MÜSİAD ADANA İFTARI 10.07.2014 Sayın Valim (Mustafa Büyük

advertisement
MÜSİAD ADANA İFTARI
10.07.2014
Sayın Valim (Mustafa Büyük), Kaymakamlarım, Rektörlerim,
Ticaret Odamızın, Sanayi Odamızın, İş Dünyamızın Başkanları
Kurul ve Kurumların Başkan ve Temsilcileri,
MÜSİAD Üyeleri, MÜSİAD Dostları, G. MÜSİAD'lı Kardeşlerim,
Değerli Medya Mensupları, Kıymetli Misafirler,
MÜSİAD Adana Şubemizin ev sahipliğinde; birlik, beraberlik ve
kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bu güzel iftar sofrasında bizleri
buluşturan Cenab-ı Hakk’a şükrediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Binlerce yıllık geçmişi, bu geçmişten kalan tarihi eserleri, Torosların
yemyeşil
yaylaları,
şifalı
suları
ile,
Çukurova’nın
incisi
Adana,
sanayileşmemize öncülük eden şehirlerimizden biri. Adana, MÜSİAD’ın
alın terinin ve emeğinin göstergesidir.
Evvel Allah, ahir Allah
A'ndan ulu gelmemiştir,
Hak Muhammed'den sevgili
Hakk'ın kulu gelmemiştir,
Karac'oğlan Hakk'a yalvar
Verdiğine günah ol dar,
Şol alemde eksiksiz yar
Kimse bulup gelmemistir.
Peygamberimizin
duasıyla,
Ramazan'ımızı
hakkıyla
idrak
etmemizi, niyetlerimizden ve gayretlerimizden sorumlu olacağımız,
sonucun ise Allah'ın takdirinde olduğunun bilinciyle hareket edeceğimiz bir
şuura, daha fazla sahip olmamıza vesile olmasını diliyorum.
Sayın Valim, Değerli Misafirler,
MÜSİAD olarak, kadim değerlerimize, her ortamda, her ne şekilde
olursa olsun sahip çıkmayı, asli vazifemiz olarak gördük.
Bu düşünceyle, Ramazan'ın2.ci günü, MÜSİAD Türkiye İftarını,
Sayın Başbakanımızın teşrifi ve 20 şubemizin kendi şehirlerindeki
iftarlarından canlı bağlantılarla katılımıyla, 40.000 MÜSİAD dostuyla açtık.
Bu güzelliğin yanında, adeta özel olarak imtihan edilircesine,
bırakın akan kanı durdurmayı, Oruç Ayı'na bile aynı günde başlamayı
başaramayan, iftar ve sahur saatlerinde bile hala anlaşamayan İslam
coğrafyasındaki dağınıklık sebebiyle, Ramazan ayında üzüntü içindeyiz.
Dünyanın neresinde, kim tarafından, kime yapılırsa yapılsın ve
gerekçesi her ne olursa olsun, her türlü zulmün bir “insanlık suçu”
olduğuna inanıyor ve İsrail’in Gazze’ye yönelik zorbalığını ve şiddeti
kınıyoruz.
Bu saldırılar olurken, gerek Gazze ile aynı kutsal değerlere sahip
İslam Dünyası, gerekse evrensel hukuk kurallarının bağlayıcılığına inanan
Dünya ülkeleri, suskunluğunu bozarak, “insanlık” adına gerekli olan tüm
adımları atmalı, “insan” olmanın verdiği sorumluluk adına her türlü maddimanevi desteği Gazze’den esirgememelidir.
Bu coğrafyanın parlayan yıldızı ve umut ışığı olan ülkemizdeyse,
Siyasi İstikrar sonucu elde edilen Ekonomik İstikrar, Huzur ve Güven
Ortamı devam ederken, son dönemlerde yaşananları manidar buluyoruz.
Ortadoğu, kaynayan bir kazan ve Üstad Sezai Karakoç, şöyle
sesleniyor;
‘‘Siz, Fırat’ı ve Dicle’yi, bıçakla kesebilir misiniz? Orası senin,
burası benim, diyebilir misiniz? Oysa Fırat ve Dicle, şırıltılarıyla, kendi
mecralarında akarken, bize diyor ki, "Sen, nasıl parçalanmazsan, bir
bütünsen, ben de, bir bütün olarak, yalnız Türk’ün, yalnız Arab’ın, yalnız
Kürd’ün değilim. Hiç kimse, bana tek başına sahip çıkmasın. Ben, İslam
milletinin suyuyum, onun can damarıyım. Siz de, bundan ibret alın,
parçalanmayın, bölünmeyin.’’
Kıymetli Misafirler,
Geçen yılın ilk yarısında, dünyanın gelişmiş ülkeleri hala krizle nasıl
başa çıkacaklarını tartışırken, ülkemizde, adeta rüya gibi bir ekonomik
gelişme yaşanıyordu. Tam da bu dönemde, Gezi ile başlayan, 17 ve
25.Aralık ile devam eden, Huzur, Güven ve İstikrarımızı bozmaya yönelik
tüm olumsuz koşullara rağmen, Türkiye, 2013'te, % 4 büyüdü.
2014 yılına da, felaket senaryolaryla, büyüme tahminlerinin aşağı
yönlü revize edildiği bir ortamla girdik. Biz ise, ısrarla, elimizdeki
rakamların, kötü bir senaryoyu göstermediğini anlattık.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan, 2014 yılı ilk çeyreğindeki % 4,3’lük
büyüme, haklılığımızı ortaya çıkardı. Ancak, büyümeyi, son 2 çeyrektir
olumlu etkileyen özel sektör yatırımları, 2014 ilk çeyreğinde %1,3 düştü.
Eğer, Ekonomi Yönetimimiz, iç piyasayı soğutacak ilave bir karar
almazsa, bu yıl da, geçen yıldan daha düşük bir büyüme hedeflemiyoruz.
Bu noktada, ülkemizin refah artışına Adana'nın da katkısı
sevindiricidir. Dış ticaret hacmi 11 yılda 5 kat artarak 4,5 Milyar $ olmuş,
en fazla ihracat yapan 10.cu ilimizdir. Tebrik ederim.
Sayın Valim, Kıymetli Misafirler,
Geçtiğmiz yıl, “Güven Ekonomisinde, Büyümenin Finansmanı”
başlıklı, Ekonomi Raporumuzu yayınlamıştık. Raporumuzda, ülkemizin
2023 hedeflerini yakalayabilmesi için, önemli gördüğümüz konulardan,
Finansmana Erişim sorununu gündeme taşıdık.
Önümüzdeki günlerde ise, Cari Açığın Çözümünde KOBİ’ler ve
TARIM konusunda önerilerimizi sunacağımız, 2014 yılı Ekonomi
Raporumuzu kamuoyuyla paylaşacağız.
Elbette, bu yılki raporumuzun ana temasının, KOBİ’ler ve Tarım
olması tesadüfi değil. Hükümetimizin orta vadeli programdaki önemli bir
önceliği, cari açığın düşürülmesi. Önceki yıl, ülkemizin ihracatının %
62,3’ünü KOBİ’ler gerçekleştirirken, ithalatın % 38,5'ini gerçekleştirdi.
Raporumuzda, 2 noktaya değiniyoruz. İlki, KOBİ’lerin ara mal ithalatına
bağımlı olmayacak şekilde ihracat kapasitesinin artırılması, diğeri ise, dış
girdi oranı minimum olan, cari açığımızı kapatmamızda önemli fonksiyon
icra edebilecek, Gıda ve Tarım Sektörüdür.
Değerli Misafirler,
Ülkemizin Huzur, Güven ve İstikrarı önceliğimizdir. Bu noktada,
önemli gündem maddemiz olan, Kadim Medeniyetimizin tarihinde, ilk defa
milletin
tercihiyle
gerçekleştirilecek,
Cumhurbaşkanlığı
seçiminin,
Milletimizin sağduyusu ile en doğru şekilde sonuçlanacağından eminiz.
Diğer
yandan,
Türkiye'nin
mevcut
Parlamenter
sisteminin
yapısında ve kurgusundaki Kuvvetler Ayrılığı Sisteminin, bir Kuvvetler
Ayrılığından çok, Kuvvetler Kargaşası şeklinde tasarlandığını görüyoruz.
Bu sistemin ana unsurları, tekrar değerlendirilmeli ve milletimizin
hak ettiği, yeni bir sistem, uygulamaya alınmalıdır. Bunu göz ardı etmek,
ülkemizin geleceğinin önünü kapatmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, Türkiye'nin önündeki önemli bir
gündem maddesinin, bu konu olduğunu düşünüyoruz.
Bu noktada, ülkemizin siyasi hayatında, çok başarılı hizmetlerde
bulunmuş, ilklere imza atmış bir lider olan, Başbakanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının, diğer adaylarla birlikte,
milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Değerli Misafirler,
Mevlana, "Güzellik birdir ama aynaları çoğaltırsan, o da çoğalır"
diyor. MÜSİAD Ailesi olarak, modern, fakat acımasız dünyanın dar
kalıplarıyla hareket etmeyen, sadece rekabet ederek değil, paylaşarak
büyümeyi, sürtüşerek değil, anlaşarak hareket etmeyi, kendisine bir hayat
tarzı olarak benimsemiş işadamlarıyız. Sadece benim olmalı, ya da, ben
varsam, başkasına hayat hakkı tanımam demeyip, buyur gel, hepimize yer
var, birlikten güç doğar demeyi, ilke edinmiş, gönül dostlarıyız.
Bu noktada, Devlet Kurumları arasında, Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin
doğru çalışması, ne kadar gerekliyse, siyasetin iş âlemi üzerinde vesayet
kurma gayretinden mağdur olmuş bir kurum olarak, o yanlışa, o gün ve
bugün nasıl karşı durduysak, iş âleminin de siyasetin çalışma alanına
müdahale gayretine, aynı şekilde karşıyız ve karşı olmaya da devam
edeceğiz.
MÜSİAD olarak, Ülkemizin, en itibarlı ve yaygın işadamları derneği
olmanın
verdiği
gurur
ve
heyecan
ile
hedeflerimize
yürüyoruz.
Önümüzdeki yıl, kuruluşumuzun 25. yılını kutlayacağız. Hamdolsun, yurt
içinde 78, yurt dışında da, 56 ülkede, 150 temsil noktasına ulaştık.
Bu çerçevede, 26-30 Kasım tarihleri arasında, "İşler Değişecek,
Dünya Değişecek" sloganıyla gerçekleştireceğimiz, 18. IBF Uluslararası İş
Forumu ve 15. Uluslararası MÜSİAD Fuarımız, İSEDAK toplantılarıyla,
SUDAN İş Forumuyla ve FİLİSTİN İş Forumuyla aynı zamanda yer alacak
olup, sadece yüksek teknoloji firmalarının yer alacağı "High Tech Port"
holünü de içinde barındıracaktır. Fuarımızda, 100 ülkeden, 7.000 yabancı
iş adamını ve 200.000 Türk girişimcisini, 100.000 m2'lik alanımızda
buluşturacağımızı müjdelemek istiyorum.
Kurucu Başkanımızdan, en yeni üyesine kadar, MÜSİAD'a destek
veren, gönlünü koyan herkese, teşekkür ederim.
Sayın Valim, Kıymetli Misafirler,
Sözlerime son verirken, birlik, beraberlik soframızın kurulmasını
sağlayan, Adana Şube Başkanımız Suat Yahşi ve YK olmak üzere, tüm
Adana Üyelerimize, destekleyen kuruluşlarımıza ve teşrifiniz için sizlere
teşekkür ediyorum.
Ömür dediğin, diyor Şeyh Sadi, Temmuz ayında, elde tutulan bir
avuç kar gibidir. Hem, Temmuz ayını yaşadığımız, hem de Ramazan
ayına kavuştuğumuz şu günlerde, Rabbim, ömrümüzü bereketli geçirmeyi
nasip eylesin.
Adın Senin, Gaffar iken
Ayb örtücü, Settar iken
Kime gidem, Sen var iken
Cürmüm ile geldim Sana.
Saygılar sunuyorum.
Nail Olpak
Genel Başkan
MÜSİAD
Download