Karbon Fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri

advertisement
İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir
İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir
İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir
İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir
DÜNYA BANKASI GRUBU
İklim Değişikliği
Karbon fiyatlandırması
Durum ve Eğilimleri
Washington DC
Eylül 2015
Alexandre Kossoy, Grzegorz Peszko, Klaus Oppermann, Nicolai Prytz, Noémie
Klein,Kornelis Blok, Long Lam, Lindee Wong, Bram Borkent. 2015. State and
Trends of Carbon Pricing 2015 (Eylül), by World Bank, Washington, DC.
Doi: 10.1596/ 978-1-4648-0725-1
Lisans: Creative Commons Attribution CC BY 3.0 IGO
Bu çeviri, Dünya Bankası tarafından yapılmamış olup, resmi bir Dünya Bankası
çevirisi olarak addedilmemelidir. Dünya Bankası bu çevirideki herhangi içerik
veya hatadan mesul olmayacaktır.
Karbon fiyatlandırması
Durum ve Eğilimleri
Washington DC
Eylül 2015
2015
Bu rapor, Dünya Bankası ve Ecofys tarafından ortaklaşa hazırlanmıştır
Dünya Bankası ekibinin liderliğini Alexandre Kossoy ve Grzegorz Peszko yapmıştır. Ekipte aynı
zamanda, bu raporun projelendirmesini yapan Klaus Oppermann ve Nicolai Prytz de yer almıştır.
Ecofys ekibinde ise Noémie Klein, Kornelis Blok, Long Lam, Lindee Wong ve Bram Borkent yer
almıştır.
DÜNYA BANKASI GRUBU
İklim Değişikliği
© 2015 Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası /
Dünya Bankası
1818 H Street NW, Washington DC 20433
Telefon: 202-473-1000; Internet: www.worldbank.org
Bazı hakları saklıdır.
1 2 3 4 17 16 15
Bu çalışma, harici katkılarla Dünya Bankası kadrosunun
bir eseridir. Bulgular, yorumlar ve ifade edilen
kanaatlerin her zaman, Dünya Bankasının, Yönetim
Kurulunun veya temsil etmekte olduğu hükümetlerin
görüşlerini yansıtıyor olduğu varsayılmamalıdır. Dünya
Bankası, bu çalışmada yer alan verilerin doğruluğunu
garanti etmemektedir. Bu çalışmadaki herhangi bir
harita üzerinde gösterilen sınırlar, renkler ve diğer
bilgiler, herhangi bir bölgenin yasal statüsüne dair
Dünya Bankasının herhangi bir muhakemesi ya da bu
sınırları kabul ettiği veya onayladığı anlamına
gelmemektedir.
Burada yer alan hiçbir şey, Dünya Bankasının
imtiyazları ve dokunulmazlıkları üzerine getirilen bir
sınırlama ya da bunlardan feragat edilmesi niteliğini
taşımayacak ya da bu şekilde yorumlanmayacaktır; zira
bahsi geçen imtiyazlar ve dokunulmazlıklar özel olarak
saklıdır.
– Bu çalışmanın çevirisini yaparsanız, lütfen atıfla beraber
şu feragatnameyi ekleyiniz: Bu çeviri, Dünya Bankası
tarafından yapılmamış olup, resmi bir Dünya Bankası
çevirisi olarak addedilmemelidir. Dünya Bankası bu
çevirideki herhangi içerik veya hatadan mesul
olmayacaktır.
Uyarlamalar – Eğer bu çalışmadan bir uyarlama
yaratırsanız, lütfen atıfla beraber şu feragatnameyi
ekleyiniz: Bu, Dünya Bankası tarafından hazırlanan
orijinal bir çalışmanın uyarlamasıdır. Uyarlamada ifade
edilen görüşler ve fikirlere ait sorumluluk sadece
uyarlamanın yazar veya yazarlarına ait olup Dünya
Bankası tarafından bir onaylamaya tabi tutulmamıştır.
Üçüncü şahıs içeriği – Dünya Bankası çalışma içinde
yer alan içeriğin her bir bileşenine sahip olmayabilir. Bu
nedenle Dünya Bankası, çalışmada yer alan herhangi
üçüncü şahsa ait ferdi bileşen veya bölümün, adı geçen
üçüncü şahısların haklarını ihlal etmeyeceğini garanti
etmemektedir. Böylesi ihlallerden kaynaklı istemlerin riski
sadece size aittir. Çalışmadaki bir bileşeni yeniden
kullanmak istiyorsanız, bu yeniden kullanım için iznin
gerekli olup olmadığını belirlemek ve telif hakkı
sahibinden izin almak sizin sorumluluğunuzdadır. Bu
bileşenlere örnek olarak tablolar, şekiller veya görüntüler
verilebilir ancak bunlarla sınırlı olmak zorunda değildir.
Haklar ve İzinler
Bu çalışmaya, Creative Commons Attribution 3.0 IGO
lisansı (CC BY 3.0 IGO) altında erişilebilmektedir
http://creativecommons.org/licenses/by/3.0/igo. Creative
Commons Attribution lisansı altında, aşağıdaki koşullar
uyarınca, ticari amaçlar da dahil olmak üzere bu
çalışmayı özgürce kopyalayabilir, dağıtabilir, aktarabilir
ve uyarlayabilirsiniz:
Haklar ve lisanslara ilişkin tüm sorular için: Yayın ve Bilgi
Bölümü (Publishing and Knowledge Division), Dünya
Bankası (The World Bank), 1818 H Street NW,
Washington, DC 20433, ABD; faks: 202-522-2625;
e-posta: [email protected] .
ISBN (elektronik): 978-1-4648-0725-1
DOI: 10.1596/978-1-4648-0725-1
Atıf – Lütfen bu çalışmaya aşağıdaki şekilde atıfta
bulununuz:
Alexandre
Kossoy,
Grzegorz
Peszko,
Klaus
Oppermann, Nicolai Prytz, Noémie Klein,Kornelis Blok,
Long Lam, Lindee Wong, Bram Borkent. 2015. State
and Trends of Carbon Pricing 2015 (Eylül), by World
Bank, Washington, DC.
(Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri 2015 Eylül,
Dünya Bankası).
Doi: 10.1596/ 978-1-4648-0725-1
Lisans: Creative Commons Attribution CC BY 3.0 IGO
Resim tanıtım bilgileri: sayfa 15: Bay Lukchai
Chaimongkon/ iStock/Thinkstock; sayfa 19:
Mike_Kiev/iStock/Thinkstock; sayfa 51:
Toa55/Shutterstock.com; sayfa 63: omihay/
Shutterstock.com
Tasarım: Meike Naumann, Visuelle Kommunikation
2
Dünya çapında karbon fiyatlandırması için artmakta olan ivme göz önünde bulundurularak,
Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri raporunun 2015 basımı, karbon fiyatlandırması
tasarımı ve uygulamasında görev alan kamu ve özel sektör paydaşlarından oluşan daha geniş
bir kitleyi hedeflemektedir. Bu rapor ayrıca, Paris’te gerçekleşecek olan Taraflar Konferansına
(COP) kadar devam edecek müzakereler için kritik girdiler sağlamaktadır.
Daha önceki basımlarda olduğu gibi rapor, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında girişimler dahil
olmak üzere, dünya çapında mevcut ve gelişmekte olan karbon fiyatlandırma araçlarına ilişkin
güncel bir inceleme sunmaktadır. Ayrıca, mevcut kurumsal karbon fiyatlandırma araçlarına da
genel bir bakış sağlamaktadır.
İklim diyaloglarında ele alınan çok çeşitli konuları daha iyi yansıtmak amacıyla rapor ayrıca
rekabetçilik ve karbon kaçağını, ve bunların karbon fiyatlandırma araçları üzerindeki etkilerini de
analiz etmektedir. Bu rapordan sorumlu olan görev ekibi, gelecek basımlarda araştırılmak üzere
yeni ilgili konular seçmeyi planlamaktadır. Bu konular, örneğin mevcut ve yeni gelişmekte olan
karbon fiyatlandırma araçlarının etkinliği ve bunun nasıl ölçüleceğini içerebilir.
Son olarak bu yılın raporu, katı küresel azaltma hedeflerine ulaşmada uluslararası işbirliğinin
avantajlarının geleceğe yönelik bir değerlendirmesini okuyucu kitlesinin dikkatine sunmaktadır.
Var olan modelleme çalışmalarının gözden geçirilmesi, sera gazı emisyonlarının 2°C iklim
sabitleme hedefi ile tutarlı bir seviyeye azaltılmasına yönelik uluslararası işbirliğine ait maliyet
tasarruf potansiyelleri ve mali akışların boyutlarının nicel ve nitel bir değerlendirmesini
yapmaktadır.
Bu raporun kalitesi ve netliğini sağlamak üzere, iklim ve karbon finans toplumunda yer alan şu
meslektaşlarımızın kıymetli yazılı katkıları ve perspektiflerinden büyük ölçüde faydalanmıştır:
Emilie Alberola, Carter Brandon, Marcos Castro, Alyssa Gilbert, Andries Hof, Pauline Maree
Kennedy, Thomas Kerr, Grant Kirkman, Benoît Leguet, Alexios Pantelias, Jayoung Park, Ian
Parry, Paul Steele, Massimo Tavoni, Adam Whitmore ve Peter Zapfel.
Ayrıca, bu raporun geliştirilmesi sırasında işbirlikleri ve anlayışlarını bize sunanlara da
teşekkürlerimizi iletmeyi borç biliriz: Marion Afriat, Soffia Alarcon-Diaz, Marco Aurélio dos Santos
Araujo, Adrien de Bassompierre, Nils Axel Braathen, Stefanie Bradtner, Pieter van Breevort, Kurt
van Dender, Guy Ğundas, Maxime Durande, Jane Ebinger, Monica Paola Echegoyen Lopez,
Marianne Fay, Shari Friedman, Camille Funnell, Daniela Goehler, Pierre Guigon, Thomas Forth,
Shari Friedman, Isabel Hagbrink, Ferry van Hagen, Kelley Hamrick, Takashi Hongo, Matthieu
Jalard, Maria Kolos, Franck Lecocq, Pedro Martins Barata, Frank Melum, Sarah Moyer,
Samantha Mullender, Christian Nabe, Meike Naumann, Yeni Zelanda Çevre Bakanlığı, Norveç
Maliye Bakanlığı, Inge Pakulski, Baptiste Perrissin-Fabert, Simon Quemin, Ulrika Raab, Venkata
Ramana Putti, Kate Rich, Juan Pedro Searle, Igor Shishlov, Bianca Sylvester, Manasvini
Vaidyula, Detlef van Vuuren, Jessica Wade Murphy, Xueman Wang, John Ward, Carsten
Warnecke, Vikram Widge, Qian Wu, Liu Ying ve Menggeng Zhu.
Ayrıca, Grzegorz Peszko’nun 3. Bölümü yazmak üzere fazlasıyla faydalanmış olduğu, karbon
kaçağına ilişkin yakında çıkacak olan teknik raporu hazırlamış olan Piyasa Hazırlıklılığı ve Canlı
Ekonomi Ortaklığının sağladığı destek için teşekkür ederiz.
3
KISALTMALAR
VE AKRONİMLERİN
LİSTESİ
°C
A / AAU
AB
AB ETS
ABD
ADB
ADP
ARB
Santigrat Derece
Atanan Emisyon
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi
Amerika Birleşik Devletleri
Asya Kalkınma Bankası
Arttırılmış Faaliyet için Durban Platformunda Özel Amaçlı Çalışma Grubu
Hava Kaynakları Kurulu
B / BCA
Sınırda karbon Düzenlemesi
C / CCER
Çin Onaylı Emisyon Azaltması
Maliyet Çevreleme Rezervi
Karbon Tutma ve Depolama
Temiz Kalkınma Mekanizması
Karbon Açıklama Projesi
Onaylı Emisyon Azaltması
Gelişim için Karbon Girişimi
Kyoto Protokolü Taraflarının Toplantısı olarak görev gören Taraflar Konferansı
Karbon Dioksit
Karbon Dioksit Eşdeğeri
Taraflar Konferansı
Kyoto Protokolü altındaki İlk Taahhüt Dönemi
Kyoto Protokolü altındaki İkinci Taahhüt Dönemi
Karbon Fiyatlandırma Mekanizması
CCR
CCS
CDM
CDP
CER
Ci-Dev
CMP
CO2
CO2e
COP
CP1
CP2
CPM
D / DNA
Atanmış Ulusal Kuruluş
E / EBRD
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
Emisyon Azaltma Birimi
Emisyon Ticaret Planı
ERU
ETS
F / FCPF
FSB
FVA
Orman Karbon Ortaklığı Tesisi
Sabit Sektör Kıyaslaması
Çeşitli Yaklaşımlara yönelik Çerçeve
4
G / GHG
GSYİH
Gt
GtCO2e
I / ICAO
ICAP
IEA
IET
INDC
IPCC
Sera gazı
Gayrı Safi Yurt içi Hasıla
Gigaton
Gigaton Karbon Dioksit Eşdeğeri
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı
Uluslararası Karbon Eylem Ortaklığı
Uluslararası Enerji Kurumu
Uluslararası Emisyon Ticareti
Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli
J / JI
Ortak Uygulama
L / LIMITS
Düşük iklim etki senaryoları ve gerekli sıkı emisyon kontrol
stratejilerinin getirileri
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı
LPG
M / MRV
Mt
MtCO2e
MW
N / NAMA
NDRC
NMM
NZ-AAU
NZ ETS
NZU
O / OBA
OECD
P / PBL
PMR
PoA
ppm
İzleme, Raporlama ve Doğrulama
Megaton
Megaton Karbon Dioksit Eşdeğeri
Megawatt
Ulusal olarak Uygun Görülmüş Azaltım Eylemi
Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu
Yeni Piyasaya Dayalı Mekanizma
Yeni Zelanda Kökenli Atanan Emisyon
Yeni Zelanda Emisyon Ticaret Planı
Yeni Zelanda Birimi
Üretime dayalı Tahsis
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
Planbureau voor de Leefomgeving (Hollanda Çevre Değerlendirme Kurumu)
Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık
Faaliyetler Programı
Milyondaki parça adedi
5
R / RBF
REDD
REDD+
RGGI
S / SBSTA
sCER
T/ t
tCO2
tCO2e
U / UK
UN (BM)
UNDP
UNEP
UNFCCC
US EPA
Sonuçlara dayalı Finansman
Ağaç Kesimi ve Orman Bozunmasından kaynaklı Emisyonların Azaltılması
Sürdürülebilir orman yönetimi, ormanların korunumu ve karbon
yutaklarının arttırılmasını dahil ederek REDD’in genişletilmesi
Bölgesel Sera Gazı Girişimi
Bilimsel ve Teknolojik Tavsiye için Yan Kurum
İkincil Onaylı Emisyon Azaltması
Ton (aksi belirtilmediği sürece bu raporda “ton”, 1 metrik ton, yani 1.000 kg’a
tekabül etmektedir)
Ton Karbon Dioksit
Ton Karbon Dioksit Eşdeğeri
Birleşik Krallık (İngiltere)
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
Birleşmiş Milletler Çevre Programı
İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması
Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Kuruluşu
V / VCS
Doğrulanmış Karbon Standardı
Y/ y
Yıl
6
İÇİNDEKİLER
Kısaltmalar ve akronimlerin listesi
İdari özet
4
10
1 / Giriş
15
2 / Dünya çapında mevcut ve yeni çıkan karbon
fiyatlandırma araçları
19
2.1 Genel bakış, yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan eğilimler
2.1.1 Karbon fiyatlandırma araçlarına küresel bakış
2.1.2 Yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan eğilimler
2.2 Uluslararası karbon fiyatlandırma araçları
2.2.1 UNFCCC kapsamında uluslararası karbon fiyatlandırması
2.2.2 UNFCCC dışında uluslararası karbon fiyatlandırması
2.3 Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında
karbon fiyatlandırma araçları
2.4 Kurumsal karbon fiyatlandırması
3 / Rekabetçilik ve karbon kaçağı
4/
20
20
26
31
31
37
40
48
51
3.1 Karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik üzerindeki
etkisinin analizi
3.2 Karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik üzerindeki
olumlu etkileri
3.3 Karbon fiyatlarının rekabetçilik üzerindeki olumsuz etkisi;
karbon kaçağı
3.4 Karbon kaçağı riski nasıl değerlendirilir?
3.5 Hangi firmalar ve ne zaman kaçağı önlemek için yardıma
ihtiyaç duyar?
3.6 Maruz kalan ve hassas sektörlere nasıl yardım edilebilir?
3.6.1 Entegre yardım tedbirleri
3.6.2 Tamamlayıcı kaçak azaltım tedbirleri
3.6.3 Hedefli ve etkin kaçak yardım tedbirlerinin sağlanması
53
Azaltım konusunda uluslararası işbirliği
63
4.1 İklim azaltımına dair işbirliği için teşvikler
4.2 İşbirliği faydalarının gerçekleştirilmesi
65
69
Ek I – Kur oranları
73
Ek II – Kaçak riskini azaltmak için entegre yardım
tedbirleri
74
Terimler Sözlüğü
80
7
54
56
58
59
60
60
62
62
Tablolar / 1
2
3
4
5
Şekiller / 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Kyoto Protokolü altında mekanizmalar için piyasa ve politika
güncellemesi ve UNFCCC altındaki yeni mekanizmalar
Uluslararası işbirliğinden elde edilen küresel maliyet
tasarruflarına dair literatür incelemesi
1 Ağustos 2015 itibariyle döviz kur oranları
Çeşitli kaçak yardım tedbirlerinin artıları ve eksileri
Ücretsiz tahsis yaklaşımları ve bunların bir firmanın üretim
ve emisyon yoğunluğu ile ilişkisi
36
Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve
bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma
araçlarına genel bakış (ETS ve vergi)
Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış
bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon
fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG
emisyonlarının payı
Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar
Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve
bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma
araçlarına genel bakış (ETS ve vergi)
Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış
bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon
fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG
emisyonlarının payı
Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar
Karbon fiyatlandırma araçlarında karbon fiyatı ve
emisyonlarının kapsanması
Sunulan INDC’ler
2020’ye kadar potansiyel CER arzı
Yıllık ve kümülatif CER ve ERU piyasaya sürümü, ikincil
CER fiyatları (sol) ve gönüllü denkleştirme piyasaya
sürümü ve fiyatları (sağ)
11
8
67
73
74
75
12
13
22
23
24
25
32
35
37
11
12
13
14
15
16
Kutular / 1
2
3
4
5
6
7
8
Sektörel kapsam ve kapsanan GHG emisyonları ile birlikte
uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış karbon
fiyatlandırma araçları
Şirketler tarafından CDP’ye açıklanmış ortalama
dahili karbon fiyatının fiyat aralığı
Emisyon kaçağını aktarmanın üç kanalı
Karbon kaçağının tahmin edilen ve nihai değerlendirmeleri
2030 itibariyle on bölge için uluslararası işbirliğinin
olmaması durumundaki azaltım maliyetleriyle karşılaştırmalı
olarak uluslararası işbirliğinden elde edilecek maliyet
tasarruflarının gösterimi
2030 itibariyle küresel en az maliyetlerde 2°C hedefine
uygun GHG azaltımına ulaşabilmek için gereken yaklaşık
bölgesel mali akışların gösterimi
41
Sayılarla karbon fiyatlandırması
Emisyon ticareti sistemleri ve karbon vergileri
Kamu bütçesini desteklemek üzere birer araç olarak karbon
vergileri ve ETS’ler
Küresel bir sanayi için küresel piyasaya dayalı tedbir
Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon
fiyatlandırma araçlarında bazı seçilen değişikliklerin özeti
Karbon fiyatlandırmasına ilişkin İklime Önem Verilmesi
anketinden başlıca sonuçlar
Karbon kaçağının farklı kanalları
Karbon fiyatlandırma araçlarının birbirine bağlanması
21
27
30
9
48
57
58
68
72
39
47
49
57
70
İdari özet
Paris iklim değişikliği konferansına geri sayım
devam ederken, karbona bir fiyat biçmeye yönelik
ivmenin arttığını gösteren net deliller mevcuttur.
Dünya çapında karbon fiyatlandırmasındaki
büyüme kayda değer olmuştur. Ocak 2012’den bu
yana, halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya
uygulamaya geçirilmek üzere programa alınmış
olan karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı
neredeyse iki katına çıkarak 20’den 38’e
yükselmiştir. Ayrıca karbon fiyatlandırması
kapsamında yer alan emisyonların payı da, son on
yıl içerisinde üç kat artış sergilemiştir.
büyük ulusal karbon fiyatlandırma girişimini teşkil
etmektedir. Avrupa Birliği Emisyon Ticareti
Sistemi (AB ETS), emisyonların yaklaşık 2
GtCO2e’sini kapsamakta olup, en büyük tek
uluslararası karbon fiyatlandırma aracı olma sıfatını
taşımaya devam etmektedir.
Günümüzde, yaklaşık 40 ulusal yetki alanı ve
20’nin üzerinde şehir, eyalet ve bölge – küresel sera
gazı (GHG) emisyonlarının neredeyse dörtte birini
temsil eden bir toplam alan – karbona bir fiyat
biçmektedir (Şekil 1). Bir arada karbon
fiyatlandırma araçları, bu yetki alanlarındaki
emisyonların yaklaşık yarısını kapsamaktadır ve bu
da yaklaşık 7 Gigaton karbon dioksit eşdeğeri
(GtCO2e) ya da küresel emisyonların yaklaşık
yüzde 12’si etmektedir (bkz. Şekil 2).
Bu yıl içerisinde şimdiye dek Kore Cumhuriyeti bir
ETS’yi devreye sokmuş, Kaliforniya ve Québec’in
üst sınır ticareti planları, GHG emisyon
kapsamlarını, ulaştırma yakıtını da dahil ederek
yaklaşık yüzde 35’ten 85’e genişletmiştir. Ayrıca
Ontario, Kaliforniya ve Québec’in programlarıyla
bağlantısı olan bir ETS’yi uygulamaya geçirme
niyetini açıklamıştır. AB ETS’de önemli bir yapısal
reform, 2019’da uygulamaya geçirilmek üzere
onaylanmış ve 2020’den sonra AB ETS’nin revize
edilmesine yönelik bir teklif sunulmuştur. Bu
değişikliklerin, AB ETS’yi makroekonomik
koşullardaki ani değişikliklere karşı daha dirençli
kılması ve AB ETS’nin önümüzdeki on yıllık
süreçte maliyete etkin emisyon azaltımlarını
sağlamasına yardım etmesi beklenmektedir.
Bugüne dek Çin ve Amerika Birleşik Devletleri,
karbon fiyatlandırma araçları ile kapsanan en fazla
emisyon hacmine sahip iki ülke olmuştur. Çin’de,
karbon fiyatlandırma araçları 1 GtCO2e’yi
kapsarken, Amerika Birleşik Devletlerinde 0,5
GtCO2e’yi kapsamaktadır. Çin, ulusal emisyon
ticareti sistemine (ETS) geçme niyetini açıklamıştır.
Halihazırda yedi adet pilot ETS’si bulunmaktadır
ve bunlar bir arada, hacim itibariyle dünyadaki en
2015’deki gelişmeler, Hubei ve Çongçing’deki (iki
adet Çinli yetki alanı) iki adet yeni bölgesel ya da
şehir bazında ETS’nin uygulamaya geçirilmesi,
Fransa ve Meksika’da karbon vergilerinin
getirilmesi ve Şili’de yeni vergi mevzuatının kabul
edilmesi gibi 2014’teki dönüm noktalarının ayak
izlerini takip etmektedir. Bu yılda ayrıca, karbona
dahili fiyat ataması kullanan şirket sayısında artış
gözlenmiştir.
10
Şekil 1. Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma
araçlarına genel bakış (ETS ve vergi)
ALBERTA MANITOBA
ONTARIO
İNGİLİZ
KOLUMBİYASI
İZLANDA
KAZAKİSTAN
AB
UKRAYNA
KORE
CUMHURİYETİ
QUÉBEC
WASHINGTON
OREGON
KALİFORNİYA
JAPONYA
RGGI
TÜRKİYE
ÇİN
MEKSİKA
TAYLAND
BREZİLYA
RIO DE JANEYRO
SAO PAULO
ŞİLİ
YENİ
ZELANDA
GÜNEY AFRİKA
NORVEÇ
İSVEÇ
DANİMARKA
FİNLANDİYA
KORE
CUMHURİYETİ
İNGİLTERE
ESTONYA
LETONYA
İRLANDA
POLONYA
PORTEKİZ
PEKİN
TIANJIN
KYOTO
SAITAMA
TOKYO
HUBEI
ŞANGHAY
ÇONGÇING
GUANGDONG
TAYVAN
ŞENZEN
FRANSA
SLOVENYA
İSVİÇRE
Karbon fiyatlandırma araçları cetveli
ETS uygulanıyor veya programa
alınmış
Karbon vergisi uygulanıyor veya
programa alınmış
ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya
programa alınmış
ETS uygulanıyor veya programa alınmış,
vergi düşünülüyor
ETS veya karbon vergisi düşünülüyor
Karbon vergisi uygulanıyor veya programa
alınmış, ETS düşünülüyor
Daireler, bölgesel ya da şehir bazında yetki alanlarını temsil etmektedir. Daireler, karbon
fiyatlandırma aracının boyutunu temsil etmemektedir; sadece bölgesel ya da şehir bazında
bölgeleri (büyük daireler) ve şehirleri (küçük daireleri) göstermektedir.
Ulusal düzeyde
Bölgesel ya da şehir bazında
Not: Karbon fiyatlandırma araçları, mevzuat yoluyla resmi olarak kabul edilip resmi, planlanmış
bir başlangıç tarihine sahip oldukları anda uygulamaya geçirmek için “programa alınmış” olarak
addedilmektedir.
11
Şekil 2. Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında
karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı
%14
37 38
%12
36
35
%10
31
%8
Küresel GHG emisyonlarının payı
23
%6
14 15 18 20
%4
9
%2
%0
10
Uygulamaya
geçirilen
araç adedi
2
4
5
6
7
8
Finlandiya karbon vergisi (1990 )
İsviçre karbon vergisi (2008 )
Polonya karbon vergisi (1990 )
RGGI (2009 )
Şanghay Pilot ETS (2013 )
İsveç karbon vergisi (1991 )
İrlanda karbon vergisi (2010 )
Pekin Pilot ETS (2013 )
Norveç karbon vergisi (1991 )
İzlanda karbon vergisi (2010 )
Tianjin Pilot ETS (2013 )
Danimarka karbon vergisi (1992 )
Tokyo CaT (2010 )
Guangdong Pilot ETS (2013 )
Letonya karbon vergisi (1995 )
Saitama ETS (2011 )
Hubei Pilot ETS (2014 )
Slovenya karbon vergisi (1996 )
Kyoto ETS (2011 )
Çongçing Pilot ETS (2014 )
Estonya karbon vergisi (2000 )
Kaliforniya CaT (2012 )
Fransa karbon vergisi (2014 )
AB ETS (2005 )
Avustralya CPM (2012 - 2014)
Meksika karbon vergisi (2014 )
Alberta SGER (2007 )
Japonya karbon vergisi (2012 )
Kore ETS (2015 )
İsviçre ETS (2008 )
Québec CaT (2013 )
Portekiz karbon vergisi (2015 )
Yeni Zelanda ETS (2008 )
Kazakistan ETS (2013 )
Güney Afrika karbon vergisi (2016 )
BC karbon vergisi (2008 )
UK karbon fiyat tabanı (2013 )
Şili karbon vergisi (2017 )
Şenzen Pilot ETS (2013 )
Not: Sadece bir ETS veya karbon vergisinin devreye sokulması veya devreden çıkartılması gösterilmektedir. Emisyonlar, 2012’deki küresel GHG
emisyonlarının payı olarak verilmiştir. Küresel, bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında GHG emisyonlarındaki yıllık değişiklikler, grafikte
gösterilmemektedir. Şehir düzeyinde Kyoto ETS’nin kapsamına dair verilere ulaşılamamıştır; bu yüzden kapsamı sıfır olarak gösterilmiştir.
12
Şekil 3. Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar
ABD$140/
tCO2e
İsveç karbon vergisi
…
…
130
64
62
Finlandiya karbon vergisi
(ulaştırma yakıtları)
İsviçre karbon vergisi
ABD$60/
tCO2e
52
Norveç karbon vergisi (üst)
48
Finlandiya karbon vergisi
(ısıtma yakıtları)
Mevcut karbon fiyatları fazlasıyla değişkenlik
göstermektedir – tCO2e başına ABD$1’dan başlayarak
tCO2e başına ABD$130’a kadar değişebilmektedir (bkz.
Şekil 3). Emisyonların büyük çoğunluğu (yüzde 85),
tCO2e başına ABD$10’ın altında bir fiyata sahiptir ve bu,
bilim adamları tarafından tavsiye edilen 2°C iklim
sabitleme hedefini sağlamak için ekonomik modellerin
gerekli olduğunu tahmin ettiği fiyatın önemli ölçüde
altında kalmaktadır.
Not: 1 Ağustos 2015’teki nominal fiyatlar sadece gösterim amaçlı verilmiştir. Karbon
Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te verilen şekiller, 1 Ağustos 2015’e göre
güncellenmiştir. Karbon Fiyatlandırma Gözlemine göre farklılıklar, fiyatlar ve döviz
kurlarındaki gündelik değişimler yüzündendir. Fiyatlar, karbon fiyatlandırma araçları
arasında pek karşılaştırılabilir nitelikte değildir çünkü kapsanan sektör sayısı ve tatbik
edilen tahsis yöntemlerindeki farklılıklar, özel muafiyetler ve farklı telafi yöntemlerinin
kullanımı bu karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır.
ABD$40/
tCO2e
36
Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon
fiyatlandırma araçlarının 2015 yılındaki birleşik
değerinin, küresel olarak ABD$50 milyar’ın biraz altında
olduğu tahmin edilmektedir ve bunun neredeyse yüzde
70’i (yaklaşık ABD$34 milyar), ETS’lere, kalanı ise
(yaklaşık yüzde 30) karbon vergilerine atfedilmektedir.
Tokyo CaT
ABD$20/tCO2e
28
25
23
22
ABD$20/
tCO2e
19
İngiltere karbon fiyat tabanı
Danimarka karbon vergisi
BC karbon vergisi
İrlanda karbon vergisi
İsviçre ETS,
Kore ETS,
AB ETS
Slovenya karbon vergisi
16
Fransa karbon vergisi
13
12
Kaliforniya CaT, Québec CaT
Alberta SGER
Pekin Pilot ETS
RGGI
Şenzen Pilot ETS,
Yeni Zelanda ETS
9
8
İzlanda karbon vergisi
6
Portekiz karbon vergisi
7
5
4
9
Hubei Pilot ETS
Letonya karbon vergisi
8
7
6
Meksika karbon vergisi (üst)
Norveç karbon vergisi (alt)
Tianjin Pilot ETS
3
5
4
3
2
Meksika karbon vergisi (alt)
Polonya karbon vergisi
<1
US0$/
tCO2e
13
<1
Guangdong Pilot ETS
2 Çongçing Pilot ETS
Kazakistan ETS,
Estonya karbon vergisi
Şanghay Pilot ETS,
Japonya karbon vergisi
Karbon fiyatlandırması gittikçe artan bir şekilde
şirketler tarafından dahili olarak işletme ve yatırım
stratejisinin analiz edilmesine yönelik bir araç
olarak kullanılmaktadır. Bu karbon fiyatlarının bir
kısmı, zorunlu karbon fiyatlandırma araçlarındaki
mevcut fiyat seviyelerinin ciddi ölçüde üzerindedir.
Dahili karbon fiyatlandırması, ticari işletmelerde
şart koşulan karbon fiyatı üzerindeki mevcut veya
potansiyel etkiyi değerlendirmeye yönelik bir risk
yönetim stratejisinin bir parçasını oluşturmaktadır.
Düşük karbonlu yatırımlarda maliyet tasarruflarını
ve gelir fırsatlarını tespit edip kıymetlendirmek için
bir yöntem olarak da kullanılır.
Parçalı karbon fiyatlandırma araçlarının bulunduğu
bir dünyada, karbon fiyatlandırmasının bazı yurtiçi
sanayi sektörlerinin uluslararası rekabetçiliği
üzerindeki
potansiyel
etkisi
bir
endişe
oluşturmaktadır. Karbon fiyatı sinyalleri güçlüyse
ve iklim politikalarının sıkılığı yetki alanları
arasında ciddi farklar gösteriyorsa karbon kaçağı
riski oldukça gerçektir.
Ancak rapor, var olan araştırmalara dayalı olarak
karbon kaçağının – şirketin kendi üretimlerini
ve/veya yatırımlarını, emisyon maliyetlerinin daha
düşük olduğu yetki alanlarına kaydırmaları ve
böylece oradaki emisyonları arttırmaları şeklinde
tanımlanan olgu – kayda değer bir ölçüde
gerçekleşmemiş olduğunu tespit etmiştir. Bu risk
sadece sınırlı sayıda maruz kalan sektörü, aslen
hem emisyon hem de ticari faaliyet açısından yoğun
olan sektörleri etkiliyor gibi gözükmektedir. Bu
risk, ücretsiz tahsisler, muafiyetler, indirimler ve
sınırda düzenleme tedbirleri ve ayrıca özel
tamamlayıcı tedbirler, örneğin mali yardım, gibi
politika tasarım bileşenleri sayesinde etkin şekilde
yönetilebilir.
Gittikçe daha fazla ülke iklim değişikliğini önlemek
için somut eylemler gerçekleştirmeye başladıkça
karbon kaçağı riski azalır. Karbon fiyatlandırma
araçları ve iklim finansı sayesinde uluslararası
işbirliği, karbon fiyatlandırma sinyallerindeki
mevcut
asimetriyi
gidermek,
rekabetçilik
üzerindeki etkileri hakkındaki endişeleri azaltmak
ve şirketlerin korunmasına yönelik ihtiyacı ortadan
kaldırmak konusunda yardımcı olabilir. Bu şartlar
altında karbon fiyatları – özellikle yenilikçi, düşük
karbonlu firmalara fayda sağlayarak ve emisyon
açısından yoğun sanayilerde etkinliği en az olan
firmaların teknik yükseltilmesi ya da piyasadan
çıkışlarını
destekleyerek
–
ekonomilerin
performansını iyileştirmekte kullanılabilir. Bu,
ekonominin toplam verimliliğini iyileştirecektir.
Karbon kaçağı riskini azaltmaya ek olarak ülkeler
arasındaki işbirliği, tek başına alınan yurtiçi
eylemlere kıyasla 2°C iklim sabitleme hedefine
ulaşmanın toplam maliyetini önemli ölçüde
azaltabilir zira ülkeler böylece kimin emisyon
azaltmalarını üstleneceği ve kimin bunlar için
ödeme yapacağını seçmede daha esnek olabilirler.
Ayrıca söz konusu işbirliği, düşük gelirli
ülkelerdeki düşük karbonlu gelişimi güdebilir zira
bu ülkelerin bazıları ekonomilerini modernize
etmek, düşük karbonlu sektörlerde iş imkânları
yaratmak ya da sürdürülebilir bir şekilde fakirliği
azaltmak için gerekli kaynaklara sahip olmayabilir.
Uluslararası işbirliği sayesinde, belli bir emisyon
azaltma hedefiyle bağlantılı küresel maliyetler
azaltılabilir ya da belli bir maliyetle daha büyük
azaltım hedefine ulaşılabilir, ve gelişim açıkları
daraltılabilir.
Ekonomik modellerden elde edilen tahminlere göre,
işbirliği sayesinde mali transferler 2030 itibariyle
yılda 100–400 milyar ABD$’ına ulaşabilir,
muhtemelen 2050 yılına gelindiğinde 2 trilyon
ABD$’ına çıkabilir. Transferlerin boyutu kamu
sektörü harcama seviyesinin üzerinde olacaktır ve
araçların bir karışımı üzerinden kanalize edilmesi
gerekecektir. Bunlar arasında ETS, karbon vergisi,
denkleştirmeler gibi karbon fiyatlandırma araçları
ve bunların kombinasyonları ile bağlantıları, ve
ayrıca
sonuçlara
dayalı
iklim finansının
varyasyonları gibi yenilikçi hibrit araçlar da yer
almaktadır. İklim finansı ve karbon fiyatlandırma
araçları, bu mali transferleri desteklemekte ve
işbirliğinin iklim değişikliğini azaltmasına olanak
sağlamasında elzem olacaktır.
14
Bölüm
Giriş
15
1 / Giriş
2014 yılı, kayıt tutmanın başladığı zamandan bu
yana en sıcak yıl olmuştur1 ve sıcaklıklar şu anda,
sanayileşme
öncesi
seviyelerinin
0,8°C
üzerindedir. 2 Isı ve yağıştan kuraklık ve siklon
faaliyetine, aşırı meteorolojik olayların sıklığı
artmış,3 meskun mahaller, mahsuller, yiyecek, su ve
enerji güvenliği üzerinde olumsuz etkilerini
göstermiştir. Bu durumun, insanların yaşamları ve
refahı üzerinde yarattığı riskin, küresel sera gazı
(GHG) emisyonları eğiliminin kontrol edilmeden
bırakılması halinde çok daha yüksek olması
beklenmektedir. Uzmanlar, ortalama küresel
sıcaklık artışının 2°C’nin altında kalması halinde en
şiddetli
iklim
etkilerinin
önlenebileceği
görüşündedirler.
Bu hedefe ulaşılmasını mümkün kılmak için tüm
GHG emisyonlarında ciddi bir azalma sağlanması
gerekmektedir. 2012’deki toplam 54 gigatonluk
karbon dioksit eşdeğeri (GtCO2e) seviyesine
kıyasla, GHG emisyonlarının 2050 yılına kadar 32
GtCO2e kadar azaltılması gerekmektedir.4
Uluslararası toplum, ülkeler tarafından bugüne dek
ifade edilen gayret düzeyini, tehlikeli iklim
değişikliğini önlemek için gerçekte gereken düzeye
çıkartabilmek konusunda ciddi bir zorlukla karşı
karşıyadır.
Önümüzdeki 35 yıl içerisinde, küresel, düşük
karbonlu bir enerji sistemine geçmek için yaklaşık
40 trilyon ABD$ ilave yatırım gerekecektir.5 İklim
Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve
Anlaşması (UNFCCC) kapsamında yürütülen resmi
iklim
müzakerelerinin
ötesinde,
gereken
değişikliklere ilişkin destek, çok çeşitli aktörlerden
gelmektedir, 6 kamu ve özel sektör finansı da
gittikçe artan önemli bir rol oynamaktadır. İklim
değişikliği azaltımı ve uyarlamayla ilişkili
günümüzdeki mali akışlar, küresel olarak yaklaşık
343–385 milyar ABD$/yıl tutmakta olup bu
rakamın çoğu azaltım gayretlerine yöneliktir. 7
Ancak iklimi sabitlemek için bu kaynakların
arttırılması ve yatırım kalıplarının değişmesi
gerekmektedir.
16
1
Sıcaklık kaydı tutma işlemi 1880 yılında başlamıştır (Kaynak: NOAA Ulusal İklimsel Veri Merkezi, Küresel Analiz – Yıllık 2014, en son
erişim tarihi: 28 Nisan 2015, https://www.ncdc.noaa.gov/sotc/global/2014/13 )
2
3
Dünya Bankası, Sıcaklığı Azaltın: Yeni İklim Normalleriyle Uğraşılması, 2014.
Dünya Bankası, Sıcaklığı Azaltın: Yeni İklim Normalleriyle Uğraşılması, 2014.
4
UNEP, bu hedef için gereken medyan emisyon seviyesinin 2030 yılında 42 GtCO2e ve 2050’de 22 GtCO2e olduğunu ifade etmektedir.
Kaynak: UNEP, Emisyon Açığı Raporu 2014. IPCC’ye göre, sıcaklık değişikliğinin 2°C altında tutulabilmesi konusunda muhtemel bir olanağa
sahip olabilmek için küresel emisyonların 2050 yılında, 2010 seviyelerine kıyasla %40-70 oranında azaltılması gerekmektedir. Kaynak: IPCC, İklim
Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı –Politika Yapıcılar için Özet, 2014.
5
İlave yatırım, olağan ticari işler senaryosunda yatırım yapılması beklenen tutar olan 318 trilyon ABD$’ının üzerinde gereken miktardır.
Kaynak: Uluslararası Enerji Kurumu, Enerji Teknoloji Perspektifleri 2015, 2015.
6
7
UNEP, Bölgesel ya da şehir bazında aktörler ve işletmelerin iklim taahhütleri: Emisyon azaltma etkilerinin nicel değerlendirmesi, 2015.
IPCC, İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı –Politika Yapıcılar için Özet, 2014.
16
Karbondan arındırılmış bir ekonomiye geçişte,
karbon fiyatlandırmasının asli rolüne dair hem
hükümetler hem de işletmeler arasında artmakta
olan bir fikir birliği söz konusudur. GHG
emisyonlarına yeterli bir fiyat getirilmesi, yakıt
olarak kömürden doğal gaza geçiş, yenilenebilir
enerji
konuşlandırması,
enerji
verimliliği
tedbirlerinin benimsenmesi ve sanayide düşük
karbonlu teknolojilerin kullanılması gibi çeşitli
eylemleri desteklemek için gereken mali yatırımları
mobilize etmeye yardımcı olur.
ticaret sistemlerini (ETS’ler), karbon vergilerini,
denkleştirme mekanizmalarını, ve sonuçlara dayalı
finansı (RBF) değil aynı zamanda şirketler
tarafından belirlenen dahili karbon fiyatlarını da
içermektedir.
Bu
kapsam
göz
önünde
bulundurularak, GHG emisyonları üzerine dolaylı
fiyat koyan diğer politikalar – örneğin fosil yakıt
sübvansiyonlarının
kaldırılması,
enerji
vergilendirmesi, yenilenebilir enerji için destek ve
enerji verimlilik sertifikası ticareti – dahil değildir.
Hükümetler için karbon fiyatlandırması, emisyon
azaltımı sağlanmasına yönelik bir araçtır ve aynı
zamanda bir gelir kaynağıdır, ve bu da,
günümüzdeki bütçesel kısıtların yer aldığı
ekonomik çevrede özel bir önem taşımaktadır.
İşletmeler, zorunlu karbon fiyatlarının işlemleri
üzerindeki etkisini değerlendirmek ve potansiyel
maliyet tasarrufu ile gelir fırsatlarını tespit etmek
üzere bir araç olarak dahili karbon fiyatlandırmasını
kullanmaktadır. Son olarak, uzun vadeli
yatırımcılar, iklim değişikliği politikalarının yatırım
portföyleri üzerindeki potansiyel etkisini analiz
etmek için karbon fiyatlandırmasını kullanmaktadır,
böylece yatırım stratejilerini yeniden değerlendirip,
sermayelerini düşük karbonlu veya iklim açısından
güvenli
faaliyetlere
yeniden
tahsis
edebilmektedirler.
Bu araçlarda gözlemlenen karbon fiyatları,
ABD$1/tCO2e’nin altından $ABD130/tCO2e’ye
kadar değişerek kendi aralarında ciddi farklılık
göstermektedir. Emisyonların büyük çoğunluğuna
(yüzde 85’ine), ABD$10/tCO2e’nin altında fiyat
biçilmektedir ve bu, bilim adamları tarafından
tavsiye edilen 2°C iklim sabitleme hedefini
sağlamak için ekonomik modellerin gerekli
olduğunu tahmin ettiği fiyatın önemli ölçüde altında
kalmaktadır. Karbon fiyatlandırmasının dünya
çapında homojen olarak uygulamaya geçirilmemiş
olması nedeniyle, etkilenen sanayilerin karşı
karşıya kaldığı kilit sorunlardan biri karbon
kaçağıdır – üretim ve ilişkili emisyonların, eşdeğer
politikaları yürürlüğe koymamış olan yetki
alanlarına kayması durumudur bu. 3. Bölüm bu
sorunu incelemekte ve bunu azaltmaya yönelik
politika hükümleri önermektedir.
Geçtiğimiz
yıl
içerisinde,
operasyonel
deneyimlerden edinilen derslere dayalı olarak yeni
karbon fiyatlandırma araçları piyasaya çıkartılmıştır
ve var olanlarda evrim sürecinden geçmektedir. Bu
var olan ve yeni araçlar, ve ayrıca karbon
fiyatlandırması eğilimleri, 2. Bölümde ele
alınmaktadır. Bu raporun amaçları için karbon
fiyatlandırması terimi, GHG emisyonlarına açık bir
fiyat 8 koyan girişimlerden bahsetmek için
kullanılmaktadır. Bu girişimler, sadece emisyon
Son olarak, karbon fiyatlandırması ve diğer politika
araçlarının sağlayabileceği emisyon azaltmalarını
optimize etmek için, her seviyede işbirliği
gerekmektedir. 4. Bölüm, ortak bir azaltım
gayretinin mantık çerçevesi ve potansiyel ekonomik
getirilerine odaklanmaktadır. Bu rapor, karbon
fiyatlandırma araçlarının ve uluslararası işbirliği
sayesinde maliyet tasarrufu elde etmek için gereken
kaynakların mobilize edilmesindeki elzem rollerini
irdeleyerek son bulmaktadır.
8
Bir diğer deyişle, ton of CO2 başına bir değer olarak ifade edilen bir fiyat.
17
_____________________
» İklim değişikliği hepimiz için büyük tehlikeleri beraberinde
getirmektedir. Bu da, zararlı sera gazı emisyonlarını etkin bir
şekilde sınırlandırmamız gerektiği anlamına gelmektedir.
Ekonomik teşvikler, bu hedefe ulaşmanın iyi yollarından biridir.
Karbon fiyatlandırması, düşük karbonlu veya karbonsuz
teknolojilere yapılan yatırımları çekici kılmaktadır ve fosil
yakıtların etkin şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Bu, bizim
ortak iki derece iklim hedefine sadık kalmamıza yardım
etmektedir. […]
Ülkemizin pozitif ekonomik kalkınması, teknolojik ilerleme ve
büyümenin, iklim koruma ile birlikte el ele yol alabileceğini
göstermektedir. […]
Sera gazlarının zararlı emisyonlarının bir bedeli olmalıdır.
İklim korunumu konusunda herhangi elle tutulur bir ilerleme
sağlayabilmemizin tek yolu budur. Ve bu, sonunda çok daha
yüksek bir bedel ödemek zorunda kalmamamızı sağlamanın da
tek yoludur. Neyse ki bir çok hükümet ve şirket halihazırda
karbon fiyatlandırma araçlarını kullanmaktadır. Ümidimiz, tüm
ülkelerin, ekonomik verimliliğe sahip ve düşük karbonlu
gelişimin onlara sunabileceği fırsatları görebilmeleridir. «
Angela Merkel, Almanya Başbakanı
_____________________
18
Bölüm
Dünya çapında mevcut
ve yeni çıkan karbon
fiyatlandırma araçları
19
2 / Dünya çapında mevcut ve
yeni çıkan karbon fiyatlandırma
araçları
2.1
GENEL BAKIŞ, YAKIN ZAMANLI
GELİŞMELER VE YENİ ÇIKAN
EĞİLİMLER
_________________
2.1.1
Karbon fiyatlandırma araçlarına
küresel bakış
31 Ağustos 2015 itibariyle 39 ulusal ve 23 bölgesel
ya da şehir bazında yetki alanı, ETS’ler ve vergiler
sayesinde karbona bir fiyat biçmektedir (Kutu 1 ve
Şekil 4). Bir arada bu karbon fiyatlandırma araçları,
yaklaşık 7 GtCO2e’lik bir miktarı, yani yıllık
küresel GHG emisyonlarının yaklaşık yüzde 12’sini
kapsamaktadır. 9 Bu, önemli bir ilerlemeyi temsil
etmektedir: Karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı
2012’den bu yana yüzde 90 artmıştır. Daha spesifik
olarak ifade etmek gerekirse, 1 Ocak 2012’den bu
yana, uygulamaya geçirilen ve programa alınan
karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı 20’den 38’e
çıkmıştır. Buna ek olarak, bir karbon fiyatlandırma
aracı altındaki küresel emisyonların payı, son on yıl
içerisinde üç kat artış sergilemiştir (Şekil 5).10.
9
Şekil 5, karbon fiyatlandırma araçlarının
getirilmesinden bu yana üç ayrı dönemi
göstermektedir: (i) 1990-2005 dönemi: bu dönem,
karbon vergisini tanıtan erken harekete geçenlerin
hakimiyetinde olmuştur; (ii) 2005-2011 dönemi,
Kyoto Protokolünün başlangıcına ve, büyük ölçüde
Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sisteminin (AB
ETS) uygulamaya geçirilmesi nedeniyle, GHG
emisyonlarının
kapsanmasında
hızlı
bir
genişlemeye şahit olmuştur; 11 ve (iii) 2012’den
günümüze kadarki dönem, aslen Kyoto Protokolü
altındaki mekanizmaların gerilemesi ve hem
gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde
yeni, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında, karbon
fiyatlandırma araçlarının ortaya çıkması ile
tanımlanmaktadır.
_________________
» Karbon fiyatlandırma
araçlarının sayısı 2012’den bu
yana yüzde 90 artmıştır. «
_________________
AB ETS, 28 AB üye devleti ve Avrupa Ekonomik Alanının üç diğer üyesinde (İzlanda, Lihtenştayn, ve Norveç) faaliyet göstermektedir.
10
Bu sayılar, her bir yetki alanındaki GHG emisyonu güncellenmiş rakamlarını, mevcut karbon fiyatlandırma araçlarının tasarımı ve
kapsamındaki değişiklikleri, yeni araçların dahil edilmesini ve yeni verilerin erişilebilirliğini yansıtacak şekilde düzenli olarak revize edilmektedir.
Dolayısıyla, bu rakamlar ve daha önceki Karbon fiyatlandırması durum ve eğilimleri raporlarındaki rakamlar, birbiriyle karşılaştırılabilir durumda
olmayabilir.
11
2005 yılında karbon fiyatlandırma araçları, yıllık küresel GHG emisyonlarının yüzde 4’ünü kapsamıştır; 2015 yılında ise bu rakam
yüzde 12 düzeyine ulaşmıştır.
20
Kutu 1. Sayılarla karbon fiyatlandırması
39
23
ULUSAL
YETKİ ALANI
BÖLGESEL YA DA
ŞEHİR BAZINDA
YETKİ ALANI
karbon fiyatlandırma araçlarına sahiptir
%90 
38
KARBON FİYATLANDIRMA
ARACI
ARTIŞ
halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya
uygulamaya geçirilmek üzere programa
alınmış
1 Ocak 2012’ye göre
araç sayısındaki artış
YILLIK KÜRESEL GHG EMİSYONLARININ KAPSANMA ORANI
~%12 = 7 GtCO2e
%8
%4
ETS
KARBON
VERGİLERİ
3x 
ARTIŞ
2005-2015 döneminde
kapsanan küresel emisyonlar
payında gözlemlenmiştir
UYGULAMAYA GEÇİRİLEN ARAÇLARDAKİ FİYATLAR
ABD$ 1-130/tCO2e
emisyonların %85’i, <ABD$ 10/tCO2e düzeyinde bir fiyat ile kapsanmaktadır
UYGULAMAYA GEÇİRİLEN ARAÇLARIN YILLIK DEĞERİ
ABD$ 50 milyar
tutarının biraz altında kalmaktadır.
12
12
Uygulamaya geçirilen karbon fiyatlandırma araçlarının değerine ilişkin yapılan hesaplama için dipnot 15’e bakınız.
21
Şekil 4. Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma
araçlarına genel bakış (ETS ve vergi)
ALBERTA MANITOBA
ONTARIO
İNGİLİZ
KOLUMBİYASI
İZLANDA
KAZAKİSTAN
AB
UKRAYNA
KORE
CUMHURİYETİ
QUÉBEC
WASHINGTON
OREGON
KALİFORNİYA
JAPONYA
RGGI
TÜRKİYE
ÇİN
MEKSİKA
TAYLAND
BREZİLYA
RIO DE JANEYRO
SÃO PAULO
ŞİLİ
YENİ
ZELANDA
GÜNEY AFRİKA
NORVEÇ
İSVEÇ
DANİMARKA
FİNLANDİYA
KORE
CUMHURİYETİ
İNGİLTERE
ESTONYA
LETONYA
İRLANDA
POLONYA
PORTEKİZ
PEKİN
TIANJIN
KYOTO
SAITAMA
TOKYO
HUBEI
ŞANGHAY
ÇONGÇİNG
GUANGDONG
TAYVAN
ŞENZEN
FRANSA
SLOVENYA
İSVİÇRE
ETS uygulanıyor veya programa alınmış
Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış
Karbon fiyatlandırma araçları cetveli
Ulusal düzeyde
Bölgesel ya da şehir bazında
ETS veya vergisi düşünülüyor
ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya
programa alınmış
ETS uygulanıyor veya programa alınmış, vergi
düşünülüyor
Karbon vergisi uygulanıyor veya programa
alınmış, ETS düşünülüyor
Daireler, bölgesel ya da şehir bazında yetki alanlarını temsil etmektedir. Daireler, karbon fiyatlandırma
aracının boyutunu temsil etmemektedir; sadece bölgesel ya da şehir bazında bölgeleri (büyük daireler)
ve şehirleri (küçük daireleri) göstermektedir.
Not: RGGI = Bölgesel Sera Gazı Girişimi. Karbon fiyatlandırma araçları, mevzuat yoluyla resmi olarak
kabul edilip resmi, planlanmış bir başlangıç tarihine sahip oldukları anda uygulamaya geçirmek için
“programa alınmış” olarak addedilmektedir
Uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış araçlar: Ulusal ETS’ler: Avusturya, Belçika, Bulgaristan,
Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Kazakistan, Lihtenştayn,
Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Yeni Zelanda, Kore Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve İspanya.
Ulusal karbon vergileri: Şili, Japonya, Meksika ve Güney Afrika. Hem ETS hem karbon vergisi: Danimarka,
Estonya, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Letonya, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, İsveç,
İsviçre ve Birleşik Krallık (İngiltere). Bölgesel ya da şehir bazında ETS’ler: Alberta, Pekin, Kaliforniya,
Çongçing, Connecticut, Delaware, Guangdong, Hubei, Kyoto, Maine, Maryland, Massachusetts, New
Hampshire, New York, Québec, Rhode Island, Saitama, Şanghay, Şenzen, Tianjin, Tokyo ve Vermont.
Bölgesel ya da şehir bazında karbon vergisi: İngiliz Kolumbiyası.
Düşünülmekte olan araçlar: Ulusal ETS veya karbon vergisi: Brezilya, Çin, Japonya (ETS),
Meksika (ETS), Kore Cumhuriyeti (karbon vergisi), Tayland, Türkiye ve Ukrayna Bölgesel ya da şehir
bazında ETS veya karbon vergisi: Manitoba, Ontario, Oregon, Rio de Janeyro, São Paolo, Tayvan ve
Washington Eyaleti.
22
Şekil 5. Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında
karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı
%14
37 38
%12
36
35
%10
31
%8
23
Küresel GHG emisyonlarının payı
%6
14 15 18 20
%4
9
%2
%0
10
Uygulamaya
geçirilen
araç adedi
2
4
5
6
7
8
Finlandiya karbon vergisi (1990 )
İsviçre karbon vergisi (2008 )
Şenzen Pilot ETS (2013 )
Polonya karbon vergisi (1990 )
RGGI (2009 )
Şanghay Pilot ETS (2013 )
İsveç karbon vergisi (1991 )
İrlanda karbon vergisi (2010 )
Pekin Pilot ETS (2013 )
Norveç karbon vergisi (1991 )
İzlanda karbon vergisi (2010 )
Tianjin Pilot ETS (2013 )
Danimarka karbon vergisi (1992 )
Tokyo CaT (2010 )
Guangdong Pilot ETS (2013 )
Letonya karbon vergisi (1995 )
Saitama ETS (2011 )
Hubei Pilot ETS (2014 )
Slovenya karbon vergisi (1996 )
Kyoto ETS (2011 )
Çongçing Pilot ETS (2014 )
Estonya karbon vergisi (2000 )
Kaliforniya CaT (2012 )
Fransa karbon vergisi (2014 )
AB ETS (2005 )
Avustralya CPM (2012 - 2014)
Meksika karbon vergisi (2014 )
Alberta SGER (2007 )
Japonya karbon vergisi (2012 )
Kore ETS (2015 )
İsviçre ETS (2008 )
Québec CaT (2013 )
Portekiz karbon vergisi (2015 )
Yeni Zelanda ETS (2008 )
Kazakistan ETS (2013 )
Güney Afrika karbon vergisi (2016 )
BC karbon vergisi (2008 )
UK karbon fiyat tabanı (2013 )
Şili karbon vergisi (2017 )
Not: Sadece bir ETS veya karbon vergisinin devreye sokulması veya devreden çıkartılması gösterilmektedir. Emisyonlar, 2012’deki küresel GHG
emisyonlarının payı olarak verilmiştir. Küresel, bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında GHG emisyonlarındaki yıllık değişiklikler, grafikte
gösterilmemektedir. Şehir düzeyinde Kyoto ETS’nin kapsamına dair verilere ulaşılamamıştır; bu yüzden kapsamı sıfır olarak gösterilmiştir.
23
Şekil 6. Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar
ABD$140/
tCO2e
İsveç karbon vergisi
…
…
130
64
62
Finlandiya karbon vergisi
(ulaştırma yakıtları)
İsviçre karbon vergisi
ABD$60/
tCO2e
52
Norveç karbon vergisi (üst)
48
Finlandiya karbon vergisi
(ısıtma yakıtları)
2015 yılındaki bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir
bazında karbon fiyatlandırma araçlarının küresel değeri
50 milyar ABD$’ının biraz altında olarak tahmin
edilmektedir.15
Not: 1 Ağustos 2015’teki nominal fiyatlar sadece gösterim amaçlı verilmiştir. Karbon
16
Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te verilen şekiller, 1 Ağustos 2015’e göre
güncellenmiştir. Karbon Fiyatlandırma Gözlemine göre farklılıklar, fiyatlar ve döviz
kurlarındaki gündelik değişimler yüzündendir. Fiyatlar, karbon fiyatlandırma araçları
arasında pek karşılaştırılabilir nitelikte değildir çünkü kapsanan sektör sayısı ve tatbik
edilen tahsis yöntemlerindeki farklılıklar, özel muafiyetler ve farklı telafi yöntemlerinin
kullanımı bu karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır.
ABD$40/
tCO2e
36
Fiyatlar
günümüzde
yaklaşık
ABD$1’den
ABD$130/tCO2e’ye kadar değişmektedir (Şekil 6) ve son
yıl içerisinde mutlak değer açısından çok az hareket
kaydetmiştir.13 Bu nispi olarak geniş aralığa rağmen,
emisyonların yüzde 99’u, ABD$30/tCO2e altında bir
fiyata sahiptir ve yüzde 85’i ise ABD$10/tCO2e’nin
altında fiyatlandırılmaktadır (Şekil 7). Çoğu senaryo
analizi, 2030 yılı itibariyle ABD$80/tCO2e ve
ABD$120/tCO2e arasında bir küresel ortalama karbon
fiyatının küresel ısınmanın 2°C ile sınırlanması hedefi ile
tutarlı olacağını belirtmektedir.14 Her ne kadar bu, büyük
ölçekli iklim-ekonomi modelleri ile hesaplanan karbon
fiyatları açık/kesin karbon vergisi oranı ya da tahsisat
fiyatı olmak zorunda olmasa da, bu aralık ile, günümüzde
gözlenen fiyatlar arasındaki fark, önümüzdeki zorluğun
ölçeğini açıkça gözler önüne sermektedir.
Tokyo CaT
ABD$20/tCO2e
28
25
23
22
ABD$20/
tCO2e
19
İngiltere karbon fiyat tabanı
Danimarka karbon vergisi
BC karbon vergisi
İrlanda karbon vergisi
İsviçre ETS,
Kore ETS,
AB ETS
Slovenya karbon vergisi
16
Fransa karbon vergisi
13
12
Kaliforniya CaT, Québec CaT
Alberta SGER
Pekin Pilot ETS
RGGI
Şenzen Pilot ETS,
Yeni Zelanda ETS
9
8
İzlanda karbon vergisi
6
Portekiz karbon vergisi
7
5
4
9
Hubei Pilot ETS
Letonya karbon vergisi
8
7
6
Meksika karbon vergisi (üst)
Norveç karbon vergisi (alt)
Tianjin Pilot ETS
3
5
4
3
2
Meksika karbon vergisi (alt)
Polonya karbon vergisi
<1
US0$/
tCO2e
24
<1
Guangdong Pilot ETS
2 Çongçing Pilot ETS
Kazakistan ETS,
Estonya karbon vergisi
Şanghay Pilot ETS,
Japonya karbon vergisi
Karbon fiyatı [ABD$/tCO2e]
Şekil 7. Karbon fiyatlandırma araçlarında karbon fiyatı ve emisyonların kapsanması
İsveç karbon vergisi
…
…
…
…
130
70
İsviçre karbon vergisi
Finlandiya karbon vergisi
60
50
Polonya karbon vergisi
Japonya karbon vergisi
AB ETS
İzlanda karbon vergisi
Pekin Pilot ETS
RGGI
Tokyo CaT
İngiltere karbon fiyatı tabanı
Danimarka karbon vergisi
BC karbon vergisi
Portekiz karbon vergisi
Şenzen Pilot ETS
40
İrlanda karbon vergisi
Slovenya karbon vergisi
Yeni Zelanda ETS
Hubei Pilot ETS
Letonya karbon vergisi
Tianjin Pilot ETS
30
Fransa karbon vergisi
Québec CaT
Kaliforniya CaT
Alberta SGER
Norveç karbon vergisi
İsviçre ETS
Guangdong Pilot ETS
Çongçing Pilot ETS
20
Meksika karbon vergisi
Kazakistan ETS
Estonya
karbon vergisi
Şanghay
Pilot ETS
10
Kore ETS
0
0
1000
2000
3000
4000
5000
Not: Meksika, Finlandiya ve Norveç’te uygulanan karbon vergisi, fosil yakıt türü ve kullanıma göre değişiklik göstermektedir.
Grafikler, bu yetki alanlarındaki farklı vergi oranların kapsanan emisyonların miktarına göre ağırlıklandırılmış ortalama
karbon vergisi oranlarını göstermektedir.
13 14 15 16
ETS
6000
Kapsanan
emisyonlar
[MtCO2e]
Karbon
vergisi
13
Bir OECD analizi, ekonomik olarak benzer olmaları nedeniyle açık/ belirtilmiş karbon vergilerini ve özel enerji vergilerinden çıkartılan
dolaylı karbon vergisi oranlarını dikkate alarak CO2 için bir toplam etkin vergi oranı hesaplamıştır. Ortalama olarak, bir OECD ülkesi için 2012
yılındaki toplam etkin vergi oranı karayolu ulaştırmasında kullanılan petrol ürünleri için €164/tCO2, ısınma ve proses kullanımında kullanılan petrol
ürünleri için €24/tCO2 ve ısınma ve proses kullanımında kullanılan kömür ve turba için €5/tCO 2 düzeyindedir. Kaynak: OECD, Enerji Kullanımının
Vergilendirilmesi, 2015.
14
Leon Clarke, Kejun Jiang, Keigo Akimoto, Mustafa Babiker, Geoffrey Blanford, Karen Fisher-Vanden, Jean-Charles Hourcade, Volker
Krey, Elmar Kriegler, Andreas Loschel, David McCollum, Sergey Paltsev, Steven Rose, Priyadarshi R. Shukla, Massimo Tavoni, Bob van der
Zwaan ve Detlef P. van Vuuren, “Dönüşüm Yollarının Değerlendirilmesi,” İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı. III. Çalışma Grubunun
İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panelin Beşinci Değerlendirme Raporuna Katkısı, 2014; IEA, Dünya Enerjisine Genel Bakış, 2014.
15
ETS piyasalarının toplam değeri, her bir ETS’nin 2015, ya da verinin erişilebilir olduğu en son yıl için yıllık tahsisat hacminin 1 Nisan
2015’teki tahsisat fiyatıyla çarpılması ile tahmin edilmektedir. Karbon vergileri için toplam değer ise, 2015 için resmi hükümet bütçelerinden elde
edilmektedir. (Bir ETS için) Tahsisat hacmine ya da (bir karbon vergisi için) bütçe bilgilerine erişilemediği yerde, karbon fiyatlandırma aracının
değeri, kapsanan GHG emisyonlarının 1 Nisan 2015’teki nominal karbon fiyatıyla çarpılması ile hesaplanmıştır. 2014 Karbon Fiyatlandırması
Durum ve Eğilimleri raporu, sadece ETS’ler için 32 milyar ABD$ toplam değeri rapor etmiştir. 1 Nisan 2015 itibariyle küresel ETS’lerin değeri 34
milyar ABD$ olmuştur —2014’e göre hafif bir artış— bunun da aslen sebebi, Kore Cumhuriyeti ETS’sinin faaliyete geçirilmesi ve, Kaliforniya ve
Québec ETS’lerindeki GHG emisyon kapsamının genişletilmesidir. Temmuz 2014’te Avustralya’nın Karbon Fiyatlandırma Mekanizmasının
yürürlükten kaldırılmasına rağmen bu artış elde edilebilmiştir. Dünya çapında karbon vergilerinin toplam değeri yaklaşık 14 milyar ABD$’dır.
Karbon Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te sunulan değerleri 1 Ağustos 2015’e güncellemeye gerek olmamıştır zira söz konusu sunumun Mayıs
2015’te basımı sonrasında yeni bir karbon fiyatlandırma aracı uygulamaya geçirilmemiş ya da var olan araçlarda herhangi bir değişiklik
oluşmamıştır. Ayrıca, 4 aylık bir dönem içerisinde fiyatlar ve döviz kurlarındaki gündelik değişiklikler, küresel karbon fiyatlandırma araçlarının
evriminin bir göstergesi olarak kullanılamaz.
16
Kossoy, Alexandre; Peszko, Grzegorz; Oppermann, Klaus; Prytz, Nicolai; Gilbert, Alyssa; Klein, Noemie; Lam, Long; Wong, Lindee.
2015. Karbon Fiyatlandırma Gözlemi 2015. Washington, DC. Dünya Bankası.
25
2.1.2
Yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan
eğilimler
Bu rapor, 2014-2015 dönemindeki karbon
fiyatlandırmasındaki gelişmeleri izlemekte 17 ve
hükümetlerin devam eden ilgisi ile özel sektörün
artmakta olan müdahiliyetine dikkat çekmektedir.
Karbon fiyatlandırmasında daha fazla deneyim elde
edildikçe yeni araçlar tasarlanmakta ve var olanlar,
geçtiğimiz on yılda öğrenilen dersleri yansıtacak
şekilde yeniden düzenlenmektedir. Bu bölüm, bu
yeni çıkan eğilimleri ve politika tasarım derslerini
ele alınmaktadır.
Yeni araçlar çıkmaya devam etmektedir
Altı yetki alanı, bu raporun kapsadığı 2014-2015
döneminde yeni karbon fiyatlandırma araçlarını
uygulamaya geçirmiştir. Bu araçlar arasında
aşağıdakiler yer almaktadır:
2014’te Çin ve Amerika Birleşik Devletleri, iklim
değişikliğine dair bugüne dek en önemli ikili
anlaşmalardan birine imza attılar. Dünyanın en
büyük iki emisyon salıcısı arasındaki bu anlaşmanın
bir parçası olarak her ikisi de GHG emisyon
azaltma hedefleri taahhüt ettiler. Çin ve Amerika
Birleşik Devletleri ayrıca, karbon fiyatlandırma
araçları altında kapsanan emisyon hacmi en büyük
olan iki ülkedir. Eğer her bir ülkenin bölgesel ya da
şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları
toplanırsa, karbon fiyatlandırması Çin’de yaklaşık 1
GtCO2e ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de 0.5
GtCO2e düzeyinde GHG emisyon hacmini
kapsamaktadır. 19 Amerika Birleşik Devletleri bu
emisyon azaltma hedefini kısmen A.B.D.’nin Çevre
Kurumunun (US EPA) Ağustos 2015’te
sonuçlandırılmış olan Temiz Güç Planı sayesinde
tutturmayı planlamaktadır.
_________________
» Çin ve Amerika Birleşik
Devletleri, karbon
fiyatlandırma araçları altında
kapsanan emisyon hacmi en
büyük olan iki ülkedir. «
–– 2014 yılında:
–– Hubei ve Çongçing’deki ETS’ler
(her ikisi de Çin’dedir)
––Fransa ve Meksika’daki karbon
vergileri18
–– 2015 yılında:
–– Kore Cumhuriyeti’ndeki ETS,
–– Portekiz’deki karbon vergisi.
Buna ek olarak Şili, 2017’de yürürlüğe girmek
üzere bir karbon vergisi için bir mevzuatı kabul
etmiş, Tayvan ve Ontario ise gelecekte bir ETS’yi
kabul edeceklerini bildirmişlerdir. Planlanmış
olduğu üzere 1 Ocak 2015’te Kaliforniya ve
Québec, Emisyon üst sınırı ve ticareti planlarının
GHG kapsamını, ulaştırma yakıtlarını içerecek
şekilde genişletmiştir.
17
_________________
Bu arada, ulusal veya bölgesel ölçekte emisyon
azaltımı konusunda karbon fiyatlandırmasının rolü
konusundaki tartışmalar devam etmektedir.
Avustralya, Karbon Fiyatlandırma Mekanizmasını
Doğrudan Eylem Planı ile değiştirmiştir ve bu yeni
sistem, denkleştirmeyi devam ettirmektedir ancak
GHG emisyonlarına bir üst sınır şartı
getirmemektedir. Oregon, Ontario ve Washington
eyaletleri,
karbon
fiyatlandırma
araçlarını
uygulamaya geçirmiş olan komşu eyaletlerin –
İngiliz Kolumbiyası, Kaliforniya, Québec ve
Bölgesel Sera Gazı Girişimi (RGGI) 20 eyaletleri –
öncülüğünü takip ederek bir ETS’yi uygulamaya
geçirmeyi düşünmektedir.
Bu rapor, 1 Ocak 2014 ile 1 Ağustos 2015 arasındaki dönemi kapsamaktadır.
18
Fransa ve Meksika karbon vergileri hakkında daha fazla bilgi için lütfen bakınız: Dünya Bankası, Karbon Fiyatlandırması Durum ve
Eğilimleri 2014, Mayıs 2014.
19
Kapsanan GHG emisyonlarının hacmi, ETS’nin tahsisat hacmine (yani üst sınır boyutuna) eşdeğer değildir. Üst sınırın boyutu, bir
ETS’nin değerini hesaplamada kullanılır.
20
Bölgesel Sera Gazı Girişimi (RGGI), Amerika Birleşik Devletlerinde GHG emisyonlarını azaltmaya yönelik ilk piyasaya dayalı
düzenleyici programdır. Connecticut, Delaware, Maine, Maryland, Massachusetts, New Hampshire, New York, Rhode Island ve Vermont eyaletleri
arasında, elektrik sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarını bir üst sınıra tabi tutup azaltmak üzere devreye sokulmuş işbirlikçi bir gayrettir.
26
Karbon fiyatlandırması için destek kamu ve özel
sektörlerde artışta. Hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ekonomilerdeki çeşitli hükümet
liderleri ve politika yapıcılar, küresel karbondan
arındırılmış bir ekonomiye ulaşabilmek için karbon
fiyatlandırmasının kullanımını savunmaya devam
etmektedir.21 İşletme liderleri de, gittikçe artan bir
şekilde bu konuya müdahil olmaktadır ve birçoğu
karbon fiyatlandırması konusundaki desteğini ifade
etmiştir. Örneğin 1.000’i aşkın yatırımcı ve şirket,
“Karbona
bir
Fiyat
Koyun
Beyanı”nı
imzalamıştır. 22 Buna ek olarak, karbon
fiyatlandırması için bir işletme vakasını ortaklaşa
olarak oluşturmak ve başarılı bir politika tasarım ve
uygulamasına yönelik kilit ilkeleri ortaya koymak
amacıyla,
Karbon
Fiyatlandırma
Liderlik
Koalisyonu gibi çeşitli girişimler başlatılmıştır.23
Karbon fiyatlandırma aracının seçimi, ulusal
şartlara ve politik gerçekliklere dayanmaktadır.
Karbon fiyatlandırmasına ilişkin on yılı aşkın bir
deneyimin ardından, bir ETS’nin mi yoksa verginin
mi daha üstün olduğuna ilişkin uzun süredir devam
eden tartışmanın yerini, pragmatik bir diyalog
almıştır.
Aslında, hangi aracın en uygun olduğu, belli bir
yetki alanındaki özel şartlara ve ortama bağlıdır ve
aracın politika hedefleri, daha geniş anlamda ulusal
ekonomik öncelikler ve kurumsal kapasitelerle eş
hizada olmalıdır. Bir ETS ve bir karbon vergisi
gittikçe artan bir şekilde birbirini tamamlayıcı
olarak kullanılmaktadır, her iki aracın özellikleri
sıklıkla hibrit yaklaşımlar oluşturacak şekilde
birleştirilmektedir.24 ETS’ler ve karbon vergilerinin
farklı ve ortak yönleri daha detaylı olarak Kutu 2’de
ele alınmaktadır.
Karbon fiyatlandırması, emisyonların azaltımı için
seferber edilmesi gereken çeşitli yaklaşımlar
içerisinde yer alan araçlardan sadece biridir. Diğer
politika
araçları,
örneğin
fosil
yakıt
sübvansiyonların kaldırılması, ulaştırma ve enerjide
altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji portföyü
standartları ve enerji verimliliği standartları da,
emisyon azaltmasına ulaşmada önemli birer role
sahiptir. Karbon fiyatlandırması ve bu tamamlayıcı
politika araçlarının, iklim değişikliği azaltımı adlı
zorluğun aciliyeti ve ölçeğini ele alma gayretleriyle
el ele yürütülmesi gerekmektedir.
Kutu 2. Emisyon ticareti sistemleri ve karbon vergileri
Her ne kadar hem bir ETS hem de bir karbon vergisi, maliyete etkin ve verimli emisyon azaltmaları
sağlayabilirse de bu araçlar arasında önemli farklar bulunmaktadır. Kilit farklardan biri, ulaşılacak olan
karbon fiyatı ve emisyon azaltması ile bağlantılı olarak belirsizlik seviyesidir. Bir yandan, bir karbon vergisi
fiyat seviyesi konusunda daha fazla kesinlik sunar zira bu seviye, hükümet tarafından belirlenir, ancak bu
konu nizami riske tabidir. Diğer yandan, bir ETS’den gelen fiyat sinyali, emisyon tahsisatlarının miktarı ve
ekonomik döngülere dair bir kısıtlamadan gelir. Fiyat kesinliği istenen bir özelliktir çünkü düşük karbonlu
teknolojiye yatırım yapılması, yeterince yüksek, uzun vadeli bir karbon fiyatının var oluşuna dair güvenilirlik
gerektirir. Diğer yandan, bir ETS’nin emisyon azaltması sağlayacağı neredeyse kesindir zira bu, emisyon
üst sınırı sayesinde tahsisatların hacminin kontrol edilmesi ile başarılır, diğer yandan bir vergi, doğrudan
emisyon azaltma hedefi ile ilişkili değildir. Vergiler genelde, belli bir hedefe kadar emisyonları azaltmanın
maliyetinin modellenmesi ile belirlenir. Kullanılan modeldeki herhangi hatalar, emisyon azaltma hedefinden
farklı olan fiili emisyon azaltmalarının elde edilmesine yol açacaktır.

21
Dünya Bankası Grubu, katalitik girişimler içeren bu gelişmeleri desteklemektedir ve bu girişimlere örnek olarak Karbon Fiyatlandırma
Liderlik Koalisyonu (CPLC) ve Piyasa Hazırlıklılığı Ortaklığı (PMR) gösterilebilir.
22
23
Dünya Bankası, Karbona bir Fiyat Getirilmesini Destekliyoruz, 2014.
Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonu, son erişim tarihi: 11 Haziran 2015, http://www.carbonpricingleadership.org/.
24
Genellikle ETS’ler ve karbon vergileri farklı sektörleri kapsamaktadır; örneğin AB’de karbon vergileri çoğunlukla AB ETS kapsamında
yer almayan sektörler için geçerlidir.
27
Ancak, çevresel hedeflerin tutturulması veya fiyat sinyalinin güçlendirilmesinin derecesi, değişen şartlara
göre yapılan dinamik ayarlamalar/ düzenlemeler sayesinde arttırılabilir. Örneğin vergi oranları, emisyon
azaltmalarında elde edilen ilerleme seviyesini yansıtacak şekilde değiştirilebilir, diğer yandan emisyon
tahsisatlarının tedariki ,fiyatları etkileyecek şekilde modifiye edilebilir.
Bir ETS ve bir karbon vergisi ayrıca idari karmaşıklık açısından da fark gösterirler. Bir karbon vergisinin
uygulamaya konulması genelde daha kolaydır zira var olan vergilendirme altyapısının üzerine oturtulabilir,
örneğin, bir enerji vergilendirme politikasının genişletilmesiyle yürürlüğe konabilir. Bir karbon vergisinin
işletimi de göreli olarak kolaydır çünkü sadece emisyonların izlenmesi ve raporlanmasını gerektirir. Ancak,
vergi oranlarının belirlenmesinde sıkça kullanılan iteratif yaklaşımda idari bir yük ortaya çıkar. Bu
revizyonlar, karbon vergisinin kapsamında ya da genel geniş bir enerji vergisinin içine entegre edilmesinde
bazı değişiklikleri içerebilir, böylece düşük karbonlu yatırımlar için bir belirsizlik yaratırlar. Bir ETS’nin
uygulamaya geçirilmesi ise daha karmaşıktır çünkü yeni bir emtianın (emisyon tahsisatları) yaratılmasını,
bu emisyon tahsisatlarının dağıtımını ve ticaret için bir piyasanın oluşturulmasını gerektirir. Yeni kurumların
da oluşturulması gerekebilir, ve bu da karmaşıklık ve masrafları daha da arttırır. Ancak, karbon
fiyatlandırma aracının değeri ile ilgili olarak idari maliyetler genelde düşüktür.
Sıklıkla, araç seçimi sadece yukarıdaki özelliklerden göre değil, özel ulusal şartlardan da etkilenir. Örneğin
AB’nin karbon vergisi yerine bir ETS seçmesinin kısmen sebebi, AB mevzuat kapsamının karbon
vergilendirmesi gibi parasal politikaları içermiyor olmasıdır.25 Güney Afrika, karbon vergisini seçmiştir
çünkü enerji sektörü konsantre bir yapıdadır – az sayıda piyasa katılımcısı ve küçük ticaret hacimlerini
içermektedir. Bu durum, kilit olmayan ve potansiyel olarak çarpık bir piyasaya yol açıp, etkili bir ETS’nin
işletilmesini zorlaştırırdı ve bir ETS yerleştirmenin temel amaçlarından birine karşı geliyor olurdu.26 Güney
Afrika’nın bir ETS yerine bir karbon vergisi seçmesinin bir diğer sebebi de bu aracın, diğer vergiler için
kullanılan mevcut altyapının üzerine inşa edilebilecek olması idi.27
Her ne kadar yetki alanları yaygın olarak karbon fiyatlandırmasına bir ETS veya karbon vergisinin
getirilmesiyle başlıyorsa da, bu araçlar, gittikçe artan bir şekilde bir arada uygulanmaya başlanmaktadır.
Bir karbon vergisi, bir ETS’ye gidiş yolunda geçiş süresine ait bir araç olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca bir
ETS ve bir karbon vergisi, bir yetki alanının farklı sektörlerinde emisyon azaltmalarını hedeflemek için
kullanılabilir. Örneğin Fransa, İrlanda, Portekiz ve İsveç’teki karbon vergisi, bazı, AB ETS harici sektörlerde
uygulanmaktadır. Kimi durumlarda, gelecekteki araçların uyumluluğu göz önünde bulundurulur. Örneğin,
Şili’nin vergi ve MRV sisteminin uygulanması, gelecekte bir ETS’nin uygulamaya geçirilmesini mümkün
kılmak üzere ETS ile uyumlu olacaktır.
Son olarak, denkleştirmelerin kullanımına müsaade eden hibrit araçlar ve vergi araçları, uygulamada
ETS’ler ve vergilerin bazı özelliklerini bir araya getirmektedir. Mesela Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve
ticareti Planı, hem sorumlu tesislere hem de yatırımcılara belli derecede bir fiyat kesinliği sağlamak için bir
açık arttırma rezerv fiyatını hem de yumuşak bir fiyat tavan değerini uygulamaktadır. Benzer şekilde
Meksika’nın karbon vergisinde ve muhtemelen, Güney Afrika’nın önerdiği karbon vergisinde
denkleştirmelerin kullanımı, sorumlu tesislere, yasaya uyma için esnek mekanizmalar sunmaktadır.
25
Maria Lee, EU Environmental Law, Governance and Decision Making (AB Çevre Yasası, İdare ve Karar Verme) (Bloomsbury
Publishing, 2014).
26
Milli Hazine Bakanlığı, Güney Afrika Cumhuriyeti, Karbon Vergisi Politika Makalesi: Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması ve Yeşil bir
Ekonomiye Geçiş için Kolaylık Sağlanması, Mayıs 2013.
27
aynısı.
28
Karbon fiyatlandırma araçları ince yara tabi
tutulur, öğrenilen dersleri bünyesine katar. Son
araçların kilit özelliklerinden biri, Kaliforniya
Emisyon üst sınırı ve ticareti Planındaki taban fiyatı
ile
yumuşak
tavan
fiyatı,
ve
Kore
Cumhuriyeti’ndeki ETS’de yer alan tahsisat
rezervleri gibi, iyi tasarlanmış fiyatta istikrar
sağlama tedbirleridir. Bu fiyatta istikrar sağlama
tedbirleri, emisyon azaltmasını maliyete etkin bir
şekilde kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır.
Karbon fiyatlarının tahmin edilebilirliği, düşük
karbonlu teknolojilerin yatırım riskini azaltmak
açısından elzemdir. Karbon fiyat sinyalinin
güçlendirilmesinin bir diğer yolu da, piyasada
istikrar sağlama tedbirleri sayesinde yapılabilir. AB
ETS’de emisyon tahsisatlarının büyük artık miktarı,
karbon fiyat sinyalini baltalamıştır ve AB, 2014
yılında emisyon tahsisatlarının piyasaya geri
sürülmesinin uygulamaya geçirilmesi ve 2019’da
yürürlüğe girmesi beklenen piyasa istikrar rezervi
(MSR) ile bu konunun üzerine eğilmiştir.
Sanayi koruma provizyonları, karbon kaçağını
önleyecek şekilde gelişmektedir. Politika
yapıcılar, emisyon tahsisatlarının ücretsiz tahsisi ve
diğer yöntemler sayesinde karbon kaçağı riskini
azaltmaya ve emisyon itibariyle yoğun, ticarete
maruz kalan sanayi sektörlerinin uluslararası
platformda rekabetçi kalmalarına yardımcı olmaya
devam etmektedir. 2014 yılında AB, 2015-2019
döneminde AB ETS için ilave ücretsiz tahsisat
alacak olan sanayiler listesini sonuçlandırmıştır.
Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si kapsamında tüm
tahsisatlar, karbon kaçağı ve uluslararası
rekabetçilik konusundaki endişeleri dikkate alarak,
ilk aşama sırasında ücretsiz olarak verilecektir.
Çin’in ulusal ETS’si tahsisleri ücretsiz olarak
dağıtacaktır. Karbon kaçağı riskini azaltmanın bir
diğer yöntemi, sınırda karbon düzenlemeleridir ve
bu, Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti
Planındaki elektrik ithalatçıları ve üreticileri ile
bağlantılı emisyonlara eşit muamele yapılmasına
benzeyen bir tedbirdir. Karbon fiyatlandırmasının
karbon kaçağı ve endüstriyel rekabetçilik
üzerindeki etkilerinin daha kapsamlı bir analizi, 3.
Bölümde sunulmaktadır.
Çevre ve sosyal refah, karbon fiyatlandırma
gelirlerinin faydalanıcıları arasında yer
almaktadır. 2014 yılındaki ETS tahsisat açık
arttırmaları ve karbon vergilerinden elde edilen
toplam hükümet gelirinin 15 milyar ABD$’nın
üzerinde olduğu tahmin edilmektedir (Kutu 3). Bu
gelir, örneğin vergilerin azaltılması, vatandaşlara
ilave ödemeler yapılması veya diğer projelerdeki
emisyon azaltma faaliyetlerinin finanse edilmesi
gibi çeşitli yollarla kullanılmaktadır. Mesela,
Guangdong’daki ETS gelirinin bir kısmı, enerji
tasarrufları ve emisyon azaltmalarını destekleyecek
bir düşük karbonlu kalkınma fonuna kanalize
edilecektir, 28 diğer yandan, AB ETS’nin 2020
sonrasındaki gelirlerinin bir kısmı, bir enerji sistemi
modernizasyon fonunu ve bir düşük karbonlu
yenilik fonunu finanse edecektir. 29 İsviçre’nin
karbon vergisinden elde edilen gelir, daha düşük
sağlık sigortası ödemeleri yoluyla ülkenin
vatandaşlarına ve sosyal güvenlik katkı payları
sayesinde işletmelere iade edilmektedir. 30
Halihazırda
Oregon’un
parlamentosunda
tartışılmakta olan, önerilen Oregon ETS’si,
toplanan geliri bir “temettü” ödemesi biçiminde
Oregon’un
vatandaşlarına
iade
etmeyi
planlamaktadır.
28
Sun Yat-sen Üniversitesi, Düşük Karbonlu Teknoloji ve Ekonomi Araştırma Merkezi ve ICIS Çin, Guangdong Pilot Emisyon Ticaret
Planı Raporu (2013-2014), Mart 2015.
29
Avrupa Konseyi, Delegasyonlar Konseyinin Genel Sekreterliğinden Delegasyonlara Ön Yazı: Avrupa Konseyi (23 ve 24 Ekim 2014) %
Sonuçlar, 24 Ekim 2014.
30
İsviçre Federal Çevre Bürosu, CO2 vergisinin Yeniden Dağıtımı, en son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015,
http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14749/index.html?lang=fr.
29
Kutu 3. Kamu bütçesini desteklemek üzere birer araç olarak karbon vergileri ve ETS’ler
2014 yılında 15 milyar ABD$’ının31 üzerinde hükümet gelirinin, karbon vergileri ve ETS satışlarından elde
edildiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 5 milyar ABD$, ya da hükümet gelirlerinin üçte biri, çoğunlukla açık
arttırma yoluyla ETS’ler altında emisyon tahsisatlarının satışlarından elde edilmiştir; AB ETS ise neredeyse
4 milyar ABD$’ına tekabül etmektedir. Dünya çapında uygulamaya geçirilmiş karbon vergileri sayesinde
2014 yılında elde edilen toplam gelirin 10 milyar ABD$’ının üzerinde olduğu tahmin edilmektedir, Birleşik
Krallık, toplam miktarın yaklaşık beşte birine tekabül etmektedir ve onu Japonya, Finlandiya, Norveç ve
İngiliz Kolumbiyası (British Columbia) takip etmektedir. Bu rakamlar, bu yollarla ciddi gelir elde etme
potansiyeline dikkat çekmektedir. Küresel sıcaklık artışını 2°C ile sınırlamak için gereken karbon
fiyatlarındaki artış da, gelirleri daha fazla arttıracaktır.
Karbon fiyatlandırma gelirleri çeşitli yollarla kullanılmaktadır, örneğin:
RGGI halihazırda 1 milyar ABD$’ından fazlasını, ya da 2008-2013 ETS gelirlerinin yüzde 70’inden
fazlasını, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve GHG azaltma projelerine ve hane hakli enerji
faturalarına destek olarak yatırmıştır.32 Geri kalan gelirlerin neredeyse tümü, aynı alanlardaki
gelecekteki projeler için rezerve edilmiştir.
GHG yayıcılarından Alberta’nın İklim Değişikliği ve Emisyon Yönetim Fonuna yapılan toplam
ödemeler, 2007-2014 yasaya uyma dönemleri içerisinde 578 milyon CAN$ (443 milyon ABD$) artış
sergilemiştir. Bunların, belli gazların emisyonlarının azaltılmasına ya da ilçenin iklim değişikliğine
uyum sağlama kabiliyetini arttırmaya yönelik kullanılması gerekmektedir. İklim Değişikliği ve Emisyon
Yönetim Kuruluşu, rekabetçi süreçler kullanarak, 350 milyon CAN$ (268 milyon ABD$) toplamına
eşdeğer 109 adet projeye finansman sağlamıştır. Eğer özel sektör yatırımları da dikkate alınırsa bu
projeler, toplamda 2.2 milyar CAN$ (1,7 milyar) ABD$ üzeri bir tutarı temsil etmektedir.
AB ETS üye devletleri, 2013 açık arttırma gelirlerinin yaklaşık 3 milyar €’sunu (3,3 milyar ABD$), ya
da yüzde 80’ini, enerji ve iklimle ilgili projeler için kullanacaklarını belirtmişlerdir.33 Buna ek olarak AB,
300 milyon tahsisatın satışından elde edilen geliri, yenilikçi düşük karbonlu teknolojilere ilişkin
demonstrasyon projelerini desteklemek için 2,1 milyar € (2,3 milyar ABD$) tutarında özel tayin edilmiş
bir fonu oluşturmakta kullanmıştır.
İngiliz Kolumbiyası’nın yasa itibariyle vergi azaltmaları üzerinden tüm karbon vergisi gelirlerini geri
dönüştürmesi gerekmektedir. Gelir, kişisel ve kurumsal vergi ve vergi kredilerinde vergi kesintileri
yoluyla iade edilmektedir. 2013/2014 vergi yılında, toplam gelir geri dönüştürme tedbirleri 1.232
milyon CAN$ (944 milyon ABD$) tutarına ulaşmıştır, diğer yandan toplam karbon vergisi geliri, 1.222
milyon CAN$ (937 milyon ABD$) tutmuştur, bu da karbon vergisinin gelir itibariyle negatif olduğu
anlamına gelmektedir.34 Aslında, 2008 yılında yürürlüğe konmasından bu yana gelir itibariyle negatif
durumdadır ve bu şekilde de kalması beklenmektedir.
İsviçre, yıllık karbon vergisi gelirinin yaklaşık üçte ikisine tekabül eden yaklaşık 800 milyon CHF (831
milyon ABD$) tutarını işletmelere ve kamuya yeniden dağıtmaktadır.35 2014 yılında yaklaşık 180
milyon CHF (187 milyon ABD$), sosyal güvenlik katkı paylarını azaltmak suretiyle işverenlere yeniden
dağıtılmış ve 297 milyon CHF (309 milyon ABD$) ise, sağlık sigorta primlerinin düşürülmesi ile
kamuya yönlendirilmiştir. Gelirin üçte biri (maksimum 300 milyon CHF (312 milyon ABD$)), binalar
için enerji yenileme fonuna aktarılmaktadır. Son olarak 25 milyon CHF (26 milyon ABD$) kadar bir
miktar da bir düşük karbonlu teknoloji fonuna gönderilmektedir. Gelirler, federal bütçeye katkı
sağlamamaktadır.
Gelir toplamanın ötesinde karbon vergileri diğer mali faydalar da sunmaktadır. Yakıtların karbon içeriğine
karbon vergisi getirilmesi, özellikle de vergi idaresinin mevcut tüketim vergisi üzerine inşa edilebildiği
yerde, bazı diğer vergilere göre idari olarak daha kolay olabilir. Ayrıca karbon emisyonları iyi bir vergi
tabanı teşkil etmektedir zira karbon kaynakları konsantredir ve geçiştirilmesi zordur. Örneğin İsveç’te
1992’den bu yana karbon vergisi bulunmaktadır ve karbon için vergi kaçırma yüzde 1’in altındadır ve bu
rakam, katma değer vergisindeki kaçırma oranına göre oldukça düşüktür.36
31
Yazarların hesaplamaları, farklı ETS’lerin açık arttırma gelir raporlarına, AB ETS fonundan yenilikçi düşük karbonlu teknolojilerdeki
(NER3000) demo projelerine tahsisat satışlarına, Alberta’nın İklim Değişikliği ve Yönetim Fonuna (NER300) yapılan ödemelere, ve yürürlükte
karbon vergisi olan hükümetlerin yıllık bütçelerine dayanmaktadır. 2014 yılı için toplan hükümet geliri 16 milyar ABD$ olarak hesaplanmıştır.
32
RGGI, 2013’e kadar RGGI Getirilerinin Yatırım Yapılması, Nisan 2015.
33
Avrupa komisyonu, Basın Bildirisi, AB, 2030’a daha fazla emisyon azaltması ile hazırlanıyor, 28 Ekim 2014,
http://europa.eu/rapid/press-release_IP-14-1202_en.htm.
34
İngiliz Kolumbiyası Maliye Bakanlığı, Bütçe ve Parasal Plan – 2015/16 ie 2017/18 arası Karbon Vergisi Raporu ve Planı, Şubat 2015.
35
İsviçre Federal Çevre Bürosu, CO2 vergisinin Yeniden Dağıtımı, en son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015,
http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14749/index.html?lang=fr.
36
Marianne Fay, Stephane Hallegatte, Adrien Vogt-Schilb, Julie Rozenberg, Ulf Narloch, Tom Kerr, Gelişimin Karbon Giderimi: Sıfır
Karbonlu bir Geleceğe Doğru Üç Adım. Washington, DC: Dünya Bankası. 2015.
30
INDC’ler ülkelerin karbon fiyatlandırmasına
ilişkin planları ve eylemleri hakkında bazı genel
bilgiler sağlamaktadır. Uluslararası seviyede,
2020 sonrası karbon fiyatlandırmasının rolü, Aralık
2015 Paris iklim değişikliği konferansı öncesinde
tartışılmaktadır
(UNFCCC
Taraflarının
Konferansının 21nci oturumu – COP 21 – ve
Taraflar Konferansının 11nci oturumu, Kyoto
Protokolü Taraflarının toplantısı olarak görev
görmektedir – CMP 11). Amaçlanan Ulusal olarak
Belirlenmiş Katkılar (INDC’ler), ulusal iklim
politikası amaçlarını ortaya koyar. Bazı INDC’ler
ayrıca, 2020 sonrası emisyon azaltma hedeflerinin
sağlanmasına yönelik yurtiçi ve uluslararası karbon
fiyatlandırma araçlarının öngörülen kullanımı
konusuna da ışık tutmaktadır (bkz. bölüm 2.2.1).
Bölüm 4’te ele alındığı üzere, karbon fiyatlandırma
araçları ve iklim finansı yoluyla ülkeler arasında
işbirliği sağlanması, azaltımın optimize edilmesi ve
maliyete etkin bir şekilde ulaşılmasının anahtarını
teşkil etmektedir.
2.2
ULUSLARARASI KARBON
FİYATLANDIRMA ARAÇLARI
_________________
2.2.1
UNFCCC kapsamında uluslararası
karbon fiyatlandırması
Uluslararası
2020
sonrası
iklim
müzakerelerinin durumu. Aralık 2015’te
yapılacak olan Paris iklim değişikliği konferansında
yeni bir 2020 sonrası anlaşmaya varılması
beklenmektedir. Bu anlaşmanın detayları halâ
görüşülmektedir ve Temmuz 2015 itibariyle,
karbon
piyasaları
için
iki
seçenek
düşünülmekteydi. 37 Birinci seçenek, piyasa
mekanizmaları için önerilen metine eklenecek,
böylesi bir mekanizmanın amacının tarifi gibi
hükümleri içermektedir, ikinci seçenek ise böyle bir
hususu düşünmemektedir. COP 21 öncesinde,
metin müzakereleri konusunda daha başka
tartışmalar da gerçekleşecektir.
Ülkelerden, COP 21 öncesinde INDC’lerini
UNFCCC’ye bildirmeleri istenmiştir. 31 Ağustos
2015 itibariyle 57 Taraf – küresel GHG
emisyonlarının yaklaşık yüzde 61’ini temsil eden –
INDC’lerini sunmuşlardır (Şekil 8). Bazı analistlere
göre, INDC’leri 2°C güzergahı ile tutarlı hale
getirmek için daha fazla görüşmelerin yapılması
gerekecektir.38
Birçok INDC açıkça karbon fiyatlandırmasının
azaltım stratejilerinin bir öğesi olacağını
belirtmektedir. Örneğin Çin, Norveç ve İzlanda,
2020 sonrası emisyon azaltmalarında bir ETS’nin
rol oynayacağına dikkat çekmiştir. Diğer ülkeler,
örneğin Kore Cumhuriyeti ve İsviçre, hedeflerini
tutturmak için uluslararası kredi kullanma niyetini
belirtmişlerdir. Bunun aksine bazı INDCler –
Andora, AB, Gabon, Marshall Adaları ve Amerika
Birleşik Devletleri’ninkiler – açıkça uluslararası
kredi kullanımını dışarıda bırakmaktadır. Ancak
INDC’ler,
karbon
fiyatlandırmasının
nasıl
kullanılacağına dair kapsamlı bir genel bakış
sunmamaktadır.
Mesela
AB’nin
INDC’si,
ETS’sinin rolünü ele almamaktadır ancak başka bir
resmi yazışmada AB ETS, emisyon azaltmalarının
sağlanmasındaki
ana
araç
olarak
tanımlanmaktadır.39
37
UNFCCC, Gayrı Resmi Not ADP.2015.4., Arttırılmış Eylem için Durban Platformunda Özel Çalışma Grubunun ikinci oturumunun
onuncu kısmına dair senaryo notu, 24 Temmuz 2015.
38
14 Mayıs 2015’te sunulmuş olan INDC’ler analizine ve gelecekteki enerji eğilimlerine dair ilgili politika açıklamalarına dayalıdır. Kaynak:
IEA, Enerji ve İklim Değişikliği – Dünya Enerjisine Genel Bakış Özel Raporu, 2015.
39
Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi (23-24 Ekim 2014) Sonuçlar,
http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/145397.pdf.
31
Şekil 8. Sunulan INDC’ler
AMERİKA
BİRLEŞİK
DEVLETLERİ
KANADA
İZLANDA
AB
RUSYA
ÇİN
KORE
FEDERASYONU
CUMHURİYETİ
JAPONYA
FAS
MEKSİKA
BENİN
CİBUTİ
ETİYOPYA
KENYA
GABON
KONGO
DEM. CUMH.
AVUSTRALYA
YENİ
ZELANDA
DOMİNİK
CUMHURİYETİ
NORVEÇ
SİNGAPUR
TRINIDAD
VE TOBAGO
ANDORA
MAKEDONYA, E.Y.C.
SIRBİSTAN
MONAKO
İSVİÇRE
LİHTENŞTAYN
Not: INDC’ler, koşullu veya koşulsuz taahhütler biçiminde, veya bunların karışımı halinde olabilir. Bu harita, var olduğu yerde koşulsuz taahhütleri
göstermektedir. Koşullu taahhüt ancak eğer koşulsuz bir taahhüt yapılmadıysa gösterilmiştir.
32
MARSHALL
ADALARI
Şekil 8. Sunulan INDC’ler
ANDORA
KORE CUMHURİYETİ
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %37altında
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %37 altında
AVUSTRALYA
LIHTENŞTAYN
2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %26-28
altında
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %40 altında
MAKEDONYA, FYR
Fosil yakıtların yakılmasından çıkan
CO2 emisyonlarının %30 azaltılması, yani
2030 itibariyle BAU seviyelerine kıyasla
daha yüksek bir girişim seviyesiyle %36
BENİN
Ormancılık yutakları sayesinde 2020 – 2030
döneminde 163 MtCO2e miktarında kümülatif
emisyon azaltımları.
MARSHALL ADALARI
2025 itibariyle 2010 seviyelerinin %32 altında.
KANADA
2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %30
altında.
MEKSİKA
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %22 altında
ÇİN
CO2 emisyonlarının olabileceği tepe
seviyesine yaklaşık 2030’da ulaşmak ve
daha erken bu tepeye ulaşmaya çalışmak
2030 itibariyle, birim GSYİH başına CO2
emisyonlarını 2005 seviyesine göre % 60-65
azaltmak
MONAKO
KONGO, DEM. CUMH.
YENİ ZELANDA
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %17 altında
2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %30 altında
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %50 altında
FAS
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %13 altında
CİBUTİ
NORVEÇ
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %40 altında
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin en az
%40 altında
DOMİNİK CUMHURİYETİ
2030 itibariyle 2010 seviyelerinin %25
altında
RUSYA FEDERASYONU
ETİYOPYA
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin
%25-30 altında
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %64 altında
SIRBİSTAN
AB
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %9,8 altında
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin en az
%40 altında
SİNGAPUR
2030 itibariyle 2005 emisyon şiddetinde
%36 azalma
GABON
İSVİÇRE
2025 itibariyle BAU seviyelerinin %60 altında
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %50 altında
İZLANDA
2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %40 altında
TRINIDAD VE TOBAGO
2030 itibariyle toplu taşıma emisyonlarında
BAU seviyelerine göre %30 azalma
JAPONYA
2030 itibariyle 2013 seviyelerinin %26 altında
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
2025 itibariyle 2005 seviyelerinin %26-28
altında
KENYA
2030 itibariyle BAU seviyelerinin %30 altında
33
2020 öncesi Kyoto kredileri için arz ve talebe genel
bakış. UNFCCC kapsamında 2020 öncesi bir hevesi
olmayışı halâ bir sorun teşkil etmektedir. Daha yüksek
belirlenmiş hedefler – örneğin karbon dioksit
dışındaki diğer GHG’nin azaltımı ve yüksek azaltım
potansiyeli ve eş faydaları olan fırsatların daha detaylı
teknik incelenmesi yoluyla – için duyulan ihtiyaç,
Lima’daki COP 20’de yeniden ifade edilmiştir. 40
Ancak özel bir eylem için mutabakata varılmamıştır.
Ülkelerin 2020 öncesi heveslerinde bir artış sinyali
olmadan, Kyoto kredileri – Onaylı Emisyon
Azaltmaları (CER’ler) ve Emisyon Azaltma Birimleri
(ERU’lar) – için azalan piyasa eğilimi 2014 ve
2015’te devam etmiştir (Şekil 10).
Günümüze dek AB ETS tesisleri, yasaya uyma
yükümlülüklerini sağlamaya yardımcı olması için
CER’ler ve ERU’ların 1,45 GtCO2e’sini, ya da 2008
ile 2020 arasında bu sistem tarafından tahsis edilen
toplam 1,6 GtCO2e’nin yüzde 90’ını kullanmışlardır41.
Sonraki şekil, şimdiye kadar piyasaya sürülen toplam
Kyoto kredilerinin yaklaşık yüzde 60’ını temsil
etmektedir.42 Bu eğilim aynen devam ederse, AB ETS
tesisleri muhtemelen Kyoto kredi kotalarını
önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tüketecekler ve
Kyoto kredi satıcılarını, tarihsel olarak en büyük
alıcılarından mahrum edeceklerdir.
Kyoto Protokolünün dışında çeşitli araçlar, CER’ler
için talep kaynağı yaratmaktadır – CER kabul eden
yurtiçi araçlar, satın alma programları ve gönüllü CER
iptalleri gibi. Meksika’nın karbon vergisi ve Kore
Cumhuriyeti’nin ETS’si, ülkede bulunan Temiz
Kalkınma Mekanizması (CDM) projeleri tarafından
40
piyasaya sürülen CER’lerin kullanımına müsaade
etmektedir,43 ve 2016’da çıkartılması planlanan Güney
Afrika’nın karbon vergisinde de durumun böyle olma
ihtimali mevcuttur. CER’ler halihazırda, bu yurtiçi
araçlar altındaki karbon vergisi veya tahsisatlardan
daha düşük fiyatlandırılmaktadır ve bu nedenle yasaya
uyma tesisleri için çekici olabilir. CER’ler ayrıca satın
alma programları tarafından da hedef alınmaktadır –
RBF tabanlı Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev),
Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık
Arttırma Tesisi (PAF) ve İsveç Enerji Kurumu satın
alma programı, vb. 44 Ancak bu talep kaynakları
sınırlıdır. 45, 46 Bu sebeple, 2015 ile 2020 arası Kyoto
kredileri için toplam kalan talebin minimal olması,
bunun da bu kredilerden bir fazlalık oluşması
beklenmektedir.
Henüz piyasaya sürülmemiş ama sürülecek olan
krediler, bu fazlalığa ek olacaktır. CDM ardışık
düzeninin, şimdi ve 2020 arasında, talebin mevcut
olması halinde, yaklaşık 6,600 MtCO2e piyasaya
sürme potansiyeli olduğu tahmin edilmektedir (Şekil
9). Bu potansiyel, tescilli portföye dayalıdır ve talebin
piyasaya sürme seviyeleri üzerindeki etkisi dikkate
alınmamaktadır.
Yine
de,
talebin olmadığı
düşünülürse, arz aşağı düşmeye devam etmektedir
(Şekil 10) ve 2020’ye kadar daha gerçekçi bir
maksimum potansiyel piyasaya sürüş, yaklaşık 750
MtCO2e’dir (Şekil 9). 47 Yine de, bu rakam bile
potansiyel talebin önemli ölçüde üzerindedir. Arztalep dengesizliğinin bu nedenle değişmesi
beklenmemektedir, böylece tarihsel olarak düşük
fiyatlara göre herhangi ciddi bir fiyat toparlanması
engellenmiş olmaktadır.
UNFCCC, Karar 1/CP.20, Lima İklim Eylem Çağrısı, 2 Şubat 2015.
41
Avrupa Komisyonu, AB ETS’de döviz ve uluslararası kredi kullanımına ilişkin güncellenmiş bilgi 4 Mayıs 2015,
http://ec.europa.eu/clima/news/articles/news_2015050402_en.htm
42
10 Ağustos 2015 itibariyle 2,48 milyar CER ve ERU piyasaya sürülmüştür. Kaynak: UNFCCC, CDM Açılımları - Proje Faaliyetleri, son
erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, https://cdm.unfccc.int/Statistics/Public/CDMinsights/index.html#iss ; UNFCCC, CDM Açılımları: Faaliyetler
Programı, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, https://cdm.unfccc.int/Statistics/Public/PoA/index.html ; UNFCCC, Emisyon Azaltma Birimleri
(ERU’lar) Piyasaya Sürüldü, 30 Haziran 2015, http://ji.unfccc.int/statistics/2015/ERU_issuance_2015_06_30_1200.pdf.
43
CER’lerin Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si altında yasaya uyma için kullanılabilecek Kore yurtiçi krediler ile değiştirilmesi öncesinde
gönüllü olarak iptal edilmesi gerekmektedir.
44
Kalkınma için Karbon Girişimi, http://www.ci-dev.org/ ; Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi,
http://www.pilotauctionfacility.org/ ;İsveç Enerji Kurumu, İsveç Enerji Kurumu, Gelişmekte Olan Ülkelerde Yeni İklim Değişikliği Azaltım
Faaliyetlerini Destekliyor, 21 Mayıs 2015, http://www.energimyndigheten.se/en/About-us/Press-/Press-releases/The-Swedish-Energy-Agency-issupporting-new-climate-change-mitigation-activities-in-developing-countries/
45
Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si altında denkleştirmeler için talep, denkleştirme kullanımına dair tavana dayalı olarak 2015-2017 için 187
milyon olarak tahmin edilmektedir. Ancak Nisan 2015 itibariyle, iptal edilen CER’lerden dönüştürülen sadece 1,9 milyon piyasaya sürülmüştür ve
Kore’deki CDM projelerinden gelen sadece 20 milyonun 2017 sonu itibariyle müsait hale geçeceği tahmin edilmektedir. Kaynak: Thomson Reuters,
Kredi Piyasalarının Parçalanmış Hali, Carbon Market Monitor, 10 Haziran 2015. Meksika ve Güney Afrika karbon vergileri altındaki potansiyel
talebe yönelik bir tahmin bulunmamaktadır fakat, talep açığını kapatmaya yetecek kadar yüksek olması pek muhtemel gözükmemektedir. 31
Ağustos 2015 sonrasında yaklaşık 4 MtCO2 gönüllü olarak iptal edilmiştir ve buna Kore’nin ETS’si altında kullanım için denkleştirmelere
dönüştürülecek önemli bir pay da dahildir. Kaynak: UNFCCC, CDM Sicilinde bugüne dek İptal Edilen CER’ler, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015,
http://cdm.unfccc.int/Registry/vc_attest/index.html . PAF : PAF’ın sermayeleşme hedefi 100 milyon ABD$’dır. İlk açık arttırmanın piyasa temizleme
fiyatı 2,40/tCO2e ABD$ olmuştur. Gelecekteki açık arttırmalar için benzer bir fiyatın olacağı varsayılırsa, PAF yaklaşık 40 MtCO 2e satın alabilir.
Kaynak: Pilot Açık Arttırma Tesisi, http://www.pilotauctionfacility.org. Ci-Dev: Ci-dev’in bütçesi 95 milyon ABD$’dır. 4-5 ABD$/tCO2e civarında bir
fiyat varsayılırsa bu, 20–35 MtCO2e’lik bir alımı kapsayabilir.
46
Halihazırda, Çin planı kapsamında piyasaya sürülen çoğu Çin Onaylı Emisyon Azaltması (CCER’ler), CDM öncesidir, yani projeler
CDM İcra Kurulu tarafından tescil ve kayıt edilmeden önce oluşmuş olan emisyon azaltmaları için piyasaya sürülmüş tescilli CDM projelerinden
gelen kredilerdir. Tescil ve kayıt edilmeyi bekleyen projelerin çoğunluğu, daha önce CDM projesi olarak tescil ve kayıt edilmemiş olan yeni
projelerdir. CDM projeleri sicilden çıkartılıp CCER projesi olarak tescil ve kayıt edilebilir, ve bu da, bu projeler için üretilen emisyon azaltmaları için
ilave bir talep kaynağını temsil etmektedir. Ancak eğer ulusal ETS talep yaratırsa tescilden sildirmenin ciddi oranda olması beklenmektedir. Bu
nedenle, CCER programının CDM üzerindeki etkisi bu aşamada nicelendirilmemiştir ve sınırlı olması beklenmektedir. Kaynak: Thomson Reuters,
Kredi Piyasalarının Parçalanmış Hali, Carbon Market Monitor, 10 Haziran 2015.
47
Projeler, kredi üretmek için operasyonel ve nizami masraflara maruz kalmaktadır. Bu krediler için güçlü bir talep sinyali olmadığı halde,
proje geliştiricilerinin bu projelerin bazılarında azaltım faaliyetini düşürmesi veya sonlandırması beklenmektedir.
34
Şekil 9. 2020’ye kadar potansiyel CER arzı
Tescil edilen PoA+Projeler (piyasaya sürüm
potansiyeli, mevcut piyasaya sürüm oranlarına
göre ayarlanmamıştır)
Hacim (MtCO2e)
7.000
CER piyasaya sürmüş olan PoA+Projeler
(piyasaya sürüm potansiyeli, mevcut piyasaya
sürüm oranlarına göre ayarlanmamıştır)
6.000
5.000
Tescil edilen ve doğrulamada kesintiye
uğramamış PoA+Projeler (piyasaya sürüm
potansiyeli mevcut piyasaya sürüm oranlarına
göre ayarlanmıştır)
4.000
3.000
CER piyasaya sürmüş olan ve doğrulamada
kesintiye uğramamış PoA+Projeler
(piyasaya sürüm potansiyeli mevcut piyasaya
sürüm oranlarına göre ayarlanmıştır)
2.000
1.000
Kaynak: Dünya Bankası Grubu, rakamlar 6 Temmuz 2015
UNFCCC verilerine dayanmaktadır.
0
2015
2016
2017
2018
2019
Buna paralel olarak piyasa katılımcıları piyasadan
ayrılmaya devam etmektedir. 48 Yine de, CDM
sayesinde elde edilen deneyim ve geliştirilen
altyapının bir kısmı, çeşitli yeni araçlara fayda
sağlamış veya bunlar tarafından uyarlanmıştır.
Örneğin CDM çerçevesi, yurtiçi Çin CER (CCER)
planında temel olarak kullanılmaktadır, CDM
standardize taban hatları, Ulusal olarak Uygun
Azaltım
Eylemlerinde
(NAMA’lar)
kullanılmaktadır, 49 ve çok taraflı kalkınma
bankaları, CDM projelerine dayalı olarak yeşil
bonolar piyasaya sürmeye başlamaktadır.50
Piyasa ve politika güncellemesi (Kyoto
Protokolü kapsamındaki mekanizmalar ve
UNFCCC kapsamındaki yeni mekanizmalar)
CDM’nin 2020 sonrasındaki rolü halâ belirsizdir.
2014 sonu itibariyle CDM, gelişmekte olan
ülkelerde GHG emisyon azaltma projelerinde
yaklaşık 90 milyar ABD$ 51 tutarındaki yatırımları
ya da bu ülkelerdeki toplam yenilenebilir enerji
yatırımının
neredeyse
yüzde
13’ünü 52
desteklemiştir.
2020
Not: CER = Onaylı Emisyon Azaltması; PoA = Faaliyetler
Programı; CDM = Temiz Kalkınma Mekanizması.
CDM’nin azaltıma ilişkin yatırımları teşvike
bağlamak ve iklim eylemine ilişkin işbirliğini
kolaylaştırmak üzere bir araç olarak, özellikle
2020’den
hemen
sonrasında,
kullanımının
sürdürülmesini sağlamaya yönelik bir ilgi söz
konusudur.53 Piyasa katılımcıları, CDM altyapısının
bir denkleştirme mekanizmasının ötesinde alternatif
kullanımlarını
ve
CDM’nin
yeni
piyasa
mekanizmalarına
potansiyel
entegrasyonunu
araştırmaktadır. Ancak, UNFCCC altında piyasa
mekanizmalarının geleceğine dair tartışmaların,
2015 Paris anlaşması (karbon piyasalarının rolü
dahil) müzakere edilmekte iken beklemede kalması
muhtemeldir. Tablo 1, piyasa durumunu, Kyoto
Protokolü altındaki mekanizmaların politika
güncellemelerini (CDM, Ortak Uygulama ya da JI,
ve Uluslararası Emisyon Ticareti ya da IET) ve
UNFCCC altında yeni mekanizmaları (Yeni
Piyasaya Dayalı Mekanizma veya NMM ve Çeşitli
Yaklaşımlar
için
Çerçeve
veya
FVA)
özetlemektedir.
48
Örneğin SGS, onaylama ve doğrulama işlerini Haziran 2014’te bırakmıştır, Standart Bankası Nisan 2015’te karbon masasını
kapatmıştır ve Bunge, İklim Değişikliği Sermayesini kapatacağını açıklamıştır.
49
Örneğin, Filipinlerdeki Pirinç Sektörü için İklim Değişikliği Adaptason Yönelimli NAMA Seçeneği, Mitsubishi UFJ Morgan Stanley.
50
Afrika Kalkınma Bankası Grubu, AfDB’nin Yıllık Yeşil Bono Haber Bülteni, Sayı 02, Temmuz 2015; Kore Eximbank, Green Bond
Newsletter, Ocak 2014.
51
Bu rakam, yatırım destek faktörü olarak beş, ortalama nominal CER fiyatını 2002-2011 dönemi için 11,77 ABD$ (ticareti yapılan hacme
göre ağırlıklandırılmış) ve 1 Ocak 2006 ile 31 Aralık 2014 arasında toplamda 1.523 milyar CER piyasaya sürüldüğü kabul edilerek hesaplanmıştır.
Yatırımın fiili değeri muhtemelen daha yüksektir zira yukarıdaki rakam, CER’lerin olması gerekenin altında gözlenen teslimini ya da CDM beklentisi
düşünülerek yürütülen ancak olumsuz piyasa koşulları yüzünden nihayetinde CER piyasaya sürmeyen projeleri hesaba katmamaktadır.
52
Gelişmekte olan ülkelerdeki toplam yeni yenilenebilir enerji yatırımları (>50 MW hidroelektrik projeleri hariç), 2006-2014 dönemi için
671 milyar ABD$ etmiştir. Kaynak: REN21, Yenilenebilir Enerjiler 2015 Küresel Durum Raporu, Temmuz 2015.
53
UNFCCC, “Yeni Çıkan Piyasa Mekanizmaları için CDM Ne Sunabilir?” (Küresel CDM DNA Forumunda sunulmuştur, Bonn, 13 Kasım
2014); UNFCCC, CDM 2020 Öncesinde ve Sonrasında Geniş Rol Oynayacak, 1 Haziran 2015, http://newsroom.unfccc.int/financial-flows/cdmhas-role-to-play-in-pre-and-post-2020 -world/ .
35
Tablo 1. Kyoto Protokolü altında mekanizmalar için piyasa ve politika güncellemesi ve UNFCCC altındaki yeni
mekanizmalar
Mevcut mekanizmalar
Piyasa güncellemesi
Politika güncellemesi
CDM
–– 2014 yılında tescil ve kayıt edilen proje ve PoA
–– Projelerin gönüllü olarak sicilden çıkartılması için
sayısı 160 olup, 2013’ten %53 daha azdır.
prosedürler, 2015’te kabul edilmiştir.e
–– 2014 yılında piyasaya sürülen CER sayısı 104
–– 22 Eylül 2015’te, CER’lerin gönüllü iptali için bir
MtCO2e olup 2013’e göre %61 daha azdır. Bu, Şekil
çevrimiçi platform başlatılacaktır.f
10’da gösterildiği üzere CDM piyasasının gerileyen
–– Formların dijital hale getirilmesi, yöntemlerin
eğilimini devam ettirmektedir.
basitleştirilmesi ve otomatik olarak ilave olarak
–– Birincil CER piyasasında toplamda 60 milyon CER
nitelenen projeler için basitleştirilmiş tescil ve kayıt
ticareti yapılmıştır, bu da 2013’e göre %70 düşüşe
yoluyla CDM prosedürlerinin düzene sokulması
tekabül etmektedir.a Bu işlemlerin yarısından fazlası,
gayretleri sürdürülmektedir.g
CER satın alma programları üzerinden Norveç ve
––CDM İcra Kurulu ve UNFCCC Sekreterliği aktif
İsveç hükümetleri tarafından yapılmıştır.b
olarak CDM altyapısının Kyoto Protokolü altında bir
–– 25 milyon birincil CER’in 2015 yılında ticaretinin
denkleştirme mekanizmasının ötesinde alternatif
yapılması beklenmektedir.c
kullanımlarını aktif olarak araştırmaktadır, CDM için
–– İkincil piyasadaki ortalama CER fiyatı 2014’te
talebi arttırmak ve azaltım faaliyetlerini arttırma
€0,17/tCO2e (0,19 ABD$) olmuştur ve bu, 2013’e
kabiliyetini güçlendirmek için çalışmaktadır. h
d
göre %50’den daha fazla düşüktür.
JI
––2014 yılında bir proje tescil ve kaydı olmamıştır.i
–– 2014 yılında piyasaya sürülen ERU sayısı, 2013’e
göre 31 MtCO2e, %83 daha az olmuştur. Bu, Şekil
10’da gösterildiği üzere JI piyasasının gerileyen
eğilimini devam ettirmektedir.
–– 2014’te, hiç birincil ERU sözleşmesi kapatılmamış
ve ikincil piyasada sadece 17,8 MtCO2e ticaret hacmi
gerçekleşmiştir.j
–– ERU fiyatı, Aralık 2014’te €0,03 (0,03 ABD$)
değerine gerilemiştir.k
–– UNFCCC Sekreterliği, CDM’den edinilen derslere
dayalı olarak JI’nin nasıl maliyet tasarrufları ve
etkinlikleri kapanabileceğine dair teknik bir makale
hazırlamıştır. Bu makalenin bulguları, gelecekteki
l
görüşmelerde dikkate alınabilir.
Yeni yaklaşımlar
IET
–– Birinci Kyoto Taahhüt Dönemi (CP1) için doğrultma
–– Çok az ilerleme kaydedilebilmiştir zira Doha
dönemi 18 Kasım 2015’te sona ermektedir. Bu sürenin anlaşması henüz onanmamıştır.
sonunda ülkelerin CP1 emisyonlarını kapsayacak
–– Doha, 2012’den bu yana, Atanan Emisyonların
şekilde yeterli uygun birimi ayırması gerekmektedir. m
(AAU) CP1’den CP2’ye taşınmasına dair başka bir
karar alınmamıştır.
–– İşlevsel değildir.
NMM ve FVA
–– Sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Mekanizmaların
2020 sonrası anlaşmadaki rolü ve teknik tasarımı
konuları halâ açıktadır.
–– Herhangi bir nihai sonuca ulaşılamamıştır ve
sorunlar, Aralık 2015’te Paris’te düzenlenecek olan
SBSTA 43 için ön gündeme yerleştirilmiştir.n
Not: Doğrultma dönemi, taahhütlerin yerine getirilmesi için verilen ilave süreye atıfta bulunmaktadır.
a, b, c: Thomson Reuters, 2014 Yılı Gözden Geçirmesi ve Genel
Bakış: Asya Yükselişte, Karbon Piyasası Analisti, Ocak 2015.
d: Kıtalar Arası Borsa ICE, Gündelik Gelecek CER’leri.
e: UNFCCC, CDM İcra Kurulu Seksen İkinci Toplantı Raporu, Şubat
20, 2015.
f: UNFCCC, Gönüllü İptal için Çevrimiçi Platform, son erişim tarihi: 4
Eylül 2015, http://customers.metafusion.com/wcm/150720_5051_UNFCCC_CDMEB_85_Bonn/download/2.2_4%20EB85_VC_tool.pdf .
g: UNFCCC, Karar no. 4/CMP.10, Temiz Kalkınma Mekanizmasına
ilişkin Rehberlik.
h: UNFCCC, CDM İcra Kurulu Seksen Dördüncü Toplantı Raporu, 28
Mayıs 2015.
i: UNEP DTU Enerji, İklim ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, UNEP
DTU CDM/JI Pipeline Analiz ve Veritabanı, 1 Ağustos 2015,
http://www.cdmpipeline.org/; UNEP DTU Enerji, İklim ve Sürdürülebilir
Kalkınma Merkezi, JI Pipeline, 1 Ağustos 1, 2015,
http://www.cdmpipeline.org/publications/JiPipeline.xlsx.
j, k: Thomson Reuters, 2014 Yılı Gözden Geçirmesi ve Genel Bakış:
Asya Yükselişte.
l: UNFCCC, Ortak Uygulamada Maliyet Tasarrufları ve Etkinlikleri için
Fırsatlar, Temiz Kalkınma Mekanizmasıyla Deneyimden Ders Alınması
ve bir Yandan İki Mekanizmanın İlgili Direktiflerinin Tanınması, 21
Nisan 2015.
m: UNFCCC, SIAR – Doğrultma Dönemi Rapor Prosedürü, 8 Ekim
2014.
n: IISD, Bonn İklim Değişikliği Konferansı Özeti 1-11 Haziran 2015,
Dünya Müzakereleri Bülteni Cilt 12, Sayı 638 (2015).
36
Şekil 10. Yıllık ve kümülatif CER ve ERU piyasaya sürümü, ikincil CER fiyatları (sol) ve gönüllü denkleştirme piyasaya
sürümü ve fiyatları (sağ)
Gönüllü denkleştirme piyasaya sürümleri ve fiyatları
1,600
1,400
1,400
1,200
1,200
1,000
1,000
Hacim (MtCO2e)
1,600
800
800
600
600
400
400
200
200
Yıllık CER piy. sürümü
Kümülatif CER piy. sürümü
Yıllık ERU piy. sürümü
Kümülatif ERU piy. sürümü
2005 öncesi
0
Birim fiyat
(ABD$/tCO2e)
0
Yıllık gönüllü
denkleştirme
piy. sürümü
Kümülatif gönüllü denkleştirme
piy. sürümü
Yıllık ortalama gönüllü kredi fiyatları
İkincil CER fiyatları
Kaynak: Piyasaya sürümlere dair CDM ve JI verileri için UNFCCC, Fiyatlara dair CDM verileri için Kıtalararası Borsa ICE, gönüllü denkleştirmelere dair
veriler için Forest Trends’in Ekosistem Pazar Alanı
2.2.2
UNFCCC dışında uluslararası karbon
fiyatlandırması
Gönüllü karbon piyasası. 2014’te 395 milyon
ABD$ tutarında karbon denkleştirmesi satın
alınmıştır; bu 87 MtCO2e’lik bir hacmi temsil
etmektedir ve 2013’e göre %13,6 artış anlamına
gelmektedir. Ancak karbon denkleştirmelerinin
yıllık piyasaya sürüm hacimleri ve fiyatları, Şekil
10’da gösterildiği üzere düşmeye devam
etmektedir. Bu eğilim, politika belirsizliğine ve
yeni kurumsal denkleştirme programlarının azalan
sayısına atfedilebilir. 54 Yine de, gönüllü
piyasasında görülen piyasaya sürüm ve fiyat
azalmaları, CDM piyasasına kıyasla daha az kayda
değerdir.
54
Ormanların Tahrip Edilmesi, Ormanların
Bozunmasının Azaltılması ve korunumun rolü
ormanların sürdürülebilir yönetimi ve orman
karbon stokunun arttırılması (REDD+). 9
Haziran
2015’te,
UNFCCC’nin
REDD+
mekanizması için gündemdeki kalan konularda bir
mutabakata ulaşılmıştır: korumalar, piyasaya dayalı
olmayan yaklaşımlar ve karbon dışı faydalar.55 Bu
konulara dair taslak kararlar,
COP 21’de
incelenmek ve kabul edilmek üzere iletilmiştir.
Eğer bu kararlar Paris’te kabul edilirse, REDD+’nın
uygulamaya geçirilmesine yönelik yeterli rehberlik
olmuş olacaktır, böylece COP 19’da kabul edilen
REDD+
Varşova
Çerçevesi
tamamlanmış
olacaktır. 56 Ülkeler, ulusal REDD+ altyapısını
oluşturmaya yönelik ilerleme kaydetmektedirler ve
aslen, karbon piyasalarından
Forest Trends’in Ekosistem Pazar Alanı: Eğrinin Ötesi: Gönüllü Karbon Piyasalarının Durumu 2015, Haziran 2015.
55
UNFCCC, Gelişmekte olan Ülkelerde Ormanların Tahrip Edilmesi ve Orman Bozunmasından kaynaklı Emisyonların Azaltılmasına
ilişkin Faaliyetler için Yöntembilimsel Rehberlik ve Korunum, Ormanların Sürdürülebilir Yönetimi ve Orman Karbon Stoklarının Arttırılmasının Rolü,
9 Haziran 2015.
56
Gustavo A. Silva-Chávez, BM İklim Toplantılarında Sürpriz Gelişme: REDD+ Sonlandırıldı, Forest Trends, 9 Haziran 2015.
37
Hacim (MtCO2e)
CDM ve JI kredi piyasaya sürümleri ve CDM kredi fiyatları
ziyade bağışçı ülkelerin sağladığı finansman
sayesinde
REDD+
projeleri
halihazırda
başlatılmıştır. 57 Örneğin Orman Karbon Ortaklığı
Tesisinin (FCPF) Hazırlıklılık Fonu teknik
rehberlik sunar 58 ve Sürdürülebilir Orman
Peyzajları için Biyo-Karbon Fonu Girişimi, başarılı
programlardan önemli miktarda emisyon azaltması
satın alacaktır. Bu büyük orman karbonu
operasyonları, birçok ülkede düşük karbonlu
kalkınma için elzem bileşenlerdir.
New York Ormanlar Beyanı, emisyonların
potansiyel olarak 2030’a kadar yılda 4,5-8,8
GtCO2e azaltılabileceğini tahmin etmektedir. 59 Bu
rakamlar, ülkeye özgü politika reformlarının
başarılı şekilde kabul edileceği ve orman
emisyonlarının
azaltılmasına
yönelik
belli
stratejilerin uygulamaya geçirileceğini (örneğin
arazi kullanım planlaması, daha fazla şeffaflık ve
kanun yürütmesi) varsaymaktadır. REDD+
hakkındaki teknik endişelerin büyük bir kısmı,
örneğin tamponlar sayesinde risklerin yönetilmesi
gibi yollarla ele alınabilmektedir.
Sonuçlara dayalı Finans. RBF yaklaşımı,
emisyon azaltmaları gereğince doğrulandıktan
sonra mali destekli bir azaltım faaliyeti
sağlamaktadır. Bazı RBF programları CER ve ERU
dahil yasaya uyma emisyon azaltma birimleri satın
almaktadır 60 , bizim bu birimler için mevcut talep
eksikliğini kapatmamıza yardımcı olmaktadır.
Yasaya uyma piyasaları için özel olarak
tasarlanmamış olan diğer programlar, doğrudan
fonlama
mekanizması
olarak
RBF
61
kullanmaktadır.
Mevcut karbon piyasa
altyapısının, CDM izleme, raporlama ve doğrulama
(MRV) gereksinimleri gibi öğeleri, CER satın alan,
Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev) ve Metan
ve İklim değişikliği Azaltımı için Pilot Açık
Arttırma Tesisi (PAF) dahil bazı programlara dahil
edilmiştir. Latin Amerika’daki Performansa Dayalı
İklim Finans Tesisi (PBC) gibi diğer güncel
programlar ise sıfırdan inşa edilmiştir.
57
PAF, proje geliştirmecilerine pazarlanabilir satım
opsiyonlarının açık arttırması yoluyla metan
emisyonlarını azaltmak için garantili asgari fiyat
sunmaktadır. PAF için birinci açık arttırma 15
Temmuz 2015’te gerçekleştirilmiştir ve 17 ülkeden
28 istekli katılmıştır. Gelişmekte olan ülkelerden 12
adet kazanan olmuştur. Bu açık arttırmadaki denge
fiyatı 2,40/tCO2e ABD$ olmuştur ve 8,7 MtCO2e
satım opsiyonu satılmıştır. PAF’ın halihazırda,
Almanya, İsveç, İsviçre ve Amerika Birleşik
Devletlerinden gelen katkı payları sayesinde 50
milyon ABD$ üzerine sermayesi bulunmaktadır ve
100 milyon ABD$’ına ulaşmayı hedeflemektedir.62
Önümüzdeki bir buçuk yıl içerisinde iki ya da üç
açık arttırma daha planlanmaktadır.
Uluslararası Havacılık. Uluslararası havacılık
sanayisinin emisyonların sınırlama taahhüdü,
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünün (ICAO)
2013 Kurultayında teyit edilmiştir ve burada net
karbon emisyonlarının üst değerinin 2020 seviyeleri
olmasına karar verilmiştir. 63 ICAO, emisyon
azaltma hedefini tutturmak için kullanmaya
niyetlendiği dört adet iklim eylemi sütunu
belirlemiştir: teknoloji, operasyonları, altyapı ve
küresel piyasaya dayalı bir tedbir (MBM). 2013
Kurultayı, MBM’nin 2016’da sonuçlandırılması
kararını almış ve bu görevi başarmak üzere çeşitli
faaliyetleri devreye sokmuştur:
–– Fizibilitesi ve uygulanabilirliği dahil, küresel bir
MBM planı için muhtemel seçeneklerin teknik
yönleri, çevresel ve ekonomik etkileri ve
modalitelerine dair çalışmaların sonlandırılması;
–– Üye devletlerdeki ve ayrıca ilgili kurumlardaki
uluslararası havacılık görevlileri ve uzmanları için
küresel ölçekte seminerler ve çalıştayların
düzenlenmesi; ve
–– Üye devletleri etkilemesi muhtemel olanlar dahil
olmak üzere başlıca sorunlar ve konuların tespit
edilmesi ve küresel bir MBM planının 2020
itibariyle uygulamaya geçirilmesine yönelik
tavsiyelerde bulunulması.
MBM’nin geliştirilmesine dair daha fazla detay,
Kutu 4’te yer almaktadır.
Gustavo A. Silva-Chávez, Paris’e Giderken Yolda. Sonraki Durak: Bonn, Haziran 2015, Forest Trends, 10 Haziran 2015.
58
Anahtar çıktılar arasında, ulusal REDD+ stratejileri, etkin paydaş katılımı, koruma araçları, referans seviyeleri ve ulusal orman izleme
sistemleri yer almaktadır. 14 ülke, yüksek iklim etki potansiyellerini ve kalkınma faydalarını bir araya getirerek ulusal stratejilerini uygulamaya
geçirmek için büyük ölçekli emisyon azaltma programları geliştirmektedir. Bu programlar, yeni tarımsal üretim planları konusunda toplulukların
desteklenmesinden, orman tahribine yol açmayan tarımsal emtiaların temini ni teşvikine ve korumalı alanların yönetimine kadar uzanmaktadır.
59
60
İklim Zirvesi 2014, ORMANLAR: Eylem Beyanları ve Eylem Planları, 23 Eylül 2014.
Örnekler arasında Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev) ve Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi (PAF) yer
almaktadır.
61
Örnekler arasında Enerji+ Ortaklık, İskandinav İklim Tesisi ve Latin Amerika Kalınma Bankasından (CAF) Latin Amerika’daki
Performansa Dayalı İklim Finans Tesisi (PBC) yer almaktadır.
62
Dünya Bankası, Metan Tutmak için İlk Pilot Açık Arttırma Başarılı Oldu, 17 Temmuz2015, http://www.worldbank.org/en/news/pressrelease/2015/07/17/first-pilot-auction-to-capture-methane-a-success.
63
ICAO, Çevresel koruma ile ilgili olarak ICAO politikaları ve uygulamalarının devam ettirilmesine yönelik konsolide açıklama – İklim
Değişikliği, 2013.
38
Kutu 4. Küresel bir sanayi için küresel piyasaya dayalı tedbir
Yazan: Paul Steele, Uluslararası Hava Taşımacılığı Kuruluşu (IATA) Kıdemli Başkan Yardımcısı, Üyesi ve
Dış İlişkiler & Kurumsal Sekreteri
Küresel hava taşımacılığı sektörü, ekonomilerle toplumları birleştirmektedir. Yılda üç milyarı aşkım yolcuya
bağlantı imkanı sağlamaktadır, küresel GSYİH’de 2,4 trilyon ABD$, neredeyse 60 milyon iş, değer itibariyle
dünya ticaretinin üçte birini ve tüm uluslararası turistlerin yarısını desteklemektedir. Özellikle yeni çıkan
ekonomilerde hızlı bir şekilde büyümektedir. Sektörün hem büyümesini pekiştirmek hem de iklim değişikliği
değerlerini sağlamadaki rolünü oynaması için ihtiyacı farkına varan havacılık sanayisi, kapsamlı kısa, orta
ve uzun vadeli iklim hedefleri belirlemiştir.
Sanayi genelinde Hava Taşımacılık Eylem Grubu tarafından koordine edilirler ve hedefler:
1. Dünya filosunun yakıt verimliliğini yılda ortalama %1,5 oranında arttırmak, ki bu hedef halihazırda
aşılmıştır;
2. Karbon nötr büyüme sayesinde net havacılık CO2 emisyonlarını 2020 seviyelerinde sabitlemek;
3. Havacılığın net CO2 emisyonlarını, 2005 taban hattı ile kıyaslamalı olarak 2050 itibariyle yarıya indirmek
Birinci ve üçüncü hedefin sağlanması için yeni teknolojiler, alternatif yakıtlar, daha iyi operasyonel
yöntemler ve iyileştirilmiş altyapı (örneğin hava trafik yönetim reformları) sayesinde ciddi çalışmalar devam
etmektedir. Ancak, CO2 emisyonlarının 2020 seviyelerinde üst sınırda tutulmasına yönelik orta vadeli
hedef, bir küresel piyasaya dayalı tedbir (MBM) sayesinde sağlanacaktır. Bu sistem halihazırda, sektörün
uzmanlaşmış BM kurumu olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından geliştirilmektedir.
Sanayinin kendisi, böylesi bir tedbir için çarpıda bulunmak şekilde olağan dışı bir konum üstlenmiştir ve
aktif olarak bunun tasarımına müdahil olmuştur ve küresel standart bir planın, yasaya uyma zorluğunu
arttıracak, çevresel bütünlüğü azaltacak ve piyasanın bozulmasına yol açacak olan birbirinden kopuk
bölgesel veya ulusal tedbirlere göre daha tercih sebebi olduğunu savunmaktadır. Havayolları, uluslararası
bir ortamda iş yapan oldukça rekabetçi işletmelerdir. Her ne kadar böylesi bir tedbirin uygulamaya
geçirilmesi havayollarına mali bir yük getirecek olsa da, yakıt maliyetleri (havayolu işletme maliyetlerinin
yaklaşık üçte birine tekabül etmektedir) ve hizalanmamış planların getireceği rekabetçi etki ile
kıyaslandığında makul şekilde ılımlı kalmaktadır.
2020 başlangıç tarihine kadar küresel bir MBM’nin yerleştirilmiş olması için (bu yıl aynı zamanda, ümit
ediyoruz ki COP 21’de mutabakat edilecek olan bir sonraki UNFCCC taahhüt döneminin başlangıcı ile de
çakışmaktadır) sanayi, kriterlerini yerine getirmek için en iyi seçenek olarak basit bir denkleştirme planı
çağrısında bulunmuştur.
ICAO Kurultayı (191 hükümet temsilcisinin yer aldığı bir toplantı), 2013 yılında, böylesi küresel bir MBM’nin
geliştirilmesini ve Eylül 2016’da gerçekleşecek olan bir sonraki ICAO Kurultayında sunulmasını
desteklemiştir. Aradaki üç yılda hem politik hem de teknik tasarım unsurları hükümet temsilcileri, sanayi ve
sivil topum temsilcileri tarafından tartışılmaktadır, analiz edilip irdelenmektedir. Politik sorular arasında, bir
yandan havayolları için denk bir oyun sahasını korurken, gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda vadeyi
yansıtma ihtiyacının nasıl hesaba katılacağı yer almaktadır. Teknik tartışmalar, denkleştirmelerin
seçilebilirlik kriterleri (plan CDM, VCS, REDD+, vb. kullanmakta mıdır?); ve böylesi bir plana ait MRV
gereksinimleri üzerinde odaklanmaktadır.
İlerleme kesinlikçe ümit vericidir ve sanayi, gelecek yılın Eylül ayında nihai bir anlaşmaya ulaşmaya yönelik
her türlü gayreti sarf etmektedir. Bu süreçte zorluklar da yok değildir ancak yine de, ayrı bir sektör için ilk
defa böylesi küresel bir mekanizmayı yürürlüğe sokmaya girişilmiştir.
Havacılığın iklim eylemi hakkında daha fazla bilgi için: www.enviro.aero.
39
Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri. Kanada
ve Amerika Birleşik Devletleri, ulusal karbon
fiyatlandırma araçları olmadan devam etmektedir;
ETS’ler ise Kaliforniya, Québec, RGGI eyaletleri,
diğer eyalet ve ilçelerde gelişip olgunlaşmaya
devam etmektedir. Kaliforniya ve Québec Emisyon
üst sınırı ve ticareti planları resmi olarak Ocak
2014’te birbirine bağlanmıştır ve ilk paylaşımlı açık
arttırma Kasım 2014’te gerçekleşmiştir. Her iki
programın da kapsamı 2015 yılında ulaştırma
yakıtlarını içerecek şekilde genişletilmiştir. Bu,
kapsamı Kaliforniya ve Québec’in toplam GHG
emisyonlarının yüzde 85’ine genişletmiştir.
Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti planının
2020 sonrasında devam etme durumu yasal süreç
kapsamında incelenmektedir.67 Bu, Kaliforniya’nın
1990
emisyon
seviyesine
kıyasla
GHG
emisyonlarını 2030 itibariyle yüzde 40 oranında
azaltmaya yönelik hedefini ilan etmesi ile aynı yolu
takip etmektedir; ve bu hedef, mevzuatta
incelenmek üzere bir yasa tasarısına dahil
edilmiştir.68
2.3
BÖLGESEL, ULUSAL VE BÖLGESEL
YA DA ŞEHIR BAZINDA KARBON
FİYATLANDIRMA ARAÇLARI
_______________
Karbon fiyatlandırması, 39 ulusal ve 23 bölgesel ya
da şehir bazında yetki alanında uygulamaya
geçirilmiş veya programa alınmıştır. Bir arada bu
karbon fiyatlandırma araçları yaklaşık 7 GtCO2e, ya
da yıllık küresel GHG emisyonlarının yüzde 12’sini
kapsamaktadır. 64 , 65 ETS’ler, yıllık küresel GHG
emisyonlarının yüzde 8’ini kapsamaktadır, artı
yüzde 4’lük bir kısım da, karbon vergileri
tarafından kapsanmaktadır. Şekil 11’de dikkat
çekildiği üzere karbon fiyatlandırma araçlarının
sektörel kapsamı, yetki alanı bazında farklılık
gösterir fakat tipik olarak elektrik ve sanayi
sektörlerini içermektedir.
2014-2015 dönemi için karbon fiyatlandırmasındaki
başlıca gelişmeler hakkında daha fazla detay 66
aşağıda yetki alanı bazında, alfabetik sırayla
sunulmuştur. Bu düzen bu bölüm boyunca
kullanılacaktır. Bu bölümün her şeyi içermek
amacını taşımadığını, daha ziyade, uygulamaya
geçirilen veya halihazırda tasarlanmakta ya da teklif
edilmekte olan araçlardaki en yakın tarihli
gelişmelerin bir özetini sunmayı hedeflediğini
belirtmekte fayda vardır.
2014’te yapılan ilk açık arttırmada RGGI’nın
maliyet çevreleme rezervi (CCR) için tetikleme
fiyatı olan 2014 yılı 4 ABD$/kısa ton CO2 (4,4
ABD$/tCO2) rakamına ulaşılmasından beri 69 , açık
arttırma denge fiyatı düzenli şekilde artış
sergilemiştir. Mart 2015’te düzenlenen en yakın
tarihli açık arttırmada, açık arttırma denge fiyatı 5,5
ABD$/kısa ton CO2 (6,1 ABD$/tCO2) değerine
ulaşmış, 70 2015 CCR tetikleme fiyatı olan 6
ABD$/kısa ton CO2 (6,6 ABD$/tCO2) altında
gerçekleşmiştir. RGGI’nın kapsamlı bir gözden
geçirilmesinin en geç 2016’da yapılması
beklenmektedir; burada, 2020 sonrası ve diğer
program tasarım unsurlarına üst sınır getirmek için
potansiyel ilave azaltmalar dikkate alınacaktır.71
64
Bu rakamlar, her bir yetki alanındaki GHG emisyonlarına dair güncellenmiş değerleri, var olan karbon fiyatlandırma araçlarının tasarım
ve kapsamındaki değişiklikleri, yeni araçların dahil edilişini ve yeni verilerin varlığını yansıtacak şekilde düzenli olarak revize edilmektedir.
Dolayısıyla bu değerler, ve bir önceki raporlardan alınanlar her zaman birbiri ile kıyaslanabilir nitelikte olmayabilir.
65
Şunu belirtmekte fayda vardır ki, GHG emisyonlarının yüzde 100 oranında karbon fiyatlandırma araçları ile kapsanması ne istenen bir
şeydir ne de gerçekçidir.
66
67
Bu rapor 1 Ocak 2014 ile 31 Ağustos 2015 arasındaki dönemi kapsamaktadır.
Çevresel Savunma Fonu, Karbon Piyasası Kaliforniya, 2015.
68
Valilik Edmund G. Brown Jr., Vali Brown Kuzey Amerika’daki En Yüksek Sera Gazı Azaltma Hedefini Koydu, 29 Nisan 2015,
http://gov.ca.gov/news.php?id=18938 ; Kaliforniya Eyaleti, Kaliforniya Küresel Isınma Çözümleri Kanunu 2006: Emisyon Sınırları, SB-32, 2015.
69
70
71
RGGI, RGGI Model Kural Değişikliklerinin Özeti: Şubat 2013, n.d.
RGGI, Açık Arttırma Sonuçları, son erişim tarihi: 19 Mayıs 2015, http://www.rggi.org/market/co2_auctions/results.
Aynısı.
40
Şekil 11. Sektörel kapsam ve kapsanan GHG emisyonları ile birlikte uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış
karbon fiyatlandırma araçları
QUÉBEC
ALBERTA
%70
%43
%21
%85
İNGİLİZ
KOLUMBİYASI
PEKİN
AB*
%13
%25
%41
%55
İSVİÇRE
RGGI
ŞANGHAY
%40
KAZAKİSTAN
%60
TIANJIN
%50
%66
KORE CUMH.
%7
%4
MEKSİKA
%85
KALİFORNİYA
%46
GÜNEY AFRİKA
%42
ŞİLİ
%80
HUBEI
%40
ÇONGÇING
YENİ
ZELANDA
ŞENZEN
%35
%60
GUANGDONG
%40
66%
%54
JAPONYA**
Not: Dairelerin boyutu, her bir yetki alanındaki GHG emisyonlarının hacmini göstermektedir. Semboller, ilgili karbon fiyatlandırma araçları altında
kapsanan sektörleri ve/veya yakıtları göstermektedir. En büyük daire (AB), 4,8 GtCO2e’ye ve en küçük daire (İsviçre) ise 0,05 GtCO2e’ye
eşdeğerdir.
* Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn da dahildir. Karbon vergisi emisyonları, çeşitli ulusal karbon vergileri altında kapsanan emisyonlardır; kapsam her
vergi için farklıdır.
** ETS emisyonları, Tokyo CaT ve Saitama ETS altında kapsanan emisyonlardır. Kyoto ETS için bir kapsam bilgisi edinilememiştir. Gösterilen
kapsam, Japonya karbon vergisine ait olup ETS kapsamı daha kısıtlıdır.
%40
ETS uygulanıyor veya programa alınmış
Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış
ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya programa
alınmış
Tahmini kapsam
Sanayi
Elektrik
Ulaşım
Havacılık
41
Binalar
Atık
Ormancılık
Tarımcılık
Tüm fosil yakıtlar (sadece vergi)
Katı fosil yakıtlar
Sıvı fosil yakıtlar
Buna ek olarak başka iki ABD eyaleti aktif olarak bir
ETS’yi uygulamaya geçirmeyi düşünmektedir:
Washington ve Oregon. Washington Eyaleti yasama
meclisi, 28 Haziran 2015’te ETS yasa tasarısını
meclisten geçiremedikten sonra, 72 Vali Inslee 28
Temmuz 2015’te, hükümetinin GHG emisyonlarına
nizami bir üst sınır getireceğini ve emisyon salıcıların
kendi arasında ticaret yapmasına da olanak
sağlanabileceğini duyurmuştur. 73 Oregon halihazırda
hem Sarayda hem de Senatoda yasa tasarılarını
görüşmektedir. İki adet yasa tasarısı (SB965 ve
HB3250) GHG emisyonlarını azaltmak için bir üst
sınır temettü programı getirecektir. 74 Bu program
temelde bir ETS gibi işleyecektir ancak açık arttırma
geliri vergi mükelleflerine bir “temettü” biçiminde
dağıtılacaktır. Başka bir yasa tasarısı (HB3470),
Oregon’un GHG emisyonlarına bir üst sınır
getirmektedir
ve
bir
ETS’nin
uygulamaya
geçirilmesini şart koşmaktadır.75
13 Nisan 2015’te Kanada bölgesi Ontario, Kaliforniya
ve Québec’in Emisyon üst sınırı ve ticareti planları ile
bağlantılı bir ETS’yi uygulamaya geçirme niyetini
duyurmuştur. 76 Ontario, piyasa mekanizmaları
konusunda işbirliği yapmak ve GHG emisyon
raporlamasını uyumlu hale getirmek amacıyla
Québec’le bir Anlaşma Muhtırası da imzalamıştır.
Alberta, Haziran 2015’te, planı 2017 yılına kadar
uzatmak üzere Belirtilen Gaz Yayıcılar Yönetmeliğini
tadil etmiştir. 77 Daha önceki kurallar altında, yıllık
emisyonları 0,1 MtCO2e ve üzeri olan tesislerin,
2003-2005’teki ortalama emisyon şiddetine kıyasla
emisyon şiddetini yüzde 12 oranında azaltması
gerekmekteydi. Tadil edilen kurallar altında, gereken
emisyon şiddet azaltması, 1 Ocak 2016’da yüzde 15’e,
1 Ocak 2017’de ise yüzde 20’ye çıkartılacaktır. 78
Ayrıca, İklim Değişikliği ve Emisyon Yönetim
Fonuna katkı sağlayarak yasaya uymalarını sağlamayı
seçen tesisler daha yüksek maliyetlere maruz
kalacaklardır. Mevcut karbon fiyat ı olan 15
CAN$/tCO2e
(ABD$11/tCO2e),
1
Ocak
2016’da
20
CAN$/tCO2e’ye (15 ABD$/tCO2e) yükselecek, 1
Ocak 2017’de ise 30 CAN$/tCO2e (23 ABD$/tCO2e)
değerine çıkacaktır. İngiliz Kolumbiyası’nın karbon
vergisi, 2012 seviyesini sürdürmektedir: 30
CAN$/tCO2e (23 ABD$/tCO2e).
Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Kurumu
(US EPA) – 3 Ağustos 2015’te sonuçlandırılmış olan
Temiz Elektrik Planı sayesinde – ülkenin elektrik
sektörü i,çin2030 itibariyle, 2005 seviyelerinin yüzde
32’si düzeyinde bir emisyon azaltma hedefi
koymuştur. 79 Bu, 2014’te çıkartılan taslak
yönetmeliğe göre, hedeflenen emisyon azaltmalarında
yüzde 7’lik bir artışı temsil etmektedir.Temiz Elektrik
Planı, elektrik sektörü emisyonlarını çeşitli tedbirler
kullanarak azaltmaktadır. Eyaletler, emisyon ticareti,
verimlilik tedbirleri, ve yenilenebilir enerji
sistemlerinin daha fazla konuşlandırılması dahil, kendi
yasaya uyma mekanizmalarını seçme esnekliğine
sahiptir. Bu, Kaliforniya ve RGGI eyaletlerinin,
emisyon hedefini tutturmak için kendi var olan
ETS’lerini kullanmalarına olanak sağlayacaktır.
Temiz Elektrik Planı, Kaliforniya Emisyon üst sınırı
ve ticareti planını ve RGGI’yı temsil eden resmi
görevlilerden genel olarak destek toplamıştır.80
Amerika Birleşik Devletleri uluslararası platformda da
aktif olmuş, 12 Kasım 2014’te Çin’le emisyon azaltma
hedeflerine dair iki taraflı bir anlaşmaya imza
atmıştır. 81 Bu anlaşmada ABD ve Çin, kendi 2020
sonrası emisyon azaltma hedeflerini açıklamıştır ve
bunlar INDC’lerinde yeniden ifade edilmektedir (daha
fazla detay için bkz. bölüm 2.2.1).
Şili. Eylül 2014’te Şili Meclisi, bir ulusal karbon
vergisinin uygulamaya geçirilmesini onaylamıştır. Bu
vergi, 2017 ve sonrası için emisyonlara bir fiyat
koyacaktır. 82 Bu vergi, ısıl girdi kapasitesi 50
Megawatt (MW) üzeri olan tüm sabit kaynaklar için
72
Washington Eyaleti Yasama Meclisi, HB1314 – 2015-2016 Sera Gazı Emisyonlarının azaltılması için bir karbon kirliliği piyasa
programının yürürlüğe konması, 12 Ağustos 2015, http://app.leg.wa.gov/billinfo/summary.aspx?bill=1314&year=2015.
73
Vali Jay Inslee, Inslee Karbon Emisyonları için Nizami bir Üst Sınır Geliştirmek üzere Ekolojiyi Yönetiyor, 28 Temmuz 2015,
http://www.governor.wa.gov/news-media/insleedirecting-ecology-develop-regulatory-cap-carbon-emissions.
74
Oregon Eyaleti, Iklim Korumasına İlişkin; bir Yürürlük Tarihinin Belirlenmesi, SB 965, 2015; Oregon Eyaleti, Iklim Korumasına İlişkin; bir
Yürürlük Tarihinin Belirlenmesi, HB 3250, 2015.
75
Oregon Eyaleti, Sera Gazı Emisyonlarına İlişkin; Acil Durum İlan Edilmesi, HB 3470 B, 2015.
76
Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ontario Hükümeti, Emisyon üst sınırı ve ticareti Nasıl Çalışır, 13 Nisan 2015,
http://news.ontario.ca/ene/en/2015/04/how-cap-and-trade-works.html.
77
Alberta İlçesi, Alberta Yönetmelik no. 139/2007, İklim Değişikliği ve Emisyonlar Yönetimi Kanunu: Belirlenen Gaz Yayıcılar Yönetmeliği,
2015.
78
Alberta Çevre ve Parklar, Sera Gazı Azaltma Programı, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, http://esrd.alberta.ca/focus/alberta-andclimate-change/regulating-greenhouse-gas-emissions/greenhouse-gas-reduction-program/default.aspx.
79
EPA, Mevcut Sabit Kaynaklar için Karbon Kirliliği Emisyon Kılavuzları: Elektrik Üretim Üniteleri, 2015.
80
RGGI, RGGI Eyaletleri Yorumları EPA Tarafından Önerilen Temiz Elektrik Planını Destekliyor, 7 Kasım 2014; Kaliforniya Çevre
Koruma Kurumu Hava Kaynakları Kurulu, “Bayan Janet McCabe’e Yazı: Cevaben: Etiket No EPA-HQ-OAR-2013-0602,” 24 Kasım 2014,
http://www.arb.ca.gov/cc/powerplants/ca-comments-2014-clean-power-plan.pdf.
81
Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ortak ABD-Çin Açıklaması, 12 Kasım 2014,
https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change.
82
2017 yılı vergi ödemeleri, Nisan 2018’e kadar yapılacaktır.
42
geçerlidir. 83 Bu verginin para birimi ABD Doları
cinsindendir. Bu verginin seviyesi 5 ABD$/tCO2e’nin
bölgesel ya da şehir bazında para birimi eşdeğeridir,
ve bu da, bölgesel ya da şehir bazında para
birimindeki vergi mesuliyetleri, ödeme tarihindeki
geçerli döviz kuruna bağlı olacaktır.84
Çin. Yedi adet pilot ETS bir arada, hacim itibariyle
dünyadaki en büyük ulusal karbon fiyatlandırma
girişimini oluşturmaktadır ve 1,3 GtCO2e düzeyini üst
sınır olarak belirlemiştir. 85 2013 yılında Pekin,
Guangdong, Şanghay, Şenzen ve Tianjin’deki, 2014
yılında Çongçing ve Hubei’deki pilot ETS’lerin
başlangıcından beri, bu sistemlerin bazılarının
tasarımları hızlı evrim geçirmiştir – kapsamları
genişlemektedir ve sıkılıkları artmaktadır. Örneğin
Şenzen,
ETS’sini
ulaşımı
içerecek
şekilde
genişletmeyi planlamaktadır;86 Guangdong, daha fazla
endüstriyel sektörünü, binaları ve ulaşım sektörünü
dahil etmeyi düşünmektedir; ve Hubei, pilot ETS’sine
49 yeni şirket eklemektedir. 87 Buna ek olarak
Çongçing, üst sınırını tahmin edilenden daha fazla geri
çekmiş, ücretsiz tahsis edilen tahsisat sayısını 2013
seviyesine göre yüzde 7 azaltmıştır.88
2014 yasaya uyma yılı (yetki alanına göre) Haziran
veya Temmuz 2015’te sona ermiş olup, 24,7 milyon
tahsisat, birleşik olarak bütün sistemlerde işlem
görmüştür.89 Pekin, Guangdong, Şanghay, Şenzen ve
Tianjin’de şirketlerin yüzde 99 ila 100’ü yasaya uyma
yükümlülüklerini sağlayabilmiştir, diğer yandan
83
Çongçing’deki katılımcıların yüzde 70’i ve
Hubei’deki katılımcıların yüzde 80’i 90 ilk yasaya
uymalarını Haziran 2015’te sağlamışlardır. Çinli
denkleştirme sayısı da artıştadır, Temmuz 2015 sonu
itibariyle piyasaya sürülen toplam denkleştirme sayısı
yaklaşık 25 milyona ulaşmıştır. 91 Çoğu Çin
denkleştirmesi konuma özgüdür ve denkleştirme
projesinin yer aldığı bölgenin yasaya uyma piyasası
ile kısıtlıdır.
Geçtiğimiz yıl boyunca Çin, emisyon ticaretini, yedi
pilot bölgenin ötesine genişletmeye yoğunlaşmıştır.
Guangdong ve Şenzen, kendi ETS pilotlarına daha
koordineli bir yaklaşım arayışındadır, 92 Pekin ise,
Hubei vilayetinde Çengde şehriyle bölgeler arası bir
ETS oluşturma peşindedir.93 Buna ek olarak Şanghay,
bilgi alış verişi ve ETS tasarım ve işletimini tartışmak
üzere Zhejiang, Jiangsu, Anhui, Jiangxi, Şandong ve
Fujian vilayetleriyle bölgesel işbirliği yapmayı
düşünmektedir.94 Ayrıca Gansu, Qingdao,95 Hangzhou
ve Anhui96, kendi ETS’lerini uygulamaya geçirmenin
yollarını araştırmaktadır. Son olarak Pekin, Tianjin ve
Hubei vilayetleri, GHG azaltım faaliyetleri konusunda
işbirliği için bir anlaşma imzalamıştır.97
15 Haziran 2015’te Tayvan, Sera Gazı Azaltma ve
Yönetim Kanununu kabul etmiştir. 98 Bu yasa, 2050
itibariyle 2005 seviyelerinin yüzde 50 altında bir
emisyon azaltma hedefi koymaktadır ve bu hedefe
ulaşmanın başlıca yöntemlerinden birinin bir ETS
olacağını
belirtmektedir.
Ancak,
ETS’nin
başlatılmasına yönelik program henüz net değildir.
Maliye Bakanlığı, Şili, Ley Nº 20780, son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015, http://www.leychile.cl/Navegar?idNorma=1067194.
84
Maliye Bakanlığı, Şili, 2014, Vergi reformu, gelir vergilendirmesi sistemini değiştirecek ve vergi sistemine çeşitli düzenlemeler getirecek,
http://www.leychile.cl/Navegar?idNorma=1067194.
85
Yazarın hesaplaması, 2015 ya da bilginin mevcut olduğu en son yıla ait üst sınır değerine dayalıdır.
86
Carbon Pulse, Şenzen Emisyon Planını Genişletme Yolunda, 16 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/shenzhen-set-to-broaden-outemissions-scheme/.
87
Carbon Pulse, Hubei Emisyon Ticaret Planını Genişletiyor, 3 Aralık 2015, http://carbon-pulse.com/hubei-to-expand-emissions-tradingscheme-state-media/.
88
Çongçing Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu, Çongçing Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu 2014 yıllık Çongçing karbon
emisyonları kotaları için bir bildiri yayınladı, 19 Mart 2015, http://www.cqdpc.gov.cn/article-1-21088.aspx ; Carbon Pulse, Çongçing 2014 yılında
Tahsiste 9 Milyon müsaade Azalması Elde Etti, 10 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/chongqing-allocates-115-7-million-permits-for-2014/.
89
Carbon Pulse, Çin Kimi Sorunlara rağmen Karbon Ticaret Hacimlerinde Altı Kat artışa Şahit Oldu, 21 Temmuz 2015, http://carbonpulse.com/china-sees-six-fold-increase-in-carbon-trading-volumes-despite-teething-issues/.
90
ICAP, İkinci Yasaya uyma Dönemi Çin ETS Pilotlarında Sona Erdi, 28 Temmuz 2015, https://icapcarbonaction.com/news/newsarchive/294-second-compliance-period-ends-in-chinese-ets-pilots.
91
Carbon Pulse, Çin 5,1 Milyon Çoğunlukla Elverişsiz Karbon Denkleştirmelerinden Oluşan Yeni Grubu Piyasaya Srdü, 3 Ağustos 2015,
http://carbon-pulse.com/china-issues-fresh-batch-of-5-1-mln-mostly-ineligible-carbon-offsets/.
92
Carbon Pulse, Guangdong yakında 600 Milyon Yenlik Karbon Fonu Başlatacak, 17 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/guangdongclose-to-launch-600-million-yuan-carbon-fund/.
93
Pekin Belediye Kalkınma ve Reform komisyonu, Pekin ve Hubei’de Emisyon Ticaretine ilişkin düzenlenen Bölgesel Komite, 19 Aralık
2014, http://www.bjpc.gov.cn/gzdt/201412/t8594655.htm.
94
Şanghay Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu, Emisyon Ticaretine ilişkin düzenlenen Bölgesel İşbirliği Semineri, son erişim tarihi:
28 Nisan 2015, http://www.shdrc.gov.cn/second.jsp?colid=551&top_id=316&artid=24800.
95
Qingdao Belediyesi Halk Hükümeti, Qingdao Şehri Düşük Karbonlu Pilot Karbon Emisyon Ticaret Piyasa Emsallerinin Oluşturulması ve
Uygulamaya Geçirilmesine dair Duyuru, 24 Eylül 2014,
http://www.qingdao.gov.cn/n172/n68422/n68424/n30259215/n30259219/140924163750977834.html.
96
Anhui Halk Hükümeti, Anhui Vilayeti Halk Hükümet Ofisinin Anhui 2014-2015 Yıllık Enerji Tasarrufu ve Emisyon Azaltma Karbon
Kalkınma Eylemi Programlarının çıkartılmasına dair görüşü, 24 Eylül 2014,
http://www.ah.gov.cn/UserData/DocHtml/1/2014/12/9/6417463050796.html.
97
Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ABD-Çin Ortak Açıklaması, 11 Kasım 2014,
https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change.
98
Tayvan Hükümeti, Sera Gazı Azaltma ve Yönetim Kanunu, 2015.
43
Ulusal seviyede Çin, 2030 civarında GHG
emisyonlarında tepe değerine ulaşmayı taahhüt
etmiş, 99 ve daha önce bu tepe değere ulaşmak için
azami gayret göstereceğini ifade etmiştir. Buna ek
olarak, ülke çapında bir ETS konusunda detaylar
yavaş yavaş açıklanmaktadır ve bu sistemin 2016
sonuna kadar başlatılması, 2019’da ise tümüyle
uygulamaya geçirilmesi mümkün gözükmektedir. 100
Ulusal ETS’nin genel kuralları Ulusal Kalkınma ve
Reform Komisyonu (NDRC) tarafından Aralık
2014’te yayımlanmıştır. 101 Ulusal ETS, elektrik
üretimini, metalürji ve demirsiz metalleri, inşaat
malzemelerini,
kimyasalları
ve
havacılığı
kapsamalıdır. 102 Çin için ulusal ETS’nin GHG
emisyon hedefine ulaşmadaki önemi, ETS’nin Çin’in
INDC’sine dahil edilmesi ile gözler önüne
serilmektedir. 103 INDC ayrıca, Amerika Birleşik
Devletleri ile emisyon azaltma hedeflerine ilişkin bir
iki taraflı anlaşmaya varıldıktan sonra 12 Kasım
2014’te duyurulan 2020 sonrası emisyon azaltma
hedefini de içermektedir 104 . Çin, ulusal ETS için
hazırlıklarında kapasite oluşturucu faaliyetleri gibi
faaliyetlerle, İklim Değişikliğine dair AB-Çin Ortak
Açıklama’da belirtildiği üzere karbon piyasaları
konusunda AB ile işbirliği için de uğraşmaktadır.105
AB. 2014 sürecinde, AB ETS’deki tahsisatların fiyatı
€5/tCO2’nin (5 ABD$/tCO2) altından, €7/tCO2’nin (8
ABD$/tCO2) biraz altına yükselmiştir. 2014’teki
ortalama fiyat €6/tCO2 (7 ABD$/tCO2) olmuş,
toplam ticaret hacmi ise 6,1 milyar tahsisat
olmuştur. 106 1 Ağustos 2015 itibariyle AB tahsisat
fiyatı €8/tCO2’nin (9 ABD$/tCO2) biraz altındadır.
Şubat 2014’te Avrupa Birliği, 900 milyon AB
tahsisatının açık arttırmasını 2014-2016’dan 20192020 dönemine geçici olarak erteleme kararı almıştır;
bu işleme emisyon tahsisatlarının piyasaya geri
sürülmesi adı verilmektedir. Bu değişikliğin ardından
AB ETS yapısal reformunun odağı, AB
ETS’de tahsisat arzının esnekliği sayesinde daha fazla
fiyat istikrarı ve tahmin edilebilirliğine olan ihtiyaca
kaymıştır. Önerilen MSR, eğer arz talepten çok daha
yüksekse tahsisatları piyasadan çekerek, ve eğer
piyasada gereğinden az arz söz konusuyla piyasaya
tahsisat enjekte ederek bu hedefi sağlayacak şekilde
tasarlanmıştır.
5
Mayıs
2015’teki
Avrupa
Parlamentosu,
Avrupa
Konseyi
ve
Avrupa
Komisyonundan oluşan “üçlü” toplantıda, MSR’nin
başlangıç tarihi olarak 2019’da fikir birliğine
varılmıştır. Bu anlaşma ayrıca 900 milyon adet
piyasaya geri sürülen AB tahsisatının, 2019-2020’de
piyasaya iade edilmek yerine MSR’ye yerleştirileceği
belirtilmektedir. MSR teklifi ayrıca, “tahsis
edilmemiş” olarak anılan tahsisatların – 2020’de AB
ETS Aşama III’ün sonunda geri kalan, yeni ve
genişleyen tesisler için amaçlanmış olan müsait
tesisatlar, ve (kısmen) kapanma sonrasında tesisler
tarafından iade edilen tahsisatlar – kaderi için de
hükümler içermektedir. Özel tedbirler haricinde bu
tahsisatlar piyasaya 2020’de çıkacaklardır ve böylece
MSR’nin işleyişine sekte vuracaklardır. 107 Avrupa
Parlamentosu, 8 Temmuz 2015’te MSR’yi
onaylamıştır. 108 MSR’nin resmi olarak kabul
edilişinin, Avrupa Konseyi tarafından onanmasını
takiben, Eylül 2015’te olması beklenmektedir. AB
ETS’deki diğer önemli değişiklik, 27 Ekim 2014’te
2015-2019 dönemi için yeni bir karbon kaçağı
listesinin onaylanması olmuştur.
AB, yurtiçi eylemler sayesinde emisyonları 2030
itibariyle, 1990 taban hattı seviyesine kıyasla en az
yüzde 40 azaltmayı taahhüt etmektedir.109 AB ETS bu
azaltım hedefine ulaşmadaki ana araç olacaktır; bu da
AB ETS tarafından kapsanan sektörlerde, 2030’da
2005 emisyonlarına kıyasla yüzde 43’lük bir emisyon
azaltmasına tekabül etmektedir. 110 Yukarıdaki hedef
AB’nin, 2050 itibariyle emisyonları en az yüzde 80
99
İklim Değişikliği Bölümü, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, İklim Değişikliğine ilişkin Arttırılmış Eylemler: Çin’in Hedeflediği
Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payları, 2015.
100
ICAP, Çin, Altı Sektörden Kaynaklı Emisyonlara Üst Sınır Getirecek, ETS 2016’da Başlatılacak, 9 Şubat 2015,
https://icapcarbonaction.com/news/news-archive/268-cihna-to-cap-emissions-from-six-sectors-ets-to-launch-2016.
101
Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, Çin Halk Cumhuriyeti Emri: No. 17, 12 Ekim 2014,
http://qhs.ndrc.gov.cn/gzdt/201412/t20141212_652035.html.
102
ICAP, Çin, Altı Sektörden Kaynaklı Emisyonlara Üst Sınır Getirecek, ETS 2016’da Başlatılacak, 9 Şubat 2015,
https://icapcarbonaction.com/news/news-archive/268-cihna-to-cap-emissions-from-six-sectors-ets-to-launch-2016.
103
Çin, Hedeflenmiş Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payı, 2015.
104
Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ABD-Çin Ortak Açıklaması, 11 Kasım 2014,
https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change.
105
Avrupa Birliği-Çin, “İklim Değişikliğine dair AB-Çin Ortak Açıklaması,” 29 Haziran 2015,
http://ec.europa.eu/clima/news/docs/2015062901_statement_en.pdf.
106
Thomson Reuters, Büyük Emisyon Yayıcılar Azaltım Sözü Verdi, Fakat Taahhütlerin Karşılaştırılması Kolay Değil, Carbon Market
Monitor, 15 Ocak 2015.
107
Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu ve Konseyin, 2003/87/EC sayılı Direktifini Tadil Ederek, Avrupa Birliği Sera Gazı Emisyon Ticaret
Planı için bir Piyasa İstikrar Rezervinin Oluşturulması ve İşletimine dair Kararı, 2015.
108
Avrupa Parlamentosu, Parlamento CO2 Piyasa İstikrar Rezervini Kabul Etti, 8 Temmuz 2015,
http://www.europarl.europa.eu/news/en/news-room/content/20150703IPR73913.
109
Avrupa Birliği, AB ve Üye Devletleri tarafından Hedeflenmiş Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payı, 6 Mart 2015.
110
Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi (23 ve 24 Ekim 2014) Sonuçlar,
http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/145397.pdf.
44
oranında azaltma hedefini sağlamaya yönelik maliyete
etkin bir yolda olmasını sağlayacaktır. 15 Temmuz
2015’te Avrupa Komisyonu, 2020 sonrasındaki
dönem için revize bir AB ETS’ye yönelik bir teklif
sunmuştur. 111 Başlıca önerilen değişiklikler, yıllık
emisyon üst sınır azaltmasını yüzde 1,74’ten 2.2’ye
çıkartılması, tahsisatların ücretsiz tahsisi için daha iyi
hedeflenmiş kuralların benimsenmesi (karbon kaçağı
risklerine karşı korunabilmek için) ve düşük gelirli
üye devletlerde sanayide düşük karbonlu yenilikleri ve
enerji
sektörünün
modernizasyonunu
finanse
edebilmek için tahsisatları kullanarak fonların
oluşturulmasıdır. Teklif, 2020 sonrasında uluslararası
denkleştirmelerin kullanımına yönelik herhangi bir
hüküm içermemektedir.
Fransa. Fransa’nın karbon vergisi, 1 Nisan 2014’te
yürürlüğe girmiş, AB ETS kapsamında yer alan fosil
yakıtların kullanımına €7/tCO2e (8 ABD$/tCO2e)
tutarında bir karbon vergisi getirmiştir. Karbon vergisi
oranı 2015’te €14.5/tCO2e’ye (16 ABD$/tCO2e)
yükselmiştir ve 2016’da €22/tCO2e’ye (24
ABD$/tCO2e) çıkacaktır. 22 Temmuz 2015’te Fransa
resmi olarak Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş Yasasını
kabul etmiştir. Bu yasa, ülkenin karbon vergisi
seviyesinin 2020’de €56/tCO2e’ye (61 ABD$/tCO2e),
2030’da ise €100/tCO2e’ye (110 ABD$/tCO2e)
yükselmesine
yönelik
bir
gidişat
yolu
belirlemektedir.112 Karbon vergisi oranındaki bu artış
gelir itibariyle nötr olacaktır zira diğer vergiler
düşürülecektir. 113 Yukarıda bahsi geçen yasa ayrıca,
AB hedefiyle tutarlı şekilde GHG emisyonlarının
2030 itibariyle 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 40
azaltılması amacını da ortaya koymaktadır.
Kazakistan. Kazakistan ETS’nin (yönetmeliklerin) ve
ticaretin tam yürürlüğe girişi 2014’te başlamıştır. 2014
boyunca 1,3 MtCO2e ederinde sadece 35 işlemle,
toplam ticaret hacmi düşük olmuştur. 2014 yılında
tahsisatların ortalama fiyatı KZT406 (2 ABD$)
olmuştur. 114 Her ne kadar pilot aşama 2013’te
tamamlanmışsa da Kazakistan ETS halâ GHG
emisyonlarının MRV’si ile ilgili olarak, özellikle
doğrulama sürecinde zorluklarla baş etmeye
çalışmaktadır. Kazak hükümeti daha net rehberlik,
formatlar ve izleme için şablonlar geliştirmek
isteğindedir.115 ETS’de devam eden çalışmanın diğer
unsurları arasında, elektronik raporlamayı iyileştirme,
ETS sicilini geliştirme ve destekleme, ücretsiz tahsis
yöntemi olarak tarihsel tahsis yerine kıyaslamanın
uygulamaya geçirilmesi, ve diğer mevcut karbon
piyasaları ile bağlantı kurma potansiyelini araştırma
çabaları yer almaktadır.
Meksika. Şubat 2014’te Meksika Enerji Bakanlığı,
enerji sektöründe bir ETS’nin geliştirilme ihtimalini
duyurmuştur. Bu, Meksika’nın 1 Ocak 2014’te
yürürlüğe girmiş olan, doğal gaz hariç fosil yakıt
satışlarına getirmiş olduğu vergiyi tamamlayıcı
olacaktır.
Yeni Zelanda. 1 Haziran 2015 itibariyle Kyoto
kredilerine, Yeni Zelanda kökenli Atanan Emisyonlar
(NZ-AAU) hariç olmak üzere, NZ ETS altında artık
yasaya uyma için müsaade edilmemektedir. Söz
konusu
tarihten
itibaren,
yasaya
uyma
yükümlülüklerini sağlamak üzere sadece yurtiçi
birimler, Yeni Zelanda Birimleri (NZU’lar) ve
NZAAU’lar kullanılabilmektedir. 116 Bu karar,
uluslararası kurallardaki değişikliklerle ve Kyoto
piyasalarındaki aşırı arz ile motive edilmiştir. Yeni
Zelanda, uluslararası piyasa şartları kendi yurtiçi
şartlarına daha uygun hale geçtiğinde bu kararı
yeniden gözden geçirecektir. NZ ETS’nin kapsamlı
bir incelemesi, 2015’in ikinci yarısı için
planlanmaktadır.Bu incelemenin tam kapsamı, süreci
ve zamanlamasına henüz karar verilmemiştir. Ancak
bu inceleme, amaca uygun olsun diye ve Yeni
Zelanda’nın 2020 sonrası taahhütlerini sağlayacak
şekilde gelişebilsin diye NZ ETS için uzun vadeli bir
yön vermeyi amaçlayacaktır.
Norveç. Mayıs 2015’te Norveç hükümeti, karbon
vergisi oranlarında çeşitli değişiklikler önermiş ve
bunlar 1 Temmuz 2015’te yürürlüğe girmiştir. 117 Bu
değişiklikler, doğal gaz ve sıvılaştırılmış petrol gazı
(LPG) için vergi oranında bir artışı –
NOK337/tCO2’den (41 ABD$/tCO2) doğal gaz için
NOK412/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2) ve LPG için
NOK410/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2) – içermektedir ve
111
Avrupa Komisyonu - İklim Eylemi, Revize Edilmiş Emisyon Ticaret Sistemi AB’nin İklim Hedeflerini Sağlamasına Yardım Edecek, 15
Temmuz 2015, http://ec.europa.eu/clima/news/articles/news_2015071501_en.htm.
112
Fransız Senatosu, Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş ile ilgili Yasa Tasarısı, 24 Temmuz 2015,
http://www.senat.fr/espace_presse/actualites/201406/engager_la_france_dans_la_transition_energetique.html.
113
Fransız Ulusal Meclisi, Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş ile ilgili Yasa Tasarısı, 22 Temmuz 2015, http://www.assembleenationale.fr/14/ta/ta0575.asp.
114
Caspy Ticaret Borsası, Kotalara ilişkin Stok Ticareti Artışta, 8 Eylül 2014, http://comex.kz/ru/press/news/42%D0%B1%D0%B8%D1%80%D0%B6%D0%B5%D0%B2%D1%8B%D0%B5-%D1%82%D0%BE%D1%80%D0%B3%D0%B8%D0%BF%D0%BE-%D0%BA%D0%B2%D0%BE%D1%82%D0%B0%D0%BC-%D0%B8%D0%B4%D1%83%D1%82-%D0%BD%D0%B0%D1%83%D0%B2%D0%B5%D0%BB%D0%B8%D1%87%D0%B5%D0%BD%D0%B8%D0%B5.
115
Aigerim Yergabulova, Kazakistan Emisyon Ticaret Planı (KAZ ETS): MRV Durumu ve Zorlukları,
http://www.thepmr.org/system/files/documents/18.0-%20KAZAKHSTAN%20presentation-kaz.pdf.
116
Yeni Zelanda Çevre Koruma Kurumu, “Yeni Zelanda Emisyon Ticaret Planı: NZEUR Hesap Sahiplerinin Kyoto Birimlerine Erişimi,” son
erişim tarihi:10 Ağustos 2015, http://www.eur.govt.nz/how-to/guides-hmtl/guidespdf/NZEUR%20account%20holders%20access%20to%20Kyoto%20units.pdf.
117
Maliye Bakanlığı, Norveç, Vergi, Telif Ücreti ve Faizlerdeki Değişiklikler, Prop. 120 LS, 2015,
http://www.statsbudsjettet.no/upload/Revidert_2015/dokumenter/pdf/prp120.pdf.
45
böylece bunu, petrol vergi oranıyla aynı hizaya
getirmektedir. Daha yüksek karbon vergisi, doğal gaz
ve LPG’ye bir karayolu vergisinin getirilmesindeki
gecikmeyle bağlantılıdır ve böylece biyogaz
kullanımının tetiklenmesi amaçlanmıştır. Hükümet
ayrıca doğal gaz ve LPG’deki hidrojen gazının payını
karbon vergisinden muaf tutmuştur.
Portekiz. Yeşil vergi reformuna dair daha geniş bir
paketin parçası olarak Kasım 2014’te €5/tCO2e (5
ABD$/tCO2e)
tutarında bir
karbon vergisi
onaylanmıştır. Karbon vergisi, 1 Ocak 2015’te
yürürlüğe girmiştir. AB ETS dışı sektörlerde
kullanılan tüm enerji ürünleri için geçerlidir ve
ülkenin GHG emisyonlarının yaklaşık dörtte birini
kapsamaktadır. Vergi oranı, önceki yıllardaki ortalama
AB tahsisat açık arttırma denge fiyatına dayalı olarak
yıllık bazda belirlenecektir. 2015’teki €5/tCO2e (5
ABD$/tCO2e) vergi oranının, yaklaşık 95 milyon €
(104 milyon ABD$) gelir getirmesi beklenmektedir.
Tam yeşil vergi reform paketinin amacı, parasal
açıdan nötr olmaktır ve karbon vergisi ile diğer
vergilerden elde edilen gelirler, düşük gelirli ailelere
gelir vergisi indirimi olarak geri dağıtılacaktır.
Kore Cumhuriyeti. Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si 1
Ocak 2015’te yürürlüğe girmiştir ve çelik, çimento,
Petro-kimyasallar, rafineri, elektrik, binalar, atık ve
havacılık dahil 23 alt sektörü kapsamaktadır. İlk
aşamada (2015–17) etkilenen tesisler, 2011-2013
ortalama GHG emisyonlarına ve ulusal GHG azaltma
hedefine dayalı olarak yüzde 100 ücretsiz tahsis
alacaklardır.
İlk
aşamada
açık
arttırma
öngörülmemektedir. Kore piyasasında gereğinden az
arz olduğu yönünde bir algı vardır ve bu da Kore
şirketlerinin tahsisatlarını satma konusunda isteksiz
olmalarına yol açmaktadır. En son ticaret 16 Ocak
2015’te raporlanmıştır. 118 Şirketler ayrıca Kore
CER’leri dahil Kore denkleştirmelerini 119 yasaya
uyma yükümlülüklerinin yüzde 10’una kadar
kullanabilirler. CER fiyatının Kore Tahsisat Birimine
(KRW10.300 ya da yaklaşık 9 ABD$) göre çok daha
düşük olduğu düşünülürse, Kore Cumhuriyetindeki
projeler için piyasaya sürülen CER için bir miktar
talep olması beklenmektedir. 120 Temmuz 2015’in
başından
itibaren
780.000
civarında
Kore
denkleştirmesi Kore
borsasında işlem görmüştür.121
İsveç. İsveç hükümeti, İsveç karbon vergisinde
değişiklik yapmayı düşünmektedir. Mevcut kurallar
altında karbon vergisi, AB ETS tarafından
kapsanmayan ısınma için kullanılan tüm fosil yakıtları
ve motor yakıtlarını kapsamaktadır. Ancak AB ETS
dışı tesisler ve ayrıca tarım ile ormancılık sektörleri,
fosil ısınma yakıtlarını kullanmaları için vergi indirimi
almaktadırlar. 122 21 Eylül 2015’te sunulacak olan
2016 Bütçe Yasa Tasarısına yerleştirilmesi düşünülen
yeni kurallar altında yukarıda bahsi geçen vergi
indirimleri 1 Ocak 2016 itibariyle kaldırılacaktır.
İsveç hükümeti, bu vergi indirimlerin kaldırılmasını,
politikasını kirleten öder ilkesine daha uygun
kılacağını, daha maliyete etkin bir araç elde
edileceğini ve vergilendirme sistemindeki şeffaflığını
arttıracağını savunmaktadır.123
İsviçre. İsviçre’de, ETS altında tahsisatların ilk açık
arttırması Mayıs 2014’te gerçekleştirilmiştir. 1
Ağustos 2015 itibariyle dört açık arttırma
gerçekleştirilmiştir ve emisyon tahsisatları için geniş
bir fiyat aralığı gözlenmiştir – Mayıs 2014’teki ilk
açık arttırmada CHF40/tCO2e’den (42 ABD$/tCO2e)
Şubat
2015’te
yapılan
açık
arttırmada
CHF12/tCO2e’ye (12 ABD$/tCO2e) kadar. İsviçre ve
AB, Mart 2015’te gerçekleşen yedinci görüşmeler
turunda
birbirine
bağlanma
müzakerelerini
sürdürmüşlerdir.124
İsviçre’nin termal yakıtlardaki (yani fosil motor
yakıtlar hariç) karbon vergisi, mevcut CHF60/tCO2e
(62 ABD$/tCO2e) tutarından 1 Ocak 2016’da
CHF84/tCO2e
(87
ABD$/tCO2e)
tutarına
yükseltilecektir.125 Bu artış, İsviçre’nin GHG emisyon
güzergahına ilişkin 2015 incelemesine göre
belirlenmiştir ve bu incelemede mevcut emisyon
seviyesinin hedeflenen seviyenin üzerinde olduğu
tespit edilmiştir. Vergi oranını bir sonraki gözden
geçirmesi, 2016 emisyonlarına dayalı olacaktır ve
İsviçre’nin GHG emisyon güzergahına bağlı olarak
vergi oranlarının 2018’de yeniden düzenlenmesi
gerekebilir.
Vergi
oranını
azami
seviyesi
CHF120/tCO2e’dir (125 ABD$/tCO2e).
Araçlardaki bazı değişiklikler Kutu 5’te özetlenmiştir.
118
Carbon Pulse, Güney Kore’nin Hanwha Corp. 286.000 CER’i Kore denkleştirmesine dönüştürecek, 18 Ağustos 2015, http://carbonpulse.com/south-koreas-hanwha-corp-to-convert-286000-cers-to-korean-offsets/.
119
CER’lerin Kore denkleştirmesine dönüştürülmesi öncesinde iptal edilmesi gerekmektedir.
120
Carbon Pulse, BM Kore ETS’sine yönelik olarak İlk CER’leri iptal etti, 14 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/un-cancels-first-cersbound-for-korean-ets/.
121
Carbon Pulse, Kore Piyasasına Denkleştirme ve Daha Basit Kurallar Yerleştirilecek, 6 Temmuz 2015, http://carbon-pulse.com/koreanmarket-to-get-offset-infusion-simpler-rules/.
122
Maliye Bakanlığı, İsveç, Belli Nokta Vergisi 2016 için Bütçe Yasa Tasarısından Önce Çıktı, 25 Haziran 2015,
http://www.regeringen.se/contentassets/50c-71588b22043e6ac47acbad136919f/vissa-punktskattefragor-infor-budgetpropositionen-for-2016.pdf.
123
Aynısı.
124
İsveç Federal Çevre Bürosu, İsviçre-AB Emisyon Ticaret Sistemlerinin Birbirine Bağlanması için Müzakerelerin 7nci Turu, 26 Mart 2015,
http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14882/15415/index.html?lang=de.
125
İsveç Federal Çevre Bürosu, Termal Yakıtlar için CO2 Vergisinin Getirilmesi, 3 Temmuz 2015,
http://www.bafu.admin.ch/climate/13877/14510/14748/index.html?lang=en.
46
Kutu 5. Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarında bazı seçilen değişikliklerin
özeti
2014’te uygulamaya geçirilen araçlar: Hubei ve Çongçing (ETS), Meksika ve Fransa (vergi)
2015’te uygulamaya geçirilen araçlar: Kore (ETS), Portekiz (vergi)
Uygulamaya geçirilmesi planlanan yeni araç: 2017 itibariyle Şili (vergi)
Düşünülen veya geliştirme aşamasında olan ETS: Washington ve Oregon (ABD); Ontario (Kanada);
Meksika; Tayvan ve ulusal (Çin)
Kapsam genişletmesi:
2014/2015: Kaliforniya ve Québec ulaştırma yakıtlarını dahil etmiş, Hubei yeni şirketler eklemiştir
Gelecekteki gelişmeler: Şenzen, ulaştırmayı dahil etmeyi planlamaktadır, Guangdong, ilave sektörleri dahil
etmeyi düşünmektedir.
Fiyat değişiklikleri (sadece vergi):
2014/2015: Norveç’in karbon vergisi oranı doğal gaz ve LPG için 2015’te NOK337/tCO2’den (41
ABD$/tCO2) sırasıyla NOK412/tCO2 (50 ABD$/tCO2) ve NOK410/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2), yükseltilmiştir;
Fransa’nın karbon vergisi oranı 2014’te €7/tCO2e’den (8 ABD$/tCO2e) 2015’te €14.5/tCO2e’ye (16
ABD$/tCO2e) arttırılmıştır.
Gelecekteki gelişmeler: Fransa’nın karbon vergisi oranı 2020’de €56/tCO2‘ye (61 ABD$/tCO2) ve 2030’da
€100/tCO2‘ye (110 ABD$/tCO2) yükseltilecektir; İsveç’in karbon vergisi indirimleri ETS dışı tarım ve
ormancılık için 2016 itibariyle kaldırılacaktır; İsviçre’nin karbon vergisi 2016 itibariyle CHF84/tCO2e’ye (87
ABD$/tCO2e) çıkarılacaktır.
Fiyat/ piyasada istikrar sağlama mekanizmaları (sadece ETS):
2014/2015: RGGI’nın maliyet çevreleme rezervi 2014’te tetiklenmiştir.
Gelecekteki gelişmeler: AB ETS, 2019 itibariyle bir piyasa istikrar rezervini uygulamaya geçirecektir.
Denkleştirmeler:
2014/2015: Yeni Zelanda’nın ETS’si denkleştirme kullanımını sadece yurtiçinde üretilen denkleştirmeler ile
sınırlamıştır; Çin ETS pilot sistemleri ve Kore Cumhuriyeti’nin ETS’sinde kullanım için denkleştirmelerde
artış
Gelecekteki gelişmeler: Avrupa Komisyonunun 15 Temmuz 2015 tarihli önergesi, 2020 sonrasında revize
edilmiş AB ETS için AB ETS’de uluslararası denkleştirme kullanımını öngörmemektedir.
Birbirine bağlama:
2014/2015: Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti Planları 2014’te birbirine bağlanmıştır
Gelecekteki gelişmeler: Ontario’nun planı, Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti Planlarına
bağlanmaktır, Pekin, Çengde şehri ile bağlanmanın yollarını aramaktadır; Şanghay, ETS konusunda
bölgesel işbirliği peşindedir.
Araçların gözden geçirilmesi:
2014/2015: AB ETS, 2020 sonrası için gözden geçirmeyi başlatmıştır.
Gelecekteki gelişmeler: Yeni Zelanda ETS’sinin gözden geçirmesine 2015’in ikinci yarısında başlanması
planlanmaktadır, RGGI ise 2020 sonrası için bu incelemeyi 2016’a yapmayı düşünmektedir ve İsviçre’nin
karbon vergisi de 2017’de gözden geçirmeye tabi tutulacaktır.
47
_____________
2.4
KURUMSAL KARBON
FİYATLANDIRMASI
» Küresel olarak en az 150
şirket bir dahili karbon fiyatı
kullanmaktadır ve açıklanan
fiyatlar 6 ile 89 ABD$/tCO2e
arasında değişmektedir. «
_________________
Karbon fiyatlandırması, hükümet politikası alanının
ötesine taşıp, gittikçe artan bir şekilde işletmelerin
karar vermesinde yaygın bir araç haline
gelmektedir. Özel sektör firmaları, yasal karbon
fiyatlandırmasının olmadığı yetki alanlarında dahi
dahili karbon fiyatları benimsemektedir. Dahili
karbon
fiyatlandırması
çeşitli
biçimlerde
uygulamaya geçirilebilir: bazı şirketler, yatırım için
ticari işlemlerin içine dahil etmektedir, başka
şirketler ise bunu emisyon denkleştirme
maliyetlerini ferdi ticari ünitelere aktarmakta
kullanmaktadır.
Karbon Açıklama Projesi (CDP) tarafından yapılan
bildirime göre küresel olarak en az 150 şirket bir
dahili karbon fiyatı kullanmaktadır, ve bunun fiyatı
6 ile 89 ABD$/tCO2e arasında değişmektedir 126
(Şekil 12). Bu şirketler, tüketim malları, enerji,
finans, sanayi, üretim ve kamu hizmetleri sektörleri
dahil ekonominin çok farklı sektörlerini temsil
etmektedir.
____________
Birçok işletme için bir dahili karbon fiyatı
kullanmak,
karbon
fiyatı
yükümlülüğünün
operasyonları üzerindeki mevcut veya potansiyel
etkisi değerlendirmeye yönelik risk yönetim
stratejisinin bir parçasını oluşturmaktadır. Ayrıca
bu, düşük karbonlu yatırımlarında maliyet
tasarruflarını ve gelir fırsatlarını tespit edip
kıymetlendirmek için bir yöntem olarak
kullanılmaktadır. Kurumsal karbon fiyatlandırması
ayrıca şirketlerin etkin karbon fiyatlandırma
politikalarına olan desteğini göstermelerine de
yardımcı olabilir. Bir karbon fiyatlandırma aracı
tasarlayan hükümetler, en büyük Brezilya
şirketlerinin 20 adedinin dahil olması ile bir ETS
Şekil 12. Şirketler tarafından CDP’ye açıklanmış ortalama dahili karbon fiyatının fiyat aralığı
Kaynak: Yazarlar, CDP verilerine dayanmaktadır.
Not: Bazı şirketler, bir hassasiyet analizinin bir parçası olarak ya da tahmin edilen fiyat artışlarını ve karbon fiyatlarındaki bölgesel farklılıkları
dikkate almak için bir fiyat aralığının kullanılmakta olduğunu belirtmektedir.
126
CDP, Karbon Fiyatlandırmasının Küresel bazda Kurumsal Kullanımı: Yatırımcılara Açıklamalar, 2014.
48
simülasyonunu çalıştırmış olan İklim Platformu
İşletmesi (EPC-ETS) gibi kurumsal karbon
fiyatlandırma girişimlerinden öğrenilen derslerden
faydalanabilir. Uygulamadaki kurumsal karbon
fiyatlandırması hakkında daha fazla bilgi Kutu 6’da
sunulmaktadır.
Uzun vadeli yatırımcılar da, iklim değişikliğinin
portföylerinin mali getirilerini baltalayabileceğini
fark etmeye başlamıştır ve yatırım stratejileri ve
uygulamalarını yeniden düşünmeye başlamıştır.
Yakın tarihli bir çalışma, iklim değişikliğinin
kaçınılmaz bir şekilde getirileri etkileyeceğini ve
ihtiyatlı yatırımcıların sektörler ve varlık sınırları
karşısında ve içerisinde konumlanmak suretiyle net
kazançlar elde edebileceğini teyit etmektedir. 130
Önde gelen mali kuruluşlar, sermaye ayırarak ve
mali akışlarını düşük karbonlu ve “iklim açısından
güvenli” faaliyetlere yönlendirerek iklim riskine
cevap vermektedir.Örneğin İsveç emeklilik fonu
AP4, özsermaye portföyünü karbon itibariyle etkili
şirketlere daha fazla ağırlık vererek portföyünü
karbondan arındırma sürecine girmiştir. 131 Ayrıca
Norveç Küresel Hükümet Emeklilik Fonu, 1 Ocak
2016 itibariyle kömür şirketlerine yatırım yapmayı
sona erdirecektir.132
COP 21 yaklaşırken, yedi adet petrol ve doğalgaz
şirketi 127 hükümetleri ve UNFCCC’yi, karbon
fiyatlandırma araçlarının olmadığı yetki alanlarına
bu araçları getirmeye ve nihayetinde yurtiçi araçları
arasında bir bağ oluşturabilecek uluslararası bir
çerçeve oluşturmaya davet etmiştir. 128 Bu girişim,
karbon fiyatlandırması için desteğinin sinyalini
vermiş olan artan sayıdaki özel sektör temsilcilerine
ağırlık getirmektedir. 2014 New York İklim
Zirvesinde 1.000’den fazla şirket ve yatırımcı, bir
kamusal beyanda karbon fiyatlandırma politikaları
konusundaki desteğini dile getirmiştir.129
Kutu 6. Karbon fiyatlandırmasına ilişkin İklime Önem Verilmesi anketinden başlıca sonuçlar
Birleşmiş Milletler Küresel Kompaktı
Çoğu önde gelen şirketler söz konusu iken, dahili karbon fiyatlandırmasının karmaşık olması
gerekmemektedir. Her ne kadar karbon için anlamlı bir fiyat tanımlamada kapsamlı bir analiz gerekli ise de,
karmaşık dahili modellemeler veya tahminler sıklıkla uygulamada kafa karışıklığı ve gecikmelere yol açar.
Dahili karbon fiyatlandırma sistemleri yaratan ve hükümetleri etkin piyasaya dayalı iklim politikalarını
geliştirmek konusunda teşvik eden yaklaşık 100 adet şirket üzerinde yapılmış olan küresel bir ankete
cevap verenler tarafından paylaşılan ortak bir anlayıştır.
Ön saflarda bulunan şirketler, BM İklime Önem Verilmesi İşletme Liderliği Karbon Fiyatlandırma Kriterleri
ile kendilerini hizalamaktadır.133 Şu konuda çalışmalar yapmaktadırlar: (1) karbona dahili olarak fiyat
verilmesi; (2) dışarıda karbon fiyatlandırma politikalarının savunulması; ve (3) bu faaliyetler konusunda
halka rapor verilmesi.134
BM İklime Önem Verilmesi girişimi (C4C), Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ile birlikte, 2015 yılında
şirketlerin yaklaşımlarına daha yakından göz atmıştır. Amaç, zorluklarla yüzleşen ferdi şirketlerin
perspektifleri ile deneyimlerinin derlenmesi ve karbon fiyatlandırmasına ilişkin fırsatları azamiye
çıkartmaktı. Bunu yapmak için C4C ve WRI, neredeyse 20 şirketin üst düzey personeliyle görüşmeler
yapmış ve birçok sektör ve coğrafyayı kapsayan yaklaşık 100 şirketin katıldığı küresel bir anketten de
girdileri toplamıştır.135

127
BP, BG Grubu, Eni, Repsol, Royal Dutch Shell, Statoil ve Total. Kaynak: Bloomberg, Repsol Avrupa Petrol Grubunun İklim Değişikliği
konusundaki Duruşuna Katılıyor, 9 Haziran 2015, http://www.bloomberg.com/news/articles/2015-06-09/repsol-signs-up-to-european-oil-group-sstance-on-climate-change.
128
BG Group plc ve ark., 29 Mayıs 2015,
http://www.statoil.com/en/NewsAndMedia/News/2015/Downloads/Paying%20for%20Carbon%20letter.pdf.
129
130
Dünya Bankası, Karbona bir Fiyat Konmasını Destekliyoruz, 2014.
Mercer, İklim Değişikliği Zamanına Yatırım Yapılması, 2015.
131
Küresel Yatırımcı Koalisyonu, UNEP-FI ve Dünya Bankası grubunun destekleriyle, Mali Kuruluşların İklim Değişikliği Konusunda
Harekete Geçmesi, 2014.
132
The Storting, The Storting Küresel Hükümet Emeklilik Fonunu (GPFG) Kömürden Çekmek Konusunda Oybirliğiyle Karar Aldı, 28
Mayıs 2015, https://www.stortinget.no/en/In-English/About-the-Storting/News-archive/Front-page-news/2014-2015/hj9/.
133
İklime Önem Verilmesi, BM Küresel Kompakt, BM Çevre Programı ve BM İklim Değişikliğine dair Çerçeve Anlaşması’nın ortak bir
girişimidir. İşletme Liderliği Kriterleri, Dünya Bankası Grubu önderliğindeki Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonunun iş akışlarından birisini
teşkil etmektedir. Liderlik Kriterleri ortakları arasında: WRI, CDP, İklim Grubu, Sorumlu Yatırım İlkeleri ve BM Kuruluşu yer almaktadır.
134
Tüm kriterler için bkz.: www.caringforclimate.org/carbonpricing.
135
Alınan girdiler, Karbon Fiyatlandırma Liderliği için İdari Rehber’e bilgi sağlamakta olup, taslağı Eylül 2015’te tamamlanacak ve Aralık
2015’de COP 21’de başlatılacaktır. Daha fazla bilgi için www.caringforclimate.org/carbonpricing web adresini ziyaret ediniz.
49
Bu çabanın neticesinde, genel beklentilerle tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Halihazırda karbon fiyatlandırma
politikalarına tabi olan sektörler veya bölgelerde yer alan şirketler, dahili farkındalık ve üst düzey desteği
açısından diğerlerinin ciddi ölçüde ilerisindedir. Dahili kapasite oluşturulması ve müdahiliyet, karbonu dahili
olarak fiyatlandıran şirketler tarafından belirtilen en yaygın faydalar arasında yer almıştır (aşağıdaki tabloya
bakınız).
1
Karbon fiyatlandırmasının en yaygın faydaları
Karbonun işletmeyle ilgili şartlara aktarılmasına ve
içten müdahil olmaya yardımcı olur
Karbon fiyatlandırmasının en yaygın zorlukları
Bir karbon fiyatı belirlemede ortak bir yöntem veya
rehberliğin bulunmaması
2
Enerji verimlilik projeleri için destek ve yatırımı arttırır
Ülkelerin iklim politikalarında netlik ve uzun vadeli
kesinliğin bulunmaması
3
Şirketin yüksek GHG azaltma hedeflerini
tutturmasına yardımcı olur
Fiyatlar (dahili veya harici), yatırım kararlarını
kaydırmak için fazla düşük
Enteresan bir şekilde, ankete cevap veren şirketlerin yüzde 40 kadarı, dahili karbon fiyatlandırma programı
oluşturma konusunda bir planı ya da niyeti olmadığını belirtmiştir. Bu şirketlerin çoğu, karbon
fiyatlandırması peşinde koşmamak için şu iki sebepten birisini ifade etmiştir: (1) karbon fiyatlandırmasını
şirketleri/ sanayileri için ciddi veya pratik görmemektedirler (yani, düzenlemeye tabi olan veya enerji
itibariyle yoğun sektörlerde yer almamaktadırlar); veya (2) bir dahili karbon fiyatlandırma programı
yaratmak için net bir metodoloji tespit edememişlerdir. Yine de, bu şirketlerin yarısından fazlası, harici bir
karbon fiyatı görmek konusundaki isteklerini belirtmiştir ve hükümetlerini böylesi politikaları geliştirmesi için
teşvik etmektedir.
Başarılı bir şekilde dahili karbon fiyatlandırma programları yerleştirmiş olan o şirketler genelde basit,
doğrudan bir yaklaşım kullanma eğilimindedirler. Piyasa fiyatları ve politika değişikliklerini tahmin etmeye
yönelik karmaşık formüller yaratmaya çalışmak yerine, karbon fiyatlandırmasını kendi dahili yatırım
ihtiyaçlarına, piyasa çıkarlarına ve genel görünümlerine uyacak şekilde uyarlamaktadır. Çoğu şirket,
aşağıdakilerden en az birini uygulamaktadır:
–– Karbon fiyatlandırmasına, mali riskleri, maliyetleri ve piyasa fırsatlarını değerlendirmek ve hesaba
katmaya yönelik herhangi diğer çaba gibi muamele etmek.
–– GHG azaltma hedeflerini desteklemek için dahili farkındalık, fon ve teşvikler yaratmanın bir yolu olarak
ılımlı bir karbon fiyatı belirlemek.
–– Konuda dahili bir uzmanlık inşa etmek ve görüşleri ve deneyimlerini paylaşmak için nüfuzlu kanallar
bulmak (ticaret grupları, liderlik koalisyonları, vb.).
C4C ve WRI tarafından incelenen her bir vakada, şampiyon şirketler geleceğe dair tahminleri
beklememekte ya da bu tahminleri yapmaya çalışmamaktadır. Bunun yerine, nihayetinde karbon
maliyetlerinin piyasa fiyatlarında yansıtılacağını kabul edip, işletmelerinin “piyasaya hazır” olmasını
teminen ihtiyatlı adımlar atmaktadırlar.
Karbon Fiyatlandırma Liderliği İdari Rehber taslağına dair görüşlere dayalıdır. Daha fazla bilgi için
www.caringforclimate.org/carbonpricing adresini ziyaret ediniz.
50
Bölüm
Rekabetçilik
ve karbon kaçağı
51
3 / Rekabetçilik
ve karbon kaçağı
Karbon fiyatlarının amacı, firmaların nispi
rekabetçiliği üzerinde etkili ve adil bir etkiye sahip
olmaktır. Yenilikçi, temiz firmalara öncelik tanıyıp,
emisyon itibariyle yoğun sanayilerde en az
verimliliğe sahip firmaların piyasadan çıkmalarına
veya iyileştirilmense kolaylık sağlaması, böylece
ekonominin
genel
verimliliğini
arttırması
beklenmektedir. Karbon fiyatları özellikle eğer
yetki alanları çapında genel anlamda benzeşiyorsa
böylesi amaçlanan ve etkili bir sonuç elde etmede
daha da etkin olmaktadır.
Ancak bu raporda gösterildiği üzere, dünya çapında
GHG emisyonlarına bir fiyat getirmeye yönelik
güncel çabalar, parçalı bir haldedir. Hem kapsam
hem de karbon fiyatı, yetki alanları arasında ciddi
farklılıklar göstermektedir. Böylesi asimetrik bir
dünyada ülkeler haklı bir şekilde, yüksek hedefli
iklim eylemlerinin, bazı yurtiçi sektörlerin
uluslararası rekabetçiliğini baltalayabileceğinden,
bu sektörlerin pazar paylarını ve kâr marjlarını,
yurtdışında benzeri emisyon maliyetlerine maruz
kalmayan rakiplerine kaybedebileceğinden endişe
duymaktadır. Eğer emisyon maliyetleri arasındaki
böylesi farklar, karbon açısından
yoğun
faaliyetlerin ve ilgili emisyonların sıkı iklim
politikaları olan yetki alanlarından (karbona yüksek
fiyat getirenler dahil) iklim politikaları daha gevşek
olan yetki alanlarına (karbona düşük fiyat veren
veya hiç vermeyenler) doğru yer değiştirmesine yol
açıyorsa ve böylece ikinci bahsi geçen yetki
alanlarında daha yüksek emisyonlara neden
oluyorsa, karbon kaçağı adı verilen olgu
gerçekleşir. 136 Bu şekilde, bir ülkedeki iklim
politikası, yurtdışındaki verimliliği düşük, karbon
açısından yoğun firmaları çekecektir.
Şimdiye dek karbon veya daha geniş anlamda
emisyon kaçağı, herhangi ciddi bir ölçekte, en
azından daha gelişmiş sanayileşmiş ülkelerde
gerçekleşmemiştir. Ancak iklim politikaları ve
karbon fiyatları yetki alanları arasında ciddi
farklılıklar gösterdiği sürece, karbon kaçağı riski
oldukça gerçekçi gözükmektedir. Bu risk her
halükarda, (bütün ekonomide değil ama) birkaç
maruz kalan ekonomik faaliyette lokalize
olmaktadır ve bu bölümde ele alındığı üzere
politika tasarımı sayesinde etkin bir şekilde
yönetilmektedir.
Daha fazla ülke iklim değişikliği konusunda somut
bir adım attıkça, karbon kaçağı riski azalmaktadır.
Uluslararası işbirliği ve iklim politikaları
konusunda koordinasyon, kaçak riskinin en temel
çözümüdür.
Bu,
karbon
fiyatlandırma
sinyallerindeki herhangi asimetriyi düzeltmeye
yardımcı olacak, böylece firmaların korunması
ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Ancak, çok farklı
gelir düzeyleri olan ülkelerde benzer karbon
fiyatlarının etkisinin anlaşılması için daha fazla
araştırma gerekebilir.
Bu bölüm, karbon kaçağına ilişkin endişeleri
irdelemekte; deneyim ve literatürü tarayarak, nasıl
en iyi şekilde bu endişelerle baş edilebileceğini
gözden geçirmektedir.
136
İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panel emisyon kaçağını şu şekilde tanımlamaktadır: “yurtiçi azaltım eyleminde bulunan
ülkelerin dışındaki CO2 emisyonlarındaki artışın bu ülkelerdeki emisyon azaltmalarına bölümü.” Kaynak: IPCC, 2007, Dördüncü Değerlendirme
Raporu: İklim Değişikliği 2007, İklim Değişikliği 2007: Çalışma Grubu III: İklim Değişikliğinin Azaltımı, kısım 11.7.2.
52
3.1
KARBON FİYATLANDIRMASININ
REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ
ETKİSİNİN ANALİZİ
____________
Farklı yetki alanlarındaki firmaların veya sektörlerin
GHG emisyonları için farklı bir fiyat istenirse (veya
gelecekteki fiyatlara dair beklentilerde farklılık
oluşursa) karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik
üzerindeki potansiyel etkisine dair meşru endişeler
ortaya çıkar ve bu durum muhtemelen emisyon
kaçağına yol açar. Tüm diğer şeyler sabit tutulursa,
eğer bir yetki alanındaki firmalar, başka bir yetki
alanındaki rakiplerinin maruz kalmadığı yeni bir fiyata
maruz kalırsa, pazar payı kaybı ya da kâr marjlarında
bir azalma ya da her ikisinin birden oluşacağına dair
bir endişeye girerler. Eğer bu durum, emisyon
itibariyle yoğun üretim ve ilişkili emisyonların,
emisyon maliyetlerinin daha düşük olduğu bir yetki
alanına kaydırılmasına yol açarsa, emisyon kaçağı
meydana gelir.
Gerçekte, her şey bu kadar basit değildir. Firmaların
emisyonları için ödeme yapmalarını sağlamak
maliyetlerini arttırır ancak bu her zaman rekabetçilik
durumlarını etkilemez. Çoğu sektörde şirketler aslen
maliyetlere dayalı olarak değil, daha ziyade, karmaşık
girdi maliyetlerini (enerji, malzeme, işgücü, arazi,
bilgi birikimi) yüksek değerli ürünler ve hizmetlere
dönüştürmedeki genel verimliliğe göre rekabet
ederler.137 Bu özellikle, ürün ve tüketici tercihlerinin
son derece dinamik ve sofistike olduğu daha gelişmiş
piyasalar için daha doğrudur. Enerji veya işgücü
maliyetlerinde bir artış genelde artan kâr ve verim ile
el ele gider.138, 139
Ancak nispi olarak homojen ürünler üreten sektörler
için örneğin – emtia, çelik, çimento ve elektrik –
maliyet rekabeti elzemdir. Söz konusu firmalar, nihai
ürünlerini rakiplerininkinden ayrıştırmak suretiyle
pazar payı elde etmede güçlük çekerler. Aslen, üretim
tarafındaki yenilikler ve maliyet azaltma sayesinde
pazar payını ve kâr marjlarını arttırmaları
gerekmektedir. Sıklıkla bu göreli olarak homojen
malların üretimi de emisyon itibariyle yoğundur ve
karbon fiyatlandırması, şirketlerin üretim maliyetleri
üzerinde ciddi bir etki yapabilir, uluslararası
rekabetçiliklerini kaybetmelerine ve bunun neticesinde
emisyon kaçağına yol açabilir. Düşük gelirli ülkelerde,
üretim maliyetlerinde artış, yurtiçi tüketiciler için de
zorlayıcı sosyal ve dağılımsal neticeler getirebilir ve
bunların çeşitli politikalar ve kuruluşlar tarafından
idare edilmesi gerekir. Sosyal ve gelir dağılım etkileri
bu bölümün ana odağı değildir ancak, Karbon
Fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri raporunun
gelecekteki basımlarında özel bir şekilde üzerine
eğilinmesi gerekebilir.
Karbon fiyatlandırmasının maliyet etkisi, homojen
ürünler durumunda dahi, diğer işletme maliyetleri ve
riskler, bağlamında ele alınmalıdır. Üretim ve yatırım
kararları, ürün piyasalarına yakınlık ve düşük
maliyetli girdiler, yeni tesislerin inşaat maliyetleri,
anahtar piyasalara erişim için taşıma maliyetleri, döviz
kuru dalgalanmaları, işgücü maliyetleri ve genel
işletme riskleri gibi, bir firmanın ana sermaye
maliyetinde ele alındığı şekilde çeşitli faktörlerden
etkilenir. 140 Diğer vergiler, kuruluşlar ve altyapının
kalitesi gibi faktörler sıklıkla bir şirketin kararlarında
karbon fiyatına göre çok daha fazla önem taşır. 141
Bunun yanı sıra, aleni karbon fiyatları (karbon
vergileri ve ETS’ler), emisyon açısından yoğun
firmaların emisyon maliyetlerini içselleştirmelerini
sağlayan tek araçlar değildir. Firmalar, enerji vergileri,
emisyon standartları veya yenilenebilir enerji ve enerji
verimliliği için destek sistemleri gibi diğer politika
araçlarının içine yerleştirilmiş dolaylı veya örtülü
karbon fiyatlarından da etkilenirler. 142 Firmalar ve
yetki
alanları
arasında
karbon
fiyatlarını
karşılaştırırken bu örtülü ve dolaylı karbon fiyatları da
dikkate alınmalıdır.143
Maliyet rekabetçiliği olarak adlandırılan geleneksel
kavram, ulusal seviyede çok fazla önem
taşımamaktadır. 144 Ülkeler birbiriyle firmalar gibi
rekabet etmezler.145 Çoğu ekonomist, “ulusal düzeyde
137
Porter, M. E. “How Competitive Forces Shape Strategy (Rekabetçi Güçler Nasıl Stratejiyi Şekillendirir).” Harvard Business Review 57,
no. 2 (Mart–Nisan 1979): 137–145.
138
lbrizio, S., T. Kocluk ve V. Zipperer, “Empirical Evidence on the Effects of Environmental Policy Stringency on Productivity Growth
(Çevre Politikası Sıkılığının Verim Artışı Üzerindeki Etkilerine Dair Gözlemsel Deliller)”, OECD Economics Department Ön Reports, No. 1179,
OECD Publishing, 2014.
139
140
Verim, birim üretim girdileri başına üretimin değeri olarak anlaşılmaktadır.
Oliver Sartor ve Thomas Spencer, Polonya’daki Karbon Kaçağı Riskinin Gözlemsel Bir Değerlendirmesi, Çalışma Raporu (IDDRI,
2013).
141
142
143
Julia Reinaud, Rekabetçilik ve Karbon kaçağı Ardında Yatan Hususlar: Ağır Sanayi Mercek Altında (IEA, 2008).
Vivid Economics (2010), Altı başlıca ekonomide elektrik sektöründe karbonun örtülü fiyatı, Londra.
OECD (2013a), Etkin Karbon Fiyatları, OECD Publishing, Paris.
144
Michael E. Porter, “The Competitive Advantage of Nations (Ulusların Rekabetçi Avantajı),” Harvard Business Review Cilt 68, Sayı 2
(1990): 73–93; Josef T. Yap, “A Note on the Competitiveness Debate (Rekabetçilik Tartışmalarına dair bir Açıklama),” Philippine Journal of
Development, Cilt XXXI, Sayı 1 (2004).
145
Paul Krugman, “Competitiveness: A Dangerous Obsession (Rekabetçilik: Tehlikeli bir Saplantı),” Foreign Affairs, 1994.
53
anlam taşıyan tek rekabetçilik kavramının verim”
olduğunu savunmaktadır. 146 Benzer şekilde Dünya
Ekonomi Forumunun Küresel Rekabetçilik Raporu
ulusal rekabetçiliği “bir ülkedeki verim seviyesini
belirleyen bir takım kurumlar, politikalar ve faktörler”
olarak tanımlamaktadır. 147 Dünya çapında rekabetçi
ekonomiler genelde en düşük işgücü veya enerji
maliyetlerine sahip olanlar değil, kaynakları, becerileri
ve diğer varlıklarından oluşan toplam portföyden en
fazla değeri üretebilen ve yüksek gelirli ülkelerde
görüldüğü üzere nüfuslarının sürdürülebilir refahını
arttırabilen ekonomilerdir.
3.2
KARBON FİYATLANDIRMASININ
REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ
OLUMLU ETKİLERİ
______________
Şunu en baştan belirtmek gerekir ki, GHG
emisyonlarına bir fiyat biçilmesinin amacı, firmaların
nispi rekabetçi konumlarında değişiklik yapmaktır.
Karbon fiyatlandırmasının, emisyon itibariyle yoğun
faaliyetlerin parasal maliyetlerini arttırması (zira
bunlar toplum üzerinde iklim değişikliğine katkıda
bulunmayan düşük emisyonlu faaliyetleri de
geliştirmesi gerekmektedir. 148 Bu sonuç, firmaların
nispi rekabetçiliği üzerinde ekonomik olarak etkili ve
sosyal olarak adil bir tesir teşkil etmektedir ve böylece
onların, üretimin daha gerçek olan ekonomik
maliyetiyle yüzleşmelerini sağlamaktadır. Emisyon
itibariyle yoğun ve nispi olarak “temiz” firmalar
arasındaki oyun alanını eşitler. Beklenen makroekonomik etki, ekonomi yapısının düşük karbonlu
faaliyetlere doğru kaymasıdır.
Bazen parçalı karbon fiyatlandırması dahi belli
firmaların rekabetçiliğini ve ekonominin verimini
destekleyebilir. Porter hipotezi olarak bilinen sav,
uygun tasarlanmış çevre politikalarının – belli şartlar
altında - teknoloji yeniliklerini teşvik edip verimi
arttırarak firmaların rekabetçiliğini arttırabileceğini,
böylece yasaya uymanın getirdiği ilave maliyeti
kısmen ya da tümden dengeleyebileceğini ileri
sürmektedir. 149 Bu hipotez, 20 yıl önce
oluşturulduğundan bu yana geniş çapta, en azından
yüksek gelirli OECD ülkelerinde test edilmiştir. Genel
olarak, Porter hipotezinin daha “zayıf” bir versiyonu
için, yani çevresel yönetmeliklerin gerçekten de
yenilikleri tetiklediği ve rekabetçilik üzerinde ciddi
olumsuz bir etkisi olmadığı yönünde, net ve iyi
yerleşik gözlemsel deliller mevcuttur. 150 Hipotezin
“güçlü” versiyonu için, yani bu yeniliğin maliyet
tasarruflarına yol açtığı ve bu tasarrufların yasaya
uymanın getirdiği ilave maliyeti fazlasıyla karşıladığı
ve işletme performansını arttırdığı yönündeki deliller
çok da kati değildir. 151 Çevre politikaları ancak eğer
önceden ciddi piyasa engellerinin olduğu ve
politikanın çok etkili ve piyasa dostu olarak
tasarlanmış olduğu çok nadir durumda maliyetsiz
olarak tespit edilmiştir. 152 Bazı çalışmalar, sıkı çevre
politikasının verim ve ihracat üzerinde bir miktar
olumsuz etkilerini dahi tespit etmiştir. 153 Ancak bu
etki düşüktür ve politika üretimle ilgili emisyonları
hedef aldığında sadece birkaç sektörü etkilemiştir.
Çevresel standartların sıkılaştırılması, tüketimin
neticesinde kirliliğin oluştuğu yerde uluslararası
rekabetçiliği azaltıyor gibi gözükmemektedir. Ve
doğal sermayenin bitirilmesinin tehdit altında olduğu
yerde, etkin çevre politikasının uzun vadede
uluslararası rekabetçiliğin gelişmesine katkıda
bulunduğu görülmüştür.154 Enteresandır ki daha yakın
tarihli çalışmalar, çevre yönetmeliklerinin işletme
performansını iyileştirdiği yönündeki “güçlü” hipotez
için daha net gözlemsel destek sunma eğilimindedir
ancak bu tesir sektöre göre farklılık göstermektedir.155
146
Michael E. Porter, “The Competitive Advantage of Nations (Ulusların Rekabetçi Avantajı),” Harvard Business Review Cilt 68, No 2
(1990): 73–93; Robert D. Atkinson, Rekabetçilik, Yenilik ve Verim: Karmaşanın Ortadan Kaldırılması (ITIF, 2013).
147
Klaus Schwab, Küresel Rekabetçilik Raporu 2012–2013. (Dünya Ekonomi Forumu, Eylül 2012).
148
Alex Bowen, Karbon Fiyatlandırma Vakası (Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü İklim Değişikliği Ekonomi ve
Politika Merkezi, Aralık 2011).
149
Porter, Michael E. (1991), “America’s Green Strategy (Amerika’nın Yeşil Stratejisi),” Scientific American (Nisan. 1991), 168; Michael E
Porter ve Claas van der Linde, “Toward a New Conception of the Environment-Competitiveness Relationship (Çevre- Rekabetçilik İlişkisinin Yeni
bir Oluşumuna Doğru),” Journal of Economic Perspectives Cilt 9, No. 4 (Kasım 1995): 97–118.
150
Lanoie. P., J Laurent-Lucchetti, N Johnstone, S Ambec. “Environmental policy, innovation and performance: new insights on the Porter
hypothesis (Çevre politikası, yenilik ve performans: Porter hipotezine yeni bakışlar)”. Journal of Economics & Management Strategy 20 (3): 803842.
151
Jaffe, A., ve K. Palmer (1997), Environmental Regulation and Innovation: A Panel Data Study, The Review of Ekonomiks and Statistics
(Çevresel Düzenleme ve Yenilik: Bir Panel Verisi Çalışması), The Review of Ekonomiks and Statistics, Cilt. 79, No. 4 (Kasım, 1997), s. 610-619,
MIT Press 1997.
152
Brannlund, R., ve T. Lundgren. 2009. “Çevresel policy without costs? A review of the Porter Hypothesis (Maliyetsiz bir çevre politikası
olur mu? Porter Hipotezinin incelemesi)”. International Review of Environmental and Resource Economics 3 (2): 75–117.
153
Jug, Jerneja, Mirza, Daniel (2015), Yerçekimi Denklemlerinde Çevresel Düzenlemeler: Avrupa’dan Deliller, Alıntı yapılan kaynak:
World Economy, Cilt. 28, Blackwell Publishing Ltd
154
Copeland, Brian R., Uluslararası Ticaret ve Yeşil Büyüme. Dünya Bankası, Washington, DC, (2012).
155
Ambec, Stefan, ve ark., “The Porter Hypothesis at 20: Can Environmental Regulation Enhance Innovation and Competitiveness?
(20’de Porter Hipotezi: Çevresel Düzenleme Yenilik ve Rekabetçiliği Arttırabilir mi?),” Review of Environmental Economics and Policy Cilt 7, No 1
(2013): 2–22.
54
Ancak şunu belirtmek gerekir ki gözlemsel deliller
aslen gelişmiş sanayileşmiş, bilgi ve yeniliğe erişim
konusunda pek bir engeli olmayan ülkelerdeki
çalışmalara dayalıdır. Yakın tarihli bir OECD
incelemesi
de,
çevre
politikalarının
sıkılaştırılmasının üretim verimliliğinde iyileşmeye
yol açtığını, ancak bunun aslen halihazırda
teknolojik olarak gelişmiş sanayiler ve firmalarda
görürlüğü, daha az üretken/ verimli firmalarda ise
verimin daha da düştüğünü tespit etmiştir. 156 Bu
bulgu, karbon fiyatlandırmasının, firmaların,
özellikle enerji ve işgücü itibariyle yoğun
sektörlerdeki firmaların çoğunlukla teknolojik
olarak daha az gelişmiş olduğu ve yabancı rakipleri
kadar üretken/ verimli olmadığı daha az gelişmiş
ülkeleri içerecek şekilde genişletilmesi için önemli
bir anlam taşıyabilir; ve şunu da belirtmek gerekir
ki, düşük gelirli hane halkının önemli oranda iş ve
gelir imkanlarını bu firmalar sağlamaktadır.
Simetrik karbon fiyatlandırması, farklı gelir
seviyesine sahip ülkeler çapında asimetrik bir etki
yaratabilir. Bazı yeni araştırmalar, verim ve ihracat
üzerindeki uzun vadedeki etkilerin, gelişmekte olan
ülkelerde
dahi
olumlu
olabileceğini
belirtmektedir. 157 Ancak iklim politikalarının
gelişmekte olan ülkelerdeki firmaların, özellikle
geleneksel olarak fosil yakıta bağımlı olanların
performansı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak
için daha fazla araştırma gerekmektedir.
Bir diğer tutarlı bulgu da, piyasaya dayalı
mekanizmaların (karbon fiyatlandırması gibi), daha
az esneklikteki alternatiflerine kıyasla verim
üzerinde daha sağlam olumlu bir etki gösterme
eğiliminde olduğudur. 158 Firmalar da, komuta ve
kontrol alternatiflerine göre çevre politikasının
esnek
ekonomik
araçlarını
tercih
etme
eğilimindedirler zira bunlar şirketlere emisyonları
azaltmanın yöntemleri ve zamanlaması konusunda
daha fazla esneklik sunabilmektedir. Bunlar ayrıca
firmalara yenilik ve verim iyileştirmeleri için
dinamik teşvik de sağlar, hatta bazı çevresel
performans standartları, söz konusu dinamik
verimliliği pekiştirecek şekilde tasarlanabilir –
örneğin AB’nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifi
veya Amerika Birleşik Devletlerinin Kurumsal
Ortalama Yakıt Ekonomisi (CAFE) araç
standartları.
Çevre yönetmeliklerinin yeşil teknolojilerde
yeniliği geliştirdiğine dair artan deliller söz
konusudur. 159 Daha da önemlisi, yeşil yenilikler,
fosil yakıt sektörlerindeki geleneksel yeniliğe göre
daha güçlü büyüme faydalarını beraberinde
getiriyor gibi gözükmektedir. Temiz teknoloji
araştırma ve geliştirmesi, robotik, BT ve nanoteknolojiler gibi “öncü” teknolojilerin yan
ürünlerine kıyaslanabilir şekilde, yeni bilgi
birikiminin yayılması ile ekonominin kalanına da
dağılan ekonomik faydalara sahiptir. Fosile dayalı
teknolojiler, olgun, yavaş büyüyen sektörlerde daha
dar
ve
geleneksel
uygulamalar
bulma
eğilimindedir.160
Yukarıda bahsi geçen OECD’nin mevcut delil
incelemesinde
görüldüğü
üzere,
çevre
politikalarının sağladığı ekonomi çapında verim
getirilerinin önemli bir kısmı en az verimli
firmaların
piyasadan
çıkmasından
kaynaklanmaktadır. Bu, diğer piyasa dönüşümlerine
benzemektedir; farklı sanayilerde hem zarar hem de
yarar getirmektedir; iklim politikaları olmasa dahi
diğer sektörlerde daha verimli kullanım için, işçi
çıkartma, arazi ve varlıkların elden çıkartılmasına
yol açmaktadır.161
Firmaların piyasadan çıkmasından etkilenen
sektörler ve bölgeler için hükümet, en az etkin
tesisleri kapatmada ve işçilerin yeniden eğitilip
büyümekte olan sürdürülebilir sektörlerdeki başka
işlerde istihdam edilmesinde yardımcı olabilir.
Sosyal güvence, yeni bir işe geçişte sıkıntı
yaşayanlar için ilave emniyet ağları sunmaktadır.
156
“Empirical Evidence on the Effects of Environmental Policy Stringency on Verim Growth (Çevre Politikası Sıkılığının Verim Artışı
Üzerindeki Etkilerine Dair Gözlemsel Deliller)”, OECD Ekonomi Bölümü Çalışma Raporları, No. 1179, OECD Publishing, 2014.
157
Zhu, J., ve M. Ruth (2015), “Relocation or reallocation: Impacts of differentiated energy saving regulation on manufacturing industries
in China (Yer değiştirme ya da yeniden tahsis: Farklılaştırılmış enerji tasarrufu yönetmeliğinin Çin’deki imalat sanayileri üzerindeki etkileri,”
Ecological Ekonomiks, 110, 119–133. doi:10.1016/j.ecolecon.2014.12.020.
158
Silvia Albrizio, ve ark, ibidem.
159
Raphael Calel ve Antoine Dechezleprêtre, “Environmental Policy and Directed Technological Change: Evidence from the European
Carbon Market (Çevre Politikası ve Güdümlü Teknolojik Değişim: Avrupa Karbon Piyasasından Deliller),” Review of Ekonomiks and Statistics
(2012).
160
Antoine Dechezleprêtre, Ralf Martin, ve Myra Mohnen, Politika Özeti: Temiz Yenilik ve Büyüme (Imperial Koleji Londra İşletme Okulu,
n.d.).
161
Samuel Fankhauser, Friedel Sehlleier, ve Nicholas Stern, “Climate Change Innovation and Jobs (İklim Değişikliği, Yenilik ve İşler),”
Climate Policy, Clit 8, No 4 (2008): 421–429.
55
Kamu desteği, ulusal eğitim sistemleri sayesinde
becerilerin geliştirilmesine de olanak sağlayabilir.
Örneğin Şili’nin karbon vergisini getirmesinin aleni
sebebi, eğitim sistemini iyileştirmeye yönelik ilave
kaynak sağlamaktı.162 Çoğu kişinin iş için emisyon
itibariyle yoğun sanayilere dayandığı, gelirlerin
daha düşük olduğu ve kurumların daha zayıf olduğu
ülkeler ve bölgeler, karbon fiyatlarındaki artışa
karşı daha dayanıksız olacaktır. Bu dayanıksızlık/
hassasiyet, örneğin endüstriyel sektöründe yenilik
ve enerji verimliliği iyileştirmelerini destekleyerek
(mesela KOBİler için yeni teknolojiler hakkında
bilgiye ve finansmana erişim sağlayarak)
azaltılabilir. Bu, işgücünün yeni, “daha temiz” iş
fırsatlarının peşinden gidebilme olanağını arttırır.163
Teknoloji ve kaynak aktarımları ile kurumsal
güçlenme, daha az gelişmiş, düşük gelirli
ülkelerdeki yapısal dönüşümlerin yönetiminde
elzem bir rol oynayacaktır.
3.3
KARBON FİYATLARININ
REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ
OLUMSUZ ETKİSİ;
KARBON KAÇAĞI
_____________
Asimetrik iklim politikaları yetki alanları arasında
fiyat sinyallerinde ciddi farklılaştırma yaptığında,
karbon fiyatlandırmasının firmaların verimi ve
rekabetçiliği üzerinde olumlu bir etki yapma
ihtimali ciddi şekilde zorlaşmaktadır. Sanayi ve
politika yapıcılar sıklıkla, söz konusu asimetrik
karbon fiyatlandırmasının, yurtiçi firmaların
verimini arttırmak yerine yurtdışındaki emisyon
162
163
itibariyle yoğun firmalara fayda sağlayacağından
endişe duymaktadır. Fiyat sinyalleri belli sektörleri
üretimlerini ve nihayetinde yatırımlarını, “kirlilik
sığınağı” olarak adlandırılan, firmaların daha düşük
GHG emisyon maliyetlerine maruz kaldığı diğer
ülkelere kaydırmaya zorlayabilir. 164 Politika
yapıcılar ve çevreciler, bu yer değiştirmenin
ardından, yeni yetki alanındaki emisyonlarda bir
artışın gelebileceğinden – yukarıda tartışılan karbon
kaçağı konusundan – endişe etmektedir.
Rekabetçilik üzerindeki olumsuz etki ve karbon
kaçağı ihtimaline dair bu çekinceler,, dünya
genelinde karbon fiyatı getirilmesine meydan
okuyan muhtemelen en yaygın endişedir.
Karbon kaçağı meydana gelirse, çevre politikası
hedefleri üzerinde iki adet zincirleme etki
yaratacaktır: emisyon azaltma gayretlerinin çevresel
etkisini azaltacak ve belli iklim hedeflerini tutturma
maliyetini arttıracaktır. Düşük karbon fiyatı
bulunan veya bir karbon fiyatı bulunmayan yetki
alanlarındaki emisyonların artışı, aynı net küresel
emisyon azaltmasını sağlayabilmek için karbon
fiyatlandırma politikaları bulunan yetki alanlarında
ilave gayret gerektirecektir.
Karbon kaçağı üç ana kanaldan gerçekleşebilir
(Kutu 7); kısa vadeli üretim kanalı; uzun vadeli
yatırım kanalı ve üçüncüsü, küresel fosil yakıt
fiyatları kanalı. Küresel ekonomik modellerde
üçüncü kanalın gerçekten de çok önemli olabileceği
gösterilse de bu konu bu raporda ele
alınmamaktadır zira bu durum, asimetrik karbon
fiyatları yüzünden firmaların bozulan uluslararası
rekabetçiliğinden kaynaklanmamaktadır.
PMR, Şili, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, http://www.thepmr.org/country/chile-0.
Dünya Bankası, Kalkınmanın Karbondan Arındırılması: Sıfır Karbona Doğru Giden Yolda Üç Adım, 2015.
164
Arik Levinson, “Offshoring Pollution: Is the United States Increasingly Importing Polluting Goods? (Kirliliğin Sınır Ötesi Edilmesi:
Amerika Birleşik Devletleri Gittikçe Artan bir Şekilde Kirletici Mal mı İthal Ediyor?,” Review of Environmental Economics and Pollicy, Cilt 4, No. 1
(2010): 63–83; Josh Ederington & Arik Levinson & Jenny Minier, 2005. “Footloose ve Pollution-Free (Özgür ve Kirlilikten Uzak),” The Review of
Economics and Statistics, MIT Press, cilt. 87(1), sayfa 92-99.; Levinson, A., ve Taylor, M.S. (2008), Unmasking the Pollution Haven Effect (Kirlilik
Sığınağı Etkisinin Ortaya Çıkartılması). International Economic Review 49: 223-54.
56
Kutu 7. Karbon kaçağının farklı kanalları
Üretim, veya kısa vadeli rekabetçilik kanalı, daha yüksek karbon emisyon maliyetleri firmaların karbon
fiyatlandırması kapsamında yer alan yetki alanlarındaki üretim tesislerini kullanma düzeylerini azaltıp,
karbon fiyatlandırması ile kapsanmayan başka yerlerde bulunan tesislerini kullanma düzeylerini arttırmaya
zorladığı yerde devreye girer.165
Yatırım, veya uzun vadeli rekabetçilik kanalı, farklı yetki alanlarındaki farklı karbon fiyatları, yer (ülke)
seçimine ilişkin yatırım kararlarını etkilediği zaman devreye girer. Karbon fiyatı bulunan yetki alanlarındaki
mevcut tesisler önce, üretim seviyelerini sürdürmek için bakıma yönelik yatırımlarını azaltabilir ve
nihayetinde bu tesisler işletime kapanabilir. Şirketler, karbon fiyatının bulunmadığı yetki alanlarına
taşınmayı tercih edebilir.
Şekil 13. Emisyon kaçağını aktarmanın üç kanalı
1. Üretim:
kısa vadeli rekabetçilik kanalı
2. Yatırımlar:
uzun vadeli rekabetçilik kanalı
3. Fosil yakıt
fiyatlandırma kanalı
karbon fiyatıyla karşı karşıya kalan firmalar, bu fiyata tabi olmayanlar
karşısında pazar payı kaybederler
yeni yatırımlar tercihen, karbon fiyatı bulunmayan bölgelerde
konumlandırılır
karbon fiyatı, fosil yakıtlar için yurtiçi talebinde azalmaya yol açar:

Daha düşük fosil yakıt fiyatları

Dünyanın başka yerinde fosil yakıt talebinde artış
Üçüncü karbon kaçağı kanalı olan fosil yakıt fiyatlandırma kanalı, eğer bazı ülkelerdeki iklim politikaları
fosil yakıtlar için küresel talebi azaltma yoluna giderse, ve dolayısıyla bu da bu yakıtların küresel fiyatlarını
aşağı çekip, başka bir yerde talepte geri tepme ve sonrasında da emisyonlarda artışa sebep olduğunda
devreye girmektedir.166
165
Julia Reinaud (2008), Rekabetçilik ve Karbon Kaçağı ardında Yatan Sorunlar: Ağır Sanayi Mercek Altında. Uluslararası Enerji Kurumu.
166
Burniaux, J.-M.; Martins, J. Oliveira (2000). “Karbon Emisyon Kaçakları: Genel Denge Görünümü”. OECD Çalışma Raporu No. 242.;
Sinn, H. W. (2008). “Public policies against global warming (Küresel ısınmaya kaşı olan kamu politikaları” (PDF). International Tax and Public
Finance 15 (4): 360–394; Elliott, J., I. Foster, S. Kortum, T. Munson, F. Pérez Cervantes ve D. Weisbach (2010), “Trade and Carbon Taxes
(Ticaret ve Karbon Vergileri),” American Economic Review 100 (Mayıs): 465–469.
57
3.4
KARBON KAÇAĞI RİSKİ NASIL
DEĞERLENDİRİLİR?
________________
Karbon kaçağı sadece eğer üretimin ve/veya
yatırımın yerini değiştirme kararı doğrudan karbon
fiyatlarındaki farklara atfedilebiliyorsa ve bunun
neticesinde karbon fiyatlarının daha düşük olduğu
yurtdışında başka bir yerde emisyonlarda artışa yol
açıyorsa mevcut kabul edilmektedir. Bir diğer
deyişle, neden-sonuç ilişkisinin ortaya konması
gerekmektedir. Bu sebeple karbon kaçağının,
karbon fiyatları birbirine yakın olsa idi ne olacağına
karşı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Gerçekte firmalar üretim ve yatırımlarını yerini her
gün değiştirmektedir ve bunun ardında, yukarıda
tartışılan çeşitli kendine özgü faktörler yatmaktadır.
Bu kararların tek bir faktöre – örneğin karbon
fiyatındaki artışa – atfedilmesi zordur. Ayrıca,
üretim veya yatırımları kaydırmanın gerçek
sebepleri, firmanın özel bilgisi kapsamına girer.
Firmalar, hükümetler ve kamuyla paylaştıkları
bilgileri stratejik olarak seçerler.
Karbon kaçağı riski
çoğunlukla,
fiyatlandırma araçlarının uygulamaya
karbon
geçirilmesinden önce tartışılır. Karbon kaçağı riski
belli bir politika yürürlüğe konmadan önce
değerlendirilebilir (“tahmini/ önceden”) veya
uygulamaya geçirilmesinden birkaç yıl sonra,
gözlemsel
delillerin
toplanmasına
olanak
sağladıktan sonra (“nihai/ sonradan/ gözlemsel”)
değerlendirilebilir. Kaçağın değerlendirilmesine
yönelik bu iki, birbirini tamamlayıcı yaklaşım,
Şekil 14’te resmedilmiştir.
Önceden modelleme, çok geniş aralıkta potansiyel
kaçak oranı olabileceğini ileri sürmektedir. 167
Ekonomi genelinde yürütülen modeller, yüzde 5-20
aralığında (yani karbon fiyatı bulunan yetki
alanlarında her 1.000 kg azalan emisyon için, başka
yetki alanlarında emisyonların 50-200 kg kadar
artması
beklenmektedir)
sonuçlar
verme
eğilimindedir – yine de net bir azalma
göstermektedir. Sonuçlar, karbon kaçağına az veya
çok maruz kalan çeşitli sektör karışımları için
hesaplanmıştır. Ancak ekonomide bazı sektörler
pazar payı ve istihdam kaybederken diğerleri
kazanır. Bu nedenle, ferdi sektörler için kaçak
oranları farklılık gösterir. Tek sektörlü, kısmi denge
modelleri tarafından tahmin edilen kaçak oranı
aralığı çok daha geniştir: bu aralık yüzde bir-iki ile
başlayıp yüzde 100’ü aşmaya (yani diğer yetki
alanlarındaki emisyonların, karbon fiyatı bulunan
bir yetki alanında elde edilen emisyon azaltmadan
daha fazla artması) kadar ulaşmaktadır. Ancak bu
Şekil 14. Karbon kaçağının tahmin edilen ve nihai değerlendirmeleri
Karbon kaçağı değerlendirmeleri
Gözlemsel (nihai)
Teorik (tahmini)
Ekonomi genelinde
(CGE)
Tipik olarak %5-15
Ekonometrik
Sektöre özgü (PE)
CO2 fiyatı ve pazar payı kaybı
arasında sebep-sonuçsal bir
ilişki yok
Geniş aralık (%0100+);
Fakat tipik olarak GE
çalışmalarından
yüksek
Modeller içinde arasında ciddi farklar
Kaynak: Yazarlar, Vivid Economics’e dayalıdır.
Not: CGE = Hesaplanabilir Genel Denge (model); PE = Kısmi Denge (model).
167
Yakında çıkacak olan “Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık: Karbon kaçağı: teori, deliller ve politika tasarımı, Dünya Bankası” nda karbon
kaçağına dair olay öncesi (tahmini) ve olay sonrası (nihai) çalışmaların kapsamlı incelemesine bakınız.
58
modeller, karbon kaçağına karşı özellikle duyarlı
olan sektörlere yoğunlaşma eğilimindedir. Çeşitli
modelleme yaklaşımlarının farklı bulguları, altında
yatan varsayımlar ve verilerin çeşitliliği ile de
açıklanabilir; bunun da anlamı, sonuçların, ancak
şeffaf
bir
şekilde
sunulursa
gereğince
karşılaştırılabileceğidir.
Olay sonrası çalışmaları, mevcut planların (aslen
ayrı ayrı AB ülkelerindeki karbon vergileri ve AB
ETS) gözlemsel değerlendirmelerine dayalıdır,
ekonometrik yaklaşımlar kullanarak, karbon
fiyatlandırması ve kaçağı arasında sebep-sonuç
ilişkisini
sınayıp
kurarlar.
Olay
sonrası
değerlendirmelerin sonuçları, tutarlı bir şekilde,
karbon fiyatlarının herhangi ciddi ölçüde karbon
kaçağına sebep olduğuna dair çok az delil olduğunu
– en azından Avrupa’da – göstermektedir.168 Diğer
yandan, aksine bir delilin olmaması, karbon
kaçağının oluşmamış olduğunu ya da gelecekte
oluşmayacağını göstermez. Yukarıdaki sonuçlara
birçok faktör açıklama getirebilir:
- Kaçak riski göz ardı edilebilir düzeydedir
çünkü
emisyon
maliyetleri
üretim
maliyetlerinin sadece az bir yüzdesini temsil
etmektedir ve/veya diğer faktörler, bir
firmanın üretim ve konum kararlarının
belirleyicisi olarak daha fazla önem
taşımaktadır;
- Mevcut planlardaki karbon fiyatları, bir etki
yaratamayacak kadar düşüktür;
- Azaltım tedbirleri işe yaramıştır – örneğin
ücretsiz tahsisatlar başarılı bir şekilde kaçak
riskini nötrlemiştir;
Karbon fiyatlandırması çok kısa süredir var
olduğundan ve daha uzun bir süre için
çalışılabilecek planların coğrafi kapsamı sınırlı
olduğundan (neredeyse tüm gözlemsel
çalışmalar AB ülkelerine odaklanmaktadır),
metodolojik
değişiklikler
sonuçları
çarpıtmıştır.
3.5
HANGİ FİRMALAR VE NE ZAMAN
KAÇAĞI ÖNLEMEK İÇİN YARDIMA
İHTİYAÇ DUYAR?
__________
Parçalı politikalar ve farklı karbon maliyetlerinin
olduğu yerde, karbon kaçağı riski, bu duruma
maruz kalan firmalar ve sektörlere yardım
sağlanmasını haklı çıkartmaktadır. Politika
yapıcılar genelde etkilenen yerleşik çıkar
gruplarından, onları karbon fiyatlarının etkisinden
koruması için güçlü baskılara maruz kalırlar ve
hangi istemlerin meşru hangisinin ise sadece
tesadüfi kazançlar peşinde olduğunu netleştirmesi
gerekmektedir.
Karbon kaçağı riskine maruz kalan sektörleri tespit
etmek için tipik olarak üç adet kriter kullanılır:
1. Karbon fiyatı seviyesi (karbon fiyatlarının
etkisini gösterir): emisyonlarla bağlantılı
maliyetlerin boyutunu belirler;
2. Emisyon yoğunluğu (karbon fiyatlarının
etkisine dair başka bir ölçü): doğrudan saha
başı emisyon maliyetleri ve elektrik fiyat
artışları tarafından aktarılan dolaylı
emisyon
maliyetleri
dahil,
karbon
fiyatlandırmasına atfedilebilecek maliyet
artışını belirler;
3. Ticaret yoğunluğu (karbon fiyatlarına ne
kadar maruz kalındığını gösterir): bu, bir
firma veya sektörün bir maliyet artışını
tüketicilerine ciddi bir pazar payı
kaybetmeden aktarabilme kabiliyetinin
göstergesidir. Ticaret ya da ticaret
potansiyeli
olmadığında,
karbon
fiyatlandırması
tarafından
kapsanan
firmalar, kapsanmayan rakiplere karşı
korumalı olurlar ve karbon kaçağı riski
düşük olacaktır.
Bir sonraki bölüm, kaçak riskini azaltmak için
firmalara yardım sağlamanın ne zaman haklı
gerekçelere dayanağı hususunu irdelemektedir.
168
Johanna Arlinghaus, Karbon Fiyatlarının Rekabetçilik Göstergeleri üzerindeki Etkileri: Gözlemsel Bulguların İncelemesi, OECD Çevre
Çalışma Raporları, 2015; Abrell, J., G. Zachmann ve A. Ndoye (2011), “Firma seviyesi veriler kullanarak AB ETS’nin etkisinin değerlendirilmesi,”
Bruegel Çalışma Raporu, 2011/08; Silvia Albrizio ve ark., Çevre Politikaları Verim Artışı için bir Önem Taşıyor mu? Yeni Çevre Politikalarının
Ülkeler Arası Tedbirlerinden Elde Edilen Görüşler; Ralf Martin ve ark., “On the Empirical Content of Carbon Leak Criteria in the EU Emissions
Trade Scheme (AB Emisyon Ticaret Planında Karbon Kaçağı Kriterlerinin Gözlemsel İçeriği Hakkında),” Ecological Economics Cilt 105 (Eylül
2014): 78–88; The New Climate Economy, 2014; Florens Flues ve Benjamin Johannes Lutz, Alman Elektrik Vergisinin Rekabetçilik Etkileri, OECD
Çevre Çalışma Raporları (Mayıs 2015); Sartor, O. (2012), Birincil alüminyum sektöründe karbon kaçağı: 6,5 yıllık AB ETS sonrasında ne tür
deliller elde edildi? CDC İklim Araştırma Çalışma Raporu 2012-12; Sartor, O. ve T. Spencer (2013), Polonya’da Karbon Kaçağı Riskinin
Gözlemsel Değerlendirmesi; Barker, T., S. Junankar, H. Pollitt ve P. Summerton (2007), “Carbon leak from unilateral Environmental Tax Reforms
in Europe, 1995–2005 (1995-2005, Avrupa’daki tek taraflı Çevre Vergi Reformlarından Karbon Kaçağı),” Energy Policy, 35(12), 6281–6292, Chan,
H. , S. Li, ve F. Zhang (2012), “Firma rekabetçiliği ve Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planı,” Dünya Bankası Çalışma Raporu; Cummins, M. (2012),
AB ETS piyasa etkileşimleri: çoklu hipotez test yaklaşımı, Mimeo, Dublin Şehri Üniversitesi İşletme Okulu; Ellerman, A., F. Convery, ve C. De
Perthuis (2010), Karbonun Fiyatlandırılması: Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planı, Cambridge University Press; Graichen, V., K. Schumacher, F.
Matthes, L. Mohr, V. Duscha, J. Schleich, ve J. Diekmann (2008), Almanya’da AB Emisyon Ticaret Planının endüstriyel rekabetçilik üzerindeki
etkileri: UFOPLAN kapsamında hazırlanan nihai taslak rapor, Berlin; Lacombe, R. (2008), “Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planının Ekonomik Etkisi:
Rafineri Sektöründen Elde Edilen Deliller,” MTech Tezi, Massachussetts Institute of Technology.
59
Tam resim ancak bu üç kriter, ayrı ayrı değil de bir
arada dikkate alındığında elde edilebilir.
Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planında
kaçak yardımı, emisyon yoğunluğu ve ticaret
yoğunluğun kombinasyonuna göre belirlenir ve
2018-2020 döneminde sektörler, kaçağa maruz
kalma seviyelerine göre farklı seviyelerde kaçak
yardımı alacaklardır. Ancak, AB ETS (güncel
aşamasında) ve Güney Afrika’da önerilen karbon
vergisi gibi bazı araçlar, karbon itibariyle yoğun
olmasalar dahi ticaret maruz kalıyor olarak
addedilen tesislere destek sunabilmektedir.
Tesislerin
karbon
kaçağı
riskini
firma
seviyesindense sektör seviyesinde değerlendirmek
daha uygun olacaktır. Bu yaklaşım, rakiplerine
kıyasla emisyon itibariyle daha yoğun olan
firmaları ödüllendirmeyi önler ve firmaların ticarete
maruz kalma testlerini sağlayabilmek için satış
düzenlerinde değişiklik yapmasını engeller.
3.6
MARUZ KALAN VE HASSAS
SEKTÖRLERE NASIL YARDIM
EDİLEBİLİR?
_____________
Belli sektörler için kaçak riskinin önemli olduğu
belirlendikten sonra hükümetler etkilenen firmalara
çeşitli yollarla yardımcı olabilirler. Sektörün
gerilemesinin sosyal ve ekonomik etkisini
azaltmaya yardım etmek için örneğin işçileri
yeniden eğitime alabilirler. Alternatif olarak
hükümetler özel tedbirler yoluyla kaçak riskini
azaltabilir – karbon fiyatlandırma aracı tasarımına
dahil edilmiş olan entegre yardım tedbirleri ve,
karbon fiyatlandırma aracı tasarımının bir parçasını
oluşturmayan tamamlayıcı tedbirler dahil.
3.6.1
Entegre yardım tedbirleri
Karbon ve ticaret yoğunluğunun etkisi, şunları da
düşünerek daha iyi bir şekilde ayarlanabilir: (i) Günümüze dek genelde entegre tedbirler tercih
tüketicilerin fiyata karşı duyarlılığı; (ii) söz konusu edilmiştir. Kaçağa karşı koruma sağlayan
endüstriyel sektörde rekabet derecesi; (iii) azaltma tedbirlerin doğrudan karbon fiyatlandırma mevzuat
seçeneklerinin mevcudiyeti ve maliyeti; (iv) diğer paketine dahil edilmesiyle kaçak endişeleri şeffaf
yetki alanlarındaki (temel ticaret ortakları) karbon şekilde ele alınabilir ve politika için gereken politik
fiyatlandırması (örtülü ve açık), ve (v) diğer yetki destek güvenceye alınabilir. Daha genel olarak
alanlarındaki üretimin karbon yoğunluğu. Özet ifade etmek gerekirse, altı ayrı türde entegre tedbir
olarak, maruz kalan sektörler, karbon itibariyle gözlenebilmektedir ve bunların üçü ücretsiz tahsisat
yoğun olan, maliyetli azaltma seçenekleri yüküne dağıtımını içerir:
tabi kalan ve firmalarına emisyonları için bir - Ücretsiz tahsisat dağıtımı, aşağıdakilere
dayalıdır:
ücretlendirme uygulamayan yetki alanları ile
o Tarihsel tahsis: firmalar doğrudan tarihsel
uluslararası ticarette bulunanlardır. Ancak veri
emisyonlarına dayalı olarak ücretsiz
eksikliği ve beraberinde getirdiği idari yük
tahsisatlar alırlar (örneğin, AB ETS Aşama I
çoğunluklar bu kriterlerin daha hedefli yardım için
ve II, Kore Cumhuriyeti’nde üç sektör hariç
kullanımını önlemektedir.
Yardım zaman içinde daraltılmalıdır aksi Halide
istenmeyen parasal ve ekonomik neticeleri olabilir
ve karbon itibariyle yoğun firmalara desteğin
sürdürülmesiyle politikanın merkezi hedefi
çürütülebilir. Ancak karbon fiyatlandırması ilk
olarak getirildiğinde, tüm sektörlere geniş anlamda
bir destek sağlanması, kimi zaman kamusal ve
politik kabul edilme için gerekli olmaktadır.
Kabullenme arttırma ve daha alakalı veriler
ulaşılabilir hale geldikçe bu destek zamanla ve
aşamalı bir şekilde sınırlandırılıp daha iyi
hedeflenmiş hale getirilebilir.
o
o
60
tümündeki ETS, Kazakistan ETS Aşama I
ve II, ve Pekin, Çongçing, Guangdong,
Hubei,
Şanghay
ve
Tianjin
pilot
ETS’lerindeki çoğu sektör);
Sabit sektör kıyaslama (FSB): firmalar
tarihsel üretimlerine ve bütün sektörün
emisyon yoğunluğunun ürüne özgü bir kıyas
noktası ile ilgili olara ücretsiz tahsisatlar
alırlar (AB ETS Aşama III).
Üretime dayalı tahsis (OBA): firmalar, fiili
üretimlerine ve bütün sektörün emisyon
yoğunluğunun ürüne özgü bir kıyas noktası
ile ilgili olara ücretsiz tahsisatlar alırlar
(örneğin, Kaliforniya, Yeni Zelanda, Kore
Cumhuriyeti’nde üç sektör ve Şenzen);
-
-
-
İdari muafiyetler: bazı emisyonların veya
sektörlerin/ firmaların karbon fiyatlandırma
aracından muaf tutulması veya bunlar için
azaltılmış oranların belirlenmesi (Örneğin AB
ülkelerindeki birçok karbon vergisi ve Güney
Afrika’nın önerdiği karbon vergisi);
İndirimler: Sanayiye sübvansiyon verilmesi
(doğrudan indirim) veya maruz kalan sanayi
tarafından ödenen diğer vergilerin çoğunlukla
eşdeğer miktarda azaltılması (dolaylı) (örneğin
İngiltere iklim değişikliği vergisi ve İsveç
Azot Oksit harcı);
Sınırda karbon düzenlemeleri (BCA’lar):
karbon itibariyle yoğun malların ithalatçılarına
sınırda emisyon maliyetlerinin getirilmesi
ve/veya üçüncü ülkelere ihracat yapan
firmalara indirim sağlanması (söz konusu
ülkelerde eşdeğer bir karbon fiyatlandırma
düzeni yoksa).
Çeşitli yardım tedbirlerinin her birinin kendine
göre, idari uygulanabilirlik ve maliyetler, kaçak
önleme etkinliği ve emisyonları azaltmada bir
teşvik olarak kullanılabilirliği yönünde faydaları da
zayıflıkları da vardır. Bazen tek bir mevzuat paketi
içinde bir araya gelirler ve farklı sektörlere farklı
biçimdeki yardımlar sağlanır.
Muafiyetler çoğunlukla azaltım teşviki olarak pek
iyi görev görmezler ancak uygulamaya geçirilmesi
kolaydır.
Karbon
fiyatlandırmasının
ilk
evrelerinden ciddi sıkıntılar olmadan geçebilsin
diye politik desteğin sağlanması açısından uygun
olabilirler.
Bir plan ilk aşamalarında iken, diğer idari
zorluklarla uğraşırken bir yandan da kıyaslama
yaklaşımlarının fazla karmaşık olabildiği yerde
veya kaçak riski pozisyonunda olmasalar dahi
firmalara tek seferlik telafi sağlamaya yönelik bir
istek varsa tarihsel tahsis uygun olabilir. Firmalar
bunun kısa süre sonra yerini kıyaslama noktasına
dayalı yardımın alacağını bekliyor olmadıkları
sürece tarihsel tahsis, emisyonları arttırmak için
kötü teşvikleri içerir.
169
Ücretsiz tahsis yaklaşımlarından, kıyaslama
kullananlar (OBA veya FSB) genelde, tarihsel
tahsise dayalı olarak ücretsiz tahsisat sağlayanlara
nazaran, birçok kritere göre daya iyi görev
görmektedir. Bir firmanın kendi tarihsel emisyon
seviyeleri ve ücretsiz tahsisat dağıtımı arasındaki
bağı kırarak, rant peşinde koşma riski azaltılmış
olur. Kıyas noktalarını hesaplamak, ve OBA
durumunda üretim verilerini de güncellemek için
harcanan ilave idari maliyetler, kıyaslama
yaklaşımları için daha yüksektir ama yine de idare
edilebilir düzeydedir.
İki kıyaslama yaklaşımı arasında bir ödünleşme
bulunur. OBA kaçağı önlemede daha etkili olabilir
ancak ilave çevresel korumalarla tasarlanmadığı
sürece karbon fiyatlandırma aracının bütünlüğünü
tehdit edebilir. Eğer OBA kaçağa maruz kalmayan
sektörlerde uygulanırsa bu durum özellikle geçerli
olmaktadır.
BCA’lar tartışmaya açık olmakla birlikte, çevresel
bütünlük açısından iyi görev görürler anca politik,
idari 169 ve muhtemelen yasal zorluklarla karşı
karşıya kalırlar. BCA’lar etkin şekilde karbon
fiyatlandırma düzenini, uygulayıcı yetki alanının
dışındaki tesislere de genişletirler. Yasal hususlar
herhangi tasarımı etkileyecektir 170 ancak birçok
yorumcu, bu hususların aşılamaz bir engel teşkil
etmeyeceği görüşündedir.171, 172 Eğer BCA, karbon
kaçağını ele almaktan ziyade emisyonları
azaltmadaki etkinliğini gösterebilirse, Dünya
Ticaret Örgütü gereksinimleri karşılanabilir. 173
Politik zorluklar, herhangi yasal kısıt kadar veya
onlarda daha büyük olabilir. Bu durumun örneği,
Avrupa’dan giden ve Avrupa’ya gelen tüm
uluslararası uçuşlara ait emisyonları kapsayacak
şekilde kendi ETS’sini genişletme konusunda
AB’nin bir düzen oturtma arayışı konusundaki
zorlu deneyimlerinde görülebilmektedir. Ticari
tedbirlerin iklim değişikliği yönetmeliklerine tatbiki
büyük ölçüde sınanmamıştır ve risklidir.
Davie, Bruce F. (1995), Çevre tüketim vergileri için sınır vergi düzenlemeleri: ABD deneyimleri, Mimeo Washington DC, ABD Hazine
Bakanlığı.
170
Laborde, D. ve S. Msangi (2011), “Biyo-yakıtlar, Çevre ve Gıda: Hikaye Daha da Karmaşıklaşıyor,” Uluslararası Gıda Politika ve
Araştırma Enstitüsü, Washington, DC, www.ifpri.org/node/8439.
171
Condon, M. ve A. Ignaciuk (2013), “Sınırda karbon düzenlemesi ve Uluslararası Ticaret: Bir Literatür Taraması”, OECD Ticaret ve
Çevre Çalışma Raporları, No. 2013/06, OECD Publishing, Paris. DOI: http://dx.doi.org/10.1787/5k3xn25b386c-en.
172
Cosbey, A., S. Droege, C. Fischer, J. Reinaud, J. Stephenson, L. Weischer ve P. Wooders (2012), “Endişelenenler için bir Rehber:
Sınırda karbon düzenlemesinin irdelenmesi ve uygulamaya geçirilmesine dair rehberlik,” ENTWINED/Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma
Enstitüsü, Stockholm.
173
Stéphanie Monjon ve Philippe Quirion, “A Border Adjustment for the EU ETS: Reconciling WTO Rules and Capacity to Tackle Carbon
Leakage (AB ETS için bir Sınır Düzenlemesi: WTO Kurallarının Karbon Kaçağıyla Baş Etme Kapasitesiyle Uzlaştırılması),” Climate Policy, Cilt 11,
No. 5 (Eylül 2011): 1212–1225.
61
Ticari tartışmalar, uluslararası ilişkilerin bir çok
alanına taşabilir, bu da BCA’yı müdahil olan tüm
taraflar için oldukça pahalı bir politika haline
getirir. Sınırda düzenleme tedbirleri, dünya
ticaretinin önemli bir payını meydana getiren
ortaklardan oluşmuş bir koalisyon tarafından
getirildiğinde daha uygulanabilir gözükmektedir.174
Buna ek olarak, BCA’yı getiren yasa yapıcının,
emisyonların doğru şekilde ölçümünü temin etmek
üzere üçüncü şahıs şirketlere yetki alanı itibariyle
erişiminin olmaması, ciddi idari zorlukları
beraberinde getirmektedir. Karbon piyasalarının
düzgün işleyişi için yeterli izleme, raporlama ve
üçüncü şahıs tarafından emisyonların doğrulanması
elzemdir.
Entegre yardım tedbirlerinin daha teknik bir
tartışması Ek II’de yer almaktadır.
3.6.2
Tamamlayıcı kaçak
azaltım tedbirleri
Tamamlayıcı tedbirler, kaçak üzerinde daha az
anında etki sağlıyor gibi gözükmektedir ve karbon
fiyatının değerine göre değişkenlik gösterecek
şekilde tasarlanması daha zordur. Hibeler; vergi
teşvikleri; ve kaçağa maruz kalan sektörlerdeki
firmalar için emisyon azaltma projelerinde veya
kaçağa maruz kalan sektörlerde geçerli olan düşük
emisyonlu teknolojilerin Ar-Ge’sinde mali yardım
sağlayarak, kaçağa maruz kalan sektörlerin karşı
karşıya
kaldığı
karbon
maliyeti
yükünü
azaltabilirler. Örneğin AB ETS’nin III. Aşaması
altında üye devletler, devlet yardım planları
sayesinde ulusal kaynakları kullanarak dolaylı
emisyon maliyetleri için firmaları tazmin
edebilirler. Hem AB hem de Yeni Zelanda,
etkilenen sektörlere araştırma ve geliştirme fonları
sağlamaktadır. Ancak bu tedbirler ile kaçak önleme
arasındaki bağ pek güçlü olmayabilir.
3.6.3
Hedefli ve etkin kaçak yardım
tedbirlerinin sağlanması
Deneyimlere göre, rekabetçilik ve kaçak
endişelerine başarıyla eğilebilmek için yardımların,
kaçak riskinin kayda değer olduğu sektörlere
hedeflenmiş olması gerekmektedir. Uygulamaya
geçirilecek yardım tedbirleri, birçok kriterin, Ek
II’deki Tablo 4’te belirtildiği üzere örneğin kaçak
önlemedeki etkinlik ve idari uygulanabilirlik/
fizibilitenin
dikkate
alınması
sonrasında
seçilmelidir. Eğer bu, politik olarak zor bir süreçse,
yardım tedbirleri periyodik olarak gözden
geçirilmeli ve daha fazla yetki alanı benzer
politikalar uyguladıkça ve bu konuda ilave bilgi
birikimi elde edildikçe düzenli olarak ayarlamaya
tabi tutulmalıdır.
Çalışmalar, kaçak önleme yardımının bu
politikalardan etkilenen firmaların rekabetçiliğini
koruması için ger zaman gerekli olmadığını ileri
sürmektedir. 175 Birçok analiz, tam karbon fiyatıyla
karşı karşıya kalan ve tümden veya kısmen muaf
olan firmalar arasında üretim ya da istihdam
açısından hiçbir fark tespit edememiştir. 176 Ancak
bu bulgu, daha yüksek karbon fiyatları için geçerli
olmayabilir.
Karbon kaçağının nihai çözümü uluslararası
işbirliğidir. Böylece tüm yetki alanları genelinde
karbon fiyat sinyalleri uyumlu hale getirilebilir.
Kaçağın altında yatan sebep ortadan kalkar ve
böylece yardım tedbirlerine olan ihtiyaç azalır.
Yine de, yukarıda işaret edildiği üzere, uluslararası
uyumlulaştırılmış ancak yüksek karbon fiyatlarının
daha az gelişmiş, düşük gelirli ülkeler üzerindeki
etkisine dair daha fazla gözlemsel delil
gerekmektedir. Uluslararası işbirliğinin faydaları ve
karbon fiyatlandırma araçlarının asli rolü, bir
sonraki bölümde ele alınmaktadır.
174
Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding inInternational Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli
Uluslararası İklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370.
175
Johanna Arlinghaus, Karbon Fiyatlarının Rekabetçilik Göstergeleri üzerindeki Etkileri: Gözlemsel Bulguların İncelemesi, OECD Çevre
Çalışma Raporları, 2015.
176
Niels Anger ve Ulrich Oberndorfer, “Firm Performance and Employment in the EU Emissions Trading Scheme: An Empirical
Assessment for Germany (AB Emisyon Ticaret Planında Firma Performansı ve İstihdam: Almanya için Gözlemsel bir Değerlendirme),” Energy
Policy Cilt 36, No. 1 (2008): 12–22; Ralf Martin, Ulrich J. Wagner, ve Laure B. de Preux, İklim Değişikliğinin Etkileri: İşletme Üzerine Uygulanan
Vergiler: Mikro Verilerden Elde Edilen Deliller, CEP Tartışma Makalesi, 2009; Ralf Martin ve ark., “Industry Compensation under Relocation Risk:
A Firm-Level Analysis of the EU Emissions Trading Scheme (Yer Değiştirme Riski Altında Sanayi Telafisi: Ab Emisyon Ticaret Planının Firma
Seviyesi Analizi),” American Economic Review Cilt 104, No. 8 (2014): 2482–2508; Flues ve Lutz, Alman Elektrik Vergisinin Rekabetçilik Etkileri,
OECD Çevre Çalışma Raporları (Mayıs 2015).
62
Bölüm
Azaltım
konusunda
uluslararası
işbirliği
63
4 / Azaltım konusunda
uluslararası işbirliği
2. bölümde ana hatlarıyla verildiği üzere 2012’den
beri yeni ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında
karbon fiyatlandırma araçları, aşağıdan yukarıya
süreçle ortaya çıkmışlardır. Ülkeler, INDC’lerde
azaltım gayretlerini tanımlamaktadır. Bu INDC’ler,
karbon
fiyatlandırmasına
dair
gelecekteki
faaliyetler konusunda bilgi sağlayacaktır. 3. Bölüm,
rekabetçilik ve karbon kaçağının, koordinasyonun
bulunmadığı, parçalı eylemlerin yer aldığı karbon
fiyatlandırma
düzeninde
ciddi
endişelerin
bulunduğunu göstermiştir. Bu riskleri yönetmek
için politika araçları mevcuttur ancak nihayetinde
karbon fiyatlandırmasının tam potansiyelini gerçeğe
dönüştürmek için uluslararası işbirliği gerekecektir.
Bu bölüm, 2°C azaltım hedefinin maliyete etkin bir
şekilde sağlanmasında uluslararası işbirliğinin genel
anlamda rolünü araştırmaktadır. Zenginlik ve
azaltma potansiyelinin dünya çapında eşitsiz
dağılımı nedeniyle, işbirliğinden tüm ülkeler
faydalanacaktır. Bazı ülkeler, GHG emisyonlarını
azaltmayı parasal olarak karşılayabilirler ancak
düşük maliyetli azaltım seçeneklerinin çoğunu
kullanmışlardır, diğerleri ise birçok düşük maliyetli
düşük karbonlu kalkınma fırsatına sahiptir ancak
bunlardan yararlanmak için gerekli kaynaklara
sahip değildir. Karbon fiyatlandırma ve iklim finans
araçları, işbirliği için önemli kolaylaştırıcı
etmenlerdir zira bunlar, uluslararası finansın ülkeler
arasında aktarılabileceği birincil mekanizmalardır.
Karbon fiyatlandırma araçları sayesinde, en pahalı
azaltım tedbirlerinden kaçınan ülkelerdeki nihai
maliyet tasarruflarının bir kısmı, mali aktarımlara
dönüştürülebilir ve ekonomilerini modernize etmek,
düşük karbonlu sektörlerde iş imkanları yaratmak
ve sürdürülebilir bir şekilde fakirliği azaltmak için
aksi halde kaynağı bulunmayan düşük gelirli
ülkelerde düşük karbonlu büyümeyi tetikleyebilir.
Ülkeler arasında bu mali transferler gibi ödüller ve
sınırda karbon düzenlemeleri gibi cezalar, işbirlikçi
bir çözüme ket vuran, başkalarının gayretleriyle
“serbest geçiş hakkı kazandıran” teşvikleri aşmak
için gerekli araçlardır. Ülkeler arasında teşvikleri
hizalarlar, parçalanmayı önlerler ve işbirliğinden
ortak
faydalardan
yararlanılmasına
olanak
sağlarlar.177
177
Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding in International Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli
Uluslararası Iklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370.
64
İşbirliği ve ilişkili mali transferler sayesinde elde
edilecek potansiyel maliyet tasarruflarını tahmin
etmenin doğal başlangıç noktası INDC’lerdir.
Ancak, bazı INDC’lerin daha sunulmamış olduğu
düşünülürse, INDC’lere dayalı olarak, elde
edilebilecek maliyet tasarruflarını modellemek için
henüz çok erkendir. Bu sebeple bu bölüm, gayret
paylaşım senaryoları adlı yöntemi kullanarak
muhtemel çeşitteki INDC’leri gösteren alternatif bir
yaklaşım kullanmaktadır. Çeşitli önde gelen
literatür kaynaklarından alınan bu senaryoların
modellenmesine
dayalı
olarak
maliyet
tasarruflarının ve ilişkili kaynak transferlerinin
muhtemel aralıkları sunulmuştur. Farklı gayret
paylaşım senaryolarının ve kullanılan modellerin
etkilerini yansıtıyor olduğundan, her ne kadar bu
aralıklar biraz genişse de, muhtemel tasarruflar ve
kaynak transferleri yine de her durumda, çok çeşitli
varsayımlar altında dahi kayda değer düzeydedir.
Bu, burada yer alan bölümün çıkarımlarının
sağlamlığını göstermekte ve karbon fiyatlandırması
ve iklim finans araçlarında kaynakları, iklimi
sabitlemeye yetecek ölçekte seferber etme
konusunda uluslararası işbirliğinin vazgeçilmez
rolünü gözler önüne sermektedir.
4.1
IKLIM AZALTIMINA DAİR İŞBİRLİĞİ
İÇİN TEŞVİKLER
__________________İşbirliği sayesinde elde edilebilecek maliyet
tasarruflarının boyutu aslen, azaltım gayretlerinin
ülkeler arasındaki ilk dağılımına, emisyon azaltma
hedeflerinin sıkılığına, ülkeler arasındaki azaltım
maliyetleri arasındaki farklara ve iklim eylemi
peşinde olan ülkelerin koalisyon ebadına bağlıdır.
Her ne kadar işbirliğinden nihayetinde tüm ülkeler
faydalanacaksa da her ülke farklı ölçüde fayda elde
edecektir – bir kısmı kaynak transferlerinin alıcısı
olacak, diğerleri ise başka ülkelere kaynak
aktaracaktır.
178
» İklim değişikliğine dair
küresel işbirliği için asıl ödül,
küresel sıcaklık artışını 2°C ile
sınırlandırmanın maliyetleri
konusunda elde edilebilecek
tasarruflardır. «
Azaltım gayretlerinin ülkeler arasındaki dağılımı,
ulusal şartları, politik gerçeklikleri, ekonomik
imkânları ve stratejik çıkarları yansıtır. Uluslararası
iklim müzakereleri, ülkelerin ortak fakat
farklılaştırılmış
sorumlulukları
ve
kendi
olanaklarına göre, kendilerine özel sosyal ve
ekonomik şartları hesaba katarak iklim azaltımına
katkıda bulunması gerektiğinin farkındadır.178 Tüm
INDC’ler sunulduktan sonra, azaltım gayretlerinin
ilk baştaki fiili dağılımını ortaya koyacaklardır.
INDC gayret paylaşımı sonucu, tümüyle verimlilik
ilkesine dayalı olarak bir sürecin sonucu ile
kıyaslanabilir: en az maliyetli yaklaşım, emisyon
azaltmaların, politik veya diğer kısıtları dikkate
almaksızın, bunu yapmak nerede daha ucuzsa orada
gerçekleştirilmesini gerek görür. INDC sürecinin
halâ devam ettiği düşünüldüğünde, böylesi bir
kıyaslama yapmak için daha çok erkendir. Ancak,
INDC’lere göre ortaya çıkacak olan azaltım
gayretlerinin dağılımından bağımsız olarak, iklim
değişikliği azaltımının maliyet yükümlülüğün
muhtemelen azaltılabilir. Bunun sebebi, fiili
emisyon azaltmalarının ister tek başına yurtiçi
eylemlerle, isterse de birçok ülke tarafından ortak
olarak yürütülen işbirlikçi eylemler artı yurtiçi
eylemlerin birleşimi ile yapılabilecek olmasıdır.
İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması, 1992.
65
Akademik literatür, işbirliğinin maliyet yükünü ne
ölçüde azaltmaya yardımcı olabileceğine dair bir
anlayış sunabilir. En az maliyet yaklaşımına dayalı
gayret paylaşım çıktılarını adalet ve özsermaye gibi
ilkelere dayalı olarak gayretin nasıl dağıtılması
gerektiğine dair farklı paydaşların tercihlerini
yansıtan normatif prensiplere dayalı gayret
paylaşım yaklaşımlarıyla karşılaştırmaktadır. Bu
normatif gayret paylaşım yaklaşımları, GSYİH
başına, GSYİH yakınlaştırması başına ve adam başı
emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırması
başına eşit maliyetler şeklindedir. 179 Tanım
itibariyle bu gayret paylaşım yaklaşımları, en az
maliyet yaklaşımından daha pahalıdır (ya da en
azından eşit tutardadır).
Çeşitli ilk gayret paylaşım yaklaşımlarından en az
maliyet senaryosuna doğru geçildiğinde, işbirliği ile
sağlanabilecek maliyet tasarrufları Tablo 2’de
sunulmuştur. Her ne kadar bu tahminler, INDC
sürecinin sonucundan farklı olabilecek gayret
paylaşım yaklaşımlarına dayalı idiyse de, işbirliği
sayesinde ulaşılabilecek maliyet tasarrufları için bir
emsal olarak düşünülebilir. Bu haklı bir yaklaşım
tarzıdır zira Tablo 2’de sunulan akademik
araştırmada kullanılan normatif ilkeler, INDC
sürecinde
de,
dolaylı
veya
doğrudan
kullanılmaktadır.
Bu akademik araştırmaya göre işbirliği, uzun vadeli
iklim hedefini tutturmanın küresel maliyetini
yaklaşık yüzde 6-67 düzeyinde azaltabilecektir. 180
Bu maliyet tasarruflarının boyutu, yukarıda ele
alındığı üzere, en az maliyet senaryosuna kıyasla
azaltım gayretinin üstleniminin ülkeler arasında ne
şekilde dağıtılmış olduğuna bağlıdır. Genel olarak
eğer gayret dağılımı düşük maliyetli azaltım
seçeneklerine dayalı değilse, en fazla küresel
maliyet tasarrufları beklenmektedir. Tablo 2’de bu
durumun altı çizilmektedir: eğer ilk gayret
paylaşımı, küresel azaltım fırsatlarını dikkate alan
gayret paylaşım yaklaşımlarındansa adam başı
emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılmasına
dayalı ise (yani GSYİH başına ve GSYİH
değerlerinin birbirine yakınlaştırılması başına eşit
maliyet) işbirliği daha fazla değer kazanmaktadır.
Ayrıca Clarke ve ark. (2009) tarafından yürütülen,
IPCC tarafından alıntı yapılmış olan bir çalışmada,
sadece birkaç ülkenin azaltım eylemini üstlendiği
bir
senaryo
altında
potansiyel
maliyet
tasarruflarının daha yüksek olacağını tahmin
etmektedir zira diğer ülkeler tarafından gecikmiş
azaltım faaliyetleri daha yüksek küresel azaltım
maliyetlerine yol açacaktır (bkz. Tablo 2).181 Buna
ek olarak araştırmalarda, 550 ppm CO2e senaryosu
gibi daha düşük hedeflere kıyasla 450 ppm CO2e
senaryosu 182 gibi daha yüksek hedefli küresel
emisyon azaltma hedefleri için daha düşük nispi
maliyet tasarruflarının elde edilmiş olduğunu
gözlemlemiştir (Tablo 2). Bu bulguya dair temel
açıklama,
kayda
değer
küresel
emisyon
azaltmalarına ulaşabilmek için hem gelişmiş hem
de gelişmekte olan ülkelerin göreli olarak pahalı
azaltım tedbirlerini kullanmasının gerekeceğidir.
Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerde emisyon
azaltması sağlamasının maliyetleri birbirine
yaklaşıyor olduğundan, azaltım gayretini bir
ülkeden diğerine kaydırmanın faydası daha
düşüktür.
179
GSYİH başına eşit maliyet – bu yaklaşım, azaltım gayretinin ülkeler arasında bölüşüldüğünü, böylece tüm ülkelerin GSYİH’nin bir payı
olarak eşit azaltım maliyetine sahip olduğunu varsaymaktadır. Bu yükümlülük farklılaştırma modeli, ülkelerin azaltım fırsatlarını ve azaltım için
ödeme yapabilme kabiliyetlerini dikkate almaktadır. GSYİH başına birbirine yakınlaştırma – bu yaklaşım, birim GSYİH başına emisyonların
birbirine yakınlaştırılmasına dayalıdır ve bu, bir ülkenin karbon verimliliğinin bir göstergesidir. Bu yükümlülük farklılaştırma modeli altında karbon
verimlilikleri daha düşük olan ülkelerin (yani birim GSYİH başına daha yüksek emisyonu olanlar), karbon verimlilikleri daha yüksek olan ülkelere
(yani birim GSYİH başına daha düşük emisyonu olanlar) nazaran daha fazla emisyon azaltmasına ulaşması gerekmektedir. Tipik olarak bu yüksek
emisyon azaltmalarına, nispi olarak düşük azaltım maliyetiyle ulaşılabilir çünkü karbon verimliliği düşük olan ülkelerde genelde birçok düşük
maliyetli azaltım fırsatı bulunmaktadır. Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması – bu yaklaşım, azaltım gayretini ülkeler arasında
dağıtım böylece ülkelerde adam başı emisyonlar zaman içerisinde ortak bir seviyede birbirine yakınlaştır. Bu model, tüm vatandaşların atmosferi
“kullanmak” için eşit hakka sahip olduğunu savunan eşitlikçi prensibe dayalıdır.
180
Tasarruflar net bazda rapor edilmiştir yani ilave azaltım maliyetlerine maruz kaldıktan sonra transferlerden kaynaklı olarak diğer
ülkelerin fazlalığının bir toplamı artı transferler sonrasında bazı ülkelerde önlenen azaltım maliyetlerinin bir toplamı olarak hesaplanmıştır.
181
Leon Clarke, Kejun Jiang, Keigo Akimoto, Mustafa Babiker, Geoffrey Blanford, Karen Fisher, J. Vanden, Jean-Charles Hourcade,
Volker Krey, Elmar Kriegler, Andreas Loschel, David McCollum, Sergey Paltsev, Steven Rose, Priyadarshi R. Shukla, Massimo Tavoni, Bob van
der Zwaan ve Detlef P. van Vuuren, “Dönüşüm Yollarının Değerlendirilmesi,” İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı. III. Çalışma
Grubunun İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panelin Beşinci Değerlendirme Raporuna Katkısı, 6. Bölüm (2014): 413–510, alıntı yapılan
kaynak: Leon Clarke, Jae Edmonds, Volker Krey, Richard Richels, Steven Rose, ve Massimo Tavoni, “International climate policy architectures:
Overview of the EMF 22 International Scenarios (Uluslararası iklim politikası mimarileri: EMF 22 Uluslararası Senaryolarına Genel Bakış),” Energy
Economics, Cilt 31 (2009): 64–81.
182
Uzun vadeli 450 ppm CO2e hedefinin, küresel sıcaklık yükselişini 2°C ile sınırlaması “muhtemel”dir (> %66).
66
Tablo 2. Uluslararası işbirliğinden elde edilen küresel maliyet tasarruflarına dair literatür incelemesi
Kaynak
Bölgesel
kapsam
Hedef
yılı
Hof ve ark.
(2012)a
Küresel,
26 bölge
2030
Fujimori ve ark.
(2015)c
Küresel,
17 bölge
2050
Ülkeler genelinde azaltım
gayretlerinin dağılımı
Uzun vadeli iklim
hedefi
GSYİH başına eşit maliyet
Adam başı emisyon azaltım
maliyetlerinin yakınlaştırılması
Adam başı emisyon azaltım
maliyetlerinin yakınlaştırılması
450 ppm CO2e
Uluslararası işbirliğinin
sağladığı küresel maliyet
tasarrufları (% olarak)
%16b
450 ppm CO2e
%32
450 ppm CO2e
550 ppm CO2e
%16d
%35
GSYİH değerlerinin
yakınlaştırılması
450 ppm CO2e
%6
550 ppm CO2e
450 ppm CO2e ve
550 ppm CO2e
1990
seviyelerinin %25
altında
%19
500 ppm CO2e
%47k
geçerli değil
%13n
geçerli değil
%7
Clarke ve ark.
(2009)e
Küresel,
10 bölge
2100
Parçalı eylem
Böhringer ve
Welch (2004)g
Küresel,
12 bölge
2050
Adam başı emisyon azaltım
maliyetlerinin yakınlaştırılması
EBRD ve
Grantham İklim
Değişikliği ve
Çevre Araştırma
Enstitüsü (2011)i
Geçiş
dönemindeki
ekonomilerj
2050
Homojen: tüm ülkeler
tarafından 2005
seviyelerinin %80 altında
2020
l
OECD (2010)
sadece Ek
Im
2050
f
Homojen: Tüm Ek I ülkeleri
tarafından 1990
seviyelerinin %20 altında
Homojen: Tüm Ek I ülkeleri
tarafından 1990
seviyelerinin %50 altında
Not:
a: Maliyetler, hedef yılında GSYİH’nin payı olarak ifade edilmiştir.
b: Kaynak: Andries Hof, Corjan Brink, Angelica Mendoza Beltran,
Michel den Elzen, 2030 için Sera Gazı Emisyon Azaltma
Hedefleri. %40 AB Hedefi için Şartlar, PBL Hollanda Çevre
Değerlendirme Kurumu, 2012.
c: Kaynak: Shinichiro Fujimori, Toshihiko Masui, ve Yuzuru Matsuoka,
“Gains from Emission Trading under Multiple Stabilization Targets and
Technological Constraints (Çoklu Sabitleme Hedefleri ve Teknolojik
Kısıtlar altında Emisyon Ticaretinin Getirileri),” Energy Economics, Cilt
48 (2015): 306–315.
d: Maliyetler, refah değişiklikleri olarak ifade edilmiştir.
e: Leon Clarke, Jae Edmonds, Volker Krey, Richard Richels, Steven
Rose ve Massimo Tavoni, “International climate policy architectures:
Overview of the EMF 22 International Scenarios (Uluslararası iklim
politikası mimarileri: EMF 22 Uluslararası Senaryolarına genel bakış,”
Energy Economics, Cilt 31 (2009): 64–81.
f: Bu senaryo, Ek I ülkelerinin (Rusya hariç) anında azaltım
faaliyetlerini başlattığını, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in 2030’da
katıldığını ve dünyanın geri kalanının da 2050’de katıldığını
varsaymaktadır.
g: Kaynak: Heinz Welsch ve Christoph Böhringer, “Contraction and
Convergence of Carbon Emissions: An Intertemporal Multi-Region
Bölgesel seviyede işbirliğinin sağladığı maliyet
tasarrufları, Şekil 15’te gösterildiği üzere ciddi
farklılık gösterir ve burada, gayret paylaşımının
GSYİH başına eşit maliyet kullandığı bir yaklaşım
için mutlak ve göreli maliyet tasarrufları yer
almaktadır (sadece gösterim amaçlı seçilmiştir). Bu
şekilde en büyük daire, Güney Asya’da azaltım
maliyetlerinde %45 azalmayı temsil etmektedir. 183
En büyük $ işareti Avrupa’da mutlak maliyet
tasarruflarında 39 milyar ABD$’ını temsil
etmektedir. Maliyet tasarruflarının boyutu çok
farklılık gösterse de, tüm bölgelerin işbirliğinden
faydalanacağı açıkça görülmektedir. Ancak şunu
%33-67
%59h
CGE Analysis (Karbon Emisyonlarının Küçülmesi ve Birbirine
Yakınlaşması: Zamanlar Arası Çok Bölgeli CGE Analizi),” Journal of
Policy Modeling, Cilt 26, No. 1 (2004): 21–39.
h: Maliyetler, refah değişiklikleri olarak ifade edilmiştir..
i: Kaynak: EBRD ve Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma
Enstitüsü, Düşük Karbona Geçiş, 2011.
j: Doğu ve Güney Doğu Evrupa, Baltık ülkeleri, Rusya, eski Sovyetler
Birliği, Orta Asya (Çin) ve Türkiye
k: İşbirliği olmadan azaltım maliyeti bu çalışmada, emisyon
azaltmalarının %20’sinin diğer bölgelerden ithal edilebildiği, %80’inin
ise yurtiçi eylemlerle sağlanması gerektiği bir “sınırlı ticaret” senaryosu
kullanarak hesaplanmıştır. Maliyetler, olağan iş durumlarındaki 20102050 dönemi için net bugünkü değer cinsinden GSYİH’nin bir payı
olarak ifade edilmiştir.
l: Kaynak: OECD, Küresel Karbon Fiyatlandırmasına Doğru, 2010.
m: Bu çalışmanın kapsamı sadece Ek I ülkeleri ile sınırlı olduğundan,
maliyet artışı sadece Ek I ülkelerinin birbirine bağlanması ile ilgilidir.
Eğer kapsam Ek I harici ülkeleri de içerecek şekilde genişletilirse,
maliyet artışı muhtemelen çok daha yüksek olacaktır. .
n: Maliyetler, hedef yılındaki gelir eşdeğeri değişimi ile ölçülen refah
değişiklikleri olarak ifade edilmiştir.
belirtmek gerekir ki Şekil 15, Hof ve ark.’na (2012)
ait tek bir model çalışmasına ve sadece bir adet
gayret paylaşım yaklaşımına dayalı olarak
hesaplanan
bölgesel
maliyet
tasarruflarını
göstermektedir. Başka çalışmalarla hesaplanan
maliyet tasarrufları eş olmayabilir zira başka
çalışmalar, farklı temel varsayımlara dayalı farklı
modelleri ve farklı gayret paylaşım yaklaşımlarını
kullanabilir. Fakat genel olarak çalışmalar tüm
ülkelerin uluslararası işbirliğinden faydalandığını
çünkü bunun, küresel kaynakların daha etkin
kullanımına yol açtığını göstermektedir.
183
Bu bölgenin tam tanımı, kullanılan hesaplama modeline bağlıdır. Güney Asya, Hindistan’ı içermektedir ve diğer ülkeler arasında
Afganistan, Bangladeş, Nepal ve Pakistan’ı da içerebilir. Kaynak: Tavoni, M., Kriegler, E., Aboumahboub, T., Calvin, K., De Maere, G., Jewell, J.,
Kober, T., Lucas, P., Luderer, G., McCollum, D., Marangoni, G., Riahi, K., ve van Vuuren, D., Durban Platform senaryolarına dair Limits Özel
Sayısı: Başlıca ekonomilerin dağılımı’ Durban platform senaryolarına dair bir çalışma, 2013.
67
Şekil 15. 2030 itibariyle on bölge için uluslararası işbirliğinin olmaması durumundaki azaltım maliyetleriyle karşılaştırmalı
olarak uluslararası işbirliğinden elde edilecek maliyet tasarruflarının gösterimi
Not: Daireler, nispi maliyet tasarruflarını temsil etmekte olup
$ işaretleri, mutlak maliyet tasarruflarının boyutunu temsil eder. Mutlak
maliyet tasarrufları, ABD doları cinsinden ifade edilir ve uluslararası
işbirliği olmayan bir senaryodaki küresel azaltım maliyeti ile GSYİH
başına eşit maliyetli gayret paylaşım yaklaşımına dayalı uluslararası
işbirliği olan bir senaryodaki küresel azaltım maliyeti arasındaki farklı
temsil eder. Nispi maliyet tasarrufları, işbirliği olmadan küresel azaltım
maliyetlerinin bir yüzdesi olarak ifade edilen mutlak maliyet
tasarruflarıdır. Örneğin işbirliği olmadan Güney Asya’daki azaltım
maliyetleri 9,3 milyar ABD$ iken işbirliği olduğunda 5,1 milyar
ABD$’ına gerilemektedir. Bu, 4,2 milyar ABD$ tutarında mutlak maliyet
tasarrufunu, ya da nispi maliyet tasarrufu olarak yüzde 45’i temsil eder.
Bölgeler modele dayalıdır ve herhangi karasal alanın yasal durumuna
dair bir hüküm ya da söz konusu sınırların onaylanması ya da kabulü
anlamını taşımamaktadır. Değerler yılda 2005 ABD$ cinsindendir.
Kaynak: Yazarlar. Dayanak: Andries Hof, Corjan Brink, Angelica
Mendoza Beltran, Michel den Elzen, 2030 için Sera Gazı Emisyon
Azaltma Hedefleri. %40 AB Hedefi için Şartlar, PBL Hollanda Çevre
Değerlendirme Kurumu, 2012.
Bu çalışmaların sadece GHG emisyon azaltımının
doğrudan maliyetlerini ve maliyet tasarruflarına
olanak sağlayan kaynak aktarımları dikkate aldığını
unutmamak gerekir. Önlenen iklim değişikliği
zararlarının küresel faydaları dikkate alınmamıştır.
Ayrıca, bu çalışmada nitelenmeyen azaltım eş
faydaları arasında, insan sağlığındaki, enerjiye
erişim ve enerji güvenliğindeki iyileşme yer
almaktadır. 184 Bunun yanı sıra işbirliği, ülkeler
arasındaki
güveni
güçlendirebilir,
çatışma
potansiyelini azaltabilir ve bilgi paylaşımında
kolaylık sağlayabilir.
184
Parry, I., Veung, C., ve Heine, D., Ne kadarlık karbon fiyatlandırması ülkelerin lehine olur? Eş faydaların kritik rolü, 2014.
68
için kısıtlı bilgi mevcut iken yapılmış
varsayımlara dayanmaktadır. Bunun aksine
karbon fiyatlandırmanın maliyet keşif
fonksiyonu,
azaltım
seçeneklerini
ve
maliyetleri ortaya çıkartan yeniliklere olanak
sağlar.
4.2
İŞBİRLİĞİ FAYDALARININ
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
______________
Karbon fiyatlandırma araçları, ülkeler arasında mali
transferler biçiminde işbirliğinden kaynaklı maliyet
tasarruflarını elde etmek için gereken kaynakları
seferber edebilir. Söz konusu araçlara karbon
vergileri, ETS’ler, karbon denkleştirme araçları ve
ayrıca karbon fiyatlandırması veya normal
vergilerden elde edilen gelirlerden karşılanabilecek
farklı türde iklim finansları dahildir.
İklim finansı, örneğin, ülkeler veya uluslararası
yatırımcılar arasında mali transferleri içerir.
Örneğin hibeler veya imtiyazlı krediler ve vergi
indirimleri gibi araçlarla düşük karbonlu
teknolojilere doğrudan yatırım biçiminde olabilir.
Ayrıca kapasite oluşturma, kurumsal gelişme ve
politika tasarımı gibi hazırlıklılık faaliyetlerine fon
sağlayabilir. 185 İklim finansı, bir karbon
fiyatlandırma aracı için altyapının oluşturulması
amacıyla ön fonların sağlanması veya karbon RBF
biçiminde karbon fiyatlandırmasının aşamalı olarak
devreye sokulmasıyla ekonomilerin bir karbon
fiyatı sinyalinin getirilmesine hazırlanması için
yardımcı olabilir.
Buna ilaveten karbon fiyatlandırma araçları (karbon
vergileri, ETS’ler ve karbon denkleştirme araçları)
iklim finans araçlarını tamamlayıcı niteliklere
sahiptir:
-
Maliyet keşfi: Karbon fiyatlandırma araçları,
özel sektör oyuncuları en düşük maliyetteki
azaltım
seçeneklerinin
araştırılıp
keşfedilmesinde müdahil edebilir. Emisyon
azaltım maliyetlerini tahmin edip optimal
azaltım stratejilerini bulmak için modeller
kullanılabilir ancak bu modeller, modelin
yapılandırıldığı zamanda model hazırlayıcılar
-
Esneklik: Politika yapıcılara gelecekteki
ekonomik
kalkınma
ve
emisyon
güzergahlarındaki belirsizliklerle baş etme
becerisinin sunulması için bu özellik
gereklidir. Özellikle yurtdışında elde edilen
azaltım sonuçlarının kullanılmasına imkan
sağlanması,
yüksek emisyon
azaltma
hedefleri koymuş olan politika yapıcılar için
rahatlık sağlayabilir.
-
Kaynak seferberliği ve özel finans desteği:
Yüksek hedefli ve maliyete etkin azaltımın
küresel olarak sağlanması, sadece kamu
bütçeleri sayesinde seferber edilemeyecek
düzeyde ciddi uluslararası mali transferlerini
gerektirmektedir. Özellikle, düşük karbonlu
yoğun sermaye gerektiren teknolojilerin
sıklıkla daha ucuz, geleneksel, karbon
itibariyle yoğun teknolojilerle rekabet ettiği
gelişmekte olan ülkeler için, özel sektör mali
akışlarının sağladığı destek bu nedenle önem
taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde
ayrıca daha yüksek egemen riskler bulunur ve
bu, düşük karbonlu teknolojilere yapılacak
yatırımların çekiciliğini azaltır. Karbon
fiyatlandırması, yatırımcılara ilave yatırım
riskini üstlenip kaynakları karbon itibariyle
yoğun teknolojilerden düşük karbonlu
teknolojilere kaydırmaları için ekonomik bir
teşvik sağlamak suretiyle bu sorunların
aşılmasına yardımcı olur.
Farklı karbon fiyatlandırma araçlarının birleştirilip
birbirine bağlanması, mali transferlerine daha fazla
kolaylık sağlayabilir (bkz. Kutu 8).
185
Her ne kadar iklim finansı çoğunlukla gelişmiş olan ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru bir kaynak akışı olarak kabul edilse de,
iklim finansı gelişmekte olan ülkeler arasında veya gelişmiş ülkeler arasında da bir kaynak akışı biçiminde olabilir. Ayrıca iklim finansı hem
kamusal hem de özel sektörlerden mali kaynakları içerir.
69
Kutu 8. Karbon fiyatlandırma araçlarının birbirine bağlanması
Farklı karbon fiyatlandırma araçlarını birleştirmek ve birbirine bağlamak için çeşitli yöntemler
bulunmaktadır.Örneğin, denkleştirmeler yaygın şekilde ETS’lerin altında kullanılmaktadır. İyi bilinen bir
örnek, CER’lerin ve ERU’ların AB ETS’de kullanımıdır. 2008-2020 döneminde AB ETS altında kümülatif
emisyon üst sınırının yaklaşık %6’sına kadar denkleştirmelerin ithalatına müsaade edilmektedir.
Denkleştirmeler, karbon vergilerinde de kullanılabilir. Örneğin, planlanan Güney Afrika karbon vergisinde
denkleştirmelerin müsaade edilmesi beklenmektedir ve Meksika karbon vergisinde CER’ler
kullanılabilmektedir.
Birçok ülke, INDC’lerinde uluslararası kredilerin kullanımından bahsetmektedir. Çeşitli ETS ve karbon
vergileri tarafından ortak bir denkleştirme standardının kullanımı dolaylı olarak araçları birbirine bağlar ve
karbon fiyatlarının birbirine yakınlaşmasına yardımcı olur. CDM gibi çok çeşitli ülkeler tarafından kabul
görmüş denkleştirme standartları, araçların bu dolaylı bağlanmasına ve ülkeler arasındaki işbirliğine
yardım edebilir. Dolaylı bağlantıya bir diğer örnek de Kyoto Protokolü altındaki uluslararası emisyon
ticaretidir ve burada ülkeler arasında AAU ticareti, ülkelerin yurtiçi azaltım politikaları arasında örtülü
bağlantılar yaratmaktadır.186
Karbon vergisi araçlarının doğrudan birbirine bağlanması, farklı yetki alanlarının (asgari) vergi oranları
üzerinde mutabakata ulaşmasını içerebilir. Ayrıca, vergi gelirlerinin sınırlar ötesi aktarımı için bir fikir birliği
oluşması gerekecektir. ETS’ler ve karbon vergileri de doğrudan bağlanabilir. ETS’ler arasında doğrudan
bağlantı için bir örnek, Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti planlarında bulunmaktadır. Bir
diğer bağlantı çeşidi de, karbon vergisi altında ETS tahsisatlarının kabul edilmesidir. Benzer şekilde,
ETS’ler de vergi kredilerini kabul edebilir ve bir karbon vergisi altında mükellef olan tesislere/ kurumlara,
yükümlülüklerinin ötesinde vergi öderken bu kredilerden verilebilir. Bu türdeki bağlantılar çift yönlü olabilir;
bir araç kapsamındaki birimler diğerinde de kabul edilebilir, ya da tek yönlü olabilir; sadece bir araç,
diğerinden birimleri kabul eder.187 Kilit tasarım unsurlarının uyumlulaştırılması doğrudan bağlantıya
yardımcı olabilir ancak bu zor olabilir. Yetki alanları halihazırda ulusal şartlarını yansıtan karbon
fiyatlandırma araçlarını tasarlayıp uygulamaya geçirmektedir ve bu sebeple de birbiri ile uyumlu değildir.
Karbon fiyatlandırma araçları arasında “bir ağ kurulması” kavramı, bu politik gerçekliği yansıtan doğrudan
bağlantı kurmaya bir alternatif oluşturmaktadır. Ağ kurma, araçların tasarımı ve hedef yükseklik düzeyi
arasındaki farklılıkları kabul edip, bu farklara bir değer tayin ederek sınır ötesi ticareti mümkün kılmanın
yollarını aramaktadır.188 Doğrudan bağlantıya bir diğer alternatif de, araçlar arasında birim akışı üzerinde
nicel sınırlar getirilmesidir. Her ne kadar bu seçenek toplam verimlilik getirilerinde sınırlamaya sebep
olabilirse de, bağlantı kurma işleminin yurtiçi eylemine destek ve ek olmasını sağlamak için önemli bir
mekanizma olarak kabul edilmektedir.
186
Daniel Bodansky, Seth Hoedl, Gilbert Metcalf, Robert Stavins, Heterojen Bölgesel, Ulusal, ve Bölgesel ya da şehir bazında İklim
Politikaların Gelecekteki Uluslararası bir Anlaşma ile Birbirine Bağlanmasına Kolaylık Sağlanması, İklim Anlaşmalarına dair Harvard Projesi, 2014.
187
Adelphi (BMUB adına), Karbon için küresel bir Fiyata Doğru: Karbon Fiyatlandırma Araçlarının Birbirine Bağlanması için Yollar, 2015.
188
Dünya Bankası Ağ Oluşturmuş Karbon Piyasaları (NCM) girişimi, uluslararası işbirliğini desteklemektedir. Gelecekteki uluslararası bir
karbon piyasasının farklı yurtiçi iklim eylemleri ‘yamalı sistemi’ni nasıl destekleyebileceğine odaklanmış uzun vadeli bir vizyona sahiptir. Bunu
başarabilmek için gerekebilecek 2020 sonrası hizmetler ve kurumları araştırmak üzere çok çeşitli paydaşlarla işbirliği yapmaktadır, örneğin: çeşitli
türdeki iklim eylemlerinin İklim Değişikliği azaltım değerine ilişkin ortak bir anlayış oluşturmak üzere bağımsız bir değerlendirme çerçevesi; karbon
piyasasıyla ilgili işlevleri destekleyip kolaylık sağlamak üzere bir Uluslararası Karbon Varlık Rezervi; ve sınır ötesi ticaretleri takip edip muhtemel
takas merkezi işlevi sunmak için bir Uluslararası Anlaşma Platformu. Daha fazla bilgi için:
http://www.worldbank.org/en/topic/climatechange/brief/globally-networked-carbon-markets.
70
Ekonomik araçlarla yapılan mali transferlerin
boyutu ve yönü, azaltım gayretlerinin başlangıçtaki
dağılımına bağlıdır. LIMITS projesi189, 2°C hedefi
ile uyumlu bir senaryo 190 altında, 2030 itibariyle
mali kaynakların net yıllık akışının 100–400 milyar
ABD$/yıl olacağını tespit etmiştir. 2050’ye
gelindiğinde bu net akışın yaklaşık 400– 2.200
milyar ABD$/yıla çıkması beklenmektedir.
Mali transferlerin 2030’taki boyutu ve yönüne dair
resimli bir örnek, iki farklı gayret paylaşımı
yaklaşımı için (GSYİH başına eşit maliyet ve adam
başı
emisyon
azaltım
maliyetlerinin
yakınlaştırılması) Şekil 16’da sunulmaktadır.
İşbirliğinden kaynaklı maliyet tasarruflarının
analizine benzer şekilde mali transferlerin boyutu
ve yönü, benimsenen gayret paylaşım yaklaşımına,
kullanılan özel modele ve altında yatan
varsayımlara bağlıdır. Şunu belirtmekte fayda
vardır: bu mali transferler, net akışlardır ve giren ve
dolayısıyla çıkan akışlar arasındaki farkı dikkate
almaktadır. Bu akışların değeri doğrudan maliyet
tasarruflarının boyutu ile ilgilidir: büyük bir akış
(herhangi yönde), belli bir bölge için yüksek
düzeyde maliyet tasarrufları ile bağlantılıdır.
Analizde, genel olarak gelişmekte olan bölgelerin,
net mali akış alıcısı olduğu görülmektedir. Ancak
bazı bölgeler veya ülkeler için – Doğu Asya 191 ,
Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ve eski
Sovyetler Birliği – mali transferlerin yönü, seçilen
gayret paylaşımı yaklaşımına bağlıdır.
-
Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin
yakınlaştırılması yaklaşımı altında Doğu Asya
diğer bölgelere transfer yapmaktadır zira adam
başı emisyonları göreli olarak yüksektir
(günümüzde AB’den fazladır), ancak GSYİH
başına eşit maliyet senaryosu altında, Doğu
Asya’ya finans gönderilecektir.
-
MENA ve eski Sovyetler Birliği gibi enerji
ihraç eden bölgeler, adam başı emisyon azaltım
maliyetlerinin
yakınlaştırılması
yaklaşımı
altında diğer yetki alanlarına finans aktarımı
yapacaklardır zira bu yaklaşım, söz konusu
ülkeler için yüksek azaltma hedeflerini
içermektedir. Ancak, GSYİH başına eşit
maliyetler yaklaşımı altında bu bölgelere
uluslararası finans gönderimi gerçekleşecektir
çünkü fosil yakıt ticaretinin göreli olarak büyük
iklim azaltım etkisi, GSYİH’lerini azaltacaktır.
Bunun neticesi olarak emisyon azaltma
hedefleri de aşağı çekilmektedir.
Net küresel GHG emisyonlarının sıfır olduğu bir
gelecekte dahi mali transferlerin gerçekleşmeye
devam ediyor olması gerekmektedir. Yeniden ağaç
dikilmesi, veya CO2 tutma ve depolaması olan
biyokütle (biyo-CCS) gibi yollarla net negatif
emisyonlara (veya emisyon giderimine) ulaşması ve
böylece diğer ülkelerin pozitif emisyonlarını
dengelemesi sayesinde sıfır GHG emisyonlarına
ulaşması beklenmektedir. Bu nedenle, net sıfır
emisyon hedefini tutturmak için bu iki grup ülkeler
arasında işbirliğine kolaylık sağlamak üzere mali
akışlar gereklidir.
Özet olarak, 2°C hedefine ulaşmanın uzun vadeli
küresel maliyetleri, ülkeler arasında işbirliği ile
azaltılabilir. Bu sonucun doğal neticesi de, belli bir
maliyet rakamı için ülkelerin, tek başına yurtiçi
eylemlere kıyasla, işbirliği sayesinde daha fazla
emisyon azaltmasını sağlayabileceğidir.
Büyük ölçekli uluslararası kaynak transferleri,
kamu sektörü harcamalarını aşacağından bu
transferlerin, araçların bir karışımı üzerinde
kanalize edilmesi gerekecektir. Bunlar arasında
ETS, karbon vergisi, denkleştirme gibi karbon
fiyatlandırma araçları, bunların kombinasyonu ve
aralarında bağlantı kurulması, ve ayrıca sonuçlara
dayalı iklim finansının varyasyonları gibi yenilikçi
hibrit araçlar da yer almaktadır. İklim finansı ve
karbon fiyatlandırma araçları, bu mali transferlere
destek olmak ve iklim değişikliğini azaltmak üzere
işbirliğini sağlamada elzem olacaktır.
189
LIMITS projesi, bölgesel kaynak transferlerine dair günümüze dek en kapsamlı çalışmalardan biridir. LIMITS altı farklı modeli
karşılaştırmakta ve diğer çıktıların yanı sıra, çeşitli senaryolar altında mali transferleri değerlendirmektedir. Mali transferler, bir karbon fiyatı ile
çarpılmış olarak aktarılan emisyon azaltmaların hacmi olarak hesaplanmaktadır. Daha fazla detay için bakınız: Massimo Tavoni, Elmar Kriegler,
Keywan Riahi, Detlef P. van Vuuren, Tino Aboumahboub, Alex Bowen, Katherine Calvin, Emanuele Campiglio, Tom Kober, Jessica Jewell,
Gunnar Luderer, Giacomo Marangoni, David McCollum, Mariësse van Sluisveld, Anne Zimmer, Bob van der Zwaan. (2015) “Post-2020 climate
agreements in the major economies assessed in the light of global models (Başlıca ekonomilerde 2020 sonrası iklim anlaşmalarının küresel
modeller ışığında değerlendirilmesi)”. Nature Climate Change, 119–126 (2015) ve http://www.feem-project.net/limits/.
190
Bu senaryo, 2100’de 450 ppm CO2e düzeyinde GHG konsantrasyonu varsaymaktadır.
191
Bu bölgenin tam tanımı, kullanılan hesaplama yöntemine bağlıdır. Doğu Asya’ya Çin dahildir ve, diğer ülkelerin yanı sıra, Kamboçya,
Moğolistan, Kuzey Kore ve Vietnam dahil olabilir. Kaynak: Tavoni, M., Kriegler, E., Aboumahboub, T., Calvin, K., De Maere, G., Jewell, J., Kober,
T., Lucas, P., Luderer, G., McCollum, D., Marangoni, G., Riahi, K., ve van Vuuren, D., Durban Platform senaryolarına dair Limits Özel Sayısı:
Başlıca ekonomilerin dağılımı’ Durban platform senaryolarına dair bir çalışma, 2013.
71
Şekil 16. 2030 itibariyle küresel en az maliyetlerde 2°C hedefine uygun GHG azaltımına ulaşabilmek için gereken
yaklaşık bölgesel mali akışların gösterimi
ADAM BAŞI
EMİSYON AZALTIM
MALİYETLERİNİN
YAKINLAŞTIRILMASI
YAKLAŞIMI ALTINDA
GSYİH BAŞINA EŞİT
MALİYETLER
YAKLAŞIMI
ALTINDA
Net dışa akış
Net içe akış
Kaynak: Yazarlar, LIMITS veritabanına dayalıdır
Not: Bölgesel azaltım katkı payları ya adam başı emisyonların birbirine yakınlaştırılmasıyla (üstteki harita) ya da GSYİH başına eşit maliyetlerle
(alttaki harita) belirlenmiştir. Üçgenlerin alanı, mutlak kaynak akışlarına göre ölçeklendirilmiştir. En büyük üçgen (Sahra altı Afrika, üstteki harita),
95 milyar ABD$’ını temsil etmekteyken en küçük üçgen (Latin Amerika, alttaki harita), 0,4 milyar ABD$’ına tekabül etmektedir. Değerler 2005 yıllık
ABD$ cinsindendir.
72
EK I
DÖVİZ KURLARI
Tablo 3. 1 Ağustos 2015 itibariyle döviz kurları
Döviz Birimi
Sembol
ABD$ eşdeğeri
İngiliz Poundu
£
1,5574
Danimarka Kronu
DKK
0,1470
Kanada Doları
CAN$
0,7664
Şili Pesosu
CLP
0,0015
Çin Yeni
CNY
0,1635
Avro
€
1,0967
İzlanda Kronu
ISK
0,0074
Japonya Yeni
¥
0,0081
Kazakistan Tengesi
KZT
0,0053
Kore Vonu
KRW
0,0009
Meksika Pesosu
MXN
0,0622
Yeni Zelanda Doları
NZD
0,6577
Norveç Kronu
NOK
0,1218
Polonya Zlotisi
PLN
0,2637
Güney Afrika Randı
R
0,0790
İsveç Kronu
SEK
0,1159
İsviçre Frankı
CHF
1,0392
Kaynak: Uluslararası Parasal Fon, erişim tarihi: 6 Ağustos 2015
https://www.imf.org/external/np/fin/data/param_rms_mth.aspx.
73
EK II
KAÇAK RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN ENTEGRE YARDIM
TEDBİRLER.
Tablo 4. Çeşitli kaçak yardım tedbirlerinin artıları ve eksileri
Kaçak önleme
İdari fizibilite/
Kaçak önleme
Emisyonları
tedbiri
maliyet
azaltma
teşvikleri
Ücretsiz tahsis:
Tarihsel emisyon Göreli olarak
Firmalar
Tarihsel tahsis
verileri mevcut
zayıf; ücretsiz
tarafından tatbik
ise, uygulamaya
tahsisatların
edilen stratejik
geçirilmesi göreli
periyodik
oyunlar
olarak kolaydır
güncellemelerine yüzünden
dayanır
seyreltilmiş
Talep tarafı
verimlilik
teşvikleri
Korunabilir
Diğer sorunlar
Beklenmedik kâr
ve firmaların rant
arayışı riskleri
Ücretsiz tahsis:
Sabit sektör
kıyaslama
Göreli olarak
karmaşık ve
riskler lobiciliğe
tabi ancak bu
aşılabilir
Göreli olarak
zayıf; ücretsiz
tahsisatların
periyodik
güncellemelerine
dayanır
Firmalardan
bağımsız
kıyaslama
noktaların
kullanımıyla
korunmuş
Korunabilir
Rant
arayışındaki
firma riski düşük
Ücretsiz tahsis:
Üretime dayalı
tahsisler
Göreli olarak
karmaşık ve
riskler lobiciliğe
tabi ancak bu
aşılabilir
Üretim ve
tahsisler
arasındaki net ve
açık bağ
sayesinde Güçlü,
hangi kıyas
noktalarının
belirlenmiş
olduğuna bağlı
Kıyaslama
noktaları ile
korunuyor, ancak
genel çevresel
etkisinin tahmin
edilebilirliği
düşük
Eğer fazla geniş
uygulanırsa yok
Rant
arayışındaki
firma riski düşük
İdari muafiyetler
uygulamaya
geçirilmesi
kolaydır
Güçlü ancak
verimli olmayan
firmalar, suni
şekilde verimli
olanlar
tarafından
rekabete karşı
korunacak
Yok
yok
İndirimler
Seçime bağlı
Eğer indirimler
emisyon
yoğunluğu ile
bağdaştırılmazsa
Güçlü
Üretim ile
ilişkilendirilenlere
kıyasla götürü
bedel indirimler
için daha güçlü
Sınırda karbon
düzenlemeleri
(BCA’lar)
Çok karmaşık ve
idari olarak
maliyetli
Eğer indirimler
üretim ile
ilişkilendirilirse
Güçlü (üretime
dayalı tahsisler
gibi), fakat eğer
indirimler götürü
bedel transferler
biçiminde ise
daha zayıf
Güçlü
korunur ve
politikanın
doğrudan
kapsamının
dışında yer alan
firmalara da
sunulabilir
Evet
Kaynak: Vivid Economics: Dünya Bankası Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık 2015 Teknik notuna dayalıdır.
74
Ciddi politik ve
muhtemel yasal
zorluklar;
piyasa gücüne
sahip bir
koalisyon
tarafından
getirilirse riski
daha düşük
Ücretsiz
tahsisat
dağıtımları
Politika yapıcıların kaçağı ele almak üzere günümüzde dek kullandığı en
yaygın politika ETS’ler altında ücretsiz tahsisatların verilmesi olmuştur.192
Bu, firmalar için emisyonların parasal maliyetini azaltır ve dolayısıyla kaçak
riskini azaltması beklenmektedir. Ücretsiz tahsisatlar farklı yollarla tahsis
edilebilir ancak şimdiye kadarki tasarım gayretlerini aşağıdaki iki soru en iyi
nitelendirmektedir:
–– Ücretsiz tahsisatların miktarı, bağımsız firmanın üretimi ile değişiklik
gösteriyor mu?
–– Ücretsiz tahsisatların miktarı, bağımsız firmanın emisyonları ile bağlantılı
durumda mı?
Bu iki sorunun bir arada ele alınması, yardıma dair dört adet kavramsal
açıdan birbirinden ayrı yaklaşım sunar (Tablo 5).
Tablo 5. Ücretsiz tahsis yaklaşımları ve bunların firmanın üretimi ve emisyon yoğunluğu ile ilişkisi
Tahsis,
bağımsız
firmanın
emisyonları ile
ilişkilendirilmiş
durumda mı?
Evet, tahsis, bir
firmanın
emisyon
yoğunluğu ile
doğru orantılı
Hayır, tahsis,
ilgili sektördeki
emisyon
yoğunluğunu
kıyas noktası
olarak almış
durumda
Tahsis, bir firmanın üretimiyle orantılı olarak değişiyor mu?
Evet: Üretime dayalı Tahsis
Hayır: Firmanın tarihsel üretimine
dayalı ve periyodik güncellemeli
Sabit tahsis
Bu etkin şekilde karbon fiyatını
Tarihsel tahsis: Tahsisler doğrudan bir
ortadan kaldırır.193 Günümüzde
firmanın tarihsel emisyonları ile
dek bu yaklaşım
ilişkilendirilmiştir. Buna örnek olarak AB
benimsenmemiştir.
ETS Aşama I ve II, Kore Cumhuriyetinin
ETS’si (üç sektör hariç tümü için),
Kazakistan’ın ETS Aşaması I ve II, ve
Pekin, Çongçing, Guangdong, Hubei,
Şanghay ve Tianjin’in pilot ETS’indeki
çoğu sektör.
Üretime dayalı Tahsis: Tahsisler,
sektör genelinde ürün kıyaslama
noktalarıyla ve bir firmanın güncel
üretim seviyeleriyle orantılı.
Uygulama örnekleri arasında
Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve
ticareti Planı, Yeni Zelanda’nın
ETS’si, Avustralya’nın eski karbon
fiyatlandırma mekanizması (CPM),
Kore Cumhuriyetinin ETS’si (ç
sektörde), ve Şenzen ETS.
Sabit sektör kıyas noktaları: Tahsisler,
sektör genelinde ürün kıyas noktalarıyla
ve firmaya özgü, tarihsel faaliyet
seviyeleriyle orantılı. Aşamalar arasında
üretim ayarlamaları gerçekleşir.
Uygulama örneği olarak AB ETS’nin III.
Aşaması gösterilebilir.
Kaynak: Vivid Economics: Dünya Bankası Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık 2015 Teknik notuna dayalıdır.
Not: Bazı planlar, tahsislerin çoğunluğu için tarihsel tahsis kullanmaktadır ancak yeni girenler veya kapasite genişletmeleri için kıyaslama
yaklaşımlarını benimsemektedir. Bu planlar, basitlik açısından tarihsel tahsis olarak kategorize edilmiştir. Şanghay ETS pilot sistemimde, tarihsel
tahsis ve kıyaslamanın bazı unsurlarını bir araya getiren hibrit bir yaklaşım bulunmaktadır ve dolayısıyla ve tip adlandırmasına dahil edilmemiştir.
192
Bir Emisyon üst sınırı ve ticareti planı altında ücretsiz tahsisatlara benzer olan ekonomik etkiler, bir karbon vergisi altında aktarılabilir
vergi muafiyetleri ile elde edilebilir. Örneğin, ücretsiz tahsisat dağıtımlarının karbon vergisi eşdeğerleri Pezzey (1992) ve Pezzey & Jotzo (2012)’da
tarif edilmiştir. Kaynak: John C. V. Pezzey, “The Symmetry between Controlling Pollution by Price and Controlling It by Quantity (Kirliliğin Fiyat ve
Miktar ile Kontrol Edilmesi arasındaki Simetri),” The Canadian Journal of Economics Cilt 24, No. 4 (1992): 983-991; John C. V. Pezzey ve Frank
Jotzo, “Tax-versus-trade and effective revenue recycling as issues for greenhouse gas mitigation (Sera gazı azaltımı için sorunlar olarak vergiye
karşılık ticaret ve etkin gelir geri dönüşümü),” Journal of Environmental Economics and Management, Cilt 64, No. 2 (2012): 230–236.
193
Eğer bir firmaya hem fiili üretimi hem de fiili emisyon yoğunluğuna dayalı olarak tahsisat dağıtımı yapılsaydı, verilen tahsisat hacmi,
karbon maliyeti ile doğru orantılı olarak hareket ederdi ve bu nedenle firma etkin bir şekilde karbon maliyetinin bir kısmı veya tümünden muaf
olurdu.
75
Bazı ülkeler farklı sektörler için farklı türde ücretsiz tahsisat dağıtımı
sağlamaktadır. Kore Cumhuriyetinin ETS’si altında sektörlerin çoğu, ilk
aşamada bir tarihsel tahsis yaklaşımı üzerinden ücretsiz tahsisat
almaktadır. Ancak cüruf, rafineriler ve havacılık sektörleri, üretime dayalı
tahsis ile yardım almışlardır. Bu, bu üç sektörde kıyas noktası yaratmanın
kolay olarak kabul edildiği olgusunu yansıtmaktadır. Politika yapıcılar,
gelecekteki aşamalarda artan bir şekilde kıyas noktalarını kullanmaya
doğru kaymaya yönelik isteklerini belirtmişlerdir. Bu farklı kaçak risk azaltım
tedbirleri de aşağıda ele alınmaktadır ancak hem üretim hem de emisyon
yoğunluğuna göre değişiklik gösteren ücretsiz tahsis seçeneği atlanmıştır
zira bu etkin bir şekilde karbon fiyatlandırması etkisini ortadan kaldıracaktır.
Tarihsel tahsis
Tarihsel tahsis yaklaşımı altında firmalar, doğrudan tarihsel emisyonları ile
ilişkili olarak ücretsiz tahsisat alırlar miktar, gelecekteki üretimleri ile
kendiliğinden değişmez. Bu, emisyonları azaltmaya yönelik teşviklerin
korunmasını sağlar çünkü ücretsiz olarak alınan tahsisatların dahi, azaltım
yatırımları sayesinde paraya dönüştürülebilecek bir piyasa ederi vardır. Bu
nitelik, idari kolaylık yönü ile birleştirildiğinde tarihsel tahsisi, birçok karbon
fiyatlandırma planının ilk aşamalarında yardım sağlamanın popüler bir
yöntemi haline getirmiştir. Tanınmış örnekler arasında AB ETS’nin ilk iki
aşaması Kore Cumhuriyeti ETS’sinin ilk aşaması (çoğu sektör için),
Kazakistan’ın ETS’si ve Çeşitli Çin ETS pilot sistemleri yer alır.
Mevcut tarihsel tahsis planları periyodik olarak ücretsiz tahsisleri, üretim
seviyelerindeki değişikliklere göre ayarlarlar. Eğer firmalar asgari düzeyde
bir üretimi sürdürmezse de ücretsiz tahsisatlar genelde iptal edilir. Bu
durum normal şartlarda, AB ETS, Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si ve çeşitli
Çinli pilot ETS altında olduğu üzere, her üç ila yedi yılda bir gerçekleşir. Bu
ayarlamalar, tarihsel tahsisin üretimi azaltmak için sunabileceği teşviklerin
bir kısmını zayıflatır ve hatta, eğer kullanılmayan tahsisatların satışı, üretimi
sürdürmekten daha yüksek bir kâr getiriyorsa emisyon itibariyle yoğun
tesisleri kapatabilir. Üretimle birlikte tahsisatları azaltmanın bir diğer sebebi,
beklenmedik kârların önlenmesidir. Özellikle AB ETS’nin II. Aşamasında,
maruz kalmayan firmalar, özellikle enerji hizmet firmaları, kendileri bunlar
için ödeme yapmak zorunda kalmamış olmalarına rağmen tahsisatlarının
maliyetini müşterilerine yansıttılar. Ayrıca söz konusu ayarlamalar, düzgün
şekilde yönetilmezse, firmalar tarafından “rant peşinde koşma” için bir
cazibe yaratır. Firmalar, tahsisatların hacimlerindeki güncellemelerin,
emisyon itibariyle yoğun faaliyetlerinin seviyesiyle ilişkilendirileceğine
yönelik bir beklentiye girdiğinde, bir sonraki dönem için daha fazla ücretsiz
tahsisat almak için mevcut emisyon itibariyle yoğun üretimlerini arttırma
eğilimine girmektedirler. 194 Firmalar, tarihsel tahsisin yerine, ücretsiz
tahsisat hacmiyle ferdi firmaların o kadar kolay “oynayamayacağı” bir tahsis
planı geleceğini bekler hale geldiğinde bu rant peşinde koşma teşvikleri
ortadan kalkar.
194
Frédéric Branger ve ark., AB ETS, Ücretsiz tahsisleri ve Faaliyet Seviyesi Eşikleri, Şeytan Detayda Saklıdır (İklim Değişikliği, Ekonomi
ve Politika Merkezi Çalışma Raporu No. 190, Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü Çalışma Raporu No. 169, Ekim 2014).
76
Sabit Sektör
Kıyaslaması
(FSB)
Tarihsel tahsis gibi, bu yaklaşım ferdi bir firmanın emisyon yoğunluğu ile bu
firmanın aldığı tahsisatlar arasındaki bağı kopartmaktadır. Ancak, tarihsel
tahsisin aksine, yardım seviyesi her bir firmanın mevcut veya tarihsel
emisyonlarına (yoğunluğuna) atfen değil, bütün sektörün ürüne özgü bir
emisyon yoğunluğu kıyas noktasına atfen belirlenmektedir.
AB ETS’nin III. Aşaması için benimsenen yaklaşım budur. Ücretsiz
tahsisatlar için kıyas noktası, sanayi emisyon performansına dayalıdır
böylece sadece üstteki yüzde 10 performans sahipleri, prensip olarak,
emisyonlarının yüzde 100’ünü kapsayacak şekilde ücretsiz tahsisat alırlar.
Diğer firmalar, en iyi performans sahipleri ile aynı hacimde ücretsiz tahsisat
alırlar ancak bu firmaların fiili emisyonlarını kapsamak üzere ilave
tahsisatları piyasa fiyatı üzerinden satın almaları gerekmektedir. 195 Bu
durum, emisyon verimliliği açısından firmaların kendi sektöründeki diğer
firmalardan daha iyi performans göstermelerine yönelik süregelen bir teşvik
sağlar. Kıyas noktaları da periyodik olarak güncellenir fakat ferdi firmalarca
emisyonları ve beklenmedik getirileri arttıran stratejik oyun fırsatları çok
daha zayıftır çünkü kıyas noktası, birçok firmanın performansından
türetilmektedir.
Üretime dayalı
Tahsis
(OBA)
OBA, kıyaslama planına benzemektedir ancak bir firmanın üretimindeki
(yukarı veya aşağı doğru) değişiklikler, tahsisat dağıtımı konusunda hızlı,
neredeyse kendiliğinden değişikliklere yol açar. Bu temel modelin
varyantları, Kaliforniya, Yeni Zelanda, Kore’deki bazı sektörler ve
Şenzen’deki firmalara yardım sağlamak üzere kullanılmaktadır.
OBA’lar, diğer ücretsiz tahsis yaklaşımlarında olduğu gibi emisyon
yoğunluğunu azaltma teşviklerini korur, ve emisyon itibariyle verimli
firmalara rekabetçi bir avantaj sağlar. Daha da önemlisi OBA; FSB ve
tarihsel tahsise kıyasla daha güçlü kaçak koruması sunar. OBA altında,
üretimin bir ilave birim kadar arttırılması, doğrudan ilave ücretsiz emisyon
tahsisatına yol açmaktadır. Bir kıyas noktasının belirlendiği seviye, kaçağa
karşı koruma seviyesini etkiler. Daha sıkı bir kıyas noktası daha zayıf kaçak
koruması sağlar zira çoğu firmanın, kıyas noktasından daha kötü durumda
emisyon yoğunluğu olacaktır ve dolayısıyla ilave bir birim üretim üretmek
için birçok ilave tahsisat satın almak durumunda kalacaklardır. Aksi yönde,
daha yüksek bir kıyas noktası, kaçağa karşı koruma sağlar ancak çevresel
sonuçlar üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Kıyas noktaları da sıklıkla
zaman içinde sıkılaştırılır.
OBA’nın temel dezavantajı, bir karbon fiyatlandırma planının toplam
çevresel sonucunu daha fazla belirsiz kılabilir çünkü toplam emisyon üst
sınırı, sanayinin üretimi ile artabilir. Dikkatli bir tasarım yapılmaması
halinde, OBA kullanılan bir emisyon fiyatlandırma planının çevresel
bütünlüğü tehlikeye girebilir.
195
Avrupa komisyonu - İklim Eylemi, Kıyas Noktalarına dayalı Ücretsiz tahsis, son erişim tarihi: Ağustos 10, 2015,
http://ec.europa.eu/clima/policies/ets/cap/allocation/index_en.htm.
77
Muafiyetler
Karbon fiyatlandırma planlarının tasarımı, bazı emisyonların plandan muaf
tutulmasını (örneğin, karbon vergisiz eşik değerleri yerleştirerek), bazı
sektörlerin/ firmaların plandan muaf tutulmasını (örneğin İsveç karbon
vergisi 196 ) ya da bunlar için azaltılmış oranlar belirlenmesini içerebilir.
Bazen bu muafiyetler, uygulamadaki zorluklar, politik hassasiyetler veya
belli sektörleri kapsayan işlem maliyetlerinin yüksek oluşu dolayısıyla
olabilir. Örneğin ulaştırma, tarım, ormancılık ve belediye atığında küçük ve
dağınık emisyon salıcılar çoğunlukla ETS’den muaf tutulmaktadır. Ancak
bazen bu muafiyetler, kaçağa dair endişeler yüzünden de oluşturulabilir.
Her ne kadar muafiyetler, kaçağın ele alınmasında etkili ve idari olarak
uygulamaya geçirilmesi kolay olsa da, temelde, karbon fiyatlandırmasının
azaltım teşviklerini baltalamaktadır. Etkin karbon fiyatının azaltılması,
azaltım teşviklerinin de azaltılması anlamına gelir. Muafiyet, tarihsel tahsis
gibi, ilk defa bir karbon fiyatlandırma düzeni oluştururken faydalı olabilir
ancak, nihayetinde yerine daha hedefli bir yardımın getirilmesine yönelik
güvenilir bir plana sahip olmalıdır. Önerilmekte olan Güney Afrika karbon
vergisinin altında bu düşünce yatmaktadır.
İndirimler
Bazen politika yapıcılar, maruz kalan sanayi tarafından ödenen diğer
vergileri çoğunlukla eşdeğer miktarda azaltarak, veya sanayiye
sübvansiyon verilmesi yoluyla, karbon fiyatlarıyla ilişkili kaçak risklerini
azaltmayı amaçlarlar. Bu genelde karbon vergisi yerleştirmeyi düşünen
ülkelerde yaygın olarak benimsenen bir yaklaşımdır. Sıklıkla indirimler,
emisyon vergi gelirinin bir kısmının geri dönüştürülmesi ile fonlanır. Vergi
indirimleri, emisyon yoğunluğunu azaltmaya yönelik firmalar için bir teşvik
sunar ancak indirimlerin emisyonlarla orantılı olmaması gerekir. Bunlar,
sanayi tarafından karşı karşıya kalınan toplam vergi mükellefiyetini
azaltmadan, emisyon itibariyle daha az yoğun firmaların lehinedir; ancak
ilgili sanayide emisyon itibariyle yoğun ve daha temiz firmaların paylarında
kaymaların yer aldığı yapısal dönüşümü yavaşlatabilir. İsveç Azot Oksit
ücreti durumunda olduğu gibi üretime dayalı indirimler, OBA’ya çok benzer
özelliklere sahiptir ve çevresel bütünlüğü tehdit etmeden güçlü kaçak
koruması sağlar (OECD, 2013c). 197 Alternatif olarak, götürü bedel
indirimler ; tarihsel tahsis ve FSB yaklaşımlarına benzemektedir.
Sınırda karbon
Düzenlemeleri
(BCA’lar)
BCA’lar, karbon itibariyle yoğun malların ithalatçılarına sınırda bir emisyon
maliyeti getirilmesini ve/veya üçüncü ülkelere ihracat yapan firmalara
indirim sağlanması (söz konusu ülkelerde eşdeğer bir karbon fiyatlandırma
düzeni yoksa). BCA’lar ya bir sınır vergisi olarak ya da bir ETS altında,
ithalatçıların, ithal edilen mallar veya kaynakları üretmeyle ilişkili GHG
emisyonları için tahsisat teslim etmelerini şart koşarak yürürlüğe sokulabilir.
BCA’lar ve standart ücretsiz tahsisat yaklaşımları arasındaki temel fark,
karbon fiyatlandırma düzeninin, uygulayıcı yetki alanı dışındaki tesislere
doğru etkin şekilde genişletilmesidir. Bu da karşılığında, söz konusu
politikanın ekonomik, çevresel ve politik etkilerini kayda değer ölçüde
değiştirir.
196
Yıllar içerisinde, karbon vergisi muafiyetleri AB ETS altındaki tesisler için artmıştır; en yakın tarihili muafiyet artışı, AB ETS’ye katılan
bölgesel ısıtma tesisleri için 2014’ten itibaren devreye girmiştir.
197
Kapsam sonrasında 25 MWh faydalı enerjiden fazlasını üreten tüm tesisleri içerecek şekilde genişletilmiştir. Kaynak: OECD, 2013.
78
BCA’lar geniş çapta modellenmiş ve tartışılmış ancak çoğunlukla
uygulamaya geçirilmemiştir. AB ETS Direktifinin 10B.1 Maddesi, AB’de
BCA’nın uygulanma olasılığını getirmektedir. Bir BCA’ya az benzer şekilde,
ithal edilen elektrikle ilişkili emisyonların, Kaliforniya’da üretilen elektrikten
kaynaklı emisyonlarla aynı şekilde Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti
Planına uyması gerekmektedir. Bir başka örnekte, daha geniş olarak sınır
vergisi düzenlemelerine ilişkin Amerika Birleşik Devletleri, üretimi ozon
tabakasını inceltici kimyasallara dayalı olan ithalatlar üzerine bir vergi
getirmiş ancak aynı zamanda, tam da aynı ürünlerin imalatçılarına veya
ihracatçılarına bir vergi indirimi sağlamıştır.198
BCA’ların modellemesi genelde BCA’ların kaçağı azaltmada etkili olacağını
savunmaktadır. Ancak, sınır düzenlemeleriyle ilişkili idari zorluklar oldukça
fazla olabilir. 199 Farklı yerlerden ithal edilen ürün ve hizmetlerde temsil
edilen emisyonların hesaplanması oldukça karmaşık olabilir,200 ancak yine
de bazıları bunun “idare edilebilir” olduğunu ileri sürmektedir. 201 BCA’yı
getiren yasa yapıcının, emisyonların doğru şekilde ölçümünü temin etmek
üzere üçüncü şahıs şirketlere yetki alanı itibariyle erişiminin olmaması, ciddi
idari zorlukları beraberinde getirebilir. Ancak pratikteki deneyimler
göstermiştir ki, karbon piyasalarının düzgün işleyişi için doğru izleme,
raporlama ve üçüncü şahıs tarafından emisyonların doğrulanması elzemdir.
BCA’lar, çimento gibi nispi olarak homojen ürünlerin yer aldığı sektörlerde
daha kolay uygulamaya sokulabilir. 202 Alternatif, daha basit bir yaklaşım
önerilmiştir: katılımcı olmayan tüm ülkelerden ithal edilen tüm mallar
üzerine bir örtü tarifenin tatbik edilmesi ancak bu tarifelerin müdahil olan
emisyonlarla ilişkilendirilmemesi, böylece üçüncü ülkelerin “iklim politikası
kulübü”ne katılmaya teşvik edilmesi.203
Yasal hususlar her tasarımı etkileyecektir ancak birçok eleştirmen, bu
hususların aşılamaz bir engel teşkil etmeyeceğini savunmaktadır. Eğer
BCA’lar karbon kaçağına eğilmekten ziyade emisyonları azaltmadaki
etkinliğini gösterebilirse, Dünya Ticaret Örgütü gereksinimleri muhtemelen
karşılanabilir.204
Yine de politik zorluklar, herhangi yasal kısıt kadar ya da onlardan daha zor
olabilir, ki AB, sivil havacılık sektöründe BCA’ya benzeyen bir düzen
oluşturmak için uğraşırken edindiği deneyimlerde bu zorlukların örnekleriyle
fazlasıyla karşılaşmıştır. Ticari ihtilaflar, uluslararası ilişkilerin birçok alanına
yayılabilir ve bu da BCA’yı, etkilenen taraflar için oldukça pahalı bir politika
haline dönüştürebilir. Bazı uzmanlar, sınır düzenlemelerini tatbik eden
ülkeler koalisyonunun piyasa gücü ne kadar fazla olursa, BCA’nın da o
kadar uygulanabilir olacağını ileri sürmektedirler.
198
J. Andrew Hoerner, Çevre Vergilendirmesinde Sınır Vergi Düzenlemelerinin Rolü: Teori ve A.B.D. Deneyimi, Çalışma Raporu, 19 Mart
1988.
199
IFPRI, “Biyoyakıtlar, Çevre ve Gıda: Hikaye Daha Karmaşıklaşıyor” 2011 Küresel Gıda Politika Rapor’unda yer almaktadır, 2012;
Madison Condon ve Ada Ignaciuk, Sınırda karbon düzenlemesi ve Uluslararası Ticaret: Bir Literatür Taraması, OECD Ticaret ve Çevre Çalışma
Raporları, 31 Ekim 2013; WTO, Avrupa Birliği ve Bazı Üye Devletler – Biyodizelin İthalatı ve Pazarlanmasına dair Bazı Tedbirler ve Diyodizel
Sanayisini Destekleyen Tedbirler: Arjantin Tarafından Konsültasyon Talebi, WT/DS459/1, G/L/1027, G/SCM/D97/1,G/TRIMS/D/36, ve G/TBT/D/44,
2013; Persson, 2010.
200
IISD, Endişelenenler için bir Rehber: Sınırda karbon Düzenlemelerinin İrdelenmesi ve Uygulamaya Geçirilmesine Dair Rehberlik, 21
Kasım 2012.
201
Bruce F. Davie, Çevre Tüketim Vergileri için Sınır Düzenlemeleri: A.B.D. Deneyimi, 8 Ocak 1995; J. Andrew Hoerner, Çevre
Vergilendirmesinde Sınır Vergi Düzenlemelerinin Rolü: Teori ve A.B.D. Deneyimi.
202
Dieter Helm, Cameron Hepburn, ve Giovanni Ruta, “Trade, Climate Change and the Political Game Theory of Border Carbon
Adjustments (Ticaret, İklim Değişikliği ve Sınırda karbon düzenlemelerinin Politik Oyun Teorisi),” Oxford Review of Economic Policy Cilt 28, No. 2
(2012): 368–394.
203
Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding inInternational Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli
Uluslararası İklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370, 2015.
204
Stéphanie Monjon ve Philippe Quirion, “A Border Adjustment for the EU ETS: Reconciling WTO Rules and Capacity to Tackle Carbon
Leak (AB ETS için bir Sınır Düzenlemesi: DTÖ Kurallarının Uzlaştırılması ve Karbon Kaçağı ile Baş Etme Kapasitesi),” Climate Policy, Cilt 11, No.
5 (Eylül 2011): 1212–1225.
79
TERİMLER SÖZLÜĞÜ
Ek I (Taraflar)
Atanan Emisyon
(AAU)
UNFCCC Ek I’inde listelenmiş olan ve GHG emisyonlarını 2000 yılına
geldiklerinde 1990 düzeylerine geri döndürmeyi taahhüt etmiş olan
sanayileşmiş ülkeler. Şu anda bu ülkelerin listesi: Avustralya,
Avusturya, Beyaz Rusya, Belçika, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan,
Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa,
Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya,
Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Monako,
Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya
Federasyonu, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye,
Ukrayna, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve ayrıca Avrupa
Birliği.
Ek I Taraflarına, onlara atanmış olan miktar düzeyine kadar AAU’lar
tanzim edilmektedir ve bu, Kyoto Protokolü uyarınca (Madde 3)
protokolün birinci taahhüt dönemi (2008–2012) sırasında
salabilecekleri GHG miktarına tekabül etmektedir. Bir AAU, bir metrik
ton karbon dioksit eşdeğeri salma hakkını temsil etmektedir.
Emisyon
Tahsisatlarının
Piyasaya Geri
Sürülmesi
Kısa vadede AB ETS’de emisyon tahsislerinin arz ve talebini yeniden
dengelemek için Avrupa Komisyonunun, açık arttırma zaman
programında değişiklik yapmak suretiyle, geçici olarak 900 milyon
tahsisin açık arttırmasını 2014-2016’dan 2019-2020’ye ertelemesi.
Bankaya Yatırma
veya Taşıma
GHG emisyonlarını yönetmeye yönelik çeşitli planlar altındaki yasaya
uyma birimleri, bir taahhüt döneminden diğerine taşınabilir ya da
taşınamayabilir. Bankaya yatırma, yasal olarak mecbur tutulan
tesisler/ kurumlar tarafından, bu tesislerin/ kurumların o anki durumu
ve gelecekteki karbon kısıtlamaları konusuna dair beklentilerine bağlı
olarak erken eyleme geçişi teşvik edebilir. Buna ek olarak bankaya
yatırma, piyasa sürekliliği getirir. AB ETS’nin I. Aşaması ile II.
Aşaması arasında bankaya yatırmaya müsaade edilmemektedir; II.
Aşama ve sonraki aşamalar arasında müsaade edilmektedir.
Taşınabilecek olan birim miktarına dair bazı kısıtlamalar olabilir;
örneğin EUA’lar sınırlama olmadan bankaya yatırılabilir ancak bir
Kyoto Protokolü Tarafınca taşınabilecek CER’lerin miktarı, her bir
Taraf için atanan miktarın %2,5’i ile sınırlıdır.
80
Taban Hattı
Söz konusu olan politika müdahalesi veya planlanan proje faaliyeti
olmadan oluşacak GHG emisyonu.
Kıyaslama
Kıyaslama, bir şirketin başka şirketlerle, sanayi ortalamasıyla veya en
iyi uygulama ile karşılaştırarak, bu şirketlerin enerji verimliliğini
arttırmak veya GHG emisyonları azaltmak için fırsatların olup
olmadığını belirlemek için kullanılır. Örneğin AB ETS’de ücretsiz
tahsisat, GHG emisyon performansının yüksek hedefli kıyas
noktalarına dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu kıyas noktaları, düşük
emisyon üretiminde en iyi uygulamaları ödüllendirir.
Emisyon üst sınırı ve
ticareti
Emisyon üst sınırı ve ticareti planları, emisyonlar için istenen bir
maksimum tavanı (veya emisyon üst sınırını) belirler ve emisyonları o
emisyon üst sınırının altında tutmak için fiyatı belirlemeyi piyasaya
bırakır. Emisyon hedeflerine en az maliyetle ulaşmak için
düzenlemeye tabi tutulan tesisler, seçeneklerin nispi maliyetlerine
bağlı olarak ya dahili azaltma tedbirlerini seçebilir veya piyasada
tahsis ya da emisyon azaltması edinmeyi seçebilir.
Karbon Dioksit
Eşdeğeri (CO2e)
Kyoto Protokolü altında düzenlemeye tabi altı GHG’den her birinin
küresel ısınma potansiyelini belirtmek üzere kullanılan evrensel ölçü
birimi. Karbon dioksit – fosil yakıtların ve biyokütlenin yakılmasından,
arazi kullanım değişikliklerinden ve diğer endüstriyel işlemlerden elde
edilen bir yan ürün olan, doğal olarak bulunan bir gaz – küresel
ısınma potansiyelleri kullanılarak diğer GHG’lerin ölçümünde referans
olarak kullanılan gazdır.
Karbon Finansı
Söz konusu emisyon azaltmalarının işlemleriyle GHG emisyon
azaltması üreten (veya üretmesi beklenen) faaliyetlere sağlanan
kaynaklar
Karbon Kaçağı
Sıkı azaltım faaliyetleri yürüten ülkelerden daha rahat azaltım
faaliyetleri yürüten ülkelere doğru CO2 emisyonlarında kayma.
Karbon vergisi
Karbon için açıkça bir fiuay belirten ya da doğrudan karbona dayalı
bir metrik kullanan bir vergi (yani, tCO2e başına fiyat).
Maliyet Çevreleme
Rezervi (CCR)
RGGI eyaletleri tarafından ortaya konmuş olan ve her bir takvim
yılının başında yeniden ikmal edilen CO2 tahsisatları havuzu olup bu
havuz, sadece eğer CO2 tahsisat fiyatları belli fiyat seviyelerini aşar
ise satışa çıkartılabilen, sabit, ilave CO2 tahsisat ikmali yaratmaktadır.
Onaylı Emisyon
Azaltması (CER)
Kyoto Protokolünün Temiz Kalkınma Mekanizmasını takiben tanzim
edilen ve metrik ton karbon dioksit eşdeğeri olarak ölçülen bir GHG
emisyon azaltma birimi. Bir CER, bir metrik ton karbon dioksit
eşdeğeri kadar GHG emisyonlarında azaltmayı temsil etmektedir.
Çin Onaylı
Emisyon Azaltması
(CCER)
NDRC, Haziran 2012’de CCER biçiminde, Çin’deki gönüllü emisyon
azaltma kredileri piyasasını düzenlemek için kurallar çıkartmıştır.
Bunlar, tCO2e biriminden piyasaya sürülecektir ve CO2, CH4, N2O,
HFC’ler, PFCler ve SF6’yı içerecektir.
81
Temiz Kalkınma
Mekanizması (CDM)
Kyoto Protokolünün 12. Maddesi ile sunulan, Ek I Taraflarından
tesislerin düşük karbon projelerine katılıp karşılığında CER almasına
müsaade ederek sürdürülebilir kalkınma sağlamak konusunda
gelişmekte olan ülkelere yardımcı olacak şekilde tasarlanmış
mekanizma.
Tarafların Konferansı
(COP)
UNFCCC’nin en üst organı. Halihazırda, UNFCCC’nin ilerlemesini
gözden geçirmek için yılda bir buluşmaktadır. Buradaki “konferans”
terimi, “toplantı” anlamında değil, daha ziyade “dernek / birlik”
anlamındadır. Bu da gereksiz fazla kelime içeriyor gibi gözüken
“Tarafların Konferansının dördüncü oturumu” ifadesine açıklık
getirmektedir.
Tarafların Toplantısı
olarak Görev gören
Tarafların Konferansı
(CMP)
UNFCCC’nin en üst organı COP’tur ve bu, Kyoto Protokolü
Taraflarının toplantısı görevini görür. COP ve CMP oturumları,
maliyetleri azaltmak ve UNFCCC ile Kyoto Protokolü arasındaki
koordinasyon arttırmak için aynı dönemde yapılır.
Emisyon Azaltma
Belli bir faaliyetten ve belli bir dönem için GHG’nin atmosfere
salımında ölçülebilir azalma
Emisyon Azaltma
Birimi (ERU)
Ortak Uygulamayı takiben piyasaya sürülen bir birim emisyon
azaltması. Bir ERU, bir metrik ton karbon dioksit eşdeğerini salma
hakkını temsil eder.
Emisyon Ticaret
Planı (ETS)
Bkz. Emisyon üst sınırı ve ticareti.
Avrupa Birliği
Tahsisatı (EUA)
AB ETS kapsamında kullanımda olan tahsisatlar. Bir EUA birimi, bir
metrik ton karbon dioksit eşdeğerine eşittir.
Kyoto Protokolü
altındaki Birinci
Taahhüt Dönemi
(CP1)
Sanayileşmiş ülkelerin toplu halde GHG emisyonlarını Kyoto
Protokolü altında ortalama 1990 seviyelerine göre en az %5,2
oranında azaltmayı taahhüt ettikleri 2008’den 2012’ye kadar süren
beş yıllık dönem.
Çeşitli Yaklaşımlar
için Çerçeve
(FVA)
Durban’daki COP 17’de tanımlanmıştır: gerçek, kalıcı ve doğrulanmış
azaltım sonuçları veren, gayretlerin çifte sayımını önleyen ve GHG
emisyonları açısından net bir azalma ve/veya önleme sağlayan
standartları yerine getirmesi gereken, gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerin farklı şartlarını aklında bulundurarak, azaltım faaliyetlerini
yaygınlaştırmak ve faaliyetlerin maliyete etkinliklerini arttırmak için,
piyasaların kullanılması için fırsatlar dahil olmak üzere çeşitli
yaklaşımlara müsaade eden, UNFCCC düzeyindeki genel çerçeve.
Sera Gazı
(GHG)
Hem doğal hem de suni olan GHGler Yeryüzünün atmosferinde ısıyı
hapseder, sera etkisine yol açar. Su buharı (H2O), karbon dioksit
(CO2), azot oksit (N2O), metan (CH4), ve ozon (O3) başlıca
GHG’lerdir. İnsan faaliyetleri (örneğin fosil yakıt yakılması veya
orman kesilmesi) ile GHG salınması ve bunların atmosferde birikimi,
ilave bir baskı yaratıp iklim değişikliğine katkı yapmaktadır.
82
Amaçlanan Ulusal
olarak Belirlenmiş
Katkı (INDC)
Dahili karbon fiyatı
Bir ülkenin, Aralık 2015’te Paris’teki UNFCCCC uyarınca müzakere
edilecek olan yeni uluslararası anlaşma altında yürürlüğe koymayı
planladığı iklim eylemleri (azaltım ve uyarlama).
Bir şirketin ticari kararlarına yön vermek üzere dahili olarak kullandığı,
GHG emisyonlarına ait bir fiyat.
Ortak Uygulama
(JI)
Kyoto Protokolünün 6. Maddesi tarafından sunulan mekanizma;
burada Ek I Taraflarından tesisler, Ek I ülkelerinde ev sahipliği
yapılan düşük karbonlu projelere katılabilir ve karşılığında Emisyon
Azaltma Birimleri (ERU’lar) elde edebilirler.
Kyoto GHG’leri
Kyoto Protokolü altı adet GHG’yi düzenlemeye tabi tutmaktadır:
karbon dioksit (CO2), metan (CH4), ve azot oksit (N20),
hidroflorokarbonlar (HFC’ler), perflorokarbonlar (PFC’ler) ve kükürt
hekzaflorür (SF6).
Kyoto Mekanizmaları
Kyoto Protokolünün Ek I Taraflarınca, taahhütlerini yerine getirmek
için kullanılabilecek üç esneklik mekanizması. Bunlar: Ortak
Uygulama (JI, Madde 6), Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM,
Madde 12), ve Uluslararası Emisyon Ticaretidir (Madde 17).
Kyoto Protokolü
Sanayileşmiş ülke imza sahiplerini, toplu halde GHG emisyonlarını
2008-2012 döneminde ortalama 1990 düzeylerine göre en az %5,2
oranında azaltmaları için taahhüt verdiren, diğer yandan gelişmekte
olan ülkelerin öncelikli tedbirler alabildiği ve gönüllü olarak emisyon
azaltma ve giderme faaliyetlerine CDM üzerinden katılabildiği bir
Protokol. UNFCCC Taraflarının Kyoto, Japonya’da, Aralık 1997’de
gerçekleştirdiği üçüncü Konferansta kabul edilmiş olan Kyoto
Protokolü, Şubat 2005 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Ulusal olarak Uygun
Görülmüş
Azaltım Eylemi
(NAMA)
GHG emisyonlarını azaltmayı hedefleyen ve gönüllülük esasına
dayalı olarak UNFCCC’ye rapor veren gelişmekte olan bir ülkenin
üstlendiği bir takım azaltım politikaları ve/veya faaliyetlerine atıfta
bulunmaktadır. NAMA’lar kavramı 2007 yılında UNFCCC Bali
Eylem Planında şu şekilde tanımlanmıştır: “Gelişmekte olan ülke
Taraflarınca, sürdürülebilir gelişme bağlamında gerçekleştirilen,
teknoloji, finansman ve kapasite oluşumu ile destekli ve imkânlı
kılınmış, ölçülebilir, rapor edilebilir ve doğrulanabilir as Ulusal olarak
Uygun Görülmüş Azaltım Eylemleri.”
Yeni Piyasaya Dayalı
Mekanizma (NMM)
Durban’daki COP 17’de tanımlanmış olan yeni piyasaya dayalı
mekanizma, COP’un rehberliği ve otoritesi altında işlemekte olup
amacı, 1/CP.18 kararı 51. Paragraf uyarınca, gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkelerin farklı şartlarını aklında bulundurarak, azaltım
faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve faaliyetlerin maliyete etkinliklerini
arttırmaktır. Gelişmiş olan ülkelerin, UNFCCC altındaki azaltım
hedeflerinin bir kısmını tutturmasında yardımcı olabilir ancak yardımcı
emisyon azaltımı ilkesini göz önünde bulundurmalıdır.
Denkleştirme
Bir denkleştirme, GHG azaltımı karşısında yasaya uyma veya
kurumsal vatandaşlık hedeflerini sağlamak için kullanılabilen, proje
bazlı faaliyetlerden gelen emisyon azaltmalarını göstermektedir.
83
Birincil Ticari İşlem
Karbon varlığının asıl sahibi (veya piyasaya sürücü) ile alıcı
arasındaki ticari işlem
REDD Artı (REDD+)
Orman kesimi ve ormanların bozulmasından gelen emisyonları
azaltan ve ormanların korunumuna, sürdürülebilir yönetimine ve
orman karbon stoklarının arttırılmasına katkıda bulunan tüm
faaliyetler.
Kayıt
CDM İcra Kurulu tarafından onaylı bir projenin resmi bazda CDM
proje faaliyeti olarak kabul edilmesi.
Sonuçlara Dayalı
Finans (RBF)
Ödemelerin sadece, emisyon azaltması gibi önceden tanımlı çıktılar
veya sonuçların teslim edilip doğrulanması sonrasında yapıldığı
finans sağlama yaklaşımı.
Kyoto Protokolü
altındaki İkinci
Taahhüt Dönemi
(CP2)
Kyoto Protokolü Ek I Taraflarının GHG emisyonlarını ortalama 1990
seviyelerine göre en az %18 oranında azaltmayı taahhüt ettikleri
2013’ten 2020’ye kadar süren sekiz yıllık dönem. İkinci taahhüt
dönemindeki Tarafların bileşimi, birinci döneminkinden farklıdır.
İkincil Ticari İşlem
Satıcının, karbon aktifinin asıl sahibi (veya piyasaya sürücüsü)
olmadığı bir ticari işlem.
Yardımcı emisyon
azaltımı
Marakeş Mutabakatlarını takiben, Kyoto mekanizmalarının kullanımı,
yurtiçi eyleme ilave/ yardımcı nitelikte olacaktır ve dolayısıyla, her bir
Tarafça Kyoto Protokolü altında taahhüdünü sağlamak için
gerçekleştiren gayretin önemli bir unsurunu teşkil edecektir. Ancak bu
mekanizmalardan faydalanılmasına ilişkin nicel bir sınır yoktur.
Yardımcı emisyon azaltımı durumunun, UNFCCC NMM için
modaliteler ve prosedürlerin geliştirilmesinde de dikkate alınması
gerekmektedir (Taslak karar -/CP.18, para 51, 28 Şubat 2013).
Birlik Sicili
Ulusal sicillerden aktarılmış olan sabit tesisler için hesapları ve
ayrıca, Ocak 2012’en beri AB ETS’ye dahil edilmiş olan hava aracı
işletmecilerinin hesaplarını tutan bir çevrimiçi veritabanı. Birlik sicili,
AB üye devletlerinin ulusal sicillerinin yerini alır.
İklim Değişikliğine
dair Birleşmiş
Milletler Çerçeve
Anlaşması
(UNFCCC)
Haziran 1992’de Rio Dünya Zirvesinde iklim değişikliğine eğilmek için
kabul edilen uluslararası yasal çerçeve. “ilgili kabiliyetler”e göre
“Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar”a dayalı olarak, UNFCCC
Taraflarına, insanlar tarafından üretilen GHG emisyonlarını, iklim
sistemine tehlikeli suni müdahaleyi önleyecek seviyede sabitlemeleri
için taahhüt verdirmektedir.
Onaylama
Onaylama, bir proje faaliyetinin bir Atanmış Bağımsız Doğrulayıcı
(DOE)
tarafından,
CDM
gereksinimlerine
göre
bağımsız
değerlendirilmesi sürecidir. CDM gereksinimleri; CDM modalitelerini,
prosedürlerini, CMP tarafından alınan sonraki kararları ve CDM İcra
Kurulu tarafından çıkartılan dokümanları içerir.
84
Doğrulama
Doğrulama, doğrulama dönemi sırasında kayıtlı bir CDM Projesi veya
belirlenmiş bir JI projesi (veya başka bir standart altında onaylı bir
proje) tarafından üretilen emisyonlardaki izlenen azaltmaların
bağımsız bir üçüncü şahıs tarafından gözden geçirilmesi ve durumsonrası belirlenmesidir.
Doğrulanmış
Emisyon Azaltma
(VER)
Bağımsız bir denetçi tarafından doğrulanmış bir birim GHG emisyon
azaltması. Çoğunlukla bu, gönüllü piyasada işlem gören emisyon
azaltma birimleri için kullanılmaktadır.
Gönüllü Karbon
Piyasası
Gönüllü karbon piyasası, denkleştirmeler kullanarak karbon izini
azaltmaya gönüllü olarak karar veren tesislerin ihtiyaçlarına hitap
etmektedir. Bazı ülkelerdeki yönetmelik boşluğu ve GHG
emisyonlarına ilişkin yakında bir mevzuat çıkmasının beklentisi de,
bazı yasaya uyma öncesi faaliyeti motive etmektedir.
85
Notlar
Notlar
Notlar
DÜNYA BANKASI GRUBU
İklim Değişikliği
1818 H Street, NW
Washington, DC 20433 ABD
www.carbonfinans.org
Download