24 Anadolu Hayat Emeklilik 2015 Faaliyet Raporu 2015 Yılında Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve 2016 Yılı Beklentileri Bireysel emeklilik ve sigortacılık sektörlerinde yüksek potansiyel Türkiye’de bireysel emeklilik ve hayat sigortası branşları, sürdürülebilir bir ekonomik yapılanmanın gereği olarak tasarrufların artarak yatırıma yönlendirilebilmesinde büyük önem arz etmekte ve yüksek potansiyellerini sürdürmektedir. Reel Büyüme (%) Global Gelişmiş Ekonomiler ABD Euro Alanı Japonya Gelişmekte Olan Ülkeler Ticaret Hacmindeki Değişim (%) Enflasyon (%) Gelişmiş Ülkeler Gelişmekte Olan Ülkeler Kaynak: IMF World Economic Outlook, Ocak 2016 2014 2015 (T) 2016 (P) 3,4 1,8 2,4 0,9 0,0 4,6 3,4 3,1 1,9 2,5 1,5 0,6 4,0 2,6 3,4 2,1 2,6 1,7 1,0 4,3 3,4 1,4 5,1 0,3 5,5 1,1 5,6 (T): Tahmin, (P): Projeksiyon Dünya Ekonomisi 2015 yılında küresel ekonomide öne çıkan gelişmeler; emtia fiyatlarının düşük seyrini sürdürmesi, Çin ekonomisinin yavaşlaması, jeopolitik risklerin artması, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımına ilişkin beklentilerin güçlenmesi ve buna bağlı olarak küresel likidite koşullarının sıkılaşması olmuştur. Bu çerçevede, küresel ekonomi 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla bir miktar ivme kaybetmiştir. Söz konusu ivme kaybında, küresel konjonktürün gelişmekte olan ülkeler açısından daha az elverişli bir ortam sağlamasının yanında bu ülkelere özgü sorunların etkisiyle ekonomik aktivitenin zayıflama eğilimi sergilemesi ve gelişmiş ülkelerde geçici faktörlere bağlı olarak beklentilerin altında bir büyüme performansının kaydedilmesi etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ekonomilerin geçmiş döneme kıyasla daha iyi bir performans sergilemesi beklenmektedir. Diğer taraftan, ekonomik aktivite üzerinde aşağı yönlü baskının arttığı gelişmekte olan ülkelerde ise büyümenin ılımlı seyrini sürdüreceği tahmin edilmektedir. • Sunuş • 2015 Yılı Faaliyetleri • Kurumsal Yönetim • Genel Kurul’a İlişkin Bilgiler • Finansal Durum • Risk Yönetimi • Finansal Raporlar ve Diğer Hususlar Anadolu Hayat Emeklilik 2015 Faaliyet Raporu 25 küresel ekonomi 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla ivme kaybetmiştir. Duygu Satıcı / Kadın Gözüyle Hayattan Kareler ’15 ABD ekonomisindeki mevcut görünüm, enflasyon göstergeleri haricinde faiz artırımına başlanabilmesi için uygun koşulların oluştuğuna işaret etmiştir. Nitekim, son dönemde genel ekonomik performanstaki iyileşmenin sürdüğüne yönelik açıklanan verilere bağlı olarak Fed, Aralık 2015’te dokuz yılın ardından küresel kriz sonrası dönemin ilk faiz artırımını gerçekleştirmiştir. Euro Alanı ile Japonya’da ise zayıf bir seyir izleyen ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla merkez bankaları piyasalara yüksek miktarda likidite sağlamayı sürdürmektedir. Euro Alanı’nda enflasyonun çok düşük düzeylerde seyretmesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) üzerinde mevcut parasal genişlemenin daha da artırılması yönünde baskı yaratmıştır. Nitekim ECB, Aralık ayı toplantısında varlık alım programının süresini ve kapsamını genişletirken, mevduat faiz oranında da indirime gitmiştir. 2015 yılında zayıf bir ekonomik performans sergileyen Japonya’da da enflasyonun oldukça düşük düzeylerde seyretmesi Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) ilave parasal genişleme adımları atması gerektiği yönündeki görüşleri desteklemektedir. 2015 yılında Çin ekonomisindeki yavaşlama eğilimi küresel ekonomiye ilişkin tartışmaların odağında yer almıştır. Açıklanan makroekonomik veriler yıl genelinde iktisadi faaliyetin gücüne ilişkin soru işaretleri yaratmıştır. 2014 yılı itibarıyla satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük ekonomisi konumundaki Çin’in önümüzdeki dönemde atacağı adımlar ve ekonomik aktivitedeki yavaşlama eğilimine karşı alacağı önlemler küresel ekonomi açısından büyük önem arz etmektedir. Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelere yönelik artan endişeler paralelinde 2015 yılının özellikle ikinci yarısında küresel risk algısı bozulurken, bu ülkelerin yerel para birimleri önemli ölçüde değer kaybetmiştir. Küresel risk algısındaki hızlı değişimlerin önümüzdeki dönemde de finansal piyasaların dalgalı bir görünüm sergilemesine neden olabileceği düşünülmektedir. 2016 yılında gelişmiş ülke merkez bankalarının izleyecekleri para politikalarının yanı sıra petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının seyri ve Çin ekonomisinin performansı küresel ekonomiye dair beklentileri şekillendiren temel faktörler olmaya devam edecektir. Çin ekonomisindeki 26 Anadolu Hayat Emeklilik 2015 Faaliyet Raporu 2015 Yılında Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve 2016 Yılı Beklentileri 8,81 Enflasyon (%) 2015 GSYH Gelişme Hızı Sabit Fiyatlarla (%) 8,17 2015 yılında, bütçe gelirleri yıllık bazda bütçe harcamalarının üzerinde artış kaydetmiştir. Bu çerçevede, bütçe açığı geçen yıla göre %3,3 azalarak 22,6 milyar TL olmuş; GSYH’ye oranı ise %1,2 olarak gerçekleşmiştir. 18 Ağustos’ta TCMB, küresel para politikalarında gerçekleşmesi beklenen normalleşmenin öncesinde ve süreç boyunca uygulayabileceği bir dizi politika adımını açıklamıştır. Bu çerçevede, para politikasında sadeleşmeye gideceğini belirten TCMB, faiz koridorunun efektif fonlama faiz oranına yakınsayacak politika faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirileceğini ve daraltılacağını ifade etmiştir. Ancak, Fed’in faiz artırım kararını takip eden süreçte sadeleştirmeye ilişkin herhangi bir aksiyon gündeme gelmemiştir. 2014 2015 yılında Türkiye’nin ihracat hacmi daralma eğilimine girmiştir. Bu gelişmede, EUR/USD paritesindeki gerileme neticesinde Türkiye’nin başlıca ihraç pazarları arasında yer alan Euro Alanı ülkelerine yönelik Euro cinsi ihracatın ABD doları karşılığının azalması yanında Rusya ve Irak gibi diğer başlıca pazarlardaki sorunların devam etmesi etkili olmuştur. İthalat hacmi de enerji ve emtia fiyatlarının düşmesi paralelinde önemli ölçüde azalmıştır. 2015 yılında dış ticaret açığı %25,2 oranında daralarak 63,3 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Dış ticaret açığındaki daralma paralelinde 2015 yılında cari işlemler açığı 32,2 milyar ABD doları olmuştur. Petrol fiyatlarının düşük seyrini sürdürmesi halinde cari açıktaki iyileşmenin sürmesi beklenmektedir. 3,4 2014 yılında büyümenin temel kaynağı olan net ihracat, 2015 yılının ilk dokuz ayında büyümeyi düşürücü yönde etkide bulunurken iç talepteki toparlanma eğilimi tüketim harcamalarında artışı beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda, iç talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu sergileyen Türkiye ekonomisi yılın ilk dokuz ayında %3,4 oranında büyüme kaydetmiştir. Türkiye ekonomisinin 2015 yılında %3,5 civarında büyüme gerçekleştirmesi tahmin edilmektedir. 2015 (9 AY) Türkiye Ekonomisi 2015 yılının başında başta petrol olmak üzere gerileyen emtia fiyatlarının enflasyondaki düşüş sürecini desteklemesi paralelinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak ve Şubat ayında gerçekleştirdiği para politikası toplantılarında politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faiz oranında ölçülü indirim kararı almıştır. TCMB yılın geri kalan kısmında faiz oranlarında değişiklik yapmamıştır. TCMB’nin yıl genelinde yurtiçi piyasalarda artan oynaklık karşısında likidite tarafında faiz koridorundaki esnekliği etkin olarak kullanmak suretiyle sıkılaştırıcı önlemler alarak temkinli para politikası duruşunu koruduğu gözlenmiştir. Bu çerçevede, yılın ikinci çeyreğinden itibaren TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama faizinde genel olarak yukarı yönlü bir seyir izlenmiştir. 2,9 2016 yılında ABD Merkez Bankası’nın faiz artırım süreci, Euro Alanı’nda iktisadi faaliyetin seyri ve Çin ekonomisindeki yavaşlamaya yönelik endişeler küresel ekonominin gündeminde önemli yer tutmaya devam edecektir. TÜFE’deki yıllık artış %8,81 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede özellikle giyim ve gıda fiyatlarındaki artış etkili olurken, tüketici fiyatları üzerinde TL’deki değer kaybının birikimli etkileri sürmüştür. Diğer taraftan, enerji fiyatlarının düşük seyri enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları bir miktar hafifletmiştir. 2014 Gündem yavaşlamaya ve İran’ın küresel enerji piyasasına yeniden dahil olması ihtimaline bağlı olarak emtia fiyatlarının düşük düzeylerde seyredeceği tahmin edilmektedir. Bu durum emtia ithalatçısı ülkelerde dış denge ve enflasyon açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilse de, fiyatların düşük düzeylerde gerçekleşmesinin emtia ihracatçısı ülke ekonomilerini olumsuz yönde etkileyeceği, fiyatlardaki oynaklığın daha da artmasının ise küresel ekonomi açısından risk yaratacağı değerlendirilmektedir. • Finansal Durum • Risk Yönetimi • Finansal Raporlar ve Diğer Hususlar Türkiye Hayat Sigortacılığı ve Bireysel Emeklilik Sektörleri Türkiye’de bireysel emeklilik ve hayat sigortası branşları, sürdürülebilir bir ekonomik yapılanmanın gereği olarak tasarrufların artarak yatırıma yönlendirilebilmesinde büyük önem arz etmekte ve yüksek potansiyellerini sürdürmektedir. 2015 yılında ülkemizde, 24 hayat sigortası ve emeklilik şirketi hayat sigortası alanında üretim gerçekleştirirken, bu şirketlerden 19’u, aynı zamanda bireysel emeklilik sektöründe de faaliyet göstermiştir. 2015 yılı, bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörlerinin istikrarlı büyümesini devam ettirdiği, rekabetin yoğunlaştığı ve yeni mevzuat düzenlemelerinin gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB)’nin 2015 yılı verileri ele alındığında, bir önceki yılın aynı dönemine oranla hayat sigortası prim üretimi %14,7 oranında artarak, toplam 3.761 milyon TL olarak gerçekleştirilmiştir. Hayat sigortası prim üretimi, sigorta sektörü toplam prim üretiminin %12’sine denk gelmektedir. Bu üretimin %84’ü de sektördeki ilk 10 şirket tarafından gerçekleştirilmiştir. TSB’nin 2015 yılsonu verilerine göre, hayat sigortası branşında üretilen primlerin dağıtım kanalları bazında payları incelendiğinde, banka kanalının 2014 yılsonu itibarıyla %80 olan payını, aynı oranla sürdürdüğü görülmektedir. BES Toplam Katkı Payı Tutarı (Milyar TL) 2015 yılında 12. yılını tamamlayan Bireysel Emeklilik Sisteminde 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla, toplam fon büyüklüğünün 47,9 milyar TL’yi, katılımcı sayısının da 6 milyon kişiyi aştığı görülmektedir. 2015 yılında sistem, katılımcı sayısında %19, toplam fon büyüklüğünde ise %27 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu sonuçlar değerlendirildiğinde, gerek katılımcı sayısındaki artış gerekse fon büyüklüğünde yakalanan ivme ile sektörün istikrarlı büyümesini devam ettirdiği ve ulaşılan bu büyüklüklerin beklentiler paralelinde gerçekleştiği görülmektedir. 2016 yılında sektörün, 7 milyona yaklaşan katılımcı sayısı ile 60 milyar TL civarında fon büyüklüğüne ulaşması beklenmektedir. Bireysel Emeklilik Sisteminde 2016 yılı itibarıyla yürürlüğe girecek olan ve emeklilik sözleşmelerinin kesinti yapısını yeniden düzenleyen mevzuat, şirketlerin dağıtım, ürün, pazarlama, süreç ve organizasyon stratejilerini, aracılık komisyonu yapılarını, dolayısıyla da iş modellerinin ana bileşenlerini gözden geçirmelerini ve yeniden yapılandırmalarını gerekli hale getirmiştir. Hayat sigortası sektörünün ise 2016 yılında istikrarlı büyümesini devam ettireceği, bankacılık ürünleri ile bağlantılı satılan hayat sigortalarına ilave olarak bankacılık ürünlerinden bağımsız sunulan hayat, kritik hastalık, işsizlik gibi ürünlerin gelişim göstereceği bir dönem olması beklenmektedir. BES Toplam Fon Büyüklüğü * (Milyar TL) 37,8 2015 2014 2015 2014 2015 2014 28,3 3,3 3,8 37,1 Hayat Sigortaları Toplam Prim Üretimi (Milyar TL) Anadolu Hayat Emeklilik 2015 Faaliyet Raporu 48,0 • Sunuş • 2015 Yılı Faaliyetleri • Kurumsal Yönetim • Genel Kurul’a İlişkin Bilgiler * Devlet katkısı dahil 27 Odak 2016 yılında yapısal reformların hayata geçirilmesine yönelik atılacak adımlar ekonomi gündeminin odağında yer alacaktır.