JK Rowling-Harry Potter ve Felsefe Taşı - Bilkent University

advertisement
10.10.2014
J.K. Rowling-Harry Potter ve Felsefe Taşı/ Çocukluğumun Güzel
Dünyası
Yedi yaşıma kadar yaşadığım günleri yarım yamalak hatırlıyorum. Önce evde uyur
uyanık anılar birikintisi, sonra kreş, anaokulu derken okula yeni başlamıştım. Kendimizi
tanıttığımız ilk günlerde biraz utangaç biraz da mutsuz gibiydim. Birbirimize yeni yeni
alıştığımız sınıf arkadaşlarımla beraber yaptığımız ilk büyük aktivite o sene gösterime giren
Harry Potter ve Felsefe Taşı filmine gitmek olmuştu(tabi ailelerimizle). Filmden çıktığım
zaman hissettiğim büyüleyici gücü bugün bu yazıyı yazacak kadar hissediyorum hala. O
zamanlar okuma-yazmayı tam olarak beceremediğim için kitabı; filmi izledikten yaklaşık 1
sene sonra ancak okuyabilmiştim ve benden yaşça büyük olup kitabı okuyan tüm insanlar
(arkadaşlarım, kuzenlerim hatta teyzem bile), kitabı şiddetle tavsiye ediyorlardı. Görsel
efektlerin verdiği tatla, okurken aldığım tat birbirinden çok farklıydı ama kesinlikle daha
yavaş ilerlemiş olsam da tadına vara vara okuduğum kitabını, filmine tercih ederim.
Tüm seriye adını veren Harry Potter; yazarımızın çıkarttığı ana kahraman; sıradan
yaşamıyla kaderinin mutsuzluk olduğunu düşünen bir çocuktur. Eminim ki o güne kadar
mutsuz olduğunu düşünen tüm çocuklar, bu kitaptan sonra(çocukluğun verdiği masumiyetle)
ailelerinden özür dilemişlerdir. Kendisinin birileri tarafından izlendiğinden veya her
hareketinin birileri tarafından takip edildiğinden haberdar değildir, tabi sonraki birkaç
haftalık süreçte başına gelecek olanlardan da... Esasen okuduğumuz kitaplarda veya
izlediğimiz filmlerde kahramanlarla kendi aramızda bir bağ kurarız ki; onlardan daha çok şey
alabilelim, ruh halini daha iyi anlayabilelim diye. Fakat o yaşlarda kendimi haddinden fazla
Harry Potter gibi hissetmemin önemli sebeplerinden biri de fiziksel olarak (yuvarlak
gözlükler, saçlar) da oldukça benzememdi. Sınıf arkadaşlarımın, sırf bu yüzden birkaç defa
bana olan aşırı ilgisini bile hatırlıyorum. Hayat gerçekten çok keyifliydi o sıralarda, çünkü
yaşımdan dolayı kimse bozuntuya vermiyor; zaten okumayı öğrenmekten başka derdi
olmayan ben de bunun tadını çıkarıyordum. Kitabın içerisinde fazlasıyla bahsedilen HarryRon-Hermione arkadaşlığı da bence J.K. Rowling'in vermek istediği en önemli mesajlardan
biriydi. Serinin bütün kitaplarında devam eden bu arkadaşlığın kıvılcımlarından ilk kitapta
bahsedilmişti ve bu da beni böyle arkadaşlıklar kurmaya teşvik etmişti. Çünkü onlar en zor
zamanlarında bile birbirlerinden ayrılmayan, en kötü günlerini birlikte atlatan üç çocuktu.
Etrafımdaki insanlara olan güvenimi arttırmıştı kitap.
Elbette hissettiklerim yalnızca mutluluk değildi, Harry’nin tüm kaderini şekillendiren
serinin en karanlık karakteri Voldemort; okurken bile tüylerimi ürpertmişti. Doğrusunu
söylemek gerekirse betimlemelerden çok filmde gördüğüm yüz aklımda daha kalıcı yer
etmişti ancak, filmde fark edemediğim bazı detaylar beni farklı şekillerde düşünmeye
başlatmıştı. Bu karakterle beraber hayatımda o güne kadar çok da düşünmediğim karanlık ve
kötü yanlarımızla ilgili çocukça düşünceler gelişmişti ancak şimdilerde bu ayrımı daha iyi
yapıyorum ve aslında kitaptakine (fiziksel olarak olmasa da) benzer durumlarla çokça
karşılaştığımı gözlemliyorum. Tıpkı iyilik gibi insanların içinde doğuştan var olduğunda
inandığım kötü taraf; her zaman olmasa da her kitabın sonunda olduğu gibi kendisini arada
sırada gösteriyor. En çok güvendiğiniz, aklınızdan onun hakkında en ufak kötü fikir
geçirmediğiniz kişilerin bile başka çıkarlar uğrunda sizinle karşı karşıya gelebileceğini de
gösteriyordu bu kitap.
Tahmin edileceği gibi serinin tüm kitaplarını okudum, bazılarını tekrar tekrar. Her
seferinde farklı tarafları gördüm, anlamadığımı fark ettiğim bazı bölümleri anladım. Çocukken
okuduğum en özel ve önemli eserlerin belki de başında geliyor bu kitap. İçeriğiyle beni
soluksuz okumaya teşvik eden, içerdiği mesajlarıyla büyük-küçük her yaştan insanı etkileyen,
aslında bilim-kurgu gibi görünse de normal insanları konu alan bir yapıttı ve kesinlikle
herkesin okuması gerektiğine gönülden inanıyorum.
Kaynakça
Rowling, J.K. Harry Potter ve Felsefe Taşı. Londra, 1997. Çeviren: Ülkü Tamer, İstanbul: Yapı Kredi
Yayınları. 2001
Emre Sarıgedik
Download