Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporu (TPAO)

advertisement
Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğü
2009 Yılı
Hampetrol ve Doğal Gaz
Sektör Raporu
Temmuz 2010
ĠÇĠNDEKĠLER
DÜNYA’DA PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ……………...2
Petrol Sektörü…………………………………………………………………………………..2
Petrol Ticareti…………………………………………………………………………..2
Petrol Tüketimi…………………………………………………………………………3
Petrol Rezervi…………………………………………………………………………..4
Petrol Rezerv Ömrü.........................................................................................................4
Petrol Üretimi…………………………………………………………………………..5
Rafinaj………………………………………………………………………………….5
Petrol Fiyatları………………………………………………………………………….6
Doğal Gaz Sektörü……………………………………………………………………………..7
Doğal Gaz Ticareti..........................................................................................................7
Doğal Gaz Tüketimi……………………………………………………………………7
Doğal Gaz Rezervi……………………………………………………………………..8
Doğal Gaz Rezerv Ömrü.................................................................................................8
Doğal Gaz Üretimi……………………………………………………………………..9
Doğal Gaz Depolama…………………………………………………………………..9
Doğal Gaz Fiyatları…………………………………………………………………...10
Unconventional Gaz Üretimi ve Enerji Sektörüne Etkileri…………………………...11
Petrol ve Doğal Gaz Sektöründe 2010 Yılında Karşılaşılması Muhtemel Sorunlar …………..12
TÜRKĠYE’DE PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ……….....13
TPAO’NUN SEKTÖRDEKĠ YERĠ………………………………………………………...14
Uluslararası Piyasada TPAO………………………………………………………….15
Ulusal Piyasada TPAO………………………………………………………………..17
Doğal Gaz Depolama…………………………………………………………………18
RAFĠNAJ SEKTÖRÜ……………………………………………………………………….19
Genel Durum………………………………………………………………………….19
Rafinerilerde İşlenen Hampetrol……………………………………………………...19
Rafinerilerde Üretilen Petrol Ürünleri…………………………………………...........20
Sektörün Rekabet Gücü……………………………………………………………….20
i1
DÜNYA’DA PETROL VE DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ
Tüm dünyada, birincil enerji kaynakları arasında ilk sırada yer alan fosil yakıtlardan petrolün,
stratejik konumunu uzun yıllar sürdürmesi beklenmektedir. 2008 yılına oranla %0,22 düşerek
2009 yılında global enerji ihtiyacının %34,8’ini karşılayan petrolün, Uluslararası Enerji
Ajansının projeksiyonlarına göre toplam enerji tüketimindeki oranının 2030 yılında %31,8
olması beklenmektedir. 2030 yılı projeksiyonlarında petrol tüketim oranının düşmesi
beklenmekle birlikte, başta 119 yıllık rezerv ömrü ile kömür olmak üzere, toplam fosil yakıt
kullanımında artışın süreceği tahmin edilmektedir.
Projeksiyonlarda enerji tüketiminin artacağı öngörüsü yer almakla birlikte 2009 yılında enerji
tüketimi 1982’den itibaren ilk kez düşüş trendi göstermiştir. Ekonomik krizin etkisi ile enerji
tüketimi 2009 yılında en düşük orana ulaşmış, tüketimdeki bu daralma özellikle OECD
ülkeleri ve eski Sovyet coğrafyasındaki ülkelerden kaynaklanmıştır. Bunun yanında küresel
anlamda CO2 salınımında da 1998’den itibaren ilk kez düşüş gözlenmiştir.
2009
Projeksiyon
250,0
200,0
Q BTU
150,0
100,0
50,0
0,0
1980
1985
1990
1995
Petrol
2000
Doğalgaz
2005
Kömür
2010
Nükleer
2015
2020
2025
2030
Yenilenebilir
ġekil 1. 2009 Yılı Dünya Birincil Enerji Tüketimi, QBTU (Kaynak: EIA)
Petrol Sektörü
Petrol Ticareti
Küresel petrol ticaretinde 2008 yılında olduğu gibi 2009 yılında da %3,1 (1,7 milyon v/g)’lik
daralma yaşanmıştır. Bu oran 1987’den itibaren görülen en büyük düşüştür. ABD’de
tüketimin azalması ve artan iç üretim nedeniyle net ithalat %84 oranında düşmüş, ihracatçı
ülkelerin olduğu Orta Doğu’da ise üretimin azalması ve iç tüketimin artması nedeniyle petrol
ihracatında ciddi bir azalma görülmüştür.
2
Petrol Tüketimi
Dünya petrol tüketiminde 1982 yılından itibaren en büyük düşüş oranı 2009 yılında
kaydedilmiştir. Petrol tüketimi 2009 yılında 2008 yılına oranla %1,7’lik (1,2 milyon v/g)
düşüş ile 84,1 milyon v/g olarak gerçekleşmiştir.
OECD ülkelerinde tüketim %4,8 (2 milyon v/g) düşmüştür. OECD dışı ülkelerde, özellikle
Çin, Hindistan ve Orta Doğu ülkelerinde ise tüketim artış hızı yavaşlamış ve 2001 yılından
itibaren en düşük artış hızı kaydedilmiştir.
ġekil 2. Yıllar Ġtibariyle Dünya Petrol Tüketimi, (bin v/g) (Kaynak:BP)
Uluslararası Enerji Ajansının tahminleri doğrultusunda, 2010 yılı ham petrol tüketim
miktarında bir miktar artış öngörülmekte ve 2010 yılı hampetrol tüketiminin 86,5 milyon v/g
olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
2010 yılında dünya petrol tüketiminde beklenen artış Uluslararası Para Fonu’nun iyimser
ekonomik beklentilerinden kaynaklanmaktadır. Küresel ekonomi gelişim sinyalleri vermekle
birlikte, belirsizlikler nedeniyle, hampetrol talebinde kaydadeğer bir artış olmaması da
mümkündür. Orta vadede talep artışının en yoğun beklendiği bölgeler; Asya, Orta Doğu ve
Latin Amerika’dır. 2015 yılında dünya hampetrol talep artışının %66’sının Asya kaynaklı
olması beklenmektedir.
ġekil 3. 2009 Yılı Petrol Tüketimi (Ġlk On Ülke), (bin v/g) (Kaynak:BP)
3
Petrol Rezervi
2008 yılında 1,33 trilyon varil olan dünya petrol rezervinde 2009 yılında önemli bir artış
olmamış; 700 milyar varillik bir artış yaşanmıştır. Ekonomik krizin etkisi ile düşen talep ve
artan fiyat ortamında, millileştirme rüzgarının da etkisi ile 2009 yılında dünya upstream
sektörüne yapılan yatırım miktarı 2008 yılına oranla %20 düşmüştür. 2010-2012 döneminde
upstream yatırımlarının artışa geçmesi beklenmekte ancak, 2014 yılına kadar rezerv artışının
yüksek olamayacağı düşünülmektedir. Rezerv artışının beklendiği Meksika Körfezinde ise
yaşanan kaza sonrası durum belirsizliğini korumaktadır.
ġekil 4. 2009 Yılı Dünya ĠspatlanmıĢ Petrol Rezervi, (milyar varil) (Kaynak: BP)
Petrol Rezerv Ömrü
2009 yıl sonu Dünya petrol rezerv ömrü ortalama 45,7 yıldır. 2009 yılı kaynaklarına göre
dünya petrol rezervinin %56,6’sına sahip Orta Doğu bölgesi, mevcut üretim miktarı
korunduğunda ve yeni keşifler yapılmadığı takdirde, yaklaşık 84,8 yıl yetecek kadar petrol
rezervine sahiptir.
ġekil 5. 2009 Yılı Dünya Rezerv Ömrü, (yıl) (Kaynak:BP)
4
Petrol Üretimi
2009 yılında dünya petrol üretiminde 2008 yılına oranla %2,6’lık bir düşüş kaydedilmiş ve
petrol üretimi 80 milyon v/g olarak gerçekleşmiştir. OPEC %7,3’lük (2,5 milyon v/g) üretim
kesintisi ile üretimini 33,08 milyon v/g olarak gerçekleştirmiştir. Üretim düşüşü gerçekleşen
diğer bir bölge de Afrika’dır. Petrol üretiminde, Dünya çapında yaşanan bu düşüş 1982’den
itibaren yaşanan en ciddi düşüştür.
OPEC dışı ülkelerde ise petrol üretimi %0,1 (69 milyon v/g) artmıştır. ABD’de üretim artışı
%7 (462 bin v/g) ile dünyadaki en yüksek üretim artışı olmuştur. Üretim artışı yaşanan diğer
ülkeler Rusya, Brezilya, Kazakistan ve Azerbaycan, üretim düşüşü yaşanan ülkeler ise; S.
Arabistan, BAE ve Kuveyt olarak sıralanabilir. Genel olarak OECD ülkelerinde üretim düşüşü
devam etmiştir.
Rafinaj
Kısa vadede krizin etkileri rafinajda da azalmıştır. Ancak küresel ekonomideki canlanmaya
rağmen, rafinaj sektörü halen kriz öncesi durumuna ulaşamamıştır. Sektör bir yeniden
yapılanma ve konsolidasyon sürecine girmiştir. 2009 yılında hampetrol rafinaj kapasitesi bir
önceki yıla oranla 2 milyon v/g artarken petrol tüketimi 1,2 milyon v/g azalmıştır. Rafinaj
kapasitesinde yaşanan %2,2’lik artış 1999’dan itibaren yaşanan en büyük artıştır.
Rafinaj sektöründe en fazla kapasite artışı Asya Pasifik bölgesinde olmuştur. En büyük
kapasite daralması ise Avrupa Birliği ve diğer OECD bölgelerinde gerçekleşmiştir.
ġekil 6. 2005-2009 Dönemi Dünya Rafinaj Miktarı, (milyon v/g) (Kaynak: IEA – OMR)
Başta Çin ve Hindistan olmak üzere OECD dışındaki ülkelerin rafinaj kapasiteleri toplamı
OECD ülkelerinin rafinaj kapasitelerini ilk kez geride bırakmıştır.
5
ġekil 7. Yıllara göre Küresel Rafineri Kapasitesi, (bin v/g) (Kaynak:BP)
OECD ülkelerinde ise 2009 yılında rafinaj miktarında bir düşüş eğilimi gözlenmekle birlikte,
OECD ülkeleri dışındaki Rusya, Çin ve Hindistan’da 2009 yılı rafinaj miktarı 2004-2008
döneminden daha yüksek gerçekleşmiştir.
Petrol Fiyatları
Petrol piyasalarında, 2009 yılında son derece dalgalı bir fiyat seyri gözlenmiştir. 2009 yılı ilk
üç ayında küresel ekonomik krizin etkisiyle 40-50 $/v bandında seyreden petrol fiyatları,
alınan ekonomik tedbirlerle yılın ikinci üç aylık döneminde artış trendine geçmiş, Ağustos Eylül döneminde 65-75 $ bandında hareket ederek Aralık ayı sonunda 78,25 $/v’e kadar
yükselmiştir. 2008 yılına oranla %38 düşen ortalama günlük WTI petrol fiyatı 2009 yılında
61,92 $/v olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 1986 yılından itibaren en büyük düşüş oranıdır.
Amerikan Dolarının değer kaybetmesi, ABD-İran-İsrail gerginliği, Rusya-Avrupa petrol boru
hatlarına ilişkin jeopolitik gerginlikler, ekonomik canlanma politikalarının talebi artırması,
Çin’in büyümeye devam etmesi, emtia piyasalarındaki spekülatif hareketler ve stokların
azalması halinde petrol fiyatlarının yükselmesi beklenmektedir.
2010 yılında küresel ekonomideki toparlanma beklentisine rağmen Yunanistan’daki
ekonomik krizin diğer ülkelere yayılması korkusu ile düşen petrol fiyatları, Uluslararası Para
Fonu ve AB’nin Yunanistan’a yardım kararının ardından Mayıs başında 75 $/v seviyesinden
yükselmeye başlamıştır.
ġekil 8. 2009 Yılı Aylık WTI Petrol Fiyatları (ABD Doları/v)
6
Ancak, küresel krizde meydana gelebilecek ikinci dalga, Amerikan Dolarının değerinin
yükselmesi, Irak petrol üretim miktarının artması, ABD’de petrol piyasalarında spekülasyon
önleyici yasanın kabulü ve OPEC ülkelerinin kotalara uymaması halinde petrol fiyatlarının
düşmesi söz konusudur.
Doğal Gaz Sektörü
Doğal Gaz Ticareti
Eski Sovyet Coğrafyasında gerçekleşen doğal gaz ticareti göz ardı edildiğinde, küresel doğal
gaz ticareti 2009’da %2,1 azalmıştır. Boru hatları ile yapılan doğal gaz ticaretinde %5,8
azalma LNG ticaretinde ise %7,6 artış olmuştur. Katar’ın ihracat artışı ve Rusya’nın bir LNG
ihracatçısı olarak sektörde yer alması ile LNG ticareti doğal gaz ticaretinin %30,5’ini kapsar
hale gelmiştir.
Doğal gaz ticaretindeki düşüş ile Rusya’dan Avrupa’ya ve Kanada’dan ABD’ye ihraç edilen
doğal gaz miktarı da azalmıştır.
ABD
Kanada
Meksika
G. ve O. Amerika
Avrupa ve Avrasya
Orta Doğu
Afrika
Asya Pasifik
Doğal Gaz
LNG
ġekil 9. 2009 Yılı Dünya Doğal Gaz Ticareti, (milyar m3 ) (Kaynak: BP)
Doğal Gaz Tüketimi
2009 yılında Orta Doğu ve Asya Pasifik ülkeleri dışında Dünya doğal gaz tüketiminde
%2,1’lik bir düşüş yaşanmıştır. Orta Doğu ve Asya-Pasifik’te (özellikle Çin’de) ise önemli
miktarda tüketim artışı gerçekleşmiştir.
OECD ülkelerinde 2009 yılı doğal gaz tüketimi 2008 yılına oranla %3,1 azalmış ve 1,44
trilyon m3 olarak gerçekleşmiştir. Yaşanan bu düşüş, 1982’den itibaren en ciddi düşüştür.
OECD ülkeleri arasında doğal gaz tüketiminde ilk sırada, 2008 yılında da olduğu gibi, ABD
yer almış, doğal gaz tüketiminin %1,5 oranında düşmesine rağmen ABD en fazla doğal gaz
tüketen ülke olmuştur. Rusya’da da geçen yıla göre %6,1’lik bir düşüş ile 389,7 milyar m3’lük
bir doğal gaz tüketimi gerçekleşmiştir.
7
Doğal Gaz Rezervi
2008 yılında 185,3 trilyon m3 olan dünya doğal gaz rezerv miktarı, 2009 yılında bir miktar
artarak 187,5 trilyon m3 olarak gerçekleşmiştir. Dünya doğal gaz rezervinin mevcut üretim
düzeyi ile 62,8 yıllık bir ömrü bulunmaktadır. Dünya doğal gaz rezerv kaynakları genel olarak
Orta Doğu’da, Avrupa ve Avrasya ülkelerinde bulunmaktadır.
76,18
80
70
63,09
60
50
40
30
20
10
8,06
9,16
G . ve O .
A merika
K . A merika
14,76
16,24
A frika
A s ya
P as ifik
0
A vrupa ve
A vras ya
O rta Doğu
ġekil 10. 2009 Yılı Dünya ĠspatlanmıĢ Doğal Gaz Rezervleri (trilyon m3 ) (Kaynak: BP)
2009 yılında 44,4 trilyon m3’lük ispatlanmış rezerv miktarı ile ilk sırada yer alan Rusya
Federasyonu’nu 29,6 trilyon m3 ile İran, 25,5 trilyon m3 ile Katar izlemektedir.
ġekil 11. 2009 Yılı Dünya ĠspatlanmıĢ Doğal Gaz Rezervi, (Ġlk On Ülke), (trilyon m3 ) (Kaynak: BP)
Doğal Gaz Rezerv Ömrü
Doğal gaz talebinin azalması 2009 yılı doğal gaz üretiminde düşüşe neden olmuştur. Bu
nedenle 2008 yılında 60,4 yıl olan rezerv ömrü ciddi bir rezerv artışı olmadığı halde 2009
yılında 62,8 yıla yükselmiştir.
8
Doğal Gaz Üretimi
Doğal gaz üretiminde tarihte ilk kez düşüş kaydedilmiştir. Rusya’da (%12,1) ve Avrupa’nın
birçok ülkesinde yaşanan üretim düşüşü, ekonomik krizin ve küresel ısınmanın etkisi ile
talebin düşmesi ve rekabetçi fiyatlara sahip olan LNG üretiminin artmasından
kaynaklanmıştır. ABD, unconventional gaz üretimde devam eden yükseliş ile son üç yıl
boyunca dünyanın en yüksek üretim artış oranını gerçekleştirmiştir.
Diğer
Asya Pasifik
Avrupa ve Avrasya
K. Amerika
ġekil 12. Yıllar ve Bölgeler Ġtibariyle Dünya Doğal Gaz Üretimi, (milyar m3) (Kaynak: BP)
Asya Pasifik ve Orta Doğu’da (özellikle İran, Katar, Hindistan ve Çin’de) doğal gaz üretim
artışı görülmüştür.
ġekil 13. 2009 Yılı Dünya Doğal Gaz Üretimi, (Ġlk On Ülke), (milyon m3 ) (Kaynak: BP)
Doğal Gaz Depolama
Dünya’nın 2000 yılında 328 milyar m3 olan yeraltı doğal gaz depolama hacminin, 2030
yılında 684 milyar m3 olması beklenmektedir. Bu artışın %80’inden fazlası Kuzey Amerika,
Avrupa ve geçiş dönemindeki ülkelerce gerçekleştirilecektir. Doğal gaz piyasalarının
liberalleşmesi ile doğal gazın kısa dönemdeki ticaretinin ve buna bağlı olarak doğal gaz
depolama talebinin artması beklenmektedir. Doğal gaz tüketimi yüksek olan Çin ve ihracat
9
miktarı yüksek olan İran gibi ülkeler de bu durumun farkına vararak, doğal gaz depolama
tesisleri inşa etmeye başlamışlardır.
Doğal Gaz Fiyatları
New York borsasındaki Henry Hub fiyatları itibari ile Mart 2009 başında $3,8 civarında olan
doğal gaz fiyatları 2009 yılı boyunca dalgalı bir seyir izlemiş, yaz aylarında daha fazla
düşerek Eylül 2009’da 2,98 $’lık fiyat ile yılın en düşük rakamlarına ulaşmıştır. Ocak 2010
tarihinde 5,84 $ civarına yükselen doğal gaz fiyatları Şubat ayında yeniden düşüşe geçmiş ve
Mayıs ayında 4,15 $/milyar BTU olarak gerçekleşmiştir. Bu düşük fiyat trendinde
Yunanistan’daki borç krizinin muhtemel etkilerine dair endişelerin yanısıra, Avrupa ve Kuzey
Amerika’nın doğal gaz yerine kömür kullanımına ağırlık vermesi, daha düşük satış fiyatına
sahip LNG üretiminin artması ve küresel ısınma da etkili olmuştur.
25,00
Projeksiyon
Konut fiyatı
Henry Hub Spot Fiyatı
20,00
Kuyubaşı Fiyatı
15,00
10,00
5,00
Eyl.11
May.11
Oca.11
Eyl.10
May.10
Oca.10
Eyl.09
May.09
Oca.09
Eyl.08
May.08
Oca.08
Eyl.07
May.07
Oca.07
Eyl.06
May.06
Oca.06
0,00
ġekil 14. Kısa Dönemli Doğal Gaz Fiyat Projeksiyonu, ($/MMBTU) (Kaynak: EIA)
Unconventional Gaz Üretimi ve Enerji Sektörüne Etkileri
Son 10 yılda özellikle ABD’de ileri teknoloji ve sermaye gerektiren unconventional gaz
üretimi konusunda önemli gelişmeler yaşanmakta, yatay sondaj ve modern çatlatma teknikleri
gibi yeni teknolojiler kullanılmaktadır.
Kuzey Amerika’da unconventional gaz üretimi için 20 yıllık bir çalışma ile özellikle yatay
sondaj teknolojisi ve hidrolik çatlatma yöntemlerinin geliştirilmesi sağlanmıştır. Sözkonusu
teknolojiler unconventional gazın üretim potansiyelinin açığa çıkarılmasında önemli rol
oynamaktadır. Bu gelişmeler neticesinde ABD’de tight gaz ve şeyl gaz üretimleri artmaktadır.
10
Ortaya çıkan bu yeni durumda ABD’de şeylden üretilen doğal gaz ile çalışabilecek elektrik
santrallerinin kurulması, doğal gaz ile çalışan otobüs ve kamyonların yaygınlaşması
sözkonusu olabilecektir.
Küresel alanda şeyl gazın yeni teknoloji ile daha ucuz hale gelmesi, Dünya gaz rezerv
miktarında artış meydana getirmesi ve ABD’nin ithalat miktarının düşmesi gaz fiyatlarını
düşürecektir.
Halihazırda unconventional üretimin toplam gaz arzını arttırması ile gaz fiyatları baskı altına
alınmıştır. Doğal gaz için yeni tüketim teknolojilerinin geliştirilmesi ile Dünya ticaretinde de
önemli değişiklikler meydana gelmesi beklenmektedir. Dolayısıyla unconventional gaz
üretimi bir devrimin başlangıcı olarak nitelenmektedir.
Petrol ve Doğal Gaz Sektöründe 2010 Yılında KarĢılaĢılması Muhtemel Sorunlar
Her ne kadar ekonomik krizin enerji piyasasına etkisi sürse de 2009 ile karşılaştırıldığında
2010 yılında sektörde düzelme eğilimi beklenmektedir.
Petrol ve doğal gaz sektörü genel ekonomik eğilimlerden etkilenmekte ve mevcut ekonomik
yapı içinde de krizler, dalgalanmalar söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla sektör için en
ciddi sorun genişleme dalgasının sürekli olacağına inanarak - riskleri göz ardı ederek - uzun
dönemli yatırımlar yapmak, finansman konusundaki ihtiyacı uzun dönemli krediler ile
karşılamaya çalışmak ve piyasalara aşırı güvenmek olacaktır.
Sonuç olarak petrol ve doğal gaz sektörü küresel ekonominin toparlanma sürecine girmesi ile
birlikte yeniden canlanacaktır. 2010 yılı için ciddi bir risk unsuru bulunmamakla birlikte en
önemli sorun genişleme dalgasının bir gün sona ereceğinin unutulması ile ortaya çıkacaktır.
Diğer taraftan, 2010 yılının ikinci yarısındaki 20 Nisan 2010 tarihinde Meksika Körfezinde
BP’nin operatörlüğündeki Transocean Ltd.’ye ait bir sondaj platformunun yanarak batması
sonucu kuyudan sızan petrol bir çevre felaketine neden olmuştur. Büyük tartışmalara neden
olan kazanın ilerleyen günlerde sektörde çeşitli etkiler doğuracağı da açıktır.
Kıyıda
Sığ Sular
Derin Sular (600+ feet)
ġekil 15. 2005-2009 dönemi Petrol ve Doğal Gaz KeĢifleri ile Eklenen Rezerv miktarları, milyon vpe (Kaynak: IHS CERA)
11
Kazanın olduğu Nisan ayında doğal gaz piyasalarında herhangi bir etki görülmemiş olup,
platformun arama platformu olması nedeniyle, kısa vadeli etkinin de sınırlı olacağı
düşünülmektedir. Uzun vade de ise arama ve üretim faaliyetleri için güvenlik masraflarının
artması yönünde etkili olması beklenmektedir. Ayrıca hükümetlerin çevre koruma ve güvenlik
ile ilgili daha ciddi düzenlemelere gitmeleri ve petrol şirketlerine verilen lisansların daha ağır
şartlara bağlanması beklenmektedir.
Derin sularda yapılan keşiflerin sayısında özellikle 2006 yılından itibaren büyük artış
kaydedilmiştir. Ayrıca ülkelerin ve şirketlerin de yeni rezerv bulmak için çabaladıkları
dikkate alındığında açık denizde hidrokarbon arama faaliyetlerinin yoğun şekilde süreceği
öngörülebilir.
Ancak, servis sektöründe çalışan firmalar ile operatör olarak çalışan firmalar arasındaki ilişki
güvenlik sorumlulukları açısından farklılaşabilir ve şirketler kötü senaryolarının yanına daha
kötü senaryolarını ekleyebilirler. Bu çerçevede şirketlerin hazırlık durumlarına bağlı olarak
sigorta gibi tedbir masraflarının artması, arama ve üretim masraflarını da arttıracaktır.
Masrafların artması ise bir kısım şirketleri deniz faaliyetlerinden kara faaliyetlerine yönelmesi
ile sonuçlanabilir.
12
TÜRKĠYE’DE PETROL ve DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ
Ülkemizde 2009 yılında, 30,10 adam/ay jeolojik saha çalışması, 84,46 ekip/ay jeofizik saha
çalışması gerçekleştirilmiş, 51 adet arama kuyusu, 50 adet tespit kuyusu, 42 adet üretim
kuyusu olmak üzere toplam 143 adet kuyu açmış olup, 243.255 metre sondaj yapmıştır.
2009 yılı üretimi ise; toplam 2,4 milyon ton petrol ve 729,4 milyon m3 doğal gaz olup,
günümüze kadar toplam 133,1 milyon ton petrol ve 11,3 milyar m3 doğal gaz üretimi
gerçekleştirilmiştir. 2009 yılı sonu itibariyle kümülatif petrol üretiminin %76’sı TPAO
tarafından gerçekleştirilmiştir.
ġekil 16. Yıllar Ġtibariyle Türkiye Hampetrol Üretimi, (milyon ton) (Kaynak PĠGM)
Ülkemizde doğal gaz üretimi ise yıllar itibariyle artış trendi göstermiş, 1999 yılında
Kuzey Marmara ve Değirmenköy sahalarının yeraltı doğal gaz depolama projelerine ilişkin
planların oluşturulması amacıyla, her iki sahadan yüksek debi ile gaz üretimi
gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca, 2002 yılından itibaren TPAO-Amity Oil ortaklığı tarafından Trakya’da
gerçekleştirilen yeni doğal gaz keşifleri ve eski sahalarda açılan yeni üretim kuyularının
devreye girmesi ile 2001 yılında düşen doğal gaz üretimi tekrar yükselişe geçmiş ve
2008 yılında tarihin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ancak bu artış 2009 yılında aynı hızda
seyretmemiş ve üretim 2008 yılına oranla %27 azalarak 729 milyon m3 olarak
gerçekleşmiştir.
ġekil 17. Yıllar Ġtibariyle Türkiye Doğal Gaz Üretimi, (milyon m3) (Kaynak: PĠGM)
13
2009 yılı sonu itibariyle kalan üretilebilir yurtiçi toplam petrol rezervimiz 299,8 milyon varil
(44,34 milyon ton) olup, yeni keşifler yapılmadığı takdirde, bugünkü üretim seviyesi ile
yurtiçi toplam ham petrol rezervlerimizin 18,5 yıllık bir ömrü bulunmaktadır. 2009 yılı sonu
itibariyle kalan üretilebilir yurtiçi toplam doğal gaz rezervimiz ise 6,2 milyar m3’tür. Yeni
keşifler yapılmadığı takdirde, bugünkü üretim seviyesi ile yurtiçi doğal gaz rezervlerimizin
8,5 yıllık bir ömrü bulunmaktadır. Ancak, dünyada son 10 yıldan bu yana gelişmekte olan
teknoloji ve metodlar kullanılarak şeylden petrol ve gaz üretimi mümkün görülmektedir. Bu
kapsamda TPAO, ülkemizin yadsınamayacak büyüklükte olduğu düşünülen şeyl gaz
potansiyelini değerlendirebilmek üzere Güneydoğu Anadolu ve Trakya Bölgelerinde toplam
4 adet kuyu açılması amacıyla Transatlantic /TEMI firması ile bir anlaşma imzalamıştır.
Türkiye’deki petrol sahalarının % 10’u 25-500 milyon varil rezerve sahip olup, kalan % 90’ın
rezervi 25 milyon varilden azdır. Başka bir deyişle, Türkiye’de keşfedilmiş petrol sahalarının
% 90’ı küçük saha % 10’u ise orta büyük saha sınıfındadır.
ŞİRKETLER
Rezervuardaki
Petrol
TPAO
N.V. Turkse Perenco
Petroleum E.M.I + Dorchester
TPAO + Tiway Oil
TPAO + N.V. Turkse Perenco
Aladdin + GYP
Aladdin + GYP + Tiway Oil
Aladdin + GYP + EOT
TPAO + Amity Oil
Extreme-Petrako
TPIC
Diğer
TOPLAM
5.406,11
571,18
539,00
49,61
105,27
57,25
24,30
25,00
0,14
8,39
0,06
0,03
6.786,34
Üretilebilir Petrol
Kalan Üretilebilir
Petrol
868,35
200,84
94,00
19,60
30,81
9,10
6,19
7,50
0,14
1,68
0,06
0,03
1.238,30
226,52
31,11
9,96
1,78
15,72
1,53
4,09
7,43
0,01
1,68
0,001
299,82
ġekil 18. . 2009 Yılı Sonu Ġtibariyle Türkiye Ham Petrol Rezervleri, (milyon varil) (Kaynak PĠGM)
ŞİRKETLER
TPAO
N.V. Turkse Perenco
Amity Oil Int. + TPAO
Thrace Basin
Thrace Basin + Pinnacle Turkey
TPAO + Petrol Ofis + Stratic + Tiway
Amity Oil Int.
TOPLAM
Rezervuardaki
Doğal Gaz
11.567
4.654
1.922
1,948
1,298
1,740
10.5
23.140
Üretilebilir
Doğal Gaz
8.690
3.258
1.504
1.798
1.169
1.094
11
17.524
Kalan Üretilebilir
Doğal Gaz
1.143
2.989
306
595
482
695
11
6.221
ġekil 19. 2009 Yılı Sonu Ġtibariyle Türkiye Doğal Gaz Rezervleri, (milyon m3) (Kaynak PĠGM)
TPAO’NUN SEKTÖRDEKĠ YERĠ
TPAO, önümüzdeki yıllarda “Ülkemizin petrol ve doğal gaz ihtiyacını karĢılayan, çalıĢılması
en çok arzu edilen, bölgesinde etkin bir dünya enerji Ģirketi olmak” vizyonu doğrultusunda,
büyük başarılara ve projelere imza atarak, yetişmiş insan gücü ve güçlü organizasyon yapısı
yanında, gelişmiş teknolojisi ile de uluslararası arenanın önemli bir oyuncusu haline gelecektir.
Bu amaçla TPAO’nun dinamik, güçlü, uluslararası petrol şirketleri ile rekabet edebilecek yapıda
etkin bir petrol şirketi olarak yeniden yapılandırılması ihtiyacı bulunmaktadır.
14
Uluslararası Piyasada TPAO
TPAO; yurtdışı faaliyetleri kapsamında, zengin hidrokarbon rezervleri ve yatırım fırsatlarıyla
büyük ilgi toplayan Hazar Bölgesi'nde, uluslararası büyük petrol şirketleri ile oluşturulan
konsorsiyumlara iştirak etmek suretiyle Azerbaycan’da, Azeri-Çıralı-Güneşli, Şah Deniz ve
Alov Projeleri olmak üzere 3 büyük projedeki arama ve üretim faaliyetlerinde, Kazakistan
sahalarında ise üretim vb. faaliyetlerinde bulunmaktadır.
2007 yılı itibariyle TPAO'nun yurtdışı üretimi yurtiçi üretim miktarını aşmıştır. Yurtdışı
üretimimizin büyük kısmı Azerbaycan'daki Azeri-Çıralı-Güneşli Üretim Projesinden
gelmektedir. 2006 yılında BTC Ham Petrol Boru Hattı devreye girmiş olup, bu sayede
Azerbaycan projelerinin üretimlerinin artarak 2010-2011 döneminde en yüksek seviyeye
ulaşması beklenmektedir.
TPAO ortağı olduğu Şah Deniz Projesi ile yurtdışındaki ilk doğal gaz üretimini
gerçekleştirmiş olup, bu üretimle birlikte, Ortaklığımız ülkemiz doğal gaz ihtiyacının bir
kısmını da yurtdışından karşılamaya başlamıştır. Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı
(SCP) Projesi ise Şah Deniz projesindeki üretim faaliyetlerine bağlı olarak sürekli gaz sevkine
başlamıştır. Projenin ana hedefi, ikinci aşamada bölge doğal gazının Türkiye üzerinden
Avrupa’ya iletilmesidir.
İran Körfezi’ndeki Güney Pars gaz-kondensat sahasının 22, 23 ve 24. fazlarının Ortaklığımız
tarafından geliştirilip üretilmesi hususunda görüş birliğine varılmış olup, taraflar arasındaki
görüşmelere ve ortak işbirliği imkanlarının değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar
sürdürülmektedir.
2009 yılında Irak’ta bir ofis açan Ortaklığımız % 10 hisse sahibi olduğu konsorsiyum ile
Badra sahasındaki ihaleyi kazanmıştır. Badra sahasında; öngeliştirme planının 2010 yılı 3.
çeyreğinde onaylanmasını müteakip çalışmalara başlanacaktır. Ayrıca, 20 Kasım 2008
tarihinde TPAO, BOTAŞ ve Shell arasında Irak'ta doğalgaz arama, işletme, taşıma ve
pazarlama faaliyetlerini kapsayan işbirliği için mutabakat zaptı imzalanmış olup, söz konusu
mutabakat zaptıyla, Irak’ta üretilecek doğalgazın Türkiye üzerinden dünya piyasalarına ihraç
edilmesi amaçlanmaktadır.
Libya’da ise; 2009 yılında ilk arama sondajı ile petrol keşfi yapılmıştır. Petrol potansiyeli
yüksek olan ruhsatta 2010 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanan sondaj faaliyetleri
kapsamında 4 adet arama kuyusu daha petrol keşfi ile sonuçlanmıştır.
15
Dünya hampetrol ve doğal gaz sektöründeki ilk 100 şirket arasında TPAO’nun yeri
(2008 verileri ile);
TPAO2009
TPAO2008
Rosneft
BP
Exxon
Mobil
INOC
PDV
CNPC
KPC
NIOC
Pemex
Saudi Aramco:10,8 milyon v/g
Saudi
Aramco
5,0
4,5
4,0
3,5
3,0
2,5
2,0
1,5
1,0
0,5
0,0
ġekil 20. 2008 Yılı Günlük Hampetrol Üretiminde Ġlk 10 ġirket ve TPAO, milyon v/g (Kaynak: Energy Intelligence, 2010)
Gazprom8,8 milyar vpe/g
2,0
1,8
1,6
1,4
1,2
1,0
0,8
0,6
0,4
TPAO-2009
TPAO-2008
Uzbekneftegas
Petronas
CNPC
Sonatrach
Saudi Aramco
BP
Royal Dutch
Shell
Exxon Mobil
NIOC
0,0
Gazprom
0,2
ġekil 21. 2008 Yılı Günlük Doğal Gaz Üretiminde Ġlk 10 ġirket ve TPAO, milyar vpe/g (Kaynak: Energy Intelligence, 2010)
Saudi Aramco: 264,1 milyar v
140
120
100
80
60
40
TPAO-2009
TPAO-2008
Rosneft
NNPC
CNPC
Libya NOC
Adnoc
PDV
KPC
INOC
NIOC
0
Saudi Aramco
20
ġekil 22. 2008 Yılı Sonu Hampetrol Rezervinde ilk 10 ġirket ve TPAO, milyar v (Kaynak: Energy Intelligence, 2010)
16
NIOC:174,3 trilyon vpe
120
100
80
60
40
TPAO-2009
TPAO-2008
INOc
Petronas
Adnoc
Sonatrach
Turkmengas
Saudi
Aramco
PDV
Gazprom
QP
0
NIOC
20
ġekil 23. 2008 Yılı Sonu Doğal Gaz Rezervinde Ġlk 10 ġirket ve TPAO, trilyon vpe (Kaynak: Energy Intelligence, 2010)
Ulusal Piyasada TPAO
Ülkemizin, 11 yılda ithal edeceği petrol ve doğal gaza ödeyeceği fatura tutarının yaklaşık 480
milyar $ civarında olacağı öngörüldüğünde, bu yüksek ithalat faturasının karşılanabilmesi için
TPAO, yurtiçi ve yurtdışı hidrokarbon arama ve üretimine büyük bir önem vermektedir.
Uluslararası stratejilerin oluşturulması ve siyasetin şekillenmesinde büyük öneme sahip
hidrokarbon kaynakları, ulusal güvenliğin de vazgeçilmezidir.
Ortaklığımızca son yıllardaki arama, sondaj, kuyu tamamlama ve üretim faaliyetleri
sonucunda; Ortaklığımızın yurt içi petrol üretiminde %28’lik (yaklaşık 29.000 v/g’den 37.000
v/g’e) bir artış sağlanmış olup, yapılması planlanan arama, üretim ve sondaj çalışmalarıyla bu
artışın daha büyük boyutlara taşınması hedeflenmektedir. Ortaklığımız 2009 yılında, yurtiçi
ve yurtdışındaki petrol eşdeğeri üretimini yaklaşık 72.000 v/g seviyelerine ulaştırmıştır.
Karadeniz’in derin sularının altında tespit edilen cazip ve devasa yapıların, muhtemel
hidrokarbon potansiyelinin araştırılması, keşfi, tespiti ve üretilmesine ilişkin yatırımlar, riski
minimize etmek amacıyla PETROBRAS ve EXXONMOBIL ile ortaklıklar tesis edilmiştir.
Bu kapsamda 2 ve 3 boyutlu sismik verilerin değerlendirme çalışmalarının yanı sıra sondaj
çalışmalarına da devam edilmektedir.
ġekil 24. Türkiye’deki Petrol ġirketlerinin 2009 Yılı Sonu Ġtibariyle Hampetrol Üretim Payları (Kaynak PĠGM)
17
Son on yılda petrol üretiminde %14 oranında düşüş gözlenmiştir. Ancak son yıllarda görülen
üretim miktarındaki azalma 2009 yılında durdurulmuştur. TPAO, özellikle 2003 yılından
sonra Batman Bölgesinde uyguladığı üretimi arttırma çalışmaları sonucunda, 2004 yılında
üretim düşüşünü durdurmuş, kara alanlarının yanı sıra petrol ve doğal gaz potansiyelinin
yüksek olduğu düşünülen deniz alanlarına yönelmiştir.
Doğal gaz üretimi TPAO, N.V. Turkse Perenco, Amity Oil Int., Thrace Basin, Pinnacle
Turkey, Petrol Ofisi, Stratic ve Tiway Oil tarafından yapılmaktadır. 2009 yılı sonu itibariyle
ülkemiz doğal gaz üretiminin ise %38’i TPAO tarafından gerçekleştirilmiştir.
ġekil 25. Türkiye’deki ġirketlerin 2009 Yılı Sonu Ġtibariyle Doğal Gaz Üretim Payları (Kaynak PĠGM)
Ayrıca TPAO-BP ortaklığında yürütülen Doğu Karadeniz arama çalışmaları kapsamında
Türkiye’nin ilk derin deniz sondajı 2006 yılında tamamlanmış olup, TPAO bu çalışma ile
derin deniz sondaj teknolojisi ile ilgili ilk deneyimini kazanmıştır.
Son 10 yılda özellikle K.Amerika’da geliştirilen teknoloji ile unconventional gaz üretiminde
önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ülkemizde de TPAO TransAtlantic/TEMI ile
unconventional gaz rezervuarlardan petrol ve doğal gaz üretimi sağlamak amacıyla Nisan
2010 tarihinde bir mutabakat zaptı imzalanmıştır. Ülkemizde bir ilk olacak unconventional
yöntemle gaz üretiminin ülkemiz hidrokarbon ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlaması
beklenmektedir.
Doğal Gaz Depolama
Doğal gazın yaygın olarak kullanıldığı bütün ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de doğal gaz
talebi mevsimlere göre değişmekte, kış aylarındaki talep yaz aylarındaki talebin iki katına
kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle, yaz aylarında talep fazlası gazın saklanabileceği, kış
aylarında da saklanan bu gazın artan talebi karşılamak için kullanıma sunulabileceği gaz
depolarına uzun süredir ihtiyaç duyulmaktadır.
Diğer taraftan, 18.04.2001 tarih ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu, doğal gaz ithal
eden şirketlerden ithal ettikleri doğalgazın %10’unu yurtiçinde depolama konusunda,
depolama şirketleriyle anlaşma yapması şartını aramaktadır. Ayrıca, doğal gazın toptan
satışını yapacak olan şirketlerin de gerekli depolama önlemlerini almaları zorunlu tutulmuştur.
Bu kapsamda, ülkemizin biri denizde diğeri karada olmak üzere toplam 1,6 milyar sm3
kapasiteli ilk yeraltı doğal gaz depolama projesi olan Silivri Doğal Gaz Depolama Projesi
çalışmaları TPAO tarafından 1998 yılında başlatılmış, tesiste 13 Nisan 2007 tarihinde
depolanan gazın geri üretimi gerçekleştirilmiştir.
18
Ancak, ülkemiz doğal gaz talebinin artması ve dışa bağımlılığın getirebileceği risklerin
önlenebilmesi için depolama kapasitesinin arttırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle
mevcut tesislerin depolama ve geri üretim kapasitelerinin 2014 yılının sonuna kadar üç
aşamada arttırma yönünde gerekli çalışmalara TPAO tarafından başlanmıştır.
RAFĠNAJ SEKTÖRÜ
Genel Durum
Türkiye’de Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ)’a ait İzmit, İzmir, Kırıkkale ve
Batman olmak üzere toplam dört adet rafineri faaliyet göstermektedir.1962 yılında işletmeye
alınan ATAŞ Rafinerisi ise Temmuz 2004 tarihinde depolama faaliyetlerine yönelerek rafineri
faaliyetlerine son vermiştir. Ataş Rafinerisinin faaliyetlerine son vermesi ile 32 milyon ton/yıl
olan Türkiye toplam rafineri kapasitesi 28,1 milyon ton/yıl’a düşmüştür.
Rafineri
İzmit
İzmir
Kırıkkale
Batman
TOPLAM
Yıllar
Kapasite ve KKO*
(Mton/yıl ve %)
2007
2008
2009
Kapasite
11
11
11
KKO
100
94
75
Kapasite
11
11
11
KKO
97
93
67
Kapasite
5
5
5
KKO
63
58
62
Kapasite
1,1
1,1
1,1
KKO
71
72
58
Kapasite
28,1
28,1
28,1
KKO
91,1
86
69
KKO*: Kapasite Kullanım Oranı
ġekil 26. Rafinaj Sektöründe Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları (Kaynak: 2010 Yılı TÜPRAġ Faaliyet Raporu)
Rafinerilerde ĠĢlenen Hampetrol
Ülkemizde 2009 yılında 0,5 milyon tonu stoktan olmak üzere, toplam 16,98 milyon ton
hampetrol işlenmiştir. Şubat 2009 tarihinde kriz ortamındaki talep yetersizliği nedeniyle İzmir
Rafinerisinde planlı duruş gerçekleştirilmiştir.
ġekil 27. 2009 Yılı Rafineri Bazında ĠĢlenen Hampetrol Miktarı (milyon ton)
19
Rafinerilerde Üretilen Petrol Ürünleri
2009 yılında petrol ürünleri üretimi 15,97 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, 2008 yılına
oranla %29,9 oranında azalmıştır.
Fuel Oil
ġekil 28. 2009 Yılı Türkiye Rafinerilerinde Üretilen Petrol Ürünleri Dağılımı
Sektörün Rekabet Gücü
TÜPRAŞ’a ait dört rafineriye ek olarak;
EPDK’ya lisans başvurusunda bulunan ve lisans alan çeşitli şirketlerin yanı sıra diğer
başvuruların da kabul edilmesi ile Ceyhan’da toplam 15 milyar ABD Doları’na yakın bir
rafineri yatırımı planlanmıştır. Böylece Ceyhan’ın yıllık 35 milyon ton hampetrol işleme
kapasiteli bir enerji merkezi haline gelmesi beklenmektedir.
Milli petrol şirketi olarak TPAO’yu güçlü kılacak unsurlardan biri de Ceyhan Enerji
Merkezindeki projelerde etkin rol oynamaktır. Bu kapsamda, yukarıda bahsi geçen projelerin
tesisleri için kullanılabilecek arsa TPAO tarafından temin edilecek olup, TPAO
İskenderun-Dörtyol’da bu amaçla kullanılabilecek 3.430 dönümlük alana sahiptir.
20
Download