(Microsoft PowerPoint - 2.Seymen-Ticaret Politikas\375n\375n

advertisement
Dış Ticaret Politikasının
Ekonomi Politiği
Dr. Dilek Seymen
Dr. Aslı Seda Bilman
1.Serbest Ticaret Görüşü
2
Serbest ticaret savunusu, hükümetler ticaret politikası
uygulayarak piyasa fiyatlarında bir sapma
yaratmadığında, üreticilerin ve tüketicilerin
kaynakları en etkin bir şekilde tahsis edeceği
görüşüne dayanmaktadır.
Serbest ticaret, firmaların ve endüstrilerin ölçek
ekonomilerinden yararlanmalarını sağlar.
Korunan piyasalar, endüstrilerin yığılmasını
engelleyerek, dışsal ölçek ekonomilerinin olumlu
etkilerini sınırlandırır.
3
Serbest Ticaret Görüşü (devam)
Serbest ticaret, rekabet ve yenilik fırsatları gibi
dinamik faydaların ortaya çıkmasını sağlar.
Serbest ticaret, kaynakların, rant kollama davranışı
nedeniyle kaybını engeller.
Serbest ticaretin politik argümanı, serbest ticaretin
en iyi uygulanabilir politika olduğudur. Serbest
ticaretten sapan herhangi bir politika, hızla politik
gruplar tarafından manipüle edilebilir ve bu da
ulusal refahın azalmasına yol açar.
4
2. Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler:
Müdahaleciliğin Tarihine Kısa Bir Bakış
Merkantilizm
A. Smith: “Bir ülkenin gümrük vergilerini kaldırmasını, diğer
ülkelerin de kaldırmasına” bağlar.
J. S. Mill: “ekonomi politikası ilkelerine dayanarak
koruyucu gümrük tarifelerinin savunulabileceği tek hal,
geçici olarak o ülkenin koşullarına tamamıyla uyan yeni
bir sanayinin yerleşmesi için konuldukları haldir.”
A. Hamilton (1757-1804): Đmalat Üzerine Rapor, 1790.
Amerikan sanayinin, Đngiliz sanayi karşısında korunması,
sadece refah değil güvenlik açısından da önemlidir.
H. Carey (1793-1879): tarım ve sanayide sürekli koruma.
S. N. Patten: 20.yüzyıl başları, Himayeciliğin Ekonomik
Esasları, serbest ticaret ve ücretlerin eşitlenmesi.
5
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam)
F. List (1789-1846) ve Alman Tarihçi Okulu:
sanayide geçici koruma, «Bebek Endüstri Tezi».
Stolper - Samuelson: serbest dış ticaret yoluyla
faktör fiyatlarının eşitlenmesi.
J.M Keynes: gümrükler yoluyla ithal mallarına
talebin daralması, yerli mallarının tüketimindeki
artış çarpanın büyüklüğüne bağlı olarak mili gelir
ve istihdamı artırır.
6
3. Gelişmekte Olan Ülkelerde
Müdahaleciliğin Gerekçeleri
Đşbölümü ve uzmanlaşmaya dayalı karşılaştırmalı
gelişmekte olan ülkeler açısından olumsuz etkileri
üstünlüklerin
G.Myrdal, GOÜ ihracat yapısı, ilksel mal ticareti ve dış ticaret hadleri,
sanayileşebilmek için korumacılığın gerekliliği.
Singer-Prebish Tezi, hammadde üretiminde uzmanlaşmanın GOÜ’ler
üzerindeki olumsuz etkisi. Teknolojik gelişmenin gelir arttırıcı etkisinden
yararlanamamaları. GOÜ’lerde ihraç mallarının gelir-fiyat elastikiyetleri.
R.Nurkse, dış ticaret GOÜ’lerin tüketim kalıplarını olumsuz etkiler. Lüks
mallar ithalatı arttıkça tasarruflar azalır, hammadde ilkel mallar
ihracatı, lüks mallar, AR-GE malları ithalatı. Dengeli kalkınma için ithal
ikamesine yönelik sanayileşme stratejisi
Đthal Đkamesine Yönelik Sanayileşme-Đhracata Yönelik Sanayileşme
7
4.Uygulamada Dış Ticaret Politikası:
Đthal Đkamesine Yönelik Sanayileşme
Đthal ikamesine yönelik sanayileşme, 1980 öncesinde, pek
çok düşük ve orta gelirli ülkenin izlediği bir ticaret
politikasıdır.
Bu politikanın amacı, ülkede üretilmesi olanaklı malların
ithalatını sınırlandırarak, yerli üretimi güçlendirmektir.
Bu politikanın temel dayanağı, bebek endüstri tezidir:
Ülkeler belki bazı endüstrilerde potansiyel olarak karşılaştırmalı
üstünlüğe sahiptirler. Fakat bu endüstriler, ilk başta, diğer
ülkelerdeki köklü rakipleri ile rekabet edemeyebilirler.
Bu endüstrilerin kendilerini güçlendirmeleri için, hükümetler
onları geçici süreyle (uluslar arası rekabete hazır hale gelene
dek) desteklemelidirler.
8
Đthal Đkamesine Yönelik Sanayileşme
(devam)
Latin Amerika ülkelerindeki bu sanayileşme politikası,
1950’li ve 1960’lı yıllarda imalat sanayinin gelişmesini
sağlamıştır.
Fakat asıl amaç, imalat sanayinin güçlendirilmesi değil;
ekonomik kalkınmanın sağlanmasıydı.
Türkiye’de Kalkınma Planları ile birlikte «Đthal Đkamesine
Yönelik Sanayileşme Stratejisi»
9
Đthal Đkamesine Yönelik Sanayileşme
(devam)
Đthal ikamesine yönelik sanayileşmenin etkileri!
Önemli bir sanayileşme tabanı oluşturdu..
Yeni endüstriler, ticaret kısıtlamaları nedeniyle veya ona
rağmen, rekabetçi olmadılar.
Đthal ikamesine yönelik sanayileşme maliyetliydi ve
kaynakların israf edilmesine neden oldu:
Karışık ve zaman alan düzenlemeler gerektiriyordu.
Tüketiciler ve ithal girdi kullanan firmalar yüksek tarife oranlarına
maruz kaldılar.
10
Uygulamada Dış Ticaret Politikası:
Đhracata Yönelik Sanayileşme
(Ticari Serbestleşme)
Ticari serbestleşme gelişmekte olan ülkelerde büyümeyi sağladı mı?
Serbest ticareti benimsemiş olan bazı düşük ve orta gelirli ülkeler, ithal ikameci
sanayileşme politikasını benimseyen ülkelere kıyasla, daha yüksek ortalama
büyüme oranlarına ulaştılar.
1980’lerin ortasına kadar, pek çok hükümet ithal ikamesine olan güvenini yitirdi
ve ticareti serbestleştirmeye başladı.
Özellikle Hindistan ve Brezilya’da tarife oranlarında keskin bir düşüş yaşandı.
Gelişmekte olan ülkelerdeki ticari serbestleşme, ticaret hacminde önemli
artışları beraberinde getirdi.
1970-1998 döneminde, özellikle 1985 yılı sonrasında, GSYĐH içinde ticaretin
payı üç kat arttı.
Gelişmekte olan ülkelerin toplam ihracatı içinde mamul malların payı arttı.
Ticarete açıldıkça, olağanüstü büyüme oranlarına sahip gelişmekte olan ülke
sayısı arttı.
11
Ticari Serbestleşme (devam)
Pekii, Ticari serbestleşme kalkınmayı sağladı mı? Bulgular karışık..
Brezilya ve diğer Latin Amerika ülkelerinde ticaret serbestleştikten sonraki
büyüme oranları, ithal ikameci dönemdekinden düşük olmuştur. 1980’den
sonraki düşük büyüme sürecinde, makroekonomik istikrarsızlığın ve finansal
krizlerin rolü büyüktür.
Hindistan gibi diğer ülkeler ise ticaretin serbestleştirildiği 1980 yılından sonra
çok hızlı bir büyüme kaydetmişlerdir. Fakat böyle bir sonucun ortaya
çıkmasında ticaretin serbestleştirilmiş olmasının katkısı tam olarak
belirlenemez.
Bazı iktisatçılar, Heckscher - Ohlin modelinde öngörüldüğü gibi, ticaretin
serbestleştirilmesinin gelir eşitsizliğini artırdığını öne sürmüşlerdir.
12
Ticari Serbestleşme
Asya’nın Yükselişi
Đthal ikamesi yerine, Doğu Asya’daki bazı ülkeler, hedef endüstriler
belirleyerek, bu endüstrilerin ihracatının artmasını teşvik edecek ticaret
politikaları uygulamışlardır.
Japonya, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore, Singapur, Malezya,
Tayland, Endonezya ve Çin, çeşitli sektörlerde hızlı büyüme ve
genel olarak yüksek ekonomik büyüme rakamlarına ulaşmışlardır.
Bu durum, ihracata yönelik büyüme kanalıyla da gelişmenin mümkün
olduğunu göstermiştir.
Ancak Meksika ve Brezilya gibi Latin Amerika ülkeleri de ticaretlerini
serbestleştirmelerine ve ihracata yönelmelerine rağmen, Asya
ekonomilerinin başarıları ile karşılaştırılabilir bir sonuç alamamışlardır.
Latin Amerika’da bu sonuçların ortaya çıkması, Asya mucizesinde
başka faktörlerin de önemli rol oynadığını göstermektedir.
13
Asya’nın Yükselişi (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
ABD’ye kıyasla Kişi Başına Düşen GSYĐH (%)
Güney Kore
Çin
Hindistan
14
Asya’nın Artan Ticareti (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
GSYİH İçinde İhracatın Payı
Güney Kore
Çin
Hindistan
15
Đthal Đkamesine ve Đhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi
1. Đthal ikamesine yönelik sanayileşme, düşük ve orta
gelirli ülkelerde, yerli ürünlere rakip olan malların
ithalatını kısıtlayarak ekonomik büyümeyi sağlamayı
amaçlamıştır.
2. Đthalata yönelik sanayileşme görüşünün teorik
dayanağı olan bebek endüstri tezi, yeni
endüstrilerin, piyasa başarısızlıkları nedeniyle geçici
olarak korunmaları gerektiğini ifade eder:
Üretim sürecinde tasarruf, borç alma ve yatırımları kısıtlayan
eksik/aksak finansal varlık piyasaları
Üretim sürecinde özel yatırımlardan faydalanma problemi
16
Đthal Đkamesine ve Đhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi (devam)
3. Đthal ikamesine yönelik sanayileşme 1950’li ve 1960’lı yıllarda
denenmiş; fakat 1980’lerin ortalarından sonra ticari
serbestleşme öne geçmiştir.
4. Serbestleştirilmiş ticaretin ulusal refah üzerindeki etkisi hala
tartışmalıdır.
Ticaret, bazı sektörlerde büyümeyi sağlamıştır. Ticaretin, toplam
büyüme oranını artırdığını söylemek fazla iddialı olacaktır.
Ticaretin, gelir eşitsizliğine neden olduğu tartışması da sürmektedir.
17
Đthal Đkamesine ve Đhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi (devam)
5. Bazı Doğu Asya ekonomileri, ithal ikamesine yönelik
sanayileşme yerine ihracata yönelik sanayileşmeyi
benimsemişlerdir.
Yüksek ihracat ve ithalat hacimleri ve görece düşük ticaret
kısıtlamaları, bu politikanın temel özellikleridir.
Bu politikanın toplam ekonomik büyümeye ne ölçüde katkı
sağladığı belirsizdir. Çünkü bazı ülkeler başarılı sonuçlar elde
edememiştir.
18
5. Hangi Endüstriler Korunur?
Tarım: ABD’de, Avrupa’da ve Japonya’da seçmenlerin az bir kısmını temsil
etmesine rağmen çiftçiler, önemli ölçüde sübvansiyon almakta ve ticari koruma
altında tutulmaktadır.
Örnekler: Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası, Japonya’nın ithal edilen pirince
%1000 oranında tarife uygulaması, Amerika’nın şeker kotası uygulaması.
Tekstil: tekstil (kumaşın işlenmesi) ve konfeksiyon (kumaşın giyecek haline
gelmesi).
2005’e kadar, ABD ve pek çok ülkede, tekstil ve giyim ihracatçılarına, Çok
Elyaflılar Anlaşması çerçevesinde belirlenen imtiyazlar uygulanmıştır.
Korumacılığın Teorik Gerekçeleri
19
Ekonomik Olmayan Gerekçeler
Ulusal güvenlik ve savunma amaçlı korunma
A.Smith: «savunma servetten daha önemlidir»
Ekonomik çıkar gruplarının politik baskıları
Kültürel değerlerin korunması, tarihi eserlerin korunması
Kamu güvenliği ve sağlığı gerekçeleriyle korunma,
Çevrenin, hayvan ve bitki sağlığının korunması
Korumacılığın Teorik Gerekçeleri
20
Ekonomik Gerekçeler
Ekonomik Kalkınma: Liberal ekonomi-otarşi
Đç Ekonomik Đstikrar: Đstihdamın Artırılması, Büyüme, Fiyat Đstikrarı
Ödemeler Bilançosu- Dış Ticaret Dengesizliklerinin Giderilmesi
Devlete Gelir Sağlama
Yurt içi Piyasalarda Sapmalar: Optimum Koşulların Bozulması
Bebek Sanayilerin Korunması-dış rekabetten korunma
Damping ve Sübvansiyona Karşı Korunma
Ülkeler Arasındaki Ücret Farklılıkları
Üretim Maliyetlerinin Eşitlenmesi: Bilimsel Tarife Görüşü
Dış Ticaret Hadlerinin Đyileştirilmesi: Optimum Tarife Görüşü
Dış Piyasaya Açılırken Devlet Desteği ile Monopolleşme: Stratejik Dış Ticaret Politikası
Piyasada Optimum Şartlarının Bozulması
21
Tarım
Pd
Pf
Ps
T
α
P’
P, C
C’
I
I’
0
T
Sanayi
22
Optimum Şartlarının Bozulduğu Bir Piyasada
Tarifeler ve Sübvansiyonların Etkileri
Tarım
Pf’
Pf
Pf’’
Pt C’’
T
P
Pt
C
0
C’
P’’
T
Sanayi
23
Bebek Sanayilerin Tarifeler Yoluyla Korunması
Sanayi
Pf’
C’’
T’ Pf
C
Pt
T
P’’
P’, C’
P
0
T
Tarım
24
Eksik Rekabet Piyasaları-haksız rekabet
Eksik rekabetçi endüstriler, tipik olarak, monopol kârı
veya aşırı kâr elde eden az sayıda firmanın hakim
olduğu endüstrilerdir.
Aşırı kârlar, tüm alternatif maliyetleri aşan gelirlerdir: ekonomide
eşit derecede riskli başka alanlardaki yatırımlardan
kazanılabileceğinden daha yüksek kâr.
25
Serbest Ticaret Durumunda Monopolcü (Krugman,
Obstfeld ve Melitz (2012))
Serbest ticaret durumunda ithalat
26
Tarife ile Korunan Monopolcü (Krugman, Obstfeld
ve Melitz (2012))
t kadar tarife uygulandığında ithalat
27
DAMPĐNG
Damping, bir malın dış piyasalarda iç piyasadan daha
düşük bir fiyattan satılmasıdır.
Bir malın ihraç fiyatı üretim maliyetinin altındaysa da
damping olarak tanımlanır.
Bir malın ithalatçı ülke piyasasında “normal fiyatı” nın
altında satılmasıdır. (GATT, madde VI.)
28
Damping Türleri
Sürekli damping
Geçici damping
Yıkıcı damping
Konjonktürel damping
Sübvansiyon dampingi
Sosyal damping
Eko-damping
29
Damping tekelci bir firmanın fiyat farklılaştırmasıdır.
Denge için; firmanın iç ve dış piyasadaki satışlarından sağladığı marjinal hasılatların
birbirine eşit olması gerekir.
MR

1

Pf 1 −

ef

f
= MR
d



1
 = Pm  1 −



ed 


30
Dampingli Đhracat
P
MC
H
Pd
G
Pm
ATC
E’
Pf
F
Df=MRf
AVC
r
E
Pa
A
0
qd
qm
MRd
qf
Dd=AR
q
31
Đthalatçı Ülkede Dampinge tarife yoluyla müdahale
P
MC
G
Pm
A
Pp
B
Pd
ATC
C
F
Pf
E
MR
0
qm
Sf
Dd=ARd
qa
q
32
Dampingin başarılı olması için iki koşul gerekir:
Đç ve dış piyasalar birbirinden ayrılmış olmalıdır.
Malın farklı piyasalardaki fiyat talep elastikiyetlerinin farklı olması gerekir.
Dampinge müdahale edilmeli mi?
Tüketiciye etkisi
Üreticiye etkisi
Haksız rekabet!
33
Dış Ticaret Hadlerinin Đyileştirilmesi:
Optimum Tarife
Đhracatı tümüyle önleyen bir ihracat vergisi (negatif ihracat
sübvansiyonu) de ülkenin durumunu kötüleştirir. Fakat ihracat
vergisi, ticaret hadleri kanalıyla ulusal refahı artırabilir.
Đthalatı tümüyle önleyen bir tarife oranı, ülkenin durumunu
kötüleştirirken t0 gibi bir tarife oranı, ulusal refahı maksimize
eder: optimum tarife.
Karşı argüman: diğer ülkelerin, büyük ülkelere karşı ticaret
kısıtlamaları ile misilleme yapma ihtimalini göz ardı etmektedir.
34
Optimum Tarife (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Ulusal refah
Optimum tarife,
Önleyici tarife
oranı,
Tarife oranı
Optimum Tarife (teklif eğrileri ile gösterilişi)
35
Kumaş
A
A1
a2
P1
K0
K1
P
a1
b1
B
K2
0
B1
B0 Buğday
36
Kartel
Kartel, üreticilerin fiyat, piyasa paylaşımı, teknoloji transferi vb. konularda kendi aralarında
açıkça ve resmen veya gizlice yaptıkları anlaşmalardır.
Kartellerin Sakıncaları:
Tüketicilerin sömürülmesi,
Eksik kapasite kullanımı,
AR-GE çalışmalarının yapılmaması,
Dış piyasaya açılmak istememe,
Ucuza üretilen malların karşılaştırmalı üstünlüklerinin giderilmesi,
Rantların doğması.
37
Kartellerin Olası Yararları:
Teknik bilgi alışverişine olanak sağlama,
Malların standartlaşması,
Reklam masraflarından tasarruf,
Politik gerginliklerin önlenmesi,
Faktör israfının ve piyasa dalgalanmalarının önlenmesi.
Chamberlin Modeli
38
H.Chamberlin,The Theory of Monopolistic Competition,1933
P
A
Pk
MC1
MC2
MC3
MCk
MCk
E
Dk
MRk
0
q1
q2
q3
qk
q
39
Kartellerin Başarı Koşulları
R. Caves (1977)’e göre kartellerin başarı şartları şöyle sıralanabilir:
Talep elastikiyeti düşük olmalıdır,
Firmalar kartele girmekte istekli olmalıdır,
Potansiyel satıcılar olmamalıdır,
Alıcıların örgütlenme olanağı olmamalıdır,
Mal homojen olmalıdır,
Üyeler kartele sadakatle bağlı kalmalıdır.
40
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret
Politikası
Eksik rekabetçi bir endüstride, hükümetin verdiği
sübvansiyonlar, aşırı kârların yabancı firmadan yerli
firmaya aktarılmasını sağlayabilir.
Örnek (Brander-Spencer Analizi):
Đki firma (Boeing ve Airbus) uluslararası piyasada rekabet
etmektedir ve iki farklı ülkede yerleşiktirler (ABD ve AB).
Her iki firma da uçak imal etmektedir; fakat her bir firmanın kârı
diğerinin davranışına bağlıdır.
Her bir firma, kâr düzeylerine bakarak üretme ya da üretmeme
kararı vermektedir.
41
Đki Firmalı Rekabet (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
42
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Tahmin edilen çıktı, önce hangi firmanın yatırım
yapacağına/üreteceğine bağlıdır.
Eğer önce Boeing üretirse, Airbus üretmeyi kârlı bulmayacaktır.
Eğer önce Airbus üretirse, Boeing üretmeyi kârlı bulmayacaktır.
Fakat AB’nin Airbus’a sübvansiyon vermesi, Boeing’in
davranışından bağımsız olarak, Airbus’ın üretmesini kârlı
hale getirerek, çıktıyı değiştirir.
43
Airbus Firmasına Verilen Sübvansiyonun Etkisi
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
44
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Eğer Boeing AB’nin Airbus’ı sübvanse edeceğini
düşünürse, endüstriye girmekten vazgeçecektir
Bu nedenle, 25 birimlik sübvansiyon, Airbus’ın 125 birim kâr elde
etmesini sağlayacaktır.
Sübvansiyon, dış rekabetteki bu caydırıcı etkisi nedeniyle, kârları
kendisinden daha fazla miktarda artırır.
45
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Yerli firmaya üretimde stratejik bir avantaj sağlayan
hükümet politikasına stratejik ticaret politikası adı verilir.
Analizin eleştirisi:
Stratejik ticaret politikasının kullanımı firmalar hakkında çok daha fazla bilgi sahibi
olmayı gerektirir.
Dış misillemelerle de sonuçlanabilir.
Stratejik ticaret politikası, diğer ticaret politikaları gibi, politik alanda güçlü gruplar
tarafından manipüle edilebilir.
46
Dış Ticaret ve Çevre
Zengin ülkelerin standartlarına kıyasla, düşük ve orta
gelirli ülkelerde çevre standartları oldukça özensizdir.
Bu nedenle serbest ticarete de karşı çıkabilmektedirler.
Aslında dış ticaretin çevreye olumsuz etkileri olmakla
birlikte, aslen üretim ve tüketim faaliyetleri, ticaret
yapılmasa bile çevreyi aşındırmaktadır. Uluslar arası ticari
faaliyetler üretim ve tüketimi artırmak yolu ile bu etkiyi
daha da güçlendirmektedir.
47
Ticaret ve Çevre (devam)
Bazı çevreci aktivistler, ticaret müzakerelerinde çevresel
standartların da yer almasını istemektedir.
Ancak, yabancı ülkeler tarafından uygulanan çevre
standartlara, düşük ve orta gelirli ülkelerin hükümetleri karşı
çıkmaktadır.
Uluslararası standartlar, korumacı bir politika aracı veya yerli
üreticilerin bu standartları karşılamaması halinde davalara esas
olarak kullanılabilir.
Yüksek gelirli ülkeler tarafından belirlenen standartlar, düşük ve
orta gelirli ülkelerdeki üreticiler için maliyetli olabilir.
48
Ticaret ve Çevre (devam)
Fakir ülkeler büyürken, bir bakıma ticaret sayesinde,
daha fazla üretme ve tüketme olanağına kavuşurlar. Bu
da daha fazla çevresel tahribata neden olur.
Fakat ülkeler zengin bir şekilde büyürken, daha sıkı çevre
koruma önlemleri için de bedel ödemek isterler.
Bu iki düşünce çevresel Kuznets eğrisi ile temsil
edilmektedir:
Çevresel tahribat ile kişi başına gelir arasındaki ters “U şeklindeki”
ilişki
49
Çevresel Kuznets Eğrisi (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
Çevresel Tahribat
Kişi Başına Düşen Gelir
50
Ticaret ve Çevre (devam)
Zengin ülkeler daha sıkı çevresel düzenlemelere sahip
oldukları için, çevre açısından tehlike arz eden faaliyetler
fakir ülkelere kayabilir.
Kirlilik sığınağı, sıkı çevresel kontrollere tabi ekonomik
faaliyetlerin, daha gevşek düzenlemelerin olduğu diğer
ülkelerdeki yeridir.
Şimdilik, uluslararası ticaret olmadığında ortaya çıkan kirliliğe
kıyasla kirlilik sığınaklarının önemsiz düzeyde olduğuna dair
kanıtlar vardır.
51
Karbondioksit Emisyonları (Krugman, Obstfeld
ve Melitz, (2012))
Karbondioksit Emisyonları (milyon ton)
52
Ticaret ve Çevre (devam)
Bazı ülkelerdeki kirlilik, diğer ülkelerde negatif dışsallığa
neden olabilir.
Örneğin, Çin’deki üretim Kore’de (veya ABD’nin batı kıyısında)
hava kirliliğine neden olabilir.
Kirlilik diğer ülkelerde negatif dışsallıklara yol açtığı ölçüde, bu
ülkeler konunun uluslararası müzakerelerde yer almasını talep
etmektedir.
Karbondioksit emisyonları negatif dışsallığa neden olan bir kirlilik
örneğidir ve uluslararası müzakerelerde ele alınmaktadır.
53
Kaynakça
Acar, Sadık, (2004), Uluslararası Reel Ticaret: Teori, Politika, Dokuz
Eylül Üniversitesi Yayınları, Đzmir.
Krugman, Paul, Maurice Obstfeld ve Marc Melitz, (2012),
International Economics: Theory and Policy , 9/E, Pearson.
Seymen, Dilek, (2002), “Dış Ticarette Yeni Korumacı Eğilimler ve
Türk Dış Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, (Dan. Prof. Dr. Sadık
Acar), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:
4, Sayı: 4, Yıl: Ekim-Aralık 2002.
Hoekman, Bernard ve Michel Kostecki, (1995), The Political
Economy of the World Trading System, From GATT to WTO, Oxford
University Press.
Dünya Ticaret Örgütü’nün Resmi Đnternet Sitesi: www.wto.org
Download