Türkiye "evet" ve "hayýr"la çalkalanýyor… Merak ediyoruz, Kýbrýs'taki siyasilerimiz hangi kampta? Evetçi mi, hayýrcý mý? "Türkiye'de olsam AKP'ye oy verirdim" diyen Talat yine ayný tarafta mý? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 30 Ocak 2017 Pazartesi YIL: 16 SAYI: 5513 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý [email protected] DÝEGO MARADONA OLSA NEYSE… l 2. sayfada Rum tarafý TC'lilerin 4 özgürlüðünü 2010'da kabul etmiþti… Ýþte Ocak 2010 tarihli, uzlaþma kaðýdýndaki o ifade: "The Greek Cypriot side agrees in principle on the enjoyment of four freedoms by Turkish nationals. The Greek Cypriot side expressed the need to consult Greece first regarding the above. Both Leaders will jointly appeal to the EU in order to initiate the necessary work on how this can be accommodated by the EU. This appeal will be done through the Good Offices Mission of the UNSG. This will be done in a way that the demographic ratio between the two communities is not altered. The above is subject to reaching agreement on the issue of Turkish nationals/settlers residing in the north before the solution. Gizli belgeyi AÇIKLIYORUZ Britanya emperyalizminin "gambot diplomasisi" Aziz Þah l 8. sayfada KALICI BÖLÜNMEYE DOÐRU GÝDÝYORUZ Ali Kiþmir l 8. sayfada AYAÐIMIZA TRUMP GÝRECEK n Olasý bir çözümden sonra TC'lilere adada 4 özgürlük hakký tanýnmasý ile ilgili Türkiye'nin ýsrarlý talebini, 2010'da Talat-Hristofyas görüþmelerinde Rum tarafýnýn kabul ettiði, ancak bunu bazý þartlara baðladýðý ortaya çýktý… Gazetemiz "Afrika" bununla ilgili yýllardýr gizlenen belgeye ulaþtý… n Mehmet Ali Talat 4 Ocak 2010'da yaptýklarý görüþmede Hristofyas'a sunduðu öneri paketinde bu öneriyi de sundu… 29 Ocak 2010'daki liderler görüþmesinde ise gizli kalmak koþuluyla belge kabul edildi ve BM kayýtlarýna geçti… Ali Can Sorun söylesinler… l 10. sayfada Abdullah Korkmazhan l 11. sayfada Türkiye, tüm yetkilerin tek adam elinde toplanmasýný öngören anayasa referandumuna hazýrlanýyor… Sosyal medya "hayýr" kampanyasý ile çalkalanýyor. Bizi de çok ciddi biçimde etkileyeceði düþünülen bu oylamada siyasilerimizin ne düþündüðünü halk merak ediyor. Bazý siyasilerimiz "Türkiye'nin içiþleri bizi ilgilendirmez" diyor. Gerçekten ilgilendirmez mi? SESSÝZLÝK ÝYÝ MÝ, KÖTÜ MÜ? Bülent Tümen l 11. sayfada Mustafa Akýncý: BÝRAZ DAHA TANIYALIM SÝZÝ l 2. sayfada EVET MÝ, HAYIR MI? Faize Özdemirciler l 2. sayfada “KÝMSENÝN HAYÂL EDEMEDÝÐÝ ÞEYLERÝ HAYÂL EDÝP YAPABÝLEN ÝNSANLAR VARDIR” Canan Sümer Evet mi, hayýr mý? Güven arttýrýcý önlemler hayata geçirilmeli... Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... n Gizli belgede Kýbrýs Rum tarafýnýn Türk vatandaþlarýna 4 özgürlük hakký tanýnmasýný prensip olarak kabul ettiði belirtiliyor… Bunun nihai olarak kabul edilmesini ise Rum tarafý adadaki TC'li nüfus ile ilgili varýlacak anlaþmaya baðlýyor… l 3. sayfada “AFRÝKA” dan mektup... l 3. sayfada YAVRULARINI YÝYEN KEDÝLER… Selma Bolayýr l 6. sayfada SÖZ MÜ, EYLEM MÝ AÐIR? Sezan Artun l 6. sayfada n 2. sayfada "Afrika'dan Mektup"ta KURTULMAK ÞART Kýbrýs'ý yaþamanýn zamanýdýr Durulmayý bekleme Serdar AH THERESA! KOLTUK SEVDASINA… Ali Osman Erdoðan Baybars Özgün Kutalmýþ Mehmet Levent Dolgun Dalgýçoðlu "Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum..." n 3. sayfada Adressiz yazýlar Þener LEVENT n Faize Özdemirciler EVET MÝ, HAYIR MI? Türkiye'nin bir Kýbrýs Sorunu olduðuna göre, mantýken Kýbrýs'ýn da bir Türkiye Sorunu'nun olmasý gerekir... Ne ki, Ana-Yavru iliþkisi, var olan Türkiye Sorunu'nun hem kendisi, hem örtüsüdür. Çünkü ensest bir temel üzerinde kurulan bu Ana-Yavru iliþkisinin getirdiði psikolojik ekonomik ve sosyolojik sorunlar Kýbrýslýtürklere daha ziyade 'körlük' olarak yansýyor... Ana-Yavru iliþkisinin kaçýnýlmazlýðý üzerinden siyaset yapan vasat þahsiyetler ve onlarýn etrafýnda kümelenen vasat taraftarlar, senelerdir bu ülkede sürdükleri "ayraný yok içmeye" tarzýndaki sefayý yukarýda sözünü ettiðim körlüðe borçludurlar... Bu körlük sadece onlarýn varoluþunun sebebi deðil, sonucudur da... Tuhaflýk, Kýbrýslýtürkler ile Türkiye arasýnda 'saðlýklý' iliþkilerin kurulmasýndan yana olduklarýný iddia edenlerin bile aslýnda Ana-Yavru siyasetine dört elle sarýlmýþ olmalarýndadýr... 'Sol', KKTC Meclisi'nde 'sað' kalabilmek adýna tavizler vere vere bugünlere gelmiþ ve evet doðrusu orada 'sað' kalmayý baþarmýþtýr ve fakat bunun sonucu olarak da Sað olmuþtur... Böyle bir zeminde sað kalmayý baþaran Sol zaten artýk Sað'dýr ama ölüdür... Bu ölü Sol da tuhaf bir biçimde KKTC makamlarýnda senelerdir sürdüðü sefayý taraftarlarýnýn körlüðüne borçludur... Bütün yaptýklarý Kýbrýslýtürklerin bir Türkiye Sorunu olduðunu gizlemekten saklamaktan ibarettir... Tam da bu yüzden, Saðcýlarýn Türkiye ile birlikte ilhaka, Solcularýnsa ayný Türkiye ile birlikte Birleþik Kýbrýs'a yürüdükleri pespaye bir oyunun kör kütük seyircileriyiz... Türkiye'yi ister þefkatli bir ana olarak kabul edin, ister kötü kalpli bir üvey ana, isterseniz saðlýklý iliþkiler kurulabilecek komþu bir ülke ya da iþgalci, hiç farketmez, bütün seçeneklerde Kýbrýslýlarýn Türkiye'de yaþananlarla yakýndan ilgilenmeleri þarttýr ve doðaldýr da ayrýca... Kendinizi "Yavru" olarak görseniz bile, "Ana"nýzýn hastalýklarýyla, tuttuðu yol ile ilgilenmeniz ve onun baþýna gelebilecek felaketlerden payýnýza neler düþeceðini hesaplamanýz gerekmez mi? E niye susuyorsunuz o halde? Niye Ýslamcýlar her alanda ve her anlamda uygulamalarýyla aklýn sýnýrlarýný zorlarken, Türkiye'de herþey normalmiþ gibi davranýyorsunuz? Ýslamcýlarýn "Baþkanlýk" adý altýnda Türkiye'yi büyük bir dönüþümün kýyýsýna getirdiklerini görmüyor musunuz? Ampulün Efendileri, Olaðanüstü Hal koþullarýnda hedeflerine ulaþmak için bir araç olarak gördükleri demokrasinin gereði olarak halka "Evet mi Hayýr mý?" diye sormaya hazýrlanýrken, "Evet"in ve "Hayýr"ýn nelere tekabül ettiði konusunda hiç mi fikriniz yok? Ýngiltere'nin AB referandumunda az çok bir fikriniz vardý da, Türkiye referandumla bir tek adam rejimini oylamaya ve aslýnda onaylamaya sürüklenirken fikriniz yok mu? KKTC Meclisi'ndeki partilerin de týpký Türkiye'de olduðu gibi referanduma yönelik tercihlerini açýklamalarý gerekmez mi? Peki ya tek baþýna KKTC hükümetini ele geçirip Kýbrýslýtürkleri aydýnlýða çýkaracaðýný iddia eden Halkýn Partisi'nin tercihi ne? Evet mi hayýr mý? "Türkiye'nin içiþlerine karýþmayýz" mý diyorlar yoksa? Çok ayýp... DÝEGO MARADONA OLSA NEYSE… Açý [email protected] [email protected] Haklýsýn sevgili dostum Niyazi… Kýbrýs'ta "De-Facto Çifte Enosis" tehlikesi var… Gerçi bundan da daha büyük baþka bir tehlike var, ama önce buna bakalým þimdi… Çifte enosis tehlikesini önlemek için ne öneriyorsun? Önerin þu: "Gelinen bu aþamada tek çýkar yol, liderlerin baþa dönmeleri ve sorunun çözümünü Kýbrýs'ta aramalarý, Türkiye ile Yunanistan'a kaptýrdýklarý topu kendi sahalarýna taþýmalarýdýr. Akýncý ile Anastasiadis meþruiyetini öncelikle Kýbrýslý Türklerle Kýbrýslý Rumlarýn çýkarlarýndan alan bir çözüm için bütün baþlýklarda bir an önce anlaþýp ortaya bir çözüm taslaðý çýkarmalýdýrlar. Ancak böyle bir çözüm metni ürettikten ve dünyanýn desteðini kazandýktan sonra Ankara ile Atina'nýn kapýsýný çalmalýdýrlar"… Bana "romantik sosyalist", "ütopist" falan derler, ama sanýrým sen benden daha ütopistsin dostum… Önerine hak veriyorum ve katýlýyorum elbette, ancak mümkün mü bu? Mustafa Akýncý Türkiye'ye kaptýrdýðý topu oradan alýp kendi sahasýna çekecek, Ankara'yý dýþlayarak Anastasiadis'le oturup bir çözüm taslaðý hazýrlayacak ve bunu dünyaya da onaylattýrdýktan sonra Ankara'ya gidip diyecek ki: -Efendiler, biz bu çözümü Türk ve Rum tarafý olarak kabul ettik… Dünya da kabul etti, siz de kabul edin… Bunlar binbir gece masallarý sevgili dostum… Sen Akýncý'da topu Ankara'nýn ayaðýndan alýp onun kalesine gol atacak bir performans mý gördün? Eliyle Ýngiliz kalesine gol atan Diego “AFRÝKA” dan mektup... Türkiye çalkalanýyor… Evet mi, hayýr mý? Neye evet, neye hayýr? Yeni anayasa… Meclisten geçti… Sýra referandumda… Referandum ne zaman? Nisan'da diyorlar… Sosyal medyada bir hayýr kasýrgasý esiyor… Evetçilerin sesi pek çýkmýyor… Yeni anayasa neyi öngörüyor? Tek adam diktasýný! Yani bu anayasa kabul edilirse, Recep Tayyip Erdoðan padiþahlýktan da öte yetkilerle donatýlacak… Yasama da… Yürütme de… Yargý da… Hepsi ona baðlanacak… Medya zaten þimdiden elinin altýnda… Hoþ ya, diðerleri de çoktan elinin altýnda sayýlýr… Bundan sonrasý, sadece bu yetkilerin anayasa ile tescillenmesi olur… * 43 yýldýr bu adada bizim de fiili yöneticimiz olduðu için, bu durumun bizi de yakýndan ilgilendirmesi gerekmez mi? Gerçi bu süreçte bizim elimizde yapacak pek fazla bir þey yok, ama fikrimizi açýklayabiliriz hiç olmazsa… Belki Türkiye'dekilere de bir yararý dokunur… Halk merak ediyor… Bizim siyasilerimiz hangi kampta acaba? Evet mi? Hayýr mý? Biz bir yoklama yaptýk… Bazý siyasilerimiz ne evet, ne hayýr dedi… Fikrini açýklamaktan kaçýndý… "Türkiye'nin iç meselesidir, bizi Maradona olsa neyse… -Tanrýnýn eliydi bu, der ve iþin içinden sýyrýlýrdý… Ama o Diego Maradona'ydý… Bizimki Mustafa Akýncý… Birincisi, topu Ankara'nýn ayaðýndan alamaz, öyle bir yeteneði yok… Ýkincisi, topu alsa bile Ankara'nýn kalesine atamaz… Ya ofsayta düþer… Ya da atsa atsa taca atar… Ankara'nýn kalesi boþ olsa da atamaz… Dýþarý atar… Ankara'nýn ayaðýndan top alabilecek lider yetiþmedi henüz toplumumuzda… Varsa söyle… Ben de bileyim… *** Türkiye ile Yunanistan'ý ayný teraziye koyup tartamazsýn… Adadaki kýrk bin asker Türk askeridir. Yunan askeri deðil… Hedefleri de ayný deðil… Akýncý'nýn Türkiye ile yaþadýðý sorunlar gibi Anastasiadis'in Yunanistan'la ayný sorunlarý yaþadýðýný sanmam… Kýbrýs'ýn kuzeyi siyasi ve ekonomik olarak Türkiye'nin elindedir… Onun alt yönetimidir burasý, yani meclisi kukla bir meclis, hükümeti de kukla bir hükümettir… Bundan dolayý Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kuzeyde olup bitenlerden hep Türkiye'yi sorumlu tutar… Güney öyle mi? Tüm dünyaca tanýnmýþ bir devlet var orda… Ne meclisi, ne de hükümeti kukla… Bu durumda, Akýncý'nýn Ankara'ya baðýmlýlýðý gibi bir baðýmlýlýðý olabilir mi Anastasiadis'in Atina'ya? Kuzeyde ben Akýncý'nýn deðil, Tayyip Erdoðan'ýn ve Mevlüt Çavuþoðlu'nun dediklerine bakarým, ama güneyde Yunan Dýþiþleri Bakaný Kotzas'ýn deðil, Anastasiadis'in dediklerine bakarým… Kotzas'a kýzanlar, Anastasiadis'in ondan farklý düþündüðünü mü sanýr? Farklý düþünürse farkýný göstersin bize… Akýncý'nýn Ankara'dan çekindiði kadar Anastasiadis'in Kotzas'dan çekindiðine inanmam. *** Kýbrýs Rum tarafý kendi siyasi iradesiyle Yunanistan'dan baðýmsýz olarak karar verebilir, ama Kýbrýs Türk tarafý Türkiye'den baðýmsýz olarak asla… Dolayýsýyla asýl sorun Türkiye ile bizim aramýzda… Rumlarla anlaþmak için önce biz Türkiye ile anlaþmalýyýz… Bu anlaþma olmadan Anastasiadis'le hiçbir çözüm taslaðý hazýrlanamaz… Akýncý bugüne kadar Türkiye ile herhangi bir anlaþmazlýðý olduðunu söylemedi bize… "Nerde anlaþamýyorlar" diye bana sorsanýz bilmem… Bu durumda sevgili dostumun dediði gibi top Ankara'nýn sahasýnda olabilir, ama Akýncý da Türk Milli Takýmý ile ayný takýmda oynuyor. Ayný sahada top koþturuyor… Topu Kýbrýs sahasýna çekmek gibi bir sorunu yok… *** Çifte enosisten daha da tehlikeli olan baþka bir þey var demiþtik… Nedir o? Savaþ! Türkiye'de aklý baþýnda olan bir iktidar yok! Ne yaparsa hiç þaþmam… BÝRAZ DAHA TANIYALIM SÝZÝ ilgilendirmez" dedi… Ýlgilendirmez olur mu? "Küçük Türkiye" deðil miyiz biz? Geçmiþte de örneklerini gördük… Mesela ne demiþti Mehmet Ali Talat: -Türkiye'de olsam AKP'ye oy verirdim… Peki þimdi durum ne? Yine AKP'ye mi verir? Hangi tarafta? Bu referandumda evet mi der, hayýr mý der… Sorun söylesinler… * Türkiye'deki evetçiler arasýnda Rýdvan Dilmen ve Arda gibi ünlü futbol yýldýzlarý var… Buna karþýlýk hayýrcýlar arasýnda Tarkan, Meltem Cumbul, Haluk Bilginer gibi ünlüler var… Savaþ bütün hýzýyla devam ediyor… Referanduma kadar ayný terörist hareketler bekleniyor… Hayýr diyen kitleyi yýldýrmak için… Ünlü mafya babalarý hayýr'dan yana… Sývamýþlar kollarý… Açýkça tehdit savuruyorlar… * Irkçý Trump'ýn Amerika'da yaptýklarý Türkiye'deki durumdan daha çok ilgilendirmiþ olamaz sizi… Avrupa zaten utanmayý atmýþ bönürüyor. Mültecilerin akýnýna karþý duvar ören, onlarý kapýya yaklaþtýrmamasý için Türkiye'ye milyarlar ödeyen Avrupa'nýn Trump'a kýzacak yüzü mü var? Siz ki, her konuda fikir sahibisiniz… Bu lanet referandum konusunda da fikrinizi açýklayýn bilelim… Biraz daha tanýyalým sizi… Akýncý müzakere sürecini deðerlendirdi… "Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum" n Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý, Kýbrýs müzakere sürecinde gelinen aþamayý deðerlendirerek, yapýlan eleþtirilere de yanýt verdi. Attýklarý her adýmda iki þeye karþý sorumluluðu bulunduðuna iþaret eden Akýncý, "Attýðýmýz her adýmda iki þeye karþý sorumluluðumu bir an için olsun aklýmdan çýkarmýyorum: Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum" dedi. Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý yaptýðý yazýlý açýklamada, Kýbrýs'ta kararlý duruþlara ihtiyaç duyulan son safhaya ulaþtýklarýný vurgulayarak, "Tüm ilgili taraflarýn olumlu katkýlarýyla eþitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaþanacak bir ada yaratmak mümkündür" dedi. Bu çerçevede henüz sonuçlanmamýþ ayrýlýk noktalarýnýn da, gerçekçilik ve makuliyet ölçüleri içinde kalýnarak uzlaþtýrýlmasý gerektiðini kaydeden Akýncý, "Bu noktaya ulaþabilirsek, son söz elbette referandumda her iki topluma ait olacaktýr. Ancak henüz o noktada deðiliz. Her iki toplumun ve özellikle örgütlü kesimlerinin de desteðiyle bu sonuca ulaþabiliriz. Haksýz geçici çýkarlar yerine, her iki toplumun uzun vadeli gerçek yararlarýný gözetecek bir anlayýþ içinde hareket etmek gelecek kuþaklara karþý borcumuzdur" ifadelerine yer verdi. Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý'nýn açýklamasý þöyle: "1. Kýbrýs müzakere sürecinde uzun yýllar sonrasýnda çok önemli bir noktaya varmýþ bulunuyoruz. Gündemi oluþturan çeþitli baþlýklarda saðlanan ilerlemelerden sonra toprakta harita ve hemen sonrasýnda güvenlik ve garanti konularýnýn ele alýndýðý 5'li konferans aþamasýna ulaþýlmýþtýr. Kuþkusuz hala bazý önemli konular uzlaþma beklemektedir, ancak bunca yýldan sonra ilk kez 5'li konferansýn toplanabilmesi baþlý baþýna önemli bir geliþmedir. Bu noktadan sonra henüz sonuçlanmayan konularýn paralel biçimde ele alýnarak dengeli bir sonuca götürülmesi için zamandan çok politik isteklilik ve siyasi iradeye ihtiyaç vardýr. 5'li konferansýn toplanma aþamasýna varan süreçte Kýbrýs Türk tarafý olarak çok olumlu katkýlarda bulunduk. Yaratýlmasýna ciddi emek verdiðimiz müzakere sürecindeki ivmenin yitirilmeden, konferansýn tüm katýlýmcýlarýnýn çözüm için kararlý desteklerini sürdürmeleri zorunludur. 2. Sürecin 5'li konferans aþamasýna kadar gelmesinden çözüm isteyen halkýmýz ne kadar memnunsa, çözümsüzlüðü kendi bencil çýkarlarýna uygun görenler de o kadar tedirgin olmuþlardýr. Bu olumsuzluklarý Kýbrýs'ýn her iki tarafýnda da görmekteyiz. Güney Kýbrýs'ta, iki kesimli bir federasyonu prensip olarak kabul etmeyen ve Rum toplumunun yönetiminde üniter bir devlette Kýbrýslý Türkler'e azýnlýk statüsü vermek isteyenler, siyasi eþitliðin olacaðý bir sonuca doðru gidilmesinden rahatsýzdýrlar. Ayný þekilde KKTC'de yýllarca "çözümsüzlük çözümdür" sloganý ile siyaset yapanlar da attýðýmýz adýmlarýn nihai çözüme varma potansiyelinden endiþe etmeye baþlamýþlardýr. Beni hatalý bulan 3. Cumhurbaþkaný Sayýn Eroðlu baþbakanlýðý sýrasýnda bir yandan Meclis'te 29+'yý kabul etmiþ, sonrasýnda da "bir karýþ vermeyiz" diye köy köy dolaþarak halkýna karþý samimi davranmamýþtýr. Þimdiki Baþbakan Sayýn Özgürgün ise bir santimetrekare toprak vermeyeceðini ama çözümü de istediðini söylemektedir. O da bizim stratejik hata yaptýðýmýzý savunmaktadýr. Ama bir karýþ veya bir santimetrekare toprak verilmeden federal çözüme nasýl ulaþýlacaðýný söyleyememektedirler. Çünkü bu mantýkla varýlacak yer yýllardýr vardýklarý yerdir. Yani çözümsüzlüktür, statükonun devamýdýr. Halbuki her ikisinin de onayladýðý 11 Þubat 2014 tarihli mutabakat metninin birinci maddesi "statüko sürdürülemez" demektedir. 3. Halkýmýza gerçekleri söyleyeceðimi ilk günden beri ifade ettim. Toprak konusunda da bu çizgimden ayrýlacak deðilim. Kýbrýs'ta çözüm ancak, Rum tarafýnýn 1963'ten beri bizi mahrum býraktýklarý siyasi eþitliðimizin federal bir çerçevede bize iade edilmesi ve bizim de, 1974'ten beri savaþýn sonucunda onlarýn mahrum kaldýðý topraklarýn bir kýsmýný onlara iade etmemizle gerçekleþebilir. Gobi'den Cuellar'a; Annan'dan günümüze kadar tüm haritalar Kýbrýs Türk tarafýna %29 civarýnda bir toprak kalacaðýný öngörmektedir. Bu son süreçte de eðer çözüme ulaþmak mümkün olacaksa sonuç bu þekilde olacaktýr. Eðer tüm konularda uzlaþýp referandum aþamasýna ulaþýlabilirsek, halkýmýz kalýcý olarak "bizimdir" diyemeyeceði ve yasallýðý sürekli AHÝM'de sorgulanan ama yüzdeliði birkaç puan daha fazla olan bir toprakta mý, yoksa uluslararasý hukuk içinde, gelecek belirsizliðinden kurtulmuþ bir yerde mi yaþamak istediðine kendi karar verecektir. Burada önemli olan, çözüme ulaþabilirsek insanlarýmýzýn mümkün olduðunca az sayýda yer deðiþtirmek zorunda kalmalarýdýr. Zorunlu olarak yer deðiþtirmek durumunda olacaklarýn ise yeni bir eve ve iþ imkanlarýna kavuþturulmalarýdýr. Bu olmadan zaten hiç kimse yerinden ayrýlmayacaktýr. 4. Attýðýmýz her adýmda iki þeye karþý sorumluluðumu bir an için olsun aklýmdan çýkarmýyorum: Vicdanýma ve halkýma karþý sorumluyum. Ýyi niyetle söylenen ve yazýlanlarý elbette deðerlendiririm. Bu yönde katký koyanlara da teþekkürlerimi iletirim. Ancak yýllar içinde edindiðim tecrübe, benim için de öðretici olmuþtur ve bazý tutum ve davranýþlarýn ardýndaki gerçek niyetleri anlamamý kolaylaþtýrmýþtýr. Kýbrýs'ta kararlý duruþlara ihtiyaç duyulan son safhaya ulaþtýk. Tüm ilgili taraflarýn olumlu katkýlarýyla eþitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaþanacak bir ada yaratmak mümkündür. Bu çerçevede henüz sonuçlanmamýþ ayrýlýk noktalarýnýn da, gerçekçilik ve makuliyet ölçüleri içinde kalýnarak uzlaþtýrýlmasý gerekmektedir. Bu noktaya ulaþabilirsek, son söz elbette referandumda her iki topluma ait olacaktýr. Ancak henüz o noktada deðiliz. Her iki toplumun ve özellikle örgütlü kesimlerinin de desteðiyle bu sonuca ulaþabiliriz. Haksýz geçici çýkarlar yerine, her iki toplumun uzun vadeli gerçek yararlarýný gözetecek bir anlayýþ içinde hareket etmek, gelecek kuþaklara karþý borcumuzdur." RUM TARAFI TC'LÝLERÝN 4 ÖZGÜRLÜÐÜNÜ 2010'DA KABUL ETMÝÞTÝ... GÝZLÝ BELGEYÝ AÇIKLIYORUZ Afrika (Özel)- Olasý bir çözümden sonra TC'lilere adada 4 özgürlük hakký tanýnmasý ile ilgili Türkiye'nin ýsrarlý talebini 2010'da, Talat-Hristofyas görüþmelerinde Rum tarafýnýn kabul ettiði, ancak bunu bazý þartlara baðladýðý ortaya çýktý. Gazetemiz "Afrika" bununla ilgili yýllardýr gizlenen belgeye ulaþtý. TALAT SUNDU Edindiðimiz bilgiye göre, Mehmet Ali Talat 4 Ocak 2010'da yaptýklarý görüþmede Dimitris Hristofyas'a sunduðu öneri paketinde bu öneriyi de sundu. 29 Ocak 2010'da iki liderin yaptýklarý görüþmede ise bu belge taraflar arasýnda imzalandý ve BM kayýtlarý arasýnda kilit altýna alýndý… Bu arada belgenin gizli kalmasý kararlaþtýrýldý. BELGEDE NE VAR… Gizli belgede Kýbrýs Rum tarafýnýn Türk vatandaþlarýna 4 özgürlük hakký verilmesini prensip olarak kabul ettiði belirtiliyor… Yunanistan'ýn bu konuda bilgilendirilmesi kararlaþtýrýlýyor. AB'nin bu konuda ne gibi iþlem yapabileceði BM kanalýyla soruluyor… Bunun, iki tarafýn demografik yapýsýný bozmayacak þekilde olmasý gerektiði vurgulanýyor. Ve bunun nihai olarak kabul edilmesi adadaki TC'li nüfus ile ilgili varýlacak bir anlaþmaya baðlanýyor… KUDRET ÖZERSAY Geçtiðimiz gün BRT'de konuþan Halkýn Partisi Genel Baþkaný Kudret Özersay da konuya vurgu yaptý ve þöyle dedi: Rum sisyasi partileri Türkiye'ye dört özgürlük talebi konusunda ateþ püskürürken, TC vatandaþlarýna Kýbrýs'ta dört özgürlük hakkýný Rum tarafýnýn 2010'da kabul ettiði ortaya çýktý. Talat döneminde Türkiye'nin talebiyle Türk tarafýnýn "paket önerisi"ne çapraz oyu dengelemek için konulan dört özgürlük talebi, dönemin Rum lideri Hristofyas tarafýndan da kabul edilerek kaðýda döküldü. BRT'de katýldýðý bir programda eski müüzakereci Özersay bu konudaki bir soruyu yanýtlarken bu konuda bir yakýnlaþma kaðýdý olduðunu ve dönemin Rum liderinin de bunu kabul ettiðine dikkat çekti. Talat'ýn önerdiði, Hristofyas'ýn kabul ettiði Türk vatandaþlarýna dört özgürlük kaðýdý Ocak 2010 tarihli. Anastasiades de müzakerelere "yakýnlaþmalara baðlý kalarak kaldýðý yerden devam" dediði için bahse konu uzlaþý halen masada görünüyor. Türkiye yetkililerinin kendi vatandaþlarý için ortaya koyduðu bu talebin 2010 tarihindeki bu uzlaþmaya dayalý olduðu anlaþýlýyor. ALAÞYA' DAN NOTLAR Canan Sümer “KÝMSENÝN HAYÂL EDEMEDÝÐÝ ÞEYLERÝ HAYÂL EDÝP YAPABÝLEN ÝNSANLAR VARDIR” Alan Turing, Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda Ýngiltere’nin güneyinde Bletchley Park adlý küçük bir kasabada dünyanýn kaderini deðiþtirecek çalýþmalar yaptý. Onun önderliðinde bir grup üstün zekâlý insanýn “Nazi kod makinesi Enigma’nýn” kodladýðý mesajlarýn þifrelerini çözmek için verdikleri mücadele tarihe yazýldý. “Bir çapraz bulmaca çözer gibi adeta oyun oynarcasýna çalýþýrlar. Havada uçuþan bu mesajlara müdahale kolaydýr. Sorun mesajlarýn hileli olmasýdýr. Ölümün elinin hileli olmasý gibi…” Alan Turing’in düþünen makinesi, Alman “Engima” kod sistemini deþifre eder. Mesajlar çözümlenerek Nazi Ordusu durdurulur ve müttefikler zafer kazanýr, savaþ iki yýl erken biter ve ölmesi muhtemel 14 milyon insan hayatta kalmýþtýr. O makineye, küçük yaþta ölen çocukluk aþký Cristopher’ýn adýný verir. Yýllarca Turing makineleri olarak anýlan bu aletler, çaðýmýzýn vazgeçilmezi oldu. Ve biz bu aletlere artýk, “bilgisayar” diyoruz. Alan Turing’in cinsel tercihi; izole edilmiþ bir yalnýzlýk ve suçlanýp yargýlanmasý ile sonuçlandý. Manchester Sackville Park’ta, bir bankýn ucunda, sessizce oturan bronz heykeline bakarken, onun hayatýnýn son dönemlerini düþündüm. “Bilgisayar biliminin babasý, matematikçi, savaþ zamaný þifre kýrýcý (kriptolog) ve önyargý kurbaný Alan Turing’in savaþ sýrasýndaki hizmet kayýtlarý 50 yýldan fazla askeri devlet sýrrý olarak kalmýþtý. Bu yüzden, hayattayken onore edilmek þöyle dursun, 1951 yýlýnda eþcinsel olduðu ortaya çýkýnca ahlâksýzlýkla suçlanýp yargýlanmýþtý. Ya hapis yatacaktý ya da kimyasal yollarla hadým edilecekti. Profesör, kimyasal yolla hadým edilmeyi tercih etmiþti. Gördüðü baský, 7 Haziran 1954’te 41 yaþýnda siyanürlü bir elmayý ýsýrarak intihar etmesiyle sonuçlandý. 2013’te, Kraliçe Elizabeth tarafýndan Kraliyet affý bahþedilen Alan Turing kuramsal bilgisayar biliminin ve yapay zekânýn babasý olarak anýlýr. Onun ýsýrýlmýþ elmasýnýn, eþcinsel hareket sembolü olan“gökkuþaðý renkleriyle” birlikte “Apple” logosu olarak kullanýldýðýna inananlar var. Bilime yaptýðý katkýlar ve kurtardýðý hayatlarla bir efsane olarak anýlan Alan Turing’in, Ýngiliz devleti tarafýndan çift taraflý bir ajan olarak kullanýldýðý ve daha sonra görülen gerek üzerine öldürülerek ortadan kaldýrýldýðý teorisine inananlar olduðu gibi… “Yapay Oyun” (TheImitation Game) filminde Alan Turing’i Ýngiliz oyuncu Benedict Cumberbatch canlandýrýyor. Ve Cumberbatch’in o unutulmaz repliði; “Ýnsanlar neden þiddeti sever? Ýyi hissettirdiði için, tatmin edicidir þiddet ama bir süre sonra tatmin de biter ve yapýlan þiddet eyleminin içi boþalýr. Hep iyi hissettireni deðil, mantýklý olaný da yapmalýdýr insan.” Yaþamlarýmýz hileli olmasaydý; ölümün hileli eli gibi… Mantýklý ve doðru olaný yapmak daha kolay olurdu sanýrým. A KAY A L A ÝFÝL DÝR Kaç "yol haritasý" geldi geçti de bu masadan Hiç biriyle bir yere varmak nasip olmadý Þimdi söz ediliyor yeni bir haritadan Ne yazýk bunlara da hiçbir güven kalmadý Kalay ABD'NÝN MÜSLÜMAN ÜLKELERE GÝRÝÞÝ YASAKLANSIN ABD Baþkaný Donald Trump'ýn Suriye, Irak, Ýran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaþlarýnýn vizelerini askýya alan kararýndan sonra Amerikalýlar 'Ailemin üzerinden elini çek', 'Mülteciler hoþ geldiniz' pankartlarýyla havaalanlarýna akýn ettiler. Suriyeli, Iraklý, Ýranlý, Libyalý, Somalili, Sudanlý ve Yemenlilerin ABD'ye giriþi yasaklamacaðýna, ABD derhal bu ülkelerden çekilsin ve ABD'nin bu ülkelere giriþi yasaklansýn. Trump'ýn Müslümanlarýn ABD'ye giriþini yasaklayacak gücü var da, ABD'nin Müslüman ülkelere giriþini yasaklayabilecek bir güç yok mu? Ka l a y c ý AliOSMAN Sessizliðin Sesi P eriyodik Mehmet Levent [email protected] [email protected] AH THERESA! KURTULMAK ÞART Anayasa deðiþikliði TBMM'den geçti… Yakýnda referanduma sunulacak… Oradan da onay alýnýrsa Türkiye Cumhuriyeti yerini þeriata býrakacak… Baþtakine artýk ister padiþah deyin, isterse halife… Veya ikisini, birden de diyebilirsiniz… Padiþah 1. Tayyip Erdoðan tahta çýkacak! Daha önceki baþbakanlýk veya cumhurbaþkanlýðý günlerini saymazsanýz tabii… Ama onu saymamak lazým, çünkü oturduðu koltuðu kendisine Atatürk Türkiye'si yasalarý vermiþti… Þimdi Atatürk falan yok. Cumhuriyet yok… Sadece padiþahlýk makamý var… Yapýlan anayasa deðiþikliði dünyada görebildiðimiz tek adam rejimlerinden veya sistemlerinden farklý… Hoþ, dünyada gördüðümüz sistemlerden farklý dedim ama Arap ülkelerindeki durumun benzeri… Farklýlýk olarak Amerika'yla kýyaslamak istedim… Türkiye'de tüm güç bir kiþide toplanmýþ durumda olacak… Kararlar onun iki dudaðý arasýnda… Referandumda evet çýkmasý için birileri ortaya çýktý… Futbolcu eskileri, sanatçý artýklarý diyebileceðimiz bir grup… Türkiye Cumhuriyeti'ni yýkýp þeriatý getirecek adama destek oluyorlar… Bize ne dediðinizi duyar gibi oluyorum… Bizi de ilgilendirir bu konu… Kýbrýs'ta çözümsüzlük ve de kuzeyin Türkiye tarafýndan iþgal altýnda tutulmasý bunun nedenidir… Ekonomik ve siyasi olarak bizi her þeyimizle kuyruðuna baðladý. Türkeþ ne diyor? "Kýbrýs'ta tek Türk olmasa da Türkiye burayý býrakmaz"… Ve bu zihniyetin bizi çekip götürdüðü yere gidiyoruz biz de… Bu büyük "katana"nýn arkasýnda bir sandaldan farkýmýz yoktur. Katana batýyor sandalý çözüp ondan ne kadar uzaklaþýrsak hayatta kalma þansýmýz o kadar fazlalaþýr. Ýþte bu nedenden dolayý Türkiye'deki durumlar bizleri de ilgilendirmektedir. Saðlýk, eðitim, açlýk, yatmak kalkmak ve hayatýn her adýmý bundan sonra dualarla çözülecek… Doktor yok… Hasta mýsýn, hastan mý vardýr? Yaz bir muska… Kaðýdý parçala suya at ve suyu hastaya içir… Okula mý gidiyorsun… Ýþte sana bir muska ve okuman için bir dua… Ders geçme duasý.. Geçemezsen eksik bir þeyler var demektir… Seks istenildiðinde deðil, belli günlerde gerçekleþecek… Adam þapkayý yataða ters koydu mu bil ki iþ tamamdýr. Kadýnýn hakký mý dediniz? Kadýn kimdir ki? Kadýnýn insan olup olmadýðýyla ilgili þimdiden konferanslar tartýþmalar baþlatan bir Türkiye ile karþý karþýyayýz… Kurtulalým en kýsa zamanda ve batarsa da batsýn ama bizden ýrak olsun anasýný satayým! LEFKE TURÝZM DERNEÐÝ BAÞKANI HASAN KARLITAÞ Lefke bölgesindeki tarihi, kültürel ve doðal deðerlerin, turizm vasýtasýyla korunup, tanýtýlmasý amacýyla 2010 senesinde kurulan Lefke Turizm Derneði, 4. Olaðan ve Tüzük Deðiþiklik Genel Kurulunu önceki gün yaptý. Lefke Gardens Otel'de gerçekleþen genel kurulda, Derneðin baþkanlýðýna oybirliði ile Hasan Karlýtaþ getirildi. Derneðin Yönetim, Disiplin, Denetleme Kurullarý ve çalýþma komiteleri þu isimlerden oluþtu: Yönetim Kurulu: Hasan Karlýtaþ (Baþkan), Türkay Fotalý (Asbaþkan), Nermin Þanlýdað (Genel Sekreter), Özdemir Þanlýdað (Mali Ýþler Sorumlusu), Ergun Taþkýn (Turizm Sorumlusu), Þansel Kýrca (Sosyal Ýþler Sorumlusu), Elvan Yolaç (Halkla Ýliþkiler Sorumlusu), Vedat Çaðanaða (Projeler Sorumlusu), Cem Kýzýlgök (Basýn Yayýn ve Tanýtým Sorumlusu), Faal Üyeler Cumali Karakuþ, Silvan Yaþlý, Vesile Evrim ve Aliye Büyük. Cemal Yorulmaz (Yeþilýrmak Temsilcisi) - Deniz Solyalý (Yeþilyurt Temsilcisi), Yusuf Nidai (Bademliköy Temsilcisi), Gökhan Borhan (Baðlýköy Temsilcisi) Disiplin Kurulu Aslý Gönen, Kubilay Öðütveren, Pembe Coþkun, Hülya Kasap Denetleme Kurulu: Nazif Kubilay, Teoman Oktay, Buðçe Atakan Festival Komitesi: Cumali Karakuþ, Elvan Yolaç, Özdemir Þanlýdað, Þansel Kýrca Proje Komitesi: Vedat Çaðanaða, Gönül Taþkýn, Hasan Karlýtaþ, Ergun Taþkýn Cittaslow Komitesi Nermin Þanlýdað Hasan Karlýtaþ - Silvan Yaþlý - Cem Kýzýlgök - Efem Okkýran - Nazif Kubilay - Hidayet Özuysal - Aliye Büyük Eðitim Komitesi: Nuray Gazi - Nalan Akdað - Vesile Evrim - Kubilay Öðütveren. BÜYÜK ÝKRAMÝYE TALÝHLÝSÝ "53589" NUMARALI BÝLET Devlet Piyangosu'nun 28 Ocak çekiliþi önceki akþam yapýldý. Çekiliþte büyük ikramiye olan 200.000 TL, Lefkoþa'da satýlan "53589" numaralý bilete isabet etti. Piyangolar Birimi'nden yapýlan açýklamaya göre, büyük ikramiye isabet eden bilet, Lefkoþa bayisi Hüseyin Hoca tarafýndan satýldý. Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti Spor Dairesi Piyangolar Birimi'nin resmi web sitesi olan www.kktcpiyangolar.com adresinden tüm çekiliþ sonuçlarýna ve güncel haberlere ulaþabileceði, biletlerin bu adresten kontrol edilmeden atýlmamasý önerildi. Çiziktir di Çiziktirdi Dünyayý kadýnlar idare etseydi nasýl olurdu bilmem. Ama Ýngiltere Baþbakaný Theresa May gibi kadýnlar idare etseydi, dünyanýn bugün olduðundan çok daha yaþanmaz hale geleceðine adým kadar eminim. *** Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapmakta olan TheresaMay'in Erdoðan'la görüþmesinde söylediklerini okuduktan sonra, tereddütsüz bu görüþ canlandý kafamda. Türkiye'nin 15 Temmuz'daki Fetö darbe giriþimini etkisiz hale getirmesine övgüler düzen May, hukukun üstünlüðü ve uluslararasý insan haklarý yükümlülüklerinin yerine getirilmesine devam ettirilmesinin önemli olduðuna iþaret etmiþ! Türkiye'de Erdoðan ve AKP iktidarýnda yýllardýr hukukun üstünlüðü diye bir ilke ya da kavram var mýdýr? Kesinlikle hayýr. Bunu kanýtlayacak yýðýnla hukuk ve adalet dýþýlýklar vardýr aksine… Bu hukuksuzluk ve adaletsizliði bütün dünya biliyor ve bir tek Theresa May mi bilmiyor da hukukun üstünlüðünün devam ettirilmesinin öneminden bahsediyor?! *** Erdoðan ve AKP iktidarý uluslararasý insan haklarý yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mý? Kesinlikle hayýr. Bunu da kanýtlayacak sayýsýz insan haklarý ihlâli vardýr Türkiye'de. Ve bu ihlâller neredeyse bütün dünyanýn gözü önünde cereyan etmektedir. Öyle olduðu halde Theresa May, sanki Erdoðan ve AKP insan haklarý yükümlülüklerini yerine getiriyorlarmýþ gibi, Türkiye'de de buna devam edilmesinin öneminden bahsedebiliyor! *** Yýllarca terörü besleyen Türkiye, bugün onun esiri olmuþ, terör korkusu yüzünden insanlar sokaða çýkamaz hale gelmiþ ve 80 milyonluk koca Türkiye, baþtanbaþa bir korku cehennemine dönüþmüþtür. Ama Theresa bunun lâfýný bile etmedi! 100'den fazla gazeteci hükümsüz tutuklu olarak hapse týkýlmýþtýr! Theresa bunun lâfýný da etmedi tek kelimeyle! Erdoðan ve AKP rejiminin hapse týktýklarý arasýnda aydýnlar, ilim adamlarý, yazarlar ve sanatçýlar var! Theresa bunu da sormadý Erdoðan'a! Hukukun üstünlüðüne ve insan haklarýna aykýrý olarak hükümsüz tutuklulara hapiste yapýlan iþkenceleri sordu mu? Ne münasebet!.. Bunlar da bayanýn ilgi alaný dýþýnda! Zaten tatlý tatlý konuþurken, bütün bu tatsýzlýklarý gündeme getirip de kafa karýþtýrmanýn alemi var mý?! "Hukukun üstünlüðüne uymaya ve insan haklarý yükümlülüklerinizi yerine getirmeye devam edin" diyor da baþka bir þey demiyor! Oysa Türkiye'de hukukun H'si insan haklarýnýn Ý'si bile yok! *** Uluslararasý Af Örgütü de çaðrý yapmýþ May'e. Türkiye'de özellikle darbe giriþimi sonrasý yaþanan insan haklarýný gündeme getirmesi için bu ziyaretin hayati bir fýrsat olduðunu belirtmiþ. Gözaltýnda iþkenceye son verilmesi için Türk yetkililere çaðrý yapmasýný istemiþ. Ama kim kime, dumduma! Aldýrýþ bile etmedi May! Ýngiltere'de muhalefetteki Liberal Demokrat Parti ise Theresa May için çarpýcý bir tespitte bulunarak þöyle diyor: "Erdoðan'dan Trump'a, May dünyanýn popülist kabadayýlarýný doðal müttefikleri olarak görüyor. Oysa Baþbakan'ýn kabadayý rejimlere yanaþmak yerine dünya çapýnda ifade özgürlüðünü savunmak gibi bir sorumluluðu var." Kasýmpaþa kabadayýlýðý da Theresa'nýn gönlünü mü çeldi acaba?! 5 30 Ocak 2017 Pazartesi Þaziye’nin Görüþü: Erdoðan Baybars [email protected] Müzakerelerin çözüm amaçlý olduðuna hiçbir zaman inanmadým. MÝÞ-MIÞLAR * Cenevre kapanmýþ. - Hesabý kim ödedi acaba? Bizden baþka tabii.. *** * 4 özgürlük süreci týkamýþ. - Fazla özgürlük her baþa dert. *** * BKP; UBP-DP azýnlýk hükümetinin týkandýðýný iddia etmiþ. - Büyütülecek bir sorun deðil ki bu. Biraz tuz ruhu döksünler deliðe, açýlýr… *** * Kýbrýs sorununun çözümü için zemin yokmuþ. - Hadi be siz de… Bir gün kar yaðdý diye zemin mi bozulur Allah aþkýna.. Sizin niyetiniz bozuk asýl.. *** * Denktaþ; 'biz ortaklýk, onlar sahiplik peþinde koþtuðu sürece Kýbrýs'ta çözüm olmaz' demiþ. - Evet… Aynen katýlýrým… Ýþte sorunun püf noktasý bu… Ýþte bütün mesele bu… *** * Döviz can yakýyormuþ. - Ne kadar kolay teslim olduðumuzun en güzel örneði bu.. Bile bile lades olanlardan, bile bile kendini ateþe atanlardanýz be biz! *** * Halkýmýzýn gýda maddelerine güveni yokmuþ. - Hadi caným sen de… Yurdum insanýnýn söylediklerine aldýrmayýn, yediklerine bakýn. *** * Baþbakanýmýz Yorgancýoðlu, "Dövize müdahale edemeyiz" demiþ. - Bu konuda çok haklý… Dövize müdahale edemez… Ama TL'ný kulaðýndan tutup, geldiði yere gönderebilir. Ay yoksa bu kadarcýðýný da mý yapamaz! Þaka a caným… Yapar yapmasýna da irade ister. (1 Þubat 2014 / LOLOLO'dan) Kapý açmak çok kolaydýr. Kendinize güveniyorsanýz. Kapý açmak çok zordur... Vurup kýrmasýný da göze almazsanýz... Kýbrýs'ý yaþamanýn zamanýdýr Kýbrýs’ta yaþamak deðil… Kýbrýs’ý yaþamak zamanýdýr þimdi. *** Soyundu… Berrak yaðmur sularýnda yýkandý… Rüzgarlarda kurulandý… Kendisine en yakýþan o yeþil elbisesini giydi… Ve iþte, en baþtan çýkarýcý duruþu ile karþýmýzda Kýbrýs’ýmýz. Hadi… Ne bekliyorsunuz… Koþup kucaklasanýza. *** Kýþ, karlý bir gösteri ile muhteþem bir jübile yaptý. Bu topraðýn en güzel zaman þimdi. Ben öyle yaptým. Koþtum sarýldým rastgele.. Gambilli’ye denk gelmiþim! *** “Çok mantar var… Çok ayrelli var” dediler… “Giden çanta dolduruyor” dediler. Övdüler… Anlata anlata bitiremediler ve sonunda beni de kandýrdýlar. Ver elini Gambilli. Ýyi ki kandýrmýþlar… Burasý tam bir cennet! *** Lefkoþa’dan, Güzelyurt’a doðru çýk… Yýlmazköy’ü geç… Kozanköy kavþaðýný da geç… Az sonra görürsün Hisarköy tabelasýný. Dön ordan saða, yavaþ yavaþ, saðýna soluna bakýna bakýna, gezine gezine daða doðru sür arabaný… Ýstersen bir de þarký mýrýldan: “Hayatta hiçbir þeyim az olmadý senin kadar…” Þarkýn bitmeden, keskin bir viraja geleceksin… Köyün giriþidir… Orada dur iþte. Ben öyle yaptým. Bir adam (yaþlý demeye dilim varmýyor) yolun kenarýnda, irice bir taþýn üstüne oturmuþ, sigarasýný yakmýþ, dinleniyordu. Ona rastlayýnca durdum zaten. Ne taraftaydý bu mantarlar? Bilgi almam gerekiyordu. Yanýna yürüdüm. Selam verdim. Bacaklarýnýn arasýna býraktýðý poþette, mantarlar vardý. “Mantardan gelin galiba” dedim. Baþýný salladý. “Var mý mantar?” diye sordum. “Gezer bakarsan bulun” dedi. “Yürüyecen ama…” “Ne tarafta?” “Ne tarafa gidersan var! “Satan bu mantarlarý?” “Satarým” dedi. “Kaç para isden?” “Ver 50 lira” dedi ve pazarlýk kabul etmedi. Yarým kilo kadar vardý. Ben buraya, taþý topraðý mantar diye geldim… Mantar mý satýn alacaktým þimdi? Üstelik daha yolun baþýndayken! Sonra düþündüm… “Buranýn kurdu bile bu kadarcýk bulmuþsa, sen hiç bulamazsýn Erdoðan” dedim kendi kendime, aldým mantarlarý. Çok da iyi yaptým. 3 saat kadar yürüdüm, kahve fincaný tabaðý büyüklüðünde bir mantar bulabildim sadece. Ama… Ayrelli buldum, azýcýk gaz ayaðý buldum, azýcýk da yumurta otu. Ama… En önemlisi, kendimi buldum bu doða harikasýnda. Daha ne isteyim! Bilinmesi gereken Sezan Artun ([email protected]) Türkiye'de Kýbrýs ve Kýbrýslýtürkler için deðerli(!) görüþlerini paylaþan nice prof'lar, sanatçýlar, gazeteciler, politikacýlar… Sýk sýk görüyoruz. Farklý ideolojik gruplarda bulunabilirler ancak, Kýbrýs konusunda asla gerçekleri konuþmazlar. Keçi boku gibi, hepsi de ayni kalýptan çýkmýþ, fetih zihniyetli ve aþaðýlayýcý dilli. En son bombayý patlatan Tuðrul Türkeþ… Alparslan Türkeþ'in oðlu. Babasýnýn MHP'deki siyasal mirasýna konmak istedi. Baþaramayýnca, soluðu Erdoðan'ýn karanlýk ampulüne attý. Þimdi Baþbakan Yardýmcýsý ve ayni zamanda, Kýbrýs iþlerinden de sorumlu. Kýbrýs iþlerinden sorumlu demek, Kýbrýs politikasýný yürüten anlamý çýkar. GÜNLÜK SÖZ MÜ, EYLEM MÝ AÐIR? GÜNLÜK Kýbrýs ile ilgili en yetkili aðýzlardan birisi. Son demecinde, "Kýbrýs'ta bir tane Türk yaþamasa bile, Türkiye'nin Kýbrýs diye bir meselesi vardýr ve bundan vazgeçmesi mümkün deðildir" demiþ. Yani, Kýbrýslýtürklerin bir deðer ifade etmediðine vurgu yaptý. Bir dizinin karakteri Seyyar Tayyar'ýn dediði gibi: "Deyiþ, o deyiþ! Patladý gitti!" Millet aðzýna bir sakýz gibi doladý sözleri. Türkiye'nin Kýbrýs'a bakýþý baþka idi de, þimdi ortaya yeni bir politika mý atýldý? Eski politikada öncelikle "Kýbrýslýtürklerin çýkarlarý" düþünülüyordu da... Türkiye'nin baþka hiçbir art niyeti yoktu da… Oysa, varsa yoksa, Türkiye çýkarlarý. Kýbrýslýtürk ve çýkarlarý, pazarlýklarda, zurnanýn son deliði. Hak alsalar da olur, almasalar da… D oðrudan [email protected] Selma Bolayýr YAVRULARINI YÝYEN KEDÝLER… Cennetteki elma aðacý yasaklanmýþ Adem'le Havva'ya... Bu elmalarý yemeyeceksiniz buyurulmuþ.. Bilinmez miydi acaba? Yasaklananýn insanýn ilgisini çektiði Ve ölüm pahasýna da olsa o yasaðý çiðnemek isteyeceði... Yoksa bir kasýt mý vardý bu yasaklamada?.. Ademle Havva'nýn cennetten kovulmasý gibi.. Baþka türlü gerçekleþemezdi belki de bu kovulma... Adem'in aklý yokmuþ, onun için Havva'ya kanmýþ ve yemiþ çaldýðý yasak elmayý.. Öyle mi? O günden beridir de kadýn.. Ademi kandýran, cennetten kovulmalarýna neden olan yaratýk olarak suçlanýr.. Yaradýlýþý ile beraber giydirildiði ilk yargý bu kadýnýn. Arkasýndan gelmiþ baþkalarý... Kadýn kapanacak... Çünkü saçýnýn teli adamýn abdestini bozar... Nefsine hakim olmak diye bir kavram yokmuþ gibi.. Aslýnda ilk yaratýk olarak Havva ile baþlayan bu meraktýr belki de... Keþifler ve icatlarýn yapýlmasýnýn nedenlerinden biri.. Evet Havva suçlanýrken, kimsenin aklýna aklýný kullanýp Havva'yý vazgeçirtmediði için Adem'i suçlamak gelmemiþ.. Yasa ve kural koyucular hep erkekler lehine çalýþmýþlar.. Cennette hurilerle ödüllendirilmiþler... Ahireti para karþýlýðý parsellemeye kalkan.. Kilise papazlarýnýn açgözlülüðünü protesto etmek için ise Hristiyan dininde reform yapýlmýþ.. Protestanlýk kurulmuþ.. Peygamberin karýsý Ayþe "Muhammet ne zaman bir kadýný beðense gökten onun için bir vahiy indirir" dermiþ... Boþuna deðil Türkiye'deki karayobaz dincilerin altý yaþýndaki çocuklarla evliliði caiz görmesi.. Ýsteklerine göre vahiy indirircesine fetva vermeleri, hangi çaðda yaþadýðýmýzý unutarak.. Ne yazýk þimdi son sürat, Türkiye'yi aydýnlatan Atatürk devrimleri yýkýlarak çaðlarýn gerisine gidiyor Türkiye.... Üstüne üstlük.. Ne yargý baðýmsýzlýðý.. Ne adalet.. Ne söz söyleme ve yazma özgürlüðü var ülkede... Uydurma nedenlerle muhalif gazetecilerin hapse atýldýðý ve diktatörlüðün ayak seslerinin duyulduðu bir dönemde.. Kýbrýs'taki vatan millet edebiyatçýlarýndan hiç ses çýkmýyor... Türkiye'deki baþkanlýk referandumuna ne diyorlar? Evet mi, hayýr mý? Týs yok.. Onlar ancak, olasý bir barýþýn önünü týkamak için senaryolar düzüyorlar.. Buraya da þeriat düzeni gelsin.. Dinin rahle-i tedrisatýna dönülsün.. Kýz çocuklarý kadýnlar kapatýlsýn.. Meslek yapmalarý yasaklansýn.. Söz söyleme ve yayma özgürlükleri kýsýtlansýn.. Ýstirdat projesi gerçekleþsin.. Haksýz yere daðýtýlan Rum mallarý alanlarýn yanlarýna kar kalsýn... Efendiler de ömür boyu devletçilik oynasýnlar diye.. Kýbrýs halký gene, yavrularýný yiyen kedilere benzeyen "analarýnýn" ihanetine uðradýlar... Kýbrýslýtürkler, Türkiye çýkarlarýnda ve politikasýnda "güçlendirici koz" olduklarý zaman deðere biner. Tuðrul Türkeþ aðzý açýklamalar ilk kez yapýlmýyor ki. Geçmiþte nice Türk büyüðü, "Kýbrýs'ta bir tek Kýbrýslýtürk kalmasa bile, bizim Kýbrýs davamýz ve haklarýmýz devam edecek" demedi mi? Aradan onlarca ayýl geçti, Tuðrul Türkeþ, TC Kýbrýs politikasýnýn deðiþmediðinin teyidini yaptý. Fiilen yaþanan gerçeði seslendirdi. Benim anlamadýðým, buna neden þimdi, bu kadar tepki konduðu… Þairin dediði geldi aklýma. Biraz namuslaþtýrarak(!) aktarmak istiyorum. Bilenler, doðru þekilde okusun: "Ýnsanoðlu çok tuhaftýr. Doðru söze dayanmaz. (Oru) "Bre eþek" dersin kýzar… (Skn) Binersin hiç aldýrmaz." Kýbrýslýlara "cup" diye oturdu. Prof olduðu söylenen Ýlber Ortaylý gibi tarihçilerin, "Kýbrýslýlarýn ne istediði önemli deðildir" benzer sözleri ile… Türkeþ'in bu demecine neden bu kadar içerliyorsunuz? Türkiye'nin Kýbrýs politikasýnda, þimdiye kadar, gerek gizlice gerekse alenen, Kýbrýs ve Kýbrýslýtürkler için neler düþündüðüne ilk kez mi tanýk oldunuz? KaKaTeCe Dýþiþleri Bakaný'nýn "bir ilçe belediye meclis üyesinden daha yetkisiz olduðunu" söylemediler mi? (Sanýrým o dýþiþleri bakaný, hizmetlerinden ötürü terfi eden, þimdiki Baþbakan Özgürgün'dü.) Besleme, nankör, hazýr yeyici hakaretleri… Onlardan izinsiz hiçbir þeyi kaldýramayacaðýmýzý duyurmadýlar mý? Yüzde 62 oyla seçtiðin temsilcin, Cumhurbaþkanýn için, "Söylediklerini kulaðý duyuyor mu" deðerlendirmesi yapýlmadý mý? Bunlara karþý ne yaptýn? Sen, Kýbrýslýtürk!... Bu kafa ile, Kýbrýs'ta ve Kýbrýs konusunda bir varlýðýn, bir sözün, bir etkin olacaðýný mý sanýyorsun? Meclisinde, kendi çýkarýna kararlar üretebileceðini… Seni kendi yurdunda azýnlýk hale düþüren, asimile eden, yurdunu iþgal edenlerin… "Ben Kýbrýslýyým. Ýradem var, þunlarý þunlarý istiyorum. Kaderimi kendim çizerim!" demene "eyvallah" çekeceklerini mi sanýyorsun? Lefkoþa, Girne, Maðusa ve diðer yerleþim birimlerinde… Kýbrýslý olarak yaþam sürdüðün ve kültürünü yaþadýðýn yalaný ile kendi kendini kandýrýyorsun. Eeee peki… Uygulamada bütün bunlara sahip deðilken… Bu temel haklarý elinden kimin aldýðý gün gibi ortada iken… Seni hiç kaale almayýþýný, deðer vermeyiþine susarken… Haklarýn bir bir sinsice ve bir plan dahilinde elinden alýnýrken ses çýkarmayan sen… Gerçekleri dile getiren söylemlere neden takýyor ve kýzýyorsun? Eðri otur, doðru konuþ! Gururun, söylenenden ziyade, yapýlandan incinsin. Söylenene deðil, yapýlana karþý çýk. Söylenenler ve yapýlanlar gururunu incitiyorsa; söyleyeni niye sýrtýnda taþýyorsun? Atmak için silkinsene!!! "Yenilecek düþman kardeþin kardeþle kavga ettiði Türkiye'dir" Þili'de 1988 yýlýndaki referandumda Pinochet'nin 8 yýl daha iktidarda kalmasýný 'Hayýr' deyip engelleyen muhalif kampanyanýn yaratýcýlarýndan biri de Eugenio Garcia idi. Pinochet muhalifleri, devlet televizyonunda kendilerine ayrýlan 15 dakikada yaptýklarý 'Hayýr' kampanyasýyla, sekiz yýllýk iktidarýn önüne set çekti. Bu kampanya, yönetmen Pablo Larraín'in 'No' filmine de konu oldu. "Kampanyaya katýldým çünkü mesleðimi diktatörlüðün devrilmesi için kullanmanýn görevim olduðunu hissettim" diyen Garcia, þunlarý söyledi: "'Evet' cephesinden farký açýktý. Tüm iyi yaratýcý yazarlar ve reklamcýlar Hayýr taraftarýydý. Evet'in tanýtýmlarý niteliksiz ve þiddet doluydu. " Garcia, Türkiye'deki 'Hayýr' kampanyasýna dair þöyle konuþtu: "Erdoðan, yükselen muhalefetin ahlakýyla çatýþarak kendi iktidarýna anlam kazandýrýyor. Diktatörlerin besin kaynaðý düþman korkusudur. Bu korkuyu yenmenin yolu tehdit etmek deðil, kollarý indirmek ve Türkiyelileri bir araya getirecek duyguyu bulmaktýr. Yenilecek düþman; kardeþin kardeþle kavga ettiði Türkiye'dir." YA TAKSÝM… Kýbrýs TMT Mücahitler Derneði Genel Baþkaný Yýlmaz Bora, Kýbrýs sorununun çözümü yönünde sürdürülen görüþmelerin hiçbir anlamý kalmadýðýný söyledi. Federasyondu, konfederasyondu görüþmeleri hep hikaye... Kýbrýs'ta çözüm 1960 temelinde yapýlmalý. Baþka türlüsü adaletsizliktir. Bora tabii ki tümüne de kýzar... O adanýn taksimini ister sadece. Ya taksim, ya ölümle büyüdü çünkü... ÞAÞKINLIK Yunanistan'a sýðýnan ve darbeciler diye adlandýrýlanlarýn Türkiye'ye iade edilmemesine Rum yönetimi þaþýrmýþ. Nedeni de bu yüzden Kýbrýs'taki görüþmelerin çýkmaza gireceðiymiþ. Bu Rumlarda da akýl yok... Türkiye'nin sunduðu þartlar zaten müzakerelerin dondurulmasý veya bitirilmesi için deðil miydi... MASADA VERÝLMEZ Ýlber Ortaylý Kýbrýslýlaýrn ne istediðinin önemli olmadýðýný söyledi. Buna da þaþmamak gerekir aslýnda. Çünkü mentalite ayný... Kanla aldýk masada vermeyiz düþüncesi hakim... “Týrnak”... "Türkiye'ye gelince… Liderler süreci ileriye doðru taþýdýkça talepler de çoðalmaya baþladý. Türkiye dýþiþleri bakanlýðý sözcüsü, çözümün önünü kesmek istercesine 'Türkiye için önemli olanýn, Türkiye'nin Kýbrýs'taki etkin garantisinin devam etmesi' olduðunu söylüyor. Müftüoðlu, 'Bu bizim ilkesel tutumumuzdur, prensibimizdir. Garantiler Türkiye'nin vazgeçilmezidir' diyor. Garanti Antlaþmasýný Türkiye'nin delik deþik ederek Kýbrýslý Rumlarý maðdur ettiðini aklýna getirmek istemiyor.", Niyazi KIZILYÜREK (Yenidüzen) "Bildiðim, bu kadar geliþmeden sonra çözümsüzlük þansýnýn çözüm þansýndan fazla olduðudur. Acý gerçek an itibarýyla maalesef budur." Ulaþ BARIÞ (Kýbrýs Postasý) "Bakanlýðýn almaya çalýþtýðý Anafartalar Lisesi'nin taþýnmasý kararý bir baþka tehlikeyi daha beraberinde getiriyor. Bu durum bir süre sonra 23 Nisan Ýlkokulu velileri ile Anafartalar Lisesi velilerini karþý karþýya gertirebilir. SatyýnBerova, Girneli bir bakan olarak bu tehlikeli oyunu bakalým ne kadar daha devam ettirecek." Barýþ UZUNAHMET (Havadis) Günün Kahramaný KUDRET ÖZERSAY Yapýlan tüm kamuoyu araþtýrmalarýnda açýk farkla önde giden Halkýn Partisi 1. Olaðanüstü Kongresi'ni dün yaptý… Kongrede konuþan Kudret Özersay "Hedef tek baþýna iktidar" dedi. Tek baþýna olabilir, ama "iktidar" ifadesi yanlýþ… Kuzey Kýbrýs Türkiye'nin alt yönetimi oldukça kimse iktidar olamaz burada, bir yönetim olabilir ancak… Türkiye'nin emrinde… Halkýn Partisi'ne büyük bir raðbet olduðunu kabulleniyor artýk herkes, ama tek baþýna olur mu, belli deðil… Hüseyin Özgürgün de UBP için tek baþýna diyor, Serdar Denktaþ da DP için… Mütevazi davranan diðer partilerin durumu ise seçimde ortaya çýkacak… Çünkü hepsinde de yenilenme var… 7 30 Ocak 2017 Pazartesi Baflýnýn Köþesi KONUÞ GÖR DUY KONUÞ Dr.Dolgun Dalgýçoðlu [email protected] KOLTUK SEVDASINA… Denktaþ: "Dövizin dalgalanmasý elimizde olan bir durum deðil" dedi. Gördünüz… Hem Baþbakan Yardýmcýsý hem Maliye Bakaný hem de Denktaþ'ýn oðlu… O dedi… Elimizde olan bir durum deðil, dedi… Bunu açýlýmý þöyle… Ne yapalým, elimiz kolumuz baðlý… Sene 1974… Otobüslere doldurulduk. Her otobüs de kalabalýktý. Yollara döküldük. Döktürüldük yani… Dediler ki, "gidiyoruz". "Nereye" diye soranlara "çok iyi yere" dediler. Geldiler, geldiler, kuzeye geçtiler. "Kuzeyde nereye gidiyoruz" diye bir daha sordular. "Çok iyi yere," dediler. Sonra geceye doðru yola devam edildi. Otobüsler gitti, gitti… Durdu. "Tamam" dediler "burasý çok güzel yer, inin". Ýndiler. Ellerinde valizler. Ellerinde eþyalar. Çocuklar, yaþlýlar, gençler. Bakýndýlar. Evleri Baf'ta kendiler merada. Mera dediðim þimdiki DAÜ'nün oralarýnda bir yer. BM karargâhýnýn olduðu bölge… E, diye sordular. E, dediler. Sabahý bekleyin de. Hani bizi Omorfo'ya götürecektiniz, orasý çok güzeldi, yeþildi, Baflýlarýn hepsini de oraya götürecektiniz. "Onlarý boþ verin sizin yeriniz burasý" dediler. Ertesi gün ev daðýtýmlarý baþlandý. Evler bölüþüldü. Ve olanlar oldu. Kasabalýlar, bir yere yarýsý, bir yere yarýsý yerleþtirildi. Limasollular da öyle. Maraþ'ta mesela Leymosunlular mahallesi var. Biz biliyoruz ki Girne'ye gitmiþlerdi. Demek onlar da bölmüþler. Sonra. Arkadaþ dedi ki. Bir Rum arkadaþý ile sohbet ederlerken duymuþ. Onlarý da aynen böyle parçalamýþlar. Maðusalý Rumlarý da parçalamýþlar. Bir kýsmý Larnaka, bir kýsmý Leymosun, bir kýsmý da Baf'a gönderilmiþ. Ýki tarafýn yöneticileri anlaþmýþlar öyle mi? Öyle olmalý. Anlaþtýlar ki bir araya gelemeyen maðdurlar sorun çýkartmasýn. Biat etsinler. Sinsinler. Denktaþ, "Elimizde olan bir durum deðil" dedi ya… O aný aklýma geldi. Babasý zamanýnda iþ planlanmýþ. Kotarýlmýþ Tabaklara kurtarýlmýþ. Sonra kurtardýk dediler. Kurtarýlmýþlarý parçaladýlar. Parçalayarak kurtardýlar. Ki ellerinden bir þey gelmesin. Ancak. Kuzeyde olup, kendi yerinden kopartýlmayanlarýn da baþýna gelen ayný þey geldi. Elleri kollarý baðlandý. Ve bu baðlýlýk halinin devamý için çalýþanlar. Oturduklarý koltuk hatýrýna veya sihrine kapýlarak… "Yetkili gibi oturuyoruz ama görüyorsunuz ki elimiz, kolumuz baðlý", diyorlar. ALO AFRÝKA HATTI MAKSAT ÝSTEKLÝ OLUNSUN HARMANCI ÖNERÝLERÝNÝ AÇIKLADI n LTB, DEREBOYU'NDAKÝ TRAFÝK SIKIÞIKLIÐI VE PARK YERÝ ÝHTÝYACI KONUSUNDA ÜRETTÝÐÝ ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝNÝ KÖÞKLÜÇÝFTLÝK VE KUMSAL SAKÝNLERÝNE SUNDU Osmanpaþa Caddesi ve Mehmet Akif Caddesi'nde yer alan alýþveriþ ve eðlence mekânlarýnýn artýþý ile oluþan yoðun trafik ve park yeri ihtiyacý konusunda bir dizi çözüm önerisi üreten Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB), bu caddelerin en çok etkilediði Köþklüçiftlik ve Kumsal bölgesi sakinlerinin görüþ ve önerilerini almak üzere bir toplantý gerçekleþtirdi. LTB'den verilen bilgiye göre, Þht. Tuncer Ýlkokulu'nun toplantý salonunda gerçekleþtirilen toplantýya katýlan yurttaþlar ilk olarak LTB Baþkaný Mehmet Harmancý'nýn slâyt gösterimi ile desteklenen konuþmasýný dinledi. Baþkan Harmancý, demokratik katýlýma önem veren bir anlayýþlarý olduðunu, bu sebeple de Dereboyu'nda yer alan trafik sýkýþýklýðý konusunda ürettikleri çözüm önerilerini önce bölge sakinleri ile paylaþmak istediklerini aktardý. KTAMS SÜRESÝZ GREV BAÞLATIYOR KTAMS, Girne Sosyal Sigortalar Dairesi'nde bugünden itibaren süresiz grev baþlatma kararý aldý. KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan yaptýðý yazýlý açýklamada, KTAMS'ýn Girne Sosyal Sigortalar Dairesi'nde personel eksikliði nedeni ile 20 Ocak tarihinde grev baþlattýðýný, ancak Çalýþma Bakanlýðý yetkililerinin bu soruna hala daha hiçbir çözüm üretemediðini kaydetti. Bengihan, "Sendikamýz, bakanlýðýn bu duyarsýz ve sorumsuz tutumuna karþýlýk yarýndan itibaren süresiz grev baþlatma kararý almýþtýr. Konu ile ilgili olarak bugün saat 11.00' de Girne Sosyal Sigortalar Dairesi önünde basýn açýklamasý yapýlacaktýr" dedi. DÝYETÝSYENLER BÝRLÝÐÝ BAÞKANI HÝDAYET AÐÖREN Kýbrýs Türk Diyetisyenler Birliði 7. Olaðan Genel Kurul toplantýsý, önceki gün Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi'nde gerçekleþti. Genel kurulda birlik baþkanlýðýna yeniden Hidayet Aðören seçildi. Kýbrýs Türk Diyetisyenler Birliði'nden yapýlan açýklamaya göre, baþkanlýða yeniden Uzman Diyetisyen Hidayet Aðören seçilirken; Genel Sekreterliðe Yrd. Doç. Dr. Seray Kabaran; Eðitim Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt. Gözde Okburan; Halkla Ýliþkiler Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt. Tuðçe Cumaoðlu ve Mali Ýþler Koordinatörlüðüne Uzm. Dyt. Burcu Barbaros Nazif getirildi.Açýklamaya göre, Denetleme kurulunda Dyt. Gizem Olgaç, Dr. Dyt. Müjgan Öztürk Arýkbuka, disiplin kuruluda ise; Dyt. Funda Bilginer, Dyt. Orhan Özdengiz ve Dyt. Mehmet Miralay görev alacak. KOLEJ GÝRÝÞ SINAVI SONUÇLARI AÇIKLANDI Devlet kolejlerine önümüzdeki öðretim yýlýnda alýnacak 595 öðrencinin belirlenmesi amacýyla düzenlenen Kolej Giriþ Sýnavlarý'nýn birinci basamaðý (KGS-1) sonuçlarý açýklandý. KGS-1, önceki gün Lefkoþa Türk Maarif Koleji, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Girne 19 Mayýs TMK, Gazimaðusa TMK, Güzelyurt TMK, Ýskele Bekirpaþa Lisesi ve Hala Sultan Ýlahiyat Koleji olmak üzere 7 sýnav merkezinde yapýlmýþtý. Kolej Giriþ Sýnavlarý'nýn ikinci basamak sýnavý (KGS-2) 6 Mayýs Cumartesi, üçüncü basamak sýnavý (KGS-Final) ise 10 Haziran Cumartesi yapýlacak. Öðrenciler; bu sýnavlardan elde ettikleri puanlar sonucunda hesaplanacak (yüzde 25 KGS-1 + yüzde 25 KGS-2 + yüzde 50 KGS-Final) Kolej Giriþ Puanýna göre oluþturulacak sýralama listeleri ile kolejlerin kontenjan sayýlarýna göre 2017-2018 öðretim yýlý için kayýt hakký elde edebilecek. TOPLAM 595 ÖÐRENCÝ ALINACAK Kolej Giriþ Sýnavlarý sonuçlarýna göre Lefkoþa Türk Maarif Koleji'ne 150, Gazimaðusa Türk Maarif Koleji'ne 100, Girne 19 Mayýs Türk Maarif Koleji'ne 100, Güzelyurt Türk Maarif Koleji'ne 75, Bekirpaþa Lisesi Kolej Sýnýfýna 50 ve Hala Sultan Ýlahiyat Koleji'ne 120 öðrenci olmak üzere toplam 595 öðrenci, 2017-2018 öðretim yýlý için kolejlere kayýt hakký elde etmiþ olacak. Geçtiðimiz günlerde Lefke'yle ilgili önerilerini bu köþede yayýnlamamýzý isteyen arkadaþýmýz Bumin Bezmen yeni önerilerine devam etti… "Lefke'nin güzelleþmesi ve ilgi odaðý olmasý için sadece benim deðil, Lefke'yi seven herkesin katký koymasý lazým. Geçen günlerde de bu köþede yayýnlanmýþtý, devam ediyorum. Cengiz Topel Hastanesi'nden baþlayýp, ilk etap olarak sahil þeridi düzenlenmesi gerekiyor, yýkýlmýþ limana kadar, Lefke'de çok sýk bulunan, Lefke'nin güzelliðine zarar vermeden oraya yeterli yükseklikteki hurmalardan taþýnýp ekilmesi lazým. Ekilen hurmalarýn rüzgardan etkilenmemesi için desteklerle ayakta tutup, yeniden kökleþmeleri saðlanmalý, ekilen hurmalarla oranýn görüntüsü bir anda deðiþir. Lefke'ye giriþte güzel bir görüntü yaratýr. Aslýnda benim aklýmda olan hastaneden gümrüðe kadar olan bölgenin bütün olarak düzenlenmesi, ama sanýrým bugünkü þartlarda bu pek mümkün deðil, ama bu yetiþmiþ hurma ekiminin yapýlmasý pek de masraflý deðil, yýkýlan eski limanýn tamiri ve orayý bir gezi parkuru olarak düþünmek orayý o atýl vaziyetten kurtarýr ve insanlar için bir dolaþma yeri olarak kullanýlabilir. Lefke'de mevcut hurma aðaçlarýnýn budanmasý Lefke'nin panoramik görüntüsünü göze daha hoþ bir hale getirir, þöyle ki belediye bu hurma aðaçlarýnýn budamasýný yaptýrýr, temizliðini yaptýrýr, ardýndan bakýmý yapýlan hurma aðaçlarýnýn masrafýný hurma aðaçlarýnýn sahiplerinden talep eder. Lefke'de mevcut Ýngiliz dönemine ait sarý taþ binalar, bunlara ilaveten tamiri yapýlmýþ su kemerleri ýþýklandýrýlmalý. Geceleyin buralarý spot ýþýklarla ýþýklandýrmak gece Lefke'nin görünüþü bir o kadar daha güzellik kazanýr. Çarþý içindeki Vasýf Palas Sinemasý, Lefke Ýlkokulu, Komiserlik binasý, Mahkemeler binasý var… Lefke Belediyesi en erken zamanda askeri bölgelerin halk tarafýndan kullanýlabilmesi için gayret göstermeli. Eski mezarlýk, þehitlik arasý yol kullanýma açýlmalý… Yine Azer Baycan'ýn evinin olduðu yol tamir edilip, Lefke'ye baðlantýnýn yapýlmasý gerekiyor. Askeri bölge deyince benim aklýma hep çocukluðumuzun geçtiði Kobrona bölgesi gelir. Burada yetiþen, büyüyen büyük bir orman oluþtu. Bu ormanýn halka açýlmasý gerekiyor, þöyle ki, buraya dere kenarýna yapýlacak yürüyüþ yollarý ve bisiklet yollarýna ilave bir bölge olarak halkýn kullanýmýna açýlmasý saðlanmalý. Orman arasýna oturma yerleri, piknik masalarý konulabilir, hatta diðer bölgelerde yapýlan tahta evlerden konularak burasý belediyeye ait bir tatil bölgesi haline getirilebilir. Askeri bölge denince en büyük ve en önemli yer Xero'nun en önemli bölgesini, hatta can damarýný oluþturan aðaçlýk alan akla gelir. Doyum Market'in arkasýndan baþlayýp ta yukarýlara kadar uzanan bu bölgenin halka açýlmasý için acilen harekete geçilmeli, orasý bölgenin en güzel park ve yeþil alan olmasý bölgemizin özlenen seviyeye gelmesini saðlar. Yürüyüþ yollarý, yeþil alanlarý ve güzelim aðaçlarý ile halkýn, üniversite öðrencilerinin kullanabileceði çok güzel bir central park haline dönüþtürülebilir. Bütün bu iþler yukarýda da belirttiðim gibi pek masraf ve harcama gerektirmeyen, yapýlabilir iþler, yani birer hayal deðil, yeter ki az bir BÝZÝM DUVAR gayret gösterilsin. Birazcýk istensin, halkýn bu gibi bölge kalkýnmasý için yapýlacak iþlere maddi ve manevi destek vereceðine ben kesin inanýrým… Yeter ki gayret ve istek olsun." SENÝ GÝDÝ "HAYIR"SIZ KKTC SENÝ Bizim Mandra Tüpgaz fiyatlarýnýn zamlanýp 45 TL olmasýnýn üzerinden daha 15 gün bile geçmeden bu kez 1 TL daha artýþ yapýlarak 10 kiloluk tüpgazýn fiyatý 46 TL'ye çýkarýlýr. Dövizin füze hýzýyla yükseliþinin getirdiði pahalýlýk karþýsýnda vatandaþlar "Nasýl dayanacaðýz?" feryadý içindeyken, tüpgazýn durmadan zamlanmasýný frenleyecek bir makam ortalarda görünmemekte, halkýn dayanamýyoruz feryadý, kayalara çarpýp geri gelmektedir. Sokaktaki adam, "Bunlar kayadan daha kaya" diye acý acý söylenir. 8 Arada Bir Özgün Kutalmýþ [email protected] Maliye Bakaný Serdar, Girne'deki Sosyal Sigortalar Dairesi'nde grev yapan çalýþanlarý ziyaretinde açýkladý. "Dövizdeki dalgalanma durulmadan önlem almamýz mümkün deðildir. Türkiye'deki yetkililerle ve Merkez Bankasý ile sürekli görüþüyoruz. Yükseliþ devam ederse tedbir almak gerekecek. Ancak þu anda durulmayý bekliyoruz" dedi. Halbuki hükümetin acil olarak dövizdeki dalgalanmanýn durulmasýný beklemeden TL'nin döviz karþýsýndaki deðer kaybýnýn yakýcýlýðýný azaltmak için almasý gereken önlemler vardýr. Çünkü dövizdeki dalgalanma durulduðu zaman, alýnacak önlemlerin kýymeti harbiyesi kalmayacaktýr. Çünkü batan batacaktýr. Batanlarýn yaratacaðý anafor, batmayacak olanlarý da içine çekerek batýracaktýr. Öncelikle 2016/18 ekonomik protokolünün gerekleri yapýlarak yatýrýmlarýn önü açýlmalý ve devlet yatýrýmlarý yeniden hayat bulmalýdýr. Bugün ilgili protokolün gerekleri dünya kazan, devrim kepçe Aziz Þah Gambot diplomasisi Britanya emperyalizminin 19'uncu yüzyýlda deniz kuvvetlerini kullanarak uyguladýðý gözdaðý verme politikasýydý... ABD emperyalizminin Güney Çin Denizi'ne ve Türk sömürgeciliðinin Kýbrýs Cumhuriyeti karasularýna gönderdiði savaþ gemileri gambot diplomasisinin örnekleridir... Günümüzde gambot diplomasisi bu kadar somut olmak durumunda da deðil. Emperyalizmin kürsüsü rolünü üstlenen bir gazetede önemli bir yazý bile bu iþleve sahiptir... "Britanya'nýn Trump'ý" Ýngiliz Baþbakaný Theresa May önce Trump'a, sonra Erdoðan'a desteðini beyan etti. Kadýn olduðu için mi Erdoðan'a ve Trump'a bahþedilen nefret May'e sunulmuyor? Kimlik politikalarýndan sýyrýlýn! Emperyalizmin zývanadan çýktýðý zamanlarda bu derece liberal kimlik politikalarý ve cinsiyet siyaseti insanlýða ihanettir! May, gambot diplomasisini devreye sokmuþ durumda! Peki, kime karþý? Önce Trump ile, yani ABD emperyalizmi ile samimi bir þekilde el ele tutuþuyorsunuz, sonra Erdoðan ile 100 milyon Sterlinlik savaþ uçaðý antlaþmasý yapýyorsunuz... Tehdidin kime karþý olduðu açýk deðil mi? Yalnýzca Kýbrýs'ýn deðil, birçok coðrafyanýn baþýna çorap ören BM eski Genel Sekreteri Annan'ýn ismiyle anýlan bir de doktrin vardýr... Kýbrýs'a gambot diplomasisinin bir mirasý gibi çöken Annan Planý'ndan önce çýkmýþtý tarih sahnesine Annan Doktrini... Küreselleþme ile birlikte, "bireyin egemenliði" sonucunda insan haklarý kuvvetlendi diyordu Annan! Bu birey kültünü savaþ gerekçesine 30 Ocak 2017 Pazartesi Durulmayý bekleme Serdar yapýlmadýðý için, býrakýn büyük tamiratlarý, karayollarýmýzdaki çukurlar bile kapatýlamamaktadýr. Yeni mazbata maðdurlarý yaratýlmamasý için zaman geçirilmeden döviz borçlarýnýn Türk Lirasýna çevrilmesi ve yeniden yapýlandýrýlmasý gerekir. Kayýt dýþý ekonominin kayýt altýna alýnabilmesi için ivedi olarak "Nereden Buldun Yasasý" çýkarýlmalýdýr. Kayýt dýþýlýðýn önlenmesi ile artacak devlet gelirleri ile zincirleme zamlara sebep olan akaryakýt ve elektrik zamlarý sübvansiye edilebilir. Döviz bazýnda %20'nin üstünde küçülen 2017 mali yýlý bütçesinde öngörülen yatýrým ve harcamalarýn aksamadan yapýlabilmesi için ek bütçe hazýrlanmalý ve ek bütçenin kaynaðý da Türk Lirasý kullanmaya bizi mecbur ettiði için Türkiye'den talep edilmelidir. Eþel Mobil uygulamasý geçmiþte olduðu gibi 2 ayda bir uygulamaya konmalý ve her ay oluþan hayat pahalýlýðý oranlarý 2 ayda bir çalýþan ve emekli maaþlarýna yansýtýlmalýdýr. Asgari ücret de 6 ayda bir yeniden belirlenmeli ve 6 ayda oluþan hayat pahalýlýðý yanýnda refah payý ilâvesi ile yeniden belirlenmelidir. Fiyat Ýstikrar Fonu amaçlarý doðrultusunda ve fiyat artýþlarýný engelleyecek þekilde kullanýlmalýdýr. Ülkemizde giderleri TL ancak gelirleri döviz olan özel okullarýn döviz kurlarýnda sabitlemeye gidilmelidir. Temel gýda maddelerinde, üretimde kullanýlan mamul, yarý mamul ve diðer yatýrým mallarýndaki KDV oranlarý geçici olarak düþürülmelidir. Gümrüklerde ithâl mallar gümrüklenirken döviz kurlarýnýn sabitlenmesi de ithâl mallarýn aþýrý pahalanmasýný engeller. Bu önlemler alýnýrsa devletin gelirlerinde düþme yaþanacaðý düþünülebilir. Halbuki bu önlemler hayata geçirilirse halkýn elinde daha fazla harcayacak parasý olacaðý için, tüketim, dolayýsý ile de devletin gelirleri artacaktýr. Bilhassa kayýt dýþýlýðýn önlenmesi ile devletin hazinesine ilâve kaynak giriþi olacaktýr. Bu önlemlerin hayata geçirilmesi için dövizdeki dalgalanmanýn durulmasýný bekleme Serdar. Dalgalanma durulduðunda kurtaracak esnaf olmayacaðý için, önleme de gerek olmayacaktýr. Britanya emperyalizminin "gambot diplomasisi" Ýngiliz Sömürgeler Bakaný'nýn zamanýnda "Bazý coðrafyalar vardýr tam baðýmsýz olmayý asla beklememelidirler" dediði Kýbrýs'ýn, asla ile kat'a arasýndaki müzakere masasýnda oturan son Osmanlý, Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Johnson'un Erdoðan'a yazdýðý küfürlü þiir bile Türk-Ýngiliz dostluðuna yarýyorsa, Kýbrýs'ýn üzerinde tek Türk kalmasa bile tekfircimezhepçi Türk Ýslamcýlýðý ile Ýngiliz emperyalizmi Kýbrýs'ta anlaþacak bir orta yol bulur... dönüþtürecek kadar gözü dönmüþtü: "Uluslararasý toplum" olarak adlandýrdýklarý uluslararasý emperyalizm, insan haklarý ihlallerini gerekçe göstererek askeri müdahaleler gerçekleþtirecekti... Ýnsan haklarý emperyalizmi böylece tarih sahnesine çýkar. Tabii ki bu müdahaleciliðin sýnýrlarý ABD emperyalizmi adýna Clinton tarafýndan belirlendikten sonra... BM Genel Kurulu'nda yaptýðý konuþmada Annan'ýn emperyalist müdahalecilik ve savaþ çýðýrtkanlýðý doktrinini onaylayan Clinton, bu ilkenin muhtemelen her ülkede ve her koþulda uygulanamayacaðýný ilan eder... Sebebi basittir. ABD emperyalizminin insan haklarý tanýmayan dostlarý ve beslediði diktatörlüklere olur da BM müdahale etmeye kalkmasýn! Theresa May'in Trump ile Erdoðan'ýn kürsülerinde yaptýðý gambot diplomasisi tam da budur... Suudi Arabistan'a karþý deðil, Kýbrýs'a karþýdýr bu diplomasi... Türkiye'ye karþý deðil, Filistin'e karþýdýr... Ýsrail'e karþý deðil, Yemen'e karþýdýr... Nerde bir insan haklarý ihlali ve insan imhasý varsa, bu diplomasi ve insan haklarý emperyalizmi, ihlalcilere ve imhacýlara deðil, haklarý ihlal edilenlere ve imha edilenlere karþýdýr... Tarihte tekerrür mücadelede tereddüt olmaz. Fakat yýldönümleri tarih ile güncel olaný birbirine baðlýyor... Bir çok tarihi olayýn 100'üncü yýlýný ya geride býraktýk ya 100'e doðru koþmaktayýz... 2016 Filistin'in sömürgeleþtirilmesinin önünü açan Balfour Deklerasyonu'nun 99'uncu yýlýydý. Siyonizmin Ýngiliz emperyalizminin bir truva atý olarak Ortadoðu'da tarih sahnesine çýkýþýnýn 99'uncu yýlý... Tam da tarih 99'u 100'e baðlarken bugün Britanya emperyalizmi yeniden Filistin karþýsýnda Siyonizmin analýðýna ve koruyuculuðuna soyunuyor... Ýngiliz Sömürgeler Bakaný'nýn zamanýnda "Bazý coðrafyalar vardýr tam baðýmsýz olmayý asla beklememelidirler" dediði Kýbrýs'ýn, asla ile kat'a arasýndaki müzakere masasýnda oturan son Osmanlý, Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Johnson'un Erdoðan'a yazdýðý küfürlü þiir bile Türk-Ýngiliz dostluðuna yarýyorsa, Kýbrýs'ýn üzerinde tek Türk kalmasa bile tekfirci-mezhepçi Türk Ýslamcýlýðý ile Ýngiliz emperyalizmi Kýbrýs'ta anlaþacak bir orta yol bulur... Baðýmsýz Köþe Ali Kiþmir [email protected] KALICI BÖLÜNMEYE DOÐRU GÝDÝYORUZ "Karpaz'ýn verilmesi söz konusu deðil"… "Rumlar, Annan Planý'ný reddetti. Güzelyurt artýk verilemez"… "Maraþ'ý vereyim, siz de bize Erenköy ile Güzelyurt arasýný verin"… Bu sözler Türkiye Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'a ait… Deðerli okurlar, öncelikle þunu söylemem gerekir ki, Türkiye, tarihinde hiç olmadýðý kadar Kýbrýs konusunda açýk bir duruþ sergiliyor… "Ýlhak" þu anki Ankara hükümetinin resmen gündeminde… *** 2003'te verilebilir olan Güzelyurt, ne oldu da 2017 yýlýnda "Verilemez" konuma geldi? Orada yaþayan insanlarla alakalý bir durum olmadýðýný Türkiye'nin Baþbakan Yardýmcýsý ve Kýbrýs'tan da sorumlu Bakaný Tuðrul Türkeþ, "Bir tane Türk kalmasa da bizim Kýbrýs diye bir davamýz var" diyerek herhangi bir tartýþma yaþanmasýný engelledi… Yani, toprak iadesi konusundaki esas sorun, o topraklarda yaþayan insanlar veya o insanlarýn hassasiyetleri deðildir… Peki, Güzelyurt, Karpaz ve Erenköy ile Güzelyurt arasýný bu kadar deðerli yapan nedir? Elbette kuzey kýyý þeridi… Karpaz ile Güzelyurt verilmez ve bunun üzerine Erenköy ile Güzelyurt arasý da alýnýrsa, tüm kuzey þeridi Türkiye'nin elinde kalmýþ olur… Stratejik olarak bu kadar deðerli bir kazaným karþýsýnda, Türkiye býrakýnýz Maraþ'ý, Lefkoþa'nýn önemli bir bölümünü de Rumlara vermeye hazýrdýr… Ki bu konular Türkiye ile Kýbrýs Türk yönetimi arasýnda görüþüldü… Ancak halihazýrda elinde daha fazla kýyý þeridi bulunduran Türk tarafýnýn akýl almaz isteðini Rumlarýn kabul etmesi mümkün deðildir… Ki zaten süreç hem bu konuda, hem de Türkiye'nin kendi halkýna istediði 4 özgürlük konusunda kilitlenmiþ durumda… Bakýnýz, sürecin tam da burada kilitlendiði görüþü benim tespitim deðil… Bizzat Tuðrul Türkeþ kendisi çýkýp sürecin bahsettiðim noktada kilitlendiðini açýklamýþtýr… Ki Cumhurbaþkaný Akýncý da NTV'ye verdiði röportajda, kararlara etkin katýlýmýn Rumlar tarafýndan kabul edildiðini, dönüþümlü baþkanlýkta ise sorun yaþanmayacaðýný ifade etti… Yani Rumlar çok büyük ölçüde Kýbrýslý Türklerin siyasi eþitliðini kabul etmiþ durumda… Ancak Türkiye'nin duruþu süreci resmen içinden çýkýlmaz bir duruma sokuyor… Kesin bir ifade ile kuzeye kýyý þeridi olan bölgelerin verilmeyeceði, aksine Rumlarýn elinde olan bölgelerin de talep edileceði ifade ediliyor… Üstüne bir de, "Tüm Türkiye Halkýna da 4 özgürlük istiyoruz" talebinde bulunuyorlar… Müzakere masasýnda bunun karþýlýðý, "Biz kuzeyi kendi topraklarýmýza ilhak etmek istiyoruz" dur… Ki amacýn o olduðu da kuzey kýyý þeridinin ýsrarla tamamlanma talebiyle ortaya çýkýyor… *** Kýsacasý, "Kalýcý bir çözüm" diyerek çýkýlan yolda, "Kalýcý bir bölünmeye" doðru hýzla ilerliyoruz… Ve korkarým tüm çözüm isteðine raðmen bu yük Akýncý'nýn omuzlarýna býrakýlacak… O nedenle Akýncý çýkýp isyan etmelidir ve Türkiye'nin bahsettiðim konulardaki gerçek niyetini toplumu ile paylaþmalýdýr… Yoksa adý tarihe istediðinin tam tersi bir þekilde yazýlacak!.. Ve çözüm için o kadar verdiði mücadele de boþa gitmiþ olacak… Hade baþkan, gün toplumunla birlikte hareket etme ve Kýbrýslý bir çözümü kovalama günüdür… Bu yolda kaybedeceðimiz bazý þeyler olabilir ancak karþýlýðýnda kazanacaðýmýz koca bir gelecek bizleri bekliyor… 9 30 Ocak 2017 Pazartesi Posta... Posta... Posta... Tünel ALINTI ABD’den manzaralar ARÞÝV ARAÞTIRMA ÞÝRKETLERÝ YANILDI Yalnýzca Türkiye'de deðil Birleþik Krallýk'ýn AB'den çýkmasýnýn oylandýðý Brexit olarak bilinen referandumda da, ABD seçimlerinde de araþtýrma þirketlerinin neredeyse hepsi yanýldýlar. Geleneksel araþtýrma/ölçümleme tekniklerinin yeniden gözden geçirilmesinin gerektiði hakikat sonrasý bir dönemdeyiz artýk. Siyasetçilerin, gazetecilerin pek çoðu ne yapacaðýný bilmiyor. Türkiye'de siyasal iktidarýn sürekli deðiþen politikalarýna ayak uyduran köþe yazarlarýnýn dün ak dediklerini bugün karalama giriþimlerinin seviyesi münazara yarýþmalarýnýn bile altýna indi. Televizyonda tartýþma programlarýna sesi yüksek çýkanlar, hassasiyetleri en duygusal þekilde dile getirenler sosyal medyada "kapak" videolarýyla taraftar arttýrýyor. OHAL gerekçesiyle 154 gazeteci hapiste, yüzlerce akademisyen iþsiz, onlarca medya kuruluþu kapatýlmýþken bir tartýþma imkaný varmýþ gibi ülke referanduma hazýrlanýyor. Sürüklendiðimiz referandum geçmiþ seçimlerden çok daha kritik, iktidar kabullenmese de bir rejim deðiþikliðinin eþiðindeyiz. Ceren SÖZERÝ (Evrensel) TARÝH 10 OCAK 2016 Gazetemize ulaþan bilgilere göre, Ercan'da hizmet alýmý için sözleþme imzalanan TC'li þirkete ödeme yapýlmasý konusunda KKTC Ulaþtýrma Bakanlýðý TC Büyükelçiliði'nden de katký istedi. Bunu reddeden elçilik bakanlýða baþka bir öneride bulunarak bu hizmeti TC Ulaþtýrma Bakanlýðý'na baðlý Devlet Havalimanlarý Müdürlüðü'nün verebileceðini bildirdi... Gözden kaçmayanlar... EN DOÐRUSU TC'li Profesör Ýlber Ortaylý diðer geri kalanlar gibi Kýbrýslýlara hakeret etmeyi seçti... Bu ne ilk ne de sondur. Baðýmsýzlýk, özgürlük dendiði zaman hemen tek bir aðýzdan baðýrmaya, hakaret etmeye baþlýyorlar. Ýlber Ortaylý isimli profesör de Egeli iþadamlarýnýn toplantýsýnda yaptýðý konuþmada Kýbrýs'ýn Türkiye'nin malý olduðunu direkt de olmasa vurguladý. Kýbrýslýlarýn ne istediklerinin hiç önemi olmadýðýný söyledi. Geriye kalanlardan ne farký var bunun... Ýlk cevabý Erhürman verdi ona... Güldüðünü söyledi... Oysa gülmek deðil bir hastir çekmek en doðrusuydu. DÝPNOT ABD'de 2 bini aþkýn akademisyen, imzaladýðý bildiri ile ABD Baþkaný Trump'ýn ülkeye Müslümanlarýn giriþini yasaklamasýný "insanlýk dýþý" olarak niteledi. ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Adamlar yüzyýl öncenin aklý ile konuþuyorlar. Dünya da onlara gülüyor..." Tufan Erhürman (CTP Genel Baþkaný) 'Big Brother' namaza çaðýrýyor! Birkaç gün önce kaybettiðimiz Ýngiliz aktör John Hurt, benim zihnimde George Orwell'in büyük eseri "1984"ün hakkýný veren ayný adlý filmdeki Winston Smith rolüyle unutulmaz olmuþtur. Film artýk bir klasiktir. Bugün bile ne zaman sinema kanallarýnda rast gelsem, ister ortasýndan olsun isterse sonundan, izlemeden edemem. Elbette filmde sokaklardan evlere kadar, her yerde bir "yüz" olarak karþýmýza çýkan "Big Brother"ýn (Büyük Birader) ve onun liderliðinde süregelen "totaliteryanizm"in ete-kemiðe bürünmüþ haline can verdiði rolle (O'Brien) Richard Burton da unutulmazdýr. Winston'a "yasak meyve" yediren ve onu "yaþarken ölüm"le bitecek ortak bir bireysel isyana kýþkýrtan Julia rolünde Suzanna Hamilton da öyle… Ama filmi Winston rolüyle John Hurt taþýr. En unutulmaz sahneler her gün gerçekleþtirilen düþmanlarý/hainleri lânetleyip "Big Brother"ý yüceltmeye dönük toplu törenlerdir. Filmin Orwell'in yazýlý metnine en büyük katkýsý bu sahnelerdir. Ve bize, "Big Brother"da eritilmiþ kitlenin adeta bir "zoraki ibadet"e nasýl tabi tutulduðunu resmeder. George Orwell'in 1949'a tarihlenen romanýnýn, o günün dünyasýnda yazarýn karþýsýna çýkmýþ iki totaliter rejim, Hitler Almanya'sý ile Stalin Rusya'sýndan "kýrma" bir esinlenme olduðu açýktýr. Bugünün dünyasýnda içinde bulunduðumuz coðrafya dâhil, Orwell ve eserini ürpere ürpere hatýrlamadýðýmýz tek bir gün dahi yok gibi!.. Bizim buralarda Orwell'in romanýnda geçen, geleceðe yönelik iç karartýcý kehanetleri bize çaðrýþtýracak mahiyette pek Karikatür: Sefer Selvi/Evrensel VÝRGÜL... CIA'NÝN PLANLARI BRTK CIA'nin planlarýný açýklamýþ. BRTK'ya göre ABD Türkiye'yi Kýbrýs'ýn dýþýnda tutmak istiyormuþ... Oysa tam tersi ya CIA'nin ellerine geçen belgelerini okuyamamýþtýr ya da saptýrmýþtýr. Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduðunu ve Kýbrýs'ta bulunan askerlerinin de NATO askeri olduðunu unutmamalý... 74 savaþýndaki haritayý ve duracaklarý yerleri bile Pentagon iþaretleyerek ellerine vermiþti. Bu tek bir gerçek olarak duruyor karþýmýzda. Ve Türkiye adadan çýkmasý halinde buraya onun yerini tutacak bir NAYO ülkesi askerinin geleceðini de zamanýn ABD Baþkaný Bush'un söylediði de unutulmamalý. ANAFARTALAR'A DOKUNAMAZSINIZ DE HOCA... "Sorun, bir iki okulu baz alarak deðil, bölgedeki tüm okullarý kapsamlý bir eðitim planý çerçevesinde deðerlendirerek aþýlabilir." Cemal Özyiðit (TDP Genel Baþkaný) çok vaka her gün karþýmýza çýkýyor. Bir "dinbaz totaliteryanizm"i hayata geçirme yolunda irili-ufaklý giriþimlerde bulunmaktan geri kalmayan birçok kiþi, çevre, kurum, vakýf, vesaire var. Bunlardan biri de bize özgü bir "zoraki ibadet" uygulamasý denilebilir. Afyonkarahisar'da Müftülük ve Milli Eðitim Müdürlüðü yarýyýl tatilindeki 7-15 yaþ arasý öðrencileri "Haydi Namaza" adý altýnda bir etkinlikle topluca vakit namazlarýna çekmeye yeltenmiþler. Her gün erkek çocuklarýnýn en az üç, kýz çocuklarýnýn en az iki vakit, cami cemaatiyle namaz kýlmasýnýn saðlanmasý hedefleniyor. Milli Eðitim Müdürlüðü'nden tüm okullara gönderilen yazý ile öðretmenlere kampanyayý teþvik etmeleri yolunda resmen talimatta bulunulmuþ. Müftülük, okullarýn Din Kültürü öðretmenlerinden "Namaz Takip Çizelgesi" baþlýklý bir imza sirkülerini çoðaltarak öðrencilere daðýtmasýný istemiþ. Böylece öðrencilerin cemaatle kýldýklarý her namaz, cami görevlilerinin imzalayacaðý bu belgelerle "takip edilmiþ" olacak!.. Þimdi siz buna "din" diyorsunuz, öyle mi?! Ve dini bu þekilde çocuklara iki haftalýk tatilde onlarý mahalleokul-müftülük baskýsý altýnda namaza çekerek sevdireceðinizi sanýyorsunuz, öyle mi?.. Buradan çýksa çýksa 1984benzeri hikâyelere, senaryolara, kurgulara kapý açacak sonuçlar çýkar. Orwell'in býraktýðý yerden, ama Hitler Nazizm'i, Sovyet Stalinizm'i çaðrýþýmlarýnýn ötesinde, bir dinbaz-totaliteryanizmin Türkiye macerasýna binaen!.. (Bu yazý Tayfun Atay'ýn "Cumhuriyet"te yayýmlanan "Big Brother namaza çaðýrýyor" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr..) 10 30 Ocak 2017 Pazartesi "Simula-tin" Lila Hayri TC "Kýbrýsýn sadece topraðý bizim için önemlidir" demeseydi bile biz birkaç kiþi bunu biliyorduk da çoðunluk zeka özürlü. Baðlandýklarý ahýrda hala otluyorlar… Onlar hala "kurtarýldýlar"dalar. Tüm "kurtarýlanlar" benden uzak olun… Ne özel hayatýmda, ne de sanalda… Ramadan Daðcan Alev Arif Merhabalar arkadaþlar. Dayanýþýn, yakýndýr bahar gelecek. Hava soðuk sýký giyinin üþütmeyin. Sorumlu olduðumuz çocuk, yaþlý, hastalara bu günlerde daha bir özenli bakmalýyýz. Apartman giriþlerine eski battaniye, olmadý karton; sabah kahfaltýdan artanlarýn yanýna bir þeyler katýp cancaðýzlarý beslemeyi unutmayýn (bilirim yapýyorsunuz, benimkisi hatýrlatma). Kuþlar... Serçeler, güvercinler, kumrular, kargalar... Kuþlar diyorum; ekmek kýrýntýsýný severler. Olmadý bir avuç bulgura da yok demezler. 1974 sonrasýnda KKTC'deki yolsuzluklara, partizanlýða, baskýlara, adam kayýrmaya, kýsacasý çarpýk düzene dayanamayýp, kurtuluþlarýný çeþitli Avrupa ülkelerinde görüp adayý terk eden, bazý Kýbrýslý Türkler, müzakerelerde geliþen süreci baþarýsýzlýk, acemilik ve taviz verildiði iddiasýyla baþ milliyetçi kesildiler. Bir kere bu konuda söz sahibi olabilmek için, fikir yürütmek için ayný kaderi paylaþmak gerekir. Ben merak ederim da, biz adada yaþayanlardan daha milliyetçi kesilen bu arkadaþlar, neden bizimle ayný kaderi paylaþmadýlar, ya da madem bu kadar milliyetçidirler, neden kurtuluþlarýný Türkiye'de deðil da Avrupa'da aradýlar. Kimse onlara Türkçe konuþan Avrupalýlar diyemez. Ama Kýbrýs'ta yaþayanlara, çakallar bir yana, en yetkili aðýzlar bile Türkçe konuþan Kýbrýslýlar diyor. Bu ne demektir bilen var mý? Bu çok milliyetçi arkadaþlara tavsiyem, müsaade etsinler de, taviz verildiydi ya da verilmediydi hakkýnda Kýbrýs'ta yaþayanlar karar versin. Zurnanýn son deliði kulaða hiç de hoþ gelmez. *** Niyazi Perk Gelin size bir Pazar sabahý, bilmeyenler için KKTC'nin büyüsünü anlatayým.. Burada yerel ya da genel yönetimden birinin desteðini, ya da ortaklýðýný alýrsaniz ve paranýz varsa kendi kanunlarýnýzý yapma hakki kazanýrsýnýz.. Kimse size karýþmaz, napýyorsun diye sormaz.. Ne belediye, ne bakanlýk, ne polis... Yol kapatabilirsiniz mesela... Ya da yasak olmasýna raðmen Pazar sabah saat 06.45'te inþaatýnýz çalýþmaya baþlayabilir.. Mesela sabah saat 06.45'ten beridir eski Belça'nýn oradaki inþaatta çalýþmalar tam gaz baþladý.. Vuruyorlar, kesiyorlar, çakýyorlar... Pazar sabah saat 7'de... Düþünsenize hangi ülkede böyle bir hakkýnýz rahatlýðýnýz var? Mesela güneyde bunu yapmayý deneyin bakalým ne oluyor? Ama pardon bizim onlarla iþimiz yok, biz Türkiye'nin izindeyiz ve orada da normal... Sen çok yaþa KKTC ve seni babasýnýn çiftliði yapanlar... Ve kendini o çiftlikte küçük baþ olmaya layýk görenler.... *** Niki Gagalar Moral bozucu þeyler... Olabilecek en iç sýkýcý hayatlardan biri. Birinin deyiþiyle "Umutsuzluðun Doruklarýnda" ... Galatasaray Kadýköy'de Fenerbahçe'yi yenemez, Liverpool Premier League þampiyonluðunu kazanamaz, Kýbrýs'ta çözüm olamaz, Ulaþ Barýþ bloðu kaldýrmaz, Ýskender Pala çok satar roman yazmaya devam eder.. Sabri ilk 11'deki yerini korur... Öff .. Hem de ne öfff. Fatih Nasýr Eren - Desteban (Ellili yýllar)... Hasan Recep *** Feriha Altýok .......................... Aðrý azgýn bir at gibi þaha kalkmýþken boynumda ve boynum uzanmýþken ilâhi bir rýzayla sýratýn sýrtýnda ve nasýl titrerken ruhum ölümüne bir isyanla hani daðlarý dört yanýndan sarýlmýþ bir eþkýya. .... kaçsam... caným çok aðýr sýrtýmda ve ayaklarým benzemiyor ayaklarýma -nasýl can büzülür ya damarda üstelik hangi yanýma dönsem hasret kalýrým öbür yanýma... Dövize çözüm bulunmuþ!! Ekonomist, Orama Burama'nýn Bulunmaz incileri!! "Ürettiklerimizi yerli halk yemesin.. Avrupa'ya gönderelim, ordan gelecek dövizi de, ithalatçýlarýmýza kullandýrarak döviz açýðýmýzý kapatmýþ olacaðýz" Ýthalatçýlarýn, düþen kar oranýný halka ödetmenin yolunu da ne güzel buluyorlar hemenden de!! Bu durumda üretici halk ne yiyecek be guzum? Ýthalatçýlarýn ithal ettiklerini mi? Kaldý ki, dünyadan kopuk bir yapýya ihraç etme iznini nereden alacaksýnýz? BU YAÞTA BU ZEKA KALIBINIZA GERÇEKTEN DAR GELÝYOR MR ORAMA BURAMA!! Dönüp dolaþýp, yine ayni fasit daire içinde kalýyoruz!! Bu adada adam gibi bir barýþ ve anlaþma olmazsa, sadece bu döviz sorunu dahi; HEPÝNÝZÝ BÝTÝRECEK!! Þener Ýzmen Türkiye'nin kredi notunun düþürüldüðü anlarda TC Eðitim Bakanlýðý, imam hatip okullarýna gönderdiði genelgede, tatil zamanlarýnda da öðrencilerin namazlarýný aksatmamak için Her gün camiye gidilmesi gerektiðini aksatanlarýn isimlerinin belirlenmesini Ve öðretmenlerin teþvikçi olmasý gerektiðini dikte etti... Ali Can AYAÐIMIZA TRUMP GÝRECEK Trump Amerika'ya müslümanlarý kabul etmiyor. Ayný zamanda Yemen'de operasyon düzenliyor. Trump Amerika'ya potansiyel bir terör tehlikesi yüzünden müslümanlarý kabul etmiyor. Amerikan devlet terörü Yemen'i vuruyor. Hristiyanlar Yemen'i vuruyor, onlar vizesiz, gümrüksüz Ortadoðu'da cirit atýyor. Trump üstüne üstlük müslümanlarý kabul etmiyor. Ne olacak? ... Faþizmin güçlenmesini saðlayan meþrulaþmasýdýr. Faþizm nasýl meþrulaþýr? Anti tezini yaratarak... Trump'ýn bu kararýna karþý anti tez artýk hristiyanlarýn müslüman ülkelere alýnmamasýdýr. Fakat bu misilleme Trump'ýn kararýný meþrulaþtýrýr ve faþizm daha da kuvvetlenir. Batý diyalektiði gereði ortaya sentez olarak daha güçlü bir faþizm çýkar. ... Üstelik bu misilleme bir boka yaramaz. Sadece sivilleri hedef alacak terör eylemleri doðurur. Diðer türlü hristiyan askerler zaten içeridedir. Yýllardýr oradadýr ve cirit atmaktadýr. Onlar vize almamýþtýr. Gümrüksüz girmiþlerdir. Ortadoðu halklarý yýllarca bu heriflerin kuklasý olmuþ ve hedeflerindedir. Ýslamcý terörün hedefi ancak hristiyan siviller olacak ve gerilim gitgide daha da artacaktýr. ... Peki neden bu iþ böyle? Bu basit bir adým deðil! Trump bunu bilerek yapmýyor ama faþizm için iyi bir hamle. Kapitalizm büyük krizde, bunu yýllardýr aþamýyor. Liberal ve ticari ittifaklar daha da iþi bok etti. Bu hamle hristiyanlar ve müslümanlar ayrýmýný koyu bir hale getirecek. Zaten koyuydu artýk kimlik olarak daha belirgin bir ayrým haline gelecek. Sözgelimi Rusya ve Türkiye iþbirliði zarar görecek. Aslýnda Rusya'nýn Ortadoðudaki tüm iþbirlikçi alanlarý zarar görecek. ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) ile iliþkileri sýcak olan Ýsrail baþka bir dini kimlik üzerinden ortayolculuðuna devam ettikçe prim saðlayacak. Ortadoðuda terör yükselecek, terör ile birlikte Ýsrail güçlenecek, tüm bunlar ile birlikte emperyalistlerin askeri müdahaleleri hümanist bir zeminde meþrulaþacak. ... 1945'de Manhattan Projesi ile Þikago Üniversitesi'nde baþlayan atom bombasý çalýþmalarý Trinity adlý bombayla baþarýya ulaþtýktan iki yýl sonra dünyanýn nükleer silahlar ile sonunu sembolize eden Kýyamet Saati projesi gerçekleþtirildi. Biliminsanlarýndan oluþan proje ekibi kýyamete yedi dakika kalacak þekilde saati ayarladýlar. Trump'a kadar saat üç dakikaya kadar düþmüþtü. Þu anda saat Trump yüzünden 30 saniye daha ileri alýndý. Kýyamete bir adým daha atýldý. ... Abartý mý? Liberal bir melankoli mi? Elbette böyle bir güruh da var. Obama'yý kutsayan bir güruh! Çakma Luther King! Ama abartý da yok! Zaten ne kadar abartýrsan abart o gerçekten orada var! Çünkü Trump kapitalizmin girdiði krizin Amerika açýsýndan son kozu. Trump tek baþýna bir irade yahut özne deðil. Trump tarihin dayattýðý özne. Bu yüzden abartý yok. Dünyanýn yaralarýný faþizmle sarmaya kalkýp kangren olacaðý belli. O kollar, bacaklar kesilecek, belli. ... Trump bir hafta içerisinde kamuya duyurulan þekli ile 15 imza atýp, karar aldý. Geri planda yapýlan anlaþmalarý, sözleþmeleri bilmiyoruz. Bunlardan bazýlarý þunlar: - Amerika artýk Suriye'den mülteci kabul etmeyecek. - Terör ile iliþkili olduðu düþünülen ülkelerden gelenler kabul edilmeyecek. - Meksika sýnýrýna duvar projesi için gerekecek 25 milyar dolar bütçe Meksika'dan ithal edilen ürünlere ek vergi konarak karþýlanacak. - Trans-Pasifik Ortaklýðý ticaret anlaþmasýndan çekilinilecek. - Obamacare olarak adlandýrýlan saðlýk reformunu iptal edilecek. - Dakota boru hattý projesini onaylandý ve inþa edilecek. (Bu proje 3 Eylül 2016'da baþlayan Standing Rock direniþi ile 5 Aralýk'ta kýzýlderili yerliler tarafýndan iptal ettirilmiþti.) 11 30 Ocak 2017 Pazartesi Rüzgara karþý Bülent Tümen SESSÝZLÝK ÝYÝ MÝ, KÖTÜ MÜ? Bu topraklardaki siyaset erbabý da, hafta sonlarý tatile girerler... Genelde, en düþük ücretli çalýþanlar görevdedir sadece, hafta sonlarýnda... Özel sektördeki, market çalýþanlarý buna örnektir... Ancak tabiidir ki, hafta sonlarý dünya siyaseti hiç durmaz; týpký saðlýk servisleri ve güvenlik servisleri gibi, mütemadiyen çalýþýrlar... Önceki gün, Britanya’nýn yeni Baþbakaný Theresa May, Ankara’daydý... T.C. Cumhurbaþkaný, R. T. Erdoðan ve T.C. Baþbakaný, B. Yýldýrým ile Kýbrýs meselesi’ ni ve diðer konularý, görüþmüþler... Perþembe günü de, Almanya þansölyesi A. Merkel Türkiye’ye gidecek... Ee, ne oldu, diye sorarsanýz, söyleyelim... Ülkemizin, 1960’da kurulan cumhuriyetinin anayasal nizamýný, korumasý gereken iki garantör ülke yöneticileri, Türkiye’de bizleri konuþuyorlar... Ancak, bizim siyasetçi efendilerden ses seda yok... Acaba hiç merak etmezler mi, ne konuþulduðunu? Biz bile merak ediyoruz; gerçi, 3 aþaðý 5 yukarý, bizim için konuþtuklarý muhteva bilinendir... Eðer Britanyalý hanýmefendi, ABD’nin yeni baþkaný, D. Trump’dan R. T. Erdoðan’a bir mesaj getirmemiþse, konuþulan konu, rutin meselelerdir... Neden derseniz, 1950’li yýllarýn ortalarýndan beridir, Kýbrýs’ta ayný oyun oynanmaktadýr, da ondan... Birleþik Krallýðýn Kraliyet yöneticileri hala daha deðiþmedi; NATO þimdilik daðýlmadý; Kýbrýs’taki Ýngiliz üsleri’nin etkisi, her geçen gün artarak devam ediyor... O zaman, Kýbrýs sorunun yarým asýrlýk statüsü, kolay kolay deðiþtirilebilir mi? 15 Ocak Pazar günkü, yazýmda da yazmýþtým; ‘Türkiye ekonomisi’ ile ilgili olarak, uluslararasý kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn, Türkiye’nin notunu düþüreceklerini... Ekonomist deðiliz ondan olacak, az biraz yanýlmýþýz, biz ikiþer not düþürürler demiþtik, onlar birer not düþürdüler... Demek ki, uluslararasý ekonominin kararvericileri ile, T.C. Yetkilileri arasýndaki sorunlar, pek de büyük deðilmiþ... Bir not düþürme ile, iþi halletmiþler... Hafta sonu durum anlaþýldý, Türkiye’nin kredi notlarý: Moody’s, Ba1/ Yatýrým yapýlamaz... Fitch, BBB- / Görünüm negatif... Standard & Poor’s, BB- / Görünüm negatif, yatýrým yapýlamaz... Bu neticelere göre, Türkiye’ye yeni dýþ yatýrým gelmeyecek, ekonomi küçülecek, TL deðer yitirmeye, devam edecek... Peki, KKTC’de ne olacak? Çok birþey deðiþmeyecek, sadece pahalýlýk artmaya devam edecek... Yurt dýþýna yapýlan göç seferleri, biraz daha artacak; insanlarýmýzýn alým gücü, daha da aþaðýlara çekilecek... Esnafýmýz fukaralaþacak, yaþam þartlarý zorlaþacak; dilimizle ettiðimizi, baþýmýzla çekeceðiz... Ee, ne yapalým, “Garantör Anavatan” isteriz ya, bu gibi hafif(!), duygusal zorluklara, elbette katlanacaðýz... Canýmýz, ‘Garantör Türkiye’ye emanet; öyle olmazsa, “Urum bizi hap gibi yutar, yok oluruz” sonra; bizler “Çýplak kablumbaðaya benzeriz ya, hepimizi urumlar gelir keser ve öldürür”, ‘Garantör Anavatan’ýmýz olmaz ise... Ha, açlýktan ölmezsiniz, hiç merak etmeyin; yakýnda raþon’larýnýz yeniden verilmeye baþlanacak, týpký 1964’lü yýllarda, Kýzýlay tarafýndan verildiði gibi... “Ýaþe karneleriniz” pek yakýnda hazýrlanýyor; hainler ve kafirler hariç, herkese raþon verilecek, merak etmeyin... Ýþin güzel tarafý, artýk varoluþ(!) savaþýný ikinci kez vermek gerekmeyecek; ‘Türk askerinin korumasý altýndayýz’ nede olsa, öyle deðil mi? Canýmýz ve malýmýz askere emanet; Güney’deki mülklerimiz için, feragatnameleri de, imzalamýþtýk nasýl olsa... O tarafýn yöneticileri de, bizim yöneticilerimizden farklý deðildirler, her ikisinin de amaç ve hedefleri ayný... En kötüsü da, bizlerin herþeye sessiz kalmasý... Gene gonuþuruk buraþda. Güven arttýrýcý önlemler hayata geçirilmeli... Geçtiðimiz hafta kaleme aldýðým köþe yazýmda, kapsamlý çözüm müzakerelerinin sürüncemede tutulma olasýlýðý bulunduðunu belirtmiþ ve bu olasýlýðýn bertaraf edilmesi için her iki lidere önemli görevler düþtüðünün altýný çizmiþtim. Ne yazýk geçtiðimiz bir hafta boyunca yaþanan geliþmeler müzakerelerin sürüncemede tutulma olasýlýðýný güçlendirmiþtir. Güvenlik ve garantiler baþlýðýný görüþmek ve uzlaþý saðlamak amacý ile garantör ülkeler ve iki toplumun katýlýmý ile oluþturulan çalýþma grubu, 18 Ocak'ta Mont Pelerin de bir araya gelmiþ, ancak herhangi bir sonuç veya ilerleme saðlanamamýþtý. Bunun üzerine 26 Ocak'ta bir araya gelen her iki lider bundan sonraki sürecin nasýl þekilleneceðini görüþtüler. Görüþme sonrasý liderlerin basýna yansýyan açýklamalarýndan anlaþýlan, yakýn zamanda Cenevre benzeri yeni bir 5'likonferansýn toplanmasýnýn mümkün olmadýðý ve müzakerelerin güvenlik-garantiler baþlýðýný da kapsayacak þekilde Lefkoþa'da sürdürüleceðidir. Ýþin özü 20 Kasým 2016'da gerçekleþen 2'inci Mont Pelerin zirvesi sonucunda liderlerin garantörlere attýklarý top, garantörler tarafýndan liderlere geri paslandý. Her þeyden önce Birleþmiþ Milletler ve uluslararasý güçlerin tüm ilgisi Suriye'de siyasi geçiþ sürecinin ele alýnacaðý 8 Þubat'ta gerçekleþecek Cenevre Toplantýsý'na çevrilmiþ durumda. Suriye'deki sýcak savaþ ve paylaþým kavgasý þuan en önemli gündem durumunda. Bunun yanýnda, ekonomik krizi halen aþamamýþ Yunanistan'da, Troykanýn dayatma hazýrlýðý yaptýðý ikinci memorandum gündemde. Bunun yeni bir hükümet krizi yaratmasý ve erken seçimin gündeme gelmesi kaçýnýlmaz. Türkiye'de ise Erdoðan ve AKP'nin en önemli gündemi, Anayasa referandumu ve rejim deðiþikliðidir. Kýbrýs konusu nedeniyle kendileri açýsýndan hayati olan referandumu riske atmak istemiyorlar. Kýbrýslýlar dýþýnda kalan Kýbrýs sorunu ile ilgili tüm taraflarýn öncelikleri daha farklý ve daha hayati. Dolayýsý ile müzakerelerin sürüncemede tutulmasý ve zamana yayýlmasý Kýbrýslýlar hariç tüm taraflarýn çýkarýna. Bu çerçevede kýsa vade de ne güvenlik ve garantiler konusunda ilerleme saðlanmasý ne de kapsamlý çözüme ulaþýlmasý mümkündür. Nitekim her iki liderin son açýklamalarý da çözüm konusunda aceleci davranýlmamasý yönünde. Müzakerelerin sürüncemede tutulmasý ve zamana yayýlmasý, yakalanan momentumu, toplumlararasý güven ve iliþkileri berhava edebilir. Özellikle Suriye üzerinde süren Amerikan-Rus bilek güreþi, Yunanistan ve Türkiye iç siyasetinde yaþanacak geliþmeler, önümüzdeki aylarda Kýbrýs'ýn her iki tarafýnda yapýlacak yeni doðal gaz ve petrol arama çalýþmalarý, taraflarýn karþýlýklý suçlama oyununa girme olasýlýðý, her iki tarafta gerginlik peþinde koþan çözüm karþýtlarý bu yönde ciddi tehditler yaratabilir. Bu noktada yapýlmasý gereken güven arttýrýcý önlemlerin müzakerelerle paralel bir þekilde hayata geçirilmesidir. Her iki lider güvenlik ve garantiler baþlýðý dâhil açýkta kalan tüm konularda yenilikçi ve yaratýcý bir anlayýþ ile müzakerelere devam etmeli, gerginlik yaratacak politikalardan uzak durmalý ve biran önce güven arttýrýcý önlemleri de hayata geçirmelidirler. Güven arttýrýcý önlemler ile Söz hakký Abdullah Korkmazhan apokorkmazhan@ hotmail.com sürüncemede tutulma olasýlýðý yüksek olan çözüm sürecine önemli bir ivme katmak ve toplumlarý kapsamlý çözüme hazýrlamak liderlerin ellerindedir. Bu baðlamda ilk ve en önemli adým Maraþ'týr. Unutulmamalýdýr ki Kýbrýslý Türk toplumunun %60 gibi büyük bir çoðunluðunun oyunu alan Sn. Akýncý'nýn, seçim kampanyasýnýn en önemli sözlerinin baþýnda, kapalý Maraþ'ýn iadesi ve açýlmasý geliyordu. Maraþ'ýn yasal sahiplerine iade edilmeli karþýlýðýnda ise Sn. Anastasiadis, Maðusa limanýnýn AB kontrolünde ve Ercan havalimanýn ise Uluslararasý Sivil Havacýlýk Örgütü kontrolünde açýlmasýný kabul etmelidir. Maraþ'ýn iadesi ve yeniden inþa süreci toplumlararasý iþbirliði ile güven ortamýnýn ve federal kültürün geliþmesine, her iki taraftaki ekonomiye, bunun yanýnda kapsamlý çözüm sürecine büyük katkýlarý olacaktýr. Maðusa Limaný ve Ercan havalimaný sayesinde Kýbrýslý Türkler ekonomik rahatlamanýn yaný sýra, dünya ile bütünleþme ve kapsamlý çözüm sürecine gireceklerdir. Bunun yanýnda atýlmasý mümkün olan en önemli diðer güven arttýrýcý önlem, Cenevre'deki 5'li konferansta Kýbrýs Cumhuriyeti ile ilk kez resmi olarak ayný masaya oturan Türkiye'nin, Kýbrýs Cumhuriyeti ile iliþkilerini de normalleþtirmesi, ek protokolü uygulamasý ve limanlarýný açmasýdýr. Bunun karþýlýðýnda Kýbrýs Cumhuriyeti Türkiye'nin AB üyelik sürecindeki vetolarý kaldýrabilir. Güven arttýrýcý önlemlerin hayata geçirilmesi noktasýnda görev liderlerindir. Siyasi irade ve kararlýlýk zamaný! DENKTAÞ: NE RUM'A EYALET NE TÜRKÝYE'YE VÝLAYET Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, Kýbrýs Türk halkýnýn KKTC Devleti'ne kendisi için sahip çýktýðýný söyleyerek, "Ne Rum'a eyalet ne Türkiye'ye vilayet olma hedefimiz yok" dedi. Bakanlýktan yapýlan açýklamaya göre, Ankara Forumu Derneði tarafýndan düzenlenen "Kýbrýs Davasý ve Müzakerelerde Son Geliþmeler" baþlýklý panelde konuþan Baþbakan Yardýmcýsý Denktaþ, 'KKTC, Türkiye'nin 82. vilayeti olsun' söylemleriyle çok sýkça karþýlaþtýðýný, ayný söylemin 1974'te gündeme gelmiþ olmasý halinde Kýbrýslý Türklerin belki de % 99,8'nin "evet yanýtý verebileceðini, ancak bugün için bunun söz konusu olamayacaðýnýn altýný çizdi. Denktaþ þöyle dedi: "Ben yýllardan beri baðýmsýz devletim olan KKTC'ye sarýlarak Rum tarafý ile bir anlaþmayý savunan politikacýyým. Rum' a hiçbir þekilde yama olma gibi niyetim olmadý olmayacak. Ayný þekilde, devletimi ortadan kaldýrýp Türkiye'nin vilayeti haline gelmekte doðru bir yaklaþým olamaz. Devletime benim ihtiyacým olduðu, Kýbrýs Türk kimliðinin devam etmesini istediðim için sahip çýkýyorum. O nedenle baðýmsýz devletim varlýðýný sürdürmeli. Ne Rum'a eyalet, ne Türkiye'ye vilayet olma hedefimiz söz konusu olamaz. Türkiye ile olmasý gereken devletlerarasý iliþkilerin bugünkünden çok daha iyi bir noktaya gelmesidir. Anadolu ve Kýbrýs Türk Halký zaten kardeþ. Ayný dili konuþuyor, ayný dine mensubuz. KKTC ikinci bir Kurtuluþ Savaþý vererek kurulmuþ, dünya'da baðýmsýz olan ikinci Türk devleti. Böyle bir tartýþmayý, böylesi bir kavgayý halklarýmýza yaþatmayalým. Birlik ve beraberliðimizi sonuna kadar yürütelim. Ne Kýbrýs Türkiyesiz, ne de Türkiye Kýbrýssýz olmamalý. Siz burada, biz orada. Burasý da vatan, orasý da vatan. Burasý sizin eviniz, orasý bizim evimiz. Ýki ayrý devlet ama iki kardeþ ülke. Ayni milli hasletleri taþýyan iki ayrý Devlet. Biz buyuz." Kýbrýs Türk Halký'nýn son yarým asrý geçen bir süredir belirsizlik içinde yaþamakta olduðuna dikkati de çeken Baþbakan Yardýmcýsý, Kýbrýs Türkünü belirsizliðe mahkûm etmeye dünyanýn hakký olmadýðýný savunarak, müzakerelerde yine baþarýsýz olunacaksa ki bu konuda pek umutlu olmadýðýný belirterek, görüþme masasýnýn varlýðýný ortadan kaldýrarak Kýbrýs Türkünün önünün açýlmasý gerektiðini söyledi. Müzakerelerin sona erdirilmesi halinde artýk, KKTC ve Türkiye arasýnda 'savunma iþbirliði ve dýþ politika ile ilgili iki anlaþma' imzalamalarýnýn çok daha yararlý olacaðýna dikkati çeken Denktaþ, ayrýca Türkiye'nin ekonomik pazarýnýn Kýbrýs Türkü için yeterli olduðuna iþaret ederek, böylelikle çarkýn dönmeye baþlayacaðýný, 'Devletten Devlete Mali Yardým' çalýþmasý yerine, 'Pazardan Pazara Mali Akýþýn söz konusu olabileceðini belirtti. "Nüfusumuz 300 bin. 85 milyondan da 40 mil ötedeyiz. 300 bin kiþilik nüfusa Türkiye ekonomik pazarý yeter de artar bile" diye konuþan Serdar Denktaþ, su, elektrik ve gaz üçlüsünde ise Rum tarafýnýn, Kýbrýs Türküne mahkûm olacaðýný çünkü Rum'un su ve elektriðe kendilerinden çok daha fazla ihtiyacý olduðunu bildiklerini söyledi. 12 Günün Manisi KÜLTÜR - SANAT Kitap Dünyasý Emine Hür Yaydan çýkan ok mudur Can istesem yok mudur Yýlda üç yüz altmýþ beþ Mani yazsam çok mudur Gülriz Sururi'den Engin Cezzar'a veda n Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden oyuncu Engin Cezzar, 82 yaþýnda hayatýný kaybetti... Usta oyuncu Engin Cezzar’ýn hayatýný kaybetmesinin ardýndan tiyatrocu eþi Gülriz Sururi, Cezzar için bir ilan yayýmladý. Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden oyuncu Engin Cezzar, 82 yaþýnda hayatýný kaybetti. ‘Keþanlý Ali Destaný’ denince akla gelen ilk isim olan, henüz 24 yaþýndayken Hamlet’i oynayan ve dünyada bu rolü canlandýran en genç oyuncu unvanýný alan usta oyuncu Engin Cezzar’a kendisi gibi usta bir tiyatrosu olan eþi Gülriz Sururi veda ilaný yayýmladý. Kalp ilacýný almadýðý için 6 yýl önce beyninde pýhtý oluþarak felç geçiren ve konuþma yetisini kaybeden Cezzar’ýn, “Ýnsanlar ben defnedildikten sonra haberdar olsun” vasiyeti üzerine cenaze töreni düzenlenmedi. Dün sessiz sedasýz defnedilen Cezzar için bugün gazetelere vefat ilaný verildi. Gülriz Sururi, eþi için yayýmladýðý ilanda “Engin Cezzar dünyamýzdaki yolculuðunu tamamladý. Dilediði gibi dün topraða karýþtý” ifadelerini kullandý. SÝHÝRLÝ FLÜT Uzman Mehmet Sakarya Müzik Eðitimcisi/ Öðretim Görevlisi www.mehmetsakarya.net 30 Ocak 1697'de Göttingen yakýnlarýnda Oberscheden'de doðan Alman besteciJohann JoachimQuantz, Flüt için yaptýðý besteler ve bu çalgýya getirdiði yeniliklerle tanýnmýþtýr. Bir demirci ustasýnýn oðlu olan Quantz,sekiz yaþýnda köy þenliklerinde kontrbas çalmaya baþlamýþtý. Henüz on yaþýndayken babasýný kaybedince, müzik öðrenimi görmek için 1708'de amcasýnýn yanýna Merseburg'a, daha sonra da Radeberg ve Pirna'ya gitmiþti. Bu arada klavsen ve keman dersleri alýyor ve kendini geliþtiriyordu. 1716'da Dresden'e giderek saray kilisesinde bir memuriyet iþi elde eden Quantz, 1717'de Viyana'da Johann Zelenka ve Johann Joseph Fux ile kontrpuan çalýþmalarý yapýyordu. 1718'de Polonya saray kilisesinde obuacý oldu, bu arada flüt üstünde çalýþmaya baþladý. Flütte alt seslerde parmak hareketlerinin güçlüðünü görerek, bu sesleri verebilmek için 1726'da flüte ikinci anahtarý ekledi. Bu buluþu flüt besteciliðini büyük ölçüde geliþtiren bir buluþtu. 1728'de Aradýðýn Her Þey: Jeff Bezos ve Amazon Çaðý PEGASUS YAYINLARI Brad Stone Osman Bulut 30 Ocak 2017 Pazartesi TADIMLIK ÖZDEYÝÞLER "Tarihte hiçbir insan son sözü söyleyen olmayacaktýr." Gandi Oydu bir bakýþta tanýdým onu Kuþlar bakýmýndan uçarý Çocuk tutumuyla beklenmedik Uzatmýþ ay aydýn karanlýðýma Nerden uzatmýþsa tenha boynunu Cemal Süreya "Yazmam daha aþk þiiri" adlý þiirinden Oscar adayý yönetmen Trump'ýn vize yasaðý nedeniyle ABD'ye giremeyecek! n ‘Bir Ayrýlýk’ filmiyle Oscar kazanan Ýranlý yönetmen Asghar Farhadi'nin 26 Þubat’ta gerçekleþecek Oscar törenine katýlamayacaðýný bildirildi... ABD Baþkaný Donald Trump’ýn savaþtan kaçan Suriyelilerin ülkeye giriþini durdurup nüfusunun çoðunluðu Müslüman olan Ýran, Irak, Yemen, Libya, Somali ve Sudan vatandaþlarýna üç aylýk vize kýsýtlamasý getirmesi Ýranlý yönetmen Asghar Farhadi’yi de etkiledi. 'Satýcý' filmiyle 'En Ýyi Yabancý Film' Oscar'ýna aday gösterilen Farhadi’nin 26 Þubat’ta gerçekleþecek Oscar törenine katýlamayacaðýný bildirildi. 2012 yýlýnda, ‘Bir Ayrýlýk’ filmiyle En Ýyi Yabancý Film ve En Ýyi Özgün Senaryo ödüllerini kazanan Farhadi, bu yýl yasak nedeniyle ödül töreni için ABD’ye gidemeyebileceðini söyledi. Ulusal Ýran Amerikan Konseyi Baþkaný Trita Parsi ise Twitter’dan yaptýðý açýklamada, “Teyit edildi: Asghar Farhadi’nin Oscar törenine katýlmak için ABD’ye giriþine izin verilmeyecek” ifadesini kullandý. Þarkýlar hatýrlatsýn nefes almam gerektiðini. Israrcý bakýþlarýn kalsýn maðdur kalayým… Düþeyim, öldür inci inci dökülen sokaklarda, zaten sýzý tanýdýk bir his. Kokusu vurur üstüme& daðýlýrým ben. Flüt Dehasý J.J. Quantz Prusya veliahtýnýn flüt öðretmeni oldu. Daha sonra, 1740'ta II. Friedrich (Büyük) adýyla tahta geçen bu öðrencisi, 1741'de onu Berlin'e yerleþip saray müzikçisi olmaya çaðýrdý. Quantz, II. Friedrich için birçok beste yaptý. Bestelediði bir ve iki flüt için 300 kadar konçertodan 277'si bugün AÞK FOTOÐRAF KARELERÝNDE Potsdam'da korunmaktadýr. Saðlýðýnda çok az yapýtý basýlan Quantz'ýn 200 kadar da solo flüt parçasý, üçlü ve dörtlüleri ile birçok þarkýsý bulunmaktadýr. 1752'de flüt üstüne önemli bir metot kitabý olduðu kadar çaðýnýn müzik anlayýþýný da yansýtan VersucheinerAnvjeisungdieFlöte traverslere zuspielen ("Flüt Ýçin Bir Metot Denemesi") adlý yapýtýný yayýmlamýþtýr. Bugüne deðin birçok kez basýlan bu kitaptan baþka bir de yaþamöyküsünü yazmýþtýr. Baþlýca yapýtlarý arasýnda; Orkestra Müziði: Flüt için 300 kadar Flüt Konçertosu. Oda Müziði: 6 Flüt Sonatý, 1734; 6 Ýkili, 1759. Þarký: NeueKircbenmelodien, 1760, (Yeni Kilise Melodileri). Kitap: VersucheinerAmveisungdieFlöte traverslere zuspielen, 1752, ("Flüt îçin Bir Metot Denemesi") bulunmaktadýr. Quantz 12 Temmuz 1773'te Potsdam'daki ölümüne deðin kralýn sarayýnda müzisyen olarak çalýþmýþtý. Bugün Quantz'ýn 327. Doðum yýl dönümü ve müzik tarihine kattýðý deðerlerden dolayý üstadý saygýyla anýyorum. Biterim, tükenirim, eskirim, daha birçoðu… Her deðiþen mevsimde güneþ yüzünde doðar, yaðar yaðmurlar, çýkar renkler. Eskidi ýsrarcý bakýþlar, dolandý dilime bir çift söz: Dövünüp dövünüp döndüm kalbime. Kýrýldýðý gibi, eridi güzelliði de & bir dokunuþla buz kapladý heyecanlarýmý: Çok fazla istedim, buydu hatam. Anladým ezberlediðim tüm þarkýlarýn ritmi tutmayacak, hesap soracak. Bedelinin ödendiði tek bir gerçeklik; O da gözlerinde kalacak… Çektin bir fotoðraf, kayboldun düþerek, ölmek lazým þimdi sýðmak için karelere… Lev Dedalus 13 30 Ocak 2017 Pazartesi Güneyden... BAF RESMEN AVRUPA KÜLTÜR BAÞKENTÝ... Baf'ýn, 2017 Avrupa Kültür Baþkenti olmasýna iliþkin açýlýþ etkinliðinin dün gerçekleþtirildiði belirtildi. Fileleftheros ve diðer gazeteler, Baf'ýn, 2017 Avrupa Kültür Baþkenti olmasýna iliþkin etkinliðin, yenilenen þehir merkezi meydanýnda, soðuða raðmen, yüzlerce kiþinin katýlýmýyla, dün gerçekleþtirildiðini yazdýlar. Habere göre etkinlikte, Baf 2017 Örgütü Baþkaný Hristos Patsalidis, Baf Belediye Baþkaný Fedonas Fedonos ve Avrupa Komisyonu'nun Ýnsani Yardým ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiseri Hristos Stilyanidis birer konuþma yaptý. KÝPRÝANU: ÇÖZÜMSÜZLÜK YIKIM DEMEKTÝR AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kýbrýs sorununun çözülememesinin "yýkýcý olacaðýný, durumun aþamalý olarak geriye ve kalýcý bölünmeye doðru gideceðini" iddia etti. Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleþisinde Kiprianu, Kýbrýs sorununa çözüm bulunamamasý durumunda "bölünmenin kalýcý hale gelmesinin ikinci kötü senaryo olduðunu, en kötü senaryonun ise adanýn Kuzeyi'nin Türkiye'ye baðlanmasý olduðunu" savundu. Kiprianu, Türk yetkililer tarafýndan garantiler konusunda kamuoyuna yapýlan açýklamalarýn kabul edilemez olduðunu ancak müzakere masasýnda ne gibi geliþmeler olacaðýnýn da beklenmesi gerektiðini belirterek, Türkiye'nin kabul edilemez tezlerde ýsrar etmesi durumunda ise çözümsüzlüðün kesin olacaðýný öne sürdü. SÝBEL SÝBER'ÝN SÖYLEÞÝSÝ... Sibel Siber, Kathimerini gazetesine verdiði söyleþisinde, "Türkiye'nin garantörlüðü ve iki toplumun siyasi eþitliðinin kalýcý çözümün iki temel koþulu olduðunu" belirtti. Siber söyleþisinde, Cenevre Konferansý öncesinde Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý'ya gönderdiði mektubun içeriðine deðinerek, söz konusu mektupta, Meclis'te yer alan partilerin müzakere sürecine iliþkin sorularýnýn ve kendi görüþlerinin yer aldýðýný vurguladý. Siber, çözümün kalýcýlýðýnýn kendisini endiþelendiren en önemli unsurlardan biri olduðunu ifade ettiði açýklamasýnda ayrýca, Kýbrýslý Türklere yönelik Güney Kýbrýs'ta gerçekleþen bazý þiddet olaylarýnýn faillerinin bulunmadýðýný ve adalet önüne çýkarýlmadýðýný, bu durumun güven sorunu yarattýðýný ifade etti. Kýbrýslý Türklerin, Türkiye'nin garantörlüðü dýþýnda bir unsura güvenmediklerini, AB'ye karþý çok da büyük bir güvene sahip olmadýklarýný vurgulayan Siber, 2003 yýlý referandum döneminde AB'nin Kýbrýslý Türklere sözler verdiðini, ancak hiçbirini tutmadýðýnýn altýný çizdi. Siber ayrýca, yakýn geçmiþte Türkiye'ye gerçekleþtirdiði ziyaret ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'la yaptýðý görüþmeye de deðinerek, Erdoðan'ýn Kýbrýs sorununun hemen çözülmesini istediðini, ancak çözümün kalýcýlýðýna vurgu yaptýðýný sözlerine ekledi. ANASTASÝADÝS ÝLE ÇÝPRAS LÝZBON'DA BÝR ARAYA GELDÝ Nikos Anastasiadis ile Aleksis Çipras'ýn, önceki gün Lizbon'da baþ baþa bir görüþme gerçekleþtirdiði belirtildi. Simerini gazetesi ve diðer gazeteler, Rum Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Baþbakaný Aleksis Çipras'ýn, Lizbon'da gerçekleþtirilen Avrupa Birliði'ne üye Akdeniz ülkeleri zirvesi çerçevesinde bir araya geldiðini yazdý. Habere göre, Anastasiadis ile Çipras arasýndaki baþ baþa görüþmenin odaðýnda Kýbrýs sorunundaki son geliþmeler bulunurken, iki yetkili ayrýca Lizbon'daki zirvenin gündemine iliþkin konularý da ele aldý. Öte yandan Haravgi gazetesi, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis'in, AnastasiadisÇipras görüþmesine iliþkin yazýlý açýklamasýna yer verdi. Habere göre Hristodulidis, Anastasiadis ile Çipras görüþmesinin merkezinde Kýbrýs sorunundaki son geliþmelerin yer aldýðýný, iki yetkilinin ayrýca Güvenlik ve Garantiler ile ilgili müzakere baþlýklarý konusunda görüþ alýþ veriþinde de bulunduðunu ifade etti. Dadaloðlu ile farklý gündem ... gündem... DENKTAÞ SÖZÜNÜN ERÝ MÝ? Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, kendisini yalan söylemekle suçlayan Kýbrýs Türk Amme Memurlarý Sendikasý (KTAMS), Kýbrýs Türk Orta Eðitim Öðretmenler Sendikasý ve Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý (KTÖS)'na meydan okudu! Denktaþ, “Biz verdiðimiz sözün arkasýnda dururuz. Düþündüðümüz artýþý veremeyecek olsak bile 2010 yasasýna baðlý çalýþanlara yönelik ek bir refah payý þubat maaþýyla ödenecek” dedi. Serdar Denktaþ'ý tanýmayan yok! Yine de gelin, Cumhuriyet Meclisi'nin resmi sitesinde yayýnlanan Denktaþ'ýn özgeçmiþine kýsaca bir göz atalým: Ýngiltere'de matbaacýlýk eðitimi almýþ. “E, matbaacý, ülke maliyesinden ne anlar?” Gelin, anlar mý, anlamaz mý, özgeçmiþini incelemeye devam ederek deðerlendirelim: Serdar Denktaþ, matbaacýlýðýn ardýndan University of Cardiff'te ekonomi eðitimi görmüþ. 1989 yýlýnda Genç Ýþadamlarý Derneði'ni kurmuþ ve ilk baþkanlýðýný yapmýþ. Denktaþ, “kayýnpederinin batýrdýðý” Kýbrýs Kredi Bankasý'nda da genel müdürlük yapmýþ. 31 Aðustos 2013 tarihinde kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleþik Güçler – Demokrat Parti Ulusal Güçler Koalisyon Hükümeti’nde Baþbakan Yardýmcýsý, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakaný olarak görev almýþ. Sizce bu kadar deneyim, devlet maliyesini yönetmeye yeterli mi? Cevaplamadan önce gelin yakýn tarihli bir örnekle konuyu deðerlendirmeye devam edelim. Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, geçen yýl, 13. maaþlarýn 21 aralýktan önce ödeneceðini açýklamýþtý. Denktaþ, bu yöndeki açýklamasýný, 7 aralýkta, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 2017 devlet bütçesi sunuþ konuþmasýnda yapmýþtý. Peki sözünde durmuþ muydu? Anýmsayacaðýnýz üzere, 13. maaþlar ödenmiþti, ödenmesine de Denktaþ'ýn “21 aralýktan önce” dediði tarihe uyulmamýþtý. Ödeme, 21 aralýkta yapýlmýþtý. Üstelik gelenek de bozularak engelliler, dar gelirliler ve emeklilerle birlikte kamu çalýþanlarýna da ayný gün maaþlarý verilmiþti. Baþbakan Yardýmcýsý Denktaþ, 17 ocakta yaptýðý bir baþka açýklamada, devlet harçlarýna bu ay yapýlan zammýn yeniden gözden geçirileceði sözünü verdi. Aradan 2 hafta geçti. Henüz bu yönde bir iyileþtirme haberi gelmedi. Bu arada Serdar Denktaþ'ýn devlet harçlarýyla ilgili o açýklamasýnda dikkatlerden kaçan bir ayrýntý var: Maliye Bakaný, Cenevre'deki Kýbrýs barýþ görüþmeleri nedeniyle 2017 devlet harçlarý artýþýný tek tek inceleme fýrsatý olmadýðýný savundu. Denktaþ, harç zammýnýn, her yýl yapýlan uygulama olduðunu da hatýrlatma gereðini duydu. Peki Serdar Denktaþ, ne zamandan beri Maliye Bakaný? 16 nisan 2016 tarihinden beri... Yani 9 ayý aþkýn bir süredir... O halde Denktaþ, 9 aylýk süreci tamamlayýp o makama yeni gelen Maliye Bakaný olmadýðýna göre devlet harçlarýna getirilen zammý Kýbrýs barýþ görüþmelerinin kurbaný olarak göstermesi ne kadar inandýrýcý? Serdar Denktaþ, harç zammýnýn, her yýl yapýlan uygulama olduðunu hatýrlatýrken bilmeden kendi kendini mi, yalanlamýþ oluyor? Bakalým gelinen aþamada sendikacýlar mý, haklý? Denktaþ mý, sözünün eri? Hep birlikte göreceðiz! SÝYASÝ PARTÝ GÖLGESÝNDE SENDÝKACILIK OLUR MU? Oldum olasý, sendikalarýn, herhangi bir siyasi partinin güdümünde hareket etmesinin yanlýþlýðýný hep savunmuþumdur. Kýbrýs Türk Amme Memurlarý Sendikasý (KTAMS), Kýbrýs Türk Orta Eðitim Öðretmenler Sendikasý (KTOEÖS) ve Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý (KTÖS), geçtiðimiz hafta, Maliye Bakanlýðý'nda ortak eylem gerçekleþtirdi. Eylemde zamlar ve Ocak 2011’den itibaren kamuda iþe baþlama maaþlarýný düþüren yasanýn iyileþtirilmemesi protesto edildi. Ýlginçtir, o eylemi düzenleyen sendikalar ile öncesinde Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin ziyaret ettiði sendikalar ayný... Daha da ilginci CTP'nin ziyareti sýrasýnda vurgulanan zamlarýn “kabul edilemez” olgusu, eylemin ana sebeplerinden birini teþkil etti. KTAMS Baþkaný Ahmet Kaptan, parti heyetiyle gerçekleþen görüþmede, “CTP, bizim her zaman yol arkadaþýmýz olmuþtur” vurgusunda bulundu. Kaptan bu itirafýyla acaba ne demek istedi? Bu arkadaþlýk nasýl bir arkadaþlýk? KTOEÖS Baþkaný Tahir Gökçebel ise CTP heyetiyle gerçekleþen görüþmede hükümete çok aðýr söylemde bulundu. Gökçebel sendikalarý, kamuoyunda itibarsýzlaþtýrmaya çalýþanlarýn koyun kaçakçýsý, puro kaçakçýsý ve bankalarý soyanlar olduðunu iddia ederek, onlarla her türlü yüzleþmeye hazýr olduklarýný vurguladý. Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin, önümüzdeki süreçte hükümete yönelik daha sert ana muhalefet olarak varlýk göstereceði aþikar... Sendikalarýn da hükümete yönelik eylem ve grev kozunu artýrarak gündem yaratacaðý bir gerçek... Hükümetin, profesyonel sendikacýlýk anlayýþýna yasal düzenlemelerle yeni boyut getirme ýsrarý gündemdeyken... Azýnlýk hükümetinin, profesyonel sendikacýlýðý bahane ederek, Türkiye'deki gibi örgütlü, ama muhalif kesimleri saf dýþý býrakma inadýný sürdürürken... KKTC tarihine baktýðýmýz zaman sendikalarýn en fazla eylem ve grev düzenlediði iktidarlarda hep Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve Demokrat Parti (DP) var. Peki bunun anlamý ne? UBP ve DP gerçekte emeðe deðer vermeyen, örgütlü mücadeleye saygýlý olmayan partiler mi? Yoksa ülke sendikalarýnýn “yol arkadaþý” daha çok baþka partilerden mi, oluþuyor? KTAMS, KTOEÖS ve KTÖS'ün, geçen hafta Maliye Bakanlýðý'nda ortak eylem yaptýðýna az önce deðindik. KTÖS Genel Sekreteri Þener Elcil, o eylemde, hükümeti idare edenin Serdar Denktaþ olduðunu iddia ederek, eylemlerini Maliye Bakanlýðý’nýn önünde yaptýklarýný söylemiþti. Elcil, bu söylemiyle Denktaþ'ý, her hareketin baþý olarak göstermiþ oldu. Serdar Denktaþ'sa yaptýðý açýklamada kiþisel olarak hiçbir sendikacýyla sorunu olmadýðýný savundu. Ancak Baþbakan Yardýmcýsý, “örgütsel” olarak sorunlarýn var olduðunu öne sürdü. Peki bunun anlamý ne? Denktaþ, örgütlerin varlýðý ve hareketinden rahatsýzlýk duyduðunu mu anlatmak istedi? Serdar Denktaþ, örgütlü mücadeleye taamülleri olmayacaðý uyarýsýnda mý, bulundu? KKTC'de siyasi parti gölgesinde sendikacýlýðýn yanlýþlýðý kadar muhalif sendikalarýn susturulmak istenmesi de tasvip olmayacak yaklaþýmlar... Umarým ülke demokrasisi ve barýþý için herkes bu çizginin önemine dikkat eder. Aksi takdirde Türkiye'de olaðan hale gelen “sýfýr muhalefet” anlayýþýyla yaþanan kutuplaþma ve çatýþma bizim de ayýbýmýz olur. 14 30 Ocak 2017 Pazartesi Nöbetçi Eczaneler ÖNCEKÝ GÜN Tarihi mirasýmýza sahip çýkalým Lefkoþa Alpdoðan Eczanesi: Nazým Hikmet Cad. 124/4 Metehan Çemberi-Macila Motors Yaný Metehan Kermiya Tel:3301036 Nergis Eczanesi: Þht. Mustafa Mehmet Sok. No:3 Göçmenköy Tel:2255075 Maðusa Maðusa Eczanesi: Eþref Bitlis Cad. Port Residance Apt. Önder Maðazasý YanýSerbest Liman Yolu Tel:3651920 Girne Mehmet Güven Eczanesi: Namýk Kemal Cad. No:59/G Yukarý Girne Yazýcýzade Camisi Yaný (Türk Mahallesi) Tel:8152190 Güzelyurt Sevil Eczanesi: Ecevit Cad. No:53 Tel:7143591 BULMACA Soldan Saða: Hazýrlayan: Osman Levent Dünün çözümü PANAGÝA KÝLÝSESÝ ([email protected]) 1-Önemli bir iþe 1 2 giriþmek, bir iþte baþarý saðlamak için 1 çaba harcamak (iki kelime). 2-Bir iþi 2 yapma, yerine 3 getirme. Bir maddenin yanmasý ile çýkan 4 kara veya esmer renkli gaz. 3-Yalan, 5 uydurma söz, palavra. Alfabenin 14 ve 22. 6 harfleri. 4-Gözü pek, 7 yiðit, kabadayý. Bir dileðin gerçekleþmesi 8 amacýyla kurban kesip yoksullara 9 daðýtmak veya kutsal bir güce yönelik bir 10 niyette bulunmak. 11 5-Bilim, edebiyat, sanat alanýnda kitap yazan kimse. Buyruk. 6-Geniþlik. Sert, katý. Eski dilde "Haberci, haber veren kimse". 7-Borudan kol almakta kullanýlan baðlantý parçasý. Genellikle tek parçalý kadýn giyeceði. 8-Giysi biçip diken kimse. 9-Öðrencileri ortaokuldan sonra en az üç yýllýk bir eðitimle hayata veya yüksek öðretime hazýrlayan orta öðretim kurumu. Kemiklerin toparlak ucu. 10-Yetiþkin adam. Ek. 11-Mecazi anlamda "Karýþýklýk, kargaþa". Türk müziðinde bir makam. 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Sazlýköy/Yedikonuk'ta ortaçaðdan günümüze ulaþan bir Bizans kilisesi. 13. yüzyýlda inþa edilmiþ ve ikonlarla donatýlmýþtý. 1974'ten sonra soyuldu ve harabeye çevrildi… Yukardan Aþaða: 1-Korumak, kayýrmak, gözetmek (iki kelime). 2-Zeki ve yaramaz çocuk için kullanýlýr. Radyum'un kýsaltmasý. 3-Hastalýk, illet. Örülerek dokunan bir cins yün kumaþ. 4-Alt uçlarýna bir çubuk baðlanmýþ bulunan iki düþey ipten yapýlmýþ bir jimnastik aracý. Notada duraklama iþareti. 5-Naz, iþve. Bir nota. Zaman, sýra, yer ve önem bakýmýndan ötekilerden önce gelen. 6-Kuþlarýn ve baþka hayvanlarýn yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularýný büyütmek veya yavrulamak için türlü þeylerden yaptýklarý ve türlü biçimde hazýrladýklarý barýnak. Harf okunuþu. 7-Bir iþi yapmaya hazýr. Manzum olmayan söz ve yazý, düz yazý. 8-Uskumrugillerden, eti esmer, kýlçýksýz ve pulsuz bir balýk. Gözde sarýya çalan kestane rengi. 9-Manganez'in kýsaltmasý. Ýsa Peygamber'in doðduðu gün. Avrupa Birliði'nin kýsa yazýlýþý. 10-Bir iþ veya sorun hakkýnda düþünülerek verilen kesin yargý. Çevrelerine göre çukurda kalmýþ geniþ veya dar düzlük, kýr. 11-Baþlýk. Elde yün eðirmeye yarayan tahtadan yapýlmýþ araç. SAVAÞAN: KKTC, EMITT'DE SAÐLIK TURÝZMÝ ÜRÜNLERÝYLE FARK YARATTI Saðlýk Turizmi Konseyi, 80 ülkeden beþ bin kurum-kuruluþ ile Türkiye'nin dört bir yanýndan turizm profesyonellerini biraraya getiren EMITT fuarýna katýldý. Konseyden yapýlan açýklamaya gore, dünyanýn en büyük beþ turizm fuarý arasýnda yerini alan EMITT'in, Kuzey Kýbrýs için uluslararasý alanda iþ geliþtirme, yeni iþ ve iþbirliði fýrsatlarý sunduðunu belirten Saðlýk Turizmi Konseyi Baþkaný Ahmet Savaþan; tatil, outdoor turizmi destinasyonlarý, oteller, turizm merkezleri, tur operatörleri ile acenteleri biraraya getiren fuarda, KKTC'nin saðlýk turizmi ürünleriyle fark yarattýðýný söyledi. Fuarda Turizm ve Çevre Bakanlýðý'nýn Kuzey Kýbrýs kültürünü yansýtan baþarýlý bir stant kurduðunu belirten Savaþan, standa gerek katýlýmcýlarýn gerekse de ziyaretçilerin gösterdiði ilginin 2017 yýlýna yönelik beklentileri yükselttiðini ifade etti. Savaþan ayrýca, Turizm ve Çevre Bakaný Fikri Ataoðlu eþliðinde standý ziyaret eden TC Kültür ve Turizm Bakaný Nabi Avcý ile Birleþmiþ Milletler Turizm Örgütü Genel Sekreteri Taleb D. Rifai'nin KKTC'deki üniversitelere, acentelere, otellere ve hastanelere özel ilgi göstermesinin sektörü cesaretlendirdiðini söyledi. Fuar süresince Almanya, Azerbaycan, Birleþik Arap Emirlikleri, Güney Afrika, Ýspanya, Ýtalya, Portekiz, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Ürdün baþta olmak üzere pek çok ülke temsilcisi ve turizm profesyoneliyle bir araya geldiklerine deðinen Savaþan, 2017 yýlýna yönelik olarak üçüncü yaþ ile tüp bebek alanlarý baþta olmak üzere Kuzey Kýbrýs'a turist hasta gönderilmesine yönelik yeni anlaþmalara imza attýklarýný belirtti. 15 30 Ocak 2017 Pazartesi t24 Metin Münir Yüzü kýzaran var mý? HP 1. Olaðanüstü Kongresi… Özersay: Hedef tek baþýna iktidar Halkýn Partisi'nin (HP) 1. Olaðanüstü Kongresi dün yapýldý. HP Genel Baþkaný Kudret Özersay'ýn baþkanlýk için tek aday olduðu kongrede, Parti Meclisi seçildi ve bazý tüzük deðiþikliklerine gidildi. Kýbrýs Türk Sanayi Odasý'nda saat 12.00'de baþlayan kongrede, ilk olarak þehitler için bir dakikalýk saygý duruþunda bulunuldu ve Ýstiklal Marþý okundu. Ardýndan HP Genel Baþkaný Kudret Özersay konuþma yaptý. Özersay, konuþmasýna geçtiðimiz dönemde partiye hizmet verenlere teþekkür ederek baþladý. Çözüme ulaþmak için sorunlarý doðru saptamak gerektiðini ifade eden Özersay, Kýbrýs Türk siyasi yaþamýnýn yozlaþtýðýný dile getirdi. Yýllanmýþ siyasilerin ve siyasi partilerin bugüne kadar bununla yüzleþtiðinin ya da ERHÜRMAN, SALI GÝRNE ESNAFIYLA BULUÞACAK CTP Genel Baþkaný Tufan Erhürman; yeni politikalarý belirleme, sorunlarý taraflarla ele almak adýna Girne'de esnafla buluþacak. CTP Girne Ýlçesi'nin organize ettiði, Salý akþamý saat 19.00'da Girne Dome Otel'de gerçekleþecek toplantýda, Girne esnafýnýn sorunlarý ve çözüm önerileri konuþulacak. Tüm bölge esnafýnýn davetli olduðu etkinlik ile ilgili bilgi veren Girne Ýlçe Baþkaný Mehmet Kale Kiþi, Girne'de esnafýn ciddi sorunlar yaþadýðýný, bunlarýn tespitinin önemli olduðunu ve CTP Girne Ýlçesi olarak toplumun tüm kesimleri ile bir araya gelme adýna baþlattýklarý toplantýlara devam edeceklerini belirtti. GAÜ HAVACILIK YÜKSEK OKULU ÝSTANBUL YERLEÞKESÝ HÝZMETE GÝRDÝ Girne Amerikan Üniversitesi Havacýlýk Yüksek Okulu'nun Ýstanbul'daki yerleþkesi Merter'de hizmete girdi. GAÜ'den verilen bilgiye göre; Pilotaj Bölümü öðrencilerinin, sivil havacýlýk uygulamalarýnýn imkanlarýndan daha geniþ yararlanabilmesi amacý ile oluþturulan tesis, 4 adet derslik ile yardýmcý üniteler ve sosyal alanlara sahip. Yakýn bir gelecekte, simulatör eðitimi ünitesinin de ekleneceði yerleþkeye, pilotaj öðrencileri; Girne Merkez Kampüsü'ndeki 2.5 yýllýk teorik eðitimlerinin tamamlanmasý ile geçiþ yaparak, uçuþ eðitimlerine baþlayacaklar. GEÇÝTKALE, ÇINARLI, MALLIDAÐ, TATLISU, VE ALTINOVA'DA ELEKTRÝK KESÝNTÝSÝ Orta gerilim proje çalýþmalarý nedeniyle bugün 09.00-15.00 saatleri arasýnda Geçitkale, Çýnarlý, Mallýdað, Tatlýsu'nun bir bölümü ve Altýnova köyleri ile bölgedeki tesislere elektrik enerjisi verilemeyecek. KIB-TEK Gazimaðusa Bölge Amirliði'nden yapýlan açýklamada, elektrik enerjisinin çalýþmalarýn seyrine göre belirtilen saatten daha erken veya geç verilebileceði, bu nedenle þebekede her an elektrik enerjisi varmýþ gibi davranýlmasý istendi. bunun üstesinden gelmek için önlem aldýðýnýn söylenemeyeceðini kaydeden Özersay, bu yozlaþmanýn sendikalardan sivil toplum örgütlerine, toplumun deðiþik kesimlerine sirayet ettiðini dile getirdi. HP olarak bu tespiti yaparak yola çýktýklarýný dile getiren Özersay, bu kýsýr döngünün kýrýlmasý için toplumsal irade ve alternatif bir siyasal harekete ihtiyaç duyulduðunu belirtti. Halkýn da bu düzenin devamýndan yana olmadýðýný; bunun son yýllardaki seçim sonuçlarýndan görülebileceðini dile getiren Özersay, halkýn toplumsal deðiþim talep ettiðini, HP'nin de bu görevi yerine getirmeye hazýr olduðunu kaydetti. "HÜKÜMET EKONOMÝK KRÝZLE ÝLGÝLÝ HÝÇBÝR TEDBÝR ALMADI" Konuþmasýnda hükümeti eleþtiren Özersay, hükümetin ekonomik krizle ilgili hiçbir tedbir almadýðýný söyledi. Hükümetin hukuk tanýmaz bir tavýr sergilediðini ve aldýðý kararlarda partizanca hareket ettiðini söyleyen Özersay, "Bu þartlarda erken seçim istemeyelim de ne isteyelim" diye sordu. Kudret Özersay, "Meclis yaz tatiline girdiðinde milletvekillerinin maaþlarýný ödemek istemediklerini, bu nedenle yaz döneminden önce erken seçim yapýlmasýný istediklerini" kaydetti. Siyasi partilerin ve siyasetçilerin halkýn siyasete olan güvenini sarstýðýný söyleyen Özersay, bu güvenin yeniden oluþmasý için çalýþtýklarýný dile getirdi. Tutmayacaklarý, tutamayacaklarý hiçbir söz vermeyeceklerini söyleyen Özersay, "Kimseyle irademizi ipotek altýna alan bir iliþki kurmayacaðýz" dedi. Uçak Firmasýndan Alýnan Tazminatýn Öyküsü n Barýþ Atay Sevgili Dostlarým… 29 Aralýk 2016 tarihinde yýlbaþýný geçirmek için eþimle birlikte Kýbrýs'a gitmek için, Pegasus'un saat 10:00 kalkýþlý uçaðýna bindik. Uçaða push back yapýldý ve apronda piste gitmek için taksi yapmaya baþladýk. Birkaç dakika sonra uçak durdu ve park yerine tekrar girdi. 4 teknisyen uçaða bindi, sonra pilot uçaðýn arýza yaptýðýný ve uçamayacaðýmýzý anons etti. Tüm yolcular indirildi , tekrar bekleme salonuna geçtik. Uçak deðiþti, valizler yeni uçaða aktarýldý. Bizi tekrar yeni uçaða aldýlar. Sonunda uçak saat 13:35 te pistten teker kesti. Gecikme tam 3 saat 35 dk sürdü. Gerek Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü Yönetmeliði, gerekse bunu kabul edip Yolcu Haklarý bölümüne aynen koyan Pegasus'un gereken ikramý yapmasýný bekledim. Yönetmeliðin 10. Maddesi diyor ki : (1) Bu maddeye atýfta bulunulmasý halinde, aþaðýdaki hizmetler yolculara bedelsiz olarak saðlanýr. a) Bekleme süresine uygun olarak; 1) Ýki ila üç saat arasý gecikmelerde, makul ölçüde sýcak ve soðuk içecekler, 2) Üç ila beþ saat arasý gecikmelerde sýcak ve soðuk içecekler ile günün zamanýna göre kahvaltý veya yemek, 3) Beþ saat ve üzeri gecikmelerde sýcak ve soðuk içecekler ile günün zamanýna göre kahvaltý veya yemek, ilave sýcak ve soðuk içecekler ile ilave hafif ara yemeði. Ýþte ikram : Bir bardak su ve 1 paket 7days kruvasan. Yapýlan ikramýn ilk þokunu atlattýktan sonra , kabin amirine , kardeþim bu ne diye sorduðum soruya, "Ýkram" diye cevap alýnca ve üzerine de diðer sýcak soðuk içeceklerle yiyeceklerin ücretli olduðunu da öðrenince elbette gerekli müdahaleyi yapmak için çýkardým yönetmeliði ve kabin amirinin yüzüne okudum. Ayný þeyi yabancý bir turist gelip ingilizce olarak kabin amirine okudu. Ama deðiþen bir þey olmadý. Uçakta biraz ortam gerildi. Ben de elime geçen ilk kaðýt parçasýna (bu bir kusma torbasýnýn arka yüzü oldu) hemen bir tutanak tuttum. Durumu izah eden, uaðýn saatini, kalkýþ saatini, gecikme süresini, yapýlan ikramý, yapýlmasý gerekenle ilgili yönetmeliðin ilgili maddelerini falan hepsini yazdým ve kabin amirine imzalattým. Tatilden döndükten sonra, derhal Pegasus Müþteri Ýliþkileri'ne þikayetimi kibar bir dille yazdým gönderdim. Elbette cevap "geçiþtirici türden, bu gibi durumlar olabilmektedir, gereken ikram yapýlmýþtýr þeklinde geldi. Ýkinci bir yazý daha gönderdim, bu defa siz dalga mý geçiyorsunuz anlamýnda, gecikmenin 3 saat 35 dk olduðunun ve yönetmeliðin ilgili maddelerinin olduðu, hatta eðer bu defa da gereðini yapmazlarsa, SHGM baþta olmak üzere bildiðim her yere yazýlar yazacaðýmý belirttim. 2 gün sonra gelen cevapta, gecikmenin operasyonel neenlerden olduðu, 2 saat 2 dk olduðu , gerekenin zaten yapýlmýþ olduðu tekrar söylenince, bu defa siz bilirsiniz , günah benden gitti diyerek, SHGM'nün sitesinden "yolcu þikayetleri" bölümünden þikayetimi yaptým. (Buradan þikayet yapabilmek için mutlaka öncelikle ilgili havayoluna þikayetin önceden yapýlmýþ ve sonuç alýnamamýþ veya tatmin edici olmamýþ olmasý gerekiyor, havayolu þikayet kayýt numarasýný girmek gerekiyor) Yasal süre 10 gün içinde bu þikayetin sonuçlanmasý gerekiyor. Nitekim 9 yada 10. gündü yanýlmýyorsam, Pegasus'tan beni telefonla aradýlar ve hesap numaramý istediler. Baþvurumun haklý bulunduðu ve tazminat ödeyeceklerini söylediler. Hesap numaramý gönderdim ve hesabýma eþimle birlikte toplam 540 TL ödemiþ olduðumuz bu seyahatle ilgili 1.860 TL tazminat ödeme yaptýlar. Sanýrým o uçakta bu tazminatý alan tek kiþi benim. Çünkü bir tek ben savaþtým, tutanak tuttum. Þikayet silsilesini takip ederek bütün belgelerini sunarak hakkýmý aradým. Kýssadan hisse: Havayolu þirketleri bilmediðimiz yolcu haklarýný vermemek için çok fazla direniyor, dikkatimizi daðýtýyor, kolayca sýyrýlmaya çalýþýyorlar. Haklarýmýzý bilelim ve arayalým. Yolcularýmýzý da bilinçlendirelim. Bilmiyorum. Erdoðan, Fethullahçýlar, IÞÝD, PKK ve diðer terör örgütlerine karþý yürüttüðü kampanyanýn gazetecilere karþý yürüttüðü kampanya kadar baþarýlý olmadýðýnýn farkýnda mý? Ve bunun ne anlama geldiðini hiç düþündü mü? Düþünmemiþtir, sanýrým. Terör örgütlerini ortadan kaldýramýyor bir türlü. Kuzey Kore gibi siyah renkli ülkelerin bulunduðu rejimlerin arasýna katýlmak için on küsur basamak kaldý Ama gazetecileri sindirdi ve gazeteciliði periþan etti. Kolaylýkla. Tek mermi kullanmadan. Basýn özgürlüðü yok oldu. Özgür tartýþma ortamý ortadan kalktý. Muhalif seslere ekranlar yasaklandý. Sayýsýz gazeteci iþsiz býrakýldý, bazýlarýnýn mallarýna el kondu. Ve yüzden fazla gazeteci hapse atýldý. Neden kolay oldu Erdoðan için bu? Gazeteciler terörist deðil, çünkü. Silahlarý yok. Daða çýkmazlar, yol kesmezler, bombalý yelek giyip kalabalýk yer aramazlar, ýrza geçmezler, masum insanlarýn boynunu vurmazlar, insanlarýn üzerine petrol döküp yakmazlar. Kaba kuvvetle karþýlaþtýklarýnda, yani evleri basýldýðýnda, kuzu kuzu ellerini kelepçeye uzatýrlar. Þahin Alpay'la, Can Dündar'la, Nazlý Ilýcak'la, Kadri Gürsel'le , Musa Kart'la, Murat Sabuncu'yla, Amberin Zaman'la, yýllarca ayný sektörde, bazen ayný binada çalýþtýk. Hiçbirinin damarýnda bir tek hücrelik þiddet ve kötülük olmadýðýna eminim. Diðerlerinin de - hepsini tanýmýyorum - onlardan pek farklý olduðunu sanmýyorum. AKP rejimine karþý olduklarý için tutuklu veya sürgündedirler. * Bir rejimde hangi gazetecilerin tutuklanmadýðý, hangi gazetecilerin tutuklandýðý kadar öðreticidir. *Her ne kadar ters ve dik kafalý olsalar da (ki gazeteci dediðin öyle olmalýdýr) bazen satýrlarýndan alevler ve çýðlýklar yükselse de (ki yükselmelidir) genellikle barýþçýl insanlardýr. Basýn özgürlüðü yok oldu. Özgür tartýþma ortamý ortadan kalktý. Muhalif seslere ekranlar yasaklandý Ama sadece Türkiye'de deðil, tek adam yönetimi olan her yerde ilk kurbanlar gazetecilerdir. Donald Trump'ýn iktidarýnýn daha ilk sabahýnda gazetecileri topa tutmasý, nereye yöneleceðinin en iyi göstergelerinden biridir. Basýn özgürlüðünün yok edilmesi demokrasinin rafa kaldýrýlmasýnýn ilk adýmý, ön koþuludur. Bir rejimin ne kadar demokratik olduðunun en önemli ölçütü basýnýn ne kadar hür olduðudur. Bu ölçüte göre Türkiye, feci halde sýnýfta kalýyor. Sýnýr Tanýmayan Gazeteciler 2016 Basýn Özgürlüðü Endeksi'nde * Türkiye 180 ülke arasýnda 151 inci sýradadýr. (Kýbrýs Cumhuriyeti 27, KKTC 81.) Basýn Özgürlüðü haritasýnda ise Türkiye kýrmýzý renkli ülkeler arasýndadýr. Ona birçok Afrika ülkesi, Rusya, Mýsýr ve diðer Müslüman ülkeler eþlik ediyor. Kuzey Kore gibi siyah renkli ülkelerin bulunduðu rejimlerin arasýna katýlmak için on küsur basamak kaldý. Yüzü kýzaran var mý? 19 30 Ocak 2017 Pazartesi Cihangir Dumlupýnar'a fark yaptý (1-4) Yer: Gazimaðusa Dr. Fazýl Küçük Stadý Hakemler: Fehim Dayý, Ahmet Özkurtuluþ, Kaan Koday Dumlupýnar: Yýlmaz, Ahmet(Dk.40 Hasan Bahtýkara), Erdoð, Ýsmet, Tunahan (Dk.57 Yannis), Ümit, Berke, Mehmet Fuat (Dk.57 Can), Sherman, Hüseyin, Rýdvan Cihangir: Mehmet, Fýrat, Burak, Salih, Charles (Dk.78 Efe), Yannick (Dk.65 Rýdvan), Erol, Nurettin, Ertan, Hüseyin(Dk.60 Hasan), Halil Turan Goller: Dk.70 Ýsmet (Dumlupýnar) Dk.11Dk.28 (pen.)-Dk.45+1-Dk.53 Halil Turan (Cihangir) K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda Cihangir, deplasmanda Dumlupýnar'ý golcü futbolcusu Halil Turan'ýn golleriyle 4-1 maðlup etti ve ligde averajla ikinci sýraya çýktý. Gazimaðusa Dr. Fazýl Küçük Stadý'ndaki karþýlaþmaya oldukça etkili baþlayan Cihangir 11'de Halil ile öne geçerken golcü oyuncu bu kez 28'de penaltýdan farký ikiye çýkardý. 45+1'de yine sahneye çýkan Halil ilk devrenin skorunu 3-0 olarak belirledi. Ýkinci devrede Halil kendisinin ve takýmýnýn 4. golünü kaydederken ev sahibi ekip tek golünü 70'te Ýsmet ile buldu. Bu sonucun ardýndan Dumlupýnar 15 puanda kalýrken Cihangir puanýný 30 yaparak averajla ligde ikinci sýraya çýktý. Maçýn 11. dakikasýnda Erol'un saðdan ortasýnda Halil Turan topun geliþine vurarak skoru 1-0 yaptý. 22.dakikada Tunahan'ýn sað çaprazdan þutunda top üst direkten döndü. 28. dakikada Ahmet, Halil Turan'ý ceza sahasýnda düþürünce hakem penaltýyý belirledi. Halil Turan penaltýdan skoru 2-0 yaptý. 45+1. dakikada Berke ile Mehmet Fuat anlaþmazlýðýnda topu alan Yannick Halil'i gördü. Kaleci ile karþý karþýya kalan Halil skoru 3-0'a taþýyan golü kaydetti. Ýlk devre 3-0 Cihangir üstünlüðünde sona erdi. 48. dakikada ceza alaný içinde Halil Turan'ýn kafa vuruþunda topu kaleci çeldi. 53. dakikada ceza sahasýnda Halil Turan'ýn þutunda top filelerle buluþtu ve Cihangir skoru 4-0 yaptý. 70.dakikada Hüseyin'in serbest vuruþunda ceza sahasýnda Ýsmet kafa vuruþundan skoru 4-1'e getiren golü kaydetti. 76. dakikada Charles'ýn sert þutunda top üst direkten döndü. 85.dakikada ceza sahasýnda Burak'ýn Sherman'a yapýlan faulü hakem penaltý olarak deðerlendirdi. Sherman'ýn kullandýðý penaltýyý kaleci Mehmet yatarak çýkardý. 90.dakikada Fýrat'ýn ceza sahsý önünden þutunda top yan direkten döndü. Karþýlaþma 4-1 Cihangir üstünlüðünde tamamlandý. Federer tarihe geçti Roger Federer, Rafael Nadal'ý 6-4/3-6/6-1/3-6/6-3'lük setlerle 3-2 maðlup ederek Avustralya Açýk'ta þampiyonluða ulaþtý… Avustralya Açýk Tenis Turnuvasý tek erkekler finalinde Rafael Nadal'ý 3-2 (64, 3-6, 6-1, 3-6, 6-3) yenen Roger Federer, 2012 Wimbledon'dan bu yana ilk, kariyerindeki 18'inci grand slam þampiyonluðuna ulaþtý. Melbourne kentinde düzenlenen turnuvanýn tek erkekler finali, Avustralya Açýk'taki tek zaferini 2009 elde eden Ýspanyol Nadal ile burada 4 þampiyonluðu bulunan Ýsviçreli Federer'i karþý karþýya getirdi. Kariyerinin 21'inci grand slam finali oynayan 9 numaralý seribaþý Nadal ile 28'inci finaline çýkan 17 numaralý seribaþý Federer arasýndaki mücadele, büyük heyecana sahne oldu. Federer, ilk servislerinden yüzde 93 oranýnda puan aldýðý ilk seti, 7'nci oyunda kýrdýðý servis sayesinde 6-4 kazandý. 35 yaþýndaki Federer böylece 37 yaþýnda olduðu 1972 Avustralya Açýk'ta zirveye çýkan Ken Rosewall'dan sonra "açýk dönemde grand slam þampiyonluðuna ulaþan en yaþlý 2'nci erkek tenisçi" unvanýný aldý. Rekoru 18 þampiyonluða çýkardý 2012 Wimbledon'dan bu yana ilk, kariyerindeki 89'uncu tekler þampiyonluðunu kazandý. Tarihin teklerde en fazla grand slam turnuvasý kazanan erkek tenisçisi olan Ýsviçreli tenisçi, rekorunu 18 þampiyonluða çýkardý Federer, 2011 Fransa Açýk'tan (Roland Garros) bu yana ilk defa karþýlaþtýðý Nadal'a karþý çýktýðý 9'uncu grand slam finalinde 3'üncü galibiyetini aldý. Nadal'a karþý oynadýðý 35. maçta 12. kez korttan galip ayrýlan Federer, 3,7 milyon Avustralya dolarý (yaklaþýk 11 milyon lira) ADA ODUNCULUK Odunlarýmýz kurudur. Arayýn istediðiniz yere getirelim. 1 van 400 TL. Tel: 0542 8518279 K-PET 1.LÝG KIRMIZI GRUP PUAN DURUMU TAKIMLAR O G B M A Y P 1.MARAÞ 10 6 2 2 23 15 20 2.M.A.YEÞÝLOVA 10 6 2 2 23 13 20 3.AKOVA 10 5 2 3 23 16 17 4.GÖÇMENKÖY 10 3 5 2 23 12 14 5.Y. BOÐAZÝÇÝ 10 4 1 5 20 22 13 6.MEHMETÇÝK 10 3 4 3 15 17 13 7.HAMÝTKÖY 10 4 1 5 12 16 13 8.MESARYA 10 3 3 4 18 25 12 9.DÜZKAYA 10 4 2 4 19 15 14 10.DÝPKARPAZ 10 0 2 8 10 35 2 Ýkili averajda Maraþ, M.A. Yeþilova'ya karþý üstün. K-PET 1.LÝG BEYAZ GRUP PUAN DURUMU TAKIMLAR 1.OZANKÖY 2.LAPTA 3.ESENTEPE 4.G. H. EVÝ 5.GÖNYELÝ 6.DOÐANCI 7.TATLISU 8.B. BAÐCIL 9.SERDARLI 10.DENÝZLÝ 11.KARÞIYAKA O G B 12 8 3 12 7 3 12 6 5 12 6 2 12 4 5 12 5 2 11 2 5 12 2 5 11 3 1 12 1 6 12 1 3 M 1 2 1 4 3 5 4 5 7 5 8 A 25 21 19 17 18 16 16 12 9 7 12 Y 9 11 10 25 13 17 20 16 18 11 22 P 27 24 23 20 17 17 11 11 10 9 6 Barça 1 puaný son anda kurtardý! para ödülünün de sahibi oldu. Tarihte 10 ve daha fazla grand slam þampiyonluðu bulunan erkek tenisçiler þöyle sýralandý: 1. Roger Federer (Ýsviçre) - 18 þam. 2. Pete Sampras (ABD) - 14 Rafael Nadal (Ýspanya) - 14 4. Roy Emerson (Avustralya) - 12 Novak Djokovic (Sýrbistan) - 12 KÝRALIK KLÝNÝK MUAYENEHANE Yenikent’te lokasyonu ana caddeye bakan ve kolay eriþimi olan kiralýk muayenehane. Ýçerisinde 3 ayrý saðlýk kliniði ve ortak kullanýmlý geniþ antre ve hasta bekleme odasý mevcuttur. Ayrýca tam kapasiteli baðýmsýz mutfak ve 3 adet banyo ve tuvalete sahip olan bu daire, sadece saglik uzmanlarina kiralanýlacaktýr. Tel: 0548 8668999 6. Rod Laver (Avustralya) - 11 Björn Borg (Ýsveç) - 11 8. Bill Tilden (ABD) - 10 Federer tarihe geçti Avustralya Açýk'taki 5'inci þampiyonluðunu kutlayan Federer, grand slam turnuvalarýnýn 3'ünde en az 5 þampiyonluk kazanan ilk erkek tenisçi oldu. ÞANEL CÝLTÇÝLÝK Gazete dergi okul tezleri vs. sýcak yaldýz baský ve ciltleme iþleri yapýlýr. Tel:05338453338 / 05428768735 La Liga'nýn 20. hafta mücadelesinde Barcelona deplasmanda Real Betis'in konuðu oldu. Arda Turan karþýlaþmaya ilk 11'de baþlarken 68'de yerini Sergi Roberto'ya býraktý. Maç boyu üstün oynayan Real Betis golü de 74'te buldu. Kornerden gelen topta golü atan Alegria takýmýný 1-0 öne geçirdi. Bu golden sonra oldukça tartýþmalý bir pozisyon yaþandý. Barcelona'nýn bir topu çizgiyi net bir þekilde geçmesine raðmen yan hakem devam kararý verdi. Betis 90'da hücuma çýkarken topu kaptýrýrken Messi, Suarez'i kaleciyle karþý karþýya býraktý ve Uruguaylý da net bir vuruþla fileleri havalandýrdý. OLAÐAN GENEL KURUL ÇAÐRISI Ares Spor Kulübü Olaðan Genel Kurulu 30 Ocak 2016 tarihinde saat 19.00'da Hentbol Federasyonu Lokali'nde gerçekleþecek. Kamuoyuna duyurulur. Cihangir Dumlupýnar'a fark yaptý (1-4) Dr. Fazýl Küçük Stadý'ndaki karþýlaþmaya oldukça etkili baþlayan Cihangir 11'de Halil ile öne geçerken golcü oyuncu bu kez 28'de penaltýdan farký ikiye çýkardý. 45+1'de yine sahneye çýkan Halil ilk devrenin skorunu 3-0 olarak belirledi. Cihangir, deplasmanda Dumlupýnar'ý golcü futbolcusu Halil Turan'ýn golleriyle 4-1 maðlup etti ve ligde averajla ikinci sýraya çýktý. (Haberi sayfa 19'da) Kaymaklý galibiyetle baþladý Sezonun ilk devresinde beklenen performansý sergileyemeyen Küçük Kaymaklý ara transferde kadrosuna takviye yaptýðý yeni isimlerden oluþan kadro ile çýktýðý ilk maçta 3 puaný aldý. Kaymaklý, ikinci devrenin ilk maçýnda Lefke'yi, MTG'den aldýðý Uður'un güzel golü ile 1-0 maðlup etti… Yer: Lefkoþa Þht. Hüseyin Ruso Stadý Hakemler: Serhan Þimþek, Mehmet Tarým, Hakan Gök Küçük Kaymaklý: Ali, Çaðrý, Bahadýr, Taner, Serhan, Hüseyin, Bayram, Doðukan(Dk.89 Azat), Uður, Yaðýþ(Dk.46 Odo Joshua), Mete(Dk.78 Þevket (*)) Lefke: Zeki, Yakup, Amstrong, Stelios, Yýlmaz(Dk.89 Rahmi), Semih, Allen, Zekai(Dk.61 Cemal), Smart, Kasým, Arif Goller: Dk.32 Uður (Kaymaklý) K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda yeni transferlerle sahaya çýkan Küçük Kaymaklý konuk ettiði Lefke'yi 1-0 maðlup etti. Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda güneþli bir havada oynanan karþýlaþmada ev sahibi ekip, ara transfer döneminde kadrosuna kattýðý Uður'un þýk golü ile 3 puaný uzandý. Bu sonucun ardýndan Küçük Kaymaklý puanýný 23 yaparken Lefke 27 puanda kaldý. Karþýlaþmanýn 7. dakikasýnda Mete'nin köþe vuruþunda kaleci Zeki'nin yumrukladýðý top kýsa düþtü. Doðukan önünde bulduðu topu, auta gönderdi. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE FUTBOLDA ALINAN SONUÇLAR K-Pet Süper Lig Yenicami - Yalova: ......................... 2-1 M.T.G. - GAÜ Çetinkaya: .............. 3-1 Binatlý - Mormenekþe: ................... 1-0 Deðirmenlik - Gençlik Gücü: .......... 0-0 Küçük Kaymaklý - Lefke: ............... 1-0 Gençler Birliði - Baf Ülkü Yurdu: .... 3-0 Dumlupýnar - Cihangir: .................. 1-4 K-Pet Birinci Lig Kýrmýzý Grup Hamitköy - Mehmetçik: ................. 3-1 Dipkarpaz - Mesarya: .................... 2-2 Düzkaya - Yeni Boðaziçi: Akova - Göçmenköy: .................... 1-1 Maraþ - Merit Alsancak Yeþilova: 5-3 K-Pet Birinci Lig Beyaz Grup Girne Halk Evi - Gönyeli: ............... 6-0 Bostancý Baðcýl - Denizli: .............. 1-0 Tatlýsu - Karþýyaka: ....................... 0-0 Ozanköy - Esentepe: ..................... 2-2 Lapta - Doðancý: ............................ 3-1 K-PET SÜPER LÝG PUAN DURUMU 21.dakikada Lefke'den Smart ceza sahasý dýþýndan çok sert vurdu, top üst direðe çarparak auta gitti. 32. dakikada Lefke ceza sahasý üzerinde seken topa Uður sert ve düzgün vurarak Kaymaklý formasý ile ilk golünü attý ve takýmýný 1-0 öne geçirdi. 36.dakikada Mete'nin köþe vuruþunda Doðukan altýpas üzerinde topun geliþine plase vurdu, kaleci Zeki topu çizgiden çýkardý. Ýlk yarý 1-0 Kaymalý üstünlüðünde sona erdi. 60.dakikada Kaymaklý'nýn yeni transferlerinden Odo Joshua seri çalýmlara ceza sahasýna girdi, vuruþunda top Stelios'dan döndü. Dönen topa Odo bir kez daha vurdu, top bu kez üstten auta gitti. 66. dakikada Lefke'den Smart'ýn soldan ön direðe ortasýnda Kasým'ýn plase þutunda top yanda auta gitti. Karþýlaþma 1-0 Kaymaklý üstünlüðünde sona erdi. TAKIMLAR O 1.YENÝCAMÝ 16 2.CÝHANGÝR 16 3.D.T. BÝRLÝÐÝ 16 4.ÇETÝNKAYA 16 5.LEFKE 16 6.T. OCAÐI 16 7.G. BÝRLÝÐÝ 16 8.K. KAYMAKLI 16 9.YALOVA 16 10.BÝNATLI 16 11.G. GÜCÜ 16 12.M. T. GÜCÜ 16 13.DUMLUPINAR 16 14.B. Ü. YURDU 16 15.DEÐÝRMENLÝK 16 16.MORMENEKÞE 16 G 13 8 9 9 8 8 7 6 5 5 5 4 4 4 3 2 B M 2 1 6 2 3 4 2 5 3 5 2 6 4 5 5 5 7 4 5 6 3 8 4 8 3 9 2 10 3 10 2 12 A 45 30 27 30 27 29 24 18 26 28 13 22 23 21 10 15 Y 9 17 15 18 28 19 20 22 23 30 21 25 34 36 32 39 P 41 30 30 29 27 26 25 23 22 20 18 16 15 14 12 8 Gençler 3 golle 3 puaný kaptý Yer: Ýskele Cumhuriyet Stadý Hakemler: Mehmet Sezener, Halil Canaloðlu, Ferhat Tuna Gençler Birliði: Ali, Sinan, Yusuf, Mehmet Aylanç, Emir, Malik(Dk.86 Saddam), Þenol, Arif Uysal (Dk.83 Sertan), Mehmet Erol, Emeka, Halil (Dk.55 Ýbrahim Köse) Baf Ülkü Yurdu: Erdoðan, Mustafa Tekpýnar, Bünyamin, Ýltaç, Hasan, Fikri, Arif Öztürk, Lawal (Dk.68 Joseph), Ediz(Dk.68 Hamis), Loizou(Dk.73 Hüseyin), Lelo Goller: Dk.12 (pen)-Dk.85 Þenol, Dk.68 Emeka (G.Birliði) Kýrmýz kart: Dk.89 Mehmet Erol (G.Birliði) Sahibi “AFRÝKA” Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: “AFRÝKA” Yayýncýlýk Limited Tesisleri Ýskele Cumhuriyet Stadý'nda oynanan karþýlaþmada Gençler Birliði biri penaltýdan olmak üzere Þenol (2) ve Emeka'nýn golleri ile maçý kazandý. Gençler Birliði'nde Erol 89. dakikada çift sarýdan kýrmýzý kart gördü. K-Pet Süper Lig'in 16. haftasýnda Gençler Birliði konuk ettiði Baf Ülkü Yurdu'nu 3-0 maðlup ederek ikinci devreye iyi bir baþlangýç yaptý. Ýskele Cumhuriyet Stadý'nda oynanan karþýlaþmada ev sahibi ekibe galibiyeti getiren golleri biri penaltýdan olmak üzere Þenol (2) ve Emeka kaydetti. Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: 2271338 - 2286934 - 2286017 Fax: 2274585 - 2286934 Reklam servisi: 2271338 Kültür-Sanat servisi: 2286988 Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT E-Mail: [email protected] Web sayfasý: www.afrikagazetesi.net