lll. Havza Genelgesi - KPSS EĞİTİM MERKEZİ

advertisement
A. KURTULUġ SAVAġI HAZIRLIK DÖNEMĠ
I. Kuvay-i Milliye Hareketi’nin BaĢlaması ve Batı Cephesinin
OluĢması
Kuvva-i Milliye (Milis Kuvvetler)
 İşgaller karşısında İstanbul hükümeti önlem
almayınca halk bulunduğu bölgeyi korumak için
teşkilatlanmaya başladı. Halkın içinden çıkan bu
direniş ruhuna Kuvva-i Milliye denilmiştir.
 Yıldırım Orduları Grubu Komutanı Mustafa Kemal,
Adana‟nın ileri gelenlerini ve gençlerini, düşman
işgaline karşı mücadeleye çağırmış aralarında bir
teşkilat kurarak hazırlanmalarını teşvik ederek Türk
milletini içine düştüğü bu durumdan kurtarmak
yolundaki kararlılığını ilk olarak belirtmiştir.
 İşgallere karşı ilk direniş Güney cephesinde Hatay
Dörtyol ilçesinde, Fransızlara karşı başlamıştır.
Daha sonra Maraş, Antep, Urfa, Adana ve Hatay‟da
devam etmiştir.
 İşgallere karşı ikinci direniş hareketi ise Ege
Bölgesi‟nde Yunanlılara karşı olmuştur.
 İzmir‟i işgal eden Yunanlılar daha sonra Manisa ve
Aydın yörelerini de işgal etmeye başladı. Ayvalık
yöresine giren Yunanlılar, burada Ali (Çetinkaya)
Bey‟in emrindeki Kuvva-i Milliye birliklerinin direnişi ile
karşılaştılar.
 Ayvalık sahillerinden başlayarak Soma, Akhisar ve
Nazilli kasabalarının batısından geçen hat üzerinde
(Milne Hattı) milli bir cephe oluştu. Bu cepheye Batı
cephesi adı verildi.
Kuvva-i Milliye’nin Özellikleri;
 Belli bir otoriteye bağlı olmayan, askeri tekniğini
bilmeyen, halkın içinden doğmuş efelerden
oluşmuştur.
 Bölgesel direniş hareketidir, çete savaşı yapmıştır.
Ahmet İzzet Paşa hükümeti tarafından İstanbul‟a
çağrıldı.
 İstanbul‟a 13 Kasım 1918‟de gelen Mustafa Kemal
İşgalcileri görünce rahatsız olmuş ve “Geldikleri gibi
giderler.” demiştir.
 İşgalden uzak Anadolu‟ya geçmek isteyen Mustafa
Kemal bunun yollarını ararken Pontusçu Rumlarla,
Türkler arasında yoğun çatışmalar yaşanmaya
başlamıştır. Bu arada İngiltere, Pontusçu Rumlara
karşı direnişe geçen Karadenizlilerin biran önce bu
faaliyetleri durdurmalarını aksi takdirde Doğu
Karadeniz‟i işgal edeceklerini bir nota ile Osmanlı
Devleti‟ne duyurmuşlardır.
 Karadeniz‟de
çıkan
Türk
ayaklanmalarını
bastırmak, bunlarla ilgili rapor hazırlamak ve
Mondros Ateşkes Antlaşması‟nın hükümlerini
uygulatmak için Mustafa Kemal‟i 9. Ordu
Müfettişliği‟ne atadılar.
 9. Ordu Müfettişi (daha sonra 3. Ordu Müfettişliği
oldu) olarak olağanüstü yetkilerle idari ve askeri
makamlara emir verme yetkisi olan Mustafa Kemal,
19 Mayıs 1919‟da Samsun‟a çıktı. Böylece Milli
Mücadele hareketi başlamış oldu.
 Mustafa Kemal Samsun’a çıktığında vatanı
kurtarmak isteyenler üçe ayrılmıştır.
 İngiliz mandasını isteyenler
 ABD mandasını isteyenler
 Bölgesel direniş hareketi devam etsin diyenler
 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal görev ve
yetkilerine dayanarak 22 Mayıs 1919‟da Osmanlı
yönetimine bir rapor gönderir. (Samsun Raporu)
Samsun Raporu
 Samsun‟daki
Rumlar
siyasi
emellerinden
vazgeçerlerse bölgedeki kargaşalık sona erer.
 Düşmanı oyalamıştır.
 Düzenli ordunun çekirdeğini oluşturmuştur.
 Türklerin
yabancı
tahammülü yoktur.
 TBMM‟ye karşı çıkan ayaklanmaları bastırmıştır.
 Yapılan kongrelerle desteklenmiştir.
 Kuvva-i Milliyeci Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet
Efe düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkarak
TBMM karşı ayaklanmışlardır.
 Ulusal bilincin uyandırılmasını sağlamışlardır.
ll. Mustafa Kemal’in Samsun’a ÇıkıĢı (19 Mayıs 1919)
 Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan Mustafa
Kemal, Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes
Antlaşması ile l. Dünya Savaşı‟ndan çekilince,
kontrolüne
 İzmir‟in işgali haksızdır işgal bitirilmelidir.
 İstanbul - Ankara yolunu açık tutarak İstanbul‟da
Anadolu‟ya insan, silah ve cephane naklini
kolaylaştırmışlardır.
 İhtiyaçlarını halktan karşılamışlardır, bazı Kuvva-i
Milliye grupları halkın elindeki bütün zenginlikleri
almaya kalkışmışlardır.
egemenliğine
 Millet, milli hâkimiyet esasını ve Türk milliyetçiliğini
kabul etmiştir. Bunu mutlaka gerçekleştirmeye
çalışacaktır.
lll. Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919)

M.
Kemal
Anadolu‟da
başlatmak
amacıyla
Anadolu‟nun
iç
kurtuluş
mücadelesini
Samsun‟dan
bölgelerine
geçmiş
ayrılarak
ve
Havza‟ya
gelmiştir. M. Kemal, Havza‟ya geldikten sonra burada
Kurtuluş
savaşının
Genelgesini
ilk
genelgesi
yayınlamıştır.
Bu
olan
Havza
genelgenin
yayınlanmasındaki temel sebep; İşgal hareketlerini,
işgallerde Türk halkına yapılan baskı ve katliamları,
İstanbul Hükümetinin işgallere karşı sessiz kalmasını
2.
halka anlatmak, Türk milletinin milli duyguların ortaya
İstanbul
Hükümeti
üzerine
aldığı
sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu
durum milletimizi yok gibi göstermektedir.
çıkarmak ve Türkleri işgal hareketlerine karşı harekete
geçirmektir.
M. Kemal bu genelgeyi hazırladıktan sonra ordu
komutanlarına telgrafla bildirmiş, onlarında onayını
UYARI: Bu iki madde ile Kurtuluş savaşının
aldıktan sonra tüm yurtta yayınlamıştır.
gerekçesi ortaya konulmuştur.
Havza Genelgesi’nin Kararları;
3-Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve
 İzmir‟‟in işgali ve diğer işgaller yurt genelinde
heyecanlı mitinglerle protesto edilmelidir.
 İstanbul hükümetine ve büyük devletlerin
temsilcilerine İzmir‟in işgalini kınayan telgraflar
çekilmelidir.
 Mitingler esnasında Hıristiyan
verilmemesine dikkat edilmedir.
ahaliye
zarar
kararı kurtaracaktır.
UYARI: Bu madde ile kurtuluş savaşının yöntemi,
metodu
açıklanmış
ve
ilk
defa
millet
egemenliğinden burada bahsedilmiştir. Ayrıca bu
madde Kurtuluş savaşının bir tek düşman işgalin
 Askeri birliklerin ve milli kuvvetlerin terhisi derhal
durdurulmalıdır.
 Havza Genelgesi Kurtuluş Savaşı‟nda
ilk milli bilinci uyandırma çağrısıdır.
kaşı değil aynı zamanda saltanat rejimine yönelik
olduğunun bir göstergesidir. Bu madde Amasya
genelgesine
bir
ihtilal
beyannamesi
özelliği
katmıştır.
Anadolu‟nun her köşesinde işgalcileri
NOT
protesto eden mitingler düzenlendi.
4-Millet adına karar almak ve bu kararları
 30 Mayıs 1919‟da Mustafa Kemal‟in
uygulamak için her türlü etki ve denetimden uzak
mili bir kurulun varlığı şarttır.
de katıldığı Havza Mitingi yapıldı. 8
Haziran 1919‟da Harbiye Nezareti
tarafından Mustafa Kemal, İstanbul‟a
UYARI: Bu maddede bahsettiği kurul, Temsil
çağrıldı.
Kuruludur. Amasya Genelgesinde karara bağlanan
 Havza Genelgesi ile Mustafa Kemal
Temsil Kurulu, ilk defa Erzurum Kongresinde
ve İstanbul hükümeti arasındaki görüş
oluşturulmuş, Sivas Kongresinde ise yetki ve
ayrılığı artık açığa çıkmıştır.
sorumluluğu
tüm
vatanı
kapsar
nitelikte
genişletilmiştir.
lV. Amasya Genelgesi (Tamimi) (22 Haziran 1919)
 Mustafa Kemal İstanbul hükümetinin geri dön
çağrısına uymadı. Havza‟da güvenlikte olmadığını
düşünerek 12 Haziran 1919‟da Havzalılarla son bir
görüşme yaparak Amasya‟ya gitti.
5-Anadolu‟nun her yönden güvenli yeri olan
 14 Haziran 1919‟da Mustafa Kemal‟in isteği üzerine
Amasya‟da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
kazanmış üç delege seçilerek en kısa zamanda
 Görüşmeler 19 Haziran 1919‟da Ali Fuat Cebesoy,
Rauf (Orbay), Rafet (Bele) ve Samsun valisi Hamit
Bey‟in de çağrılmasıyla başladı.
 Amasya Genelgesi‟nin metnini Mustafa Kemal
hazırlamış ve Yaveri Cevad Abbas Bey tarafından
kaleme alınmıştır.
 Mustafa Kemal, Refet (Bele) Bey, Rauf (Orbay) Bey
ve Ali Fuat (Cebesoy) Bey‟in imzaladığı genelge
15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa‟nın ve
Konya‟daki Yıldırım Müfettişi Mersinli Cemal
Paşa‟nın da onayı alındıktan sonra 22 Haziran
1919 günü yayımlandı.
Bu genelgeye göre;
1.
Vatanın
bütünlüğü
tehlikededir.
Sivas‟ta milli bir kongre derhal toplanacaktır.
6-Anadolu‟nun her şehrinden halkın güvenini
yola çıkmalıdır.
UYARI:
Sivas
Amasya Genelgesinin bu maddesinde
Kongresine
katılacak
olan
delegelerin
Anadolu’nun her şehrinden ve halkın seçimine
bağlı
olarak belirlenen
vekillerin gönderilmesi
istenmiştir. Bundaki amaç Kurtuluş mücadelesini
bölgesellikten çıkarıp milli bir karakter kazanması
ve
alınan
kararların
halk
tarafından
benimsenmesini sağlamaktır.
7-Delegeler
Redd-i
İlhak,
Müdafaa-i
Hukuk
cemiyetleri ile belediyeler tarafından seçilecektir.
milletin
bağımsızlığı
NOT: Sivas Kongresine katılacak olan delegelerin
sefer padişah tarafından görevden alındığı kendisine
seçiminde
bildirilmiştir.
Redd-i
İlhak,
Müdafaa-i
Hukuk
ve
Bunun
üzerin
M.
Kemal,
Harbiye
Belediyeleri görevlendirilmesinin sebebi, bu gruplara
Nezaretine ve İstanbul Hükümetine yazdığı telgrafla 9.
dâhil olan insanların milli mücadeleye gönül vermiş
Ordu Müfettişliğinden ve askerlik mesleğinden istifa
olmaları ve bu doğrultuda çalışmış olmalarından
ettiğini bildirmiştir.
dolayıdır. Aynı zamanda Mustafa Kemal aynı duygulara
sahip olan insanların bir araya gelmesinin, kurtuluş
mücadelesinde daha etkili kararların alınabileceğine
inanmıştır.
NOT: M. Kemal Erzurum kongresinden önce askeri
görevinden istifa etmiştir. M. Kemal bu olayla birlikte
sivil bir vatandaş olarak kurtuluş mücadelesine devam
etmiştir.
8-Delegeler güvenliklerini sağlamak açısından
gizlice Sivas‟a gelmelidirler.

M. Kemal istifa ettiği sırada XV. Kolordu Komutanı
Kazım Karabekir, ordum ve ben emrindeyim paşam
diyerek, kendisini desteklediğini dile getirmiştir.
9-Doğu illeri adına 10 Temmuzda Erzurum‟da bir
kongre düzenlenecektir. Kongre bitiminde Sivas‟a
delege gönderilmelidir.
UYARI: Amasya Genelgesinde geçen Erzurum
Kongresi, Doğu illeri adına toplanan bölgesel bir
kongredir. Bu kongrenin toplanmasını sağlayanlar
ise Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetidir. M.
Kemal,
Erzurum
Kongresinin
çalışmalarını
tamamladıktan sonra Anadolu’nun bütünlüğünü
sağlamak
amacıyla
milli
kongre
olan
Sivas
V. Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919)
 17 Haziran 1919‟da Ermenilerin saldırıya
geçecekleri haberi üzerine Erzurum halkı Doğu İlleri
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti‟ni kurmuştu. Kongrenin
daha geniş bir teşkilata kavuşması için illere bir
genelge gönderilerek temsilciler istenmiştir. 10
Temmuz 1919‟da toplanması gereken kongre il
delegelerinin çeşitli nedenlerle gelememesi üzerine
23 Temmuz‟a ertelendi.
10-Bu genelge mili bir sır olarak saklanmalıdır.
 Mustafa Kemal kongreye katılması için davet
edilmiş, Kongre üyelerinden birinin istifa etmiş ve
Mustafa Kemal onun yerine geçmiştir.
11-Hiçbir surette milli kuvvetler dağıtılmayacak,
 Erzurum Lisesi salonunda başlayan kongreye
Mustafa Kemal başkan seçildi.
Kongresine, delege göndermelerini istemiştir.
komuta bırakılmayacak, komuta devredilmeyecek.
UYARI: M. Kemal Amasya genelgesini hazırladıktan
sonra
Anadolu’nun
çeşitli
bölgelerinde
görev
yapan komutanlara bir telgrafla bu genelgeyi
göndermiş, onların onaylarını da alarak tüm yurt
genelinde yayınlamıştır. M. Kemal, komutanların
onayını almak istemesinin sebebi; genelgeye milli
bir karakter kazandırmak istemesidir.
 Amasya Genelgesini yayınlayan M. Kemal, buradan
ayrılarak,
Erzurum‟da
toplanacak
olan
bölgesel
 Kongreyi Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti
topladı. Ayrıca 15. Kolordu komutanı Kazım
Karabekir‟in çalışmaları etkili olmuştur. Erzurum,
Trabzon, Sivas, Bitlis ve Van delegeleri katılmıştır.
 Kongrenin toplanma amacı Doğu Anadolu ve
Karadeniz‟deki Ermeni - Rum faaliyetlerine engel
olmaktır.
 Damat Ferit Paşa, basın - yayın organlarına verdiği
demeçte: Kongreyi bir isyan olarak ilan etti ve
Kazım Karabekir Paşa‟ya gizli bir şifre göndererek
Mustafa Kemal‟in tutuklanmasını istedi. Kazım
Karabekir bunu reddetti. (1 Ağustos 1919)
kongreye katılmak amacıyla harekete geçmiştir.
 Havza Genelgesinden sonra İstanbul Hükümeti M.
Kemal‟i İstanbul‟a geri çağırmıştı. Ancak M. Kemal bu
1- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,
emre uymamış Amasya‟ya gelmişti. Mustafa Kemal
parçalanamaz.
Erzurum‟a
harekete
geçtiğinde
görevden aldığını bildirmiştir. Ancak M. Kemal kendisini
bu göreve Padişah buyruğuyla atandığını, İstanbul
Hükümetinin
kendisini
görevden
asla
Erzincan‟dayken
İstanbul Hükümeti bir telgraf göndererek kendisini
alma
yetkisinin
olmadığını bildirmiştir.

Kongrenin Kararları;
M. Kemal 8- 9 Temmuz gecesi Erzurum‟a varmıştır.
Aynı gece İstanbul‟dan bir telgraf alan M. Kemal, bu
UYARI: Alınan bu kararla birlikte ilk defa Türk
devletinin milli sınırlarından bahsetmiştir. Aynı
zamanda bu madde son Osmanlı Mebusan Meclisi
tarafından kabul edilen Misak-ı Millide de aynen
kabul edilmiştir.
NOT:
toplanmasına
5- Hristiyan azınlığa siyasi egemenliğimizi ve sosyal
rağmen almış olduğu kararlar itibariyle ulusaldır. Alınan
Erzurum
Kongresi
bölgesel
dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu
bu kararla milli sınırlarımızı çizmiştir.
ahalinin can, mal ve ırzları her türlü tehlikeye karşı
korunacaktır.
2- Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının
korunmasında İstanbul hükümeti yetersiz kalırsa geçici
UYARI: Bu madde ile birlikte, Osmanlı Devleti’nin
bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli kongre
Tanzimat
ve
tarafından seçilecektir. Milli kongre toplanmamış ise bu
verdiği
ayrıcalıklar
işi Temsil Kurulu üstlenecektir.
Hristiyanların
UYARI: Kurtuluş mücadelesinde yapılacak olan
sadece azınlıkların haklarını bahane eden Avrupalı
çalışmalarda başarılı olmak ve etkili kararlar almak
devletlerin iç işlerimize karışması engellenmeye
amacıyla yeni bir hükümetin kurulmasına yönelik
çalışılmıştır.
Islahat
hakları
Fermanlarıyla
azınlıklara
kaldırılmıştır.
güvence
Ancak
altına
alınmış,
karar alınmıştır. Bu hükümetin Sivas kongresi
tarafından
seçilmesine
kongrenin
toplanmaması
kurulunun
hükümet
karar
verilmişse
riskine
gibi
karşı,
çalışma
de
Temsil
yapma
izni
verilmiştir.
6- Ulusal irade ve ulusal güçler padişahlık ve halifelik
makamını kurtaracaktır.
UYARI: Bu madde Ulusal egemenliğe ters düşen bir
3- Milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi hâkim kılmak
esastır.
karardır. Bu kararın alınmasının sebebi ortamın
daha böyle bir değişikliğe uygun olmamasıdır.

UYARI: Milli kuvvetleri etkili, Milli iradeyi hâkim
kılmak esastır. Maddesi ile halk egemenliğine
dayalı yeni bir devletin kurulacağı açık bir şekilde
ifade edilmiştir. Halk egemenliğine yönelik ilk karar
Amasya Genelgesinde, Milletin bağımsızlığını, yine
milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Maddesi ile
karara bağlanmıştır.
Kongre‟nin sonunda Sivas Kongresi‟ne katılmak
üzere 9 kişilik Temsil Heyeti (Heyet-i Temsiliye)
seçildi. Başkanlığına Mustafa Kemal getirildi.
 Temsil Heyeti üyeleri: Mustafa Kemal, Rauf Bey
(eski Bahriye nazırı), Raif Efendi (eski Erzurum
milletvekili) İzzet Bey (eski Trabzon milletvekili),
Servet Bey (eski Trabzon milletvekili), Şeyh Fevzi
Efendi (Nakşî Şeyhi), Bekir Sami Bey (eski Beyrut
valisi) Sadullah Efendi (Eski Bitlis milletvekili) Hacı
Mustafa Bey (Mutki aşiret başkanı)
4- Manda ve himaye kabul edilemez.
UYARI:
Manda
ve
himaye
ilk
defa
Erzurum Kongresi‟nde alınan kararlar
Erzurum
ABD Cumhurbaşkanı Wilson‟a da
kongresinde reddedilmiştir. Aynı zamanda alınan
bu
karala
İngiliz
ve
Amerikan
gönderildi.
mandaterliği
reddedilmiş, tam bağımsızlık kabul edilmiştir.
Mondros
Ateşkes
Antlaşmasından
kararların
ettiği prensipler hatırlatıldı.
UYARI
NOT:
Wilson‟a
yanında bir de muhtıra gönderildi. İlân
sonra
Mustafa Kemal “Herhangi bir devletin
teknik,
sanai,
iktisadi
yardımını
başlayan işgaller karşısına Türk halkı içinde üç kurtuluş
sevinçle
çaresi görülmüştür. Bunlar;
mandacılığın anlamı ve özü kesinlikle
a- İngiliz mandası altına girerek varlığı devam ettirmek,
değildir.”
b- ABD mandası altına girmek,
Kongresi‟nde açıklama yapmıştır.
karşılarız
ama
diyerek
bu
Erzurum
c- Bölgesel kurtuluşu sağlamaktır.
Mustafa Kemal Amasya Genelgesinde, Sivas‟ta milli bir
Erzurum Kongresi’nin Önemi
kongre toplamaya karar vermekle, bölgesel mücadeleyi
 Doğu illeri için toplanan Erzurum Kongresi‟nde
tasvip
etmediğini
dile
getirmiş
oldu.
Erzurum
Kongresinde ise manda ve himayenin reddedilmesiyle,
tam bağımsızlık şuuru gelişmeye başlamış, halk
tarafından da kısa zamanda benimsenmiştir.
bütün yurdu ilgilendiren kararlar alınmıştır.
 Bütün yurdu ilgilendiren kararlar olduğu için milli bir
program niteliğindedir.
 Sivas
Kongresi
kararları
kararlarına dayalıdır.
Erzurum
Kongresi
 Cumhuriyet rejimi ilk burada “milli iradeyi hâkim
 Balıkesir
kılmak” esasında yatar.
 Milli sınırlardan ilk kez burada bahsedilmiştir. Bu
Kongreleri
Ulusal
egemenlik
Alaşehir
Kongreleri
anlayışı içermez.
 Doğu illerindeki yararlı cemiyetler Doğu Anadolu
Hukuk
Alaşehir
bildirmişlerdir.
karar Misak-ı Milli’de yer almıştır.
Müdafaa-i
ve
bölgeseldir ve padişaha bağlılıklarını
Cemiyeti‟nin
UYARI
 Balıkesir
bünyesinde
ve
Yunanlılara
toplanmıştır.
karşı
Batı
cephesinin
oluşmasında rol oynamıştır.
 TBMM‟nin açılmasına kadar görev yapacak küçük
 Nazilli, Edirne, Pozantı bölgelerinde
hükümet Temsil Heyeti burada oluşturulmuştur.
de bölgesel kongreler toplanmıştır.
 Manda ve himaye ilk kez reddedilmiştir.
Erzurum Kongresi’nin Sonuçları
Vll. Sivas Kongresi (4 - 11 Eylül 1919)
 Erzurum Kongresi kararları bütün yurtta sevinç
yaratmış
ve
bağımsız
yaşama
azmini
kuvvetlendirmiştir.
Mustafa
 Erzurum Kongresi İstanbul hükümeti ve İtilaf
Devletleri tarafından hoş karşılanmadı. Damat Ferit
Paşa, kongrenin başlamasına bir gün kala bunun
anayasaya aykırı olduğunu basın yolu ile
duyururken işgalcilere mütarekenin tam olarak
uygulanacağını ifade etmiştir.
Amasya‟ya gelmiş ve burada Kurtuluş savaşı için çok
Kemal‟in
Anadolu‟ya
geçme
sebebi,
Anadolu‟da kurtuluş mücadelesini başlatmaktı. M.
Kemal Anadolu‟ya geçtikten kısa bir süre sonra
önemli olan Amasya genelgesini yayınlamıştır. Amasya
Genelgesi bilindiği üzere Kurtuluş Mücadelesinin planı
yöntemi ve gerekçesini oluşturmuştur. Bu genelgede
milletin bütününü Kurtuluş Savaşına dahil etmek için
Sivas‟ta milli bir kongre toplanmasına karar alınmıştır.
Erzurum Kongresi toplanıp kararlarını aldıktan sonra,
milli bir kongre olan Sivas kongresine Doğu illerini
UYARI
 Yabancı gazetelere basın toplantısı
temsil etmesi açısından 9 kişilik bir Temsil Heyeti
yapan Damat Ferit Paşa, Anadolu
oluşturulmuş ve başkanlığına ise M. Kemal getirilmişti.
Hareketi‟nin durdurulamaz boyutlara
Mustafa Kemal bu dönemde Sivas Kongresine katılmak
ulaştığını
için yanındaki heyetle birlikte Sivas‟a harekete geçti.
kabul
ediyor
ve
basın
mensuplarından ülkelerinde Anadolu
Amasya Genelgesinden sora Sivas Kongresine katılım
Hareketi
için Anadolu‟nun her ilinde seçimler düzenlenmiş
aleyhine
kamuoyu
oluşturmasını istiyor.
belirlenen delegeler Sivas‟a hareket etmişlerdir. Ancak
o dönemlerde İstanbul Hükümetinde bulunan Damat
Vl. Balıkesir AlaĢehir Kongreleri (26 Temmuz - 25 Ağustos 1919)
 Yunanistan İzmir ve çevresinde işgal hareketlerine
başlayınca Ege Bölgesi‟nde yurtseverler direniş
örgütleri kurdu, daha düzenli savunma gücü
oluşturmak amacıyla Balıkesir‟de bir kongre
düzenledi. (26-31 Temmuz 1919)
Ferit,
Sivas
Kongresinin
toplanmasını
önlemek
amacıyla Elazığ valisi Ali Galip‟i harekete geçirmiş, Ali
Galip Malatya‟ya kadar ilerlemiştir. Ancak Malatya‟daki
XV. Alayın harekete geçmesi neticesinde, bu olay
engellenmiştir.
Bütün
engelleme
çalışmalarına
bütün
Sivas
 Padişah‟a bağlılık bildirildi.
Kongresi, 4 Eylül‟de resmen toplantıya geçmiştir. Sivas
 Yunanlılarla savaşmak üzere asker toplanması
kararı verildi.
Kongresi bu dönemde toplam 38 delege ile toplantıya
 Bölgesel direniş amaçlandı.
UYARI:
Alaşehir Kongresi’nde,
 Yunanlılara
alındı.
karşı
ölümüne
ulaşması
rağmen
delegelerin
 16-25 Ağustos 1919‟da Alaşehir Kongresi, Erzurum
ve
Balıkesir
Kongrelerinin
kararlarını
değerlendirmek amacıyla toplanmıştır.
Sivas‟a
neticesinde
Balıkesir Kongresi’nde,
geçmiştir.
Sivas
Kongresi
Anadolu’nun
bütün
illerinden delegelerin katılımı neticesinde toplanan
milli bir kongre olmasına rağmen 38 gibi az sayıda
delege ile toplantıya geçen bir kongredir. Bunun
sebebi;
savaşma
 Gerekirse Anlaşma Devletleri‟nden
alınabileceği kararlaştırıldı.
kararı
1- İstanbul Hükümetinin engellemesine bağlı olarak
bazı illerin delege gönderememesi,
yardım
2- İtilaf Devletlerinin engellemesi,
3- Doğu illeri adına bu kongreye 9 kişilik temsil
kurulunun Sivas Kongresine katılmış olmasıdır.
UYARI: Bu uygulama ile temsil heyeti ilk defa
Kongre Öncesi YaĢanan Sorunlar
yürütme yetkisini kullanmıştır.
Başkanlık Sorunu: Rauf Bey ile Mustafa Kemal
arasında yaşanmıştır. Mustafa Kemal‟in Kongre
Başkanı seçilmesiyle sorun çözümlenmiştir.
Manda Sorunu: Amerikan mandacılığı tartışıldı.
Ancak reddedildi.
6- İrade-i Milliye gazetesinin çıkarılmasına karar
verilmiştir.
Sivas kongresinden sonra Temsil Kurulu başkanı
M. Kemal, İstanbul Hükümetindeki Damat Ferit„i baskı
 Kongre başkanlığına Mustafa Kemal
seçilince,
kongreye
İttihatçılıkla
suçlandığını
kongrenin
hiçbir
katılanların
partiyle
belirterek
ilişkisinin
olmadığının açıklanması için kongre
üyelerince yemin edilmesini istedi.
Böylece
kongrenin
milleti
ve
memleketi kurtarma amacına yönelik
bir hareket olduğu açıkça belirtilmiş
oldu.
altına almak için bir genelge yayınlamış, Anadolu ile
İstanbul arasındaki bütün ulaşım ve haberleşmeyi
kesintiye uğratmıştır. „‟Artık İstanbul, Anadolu‟ya hakim
değil, bağlı olmak zorundadır.‟‟ diyerek açıklama
yapmıştır. Anadolu ile İstanbul arasındaki ulaşım ve
haberleşmenin kesintiye uğraması, İtilaf devletlerinin
tepkisini
çekmiş
ve
İstanbul
Hükümetine
baskı
yapmalarına neden olmuştur. Baskılara dayanamayan
Damat Ferit istifa etmek zorunda kalmıştır. İstanbul
Hükümetine ise Ali Rıza Paşa gelmiştir. Ali Rıza Paşa,
Anadolu‟daki Temsil Heyeti ile uzlaşma yolları aramış
ve sonuçta iki taraf arasında, Amasya‟da bir görüşme
Sivas Kongresi Kararları
yapmaya karar vermişlerdir.
1- Erzurum Kongre kararları aynen kabul edilmiştir.
UYARI:
Damat
Ferit
Hükümetinin
Sivas
Kongresinden sonra baskılara dayanamayıp istifa
2- Anadolu ve Rumeli‟de kurulmuş olan Müdafaa-i
Hukuk Cemiyetleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk
Cemiyeti
adı
altında
tek
cemiyet
etmesi
Kuvva-i
Milliye
hareketinin
İstanbul
Hükümetine karşı kazandığı ilk başarıdır.
haline
getirilmiştir. Başkanı da M. Kemal olmuştur.
UYARI: Milli güçler birleştirilerek Kurtuluş savaşı
tek elden yönetilmesi sağlanmıştır. Milli birlik ve
beraberlik sağlanmıştır.
3- Manda ve Himaye kesin olarak reddedilmiştir.
UYARI: Manda ve himaye bağımsızlık anlayışına
ters düştüğü gerekçesi ile kesin olarak Sivas’ta
reddedilmiş, tam bağımsızlık kabul görmüştür.
Sivas Kongresi’nin Önemi
 Erzurum Kongresi kararları milli bir kongre
tarafından onaylanarak bütün ulusa mal edilmiştir.
 Ulusal güçler birleştirilerek yönetimi tek elde
toplanmıştır.
 Mustafa Kemal Milli Mücadele‟nin lideri olmuştur.
 Türk ulusunun temsilcileri işgalcilere karşı milletçe
savunma ve direnme kararı almıştır.
 Amerikan mandası en çok tartışılan konudur. 38
delegeden 25‟i manda sistemini istemiştir. Ancak
manda yönetimi bağımsızlığa aykırı olduğu için
reddedilmiştir. Manda isteyen aydınların düşüncesi
değişmiştir.
kurulunun sayısı 15 „e çıkarılmış yetki ve sorumluluğu
 Misak-ı Milli‟nin esasları ortaya çıktı. Mebusan
Meclisi‟nin toplanması için çalışmalara devam
edilmesi kararı çıktı.
tüm vatanı kapsar nitelikte genişletilmiş, başkanlığına
 Temsil Heyeti ilk kez yürütme gücünü kullandı.
yine M. Kemal getirilmiştir.
 Sivas Kongresi Anadolu‟daki Milli Hareket‟le,
İstanbul hükümeti arasında bir kuvvet dengesi
sağlamıştır.
4- Erzurum kongresinde oluşturulan 9 kişilik temsil
UYARI: Sivas’ta oluşturulan Temsil Heyeti bütün
yurdu temsil etmiş TBMM açılıncaya kadar siyasi
varlığını sürdürmüştür.
5- Batı Anadolu Kuvva-i Milliye komutanlığına Ali Fuat
paşa getirilmiştir.
 Milli kuruluşlarla birlikte sivil ve askeri makamlar
Sivas Kongresi‟nden sonra başvurabilecekleri bir
makam bulabilmişlerdir.
Sivas Kongresi’nin Sonuçları
 Mustafa Kemal 11 Eylül 1919‟dan itibaren yönetimi,
fiilen ve hukuken ele almış Milli Hükümet‟in başkanı
olmuştur.
 Mustafa Kemal‟in mücadelesi, Anadolu‟daki Milli
hareket‟in etkisi ve Temsil Heyeti‟nin baskısı ile
Damat Ferit istifa etmek zorunda kalmıştır.
 Padişah Vahdettin baskı ve şiddetle Mustafa
Kemal‟i ve Anadolu Hareketi‟ni durduramayacağını
görmüş ve Mustafa Kemal‟e yakınlaşma politikası
gütmüştür.

Azınlıklara, sosyal dengeyi ve siyasal egemenliği
bozacak, ayrıcalıkların verilmemesi belirtildi.

Mondros Ateşkes Antlaşması
sınırların kabul edileceği belirtildi.

Meclisin
İstanbul‟da
olmayacağı belirtildi.

Temsil Heyeti‟nin seçimlere katılması kabul edildi.
Ayrıca Ermeni Göçü sırasında suç işleyenlerin
mebus seçimlerine katılmalarının önlenmesi ve
siyasi partilerin Hıristiyan toplulukların seçime
katılmalarının sağlanması için çaba gösterileceği
belirtildi.
4. Protokol

Malta‟ya
sürülenlerin
yargılanması,

Zararlı cemiyetlerin faaliyetlerine son verilmesi,
için yapacağım bunu” diyerek yeni

Milli kuvvetlerin maddi yönden desteklenmesi,
Türk devletini kurmak arzusunu ve

Milli Mücadele yanlılarının görevden alınmaması,
görevine son verilenlerin tekrar görevlerine
döndürülmesini içeriyordu.
sonra
General
Sivas‟a
James
gelen
G.
Harbord‟la yaptığı konuşmada; “Her
şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak
özgür ve uygar bir Türk devleti
kurmak, insan gibi yaşayabilmek
amacını açıklamıştır.
Vlll. Amasya GörüĢmesi (Protokolü) 20 - 22 Ekim 1919)
 Sivas Kongresi‟nde alınan karar doğrultusunda
Temsil Heyeti, İstanbul hükümeti ile bütün
haberleşme ve görüşmeleri kesti. Ancak Ali Rıza
Paşa kabinesinde Kuvay-i Milliye‟ye sempati duyan
üyelerinin olması Temsil Heyeti‟ni umutlandırdı.
 Mustafa Kemal Milli Teşkilata saygılı olması şartıyla
Ali Rıza Paşa hükümetine yardımcı olacağını,
ayrıca meclis toplanıncaya kadar milletin geleceği
hakkında bir anlaşmaya girmemesini ve Barış
Konferansı‟na gönderilecek delegelerin Temsil
Heyeti‟nin güveneceği kimselerden oluşmasını
istedi.
 Temsil Heyeti ile Ali Rıza Paşa hükümeti arasında
yazışmalar bir süre devam ettikten sonra Ali Rıza
Paşa hükümeti Anadolu‟ya bir temsilci göndermeye
karar verdi.
 Amasya‟da yapılacak olan görüşmeye Bahriye
Nazırı Salih Paşa gönderildi.
 Rauf Bey, Bekir Sami Bey ve Mustafa Kemal
Sivas‟tan Amasya‟ya gittiler.
 Mustafa Kemal ve Salih Paşa arasında yapılan
görüşmelerde; üçü açık ve imzalı, ikisi gizli ve
imzasız beş protokol tespit edildi.
1. Protokol
Ordunun siyasetle uğraşmaması, hükümeti küçük
düşürecek müdahalede bulunulmaması, hükümet
hakkında yazı yazılmaması istendi. Bunlar Salih
Paşa‟nın isteklerini kapsıyordu.
2. Protokol
uygun
Bazı komutanların görevden alınmaları ve bazı
subayların mahkemeye verilmesi hakkındaki
emirlerin düzeltilmesi,
hafta
Amerikalı

toplanmasının

bir
UYARI
belirlenen
3. Protokol
 Padişah Vahdettin vatansever olarak bilinen Ali
Rıza Paşa hükümetini kurdurmuştur. (2 Ekim 1919)
Mustafa Kemal, kongrenin bitiminden
ile
İstanbul‟a
getirilerek
5. Protokol

Barış
Konferansı‟na
gönderilecek
delegelerinin isimleri yer alıyordu.
kurul
a. Amasya GörüĢmesi’nin Önemi ve Sonuçları
 Mebusan Meclisi‟nin açılması hariç diğer kararlar
uygulanmadı. Oysa Salih Paşa bu esasları İstanbul
hükümetine kabul ettireceğini eğer başaramazsa
istifa edeceğini belirtmiştir. Ancak istifa etmedi.
 Amasya Görüşmesi ile İstanbul hükümeti temsilcisi
Salih Paşa, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin
kararlarını tanımış oluyordu.
Amasya
Görüşmesi
ile
Temsil
Heyeti‟nin varlığını İstanbul hükümeti
hukuken tanımıştır. Böylece Anadolu
NOT
İhtilali hukuki bir zemine oturmuştur.
Mebusan Meclisi‟nin İstanbul dışında
bir
yerde
toplanmasını
İstanbul
hükümeti anayasaya aykırı bularak
kabul etmemiştir.
lX. Temsil Heyetinin Ankara’ya Gelmesi (27 Aralık 1919)
M. Kemal, İstanbul‟un gayrı resmi işgal altında
olmasından dolayı meclisin İstanbul‟da toplanmasını
istememişti. Ancak o dönemde mevcut yürürlükte olan
Kanun-i Esaside; Mebusan meclisi Osmanlı devletinin
başkenti olan İstanbul‟da toplanır, kararı olduğundan
ötürü bu mümkün olmamış,
toplanması kararlaştırılmıştır.
meclis
İstanbul‟da
b)Mebusan
Meclisinde
Anadolu‟daki
Kurtuluş
Mücadelesinin temsilini sağlamak için Mudafa-i Hukuk
Meclisin açılması kararlaştırıldıktan sonra Anadolu‟nun
grubunun kurulmasın istemiştir.
bütün illerinde seçim yapılmış, belirlenen milletvekilleri
Milletvekilleri bu istekleri kabul ederek İstanbul‟a
İstanbul‟a hareket etmiştir. M. Kemal ise Mebusan
hareket etmişlerdir.
meclisine katılmak için Erzurum milletvekilliğine aday
olmuş,
seçimi
kazanmasına
rağmen,
İstanbul
Hükümetinin kendisi hakkında tutuklama kararı olması
itibariyle İstanbul‟a gitmemiştir.
NOT: Anadolu genelinde yapılan milletvekili seçimini
çoğunlukla
Anadolu
ve
Rumeli
Mudafa-i
Hukuk
cemiyetine mensup insanlar kazanmıştır.
Temsil
Kurulu
Mebusan
Meclisinin
UYARI: Mustafa Kemal, Amasya Görüşmesinde
Salih Paşaya meclisin İstanbul dışında bir bölgede
toplanmasını istemişti. Ancak bu isteği kabul
edilmemiş, meclis işgal altında olan İstanbul’da
toplanmasına karar verilmişti. Mustafa Kemal bu
dönemde milletvekillerinden başkan seçilmesini
istemesindeki
sebep;
olurda
İtilaf
Devletleri
çalışmalarını
herhangi bir sebepten meclisi dağıtacak olursa,
yakından izleyebilmek için Ankara‟ya gelerek burayı
Başkan sıfatını kullanarak bu meclisi güvenli bir
kendine merkez yapmıştır. (27 Aralık 1919)
yerde toplamaktır.
Ankara’nın merkez yapılmasının sebepleri;
Daha
önceden
M.
Kemal‟le
görüşme
yapan

Konumu bakımından güvenli bir yerde olması,
milletvekilleri, M. Kemal‟in isteklerini yerine getirmemiş,

Ankara‟da bir kolordunun bulunması,
M. Kemal‟i başkan seçmedikleri gibi, Mudafa-i Hukuk

Milli teşkilatların örgüt yapılarının çok kuvvetli
olması,
grubu yerine Felah-ı Vatan grubunu kurmuşlardır.

Ulaşım ve haberleşme imkânlarının olması,
geldiğinde, Erzurum ve Sivas Kongre kararlarını içeren

Muharebe alanlarına yakın, işgalden uzak olması
sebebiyle Milli Mücadele‟nin merkezi yapıldı.
Misak-ı Milli kararları meclis tarafından kabul edilmiştir.
X. Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve Misak-ı Milli
Ancak vatanla ilgili konuların görüşülmesine sıra
a. Misak-ı Milli Kararları (Ulusal Yemin) (17 Şubat 1920)
Osmanlı Mebusan Meclisi Padişah
tarafından 21 Aralık 1918‟de kapatılmıştı.
Vahdettin
Misak-ı Milli‟de sınırlar, boğazlar, azınlıklar
kapitülasyonlarla ilgili kararlar alınmıştır.
Anadolu‟daki
hareketin çalışmalarıyla
Meclisi‟nin açılmasına karar verildi.
Mebusan
Sınırlar
7 Kasım 1919‟da yurt genelinde sağlıklı bir şekilde
seçimler yapıldı. Seçimleri çoğunlukla Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti‟nin adayları kazandı. Mustafa Kemal,
Erzurum milletvekili olarak meclis üyesi oldu.

Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı gün işgal
edilmemiş, çoğunluğu Türk olan topraklar bir
bütündür bölünemez.

Arapların yaşadığı toprakların
oylamasıyla belirlenecektir.

Halkoylarıyla anavatana katılan üç sancakta
(Evliye-i Selase: Kars, Ardahan, Batum) gerekirse
yeniden halkoyuna başvurulabilir.

Batı Trakya‟nın hukuki durumunun tespiti de halkın
tam bir serbestlikle vereceği oyla belirlenmelidir.
İtilaf Devletleri seçimlerin yapılmasına
karşı çıkmadı. Osmanlı Meclisi‟nden
NOT
savaş
kararı
çıkmayacağını,
Türk
milletinin barış istediği istihbaratını
edinmişlerdi.
Barış
kararı
işlerini
kolaylaştırıyor diye düşünüyorlardı.
M. Kemal Ankara‟ya geldikten sonra Anadolu ve Rumeli
Mudafa-i Hukuk cemiyetine bağlı olan Milletvekillerine
bir çağrıda bulunarak İstanbul‟a gitmeden Ankara‟ya
gelmelerini ve kendisiyle bir görüşme yapmalarını
istemiştir. Bu istek üzerine birçok vekil Ankara‟ya
gelmiş ve M. Kemal‟le görüşmüşlerdir. M. Kemal
yapılan görüşmede Osmanlı Mebusan Meclisine
katılacak olan bu vekillerden bazı isteklerde
bulunmuştur. Bu istekler şunlardır;
a)Kendisinin katılamayacağı halde meclis başkanı
seçmelerini,
ve
durumu
halk
Boğazlar

İstanbul
ve
Marmara
Denizi‟nin
güvenliği
sağlanırsa, boğazlar dünya ticaretine açılacaktır.
Azınlıklar

Azınlıklara çevre ülkelerde yaşayan Müslümanlara
verilen haklar kadar hak verilecektir.
Kapitülasyonlar

Milli ve iktisadi gelişmelerimizi sağlamak amacıyla
tam bir serbestlik sağlanması, siyasi adli ve mali
gelişmelerimize
engel
olan
sınırlamaların
kaldırılması gerekir. Hissemize düşecek borçların
ödenmesinde bu esasa aykırı olmayacaktır.
b. Misak-ı Milli’nin Önemi ve Sonuçları
Mustafa Kemal tarafından hazırlanan, Erzurum ve
Sivas Kongresi‟nde alınan kararları benimseyen
Misak-ı Milli kararlarıyla;
 Ulusal ve
çizilmiştir.
bölünmez
Türk
vatanının

İşgal geçicidir.

İtilaf Devletleri‟nin amacı, saltanatın makamını
zayıflatmak değil, padişahın iradesinde kalacak
memleketlerde
padişahın
gücünü
kuvvetlendirmektir.

Anadolu‟da isyan çıkarsa, İstanbul Türklerden
alınacaktır.

Herkesin saltanat makamı olan İstanbul‟dan
verilecek emirlere uyması gereklidir. Görüşlerine
yer verilmiştir.
sınırları
 Kurtuluş Savaşı‟nın siyasi programı (politikası)
belirlenmiştir.
 Kurtuluş Savaşı‟nın hukuki dayanağıdır.
 Siyasi, hukuki ve ekonomik açıdan tam
bağımsızlığın
benimsendiği
açıkça
ortaya
konmuştur.
 İtilaf Devletleri, Mebusan Meclisi‟nin toplanması ile
Anadolu‟da Milli Hareketin ortadan kalkacağını
veya zayıflayacağını düşünüyordu.
Misak-ı Milli kararlarının ilan edilmesiyle;
 İtilaf Devletleri İstanbul hükümetine baskı yapmaya
başladılar. Hükümete kırk sekiz saatlik bir nota
vererek, Milli Mücadele yanlısı Harbiye Nazırı
(Savunma Bakanı) Cemal Paşa ile Genelkurmay
Başkanı Cevat Şakir Paşa‟nın görevden alınmasını
sağladılar.
 Bu bildiriden sonra İtilaf Devletleri Salih Paşa‟dan
Anadolu‟daki Milli Mücadele‟yi reddetmesini
istediler. Salih Paşa bunu kabul etmeyince 2 Nisan
1920‟de istifa etmek zorunda kaldı. 5 Nisan
1920‟de Damat Ferit Paşa tekrar sadrazamlığa
getirildi.
 Damat Ferit Paşa Milli Mücadele‟ye katılanları asi
ilan etti. Öldürülmelerinin bir görev olduğunu
söyledi.
 Padişah Vahdettin, 18 Mart 1920‟de kapatılan
meclisin hukuki varlığına 11 Nisan 1920‟de son
verdi.
 Meclis Başkanı‟nı tutuklamaya çalıştılar, Müdafaa-i
Hukukçu
milletvekillerini
tutuklayacaklarını
duyurdular.
İtilaf Devletleri korku yolu ile Anadolu
halkının tepkisini önlemeye çalıştılar.
 Baskılara dayanamayan Ali Rıza Paşa hükümeti
istifa etti. (3 Mart 1920) Salih Paşa hükümeti
kuruldu. (8 Mart 1920)
Anadolu‟da Mustafa Kemal Paşa‟nın
UYARI
 Padişah Vahdettin, İtilaf Devletleri‟nin baskısı ile
hükümet üyelerinin meclis dışından seçilmesini
sağladı. İtilaf Devletleri bu hükümetin Milli
Mücadele‟ye
destek
vereceğini
düşünerek
değiştirilmesini istedi.
otoritesini zayıflatmak istediler.
İşgalin
tek
Anadolu‟daki
sorumlusu
isyan
kabul
olarak
ettikleri
Kuvay-i Milliye‟yi göstermişlerdir.
 9 Mart‟ta İtilaf Devletleri Türk Ocağı‟nı bastılar ve
15 Martta İstanbul birçok aydını tutukladılar.
Ġstanbul’un iĢgaline Mustafa Kemal’in ve Türk Milletinin
Tepkisi
 16 Mart 1920‟de İstanbul resmen işgal edildi.
 İstanbul‟un işgal edileceğini Mim Mim Grubu‟ndan
11 Mart‟ta öğrenen Mustafa Kemal bütün Müdafaa-i
XVl. Ġstanbul’un Resmen ĠĢgali (16 Mart 1920)
Hukuk Gruplarını uyarmıştı. 16 Mart 1920‟de işgal
 Misak-ı Milli Kararları‟nın son Osmanlı Mebusan
Meclisi‟nde kabulü İtilaf Devletleri‟ni rahatsız etti.
İtilaflar bir süre yıldırma politikası uyguladıysa da
16 Mart 1920‟de İstanbul‟u resmen işgal etmişlerdir.
haberini Manastırlı Hamdi Bey telgrafla Ankara‟ya
 İtilaf Devletleri donanma toplarını İstanbul‟a çevirip,
stratejik bölgelere makineli tüfekler yerleştirdiler.
 Resmi daireleri işgal ettiler. Şehzadebaşı
Karakolu‟nu basarak beş askeri şehit ettiler. Eski
Harbiye Nazırı Cemal Paşa‟yı ve Harbiye Nazırı
Fevzi (Çakmak) Paşa‟yı tutukladılar.
 Israrla toplanmaya devam eden Mebusan Meclisi
son toplantısını 18 Mart‟ta yaptı. 20 Mart‟ta Mebusan
Meclisi dağıtıldı. Milletvekilleri tutuklandı, daha önce
tutuklanan aydınlarla Malta‟ya götürüldüler.
 İtilaf Devletleri işgallerine karşı oluşabilecek
tepkileri en aza indirebilmek için bir bildiri
yayınlamışlardır.
Bu bildiride;
duyurmuştur.
İstanbul’un işgal edilmesi üzerine Temsil Heyeti şu
tedbirlere başvurmuştur:

İstanbul ile her türlü haberleşmenin kesilmesi,

İstanbul‟daki tutuklamalara karşı Anadolu‟daki İtilaf
Devletleri subaylarının tutuklanması,

Geyve ve Ulukışla civarındaki demir yollarının
tahrip edilmesi,

Askeri ve sivil makamların birbirleriyle işbirliği
yapması,

Memleketin güvenliğini bozanlara, hangi din ve
milliyete mensup olursa olsun, kanuni işlemin
uygulanması,

Anadolu‟daki resmi kuruluşların elinde bulunan her
türlü eşya ve paranın tespit edilerek el konulması,
İstanbul‟un
resmen
işgali
Mustafa
Kemal‟in ileri görüşlülüğünü ortaya
koymuştur.
Mebusan
Meclisi‟nin
kapatılması
TBMM‟nin
açılmasına
zemin oluşturmuştur.

TBMM yasama ve yürütme yetkilerini kendinde
toplamıştır.

Meclis içerisinden seçilecek ve vekil olarak
görevlendirilecek bir kurul hükümet işlerine bakar.
Meclis Başkanı bu kurulun da başkanıdır.

Padişah ve halifenin durumu vatan kurtulunca
meclisin düzenleyeceği esaslar içerisinde belli
olacaktır.
İşgalden sonra Mustafa Kemal, Milli
Mücadele‟yi
üstlendiğini
padişah
duyurdu.
adına
Amacı
da
geniş
kitlelerin Milli Mücadele‟ye katılmasını
sağlamaktı.
UYARI
NOT
Mustafa Kemal işgali bütün ülkeye
duyururken,
Antalya‟daki
Meclis
Başkanı
verdiği
önerge
Mustafa
1921
Kemal‟in
Anayasası
hazırlanana kadar anayasa hükümleri
gibi uygulamıştır.
İtalyan
temsilciliği aracılığı ile işgali protesto
etti.
İngiliz,
Fransız,
İtalyan
temsilcilerine, millet meclislerine, bütün
tarafsız
bakanlarına,
devletlerin
Amerika
dışişleri
siyasal
temsilcilerine verilmek üzere telgraf
gönderdi.
Tutuklanan
milletvekilleri
arasında
Rauf Orbay ve Ziya Gökalp‟de vardır.
B. TBMM’NĠN AÇILMASI (23 NĠSAN 1920 - 11
AĞUSTOS 1923)
 16 Mart 1920 İstanbul işgal edildi. 20 Mart 1920
Osmanlı Mebusan Meclisi dağıtıldı.
 Mustafa Kemal 19 Mart 1920‟de valilere ve kolordu
komutanlarına bir genelge göndererek “Ankara‟da
olağanüstü
yetkilere
sahip
bir
meclisin”
toplanabilmesi için seçimlerin yapılmasını bildirdi.
 Mebusan Meclisi‟ne seçilen işgal üzerine Ankara‟ya
geçen milletvekillerinin haklarını saklı tutulacağını
belirtti.
 Bütün yurtta acilen seçimler yapıldı. Mustafa Kemal
Ankara‟dan milletvekili seçildi.
 23 Nisan 1920‟de TBMM en yaşlı üye Sinop
Milletvekili Şerif Bey başkanlığında açıldı.
 TBMM İstanbul‟dan gelen Mebusan Meclisi üyeleri
ile yeniden milletvekili seçilen 390 üyeden
oluşuyordu. (İlk meclis 115 milletvekili ile
toplanabildi.)
 Meclis Başkanlığı‟na seçilen Mustafa
Meclise bir önerge verdi (24 Nisan 1920).
Kemal
Bu önergeye göre:

Hükümet kurmak gereklidir.

Geçici olmak kaydıyla bir hükümet başkanı veya
padişah vekil atamak doğru değildir.

TBMM‟nin üstünde bir güç yoktur. Milli irade
vatanın geleceğine ilişkin en önemli güç olarak
görmek temel ilkedir.
l. TBMM’nin Yaptığı Ġlk ÇalıĢmalar ve Meclis Hükümetinin
Kurulması
 27 Nisan‟da Genelkurmay Başkanlığı kurularak
yürütme organına katılması kabul edildi.
 Mustafa Kemal Paşa 30 Nisan 1920‟de Avrupa
Devletleri
Dışişleri
Bakanlarına
TBMM‟nin
açıldığını, Türk milleti hakkında karar verecek olan
tek yetkili makamın TBMM olduğunu bildirdi.
 25 Nisan 1920‟de TBMM‟de geçici bir hükümet
kuruldu. Aynı gün Layiha Encümeni oluşturularak
yeni kurulacak hükümetin sistemini saptayacak
yasanın hazırlanmasına karar verildi.
 Layiha Encümeni 5 maddelik bir yasa taslağı
hazırlayarak 2 Mayıs 1920‟de milletvekillerinin
onayına sunmuştur.
Bu yasa taslağına göre;

Kurulacak hükümete İcra Vekilleri (Bakanlar Kurulu)
adı verilecek ve 11 kişiden oluşacaktır.

Her vekil (bakan)
seçilecektir.

İcra vekilleri arasında
TBMM‟ce çözülecektir.

Yasa ilk kez Meclis Hükümeti sistemini getiriyor,
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile İktisat
Bakanlığı‟nın kurulmasını öngörüyor. Erkan-ı
Harbiye-i Umumiye‟nin (Genelkurmay Başkanlığı)
hükümette yer almasına izin veriyordu.
meclisten
salt
çıkacak
çoğunlukla
anlaşmazlık
 2 Mayıs 1920‟de TBMM İcra Vekilleri (Bakanlar
Kurulu) seçimine dair kanun kabul edildi. İcra
vekilleri başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. 3
Mayıs 1920‟de hükümet resmen kuruldu. Bu
hükümetin adı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Hükümeti oldu.
 4 Mayıs 1920‟de bütün birliklere meşru ve Milli
Hükümet görevleri duyuruldu.
TBMM’nin On bir bakandan oluşan İcra Vekilleri
üyeleri şunlardır;
Mustafa Kemal - Meclis başkanı ve İcra vekilleri
başkanı
Cami (Baykut) Bey - İçişleri Bakanı (Dâhiliye Vekili)
Bekir Sami (Kunduh) Bey - Dış İşleri Bakanı
(Hariciye Vekili)
 Yeni Türk devletinin hukuk düzenini oluşturan ilk
temel kanunlardır.
Fevzi (Çakmak) Bey - Milli Savunma Bakanı
(Müdafaa-i Milliye Vekili)
1921 Anayasası’nın Önemli Maddeleri;
Hakkı Behiç (Bayıç) Bey - Maliye Bakanı (Maliye
Vekili)

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Yasama ve yürütme gücü TBMM‟ye aittir.
Celalettin Arif Bey - Adalet Bakanı (Adliye Vekili)

Mustafa Fehmi (Gerçeker) Bey - Din İşleri ve
Vakıflar Bakanı (Şeriye ve Evkaf Vekilliği)
Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir,
TBMM Hükümeti adını alır.

Şer-i hükümlerin yerine getirilmesi TBMM‟ye aittir.

Kanun-i Esasi‟nin Teşkilat-ı Esasi‟ye ile çelişmeyen
hükümleri geçerlidir.

Milletvekilleri seçimleri iki yılda bir yapılıdır. Eski
meclisin görevi, yeni meclis toplanıncaya kadar
devam eder.

Savaş, barış kararlarının verilmesi, seçimlerin
yenilenmesi gibi yetkiler TBMM‟ye aittir.
Dr. Adnan (Adıvar) Bey - Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanı
İsmail Fazıl Paşa - Bayındırlık Bakanı (Nafıa Vekili)
Dr. Rıza (Nur) Bey - Maarif Bakanı
Albay İsmet (İnönü) Bey - Genelkurmay Bakanı
(Erkan-ı Harbiye Umumiye Vekili)
l. TBMM’nin Özellikleri
 TBMM olağanüstü bir
meclistir.
dönemde oluşmuş
bir
TBMM 5 Eylül 1920‟de kabul edilen
Nisab-ı Müzakere Kanunu (Görüşme
 Azınlık unsurları seçime katılmadığı için Milli
Meclis‟tir.
Çoğunluğu Kanunu) ile çalışmalarını
 Toplumun tüm kesimlerinden seçimle milletvekili
seçildiği için demokrat bir meclistir. Osmanlıcı,
İslâmcı ve inkılâpçı düşünceyi benimseyenler bu
mecliste yer almıştır.
edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile
 TBMM üyeleri partileşme eğilimine girmemişlerdir.
Çünkü asıl sorun vatanın kurtarılmasıdır. Ancak
mecliste gruplaşmalar olmuştur.
sürdürürken, 20 Ocak 1921‟de kabul
anayasal bir çizgiye çekilmiştir.
NOT
l.
İnönü
Zaferi
sırasında
1921
Anayasası kabul edilmiştir.
Olağanüstü şartlarda hazırlanan 1921
Anayasası 24 maddelik kısa ve öz bir
anayasadır.
Vatan
kurtulunca
bu
anayasa işlemedi ve 24 Anayasası
TBMM’de Gruplar
l. Grup
ll. Grup
Mustafa
Kemal‟in
başkanlığında Müdafaa-i
Hukuk Grubu (Mayıs
1921‟de kuruldu.)
l.
Grubun
karşısında
olanlar Halk Zümresi,
İstiklâl, Islahat, Yeşil Ordu
ve Tesanüt gruplarıdır.
 l. TBMM kurucu bir meclistir. Yeni bir anayasa
hazırlayıp (Teşkilat-ı Esasi) yürürlüğe koymuştur.
 Yüzyıllardır süren saltanatı kaldırdığı için inkılâpçı
ve ihtilalci bir meclistir.
 Güçler birliği ilkesi benimsenmiş yasama,
yürütme ve yargı yetkileri TBMM elinde
toplanmıştır.
 TBMM‟nin çalışmalarından biri ile Ağnam vergisini
dört katına çıkarmak olmuştur.
 Meclis hükümeti sistemi uygulanmıştır. Hükümet
üyeleri meclisin salt çoğunluğu ile belirlenir.
Meclisin başkanı hükümetin de başkanıdır. Meclis
istediği hükümet üyesini düşürebilirdi.
TeĢkilat-ı Esasi’nin (1921 Anayasasının Kabulü 20 Ocak 1921)
 Misak-ı Milli sınırları içerisinde yeni bir Türk
devletinin kuruluş belgelendi.
hazırlandı.
Cumhuriyetin
ilanı
ile
kabine sistemine geçildi.
l. TBMM HÜKÜMETĠNE KARġI ĠSTANBUL HÜKÜMETĠNĠN TUTUMU
 İstanbul hükümeti Anadolu‟da başlayan Milli
Mücadele‟yi ve önderlerini karalayıp, halkı Milli
Mücadele‟ye karşı ayaklandırmak, Mustafa Kemal
ve
arkadaşlarını
ortadan
kaldırarak,
Milli
Mücadele‟yi başsız bırakmak istediler. Mustafa
Kemal ve arkadaşlarını idama mahkûm ettiler.
 Damat Ferit, İngilizlerin baskısı ile Şeyhülislam
Dürrizade Abdullah Efendi‟den fetva aldı. Bu fetva
ile Mustafa Kemal ve arkadaşlarının dinsiz ve vatan
haini olduğu belirtildi. Bu fetvalar İngiliz uçaklarıyla
ülkenin her tarafına dağıtıldı.
 Damat Ferit, Anadolu‟da uyanan Milli Mücadele‟nin
tüm ülkenin işgaline yol açacağını, bu işgale neden
olanların idam edileceğini belirtti.
 Damat Ferit Paşa‟nın bir diğer önleme çalışması da
İtilaf Devletleri ile bir an önce barış antlaşması
imzalamaktı. Böylece İtilaf Devletleri ile Milli
Mücadele‟ye son verecekti.
l. TBMM’ye KarĢı Çıkan Ayaklanmalar
Çıkan ayaklanmalar şu şekilde bölümlere ayrılır.
Doğrudan
İstanbul
Hükümeti
Tarafından
Çıkartılan Ayaklanmalar
İstanbul Hükümeti ve
İtilaf
Devletlerince
Çıkartılan Ayaklanmalar
Kuvay-i
İnzibatiye
(Halifelik Ordusu)
Aznavur Ayaklanması
Bolu, Düzce, Hendek,
Adapazarı Ayaklanmaları
Yozgat Ayaklanması
Afyon Ayaklanması
Milli Aşireti Ayaklanması
Azınlıkların Çıkardıkları
Ayaklanmalar
Kuvay-i Milliye Yanlısı
Olup
Sonradan
Ayaklananlar
Pontus Rum Ayaklanması
Yozgat Ayaklanması
Yozgat‟ın güçlü ailelerinden Çapanoğulları ve Zile‟de
Aynacıoğulları padişah ve halifeye bağlılık iddiaları ile
ayaklandılar. Otoritelerinin yok olacağını düşünen bu
aileler, Milli Mücadele ve TBMM‟nin açılmasına tepki
gösterdiler. Batı cephesinden çağrılan Çerkez Ethem
birlikleri bu ayaklanmaları bastırdı. Çerkez Ethem
birlikleri Batı cephesine geri dönünce tekrar
ayaklandılarsa da Binbaşı İbrahim Bey‟in birlikleri
ayaklanmaları tamamen bastırdı.
Ermeni Ayaklanması
Çerkez
Ayaklanması
Demirci
Mehmet
Ayaklanması
Ethem
Efe
Doğrudan Ġstanbul Hükümeti Tarafından çıkarılan
Ayaklanmalar
Halifelik Ordusu (Kuvay-i Ġnzibatiye)
İstanbul ve Anadolu arasında önemli bir geçit olan
Geyve Boğazı‟nın İzmit ve Adapazarı‟nın Milli
Kuvvetlerin eline geçmesini önlemek için çıkarılmıştır.
Halifelik Ordusu‟nun kurulması için İngilizler silah ve
para yardımı yapmışlardır. Bu ayaklanma Kuvay-i
Milliye Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa
komutasındaki Kuvay-i Milliye kuvvetleri tarafından
bastırıldı. Kuvay-i İnzibatiye erlerinin bir bölümü Kuvayi Milliye‟ye katılmıştır.
Afyon Ayaklanması
Yunanlıların kışkırtması üzerine Afyon‟da Çopur Musa
adlı bir kişi ayaklanmayı başlattı. Halkın dini duygularını
istismar ederek Milli Mücadele‟ye katılmamaya teşvik
etti. Çivril‟e saldırdı. Üzerine gönderilen Milli Kuvvetler
karşısında tutunamayarak Yunanlılara sığındı.
Konya Ayaklanması
Konya‟da İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyeleri, halkı Milli
Mücadele‟ye karşı kışkırtıyorlardı. Cemiyetin ortaya
çıkarılması ve üyelerinin tutuklanması üzerine cemiyet
üyeleri ayaklandı. Bu ayaklanma Kuvay-i Milliye
tarafından bastırıldı. Bir süre sonra Delibaş Mehmet
adlı bir asi Çumra‟da 500 kadar asker kaçağı ile
ayaklandı. Konya‟yı işgal etti. Ayaklanma Beyşehir,
Akşehir ve Akseki‟ye kadar yayıldı. Refet Paşa
komutasındaki birlikler Konya‟ya girerek ayaklanma
bastırıldı. Delibaş Mehmet kendi adamları tarafından
öldürüldü.
Milli AĢiret Ayaklanması
Anzavur Ayaklanması
Alaylı jandarma subayı iken paşalık verilen Ahmet
Aznavur, İstanbul hükümeti ve boğazlardaki işgallerinin
devamını amaçlayan İngilizlerden aldığı emirler ve
desteklerle Kuvay-i Muhammediye adlı birlikleri kurdu.
2 Kasım 1919‟da Manyas, Susurluk, Gönen ve Ulubat
dolaylarında ayaklanma başlattı. Kuvay-i Milliye
birlikleri tarafından bastırıldı. Fakat Ahmet Aznavur
yeniden
ayaklanma
başlattı.
Çerkez
Ethem
kuvvetlerince (Kuvay-i Seyyare) bu ayaklanma
tamamen bastırıldı.
Urfa‟nın Fransızlardan kurtarılması sırasında Milli
Mücadele‟ye destek vermişlerdir. Ancak Fransızlarla
anlaşarak TBMM‟ye karşı Urfa ve Siverek‟te
ayaklanmalar çıkarttılar. Milli Kuvvetlerle takviye edilen
5. Tümen‟in çalışmalarıyla Fransızlara sığındılar. Daha
sonra sözde TBMM‟ye itaat edeceklerini söyleyerek
Viranşehir ve dolaylarını işgal ettiler. Askeri birliklere
yenildiler ve güneye kaçtılar.
İstanbul
Zara,
Kemah
NOT
İngilizlerin desteklediği beş bin silahlı asi tarafından
çıkartılan bir ayaklanmadır. Boğazlar çevresine Milli
Kuvvetlerin yaklaşmasını önlemeye çalışan İngilizler
dini duyguları istismar ederek halkı isyana zorlamıştır.
Asiller önce Düzce Hapishanesi‟ni boşalttılar. Devlet
dairelerindeki memur ve subayları tutukladılar.
Geyve‟deki
Kuvay-i
Milliye
birliklerini
pusuya
düşürdüler. Ali Fuat Paşa ve Refet Paşa tarafından bu
ayaklanmalar bastırıldı.
ve
İtilaf
Devletleri‟nin desteği ile Koçhisar,
Ġstanbul Hükümeti ve Ġtilaf Devletleri’nce Çıkartılan
Ayaklanmalar
Bolu - Düzce - Hendek - Adapazarı Ayaklanmaları
hükümeti
Suşehri,
ve
Koçkiri
merkezde
Erzincan,
Refahiye
Ayaklanması
Şeyh
Ovacık,
bölgelerinde
Eşref
Bayburt
Olayı
(Peygamberlik iddiasında bulundu.)
Mardin, Midyat, Nusaybin‟de Ali Batı
Ayaklanması, Batman ve çevresinde
Cemil Çeto Ayaklanması çıkmıştır.
Azınlık Ayaklanmaları
Pontus Rum Ayaklanması
Samsun, Çarşamba, Bafra ve Erbaa çevresindeki
Rumlar silahlanarak Türk köylerine baskınlar yaptılar.
İngiliz desteği ile ayaklanan Rumlar Yunan işgaline
destek vermek ve bölgede bağımsız Rum Devleti
kurmak istemişlerdir. En uzun süren ayaklanmadır. Milli
Mücadele‟nin kazanılmasından sonra tamamen sona
ermiştir.
b. Ġstiklâl Mahkemeleri (18 Eylül 1920)

TBMM‟nin otoritesini arttırmak
sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Çıkartılan Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve Firariler
Kanunu‟na yaptırım için kurulmuştur.

Kurtuluş Savaşı‟nda yargı işini üstlenmiştir.

İstiklâl Mahkemeleri
seçilmiştir.

Hıyanet-i Vataniye, Firariler Kanunu, Tekâlif-i
Milliye Emirleri, Takrir-i Sükûn Kanunu gibi
kanunların uygulatılmasını sağlamıştır.
Ermeni Ayaklanmaları
Adana‟ya Fransızlarla birlikte giren (10 Ağustos 1920)
Ermeni İntikam Alayı ve Doğu Anadolu‟daki Ermeniler
bulundukları bölgelerdeki Türkleri katlettiler. Ayrıca
Batum‟da Rum ve Ermeniler de silahlanarak
ayaklandılar. Bu ayaklanmalarda Kuvay-i Milliye
şeflerinden Topal Osman‟dan yardım alındı.
üyeleri
iç
de
güvenliği
TBMM‟den
Kuvva-i Milliye Yanlısı Olup Sonradan Ayaklananlar
Düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkan, düzenli
orduya katılmak istemeyen Kuvay-i Milliye komutanları
ayaklandılar. Bunlar;
Çerkez Ethem Ayaklanması: Çerkez Ethem Kuvva-i
Seyyare adlı birlikleri ile TBMM‟ye karşı ayaklanmıştır.
Kütahya, Gediz ve Demirci dolaylarında çıkan bu
ayaklanmalar, Yunanlıların saldırıya geçmesinde etkili
olmuştur. l. İnönü Savaşı sonrasında İsmet Paşa
tarafından ayaklanma bastırılmıştır.
Demirci Mehmet Efe Ayaklanması: Kuvva-i Milliyeci
Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe ile Denizli, Burdur,
Dinar çevresinde ayaklandılar. Bu ayaklanmalar Refet
Paşa tarafından bastırıldı.
C. SEVR BARIġ ANTLAġMASI (10 AĞUSTOS 1920)
 İtilaf Devletleri l. Dünya Savaşı‟ndan sonra 18 Ocak
1919‟da Paris Konferansı düzenleyerek, İttifak
Devletleri‟yle birer barış antlaşması imzaladılar.
Osmanlı Devleti ile yapılacak barış antlaşmasını
uzun süre hazırlamadılar. Bu durum, galip
devletlerin kendi aralarında Osmanlı topraklarını
paylaşmakta anlaşmazlıklar yaşamalarından ve
Türk milletinin işgallere karşı başlattığı direnişten
kaynaklanmaktaydı.
Türk milletini önemsemeyen ve işi
ağırdan alan İtilaf Devletleri Misak-ı
l. TBMM’nin Ayaklanmalara KarĢı Aldığı Önlemler
Milli‟nin
 İstanbul hükümeti ile her türlü bağlantı kesildi.
 29 Nisan 1920‟de Hıyanet-i Vataniye Kanunu
çıkartıldı.
NOT
yayınlanması
TBMM‟nin
açılması
yanıldıklarını
anladılar.
Devleti‟ne
kabul
ardından
üzerine
Osmanlı
ettirecekleri
antlaşmanın, Milli Mücadele‟yi sona
 19 Eylül 1920 İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
erdireceğini sandılar. Aceleyle Sevr
 Ankara müftüsü Rıfat Börekçi ve din adamları Milli
Mücadele‟yi öven fetvalar verdiler ve bunları
camilerde okutarak halka duyurdular. (5 Mayıs
1920)
taslağını görüşmek üzere 18-26 Nisan
 Mustafa Kemal‟in emriyle 6 Nisan 1920‟de Anadolu
Ajansı kuruldu. Milli Mücadele‟nin amacı halka
böylece doğru olarak duyurulabildi.
a. Hıyanet-i Vataniye Kanunu (29 Nisan 1920)

TBMM iç güvenliği sağlamak ve etkinliğini
sürdürebilmek için Hıyanet-i Vataniye Kanunu
çıkarttı.

Bu kanun TBMM‟nin ilk ceza kanunudur.

Bu
kanunla;
TBMM‟nin
yasallığına
karşı
ayaklanmaya yönelik sözle, yazıyla ya da doğrudan
doğruya bilerek karşı çıkan, yayında bulunan kişiler
vatan haini sayılacaklardı.

19 Mayıs 1920‟de Damat Ferit Paşa vatan haini ilan
edildi.
1920‟de San - Remo‟da toplandılar.
 İtalya‟nın San-Remo kentinde toplanan konferansa
İngiltere, Fransa ve İtalya katıldı.
 Eski büyükelçilerden Galip Kemali (Söylemezoğlu)
Bey kendi başına konferansa bir muhtıra sunarak
adil ve insanca karar vermelerini beklediğini bildirdi.
Ayrıca İzmir, Trabzon, Adana, Bitlis, Erzurum ve
Trakya‟nın çoğunluğunun Türklerden oluştuğunu da
belirtti.
 San-Remo taslağını inceleyen Tevfik Paşa
başkanlığındaki heyet bağımsızlığın yok olacağını
ve Osmanlı Devleti‟nin yok sayıldığını, mektupla
Damat Ferit ve padişaha bildirdi. İtilaf Devletleri‟ne
padişahın da onayından geçerek San-Remo
kararlarının kabul edilemeyeceği duyuruldu.
 İtilaf Devletleri hazırladıkları taslağı Osmanlı
Devleti‟ne kabul ettirebilmek için Yunanlıları
devreye soktular. Yunan birlikleri 22 Haziran
1920‟de saldırıya geçti. Balıkesir ve Bursa‟yı işgal
ederek Salihli’ye doğru ilerlemeye devam eden
Yunanlılar Trakya‟da da saldırıya geçti. l. Kolordu
Komutanı Cafer Tayyar (Eğilmez) Paşa esir düştü.
Başsız kalan Türk askerleri dağıldı.
 Trakya Bölgesi Yunanlıların eline geçince padişah
başkanlığında Saltanat Şurası toplandı. Padişah
adına Rıza Tevfik Paşa, Bağdatlı Hadi Paşa ve
Bern Elçisi Reşat Halis‟ten oluşan heyet Paris‟e
gönderildi. 10 Ağustos 1920‟de Sevr Barış
Antlaşması imzalandı.
 İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya, Ermenistan,
Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya, Sırp, Hırvat,
Sloven, Yugoslavya ve Çekoslovakya tarafından
imzalanan antlaşma 433 maddeden oluşuyordu.

Adli ve mali kapitülasyonlar en ağır şekilde devam
edecekti.

Türkiye‟de yaşayan her topluluk dil, din, mezhep
özgürlüğünü kullanabilecek ve herkes eşit olacaktı.
Azınlıklar her türlü haktan faydalanabilecek, vergi
vermeyecek ve askerlik yapmayacaklardı.

İngiltere, Fransa, İtalya ve Osmanlı Devleti‟nden
oluşan bir komisyon Türkiye‟nin mali durumunu
düzeltmek için gerekli tedbirleri alacak, Osmanlı
Devleti bu komisyonun uygun görmediği hiçbir mali
tedbiri alamayacaktı. Bütçe üzerindeki son sözü
komisyon söyleyecekti. Gümrükler, bu komisyonun
tayin edip görevden alabileceği bir genel müdür
tarafından idare edilecekti.
Türkiye‟nin kaynakları savaş tazminatı
Sevr BarıĢ AntlaĢması’nın Önemli Hükümleri;






Osmanlı Devleti‟nin sınırları İstanbul dolayları ve
Anadolu‟nun
küçük
bir
bölümü
ile
sınırlandırılıyordu. Ancak Osmanlı Devleti barış
şartlarına uymazsa başkent İstanbul Türklerin
elinden alınacaktı.
Boğazlar savaş ve barış zamanında tüm devletlerin
gemilerine açık tutulacak ve Boğazların yönetimi
Boğazlar Komisyonu adı verilen bir kurulca
denetlenecekti. Bu kurulun ayrı bir bayrağı, ayrı bir
bütçesi olacaktı.
Türkiye, Ermenistan‟ı bağımsız bir devlet olarak
tanıyacak, Trabzon, Erzurum, Van, Bitlis illerini
kapsayacak Ermenistan sınırlarını Wilson çizecekti.
Doğu Anadolu‟da iki devlet kurulacaktı. (Bunlar
Ermenistan ve Kürdistan)
Ege Bölgesi‟nin büyük bir bölümü ile Midye - Büyük
Çekmece çizgisinin batısında kalan Trakya ile
İmroz ve Bozcaada da Yunanistan‟a verilecekti.
Urfa, Mardin, Gaziantep, Suriye, Fransa‟ya
bırakılacak: Adana, Kayseri, Malatya ve Sivas‟a
kadar uzanan bölge Fransız denetimi altına
girecekti.
Aydın ve Çine Çayı‟ndan itibaren Batı Anadolu ve
Konya yöresi İtalya‟ya verilecekti.

Arabistan ve Irak (Musul dâhil) İngiliz ve Fransızlar
arasında paylaştırılıp manda altına alınacaktı.

Osmanlı ordusu jandarma gücü de dahil olmak
üzere 50.700 kişiden oluşacaktı. Osmanlı kara
kuvveti, gönüllü askere yazılanlardan meydana
gelecekti. Askere alınanlarda dil, din, mezhep
ayrıcalıkları göz önüne alınmayacaktı. Ordunun
subay ihtiyacını karşılamak için açılacak subay
okulları konusunda izin alınacaktı. Bu ordunun tank,
ağır makineli tüfek, top ve uçağı olmayacaktı.

Deniz kuvvetleri 13 savaş gemisini geçmeyecek
denizaltı bulunmayacaktı.
NOT
ödemeye
yeterli
kaynakları
korumak,
gerekli
önlemleri
olmadığı
artırmak
için
ve
almak için Mali
Komisyon oluşturulmuştur.
Sevr BarıĢ AntlaĢması’nın Önemi ve Sonuçları
 Ülkenin
bağımsızlığını,
toprak
bütünlüğünü
koruyacak
olan
ordu
güçsüz
duruma
düşürülmüştür.
 Mali güç İtilaf Devletleri‟nin denetimine bırakılmıştır.
 Sevr Barış Antlaşması, tutsaklık belgesi niteliği
taşımaktadır.
 Osmanlı Devleti başka devletlerin güdümü ve
yönetimine bırakılmıştır.
 Türklere hayat hakkı tanımadığı gibi, azınlıklar çok
geniş haklara sahip olmuştur.
 Antlaşma Ankara‟da ve İstanbul‟da tepkiyle
karşılandı. Damat Ferit Paşa hükümeti istifa etmek
zorunda kaldı. Yeni kurulan Tevfik Paşa hükümeti
anlaşmayı hiçbir zaman onaylamadı.
 TBMM 19 Ağustos 1920‟de toplanarak antlaşmayı
onaylayanları ve imzalayanları vatan haini ilan etti.
 Padişah
ve
hükümet
tarafından
resmen
onaylanmadı.
Parlamento
tarafından
onaylanmadığından hukuken geçerli değildir. Ölü
doğmuş bir antlaşmadır.
 Türk milleti yaptığı Kurtuluş Savaşı‟yla Sevr‟in
geçerliliğini önlemiş ve Sevr‟in yerine Lozan Barış
Antlaşması yapılmıştır.
D. BASINDA MĠLLĠ MÜCADELE
I. Anadolu Basınında Milli Mücadele Yanlısı Yayın
Organları
Ġrade-i Milliye Gazetesi
14 Eylül 1919‟da Sivas‟ta Temsil Heyeti‟nin görüş ve
düşüncelerini halka duyurmak için çıkartılmıştır. Milli
Mücadele‟nin sözcülüğünü yapan ilk gazetedir.
Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi
10 Ocak 1920‟de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti adına çıkartıldı. TBMM hükümetinin de yayın
organı olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra Ulus
Gazetesi adını almıştır. Başlangıçta yazıların çoğu
Mustafa Kemal Paşa‟nın denetiminden geçmiştir.
Öğüt Gazetesi
1917‟de Afyon‟da çıkartılmaya başladı. Yunanlıların
İzmir‟i işgali ile Konya‟ya taşındı. İtalyanların baskısı ile
Ankara‟ya taşınarak, Milli Mücadele‟nin amaçları
doğrultusunda çalıştı.
Anadolu Ajansı’nın Kurulması
 Milli Mücadele‟yi halka ve dünyaya tanıtabilmek için
gazete çıkarmak yeterli değildi. Gazetelerin ihtiyacı
olan araç, gereç ve haberlerin sağlanması
gerekiyordu.
 Halide Edip (Adıvar) ve gazeteci Yunus Nadi
(Abalıoğlu) bu durumu Mustafa Kemal Paşa‟ya
ilettiler. Mustafa Kemal Paşa bu öneriyi benimsedi ve
6 Nisan 1920‟de Anadolu Ajansı kuruldu.
 Anadolu Ajansı TBMM‟nin kararlarını halka
ulaştırarak Milli Mücadele doğrultusunda bir
kamuoyu oluşturmaya özen göstermiştir.
Haberler,
Açıksöz Gazetesi
NOT
15 Haziran 1919‟da Kastamonu‟da çıkartıldı. Kuzey
Batı Anadolu‟nun en etkili yayın organıdır. Ankara
haberlerini düzenli olarak alma ve okuyucuya ulaştırma
imkânına sahipti.
Albayrak Gazetesi
1913‟de İttihat ve Terakki Partisi‟nin yayın olarak
Erzurum‟da çıkarıldı. Doğu Anadolu‟nun Ermenilere
verileceği
haberi
yayılınca
“Vilayet-i
Şarkiye
Ermenistan olamaz.” sloganıyla çıkmaya başlamıştır.
Daha sonra Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti‟nin Erzurum‟da
kurulmasından sonra bu cemiyetin yayın organı oldu.
Bunların dışında Balıkesir‟de - İzmir‟e
Doğru,
Adana‟da
-
Yeni
Adana
Trabzon‟da - İstikbal, Amasya‟da Emel, Edirne‟de Ahali gibi gazeteler
NOT
Milli Mücadele‟yi desteklemiştir.
Küçük Mecmua ve Sebil‟ür Reşat
Dergileri de (Mehmet Akif Ersoy) Milli
Mücadele‟ye destek vermiştir.
Milli Mücadele‟ye karşı olan Anadolu
gazeteleri Ferda, İrşad ve Zafer‟dir.
Ġstanbul’da Milli Mücadele Yanlısı Olan Gazeteler
Bu gazeteler İstanbul‟da çıkarıldığı için İstanbul
hükümeti ve İtilaf Devletleri‟nin kontrolü altındaydı. Milli
Mücadele‟yi
açıkça
destekleyen
yazılar
yazamamışlardır. Bu gazeteler;

Tasvir-i Efkâr, Vakit, İleri, Yeni Gün, Akşam,
Tercüman-ı Hakikat gazeteleridir.
Ġstanbul’da Milli Mücadele’ye KarĢı Olan Gazeteler
Milli Mücadele‟ye karşı çıktılar, İtilaf Devletleri‟yle
işbirliği yaparak halkı isyana teşvik etmişlerdir. Bu
gazeteler;

Alemdar, Peyam-ı Sabah, Türkçe İstanbul, Tanin,
İrşad gazeteleri ve Aydede, Ümit dergileridir.
postanesi
olan
telgrafla
ulaştırılmış,
olmayan
yerlerde
yerlerde
postanesi
ise
camiler
vasıtasıyla halka duyurulmuştur.
Matbuat ve Ġstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi’nin Kurulması
 27 Nisan‟da meclise propaganda komisyonu
kurulmasını içeren bir önerge verildi. Meclisi
önergeyi kabul etti. Başkanlığına Yunus Nadi‟nin
getirildiği Propaganda Komisyonu kuruldu.
 Komisyon üyeleri tatillerde, hatta meclis çalışmaları
sürerken yurt içine dağılarak milli amaçlar
doğrultusunda halkı uyarmış ve cephedeki askere
moral gücü sağlamıştır.
 Kuvay-i Milliye‟nin çalışmalarını halka anlatmak
halkın Milli Mücadele yanında yer almasını
sağlamak, propagandaya ağırlık vermek için 7
Haziran 1920‟de meclis başkanlığına bağlı Matbuat
ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi kuruldu.
Anadolu Ajansı da bu müdürlüğe bağlandı.
 Bu kuruluş sayesinde Anadolu‟nun Kurtuluş
Mücadelesi dış dünyaya daha doğru bir şekilde
tanıtılmıştır. Ayrıca Milli Mücadele‟nin halka mal
edilmesine çaba gösterilmiştir.
Ceride-i Resmiye (Resmi Gazete) (7 Ekim 1920)
 TBMM hükümetinin yaptığı atamaları genelgeleri ve
yasaları yayınlamak, devletin yaptığı işleri
göstermek için 7 Ekim 1920‟de resmi gazete
çıkartılmasına karar verildi. 7 Şubat 1921‟de ilk sayı
yayımlandı. Cumhuriyetin ilanından sonra (44.
sayıdan itibaren) “TC Resmi Gazetesidir.” kaydıyla
çıkmıştır.
Download