S*ND*R*MS*STEM - Hayatimizfen.com

advertisement
Sindirim Sisteminin
Görevleri ve Organları
Sindirim büyük moleküllü besin içeriklerinin hücrelerimizin
kullanabileceği kadar küçük moleküllere dönüştürülmesidir.
Besinlerin hücrelerimiz tarafından kullanılabilecek kadar
küçük parçalar bölerek kana geçişini sağlamak sindirim
sisteminin görevidir.
Sindirim çiğnemeyle başlar. Besinlerin çiğneme ve kas
hareketleriyle küçük parçalara ayrılması mekanik sindirimdir.
Besinlerin enzim adı verilen bazı salgılar yardımıyla
parçalanmasına ise kimyasal sindirim denir.
*Kimyasal sindirimde enzimlerin besin içerikleri küçük
moleküllere parçalanmaktadır. Besin içeriklerinin her birinin
sindirim sırasında küçük moleküllere parçalanır.
 Organlarını
tanıyalım.
Organlarımızı
n adları
1. ağız ve diş
2. yutak
3. yemek
borusu
4. mide
5-6. ince ve
kalın bağırsak
7. anüsdür.
 Ağız ve Dişler: Besinlerin dişler
yardımıyla parçalandığı, mekanik
sindiriminin yapıldığı yerdir. Ağızda
besinleri ıslatıp yumuşatan tükürük
salgısı bulunur. Tükürük salgısı
içindeki enzimler karbonhidratların
kimyasal sindirimini
de gerçekleştirilir.
Yutağın görevi ağız
boşluğuyla yemek
borusu arasında bir kapı
oluşturmaktır. Yutağın
bir özelliği de soluk
borusu ve yemek borusu
arasında bir bağlantı
bulundurmasıdır.
Ağızdan nefes
alabilmemizin dedeni
budur.
 Yemek borusu da sindirim
gerçekleşmeyen bir
bölümdür. Yemek
borusundaki kaslar
peristaltik hareket
denilen br yöntemle
besinleri mideye doğru
iter. Bir insan baş aşağı
halde duruyor olsa bile
yutkunabilmektedir.
Midede besinler mekanik ve
kimyasal sindirimi
gerçekleştirilir. Mide, kasılıp
gevşeme hareketleriyaparak
besinleri mekanik olarak
sindirmektedir. Bu yöntemle
bulamaç haline getirilen besinler
daha sonra kimyasal sindirime
uğrarlar.
Mide özsuyu içinde bulunan mide
asidi ve bazı enzimler kimyasal
sindirimi gerçekleştirir.
Midede sadece proteinlerin
kimyasal sindirimi
gerçekleştirilmektedir.
On iki bağırsak, boş
bağırsak ve kıvrımlı bağırsak
olmak üzere üç bölümden
oluşmaktadır. İnce bağırsağa
pankreas ve karaciğerden
gelen enzimler
dökülmektedir. Bu sayede
karbonhidrat, yağ ve
proteinlerin kimyasal
sindirimi tamamlanmış olur.
Artık en küçük parçalarına
kadar ayrılan besinler kana
geçebilecek hale gelmişlerdir.
İnce bağırsak yüzeyindeki
emici tüyler besinleri emerek
kan damarlarına aktarırlar.
 Kalın bağırsakta sindirim
gerçekleşmez. Sindirilmiş
besinlerden geriye kalan
posa kalın bağırsakta
ilerlerken su ve
minerallerin emilimi
gerçekleştirir.
 Besin maddelerinin
vücudumuz tarafından
kullanılamayan
bölümlerinin dışarı
atılmasını sağlar.

Dengeli ve yeterli beslenmemiz gerektiğini uzmanlardan ve büyüklerimizden sıkça duyarız. Dengeli
ve yeterli beslenmek niçin bu kadar önemlidir? Vücudumuzun günlük enerji gereksinimini
karşılamak, büyümemiz ve gelişmemizin sağlıklı olabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmemiz
gerekir. Yemek yemek temel ihtiyaçlarımızdandır. Ancak vücudumuz besinlerin ihtiyacımızdan fazla
olan kısmını harcayamaz ve bunları yağa dönüştürerek depolar. Depolanan yağlar ise zamanla
şişmanlığa sebep olur.
Stres ile dengesiz ve yetersiz beslenme sindirim sistemi sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerdendir.
Lifli besinleri tüketmek ve dengeli ve yeterli beslenmek ise sindirim sisteminin sağlığını olumlu
etkiler.
Sindirim sistemimizin sağlığını korumak için:
• Çok sıcak ve çok soğuk şeyler yiyip içmemeliyiz.
• Yemeğe çiğ salata veya taze meyve ile başlamalıyız.
• Kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durmalıyız.

• Yemek sırasında ve yemekten sonra fazla su içmemeliyiz.

• Kolera :Kolera (Vibrio cholerae) bakterisinin neden olduğu
bağırsak enfeksiyonu ve şiddetli ishal ile ortaya çıkan bir hastalıktır.

• Dizanteri :İnsanlarda kanlı ishal, şiddetli karın ağrısı,
gerekmediği halde dışkılama isteği duyma hastalığıdır.

• Ülser : Mide mukozasının alkol, sigara ve asitli içecekler nedeniyle
zedelenmesiyle oluşur.
• Siroz : Alkol ve sigara sayesinde karaciğer hücrelerinin kendini
yenileyememesi sonucu oluşur.

• Tifo :Kirli içme suları ve pis yiyeceklerden bulaşan bulaşıcı bir
hastalıktır.
• İshal : Dışkının sık olarak sulu veya yumuşak çıkması durumudur.
• Sarılık :Kandaki vücuda renk veren maddelerin değerinin
değişmesi sonucu deri ve mukozaların sarı renk alması durumudur.
• Reflü :Mide asidinin mideden yemek borusuna kaçması
hastalığıdır.

Bu bir ülser
örneğidir.

Mide veya sindirim sisteminde görülen rahatsızlıkların çoğu, sinirlerin devamlı olarak
gergin olmasından veya karaciğer hastalıklarından kaynaklanır. Çünkü sinir sisteminin
bozulması, vücuttaki bütün salgı bezlerini, bu arada mide ve karaciğer salgı bezlerini de etkiler.
Ayrıca, karaciğere dokunacak şeylerin devamlı olarak kullanılması da, sindirim sisteminde
rahatsızlıkların doğmasına uygun zemini hazırlar.
Mide veya sindirim sisteminde meydana gelen rahatsızlıklar şöyle tespit edilir:
- Mide yanması, mide zafiyeti : Yemeğe başladıktan kısa bir süre sonra başlayıp, devam eden ağrılar.
- Mide iltihabı, onikiparmak ülseri : Yemek yedikten kısa bir süre sonra başlayan ağrılar.
- Mide ülseri : Yemek tedikten 2-3 saat sonra başlayan ağrılar.
Hepsinde de uyulması gereken kurallar kısaca şu şekide sıralanabilir.
- Yemeğe çiğ salata veya taze meyve ile başlamak sindirim sistemi için çok faydalıdır.
- Lokmalar iyice çiğnenmeli ve yavaş yenmelidir.
- Sofradan, tam manasıyla doymadan kalkmalıdır.
- Yemekte ve yemekten sonra fazla miktarda su içmemelidir.
- Çok sıcak veya çok soğuk şeyler yenmemelidir.
- Yemekleri her gün belirli saatlerde yemelidir.
- Yemekten sonra 1 saat kadar istirahat etmelidir.
Tedavi için gerekli malzeme : Kerviz kökü, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 1 tane kereviz kökü konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür.
Yemeklerden sonra ikişer çorba kaşığı içilir.
Download