CARİ AÇIK AĞUSTOS AYINDA 2,77 MİLYAR DOLAR OLDU TCMB verilerine göre Ağustos ayında cari işlemler dengesi 2,77 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı ayında 2,4 milyar dolar açık verilmişti. Piyasa ortalama beklentisi ve bizim beklentimiz 3,2 milyar dolar açık verilmesi yönündeydi. Böylece, 2013 yılını 65,0 milyar dolar düzeyinde tamamlayan ve yıl boyu gerileyerek Temmuz sonunda 48,5 milyar dolara kadar düşen 12 aylık birikimli cari açık, bu yıl ilk kez yükselerek Ağustos ayı sonunda 48,9 milyar dolara çıkmış oldu. Ancak, bu durumun yeniden dengelenme hareketinin sona erdiğine işaret ettiğini ve artış eğiliminin devam edeceğini söylemek için de henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Ağustos sonuçları sonrasında, milli gelire oranla da cari açık önceki aya göre yatay seyrederek %6.1 düzeyinde kaldı. Öte yandan, enerji dışı cari denge GSYH’ya oranla %0.2 fazla verirken, altın hariç cari açık %5.7’ye yükseldi, enerji ve altın dışı cari fazla da %0.6 düzeyinde yatay kaldı. Cari açıkta Ağustos’ta gözlenen bozulmada, dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre yükselmesi etkili olurken, hizmetler dengesinin geçen yıla göre daha iyi düzeylerde gerçekleşmesi bozulmayı sınırladı, yatırım giderlerindeki artış ise yine sınırlı kaldı. Dış ticaret açığı, ihracatın artış eğiliminin hız kesmesi ve işgünü fazlalığı nedeniyle ithalatın sert artış göstermesi sonrasında Ağustos’ta yıllık bazda %13.5 genişlemişti. Buna karşılık, hizmetler dengesi içinde turizm gelirlerinin geçen yıla göre %11.7 artış gösterdiği izlendi, bavul ticareti ve taşımacılık gelirlerinin de yıllık bazda yükseldiği izlenirken, yatırım geliri dengesinin ise geçen yıla göre hafif daha yüksek açık verdiği gözlendi. Finansman tarafında; portföy kanalında hisse ve tahvil piyasalarında gözlenen çıkışlara rağmen, resmi rezervlerde 1,9 milyar dolarlık artış gözlendi. Portföy kanalında, Nisan ayında başlayan giriş eğilimi kesintiye uğrarken, banka ve şirketler tahvil ihraçları bile bu yıl ilk kez çıkışa işaret etti. Alt kırılım olarak; Hisse senetlerinden 189mn dolar çıkış, DIBS’dan ise 1.6 milyar dolar çıkış gözlendi. Doğrudan yatırımlar ise uzun bir süreden sonra sürpriz bir çıkışa (991mn dolar) sahne oldu. TCMB, Ağustos ayında gerçekleşen 1,66 milyar dolar tutarındaki net yurtdışı yatırımının önemli bir kısmının “Madencilik ve Taşocakçılığı / Ham Petrol ve Doğalgaz Çıkarımı” sektörü kaynaklı olduğunu belirtti. Yani azalış yabancıların yurtiçi yatırımlarını azaltmasından değil yurtiçi yerleşiklerin yurtdışı yatırımlarını artırmasından kaynaklandı. Bankaların kısa ve uzun vadeli kredi yenilemelerinde bir sorun gözlenmezken, diğer sektörlerde görünüm de olumluydu. Finansmana önceki aylarda yüklü katkılarda bulunan net hata-noksan kalemi yine 0.8 milyar dolar girişe işaret etti. Bu kanaldan önceki bir yılda toplam net giriş 15,5 mlr dolar olmuştu. Bütün bu gelişmeler sonucunda cari açık fazlasıyla finanse edildiğinden TCMB döviz rezervlerinde 1,9 milyar dolar artış gözlendi. Buna karşılık, bu eğilimin Eylül ayında terse döndüğünü, TCMB döviz rezervlerinin Ağustos sonuna göre 2.2 milyar dolar civarı azalış göstermesinden dolayı, bilmekteyiz. Yakın dönem cari açık seyri açısından altın ithalatının, Eylül ayında, önceki aya göre ve geçen yıla göre sert artış göstermesi olumsuz bir sinyal oldu. Altın ithalatının İAB açıklamasına (12.6 ton altın ithal edilmiş) dayanarak Eylül ayında 1,25 milyar dolar civarı gerçekleşeceğini öngörürken (geçen Eylül 333 milyon dolar) bu nedenle dış ticaret dengesini olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz. Ancak, yılın son üç ayında altın ithalatı kaynaklı baz etkisi sınırlı da olsa lehte olacak gibi görünmektedir. 2012 yılında Ocak-Aralık döneminde altın dış ticareti dengesi 5,7 milyar dolara yakın fazla verirken, 2013 yılında 11,8 milyar dolar açık verilmişti. Bu yıl altın dış ticaret dengesinin 2013 kadar açık vermeyeceğini, bu nedenle de yıllık cari açıkta iyileşme getireceğini düşünüyorduk. Ancak ilk sekiz aydaki gerçekleşme beklediğimizden iyi bir tabloya (0.4 mlr dolar net açık) işaret etmektedir. Dolayısı ile, önceki iki yılda olduğu gibi ana eğilim açısından ihracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışlayarak izlemek daha sağlıklı olmaya devam edecektir. İhracatın (altın hariç) Eylül ayında fazla işgünü ve Irak ihracatındaki daralmanın azalması ile hafif toparlanması ise olumlu bir sinyal olarak kaydedilmiştir. Eylül ayında TİM verilerine göre, altın hariç ihracat, Irak’a ihracat düşüşün %14’e toparlanması, AB’ye ihracatın %8 artış göstermesi ve çalışma günü fazlalığı etkisiyle yıllık bazda %6.5 artış göstermiştir. Geçen yılın tamamında altın hariç ihracat yıllık bazda %6 artış kaydederken bu yıl ilk yarıda büyüme %7’ye hızlanmıştı. Temmuz-Ağustos döneminde artış hızı ise %2 civarına yavaşlamış durumdaydı. Buna karşılık, çalışma günü fazlalığı ve yurtiçi oto satışlarındaki daralmanın azalıyor olması gibi faktörlerle, altın hariç ithalatın yıllık bazda artış eğilimini koruması da söz konusu olabilir. Öte yandan, petrol fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre ciddi bir düşüş eğiliminde olması ise cari dengeye zaman içinde olumlu yansıma getirebilecektir. Yılsonu cari açık beklentimiz olan 48 milyar dolar (GSYH’ya oranla %5.9) üzerindeki riskler dengeli görünmektedir. Önceki dönemde finansal koşullarda gözlenen sıkılaşma (daha sıkı para politikası duruşu, BDDK önlemleri ve daha yüksek kredi faizleri) ve Türk Lirası’nda gözlenen belirgin değer kaybı nedeniyle cari açığı azaltıcı yönde etki yapan faktörlerin etkisinin kademeli olarak azalacağını öngörürken, buna karşılık petrol fiyatlarının da 2013 yılı ortalamasının (108.8 dolar) yaklaşık 20 dolar altındaki mevcut düzeyini koruması durumunda cari açıktaki iyileşmeye zaman içinde çok olumlu etkide bulunacağını düşünmekteyiz. Bilindiği gibi, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüş cari açığı yaklaşık 4,5 milyar dolar azaltıcı yönde etkilemektedir. İhracatımızdaki payı %8 civarında olan Irak’a sevkiyatın belirgin azalması ve bunun devam etme riski ile AB’den gelmekte olan yavaşlama sinyalleri ise yukarı yönlü riskler arasında takip edilmektedir. OVP’de cari işlemler dengesi tahmini 46 milyar dolar (GSYH’ya oranla %5.7) açığa revize edilmiş, takip eden yıllar için de oldukça yatay bir seyir öngörülmüştü. Bu rapor Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından hazırlanmıştır. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Raporda yer alan içerik, müşterilerin verilen stratejilerden kârlı çıkacağının ya da zararlarının limitli olacağının, Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından verilmiş sözü veya garantisi olarak kabul edilemez. Burada yapılan analizlere dayanarak ve özellikle kaldıraç sistemi kullanan piyasalara yapılan yatırımlar zararla da sonuçlanabilir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı kurumumuz ve kurumumuz çalışanları hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu raporda yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu bilgilerin tam veya doğru olmamasından, kullanılan kaynaklardaki hata ve eksik bilgilerden dolayı doğabilecek zararlar konusunda kurumumuz ve kurumumuz çalışanları herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Raporda yer alan bilgiler Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz veya üçüncü kişilere gösterilemez.