T.B.M.M. B : 49 17 . 12 . 1989 O:2 Netice olarak, tüm antidemokratik yasaların, baskının, yasakların ortadan kalktığı, hu­ kukun egemen olduğu, özgürce düşünme ve örgütlenme hakkının tam olarak işlediği, demok­ rasinin tüm kurumlarının kurallarıyla işlediği bir Türkiye özlemiyle hepinize saygılar sunar­ ken, ANAP'ı da işçilerin elinden... (ANAP sıralarından gülüşmeler) Evet, teşekkür eder, say­ gılar sunarım. (ANAP sıralarından "Sonu sonu" sesleri) Anlaşıldı. (SHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Anavatan Partisi Grubu adına Sayın Kerem Güneş; buyurunuz efendim. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) ANAP GRUBU ADINA KEREM GÜNEŞ (Kars) — Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 1990 Malî yılı bütçesi üzerinde Grubum adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken, Yüce Meclisi, Sayın Bakanı ve onun şahsında, Bakanlığın tüm mensuplarını saygıyla selamlıyorum. Değerli üyeler, asıl konuşmama geçmeden önce, geliniz burada bir noktayı aydınlatalım. Biraz önce, bu kürsüden konuşma yapan sayın SHP grubu konuşmacısı; "Doğu'da duvarlar yıkıldı, siz niye yıkmıyorsunuz" dediler. Şimdi bu söz, tahmin ediyorum birtakım kafaları bu­ landırmaktadır. Doğu'da duvarlar yıkılıyor; ama bizim seviyemize erişmek için. Peki, biz du­ varları yıkıp da kimin seviyesine erişeceğiz? Sayın milletvekilleri, Doğu'daki duvarlar şunun için yıkılıyor : Yıllarca sakız gibi çiğne­ nen ve bazı çevrelerin ısrarla bir din, bir mezhep gibi savunduğu Marks ve Lenin felsefesi yıkıl­ dığı için yıkılıyor. Geliniz bunu böylece kabul edelim. ÖMER ÇÎFTÇl (Ankara) — O zaman 141 ve 142'yi kaldıralım. KEREM GÜNEŞ (Devamla) — Sayın milletvekilleri, şimdi mesele şudur : tnsanlar do­ ğarken, onlarla beraber gelen bazı duygular vardır, bunlar, sonradan edinilmez. Misal olarak, bir insanın zekâsı sonradan geliştirilebilir; fakat sahip olma duygusu o insanla beraber doğar ve mezara kadar da onunla birlikte gider. Benim evim, benim tarlam, benim bahçem, benim kızım, benim oğlum gibi duygular... Yani, siz insan bünyesinden bu duyguyu söküp, atamazsı­ nız. Bir şairimiz zamanında "Muktedirsen idraki kaldır ademiyetten" dediği gibi, insanlardan bu egoyu kaldıramaz ve bu sahip olma duygusunu yıkamazsınız, tşte, bu duygu neticesindedir ki, Doğudaki o zulüm, o duvar yıkıldı ve onlar bizim seviyemize erişmek istiyor. Onları bura­ da örnek göstermek, bizim demokrasimize, bizim rejimimize bir bühtandır. Ben, konuyu böy­ le değerlendiriyorum. ÖMER ÇÎFTÇt (Ankara) — Rejime bir şey demiyoruz, militarizme karşı çıkıyoruz. KEREM GÜNEŞ (Devamla) — Militarizm değil efendim, burada Doğu'yu örnek göster­ diniz. Ben de bunu, ona cevaben söylüyorum. BAŞKAN — Sayın Güneş, rica ederim lütfen konuya gelin efendim. AHMET KARAEVLl (Tekirdağ) — Daha iki dakika oldu efendim, nasıl gelsin konuya? Konunun tam içinde, KEREM GÜNEŞ (Devamla) — Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; durumu böylece özet­ ledikten sonra, ben konuşmamı daha ziyade, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sosyal güvenlikle ilgili kısmına teksif etmek istiyorum. Zira, adından da anlaşılacağı üzere, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı" diyoruz. Demek ki bu Bakanlığın iki tane temeli vardır. Birisi çalışma, çalışanlar ve çalıştıranlar; diğeri de, bu çalışanlara temin edilecek olan sosyal güvenliktir. — 542 —