haftalık bülten 28haftalık Nisanbülten 2014 Ecicek Geçen haftanın özeti İnan Demir +(90) 212 318 5087 PPK geç likidite penceresini indirdi, diğer politika faizlerini sabit tuttu. Para Politikası Kurulu geçen haftaki toplantısında geç likidite penceresi borç verme oranını %15’ten %13.5’e çekerken diğer politika faizlerinde değişikliğe gitmedi. Böylece haftalık repo faizi %10, gecelik borçlanma %8 ve marjinal fonlama oranı %12’de sabit kaldı. Piyasa yapıcıların gecelik borçlanma faizi de %11.5’ta korundu. Kurul yayımladığı basın duyurusunda geç likidite penceresinde indirime gitme kararına gerekçe olarak son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki iyileşmenin, ek sıkılaşmaya duyulabilecek ihtiyacı azaltmasını gösterdi. PPK’nın ek sıkılaşmaya ihtiyacı azaltan faktörlere ilişkin değerlendirmesine katılmakla birlikte, bu değerlendirmenin sonucunda geç likidite penceresinde indirime gitmiş olmasını şaşırtıcı bulduğumuzun altını çiziyoruz. Geç likidite penceresi, MB’nin ek sıkılaşma uyguladığı günlerde dahi, bankacılık sektörünün başvurmadığı bir seçenek. Bu açıdan, en azından mevcut şartlar altında, bu indirimin politika çerçevesine etkisi olacağını düşünmüyoruz. Kurul, ekonomik aktiviteye ilişkin olarak geçen ayin toplantısındaki değerlendirmelerini büyük ölçüde korudu. Yılın ilk çeyreğine ait verilerin yurtiçi özel kesim nihai talebinde ivme kaybına işaret ettiğini buna karşın dış talepteki toparlanmanın sürdüğünün altını çizdi. Kurul söz konusu talep bileşenlerinin 2014 yılında enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari açıkta belirgin iyileşme sağlayacağını öngörüyor. Nitekim son dönemdeki cari açık verilerinde iyileşmenin başladığını gözlemlemiştik. Enflasyonun önümüzdeki dönemde artışını sürdürerek Mayıs’ta çift haneye ulaşmasını öngörüyoruz. Aşağı yönlü seyir ise ancak Haziran’dan itibaren, olumlu baz etkilerinin devreye girmesiyle başlayacak. Diğer bir deyişle, enflasyon görünümünde halihazırda bir iyileşme görülmedi. Ayrıca söz konusu olumlu baz etkileriyle bile enflasyonun yıl sonunda ancak %8 civarına gerileyeceğini öngörüyoruz. PPK öncesi notumuzda da belirttiğimiz gibi, MB’nin bankalararası gecelik faizin %10’a gerilemesine izin verdiği günlerde TL’nin diğer para birimlerinden negatif ayrışması, olası bir faiz indiriminin, para biriminde değer kaybı baskısına yol açacağına işaret ediyor. TL’deki olası ek değer kaybı enflasyonist baskıları beraberinde getireceğinden, MB’nin faiz indirimine gitmekten kaçınmasını, enflasyon hedeflemesi açısından olumlu buluyoruz. Önümüzdeki dönemde, MB’nin faiz indirimine [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 [email protected] Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 [email protected] haftalık bülten gidebileceği ortamın oluşması için politik riskte belirgin bir gerileme olması ya da gelişen ekonomilere yönelik risk algısının iyileşmesi yoluyla TL üzerindeki değer kaybı baskısının kalkması gerektiğini düşünüyoruz. Nisan ayı öncü verileri hem yıllık hem aylık bazda iyileşme kaydetti. Kapasite kullanım oranı geçen yılın Nisan ayındaki seviyesine kıyasla 0.8 yüzde puanlık artış kaydederek %74.4 oldu. İlk çeyrek boyunca aylık bazda gerileme kaydeden mevsimsel etkilerden arındırılmış seri ise Nisan ayında 0.7 yüzde puan yükselerek %75 oldu. Reel kesim güven endeksi de yıllık bazda 0.7 puanlık artışla Nisan ayında 112.7 değerini aldı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış seriye göre ise endeks Mart ayındaki 105.5 değerinden 106.8’e yükseldi. Reel kesim güven endeksi yılın ilk üç ayında kesintisiz artış kaydetmesine karşın, mevcut seviyesi hala Aralık ayında aldığı 110.3’ün altında bulunuyor. Ayrıca endeksi oluşturan alt endekslerden sabit sermaye harcamaları ve gelecek 3 aya ilişkin toplam istihdam beklentisi önceki aya kıyasla belirgin gerileme kaydetti. Yılın ilk çeyreğine ilişkin öncü göstergeler üretim tarafının bizim beklediğimizden daha güçlü kaldığına işaret ediyordu. Nisan ayına ilişkin verilerin manşet endekslerindeki iyileşmeler de bu trendin 2. çeyreğe taşındığına işaret ediyor. Ancak yukarıda bahsettiğimiz reel kesim güvenini oluşturan alt endekslerdeki gerileme iç talebe ilişkin olumsuz sinyaller taşıyor. Bunu, PPK’nın yurt içi özel sektörün nihai talebindeki yavaşlama öngörüsüyle beraber değerlendirdiğimizde, mevcut durumun 2014’te GSYH büyümesinin %1.7’ye yavaşlamasını öngören tahminimizle uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki Haftaya Bakış TCMB yılın 2. Enflasyon Raporu’nu Çarşamba günü açıklıyor. MB Başkanı Başçı Çarşamba günü bir basın toplantısı düzenleyerek Nisan ayı Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. MB’nin Ocak ayında yayımladığı yılın ilk raporunda %6.6 olarak belirlediği yıl sonu projeksiyonunda yukarı yönlü revizyona gitmesini bekliyoruz. Ancak bu revizyonun, Banka’nın projeksiyonunu Nisan ayı itibariyle %8.12 seviyesindeki piyasa beklentisine ya da bizim %8’lik tahminimize yakın bir noktaya taşıyacak kadar büyük olacağını düşünmüyoruz. Beklentimiz, MB’nin projeksiyonunu, resmi hedef çevresindeki belirsizlik aralığının üst sınırı olan %7 seviyesine yaklaştırması. TCMB yıllık enflasyonun Mayıs ayına kadar yükselmeye devam etmesini, Haziran itibariyle ise olumlu baz etkilerinin devreye girmesiyle, dezenflasyonist sürecinin başlamasını öngörüyor. Ayrıca, geçen haftaki PPK toplantısının ardından yayımlanan basın duyurusuna göre, Kurul yurtiçi özel kesim nihai talebindeki ivme kaybının bu dezenflasyonist süreci desteklemesini bekleniyor. TL’de ek değer kaybı yaşanmaması halinde, biz de enflasyonda benzer bir seyir öngörüyoruz. Yurtiçindeki politik risklerin yanı sıra finansal koşulların küresel bazda sıkılaşması ve Rusya – Ukrayna arasındaki gerilimin gelişmekte olan ülkelere ilişkin algıyı tehdit etmesi gibi unsurlar TL’de değer kaybı baskısı yaratmaya devam ediyor. MB’nin gecelik faizlerin %10’a gerilemesine izin verdiği günlerde, TL’nin belirgin şekilde zayıflaması gösteriyor ki söz konusu risklerin TL’de değer kaybına yol açmaması için parasal koşullarda herhangi bir gevşemeye haftalık bülten gidilmemesi gerekiyor. Dolayısıyla, ek enflasyonist baskıların önüne geçebilmek için, para politikasındaki mevcut sıkı duruşun korunması gerektiğini düşünüyoruz. Mart ayı dış ticaret dengesi Çarşamba günü açıklanacak. Aylık dış ticaret açığının 6.3 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Piyasa beklentisi ise 6.1 milyar dolar seviyesinde belirlendi. Tahminimizin gerçekleşmesi halinde aylık açık geçen yılın aynı dönemine kıyasla %15 oranında daralacak. Ayrıca 12 ay birikimli dış ticaret açığı 97.4 milyar dolar seviyesinden 96.3 İç talebin 2014’te daha zayıf olacağına ilişkin beklentimize bağlı olarak ithalat talebinin gerilemesini öngörüyoruz. Öte yandan başta Euro Bölgesi olmak üzere, global büyüme görünümünün güçlenmesi dış talepte artışa işaret ediyor. Dolayısıyla, dış denge görünümünde iyileşme öngörüyoruz. Ocak – Şubat döneminde birikimli dış ticaret açığında görülen gerileme de bu görüşümüzü teyit ediyor. Bu seyrin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz. Bu haftanın veri gündeminde Nisan ayı tüketici güven endeksi (bugün), İstanbul enflasyonu ve TİM öncü ihracat rakamları (Perşembe) ile Nisan ayı imalat PMI (Cuma) verileri bulunuyor. haftalık bülten 28 NİSAN - 2 MAYIS PİYASA GÜNDEMİ 30 Nisan 1 Mayıs TCMB Nisan Türkiye ve Euro Enflasyon Raporu'nu Bölgesi'nde piyasalar açıklayacak kapalı olacak 2 Mayıs Nisan ayı imalat PMI 28 Nisan Nisan ayı tüketici güven endeksi 29 Nisan ABD S&P/Case-Shiller konut-fiyat endeksi ABD Mart ayı bekleyen konut satışları (Beklenti: %0.9) ABD Nisan ayı tüketici güven endeksi (Beklenti: 82.8) Mart ayı dış ticaret dengesi (Beklenti 6.1 milyar dolar) ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları ABD Nisan ayı tarımdışı istihdam değişimi (Beklenti: 210 bin) ABD Dallas Fed imalat endeksi (Beklenti: %6) Euro Bölgesi Nisan ayı tüketici ve reel kesim güven endeksleri ABD Fed toplantısı ABD Mart ayı çekirdek kişisel tüketim harcamaları (Beklenti: %1.2) ABD Nisan ayı işsizlik başvuruları (Beklenti: %6.6) ABD Nisan ayı ADP istihdam değişimi (Beklenti: 210 bin) ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları ABD Mart ayı fabrika siparişleri (Beklenti: %1.3) ABD 1.çeyrek yıllıklandırılmış GSYH büyümesi (Beklenti: %1.1) ABD Nisan ayı ISM imalat endeksi (Beklenti: 54.2) Euro Bölgesi Nisan ayı imalat PMI ABD Nisan ayı Chicago PMI (Beklenti: 56.5) Euro Bölgesi Mart ayı işsizlik oranı (Beklenti: 11.9) Euro Bölgesi Nisan ayı TÜFE (Beklenti: %0.8) Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.