Uluslararası İktisat

advertisement
EKONOMİHUKUK.COM
Uluslararası İktisat
Ders Notları
Son Güncelleme
9.11.2016
Notlar
 Dersin soruları için http://ekonomihukuk.com/category/uluslararasiiktisat/ adresinden ulaşabilirsiniz.
 Ders notlarımız düzenli aralıklarla güncellenmektedir. Bu güncelleme
ÖSYM sınavlarının müfredatlarına göre değişmektedir.
 Bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsanız [email protected]
adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
 Bu not ekonomihukuk.com tarafından hazırlanmıştır. Tüm hakları saklıdır.
EKONOMİHUKUK.COM
Merkantalizm - Altın Külçecilik
Belli başlı temsilcileri T. Miles, T.Man, A. Serra, J.Bodin, J. Colbert. Özellikleri ise
aşağıdaki gibidir;
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Merkantilizme göre bir ülkenin zenginliği ve siyasi gücü sahip olduğu değerli
madenlerle ölçülür.
Bu iktisadi düşünce tarzında temel amaç sahip olunan altın stoklarının
arttırılmasıdır.
Altın stokunun arttırılması için dış ticarete önem verilir.
Dış ticarette hammadde ve ara mal ithalatı yapılırken nihai mallar ihraç
edilmesi hedeflenir.
Değerli maden stoklarının arttırılması aracılığıyla devletin ekonomiye
müdahalesi gerekli görülür.
Bu doğrultuda dış ticarette devletin korumacı politikalar uygulaması savunulur.
Merkantilistlere göre dünya serveti sabittir ve dış ticaretten bir taraf kazançlı
çıkarken diğer taraf zarar görür.
Ticaret, deniz ve ticaret filoları aracılığıyla yapılır. Fransa ve İngilterede de bu
anlayış geçerlidir. Sanayi devrimiyle birlikte terk edilmiştir.
Sanayi devrimiyle birlikte üretilen mal miktarı artmış ve pazar arayışları
artmıştır. Karşılıklı ticaret başlamıştır.
Klasik İktisat ve Serbest Dış Ticaret
Mutlak Üstünlükler Teorisi A. Smith
Uluslararası iktisat teorisinde ilk kapsamlı ve sistematik analiz A. Smith'in 1776
yılında yayınladığı "Ulusların Zenginliği" eseri ile karşımıza çıkmaktadır.
Smith'e göre merkantilistlerin iddia ettikleri gibi dünya serveti sabit değildir. Ayrıca
üretim süreçlerinde iş bölümü ve uzmanlaşmaya gidilerek verimliliğin arttırılması
mümkündür. Bu doğrultuda her iki ülkenin dış ticaretten kazançlı çıkması
mümkündür.
Dış ticaret teorisinin varsayımları:
• Dünyada iki ülke ve iki mal vardır. Üretilen mallar homojendir.
• Dış ticarette para kullanılmaz. Malın malla değişimi söz konusudur.
• Dış ticarette taşıma maliyetleri "0" dır.
• Modelde devlet yoktur. Dolayısıyla dış ticareti kısıtlayacak tarife ve benzeri
unsurlar yoktur.
• Tüm piyasalarda tam rekabet koşulları geçerlidir. Ekonomi tam istihdamdadır.
• İş gücü ülke içerisinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsizdir.
• Teoride maliyeti oluşturan tek unsur emektir.
Emek- Değer Teorisi: Teoriye göre bir malın maliyeti onu üretmek için kullanılan ve
homojen kabul edilen emek miktarıyla ölçülür. Buna göre bir malın üretiminde ne
kadar az emek kullanılıyor ise o mal diğer mallara göre daha düşük maliyetle
üretiliyor demektir. Sermaye biriktirilmiş ve üretim araçlarına dönüştürülmüş emekten
başka bir şey değildir.
2
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Mutlak üstünlükler teorisine göre bir ülke hangi malı daha düşük maliyetle
gerçekleştiriyor ise o maldan mutlak üstünlüğü sahiptir. Buna serbest dış ticarette
ülke mutlak olarak üstün olduğu malı ihraç etmeli, diğer malı ithal etmelidir.
A Malı
B Malı
Türkiye
40
20
Almanya
20
80
Tabloda her iki ülkenin 1 işçiyle üretebileceği
A ve B malı miktarı verilmiştir. Emek - Değer
Teorisine göre Türkiye A malında Almanya
ise B malında daha düşük maliyetle üretim
yapıp mutlak üstünlüğe sahiptir. Bu durumda
mutlak üstünlükler teorisine göre Türkiye
sadece A malı üretip bunu ihraç ederken B
malını Almanya’dan ithal edecektir.
Mutlak üstünlükler teorisine göre dış ticaretten her iki ülkenin kazançlı çıkabilmesi için
her ülkenin farklı bir malda mutlak üstünlüğe sahip olması gerekir.
A Malı
B Malı
X Ülkesi
40
80
Y Ülkesi
10
20
Tabloya göre X ülkesi her iki malda da mutlak
üstünlüğe sahiptir. Bu durumda iki ülke için
karlı dış ticaret söz konusu değildir.
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi – D. Ricardo
Ricardo’ya göre bir ülke her 2 malın üretiminde de mutlak üstünlüğe sahip olsa bile
karşılıklı dış ticaret söz konusu olabilir. Ricardo’ya göre önemli olan mutlak üstünlük
değil üstünlüğün derecesidir.
Tabloya göre İngiltere hem kumaş hem şarap
(1 İşçi)
(1 İşçi)
üretiminde mutlak üstünlüğe sahiptir ve A.
Kumaş
Şarap
Smith'e göre karşı dış ticaret söz konusu
değildir. Ancak Ricardo’ya göre önemli olan
üstünlüğün derecesidir; buna göre İngiltere
İngiltere
80
40
kumaş üretiminde 8 kat şarap üretiminde ise 2
kat daha üstün durumdadır. Bu durumda
İngiltere sadece kumaş üreterek, Portekiz de
Portekiz
10
20
sadece şarap üreterek serbest dış ticaret
yaparlarsa 2 ülke dış ticaretten kazançlı çıkar.
Ricardo’ya göre 2 ülke arasında karlı dış ticaretin söz konusu olabilmesi için 2
ülkenin iç üretim maliyetlerinin yani yurtiçi fiyatlarının birbirinden farklı olması gerekir.
Ricardo Modelinin Eksik Yönleri;
• Model Emek Değer Teorisine dayandığı için maliyeti oluşturan tek unsur
emektir. Sermaye, doğal kaynak v girişimci unsuru göz ardı edilmiştir.
• Modelde ülkeler arasındaki iş gücü verimlilik farkları açıklanmamıştır.
• Gerçek yaşamda iş gücü ülke içerisinde tam hareketli değildir.
3
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
•
•
•
Teori tamamen bir arz teorisidir. Talep koşulları göz ardı edilmiştir.
Teori sabit maliyet ve tam uzmanlaşmaya dayanır.
Teoride zaman ve değişim unsuru göz ardı edilmiştir. (Statik ve durağan bir
modeldir)
Teoride üretimin aşamalara ayrılması ve daha düşük maliyetli üretim koşulları
göz ardı edilmiştir.
•
Neo Klasik İktisat ve Serbest Dış Ticaret ( Karşılaştırmalı Maliyet Teorisi)
Klasik modelin göz ardı ettiği sermaye faktörünü dış ticaret teorisi içerisine alıp
karşılaştırmalı maliyet teorisi çerçevesinde iki ülkenin karlı ticaret koşullarının analiz
edildiği yaklaşımdır.
Neo Klasik modelde sermayenin modele dahil edilmesiyle karşılaştırmalı üstünlük
fırsat maliyeti kavramı ile açıklanır. Buna göre bir malın üretiminde daha düşük fırsat
maliyetine sahip olan ülke o malda karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
Türkiye
Çelik
Buğday
10 TL
1 TL
1$
1$
ABD
Türkiye 1 Çelik
ABD
10 Buğday
1 Çelik
1 Buğday
Tabloda bir birim çelik ve buğday için 2
ülkedeki fiyatlar yer almaktadır. Bu fiyatlardan
hareketle Türkiye'de birim çeliğin karşılığı 10
birim buğdayın ABD'de 1 birim çeliğin karşılığı
1 birim buğdaydır.
Karşılaştırma doğrultusunda Türkiye'de
buğdayın fırsat maliyeti daha düşükken
ABD'de çeliğin fırsat maliyeti daha düşüktür.
Karşılaştırmalı maliyet teorisine göre Türkiye
buğday ABD ise çelik üretiminde
karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
1-) Sabit Fırsat Maliyeti ve Karşılıklı Dış Ticaret
Çelik
Çelik
Uluslararası Fiyat Doğrusu
1000
E
100
C
A
D
O
B
1000
Buğday
O
1000
Türkiye
1 Çelik
Buğday
ABD
10 Buğday
1 Çelik
1 Buğday
4
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Başlangıçta dışa kapalı olan Türkiye imkânları eğrisi üzerinde A noktasında üretim
gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin üretim imkânları eğrisinin ABD'ye göre daha yatık
olması buğdayın Türkiye'de daha düşük fırsat maliyeti ile üretildiğini göstermektedir.
Bu durumda Türkiye buğday üretiminde tam uzmanlaşmaya giderse 0-D kadar
buğday üretecektir. Bu üretim 0-B kadarlık kısmı yurtiçinde tüketilirken B-D kadarlık
kısmı ihraç edilecek ve bunun karşılığında uluslararası fiyat doğrusunun belirlediği
orandan B- E kadar çelik ithal ederek kendi üretebileceği mal miktarında daha fazla
mal tüketerek toplumsal refahını arttırmaktadır.
2-) Artan Fırsat Maliyet ve karşılaştırmalı Dış Ticaret
ABD’nin fırsat maliyeti
Çelik
F
A
C
Türkiye’nin Fırsat Maliyeti
K
C0
F’
B
O
B1
Buğday
Dışa kapalı olan ve başlangıçta A noktasında olan Türkiye’nin buğday üretimindeki
fırsat maliyeti ABD'ye göre daha düşüktür. Bu durumda Türkiye dış ticarete açılarak
D noktasında üretim gerçekleştirirken buğday üretimi 0-B1 kadar çelik üretimi ise 0C0 kadar olacaktır. Türkiye B-B1 kadar buğdayı ABD'ye ihraç ederken bunun
karşılığında K-E kadar çelik ithal edecektir. Serbest dış ticaret sonrası Türkiye sınırlı
uzmanlaşmaya giderek E noktasında mal tüketip toplumsal refah düzeyini arttırmıştır.
3-) Azalan Fırsat Maliyeti ve Karşılıklı Dış Ticaret
Çelik
F
C
A
E
F
O
B
D
Buğday
Başlangıçta dışa kapalı olan ve A noktasında üretim gerçekleştiren Türkiye azalan
fırsat maliyeti avantajı ile çelik üretiminde uzmanlaşır ise 0-F' kadar çelik üretecektir.
Bu üretimin 0-C kadarlık kısmı içerde tüketilirken C-F' üssü kadarlık kısmı içerde
tüketilirken C-F' üssü kadarlık kısmı ihraç edilecek bunun karşılığında 0-B kadarlık
buğday ithal edilirken, E noktasında tüketim yapma şansı yakalayacaktır.
5
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Karşılıklı Talep Kanunu ve Teklif Eğrisi
Ricardo’ya göre ülkelerin iç maliyet oranı dış ticarette denge ticaret haddinin alt ve
üst sınırının belirlenirken karşılıklı maliyet teorisinde dış ticaretin alt ve üst sınırını
belirlerken karşılıklı maliyet teorisinde dış ticaretin alt ve üst sınırları fırsat maliyeti
tarafından belirlenir.
Çelik
Ticaretin Yapılmadığı Bölgeler
ABD’nin İç Maliyet Doğrusu
Karlı
Dış Ticaret
Bölgesi
Türkiye’nin iç Maliyet Doğrusu
Ticaretin Yapılmadığı Bölgeler
1
O
10
Buğday
Türkiye 1 Br Çelik – 10 Buğday
ABD
1 Br Çelik - 1 Buğday
İki ülkenin iç maliyet doğruları arasında kalan alan iki ülkenin de dış ticaretten
kazançlı çıkacağı karlı ticaret bölgesini ifade eder.
Karşılıklı Talep Kanunu J.S Mill
Mill'e göre ülkelerden birinin diğer ülkenin malına olan talebinin şiddeti belirlenebilirse
dış ticarette denge fiyat belirlenebilir. İki ülkeli iki mallı bir modelde bir ülkenin
karşılıklı talebi ihraç ettiği bir birim mal karşılığında diğer ülkenin malında ne kadar
talep ettiği ölçülür.
Teklif Eğrisi
Marshall ve Edgeworth tarafından geliştirilmiştir. İki ülkeli iki mallı modelde ülkelerden
birinin bir birim ithal malı karşılığında ne kadar ihraç malı önerdiğini gösteren eğriye
teklif eğrisi denir.
Çelik
Türkiye iç Maliyet
1Ç= 10B
Buğday
• Teklif eğrisi hem arz hem de talep niteliğinde bir eğridir.
• Eğrinin alt sınırı iç maliyet doğrusu tarafından belirlenir.
• Orijinden uzaklaştıkça teklif eğrisinin geriye doğru bükülmesinin nedeni bir birim
ithal malı karşılığında teklif edilen ihraç malı miktarının azalmasıdır.
• Teklif eğrisi hem ihraç malı miktarını hem ithal malı miktarını hem de dış ticaret
hacmini gösterir.
6
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Not: Dış Ticaret Haddi, Teklif eğrisi üzerindeki herhangi bir noktadan orijine çizilen
doğru dış ticaret haddinin yani ticarete konu olan malın diğer ülkenin malı ile hangi
oranda değiştirildiğini gösterir.
Dış Ticaret Dengesi
Çelik
ABD
C
E
TR
0
B
Buğday
İki ülkeli iki mallı modelde dış ticaret dengesi iki ülkenin teklif eğrilerinin kesiştiği "E"
noktasında sağlanır. 0-E doğrusu iki ülke arasındaki dış ticaret haddini gösterir. İki
ülke arasındaki dış ticaret hacmi 0CEB dörtgeni kadardır. Dış ticaret dengesi hangi
ülkenin iç maliyet doğrusuna daha yakına ticaret haddi diğer ülkenin lehine daha iyi
demektir.
Teklif Eğrisinin Kayması
Teklif eğrisi aynı zamanda arz ve talep niteliğinde bir eğri olduğu için ülkenin ara ve
talep koşullarında meydana gelecek değişmeler teklif eğrisinin kaymasına neden
olur. Buna göre, Türkiye’nin çeliğe olan talebinin artması yada ihraç ettiği buğday
arzının artması teklif eğrisinin sağa kaymasına neden olur.
Çelik
ABD
E1
C’
C
E
TR
0
B
Buğday
Türkiye’nin teklif eğrisinin sağa kaymasıyla dış ticaret dengesi E1 noktasında
sağlanmıştır. Teklif eğrinsin sağa kayması ticaret haddi etkisi ve ticaret hacmi etkisi
olarak iki etki doğurur. Eğrinin sağa kaymasıyla ticaret hacmi artarken ticaret haddi
Türkiye aleyhine kötüleşmiştir.
7
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Küçük Ülke Avantajı
Büyük bir ülkenin küçük bir ülkeyle olan ticaretinde dış ticaret dengesinin büyük
ülkenin iç maliyet doğrusuna yakın bir yerde belirlenmesiyle ticaret kazançlarının çok
büyük bir kısmının küçük ülkeye gitmesine küçük ülke avantajı yada önemsiz
olmanın önemi denir.
A
TR
KKTC
B
Toplumsal Kayıtsızlık Eğrisi
Toplumda ekonominin üretebileceği farlı mal bileşimlerinin tüketilmesi sonucunda
elde edilen fayda düzeyini gösteren noktaların geometrik yerine toplumsal kayıtsızlık
eğrisi denir. Toplumsal kayıtsızlık eğrisi bir tüketiciye ait bireysel kayıtsızlık eğrisinin
özelliklerini taşır.
Çelik
U2
Dış Ticaret Haddi
U1
C
İthal
Dış Ticaret Üçgeni
C0
G
İhraç
F’
O
B
B’
Buğday
Dışa kapalı olan bir ekonominin dışa açılmasıyla birlikte tüketebileceği mal miktarı
üretim imkânları eğrisi sınırından daha yüksek bir düzeyde olacağı için (E noktası)
toplumun elde ettiği fayda artacak ve toplumsal kayıtsızlık eğrisi U2 seviyesine
gelecektir.
Heckscher-Ohlin Modeli- Faktör Donatım Teorisi
Ricardo’nun geliştirdiği karşılaştırmalı üstünlük teorisinde ülkelerin yurtiçi üretim
maliyetindeki farklılıkların emek verimliliğinden kaynaklandığı belirtilmiş ancak
açıklanmamıştır. Faktör donatımı teorisi Ricardo’nun modelinin bu eksikliğini
giderebilmek için ortaya atılan modeldir.
8
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Modelin varsayımları;
• Ülkelerin faktör donatımları birbirinden farklıdır.
• İki ülkenin ürettiği malların faktör yoğunlukları birbirinden farklıdır.
• Bir malın üretim fonksiyonu her iki ülkede aynıdır. Yani; sermaye ve emek
kullanılarak üretim yapılır.
• Ülkelerin talep yapıları birbirinin benzeridir.
• Üretimde ölçeğe göre sabit getiri koşulları geçerlidir.
Faktör Yoğunluğu: Bir malın üretiminde kullanılan sermaye emek oranının miktar
yönünden karşılaştırılmasıdır.
Sermaye Yoğun Mal: Bir birim üretim başına sermaye emek oranı yüksek olan
mallara sermaye yoğun mal denir.
Emek Yoğun Mal: Bir birim üretim başına sermaye emek oranı düşük olan mallara
emek yoğun mal denir.
Teoriye göre bir ülke hangi üretim faktörüne bol olarak sahipse o faktörü kullanarak
ürettiği malda karşılaştırılmalı üstünlüğüne sahiptir.
Modele Göre;
• Bir ülkenin bir malı daha ucuza üretmesi üretim faktörlerinin bol yada kıt
olmasına ve faktör fiyatlarına bağlıdır.
• Bir modelin geçerli olabilmesi için bol olan üretim faktörünün aynı zamanda
ucuz olması gerekir.
• Modele göre gelişmiş ülkelerde sermaye, gelişmekte olan ülkelerde ise emek
bol ve ucuz olan üretim faktörüdür.
• Teori ülkeler arasındaki faktör donatım farklılıklarını dikkate alarak
karşılaştırmalı üstünlüğü faktör yoğunluğuna bağlı olarak açıklamaktadır.
9
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Faktör Donatımının Fiziki Tanımlanması
Faktör donatımının fiziki tanımlanmasında iki ülkenin sermaye emek oranlarını miktar
yönünden karşılaştırılması yapılır. Yanda görüldüğü gibi Türkiye’deki sermaye emek
oranının Almanya’dan daha büyük olması Türkiye’de sermayenin, Almanya’da ise
emeğin bol üretim faktörü olduğunu gösterir.
Türkiye
Almanya
>
Sermaye Yoğun
Emek Yoğun
Faktör Donatımının Fiyat Yönünden Tanımlanması
Türkiye
Almanya
>
Emek Bol ve Ucuz
Emek Yoğun
Sermaye Bol ve Ucuz
Sermaye Yoğun Mal
Faktör donatımının fiyat yönünden tanımlanmasında iki ülke arasındaki sermaye
emek fiyat oranları karşılaştırılır. Yukarıda görüldüğü gibi Türkiye’de sermaye emek
fiyat oranını Almanya’dan daha büyük olması Türkiye’de emeğin, Almanya’da ise
sermayenin bol ve ucuz üretim faktörü olduğunu gösterir.
Leontief Paradoksu- Faktör Yoğunluğunun Tersine Dönmesi
Leontief Heckscher - Ohlin modelini ABD ekonomisi verilerini kullanarak kendi
geliştirdiği girdi çıktı analiziyle test etmiştir.
Buna göre;
•
•
•
ABD'nin ihraç ettiği malların emek yoğun ithal ettiği malları ise sermaye yoğun
olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Leontief bu çelişkiyi ABD'li işçilerin verimlilikleri ile açıklıyor.
Paradoks aynı zamanda faktör yoğunluğunu tersine dönmesi olarak da
adlandırılır. Çünkü zaman içerisinde faktör fiyatlarının değişebildiği durumda
ucuz olan faktör pahalı olan faktörün yerine ikame edilebilir. Bu durumda
sermaye yoğun bir mal emek yoğun hale dönebilir.
Heckscher- Ohlin Modelinden Türeyen Teoriler
1-) Faktör Fiyatları Eşitliği
Teoriye göre iki ülkeli iki mallı modelde ülkelerin bol ve ucuz olan üretim faktörlerini
kullanarak uzmanlaşması zamanla bol olan faktöre olan talebin artmasına ve bu
faktörün fiyatının yükselmesine neden olurken uzun dönemde faktör fiyatlarının
eşitlenmesine neden olur.
10
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Gelişmiş ülke- sermaye bol, ucuz
(Faiz ücret oranı artar)
Sermaye talebi artar- Sermaye fiyatı artar
Gelişmekte olan - emek bol, ucuz
Ücret oranı düşer)
Emek talebi artar - Emek fiyatı artar (Faiz
2-) Stolper - Samuelson Teoremi (Gelir Dağılımı Teoremi)
Teori üretim faktörlerinin gelirden aldığı payları analiz etmektedir. Teoriye göre
serbest dış ticaret bol olan üretim faktörü lehine kıt olan üretim faktörünün
aleyhinedir. Çünkü bol ve ucuz olan üretim faktörleriyle uzmanlaşma o faktörün
talebini arttırılan faktörün fiyatının yükselmesine ve gelirden aldığı payında artmasına
neden olur. Ayrıca kıt olan üretim faktörüne olan talebin azalması da o faktörün
fiyatının düşmesine neden olur. Teoriye göre dış ticarette korumacılık ithalata rakip
endüstrilerde yoğun olarak kullanılan faktörün lehinedir.
3-) Rybczynski Teoremi
İki ülkeli, iki mallı ve iki faktörlü modelde tam istihdam koşulları altında bir faktörün
arzı artarsa o faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi artarken diğer malı üretimi
azalır.
Dış Ticaret Modelinde Yeni Teoriler
1-) Nitelikli İş Gücü Modeli - Neo Faktör Donatımı Teorisi (Kesing-Kenen)
Teoriye göre belirli bir türde mesleki beceriye zengin biçimde sahip olan ülkeler bu
faktörü yoğun olarak kullandıkları mallarda uzmanlaşırlar teori sanayileşmiş ülkeler
arasındaki dış ticareti nitelikli iş gücü ile açıklamaya çalışmıştır.
2-) Teknoloji Açığı Teoremi- Gecikmeli Taklit Hipotezi - M. Posner
Teoriye göre sanayileşmiş ülkeler bir malı önce icat ettikten sonra bu malı ihraç
ederler ihraç edilen bu mal belirli bir süre sonra gelişmekte olan ülke tarafından taklit
edilmekte ve daha düşük maliyetle üretilmektedir. Başlangıçta malı ihraç eden
sanayileşmiş ülke malın ithalatçısı haline gelir. Teori dış ticareti icat edilen ürünlerin
taklit edilme süreci ile açıklanmaktadır.
3-) Ürün Dönemleri Teoremi - R. Vernon
Teori teknoloji açığı teoreminin geliştirilmiş ve dönemlere ayrılmış halidir. Dönemler
şöyle ifade edilir;
A.
B.
C.
D.
E.
Ürün icat edilir.
İcatçı ülke ürünü ihraç eder.
İthalatçı ülke ürünü taklit eder.
İcatçı ülkenin ihracatı azalmaya başlar.
İcatçı ülke malı ithal eder.
4-) Tercihlerde Benzerlik Teoremi B. Linder
Teoriye göre sanayi malları ticareti kişi başı gelir düzeyi yüksek olan sanayileşmiş
ülkeler arasında daha yoğundur. Bunun nedeni sanayileşmiş ülkelerdeki halkların
tercihlerinin birbirine benzemesidir.
11
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
5-) Ölçek Ekonomileri Dönemi
Ülkelerin belirli mallarda uzmanlaşmaları bu malları daha düşük maliyetle daha ucuza
üretip dış ticarette karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmalarına neden olur. Bu durum
ölçek ekonomileri nedeniyle ülkeye maliyet avantajı sağlar.
6-) Monopolcü Rekabet Teorisi
Teoriye göre tüketicilerin zevk ve tercihlerindeki farklılıklara bağlı olarak ülkelerin bu
farklılıkları gözetecek şekilde uzmanlaşmaları dış ticaretin temelini oluşturur. teoriye
göre dış ticaret ülkeler arasında daha çok endüstri içi ticaret şeklinde gerçekleşir.
Endüstri içi ticaret endeksi = 1-
Endüstri içi ticaret endeksi 0-1 arasında değer alır. Endeksin 1'e yaklaşması endüstri
içi ticaretin arttığını 0'a yaklaşması endüstri içi ticaretin azaldığını gösterir.
7-) Varlık Modeli
Modele göre dış ticaretin temel sebebi bir malın ekonomide olmamasıdır.
Dış Ticaret ve Büyüme
Büyüme bir ekonominin ürettiği mal ve hizmet miktarında artışı ifade ederken bu
durum üretim imkânları eğrisinin sağa kaymasıyla gösterilir.
Bir ekonominin büyümesi faktör arzının artması ya da teknolojik gelişme ile
mümkündür.
Y
Y1
Y
O
X
X1
X
Faktör Arzının Artması ve Büyüme
1-) Yansız Büyüme: Emek ve sermaye miktarının aynı oranda büyümesi ile sermaye
emek oranının değişmediği ve üretim imkânları eğrisinin paralel olarak sağa
kaymasıyla ortaya çıkan büyümedir.
2-) Ticaret Arttırıcı Yanlı Büyüme: İhraç edilen malın üretiminde yoğun olarak
kullanılan faktörün diğer faktöre göre daha fazla artış göstermesi ile ortaya çıkan
büyümedir.
3-) Ticarete Karşıt Büyüme: Ülkenin faktör stokundaki artış ihraç edilen malın
üretiminde kullanılan faktörde değil kıt olan faktörde daha fazla artış olması
durumunda ortaya çıkan büyümedir.
12
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
4-) Rybozonski Teoremi: İki ülkeli, iki mallı ve iki faktörlü modelde tam istihdam
koşulları altında bir faktörün arzı artarsa o faktörü yoğun olarak kullanan malın
üretimi artarken diğer malı üretimi azalır.
Teknoloji Gelişme
Teknolojik gelişme yeni bir üretim yönteminin icat edilmesiyle kendini gösterir. Bu
durumda aynı miktar kaynakla daha fazla mal üretmek ya da aynı miktar malı daha
az kaynakla üretmek mümkün olur. Üretim fonksiyonlarının doğrusal ve sabit verimin
geçerli oldu durumda 3 tip teknolojik gelişme söz konusudur.
1-)Sapmasız Teknolojik Gelişme: Emek ve sermayenin marjinal verimliliğini aynı
oranda arttıran teknolojik gelişmedir.
2-) Emek Tasarrufu Sağlayan Teknolojik Gelişme: Sermayenin marjinal
verimliliğini emekten daha fazla arttıran ve sermaye emek oranını artmasına neden
olan teknolojik gelişmedir.
3-) Sermaye Tasarrufu Sağlayan: Emeğin marjinal verimliliğini sermayeden daha
fazla arttıran ve sermaye emek oranının azalmasına neden olan teknolojik
gelişmedir.
Yoksullaştıran Büyüme - J. Bhagwati
Büyüme bir taraftan üretim artışına neden olurken dış ticarete konu olan malın
arzının artması o ülke için ticaret haddinin kötüleşmesine ve ülkenin refah düzeyinin
azalmasına neden olur. Bu durum yoksullaştıran büyüme olarak ifade edilir.
Dış Ticaret Politikası
Ülkede kaynakların daha etkin kullanılmasına verimliliklerin artmasın ve toplumsal
kazançların ortaya çıkmasına sebep olmakla birlikte gerçek yaşamda serbest dış
ticaret uygulamasına hemen hemen hiç rastlanmamaktadır.
Dış Ticaret Politikasının Amaçları
• Yerli endüstriyi dış rekabetten korumak
• Dış ticaret açıklarını kapatmak
• Ekonomik kalkınmayı sağlamak
• Piyasa aksaklıklarını gidermek
• İç ekonomik istikrarı sağlamak
• Hazineye gelir sağlamak
• Ekonominin liberalleşmesini sağlamak
• Dış piyasalarda monopol gücünden yararlanmak
• Otarşi (kendi kendine yetebilmek)
• Belirli sosyal sınıfları korumak
• Dış politika hedeflerini gerçekleştirmek
13
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Dış ticaret Politikası Araçları
1-) Tarifeler
İthal edilen malların ülke sınırında girişinde alınan vergileri ifade eder.
2-) Tarife Dışı Araçlar
Gümrük Tarifesi Dışında ülkeden döviz çıkışını azaltmaya yönelik hükümetlerce
uygulanan tedbirlerdir.
A. Miktar Kısıtlamaları: ithal edilen mal miktarının sınırlandırılması şeklinde
uygulamadır.
B. Tarife Benzeri Faktörler: Çoklu kur uygulaması, yerli katkı oranı ithal ikameci
endüstrilere sübvansiyon uygulanması gibi yöntemlerle ithalatın
sınırlandırılmasın yönelik uygulamadır.
C. Görünmez Engeller: Halk sağlığı kamu güvenliği ve çevrenin korunması gibi
nedenlerle ithal edilen mal miktarını sınırlandırmasıdır.
D. Gönüllü İhracat Kısıtlaması: ihracat kotası olarak adlandırılan bu yöntemde
gelişmekte olan ülkelerin ihraç ettikleri mallar üzerine konulan sınırlamadır.
3-) İhracatın Özendirilmesi
İhracatın ya da döviz kazandıran işlemelerin teşvik edilmesi şeklindeki uygulamadır.
4-) Bağlı Ticaret:
İki ülkenin aralarında anlaşarak döviz tasarrufu yapmak amacıyla serbest dövizle
satılmayan malların ihracatının gerçekleştirdiği uygulamadır.
En fazla kayırılmış Ülke Kuralı: ülkeler aralarında anlaşmayla belirledikleri gümrük
oranlarını bir başka ülkeye karşı anlaşmaya taraf olan bir ülkenin farklı bir tarife
uygulaması durumunda anlaşma tarafı diğer ülkeleri o tarifeden yararlanmasına
olanak tanıyan kuraldır.
Dış Ticarette Korumacılık
Serbest dış ticaret kaynak etkinliğini arttırıp üretilen mal ve hizmet miktarını arttırırken
korumacı politikalar kaynakların etkin dağılımını ve rekabeti boğmaktadır.
Korumacılığın sebep olduğu sakıncalar şöyle sıralanmaktadır.
•
•
•
•
Firmaların yenilik güdüsünü azaltır. Rekabet isteklerini azaltır ve piyasayı
durgunluğa sürükler.
Bir sektörün korunması diğer sektörlerde de aynı talebi yaratır; yani koruma
korumayı doğurur.
Koruma daima monopolü besler.
Koruma bürokrasi yaratır. Kaynak israfına rüşvete ve yolsuzluklara neden olur.
14
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Tutarlı Gerekçelerle Koruma
1-) Ulusal Güvenlik
Ulusal savunma ile doğrudan ilişkili olan sektörlerin korunması gerekliliğini ifade eder.
2-) Genç Endüstri Tezi (Bebek Sanayi Argümanı)
Gelecekte gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak endüstrilerin bu güce
kavuşuncaya kadar korunması gerekliliğini ifade eder.
3-) Stratejik Ticaret Politikası
Sanayileşmiş ülkelerin büyümesinde kilit kabul edilen sektörlerin korunması
gerekliliğini ifade eder.
4-) Dampinge Karşı Koruma
Diğer ülkelerin dampinge karşı koruma gerekliliğini ifade eder
Bu maddeler dışında işsizliği azaltmak ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak ve
dış ticarette ulusal pazarlık gücünü arttırmak amacıyla da koruma tedbirlerine
başvurulabilir.
Gümrük Tarifeleri
Tarife: Yurtdışından ithal edilen mallara uygulanacak vergi miktarlarını gösteren
listedir. Tarifeler dış ticaret politikasının en eski ve en yaygın araçlarından biridir.
Genellikle gelir sağlama amaçlı (hasılat tarifesi) ya da koruma sağlama amaçlı (
koruyucu engelleyici tarife) uygulanır.
Tarife Türleri
1-) Otonom Tarife: Bir ülkenin egemenlik gücüne dayanarak koyduğu tek taraflı
tarifelerdir. Ülkelerin aralarında anlaşarak uluslararası anlaşmalar doğrultusunda
belirledikleri tarifelerdir.
2-) Yasaklayıcı Tarife: Yurtiçi fiyatından daha düşük bir fiyatla ithal edilen mallara,
yurtiçi fiyatla dünya fiyatı arasındaki fark kadar ya da ondan daha büyük oranda tarife
konulmasıdır.
Tarifeler uygulamada spesifik ya da advalorem esaslara dayanılarak belirlenir.
Spesifik vergiler uygulanması kolay vergi türü olsa da adalet ilkesine uygun değildir.
Advalorem vergi uygulaması zor olan vergi tipleri olsa da adalet ilkesine daha uygun
olan vergi türüdür.
15
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Gümrük Tarifelerin Ekonomik Etkileri
1-)Kısmi Denge Yaklaşımı - Piyasa Üzerine Etkileri
Analizde küçük bir ülkenin başlangıçta serbest dış ticaret yaptığı ve daha sonra ithal
ettiği mala tarife uyguladığı varsayılacaktır.
P
S
d
a c b
D
O
M1 M2 M3 M4
Q
Üretim Tüketim
Etkisi Etkisi
Dış Ticaret Etkisi
Tüketici Rantı Kayıp: d+a+c+b
Üretici Rantı: d
Devletin Vergi Geliri: c
Toplumsal Kayıp: a+b
Toplumsal Tüketim Kaybı: b
Toplumsal Üretim Kaybı: a
Gelir dağılımı- Bölüşüm Etkisi: d
Vergi Geliri: c
2-) Tarifenin Makro Ekonomik Etkileri (Genel Denge Yaklaşımı)
Konulan bir verginin makro ekonomik etkilerini aşağıdaki gibi sıralanabilir;
•
•
•
•
•
Tarifeler yerli mala olan talebi arttırırken yurtiçi gelir düzeyinin ve istihdamın
artmasına neden olur.
Tarifeler ithalatı kısıtladığı gibi dış ticaret açıklarının azalmasına neden olur.
Misilleme etkisinin olmadığı durumda dış ticaret hadlerini ülke lehine iyileştirir.
Tarifeler gelir dağılımını belli bir sosyal sınıf lehine iyileştirir.
Tarifeler sübvansiyonlu ve dampingli mallara karşı koruma sağlar.
16
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Optimum Gümrük Tarifesi: Konulan bir tarifenin dış ticaret haddini iyileştirici etkisinin
dış ticaret hacmini kötüleştirici etkisini telafi ettiği tarifeye optimum gümrük tarifesi
denir.
Gümrük Tarifesinin Yansıması
İthal edilen mala konulan tarife uygulamada genellikle yurtiçi fiyatı üzerine eklenip
yurtiçindeki tüketicilere yansıtır. Ancak; tarife koyan ülkenin monopson gücünün
olduğu durumda konulan tarifenin yansıması iki ülkedeki arz ve talep esnekliklerine
bağlı olarak değişir. Buna göre;
•
•
İhracatçı ülkenin arz ve talep esnekliği ne kadar düşükse, knulan berginin
büyük bir kısmı ihracatçı ülkeye yansır.
İthalatçı ülkenin arz ve talep esnekliği ne kadar yüksekse konulan verginin
büyük kısmı ihracatçı ülkeye yansır.
Metzler Paradoksu:
Konulan tarifenin ithal mala tarife koyan ülkenin iç piyasasında ve dünyada o malın
fiyatının eskisinden daha düşük olmasına sebep olabileceği görüşüne Metzler
Paradoksu denir.
Etken Dış Koruma
Etken Koruma: tarifelerin yurtiçi endüstriyi hangi oranda koruduğunu gösteren
değerdir. Etken koruma nihai mal üzerine konulan tarife ile doğru yönlü girdi üzerine
konulan tarife ile ters yönlü ilişkidedir.
Z=
T: Nihai mal üzerindeki tarife
Ti: İthal girdi üzerindeki tarife
a: İthal girdi Oranını Gösterir.
Negatif Etken Koruma: ithal edilen girdi üzerine tarife uygulanması ile yurtiçinde
yaratılan katma değerin azalmasına negatif etken koruma denir.
Özel Dış Ticaret Rejimleri
1-) Geçici İthalat- İhracat Rejimi
Değerlendirici bir işlem yapmak üzere yurtdışından gelen ve tekrar ülkeden çıkacak
olan ya da yurtdışına gönderilip tekrar ülkeye geri gelecek olan mallara vergi
muafiyetinin uygulandığı rejimdir.
2-) Serbest Bölgeler: Ülke sınırları içerisinde ancak gümrük duvarları dışında kalan
bölgedir. Serbest bölgeler, serbest ticaret bölgeleri ve serbest üretim bölgeleri olarak
2 farklı şekilde uygulama bulabilir. Amaçları;
•
Sağlanan teşviklerle düşük maliyetli üretim yapmak yabancı sermaye ve
teknoloji girişlerine
17
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
•
•
•
•
Uygun ortam yaratmak.
Sanayinin ihtiyaç duyduğu ara mal ve hammaddelere kolay ulaşım sağlamak.
Ticaret imkânlarını arttırıp istihdam yaratmak.
Ülkeye döviz girişlerini arttırmak.
3-) Antrepolar
Yurtdışından Gelen Malları herhangi bir tarifeye tabi tutulmadan uzun süre muhafaza
edilmesini sağlayan yerlerdir.
4-) Transit Ticaret
Bir ülkeden diğer bir ülkeye gönderilen malların üçüncü bir ülkeden geçişi transit
ticaret olarak ifade edilirken bu mallar gümrüğe tabi değildir.
5-) Sınır- Kıyı Ticareti
Aralarında ortak bir kara ya da deniz sınırı olan ülkelerin anlaşmalar doğrultusunda
belirledikleri ticaret rejimidir. Bu rejimde temel amaç sınır bölgelerinde yaşayan
insanların ihtiyaçlarını karşılanmasıdır.
6-) Bedelsiz İthalat
Yurtdışında yaşayan vatandaşların ülkeye girişleri sırasında getirdikleri mallara
uygulanan özel rejimdir.
Tarife Dışı Araçlar
A-) Miktar Kısıtlamaları
1-)İthalat Kotaları
İthal edilen mallara fiziki miktarı üzerine ya da değeri üzerinden belirlenen
sınırlamalardır. Kotalar uygulamada genellikle geçici sürelerle yerli endüstriyi
korumak ve ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak amacıyla kullanılır. Kota türleri
şöyledir;
Global Kota: ithal edilen malın miktar ya d değer yönünden sınırlandırılmasıdır.
2-) Tahsisli İthalat Kotası
İthal edilen mala uygulanacak kotanın ithalatçı firmalar arasında paylaştırıldığı
uygulamadır.
18
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
Gümrük tarifesi ve Kota: Tarifenin ve kotanın bir arada kullanıldığı kısıtlama
şeklidir.
Tüketici Rantı Azalışı: d+a+c+b
P
S
Üretici Rantı Artışı: d
Kıtlık Rantı: c
Toplumsal Kayıp: a+b
d a
c b
D
Q
Kotanın tarifenin yarattığı ekonomik etkilerinden tek farkı yarattığı kıtlık rantıdır. Kıtlık
rantının paylaşımı 3 şekilde olur;



Çoğunlukla yurtiçindeki ithalatçı firmalar malın ithalattan sonra malı yüksek
fiyatla satarak kıtlık rantını ele geçirir.
İthal malı üreten firmanın monopol gücünün olduğu durumda bu malın satış
fiyatının arttırarak malı üreten firma kıtlık rantını ele geçirir.
Devletin kota koyduğu malın ithalat iznini açık arttırma ile lisans vererek
satması durumunda kıtlık rantı devlete kalır.
Gümrük Tarifelerinin ve Kotanın Karşılaştırılması








Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Belirlenen sınırın
üzerinde ithalata izin vermez.
Kota uygulaması karaborsa ve kaçakçılığa eden olabilir.
Kota uygulamasında malın iç fiyatında meydana gelecek artışın bir sınır
yoktur.
Koya uygulaması şeffaf değildir. Belirlenmesi uygulanması ve denetimi zordur.
Kota uygulaması önemli bir rant geliri doğurur. Rüşvete ve yolsuzluğa neden
olur.
Kota uygulaması ithalatı kesin olarak sınırlandırırken tarifede bu söz konusu
değildir.
Kota ödemeler bilançosu açıklarını hızla azaltacaktır
Sermaye çıkışlarının azaltmak için sermaye kotası şeklinde uygulanabilir.
2-) İthalat Yasağı
İthal edilen malın yurtiçine girişinin tamamen yasaklanmasıdır. Uygulama amaçları
şöyledir;



Önemsiz ve lüks malların ithalatını engelleyip döviz çıkışlarını azaltmak.
Yerli endüstriye tam koruma sağlamak.
Dış ödeme açıklarını kapatmak.
19
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
P
S1
S2
S3
S
P1
P0
D
M1
M2 Q
Başlangıçta serbest dış ticaretin olduğu durumda P0 fiyat düzeyinde ithal edilen mal
miktarı M1- M4 kadarken ithalata yasak getirilmedi yurtiçi piyasa arz eğrisini
dikleştirerek kısa dönemde S1 konumuna gelmesine neden olur. Uzun dönemde yerli
firmaların üretim arttırmasıyla dik olan arz eğrisi yatıklaşıp sağa kayacaktır.
İthalat Yasağının Ekonomik Etkileri



Koruyucu, tüketimi kısıcı ve gelir etkisi çok büyüktür.
Devletin vergi geliri elde etme şansı yok olur.
Ekonomiyi dış ticaretten soyutlar ve ihracatı azaltır.
3-) Döviz Kontrolü
Devletin döviz alım satımına sınırlama getirmesi şeklindeki uygulamadır. Gemel
amaç ithalatı kısıtlayarak ödemeler bilançosu açıklarını azaltmaktır.
B-) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları
1-) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları
Gelişmiş ülkelerin kendi endüstrilerini korumak amacıyla gelişmekte olan ülkeler
tarafından ihraç edilen ve daha çok emek yoğun mallar üzerine getirdikleri
sınırlamalardır.
2-) Görünmez Engeller
Halk sağlığının kamu güvenliğini veya çevreyi korumak amaçla ithal edilen mallara
standart ve idari yönergeler getirerek ithalatın sınırlandırılmasıdır.
20
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
C-) Sübvansiyonlar
1-) İhracat Sübvansiyonları
Devletin ihracat yapan endüstrilere vergi indirimi uygulaması düşük faizli kredi
uygulaması ya da parasal ödemeler vermesi şeklindeki uygulamadır. Sübvansiyon
her birim ihracat başına elde edilen karı arttırıcı etki yapar.
P
S
P1
P0 a b
c
d
D
M3 M1
M2 M4
Q
Tüketici Rantı Azalışı: a+b
Üretici Rantı Artışı: a+b+c
Sübvansiyon: b+c+d
Sosyal maliyet: b+d
2-) İç Piyasaya Dönük Sübvansiyon
Devletin ithal ikameci üretim yapan endüstrileri dış rekabetten korumak için
uyguladığı sübvansiyondur.
P
S
P0
D
M1
M3
Q
Başlangıçta serbest dış ticaretin olduğu durumda p0 fiyatında M1, M3 kadar ithalat
yapılmaktadır. Devletin iç piyasaya dönük sübvansiyon uygulaması arz eğrisini sağa
kaydırırken malın fiyatını değiştirmeden yurtiçi üretim miktarını M1-M2 kadar
artmasına neden olur.
İthalat ve İhracat Vergileri
1-) İthalata Fark Giderici Vergi
Yurtiçine ucuz giren ithal malı üzerine yurtiçindeki denge fiyat ile ithal fiyatı arasındaki
fark kadar vergi konulmasıdır.
21
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
2-) ihracat Vergisi
İhraç edilen mallar üzerine konulan vergilerdir. Genellikle gelişmekte olan ülkelerin
kullandığı ve vergi geliri elde etmek ihracatı caydırmak, dış ticaret hadlerini iyileştirme
amacı güden vergilerdir.
Dış Ticaret Ambargoları: Bir ülkeye dış ticaret yasağının konulmasını yani, o ğlke ile
yapılan ihracatın ve ithalatın yasaklanmasını ifade eder.
E-) Monopoller ve Karteller
1-) İhracat Monopolleri ve Damping
Damping: ihracatçı büyük bir firmanın malını dış piyasada iç piyasadaki fiyattan daha
düşük bir fiyatla satması durumudur. Terside geçerlidir. Ters damping denir.
a-) Damping Türleri:
 Arada Bir Yapılan Damping: Firmaların aşırı stoklarını eritmek için değişken
maliyetlerini karşılayacak şekilde mal sattıkları damping yöntemidir.
 Yıkıcı Damping: Bir firmanın rakiplerini yok etmek amacıyla uyguladığı
dampingdir.
 Sürekli Damping: üretilen malın miktarını arttırarak ölçek ekonomisini maliyet
düşürücü avantajlarından yararlanmak için yapılan dampingdir.
Anti- Damping Vergisi: Dampinge maruz kalan ülkenin yerli endüstriyi korumak için
dampingli mala uyguladığı vergidir.
2-) Karteller:
Benzer malları üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretim miktarlarını kısmak ve
piyasayı bölüşmek amacıyla oluşturdukları yapıdır.
Dünya Ticaretinin Serbestleşmesi
GATT- Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Antlaşması
Dünya ticaretinin serbestleştirilmesi amacıyla 1947-1948 yılları arasında Uluslararası
Ticaret Örgütü (ITO) adı altında bir organizasyon kurulması amaçlansa da ABD
öncülüğündeki bazı ülkelerin karşı çıkmasıyla bu oluşum gerçekleşmemiştir. Bunun
yerine GATT olarak adlandırılan ve geçici kabul edilen bir anlaşma imzalanmıştır.
Anlaşmanın amacı Dünya ticaretinin serbestleştirilmesi için gerekli koşulların
hazırlanması ve kuralların belirlenmesidir. Bu oluşum yerini 1995 yılında "Dünya
Ticaret Örgütüne" bırakmıştır.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO)
1995 yılında faaliyete geçen Dünya Ticaret Örgütü (GATT) anlaşmasının değiştirip
geliştirerek kendi bünyesine dahil etmiştir. GATT özellikle sanayi mallarında dünya
ticaretinin serbestleştirilmesi amacıyla çalışmalar yaparken Dünya Ticaret Örgütü
yasal zemine oturtulmuş yaptırım gücü arttırılmış ve sanayi mallarıyla birlikte tarım
tekstil ve hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi için çalışan ve fikri mülkiyet haklarında
bünyesine alan kuruluştur.
22
EKONOMİHUKUK.COM
EKONOMİHUKUK.COM
İktisadi Birleşme Türleri
Dünya Ticaret Örgütü dünya üzerinde dış ticaretin serbestleştirilmesi amaçlarken
bağzı bölgesel yaklaşımlarda ülkelerin kendi aralarındaki dış ticareti serbestleştirmek
amacıyla farklı uygulamalara gittikleri gözlemlenebilmektedir.
1-)Tercihli Ticaret Anlaşması: En dar kapsamlı ticari işbirliği uygulamasıdır.
Antlaşmaya taraf ülkeler tek yanlı ya da karşılıklı olarak birbirlerinin mallarına düşük
gümrük tarifeleri uygularlar.
2-)Serbest Ticaret Bölgesi: Bu uygulamada ülkeler kendi aralarındaki ticarette
gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldırmakta; fakat bölge dışındaki ülkelere
özel tarife uygulamaktadır.
3-) Gümrük Birliği: Uygulamada ülkelerin kendi aralarındaki ticarette gümrük
tarifeleri talar ve eş etkili vergiler kaldırılmakta; ancak birlik dışında kalan ülkelere tek
bir gümrük tarifesi uygulanmaktadır.
4-) Ortak Pazar: Gümrük Birliğinden daha ileri bir birlik türüdür. Bu uygulamada
gümrük birliği yanında emek ve sermayeye serbest dolaşım hakları verilmektedir.
5-) İktisadi Birlik: iktisadi birleşmenin en ileri halidir. İktisadi birlikte ortak pazar
yanında ekonomik mali ve para politikalarının tek elden yürütülmesi söz konusudur.
Bu aşamaya gelebilmek için tek para ve bankacılık sisteminin varlığı ve tüm birlik
çapında ortak mali politikaları belirleyecek ve uygulayacak organların varlığı şarttır.
23
EKONOMİHUKUK.COM
Download