Şubat-1986 İSLAM'DA BEŞERİ MÜNASEBETLER Dursun DEDE Din İşl. Yk. Krl. Uzmanı ْ َ ْ َٓ َ ْض ٍۢ وَال ُم ْؤ ِمنُون وَال ُم ْؤ ِمنَاتُ بَعْضُ ُه ْم ا ْو ِل َيا ُء بَع وف َويَ ْن َه ْو َن ع َِن الْم ُْن َك ِر ِ يَأْ ُم ُرو َن بِالْمَ ْع ُر Muhterem Müminler! İslam Dininin gayesi insanları dünya ve ahiret saadetine kavuşturmaktır. Mukaddes kitabımız Kuranı Kerim'in hükümleri, Peygamberimiz Hz. Muhammedin (s.a.v.) sözleri ve fiillerini dikkatle incelediğimizde, bu gerçeği açık bir şekilde görürüz. Yüce dinimizin temel hükümleri vardır. Bu hükümlerden, özellikle ahlakla ilgili olanlar, insanlar arası münasebetleri en güzel şekilde düzenlemiş bulunmaktadır. Bunlar toplum içindeki davranışlarımızın, sevgi, saygı ve nezaket kurallarına uygun olmasını sağlar. Bilindiği üzere insanlar, hayatlarını toplu halde devam ettirirler. Müslümanlar zekat, sadaka, cuma ve bayram namazları gibi ibadetlerini de ancak toplum içerisinde ifa edebilirler. Bu bakımdan aralarındaki münasebetlerin, en iyi bir şekilde düzenlenmesi gerekir. Medeni bir insan olarak her müslümanın bütün davranışlarında İslam'ın tatlılığı ve güzelliği görülür. Bu durum öncelikle evinde aile fertlerine, sonra komşularına iş yerinde amirlerine, mesai arkadaşlarına, maiyetinde çalışanlara yani herkese karşı böyledir. Peygamberimiz (s.a.v.) "Müminler biribirlerini sevmekte, biribirlerine merhamette ve başkalarını korumakta bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir uzvu rahatsız olursa diğer organları da bu rahatsızlığı duyar" (1) buyuruyor. Hal böyle olunca İslamiyet, müslümanların biribirlerinin dertleri ile ilgilenmelerini, biribirlerinin sevinç ve üzüntülerine ortak olmalarını, yardımlaşmalarını, birlik ve beraberliklerinin kuvvetlenmesini, böylece onların refah ve saadete kavuşmasını ister. Allah Rasulü "sizden biriniz kendisi için sevdiği bir şeyi din kardeşi için de sevmedikçe imanı kamil olamaz" (2)buyuruyor Aziz Müminler! Dinimiz toplumla ilgili olarak müslümanlara görev ve sorumluluklar getirmiştir. En yakınından başlamak suretiyle, iyilik yapmayı, iyiliği emredip kötülüklere engel olmayı istemiştir. Allah Teala, "Mümin erkekler ve mümin kadınlar biribirlerinin dostlarıdır, iyiyi emredip kötülükten alıkorlar" (3) buyuruyor. Hz. Peygamber de (s.a.v.) "ister zalim, olsun, ister mazlum, mümin kardeşinize yardım ediniz, buyurdu. Ashabdan biri, Ya Rasulullah mazlum olan kimseye yardım ederim, fakat zalime nasıl yardım edebilirim? dedi. Rasuli Ekrem Efendimiz, "Zalimi zulüm yapmaktan alıkorsun, işte bu ona yardımdır" (4) buyurdular. Cemiyetin temelini aile oluşturur. İnsan hayata gözlerini aile ocağında açar. Bu bakımdan aile fertlerinin biribirlerine karşı görev ve sorumlulukları vardır. Erkek hanımına ve çocuklarına karşı hayırlı olur. Allah Teala'nın "Onlarla güzellikle geçinin" (5) emrine uyarak şefkat ve merhametle davranır. Onları incitmemeye dikkat eder. Helal yollardan ihtiyaçlarını temin eder. Müslüman bir hanım da aile mahremiyetini muhafaza eder. Beyine karşı itaatkardır. Zira yüce Allah "Saliha kadınlar itaatkardırlar, Allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da korurlar" (6) buyuruyor. Müslüman, aile ocağında uyumlu bir hayat yaşadığı gibi çevresi ve komşuları ile de iyi, geçinip, başkalarıyla iyi ilişkiler kurar. O bilir ki diğerlerine zarar vermek, incitmek, kalb kırmak, arkadan çekiştirmek, laf getirip götürmek, kötü söz ve davranışlar dinimizce yasaklanmıştır. Zira bu gibi şeyler kişileri birbirine düşürür, birlik ve beraberliğimize zarar verir. Yüce Peygamberimiz (s.a.v) "Müslüman (diğer) müslümanların onun elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir" (7) buyuruyor. İnsanların birbirleriyle dost olmasına, anlaşıp kaynaşmasına vesile olan önemli şeyler vardır. Bunlardan biri de selamlaşmaktır. Selamlaşma, biribirimizi sevmemize, aramızdaki bağların kuvvetlenmesine vesile olur. Yüce Peygamberimiz "İman etmedikçe Cennete giremezsiniz, biribirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız takdirde biribirinizi seveceğiniz şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız" (8) buyurmuşlardır. Selam, selam verilen kişiye duadır, sağlık ve esenlik dileğimizi ifade eder. Ona Yüce Allah'ın rahmetini temenni etmektir. Karşılıklı ziyaretlerin ve hediyeleşmenin de önemi büyüktür. İnsanların biribirini yakından tanımasına, en güzel dostlukların kurulmasına vesilesidir. Mümin kendisi insanlarla uyuşan, iyi geçinen, insanların da onunla uyuşup iyi geçindiği kimsedir. İslamiyet’in ahlak prensipleri içerisinde iyi ilişkiler kurmayan ve kendisi ile iyi ilişkiler kurulamayan insanda hayır yoktur. *** (1) Buhari Edeb 27, R.S.C.1 H.222 (2) R. S. C.1 H. No: 234 (Buhari, Müslim) (3) T evbe 9/71 (4) R.S. C.1 H. No: 235 (Buhari) (5) Nisa 4/19 (6) Nisa 4/19 (7) Buhari İman 4,5, R.S. C.1 H. No: 209 (8) Müslim, İman 1/74