Bulgaristan

advertisement
Balkanlardaki Milli Hatıramız: Bulgaristan
Türkiye ile olan köklü ilişkileri ile Bulgaristan, dış pazar olarak dikkat çekmekte. 2010 yılında Bulgaristan’ın
ihracatı geçen yıla göre yüzde 25 artış göstererek 20.7 milyar dolara, aynı yıl ithalatı ise 25.4 milyar dolara
ulaşmış durumda.
Karadeniz kıyısında yer alan ve Güneydoğu Avrupa’da Türkiye ile Romanya arasında kalan Bulgaristan
bu gün Türkiye’nin politik ve ekonomik ilişkileri açısından en dikkat çekici, en yakın ilişkilerimizin bulunduğu
ülkelerin başında gelmekte. 2009 yılının Temmuz ayı itibarı ile tahmini olarak 7,2 milyon olan Bulgaristan
nüfusunun yapısı, göç ve doğum oranlarının düşmesi, ölüm oranlarının yükselmesi nedenleri ile değişmekte.
Nüfustaki düşüşün en önemli sebebi ise göçtür.
Ülkedeki etnik farklılıklar, dinsel farklılıklarla uyuşmakta. Ancak dinsel dağılım daha karmaşık bir
yapıdadır. Ülkede Müslüman ve Hıristiyan Romanlar bulunmakta, Pomak adı verilen etnik grup Bulgar ırkından
olmakla birlikte Müslüman’dır. Ülkede yaşayan Türk nüfusun neredeyse tamamı Müslüman’dır. 2001 yılı
verilerine göre, ülkedeki en büyük azınlık yüzde 9,6 ile Türklerdir. Bunu toplam yüzde 4,1’lik bir oranla Romanlar
takip etmekte.
Harekete geçmeyi bekleyen atıl kapasite
1989 yılından sonra Doğu Bloku ülkelerinde başlayan değişim ve bu değişim ile birlikte Komünist
Ülkeler Arasında Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi’nin (COMECON) işlevini yitirmesi, Bulgaristan’ın
üretim pazarlarını yitirmesine ve ülkede atıl kapasitelerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Komünizm döneminde tarım sektörü Bulgaristan ekonomisi içerisinde önemli bir yere sahipti. Ayrıca
bu dönemde sanayi sektörü özellikle ağır sanayi, çelik, elektronik, bilgi teknolojileri ve silahlanma başta olmak
üzere önemli ölçüde desteklenmekteydi. Ancak komünizm sonrası oluşan rekabet ortamında komünizm
döneminde ciddi biçimde korunan bu sektörler rekabet ortamına ayak uydurmakta güçlük yaşandı.
Komünizmden kalan tesisler yaşlı, AB standartlarına uymamakta olup, yenilenmeleri gerekmekte.
Bulgaristan’ın 2007 yılında AB’ye üyeliğiyle birlikte ekonomik performansının arttığı görülmekte. 20042007 yılları arasında ortalama GSYİH artışı yüzde 6,1 olarak gerçekleşirken, yine aynı dönemde ülkeye giren
sermaye ve kredi miktarında önemli artışlar yaşanmıştır. 2008 itibariyle ülkeye giren sermaye miktarı GSYİH’nın
yüzde 30’una ulaşmıştır.
Kişi başına düşen geliri AB ortalamasının üçte biri olan Bulgaristan önümüzdeki yıllarda muhtemelen en
fakir AB üye ülkesi olması beklenmekte. Düşük ücret seviyesine ek olarak AB üyeliği beraberinde yatırımların
artmasına rağmen üretim artışı yavaş seyretmekte, buna bağlı olarak Bulgar firmaları AB üyeliği ile artan
rekabet ortamında güç kaybına uğramaktalar.
Uluslararası mali krizin 2008 yılının son çeyreği ile 2009 yılının tamamında ekonomi üzerinde ciddi
etkileri olmuş, iç ve dış ticaret hacmi azalmış, iç ve dış yatırımlar, konut fiyatları düşmüş, üretim, tüketim, inşaat
sektörü ülkede daralma göstermiştir. 2009 yılında Bulgaristan ekonomisi yüzde 4.9 oranında daralmış, Ulusal
Gelirler Ajansı 2010 yılı ilk çeyreği verilerine göre finans sektöründe yüzde 24, inşaatta yüzde 22, ulaştırma ve
lojistikte yüzde 17, gayrimenkul satışlarında da yüzde 15 daralma olmuştur.
İmalat sanayi ciddi büyüme içinde
Bulgaristan imalat sanayinin yapısı, sosyalist dönem ağır sanayi yapılanmasının etkilerini taşımakta.
Ülkenin sınaî uzmanlaşma süreci Sovyet Bloğu pazarlarına sınai ürün tedariki üzerine kurulmuştu. Özellikle
1980’lerle birlikte yeni ve bazı yüksek teknolojili dalların gelişimi teşvik edildi. Böylece Bulgaristan Doğu Bloku
pazarları içinde biyokimya sanayi, bilgisayar üretimi vb. dallarda bir merkez haline geldi.
Özelleştirmenin gecikmesi ve sekteye uğraması sanayi sektörünün çekiciliğini azaltmakta ancak imalat
sanayi üretimi de 2000 yılından itibaren artmaya başlamış durumda. Bunda, güçlü performans gösteren
ihracata dönük sektörlerin önemli rolü olmakta. Sektör 2004, 2005 ve 2006 yıllarında üretim ve satışlarda
önemli artış sağladı. 2007 yılı itibariyle sektördeki üretim artışı yüzde 8,4’tür. 2008 yılı hesaplamalarına göre
sanayi imalatında yüzde 0,8 oranında artış sağlandığı tahmin edilirken, 2009 yılı için yüzde 16 civarında azalış
yaşandığı tahmin edilmekte. 2010 yılında ise sanayi üretiminin tekrar toparlanma sürecine girmesi ile birlikte
üretimin yüzde 0,4 oranında artacağı beklenmekte.
Sanayi ürünlerinin ticaretinde gümrük vergisi yok
2010 yılında Bulgaristan’ın ihracatı geçen yıla göre yüzde 25 artış göstererek 20.7 milyar dolar değerine
yükseldi. Aynı yıl ithalatı ise 25.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2007 yılında AB’ye üye olan Bulgaristan, üçüncü ülkelerle yaptığı ticarette AB Ortak Gümrük Tarifesini
uygulamakta. AB üyeliğinin ardından Türkiye-AB gümrük birliğinin bir tarafı haline gelen Bulgaristan ile Türkiye
arasında gümrük birliği kapsamında sanayi ürünlerinin ticaretinde gümrük vergisi alınmamakta. Tarım ürünleri
için AB’nin Türk tarım ürünlerine uyguladığı tercihli vergi oranları uygulanmakta.
Bulgaristan’da KDV iadelerinden AB üyesi olmayan ülke vatandaşları, karşılıklılık ilkesi dikkate alınarak
yararlandırılır. Bu kapsama Türk vatandaşları (gerçek kişiler) dahildir. Ancak Türk tüzel kişilikleri (şirket, dernek,
kurum vb.) henüz bu imkandan faydalanamamakta. Bir başka ifade ile bir Türk TIR sürücüsü kendi adına yaptığı
harcamalara ilişkin KDV iadesinden faydalanabilirken, Türk nakliye firması yararlanamaz. Türk vatandaşlarının
KDV iadelerini alabilmeleri aşağıdaki şartlara bağlıdır:
1- Hepsi bir yerde ve bir faturada/fişte olmak kaydıyla yapılan alışverişin tutarının en az 150 Euro olması,
2- Alışveriş yapılan yerde geçerli bir pasaport arz edilerek bir “KDV İadesi Talebi Belgesi”nin doldurtulması,
3- Pasaport, fiş/fatura ibraz edilerek ve alınan eşya ile birlikte Bulgaristan Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmiş
ülke içindeki, havaalanı, liman ve karayolu sınır kapılarındaki temsilciliklere KDV İadesi Talebi Belgesinin
onaylatılması.
Türk yatırımları 392 milyon Euro
Bulgaristan Merkez Bankası verilerine göre 2009 yılında Bulgaristan’daki kümülatif Türk yatırımları 392 milyon
Euro değerindedir. 2009 yılında yapılan yatırımlar ise 2008’e göre yüzde 2.5 artarak 20.6 milyon Euro düzeyinde
gerçekleşti. Bu veriler çerçevesinde Türkiye Bulgaristan’ın yabancı yatırımcılar sıralamasında 20 konumunda.
Bulgaristan’daki Türk yatırımlarının yelpazesi geniştir. Turizm, bankacılık, tekstil ve hazır giyim, ev
aletleri, oto yedek parça, ulaştırma, alüminyum, pvc, gıda, yakıt dağıtımı, odun işleme yatırım yapılan başlıca
sektörlerdir. Ev tekstili, mobilya, inşaat malzemeleri, otel ve restoran donanımı, ambalaj Türk yatırımcılarına
Bulgaristan’da iş yapmaları açışından potansiyel vaad etmekte.
T.C. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre ise Türkiye’de 31.12 2009 tarihi itibariyle doğrudan yabancı
yatırım gerçekleştiren Bulgar sermayeli firma sayısı 292’dir. Bulgar firmalar tekstilden inşaata, otomotiv
sektöründen mobilyaya, makineden sağlık işleri ve sosyal hizmetlere kadar ülkemizde pek çok alanda faaliyet
göstermekte.
İki ülke arasındaki dış ticarete bakıldığında ise 2010 yılında Türkiye’den Bulgaristan’a ihracat 1,5 milyar
USD, Bulgaristan’dan ithalatımız ise 1,7 milyar USD’dir. Plastik ve plastikten mamul eşya, elektrikli makina ve
cihazlar, aksam ve parçaları ile nükleer reaktörler, kazan; makina ve cihazlar, aletler ve parçaları ihracatımızın
önemli bir kısmını oluştururken, bakır ve bakırdan eşya, demir ve çelik ile yağlı tohum ve meyveler, sanayi
bitkileri, saman ve hayvan yemi başlıca ithal ettiğimiz ürün gruplarıdır.
Bulgaristan ekonomisinin 2011 yılında canlanacağı, yüzde 2.5 oranında büyüyeceği öngörülmekte. 2012-2014
arasında AB fonları kullanımının artacağı, ekonomik büyümenin ivme kazanacağı tahmin edilmektedir. 2010
yılında yüzde 9.5 tahmin edilen işsizlik oranının 2011 yılında yüzde 8.4’e düşeceği beklenmekte. 2012-2015
arasında enflasyonun yüzde 3.2 olacağı öngörülmekte. Bu yıllarda yurtiçi talebin büyüyeceği, AB fonları
vasıtasıyla ekonomiye daha fazla para enjekte edileceği düşünülmekte.
Temmuz 2009’da iktidara gelen yeni Bulgaristan hükümeti, 2015’den önce gerçekleşmesi beklenmeyen
Avro’ya geçiş sürecinde Bulgaristan Para Kurulu’nun yürütmekte olduğu politika çapasının zarar görmesini
istememekte.
İşadamlarının pazarda dikkat etmesi gerekenler
Bulgaristan Türk vatandaşlarına vize uygulamakta. Normal vize süresi bir aydır. Şirketlere üç aydan bir
yıla kadar oturma vizesi verilmekte. Yabancı Uyruklular Kanunu vize türlerini “transit vize, kısa süreli vize ve
uzun süreli vize” olmak üzere üçe ayırmakta. Tüm vize başvuruları ilgili bir Bulgar diplomatik misyonuna veya
konsolosluğuna yapılmalıdır.
Ülkeye girişlerde istatistik kartlarının doldurulması zorunludur. Ülkede 48 saatten fazla kalan
yabancıların yerel polise kayıt olmaları gerekmekte. Oteller bu zorunluluğu müşterileri adına, otomatik olarak
yerine getirmekte. Özel pansiyonlarda kalan kişilerin, ülke girişinde doldurmuş oldukları istatistik kartlarını yasal
olarak geçerli kılmak üzere, yerel polise başvurarak kayıt olmaları gerekmekte.
Bulgaristan’da mesai saatleri; sabah 8.00 – 9.00 ‘dan öğleden sonra 17.30’a kadardır. Genelde bir
saatlik yemek arası verilmekte, haftada ortalama 40 saat çalışılan ülkede Cumartesi ve Pazar resmi tatil
günleridir.
Kaynak: İgeme Ülke Masaları Raporu
Download