TBMM 7 . 4 . 2010 B: 83 O: 2 Kanser hastalığının bölgeler ve iller bazında hangi boyutta olduğunun tespiti, hasta sayısı, has­ talığın türleri, tanı, tedavi, ekipman ve hekim ihtiyacı gibi tüm eksikliklerinin giderilmesi gerek­ mektedir ve bu konularda çok ciddi bir yol haritasına ihtiyaç vardır. Değerli milletvekilleri, ülkemizde her yıl 150 bin civarında kişinin yakalandığı kanser hastalı­ ğıyla ilgili net bilgiler bulunmamaktadır. Kansere yakalanan hasta sayısı her geçen gün artarken has­ taneler dolup taşmaktadır. Dolayısıyla bu hastalıkla ilgili tüm eksiklikleri araştırmak, önlem almak devletin, hükümetin, milletvekillerinin ve nihayetinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi değil midir? Böylesine önemli bir konuda bir araştırma komisyonunun kurulması neden çok görülebilir? İlim Kastamonu'dan her gün 10-15 kişi Demetevler'deki Onkoloji Hastanesine hasta ziyaretine gelmektedir. Bu bile, bu hastalığın ne kadar ileri seviyede olduğunun en basit göstergesidir. Değerli milletvekilleri, kanser tedavi hizmetlerinin organizasyonunda en çarpıcı ve önemli nokta, ülkemizdeki tıbbi onkolog ve hematologların sayısal yetersizliğidir. Şu an sayıları milyonlara yak­ laşan kanserli hastaların tedavi ve takibinin yetersiz sayıdaki tıbbi onkolog ve hematologlarla götü­ rülemediği ve sıkıntıların varlığı açıkça ortadadır. Ülkemizde en sık görülen iki kanser türünden akciğer kanserine yılda 50 bin kişi, meme kanse­ rine yılda 16 bin kişi yakalanmaktadır. Yine, ülkemizde 50 bini aşkın lösemi hastası takip edilmekte, yılda 15 bini aşkın lenfoma ve 10 bini aşkın yeni lösemi olgusu saptanmaktadır. Gerekli uzman ihtiyacının karşılanması için de üniversiteler ve tıp fakülteleriyle birlikte ortak çalışmaların yapılarak tespit ve çözümlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Erken teşhis ile kanserle savaş politikasına yön verilmesi, nüfus tabanlı kanser kayıt sistemleri­ nin kurulması ve daha sağlıklı veri toplanması sağlanmalıdır. Dünyada kanser hastalığının tedavisinde önemli gelişmelerin olması, bizim de bu gelişmeler paralelinde çalışmalar yapmamızı gerektirmektedir. Medikal onkoloji konusunda uzman yetişmesi seneler almaktadır. 11 milyon nüfuslu Yunanis­ tan'da bile medikal onkolog sayısı bizden fazladır. Bu konudaki yetişmiş eleman sayımız gerçekten yetersizdir. Üstelik sadece onkolog yetiştirmek de yeterli olmamaktadır. Patolojide uzmanınız yoksa yeterli onkolog olması da bir şey ifade etmemektedir. O nedenle, radyolog, stolog ve patologların ye­ tiştirilmesine de önem verilmelidir ve insan kaynaklan yetersizliği mutlaka giderilmelidir. Bakınız, bir medikal onkolog ve hematolog, tıp fakültesini bitirdikten sonra on dört-on beş yıl daha eğitim alarak ancak kırk yaşında göreve başlayabilmektedir. Bu durum ise bu uzmanlığın ter­ cih edilmemesine neden olmaktadır. O yüzden bu uzmanların yetiştirilmesi konusunda yeni idari ve yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu aşikârdır. İşte tüm bu nedenlerle ülkemizin en önemli sağlık problemlerinden biri olan kanser hastalığının hangi boyutlarda olduğunun tespiti, araştırma merkezleri, tıbbi cihaz ve uzman hekim ihtiyacı, hasta sayısının belirlenmesi, tanı ve tedavi şekilleri dâhil tüm eksikliklerin giderilmesi için gerekli önlem­ lerin ortaya konulması amacıyla bir Meclis araştırma komisyonu kurulması mutlaka gerekmektedir. Değerli milletvekilleri, AKP İktidarı muhalefetin her şeye muhalefet ettiğini ve çözüm üretme­ diğini iddia ederek Türk siyasetine "muhalefete muhalefet" anlayışını yerleştirmiştir. Şimdi ben de iktidara soruyorum: Muhalefetin önerileri, kanun teklifleri, araştırma önergeleri muhalefet olsun diye mi veriliyor? Milliyetçi Hareket Partisi olarak gündeme getirdiğimiz hemen hemen her konu bu ül­ kenin ve insanlarının gerçek sorunlandır ve bu sorunlara çözüm önerileridir. Yaratılan sanal gün­ demler değil, vatandaşımızın bizden beklediği gerçek gündemlerdir ama üzülerek ifade ediyorum ki -841-