TBMM B: 47 17 t 12 . 1985 0 : 1 hâsılada 198`4`te yüzde 5,9 artış

advertisement
T. B. M. M.
B : 47
hâsılada 198'4'te yüzde 5,9 artış sağlanabildiği halde,
1985*te hu artışın yüzde 3,1'e ineceği tahmin edil­
mektedir. İmalat sanayiinde, T984'te yüzde 10,3 ar­
tış olması ve bunun 1985'te yüzde 4,3'e düşmesi dik­
kate şayandır. Gelecek senelerde de, plan hedefleri­
nin tahakkuk etmeyeceğini, (bugünkü ekonomik gös­
terge ile ihracatın gerilemesini gözleyeceğiz.
İhracatın, ziraat kesiminden çok, sanayi kesimi­
ne dayandırılmış olması ve sanayi kesimindeki bu
atalet de ihracatımızı büyük ölçüde frenleyecektir.
1986'da imalat sanayiinde görülen artışı tutturmak
ve 1984 hedefini bulmak mümkün değildir.
Bu şartlar altında, Beşinci Beş Yıllık Planı revize etmek mecburiyetinde kalacaksınız. Kısacası, 1986
yılında imalat sanayiindeki artışı veya sabit serma­
ye yatırımlarındaki artışı sağlayacak yatırımların
finansmanının hangi kaynaklardan sağlanacağı ımeraik konusudur.
1984 yılı toplam yatırımları 5 trilyon 24)1 milyar
olmasına karşılık, 1985 yılı yatırımlarının 5 trilyon
2)11 milyar olmasından kaynaklanan hu düşüş, istih­
damı da geriletmiştir. Bugün 50 hin kişilik istihda­
mın, 45 hine düştüğünü görmekteyiz.
Sayın miHetvökilleri, yine, 1985 ekonomik rapo­
runa baktığımiKda, 1986 yılında 6,8 trilyonluk yatı­
rım yapılacağı öngörülmektedir. 1986 hedeflenen kal­
kınma hızına ulaşmak için, 6,8 trilyonluk yatırımın
4 trilyonluk kısmının kamu kesiminden yapılacağı
İfade edilmektedir. Bu da tüm yatırımların yüzde
60'ını ifade eder iki, özal Hükümeti, bugüne kadar
kalkınmanın ve sanayi yatıranlarının sürekli özel ke­
sim tarafından üstlenileceğini ve ekonomiden devlet
elinin çektirileceğini baştan heri ifade etmişse de,
toplam yatırımlar rakamları incelendiğinde, Ikamu ve
özel kesim yatırım oranlarının hiç değişmediği ve
değişmeyeceği gözlenmektedir. Toplam yatırımların
1983 yılında yüzde 61'i kamu, yüzde 39'u özel; 1984
te yüzde '60 kamu, yüzde 40 özel; 1986 yılında da
oranlar değişmemekte, aynı kalmaktadır. Demek ki,
kamu sektörüne ekonomiden elini çektiremezsiniz ve
huna ıda imkânınız yoktur.
Bayın milletvekilleri, ekonomik tabloya bakıldı­
ğında, ihracat alarm vermekte, bütçe açığı büyütmek'te, emisyon hacmi genişlemekte ve ne fiyatlar,
ne de faizler serbest oluşmaktadır. Faizlerden başka,
fiyatlar hile KİT'ler eliyle hükümet tarafından tayin
edilmekte; siz de uygulanan hu ekonomik modele
«Serbest piyasa ekonomisi» diyorsunuz... KİT'lerin
ürünlerine zam yapması sonucu, sadece Tekel, 1984
17 t 12 . 1985
0: 1
yılında 22,7 milyar lira, TEK. ise 110 milyar lira kâr
ederken, hu zamlar sonucunda «ilki yıl önce zarar eden
KİT'ler, bugün 1 trilyon lira civarında kâra geçiril­
mişlerdir. Yine, Devlet İstatistik Enstitüsünün veri­
lerine göre, Kasım 1985 ayı itibariyle KİT'lerde yüz­
de 55, özel sektörde yüzde 40,4 arasında fiyatların
arttığı kabul edilmesine rağmen, hükümetçe, bütçe
ve ekonomik programa 1986 yılı için yüzde 25 he­
definin konması, ücretlerin, maaş artışlarının ve ta­
ban fiyatlarının buna göre belirlenmesinin ifadesi çok
calibi dikkattir.
Sayın milletvekilleri, hakanlık 1985 bütçesinin 26
milyar olduğu, cari harcamalarının ise 4 milyar lira
bulunduğu malumunuzdur. Ancak, bunun, 1985'in on
ayı içerisinde 1 milyar lirası harcandığına göre, ta­
sarruf edilen 3 milyar lira dikkate alınarak, tasarruf
etme imkânı bulunduğuna göre, 1986 •bütçesine ko­
nan 4 milyar lira ödeneğin irdelenmesi gerekir.
Yine, 1984 yılı kesinhesaibına hak tığımızda, genel
ödenek toplamının 24,5 milyar lira olduğu, harca­
maların ise 4 milyar lirada kaldığı görülmektedir. 3,5
milyar liralık ödeneğin iptal edilmesi, hele hunun
803 milyonunun cari ödenekler, 1,8 milyarının ise
yatırım harcamaları olması ve hu harcamaların kü­
çük sanayi siteleriyle, reorganize sanayi bölgelerinin
kuruluşunda harcanacağından, hu ödeneğin iptal edil­
mesi son derece üzücüdür. Çünkü, Türkiye'nin sa­
nayileşme sürecinde küçük sanayi sitelerinin ve re­
organize sanayi bölgelerinin önemli yeri vardır.
Sayın milletvekilleri, ülkenin tasarruf hacmi bel­
lidir. Tasarruf kaynakları, çıkarılan istikraz tahvil­
leri, Hazine bonoları ve gelir ortaklığı senetleriyle
kamuya kaymıştır. Tasarrufların iç istikraza gitmesi,
yeni kamu kesimine gitmesinden özle kesimin yatı­
rım yapma imkânı daraltılmış olmasından, teşvik bel­
gelerinin azalmasına sebep olunduğu gibi, uygulanan
yüksek faiz haddi, yüksek döviz kurları özel kesi­
min yatırım maliyetlerini yükselttiğinden, yatırım ola­
naklarını çok sınırlamıştır. Tasarrufların sanayi yatırımlanna kanalize edilmesine yardımcı olmak, ba­
kanlığın 'bir görevidir. Bugün uygulanan banka kre­
di mevzuatıyla, kredilendirme politikasıyla, yüksek
faiz hadleriyle tasarrufları sanayi yatırımlarına kana­
lize etmek, fevkalade zordur. Sonuçta, eskiden tüc­
car, sanayici olmaya çalışırken, bugün sanayici, tüc­
car olmak isteğini duymaktadır.
Sayın milletvekilleri, bugün TürkiyeMe altyapı,
arz ve talep kanununun serbest rekabet hareketine
imkân verecek vasatta olmadığından, arzuladığınız
15 —
Download