Kan Transfüzyonu

advertisement
KAN TRANSFÜZYONU
FİLİZ ERDEM
B121100023
KAN NEDİR ?
Kan
vücutta
oksijeni
,besin
maddelerini,
hormonları, vitaminleri ve antikorları dokulara
taşıyan ve oluşan karbondioksit ve atık maddeleri
vücuttan uzaklaştıran yaşamsal sıvıdır.
KAN NEREDE ÜRETİLİR ?
Kanın üretimi daha
embriyo döneminde
başlar. İlk olarak "sarı
kese" de başlar. Bu
üretim 3. ay gibi
sonlanır. Hemen 1.
aydan itibaren kan
üretimi karaciğer ve
dalağa kayar.
Doğumdan itibaren
üretim uzun ve yassı
kemiklerde olur. Erişkin
bir kişide 30 yaşından
sonra üretim yassı
kemiklere kayar.
KAN NEREDE OLUŞUR ?
Kan kabaca plazma
dediğimiz sıvı ve şekilli
elementlerden oluşur.
Pıhtılaşması engellenmiş
olan bir tüp kan santrifüj
edilirse altta kırmızı küreler
ve üstte plazma olmak üzere
iki ana kısma ayrılır. Arada
kan pulcukları (platelettrombosit) ve beyaz
kürelerden oluşan çok ince
bir hat kalır bu hatta " buffy
coat" adı verilir. Plazma
kanın yaklaşık % 55’ini
oluşturur. Plazma içerisinde;
su, proteinler, ve diğer suda
çözünen maddeler bulunur.
KAN HÜCRELERİ
KIRMIZI KÜRELER
Kırmızı küreler , aynı zamanda ERİTROSİTLER olarak
ta bilinir. İngilizce olarak "Red Blood Cells"
isimlendirilirler. Bu nedenle bazen testlerde kısaca
"RBC" olarak yazılırlar.
Kanın nerdeyse yarısını oluştururlar. Eritrositlerin
büyüklükleri 8 mm kadar olup mm3’te 4-6 milyon
kadar bulunurlar .
İçleri "Hemoglobin" adı verilen bir yapıyı ihtiva eder.
Hemoglobin ortasında bir demir yapısı içeren protein
içerir.
Bu
yapı
Kırmızı
Küreler’in
dokulara
akciğerlerden oksijen ve tekrardan oluşan karbon
dioksidi taşımasını temin eder.
BEYAZ KÜRELER
Beyaz küreler , aynı zamanda LÖKOSİT olarak
bilinir. İngilizce olarak "White Blood Cells" olarak
yazılır. Testlerde "WBC" olarak kısaltılabilir.
Görevleri
vücudun
enfeksiyonlara
karşı
savunulmasıdır. Değişik türde Beyaz Küreler
mevcuttur. Her hücre değişik bir şekilde savaşır.
Birkaç sınıflaması vardır.
KAN PULCUKLARI
Pıhtılaşmadan sorumlu hücrelerdir. Genelde
sayıları mm3’te 150 - 450.000 arasında bulunur.
KAN TRANSFÜZYONU
Tam kan veya kana ait trombosit, eritrosit, plazma
vs ürünlerin damar yolu ile ihtiyacı olan kişiye
verilmesine kan ve kan ürünü transfüzyonu denir.
ENDİKASYONLAR:
Kan hacmindeki eksikliğin giderilmesi:
Sağlıklı bir insan 400-500ml kanı, arteryel kan
basıncında ve nabızda herhangi bir değişiklik
olmadan kaybedebilir. Transfüzyon endikasyonu
doğması için kan hacminin % 20-25 nin kaybı
gerekmektedir.
 Kanın O2 taşıma kapasitesinin düzeltilmesi:
Bu görev eritrositlerindir, transfüzyon gereksinimi
için Hb 10 gr ın altına inmesi ve nefes darlığı,
çarpıntı, halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkması
şarttır.
 Yetersiz
pıhtılaşma
faktörleri
ve
kan
elemanlarının yerine konması:
1 Ünite tam banka kanında 300-350 ml kan ve
pıhtılaşmayı engelleyen 75-150 ml ACD
solüsyonu bulunur. Htc değeri %30-40 arasında
olup 200 mg demir içerir.

KAN ÜRÜNLERİ:
Tam kan: Antikoagülanlı, ayrıştırılmamış
kandır. İçerisinde fonksiyonel olmayan
trombositler
ve
labil
koagülasyon
faktörleri dışında (Faktör V - VIII)
koagülasyon
faktörleri
mevcuttur.
Enfeksiyon riski yüksek bir üründür.
 +2 ,+6 derece alarmlı ,ısı kontrollü, onaylı
bir dolapta saklanmalıdır.
 Buzdolabından çıktıktan 30 dk. sonra
transfüzyona başlanmalıdır.

TAM KAN ENDİKASYONLARI:



Hipovolemide eritrosit replasmanı amaçlı
Exchange transfüzyon
Eritrosit süspansiyonu ve konsantreleri temin
edilemeyen ancak eritrosit transfüzyonu gereken
hastalar
TAM KAN KONTRENDİKASYONLARI:



Kronik anemi
Kalp yetmezliği
Volüm yüklenmesi durumunda risk taşır.
TAM KAN UYGULAMASI:




ABO ve alıcı Rh D uygun olmalı
Kan torbasına asla tıbbi ilaç eklenmemeli
Transfüzyon 4 saat içerisinde bitirilmeli
1 ünite kan verilerek yapılan transfüzyon
herhangi bir yarar sağlamaz.1 ünite kan Hb
düzeyini %0,5-1 gr , Htc değerini %2 artırır.
KAN BİLEŞENLERİ:
Tam kandan ayrıştırılarak elde edilirler.
(eritrosit
konsantresi,
eritrosit
suspansiyonu,
plazma,
trombosit
konsantresi)
 Aferez ile toplanan plazma ve trombosit
 Kriopresipitat: Taze donmuş plazmadan
toplanır. Faktör VIII ve fibrinojenden
zengindir.
 Plazma türevleri: Albümin, koagülasyon
faktör
konsantreleri,
immunglobulinlerden oluşur.

ERİTROSİT KONSANTRESİ:



Plazmasının çoğu uzaklaştırılmış 100 - 150 ml.
eritrositden oluşur.
Enfeksiyon açısından tam kanla aynı riski taşır.
Saklama koşulları tam kan ile aynıdır.
ERİTROSİT KONSANTRESİ ENDİKASYONLARI:



Anemik hastada eritrosit replasmanı amacıyla,
Akut kan kaybında,kristaloid ve replasman
sıvıları ile beraber kullanım,
uygulama tam kandaki gibidir.
ERİTROSİT SUSPANSİYONU:
100ml normal salin, adenin, glukoz,
mannitol eklenmiş minimal plazma içeren
150 – 200 ml eritrositden oluşur. Akım
hızı tam kandan daha iyidir.
 Enfeksiyon riski mevcuttur.
 Saklama +2, +6 derecedir.
 Endikasyonu eritrosit konsantresindeki
gibidir.
 Kontrendikasyonları:
exchange
transfüzyonunda önerilmez.

LÖKOSİTİ AZALTILMIŞ ERİTROSİTLER:


Lökosit filtresi kullanılarak filtrelenmiş olarak
hazırlanan 1 ünitede 5 milyon lökosit
bulunduran
eritrosit
suspansiyonu
yada
konsantresi.
Lökosit azaltılması CMV bulaş riskini azaltır.
TROMBOSİT KONSANTRESİ:




4 – 6 donörden hazırlanmış üniteler en az 240
milyar trombosit içerecek şekilde erişkin dozu bir
torba içerisinde havuzlanır.
Bakteriyel
proliferasyon
riski
mevcuttur.
Havuzlandıktan sonra ilk 4 saat içerisinde
kullanılmalı
ITP, TTP, septisemi de tedavi başladıktan sonra
endikedir.
Hipersplenizm olgularında endike değildir.
TAZE DONMUŞ PLAZMA:



Tan kan donasyonunu izleyen, ilk 6 saat içinde
tam kandan ayrılmış ve hızla -25 derece yada
daha alt ısıda soğutularak hazırlanmış plazmayı
içeren torbadır.
Endikasyonları: Karaciğer hastalığı, warfarin
aşırı dozu, masif transfüzyon, DIC, TTP
Hızlı infüzyonlarda akut allerjik reaksiyon
olabilir.
KRİOPRESİPİTAT:
TDP nin +4 derecede kontrollü olarak
eritilmesi sırasında oluşan presipitatın
10-20 ml plazma içinde süspansiyonu ile
hazırlanır.
ABO
uygu
ürün
kullanılmalıdır.
 Standart kan verme setiyle mümkün
olduğunca erken transfüze edilmelidir.
 Eritildikten sonra 6 saat içerisinde infüze
edilmelidir.
 Endikasyonları:WVB hastalığı, hemofiliA,
hemofiliB ve DIC de fibrinojen kaynağı
olarak kullanılır.

PLAZMA TÜREVLERİ:
İnsan albümin solüsyonu: donasyon ile
elde edilen büyük miktardaki plazma
havuzlarından fraksinasyon ile elde edilir.
 Endikasyonlar:
terapötik
plazma
değişiminde replasman sıvısı olarak %5
albumin kullanılır. hipoproteinemi de
diüretiğe dirençli ödem tedavisi
 Albümin plasma replasmanında serum
fizyolojik ya da diğer kristaloid sıvılarına
üstünlüğü yoktur.
 İntravasküler beslenme için kullanımı
uygun değildir.

KOAGÜLASYON FAKTÖRLERİ
Faktör
VIII
Konsantresi:
Donör
plazmalarının büyük havuzlarından elde
edilmiş yarı saflıkta faktör VIII içerir.
 Endikasyonlar: Hemofili A tedavisi ve
WVB hastalığı tedavisi.
 Rekombinant
DNA
teknolojisi
kullanılarak invitro hazırlanmış faktör
VIII konsantreleri bulunmaktadır.
 Enfeksiyon riski: Lipit zarfı olmayan
hepatit A ve parvo virüsleri için daha
fazla bulaştırıcıdır.

İMMUNGLOBULİNLER:






Plazmanın Ig G antikor bileşenini içeren
konsantre edilmiş solüsyondur. Örneğin HBV,
kuduz, tetanoz immunglobulinleri.
Endikasyon: spesifik enfeksiyonların önlenmesi,
immun yetersizlik durumlarının tedavisi
Ciddi reaksiyon oluşacağından intravenöz yerine
sadece intramusküler olarak kullanılır.
Anti Rh D immunglobulin: Rh D negatif
annelerde yeni doğanın hemolitik hastalığını
önlemek için kullanılır.
İntravenöz immunglobulin: intravenöz uygulama
için ek işlemden geçmiştir.
Endikasyonlar:
ITP,
immun
yetersizlik
tedavileri, hipogamaglobulinemi, HIV bağlantılı
hastalık
TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI:














Akut hemolitik transfüzyon reaksiyonları
Febril non - hemolitik transfüzyon reaksiyonları
Transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı
Ürtiker ve anaflaktik reaksiyonlar
İmmünomodülasyon,
Transfüzyona bağlı GVHD
Post transfüzyon purpuradan oluşur
İmmünolojik olmayan transfüzyon reaksiyonları
Hiperkalemi
Sitrat toksisitesi
Hipotermi
Dolaşım yüklenmesi
Transfüzyona bağlı hemosiderozis
Transfüzyonun enfeksiyöz komplikasyonları.
AKUT HEMOLİTİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI:


Ateş, titreme, göğüs ağrısı, hipotansiyon, bulantı,
kızarıklık,
dispne,
hemoglobünüri,
şok,
genaralize kanama, oligüri veya anüri, sırt ağrısı
infüzyon bölgesinde ağrı gibi semptomlarla
kendini gösterir.
ABO ve diğer gruplar ile Rh uygunsuzluğunda
,yazım hatalarında görülebilir.
AHTR ŞÜPHESİNDE NELER YAPILMALI:
Hemen transfüzyon durdurulur,
 Normal serum fizyolojik ile intravenöz yol
açık tutulur,
 Hastanın yatağı başında tüm etiketleri
formları ve tanımlamaları kontrol edilir,
 Durum acele ile kan bankası personeline
bildirilir,
 Mümkün olan en kısa sürede alınan
gerekli kan örnekleri kan bankasına
ulaştırılır.

AHTR TEDAVİ İLKELERİ




Hipotansiyonla mücadele
Yeterli renal kan akımının saglanması
Şok önlenirse renal yetmezlik önlenir
Aynı zamanda diüretik ajanlar eklenir(mannitol)
FEBRİL NON HEMOLİTİK TRANFÜSYON RX
Transfüsyonların %1 inde görülür.
 Transfüsyon
sırasında yada hemen
sonrasında görülür
 hemoliz bulguları ve vücüt ısısının 1
Dereceden daha fazla artmasıyla görülür.
 Klinik anlam taşımaz, ancak ayırıcı tanısı
önemlidir.
 Reaksiyon
tam
kan,
eritrosit
süspansiyonu, plazma ve F 8 verildiginde
görülür.

FEBRİL NON HEMOLİTİK
TRANFÜSYON RX TEDAVİSİ




Antihistaminik
Epinefrin
Steroid
Kan transfüzyonuna devam edilir.
TRANSFÜSYONA BAGLI AKUT
AKCİGER HASARI(TRALI)



Transfüzyondan sonra gelişen solunum sıkıntısı,
hipoksi, pulmoner infiltrasyonlarla kendini
gösterir.
Şiddetli ve akuttur.
ARDS den ayırımı zordur, Tx dan kısa sonra
gelişen ARDS taplosunda TRALI akla gelmelidir.
TRALI TEDAVİSİ


Hızlı solunum desteği, entübasyon, O2, mekanik
ventilasyon uygulanır.
TRALI 48 - 96 saat içinde uygun tedavi ile
düzelir.
ÜRTİKER VE ANAFLAKTİK RX




Plasmada yer alan proteinlere, ilaçlara vs karşı
bu reaksiyonlar gözlenmekte.
Ürtiker ve anjio ödem şeklinde kendini gösterir.
Hafif sistemik rx da PO antihistaminik, PO
steroid, IM adrenalin verilir.
Şiddetli sistemik rx da ise IV arenalin
uygulanabilir.
İMUNOMODÜLASYON




Kan tx dan sonra alıcıların bağışıklık
sistemindeki değişiklikleri içerir.
İmmun
sistemin
baskılanması
şeklinde
görülebilir.
Bu tablodan daha ziyade vericiye ait lökositler
sorumludur.
İmmunosüpreyon nedeni ile yıllardır bb nakil
alıcılarına nakil öncesi kan tx u yapılmıştır.
TRANSFÜZYANA BAĞLI GVHD



Deri döküntüsü, ishal, kc enzimlerinde yükselme,
sarılık, Kİ hipoplazisi ve pansitopeni şeklinde
kendini gösterir.
En korkulan tx komplikasyonudur. Tx dan 3 - 4
hafta sonra enf. A bağlı ölümle sonuçlanır.
Tedavide başarılı olunamamıştır.
POSTTRANSFÜZYON PURPURA



Orta ve ileri yaştaki kadınlarda görülür.
Tx dan 1 hafta sonra trmb. Sayısının hızla
düşmesi ve kanama diyatezinin başlaması ile
kendini gösterir.
Tedavi acilen başlanmalı. Yüksek doz IV IG
uygulanır, bu yoksa yüksek doz trombosit verilir.
İMMUNOLOJİK OLMAYAN TX
REAX:


Hiprcalemi: Depolanmış kanda 3 hafta içerisinde
K+ değeri 5 - 6 kat artar. Kardiac arreste neden
olabilir.
Tedavi: Ca glukonat, Ca laktat ve katyon
değiştirici resinler kullanılır.
SİTRAT TOKSİSİTESİ:




Kullanılan sitrat iyonize olmuş Ca u bağlar.
Masif tx da, kc fonksiyon bzk. da sitrat toksik
hale gelir.
Kas tremoru, kardiac aritmiler ,ağız çevresinde
uyşmalar görülür.
Ca – clorid, Ca – glukonat verilmesi ile düzelme
olur.
HİPOTERMİ:


Büyük miktarda verilen soğuk kan tx u vücut
ısısının 27 – 29 dercelere düşmesine neden olur.
Ventricüler aritmi ve kardiac arrest gelişebilir.
DOLAŞIM YÜKLENMESİ:



Kalp ve akc yetmezliği olanlarda, derin anemi ile
uzun süredir yaşamakta olanlarda ve küçük
bebeklerde görülür.
Tedavi: Tx hızının azaltılması, hastanın
pozisyonunun değiştirilmesi, diüretik ve oksijen
verilmesi
Konsante eriteosit süsp u verilmesi ile bu risk
yarıya iner.
TX. A BAĞLI HEMOSİDEROZİS:




Multipl tx yapılan T. Major gibi hastalıklarda
görülür. Dokularda Fe birikimi olur.
DFO kullanılır, demiri bağlar.
C vitamini Fe depolarını mobilize ederek Fe
atılımına sebep olur.
DFO (-) cinko dengesine neden olarak büyümeyi
olumsuz etkiler.
TX NUN ENFEKSİOZ KOMPLİKASYONLARI:




Bu enfeksion ajanları dolaşımda uzun süre
kalırlar.
Taşıyıcılık yada latent hastalığa neden olurlar.
İnkübasyon dönemleri uzundur.
Asemptomatik enf. A neden olurlar.
TRANSFÜZYON PRATİĞİ
Transfüzyon ile ilişkili personel:
Hastanın
doktoru
Cerrah
Anestezist
Yoğun
bakım doktoru
Transfüzyon hemşiresi
Kan taşıyan personel
işbirliği - prosedürler
İDEAL TRANSFÜZYON İŞLEMİ





Kan merkezinden kan çıkışı yapılmadan yapılması
gerekenler
Kan merkezinden kan çıkışı ve transport
Transfüzyon öncesi yapılması gerekenler
Transfüzyon
Geri bildirim
KAN MERKEZİNDE KAN ÇIKIŞI
YAPILMADAN YAPILMASI GEREKENLER
Doktor orderi – kan istem formu:
Formda
hastanın adı soyadı
Hastaya özgü belirteçler (doğum tarihi, dosya
yada hasta numarası)
Komponentinadı
Komponentte herhangi bir özel işlem istenip
istenmediği (yıkama, filtrasyon, ışınlama)
İstenen ünite sayısıyada transfüze edilecek volüm
miktarı
Komponentin transfüzyon hızı
HASTA ONAM FORMU
Transfüzyon için:









Endikasyonları,
Riskleri
Muhtemel yan etkileri
Alternatif tedavileri içermelidir.
Hastanın transfüzyonla ilgili sorularına cevap
Transfüzyonu reddetme hakkı
Eğer hasta onay verecek durumda değilse,
Kanuni olarak vekil onayı
Vekil bulunmuyorsa ve transfüzyonun acil olduğu
düşünülüyorsa, hasta onayı aranmaz. Medikal
kayıtlar tutulmalıdır.
TRANSFÜZYON ÖYKÜSÜ





Transfüzyon reaksiyonunu düşündürebilecek
mevcut semptomlar
Transfüze edilecek komponentle ilgili daha önce
bir reaksiyon
Daha önce bir reaksiyon varsa,
Herhangi bir ilaca ihtiyaç olup olmadığına
Komponentin işleme tabi tutulup tutulmamasına
karar verilir.
KAN ÖRNEĞİ



Daha önce alınmış kan örneği 3 gün içinde
kullanılabilir.
3 ay içinde gebelik yada transfüzyon öyküsü olmayan
hastalarda daha uzun süreli kan örnekleri de kabul
edilebilir.
Hasta kan örneği alındıktan hemen sonra hasta
başında etiketlenmelidir.
Etiket üzerinde;
- Hastaya ait belirteçler
- Örneği alan personel bilgileri
- Kan örneğinin alındığı tarih
- Kan istem formu ve kan örneğine göre, kan merkezi
hastanın kanını hazırlar.
PREMEDİKASYON





Transfüzyon
öncesi
doktor
transfüzyon
reaksiyonu düşünerek ilaç orderi vermişse, kan
merkezinden kan çıkışı yapılmadan ilaç
uygulanmalıdır.
Antipiretikler; daha önce febrilreaksiyon varsa
kullanılmalıdır
Antihistaminikler; ise geçmişte hafif allerjikve
ürtiker reaksiyonu varsa uygulanabilir.
Meperidin veya kortikosteroid daha ciddi alerjik
reaksiyonlarda uygulanabilir.
Premedikasyon, oral verilecekse transfüzyondan
30-60 dakika önce, intravenöz verilecekse 10
dakika önce uygulanması uygundur.
DAMAR YOLU AÇILMASI
Damar yolu, kan hasta başına getirilmeden önce
açılmış olmalıdır.
Kullanılacak kateterin genişliği, kanın infüzyon
hızına göre değişir. Genellikle 18 – 20 gaugeiv
kateter yeterlidir. Bebeklerde 22 – 24 gauge
kateterler tercih edilir.
KANIN ISITILMASI
1 Ü eritrosit süspansiyonu soğuk verilebilir.
Endikasyonları:
Kan hızla verilecekse
Bebeklerde
Soğuk aglütinin hastalığı olanlarda



Santral venöz yolla soğuk komponent hızla sağ
atriuma verilirse hipotermiye bağlı olarak kardiak
aritmi, netice olarakta mortalite meydana gelebilir.
42 °C üzerine çıkılması hemolize yol açabilir.
Kan mikrodalga fırınlarda ve sıcak su altında
ısıtılmamalıdır.
İNFÜZYON POMPALARI




Kanın istenilen sürede verilmesi
Alarm sistemleri
Kanın
hücresel
elemanlarının
harabiyeti
(Hücresel elemanları etkilemeyen infüzyon
pompalarının kullanılımı)
Basınçla kanı çok hızla infüze edebilen cihazlar
ile dakikada 70-300 mlt kan transfüze edilebilir.
(Eritrosit harabiyeti)
ACİL SETİ





Antihistaminik
Adrenalin
%0.9’luk NaCl iv solüsyonu
Oksijen kaynağı
Aspiratör
TRANSFÜZYON ÖNCESİ VİTAL BULGULAR
KAN MERKEZİNDE KANIN ÇIKIŞI VE
TRANSPORT
Kan merkezinde;
- Kan merkezi personelinin kan kontrolü
Kanın rengi değişmişse
Bulanık ise
Köpük varsa
Pıhtı varsa
3 Torbanın bütünlüğü bozulmuşsa kanın çıkışına
izin verilmemelidir.
- Kan merkezinde acil durumlar dışında, 1
adetten fazla kan çıkışına izin verilmez.
TRANSPORT SIRASINDA





Hasta isim ve numaralarına
Hasta ABO ve Rh kan grubuna
Donör ABO ve Rh kan grubuna
Eğer yapılmışsa crossmatch testine
Tarih ve zamana bakılır.
KAN TRANSFÜZYONUNUN ERTELENMESİ



Kanın geri gelişi 30 dakikadan fazla sürmüşse,
Kan 10°C den daha fazla ısınırsa, kan yeniden
kullanılmak üzere değerlendirilmez.
Hasta
kanları
kliniklerde
muhafaza
edilmemelidir.
TRANSFÜZYON ÖNCESİ DURUM
Hasta yatak başı(transfüzyonu yapacak kişi tarafından)
Kan
merkezinden kan çıkışı yapılmadan yapılması
gerekenlerle aynıdır.
Hastaya uygunsuz kan verilmesini önleyen son adımdır.
-Kan da renk değişikliği, köpük veya baloncuk, anormal bulanıklık,
pıhtı veya kan torbasının bütünlüğünde bozulma var mı?
-Hastanın isim ve hasta numaraları ile kan torba üzerinde etikette
yazılı isim ve numaralar birbiri ile uyumlu mu?
-Doktor orderi kontrol edilerek herhangi bir ilave işleme (filtre,
yıkama) gerek var mı?
-Hastanın kan grubu ile torba üzerindeki kan grubunun uygun mu?
-Kanın son kullanma tarihi ne zaman?
KAN VERME SETLERI



Kan verme setleri; 170-260 mikrondandaha
büyük partikül veya pıhtılar
Kan verme setinden öncelikle kanın kendisi yada
% 0.9’lukNaClgeçirilir.
Tercih edilecek infüzyon setleri, gerektiğinde
kanı by – pass yapabilecek %0.9’ luk NaCl
verilmesini sağlayan, “Y” setler olmalıdır.
MİKROAGREGAT FİLTRELERİ




20 – 40 mikrondan daha büyük fibrinler ve ölü
hücre kümelerinden oluşan partikülleri filtre
edilir.
Rutinde kullanılmaz.
Cerrahi sırasında veya sonrasında toplanmış
otolog kanın reinfüzyonunda tercih edilir.
LÖKOSİT FİLTRELERİ






Eritrosit yada trombosit süspansiyonlarına uygulanır.
% 99,9 ve üzerinde lökositleri filtre ederler.
Ünite 5 x 106 ‘dan daha az hücre içermelidir.
Her filtre, üretici firma tarafından onaylanmadıkça her
ünite için 1 adet olarak kullanılmalıdır. 2 eritrosit
süspansiyonu için aynı filtre kullanılacaksa toplam
transfüzyon süresi 4 saati aşmamalıdır.
Hasta başı filtre kullanımı sırasında bazı hastalarda
hipotansiyon gelişmektedir. Özellikle ACE inhibitörü
kullanan hastalarda daha sıklıkla görülür. Böyle
durumlarda transfüzyon derhal durdurulmalıdır.
Kan depolanma öncesinde filtre edilerek hastaya
verilmelidir.
KANIN SULANDIRILMASI




% 0.9’lukNaCldışında hiçbir solüsyon kanla
beraber verilmez.
Dextroz içeren solüsyonlar eritrositleri hemolize
uğratır.
Ringer laktat solüsyonları Ca içerdiklerinden
sitrat
ile
etkileşerek
pıhtılaşmaya
yol
açmaktadır.
FDA kan ile %5’lik albümin ve plazma protein
fraksiyonlarının birlikte verilmesinde sakınca
olmadığını belirtmiştir.
KAYNAKÇA







Sümer Z, Sümer H, Bakıcı MZ, Koç S. Cumhuriyet
Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezi donör kanlarının
HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve sifilis seropozitifliği
yönünden değerlendirilmesi. Viral Hepatit Derg.
2001;7:330-332.
www.biyolojin.com
Boulton F. A hundred years of cascading – started by Paul
Morawitz (1879–1936), a pioneer of haemostasis and of
transfusion. Transfusion Medicine 2006; 16: 1–10
http://www.thd.org.tr/thdData/Books/399/kantransfuzyonun-tanju-atamer.pdf
Giarratana MC, Kobari L, Lapillone H, ve ark. Exvivo
generation of fully mature human red bloodcells from
hematopoietic stem cells. Nat Biotechnol 2005;23:69-74.
Blood substitutes. http://en.wikipedia.org/wiki/
Schmidt PJ. Technology transfer: the DeBakey roller
pump. Transfusion 2007;47:953-954.
Download