Evet mi, hayır mı?

advertisement
Türkiye "evet" ve "hayýr"la çalkalanýyor… Merak ediyoruz, Kýbrýs'taki siyasilerimiz hangi kampta?
Evetçi mi, hayýrcý mý? "Türkiye'de olsam AKP'ye oy verirdim" diyen Talat yine ayný tarafta mý?
ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE
TARÝH: 30 Ocak 2017 Pazartesi YIL: 16 SAYI: 5513 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil)
Þener LEVENT
Açý
[email protected]
DÝEGO MARADONA
OLSA NEYSE…
l 2. sayfada
Rum tarafý
TC'lilerin
4 özgürlüðünü
2010'da kabul
etmiþti…
Ýþte Ocak 2010 tarihli, uzlaþma kaðýdýndaki o ifade:
"The Greek Cypriot side agrees in principle on the enjoyment of four
freedoms by Turkish nationals. The Greek Cypriot side expressed the
need to consult Greece first regarding the above. Both Leaders will
jointly appeal to the EU in order to initiate the necessary work on how
this can be accommodated by the EU. This appeal will be done through
the Good Offices Mission of the UNSG. This will be done in a way
that the demographic ratio between the two communities is not altered. The above is subject to reaching agreement on the issue of Turkish nationals/settlers residing in the north before the solution.
Gizli belgeyi
AÇIKLIYORUZ
Britanya emperyalizminin
"gambot diplomasisi"
Aziz Þah
l 8. sayfada
KALICI BÖLÜNMEYE
DOÐRU GÝDÝYORUZ
Ali Kiþmir
l 8. sayfada
AYAÐIMIZA TRUMP
GÝRECEK
n Olasý bir çözümden sonra TC'lilere adada 4 özgürlük
hakký tanýnmasý ile ilgili Türkiye'nin ýsrarlý talebini,
2010'da Talat-Hristofyas görüþmelerinde Rum
tarafýnýn kabul ettiði, ancak bunu bazý þartlara
baðladýðý ortaya çýktý… Gazetemiz "Afrika" bununla
ilgili yýllardýr gizlenen belgeye ulaþtý…
n Mehmet Ali Talat 4 Ocak 2010'da
yaptýklarý görüþmede Hristofyas'a
sunduðu öneri paketinde bu öneriyi
de sundu… 29 Ocak 2010'daki
liderler görüþmesinde ise gizli
kalmak koþuluyla belge kabul edildi
ve BM kayýtlarýna geçti…
Ali Can
Sorun söylesinler…
l 10. sayfada
Abdullah Korkmazhan
l 11. sayfada
Türkiye, tüm yetkilerin tek adam elinde toplanmasýný öngören
anayasa referandumuna hazýrlanýyor… Sosyal medya "hayýr"
kampanyasý ile çalkalanýyor. Bizi de çok ciddi biçimde etkileyeceði
düþünülen bu oylamada siyasilerimizin ne düþündüðünü halk merak
ediyor. Bazý siyasilerimiz "Türkiye'nin içiþleri bizi ilgilendirmez"
diyor. Gerçekten ilgilendirmez mi?
SESSÝZLÝK ÝYÝ MÝ,
KÖTÜ MÜ?
Bülent Tümen
l 11. sayfada
Mustafa
Akýncý:
BÝRAZ DAHA TANIYALIM SÝZÝ
l 2. sayfada
EVET MÝ, HAYIR MI?
Faize Özdemirciler
l 2. sayfada
“KÝMSENÝN HAYÂL EDEMEDÝÐÝ
ÞEYLERÝ HAYÂL EDÝP
YAPABÝLEN ÝNSANLAR VARDIR”
Canan Sümer
Evet mi, hayýr mý?
Güven arttýrýcý önlemler
hayata geçirilmeli...
Ýþgal altýnda
ÝCAZETSÝZ
yazýlar...
n Gizli belgede Kýbrýs Rum tarafýnýn
Türk vatandaþlarýna 4 özgürlük hakký
tanýnmasýný prensip olarak kabul
ettiði belirtiliyor… Bunun nihai olarak
kabul edilmesini ise Rum tarafý
adadaki TC'li nüfus ile ilgili varýlacak
anlaþmaya baðlýyor… l 3. sayfada
“AFRÝKA” dan mektup...
l 3. sayfada
YAVRULARINI YÝYEN
KEDÝLER…
Selma Bolayýr
l 6. sayfada
SÖZ MÜ, EYLEM MÝ
AÐIR?
Sezan Artun
l 6. sayfada
n 2. sayfada "Afrika'dan Mektup"ta
KURTULMAK
ÞART
Kýbrýs'ý
yaþamanýn
zamanýdýr
Durulmayý
bekleme
Serdar
AH
THERESA!
KOLTUK
SEVDASINA…
Ali Osman
Erdoðan Baybars
Özgün
Kutalmýþ
Mehmet Levent
Dolgun
Dalgýçoðlu
"Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum..."
n 3. sayfada
Adressiz yazýlar
Þener LEVENT
n Faize Özdemirciler
EVET MÝ,
HAYIR MI?
Türkiye'nin bir Kýbrýs Sorunu
olduðuna göre, mantýken Kýbrýs'ýn da bir
Türkiye Sorunu'nun olmasý gerekir...
Ne ki, Ana-Yavru iliþkisi, var olan
Türkiye Sorunu'nun hem kendisi, hem
örtüsüdür.
Çünkü ensest bir temel üzerinde
kurulan bu Ana-Yavru iliþkisinin
getirdiði
psikolojik
ekonomik ve sosyolojik
sorunlar Kýbrýslýtürklere
daha ziyade 'körlük' olarak
yansýyor...
Ana-Yavru iliþkisinin
kaçýnýlmazlýðý üzerinden
siyaset yapan vasat
þahsiyetler ve onlarýn etrafýnda
kümelenen vasat taraftarlar, senelerdir
bu ülkede sürdükleri "ayraný yok
içmeye" tarzýndaki sefayý yukarýda
sözünü ettiðim körlüðe borçludurlar...
Bu
körlük
sadece
onlarýn
varoluþunun sebebi deðil, sonucudur
da...
Tuhaflýk, Kýbrýslýtürkler ile Türkiye
arasýnda
'saðlýklý'
iliþkilerin
kurulmasýndan yana olduklarýný iddia
edenlerin bile aslýnda Ana-Yavru
siyasetine dört elle sarýlmýþ
olmalarýndadýr...
'Sol', KKTC Meclisi'nde 'sað'
kalabilmek adýna tavizler vere vere
bugünlere gelmiþ ve evet doðrusu
orada 'sað' kalmayý baþarmýþtýr ve fakat
bunun sonucu olarak da Sað olmuþtur...
Böyle bir zeminde sað kalmayý
baþaran Sol zaten artýk Sað'dýr ama
ölüdür...
Bu ölü Sol da tuhaf bir biçimde KKTC
makamlarýnda senelerdir sürdüðü sefayý
taraftarlarýnýn körlüðüne borçludur...
Bütün yaptýklarý Kýbrýslýtürklerin bir
Türkiye Sorunu olduðunu gizlemekten
saklamaktan ibarettir...
Tam da bu yüzden, Saðcýlarýn Türkiye
ile birlikte ilhaka, Solcularýnsa ayný
Türkiye ile birlikte Birleþik Kýbrýs'a
yürüdükleri pespaye bir oyunun kör
kütük seyircileriyiz...
Türkiye'yi ister þefkatli bir ana olarak
kabul edin, ister kötü kalpli bir üvey ana,
isterseniz saðlýklý iliþkiler kurulabilecek
komþu bir ülke ya da iþgalci, hiç
farketmez, bütün seçeneklerde
Kýbrýslýlarýn Türkiye'de yaþananlarla
yakýndan ilgilenmeleri þarttýr ve doðaldýr
da ayrýca...
Kendinizi "Yavru" olarak görseniz
bile, "Ana"nýzýn hastalýklarýyla, tuttuðu
yol ile ilgilenmeniz ve onun baþýna
gelebilecek felaketlerden payýnýza neler
düþeceðini hesaplamanýz gerekmez mi?
E niye susuyorsunuz o halde?
Niye Ýslamcýlar her alanda ve her
anlamda uygulamalarýyla aklýn
sýnýrlarýný zorlarken, Türkiye'de herþey
normalmiþ gibi davranýyorsunuz?
Ýslamcýlarýn "Baþkanlýk" adý altýnda
Türkiye'yi büyük bir dönüþümün
kýyýsýna getirdiklerini görmüyor
musunuz?
Ampulün Efendileri, Olaðanüstü Hal
koþullarýnda hedeflerine ulaþmak için bir
araç olarak gördükleri demokrasinin
gereði olarak halka "Evet mi Hayýr mý?"
diye sormaya hazýrlanýrken, "Evet"in ve
"Hayýr"ýn nelere tekabül ettiði
konusunda hiç mi fikriniz yok?
Ýngiltere'nin AB referandumunda az
çok bir fikriniz vardý da, Türkiye
referandumla bir tek adam rejimini
oylamaya ve aslýnda onaylamaya
sürüklenirken fikriniz yok mu?
KKTC Meclisi'ndeki partilerin de týpký
Türkiye'de olduðu gibi referanduma
yönelik tercihlerini açýklamalarý
gerekmez mi?
Peki ya tek baþýna KKTC hükümetini
ele geçirip Kýbrýslýtürkleri aydýnlýða
çýkaracaðýný iddia eden Halkýn Partisi'nin
tercihi ne?
Evet mi hayýr mý?
"Türkiye'nin içiþlerine karýþmayýz" mý
diyorlar yoksa?
Çok ayýp...
DÝEGO MARADONA OLSA NEYSE…
Açý
[email protected]
[email protected]
Haklýsýn sevgili dostum Niyazi…
Kýbrýs'ta "De-Facto Çifte Enosis"
tehlikesi var…
Gerçi bundan da daha büyük baþka bir
tehlike var, ama önce buna bakalým
þimdi…
Çifte enosis tehlikesini önlemek için ne
öneriyorsun?
Önerin þu:
"Gelinen bu aþamada tek çýkar yol,
liderlerin baþa dönmeleri ve sorunun
çözümünü Kýbrýs'ta aramalarý, Türkiye ile
Yunanistan'a kaptýrdýklarý topu kendi
sahalarýna taþýmalarýdýr. Akýncý ile
Anastasiadis meþruiyetini öncelikle
Kýbrýslý Türklerle Kýbrýslý Rumlarýn
çýkarlarýndan alan bir çözüm için bütün
baþlýklarda bir an önce anlaþýp ortaya bir
çözüm taslaðý çýkarmalýdýrlar. Ancak böyle
bir çözüm metni ürettikten ve dünyanýn
desteðini kazandýktan sonra Ankara ile
Atina'nýn kapýsýný çalmalýdýrlar"…
Bana "romantik sosyalist", "ütopist"
falan derler, ama sanýrým sen benden daha
ütopistsin dostum…
Önerine hak veriyorum ve katýlýyorum
elbette, ancak mümkün mü bu?
Mustafa Akýncý Türkiye'ye kaptýrdýðý
topu oradan alýp kendi sahasýna çekecek,
Ankara'yý dýþlayarak Anastasiadis'le
oturup bir çözüm taslaðý hazýrlayacak ve
bunu dünyaya da onaylattýrdýktan sonra
Ankara'ya gidip diyecek ki:
-Efendiler, biz bu çözümü Türk ve Rum
tarafý olarak kabul ettik… Dünya da kabul
etti, siz de kabul edin…
Bunlar binbir gece masallarý sevgili
dostum…
Sen Akýncý'da topu Ankara'nýn
ayaðýndan alýp onun kalesine gol atacak
bir performans mý gördün?
Eliyle Ýngiliz kalesine gol atan Diego
“AFRÝKA” dan
mektup...
Türkiye çalkalanýyor…
Evet mi, hayýr mý?
Neye evet, neye hayýr?
Yeni anayasa…
Meclisten geçti…
Sýra referandumda…
Referandum ne zaman?
Nisan'da diyorlar…
Sosyal medyada bir hayýr kasýrgasý
esiyor…
Evetçilerin sesi pek çýkmýyor…
Yeni anayasa neyi öngörüyor?
Tek adam diktasýný!
Yani bu anayasa kabul edilirse, Recep
Tayyip Erdoðan padiþahlýktan da öte
yetkilerle donatýlacak…
Yasama da…
Yürütme de…
Yargý da…
Hepsi ona baðlanacak…
Medya zaten þimdiden elinin altýnda…
Hoþ ya, diðerleri de çoktan elinin altýnda
sayýlýr…
Bundan sonrasý, sadece bu yetkilerin
anayasa ile tescillenmesi olur…
*
43 yýldýr bu adada bizim de fiili yöneticimiz
olduðu için, bu durumun bizi de yakýndan
ilgilendirmesi gerekmez mi?
Gerçi bu süreçte bizim elimizde yapacak
pek fazla bir þey yok, ama fikrimizi
açýklayabiliriz hiç olmazsa…
Belki Türkiye'dekilere de bir yararý
dokunur…
Halk merak ediyor…
Bizim siyasilerimiz hangi kampta acaba?
Evet mi?
Hayýr mý?
Biz bir yoklama yaptýk…
Bazý siyasilerimiz ne evet, ne hayýr dedi…
Fikrini açýklamaktan kaçýndý…
"Türkiye'nin iç meselesidir, bizi
Maradona olsa neyse…
-Tanrýnýn eliydi bu, der ve iþin içinden
sýyrýlýrdý…
Ama o Diego Maradona'ydý…
Bizimki Mustafa Akýncý…
Birincisi, topu Ankara'nýn ayaðýndan
alamaz, öyle bir yeteneði yok…
Ýkincisi, topu alsa bile Ankara'nýn
kalesine atamaz…
Ya ofsayta düþer…
Ya da atsa atsa taca atar…
Ankara'nýn kalesi boþ olsa da atamaz…
Dýþarý atar…
Ankara'nýn ayaðýndan top alabilecek
lider yetiþmedi henüz toplumumuzda…
Varsa söyle…
Ben de bileyim…
***
Türkiye ile Yunanistan'ý ayný teraziye
koyup tartamazsýn…
Adadaki kýrk bin asker Türk askeridir.
Yunan askeri deðil…
Hedefleri de ayný deðil…
Akýncý'nýn Türkiye ile yaþadýðý sorunlar
gibi Anastasiadis'in Yunanistan'la ayný
sorunlarý yaþadýðýný sanmam…
Kýbrýs'ýn kuzeyi siyasi ve ekonomik
olarak Türkiye'nin elindedir…
Onun alt yönetimidir burasý, yani
meclisi kukla bir meclis, hükümeti de kukla
bir hükümettir…
Bundan dolayý Avrupa Ýnsan Haklarý
Mahkemesi kuzeyde olup bitenlerden
hep Türkiye'yi sorumlu tutar…
Güney öyle mi?
Tüm dünyaca tanýnmýþ bir devlet var
orda…
Ne meclisi, ne de hükümeti kukla…
Bu durumda, Akýncý'nýn Ankara'ya
baðýmlýlýðý gibi bir baðýmlýlýðý olabilir mi
Anastasiadis'in Atina'ya?
Kuzeyde ben Akýncý'nýn deðil, Tayyip
Erdoðan'ýn ve Mevlüt Çavuþoðlu'nun
dediklerine bakarým, ama güneyde Yunan
Dýþiþleri Bakaný Kotzas'ýn deðil,
Anastasiadis'in dediklerine bakarým…
Kotzas'a kýzanlar, Anastasiadis'in
ondan farklý düþündüðünü mü sanýr?
Farklý düþünürse farkýný göstersin
bize…
Akýncý'nýn Ankara'dan çekindiði kadar
Anastasiadis'in Kotzas'dan çekindiðine
inanmam.
***
Kýbrýs Rum tarafý kendi siyasi iradesiyle
Yunanistan'dan baðýmsýz olarak karar
verebilir, ama Kýbrýs Türk tarafý
Türkiye'den baðýmsýz olarak asla…
Dolayýsýyla asýl sorun Türkiye ile bizim
aramýzda…
Rumlarla anlaþmak için önce biz Türkiye
ile anlaþmalýyýz…
Bu anlaþma olmadan Anastasiadis'le
hiçbir çözüm taslaðý hazýrlanamaz…
Akýncý bugüne kadar Türkiye ile
herhangi bir anlaþmazlýðý olduðunu
söylemedi bize…
"Nerde anlaþamýyorlar" diye bana
sorsanýz bilmem…
Bu durumda sevgili dostumun dediði
gibi top Ankara'nýn sahasýnda olabilir,
ama Akýncý da Türk Milli Takýmý ile ayný
takýmda oynuyor.
Ayný sahada top koþturuyor…
Topu Kýbrýs sahasýna çekmek gibi bir
sorunu yok…
***
Çifte enosisten daha da tehlikeli olan
baþka bir þey var demiþtik…
Nedir o?
Savaþ!
Türkiye'de aklý baþýnda olan bir iktidar
yok!
Ne yaparsa hiç þaþmam…
BÝRAZ DAHA TANIYALIM SÝZÝ
ilgilendirmez" dedi…
Ýlgilendirmez olur mu?
"Küçük Türkiye" deðil miyiz biz?
Geçmiþte de örneklerini gördük…
Mesela ne demiþti Mehmet Ali Talat:
-Türkiye'de olsam AKP'ye oy verirdim…
Peki þimdi durum ne?
Yine AKP'ye mi verir?
Hangi tarafta?
Bu referandumda evet mi der, hayýr mý der…
Sorun söylesinler…
*
Türkiye'deki evetçiler arasýnda Rýdvan
Dilmen ve Arda gibi ünlü futbol yýldýzlarý
var…
Buna karþýlýk hayýrcýlar arasýnda Tarkan,
Meltem Cumbul, Haluk Bilginer gibi ünlüler
var…
Savaþ bütün hýzýyla devam ediyor…
Referanduma kadar ayný terörist hareketler
bekleniyor…
Hayýr diyen kitleyi yýldýrmak için…
Ünlü mafya babalarý hayýr'dan yana…
Sývamýþlar kollarý…
Açýkça tehdit savuruyorlar…
*
Irkçý Trump'ýn Amerika'da yaptýklarý
Türkiye'deki durumdan daha çok ilgilendirmiþ
olamaz sizi…
Avrupa zaten utanmayý atmýþ bönürüyor.
Mültecilerin akýnýna karþý duvar ören, onlarý
kapýya yaklaþtýrmamasý için Türkiye'ye
milyarlar ödeyen Avrupa'nýn Trump'a kýzacak
yüzü mü var?
Siz ki, her konuda fikir sahibisiniz…
Bu lanet referandum konusunda da fikrinizi
açýklayýn bilelim…
Biraz daha tanýyalým sizi…
Akýncý müzakere sürecini deðerlendirdi…
"Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum"
n Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý, Kýbrýs müzakere sürecinde gelinen aþamayý deðerlendirerek,
yapýlan eleþtirilere de yanýt verdi. Attýklarý her adýmda iki þeye karþý sorumluluðu bulunduðuna
iþaret eden Akýncý, "Attýðýmýz her adýmda iki þeye karþý sorumluluðumu bir an için olsun
aklýmdan çýkarmýyorum: Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum" dedi.
Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý yaptýðý
yazýlý açýklamada, Kýbrýs'ta kararlý
duruþlara ihtiyaç duyulan son safhaya
ulaþtýklarýný vurgulayarak, "Tüm ilgili
taraflarýn olumlu katkýlarýyla eþitlik,
özgürlük ve güvenlik içinde yaþanacak bir
ada yaratmak mümkündür" dedi.
Bu çerçevede henüz sonuçlanmamýþ
ayrýlýk noktalarýnýn da, gerçekçilik ve
makuliyet ölçüleri içinde kalýnarak
uzlaþtýrýlmasý gerektiðini kaydeden Akýncý,
"Bu noktaya ulaþabilirsek, son söz elbette
referandumda her iki topluma ait olacaktýr.
Ancak henüz o noktada deðiliz. Her iki
toplumun ve özellikle örgütlü kesimlerinin
de desteðiyle bu sonuca ulaþabiliriz.
Haksýz geçici çýkarlar yerine, her iki
toplumun uzun vadeli gerçek yararlarýný
gözetecek bir anlayýþ içinde hareket etmek
gelecek kuþaklara karþý borcumuzdur"
ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý'nýn
açýklamasý þöyle:
"1. Kýbrýs müzakere sürecinde uzun
yýllar sonrasýnda çok önemli bir noktaya
varmýþ bulunuyoruz. Gündemi oluþturan
çeþitli baþlýklarda saðlanan ilerlemelerden
sonra toprakta harita ve hemen sonrasýnda
güvenlik ve garanti konularýnýn ele alýndýðý
5'li konferans aþamasýna ulaþýlmýþtýr.
Kuþkusuz hala bazý önemli konular
uzlaþma beklemektedir, ancak bunca yýldan
sonra ilk kez 5'li konferansýn
toplanabilmesi baþlý baþýna önemli bir
geliþmedir. Bu noktadan sonra henüz
sonuçlanmayan konularýn paralel biçimde
ele alýnarak dengeli bir sonuca götürülmesi
için zamandan çok politik isteklilik ve siyasi
iradeye ihtiyaç vardýr. 5'li konferansýn
toplanma aþamasýna varan süreçte Kýbrýs
Türk tarafý olarak çok olumlu katkýlarda
bulunduk. Yaratýlmasýna ciddi emek
verdiðimiz müzakere sürecindeki ivmenin
yitirilmeden,
konferansýn
tüm
katýlýmcýlarýnýn çözüm için kararlý
desteklerini sürdürmeleri zorunludur.
2. Sürecin 5'li konferans aþamasýna
kadar gelmesinden çözüm isteyen halkýmýz
ne kadar memnunsa, çözümsüzlüðü kendi
bencil çýkarlarýna uygun görenler de o
kadar tedirgin olmuþlardýr. Bu
olumsuzluklarý Kýbrýs'ýn her iki tarafýnda da
görmekteyiz. Güney Kýbrýs'ta, iki kesimli
bir federasyonu prensip olarak kabul
etmeyen ve Rum toplumunun yönetiminde
üniter bir devlette Kýbrýslý Türkler'e azýnlýk
statüsü vermek isteyenler, siyasi eþitliðin
olacaðý bir sonuca doðru gidilmesinden
rahatsýzdýrlar. Ayný þekilde KKTC'de
yýllarca "çözümsüzlük çözümdür" sloganý
ile siyaset yapanlar da attýðýmýz adýmlarýn
nihai çözüme varma potansiyelinden
endiþe etmeye baþlamýþlardýr. Beni hatalý
bulan 3. Cumhurbaþkaný Sayýn Eroðlu
baþbakanlýðý sýrasýnda bir yandan
Meclis'te 29+'yý kabul etmiþ, sonrasýnda
da "bir karýþ vermeyiz" diye köy köy
dolaþarak halkýna karþý samimi
davranmamýþtýr. Þimdiki Baþbakan Sayýn
Özgürgün ise bir santimetrekare toprak
vermeyeceðini ama çözümü de istediðini
söylemektedir. O da bizim stratejik hata
yaptýðýmýzý savunmaktadýr. Ama bir karýþ
veya bir santimetrekare toprak verilmeden
federal çözüme nasýl ulaþýlacaðýný
söyleyememektedirler. Çünkü bu mantýkla
varýlacak yer yýllardýr vardýklarý yerdir. Yani
çözümsüzlüktür, statükonun devamýdýr.
Halbuki her ikisinin de onayladýðý 11 Þubat
2014 tarihli mutabakat metninin birinci
maddesi
"statüko
sürdürülemez"
demektedir.
3. Halkýmýza gerçekleri söyleyeceðimi ilk
günden beri ifade ettim. Toprak konusunda
da bu çizgimden ayrýlacak deðilim. Kýbrýs'ta
çözüm ancak, Rum tarafýnýn 1963'ten beri
bizi mahrum býraktýklarý siyasi eþitliðimizin
federal bir çerçevede bize iade edilmesi ve
bizim de, 1974'ten beri savaþýn sonucunda
onlarýn mahrum kaldýðý topraklarýn bir
kýsmýný onlara iade etmemizle
gerçekleþebilir. Gobi'den Cuellar'a;
Annan'dan günümüze kadar tüm haritalar
Kýbrýs Türk tarafýna %29 civarýnda bir
toprak kalacaðýný öngörmektedir. Bu son
süreçte de eðer çözüme ulaþmak mümkün
olacaksa sonuç bu þekilde olacaktýr. Eðer
tüm konularda uzlaþýp referandum
aþamasýna ulaþýlabilirsek, halkýmýz kalýcý
olarak "bizimdir" diyemeyeceði ve yasallýðý
sürekli AHÝM'de sorgulanan ama yüzdeliði
birkaç puan daha fazla olan bir toprakta
mý, yoksa uluslararasý hukuk içinde,
gelecek belirsizliðinden kurtulmuþ bir
yerde mi yaþamak istediðine kendi karar
verecektir.
Burada önemli olan, çözüme
ulaþabilirsek insanlarýmýzýn mümkün
olduðunca az sayýda yer deðiþtirmek
zorunda kalmalarýdýr. Zorunlu olarak yer
deðiþtirmek durumunda olacaklarýn ise
yeni bir eve ve iþ imkanlarýna
kavuþturulmalarýdýr. Bu olmadan zaten hiç
kimse yerinden ayrýlmayacaktýr.
4. Attýðýmýz her adýmda iki þeye karþý
sorumluluðumu bir an için olsun aklýmdan
çýkarmýyorum: Vicdanýma ve halkýma karþý
sorumluyum.
Ýyi niyetle söylenen ve yazýlanlarý
elbette deðerlendiririm. Bu yönde katký
koyanlara da teþekkürlerimi iletirim. Ancak
yýllar içinde edindiðim tecrübe, benim için
de öðretici olmuþtur ve bazý tutum ve
davranýþlarýn ardýndaki gerçek niyetleri
anlamamý kolaylaþtýrmýþtýr.
Kýbrýs'ta kararlý duruþlara ihtiyaç
duyulan son safhaya ulaþtýk. Tüm ilgili
taraflarýn olumlu katkýlarýyla eþitlik,
özgürlük ve güvenlik içinde yaþanacak bir
ada yaratmak mümkündür.
Bu çerçevede henüz sonuçlanmamýþ
ayrýlýk noktalarýnýn da, gerçekçilik ve
makuliyet ölçüleri içinde kalýnarak
uzlaþtýrýlmasý gerekmektedir. Bu noktaya
ulaþabilirsek, son söz elbette referandumda
her iki topluma ait olacaktýr. Ancak henüz
o noktada deðiliz. Her iki toplumun ve
özellikle örgütlü kesimlerinin de desteðiyle
bu sonuca ulaþabiliriz. Haksýz geçici
çýkarlar yerine, her iki toplumun uzun
vadeli gerçek yararlarýný gözetecek bir
anlayýþ içinde hareket etmek, gelecek
kuþaklara karþý borcumuzdur."
RUM TARAFI TC'LÝLERÝN 4 ÖZGÜRLÜÐÜNÜ
2010'DA KABUL ETMÝÞTÝ...
GÝZLÝ BELGEYÝ AÇIKLIYORUZ
Afrika (Özel)- Olasý bir çözümden
sonra TC'lilere adada 4 özgürlük hakký
tanýnmasý ile ilgili Türkiye'nin ýsrarlý
talebini 2010'da, Talat-Hristofyas
görüþmelerinde Rum tarafýnýn kabul
ettiði, ancak bunu bazý þartlara baðladýðý
ortaya çýktý.
Gazetemiz "Afrika" bununla ilgili
yýllardýr gizlenen belgeye ulaþtý.
TALAT SUNDU
Edindiðimiz bilgiye göre, Mehmet Ali
Talat 4 Ocak 2010'da yaptýklarý
görüþmede Dimitris Hristofyas'a
sunduðu öneri paketinde bu öneriyi de
sundu.
29 Ocak 2010'da iki liderin yaptýklarý
görüþmede ise bu belge taraflar arasýnda
imzalandý ve BM kayýtlarý arasýnda kilit
altýna alýndý… Bu arada belgenin gizli
kalmasý kararlaþtýrýldý.
BELGEDE NE VAR…
Gizli belgede Kýbrýs Rum tarafýnýn Türk
vatandaþlarýna 4 özgürlük hakký
verilmesini prensip olarak kabul ettiði
belirtiliyor…
Yunanistan'ýn
bu
konuda
bilgilendirilmesi kararlaþtýrýlýyor.
AB'nin bu konuda ne gibi iþlem
yapabileceði BM kanalýyla soruluyor…
Bunun, iki tarafýn demografik yapýsýný
bozmayacak þekilde olmasý gerektiði
vurgulanýyor.
Ve bunun nihai olarak kabul edilmesi
adadaki TC'li nüfus ile ilgili varýlacak bir
anlaþmaya baðlanýyor…
KUDRET ÖZERSAY
Geçtiðimiz gün BRT'de konuþan Halkýn
Partisi Genel Baþkaný Kudret Özersay da
konuya vurgu yaptý ve þöyle dedi:
Rum sisyasi partileri Türkiye'ye dört
özgürlük talebi konusunda ateþ
püskürürken, TC vatandaþlarýna Kýbrýs'ta
dört özgürlük hakkýný Rum tarafýnýn
2010'da kabul ettiði ortaya çýktý. Talat
döneminde Türkiye'nin talebiyle Türk
tarafýnýn "paket önerisi"ne çapraz oyu
dengelemek için konulan dört özgürlük
talebi, dönemin Rum lideri Hristofyas
tarafýndan da kabul edilerek kaðýda
döküldü. BRT'de katýldýðý bir programda
eski müüzakereci Özersay bu konudaki
bir soruyu yanýtlarken bu konuda bir
yakýnlaþma kaðýdý olduðunu ve dönemin
Rum liderinin de bunu kabul ettiðine
dikkat çekti. Talat'ýn önerdiði,
Hristofyas'ýn kabul ettiði Türk
vatandaþlarýna dört özgürlük kaðýdý Ocak
2010 tarihli. Anastasiades de
müzakerelere "yakýnlaþmalara baðlý
kalarak kaldýðý yerden devam" dediði için
bahse konu uzlaþý halen masada
görünüyor. Türkiye yetkililerinin kendi
vatandaþlarý için ortaya koyduðu bu
talebin 2010 tarihindeki bu uzlaþmaya
dayalý olduðu anlaþýlýyor.
ALAÞYA' DAN NOTLAR
Canan Sümer
“KÝMSENÝN HAYÂL
EDEMEDÝÐÝ ÞEYLERÝ
HAYÂL EDÝP YAPABÝLEN
ÝNSANLAR VARDIR”
Alan Turing, Ýkinci Dünya Savaþý
sýrasýnda Ýngiltere’nin güneyinde
Bletchley Park adlý küçük bir kasabada
dünyanýn kaderini deðiþtirecek çalýþmalar
yaptý. Onun önderliðinde bir grup üstün
zekâlý insanýn “Nazi kod makinesi
Enigma’nýn” kodladýðý mesajlarýn þifrelerini
çözmek için verdikleri mücadele tarihe
yazýldý. “Bir çapraz bulmaca çözer gibi
adeta oyun oynarcasýna çalýþýrlar. Havada
uçuþan bu mesajlara müdahale kolaydýr.
Sorun mesajlarýn hileli
olmasýdýr. Ölümün elinin
hileli olmasý gibi…”
Alan Turing’in düþünen
makinesi, Alman “Engima”
kod sistemini deþifre eder.
Mesajlar çözümlenerek
Nazi Ordusu durdurulur ve
müttefikler zafer kazanýr, savaþ iki yýl erken
biter ve ölmesi muhtemel 14 milyon insan
hayatta kalmýþtýr.
O makineye, küçük yaþta ölen çocukluk
aþký Cristopher’ýn adýný verir.
Yýllarca Turing makineleri olarak anýlan
bu aletler, çaðýmýzýn vazgeçilmezi oldu.
Ve biz bu aletlere artýk, “bilgisayar”
diyoruz.
Alan Turing’in cinsel tercihi; izole edilmiþ
bir yalnýzlýk ve suçlanýp yargýlanmasý ile
sonuçlandý. Manchester Sackville Park’ta,
bir bankýn ucunda, sessizce oturan bronz
heykeline bakarken, onun hayatýnýn son
dönemlerini düþündüm.
“Bilgisayar biliminin babasý,
matematikçi, savaþ zamaný þifre kýrýcý
(kriptolog) ve önyargý kurbaný Alan
Turing’in savaþ sýrasýndaki hizmet kayýtlarý
50 yýldan fazla askeri devlet sýrrý olarak
kalmýþtý.
Bu yüzden, hayattayken onore edilmek
þöyle dursun, 1951 yýlýnda eþcinsel olduðu
ortaya çýkýnca ahlâksýzlýkla suçlanýp
yargýlanmýþtý. Ya hapis yatacaktý ya da
kimyasal yollarla hadým edilecekti.
Profesör, kimyasal yolla hadým edilmeyi
tercih etmiþti. Gördüðü baský, 7 Haziran
1954’te 41 yaþýnda siyanürlü bir elmayý
ýsýrarak intihar etmesiyle sonuçlandý.
2013’te, Kraliçe Elizabeth tarafýndan
Kraliyet affý bahþedilen Alan Turing
kuramsal bilgisayar biliminin ve yapay
zekânýn babasý olarak anýlýr.
Onun ýsýrýlmýþ elmasýnýn, eþcinsel
hareket sembolü olan“gökkuþaðý
renkleriyle” birlikte “Apple” logosu
olarak kullanýldýðýna inananlar var.
Bilime yaptýðý katkýlar ve kurtardýðý
hayatlarla bir efsane olarak anýlan Alan
Turing’in, Ýngiliz devleti tarafýndan çift
taraflý bir ajan olarak kullanýldýðý ve daha
sonra görülen gerek üzerine öldürülerek
ortadan kaldýrýldýðý teorisine inananlar
olduðu gibi…
“Yapay Oyun” (TheImitation Game)
filminde Alan Turing’i Ýngiliz oyuncu
Benedict Cumberbatch canlandýrýyor.
Ve Cumberbatch’in o unutulmaz repliði;
“Ýnsanlar neden þiddeti sever? Ýyi
hissettirdiði için, tatmin edicidir þiddet
ama bir süre sonra tatmin de biter ve
yapýlan þiddet eyleminin içi boþalýr. Hep
iyi hissettireni deðil, mantýklý olaný da
yapmalýdýr insan.”
Yaþamlarýmýz hileli olmasaydý; ölümün
hileli eli gibi…
Mantýklý ve doðru olaný yapmak daha
kolay olurdu sanýrým.
A
KAY
A L A ÝFÝL
DÝR
Kaç "yol haritasý" geldi geçti de bu masadan
Hiç biriyle bir yere varmak nasip olmadý
Þimdi söz ediliyor yeni bir haritadan
Ne yazýk bunlara da hiçbir güven kalmadý
Kalay
ABD'NÝN MÜSLÜMAN ÜLKELERE
GÝRÝÞÝ YASAKLANSIN
ABD Baþkaný Donald Trump'ýn Suriye, Irak, Ýran, Libya, Somali, Sudan ve
Yemen vatandaþlarýnýn vizelerini askýya alan kararýndan sonra Amerikalýlar 'Ailemin
üzerinden elini çek', 'Mülteciler hoþ geldiniz' pankartlarýyla havaalanlarýna akýn ettiler.
Suriyeli, Iraklý, Ýranlý, Libyalý, Somalili, Sudanlý ve Yemenlilerin ABD'ye giriþi
yasaklamacaðýna, ABD derhal bu ülkelerden çekilsin ve ABD'nin bu ülkelere giriþi
yasaklansýn. Trump'ýn Müslümanlarýn ABD'ye giriþini yasaklayacak
gücü var da, ABD'nin Müslüman ülkelere giriþini
yasaklayabilecek bir güç yok mu?
Ka l a y c ý
AliOSMAN
Sessizliðin Sesi
P eriyodik
Mehmet Levent
[email protected]
[email protected]
AH THERESA!
KURTULMAK ÞART
Anayasa deðiþikliði TBMM'den
geçti…
Yakýnda referanduma sunulacak…
Oradan da onay alýnýrsa Türkiye
Cumhuriyeti yerini þeriata býrakacak…
Baþtakine artýk ister padiþah deyin,
isterse halife…
Veya ikisini, birden de diyebilirsiniz…
Padiþah 1. Tayyip Erdoðan tahta
çýkacak!
Daha önceki baþbakanlýk veya
cumhurbaþkanlýðý
günlerini
saymazsanýz tabii…
Ama onu saymamak lazým, çünkü
oturduðu koltuðu kendisine Atatürk
Türkiye'si yasalarý vermiþti…
Þimdi Atatürk falan yok.
Cumhuriyet yok…
Sadece padiþahlýk makamý var…
Yapýlan anayasa deðiþikliði dünyada
görebildiðimiz tek adam rejimlerinden
veya sistemlerinden farklý…
Hoþ,
dünyada
gördüðümüz
sistemlerden farklý dedim ama Arap
ülkelerindeki durumun benzeri…
Farklýlýk olarak Amerika'yla
kýyaslamak istedim…
Türkiye'de tüm güç bir kiþide
toplanmýþ durumda olacak…
Kararlar onun iki dudaðý arasýnda…
Referandumda evet çýkmasý için
birileri ortaya çýktý…
Futbolcu eskileri, sanatçý artýklarý
diyebileceðimiz bir grup…
Türkiye Cumhuriyeti'ni yýkýp þeriatý
getirecek adama destek oluyorlar…
Bize ne dediðinizi duyar gibi
oluyorum…
Bizi de ilgilendirir bu konu…
Kýbrýs'ta çözümsüzlük ve de kuzeyin
Türkiye tarafýndan iþgal altýnda
tutulmasý bunun nedenidir…
Ekonomik ve siyasi olarak bizi her
þeyimizle kuyruðuna baðladý.
Türkeþ ne diyor?
"Kýbrýs'ta tek Türk olmasa da Türkiye
burayý býrakmaz"…
Ve bu zihniyetin bizi çekip götürdüðü
yere gidiyoruz biz de…
Bu büyük "katana"nýn arkasýnda bir
sandaldan farkýmýz yoktur.
Katana batýyor sandalý çözüp ondan
ne kadar uzaklaþýrsak hayatta kalma
þansýmýz o kadar fazlalaþýr.
Ýþte bu nedenden dolayý Türkiye'deki
durumlar bizleri de ilgilendirmektedir.
Saðlýk, eðitim, açlýk, yatmak kalkmak
ve hayatýn her adýmý bundan sonra
dualarla çözülecek…
Doktor yok…
Hasta mýsýn, hastan mý vardýr?
Yaz bir muska…
Kaðýdý parçala suya at ve suyu
hastaya içir…
Okula mý gidiyorsun…
Ýþte sana bir muska ve okuman için
bir dua…
Ders geçme duasý..
Geçemezsen eksik bir þeyler var
demektir…
Seks istenildiðinde deðil, belli
günlerde gerçekleþecek…
Adam þapkayý yataða ters koydu mu
bil ki iþ tamamdýr.
Kadýnýn hakký mý dediniz?
Kadýn kimdir ki?
Kadýnýn insan olup olmadýðýyla ilgili
þimdiden konferanslar tartýþmalar
baþlatan bir Türkiye ile karþý
karþýyayýz…
Kurtulalým en kýsa zamanda ve
batarsa da batsýn ama bizden ýrak olsun
anasýný satayým!
LEFKE TURÝZM DERNEÐÝ BAÞKANI HASAN KARLITAÞ
Lefke bölgesindeki tarihi, kültürel ve
doðal deðerlerin, turizm vasýtasýyla
korunup, tanýtýlmasý amacýyla 2010
senesinde kurulan Lefke Turizm
Derneði, 4. Olaðan ve Tüzük Deðiþiklik
Genel Kurulunu önceki gün yaptý. Lefke
Gardens Otel'de gerçekleþen genel
kurulda, Derneðin baþkanlýðýna oybirliði
ile Hasan Karlýtaþ getirildi.
Derneðin Yönetim, Disiplin,
Denetleme Kurullarý ve çalýþma
komiteleri þu isimlerden oluþtu:
Yönetim Kurulu: Hasan Karlýtaþ
(Baþkan), Türkay Fotalý (Asbaþkan),
Nermin Þanlýdað (Genel Sekreter),
Özdemir Þanlýdað (Mali Ýþler
Sorumlusu), Ergun Taþkýn (Turizm
Sorumlusu), Þansel Kýrca (Sosyal Ýþler
Sorumlusu), Elvan Yolaç (Halkla Ýliþkiler
Sorumlusu), Vedat Çaðanaða (Projeler
Sorumlusu), Cem Kýzýlgök (Basýn Yayýn
ve Tanýtým Sorumlusu), Faal Üyeler
Cumali Karakuþ, Silvan Yaþlý, Vesile
Evrim ve Aliye Büyük.
Cemal Yorulmaz (Yeþilýrmak Temsilcisi)
- Deniz Solyalý (Yeþilyurt Temsilcisi),
Yusuf Nidai (Bademliköy Temsilcisi),
Gökhan Borhan (Baðlýköy Temsilcisi)
Disiplin Kurulu Aslý Gönen, Kubilay
Öðütveren, Pembe Coþkun,
Hülya Kasap
Denetleme Kurulu: Nazif Kubilay,
Teoman Oktay, Buðçe Atakan
Festival Komitesi: Cumali Karakuþ,
Elvan Yolaç, Özdemir Þanlýdað,
Þansel Kýrca
Proje Komitesi: Vedat Çaðanaða, Gönül
Taþkýn, Hasan Karlýtaþ, Ergun Taþkýn
Cittaslow Komitesi Nermin Þanlýdað Hasan Karlýtaþ - Silvan Yaþlý - Cem
Kýzýlgök - Efem Okkýran - Nazif Kubilay
- Hidayet Özuysal - Aliye Büyük
Eðitim Komitesi: Nuray Gazi - Nalan
Akdað - Vesile Evrim - Kubilay
Öðütveren.
BÜYÜK ÝKRAMÝYE TALÝHLÝSÝ "53589" NUMARALI BÝLET
Devlet Piyangosu'nun 28 Ocak
çekiliþi önceki akþam yapýldý.
Çekiliþte büyük ikramiye olan
200.000 TL, Lefkoþa'da satýlan
"53589" numaralý bilete isabet etti.
Piyangolar Birimi'nden yapýlan
açýklamaya göre, büyük ikramiye
isabet eden bilet, Lefkoþa bayisi
Hüseyin Hoca tarafýndan satýldý.
Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti Spor
Dairesi Piyangolar Birimi'nin resmi
web sitesi olan www.kktcpiyangolar.com adresinden tüm çekiliþ sonuçlarýna ve güncel
haberlere ulaþabileceði, biletlerin bu adresten kontrol edilmeden atýlmamasý önerildi.
Çiziktir
di
Çiziktirdi
Dünyayý kadýnlar idare etseydi nasýl olurdu
bilmem.
Ama Ýngiltere Baþbakaný Theresa May gibi
kadýnlar idare etseydi, dünyanýn bugün
olduðundan çok daha yaþanmaz hale geleceðine
adým kadar eminim.
***
Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapmakta olan
TheresaMay'in Erdoðan'la görüþmesinde
söylediklerini okuduktan sonra, tereddütsüz bu
görüþ canlandý kafamda.
Türkiye'nin 15 Temmuz'daki Fetö darbe
giriþimini etkisiz hale getirmesine övgüler düzen
May, hukukun üstünlüðü ve uluslararasý insan
haklarý yükümlülüklerinin yerine getirilmesine
devam ettirilmesinin önemli olduðuna iþaret
etmiþ!
Türkiye'de Erdoðan ve AKP iktidarýnda
yýllardýr hukukun üstünlüðü diye bir ilke ya da
kavram var mýdýr?
Kesinlikle hayýr. Bunu kanýtlayacak yýðýnla
hukuk ve adalet dýþýlýklar vardýr aksine…
Bu hukuksuzluk ve adaletsizliði bütün dünya
biliyor ve bir tek Theresa May mi bilmiyor da
hukukun üstünlüðünün devam ettirilmesinin
öneminden bahsediyor?!
***
Erdoðan ve AKP iktidarý uluslararasý insan
haklarý yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mý?
Kesinlikle hayýr.
Bunu da kanýtlayacak sayýsýz insan haklarý
ihlâli vardýr Türkiye'de.
Ve bu ihlâller neredeyse bütün dünyanýn gözü
önünde cereyan etmektedir.
Öyle olduðu halde Theresa May, sanki
Erdoðan ve AKP insan haklarý yükümlülüklerini
yerine getiriyorlarmýþ gibi, Türkiye'de de buna
devam edilmesinin öneminden bahsedebiliyor!
***
Yýllarca terörü besleyen Türkiye, bugün onun
esiri olmuþ, terör korkusu yüzünden insanlar
sokaða çýkamaz hale gelmiþ ve 80 milyonluk
koca Türkiye, baþtanbaþa bir korku
cehennemine dönüþmüþtür.
Ama Theresa bunun lâfýný bile etmedi!
100'den fazla gazeteci hükümsüz tutuklu
olarak hapse týkýlmýþtýr!
Theresa bunun lâfýný da etmedi tek kelimeyle!
Erdoðan ve AKP rejiminin hapse týktýklarý
arasýnda aydýnlar, ilim adamlarý, yazarlar ve
sanatçýlar var!
Theresa bunu da sormadý Erdoðan'a!
Hukukun üstünlüðüne ve insan haklarýna
aykýrý olarak hükümsüz tutuklulara hapiste
yapýlan iþkenceleri sordu mu?
Ne münasebet!..
Bunlar da bayanýn ilgi alaný dýþýnda!
Zaten tatlý tatlý konuþurken, bütün bu
tatsýzlýklarý gündeme getirip de kafa karýþtýrmanýn
alemi var mý?!
"Hukukun üstünlüðüne uymaya ve insan
haklarý yükümlülüklerinizi yerine getirmeye
devam edin" diyor da baþka bir þey demiyor!
Oysa Türkiye'de hukukun H'si insan
haklarýnýn Ý'si bile yok!
***
Uluslararasý Af Örgütü de çaðrý yapmýþ May'e.
Türkiye'de özellikle darbe giriþimi sonrasý
yaþanan insan haklarýný gündeme getirmesi için
bu ziyaretin hayati bir fýrsat olduðunu belirtmiþ.
Gözaltýnda iþkenceye son verilmesi için Türk
yetkililere çaðrý yapmasýný istemiþ.
Ama kim kime, dumduma!
Aldýrýþ bile etmedi May!
Ýngiltere'de muhalefetteki Liberal Demokrat
Parti ise Theresa May için çarpýcý bir tespitte
bulunarak þöyle diyor:
"Erdoðan'dan Trump'a, May dünyanýn
popülist kabadayýlarýný doðal müttefikleri olarak
görüyor. Oysa Baþbakan'ýn kabadayý rejimlere
yanaþmak yerine dünya çapýnda ifade
özgürlüðünü savunmak gibi bir sorumluluðu
var."
Kasýmpaþa kabadayýlýðý da Theresa'nýn
gönlünü mü çeldi acaba?!
5
30 Ocak 2017 Pazartesi
Þaziye’nin Görüþü:
Erdoðan Baybars
[email protected]
Müzakerelerin çözüm
amaçlý olduðuna hiçbir
zaman inanmadým.
MÝÞ-MIÞLAR
* Cenevre kapanmýþ.
- Hesabý kim ödedi acaba?
Bizden baþka tabii..
***
* 4 özgürlük süreci týkamýþ.
- Fazla özgürlük her baþa dert.
***
* BKP; UBP-DP azýnlýk
hükümetinin týkandýðýný iddia etmiþ.
- Büyütülecek bir sorun deðil ki
bu. Biraz tuz ruhu döksünler
deliðe, açýlýr…
***
* Kýbrýs sorununun çözümü için
zemin yokmuþ.
- Hadi be siz de… Bir gün kar
yaðdý diye zemin mi bozulur
Allah aþkýna.. Sizin niyetiniz
bozuk asýl..
***
* Denktaþ; 'biz ortaklýk, onlar
sahiplik peþinde koþtuðu sürece
Kýbrýs'ta çözüm olmaz' demiþ.
- Evet… Aynen katýlýrým… Ýþte
sorunun püf noktasý bu… Ýþte
bütün mesele bu…
***
* Döviz can yakýyormuþ.
- Ne kadar kolay teslim
olduðumuzun en güzel örneði
bu.. Bile bile lades olanlardan,
bile bile kendini ateþe
atanlardanýz be biz!
***
* Halkýmýzýn gýda maddelerine
güveni yokmuþ.
- Hadi caným sen de… Yurdum
insanýnýn söylediklerine
aldýrmayýn, yediklerine bakýn.
***
* Baþbakanýmýz Yorgancýoðlu,
"Dövize müdahale edemeyiz"
demiþ.
- Bu konuda çok haklý… Dövize
müdahale edemez… Ama TL'ný
kulaðýndan tutup, geldiði yere
gönderebilir. Ay yoksa bu
kadarcýðýný da mý yapamaz!
Þaka a caným… Yapar
yapmasýna da irade ister.
(1 Þubat 2014 / LOLOLO'dan)
Kapý açmak çok
kolaydýr. Kendinize
güveniyorsanýz. Kapý
açmak çok zordur...
Vurup kýrmasýný da
göze almazsanýz...
Kýbrýs'ý yaþamanýn zamanýdýr
Kýbrýs’ta yaþamak deðil…
Kýbrýs’ý yaþamak zamanýdýr
þimdi.
***
Soyundu…
Berrak yaðmur sularýnda
yýkandý…
Rüzgarlarda kurulandý…
Kendisine en yakýþan o yeþil
elbisesini giydi…
Ve iþte, en baþtan çýkarýcý
duruþu ile karþýmýzda Kýbrýs’ýmýz.
Hadi… Ne bekliyorsunuz…
Koþup kucaklasanýza.
***
Kýþ, karlý bir gösteri ile
muhteþem bir jübile yaptý.
Bu topraðýn en güzel zaman
þimdi. Ben öyle yaptým. Koþtum
sarýldým rastgele..
Gambilli’ye denk gelmiþim!
***
“Çok mantar var… Çok
ayrelli var” dediler… “Giden
çanta dolduruyor” dediler.
Övdüler…
Anlata
anlata
bitiremediler ve sonunda beni de
kandýrdýlar.
Ver elini Gambilli.
Ýyi ki kandýrmýþlar… Burasý tam
bir cennet!
***
Lefkoþa’dan, Güzelyurt’a
doðru çýk… Yýlmazköy’ü geç…
Kozanköy kavþaðýný da geç…
Az sonra görürsün Hisarköy
tabelasýný. Dön ordan saða,
yavaþ yavaþ, saðýna soluna
bakýna bakýna, gezine gezine
daða doðru sür arabaný…
Ýstersen bir de þarký mýrýldan:
“Hayatta hiçbir þeyim az
olmadý senin kadar…”
Þarkýn bitmeden, keskin bir
viraja geleceksin…
Köyün giriþidir… Orada dur
iþte.
Ben öyle yaptým.
Bir adam (yaþlý demeye dilim
varmýyor) yolun kenarýnda, irice
bir taþýn üstüne oturmuþ,
sigarasýný yakmýþ, dinleniyordu.
Ona rastlayýnca durdum zaten.
Ne taraftaydý bu mantarlar?
Bilgi almam gerekiyordu.
Yanýna yürüdüm.
Selam verdim. Bacaklarýnýn
arasýna býraktýðý poþette,
mantarlar vardý.
“Mantardan gelin galiba”
dedim.
Baþýný salladý.
“Var mý mantar?” diye
sordum.
“Gezer bakarsan bulun” dedi.
“Yürüyecen ama…”
“Ne tarafta?”
“Ne tarafa gidersan var!
“Satan bu mantarlarý?”
“Satarým” dedi.
“Kaç para isden?”
“Ver 50 lira” dedi ve pazarlýk
kabul etmedi.
Yarým kilo kadar vardý.
Ben buraya, taþý topraðý
mantar diye geldim…
Mantar mý satýn alacaktým
þimdi?
Üstelik
daha
yolun
baþýndayken!
Sonra düþündüm… “Buranýn
kurdu bile bu kadarcýk
bulmuþsa, sen hiç bulamazsýn
Erdoðan” dedim kendi kendime,
aldým mantarlarý.
Çok da iyi yaptým.
3 saat kadar yürüdüm, kahve
fincaný tabaðý büyüklüðünde bir
mantar bulabildim sadece.
Ama…
Ayrelli buldum, azýcýk gaz ayaðý
buldum, azýcýk da yumurta otu.
Ama…
En önemlisi, kendimi buldum
bu doða harikasýnda.
Daha ne isteyim!
Bilinmesi gereken
Sezan Artun
([email protected])
Türkiye'de Kýbrýs
ve Kýbrýslýtürkler için
deðerli(!) görüþlerini
paylaþan nice
prof'lar, sanatçýlar,
gazeteciler,
politikacýlar…
Sýk sýk görüyoruz.
Farklý ideolojik gruplarda
bulunabilirler ancak, Kýbrýs
konusunda asla gerçekleri
konuþmazlar. Keçi boku gibi, hepsi
de ayni kalýptan çýkmýþ, fetih
zihniyetli ve aþaðýlayýcý dilli.
En son bombayý patlatan Tuðrul
Türkeþ…
Alparslan Türkeþ'in oðlu.
Babasýnýn MHP'deki siyasal
mirasýna konmak istedi.
Baþaramayýnca,
soluðu
Erdoðan'ýn karanlýk ampulüne attý.
Þimdi Baþbakan Yardýmcýsý ve
ayni zamanda, Kýbrýs iþlerinden de
sorumlu.
Kýbrýs iþlerinden sorumlu demek,
Kýbrýs politikasýný yürüten anlamý
çýkar.
GÜNLÜK
SÖZ MÜ, EYLEM MÝ AÐIR? GÜNLÜK
Kýbrýs ile ilgili en yetkili aðýzlardan
birisi.
Son demecinde, "Kýbrýs'ta bir
tane Türk yaþamasa bile,
Türkiye'nin Kýbrýs diye bir meselesi
vardýr ve bundan vazgeçmesi
mümkün deðildir" demiþ.
Yani, Kýbrýslýtürklerin bir deðer
ifade etmediðine vurgu yaptý.
Bir dizinin karakteri Seyyar
Tayyar'ýn dediði gibi:
"Deyiþ, o deyiþ! Patladý gitti!"
Millet aðzýna bir sakýz gibi doladý
sözleri.
Türkiye'nin Kýbrýs'a bakýþý baþka
idi de, þimdi ortaya yeni bir politika
mý atýldý?
Eski politikada öncelikle
"Kýbrýslýtürklerin
çýkarlarý"
düþünülüyordu da...
Türkiye'nin baþka hiçbir art niyeti
yoktu da…
Oysa, varsa yoksa, Türkiye
çýkarlarý.
Kýbrýslýtürk ve çýkarlarý,
pazarlýklarda, zurnanýn son deliði.
Hak alsalar da olur, almasalar da…
D oðrudan
[email protected] Selma Bolayýr
YAVRULARINI YÝYEN KEDÝLER…
Cennetteki elma aðacý
yasaklanmýþ
Adem'le
Havva'ya...
Bu elmalarý yemeyeceksiniz
buyurulmuþ..
Bilinmez miydi acaba?
Yasaklananýn insanýn ilgisini
çektiði Ve ölüm pahasýna da
olsa o yasaðý çiðnemek
isteyeceði...
Yoksa bir kasýt mý vardý bu
yasaklamada?..
Ademle Havva'nýn cennetten
kovulmasý gibi..
Baþka türlü gerçekleþemezdi
belki de bu kovulma...
Adem'in aklý yokmuþ, onun
için Havva'ya kanmýþ ve yemiþ
çaldýðý yasak elmayý..
Öyle mi?
O günden beridir de kadýn..
Ademi kandýran, cennetten
kovulmalarýna neden olan
yaratýk olarak suçlanýr..
Yaradýlýþý ile beraber
giydirildiði ilk yargý bu kadýnýn.
Arkasýndan
gelmiþ
baþkalarý...
Kadýn kapanacak...
Çünkü saçýnýn teli adamýn
abdestini bozar...
Nefsine hakim olmak diye bir
kavram yokmuþ gibi..
Aslýnda ilk yaratýk olarak
Havva ile baþlayan bu meraktýr
belki de...
Keþifler
ve
icatlarýn
yapýlmasýnýn nedenlerinden
biri..
Evet Havva suçlanýrken,
kimsenin aklýna aklýný kullanýp
Havva'yý vazgeçirtmediði için
Adem'i suçlamak gelmemiþ..
Yasa ve kural koyucular hep
erkekler lehine çalýþmýþlar..
Cennette
hurilerle
ödüllendirilmiþler...
Ahireti para karþýlýðý
parsellemeye kalkan..
Kilise
papazlarýnýn
açgözlülüðünü protesto etmek
için ise Hristiyan dininde reform yapýlmýþ..
Protestanlýk kurulmuþ..
Peygamberin karýsý Ayþe
"Muhammet ne zaman bir
kadýný beðense gökten onun için
bir vahiy indirir" dermiþ...
Boþuna deðil Türkiye'deki
karayobaz dincilerin altý
yaþýndaki çocuklarla evliliði
caiz görmesi..
Ýsteklerine göre vahiy
indirircesine fetva vermeleri,
hangi çaðda yaþadýðýmýzý
unutarak..
Ne yazýk þimdi son sürat,
Türkiye'yi aydýnlatan Atatürk
devrimleri yýkýlarak çaðlarýn
gerisine gidiyor Türkiye....
Üstüne üstlük..
Ne yargý baðýmsýzlýðý..
Ne adalet..
Ne söz söyleme ve yazma
özgürlüðü var ülkede...
Uydurma nedenlerle muhalif
gazetecilerin hapse atýldýðý ve
diktatörlüðün ayak seslerinin
duyulduðu bir dönemde..
Kýbrýs'taki vatan millet
edebiyatçýlarýndan hiç ses
çýkmýyor...
Türkiye'deki
baþkanlýk
referandumuna ne diyorlar?
Evet mi, hayýr mý?
Týs yok..
Onlar ancak, olasý bir barýþýn
önünü týkamak için senaryolar
düzüyorlar..
Buraya da þeriat düzeni
gelsin..
Dinin rahle-i tedrisatýna
dönülsün..
Kýz çocuklarý kadýnlar
kapatýlsýn.. Meslek yapmalarý
yasaklansýn..
Söz söyleme ve yayma
özgürlükleri kýsýtlansýn..
Ýstirdat projesi gerçekleþsin..
Haksýz yere daðýtýlan Rum
mallarý alanlarýn yanlarýna kar
kalsýn...
Efendiler de ömür boyu
devletçilik oynasýnlar diye..
Kýbrýs halký gene, yavrularýný
yiyen kedilere benzeyen
"analarýnýn"
ihanetine
uðradýlar...
Kýbrýslýtürkler,
Türkiye
çýkarlarýnda ve politikasýnda
"güçlendirici koz" olduklarý zaman
deðere biner.
Tuðrul Türkeþ aðzý açýklamalar ilk
kez yapýlmýyor ki.
Geçmiþte nice Türk büyüðü,
"Kýbrýs'ta bir tek Kýbrýslýtürk kalmasa
bile, bizim Kýbrýs davamýz ve
haklarýmýz devam edecek" demedi
mi?
Aradan onlarca ayýl geçti, Tuðrul
Türkeþ, TC Kýbrýs politikasýnýn
deðiþmediðinin teyidini yaptý.
Fiilen
yaþanan
gerçeði
seslendirdi.
Benim anlamadýðým, buna neden
þimdi, bu kadar tepki konduðu…
Þairin dediði geldi aklýma.
Biraz namuslaþtýrarak(!) aktarmak
istiyorum.
Bilenler, doðru þekilde okusun:
"Ýnsanoðlu çok tuhaftýr.
Doðru söze dayanmaz.
(Oru) "Bre eþek" dersin kýzar…
(Skn) Binersin hiç aldýrmaz."
Kýbrýslýlara "cup" diye oturdu.
Prof olduðu söylenen Ýlber Ortaylý
gibi tarihçilerin, "Kýbrýslýlarýn ne
istediði önemli deðildir" benzer
sözleri ile…
Türkeþ'in bu demecine neden bu
kadar içerliyorsunuz?
Türkiye'nin Kýbrýs politikasýnda,
þimdiye kadar, gerek gizlice gerekse
alenen, Kýbrýs ve Kýbrýslýtürkler için
neler düþündüðüne ilk kez mi tanýk
oldunuz?
KaKaTeCe Dýþiþleri Bakaný'nýn
"bir ilçe belediye meclis üyesinden
daha
yetkisiz
olduðunu"
söylemediler mi?
(Sanýrým o dýþiþleri bakaný,
hizmetlerinden ötürü terfi eden,
þimdiki Baþbakan Özgürgün'dü.)
Besleme, nankör, hazýr yeyici
hakaretleri…
Onlardan izinsiz hiçbir þeyi
kaldýramayacaðýmýzý duyurmadýlar
mý?
Yüzde 62 oyla seçtiðin temsilcin,
Cumhurbaþkanýn
için,
"Söylediklerini kulaðý duyuyor mu"
deðerlendirmesi yapýlmadý mý?
Bunlara karþý ne yaptýn?
Sen, Kýbrýslýtürk!... Bu kafa ile,
Kýbrýs'ta ve Kýbrýs konusunda bir
varlýðýn, bir sözün, bir etkin olacaðýný
mý sanýyorsun?
Meclisinde, kendi çýkarýna kararlar
üretebileceðini…
Seni kendi yurdunda azýnlýk hale
düþüren, asimile eden, yurdunu
iþgal edenlerin…
"Ben Kýbrýslýyým. Ýradem var,
þunlarý þunlarý istiyorum. Kaderimi
kendim çizerim!" demene
"eyvallah" çekeceklerini mi
sanýyorsun?
Lefkoþa, Girne, Maðusa ve diðer
yerleþim birimlerinde…
Kýbrýslý olarak yaþam sürdüðün ve
kültürünü yaþadýðýn yalaný ile kendi
kendini kandýrýyorsun.
Eeee peki…
Uygulamada bütün bunlara sahip
deðilken…
Bu temel haklarý elinden kimin
aldýðý gün gibi ortada iken…
Seni hiç kaale almayýþýný, deðer
vermeyiþine susarken…
Haklarýn bir bir sinsice ve bir plan
dahilinde elinden alýnýrken ses
çýkarmayan sen…
Gerçekleri dile getiren söylemlere
neden takýyor ve kýzýyorsun?
Eðri otur, doðru konuþ!
Gururun, söylenenden ziyade,
yapýlandan incinsin.
Söylenene deðil, yapýlana karþý
çýk.
Söylenenler ve yapýlanlar
gururunu incitiyorsa; söyleyeni
niye sýrtýnda taþýyorsun?
Atmak için silkinsene!!!
"Yenilecek düþman kardeþin kardeþle
kavga ettiði Türkiye'dir"
Þili'de 1988 yýlýndaki referandumda Pinochet'nin 8 yýl daha
iktidarda kalmasýný 'Hayýr' deyip engelleyen muhalif
kampanyanýn yaratýcýlarýndan biri
de Eugenio Garcia idi. Pinochet
muhalifleri, devlet televizyonunda
kendilerine ayrýlan 15 dakikada
yaptýklarý 'Hayýr' kampanyasýyla,
sekiz yýllýk iktidarýn önüne set
çekti. Bu kampanya, yönetmen
Pablo Larraín'in 'No' filmine de
konu oldu. "Kampanyaya katýldým
çünkü mesleðimi diktatörlüðün
devrilmesi için kullanmanýn
görevim olduðunu hissettim"
diyen Garcia, þunlarý söyledi:
"'Evet' cephesinden farký açýktý.
Tüm iyi yaratýcý yazarlar ve
reklamcýlar Hayýr taraftarýydý.
Evet'in tanýtýmlarý niteliksiz ve
þiddet doluydu. " Garcia, Türkiye'deki 'Hayýr' kampanyasýna
dair þöyle konuþtu: "Erdoðan, yükselen muhalefetin
ahlakýyla çatýþarak kendi iktidarýna anlam kazandýrýyor.
Diktatörlerin besin kaynaðý düþman korkusudur. Bu korkuyu
yenmenin yolu tehdit etmek deðil, kollarý indirmek ve
Türkiyelileri bir araya getirecek duyguyu bulmaktýr. Yenilecek
düþman; kardeþin kardeþle kavga ettiði Türkiye'dir."
YA TAKSÝM…
Kýbrýs TMT Mücahitler
Derneði Genel Baþkaný
Yýlmaz Bora, Kýbrýs
sorununun çözümü
yönünde sürdürülen
görüþmelerin hiçbir anlamý
kalmadýðýný söyledi.
Federasyondu,
konfederasyondu
görüþmeleri hep hikaye...
Kýbrýs'ta çözüm 1960
temelinde yapýlmalý.
Baþka türlüsü adaletsizliktir.
Bora tabii ki tümüne de
kýzar... O adanýn taksimini
ister sadece.
Ya taksim, ya ölümle
büyüdü çünkü...
ÞAÞKINLIK
Yunanistan'a sýðýnan ve
darbeciler diye
adlandýrýlanlarýn Türkiye'ye
iade edilmemesine Rum
yönetimi þaþýrmýþ. Nedeni
de bu yüzden Kýbrýs'taki
görüþmelerin çýkmaza
gireceðiymiþ. Bu Rumlarda
da akýl yok... Türkiye'nin
sunduðu þartlar zaten
müzakerelerin dondurulmasý
veya bitirilmesi için deðil
miydi...
MASADA
VERÝLMEZ
Ýlber Ortaylý Kýbrýslýlaýrn ne
istediðinin önemli olmadýðýný
söyledi. Buna da þaþmamak
gerekir aslýnda. Çünkü
mentalite ayný... Kanla aldýk
masada vermeyiz
düþüncesi hakim...
“Týrnak”...
"Türkiye'ye gelince… Liderler
süreci ileriye doðru taþýdýkça
talepler de çoðalmaya baþladý.
Türkiye dýþiþleri bakanlýðý
sözcüsü, çözümün önünü
kesmek istercesine 'Türkiye
için önemli olanýn, Türkiye'nin
Kýbrýs'taki etkin garantisinin
devam etmesi' olduðunu
söylüyor. Müftüoðlu, 'Bu bizim
ilkesel tutumumuzdur,
prensibimizdir. Garantiler
Türkiye'nin vazgeçilmezidir'
diyor. Garanti Antlaþmasýný
Türkiye'nin delik deþik ederek
Kýbrýslý Rumlarý maðdur ettiðini
aklýna getirmek istemiyor.",
Niyazi KIZILYÜREK
(Yenidüzen)
"Bildiðim, bu kadar geliþmeden
sonra çözümsüzlük þansýnýn
çözüm þansýndan fazla
olduðudur. Acý gerçek an
itibarýyla maalesef budur."
Ulaþ BARIÞ
(Kýbrýs Postasý)
"Bakanlýðýn almaya çalýþtýðý
Anafartalar Lisesi'nin
taþýnmasý kararý bir baþka
tehlikeyi daha beraberinde
getiriyor. Bu durum bir süre
sonra 23 Nisan Ýlkokulu
velileri ile Anafartalar Lisesi
velilerini karþý karþýya
gertirebilir. SatyýnBerova,
Girneli bir bakan olarak bu
tehlikeli oyunu bakalým ne
kadar daha devam
ettirecek."
Barýþ UZUNAHMET
(Havadis)
Günün Kahramaný
KUDRET
ÖZERSAY
Yapýlan tüm kamuoyu
araþtýrmalarýnda açýk
farkla önde giden Halkýn
Partisi 1. Olaðanüstü
Kongresi'ni dün yaptý…
Kongrede konuþan
Kudret Özersay "Hedef
tek baþýna iktidar" dedi.
Tek baþýna olabilir, ama
"iktidar" ifadesi yanlýþ…
Kuzey Kýbrýs Türkiye'nin alt
yönetimi oldukça kimse iktidar olamaz
burada, bir yönetim olabilir ancak… Türkiye'nin
emrinde… Halkýn Partisi'ne büyük bir raðbet olduðunu
kabulleniyor artýk herkes, ama tek baþýna olur mu, belli
deðil… Hüseyin Özgürgün de UBP için tek baþýna diyor,
Serdar Denktaþ da DP için… Mütevazi davranan diðer
partilerin durumu ise seçimde ortaya çýkacak… Çünkü
hepsinde de yenilenme var…
7
30 Ocak 2017 Pazartesi
Baflýnýn Köþesi
KONUÞ
GÖR DUY KONUÞ
Dr.Dolgun Dalgýçoðlu
[email protected]
KOLTUK
SEVDASINA…
Denktaþ: "Dövizin dalgalanmasý
elimizde olan bir durum deðil" dedi.
Gördünüz…
Hem Baþbakan Yardýmcýsý hem Maliye
Bakaný hem de Denktaþ'ýn oðlu…
O dedi…
Elimizde olan bir durum deðil, dedi…
Bunu açýlýmý þöyle…
Ne yapalým, elimiz
kolumuz baðlý…
Sene 1974…
Otobüslere doldurulduk.
Her otobüs de kalabalýktý.
Yollara döküldük.
Döktürüldük yani…
Dediler ki, "gidiyoruz".
"Nereye" diye soranlara
"çok iyi yere" dediler.
Geldiler, geldiler, kuzeye geçtiler.
"Kuzeyde nereye gidiyoruz" diye bir
daha sordular.
"Çok iyi yere," dediler.
Sonra geceye doðru yola devam edildi.
Otobüsler gitti, gitti…
Durdu.
"Tamam" dediler "burasý çok güzel yer,
inin".
Ýndiler.
Ellerinde valizler.
Ellerinde eþyalar.
Çocuklar, yaþlýlar, gençler.
Bakýndýlar.
Evleri Baf'ta kendiler merada.
Mera dediðim þimdiki DAÜ'nün
oralarýnda bir yer.
BM karargâhýnýn olduðu bölge…
E, diye sordular.
E, dediler.
Sabahý bekleyin de.
Hani bizi Omorfo'ya götürecektiniz,
orasý çok güzeldi, yeþildi, Baflýlarýn
hepsini de oraya götürecektiniz.
"Onlarý boþ verin sizin yeriniz burasý"
dediler.
Ertesi gün ev daðýtýmlarý baþlandý.
Evler bölüþüldü.
Ve olanlar oldu.
Kasabalýlar, bir yere yarýsý, bir yere
yarýsý yerleþtirildi.
Limasollular da öyle.
Maraþ'ta mesela Leymosunlular
mahallesi var.
Biz biliyoruz ki Girne'ye gitmiþlerdi.
Demek onlar da bölmüþler.
Sonra.
Arkadaþ dedi ki.
Bir Rum arkadaþý ile sohbet ederlerken
duymuþ.
Onlarý da aynen böyle parçalamýþlar.
Maðusalý Rumlarý da parçalamýþlar.
Bir kýsmý Larnaka, bir kýsmý Leymosun,
bir kýsmý da Baf'a gönderilmiþ.
Ýki tarafýn yöneticileri anlaþmýþlar öyle
mi?
Öyle olmalý.
Anlaþtýlar ki bir araya gelemeyen
maðdurlar sorun çýkartmasýn.
Biat etsinler.
Sinsinler.
Denktaþ, "Elimizde olan bir durum
deðil" dedi ya…
O aný aklýma geldi.
Babasý zamanýnda iþ planlanmýþ.
Kotarýlmýþ
Tabaklara kurtarýlmýþ.
Sonra kurtardýk dediler.
Kurtarýlmýþlarý parçaladýlar.
Parçalayarak kurtardýlar.
Ki ellerinden bir þey gelmesin.
Ancak.
Kuzeyde olup, kendi yerinden
kopartýlmayanlarýn da baþýna gelen ayný
þey geldi.
Elleri kollarý baðlandý.
Ve bu baðlýlýk halinin devamý için
çalýþanlar.
Oturduklarý koltuk hatýrýna veya sihrine
kapýlarak…
"Yetkili gibi oturuyoruz ama
görüyorsunuz ki elimiz, kolumuz baðlý",
diyorlar.
ALO AFRÝKA HATTI
MAKSAT ÝSTEKLÝ OLUNSUN
HARMANCI ÖNERÝLERÝNÝ AÇIKLADI
n LTB, DEREBOYU'NDAKÝ TRAFÝK SIKIÞIKLIÐI VE
PARK YERÝ ÝHTÝYACI KONUSUNDA ÜRETTÝÐÝ
ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝNÝ KÖÞKLÜÇÝFTLÝK VE
KUMSAL SAKÝNLERÝNE SUNDU
Osmanpaþa Caddesi ve Mehmet Akif Caddesi'nde yer alan alýþveriþ
ve eðlence mekânlarýnýn artýþý ile oluþan yoðun trafik ve park yeri
ihtiyacý konusunda bir dizi çözüm
önerisi üreten Lefkoþa Türk
Belediyesi (LTB), bu caddelerin en çok
etkilediði Köþklüçiftlik ve Kumsal
bölgesi sakinlerinin görüþ ve
önerilerini almak üzere bir toplantý
gerçekleþtirdi.
LTB'den verilen bilgiye göre, Þht.
Tuncer Ýlkokulu'nun toplantý
salonunda gerçekleþtirilen toplantýya
katýlan yurttaþlar ilk olarak LTB
Baþkaný Mehmet Harmancý'nýn slâyt
gösterimi ile desteklenen konuþmasýný
dinledi. Baþkan Harmancý, demokratik
katýlýma önem veren bir anlayýþlarý
olduðunu, bu sebeple de Dereboyu'nda yer alan trafik sýkýþýklýðý
konusunda ürettikleri çözüm önerilerini önce bölge sakinleri ile
paylaþmak istediklerini aktardý.
KTAMS SÜRESÝZ GREV BAÞLATIYOR
KTAMS, Girne Sosyal Sigortalar Dairesi'nde bugünden itibaren
süresiz grev baþlatma kararý aldý. KTAMS Genel Sekreteri Güven
Bengihan yaptýðý yazýlý açýklamada, KTAMS'ýn Girne Sosyal
Sigortalar Dairesi'nde personel eksikliði nedeni ile 20 Ocak tarihinde
grev baþlattýðýný, ancak Çalýþma Bakanlýðý yetkililerinin bu soruna
hala daha hiçbir çözüm üretemediðini kaydetti. Bengihan,
"Sendikamýz, bakanlýðýn bu duyarsýz ve sorumsuz tutumuna karþýlýk
yarýndan itibaren süresiz grev baþlatma kararý almýþtýr. Konu ile
ilgili olarak bugün saat 11.00' de Girne Sosyal Sigortalar Dairesi
önünde basýn açýklamasý yapýlacaktýr" dedi.
DÝYETÝSYENLER BÝRLÝÐÝ
BAÞKANI HÝDAYET AÐÖREN
Kýbrýs Türk Diyetisyenler
Birliði 7. Olaðan Genel Kurul
toplantýsý, önceki gün Lefkoþa Dr.
Burhan Nalbantoðlu Devlet
Hastanesi'nde gerçekleþti. Genel
kurulda birlik baþkanlýðýna
yeniden Hidayet Aðören seçildi.
Kýbrýs Türk Diyetisyenler
Birliði'nden yapýlan açýklamaya
göre, baþkanlýða yeniden Uzman
Diyetisyen Hidayet Aðören
seçilirken; Genel Sekreterliðe Yrd.
Doç. Dr. Seray Kabaran; Eðitim
Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt.
Gözde Okburan; Halkla Ýliþkiler
Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt.
Tuðçe Cumaoðlu ve Mali Ýþler
Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt.
Burcu
Barbaros
Nazif
getirildi.Açýklamaya göre,
Denetleme kurulunda Dyt. Gizem
Olgaç, Dr. Dyt. Müjgan Öztürk
Arýkbuka, disiplin kuruluda ise;
Dyt. Funda Bilginer, Dyt. Orhan
Özdengiz ve Dyt. Mehmet
Miralay görev alacak.
KOLEJ GÝRÝÞ SINAVI
SONUÇLARI AÇIKLANDI
Devlet kolejlerine önümüzdeki
öðretim yýlýnda alýnacak 595
öðrencinin belirlenmesi amacýyla
düzenlenen
Kolej
Giriþ
Sýnavlarý'nýn birinci basamaðý
(KGS-1) sonuçlarý açýklandý.
KGS-1, önceki gün Lefkoþa
Türk Maarif Koleji, Bülent Ecevit
Anadolu Lisesi, Girne 19 Mayýs
TMK, Gazimaðusa TMK,
Güzelyurt TMK, Ýskele Bekirpaþa
Lisesi ve Hala Sultan Ýlahiyat
Koleji olmak üzere 7 sýnav
merkezinde yapýlmýþtý.
Kolej Giriþ Sýnavlarý'nýn ikinci
basamak sýnavý (KGS-2) 6 Mayýs
Cumartesi, üçüncü basamak
sýnavý (KGS-Final) ise 10 Haziran
Cumartesi yapýlacak.
Öðrenciler; bu sýnavlardan
elde ettikleri puanlar sonucunda
hesaplanacak (yüzde 25 KGS-1
+ yüzde 25 KGS-2 + yüzde 50
KGS-Final) Kolej Giriþ Puanýna
göre oluþturulacak sýralama
listeleri ile kolejlerin kontenjan
sayýlarýna göre 2017-2018 öðretim
yýlý için kayýt hakký elde
edebilecek.
TOPLAM 595
ÖÐRENCÝ ALINACAK
Kolej
Giriþ
Sýnavlarý
sonuçlarýna göre Lefkoþa Türk
Maarif Koleji'ne 150, Gazimaðusa
Türk Maarif Koleji'ne 100, Girne
19 Mayýs Türk Maarif Koleji'ne
100, Güzelyurt Türk Maarif
Koleji'ne 75, Bekirpaþa Lisesi
Kolej Sýnýfýna 50 ve Hala Sultan
Ýlahiyat Koleji'ne 120 öðrenci
olmak üzere toplam 595 öðrenci,
2017-2018 öðretim yýlý için
kolejlere kayýt hakký elde etmiþ
olacak.
Geçtiðimiz günlerde Lefke'yle ilgili önerilerini bu köþede
yayýnlamamýzý isteyen arkadaþýmýz Bumin Bezmen yeni
önerilerine devam etti…
"Lefke'nin güzelleþmesi ve ilgi odaðý olmasý için sadece
benim deðil, Lefke'yi seven herkesin katký koymasý lazým.
Geçen günlerde de bu köþede yayýnlanmýþtý, devam
ediyorum. Cengiz Topel Hastanesi'nden baþlayýp, ilk etap
olarak sahil þeridi düzenlenmesi gerekiyor, yýkýlmýþ limana
kadar, Lefke'de çok sýk bulunan, Lefke'nin güzelliðine zarar
vermeden oraya yeterli yükseklikteki hurmalardan taþýnýp
ekilmesi lazým. Ekilen hurmalarýn rüzgardan etkilenmemesi
için desteklerle ayakta tutup, yeniden kökleþmeleri
saðlanmalý, ekilen hurmalarla oranýn görüntüsü bir anda
deðiþir. Lefke'ye giriþte güzel bir görüntü yaratýr. Aslýnda
benim aklýmda olan hastaneden gümrüðe kadar olan
bölgenin bütün olarak düzenlenmesi, ama sanýrým bugünkü
þartlarda bu pek mümkün deðil, ama bu yetiþmiþ hurma
ekiminin yapýlmasý pek de masraflý deðil, yýkýlan eski limanýn
tamiri ve orayý bir gezi parkuru olarak düþünmek orayý o atýl
vaziyetten kurtarýr ve insanlar için bir dolaþma yeri olarak
kullanýlabilir. Lefke'de mevcut hurma aðaçlarýnýn budanmasý
Lefke'nin panoramik görüntüsünü göze daha hoþ bir hale
getirir, þöyle ki belediye bu hurma aðaçlarýnýn budamasýný
yaptýrýr, temizliðini yaptýrýr, ardýndan bakýmý yapýlan hurma
aðaçlarýnýn masrafýný hurma aðaçlarýnýn sahiplerinden talep
eder. Lefke'de mevcut Ýngiliz dönemine ait sarý taþ binalar,
bunlara ilaveten tamiri yapýlmýþ su kemerleri ýþýklandýrýlmalý.
Geceleyin buralarý spot ýþýklarla ýþýklandýrmak gece Lefke'nin
görünüþü bir o kadar daha güzellik kazanýr. Çarþý içindeki
Vasýf Palas Sinemasý, Lefke Ýlkokulu, Komiserlik binasý,
Mahkemeler binasý var… Lefke Belediyesi en erken
zamanda askeri bölgelerin halk tarafýndan kullanýlabilmesi
için gayret göstermeli. Eski mezarlýk, þehitlik arasý yol
kullanýma açýlmalý… Yine Azer Baycan'ýn evinin olduðu yol
tamir edilip, Lefke'ye baðlantýnýn yapýlmasý gerekiyor. Askeri
bölge deyince benim aklýma hep çocukluðumuzun geçtiði
Kobrona bölgesi gelir. Burada yetiþen, büyüyen büyük bir
orman oluþtu. Bu ormanýn halka açýlmasý gerekiyor, þöyle ki,
buraya dere kenarýna yapýlacak yürüyüþ yollarý ve bisiklet
yollarýna ilave bir bölge olarak halkýn kullanýmýna açýlmasý
saðlanmalý. Orman arasýna oturma yerleri, piknik masalarý
konulabilir, hatta diðer bölgelerde yapýlan tahta evlerden
konularak burasý belediyeye ait bir tatil bölgesi haline
getirilebilir. Askeri bölge denince en büyük ve en önemli yer
Xero'nun en önemli bölgesini, hatta can damarýný oluþturan
aðaçlýk alan akla gelir. Doyum Market'in arkasýndan
baþlayýp ta yukarýlara kadar uzanan bu bölgenin halka
açýlmasý için acilen harekete geçilmeli, orasý bölgenin en
güzel park ve yeþil alan olmasý bölgemizin özlenen seviyeye
gelmesini saðlar. Yürüyüþ yollarý, yeþil alanlarý ve güzelim
aðaçlarý ile halkýn, üniversite öðrencilerinin kullanabileceði
çok güzel bir central park haline dönüþtürülebilir. Bütün bu
iþler yukarýda da belirttiðim gibi pek masraf ve harcama
gerektirmeyen,
yapýlabilir iþler, yani
birer hayal deðil,
yeter ki az bir
BÝZÝM DUVAR
gayret gösterilsin.
Birazcýk istensin,
halkýn bu gibi bölge
kalkýnmasý için
yapýlacak iþlere
maddi ve manevi
destek vereceðine
ben kesin
inanýrým… Yeter ki
gayret ve istek
olsun."
SENÝ GÝDÝ
"HAYIR"SIZ
KKTC SENÝ
Bizim Mandra
Tüpgaz fiyatlarýnýn zamlanýp 45 TL
olmasýnýn üzerinden daha 15 gün bile
geçmeden bu kez 1 TL daha artýþ yapýlarak
10 kiloluk tüpgazýn fiyatý 46 TL'ye çýkarýlýr.
Dövizin füze hýzýyla yükseliþinin getirdiði
pahalýlýk karþýsýnda vatandaþlar "Nasýl
dayanacaðýz?" feryadý içindeyken, tüpgazýn
durmadan zamlanmasýný frenleyecek bir
makam ortalarda görünmemekte, halkýn
dayanamýyoruz feryadý, kayalara çarpýp
geri gelmektedir. Sokaktaki adam, "Bunlar
kayadan daha kaya" diye acý acý söylenir.
8
Arada Bir
Özgün Kutalmýþ
[email protected]
Maliye Bakaný Serdar,
Girne'deki
Sosyal
Sigortalar Dairesi'nde
grev yapan çalýþanlarý
ziyaretinde açýkladý.
"Dövizdeki dalgalanma
durulmadan
önlem
almamýz mümkün deðildir.
Türkiye'deki yetkililerle ve Merkez
Bankasý ile sürekli görüþüyoruz.
Yükseliþ devam ederse tedbir almak
gerekecek.
Ancak þu anda durulmayý
bekliyoruz" dedi. Halbuki hükümetin
acil olarak dövizdeki dalgalanmanýn
durulmasýný beklemeden TL'nin döviz
karþýsýndaki
deðer
kaybýnýn
yakýcýlýðýný azaltmak için almasý
gereken önlemler vardýr.
Çünkü dövizdeki dalgalanma
durulduðu
zaman,
alýnacak
önlemlerin kýymeti harbiyesi
kalmayacaktýr.
Çünkü
batan
batacaktýr. Batanlarýn yaratacaðý
anafor, batmayacak olanlarý da içine
çekerek batýracaktýr.
Öncelikle 2016/18 ekonomik
protokolünün gerekleri yapýlarak
yatýrýmlarýn önü açýlmalý ve devlet
yatýrýmlarý yeniden hayat bulmalýdýr.
Bugün ilgili protokolün gerekleri
dünya kazan, devrim kepçe
Aziz Þah
Gambot diplomasisi
Britanya emperyalizminin
19'uncu yüzyýlda deniz
kuvvetlerini kullanarak
uyguladýðý gözdaðý verme
politikasýydý...
ABD emperyalizminin
Güney Çin Denizi'ne ve Türk
sömürgeciliðinin Kýbrýs Cumhuriyeti
karasularýna gönderdiði savaþ gemileri
gambot diplomasisinin örnekleridir...
Günümüzde gambot diplomasisi bu
kadar somut olmak durumunda da
deðil. Emperyalizmin kürsüsü rolünü
üstlenen bir gazetede önemli bir yazý
bile bu iþleve sahiptir...
"Britanya'nýn Trump'ý" Ýngiliz
Baþbakaný Theresa May önce
Trump'a, sonra Erdoðan'a desteðini
beyan etti. Kadýn olduðu için mi
Erdoðan'a ve Trump'a bahþedilen
nefret May'e sunulmuyor?
Kimlik politikalarýndan sýyrýlýn!
Emperyalizmin zývanadan çýktýðý
zamanlarda bu derece liberal kimlik
politikalarý ve cinsiyet siyaseti insanlýða
ihanettir!
May, gambot diplomasisini devreye
sokmuþ durumda! Peki, kime karþý?
Önce Trump ile, yani ABD
emperyalizmi ile samimi bir þekilde el
ele tutuþuyorsunuz, sonra Erdoðan ile
100 milyon Sterlinlik savaþ uçaðý
antlaþmasý yapýyorsunuz...
Tehdidin kime karþý olduðu açýk deðil
mi?
Yalnýzca Kýbrýs'ýn deðil, birçok
coðrafyanýn baþýna çorap ören BM
eski Genel Sekreteri Annan'ýn ismiyle
anýlan bir de doktrin vardýr...
Kýbrýs'a gambot diplomasisinin bir
mirasý gibi çöken Annan Planý'ndan
önce çýkmýþtý tarih sahnesine Annan
Doktrini...
Küreselleþme ile birlikte, "bireyin
egemenliði" sonucunda insan haklarý
kuvvetlendi diyordu Annan!
Bu birey kültünü savaþ gerekçesine
30 Ocak 2017 Pazartesi
Durulmayý bekleme Serdar
yapýlmadýðý için, býrakýn büyük
tamiratlarý, karayollarýmýzdaki
çukurlar bile kapatýlamamaktadýr. Yeni
mazbata maðdurlarý yaratýlmamasý
için zaman geçirilmeden döviz
borçlarýnýn Türk Lirasýna çevrilmesi
ve yeniden yapýlandýrýlmasý gerekir.
Kayýt dýþý ekonominin kayýt altýna
alýnabilmesi için ivedi olarak "Nereden
Buldun Yasasý" çýkarýlmalýdýr.
Kayýt dýþýlýðýn önlenmesi ile artacak
devlet gelirleri ile zincirleme zamlara
sebep olan akaryakýt ve elektrik
zamlarý sübvansiye edilebilir.
Döviz bazýnda %20'nin üstünde
küçülen 2017 mali yýlý bütçesinde
öngörülen yatýrým ve harcamalarýn
aksamadan yapýlabilmesi için ek bütçe
hazýrlanmalý ve ek bütçenin kaynaðý
da Türk Lirasý kullanmaya bizi
mecbur ettiði için Türkiye'den talep
edilmelidir.
Eþel Mobil uygulamasý geçmiþte
olduðu gibi 2 ayda bir uygulamaya
konmalý ve her ay oluþan hayat
pahalýlýðý oranlarý 2 ayda bir çalýþan
ve emekli maaþlarýna yansýtýlmalýdýr.
Asgari ücret de 6 ayda bir yeniden
belirlenmeli ve 6 ayda oluþan hayat
pahalýlýðý yanýnda refah payý ilâvesi ile
yeniden belirlenmelidir.
Fiyat Ýstikrar Fonu amaçlarý
doðrultusunda ve fiyat artýþlarýný
engelleyecek þekilde kullanýlmalýdýr.
Ülkemizde giderleri TL ancak gelirleri
döviz olan özel okullarýn döviz
kurlarýnda sabitlemeye gidilmelidir.
Temel gýda maddelerinde, üretimde
kullanýlan mamul, yarý mamul ve
diðer yatýrým mallarýndaki KDV
oranlarý geçici olarak düþürülmelidir.
Gümrüklerde
ithâl
mallar
gümrüklenirken döviz kurlarýnýn
sabitlenmesi de ithâl mallarýn aþýrý
pahalanmasýný engeller.
Bu önlemler alýnýrsa devletin
gelirlerinde düþme yaþanacaðý
düþünülebilir.
Halbuki bu önlemler hayata
geçirilirse halkýn elinde daha fazla
harcayacak parasý olacaðý için,
tüketim, dolayýsý ile de devletin
gelirleri artacaktýr.
Bilhassa kayýt dýþýlýðýn önlenmesi ile
devletin hazinesine ilâve kaynak giriþi
olacaktýr.
Bu önlemlerin hayata geçirilmesi
için dövizdeki dalgalanmanýn
durulmasýný bekleme Serdar.
Dalgalanma durulduðunda kurtaracak
esnaf olmayacaðý için, önleme de
gerek olmayacaktýr.
Britanya emperyalizminin
"gambot diplomasisi"
Ýngiliz Sömürgeler Bakaný'nýn zamanýnda "Bazý
coðrafyalar vardýr tam baðýmsýz olmayý asla
beklememelidirler" dediði Kýbrýs'ýn, asla ile kat'a
arasýndaki müzakere masasýnda oturan son Osmanlý,
Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Johnson'un Erdoðan'a yazdýðý
küfürlü þiir bile Türk-Ýngiliz dostluðuna yarýyorsa,
Kýbrýs'ýn üzerinde tek Türk kalmasa bile tekfircimezhepçi Türk Ýslamcýlýðý ile Ýngiliz emperyalizmi
Kýbrýs'ta anlaþacak bir orta yol bulur...
dönüþtürecek kadar gözü dönmüþtü:
"Uluslararasý toplum" olarak
adlandýrdýklarý
uluslararasý
emperyalizm, insan haklarý ihlallerini
gerekçe göstererek askeri müdahaleler
gerçekleþtirecekti...
Ýnsan haklarý emperyalizmi böylece
tarih sahnesine çýkar. Tabii ki bu
müdahaleciliðin sýnýrlarý ABD
emperyalizmi adýna Clinton tarafýndan
belirlendikten sonra...
BM Genel Kurulu'nda yaptýðý
konuþmada Annan'ýn emperyalist
müdahalecilik ve savaþ çýðýrtkanlýðý
doktrinini onaylayan Clinton, bu
ilkenin muhtemelen her ülkede ve her
koþulda uygulanamayacaðýný ilan
eder...
Sebebi
basittir.
ABD
emperyalizminin insan haklarý
tanýmayan dostlarý ve beslediði
diktatörlüklere olur da BM müdahale
etmeye kalkmasýn!
Theresa May'in Trump ile
Erdoðan'ýn kürsülerinde yaptýðý
gambot diplomasisi tam da budur...
Suudi Arabistan'a karþý deðil,
Kýbrýs'a karþýdýr bu diplomasi...
Türkiye'ye karþý deðil, Filistin'e
karþýdýr...
Ýsrail'e karþý deðil, Yemen'e
karþýdýr...
Nerde bir insan haklarý ihlali ve insan
imhasý varsa, bu diplomasi ve insan
haklarý emperyalizmi, ihlalcilere ve
imhacýlara deðil, haklarý ihlal edilenlere
ve imha edilenlere karþýdýr...
Tarihte tekerrür mücadelede
tereddüt olmaz. Fakat yýldönümleri
tarih ile güncel olaný birbirine
baðlýyor...
Bir çok tarihi olayýn 100'üncü yýlýný
ya geride býraktýk ya 100'e doðru
koþmaktayýz...
2016
Filistin'in
sömürgeleþtirilmesinin önünü açan
Balfour Deklerasyonu'nun 99'uncu
yýlýydý.
Siyonizmin
Ýngiliz
emperyalizminin bir truva atý olarak
Ortadoðu'da tarih sahnesine çýkýþýnýn
99'uncu yýlý...
Tam da tarih 99'u 100'e baðlarken
bugün Britanya emperyalizmi yeniden
Filistin karþýsýnda Siyonizmin analýðýna
ve koruyuculuðuna soyunuyor...
Ýngiliz Sömürgeler Bakaný'nýn
zamanýnda "Bazý coðrafyalar vardýr
tam
baðýmsýz
olmayý
asla
beklememelidirler" dediði Kýbrýs'ýn,
asla ile kat'a arasýndaki müzakere
masasýnda oturan son Osmanlý, Ýngiliz
Dýþiþleri Bakaný Johnson'un Erdoðan'a
yazdýðý küfürlü þiir bile Türk-Ýngiliz
dostluðuna yarýyorsa, Kýbrýs'ýn
üzerinde tek Türk kalmasa bile
tekfirci-mezhepçi Türk Ýslamcýlýðý ile
Ýngiliz emperyalizmi Kýbrýs'ta
anlaþacak bir orta yol bulur...
Baðýmsýz Köþe
Ali Kiþmir
[email protected]
KALICI BÖLÜNMEYE
DOÐRU GÝDÝYORUZ
"Karpaz'ýn verilmesi söz konusu deðil"…
"Rumlar, Annan Planý'ný reddetti. Güzelyurt
artýk verilemez"…
"Maraþ'ý vereyim, siz de bize Erenköy ile
Güzelyurt arasýný verin"…
Bu sözler Türkiye Cumhurbaþkaný Recep
Tayyip Erdoðan'a ait…
Deðerli okurlar, öncelikle þunu söylemem
gerekir ki, Türkiye, tarihinde hiç olmadýðý kadar
Kýbrýs konusunda açýk bir duruþ sergiliyor…
"Ýlhak" þu anki Ankara hükümetinin resmen
gündeminde…
***
2003'te verilebilir olan
Güzelyurt, ne oldu da 2017 yýlýnda
"Verilemez" konuma geldi?
Orada yaþayan insanlarla
alakalý bir durum olmadýðýný
Türkiye'nin Baþbakan Yardýmcýsý
ve Kýbrýs'tan da sorumlu Bakaný
Tuðrul Türkeþ, "Bir tane Türk kalmasa da bizim
Kýbrýs diye bir davamýz var" diyerek herhangi
bir tartýþma yaþanmasýný engelledi…
Yani, toprak iadesi konusundaki esas sorun,
o topraklarda yaþayan insanlar veya o
insanlarýn hassasiyetleri deðildir…
Peki, Güzelyurt, Karpaz ve Erenköy ile
Güzelyurt arasýný bu kadar deðerli yapan nedir?
Elbette kuzey kýyý þeridi…
Karpaz ile Güzelyurt verilmez ve bunun
üzerine Erenköy ile Güzelyurt arasý da alýnýrsa,
tüm kuzey þeridi Türkiye'nin elinde kalmýþ
olur…
Stratejik olarak bu kadar deðerli bir kazaným
karþýsýnda, Türkiye býrakýnýz Maraþ'ý,
Lefkoþa'nýn önemli bir bölümünü de Rumlara
vermeye hazýrdýr…
Ki bu konular Türkiye ile Kýbrýs Türk yönetimi
arasýnda görüþüldü…
Ancak halihazýrda elinde daha fazla kýyý þeridi
bulunduran Türk tarafýnýn akýl almaz isteðini
Rumlarýn kabul etmesi mümkün deðildir…
Ki zaten süreç hem bu konuda, hem de
Türkiye'nin kendi halkýna istediði 4 özgürlük
konusunda kilitlenmiþ durumda…
Bakýnýz, sürecin tam da burada kilitlendiði
görüþü benim tespitim deðil…
Bizzat Tuðrul Türkeþ kendisi çýkýp sürecin
bahsettiðim noktada kilitlendiðini açýklamýþtýr…
Ki Cumhurbaþkaný Akýncý da NTV'ye verdiði
röportajda, kararlara etkin katýlýmýn Rumlar
tarafýndan kabul edildiðini, dönüþümlü
baþkanlýkta ise sorun yaþanmayacaðýný ifade
etti…
Yani Rumlar çok büyük ölçüde Kýbrýslý
Türklerin siyasi eþitliðini kabul etmiþ
durumda…
Ancak Türkiye'nin duruþu süreci resmen
içinden çýkýlmaz bir duruma sokuyor…
Kesin bir ifade ile kuzeye kýyý þeridi olan
bölgelerin verilmeyeceði, aksine Rumlarýn
elinde olan bölgelerin de talep edileceði ifade
ediliyor…
Üstüne bir de, "Tüm Türkiye Halkýna da 4
özgürlük istiyoruz" talebinde bulunuyorlar…
Müzakere masasýnda bunun karþýlýðý, "Biz
kuzeyi kendi topraklarýmýza ilhak etmek
istiyoruz" dur…
Ki amacýn o olduðu da kuzey kýyý þeridinin
ýsrarla tamamlanma talebiyle ortaya çýkýyor…
***
Kýsacasý, "Kalýcý bir çözüm" diyerek çýkýlan
yolda, "Kalýcý bir bölünmeye" doðru hýzla
ilerliyoruz…
Ve korkarým tüm çözüm isteðine raðmen bu
yük Akýncý'nýn omuzlarýna býrakýlacak…
O nedenle Akýncý çýkýp isyan etmelidir ve
Türkiye'nin bahsettiðim konulardaki gerçek
niyetini toplumu ile paylaþmalýdýr…
Yoksa adý tarihe istediðinin tam tersi bir
þekilde yazýlacak!..
Ve çözüm için o kadar verdiði mücadele de
boþa gitmiþ olacak…
Hade baþkan, gün toplumunla birlikte hareket
etme ve Kýbrýslý bir çözümü kovalama
günüdür…
Bu yolda kaybedeceðimiz bazý þeyler olabilir
ancak karþýlýðýnda kazanacaðýmýz koca bir
gelecek bizleri bekliyor…
9
30 Ocak 2017 Pazartesi
Posta... Posta... Posta...
Tünel
ALINTI
ABD’den manzaralar
ARÞÝV
ARAÞTIRMA
ÞÝRKETLERÝ
YANILDI
Yalnýzca Türkiye'de
deðil Birleþik Krallýk'ýn
AB'den çýkmasýnýn
oylandýðý Brexit olarak
bilinen referandumda
da, ABD seçimlerinde
de araþtýrma
þirketlerinin
neredeyse hepsi
yanýldýlar. Geleneksel
araþtýrma/ölçümleme
tekniklerinin yeniden
gözden geçirilmesinin
gerektiði hakikat
sonrasý bir
dönemdeyiz artýk.
Siyasetçilerin,
gazetecilerin pek
çoðu ne yapacaðýný
bilmiyor. Türkiye'de
siyasal iktidarýn
sürekli deðiþen
politikalarýna ayak
uyduran köþe
yazarlarýnýn dün ak
dediklerini bugün
karalama giriþimlerinin
seviyesi münazara
yarýþmalarýnýn bile
altýna indi.
Televizyonda tartýþma
programlarýna sesi
yüksek çýkanlar,
hassasiyetleri en
duygusal þekilde dile
getirenler sosyal
medyada "kapak"
videolarýyla taraftar
arttýrýyor. OHAL
gerekçesiyle 154
gazeteci hapiste,
yüzlerce
akademisyen iþsiz,
onlarca medya
kuruluþu
kapatýlmýþken bir
tartýþma imkaný varmýþ
gibi ülke referanduma
hazýrlanýyor.
Sürüklendiðimiz
referandum geçmiþ
seçimlerden çok daha
kritik, iktidar
kabullenmese de bir
rejim deðiþikliðinin
eþiðindeyiz.
Ceren SÖZERÝ
(Evrensel)
TARÝH 10 OCAK 2016
Gazetemize ulaþan bilgilere göre, Ercan'da
hizmet alýmý için sözleþme imzalanan TC'li
þirkete ödeme yapýlmasý konusunda KKTC
Ulaþtýrma Bakanlýðý TC Büyükelçiliði'nden
de katký istedi. Bunu reddeden elçilik
bakanlýða baþka bir öneride bulunarak bu
hizmeti TC Ulaþtýrma Bakanlýðý'na baðlý
Devlet Havalimanlarý Müdürlüðü'nün
verebileceðini bildirdi...
Gözden kaçmayanlar...
EN DOÐRUSU
TC'li Profesör Ýlber Ortaylý diðer geri
kalanlar gibi Kýbrýslýlara hakeret
etmeyi seçti... Bu ne ilk ne de sondur.
Baðýmsýzlýk, özgürlük dendiði zaman
hemen tek bir aðýzdan baðýrmaya,
hakaret etmeye baþlýyorlar. Ýlber
Ortaylý isimli profesör de Egeli
iþadamlarýnýn toplantýsýnda yaptýðý
konuþmada Kýbrýs'ýn Türkiye'nin malý
olduðunu direkt de olmasa vurguladý.
Kýbrýslýlarýn ne istediklerinin hiç
önemi olmadýðýný söyledi. Geriye
kalanlardan ne farký var bunun... Ýlk
cevabý Erhürman verdi ona...
Güldüðünü söyledi... Oysa gülmek
deðil
bir
hastir
çekmek
en
doðrusuydu.
DÝPNOT
ABD'de 2 bini aþkýn
akademisyen,
imzaladýðý bildiri ile
ABD Baþkaný
Trump'ýn ülkeye
Müslümanlarýn
giriþini
yasaklamasýný
"insanlýk dýþý"
olarak niteledi.
ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ
"Adamlar yüzyýl öncenin aklý
ile konuþuyorlar. Dünya da
onlara gülüyor..."
Tufan Erhürman
(CTP Genel Baþkaný)
'Big Brother' namaza çaðýrýyor!
Birkaç gün önce kaybettiðimiz
Ýngiliz aktör John Hurt, benim
zihnimde George Orwell'in büyük
eseri "1984"ün hakkýný veren ayný
adlý filmdeki Winston Smith
rolüyle unutulmaz olmuþtur. Film
artýk bir klasiktir. Bugün bile ne
zaman sinema kanallarýnda rast
gelsem, ister ortasýndan olsun
isterse sonundan, izlemeden
edemem.
Elbette filmde sokaklardan
evlere kadar, her yerde bir "yüz"
olarak karþýmýza çýkan "Big
Brother"ýn (Büyük Birader) ve
onun liderliðinde süregelen
"totaliteryanizm"in ete-kemiðe
bürünmüþ haline can verdiði rolle
(O'Brien) Richard Burton da
unutulmazdýr. Winston'a "yasak
meyve" yediren ve onu
"yaþarken ölüm"le bitecek ortak
bir bireysel isyana kýþkýrtan Julia
rolünde Suzanna Hamilton da
öyle…
Ama filmi Winston rolüyle
John Hurt taþýr. En unutulmaz
sahneler her gün gerçekleþtirilen
düþmanlarý/hainleri lânetleyip
"Big Brother"ý yüceltmeye dönük
toplu törenlerdir. Filmin Orwell'in
yazýlý metnine en büyük katkýsý bu
sahnelerdir. Ve bize, "Big
Brother"da eritilmiþ kitlenin adeta
bir "zoraki ibadet"e nasýl tabi
tutulduðunu resmeder.
George Orwell'in 1949'a
tarihlenen romanýnýn, o günün
dünyasýnda yazarýn karþýsýna
çýkmýþ iki totaliter rejim, Hitler
Almanya'sý ile Stalin
Rusya'sýndan "kýrma" bir
esinlenme olduðu açýktýr.
Bugünün dünyasýnda içinde
bulunduðumuz coðrafya dâhil,
Orwell ve eserini ürpere ürpere
hatýrlamadýðýmýz tek bir gün dahi
yok gibi!..
Bizim buralarda Orwell'in
romanýnda geçen, geleceðe
yönelik iç karartýcý kehanetleri
bize çaðrýþtýracak mahiyette pek
Karikatür: Sefer Selvi/Evrensel
VÝRGÜL...
CIA'NÝN PLANLARI
BRTK CIA'nin planlarýný açýklamýþ. BRTK'ya göre
ABD Türkiye'yi Kýbrýs'ýn dýþýnda tutmak
istiyormuþ... Oysa tam tersi ya CIA'nin ellerine
geçen belgelerini okuyamamýþtýr ya da saptýrmýþtýr.
Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduðunu ve Kýbrýs'ta
bulunan askerlerinin de NATO askeri olduðunu
unutmamalý... 74 savaþýndaki haritayý ve duracaklarý
yerleri bile Pentagon iþaretleyerek ellerine vermiþti.
Bu tek bir gerçek olarak duruyor karþýmýzda. Ve
Türkiye adadan çýkmasý halinde buraya onun yerini
tutacak bir NAYO ülkesi askerinin geleceðini de
zamanýn ABD Baþkaný Bush'un söylediði de
unutulmamalý.
ANAFARTALAR'A
DOKUNAMAZSINIZ
DE HOCA...
"Sorun, bir iki okulu baz alarak
deðil, bölgedeki tüm okullarý
kapsamlý bir eðitim planý
çerçevesinde
deðerlendirerek aþýlabilir."
Cemal Özyiðit
(TDP Genel Baþkaný)
çok vaka her gün karþýmýza
çýkýyor.
Bir "dinbaz totaliteryanizm"i
hayata geçirme yolunda irili-ufaklý
giriþimlerde bulunmaktan geri
kalmayan birçok kiþi, çevre,
kurum, vakýf, vesaire var.
Bunlardan biri de bize özgü bir
"zoraki ibadet" uygulamasý
denilebilir.
Afyonkarahisar'da Müftülük ve
Milli Eðitim Müdürlüðü yarýyýl
tatilindeki 7-15 yaþ arasý
öðrencileri "Haydi Namaza" adý
altýnda bir etkinlikle topluca vakit
namazlarýna çekmeye
yeltenmiþler.
Her gün erkek çocuklarýnýn en
az üç, kýz çocuklarýnýn en az iki
vakit, cami cemaatiyle namaz
kýlmasýnýn saðlanmasý
hedefleniyor.
Milli Eðitim Müdürlüðü'nden
tüm okullara gönderilen yazý ile
öðretmenlere kampanyayý teþvik
etmeleri yolunda resmen talimatta
bulunulmuþ.
Müftülük, okullarýn Din
Kültürü öðretmenlerinden
"Namaz Takip Çizelgesi" baþlýklý
bir imza sirkülerini çoðaltarak
öðrencilere daðýtmasýný istemiþ.
Böylece öðrencilerin cemaatle
kýldýklarý her namaz, cami
görevlilerinin imzalayacaðý bu
belgelerle "takip edilmiþ"
olacak!.. Þimdi siz buna "din"
diyorsunuz, öyle mi?!
Ve dini bu þekilde çocuklara iki
haftalýk tatilde onlarý mahalleokul-müftülük baskýsý altýnda
namaza çekerek sevdireceðinizi
sanýyorsunuz, öyle mi?..
Buradan çýksa çýksa 1984benzeri hikâyelere, senaryolara,
kurgulara kapý açacak sonuçlar
çýkar.
Orwell'in býraktýðý yerden, ama
Hitler Nazizm'i, Sovyet Stalinizm'i
çaðrýþýmlarýnýn ötesinde, bir
dinbaz-totaliteryanizmin Türkiye
macerasýna binaen!..
(Bu yazý Tayfun Atay'ýn
"Cumhuriyet"te yayýmlanan
"Big Brother namaza çaðýrýyor"
baþlýklý yazýsýndan
kýsaltýlmýþtýr..)
10
30 Ocak 2017 Pazartesi
"Simula-tin"
Lila Hayri
TC "Kýbrýsýn sadece topraðý bizim için önemlidir"
demeseydi bile biz birkaç kiþi bunu biliyorduk
da çoðunluk zeka özürlü. Baðlandýklarý ahýrda hala
otluyorlar…
Onlar hala "kurtarýldýlar"dalar. Tüm "kurtarýlanlar"
benden uzak olun…
Ne özel hayatýmda, ne de sanalda…
Ramadan Daðcan
Alev Arif
Merhabalar arkadaþlar. Dayanýþýn,
yakýndýr bahar gelecek.
Hava soðuk sýký giyinin üþütmeyin.
Sorumlu olduðumuz çocuk, yaþlý,
hastalara bu günlerde daha bir özenli
bakmalýyýz. Apartman giriþlerine
eski battaniye, olmadý karton; sabah
kahfaltýdan artanlarýn yanýna bir
þeyler katýp cancaðýzlarý beslemeyi
unutmayýn (bilirim yapýyorsunuz,
benimkisi hatýrlatma). Kuþlar...
Serçeler, güvercinler, kumrular,
kargalar... Kuþlar diyorum; ekmek
kýrýntýsýný severler. Olmadý bir avuç
bulgura da yok demezler.
1974
sonrasýnda
KKTC'deki
yolsuzluklara, partizanlýða, baskýlara,
adam kayýrmaya, kýsacasý çarpýk düzene
dayanamayýp, kurtuluþlarýný çeþitli
Avrupa ülkelerinde görüp adayý terk
eden, bazý Kýbrýslý Türkler, müzakerelerde
geliþen süreci baþarýsýzlýk, acemilik ve
taviz verildiði iddiasýyla baþ milliyetçi
kesildiler.
Bir kere bu konuda söz sahibi
olabilmek için, fikir yürütmek için ayný
kaderi paylaþmak gerekir.
Ben merak ederim da, biz adada
yaþayanlardan daha milliyetçi kesilen bu
arkadaþlar, neden bizimle ayný kaderi
paylaþmadýlar, ya da madem bu kadar
milliyetçidirler, neden kurtuluþlarýný
Türkiye'de deðil da Avrupa'da aradýlar.
Kimse onlara Türkçe konuþan
Avrupalýlar diyemez.
Ama Kýbrýs'ta yaþayanlara, çakallar bir
yana, en yetkili aðýzlar bile Türkçe
konuþan Kýbrýslýlar diyor.
Bu ne demektir bilen var mý?
Bu çok milliyetçi arkadaþlara tavsiyem,
müsaade etsinler de, taviz verildiydi ya
da verilmediydi hakkýnda Kýbrýs'ta
yaþayanlar karar versin.
Zurnanýn son deliði kulaða hiç de hoþ
gelmez.
***
Niyazi Perk
Gelin size bir Pazar sabahý,
bilmeyenler için KKTC'nin
büyüsünü anlatayým..
Burada yerel ya da genel
yönetimden birinin desteðini, ya da
ortaklýðýný alýrsaniz ve paranýz
varsa kendi kanunlarýnýzý yapma
hakki kazanýrsýnýz.. Kimse size
karýþmaz, napýyorsun diye
sormaz.. Ne belediye, ne bakanlýk,
ne polis... Yol kapatabilirsiniz
mesela... Ya da yasak olmasýna
raðmen Pazar sabah saat 06.45'te
inþaatýnýz çalýþmaya baþlayabilir..
Mesela sabah saat 06.45'ten beridir
eski Belça'nýn oradaki inþaatta
çalýþmalar tam gaz baþladý..
Vuruyorlar,
kesiyorlar,
çakýyorlar... Pazar sabah saat 7'de...
Düþünsenize hangi ülkede böyle bir
hakkýnýz rahatlýðýnýz var? Mesela
güneyde bunu yapmayý deneyin
bakalým ne oluyor? Ama pardon
bizim onlarla iþimiz yok, biz
Türkiye'nin izindeyiz ve orada da
normal...
Sen çok yaþa KKTC ve seni
babasýnýn çiftliði yapanlar... Ve
kendini o çiftlikte küçük baþ olmaya
layýk görenler....
***
Niki Gagalar
Moral bozucu þeyler... Olabilecek en
iç sýkýcý hayatlardan biri. Birinin
deyiþiyle
"Umutsuzluðun
Doruklarýnda" ...
Galatasaray
Kadýköy'de
Fenerbahçe'yi yenemez,
Liverpool Premier League
þampiyonluðunu kazanamaz,
Kýbrýs'ta çözüm olamaz,
Ulaþ Barýþ bloðu kaldýrmaz,
Ýskender Pala çok satar roman
yazmaya devam eder..
Sabri ilk 11'deki yerini korur...
Öff .. Hem de ne öfff.
Fatih Nasýr Eren - Desteban (Ellili yýllar)...
Hasan Recep
***
Feriha Altýok
..........................
Aðrý azgýn bir at gibi
þaha kalkmýþken boynumda
ve boynum uzanmýþken
ilâhi bir rýzayla sýratýn sýrtýnda
ve nasýl titrerken ruhum
ölümüne bir isyanla
hani daðlarý dört yanýndan
sarýlmýþ bir eþkýya. ....
kaçsam... caným çok aðýr sýrtýmda
ve
ayaklarým
benzemiyor
ayaklarýma
-nasýl can büzülür ya damarda üstelik hangi yanýma dönsem
hasret kalýrým öbür yanýma...
Dövize çözüm bulunmuþ!!
Ekonomist, Orama Burama'nýn Bulunmaz incileri!!
"Ürettiklerimizi yerli halk yemesin..
Avrupa'ya gönderelim, ordan gelecek dövizi de,
ithalatçýlarýmýza kullandýrarak döviz açýðýmýzý kapatmýþ
olacaðýz"
Ýthalatçýlarýn, düþen kar oranýný halka ödetmenin
yolunu da ne güzel buluyorlar hemenden de!!
Bu durumda üretici halk ne yiyecek be guzum?
Ýthalatçýlarýn ithal ettiklerini mi?
Kaldý ki, dünyadan kopuk bir yapýya ihraç etme iznini
nereden alacaksýnýz?
BU YAÞTA BU ZEKA KALIBINIZA GERÇEKTEN
DAR GELÝYOR MR ORAMA BURAMA!!
Dönüp dolaþýp, yine ayni fasit daire içinde kalýyoruz!!
Bu adada adam gibi bir barýþ ve anlaþma olmazsa,
sadece bu döviz sorunu dahi; HEPÝNÝZÝ BÝTÝRECEK!!
Þener Ýzmen
Türkiye'nin kredi
notunun düþürüldüðü
anlarda
TC Eðitim Bakanlýðý,
imam hatip okullarýna
gönderdiði genelgede,
tatil zamanlarýnda da
öðrencilerin namazlarýný
aksatmamak için
Her gün camiye gidilmesi
gerektiðini aksatanlarýn
isimlerinin belirlenmesini
Ve öðretmenlerin teþvikçi
olmasý gerektiðini dikte
etti...
Ali Can
AYAÐIMIZA TRUMP
GÝRECEK
Trump Amerika'ya müslümanlarý kabul
etmiyor. Ayný zamanda Yemen'de operasyon
düzenliyor. Trump Amerika'ya potansiyel bir
terör tehlikesi yüzünden müslümanlarý kabul
etmiyor. Amerikan devlet terörü Yemen'i
vuruyor. Hristiyanlar Yemen'i vuruyor, onlar
vizesiz, gümrüksüz Ortadoðu'da
cirit atýyor. Trump üstüne üstlük
müslümanlarý kabul etmiyor. Ne
olacak?
...
Faþizmin
güçlenmesini
saðlayan meþrulaþmasýdýr.
Faþizm nasýl meþrulaþýr? Anti
tezini yaratarak... Trump'ýn bu kararýna karþý
anti tez artýk hristiyanlarýn müslüman ülkelere
alýnmamasýdýr. Fakat bu misilleme Trump'ýn
kararýný meþrulaþtýrýr ve faþizm daha da
kuvvetlenir. Batý diyalektiði gereði ortaya
sentez olarak daha güçlü bir faþizm çýkar.
...
Üstelik bu misilleme bir boka yaramaz. Sadece
sivilleri hedef alacak terör eylemleri doðurur.
Diðer türlü hristiyan askerler zaten içeridedir.
Yýllardýr oradadýr ve cirit atmaktadýr. Onlar vize
almamýþtýr. Gümrüksüz girmiþlerdir. Ortadoðu
halklarý yýllarca bu heriflerin kuklasý olmuþ ve
hedeflerindedir. Ýslamcý terörün hedefi ancak
hristiyan siviller olacak ve gerilim gitgide daha
da artacaktýr.
...
Peki neden bu iþ böyle? Bu basit bir adým
deðil! Trump bunu bilerek yapmýyor ama faþizm
için iyi bir hamle. Kapitalizm büyük krizde, bunu
yýllardýr aþamýyor. Liberal ve ticari ittifaklar daha
da iþi bok etti. Bu hamle hristiyanlar ve
müslümanlar ayrýmýný koyu bir hale getirecek.
Zaten koyuydu artýk kimlik olarak daha belirgin
bir ayrým haline gelecek. Sözgelimi Rusya ve
Türkiye iþbirliði zarar görecek. Aslýnda
Rusya'nýn Ortadoðudaki tüm iþbirlikçi alanlarý
zarar görecek. ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) ile
iliþkileri sýcak olan Ýsrail baþka bir dini kimlik
üzerinden ortayolculuðuna devam ettikçe prim
saðlayacak. Ortadoðuda terör yükselecek,
terör ile birlikte Ýsrail güçlenecek, tüm bunlar
ile birlikte emperyalistlerin askeri müdahaleleri
hümanist bir zeminde meþrulaþacak.
...
1945'de Manhattan Projesi ile Þikago
Üniversitesi'nde baþlayan atom bombasý
çalýþmalarý Trinity adlý bombayla baþarýya
ulaþtýktan iki yýl sonra dünyanýn nükleer silahlar
ile sonunu sembolize eden Kýyamet Saati
projesi gerçekleþtirildi. Biliminsanlarýndan
oluþan proje ekibi kýyamete yedi dakika kalacak
þekilde saati ayarladýlar. Trump'a kadar saat üç
dakikaya kadar düþmüþtü. Þu anda saat Trump
yüzünden 30 saniye daha ileri alýndý. Kýyamete
bir adým daha atýldý.
...
Abartý mý? Liberal bir melankoli mi? Elbette
böyle bir güruh da var. Obama'yý kutsayan bir
güruh! Çakma Luther King! Ama abartý da yok!
Zaten ne kadar abartýrsan abart o gerçekten
orada var! Çünkü Trump kapitalizmin girdiði
krizin Amerika açýsýndan son kozu. Trump tek
baþýna bir irade yahut özne deðil. Trump tarihin
dayattýðý özne. Bu yüzden abartý yok.
Dünyanýn yaralarýný faþizmle sarmaya kalkýp
kangren olacaðý belli. O kollar, bacaklar
kesilecek, belli.
...
Trump bir hafta içerisinde kamuya
duyurulan þekli ile 15 imza atýp, karar aldý. Geri
planda yapýlan anlaþmalarý, sözleþmeleri
bilmiyoruz. Bunlardan bazýlarý þunlar:
- Amerika artýk Suriye'den mülteci kabul
etmeyecek.
- Terör ile iliþkili olduðu düþünülen
ülkelerden gelenler kabul edilmeyecek.
- Meksika sýnýrýna duvar projesi için
gerekecek 25 milyar dolar bütçe Meksika'dan
ithal edilen ürünlere ek vergi konarak
karþýlanacak.
- Trans-Pasifik Ortaklýðý ticaret
anlaþmasýndan çekilinilecek.
- Obamacare olarak adlandýrýlan saðlýk
reformunu iptal edilecek.
- Dakota boru hattý projesini onaylandý ve
inþa edilecek. (Bu proje 3 Eylül 2016'da
baþlayan Standing Rock direniþi ile 5 Aralýk'ta
kýzýlderili yerliler tarafýndan iptal ettirilmiþti.)
11
30 Ocak 2017 Pazartesi
Rüzgara karþý
Bülent Tümen
SESSÝZLÝK ÝYÝ MÝ,
KÖTÜ MÜ?
Bu topraklardaki siyaset erbabý da, hafta sonlarý
tatile girerler... Genelde, en düþük ücretli çalýþanlar
görevdedir sadece, hafta sonlarýnda...
Özel sektördeki, market çalýþanlarý buna örnektir...
Ancak tabiidir ki, hafta sonlarý dünya siyaseti hiç
durmaz; týpký saðlýk servisleri ve güvenlik servisleri
gibi, mütemadiyen çalýþýrlar...
Önceki gün, Britanya’nýn yeni Baþbakaný Theresa
May, Ankara’daydý... T.C. Cumhurbaþkaný, R. T.
Erdoðan ve T.C. Baþbakaný, B. Yýldýrým ile Kýbrýs
meselesi’ ni ve diðer konularý,
görüþmüþler...
Perþembe günü de, Almanya
þansölyesi A. Merkel Türkiye’ye
gidecek...
Ee, ne oldu, diye sorarsanýz,
söyleyelim... Ülkemizin, 1960’da
kurulan cumhuriyetinin anayasal
nizamýný, korumasý gereken iki garantör ülke
yöneticileri, Türkiye’de bizleri konuþuyorlar...
Ancak, bizim siyasetçi efendilerden ses seda yok...
Acaba hiç merak etmezler mi, ne konuþulduðunu?
Biz bile merak ediyoruz; gerçi, 3 aþaðý 5 yukarý, bizim
için konuþtuklarý muhteva bilinendir...
Eðer Britanyalý hanýmefendi, ABD’nin yeni baþkaný,
D. Trump’dan R. T. Erdoðan’a bir mesaj getirmemiþse,
konuþulan konu, rutin meselelerdir...
Neden derseniz, 1950’li yýllarýn ortalarýndan beridir,
Kýbrýs’ta ayný oyun oynanmaktadýr, da ondan...
Birleþik Krallýðýn Kraliyet yöneticileri hala daha
deðiþmedi; NATO þimdilik daðýlmadý; Kýbrýs’taki
Ýngiliz üsleri’nin etkisi, her geçen gün artarak devam
ediyor...
O zaman, Kýbrýs sorunun yarým asýrlýk statüsü, kolay
kolay deðiþtirilebilir mi?
15 Ocak Pazar günkü, yazýmda da yazmýþtým;
‘Türkiye ekonomisi’ ile ilgili olarak, uluslararasý kredi
derecelendirme kuruluþlarýnýn, Türkiye’nin notunu
düþüreceklerini...
Ekonomist deðiliz ondan olacak, az biraz yanýlmýþýz,
biz ikiþer not düþürürler demiþtik, onlar birer not
düþürdüler...
Demek ki, uluslararasý ekonominin kararvericileri ile,
T.C. Yetkilileri arasýndaki sorunlar, pek de büyük
deðilmiþ... Bir not düþürme ile, iþi halletmiþler...
Hafta sonu durum anlaþýldý, Türkiye’nin kredi
notlarý:
Moody’s, Ba1/ Yatýrým yapýlamaz...
Fitch, BBB- / Görünüm negatif...
Standard & Poor’s, BB- / Görünüm negatif, yatýrým
yapýlamaz...
Bu neticelere göre, Türkiye’ye yeni dýþ yatýrým
gelmeyecek, ekonomi küçülecek, TL deðer yitirmeye,
devam edecek...
Peki, KKTC’de ne olacak? Çok birþey
deðiþmeyecek, sadece pahalýlýk artmaya devam
edecek... Yurt dýþýna yapýlan göç seferleri, biraz daha
artacak; insanlarýmýzýn alým gücü, daha da aþaðýlara
çekilecek...
Esnafýmýz fukaralaþacak, yaþam þartlarý zorlaþacak;
dilimizle ettiðimizi, baþýmýzla çekeceðiz... Ee, ne
yapalým, “Garantör Anavatan” isteriz ya, bu gibi
hafif(!), duygusal zorluklara, elbette katlanacaðýz...
Canýmýz, ‘Garantör Türkiye’ye emanet; öyle
olmazsa, “Urum bizi hap gibi yutar, yok oluruz”
sonra; bizler “Çýplak kablumbaðaya benzeriz ya,
hepimizi urumlar gelir keser ve öldürür”, ‘Garantör
Anavatan’ýmýz olmaz ise...
Ha, açlýktan ölmezsiniz, hiç merak etmeyin; yakýnda
raþon’larýnýz yeniden verilmeye baþlanacak, týpký
1964’lü yýllarda, Kýzýlay tarafýndan verildiði gibi...
“Ýaþe karneleriniz” pek yakýnda hazýrlanýyor;
hainler ve kafirler hariç, herkese raþon verilecek, merak
etmeyin...
Ýþin güzel tarafý, artýk varoluþ(!) savaþýný ikinci kez
vermek gerekmeyecek; ‘Türk askerinin korumasý
altýndayýz’ nede olsa, öyle deðil mi?
Canýmýz ve malýmýz askere emanet; Güney’deki
mülklerimiz için, feragatnameleri de, imzalamýþtýk nasýl
olsa...
O tarafýn yöneticileri de, bizim yöneticilerimizden
farklý deðildirler, her ikisinin de amaç ve hedefleri
ayný...
En kötüsü da, bizlerin herþeye sessiz kalmasý...
Gene gonuþuruk buraþda.
Güven arttýrýcý önlemler
hayata geçirilmeli...
Geçtiðimiz hafta kaleme aldýðým
köþe yazýmda, kapsamlý çözüm
müzakerelerinin sürüncemede tutulma
olasýlýðý bulunduðunu belirtmiþ ve bu
olasýlýðýn bertaraf edilmesi için her iki
lidere önemli görevler düþtüðünün
altýný çizmiþtim. Ne yazýk geçtiðimiz
bir hafta boyunca yaþanan geliþmeler
müzakerelerin sürüncemede tutulma
olasýlýðýný güçlendirmiþtir.
Güvenlik ve garantiler baþlýðýný
görüþmek ve uzlaþý saðlamak amacý
ile garantör ülkeler ve iki toplumun
katýlýmý ile oluþturulan çalýþma grubu,
18 Ocak'ta Mont Pelerin de bir araya
gelmiþ, ancak herhangi bir sonuç veya
ilerleme saðlanamamýþtý. Bunun
üzerine 26 Ocak'ta bir araya gelen her
iki lider bundan sonraki sürecin nasýl
þekilleneceðini görüþtüler. Görüþme
sonrasý liderlerin basýna yansýyan
açýklamalarýndan anlaþýlan, yakýn
zamanda Cenevre benzeri yeni bir
5'likonferansýn
toplanmasýnýn
mümkün olmadýðý ve müzakerelerin
güvenlik-garantiler baþlýðýný da
kapsayacak þekilde Lefkoþa'da
sürdürüleceðidir. Ýþin özü 20 Kasým
2016'da gerçekleþen 2'inci Mont
Pelerin zirvesi sonucunda liderlerin
garantörlere attýklarý top, garantörler
tarafýndan liderlere geri paslandý.
Her þeyden önce Birleþmiþ Milletler
ve uluslararasý güçlerin tüm ilgisi
Suriye'de siyasi geçiþ sürecinin ele
alýnacaðý 8 Þubat'ta gerçekleþecek
Cenevre Toplantýsý'na çevrilmiþ
durumda. Suriye'deki sýcak savaþ ve
paylaþým kavgasý þuan en önemli
gündem durumunda.
Bunun yanýnda, ekonomik krizi
halen aþamamýþ Yunanistan'da,
Troykanýn dayatma hazýrlýðý yaptýðý
ikinci memorandum gündemde.
Bunun yeni bir hükümet krizi
yaratmasý ve erken seçimin gündeme
gelmesi kaçýnýlmaz.
Türkiye'de ise Erdoðan ve AKP'nin
en önemli gündemi, Anayasa
referandumu ve rejim deðiþikliðidir.
Kýbrýs konusu nedeniyle kendileri
açýsýndan hayati olan referandumu
riske atmak istemiyorlar.
Kýbrýslýlar dýþýnda kalan Kýbrýs
sorunu ile ilgili tüm taraflarýn
öncelikleri daha farklý ve daha hayati.
Dolayýsý
ile
müzakerelerin
sürüncemede tutulmasý ve zamana
yayýlmasý Kýbrýslýlar hariç tüm
taraflarýn çýkarýna. Bu çerçevede kýsa
vade de ne güvenlik ve garantiler
konusunda ilerleme saðlanmasý ne de
kapsamlý çözüme ulaþýlmasý
mümkündür. Nitekim her iki liderin
son açýklamalarý da çözüm konusunda
aceleci davranýlmamasý yönünde.
Müzakerelerin
sürüncemede
tutulmasý ve zamana yayýlmasý,
yakalanan
momentumu,
toplumlararasý güven ve iliþkileri
berhava edebilir. Özellikle Suriye
üzerinde süren Amerikan-Rus bilek
güreþi, Yunanistan ve Türkiye iç
siyasetinde yaþanacak geliþmeler,
önümüzdeki aylarda Kýbrýs'ýn her iki
tarafýnda yapýlacak yeni doðal gaz ve
petrol arama çalýþmalarý, taraflarýn
karþýlýklý suçlama oyununa girme
olasýlýðý, her iki tarafta gerginlik
peþinde koþan çözüm karþýtlarý bu
yönde ciddi tehditler yaratabilir.
Bu noktada yapýlmasý gereken
güven
arttýrýcý
önlemlerin
müzakerelerle paralel bir þekilde hayata
geçirilmesidir. Her iki lider güvenlik
ve garantiler baþlýðý dâhil açýkta kalan
tüm konularda yenilikçi ve yaratýcý bir
anlayýþ ile müzakerelere devam etmeli,
gerginlik yaratacak politikalardan uzak
durmalý ve biran önce güven arttýrýcý
önlemleri de hayata geçirmelidirler.
Güven arttýrýcý önlemler ile
Söz hakký
Abdullah Korkmazhan
apokorkmazhan@ hotmail.com
sürüncemede tutulma
olasýlýðý yüksek olan
çözüm sürecine önemli
bir ivme katmak ve
toplumlarý kapsamlý
çözüme hazýrlamak
liderlerin ellerindedir. Bu
baðlamda ilk ve en önemli adým
Maraþ'týr. Unutulmamalýdýr ki Kýbrýslý
Türk toplumunun %60 gibi büyük bir
çoðunluðunun oyunu alan Sn.
Akýncý'nýn, seçim kampanyasýnýn en
önemli sözlerinin baþýnda, kapalý
Maraþ'ýn iadesi ve açýlmasý geliyordu.
Maraþ'ýn yasal sahiplerine iade
edilmeli karþýlýðýnda ise Sn.
Anastasiadis, Maðusa limanýnýn AB
kontrolünde ve Ercan havalimanýn ise
Uluslararasý Sivil Havacýlýk Örgütü
kontrolünde açýlmasýný kabul etmelidir.
Maraþ'ýn iadesi ve yeniden inþa
süreci toplumlararasý iþbirliði ile güven
ortamýnýn ve federal kültürün
geliþmesine, her iki taraftaki
ekonomiye, bunun yanýnda kapsamlý
çözüm sürecine büyük katkýlarý
olacaktýr. Maðusa Limaný ve Ercan
havalimaný sayesinde Kýbrýslý Türkler
ekonomik rahatlamanýn yaný sýra,
dünya ile bütünleþme ve kapsamlý
çözüm sürecine gireceklerdir.
Bunun yanýnda atýlmasý mümkün
olan en önemli diðer güven arttýrýcý
önlem, Cenevre'deki 5'li konferansta
Kýbrýs Cumhuriyeti ile ilk kez resmi
olarak ayný masaya oturan
Türkiye'nin, Kýbrýs Cumhuriyeti ile
iliþkilerini de normalleþtirmesi, ek
protokolü uygulamasý ve limanlarýný
açmasýdýr. Bunun karþýlýðýnda Kýbrýs
Cumhuriyeti Türkiye'nin AB üyelik
sürecindeki vetolarý kaldýrabilir.
Güven arttýrýcý önlemlerin hayata
geçirilmesi noktasýnda görev
liderlerindir. Siyasi irade ve kararlýlýk
zamaný!
DENKTAÞ: NE RUM'A EYALET NE TÜRKÝYE'YE VÝLAYET
Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye
Bakaný Serdar Denktaþ, Kýbrýs Türk
halkýnýn KKTC Devleti'ne kendisi için
sahip çýktýðýný söyleyerek, "Ne Rum'a
eyalet ne Türkiye'ye vilayet olma
hedefimiz yok" dedi. Bakanlýktan
yapýlan açýklamaya göre, Ankara Forumu
Derneði tarafýndan düzenlenen "Kýbrýs
Davasý ve Müzakerelerde Son
Geliþmeler" baþlýklý panelde konuþan
Baþbakan Yardýmcýsý Denktaþ, 'KKTC,
Türkiye'nin 82. vilayeti olsun'
söylemleriyle çok sýkça karþýlaþtýðýný,
ayný söylemin 1974'te gündeme gelmiþ
olmasý halinde Kýbrýslý Türklerin belki de
% 99,8'nin "evet yanýtý verebileceðini,
ancak bugün için bunun söz konusu
olamayacaðýnýn altýný çizdi. Denktaþ
þöyle dedi: "Ben yýllardan beri baðýmsýz
devletim olan KKTC'ye sarýlarak Rum
tarafý ile bir anlaþmayý savunan
politikacýyým. Rum' a hiçbir þekilde yama
olma gibi niyetim olmadý olmayacak. Ayný
þekilde, devletimi ortadan kaldýrýp
Türkiye'nin vilayeti haline gelmekte
doðru bir yaklaþým olamaz. Devletime
benim ihtiyacým olduðu, Kýbrýs Türk
kimliðinin devam etmesini istediðim için
sahip çýkýyorum. O nedenle baðýmsýz
devletim varlýðýný sürdürmeli. Ne Rum'a
eyalet, ne Türkiye'ye vilayet olma
hedefimiz söz konusu olamaz. Türkiye
ile olmasý gereken devletlerarasý
iliþkilerin bugünkünden çok daha iyi bir
noktaya gelmesidir. Anadolu ve Kýbrýs
Türk Halký zaten kardeþ. Ayný dili
konuþuyor, ayný dine mensubuz. KKTC
ikinci bir Kurtuluþ Savaþý vererek
kurulmuþ, dünya'da baðýmsýz olan ikinci
Türk devleti. Böyle bir tartýþmayý,
böylesi bir kavgayý halklarýmýza
yaþatmayalým. Birlik ve beraberliðimizi
sonuna kadar yürütelim. Ne Kýbrýs
Türkiyesiz, ne de Türkiye Kýbrýssýz
olmamalý. Siz burada, biz orada. Burasý
da vatan, orasý da vatan. Burasý sizin
eviniz, orasý bizim evimiz. Ýki ayrý devlet
ama iki kardeþ ülke. Ayni milli hasletleri
taþýyan iki ayrý Devlet. Biz buyuz."
Kýbrýs Türk Halký'nýn son yarým asrý
geçen bir süredir belirsizlik içinde
yaþamakta olduðuna dikkati de çeken
Baþbakan Yardýmcýsý, Kýbrýs Türkünü
belirsizliðe mahkûm etmeye dünyanýn
hakký
olmadýðýný
savunarak,
müzakerelerde yine baþarýsýz olunacaksa
ki bu konuda pek umutlu olmadýðýný
belirterek, görüþme masasýnýn varlýðýný
ortadan kaldýrarak Kýbrýs Türkünün
önünün açýlmasý gerektiðini söyledi.
Müzakerelerin sona erdirilmesi halinde
artýk, KKTC ve Türkiye arasýnda
'savunma iþbirliði ve dýþ politika ile ilgili
iki anlaþma' imzalamalarýnýn çok daha
yararlý olacaðýna dikkati çeken Denktaþ,
ayrýca Türkiye'nin ekonomik pazarýnýn
Kýbrýs Türkü için yeterli olduðuna iþaret
ederek, böylelikle çarkýn dönmeye
baþlayacaðýný, 'Devletten Devlete Mali
Yardým' çalýþmasý yerine, 'Pazardan
Pazara Mali Akýþýn söz konusu
olabileceðini belirtti.
"Nüfusumuz 300 bin. 85 milyondan da
40 mil ötedeyiz. 300 bin kiþilik nüfusa
Türkiye ekonomik pazarý yeter de artar
bile" diye konuþan Serdar Denktaþ, su,
elektrik ve gaz üçlüsünde ise Rum
tarafýnýn, Kýbrýs Türküne mahkûm
olacaðýný çünkü Rum'un su ve elektriðe
kendilerinden çok daha fazla ihtiyacý
olduðunu bildiklerini söyledi.
12
Günün Manisi
KÜLTÜR - SANAT
Kitap Dünyasý
Emine Hür
Yaydan çýkan ok mudur
Can istesem yok mudur
Yýlda üç yüz altmýþ beþ
Mani yazsam çok mudur
Gülriz Sururi'den
Engin Cezzar'a veda
n Türk tiyatrosunun önde
gelen isimlerinden oyuncu
Engin Cezzar, 82 yaþýnda
hayatýný kaybetti...
Usta oyuncu Engin Cezzar’ýn hayatýný
kaybetmesinin ardýndan tiyatrocu eþi
Gülriz Sururi, Cezzar için bir ilan yayýmladý.
Türk tiyatrosunun önde gelen
isimlerinden oyuncu Engin Cezzar, 82
yaþýnda hayatýný kaybetti.
‘Keþanlý Ali Destaný’ denince akla gelen
ilk isim olan, henüz 24 yaþýndayken
Hamlet’i oynayan ve dünyada bu rolü
canlandýran en genç oyuncu unvanýný
alan usta oyuncu Engin Cezzar’a kendisi
gibi usta bir tiyatrosu olan eþi Gülriz Sururi
veda ilaný yayýmladý.
Kalp ilacýný almadýðý için 6 yýl önce
beyninde pýhtý oluþarak felç geçiren ve
konuþma yetisini kaybeden Cezzar’ýn,
“Ýnsanlar ben defnedildikten sonra
haberdar olsun” vasiyeti üzerine cenaze
töreni düzenlenmedi.
Dün sessiz sedasýz defnedilen Cezzar
için bugün gazetelere vefat ilaný verildi.
Gülriz Sururi, eþi için yayýmladýðý ilanda
“Engin Cezzar dünyamýzdaki yolculuðunu
tamamladý. Dilediði gibi dün topraða
karýþtý” ifadelerini kullandý.
SÝHÝRLÝ FLÜT
Uzman Mehmet Sakarya
Müzik Eðitimcisi/
Öðretim Görevlisi
www.mehmetsakarya.net
30 Ocak 1697'de Göttingen
yakýnlarýnda Oberscheden'de
doðan Alman besteciJohann
JoachimQuantz, Flüt için
yaptýðý besteler ve bu çalgýya
getirdiði yeniliklerle
tanýnmýþtýr. Bir demirci
ustasýnýn oðlu olan
Quantz,sekiz yaþýnda köy
þenliklerinde kontrbas
çalmaya baþlamýþtý.
Henüz on yaþýndayken
babasýný kaybedince, müzik
öðrenimi görmek için 1708'de
amcasýnýn yanýna
Merseburg'a, daha sonra da
Radeberg ve Pirna'ya gitmiþti.
Bu arada klavsen ve keman
dersleri alýyor ve kendini
geliþtiriyordu.
1716'da Dresden'e giderek
saray kilisesinde bir
memuriyet iþi elde eden
Quantz, 1717'de Viyana'da
Johann Zelenka ve Johann
Joseph Fux ile kontrpuan
çalýþmalarý yapýyordu.
1718'de Polonya saray
kilisesinde obuacý oldu, bu arada flüt
üstünde çalýþmaya baþladý.
Flütte alt seslerde parmak
hareketlerinin güçlüðünü görerek, bu
sesleri verebilmek için 1726'da flüte
ikinci anahtarý ekledi.
Bu buluþu flüt besteciliðini büyük
ölçüde geliþtiren bir buluþtu. 1728'de
Aradýðýn Her
Þey: Jeff Bezos
ve Amazon Çaðý
PEGASUS
YAYINLARI
Brad Stone
Osman Bulut
30 Ocak 2017 Pazartesi
TADIMLIK
ÖZDEYÝÞLER
"Tarihte hiçbir
insan son sözü
söyleyen
olmayacaktýr."
Gandi
Oydu bir bakýþta tanýdým onu
Kuþlar bakýmýndan uçarý
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmýþ ay aydýn karanlýðýma
Nerden uzatmýþsa tenha boynunu
Cemal Süreya
"Yazmam daha aþk þiiri"
adlý þiirinden
Oscar adayý yönetmen Trump'ýn vize
yasaðý nedeniyle ABD'ye giremeyecek!
n ‘Bir Ayrýlýk’ filmiyle Oscar kazanan Ýranlý yönetmen
Asghar Farhadi'nin 26 Þubat’ta gerçekleþecek Oscar
törenine katýlamayacaðýný bildirildi...
ABD Baþkaný Donald Trump’ýn
savaþtan kaçan Suriyelilerin ülkeye
giriþini durdurup nüfusunun
çoðunluðu Müslüman olan Ýran,
Irak, Yemen, Libya, Somali ve Sudan
vatandaþlarýna üç aylýk vize
kýsýtlamasý getirmesi Ýranlý yönetmen
Asghar Farhadi’yi de etkiledi.
'Satýcý' filmiyle 'En Ýyi Yabancý
Film' Oscar'ýna aday gösterilen
Farhadi’nin 26 Þubat’ta
gerçekleþecek Oscar törenine
katýlamayacaðýný bildirildi.
2012 yýlýnda, ‘Bir Ayrýlýk’ filmiyle
En Ýyi Yabancý Film ve En Ýyi Özgün
Senaryo ödüllerini kazanan Farhadi,
bu yýl yasak nedeniyle ödül töreni
için ABD’ye gidemeyebileceðini
söyledi.
Ulusal Ýran Amerikan Konseyi
Baþkaný Trita Parsi ise Twitter’dan
yaptýðý açýklamada, “Teyit edildi:
Asghar Farhadi’nin Oscar törenine
katýlmak için ABD’ye giriþine izin
verilmeyecek” ifadesini kullandý.
Þarkýlar hatýrlatsýn nefes
almam gerektiðini.
Israrcý bakýþlarýn kalsýn
maðdur kalayým…
Düþeyim, öldür inci inci
dökülen sokaklarda,
zaten sýzý tanýdýk bir his.
Kokusu vurur üstüme&
daðýlýrým ben.
Flüt Dehasý J.J. Quantz
Prusya veliahtýnýn flüt öðretmeni oldu.
Daha sonra, 1740'ta II. Friedrich
(Büyük) adýyla tahta geçen bu
öðrencisi, 1741'de onu Berlin'e yerleþip
saray müzikçisi olmaya çaðýrdý. Quantz,
II. Friedrich için birçok beste yaptý.
Bestelediði bir ve iki flüt için 300
kadar konçertodan 277'si bugün
AÞK
FOTOÐRAF
KARELERÝNDE
Potsdam'da korunmaktadýr.
Saðlýðýnda çok az yapýtý
basýlan Quantz'ýn 200 kadar
da solo flüt parçasý, üçlü ve
dörtlüleri ile birçok þarkýsý
bulunmaktadýr.
1752'de flüt üstüne önemli
bir metot kitabý olduðu kadar
çaðýnýn müzik anlayýþýný da
yansýtan
VersucheinerAnvjeisungdieFlöte
traverslere zuspielen ("Flüt
Ýçin Bir Metot Denemesi")
adlý yapýtýný yayýmlamýþtýr.
Bugüne deðin birçok kez
basýlan bu kitaptan baþka bir
de yaþamöyküsünü yazmýþtýr.
Baþlýca yapýtlarý arasýnda;
Orkestra Müziði: Flüt için
300 kadar Flüt Konçertosu.
Oda Müziði: 6 Flüt Sonatý,
1734; 6 Ýkili, 1759. Þarký:
NeueKircbenmelodien, 1760,
(Yeni Kilise Melodileri).
Kitap:
VersucheinerAmveisungdieFlöte
traverslere zuspielen, 1752,
("Flüt îçin Bir Metot
Denemesi") bulunmaktadýr.
Quantz 12 Temmuz 1773'te
Potsdam'daki ölümüne deðin kralýn
sarayýnda müzisyen olarak çalýþmýþtý.
Bugün Quantz'ýn 327. Doðum yýl
dönümü ve müzik tarihine kattýðý
deðerlerden dolayý üstadý saygýyla
anýyorum.
Biterim, tükenirim, eskirim,
daha birçoðu…
Her deðiþen mevsimde
güneþ yüzünde doðar,
yaðar yaðmurlar, çýkar
renkler.
Eskidi ýsrarcý bakýþlar,
dolandý dilime bir çift söz:
Dövünüp dövünüp döndüm
kalbime.
Kýrýldýðý gibi, eridi güzelliði
de & bir dokunuþla buz
kapladý heyecanlarýmý:
Çok fazla istedim, buydu
hatam.
Anladým ezberlediðim tüm
þarkýlarýn ritmi tutmayacak,
hesap soracak.
Bedelinin ödendiði tek bir
gerçeklik;
O da gözlerinde kalacak…
Çektin bir fotoðraf,
kayboldun düþerek, ölmek
lazým þimdi sýðmak için
karelere…
Lev Dedalus
13
30 Ocak 2017 Pazartesi
Güneyden...
BAF RESMEN AVRUPA
KÜLTÜR BAÞKENTÝ...
Baf'ýn, 2017 Avrupa Kültür Baþkenti olmasýna
iliþkin açýlýþ etkinliðinin dün gerçekleþtirildiði
belirtildi.
Fileleftheros ve diðer gazeteler, Baf'ýn, 2017
Avrupa Kültür Baþkenti olmasýna iliþkin
etkinliðin, yenilenen þehir merkezi meydanýnda,
soðuða raðmen, yüzlerce kiþinin katýlýmýyla, dün
gerçekleþtirildiðini yazdýlar.
Habere göre etkinlikte, Baf 2017 Örgütü
Baþkaný Hristos Patsalidis, Baf Belediye
Baþkaný Fedonas Fedonos ve Avrupa
Komisyonu'nun Ýnsani Yardým ve Kriz
Yönetiminden Sorumlu Komiseri Hristos
Stilyanidis birer konuþma yaptý.
KÝPRÝANU:
ÇÖZÜMSÜZLÜK YIKIM
DEMEKTÝR
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu,
Kýbrýs sorununun çözülememesinin "yýkýcý
olacaðýný, durumun aþamalý olarak geriye ve kalýcý
bölünmeye doðru gideceðini" iddia etti.
Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleþisinde
Kiprianu, Kýbrýs sorununa çözüm
bulunamamasý durumunda "bölünmenin kalýcý
hale gelmesinin ikinci kötü senaryo olduðunu,
en kötü senaryonun ise adanýn Kuzeyi'nin
Türkiye'ye baðlanmasý olduðunu" savundu.
Kiprianu, Türk yetkililer tarafýndan garantiler
konusunda kamuoyuna yapýlan açýklamalarýn
kabul edilemez olduðunu ancak müzakere
masasýnda ne gibi geliþmeler olacaðýnýn da
beklenmesi gerektiðini belirterek, Türkiye'nin
kabul edilemez tezlerde ýsrar etmesi durumunda
ise çözümsüzlüðün kesin olacaðýný öne sürdü.
SÝBEL SÝBER'ÝN
SÖYLEÞÝSÝ...
Sibel Siber, Kathimerini gazetesine verdiði
söyleþisinde, "Türkiye'nin garantörlüðü ve iki
toplumun siyasi eþitliðinin kalýcý çözümün iki
temel koþulu olduðunu" belirtti.
Siber söyleþisinde, Cenevre Konferansý
öncesinde Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý'ya
gönderdiði mektubun içeriðine deðinerek, söz
konusu mektupta, Meclis'te yer alan partilerin
müzakere sürecine iliþkin sorularýnýn ve kendi
görüþlerinin yer aldýðýný vurguladý.
Siber, çözümün kalýcýlýðýnýn kendisini
endiþelendiren en önemli unsurlardan biri
olduðunu ifade ettiði açýklamasýnda ayrýca,
Kýbrýslý Türklere yönelik Güney Kýbrýs'ta
gerçekleþen bazý þiddet olaylarýnýn faillerinin
bulunmadýðýný ve adalet önüne çýkarýlmadýðýný,
bu durumun güven sorunu yarattýðýný ifade etti.
Kýbrýslý Türklerin, Türkiye'nin garantörlüðü
dýþýnda bir unsura güvenmediklerini, AB'ye karþý
çok da büyük bir güvene sahip olmadýklarýný
vurgulayan Siber, 2003 yýlý referandum
döneminde AB'nin Kýbrýslý Türklere sözler
verdiðini, ancak hiçbirini tutmadýðýnýn altýný çizdi.
Siber ayrýca, yakýn geçmiþte Türkiye'ye
gerçekleþtirdiði ziyaret ve Cumhurbaþkaný Recep
Tayyip Erdoðan'la yaptýðý görüþmeye de
deðinerek, Erdoðan'ýn Kýbrýs sorununun hemen
çözülmesini istediðini, ancak çözümün
kalýcýlýðýna vurgu yaptýðýný sözlerine ekledi.
ANASTASÝADÝS ÝLE
ÇÝPRAS LÝZBON'DA BÝR
ARAYA GELDÝ
Nikos Anastasiadis ile Aleksis Çipras'ýn,
önceki gün Lizbon'da baþ baþa bir görüþme
gerçekleþtirdiði belirtildi.
Simerini gazetesi ve diðer gazeteler, Rum
Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis ile
Yunanistan Baþbakaný Aleksis Çipras'ýn,
Lizbon'da gerçekleþtirilen Avrupa Birliði'ne üye
Akdeniz ülkeleri zirvesi çerçevesinde bir araya
geldiðini yazdý.
Habere göre, Anastasiadis ile Çipras
arasýndaki baþ baþa görüþmenin odaðýnda Kýbrýs
sorunundaki son geliþmeler bulunurken, iki
yetkili ayrýca Lizbon'daki zirvenin gündemine
iliþkin konularý da ele aldý.
Öte yandan Haravgi gazetesi, Rum Hükümet
Sözcüsü Nikos Hristodulidis'in, AnastasiadisÇipras görüþmesine iliþkin yazýlý açýklamasýna
yer verdi.
Habere göre Hristodulidis, Anastasiadis ile
Çipras görüþmesinin merkezinde Kýbrýs
sorunundaki son geliþmelerin yer aldýðýný, iki
yetkilinin ayrýca Güvenlik ve Garantiler ile ilgili
müzakere baþlýklarý konusunda görüþ alýþ
veriþinde de bulunduðunu ifade etti.
Dadaloðlu ile farklý gündem
...
gündem...
DENKTAÞ SÖZÜNÜN ERÝ MÝ?
Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar Denktaþ,
kendisini yalan söylemekle suçlayan Kýbrýs Türk Amme
Memurlarý Sendikasý (KTAMS), Kýbrýs Türk Orta Eðitim
Öðretmenler Sendikasý ve Kýbrýs Türk Öðretmenler
Sendikasý (KTÖS)'na meydan okudu! Denktaþ, “Biz
verdiðimiz sözün arkasýnda dururuz. Düþündüðümüz artýþý
veremeyecek olsak bile 2010 yasasýna baðlý çalýþanlara
yönelik ek bir refah payý þubat maaþýyla ödenecek” dedi.
Serdar Denktaþ'ý tanýmayan yok! Yine de gelin,
Cumhuriyet Meclisi'nin resmi sitesinde yayýnlanan
Denktaþ'ýn özgeçmiþine kýsaca bir göz atalým: Ýngiltere'de
matbaacýlýk eðitimi almýþ. “E, matbaacý, ülke maliyesinden
ne anlar?” Gelin, anlar mý, anlamaz mý, özgeçmiþini
incelemeye devam ederek deðerlendirelim:
Serdar Denktaþ, matbaacýlýðýn ardýndan University of
Cardiff'te ekonomi eðitimi görmüþ. 1989 yýlýnda Genç
Ýþadamlarý Derneði'ni kurmuþ ve ilk baþkanlýðýný yapmýþ.
Denktaþ, “kayýnpederinin batýrdýðý” Kýbrýs Kredi
Bankasý'nda da genel müdürlük yapmýþ. 31 Aðustos 2013
tarihinde kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleþik Güçler
– Demokrat Parti Ulusal Güçler Koalisyon Hükümeti’nde
Baþbakan Yardýmcýsý, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor
Bakaný olarak görev almýþ. Sizce bu kadar deneyim, devlet
maliyesini yönetmeye yeterli mi? Cevaplamadan önce gelin
yakýn tarihli bir örnekle konuyu deðerlendirmeye devam
edelim.
Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, geçen yýl, 13. maaþlarýn
21 aralýktan önce ödeneceðini açýklamýþtý. Denktaþ, bu
yöndeki açýklamasýný, 7 aralýkta, Cumhuriyet Meclisi Genel
Kurulu’nda, 2017 devlet bütçesi sunuþ konuþmasýnda
yapmýþtý. Peki sözünde durmuþ muydu? Anýmsayacaðýnýz
üzere, 13. maaþlar ödenmiþti, ödenmesine de Denktaþ'ýn “21
aralýktan önce” dediði tarihe uyulmamýþtý. Ödeme, 21
aralýkta yapýlmýþtý. Üstelik gelenek de bozularak engelliler,
dar gelirliler ve emeklilerle birlikte kamu çalýþanlarýna da
ayný gün maaþlarý verilmiþti. Baþbakan Yardýmcýsý Denktaþ,
17 ocakta yaptýðý bir baþka açýklamada, devlet harçlarýna
bu ay yapýlan zammýn yeniden gözden geçirileceði sözünü
verdi. Aradan 2 hafta geçti. Henüz bu yönde bir iyileþtirme
haberi gelmedi. Bu arada Serdar Denktaþ'ýn devlet
harçlarýyla ilgili o açýklamasýnda dikkatlerden kaçan bir
ayrýntý var:
Maliye Bakaný, Cenevre'deki Kýbrýs barýþ görüþmeleri
nedeniyle 2017 devlet harçlarý artýþýný tek tek inceleme fýrsatý
olmadýðýný savundu. Denktaþ, harç zammýnýn, her yýl yapýlan
uygulama olduðunu da hatýrlatma gereðini duydu. Peki
Serdar Denktaþ, ne zamandan beri Maliye Bakaný? 16 nisan
2016 tarihinden beri... Yani 9 ayý aþkýn bir süredir... O halde
Denktaþ, 9 aylýk süreci tamamlayýp o makama yeni gelen
Maliye Bakaný olmadýðýna göre devlet harçlarýna getirilen
zammý Kýbrýs barýþ görüþmelerinin kurbaný olarak göstermesi
ne kadar inandýrýcý? Serdar Denktaþ, harç zammýnýn, her yýl
yapýlan uygulama olduðunu hatýrlatýrken bilmeden kendi
kendini mi, yalanlamýþ oluyor?
Bakalým gelinen aþamada sendikacýlar mý, haklý? Denktaþ
mý, sözünün eri? Hep birlikte göreceðiz!
SÝYASÝ PARTÝ GÖLGESÝNDE SENDÝKACILIK OLUR MU?
Oldum olasý, sendikalarýn, herhangi
bir siyasi partinin güdümünde hareket
etmesinin
yanlýþlýðýný
hep
savunmuþumdur.
Kýbrýs Türk Amme Memurlarý
Sendikasý (KTAMS), Kýbrýs Türk Orta
Eðitim Öðretmenler Sendikasý
(KTOEÖS) ve Kýbrýs Türk Öðretmenler
Sendikasý (KTÖS), geçtiðimiz hafta,
Maliye Bakanlýðý'nda ortak eylem
gerçekleþtirdi. Eylemde zamlar ve Ocak
2011’den itibaren kamuda iþe baþlama
maaþlarýný
düþüren
yasanýn
iyileþtirilmemesi protesto edildi.
Ýlginçtir, o eylemi düzenleyen sendikalar
ile öncesinde Cumhuriyetçi Türk
Partisi'nin ziyaret ettiði sendikalar
ayný... Daha da ilginci CTP'nin ziyareti
sýrasýnda vurgulanan zamlarýn “kabul
edilemez” olgusu, eylemin ana
sebeplerinden birini teþkil etti.
KTAMS Baþkaný Ahmet Kaptan,
parti heyetiyle gerçekleþen görüþmede,
“CTP, bizim her zaman yol arkadaþýmýz
olmuþtur” vurgusunda bulundu.
Kaptan bu itirafýyla acaba ne demek
istedi? Bu arkadaþlýk nasýl bir
arkadaþlýk?
KTOEÖS Baþkaný Tahir Gökçebel
ise CTP heyetiyle gerçekleþen
görüþmede hükümete çok aðýr
söylemde bulundu. Gökçebel
sendikalarý,
kamuoyunda
itibarsýzlaþtýrmaya çalýþanlarýn koyun
kaçakçýsý, puro kaçakçýsý ve bankalarý
soyanlar olduðunu iddia ederek,
onlarla her türlü yüzleþmeye hazýr
olduklarýný vurguladý.
Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin,
önümüzdeki süreçte hükümete yönelik
daha sert ana muhalefet olarak varlýk
göstereceði aþikar... Sendikalarýn da
hükümete yönelik eylem ve grev
kozunu artýrarak gündem yaratacaðý bir
gerçek... Hükümetin, profesyonel
sendikacýlýk anlayýþýna yasal
düzenlemelerle yeni boyut getirme
ýsrarý gündemdeyken... Azýnlýk
hükümetinin, profesyonel sendikacýlýðý
bahane ederek, Türkiye'deki gibi
örgütlü, ama muhalif kesimleri saf dýþý
býrakma inadýný sürdürürken...
KKTC tarihine baktýðýmýz zaman
sendikalarýn en fazla eylem ve grev
düzenlediði iktidarlarda hep Ulusal
Birlik Partisi (UBP) ve Demokrat Parti
(DP) var. Peki bunun anlamý ne? UBP
ve DP gerçekte emeðe deðer vermeyen,
örgütlü mücadeleye saygýlý olmayan
partiler mi? Yoksa ülke sendikalarýnýn
“yol arkadaþý” daha çok baþka
partilerden mi, oluþuyor?
KTAMS, KTOEÖS ve KTÖS'ün,
geçen hafta Maliye Bakanlýðý'nda ortak
eylem yaptýðýna az önce deðindik.
KTÖS Genel Sekreteri Þener Elcil, o
eylemde, hükümeti idare edenin Serdar
Denktaþ olduðunu iddia ederek,
eylemlerini Maliye Bakanlýðý’nýn
önünde yaptýklarýný söylemiþti. Elcil, bu
söylemiyle Denktaþ'ý, her hareketin baþý
olarak göstermiþ oldu.
Serdar
Denktaþ'sa
yaptýðý
açýklamada kiþisel olarak hiçbir
sendikacýyla sorunu olmadýðýný
savundu. Ancak Baþbakan Yardýmcýsý,
“örgütsel” olarak sorunlarýn var
olduðunu öne sürdü. Peki bunun anlamý
ne? Denktaþ, örgütlerin varlýðý ve
hareketinden rahatsýzlýk duyduðunu
mu anlatmak istedi? Serdar Denktaþ,
örgütlü mücadeleye taamülleri
olmayacaðý uyarýsýnda mý, bulundu?
KKTC'de siyasi parti gölgesinde
sendikacýlýðýn yanlýþlýðý kadar muhalif
sendikalarýn susturulmak istenmesi de
tasvip olmayacak yaklaþýmlar... Umarým
ülke demokrasisi ve barýþý için herkes
bu çizginin önemine dikkat eder. Aksi
takdirde Türkiye'de olaðan hale gelen
“sýfýr muhalefet” anlayýþýyla yaþanan
kutuplaþma ve çatýþma bizim de ayýbýmýz
olur.
14
30 Ocak 2017 Pazartesi
Nöbetçi
Eczaneler
ÖNCEKÝ GÜN
Tarihi mirasýmýza sahip çýkalým
Lefkoþa
Alpdoðan Eczanesi:
Nazým Hikmet Cad.
124/4 Metehan
Çemberi-Macila
Motors Yaný Metehan
Kermiya Tel:3301036
Nergis Eczanesi: Þht.
Mustafa Mehmet Sok.
No:3 Göçmenköy
Tel:2255075
Maðusa
Maðusa Eczanesi:
Eþref Bitlis Cad. Port
Residance Apt. Önder
Maðazasý YanýSerbest Liman Yolu
Tel:3651920
Girne
Mehmet Güven
Eczanesi: Namýk
Kemal Cad. No:59/G
Yukarý Girne
Yazýcýzade Camisi
Yaný (Türk Mahallesi)
Tel:8152190
Güzelyurt
Sevil Eczanesi: Ecevit
Cad. No:53
Tel:7143591
BULMACA
Soldan Saða:
Hazýrlayan: Osman Levent
Dünün çözümü
PANAGÝA KÝLÝSESÝ
([email protected])
1-Önemli bir iþe
1
2
giriþmek, bir iþte
baþarý saðlamak için
1
çaba harcamak (iki
kelime). 2-Bir iþi
2
yapma, yerine
3
getirme. Bir maddenin
yanmasý ile çýkan
4
kara veya esmer
renkli gaz. 3-Yalan,
5
uydurma söz, palavra.
Alfabenin 14 ve 22.
6
harfleri. 4-Gözü pek,
7
yiðit, kabadayý. Bir
dileðin gerçekleþmesi
8
amacýyla kurban
kesip yoksullara
9
daðýtmak veya kutsal
bir güce yönelik bir
10
niyette bulunmak.
11
5-Bilim, edebiyat,
sanat alanýnda kitap
yazan kimse. Buyruk. 6-Geniþlik.
Sert, katý. Eski dilde "Haberci,
haber veren kimse". 7-Borudan kol
almakta kullanýlan baðlantý parçasý.
Genellikle tek parçalý kadýn
giyeceði. 8-Giysi biçip diken kimse.
9-Öðrencileri ortaokuldan sonra en
az üç yýllýk bir eðitimle hayata veya
yüksek öðretime hazýrlayan orta
öðretim kurumu. Kemiklerin toparlak
ucu. 10-Yetiþkin adam. Ek.
11-Mecazi anlamda "Karýþýklýk,
kargaþa". Türk müziðinde bir
makam.
3
4
5
6
7
8
9
10
11
Sazlýköy/Yedikonuk'ta ortaçaðdan
günümüze ulaþan bir Bizans kilisesi. 13.
yüzyýlda inþa edilmiþ ve ikonlarla
donatýlmýþtý. 1974'ten sonra soyuldu ve
harabeye çevrildi…
Yukardan Aþaða:
1-Korumak, kayýrmak, gözetmek
(iki kelime). 2-Zeki ve yaramaz
çocuk için kullanýlýr. Radyum'un
kýsaltmasý. 3-Hastalýk, illet.
Örülerek dokunan bir cins yün
kumaþ. 4-Alt uçlarýna bir çubuk
baðlanmýþ bulunan iki düþey ipten
yapýlmýþ bir jimnastik aracý. Notada
duraklama iþareti. 5-Naz, iþve. Bir
nota. Zaman, sýra, yer ve önem
bakýmýndan ötekilerden önce gelen.
6-Kuþlarýn ve baþka hayvanlarýn
yumurtlamak, kuluçkaya yatmak,
yavrularýný büyütmek veya
yavrulamak için türlü þeylerden
yaptýklarý ve türlü biçimde
hazýrladýklarý barýnak. Harf
okunuþu. 7-Bir iþi yapmaya hazýr.
Manzum olmayan söz ve yazý, düz
yazý. 8-Uskumrugillerden, eti
esmer, kýlçýksýz ve pulsuz bir balýk.
Gözde sarýya çalan kestane rengi.
9-Manganez'in kýsaltmasý. Ýsa
Peygamber'in doðduðu gün. Avrupa
Birliði'nin kýsa yazýlýþý. 10-Bir iþ
veya sorun hakkýnda düþünülerek
verilen kesin yargý. Çevrelerine
göre çukurda kalmýþ geniþ veya dar
düzlük, kýr. 11-Baþlýk. Elde yün
eðirmeye yarayan tahtadan
yapýlmýþ araç.
SAVAÞAN: KKTC, EMITT'DE SAÐLIK TURÝZMÝ
ÜRÜNLERÝYLE FARK YARATTI
Saðlýk Turizmi Konseyi, 80 ülkeden beþ
bin kurum-kuruluþ ile Türkiye'nin dört bir
yanýndan turizm profesyonellerini biraraya
getiren EMITT fuarýna katýldý.
Konseyden yapýlan açýklamaya gore,
dünyanýn en büyük beþ turizm fuarý
arasýnda yerini alan EMITT'in, Kuzey
Kýbrýs için uluslararasý alanda iþ geliþtirme,
yeni iþ ve iþbirliði fýrsatlarý sunduðunu
belirten Saðlýk Turizmi Konseyi Baþkaný
Ahmet Savaþan; tatil, outdoor turizmi
destinasyonlarý, oteller, turizm merkezleri,
tur operatörleri ile acenteleri biraraya
getiren fuarda, KKTC'nin saðlýk turizmi
ürünleriyle fark yarattýðýný söyledi.
Fuarda Turizm ve Çevre Bakanlýðý'nýn
Kuzey Kýbrýs kültürünü yansýtan baþarýlý
bir stant kurduðunu belirten Savaþan,
standa gerek katýlýmcýlarýn gerekse de
ziyaretçilerin gösterdiði ilginin 2017 yýlýna
yönelik beklentileri yükselttiðini ifade etti.
Savaþan ayrýca, Turizm ve Çevre Bakaný
Fikri Ataoðlu eþliðinde standý ziyaret eden
TC Kültür ve Turizm Bakaný Nabi Avcý ile
Birleþmiþ Milletler Turizm Örgütü Genel
Sekreteri Taleb D. Rifai'nin KKTC'deki
üniversitelere, acentelere, otellere ve
hastanelere özel ilgi göstermesinin sektörü
cesaretlendirdiðini söyledi.
Fuar süresince Almanya, Azerbaycan,
Birleþik Arap Emirlikleri, Güney Afrika,
Ýspanya, Ýtalya, Portekiz, Rusya
Federasyonu, Ukrayna, Ürdün baþta olmak
üzere pek çok ülke temsilcisi ve turizm
profesyoneliyle bir araya geldiklerine
deðinen Savaþan, 2017 yýlýna yönelik
olarak üçüncü yaþ ile tüp bebek alanlarý
baþta olmak üzere Kuzey Kýbrýs'a turist
hasta gönderilmesine yönelik yeni
anlaþmalara imza attýklarýný belirtti.
15
30 Ocak 2017 Pazartesi
t24
Metin Münir
Yüzü kýzaran
var mý?
HP 1. Olaðanüstü Kongresi…
Özersay: Hedef tek baþýna iktidar
Halkýn Partisi'nin (HP) 1. Olaðanüstü
Kongresi dün yapýldý.
HP Genel Baþkaný Kudret Özersay'ýn
baþkanlýk için tek aday olduðu kongrede,
Parti Meclisi seçildi ve bazý tüzük
deðiþikliklerine gidildi. Kýbrýs Türk Sanayi
Odasý'nda saat 12.00'de baþlayan kongrede,
ilk olarak þehitler için bir dakikalýk saygý
duruþunda bulunuldu ve Ýstiklal Marþý
okundu. Ardýndan HP Genel Baþkaný Kudret
Özersay konuþma yaptý.
Özersay, konuþmasýna geçtiðimiz
dönemde partiye hizmet verenlere teþekkür
ederek baþladý.
Çözüme ulaþmak için sorunlarý doðru
saptamak gerektiðini ifade eden Özersay,
Kýbrýs Türk siyasi yaþamýnýn yozlaþtýðýný
dile getirdi.
Yýllanmýþ siyasilerin ve siyasi partilerin
bugüne kadar bununla yüzleþtiðinin ya da
ERHÜRMAN, SALI GÝRNE
ESNAFIYLA BULUÞACAK
CTP Genel Baþkaný Tufan Erhürman; yeni
politikalarý belirleme, sorunlarý taraflarla ele
almak adýna Girne'de esnafla buluþacak.
CTP Girne Ýlçesi'nin organize ettiði, Salý
akþamý saat 19.00'da Girne Dome Otel'de
gerçekleþecek toplantýda, Girne esnafýnýn
sorunlarý ve çözüm önerileri konuþulacak.
Tüm bölge esnafýnýn davetli olduðu etkinlik
ile ilgili bilgi veren Girne Ýlçe Baþkaný Mehmet
Kale Kiþi, Girne'de esnafýn ciddi sorunlar
yaþadýðýný, bunlarýn tespitinin önemli
olduðunu ve CTP Girne Ýlçesi olarak
toplumun tüm kesimleri ile bir araya gelme
adýna baþlattýklarý toplantýlara devam
edeceklerini belirtti.
GAÜ HAVACILIK YÜKSEK
OKULU ÝSTANBUL
YERLEÞKESÝ HÝZMETE GÝRDÝ
Girne Amerikan Üniversitesi Havacýlýk
Yüksek Okulu'nun Ýstanbul'daki yerleþkesi
Merter'de hizmete girdi. GAÜ'den verilen
bilgiye göre; Pilotaj Bölümü öðrencilerinin,
sivil havacýlýk uygulamalarýnýn imkanlarýndan
daha geniþ yararlanabilmesi amacý ile
oluþturulan tesis, 4 adet derslik ile yardýmcý
üniteler ve sosyal alanlara sahip. Yakýn bir
gelecekte, simulatör eðitimi ünitesinin de
ekleneceði yerleþkeye, pilotaj öðrencileri;
Girne Merkez Kampüsü'ndeki 2.5 yýllýk teorik
eðitimlerinin tamamlanmasý ile geçiþ yaparak,
uçuþ eðitimlerine baþlayacaklar.
GEÇÝTKALE, ÇINARLI,
MALLIDAÐ, TATLISU, VE
ALTINOVA'DA ELEKTRÝK
KESÝNTÝSÝ
Orta gerilim proje çalýþmalarý nedeniyle
bugün 09.00-15.00 saatleri arasýnda Geçitkale,
Çýnarlý, Mallýdað, Tatlýsu'nun bir bölümü ve
Altýnova köyleri ile bölgedeki tesislere
elektrik enerjisi verilemeyecek. KIB-TEK
Gazimaðusa Bölge Amirliði'nden yapýlan
açýklamada, elektrik enerjisinin çalýþmalarýn
seyrine göre belirtilen saatten daha erken
veya geç verilebileceði, bu nedenle þebekede
her an elektrik enerjisi varmýþ gibi
davranýlmasý istendi.
bunun üstesinden gelmek için önlem
aldýðýnýn söylenemeyeceðini kaydeden
Özersay, bu yozlaþmanýn sendikalardan sivil
toplum örgütlerine, toplumun deðiþik
kesimlerine sirayet ettiðini dile getirdi.
HP olarak bu tespiti yaparak yola
çýktýklarýný dile getiren Özersay, bu kýsýr
döngünün kýrýlmasý için toplumsal irade ve
alternatif bir siyasal harekete ihtiyaç
duyulduðunu belirtti. Halkýn da bu düzenin
devamýndan yana olmadýðýný; bunun son
yýllardaki
seçim
sonuçlarýndan
görülebileceðini dile getiren Özersay, halkýn
toplumsal deðiþim talep ettiðini, HP'nin de
bu görevi yerine getirmeye hazýr olduðunu
kaydetti.
"HÜKÜMET EKONOMÝK KRÝZLE
ÝLGÝLÝ HÝÇBÝR TEDBÝR ALMADI"
Konuþmasýnda hükümeti eleþtiren
Özersay, hükümetin ekonomik krizle ilgili
hiçbir tedbir almadýðýný söyledi.
Hükümetin hukuk tanýmaz bir tavýr
sergilediðini ve aldýðý kararlarda partizanca
hareket ettiðini söyleyen Özersay, "Bu
þartlarda erken seçim istemeyelim de ne
isteyelim" diye sordu.
Kudret Özersay, "Meclis yaz tatiline
girdiðinde milletvekillerinin maaþlarýný
ödemek istemediklerini, bu nedenle yaz
döneminden önce erken seçim yapýlmasýný
istediklerini" kaydetti.
Siyasi partilerin ve siyasetçilerin halkýn
siyasete olan güvenini sarstýðýný söyleyen
Özersay, bu güvenin yeniden oluþmasý için
çalýþtýklarýný dile getirdi.
Tutmayacaklarý, tutamayacaklarý hiçbir
söz vermeyeceklerini söyleyen Özersay,
"Kimseyle irademizi ipotek altýna alan bir
iliþki kurmayacaðýz" dedi.
Uçak Firmasýndan Alýnan Tazminatýn Öyküsü
n Barýþ Atay
Sevgili Dostlarým…
29 Aralýk 2016 tarihinde yýlbaþýný geçirmek
için eþimle birlikte Kýbrýs'a gitmek için,
Pegasus'un saat 10:00 kalkýþlý uçaðýna
bindik. Uçaða push back yapýldý ve apronda
piste gitmek için taksi yapmaya baþladýk.
Birkaç dakika sonra uçak durdu ve park
yerine tekrar girdi. 4 teknisyen uçaða bindi,
sonra pilot uçaðýn arýza yaptýðýný ve
uçamayacaðýmýzý anons etti. Tüm yolcular
indirildi , tekrar bekleme salonuna geçtik.
Uçak deðiþti, valizler yeni uçaða aktarýldý.
Bizi tekrar yeni uçaða aldýlar. Sonunda uçak
saat 13:35 te pistten teker kesti. Gecikme
tam 3 saat 35 dk sürdü.
Gerek Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü
Yönetmeliði, gerekse bunu kabul edip Yolcu
Haklarý bölümüne aynen koyan Pegasus'un
gereken ikramý yapmasýný bekledim.
Yönetmeliðin 10. Maddesi diyor ki :
(1) Bu maddeye atýfta bulunulmasý
halinde, aþaðýdaki hizmetler yolculara
bedelsiz olarak saðlanýr.
a) Bekleme süresine uygun olarak;
1) Ýki ila üç saat arasý gecikmelerde, makul
ölçüde sýcak ve soðuk içecekler,
2) Üç ila beþ saat arasý gecikmelerde sýcak
ve soðuk içecekler ile günün zamanýna göre
kahvaltý veya yemek,
3) Beþ saat ve üzeri gecikmelerde sýcak
ve soðuk içecekler ile günün zamanýna göre
kahvaltý veya yemek, ilave sýcak ve soðuk
içecekler ile ilave hafif ara yemeði.
Ýþte ikram : Bir bardak su ve 1 paket 7days
kruvasan.
Yapýlan ikramýn ilk þokunu atlattýktan
sonra , kabin amirine , kardeþim bu ne diye
sorduðum soruya, "Ýkram" diye cevap
alýnca ve üzerine de diðer sýcak soðuk
içeceklerle yiyeceklerin ücretli olduðunu da
öðrenince elbette gerekli müdahaleyi
yapmak için çýkardým yönetmeliði ve kabin
amirinin yüzüne okudum. Ayný þeyi yabancý
bir turist gelip ingilizce olarak kabin amirine
okudu.
Ama deðiþen bir þey olmadý. Uçakta biraz
ortam gerildi. Ben de elime geçen ilk kaðýt
parçasýna (bu bir kusma torbasýnýn arka
yüzü oldu) hemen bir tutanak tuttum.
Durumu izah eden, uaðýn saatini, kalkýþ
saatini, gecikme süresini, yapýlan ikramý,
yapýlmasý gerekenle ilgili yönetmeliðin ilgili
maddelerini falan hepsini yazdým ve kabin
amirine imzalattým.
Tatilden döndükten sonra, derhal Pegasus Müþteri Ýliþkileri'ne þikayetimi kibar
bir dille yazdým gönderdim. Elbette cevap
"geçiþtirici türden, bu gibi durumlar
olabilmektedir, gereken ikram yapýlmýþtýr
þeklinde geldi. Ýkinci bir yazý daha
gönderdim, bu defa siz dalga mý
geçiyorsunuz anlamýnda, gecikmenin 3 saat
35 dk olduðunun ve yönetmeliðin ilgili
maddelerinin olduðu, hatta eðer bu defa da
gereðini yapmazlarsa, SHGM baþta olmak
üzere bildiðim her yere yazýlar yazacaðýmý
belirttim. 2 gün sonra gelen cevapta,
gecikmenin operasyonel neenlerden
olduðu, 2 saat 2 dk olduðu , gerekenin zaten
yapýlmýþ olduðu tekrar söylenince, bu defa
siz bilirsiniz , günah benden gitti diyerek,
SHGM'nün sitesinden "yolcu þikayetleri"
bölümünden þikayetimi yaptým. (Buradan
þikayet yapabilmek için mutlaka öncelikle
ilgili havayoluna þikayetin önceden
yapýlmýþ ve sonuç alýnamamýþ veya tatmin
edici olmamýþ olmasý gerekiyor, havayolu
þikayet kayýt numarasýný girmek gerekiyor)
Yasal süre 10 gün içinde bu þikayetin
sonuçlanmasý gerekiyor. Nitekim 9 yada 10.
gündü yanýlmýyorsam, Pegasus'tan beni
telefonla aradýlar ve hesap numaramý
istediler. Baþvurumun haklý bulunduðu ve
tazminat ödeyeceklerini söylediler.
Hesap numaramý gönderdim ve hesabýma
eþimle birlikte toplam 540 TL ödemiþ
olduðumuz bu seyahatle ilgili 1.860 TL
tazminat ödeme yaptýlar.
Sanýrým o uçakta bu tazminatý alan tek kiþi
benim. Çünkü bir tek ben savaþtým, tutanak
tuttum. Þikayet silsilesini takip ederek bütün
belgelerini sunarak hakkýmý aradým.
Kýssadan hisse: Havayolu þirketleri
bilmediðimiz yolcu haklarýný vermemek için
çok fazla direniyor, dikkatimizi daðýtýyor,
kolayca sýyrýlmaya çalýþýyorlar. Haklarýmýzý
bilelim ve arayalým. Yolcularýmýzý da
bilinçlendirelim.
Bilmiyorum.
Erdoðan, Fethullahçýlar, IÞÝD, PKK ve
diðer terör örgütlerine karþý yürüttüðü
kampanyanýn gazetecilere karþý
yürüttüðü kampanya kadar baþarýlý
olmadýðýnýn farkýnda mý?
Ve bunun ne anlama geldiðini hiç
düþündü mü?
Düþünmemiþtir, sanýrým.
Terör
örgütlerini
ortadan kaldýramýyor bir
türlü.
Kuzey Kore gibi siyah
renkli
ülkelerin
bulunduðu rejimlerin
arasýna katýlmak için on
küsur basamak kaldý
Ama gazetecileri sindirdi ve
gazeteciliði periþan etti.
Kolaylýkla.
Tek mermi kullanmadan.
Basýn özgürlüðü yok oldu. Özgür
tartýþma ortamý ortadan kalktý. Muhalif
seslere ekranlar yasaklandý.
Sayýsýz gazeteci iþsiz býrakýldý,
bazýlarýnýn mallarýna el kondu. Ve yüzden
fazla gazeteci hapse atýldý.
Neden kolay oldu Erdoðan için bu?
Gazeteciler terörist deðil, çünkü.
Silahlarý yok. Daða çýkmazlar, yol
kesmezler, bombalý yelek giyip kalabalýk
yer aramazlar, ýrza geçmezler, masum
insanlarýn boynunu vurmazlar, insanlarýn
üzerine petrol döküp yakmazlar.
Kaba kuvvetle karþýlaþtýklarýnda, yani
evleri basýldýðýnda, kuzu kuzu ellerini
kelepçeye uzatýrlar.
Þahin Alpay'la, Can Dündar'la, Nazlý
Ilýcak'la, Kadri Gürsel'le , Musa Kart'la,
Murat Sabuncu'yla, Amberin Zaman'la,
yýllarca ayný sektörde, bazen ayný binada
çalýþtýk.
Hiçbirinin damarýnda bir tek hücrelik
þiddet ve kötülük olmadýðýna eminim.
Diðerlerinin de - hepsini tanýmýyorum
- onlardan pek farklý olduðunu
sanmýyorum.
AKP rejimine karþý olduklarý için
tutuklu veya sürgündedirler.
*
Bir rejimde hangi gazetecilerin
tutuklanmadýðý, hangi gazetecilerin
tutuklandýðý kadar öðreticidir.
*Her ne kadar ters ve dik kafalý olsalar
da (ki gazeteci dediðin öyle olmalýdýr)
bazen satýrlarýndan alevler ve çýðlýklar
yükselse de (ki yükselmelidir) genellikle
barýþçýl insanlardýr.
Basýn özgürlüðü yok oldu. Özgür
tartýþma ortamý ortadan kalktý. Muhalif
seslere ekranlar yasaklandý
Ama sadece Türkiye'de deðil, tek adam
yönetimi olan her yerde ilk kurbanlar
gazetecilerdir.
Donald Trump'ýn iktidarýnýn daha ilk
sabahýnda gazetecileri topa tutmasý,
nereye yöneleceðinin en iyi
göstergelerinden biridir.
Basýn özgürlüðünün yok edilmesi
demokrasinin rafa kaldýrýlmasýnýn ilk
adýmý, ön koþuludur.
Bir rejimin ne kadar demokratik
olduðunun en önemli ölçütü basýnýn ne
kadar hür olduðudur.
Bu ölçüte göre Türkiye, feci halde
sýnýfta kalýyor.
Sýnýr Tanýmayan Gazeteciler 2016 Basýn
Özgürlüðü Endeksi'nde * Türkiye 180
ülke arasýnda 151 inci sýradadýr. (Kýbrýs
Cumhuriyeti 27, KKTC 81.)
Basýn Özgürlüðü haritasýnda ise
Türkiye kýrmýzý renkli ülkeler arasýndadýr.
Ona birçok Afrika ülkesi, Rusya, Mýsýr
ve diðer Müslüman ülkeler eþlik ediyor.
Kuzey Kore gibi siyah renkli ülkelerin
bulunduðu rejimlerin arasýna katýlmak
için on küsur basamak kaldý.
Yüzü kýzaran var mý?
19
30 Ocak 2017 Pazartesi
Cihangir Dumlupýnar'a fark yaptý (1-4)
Yer: Gazimaðusa Dr. Fazýl Küçük Stadý
Hakemler: Fehim Dayý, Ahmet
Özkurtuluþ, Kaan Koday
Dumlupýnar: Yýlmaz, Ahmet(Dk.40 Hasan
Bahtýkara), Erdoð, Ýsmet, Tunahan (Dk.57
Yannis), Ümit, Berke, Mehmet Fuat (Dk.57
Can), Sherman, Hüseyin, Rýdvan
Cihangir: Mehmet, Fýrat, Burak, Salih,
Charles (Dk.78 Efe), Yannick (Dk.65 Rýdvan),
Erol, Nurettin, Ertan, Hüseyin(Dk.60
Hasan), Halil Turan
Goller: Dk.70 Ýsmet (Dumlupýnar) Dk.11Dk.28 (pen.)-Dk.45+1-Dk.53 Halil Turan
(Cihangir)
K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda Cihangir,
deplasmanda Dumlupýnar'ý golcü futbolcusu
Halil Turan'ýn golleriyle 4-1 maðlup etti ve
ligde averajla ikinci sýraya çýktý.
Gazimaðusa Dr. Fazýl Küçük Stadý'ndaki
karþýlaþmaya oldukça etkili baþlayan
Cihangir 11'de Halil ile öne geçerken golcü
oyuncu bu kez 28'de penaltýdan farký ikiye
çýkardý.
45+1'de yine sahneye çýkan Halil ilk
devrenin skorunu 3-0 olarak belirledi. Ýkinci
devrede Halil kendisinin ve takýmýnýn 4.
golünü kaydederken ev sahibi ekip tek
golünü 70'te Ýsmet ile buldu.
Bu sonucun ardýndan Dumlupýnar 15
puanda kalýrken Cihangir puanýný 30 yaparak
averajla ligde ikinci sýraya çýktý.
Maçýn 11. dakikasýnda Erol'un saðdan
ortasýnda Halil Turan topun geliþine
vurarak skoru 1-0 yaptý.
22.dakikada Tunahan'ýn sað çaprazdan
þutunda top üst direkten döndü.
28. dakikada Ahmet, Halil Turan'ý ceza
sahasýnda düþürünce hakem penaltýyý
belirledi. Halil Turan penaltýdan skoru 2-0
yaptý.
45+1. dakikada Berke ile Mehmet Fuat
anlaþmazlýðýnda topu alan Yannick Halil'i
gördü. Kaleci ile karþý karþýya kalan Halil
skoru 3-0'a taþýyan golü kaydetti.
Ýlk devre 3-0 Cihangir üstünlüðünde sona
erdi.
48. dakikada ceza alaný içinde Halil
Turan'ýn kafa vuruþunda topu kaleci çeldi.
53. dakikada ceza sahasýnda Halil Turan'ýn
þutunda top filelerle buluþtu ve Cihangir
skoru 4-0 yaptý.
70.dakikada
Hüseyin'in
serbest
vuruþunda ceza sahasýnda Ýsmet kafa
vuruþundan skoru 4-1'e getiren golü
kaydetti.
76. dakikada Charles'ýn sert þutunda top
üst direkten döndü.
85.dakikada ceza sahasýnda Burak'ýn
Sherman'a yapýlan faulü hakem penaltý
olarak deðerlendirdi. Sherman'ýn kullandýðý
penaltýyý kaleci Mehmet yatarak çýkardý.
90.dakikada Fýrat'ýn ceza sahsý önünden
þutunda top yan direkten döndü.
Karþýlaþma 4-1 Cihangir üstünlüðünde
tamamlandý.
Federer tarihe geçti
Roger Federer, Rafael Nadal'ý 6-4/3-6/6-1/3-6/6-3'lük setlerle 3-2
maðlup ederek Avustralya Açýk'ta þampiyonluða ulaþtý…
Avustralya Açýk Tenis Turnuvasý tek
erkekler finalinde Rafael Nadal'ý 3-2 (64, 3-6, 6-1, 3-6, 6-3) yenen Roger Federer,
2012 Wimbledon'dan bu yana ilk,
kariyerindeki 18'inci grand slam
þampiyonluðuna ulaþtý.
Melbourne kentinde düzenlenen
turnuvanýn tek erkekler finali, Avustralya
Açýk'taki tek zaferini 2009 elde eden
Ýspanyol Nadal ile burada 4 þampiyonluðu
bulunan Ýsviçreli Federer'i karþý karþýya
getirdi.
Kariyerinin 21'inci grand slam finali
oynayan 9 numaralý seribaþý Nadal ile 28'inci
finaline çýkan 17 numaralý seribaþý Federer
arasýndaki mücadele, büyük heyecana
sahne oldu.
Federer, ilk servislerinden yüzde 93
oranýnda puan aldýðý ilk seti, 7'nci oyunda
kýrdýðý servis sayesinde 6-4 kazandý.
35 yaþýndaki Federer böylece 37 yaþýnda
olduðu 1972 Avustralya Açýk'ta zirveye
çýkan Ken Rosewall'dan sonra "açýk
dönemde grand slam þampiyonluðuna
ulaþan en yaþlý 2'nci erkek tenisçi" unvanýný
aldý.
Rekoru 18 þampiyonluða çýkardý
2012 Wimbledon'dan bu yana ilk,
kariyerindeki
89'uncu
tekler
þampiyonluðunu kazandý.
Tarihin teklerde en fazla grand slam
turnuvasý kazanan erkek tenisçisi olan
Ýsviçreli tenisçi, rekorunu 18 þampiyonluða
çýkardý
Federer, 2011 Fransa Açýk'tan (Roland
Garros) bu yana ilk defa karþýlaþtýðý Nadal'a
karþý çýktýðý 9'uncu grand slam finalinde
3'üncü galibiyetini aldý.
Nadal'a karþý oynadýðý 35. maçta 12. kez
korttan galip ayrýlan Federer, 3,7 milyon
Avustralya dolarý (yaklaþýk 11 milyon lira)
ADA
ODUNCULUK
Odunlarýmýz kurudur.
Arayýn istediðiniz yere
getirelim.
1 van 400 TL.
Tel: 0542 8518279
K-PET 1.LÝG KIRMIZI
GRUP PUAN DURUMU
TAKIMLAR
O G B M A Y P
1.MARAÞ
10 6 2 2 23 15 20
2.M.A.YEÞÝLOVA 10 6 2 2 23 13 20
3.AKOVA
10 5 2 3 23 16 17
4.GÖÇMENKÖY 10 3 5 2 23 12 14
5.Y. BOÐAZÝÇÝ 10 4 1 5 20 22 13
6.MEHMETÇÝK 10 3 4 3 15 17 13
7.HAMÝTKÖY
10 4 1 5 12 16 13
8.MESARYA
10 3 3 4 18 25 12
9.DÜZKAYA
10 4 2 4 19 15 14
10.DÝPKARPAZ 10 0 2 8 10 35 2
Ýkili averajda Maraþ, M.A. Yeþilova'ya karþý üstün.
K-PET 1.LÝG BEYAZ
GRUP PUAN DURUMU
TAKIMLAR
1.OZANKÖY
2.LAPTA
3.ESENTEPE
4.G. H. EVÝ
5.GÖNYELÝ
6.DOÐANCI
7.TATLISU
8.B. BAÐCIL
9.SERDARLI
10.DENÝZLÝ
11.KARÞIYAKA
O G B
12 8 3
12 7 3
12 6 5
12 6 2
12 4 5
12 5 2
11 2 5
12 2 5
11 3 1
12 1 6
12 1 3
M
1
2
1
4
3
5
4
5
7
5
8
A
25
21
19
17
18
16
16
12
9
7
12
Y
9
11
10
25
13
17
20
16
18
11
22
P
27
24
23
20
17
17
11
11
10
9
6
Barça 1 puaný son
anda kurtardý!
para ödülünün de sahibi oldu.
Tarihte 10 ve daha fazla grand slam
þampiyonluðu bulunan erkek tenisçiler
þöyle sýralandý:
1. Roger Federer (Ýsviçre) - 18 þam.
2. Pete Sampras (ABD) - 14
Rafael Nadal (Ýspanya) - 14
4. Roy Emerson (Avustralya) - 12
Novak Djokovic (Sýrbistan) - 12
KÝRALIK KLÝNÝK
MUAYENEHANE
Yenikent’te lokasyonu ana caddeye
bakan ve kolay eriþimi olan kiralýk
muayenehane. Ýçerisinde 3 ayrý
saðlýk kliniði ve ortak kullanýmlý geniþ
antre ve hasta bekleme odasý
mevcuttur. Ayrýca tam kapasiteli
baðýmsýz mutfak ve 3 adet banyo ve
tuvalete sahip olan bu daire, sadece
saglik uzmanlarina kiralanýlacaktýr.
Tel: 0548 8668999
6. Rod Laver (Avustralya) - 11
Björn Borg (Ýsveç) - 11
8. Bill Tilden (ABD) - 10
Federer tarihe geçti
Avustralya
Açýk'taki
5'inci
þampiyonluðunu kutlayan Federer, grand
slam turnuvalarýnýn 3'ünde en az 5
þampiyonluk kazanan ilk erkek tenisçi oldu.
ÞANEL
CÝLTÇÝLÝK
Gazete dergi okul tezleri
vs. sýcak yaldýz
baský ve ciltleme iþleri
yapýlýr.
Tel:05338453338 /
05428768735
La Liga'nýn 20. hafta mücadelesinde
Barcelona deplasmanda Real Betis'in
konuðu oldu.
Arda Turan karþýlaþmaya ilk 11'de
baþlarken 68'de yerini Sergi Roberto'ya
býraktý. Maç boyu üstün oynayan Real
Betis golü de 74'te buldu. Kornerden
gelen topta golü atan Alegria takýmýný
1-0 öne geçirdi.
Bu golden sonra oldukça tartýþmalý
bir pozisyon yaþandý. Barcelona'nýn bir
topu çizgiyi net bir þekilde geçmesine
raðmen yan hakem devam kararý verdi.
Betis 90'da hücuma çýkarken topu
kaptýrýrken Messi, Suarez'i kaleciyle
karþý karþýya býraktý ve Uruguaylý da net
bir vuruþla fileleri havalandýrdý.
OLAÐAN
GENEL KURUL
ÇAÐRISI
Ares Spor Kulübü
Olaðan Genel Kurulu
30 Ocak 2016 tarihinde
saat 19.00'da Hentbol
Federasyonu Lokali'nde
gerçekleþecek.
Kamuoyuna duyurulur.
Cihangir Dumlupýnar'a
fark yaptý (1-4)
Dr. Fazýl Küçük Stadý'ndaki karþýlaþmaya
oldukça etkili baþlayan Cihangir 11'de Halil ile
öne geçerken golcü oyuncu bu kez 28'de
penaltýdan farký ikiye çýkardý. 45+1'de yine
sahneye çýkan Halil ilk devrenin skorunu 3-0
olarak belirledi. Cihangir, deplasmanda
Dumlupýnar'ý golcü futbolcusu Halil Turan'ýn
golleriyle 4-1 maðlup etti ve ligde averajla ikinci
sýraya çýktý.
(Haberi sayfa 19'da)
Kaymaklý galibiyetle baþladý
Sezonun ilk
devresinde
beklenen
performansý
sergileyemeyen
Küçük
Kaymaklý ara
transferde
kadrosuna
takviye yaptýðý
yeni isimlerden
oluþan kadro ile
çýktýðý ilk maçta
3 puaný aldý.
Kaymaklý, ikinci
devrenin ilk
maçýnda
Lefke'yi,
MTG'den aldýðý
Uður'un güzel
golü ile 1-0
maðlup etti…
Yer: Lefkoþa Þht. Hüseyin Ruso Stadý
Hakemler: Serhan Þimþek, Mehmet
Tarým, Hakan Gök
Küçük Kaymaklý: Ali, Çaðrý, Bahadýr,
Taner, Serhan, Hüseyin, Bayram,
Doðukan(Dk.89 Azat), Uður, Yaðýþ(Dk.46
Odo Joshua), Mete(Dk.78 Þevket (*))
Lefke: Zeki, Yakup, Amstrong,
Stelios, Yýlmaz(Dk.89 Rahmi), Semih,
Allen, Zekai(Dk.61 Cemal), Smart,
Kasým, Arif
Goller: Dk.32 Uður (Kaymaklý)
K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda yeni
transferlerle sahaya çýkan Küçük
Kaymaklý konuk ettiði Lefke'yi 1-0
maðlup etti. Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda
güneþli bir havada oynanan karþýlaþmada
ev sahibi ekip, ara transfer döneminde
kadrosuna kattýðý Uður'un þýk golü ile 3
puaný uzandý.
Bu sonucun ardýndan Küçük Kaymaklý
puanýný 23 yaparken Lefke 27 puanda
kaldý.
Karþýlaþmanýn 7. dakikasýnda Mete'nin
köþe vuruþunda kaleci Zeki'nin
yumrukladýðý top kýsa düþtü. Doðukan
önünde bulduðu topu, auta gönderdi.
ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE
FUTBOLDA ALINAN
SONUÇLAR
K-Pet Süper Lig
Yenicami - Yalova: ......................... 2-1
M.T.G. - GAÜ Çetinkaya: .............. 3-1
Binatlý - Mormenekþe: ................... 1-0
Deðirmenlik - Gençlik Gücü: .......... 0-0
Küçük Kaymaklý - Lefke: ............... 1-0
Gençler Birliði - Baf Ülkü Yurdu: .... 3-0
Dumlupýnar - Cihangir: .................. 1-4
K-Pet Birinci Lig Kýrmýzý Grup
Hamitköy - Mehmetçik: ................. 3-1
Dipkarpaz - Mesarya: .................... 2-2
Düzkaya - Yeni Boðaziçi:
Akova - Göçmenköy: .................... 1-1
Maraþ - Merit Alsancak Yeþilova: 5-3
K-Pet Birinci Lig Beyaz Grup
Girne Halk Evi - Gönyeli: ............... 6-0
Bostancý Baðcýl - Denizli: .............. 1-0
Tatlýsu - Karþýyaka: ....................... 0-0
Ozanköy - Esentepe: ..................... 2-2
Lapta - Doðancý: ............................ 3-1
K-PET SÜPER LÝG
PUAN DURUMU
21.dakikada Lefke'den Smart ceza
sahasý dýþýndan çok sert vurdu, top üst
direðe çarparak auta gitti.
32. dakikada Lefke ceza sahasý üzerinde
seken topa Uður sert ve düzgün vurarak
Kaymaklý formasý ile ilk golünü attý ve
takýmýný 1-0 öne geçirdi.
36.dakikada Mete'nin köþe vuruþunda
Doðukan altýpas üzerinde topun geliþine
plase vurdu, kaleci Zeki topu çizgiden
çýkardý.
Ýlk yarý 1-0 Kaymalý üstünlüðünde sona
erdi.
60.dakikada Kaymaklý'nýn yeni
transferlerinden Odo Joshua seri
çalýmlara ceza sahasýna girdi, vuruþunda
top Stelios'dan döndü. Dönen topa Odo
bir kez daha vurdu, top bu kez üstten auta
gitti.
66. dakikada Lefke'den Smart'ýn soldan
ön direðe ortasýnda Kasým'ýn plase
þutunda top yanda auta gitti.
Karþýlaþma 1-0 Kaymaklý üstünlüðünde
sona erdi.
TAKIMLAR
O
1.YENÝCAMÝ
16
2.CÝHANGÝR
16
3.D.T. BÝRLÝÐÝ 16
4.ÇETÝNKAYA
16
5.LEFKE
16
6.T. OCAÐI
16
7.G. BÝRLÝÐÝ
16
8.K. KAYMAKLI 16
9.YALOVA
16
10.BÝNATLI
16
11.G. GÜCÜ
16
12.M. T. GÜCÜ 16
13.DUMLUPINAR 16
14.B. Ü. YURDU 16
15.DEÐÝRMENLÝK 16
16.MORMENEKÞE 16
G
13
8
9
9
8
8
7
6
5
5
5
4
4
4
3
2
B M
2 1
6 2
3 4
2 5
3 5
2 6
4 5
5 5
7 4
5 6
3 8
4 8
3 9
2 10
3 10
2 12
A
45
30
27
30
27
29
24
18
26
28
13
22
23
21
10
15
Y
9
17
15
18
28
19
20
22
23
30
21
25
34
36
32
39
P
41
30
30
29
27
26
25
23
22
20
18
16
15
14
12
8
Gençler 3 golle 3 puaný kaptý
Yer: Ýskele Cumhuriyet Stadý
Hakemler: Mehmet Sezener, Halil Canaloðlu, Ferhat Tuna
Gençler Birliði: Ali, Sinan, Yusuf, Mehmet Aylanç, Emir,
Malik(Dk.86 Saddam), Þenol, Arif Uysal (Dk.83 Sertan), Mehmet
Erol, Emeka, Halil (Dk.55 Ýbrahim Köse)
Baf Ülkü Yurdu: Erdoðan, Mustafa Tekpýnar, Bünyamin, Ýltaç,
Hasan, Fikri, Arif Öztürk, Lawal (Dk.68 Joseph), Ediz(Dk.68
Hamis), Loizou(Dk.73 Hüseyin), Lelo
Goller: Dk.12 (pen)-Dk.85 Þenol, Dk.68 Emeka (G.Birliði)
Kýrmýz kart: Dk.89 Mehmet Erol (G.Birliði)
Sahibi
“AFRÝKA” Yayýncýlýk
Limited
Direktör
ALÝ OSMAN TABAK
Genel Yayýn Yönetmeni:
ÞENER LEVENT
Dizilip Basýldýðý Yer:
“AFRÝKA” Yayýncýlýk
Limited Tesisleri
Ýskele Cumhuriyet Stadý'nda oynanan karþýlaþmada Gençler
Birliði biri penaltýdan olmak üzere Þenol (2) ve Emeka'nýn golleri
ile maçý kazandý.
Gençler Birliði'nde Erol 89. dakikada çift sarýdan kýrmýzý kart
gördü. K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda Gençler Birliði konuk
ettiði Baf Ülkü Yurdu'nu 3-0 maðlup ederek ikinci devreye iyi bir
baþlangýç yaptý.
Ýskele Cumhuriyet Stadý'nda oynanan karþýlaþmada ev sahibi
ekibe galibiyeti getiren golleri biri penaltýdan olmak üzere Þenol
(2) ve Emeka kaydetti.
Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad.
No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný)
Santral: 2271338 - 2286934 - 2286017
Fax: 2274585 - 2286934
Reklam servisi: 2271338
Kültür-Sanat servisi: 2286988
Dýþ muhabirler:
Almanya: Yaþar ALTAY
Sidney: Hakan LEVENT
E-Mail: [email protected]
Web sayfasý: www.afrikagazetesi.net
Download