KAN BASINCININ ÖLÇÜLMESİ (BLOOD PRESSURE MEASUREMENT) Kan basıncının ölçülmesiyle, kalbin fonksiyonel (işlevsel) durumu ve dolaşım sistemi hakkında önemli bilgiler elde edilir. Özellikle bu bilgiler kalp hastalıklarının belirlenmesinde yararlı olmaktadır. Kan basıncı ölçümlerinde; a. Sistolik (kalbin kasılması) basınç ve b. Diyastolik (kalbin gevşemesi) basıncın değersel olarak belirlenmesi önemlidir. Kan basıncının sistolik ve diyastolik değerleri, yaşa, cinsiyete ve diğer bazı faktörlere bağlı olarak değişimler göstermesine rağmen normal yetişkin insanlar için, Sistolik basınç: 90-150 mmHg (ortalama 120 mmHg) Diyastolik basınç: 60-80 mmHg (ortalama 70 mmHg) olarak alınabilir. Kan basıncı bu değerlerin oldukça üzerinde olan kimselere yüksek tansiyonlu ("hypertansive"), oldukça altında olan kimselere de düşük tansiyonlu ("hypotansive") denir. Her iki durum da, bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, yapısal nedenlerle normal olarak da kabul edilebilir. Kan basıncının ortalama değeri de, hücrelere verilen besin maddesi miktarını belirlediği için önemli bir büyüklüktür. Kan basıncının zamanın fonksiyonu olarak değişimi de, bazı hastalıkların belirlenmesinde yararlı olmaktadır. Kan basıncının belirlenmesinde, a. Direkt (doğrudan ölçüm - "invasive") yöntemler, b. İndirekt (dolaylı- "noninvasive") yöntemler kullanılmaktadır. DİREKT YÖNTEMLER Bir kateter yardımıyla arter veya ven içerisinden basıncın ölçüleceği noktaya ulaşılır ve ölçüm yapılır. Direkt yöntemde basınç ölçümü iki şekilde yapılabilir: 1. Basınç dönüştürücüsü kateterin ucuna yerleştirilmiştir. Böylece basınç ölçülen noktada dönüşüm işlemi yapılır. Bu amaçla, çeşidi tipte minyatür dönüştürücüler kullanılabilir. 2. Ölçüm yapılan yerdeki basınç, kateterin içerisine konmuş salin (damar yolu ile verilmek üzere hazırlanmış tuzlu eriyik-Saline NaCl) yardımıyla vücudun dışına taşınır ve dönüşüm işlemi vücudun dışında bir basınç dönüştürücüsü yardımıyla yapılır. Kullanımındaki kolaylık, ucuzluk ve uzun süre kullanılabilmesinin mümkün olması bakımından, bir önceki yönteme göre bu yöntem daha üstündür. Rezonans problemi ve hasta için hayati tehlike oluşturabilecek hava kabarcığı oluşum riski olabilir. yöntemin sakıncalarıdır. SENSÖRÜN ELEKTRİKSEL DEVRE MODELİ SENSÖRÜN FREKANS CEVABI TİPİK KAN-BASINCI DALGA ŞEKLİ İNDİREKT YÖNTEMLER İndirekt yöntemlerde, kan basıncının ölçülmesinde tıkayıcı (kapayıcı-"occlusive") düzenler kullanılır. Çok yaygın olarak kullanılan tıkayıcı düzen, kaf (kolluk - "cuff") adı verilen, içi hava ile doldurulabilen, lastik bir torbadır. Hastanın yaşına göre çeşitli boyutlarda yapılır. Bu gruba giren beş yöntem vardır (bunlara ek yöntemler de geliştirilmektedir). Bu yöntemler, ölçebildiği arter basınç büyüklükleriyle batikte Tablo 'da verilmiştir. A) Dokunma ("Palpatory") Yöntemi: Şekil'de bu yöntem gösterilmiştir. Kafın basıncı sistolik basıncın üzerine çıkarılır. Basıncın zamana bağlı olarak azalması sağlanır. Kafın aşağısında (bilek), parmakla arterden darbelerin hissedildiği basınç sistolik basınç olarak belirlenir. B) Osilometrik Yöntem: Osilometrik yöntem Şekil 'de gösterilmiştir. Sistolik basınç değerinin üzerine çıkarılan kaf basıncı azaltılırken, kaf basıncında osilasyonun başladığı değer sistolik basınç, osilasyonun maksimum olduğu değer ortalama basınç ve osilasyonun bittiği değer ise diyastolik basıncı verir. C) DİNLEME (Oskültasyon - "Auscultatory") Yöntemi: Oskültasyon, bir organda meydana gelen sesi dinleme demektir. Kaf yardımıyla, üzerinde basınç ölçümü yapılacak arter tıkanır. Basınç yavaşça azaltılırken, arter içerisinde kesikli akan kanın oluşturduğu ses dinlenir. Sesin başladığıve bittiği basınç değerleri sistolik ve diyastolik basınç değerleridir. Dinleme işlemi, kaftan sonra arter üzerinde bir steteskop yardımıyla gerçekleştirilir. Bu sesler, Rus doktoru Korotkoff'un adına izafeten Korotkoff sesleri olarak isimlendirilmiştir. Algılanan ses genliğinin kaf basıncıyla değişimi, Şekil 'de gösterilmiştir. D) ULTRASONIK ÖLÇÜM Ultrasonik yöntemle kan basıncı, hem manuel hem de otomatik olarak ölçülebilir. Piezoelektrik kristaller hasta kolu ile kaf arasıma yerleştirilmiştir. Damar duvarlarının, kaf basıncının sistolik ve diyastolik basınca eşit olduğu anlarda, hareketli olması sonucu yansıyan ultrasonik dalganın frekansında, Doppler olayı nedeniyle kayma olur. Bu değişim, kan akışının başlaması anında 200-500 Hz, akışın kesilmesi anında ise 25-100 Hz kadardır. Bu frekans kaymasının algılandığı andaki basınç sistolik basınç ve frekans kaymasının bittiği andaki basınç, ise diyastolik basınçtır. Kaf basıncının değişimiyle ilgili ayrıntılar diğer yöntemlerin aynısıdır. E) FLUSH YÖNTEMİ : Üzerinde basınç ölçümü yapılacak, organ (kol, bacak) ucundan başlayarak band ile sıkıca sarılır ve böylece o bölge kansız bırakılır. Organın üst kısmına kaf bağlanır ve basınç sistolik basıncın üzerine çıkarılır. Band açılır ve kafin basıncı yavaşça azaltılır. Sistolik basınca ulaşılınca, kansız bölgeye kesikli olarak kan gelmeye başlar. Bu durum kansız organın renk değiştirmesi ve hastanın o bölgede bir sıcaklık duymasıyla belirlenir. TONOMETRİ (TONOMETRY): GÖZ TANSİYONU ÖÇLÜMÜ: Basıncın Türevini Alan Devre: Kliniklerde kullanılan kan basıncı monitörlerinin çoğunda, işaretin türevi de görüntülenir, Şekil (8.16a). R1ve C1 elemanlarıtürev alma amacıyla konmuştur. C2ve R2ise devrenin kararlılığını iyileştirmek amacıyla ilave edilmiştir. Türev devresinin zaman sabiti, giriş işaretinin periyoduna göre çok küçük (örneğin 10ms) tutulmalıdır. Şekil (8.16b) de ise bir türev devresinin nasıl kalibre edildiği gösterilmiştir. Monitörde üretilen testere dişi şeklindeki gerilim, kalibrasyon işareti olarak kullanılmaktadır. KAN BASINCI ÖLÇÜM CİHAZLARI FONOKARDİYOGRAFİ VE OSKÜLTASYON ("PHONOKARDIOGRAFY PKG-, OSCULTATION") Kalbin mekanik işlevi ve kanın kardiyovasküler sistemde hareketi esnasında, kalp sesleri meydana gelir. Kalp kapakçıklarının kapanmasıyla ilgili basit kalp seslerinin frekansı 20-200 Hz. arasındadır. Kalp seslerinin yanında, gürültü şeklindeki kalp seslerinin frekansı 1500 Hz.'e kadar çıkar. Bu gürültülerin bazı bileşenleri de 4-5 Hz'e kadar iner. Fonokardiyogram (PKG ile kaydedilen işaret), kalbin mekanik fonksiyonlarını göstermesi açısından kardiyolojide önemli bir kullanım alanına sahiptir. Kalp sesleri Tablo (8.2)'da topluca gösterilmiştir. Normal bir kalp steteskop ile dinlendiğinde, "Lup, dup, Lup,dup" şeklinde duyulan sesler işitilir. "Lup" sesi sistolün başında atrioventriküler kapakların, "dup" sesi ise sistol sonunda semiluner kapakların kapanmasını ifade eder: "lup" sesi birinci, "dup" sesi ise ikinci kalp sesi olarak isimlendirilir. Lup sesiyle kalp normal çevrimine sistol ile başlamıştır. Şekil (8.20)'de kalp sesleri gösterilmiştir. Normal durumda kapaklar açıldığı zaman bir ses meydana gelmez. Bir kalp çevrimi esnasında dört kalp sesi meydana gelir a) Birinci kalp sesi: Kulakçıkların depolarizasyonu sonunda, karıncıkların depolarizasyonu başında meydana gelir. Karıncıkların büzülmesiyle kanın karıncıklardaki ilk hareketi ve kulakçık-karıncık kapakçıklarının kapanmasıyla, kulakçıklardaki kanın hareketinin aniden kesilmesi, birinci kalp sesini meydana getirir. Frekans bandı 30-100 Hz, süresi ise 50-100 ms'dir. b) İkinci kalp sesi: Aort ve akciğer atardamarı kapakçıklarının kapanması esnasında meydana gelir. Frekans bandı100-200 Hz, süresi 25-50 ms'dir. c) Üçüncü kalp sesi: Karıncıkların kanla dolması sonunda meydana gelir. Diyastolik sestir. d) Dördüncü kalp sesi: Kulakçıkların depolarizasyonu sonunda meydana gelir. Diyastolik sestir. e) Gürültü şeklindeki kalp sesleri: Kanın kardiyovasküler sistemdeki hareketi esnasında meydana gelen, bazı bileşenleri duyulabilen seslerdir. Kardiyovasküler sistemde, kanın türbülanslı akışından meydana gelir. Türbülanslı akışın nedenleri ise; kanın hızının değişmesi, kardiyovasküler sistemdeki damarların çap değiştirmeleri, ani yön değiştirmeleri ve damarların spesifik dirençlerinin değişmesidir. KALP SESLERİ Fonokardiyograf: Şekil (8.21)'de, bir mikrofon, ön kuvvetlendirici, filtreler ve kaydediciden oluşan bir PKG düzeni görülmektedir. Mikrofon göğüste uygun yere yerleştirilir. Yazıcı(rekorder), genlik-zaman eğrilerini çizer. Diğer bir kayıt şekli ise kalp seslerinin frekans spektrumlannın elde edilmesidir. OSKÜLTASYON NOKTALARI STETOSKOP’UN FREKANS CEVABI