M. Meclisi B : 8 18 .11.1962 O : 2

advertisement
M. Meclisi
B : 8 18 .11.1962 O : 2
meyiz de 5 senede 60 milyar yatırım yapıp
millî geliri 21 milyar artırabileceğimizin hesa­
bını yaparız.
Şimdi kısaea sağlık işlerimizin sosyalizasyo­
nuna temas edeceğim. (Sağlık işleyişinin sosya­
lizasyonuna taraftarım.) Zaten bizde frengi,
trahom, sıtma ve tüberküloz mücadelelerinin sağ­
lık işlerinin sosyalizasyonu kısmen çoktan baş­
lamış bulunuyor. İşçi hastalık sigortası bunun
en son geniş tatbikat şeklidir. Fakat ne yazık­
tır ki, işçi sağlık sigortası bütün maddi imkân
ve teşkilâtına rağmen hiç muvaffak olamamış­
tır. îş yerleri işçilerine, Avrupa mânasında sağ­
lık hizmetlerini temin edecek kadar sigortaya
para ödemesine rağmen işçilere verilen sağlık
bakım ve hizmeti çok nakâfidir. 450 - 600 lira­
ya aylığı olan bir pratisyen doktora yevmiye
100, bazan daha fazla hasta muayene ettiril­
mektedir. Bir doktorun bir günde 100 hastayı
muayene, teşhis ve reçete yazabileceğini ve bu
reçetelerden hastanın istifade edebileceğini dü­
şünmek ve kabul etmek hem memleket ve işçi
için felâket ve tıp ilmi içinde ihanettir. îş yeri­
nin, o günkü 100 hasta muayenesi için ödediği
para 2 000 liradır. Fakat o gün doktorun bu
mesai mukabili eline geçen 20 liradır. İşçiler
muayene için saatlerce sıra beklerken diğeı* ta­
raftan Amerika'da ihtisas yapmış ve her türlü
fennî imkânları muayenehanesine koymuş dok- v
tor günde 1 - 2 hasta muayene için bulamamak­
tadır. Niçin sigortalı hastalar serbest doktor­
lardan da istifade etmesinler?. Biz, maddi im­
kânsızlıklarla içerisinde sosyalizasyona gider­
ken bütün imkânlarına rağmen şehir içinde
bile muvaffak olamıyan işçi sigortaları sağlık
sigortası karşısında derin derin düşünmemiz
lâzımdır. Sosyalizasyonda muvaffak olunabil­
mesi için evvelâ bütün imkânlara sahip işçi si­
gortalarında bunu görmek lâzımdır. îster has­
taya bakılsın, ister bakılmasın, sigorta iş yer­
lerinden sağlık sigortası primini alır, fakat dok­
torun çok zaman çıkrıkçılardaki bir usta ha­
malın kazancından az bir maaş aldığı için ve
yevmiye muayene yapabileceğinin 5 - 1 0 misli
hastaya bakmak mecburiyetinde bırakıldığı için
ve hele dağ başlarına kadar sağlık hizmetleri­
nin götürülebileceğine ve bunun muvaffak ola­
bileceğine kimse inanmaz, bunlar kâğıt üzerin­
de hesaplardır. İsviçreli Tabipler Birliği Mer­
kez Konseyi Başkanı diyor k i ; «Benim memle-
ketimde bütün işçiler sigortalıdır. Fakat sigor­
tanın tek bir doktoru ve tek bir hastanesi yok­
tur. Hasta istediği doktora gitmekte serbesttir,
diyor. Sigorta bu tedavilerin ücretlerini öde­
mekle mükelleftir.» Halbuki bizde sigorta 3
doktora 20 doktorun işini yaptırarak hem dok­
torun mesaisini istismarla bir nevi süfli bir ka­
raborsacılık yapıyor; Bundan fenası işçinin ha­
yatı ye sıhhatiyle oynamak gibi işçi hayatını
istihkar yoluna gidiyor. "Ve çok zaman ya bir
apartmanı hastane şekline sokuyor, içerisine
balık istifi hasta yatırıyor. Veyahut da modern
binalar inşa ettirip içerisini Amerika'da bile
işte sağlık işlerinin sosyalizasyonunda muvaf­
fak olunabilmesi için Türkiye'de mevcut bulu­
nan bütün doktorlardan istifade edilmeli ve has­
taya kendi doktorunu seçme hakkını ve kendi
hastanesini tâyin hakkı verilmelidir. Aksi
takdirde bugünkü işçi sigortalarmdaki zihni­
yet içerisinde tatbik edilen bir sosyalizasyon­
dan, beklenilen netice alınamaz. Bir belediye
muhammini 15 dakikalık bir mesafeye gittiği
zaman 50 - 100 lira alırken hayvan sırtında
dağlara gidip* otopsi yapan doktora yevmiye
harcırah 7,50 lira verilirse, ve usta bir hamal
yevmiye 50 - 100 lira, yani ayda 1 500 - 3 000
lira kazanırken hâlâ daha doktora 450 - 600
lira maaşta ısrar edilirse Almanya ve Ameri­
ka'ya doktor akını durdurulamaz. Ne yapsın­
lar, ailesini, çocuklarını geçindirmek için dile­
necek değil ya. 1948 de İngiltere'de başlıyan
sağlık işlerinin sosyalizasyonundan sonra İngi­
liz doktorlarının Amerika'ya akını başlamıştır.
5 senede 60 000 yatak 113 000 e çıkarılacakmış bu biraz hayal olur, kanaatindeyim. Bu ya­
taklar tesis edilse dahi bugünkünün asgari bir
misli doktor ve sağlık personeline ihtiyaç var.
Bu nasıl temin edilecek? O zaman acaba bu de­
fa Almanya ve Amerikan doktorları Türkiye'ye
mi akın edeceklerdir?
Sosyalizasyona tâbi hastalara doktorlarını
ve tedavi müesseselerini seçmek hakkı vermek
şartiyle muvaffak olur. Aynı zamanda doktor­
ların meslek ve içtimai durumlariyle mütenasip
bir maaş verilmeli ve muayyen bir mesaiden
sonra prim usulü ve fazla mesai ücreti verilme­
lidir. Suyu getiren de bir, testiyi kıran da bir
olursa bu Şark ve memur zihniyeti içerisinde
yetişen, % 80 sefalet içinde olan bizlerden
— 326 —
Download