C. Senatosu B : 26 mıyan durumu ile ıbu işi başardı şekilde yürüt­ mek eok güçtür. Bu 'güçlükleri hepimiz bildiği­ miz halde gidermeden boyuna dış teşkilâtı suç­ larız. Elbette kusurun büyüğünü görelim bunaida. Güven vermiyen statüde bulunan bir bakan­ lıkla bu büyük: işleri 'başarmak güçtür. Temsil­ ciliklerimiz yetersizedir. Sonra temsilciyi tâyin­ de kıstas yoktur. Sayın Bakanların istedikleri­ nin rahatça adı büyükelçi -olabilir. Temsilcisi zayıf, kıstası yok, teşkilât kanunu yok, belirli çalışma temeli yok. Bunları düzeltmek için Sa­ yın Bakan Komisyonda bâzı çalışmalardan bah­ settiği için bunları kürsüde söyliyeceğini zan­ nediyoruz. Bizim de içinde bulunduğumuz kalkınma­ mış ülkelerin politikası ile onların işbirliği 'ha­ linde bulunduğu ve kalkınmaları için destekle­ rini bekledikleri ülkelerin politikaları ıh er 'za­ man uzlaşamaz. Amerikan politikası ile Türk po­ litikası uzlaşamaz. Bunun yarattığı ve içeriye de yansıyan güçlükleri çok önemlidir. Bütün bunlara karşı, uluslararası ilişkilerde hukukun önemi ve Ibuna dayanarak yapılan anlaşmalara saygı bakımından, Türk politikasında verilen güzel örnekler, dış politikada gücümüzü arttı­ rıcı niteliktedirler. Bütün bu ıdeğerlendirmeleriımizi ve yapıcı olma umudu ile sandıklarımızı Sayın Balkan eminiz ki, ıanlayışla değerlendirecek ve bu yol­ da Türk dış politikasına biz de umduğumuz yönden bir katkıda bulunma kıvancını duyaca­ ğız. Bu umutla Millî Birlik Grupu adına hepi­ nizi saygı ile, sevgi ile selâmlarım. (Alkışlar) KONTENJAN GRUPU ADINA CEVAT AÇIKALIN (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) — Sa­ yın Başkan, sayın senatörler; 1967 Dışişleri Bütçesi vesilesiyle Kontenjan Grupu adına mü­ talâa ve temennilerimizi kısae a arza müsaade­ lerinizi dilerim. Evvelâ, maalesef senelerden beri beklediği­ miz Dışişleri Teşkilât Kanununun her bütçe se­ nesinde bize yapılan vaatlere rağmen, hâlâ ta­ hakkuk etmemiş olduğunu üzüntü ile ifade et­ mek isteriz. Çeşitli iklimlerde, çeşitli ırk ve lisan şeraiti altında her biri hayati ehemmiye­ ti haiz meselelerle çabalamak vazifesiyle mükel­ lef güzide bir zümrenin iş hacmına nisbetle kadrosunun kifayetsizliğine, bundan dolayı 1 . 2 . 1987 O :4 enerji israfına ve tabiî binnetice memleket men­ faatleri zararına olduğuna kaaniiz. Dışişleri hizmetleri kuruluş Kanununun biran evvel ta­ hakkuk ettirilmesine himmetlerini Sayın Ba­ kandan bilhassa ehemmiyetle rica ederiz. Sayın senatörler; geçen senenin dünya açı­ sından siyasi muhasebesini yapacak olursak göze çarpan başlıca hâdiseleri şöyle değerlen­ dirmek hatalı olmasa gerektir : Asya; kendisine has, mistik bir ruh haleti ve tam mânasiyle bir «Şeddi Çin» içinde kıv­ ranmaktadır. Doktriner gibi görünen Komünist Çin Rus ihtilâfının beklenmedik bir anda Asya'yı aşarak beynelmilel alana sirayeti ihtimalleri varittir. Komünist Çin'in başmechulü teşkil ettiği çok dereceli bu muadeleden o mmtakalarda ha­ yati menfaatleri mevzuuba/hsolan devletlerin müstakbel münasebetleri için, muvakkat de ol­ sa, bir kasımı müşterek, (ortak bölen) çıkabi­ leceği gibi, bugün Asya'da mevcut ateş oca­ ğından, nükleer silâhlara sahip başlıca devlet­ ler arasında teessüs eden zımni denge dolayısiyle Avrupa'da uzaklaşmış gibi görünen bir ge­ nel infdlâki ateşliyeeek kıvılcımların da sıçra­ ması ihtimali yok sayılamaz. Gerek Rusya Amerika münasebetlerinde müşterek bir Kası­ mın ortaya çıkması, gerekse bir genel infilâkin alevlenebilmesi faraziyelerinin ayrı ayrı yaratacakları konjonktürlerin uluslararası akis­ lerinin ehemmiyeti izahtan varestedir. Vietnam meselesi başlı başına bir dâvadır. Orta - Doğu bölgesinde Arap âleminin büyük huzursuzluk içinde olduğu görülüyor. Bir zümrede hâkim olan diğerlerine tahakküm zih­ niyeti, dolayısiyle Arap âlemini ikiye bölmüş durumdadır. Ve Orta - Doğu huzursuz bir man­ zara arz etmektedir. Müzmin bir hal almış İs­ rail - Arap ihtilâfının arada bir parlama isti­ datları bu nımtakanın buhranını ve ıstırapla­ rını artırmaktadır. Bütün bunlara inzımamen dışardan müşa­ hede edilen yıkıcı ve kışkırtıcı faaliyetler ve bilhassa kaçak silâh sevkiyatı, bu nımtaka ıstıraplarının bir buhrana müncer olmasından fayda bekliyen sübversif kuvvetlerin mevcu­ diyetine hükmettirmektedir.