DOSYA / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR Çin Yuan’ı devalüe etti KÜRESEL PİYASALAR ENDİŞELİ Ç in Merkez Bankası, geçtiğimiz ay içinde para birimi yuanda devalüasyon yaptı. Yuanın değerinin düşürülmesi “Kur savaşları mı başlıyor?” sorusunu gündeme getirdi. Çin ihracatında sert bir gerileme meydana gelmişti. Çin’de ekonomik büyüme yüzde 7 ile son yıllarda olmadığı kadar düşük bir seviyede kaldı. 92 EKOVİTRİN EYLÜL 2015 Ç in Merkez Bankası, yuanı üçüncü kez devalüe etti. Çin’in resmi para birimi böylelikle, 2011 Ağustosu’ndan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Çin Merkez Bankası yetkilileri, serbest döviz kuru sisteminin hayata geçirilmesi yolunda önemli bir reformdan söz ediyorlar. Ancak uzmanlar, Çin ürünlerinin yurt dışında daha ucuz hale getirilmesi ve ihracatın canlanması amacıyla yuanın dış değerinin uzun dönemde düşük tutulacağından kuşkulu. Çin yuanı piyasada diğer para birimleri gibi işlem görmüyor. Yuan sabit kurla Amerikan Dolarına endekslenmişti. Merkez Bankası, her iş gününde yuanın dolar karşısındaki değerini belirliyor. Merkez Bankası döviz işlemlerinde yuanın dolar paritesinin aşağı ve yukarı yönde yüzde 2’lik oranda oynamasına imkan tanıyor. Büyüme son yılların en düşüğünde Yuanın devalüe edilmesi yatırımcıda kur savaşı başlayabileceği, bunun da küresel piyasaları etkileyeceği endişesi yaratıyor. Devalüasyonun ardından, Nikkei endeksi Tokyo borsasında yüzde 1,6 değer kaybıyla 20 bin 392 puana geriledi. Özellikle de çelik ve inşaat makineleri şirketlerinin hisseleri baskı altında. New York’ta petrol hisseleri de düşüşe geçti, zira dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden Çin’in ekonomisin zayıfladığı görüşü hâkim. EKOVİTRİN EYLÜL 2015 93 DOSYA / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR Reuters ajansı bir Singapurlu analistin, “Yuanın değerinin düşürülmesinin kalıcı mı olacağı konusunda bir şey söylemek için henüz erken. Zira böyle olursa diğer merkez bankaları da kendilerini Çin örneğini izlemek zorunda hissedebilir. Bunun sonucu olarak devalüasyon yarışı başlayabilir” şeklindeki değerlendirmesine yer verdi. Çin ihracatında sert bir gerileme meydana gelmiş- ti. Çin’de ekonomik büyüme yüzde 7 ile son yıllarda olmadığı kadar düşük bir seviyede kaldı. Bir dizi ekonomik göstergenin beklenenden daha zayıf bir seyir izlemesinden sonra son olarak sanayi üretimi de beklenmedik bir şekilde düştü. Çin İstatistik Dairesi, temmuz ayında sanayi sektöründeki büyümenin yüzde 6,0 olduğunu duyurdu. Bir önceki ay bu oran yüzde 6,8’di. Nordea Markets Kıdemli Ekonomisti Amy Yuan Zhuang: Dünya ekonomisi için kötü haber “Uzun süreli zayıf yuan beklentisi dünya ekonomisi için kötü bir haber ve küresel ekonomiye negatif yansıyacak.” N ordea Markets Kıdemli Ekonomisti Amy Yuan Zhuang PBoC’nin devalüasyon hamlesiyle yuanın ticaretteki ağırlığını artırmaya çalıştığını ve böylece büyümeyi canlandırmayı amaçladığını ifade ediyor. Devalüe kararında artan büyümeye ilişkin endişelerin en büyük rolü oynadığını belirten Zhuang, “Devalüasyon hamlesiyle Pekin yönetimi, ne pahasına olursa olsun bu yılki yüzde 7’lik büyüme hedefinin çok altına inilmesine engel olunacağı sinyali verdi” yorumunu yaptı. Zhuang, ilk devalüasyon hamlesinin ardından ikincisinin gelmesinin, yuanda uzun süreli zayıflık 94 EKOVİTRİN EYLÜL 2015 beklentilerini artırdığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Uzun süreli zayıf yuan beklentisi dünya ekonomisi için kötü bir haber ve küresel ekonomiye negatif yansıyacak. En büyük baskı ise Asya para birimlerinde hissedilecek. Bu doğrultuda, komşuyu zarara sokma politikası rekabeti kızıştırabilir. Keza devalüasyon haberinin ardından birçok Asya para birimi zayıfladı. Gelecek haftalarda, hatta aylarda yuan üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı bekliyoruz. Bu doğrultuda da dolar/yuan tahminimizi yıl sonu için 6,6’ya revize ettik.” Devalüasyonun küresel etkileri Ç ABD ENDİŞELİ Ç in Merkez Bankası’nın tutumuna Batı’dan farklı tepkiler geldi. Çok sayıda gözlemci, Pekin’in devalüasyon yaparak ihracata dayalı ekonomik büyümeyi teşvik etmesini anlayışla karşılıyor. Ancak Amerikan yönetimi biraz tedirgin oldukları yönünde bir mesaj verdi. ABD Maliye Bakanlığı, Çin’in daha fazla piyasa odaklı bir kur politikasını terk etmesinin rahatsız edici olabileceği açıklaması yaptı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise yuanın değerinin düşülmesinin ‘memnuniyetle karşılandığını’ açıkladı. Kurum, Çin Merkez Bankası’nın referans kurun belirlenmesinde piyasa hareketlerine daha fazla önem verilen yeni bir hesaplama yöntemi kullanılacağını duyurduğuna dikkat çekti. in’in yuanın değerini düşürmesinin ardından, küresel hisse senedi ve emtia piyasalarında sert düşüş yaşanırken, Asya para birimleri baskı altında kaldı. PBoC’nin müdahalesi sonrasında dolar, Endonezya rupisi karşısında tarihinin en yüksek seviyesine çıkarken, Hindistan Rupisi karşısında son 2 yılın zirvesini gördü. Kore wonu karşısında yüzde 3 değer kazanarak Ekim 2010’dan bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaşan dolar, Tayland bahtı karşısında son 3,5 yılın, Malezya ringiti karşısında tarihi zirveyi gördü. Emtia talebi açısından fiyatlar üzerinde belirleyici role sahip olan Çin’in yuanı devalüe etmesi sonrasında yükselen dolar, petrol fiyatlarında baskı yarattı. Bu durum gelirlerinin büyük bir kısmını petrolden elde eden Rusya piyasalarında da sarsıntıya neden olurken, enerji şirketlerine gelen satışlar öncülüğünde RTS endeksi 6 ayın en düşük seviyesine geriledi. Analistler uzun süreli bir düşük yuan politikasının küresel ekonomiye etkilerinin ağır olabileceği uyarısında bulunurken, bunun kur savaşlarını harekete geçirebileceği ve deflasyonist ortama neden olabileceği endişeleri dile getiriliyor. EKOVİTRİN EYLÜL 2015 95 ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR Çin öncülüğünde global ekonomi alarm veriyor Çin’in, yavaşlayan büyüme ve ABD’nin faiz artırımına gideceği beklentilerinin arttığı şu günlerde finansal piyasalardaki panik havası da aynı ölçüde artış gösterdi. Çin belki de son 25 yılın en düşük seviyesi yüzde 7 veya daha aşağısında büyüyebilir. Beste Naz SÜLLÜ Araştırma Uzmanı D ünya ekonomisinde önde gelen ülkelerin büyüme performanslarında çanlar çalmaya başladı. Çin son 15 yılda gerçekleştirdiği üretim ve ucuz işçilik atağıyla beraber dünya ekonomisinde gözde ülke olmayı başardı. ABD 2008 yılında yaşadığı kriz sonrasında toparlanma ve normale dönme sinyalleri verse de bu sefer diğer bir lokomotif ülke olan Çin’de finansal piyasalar alarm vermeye başladı. Çin Shangai Bileşik Endeksi yıl içinde yükselişi son bulmadan önce rekor üstüne Büyüme sıkıntıya girdi Çin’in, yavaşlayan büyüme ve ABD’nin faiz artırımına gideceği beklentilerinin arttığı şu günlerde finansal piyasalardaki panik havası da aynı ölçüde artış gösterdi. Çin belki de son 25 yılın en düşük seviyesi yüzde 7 veya daha aşağısında büyüyebilir. Bunun öncü sinyallerini sanayi üretimi, perakende satışlar, ihracat-ithalat rakamları ve otomotiv satışları gibi birçok veriden alabiliyoruz. Bu verilere kısaca değinirsek; 96 EKOVİTRİN EYLÜL 2015 rekor tazeledi. Buna karşın büyüme öncü verilerinde ve dış ticaret rakamlarında yavaşlama Çin’e dair balon korkusu yarattı. Çin bankalarında bulunan kredilerin, büyümenin yavaşlaması durumunda batığa dönme riski bulunuyor. Finansal koşullarda batık krediler banka bilançolarının en büyük derdi olmakla beraber, batık kredilerin veya batma olasılıklarının artması bankaların kredi koşullarında sıkılaştırmaya gitmesine dolayısıyla büyümeyi olumsuz etkilemesine yol açabilir. T emmuz ayı için beklentilerin altında kalan yatırım, sanayi üretimi, perakende satışlar ve ticaret verilerinin ardından, Çin’in imalat sanayi göstergesi de Ağustos ayında 47.1 olarak açıklanarak 6 yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesine geriledi. Ağustos ayı için ilk önemli gösterge özelliği taşıyan veri, yavaşlayan ekonominin ek politika desteği ihtiyacı duyacağına işaret etti. ABD’den sonra dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin ekonomisinin lokomotifi dış ticaret rakamlarının yüksek ölçüde düşüş göstermesi, Çin yetkililerini aksiyona geçirdi. Çin’i resesyondan korumak adına Yuan’ın değerini düşürerek ihracatını ve ihracat gelirlerini artırmayı planlıyor. Bir nevi örtülü faiz indirimi gibi de düşünülebilir. Çin Merkez Bankası (PBOC) tüm bu yavaşlamanın önüne geçebilmek adına bir dizi aksiyonlar uygulayarak faiz ve yuanın değerinde değişikliğe gidiyor. YUAN 3 GÜNDE YÜZDE 4.6 DEVALÜE OLDU n Çin’de bankalara yönelik teşvikin yanı sıra aynı zamanda dış ticaretinin yavaşlamasına karşı önlem alarak 10-11-12 Ağustos tarihlerinde Yuanı 3 günde toplamda yüzde 4.6 civarında dolar karşısında devalüe etti. Yuan’ın değerini düşürdü) n Çin Merkez Bankası (PBOC), yuanı koruma çabalarının fonları boşaltmasını önlemek için likidite musluğunu tekrar açtı. PBOC, 19 Ağustos tarihinde 14 bankaya 110 milyar yuan (17 milyar dolar) likidite sağladı. n Çin Merkez Bankası likidite enjektesini üst seviyelere tırmandırırken bir yandan da rezervleri düşüşe geçti. Kur savaşı söz konusu değil S abit döviz kuru sistemlerinde, devletin resmi döviz fiyatlarını yükselterek, milli parasının dış değerini düşürmesi işlemi” şeklinde tanımlanan devalüasyon yöntemiyle bir taraftan ihracatı teşvik ederek döviz gelirlerini artırmak, diğer taraftan ithal mallarının yurt içi talebini kısarak döviz tasarrufu sağlamak hedefleniyor. Birçok gelişen piyasa ekonomisindeki dinamizm azaldı. Bu nedenle Asya ve Orta Asya ile Türk Cumhuriyetleri de paralarını dolar karşısında devalüe etme gereksinime girdi. Düşen petrol fiyatları, doların değer kazanması ve ticaret hacimlerinde yavaşlama Asya’da oluşabilecek ‘geçiş dönemi’ zararlarını öncesinde önlem alma gereksinimine itti. Son dönemde parasını dolar karşısında devalüe eden ülkeler Vietnam dongu bu yıl üçüncü kez para devalüe olurken, Kazakistan ise serbest kur rejimine geçerek Tenge’de yüzde 33-34 seviyelerinde devalüasyon oluşmasını sağladı. Vietnam Merkez Bankası söz konusu para birimini devalüe etmesine karşın yaptığı açıklamada, “Vietnam’ın yurtiçi piyasa güveni, yuanın güçlü devalüasyonu ve Fed ’in faiz artırım etkilerinden çok endişeli. Proaktif olarak piyasaya öncülük edebilmek ve Fed’in faiz artırımlarının olası negatif etkilerini önleyebilmek için merkez bankası referans kurda düzenlemeye gidiyor, işlem bandını genişletiyor” ifadelerini kullandı. EKOVİTRİN EYLÜL 2015 97 ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR İhracatçıyı Çin kaynaklı zor günler bekliyor Eda Önder Araştırma Uzmanı Çin Merkez Bankası’nın devalüasyon hamlesi kur savaşlarını başlatmayacak. Ancak Asya ülkeleri için söz konusu coğrafyada ihracatı zorlayacağa benziyor. Çin’in atağa kalkması Türkiye’nin aleyhine bir gelişme. Çin ekonomisi emtia ve petrol talebini olumsuz etkilediğinden fiyatları baskılıyor. K üresel ekonominin en büyük aktörlerinden birisi olan Çin’den bir süredir gelen çatlak sesler doğrultusunda Çin ekonomisine ilişkin endişeler telaffuz edilmeye başlanmıştı. Geçtiğimiz ay içinde Çin Merkez Bankası’nın yuana 3 kez müdahale etmesiyle, Çin yuanındaki toplam devalüasyon yüzde 4,5 oldu. Çin Merkez Bankası’nın yuanı zayıflatmak suretiyle ihracat kanalı yoluyla büyümeye destek vermek amaçlı hamleleri dünya genelinde büyük yankı buldu. Çin bu noktaya nasıl geldi? Çin 2014 yılının 3. çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüme ile 2009 yılından bu yana en düşük büyümesini gerçekleştirmişti. 2010 yılında yüzde 10’un üzerinde büyüme rakamları açıklayan Çin’de ekonomik büyüme hızı aşağı yönlü bir trend içerisine girmişti. 98 EKOVİTRİN EYLÜL 2015 gevşemeye gitti. 2014 yılının son günlerine doğru ise Çin Merkez Bankası’nın bankalara 800 milyar dolar tutarında fon sağlama arayışı içine girdiğini belirtmekte fayda var. Çin GSYH (2007 – 2015) Çin’de bir diğer risk unsuru: Gölge bankacılık sistemi Ekonomide yaşanılan bu yavaşlama trendinin ardından Çin Merkez Bankası büyümeyi desteklemek amacıyla çeşitli müdahalelerde bulundu. Eylül ve ekim aylarında bankalara toplamda 769 milyar yuan likidite sağlayan Çin Merkez Bankası, bu müdahale yeterinde etkili olmayınca Kasım ayında, 2 yıl aradan sonra ilk kez faiz indirdi. Bir yıl vadeli mevduat faizi 0.25 puan indirilerek yüzde 2.75’e çekilirken, bir yıl vadeli borç verme faizi 0.40 puan düşürülerek yüzde 5.6’ya çekildi. Bu müdahalenin ekonomiyi beklendiği kadar desteklememesi ve sanayi şirketlerinin elde ettiği karın son 2 yılın en düşük seviyelerine gerilemesinin ardından repo satışından kaçınarak para politikasında Çin’de yaşanan bir diğer sorun ise gölge bankacılık sistemi. Bankacılık sistemine tabi olmayan ancak ticari bankaların sağladığı hizmetlere benzer hizmetleri sağlayabilen kurumların oluşturduğu bu sistem Çin ekonomisinde oldukça büyük bir yer elde edinmiştir. Sistemdeki en önemli nokta gölge bankacılık içindeki kurumların ellerinde tuttukları varlıkların bankalara göre çok daha az likit ve riskli aynı zamanda da çok daha uzun dönemli olması. Her ne kadar 2014 yılı içerisinde Çin hükümeti gölge bankacılığıyla mücadele etmek için çeşitli düzenlemelerde bulunsa da yüksek miktarda hacme sahip olan gölge bankacılığını kontrol altına almak o kadar da kolay gözükmüyor. 2012 yıl sonunda Çin’deki gölge bankacılığın işlem hacmi 36 trilyon yuana ulaşmıştı. Bu da o dönemdeki Çin GSYH’nin yüzde 70’ine yakın bir miktardı. Bu kapsamda baktığımızda gölge bankacılık sisteminin boyutunun ne kadar büyük olduğunu görebiliyoruz. 2015 yılının 3.çeyreğine geldiğimizde ise; geçtiğimiz yıldan beri büyüme ivmesi yavaşlamış bir ekonomi ve bu sarmaldan çıkarak büyümesini tekrar ilk etapta yüzde 9 seviyelerine yükseltmek isteyen bir yönetim var karşımızda. Uzun süredir de düşen ekonomik büyümeyi desteklemek amaçlı önlemler alındı. Kamu harcamalarının artırılması, altyapı yatırımlarının artırılması gibi etmenler aslına bakılacak olursa, ekonomide yapısal değişiklikler içeren önlemler değildi. Çünkü Çin ekonomisi, bildiğimiz üzere devlet kontrolünün ağırlıkta olduğu bir ekonomi ve mevcut önlemler de aslında yenilikçi adımlar sunmuyordu. Ancak bu süre içinde de sürekli ek teşvik spekülasyonlarıyla yükselen borsa, kötü ekonomi ekseninde eninde sonunda balon korkuları oluşturmaya başladı ve bu süre içinde açığa satışlarda yaşanan büyük artışla beraber bir borsa çöküşü geldi. Çin borsadaki düşüşü biraz militarist önlemlerle de olsa durdurdu. EKOVİTRİN EYLÜL 2015 99 ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR Teknoloji ihracatçısı ülkeler Çin’in rakibi A Geçtiğimiz ay içinde Çin Merkez Bankası’nın yuana 3 kez müdahale etmesiyle, Çin yuanındaki toplam devalüasyon yüzde 4,5 oldu. Shanghai Composite Endeksi (18.08.2014-18.04.2015) sya’da güneydoğuda net ihracatçı olan ve ucuz maliyete üretim yapılan ülkeler, kuzeydoğuda da ileri teknoloji ihracatçısı ülkeler Çin’in rakibidir. Çin’in devalüasyon hamleleriyle ihracatını artırıyor olması ve ihracat fiyatlarının düşecek olması çevre ülkeleri bu kanaldan büyük sıkıntıya sokacaktır. Benzer hamleler diğer Asya ülkelerinin merkez bankalarından da gelebilir. Vietnam hali hazırda kendi para biriminde işlem bandını genişletmiş durumda. Benzer sıkıntı başta Tayvan ve Güney Kore gibi ülkeler için de söz konusu olabilir. Rekabeti artırmak için gevşek para politikası hamlelerinin veya devlet eliyle müdahalelerin birbiri ardına gelmesi, Asya kaynaklı bir stresin bütün dünyaya yayılmasına yol açabilir. Bu da hemen hemen bütün Asya para birimlerinin değersizleşmesi, dolar ve Euro’nun pahalı hale gelmesi durumunu beraberinde getirecektir. Çin’in dünya ve bölge ekonomisi içindeki ağırlığı düşünüldüğü zaman, ticaret kanalı üzerinden etkilerini bütün dünyada hissetmek mümkündür. Dış ticaret fazlasına rağmen ihracat zayıf Ekonomideki zayıflıkla beraber PMI verilerinin düşük gelmesine alıştık. Bir başka önemli konu da dış ticaret fazlası veriliyor olmasına rağmen, ülkenin ihracatındaki zayıflık. Çin’de ihracat verileri büyük bir dengesizlik gösteriyor. Son açıklanan Temmuz ayı verisine göre de ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,3 daralmış. Büyüme endişelerinin sıklıkla gündemde yer işgal ettiği böyle bir dönemde, devalüasyonun temel amacı da yuanı zayıflatarak ihracatı artırmak. Bu çözüm kısa vadede en etkin çözüm yolu gibi görünüyor, çünkü daha önce çift hanelerde bir büyüme trendi olan Çin’in geçen yılı ve bu yılı kaybettiği düşünülürse ekonomik büyümeyi kısa vadede yüzde 9’lara doğru desteklemek öncelikli hedef olarak görünüyor. Bu kapsamda da Çin’in başta değersiz yuan ile ihracat ve aynı zamanda son dönemde artmakta olan işçi maliyetlerini dengelemek istemesi durumu söz konusudur. Çünkü Çin’de ekonominin büyümesiyle beraber yüksek maaş talebi artmaya başladı ve bu da şirketlerin Çin’deki üretimlerini artan maliyetler nedeniyle başka ülkelere alması durumunu beraberinde getirebilir. Dolayısıyla Çin’in devalüasyon hamleleri tam anlamıyla kur savaşları olarak nitelendirilemez ancak rakipleri olan Asya ülkeleri için söz konusu coğrafyada ticaret alanında rekabette kızışma yaratabilir. 100 EKOVİTRİN EYLÜL 2015 Çin’in atağa kalkması Türkiye’nin aleyhine Çin’in devalüasyon hamleleri tam anlamıyla kur savaşları olarak nitelendirilemez ancak rakipleri olan Asya ülkeleri için söz konusu coğrafyada rekabette kızışma yaratabilir. Çin’in devalüasyon hamleleriyle ihracatını artırıyor olması ve ihracat fiyatlarının düşecek olması çevre ülkeleri bu kanaldan büyük sıkıntıya sokacak. Çin hamlesine bir başka açıdan baktığımızda ise devlet elinin hakim olduğu Çin ekonomisinde, katı bir kambiyo politikası uygulayan Çin Merkez Bankası’nın söz konusu hamle ile IMF’nin Özel Çekme Hakları sepetine dahil olabilmek için adım atmış olabileceği sorusu akıllara geliyor. Ancak yuanın Özel Çekme Hakları sepetinde yer alabilmesi konvertible olma şartlarına uyum sağlaması gerekmekte ve hali hazırda Çin Merkez Bankası söz konusu noktadan epeyce uzak görünüyor. Özetle Çin Merkez Bankası’nın hamlesi kur savaşlarını başlatmaz ama Asya ülkeler için söz konusu coğrafyada ihracatta zorlar. Açıkçası zayıf Çin ekonomisi emtia ve petrol talebini olumsuz etkilediğinden fiyatları baskılıyor ve bu durum özellikle Türkiye’nin cari açığı açısından olumlu bir görünüm yaratıyordu. Çin’in atağa kalkması Türkiye’nin lehine olmaz, çünkü Çin’in indiği fiyatlara Türkiye’nin hali hazırda düşük olan ihracat kar marjları nedeniyle inememesi durumu, birçok pazarın Çin’e kaptırılması durumunu ortaya çıkaracak. Dolayısıyla ihracatçıyı Çin kaynaklı zor günler bekliyor. Hali hazırda parite etkisi ve komşulardaki sorunlar ihracat kanallı olarak ekonomimize daraltıcı etki yapmaktadır. Türkiye’nin ise bu hamle karşısında yapabilecekleri, TL’de artık gevşetici hareket alanı kalmadığından dolayı kısıtlıdır. Çünkü kur halen iç politik belirsizlikler ve Fed unsuru nedeniyle çok yüksek. EKOVİTRİN EYLÜL 2015 101