M. Meclisi B : 63 22 . 2 . 1976 O : 2 dan anlaşılmaktadır. 1975 yılı ekonomik verilerinin çeşitli güçlüklere rağmen, böyle memnuniyet verici boyutlara ulaşması karşısında herkes, her Türk vatan­ daşı elbette memnuniyet duymak zorundadır. Mııhterem milletvekilleri, İngiltere'de bile geçen yıl % 25 fiyat artışlarının olduğu düşünülürse, Tür­ kiye'nin toptan eşya fiyat endekslerindeki % lö'luk veya % ll'lik artış, ekonomik istikrarın önemli bir işareti sayılmalıdır. Geçen yılki üretim artışlarının temel sanayi mallarında % 2Cı'ye erişmesi, ekonomik büyümenin üretimle olan bağlantısının açık olarak or­ taya koyulması demektir. ve gelecek yıllarda tatminkâr hedeflerin tespitinde zaruret görüyoruz. Şimdilik başlangıç olduğu için tenkitlerimizi geniş manada ifade etmeyi zait addediyoruz. Buraya kadarki izahatımı özetlemek istersem; 1975 yılı, Hükümet Programında ifadesini bulan yoklarla mücadele, işsizlikte azalma, istikrar içinde büyüme, refahı yaygın hale getirme hususlarında başarılı bir yıl olmuştur. 1975 yılının ekonomik güçlüklerinden biri, diğer arkadaşlarımızın da ifade ettikleri gibi, şüphesiz dış ticaret açığımızdır. 19-75 yılının önemli bir başarısı da, Türk ekono­ misindeki para ve kredi politikasının ziraî bünyeye bağlılıktan kurtarılması olmuştur. Her yıl Türkiye'de, Eylül ayında 10-15 milyarlık, taban fiyat ödemesi dolayışıyle piyasaya para arzı yapılmakta idi. Bu yıl, bu tatbikat 'değiştirilmiş ve 1975 Haziran ayında 4,7 milyarlık kredi piyasaya arz edilmiş, yanm kalmış sanayie ferahlık getirilmiş ve orta vadeli kredilere ge­ nişlik getirilmiş, küçük esnaf rahatlatılmıştır. Bilindiği gibi bu rakam 3 137 000 000 dolar civarındadır, yani 50 milyar lirayı aşan bir dış tica­ ret açığı söz konusu olmaktadır. 1975 yılı için, «ithalâtta patlama yılı» denilmesi son derece nor­ maldir. Ancak, ithalâtın ana kalemlerinde bir evvel­ ki yıla nazaran % 40 - % 60 civarındaki artışları tetkik etmek lâzımdır. Bu dış ticaret açığı sebebiyle Türk ekonomisinin bugüne kadarki bünyesini tahay­ yül etmenin zamanı gelmiştir sayın milletvekilleri. Bu sebeple, güz döneminde her yıl Türk insanı­ nın marjinal istihkak temayülünün fazla olması se­ bebiyle vaki olan sunî fiyat artışları 1975 yılında görü^qaenniŞjtir. Memnuniyetle ifade edelim ki, bu yıl piyasaya çıkarılan para arzı diğer yıllara nazaran % 5 miktarında artış göstermiş bulunmaktadır. Sayın milletvekilleri, öte yandan, 1975 yılında dünya konjonktüründeki olumsuz gidişe rağmen, pa­ muk stoklarının eritilmesi son derece başarılı bir so­ nuçtur. Geçen yılın önemli zorluklarından biri de traktör talebinin çokluğudur. Montaja ve dış sermayeye da­ yalı traktör sanayiinin imalâtı ise, - yani arz - son de­ rece düşüktür. Bundan dolayı, traktör talebinin çok oluşu, traktör arzının az oluşundan ötürü karaborsa oyunları olmuştur ve olmaktadır. Türkiye'nin bugün 100 bin traktöre ihtiyacı var­ dır. İnşallah önümüzdeki yılın bütçesinde 26 büyük proje için ayrılan 3,5 milyar liralık ön plasman bu envestismanların temel atmasının başlangıcı olacak ve traktör ihtiyacını öncelikle millî sanayie dayalı ola­ rak karşılamanın başlangıcı bu yılın bütçe tatbikatı olacaktır. Muhterem milletvekilleri, taban fiyat politikasın­ daki detaylara girmek istemiyorum. Ancak, bu yıl Orta Anadolu Bölgesinde çekirdekli kuru üzüm için taban fiyat verilmesi son derece memnuniyet verici bir başlangıçtır. Bunun daha iyi organize edilmesi Geçen yıl Hükümetimiz ithalat rejiminde cesur davranmıştır. Bu cesur davranışı tenkit eden sayuı sözcülere, «şayet 1975'in cesaretli, atak ithalât re­ jimi uygulanmasa idi ekonomik bünyede neler olurdu» sorusunun cevabını vermek düşmektedir. 1975 yılında 1 milyar dolarlık petrol ithal edil­ miştir; siz olsaydınız ne yapardınız? Bu petrolü it­ hal etmez miydiniz? 2,5 milyar dolarlık makina it­ hal edilmiştir; siz olsaydınız bu makinaları ithal et­ mez mi idiniz? Yatırımları yarım mı bırakırdınız? Yine, 2,5 milyar dolarlık hammadde ithal edilmiş­ tir; siz olsaydınız bu 2,5 milyar dolarlık ithalatı yap­ maz mı idiniz? 6 milyar dolarlık ithalat zaruri itha­ lattır ve ekonominin son derece, insandaki kan ka­ dar kıymetli ihtiyaçlarının ithalatıdır. Onun için siz bu ithalatı zaruri bulduğunuzu, hiç olmazsa bu kür­ süden ifade etmek suretiyle, ekonominin ana bünye­ sine geçişin tartışmasını getirmeniz lâzımken; horoz dövüşü yapmak suretiyle bu kürsüyü polemik zev­ kinizi tatmin için kullanıyorsunuz aziz arkadaşla­ rım. Muhterem milletvekilleri, ekonimide hatalar bü­ yük zelzeleye sebep olur. Onun için ithalâtta şu ra­ kam, bu rekam yerine; ekonominin bünyesinden ge­ len zaruretleri elbette kabul etmek zorundasınız. Şimdi, millet olarak hızla gelişmek zorundayız; o halde bu hızla gelişmenin gerekleri nelerdir, bunla-