ِِّٰۚللا ِرِئآََّعَش ْنِم َّةَّوْرَّمْلاَّو اَّف َّّصلا َّّنِا َّح

advertisement
Haziran 1988
HAC
Diyanet
َّّ ‫ِا َّّن‬
ِ ّ ٰ ‫الص َّفا وَّالْمَّ ْر َّو َّة ِمنْ َش َّعَٓا ِئ ِر‬
ِۚ‫الل‬
َّ‫جنَّاح‬
ُ ‫ْت اَ ِو ا ْعتَّمَّ َّر َّف ََّل‬
َ ‫َّفمَّ نْ ح ََّّّج الْ َّبي‬
ًۙ ‫َّعلَّ ْي ِه اَ ْن يَّ َّّط َّّو َف بِ ِهمَّ ا ۜ َّومَّنْ تَّ َّط َّّو َّع َّخيْرا‬
‫الل َشا ِك ٌر َّع ۪لي ٌم‬
َّ ّ ٰ ‫َّف ِا َّّن‬
(Bakara: 158)
Muhterem Cemaat,
Cenabı Hakkın davetine icabetle
Beytullah'ı
ziyaret
için
milyonlarca
Müslüman
meyanında
on
binlerce
vatandaşımız bugünlerde hac hazırlığında.
Bu
münasebetle bugünki hutbemizde
haccın mana ve mahiyetini anlatmağa
çalışacağız.
Muhterem Müslümanlar,
Bildiğiniz gibi Hac, İslam’ın beş
şartından biridir.
Sevgili Peygamberimiz "İslam beş
temel üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka
tanrı olmadığına ve Muhammed'in O'nun
kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek,
Namaz kılmak, Zekat vermek, Hacca
gitmek, Oruç tutmak" buyurmaktadır.
Cenabı Hakk da Kuranı Kerim'de:
"Gücü yeten kimseye, Allah için Kabe'yi
haccetme, insanların Allah'a borcudur"
buyurmaktadır.
Görüldüğü gibi, diğer ibadetlerden
farklı olarak hac, her Müslümana değil,
gücü yetene farzdır.
Bu vesilesiyle Müslümanlar yılda bir
kerre Mekke'de dünya çapında olmak
üzere bir araya gelmektedirler.
Mutlak manada cemaatin hikmet ve
fazileti hepimizin malumu.
Bir araya gelen insanlar, yekdiğerinin
derdinden haberdar birbirlerine manevi
destek olurlar; bundan, sosyal bünyenin
harcı ve mayası demek olan karşılıklı
sevgi, saygı ve kardeşlik doğar. Ondan da
kuvvet...
Bu
sebepledir
ki
sevgili
Peygamberimiz:
"Allah'ın
yardımı
cemaatin yanındadır" buyurmakta, cemaate
ve dayanışmaya teşvik etmektedir.
Günde beş vakit namazı cemaatle
kılmanın
sevabını
hepimiz
biliyoruz,
sevgili
Peygamberimiz
buyuruyor:
"Kişinin cemaat içinde namaz kılması,
yalnız kılmasından yirmi yedi derece daha
faziletlidir".
Cuma namazının fazileti de hepimizin
malumu!
sevgili
Peygamberimiz
bu
konuda da şöyle buyuruyor: "Kim Cuma
günü (umumi temizliğini yapar da)
gusleder gibi tertemiz yıkanır ve öylece
Cuma namazına katılır; hutbeyi dinler,
başka şeyle meşgul olmaz; güzelce
namazını kılarsa o Cuma ile diğer Cuma
arasındaki (bir haftalık) günah ve kusurları
üç gün fazlası ile bağışlanır".
Haccın sevabına gelince, o hepsinden
büyük! Zira cemaatin çapı büyüdükçe
fazileti de
artıyor.
Nitekim sevgili
Peygamberimiz buyuruyor: "Kim helal
parası ile hacca gider, orada hac ile
bağdaşmayacak ve başkalarını rahatsız
edecek uygunsuz davranışlardan sakınır
öylece haccı tamamlarsa, günahlarından
arınmış olarak doğduğu günkü gibi
tertemiz olarak evine döner".
Muhterem Müslümanlar,
Hac ibadeti ile ise, sadece küçük
günahlarımız değil kul hakları hariç büyük
günahlarımız da bağışlanır.
Hac ibadeti ile; sadece küçük
günahlarımız değil, kul hakları hariç büyük
günahlarımız da inşallah bağışlanır.
Çünkü Hac ibadeti, gücü yeten
Müslümanların
mallarıyla
canlarıyla
günlerce, bazen aylarca, türlü zorlukları
göğüsleyerek yaptıkları büyük bir ibadettir.
Bu ibadeti yapmağa gücü yeten
Müslüman
kendisini bundan mahrum
etmemelidir.
Ama,
gücü
yetmeyen
Müslümanın da malını mülkünü satarak;
sağa sola borçlanarak, çoluk çocuğunun
nafakasından kesmek suretiyle onları zor
durumda bırakarak; ne pahasına olursa
olsun hacca gitmeğe kalkışması da doğru
bir iş değildir.
Hutbemizi bir ayet meali ile bitirelim:
"Doğrusu, insanlar için (yeryüzünde)
ilk kurulan ev Mekke'de, bütün dünya için
mübarek ve hidayet kaynağı olmuş
Kabe'dir. Orada apaçık deliller vardır,
İbrahim'im makamı vardır. Kim oraya
girerse, emniyet içinde olur. Oraya
gidebilen insana Allah için Kabe'yi
haccetmesi borçtur".
Download