DIŞ TİCARET POLİTİKASI DOÇ. DR. DİLEK SEYMEN YRD. DOÇ. DR. ASLI SEDA BİLMAN Kaynakçada belirtilen eserlerden derlenmiştir. 1 İçerik 1. Teori-Politika Farkı 2. Serbest Ticaret Görüşü 3. Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler: Korumacılık Tezleri 4. Gelişmekte Olan Ülkelerde Korumacılık 5. Hangi Endüstriler Korunur? 6. Dış Ticaret Politikasının Tanımı ve Belirlenmesi 7. Dış Ticaret Politikasının Amaçları 8. Dış Ticaret Politikasının Araçları 9. Uluslararası Müzakerelerin Gerekliliği 10. Uluslararası Ticaret Anlaşmaları 11. Dünya Ticaret Örgütü 2 1. TEORĐ-POLĐTĐKA FARKI Uluslararasi Đktisat International Economics Uluslararası Ticaret Teorisi International trade Uluslararasi Ticaret Politikası Theory of theory International trade policy Pür, Reel, Soyut Dış Ticaret Teorisi Moneter Dış Ticaret Teorisi Öd. Blançosu Pozitif Normatif Döviz Piyasasi Milli gelirgelir-dış ticaret Diş Ticaret Politikasi Araçlari ve Etkileri Uluslararasi Ekonomik Kuruluşlar ve Etkileri Uluslararasi Ekonomik Bütünleşme 1. TEORĐ-POLĐTĐKA FARKI Uluslararası İktisat Uluslararası Para (Finans) Uluslararası Ticaret Açık Ekonomi Mikro İktisadı (Ödemeler Bilançosu, Döviz Piyasası vb.) Uluslararası Ticaret Politikası Uluslararası Ticaret Teorisi (Reel, Pür, Soyut) Pozitif Normatif (Dış ticaret politikasının amaç ve araçları, uluslararası ekonomik kuruluşlar, uluslararası ekonomik entegrasyon ve etkileri vb.) Uluslararası Parasal Teori Açık Ekonomi Makro İktisadı Uluslararası Parasal Politika Uluslararası Makro İktisat Politikası 2. Serbest Ticaret Görüşü Serbest ticaret savunusu, hükümetler ticaret politikası uygulayarak piyasa fiyatlarında bir sapma yaratmadığında, üreticilerin ve tüketicilerin kaynakları en etkin bir şekilde tahsis edeceği görüşüne dayanmaktadır. Serbest ticaret, firmaların ve endüstrilerin ölçek ekonomilerinden yararlanmalarını sağlar. Korunan piyasalar, endüstrilerin yığılmasını engelleyerek, dışsal ölçek ekonomilerinin olumlu etkilerini sınırlandırır. 5 Serbest Ticaret Görüşü (devam) Serbest ticaret, rekabet ve yenilik fırsatları gibi dinamik faydaların ortaya çıkmasını sağlar. Serbest ticaret, kaynakların, rant kollama davranışı nedeniyle kaybını engeller. Serbest ticaretin politik argümanı, serbest ticaretin en iyi uygulanabilir politika olduğudur. Serbest ticaretten sapan herhangi bir politika, hızla politik gruplar tarafından manipüle edilebilir ve bu da ulusal refahın azalmasına yol açar. 6 3. Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler: Korumacılık Tezleri Merkantilizm A. Smith: “Bir ülkenin gümrük vergilerini kaldırmasını, diğer ülkelerin de kaldırmasına” bağlar. J. S. Mill: “ekonomi politikası ilkelerine dayanarak koruyucu gümrük tarifelerinin savunulabileceği tek hal, geçici olarak o ülkenin koşullarına tamamıyla uyan yeni bir sanayinin yerleşmesi için konuldukları haldir.” A. Hamilton (1757-1804): İmalat Üzerine Rapor, 1790. Amerikan sanayinin, İngiliz sanayi karşısında korunması, sadece refah değil güvenlik açısından da önemlidir. H. Carey (1793-1879): tarım ve sanayide sürekli koruma. 7 Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam) F. List (1789-1846) ve Alman Tarihçi Okulu: sanayide geçici koruma, «Bebek Endüstri Tezi». S. N. Patten: 20.yüzyıl başları, Himayeciliğin Ekonomik Esasları, serbest ticaret ve ücretlerin eşitlenmesi. Stolper - Samuelson: serbest dış ticaret yoluyla faktör fiyatlarının eşitlenmesi. J.M Keynes: gümrükler yoluyla ithal mallarına talebin daralması, yerli mallarının tüketimindeki artış çarpanın büyüklüğüne bağlı olarak mili gelir ve istihdamı artırır. 8 Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler: Korumacılık Tezleri İhracatın önlenmesi: İhracatı tümüyle önleyen bir ihracat vergisi (negatif ihracat sübvansiyonu) de ülkenin durumunu kötüleştirir. Fakat ihracat vergisi, ticaret hadleri kanalıyla ulusal refahı artırabilir. İthalatın önlenmesi: İthalatı tümüyle önleyen bir tarife oranı, ülkenin durumunu kötüleştirirken t0 gibi bir tarife oranı, ulusal refahı maksimize eder: optimum tarife. 9 Optimum Tarife (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Ulusal refah Tarife oranı Optimum tarife, Önleyici tarife, 10 Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam) Serbest ticaret karşıtı ikinci argüman, serbest ticaretin yetersiz bir politika haline gelmesine neden olan iç piyasa başarısızlıklarıdır. Piyasa başarısızlıklarının türleri İşgücünün ve sermayenin eksik istihdamı Dışsallıklar Çevresel maliyetler Eksik bilgi 11 Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam) İktisatçılar, özel üretimin topluma ilave katkısını göstermek için marjinal sosyal faydayı hesaplarlar. Piyasa başarısızlığı nedeniyle bir tarife uygulandığında iç üretim artıyorsa, toplumun faydasının da artması olasıdır. 12 Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam) Serbest ticaret karşısında iç piyasa başarısızlığı argümanı, ikinci en iyi teorisi adı verilen daha genel bir argümanın bir örneğidir. J. Viner, J. Meade, R. Lipsey, K. Lancester, H. G. Johnson. İkinci En İyi, iktisat politikasının, birinci en iyiyi gerçekleştirmek mümkün değilse, ondan sonra gelen en iyiye yani ikinci en iyiye razı olunur, şeklinde özetlenebilecek kuralıdır. 13 Ekonomide Optimum Şartı MRS XY = MRTXY MU x ∆Y = MU Y ∆X MC x ∆Y = = MCY ∆X MRS XY = MRTXY PX = PY 14 Optimumdan Sapmalar X malı tekel şartlarında üretilirse; MRS XY = MRTXY MC X PX < MCY PY PX > MCX PX < PY Nasıl müdahale edilmeli? Gümrük Vergisi? Sübvansiyon? Dolaylı Vergi? PY < MCY 15 Optimumdan Uzaklaşılmışsa Ne Yapılmalıdır? İlke olarak, ekonomi uzaklaştığında; Pareto Optimumundan Uzaklaşma iç piyasa şartlarından kaynaklanmışsa iç müdahale araçlarıyla (vergi ve sübvansiyon gibi), Uzaklaşma dış piyasadan kaynaklanmışsa dış politika araçlarıyla (tarife ve kota gibi) müdahale edilmelidir. 16 Karşı Argüman Serbest ticaret taraftarı iktisatçılar, iç piyasa başarısızlıklarının “birinci en iyi” politika ile düzeltilebileceğini ifade ederler: doğrudan sorunun kaynağına yönelik bir politika. Eğer sorun yüksek işsizlik oranı ise emek maliyeti veya emek yoğun malların üretimi, hükümet tarafından sübvanse edilebilir. Bu politika, tarifeden kaynaklanan ekonomik etkinlik kayıplarını da önler. 17 Karşı Argüman (devam) Gerçek dünyada piyasa başarısızlığının ne zaman ve ne ölçüde var olduğu belirsizdir. Piyasa başarısızlıklarına yönelik hükümet politikalarının, politik açıdan güçlü gruplarca manipüle edilebilmesi mümkündür. Üretici ve tüketicilerin davranışlarını saptırdığı için, ticaret politikası istenmeyen sonuçlar da doğurabilir. 18 4. Gelişmekte Olan Ülkelerde Ticaret Politikası İşbölümü ve uzmanlaşmaya dayalı karşılaştırmalı üstünlüklerin gelişmekte olan ülkeler açısından olumsuz etkileri G.Myrdal, GOÜ ihracat yapısı, ilksel mal ticareti ve dış ticaret hadleri, sanayileşebilmek için korumacılığın gerekliliği. Singer-Prebish Tezi, hammadde üretiminde uzmanlaşmanın GOÜ’ler üzerindeki olumsuz etkisi. Teknolojik gelişmenin gelir arttırıcı etkisinden yararlanamamaları. GOÜ’lerde ihraç mallarının gelir-fiyat elastikiyetleri. R.Nurkse, dış ticaret GOÜ’lerin tüketim kalıplarını olumsuz etkiler. Lüks mallar ithalatı arttıkça tasarruflar azalır, hammadde ilkel mallar ihracatı, lüks mallar, AR-GE malları ithalatı. Dengeli kalkınma için ithal ikamesine yönelik sanayileşme stratejisi İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme-İhracata Yönelik Sanayileşme 19 İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme İthal ikamesine yönelik sanayileşme, 1980 öncesinde, pek çok düşük ve orta gelirli ülkenin izlediği bir ticaret politikasıdır. Bu politikanın amacı, ülkede üretilmesi olanaklı malların ithalatını sınırlandırarak, yerli üretimi güçlendirmektir. Bu politikanın temel dayanağı, bebek endüstri tezidir: Ülkeler belki bazı endüstrilerde potansiyel olarak karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptirler. Fakat bu endüstriler, ilk başta, diğer ülkelerdeki köklü rakipleri ile rekabet edemeyebilirler. Bu endüstrilerin kendilerini güçlendirmeleri için, hükümetler onları geçici süreyle (uluslar arası rekabete hazır hale gelene dek) desteklemelidirler. 20 İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme (devam) Latin Amerika ülkelerindeki bu sanayileşme politikası, 1950’li ve 1960’lı yıllarda imalat sanayinin gelişmesini sağlamıştır. Fakat asıl amaç, imalat sanayinin güçlendirilmesi değil; ekonomik kalkınmanın sağlanmasıydı. İthal ikamesine yönelik sanayileşme, ekonomik kalkınmayı sağladı mı? 21 İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme (devam) Bebek endüstri tezinin her zaman ve her şartta geçerli olmadığı ortaya çıktı. Yeni endüstriler, ticaret kısıtlamalarının etkisiyle rekabetçi olmadılar. İthal ikamesine yönelik sanayileşme maliyetliydi ve kaynakların israf edilmesine neden oldu: Karışık ve zaman alan düzenlemeler gerektiriyordu. Tüketiciler ve ithal girdi kullanan firmalar yüksek tarife oranlarına maruz kaldılar. 22 İhracata Yönelik Sanayileşme (Ticari Serbestleşme) Serbest ticareti benimsemiş olan bazı düşük ve orta gelirli ülkeler, ithal ikameci sanayileşme politikasını benimseyen ülkelere kıyasla, daha yüksek ortalama büyüme oranlarına ulaştılar. 1980’lerin ortasına kadar, pek çok hükümet ithal ikamesine olan güvenini yitirdi ve ticareti serbestleştirmeye başladı. Özellikle Hindistan ve Brezilya’da tarife oranlarında keskin bir düşüş yaşandı. Gelişmekte olan ülkelerdeki ticari serbestleşme, ticaret hacminde önemli artışları beraberinde getirdi. 1970-1998 döneminde, özellikle 1985 yılı sonrasında, GSYİH içinde ticaretin payı üç kat arttı. Gelişmekte olan ülkelerin toplam ihracatı içinde mamul malların payı arttı. Ticarete açıldıkça, olağanüstü büyüme oranlarına sahip gelişmekte olan ülke sayısı arttı. 23 Ticari Serbestleşme (devam) Ticari serbestleşme kalkınmayı sağladı mı? Brezilya ve diğer Latin Amerika ülkelerinde ticaret serbestleştikten sonraki büyüme oranları, ithal ikameci dönemdekinden düşük olmuştur. 1980’den sonraki düşük büyüme sürecinde, makroekonomik istikrarsızlığın ve finansal krizlerin rolü büyüktür. Hindistan gibi diğer ülkeler ise ticaretin serbestleştirildiği 1980 yılından sonra çok hızlı bir büyüme kaydetmişlerdir. Fakat böyle bir sonucun ortaya çıkmasında ticaretin serbestleştirilmiş olmasının katkısı tam olarak belirlenemez. Bazı iktisatçılar, Heckscher - Ohlin modelinde öngörüldüğü gibi, ticaretin serbestleştirilmesinin gelir eşitsizliğini artırdığını öne sürmüşlerdir. 24 Ticari Serbestleşme Asya’nın Yükselişi İthal ikamesi yerine, Doğu Asya’daki bazı ülkeler, hedef endüstriler belirleyerek, bu endüstrilerin ihracatını artırmasını teşvik edecek ticaret politikaları uygulamışlardır. Japonya, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore, Singapur, Malezya, Tayland, Endonezya ve Çin, çeşitli sektörlerde hızlı büyüme ve genel olarak yüksek ekonomik büyüme rakamlarına ulaşmışlardır. Bu durum, ihracata yönelik büyüme kanalıyla da gelişmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Ancak Meksika ve Brezilya gibi Latin Amerika ülkeleri de ticaretlerini serbestleştirmelerine ve ihracata yönelmelerine rağmen, Asya ekonomilerinin başarıları ile karşılaştırılabilir bir sonuç alamamışlardır. Latin Amerika’da bu sonuçların ortaya çıkması, Asya mucizesinde başka faktörlerin de önemli rol oynadığını göstermektedir. 25 Asya’nın Yükselişi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) ABD’ye kıyasla Kişi Başına Düşen GSYĐH (%) Güney Kore Çin Hindistan 26 Asya’nın Artan Ticareti (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) GSYĐH Đçinde Đhracatın Payı Güney Kore Çin Hindistan 27 İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme Politikalarının Değerlendirilmesi 1. İthal ikamesine yönelik sanayileşme, düşük ve orta gelirli ülkelerde, yerli ürünlere rakip olan malların ithalatını kısıtlayarak ekonomik büyümeyi sağlamayı amaçlamıştır. 2. İthalata yönelik sanayileşme görüşünün teorik dayanağı olan bebek endüstri tezi, yeni endüstrilerin, piyasa başarısızlıkları nedeniyle geçici olarak korunmaları gerektiğini ifade eder. 28 İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme Politikalarının Değerlendirilmesi (devam) 3. İthal ikamesine yönelik sanayileşme 1950’li ve 1960’lı yıllarda denenmiş; fakat 1980’lerin ortalarından sonra ticari serbestleşme öne geçmiştir. 4. Serbestleştirilmiş ticaretin ulusal refah üzerindeki etkisi hala tartışmalıdır. Ticaret, bazı sektörlerde büyümeyi sağlamıştır. Ticaretin, toplam büyüme oranını artırdığını söylemek fazla iddialı olacaktır. Ticaretin, gelir eşitsizliğine neden olduğu da iddia edilmektedir. 29 İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme Politikalarının Değerlendirilmesi (devam) 5. Bazı Doğu Asya ekonomileri, ithal ikamesine yönelik sanayileşme yerine ihracata yönelik sanayileşmeyi benimsemişlerdir. Yüksek ihracat ve ithalat hacimleri ve görece düşük ticaret kısıtlamaları, bu politikanın temel özellikleridir. Bu politikanın toplam ekonomik büyümeye ne ölçüde katkı sağladığı belirsizdir. Çünkü bazı ülkeler başarılı sonuçlar elde edememiştir. 30 5. Hangi Endüstriler Korunur? Tarım: ABD’de, Avrupa’da ve Japonya’da seçmenlerin az bir kısmını temsil etmesine rağmen çiftçiler, önemli ölçüde sübvansiyon almakta ve ticari koruma altında tutulmaktadır. Örnekler: Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası, Japonya’nın ithal pirince %1000 oranında tarife uygulaması, Amerika’nın şeker kotası uygulaması. 32 Hangi Endüstriler Korunur? (devam) Tekstil: tekstil (kumaşın işlenmesi) ve konfeksiyon (kumaşın giyecek haline gelmesi). 2005’e kadar Çok Elyaflılar Anlaşması çerçevesinde korumacılık tedbirleri alınmıştır. 32 6. Dış Ticaret Politikasının Tanımı ve Belirlenmesi İktisat Politikası-Dış Ticaret Politikası Klasik Teorinin Kısıtlayıcı Varsayımları ve Statik Varsayımların Değiştirilmesi Zorunluluğu Bireysel maliyetlerle toplumsal maliyetlerin örtüşmemesi, Dışsal ekonomilerin varlığı gibi, Tam rekabetin gerçekleşmemesi. Ekonominin karar organları tarafından belirlenmiş olan amaçlara ulaşmak üzere, alınan önlemler ve seçilen araçların tümü. Pozitif iktisat-normatif iktisat İktisatçı-politikacı Amaçlar Ekonomik Amaçlar (iç ve dış dengenin sağlanması, istihdamın artırılması gibi), Meta-Ekonomik Amaçlar (genel sağlık, güvenlik, çevre gibi) ve Sosyo-Ekonomik Amaçlar (gelir dağılımı gibi) olarak sınıflandırılabilir. Araçlar Tarifeler Tarife Dışı Önlemler 33 Ticaret politikasının politik modelleri Ticaret politikası nasıl belirlenir? Ulusal refahtan çok politik başarıyı maksimize etmeye yönelik hükümet modelleri: 1. Medyan seçmen teoremi 2. Kolektif eylem 3. Kolektif eylem ve medyan seçmen teoremini sentezleyen bir model (ticaret politikası modeli) 34 Medyan Seçmen Teoremi Medyan seçmen teoremi, demokratik siyasi partilerin, ideoloji spektrumunun ortasındaki (medyan seçmen) seçmenin oylarını almayı hedeflediğini öne sürmektedir. Çoğunluğun oylarını almak için, medyan seçmenin istediği tarife oranı önerilecektir. 35 Kolektif Eylem Politik eylem, sıklıkla kolektif eylem problemi olarak tanımlanır. Bir grup olarak tüketiciler serbest ticareti savunurken, bireysel bir tüketici bunu tercih etmeyebilir. Bununla birlikte, serbest ticaretten ağır kayıplara uğrayan gruplar (örneğin, işsizler) söz konusu olduğunda, o gruptaki her bir birey arzuladığı politikayı desteklemek için güçlü bir motivasyona sahiptir. 36 Ticaret Politikası Modeli Politikacılar, medyan seçmen teoreminde ima edildiği gibi, popüler politikaları savunarak seçimleri kazanabilirler; fakat kampanyalarını sürdürebilmek için, aynı zamanda fonlara ihtiyaç duyarlar. Bu fonlar, kolektif eylem problemi olmayan ve belirli bir politikayı desteklemeye istekli gruplardan sağlanabilir. 37 7. Dış Ticaret Politikasının Amaçları Ekonomik olmayan gerekçeler (Sosyal, siyasal, askeri nedenler, çevrenin korunması) Ekonomik Gerekçeler Yurt içi Piyasalarda Sapmalar: Optimum Koşulların Bozulması Ekonomik Kalkınma: Liberal ekonomi-otarşi Bebek Sanayilerin Korunması-dış rekabetten korunma İç Ekonomik İstikrar: İstihdamın Artırılması, Büyüme, Fiyat İstikrarı Devlete Gelir Sağlama Damping ve Sübvansiyona Karşı Korunma Ödemeler Bilançosu- Dış Ticaret Dengesizliklerinin Giderilmesi Ülkeler Arasındaki Ücret Farklılıkları Üretim Maliyetlerinin Eşitlenmesi: Bilimsel Tarife Görüşü Dış Ticaret Hadlerinin İyileştirilmesi: Optimum Tarife Görüşü Dış Piyasaya Açılırken Devlet Desteği ile Monopolleşme: Stratejik Dış Ticaret Politikası 38 Piyasada Optimum Şartlarının Bozulması Tarım Pd Pf Ps T α P’ P, C C’ I I’ 0 T Sanayi 39 Optimum Şartlarının Bozulduğu Bir Piyasada Tarifeler ve Sübvansiyonların Etkileri Tarım Pf’ Pf Pf’’ Pt T C’’ P Pt C 0 C’ P’’ T Sanayi 40 Bebek Sanayilerin Korunması Tarifeler Yoluyla Sanayi Pf’ C’’ T’ Pf C Pt T P’’ P’, C’ P 0 T Tarım 41 Dış Ticaret Hadlerinin İyileştirilmesi: Optimum Tarife Kumaş A A1 a2 P1 K0 K1 P a1 b1 B K2 0 B1 B0 Buğday 42 Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası Eksik rekabetçi endüstriler, tipik olarak, monopol kârı veya aşırı kâr elde eden az sayıda firmanın hakim olduğu endüstrilerdir. Aşırı kârlar, tüm alternatif maliyetleri aşan gelirlerdir: ekonomide eşit derecede riskli başka alanlardaki yatırımlardan kazanılabileceğinden daha yüksek kâr. 43 Serbest Ticaret Durumunda Monopolcü (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Serbest ticaret durumunda ithalat 44 Tarife ile Korunan Monopolcü (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) t kadar tarife uygulandığında ithalat 45 DAMPİNG Damping, bir malın dış piyasalarda iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satılmasıdır. Bir malın ihraç fiyatı üretim maliyetinin altındaysa da damping olarak tanımlanır. Bir malın ithalatçı ülke piyasasında “normal fiyatı” nın altında satılmasıdır. (GATT, madde VI.) 46 Sürekli damping Geçici damping Yıkıcı damping Konjonktürel damping Sübvansiyon dampingi Sosyal damping Eko-damping 47 Damping tekelci bir firmanın fiyat farklılaştırmasıdır. Denge için; firmanın iç ve dış piyasadaki satışlarından sağladığı marjinal hasılatların birbirine eşit olması gerekir. MR f = MRd 1 Pf 1 − e f 1 = Pm 1 − e d 48 Damping P MC H Pd G Pm F E’ Pf r Pa ATC Df=MRf AVC E A 0 MRd qd qm qf Đhracatçı Ülke Dd=AR q 49 P MC G Pm Pp P d Pf A B F E MR 0 ATC C qm qa Đthalatçı Ülke Sf Dd=ARd q 50 Dampingin başarılı olması için iki koşul gerekir: İç ve dış piyasalar birbirinden ayrılmış olmalıdır. Malın farklı piyasalardaki fiyat talep elastikiyetlerinin farklı olması gerekir. 51 Dampinge müdahale edilmeli mi? Tüketiciye etkisi Üreticiye etkisi Haksız rekabet! 52 KARTEL Kartel, üreticilerin fiyat, piyasa paylaşımı, teknoloji transferi vb. konularda kendi aralarında açıkça ve resmen veya gizlice yaptıkları anlaşmalardır. Kartellerin Sakıncaları: Tüketicilerin sömürülmesi, Eksik kapasite kullanımı, AR-GE çalışmalarının yapılmaması, Dış piyasaya açılmak istememe, Ucuza üretilen malların karşılaştırmalı üstünlüklerinin giderilmesi, Rantların doğması. 53 Kartellerin Olası Yararları: Teknik bilgi alışverişine olanak sağlama, Malların standartlaşması, Reklam masraflarından tasarruf, Politik gerginliklerin önlenmesi, Faktör israfının ve piyasa dalgalanmalarının önlenmesi. 54 Chamberlin Modeli H.Chamberlin,The Theory of Monopolistic Competition,1933 P A Pk MC1 MC2 MC3 MCk MCk E Dk MRk 0 q1 q2 q3 qk q 55 Kartellerin Başarı Şartları R. Caves (1977)’e göre kartellerin başarı şartları şöyle sıralanabilir: Talep elastikiyeti düşük olmalıdır, Firmalar kartele girmekte istekli olmalıdır, Potansiyel satıcılar olmamalıdır, Alıcıların örgütlenme olanağı olmamalıdır, Mal homojen olmalıdır, Üyeler kartele sadakatle bağlı kalmalıdır. 56 Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam) Eksik rekabetçi bir endüstride, hükümetin verdiği sübvansiyonlar, aşırı kârların yabancı firmadan yerli firmaya aktarılmasını sağlayabilir. Örnek (Brander-Spencer Analizi): İki firma (Boeing ve Airbus) uluslararası piyasada rekabet etmektedir ve iki farklı ülkede yerleşiktirler (ABD ve AB). Her iki firma da uçak imal etmektedir; fakat her bir firmanın kârı diğerinin davranışına bağlıdır. Her bir firma, kâr düzeylerine bakarak üretme ya da üretmeme kararı vermektedir. 57 İki Firmalı Rekabet (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) 58 Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam) Tahmin edilen çıktı, önce hangi firmanın yatırım yapacağına/üreteceğine bağlıdır. Eğer önce Boeing üretirse, Airbus üretmeyi kârlı bulmayacaktır. Eğer önce Airbus üretirse, Boeing üretmeyi kârlı bulmayacaktır. Fakat AB’nin Airbus’a sübvansiyon vermesi, Boeing’in davranışından bağımsız olarak, Airbus’ın üretmesini kârlı hale getirerek, çıktıyı değiştirir. 59 Airbus Firmasına Verilen Sübvansiyonun Etkisi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) 60 Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam) Eğer Boeing AB’nin Airbus’ı sübvanse edeceğini düşünürse, endüstriye girmekten vazgeçecektir Bu nedenle, 25 birimlik sübvansiyon, Airbus’ın 125 birim kâr elde etmesini sağlayacaktır. Sübvansiyon, dış rekabetteki bu caydırıcı etkisi nedeniyle, kârları kendisinden daha fazla miktarda artırır. 61 Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam) Yerli firmaya üretimde stratejik bir avantaj sağlayan hükümet politikasına stratejik ticaret politikası adı verilir. Analizin eleştirisi: Stratejik ticaret politikasının kullanımı, firmalar hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmayı gerektirir. Dış misillemelerle de sonuçlanabilir. Stratejik ticaret politikası, diğer ticaret politikaları gibi, politik alanda güçlü gruplar tarafından manipüle edilebilir. 62 8. Dış Ticaret Politikası Araçları Tarifeler (tariffs) Tarife Dışı Önlemler (non-tariff measures) 63 Tarife Gümrük vergisi/tarife Spesifik/advalorem/karma vergi Sözleşmeli/otonom vergi Neden gümrük vergisi uygulanır? Gümrük vergisinin ekonomik etkileri WTO ve tarifeler AB, GB ve tarifeler 64 Tam Rekabet Şartlarında Tarifelerin Etkileri P Sd E (1+t’)p C (1+t)p A p St D B F G Sw Dd 0 qA qC qE qD qB Q 65 Tarifenin Maliyetleri ve Yararları Tarife, ithalatçı ülkede fiyatı yükselttiği için, bu ülkedeki tüketicilere zarar verirken; bu ülkedeki üreticilere ise yarar sağlar. İlave olarak, hükümet tarife geliri elde eder. Bu maliyet ve yararlar nasıl ölçülür? Tüketici ve üretici fazlasından yararlanarak açıklayabiliriz. 66 Tarifelerin Maliyetleri ve Yararları Tarife, fiyatı ithalat yapan ülkede artırır: Tüketici fazlası azalır (tüketicilerin durumu kötüleşir) Üretici fazlası artar (üreticilerin durumu iyileşir). Hükümet, tarife oranı ile tarife uygulanan malın ithal edilen miktarının çarpımı kadar gelir elde eder. t QT = (PT – PT* ) (D2 – S2) Tarife nedeniyle refahtaki değişim: e – (b + d). 67 Tarifenin İthalatçı Ülkeye Maliyetleri ve Yararları (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Tüketicinin kaybı (a+b+c+d) Üreticinin kazancı (a) Hükümetin geliri (c+e) 68 Tarifenin Maliyetleri ve Yararları (devam) İthalatı ve ihracatı dünya fiyatını etkileyen “büyük” ülke için, tarifenin refah etkisi muğlaktır. b ve d üçgenleri etkinlik kaybını temsil etmektedir. Tarife üretim ve tüketim kararlarını saptırır: üreticiler çok fazla üretirken; tüketiciler ise tüketimlerini çok fazla kısarlar. e dikdörtgeni ticaret haddi kazancını gösterir. Tarife dış ülke fiyatını düşürerek, yerli ülkenin ithalatını daha ucuz yapmasını sağlar. 69 Tarifenin Maliyetleri ve Yararları (devam) Hükümet gelirini gösteren alanın bir kısmı (e dikdörtgeni) ticaret haddi kazancını gösterir, diğer kısım (c dikdörtgeni) tüketici fazlasındaki azalmanın bir bölümünü yansıtır. Hükümet tüketicilerin ve yabancıların kayıplarından gelir elde eder. Eğer ticaret haddi kazancı etkinlik kaybını aşarsa, tarifenin uygulanması durumunda ulusal refah artacaktır. Maliyete katlanan taraf dış ülke olacaktır. Ancak dış ülkeler misilleme yapabilir. 70 Tarifenin Net Refah Etkileri (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) ithalat Etkinlik kaybı (b+d) Ticaret haddi kazancı (e) 31 Nominal ve Efektif Tarifeler S’d Sd P H I J (1+t)p p A F E’d Ed C D K G St Sw B D 0 qA q’C qC qE qD qB Q 72 Efektif Koruma Oranı V ' X − VX g= VX X malının iç piyasa fiyatı 1 TL’dır. Bu malın üretiminde kullanılan tüm girdiler ithaldir. VX + ∑ ai = 1 veya VX = 1 − ∑ ai X malının ithalatına %tx kadar gümrük vergisi uygulanırsa; V ' X + ∑ ai = 1 + t x Girdilere de %ti kadar gümrük vergisi uygulanırsa; V ' X + ∑ ai (1 + ti ) = 1 + t x V ' X = 1 + t X − ∑ ai (1 + ti ) V ' X = 1 + t X − ∑ ai − ∑ aiti 1 + t X − ∑ ai − ∑ aiti − 1 + ∑ ai g= 1 − ∑ ai veya t X − ∑ aiti g= 1 − ∑ ai 73 Efektif Koruma Oranı Efektif koruma oranı, bir tarifenin (veya diğer ticaret politikası önlemlerinin) ne ölçüde koruma sağladığının ölçüsüdür. Ticaret politikası değiştiğinde (Ticaret politikası nedeniyle fiyatlar değiştiğinde), endüstrideki firmaların üretim sürecine ilave ettikleri değerdeki değişmeyi gösterir. Efektif koruma oranı, tarife oranlarından farklılaşır. Çünkü tarife, korunan sektör dışındaki sektörleri de etkiler. Bir başka deyişle, fiyatlar ve korunan sektördeki katma değer üzerinde dolaylı etkiler meydana getirir. 74 Efektif Koruma Oranı (devam) Örneğin, otomobilin dünya piyasasında 8.000$’a satıldığını; otomobili üretmek için kullanılan üretim faktörlerinin değerinin ise 6.000$ olduğunu varsayalım. Bu üretim sürecindeki katma değer: 8.000$ – 6,000$. Ülkenin ithal edilen otomobil için %25 tarife uyguladığını ve bu nedenle fiyatın 8.000$’dan 10.000$’a çıktığını varsayalım. 75 Efektif Koruma Oranı (devam) Yerli otomobil üreticileri açısından efektif koruma oranı, katma değerdeki değişim kadar olacaktır: ($4,000 – $2,000)/$2,000 = 100% Bu örnekte, efektif koruma oranı, tarife oranından büyüktür. 76 Tarife Dışı Önlemler Neden Tarife Dışı Önlem? Tarifelerden farkı Tarife dışı önlemlerin ekonomik etkileri WTO ve tarife dışı önlemler 77 Tarife Dışı Önlemler Miktar Kısıtlamaları Mali Nitelikli Tarife Dışı Önlemler Ticarette İdari ve Teknik Engeller 78 Miktar Kısıtlamaları İthalat Yasakları (import prohibitions) Ambargo (embargo) Kota (quotas) Tarife Kotaları (tariff quotas) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları (voluntary export restrictions) Pazar Payını Düzenleme anlaşmaları (orderly marketing agreements) 79 İthalat Kotası İthal edilmesi muhtemel malların miktarına konan sınırlamadır. Bu kısıtlama, çoğunlukla, lisans veya kota hakları ile güçlendirilir. Kota uygulamak, ithalat fiyatını yükseltir. Çünkü yerli tüketicilerin talebi ithalat arz miktarını aşacaktır. 80 İthalat Kotası (devam) İthalatı kısıtlamak üzere tarife yerine kota uygulandığında, hükümet de herhangi bir gelir elde edemez. Bunun yerine, yükselen fiyatlar kota lisans haklarını ellerinde bulunduranlara kazanç sağlar. Bu ilave gelirlere kota rantı adı verilir. 81 ABD’nin Şeker İthalatına Kota Koymasının Etkileri (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Arz ABD piyasasındaki fiyat Dünya fiyatı Talep Milyon ton Tüketicinin kaybı (a+b+c+d) Üreticinin kazancı (a) Kota rantı (c) 82 İthalat Kotası ile Korunan Monopolcü (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Đthalat 83 Tarife ve Kotanın Karşılaştırılması (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Đthalat 84 Gönüllü İhracat Kısıtlamaları Gönüllü ihracat kısıtlaması, ithalat kotası gibi işler. Ancak, bu kotayı ithalatçı ülke değil ihracatçı ülke koymaktadır. Bu kısıtlamalar çoğu kez ithalatçı ülke tarafından rica edilir. Bu politikanın kârları veya rantları, dış hükümetlere veya dış üreticilere gider. Fiyatlar artsa da sınırlı bir miktarda satış yapılır. 85 Mali Nitelikli Önlemler Üretim Sübvansiyonları (production subsidies) İhracat Sübvansiyonları (export subsidies) Anti-damping Vergisi (anti-dumping duties) Telafi Edici Vergiler (countervailing duties) Değişken Nitelikli Vergiler (veriable tax) Ayırımcı Devlet Satın Alımları (discriminatory government procurement) 86 İhracat Sübvansiyonu İhracat sübvansiyonu da spesifik veya ad valorem olabilir: Spesifik sübvansiyon ihracat birimi başına yapılan ödemedir. Ad valorem sübvansiyon ihracat değerinin belirli bir oranı şeklinde yapılan ödemedir. İhracat sübvansiyonu, ihracatçı ülkede fiyatı artırır, tüketici fazlası azalır (tüketicilerin durumu kötüleşir) ve üretici fazlasını artırır (üreticilerin durumu iyileşir). 87 İhracat Sübvansiyonu (devam) Ayrıca, hükümet geliri ödeme yapılması nedeniyle azalır: s XS* kadar ihracat sübvansiyonu ödenir. İhracat sübvansiyonu ithalatçı ülkenin ödediği fiyatı düşürür: PS* = PS – s. Tarifenin tersine, ihracat sübvansiyonu, dünya piyasalarında ihracat fiyatını düşürerek, ticaret hadlerini kötüleştirir. 88 İhracat Sübvansiyonun Etkisi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Sübvansiyon Đhracat Üreticinin kazancı (a+b+c) Tüketicinin kaybı (a+b) Hükümet sübvansiyonun maliyeti (b+c+d+e+f+g) 89 İhracat Sübvansiyonu (devam) İhracat sübvansiyonu ulusal refaha zarar verir. b ve d üçgenleri etkinlik kaybını gösterir. İhracat sübvansiyonu üretim ve tüketim kararlarını saptırır: Piyasa sonucuna kıyasla, üreticiler çok fazla üretir; tüketiciler ise tüketimlerini çok fazla kısarlar. b + c + d + f + g alanı hükümetin ödediği sübvansiyonun maliyetini temsil etmektedir. İhracat fiyatı düştüğü için, ticaret hadleri düşer. 90 Avrupa’da İhracat Sübvansiyonu AB’nin Ortak Tarım Politikası, tarımsal mallara yüksek fiyatlar uygulanmasını ve üretim fazlası olan ihracatın sübvanse edilmesini gerektirmektedir. Sübvanse edilen ihracat, tarımsal ürünlerin dünya fiyatlarını düşürür. Bu politikanın Avrupalı vergi mükelleflerine maliyeti, 2007’de faydalarına kıyasla yaklaşık olarak 30 Milyar Dolar fazladır. Fakat AB, çiftçilere AB fiyatlarının ve üretimin düşmesine yardımcı olmak için, üretim miktarından bağımsız olarak doğrudan ödeme almalarını önermiştir. 91 Avrupa’nın Ortak Tarım Programı (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Destekleme fiyatı Đthalatsız AB fiyatı Dünya fiyatı Đhracat Hükümet sübvansiyonunun maliyeti 92 İdari ve Teknik Engeller İdari Nitelikli Engeller (Administrative Barriers to Trade) * Gümrüklerdeki değerleme prosedürleri (custom valuation procedure) * İthalatın gözetimi (import surveillance) * İthalat lisansı (import license) * Menşe kuralları (rule of origins) * Sevk öncesi inceleme (pre-shipment inspection) 93 İdari ve Teknik Engeller Teknik engeller * teknik düzenlemeler (regulations) * standartlar (standarts) 94 Diğer Ticaret Politikası Araçları Bağlı Ticaret Yöntemleri Serbest Bölgeler Dış Ticaret Sermaye Şirketleri/Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Yurt İçi Katkı Zorunluluğu Yabancı Sermaye Döviz Kuru Politikası 95 Yurt İçi Katkı Zorunluluğu Yurt içi katkı zorunluluğu, nihai malın belirli bir bölümünün yurt içinde üretilmesini gerektiren bir düzenlemedir. Malın değerinin (iç ülkedeki üretimin katma değeri) minimum bir kısmını gösterecek şekilde değer üzerinden tanımlanabileceği gibi fiziksel miktar olarak da tanımlanabilir. 96 Yurt İçi Katkı Zorunluluğu (devam) Girdilerin yerel üreticileri açısından, yurt içi katkı zorunluluğu, ithalat kotası gibi bir koruma sağlar. Yerli girdi kullanmak zorunda olan firmalar açısından, gereklilik ithalat üzerinde katı bir kısıtlama değildir. Firmaların daha fazla yerli girdi kullanmaları halinde daha fazla ithalat yapmalarına olanak sağlar. 97 Yurt İçi Katkı Zorunluluğu (devam) Yurt içi katkı zorunluluğu ne tarifede olduğu gibi bir hükümet geliri sağlar ne de kota rantı. Bunun yerine, yerli mallar ile ithalat fiyatı arasındaki fark, nihai ürünün fiyatına ortalama olarak yansır ve tüketicilerce ödenir. 98 Ticaret Politikasının Etkileri Her bir ticaret politikası uygulamasında, yerli ülkede fiyat yükselişi söz konusu olur. Yerli üreticiler daha fazla arz eder ve kazanç elde eder. Yerli tüketicilerin talepleri azalır ve kaybederler. Yerli ülke, dünya fiyatlarını etkileme gücüne sahip bir büyük ülke ise dünya fiyatı düşer. Tarife hükümet gelirlerini artırır; ihracat sübvansiyonları bu gelirleri düşürür; ithalat kotası ise hükümet gelirini etkilemez. Tüm bu ticaret politikaları, üretim ve tüketimde sapmalara yol açar. 99 Alternatif Ticaret Politikalarının Etkileri (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Tarife İhracat Sübvansiyonu İthalat Kotası Gönüllü İhracat Kısıtlaması Üretici Fazlası Artar Artar Artar Artar Tüketici Fazlası Azalır Azalır Azalır Azalır Hükümet Geliri Artar Azalır (hükümet harcaması artar) Değişmez (lisans sahipleri rant geliri elde eder) Değişmez (dış ülkeler rant sağlar) Ulusal Refah Belirsiz (küçük ülke için azalır) Azalır Belirsiz (küçük ülke için azalır) Azalır 100 9. Uluslararası Müzakerelerin Gerekliliği Ticaret Savaşı Problemi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Serbest ticaret Korumacılık Serbest ticaret Korumacılık 101 Ticaret Savaşı Problemi (açıklama) Bu örnekte, her bir ülke bireysel olarak korumacılığı tercih ettiğinde en yüksek çıkarı elde eder (20 > 10), fakat her iki ülke de serbest ticareti tercih ederse, ikisinin de korumacılığı seçmesine göre daha yüksek çıkar elde edecektir (10 > –5). Japonya ve ABD serbest ticaret anlaşması yaparsa, korumacılığın sakıncalarından kaçınmış olurlar ve her iki ülkenin de durumu daha iyi olur. Bu da uluslararası ticaret müzakerelerinin önemini göstermektedir. 102 Ticaret ve Düşük Ücretli Emek Düşük ve orta gelirli ülkelerin mamul mal ihracatı artmaktadır. Zengin ülkelere kıyasla, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu malları üreten işçiler daha düşük ücretler almakta ve daha kötü koşullarda çalışmaktadır. Bazıları, bu nedenle serbest ticarete karşı çıkmaktadır. 103 Ticaret ve Düşük Ücretli Emek (devam) Bu durumun bir örneği makildero sektörüdür: Meksika firmaları ABD’ye ihraç etmek üzere üretim yapar. NAFTA’ya muhalif olanlar, işverenler açısından ABD’deki yüksek ücretli çalışanların kolaylıkla Meksika’nın düşük ücretli çalışanları ile ikame edilebileceğini iddia etmektedirler. 104 Ticaret ve Düşük Ücretli Emek (devam) Yukarıdaki iddia doğru olabilir; fakat yine de ticaret çalışanlara zarar verir gibi bir sonuca varamayız. Ricardo Modeli, Meksika’da düşük verimlilik nedeniyle ABD’ye göre daha düşük olan ücretlerin, ticaret sonrasında öncesine kıyasla yükseleceğini öngörmektedir. Heckscher-Ohlin Modeli, ABD’deki niteliksiz işgücünün NAFTA’dan zarar göreceğini fakat Meksika’daki niteliksiz işgücünün kazanç sağlayacağını iddia etmektedir. 105 Ticaret ve Düşük Ücretli Emek (devam) Meksika’daki işgücünün düşük ücret almasına rağmen, her iki teori de, ticaretin olmadığı duruma kıyasla olduğu durumda çalışanların daha iyi duruma geleceğini açıklamaktadır. Bu açıklamalarla tutarlı bir kanıt olarak, makilderolardaki ücretlerin, Meksika’daki diğer sektörlerdeki ücretlere kıyasla arttığını gösterilebilir. Ayrıca makilderolardaki çalışma koşulları, Meksika’daki diğer sektörlerle ve ABD’dekilerle karşılaştırılabilir. 106 Reel Ücretler (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) (A) Ticaretten Önce ABD Meksika Yüksek Teknolojili Mallar/Saat Düşük Teknolojili Mallar/Saat 1 1 1/8 1/2 1 2 1/4 1/2 (B) Ticaretten Sonra ABD Meksika 107 Ticaret ve Düşük Ücretli Emek (devam) Bazı emek aktivistleri, ticaret müzakerelerinde emek standartlarının da yer almasını istemektedirler. Ancak, yabancı ülkeler tarafından önerilen emek standartları, düşük ve orta gelirli ülkelerin hükümetleri tarafından reddedilmektedir. Uluslararası standartlar, yerli üreticiler bu standartları karşılayamadığında, korumacı bir politika veya davalar için bir dayanak olarak kullanılabilir. Yüksek gelirli ülkeler tarafından belirlenen standartlar, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki üreticiler açısından maliyetli olabilir. 108 Ticaret ve Çevre Zengin ülkelerin standartlarına kıyasla, düşük ve orta gelirli ülkelerde çevre standartları oldukça özensizdir. Bu nedenle serbest ticarete de karşı çıkabilmektedirler. Yine de ticaretin çevreye zarar verdiği gibi bir sonuca varılamaz. Çünkü üretim ve tüketim faaliyetleri, ticaret yapılmasa bile çevreyi aşındırmaktadır. 109 Ticaret ve Çevre (devam) Bazı çevreci aktivistler, ticaret müzakerelerinde çevresel standartların da yer almasını istemektedir. Ancak, yabancı ülkeler tarafından uygulanan çevre standartlara, düşük ve orta gelirli ülkelerin hükümetleri karşı çıkmaktadır. Uluslararası standartlar, korumacı bir politika aracı veya yerli üreticilerin bu standartları karşılamaması halinde davalara esas olarak kullanılabilir. Yüksek gelirli ülkeler tarafından belirlenen standartlar, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki üreticiler için maliyetli olabilir. 110 Ticaret ve Çevre (devam) Fakir ülkeler büyürken, bir bakıma ticaret sayesinde, daha fazla üretme ve tüketme olanağına kavuşurlar. Bu da daha fazla çevresel tahribata neden olur. Fakat ülkeler zengin bir şekilde büyürken, daha sıkı çevre koruma önlemleri için de bedel ödemek isterler. Bu iki düşünce çevresel Kuznets eğrisi ile temsil edilmektedir: Çevresel tahribat ile kişi başına gelir arasındaki ters “U şeklindeki” ilişki 111 Çevresel Kuznets Eğrisi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012)) Çevresel Tahribat Kişi Başına Düşen Gelir 112 Ticaret ve Çevre (devam) Zengin ülkeler daha sıkı çevresel düzenlemelere sahip oldukları için, çevre açısından tehlike arz eden faaliyetler fakir ülkelere kayabilir. Kirlilik sığınağı, sıkı çevresel kontrollere tabi ekonomik faaliyetlerin, daha gevşek düzenlemelerin olduğu diğer ülkelerdeki yeridir. Şimdilik, uluslararası ticaret olmadığında ortaya çıkan kirliliğe kıyasla kirlilik sığınaklarının önemsiz düzeyde olduğuna dair kanıtlar vardır. 113 Karbondioksit Emisyonları (Krugman, Obstfeld ve Melitz, (2012)) Karbondioksit Emisyonları (milyon ton) 114 Ticaret ve Çevre (devam) Bazı ülkelerdeki kirlilik, diğer ülkelerde negatif dışsallığa neden olabilir. Örneğin, Çin’deki üretim Kore’de (veya ABD’nin batı kıyısında) hava kirliliğine neden olabilir. Kirlilik diğer ülkelerde negatif dışsallıklara yol açtığı ölçüde, bu ülkeler konunun uluslararası müzakerelerde yer almasını talep etmektedir. Karbondioksit emisyonları negatif dışsallığa neden olan bir kirlilik örneğidir ve uluslararası müzakerelerde ele alınmaktadır. 115 Ticaret ve Kültür Bazı aktivistler, ticaretin diğer ülkelerdeki kültüre zarar verdiğini düşünmektedirler. Ancak, sadece ticaret değil, herhangi bir ekonomik değişim günlük hayatta değişimlere yol açmaktadır. 116 10. Uluslararası Ticaret Anlaşmaları Kısa Tarihçe 1930’da, ABD bir tarife kanunu (Smoot-Hawley Kanunu) çıkardı. Tarife oranı hızlı bir şekilde yükseldi ve ABD ticareti önemli ölçüde düştü. Tarife oranlarını düşürmek için ilk adımlar, iki taraflı ticaret müzakereleri çerçevesinde atıldı: ABD, karşı ülkenin ABD’nin bazı ihraç mallarına uyguladığı tarife oranını düşürmesi şartıyla bazı ithal mallarına uyguladığı tarife oranını düşürmeyi önermiştir. 117 Tercihli Ticaret Anlaşmaları Tercihli ticaret anlaşmaları, dünyanın geri kalanı için değil; sadece birbirlerine uyguladıkları tarifeleri düşüren ülkeler arasındaki ticaret anlaşmalarıdır. WTO, bu gibi ayrımcı ticaret politikalarına genel olarak izin vermez: WTO üyesi her ülke, bir ülkeye en düşük tarifeyi uyguladığı başka bir ülkeye uyguladığından daha yüksek tarife uygulayamaz: en çok kayrılan ülke (most favored nation, MFN) kuralı. En düşük tarife oranının sıfır olması bu kuralın bir istisnasıdır. 118 Tercihli Ticaret Anlaşmaları( devam) Tarife oranlarının sıfır veya sıfıra çok yakın olduğu iki tercihli ticaret türü vardır: 1. Serbest ticaret bölgesi: üyeleri arasında serbest ticaretin olduğu; ancak her bir ülkenin üye olmayan ülkelere karşı kendi ticaret politikasını uyguladığı bir anlaşmadır. Bunun bir örneği; Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (North America Free Trade Agreement, NAFTA)’dır. 119 Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam) Gümrük birliği: üye ülkelerin kendi aralarında ticaret engellerini kaldırdığı ve üye olmayan ülkelere karşı ortak bir dış ticaret politikası izledikleri anlaşmalardır. 2. Bunun örneği Avrupa Birliği’dir. 120 Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam) Tercihli ticaret anlaşmaları, ulusal refah için mutlaka iyi midir? Hayır, ulusal refah, tercihli ticaret anlaşmaları nedeniyle düşebilir. Nasıl? Ülke, üye ülkelerden daha pahalıya ithalat yapmak zorunda kalabilir ve tarife gelirlerinden de mahrum kalır. 121 Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam) Tercihli ticaret anlaşmaları, ulusal refahı, yeni ticaret yaratılırsa artırır; fakat mevcut ticaret, dış dünyadan üye ülkelere kayarsa artmaz. Ticaret yaratıcı etki Yüksek maliyetli yerli üretimin yerini, üye ülkelerden düşük maliyetli ithalat alırsa ortaya çıkar. Ticaret saptırıcı etki Düşük maliyetli ithalatın yerini, yüksek maliyetli üye ülkelerden yapılan ithalat alırsa ortaya çıkar. 122 11. Dünya Ticaret Örgütü 1947’de , 23 ülke, Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) olarak bilinen geçici bir kurallar bütünü üzerinde ticaret müzakerelerine başladılar. 1995’te, Dünya Ticaret Örgütü veya WTO, çok taraflı ticaret müzakerelerini uygulamak için resmi bir organizasyon olarak kuruldu. 123 Dünya Ticaret Örgütü (devam) WTO müzakereleri, ticaret kısıtlarını en azından üç yolla kaldırmayı hedeflemektedir: 1. Tarife oranlarını düşürmek çok taraflı müzakereler ile. 2. Tarife oranlarını bağlamak: tarifeyi uygulayan ülke, tarife oranının gelecekte yükseltilmeyeceğini taahhüt ederek tarifeyi bağlar. 124 Dünya Ticaret Örgütü (devam) 3. Tarife dışı engelleri ortadan kaldırmak: kotalar ve ihracat sübvansiyonları yerine tarife kullanılır; çünkü tarife ile korumanın maliyeti daha açıktır ve müzakere etmeye daha uygundur. Tarım ürünleri ihracatı istisnadır. İthalatın çok fazla artmasından veya dalgalanmasından kaynaklanan «piyasa bozuklukları» için istisnalara izin verilir. 125 Dünya Ticaret Örgütü (devam) Dünya Ticaret Örgütü birkaç anlaşmaya dayanmaktadır: Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması: mal ticaretini içerir. Tarifeler ve Hizmetler Genel Anlaşması: hizmet ticaretini içerir (örneğin; sigorta, danışmanlık, yasal hizmetler, bankacılık). Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması: uluslararası mülkiyet haklarını içerir (örneğin; patentler ve telif hakları). 126 Dünya Ticaret Örgütü (devam) Anlaşmazlıklarda arabuluculuk: ticari anlaşmazlıklarla karşı karşıya kalan ülkeler, sorunlarını WTO uzmanlarından oluşan panellere çözüm bulmak amacıyla getirebilirler. Panel, üye ülkelerin anlaşmalara uyup uymadıklarına karar verir. Panelin kararına itaat etmeyen ülke, WTO tarafından diğer ülkelere ilgili ülkenin ihracatına karşı ticaret engelleri getirmelerine izin verilmesi ile cezalandırılabilir. 127 Dünya Ticaret Örgütü (devam) GATT çok taraflı müzakereleri 1994’te Uruguay Görüşmeleri ile onaylandı: Daha önce Çok Elyaflılar Anlaşması ile belirlenen tekstil ve giyim ticaretindeki tüm niceliksel kısıtlamaların 2005 yılına kadar tümüyle kaldırılmasına karar verildi. Çok Elyaflılar Anlaşması sona erdikten sonra Çin’in tekstil ihracatındaki patlama nedeniyle, Çin’den yapılacak ithalata uygulanan kotalar, aşamalı olarak yeniden uygulanmıştır. 128 Dünya Ticaret Örgütü (devam) 2001’de Katar’ın Doha kentinde yeni müzakereler başladı. Fakat bu görüşmelerde henüz bir anlaşmaya varılamadı. Korumacılığın pek çok formu, tarım, tekstil ve konfeksiyon gibi politik açıdan daha iyi organize olmuş endüstrilerde uygulanmaktadır. 129 Serbest Ticaretten Potansiyel Kazançların Yüzdesel Dağılımı (Krugman, Obstfeld ve Melitz, (2012)) Sektörlerin tam serbestleştirilmesi halinde: Ekonomi Tarım ve Yiyecek Tekstil ve Konfeksiyon Diğer Ticaret Tüm Mallar Gelişmiş 46 6 3 55 Gelişmekte Olan 17 8 20 45 Toplam 63 14 23 100 130 Zengin Ülkelerdeki Tarım Sübvansiyonları Fakir Ülkelere Zarar Verir mi? Sübvansiyonlar, ürünlerin dünya fiyatlarını düşürür. Daha ucuza yiyecek ithal etmek avantajlı olduğuna göre, neden fakir ülkeler, zengin ülkelerin tarım sübvansiyonlarını kaldırmasını talep ederler? Sübvansiyonlar, zengin ülkelerdeki çiftçilerle rekabet eden fakir ülkelerdeki çiftçilere zarar vermektedir. 131 WTO İlkeleri Ticarette ayırım gözetmeme Ticarette haksız rekabetin önlenmesi Tarifelerin bağlayıcılığı ilkesi Şeffaflık 132 Tarife Dışı Önlemler ve WTO (Korunma Önlemleri-Escape Clauses) Genel Nitelikli İstisnalar: Sosyal, kültürel ve ulusal güvenlik amaçlı korunma: (Md.XX-Md.XXI) Haksız Ticari Uygulamalara Yönelik Önlemler (Md.VI) Ulusal Sanayinin “Acil Durumlarda” Korunması (Md.XIX-Safeguard) Bebek Sanayilerin Korunması (Md.XVIII.a-c) Ödemeler Dengesi Açıklarının Giderilmesi (Md.XII – Md.XVIII.b) 133 Kaynakça Acar, Sadık, (2004), Uluslararası Reel Ticaret: Teori, Politika, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, İzmir. Hoekman, Bernard ve Michel Kostecki, (1995), The Political Economy of the World Trading System, From GATT to WTO, Oxford University Press. Krugman, Paul, Maurice Obstfeld ve Marc Melitz, (2012), International Economics: Theory and Policy , 9/E, Pearson. Seymen, Dilek, (2002), “Dış Ticarette Yeni Korumacı Eğilimler ve Türk Dış Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, (Dan. Prof. Dr. Sadık Acar), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 4, Yıl: Ekim-Aralık 2002. Dünya Ticaret Örgütü’nün Resmi İnternet Sitesi: www.wto.org 134