M. Meclisi B : 145 21 . 7 . 1967 BAŞKAN" — Şimdi eskiyi karıştırmıyalım rica ederim. Şimdiki müzakerenin konusu o değil. KEMAL NEBÎOĞLU (Devamla) — Bağlıyorum Saym Başkanım. BAŞKAN—Lütfen. KEMAL NEBlOĞLU (Devamla) — Mesele, 31 yıl sonra çıkacak bir kanunun hakikaten sos­ yal bünyemize uygun, istikbalde kısa bir süre sonra değişiklik önergeleri ile karşımıza gelme­ sinden yana olmadığımız için, dünyada ve yur­ dumuzdaki sosyal gelişmenin paralelinde bir ka­ nunun çıkması için yaptığımız mücadeledir. Bu. sebeple tekrardan konu üzerinde biraz daha dur­ makta elbette Rıza Kuas arkadaşım fayda gör­ müş ve 5 nci madde ile ilgili görüşlerini Yüce Meclise sunmuştur. Bundan neden alınılır, ne­ den gocunulur1? Teşekkür ederim. BAŞKAN — Sayın Mustafa Ertuğrul, bu­ yurun. 'MUSTAFA ERTU3RUL (istanbul) — Sayın milletvekilleri, görüşülmekte olan iş Kanunu Senatodan geçti, bâzı maddeleri değişti, Geçici Komisyonda görüşüldü ve Senatonun değiştir­ diği maddeler üzerinde, Komisyon Başkanının da izah buyurdukları gibi, biz burada her mad­ deyi didik didik ditsek, bunun üzerinde uzun uzadıya görüşsek bu tekrar, Büyük Meclisin seçeceği karma komisyona gideceğine göre, bu­ rada bu meseleyi bu kadar uzatmamızda fayda yoktur. Buraya çıkan arkadaşlarımız sanki tez^gâihını bırakmış da buraya gelmiş gibi, işçi na­ sıl çalışır, işçi ne şartlar altında bulunur, bunu biliyormuş gibi, şu kanunun çıkmasını uzatma­ ya hiç hakkı olmıyacağı kanaatindeyim. Arkadaşlar, buraya çıkan arkadaşlarım Se­ natonun kabul ettiği metni burada tekrar sanki şu Mecliste bu metinler kabul edilecekmiş gibi maddeyi teker teker izah ediyorlar, üzerinde duruyorlar. Şu günü uzatmak, saati 5 e kadar getirmek. Gaye kanunun çıkması değil, «gaye bostan yemek değil, bostancıyı dövmek». Ne olacak? Bu kanun tatilden evvel çıkmıyacak. B u kanun tatilden evvel çıkmadığı için 3 aylık bir zaman zarfında ne yapacaklar ? 'Gittikleri yeı#e#âe, işte iş Kanununu çıkarmadılar, işte işçiye gelen hakkı da getirmediler, demekten ljaşka>bir çabaları yoktur. Yoksa, bu arkadaşla­ rım, şu mesele buraya geldiği zaman kısaca, ~--5Q3 O : 1 «biz Meclisin çıkardığı metin üzerinde duruyo­ ruz, ısrarlıyız, kararlıyız» der, tek kelime ile bu mesele burada bitmiş olur. Ondan sonra Geçici Komisyona havale edilir ve Büyük Meclis tatil olmadan önce bu kanun çıkmış olur. Arkadaşla­ rım alınmasınlar, bu kanun için 184 önerge ve­ rildiğinden, 184 önergeden ikisi hariç, kabul edilmediğinden, bilmem ne yaptığından bahse­ derler. Arkadaşlarım, bunların zamanı geçmiş­ tir. önergelerini gördük. Buraya önerge veren, kendisine işçi süsü veren, işçiyi temsil ediyor­ muş gibi görünen işçi değildir, işçiyi temsl ede­ mez. Kaç tane işçisi var, kaç işçiyi temsil eder? Onu burada izah etsin. Az evvel gördünüz 3 ncü maddede diyor ki, bir ay zarfında çalıştırılan işçiler bölge çalışma müdürlüğüne müracaat et­ tiği zaman ilgili memur buna makbuz verir. Bu bile doğru değilmiş, işçi oraya bağlandığı için verilen bir makbuz. Bu da doğru olmıyacağına göre, şu mikrofonu işgal eden arkadaşlarımın hangi meselesi doğrudur, izanınıza, vicdanınıza bırakırım. Hürmetle selâmlarim. BAŞKAN — Sayın Savacı buyurun efendim. SABAHATTİN SAVACI (Gümüşane) — Muhterem arkadaşlar, Sayın Kaya özdemir Ko­ misyon Başkanı sıfatiyle arkadaşlarımızı işin politikasını bırakarak, daha ziyade teknik yön­ den meseleye eğilmeye davet etmiştir. Ben böy­ le anladım, işin bu yönünü tetkik edince Tür­ kiye'nin şartlarına göre Senato değiştirişi ile Millet Meclisi metni arasında istisnalar bölü­ münde hayli fark meydana çıkıyor. Şimdi bu yönden bir tetkike tabi tutmak lâzımgelir. Se­ nato bu istisna olarak kabul ettiklerinde haki­ katen işçinin ve işyerinin lehinde mi hareket et^ miştjr, yoksa işçinin, işyerinin aleyhinde mi ha­ reket etmiştir? Muhterem arkadaşlarım, burada bu istisna­ larda bir işveren yok. Esas itibariyle bir patron, bir işveren yok. Yukardan aşağıya bakınız; «tarım işlerinde, orman tali yolları dâhil» diyor. Tarım işleri, ormana ait tali yolların yapılması, bu ormandan istifade eden köylülere ait bir hiz­ met. Eğer orman içinde bulunan köylüler bu tali yolları yaparlarsa kendilerinin işine yarar. Orman hizmetlerini, orman taşıma hizmetlerini, istif hizmetlerini köylüler görür, o köylülere yaptırılır. Bu yolların yapılmasında da köylüle­ rin, yani, çalışanların büyük menfaati vardır.