EKONOMİHUKUK.COM Uluslararası İktisat Ders Notları Son Güncelleme 9.11.2016 Notlar Dersin soruları için http://ekonomihukuk.com/category/uluslararasiiktisat/ adresinden ulaşabilirsiniz. Ders notlarımız düzenli aralıklarla güncellenmektedir. Bu güncelleme ÖSYM sınavlarının müfredatlarına göre değişmektedir. Bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsanız [email protected] adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. Bu not ekonomihukuk.com tarafından hazırlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. EKONOMİHUKUK.COM Merkantalizm - Altın Külçecilik Belli başlı temsilcileri T. Miles, T.Man, A. Serra, J.Bodin, J. Colbert. Özellikleri ise aşağıdaki gibidir; • • • • • • • • • Merkantilizme göre bir ülkenin zenginliği ve siyasi gücü sahip olduğu değerli madenlerle ölçülür. Bu iktisadi düşünce tarzında temel amaç sahip olunan altın stoklarının arttırılmasıdır. Altın stokunun arttırılması için dış ticarete önem verilir. Dış ticarette hammadde ve ara mal ithalatı yapılırken nihai mallar ihraç edilmesi hedeflenir. Değerli maden stoklarının arttırılması aracılığıyla devletin ekonomiye müdahalesi gerekli görülür. Bu doğrultuda dış ticarette devletin korumacı politikalar uygulaması savunulur. Merkantilistlere göre dünya serveti sabittir ve dış ticaretten bir taraf kazançlı çıkarken diğer taraf zarar görür. Ticaret, deniz ve ticaret filoları aracılığıyla yapılır. Fransa ve İngilterede de bu anlayış geçerlidir. Sanayi devrimiyle birlikte terk edilmiştir. Sanayi devrimiyle birlikte üretilen mal miktarı artmış ve pazar arayışları artmıştır. Karşılıklı ticaret başlamıştır. Klasik İktisat ve Serbest Dış Ticaret Mutlak Üstünlükler Teorisi A. Smith Uluslararası iktisat teorisinde ilk kapsamlı ve sistematik analiz A. Smith'in 1776 yılında yayınladığı "Ulusların Zenginliği" eseri ile karşımıza çıkmaktadır. Smith'e göre merkantilistlerin iddia ettikleri gibi dünya serveti sabit değildir. Ayrıca üretim süreçlerinde iş bölümü ve uzmanlaşmaya gidilerek verimliliğin arttırılması mümkündür. Bu doğrultuda her iki ülkenin dış ticaretten kazançlı çıkması mümkündür. Dış ticaret teorisinin varsayımları: • Dünyada iki ülke ve iki mal vardır. Üretilen mallar homojendir. • Dış ticarette para kullanılmaz. Malın malla değişimi söz konusudur. • Dış ticarette taşıma maliyetleri "0" dır. • Modelde devlet yoktur. Dolayısıyla dış ticareti kısıtlayacak tarife ve benzeri unsurlar yoktur. • Tüm piyasalarda tam rekabet koşulları geçerlidir. Ekonomi tam istihdamdadır. • İş gücü ülke içerisinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsizdir. • Teoride maliyeti oluşturan tek unsur emektir. Emek- Değer Teorisi: Teoriye göre bir malın maliyeti onu üretmek için kullanılan ve homojen kabul edilen emek miktarıyla ölçülür. Buna göre bir malın üretiminde ne kadar az emek kullanılıyor ise o mal diğer mallara göre daha düşük maliyetle üretiliyor demektir. Sermaye biriktirilmiş ve üretim araçlarına dönüştürülmüş emekten başka bir şey değildir. 2 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Mutlak üstünlükler teorisine göre bir ülke hangi malı daha düşük maliyetle gerçekleştiriyor ise o maldan mutlak üstünlüğü sahiptir. Buna serbest dış ticarette ülke mutlak olarak üstün olduğu malı ihraç etmeli, diğer malı ithal etmelidir. A Malı B Malı Türkiye 40 20 Almanya 20 80 Tabloda her iki ülkenin 1 işçiyle üretebileceği A ve B malı miktarı verilmiştir. Emek - Değer Teorisine göre Türkiye A malında Almanya ise B malında daha düşük maliyetle üretim yapıp mutlak üstünlüğe sahiptir. Bu durumda mutlak üstünlükler teorisine göre Türkiye sadece A malı üretip bunu ihraç ederken B malını Almanya’dan ithal edecektir. Mutlak üstünlükler teorisine göre dış ticaretten her iki ülkenin kazançlı çıkabilmesi için her ülkenin farklı bir malda mutlak üstünlüğe sahip olması gerekir. A Malı B Malı X Ülkesi 40 80 Y Ülkesi 10 20 Tabloya göre X ülkesi her iki malda da mutlak üstünlüğe sahiptir. Bu durumda iki ülke için karlı dış ticaret söz konusu değildir. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi – D. Ricardo Ricardo’ya göre bir ülke her 2 malın üretiminde de mutlak üstünlüğe sahip olsa bile karşılıklı dış ticaret söz konusu olabilir. Ricardo’ya göre önemli olan mutlak üstünlük değil üstünlüğün derecesidir. Tabloya göre İngiltere hem kumaş hem şarap (1 İşçi) (1 İşçi) üretiminde mutlak üstünlüğe sahiptir ve A. Kumaş Şarap Smith'e göre karşı dış ticaret söz konusu değildir. Ancak Ricardo’ya göre önemli olan üstünlüğün derecesidir; buna göre İngiltere İngiltere 80 40 kumaş üretiminde 8 kat şarap üretiminde ise 2 kat daha üstün durumdadır. Bu durumda İngiltere sadece kumaş üreterek, Portekiz de Portekiz 10 20 sadece şarap üreterek serbest dış ticaret yaparlarsa 2 ülke dış ticaretten kazançlı çıkar. Ricardo’ya göre 2 ülke arasında karlı dış ticaretin söz konusu olabilmesi için 2 ülkenin iç üretim maliyetlerinin yani yurtiçi fiyatlarının birbirinden farklı olması gerekir. Ricardo Modelinin Eksik Yönleri; • Model Emek Değer Teorisine dayandığı için maliyeti oluşturan tek unsur emektir. Sermaye, doğal kaynak v girişimci unsuru göz ardı edilmiştir. • Modelde ülkeler arasındaki iş gücü verimlilik farkları açıklanmamıştır. • Gerçek yaşamda iş gücü ülke içerisinde tam hareketli değildir. 3 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM • • • Teori tamamen bir arz teorisidir. Talep koşulları göz ardı edilmiştir. Teori sabit maliyet ve tam uzmanlaşmaya dayanır. Teoride zaman ve değişim unsuru göz ardı edilmiştir. (Statik ve durağan bir modeldir) Teoride üretimin aşamalara ayrılması ve daha düşük maliyetli üretim koşulları göz ardı edilmiştir. • Neo Klasik İktisat ve Serbest Dış Ticaret ( Karşılaştırmalı Maliyet Teorisi) Klasik modelin göz ardı ettiği sermaye faktörünü dış ticaret teorisi içerisine alıp karşılaştırmalı maliyet teorisi çerçevesinde iki ülkenin karlı ticaret koşullarının analiz edildiği yaklaşımdır. Neo Klasik modelde sermayenin modele dahil edilmesiyle karşılaştırmalı üstünlük fırsat maliyeti kavramı ile açıklanır. Buna göre bir malın üretiminde daha düşük fırsat maliyetine sahip olan ülke o malda karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Türkiye Çelik Buğday 10 TL 1 TL 1$ 1$ ABD Türkiye 1 Çelik ABD 10 Buğday 1 Çelik 1 Buğday Tabloda bir birim çelik ve buğday için 2 ülkedeki fiyatlar yer almaktadır. Bu fiyatlardan hareketle Türkiye'de birim çeliğin karşılığı 10 birim buğdayın ABD'de 1 birim çeliğin karşılığı 1 birim buğdaydır. Karşılaştırma doğrultusunda Türkiye'de buğdayın fırsat maliyeti daha düşükken ABD'de çeliğin fırsat maliyeti daha düşüktür. Karşılaştırmalı maliyet teorisine göre Türkiye buğday ABD ise çelik üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. 1-) Sabit Fırsat Maliyeti ve Karşılıklı Dış Ticaret Çelik Çelik Uluslararası Fiyat Doğrusu 1000 E 100 C A D O B 1000 Buğday O 1000 Türkiye 1 Çelik Buğday ABD 10 Buğday 1 Çelik 1 Buğday 4 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Başlangıçta dışa kapalı olan Türkiye imkânları eğrisi üzerinde A noktasında üretim gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin üretim imkânları eğrisinin ABD'ye göre daha yatık olması buğdayın Türkiye'de daha düşük fırsat maliyeti ile üretildiğini göstermektedir. Bu durumda Türkiye buğday üretiminde tam uzmanlaşmaya giderse 0-D kadar buğday üretecektir. Bu üretim 0-B kadarlık kısmı yurtiçinde tüketilirken B-D kadarlık kısmı ihraç edilecek ve bunun karşılığında uluslararası fiyat doğrusunun belirlediği orandan B- E kadar çelik ithal ederek kendi üretebileceği mal miktarında daha fazla mal tüketerek toplumsal refahını arttırmaktadır. 2-) Artan Fırsat Maliyet ve karşılaştırmalı Dış Ticaret ABD’nin fırsat maliyeti Çelik F A C Türkiye’nin Fırsat Maliyeti K C0 F’ B O B1 Buğday Dışa kapalı olan ve başlangıçta A noktasında olan Türkiye’nin buğday üretimindeki fırsat maliyeti ABD'ye göre daha düşüktür. Bu durumda Türkiye dış ticarete açılarak D noktasında üretim gerçekleştirirken buğday üretimi 0-B1 kadar çelik üretimi ise 0C0 kadar olacaktır. Türkiye B-B1 kadar buğdayı ABD'ye ihraç ederken bunun karşılığında K-E kadar çelik ithal edecektir. Serbest dış ticaret sonrası Türkiye sınırlı uzmanlaşmaya giderek E noktasında mal tüketip toplumsal refah düzeyini arttırmıştır. 3-) Azalan Fırsat Maliyeti ve Karşılıklı Dış Ticaret Çelik F C A E F O B D Buğday Başlangıçta dışa kapalı olan ve A noktasında üretim gerçekleştiren Türkiye azalan fırsat maliyeti avantajı ile çelik üretiminde uzmanlaşır ise 0-F' kadar çelik üretecektir. Bu üretimin 0-C kadarlık kısmı içerde tüketilirken C-F' üssü kadarlık kısmı içerde tüketilirken C-F' üssü kadarlık kısmı ihraç edilecek bunun karşılığında 0-B kadarlık buğday ithal edilirken, E noktasında tüketim yapma şansı yakalayacaktır. 5 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Karşılıklı Talep Kanunu ve Teklif Eğrisi Ricardo’ya göre ülkelerin iç maliyet oranı dış ticarette denge ticaret haddinin alt ve üst sınırının belirlenirken karşılıklı maliyet teorisinde dış ticaretin alt ve üst sınırını belirlerken karşılıklı maliyet teorisinde dış ticaretin alt ve üst sınırları fırsat maliyeti tarafından belirlenir. Çelik Ticaretin Yapılmadığı Bölgeler ABD’nin İç Maliyet Doğrusu Karlı Dış Ticaret Bölgesi Türkiye’nin iç Maliyet Doğrusu Ticaretin Yapılmadığı Bölgeler 1 O 10 Buğday Türkiye 1 Br Çelik – 10 Buğday ABD 1 Br Çelik - 1 Buğday İki ülkenin iç maliyet doğruları arasında kalan alan iki ülkenin de dış ticaretten kazançlı çıkacağı karlı ticaret bölgesini ifade eder. Karşılıklı Talep Kanunu J.S Mill Mill'e göre ülkelerden birinin diğer ülkenin malına olan talebinin şiddeti belirlenebilirse dış ticarette denge fiyat belirlenebilir. İki ülkeli iki mallı bir modelde bir ülkenin karşılıklı talebi ihraç ettiği bir birim mal karşılığında diğer ülkenin malında ne kadar talep ettiği ölçülür. Teklif Eğrisi Marshall ve Edgeworth tarafından geliştirilmiştir. İki ülkeli iki mallı modelde ülkelerden birinin bir birim ithal malı karşılığında ne kadar ihraç malı önerdiğini gösteren eğriye teklif eğrisi denir. Çelik Türkiye iç Maliyet 1Ç= 10B Buğday • Teklif eğrisi hem arz hem de talep niteliğinde bir eğridir. • Eğrinin alt sınırı iç maliyet doğrusu tarafından belirlenir. • Orijinden uzaklaştıkça teklif eğrisinin geriye doğru bükülmesinin nedeni bir birim ithal malı karşılığında teklif edilen ihraç malı miktarının azalmasıdır. • Teklif eğrisi hem ihraç malı miktarını hem ithal malı miktarını hem de dış ticaret hacmini gösterir. 6 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Not: Dış Ticaret Haddi, Teklif eğrisi üzerindeki herhangi bir noktadan orijine çizilen doğru dış ticaret haddinin yani ticarete konu olan malın diğer ülkenin malı ile hangi oranda değiştirildiğini gösterir. Dış Ticaret Dengesi Çelik ABD C E TR 0 B Buğday İki ülkeli iki mallı modelde dış ticaret dengesi iki ülkenin teklif eğrilerinin kesiştiği "E" noktasında sağlanır. 0-E doğrusu iki ülke arasındaki dış ticaret haddini gösterir. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 0CEB dörtgeni kadardır. Dış ticaret dengesi hangi ülkenin iç maliyet doğrusuna daha yakına ticaret haddi diğer ülkenin lehine daha iyi demektir. Teklif Eğrisinin Kayması Teklif eğrisi aynı zamanda arz ve talep niteliğinde bir eğri olduğu için ülkenin ara ve talep koşullarında meydana gelecek değişmeler teklif eğrisinin kaymasına neden olur. Buna göre, Türkiye’nin çeliğe olan talebinin artması yada ihraç ettiği buğday arzının artması teklif eğrisinin sağa kaymasına neden olur. Çelik ABD E1 C’ C E TR 0 B Buğday Türkiye’nin teklif eğrisinin sağa kaymasıyla dış ticaret dengesi E1 noktasında sağlanmıştır. Teklif eğrinsin sağa kayması ticaret haddi etkisi ve ticaret hacmi etkisi olarak iki etki doğurur. Eğrinin sağa kaymasıyla ticaret hacmi artarken ticaret haddi Türkiye aleyhine kötüleşmiştir. 7 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Küçük Ülke Avantajı Büyük bir ülkenin küçük bir ülkeyle olan ticaretinde dış ticaret dengesinin büyük ülkenin iç maliyet doğrusuna yakın bir yerde belirlenmesiyle ticaret kazançlarının çok büyük bir kısmının küçük ülkeye gitmesine küçük ülke avantajı yada önemsiz olmanın önemi denir. A TR KKTC B Toplumsal Kayıtsızlık Eğrisi Toplumda ekonominin üretebileceği farlı mal bileşimlerinin tüketilmesi sonucunda elde edilen fayda düzeyini gösteren noktaların geometrik yerine toplumsal kayıtsızlık eğrisi denir. Toplumsal kayıtsızlık eğrisi bir tüketiciye ait bireysel kayıtsızlık eğrisinin özelliklerini taşır. Çelik U2 Dış Ticaret Haddi U1 C İthal Dış Ticaret Üçgeni C0 G İhraç F’ O B B’ Buğday Dışa kapalı olan bir ekonominin dışa açılmasıyla birlikte tüketebileceği mal miktarı üretim imkânları eğrisi sınırından daha yüksek bir düzeyde olacağı için (E noktası) toplumun elde ettiği fayda artacak ve toplumsal kayıtsızlık eğrisi U2 seviyesine gelecektir. Heckscher-Ohlin Modeli- Faktör Donatım Teorisi Ricardo’nun geliştirdiği karşılaştırmalı üstünlük teorisinde ülkelerin yurtiçi üretim maliyetindeki farklılıkların emek verimliliğinden kaynaklandığı belirtilmiş ancak açıklanmamıştır. Faktör donatımı teorisi Ricardo’nun modelinin bu eksikliğini giderebilmek için ortaya atılan modeldir. 8 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Modelin varsayımları; • Ülkelerin faktör donatımları birbirinden farklıdır. • İki ülkenin ürettiği malların faktör yoğunlukları birbirinden farklıdır. • Bir malın üretim fonksiyonu her iki ülkede aynıdır. Yani; sermaye ve emek kullanılarak üretim yapılır. • Ülkelerin talep yapıları birbirinin benzeridir. • Üretimde ölçeğe göre sabit getiri koşulları geçerlidir. Faktör Yoğunluğu: Bir malın üretiminde kullanılan sermaye emek oranının miktar yönünden karşılaştırılmasıdır. Sermaye Yoğun Mal: Bir birim üretim başına sermaye emek oranı yüksek olan mallara sermaye yoğun mal denir. Emek Yoğun Mal: Bir birim üretim başına sermaye emek oranı düşük olan mallara emek yoğun mal denir. Teoriye göre bir ülke hangi üretim faktörüne bol olarak sahipse o faktörü kullanarak ürettiği malda karşılaştırılmalı üstünlüğüne sahiptir. Modele Göre; • Bir ülkenin bir malı daha ucuza üretmesi üretim faktörlerinin bol yada kıt olmasına ve faktör fiyatlarına bağlıdır. • Bir modelin geçerli olabilmesi için bol olan üretim faktörünün aynı zamanda ucuz olması gerekir. • Modele göre gelişmiş ülkelerde sermaye, gelişmekte olan ülkelerde ise emek bol ve ucuz olan üretim faktörüdür. • Teori ülkeler arasındaki faktör donatım farklılıklarını dikkate alarak karşılaştırmalı üstünlüğü faktör yoğunluğuna bağlı olarak açıklamaktadır. 9 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Faktör Donatımının Fiziki Tanımlanması Faktör donatımının fiziki tanımlanmasında iki ülkenin sermaye emek oranlarını miktar yönünden karşılaştırılması yapılır. Yanda görüldüğü gibi Türkiye’deki sermaye emek oranının Almanya’dan daha büyük olması Türkiye’de sermayenin, Almanya’da ise emeğin bol üretim faktörü olduğunu gösterir. Türkiye Almanya > Sermaye Yoğun Emek Yoğun Faktör Donatımının Fiyat Yönünden Tanımlanması Türkiye Almanya > Emek Bol ve Ucuz Emek Yoğun Sermaye Bol ve Ucuz Sermaye Yoğun Mal Faktör donatımının fiyat yönünden tanımlanmasında iki ülke arasındaki sermaye emek fiyat oranları karşılaştırılır. Yukarıda görüldüğü gibi Türkiye’de sermaye emek fiyat oranını Almanya’dan daha büyük olması Türkiye’de emeğin, Almanya’da ise sermayenin bol ve ucuz üretim faktörü olduğunu gösterir. Leontief Paradoksu- Faktör Yoğunluğunun Tersine Dönmesi Leontief Heckscher - Ohlin modelini ABD ekonomisi verilerini kullanarak kendi geliştirdiği girdi çıktı analiziyle test etmiştir. Buna göre; • • • ABD'nin ihraç ettiği malların emek yoğun ithal ettiği malları ise sermaye yoğun olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Leontief bu çelişkiyi ABD'li işçilerin verimlilikleri ile açıklıyor. Paradoks aynı zamanda faktör yoğunluğunu tersine dönmesi olarak da adlandırılır. Çünkü zaman içerisinde faktör fiyatlarının değişebildiği durumda ucuz olan faktör pahalı olan faktörün yerine ikame edilebilir. Bu durumda sermaye yoğun bir mal emek yoğun hale dönebilir. Heckscher- Ohlin Modelinden Türeyen Teoriler 1-) Faktör Fiyatları Eşitliği Teoriye göre iki ülkeli iki mallı modelde ülkelerin bol ve ucuz olan üretim faktörlerini kullanarak uzmanlaşması zamanla bol olan faktöre olan talebin artmasına ve bu faktörün fiyatının yükselmesine neden olurken uzun dönemde faktör fiyatlarının eşitlenmesine neden olur. 10 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Gelişmiş ülke- sermaye bol, ucuz (Faiz ücret oranı artar) Sermaye talebi artar- Sermaye fiyatı artar Gelişmekte olan - emek bol, ucuz Ücret oranı düşer) Emek talebi artar - Emek fiyatı artar (Faiz 2-) Stolper - Samuelson Teoremi (Gelir Dağılımı Teoremi) Teori üretim faktörlerinin gelirden aldığı payları analiz etmektedir. Teoriye göre serbest dış ticaret bol olan üretim faktörü lehine kıt olan üretim faktörünün aleyhinedir. Çünkü bol ve ucuz olan üretim faktörleriyle uzmanlaşma o faktörün talebini arttırılan faktörün fiyatının yükselmesine ve gelirden aldığı payında artmasına neden olur. Ayrıca kıt olan üretim faktörüne olan talebin azalması da o faktörün fiyatının düşmesine neden olur. Teoriye göre dış ticarette korumacılık ithalata rakip endüstrilerde yoğun olarak kullanılan faktörün lehinedir. 3-) Rybczynski Teoremi İki ülkeli, iki mallı ve iki faktörlü modelde tam istihdam koşulları altında bir faktörün arzı artarsa o faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi artarken diğer malı üretimi azalır. Dış Ticaret Modelinde Yeni Teoriler 1-) Nitelikli İş Gücü Modeli - Neo Faktör Donatımı Teorisi (Kesing-Kenen) Teoriye göre belirli bir türde mesleki beceriye zengin biçimde sahip olan ülkeler bu faktörü yoğun olarak kullandıkları mallarda uzmanlaşırlar teori sanayileşmiş ülkeler arasındaki dış ticareti nitelikli iş gücü ile açıklamaya çalışmıştır. 2-) Teknoloji Açığı Teoremi- Gecikmeli Taklit Hipotezi - M. Posner Teoriye göre sanayileşmiş ülkeler bir malı önce icat ettikten sonra bu malı ihraç ederler ihraç edilen bu mal belirli bir süre sonra gelişmekte olan ülke tarafından taklit edilmekte ve daha düşük maliyetle üretilmektedir. Başlangıçta malı ihraç eden sanayileşmiş ülke malın ithalatçısı haline gelir. Teori dış ticareti icat edilen ürünlerin taklit edilme süreci ile açıklanmaktadır. 3-) Ürün Dönemleri Teoremi - R. Vernon Teori teknoloji açığı teoreminin geliştirilmiş ve dönemlere ayrılmış halidir. Dönemler şöyle ifade edilir; A. B. C. D. E. Ürün icat edilir. İcatçı ülke ürünü ihraç eder. İthalatçı ülke ürünü taklit eder. İcatçı ülkenin ihracatı azalmaya başlar. İcatçı ülke malı ithal eder. 4-) Tercihlerde Benzerlik Teoremi B. Linder Teoriye göre sanayi malları ticareti kişi başı gelir düzeyi yüksek olan sanayileşmiş ülkeler arasında daha yoğundur. Bunun nedeni sanayileşmiş ülkelerdeki halkların tercihlerinin birbirine benzemesidir. 11 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM 5-) Ölçek Ekonomileri Dönemi Ülkelerin belirli mallarda uzmanlaşmaları bu malları daha düşük maliyetle daha ucuza üretip dış ticarette karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmalarına neden olur. Bu durum ölçek ekonomileri nedeniyle ülkeye maliyet avantajı sağlar. 6-) Monopolcü Rekabet Teorisi Teoriye göre tüketicilerin zevk ve tercihlerindeki farklılıklara bağlı olarak ülkelerin bu farklılıkları gözetecek şekilde uzmanlaşmaları dış ticaretin temelini oluşturur. teoriye göre dış ticaret ülkeler arasında daha çok endüstri içi ticaret şeklinde gerçekleşir. Endüstri içi ticaret endeksi = 1- Endüstri içi ticaret endeksi 0-1 arasında değer alır. Endeksin 1'e yaklaşması endüstri içi ticaretin arttığını 0'a yaklaşması endüstri içi ticaretin azaldığını gösterir. 7-) Varlık Modeli Modele göre dış ticaretin temel sebebi bir malın ekonomide olmamasıdır. Dış Ticaret ve Büyüme Büyüme bir ekonominin ürettiği mal ve hizmet miktarında artışı ifade ederken bu durum üretim imkânları eğrisinin sağa kaymasıyla gösterilir. Bir ekonominin büyümesi faktör arzının artması ya da teknolojik gelişme ile mümkündür. Y Y1 Y O X X1 X Faktör Arzının Artması ve Büyüme 1-) Yansız Büyüme: Emek ve sermaye miktarının aynı oranda büyümesi ile sermaye emek oranının değişmediği ve üretim imkânları eğrisinin paralel olarak sağa kaymasıyla ortaya çıkan büyümedir. 2-) Ticaret Arttırıcı Yanlı Büyüme: İhraç edilen malın üretiminde yoğun olarak kullanılan faktörün diğer faktöre göre daha fazla artış göstermesi ile ortaya çıkan büyümedir. 3-) Ticarete Karşıt Büyüme: Ülkenin faktör stokundaki artış ihraç edilen malın üretiminde kullanılan faktörde değil kıt olan faktörde daha fazla artış olması durumunda ortaya çıkan büyümedir. 12 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM 4-) Rybozonski Teoremi: İki ülkeli, iki mallı ve iki faktörlü modelde tam istihdam koşulları altında bir faktörün arzı artarsa o faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi artarken diğer malı üretimi azalır. Teknoloji Gelişme Teknolojik gelişme yeni bir üretim yönteminin icat edilmesiyle kendini gösterir. Bu durumda aynı miktar kaynakla daha fazla mal üretmek ya da aynı miktar malı daha az kaynakla üretmek mümkün olur. Üretim fonksiyonlarının doğrusal ve sabit verimin geçerli oldu durumda 3 tip teknolojik gelişme söz konusudur. 1-)Sapmasız Teknolojik Gelişme: Emek ve sermayenin marjinal verimliliğini aynı oranda arttıran teknolojik gelişmedir. 2-) Emek Tasarrufu Sağlayan Teknolojik Gelişme: Sermayenin marjinal verimliliğini emekten daha fazla arttıran ve sermaye emek oranını artmasına neden olan teknolojik gelişmedir. 3-) Sermaye Tasarrufu Sağlayan: Emeğin marjinal verimliliğini sermayeden daha fazla arttıran ve sermaye emek oranının azalmasına neden olan teknolojik gelişmedir. Yoksullaştıran Büyüme - J. Bhagwati Büyüme bir taraftan üretim artışına neden olurken dış ticarete konu olan malın arzının artması o ülke için ticaret haddinin kötüleşmesine ve ülkenin refah düzeyinin azalmasına neden olur. Bu durum yoksullaştıran büyüme olarak ifade edilir. Dış Ticaret Politikası Ülkede kaynakların daha etkin kullanılmasına verimliliklerin artmasın ve toplumsal kazançların ortaya çıkmasına sebep olmakla birlikte gerçek yaşamda serbest dış ticaret uygulamasına hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Dış Ticaret Politikasının Amaçları • Yerli endüstriyi dış rekabetten korumak • Dış ticaret açıklarını kapatmak • Ekonomik kalkınmayı sağlamak • Piyasa aksaklıklarını gidermek • İç ekonomik istikrarı sağlamak • Hazineye gelir sağlamak • Ekonominin liberalleşmesini sağlamak • Dış piyasalarda monopol gücünden yararlanmak • Otarşi (kendi kendine yetebilmek) • Belirli sosyal sınıfları korumak • Dış politika hedeflerini gerçekleştirmek 13 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Dış ticaret Politikası Araçları 1-) Tarifeler İthal edilen malların ülke sınırında girişinde alınan vergileri ifade eder. 2-) Tarife Dışı Araçlar Gümrük Tarifesi Dışında ülkeden döviz çıkışını azaltmaya yönelik hükümetlerce uygulanan tedbirlerdir. A. Miktar Kısıtlamaları: ithal edilen mal miktarının sınırlandırılması şeklinde uygulamadır. B. Tarife Benzeri Faktörler: Çoklu kur uygulaması, yerli katkı oranı ithal ikameci endüstrilere sübvansiyon uygulanması gibi yöntemlerle ithalatın sınırlandırılmasın yönelik uygulamadır. C. Görünmez Engeller: Halk sağlığı kamu güvenliği ve çevrenin korunması gibi nedenlerle ithal edilen mal miktarını sınırlandırmasıdır. D. Gönüllü İhracat Kısıtlaması: ihracat kotası olarak adlandırılan bu yöntemde gelişmekte olan ülkelerin ihraç ettikleri mallar üzerine konulan sınırlamadır. 3-) İhracatın Özendirilmesi İhracatın ya da döviz kazandıran işlemelerin teşvik edilmesi şeklindeki uygulamadır. 4-) Bağlı Ticaret: İki ülkenin aralarında anlaşarak döviz tasarrufu yapmak amacıyla serbest dövizle satılmayan malların ihracatının gerçekleştirdiği uygulamadır. En fazla kayırılmış Ülke Kuralı: ülkeler aralarında anlaşmayla belirledikleri gümrük oranlarını bir başka ülkeye karşı anlaşmaya taraf olan bir ülkenin farklı bir tarife uygulaması durumunda anlaşma tarafı diğer ülkeleri o tarifeden yararlanmasına olanak tanıyan kuraldır. Dış Ticarette Korumacılık Serbest dış ticaret kaynak etkinliğini arttırıp üretilen mal ve hizmet miktarını arttırırken korumacı politikalar kaynakların etkin dağılımını ve rekabeti boğmaktadır. Korumacılığın sebep olduğu sakıncalar şöyle sıralanmaktadır. • • • • Firmaların yenilik güdüsünü azaltır. Rekabet isteklerini azaltır ve piyasayı durgunluğa sürükler. Bir sektörün korunması diğer sektörlerde de aynı talebi yaratır; yani koruma korumayı doğurur. Koruma daima monopolü besler. Koruma bürokrasi yaratır. Kaynak israfına rüşvete ve yolsuzluklara neden olur. 14 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Tutarlı Gerekçelerle Koruma 1-) Ulusal Güvenlik Ulusal savunma ile doğrudan ilişkili olan sektörlerin korunması gerekliliğini ifade eder. 2-) Genç Endüstri Tezi (Bebek Sanayi Argümanı) Gelecekte gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak endüstrilerin bu güce kavuşuncaya kadar korunması gerekliliğini ifade eder. 3-) Stratejik Ticaret Politikası Sanayileşmiş ülkelerin büyümesinde kilit kabul edilen sektörlerin korunması gerekliliğini ifade eder. 4-) Dampinge Karşı Koruma Diğer ülkelerin dampinge karşı koruma gerekliliğini ifade eder Bu maddeler dışında işsizliği azaltmak ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak ve dış ticarette ulusal pazarlık gücünü arttırmak amacıyla da koruma tedbirlerine başvurulabilir. Gümrük Tarifeleri Tarife: Yurtdışından ithal edilen mallara uygulanacak vergi miktarlarını gösteren listedir. Tarifeler dış ticaret politikasının en eski ve en yaygın araçlarından biridir. Genellikle gelir sağlama amaçlı (hasılat tarifesi) ya da koruma sağlama amaçlı ( koruyucu engelleyici tarife) uygulanır. Tarife Türleri 1-) Otonom Tarife: Bir ülkenin egemenlik gücüne dayanarak koyduğu tek taraflı tarifelerdir. Ülkelerin aralarında anlaşarak uluslararası anlaşmalar doğrultusunda belirledikleri tarifelerdir. 2-) Yasaklayıcı Tarife: Yurtiçi fiyatından daha düşük bir fiyatla ithal edilen mallara, yurtiçi fiyatla dünya fiyatı arasındaki fark kadar ya da ondan daha büyük oranda tarife konulmasıdır. Tarifeler uygulamada spesifik ya da advalorem esaslara dayanılarak belirlenir. Spesifik vergiler uygulanması kolay vergi türü olsa da adalet ilkesine uygun değildir. Advalorem vergi uygulaması zor olan vergi tipleri olsa da adalet ilkesine daha uygun olan vergi türüdür. 15 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Gümrük Tarifelerin Ekonomik Etkileri 1-)Kısmi Denge Yaklaşımı - Piyasa Üzerine Etkileri Analizde küçük bir ülkenin başlangıçta serbest dış ticaret yaptığı ve daha sonra ithal ettiği mala tarife uyguladığı varsayılacaktır. P S d a c b D O M1 M2 M3 M4 Q Üretim Tüketim Etkisi Etkisi Dış Ticaret Etkisi Tüketici Rantı Kayıp: d+a+c+b Üretici Rantı: d Devletin Vergi Geliri: c Toplumsal Kayıp: a+b Toplumsal Tüketim Kaybı: b Toplumsal Üretim Kaybı: a Gelir dağılımı- Bölüşüm Etkisi: d Vergi Geliri: c 2-) Tarifenin Makro Ekonomik Etkileri (Genel Denge Yaklaşımı) Konulan bir verginin makro ekonomik etkilerini aşağıdaki gibi sıralanabilir; • • • • • Tarifeler yerli mala olan talebi arttırırken yurtiçi gelir düzeyinin ve istihdamın artmasına neden olur. Tarifeler ithalatı kısıtladığı gibi dış ticaret açıklarının azalmasına neden olur. Misilleme etkisinin olmadığı durumda dış ticaret hadlerini ülke lehine iyileştirir. Tarifeler gelir dağılımını belli bir sosyal sınıf lehine iyileştirir. Tarifeler sübvansiyonlu ve dampingli mallara karşı koruma sağlar. 16 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Optimum Gümrük Tarifesi: Konulan bir tarifenin dış ticaret haddini iyileştirici etkisinin dış ticaret hacmini kötüleştirici etkisini telafi ettiği tarifeye optimum gümrük tarifesi denir. Gümrük Tarifesinin Yansıması İthal edilen mala konulan tarife uygulamada genellikle yurtiçi fiyatı üzerine eklenip yurtiçindeki tüketicilere yansıtır. Ancak; tarife koyan ülkenin monopson gücünün olduğu durumda konulan tarifenin yansıması iki ülkedeki arz ve talep esnekliklerine bağlı olarak değişir. Buna göre; • • İhracatçı ülkenin arz ve talep esnekliği ne kadar düşükse, knulan berginin büyük bir kısmı ihracatçı ülkeye yansır. İthalatçı ülkenin arz ve talep esnekliği ne kadar yüksekse konulan verginin büyük kısmı ihracatçı ülkeye yansır. Metzler Paradoksu: Konulan tarifenin ithal mala tarife koyan ülkenin iç piyasasında ve dünyada o malın fiyatının eskisinden daha düşük olmasına sebep olabileceği görüşüne Metzler Paradoksu denir. Etken Dış Koruma Etken Koruma: tarifelerin yurtiçi endüstriyi hangi oranda koruduğunu gösteren değerdir. Etken koruma nihai mal üzerine konulan tarife ile doğru yönlü girdi üzerine konulan tarife ile ters yönlü ilişkidedir. Z= T: Nihai mal üzerindeki tarife Ti: İthal girdi üzerindeki tarife a: İthal girdi Oranını Gösterir. Negatif Etken Koruma: ithal edilen girdi üzerine tarife uygulanması ile yurtiçinde yaratılan katma değerin azalmasına negatif etken koruma denir. Özel Dış Ticaret Rejimleri 1-) Geçici İthalat- İhracat Rejimi Değerlendirici bir işlem yapmak üzere yurtdışından gelen ve tekrar ülkeden çıkacak olan ya da yurtdışına gönderilip tekrar ülkeye geri gelecek olan mallara vergi muafiyetinin uygulandığı rejimdir. 2-) Serbest Bölgeler: Ülke sınırları içerisinde ancak gümrük duvarları dışında kalan bölgedir. Serbest bölgeler, serbest ticaret bölgeleri ve serbest üretim bölgeleri olarak 2 farklı şekilde uygulama bulabilir. Amaçları; • Sağlanan teşviklerle düşük maliyetli üretim yapmak yabancı sermaye ve teknoloji girişlerine 17 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM • • • • Uygun ortam yaratmak. Sanayinin ihtiyaç duyduğu ara mal ve hammaddelere kolay ulaşım sağlamak. Ticaret imkânlarını arttırıp istihdam yaratmak. Ülkeye döviz girişlerini arttırmak. 3-) Antrepolar Yurtdışından Gelen Malları herhangi bir tarifeye tabi tutulmadan uzun süre muhafaza edilmesini sağlayan yerlerdir. 4-) Transit Ticaret Bir ülkeden diğer bir ülkeye gönderilen malların üçüncü bir ülkeden geçişi transit ticaret olarak ifade edilirken bu mallar gümrüğe tabi değildir. 5-) Sınır- Kıyı Ticareti Aralarında ortak bir kara ya da deniz sınırı olan ülkelerin anlaşmalar doğrultusunda belirledikleri ticaret rejimidir. Bu rejimde temel amaç sınır bölgelerinde yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılanmasıdır. 6-) Bedelsiz İthalat Yurtdışında yaşayan vatandaşların ülkeye girişleri sırasında getirdikleri mallara uygulanan özel rejimdir. Tarife Dışı Araçlar A-) Miktar Kısıtlamaları 1-)İthalat Kotaları İthal edilen mallara fiziki miktarı üzerine ya da değeri üzerinden belirlenen sınırlamalardır. Kotalar uygulamada genellikle geçici sürelerle yerli endüstriyi korumak ve ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak amacıyla kullanılır. Kota türleri şöyledir; Global Kota: ithal edilen malın miktar ya d değer yönünden sınırlandırılmasıdır. 2-) Tahsisli İthalat Kotası İthal edilen mala uygulanacak kotanın ithalatçı firmalar arasında paylaştırıldığı uygulamadır. 18 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM Gümrük tarifesi ve Kota: Tarifenin ve kotanın bir arada kullanıldığı kısıtlama şeklidir. Tüketici Rantı Azalışı: d+a+c+b P S Üretici Rantı Artışı: d Kıtlık Rantı: c Toplumsal Kayıp: a+b d a c b D Q Kotanın tarifenin yarattığı ekonomik etkilerinden tek farkı yarattığı kıtlık rantıdır. Kıtlık rantının paylaşımı 3 şekilde olur; Çoğunlukla yurtiçindeki ithalatçı firmalar malın ithalattan sonra malı yüksek fiyatla satarak kıtlık rantını ele geçirir. İthal malı üreten firmanın monopol gücünün olduğu durumda bu malın satış fiyatının arttırarak malı üreten firma kıtlık rantını ele geçirir. Devletin kota koyduğu malın ithalat iznini açık arttırma ile lisans vererek satması durumunda kıtlık rantı devlete kalır. Gümrük Tarifelerinin ve Kotanın Karşılaştırılması Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Belirlenen sınırın üzerinde ithalata izin vermez. Kota uygulaması karaborsa ve kaçakçılığa eden olabilir. Kota uygulamasında malın iç fiyatında meydana gelecek artışın bir sınır yoktur. Koya uygulaması şeffaf değildir. Belirlenmesi uygulanması ve denetimi zordur. Kota uygulaması önemli bir rant geliri doğurur. Rüşvete ve yolsuzluğa neden olur. Kota uygulaması ithalatı kesin olarak sınırlandırırken tarifede bu söz konusu değildir. Kota ödemeler bilançosu açıklarını hızla azaltacaktır Sermaye çıkışlarının azaltmak için sermaye kotası şeklinde uygulanabilir. 2-) İthalat Yasağı İthal edilen malın yurtiçine girişinin tamamen yasaklanmasıdır. Uygulama amaçları şöyledir; Önemsiz ve lüks malların ithalatını engelleyip döviz çıkışlarını azaltmak. Yerli endüstriye tam koruma sağlamak. Dış ödeme açıklarını kapatmak. 19 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM P S1 S2 S3 S P1 P0 D M1 M2 Q Başlangıçta serbest dış ticaretin olduğu durumda P0 fiyat düzeyinde ithal edilen mal miktarı M1- M4 kadarken ithalata yasak getirilmedi yurtiçi piyasa arz eğrisini dikleştirerek kısa dönemde S1 konumuna gelmesine neden olur. Uzun dönemde yerli firmaların üretim arttırmasıyla dik olan arz eğrisi yatıklaşıp sağa kayacaktır. İthalat Yasağının Ekonomik Etkileri Koruyucu, tüketimi kısıcı ve gelir etkisi çok büyüktür. Devletin vergi geliri elde etme şansı yok olur. Ekonomiyi dış ticaretten soyutlar ve ihracatı azaltır. 3-) Döviz Kontrolü Devletin döviz alım satımına sınırlama getirmesi şeklindeki uygulamadır. Gemel amaç ithalatı kısıtlayarak ödemeler bilançosu açıklarını azaltmaktır. B-) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları 1-) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları Gelişmiş ülkelerin kendi endüstrilerini korumak amacıyla gelişmekte olan ülkeler tarafından ihraç edilen ve daha çok emek yoğun mallar üzerine getirdikleri sınırlamalardır. 2-) Görünmez Engeller Halk sağlığının kamu güvenliğini veya çevreyi korumak amaçla ithal edilen mallara standart ve idari yönergeler getirerek ithalatın sınırlandırılmasıdır. 20 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM C-) Sübvansiyonlar 1-) İhracat Sübvansiyonları Devletin ihracat yapan endüstrilere vergi indirimi uygulaması düşük faizli kredi uygulaması ya da parasal ödemeler vermesi şeklindeki uygulamadır. Sübvansiyon her birim ihracat başına elde edilen karı arttırıcı etki yapar. P S P1 P0 a b c d D M3 M1 M2 M4 Q Tüketici Rantı Azalışı: a+b Üretici Rantı Artışı: a+b+c Sübvansiyon: b+c+d Sosyal maliyet: b+d 2-) İç Piyasaya Dönük Sübvansiyon Devletin ithal ikameci üretim yapan endüstrileri dış rekabetten korumak için uyguladığı sübvansiyondur. P S P0 D M1 M3 Q Başlangıçta serbest dış ticaretin olduğu durumda p0 fiyatında M1, M3 kadar ithalat yapılmaktadır. Devletin iç piyasaya dönük sübvansiyon uygulaması arz eğrisini sağa kaydırırken malın fiyatını değiştirmeden yurtiçi üretim miktarını M1-M2 kadar artmasına neden olur. İthalat ve İhracat Vergileri 1-) İthalata Fark Giderici Vergi Yurtiçine ucuz giren ithal malı üzerine yurtiçindeki denge fiyat ile ithal fiyatı arasındaki fark kadar vergi konulmasıdır. 21 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM 2-) ihracat Vergisi İhraç edilen mallar üzerine konulan vergilerdir. Genellikle gelişmekte olan ülkelerin kullandığı ve vergi geliri elde etmek ihracatı caydırmak, dış ticaret hadlerini iyileştirme amacı güden vergilerdir. Dış Ticaret Ambargoları: Bir ülkeye dış ticaret yasağının konulmasını yani, o ğlke ile yapılan ihracatın ve ithalatın yasaklanmasını ifade eder. E-) Monopoller ve Karteller 1-) İhracat Monopolleri ve Damping Damping: ihracatçı büyük bir firmanın malını dış piyasada iç piyasadaki fiyattan daha düşük bir fiyatla satması durumudur. Terside geçerlidir. Ters damping denir. a-) Damping Türleri: Arada Bir Yapılan Damping: Firmaların aşırı stoklarını eritmek için değişken maliyetlerini karşılayacak şekilde mal sattıkları damping yöntemidir. Yıkıcı Damping: Bir firmanın rakiplerini yok etmek amacıyla uyguladığı dampingdir. Sürekli Damping: üretilen malın miktarını arttırarak ölçek ekonomisini maliyet düşürücü avantajlarından yararlanmak için yapılan dampingdir. Anti- Damping Vergisi: Dampinge maruz kalan ülkenin yerli endüstriyi korumak için dampingli mala uyguladığı vergidir. 2-) Karteller: Benzer malları üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretim miktarlarını kısmak ve piyasayı bölüşmek amacıyla oluşturdukları yapıdır. Dünya Ticaretinin Serbestleşmesi GATT- Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Antlaşması Dünya ticaretinin serbestleştirilmesi amacıyla 1947-1948 yılları arasında Uluslararası Ticaret Örgütü (ITO) adı altında bir organizasyon kurulması amaçlansa da ABD öncülüğündeki bazı ülkelerin karşı çıkmasıyla bu oluşum gerçekleşmemiştir. Bunun yerine GATT olarak adlandırılan ve geçici kabul edilen bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmanın amacı Dünya ticaretinin serbestleştirilmesi için gerekli koşulların hazırlanması ve kuralların belirlenmesidir. Bu oluşum yerini 1995 yılında "Dünya Ticaret Örgütüne" bırakmıştır. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) 1995 yılında faaliyete geçen Dünya Ticaret Örgütü (GATT) anlaşmasının değiştirip geliştirerek kendi bünyesine dahil etmiştir. GATT özellikle sanayi mallarında dünya ticaretinin serbestleştirilmesi amacıyla çalışmalar yaparken Dünya Ticaret Örgütü yasal zemine oturtulmuş yaptırım gücü arttırılmış ve sanayi mallarıyla birlikte tarım tekstil ve hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi için çalışan ve fikri mülkiyet haklarında bünyesine alan kuruluştur. 22 EKONOMİHUKUK.COM EKONOMİHUKUK.COM İktisadi Birleşme Türleri Dünya Ticaret Örgütü dünya üzerinde dış ticaretin serbestleştirilmesi amaçlarken bağzı bölgesel yaklaşımlarda ülkelerin kendi aralarındaki dış ticareti serbestleştirmek amacıyla farklı uygulamalara gittikleri gözlemlenebilmektedir. 1-)Tercihli Ticaret Anlaşması: En dar kapsamlı ticari işbirliği uygulamasıdır. Antlaşmaya taraf ülkeler tek yanlı ya da karşılıklı olarak birbirlerinin mallarına düşük gümrük tarifeleri uygularlar. 2-)Serbest Ticaret Bölgesi: Bu uygulamada ülkeler kendi aralarındaki ticarette gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldırmakta; fakat bölge dışındaki ülkelere özel tarife uygulamaktadır. 3-) Gümrük Birliği: Uygulamada ülkelerin kendi aralarındaki ticarette gümrük tarifeleri talar ve eş etkili vergiler kaldırılmakta; ancak birlik dışında kalan ülkelere tek bir gümrük tarifesi uygulanmaktadır. 4-) Ortak Pazar: Gümrük Birliğinden daha ileri bir birlik türüdür. Bu uygulamada gümrük birliği yanında emek ve sermayeye serbest dolaşım hakları verilmektedir. 5-) İktisadi Birlik: iktisadi birleşmenin en ileri halidir. İktisadi birlikte ortak pazar yanında ekonomik mali ve para politikalarının tek elden yürütülmesi söz konusudur. Bu aşamaya gelebilmek için tek para ve bankacılık sisteminin varlığı ve tüm birlik çapında ortak mali politikaları belirleyecek ve uygulayacak organların varlığı şarttır. 23 EKONOMİHUKUK.COM