M. Meclisi B . 42 31 . 1 . 1967 O : 1 (biran evvel mevzuatın

advertisement
M. Meclisi
B . 42
(biran evvel mevzuatın yenilenmesi gibi sebep
ve temennileri ifade ederken, Devletin teke­
linde kalmasından çeşitli zaruretler karşısında
ittifak halinde bulunduğumuz bu müessesenin
zararlarını asgari hadde indirebilmek iğin Ha­
zinece karşılamaya mecbur olduğumuz borçla­
rın itfasında hükümetler olarak gerekli has­
sasiyeti ıgösteremed iğimizi ifade etmeden geçcmiyeceğim'izi arz eder, Yüce Meclise saygılar
sunarım. (C. H. P. sıralarından alkışlar)
BAŞKAN — Yeni Türkiye
adına Sayın Misibah Ongan.
Partisi
Grupu
Y. T. P. GRUPU ADINA MİSBAH ONGAN
(Siirt) — Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın
üyeleri; ferdî sermaye ve kudretin yetmediği ve­
ya gidemediği yerlerde faaliyet vermek, kay­
nak yaratıcı bir güç sahibi olarak ekonomik
gelişmeyi sağlamak, amaç ve espirisinden ha­
reketle hayatiyet kazanan İktisadi Devlet Te­
şekkülleri ; başarıda, teşebbüs inisiyatifini kul­
lanabilme gayesine uygun olarak nıuhtariyot<e
kavuşmuş ve dolayısiylc Yüce Meclisin deneti­
mine tâbi tutuılmuşltur. İfa ct'tikleri hizmetin
nev'i sebebiyle ayrı bir özellik ve önem taşı­
yan Devlet Demiryolları gibi ulaştırmacı ku­
rumların âmme hizmeti ifa ederken, ne ölçüde
başarılı olduklarının, her yıl denetimle tesbiti
gerekirken, görüldüğü üzere bilanço, rapor ve
muamelâta ait doötüman, çok büyük bir gecik­
me ile huzurunuza ancalk getirilebilmiştir.
31 . 1 . 1967
O : 1
de, 100 Km. lik sürat yapılabilmekte; cari hat­
tın yüzde 35 ini yenilemek veya takviye etmek
ger ekinciktedir. Bundan maada cer hizmetlerinin
elektrifikasyon ile mıodernizc edilmemiş olmarı, başllibasına bir zarar sdbejbklür.
Emniyet unsurunun mevcudiyeti ve bu mev­
cudiyetin sağladığı büyük avantaja rağmen,
süratin vasati olarak saatte 31 Km. yi aşama­
ması, teşekkülü karayollariyle rekabet edemeız
hale getirmiştir. Yolcu katarlarında sürat azlı­
ğının saik okluğu rötarların bir başka etkileyi­
ci yönü de, Devlet itibarını zedeleyici mahiyet
almasıdır. Trene 10 saat rötarla binen vatanda­
şın yönetime karşı halkh olarak güveni azalmalktadır.
1,5 milyon liralık nominal sermayesi 1962
yılından beri tamamen ödenmiş bulunmasına
rağmen her yıl zarar eden teşekkül; bir yan­
dan öız kaynaklarını tüketmekte, öte yandan
her yıl artan bir oranla yabancı kaynaklara fa­
iz ödemektedir. Bu ise, bütün İktisadi Devlet
Toşıeikkülll erinde olduğu gibi, kaynak yaratma­
ya engel olan sermaye Idfayctsiziiğini tevlidetımektc ve hinnetice öz kaynaklar miktarını,
ödenmiş sermayenin dahi altına düşünmektedir
Halbuki normal işletmecilikte verimli sonuçla­
rın sağlanabilmesi için, sermaye unsuru evvelâ
sabit kıymetler ve bağlı değerler manzumesini
kapsar ve artan kısmı ile de döner sıermaye
halinde hizmete amade bulunur. Devlet Demir­
yolları
1959 ve 1963
yılları
arasında)
zararı artan
'bir
devamlılık içinde
bu
yetenekten yoksun kalmıştır. Zararı önle­
mek ıgayesiyle yöneticiden (çalışanına kadar
geniş bir kadroyu kapsıyan teşekkülün bütün
iyi niyet çabalarına rağmen matlubolan hizmeti
veremeyişi ve iktisadi bir ünite olarak kaynak
yaratma niteliğine ereımeyişinin bir sebebi de,
kabarık personel kadrosuna rağmen yetenek ek­
sikliğinin doğurduğu genel yetersizliktir. Binnetice bu keyfiyet, rasyonel bir iktisadi politi­
kanın tatbikine engel olmaktadır.
Devlet Demiryolları Kurumunun 1959 - 1963
yılları bilanço, ra,po,r ve muamelelerine ait
Y. T. P. Meclis Grupu adına görüşlerimizi açık­
larken bu büyük gecikmenin nedenlerinin izaıhtsız kaldığını ve dolayısiylc memleket ekonomi­
sinde husulle gelen rahnenin saklı bırakıldığını
tcnkidlerimizin başlangıcı olarak kullanacağız.
Dövîlet Demiryolları Kurumu devamlı zarar
halindedir. Fakat bu zararların, hâsıl ettikleri
ağır yüke rağmen, Devlet bütçesinden karşılan­
maları 'teşe'kkülü gelişme ve (kâra 'geçme 'endi­
şelerinden uzalk, bir mirasyedi rahatlığına sevk •
etmiştir.
Bir başlka engel de; fikirlerin ifade mükem­
Âmme hizmeti ifa ettiği kanısında bulun­
melliği ölçüsünde uygulanıması değil, alışıla­
dukları için, hükümetler de, bu zarar geleneği­
gelmiş usullerle tatbik edilmesi ve bunun doğur­
nin tabii olmaktan kurtulamamaktadırlar. Za­
duğu bürolkratik mahzurdur. Ayrıca yönetici
rarı tevlidcden nedenlerin başında hatların sos­
ve personel heyetlerinin bir manzume olarak
yal ve ekonomik amaçtan yoksun bulunmaları
değerlendirilememesi zarar hanesini etkiiiyen
gelmektedir. Zira şebekenin ancak yüzde 4 ün­
önemli bir başka faktördür.
— 90 —
Download