(Birleşmiş Milletler), uluslararası terörizmin finansman

advertisement
04 ŞUBAT 2013
TERÖRÜN FİNANSMANIN ÖNLENMESİ YASA TASARISI
BM (Birleşmiş Milletler), uluslararası terörizmin finansman kaynaklarını engellemek
iddiasıyla daha önce hazırlamış olduğu sözleşmeye üye ülkelerin de katılımını dayatıyordu. Türkiye bu
hususta daha önce hazırlamış olduğu düzenlemeyi Adalet Komisyonundan geçirerek Meclis Genel
Kurulu’na gönderdi.
Bu sözleşmeye göre, ABD ve AB’nin terörist olarak ilan ettiği grup, örgüt, siyasi oluşum
ve camialar, Türkiye tarafından da terörist olarak görülecek ve talep edilmesi halinde bu kuruluşların
mal varlıkları dondurulabilecek ve netice de el konulabilecek.
Bu düzenlemenin insani ve İslami faaliyetler yürüten STK’lar olmak üzere, emperyalist
devletlerin çıkarına hizmet etmeyen bütün yardım kuruluşlarının da yasal faaliyetlerini sınırlamaya ve
engellemeye yönelik bir girişim olduğu ortadadır. Bu düzenleme ile kara listeye giren ülke, STK ve
kurumlarla ticari ilişkileri ve faaliyetleri olan şirketler de terörizme finansman sağlayanlar kapsamına
girecektir.
Duyarlı STK’ları ve halkımızı bu konuda tepkilerini ortaya koymaya davet ediyoruz.
Mecliste bulunan bütün partilerin milletvekillerini de bu düzenleme aleyhinde oy kullanmaya
çağırıyoruz.
ANA DİLDE SAVUNMA YASASI OLARAK BİLİNEN YASA
Temelde fıtri bir hak olan “Ana Dilde Savunma” yasağının kaldırılması yönünde atılmış
olan adımı gecikmiş de olsa memnuniyet verici buluyoruz. Bu müspet adımların durmaksızın devam
etmesi bütün halkların yararınadır.
Olumlu bulduğumuz bu yasanın aksak tarafları ise, yasada ana dilde savunma tabirine
yer verilmemesi, tercüman edinme bedelinin sanık tarafından ödenecek olması ve bu uygulamanın
emniyet sorgusu ile savcılıkta geçerli olmayıp sadece duruşmalarla sınırlı olmasıdır. Bu yasa ile kısmi
bazı iyileştirmeler yapılırken, diğer taraftan yeni mağduriyetler doğurmaktadır. Adil bir yargılama için
yasanın kapsamının genişletilmesi ve eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir.
657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA YAPILACAK DEĞİŞİKLİK
Köhnemiş ve ihtiyaca cevap vermediğini düşündüğümüz ilgili kanunda müspet
değişikliklerin yapılacak olması da olumlu bir gelişmedir. Ancak bu Kanunda yapılacak değişikliklerde;
memurların özlük haklarının iyileştirilmesi ile birlikte inanç ve siyasi haklarının da eksiksiz bir şekilde
iade edilmesini istiyoruz.
GENELEVLERİN KAPATILMASI İLE İLGİLİ YASA TEKLİFİ
AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Nebati, kadınların bir mal gibi satılmasına devlet
tarafından izin verilmemesi gerektiğini belirterek genelevlerin kapatılması yönünde partisinin grup
başkanlığına bir yasa teklifi verdi.
Bu teklifi veren milletvekilinin tavrını takdir ediyor ve destekliyoruz. Ancak bu haysiyetli
teklifin AK Parti grubu tarafından “hala bir kesimin ihtiyacına cevap veriyor, aksi takdirde tecavüzler
artar, toplumda cinsel serbestlik ortamı oluştuğu için zaten oraya yönelik fazla bir rağbette yoktur." gibi
özrü kabahatinden büyük gerekçelerle reddedilmiş olmasını ise utanç verici bir gelişme olarak
gördüğümüzü özellikle belirtmek istiyoruz.
ABD BÜYÜK ELÇİLİĞİNDE PATLAMA
Biz ne ülkemizde ve ne de hiç bir İslam ülkesinde şiddet ve kaosun oluşmasını istiyoruz.
Dünyanın neresinde olursa olsun ABD'ye yönelik yapılan saldırıların baş müsebbibi ABD'nin
emperyalist politikalarıdır. işgalci ve emperyalist politikalarından vazgeçmesi durumunda ABD'nin bu
tür saldırıların hedefi haline gelmeyeceği kanaatindeyiz.
MISIR’DAKİ GÖSTERİLERİN ARKA PLANI
Mısır’da diktatörlerin devrilmesiyle eski konumlarını kaybeden köle ruhlu yerli
işbirlikçiler, Mısır'ın özgür olmasını istememektedirler. Bu nedenle aylardır çeşitli hile ve desiselerle
ülkede kaos ve gerginlik ortamını oluşturmaktadırlar.
Bu tehlikenin başta Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi olmak üzere, İhvan ve
diğer İslami grupların izzetli direniş ve sebatlarıyla bertaraf edileceğine inanıyoruz. Bu vesile ile başta
Mısır'daki İslami gruplar olmak üzere, Mısırlı olma ortak paydasında buluşan bütün yapı ve
kuruluşlara; küresel dış güçlere ve özellikle siyonizm’e karşı teyakkuz halinde olmalarını tavsiye
ediyoruz.
TÜRK DÜNYASI ORTAK ORDUSU
Geçtiğimiz günlerde Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan arasında, merkezi
Ankara’da bulunan ve simgesi “at” olan "TAKM" kısa adıyla bir askeri birliğin temelleri atıldı.
Bahse konu askeri yapılanmanın bir ırkın ordusu olacağı, ırkçı söylem ve eylemleri
artıracağı, bunun da diğer etnik yapılara mensup halklar arsında ayrıştırıcılığı körükleyeceğine dair
ciddi endişelere sahibiz.
HÜDA PAR olarak bu tür yapılanmalar yerine daha kapsayıcı ve bütünleştirici olacağına
inandığımız İslam ülkelerinin kendi aralarında kuracakları bir askeri teşekkülün oluşumunu daha
gerekli görmekteyiz. Böyle bir teşekkülün hem Türkiye için hem de içinde bulunduğu İslam âlemi için
askeri ve siyasi açıdan daha faydalı olacağına inanmaktayız.
İSRAİL’İN SURİYE’Yİ BOMBALAMASI
Prensip olarak bir ülkenin başka bir ülkeye mütecaviz bir tutum içerisine girmesini tasvip
etmiyoruz. Bu kapsamda Filistin ülkesini işgal edip halkına zulüm eden siyonist israilin Suriye
topraklarına saldırısı kabul edilemez. Siyonist israil'in bu saldırısına kayıtsız kalan Esed rejimi de bu
saldırıya ortaktır. İsrail'in bu siyonist saldırısını telin ediyor, diğer ülkeleri israil'in bu saldırılarını
kınamaya ve engellemeye davet ediyoruz.
Türkiye’ye konuşlandırılan patriotların son bataryasının gelmesinin üzerinden yirmi dört
saat geçmeden bu saldırının gerçekleşmesi düşündürücüdür.
Ayrıca, Suriye’de her geçen gün artan insanlık dramının sona erdirilmesi noktasında
Suriye muhalefeti lideri tarafından dile getirilen görüşme ve müzakere çağrılarını olumlu buluyoruz.
Suriye'de yaşanan çatışmaların ve katliamların sonlandırılmasına yönelik bütün çabaları destekliyoruz.
Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilere yönelik Umut Kervanı Platformu, Umut-Der,
Umut Kapısı, Mustazaflar Cemiyeti, İHH vb. STK'ların çabaları takdire şayandır. Hem kendilerinden
hem de yardımda bulunan hayırseverlerden Allah razı olsun. Halkımızın, Suriyeli mülteci
kardeşlerimize yardımda bulunmaya devam etmelerini bekliyoruz.
Download