TBMM B: 112 29 . 5 . 2012 O: 1 TUFAN KÖSE (Devamla) – Eğer illa birisi benzeyecekse, sizler, bu adaletsiz düzene ve zalimlere binlerce yıldır köle olmayan bize benzeyeceksiniz. Tüm yoksul halkımı saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Sayın Köse, teşekkür ediyorum. Gündem dışı üçüncü söz, İstanbul’un fethi yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak’a aittir. Buyurun Sayın Torlak. (MHP sıralarından alkışlar) 3.- İstanbul Milletvekili D. Ali Torlak’ın, İstanbul’un fethinin 559’uncu yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul’un fethinin 559’uncu yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, tarih boyunca bir cazibe merkezi olan İstanbul, Fatih Sultan Mehmed’in dehası, eşsiz stratejisi ve akılcı hamlesiyle bundan beş yüz elli dokuz yıl önce fethedilerek vatan toprağı yapılmıştır. Bu fetihle yalnızca askerî bir zafer kazanılmamıştır, aynı zamanda, dünyada var olan dengeler değişmiş, önemli siyasal, sosyal ve ekonomik sonuçlar da getirmiştir. İstanbul’un fethi çağ açıp çağ kapatmakla kalmamış, 1071 yılında Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’ya yerleşen Türklerin Anadolu’da kalmasını garantiye almıştır, Türk milletinin Anadolu’da sağlam temeller üzerine oturmasını sağlamıştır. İstanbul’un fethi, Türklerin sadece Avrupa kıtasına geçişini sağlamakla kalmamış, Viyana kapılarına dayanmasını, üç kıtada at koşturmasını sağlamıştır. Bu vesileyle tarihler yeniden yazılmaya başlanmış, coğrafyalar yer değiştirmiştir. Fetihle birlikte, altı yüz yıl Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan İstanbul, Cumhuriyet Türkiyesi’nin vitrini, dünyaya açılan penceresi olmuştur. Dünyayı kıskandıran stratejik konumu ve görkemli mazisiyle, Doğu-Batı arasında köprü görevini de layıkıyla devam ettirmektedir. Geçmiş tarihlerde olduğu gibi bugün de bir cazibe merkezi olan İstanbul, ülkemizin toplumsal, kültürel, sanatsal ve ekonomik hayatına yön veren bir dünya kentidir. Bu devamlılığın temelinde ise Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra, şehrin tarihî ve kültürel dokusunun korunmasını, İstanbul'da farklı inanç ve kültürden olan insanların bir arada huzur içinde yaşamasını sağlaması ve İstanbul’u bir hoşgörü merkezi yapması yatmaktadır. Değerli milletvekilleri, İstanbul’un fethinin dünya tarihi bakımından, bin yıllık Bizans İmparatorluğu’nun tarihe karışması, Orta Çağ’ın kapanıp Yeni Çağ’ın başlaması gibi büyük bir önemi bulunmaktadır. Türk tarihi bakımından ise Osmanlı Devleti’nin yükselme dönemine girmesi, başkentin İstanbul’a taşınması, Osmanlı Devleti’nde toprak bütünlüğünün sağlanması, Karadeniz-Akdeniz deniz ticaret yolunun denetiminin Türklere geçmesi gibi önemli sonuçlar sağlamıştır. İslam tarihi bakımından ise, Türklere İslam dünyasında haklı bir şöhret ve itibar sağlamıştır. İstanbul’un İslam dünyasında Mekke ve Medine’den sonraki merkezi hâline gelmesi bizler için bir övünç kaynağı olmuştur. Ancak ne var ki bir zamanlar İslam dünyasının kalbi olan İstanbul’un fethinden yedi yüz otuz altı yıl önce, sahabe neslinden olan Mesleme Bin Abdülmelik tarafından yapılan, İstanbul’un ilk camisi ve fetihten sonra İstanbul'da ilk ezan sesinin yükseldiği Arap Camisi iki yıldır restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalıdır. İmamı dahi bulunmayan caminin -ibadete açılacak mıdır yoksa söylentilere göre müzeye mi dönüştürülecektir- hâlâ ne olacağı bilinmemektedir. - 39 - DİLEK 10-13