ÜNİTE 10 İmmün Sistemin Yapısı Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra, ■ Organizmada bağışıklık sistemini oluşturan organlar ile ■ Organizmada bağışıklık olaylarında rol alan hücreler hakkında bilgi edineceksiniz. İçindekiler ■ Giriş ■ Bağışıklık Sistemini Oluşturan Organlar ■ Santral Lenfoid Organlar: Kemik İliği, Timus, Fabricius Kesesi ■ Periferik Lenfoid Organlar: Lenf Düğümleri, Dalak, Kapsülsüz Lenfoid Dokular. ■ Bağışık Yanıtta Rol Alan Hücreler ■ Makrofajlar ■ Lenfositler ■ Diğer Hücreler ■ Özet ■ Değerlendirme Soruları ■ Yararlanılan Kaynaklar Öneriler ■ İmmün cevapta rol alan lenfoid organlar ve hücreler konusunu daha iyi anlayabilmeniz için, anatomi, histoloji ve fizyoloji derslerinizdeki ilgili konuları gözden geçiriniz. ■ Ünite sonundaki değerlendirme sorularını yardımsız cevaplamaya çalışınız. 1. GİRİŞ En basit yapılı canlılarda bile kendinden olanı tanıma, yabancıyı ayırdedebilme özelliği mevcuttur. Evrimsel açıdan en gelişmiş canlı olan insan kendi yapısına yabancı olan maddeleri (antijenleri) tanıyabilme ve onlarla başedebilme özelliklerine sahiptir. Bu sayede mikroplar başta olmak üzere yabancı ve zararlı olabilecek maddelere karşı kendisini savunur. Genelde antijen olarak tanımladığımız bu maddelerin organizmaya girmesi ile başlayan ve birbiri ile ilişkili birçok biyolojik reaksiyonun meydana geldiği bağışık yanıt olayında, birçok sistem, organ ve hücre görev alır. Bağışıklık olaylarında rolü olan organ ve hücrelere bağışıklık sistemi = immün sistem adı verilir. Bağışık yanıt özünde hücresel bir olaydır. İmmün hücreler kemik iliğindeki kök hücreden farklılaşarak gelişirler. Kemik iliği kök hücrelerinin immünolojik olarak etkin hücre haline gelebilmesi için önce santral lenfoid organlarda olgunlaşması gerekir. Gelişimi tamamlanan, olgun T ve B lenfositler daha sonra periferik lenfoid organlara gidip yerleşerek antijenle karşılaşmayı bekler ve gerektiği zaman (antijenle karşılaşınca) bağışık yanıt oluştururlar. 2. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ OLUŞTURAN ORGANLAR Tablo I : Bağışık Yanıtta Rol Oynayan Organlar 1. Santral Lenfoid Organlar A) Kemik İliği B) Timus C) Fabricius Kesesi ve buna eşdeğer organlar 2. Periferik Lenfoid Organlar A) Lenf Düğümleri B) Dalak C) Mukoza ile ilgili Lenfoid Dokular (= Kapsülsüz Lenfoid Dokular) 2.1. Santral Lenfoid Organlar 2.1.1. Kemik İliği Kemik iliği (Kİ), tüm kan hücrelerinin yapım yeridir (Hemopoiesis). Kİ'nde ana (kök) hücrelerden farklılaşarak oluşan immün hücreler kan dolaşımına karışarak ilgili organlara - 147 - giderler. Kİ, yassı ve yuvarlak kemikler ile uzun kemiklerin uç kısımlarındaki süngerimsi yapının içinde bulunur. Vücut ağırlığının %6'sını Kİ oluşturur. 2.1.2. Timus Timus, Kİ'de kök hücreden farklılaşan lenfosit öncü hücrelerinin olgunlaşarak, olgun T-lenfosit haline geldiği organdır. Timus, insanda mediasten boşluğunun üst kısmında, sternum kemiği arkasında yer alır. Doğumdan itibaren gelişmeye başlar, ergenlik çağında en büyük şeklini alır, ileri yaşlarda tekrar küçülür. Anatomik olarak iki loblu (bölmeli) ve kapsül ile çevrilidir. Kapsülün içe doğru uzantıları ile loblar daha küçük bölümlere (lobüllere) ayrılırlar. Her lobül korteks (kabuk) ve medulla (ortada iliksi bölge) olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kortekste hücre yoğunluğu fazladır ve bunlar Kİ'den gelen olgunlaşmamış lenfosit (timosit) kümeleridir. Hızla çoğalırlar ancak büyük bir kısmı hemen ölür. Medullada ise daha seyrek olmak üzere olgun lenfositler bulunur. Timusta olgunlaştıkları için bunlara T-lenfosit denir. Timusta ayrıca epitel hücreleri ve makrofajlar bulunur. Lenfositlerin timusta nasıl olgunlaştığı tam bilinmiyor. Ancak epitel hücreleri ve makrofajlar ile bazı timus hormonlarının (timulin, timozin, timopoietin gibi) T- lenfosit gelişimine etkili olduğu kabul edilmektedir. Timus bağışık yanıt oluşmasında önemli bir organdır. Özellikle hücresel tip bağışık yanıtta etkilidir. Yavru deney hayvanlarında timus çıkartıldığında T-lenfosit işlevi bozulmaktadır. Dolaylı etki ile antikor yapımında da bozukluk oluşur. Timus'un şematik resmi Şekil1'de verilmiştir. Şekil 1 : Timus yapısının şematik resmi - 148 - ? Timusun bağışık yanıttaki rolü nedir? 2.1.3. Fabricius Kesesi ve Buna Eşdeğer Organlar Fabricius kesesi (= Bursa of Fabricius) kuşlarda kalın bağırsak son kısmında bulunan bir organdır. Bu kesecik Kİ'nden göç eden lenfosit öncü hücrelerinin olgunlaştığı ve olgun B-lenfosit haline geldiği yerdir. Civcivlerde bu kese çıkartıldığında antikor sentezi durmaktadır. Memelilerde böyle bir kese yoktur. Memelilerde bu görevi kemik iliği yapmaktadır. ? Santral lenfoid organların bağışık yanıttaki rolleri nedir? 2.2. Periferik Lenfoid Organlar Periferik lenfoid organlar; santral lenfoid organlarda farklılaşan, olgunlaşan ve immünolojik reaksiyonlar için hazır hale gelen olgun T ve B lenfositlerin yerleştiği organlardır. Antijenik uyarım olduğunda bağışık yanıt ikincil lenfoid organlarda gerçekleşir. Kısaca immün hücreler santral organlarda oluşur, periferik organlarda görev yaparlar. 2.2.1. Lenf Düğümleri Vücudun çeşitli yerlerinde dağınık veya küçük gruplar halinde bulunan 1-25 mm çapındaki lenf düğümleri, lenfatik damarlar üzerindedir ve başlıca görevi lenfi süzmesi ve gelen antijene karşı bağışık yanıt oluşturmasıdır. Lenf düğümleri oval veya fasulye biçimindedir ve dıştan bir kapsül ile çevrilidir. Bu kapsülün içeriye giren uzantıları organı bölmelere (loblara) ayırır. Çevreden gelen lenf sıvısı, organın dış kısımlarından girer, süzüldükten sonra hilus bölgesinden, çıkış gösterir. Kan damarları da hilustan girer, çıkarlar (Şekil 2). Lenf düğümlerinin iç yapısı üç bölgeye ayrılır. Kapsüle yakın yerlere kabuk (=korteks), merkezi kısmına iliksi bölge (=medulla), kabuk ile iliksi bölge arasındaki bölgeye de parakortikal bölge adı verilmektedir. Kabuk bölgesinde, istirahat halinde olgun B-lenfosit paketlerinden oluşan folikül denen yapılar bulunur. Antijenik uyarım olduğunda buradaki olgun B-lenfositlerde çoğalma ve başkalaşma meydana gelir. Folliküllerin orta kısmında (ki buraya germinal merkez denir) başkalaşıma uğramış B-lenfositlerden oluşan plazma hücreleri, ayrıca makrofajlar bulunur. - 149 - İliksi bölge lenf düğümüne giren ve çıkan damarların dallanarak arterio-venöz sinüzoidlere dönüştüğü ve lenf sıvısının dolaştığı yerdir. Bu kısımda T ve B lenfositler, plazma hücreleri ve çok sayıda fagositik makrofaj bulunur. Parakortikal bölge T-lenfositlerin ve antijen sunucu hücrelerin bulunduğu bölgedir. Şekil 2 : Bir lenf düğümünün şematik resmi (E. Gülmezoğlu) 2.2.2. Dalak Dalak, karında sol üst köşede yer alan 100-200 gr ağırlığında bir organdır. Kapsül ile çevrilidir ve bu kapsülün içe doğru uzantıları bulunur. Dalak kesitinde koyu renkli kısımlara kırmızı pulpa denir. Bunlar venöz sinüzoidlerden oluşmuştur ve içlerinde bol miktarda harabolmuş eritrosit bulunur. Dalak kesitinde soluk renkte görünen kısımlara beyaz pulpa denir. Beyaz pulpa, dalağa giren atardamarın en son uç kısımları olan arteria centralis çevresinde ki lenfoid dokudur. Bu dokuda arteriolün hemen çevresinde T-lenfositler kümelenmiştir. Ayrıca beyaz pulpa içinde B-lenfositlerin oluşturduğu foliküller bulunur. Beyaz pulpanın ara kısımlarınde (=zona marginaliste) antijen sunucu hücreler ve fagositik makrofajlar vardır. Dalağın görevleri; ■ Bir immün sistem organı olarak hücresel ve hümoral bağışık yanıt oluşturarak vücut savunmasına katılır. Ayrıca güçlü fagosifik işlevi ile kanı yabancı ve zararlı parçacıklardan (özellikle mikroorganizmalardan) temizler. ■ Damar yapısı ile portal kan akımını düzenler - 150 - ■ Fetusta kemikiliği gibi çalışarak kan hücrelerinin yapımına katılır. ■ Ömrü dolmuş veya anormal kan hücrelerini ortadan kaldırır. ? Dalağın görevleri nelerdir? 2.2.3. Mukoza İle İlgili Lenfoid Dokular Yabancı antijen veya mikroorganizmaların en sık giriş yolları olan sindirim, solunum ve genitoüriner sistem mukozalarının altında, kapsülsüz durumda yaygın lenfoid dokular bulunmaktadır. Bu bölgelerdeki lenfoid hücreler, yayılmış halde olabileceği gibi, lenf düğümündekine benzer şekilde foliküller halinde de bulunabilirler. Örneğin bademciklerde, apendikste, peyer plaklarında çok sayıda folikül içeren lenfoid doku mevcuttur. Mukoza altı lenfoid dokular genellikle İmmünglobulin-A yapımından sorumludurlar ve mukoza hücreleri de bunları salgılattırırlar. Dolayısıyla infeksiyonlara karşı korunmada ve yerel bağışıklıkta mukoza ile ilgili lenfoid dokuların önemi oldukça fazladır. ? Periferik lenfoid organların bağışık yanıttaki rolleri nedir? 3. BAĞIŞIK YANITTA ROL ALAN HÜCRELER Tablo II: Bağışık Yanıtta Rol Oynayan Hücreler I- Makrofajlar II- Lenfositler B-lenfosit Plazma Hücresi T-lenfosit Th = T helper Lenfosit Tcy/s = T cytotoxic/suppresor lenfosit (Yardımcı / Uyarıcı) (Sitotoksik / Baskılayıcı) III- NK = Natural Killer = Doğal Öldürücü Hücreler IV- Diğer Hücreler - Nötrofiller - Eosinofiller - Bazofiller ve Mast Hücreleri - Trombositler - 151 - Şekil 3: Kan Hücrelerinin Oluşumu "Hemopoietik Ağaç" 3.1. Makrofajlar Tek çekirdekli olup (= mononükleer), fagositik aktivite gösteren hücrelerdir. Vücudumuzda doku ve organlarda yaygın olarak bulunurlar. Bu hücreler bulundukları yere göre şöyle adlandırılırlar. ■ Kandaki gezgin monositler ■ Akciğerlerdeki alveoler makrofajlar ■ Seroz boşluklardaki makrofajlar ■ Kemik dokudaki osteoklastlar - 152 - ■ Sinir dokusundaki mikroglia hücreleri ■ Dalak ve lenf düğümlerindeki makrofajlar ■ Bağ dokusu histiositleri ■ Karaciğerdeki Kupffer hücreleri ■ Böbrekte mezangial makrofajlar Şekil 4 : İnsanda mononükleer fagositik sistem hücreleri (=RES) Tüm bu hücrelerin oluşturduğu topluluk mononükleer fagositik sistem veya retiküloendotelial sistem (kısaca RES) olarak da adlandırılır. Kana karbon parçacıkları verilecek olsa, bu sistem hücreleri tarafından tutulur. Makrofajlar 10-15 mikron büyüklüğünde, tek çekirdekli, geniş sitoplazmalı, sitoplazmalarında içi sindirim enzimi dolu çok sayıda lizozomları bulunan, sitoplazma zarları dalgalı olan hücrelerdir. Makrofajlar kemik iliğinde yapılır. Kana geçer ve gezgin makrofaj = monosit adıyla dolaşımda yer alır. Ameboid hareket yetenekleri vardır. Dokulara geçen monositler, kan dolaşımına geri dönemezler ve dokularda yerleşik makrofaj olarak kalırlar (RES). Makrofajlar bağışık yanıttaki rolleri itibariyle iki tipe ayrılır: - 153 - A - Fagositik Makrofajlar : Makrofajlar, organizmada bulunan ve temizlenmesi gereken madde, mikroorganizma ve tümör hücrelerini fagositoz yaparak ortadan kaldırırlar. Eğer mikroorganizmalar özel reseptörleri veya antikor ve komplemanla kaplı olarak makrofaja yapışırsa fagositoz çok hızlı ve güçlü olur. Fagositoz için, fagosite edilecek maddelerin makrofaj yüzeyindeki algaçlara (= reseptörlere) bağlanmaları gerekir. Bu nedenle makrofaj yüzeyinde çok çeşitli reseptörler bulunur. B - Antijen sunucu Hücreler (ASH) : Bu hücreler antijen ile ilk karşılaşan ve onları lenfositlere sunan hücreler olarak bağışık yanıtta ilk adımı başlatan hücrelerdir. Sunuculuk görevi yapan makrofajlar tarafından alınan antijenlerde fagositoz olayındaki gibi parçalama ve sindirme işlemi oluşmaz. Antijenler sunucu hücrelerde henüz tam anlaşılamamış özel bir hazırlık dönemi geçirirler. Daha sonra bu antijenleri, lenfositlere sunarlar ve bağışık yanıtı başlatırlar. Antijen sunuculuk görevi yapan makrofajlarda, fagositoz yapan makrofajlardan farklı olan yüzeyel reseptörler bulunur. Ayrıca B-lenfosit, damar endotel hücresi, derideki Langerhangs hücresi de antijen sunuculuk yaparlar. Özet olarak, makrofajlar, organizmada ya fagositoz işlevleri ile temizlenmesi gereken maddeleri ortadan kaldırarak vücudun özgül olmayan savunmasında önemli bir rol alırlar, ya da antijen sunuculuk görevi yaparak bağışık yanıtın başlamasını sağlarlar. ? Organizmaya giren antijeni ilk karşılayan hücre hangisidir? 3.2. Lenfositler İmmün sistemin çok önemli hücreleridir. Kemik iliğindeki kök (stem) hücrelerden gelişirler. Santral lenfoid organlarda (Timus veya kemik iliği) olgunlaşırlar. Kan yoluyla periferik lenfoid doku ve organlara giderek özel bölgelerine yerleşirler. Erişkin bir insanda yaklaşık 1012 (~ 1 trilyon) lenfosit bulunur ve hergün 109 (~ 1 milyar) lenfosit yapılarak kana verilir. Kandaki lökositlerin %20-30'unu lenfositler oluşturur. Lenfositler 8-12 mikron çapında, iri çekirdekli, dar sitoplazmalı hücrelerdir. Görünümleri birbirine çok benzeyen ve ışık mikroskobunda ayırt edilemeyen farklı iki lenfosit tipi vardır. B ve T lenfositleri olarak tanımladığımız bu hücrelerin olgunlaşmaları, işlevleri ve antijen yapıları birbirinden farklıdır. Ancak aralarında yakın bir işbirliği bulunmaktadır. - 154 - Şekil 5: Bağışık Yanıtta Rol Alan Hücrelerin Etkileşimi (E.Akan) 3.2.1. B - Lenfositler B lenfositler hümoral (antikora dayalı) immüniteden sorumlu hücrelerdir. Kuşlarda Fabricius kesesinde, memelilerde kemik iliğinde olgunlaşırlar. Kandaki lenfositlerin %25'i, dalaktakilerin %50'si B-lenfosittir. B lenfositler sentezledikleri immünglobulin moleküllerini hücre yüzeylerinde zarda taşırlar ve bu molekül antijene karşı özgül reseptördür. Bu yüzey immünglobulinler IgM ve IgD sınıfı yapı gösterirler (Bakınız: İmmunglobulinler). Bir B lenfosit sadece tek bir çeşit antijene (daha doğrusu tek bir epitopa) bağlanabilen yüzey immünglobulin reseptör taşır. Bu nedenle immün sistemde, zaman içinde karşılaşma ihtimali olan onbinlerce çeşit antijene karşı özgül reseptör taşıyan onbinlerce B-lenfosit çeşidi hazır durumda bulunmaktadır. Şekil 6'yı inceleyiniz. Organizmaya antijen girdiğinde, yüzeyinde bu antijene özgül reseptör taşıyan B-lenfositleri bulur ve uyarır. Uyarılan B-lenfositler başkalaşıma uğrar ve plazma hücresine dönüşürler. Plazma hücresi de uyaran antijene özgül olan çok miktarda antikor (immunglobulin) sentezler. Plazma hücresinin çoğalma yeteneği yoktur ve ömrü kısadır. (~ 2-3 gün). Ancak bir dakikada yaklaşık 20 bin antikor molekülü sentezleyebildiği gösterilmiştir. - 155 - Uyarılan B-lenfositlerinden bir kısmı ise bellek hücre haline gelir. Bellek B-lenfositleri uzun ömürlüdür (bazen bir ömür boyu) ve aynı antijenle tekrar karşılaştıklarında hızla çoğalarak daha hızlı ve güçlü antikor yanıtı oluştururlar. ? B lenfositlerin görevi nedir? Şekil 6 : B-lenfositlerin Ag'le karşılaşması ve gelişen olaylar 3.2.2. T-lenfositler T lenfositler hücresel tipte bağışık yanıttan sorumludur. Kemik iliğinde yapılan T öncü hücreler timusta olgun T lenfosit haline gelirler. Bu olgunlaşma sırasında T lenfosit yüzeyinde pekçok reseptör yerleşir. 1980 sonrası hücre yüzey molekülleri üzerindeki çalışmalar artmış ve pekçok reseptör çeşidi gösterilmiştir. Ancak bunların isimlendirilmesi sorun yaratmış ve karışıklığı önlemek için kan hücreleri ile ilgili yüzey reseptörler numaralanmış ve CD ile ifade edilmişlerdir. CD2, CD4, CD8 gibi. - 156 - T-hücre yüzeyinde yüzey immünglobulin bulunmaz. Bunun yerine antijenleri özgül olarak tanıyan "T hücre reseptörü = TCR" bulunur. Bir T lenfositi sadece tek bir çeşit antijen için TCR taşır ve B lenfositlerinde olduğu gibi immün sistemde zaman içinde karşılaşma ihtimali olan onbinlerce çeşit antijene yanıt verebilecek onbinlerce çeşit T lenfositi bulunur. Organizmaya antijen girdiğinde yüzeyinde bu antijene özgül reseptör taşıyan T-lenfositleri bulur ve uyarır. Uyarılan T lenfositler başkalaşıma uğrar ve sonuçta o antijene duyarlı T-lenfositler oluşur. T lenfositler immün sistemin en önemli hücreleridir ve doğrudan antikora bağımlı olmayan ve hücrelerin yönettiği ve katıldığı özgül immüniteyi oluştururlar. Bağışık yanıttaki rolleri açısından T-hücre topluluğunun homojen (tek tip) olmadığı ve yapı ve işlev özelliği farklı olan alt grupların bulunduğu bilinmektedir. Tüm T lenfositlerde bulunan ortak yüzey molekülleri (CD2, CD3, CD5 gibi) yanında bu alt gruplardaki farklı yüzey moleküller onların ayırdedilmesinde kullanılır. T-lenfositleri başlıca iki alt gruba ayrılırlar: ■ TH lenfosit (= T helper = yardımcı T lenfosit) CD4 yüzey molekülü taşır. ■ Tc/s lenfosit (= T cytotoxic / supressor = sitotoksik / baskılayıcı T lenfosit) CD8 yüzey molekülü taşır. T helper (Th) = T yardımcı Lenfosit Yardımcı ve uyarıcı rolü olan lenfositlerdir. CD4 yüzey molekülü taşırlar. (CD4+, CD8-). Th lenfositler; B lenfositlerini ve Tc/s lenfositlerinin aktivitelerini şiddetlendirirler. Th hücre azlığında B ve T hücrelerinin antijene yanıtı zayıflar, bozulur. Ayrıca çeşitli sitokinler salgılayarak T hücresi, monosit-makrofaj ve diğer bazı hücrelerin sayıca ve aktivite olarak güçlenmelerini sağlarlar. Bu özellikleri ile Th lenfosit immün sitemin orkestra şefi durumundadır. Th lenfositler yüzeyindeki CD4 molekülü AİDS etkeni olan HIV için de giriş kapısıdır. T cytotoxic / supressor (Tc/s) = T sitotoksik / baskılayıcı Lenfosit Öldürücü ve baskılayıcı rolü olan lenfositlerdir. CD8 yüzey molekülü taşırlar (CD4- , CD8+) T sitotoksik olanlar virus, bakteri ve parazit ile infekte hücreler, tümör hücreleri, transplante doku ve organ hücreleri gibi organizmaya zararlı veya yabancı hücrelere saldırarak öldüren hücrelerdir. T supressor = baskılayıcı olanlar ise sitotoksik ve yardımcı T-hücre etkinliğini baskılayarak bağışık yanıtın aşırıya kaçmamasını ve dengede kalmasını sağlarlar. - 157 - T lenfositleri uzun ömürlüdür. Bellek T lenfositleri ise antijeni tanımış olan çok uzun ömürlü ve antijenle tekrar karşılaştığında çok hızlı ve güçlü bağışık yanıt oluşturan hücrelerdir. Organizmada bağışık yanıtın düzenli bir şekilde işleyebilmesi için TH /Tc/s lenfosit oranının belirli bir dengede olması gerekir. Normalde bu oran 1.7 civarındadır. TH /Tc/s oranı, TH lenfosit sayısının artması sonucu bozulursa gereğinden fazla bağışık yanıt oluşumuna yol açabilir (Allerjik olaylar gibi). Tc/s lenfosit sayısının artmasıyla bu oran bozulacak olursa bağışık yanıtta aşırı bir baskılanma olacağı için immünite düşüklüğü meydana gelir. ? T - lenfosit alt grupları nelerdir? Ayrıca işlevlerini belirtiniz. Tablo III: B ve T lenfositlerin Özellikleri Özellikleri ■ Olgunlaştığı Organ B - lenfosit T - Lenfosit Kuşlarda Bursa (B) Timus (T) Memelilerde Kemik İliği ■ Yaşam Süresi ............................ Gün - Hafta Aylar- Yıllar ■ Dolaşan kandaki oranı .................... % 25 ....................................... % 75 ■ Dalaktaki oranı ................................ % 50 ...................................... % 50 ■ Lenf düğümü ................................... % 15 ....................................... % 85 ■ Yüzeyinde Ig ................................... + ....................................... – ■ Yüzeyinde TCR ............................... – ....................................... + ■ Kompleman reseptörü ..................... + ....................................... – ■ Hümoral bağışık yanıt ..................... + ....................................... – – ...................................... + ■ X - ışını ile inaktivasyon ................. + + + ...................................... – ■ Anti-lenfosit serum ile ..................... inaktivasyon – ...................................... + + + ■ Koyun eritrositleri ile ....................... – ...................................... + ++ (Antikor sentezi) ■ Hücresel bağışık yanıt .................... (Duyarlı hücre) rozet oluşturma ■ MHC-I ............................................. ++ ...................................... ■ MHC-II ............................................ ++ ........................ Sadece aktive olanlarda - 158 - 3.3. Doğal Öldürücü (NK = Natural Killer) Hücreler Lenfoid hücreler arasında, infekte veya yabancı hücreleri öldüren, T ve B lenfositlerden farklı yapıda (yüzey immünglobulini veya TCR'si olmayan) "büyük granüllü lenfosit"de denen hücrelerdir. NK hücreleri, önceden tanıyıp, duyarlı hale gelmeden hedeflediği hücreleri doğrudan tahrip edebilme yeteneğindedirler. Hedef hücreleri genellikle mantar, parazit, bakteri özellikle de viruslarla infekte hücreler ile tümör ve transplante doku hücreleridir. NK hücreleri bu özellikleriyle özgül olmayan vücut savunmasında çok önemlidirler. 3.4. Diğer Hücreler ■ Polimorf Nüveli Lökositler (PNL) (=Granülosit): Kandaki lökositlerin %60-70'ini oluştururlar. Çekirdekleri çok lobludur ve sitoplazmalarında bol granül bulunur. Granüllerinin farklı boyanması ve işlevlerinin farklı olması nedeniyle nötrofil, eosinofil ve bazofil olmak üzere üç tip granülosit bulunur. ■ Nötrofiller: Görevleri doğrudan özgül bağışık yanıt ile ilgili değildir. Fakat güçlü fa- gositoz yetenekleri (özellikle antikor ve kompleman varlığında çok artar) vücut savunmasında çok önemlidir. Mikroorganizmaları, yabancı maddeleri ve doku yıkım artıklarını hızla temizlerler. Kemik iliğinde çok hızlı oluşurlar (Dakikada 80 milyon) ve kısa ömürlürüdür (2-3 gün). Normalde nötrofillerin %90'ı kemik iliğinde (gerektiğinde hemen kana geçmek üzere), %7'si dokuda, %2-3'ü kan dolaşımında bulunur. ■ Eosinofiller: Lökositlerin %2'sini oluşturur. Allerjik olaylarda ve parazitozlarda sayı- ları artar. Fagositoz yetenekleri sınırlıdır. Ancak uyarı sonucu granüllerini hücre dışına boşaltırlar. ■ Bazofiller ve Mast Hücreleri: Bazofiller, kan lökositlerinin %0,2'sini oluşturur. Do- kulardaki mast hücrelerine çok benzerler. Granüllerinde heparin, histamin ve benzeri maddeleri, uygun bir uyarım sonucu hücre dışına boşaltırlar. Bu iki hücre, anaflaktik tipteki allerjik olaylarda önemlidirler. ■ Trombositler: Kan pıhtılaşması görevleri dışında bağışık yanıt ve iltihapta da rolleri vardır. - 159 - Özet Organizmanın kendisine yabancı olanı ayırdedebilme ve reaksiyon verebilme özelliği nedeniyle, antijen dediğimiz bu maddelerle karşılaştığında birçok biyolojik olay meydana gelir. Organizmada nasıl çeşitli görevler yüklenmiş sistem ve organlar varsa, vücut savunmasını üstlenmiş organ, doku ve hücreler de mevcuttur. Bağışıklık olaylarında rol alan ve bağışık yanıtı oluşturan bu organ ve hücrelere immün sistem diyoruz. İmmünolojik olaylar daha çok hücre düzeyindedir ve temel görev lenfosit hücrelerinindir. Bağışık yanıtta rol alan lenfoid organlardan santral olanlar Kemik iliği, timus ve Fabricius kesesi veya eşdeğeri organlardır. Santral organlar başta lenfosit olmak üzere bağışık yanıtta rol alan hücrelerin yapım ve farklılaşma yeridir (üretim yeri). Periferik lenfoid organlar ise (lenf düğümü, dalak, mukozalarla ilgili lenfoid doku) bağışık yanıtta rol alan hücreleri bulunduran, antijenle ilk karşılaşan ve immün cevabın oluştuğu yerlerdir. Bağşık yanıtta rol alan hücreler makrofajlar, lenfositler, NK hücreleri ve diğer bazı hücrelerdir. Esas hücre lenfositler olup B ve T-lenfosit olmak üzere iki çeşittir. B - lenfositler antijene karşı özgül antikor sentezi ile sonuçlanan hümoral bağışık yanıttan sorumludur. T - lenfositler ise antijene karşı duyarlı T lenfositler haline gelerek hücresel immün cevabı oluştururlar. Makrofajlar organizmaya giren yabancı maddeyi ilk yakalayan hücrelerdir. Makrofajlar ya fagositoz yaparak maddeyi parçalar yok eder, temizlerler veya özel bir hazırlıktan sonra antijeni lenfositlere sunarak özgül bir bağışık yanıtı başlatırlar. Değerlendirme Soruları 1. Aşağıdakilerden hangisi segonder lenfoid organdır? A) Dalak B) Kemik İliği C) Timus D) Fabricius kesesi E) Hepsi primer lenfoid orandır 2. İnsanda Fabricius kesesi eşdeğeri olarak kabul edilen lenfoid organ hangisidir? A) Timus B) Lenf bezi D) Kemik iliği E) Dalak - 160 - C) Bademcikler 3. Aşağıdakilerden hangisi primer lenfoid organdır? A) Lenf bezi B) Apendiks D) Bademcikler E) Dalak C) Timus 4. Antijen sunuculuk görevi yapan hücre hangisidir? A) B - lenfosit B) T - lenfosit D) Makrofaj E) Eritrosit C) Nötrofil lökosit 5. Lenfosit ön hücreleri nerede olgunlaşarak olgun T- lenfosit haline gelirler? A) Lenf bezi B) Timus D) Kemik İliği E) Peyer plakları C) Dalak 6. Aşağıdakilerden hangisi B - lenfosit özelliklerine uymaz? A) Hücresel bağışık yanıt oluşumunu sağlarlar B) Yüzeylerinde Ig yapısında reseptör taşırlar C) Fabricius kesesi veya eşdeğeri organda olgunlaşırlar D) Ig yani antikor sentezini sağlarlar E) T - lenfositlere göre sayıları daha azdır. 7. Aşağıdaki özelliklerden hangisi T - lenfosit hücresine uymaz? A) Kemik iliğindeki ana (kök) hücreden köken alırlar. B) Timusta olgun T - lenfosit haline gelirler. C) Yüzeylerinde TCR antijen reseptörü taşırlar. D) Organ transplantasyonlarında etkin rolleri vardır. E) Başkalaşıma uğrayınca plasma hücresi haline geliler. 8. İmmün cevap oluşumunda yardımcı, uyarıcı rol oynayan hücre hangisidir? A) TH = T4 lenfosit B) TS = T8 lenfosit D) B lenfosit E) Hepsi - 161 - C) TC lenfosit Yararlanılan Kaynaklar ABBAS, A.K.; LİCHTMAN, A.; POBER, J., Cellular anel Molecular Imminology. W.B. Saunders Company 2nd Edi. Philadelphia, 1994. AKAN, E., Genel Mikrobiyoloji ve Immunoloji. Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi Yayınları, No: 16, Adana, 1992. BİLGEHAN, H., Temel Mikrobiyoloji ve Bağışıklık Bilimi. 6. Baskı, Barış Fakülteler Kitabevi, İzmir, 1993. GÜLMEZOĞLU, E.; ERGÜVEN, S., Immünoloji. Hacettepe Taş Kitapçılık Ltd. Şti. Ankara, 1994. KILIÇTURGAY, K., İmmünolojiye Giriş. Güneş ve Nobel Tıp Kitabevleri, 3. Baskı, Bursa, 1994. YEĞEN, O., Temel Immünoloji ve İmmün Eksikli Hastalıkları. Palme Tıp Kitabevi, Ankara, 1990. - 162 -