M. Meclisi B : 58 yen işçi hükümlülerin, iş sahibi olmalarını sağhyacak tüzüğü hâlâ yürürlüğe koymıyan Ada­ let Partisi iktidarıdır. Fikirlerine uymıyan sendikacıları ezmek, sendikaları bölmek, güdümlü sendikalar yarat­ mak istiyen Adalet Partisi İktidarıdır. Anayasa nizamını korumak değil, tahrip için Meclise sunduğu kanun tasarısı ile Türk işçisine ve Türk sendikacısına güvensizlik gös­ terip iki misli ceza biçen Adalet Partisi İktida­ rıdır. Koskoca Devlet müessesesine lokavt ilân et­ tirip en kötü patron örneğini veren A. P. İkti­ darıdır. Antakya'da, Akişin işçileri ekmeklerinden edilirler; Petrol Ofiste dramlar oynandı; Singerde işçiler kan ağladılar; Sağlık - İşte, Tek­ nik - işte ıstıraplar sürüyor. İşçi haklarından yana olan kimdir? Hak­ lar dengesini kurmak istiyen kimdir? Adalet Partisi iktidarı mı? Hayır, o, bu düzeni, Ana­ yasa ne derse desin aynen muhafaza etmek istiyor. Hiç kimse hak istemesin, hiç kimse ko­ nuşmasın, hiç kimse Adalet Partisi yöneticile­ rinin rehavetini bozmasın. Ülkemiz bir kapı ku­ lu insanları ülkesi haline gelsin. Sayın milletvekilleri; Adalet Partisi İktidarı, işçi hakları ile ilgi­ li hangi kanun tasarısını, hangi sosyal güven­ lik yasasını getirmiştir?. Dört. yıl uyuyan ve ülkemizi bir anarşi çık­ mazına sokan Adalet Partisi, sözcülerinin se­ çimlere sekiz ay kala, çalışma hayatımızla il­ gili yaptıkları konuşmaları ve Meclise sun­ dukları tasan ve teklifleri, propaganda taktik­ leri olarak su yüzüne çıkmış seçim oyunların­ dan başka bir şey değildir. Değerli milletvekilleri; Şimdi, baştan beri belirtmeye çalıştığım ger­ çeklerin kısa bir Özetini yapıyorum. A. P. İk­ tidarı, halkımızın büyük çoğunluğu ile kabul edilmiş Anayasa düzenini kurmaktan sürekli olarak kaçınmaktadır ve bir tiozuk düzen parti­ si olarak kendisini tescil etmiştir. Bundan ötü­ rüdür ki, ne sosyal güvenlik sağlanabilmekte, ne sosyal adalet gerçekleşebilmekte ve ne de Türk halkı huzura kavuşabilmektedir. Yüce Meclisin değerli üyelerine, C. H. P. Grupu adına, hayatlarını alın teri ile kazanan 21 . 2 . 1969 O :2 Türk işçilerine, Türk işverenine, Bakanlık men­ suplarına saygılarımızı sunarız. (C. H. P. sıra­ larından alkışlar) BAŞKAN — Y. T. P. Grupu adına Sayın Ni­ hat Diler, buyurun. Y. T. P. GRUPU ADINA NİHAT DİLER (Erzurum) — Sayın Başkan, sayın milletvekil­ leri; 1969 malî yılı Çalışma Bakanlığı bütçesi üzerinde Y. T. P. Meclis Grupu adına görüşleri­ mizi anıklayacağım. Muhterem milietveldlleri; istihsalin unsurla­ rı tabiat, sermaye ve işgücüdür, işgücü, istihsa­ lin en mühim unsurlarından biridir. Nüfusumu­ zun % 75 i ziraatle meşguldür. Her yıl köyler­ den şehirlere nüfus akım olmaktadır. Birinci Ben Yıllık Plânda sanayi sektörüne öncelik ve sürükleyicilik rolü verilerek, her yıl köylerden şehirlere akan nüfusu sanayie alrtarmak, artan nüfusumuzun da artışı nisbetinde artan kısmı­ nın sanayide istihdamına imkân sağlamak için bir sanayi hamlesine girişmiş bulunmaktayız. ildnci Beş Yıllık Pânm tahlili yapıldığı zaman, hedefinin doğrudan doğruya işgücü istihdamı olmadığmı, topyekan kalkınmanın neticesinde meydana getirilecek istihdam imkânlarının ge­ nişletilmesiyle, ziraat sektöründe mevcut âtıl işgücünün veya artan işgücünün sanayide istih­ damı nazarı dikkate alınmıştır. Ezcümle, plân uygulaması neticesinde 1 milyon 400 bin işçinin aktarılması bahis mevzuu olacaktır. Sayın milietveldlleri; biz Y. T. P. olarak sermaye ve emek münasebetlerinin bir ahenk içinde gelişmesinin zaruretine inanmış bulun­ maktayız. 1961 yılı Anayasasının meriyete gi­ rişinden sonra, bütün demokratik devletlerdeld grev ve lokavt kanunları bizde de kabul edildi. Grev ve lokavt kanunlarının işçi ve işverenle­ rin sosyal haklarının demokratik rejimlerde bi­ rer teminat olduğunu takdir buyurursunuz. Sayın milietveldlleri; demokratik düzenin sarsıntısız ve tam bir tekâmül içinde gelişebil­ mesi için, işçi ve işveren münasebetlerinin iyi tanzim edilmesi lâzımdır. Bunlardan her hangi birinin diğerinin tahakkümü altına alınmasını, tahrik ve teşvik etmek memleketimizin gelişme­ sine ayları bir netice meydana getirir. Y. T. P. nin programı ve fikriyatı, işçi ve işveren müna­ sebetlerinde orta yolu takibetmektir; gerek işçi­ nin ve gerekse işverenin menfaatlerini aynı deI recede nazarı dikkate almaktır. Memleketimiz-