şok, hemşirelik bakımı ve resüsitasyon

advertisement
ŞOK,
HEMŞİRELİK
BAKIMI
VE
RESÜSİTASYON
Ögr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge
Eylül 2016
Şok, vasküler yatak
ile dolaşan kan hacmi
arasındaki akut
dengesizliktir.
Kalp debisinin
dokuların
gereksinimlerini
karşılamaya yeterli
olmayışı ile ortaya
çıkan akut dolaşım
yetersizliğidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
2
Şokun Sınıflandırması
Vazojenik Şok
Kardiyojenik Şok
Hipovolemik Şok
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
3
Hipovolemik Şok (Hematojenik Şok):
Kan, plazma veya elektrolit içeren sıvıların damar dışına sızması
veya vücut dışına çıkması ile gerçekleşir. Peritonit, pankreatit,
yaygın doku yaralanması (yanık) gibi durumlar sonucu damar
permeabilitesinin bozulması ve damar dışına sıvı sızması sonucu
kan volümü düşer ve şok tablosu gelişir.
Pankreatitte, hücre nekrozu, kinin salınması sonucu damar dışına
sıvı kaybı olmaktadır.
Temel sorun sıvı ve elektrolit kaybıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
4
Kardiyojenik Şok:
Akut olarak kalp debisinin
çeşitli nedenlerle azalması
ile gelişen dolaşım
yetersizliğidir. Miyokard
infarktüsü, kalp
tamponadı, şiddetli
aritmilerde ve ciddi akciğer
embolisinde kalp debisi
azalarak kardiyojenik şok
tablosu gelişmektedir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
5
Vazojenik Şok:
Periferik dolaşım regülasyonunun bozulması sonucu oluşan şoktur. Bu tip
şokta neden damarların genişlemesi yani vasküler tonüs yetersizliğidir. Kan
hacmi yeterli olduğu halde damar genişlediği için vasküler alan dramatik
olarak artmıştır. Buna bağlı kan basıncı düşer, kalbe venöz dönüş ve kardiyak
debi azalır.
Sonuçta doku anoksisi ve hücre harabiyeti meydana gelir.
Septik, anaflaktik ve nörojenik şok bu sınıfta yer almaktadır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
6
Nörojenik şok tablosu;
Uzun süre ayakta durma, postüral
hipotansiyon, sıcak, ağrı, öksürük, korku
ve psişik nedenlerle gerçekleşebilir. Bu
tür şoka psikojenik şok veya senkop
denir.
Adams stokes sendromu ve karotis
sinisün tümör ya da lenf bezlerinin
basısı altında kalması ile de senkop
gelişebilir. Karotis sinüsün basınç altında
kalması ile buradaki reseptörler beyin
sapına uyarı gönderir ve kan basıncı
artar.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
7
Senkop, genel serebral iskemiye bağlı olarak gelişen bayılma olayıdır. Santral sinir
sistemi hasarı kan basıncının kontrolünü sağlayan merkezleri de etkileyerek nörojenik
şoka yol açabilir.
Spinal kord herhangi bir seviyeden yaralandığında, yaralanan bölgenin altında kalan
tüm vücutta duyarlılık ve motor refleksler kaybolur, felç meydana gelir ve tansiyon
düşer. Bunun nedeni yaralanmanın altındaki bölgelerde, medulla vasıtasıyla inen
vazomotor implusların aşağı segmentlere ve efektif organa erişememesidir.
Ayrıca genellikle otonom sinir sistemi impluslarının ani olarak arteriyollere boşalması
sonunda vazodilatasyon meydana gelir ve kan basıncı düşer, serebral kan akımı
azalır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
8
Senkopta belirti ve bulgular;
başlangıçta yüz ve boyunda sıcaklık
hissi, göz kararması, baş dönmesi ve
kulak uğultusu, esneme, gerinme,
salivasyonda artma, bulantı, bağırsak
peristaltizminde artma, el ve ayak
soğuması, halsizlik dikkati çeker. Kısa
süreli hipotansiyon, pupillerde
midriazis, kornea refleksinde
kaybolma, tendon reflekslerinde
azalma ve adale kasılmaları görülür.
Senkop durumunda hastaya derhal
şok pozisyonu verilmeli, sıkan giysileri
gevşetilmeli, özellikle karotis sinüs
üzerine baskı varsa ortadan
kaldırılmalıdır. Hastanın takma dişi
varsa üst solunum yollarını
takamaması için çıkarılmalıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
9
Anafilaktik Şok
Anafilaktik şokta antijen
antikor reaksiyonu doğrudan
kalbe veya damarlara etki
etmektedir.
Alerjik reaksiyon sonucu açığa
çıkan histamin, damar
permeabilitesini arttırarak
sıvının damar dışına sızmasına
ve hipotansiyona neden olur.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
10
Septik Şok
Septik şokta
genellikle gram (-)
veya gram (+)
bakterilerin
endotoksinlerin,
virüs, parazit ve
mantarlar neden
olmaktadır.
Septik şok ölüme
neden olan ciddi bir
durumdur. Yoğun
bakım ünitesine
alınan sepsise
sekonder
hipotansiyonu olan
hastaların yaklaşık
%50’si yaşar.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
Septik şokun daha
çok enfeksiyonun
kana karışarak
kapiller endoteline
zarar vermesi sonucu
kan ve plazmanın
doku arasına sızması
ile
gerçekleşmektedir.
11
Şokun Belirti ve Bulguları
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
12
Şokun Belirti ve Bulguları
Aynı zamanda;
Periferal siyanoz
Apati, uyku hali
Oligüri, anüri
Metabolik asidoz,
Kan şekerinde yükselme,
BUN ve ürik asitte artış
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
13
Şokun Evreleri ve Fizyopatolojisi
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
14
Hipovolemik Şokta:
Total kan volümünün %15’inden azının
kaybı:
• Komplikasyon yokluğunda yalnızca
minimal taşikardi vardır.
• Genellikle kan basıncı, solunum
sayısı ve nabız dolgunluğu değişmez.
Total kan
volümünün %1530’unun kaybı:
• Taşikardi (> 100/dakika),
takipne, nabız dolgunluğunda
azalma, soğuk ve nemli deri
ve hafif anksiyete vardır.
Kapiller geri dolum hala 2
saniyeden azdır.
• Kapiller dolum 2 saniyeden kısadır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
• Nabız basıncı azalır,
katekolamin cevabı sonucu
periferik vasküler direnç ve
diastolik kan basıncı artar.
15
Hipovolemik Şokta
Total kan volümünün %30-40’ının kaybı:
• Başka bir yaralanma veya sıvı kaybı olmadığı sürece sistolik kan basıncında azalmaya yol
açabilen minimum kan kaybı %30-40’tır.
• Bu noktada, hastanın genellikle belirgin taşikardi ve takipnesi vardır. Sistolik kan basıncı
azalmış, oligüri ve mental durumda belirgin değişiklik (konfüzyon, ajitasyon) olmuştur.
• Bu hastaların çoğuna kan transfüzyonu yapılması gerekir. Ancak transfüzyon kararı,
başlangıçtaki sıvı resüsitasyonuna olan cevaba göre verilmelidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
16
Total kan volümünün
%40’ından fazlasının
kaybı:
• Belirgin taşikardi, sistolik
kan basıncının düşmesi,
periferik nabızların
alınamaması, diyastolik
basıncın ölçülememesi,
idrar çıkışında belirgin
azalma veya anüri, bilinç
kaybı, soğuk ve soluk deri ile
karakterizedir. Bu miktarda
bir kanama her an ölümcül
olabilir
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
17
Kompanse Evre
Şokun üç evresi
bulunmaktadır:
Dekompanse Evre
İrreversible Evre
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
18
1.Kompanse
Evre:
Kalp debisi ve kan basıncındaki
ilk düşüş kompansasyon
mekanizmaları ile
dengelenmiştir. Bu dönemde
organ fonksiyon bozukluklarına
ilişkin bulgu yoktur, anksiyete
dikkati çekebilir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
19
2.Dekompanse
Evre:
• Kompanzasyon mekanizmaları,
hayati organların perfüzyonunu
sağlamakta yetersiz hale
gelmiştir. Bilinç durumu
bozulmuş, kan basıncı düşmüş,
nabız hızlı ve zayıf, idrar miktarı
azalmış, deri terli ve soğuktur.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
20
3. İrreversible Evre:
• İleri derecedeki vazokonstriksiyon ve kalp debisi
düşüklüğü sonucu metabolik asidozun gelişmesi
ve toksik maddelerin birikimiyle myokart
deprese olur ve vasküler tonüs kaybolur.
• Bu aşamada organizmada büyük ölçüde geriye
dönüşü olmayan hasarlar ortaya çıkmaya
başlamıştır. Bu dönemde hiçbir tedavinin yararı
yoktur.
• Hastanın tedavisine, 2. evreden önce
başlanması, yaşamı güvence altına alabilme
açısından çok önemlidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
21
Şokun Evreleri ve Patofizyolojisi
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
22
Şokta Kompenzasyon Mekanizması
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
23
Böbreğe Gelen Kan Akımı Azaldığında ADH ve Aldesteron Salınımı
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
24
Şokun Tedavisi ve Hemşirelik Bakımı
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
25
Tedavinin iki önemli hedefi vardır. Bunlar,
şokun geri dönüşümsüz organ hasarına
neden olmasından önce tedavinin başlaması
ve şokun nedeninin saptanmasına yönelik
değerlendirmenin yapılmasıdır.
Dokuların hızlıca yeniden
oksijenlenmesi sağlanmalı ve
organ yetmezliğinin önüne
geçilmelidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
26
Şok tedavisinde genel prensipler:
• Pozisyon: Serebral kan akımının maksimum düzeyde
olması için hasta sırtüstü yatırılır ve ayakları yükseltilir.
• Sıcak Tutma: Hastanın üzeri pike ile örtülerek sıcak
tutulur. Ancak aşırı eksternal ısıtma periferal
vazodilatasyona neden olacağı için kaçınılmalıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
27
Oksijen tedavisi: Hastanın
solunum yolları açık
tutularak maske veya nasal
katater ile 5-10 litre
%100’lük oksijen verilir.
Kan gazı ölçümü
yapılmalıdır. PaO2 60
mmHg altında ise dispne ve
siyanoz varsa oksijen
miktarı arttırılır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
28
Analjezik verilmesi: Şoktaki bir hastada
eğer şiddetli ağrı varsa analjezik tedavi
gerekebilir. Morfin sülfat 2-4 mg IV yolla
yavaş bir şekilde verilir. Şoklu hastalarda
deri altı absorbsiyon azaldığından bu yol
tercih edilmemelidir. Morfin, bilinç düzeyi
düşük, kafa travması olan ve solunum
güçlüğü olan hastalarda verilmemelidir.
Laboratuvar incelemeleri: Eritrosit,
lökosit, hemoglobin, hematokrit
değerlerine bakılmalıdır. Kan şekeri,
karaciğer enzimleri, üre ve kreatin,
elektrolitler, kan gazı değerlendirilmelidir.
Gerekli olan vakalarda kan kültürü ve DDimer’e bakılmalıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
29
Diürez: Şoktaki hastanın idrar miktarı vital organ
perfüzyonunu yansıtan en iyi göstergedir.
* Bilinç kapalı ise mesane katateri takılarak saatlik
idrar takibi yapılır.
* Saatlik idrar miktarı 20-25 ml’den az ise renal
dolaşım ve perfüzyonun yetersiz olduğunu gösterir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
30
Monitörizasyon: Şoktaki bir hastanın
EKG alınır. Gerektiği taktirde sürekli
monitörize edilir. Deri rengi, bilinç
düzeyi, kapiller dolumu, kan basıncı
değerlendirilir.
Santral Venöz Başınç (SVB, CVP):
CVP’nin 8-12 cm H2O arasında olmalı,
10cmH2O’nun altında tutulmamalıdır.
CVP 12cm H2O üzerine çıktığında aşırı
sıvı yüklenmesi ve akciğer ödeminin
habercisi olabilir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
31
Sıvı verilmesi: Verilecek parenteral maddenin seçimi (kan, plazma, dekstroz, ringer laktat,
volüm genişleticiler) miktarı, şokun sebebine, tablonun ağırlığına ve süresine, HCT ve Hgb
değerlerine, CVP sonucuna, kardiyak ve renal fonksiyonların durumuna göre farklılık
gösterir. Parenteral sıvı tedavisi yapılırken CVP yol gösterici olmalıdır. İlk 30 dakika 250500ml Ringer Laktat verilir, tekrarlamak gerekli ise 30ml/kg/st şeklide idame ettirilir.
Kristaloidler, intravasküler elektrolitleri içeren sıvılardır.kan volümünü arttırırlar (SF, RL
vd.).Laktat aynı zamanda vücutta bikarbonata dönüştüğü için asidozu tamponlamak için de
kullanılmaktadır.
Kolloidler, onkotik basıncı arttırarak plazma volümünü arttıran yapay oksijen taşıyıcı
sıvılardır (Albumin, Mannitol vd.). Bu sıvılar hipertonik sıvılarla aynı etkiye sahiptirler.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
32
Vazoaktif İlaçlar (Levopher,
aramine, wyamine): Vazopresör
etki ile periferik direncin
artmasına bağlı olarak arteriyel
damar basıncının yükselmesine
yardımcı olurlar.
Ancak hayati organ
perfüzyonunun bozulmasına,
periferik direnç artışı nedeniyle
sol ventrikül diyastol sonu
basıncının artmasına sebep
olurlar.
Anaflaktik şokta vazodilatasyon
olduğundan vazopresör ilaçlar
yararlı etki gösterirler.
Özellikle sıvı tedavisi
yapılmadan ve yeterli
intravasküler volüm
sağlanmadan vazoaktif ilaç
kullanılması prognozu
kötüleştirir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
33
Norepinefrin, alfa ve beta adrenerjik reseptörleri uyarırlar. İsoproteranol
yalnız beta adrenerjik reseptörleri uyarır. Deri ve böbrek damarlarında hafif
bir dilatasyon yapar. Son yıllarda daha çok dopamin ve dobutamin gibi
katekolaminler şok tedavisinde kullanılmaktadır.
Dopamin, renal damarlarda vazodilatasyon yaparak renal kan akımını ve
idrar yapımını artırır. Kalp debisini arttırarak kan basıncının yükselmesini
sağlar. Aşırı taşikardiye yol açmaz.
Sıvı tedavisine rağmen hipotansiyon devam ediyorsa ve/veya kardiyak
atımı yükseltmek amacıyla dopamin dozu 2-8mcg/kg/dk kullanılmaktadır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
34
HEMŞİRELİK BAKIMI
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
35
Şoktaki hastaya bakım veren
hemşirenin en önemli
fonksiyonlarından birisi;
Kompanzasyon mekanizmalarına
gerek olmaksızın, bedenin
homeostatik dengesini korumasına
yardımcı olacak tedavi istemlerini
hızla uygulamaktır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
36
Şoktaki hastaya bakım verilirken genel olarak akılda
bulundurulması gerekenler:
• Kardiovasküler ve solunum fonksiyonları
hızla değişebileceğinden ve tedavi bu
değişikliklere göre uygulanacağından,
hastanın sürekli izlenmesi ve gözlenmesi
zorunludur.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
37
Gereken tüm araç,
gereç ve malzemeyi
(Örneğin acil ilaçları
gibi) temin edilmelidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
38
• Hastanın fiziksel ve psikolojik
yönden rahat etmesine
yardımcı olmak. Böylece
oksijen ihtiyacı azalacaktır.
Hastanın yapılanlara,
kullanılan araç ve gereçlere
ilişkin korku ve endişesini
azaltmaya çalışmaktır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
39
Şokta Hemşirelik Bakımı
Akciğerlerin şoktan etkilenmesini, önlemek için hava yollarının
açık ve temiz olması sağlanır, gerekiyorsa oksijen verilir. Şok
nedenine göre hastaya uygun pozisyon verilir, takma dişler
varsa çıkartılır.
Vital bulgular monitörize edilmelidir.
Hastanın bilinç durumu yakından takip edilmelidir.
Şok nedeni kan ve sıvı kaybı ise bu kayıplar durdurulur ve
damar yolu açılarak hemen sıvı tedavisi başlatılır. Genel olarak
hastanın kaybı ne ise (kan, elektrolit sıvı vb.) laboratuvar
tetkikleri yapılarak
kayıp aynı sıvı ile karşılanır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
40
Periferik ısı takibi önemlidir.
Laboratuvar tetkikleri için gerekli örnekler alınır
Hastanın aldığı-çıkardığı takibi önemlidir. Saatlik
idrar çıkışı takibi yapılmalıdır. Takip mesane kateteri
takılarak sağlanır.
Kardivovasküler fonksiyonlar hızla değişeceğinden
hasta sürekli izlenir, yaşam bulguları 15 dakikada
bir dikkatlice alınarak kaydedilir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
41
Hastanın üzeri hafif, yünlü bir battaniye ile
örtülür, hastanın vücut ısısı korunur.
Verilen kan, sıvı veya ilaçların hastada herhangi
bir reaksiyona neden. Olup olmadığı izlenir.
Hasta yalnız bırakılmaz. Ağrısı varsa giderilir,
psikolojik destek sağlanır. Hastanın ailesine
yapılan işlemlerle ilgili bilgi verilir.
Yatmaya bağlı olarak gelişebilecek tüm
komplikasyonları önlemek için gerekli bakım
uygulamaları yapılır.
Tüm bu süreçlerde aseptik teknik ve ilkelere
uyulmalıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
42
KARDİYOPULMONER RESÜSİTASYON
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
43
Resüsitasyon kelimesinin anlamı
yeniden canlandırmadır.
CPR (Cardio Pulmoner Resusitation),
kalp durması saptanan bir hastada,
oksijenlenmiş kanın yaşamsal
organlardaki dolaşımını sağlamak;
kararlı bir kalp ritmi ve hemodinamik
durumu yeniden oluşturmak için, acil
olarak uygulanan tedavi girişimlerinin
tümünü ifade eder.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
44
CPR’ın ABCD’ si nedir?
A: Airway (havayolu
açıklığının sağlanması)
D: Defibrilation (veya
Drugs: IV yol,
adrenalin, antiaritmik,
bikarbonat, sıvı)
B: Breathing
(solunumun
sağlanması)
C: Circulation
(dolaşımın sağlanması)
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
45
İleri Yaşam Desteği İşlem Basamakları
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
46
İleri Yaşam Desteği İşlem Basamakları
CPR’da geçerli olan
Airway-BreathingCirculation
sıralaması yerini
2010 kılavuzunda;
CirculationBreathing-Airway’e
bırakmıştır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
47
• Göğüs kompresyonu
sternumun ½ alt
yarısına uygulanır.
Kompresyon en az
100/dk olacak şekilde
yapılır. Derinliği en az 5
cm olmalı, mümkün
olduğunca aralıksız
yapılmalı ve
dekompresyona izin
verilmelidir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
48
• Kompresyon: Kalbin ve
akciğerlerin
kompresyonu
intratorasik basıncı
arttırır.
• Dekompresyon: Kalbin
ve akciğerlerin yeniden
dolması, intratorasik
basıncın azalması
durumudur.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
49
• 2005’te yayınlanan
kılavuzda Asistol gibi
şok verilmeyen
ritimlerde Atropin 1mg
3- 5 dk bir
uygulanmakta idi. Ancak
2010 kılavuzu atropin
kullanımını
önermemektedir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
50
Asistolde; Adrenalin 1 mg IV 3-5 dk bir
tekrar ya da Vazopresin 40 Ü IV verilir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
51
• Ventriküler fibrilasyonda
defibilatör kullanılır. Şok
verildikten maksimum 5
sn içinde göğüs
kompresyonuna devam
edilmelidir.
• Ritm düzelmedi ise
antiaritmikler verilir.
(Amiodarone 300mg IV
puşe, Lidakoin 11.5mg/kg IV puşe,
Magnezyum 1-2 gr IV)
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
52
Hiperpotasemi
veya bikarbonata
yanıt veren asidoz
ya da uzamış arrest
vakalarında
NaHCO3 1mEq/kg
verilir.
SaO2 %94-98
arasında
tutulmalıdır.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
Kardiyak arrest
sonrası kan şekeri
180mg/dl üzerinde
ise tedavi
başlanmalı,
hipoglisemiden
kaçınılmalıdır.
53
• IV yol bulunmayan hastalarda intraosseöz
(kemik içi) yol kullanılmalıdır. Trakeal tüp
ile ilaç verilmesi önerilmemektedir.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü
54
Download