Afyon Kocatepe Üniversitesi Eskiça÷ tarihinde sami göçleri

advertisement
Afyon Kocatepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Eskiça tarihinde sami göçleri
Cemil
Bülbül
Afyon
2005
ÇNDEKLER
TEZ JÜRS VE ENSTTÜ MÜDÜRLÜÜ ONAYI………………………………………..iii
ÖZET ....................................................................................................................................iv
ABSTRACT...........................................................................................................................v
ÖNSÖZ .................................................................................................................................vi
ÖZGEÇM .........................................................................................................................vii
KISALTMALAR ............................................................................................................... viii
GR.....................................................................................................................................1
I.BÖLÜM...............................................................................................................................2
YAKIN DOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU .................................2
II. BÖLÜM ..........................................................................................................................10
SAMÎLER ........................................................................................................................10
1. SAMÎLER’E AT KAYNAKLAR ............................................................................10
2. SAMÎLER’N ANA YURDU ...................................................................................11
3.SAMÎ GÖÇLER’NE GENEL BAKI.......................................................................12
4. SAMÎ KAVMLER VE SAMÎLEM KAVMLER...............................................14
5. SAMÎLER’N SNEAR’I STLASI .........................................................................15
III. BÖLÜM .........................................................................................................................18
AKKAD GÖÇLER .........................................................................................................18
I. AKKAD MPARATORLUU..................................................................................18
1. AKKAD DÖNEM KAYNAKLARI.....................................................................18
2. SÜMERLER VE AKKADLAR ............................................................................19
3. AKKAD DEVLET’NN KURULUU VE SARGON DÖNEM .........................20
4. MANTSU VE RMU DÖNEMLER..............................................................25
5. NARAM-SN DÖNEM .......................................................................................26
6. ARKAL-ARR (BNKAL-ARR) ................................................................30
7. AKKAD MEDENYET.......................................................................................31
IV. BÖLÜM.........................................................................................................................35
AMURRU (MARTU) GÖÇLER .....................................................................................35
1. YEN SÜMER DEVLET ( MÖ. 2060–1960)...........................................................35
2. AMURRULAR VE AMURRULAR DÖNEMNE AT KAYNAKLAR ...................39
3. FLSTN VE SURYE’DE AMURRULAR.............................................................42
4. MISIR’DA AMURRULAR ......................................................................................44
5. BABLLLER...........................................................................................................44
6. SN – LARSA DEVR.............................................................................................52
V. BÖLÜM ..........................................................................................................................67
ARAM GÖÇLER...........................................................................................................67
1. ARAMLER’N ORTAYA ÇIKII...........................................................................67
2. ARAM GÖÇLERNE GENEL BAKI....................................................................73
3. ARAMLER DÖNEMNE AT KAYNAKLAR .......................................................74
4. ARAMLER’N IRKI MESELES............................................................................76
5. FLSTN’DE ARAMLER ......................................................................................80
6. HAMA VE KMAK PRENSLKLER ...................................................................81
7. ARAMLER’N ASUR MPARATORLUUNA AKINLARI .................................86
8. ANADOLU’DA ARAM ETKLER .......................................................................87
9. ARAMLER’DE SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT .............................................95
SONUÇ................................................................................................................................99
KAYNAKÇA.....................................................................................................................101
EKLER ..............................................................................................................................102
ÖZET
Bilindii üzere, Samî Göçlerin Eskiça tarihinde oynad rol inkâr edilemez. Çünkü
bu göçler sonucundadr ki, Önasya toplumlar gerçek hüviyetlerine kavumulardr.
Samî göçlerin ilki, Akkad Göçleri’dir. MÖ. 2500’lerde Mezopotamya’ya giren
Akkadlar’n
Arabistan
yarmadasndan
geldikleri
sanlmaktadr.
Akkadlar,
Mezopotamya’daki Sümer hakimiyetine son vererek, kendi devletlerini kurmular ve MÖ.
2350-2150 yllar arasnda tüm Önasya dünyasn kontrolleri altnda tutmulardr.
Samî göçlerin ikincisi ise Amurrular (Martular) tarafndan gerçekletirilmitir. MÖ. 3.
Binyln sonlar ile MÖ. 2. Binyln balarnda cereyan eden Amurru göçleri sonucunda III. Ur
Sülalesi yklm ve Mezopotamya’da tüm siyasal güç Samî Amurrular’n eline geçmitir.
Amurrular’n kurduu en önemli devletlerden biri Eski Babil Devleti’dir.
Samî göçlerin üçüncüsü ise Arami göçleridir. MÖ. 11. – 9. yüzyllar arasnda vuku
bulduu anlalan Arami göçleri sonunda Önasya’nn etnik ve siyasal yapsnda önemli
deimeler olmutur.
ABSTRACT
THE SEMITIC IMMIGRATIONS IN ANCIENT HISTORY
As it is known, it can not be denied the role of the Semitic Immigrations in Ancient
History. Because, at the end of these immigrations, the peoples in Ancient Fore Asia got the
real identies.
The first of the Semitic Immigrations is Akkadian Immigrations. Akkadians penetrated
into Mesopotamia in 2500 B.C. It is supposed that they have come from Arabia. The
Akkadians ended the sovereignity of Sumerians in Mesopotamia and founded the Akkadian
State. This state controlled the whole of Mesopotamia in 2350-2150 B.C.
The second of the Semitic Immigrations is realized by Amorites (Martu). Amorites
Immigrations occured in the end of the 3 th Millenium B.C. and in beginning of the 2 nd
Milenium B.C. In the end of this immigration The Third Ur Dynasty was ruined and the
Amorites got all of the political power in Mesopotamia. One of the most important states
founded by Amorites is the Old Babylonian State.
The third of the Semitic Immigrations is Aramian Immigration. These immigrations
occured between 11. – 9. centuries B.C. At the end of the Aramian Immigration took placed
important changes in the etnic and political structure of Ancient Fore Asia.
ÖNSÖZ
Tez konumuzu tekil eden “Eskiça Tarihinde Samî Göçleri” konusu, bugüne kadar
üzerinde yeterince çallmayan konulardan biriydi. Halbuki, Eski Önasya tarihi ve
medeniyetinin olumasnda önemli katklar olan Samî orijinli kavimlerin kimlikleri,
anayurtlar ve faaliyetleri hakknda ayrntl bir çalma yaplmas gerekmekteydi. te bu
durumu dikkate alarak, yukardaki konu üzerinde kapsaml bir çalma yapmay hedefledik.
Danman hocamz Prof. Dr. Ekrem MEM’in gözetiminde balattmz bu çalma
sonunda Samîler hakknda yazlm birçok makale ve kitab inceleme frsat bulduk. Ayrca,
Eski Mezopotamya tarihi hakknda bilgi veren yazl ve arkeolojik kaynaklar da tarama
frsatn yakaladk.
Yapm olduumuz tarama ve çalmalar neticesinde Samî Göçler konusunda
kafamzda oluan birçok sorunun da cevabn bulmu olduk.
MÖ. 2500’lerde Akkad Göçleri ile balayan, MÖ. 2100’lerde Martu Göçleri ile devam
eden ve MÖ. 11-9. yüzyllar arasnda Önasya dünyasn allak bullak eden Arami Göçleri ile
son bulan üç büyük Samî Göç Hareketi hakknda son derece ilginç bir bilgiler yn
oluturmay baardk.
Bu çalmann gerçekletirilmesinde bizden hiçbir yardmn esirgemeyen danman
hocam Sayn Prof. Dr. Ekrem MEM’e teekkür etmeyi bir borç bilirim.
Cemil BÜLBÜL
Afyonkarahisar-2005
ÖZGEÇM
Cemil BÜLBÜL
Tarih Anabilim Dal
Yüksek Lisans
Eitim
Lisans: 2003 Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Öretmenlii Bölümü.
Lise: skenderun emsettin Mursalolu Lisesi, Sosyal Bilimler Bölümü
/stihdam
2004-Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü.
Kiisel Bilgiler
Doum Yeri ve Yl: skenderun - 1981
Cinsiyet: Erkek
Yabanc dili: ngilizce
KISALTMALAR
a.g.e.:
Ad geçen eser
A.Ü.D.T.C.F.:
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakültesi
C:
Cilt
CAH:
Cambridge Ancient History. Cambridge
Çev:
Çeviren
EAT:
Eski Anadolu Tarihi
EMT:
Eski Mezopotamya Tarihi
KBo:
Keilschrifttexte aus Bogazköi. Berlin.
MÖ:
Milattan Önce
s:
Sayfa
S:
Say
TTK:
Türk Tarih Kurumu
Yay:
Yayn
GR
“Eskiça Tarihinde Samî Göçleri” konulu çalmamz 5 ana bölümden oluturduk.
Bilindii üzere, bir ülkenin tarihini anlamann ve anlatmann en iyi yolu, ilk aamada o
ülkenin corafi özelliklerini iyi kavramaktan geçer. te bu yüzdendir ki, biz de çalmamzn,
I. Bölümünü YAKINDOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU bahsine
ayrdk.
SAMÎLER konusunun ele alnd II. Bölüm’de ise önce Samîler’e ait kaynaklar ana
hatlar ile tanttktan sonra, Samîler’in anayurdu meselesini ve bu mesele hakknda ortaya
atlan farkl görüleri masaya yatrdk. Bu bölümün ilerleyen sayfalarnda da “Samî
kavimler” ve “Samîlemi kavimler”
kavramlarn açklamaya çaltk, ardndan da
Samîler’in Sümerler’in oturduu Sinear memleketini (Basra Körfezi civar) nasl igal
ettiklerini gözler önüne sermeye gayret ettik.
III. Bölümde Samî göçlerin ilkini oluturan Akkad Göçleri’nden söz ettik. Bu bölümde
önce Akkad dönemini aydnlatan yazl ve arkeolojik kaynaklar tanttk, ardndan da
Sümerlerle Akkadlar’n karlamalarndan ve bunun akabinde kurulan Akkad devletinden ve
bu devletin yaylmac politikasndan bahsettik. Akkad mparatorluu’nun son dönemlerini ve
yklmasn da gözler önüne serdikten sonra Akkad medeniyetinden söz ettik.
Çalmamzn IV. Bölümünde Samî göçlerin ikinci aamasn oluturan ve MÖ. 3.
Binyln sonlar ile 2. Binyln balarnda cereyan eden AMURRU (MARTU) Göçleri’ni
kaynaklarn
nda,
tüm
ayrntlaryla
ele
almaya
gayret
ettik.
Amurrular’n
Mezopotamya’nn siyasi ve kültürel tarihine ne gibi katklarda bulunduundan söz ettik. Her
eyin önemlisi Amurrular’n kimliine ilikin sorulara cevaplar bulmaya çaltk.
Tezimizin V. ve son bölümünde ise MÖ. 11. - 9. yüzyllar arasna tarihlenen Arami
Göçleri’nden söz ettik. Aramiler’in Önasya dünyasna nasl ve hangi yollardan
yayldklarndan ve Asur krallarnn bu kavimleri durdurmak için ne büyük çabalar
sarfettiklerinden söz ettik.
SONUÇ ksmnda ise, üç büyük Samî göç neticesinde Önasya dünyasnda meydana
gelen sosyal, siyasal, ekonomik, dini ve kültürel deiimlerden söz ettik.
Çalmamzn, bundan sonra, bu konu üzerinde çalacak olan arkadalarmza
rehberlik edeceini umuyoruz.
I.BÖLÜM
YAKIN DOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU
Eskiçan en eski ve en önemli yerleim merkezlerinden biri Mezopotamya idi.
Yunanca Mesos: Orta ve Potamos: Irmak sözcüklerinden türetilmi olup, yine bu dilde “ki
nehir aras” anlamna gelmektedir. Baka bir ifadeyle iki nehir arasndaki bölgeyi anlatan bir
corafya terimidir. 1 Mezopotamya, Aa Mezopotamya ve Yukar Mezopotamya olmak
üzere iki bölgeye ayrlr. Aa Mezopotamya ran’n Basra Körfezi’nden bugünkü Irak
ortalarna kadar olan bölgedir. Yukar Mezopotamya ise, bugünkü Irak ortalarndan
Anadolu’da Güneydou Toroslar’n güneyine kadar uzanan bölgedir.2 Eskiça tarihinde çok
önemli bir role sahip olan bu bölge, fiziki artlar yönüyle, Toros dalarndan ran Körfezi’ne
kadar uzanr ve doal snrlarla çevrilidir. Kuzeyden güneye doru hafif bir meyille uzanr. Üç
taraf dalarla çevrili olup; dousunda ran dalar, batsnda Akdeniz’e paralel olarak uzanan
Lübnan Dalar ve Anti Lübnan dalar ile kuzeyinde Güney Anadolu dalar yer alr. Bu
dalar, çöl ile denizi birbirinden ayran doal bir set oluturur. Bu yükseklikler 3000 m ile
2000 m arasnda deimektedir. Akkad Sülalesi zamannda Sedir dalar denilen Amanoslar
da 2000 m’ye ular.
Özetle tekrar söyleyecek olursak Mezopotamya, üç taraf dalarla çevrilmi, sadece
güneyden sonsuz gibi görünen Suriye ve Arabistan çöllerine açk mükemmel bir düzlüktür.3
Dicle ve Frat gibi iki büyük nehir arasnda yer alan bu verimli bölgeye, Msrllar da
ayn manâya gelen “Naharina” adn vermilerdir. slami devirlerde ise Frat ve Dicle
nehirleri arasnda kalan bu bölge ada anlamna gelen “Cezire” olarak adlandrlmtr.
Fakat, Mezopotamya uygarlnn temellerini atan ve buraya dardan gelip yerleen
en eski kavim olan Sümerler ise bölgeye “Kengi” adn vermilerdir. Mezopotamya’nn
deiik yöreleri, zaman içerisinde deiik isimlerle anlmtr. Gerçekten, bugün Hor Dalmaç
diye anlan Basra Körfezi’nin kuzeybatsndaki bataklk bölgeye Yeni Sümer Devleti
zamannda (MÖ. 2060-1960) “Sümer”, I. Babil Sülalesi zamannda (MÖ. 1850-1550 )
“Denizeli” (Deniz li), MÖ. 1. Binylda ise “Kalde” denilmekte idi. Körfezin kuzey
taraflarndan 34. enlem dairesine kadar olan bölgeye Sümerler zamannda Agade ehrine
1
Recep Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s.15.
Muhammed ahin, Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara -2002, s.17.
3
Füruzan, Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, A.Ü.D.T.C.F. Yaynlar, Ankara-1983, s.10.
2
dayanarak “Akkad” denildii halde4 Avrupal aratrmaclar, bu bölgenin kuzey kesimine
“Asur Ülkesi”, güneydeki alüvyonlu bölgeye srasyla “Babilonya” ve “Sümer” (Sinear),
Basra Körfezi’nin dousundaki topraklara da “Elam” adn vermilerdi. 5
Yeni Sümer Devleti olarak da adlandrlan III. Ur Sülalesi döneminde (MÖ. 20601960) Akkad’n batsndaki memleketlere Bat memleketleri manâsna gelen “Martu
Memleketleri”, dousuna ise, “Subartu” denildii vesikalardan örenilmektedir. Dicle’nin
dousunda küçük Zap suyu ile Diyala nehri arasndaki bölgenin güney ksmna Gutium
deniliyordu.6
Mezopotamya, verimli topraklarndan dolay sürekli istilâlara uramtr. Tarih
boyunca deiik kavimler buraya gelip yerlemilerdir. Bu durum, bölgede çeitli
uygarlklarn kurulmasna sebep olmutur.7 Bundan dolay, çevrede meydana gelen deiiklik,
yer isimlerine de yansyordu. Meselâ, Sümerler zamannda Sabartu denilen Dicle’nin dou
kesimine I. Babil Sülalesi zamanndan itibaren Asur denilmeye balanmt. I. Babil
Sülalesi’nin yerini alan Kaslar ise Babil’e Kardunia diyorlard.8
Görüldüü gibi zaman içinde Mezopotamya’nn hem sakinleri, hem de topraklarnn
isimleri deimitir.
Mezopotamya, yeryüzü ekilleri bakmndan kark bir yap arz etmektedir.
Mezopotamya’nn kuzeyinin dalk olmasna karlk, güneyi düz bir ova görüntüsü sergiler.
Fakat, Dicle ve Frat nehirleri bu bölgeden geçmemi olsayd, Güney Mezopotamya Suriye
Çölü’nün bir devam niteliinde olurdu.9
Dicle ve Frat nehirlerinin kaynaklar birbirlerine çok yakn olduu halde, daha
balangçta yönleri hemen deiir. Frat batya doru, Dicle ise douya doru akar. Her iki
nehir de kendi yönlerinde bir süre mesafe katettikten sonra güneye doru kvrlr ve elli
kilometre birbirlerine paralel akarlar. Günümüzde her iki nehir de denize yüz kilometre kala
birleerek (at-ül Arab adyla) tek nehir halinde Basra Körfezi’ne dökülür.10
ki nehir birletikten sonra Elam Dalar’ndan inen Kerha ve daha güneyde Karun
nehirlerini alr. Karun nehrinin Pers Dalar’ndan getirdii miller, Dicle ve Frat’n
getirdikleri ile birleerek körfezin aznda bir set meydana getirmilerdir. Bu set, körfezin
med ve cezir hareketi ile temizlenmesine engel tekil ettiinden, Dicle ve Frat’n milli
4
Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, Konya- 2002,s. 127,128.
R. Yldrm, a.g.e., s.15.
6
E. Memi, a.g.e., s.128.
7
M.ahin, a.g.e., s.17.
8
E. Memi, a.g.e., s.128.
9
E. Memi, a.g.e., s.128,129.
10
Emine Yamanlar, Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 1999, s.31.
5
çamurlar burada birikmee balamtr. Güneyden onlara katlan nehirlerin getirdii miller de
devreye girince, Frat ve Dicle’nin sular artk denize ulaamadklarndan dolay etrafa
yaylmlar, bunun sonucunda “Deniz li” denilen, adalarla dolu bataklk ve s bir arazi
meydana gelmitir. Eskiden Dicle ve Frat nehirleri birbirlerinden sadece seksen kilometre
uzakta iken, günümüzde birbirlerinden yüz elli kilometre uzaklamlardr.11
Aslna baklrsa Mezopotamya'nn doal koullar, uygarln gelimesine elverili
deildi. Bölgenin doal koullarnda görülen ani deiiklikler, insanlarn denetimini aan durumlar yaratabilirdi. Basra Körfezi'nin ilkbahar gelgitleri, denizin 2,5-3 metreye kadar
kabarmasna yol açabiliyor; güneyden esen rüzgârlarn sürüp gitmesi, rmaklarn yataklarnda
altm yetmi santimetreye kadar yükselmelerine yol açabiliyordu. Dou Anadolu'ya düen
mevsim normallerini aan kar yalar, ya da daha güney bölgelerde görülen anormal
yamurlar, rmaklarn düzeyinin birden bire yükselmesine neden olabiliyor; Zap suyunun
veya Habur rmann geçtii dar boazlarda görülecek bir toprak kaymas, bol miktarda
suyun önce birikmesine sonra birden bire boalmasna neden olabiliyordu.
Bu olaylardan herhangi birinin ya da birden çounun birlikte görülmesi, güney
ovalarnn toprak setlerinin dolduramayaca bir sel yaratabilirdi. Bu durumda kaypak bir
ovada sürekli yerleim yerleri kurmaya kalkan bu eski topluluklarn, bir yandan böylesine bir
yüreklilik gösterirken, öte yandan korku içinde yaam olmalarn da düünebiliriz. Bu
durum, teolojide ilenip gelitirilen, ama ayn zamanda toplumsal yaamn örgütleniini,
kentin bir tanr tarafndan yönetildii düüncesini açklayan bir anlayt.
Tüm bu olumsuzluklarn yannda, Mezopotamya’da klar ksa, yazlar ise uzun
sürmektedir. Bununla beraber yaam kayna diyebileceimiz nehirlerin bol olmas da,
sözünü ettiimiz bu topraklarn, Asya'dan gelen ve sulak topraklar arayan kavimlerin buralara
yerlemek istemelerinin en bata gelen nedenlerini oluturmutur.12 Öte yandan kuraklk
felâketine urayan Arabistan kabileleri için de bu verimli topraklar, göçü özendiren özellikler
tamaktayd. Bu nedenle Mezopotamya'ya kimi Asyal, kimi Sami kökenli, bazen de HintAvrupal kavimler yerleiyorlard. Bu durum, Mezopotamya'da kurulan herhangi bir devletin
uzun süreli ve kararl hâkimiyetine engel olan önemli bir etken durumundayd. Böylece
Mezopotamya ehirlerinde rk bakmndan sürekli bir karma ve bir melezleme oluyordu.
Mezopotamya tarihinin balca karakteristii, doal snrlarnn olmamas nedeniyle bölgenin
sürekli olarak deiik kavimlerin egemenlii altna girmesi ve bu açdan da Msr'a göre daha
az homojen bir kültür geliimine sahne olmasdr.
11
12
E. Memi, a.g.e., s.129,130.
E. Memi, a.g.e., s.130.
Mezopotamya, tarihe belirli zaman kesiti içinde sahne olmutur. Bu süreç içinde
oluan siyasal olaylarn arlk noktalar yine zaman zaman ve baz duraklamalarla Güney
Mezopotamya'dan kuzeye doru geçmitir.13
Frat ve Dicle nehirlerinin yataklar zamanla deiime uramtr. Orta Dicle
bölgesine ve ran'n kuzeybat snrndaki Zagroslar’n ön ksmna bol miktarda
yamur yad için, bu bölgenin insanlar MÖ. 7. Binyl’dan itibaren buralarda bir
çiftçi kültürü gelitirmilerdir. Su, bölgenin insanlarna mutluluk ve felâketi birlikte
getirmitir.
Mezopotamya'nn doal snrlar yoktu. Bölge, güneybatya doru Suriye Çölü'ne,
kuzeydouya doru ran Yaylas’na, buralardan gelebilecek saldr ve göç giriimlerine kar
gayet açkt. Öte yandan Frat ve Dicle vadileri Anadolu'dan gelebilecek istila hareketleri için
de oldukça müsait durumdayd. Bununla birlikte Mezopotamya'da oluan uygarln darya
yaylmas da oldukça kolay olmutur. Bölgenin bu jeolojik yaps Önasya'y etkilemede etkin
rol oynamtr.
Mezopotamya; Msr, Suriye-Filistin ky alan, Anadolu'da Çukurova, Güneydou
Anadolu, ran'da Zagros Dalar’yla çevrili Münbit Hilal’in (Bereketli Hilal'in) tarihinin
oluumunda büyük rol oynamtr.
Yeni aratrmalar göstermitir ki, Mezopotamya oldukça geç bir dönemde iskân
edilmitir. Kerkük civarndaki dalk bölgelerde Paleolitik ve Mezolitik dönem insanlar
yaamtr. Buna karlk, Güney Mezopotamya çok sonralar MÖ. 6. Binyl’daki iklim
deiiklikleriyle ve insanlarn toplu yaama ve çalma yolunda gösterdikleri gayretlerle
iskânlara sahne olmutur. Küçük Zap ile Dicle’ye katlan Adhaim Suyu’nun kaynanda,
yani Kerkük yaknlarnda yer alan Arappa ve Nuzi’de (Yorgan Tepe) yaplan Amerikan
kazlar sonunda, Yakn Dou’nun karanlk ça olarak adlandrlan MÖ. 16-15. Yüzyllar
arasn aydnlatan vesikalar bulunmutur.14
Buz tabakalar geri çekilip, denizler yükselirken, hava scaklklarnda ani artlar
meydana geldi. MÖ. 12.000 ile 8000 arasnda yaklak 10 santigrat olan bu art sonucu
scaklklar imdiki düzeylerin 1 ya da 2 santigrat en yüksek noktaya ulatlar. Buzul çanda
souk ve kuru bir iklimi olan kuzeydeki dalk kuak genelde bozkr türü bir bitki örtüsüyle
kaplyd. Sonralar, iklim daha scak ve nemli hale geldikçe, sk ormanlar yetiti. Böylece
yaklak 6.000 yl önce Zagros ve Toros dalarnn yamaçlar, bugün olduu gibi, mee ve
dier aaçlarla kaplanmt. Daha güneyde de, Buzul Ça’nn kuru ve souk koullarnn
13
14
R. Yldrm, Uygarlk Tarihine Giri, Asil Yaynlar, 2. Bask, Ankara 2004, s.50,51.
E. Memi,a.g.e., s.132.
yerini scak ve nemli bir iklimin almas, daha çok bitki türünün yetimesine zemin hazrlad.
Ama, MÖ. 11.000 ylna gelindiinde yalar azalnca büyük alanlar yeniden bozkr ya da
çöl durumuna dönütü.
MÖ. 10000–9000 yllar arasndaki Son Buzul Ça’nn sonunda, Yakn Dou'ya
egemen olan koullara ilikin çok az bilgi varsa da (Paleolitik ve Mezolitik dönemlerde) bu
lman bölgedeki iklim deiikliklerinin Avrupa'ya göre daha yumuak olduu kesindir.
Kuzey Irak, Anadolu ve Lübnan'n dalk bölgelerinde yaplan son aratrmalar, bu
yörelerdeki maara yerlemeleri arasnda zaman ayrmlar bulunduunu ve MÖ. 25.000 10.000 yllar arasnda nüfus younluunun çok az olduunu ortaya koymutur.
nsanolu, çeitli yollarla bu yeni koullara uyum salayarak "Mezolitik" olarak
bilinen kültürleri gelitirdi. Hâlâ toplayc olan bu insanlar yaamlarn avclk ve balkçln
yan sra çeitli yemi, çilek, fndk ve yenilebicek dier bitkileri toplamakla sürdürüyorlard.
Yakn Dou'daki (daha çok Mezopotamya ve Msr) Mezolitik kültür oldukça uzun sürmütür.
Kerkük bölgesinde Barda-Balka Maaralar, Hazert Mert Maaralar, Zap Suyu kenarnda
anidar Maaras önemli merkezler olarak gösterilebilir.
Tam olarak aydnlanmam olan Mezolitik kültürlere göre, onu izleyen Proto-Neolitik
(Erken Neolitik) dönemin kültürleri çok daha iyi bilinmektedir. Bilindii üzere, bu dönemde
insanlar yerleik hayata geçmiler ve ilk köy yerlemelerini kurmulardr. Bu sürecin
insanlar, tahl üretimi yapmak ve hayvanlar evcilletirmek yoluyla tüketici ekonomiden
üretici ekonomiye geçmilerdir.15
Mezopotamya’daki dier bir yerleim bölgesi de, Münbit Hilâl olarak adlandrlan
Dicle ve Frat arasnda ve Frat’a dahil olan Habur ve Balk Nehirleri’nin Anti Toroslar’n
eteinde tekil ettikleri yeil sahadr. Bunlardan Habur Nehri, doudan batya doru, 1. Yal
Yaka, 2. Caca, 3. Vadi Hnzr, 4. Vadi Avaç ve 5. Habur olmak üzerinde be kol eklinde
Cebel Sencar ile Cebel el Beda’nn yln her mevsiminde yeil bir görüntü meydana getirir.
Bu nedenle, Tarih öncesi dönemlerden balayarak insanlar, hilâl eklindeki bu münbit sahay
iskân etmilerdir. 16 Yal Yaka kolunun kenarndaki Tel Brak’da ve daha doudaki Çaar
Bazar’da yaplan ngiliz kazlar ve Geç Hitit devrinde ad Guzana olan Tel Halaf’daki
Alman kazlar sonunda, bu bölgenin eski tarihini aydnlatan birçok malzeme ortaya
çkmtr.17
15
R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, 15-17.
E. Memi, a.g.e., s.132.
17
F.Knal, a.g.e., s.13
16
Dicle nehrini Badat’tan kuzeye doru incelediimizde Küçük Zap Suyu’nun Dicle’ye
dahil olduu yerde kurulmu olan Eski Asur Devleti’nin ilk idare merkezi olan Asur (Kale-elergat) ehri ile karlalr. Nehir yolundan kuzeye doru gidildiinde ise, Mezopotamya’nn
Prekalkolitik kültürünü temsil eden Hassuna’ya ularz.18 Hassuna'daki kültürün balangc
MÖ. 6500 yllardr. Artk bu dönemde insanlar çanak çömlei kefetmilerdir ve bu malzeme
bize Eskiçalarn tantlmasnda en büyük rolü oynamtr. Sonralar yeni çanak çömlek
tarzlar gelimi ve basit desenlerin yerini daha ince boyanm ve kaz bezemeli seramikler
almtr.
Bu dönemden sonra gelen Kalkolitik kültürün (MÖ. 6000–3500) en önemli özellii
madenin kefedilmi olmasdr. Ta aletlerle birlikte az sayda madeni eyalar kullanlmaya
balanmtr. nsanlar, dalarda ta ve toprakla kark bulunan maden filizlerini yüksek bir
atele eritmiler, elde edilen kzgn madeni, istedii aleti elde etmek amacyla tatan yapt
kalba dökmülerdir. Kalkolitik dönem için bu büyük bir baar saylmaktadr.
Bu dönemin insanlar, önceleri bakr ve kurun gibi madenleri kullanmlardr. Bakr
cevheri ve bakr madeni önceleri alet ve taklarda kullanlrd. Hassuna kültürü insanlar
muhtemelen hem doal hem de ergitilmi bakr kullanyorlard. Madenlerin kartrlmas ise
(örnein bakr + kalay = tunç) daha sonraki dönemde gerçekletirilmitir. Tunç Ça ad
verilen bu dönemde çanak ve çömlek yapmnda da gelimeler olmutur. Örnein, madeni
kaplarn biçimlerine bakarak çanak çömlek yapld gözlenmitir. Baz kaplar krmz-siyah
boyalarla bezenmi ve çok iyi ekiller verilmitir. Çanak çömlek üzerindeki bezemelerde eri
çizgiler, balk pulu, nokta, güne, yldz, rozet, malta haç, hayvan ve insan motifleri görülür.
Topraktan yaplm, oturan ya da çömelmi kadn heykelleri bir ana tanrça kültünün varln
açkça belirtmektedir. Bu küçük heykeller ematik ve oldukça da ilkeldir.
Bu evrenin köylerinde ta döeli yollar ve yollarn iki yanna dizili iki odal konutlar
görülmektedir. Bu yaplar, ta bir temel üzerine çamurdan ina edilmilerdir. Ziraat ve
hayvanclk, insanlarn balca uralar olmu; dokumaclk ve madencilik büyük ölçüde
gelimitir. Bu dönemin en önemli merkezleri Hassuna'nn üst tabakalar ile Samarra, Ninive
ve Tel Halaf’dr. Halaf, Kalkolitik kültürü temsil eder ve Hassuna ile Samarra'dan
etkilenmemi çok canl bir kültürdür. MÖ. 5000 dolaylarnda Kuzey Mezopotamya'da
Hassuna'nn yerini Halaf kültürü almtr. Bu kültürün kökeni kesin olarak bilinmemekle
birlikte büyük bir olaslkla kuzeyden Güneydou Anadolu'dan gelen bir halk oluturmutur.
Halaf’ta yaplan kazlarda ele geçen buluntular, bu dönemde hem Anadolu, hem de Basra
18
E. Memi, a.g.e., s.132.
Körfezi yoluyla Hint Okyanusu ky kültürleriyle ticaret yapldna kant olarak kabul
edilmektedir. Halaf kültürünün yayld tüm alanda bu kültüre ait tholos ad verilen yuvarlak
evlere rastlanr. Halaf kültürünün en göze çarpan dier bir özellii de zarif desenli
seramiklerdir. Halaf kültürü MÖ. 4300'lerde sona erer.
Güney Mezopotamya'da yer alan Obeyd yerlemesi (Obeyd Kültürü MÖ. 4500–3500)
Tel Halaf kültüründen daha gelimi bir Kalkolitik kültür nitelii yanstr. Halaf Kültürü'nün
MÖ. 4300'lerde Mezopotamya'nn güneyinden gelen bir yaylma ile sona erdii düünülür.
Anavatan Güney Irak olan Obeyd kültürünün MÖ. (4400–4300) sularnda tüm
Mezopotamya'ya yaylmasyla Sümer Uygarl'nn temelleri atlm ve o tarihten balayarak
Mezopotamya'y Yakn Dou uygarlnn merkezi yapan yeni bir dönem balamtr. Obeyd
kültürü, Dicle ve Frat nehirleri boyunca ilerleyerek Anadolu yaylalarna ulamtr.
Anadolu'daki Keban-Karakaya ve Atatürk Baraj sahalarndaki (Elaz, Malatya ve Urfa
bölgesi) höyüklerde yaplan kazlarda Obeyd seramiklerine rastlanmtr. Ayrca Obeyd
kültürünün etkisi, kuzeybatya doru yani Kilikya bölgesindeki Mersin-Tarsus yörelerine
kadar uzanmtr.
Mezopotamya'da ören yerlerinin yüzeyindeki seramik parçalarn inceleyerek belirli
bir döneme ait yerleme merkezlerinin tespit edilmesi mümkündür. Ama yüzey aratrmas
sonuçlarnn deerlendirilmesinde baz sorunlar ortaya çkmtr. Örnein Hac Muhammed
gibi alüvyal milin altnda kalm merkezler de vardr. Yukarda deinilen bu dönemdeki yap
ve kalntlardan Mezopotamya'da kalabalk kentler kurulduunu anlyoruz. Dönemin en
önemli yenilii çömlekçi çarknn icad edilmesi olmutur. Ekonomi tarihinde, tekerlein icad
kadar çömlekçi çarknn da deeri büyüktür. Dikkat çeken dier bir yenilik ise yüksek
mabedlerdir. Kentlerdeki bu antsal tapnaklar, kültür deiiminin önemli belgeleri
saylmaktadr. Zikkuratlarn kökenini oluturan bu yaplar kerpiç-tula platformlar üzerine
yaplmlard. Sümerler büyük bir ihtimalle, bu Kalkolitik dönemin sonunda Mezopotamya'ya
gelmilerdi. 19
Anadolu’da Amanos geçitlerine hâkim olan bir devlet için Halep bölgesini ele
geçirmek oldukça kolaydr. Bu bölgeye sahip olduktan sonra da Suriye-Filistin arazi yapsnn
izin verdii tek kara yolu Msr’a açlmaktadr. Bu yolun tehlikesini Msr’da 18. Sülale
Firavunlar anlamtr. Çünkü Ras-amra Ugarit’e kadar Msr’a hâkim olmaya çalmtr.20
Mezopotamya’nn
corafi
artlarna
bakarak
unu
da
söyleyebiliriz
ki,
Mezopotamya’da özellikle denizden uzak olan Yukar Dicle bölgesinde kurulan hemen her
19
20
R. Yldrm, a.g.e., s.18,19.
F.Knal, a.g.e., s.13,14.
devlet, siyasi birliini saladktan sonra Kuzey Suriye üzerinden Akdeniz’e ulamay gaye
edinmitir. Ksaca söyleyecek olursak, eskiça boyunca, Mezopotamya, Msr ve Anadolu
memleketleri arasndaki bütün ticari ve kültürel alveriler burada, yani Kuzey Suriye’de
meydana gelmitir. Gerçekten, Sümer Kahramanlk çanda Uruk Kral Glgam, arkada
Enkidu ile birlikte Humbaba devini öldürmek için Sedir ormanlarndan oluan Amanos
dalarna gittii gibi, Akkad devletinin kurucusu Sargon da Gümü dalar denilen Toroslar
aarak Anadolu’da Acem Höyük (Puruhanda) ehrini zapt etmiti.21
Mezopotamya’nn, Anadolu ile ticari ilikileri, MÖ. 2. Binyl balarnda Eski Asur
Ça’nda çok hareketli bir dönemde olduunu Kültepe kazlar ile biliyoruz. ki memleket
arasndaki bu canl münasebetler, daha sonraki Hitit devletleri zamannda devam etmitir. 22
21
22
E. Memi, a.g.e., s.134.
F.Knal, a.g.e., s.14.
II. BÖLÜM
SAMÎLER
1. SAMÎLER’E AT KAYNAKLAR
Eski Önasya tarihinde büyük role sahip olan Samîler; gerek dilleri, gerekse fiziki
özellikleri bakmndan bugünkü bedevilerden oldukça farkldr. Samîler’in menei meselesi
oldukça karktr.23
Samîler dolikosefal (uzun kafal) Akdeniz tipi insan gruplarna dahil olan
kavimlerdendir. Bu kavimlere Samî adnn verilmesi, Tevrat’n tufandan sonra insanlar
Nuh’un oullarndan üreten gelenekle ilgilidir.24 Buna göre Samîler, Toroslar’dan veya Ararat
(Ar) Dalar’ndan gelmilerdir.25 Bunlar, zamannda Kuzey Afrika’y igal eden Hamî
rkyla yakn akrabadr. Her iki dilin kökleri arasndaki yakn benzerlikler de buradan
gelmektedir. Ancak göçler srasnda Samîler kuzeye doru, Hamîler ise douya doru göç
etmilerdir.26
Baz bilginler de Samîlerin ana yurdu olarak Arabistan’ göstermilerdir. 27 Samîler
dank bir halde ve çeitli etnik gruplarla karm olduklar için bu gruplar arasnda saf Samî
tipine rastlamak oldukça güçtür. Samî rkn saf antropolojik tipini Arap asll tarihçilerden
bn-i Haldun’un “Arab aribe ve Arab arba” dedii eski Araplarda aramak gerekir. Samî
tipi; iri yapl, uzun yüzlü, siyah gözlü ve siyah saçl, gaga burunlu dolikosefal (uzun kafal)
bedevidir. Bunlar tarihte ilk kez Sümerler’in Mezopotamya tarihi içinde medeniyetlerini
oluturduklar dönemde, Frat’n batsnda, Suriye-Irak çölünde göçebe bir halde
görünmülerdir. 28
Mezopotamya’da olduu gibi, eski Msr’da da Samî kavimlerini görüyoruz.29 Samîler
hakkndaki en eski arkeolojik belge MÖ. 3200 tarihlerine doru Menes tarafndan Msr’da
Thenis’de kurulmu olan ilk sülalelerin ünlü firavunlarndan Den’e (MÖ.3175) ait bir palet
(levha) üzerindeki tasvirdir. Uzun saçl, düz veya hafifçe gaga burunlu, dolikosefal diz
çökmü bir insan gösteren bu tasvir, bir doruluu anlatmaktadr. Yine ayn insan tipi, Thinit
firavunlarndan Smerhat’n (MÖ. 3135) Sina Yarmadas’ndaki zaferini betimleyen bir
23
F. Knal, a.g.e., s.16.
M.. Günaltay, Türk Tarihinin lk Devirlerinden Yakn ark Elâm ve Mezopotamya, T.T.K Basmevi, 2.
Bask, Ankara-1987, s.282
25
F. Knal, a.g.e., s.16.
26
Arif Müfit Mansel, Eski Dou ve Ege Tarihinin Ana Hatlar, stanbul-1945, s.9.
27
F. Knal, a.g.e., s.16.
28
M..Günaltay, a.g.e., s.282
29
F. Knal, a.g.e., s.16.
24
kabartmada görülmektedir. Her iki tasvirin de Arap Yarmadas’ndan ilk defa Sina bölgesine
doru çkm olan Samî kabilelere ait olduklar kabul edilmektedir.
Msr vesikalar, MÖ. 4. Bin’de Samî dediimiz bu tip kabilelerin Sina Yarmadas
bölgesinde göründüklerini bildikleri gibi, Sümerler’e ait belgelerde de bu tip insanlarn yine
ayn tarihlerde Frat nehrinin bat kylarnda, Irak ve Suriye arasndaki çölde görünmeye
baladklarn göstermektedir.30
2. SAMÎLER’N ANA YURDU
Daha önce de belirttiimiz gibi Samîler’in menei meselesi oldukça karktr. Bugüne
kadar pek çok görü ileri sürülmütür. Günümüzde arkeolojinin vermi olduu veriler ve tarih
aratrmalar sonunda, farkl isimlerle anlan Samî kavimler, deiik zamanlarda ve genellikle
göçebe bir halde Arabistan Yarmadas’ndan gelerek Mezopotamya ve Suriye’de yaayan
kavimlerle karlatktan sonra yüksek bir uygarlk meydana getirmilerdir.
Kuzey Suriye ve Filistin’de son zamanlarda yaplan kazlar neticesine göre Samîler,
Mezopotamya’ya dorudan doruya çöl üzerinden gelmemitir. Önce Filistin ve Suriye’deki
dalk bölgeleri takip ederek kuzeye, Münbit Hilal denilen Habur Nehri yataklarna
gelmilerdir. Buradan Frat su yolu ile Mari (Tel-Hariri) üzerinden Babilonya’ya vardklar
tahmin edilmektedir.31
Bata Akkadça ve Arapça olmak üzere eski ve yeni Samî dillerdeki Orta Asya
lehçelerine ait, ancak Samîletirilmi, saysz kelimenin bu dillere girii ksmen bu karma
döneminde olmu, ksmen de Sümer bölgesinden Arabistan içlerine göç etmeye mecbur kalan
ve buralara yerleerek Samîleen Orta Asyal boylarn ana dillerinden kalmtr.32
Samî kavimlerin konutuklar diller, büyük lehçe farklarna ramen, dilbilgisi kurallar
açsndan ayndr. Bu dillerde sadasz harfler büyük rol oynarlar. Kelimelerin kökü daima üç
ünsüzden ibarettir. Bunlar hiçbir zaman deimez. Ön ve son ekler ile belirli kalplara girerler.
Samî lehçeler kendi aralarnda çok büyük farklar gösterir. Bunlar Dou Samîleri ve Bat
Samîleri olarak iki büyük gruba ayrlrlar. Dou Samîleri’nin en eski temsilcisi
Akkadlar’dr. 33
Bu bilgiler nda Samî kavimlerin dilleri arasndaki karlatrma sonucu,
balangçta yüksek bir kültüre sahip olmadklarn görmekteyiz. Aksine daha önceleri oldukça
30
M..Günaltay, a.g.e., s.282,283
F. Knal, a.g.e., s.16.
32
M..Günaltay, a.g.e., s.284.
33
F. Knal, a.g.e., s.16.
31
ilkel bir göçebe hayat yaamakta idiler. Yüksek kültüre iaret eden kavramlar, Samîler’in
Mezopotamya ve Suriye’nin medeni unsurlar ile karp kaynatklar devirlere aittir. Tüm
bunlar Samî kavimlerin dili, dini, siyasi yaamlar ve medeniyetleri göz önüne alndnda
bunlarn aslnda bir çöl halk olduklarn göstermektedir.
Baka bir görüe göre Samîler’in kökeni Suriye-Filistin bölgesinde aranmaktadr.34
Fakat bu görü bilim adamlar tarafndan pek kabul görmemitir.
Son yllarda Mezopotamya ve Suriye’de yaplan aratrmalar, Samîler’in buralarda
görünülerinin tarihi devirlerde olduunu ortaya koymutur. Zamannda bilim adamlar farkl
farkl yerleri Samîler’in ana yurdu olarak kabul etmilerdir. Bunlardan Hall, Samîler’in ana
yurdunu Suriye’de, T. Lagrange Mezopotamya’da aramtr. Hatta Samîler’in kökenini Orta
Asya’ya kadar götürenler de olmutur.
Bulunan arkeolojik belgeler ve yaplan tarih aratrmalar sonucunda saf Samî tipinin
Arabistan’da bulunduunu kesin olarak belirten Winckler’in yaynndan sonra Arabistan’n
Samîler’in ana yurdu olduu hemen hemen tüm bilim adamlar tarafndan kabul görmütür.
Arabistan’dan önce Mezopotamya’ya taan Samî dalgas Suriye ve Filistin’de ancak
MÖ. 2500 yllarna doru görülmütür. Bölgede ilk görünen Samîler
sonralar
Mezopotamya’da I.Babil mparatorluu’nu kurmu olan Amurrular’dr. Bat Sâmileri olarak
da adlandrlan Amurrular, Sümer (Sinear) kültürünün etkisinde bulunan bölgede, güneyden
gelen yeni göçlerle çoalmlardr. Bununla birlikte, medeniyet bakmndan da ilerlemeye
balam, yerli halk ile karp kaynamlardr.35
Biz de, Samîler’in ana vatanlarnn Suriye, Filistin ve Mezopotamya deil, Arabistan
olduu kanaatindeyiz.
3.SAMÎ GÖÇLER’NE GENEL BAKI
Arap Yarmadas’ndaki kuraklk dönemi baladktan bir müddet sonra rmaklar
kurumu, iklim deimi, toprak çoraklam, hayat artlar her geçen gün güçlemitir.
Gittikçe çölleen Arabistan artk, eski devirlerde her geçen gün artan nüfusu besleyemez hale
gelmitir. Kuraklk ve bunun neticesi olan ktlk yüzünden, MÖ. 4. Binyl’n sonlarndan
balayarak Arabistan Yarmadas’nn merkezinden çevresine doru çeitli göç hareketleri
görülmeye balamtr. Bu göçlerden güneybatya doru olanlar Babülmendep üzerinden
Afrika’ya geçerek, Kzldeniz’in bat sahilindeki Habeliler’i dourmutur.36
34
M..Günaltay, a.g.e., s.284.
M..Günaltay, Yakn ark III Suriye-Filistin, T.T.K Basmevi, 2. Bask, Ankara-1987, s.34,35.
36
M..Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s.285
35
Eski Mezopotamya tarihinde üç büyük Samî Göçü olmutur. En güçlü ve devaml göç
dalgas kuzeye doru olmutur. Kuzeye doru gerçekleen ilk göç hareketleri tarihte derin
izler brakmtr.
Birinci büyük Samî Göçü, M.Ö. 2500’lerde meydana geldii tahmin edilen
Akkadlar’n göçüdür.37
Akkadlar, bölgeye daha önceden yerlemi ve Ön Sümerler anlamna gelen
“Presümerienler” ile Sümerler’in karp kaynamasndan olumu bir kavimdir. Askeri ve
siyasi birlikten mahrum olan bu bedevi kabileler Sümerler’in düzenli ordular karsnda fazla
direnemeyerek, Frat boylarna yerlemilerdir. 38
Akkadlar, Sümer sitelerine ancak içi ve ücretli asker olarak girebildiler. Bunun
neticesinde Samîler, her geçen gün çoaldlar. Sümerler’in medeniyetlerini ve sava usullerini
örendiler. En sonunda iyice kan kaybeden Sümerler’e kar isyan ederek Mezopotamya’nn
yukar bölümünü yani sonradan Akkad adn alan bölgeyi Sümerler’den aldlar.
Samîler’in bu ilk göç hareketi, Dicle ve Frat nehirlerinin birbirine en çok yaklat
yerde Badat civarnda Ki ehrine yerlemeleriyle sonuçland. 39
Bundan sonra Akkad bölgesi çölden akan Sami dalgalar ile dolmaya balad. Fakat,
MÖ. 2050 yllarna doru Elamlar’n Kalde’yi istilâ etmeleri, bu bölgede olan Samî
kabilelerden bir bölümünün kuzeye doru çekilmelerine neden oldu. Bunlar, o zamanlar
Subartu olarak adlandrlan Yukar Mezopotamya’ya yayldlar. Bu bölgelerde Orta Asya’l
Subaru boylar ile karlatlar. Subarular’a ait Asur, Ninova gibi sitelere yerlemeye
baladlar. Samî kabileler ve Orta Asyal Subaru boylarnn karmasyla tarihte Asurlular
denilen kavim dodu. Ön Asurlular denilen bu kavim MÖ. 2000 yllarna doru Yukar
Dicle ve Zap Nehri bölgesine kadar uzanm bulunuyorlard.40
MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda meydana gelen ikinci Samî göçü ise
Sümerler’in batl anlamna gelen MAR.TU’LAR dedii Amurru göçlerdir. 41
Amurrular, braniler ve Fenikeliler gibi, Samî dillerin dou lehçesini konuuyorlard.
Bu nedenle baz bilginler Amurrular’u “Dou Kenanllar” olarak da adlandrmlardr.42
Amurrular Tevrat’ta ise Amoritler olarak geçer.43
37
F. Knal, a.g.e., s.18.
M..Günaltay, a.g.e., s.293.
39
F. Knal, a.g.e., s.18.
40
M..Günaltay, a.g.e., s.287,288.
41
Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, s. 139.
42
F. Knal, a.g.e., s.18.
43
Arif Müfit Mansel, a.g.e., s.7.
38
Üçüncü büyük Samî göçü, Ege göçlerinin meydana getirmi olduu karklklardan
yararlanarak, aralksz bir sznt halinde asrlarca devam eden Arami kabilelerinin
göçleridir.44 Asur krallarnn, Aramiler’e kar yapm olduklar amansz savaalar sebebi ile
Aramiler, Yukar Dicle bölgesine, yani Asur’a sokulamamlardr.45 Öte yandan Asur Devleti,
geliimini yava ve devaml admlarla yapamam, deiik zamanlarda ilerlemelere ve tekrar
gerilemelere maruz kalmtr.
Aramiler Asurlular’a sokulamamlarsa da Aramiler’den Bit-Zamani kabilesi douda
Diyarbakr civarna, Bit-Adini kabilesi Frat Nehri’nin büyük kvrm içerisine, Bit-Agusi
kabilesi Frat ile Karasu arasna, Bit-Gabbar kabilesi Gaziantep civarna, Bit-Bruta kabilesi
ise Kayseri civarna kadar ilerlemilerdi. 46
Aramiler özellikle Kuzey Mezopotamya’da Guzana (Tel Halaf) Til-Barsib (TelAhmar), Orontos (Asi Nehri) civarndaki Hamat ve özellikle Dmk (am) gibi pek çok
önemli ehir devletleri meydana getirmilerdir. Daha sonra da, aralarnda birleerek Asur
istilasna kar sürekli mücadele etmilerdir. 47
4. SAMÎ KAVMLER VE SAMÎLEM KAVMLER
Son zamanlarda gerçekletirilen arkeolojik aratrmalar ve buluntulardan önce, tarihi
otoritelere hâkim olan Tevrat an’anesine göre, ran eteklerinden Filistin ve Sina bölgesi ve
Suriye’nin kuzeyine kadar uzanan saha ile Arap Yarmadas’nda ve Habeistan’daki kavimler
genellikle Samî saylyorlard. Genel olarak kabul edilen bu esasa göre, eski kavimlerden
bata Akkadlar ve Asurlular (ksmen) olmak üzere Amurrular, Kalde'liler (Geldaniler),
Aramiler, Fenikeliler, Kenaniler, braniler ile Arabistan kabileleri Samî saylmaktadr. Ancak
bu kavimler Samî tipten farkl fiziksel özelikler tamaktadr.
Oysa, saf Samî tipin fiziksel özellikleri dikkate alnd zaman, eski kavimlerden
sadece Sinear'da I. Babil Devleti’ni kurmu olan Amurrular’n tipinin saf Samî tipe uygun
olduu görünmektedir. Çünkü bunlarn da geni omuzlu, gaga burunlu, siyah gözlü ve siyah
saçl, iri yar dolikosefal insanlar olduklar anlalmaktadr.
Meselâ Samî saylan Fenikelilere ait mezarlarda bulunan kafataslarnn brakisefal
(yuvarlak kafal) olduklar görülmütür. Suriye’de yaayan ve yine eskiden beri Samî saylan
Aramîler’in de Samî tipin temsilcisi olan Arap bedevisi tipinde olmadklar ortaya çkmtr.
44
Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.156
F. Knal, a.g.e., s.19.
46
Ekrem Memi, a.g.e., s.156.
47
F. Knal, a.g.e., s.19.
45
Aramîler, geni brakisefal kafalar, burnun kemerliini iyice gösterecek ekilde bask ve
arkaya yatk alnlar ile Samî tiplerden ayrlyorlard. Daha sonraki dönemlere ait Msr
abideleri ile Asurlular’dan kalan ve Aramiler’i tasvir eden kabartmalarda (II.Salmanasar dikili
ta gibi) bu yüz tipi oldukça belli olmaktadr.
braniler’e ait buluntularda brakisefal kafalara daha çok rastlanmaktadr. Yine son
aratrmalara göre, Samî gruplara verilen Asurlular’n da köken olarak Samîlerden önce Asur
iline hâkim olan ve Asur ehrini kuran Orta Asyal Subariler ile Samîler’in karmasndan
oluan melez bir kavim olduklar tespit edilmitir.
Tüm bu aratrmalar göstermitir ki,
Samîler’den önce Arabistan dndaki Ön
Asya’ya Orta Asya’dan gelen birtakm boylar yerlemitir. Bu dönemlerde Irak’ta, Suriye ve
Filistin’de, Anadolu’da görülen boylardan hiçbiri Sami rka mensup deildi. MÖ. 3. Binyl’n
balarnda ise Samîler buralarda, daha önce veya daha sonra gelmi olan dier etnik gruplarla
beraber bulunmulardr.
Kökenleri Ana Türk yurduna, yani Orta Asya’ya dayanan bu etnik gruplar, balangçta
yüksek kültürleri, rki özellikleri ve kabiliyetlerinin sonucu, bu insan topluluunun giriimci
unsurunu tekil ediyorlard. Fakat bu giriken ve çalkan unsurlar, Arap Yarmadas’ndan
sürekli akan göç dalgalar içinde yava yava bir taraftan kalabal tekil eden Samîler’in
dilini alm, dier taraftan da kendi dillerine ait kelimeleri Samî lehçeye göre telâffuza
balam, sonunda ana dilleri de kaybolmutur. Bundan dolaydr ki, eski kavimlerden fiziksel
özellikleri bakmndan saf Samî tipine uymayanlar, Samîlemi kavimler
olarak
adlandrlmlardr. 48
5. SAMÎLER’N SNEAR’I STLASI
3. Binyl’n balarnda Arabistan çöllerinden taan Samî dalgalar Frat boylarna
dayandnda, Sinear'da yüksek bir kültüre sahip olan Sümerler yayordu. nsann itahn
kabartan verimli topraklar, güzel meyve ve hurma bahçeleri, geni meralar, zengin sanat
eserleri ve tapnaklarnda toplanan hazineleriyle Sümerler Arap Yarmadas’nn çölleri ile
ran'n yüksek kayalklar arasnda, etrafndaki barbar kabilelerin srarla ele geçirmek
istedikleri zengin bir bölgeyi oluturuyordu. Dönemin dier toplumlarna göre oldukça ileri
düzeyde bir kültüre sahip olan Sümerler, çivi yazs ekline soktuklar piktografk bir yazy
kullanyorlard. Ancak Sümer siteleri arasndaki anlamazlklar Sinear'a girmek için frsat
48
M..Günaltay, a.g.e., s.289,290.
bekleyen dümanlarna ümit veriyordu. Rakip Patesiler’ den her biri rakibine kar galip
gelmek için Frat boylarna dolmu olan bedevi Samîler’den aylkl asker alyordu.
Samîler böylelikle Sinear'a sokulmaya yol bulunca orada yerlemek ve çoalmak için
her frsattan yararlanmaya baladlar. Tarlalarda, ba ve bahçelerde çalmak üzere Sinear
ehirlerine girdiler. Her geçen gün çoaldlar. Sonunda MÖ. 4. Binyl’n sonu, 3. Binyl’n
balarna doru Sinear'in kuzey tarafndaki Samîler bu bölgede kuvvetli bir varlk gösterecek
kadar çoalmlard. Merkezleri, Frat'n alçak bölgeye girdii ve Dicle'ye doru ilk büyük
kollarn gönderdii sahayd. Bugün Ebu-Habba denilen Sippar bu bölgede bulunuyordu.
Güney Sümer sitelerinden Laga Patesisi Eannatum'un MÖ. 2900 tarihlerine doru
Kuzey Ki Kral Al-Zu ile Ka (Opis) Kral Zuga'y yenmesi, Samîler’in youn olarak
bulunduklar bölgedeki Sümer kuvvetlerinin sonu demekti. Eannatum'un halefleri de Laga'n
sindirici gücünü devam ettirecek bir lider çkaramadlar. Bundan yararlanan Samîler, Ki ve
Ke sitelerinde hâkimiyeti ellerine aldlar.
3. Binyl’n balarna doru Sinear'n kuzey bölgesinde milli bir varlk tekil eden
Samîler, bu sayede siyasi bir güç de kazanm oluyorlard. Artk Sinear'da dilleri ve tipleri
birbirlerinden tamamen farkl ve mücadele halinde iki grup bulunuyordu. Bunlardan ikinci
grubu oluturan Samîler, içine girdikleri Sümer medeniyetini, Sümer yazsn, Sümer sanatn
örenmi ve Sümerler kadar uygarlamlard.
Eannatum'un haleflerinden Urukagina, Laga'n sarslan gücünü yükseltmek için çok
çaba sarf etti. Din temsilcilerinin ve memurlarn halka kar yaptklar hakszlklarn önüne
geçmek, bozuk idareyi düzeltmek için birtakm sosyal reformlar gerçekletirdi. Onun sosyal
reformlar kanun tabletlerinde görülür ve iki bölümde anlatlr.49 Ancak, Urukagina'nn milli
Tanr Enlil'e kar Ningirsu'yu ba Tanr olarak tantmaya kalkmas, hem kendisinin, hem de
Laga'n huzurunu sona erdirdi. Bu arada Umma’da Babu isminde bir rahibin olu olan
Lugalzaggisi, Urukagina reformundan ilham alarak, Umma kral sülalesinin dönemini
balatm ve iktidara geçmiti.50 (MÖ. 2375) Laga'n iç karklklarndan faydalanarak Uruk
ehrini de ele geçirmeyi baarmt. Böylece yeterli miktarda askeri kuvvete sahip olan
Lugalzaggisi Laga', Urukagina'nn 25. idare ylnda ele geçirmi ve kraln da esir etmitir.
Lugalzaggisi'nin 25 yl süren saltanat devri, Sümer hâkimiyetinin en parlak dönemi
olmutur. Bu kral Eannatum'dan sonra Sinear'n kuzey bölgesinde büyük nüfuza sahip olan
Mezopotamya'da, Sümerler devrinde, site denilen ehir-devletleri yöneten rahip-krallara verilen ad.
M..Günaltay, a.g.e., s.291.
50
F. Knal, a.g.e., s.61.
49
Samîler’i buradan uzaklatrmtr. Ardndan Ki'de kurduklar prenslii ortadan kaldrm ve
bakenti Umma'dan Uruk'a tamtr.
Lugalzaggisi tarafndan Tanr Enlil'e sunulmu olup son dönemde Nippur'da bulunan
büyük vazolar üzerindeki kitabelerden örenildiine göre bu dönemde Sinear'da Samîler’in
elinde hiçbir ehir kalmam, hepsi yine Sümerler’in eline geçmitir.
Lugalzaggisi, bu üstünlüü Sinear snrlarnn ilerisine kadar götürmütür. Douda
Elamlar’, batda Samîler’i ve Yukar Frat bölgesindeki dier boylar hâkimiyeti altnda
toplad. Snrlarn Akdeniz kylarna kadar geniletti. Uruk kralln, hemen hemen bütün
Ön Asya'ya hâkim bir imparatorluk haline getirdi.
Fakat
imparatorluun
snrlarnn
çok
geni
alanlara
yaylmas
kontrolü
zorlatryordu. Bu durumdan yararlanmak isteyen ve Sinear'n yukar ksmna yerleip
medenileen Samîler, Sümerler’i sürekli rahatsz ediyordu. Nitekim Arabistan çöllerine kadar
yaylm olan Samîler’in basklar, Lugalzaggisi ile beraber Sümer hâkimiyetinin de yklmas
ve Sümer topraklarnn Samîler tarafndan istila edilmesi ile sonuçland.51
51
M..Günaltay, a.g.e., s.292.
III. BÖLÜM
AKKAD GÖÇLER
I. AKKAD MPARATORLUU
1. AKKAD DÖNEM KAYNAKLARI
Bu döneme ait belgelerin çok az bir bölümü orjinaldir. Örnein,
Sargon ve
Naram-Sin’in zafer kitabeleri, Saripul Kaya Kitabesi, Manitusu Obeliski gibi veya birkaç
inaat kitabesi dnda, bu döneme ait tabletlerin büyük bir ksm daha sonraki
dönemlerde, özellikle III. Ur, sin-Larsa ve Eski Babil devirlerinde yazlm kopyalardr.
Bu kopyalar Nippur ve Ur arivlerinde bulunmutur.52
Akkadlar tarafndan milli kahraman olarak tannan Sargon, hakknda birçok
efsaneler anlatlan, parlak zafer halkalar meydana getirmitir. Nippur’da kopya edilmi
bir metinde Sargon’un 34 muharebe kazand anlatlmaktadr.53
Bunlar arasnda önemli olaylar kaydeden kronikler, ominalar (fal metinleri) ve
omina erhleri gibi belgeler vardr. 54 Örnein bir omina’ya göre I. Sargon Uruk’u aldktan
sonra güneydeki dier Sümer siteleri üzerine yürümü, Ur’un surlarn ykm, ardndan
ehri yama ettirmi, ayn sona urayan Laga’da zamannda Urnina tarafndan mabut
Ninmarki adna yaptrlm olan mabet yktrlmtr. Laga’n rakibi ve ayn zamanda
düman olan Umma da bu sondan kurtulamamtr. Daha sonra Sargon, Basra Körfezi
kylarna kadar inmi, zafer silahn deniz suyu ile ykamtr.
Baka bir omina’ya göre ise, Sargon Elam havalisini de istilâ etmi, “Elam ve
Barahsi’nin ban krdktan” sonra “Mari ve Elam adam” ad verilen Babu Uga’y
esir ederek Nippur’a götürmütür. Ardndan daha güneye inmitir. Tilmun, yani Bahreyn
Adalar’n da zapt etmitir. Bu son sefer, Sargon’un oldukça mükemmel bir donanma
hazrlam olduunu göstermektedir. 55 Akkad dönemini aydnlatan dier önemli bir belge
de mitolojilerdir. Bunlardan baka “sene isimleri”, sözcükler ve corafya metinleri (KAV
92) de tamamlayc bilgiler verir.
52
F. Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, Ankara 1983, s.75
. M. Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s. 296,297
54
F. Knal, a.g.e., s.75
55
. M. Günaltay, a.g.e., s. 296
53
Akkad dönemi hakknda bizleri aydnlatan belgelerin en önemlisi “Mücadelenin
Kral” anlamna gelen “artamhari Metinleri”dir.56 Bu belgelerde Naram-Sin’in
Anadolu’ya yapt seferler anlatr. artamhari metinleri, biri Anadolu’da Hattua
(Boazköy) arivinde, ikincisi Msr’da Tel el Amarna’da, üçüncüsü Mezopotamya’da
Babil’de olmak üzere üç nüsha halinde bulunmutur. Bu nüshalardan Hattua arivinde
bulunan KBo III, 13 numaral metin, Hititler zamannda (MÖ. 1750-1200), Akkadça
orjinalinden Hititçe’ye tercüme edilmitir. artamhari metinleri, Anadolu kökenli
olmamakla beraber Anadolu hakknda bizleri aydnlatan en eski yazl vesikadr. 57
Baka bir metinde (KAV 92) ise Sargon’un hâkim olduu memleketleri gösteren o
zamanki bilgilere göre bir dünya haritas çizilmitir. Tabletin arka yüzünde de bu
memleketler hakknda bilgi verilmitir.
Son zamanlarda Elam belgelerinin yaymlanmas ile Naram-Sin’in Awan
sülalesinden Hita ile yapm olduu anlama açklanmtr. Bunun dnda Naram-Sin’e ait
bir “Naru” (stel) metninin de Boazköy ve Sultantepe’de birer kopyalar ele geçmitir.
Bu metinler dnda, Tel Brak kazlar, Nuzi (Kerkük civarndaki Yorgantepe) ve
bilhassa Mari (Tel Hariri) kazlar, Akkad krallarnn Habur, Orta Frat ve Yukar Dicle
bölgesindeki faaliyetlerinin arkeolojik delillerini ortaya koymutur. Bunun yannda Kbrs
adasnda, üzerinde “Tanr Naram-sin’in kölesi Mar-tar” yazl bir silindir mühür ile
Uruk’ta üzerinde Sargon’un kz Enheduanna’nn adnn yazl olduu bir vakf hediyesi
vardr. 58
2. SÜMERLER VE AKKADLAR
Eskiden beri Sami kavimlerden biri olarak gösterilen Akkadlar, gerçekte tam
anlamyla Samî bir kavim deildir. Bu mparatorluk, Sinear’n ilk sekenesi olan Ön Sümer
ve Sümerler’le sonralar buralara gelen Samîler’in karp kaynamasndan meydana
gelmi melez bir rktr.
MÖ. 2500’lerde Akkadlar’n mensup olduu ilk Samî kavimleri Arap
Yarmadas’ndan çkarak Mezopotamya’ya gelmilerdir. 59 Fakat MÖ. 2350’lerde
Sargon’un liderliinde kendi kültürleriyle ortaya çkarak, Mezopotamya’ya hâkim
olmulardr. Sümer Kral Listesi’nden anlaldna göre, Kral Sargon Agade (Akkad)
56
57
F. Knal, a.g.e., s.75
E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri
F. Knal, a.g.e., s.75
59
R. Yldrm, Öaasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s. 29.
58
kentini kurduktan sonra, Basra Körfezi ile Nippur arasndaki Sümer kentlerinden Ur,
Uruk, Laga, Umma ve Larsa’y ele geçirdi. Ki Krall’n da ortadan kaldrdktan
sonra60 Mezopotamya’da Sümer idaresi son buldu. Bundan sonra Sümerler, Akkadlar’n
kurduklar devletin idaresinde yaamlardr.
Akkad bölgesi halknn dili balangçta Sümerce idi. Buralara Samîler girmeye
baladktan sonra dil de Sümer ve Samî lehçelerinin bir karm halini almtr. Daha
sonraki asrlarda çölden sürekli olarak buralara akan Samîler’in yerlemeleri neticesinde
Sümer kelimeleri de; Samî dillerin etkisi altnda kalm ve Samî dillere uygun kalplara
sokularak Akkad dili, tamamyla Samî bir ekil almtr.61
Akkad kültürü Sami kültürüyle, Sümer kültürünün kaynamasndan olumutur.
Agade ehrinde kurulan devlet, balangçta bir kent devleti görünümündeyken, zaman
içinde güçlenip genileyerek güçlü bir imparatorlua dönütürülmütür.62
3. AKKAD DEVLET’NN KURULUU VE SARGON DÖNEM
Daha önce de belirttiimiz üzere, Eski Mezopotamya tarihinde üç büyük Samî göç
hareketi cereyan etmitir. Bu göçlerin ilki, MÖ. 2500’lerde vuku bulduu tahmin edilen
Akkad Göçleridir. Bu kabilelerin gerçekletirmi olduu göç hareketi, Dicle ve Frat
nehirlerinin birbirine en çok yaklat Dou Sinear’ ele geçirmeleri ve Badat
civarndaki Ki ehrine yerlemeleriyle sonuçland.
kinci büyük Samî göç hareketi ise Mezopotamya’ya Sümerler’in batl anlamna
MAR.TU’LAR dedii Amurrular’ getirmitir.
Üçüncü büyük Samî göçü de MÖ. 14. yy’da balayp 9. yy’a kadar sürekli bir
sznt halinde devam eden Arami kabilelerinin göçleridir. 63
Samî göçlerinin birinci aamas yukarda da ifade ettiimiz gibi MÖ. 2500’lerde
gerçeklemitir. Bugünkü Araplarn en eski atalar olarak kabul edilen Akkadlar’n
gelmesiyle birlikte, Mezopotamya’nn gerek etnik, gerekse siyasi çehresi deimitir. 64
Samîler, uygar Mezopotamya toplumunun çevresinde yar göçebe bir hayat sürerek
yava yava Mezopotamya’ya szmlardr.65
60
E. Memi, Genel Tarih., s. 139
. M. Günaltay, a.g.e., s. 293
62
R. Yldrm., a.g.e., s.29
63
F. Knal, a.g.e., s. 18
64
E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri
65
R. Yldrm., a.g.e., s.30
61
Sümerler, MÖ. 4. Binyl’n sonlarndan 3. Binyl’n sonlarna kadar olan dönemde
Mezopotamya’da birçok ehir devletleri kurmular ve bu ehir devletleri, kendi aralarnda
hâkimiyet mücadelesi vermilerdir. Bu büyük mücadele nedeniyle, aralarnda milli birlik
salayamayan ve bu yüzden de, artlar oldukça müsait olmasna ramen merkezi bir
devlet kurmay baaramayan Sümerler, MÖ. 2500’lerden itibaren Mezopotamya sitelerine
szmaya balayan ve MÖ. 2350-2150 yllar arasnda büyük bir devlet kurmay baaran
Samî kökenli Akkadlar’n hâkimiyetini tanmak zorunda kalmlardr.66
Öyleyse, daha önce de belirttiimiz gibi Mezopotamya’da kurulan ilk Samî devlet,
Sargon tarafndan MÖ. 2350 ylnda kurulan Akkad mparatorluudur.67
Akkad devletini kuran ve onu hemen hemen bütün Ön Asya’y kaplayan bir
imparatorluk haline getiren Agade hanedannn ilk yöneticisinin ad, sonralar arken
denilen, Eski Ahit’e Sargon biçiminde geçen arrum-kin’dir. Sargon kayna ile ilgili
efsaneler, Sargon’un Ki ehriyle ilgili olduunu gösterir.68
Sargon’un baard iler insanüstü kabul edildii için, kökeninin de srlara
büründürülmesi gerekiyordu. Böylece Sargon’un doumundan ölümüne kadar bütün
hayat efsanelerle doludur. Onun doumunu anlatan efsane Tevrat’ta (Exodus II 5)
Musa’ya69 ran’da Kyros’a, sonra da Roma’y kuran ikizlere mâl edilmitir.70 Baka bir
inanca göre de Frat kenarndaki Azupiranu ehrinde bir bahçivan onu nehirde bularak
büyütmü, yakkl bir delikanl olan Sargon’a, Tanrça tar ak olmu ve ona Sümer ve
Akkad memleketlerinin hâkimiyetini vermitir.
Sargon sadece yüksek kültür alannn siyasal anlamda birletirilmesiyle
yetinmemitir. Sargon’un douda Elam’a, kuzeydeki da kavimlerine, Suriye ve
Lübnan’a, Toroslar’a kadar Küçük Asya’ya yapt askeri seferler, onu tarihin “lk dünya
hakimi” yapmtr.71 Onun bu seferlerini anlatan yazl belgeler, o dönemin Ön Asya
tarihini de anlamak için önemlidir.
Akkad Devleti’nin Kbrs ve Hindistan ile de ticaret balar olmutur. Ayrca Basra
Körfezi’ndeki adalara kar da seferleri olduu yine bu belgelerden anlalmaktadr. Bu
kaytlar onun kara ordusunun dnda denizlerde de savaacak güçte bir deniz gücüne
sahip olduunu anlatmaktadr. Sargon’un Anadolu ile ticaret yapan tacirlerin istekleri
dorultusunda, onlarn davas uruna savamak için bir ordu ile Anadolu’ya gittiini yine
66
E. Memi, Genel Tarih., s. 138.
E.Memi, Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi Yaynlar, Konya-1996, s.24.
68
F. Knal, a.g.e., s. 75.
69
F. Knal, a.g.e., s. 76.
70
R. Yldrm., a.g.e., s.30.
71
B. plikçiolu, Eskiça Tarihinin Ana Hatlar stanbul-1990, s. 50.
67
artamhari Metinleri’nden öreniyoruz. 72 Böylece Sargon’un üç büyük denize ulam
olmas, Akkad mparatorluu’na özellikle tehlikeye açk olan Mezopotamya bölgesine
bar ve güven getirmi olmaldr. Mezopotamya’daki bu yeni gücün yani Akkad
mparatorluu’nun en önemli dayanak noktalar, bu devletin askeri yönden güçlü olmas,
yönetim mekanizmasndaki merkeziyetçi yap ve bir tür feodâl düzen idi. Akkadl Sargon
ile dünya tarihinde ortaya çkan “Dünya mparatorluu” ve “Tanr krall” kavramlar
da, Eski Ön Asya’nn daha sonraki siyasal geliimine temel oluturmutur.73
Sümer kral Listesi’nden örendiimize göre ise, “Uruk silahla vuruldu. Krallk
Akkad’a geçti. Hurma bahçivannn evlatl, sonra Ur-zababa’nn sakisi olan
Sargon kral oldu. Akkad’ kurdu ve 56 sene idare etti.” Sargon’un gerçek adn
bilmiyoruz. “Gerçek kral” anlamna gelen arru-kenu adn muhtemelen kral olduktan
sonra almtr. Uruklu Lugal-Zagesi’nin III. Uruk Sülalesi’ni, kurduunu, yukarda ad
geçen Urzababa’nn da IV. Ki Sülalesi krallarndan olduunu yine bu kral listesinden
öreniyoruz. Böylece Sargon,
Lugal-Zaggesi’nin saldrlarna kar Ki Krall’nn
snrlarn korumakla ie balamtr. Lugal-Zaggesi’yi malup ederek ona bal olan
Basra Körfezi ile Nippur arasndaki Ur, Uruk, Laga, Umma ve Larsa gibi önemli Sümer
ehirlerini ele geçirmiti. Sargon ilk bata Ki Krall’na rakip olmam ve onu
ykmamt.
Tam tersine, Agade (Akkad) memleketinde yeni bir ehir kurarak buna Bab-ilim
“Tanrnn Kaps” adn vermiti. Sargon’un Ki Krall’n ve kendisinin eski Beyi olan
Urzababa’y nasl ne zaman ortadan kaldrd belli deildir. Ancak, Naram-Sin zamanna
ait bir vesikada Akkad Devleti’nin kuruluu öyle anlatlyor: “Ecdadm arru-kennu
Uruk ehrini ykt. Kililer’in hürriyetini verdi. Onlarn burun halkalarn yakt.
Ayaklarndaki zinciri krd.”74 Bu rivayetlerden ortaya çkan tarihi gerçek, Sargon önce
Sümerli olan Güney Mezopotamya ehirlerini ele geçirmi, sonra Ki Krall’n da
ortadan kaldrarak,
kuzeyin Samîleri ile güneyin Sümerleri’ni tek bir idare altnda
toplamtr.75
Sargon Babilonya’da siyasi birlii saladktan sonra, kendisini “ar kiati” Ki
kral = Büyük kral ilân etmiti. Arkasndan birçok seferler yapmtr. Fakat, bu seferlerin
kronolojisi tam olarak bilinememektedir. Bununla birlikte, Güney Mezopotamya’nn
72
R. Yldrm., a.g.e., s.30,31.
B. plikçiolu, a.g.e., s. 50.
74
F. Knal, a.g.e., s 76.
75
E. Memi, Genel Tarih., s.139.
73
corafi artlarnn gerei olarak, öncelikle Dou memleketleri ile uramtr. Çünkü,
Sümer ve Babilliler’in Elam dedikleri Bat ran’n Basra Körfezi’ne yakn olan yerlerini
içine alan Anan (veya Anzan) memleketi ile Sümer ehirleri arasnda, çok öncelerden
beri ticari ilikiler olmutur. O dönemlerde Uzak Dou memleketlerinin (özellikle ndus
medeniyetinin) eski Akdeniz medeniyetleri ile Basra Körfezi’nde birletii dikkate
alnrsa, bu körfezin önemi ve Sümer ve Elam çekimesinin nedenleri kendiliinden
anlalr.
Akkad Devleti’nin kurulduu MÖ. 24. yüzyl’n ortalarnda Elam memleketinde de
birçok küçük ehir devletleri vard. Aralarnda en güçlüsü Awan idi. Çünkü Sümer Kral
Listesi’nde bir Awan sülalesinin gösterilmesi, bu sülalenin daha önceleri Sümer
memleketine hâkim olduunu gösterir. Sargon’a ait vesikalardan anlaldna göre, Awan
Kral Luhhian ile Warahaa (Barahsi) krallarndan halefleri gibi bahsedilir ve onlarla
ittifak yapt bildirilir. Bundan dolay Sargon, Basra Körfezi’ne doudan gelebilecek her
hangi bir müdahaleyi önledii gibi, memleketin ihtiyaç duyduu ta ve madeni de temin
etmiti.
Aslnda Sargon’un asl ünü, ilk defa onun tarafndan gerçekletirilen “Bat’nn
fethi” nden sonra olmutur. Çünkü Basra Körfezi’ndeki ticaretin ah damarnn Frat nehri
olduunu Sargon anlam ve bu güzergâh üzerindeki kervan konaklarn ele geçirmitir.
Bir vesikada: “Frat kenarndaki Tutul ehrini zaptedince, bu ehrin tanrs Dagana
kurbanlar sunduunu, bunun üzerine bu tanrnn kendisine “Mari, bla ve Yarmuti
memleketlerinin hâkimiyetini Sedir ormanlarna (Amanoslar’a) ve Gümü dalarna
(Toroslar’a) kadar verdiini” kaydeder.
Bu ehirlerden Tutul’un Hit’in olduu yerde, yani Babil’den sonra Frat üzerindeki
ilk konaklama yeri olduu anlalmtr. Hatta burada 1963 senesinde Sargon’un Zafer
steline ait bir parça da bulunmutur. kinci konaklama yeri olan Mari’de (Tel Hariri)
yaplan Fransz kazlar sonunda bu dönemdeki Akkad hâkimiyetinin arkeolojik delilleri
meydana çkarlmtr.
Yukarda ad geçen Sedir ormanlarnn Amanoslar, Gümü Dalar’nn ise
Toroslar olduu konusunda bir fikir birlii vardr.76 Er Sülâleler devrine son vererek,
76
F. Knal, a.g.e., s. 77.
Er Sülaleler Devri (MÖ. 2850-2350).Er Sülaleler I Devrinde (MÖ. Ca. 2850-2650), ehir tanrsnn hizmetlerini
yapan, kurbanlarn ihmal edilmemesine dikkat eden “Ensiler” bir rahip-kral durumunda idiler. Fakat Er
Sülaleler II Devrinde (MÖ. 2650-2550), bu rahip-krallar, artk kendilerine ait saraylarda oturan dünyevi birer
kral olmulard. Bu suretle, Er Sülaleler II Devrinde (Messilim Ça) din ve devlet ilerinin birbirinden ayrld,
yukarda da ifade ettiimiz gibi, dini ilerle ba rahiplerin dünya ileriyle de krallarn megul olduklar
anlalyor. Fakat az sonra, Er Sülaler III Devrinin (MÖ. 2550-2350) sonlarnda yaayan (MÖ. Ca. 2375’lerde
MÖ. 2350-2150 tarihleri arasnda Mezopotamya’da büyük bir imparatorluk meydana
getiren Samî asll Akkadlar zamannda Mezopotamya ile Anadolu arasnda canl bir
kervân ticaretinin varl, artamhari metinlerinden örenilmektedir. Bu imparatorluun
kurucusu olan Sargon, Konya’nn dousundaki Acem Höyük (Puruhanda) ehrinin
tüccarlar tarafndan Anadolu seferine tevik edilmi ve Sargon, buray zapt etmitir.77
Hatta bu tabletin arka yüzüne de imparatorluuna bal ülkeleri gösteren bir harita
çizdirmitir. Bu haritann üzerinde memleketlerin isimleri yazl olmasna ramen, bu
yerler tespit edilememitir.78 Ancak, kendi haritalarmza baktmzda, eskiça
dünyasnn tanm olduu ilk büyük imparatorluun snrlar güneyde Basra körfezi
kylarndan douda Elam’a, batda Akdeniz’den kuzeyde Orta Anadolu topraklarna
kadar uzanyordu. Dier bir ifadeyle Msr dnda kalan bütün Ön Asya memleketleri
Akkad mparatorluu snrlar içerisinde yer alyordu.79 Hatta Eski Babil devrinde kopya
edilen bir vesikada Sargon’un Kaptar (Tevrat’taki Kaftor = Girit) seferinden bahsedildii
ve Erken Minos III (MÖ. 2350-2100) devrinden beri Girit’te Babil’in çplak tanrça
figürlerine rastland için, Sargon’un bu aday da zapt ettii ileri sürülmütür.
Sargon’un Agade’de kurmu olduu imparatorluun balangç tarihi Ön Asya
tarihinin dönüm noktasdr. Akkad mparatorluu’nun kuruluu ile Sümerler’in eski devri
son bulmutur. Böylece Sümerler ile Samîler’in ortak eseri olan “Sümer Klasik Ça”
balamtr. 80
Sonunda Sargon 56 senelik iktidar boyunca birçok baarlar elde etmitir.
Dünyann ilk büyük Sömürgeci imparatorluunu kurmay baarmtr. Fakat birçok kral
gibi o da zamannda takdir edilmemi ve öldükten sonra efsaneletirilmitir. Sargon’un
sonunu bir Babil kroniinden öreniyoruz. Buna göre Sargon son yllarnda tanrnn
gazabna uramtr. Bu yüzden ktlk isyan gibi türlü skntlarla mücadele etmek zorunda
kalmt. En sonunda da bir suikaste kurban gittii rivayet edilmektedir.81
Laga kral Urukagina’nn tabletlerinden, bu iki kurulu (saray ve mabed) arasnda bir rekabet ve geçimsizliin
baladn öreniyoruz. Bu devrin sonunda ise, Mezopotamya ehirleri üzerindeki egemenlik Sami Akkadlar’a
geçtiinde, krallar, ba rahiplik, ba yargçlk ve ba komutanlk yetkilerini ahslarnda toplamak suretiyle
monarik bir otorite kurmular, hattâ kendilerini tanrlatrmlardr.
77
E. Memi, Genel Tarih., s. 162.
78
F. Knal, a.g.e., s. 77.
79
E. Memi, Genel Tarih., s. 139.
80
. M. Günaltay, a.g.e., s. 296.
81
F. Knal, a.g.e., s. 77.
4. MANTSU VE RMU DÖNEMLER
Eskiça tarihinde büyük bir imparatorluk kuran Sargon'un Rimu ve Manitusu adnda
iki olu vard. Sargon oullarna büyük bir dünya devletini miras brakmt. Bu
imparatorluun içinde farkl farkl kavimler yayordu. Bu kavimler Sargon’un almakta
olduu vergilerin arln tayamyorlar ve bu durumdan kurtulmak istiyorlard. Gerçekten,
bu büyük devleti yönetmek oldukça zordu. Çünkü bu devlet dil ve din birliinden yoksundu.
Sümer Kral Listesi’nden örendiimize göre babasnn yerine önce Rimu, sonra da
Manitusu geçmitir. 82 Rimu, babasnn iyice yaland bir dönemde ortaya çkan isyanlar
bastrmak konusunda büyük hizmetlerde bulunmutur. Ninova'da bulunan bir vesikada
Rimu’un isyan hareketine ön ayak olan Elaml Anzan kraln malup ettii ve ardndan esir
ederek güne tanrsna sunulmak üzere Sppar'a gönderilmi olduu haber verilmektedir.83
Ancak, Rimu'tan sonra kendi olunun deil de, biraderinin tahta çkmas keyfiyeti,
Akkadlar gibi patriarkal (baba erkil) aile gelenekleri için allm bir durum deildir. Öte
yandan bu kardelere ait vesikalar, Rimu’un daha çok, imparatorluun güney ve batsndaki
memleketlerle, Manitusu'nun ise kuzey ve dou ülkeleriyle uratn göstermektedir.
Örnein, Rimu’a ait bir vesikada Ur, Uruk, Laga, Umma ve Kazallu ehirlerinin isyan
ettiini görmekteyiz. Elam ve Waraha memleketleri de belki ayn anda ayaklanmlard.
Rimu sefere kolaylk olmas için Diyala nehri yaknlarnda kendi adn verdii "DUR
RMU" adndaki kaleyi yaptrmt. Böyle tehlikeli durumlarda ve böyle büyük bir devleti
tek bana idare etmenin vermi olduu zorluk karsnda, Rimu yönetime kardeini de ortak
etmitir. Belli bir süre (coregent olarak) birlikte idare etmeleri ve böylece memleketi
paylamalar doaldr.84
K kral ünvann tayan Rimu, Tanr Enlil adna Nippur mabedine birçok vazo
koydurmutur. Rimu’un, Tanr Nippur’un mihrabna kendisinin de kurundan bir heykelini
koydurmu olduu anlalyor. Günümüze kadar ulaan bu heykel üzerinde iki dille yani
Sümer ve Akkad dillerinde yazlm bir kitabe bulunmaktadr. Bu kitabe müterek SümerAkkad idaresinin bilinen en eski vesikasdr. Rimu Agade saraynda gizlice düzenlenen bir
suikast sonucu öldürülmütür. Rimu’un yerine kardei Manitusu tahta geçmitir. 85
Elamlar’n merkezi olan Sus'da Manitusu’nun haç eklinde bir abidesi ve bronz bir
heykeli bulunmutur.86 Sümer mabetlerinden birine, kendisi tarafndan bizzat koydurulan
küçük heykeli, Elam bölgesinin bunun zamannda kesin olarak Akkad hâkimiyetine girmi
82
F. Knal, a.g.e., s.78
. M. Günaltay, a.g.e., s. 301.
84
F. Knal, a.g.e., s.78
85
. M. Günaltay, a.g.e., s. 301.
86
F. Knal, a.g.e., s.78
83
olduunu göstermektedir. Sus kazsnda Manitusu'ya ait farkl heykeller de bulunmutur.
Ancak, bunlar buraya bizzat Akkad kral tarafndan konulmamtr. Bu heykeller, sonralar
yani Elam kral utruk-Nahunte'nin Sinear' istilâ ettii sralarda Sümer-Akkad sitelerinden
özenilerek Sus'a götürülmü olan eylerdir. Sus kazsnda bulunan Manitusu heykeli bu
nedenle Elam'a götürülmütür. Akkad kraln oturmu olarak gösteren bu heykelin biri
diyoritten dieri de mermerden yaplmtr.87 Bugün, Ninova’daki tar mabedinin Manitusu
tarafndan yaptrldn bildiimiz gibi, Asur kazlarnda bulunan bir mzran da
Manitusu’ya, Eski Asur devletinin "Çadrda yaayan krallar'ndan Ab'azu” tarafndan
sunulduu, üzerindeki kitabeden anlalmtr.
Yine, Sümer Kral Listesi’nden örendiimize göre, Rimu 9 yl, Manitusu ise 15 yl
iktidarda kalmtr. Buna göre Sargon'un ölümünden sonra, tahta önce Rimu'un geçtii,
ancak idari güçlükler nedeniyle sonradan imparatorluk topraklarnn iki karde arasnda
paylald bilinmektedir. Fakat Rimu’un 9. iktidar ylnda bir suikast neticesinde ölmesi
sonucu yerine Manitusu geçmi ve memleketin yegane hakimi olmutu. Fakat çok geçmeden
o da bir suikaste kurban gidince, bu defa Akkad tahtna, Manitusu’nun olu Naram-sin
geçmiti.
5. NARAM-SN DÖNEM
Sargon'un haleflerinden biri olan Naram-Sin, tam anlamyla dedesine layk bir torun
olmu ve onun yolunu takip etmitir. Agade’deki taht deiiklii üzerine, aralarnda Mari
Ensisi Migir-Dagan’n da
bulunduu
güneydeki bütün Sümer ehirleri (Ur,Uruk,
Nippur,Umma) Ki ehrinde ona kar bir koalisyon kurmulard. Bu vesikay, Naram-Sin
zamannda Laga Ensisi olan Lugal Uumgalin raporu da dorulamaktadr. Bu srada Anadolu
ehirleri de ayaklanmlard.88 Akkad devletinin kurucusu Sargon'un torunu Naram-Sin'e ait
artamhari metinlerinde, ad geçen kraln Sedir ormanlarn (Amanoslar) ve Gümü
Dalar’n (Toroslar) aarak Anadolu'ya girdii ve Hatti Kral Pampa'nn önderliindeki 17
ehir devletinden oluan Anadolu koalisyonuna kar savat anlatlr. 89
Hatti Kral Pampa’nn bakanlnda 17 kraldan oluan koalisyona Puruhanda, Kani
(Kültepe) ve Kursaura (Konya Aksaray’) gibi ehir devletleri girmilerdi. 90
amtamhari metinlerinin Hattua arivinde ele geçirilen kopyasnn ilk 7 satr krk
olup, metin, 8. satrdan itibaren öyle devam etmektedir:
8.
87
Bana kar bütün memleketler isyan ettiler.
. M. Günaltay, a.g.e., s. 301.
F. Knal, a.g.e., s.79
89
Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.16
90
F. Knal, a.g.e., s.79
88
9.
GUUA kral Anmanailu, Pakki kral Bumanailu
10. Ulluwi (Ullama) kral Lupanailu, sonra ... kral .... inmipailu
11. Hatti kral Pampa, Kani kral Zipani, ..... kral Nur-Dagan
12. Amurru kral Huwaruva, Parai kral Tienki
13. Armanu kral Mudakina, Sedir dalar kral gippu
14. Larak kral Ur-larak, Nikku kral Ur-banda
15. Türki kral lu-Nail, Kuaura kral Tikinki
16. Toplam 17 kral, ki onlar savaa girdiler ve ben onlar vurdum.
17. Hurriler'e kar bütün orduyu seferber ettim ve sonra (tanrlara) arap takdim ettim.
18. O zaman savaçlarma, binlerce düman askeri hiç mukavemet etmedi.
Metnin tahrip olup da okunmayan arka yüzünde, geceleyin düman karargâhna bir
baskn yapld ve bu baskn sonucu onlarn yenilgiye uratld anlatlmaktadr. Ayrca ele
geçirilen ganimetlerden de eksik cümleler halinde bahsedilmektedir.91 Bu ganimetler arasnda
bakrdan ve gümüten yaplm olanlar çounluu oluturmaktadr.92
Sonuç olarak unu söyleyebiliriz ki, artamhari metinleri, Anadolu kökenli deil,
ancak, Anadolu hakknda bilgi veren en eski yazl vesikadr. Bu metinden örendiimiz
kadaryla, MÖ. 3. Binyl’n sonlarnda Anadolu'da büyük bir devlet yoktu. Ancak, her ehirde
küçük bir krallk hüküm sürmekte idi. Aralarnda hâkimiyet mücadelesi yaptklarna üphe
olmayan bu ehir devletleri, dtan gelen tehlikeler karsnda, içlerindeki en güçlü ehir
kralnn liderlii altnda bir araya gelerek, tek bir güç halinde mücadele etmesini de biliyorlard. Gerçekten, bu vesikada da belirtildii üzere, Akkad mparatoru Naram-Sin 17
Anadolu kralnn oluturduu koalisyona kar savam ve onlar malup etmeyi baarmt.93
Netice olarak denilebilir ki, Naram-Sin'in Anadolu üzerine yapm olduu bu sefer, bir
çeit keif seferidir. Akkadlar, bu ilk seferde, Anadolu'nun yeralt ve yerüstü zenginliklerini
tanmaya çalmlardr. Nitekim, Ur'da bulunmu olan Akkadça bir metinde: ".... (Tanr)
Nergal, kudretli Naram-Sin için yolu açt ve ona Arman', bla'y verdi ve ona
Amanus'u, Sedir Dag'n ve Yukar Denizi balad " eklinde bir ifade geçmektedir. Ayn
metnin dier bir yerinde ise: “O, Anamus'u Sedir Dan itaati altna ald” diye
geçmektedir ki, bu ifadelerden, Akkad mparatoru Naram-Sin’in Anadolu’nun zenginliklerini
çok çabuk tandn ve hiç vakit kaybetmeden Amanus bölgesini kontrolü altna ald
sonucunu, çkarmak mümkündür. Belki de, artamhari metninde ad geçen Sedir Da kral
91
E. Memi, a.g.e., s. 17
E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri, s.16
93
Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.17
92
gippu, Naram-Sin'in, bu kadar ksa sürede, bir daha ülkesi üzerine geleceini tahmin
etmemi her halde ki, müttefiklerini yardma çarmamt. Bunun sonucunda, inaatlar için
son derece kaliteli sedir, servi ve imir aaçlarnn yetitii Amanus bölgesi, Akkad
mparatorluu'nun hâkimiyeti altna girmiti. Gerçekten, inaatlar için gerekli temel
maddelerin banda yer alan kerestenin, Mezopotamya'da mevcut olmad gerçei dikkate
alnrsa, Amanus ve Sedir Dalar'nn, Mezopotamya ekonomisi için ne kadar önemli olduu,
oldukça iyi anlalr.
Anadolu, Amanus bölgesini Akkadlar'n lehine kaybetmekle, güneydou snrndaki
güvenliini de tehlikeye sokmu oluyordu. Hakikaten, Amanus geçitleri, Akkadlar'n eline
geçtii için, Mezopotamya kavimleri, diledikleri zaman Anadolu içlerine kolaylkla
girebilirlerdi.94
Boazköy'de bulunan bir "artamhari" metninde anlatlan bu olaylar, Ur'da bulunan
ve Naram-Sin'in Subartuya ve yüksek memlekete (Anadolu'ya) yapt seferleri anlatan baka
bir Ur vesikas ile de tasdik edilmitir.
Bu yazl vesikalarn yannda, Naram-Sin'in Anadolu seferlerinin arkeolojik delilleri
de bulunmutur. Tel Brak kazlarnda duvarlar 11 metre kalnlndaki kalenin temellerinde,
üzerlerinde Naram-Sin yazl tulalar ve Troya II tabakasnn tipik maskeli kaplarndan
bulunmutur. Bundan baka Diyarbakr civarndaki Pir Hüseyin Köyü’nde Naram-Sin'e ait bir
stelin parças daha bulunmutur.95 Akkad kral burada uzun sivri sakal ile görülmektedir.
Ganimet olarak zamannda Sippar'dan Sus'a götürülmü Naram-Sin'e ait kymetli bir stel daha
bulunmutur. Naram-Sin'in bu steli, Zagros dalar bölgesindeki Lulubi'ler üzerine yapt
askeri hareketleri gösteren resimler konulmutur. Ksa bir petemala bürünmü, banda iki
boynuzlu ve sivri uçlu bir mifer bulunan Naram-Sin, Lulubi'leri takiben daa
trmanmaktadr. Silah olarak elinde oklarla bir yay bulunmaktadr. Balta veya mzrakla
olmakla beraber, ksa gömlekli askerleri ise dank bir vaziyette yürümektedirler.96
Dedesinin izinden giden Naram-Sin, Sargon’un büyük fetihler plânn baaryla
gerçekletirmitir.
Tabletler üzerinde görülen kaytlar ile Omina (fal) metinlerinden Naram-Sin'in
Mezopotamya’nn bütün snrlarnda mücadeleye giritii anlalmaktadr. Zamannda,
Asurbanipal tarafndan diktirilmi bir kitabede Naram-Sin'in bizzat verdii bilgiye göre,
94
E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri, s.16
F.Knal, a.g.e., s.79
96
. M. Günaltay, a.g.e., s. 304.
95
iktidara geldikten sonra Elamllar’n isyanyla karlam, isyanlar bastrm ve bunlar itaat
altna almtr. 97
Naram-Sin'in Elam seferi ise bir "nâru" metninde heyecanl bir macera roman gibi
anlatlmaktadr: Vücutlar Hurri kular gibi (tüylü) ve yüzleri kargaya benzeyen Umman
Mandalar (Barbarlar) önce Puruhanda’y, sonra Subartu, Gutium, Elam ve nihayet
Meluhha’y (ndus vadisini) 90.000 kiilik ordularyla ele geçirmilerdi. Naram-Sin bunlara
kar saldrya geçmeleri için askerlerine emir veriyor ve “eer kan akarsa, onlar da bizim
gibi Ölümlü insanlardr, eer kan akmazsa, onlar ebedi cinler, Enlil’in yaratklardr”
diyor. Sonra bu mahluklardan 12 esir alnyor ve bunlarn kanlar akt için, Manda
cenkçilerinin de kendileri gibi adem olu olduklar anlalyor. Ne var ki, meydana gelen
savata Akkad ordular yeniliyor. Bunun üzerine Naram-Sin bir orakel (fal) açtryor, ancak
neticenin olumsuz olmasna ramen, tekrar taaruza geçiliyor. Akkad ordusu tekrar malup
oluyor. Ancak, bu srada iyilik seven Tanr Ea (Enki) ie müdahele ediyor, zaferi Naram-Sin'e
nasip etmek suretiyle hikâyeyi tatl sonuçlandryor.
Bu efsanede Manda cenkçileri (Barbarlar) denilen kavimlerin Gutiler olduu ve
Naram-Sin'in bu istilac kabilelere kar savat anlalmaktadr. Biz burada Naram-Sin'in
dou seferlerine iaret etmek istiyoruz.
Naram-Sin'in Zagros dalarnda ve Elam memleketlerinde yapt savalarn
arkeolojik delilleri Paikuli'den Horen üzerinden ran'a giden yol üzerindeki Tardunni kaya
kabartmas ile Saripuldeki kitabeli kabartmadr. 98
Subaru'ya yani Orta Mezopotamya’ya, Zagros dalar boazlarndan inen Guti'ler ile
ran dalarnn bat bölgelerini igal eden Lülübiler’e ve Med'lerin atalar olan kuzeydou
Manda'larna kar savunma mecburiyetinde kalm, bütün bunlar güçlü bir ekilde
baarmtr. 99
Naram-Sin'in Zagros dalarnda yaayan Lulübiler’in kral Annubani’ye kar
kazand zaferi ise, sanat tarihinde yer alan mehur zafer steli ile ebedilemitir. 100
Naram-Sin'in bat bölgelerinden Amurru ve Kenan memleketlerini de istilâ ettii
anlalmaktadr. Fakat, Naram- Sin'in Msr’ da zaptetmi olduu yolundaki iddialar gerçee
pek uygun deildir. Akkadlar’n nüfuzlarn Suriye’ye hatta Filistin’e kadar genilettikleri bu
devirlerde, sonralar Fenike adn alacak olan sahil limanlarnda ve bilhassa Sidon, (Sayda)
97
. M. Günaltay, a.g.e., s. 303.
F.Knal, a.g.e., s.79
99
. M. Günaltay, a.g.e., s. 303.
100
F.Knal, a.g.e., s.79,80.
98
Tir (Sur) ve Biblos (Byblos) limanlarnda oldukça önemli ticaret faaliyetlerinde bulunduklar
bilinen bir gerçektir. Kbrs’ta üzerinde Naram-Sin'in bir memuruna ait kitabeyi de içine alan
bir vazo ve Amurrular’la Kenanllar tarafndan ortaklaa oluturulan bir tanrçann çplak
küçük bir heykelinin bulunmas, Akkadlar döneminde Akdeniz bölgeleri ile Suriye arasnda
ticari ilikilerin ilerlemi olduunu göstermektedir. Naram-Sin’e ait bir kitabenin Asur'ca
kopyasnda Akkad kralnn Tibar danda Aram kral Haramatki'yi yenilgiye uratt
bildirilmektedir. Aram adnn ilk defa görülmesi nedeniyle bu bilgi önemlidir.101
Böylece Naram-Sin zamannda Akkad mparatorluu’nun snrlar douda Elamdan,
batda Akdeniz'e ve kuzeyde Anadolu'ya, güneyde Basra Körfezi’ne kadar uzanyordu. Bu
durum Sargon zamanndaki snrlarn aynen muhafaza edildiini gösterir. Bunun üzerine
Naram-Sin ilk defa dört iklim kral (ar kibratim arbaim) unvann almtr.102 Ayrca,
Mezopotamya’da bir krala “tanr” niteliinin verilmesi ilk kez bu devirde ortaya çkmtr.
Naram-Sin’den sonra baa geçen krallar döneminde Akkad devletinin zayflad
görülmütür. Bunun nedenlerini, devletin içindeki Sümer ehir devletlerinin rahip krallarnn
(Ensi) isyan etmeleri, ran’n Zagros Dalar’nda yaayan kavimlerin saldrlar ve
Elamllar’n Mezopotamya’ya akn etmeleri olarak gösterebiliriz.103
Naram-Sin'in sonunu tam olarak bilmiyoruz. Kral listesine göre, yerine olu arkaliarri geçmitir. Naram-Sin zamanna ait
vesikalardan örenildiine göre, Akkad
imparatorluu onun zamanndan itibaren sarslmaya balamtr. Elam memleketlerinin isyan
bar anlamalar ile önlenmee çallm, Anadolu ehirlerinin ayaklanmalar bunlar takip
etmi, dier taraftan da kavimleri de Mezopotamya'nn zenginliklerinden faydalanmak için
harekete geçmilerdi.
6. ARKAL-ARR (BNKAL-ARR)
Binkali-arri çok kark ve huzursuz bir dönemde yönetimi devrald.104 Ona ait
kitabelerde dedesinin muhteem ünvan görülmez. Bu durum, Naram-Sin’den sonra,
imparatorluun uzak bölgelerinin geleceklerini güvence altna aldklar fikrini vermektedir.105
Nitekim tad mütevazi "Akkad kral" ünvan uzak ülkelerin elden çkm olduunu
gösterir. Binkali-arri’den günümüze ulaan bir vesikada: Elamlar’n aknlarn geri
püskürttüünü, Amurru ülkelerine kadar sokulan Guti kavimlerinin bakan arlak' esir
101
. M. Günaltay, a.g.e., s. 304.
F.Knal, a.g.e., s.80.
103
R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s. 31.
104
F.Knal, a.g.e., s.80.
105
. M. Günaltay, a.g.e., s. 306.
102
aldn ve Uruk'ta çkan bir ayaklanmay bastrd anlatlmaktadr. Sargon'un son
zamanlarnda gördüümüz Akkad ordularnn en az üç cephede savamak zorunda kaldklar
anlalyor.
arkali-arri'nin 25 yl devam eden idaresinden sonra Akkad Devleti’nin içinde
bulunduu kötü durumu, hiç bir ey Sümer Kral Listesi kadar açk bir ekilde ifade etmez.
Listede bu kraldan sonra kim krald, kim deildi? Sorusunun cevab yazldr. Sonra da gigi,
Nanum, mi, Elulu isimlerinin karsna sadece 3 rakam yazlmtr. Böylece Sümerli Kâtip
bize Binkali-arri'nin ölümünü izleyen günlerde dört ahsn kendilerini kral ilân ettiklerini ve
bunlar arasndaki mücadelenin üç sene sürdüünü anlatmak istemitir. Bu ahslardan hangisi
tahtn meru varisi idi, bilmiyoruz. Fakat kral listesinde, Babilonya’ya bir asr kadar hâkim
olduklar için Guti krallarnn isimleri de vard. Bu isimlerden, dördüncü kral argali-arri
vesikalarnda ad geçen arlak, altnc kral ise Elulme’tir. Bu son isim, kark bir dönemde
krallk iddia eden dört kiiden sonuncusu, yani Elulu olarak kabul edilmektedir.
Fakat Guti bakannn baars geçici olmaldr, çünkü kral listesinde Elulu'dan sonra
Dudu (21 sene) ve udurul (15 sene) isimleri görülür. Bu krallardan Dudu'ya ait Nppur ve
Adab (Bismaye) da vesikalar bulunmutur. Bu suretle Dudu'nun Guti tehlikesini bir müddet
için önledii tahmin edilebilir. Bununla beraber Akkad Devleti’nin artk sadece Akkad
denilen Orta Babilonya topraklarna hâkim olduu anlalyor.
Özetle söylemek gerekirse, Akkad Devleti’nin çöküünü artk hiç bir ey
durduramazd. Zira yukarda da belirttiimiz üzere, tehlike çanlar yalnz Akkadlar için deil,
memleket içinde yaayan Sümerler için de çalmakta idi. 106
7. AKKAD MEDENYET
Akkadlar’n mensup olduu ilk Samî kavimleri (Dou Samileri), Arap yarmadasndan
çkarak Orta Mezopotamya bölgesine gelmilerdir. Yüzyllarca Sümer bölgesini Sümerler’le
paylam olan Akkadlar, Sümer kültürünü de benimsemilerdir. Fakat MÖ. 2350 yllarnda
kendi kültürleriyle ortaya çkmlar ve Mezopotamya’ya hâkim olmulardr. Böylece
Mezopotamya’da Sümer idaresi son bulmu ve Akkadlar’n kurmu olduklar devletin
idaresinde Sümerler, sakin bir halk olarak yaamlardr.
Akkad kültürü, kendilerine özgü kültürleriyle, Sümer kültürünün kaynamasndan
olumutur. Akkad (ya da Agade) ehrinde kurulan devlet, Önasya dünyasnn dönüm
106
F.Knal, a.g.e., s.80,81.
noktasdr. Artk bir site devleti olmaktan ziyade, siteden imparatorlua doru gelimi bir
devlet görünümündedir.107
Fakat burada yabanc hâkimiyet altndaki Sümer memleketinin tarihine girmeden
önce, Akkad Devleti’nin tarihteki önemi üzerinde durmalyz: Samîler Akkad Devleti’nin
kuruluu sayesinde memleketin eski bir çok geleneini deitirmilerdi. Bir defa devletin
resmi dili Akkadça olmutu. Sümerce, tpk Ortaçalar Avrupas’ndaki Latince ve Osmanl
mparatorluu zamanndaki Arapça gibi, yalnz din dili olarak güneydeki Sümer ehirlerinde
rahipler tarafndan kullanlyordu.
Bu devirde devlet tekilat ve sosyal bünye de deimiti. 108 Ok ve yayn özellikle
Samî Akkadlar tarafndan kullanldna dayanarak, Samîler’in Er Sülaleler Devri’nde
Mezopotamya’ya geldikleri kabul edilmektedir. Hatta Ur’da mezar bulunan Kraliçe Puabi
(eskiden ub-ad okunurdu) adnn da Samî olduu anlald gibi, Er Sülaleler Devri’ne ait
kral listelerindeki isimler arasnda da Samî adlar görülür. Bundan dolaydr ki, Er Sülaleler
Devri’nin kültürü Sümerlerle Samîler’in ortak maldr. Bu yüzden bu devre Sargon’dan
önceki (presargonik) devirler dahi denilmektedir.109 Er Sülaleler Devri’nin mütevazi
EN'likleri (veya Ensilikleri) kraln tebas olan valiler haline gelmilerdi. Teokratik sosyalist
Sümer ehir devletlerinin mabed ekonomilerine dayanan "Nimette de, zahmette de itirak"
prensibi tamamen ortadan kalkm, onun yerini ahsi mülkiyet almt. Bu yeni devirde
devletin bandaki arru (kral), Er Sülaleler Devri’nin Lugalleri, Ensileri veya EN'leri gibi,
tanrlarn temsilcisi deildiler, bizatihi kendileri Tanr idiler. Gerçi Sargon'u bat seferinde
Tanr Dagan'a kurban sunarken görüyoruz. Fakat Naram-Sin bütün yazlarnda isminin
banda Tanr determinatifi ile göründüü gibi, zafer steli üzerindeki tasvirinde de
Mezopotamya sanatnda tanrlk alameti farikas olan boynuzlu taçla görünür.
Böylece bir tanr-kral mefhumunun, Akkad ordusu gibi istila ordularnn morali için
önemli bir faktör olduuna üphe yoktur. Tarihte ilk defa “daimi orduyu” kurmu olan
Sargon, bu ordular sayesinde hemen bütün Önasya'y istilâ etmiti. Fakat Akkad Devleti’ni
süratle imparatorlua yükselten âmil, hiç üphesiz Sargon'un müstesna ahsiyeti, dehas ve
kabiliyeti idi.
Gerçekten Sargon'un seferleri tetkik edilirse, onun büyük bir komutan olduu kadar,
kuvvetli ekonomik görülere sahip bir devlet adam olduu görülür. Daha Uruk Kral Lugal
Zagesi'yi bertaraf ettii zaman, Basra Körfezi’nin ticari önemini anlam ve Frat kervan
107
R. Yldrm, Uygarlk Tarihine Giri, s.53.
F.Knal, a.g.e., s.81.
109
F.Knal, a.g.e., s.49.
108
yoluna hâkim olursa, devletin ekonomisinin salam temeller üzerine oturacan kavram
olmaldr. Zira onun her seferinin sonunda zapt edilen ülkelerden Akkad'a getirilen mallar,
servetler anlatlr. Hatta "Akkad'n lanetlenmesi" metninde bile: Gemilerin Meluhha gibi
uzak ülkelerden getirdikleri mallar, Elamllar ve Subarular tarafndan çuval yüklü eeklerle
Akkad'a getirilen mallardan bahsedilir. Baka bir vesikada da “Tilmun (Bahreyn adas)
Magan ve Meluhha gemilerini Agade Önündeki rhtma balad" denilmektedir.
mparatorluk içindeki canl ticareti bu ksa kaytlar göstermeye yeterlidir. Böylece anlalyor
ki, Sargon zapt ettii ülkelere ar vergiler koyuyor ve bunlarn aynî olarak verilmesini art
kouyordu.
Günümüz anlayna göre, Samî Akkadlar’n kurduu bu imparatorluk, kelimenin tam
anlamyla emperyalist bir idare tarz idi. Elam, Anadolu, Suriye ve Yukar Dicle bölgelerinin
tabii zenginliklerini kendi devleti için sömüren dünya tarihinin bu ilk emperyalist devletinde
ba kapitalist ise bizzat kral idi. Malik olduu geni topraklar saray adna ilettii gibi,
hizmetlerinden memnun olduu beylerine, komutanlarna da toprak balayarak, bu
topraklarn iletilmesinden de pay alyordu. Meselâ Manitusu obeliskinde krala ait 330
hektarlk büyük bir arazinin 98 kiiye satld bildiriliyor. Bu durum, bize Akkad krallarnn
ahsi servetleri hakknda bir fikir verdii gibi, memlekette özel mülkiyetin icab olarak bir
takm yeni zenginlerin türediini, dolaysyla da yeni halk snflarnn ortaya çktn tasavvur
etmemize yarar. Halbuki Er Sülaleler Devri’nde Sümer cemiyetinde hürler ve köleler olarak
sadece iki snf vard. imdi askerler, rahipler ve Azatllar diye yeni snflar domutur.
Akkad imparatorluunun Mezopotamya tarihinde yapt bu reformun o zamanki
dünyann dier ülkelerine de tesir ettii üphesizdi. Bilhassa Mezopotamya'da kurulan bütün
devletlerin en sk temas ettikleri Elam memleketi üzerindeki etkisi olumlu sonuçlar vermitir.
Gerçi Akkad istilas kadar Elam'da kendine mahsus piktografik mahiyette bir resim yazs
kefedilmiti. Fakat Akkad igalinden sonra bu memlekette çivi yazs kullanlmaya
balamtr. Naram-Sin'in Awan sülalesinden Hita ile yapt antlama Elamca yazld halde,
bu sülalenin son kral Kutik-inuinak kitabelerini çivi yazs ve Akkad dili ile yazdryordu.
Ayn ey Hurriler için de söylenebilir.
Fakat Akkad krallar igal ettikleri bölgeler içinde en çok Asur bölgesinde oturan Samî
halkn
fikren
uyanmalarna
yardm
etmilerdi.
Bu
bölge
halk,
Asur'u
Güney
Mezopotamya'dan ayran çöl yüzünden, güneyde daha Cemdet-Nasr devrinde balayan
yüksek Sümer medeniyetinin nimetlerinden mahrum kalmlard. Bu itibarla bu bölgeye yaz,
Akkad devrinde girmitir. Manitusu zamannda bu geri kalm ülkeleri yöneten eyhlerin bile
hala "Çadrda oturan" bedeviler olduunu Korsabad Kral Listesi sayesinde öreniyoruz.
Akkadlar Asur bölgesini tamamen Samîletirmeye çalmlardr, öyle ki Akkadlar çanda
Gasur adn tayan Nuzi (Yorgantepe) vesikalarnda geçen ahs adlarnn çou Samî
isimleridir. Üç asr sonra bu topraklarda hüküm süren I.ami-Adad, ideal kral olarak Akkad
krallarn görüyor ve onlarn gelecek plânlarn taklit ediyordu.110
Akkad mparatorluu’nun Anadolu üzerindeki etkisine baktmz zaman olumlu
olduunu görürüz. Çünkü o dönemlerde Anadolu’da yaayan ehir devletleri, Mezopotamya
medeniyeti ile ilk defa karlayorlard. Sargon’a ait “artamhari Metinleri” nde ad geçen
tüccarlar, Asur ticaret kolonileri için bir terminus anti quem saylabilir. Çünkü baka bir
vesikada da Kani Kral Zipani’den bahsedilmektedir. Akkad istilas srasnda, Anadolu’da
çivi yazsnn yaylmamasnn nedeni, bu memleketin kendine özgü bir resim yazs
olmasndandr.
Mezopotamya’da esir ticareti de yaplmaktadr. Akkadlar zamannda köleler 10-15
ekele, III. Ur Devri’nde erkek köleler 55 ekele, kadn köleler 10 ekele, Hammurabi
zamannda köleler 20-25 ekele satld gibi, 6-10 ekel’den 90 ekele kadar satlan erkek
köleler veya 3-5 ekelden 58,65 hatta 84 ekele satlan kadn köleler vesikalarda görülür.
Hatta bir vesikada marifetli bir kölenin 120 ekele satld yazldr. 111
Ancak, Akkad imparatorluu bütün büyüklüüne, zenginliine ve ihtiamna ramen,
neden büyük bir hzla çökmütür?
Bu sorularn cevaplarn u ekilde sralayabiliriz:
1- mparatorluk içinde deiik unsurlarn bir arada yaamas
2- Dil ve din birliinden mahrum olunmas
3- Bal kavimlerin sk sk ayaklanmas
4- Naram-Sin zamannda hareketlenen da kavimleri ve bunlarn merkezi otoriteden
yoksun olmalar
Elam, Anadolu, Suriye ve Yukar Dicle bölgelerinin doal zenginliklerini kendi
devleti için sömüren Eskiça ve dünya tarihinin bu ilk sömürgeci imparatorluu yukarda
belirttiimiz nedenlerden dolay, MÖ. 2150’lerde Guti aknlaryla yklmtr.112
Akkad imparatorluunun bu çöküü, daha sonraki dönemlerde yaayan bilginlerin de
dikkatini çekmitir. Çünkü, “Akkad’n lanetlenmesi” ad verilen bir tablet yazlmtr. Ad
geçen metinde Nippurlu tarihçi, zamann görüüne göre, Akkad Devleti’nin çökmesini
110
F.Knal, a.g.e., s.82,83.
Balangç noktas
111
F.Knal, a.g.e., s.154
112
Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, 3. Bask, Konya-2002, s.139
Naram-Sin’in Nippur’daki Enlil mabedini yamalamasna balar. Ona göre, tanrlar kral
Enlil, intikam almak için Guti kavimlerini dalardan indirmiti. 113
IV. BÖLÜM
AMURRU (MARTU) GÖÇLER
1. YEN SÜMER DEVLET ( MÖ. 2060–1960)
III. Ur Sülalesi’nin kurulmasyla Mezopotamya’da yeni bir dönem balamtr. Bu
yeni dönemde Ur-Nammu ve halefleri, yabanc istilasnn halk üzerinde oluturduu tepkiden
yararlanmasn bilmilerdir. Bu durum onlarn milli hislerini Sümer memleketinin siyasi
birliini salama yolunda kanalize etmelerine neden olmutur. Sümerli olmay canlandrmak
için ne gerekiyorsa, hepsini yapmaya çaba sarf etmilerdir. Bu yüzden, III. Ur Sülalesi’nin
kurduu bu devlete “Yeni Sümer Devleti” denildii gibi, sülalenin yaad bir asrlk
döneme de, Mezopotamya tarihinin “Rönesans Devri” denilmitir.
Kendisini toparlayp, yeni bir yaplanma süreci balatmak isteyen bir devletin, her
eyden önce, yapmas gereken ilk i, eitim-öretim sorununu çözmek olmalyd. III. Ur
Sülalesi krallar bu konuda ilerleme göstermilerdir.114 Yazy kefederek dünya medeniyet
tarihinde önemli bir rol oynayan Sümerler de eitim ve öretime çok önem vermilerdir.
Fakat, Sümerler’de okuma-yazma ilk zamanlarda yalnzca rahiplere özgü bir sanat eklinde
idi. Ancak zamanla, özellikle III. Ur Sülalesi zamannda (MÖ. 2060-1960), kâtip olarak
yetitirilmesi düünülen çocuklara mabetlerde rahipler tarafndan okuma-yazma öretildiini
görüyoruz. Nitekim kazlarda, üzerlerinde hece iaretleri yazl okul tabletleri bulunmutur.
Örnein Nippur kazlarnda, I. Babil Sülalesi dönemine (MÖ. 1850-1550) ait 2500 adet okul
tableti bulunmutur.
Öte taraftan, Sümer okullarndaki eitim eklini gösteren vesikalar da vardr. Bunlara
“E dubba” yani “Tablet evi” serisi denilmektedir.115 Asurbanipal kitaplndaki Sümerce
metinlerin bu dönemde yazldklar veya kopya edildikleri bilinmektedir. Bundan baka bu
dönemin ekonomik hayat hakknda bize bilgi veren allidagan
113
F.Knal, a.g.e., s.83.
114
F. Knal, a.g.e., s.93.
E.Memi, Genel Tarih, s.167
115
arivi vardr. Nippur
civarnda hayvan alm-satm yaplan bu kasabadaki bütün satlar tabletlere kaydedilmitir.
Ayrca ehirde yaplan evlenme, boanma, evlatlk alma, köle alm veya satm gibi sosyal
hayatla ilgili bütün iler senetlerle yapldndan, bu döneme ait binlerce iktisadi vesikalar
kazlarda çkarlmtr.
Ayrca, bu dönemin bürokratik idare sistemi gerei, III. Ur Sülalesi krallarndan
valilere, komutanlara gönderilmi mektuplar ve talimatnameler de vardr. Krallarn inaat
faaliyetlerini gösteren inaat kitabeleri ise, iktidar yllarn “sene isimleri” ile göstermeleri
bakmndan tarih için çok önemli vesikalardr.
Bu vesikalardan yola çkarak, Yeni Sümer Devleti’nin medeniyet âlemine yapm
olduu hizmetleri çok açk bir ekilde görebiliriz. Bu sülalenin kurucusu Ur-Nammu, daha
önce, Uruk Kral Utuhengal’in emrinde çalan Ur valisi idi. Ur-Nammu, Laga Ensisi
Namnahani’yi yenmek üzere ordusunu takviye edince, Beyi Uruk Kral Utuhengal’e kar
isyan etmitir. Bu mücadele sonunda Ur’un bamszln kazanmtr. Ur-Nammu’nun
icraatlar, onun küçük bir Sümer sitesinden büyük bir devlet kurduunu gösterir. Nitekim
Akkad sülalesi gibi o da, büyük bir devlet kurmak istemi ve Utuhengal’i yenerek, sahip
olduu bütün Sümer ehirlerini kendi hakimiyeti altna almt.
Onun döneminden kalan “Kadastro tableti” ad verilen bir metin vardr. Ur-Nammu
bu vesikada belli ehirlerdeki mabedlere ait tanmaz mallarn saymn yapmakta, bir nevi
mabed emlâkn yeniden kayda almaktadr. Burada snrlar nehir, kanal veya mabed gibi
belirli ya da doal çizgilere göre belirlenmitir. Ur-Nammu dönemindeki Yeni Sümer
Devleti’nin siyasi snrlar veya en azndan yayl bu vesikada gösterilmektedir. Ancak, yer
adlarnn tayin edilememesi yüzünden, devletin snrlarn tam olarak çizemiyoruz. Fakat
arkeolojik kazlar neticesinde kuzeyde Tel Brak’tan, Asur bölgesi dahil olmak üzere, Basra
Körfezi’ne kadar hakim olduunu arkeolojik buluntular göstermektedir. Ur-Nammu’nun orta
Frat üzerindeki Mari (Tel Hariri) ehrine de hâkim olduunu, Mari Kral Apilkin'in kz
Naram-Uram'n isminin anlamndan, "Urun sevgilisi", anlalmaktadr.116
Urukagina'dan üç asr sonra Ur'da yaayan Yeni Sümer Devleti’nin kurucusu UrNammu, Ur halk için yeni kanunlar hazrlamt. Bu tabletler, 1956 ylnda S.N. Kramer
tarafndan stanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki tabletler koleksiyonu arasnda bulunmu ve
neredilmitir. Çok iyi korunmu olan tabletin ön ve arka yüzlerinde dörder sütun olmak üzere
sekiz sütun vard. Tabletin ön yüzü, uzun bir prologu (önsözü) içeriyordu. Çok bozuk olan
metnin okunabilen ksmnda: "Dünya yaratldktan ve Sümer ile Ur ehrinin kaderi tayin
116
F.Knal,a.g.e.,s.94
edildikten sonra, Sümer panteonun büyük tanrlarndan Anu ve Enlil'in, Ur kral olarak
Ay Tanrs Nannar' gösterdikleri, sonra Sümer'i ve Ur ehrini onun adna yönetmek
için, Ay Tanrs tarafndan Ur.Nammu'nun seçildii, yeni kraln ilk iinin Ur'un
aleyhine gelien Laga ehriyle savat ve Laga kral Namnahani'yi, Nannar'n
kudretiyle öldürdüü ve Ur'un eski hududunu yeniden tespit ettii," anlatlmaktadr.
Tabletin daha bozuk olan arka yüzünde ise, ancak 5 madde korunabilmitir. Bunlar,
bizim sulh-hukuk davalar dediimiz yaralama olaylarna verilen küçük para cezalarn
kapsar. Bu maddelerde cezalar hep parasaldr.
1955 ylnda Nippur'da yaplan kazlarda, Ur-Nammu kanunlarna ait üç sütunlu bir
kanun tableti daha çkarlmtr. Çok bozuk olarak ele geçirilen tablette 43 madde varsa da,
çou okunamayacak durumdadr. Maddelerin bir bölümünde, herhalde köleler arasndaki cinsi
münasebetlere ait hükümler bildirilir. Dier bir bölümü ise, vatandalar arasnda tarla yüzünden çkan anlamazlklarla ilgili sulh-hukuk davalarna ait maddelerdir. 117
Ur-Nammu döneminden günümüze kadar ulaan arkeolojik eserlerin banda Ur
ziggurat gelir. Ur kazlarnda Ay Tanrs Nannar’n mabedinin yannda harabeleri bulunan bu
mabed kulesi, günümüzde restore edilmitir. Yaplan yenileme çalmas, Sümerler’in, Athena
panteonunu kuran mimarlardan binlerce sene önce, abideye benzeyen mimaride, d
görünüteki uyumu salamak için, yatay ve dikey hatlarn ztln bildiklerini göstermitir.
Ur-Nammu’nun Ur ehrinin dnda Uruk, Nippur, Eridu, Adab ve Larsa ehirlerinde de
mabedler yaptrdn sene isimlerinden öreniyoruz.
Yine Ur kazlarnda ortaya çkarlan Ur-Nammu steli de çok kötü durumda ele
geçmesine ramen, III. Ur Sülalesi zamanndaki tasvir sanat hakknda yeterli oranda bilgi
vermektedir.
Ur-Nammu'nun bütün bu büyük ileri iktidarda kald 18 seneye sdrmas zordu.
Bunun içindir ki, ziggurat inas gibi, birçok imar ileri olu ulgi tarafndan
tamamlanmtr.118
Sümer Kral Listesi’ne göre III. Ur Sülalesi’nin II. kral olan ulgi’nin iktidar süresi 46
yl sürmütür. Onun dönemine ait vesikalar incelendiinde ulgi’nin, sülalenin en büyük
ahsiyeti olduu görülür. Babasnn kurmu olduu bu devletin yaamas için yeni bir
yaplanmaya gitmitir. Akkadlar zamannda olduu gibi, krallk müessesesini tanrlatrarak
kuvvetlendirmitir. Ekonomide de "Kral Guru" denilen yeni bir hacim ölçüsü çkarmt.
Onun döneminde takvim sisteminin de deitiini görüyoruz.
117
118
E. Memi, a.g.e., s. 149.
F.Knal, a.g.e., s.95
ulgi'nin imar sahasnda yaptklarna baktmz zaman, babasnn balatt ziggurat
tamamlatm, babasna ait bir de ant-mezar yaptrmtr. Ur kazlar sonucunda bu mezar
yaplar ortaya çkarlmtr. Bakent Ur ehri dnda, egemenlii altnda bulunan dier
ehirlerdeki imar faaliyetleri ise hem sene isimleri ile hem de arkeolojik delillerle tespit
edilebilmektedir. Ancak, bütün bu baarlarna ve kralln tanrsal gücüne ramen ulgi'nin,
oullar tarafndan düzenlenen bir suikaste kurban gittii tahmin edilmektedir.119
bi-Sin tahta çkt zaman (MÖ. ca. 1975), Yeni Sümer Devleti’nin snrlarn tam
olarak bilemiyoruz. Onun döneminde Asur valisi olan Kikia, Enunna valisi Kirikiri ve Mari
valisi Puzur-tar balangçta Ur'a bal gibi görünmekte idiler. Ancak, ad geçenler devletin
çökmesinden sonra bamszlklarn ilân etmilerdir. bi-Sin'in tahta çknn daha 3. ylnda
huzursuzluklarn baladn görüyoruz.
Bu döneme ait vesikalar üzerinde çalan E.O. Edzard, III.Ur Sülalesi’nin çökmesini
üç sebebe balamaktadr:
l) Danklk
2) Amurru göçleri
3)Babil-Elam mücadelesi
Bu sebeplere ek olarak, memuriyetlerin datlmasnda kayrmalar, memleket halknn
tek bir kavimden ibaret olmas gibi iç huzursuzluklar da bunlara ilave etmek gerekir. Bir defa
Er Sülaleler Devri’nden beri devam eden bölgecilik zihniyeti, her ehrin yalnz kendini
düünmesi, milli birlie zarar veriyordu. Akkadlar devrinden sonra bu rekabet, SümerlilikAkkadllk eklini almt. Sonralar ise Sümer ehirlerine i bulmak için gelen Amurrular da
bu rekabete dahil olmutu. 120
bi-sin'in 25. iktidar ylnda Sima kral Hutran-temti Ur ehrine saldrm ve meydana
gelen savata bi-Sin dümann eline sa olarak geçmitir. Elam ordular görülmemi bir
vahetle Ur’u yamalamlar, ardndan da atee vermilerdi. 121
Özellikle, Ur mabedinde Ningale ait olan E.Nunku bölümünün nasl yaklp ykld
anlatlr. Ur kazlar da metinlerin bu ifadesini tamamen dorulamtr.
Ur'un ykl o zamanki dünyada büyük yanklar uyandrmtr. Çünkü birçok
vesikada bu olay sene ismi olarak kullanlmtr. Bu nedenle Mezopotamya'da ilk kültür
mealesini yakan Sümerler, Ur'un yklmasndan ve Yeni Sümer Devleti’nin çökmesinden
119
F.Knal, a.g.e., s.95
F.Knal, a.g.e., s.96
121
F.Knal, a.g.e., s.97
120
sonra bir daha devlet kuramayacaklard. Zaten ana dillerini kaybetmilerdi. Artk memlekette
Akkadça konuuluyor ve yazlyordu.
III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan, Elam'dan sonra en çok istifade eden kavimler,
Amurrular olmutu. Bu ana-baba günlerinde, gittikçe büyüyen bir ç gibi, çöl çocuklar
Mezopotamya ehirlerine doluyorlard. 122
2. AMURRULAR VE AMURRULAR DÖNEMNE AT KAYNAKLAR
MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda Mezopotamya, ikinci bir Samî göç
hareketine sahne olmutur. Bu göç sonunda gelenlere Martular ya da Amurrular
denilmektedir. Samî dillerin dou lehçesini konuan Amurrular, Babil kentini ele geçirip I.
Babil Sülalesi’ni (MÖ.1850–1550) kurmular ve kendilerinden önce Mezopotamya sitelerinde
var olan Sümer kültürünü de büyük ölçüde benimsemilerdir. 123 Çöllerde göçebe bir hayat
yaayan bu nomat kabileler, MÖ. 3. Binyl’n sonlarndan itibaren Mezopotamya'nn bayndr
ehirlerine girmeye balamlard. Bu nedenle nüfus artm, üretici snf ayn kalrken, tüketici
snf birden bire kabarmt. Bu dönemde, Mezopotamya'ya hâkim olan III. Ur Sülalesi
(MÖ.2060–1960) krallar, Sümer ehirlerine Amurrular'n (Martular) girmesini önlemek için
çeitli tedbirler almlard. Örnein, 4. Kral u-Sin zamannn en büyük olay, "Martu
duvar" ad verilen ve Babilonya denilen Orta Mezopotamya'daki Abgal (Büyük Su)
kanalndan 26 saat mesafede bir kale duvarnn yaplmasdr. III. Ur Devleti’nin üzerine çöken
kara bulutlarn ilk belirtisini, bu kalenin inaasnda görmek yanl olmaz. Nitekim, III.Ur
sülalesinin son kral bi-Sin'in sin ehrindeki valisi bierra, bi-Sin'e göndermi olduu bir
mesajda: "Düman Martular'n ovalara indiini duydum" diyerek, tehlikeyi haber
veriyordu. bi-Sin, tahtta ancak 15 yl kalabilmi (MÖ.1975-1960) ve devlet, bata Amurru
göçleri olmak üzere, danklk ve Babil-Elam rekabeti yüzünden yklp gitmiti. 124
Yeni Sümer Devleti’nin çökmesindeki en önemli nedenlerinden biri de, Amurru
göçleridir. Nitekim çada bir Enunna vesikasnda: “bi-Sin’in topraklar Martular
tarafndan çöl haline getirildi.” denilmektedir. Martular’n rki kimliklerini tespit edebilmek
için, onlarn dillerini bilmek gerekmektedir. Halbuki Martular’n dili ile yazlm hiçbir vesika
yoktur. Çünkü bu kavimler kültür memleketlerine girdikten sonra, o memleketin dilini ve
122
F.Knal, a.g.e., s.98.
Ekrem Memi, Genel Tarih, s. 139,140.
124
E.Memi, Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi Yaynlar, Konya-1996, s.25
123
yazsn kullanyorlard. Ancak, vesikalarda geçen Martu tanr isimleri ile tekil edilmi,
“Theophore” isimler, filolojik tetkikler için önemli malzeme olarak kullanlmaktadr. 125
Sümerce vesikalarda, "Martu" kelimesi çou kez bir rüzgâr yöntemi olarak geçer. Ya
da Er Sülaleler III devrine (MÖ.ca. 2550-2350) ait tanmaz mallarn sat senetlerindeki yön
ifadelerinden Martu kelimesinin, "Bat" anlamna geldii anlalmtr. Fakat daha sonraki
devirlerde bu kelime, kavim ad olarak geçmeye balamtr. 126
Mesela bi-Sin’e ait bir sene isminde “Ur Kral bi-Sin’in, eskiden beri ehir
bilmeyen Martular’ büyük bir kuvvetle yendii sene” denilmektedir. Burada Martular
kavim ad olarak zikredilmekte ve bu kavimlerin ehirlerde oturmadklarna bilhassa iaret
edilmektedir.127
Böylece, Sümerce Martu kelimesi, "Bat" anlamna geldii gibi, Martular'n da
Arabistan Yarmadas’ndan çkarak ilkin Filistin-Suriye erit arazisini çölden ayran dalar
üzerinden Kuzey Suriye'ye geldikleri ve oradan Büyük Frat kervan yolunu takip ederek,
Mari, Terqa, Hana gibi balca kervan durak yerlerinden geçerek Mezopotamya'ya ulaan bu
nomat kabilelerden bir ksm Dicle'yi takip ederek, kuzeye Asur ile Kerkük arasndaki
bölgeye de varmlard. Elbetteki, daha önce Diyala bölgesini de istila etmiler, hatta bir
ksm Diyala'dan öteye yani ran ve Afganistan'a kadar yayldklar gibi, III.Ur Sülalesi’nin
çökmesinden sonra bilhassa Larsa hakimiyetinden sonra Deniz-eli bölgesine de yerleecekler
ve burada Babil Sülalesi’ni (MÖ.1677-1308) kuracaklardr.128
Bu görüü savunanlar, Martu tanrsna yazlm bir övgü iirinde (Kasidede): “Martu
tanrsnn Lapislazuliden bir dan üzerinde oturduu” kaydna ve bu tan da
Afganistan’dan çktna dayanmaktadrlar.
III. Ur sülalesinin son günlerine ait vesikalar ve Mari mektuplar Martu kabilelerine
kar yaplan amansz mücadeleyi aksettirirler. Meselâ, I. ami-Adad Tergal Amuritler’den
olduu halde, Martu bedevileri ile savat gibi, yerleik Martu boylar arasnda da savalar
oluyordu. Ayn suretle Amurit asll I. Babil sülalesinin en ünlü kral Hammurabi, kendisi gibi
yerleik Martu asll Larsa Kral Rim-Sin’le ve Mari Kral Zimri-Lim’le savamt.129
Martular'n Mezopotamya'ya gelmeden önceki hayatlarn anlatan baz vesikalar
vardr. Örnein bir vesikada: "Onlar itaat nedir bilmiyorlard, çi et yiyorlard, bütün
125
F.Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, s. 98
E. Memi, a.g.e., s.26.
127
F.Knal, E.M.T., s. 98
128
E. Memi, a.g.e., s.26,27.
129
F.Knal,a.g.e., s.99
126
hayat boyunca bir evi olmamt, ölen arkadan gömmüyordu. imdi ise her
Martulunun bir evi var, zahiresi var" denilmektedir.130
Babiller ise Martular’a “Amurrum” diyorlard. Örnein, Akkad krallarndan Binkaliarri bir vesikasnda: “Baar dalarndaki Amurrular’a kar savatn” bildiriyordu. Bu
dalarn Palmir ile Frat arasndaki Cebel Biri (Biri Dalar) olduu zannediliyor.131
Samîler ise Martular'a “Amurru” diyorlard. Martular hakkndaki bütün bu
kaytlardan açkça anlalyor ki, bizim bugün bedevi, yani nomat dediimiz çöllerde yaayan
kabilelere Sümerler, "Batdan gelenler" anlamna Martular ismini vermilerdi. Fakat
vesikalardaki bu açkla ramen, Martular'n vatan olarak Yukar Dicle ve Zaros Dalar
arasndaki amutbal memleketini gösterenler de vardr. Bunlarn iddias aslen bir Martulu
olduu halde Elamca isim alm olan Kudur-Mabuk'un ünvanlar arasnda "AttaKUR.MAR.TU" ve "Atta amutbal" adlarnn bulunmasna dayanr. Aslnda bu ünvanlar,
Kudur-Mabuk'un atalar tarafndan da kullanlm olmaldr. Mezopotamya tarihinde daha
sonralar böyle birçok Martu kabilesinin kuzeye, güneye ve douya yerletiklerini görüyoruz.
Örnein, tarihi bir Sümer ehri olan Uruk'a Amanum kabileleri yerlemiti. 132
Martu bedevileri acaba neden göçüyorlard? Bu soruyu cevaplamak için, bugünün
bedevileri üzerinde yaplan etnolojik tetkiklere bakmak gerekir. Bu kabileler Akkadça Abum
(baba) denilen bir eyhin idaresi altnda yayorlar ve besledikleri koyun, keçi ve develerini
bir vahadan dierine otlatarak dolayorlard. Bu vaha arama veya seçme ii mevsime ve
yerleik kentlerdeki Panayr zamanna ve günlerine göre ayarlanyordu. Bedeviler ihtiyaçlar
olan gem, çngrak vb. her hangi bir arac hayvanlarnn ürünü karlnda bu pazarlardan
temin ediyorlard. Onlar için ehir hayat dayanlmaz bir esaretti. Orada herkes hayatn
kazanmak için çalmaya mecburdu. Bu artlar altnda bedevilerin ehirlere dolmalar
keyfiyeti, ancak bir açlk, ktlk veya baka bir bedevi kabile tarafndan vahadan
uzaklatrlma gibi bir zorunlulukla meydana geliyordu. Böylece bütün kabile göç ediyordu.
Bazen de kabile eyhi, bir ehir kral ile anlayor, bütün kabilesi ücretli asker olarak o ehir
kralnn emrine giriyorlard. Bunun en yakn örnei, Birinci dünya savanda Osmanl
mparatorluu ile ngiliz mparatorluu mücadelesindeki Suriye savalarnda görülür.
te MÖ. 3. Binyl’n sonlarnda meydana gelen Amurru = Martu göçleri yakn
zamanlarda da görülen çöl bedevilerinin hareketlerinin ayn idi.133
130
E. Memi, a.g.e., s.27
F.Knal,a.g.e., s.99
132
E. Memi, a.g.e., s.27,28.
133
F. Knal, a.g.e., s. 100
131
MÖ. 3. Binyl’n sonlarna doru meydana gelen Amurru göçlerine katlan kavimler
hakknda bize en iyi bilgiyi Mari mektuplar verir. Çünkü, Mari arivi vesikalarnda, Tevrat'ta
da ad geçen Benyamin oullarndan "Maru amina" yani "Güney oullar" anlamna
bahsedildii gibi, braniler'den de Habirular olarak söz edilir. Ayrca, Hanallar denilen baka
bir kabile daha vard. Hanallar, daha ziyade ücretli askerler olarak görülürler. te, III. Ur
Sülalesi’nin son zamanlarnda, bu Martu kabileleri, Güney Mezopotamya'ya dolmulard.
Hatta, bi-Sin'in sin ehrindeki valisi bierra, aslen Martulu idi. bierra'nn ailesi kim bilir
kaç nesil önce buraya gelmiti ki, bierra vali olabilmiti.
III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra, Mezopotamya'da yeniden ehir devletleri
idaresi kurulur. Yani, her ehirde bir küçük krallk teekkül eder. Ne var ki, bu ehir devletleri
Sümerli olmayp, Amurrulu idiler. Örnein Babil ehrinde I. Babil Sülalesi’ni kuran Sumuabum (MÖ. 1850), bir Amurrulu idi. Terqa'daki I. amsi-Adad'n babas lakabkabu bir
Amurrulu olduu gibi, Larsa'daki Naplanum, sin'de bierra, Halep'te Yamhad krallar ve
Karkam'taki Ablahanda hep Samî kökenli Amurrular'dan idiler. 134
Bu ehir krallklar iki yüzyldan fazla bir zaman içinde birbirleriyle sürekli
savaacaklar ve bu yüzden de büyük bir devlet kuramayacaklard. te bundan dolaydr ki, bu
ehir krallklar devrine “kinci ara devir” denilmitir. Bu ehir devletleri arasnda gerek
sürekli egemen olmalar gerekse braktklar vesikalarla III. Ur Sülalesi zamanndaki kültürü
yaatmalar bakmndan sin-Larsa ehirleri çok fazla varlk göstermilerdir. Bunun için III.
Ur Sülalesi’nin çökmesini takip eden iki asrlk zamana sin-Larsa devri denilmitir.135
Amurru asll ehir beylerinin, (MÖ.1950-1750) yllar arasna rastlayan iki asrlk
dönemde birbirleriyle yaptklar kyasya mücadeleden sonra, I. Babil Sülalesi’nin 6. Kral
Hammurabi, merkezi bir devlet kurarak bu mücadeleye son vermitir. 136
3. FLSTN VE SURYE’DE AMURRULAR
Amarna çanda,(MÖ. 1400-1350) Suriye ve Filistin’de birçok küçük ehir devleti
kurulmutur.137 Arabistan’dan Mezopotamya’ya doru gerçekleen ilk Samî göç dalgas
Amurrular’n Suriye ve Filistin’de ancak MÖ. 2500 senelerine doru görüldüünü ortaya
çkarmtr. Burada ilk görünen Samîler, sonralar Mezopotamya’da I. Babil mparatorluu’nu
kurmu olan Amurrular’dr. Bat Samîleri adyla da bilinen Amurrular, Sinear kültürü altnda
134
E. Memi, a.g.e., s.28,29.
F. Knal, a.g.e., s.100
136
E. Memi, a.g.e., s.29.
137
E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 110
135
bulunan bu bölgede, güneyden gelen yeni dalgalarla çoalrken, medeniyet bakmndan da
ileri gitmiler ve yerli halkla karp kaynamlardr.138 Fakat, bütün Kuzey Suriye ehir
devletleri gibi, Amurru Krall da, bu bölgede zamanla deien büyük bir devletin hakimiyeti
altna girmitir. Yllk olarak ödedii belli bir miktar vergi karlnda iç ilerinde serbest, d
ilerinde ise merkeze bal bulunuyordu.139
Suriye ve Filistin bölgesine önce Amurrular’n m yoksa Kenanllar’n mi geldikleri
konusunda bilim adamlar arasnda fikir ayrl vardr. Albert Clay, Amurru’larn
Kenanllar’dan önce Suriye ve Filistin’de görünmü olduu düüncesindedir. Edu Meyer ise,
lehçelerini Akkadlar’dan farkl gördüü Amurrular’n Suriye’de görünülerini Akkad
mparatorluu
zamanna
götürmektedir.
Ancak,
Samîler’in
Filistin
ve
Suriye’de
görünülerinin Mezopotamya’ya sokulmalarndan çok zaman sonra olduu anlalmaktadr.
Suriye’ye yaylan Amurrular’dan baz boylar, douda Frat boylarna, güney-batda
Msr’a kadar yaylmlardr. Amurru dalgalarnn yayldklar bölgelerde yaptklar rki
etkiler birbirinden farkl olmutur. Sinear ve Msr’a sokulan dalgalar küçük olduklar için,
bunlar çok kalabalk olan yerli halk arasnda karp kaynam, memleketin etnik yaps
üzerinde önemli etkiler meydana getirmemilerdir. Öyle anlalyor ki Amurru dalgalar
Sinear’ sadece siyasi bakmdan zayflatmtr.
Oysa Suriye ve Filistin’de Amurru dalgalarnn yapm olduu tesir çok etkili ve
önemli olmutur.140
Amurru Samîleri, Sinear’da I. Babil Devleti’ni (MÖ. 1850-1550) kurmulardr. Bu
durum, Filistin bölgesindeki Samîler’in cesaretlerini arttrm olduundan bu bölgedeki
kabileler
bazen
deltaya
kadar
sokularak
Msr
ehirlerini
tehdit
etmilerdir.
Herakleopolis’deki 9. sülale Firavunlarndan Merikara oluna brakt vasiyetnamede bedevi
Samîleri’nin bu çapulculuklarndan ac ac ikâyet etmektedir. Msr’n kuzeyinde
Filistinliler’e kar surlar, kuvvetli engeller yapmas yolunda nasihatler vermektedir.141
braniler tarihinin bu dönemi için tek kaynak, Tevrat’n hâkimler kitabdr. Bu kitap
hâkimler devrini srailoullar tarihinin bir kahramanlk devri olarak gösterir. Bu dönemde
srailoullar, Aa Lotanu’nun eski halklarndan olan Amurrular ile de çarpmlardr.
Büyük kahramanlklarla Kenan diyarna hâkim olmulardr.142
138
M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.35
E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 110
140
M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.35
141
M..,Günaltay, a.g.e., s.50.
142
M..,Günaltay, a.g.e., s.305.
139
4. MISIR’DA AMURRULAR
II. Ramses, (MÖ. 1301-1236) Kenanllar’n isyanlarn bastrdktan sonra, kuzeye
doru sefer yapm ve onun savat ülkeler arasnda Amurrular da yer almtr.143
Amurru Devleti, önce Msr firavunu III. Tutmosis’in (1484-1450), sonra Mitanni
krallarnn ve nihayet, gördüümüz üzere, I. uppiluliuma döneminde (MÖ.1380-1335) Hitit
Devleti’nin hâkimiyeti altna girmiti. Amurru Devleti’nin Amarna çanda (1400-1350)
iktidara gelen krallar Abdi- Airta ve olu Aziru’nun Amarna arivinde bulunan mektuplar,
Amurru Krall’nn, yaayabilmek için nasl iki yüzlü bir politika takip etmek zorunda
kaldn açkça göstermektedir.
uppiluliuma, Amurru Krall’n ele geçirdii zaman Amurru Kral Aziru ile bugün
elimizde bulunan antlamay yapmt. Ayn ekilde II. Murili’nin, Aziru’nun olu DuppiTeup ile yapm olduu antlamadan Amurru Devleti’nin isyan etmi olduu anlalmaktadr.
Yine bu antlamadan anlaldna göre, Murili zamannda da Amurru Krall, Kinza
(Kade) ve Nuhae memleketleri ile birlikte iki defa isyan etmi ise de, Murili, bunlar
yeniden itaat altna almay baarmt. Muvattali döneminde, Amurru Devleti’nin tekrar
entrikalar çevirmee balad anlalyor. Çünkü, IV. Tuthalya’nn Amurru Kral tarmuva
ile yapt antlamada da “Babas Penteina’nn Msr tarafna geçmesi üzerine Msr ve
Hitit Devletleri’nin harp ettikleri” bildirilmektedir.144 Neticede, iki büyük devlet arasnda
tampon bir devlet olan Amurru, bir tarafa ihanet etmesi ile savan sonucunda etkili
olmutur.145
Fenike sahillerindeki ehirlerin bir ksm yine Amurru kuvvetleri tarafndan ele
geçirilmilerdir. Bu nedenle Msr hakimiyeti buralarda zayflamtr. te bu sralarda, Biblos
kral ve dier beyler, Msr’dan yardm istemilerse de, Kral Akheneton (IV.Amenofis) gerçek
anlamda bir yardmda bulunamamtr. Tel-el-Amarna’da, Fenike beylerinin yardm
taleplerini bildiren mektuplar da bulunmutur. 146
5. BABLLLER
Daha önce de belirttiimiz gibi, MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda
Mezopotamya, kinci bir Samî göç hareketine sahne olmutur. Bu göç hareketiyle gelenlere
Martular ya da Amurrular denilmektedir.147
143
Afetinan, Msr Tarih ve Medeniyeti, 2. Bask, TTK Yaynlar, Ankara-1987, s. 139
E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 111
145
Afetinan, a.g.e., s. 115
146
Afetinan, a.g.e., s. 135
147
E. Memi, Genel Tarih, s.139.
144
Amurrular, uzun yllar Sümer ve Akkad hâkimiyetinde kalarak, aylkl asker, içi ve
tacir olarak çaltlar, daha sonra Akkad ilinde toplandlar ve buradaki Samîler’le birletiler.148
Samî dillerin dou lehçesini konuan Amurrular, Babil kentini ele geçirip I. Babil Sülâlesi’ni
(MÖ. 1850-1550) kurmular ve kendilerinden önce Mezopotamya sitelerinde mevcut olan
Sümer kültürünü de büyük ölçüde benimsemilerdir. Bu sülâlenin ünlü kanunlaryla tannan
altnc kral Hammurabi (MÖ. 1750'lerde), Sümer kentlerini ve Akkad ülkelerini tek bir
yönetim altnda birletirmitir. Hammurabi'nin kurduu bu yeni düzenin, teokratik bir devlet
olmaktan çok dünyevî bir devlet olduu genellikle kabul görmektedir. Bu devlet, Akkad
mparatorluu gibi büyük bir dünya devleti olmayp, memurlarn yönetimine dayal milli bir
devlettir. Babil kenti, devletin bakenti yaplm ve bundan sonra kurulan Babil devletlerinin
de merkezi olmutur.149
Hammurabi dönemi, Eski Babil'in doruk noktas olmutur. Bu dönemde, Sümer,
Akkad, Elam, Gutiler ve Amurrular'n bir araya gelmeleri sonucu oluan rklar karmnda,
küçük bir aznlk durumuna düen Sümerler, zamanla Samîler içerisinde eriyip gitmilerdir.
yi bir komutan ve idareci olan Hammurabi bütün gücüyle Mezopotamya'y
Samîletirdi. Babil kültürünü Mezopotamya kültürü durumuna getiren bu kraln döneminde
görülen siyasal ve sosyal alandaki çalmalarla ilgili yazl belgelerin çokluu bilimsel açdan
geni bir bilgi birikimi salamaktadr.150
Hammurabi, Mari bölgeleri ile Asur ili de dahil olmak üzere bütün Subaru'yu, Elam',
aa denizden Amurru’ya ve yukar denize kadar olan ülkeleri ele geçirmiti. Büyük Akkad
Devleti’ni yeniden canlandrmt. Bu büyük baar kendisine Sümer-Akkad kral, dört iklim
hükümdar, cihan imparatoru gibi ünvanlar kazandrmtr. Hammurabi, sonralar bunlara
ek olarak Martu Addas yani Amurru atas ünvann da ald.
Amurrular’n bütün Sinear'a hâkim olmalar, büyük tarihi sonuçlara neden oldu.
Sümerler, Akkadlar, ElamIar, Guti'ler gibi çeitli kavimleri barndran Sinear, yeni gelen
Amurru dalgalar ile çeitli rklarn karmasna neden oldu. Burada tarihin tanm olduu
eski medeniyeti kuran Sümerlerle bu medeniyete benzeyen Akkadlar, Elamlar ve Gutiler, yar
bedevi, hain, yrtc, yamac ve bilhassa mütevazi bir devletin kark ve çeitli özelliklerine
sahip olan Amurrular’n hakimiyeti altna dümülerdi. Eski bir kültüre sahip ve medeni
kanunlara uymaya alkn olan Sinear Siteleri’nin yar bedevî bir halkn hükmü altna girmesi,
beraberinde u sonuçlar getirdi:
148
R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.35
E. Memi, Genel Tarih, s.140.
150
R. Yldrm, a.g.e., s.35
149
1- Sümerler’le Akkad'lar arasnda binlerce seneden beri devam eden rekabet ortadan
kalkt.
2- Aznlkta kalan medeni Sümer milliyeti, Sami dalgalar içinde kayboldu.
stilaclarn zulümlerine dayanamayan Sümerlerden bir ksm da vatanlarn terk ederek, etrafa
daldlar. Geride kalanlar ise çounluk içinde pek bir varlk gösteremediler ve zamanla
onlara benzemeye baladlar.
3- Binlerce senelik bir medeniyet meydana getirmi olan bu kavim, böylelikle tarih
sahnesinden çekilmi oldu. Ancak, manen asrlarca varln sürdürdü.
Öteden beri Sümer-Akkad ili Kalde adyla anlan Sinear da bu zamandan sonra
Amurrular’n payitahtyla ilikili olarak Babilistan adn ald.
Hammurabi, bütün Sinear' Samîletirmek için çok çalt. Sümer-Akkad illerindeki
eski siteler, Babil’in karsnda fazla direnemediler. Bütün bu ehirlerin güzellikleri Babil’de
topland. Yani Babil bakent oldu. Babil halknn kalabalkl, mabetlerinin, saraylarnn
görkemi ile yakn arkn en güzel ehri oldu.151 MÖ. 18. Yüzyl’da Sümer ve Akkad’
birletiren I. Babil Devleti Samî rktan olduu için, kralln resmi dili de Akkadça oldu.152
Bu siyasi yeniliin derin anlamn anlatabilmek için, dini sahada da bir inklâp yapld.
Sami Akkad'lar devrinde bile muhteem mevkiini koruyabilen Sümer'lerin Enlil’i,
imparatorluk tapna olmak mevkiinden düürüldü. Ona ait an'anevî ayrcalklar Babil
tapna Marduk'a verildi.
Bu dini inklâp siyasî inklâptan daha önemliydi. Akkad krallarndan Sargon ve
Naram-Sin bile buna cesaret edememitir. Kendilerine hükümdarlk tacn bahedenin Enlil
olduunu ve onun vekili sfat ile saltanat sürdüklerini ilân etmeye mecbur kalmlard. Fakat
Sinear üzerinde büyük bir otoriteye sahip olan ve bu gücüne güvenen Hammurabi, böyle bir
eye gerek görmemitir. Sümer-Akkad unsurlar ile beraber Enlil'i de iktidardan atmtr.
Hammurabi döneminde Amurru mparatorluu’nun snrlar, Sargon devrindeki Akkad
Devleti snrlaryla ayn idi. Amurrular Sümer, Akkad ve Elam illerini klç kullanarak
almlard. Fakat Suriye ile Filistin'e hâkim olmak için silahl gücünü kullanmaya mecbur
kalmadlar. Bu bölgede çounluu oluturan rktalar, bir art göstermeksizin Babil kraln
tandlar.
Hammurabi, ran Dalar’ndan Suriye ötelerine kadar uzanan geni bir bölgeye
hükmediyordu. Bu imparatorluun merkezi Sinear'd. Amurrular buraya da kuvvetle güç
kullanarak hâkim olmulard. Fakat imparatorluun devam için, Sinear'n çeitli unsurlarna,
151
152
. M. Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s. 513,515
E. Memi, Genel Tarih, s.169
askerî kudrete dayanarak hâkim olmak yeterli deildi. Zamanla bu güç yok olabilirdi. Sürekli
bir egemenlii salamak için, memlekette idari birlii de gerçekletirmek gerekirdi. Bu
yüzden, kuvvetli bir kültüre sahip olan ve belirli kanunlara uymaya alkn bulunan medeni
ehirlilerle, hâkim unsuru tekil eden yar medeni Amurrular’n sosyal, hukuki ve medeni
durumlarn telif ve tanzim, memurlarn vazifelerini dikkatli bir itina ile yapmalarn temin
etmek gerekiyordu.
Hammurabi'nin bu ihtiyaçlar pek güzel anlam olduu görülüyor. Tarih bize
Hammurabi’yi, iyi bir kumandan, kudretli bir tekilâtç, güçlü bir idare adam olarak
tantmaktadr. Son zamanlarda gün yüzüne çkarlan idari mektuplar ile kanun mecellesi bu
hususlara iaret etmektedir.
Elam hükümdarlarndan utruk-nahhunte, Mezopotamya'y istilâ ettii zaman, yama
edilen mallar arasnda bu ta da Sippar’dan (imdiki Abu Habbe) alarak Sus'a götürmütür.
Tan yükseklii 2,25 metredir. Sütunun üstünde tanr ama ile Hammurabi'nin tasvirlerine
de yer verilmitir. Bu tasvirde oturmakta olan güne tanrs ama’n, kanun kitabn, ayakta
duran Hammurabi'ye verdii görülmektedir.
Eski devirlerin çok kymetli bir abidesi olan bu tan küçük bir bölümü eksik olmakla
beraber, dier yerleri tamamdr. Ta üzerinde 16’s önde tasvirlerin altnda, 28’i arkada olmak
üzere yukardan aa ilenmi 44 yaz sütunu vardr. Hammurabi kanunu, Eski Sümer
Siteleri’nde uygulanan yasalarn bir karmdr. Hammurabi, ilmi bir sistem dairesinde olmamakla beraber, bunlar bir araya toplam ve ayrmtr.
Hammurabi, Sümerler’in çok iyi kavrad idari, toplumsal, hukuki ve askeri kurallar,
yasalar yeni duruma uyum salayacak, yeni ihtiyaçlara cevap verecek bir ekilde toplamak
kudretini göstermi bir devlet adamdr. Hammurabi mensup olduu I. Babil Devleti’nin
kurulmasndan çok önce, Sümer sitelerinde ve özellikle Larsa'da, Ur'da ayn kanunlarn, ayn
kurallarn mevcut olduu ve uyguland bugün anlalan ve bilinen bir gerçektir. Larsa, Uruk,
ve Ur krallarnn Hammurabi’nin mektuplar ile kanunlarna temel olan fermanlar, bugün
elimizdedir. Eski Sümerler’e ait olan kanunlar ise iki farkl dilde yazl olarak Asurbanipal’n
mehur kütüphanesinde bulunmutur. Hammurabi, Sümerler’in önceden beri uygulanmakta
olan idari temellerini, yazl bulunan kanunlarn, Sümer krallarnn bu hususlara dair çkarm
olduklar fermanlar toplayarak, zamanndaki durum ve ihtiyaçlar, Amurrular’n fikir ve
eilimlerini de dikkate almak artyla kanun kitabn hazrlamtr. Hammurabi bu kitaba ilâhi
bir deer vermeyi ihmal etmemi, onu tanr ama’a atfetmitir.
Sümer kanunlar, toplumsal seviyeleri, gelenekleri, eilimleri ile hak ve hukuku bir
olan tek bir unsura mahsustu. Aslnda Hammurabi devrinde, Sinear çeitli unsurlara mensup
ve farkl seviyede bulunan kavimlerden olumaktadr. Buna ramen, Hammurabi bu unsurlar
için hiçbir ayrcalk tanmamtr. Daha dorusu bunlar ayrt ederek her biri için ayr
uygulamalar tespit etmek gücünü gösterememitir. Bütün bu çeitli gruplar homojen bir
toplumsal yapya isim ve hepsi için tek bir kanun yapmtr.153
Gerçi, bu yoldaki harekette, medeniyetten biraz uzak kalm Amurru kalabaln,
kültürlü Sümerler seviyesine yükseltmek, siyaseten ileri, kültürü yüksek olan Samîleri, Sami
çounluk içinde eritmek amaçlanmtr. Fakat, baz eylerden arndrlm ve ihtiyaçlara daha
uygun olmas gereken Hammurabi kanunlarnda bedevî Amurrular’n gelenek ve eilimlerine
ait derin izler bulunmas, böyle bir amaç takip edilmi olmas ihtimalini çürütmektedir. Sümer
kanunlarna oranla Hammurabi mecellesinin cezalara ait hükümlerinde görülen iddette
Amurru kanunlarnn kuvvetli tesirlerini seçmemek mümkün deildir.
Amurru gelenek ve görüleri yalnz kanunlarda deil, I. Babil Devleti’nin
kurulmasnda da çok etkili olmutur. Hammurabi'nin kendisine bazen mabut Sin'in, bazen de
Amurrular’n takdis ettii Dagarfn olu dediini, güne mabudu ama gibi (Karabalar)
yani Samîler üzerine yükselmi olmas ile gururlandn görüyoruz.154
Hammurabi kanunlar, siyah diyorit tandan yaplm bir stel üzerinde yazl olarak,
Sus ehri kazlarnda ele geçirilmitir. Bu stelin Sus ehri kazlarnda bulunmas, Elam kral
utruk-Nahhunte'nin MÖ. 12.yüzylda Babil'i igal ettii zaman, söz konusu ta abideyi,
ganimet olarak Sus'a götürmü olabilecei eklinde açklanmaktadr. Fakat son zamanlarda,
Hammurabi'nin hâkim olduu bütün büyük ehirlerde bu kanunlarn yazl olduu birer stel
diktirildii eklinde yeni bir yorum yaplmtr.
Hammurabi kanunlar, bir prologu (önsöz) izleyen 282 kanun maddesi ile bir epilog
bölümünden oluur ve bu bakmdan eski Sümer kanun yazclna uygun bir ekilde kaleme
alnmtr. Louvre Müzesi'ndeki çivi yazl tabletler koleksiyonu arasnda, Hammurabi
kanunlarnn prologu bir tablette yazl olarak bulunduundan, bu durum, kanunlarn uzun ve
zor çalmalarn ürünü olduunu göstermektedir.
Hammurabi, kanunlarnn önsözünde, kendisinin Tanr Anu ve Enlil tarafndan
insanlar
mutlulua
kavuturmak
için
seçildiini
u
ekilde
ifade
etmektedir:
“Hammurabi'yi, tanrlara köle olmakla ereflenen prensi, memlekette adaleti hâkim
klmak, huzursuzluu ve kötülükleri kaldrmak, acizleri zorbalardan korumak için
tanrlar seçtiler”.
153
154
. M. Günaltay, a.g.e., s. 517,518
. M. Günaltay, a.g.e., s.519
Akkadça olarak yazlan Hammurabi kanunlarnn prolog ve epilog bölümleri, Eski
Babil edebiyatnn en mükemmel nesir örneklerinden birini tekil eder. Hatta bazlarna göre,
“Eserin edebi kymeti yannda hukukî deeri gölgede kalmaktadr”.
Hammurabi, kanunlarnn önsözünde ünvanlarn sayarken, “Yaratl tayin eden
tayin eden Ulu Tanr Enlil, Ea'nn olu
ben Hammurabi'yi,
memlekette
adaleti
Marduk
tecelli
için,
tanr
korkusu
olan
ettirmem için, insanlarn üzerinde
güne gibi tecelli etmem için, insanlarn bedenini rahat ettirmem için, Anu ve Enlil
adm andlar.
Enlil'in çard Hammurabi'yim ben” demektedir. Bu ifade tahlil
edilirse, ilk defa bir “insan” ve onun refah, huzuru için çalan, onu koruyan bir “çoban
kral” kavram görülür. Ünvanlarnda bile bu düünce hakimdir: “Uruk halkna bol su temin
eden” O'dur. “Mari ve Tuttul halkn gözeten" O'dur. “Malku halkn skntdan koruyan” da O'dur. Böylece halk ile burjuvazi snf ilk defa bu kral zamannda karmza
çkmaktadr. Yani Hammurabi, eskiden mevcut olan kanunlar sistemletirirken, birey ve
toplum hukukunu ayrmak suretiyle yeni bir slahat gerçekletirmitir. Bu yüzden
Hammurabi, sadece bir kanun koyucu deil, ayn zamanda büyük bir reformcudur.
Dier taraftan Hammurabi, kanunlarnda ilk defa borçlar hukukunu ele almak artyla
halk, burjuvaziye kar korumutur. Kanunlarnda mimarn, hekimlerin ve içinin
gündeliklerini ve ücretlerini tespit etmesinin gerekçesi, yine halkn korunmas fikrinden
kaynaklanr. Borçlular, alacakllara kar korunur. Borcunu veremeyen köylünün maln ve
hürriyetini müsadere etmek hakk, zengin tüccarn elinden alnr. Köylüye faizsiz olarak
borcunu gelecek ylda ödeme hakkn tanr.
Bununla beraber Hammurabi kanunlar, Sümer kanunlar ile karlatrldnda, baz
maddelerin eski Sümer kanunlarndan alnd veya hiç olmazsa eski Sümer Kanunlarnn göz
önünde tutulduu görülür.
Hammurabi kanunlar ile ilgili bahsi bitirmeden evvel, bu kanunlarda yer alan ceza
hukuku hakknda da biraz bilgi vermenin yararl olacan düünüyoruz.
Hammurabi, Martu (Ammurru) bedevilerinin, medenî ehirlerde yerlemi geleneklere
uyabilmeleri için, yeni kanunlar çkarmak ihtiyacn duymutu. Bu amaçla, Mezopotamya'da
mevcut eski kanunlarn hepsi gözden geçirilmi ve neticede yeni bir sistem uygulanarak bir
codex (mecelle) meydana getirilmitir.
Martu bedevilerini eski alkanlklarndan vazgeçirmek ve ehir hayatna altrmak
amacyla, Hammurabi kanunlarnda cezalar son derece ar ve iddetlidir. Örnein mabetten
bir ey çalmann cezas ölümdür (madde 6). Hrsz yakalanrsa, çald mallar fazlas ile
ödetilir, vermezse ölecektir. Çalnm mala yataklk eden veya onu satn alan kimse de
öldürülecektir. Çocuk çalmann (madde 14), yalanc ahitlik yapmann (madde 3), iftira
etmenin (madde 1) cezas ölümdür. Bunlarn yannda, Hammurabi kanunlarnda suçlunun
bileini kesmek (madde 253), hayvanla sürüklemek (madde 256), suya atmak (madde 143)
gibi, ar öldürme ekilleri görülür. Bütün Sami kavim geleneklerinde görülen "talion" yani
"ksasa ksas" prensibi, Hammurabi kanunlarnn da esasn tekil eder. Madde 200'de :
"Eer bir adam, kendi snfndan bir adamn diini krarsa, onun da diini kracaklardr". Madde 196'da ise: "Eer bir adam, hür bir adamn gözünü kör ederse,
onun da gözü çkarlr" denilmektedir. "Baarsz bir hekim, hastasnn gözünü kör
ederse, hekimin elleri kesilecektir" (Madde 218)
Bu maddelerde de görülecei gibi, bütün kanun paragraflar "eer" kelimesi ile
balyordu. lk defa Sümer kanunlarnda görülen bu sistem, muayyen suçlar için düzenlenmi
kalplardan ibarettir.
Hammurabi kanunlarnn ilkel noktalarndan biri, bizim anladmz manâdaki hukuk
kavram ile belediye nizamnamelerinin birbirine kartrlm olmasdr. Eskiçalarda kanun
koyucular, toplumun bir tür çbanlar olan tefeciler, dolandrclar ve vicdansz kiilerle ancak
kanun yoluyla savamaya çalmlardr. Bunun için, Eski Dou kanunlarnda fiyat tarifeleri,
narhlar görülür. Serbest meslek dediimiz hekim, mimar vb. kiilerin ücretleri tespit edilir,
kiralar dondurulurdu (madde 196,273). Ayn gerekçe ile askerlikle ilgili hükümler de
Hammurabi kanunlarnda yer almtr. Çünkü, Hammurabi'nin devleti, gücünü ordudan
almakta idi.
Fakat, Hammurabi kanunlarnda en göze batan ey, fertlerin kanun karsnda eit
olmamalardr. Bu da toplumdaki insanlarn bir takm sosyal snflara ayrlmasnn doal bir
sonucu olarak kabul edilmelidir.155
Hammurabi’nin bizzat kendi tarafndan dikte ettirilmi olan birtakm mektuplar da
bulunmutur. Bu mektuplar, Babil hükümdarnn fikirlerini, projelerini, o devrin idarî, içtimaî
ve hukukî vaziyetini belirlemek kanun mecellesi kadar ehemmiyetlidir.
Örnein, Hammurabi'nin valilerinden birine yazm olduu bu mektuplar, temeli
Sümer'ler tarafndan kurulmu olan devlet tekilâtnn mahiyetini, halkn hükümete,
hükümetin halka kar vazife ve sorumluluklarn, hükümdar ve memurlarnn genel
hizmetlerin gerçeklemesi yolunda ne gibi eylerle megul olduklarn göstermek itibariyle
tarihî büyük bir kymete haizdir.156
155
156
E. Memi, Genel Tarih, s,153-155
. M. Günaltay, a.g.e. s.519
Örnein, Hammurabi eski yerel yöneticileri ehirlerin balarndan alarak, yerine
kendisine bal valiler atayp, Babil'in merkez ve taradaki yönetim birimlerinin salkl bir
biçimde ileyebilmesini salayacak bürokratik kadrolar oluturdu. Devletin banda kral
olarak kendisi yönetimi tek elden yürüttü.
Tarihte kanunlaryla ünlü olan Hammurabi'nin bu yasalar bölgesel devletten
imparatorlua geçi sürecinde, bölgelere göre deimeyen örnek bir hukuk ve yönetim
anlay kurmak için yaptrd tahmin edilmektedir. Hammurabi'nin bu yasalar derlemesini
MÖ. 1750'li yllarda oluturduu ileri sürülür. Bu derleme, giri, temel yasalar ve sonuç
olarak üç bölümden oluur. Giri bölümünde ülke yararna yapt ileri sralayarak övünen
Hammurabi, adaletli bir kral olduundan, büyük kanallar ve binalar yaptrd için halkn
kendisine olan güvencim artrdndan söz eder.
Kraln yargçlar da, ellerinde Hammurabi yasalaryla, ülkeye yaylmlardr. Ayrca
bu yasa derlemesinden ve Hammurabi'nin valilere sk sk yazd mektuplardan anlyoruz ki,
tüm ülkede mallarn pazarlardaki sat fiyatlar da belirleniyordu. Merkezi iktidarlarn tüm
ülkeyi denetlemesini salayan araçlar olarak, bürokrasi, hukuk ve sabit pazar fiyatlar
gelitirilmiti. 157
Fakat gerek bu mektuplarda ve gerek kanun mecellesinde görülen esaslarn Amurru
Samîleri’nin içlerinden domu prensipler olduklar, I. Babil Sülâlesi devrinde orijinal yeni
fikirler görülememesi, sanat hususunda da ilerleme deil, aksine bir gerileme gözlenmitir.
Bu devirde dini sahada bile hiçbir orjinalite, hiçbir yaratclk görülememektedir.158
Hammurabi'den sonra iç isyanlar ve dardan gelen Kassit saldrlar yüzünden Babil,
fazla uzun ömürlü olmamtr. I. Babil Devleti, Hitit Kral I. Murili tarafndan MÖ. 1550'de
ortadan kaldrlm, kentin zenginlikleri yamalanm, halk Dicle boylarna sürülmütür.159
Fakat Hititler'in de bu ülkede uzun süre kalamaylarndan doan boluktan yararlanan Kaslar,
Babil topraklarna hâkim oldular. 160 Eski Babil Devleti’nin yerini Kaslar aldysa da, bunlar da
MÖ. 1100’lerde Asurlular tarafndan yklmlardr. Daha sonraki yüzyllarda kurulan Yeni
Babil Devleti de, Yunan tarihçisi Herodotos'tan örenildiine göre, MÖ. 539 ylnda Persler
tarafndan ortadan kaldrlmtr.161
157
R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.35,36.
. M. Günaltay, a.g.e., s.519
159
E. Memi, Genel Tarih, s.140.
160
R. Yldrm, a.g.e., s.36.
161
E. Memi, Genel Tarih, s.140.
158
6. SN – LARSA DEVR
III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra (MÖ.1960) Mezopotamya'nn siyasi haritasnn tamamen deitiini görüyoruz. Akkadlarla balayan Büyük bir Cihan devleti ideali
yok olmu, onun yerine, zamannda Ur’a bal bulunan hemen her ehirde küçük bir krallk
kurulmutu. Belki de bu krallar, özellikle Elam kral tarafndan uygulanan "Parçala ve
hükmet" kuralna göre hareket etmilerdir. Savalardaki hizmetlerine karlk valilere bamszlk verilerek, aralarnda çkacak anlamazlklardan yararlanmak düünülmütür.
III. Ur Sülalesi’nin yklmasyla balayan bu dönemde, eski ve büyük ehirlerin
birçou önemini kaybetmitir. Öte taraftan, eski devirde küçük bir kasaba olan baz ehirler
ise önem kazanmlardr. Örnein, Er sülaleler devrinden bu yana var olduu bilinen ve III.
Ur krallarna merkez olan Ur ehrinin yaklp ykldn, halkn büyük bir ksmnn baka
yerlere kaçtn göz önüne getirebiliriz. Ancak, Ur ehri o dönemlerde nehir kenarnda ilek
bir liman olduundan, bu devirde de önemini koruyacakt. Buna karn Ur'un kuzey
batsndaki tarihi Uruk ehri ömrünü tamamlamt. Uruk daha sonra Singaid isminde bir
Martu eyhinin eline geçmitir. Ancak zamanla önemini kaybetmitir. Frat ve Dicle
nehirlerinin arasnda bulunan Girsu (bugünkü Telloh) ve Laga (Tel el Hiba) Umma,
uruppak, K ve Adab gibi eski devirde ünlü Sümer sülalelerinin yaadklar ehirler, bu yeni
devirde yldzlar parlayan sin ve Larsa ehirlerinin tebas olmulard.
III. Ur sülalesinin çökmesinden sonra Mezopotamya ehirlerindeki halkta da bir
deime meydana gelmiti. Memleketin en eski halk olan Sümerler, artk siyaset dünyasndan
kesin olarak çekilmelerine ramen, hâlâ önemli bir kitle tekil ediyorlard. Akkadlar da
Sümerlemekle beraber, kendi dillerini konuuyorlar ve yazyorlard. Elam savalarndan
sonra güneyde Elam igal kuvvetlerinin bulunduuna da üphe yoktur. Elam sülalesi dönemin
sonlarna doru Larsa ehrinde üslenecekti. Bütün bu etnik unsurlara imdi bir de Bat Sami
bir lehçe konuan Martu (Amurru) bedevileri eklenmiti. Örnein, bu döneme adlarn veren
sin ve Larsa sülalelerini kuranlar Amurru Samîleri’nden idiler.
III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonraki iki asrn tarihi bu iki ehrin etrafnda
meydana gelecekti. Öyle ki bu iki ehrin tarihini ayr ayr incelemeye imkân yoktur. Bu iki
ehir devleti sonuna kadar birbirleriyle mücadele edeceklerdi. Bu mücadelenin iki önemli
sebebi vard:162
1- Nippura hakim olmak
2- Basra körfezi ticaretini elde tutmak
162
F.Knal, a.g.e., s.103
Bunlardan Nippur'un önemi, bu ehrin Sümerlerin ba tanrs Enlil’in tapnma merkezi
olmasndan ileri geliyordu. Zira halk Ba tanrnn memleketi idare etmek için istedii bir ahs
seçtiine inanyordu. Krallar halkn bu inancn kendi iktidarlar için istedikleri gibi
sömürüyorlard. Bunun dnda Nippur’da krallarn taç giyme merasimi yapldndan dolay,
gerek bu törenler için, gerekse haç ziyaretleri için çeitli yerlerden halk bu ehre geliyordu.
Böylece Nippur’un dini bakmdan olduu kadar, iktisadi bakmdan da önemi büyüktü. te bu
nedenle sin ve Larsa krallar da III. Ur Sülalesi’nin meru varisinin kendileri olduu
iddiasyla, Nippur’a hâkim olmak istiyorlard. Özetle söylemek gerekirse, Nippur hadisesi iç
politikada bir prestij meselesi idi.
Basra körfezi ticaretine gelince, sin ehri için bu tamamen hayati bir öneme sahipti.
Bu devrin ekonomisine canllk kazandran Larsa iktisadi vesikalarnn tetkiki göstermitir ki,
III. Ur Sülalesi zamannda, (MÖ. 2060-1960) Elam (ran) memleketi ile cereyan eden ticari
rekabet, sonralar da ayn ekilde sin ve Larsa krallklar arasnda devam etmitir. Ne var ki
bu dönemde Elam’ Larsa krall temsil edecektir. sin krall ise Mari’li bir Martu olan
bierra tarafndan kurulmasna ramen, Yeni Sümer Devleti’nin yerini alacakt.
te III. Ur sülalesinin MÖ. ca. 1960 senesinde çökmesinden Babilli Hammurabi
tarafndan Mezopotamya'nn yeniden siyasi birlii kuruluncaya (MÖ. 1750) kadar geçen iki
asrlk tarihe, bundan yüzden "sin-Larsa devri" ad verilmitir. Ancak, Hammurabi’nin
mensup olduu I. Babil Sülalesi, Yeni Sümer Devleti’nin yklmasndan tam bir asr sonra
kurulacaktr. Babil ehrinin MÖ. 1950-1850 arasndaki tarihi henüz karanlktr. Ancak MÖ.
19. Yüzyl’n ilk yarsnda Babil, Asur, Mari ehirlerinde Amurit kökenli sülalelerin
kurulmasyla birlikte Mezopotamya medeniyetine Samî kavimler de damgalarn basacaklard.
sin-Larsa dönemi boyunca her iki ehirde de sülale deimeleri olduunu göreceiz.
Ancak, buna ramen bu iki ehir arasndaki çekime sürekli devam edecektir. Bu ard arda
meydana gelen savalar memleketin ekonomisini ve insan gücünü sürekli olarak
zayflatyordu. Bu durumdan, gözü daima Mezopotamya'nn bereketli topraklarnda olan
Elam devleti yararlanacakt.163
Bu devrin vesikalarna gelince, sin-Larsa devrinin vesikalar ile Yeni Sümer Devleti
vesikalar arasnda nitelik açsndan baz farklar vardr. Bunlar yeni devrin getirdii sosyal
reformlarn, yeni ekonomik artlarn doal sonucu idi: Yeni Sümer Devleti, dier eski Sümer
devletleri gibi, devletçilik esasna dayanan teokratik bir sosyalizm ile idare ediliyordu. Bu
sistemin gerei olarak, III. Ur sülalesi Dönemi’nin ekonomik vesikalar arasnda arazi veya
163
F.Knal, a.g.e., s.104
gayri menkul satna dair bir vesika bulunmamtr. Buna kar sin-Larsa döneminde tarla,
çayr, mera gibi tanmaz mallarn alnp satldn, kiraya verildiini, miras brakldn
gösteren yüzlerce vesika vardr.
sin-Larsa dönemi ekonomik vesikalar devlet ekonomisi yerine, özel mülkiyet
ekonomisinin baladn gösteriyordu. Bunun sonucu olarak Larsa'da birçok senet, kontrat,
makbuz gibi iktisadi hayat yanstan vesikalar bulunmutur. III. Ur Sülalesi zamannda
gümüle ödenen d ticaret veya ithalata ait tek bir vesika bulunmad halde, bu yeni devirde
gümüle ödenmi bir d ticaretin varl tespit edilmitir.
Öte yandan Larsa iktisadi vesikalar Larsa'da yaayan halkn sosyal durumu hakknda
da bizi aydnlatmaktadr. Özel mülkiyet ekonomisinin yaratt artlarn doal sonucunda,
büyük ehirlerde küçük bir zümrenin zenginletii, halkn büyük ksmnn darlk içinde
bulunduu görülüyor. Bu yüzden, sin krallar halkn borçlarnn affedildiine dair fermanlar
çkaryorlard. Halbuki III. Ur sülalesi zamannda bu tür vesikaya rastlanmaz, Her ne kadar bir
sin arivi henüz bulunmam ise de, vesikalar üzerindeki tarihlemelerden böyle bir devlet
arivinin varl anlalyor.
a) sin Krall
Bugünkü an-Bahriyat harabelerinde bulunan bu krallk, bi-Sin’in sin valisi olan
bierra tarafndan kurulmutu. bierra, bi-Sin'in 13. senesinden itibaren vesikalar kendi
adna tarihlemeye baladna göre, bamszln MÖ. 1971 senesinde ilan etmiti. Larsa
valisi Naplanum ise bi-Sin'in 8. idare ylnda isyan etmiti. Gerçi bu iki eski valinin Elam
savalar srasndaki davranlar belli deildir. Ancak, pasif kalmalar bile, dümana yardm
saylrd. Elam kral savatan sonra Ur'da yeterli miktarda bir igal kuvveti brakarak, kendisi
memleketine dönmü olmaldr. Çünkü, sin kral bierra, savatan be sene sonra Ur ehrini
Elamllar’dan geri almt.
Kral listesine göre bierra 32 sene idare ettikten sonra MÖ. 1939’da yerine olu uiluu (MÖ.1939-1929) geçmiti. Onun olu ddin-Dagan (MÖ.l929-1909) ve torunu meDagan (MÖ.1909-1890) da sin'in snrlarn kuzeye doru geniletmeye çalmlardr.
Örnein, ddin-Dagan’n Der ehrini ele geçirdiini bir sene ismiyle biliyoruz. me-Dagan’n
Nippur’a da hâkim olduunu, Nippurlular’ askerlik görevinden ve vergiden affeden
fermanndan anlamaktayz.
me-Dagan zamannda (MÖ. 1909-1890) sin Krall’nn çok zor günler geçirdii,
kraln bunlara kar baz sosyal tedbirler ald anlalyor. Ancak, bu yenilik giriimi her
halde bir sonuç vermemiti. Çünkü, olu ve halefi Lipit-tar (MÖ. 1890-1879) tarafndan III.
Ur sülalesinin kurucusu Ur-Nammu döneminden itibaren yürürlükte olan kanunlar kaldrlm
ve yeni kanunlar çkarlmt.164
Ur-Nammu’dan iki yüzyl sonra165 ve Hammurabi'den yaklak olarak 150 yl önce
sin Sülalesi’nin 5. kral Lipit-tar, sin'de baz yenilikler yaplmasn gerekli görmü ve yeni
kanunlar çkarmt. Yedi tablet üzerine yazlan bu kanunlar, Lipit-itar ve sülalesi Samî
kökenli olduklar halde, Sümerce olarak yazlmt. Çünkü, son Sümer devleti olan III. Ur
Sülalesi daha yeni çökmü olduu için, halkn büyük çounluu hâlâ Sümerli olmu
olmaldr.
Lipit-tar kanunlar, 1947 ylnda R. Steel tarafndan bulunmu ve neredilmitir.166
Lipit-tar bu kanunlarda büyük tanrlar olan Anu ve Enlil’in özellikle kendisini, memlekete
adaleti getirmesi, ikâyetçileri sürmesi, dümanlarn ve isyanclar silah gücüyle sindirmesi,
Sümer ve Akkadlar’a iyi bir yaam getirmesi için memleketin prensliine seçtiklerini
öünerek söylüyor.167 Önce, Lipit-tar'a ait bir kaside olduu zannedilen tabletin, bu
kanunlarn prolog ksm olduu anlalmtr. Bu prolog genel olarak, Ur-Nammu kanunlarnn prologunun hemen hemen aynsdr. Tek farkl yan, sadece kii ve yer adlardr.
Gerçekten, söz konusu kanunlarn prolog ksmnda u ifadeler yer almaktadr: "Tanrlar
babas büyük Anu ve memleketin kral Enlil, kaderleri tayin eden bey, Anu'nun KIZI
Nin-sinna'ya ....onun parlak aln ... ve ... için... onlar Sümer ve Akkad kralln ona
verdikleri zaman, onun ehri sin'de Anu tarafndan iyi idare yerletirildi. Anu ve Enlil,
Lipit-îtar', akll çoban, memlekette adaleti kurmak, ikâyetleri durdurmak, Sümer'e
ve Akkad'a huzur getirmek için çardlar. Onun ismi Nunammir tarafndan
söylenmitir. Sonra ben Lipit-tar, Nippur'un mütevaz Çoban, Ur'un Yiit çiftçisi,
Eridu'yu terketmeyen, U-ruk'un yakkl beyi, sin kral, Sümer ve Akkad'n kral,
nanna'nn houna gittim. Enlil'in emrini dinleyerek Sümer ve Akkad'a adaleti
yerletirdim.
Nippur'un, Ur'un, sin'in ve Sümer ve Akkad'n kzlarnn, oullarnn
hürriyetlerini saladm. Onlar, esirliin boyunlarna yükledii boyunduruktan kurtardm........ uyarak babay çocuklarnn sahibi yaptm.
Babann evine ve biraderin evine ...... tim. Ben Lipit-tar, Enlil'in olu, babann evine
ve biraderin evine .......getirdim."
164
F. Knal, a.g.e., s. 106
S. N. Kramer, Çeviren Muazzez lmiye Ç, Tarih Sümer’de Balar, TTK Yaynlar, s.87
166
E. Memi, Genel Tarih, s.150
167
S. N. Kramer, a.g.e., s.87
165
Lipit-tar kanunlarnn epilog ksm da, bütün Eski Dou krallarnn ölümlerinden
sonra eserlerini korumak için sndklar muayyen dua ve beddua formüllerini tayordu:
“UTU'nun yüksek emirlerine uygun olarak Sümer ve Akkad'n gerçek adalete bal
kalmalarn saladm. Gerçekten ben Lipit-tar, Enlil'in olu, dümanl ve
ayaklanmalar Enlil'in emriyle ortadan kaldrdm. Alamalar, szlamalar ve yalar
dindirdim. Hak ve adaletin yaamasn saladm. Sümerler'e ve Akkadlar'a mutluluk
Setirdim. Sümer'e ve Akkad'a mutluluu yerletirdikten sonra bu ta diktim. Bu taa
zarar vermeyenin, eserime hasar vermeyenin, yazlarn silmeyenin, üzerine kendi adn
yazmayann ömrü uzun olsun, Ekur'da yükselsin, Enlil'in parlak aln onu
küçümsemesin. Fakat, taa zarar verene, eserimi bozana, kaidesine girene, üzerine
kendi adn yazana lanet olsun. Bu lanet, onun yerine de bakasn koyacaktr."
Lipit-itar kanunlarnn maddelerine baktmzda ise, ilk üç maddesi, tabletin ba
taraf krk olduu için eksiktir. Mevcut 37 madde konularna göre öyle ayrlr:
4-5.
maddeler : Gemi kiralama
7- 11. maddeler : Gayrimenkul (tarla) mülkiyeti ve kiralamas
12-14. maddeler : Köle mülkiyeti
15-17. maddeler : Amme hukuku
18-19. maddeler : Vergi ihmâli suçu
20-33. maddeler : Aile hukuku ve adoption (evlatlk alma)
34-37. maddeler: Hayvan kiras
Lipit-tar kanunlarnn Sümerce yazlm olmasn dini sebeplere balayan bilginler
vardr. Ancak asl nedeni, sin-Larsa devrinde Sümerce'nin artk yaz dili olmaktan çkmas ve
sadece rahiplerin anlad ve kulland bir din dili (liturjik dil) olmasdr. Nitekim, ayn
dönemde Enunna (Tel Asmar) ehrinde çkarlan kanunlar da Akkadça yazlmtr. 168
Fakat sin Sülalesi’nin bu büyük ahsiyeti, idaresinin 11. senesinde rakibi Larsa kral
Gungunum'un saldrsna uramtr. Bunun sonucunda sadece tahtn deil, belki de hayatn
da kaybetmiti.169
b) Larsa Krall
Bu döneme adn veren ehirlerden ikincisi Larsa'nn, Sen Kreh harabeleri olduu
Loftus tarafndan kefedilmiti. Sonra Andre Parrot da Larsa'nn mehur güne mabedinin
(E.Babbar) yerini doru olarak bulmu ve Larsa'da ilk sistemli kazlar 1932/33 senelerinde
168
169
E. Memi, a.g.e., s.150-151
F. Knal, a.g.e., s.106.
Andre Parrot yapmtr. Yeni Babil krallarndan Nabonid'in tamir ettirdii Larsa Ziggurat ve
Larsa kral Nur-Adad’n saraynn temelleri bu kazlarda ortaya çkarlmtr. Bu arada 200
parça tablet de bulunmutur.
Bir kral listesinde (WB 62) Tufandan önceki be sülale arasnda Larsa'nn ad
geçiyordu. Nitekim Larsa kazlarnda Cemdet-Nasr devri tabakalarnda bulunan piktografik
tabletlerde Larsa ad "doan bir güne" resmi ile gösteriliyordu. Daha sonra Er sülaleler III
devrinde Laga kral Eannatum, Akbabalar stelinde güne tanrsnn mabedi E.Babbar'a bir
boa kurban ettiini bildirir (SAKI20). Lugalzagesi de kitabesinde "Babbar'n sevgili
ehrini (Larsa)'y su ile sevindirdiini", yani Larsa'ya kanal açtrdn söyler (SAKÎ 15).
Böylece Larsa'nn varl Sümer tarihinin balarndan itibaren biliniyor. Ancak, bu eski ehir
en parlak çan III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra yaamtr. Çünkü, Mezopotamya
tarihinde bir devre (M.Ö.1950-1750) onun ve rakibi sin ehrinin ad verilmitir.
III. Ur Sülalesi’nin son kral bi-Sin zamannda Larsa valisi olan Naplanum isyan eden
valilerin birincisi idi. Larsa kral listesinde onun halefleri olarak gösterilen Emisum, Samum
ve Zabaia haklarnda ise hiçbir bilgiye sahip deiliz.
Fakat Larsa krallarndan Zabaia'nn olu olan Gungunuma Larsa krallnn gerçek
kurucusu denilebilir. Çünkü, dört selefi hakknda hiç bir ey bilinmedii halde, onun idare
yllarna ait sene isimleri vardr. Hatta Larsa’nn dnda Sus, Ur ve Enunna’da da vesikalar
onun adyla tarihlenmitir. Fakat, bu vesikalardaki olaylar tarih srasna göre düzenlemek
gerekir. Bu sene isimleriyle Gungunum’un idaresinin ilk yllarnda Anan’a sefer ettiini
biliyoruz. Öte taraftan Ur kazlarnda bulunan bir kitabede: “Sümer ve Akkad’n kral meDagan'n kz, ba rahibe Enannatum'un Ur kral Gungunum’un can için bu adan yapld”
bildirilmektedir. sin kralnn kz, Larsa kralnn hayat için acaba niye kurban sunar? Öyle
anlalyor ki, Lipit-tar, babas me-Dagan’n Ba rahibe yapt kz kardeini görevinden
affederek kendi kzn ba rahibe tayin etmiti. Bunun üzerine eski ba rahibe düman ehrin
kral Gungunum'un yardmn istemekten çekinmemiti. Ur ehrini ele geçirmek için frsat
bekleyen Gungunum Ur üzerine yürümü, buna engel olmak isteyen Lipit-tar’ da malup
ederek sin'i ele geçirmiti. Lipit-tar’n akbeti hakknda bilgimiz yoktur. Fakat, sin
Krall’na Ur-Ninurta isminde birisini tayin etmesi sonunda bierra sülalesi sona ermi
oluyordu.170
170
F. Knal, a.g.e., s.106,107.
c) sin’de Ur Ninurta Sülalesi
Lipit-tar’a kral listesinde 11 sene verildiine göre, Gungunum sin’i MÖ. ca. 1879
senesinde ele geçirmi olmaldr. Sus’ta bulunan bir tablet Gungunum’un 16. yl tarihini
tadna göre, Larsa kralnn Elam seferi dört sene sonra (MÖ. 1875) yaplmtr. Olaylarn
bu sras dahi Gungunum'un ileri görülü bir komutan olduunu gösterir. Dorudan doruya
sin’e hücum etmemi, sin’in bütün manevi kuvvetini ve erefini temsil eden Ur ehrini ilk
hedef olarak almtr. Ur’u ele geçirmekle de III. Ur Sülalesi’nin meru varisinin Larsa
sülalesi olduunu ispat ettikten ve ordusunu yeteri kadar takviye ettikten sonra uzak ve zor
olan Elam seferine çkmt.
Dier taraftan Enunna (Tel Asmar) arivi vesikalar arasnda Enunna kral Azuzu’ya,
bir vesikada "Kunkunum’un adam" denilmektedir. Bu da Gungunum’un Diyala
bölgesinden geçerek Elama gittiine bir delil olabilir.
Böylece Gungunum’un 27 senelik idaresi döneminde (MÖ. 1902-1875) Larsa Devleti,
kuzeyde Babil’in kaps saylan Malgum’dan Basra Körfezi’ne ve douda Sus’a kadar
snrlarn geniletmiti.
Onun sin tahtna oturttuu Ur-Ninurta (MÖ. 1879-1851) ile yeni bir sülale i bana
gelmiti. Ur-Ninurta Larsa kralnn adam olduunu hafzalardan unutturmak için, batan baa
ahsna ait övgülerle dolu üç kaside yazdrmt. Bunlarda kendisine "Ur, Uruk ve
Eridu'nun hakimi" ünvann vermektedir. Ur ve hatta özellikle sin üzerinde fiilen
Gungunum’un hâkim olduunu bildiimiz için, bu sfatlarn bo bir övünmeden baka bir
deeri yoktur. Bununla birlikte Ur-Ninurta'ya çivi yazs hukuku tarihinde seçkin bir mevki
verilmitir. Çünkü, onun döneminden kalan birçok kopyalar bulunan bir tablette "Susan
kadn" davasndan dolay Nippur halk meclisinin ald bir "Yasa Karar"’ndan
bahsedilmektedir. Yine Ur-Ninurta’ya ait bir sene isminden de onun Nippurlu vatandalara,
vergiden muaf olduklarna dair bir ayrcalk gösterdiini öreniyoruz. Her iki vesikann da
Nippurla ilgili olan bu kaytlardan Ur-Ninurtan’n Nippur’a hâkim olmasyla yorumlanamaz
düüncesindeyiz. Çünkü Gungunum hayatta olduu sürece, sadece onun izni ile Nippur’la
ilgili bir karar alnabilirdi. Herhalde Gungunum Nippurlular’a eski sin krallarndan meDagan’n verdii ayrcalklarn kendisi tarafndan da esirgenmediini göstermek için, UrNinurta’ya böyle bir karar aldrm olmaldr. Burada Ur-Ninurta'nn Gungunum'un
ölümünden sonra Nippur’a hâkim olmas da düünülemez. Çünkü Ur-Ninurta, Nippur’u geri
almak için, Gungunum’un ölümünden sonra, yerine geçen olu Abisare'ye harp ilân etmitir.
Fakat, bu savata malup olmu, bir sene sonrada, belki de yenilgisi nedeniyle öldürülmütür.
Ancak Ur-Ninurta'nn olu Bur-Sin (MÖ. ca. 1851-1830) Larsa kral Abisare’den hem
babasnn intikamn, hem de Nippur’u almay baarmt. Ancak, Abisare'nin olu Sumu-El,
idaresinin 4. ylnda sin'e ait baz topraklar aldktan sonra, kuzeye doru yürüyerek Ki’i de
ele geçirmi, Larsa'nn surlarn yeniden yaptrmt. Fakat Ki'te bulunan bir tablette
"Kazallu’nun tahrip edildii ve Larsa ordusunun vurulduu sene" tarihinden Sumu-El'in
baarsnn geçici olduu anlalmtr.
Eski büyük K ehrinde bu dönemde güçlü bir krallk bulunmad ve Babil'den
sadece 25 km. uzakta olduu için, Larsa kralna kar savaan ve onu yenilgiye uratan bu
kuvvetli kraln I. Babil Sülalesi’nin kurucusu Sumu-Abum olduu zannedilmektedir.171
Sumu-la El'in sinli çadan kesin olarak bilmiyoruz. Ancak, bu ahs Bur-Sin
olabilir. Onun olu Lipit-Enlil’in (MÖ. 1830-1825) be senelik idaresinden hiç birey
bilmiyoruz. Fakat sin kral Lipit-Enlil’in olu rra-mitti zamannda Nippur’un tekrar sin
hâkimiyetine geçtiini bir sene isminden anlyoruz. Ancak, bu kraln 7. senesinde meydana
gelen garip bir olayla sin’de sülale yine deimiti. Akitu denilen Ylba bayramlarnda idari
makam sahipleri, yerlerini geçici olarak bakasna brakrlard. rra-imitti de kendi yerine
bahçvan Enlil-Bani'yi tahta oturtmutu. rra-imitti’nin ölende çok scak bir yemei yerken
ölmesi üzerine, Enlil-Bani tahtn meru varisi saylm ve kral olmutu. Fakat sin Kral
Listesi’nde rra-imitti ile Enlil-Bani ( MÖ. ca l818–1794) arasnda 6 ay idare süresi verilen
Tappia isimli bir ahs ad geçtiinden, rra-imitti’nin ölümünün bir takm karklklara yol
açt, fakat Enlil-Bani’nin iktidarda kalmay baard anlalmaktadr. Enlil-Bani tanrlarn
bu lütfuna teekkür olarak sin vatandalarna vergiden muafiyet ayrcal vermiti.
Enlil-Bani dönemine ait vesikalar, bu kraln bir takm sosyal reformlar yaptn
gösterir. Bunlardan birisinde "Enlil-Bani’nin sin’de ve Nippur’da adaleti yeniden
salad" bir dierinde "Arpa mahsulünden sarayn almakta olduu 1/5 hissesinin
1/10’a indirdii ve Mukenular’n (Sosyal bir snf) ayda 4 gün angaryada
çaltrlaca" bildirilmektedir. Alnan bu tedbirler bize sin’de halkn huzursuz olduunu
gösterir. Hemen hemen bütün krallar kendi adaletinden söz etmek lüzumunu duymaktadr. Bu
yeni reformlarn ne derece uygulandn, ne netice verdiini kontrol edebilecek vesikalar
yoktur. Sadece Sümer Kral Listesi Enlil-Bani'den sonraki sin krallar için üçer dörder senelik
idare süresi gösteriyor. Bu, memlekette siyasi istikrarn olmadn gösteriyor. Fakat bütün bu
elverisiz duruma ramen, sin-Larsa ehirleri arasndaki rekabet ve mücadele devam etmekte
171
F. Knal, a.g.e., s.109.
idi. Bu sürekli seferberlik hali devletin mali gücünü tüketiyor, her hangi bir gelir kayna
salamak yoluna gidilemiyordu.
Bu srada Larsa'nn durumu da sin’inkinden farkl deildi, hatta daha da kötüydü.
Larsa'da kral Nur-Adad'n idaresinden itibaren felâketlerin balad görülür. Utu’ya yönelen
feryatlar ehirden uzaklatran, Larsa tahtnn temelini salamlatran ve Larsa'nn dalm
halkn yeniden iskân eden gibi ünvanlardan Nur-Adad zamannda Larsa'nn bir felakete
urad anlalyorsa da, felaketin mahiyeti bilinemiyor. Yalnz bu kral zamannda Frat ve
Dicle nehirlerinin yataklarnn deitirilmesi, halkn yeniden iskân edilmesinden bahsedilmesi, bu kral zamannda Larsa'nn büyük oranda bir su basknna urad ve bu tama
neticesinde halkn büyük zararlara urad tahmin edilmektedir.
Larsa kral Nur-Adad'n olu Sin-ddinam'a vesikalarda "Adaletin çoban" denilir.
Gerçekten bu kral, sülalesinin en kuvvetli ahsiyeti gibi görünür. Bir defa 7 sene gibi çok ksa
bir zaman idarede kald halde, onun dönemine ait pek çok vesika vardr. Bunlar sayesinde
onun idaresinde Larsa Krall’nn bir kalknma hamlesi yaptn anlyoruz. Bu hamle devlet
hudutlarn yeniden geniletmede kendini gösterir.172 Sin-iddinam, 4. senesinde I. Babil
Sülalesi’nden Sumu-la El'in tarafszln salayarak Diyala bölgesine ve Elam’a yapt
seferde, sadece Nippur’u sinliler’den almakla kalmam, Enunna kral Waraa’ya da
hâkimiyetini tantm ve onu vergiye balamtr.
Larsa kral Sin-iddinam dönemine ait Larsa’l memurlara arpa datlmasn gösteren
listeler vardr. Bu listelerdeki bütün ehirler Larsa'ya balysalar, o zaman Larsa Krall
Diyala bölgesinden sin’in topraklarna kadar uzandn kabul etmek gerekecektir. Siniddinam da, selefleri gibi, imar ve inaat ileri ile uramtr. Larsa'daki mehur Ebabbar
mabedini yaptrmtr. Babas Nur-Adad zamannda deitirilen nehir yataklar yine eski
haline getirilmitir. Bu suretle Larsa ehrinin nehir nakliyatndan tekrar faydalanmas
salanmt. Sin-iddinam, ölüm eklini bildiimiz nadir krallardan biridir. ama mabedinin
onarm srasnda üzerine düen bir tan altnda kalarak ezilmitir.
Sin-iddinam'n halefleri olan Sin-eribam (5 sene) ile Siniqiam’n (5 sene) ksa süren
idareleri zamannda sin’de de Zambia hüküm sürüyordu. Her iki ehir devletinin de artk
sonu gelmiti. Buna ramen idareciler bu durumu görmekten uzaktlar ve hâlâ neticesiz
savalarla birbirlerini ypratmakta direniyorlard. Larsa Sülalesi’nin sondan bir evvelki kral
Siniqiam, sin kral Zambia ile urat srada, kuzeydeki komu Kazallu ile Elam kral
Kudur Mabuk Larsa'daki olaylar dikkatle izliyorlard. Son Larsa krallarna beer senelik idare
172
F. Knal, a.g.e., s.109.
süresi gösterilmesi, devlette istikrar olmadn göstermektedir. Nihayet son Larsa kral SilliAdad da tahta çkar çkmaz sin savalarna devam etmiti. Fakat bu srada Kazallu ehri,
Larsa ordularnn sin savalarnda megul bulunmasndan yararlanarak Larsa üzerine
yürümü ve ehri zorlanmadan igal etmiti. Fakat daha Gungunum'un Elam' istilasndan beri
Larsa'dan alnacak intikam olan Elam kral Kudur-Mabuk, senelerden beri bekledii frsat
Kazallu ehrine kaptrmazd. Bunun için Kudur-Mabuk ordularn süratle Larsa üzerine sevk
etmi ve Larsallar’ sözde dümanlarndan kurtarmt. Fakat Kudur-Mabuk Larsa'y zapt
ettikten sonra kendisi memleketine dönmü, Larsa Krall’na da olu Warad-Sin'i tayin
etmiti. Böylece Larsa'da Elaml yeni bir sülale i bana gelmi oluyordu.173
d) Kudur – Mabuk Sülalesi
Güney Mezopotamya'da sin-Larsa krallklarnn hâkim olduu yllarda dou komu
memleket ran’daki durum hakknda Sus’ta bulunan Akkadça yazlm idari ve hukuki
vesikalar bilgi vermektedir. Bu vesikalara göre, MÖ. 19. Yüzyl’da burada da bir takm küçük
ehir krallklar vard. Bu ehirlerin banda Fratriarkal (Biraderahi) aileye dayanan sülaleler
bulunuyordu. Bunlarn en önemlileri Elam ve Sus ile kuzey ran'daki Ansan ve Sima
krallklar idi. Kendisine Ansan ve Sus kral diyen Eparti, Sima sülalesine de son vererek,
memlekette siyasi birlii kurmaya gayret etmiti.
Larsa'daki Gungunum sülalesine son veren Kudur-Mabuk’un bu Elam sülaleleri ile
akrabal yoktur. Gerçi gerek kendisi, gerekse babas imtiilhak Elamca isimler tayorlard.
Ancak, Kudur-mabuk iki oluna da Warad-Sin, Rim-Sin gibi tipik Akkadça isimler
koymutu. Kendisi de "Lamutbal attas ve KUR Martu attas" ünvanlarn tayordu. Bu
ünvanlar nedeniyle Kudur-Mabuk sülalesinin de Amurit kökenli olduu kabul edilmitir.
Buna göre Larsa'daki yeni Elam hâkimiyeti ile yeni bir kavmin istilas söz konusu
deildi, sadece sülale deimiti. Kudur-Mabuk’un Larsa Krall’na oturttuu büyük olu
Warad-Sin'den kalan bir çok inaat kitabesi vardr. Bunlar Elam hâkimiyetinin Ur'a ve sin’e
de amil olduunu göstermektedir. sin Kral listesi’nde Zambia'dan sonraki 13-15. krallarn
Kudur-Mabuk tarafndan sin tahtna oturtulan gölge krallar olduklar kabul edilmektedir.
Çünkü Kudur-Mabuk, sin’in kuzey dousunda bulunan Nippur’a da hâkim görünmektedir.
Bununla birlikte bu gölge krallarndan Sin-Magir, özellikle d politikada son bir gayret
gösterir. Onun Frat'n batsndaki Aktab'ta bir anbar yaptrmas ve "Babil ehrinin rehberi"
denilen metinde Sin-Magir isimli bir yerden bahsedilmesi birletirilerek, bu sin kralnn
173
F. Knal, a.g.e., s.110,111.
Babil'i zapt ettii ileri sürülmü ise de, bu görü bilim adamlar tarafndan pek
benimsenmemitir.
Warad-Sin 12. idare ylnda, daha babas yaarken ölmü ve Larsa Krall’na KudurMabuk’un küçük olu Rim-sin geçmiti. (MÖ. 1779)174 Onun tahta çkmasndan 7 sene sonra
da son sin kral Damiq-iluu sin tahtna oturmutu. Bu sin kralndan kalan vesikalarda
Damiq-iluu da Babil'e hâkim gibi görünmektedir. Bundan baka Babil rehberindeki ama
mabedinin Damiq-iliu tarafndan yaptrld bildirilir. Ne var ki, onun Babil’e hâkim olmas
bile sin'in kaderini deitirememitir. MÖ. 19. yüzyl’da Mezopotamya'da yaayan büyük
devlet adamlarndan olduunu faaliyetleriyle kantlayan Larsa kral Rim-Sin, önce Uruk
ehrini zapt etmi, sonra da zor anlar yaayan sin sülalesine son darbeyi vurarak sin'i Larsa
krallna ilhak etmiti. Rim-Sin'e ait tarih listelerine göre, Larsa kral 20. senesinde Der
ehrini, 21. ylnda da aralarnda Babipin’in de bulunduu Uruk ve müttefiklerini yenmi,
30.senesinde ise sin'i zapt ve ilhak etmitir. Rim-Sin bu son zaferi ile öylesine mutlu olmutu
ki, sin zaferinden sonra bütün vesikalara "Mussa formülü" ile sin'in zaptndan u kadar
sene sonra diye tarih atlmtr. Bu suretle Rim-Sin'in 30. senesinden sonra Güney Mezopotamya, tek bir kralln, Larsa ehrinin eline geçmi oluyordu. Bu, Frat kervan yoluna ve
Basra Körfezi ticaretine, artk Larsa'nn hâkim olmas demekti. Fakat garip bir tesadüfle RimSin daha sin zaferinin sarholuundan kurtulamad srada, Enunna kral Naram-Sin Yukar
Dicle bölgesini zapt etmi, Babil ehrinin bana da Büyük Hammurabi geçmiti. Orta
Frat'taki Mari ve Terqa ehirleri de birbirleri ile çekiiyorlard. Böylece sin-Larsa devri
sonunda ehir devletleri arasndaki mücadele, yerini bölgesel savalara brakacakt.
Kudur-Mabuk sülalesinin asl faaliyeti kültür alannda olmutur. Mesela III. Ur
sülalesi krallarnn bile yapamad Sümer resmi panteonunun listesi bu devirde düzenlenmi,
Larsa kral listesi, Tufan efsanesi, Yaradl destan gibi klasik Sümer eserleri bu devirde
kopya edilmi olduu gibi, yeni ve orijinal kompozisyonlar da yazlmtr. Fal kitaplar,
kurban cierleri üzerindeki iaretlerin tefsirlerini ihtiva eden "Omina metinleri" Larsal
kâtiplerin nasl sürekli çaltklarn gösterir. Fakat Larsa arivinin önemi, Larsa'da bulunan
binlerce senet, kontrat, makbuz vs. gibi ekonomik vesikalar kapsamasndan ileri gelir. Bütün
bu faaliyetler (Lipit-tar kanunu hariç) Akkad dili ile yaplmtr.
Bütün bu vesikalardaki ahs isimleri Bat Samî dilini gösterir. Bu durum bize bugün
halen Irak'ta torunlar yaamakta olan Bat Sami kavimlerinin Mezopotamya'da artk tamamen
yerletiklerini gösterir. Tek kelime ile, çöl bedevileri kültürlü Sümerleri siyasi hayattan
174
F. Knal, a.g.e., s.111.
silmilerdi. Fakat nasl galip Romallar, malup Hellas’n medeniyetini kabul etmilerse,
Mezopotamya'da galip Samîler de yenik Sümerler’in medeniyetini tamamen benimsemilerdi.
Hatta Martu bedevilerinden bin yl sonra yaayan Asurlular bile, unutulmu, köle durumuna
dümü Sümerlerin kültür mirasna bal kalacaklard.
sin-Larsa devrinde Sümer dini öylesine benimsenmiti ki, Amurru'lar kendi çöl
tanrlarn terk etmi ve unutmulard. Bu devirde düzenlenen tanrlar listesinde tek bir
Amurru tanrs yoktur. O dönemlerde her ey din için olduundan, Amurrular Sümerler’in
dini ile birlikte kültürünü de aynen kabul etmilerdi. Fakat Kudur-Mabuk sülalesi zamannda
maddi ve manevi kültür alanlarnda görülen bu yükselie ramen, Larsa Devleti neden çökmütü? Çünkü Rim-Sin zamannda I. Babil Sülalesi’nin bana Hammurabi gelmiti.
Hammurabi, memleketinin kalknmasnn, Mezopotamya'nn kan damar Frat kervan yoluna
bal olduunu görmü ve ihtiyar Rim-Sin'in elinden bu yolu almt.175
e) Enunna Krall
sin-Larsa Devri’nde önemli ehir krallklarndan bir dieri de Enunna krall idi. Bu
ehir Dicle'ye katlan Diyala nehri kenarndaki Tel Asmar’n yerinde kurulmutu. Çivi yazl
vesikalarda "Warum memleketi" denilen Diyala bölgesinde Enunna (Tel Asmar) dan baka
Hafaca (Tutub), çal (Nerib-tum) ve adupum (Tel Harmel) ehirleri de vard. Bu bölge
harabeleri bir Amerikan ekibi tarafndan aratrlm ve kazlar yaplmtr. Bu ehirlerden
Enunna ile çal’da ariv bulunmu ve bu bölgenin de Er Sülaleler Devri’nden (MÖ.28502350) beri Sümerler ve Samîler tarafndan iskân edildii anlalmtr. Fakat bu vesikalar
arasnda Enunna kral soyunun taht srasn gösteren bir kral listesi bulunmad ve Sümer
kral listeleri de bu bölgeyi içine almad için, Enunna sülalesi krallarnn sras modern
aratrclarca düzenlenmitir.
Oysa, gerek daha eski vesikalarda gerekse sin-Larsa krallarnn kitabelerinde Enunna
Krall’ndan sürekli bahsedilmitir. Meselâ Akkad krallar Elam' ve Asur bölgesini içine
alan imparatorluklarn kurduklar zaman, elbette Diyala bölgesini de ilhak etmilerdi.
Nitekim Akkad kral Sargon'un oullarndan Rimu burada kendi adn verdii bir ehir
kurmutu. Ayn suretle III. Ur Sülalesi krallar da Mezopotamya'nn siyasi birliini yeniden
saladklar zaman, ulgi 30. senesinde Enunna’y ele geçirip, buraya bir vali tayin etmiti.
Ur krallarndan Gimil-Sin (Suen) ve bi-Sin zamanlarnda Enunna sakkusu turia, yaptrd
mabede kralnn adn vermiti. Ancak onun olu lu-ilu, babasnn yerine geçtikten sonra,
175
F. Knal, a.g.e., s.112,113.
uzun seneler kâtipliini yapt bi-Sin'in 3. senesinde isyan edip, bamszln ilân
etmi,"Kudretli kral, dört iklim kral" ünvann almt. Enunna vesikalar üzerindeki bir
tarih formülünde ad geçen Nurahum'un lu-iluya halef olduu zannediliyor. Bir sene
isminde "Kral Tipak'n Subartu'nun ban yard sene" denilerek Enunna-Asur
mücadelesinin baladna iaret edilmektedir.
Gerçekten Enunna tarihinde bu iki ehir arasnda sürekli savalar olmutur. Enunna
krallar arasnda ilk yazl vesika brakan Bilalama’dr. Onun babas Kiri-kiri’yi, oluna
hediye ettii Lapislazuli mühürle tanyoruz. Bilalama’ya ait vesikalardaki "Martunun uru
(Asuru) istila ettii sene" ve "Martunun ur kral ile beraber Bilalama’ya taarruz ettii
sene" gibi sene isimleri, Martu bedevilerinin Diyala bölgesine bu kral zamannda szmaya
baladklarn anlatmaktadr. Bu sene isimlerinden bir bakasnda da "Martunun
Bilalama'ya ur üzerindeki hakimiyeti verdii sene" denilmektedir. Bu devirde Asur'da
hâkim Asur kralnn veya eyhinin ad hiç açklanmyor. Fakat Bilalama’nn Martular’la dost
geçindii anlalyor. Bunun sebebi, gittikçe kuvvetlenmeye balayan Asur'a kar
Bilalama’nn Martu bedevilerinin kuvvetinden faydalanmak olsa gerektir.
Baka bir tarih formülünde (sene adnda) de: "Enunna sakkusu Bilalama,
Martu’nun bana vurdu" deniliyor. Enunna vesikalarnda ksaca Martu denilen bu
düman tanyamyoruz, çünkü bu devirde birçok ehir Martular tarafndan istila edilmiti.176
Fakat bu son tarih formülü bize Martular’n henüz Warum bölgesine yerleemediklerini
gösterir.
Bilalama’nn yönetimi hakknda da bu tarih formüllerinden bilgi edinilmektedir.
Enunna ehrinin ba tanrs Tipaka bir mabed ile kendisine de bir saray yaptrmtr.
Enunna kazlar bu sarayn yakldn göstermitir. ehrin onun ölümünden sonra yakld
tahmin edilmitir. Çünkü, kül tabakalar arasnda olu arramau'ya ait vesikalar bulunduu
gibi, torunu Usurawasu'ya da "Anu-Muttabilin temsilcisi" denilmektedir. Bilalama’nn sin
krallarndan u-luu ve ddin-Dagan zamanlarnda yaad tahmin edilmektedir.
Bilalama’nn d politikas öyle özetlenebilir: Batdan gelebilecek saldrlara kar
Martular öne sürmek, doudaki Elam prensleri ile dost geçinmek. Nitekim Sus'ta
bulunan bir vesika ile onun, kz Mekube’yi Sus kral Dan-Yuk-Hurati’ye verdii
anlalmtr. Enunna ile Sus arasnda Puikuh dalar olduu için, ran’dan gelen veya oraya
giden ticaret kervanlar Diyala Nehri yolunu takibe mecburdular. 3. Binyl’dan beri güney
Mezopotamya ile ran ve Afganistan arasndaki ticari münasebetlerde bu kara yolunun kul176
F. Knal, a.g.e., s.114.
lanld Ur kral mezarlarnda bulunan eserlerden anlalmtr. Böylece Bilalama bu ticaret
yolunu elinde tutan Sus kral ile akrabalk kurmak suretiyle memleketinin ekonomik
gelimesini salam oluyordu. Daha sonraki Enunna krallarnn Naram-Sin hariç bu
politikaya daima sadk kalacaklar ve arkalarn her zaman Elam kralna dayayacaklard.
Bilalama’nn olu arramau zamannda Enunna’y yakan düman, sin ve Larsa
krallar olamazd. Çünkü Larsa sülalesi Gungunuma kadar hareketli bir politika gütmemitir.
Gerçi, sin kral ddin-Dagan’n Der ehrini zapt ettiini biliyoruz. Halbuki Bilalama’nn
torununa "Der sakkusu Amutbalin temsilcisi" denilmektedir. Bu yüzden Enunna’y yakan
dümann Eski Asur kral luuma olduu tahmin edilmektedir.
Fakat
ileride
göreceimiz
üzere,
Larsa
tahtna
Gungunum’un
geçmesiyle
Mezopotamya ehir devletleri arasndaki durum yine deimiti. Gungunum’un Ur'u, sin'i ve
Nippur'u ilhak ettiini görmütük. Nitekim Usuravasu'nun olu Azuzuya "Kunkunum'un
adam" deniliyordu.
Enunna kazlar Bilalaman'n yaklm saraynn yeniden yapldn göstermitir. Bu
yeni sarayn harabeleri içinde Urninmar, Urningizida gibi Sümerce isimler yazl tulalar
bulunmutur. Bu krallarn kendi adlarna inaat kitabeleri yazdrmalar, Enunna’nn yeniden
bamszlna kavutuunu gösterir. Daha sonra I. biq-Adad ve oullar ariya ve Belakum
hakknda K vesikalarndan bilgi ediniyoruz. Enunna bu krallar zamannda K'e kadar
hâkim gibi görünüyor.177 Fakat, Belakum'un halefi Waraddu zamannda Enunna krall bu
defa da sin kiral Sin-ddina’mn taarruzuna uram ve böylece küçük bir krallk olmaktan
kurtulamamt.
Ancak I.balpiel'den itibarendir ki, Enunna ehri gelimeye balamtr. balpiel ilk
defa olarak kendisine "Lugal" (kral) diyordu. Onun olu II. biq-Adad ise, Larsa
Krall’ndan Rapikum (Ramadiyah) ehrini alm görünmektedir.
Fakat Enunna ehri en parlak çan onun olu Naram-Sin zamannda yaamtr. Bu
krala ait sene isimlerinden birinde "Kraln yemin tabletini krd sene" ad verilmesinden,
onun Larsa'ya verilen vergi yemini bozduunu anlamaktayz. Çünkü Khorsabad kral
listesinde de Enunnah Naram-Sin'in Asur ehrini zapt ettii, burada 4 sene oturduu, sonra
yerine olu II. Eriumu brakarak memleketine döndüü bildirilmektedir. Bu suretle NaramSin'in ilk defa atalarnn politikasn terk ettiini ve batya dönük bir d politika izlediini
anlyoruz. Demek ki, bu kral zamannda ekonomik artlar yön deitirmiti. Gerçekten 2.
Binyl balarnda (19. yüzylda) Mezopotamya ehir devletleri Akdeniz memleketleri ile daha
177
F. Knal, a.g.e., s.114,115.
sk ticari münasebetlere girmiti. Bunun sonucu olarak Frat kervan yolunun yannda Asurlu
tüccarlarn takip ettikleri Dicle-Habur-Kargam-Malatya-Darende ve Kani kervan yolu da
ilemeye balamt. Bu yol üzerinde bulunan Ninive, Çagarbazar gibi yeni ehirler bu devirde
inkiaf edecekti.
Naram-Sin Asurlu tüccarlarn zenginletirdii Asur ehrini zapt etmekle kalmamtr.
Onun Frat'n batsndaki DUR. Balatu ve Anakkum kalelerini de aldn sene isimlerinden
öreniyoruz.
Fakat Naram-Sin'in son zamanlarnda orta Frat üzerindeki Mari ve Terqa ehirleri bir
ölüm kalm mücadelesi yapmakta idiler. Terqa’nn zaferiyle sonuçlanan savalardan sonra,
Mezopotamya tarihine yön veren ahslardan biri, I. ami-Adad, Babil'e gelmitir. Önce,
Ekallatum’u, üç sene sonra da Asur'u istila ederek, buradan Naram-Sin'in olu Eriimu
çkarmt. Enunna prensi bu savalar srasnda ölmü olmal ki, Enunna tahtna NaramSin'in biraderi Dadua geçmiti. Bu Enunna kral ami-Adad'a ve oullarna kar
kahramanca savamtr. Fakat onun bütün gayretleri Enunna’nn ami-Adad tarafndan
ilhakna mani olamamt.
ami-Adad'n Enunna'y kaçnc idare ylnda aldn bilmiyoruz. Ancak,
Dadua'nn olu II. balpiel 5.senesine "ami-Adad'n öldüü sene" adn vererek, Enunna
için mutlu olay bir tarih olarak kullanmt. ami-Adad'n ölümünden sonra gerçekten
Enunna kurtulmu, II. balpiel 9. idare ylnda ami-Adad'n oullarn yenmiti. Zira bu
zaferini de "Subartu ve Hana krallarnn yenildii sene" olarak tarihlemiti.
II. balpiel’den sonra yaadklar tahmin edilen Danum-Tahazi’yi Mari mektuplar ile
tanyoruz. Kargame kral Aplahanda efendisi Mari kralna Enunnal adamn Qatnaya kadar
ilerlediini yazyordu. Bu Enunna kral kim olursa olsun, Enunna'nn kaderi artk sona
ermiti. Çünkü, bütün Mezopotamya’ya önce Asur Kral I. Sami-Adad sonra da I. Babil
Sülalesi’nin mehur kral Hammurabi hakim olacakt.178
178
F. Knal, a.g.e., s.116.
V. BÖLÜM
ARAM GÖÇLER
1. ARAMLER’N ORTAYA ÇIKII
Aramiler’in erken siyasi tarihleri hakkndaki bilgilerimiz çok az olduundan, onlarn
kökenleri hakknda net bir eyler söylemek oldukça zordur; ancak hemen belirtelim ki, Aram
ismi MÖ. 3. Binyln sonlar ile 2. Binyln balarna ait çiviyazl metinlerde geçmektedir.
Fakat, dört yüz yllk bir zaman içerisinde onlardan ilk defa çada kitabelerde bir kavim
olarak söz edildii zaman, Aramca güneybat Asya’nn müterek dili haline gelmiti. Buna
ramen biz Arami dilinin konuulduu bölgenin tayininde ciddi zorluklarla kar karya
kalrz, zira konuulduu yerlerde Arami dili –ve muhtemelen bu dilin ilk sahipleri- müterek
bir Sami orjininden epeyce uzaklamlard.179 Biz, Aramiler’le ilk olarak Asur kral I. Tiglatpileser (MÖ. 1115-1077) zamannda Suriye Çölü’nde karlayoruz; o zamanlar onlar
Asurlular tarafndan “Arami bedevileri” olarak adlandrlmlard. Bir veya iki kelimeden
daha fazlasn ihtiva eden en eski kitabeler, Damascuslu (aml) Barhadad ve Hazael’e
aittirler; birincisi aa yukar MÖ. 850’lere, ikincisi de MÖ. 840 ve 800 arasndaki bir
zamana tarihlenir. Her iki kitabe standart bir ekilde Eski Aramca ile yazlmlardr,
Hamat’dan çkarlan Zakir kitabeleri (MÖ. 750’den biraz önceye aittir) ve Halep yaknlarnda
ele geçirilen Sefire antlamalar (MÖ. Ca. 750) da yine Aramca ile kaleme alnmlardr.
Dier taraftan, Zincirli (Sam’al) kral Panamu’nun MÖ. 8. yüzyla tarihlenen iki uzun
kitabesi, Kenanca ile benzerlikler arz eden ve “Yahudik” tabir edilen Aramca’nn bir lehçesi
ile kaleme alnmlardr. Panamu’nun olu, kendi kitabelerini standart Aramca ile yazd. Bu
179
W. F. Albright, “Syria, The Philistines, and Phoenicia”, CAH II/2, chp. XXXIII, Cambridge 1975, s.529
durum nda açkça görülüyor ki, standart Aramca, esas itibariyle yerli kitabelerde ve Eski
Ahit litaratüründe basitçe “Aram” denilen Damascus Krall’nn dili idi.
Aramca ve MÖ. 2. Binyln daha eski Kuzeybat Sami dili arasndaki balantnn
analizi açkça göstermektedir ki, Aramca’nn Gney Kenanca (Fenikece) veya Kuzey Kenanca
(Ugaritçe) ya da Amorit (Amurru) dili ile köken birlii yoktur; buna ramen Kuzey Kenanca
ve Amoritçe ile olan mütereklii Güney Kenanca (Fenikece) ile olan otaklndan çok daha
fazladr. Harf deiiklii bakmndan da Aramca, öteki üç dilden farkldr; ni harfinin ikili ve
çoul kullanmnda o, Amorit dili ile benzerlik arzeder. Fiil yaps bakmndan ise Amoritçe
ile olan yaknl dier iki dile nazaran çok daha fazladr. Eski Aramca, gerek vokabüler
gerekse morfoloji bakmndan Fenike dilinden kuvvetli bir ekilde etkilenmiti; ancak cümle
yapsndan ve alm olduu yüzlerce kelimeden de kolaylkla görülecei üzere, MÖ. 7.
yüzyldan itibaren Asur-Babil etkisi üstün gelmi görünüyor. Aramca ve branice arasnda ses
bakmndan görülen yüzeysel farkllk, büyük ölçüde MÖ. 13. yüzyldan itibaren, bilinen
bütün Kuzeybat Sami dillerde müterek olan aksan deiikliinden kaynaklanmtr.180
Ksaca söylemek gerekirse, linguistik durumun tetkiki, Aramca’nn Dou Suriye’de bir yerde
ve Muhtemelen Geç Bronz Ça’nda orada konuulan Sutu lehçelerinden inkiaf ettii
hususundaki ilk kanâatimizi dorulamaktadr.
brani ve srail tradisyonuna dönersek, biz her halde mevcut olan karmak bir kabile
akrabal hakknda biraz fikir sahibi oluruz. Arami soyu öylesine karm olmaldr ki,
tradisyon ümitsizce deimek durumunda kalmtr. Genesis X 22-23’de Aram, Elam, Aur ve
Arpakad ile birlikte belli bal Sami kavimlerden biridir; Aram’n belli bal oullar ise Uz,
Hul, Geter ve Ma olarak listeye dahil edilmilerdir.
Genesis X’da verilen listenin esas MÖ. 10. yüzyla kadar geriye gittiinden bu isimler
oldukça ders verici olmaldrlar; aksi takdirde yalnzca Uz ve Ma bilinen isimler olurdu.
Daha sonra gelen bir pasajda, Genesis XXII 20-24’de, Aram, brahim’in kardei Nahora’nn
sekiz olundan biri olan Kemuel’in torunu olarak görülür. Nahor, muhtemelen Harran’n
dousunda bu isimle anlan kentin kurucusu olarak bilinir; Nahor(Nahur), Mari ve baka
yerlerden çkan Bronz Ça vesikalarnda sk sk geçer ve Genesis XXIV. 10’da buradan
kesinlikle bir ehir olarak söz edilir. Gene ne yazk ki, sekiz isimden çou baka türlü
bilinirler: Uz, ncil’de bir baka yerde tekrar ortaya çkar. Chesed, Kaldeliler’in kurucusudur;
180
W. F. Albright, a.g.e., s.530.
Aramca, bazen düünüldüü gibi, dorudan doruya Amoritçe’nin bir kolu deildir, fakat daha ziyade
Amoritçe ile Kuzey Arabistan’n proto-Arapça lehçeleri arasnda bir dildir. Bununla beraber, aradaki balant
karmak olmaldr ve daha geç dönemlere ait Aramca Fenikece (Güney Kenanca) ve Asur-Babil (Akkadça)
dillerinden kuvvetli bir ekilde etkilenmitir.
Hazo ve Buz, Orta veya Dou Arabistan’da Asurca Hazu veya Buzu’dur; Betuel, Rebeka’nn
tradisyonel babasdr, Nahor’un ikinci kars Reumah, Tebah’n (Orta Suriye’de Zobahl
Tubikhu), Taha’n ( Damascus’un kuzeyindeki bir bölge olan Takhshu), Gaham ve Makhah
(Damascus’un bat bölgesi)’n annesi olmakla ereflendirilmitir.
Aram’n babas Kemuel’in ad yap bakmndan arkaiktir, fakat baka türlüsü de
bilinmez. Eer biz bu farkl iki tradisyona brahim hakknda anlatlanlar ilave edersek,
brahim’in ailesi Harran bölgesinin Aramileri ile yakndan alâkal gösterilir ve Deutronomik
kaynak (Tensiye) brahim’den “Aramili bir göçebe” olarak söz ettinden ( Deut. XXVI 5),
mesele daha karmak hale gelir. Nihayet, Amos IX, 7’de Aramiler’in kir denilen bir
memleketten geldikleri gibi. Kir’den bir baka yerde Elam yaknlarnda bir bölge olarak söz
edilir ki, Aramiler buraya sürgüne gönderilmilerdi. 181
Mevcut delillerden anlald kadaryla, Aramca’y asl konuanlar, MÖ. 2. Binyln
3. çeyreinde (MÖ. 1500-1250) Suriye Çölü’nün ky bölgelerinde yerlemeye balayan
karmak
kökenli
bedevilerdi.
Onlar
mevcut
arazileri
istilâ
etmek
için,
Asur
mparatorluu’nun I. Tukiltu-Nihurta zamanndaki çöküünü müteakip Hitit ve Msr
mparatorluklarnn da çökmesinin avantajn kullanarak, kabilelerden müteekkil bir
konfederasyon kurmu olabilirler. Kabile mensuplar batya Suriye’ye ve douya Frat
nehrinin ve kollarnn oluturduu vadilere doru sokuldular. Verimli nehir vadilerinde
bulabildikleri her yere yerleerek, koyun beslemeciliinin yan sra ziraat ve muhtemelen
kervan ticareti yaptlar, özellikle develerden oluan kervanlar eeklerden oluan kervanlara
göre onlara olaanüstü bir avantaj salamt. Onlarn öhreti, Güney Babilonya’dan Yukar
Frat’a kadar uzanan bölgede oturan öteki bedevi kabilelerin birlemesini salad ve Aramca
hzla akraba lehçelerinin yerini ald. Öyle ki, önce kabile içi iletiimde ve hihayet bütün
amaçlar için aramca kullanlmaya baland. Çok yakn lehçe benzerliklerinden anlaldna
göre; üphesiz Aramiler, Amoritler’in (Amurrular’n) akrabalar idiler. MÖ. 8. yüzyl
Babilonya’snda bile bu böyle biliniyordu; bu dönemde, Babilonya’nn bedevi Arami
kabilelerinin, büyük ölçüde Aramiler tarafndan asimile edilmi Araplar olduu gösterilmitir.
Deiik Samî dillerdeki, söyleni biçimlerinden görüldüü kadaryla, Aramiler’in
orijinal ismi Aram idi. Bu ismin balangçta bir kii ismi mi yoksa corafi bir isim mi
olduunu söyleyebilecek durumda deiliz.
Daha önce ifade ettiimiz gibi, biz Aramilerle ilk kez I. Tiglatpileser zamanna ait
(MÖ. 1115-1077) çada vesikalarda karlayoruz. Ad geçen Asur kral, iktidarnn 4.
181
W. F. Albright, a.g.e., s.531.
ylnda (MÖ. 1112), Shuah memleketinden (Asurca’da Sukhu), Babilonya’nn kuzey batsna
ve Karkam’a kadar uzanan Frat vadisinin muhtelif kesimlerindeki Arami merkezlerine
hücum etti. Daha sonra Aramiler’in peini takip ederek Frat’ geçen Asur kral,
Palmyrene’deki Biri Da’nn eteinde yer alan 6 ehri yakt.182 Daha sonra, tarihlenemeyen
bir kitabede kral, aramili bedevileri takip etmek amacyla 28. defa Frat’ geçtiini iddia eder.
Burada O, açkça belirtmektedir ki, Aramiler Tadmor (Palmyra)’dan Shuah’taki Anath’a ve
hatta Babil snrndaki Rapigu’ya doru yönlendirilmilerdi. Aramiler’e kar verilen
mücadele, daha sonra iktidara gelen Asur krallar zamannda da devam etti. Eer, Asur-belkala’ya ait fragmanlar halindeki neredilmemi bir metindeki bilgi doru ise; bu kral, MÖ.
1070 ylnda Aram’a kar (mat Arime-Aram memleketi) savamt. Aa yukar MÖ. 1062
sralarnda, çivi yazl bir kroniin Aramili olduunu söyledii, Adad-apla-iddina isimli bir
gasp, Babil tahtn ele geçirmiti. Mezopotamya’da çada vesikalar imdi hemen hemen tam
bir nihayete ererler, fakat daha sonraki Asur kitabeleri bize deerli ayrntlar verirler. Nitekim,
II. Asur-dan (MÖ. 934-912), II. Asur-rabi’nin iktidar döneminde (MÖ. 1013-973),
Aramiler’in Asur ve Babil arasnda yer alan Dou-Dicle memleketinde Küçük Zap suyu ile
Hamrin dalar arasndaki, bölgeyi igal etmi olduklarn, bize bildirir.
III. Salmanassar’n (MÖ.858-824) bir kitabesine göre, ayn kral zamannda (yani II.
Aur-rabi zamannda), bir Arami kral, Pitru (Pethor)’nun Hitit ehri karsnda, Yukar Frat
üzerindeki, Asurlular’a ait Mutkinu kalesini zapt etmiti. Yine bu kitabeden örendiimize
göre, Mutkinu, I. Tiglatpileser zamanndan itibaren Asur egemenliine girmiti; bu kentin
Aramiler lehine kaybedilmesi belli ki, Asurlular üzerinde büyük bir etki yapmt. II. Assurrabi, Davud’un yal bir çada olduundan, biz Arami zaferi ile 2. Samuel VII 3 ve X 6’da
anlatlmaya çallan durum arasnda kesinlikle irtibat kurabiliriz. Bu eski kaynaa göre,
Zobah Aramileri’nin kral Hadadzer, Davut kendisine MS. 990 ve 980 arasnda güneyden
saldrya geçtii zaman, Frat havalisinde savayordu. Davud’un ilgisinin Aramiler üzerine
çevrilmesinde, Asurlular’n rolü olduunu düünmek son derece doal görünüyor, zira
Asurlular Suriye’yi yeniden ele geçirmek için savayorlard ve her yerden kendilerine
müttefikler bulmay umuyorlard.
srailliler, Zobah krallar ile savat söylenen Saul zamannda (I. Sam. XIV. 47), yani
MÖ. 11. yüzyln sonlarna doru, Aramilerle balangçta dümanca münasebetlerde
bulunmu gibi görünüyorlar. Davut zamannda ise Zobah, Beth-rehoblu Hadadzer tarafndan
idare ediliyordu ve bu kral, güney Harran’dan Frat’a kadar bütün dou Suriye’yi kontrolü
182
W. F. Albright, a.g.e., s.532.
altnda tutuyordu. Zobah, MÖ. 8. ve 7. yüzyllara ait Asur vesikalarnda Subatu (ubutu,
ubiti) olarak geçer; o zamanlar bu kent, Dou Suriye’de lokalize edilen Büyük Damascus’un
bir eyaleti idi. 183 Davud’un Zobah’a kar vermi olduu sava raporundan öreniyoruz ki, bu
dönemde Hadadezer’in belli bal ehirleri Tebah (Geç Bronz çandaki Tubikhu), Chun (
Geç Bronz çandaki Kunu, Romallar dönemindeki Conna) ve Berothai (belki Ba’albek’in
güneyindeki Bereitan) idiler. Bu üç ehir de Lübnan ve Antilübnan arasndaki Biga’da
olmalarna ramen, Zobah memleketinin Antilübnan’nn dou ve kuzeyine ve kaba
çizgileriyle Bronz çandaki Takhshu (Gen. XXII. 24’de Tahash)’ya kadar uzandndan
üphe edilemez. Belli ki, Hadadezer, döneminin en önemli Arami kral idi; zira o, Yukar
Frat bölgesindeki Asur kalesi Mutkinuyu zapt etmiti; II. Samuel VIII 10 (I. Chron
XVIII10)’da bildirilir ki, Hadadezer ve Hamat kral Toi, birbirleriyle savaa girmilerdi.
Davud’un Hadadezer’le yapt sava hakknda bilgi veren bir rapora göre, ikincisi (Hamat
kral Toi), Davud’a meydan okuyan Ammonitler’e yardm göndererek, dümanla balamt.
Sava neticesinde Arami Konfederasyonu yenilgiye uratlmt; biz bu savata Beth-rehob,
Geshur (daha sonraki Gaulanitis, Gilead’n kuzeyi), Maachah (Hermon civarnda,
Damascus’un bat ve güneybatsnda bir bölge) Ish-tob ve Damascuslu Aramiler’in yansra
Frat’n ötesinden gelen Aramiler hakknda da iitiyoruz.
2. Samuel VIII ve X, olaylarn gidiatn ayrntl bir ekilde yeniden inâ etmemize
imkân tanmayacak kadar bölük pörçüktür. Sonuç kesindi; srail garnizonlar Hadadezer’in
bölgesinde özellikle Damascus’ta yerletirilmilerdi. Ve altn, gümü ve özellikle bakr ihtiva
eden büyük bir yama yaplmt. O zamandan Süleyman’n ölümüne kadar geçen süre
içerisinde, Suriye’deki Aramiler’in her hangi bir ayaklanmaya kalkmalar kesinlikle kontrol
altnda tutuldu; fakat onlarn Mezopotamya’da güçlerini artrmalar da o denli hzl oldu.
II. Assur-rabi’ye halef olan zayf karekterli iki Asur kralnn iktidara gelen belirsizlik
döneminde, Aramiler hzla toprak kazandlar. II. Tiglatpilaser’in iktidarna kadar (MÖ. 967935), onlar Asur snrlarndaki Yukar Habur Nehri’nden yaryol mesafedeki Nisibis
bölgesinde yer alan Gidara’y igal etmilerdi. Habur Nehri’nin kaynandaki Guzana’da
(Tel-Halaf, 2. Krallar,6 daki Gozan bulunan Arami kral Kapara’nn saray ve röliefler, MÖ.
10. yüzyln ikinci yarsna aittir. Kapara, kendisinin “Khadianu’nun olu” olduunu söyler;
söz konusu ismin Aramca biçimi 1. Krallar XV, 18’de Hezion olarak geçer; isimleri anlan
adamlar veya klanlar her halde çada idiler. 184 Gozan bölgesini igal eden arami kabilesi,
183
184
W. F. Albright, a.g.e., s.533.
W. F. Albright, a.g.e., s.534.
Bakhianu adn tayordu. (Aramca Bahyan); bu kabilenin efi, MÖ. 9. yüzyln balarnda
Abisalamu (Absalom) idi.
Asur’un yeniden toparlanmasn salayan kral II. Assur-dan’n (MÖ. 934-912) bir
kitabesi, Asur’un bats ve güneydousundaki askeri seferler münasebetiyle Aramiler’den söz
etmektedir, fakat bu hususta net bir tablo ortaya koymak zordur. Onun olu II. Adad-nirari
zamannda (MÖ. 911-891), kraln iktidarnn büyük bir bölümünü alan Aramiler’e kar
yaplan operasyonlar hakknda gayet iyi muhafaza edilmi bir rapora sahibiz. Bununla
beraber, ad geçen kraln 11. iktidar ylna kadar Asurlular, bilhassa Nisibis mntkasn igal
etmi olan büyük Teman kabilesinin muhtelif reislerinin adlarn zikrederek, Aramiler’e kar
sefer üstüne sefer yaptlar. Askeri yönden onun iktidarnn zirvesine MÖ. 892 ylnda Gozan
zapt edildii ve Habur Vadisi sakinleri ardarda artl olarak teslim alnd zaman ulald.
MÖ. 877 ylnda biz ilk kez Karkam’n aa kesimindeki, Yukar Frat’n her iki yann
igal etmi olan Bid-Adini kabilesinin kurmu olduu Arami devletinden söz edildiini
görüyoruz.
Bu arada Süleymen ölmü ve Damascus (am) Rezon isimli Aramili bir reisin
yönetiminde bamszln ilân etmiti. Rezon, iktidar mevkiinde çok az kalm olsa gerektir,
zira MÖ. 9. yüzyln hemen balarnda biz I. Ben-hadad’ iktidarda görüyoruz; Ben-hadad’n,
bir Tabrimmon’un olu ve bir Hezion’un torunu olduu söylenmektedir. (belki bu Hezion,
Hezion klannn bir üyesi olabilir) çivi yazl vesikalarda Khadianu olarak geçer)
Yeni devlet, Suriye Çölü’nün kuzey kesimindeki egemenli Zobahl Hadadezer’in
siyasal mirasçs olarak devrald; Ben-hadad iktidarnn ikinci yarsndan kalan bir kitabesinde
(MÖ. Takriben 850’ler), ad geçen kendisini, “Aram kral” olarak adlandrr ve bu husus,
Hamat kral Zakir’in kitabesinde yer alan bilgilerle de teyid edilir. Bu kraln isminin de bir
asr önce Zobah tahtnda oturan selefi gibi Hadadezer olmas tesadüfi deildir. Biz, belki
Damascus prenslerinin tad “Aram kral” ünvann An-namarah kitabesindeki Amru’l
Qais’n tad “Bütün Araplar’n kral” ünvan ile mukayese edebiliriz.185
u halde, Aramiler’in Mezopotamya’daki, siyasal egemenlii aa yukar MÖ. 950 ve
900 arasna tarihlenebilir; Suriye üzerindeki egemenlik ise Davud’un Hadadzer üzerinde
kazand zafere ramen, MÖ. 9. yüzyla kadar salanamamt. Hem brani ve hem de Asur
vesikalarnn teyid ettii üzere, dikkate ayan bir zenginliin bu Aramili kabile reislerinin
elinde toplanmas, üphesiz ticari faaliyetlerin sonucu idi. Suriye ve Kuzey Mezopotamya’nn
kervan ticaretinde, develerden yararlanma yoluna gidilmesinin Aramiler tarafndan
185
W. F. Albright, a.g.e., s.535.
gerçekletirildiini daha önce ifade etmitik. Devenin yeni önemine uygun olarak hem Gozan
ve hem de Karkam’ta MÖ. 9. yüzyl Asur kitabelerinde yaygnlamtr.
MÖ. 10. yüzyldaki Arami sanat, Zincili, Hamat ve Gozan’n daha eski antlarndan
tandmz gibi, hemen hemen tamamyla saf Suriye-Hitit sanat idi. Bu Suriye-Hitit sanatnn
sahiplerinin halâ Samî olmadklarn düünmek, hata olur. Halep yaknlarnda bulunan
I. Ben-hadad’a ait Melcarth steli, mükemmel bir tablodur; saf aramca ile kaleme alnm olan
ve MÖ. 9. yüzyln aa yukar ortalarndan kalan bu steli süsleyen tanr figürü henüz Asur
veya çada Fenike sanatndan açkça etkilenildiini göstermez; o halâ Suriye-Hitit özelliini
korur. Hamat’da, MÖ. 9. yüzyln ortalarna kadar geç bir zamanda, Urkhilina (Irkhulina)
döneminde bile Hitit kitabelerinin talara kazldn biliyoruz, fakat bir asr evvel, Tou’nun
olu Hadoram, karekteristik olarak Sami bir isim tamt.
Daha evvel yukarda da belirttiimiz gibi Aramiler aslnda am’al, Gurgum ve öteki
Hitit devletlerinde hiç olmazsa MÖ. 9. yüzyldan itibaren ve muhtemelen daha erken bir
dönemde nüfus bakmndan hakim kavim idiler. Aramiler’in Hititli mazinin ölü kollarndan
tamamyla kurtulmak amacyla yaptklar giriim, çok uzak bir geçmie dayanmyordu.
Ancak, bu, Hititler’in bu bölgeden tamamyla yok olduklar anlamna gelmez. Aslnda,
Ermeniler’in hem fiziksel hem de linguistik bakmlardan Hititlerden gelmi olduklarn
kabullenmek için çok kuvvetli sebepler vardr.186
2. ARAM GÖÇLERNE GENEL BAKI
Ege göçlerinden sonra Mezopotamya'da Kas (III. Babil), Kuzey Suriye'de Mitanni ve
Anadolu'da Hitit devletleri gibi, Önasya'nn siyasi hayatnda büyük rol oynayan MÖ. 2.
Binyl’n büyük devletlerinin ortadan kalkt ve onlarn yerine birtakm kabile devletlerinin
kurulduu görülür.187
Fakat bu devletlere ait arivlerin neredeyse tamam kaybolmutur. Antlar da yok denilecek kadar azdr. Bu yüzden bunlar hakkndaki bilgileri, sadece zaman zaman buralar istilâ
etmee girien Asurlular’n bu seferler hakkndaki tabletleri, daha sonralar için ise srail
peygamberlerinin kitaplar ve baz yaztlardan örenmekteyiz..188
Bu kabile devletleri, MÖ. 12. Yüzyl’dan sonra çok geni bir alana dalmlar ve yeni
yeni küçük prenslikler halinde ortaya çkmlardr. Bu alan Basra Körfezi’nden Güneydou
186
W. F. Albright, a.g.e., s.536.
Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi s.155
188
M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.133
187
Anadolu Bölgesi’ne, Ürdün bozkrlarndan Anti-Lübnan Dalar’na kadar çok büyük bir
bölgeyi kapsyordu.189
Bat Asya kavimlerinin, Ege göçlerine kar mücadele verdikleri srada Elam kral
utruk-Nahhunte (MÖ. 1190-1150), Babil'i ele geçirmi ve o güne kadar mabetlerde
korunan Sümer, Akkad ve Hammurabi çalarna ait bütün eserleri ganimet olarak Sus'a
götürmütü. Böylece, bu kymetli sanat eserleri Arami çapulcularnn elinden kurtulmutu.
Nitekim bu kraln ölümünden on yl sonra I. Nabukadnezar (MÖ.1140 -1120), Elamlar'
memleketten çkarmay baarm ve Pae sülalesi de denilen IV. Babil Sülalesi’ni kurmutu.
Ayn dönemde, Babil'in kuzeyinde bulunan Asur devleti de, bulunduu corafî
bölgenin uzakl dolaysyla Ege göçlerinin ykc etkisinden kurtulmutu. imdi ise,
ekonomik yönden güçlenmek için, Dou Akdeniz sahillerini ele geçirmeyi amaç edinmiti. 190
Ancak, Hitit Devleti’nin Ege göçleri ile yklmasndan sonra, Asur devleti, kolaylkla
gerçekletirmeyi düündüü bu amacnn gerçeklemesi aamasnda , hiç beklemedii yeni bir
tehlike ile karlamt. Bu tehlike, Arami göçleri idi. Gerçekten de Ege göçlerinin sebep
olduu karklklardan çöl sakinleri de yararlanmaa kalkmlar ve kültür merkezlerine
doru akn etmee balamlard. Tarihte, Samî kavimlerin üçüncü büyük göçünü oluturan
Arami göçlerinin en önemli özellii, Ege göçleri gibi yakp ykc bir akn eklinde deil,
tersine aralksz bir sznt halinde asrlarca devam etmesidir. te bu nedenle, Asur Devleti,
geliimini yava ve devaml admlarla yapamam, deiik zamanlarda ilerlemelere ve tekrar
gerilemelere maruz kalmtr.191 Yüz ya da iki yüz yl kadar süren yerleme sürecinden sonra,
yani MÖ. 11. ve 10. asrlar kapsayan dönemlerde bu küçük fakat etkili Arami prensliklerinin
"altn dönemlerini" yaadklar görülmektedir. Bu srada Asur imparatorluu henüz en geni
snrlarna varabilecek kadar güçlenmi olmad gibi, çevresindeki dier devletler de onlar
ykabilecek kadar etkili deillerdi.192
3. ARAMLER DÖNEMNE AT KAYNAKLAR
Aramiler, MÖ. 14. Yüzyl’da Suriye'nin dou snrlarnda görünmee balamlardr.
Bunlar önce Kuzey Mezopotamya'nn dalk bölgelerinde dolayorlard. Kendilerine verilen
Aram ad asl adlar deildi. Bu ismi onlara Kaldeliler vermilerdi. Frat ve Dicle'nin alçak
havzasnda oturan halk, kendi memleketlerine oranla ve dalk bölgelerde dolaan bu halka
189
Recep Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.104.
E. Memi, a.g.e., s.155.
191
E. Memi, a.g.e., s.156.
192
R.Yldrm, a.g.e., s. 104,105
190
verdii “Dallar” anlamna gelen Aramî ad tabletlere geçmi, bu nedenle tarihe mâl
olmutur. Nasl ki 3. Bin ortalarnda Sinearllar’n Frat'n batsnda görünen Samîler’e Batl
anlamna verdikleri Amurru (MAR. TU) ismi de bu zamanlarda Suriye'de yaayan Samîler’in
ad olarak bugüne kadar gelmitir.
Mezopotamya'nn dou ve kuzey bölgelerindeki yaylalarda, dalk bölgelerde oturan
kavimler gibi, Aramiler de zengin ve verimli Sineara inmek, bayndr ve gelimi SümerElam ülkelerine yerlemek amacn güdüyorlard. Fakat önceleri Sinear'a hâkim olan Kaslar,
sonra da Asurlular, onlarn bu amaca erimelerine engel olmulard. MÖ. 14. Yüzyl’a ait
Asur yaztlarnda Kuzey Mezopotamya'daki Aramiler’le olan savalara dair kaytlar
bulunmaktadr.
Aramiler, 14. Yüzyl’da ihtimal ki Asurlular’n tazyiki ile Frat'n batsna geçmek
zorunda kalmlar, bir ksm Lübnan eteklerine kadar batya, bir ksm da Arabistan içlerine
kadar Filistin'in güneydousuna yaylmlardr.
Bunlarn Suriye ye Filistin snrlarna sokulmaa baladklar zamanlarda kuzey ve
orta Suriye Hititler’in, güney Suriye ve Filistin ise firavunlarn otoriteleri altnda
bulunuyordu.193
El - Amarna mektuplaryla Asur kaynaklarndan MÖ. 2. Bin’de Suriye - Filistin'e
girmee çalan Arami gruplarnn Habiru'lar, Ahlamu'lar, Sutu'lar ve Hattu'lar adlarnda birtakm boylardan mürekkep olduklar anlalmaktadr. Jerusalem (Kudüs) prensinin Firavun
IV. Amenofis’e
yazm olduu bir mektup, bu boylardan en kuvvetlisinin Habiru'lar
olduunu belirtmektedir.
MÖ. 1200 yllarnda Hitit mparatorluu’nun da yklnda etkili olan “Deniz
Kavimleri” olay, Anadolu ve komu baz ülkelerde bir süre için bile olsa bir “karanlk
çalar” dönemi yaratr. Yakndou bu karanlk dönemden kurtulduu zaman, Anadolu’da ve
Kuzey Suriye’de yeni bir siyasal örgütlenme ve güç dalm doar. Bu yeni güç dalm
içinde önemli bir yeri, yöreye yeni gelen Aramiler olutururlar. lk kez I. Tiglat-Pileser
döneminde (MÖ. 1115-1077) Ahlame Arame (Ahlame armaya: göçebe kabileler) olarak söz
edilen Aramiler, yörenin siyasal ve kültürel yaps üzerinde önemli deiikler yaparlar.194
193
M.. Günaltay, a.g.e., s.133
burada geçen Habirular’n, braniler olduunu zannediyoruz.
194
Altan Çilingirolu, Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve Kültürel likiler, Ege Üniversitesi Basmevi, zmir1984, s. 31.
4. ARAMLER’N IRKI MESELES
Aramiler, önceden beri Sami'lerden saylyor, bunlarn Önasya'da görünüleri,
Samîler’in Arabistan'dan üçüncü defa göç etmeleriyle açklanyordu. Fakat Fenikeliler gibi
Aramiler’in menei meselesi de son zamanlarda tartma
konusu
olmu, ortaya
yeni bir
görü ortaya atlmtr.195
Aramiler’in de Kenanllar gibi Samî olmadklarn ileri sürenlere göre Arami
tipi,
Samî tiplerin örnei olan halis Arap tipinden çok farkldr. Saf Samî tipler uzun kafal
(Dolikosefal) olduklar halde Aramiler’e ait heykellerde, kabartmalarda, mezarlardan
çkarlan
kafalar,
iskeletlerde kafalarn brakisefal olduklar
burunun
kemerliliini
gösterecek surette
Samî tiplerden ayrlmaktadrlar. Bu devirlere ait
görülmektedir.
Aramiler
bask ve arkaya meyilli
Msr
geni
alnlaryla
antlaryla Asurlular’dan kalan
kabartmalarda Aramiler’in bu tipi pek güzel seçilebilmektedir.
Öte yandan kökü Tevrat'n Tekvin (Genesis) kitabna dayanan eski gelenee kaplarak
Aramiler’i Samîler’den sayanlar ise, bunlarn ya MÖ. 15. asrn son yarsnda veya 14. asrn
ilk yarsnda Arabistan'dan Suriye'ye gelmi olduklarn iddia etmektedirler. Halbuki Sinear
tabletlerinde bu kavme verilen Dallar yani Aramiler ad bunlarn Arabistan'n kumlu
sahralarndan geldiklerinin bir 196 damgas olarak bu zamana kadar yaamtr. Arabistan çöllerinden, bat snrlarna gelen halka Sinearllar’n Dallar deil, çöllüler adn vermeleri çok
doald. Halbuki bunlara çöllü anlamna gelen bir isim deil, Dallar demek olan Aramiler
ismini vermekle, köklerini açk olarak belirtmilerdir. Bunlardan önce Arabistan'dan Sinear'n
bat snrlarna gelmi olan Samîler’e Dallar anlamna gelen bir isim deil, Batllar
anlamna gelen Amurrular ad verilmi olmas da bunu desteklemektedir.
Sinearllar, Aramiler’i ilk olarak memleketlerinin batsnda deil kuzeyinde
tanmlardr. Asur kaynaklar da, bunlarn Kuzey Mezopotamya dalk bölgesinde
yaadklarn ve Asurlular’n onlarla buralarda çarptklarn tespit etmektedir. Gerçekten
Aramiler’in Suriye'yi ilk defa kuzey doudan sktrm olmalar da bunlarn yukar
Mezopotamya'nn dalk bölgelerinden inmi olduklarn göstermekledir.
Bir eserindeki iddiasn sonraki kitabnda çürütmekte olan Rene Grausset'nin
Aramiler’in önce Arabistan'dan güney Sinear’a gelmi, sonra da buradan Suriye'ye geçmi,
olduklar yolundaki yazs tarih olaylarna uymamasyla kendiliinden çürümektedir.
Çünkü bu konuda bilgisi ve yetkisi pek az olan bu kiinin Aramiler'in Arabistan'dan
göçtükleri zaman olarak gösterdii 1450-1350 aras, Sinear'a hâkim olan savaç Kaslar’n
195
196
M.. Günaltay, a.g.e., s.134
M.. Günaltay, a.g.e., s.135
(III. Babil) (Kassit) zamanlarna denk gelmektedir. MÖ. 1551-1450 tarihleri arasnda Sinear’a
hâkim olan Karainda, I. Kada-manharbe, II. Burnaburiya gibi güçlü hükümdarlarn açlk
yüzünden Arabistan çöllerinden taan bedevi sürülerini memleketlerinin en bayndr ve en
zengin bölgesine sokmamalar doaldr. Gerçekten bunlar güney Sinear’ ele geçirmi
olsalard, bu kadar önemli bir olayn bir ekilde tabletlerde izini bulmak gerekirdi. Oysa, bu
tarihler arasnda Aramiler’in Güney Sinear’ istilâ etmi olduklar hakknda hiç bir delil
bulunmamtr.
Aramiler brakisefal olduklarna ve Suriye'ye Mezopotamya'nn kuzey bölgesinden
gelmi bulunduklarna göre bunlar Samîler’den saymak, gerçee uygun olmayan kuru bir
iddia gibi görünmektedir. Bunlarn braktklar kitabelerin Samî dil ile yazlm olmas, hiç bir
zaman kendilerinin rki bakmdan Samî olduklarn ispat edemez. Çünkü tarih boyunca Suriye
ve Irak'a inmi olan ve baka rklara mensup bulunan kavimlerin buralarda bir müddet sonra
eski dillerini unutarak Samî lehçeyi alm olduklarn biliyoruz.
Aramiler'in Samî olduklarn son zamanlardaki arkeoloji buluntular da dorulamtr.
MÖ. 14. Yüzyl’da Suriye’deki küçük prensler ve valiler tarafndan firavun IV. Amenofis'e
(1370-1352) gönderilen ve Tel-Amarna harabesinde bulunan mektuplarla Hititler’in
Boazköy arivinde Aramiler’den Habiru adyla bahsedilmektedir. Bu belgeler, Arami adnn
bunlara Sinearllar tarafndan verilmi olduunu ve kendi aralarnda Habiru ve yukarda
söylediimiz dier boy adlaryla anldklarn göstermektedir.
Amarna mektuplarnda Habirular’n Filistin'i ve Suriye’yi tehdit ettiklerinden ac ac
ikâyet edilerek bunlara kar firavundan yardm istenilmekte, Boazköy arivinde ise
Habirular Suriye bölgesinde önemli bir kavim olarak belirtilmektedir.
Tel-Amarna
mektuplarnn
bulunarak çözüldükleri zamanlarda Habiru
adn
srailoullar’nn branice adlar olan bri'ye benzetenler, bu mektuplarda Suriye prenslerinin
korktuklar kavmin Yahudiler olduu iddiasnda bulunmulard. Fakat, bugün Eski Önasya
tarihiyle uraan bilginler arasnda Habirular’n Aramiler olduundandan üphe eden çok
azdr. Gerçekten, ilk defa Filistin'de tarih sahnesine çkan Yahudiler’in 14. yüzyl’da bütün
Suriye ve Filistin prenslerini titretecek ve firavundan yardm istetecek kadar kuvvetli ve
kalabalk bir unsur olmadklar tarihte bilinen bir gerçektir. srailoullar’nn fazla iirilmi
bir nevi zafer destan olan Ahdi-atik kitaplarnda bile bu hakikat pek açk olarak
belirmektedir.
Eski Ahit (Tevrat)
Bu srada Suriye ve Filistin snrlarnda görünen ve yerli prensleri titretecek kadar
kudretli olan tek kavmin Aramiler olduu tarihçe kesin bir gerçek olduuna göre, ElAmarna197 mektuplarndaki Habiru'larn ancak Aramiler olacana üphe yoktur. Çok
geçmeden bunlar, bütün Suriye'ye hâkim olmutur. am'da, Hama'da, Tedmür'de, Soba'da,
Moab'da, Amman'da, Edom'da bamsz prenslikler kurmulardr. Aramiler’den bir grup da
Sinear’ zapt ederek burada en kudretli Asur krallarn yllarca uratracak bir hükümet
meydana getirmilerdir. 198
Amarna arivinin bulunmasndan sonra Babil'de kefedilen baz tabletler de
Aramiler’in Samî rkla hiçbir münasebetleri olmadn, bunlarn Mezopotamya kuzeyindeki
Subaru'lar, Hurriler gibi Asyanik denilen Orta Asyal boylara mensup bulunduklarn ortaya
çkarmtr. Bu tabletlerden Scheil tarafndan çözülenlerin birinde MÖ. 1972 tarihlerinde hayatta olan Larsa'nn Elam’l kral Rim-Sin'in hizmetinde Habirular’a mensup subaylar
bulunduu yazlmtr. Bu tablet, Habirular’n Amarna mektuplarndan en az alt yüzyl
önceden beri Mezopotamyallar tarafndan tanndklarn, aylkl asker olarak Sinear
ordularna girdiklerini göstermektedir.
Son zamanlarda bulunan baka bir tablette Habira sözüyle birlemi iki büyük adam
ismi okunmutur. Tableti çözen uzmanlar, "Habira,, kelimesinin Habirular’dan manâsn ifade
ettiini dorulamaktadr. Bu uzmanlar, Habirular’dan olan bu ki adamn adlarnn da Samî
lehçeden ve Samîlere mahsus adlardan olmadklarn belirtmilerdir. Asyanik lehçeden olan
bu adlarn bugün Kaslar’a mahsus isimler olduklar kesin olarak kantlanmtr. Bu hususu
göz önüne alan Halevvy, Scheil, Hilprecht, Reisner ve Lagrange gibi bilginler Habirular’n
Kaslar’la ayn soydan, yani Orta Asya'dan gelen göç dalgalarndan olduklarn iddia
etmilerdir.199
Bütün bunlar, Tevrat'taki uydurma nesb cetveline uyularak geçmiten beri tarihi bir
gerçek gibi kabul edilmi olan meselelerden birinin, yani Aramiler’in Samî olduklar
iddiasnn ne kadar gerçek d olduunu belirtmektedir.
Aramiler, 18. Sülale firavunlarndan IV. Amenofis’in damad ve halefi Smenkhare
zamannda iddetlenen ihtilâl hareketinin Msr' zayf düürmesinden faydalanan Hititler’in
Kade'e kadar ilerlemesini frsat bilerek Suriye'ye yaylmlardr. Msr'da 19. sülalenin
kuruluuna kadar geçen kark devir, Aramiler’e yayldklar bölgelerde yerlemek imkânn
vermiti. MÖ. 14. Yüzyl sonlarna doru, Horemheb, Msr'n sarslan nüfuzunu yeniden
197
M.. Günaltay, a.g.e., s.136,137
M.. Günaltay, a.g.e., s.138
199
M.. Günaltay, a.g.e., s.138
198
kurmak üzere çrpnrken, Oront vadisine yaylan ve buralardaki Amurrular’la karp
kaynam olan Aramiler, yukar Suriye ve Naharina ile beraber Hititler’in nüfuzlar altnda
bulunuyorlard. Filistin ise Habirular’la (Arami) Bedevi Samîler’in (assu) çarpma alan
olmutu. Yukar ve aa Kezenu'da firavunlarn otoritesi iyice zayflamt.
Asur krallarndan I. Salmanassar (1280-1260) Hititler’i yandan tehdit edebilecek bir
kudret belirttii zamanlarda Aramiler artk Suriye'de hatr saylr bir varlk olmulard. Hitit
kral III. Hattuili (1281-1260) tarafndan Babil'deki Kas (III. Babil) kral Kadaman-Turga'ya
gönderilmi olan bir mektupta Aramiler'in bu zamanlarda Suriye'de önemli bir güç
olduklarnn belirtildii görülmektedir.
Bu dönemde Hellespont'un yani bugünkü Çanakkale Boaz’nn ötesinden gelen bir
tazyikle Anadolu'ya akm olan Kuzey ve Deniz kavimleri, deniz ve kara yoluyla Suriye'ye
sokulmu, Aramiler’in gitmek istedikleri alanlara yaylmlardr. Firavun II.Ramses ile Hitit
Kral III. Hattuili arasndaki MÖ. 1280 tarihli antlama, Suriye ve Filistin'de bir huzur devri
balattndan Aramiler, bundan faydalanarak yerlemi, kuvvetlenmi ve yukarda
söylediimiz gibi, Hama'da, Soba'da, Tedmür'de, Moab'da, Amman'da, Edom'da ileride
geliecek olan Arami prensliklerinin temellerini kurmulardr. Kuzeydekiler Hititler’in
güneydekiler de firavunlarn hegemonyalar altnda serpilmi ve gelimilerdir. 200
MÖ. 1230-1195 tarihleri arasnda Anadolu'da Hitit Krall’nn çökmesi, Msr'da 20.
sülalenin III. Ramses’ten sonra zayflamas, Suriye ve Filistin halkna, kendi kaderini
serbestçe belirlemek frsatn vermiti. Bir aralk Asur kral I. Tiglatpileser Kuzey Suriye
üzerine yüklenmi, Akdeniz’e kadar inmitir. Yaztlardan birinde tanrlarn sava
meydanlarnda kendisine zaferler kazandrdn anlatrken: “Memleketler, dalar ve
ehirler zaptettim. Lübnan dalarna kadar altm kral ile savatm” demektedir. Fakat
kendisinden sonra gelenler bu hz tutturamam olduklarndan Suriye yine d güçlerin
etkisinden kurtulmutur. Douda Asurlular’n, güneybatda Msrllar’n saldrs güçlerini
Suriye ve Filistin’deki Samî ve Samîlemi kavimlere bütün kabiliyetlerini gösterebilecek bir
devir açmt. MÖ. 11. Yüzyl’dan 7. Yüzyl’a kadar süren zamanda bu kavimler, karada ve
denizde gerçek bir hakimiyet kurmulardr. Fakat, bu kavimlerin üstünlüü, askeri deil, ticari
ve iktisadi bir üstünlüktür. Bu dönemde Frat’tan Nil’e kadar uzanan bölgelerde yabanc
hiçbir devletin nüfuz ve etkisi kalmamt. Bu bölgelerde küçük prensliklerin kendi
geleceklerini kendilerinin tayin edebilecekleri elverili zaman balamt.
200
M.. Günaltay, a.g.e., s.139
ç ve Kuzey Suriye’deki Aramiler, Suriye sahillerindeki Fenikeliler, Filistin
kylarndaki Filistler, Kenan ilindeki braniler bu frsattan yararlanarak bamsz birer
hükümet kurdular. Oront’un yukar ksmndaki Hama, Soba prenslikleri de bamszlklarn
kazandlar.201
5. FLSTN’DE ARAMLER
Anti Lübnan ile Suriye çölü arasndaki vahada yaayan eski Amurrular yurduna akn
eden Aramiler, buralardaki çeitli unsurlardan meydana gelen halk hükümleri altna alm,
MÖ. 12. Yüzyl’dan balayarak merkezleri eski Ki-Mak ve Orant üzerindeki Hama ile
Sam'al (Zincirli) olmak üzere birer hükümet kurmulardr.
Buralardaki halk, Hurriler, Hattiler, Mitanniler, Amurrular, Kenanllar gibi türlü etnik
gruplar yn halinde bulunuyorlard. MÖ. 2. Bin balarnda en kalabalk unsuru tekil eden
Amurrular hâkim durumu elde etmi olduklarndan, doal olarak dilleri de zamanla bütün
unsurlarn ortak dili olmutu. Aramiler buralara yerletikleri zaman, genellikle konuulan
lehçe Amurrular’n Samî dili idi. Amurrular’n prensliine varis olan Aramiler onlarn dillerine ve dinlerine de varis olmulardr.
Fakat türlü kavimlerin karmasndan oluan bu halkn konutuu lehçe doal olarak
Arabistan içlerinde konuulan saf Samî lehçe deildi. Bu lehçe, bütün etnik gruplarn ana
dillerinden oluan Samî dili kalbna sokarak ald bir çok sözle karm bulunuyordu.
Aramiler, Dicle ve Frat'tan Kerkha'ya, Akdeniz'e kadar olan alanda göçebe halinde
yaadklar gibi, Filistin'in dou ve güney bölgelerine de yaylm bulunuyorlard. Asur
krallarndan III. Tiglatpileser’e ait bir yaztta Dicle boylarndan skenderun Liman’na kadar
uzayan bölgede 25 Arami kabilesinin bulunduu haber verilmektedir.
Aramiler’in Asur kaynaklarnda Amurru memleketinin Aramileri denilen birleik
zümrelerine gelince, bunlar Kuzey Suriye'nin verimli bölgesiyle Anti Lübnan ve Suriye çölü
arasndaki verimli vahada önceden kurulmu olan Kimak ve Hama prenslikleri idi.
Sam'al prensliinin de yeni Hatti-Arami karmas olduu anlalmaktadr. Dicle
rmandan skenderun Körfezi’ne kadar uzanan bölgede dolaan Aramiler, Kuzey
Suriye’deki küçük Arami prensleriyle am krallarna insan ve malzeme temin etme vazifesini
görüyorlard. am'n güneyinde Maveray - Ürdün çevresine yaylan Aramiler de buralarda
Soba, Moab ve Amon ve Edom prensliklerini kurmulardr.
201
M.. Günaltay, a.g.e., s.140.
MÖ. 1. Bin’de Suriye çölünden Kuzey Arabistan'da Medayini-Salih'e doru yaylan ve
gelecek zamanlardaki Nabatî'lerin atalar olan Nabateu'larn da Aramiler’den olduklar
sanlmaktadr. 202
Kuzey ve Güney Aramîleri, ilk zamanlarda kuvvetli rakiplerle karlamakszn,
gelimelerine devam etmilerdir. Fakat Filistin'de Kenan iline yerleen branîler, sahil
boyundaki Filistler’i ve dier küçük gruplar ypratarak egemenlikleri altna aldktan sonra,
geçici bir zaman için Aramiler’in tehlikeli bir rakibi olmulardr. Bu zamanlardaki brani kral
Davud (1010-955), Aramiler’in Maveray-Ürdün'deki küçük Soba prensliine son vermiti.
Fakat son hükümdarn öhretli generali I. Razon (veya Hezion) Süleyman'n (955—935) ilk
yllarnda Kimak'a çekilerek buradaki Aramiler’in bana geçecek, braniler’in elinden
Suriye hegemonyasn alacak olan bir sülale kuracaktr.
Moab ise, daha sonralar Mea adl kralnn srail kral Akhab ile yapt savalarla
tarihe girmitir. Bunlarn güneyindeki Ammem krall ile batda Negeb, güneyde Kzl
denize kadar uzanan Edom Krall, Yuda Krall’nn Arabistan yollarna doru
genilemelerine engel olacaklardr.
üphe yok ki bu küçük krallklarn yanklar ve Tevrat kronikleriyle zamanmza kadar
gelebilmi olan bir tarihleri vard. Ancak, bunlarn asllar karanlklara gömülmü olduu gibi
buralarda mahalli antlar da pek azdr. Bunlar arasnda Mea'nn Aramca yazt MÖ. 1. Bin’de
Maverayi-Ürdün'deki Aramiler’in siyasi durumlarn az çok aydnlatmaktadr.
Kuzey Arami prensliklerinin en güçlüsü Kimaktr. En son yklan da Hama
Krall’dr.
Asur yaztlar ile Tevrat, Kuzey Arami tarihini az çok aydnlatmaktadr. Güney
Aramileri hakkndaki bilgimiz ise hemen hemen braniler’in çok eksik olan rivayetlerine
dayanmaktadr. 203
6. HAMA VE KMAK PRENSLKLER
MÖ. 11. Yüzyl’da Kuzey Arami prensliklerinin en güçlüsü Hama'da kurulmu olan
prenslikti. Fakat MÖ. 10. Yüzyl balarndan itibaren am prenslii kuvvetlenmi, Arami
hegemonyasnn merkezi olmutur.
Amurrular ülkesine varis olan Hama ve am hükümetleri, politikada kabiliyetli eski
Amurru prensi Aziru'nun dirayetini canlandran krallar yetitirmilerdir. Bu durumda her iki
202
203
M.. Günaltay, a.g.e., s.142.
M.. Günaltay, a.g.e., s.143.
prenslik, hayatlarn çarpmalarla geçiren Fenike ve brani krallarnn rekabet ve ölçüsünde,
Asur selinin bütün Suriye ve Filistin'i kaplayaca zamanlara kadar ayakta durabilmilerdir.
Aramiler’in kuzey prenslikleri, yani Hititler’in Karkam krall gibi, Bekea'y ve
Oront, Eleutheros, Leontes rmaklar yataklar boyunca denize giden yollar, Asurlular’a kar
uzun süre kapamay baarmlardr. 204
am Aramileri’nin tandmz ilk krallar I. Razon’dur. Soba Aramileri’nin son
prensesi Hadader'in generallerinden olan Razon, bu prenslii ykan Davud'un olu ve halefi
Süleyman (970-930) zamannda am'a çekilerek buradaki Aramileri bir araya toplam,
burada Süleyman'n
ölümüne kadar braniler’le çarpmtr.
Razon'un haleflerinden Tabrimon ve I. Ben-Hadad Msrllar’la Asurlular’n iç
karklklarla uramalarndan, braniler’in de Süleyman'dan sonra parçalanarak birbirleriyle
bouan iki hükümete ayrlmasndan faydalanarak am Devleti’ni geniletmi, Lotanu’nun
egemenliini ele geçirmilerdir. Bir zamanlar I. Ben-Hadad Filistin'in srail Hükümeti’ne ait
kuzey bölgesini istilâ ederek, srail Kral Omri'yi (885) bakentinde Aramiler’e özel bir
mahalle yaplmasna izin vermeye zorlamtr.
Bu zamandan itibaren am Aramîleri’yle Filistin branileri arasnda bazen bir tarafn,
bazen de dier tarafn kazanmalaryla sona eren çarpmalar balam ve devam edip gitmitir.
Önasya'nn kara ticaretini ellerine alan Aramîler, birbirleriyle çarpan srailoullar
hükümetlerinden bir miktar toprak alarak Akdeniz’e çkmak, Akkâ'da Fenikeliler’in Tir
limanlarna kar bir ticaret liman kurmak amacn güdüyorlard. Bu siyaset, deniz ticaretinin
ellerinden
alnaca
endiesine
düen
Fenikeliler’le,
topraklarnn
zapt
edilmek
istenilmesinden hakl olarak endielenen srailoullar devletlerini, am Aramileri’ne düman
etmiti.
srail Kral Akhab (873-851), am Aramileri’ni daha tehlikeli gördüü için rakibi olan
Fenike ve Yahuda hükümetleriyle anlamak siyasetini gütmü, bu yolda giriimlerde
bulunmutur.
srail Krall topraklarnda yetitirdii budaylara büyük ihtiyac olan Fenike'nin Tir
(Sur) kral Itobaal (887-856) bu teklifi derhal kabul etti. am kral Hadadezer’in(Ben-Hadad
veya Adadidri)
Akdeniz’e çkarak deniz ticaretinde Fenikeliler’e rakip olmasna frsat
vermemek için Akhab'la bir antlama imzalad. Aralarndaki birliktelii kuvvetlendirmek için,
kz Jezabel'i Akhab'a verdi. 205 Sonra Kudüs kral Josafat (874-849) da bu antlamaya alnarak
204
M.. Günaltay, a.g.e., s.144.
Lotanu: Mezopotamya’nn kuzeyinden Önasya’ya kadar olan bölgeye verilen isimdir.
205
M.. Günaltay, a.g.e., s.145.
kardeler birlii tamamland. Akhab, bu antlamalarla memleketinin bat ve güney snrlarn
emniyet altna alm olduundan, am Arami Krall’nn en güçlü zamannda (855
tarihlerine doru) Hadad-ezer'in iddetli aknlarn bütün kuvvetiyle karlayabildi. Kendisini
bakentinde çeviren Arami kraln, sonunda kuatmay terk ederek am'a çekilmek zorunda
brakt. Ertesi yl da Taberiye Gölü’nün dousunda Afek ovasndaki savata Aramiler’i
perian ederek, Kral Hadadezer'i de esir etti.
Fakat, Suriye ve Filistin'in yerli prensleri birbirleriyle çarptklar bu zamanlarda
Asurlular bütün Önasya için büyük bir tehlike olmaya balamt. Büyük bir komutan fakat,
amansz bir kral olan II. Asurnasirpal (884-858) Kalah ehrinde kendisine yaptrm olduu
muhteem saray harabesinde ele geçen bir yaztnda, MÖ. 877 ylnda Suriye'ye bir sefer
yaptn, Lübnan'dan Akdeniz kylarna çkarak silâhlarn denizde ykadn, Arad, Biblos,
Sidon (Sayda) ve Tir prenslerinden vergiler aldn haber vermektedir.
Kitabelerden birinde, dümanlarnn gözlerini oydurmak, ellerini, kulaklarn,
burunlarn kestirmek ve nihayet onlar kazklatmak veya diri diri gömdürmekle öünen II.
Asurnasirpal Frat boylarnda ve Biblos eteklerinde görünmesinin Suriye ve Filistin
prenslerini nasl titretmi olacan düünebiliriz.
Büyük bir ihtimalle, Akhab da, Asurlular’n uyandrdklar korkunun tesiri altnda
amansz dümana kar birlik kurmak ümidiyle, esir etmi olduu Hadadezer'i serbest
brakmtr. Fakat, Suriye ve Filistin prenslerini korkutan büyük tehlike Asurnasirpal
zamannda deil, olu ve halefi III. Salmanassar ( 858-824) devrinde bagösterdi.
III. Salmanassar, MÖ. 854 tarihinde Halep ve Kargam üzerine yürüdüü zaman
bütün Suriye ve Filistin büyük bir endieye kapld. Hama kral rhuleni, bütün Suriye-Filistin,
Kilikya ve Fenike prenslerini müterek dümana kar koymak için yardma çard. Bata
am kral Hadadezer, srail kral Akhab olmak üzere Irkat, Arad siteleri Muru (Kilikya?) ve
12 Hitit prensi idaresindeki bölgeler, bu birlie katldlar. Hama krall dahilindeki
Karkar'da, Asur kraln durdurmak istediler. 206 Fakat III. Salmanassar birleik kuvvetleri
perian etti. 14 bin adam öldürdü ve 25 bin de esir ald (854). Fakat her nedense am üzerine
yürümedi. Batya doru ilerleyerek deniz kysna kadar indi. III. Salmanassar bir yaztnda
Karkar savan anlatrken; “Bir yldrm tanrs gibi tufan andran yamurlar yadrdm.
Dümanlarn ölülerini yarak Orontos (Asi) rmann yatan deitirdim”
demektedir.
206
M.. Günaltay, a.g.e., s.147.
Asurlular çekildikten sonra Aramiler’le srailiye arasndaki sulh ancak üç yl sürdü.
srail krallna ait Ramot ehrini igal etmi olan am Aramîleri’nin söz vermi olduklar
halde, buray boaltmamalar am ile Sanra arasnda yeniden bir sava balamasna sebep
oldu. Yahudi peygamberleri zafer müjdesini vermi olduklar halde, Akhab savarken bir ok
ile vurularak öldü. Müttefiki Yahudiye kral Josefat da ölüm tehlikesi atlatarak güçlükle
Kudüs'e kaçabildi. Zafer müjdesi veren peygamberlerin deil, ölüm ve felâket haberi yayan
Yumla'nn olu Mie'nin kehaneti gerçek çkmt. 849 tarihinde Asurlular tekrar Hama
Aramileri üzerine yürümülerdir. Buna kar Hitit ülkesinin 12 kral ile Aramiler’in am kral
Hadadezer, Hama kralnn yardmna kotular. Fakat Astamaku'da malup oldular. Üç yl
sonra (846) 120 bin kiilik bir Asur ordusunun tekrar Hama ve am üzerine yürüdüünü
görüyoruz. Bu muharebede Hadadezer ile rakhuleni ordular yine malup oldular. Asur
ordular çekildikten sonra, am Arami kralyla müttefik brani krallar yine birbirleriyle
boumaya koyuldular.
Suriye Aramileri’yle srail oullarnn iki hükümeti arasnda savan patlak vermesi
kadar, sürüp gitmesinde de o zamanlarda yaayan iki Yahudi peygamberinin lyas (Elie) ile
Elyesa’nn (Elise) çevirdikleri entrikalar, balca etken olmutu. Her iki peygamber, Baal'a
tapan Tir (Sur) kralnn kz Jezabel ile evlenen Akhab'n mensup olduu Omri hanedann
dinsizlikle suçluyor, bütün gayretleriyle bu sülâlenin banda bulunduu srail hükümetini
ykmaa çalyorlard.207 Bu iki peygamber, ayn hususu Jazabel'in kz Athalie'yi olu
Joram'a alan Yahudiye kral Josafat'a kar da besliyorlard.
ki Yahudi hükümetinin birleik ordularn yenen Arami hükümdar Hadadezer'in
çevirdii Samari ehrini zapt etmeyerek am'a dönmesi, belki Elyesa peygamberi memnun
etmiti. Çünkü hasta olarak bakente dönen Hadadezer'in arkasndan o da am'a gitmiti.
Hadadezer, hastalna belki bir çare bulur ümidiyle generallerinden Hazael'i Elyesa'n
ziyaretine gönderdi. Yahudi peygamberi bir çare bulmu olmal ki general Hazael, Elyesa'
ziyaret edip saraya döndüü zaman, hükümdarn yatanda boarak krallk tahtna kendisi
oturdu.
Akhab'n Ölümünden sonra yerine geçen olu Joram ile Juda kral Okhozias günün
siyasi gerei olarak birbirlerinin müttefiki, am hükümetinin de akrabas olmulard, srail
hükümetinin banda bulunan Omri hanedanna düman olan peygamberler, Hazael'i bunlar
aleyhine kkrtmakta devam ettikleri gibi, alttan alta bir isyan da hazrlyorlard.
207
M.. Günaltay, a.g.e., s.148.
Aramiler kralnn indirdii darbe Elyesa'nn dinsiz sayd her iki brani kral aleyhine
hazrlamakta olduu ayaklanmann patlak vermesini temin etmiti. Elyesa'n tensibi ile
ihtilâlcilerin bana geçen srailiye generallerinden Jehu, hem hükümdara Joram ile Akhab'n
yetmi olunu, hem de Yahudiye kral Okhoziyas ile Davud neslinden krk iki prensi
boazlatt, srail tahtna oturdu.
Suriye ve Filistin’de Yahudi peygamberlerinin hazrlklar bu kanl olaylar devam
ederken Asur kral III. Salmanassar da Suriye’ye girmek üzere Frat boylarna dayanmt.
MÖ. 842 ylnda Anti Lübnan önlerinde meydana gelen kanl savata am kral Hazael
yenildi. Sava alanndan perian bir halde kaçarak bakentine snd.
III. Salmanassar, üzerine bu sava sahnesini kazdrm olduu dikili tata "Hazel'i Kimak'ta çember içine aldm. Bahçelerini yakp yktm. Havran dana kadar gittim.
Sonra Nehr - ül - Kelp kayalklarna indim.208 Bu srada Tir ve SidonIular’n ve israil
kral Jehu'nun vergilerini aldm” demektedir.
Bu yazttan anlaldna göre, peygamber Elyesa'n yardmyla kanl cesetler
üzerinden atlayarak srailiye krallna çkm olan Jehu, Asur seline kar seyirci kalm, am
Aramileri’ne yardm etmei düünmemitir. Oysa, Asur ç bir müddet sonra yalnz
Aramileri deil, Jehu'nun bana geçtii srail Krall’n da silip süpürecekti.
III. Salmanassar, hayatnda oullar arasnda balayan mücadele ve bunu takip eden
isyanlar yüzünden Asurlular’n Suriye snrlarnda görünmemeleri, buradaki yerli prenslerin
yeniden birbirleriyle savamalarna frsat verdi. am kral Hazael, srailiye kral Jehu'nun son
hareketini cezasz brakmak istemeyerek srailiye krall topraklarna girdi. Önüne gelen
ehir ve köyleri yakt, ykt. Çocuklar, gençleri klçtan geçirmek suretiyle buralar
mezbahaya çevirdi. Hazael, Asur saldrsnn duraklamasndan faydalanarak, srailoullaryla
anlamak suretiyle yeni felâketleri önlemee çalacana, mücadeleyi hzlandryordu. Bu
çarpmalar sonunda srail Kral Jehu Maverayi-Ürdün'ü kaybetti. Olu ve halefi Joak-haz
(MÖ.814-798), zamannda am karsnda srail'in durumu daha kötü oldu. Hazael, bu
kralln hemen bütün ülkesini zapt etti. Joakhaz'n elinde yalnz bakent Samariya kald. am
Aramileri bununla da kalmadlar. Kudüs'teki Juda Krall arazisini de tehdide baladlar.
Juda Kral Joas am'a vergi vermei kabul etmek artyla saldry önleyebildi.
am Aramileri’nin Lotanu krallklarna kar uzun zamandan beri süren üstünlüü,
Hazael'in olu II. Ben-Hadad zamanna kadar devam etti. Fakat II. Ben-Hadad bu üstünlüü
koruyamad. Hama prensine kar kurduu birlik sava alannda muvaffak olamad. Hama
208
M.. Günaltay, a.g.e., s.150.
kral Zakir, am kral Hazael'in bakanl altnda üzerine yürüyen Sam’al ve Malatya
prensleriyle beraber on prensin birlemi ordularn perian ederek Hazael kalesini
kuatmadan kurtard.
II. Ben-Hadad’n bu malubiyeti, am Krall’nn kuvvetini ve Suriye-Filistin
prensleri üzerindeki otoritesini sarst. srail kral Joas durumdan faydalanarak, zamannda
Hazael'in babas Joakhaz'n elinden alm olduu ehirleri geri almay baard.
Lotanu hegemonyas, srail tarafna geçmi gibi görünüyordu. Fakat, bu sralarda
tekrar ba gösteren Asur tazyiki, bu durumu da altüst edecekti.
III. Salmanassar’n hayatnda oullar arasnda meydana gelen geçimsizlik ve
çarpmann yirmi sene kadar durdurduu Asur saldr, III. Adadnirari’nin Asur tahtna
çkmasyla yeniden balad. Frat' aan Asur ordular am' çevirdiler. II. Ben-Hadad’n
yerine geçmi olan olu Mari (Ben - Hadad III) 'nin ordusu bozuldu. 209 Kendisi de esir dütü.
Asur kral, am’dan büyük ganimetler elde etti. III. Adadnirari’nin ald ganimetler arasnda
2500 talent gümü, 20 talent altn, 3000 talent bronz, 5000 talent demir ile fil dii bir karyola,
fil dii bir taht ve saysz dier eya bulunduu yazlan tabletlerde, esir edilen kral Mari’nin
muzaffer Asur kralnn ayaklarna kapanarak vasalla kabulü ve affedilmesi niyaznda
bulunduu da kaydedilmitir.
III. Adadnirari (MÖ. 810-782) bir yaztnda bu seferini anlatrken, “Hatti ve Amurru
memleketlerini batan baa itaat altna aldm. Tir, Sidon siteleriyle, srail, Edom ve
Filistin memleketlerini ar vergilere saldm” demektedir.
Fakat III. Adadnirari Suriye ve Filistin’de çok kalmad. mparatorluk içinde ba
gösteren karklklar, göçebe Aramiler’in Yukar ve Aa Mezopotamya’ya aknlar,
kendisini ordusuyla memleketine dönmek zorunda brakt.
7. ARAMLER’N ASUR MPARATORLUUNA AKINLARI
Asur kralnn ordusuyla memleketinden bu kadar uzaklam olmas, imparatorluk
çevresindeki göçebe Aramiler’e zengin Asur ve Babil bölgelerine yaylarak ehir ve köyleri
yama etmek frsatn vermiti. am ve Hama’nn Arami krallar ordularna kaynak olan
göçebe Aramilerin bu krallklar üzerine yürüyen III. Adadnirari’yi arkadan vurarak onu geri
çekilmek zorunda brakmak için; belki am kralnn tahriki ile bu harekete girimi olmalar
uzak bir ihtimal deildir. Asur kral dönünceye kadar, Kuzey ve Güney Mezopotamya'ya
yaylarak her taraf dehet içinde brakan Arami boylarndan tua'lar imparatorluk bakenti
209
M.. Günaltay, a.g.e., s.152.
çevrelerine kadar sokulmulard. Bunlarn Asurlular’n nüfuzunu sarsan hareketleri, bir çok
ayaklanmaya neden olduu gibi, dou snrlar ötesindeki dalk bölgede (Medye'de)
kuvvetlenen Madai'larn da Asur mparatorluu’nu tehdit etmelerine yol açmt.
III. Adadnirari’nin talihsiz halefleri bu isyanlar bastrmakla uratklarndan 755’ten
önce Frat boylarnda görünemediler. Bu tarihte ancak Sam’al kralnn Kuzey Suriye'de sebep
olduu huzursuzluu bastrmak için Frat boylarna inmilerdir. Son olaylarn am
Aramileri’ni zayflatm olmas, srail kral II. Jerobaam’n Suriye krallna kar hürriyetini,
belki de Lotanu hegemonyasn kazandrmt. 210
Fakat, bütün bu deiiklikler geçici idi. ç karklklar bastrarak Akdeniz kylarna
inmeye hazrlanan Asur dalgalarnn Suriye ve Filistin'deki küçük devletleri yutaca zaman
yaklamt. Aramiler ön safta olduklar için ilk yenilgiye onlar urayacaklard. Asur tahtna,
bu imparatorluun en kudretli hükümdarlarndan III. Tiglatpalasar’n (745-727) çk bu
zamann gelmi olduuna iaretti. Tiglatpalasar 742 de, Kuzey Suriye'de bir varlk
göstermee çalan Sam’al krallna ilk darbeyi indirmek üzere ie balad. 738’de tekrar
Frat boylarna geldii zaman Frat'tan Suriye kylarna kadar 19 küçük krallk askerlerinin
birleik bir cephesiyle karlat. Bunlarn banda am kral II. Razon ile srail, Kargam,
Sam’al krallaryla, Biblos, Tir, Sidon siteleri babular ve Kilikya prensleri bulunuyorlard.
III. Tiglapalasar birleik prensler ordularn ilk hücumda datt. Bir tablette Aramiler’in am
kral II. Razon ile srail kral Menahem (743-737), Biblos,Tir ile Sidon, Kargam, Samal,
Kilikya, Kommagene prenslerinin vatandalk vergilerini nasl getirdikleri anlatlmaktadr.
Asur ordular çekildikten sonra, am'n Arami kral II. Razon ile srail kral birleerek
Juda kral Akhaz'n üzerine yürümee hazrlandlar. Durumunu ümitsiz gören Akhaz birçok
hediyeler göndererek Asur kraln yardma çard. Yeniden Suriye'ye giren III. Tiglatpalasar
am' çevirerek zapt etti. Kral II. Bazon’u da öldürterek Aramiler’in Suriye'deki en kudretli
devletine son vermi oldu. Buralardaki Aramiler’i sürerek Asur snrlar boylarna yerletirdi.
Filistin'de Juda devleti ile yakndaki Edom prenslii, vergi vermeyi taahhüt ettiklerinden
geçici bir zaman için yerlerinde kalabildiler. 211
8. ANADOLU’DA ARAM ETKLER
Daha önce de belirttiimiz gibi özellikle MÖ. 11. ve 10. asrlar, tam manasyla bir
Arami asr olmutur. Öyle ki, bu asrlar içinde, Aramiler'den Bit-Zamani kabilesi douda
210
211
M.. Günaltay, a.g.e., s.153.
M.. Günaltay, a.g.e., s.154.
Diyarbakr civarna, Bit-Adini kabilesi Frat nehrinin büyük kvrm içerisine, Bit-Agusi
kabilesi Frat ile Karasu arasna, Bit-Gabbar kabilesi Gaziantep civarna, Bit-Bruta kabilesi
ise Kayseri civarna kadar sokulmu idiler.212
Bu srada Asur tahtna I. Tiglatpileser (MÖ.1114-1074) gibi güçlü bir kraln geçmesi
üzerine Mezopotamya'daki siyasi durum Asur lehine deimi ise de, bu ancak geçici bir süre
için böyle devam etmitir. Gerçekten de bu kral, bir taraftan Frat'n ötesinde Aramiler'le
savarken, öte taraftan da Urartu kabileleriyle ve ilk defa adlar bu devirde ortaya çkan
Muki
kabileleriyle
kuramamlard.
213
savayordu.
Bu
devirde
Urartular
henüz
siyasi
birliklerini
Asurlular’n ve Aramiler’in, kuzeylerinde kalan tepeler üzerinde yüzyllar
süren basksnn beklenmedik sonuçlarndan biri, o zamana kadar Van Gölü çevresindeki
dalarda bamsz olarak yaayan çeitli kavimlerin zorunlu olarak birleip Urartu olarak
bilinen devleti oluturmalaryd.214 Bununla beraber Urartu devleti, en güçlü olduu MÖ. 8.
asrda, Anadolu'da ancak Malatya'ya kadar yaylabilmiti. Çünkü bu devirde Orta Anadolu'da
Frig devleti vard.215
Görülüyor ki, Ege göçlerinden sonra Anadolu'da Hitit ve Mitanni gibi büyük
devletlerin yerini imdi Frig ve Urartu devletleri alm, Mezopotamya'daki III. Babil (Kas)
Devleti’nin yerini ise Asur devleti le birçok Arami kabilelerinin kurduu ehir devletleri
almt. Bunlardan Urartu ve Frig devletlerinin hâkimiyet sahas arasnda kalan Kayseri ile
Malatya arasndaki bölgede ise Hitit Devleti’nin kalnts olan birtakm küçük prenslikler
bulunuyordu. Ayrca Kuzey Suriye'de, daha Eski Hitit Devleti zamanndan beri Hitit
hâkimiyetine girmi olan Halep ve Karkam gibi büyük ehirler de mevcuttu. Kuzey
Suriye'de bulunan Hitit ehirleri, Arami istilâsna kar koyabilmek için, Asur Devleti’ne bal
olmay tercih ediyorlard. Anadolu'daki Hitit ehirleri ise, zaman zaman deien büyük
devletler, yani Frig, Urartu veya Asur krallar arasnda el deitiriyorlard.216
Asurlular’n, stratejik konumlar nedeniyle Geç Hitit Devletleri’nin ticaret yollar
üzerindeki denetimlerine meydan okumas kaçnlmazd. MÖ. 1110 dolaylarnda Asurlular
snrlar am, bundan ksa bir süre sonra da, Aramiler yeni bir tehdit olarak sahneye
çkmlard. Frat’n dousundan gelen bu göçebeler, baz Hitit beyliklerini ele geçirip
kendilerini burada kabul ettirmeyi baarmlard. Arami aknlarnn Hitit devletleri kadar
212
E. Memi, a.g.e., s.156.
F. Knal, Eski Anadolu Tarihi, TTK. Yaynlar, Ankara–1987, s.233.
214
J. G. Macqueen, Çev. Esra Davutolu,Hititler ve Hitit Çanda Anadolu, Arkada Yaynevi, Ankara–2001,
s.172
215
F. Knal, a.g.e., s.233.
216
E. Memi, a.g.e., s.158.
213
Asurlular üzerinde de ciddi etkileri olmutu. Asur ordularnn yeniden Kuzey Suriye’ye ulap
Anadolu dalarna szmaya balamas MÖ. 900’leri buldu. Bu yüzyl boyunca Kuzey Suriye
devletleri, büyük miktarda haraç toplanmasn salayan ama her hangi bir kalc fetihle
sonuçlanmayan, bitmek bilmeyen Asur aknlarna maruz kalmt.217
Böylece Önasya memleketlerinin önce Ege göçlerine, arkasndan da Samî Arami
göçlerine maruz kalmas ve göçlerden önceki Yeni Hitit Devleti zamannda ise Anadolu'da,
Hatti, Hitit, Mitanni, Hurri, Luwi, Pala vs. gibi deiik kökenli kavim gruplarnn bulunduu
göz önüne alnrsa, bu devir ehirlerinde etnik bakmdan homojen bir yapnn olamayaca
çok açktr. Gerçekten, MÖ. 8. asrda Danuna Kral Asitavanda'nn, saraynn duvarlarna Hitit
Hiyeroglif ve Fenike dil ve yazs ile olmak üzere iki dilde kitabe yazdrmas, bu ehirde de
tek bir kavmin oturmadn gösterir. Ayn ekilde, MÖ. 9. asrda Sam'al (Zincirli) kral
Kilamuva da ehir halkn Ba'erirler ve Mukaplar diye ikiye ayrmaktadr.218
Oysa Asur vesikalarnda, bu ehir devletlerine genel olarak "Hatti memleketi"
deniliyordu. Örnein MÖ. 12. yüzyl sonlarnda Asur kral I. Tiglatpileser, Karkam ehri
için "Büyük Hatti" ifadesini kullanmaktadr. Hâttâ bazen dorudan doruya Aramiler
tarafndan kurulmu ehirlere bile "Hatti" denilmektedir. Ayn ekilde I. Argiti'den itibaren
Urartu kaynaklar da Malatya ehrini "Hate memleketi" olarak gösterirler. Tevrat'ta Kuzey
Suriye'deki birçok ehir sakinlerine "Het oullar" denilmektedir. Bu devre ait deiik
orijinli vesikalarn "Hatti" dedikleri bu memleketler, genellikle eski Hitit kavminin bakiyelerinden mi ibaretti? sorusuna cevap verebilmek için, ahs isimlerinden yararlanma
yoluna gitmek, tek çözüm eklidir. Gerçekten de Hatti olarak gösterilen memleketlerin kral
adlarna bakldnda örnein; Gurgum (Mara ) kral Muvatalis, Hatena (Hatay) kral
Saplulme ve Lubarna gibi baz ehir krallar, eski Büyük Hitit krallarnn isimlerini almlarsa,
bu ehirlerin Hattili olduunu kabul etmek gerekir. Fakat Hamat kral Eni-el, Arpat kral
Matti-El, Kaska kral Daduilu gibi Samî tanr adlarn ihtiva eden ahs adlarnn, Arami
ehirlerine ait olduu anlald gibi, Danuna kral Asitavanda, Sam'al kral Panamuva, Kilamuva, Milid kral Tarhunazi, Hilarunda gibi Luwice "muva" sonekli yahut Luwi tanrs
Tarhun'u ihtiva eden “teofor” isimlerin, Luwi kökenli olduklar açkça görülmektedir. Hatta
bunlar arasnda Kumukh kral Kutapsi, Tilbarsip kral Akhuni gibi Mitanni veya Hurri
elemanl isimlerle de karlalmaktadr.
217
218
J. G. Macqueen, Çev. Esra Davutolu, a.g.e., s.171
E. Memi, a.g.e., s.158.
Görülüyor ki, ahs isimleri üzerinde yaplan filolojik tetkikler de Geç Hitit devri ehir
krallklarnda etnik bir birliin mevcut olmadn, aksine baz ehirlerde Luwi, Hitit, Hurri,
Mitanni ve Arami kökenli kavimlerin bir arada bulunduunu, bazlarnda ise yalnz Hitit
bakiyesinin veya sadece Aramiler'in yerletiini göstermektedir. Örnein Mara'n dousunda
Besni'nin 18 km. güneydousundaki Boybey Pnar'nda bulunan Hitit Hiyeroglif (H.H.) yazl
dört kitabeden birinde Ku ehri kral Ayames olu Panamuvata, kendisine "Hattuili'nin
neslinden" demektedir. Bununla beraber, önceden Luwi kökenli bir kavmin idaresinde
bulunurken, sonradan Samîleen ehirler de görmekteyiz. Örnein Sam'al krallar ilk
zamanlarda tamamen Luwice isimler tadklar halde, sonralar Bar-Rekup gibi Arami isimler
almlardr. Ayn ekilde Karkam ehri kral adlar önceleri Teup'lu "teofor" isimler olduu
halde, sonralar Kamanas, Araras gibi Luwice adlar tamlardr. 219
u halde, bu devir ehir devletleri halk, bir tek kavimden ibaret deildi. Halbuki
köken bakmndan birbirinden farkl bu ehir devletleri halkna kullandklar yazya izafeten
"Hiyeroglif Hititler" diyenler olduu gibi, "Suriye Hititleri" diyenler de vardr. Dier
taraftan Landsberger ve ona dayanarak da Güterbock, bu ehir devletlerinden büyük bir
ksmnn Ege göçleriyle gelen yeni bir Luwi kavmine mensup olduunu ileri sürmektedirler.
Sonuç olarak unu söyleyebiliriz ki, Geç Hitit ehir devletleri halknn rki bünyesi
hakknda ileri sürülen çeitli görülerin her biri, bir dereceye kadar dorudur. Ancak tarihi
gerçek udur ki, Ege göçlerinden sonra Anadolu ve Kuzey Suriye ehir devletleri halk tek bir
kavimden ibaret deildirler. Ege göçleri ile gelen kavimler bir taraftan burada bulduklar Hitit
ve Hurri kavimlerinin bakiyeleriyle, dier taraftan yeni gelen Arami unsurlarla kararak
birtakm küçük ehir devletleri meydana getirmilerdi.
Geç Hitit ehir devletleri denilen bu krallklarn yaylna gelince; bunu Hitit
Hiyeroglif (H.H.) yazl ant ve kitabelerin yayl ile tespit etmek mümkün gibi
görünmektedir. Bu devre ait buluntularn en kuzey noktas Darende, en güney noktas Restan,
douda Malatya civarnda Aanck, Batda Sakarya nehri kenarnda Beyköy'dür.220 Ancak,
H.H. yazl ant ve kitabelerin bulunduu saha, bize hiçbir zaman Geç Hitit ehir devletlerinin
hududunu göstermez. Çünkü Zincirli gibi saf Arami ehirlerinin de H.H. yazsn
kullandklarn daha önce belirtmitik. üphesiz, Ege göçleri neticesinde Anadolu'nun pek çok
önemli ehri tahrip olmutu. Bata Hattua olmak üzere, Kani (Kültepe), amuha gibi MÖ.
2. Binyln önemli ehirleri artk tarihe karmlard. Fakat bunlarn yerine Sam'al, Gurgum
gibi Hitit vesikalarnda adlar geçmeyen birtakm yeni ehirler kurulmutu. Ayn durum,
219
220
E. Memi, a.g.e., s.159,160.
F.Knal, a.g.e., s.237.
Kuzey Suriye için de geçerli idi. Ugarit, Alalakh, Katna ehirleri artk birer harabe tepesi
idiler. Fakat burada Halep ve Karkam gibi baz eski ehirler, bu devirde de önemlerini
koruyorlard. Özellikle Karkam ehri, M.Ö. 8. asr sonunda Asur kral II. Sargon tarafndan
bir Asur eyaleti haline getirilinceye kadar, Hititliliini muhafaza etmiti.
Geç Hitit ehir devletlerinin yayld alann belirlenmesini güçletiren bir baka sebep
de, bu ehirler hakknda en ayrntl bilgiyi veren Asur vesikalarnn Hitit devleti zamanndaki
corafi isimlerden tamamen farkl ülke ve ehir adlar vermesidir. 221
Gerçekten de Asur vesikalarnda Van ve civarna Nairi memleketleri, Kayseri ve
havalisine Tabal, onun güneydousunda, Anti Toroslar’n balad dalk bölgeye Hilakku,
daha güneye talk Kilikya'ya kadar uzanan sahaya ise Que memleketleri denilmektedir. Bu
büyük bölgelerin içinde üphesiz birçok ehirler vard. Örnein III. Salmanassar (MÖ. 858824), Nimrut'ta bulunan ve bugün British Museum'da muhafaza edilen obeliskinde, "Tabal
ülkesinde 24 krallln bulunduunu" belirtmektedir. Demek ki, Tabal krall bir çeit
konfederasyon eklinde idare ediliyordu.222
Geç Hitit ehir Devletleri ve Aramiler’in ilikisi hakknda genel olarak bilgi verdikten
sonra srasyla, bu ehir devletleri hakknda bilgi verelim.
1) TABAL MEMLEKET
Anadolu'daki ehir devletleri içinde en batda Tabal memleketi yer almaktayd. Asur
vesikalarndan edinilen bilgilere göre, Tabal memleketi doudan Melid (Malatya), güneyden
Hilakku (Kilikya) memleketleri ile snr komusu idi. H.H. yazl kitabelerin yayl sahasna
göre hüküm vermek gerekirse, Tabal memleketinin bat komusu ise Frigya devleti idi.
Ancak, hemen belirtelim ki, bu snrlar zamana göre deiiyordu.223
Asur vesikalarnda Tabal memleketi hakknda verilen malumat, Kayseri ve havalisinde
bulunan Geç Hitit dönemine ait kitabelerle dorulanmtr. Gerçekten, yalnz Kayseri ve
Nevehir arasnda 11 tane H.H. yazl kitabe bulunmutur. Bunlardan birkaç üzerinde
Tuvanuva (klasik çalardaki Tyana) kral Varpalava'nn ad geçmektedir. Böylece Hitit
mparatorluk devri vesikalar ile tandmz Tuvanuva ehrinin, bu devirde de önemini
devam ettirdii ve hatta daha da gelierek, muhtemelen Tabal memleketinin merkezî
durumuna geldii anlalyor. Çünkü, Geç Hitit devrinin en güzel sanat eseri olan vriz kaya
ant, bu havalide bulunmaktadr. Kaya kabartmas, Tuvanuva kral Varpalava'y, Luwi tanrs
Sanda önünde canlandrmaktadr.
221
E. Memi, a.g.e., s.161.
E. Memi, a.g.e., s.162.
223
F. Knal, a.g.e., s 238.
222
Tabal beyliklerinden kalma H.H. yazl kaya kitabelerine, bölgenin kuzeyindeki
Çalapverdi, güneyindeki Bor, Nide yaknlarndaki Bolkar madeni dolaylar ile Kayseri ve
Nevehir arasnda da rastlanmaktadr.224
2) QUE MEMLEKET
Kilikya Asurlular tarafndan III. Salmanassar zamanndan beri bilinmekteydi ve Que
veya Qave olarak adlandrlyordu; ancak, henüz bu isim üzerine bir açklama
yaplamamt.225 Tabal'n güneyindeki Hilakku'nun bat ksmlarna, tahmini olarak Klâsik
çalardaki Kilikya'ya, Asur vesikalarnda Que deniliyor ve bu memleketin içinde birçok
ehirler saylyordu. Böylece Que'de de ehir krallklarndan oluan bir konfederasyonun
bulunduu anlalmaktadr. Bu konfederasyonun merkezinin Pahri (Karatepe) kenti olduu
zannediliyor. Çünkü III.Salmanassar, Que'ye yapt bir seferde Que kral Kate'yi Pahri
ehrinde kuattn belirtmektedir. Ayrca Adana/Karatepe'de bulunan Hitit hiyeroglif ve
Fenike dillerindeki kitabelerde kendisine "Danunalar kral" diyen Asitavanda da "Pahri
ehrinin depolarn kendisinden evvel hiçbir kraln yapamad ekilde doldurduunu"
anlatmaktadr. Böylelikle Asurlular'n Que dedikleri bu bölgeye, H.H. yazl vesikalarda
"Danunalar memleketi" denildii anlalmaktadr.226 Gerçekten Karatepe kazlar sayesinde
bir taraftan Amarna devrinden (MÖ. 1400-1350) beri bilinen, fakat yeri tayin edilemeyen
“Danunalar memleketini” tespit etmek mümkün olmu, dier taraftan da burada bulunan ki
dilli kitabeler sayesinde Hitit Hiyeroglif yazsnn çözülmesinde önemli ilerlemeler
kaydedilmitir. Bu kitabeleri brakan kral Asitavanda ile babas Avarikus'un adlan Luwice
isimlerden olduuna göre, Büyük Hitit mparatorluu zamannda (M.Ö. 1400-1200) Güney
Anadolu sahillerinde yaayan Luwi kavmi, Ege göçlerinden sonra da Kilikya bölgesinde
varln devam ettirmiti.
Karatepe kitabeleri, MÖ. 8. asrn ortalarna tarihlenmektedir. Çünkü kitabede ad
geçen Avarikus'un, III. Tiglatpileser annalleriînde zikredilen Que kral Urikki ile ayn ahs
olduu kabul edilmektedir. Buna göre, onun olu Asitavanda da Que'yi bir Asur eyaleti haline
getiren Asur Kral V.Salmanassar'la (MÖ. 728-722) çada yaam olmaldr. 227
3) MELD (MALATYA) MEMLEKET
224
E. Memi, a.g.e., s.162,163.
Olivert Robert Gurney, Hititler, Dost Kitabevi, Ankara-2001, s. 46
226
E. Memi, a.g.e., s.,163.
227
F. Knal, a.g.e., s. 240.
225
imdi de, Aramiler’den etkilenmeyecek kadar Suriye’den uzak, ama Asurlular’n
Tabal sayd bölgeye komu, dolaysyla eski Hitit nüfuzundaki Luwi ögesinin elinde
bulunan üçüncü bir kenti ele alalm.
Bugünkü Malatya’nn yaknlarnda, Arslantepe denilen höyüün altndadr.228 MÖ. 2.
Binyl balarna ait olan Kültepe vesikalarnda Melita, Hitit vesikalarnda ise Maldia eklinde
geçen Malatya, Asur mparatorluk devri vesikalarnda Meliddu, Melide, Melid formlarnda
görülür. Urartu kaynaklarnda ise bu kente Melitea denilmektedir. Malatya kelimesinin,
Hititçe bal manasna gelen “melit” ten türetildii, ilk defa Hrozny tarafndan ileri sürülmütür.
Malatya ehrinin ad çok eski vesikalarda zikredilmekle beraber, kent, asl önemini
Hitit mparatorluu ykldktan sonra kazanmtr. Çünkü Malatya, Asur, Urartu ve Frig devlet
snrlarnn birleme yerinde ve bu memleketleri birbirine balayan ilek bir doal yol
üzerinde bulunuyordu. Malatya'nn Geç Hitit ehir devletlerinden biri olduu, hem Asur ve
Urartular'a ait çivi yazl vesikalardan, hem de burada yaplan kazlar neticesinde ortaya
çkarlan H.H. yazl kitabe ve kabartmalardan anlalmaktadr.
H.H. yazl kitabeler henüz tam olarak okunamamtr, ancak kitabelerde geçen kral,
baba ve oul kelimelerini gösteren ideogramlar tespit edildiinden, Asur vesikalarndan
edinilen bilgilerin yardm ile de kral adlarnn çou okunmutur. Bu kral adlar filolojik
bakmdan tetkik edildiinde, bir ksmnn Luwice, bir ksmnn da Hititçe olduu görülür.
Fakat Malatya ve civarnda, MÖ. 2. ve 1. Binylda oturan halk genellikle Hurri kökenli idi.
Asur kral III. Tiglatpileser'in annallerinden örenildiine göre bu krallk, ad geçen
Asur kral tarafndan Asur mparatorluuna balanmt.229
4) KUMUKH MEMLEKET
Asur vesikalarnda Kutmukhi eklinde geçen bu ehir devleti Klâsik çalardaki
Kommagene bölgesi (Adyaman ve çevresi) içinde bulunuyordu. Fakat yeri henüz tespit
edilememitir. Bu ehir devletini yalnz yazl vesikalarda adnn geçmesiyle tanyoruz.
Meselâ, I. Tiglatpileser anallerinde, Kumukh kralnn ad Kili-Teup olarak geçmektedir. II.
Asurnasirpal ise Kumukh kral Qatazili'yi zikretmektedir. Bu isimler Hurrice'dir. Füruzan
Knal230 buna dayanarak Ege göçlerinden sonra bile ehirde hala Hurrili bir sülalenin hâkim
228
Seton Lloyd, Çev: TÜRKYE’NN TARH, Bir Gezginin Gözüyle Anadolu Uygarlklar, Tübitak Popüler
Bilim Kitaplar, Ankara-1997, s.73
229
E. Memi, a.g.e., s.164,165
230
F. Knal, a.g.e., s. 242.
olduu sonucunu çkarm, Bilge Umar ise, bu görüe katlmadn, çünkü Hitit krallarnn ve
beylerinin de baz zamanlar Hurrice adlar tadn ileri sürmütür.
5) GURGUM (MARA) MEMLEKET
Geç Hitit devrinin önemli kentlerinden biri de Klâsik devirde Marqasi denilen
bugünkü Mara ehri idi. Gurgum ad, MÖ. 2. Binyl vesikalarnda geçmez. Mara'ta kaz
yaplmam, yalnz, toprak üstü baz buluntular ele geçmitir. Bu arada, üzerinde H.H.
yazsyla 7 satr bulunan ve imdi stanbul Eski ark Eserleri Müzesi'nde sergilenen bir arslan
heykeli, anlmaya deer. Bu yazdan örenildiine göre, heykel, Asur kral III. Salmanasar'n
çada olan Gurgum beyi Halparunda tarafndan tanrsna adanmt.
6) SAM'AL (ZNCRL) MEMLEKET
Bu kent, Gaziantep'e bal slahiye'nin birkaç kilometre kuzeyine düen demiryolu
istasyonu Fevzipaa yaknndaki Zincirli harabelerinde olup 1882-1902 yllar arasnda Alman
arkeolog Von Luschan tarafndan burada kazlar yaplm, ehrin etrafn çevreleyen surlar ve
ehir kaplar ile saray ve mabet gibi önemli yaplar ortaya çkarlmtr. Bunlar arasnda Hitit
Hiyeroglifleri ile ya da Arami diliyle yazlm kitabeler, birçok kabartma ve heykel
bulunmutur.
Bu vesikalardan Sam’al kral Kilamuva’nn Fenike dilinde yazlm bir kitabesi ile
Sam’al kral sülalesinden dört nesli tanyoruz.
Gerek Sam'al krallarnn, gerekse Asur krallarnn brakt vesikalarla, bu ehrin tarihî
aydnlanm bulunmaktadr. Bu vesikalarn tetkikine göre, Sam'al krallnn eski ad Ya'diya
idi. 231
7) SAKÇAGÖZÜ
Zincirli'nin kuzeydousunda bugünkü Keferdiz köyü bitiiinde de Geç Hitit devrinde
bir ehir krallnn mevcut olduu anlalyor. Çünkü, burada da bu devre ait birçok heykel
ve kabartmalar ele geçmitir. Bunlarn büyük bir ksm, Ankara Arkeoloji Müzesi'nde
sergilenmi durumdadr. Eserler üzerinde yaz olmad için, ehrin Geç Hitit devrindeki adn
bilmiyoruz.232
8) KARKAMI (CERABLUS)
Güney Anadolu'daki önemli ehir devletlerinden biri de Karkam idi. Bu ehir
Mezopotamya ile Anadolu ve Msr' birbirine balayan yollarn kavak noktasnda bulunduu
231
232
F. Knal, a.g.e., s. 243.
Bilge Umar, Türkiye Halknn lkça Tarihi, C.I, E.Ü., Basn-Yayn Yüksekokulu Yayn, zmir -1982, s.194
için, büyük önem tayordu. Burada British Museum adna S.L. WooIley tarafndan kazlar
yaplm, fakat ehrin MÖ. 2. Binyl tarihine ait yazl vesika ele geçmemitir. Bu nedenle,
Karkam ehrinin MÖ. 2. Binyl tarihini Boazköy, Mari ve Ugarit vesikalar sayesinde
örenmek mümkün olmutur.
Msr firavunu III. Ramses'in Ege göçleri hakknda bilgi veren vesikalarnda, yaklp
yklan ehirler arasnda Karkam'n da ad geçmektedir. Buna ramen kent, MÖ. 1. Binylda
da önemini devam ettirmitir. Çünkü Asur kral I. Tiglatpileser, MÖ. 11. Yüzyl balarnda
“Büyük Hatti” dedii Karkam ehrinin Malatya'ya kadar hâkim olduunu bildirmekte ve
Büyük Hatti kral Nini-Teub'u vergiye baladn anlatmaktadr.233
9) HATTENA
MÖ. 9. yüzyln önemli kentlerinden biri de, adnn Hatti kelimesiyle ilikisi besbelli
olan Hattena ehir devletidir. Bu beylik, Hatay'n dousunda Türkiye-Surîye snr yaknnda
bulunan Açana, Tayinat ve Cüdeyde höyük alanlarndaki o yüzyln kentlerini de içine
alyordu. Hattena beyliinin MÖ. 9. yüzyldaki kral Lubarna, Asur teb'as idi. Asur kral III.
Salmanassar (MÖ. 858-824) baa geçer geçmez, Aramlar'la ve Urartular'la savamak zorunda
kald için, bundan yararlanmak isteyen Meliddu ve Tabal krallklar, Asurlular'a ba
kaldrmlar ve kendilerine katlmayan Hatenna devleti üzerine yürüyerek, kral Lubarna'y
öldürmülerdi. Ancak sonraki savata III. Salmanassar galip gelmi, Hattena beyliine
öldürülen kraln soyunu geçirmi, ardndan da Tabal ülkesine sefer yapp, 24 Tabal kraln
yeniden vergiye balamt.234
9. ARAMLER’DE SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT
MÖ. 2. Bin ortalarndan beri Ön Asya tarihinde önemli bir yer almaya balayan
Âramîler, dou Asya ile Avrupa ve Afrika arasndaki kara yollarna hakim bulunuyor, kara
ticaretini ellerinde tutuyorlard. Bu durum, Ön Asya'da Aramiler’e büyük önem kazandrm,
onlar medeniyet yayan bir kavim haline getirmitir.
Fenike alfabesi deniz ticareti yoluyla Orta Asya içlerine kadar yaylmtr. Fenike
alfabesinden alnm bir yaz olan Arami alfabesi, douda yava yava çivi yazs ile
hiyeroglifin yerini tutmutur.
Aramiler’in sosyal ve dini alandaki gelimeleri Sümerler’de olduu gibi milli bir
birlie ve kimlie kavuamamtr. Geni bir alana yaylan Arami boylarnn, durumlar ve
233
234
E. Memi, a.g.e., s. 167.
B. Umar, a.g.e., 195
kaderleri birbirlerine benzemiyordu. Çünkü bunlarn sosyal ve din hayatlarnn serpilme ve
gelimesinde balca etken doal artlar, birbirlerinden çok farkl bulunuyordu; yayldklar
topraklarn bat taraflar, yani Akdeniz kylarna yakn olan bölgeler çok fazla ve verimli
olduklar halde dou taraflar, yani Frat rman çevreleyen yayla, son derece ksr ve
çplakt.
Aramiler Suriye bölgesine gelmeden önce, yani Kuzey Mezopotamya'da yaadklar
eski devirlerde, yüksek bir medeniyete ulam bulunuyor, bir ksm yerleik, bir ksm da yar
göçebe bir hayat sürüyorlard. MÖ. 14. Yüzyl’a ait Asur tabletlerinde bu bölgelerdeki
Aramiler’le olan savalara dair kaytlar görülmektedir. Bunlar, Kuzey Mezopotamya'da
bulunduklar devirlerde, dier kavimler gibi Sümer medeniyetinin, Subaru kültürünün etkisi
altnda kalmlard. Tel-Ahmar kazlar, bu hususu çok iyi belirtmektedir. Her halde AramiIer
Suriye'ye indikleri zaman, buralarda karlatklar Sami Amurrular’a oranla medeniyet
bakmndan daha ileri bulunuyorlard.235
Aramiler, çalkan ve çevik insanlard. Fenikeliler'in alfabeyi her yana yaydklarn
biliyoruz. Aramiler ise Douya kesin anlamyla bir dil birlii getirmilerdir. Arami dilinin
yaylmndaki en büyük etken, gerek kervanc, gerekse tüccar olarak bölgedeki tüm
topluluklarla iliki kurmu olmalardr. Üstelik bu dilin sadelii, özellikle ticaret alanndaki
ilikilerin düzenlenmesinde ve karlkl anlama hatalarnn önlenmesinde büyük yararlar
salamaktayd. Bunlarn yan sra rahatlkla denilebilir ki Asurlular'n “sürgün” politikalar
da Arami dilinin Dou'nun çeitli bölgelerindeki yaygnln kolaylatrmtr. Sadelii ve
özellikle paromen üzerine rahatlkla ilenebilirlii nedeniyle Arami dili, bir süre sonra Pers
mparatorluu’nun resmi yönetim dili olurken, kendisinden önceki diplomatik dil olan Akkad
dili de tarihteki ilevini sona erdiriyordu. Fenikeliler tarafndan da kullanlp benimsenmi
olan Arami dili, Mezopotamya, Suriye, Fenike, Filistin ve Kuzey Afrika'daki ülkelerde tüm
sosyal snflar arasnda da kullanyorlard. Bu durum Roma dönemine kadar devam
etmitir.236
Aramiler'in hayat, içinde gömüldükleri Samî çokluunun dinlerinden, yaay
göreneklerinden çok fazla etkilenmekle olmakla beraber sosyal teekküllerinde, dini
hayatlarnda, rkî özelliklerini belirten derin izler çok açk bir ekilde sezilmektedir.
Aramiler'in dinsel inançlar ve tanrlar yönünden oldukça farkl yapsal özellikleri
vardr. Bir yandan yerlilerin (Hurri, Hitit ve Kenanl gibi) dinlerini ve ilahlarn almlar, öte
235
236
M.. Günaltay, a.g.e., s.156,157.
R.Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.105
yandan Fenike yönünden gelen ve gelecek olan ilahlara da dinlerinde yer vererek birçok
ilahlara ayn anda tapma sistemini benimsemilerdir.237
Fenikeliler gibi Arami tanrlarnn da köken bakmndan Samî olmamalar, rk
ayrlnn kuvvetli delilidir. Bu ayrlk ruhi ve bedeni seciyelerde çok iyi belirmektedir:
Brakisefal Aram tipi Samî tipinden kolayca ayrlabilmektedir. cad ve ibda kabiliyetinden
yoksun olan Samî tip ile adlarn tayan alfabeyi bulan Aramiler’in ayn kökten geldikleri
düünülemez. Eski Arami dininin son izleri Orta Asya yüksek medeniyetiyle ahenkli bir
natüralizm izlerini belirtmektedir. Fakat, Suriye'ye yaylan boylar siyasi bir birlik kuramam
olduklarndan doal olarak bir Arami panteonu teekkül edememitir.
Aramiler, Sümer-Akkadlar’n, Asurlular’n, Msrllar’n Hurri ve Hattiler’in ve
nihayet içine gömüldükleri Samî çokluunun kuvvetli tesirleri altnda kalm olduklarndan
dinleri de bu kavimlerin din telâkkilerinden az çok müteessir olmutur. Fakat, Suriye dinine
ait belgeler hem az, hem de eski devirlere ait olduundan d tesirlerin izlerini ayrt etmek çok
zordur. Msr'n 18. sülale firavunlarnn braktklar vesikalardan Suriye'yi ilgilendirenlerle
14. Yüzyl’a ait Asur kitabeleri, yalnz siyasi tarihi ilgilendirecek eylerdir. Tevrat
kitaplarnda ise ancak dank baz bilgiler vardr. Kuyuncuk'ta bulunan Asur-Arami
yaztlarna gelince; bunlarda da isimlerden baka bir ey görülmemektedir.
Arami dinine ait en önemli vesika Amanus eteinde Zincirli'de bulunan ve 8. Yüzyl’a
ait olan Aramca bir yazttr. Bu yaztta iki eski tanr ad görülmekledir. Bunlardan biri
Aramiler’in en büyük tanrs Hadad, dieri de El'dir. Din tarihi bilim adamlar Hadad' Suriye
tanrlarnn kral gibi tasvir ederler. Aramiler'den kalan bir silindir üzerindeki resimde Hadad,
uzun sakall, kvrck saçl, banda danteleli taç, elinde kamç bulunan savaç bir Gök tanrs
gibi tasvir edilmitir. Aramiler’e ait bir sütun üzerindeki tasvirde Hadad'n bandaki krallk
tac, boynuzlarla süslenmi bir taç eklindedir.
Tel-Amarna mektuplarnda Hadad, bora ve frtna tanrs Balbar (Ramman) benzeri
olarak gösterilmitir. Fakat bir Arami yaztnda Hadad'n ad yannda Ramman ad ayr bir
tanr ismi olarak görülmektedir. Bununla beraber, Asurlular’n Hadad ile Ramman' bir tanr
tandklar anlalmaktadra.
Ahdi-Atik'te Ramman ad Dmk’da (am) tapna olan bir tanr olarak geçmektedir.
Ahdi-Atik'in Zekeriya (Zakkarie) kitabnda Hadad ve Ramman adlarnn Hadad-Bimman
eklinde birletirilmi olduklar görülüyor.
237
R.Yldrm, a.g.e., s.105
El'e gelince, bu kelime ilk defa Zincirli yaztnda bir tanr ad olarak görülmütür.
Sinear'n tar' (Astarte), Suriye'de Al-har eklini almtr. Bu isim, yalnz olarak ancak
Kuyuncuk'ta elde edilen Arami yaztta (Ozeh Athar –Atar kuvvet verir) suretinde görülmektedir. Dier bölgelerde Atargalis eklinde birleik ad olarak rastlanmaktadr. Koruyucu tanr
saylan Gad, Atargalis ile sk ilgilidir.
Arabistan'da bulunan Arami sütunu üzerinde bir Suriye tanrsnn ismi ve resmi
görülmütür. Bu sütunun Teyma'ya ne suretle gitmi olduu bilinmemektedir. Sütun üzerindeki ad ÇLM’dir. Bunun yannda bir de ÇLM hezeb adl bir rahipten bahsedilmektedir.
Bu tanr, resimde boynuzlarla bezenmi bir mihrab üzerinde, Asurlular gibi giyinmi, sa
elinde bir mzrakla canlandrlmtr. Aramiler’e ait Mar (Aramca mevlâ anlamnda) adl bir
tanr daha tanyoruz. Bunun ad, Mar-samek bileiinde “Koruyucu Mevlâ” anlamnda
kullanlmtr. Aramiler’in gerek bu tanrlara ve gerek Monimas ve Aziz adl tanrlar hakknda
fazla bilgilerimiz yoktur. Kudretli anlamn ifade eden Aziz adnn bir antta kartal tasviriyle
beraber bulunduu görülmütür.
Aramiler’de görülen Nebo, tar, Bel, Sin, ama, Marduk gibi Babilliler’e ait tanr
adlaryla birlemi bir sürü isimler bulunmas, Babilliler’in Aramiler üzerindeki derin
tesirlerini belirttii gibi, Msrllar’n Hor, sis ve Osiris adlaryla birlemi adlar da Msr
tesirini göstermektedir.
Zincirli yaztnda Reeph ve M adlarnda dier ki tanr daha görülmektedir.
Bunlardan Reeph aslnda bir Suriye tanrs iken Msrllar tarafndan tanrla alnmtr.
M'n ise Babilliler’in ama tanrs olmas ihtimali yüksektir.238
238
M.. Günaltay, a.g.e., s.157,158.
SONUÇ
Be ana bölümden oluan çalmamzn sonunda, MÖ. 2500’lerden MÖ. 900’lere
kadar uzanan yaklak 1600 yllk zaman dilimi içerisinde Eski Önasya tarihinde meydana
gelen üç büyük Samî Göç hareketinin gerek etnik, gerek siyasal, gerekse kültürel yönlerden
bölgede önemli deiimlere neden olduunu gördük.
Gerçekten bugünkü Araplar’n en eski atalar olarak kabul edilen bu kavimler,
muhtemelen
Arabistan
Yarmadas’ndaki
anavatanlarndan
yola
çkarak,
bereketli
Mezopotamya topraklarn igal etmek suretiyle, hem bu corafyada hem de Mezopotamya’ya
komu ülkeler corafyasnda önemli faaliyetler gerçekletirmilerdir.
Samî Göçlerin ilkini oluturan Akkad Göçleri sonunda Mezopotamya’daki Sümer
tesiri yava yava etkisini kaybederek, Akkad-Sümer karm yeni bir kültür sentezi ortaya
çkmtr. Gerçek olan udur ki, Akkadlar aslnda bölgeye yeni bir kültür getirmemilerdir.
Tam tersine onlar, mevcut Sümer kültürünü büyük ölçüde benimseyerek, bu kültürü kendi
normlarna uydurmulardr. Üstelik onlar, siyasal anlamda da bir ilki baararak, Sümerler’in
yapamadn yapmlar, Mezopotamya topraklar üzerinde tarihin bilinen ilk sömürgeci
imparatorluunu kurmulardr. MÖ. 2350-2150 yllar arasna tarihlenen bu imparatorluk,
bata Anadolu olmak üzere Yukar Mezopotamya, Suriye ve Elam topraklar üzerinde
hakimiyet kurarak, bu ilkelerin ham madde kaynaklarn alabildiince sömürmülerdir.
Sonunda olan olmu, bütün imparatorluklarn bana gelen ykm felâketi Akkad
mparatorluu’nun da sonunu getirmitir.
MÖ. 2150’lerde Zaros dalarnn eteklerinde yaayan barbar Guti kavimleri Akkad
mparatorluu’na son darbeyi vurmu ve bu siyasi gücün Önasya tarihinden silinmesine yol
açmtr.
Akkad egemenliinden kurtulan Mezopotamya’da Sümerler tekrardan toplanmlar ve
milli bir karekter arz eden III. Ur Sülalesi’ni kurmulardr. MÖ. 2060-1960 yllar arasnda
hükümran olan bu devlet, ne yazk ki, yeni bir Samî göç dalgasnn seline kaplm ve
yklmtr. Bu ykm gerçekletirenler MARTULAR ya da AMURRULAR adyla anlan
kavimdir. Ksa zamanda Mezopotamya sitelerine yaylan bu kavimler çok geçmeden
Mezopotamya’y tam anlamyla Samî bir hüviyete büründürmülerdir. Öyle ki, Amurrulu
kabilelerin kurduu devletler her taraf kaplarken, Sümer dili de yerini Akkad diline ve
yazsna terk etmitir. Çünkü Amurrular da kendilerinden önceki atalar Akkadlar gibi
Akkadça konuuyor ve Akkad dilinde yazyorlard. Amurrulu kabilelerin kurduu önemli
siyasi güçlerin banda Eski Babil Devleti gelir ki, bu devletin en tannm ahsiyeti de
kanunlar ile ünlenmi 6. kral Hammurabi’dir. Hammurabi, devletini, büyük bir bürokrasi
kadrosuyla yönettii gibi, 282 maddeden oluan ve bat dünyasnn çok sonradan akl ettii
hukuk kurallarn daha MÖ. 1750’lerde talara naketme baarsn göstermitir.
MÖ. 1100’lerde balayp MÖ. 900’lere kadar devam eden Arami Göçleri ise Samî
göçlerin üçüncü aamasn oluturur. Ancak hemen belirtelim ki, Arami Göçleri ile gelen ve
Güneydou Anadolu Bölgesini de igal eden Samî kavimler, öncekilere oranla kültürel
manâda biraz geri kalmlard. Asur mparatorlar, bu kavimleri bask altnda tutmak ve
onlarn yaylmasn önlemek amacyla yaklak 2 asr mücadele ettiler. Fakat ne yazk ki
onlar, bu konuda pek baarl olamadlar. Hatta öyle ki, Geç Hitit ehir Devletleri Devri ad
verilen ve MÖ. 1200-750 yllar arasnda tarihlenen dönemin ortalarndan itibaren Aramca
bölgede en çok kullanlan dillerden biri haline geldi.
Bütün bunlar bize gösteriyor ki, Mezopotamya merkezli Eski Önasya medeniyetinde
Samî kavimlerin rolü ve pay oldukça büyüktür. Mezopotamya medeniyetinin temelleri
Sümerler’e aitse, bu yapnn duvarlar ve çatsnda Samî kavimlerin büyük emei olduunu
unutmamak lâzmdr. Üstelik onlar Sümerlerle balayan bu medeniyete kendilerinden de yeni
eyler katarak, karmak orijinli yeni bir uygarln domasna da zemin hazrlamlardr.
KAYNAKÇA
-
Afetinan, A., Msr Tarih ve Medeniyeti, 2. Bask, TTK Yaynlar, Ankara 1987.
-
Albright, W.F., “Syria, The Philistines, and Phoenicia”, CAH II/2, chp. XXXIII,
Cambridge 1975.
-
Çilingirolu, Altan., Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve Kültürel likiler, Ege
Üniversitesi Basmevi, zmir 1984.
-
Gurney, Olivert Robert., Hititler, Dost Kitabevi, Ankara 2001.
-
Günaltay, M. ., Türk Tarihinin lk Devirlerinden Yakn ark Elâm ve Mezopotamya,
T.T.K Basmevi, 2. Bask, Ankara 1987.
-
Günaltay, M. .,Yakn ark III Suriye-Filistin, T.T.K Basmevi, 2.Bask, Ankara
1987.
-
plikçiolu, Bülent., Eskiça Tarihinin Ana Hatlar, stanbul 1990.
-
Knal, Füruzan., Eski Mezopotamya Tarihi, A.Ü.D.T.C.F. Yaynlar, Ankara 1983.
-
Knal, Füruzan., Eski Anadolu Tarihi, TTK. Yaynlar, Ankara–1987
-
Kramer, S. N., Çeviren Muazzez lmiye Ç, Tarih Sümer’de Balar, TTK Yaynlar,
-
Lloyd, Seton., Çev: TÜRKYE’NN TARH, Bir Gezginin Gözüyle Anadolu
Uygarlklar, Tübitak Popüler Bilim Kitaplar, Ankara 1997.
-
Macqueen, J. G., Çev. Esra Davutolu, Hititler ve Hitit Çanda Anadolu, Arkada
Yaynevi, Ankara 2001.
-
Mansel, Arif Müfit., Eski Dou ve Ege Tarihinin Ana Hatlar, stanbul 1945.
-
Memi, Ekrem., Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül 2003.
-
Memi, Ekrem-Köstüklü Nuri., Tarih Boyunca Ortadou-Anadolu likileri, Konya
1992
-
Memi, Ekrem., Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi
Yaynlar, Konya 1996.
-
Memi, Ekrem., Genel Tarih, Tablet Yaynlar, Konya 2002.
-
ahin, Muhammed., Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 2002.
-
Umar, Bilge.,
Türkiye Halknn lkça Tarihi, E.Ü., Basn-Yayn Yüksekokulu
Yayn, zmir 1982.
-
Yamanlar, Emine., Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 1999.
-
Yldrm, Recep., Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir 1996.
-
Yldrm, Recep., Uygarlk Tarihine Giri, Asil Yaynlar, 2. Bask, Ankara 2004.
EKLER
Hititler Zamannda Anadolu (Kaynak: Memi, Eskiça Türkiye Tarihi)
Hititler Döneminde Anadolu ve Hititler’in Komular (Kaynak: Akurgal E, 1993)
Mezopotamya Uygarlnn Dou Yeri olan Eski Mezopotamya ( Kaynak:
Yamanlar,Uygarlk Tarihi)
MÖ. 1. Binylda Önasya (Kaynak: M. . Günaltay)
Sargon mparatorluu’na ait memleketleri gösteren, kil tablet üzerine çizilmi
dünya haritas (Kaynak: Knal, E.M.T)
Naramsin’in Zafer Ant (Kaynak: Knal, E.M.T)
Urnammu steli Kaynak: Knal, E.M.T)
Hammurabi’nin Kanun Steli (Kaynak: Knal, E.M.T)
Akkad Kral Manitusu’nun ön ve arka cepheden görünüü Sus’ta bulunmutur.
(Kaynak: Günaltay)
Amurrular ve Birinci Babil mparatorluu (Kaynak: Günaltay)
Akkad kral Naram-Sin’in steli Milattan önce iki bin sekiz yüz sene öncesine ait
(stanbul müzesinde), (Kaynak: Günaltay)
Kral Manitusu heykelinin
alt ksm (:Kaynakça
Günaltay)
Hammurabi Kanunu steli Sus’ta bulunmutur. (Kaynak: Günaltay)
II. Salmanassar’n dikili ta (Kaynak: Günaltay)
Download