ökaryot hücre - Biyoloji Kutusu

advertisement
HÜCRE
Canlıların yaşayan en küçük yapı birimidir.
Hücre, canlıların yapı ve işlev birimidir
MODERN HÜCRE TEORİSİ
1.Canlılar bir veya birçok hücreden meydana
gelmiştir.
2.Hücre, canlının yapısal ve işlevsel birimidir.
3.Bir hücre mutlaka başka bir hücreden meydana
gelmiştir.
KALITIM, BİR HÜCREDEN DİĞER HÜCREYE AKTARILIR
ÖKARYOT HÜCRE
Fosfolipitlerin baş kısmı hidrofofilik’tir yani suyu
sever.Su içinde çözünme eğilimine sahiptir.
Yağ asitlerinin bulunduğu kuyruk kısmı ise
hidrofobiktir yani suyu sevmez.Suda çözünmeme
eğilimi sergiler.
Fosfolipitler, su içerisine konulduğunda kendiliğinden
iki tabakalı bir yapı oluşturur.
ÖKARYOT HÜCRE 3 KISIMDA İNCELENİR.
1.HÜCRE ZARI
2.SİTOPLAZMA
3.ÇEKİRDEK
I.HÜCRE ZARI
Hücre zarı çift katlı fosfolipit tabakasından
oluşmuştur.
Hücre zarı sıvı hallidir.
Hücre zarı akıcı-mozaik bir yapıya sahiptir.
Seçici-Geçirgen özelliğe sahiptir.
b) KOLESTEROL
Hücre zarının akışkanlığını azaltır ve daha
sağlam bir yapıda olmasını sağlar.
HÜCRE ZARINI OLUŞTURAN MADDELER
• Fosfolipitler
• Kolesterol
• Proteinler
• Glikoprotein ve glikolipitler
a) Fosfolipit :
Bir fosfat,bir gliserol ve iki yağ asitinden oluşmuştur.
Jelimsi kıvamda yağımsı bir maddedir.Hücre zarının
esas yapısını oluşturur.
1
c) ZAR PROTEİNLERİ
Fosfolipit tabakasına gömülü olarak
bulunurlar.
•
•
•
•
•
Görevleri
• Madde taşınması
• Yüzeyler ile temas
• Almaç(reseptör)
• Enzim olarak çalışma
Hücre zarının görevleri:
Hücreyi dış ortamdan ayırmak;
Hücreyi dış ortamdan korumak;
Madde alışverişini sağlamak;
Diğer hücreler ile iletişimi sağlamak;
Hücreye kimlik vermek.
HÜCREDE MADDE ALIŞVERİŞİ
Hücrede madde alışverişi 4 şekilde yapılabilir.
Reseptör: Hücre zarında bulunan ve çeşitli
kimyasal maddelere karşı tepki gösteren zar
proteinlerine RESEPTÖR(ALMAÇ) denir
Reseptör proteinler ile hücre, dış ortamdan
kimyasal uyarılar alır.
Çeşitli zar proteinleri özel görevler için
özelleşmiş olabilir.örneğin hemoglobin oksijen
taşımak için özelleşmiş bir zar proteinidir.
Alyuvarlardaki A,B ve rh proteinleri de zar
proteinidir.
A) PASİF TAŞIMA:
Hücre zarında enerji harcamadan meydana
gelen madde alışverişine pasif taşıma adı
verilir.
D) GLİKOPROTEİNLER VE GLİKOLİPİTLER:
a. DİFÜZYON
İki çeşittir.
Hücreye kimlik verir.Hücreye özgüllük
kazandırır.Hücreler birbirlerine glikoprotein ve
glikolipitlerinden tanır.
-Basit Difüzyon
-Kolaylaştırılmış Difüzyon
Zardan madde geçişleri:
•
•
•
•
Basit Difüzyon
• Bir maddenin çok yoğun ortamdan az yoğun
ortama yayılmasına difüzyon denir.
• Bu yayılma o ortamın tüm kısımlarında
derişim aynı olana dek devam eder.
• Bir madde ancak içinde bulunduğu ortamda
çözünür ise; difüzyona uğrar.
Küçük maddeler, büyük maddelere göre;
Nötr maddeler iyonlara göre;
Negatif iyonlar pozitif iyonlara göre;
Yağda çözünen maddeler, çözünmeyenlere
göre;
HÜCRE ZARINDAN DAHA KOLAYLIKLA GEÇER.
Dikkat:
Sadece Su,Karbondioksit,oksijen ve yağda
çözünen maddeler doğrudan fosfolipit
tabakayı geçebilir.
2
Hangi çözeltilerde difüzyon gerçekleşir ?
• Katı-Sıvı
• Sıvı-sıvı
• Sıvı-Gaz
• Gaz-Gaz
Difüzyon hızına etki eden faktörler







b. OZMOZ
Yarı-Geçirgen Zar: Por adını verdiğimiz çok küçük
açıklıklara sahip ince katmanlar yarı-geçirgen zar
olarak kabul edilir.
Yarı-Geçirgen zarlarda, pordan geçebilecek
küçüklükteki moleküller geçebilirken, daha büyük
moleküller geçemez.
Örneğin Bağırsak zarı yarı-geçirgendir.Glikozdan
büyük maddeler bu zardan geçemez iken,Glikoz ve
ondan küçük maddeler bu zardan geçebilir.
Hücre zarı,seçici-geçirgendir.
Bütün seçici-geçirgen zarlar yarı-geçirgen olarak da
kabul edilir.
• Suyun yarı-geçirgen zarda yaptığı difüzyona
“ozmoz” adı verilir.
OZMOTİK BASINÇ:
Bir ortamdaki çözünen taneciklerin
oluşturduğu emme kuvvetine ozmotik basınç
denir.
Sıcaklık
Yoğunluk farkı
Maddenin molekül veya atom ağırlığı
Maddenin hali
Difüzyonun gerçekleştiği yüzey alanı
Elektrik yükü
Basınç
SICAKLIK:
Sıcaklık arttıkça difüzyon hızı artar
YOĞUNLUK FARKI
Yoğunluk farkı ne kadar yüksek ise difüzyon hızı da o
kadar hızlı olur.
MOLEKÜL BÜYÜKLÜĞÜ
Molekül ağırlığı ile orantılı olarak difüzyon hızı da
düşer.
Hidrojen(H2) molekül ağırlığı : 2
Azot(N2) molekül ağırlığı : 28
Hidrojen,Azot’dan daha hızlı difüzyona uğrar.
MADDENİN HALİ
Difüzyon sıvılarda hızlı;Gazlarda ise daha hızlı;
gerçekleşir.
YÜZEY ALANI:
Difüzyonun gerçekleştği Yüzey alanı ne kadar fazla ise
birim zamanda daha fazla madde difüzyonla geçiş
yapar.
KOLAYLAŞTIRILMIŞ DİFÜZYON
• Normalde çözünen fakat hücre zarından
geçemeyen bir maddenin özel proteinlerin
oluşturduğu kanallardan difüzyon yolu ile
geçmesine “KOLAYLAŞTIRILMIŞ DİFÜZYON”
denir.
Kolaylaştırılmış Difüzyon’da Enzimler kullanılır.
3
Çözünen ortam tanımlamaları :
Aynı yoğunluktaki çözeltilere İZOTONİK;
Az yoğun çözeltilere HİPOTONİK;
Fazla yoğun çözeltilere HİPERTONİK
Ortam denir.
•
•
•
•
•
•
•
PLAZMOLİZ :
Hücrelerin hipertonik ortamda ozmoz yoluyla
su kaybetmesi ve hacim olarak küçülmesine
PLAZMOLİZ adı verilir.
Plazmoliz durumundaki bitki hücresi hücre
duvarından geri çekilir.
•
•
DEPLAZMOLİZ
Plazmolize uğramış hücrenin hipotonik
ortamda ozmoz yoluyla su alması eski haline
geri dönmesine “DEPLAZMOLİZ” denir.
Deplazmoliz durumuna gelmiş bitki hücresi
hücre duvarının oluşturduğu boşluğu tekrar
doldurur.
Turgor durumu bitkiler için destek oluşturur.
Turgor durumu ile otsu bitkiler dikliklerini
korurlar.
HEMOLİZ :
Saf suya konulan hayvan hücresi ozmoz
yoluyla içine su alır ve şişmeye başlar.Fakat bir
süre aşırı derecede şişen hayvan hücresi
patlar.Bu olaya HEMOLİZ denir.
TURGOR DURUMU:
Bitki hücreleri hipotonik ortamdan ozmoz
yoluyla fazla miktarda su alarak,kofullarını
şişirirler.Koful ile beraber iyice büyüyen hücre,
hücre duvarına doğru baskı yapar ve hücre
duvarını esnetir.
Bu olaya “TURGOR DURUMU “ denir.
Fazla suyun hücre duvarına yaptığı basınca da
TURGOR BASINCI denir.
DİYALİZ:
Maddenin yarı-geçirgen zarda yaptığı
difüzyondur.
Diyalizde yarı-geçirgen zarın porlarından
geçebilen maddeler difüzyona uğrar, pordan
geçemeyen maddeler ise difüzyona uğramaz.
Yoğunluk farkına bağlı olarak yarı-geçirgen
zardan geçebilen maddeler geçiş yapar.
“Turgor basıncı , eyleme geçemeyen Ozmotik
basınca bir tepki olarak ortaya çıkar
Bir Bitki hücresinde,
Emme Kuvveti(EK)=
Hücre içi ozmotik Basınç(OB)-Turgor Basıncı(TB)
•
•
•
4
HÜCRE DUVARI
Bitki, mantar ve bakteri hücrelerinde, hücre
zarının hemen üstünde kalın bir tabaka
bulunur.
Bu tabakaya hücre duvarı adı verilir
.
Hücre duvarı çok olmasa da esnek bir yapıya
sahiptir.
Tam geçirgendir.
Hücreyi mekanik etkilere karşı korur.
•
•
•
Bakterilerde peptidoglikan,
Mantarlarda kitin,
Bitkilerde ise
selüloz,suberin,kutin ve
lignin
Hücre duvarının yapı malzemesi olarak
kullanılır.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Hücreler arası geçitler :
Bitki hücrelerin duvarları arasında açıklık
bulunur.
Bu açıklıklar hücreler arası geçitlerdir.
Bu geçitler ile iki hücre doğrudan madde
alışverişini yapar
PİNOSİTOZ(İÇME)
Sıvı veya çözünmüş katı maddeleri içeri almak
için kullanılan endositoz’dur.
Bir cep ile hücre dışı sıvı zar ile çevrelenerek
içeri alınır.
İçeri alınan yapının adı pinositik koful’dur.
4.Ekzositoz
•
•
C.Aktif Taşıma
Aktif Taşıma, doğrudan enerji
harcayarak(ATP), taşıyıcı proteinler ile hedef
maddenin hücre içine alınması veya hücre
dışına atılmasıdır.
Aktif Taşımada yoğunluk farkı önemli değildir.
Aktif Taşımada, enzimler kullanılır.
Aktif taşıma neden yapılır ?
Bazı monomerleri, içeri almak için.
Sinir ve kas hücrelerinde yük farklı oluşturmak
için.
İç dengeyi korumak için.
•
Maddenin yığın halinde hücre dışına
atılmasıdır.
Örnekler:
• Artık kofulun atılması
• Kontraktil Koful ile su boşaltılması
• Salgılama
HOMEOSTAZİ
Hücrenin iç ortamına madde alarak veya dış
ortama madde atarak,iç ortamındaki madde
dengesini korumasına yani hücre içinde kararlı
bir ortam sağlamasına HOMEOSTAZİ denir.
Önemli not: Monomer maddeler,su ve iyonlar
pasif taşıma veya aktif taşıma yolu ile hücre
zarını geçerek hücre zarından içeriye girebilir
veya dışarı atılabilir.
Polimer maddeler ise hiçbir şekilde hücre
zarını geçemez, ancak zar ile çevrili olarak içeri
alınabilir veya dışarı atılabilir.
c.Endositoz
Maddenin yığın olarak içeri alınmasıdır.
Polimer maddeler ancak bu şekilde içeri
alınabilir.
İki çeşittir.
o Fagositoz(Yeme)
o Pinositoz(İçme)
II.SİTOPLAZMA
Sitoplazma = Sitozol + Organeller
FAGOSİTOZ(YEME)
Hücrenin belirli bir katı cismi zar ile
çevreleyerek içeri almasına fagositoz denir.
Zar ile çevrelenen katı cisim “besin kofulu”
adını alır.
Fagositoz’u her hücre yapamaz.
Şekil değiştirebilen hücreler fagositoz
yapabilir.
Örn: Bazı akyuvarlar, Amip
Hücre zarı ile çekirdek arasındaki bölgeye
sitoplazma adı verilir.
Sitozol:
Hücrenin iç ortamındaki sıvıdır.Koyu
kıvamlıdır.
5
Organel:
Hücrenin yaşamsal faaliyetlerinin
yürütülmesini sağlayan yapılardır.
•
•
•
•
•
•
•
•
• Granüllü E.R.
• Granülsüz E.R.
ORGANELLER
Ribozom
Endoplazmik Retikulum
Golgi Aygıtı
Lizozom
Mitokondri
Plastitler
Koful
Sentrozom
GRANÜLLÜ E.R.
Zarına birleşik ribozomlar bulunur.O yüzden
tanecikli bir görünümü vardır.
Görevleri;
 Zarına birleşik ribozomlar protein
sentezler.
 Bu proteinler, Granüllü E.R.’un
zarından geçerek sıvılı ortamına girer.
 Burada protein üç boyutlu esas
yapısını kazanır.
 Enzim,zar proteini gibi kompleks yapılı
proteinler Granüllü E.R.’de sentezlenir.
a) Ribozom:
•
•
•
•
Zarsız bir organeldir.
Çekirdekçikte üretilir ve oradan Sitoplazmaya
dağıtılır.
Protein ve rRNA’dan oluşmuştur.
Biri büyük,diğeri küçük olmak üzere iki alt
birimden oluşmuştur.
•
•
PROKARYOT VEYA ÖKARYOT HER HÜCREDE
RİBOZOM BULUNUR.
•
•
•
•
•
•
Ribozomun bulunduğu yerler:
Sitoplazmada serbest halde,
Endoplazmik retikulum’un zarlarında
Diğer organel zarlarında
Çekirdek zarında
Mitokondri ve Kloroplast’ın iç kısmında
Hücre zarında
c) GOLGİ AYGITI
•
•
•
E.R.’nin hemen dış kısmında bulunur.
E.R. gibi zarlı bir organeldir.
Görevleri;
• E.R.’de üretilen maddelerin işlenmesi
• İşlenen maddelerin sınıflandırılması
• Sınıflandırılan maddelerin zar ile
çevrelenerek salgı keseceği(vezikül)
şeklinde hücre içine veya dışına doğru
salgılanması
• Hücre zarının tamir edilmesi
•
GOLGİ AYGITI VE E.R. Takım halinde çalışan
organellerdir.
Hücre bölünmesi sırasında E.R. ve Golgi aygıtı
dağılır, bölünme sonrası yeniden yapılır.
Aynı mRNA üzerinde çalışan ribozom
gruplarına POLİZOM denir.
b) ENDOPLAZMİK RETİKULUM
•
•
•
GRANÜLSÜZ E.R.
Ribozom taşımaz.
Görevleri:
• Lipit ve Steroit üretir.
• Karbonhidrat metabolizmasını yapar.
• Zehirleri etkisiz hale getirir.
Çekirdeğin hemen dış kısmında bulunan
kanallar sistemidir.
Özel bir zarla çevrilidir ve bu zarın içinde özel
bir sıvılı ortamı vardır.
İki çeşittir.
•
6
SALGI YAPAN HÜCRELERDE GOLGİ AYGITI
ÇOK BÜYÜKTÜR.
•
•
•
•
d) LİZOZOM
Golgi aygıtının oluşturduğu hidrolitik
enzimlerle dolu zarla çevrili bir keseciktir.
Görevleri;
• İçeri alınan besin kofulunu sindirmek.
• Yıpranmış organelleri yoketmek.
OTOLİZ
Eğer lizozom içeriğini hücre içine boşaltırsa
hücre kendi kendini sindirir, bu olaya otoliz
denir.
Programlı hücre ölümleri otoliz ile gerçekleşir.
•
•
•
•
•
•
KLOROPLAST:
İki zar ile çevrelenmiştir.
İç zarın boşluğunda STROMA adlı özel bir sıvı
vardır.
Stroma içinde zar ile çevrili kesecikler bulunur.
Bu keseciklere Tilakoid adı verilir.
Bu keseciklerin oluşturduğu sütunlara granum
adı verilir.
Halkasal DNA’ya sahiptir.
Bazı proteinleri kendisi sentezler.
Kendini çekirdek kontrolünde eşleyebilir.
FOTOSENTEZ OLAYININ GERÇEKLEŞTİĞİ
ORGANELLERDİR.
LİZOZOM BİTKİ HÜCRELERİNDE BULUNMAZ.
KROMOPLAST:
• Bitki hücresine yeşil dışında diğer renkleri
veren plastitlerdir.
• Klorofil dışındaki diğer pigmentler
• Kırmızı(likopen)
• Ksantofil(sarı)
• Karoten(turuncu)
Kromoplastlar, kloroplastlar dönüşümü ile oluşur.
Kromoplastlarda fotosentez yapılmaz, bu organeller
sadece renk verir.
e) Mitokondri
•
•
•
•
•
•
•
•
İki zar ile çevrelenmiştir.
Dış zarı aşırı seçici-geçirgendir.
İç zar içeriye doğru katlantılar yapmıştır.Bu
katlantılara KRİSTA adı verilir.
İç zarın içinde özel bir sıvı bulunur.Bu sıvıya
MATRİKS adı verilir.
Kendine özel halkasal bir DNA’sı vardır.
Sahip olduğu DNA’da mitokondriyal genler
bulunur.
Kendi kendini eşleyebilir.Fakat bu olay
çekirdek kontrolünde gerçekleşir.
Kendi kendine bazı proteinleri sentezleyebilir.
Görevi:
•
•
•
• Hücrenin enerji santralidir.
• OKSİJENLİ SOLUNUM mitokondri
organelinde gerçekleşir.
•
•
f) PLASTİTLER
Sadece bitki hücrelerinde bulunurlar.
Üç çeşittirler.
i.
ii.
iii.
•
KLOROPLAST
KROMOPLAST
LÖKOPLAST
•
7
LÖKOPLAST:
Renksizdir.
Çeşitli organik besinlerin depolanması için
kullanılır.
Işık ile karşılaştığında Kloroplast’a dönüşebilir.
g) KOFUL
Zarla çevrili, taşıcıyıcı organellerdir.
Su içerirler fakat suyun yanında inorganik
veya organik madde de içerirler.
Genellikle hayvan hücrelerinde koful küçüktür
ve bazen kaybolur.
Bitki hücrelerinde ise koful büyüktür ve
kaybolmaz.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Bitkide Merkez Kofulun Görevleri:
Fazla suyu depolamak, böylece hücrenin su
dengesini sağlamak.
Artık maddeleri depolamak.
Hücreye desteklik vermek.
Proteinleri hidroliz etmek.
Antosiyanin pigmentini taşımak ve böylece
hücreye renk vermek.
Miktotübüller:
İki çeşit tübülin proteinlerinin
polimerlerleşmesiyle oluşurlar.
Mikrotübüller hücre iskeletinin en değişken
yapıya sahip üyeleridir.
 Hücre şeklinin belirlenmesinde,
 İğ ipliği olarak,
 Organellerin yer değiştirmesinde,
KULLANILIR.
KOFUL ÇEŞİTLERİ
Depo kofulu
Kontraktil Koful
Besin kofulu
Sindirim kofulu
Artık Kofulu
h) Sentrozom
•
•
HÜCRE İSKELETİ
Hücreye desteklik sağlayan ve hareketi
oluşturan protein sistemidir.
3 grupta incelenirler.
• MİKROFİLAMENTLER
• ARA FİLAMENTLER
• MİKROTÜBÜLLER
•
•
•
•
Mikrofilamentler:
Aktin proteinlerinin polimerlerinden
oluşmuştur.
Hücre iskeletinin en ince elemanıdır.
Görevleri;
• Kas kasılmasını sağlamak
• Hücre yüzeyinde çıkıntılar yapmak
• Yalancı ayak oluşumu
• Hayvan hücresinin bölünmesi sırasında
boğumlanmayı sağlamak
•
Zarsızdır.
2 kısımdan oluşur.
• Sentriyol çiftleri
• Sentriyol dışı matriks
Sentriyoller
9 adet üçerli mikrotübülden oluşmuştur.
Her sentrozomda birbirlerini dik açı ile
kesecek şekilde iki sentriyol bulunur.
Mikrotübül yapımından sorumludur.
Sil ve kamçı yapımını sağlar.
Sentriyol dışı matriks
Mitoz ve Mayoz bölünme sırasında
mikrotübül yapısındaki iğ ipliklerinin
yapımında kullanılır.
•
•
•
Ara filamentler :
Hücre iskeletinin en sağlam ve değişmez
üyeleridir.
Görevleri;
• Hücre şeklinin korunması
• Hücre yapılarının sabitlenmesi
Ara filamentlere örnekler:
Desmin,Lamin,Nörofilament,keratin vb.
8
Özetlemek gerekirse;
Sentrozom;
• Mikrotübüllerin,
• Sillerin ve kamçının,
• Ve iğ ipliklerinin yapımından
sorumludur.
Hücre bölünmesi öncesi kendini eşler.
Bölünme sonrası her hücreye bir sentrozom
düşer.
SENTROZOM BİTKİ HÜCRELERİNDE
BULUNMAZ.
•
•
Sil ve Kamçılar
9+2 çift Mikrotübül yapısındadır.(ökaryot
canlılarda)
Sil ve kamçı aynı yapıdadır.Sadece sil kısa,
kamçı uzundur.
KROMOZOMLAR
Bölünme sırasında kromatin ipliklerinin kısalıp
kalınlaşarak oluşturduğu yapılara kromozom adı
verilir.
Sadece bölünme sırasında gözlenirler.
Bölünme sonrası tekrar kromozomlar kromatin
ipliğine dönüşür.
III) ÇEKİRDEK:
Hücre çekirdeği 4 kısımda incelenir.
a)
b)
c)
d)
Kromatit:
Çekirdek zarı(nükleolemna)
Çekirdek sıvısı(nükleoplazma)
Çekirdekçik(nükleolus)
Kromatin ve kromozomlar
Bir kromozomdaki her bir DNA kopyasına kromatit
denir.
Bir kromozom 1 veya 2 kromatitli olabilir.
İnsan hücrelerinde 46(23 çift) kromozom bulunur.
Kromozom sayıları türden türe değişir.
a) Çekirdek zarı:
İki zardan oluşmuştur.
Dış zar Endoplazmik retikulumun devamını oluşturur.
İç zar ara filamentler ile sağlamlaşmıştır.
İki zar por adını verdiğimiz delikleri oluşturur.
Porlar, kontrollü bir şekilde madde giriş-çıkışlarını
sağlar.
d) Çekirdekçik
*
*
*
Çekirdek zarlarında taşıyıcı proteinler bulunmaz.
Çekirdek zarları aşırı derecede seçici-geçirgendir.
Kromatin ipliklerinin yoğunlaştığı yerlerdir.
rRNA sentezi yapılır.
Oluşan rRNA sitoplazmaya bırakılır.
Çekirdeğin görevi:
o Çekirdek DNA içindeki anlamlı
ifadelerin(genlerin) çalışması için gerekli
ortamı sağlar.
o Genler, belirli proteinlerin sentezlenmesini
sağlar ve sonuçta hücre içi kontrol meydana
getirilir.
b) Çekirdek sıvısı: (nükleoplazma)
Sitozol’e benzer.Nükleotit ve özel proteinler
bakımından çok zengindir.
c) KROMATİN ve KROMOZOMLAR
Kromatin = DNA + çekirdek proteinleri
Kromatin: DNA ile özel histon proteinlerinin
birleşiminden oluşmuş ipliksi yapıdır.
Kromatin yapısı ile DNA korunaklı bir şekilde tutulur.
9
PROKARYOTTAN ÖKARYOTA
PROKARYOT HÜCRE:
Endosimbiyoz teorisi:
o Fotosentetik bir bakterinin büyük bir
prokaryot hücre içine girerek kloroplast’a
dönüştüğünü,
o O2’li solunum yapan bir bakterinin büyük bir
prokaryot hücre içine girerek mitokondri’ye
dönüştüğünü,görüşünü ortaya atan teoridir.
o Ökaryot hücrenin bu şekilde meydana geldiği
düşünülmektedir.
Endosimbiyoz teorisini destekleyen bulgular:







Organel olarak sadece ribozom’u bulundurur.
Çekirdeği yoktur onun yerine halkasal yapıda
kromozomlardan oluşmuş bir bölgesi
vardır.Bu bölgeye nükleoid denir.
Nükleoid DNA’sı dışında ayrıca plazmit adı
verilen halkasal DNA’ya da sahiptirler.
Fotosentez ve oksijenli solunum hücre zarının
iç yüzeyinde gerçekleşir.
Genellikle kamçı ile hareket ederler.
Kapsül adı verilen bir yapıları vardır, bu yapılar
ile çevrelerine tutunurlar.
Peptidoglikan yapısında hücre duvarları
vardır.
-Kloroplast ve mitokondrinin ortalama bir prokaryot
hücre büyüklüğünde olması.
- Kloroplast ve mitokondrinin sahip olduğu DNA’nın,
bakteri DNA’sına benzemesi.
- Kloroplast ve mitokondrinin dış zarının hücre zarına
benzemesi fakat iç zarının özgün olması ve bakteri
zarlarına benzemesi
- Kloroplast ve mitokondrinin ikiye bölünerek
çoğalmasının, prokaryot hücrelerdeki ikiye
bölünmeye benzemesi.
BİR HÜCREDEN ÇOK HÜCREYE
Prokaryot Hücrelerin, zar içinde özel katlantılar
bulunur.
Bu katlantılar oksijenli solunum için kullanılıyorsa
Mezozom,
Fotosentez için kullanılıyorsa Klorozom
adını alır.
KOLONİLER:
o Bir arada yaşayan hücre gruplarına koloni adı
verilir.
o Yeşil Algler grubunda bulunan bazı cinsler
koloni halinde yaşar.En bilinenleri;
o GONİUM
o PANDORİNA
o EUDORİNA
o VOLVOX
ÖKARYOT HÜCRELER TEK VEYA ÇOK HÜCRELİ
OLABİLİR FAKAT PROKARYOT HÜCREDEN OLUŞMUŞ
CANLILAR HER ZAMAN TEK HÜCRELİDİR.
Sadece BAKTERİLER VE ARKELER PROKARYOT HÜCRE
YAPISINA SAHİPTİR.
PROKARYOT HÜCRELER MİTOZ BÖLÜNME İLE
ÇOĞALMAZ, BASİTÇE İKİYE BÖLÜNEREK(AMİTOZ
BÖLÜNME) ÇOĞALIRLAR.
10
PANDORİNA:





Volvox hücrelerinde işbölümü vardır.
Pandorinada böyle bir durum yoktur.
8,16 ve 32 hücreden oluşmuş hücre
kolonileridir.
Jelatinimsi bir madde ile bir arada
dururlar.(Musilaj)
Her bir hücrede 2 kamçı,bir göz noktası ve
büyük bir kloroplast vardır.
ÖZELLEŞME:
 Bir hücrenin belirli bir işlev için farklı bir
yapıya sahip olmasına “ÖZELLEŞME” denir.
 Çok hücreli canlılarda özelleşmiş hücreler
bulunur.
HÜCRELER ARASINDA İŞBÖLÜMÜ YOKTUR.
HÜCRELER SADECE BİRLİKTE HAREKET
EDERLER,DİĞER İŞLEVLER HER HÜCRENİN
KENDİ SORUMLULUĞUNDADIR.
ÖZELLEŞMENİN AVANTAJLARI:
1) Her hücre belirli bir iş için özelleşmiş olur.Bu
özelleşmiş hücreler de görevlendirildiği işi çok verimli
bir şekilde ve daha az enerji harcayarak yapar.
PANDORİNA HEM EŞEYLİ,HEM DE EŞEYSİZ ÜREME
YAPABİLİR.
2) Çok hücreli canlılar hücre sayısının artması ile
büyüdükleri için çok fazla büyüyebilirler ve büyük
bedenleri ile kendilerini daha iyi korurlar.
VOLVOX:








Koloni hücreleri içi boş küreler oluşturur.
Hücreler, jelatinimsi madde(musilaj) ile bir
arada tutulur.
Bunun yanında sitoplazma köprüleri ile de bir
arada tutulurlar.
Volvox hücrelerinde iş bölümü vardır.
3) DIŞ ORTAMIN OLUMSUZ ŞARTLARINA KARŞI DAHA
FAZLA ÇÖZÜM YOLLARI GELİŞTİRMİŞLERDİR.
ÖZELLEŞMENİN DEZAVANTAJLARI:
1) ÖZELLEŞMİŞ HÜCRELER ÇOK DAHA HASSASTIR, DIŞ
ORTAMIN DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI UYUM
SAĞLAMADA SORUN YAŞARLAR.
Ön ve Arka kısım farklı bir şekilde görev alır.
o Ön kısımda ki hücrelerin belirgin göz
noktaları vardır.ALGILAMA İLE
GÖREVLİDİR.
o Arka kısımda üreme hücreleri bulunur.
2) BAZI DOKULARIN ÖLMESİ TÜM CANLININ
ÖLMESİNE SEBEP OLUR.
VOLVOX, hücreleri hem eşeyli hem de eşeysiz
olarak çoğalır.
Eşeysiz üremede iç boşlukta yavru bir koloni
meydana getirilir.
Eşeyli üremede ise, üretilen sperm ve
yumurta hücreleri iç boşlukta
birleşir.Döllenmiş yumurta hücresi bölünerek
yeni bir koloni meydana getirir.
3) FARKLI GÖREVLER ÜZERİNE ÖZELLEŞMİŞ
HÜCRELERİN İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI İLE
EŞGÜDÜM VE UYUM İÇİNDE ÇALIŞMASI İÇİN ÖZEL
SİSTEMLER OLMALIDIR.
Ör:Sinir Sistemi,Hormonal sistem,Dolaşım Sistemi
VOLVOX’DA HÜCRELER KISMENDE OLSA
ÖZELLEŞMİŞTİR,PANDORİNADA BÖYLE BİR DURUM
YOKTUR.
11
12
Download