indir

advertisement
ULUSLARARASI İLİŞKİLER DERS
NOTU
Dr. BUKET ÖNAL
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• ULUS
• Ortak kültüre, ortak değerlere, ortak
standartlara, ortak siyasal hedeflere sahip olan
topluluğa ulus denmektedir.
• Bu tanım itibariyle ulus, insanların kendine
özgü farklılıkları koruyarak ortak değerler veya
bir ortak kimlik çerçevesinde bir araya
gelmelerini ifade etmektedir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• HALK:
• Etnik, kültürel ve dil bakımından aralarında
benzerlik bulunan ve belli bir toprak parçası
üzerinde yaşayan ancak siyasal ve toplumsal
bakımdan örgütlenmemiş olan topluluğu
ifade etmektedir. Bu anlamda halkların ulus
bilincinin henüz oluşmadığını söyleyebiliriz.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• DEVLET:
• Devlet kavramından daha çok hukuksal bir
varlık anlaşılmaktadır.
• Modern anlamda devlet, sınırları belirlenmiş
bir ülke toprağı üzerinde bulunan, belli bir
hükümetle yönetilen ve hukuksal bakımdan
egemen olan siyasal örgütlenmelerdir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• HÜKÜMET:
• Devletin yasalarını yapan, onları uygulayan,
politikasını yürüten ve resmi ilişkilerini
sürdüren kısaca yasama ve yürütme yetkisine
sahip örgütlenmedir.
• EGEMENLİK:
• Genel anlamda bir devletin ülke toprakları
üzerinde yönetme yetkisini kullanma hakkını
ifade etmektedir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• POLİTİKA:
• Esas itibariyle, insanların belli amaçlara
ulaşmak ve sahip oldukları değerleri hayata
geçirmek için giriştikleri bir stratejik etkileşim
sürecidir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• DIŞ POLİTİKA:
• Uluslararası siyasal sorunlara bir devletin veya
genel olarak devletlerin amaçları, hedefleri ve
davranışları açısından bakar, bir devletin
uluslararası sisteme veya diğer devletlere karşı
tutumunu inceler.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• ULUSLAR ARASI POLİTİKA:
• Uluslararası siyasal etkileşim sürecine ulusal
birimlere oranla daha geniş bir açıdan bakar
ve uluslararası yapının tümü içinde ele alır.
• Dolayısıyla uluslararası politika, devletlerin dış
politikalarının basit bir toplamından ibaret
olmayıp bu sürece etki eden devlet dışındaki
diğer uluslaraşırı organizasyonları ve bunların
etkisini de göz önünde bulundurur.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER:
• Devletler, hükümetler ve halklar arasındaki
siyasal, ekonomik, ticari, mali, askeri, kültürel,
toplumsal vb. tüm ilişkileri içine almasından
dolayı daha geniş bir anlamı vardır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEMEL
KAVRAMLAR
• ULUSLAR ARASI KAVRAMI: ilk defa 18.yy sonlarına doğru
Jeremy Bentham tarafından kullanılan bu kavram, uzunca
bir süre yalnız egemen devletler arasındaki siyasal ve
hukuksal ilişkileri anlatmak için kullanılmıştır.
• Ancak devletler arasında resmi düzeyde sürdürülen
hukuksal ve diplomatik ilişkilerin dışında başka ilişkiler
(ekonomik, ticari,kültürel vb) de mevcuttur.
• Bu nedenle modern uluslararası ilişkiler yazarları,
devletlerin otonom birimler olduklarını reddetmemekle
beraber, bunların bütünün sadece bir kısmını ifade
ettiğini belirtmekten de geri kalmamışlardır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
XX. yy.’da özellikle hükümetler arasında veya çeşitli
gruplar arasında artarak devam eden haberleşme,
ticaret, maliye, tarım, sağlık, spor, bilim, felsefe, eğitim,
silahsızlanma ve barış gibi konulardaki ilişkiler devletin
uluslararası ilişkilerde temel aktör olduğu varsayımının
sorgulanmasını gündeme getirmiştir. II. Dünya Savaşı
sonrası dönemde uluslararası ilişkiler alanındaki yapısal
değişimler bir taraftan uluslararası ilişkilerin niteliğini
değiştirirken diğer taraftan uluslararası örgütlenmelerin
sayısında hızlı bir artışa yol açmış ve bu ortamda bazı
bireyler zaman zaman uluslar arası sorunlarda kendi
başına uluslar arası aktör gibi süreci etkilemeğe
başlamıştır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Uluslararası ilişkilerde bir öğenin aktör olarak
dikkate alınabilmesi için;
• - açıkça belirlenmesi
• -uluslararası alanda belirli bir karar verme
kapasitesine sahip olması
• -az çok egemen, yani bağımsız eylemler geliştirme
yeteneğine sahip olması
• -diğer aktörler üzerinde etki uygulayabilen nisbi
olarak otonom birimler olması
• -belirli bir süre var olması gerekmektedir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• A- DEVLET
• Geleneksel yaklaşıma göre devlet veya ulus,
uluslararası politikanın temel aktörüdür ve
uluslararası politikadan devletler arasında
resmi organlar aracılığıyla yürütülen siyasal
ilişkiler anlaşılmaktadır. Bu bakış açısına göre,
uluslararası politika devletler arasında
gerçekleşen bir siyasal faaliyettir.
•
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Bununla beraber, gelişmelerin ulusal devletin
otoritesini ve uluslararası ilişkilerde temel
aktör olma konumunu zayıflattığını ileri süren
yazarlar ise, daha ziyade iletişim ve
haberleşme alanındaki gelişmelere
değinmekte, bunun toplumlar arasındaki bilgi
alışverişini kolaylaştırdığını ve hızlandırdığını
belirterek bunların artık devletler tarafından
kontrol edilmeyen boyutlara ulaştığına dikkat
çekmektedirler.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Son yüzyılda özellikle silah teknolojisindeki
gelişmeler de devletler için sınırların geçit
vermezliğini ortadan kaldırmış ve saldırılara açık
bir duruma getirmiştir.
• Ayrıca devletler arasında ortaya çıkan karşılıklı
bağımlılık olgusu da devletlerin mutlak
egemenliğini sarsan diğer bir gelişmedir. Artık
günümüzde devletler, kendi ülkesi dışına taşmak
ve diğer ülkelerin kendi toprakları üzerinde
faaliyet göstermelerine izin vermek durumunda
kalmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• B- HÜKÜMETİ TEMSİL ETMEYEN ULUSAL
NİTELİKLİ AKTÖRLER
• Hükümeti temsil etmeyen ulusal nitelikli
aktörler, bireyler, baskı grupları ve basın olmak
üzere üç grupta toplanmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• 1- Bireyler:
• Ulusal düzeyde önem kazanmış olmakla beraber
hükümeti temsil etmeyen bazı bireyler belirli
ölçülerde uluslararası politika aktörü niteliği
taşıyabilirler.
• Bir uluslar arası sorunda veya iki ülke arasındaki
bir uzlaşmazlık durumunda eski bir devlet adamı
veya bürokrat kendi başına harekete geçerek o
sorunun çözümünde etkili olabilmektedir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• 2- Baskı Grupları:
• Baskı grupları ise, ortak çıkarları olduğunu algılayan
insanların bir araya gelerek oluşturdukları ve
hükümetin politikasını kendi amaçları doğrultusunda
etkilemeye çalışan gruplardır.
• Baskı grupları, siyasal karar verme sürecini etkilemek
için değişik metotlar kullanmaktadırlar. Bunlar
yürütmede etkili olan bireylerle doğrudan doğruya
ilişkiye geçerek kararları etkilemeye çalışabilirler. Bu
etkileme doğrudan temaslarla olabileceği gibi dolaylı
bir takım yolları kullanarak da yapılabilir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Karar verme sürecini etkilemenin bir başka
yolu da parlamenterlerle ilişkiye geçmektir.
Çünkü çoğu zaman devlet başkanı, başbakan
veya ilgili bakanla ilişki kurulamadığında en
kestirme yol bu olmaktadır.
• Baskı gruplarının etkilemek istediği diğer bir
grup da siyasal partiler olmakta, bu amaçla da
siyasal partilere destek sözü verilmekte ya da
seçimlerde finansal destek sağlanmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Baskı grupları, hükümetin politikasını
etkilemek için kitle iletişim araçlarından da
yararlanmaktadır. Bir çok baskı grubu bu
amaçla dergi ve broşürler yayınlamaktadır.
Ayrıca halka açık konferanslar, yemekli toplantı
ve davetler, mitingler ve gösteri yürüyüşleri, iş
yavaşlatma eylemleri, boykotlar, grev veya
lokavt girişimleri sık başvurulan yöntemler
olmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• 3- Basın:
• Hükümeti temsil etmeyen ulusal aktörler arasında
basının da önemli bir yeri vardır. Basının
kamuoyunu etkilemede ve kamuoyu oluşturmada
önemli bir yere sahip olması bunların ortaya
koydukları görüşlerin hükümet tarafından dikkate
alınması sonucunu doğurmaktadır. Ancak basının
denetim altında tutulduğu ve birtakım sansürler
konduğu durumlarda bu işlevi yerine
getiremeyeceği ortadadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• C- ULUSLARARASI ÖRGÜTLER
• Günümüz yüzyılında sayıları hızla artan ve
gelişen uluslararası örgütlerin ortaya çıkmasını
teşvik eden, devletler arasındaki politikalarda
işbirliği, koordinasyon ve uyumun artması, pek
çok konuda bir uluslararası ortak bilincin
doğmasına da yardım etmektedir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Uluslararası Örgüt:
• Bağımsız ve egemen devletlerin veya
hükümetlerdışı kuruluşların küresel ya da
bölgesel ölçekte, genel ya da özel amaçlara
ulaşma doğrultusunda işbirliğini sağlamak için
kurdukları yapılar, mekanizmalar ve
süreçlerdir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Hükümetlerin Temsil Edildiği Uluslararası
Örgütler:
• Hükümetlerarası örgütlerde devletler dolaysız
olarak temsil edilmektedirler. Ancak bunlar bazı
durumlarda otonom davranışlarıyla ve
politikalarıyla uluslararası aktör konumunu
kazanmaktadır. Çünkü bu örgütler doğrudan
hükümetleri temsil eden kuruluşlar olmalarından
dolayı aldıkları kararlar ve geliştirdikleri
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
politikalar genel olarak temsil ettikleri
hükümetlerin politikalarından pek fazla bir
farklılık göstermemektedir. Bu nedenle bu
farklılığın belirgin olması ölçüsünde bu
örgütlerin uluslararası politika aktörü olarak
oynadıkları rol ön plana çıkmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Hükümetlerin Temsil Edilmediği Uluslararası Örgütler:
• Devletin uluslararası politika analizlerinde temel aktör
olma konumunu zorlayan gelişmelerden birisi de,
devletlerin temsil edilmediği uluslararası örgütlerdir.
• Hükümetlerarası bir anlaşma ile kurulmayan her
örgütlenme.
• -hakiki hükümetlerdışı örgütler(Dünya Kiliseler Konseyi)
• -melez hükümetlerdışı örgütler(Uluslararası Bilimsel
Birlikler Konseyi)
• -hükümetleraşırı örgütler(Interpol)
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Evrensel Örgütler: Dünyanın bütün devletlerine
açık olan örgütler
• Birleşmiş Milletler
• Global Örgütler: Dünyanın bütün bölgelerinden
devletlerin üye olabileceği örgütlerdir.
• Global örgütlerde dünyanın çeşitli bölgelerinden
üye bulunmasına karşılık üyeliğin bütün
devletlere açık olmaması evrensel örgütlerden
farkıdır.
• İngiliz Uluslar Topluluğu, Petrol İhraç eden
Devletler Örgütü (OPEC), İslam Konferansı vb.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Bölgesel Örgütler: Dünyanın yalnızca belli bir
bölgesindeki devletlerin üye olduğu veya
olabileceği örgütlerdir
• Kuzey Atlantik Antlaşma Örgütü (NATO)
• Afrika Birliği Örgütü(OAU)
• Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi(NAFTA)
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
•
•
•
•
•
•
•
Ekonomik Amaçlı Örgütler:
IMF
GATT
OPEC
ECO
KEİP
NAFTA
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
•
•
•
•
•
Sosyal Amaçlı Örgütler:
UNICEF
UNESCO
ILO
WHO
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
•
•
•
•
•
•
Askeri Amaçlı Örgütler:
NATO
BAB
VP
CENTO
SEATO
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
•
•
•
•
•
•
Birden Fazla Amaca Hizmet Eden Örgütler:
AB
BM
Afrika Birliği Örgütü
Avrupa Konseyi
AGİT
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Uluslararası örgütlerin, uluslararası ilişkilerde
bir aktör olarak dikkate alınabilmeleri,
bunların temsil ettikleri hükümetlerden az çok
bağımsız ve otonom politikalar geliştirebilme
yeteneklerine bağlıdır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• D- ULUSLARAŞIRI GRUPLAR VE
ÖRGÜTLENMELER:
• Uluslaraşırı örgütler de tıpkı ulusal düzeyde
faaliyet gösteren baskı grupları gibi, devletin
düzenlemediği ve denetimi dışında kalan bu
alanlarda benzer çıkarları paylaşan kişi ve
grupların tek başına gerçekleştiremeyecekleri
ortak çıkarları çerçevesinde bir araya gelerek
oluşturdukları örgütlerdir.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• Bu açıdan en önemli fark birinci gruba
girenlerin üyelerinin aynı ülke vatandaşı
olması ve faaliyetlerinin de ülke coğrafyasıyla
sınırlı kalmasıdır. Oysa bunların durumu iki
açıdan da farklılık göstermektedir. Üyelik
anlamında bir ulusallıktan söz edilemeyeceği
gibi bunların faaliyetleri de ülke sınırlarını
aşmaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• 1- Dernekler ve Üst Dernekler:
• Siyasal, ekonomik, kültürel veya toplumsal
amaçlarla kurulmuş olan dernekler veya üst
dernekler, uluslar arası düzeyde faaliyet
gösteren özel kişilerin ve grupların veya
bunların işbirliğinden doğan kuruluşlardır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN AKTÖRLERİ
• 2- Çok Uluslu Şirketler:
• Faaliyetleri ülke sınırlarını aşan ve birden fazla
ülkede üretim ve yatırım faaliyetlerini
sürdüren şirketlerdir. Bugün çok uluslu
şirketler diğer ülke hükümetleriyle kendi
hükümetlerinin dışişleri bakanlığı aracılığıyla
doğrudan ilişkiye girebilmektedirler.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 1- Ulusal Güç ve Dış Politika:
• K.J. Holsti ve Frankel gibi bir çok yazar
tarafından kapasite olarak tanımlanan,
Morgenthau’ya göre ise bir ulusu diğer uluslar
karşısında kuvvete sahip kılan faktörler ve
doğrudan ulusal güç olarak kabul edilen
unsurlar nicel ve nitel unsurlardan
oluşmaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• A) Nicel Unsurlar:
• a) Coğrafya: Ülke coğrafyası ve topografik
özelliklerinin önemli bir kapasite ve güç unsuru
olarak görülmesi çok eskidir.
• Ülkenin sahip olduğu toprakların büyüklüğü veya
dünya üzerinde bulunduğu yer veya ülkenin
büyük dağlarla çevrili olması, geçit vermez
ormanlarla kaplı olması veya ada ülkesi olması
ülke açısından büyük bir avantaj oluşturabilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Bu anlamda dış politika ve uluslararası politikayı
coğrafya faktörü ile açıklayan jeopolitik
kuramcılardan Amerikalı bir Amiral olan Alfred T.
Mahan, alanın klasikleri arasında yer alan Deniz
Gücünün Tarihe Etkisi isimli çalışmasında büyük
denizlere ve ulaşım yolları üzerinde denetimi
eline geçiren ülkelerin dünya gücü olabileceği ve
diğerleri karşısında büyük bir avantaja sahip
olacağını ileri sürerek İngiltere’nin tarihte
sağladığı üstünlüğü onun bu konumuyla
açıklamaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• İngiliz coğrafyacı Halford Mackinder ise kara
gücünün önemi üzerinde durarak, Almanya ve
Rusya’nın dünya adasını (Avrupa, Asya ve Afrika)
ele geçirebilecek durumda olmaları dolayısıyla
önlenemez bir güç haline dönüşebilecekleri
olasılığına dikkat çekmiştir.
• Mackinder’e göre, Doğu Avrupa’ya hakim olan
Heartlanda hakim olur, Heartlanda hakim olan
Dünya Adasına hakim olur, Dünya Adası’na hakim
olan Dünyaya hakim olur.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• b) Doğal Kaynaklar: Bir ülkenin zengin ve önemli
doğal kaynaklara ve verimli topraklara sahip
olması ülkenin kapasitesi için önemli bir nicel
unsur olarak dikkate alınmaktadır.
• Morgenthau’ya göre, doğal kaynaklar bir devletin
diğer devletler karşısındaki gücünü belirleyen ve
nispeten istikrarlı bir faktördür.
• Özellikle gıda yönünden kendine yetebilen,
önemli hammadde kaynaklarına sahip olan bir
ülke önemli bir güç faktörüdür.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• c) Ekonomik Kapasite: Bir ülkenin ekonomik
kapasitesi deyince özellikle günümüzde
endüstriyel durumu akla gelmektedir. Çünkü
herhangi bir ulusun gerekli hammaddelere
sahip olması eğer bundan askeri ve endüstriyel
amaçlar için yararlanacak ölçüde tesislere ve
endüstri gücüne sahip değilse istenildiği
ölçüde etkili olmamaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• d) Askeri Hazırlık Derecesi: Morgenthau’ya
göre, bir ulusa fiili gücü açısından önem
kazandıran askeri alanda hazır olma
durumudur.
• Askeri güç, savaş teknolojisi, liderlik ve
silahların niteliği ve niceliği gibi faktörlere
bağlıdır. Ülkenin sofistike silahlara sahip
olması, özellikle günümüzde nükleer silahlara
sahip olması avantaj sağlamaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• e) Nüfus: Her ne kadar ulusal güç ile nüfus
arasında doğrudan bir ilişki olduğu
söylenebilse de bir ulusun nüfusu ne kadar
büyükse gücünün de o kadar büyük olacağını
ileri sürmek yanlıştır. Dolayısıyla nüfus ile
ulusal güç arasında bir orantı kurulamasa da
nüfus bir anlamda büyük devlet olabilmenin
bir gerekliliği olarak gözükmektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Günümüzde devletlerin ekonomik ve endüstriyel
kapasitelerini arttırabilmeleri ve büyük ordular
oluşturabilmeleri yeterli büyüklükte bir nüfusa
sahip olmayı gerektirmektedir.
• Günümüzde devletlerin nüfus büyüklüklerinden
çok nüfusun eğitim düzeyi ile daha fazla
ilgilenilmektedir. Ülkelerin kalkınmasında yeni
teknolojilerin üretilebilmesinde ve mevcut
teknolojilerin kullanılabilmesinde eğitimli insanın
varlığı büyük önem taşır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• B) Niteliksel Unsurlar:
• a) Ulusal Karakter: Ulusal karakter deyince ilgi
alanını bir ulusun yapısında sık sık ortaya çıkan
entelektüel ve karakteristik nitelikler
oluşturmaktadır. Bu nitelikler bir ulusun
diğerlerinden farklı olmasının nedenidir ve bu
nitelikler belli felaketlerden sonra bile ayakta
kalma gücüne sahiptirler.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Dolayısıyla savaşta olsun barışta olsun ulus
adına eylemde bulunanlar; ulusun siyasetini
formüle edenler, uygulayanlar ve
destekleyenler, seçenler veya seçilenler,
kamuoyunu biçimlendirenler, üretenler veya
tüketenler, bütün bu insanların hepsi de ulusal
karakteri meydana getiren entelektüel ve
moral niteliklerin izlerini taşıdıkları için ulusal
karakter, ulusal güç üzerinde etkide
bulunacaktır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• b) Ulusal Moral: Siyasal kültürle de ilişkili olan
ulusal moral, bir ulusun kendi hükümetinin dış
politikasını barışta ve savaşta desteklemedeki
kararlılık derecesidir.
• Ulusal moralin varlığı veya yokluğu, ulusal
moralin niteliği her şeyden çok bunalımlı
anlarda veya bir ulusun devamıyla ilgili önemli
kararların alındığı anlarda önem taşır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• c) Diplomasinin Niteliği: Ulusal gücü meydana
getiren diğer tüm faktörler ulusal gücün
hammaddesi niteliğindedir. Diplomasi ise, tüm
bu faktörleri bir araya getirir, onlara yön verir,
bir kalıba sokar ve gerçek bir güç haline getirir
onları potansiyel güçler olmaktan çıkarır.
• Ulusal moral için ulusal gücün ruhu denilirse,
diplomasinin de ulusal gücün beyni olduğunu
söylemek gerekir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Bir ulusun güç potansiyelini çok iyi şekilde
kullanmasını bilen bir diplomasi, söz konusu
ulusun gücünü düşünülebilecek en yüksek
düzeye bile çıkarabilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• d) Hükümetin Niteliği: Morgenthau’ya göre,
bir dış politika ne kadar kusursuz çizilmiş ve
uygulanmış, ne kadar kusursuz yönetilmiş, ne
kadar zengin kaynaklara dayanmış olursa olsun
temelinde iyi bir yönetim, nitelikli bir hükümet
olmadığı taktirde hiçbir işe yaramayabilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Nitelikli bir hükümetten beklenen üç önemli
nokta vardır. Bunlar,
• - ulusal gücü meydana getiren maddi ve beşeri
kaynaklarla izlenmekte olan dış politika
arasında denge
• - bu kaynakların kendi aralarında denge
• - izlenecek dış politika konusunda halkın
desteğini kazanmış olmadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 2- Uluslararası Sistem ve Dış Politika:
• A) Sistem
• Sistem, aralarında düzenli ilişkiler bulunan, ortak
özelliklere sahip ve birinde meydana gelen bir
değişikliğin diğerlerini de etkilediği bağımlı
değişkenler dizisidir.
• Sistem, gevşek veya sıkı örgütlenme yapısına
sahip olabilir. Hemen her sistem, bir dengeye
ulaşmaya veya var olan dengesini korumaya
çalışır. Söz konusu bu denge istikrarlı bir yapıda
olabileceği gibi, istikrarsız da olabilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Daha büyük sistemler içinde alt sistemler
denilen daha küçük sistemler bulunabilir. Alt
sistemler de coğrafik ve fonksiyonel olarak
ikiye ayrılır.
• Birleşmiş Milletler ve NATO gibi örgütlenmeler
fonksiyonel alt sisteme, Orta Doğu, Latin
Amerika gibi bölgeler de coğrafik alt sisteme
örnektir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• B) Uluslararası Siyasal Sistemler:
• Uluslararası ilişkiler alanındaki sistemci
yazarlar uluslararası siyasal sistemi bazı
kriterlere göre sınıflandırma yoluna
gitmişlerdir. Bunu yaparken genellikle tarihsel
bir yaklaşım benimsemekle beraber bunun
yanında, devletlerin sayıları, yapıları,
örgütleniş biçimleri ve ilişkileri gibi faktörlerin
de dikkate alındığı görülmektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Bilinen en kabul görmüş ayrım Morton Kaplan
tarafından yapılmıştır:
• - güç dengesi sistemi
• - gevşek iki kutuplu sistem, sıkı iki kutuplu
sistem
• - evrensel sistem
• - hiyerarşik sistem
• - birim veto sistemi
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• a) Güç Dengesi Sistemi:
• Kaplan’ın sistem modellerinden ilki olan güç
dengesi sistemi, esas olarak XVIII. ve XIX. yüzyılda
Avrupa’da yaşanan klasik güç dengesi sisteminden
yola çıkılarak geliştirilmiştir.
• Güç dengesi sistemi, sayıları en az beş olması
gereken ve güçlerinin yaklaşık olarak eşit olduğu
varsayılan ulusal devletlerden oluşmaktadır.
• Sistem içindeki hiç bir koalisyonun veya devletin
sistemin yıkılmasına yol açacak şekilde üstünlük
kurmasına izin vermemektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Bu sistemde hiçbir devlet diğerlerinin üzerinde
sürekli bir hakimiyet kuramaz. Bunda en önemli
etken güçlerin yaklaşık olarak birbirine yakın
olmasıdır. Bazen bir devletin öne çıktığı görülse de
bu durum geçicidir.
• İttifaklar geçici amaçlar için yapıldığından kısa
sürelidir ve amaçların gerçekleşmesiyle sona
ermektedir. Bu nedenle devletler istikrarlı bloklar
oluşturamazlar. Çünkü bunların temelini
oluşturan çıkarlar her an değişebilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Bu tür sistemlerde devletler arasında yalnızca ideolojiye
dayanan ittifaklar görülmez. Başka bir deyişle güç
dengesi sisteminde farklı ideolojilere sahip devletler
ittifaklar oluşturabilecekleri gibi benzer ideolojiyi
benimsemiş devletler ittifak oluşturmak gereğini
duymayabilirler.
• Güç dengesi sisteminde, zorunlu olmamakla beraber
sistemin devam etmesinde çıkarı olan ve statükonun
bozulması durumunda zayıf devlet veya koalisyonun
yanında yer alarak sistemin yıkılmasını önleyen bir
dengeleyici devlet bulunabilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Güç Dengesi Sisteminin Temel Kuralları
• - Kapasiteyi arttırma güdüsüyle hareket ederken
savaş yerine görüşmeleri tercih etmek
• - Kapasiteyi arttırma fırsatını kaçırmaktansa
savaşa girmeyi tercih etmek
• -Temel aktörlerden birinin ortadan kaldırılması
sözkonusu ise savaşı durdurmak
• -Sistem içinde başat duruma geçmeye çalışan
devlet veya koalisyonlara karşı çıkmak
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Uluslar üstü ilkelere bağlanma doğrultusunda
hareket eden devletleri sınırlama yönünde
çaba göstermek
• - Yenilmiş veya yıkılmış bir temel aktörün
sisteme tekrar dönerek temel aktör konumunu
kazanmasına veya daha önce temel aktör
durumunda olmayan bir devletin temel aktör
sınıflamasına katılmasına çalışmak.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Güç Dengesi Sisteminde İstikrarı Konusu:
• Kaplan’a göre,
• - Bir güç dengesi sisteminde temel aktörlerin
sayısının belli bir sınırın altına düşmesi
• - Temel kurallardan herhangi birinin aksaması,
diğer bir deyişle oyunun kuralları dışına çıkan
devletlerin davranışı
• - İletişim eksikliği
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Aktörlerin kapasiteleri arasındaki farklılığın
büyümesi
• - Rollerin tanımlanmasında anlaşmazlık olması
• - Dengeleme mekanizmasının işleyemez hale
gelmesi sistemin istikrarını tehdit eden
durumlardır.
• * Kural dışı hareket eden devletlerin artması,
uluslarüstü örgütlenmelerin gelişmesi ve uluslar
arası ideolojilerin ortaya çıkması da güç dengesi
sisteminin yıkılmasına yol açabilecek
gelişmelerdir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• b) Gevşek İki Kutuplu Sistem:
• Bu tür sistemlerin en büyük özelliği devletlerin
iki blok etrafında yoğunlaşmış olmalarıdır.
Fakat bloklara katılmayan ve tarafsız politikalar
izleyebilen devletler de vardır.
• Ayrıca bu tür sistemlerin bir başka özelliği,
sistemde hemen hemen bütün devletlerin üye
olduğu BM gibi evrensel aktörlerin
bulunmasıdır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Gevşek iki kutuplu sistemde güç dengesi
sisteminden farklı olarak dengeleyici rolü yerine
arabulucu rolü vardır. Bu işlevi ya bağlantısızlar
gibi blok dışı devletler ya da evrensel örgüt yerine
getirmektedir.
• Gevşek iki kutuplu sistemde, bloklardan birinin
askeri bakımdan güçlenmesi sistemin istikrarını
sarsacağından bu anlamda ikinci vuruş gücü
önem kazanmaktadır. Nükleer silahların caydırıcı
etkisi sistemin istikrarı açısından son derece
önemlidir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Gevşek İki Kutuplu Sistemin Temel Kuralları:
• - Hiyerarşik örgütlenme yapısına sahip olan
blok karşı bloğu ortadan kaldırmaya çalışır,
ancak savaş yerine görüşmeleri, büyük
savaşlar yerine küçük savaşları, fakat karşı
bloğu yok etmede başarısız kalmak
sözkonusuysa büyük savaşları tercih eder.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Hiyerarşik örgütlenme yapısına sahip
olmayan bloğun üyeleri kapasitelerini arttırma
güdüsüyle hareket ederken savaş yerine
görüşmeleri, kapasiteyi arttırmada başarısız
kalmak sözkonusuysa küçük savaşları tercih
ederler. Fakat bunun için büyük savaşlardan
kaçınırlar.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Hiyerarşik örgütlenme yapısına sahip olsun
veya olmasın tüm blok üyesi devletler, diğer
bloğun üyelerine göre kapasitelerini
arttırmaya çalışırlar ve karşı blok sistemde
üstünlük peşindeyse bunu kabul etmek yerine
savaşa girmeyi tercih ederler.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• -Tüm blok üyesi devletler, kendi bloğunun
amaçlarını evrensel aktörün amaçlarına,
evrensel aktörün amaçlarını da karşı bloğun
amaçlarına üstün tutarlar
• - Bloksuz devletler ise, kendilerinin amaçları ile
evrensel aktörün amaçlarını uzlaştırmaya
çalışırlar, fakat evrensel aktörün amaçlarını
blok devletlerin amaçlarına üstün tutarlar
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Tüm blok üyesi devletler kendi bloklarının üye
sayısını arttırmaya çalışırlar. Fakat bu çaba
herhangi bir devleti karşı bloğa yanaşmaya veya
onun amaçlarını desteklemeye itecekse bloksuz
kalmasını tercih ederler
• - Bloksuz devletler, blok devletleri arasındaki
savaş tehlikesini azaltmaya çalışırlar blok
devletlerinden birini diğer blokun üyeleri
karşısında ancak evrensel aktörün amacı
doğrultusunda hareket ettiği zamanlarda
desteklerler
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Evrensel aktörler, bloklar arasındaki
uyuşmazlıkları azaltmaya çalışırlar ve sistemin
istikrarını tehdit eden bozucu durumlarda
bloksuz devletleri harekete geçirirler.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Gevşek İki Kutuplu Sistemde İstikrar Konusu:
• Nükleer savaş tehlikesi ve nükleer tırmanma
korkusundan dolayı bir güç dengesi sisteminde
olduğundan daha fazla savaştan kaçınma vardır.
• Evrensel örgütün devletler arasında uzlaştırıcı ve
savaşı önleyici bir işlevi vardır.
• Bu sistemde ittifaklar, güç dengesi sisteminde
olduğu gibi kısa süreli amaçlara göre değişebilir
nitelikte olmayıp daha uzun sürelidir.
• İdeoloji, ittifakların oluşmasında hemen hemen
başlıca etken olmaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• Gevşek İki Kutuplu Sistemin Dönüşüm Konusu:
• Bloklardan birinin diğerini ortadan kaldırması
durumunda sistem hiyerarşik sisteme dönüşebilir.
• Evrensel örgütün işlevini aşırı ve mükemmel
şekilde getirmesi durumunda sistem, evrensel
sisteme dönüşebilir
• Her iki blok da hiyerarşik örgütlenme yapısına
sahip olursa sıkı iki kutuplu sisteme, hiyerarşik
yapılar bozulursa güç dengesi sistemine
dönüşebilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• c) Sıkı İki Kutuplu Sistem:
• Gevşek iki kutuplu sisteme benzese de önemli
farklar vardır.
• -Sıkı iki kutuplu sistemde aktör sayısı daha
azdır ve bütün aktörler bloklardan birine
üyedir ya da taraftardır.
• - Bu tür sistemlerde bloksuz aktörler ve
evrensel aktörler ya yoktur ya da önemli bir
etkileri görülmediği için yok sayılmaktadırlar.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Sıkı iki kutuplu sistemde, eğer her iki blok da
hiyerarşik örgütlenme yapısına sahip değilse,
sistem gevşek iki kutuplu sisteme dönüşebilir.
• - Gevşek iki kutuplu sistemde blok devletleri için
geçerli olan kurallar, sıkı iki kutuplu sistemdeki
blok devletleri için de aynen geçerlidir.
• - Bu tür sistemlerde bütünleştirici ve arabulucu
rolü ya hiç görülmez ya da etkileri çok zayıftır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• c) Evrensel Sistem:
• Gevşek iki kutuplu sistemdeki evrensel aktörün
işlevinin genişlemesiyle ortaya çıkacak bir sistem
olarak düşünülmektedir.
• Bu sistemde devletler amaçlarına barışçıl
yollardan varmaya çalışırlar.
• Çatışmalar sistemin kurallarına göre çözümlenir.
• Uluslar arası örgütlerde görev alanlar öncelikle
uluslar arası sistemin gereklerine göre davranırlar.
Diğer bir deyişle kararlarını ulusal gereklerin
baskısı altında kalmadan verirler.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• d) Hiyerarşik Sistem:
• Hiyerarşik sistemler, bir dünya devleti ya da
imparatorluk sistemi görünümündedir.
• Bu tür sistemlerde fonksiyonel örgütlenmeler
coğrafik örgütlenmelerden daha güçlüdür.
• Hiyerarşik sistem, oldukça bütünleşmiş bir
yapıya sahip olduğundan istikrarlı bir sistem
olarak kabul edilmektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• e) Birim Veto Sistemi:
• Nükleer silahların yayılmasıyla ortaya çıkacak bir sistem
olarak düşünülmektedir.
• Bu tür sistemler, dayanılmaz ilk vuruş kapasitesine sahip
olmayan yirmi kadar nükleer gücün bir araya gelmesiyle
ortaya çıkacaktır.
• Bu sistemde devletlerin sahip oldukları nükleer silah
kapasitesi diğerlerini caydıracağı için sistem genelde
istikrarlı sayılmaktadır.
• Bu tür sistemlerde özel ittifaklara pek sık rastlanmaz,
olanlar da ideolojik özellikler taşımaz.
• Sistemde evrensel aktörün etkisi iki kutuplu sisteme göre
daha zayıftır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 3- Karar Verme Yaklaşımı:
• A) Karar Vermeyi Etkileyen Faktörler:
• Kişisel özellikler deyince buradan karar
vericinin geçmişi, deneyimi, almış olduğu
eğitimi ve arkadaş ve iş çevresinin etkisi
anlaşılmalıdır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 1) Bireysel Faktörler:
• a- Kişisel Özellikler: Verba’nın varsayımları;
• - Birey konuyla ne kadar ilgiliyse kişisel özelliklerin
etkisi de o denli fazla olacaktır.
• - Kişinin söz konusu uluslararası olay hakkındaki
bilgisi ne denli fazlaysa kişisel özelliklerin etkisi o
denli az olacaktır.
• - Kişinin uluslararası sorun çözme yeteneği ne
denli fazlaysa kişisel özelliklerinin etkisi o denli az
olacaktır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• - Kişi konuyu ne derece rasyonel bir
değerlendirmeye tabi tutarsa bireysel
özelliklerin etkisi o denli az olacaktır.
• - Kişinin olayı etkileme gücünün fazla
olduğunu bilmesi ölçüsünde kişisel özelliklerin
etkisi azalacaktır.
• - Kişinin kararlarının sonuçlarından sorumlu
olması ölçüsünde kişisel özelliklerin etkisinin
azalacaktır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• b- Deneyim:
• Karar vericinin önceki deneyimleri diğer devletlerle
ilişkilerinde karşılaştığı sorunları anlayıp
değerlendirmesinde yardımcı olacaktır.
• c- Rol:
• Rol kişinin bulunduğu pozisyon gereği ondan beklenen
davranışlardır. Kişilerin rolleri daha önceki
deneyimlerine göre ve bireysel özelliklerine göre
değişiklik gösterebilse de kişinin rolü ve dolayısıyla
sorumlulukları kişinin davranışlarının sınırlarını önemli
ölçüde belirlemektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• d- Liderlik Özellikleri:
• Kişinin deneyimi ile liderlik özellikleri arasında
doğrudan bir ilişki bulunmaktadır.
• - Bürokratik-Pragmatik Liderlik: Bu tür liderler
problem çözücü liderler olarak ve sorunlara
pragmatik bir yöntem benimseyerek her
soruna ayrı ayrı yaklaşmaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• -İdeolojik Lider Tipi: İdeolojinin temel davranış
standardını ve nihai başarının koşullarını
sağladığına inanılmaktadır.
• -Karizmatik-Devrimci Lider: Bu tür liderler
mevcut durumdan çok gelecekle ilgilenirler ve
gelecek olaylara şekil vermeyi amaçlarlar.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• e- Siyasal Kültür:
• Karar vericinin sahip olduğu siyasal kültür, kimlik, inanç
ve tarih bilinci ülkenin dış politikasının belirlemesinde
ciddi etkilere sahip unsurlar arasında yer alır.
• Ülkedeki siyasal ve diplomatik kültürün ülkedeki
insanların gerek kendilerini tanımlamalarında, gerekse
güvenlik, barış ve istikrar kavramlarını
yorumlamalarında etkili olması ülkenin kaçınılmaz
olarak dış ve güvenlik politikasını etkilemektedir. Bu
durum karar vericilere çeşitli durumlarda ne yapmaları
gerektiği konusunda yol göstermektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 2) Dışsal Çevre:
• Dışsal çevre, devletin sınırları dışında olup biten
gelişmeler ve diğer devletlerin ve toplumların
eylem ve karşı eylemlerinin yer aldığı fiziki
çevredir ve buradaki olaylar devletin davranışını
etkilemektedir. Dış çevre, tüm global sistemi ve
bunun içindeki güç ilişkilerini içermektedir.
Devlet, global sistemi, özellikle de içinde
bulunduğu bölgesel sistemi ve bu sistem içindeki
kendi konumunu iyice hesap etmek
durumundadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• 3) İçsel Çevre:
• a) Devletin ve Hükümetin Yapısı:
• Karar verme süreci ve bu süreçte etkili olan
birimler devletin örgütleniş biçimine göre farklılık
göstermektedir. Başka bir deyişle karar verme
sürecinde etkili olan kişi ve kurumların devletin
federal, konfederal veya üniter bir devlet oluşuna
göre farklılık gösterebileceği gibi, siyasal sistemin
otoriter veya demokratik parlamenter rejim
oluşuna göre de farklılık gösterebilir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• b) Bürokrasi:
• Karar vericiler neyin ulusal çıkar için daha
yararlı olduğuna karar verirken bürokrasinin
etkisini çoğu zaman diğerlerinden daha fazla
hissedilmektedir. Bazen söz konusu bu
bürokratik baskılar karar vericileri büyük
ölçüde sınırlamaktadır.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• c) Kamu Oyu:
• Halkın bir konuya ilişkin kanaati olarak tanımladığımız
kamu oyu, karar vericileri etkileyen bir unsur olarak
görülmektedir.
• Kamuoyu seçkinleri adı verilen ve kamuoyu piramidinin
en tepesinde yer alan gruba hükümette etkin görevi
olan seçkinler, iş adamları, din adamları, eğitimciler,
basın ve yayın organı sahipleri, bazı kişisel konumları
nedeniyle basın ve yayın organlarını kullanma imkanına
sahip kişiler ile ulusal ve uluslar arası faaliyet gösteren
dernek yöneticileri girmektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
• İkinci grubu oluşturan geniş halk kesimi ise aktif
ve pasif halk olarak iki ana grupta
incelenmektedir.
• Pasif halk dış politika konularını fazla takip
etmeyen veya takip etse de bunu yorumlama
yeteneğine sahip olmayan ülkeden ülkeye
değişmekle beraber nüfusun yaklaşık yüzde
doksanını oluştururken, aktif halk dış politika
olaylarını takip etme ve yorumlama yeteneğine
sahip olmakla beraber en gelişmiş ülkede bile
yüzde 5’i ile yüzde 10’u arasında değişmektedir.
DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
•
•
•
•
•
B) Karar Verme Süreci ve Dış Politika
- Algılama
- Durumun Yorumlanması ve Tanımlanması
- Kararın Verilmesi
- Politikanın Uygulanması
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• Bir devlet açısından en önemli dış politika
amaçları genelde, öz varlığını koruma; diğer
birimlerden bağımsız olma; uluslararası sistemde
belirli bir etki, otorite ve statü elde etme olarak
tanımlanabilir. Bunları sırayla açıklayacak olursak,
• 1- Var Olmaya İlişkin Amaçlar:
• Siyasal sınırlarla belirlenmiş bir anavatanın
savunulması tüm devletlerde ortak olan “ en
temel amaç” olduğu söyleyebiliriz.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• 2- Güvenlik:
• Dar anlamıyla güvenlik amacı, var olma amacı
ile çok yakından ilgili olup, doğrudan
anavatanın savunulmasına gerek
bıraktırmayacak önlemlerin alınması olarak
anlaşılmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• Fakat bir ülkenin dış politikası açısından güvenlik
kavramının sınırlarını belirlemek pek de kolay değildir.
Gerçekten de bir ülkenin güvenlik önlemlerinin kendi
siyasal sınırlarının dışında, diğer devletlere doğru
uzandığı kesin olmakla beraber nerede bittiği belirsizdir.
• Bir devletin güvenlik amacına yönelik çabaları kolaylıkla
statükocu nitelikten revizyonist niteliğe
dönüşebilmektedir. Ülkelerin kapasiteleri ile de ilgili
olan bu güvenlik arayışı tırmanışının belirgin bir sınırı
yoktur. Bir ülke için mutlak güvenlik dünya
hakimiyetidir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• Ülkelerin birbirlerine ve/veya bir bütün olarak uluslar
arası ekonomik sisteme bağımlı oldukları veya en
azından bir karşılıklı-bağımlılık ilişkisi içerisinde
bulundukları günümüzde bir ülkenin güvenlik sorunu
sadece askeri/stratejik düzlemde aramak yanlış değilse
bile eksik bir görüştür. Özellikle siyasi tercihlerde
ekonomik faktörlerin toplumsal refaha ilişkin
kategorilerin giderek daha fazla rol oynamaya
başlaması ve teknolojinin askeri faaliyetler açısından
kazanmış olduğu hayati önem, günümüz dünyasında
ekonomik ve teknolojik imkanların bir ülkenin güvenliği
açısından taşıdığı önemi açıkça ortaya koymaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• Ayrıca son dönemde bir ülkenin güvenlik
amacının, çeşitli fiziki ve beşeri çevre
sorunlarını da kapsayan bir anlam da
kazandığını görmekteyiz.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• 3- Hayati Çıkarlar/Etki Alanları:
• Bir ülkenin uğruna savaşı göze alacağı çıkarlara hayati
çıkarlar denmektedir. Bir ülkenin uğrunda savaşı göze
alacağı çıkarların neler olduğu, söz konusu ülkenin karar
alıcılarının ülke çıkarlarından bazılarının bu nitelikte
olduklarına karar vermeleriyle belirlenmektedir.
• Hayati çıkarlar tüm devletlerin dış politikaları açısından
söz konusu edilebilirken, etki alanlarının daha çok etki
uygulama kapasiteleri yüksek olan devletlerin dış
politikaları ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• 4- Prestij:
• Günümüzde devletlerin dış politikalarında
prestij öğesinin bu dönemde de belirli bir
öneme sahip olduğu kabul edilmekle beraber,
bu, klasik diplomasi öğelerinden çok
ekonomik, teknolojik veya bilimsel gelişmişlik
derecesi gibi göstergeler aracılığı ile sağlamaya
çalışılmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• 5- Uzun Dönemli/Jeopolitik ve İdeolojik
Amaçlar:
• Bir ülkenin jeopolitiğinin o ülkenin dış politika
amaçlarını önemli ölçüde etkilediği yaygın bir
görüştür. Çağımızda ortaya çıkan teknolojik
gelişmeler, devletlerin dış politika amaçları
arasında jeopolitik nitelikte olanların nispi
öneminin azalması sonucunu doğurmuştur.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• Devletlerin uzun dönemli dış politika amaçları
deyimi, çoğu zaman, bir ülkenin belirli bir
değerler sistemini, bir ideolojiyi yayma
amacına yönelik girişimleri ile aynı anlamda
kullanılmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA AMAÇLARI
• 6- Statükocu ve Emperyalist Amaçlar:
• Devletlerin dış politikalarının statükoyu
korumaya yönelik ya da bu statükoyu
değiştirmeye yönelik, emperyalist bir nitelik
taşıdıklarını söyleyebiliriz.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Gerek ülkenin kendi koşulları gerekse uluslararası
sistemin yapısı devletlerin dış politika tercihlerini
etkilemektedir.
• Devletin söz konusu dış politika seçeneklerinden
birini tercih etmesinde ülkedeki karar vericilerin
dış politikayı ve diğer devletlerin davranışlarını
algılayış biçimi de önemlidir.
• Son olarak devletlerin coğrafik ve topoğrafik
özellikleri, ayrıca doğal kaynaklara sahip olup
olmaması o ülkenin dış politika yönelişini
etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• YALNIZCILIK POLİTİKASI:
• Yalnızcılık, uluslararası sorunlara aktif olarak
katılmamayı ve diğer devletlerle diplomatik hatta
ticari ilişkileri en alt düzeyde tutmayı öngören bir
dış politika stratejisidir.
• Yalnızcılık politikası izleyen bir devlet, askeri
ittifaklara girmekten ve ülkesinde diğer devletlere
askeri kolaylıklar tanımaktan kaçınır.
• Böyle bir politikanın izlenmesindeki amaç, belirli
bir sosyal sistemi koruma ve/veya dış dış etkiler
ile bozulmadan gelişmesini sağlama endişesidir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bir ülkenin yalnızcılık türü bir dış politika stratejisi
izlemeye yönelmesini etkileyen faktörler:
• - Yalnızcılık politikası izleyebilmek için kamu
oyunun arzusunun da bu yönde olması
gerekmektedir.
• - Yalnızcılık politikası izleyen devletin her şeyden
önce hem kendi kendine yeterli hem de ulusal
savunmasını kendi imkanlarıyla
gerçekleştirebilecek durumda olması gerekir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• - Yalnızcılık politikasının başarılı bir şekilde
uygulanabilmesi için devletler arasında
yaklaşık eşit bir güç dağılımının bulunması
gereklidir. Bu nedenle bloklaşmanın mevcut
olduğu sistemlerde bu tür politikaların
izlenmesi oldukça zor hatta imkansızdır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• - Bunun dışında bir ülkenin yalnızcılık politikası
izleyebilmesi için coğrafik ve topoğrafik
özelliklerinin de buna uygun olması gereklidir.
Ülkenin dağlarla çevrili olması, okyanuslarla ve
büyük denizlerle diğer devletlerden ayrılması
ülkeyi dış tehditlerden koruyan ve bu tür
politikaların izlenmesini kolaylaştıran önemli
bir faktördür.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Yalnızcılık politikası izleyen devletler de diğer
devletlerle diplomatik ve ticari ilişkilerde
bulunurlar, fakat bu ilişkilerin diğer devletlerle
arasında bir çatışmaya yol açmamasına dikkat
ederler. Ayrıca diğer devletler gibi bunlarda
uluslar arası politikadaki gelişmeleri sürekli
olarak takip ederler ve bunlara aldırmazlık
içinde değillerdir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• 1823’te Başkan Monroe’nun adıyla anılan
doktrin ile Amerika bu stratejiyi kapsamlı bir
şekilde uygulamıştır.
• Monroe Doktrinine göre, Amerika, Avrupa
işlerine karışmayacaktır. Buna karşılık Avrupa
devletleri de Amerika kıtalarının iç işlerine
karışmamalıdır ve Amerika kıtasından uzak
durmalıdırlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Amerika’nın bu isteğine rağmen eğer herhangi
bir Avrupa devleti Amerika kıtasına ayak basar
ve bu kıtada sömürgecilik girişiminde
bulunursa, ABD bu hareketi düşmanca bir
hareket sayacak ve Avrupa devletleri ABD
karşısında bulacaklardır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• TARAFSIZLIK POLİTİKASI:
• Tarafsızlık genel anlamda, savaş sırasında savaş
dışı kalma ve çatışan taraflara askeri kolaylıklar
sağlamama anlamına gelmektedir. Ancak bu
politika savaş dışı durumlarda da
kullanılabilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• a) Geçici Tarafsızlık: Geçici tarafsızlık herhangi
bir devletin iki veya daha fazla devlet arasında
çıkmış bir savaşta tarafsız kalacağını ya savaş
sırasında ya da gerilimin ortaya çıkmasıyla
birlikte savaşan taraflara bildirmesidir. Geçici
tarafsızlık savaş süresince geçerlidir. Savaşan
taraflar bu statüdeki devlete saygı göstermek
zorundadırlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bu durum daha barış zamanlarında bir takım
antlaşmalarla (tarafsızlık ve saldırmazlık)da
sağlanabilir.
• Tarafsızlık tamamen iradi bir durumdur ve
tarafsız devlet isterse savaş sırasında
tarafsızlığını bozarak savaşa katılabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• b) Sürekli Tarafsızlık: Sürekli tarafsızlıkta iki
veya daha fazla devlet, bir devleti çeşitli
nedenlerle zorlayarak tarafsızlık statüsüne
yöneltmektedir ve tarafsız olmaya
zorlamaktadır.
• Geçici tarafsızlık devletin kendi iradesiyle
benimsediği bir statüyken, sürekli tarafsızlık
irade dışı bir durumu yansıtmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Sürekli tarafsızlıkta bir devletin bağımsızlığı diğer
devletler tarafından kısıtlanmaktadır. Böyle bir
durumda devletin meşru savunma dışında savaşa
girme hak ve yetkisi sınırlanmaktadır.
• Bu ilke uyarınca uluslararası örgütler tarafından
uygulanan kollektif güvenlik önlemlerine
katılamazlar. Ayrıca sürekli tarafsız devletler, siyasi
ve askeri ittifaklara ve savunma paktlarına da
katılamazlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Tarafsız devlet sadece kendi ülkesine bir silahlı saldırı
sözkonusuysa bu saldırıyı önlemek ve defetmek için
silahlı kuvvetlerini harekete geçirebilir. Bu nedenle
devamlı bir ordu bulundurabilir.
• Sürekli tarafsızlık esas itibariyle, XIX. yy Avrupa güç
dengesi sisteminde dengenin korunma
zorunluluğundan ortaya çıkmıştır. Avrupa devletleri
Avrupa güç dengesini korumak için anlaşmazlık konusu
olabilecek bazı devletlerin savaş nedeni olmalarını
önlemek amacıyla böyle bir statüye konulmaları
üzerinde anlaşmışlardır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bu amaçla, İsviçre 1815’te, Belçika 1831’de ve
Lüksemburg 1871’de sürekli tarafsızlık
statüsüne konulmuşlardır.
• 1955’te Avusturya da sürekli tarafsızlık
statüsüne girmiştir. Bu devletlerden İsviçre ve
Avusturya bu statüsünü devam ettirmektedir.
Belçika ve Lüksemburg 1914’te Alman işgaline
uğradığında bu statüleri sona ermiştir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Sürekli tarafsız devlete karşı diğer devletlerin
de bir takım yükümlülükleri vardır. Bunlar,
tarafsız devletin ülke bütünlüğüne saygı
göstermek, tarafsız devlete karşı savaşa
girişmemek ve tarafsızlığı bozabilecek
davranışlardan kaçınmaktır. Bunun dışında
tarafsızlığı garanti eden devletler için de
tarafsızlığı bozan devletlere karşı silahlı
müdahale hakkı doğmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Görüldüğü gibi geçici tarafsızlık, sadece savaş
süresiyle sınırlı hak ve yükümlülükler içerirken,
sürekli tarafsızlık barış zamanı da bir takım hak
ve yükümlülükler içermektedir. Örneğin, barış
zamanı ittifaklara girmeme yükümlülüğü, barış
zamanı başka devletlere askeri amaçlar için
kullanılabilecek üsler vermeme ve saldırı
boyutunda olabilecek ölçüde silahlanmama
gibi
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• BAĞLANTISIZLIK POLİTİKASI:
• Bağlantısızlık, gelişmekte olan Üçüncü Dünya
ülkelerinin II. Dünya Savaşından sonra
başlattıkları siyasal bir akımdır ve özünde
rekabet halinde olan karşı siyasal ve ideolojik
bloklara girmemeyi öngörmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bir ülkenin bağlantısız olması için;
• - Barış içinde bir arada yaşama ilkesine dayalı
bir dış politika izlemelidir.
• - Çok taraflı askeri ittifaklara katılmamalıdır.
• - Özgürlük ve bağımsızlık hareketlerini
desteklemelidir.
• - Büyük güçlerle ikili askeri ittifaklara
katılmamalı, toprakları üzerinde kendi rızası ile
kurulan yabancı askeri üsler bulunmamalıdır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bağlantısızlık Stratejisinin Tercih ve Uygulanılışını
Etkileyen Faktörler
• - İÇSEL FAKTÖRLER: Bağlantısızlar, batı güçlerinin
sömürgesi olmuş olma ortak özelliğine sahiptiler. Uzun
yıllar sömürge durumunda yaşamış olan bu ülkeler için
siyasal bağımsızlık, son derece önemli bir değerdi.
• Siyasal bağımsızlıklarını elde ettikleri bu yeni dönemde,
içerisinde büyük güçlerin de yer aldığı askeri/siyasi
bloklaşmalara katılarak bu defa da kendi iradeleriyle
benzer bir duruma düşmek istemiyorlardı.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Dış politikalarında bağlantısızlık stratejisine
yönelen ülkelerin büyük çoğunluğu,
birbirinden farklı çeşitli dil, din, ırk ve
kültürlere ait gruplardan meydana
gelmekteydiler. Dolayısıyla ulusal entegrasyon
yolu ile bir ulusal kimlik yaratma, bu ülkelerin
yönetici kadrolar için önemliydi.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• - Dışsal Faktörler:
• Bu türden bir dış politika stratejisine sahip
olan devletler, ekonomik ve askeri açılardan
çok güçsüz oldukları için bloklardaki
hiyerarşinin en altlarında yer alacaklardı. Oysa
bağlantısızlık hareketi onlara, bu güce dayalı
hiyerarşinin dışında sayılabilecek bir
uluslararası konum kazandırmaktaydı.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bloklar arası rekabet, bu ülkelerin güvenliğini
sağlayan bir denge mekanizmasını
kendiliğinden oluşturuyordu.
• Bağlantısızlık stratejisi, bu stratejiyi izleyen
ülkelerin blok üyesi veya lideri ülkelerle
ekonomik ilişkiler içerisine girmeleri, çeşitli
yardım programları çerçevesinde bu
ülkelerden ekonomik, mali ve teknik yardım
sağlamaları mümkündü.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bağlantısızlar,dünya politikasına aktif olarak
katıldıkları için yalnızcılıktan farklıdır. Örneğin
BM’de alınacak kararlarda ortak politikalar
izleyerek önemli bir koz elde etmekteydiler.
• Ayrıca bloklar arasındaki rekabetten
yararlanarak hem her iki bloktan da yardım
alarak hem de bu rekabetin dışında kalarak
kendi ekonomik gelişmelerini sağlamayı
amaçlamaktaydılar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• Bu devletler için bağlantısızlık bağımsızlık
anlamına gelmektedir.
• Bu devletler kendi aralarında askeri, ekonomik
ve ideolojik bağlantılar kurabilmektedirler.
• Bağlantısızların başını, Yugoslavya, Hindistan,
Mısır, Endonezya ve Gana çekmekteydi.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• İTTİFAK OLUŞTURMA:
• Devletlerin dış politikaları açısından en çok sözü
edilen konulardan birisi de ittifaklardır.
Günümüzde yalnızcılık türünden bir dış politika
stratejisi izleyen ülke oldukça azdır. Sürekli
tarafsızlık ve tarafsızlaştırılmış gibi istisnai
nitelikteki durumları da hariç tutarsak,
uluslararası sistemde yer alan devletlerin çok
büyük bir bölümü, dış politikalarını sürdürmekte
ittifaklar oluşturma stratejisinden geniş bir
biçimde yararlanmaktadırlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• İttifak Oluşturma Stratejisinin Tercihini
Etkileyen Faktörler:
• - Devletleri, başka devletlerle ittifaklar
oluşturmaya iten nedenlerin başında,
hepsinde ortak olan bir amacın oluşması, fakat
devletlerin öz kaynaklarının, kapasitelerinin bu
amaca tek başlarına ulaşabilmekte yetersiz
kalması gelmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• - Bazı durumlarda devletler, belirli bir amaca
ulaşmak için öz kaynakları yeterli olsa da, bu
amaca ulaşma çabalarında yine de başka
ülkelerle ittifaklar oluşturmayı tercih
edebilirler. Bunun nedeni de söz konusu
amaca ulaşmanın maliyetini azaltmak ve/veya
süresini kısaltmak ve/veya söz konusu
politikalarına meşruiyet sağlamak ve /veya
başka devlet ya da devletleri etki altına almak
olabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA TERCİHLERİ
• İttifakların Türleri:
• İttifaklar, amaçları açısından özdeş,
tamamlayıcı ve ideolojik; taraflara getirdiği
yükümlülükler açısından karşılıklı ve tek taraflı;
kapsamları açısından genel ve sınırlı;
kapsadıkları süre açısından sürekli ve geçici
türünden sınıflandırmalara tabi tutmak
mümkündür.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• A- Barışçıl Yöntemler:
• Devletler, amaçlarına ulaşmak, sahip oldukları
değerleri korumak veya hayata geçirmek,
çıkarlarını savunmak ve bunları yaparken diğer
devletleri belli davranışlara yöneltmek veya
olası eylemlerden caydırmak için çeşitli araç ve
yöntemlere başvururlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 1- Diplomasi:
• En geniş anlamda uluslar arası ilişkiler ve
uluslar arası politika kavramlarıyla aynı
anlamda kullanılan diplomasi, en dar
anlamıyla bir devletin/hükümetin belli siyasi
konulardaki kanı ve görüşlerini doğrudan
devleti/hükümeti temsil eden kişi ve kurumlar
aracılığıyla diğer devletin/hükümetin karar
vericilerine aktarılması sürecidir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomasi aynı zamanda devletler arasındaki
sorunların barışçıl yollarla çözülme süreci
olarak da ifade edilmektedir.
• Diplomasi tarihi kavramıyla da diplomatik
kurumların gelişmesini ifade ederken bazıları
bu kavramı uluslar arası ilişkiler tarihi
kavramının yerine kullanılmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatların Atanması:
• Diplomatik temsilciler her ülkenin kendi
anayasasında belirlenen prosedüre uygun
biçimde atanmaktadır. Türkiye’de de
diplomatların atanması devlet başkanının onayı
yeterli bulunmakta, ayrıca parlamentonun
kabulüne sunulmamaktadır. Ancak diplomasi
temsilcilerinin atanma işlemi tek taraflı bir işlem
olmayıp gönderildiği ülkeyi de ilgilendirdiğinden
atama sırasında gönderilecek ülkenin görüşüne
de başvurulmakta ve agreman istenmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Çünkü bir devletin kendi diplomasi temsilcisini
dilediği gibi seçme özgürlüğü bulunduğu gibi,
diğer devletlerin de kendilerine gönderilecek
diplomasi temsilcisini kabul etme ya da
etmeme hakkı bulunmaktadır.
• Gönderilecek diplomasi temsilcisinin red
edilmemesi için devletler önceden diplomatik
temsilcinin gönderileceği ülkeden agreman
isteme yoluna giderler.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Gönderilen ülke isterse agreman vermeyebileceği
gibi bunu vermeme gerekçesini açıklamak
zorunda da değildir.
• Agreman atanacak kişinin persona grata (istenen
kişi) olduğunu gösteren bir muvafakatnamedir.
• Agreman alınamadığı taktirde yapılacak şey ya
temsilci atamaktan vazgeçmek ya da başka birinin
atanması yoluna gitmektir.
• Devletler daha önce agreman verdikleri temsilciyi
daha sonra persona non grata(istenmeyen kişi)
ilan ederek geri çekilmesini de isteyebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Atanan diplomat önce selefinin dönmesini
bekler. Arkasından diplomatik temsilciye kendi
devlet başkanınca diğer ülke devlet başkanına
sunulmak üzere bir güven mektubu verilir.
Güven mektubu temsilcinin sıfatını ve sınıfını
belirten ve kendisine güvenilmesini isteyen bir
mektuptur. Bu mektubun gönderilen ülkenin
devlet başkanına sunulmasıyla diplomat
göreve başlamış olur.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatların görev sürelerinin sona ermesi:
geçici görevin yerine getirilmesi; çekilme,
yükselme, emeklilik, ölüm; geri çağrılma;
diplomatik ilişkilerin kesilmesi; devlet
başkanlığında değişiklik; savaş durumudur.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatik Protokol:
• Diplomasi temsilcileri arasında protokol, sıra ve
ön gelme konuları bu alanda belli bir düzenleme
yapılıncaya kadar önemli tartışmalara neden
olmaktaydı. Çünkü devletler ve onların
temsilcileri için diplomatik görüşmelerde ve
müzakerelerde kimin nereye oturacağı, kimin
önce söz alacağı, kimin toplantı salonuna önce
gireceği ve onu kimin izleyeceği, kimin önce imza
atacağı önem arzetmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bu alanda ilk önemli uluslar arası düzenleme
özelliğine sahip olan ve diplomatik protokol, sıra
ve ön gelme kısaca diplomatik hiyerarşi konusuna
açıklık getiren 1815 Viyana Konferansında kabul
edilen tüzüktür. Bu tüzüğün 1. maddesi
diplomatik temsilcileri üçe ayırmıştır:
• - Hükümdarlar yanına gönderilen büyükelçiler
• - Hükümdarlar yanına gönderilen orta elçiler
• - Dışişleri Bakanları yanına gönderilen işgüderler
(maslahatgüzarlar)
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 1961’de Viyana’da kabul edilen Diplomatik
İlişkiler ve Bağışıklıklar Sözleşmesi’nde diplomatik
misyonların sınıf ve dereceleri ele alınmış ve üç
sınıflandırma kabul edilmiştir:
• - Devlet başkanları yanına gönderilen büyükelçiler
• - Devlet başkanları yanına gönderilen orta elçiler
• -Dışişleri bakanları yanına gönderilen işgüderler
(maslahatgüzarlar)
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Dışişleri bakanları katına gönderilen temsilciler
kendi aralarında ikiye ayrılır. Bunlardan biri
özel bir görevle gönderilenler, diğeri ise
büyükelçilerin olmadığı zaman onun yerine
bakan geçici görevli olanlardır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatik Temsilcilerin Görevleri:
• a) Temsil Görevleri: Bir diplomatik misyon şefi
bulunduğu ülkede kendi ülkesinin devlet
başkanını temsil eder. Ancak burada söz
konusu olan devlet başkanının şahsı değil
devletin kendisidir. Bunu siyasal olsun olmasın
tüm alanlarda yapmak durumundadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• b) Vatandaşların Hak ve Çıkarlarını Korumak:
• Diplomatik misyonlar görev yaptıkları ülkedeki
vatandaşlarını korumakla da görevlidirler.
• Yabancı bir devlette hakları çiğnenen veya haksız
bir fiile uğrayan kişi kendi devletinin bu ülkede
bulunan diplomatik temsilcisinden kendisinin ve
haklarının korunmasını isteyebilir. Ayrıca
diplomatik misyonların görev yaptıkları ülkede
bulunan vatandaşlarının can ve mal güvenliğini
koruma görevleri vardır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• c) Müzakerelerde Bulunmak:
• Günümüzde devlet ve hükümet başkanları arasında
doğrudan diplomasi yönünde büyük gelişmeler olmuş ve
uluslararası sorunların diplomasi yoluyla çözümüne önem
verilmeye başlanmıştır.
• Diplomatik temsilciler de bulundukları ülkede kendi
ülkeleriyle önemli bir bağ oluşturmaktadırlar. İki ülke
arasındaki işlerin yürütülmesi, ilişkilerin geliştirilmesi,
anlaşmazlıkların çözülmesi için bulunduğu ülkenin dışişleri
bakanlığı ile görüşmelerde bulunur. Kendi hükümetinin
gönderdiği notaları bulunduğu ülke dışişleri bakanlığına ve
bu ülkenin notalarını da kendi hükümetlerine iletirler.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• d) Bilgi Toplama:
• İletişim ve ulaşım teknolojisindeki gelişmelerle
diplomatik misyonların bilgi toplama görevlerini
büyük ölçüde eski önemini yitirmiş olmakla
beraber hala önemli olduğu söylenebilir. Yabancı
ülkelerdeki diplomatik temsilcilikler, bulundukları
ülkelerdeki siyasal, ekonomik ve teknik
gelişmeleri büyük bir dikkatle izlerler. İki ülke
arasındaki ilişkileri etkileme olasılığı olan olayları
takip ederler ve ülkelerine rapor ederler.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Ancak diplomatlar bu bilgi toplama işini
normal yollardan yapmaları gerekir. Bu yolların
dışına çıkmaları ve casusluk faaliyetlerinde
bulunmaları durumunda gönderildikleri ülke
tarafından derhal persona non grata sayılarak
geri çekilmeleri istenir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• DİPLOMATİK AYRICALIKLAR
• Diplomatların görevlerini gereği gibi
yapabilmeleri için uluslar arası hukukta bazı
ayrıcalıklar tanınmıştır.
• 1- Diplomatik Dokunulmazlıklar:
• a)Kişi dokunulmazlığı
• Diplomat görevli bulunduğu yabancı ülkede
hiçbir sebep ve gerekçe ile tutuklanamaz ve
hapsedilemez.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatik temsilciye karşı hiçbir zorlamaya
başvurulamaz.
• Temsilcinin görevli bulunduğu devlet kendisine
gereken saygıyı göstermek zorunda olduğu gibi
temsilcinin kişiliğine, özgürlüğüne, onur ve
saygınlığına karşı yapılabilecek her türlü
saldırıyı önlemek için gerekli önlemleri alması
gerekir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Hatta iki ülke savaş halinde bile olsa bulunduğu
ülke tarafından diplomatların her türlü
güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Ancak
bazı hallerde bunun istisnası da söz konusu
olabilmektedir. Örneğin diplomatik temsilci,
görevli bulunduğu ülkenin asayiş ve güvenliğine
zarar verir veya casusluk faaliyetlerine girişirse bu
hareketlerini durdurmak ya da bu faaliyeti
önlemek için temsilciyi tutuklamaktan başka çare
yoksa temsilci geçici bir süre tutuklanabilir ve en
kısa süre içinde de ülke dışına çıkarılması sağlanır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• b) Bina dokunulmazlığı:
• Elçilik binasına misyon şefinin izni olmadan o ülkenin
memurlarının girmemeleri, misyon binalarının işgal
edilmemesi ve hasara uğratılmamaları, misyonun
huzurunun bozulmaması ve onuruyla oynamaması için
gerekli tedbirlerin alınması, misyon binasının
eşyalarının ve taşıt araçlarının araştırma, kamulaştırma
ve cebri icraya konu olmaması bina dokunulmazlığına
girer
• Bina dokunulmazlığı, elçilik binaları ve onu çevreleyen
bahçe elçiliğin sahibi olan ülkenin mülkiyetinde olarak
sayılmasındandır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bununla beraber, elçilik binaları suçluların
sığınacağı bir barınak haline dönüştürülemez.
Ancak siyasi suçluların elçilik binalarına bazı
hallerde sığınmalarına izin verilmektedir.
Siyasal sığınma veya diplomatik sığınma olarak
tanımlanan ve devletler arasında çeşitli
anlaşmazlıklara neden olan bu sığınmanın
ancak can güvenliğinin tehlikede olduğu
zamanlarda söz konusu olması yönünde bir
eğilim ortaya çıkmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• c) Haberleşme dokunulmazlığı:
• Diplomatik misyonun bulunduğu devlet, misyonun
görevi ile ilgili her çeşit haberleşme ve yazışma
olanaklarını sağlamak ve bunları korumak zorundadır.
• Diplomatik misyon, kendi hükümetiyle veya kendi
ülkesinin diğer ülkelerdeki diplomatik misyonları ve
konsoloslarıyla haberleşmek için diplomatik kuryeler,
kodlu veya şifreli mesajlar da dahil olmak üzere, uygun
bulunan bütün haberleşme araçlarını kullanabilir.
Diplomatik misyonun bulunduğu ülke de bu durumda
her türlü yardımı yapmak durumundadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• d) Diplomatın ikametgahının dokunulmazlığı:
• Diplomatın özel ikametgahında arama yapılamaz,
bu evlere izinsiz ve rızası olmadan girilemez.
Ancak bu evler siyasi sığınma için kullanılamaz.
• e) Belge dokunulmazlığı:
• Diplomasi temsilcilerinin arşiv ve belgelerine de
her zaman nerede bulunursa bulunsun bunlara
dokunulamaz. Bunların açılması ve araştırılması
yasaktır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Diplomatik Bağışıklıklar (Muaflıklar):
• a) Yargı bağışıklığı:
• Diplomatik temsilci, ceza soruşturması ve
kovuşturmaları bakımından tamamen görev
yaptığı ülkenin yargı yetkisinin sınırları dışında
kalmaktadır.
• Bununla birlikte temsilci görevli bulunduğu
ülkenin yasalarına saygılı olmak zorundadır. Aksi
taktirde persona non grata sayılabileceği gibi
işlediği suçun hesabını kendi devletinin
mahkemeleri önünde vermesi gerekebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• b) Vergi ve gümrük bağışıklığı:
• Diplomasi temsilcileri, gümrük, resim ve
vergilerden de muaf tutulmuşlardır.
Diplomatların yanlarında getirdikleri eşyalar
vergiden muaftır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• KONSOLOSLAR
• Konsoloslar, yabancı ülkelerin şehir veya
limanlarında kendilerini tayin eden devletlerin
ticari ve hukuki çıkarlarını korumak ve
geliştirmek ve vatandaşlarını himaye etmekle
görevli resmi memurlardır.
• Konsoloslar, devletin temsilcisi sayılsalar
bile,temsil yetkileri belirli konularla ve belirli
bir konsolosluk havzası ile sınırlıdır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Devletler arasında konsolosluk ilişkileri
anlaşma ile kurulur ve düzenlenir. Yabancı
devletin başkentine konsolos gönderilebileceği
gibi, o devletin iktisadi ve ticari bakımdan
önemli olan diğer şehir ve limanlarında da
konsolosluk açılması mümkündür.
Konsoloslukların hangi şehirlerde açılacağı ve
hangi sınırlar içinde hizmet göreceği iki devlet
arasında yapılacak anlaşmayla belirlenir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Konsolosluk ve konsoloslar hemen her devlette
Dışişleri Bakanlığına bağlıdır. Bununla beraber,
konsoloslar, devletin uluslar arası ilişkilerini
yürüten resmi temsilcileri sayılmadıklarından,
bunların mutlaka meslekten yetişmiş olmaları ve
mutlaka kendilerini atayan devletin vatandaşları
olmaları zorunluluğu yoktur. Bu nedenle
konsoloslar, meslekten konsoloslar ve fahri ya da
tüccar konsoloslar olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Fahri konsolosların kendilerini
atayan devletin vatandaşı olmaları koşulu
aranmaz.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Konsolosların sınıf ve dereceleri: Başkonsolos; Konsolos;
Muavin Konsolos ve Konsolosluk Ajanı
• Başkonsolos, bir devletin çeşitli yerlerinde kurulmuş
bulunan konsolosluk havzalarının başı olabileceği gibi büyük
ve önemli bir konsolosluğun başına atanan kişi de olabilir.
• Konsolos ise küçük bir havzaya atanır.
• Muavin Konsolos ise Başkonsolosların ya da Konsolosların
yanına tayin edilen ve onların yokluğunda tüm yetkilerini
kullanan kişidir.
• Konsolos ajanlarına gelince bunlar, hükümetin uygun
bulmasıyla Başkonsolos ve Konsolos tarafından tayin edilen
Konsolosluk havzası içindeki bazı şehir ve limanlarda
konsolosluk hizmetlerini yapan kişilerdir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Konsolosların Görevleri:
• Konsolosların gönderildikleri ülke ile gönderen
ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek,
kendi devletinin ticari çıkarlarını korumak ve
bulunduğu ülkedeki ticari ve iktisadi
gelişmeleri izleyerek bir rapor halinde kendi
devletine bildirmek temel görevleri
arasındadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bunun dışında konsoloslar, bulunduğu ülkedeki kendi
vatandaşlarının yerel hukuk, uluslar arası hukuk ve
antlaşmalardan doğan haklarını korumakla da
görevlidir.
• Konsoloslar, hizmet ettikleri konsolosluk havzasında
bulunan kendi vatandaşlarının doğum ve ölüm
ilmuhaberlerini düzenlemekteler, pasaport, vize,
evlendirme ve noterlik işlemlerini yapmaktadırlar.
• Bunun yanında konsoloslar bulundukları ülkedeki
kültürel faaliyetleri yakından izleyerek iki devlet
arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesine katkıda
bulunmakla da görevlidirler.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Şayet devlet konsolosun bulunduğu ülkeye
diplomatik temsilci tayin etmemişse bu
ülkedeki konsoloslarından birine gönderilen
devletin muvafakatı ile diplomatik görevler de
verebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Konsolosların Ayrıcalıkları:
• Konsoloslar da kişi dokunulmazlığı, bina dokunulmazlığı,
arşiv dokunulmazlığı, haberleşme dokunulmazlığı ve gezi
serbestliğine sahiptir. Ancak bunlar diplomatik misyonlara
tanınan ayrıcalıklar kadar geniş olmadığı gibi çoğu sadece
görevleriyle sınırlıdır.
• Ayrıca konsolosların konut dokunulmazlığı da yoktur.
• Konsolosluk binalarına ise hiçbir şekilde sığınma söz konusu
olamamaktadır. Diğer taraftan, konsolosların sahip oldukları
yargı muaflıkları, görevle ilgili ve görev sırasındaki eylem ve
işlemleriyle sınırlı olduğu gibi, gümrük muaflıkları da madde
ve zaman itibariyle sınırlıdır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• DİPLOMATİK MÜZAKERELER
• Uluslararası ilişkilerde müzakere ülkelerin
çıkarlarının savunulmasında ve korunmasında
özel bir önem taşımaktadır diyebiliriz.
• İnsanlar birbirinden farklıdır, farklı çıkarları
nedeniyle farklı düşünür, farklı hareket derler.
Benzer şekilde ülkeler de farklı çıkarlar ve
motivasyonlar nedeniyle birbirinden farklıdırlar
ve temelde bu farklılıkların giderilmesi için
müzakere yapmaktadırlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Uluslararası müzakerelerde tarafların
stratejilerinin belirleyici unsuru “ulusal çıkar”dır.
Çıkarların uzlaştırılması süreci olarak
tanımlanabilecek diplomasi ile müzakerenin
tanımları arasındaki yakınlığı ortaya koymaktadır.
• ABD’de uluslararası literatürde pazarlık ve
müzakere terimleri zaman zaman aynı anlamda
kullanılmaktadır. Bu müzakerenin gerçek doğasını
yansıtmaktadır
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomasi alanında, iki ya ada daha fazla ülke
arasındaki etkileşim ilişkilerde en klasik
yöntem müzakerelerdir. Bir başka deyişle,
müzakereler, dış politikalarında siyasal etki
araçlarını kullanan ülkelerin, çeşitli iş birliği
veya çatışma örneklerinin öncesinde ve/veya
sonrasında genellikle başvurdukları bir
etkileme yöntemidir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Diplomatik görüşmeler, iki veya çok taraflı, kamu
oyuna açık veya kapalı, üst veya alt düzeyde
olmak gibi konularda çeşitli özellikler
göstermektedirler.
• Görüşmelerin niteliğini belirleyen en önemli
öğelerden birisi, katılan tarafların örtük ve açık
amaçlarıdır. Bazı görüşmelerde tarafların amacı,
karşılıklı görüş alış verişinde bulunmak, belirli
konularda birbirine danışmak olarak
özetlenebilecek iyi niyet girişimleridir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Komşu ve dost ülkelerin hükümet ve devlet
başkanları arasında karşılıklı olarak
gerçekleştirilen ziyaretler sırasında yapılan
görüşmeler, genellikle bu türden bir nitelik
taşırlar. Bu görüşmelerde taraflar, genellikle
birbirinin çeşitli konulardaki görüşlerini
öğrenmeye, kendileri için önemli olan
sorunlara ilişkin görüşlerini karşı tarafa geniş
bir biçimde açıklamaya ve destek sağlamaya
çalışırlar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Görüşmeler sonucunda yayınlanan bildirilerde,
genellikle üzerinde görüş birliği bulunan konulara
ağırlık verilmekte, diğer konularda da hasmane bir
durumun ortaya çıkması engellenmeye çalışılmaktadır.
• Bazen de taraflar, bu yolla bir çözüme ulaşılabilmesinin
çok zor olduğunu bilmekle beraber, kısmen sorunun bu
yolla çözümünü engelleyen taraf olarak görünmemek
endişesiyle, kısmen de konuya ilişkin tezlerini dünya
kamu oyuna bir defa duyurabilmek için görüşmelere
katılabilmektedirler.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• I- Görüşmelerle İlgili Ön Hazırlıklar:
• Bazı Biçimsel Nitelikteki Sorunların Giderilmesi:
• Diplomatik süreçte taraflar arasında görüşmelerin başlaması
öncesinde çoğu biçimsel nitelikte olan bazı sorunların halledilmesi
gerekir. Bu sorunların ilki, görüşmelerde hangi konuların ele
alınacağı, bir başka deyişle görüşmelerin gündeminin nasıl
olacağıdır. Aralarında önemli sorunlar bulunmayan ülkelerin belirli
bir işbirliği zemini oluşturmak amacıyla katıldıkları görüşmelerde,
genellikle, tarafların üzerinde en kolay anlaşmaya varabilecekleri
konulardan oluşan bir gündem saptandığından, bu konuda pek fazla
bir sorun çıkmamaktadır. Örneğin Türkiye-Avusturya ikili
görüşmelerinde, normal olarak bu türden bir durum söz konusudur.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Oysa aralarında ciddi sorunlar bulunan taraflar
arasında söz konusu olan görüşmelerde,
nelerin ele alınıp nelerin ele alınamayacağının
belirlenmesi önemli bir konu olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu türden, gerilimi yüksek
durumlarda, tarafların ön şart ileri
sürmelerine, ancak istekleri görüşme çerçevesi
kabul edildiğinde görüşmelere katılmayı kabul
edebileceklerini açıklamalarına sık sık
rastlanmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Örneğin Yunanistan genellikle Türkiye ile arasında
mevcut bulunan Ege Kıta Sahanlığı sorununun
halline ilişkin olarak taraflar arasında yapılacak
görüşmelere katılmak için, gündemin, konunun
Uluslararası Adalet Divanı’na götürülmesi için
gerekli olan tahkimnamenin hazırlanması ile
sınırlı kalması ön şart olarak ileri sürmektedir. İşte
bu gibi durumlarda tarafların görüşmelerde ele
alacakları konuları belirledikleri bir ortak
gündeme ulaşmak oldukça zorlaşmakta, bir çok
defa görüşmelerin gerçekleşme imkanı ortadan
kalkmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Görüşmelerin Yapılacağı Yerin Belirlenmesi:
• Diplomatik görüşmelerin başlamasından önce
halledilmesi gereken sorunlardan bir tanesi de
görüşmelerin yapılacağı yerin belirlenmesidir. Bir savaş
sonrasında galip ve mağlup taraflar arasındaki
görüşmelerin, galiplerin istediği bir yerde yapılması
beklenen bir durumdur. Taraflar arasındaki
görüşmelerin sürekli bir nitelik kazandığı durumlarda
da, her defasında taraflardan birisinin ülkesinde veya
Cenevre, Viyana, Helsinki gibi üzerinde kolayca
anlaşılabilen bazı merkezlerde toplanılması bir çözüm
oluşturabilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Görüşmelere Katılacak Tarafların Belirlenmesi:
• Bu açıdan ilk akla gelen kriterin, görüşme gündeminde
yer alan konular ile ilgi derecesi olduğu söylenebilse de
tarafların bu çerçevede bir anlaşma zemini
yakalamaları her zaman pek kolay olmamaktadır. Bazen
aynı konunun tarafları, birbirleri ile üst düzeyde bir
sürtüşme içerisinde bulunan, birbirini tanımayan
ülkeler olmakta, böylece taraflardan birisi veya birkaçı
masaya oturmaktan kaçınmaktadır. Bu gibi bir konuda
bir kilitlenme ortaya çıktığında, görüşmelerin alt
düzeylerdeki diplomatlar aracılığı ile sürdürülmesi, bir
başka ülke aracılığı ile dolaylı bir biçimde yürütülmesi
gibi yöntemlere başvurulabilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• II-Görüşmelerin Zemini:
• Ön Hazırlığın tamamlanmasından sonra
başlayan iki veya çok taraflı görüşmeler
aşağıda verilen iki uç temel varsayımın limitleri
çerçevesinde geçecektir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• “Sıfır Toplamlı” Çatışmacı Model:
• Bu zeminde bir tarafın kazancı, diğer taraf ya da tarafların
aynı oranda bir kaybı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla,
görüşmelerde yapılan pazarlıklarda her taraf kendi çıkarını
maksimize edebilmek için karşı taraf ya da taraflardan
mümkün olduğunca fazla bir şeyler koparmak zorundadır.
Böyle bir ortamda yapılan görüşmelerde taraflar, genellikle,
bütün olgu, olay veya fikirleri kendi argümanlarını
destekleyecek ve/veya karşı tezleri çürütecek bir biçimde
sergilemeye ve karşı taraf ya da tarafların hataları üzerine
ısrarla gitmeye yatkındırlar. Soğuk savaş dönemindeki bir
çok diplomatik görüşmenin üzerinde cereyan ettiği zemin,
bu saptamaları doğrular niteliktedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• “Sıfır Toplamlı Olmayan” Uzlaşmacı Model:
• Bu zeminde ise, taraflardan birisinin kazancı, diğer taraf
ya da tarafların aynı orandaki bir kaybı anlamına
gelmemektedir. Veya taraflardan birisinin kaybı, diğer
taraf ya da tarafların aynı orandaki bir kazancı anlamına
gelmemektedir. Hatta taraflar, oranları eşit veya farklı
olmak üzere, aynı anda kazançlı olabilmekte veya
zararlı çıkabilmektedir. Bu türden bir zeminde taraflar,
aralarındaki mevcut ortak çıkarları öne çıkarma, karşı
tarafın “hayati çıkarları”na saygı gibi, uzlaşmaya yönelik
tutumlar içerisine girebilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bu gibi bir durumda, görüşmelerin başarısı,
tarafların aynı anda bölüştükleri kazanç veya
kayıpların oransal dağılımı ile de yakından ilgilidir.
Örneğin, savaşan ve savaşın sürmesinden esas
itibariyle her ikisi de zararlı çıkan iki ülke, savaşı
durdurmak için barış görüşmelerine
başladıklarında bir anlaşma zemini bulunması,
normal şartlar altında, savaşın sürmesinden
nispeten daha fazla zarar gören taraf ya da
tarafların nispeten daha fazla taviz vermeleriyle
mümkün olabilecektir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Uluslararası alanda bu türden bir zemin,
doğrudan siyasal olmayan sorunların ele alındığı
görüşmelerde daha sık söz konusu olmaktadır.
Çeşitli çevre sorunları, çeşitli ulaştırma ve
haberleşme sorunları, bazı uluslararası hukuk
sorunları veya bir çok ticari ya da teknolojik
sorun, bu açıdan verilebilecek örneklerin başında
gelmektedir. Bununla beraber birçok siyasal
konuda da bu modelin geçerli olduğu durumlarla
karşılaşılabilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Şunu da hemen belirtmek gerekir ki, reel
uluslararası politika alanında karşılaşılan
örnekler, esas itibariyle bu iki uç noktanın
arasında bir yerlerdedir. Bir başka deyişle
görüşmelerin hemen hemen hepsinde her iki
modelden öğelerin de yer aldığı söylenebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Görüşmelerde Kullanılan Teknik ve Taktikler
• Diplomatik görüşmelerde kullanılan taktik ve
teknikler, tarafların özellikleri, ele alınan konu,
içinde bulunulan uluslararası konjonktür vb.
faktörlere göre farklılaşabilmektedir. Bununla
beraber yine de görüşmelerin birçoğunda sık
sık karşımıza çıkan bazı genel nitelikli teknik ve
taktiklerden söz etmek mümkündür.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 1- İkna: Diplomatik görüşmelerde, karşı tarafın
tutum ve davranışlarının istenilen yöne kanalize
edilebilmesi için en sık kullanılan teknik ve
taktiklerin başında ikna gelmektedir. İkna, karşı
tarafın mevcut tutum ve davranışlarının kendi öz
çıkarına uygun olmadığının, diğer seçeneklere
ilişkin olarak ortaya konan bilgi ve yorumlarla da
desteklenerek gösterilmeye çalışılmasıdır. İkna
tekniğini uygulayan taraf, bunu çeşitli taktiklerle
ortaya koyabilir:
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Karşı tarafa, mevcut tutum ve davranışlarını
istenilen yönde değiştirmesi halinde ne ölçüde
kazançlı çıkacağını anlatmaya çalışabilir
• Başkalarının da bunun böyle olmasını
istediklerini öne sürebilir
• Aksi takdirde, kendisinin de onun hoşuna
gitmeyecek bir şey yapabileceğini ifade veya
ihsas edebilir
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Vaat ve Tehdit: Görüşmelerde ikna süreci
işlemesine rağmen tarafların bir anlaşma
zemini bulmaları mümkün olmayabilir. Bu
durumda taraflardan birisi diğerine, mevcut
tutum ve davranışlarında istediği yönde bazı
değişiklikler yapmayı kabul etmesi halinde,
kendisinin de onun yararına belirli bir şeyi
gerçekleştireceğini vaat ve taahhüt ederek bir
anlaşma imkanı yaratmaya çalışabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bu ülkenin aynı amaca ulaşmak için daha farklı bir
yol izleyerek mevcut tutum ve davranışlarında
istediği yönde bazı önlem ya da önlemleri
uygulayacağını bildirmesi bir başka deyişle hedef
ülkeyi tehdit etmesi de söz konusu olabilir.
• Bir ülkenin gerek vaat gerekse tehdit yolu ile
istediği amaca ulaşabilmesi için, önerilerin her
şeyden önce inandırıcı olması ve karşı taraf
açısından küçük düşürücü bir nitelik taşımaması
gerekir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 3- Oldu-Bittiye Getirme: Diplomatik
görüşmelerde kullanılan taktiklerden birisi de
belirli bir uzlaşma noktasına ulaşmada karşı
taraf için mevcut bulunan çeşitli seçenekleri
yokmuş gibi göstererek, bu ülke veya ülkeleri
kendilerine sunulan belirli bir çözüm biçimini
kabul etme ya da etmeme durumunda
bırakmaktır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bir tarafın bu oldu-bitti taktiğini başarılı bir
şekilde uygulayabilmesi için, diğer tarafı,
kendisine sunulan kabul etme ya da etmeme
ikilemi içerisinde karar vermek zorunda olduğuna
şu veya bu yolla “inandırmış” olması gerekir.
• Bu nedenle oldu-bitti taktiği genellikle birbirinden
oldukça farklı, eşitsiz etkileme imkanlarına sahip
olan taraflar arasında uygulandığında başarılı
olabilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 4- Yeni Çözüm Önerileri İleri Sürme: Diplomatik
görüşmelerde sık sık, tarafların mevcut
tutumlarından taviz vermeye yanaşmadıkları, bir
başka deyişle kendi savundukları tezler dışındaki
zeminde bir çözümü kabul etmedikleri durumlarla
karşılaşılmaktadır. Bu gibi durumlarda, sorunun
görüşme masasında bir çözüme ulaştırılabilmesi
için o ana kadar taraflarca ele alınmamış, yeni ve
taraflardan hiçbirisi için açıkça bir avantaj ya da
dezavantaj getirmeyen bir uzlaştırma önerisi
ortaya atılabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bu teknik zaman zaman bir diplomasi taktiği olarak da
ortaya çıkabilmektedir. Taraflardan birisi muhtemelen
çözümsüzlük durumundan en fazla zarar görecek olan,
görüşmelerin normal seyri içerisinde bir anlaşmaya
varılamaması halinde ortaya atmak amacıyla, önceden,
bütün tarafların mevcut tezlerinden farklı bir uzlaşma
önerisi hazırlayabilmektedir. Böylece gerektiğinde bu
öneriyi ortaya atarak kendi açısından daha maliyetli
olan çözümsüzlük durumunu aşmaya, önerinin kabul
edilmemesi halinde de karşı tarafı çözümsüzlüğün
sebebi olarak göstermeye çalışmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Görüşmeleri sadece veya aynı zamanda da bir
propaganda forumu olarak gören ülkeler vardır.
• - Uluslararası görüşmelerde sık sık yalnız kalan görüş ve
tezlerini bu yolla kabul ettirme ihtimali pek fazla
olmayan devletlerin diğerlerine oranla daha fazla bu
yola başvurdukları söylenebilir.
• -Kısa vadeli amaçlar kadar uzun vadeli amaçları da
önemseyen, evrensel nitelikteki bir dünya görüşünü, bir
yönetim biçimini diğer ülkelerde de hakim kılmaya
çalışan iktidarların başta bulunduğu devletlerin,
diğerlerine oranla daha fazla bu yola başvurdukları
görülmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Müzakereye katılan tarafın amacının anlaşmaya
varmaktan ziyade görüşme sürecini propaganda
amacıyla kullanmak niyetinde olduğunu
anlamanın bazı yolları vardır. Böyle bir niyet
taşıyan taraf sürekli daha önce kullandığı
sloganları tekrarlar, bulanık ifadeleri tercih eder
ve kabul edilmesinin mümkün olmadığını
kendisinin de bildiği hatta bazılarının gündemde
bile olmadığı düşüncelerde ısrar eder. Ayrıca karşı
tarafın görüşlerini kasıtlı olarak çarpıtır veya
konuyu gereksiz ayrıntılarla bilinçli olarak uzatır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• DİPLOMATİK YAPTIRIMLAR
• Bir zamanlar devletler amaçlarını gerçekleştirebilmek
için veya diğerinin çıkarlarını tehdit ettiğine inandığı
zaman diplomasi sürecini işletmek yerine savaşı daha
kestirme bir yol olarak görebilirdi. Ancak teknolojik,
askeri, endüstriyel ve karşılıklı çok taraflı bağımlılık gibi
bir çok olgu bu aracın kullanımını riskli hale getirmiş
bulunuyor. Bu nedenle devletler artık amaçlarına
ulaşmak için diplomatik kurumları ve diplomasi sürecini
daha fazla kullanmak gereğini duymaktadırlar
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• -Bir devletin diğerinin davranışlarından duyduğu
rahatsızlığı ifade etmesi için ilk başvuracağı yöntem bir
nota vererek durumu protesto etmektir.
• Nota, yetkili kişilerin imzasını taşıyan bir resmi mektup
şeklindedir. Ya büyükelçi tarafından görev yaptığı
ülkenin dışişleri bakanlığına ya da dışişleri bakanlığı
tarafından gerekli yetkili kurumlara iletmesi için
büyükelçiye verilir.
• Nota yazılı olmak zorunda değildir. Sözlü uyarı şeklinde
de olabilir. Buna note verbale denmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• - Protestonun bir daha ilerisi devletin elçisini
geçici bir süre için geri çekmesidir. Genellikle
danışma amacıyla çekildiği ifade edilen böyle
durumlarda diplomatik ilişkiler tamamen
kesilmemekte ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde
sürdürülmektedir.
• Ancak danışma amacıyla çağrılan büyükelçi geri
dönebileceği gibi dönmeyebilir ve iki ülke
arasındaki ilişkiler uzunca bir süre ilişkiler
düzelinceye kadar böyle devam edebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• - Diğer bir adım da diplomatik ilişkilerin
kesilmesi ve büyükelçiliğin kapatılarak
diplomatik personelin tamamen geri
çekilmesidir.
• Şayet karşılıklı çıkarlar söz konusu ise başka bir
ülkenin büyükelçiliği aracılığıyla temsil edilme
sağlanabileceği gibi bu halde bile düşük
düzeyde de olsa bazı yollardan ilişki
sürdürülebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• - Bu yollardan herhangi birinden sonuç
alamayan devlet ültimatom verme yoluna
gidebilir. Ültimatom da bir tür nota olmakla
beraber içerik olarak çok şiddetli ve sert
olabilmektedir. Ültimatom ile ülkeye belli bir
süre için de öngörülen koşulların veya
isteklerin yerine getirilmesi istenir ve yerine
getirilmediği takdirde savaşa başvurulacağı
ifade edilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• - Diğer bir yöntem ise tanımama veya daha önce
tanınmış bir hükümetten tanımanın geri
alınmasıdır.
• de jure tanıma: devlet, yeni devleti veya
hükümeti onunla diplomatik ilişki kurarak
tanıdığını açıkça ortaya koyar
• de facto tanıma: devletin doğrudan diplomatik
ilişki kurulmadığı halde onunla bir takım ilişkiler
içine girerek veya yeni oluşuma karşı çıkmayıp
sessiz kalarak tanıdığını ortaya koymasıdır
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Tanıma ya da tanımama işlemi, resmi olarak
yazılı veya sözlü bir açıklamayla yapılabileceği
gibi doğrudan diplomatik ilişki kurarak veya
var olan ilişkinin sona erdirilmesiyle yapılabilir.
• Tanımanın geri alınması işlemi ilişkilerin
karşılıklı olarak kesilmesi anlamına
geleceğinden büyükelçilikler kapatılır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Tanımama işlemi bir ülkeyle ilişkileri kesmeden
de yapılabilmektedir. Ancak burada hükümeti
tanımamadan ziyade hükümetin bir işlemini
tanımamadan söz edilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Propaganda: Bireyler ve gruplar aracılığıyla
diğer grupların kanılarını ve davranışlarını iletişim
araçlarını kullanarak propaganda yapıcısının
istekleri doğrultusunda etkileme, değiştirme veya
kontrol altında tutmaya yönelik bilinçli bir
davranıştır.
• Bu bağlamda bir eylemin propaganda olarak
nitelenebilmesi için kanı ve görüşleri
denetlemeye yönelik bilinçli bir davranışın söz
konusu olması gerekir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Propaganda iki bakımdan diplomasiden ayrılmaktadır:
• - Diplomaside muhatap doğrudan doğruya diğer
hükümetler ve onların resmi temsilcileridir. Oysa
propagandada adres diğer ülkenin halklarıdır.
• - Propagandanın ulusal çıkarları gerçekleştirme
bakımından çok daha bencil bir içeriğe sahip olmasıdır.
Diğer bir deyişle diplomaside karşılıklı çatışan çıkarların
uzlaştırılmasına çalışma söz konusu iken propagandada
diğer hükümetle böyle bir uzlaşma arayışından söz
etmek mümkün olmadığı gibi sadece olaya kendi
tarafından bakılmaktadır. Bu nedenle diğer ülkeler
tarafından pek hoş karşılanan bir durum değildir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Tarihi ve Gelişimi:
• Uluslar arası siyasal ilişkilerde propagandanın
kullanılması oldukça gerilere gitmekle beraber
modern teknolojinin gelişmesiyle ulaşım ve
iletişim alanında gelinen nokta bu aracın dış
politikada çok daha yoğun ve etkin olarak
kullanılmasını gündeme getirmiştir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Siyasal amaçlar için propaganda I. Dünya
Savaşına kadar uluslar arası ilişkilerde önemli
bir yere sahip değildi. Bu anlamda
propagandanın kapsamlı olarak kullanıldığı ilk
ülke İngiltere olmuştur. İngiltere, I. Dünya
Savaşı sırasında propaganda kullanımını
örgütlü ve sistematik bir şekilde içerde ve
dışarıda uygulanmıştır. Oysa aynı dönemde
diğer devletler tarafından henüz bu ölçüde
kullanılmamaktaydı.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Propagandanın kullanımı konusunda esas gelişme
iki savaş arası dönemde totaliter ve otoriter
rejimlerin ortaya çıkışıyla gelişmiş ve daha pahallı
olan mekanizmaları devreye sokmuşlar ve hatta
Batılı demokratik ülkeler bunların karşısında
oldukça zorlanmışlardır. Özellikle 1917’de
Rusya’da Bolşevik rejimin işbaşına gelmesiyle
propaganda uluslar arası ilişkilerde önemli bir
unsur haline gelmiştir. Nazist ve Faşist rejimler
Bolşevik Rusya’dan esinlenerek bu yöntemi
totaliter rejimlerin iç ve dış politikalarında gerekli
bir unsur olarak kullandılar.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• II. Dünya Savaşı sonrası dönemde propaganda
neredeyse diplomasinin yerini alarak Soğuk
Savaşın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve
SB ve ABD kendi müttefiklerini tutabilmek ve yeni
müttefikler kazanabilmek amacıyla propagandaya
ağırlık vermişlerdir.
• Günümüzde insanların kafalarını değiştirmek ve
bu yolla dış politikalar üzerinde kendi ulusal
çıkarları doğrultusunda doğrudan etki uygulamayı
amaçlayan propaganda hükümetler tarafından
yoğun olarak kullanılmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Devletler diğer ülkelerin halklarını, o ülkede
yaşayan etnik veya dini grupları, iktisadi ve
sosyal açıdan kendini soyutlanmış hisseden
grupları etkileyerek o ülke üzerinde baskı
kurmaya çalışmakta ve bunları gerektiğinde dış
politikada bir pazarlık konusu haline getirerek
bazı çıkarlar elde etmeye çalışmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Propaganda Unsurları:
• a) Diğerinin kanılarını, görüşlerini ve
davranışlarını değiştirmeyi amaçlayan
propaganda yapıcılar
• b) Propaganda yapıcısının kullandığı yazılı,
sözlü veya davranışsal semboller
• c) İletişim araçları
• d) Propagandanın yöneltildiği hedef
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
•
•
•
•
•
Propagandada Hedef:
- Propaganda yapıcısının kendi halkı
- Dost devletlerin halkları
- Düşman devletlerin halkları
- Tarafsız devletlerin halkları
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Propaganda Biçimleri:
• Propaganda, günümüzde ideolojik, ekonomik,
sosyal veya kültürel amaçlar için
yapılabildiğinden, bu gelişme ister istemez
propagandaların da değişik biçimlerde
gündeme gelmesine yol açmıştır.
• Bunları enformatik propaganda, psikolojik
savaş ve kültürel propaganda olmak üzere üç
ana başlık altında toplamak mümkün.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Enformatik Propaganda:
• Enformasyon toplumlararası iletişimin önemli
bir kaynağı olmakla beraber propaganda
amacıyla kullanılmadığını söylemek oldukça
zordur.
• Büyük ölçüde hazırlayan ve sunan kişiye bağlı
olan enformasyonun mutlak anlamda tarafsız
olacağını ileri sürmek oldukça güç.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Enformasyonun hangi niyetle kullanıldığı
devletten devlete veya bir ülkede işbaşında
bulunan hükümetten hükümete de
değişebilmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Psikolojik Savaş:
• Psikolojik savaş kavramı, ideolojik, politik,
ekonomik ve toplumsal alanlar gibi bir çok
konuda yapılan propagandayı da kapsayan bir
içeriğe sahiptir. Enformasyon, psikolojik
savaşta kullanılan önemli bir unsur olması
dolayısıyla çoğu zaman psikolojik savaş ile
enformasyon arasındaki farkı ortaya koymak
güçleşmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Psikolojik savaşın en önemli özelliği,
enformasyondan farklı olarak çok daha saldırgan
bir karaktere sahip olmasıdır. Psikolojik savaşın
amacı hedef ülkenin halkının hükümete olan
bağlılığını bozmak veya kendi değerlerinden
uzaklaştırmaktır.
• İster soğuk savaş ister sıcak savaş esnasında
yapılsın psikolojik savaş yapılırken, kitle iletişim
araçlarından yararlanılarak hedef ülkenin
mücadele azmi ve kararlılığı yok edilmeye çalışılır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• İki ülke arasındaki siyasal savaşta ya da
çatışmalarda diplomasi, ekonomi, silah ve
benzeri gerekli her türlü araç kullanılırken
psikolojik savaş başta propaganda olmak üzere
rakibin savaşma azminin daha az maliyetli bir
yolla kırılması anlamına da gelmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Kültürel Propaganda:
• Kültürel ilişkilerin bir propaganda aracı olarak
kullanıldığı aslında pek çok kişi tarafından
düşünülmediğinden kullanımı son derece kolay
olan bir yöntemdir.
• Geçmişten günümüze kültürel ilişkilerle ve sanat
ve bilim etkinlikleri aracılığıyla diğer ülkeler
üzerinde etkili olmak ve uluslararası prestij
kazanmak tüm devletlerin temel amaçları
arasında yer almaya devam etmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 3- Uluslararası Ekonomik İlişkiler ve Dış
Politika:
• Politika ile ekonominin iç içe geçtiği bir
dünyada yaşadığımız artık herkes tarafından
kabul edilmektedir. II. Dünya Savaşı, büyük
depresyon ve Soğuk Savaş bu ikisinin birbirini
ne kadar etkilemekte olduğunu göstermiştir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Günümüzde ekonomik faktörler uluslararası
siyasal ilişkilerde oldukça önemli bir yer
tutmaktadır. Devletler arasındaki ticaret ve
yatırım ilişkileri, gümrük müzakereleri, ticari
anlaşmalar, uluslar arası kaynak transferleri,
dış ödeme sorunları ve ekonomik yardımların
devletlerin dış politikalarında belirleyici bir
etkiye sahip olduğu açıkça gözlenmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Ekonomik ve ticari ilişkilerin bir dış politika
aracı olarak kullanılması genelde üç amaca
yöneliktir:
• - Diğer devletin gereksinmelerini kullanarak ve
kendine olan bağımlılığından yararlanarak
veya ona bir takım ekonomik vaatlerde
bulunarak veyahut ekonomik yönden tehdit
ederek herhangi bir dış politika amacını
gerçekleştirmek
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• - Devletin kendi ekonomik kapasitesini arttırmak
ve potansiyel bir düşman olan diğer devletin bazı
olanaklardan mahrum kalmasını sağlamak
• - Ekonomik uydular oluşturmak böylece
hammadde kaynaklarını ve pazarları garanti altına
almak veya uyduların siyasal sadakatinin devam
etmesini sağlamak veyahut ekonomik bağımlılık
ilişkisi yaratarak etki alanları oluşturmak
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 1- Ekonomik ve ticari ilişkilerin bir dış politika aracı
olarak kullanılması genellikle diğer ülkelerin ekonomik
gereksinmelerini kullanarak ödüllendirme ya da
cezalandırma gibi yollarla bazı bölgesel ya da global dış
politika amacını gerçekleştirmek amacıyla
yapılmaktadır.
• Güçlü devletlerin zayıf devletlere karşı rahatça
uygulanabileceği bu yöntemde büyük devlet küçük
devlete verdiği askeri veya ekonomik yardımı arttırarak
veya azaltarak veyahut o ülkeye tanıyacağı ülkesine
daha fazla mal satmasına yol açacak düzenlemeler veya
tersi uygulamalarla diğer devletin dış politik
davranışlarını kendi istediği yönde etkilemeye çalışır
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Ekonomik faktörlerin dış politikada
kullanılmasının bir diğer yöntemi de belli bir ürün
veya mal konusunda sahip olduğu stratejik
pozisyonunu kullanmaktır. Bu durum daha çok
herhangi bir malın tek satıcısı veya tek alıcısı olma
durumunda kendini göstermektedir. Böyle bir
devlet diğer ülkenin çok gereksinim duyduğu belli
hammadde veya mamul malları bu stratejik
pozisyonunu kullanarak barış veya savaş
durumunda ona satmayarak onu kendi istediği
yönde bir dış politika izlemeye zorlayabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Bazı kaynakları ele geçirerek kendi askeri
kapasitelerini arttırmaya çalışan devlet aynı
zamanda uluslar arası pazarlardaki etkinliğini
kullanarak diğer potansiyel düşman devletlerin
aynı mallara ulaşmasını engellemeye
çalışmaktadır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 3- Ekonomik araçların kullanılmasının bir diğer amacı
da ekonomik uydular oluşturmak veya ekonomik
bağımlılık yaratarak bu uyduları siyasal olarak kendine
bağlamaktır.
• Bir diğer ifade ile ekonomik nüfuz oluşturma adı verilen
bu yöntemin büyük devletler tarafından küçük veya
azgelişmiş devletlere karşı eskiden beri uygulana gelen
bir yöntem olduğu bilinmektedir.
• Günümüzde yabancı sermaye adı altında azgelişmiş
ülkelere yatırım amacıyla gelen çok uluslu şirketler aynı
amacı gerçekleştirmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• EKONOMİK YAPTIRIMLAR
• Ekonomik yaptırımlar, diğer ülkeleri istenilen
yönde bir dış politika izlemesi için uygulanan ve
bir avantajdan yoksun bırakarak cezalandırmak ya
da istenilen doğrultuda bir davranış sergilemesi
için ikna etmeye yönelik politikalardan
oluşmaktadır. Dolayısıyla yaptırımlar pozitif yönde
yani ödüllendirme biçiminde olabileceği gibi
negatif şekilde yani cezalandırmayı da öngörebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Ayrıca ülke içindeki belirli bir halk kitlesine yönelik
olabileceği gibi ülkenin tamamına yönelik de
olabilir.
• Yaptırımlar ikili biçimde bir devletten diğer
devlete karşı uygulanabileceği gibi bir uluslar arası
işbirliği çerçevesinde çok taraflı olarak da devreye
sokulabilir.
• Bunun dışında yaptırımlar akla gelebilecek tüm
araçların birlikte devreye sokulması şeklinde
olabileceği gibi bir veya birkaç aracın devreye
sokulması şeklinde de gündeme gelebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Ekonomik Yönü Ağırlıklı Olan Araçlar
• 1- Tarife
• Gümrük tarifeleri devlete gelir sağlama ve yerli
sanayiyi dış rekabetten koruma amacıyla
yabancı malların yurdu girişi sırasında alınan
bir tür vergidir. Gümrük tarifeleri, bir
cezalandırma yöntemi olarak uygulanması
yanında ödüllendirme aracı olarak da
kullanılabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Bir ülkenin dış satım kalemlerinde önemli bir yer tutan
ve ülke ekonomisi açısından önemli bir yere sahip olan
bir malın tek veya birkaç alıcısından birisi iseniz bu
malın gümrük vergisini yükseltmeniz malın içeriye
girişini büyük ölçüde azaltacağı veya tamamen
önleyeceği için diğer ülkenin ekonomisinde büyük
sarsıntılara yol açabilir. Cezalandırma dışında
ödüllendirme olarak da kullanılır. Devletler aynı malı
aldıkları ülkeler arasından bazısına veya bazılarına
tercihli tarife uygulayabilirler. Bunun anlamı bu ülkenin
malından daha az bir gümrük vergisi alarak yurt içine
girişini kolaylaştırmaktır.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Kota
• Hükümetler bazı malların ithalatını kısıtlamak
veya kontrol etmek amacıyla tarife dışında
kota koyma yoluna da gidebilirler. Kota,
hükümetlerin ithal edilecek mal hacmini fiziki
miktar veya değer olarak sınırlandırmaya
gitmesidir. Kota konan mallara tarife de
uygulanır. Ekonomik amaçlı uygulanan kota,
siyasi amaçlarla da uygulanabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 3- Kambiyo Denetimi
• Sabit kur uygulanan ülkelerde hükümet,
ithalat yaptığı ülkenin döviz kurunu
yükselterek o ülkeden yapılacak ithalatı kısma
yoluna gidebilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Siyasi Yönü Ağırlıklı Olan Araçlar
• 1- Boykot
• Boykota muhatap olan ülkenin belirli bir
malının veya tüm mallarının ülke içinde alınıp
satılmasının yasaklanmasıdır. Boykot daha çok
iki ülke arasındaki ilişkilerin gerginleşmesiyle
halkın tepkisi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Bununla beraber hükümetler tarafından da
dolaylı yollarla teşvik ediliyor olabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 2- Ambargo
• Ambargo, düşman ülke ile her türlü ticari
alışverişin kesilmesidir ve bir cezalandırma
yöntemi olarak sık sık uygulanmaktadır. Belli
stratejik mallar için öngörülebileceği gibi tüm
malları da kapsayabilir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Boykot ve ambargonun başarıyla uygulanabilmesi
belirli koşullara bağlıdır:
• - Ambargo ve boykot uygulanarak satılmaması
öngörülen mal veya malların buna muhatap olan ülke
için hayati bir öneme sahip olması
• - Ülke içinde ikame edilmemesi
• - Aynı malı kolaylıkla alabileceği başka ülkelerin
olmaması
• - Uygulanan ülkeler için bu mal veya mallar toplam
ihracatlarının önemli bir kısmını oluşturmaması
• -Alternatif Pazar imkanlarına sahip olması
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• 3- Abluka
• Genel anlamda bir ülkenin dışarıyla
bağlantısının kesilmesi anlamına gelmektedir.
Abluka aslında, ambargodan bir adım daha
ileri giderek diğer ülkeye yönelik ekonomik
yaptırımların etkinliğini arttırmak amacıyla
bunun askeri araçlarla desteklenmesi
anlamına gelmektedir.
DEVLETLERİN DIŞ POLİTİKA ARAÇ VE
YÖNTEMLERİ
• Savaş sırasında abluka, düşman kıyılarının belli bir
kesimine veya tamamına yaklaşılmasını ve bu kıyılardan
açık denize çıkılmasını önlemek amacıyla savaş gemileri
ile yapılmaktadır. Burada amaç bu devletin dışarıyla her
türlü bağlantısını keserek başta askeri olmak üzere
gereksinimi olan diğer malları almasını veya satmasını
engellemektedir.
• Savaş zamanı dışında barış zamanında da uygulanır.
• Deniz dışında kara ve hava ablukası da
uygulanmaktadır.
DIŞ YARDIM
• Bir ülkeden diğerine mal, hizmet ve teknik bilgi
transferi şeklinde gerçekleşen dış yardım aslında bir dış
politika aracıdır.
• Dış yardımları değişik kategoriler altında
sınıflandırabiliriz.
• - askeri nitelikteki dış yardımlar
• -teknik yardımlar
• -hibe şeklinde yardımlar
• -kalkınma kredileleri
• - rüşvet niteliğindeki dış yardımlar
• - insancıl amaçlar için yapılan dış yardımlar
DIŞ YARDIM
• En eski dış yardım türü askeri nitelikli dış yardımlardır.
Özellikle müttefiklerin askeri açıdan güçlendirilmesi
ABD ve SSCB açısından önem arz ediyordu. Bunda
güdülen amaç, müttefik ülkelerin kapasitelerini
güçlendirerek kendi güvenliklerini sağlamaktı.
• Yardımı alan ülkeler bununla ordularını
modernleştirmeyi amaçlarken, yardımı veren ülkeler de
o bölgedeki ekonomik, siyasal ve askeri amaçlarını
gerçekleştirmek için buraya askeri güç göndermekten
veya çok sayıda askeri gücü sürekli silah altında
bulundurmaktan kurtulmuş olmaktadırlar.
DIŞ YARDIM
• Askeri yardımı veren ülke açısından önemli bir yönü
bunun kontrolünün kolay olmasıdır. Zira, yardımı veren
ülkeler yedek parça ve teknik malzemelerin bakımını
sağlamadığı ve bu konuda gerekli desteği vermediği
sürece yardımı alan ülkelerin bunu istediği amaçlar için
kullanılması söz konusu olmamaktadır.
• Yardımı veren ülkenin söz konusu bu kısmı kontrolü,
verilen yardımın kendi amaçları dışında kullanılmasını
engellemesini, diğer bir deyişle yardımın veren ülkenin
amaçları doğrultusunda kullanılmasını sağlamaktadır.
DIŞ YARDIM
• Teknik yardımlar, dış yardım çeşitleri arasında
yardımı alan ülke açısından maliyeti en az
yardım türüdür. Bunlar, mal ve hizmet transferi
şeklinden ziyade, teknik bilgi transferi, az
gelişmiş ülke elemanlarının eğitimi, proje ve
danışmanlık hizmetleri sağlama şeklinde
yapılan yardımlardır.
DIŞ YARDIM
• Hibe şeklindeki yardımlara örnek Avrupa’nın
yeniden yapılandırılması amacıyla verilen
Marshall yardımları gösterilebilir. Ancak bu
yardımların veren ülke açısından olduğu kadar
alan ülke hükümetleri için de sorunlar
yaratması üzerine 1950’lerin sonlarından
itibaren tamamen vazgeçilmese bile önemli
ölçüde azaltılması yoluna gidilmiştir.
DIŞ YARDIM
• Kalkınma kredileri, kalkınma planları ve yıllık
yatırım programlarında yer alan çeşitli kamu
sektörü projelerinin dış finansman ihtiyacının
karşılanmasına yönelik dış yardımlardır. Bunlar
bir projeye bağlı olarak verilebileceği gibi, bir
projeye bağlı olmadan ödemeler dengesi
darboğazlarının hafifletilmesi ya da genel
olarak kalkınmanın dış finansman ihtiyacının
karşılanması için de verilebilir.
DIŞ YARDIM
• Bir başka yardım biçimi de rüşvet niteliği
taşıyan yardımlardır. Aslında askeri ve
ekonomik amaçları gerçekleştirmek için
verilen bu yardımlar aynı zamanda rüşvet
niteliği taşımaktadır. Bununla devletler kendi
kısa veya uzun vadeli amaçlarına ulaşmaya ve
alan ülkelere bu yolda bazı hizmetleri
göndermeyi amaçlamaktadırlar.
DIŞ YARDIM
• İnsancıl nitelikli yardımlar, daha ziyade
deprem, sel felaketi, açlık, kuraklık ve salgın
hastalıklar sırasında yapılan yardımlardır. Dış
yardımlar arasında oldukça küçük bir yer tutan
bu tür yardımlar arasında oldukça küçük bir
yer tutan bu tür yardımlar genelde siyasal
amaçlar taşıdıklarına inanılsa bile bunlar da
çoğu zaman siyasal bir amacı gerçekleştirmek
için verilmektedir.
EKONOMİK YAPTIRIMLARIN
UYGULANABİLİRLİĞİ
• Bir ekonomik yaptırımın etkin olarak uygulanabilmesi tek
bir nedene dayanmamakta, çok sayıda koşula bağlı
bulunmaktadır.
• Bunlar arasında
• - çok taraflı bağımlılığın artması
• - kullanılan stratejinin ve araçların uygun olması
• - uluslar arası işbirliğine gereksinim duyulması
• - yaptırım uygulayan devletin büyük devlet olması
• - ulusal ve uluslar arası piyasayı kontrol edebilme
yeteneğinin olması
• - ulusal ve uluslar arası kamuoyu desteğinin sağlanmış
olması
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE BARIŞÇIL
OLMAYAN YÖNTEMLER: ÇATIŞMA VE SAVAŞ
• Uluslararası Çatışmalar ve Savaşların Bireysel,
Toplumsal ve Siyasal Nedenleri:
• Devletlerin aralarındaki krizlere yol açan
anlaşmazlıkları diplomatik ve diğer barışçı yollarla
çözemedikleri zaman başvurdukları en son yolun
doğrudan askeri çatışma veya diğer adıyla savaş
olduğunu görmekteyiz.
• Savaş en genel anlamıyla, isteklerin karşı tarafa
zorla kabul ettirilmesi için başvurulan bir şiddet
eylemidir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• I- Mikro Çatışma Kuramları ve Çatışmaların
Bireysel Nedenleri:
• Bireye dayalı çatışma analizlerinde iki farklı
akıma dikkat çekmekte yarar var. Başka bir
deyişle birey üzerinde yoğunlaşarak ve
bireyden yola çıkarak çatışmayı açıklayanlar
kendi aralarında iki gruba ayrılmaktadır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Bunlardan birinci grubu Hobesiyen görüşe
göre insan, doğası itibariyle bencil, çıkarcı,
saldırgan ayrıca güç ve üstünlük arayan bir
niteliğe sahiptir. Bunlara göre, uluslararası
ortamda bir üst otoritenin olmaması
nedeniyle doğa hali devam etmekte dolayısıyla
sürekli bir anarşi ve savaş hali mevcuttur.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Diğer taraftan birey merkezli analizlerini oldukça
ileri götüren bilim adamlarından Kant ve
izleyicileri ise esas olarak uluslararası ilişkileri
bireysel bazda ele alınmasını, çünkü zaten
devletin soyut bir kavram olduğunu öne
sürmüşlerdir. Kant’a göre, insan temelde iyi ve
sosyal bir varlıktır ve irrasyonel eğilimler çevresel
koşulların iyileştirilmesiyle ortadan kalkabilir. Bu
çerçevede sürekli bir barış ortamının
sağlanabilmesi için uluslararası kurumsal
mekanizmalara ağırlık verilmelidir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• İnsan doğası ile savaş arasındaki korelâsyonu
inceleyen çağdaş bilim adamları da bazı
bulgulara ulaşmışlar ve bireyin psikolojik
yapısının, yaşın, aldığı eğitimin, cinsiyetin,
yetiştiği aile ortamının ve ait olduğu sosyal
çevrenin veya eski deneyimlerinin insanın
savaşa başvurma eğiliminde farklı etkiler
yaptığı ortaya koymuşlardır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Birey ile çatışma ve şiddete başvurma arasındaki
ilişki üzerine yapılan araştırmalarda cinsiyet ile
ilgili olarak, kadınların erkeklere göre daha barışçıl
oldukları evrensel bir gerçek olarak genel kabul
görmektedir. Bunun gibi, eski askerlerin veya
gazilerin savaş konusunda daha istekli oldukları
da yine yapılan bu tür gözlemlerin sonuçlarıdır.
Bununla beraber yapılan araştırmalarda yaş ile
olsun gelir düzeyiyle olsun savaşa meyilli olma
arasında genelleme yapabilecek türden bir ilişki
olmadığı sonucuna varılmıştır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Eğitim seviyesi ile barışsever olma arasında ise
bir ilişkinin varlığı saptanmış ancak burada da
eğitimin konusuna göre bunun farklılık
gösterdiği gözlenmiştir. Örneğin tarih, coğrafya
ve hukuk okuyanların ekonomi, sosyoloji ve tıp
okuyanlara göre savaşa karşı daha meyilli
oldukları belirlenmiştir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Psikolog ve sosyal psikologlara göre bireyin ait
olduğu kültürün etkisiyle kazandığı şiddet
alışkanlıkları olabileceği gibi bazen içinde
yaşadığı bir sosyal ortam bireyin bu tür şiddeti
gerektiren eğilimlerinin ortadan kalkmasını da
sağlayabilir. Bu çerçevede iyi bir aile ortamında
yetişmiş bir kişi ile ailesinden uzak zor
koşullarda yetişmiş bir kişinin savaş
eğilimlerinin de çok farklı olduğu gözlenmiştir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Biyologlar ise şiddetin genetik nedenlerine dikkat
çekmektedirler. Onlara göre, bireysel davranışın
evrimini ve genetik yönünü dışlayarak bunu
açıklamak imkânsızdır. Bu nedenle sosyobiyologlar toplumsal davranışın genetik unsurları
üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmaktadırlar.
Bunlara göre, toplumda yaşanan siyasal ve
ekonomik çatışmanın kaynağında bu biyolojik ve
psikolojik gereksinmelerin karşılanması
yatmaktadır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Psikolojik faktörler üzerinde duran diğer bilim adamları,
eğitim ve kitle iletişim araçlarının da etkisiyle oluşan
imajın, eğilimlerin ve önyargıların da şiddete
başvurmada etkili olduğunu belirtmektedirler.
• Çağdaş dünyada çatışmaların nedenlerini araştıran
mikro kuramcılar da esas olarak savaşın insan doğasıyla
ilgisi üzerinde durmaktadırlar. Ancak insanın şiddet
yanlısı olmasının nedenleri ile devletin savaşa
başvurmalarının nedenleri birbiriyle ilgili olsa da bu ikisi
birbirinden farklı şeylerdir. Zira ikincisi bir siyasal
sistemde karar verme süreciyle ilgili bir durumdur ve
burada mikro analiz yanında makro analize gereksinim
vardır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• II- Makro Çatışma Kuramları ve Savaşın Toplumsal ve
Siyasal Nedenleri:
• Makro kuramcılar savaşın sosyolojik nedenleri üzerinde
durarak toplum düzeyinde, ulus-devlet düzeyinde
ve/veya daha büyük sosyal yapılar düzeyinde görülen
şiddete başvurma olgusu ve nedenleri üzerinde
yoğunlaşmaktalar. Makro yaklaşımı benimseyen
antropologlar, sosyologlar, siyaset bilimciler ve
uluslararası ilişkiler uzmanları, şiddeti insan
davranışlarıyla ve onun saldırganlık içgüdüsüyle
açıklayan mikro analizcilerden farklı olarak
toplumlararası ve uluslararası çatışmaların makro
analizini yapmaktadırlar.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Sosyologlar ve antropologlar insan
davranışındaki çatışmacı yönü patolojik bir
durum olarak gören psikologlardan farklı
olarak bunu insanın grup halinde yaşamasının
normal bir sonucu olarak görmektedirler.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Çok sayıdaki sosyolog çatışmanın olumlu
taraflarına dikkat çekerek bazen bunun toplum
içi veya toplumlararası anlaşmazlıkların
çözümüne yaradığını ileri sürmektedirler.
Benzer şekilde siyaset bilimciler, ekonomistler
ve oyun kuramcılarının yanında pek çok
gerçekçi siyasal lider de çatışmayı çıkarların
tehlikede olduğu durumlarda bir anlamda
fayda maliyet analizinin gereği olarak normal
bir sonuç olarak görmektedir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Çatışmanın fonksiyonel yönüne işaret eden bilim
adamları çatışmanın grup içi bütünleşmenin
yanında grup kimliğinin ve grup içi uyumun
artmasına da yol açtığı üzerinde duruyorlar.
Siyaset bilimciler ve tarihçiler de aynı şekilde
uluslararası çatışmaların ulus bilincinin
artmasında önemli bir işleve sahip olduğunu
kabul etmektedirler. Bunların yanında çağdaş
bilim adamlarının büyük çoğunluğu çatışmayı
toplumsal değişimin ve ilerlemenin de ana unsuru
olarak görmektedir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• a) Sosyo Ekonomik Dengesizlikler:
• Çağdaş bilim adamları iletişim ve ulaşım
teknolojisindeki gelişmeler, silahların tahrip
gücünün artması veya ittifak sistemlerinin
gelişmesi gibi nedenlerle askeri çatışmaların artık
azaldığını ancak Üçüncü Dünya Ülkelerindeki
çatışmaların azalmadığını belirterek bu
ülkelerdeki sosyo ekonomik dengesizliklerin ve
gelir dağılımındaki eşitsizliklerin iç çatışmalara yol
açtığına dikkat çekmektedirler.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• İç çatışmaların dış çatışmayı beraberinde
getireceği gibi bir genellemeye gidilmese de
siyasal liderlerin bunu bir dış çatışmaya
dönüştürmede çıkarları olup olmamasına, iç
çatışmanın etnik, dini ve ekonomik
nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığına
göre bu değişmektedir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• b) Devletlerin Yapıları ve Savaş:
• Devletlerin siyasal ve ekonomik sistemleriyle
ve diğer toplumsal özellikleriyle savaşa
başvurma eğilimlerinin olduğunu savunan
klasik yazarlara göre, ekonomik olarak gelişmiş
ve iç uyum konusunda sorunları olmayan
ülkelerin daha ılımlı ve barış yanlısı olduklarını
belirtmektedirler.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Merkeziyetçi, totaliter ve kişisel
diktatörlüklerin söz konusu olduğu ülkelerin
demokratik ülkelere göre şiddete başvurma
eğilimlerinin daha fazla olduğu konusunda
genel bir kanı vardır.
• Buna göre demokratik ülkelerin demokratik
olmayanlara göre daha barışçıl oldukları iddia
edilmektedir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Ekonomik bakımdan azgelişmişliğin ve yüksek
işsizliğin devletin saldırgan oluşunda önemli bir
etken olduğu belirtilmektedir.
• İç huzurun bozulduğu, toplumsal rahatsızlıkların
arttığı ülkeler ile türdeş olmayan, farklı etnik ve
dini toplulukların oluşturduğu ülkelerin diğer
homojen yapılı ülkelere göre silahlanma ve savaşa
başvurma eğilimlerinin yüksek olduğu ortaya
konmaktadır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• c) Uluslararası Sistem ve Savaş:
• Uluslararası güç dağılımı ile uluslararası şiddet
arasında bir ilişki üzerinde durulmaktadır.
Yazarların çoğuna göre, tek kutuplu sistem en
istikrarlı sistem olarak nitelendirilmektedir.
• Çünkü bu yazarlara göre, bu tür sistemlerde
üye ülkeler savaş türü eğilimleri sistemin
dışına taşımaktadırlar
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Bunun yanında güç dengesi, Avrupa Uyumu,
ittifak sistemleri ve uluslararası örgütler
düzenleyici unsurlar olarak ele alınmakta ve
savaşın çıkması da bu düzenleyici unsurların
etkileşmesine bağlanmaktadır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• d) Silahlanma ve Savaş:
• Bir çok yazar silahlanmayı savaşın bir nedeni
olmaktan ziyade, onu devletler arasındaki
karşılıklı kuşku ve düşmanlık duygularının bir
sonucu olarak görmektedir.
• Morgenthau da silahlanmanın savaşı
engellediğini, devletlerin silahlanmasının da
savaş çıkma olasılığına yönelik olduğunu ileri
sürmektedir.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Howard’da göre silahlar,
• -Diğer bir ülkeyi savaşa başvurmaktan
caydırmak için
• - Caydırma başarısız olduğunda kendini
savunmak için
• - Bir saldırı savaşını başlatmak için
• - Birini siyasal olarak sindirmek veya
korkutmak için kullanılmaktadır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Bazı yazarlar ise, taraflar arasındaki güç
farklılığının bir savaş nedeni olabileceği
üzerinde durmaktadırlar. Aralarında
anlaşmazlık bulunan devletler karşılıklı güçleri
bakımından dengeye ulaşmaya çalışırlar.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• e) Uluslararası Politika ve Savaş:
• Karl Von Clausewitz’e göre, savaş bir amaç değil, bir
araçtır. Başka bir deyişle belirli bir siyasal amacı
gerçekleştirmek için başvurulan bir araç olduğunu ifade
etmektedir. Savaş siyasal bir davranıştır. Yazara göre,
savaş diğer siyasal araçların sonuç vermediği ve bittiği
yerde başlayan bir eylem gibi görünmekle beraber yine
de savaş, diğer siyasal araçları bir anda devreden
çıkarmamakta ve onlarla beraber yürütülmektedir. Bu
nedenle onu diğer siyasal eylemlerden ayrı düşünmek
olanaksızdır.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• f) Uluslararası Hukuk ve Savaş:
• Uluslar arası hukuk alanında savaş ve şiddet
kullanılmasına yönelik kuralların gelişmesi
oldukça yavaş olmuştur. Hatta bu alanda XVI.
Yüzyıla kadar savaş konusunda bir düzenleme
söz konusu olmadığı gibi bu döneme kadar
öğreti alanında da daha çok “haklı savaş”
kavramı üzerinde durulmaktaydı.
ÇATIŞMA KURAMLARI
• Şiddet kullanılması uzun süre iç hukukta
devletlerin tekelinde ve istedikleri zaman
kullanabilecekleri bir hak olarak görülmüştür.
Ancak gene de uluslararası siyasal sistemde
sürekli savaş halini engelleyen öğelerin varlığı da
gerçektir. Bu öğelerden biri de normatif kurallar
ve bunlar arasında nispeten en önemli yere sahip
olan uluslar arası hukuk kurallarıdır. Ancak uluslar
arası hukuk bağlayıcı kurallarının olmaması ve
koyulan kuralların uyulup uyulmadığını
denetleyecek bir uluslar üstü mekanizmanın
yokluğu nedeniyle iç hukuktan ayrılmaktadır.
Download