haftalık bülten haftalık bülten 26 Mart 2012 Geçen haftanın özeti Merkez Bankası TL likiditesini daraltmaya devam etti. Perşembe gününün ardından Cuma günü Merkez Bankası (MB) piyasaya %5.75’ten borç vermedi. Onun yerine, MB 5 milyar TL’lik 1-aylık repo ihalesi ve 3 milyar TL’lik 1-haftalık “geleneksel” repo ihalesi açtı. Bu ihalelerde gerçekleşen borç verme faizleri 1-ay ve 1-hafta vadeli ihalelerde sırasıyla %10.22 ve %10.90 oldu. MB’nin 1-ay ve 1-haftalık vadede verdiği toplam fonlama miktarı Çarşamba günü 44 milyar TL seviyesindeyken, Perşembe 40 milyar TL’ye ve Cuma günü 36 milyar TL’ye düştü. Fonlama miktarındaki düşüş, bankacılık sisteminin MB’den piyasa yapıcıları için %11, diğer bankalar için %11.5 faizle gecelik borçlanma imkanını kullanma ihtimalini artırıyor. Gecelik borçlanma imkanının kullanılması bankacılık sisteminin fonlama maliyetini daha da yükseltiyor. Çarşamba günü %7.58 ve Perşembe günü %7.75 seviyesinde bulunan efektif fonlama maliyeti Cuma günü %8.77’ye yükseldi. MB/Hazine ile piyasa yapıcıları toplantısındaki izlenimler “istisnai gün” önlemlerinin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Her ne kadar MB, “bir süre” ifadesi hakkında detay vermese de bir önceki dönemin 29 Aralık – 10 Ocak arasında devam ettiğini biliyoruz. Söz konusu dönemde MB politika faizinden fonlama vermemiş ve fonlama maliyeti %11.92’ye kadar yükselmişti. Her ne kadar tahmin etmek oldukça zor olsa da, benzer şekilde yaklaşık 10 günlük bir istisnai döneme giriyor olabiliriz. Bu durum, %5.75 seviyesinden yapılan fonlama mikatrını sıfırlayacak bu durum fonlama maliyetini çift hanelere taşıyabilir, TL’yi desteklerken getiri eğrisinin kısa tarafını yükseltebilir. Makro etkileri bakımından, MB’nin duruşundaki son değişiklikler ve istisnai gün uygulamasına geri dönüş bankacılık sisteminin fonlama maliyeti için belirsizlik oluşturuyor. Kredi fiyatına yönelik belirsizliği artıran bu gelişmeler, son dönemde toparlanmakta olan kredi büyümesini olumsuz etkileyebilir. Bu durumda, hükümetin %4 seviyesinde bulunan büyüme tahmini için risklerin aşağı yönlü olduğunu söyleyebiliriz. Uzun vadeli enflasyon beklentilerinde sınırlı bozulma. Merkez Bankası tarafından yayımlanan beklenti anketi uzun vadeli enflasyon beklentilerinde yükselişe işaret ediyor. Katılımcılar yıl sonu TÜFE beklentilerini önceki ankete göre 2 yüzde puan (yp) yukarı çekerek %7.22’ye revize etti. Daha uzun vadeli enflasyon beklentilerine İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 [email protected] haftalık bülten baktığımızda da gelecek 12 ay sonundaki TÜFE beklentisinin önceki ankete göre 6 yp’lik artışla %6.84’e, gelecek 24 ay sonu için TÜFE beklentisinin ise 10 yp artışla %6.42’ye çekildiğini görüyoruz. Enflasyon beklentilerinin ayın ikinci anketinde daha sınırlı değişiklik gösterme eğiliminde olduğu göz önüne alındığında, 24 ay sonrası enflasyon beklentisindeki bu 10 yp’lik artış daha da dikkat çekici hale geliyor. Katılımcılar politika faizinin önümüzdeki 6 aylık dönemde %5.75’te kalmasını beklemeye devam ederken, 12 aylık dönemde faizin 25 baz puan artmasını bekliyorlar. Daha önceki notlarımızda belirttiğimiz gibi, gelişmiş ülkelerin merkez bankaları bilançolarında küçültmeye gitmediği sürece – ki böyle bir küçülmenin 2014’ten önce olması beklenmiyor - Merkez Bankası’nın faiz arttırımına gideceğini düşünmüyoruz. Anketinde diğer deyatlarında, GSYH büyüme beklentisi bu yıl sonu için %3.6’da, önümüzdeki yıl sonu için ise %4.82de korundu. Ayrıca, 2012 sonu için cari açık beklentisi önceki ankete göre 800 milyon dolar artarak 63.9 milyar dolar seviyesine geldi. Son olarak, son dönemde Türk lirasında görülen zayıflamaya paralel olarak yıl sonu USD/TL beklentisi 1.7938’den 1.8036’ya revize edildi. Merkezi yönetim borç stoku Şubat’ta 518.5 milyar TL’ye yükseldi. Ocak ayındaki 3.5 milyar TL’lik düşüşünü geri alan merkezi yönetim borç stoku, geçtiğimiz ay 518.5 milyar TL’ye tırmandı. Böylece yıllık bazda %2.7 daralan borç stokunun detaylarına baktığımızda iç borç stokunun yaklaşık 5 milyar TL arttığını, dış borç stokunun ise 1.1 milyar TL düştüğünü görüyoruz. Yerel para birimi cinsinden borç stoku toplam borcun %72.7’sine denk gelirken (Ocak: %72.3), Mart ayında TL’de kaydedilen değer kaybını dikkate alarak bu oranda hafif de olsa gerileme görebileceğimizi düşünüyoruz. Önümüzdeki haftaya bakış Bu haftanın en önemli gündem maddesi Salı günü yapılacak olan Para Politkası Kurulu (PPK) toplantısı. Hatırlanacağı gibi, 16 Mart’ta yaptığı konuşmada Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı, gecelik borç verme faizinde indirime girderek faiz koridorunu daraltma sinyali vermişti. Bu doğrultuda, faiz koridorunun tavanında ilave 100 baz puanlık indirimin yarın yapılacak PPK toplantısının gündeminde olacağını düşünmüştük. Ancak, döviz piyasasında olumsuz algılanan bu durum sonucunda TL diğer gelişmekte olan ülke ğara birimlerinin çoğuna kıyasla olumsuz performans gösterirken MB Başkanı Başçı’nın Çarşamba günü yaptığı yeni açıklamalarla yön tersine döndü. Başçı’nın görece “şahin” açıklamalarını takiben MB, %5.75 seviyesindeki politika faizinden piyasaya verdiği fonlamayı azalttı. Bu gelişmelerin ardından, gecelik borç vermek faizinde indirim beklemiyoruz. Yarın yapılacak PPK toplantısında faizlerde bir değişiklik beklemiyoruz, ancak zorunlu karşılık oranlarında TL yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların döviz veya altın olarak tutulması imkanının artıtlması şeklinde “ince ayar” yapılabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, uzun vadeyi teşvik edecek diğer zorunlu karşılık oranı düzenlemeleri de PPK’nın gündeminde yer alabilir. haftalık bülten Şubat ayı dış ticaret dengesi verileri Cuma günü açıklanıyor. Aylık dış ticaret açığının geçen senenin aynı ayına göre %9 gerileyerek 6.8 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Böylece, Ocak’ta 105.5 milyar dolar olan 12-aylık birikimli dış ticaret açığı 104.9 milyar dolara gerileyecek. Ekim ayında 106.7 milyar dolar ile zirve yapan 12-aylık birikimli dış ticarte açığı tahminimizin gerçekleşmesi durumunda son dört aydır düşüş kaydediyor olacak. Önümüzdeki aylarda, birikimli dış ticaret açığındaki daralmanın yavaşlatarak devam edeceğini düşünüyoruz. Bu hafta açıklanacak diğer veriler arasında, bugün yayımlanacak olan Mart reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı bulunuyor. Ayrıca, Hazine Cuma günü Nisan – Haziran dönemi iç borçlanma stratejisini yayımlayacak. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.