M. Meclisi ÎB : 61 24 . 2 . 1964 Û : 3 şılığmda sanayicilere kredi açması icabeder ka­ naatindeyim. Faiz hadleri memleketimizde çok yüksektir. Dünyada, ister servet teraküm etmiş memleketler olsun, ister olmasın, ister demir­ perde gerisi memleketler olsun, en yüksek faiz hadleri, reeskont haddinden başlıyarak, en yük­ sek faiz hadleri memleketimizdedir.' Bu bütün sanayicilerimizi, tüccarlarımızı öldürmektedir. Arkadaşlarım, bankalarımız pek çok para­ lar sarf ettikleri halde kendi bünyeleri içinde ve pek çok ikramiyeler verdikleri halde yine mil­ yonlarca kâr etmektedirler. Bu da gösterir ki, memleketimizde faiz hadleri çok yüksek tutul­ maktadır. Yabancı sermaye, arkadaşlarım, mem­ lekette ticari istikrar olmazsa yabancı sermaye gelmez. Memleketimizde iş hayatı çok geniştir, tüccarlarımız yabancı sermaye ile teşriki mesai etmek için daima temas halindedirler. Fakat ma­ alesef yabancı sermaye memleketimizde istikrar­ sızlığı ileri sürerek gelmemekte veya çok az gel­ mektedir. îşte Ticaret Vekâletimiz bilhassa tüc­ carın, ticari hayatın koruyucusu olarak diğer vekâletlerin getirdikleri kanunları lalettayin im­ za etmemesi ve tüccarı koruması lâzımdır. Mali­ ye Bakanlığının getirdiği kanun tasarılarını bu bakımdan da tetkik ederek imza etmemesi lâzımgeldiği kanaatindeyim arkadaşlarım. Muhterem arkadaşlarım, 5590 sayılı Kanun hâlâ gelmemiştir, senelerdir Vekâlette beklemek­ tedir. Onun için muayyen bir kütle, odalar bir­ liğinde olsun, ticaret odalarında olsun durmak­ tadır. Bu kanunun değişmesiyle odalarımıza ye­ ni yeni elemanlar gelecek ve memleketimizde ser­ best sektör hakikaten sözünün geçebilecek bir raddeye gelecektir. Ticaret Vekâletimiz serbest sektöre ehemmiyet vermemektedir. Serbest sek­ tör dar bir çerçeve içinde değil, geniş temaslar itibariyle memleket iktisadiyatını düşünebilen daha iyi gören bir zümredir. Bunun için daha çok serbest sektörle temas temin edilmelidir. Arkadaşlar, dış ticaret açığımız, benim kana­ atime göre, bu bakımdandır. Aradaki farkı ka­ patmak istihsalimizi çoğaltmak ihracatımızı ar­ tırmak, bilhassa serbest sektöre ehemmiyet veril­ mekle olur. Bugün memleketimizin dış ticaret muvazenesi açık vermektedir. Serbest sektöre ehemmiyet verildiği gün dış ticaret muvazenesi­ nin iyi şekle geleceği kanaatindeyim, hu husus­ ları Sayın Bakana arz ederim. Hürmetlerimle. (Alkışlar) BAŞKAN — Sayın Bakan buyurun. NAÎM TİRELİ (Giresun) — Grup adına söz istiyorum. Sayın Reis. BAŞKAN — özür dilerim adına söz istemişler. Buyurun. efendim. Grup C. H. P. GURUPU ADINA NAİM TİRALÎ (Giresun) — Sayın Başkan, muhterem arkadaş­ lar, grupumuz adına geniş bir konuşma yapan Karan arkadaşımızdan sonra birkaç noktaya te­ mas edeceğim: Vaktinizi alıyorum. Bu birkaç nokta, aslında büyük kütlelerin alâkalandığı Halk Bankasının ve Türkiye Cumhuriyeti Zira­ at Bankasının finanse ettiği Esnaf Kredi koope­ ratifleriyle, Tarım Kredi kooperatifleri ve biraz da Tarım Satış kooperatifleri durumuyla ilgili­ dir. Gerek Hükümetin umumi politikası bakımın­ dan gerek Kalkınma Plânımızın hedefleri bakı­ mından, Halk Bankasının ve Ziraat Bankasının destek olduğu bu kooperatifler, çok zaman bu kooperatiflerle ilgili ortaklar yönünden şikâyet konusu olmaktadır. Bu şikâyetler çok defa Mec­ lis kürsüsünden de tekrar edilmektedir. Ancak iş dönüp dolaşıp para mevzuuna gelince; bu ban­ kaların dar imkânları gerek Tarım Kredi koope­ ratiflerine müracaat eden geniş köylü kütlesini gerek Esnaf Kredi kooperatiflerine müracaat eden kasabalardaki küçük esnaf kütlesini tatmin­ den uzak kalmaktadır. Ticaret Bakanlığı bütçesi görüşülürken Bakanlıkla ilgili birçok meseleye çeşitli arkadaşlarımız enine boyuna temas etmiş­ lerdir. Ama biz bir kere daha da olsa, bu nok­ taya temas ederek, gerek Ziraat Bankasında ge­ rek Halk Bankasında bu kooperatiflerin gelişme­ si için çok büyük gayret ve mesai sarf eden ar­ kadaşlarımıza teşekkür etmeyi bir borç sayıyo­ rum. Ancak bu arkadaşlarımızın çok dar imkân­ larım, kendilerini ziyaret ettiğimiz, seçim böl­ gelerimizden gelen talepler için kendilerini ra­ hatsız ettiğimiz zamanlarda onların no derece müşkülât çektiğini görerek Hükümetin, bilhas­ sa Esnaf Kredi kooperatiflerine, Tarım Kredi kooperatiflerine yardımcı olan, destek olan ban­ kalara daha başka bir gözle bakmasını, bunlara malî imkânlardan daha geniş faydalanma fırsatı vermesini temenni ediyoruz. Belki bu temenniler birtakım bütçe hesaplarının içinde mutlaka ye­ rine getirilmesi gereken temenniler olmıyabilir. Ama bütçeler hazırlanırken bu temenniler hesa­ ba katılırsa geniş kütlelerin ihtiyacı yerine geti-