HAC Muhterem Müslümanlar! Hac, İslam Dini`nin beş temel

advertisement
ve huzuru içinde hacceden müslümanlar, hep
birlikte Arafat vakfesini yaparlar. Müzdelife
vakfesinden sonra, Mina’da şeytanı taşlarlar,
kurbanlarını keserler ve ziyaret tavafını yaparlar.
Böylece hac menasikini tamamlayan hacılar, veda
tavafını yaparak Mekke’den ayrılırlar.
HAC
Muhterem Müslümanlar!
Hac, İslam Dini’nin beş temel esasından biridir.
Hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Farziyyeti;
kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Hem mali, hem
de bedeni bir ibadettir. Sıhhatli, hür, zengin, akıllı
ve buluğa ermiş her müslümana, ömründe bir defa
haccetmek farzdır.
Cenab-ı Allah, Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle
buyurmuştur:
“Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı
olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabet),
Mekke’deki (Kabe)’dir. Orada apaçık nişaneler,
(ayrıca) İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren
emniyette olup, yoluna gücü yetenlerin o evi
haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir
Hakkı’dır. Kim inkar ederse bilmelidir ki Allah
bütün alemlerden müstağnidir.”(1)
Muhterem Mü’minler!
Hac; her yıl ülkeleri, kültürleri, dilleri ve renkleri
farklı, fakat hedef ve gayeleri aynı milyonlarca
müslümanın bir arada ibadet edip Allah’a
yönelmelerini, birbirleriyle tanışıp kaynaşmalarını
sağlayan, birlik ve kardeşlik sembolü bir ibadettir.
Hac esnasında günlük giysilerinden soyunup,
ihrama giren müslümanlar, zinet ve servetle
böbürlenmemeyi, ölüm ve ahireti unutmamayı
fiilen yaşar ve öğrenirler.
Haccın
manevi
havasına
müslümanlar, yol boyunca:
giren
ihramlı
“Buyur Allah’ım buyur, emrine itaate geldim.
Senin eşin ve ortağın yoktur. Hamd de, nimet de,
mülk de Senindir Allah’ım. Senin hiçbir ortağın
yoktur” anlamına gelen telbiye ile birlikte, tekbir,
tehlil ve salavat-ı şerife okuyarak Allah’ın şanını
yüceltirler. O’ndan af ve mağfiret dileyerek
rızasını talep ederler.
Cenab-ı Hakk’a yürekten yapılan bu dua ve
niyazların, tövbe istiğfarların kabul olacağı inancı
Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAS)’i ziyaret
etmek
üzere
yola
çıkarlar.
Medine’ye
ulaştıklarında, doğruca Mescid-i Nebi’ye giderler.
Namaz kılarlar ve Peygamberimizin kabr-i
saadetini ziyaret ederler. O’nun manevi huzurunda
salavat-ı şerife okuyarak, dua ve niyazda
bulunurlar.
Beş
vakit
namazlarını,
Peygamberimizin mescidinde kılarlar. Vakitlerini
ibadet, zikir, tesbih, salavat, dua ve bol bol
Kur’an-ı Kerim okuyarak değerlendirirler.
Rasulüllah (S.A.S.) haccedenler için : “Kim Allah
için hacceder de bu sırada Allah’ın rızasına
uymayan kötü söz ve davranışlardan sakınırsa,
annesinden doğduğu günkü gibi (temiz ve
günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.”
buyurmuştur. (2)
Muhterem Kardeşlerim!
Maddi ve manevi bir çok zorluklara katlanarak
hacca giden bir müslümanın, haccını noksansız
eda edebilmesi ve Allah katında en büyük ecri
kazanabilmesi için, bu kutsal ibadetin nasıl
yapılacağını, hac esnasında nelere dikkat etmesi
gerektiğini, hangi fiil ve davranışların suç
sayıldığını, kısaca adabına erkanına kadar bu
ibadetle ilgili hükümleri kendisine yetecek kadar
öğrenmesi gerekir.
Hutbemizi, Peygamber (S.A.S) Efendimizin bir
hadis-i şerifleri ile bitirelim: “Ey insanlar! Allah
(cc) haccı üzerinize farz kıldı. Öyleyse
haccediniz.” (3)
1. Ali İmran; 96-97
2. Tac, 2/106
3. Riyazü’s Salihin; 2/520
Hadis no:1277
Download