9 4. ZEYTİN’İN SAĞLIK DEĞERİ AK Lİ K İZ Bİ R EN Yeryüzünde 2,000 (iki bin) yaşın üzerinde zeytin ağaçları bulunması, bilimsel çalışmalarda uzun ömürlülüğe işaret olarak kabul edilmektedir. Zeytin ve zeytinyağının eski mısır uygarlığında yaygın bir kullanımı söz konusudur. Zeytin bitkisi, İncir, Hurma, Üzüm ve Nar ile birlikte tüm semavî dinlerde adı geçen 5 (beş) meyve’den birisidir. İncil ve Tevrat’ta “zeytin”den bahsedilmekte ve ayrıca, zeytin kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 6 (altı) defa geçmekte ve “kutsal ağaç” olarak zikredilmektedir. Zeytin yapraklarının ihtiva etmiş olduğu Oleuropein maddesi, ağaçları hastalık ve zararlılardan koruyan madde olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Ayrıca zeytin yapraklarından izole edilen Kalsiyum Elenolate, genel zararlı olan virüs, bakteri ve mantarları yok etme özelliğine sahiptir. Zeytin ve zeytinyağının besin değeri ve önemi Dünya’da ancak son yıllarda anlaşılabilmiştir. Margarin yağlarının 1950’li yıllarda gelişmesi, büyük şirketlerin reklâmları sayesinde, zeytin ve zeytinyağının yararı 40 (kırk) yıl süreyle gölgelenmiştir. Modern tıp, zeytinyağının, içerdiği E vitamini sayesinde, insan hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunarak yaşlanmayı geciktirdiği, beyin fonksiyonları üzerindeki yıpratıcı etkisini azalttığı, cildi güzelleştirdiği ve haricen kullanıldığında saçlara parlak bir görünüm kazandırdığı, kanıtlanmıştır. Dünya sağlık teşkilatı (WHO) kalp krizi ve kalp hastalıkları riskinin en alt düzeyde bulunan bölgenin, “Girit” adası olduğunu rapor etmiştir. Zeytinyağı “diabet”li hastalarda kandaki şeker oranı’nı % 12 oranında azaltmaktadır. Yüksek tansiyonu tolere ettiği bilinmektedir. Zeytinyağı, kan hücrelerinin kümeleşmesinde rol oynayan faktörlere karşı etki göstererek kan damarlarında pıhtılaşma “risk”ini azaltmaktadır. Mide asitliğini azaltarak Gastrit ve Gastroduodenal ülserlere karşı koruyucu özellikleri bulunduğu belirlenmiştir. Zeytinyağında yaklaşık % 80 oranında bulunan “Oleik asit” anne sütündeki en önemli yağ asiti olup, bebeğin sinir dokularının gelişimini sağlamaktadır. Çocuklarda kemik ve diş gelişimini arttırdığı, yaşlılarda ise kemik erimesi (osteoporoz)’u azalttığı yapılan çalışmalardan anlaşılmıştır. Kanser tümörlerinin oluşumunu engellediği ve Radyoaktivite’ye karşı vücudu koruduğu tespit edilmiştir. Zeytinyağının kandaki zararlı kolesterolü (LDL) azaltan faydalı kolesterolü (HDL) ise yükselten, düzenleyici ve kuvvetlendirici yapısı vardır. Zeytinyağı, karaciğer ve kalbin dostudur. Sindirim sistemini çok iyi düzenleyen ve kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmalarını sağlayan bir besin kaynağıdır. Zeytinyağı, mükemmel kimyasal yapısı ve önemli ölçüde antioksidan içermesi ve yüksek sıcaklıklara daha dayanıklı olması sebebiyle, kızartmalarda rahatlıkla kullanılabilecek en sağlıklı yağdır. Kişi başına en fazla zeytinyağı tüketen ülkelerin başında 25 Kg. ile Yunanistan gelmekte, bunu 11.5 Kg. ile İtalya, 10.4 Kg. ile İspanya ve 8 Kg. ile Suriye izlemektedir. Zeytinyağı tüketiminde kişi başına 1.5 Kg ile en alt sırada yer alan ülkemizde zeytinyağı yeme alışkanlığı yok denecek kadar az olup sağlıksız beslenilmektedir. D