21\ 12 . 1984 0 : 1

advertisement
T, B. M. M.
B : 49
listanlik demiyoruz. Bugün de zorluklarımız var; ama
hiç değilse ödeme yapılamayan aylar, günlerle ifade
edilir hale gelmiştir. Vade farkları, bonolu ödemeler
vesaire 'gibi çıkış yolları ile hadise akut bir problem
olmaktan sıyrılmıştır. Çiftçimiz ürün bedelini zama­
nında atam, müteahhidimiz hak ettiği istihkakı za­
manında alsın; işçimiz, memurunuz hak ettiği emek­
lilik ikramiyesini zamanında alsın diye denk bütçe
üzerinde hassasiyet 'gösteriyoruz.
•Burada sosyal bir hastalığımıza işaret etmek isti­
yorum. Böylece bütçemizin bir iyi vasfına daha te­
mas etmiş olacağım. Türkiyemizde yıllarca "devam
eden yatırımlar var, Bir misal vermek gerekirse, 1930'
lu yıllarda yedi ay içerisinde yapıp bitirdiğimiz Es­
kişehir 'Şeker Fabrikasının benzeri şeker fabrikaları­
nı bugün üç-dört yıldan önce bitiremiyoruz. Milyar­
lar harcadığımız; fakat bir türlü devreye sokamadığumız barajlarımız, yollarımız, santrallarımız, fabri­
kalarımız var. Binlerce projeye el atıp, bütçemize
koyduğumuz küçük, küçük ödeneklerle yıllarca sü­
rüncemede bıraktığımız tesislerimiz var. Yıllarca büt­
çenin yatırımlar bölümünü siyasî aldatmanın aracı
olarak kullanmışız. Her şeyi bir anda yapmak iste­
yen hiçbir şey yapamaz. (ANAP sıralarından alkış­
lar)
Bizce 1985 Yılı Bütçesinin en sağlam tarafların­
dan biri burada yatmaktadır. Esasen bütçenin yatı­
rımlar bölümünün böylesine sağlam temeller üzerine
oturtulmasında Anavatan Partisi Grubunun vatan­
sever anlayışının büyük rol oynadığını ifade etmeyi
de görev addediyorum.
Köyünden, kasabasından, il, ilçe belediye başka­
nından gelen baskılara göğüs gererek bütçesinin in­
sicamını bozmamak için mücadele vermenin kolay
olmadığını hepiniz yaşıyorsunuz. Bu noktada sevin­
dirici olan odur ki, aziz milletimiz bu vatanı süsle­
yecek, bu güzel tesislerin sahibidir.
Bizim millet'imiz medeniyete âşıktır. Her biri
kendi köyüne, kasabasına, şehrine yeni tesisler ya­
pılsın diyerek bağrından çıkardığı temsilcilerini gece
gündüz zorlamaktadır. Bugüne kadar hep cari har­
camalar 'geliştirilmiştir, yatırım harcamaları kısıntı­
ya uğratılmış; üvey evlat muamelesine tabi tutul­
muştur.
1985 Yılı Bütçe Kanunu ile yatırım harcamaları­
na önem verilmiş; gerçekçi ve tatbik edilebilir özel­
liği muhafaza edilerek geçen yıl bütçesine göre önem­
li ölçüde artmıştır. Bu bütçe ile yıllarca uzayan ya­
tırım anlayışına son verilerek, başlanan yatırımların
21\ 12 . 1984
0:1
makul sürede bitirilmesi için kifayetli ödenek kon­
muştur. Bitirilmesi mümkün olmayan yatırımlar da
cesaretle bütçeden çıkartılarak siyasî bir aldatmaca
mevzuu olmaktan kurtarılmıştır.
'Değerli milletvekilleri, tasarruf takdire layık bir
davranıştır. Gelişme yolundaki ülkemizin israf edi­
lecek tek kuruşu yoktur. Anavatan Grubu olarak is­
rafın karşısındayız. İsrafa yönelik her türlü menfi
hareketlerin en ciddî takipçisi biziz. Bunu yapmaya
mecburuz. Türkiyemizln gelişmesi buna bağlıdır. Sa­
çı bitmedik yetimlerin bu bütçedeki her kuruş üze­
rinde hakkı vardır. Bu hakkı korumaya mecburuz.
Cari harcamalar bölümünde bütçenin bu anlayışla
hazırlandığını müşahede ediyoruz. Kadroları artırma­
yan, lüks harcamaları kısan bu anlayışı grup olarak
benimsiyoruz. Bütçe uygulaması sonunda da aynı
anlayışın devamım ümit ediyoruz.
Saygıdeğer milletvekilleri, 'bütçe kanunumuz hu­
zurlarınızda oylandığı sıralarda hükümetimiz, Ana­
vatan iktidarı güvenoyu aldığından bu yana birkaç
gün farkla bir yılını doldurmuş olacak, yani bir ya­
şına henüz basmış bir hükümetimiz var. Meselenin
biraz daha gerisine gidersek, hükümet oluşundan
altı ay evvel kurulmuş siyasî bir partinin çıkarttığı
bir hükümettir ve bu genç hükümetin huzurumuza
gelen ilk bütçesidir. Bütün bunlara rağmen, yukarı­
da da ifade ettiğim gibi, çok güzel vasıfları olan bir
bütçe kanunu ile yüce Meclisimizin huzurundayız.
Ülkemizin ekonomik her meselesine sağlıklı ve te­
mel çözümler getiren değerli bir mesai ürünü olan
bu bütçeye emeği geçenleri tebrik ediyor ve grubu­
muzun müspet oy vereceğini açıklıyorum.
Yüce Meclisimizin değerli üyeleri, yıllardır bütçe
kanunlarını tetkik ederken hep düşünürüm; bütçe­
lerin -İfademi mazur görün- ağası olan bakanlıklar
vardır. Üç tane bakanlığın bütçesini alt alta yazar­
sanız diğer bütçelerden fazla olduğunu görürsünüz.
Bunların en baş sıralarında da Millî Eğitim Bakan­
lığı gelmektedir. Cumhuriyet döneminde bu hep böy­
le olmuştur. Diğer bir deyişle, bu millet fakir büt­
çesinden ahlaklı, faziletli, karakterli, vatanını seven
ve vatanına aşık nesiller yetiştirmek için her türlü
fedakârlığı yapmıştır; bundan sonra da yapmaya
devam edecektir. Millî eğitim için ödediğimiz masırafın alternatif maliyeti çok yüksektir. Acaba arzu
ettiğimiz ve beklediğimiz sonuç alınmış mıdır?
1970rli yıllarda, anarşinin ilk defa eğitim mües­
seselerinde başlaması bünyenin zafiyetinin bir ifade­
sidir. Yanlış anlaşılmasın, sözlerim günümüzle ilgili
- 15 —
Download