23. ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı 03.05.2017 Sayın Müsteşarım, İş Dünyasının Değerli Temsilcileri, Değerli Basın Mensupları, 23’üncü ICCI, Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı'nın açılışında hepinizi, şahsım ve MÜSİAD adına saygıyla selamlıyorum. ICCI, 1994 yılından bu yana düzenlenen, en istikrarlı Enerji ve Çevre etkinliği olma özelliğini taşıyor. Biz de, MÜSİAD olarak, yola çıktıkları ilk günden bugüne, kendilerine destek veriyoruz. Bu başarılı organizasyonu yürüten Sektörel Fuarcılık’ı tebrik ediyor, katılımcılara ve destek verenlere teşekkür ediyorum. Bir açılış konuşmasında, detaylara girmeden, selamlama çerçevesinde, kısaca bir kaç konuya değineceğim. Dünyamızın geldiği noktada, enerji, insanın olduğu her alanda hayati önem taşıyor. Nüfus artarken, çağın gereklilikleriyle de orantılı olarak, enerji ihtiyacı da artıyor. Bu ihtiyaca karşılık, alternatif üretim modelleri hayata geçiriliyor. Mevcut enerji kaynaklarının tükenmeye başlaması, bizi, tabiatın yeni potansiyellerini keşfetmeye itiyor. İşte bu noktada karşımıza, Yenilenebilir Enerji çıkıyor. Sınırlı doğa kaynaklarından, maksimum fayda sağlama yöntemi. Türkiye, hem klasik, hem de alternatif enerji üretimi noktasında hayli önemli bir yol katetti, yapılanlara teşekkür ediyor, ama daha fazlasını hedefliyoruz. Güneş Enerjisi alanında, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ihalenin, hem büyüklüğü, hem de teknoloji transferini de içermesi açısından, çok önemli. Bir başka önemli başlık olan ve önümüzdeki günlerde ihalesi yapılacak olan Rüzgar Santralleri, bir başka önemli örnek olacak. Bu ihale şartnamesinde de, teknoloji transferinin yer almasının önemli olduğunu düşünüyorum. Konu, doğal kaynakların kullanımı olunca, son dönemde bizi heyecanlandıran bir gelişmeden bahsetmemek olmaz. Yerli kömürden daha fazla yararlanarak elektrik üretmek amacıyla çıkılan yolda, bu üretimi sağlayacak teknolojilerin geliştirilmesi de amaçlanıyor. Diğer başlığımız, Nükleer Enerji konusunda da, kurulma çalışmaları yürütülen Akkuyu ve Sinop'taki 2 santral kadar, beni heyecanlandıran bir konu, Sinop Nükleer Enerji Santraliyle bağlantılı olarak kurulacak olan, Türk Japon Teknoloji Üniversitesidir. Kuruluş çalışmalarını yürüten müteşebbis heyetin Türk ekibinin içinde yer almaktan gurur duyduğum bu proje de, geleceğimiz için önemli bir kilometre taşı olacak. Enerjiden bağımsız düşünemeyeceğimiz son konu başlığımız ise: Çevre. Sanayici ve iş adamaları olarak, ama temelinde her birimiz insan olarak, her ne üretirsek üretelim, her ne tüketirsek tüketelim, kendimizi çevreden bağımsız düşünemeyiz. Biraz önce saydığım enerji üretim sistemleri de, elbette ve mutlaka, bu duyarlılık içerisinde sonuçlandırılması gereken projeler. Allah’ın bize bahşettiği tabiatı ve onu oluşturan her bir parçayı korumak, her birimizin boynumuzun borcu. ‘Temiz bir çevre, gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli mirasımızdır’ sözünü, lafta bırakmayıp, hakiki anlamda uygulamaya geçirmek de, en başta ülkeyi idare eden siyasi iktidara, elbette, biz iş dünyasına ve sonuçlarından etkilenen her bir bireye düşen en önemli sorumluluğumuzdur. Bu duygularla sözlerimi sonlandırırken, bu güzel organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Nail OLPAK Genel Başkan MÜSİAD