Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 517-523 Uğur DEMİRAL1 KOBİLERİN DIŞ TİCARETTE YAŞADIKLARI FİNANSMAN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Özet Para ve emtia için Dünya’nın küçük bir köy haline geldiği çağımızda ülkeler, ekonomilerini güçlendirmek ve ekonomik kırılganlıklarını azaltmak için daha güçlü işletmelere ihtiyaç duymaktadırlar. Üretimin giderek artmaya devam etmesi işletmeleri ulusal pazarlardan çıkıp uluslar arası yeni pazarlar bulmaya zorlamaktadır. İşletmelerin ihracatlarını tek bir pazara bağlı kalmadan alternatif pazarlar oluşturarak müşteri portföylerini çeşitlendirmeleri günümüz koşullarında bir gereklilik haline gelmiştir. Kobilerin ihracat yapmaları önünde bir takım engeller bulunmaktadır. Bu engellerin en önemlilerinden bir tanesi de finansman sorunu oluşturmaktadır. Kaynak maliyetlerinin yüksek olması, teminat koşulları, kur seviyesi, fon temininde yaşanan sorunlar gibi, ihracatçıyı zorlayan finansmanla ilgili problemler yaşanmaktadır. Bu çalışmada kobilerin finansman sorunları tespit edilerek, çözüm önerileri getirilmeye çalışılacaktır. Kobilerin finansman sorunlarının tespitinde KOSGEB ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’nin yapmış olduğu çalışmalar ve bu konuda yazılan makalelerden faydalanılmıştır. Anahtar kelimeler: Kobi Finansmanı, Dış Ticarette Kobi, Finansman Sorunları KOBİ’S FOREIGN TRADE FINANCING PROBLEMS AND SOLUTIONS Abstract As a result of globalization of the world has become a small village. Countries in our age, they want to strengthen economic structures. Production continues to increase steadily so enterprises must find new markets Businesses have become the necessity to diversify the customer portfolio. There are obstacles to exports. One of the most important of these obstacles is to create financing problems. The high resource costs , guarantee conditions, exchange rate level , such as the problems 1 Öğr.Gör., Hitit Üniversitesi,İşletme.,[email protected] Uğur Demiral experienced in funding , forcing exporters are experiencing problems with financing In this study, funding problems will be identified. It will try to bring solutions . Data sources KOSGEB and TIM. Keywords : Kobi Financing, Foreing Trade, Financing Problems GİRİŞ Ekonomik savaşların şiddetini her geçen gün artırdığı bu çağda, ülkelerin dışa bağımlılıklarını azaltarak kendi kararlarını verebilmeleri için güçlerini korumaları ya da her geçen gün daha da güçlenmeleri gerekmektedir. Günümüzde gücün en büyük göstergesi ekonomik büyüklük olarak görülmektedir. Ekonomik büyüklükleri artırmak içinse ülkeler üretim yapan ve üretilen ürünleri en uygun fiyattan satan işletmelere ihtiyaç duymaktadırlar. Artık kitle üretimin arttığı, iç talepten daha fazla üretim yapıldığı bir dünya düzeni içinde işletmeler, üretmiş oldukları ürünleri dış pazarlara satmak mecburiyetindedirler. Dış pazarlara açılabilmek için ülkeler ihracata ve ihracatı bilen işletmelere ihtiyaç duymaktadırlar. İç pazarda faaliyet gösteren bir işletmeye göre ihracat yapmak daha karmaşık ve zor gelmektedir. Dış ticaretteki zorlukları aşarak işletmelerin ihracatlarını artırmak ülkeler için artık vazgeçilmez bir devlet politikası haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinde faaliyet gösteren işletmelerin neredeyse %95’inden daha fazlası Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) tanımı içinde bulunmaktadır. Bu kadar yüksek bir orana sahip olan KOBİ’ler ülke ekonomileri için vazgeçilmez yapıtaşı olmuşlardır. Böyle büyük bir öneme sahip KOBİ’lerin doğru yönetilmesi ve verimli kullanılması ekonomik sistemler için hayati öneme sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti hala gelişmiş ekonomiler arasına girememiş, gelişmekte olan ekonomiler arasında yer almaktadır. Refah seviyesini yükselterek gelişmiş ekonomiler arasına girebilmek için katma değeri yüksek ürünlerin üretilerek ihracatın artması gerekmektedir. 2000'li yıllarda dünya pazarlarında rekabet etmek ve ihracatını artırmak isteyen Türkiye'nin mutlaka dünyadaki trendlere uygun olarak, katma değeri yüksek, sermaye ve bilgi yoğun ileri teknoloji ihtiva eden sektörlere doğru yönelmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır (Akgüç, 1986: 19) Globalleşme neticesinde emtia ve paranın sınır tanımadığı düşünülürse nerede üretildiği değil de nerde satıldığı daha önemli bir hal almıştır. KOBİ’lerde bu globalleşme de rekabette geri kalıp yok olmamak için değişen koşullara ayak uydurmak zorundadırlar. Sınırlarlın olmadığı bir dünya da KOBİ’lerin sadece iç pazara yönelik iş yapmaları, kendilerini dış dünya ya kapatmaları yok olmalarına neden olacaktır. Dünya’yla uyum sağlamak artık KOBİ’ler için olmazsa olmazlar arasındadır. Dünya’daki en küçük bir değişim dahi Dünya’da bulunan en ufacık bir işletmeyi dahi çok fazla etkileyebilmektedir. Dünya da yaşanan savaşlar, savaş sanayisini ve teknolojisini geliştirmiştir. Savaş dönemleri bittikten sonra ise bu gelişmeler sayesinde üretim teknolojisi gelişme göstererek üretimde çeşitliliğe ve artışa neden olmuştur. II. Dünya savaşından sonrada dayanaklı tüketim malları üretiminde kullanılan teknolojiler hızla gelişmiştir. Savaş sonrası batı ülkelerinin hayat standardının yüksek seviyeye ulaşması ile ortaya yeni taleplere çıkmış, büyük işletmeler bu taleplere cevap veremez hale gelmişlerdir. Büyük işletmelerin hantal yapısı değişimlere karşı çabuk uyum sağlamayı zorlaştırmakta iken KOBİ’ler ise küçüklüğün vermiş olduğu esnek üretim yapılarından dolayı, iç ve dış ekonomik şartlara ve yeni taleplere kolayca uyum sağladıkları için, birçok ülkede devlet tarafından desteklenmeye başlanmıştır. 1970’li yıllardan itibaren Dünya’da birçok ülke KOBİ’lere ağırlık vermeye başlamışlardır. KOBİ’lerle birlikte SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 517-523 518 Kobilerin Dış Ticarette Yaşadıkları Finansman Sorunları ve Çözüm Önerileri ülkeler piyasa ekonomisini domino etmek ve işlerliğini kazandırmayı amaçlamışlardır. KOBİ’ler küçük aile tasarruflarını yatırımlara dönüştürerek üretim, istihdam, rekabet artışı, kaliteli ürün artışında, istikrarlı sanayileşme ve kalkınmada çok önemli görevler üstlenmişlerdir. Neticede KOBİ’lere destek olmadan, ıslah edilmeden büyük işletmelere ulaşmak mümkün değildir. Dünya küresel ekonomiye giderken tek ve büyük bir pazara dönüşme yolunda kurulan Gümrük Birlikleri, Serbest Ticaret Bölgeleri ve Bölgesel Ekonomik İşbirlikleri önemli bir mesafe aldırmıştır. 1980’den itibaren dışa açık ve ihracata dayalı büyümeyi hedeflemiş olan ülkemizde, hızlı büyüme, riskleri azaltma, pazar payını artırma ve coğrafi genişleme zorunluluğu altında; işbirliği, ittifak ve rekabet kavramları vazgeçilmez unsurlar haline gelmiştir. Döviz kurları, faiz hadleri ve dış ticareti belirleyen etkenlerin, serbest piyasa kuralları çerçevesinde belirlenmesi, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik yapılarını da zorlamış ve sanayinin yeni tip organizasyonlara yönelmesine yol açmıştır. (Öz,2007:16-17) Dış Ticaretin Finansmanı Dış ticaret finansmanı en genel tanımı ile ithalatçının ve/veya ihracatçının sevkiyat yapacağı alıcının sevk öncesi ve/veya sevk sonrası dönemde kredi ve/veya sigorta yöntemleri ile desteklenmesidir. Bu bağlamda dış ticaret finansmanı bankacılık ve sigorta mekanizmalarının bir karışımı olarak ortaya çıkmaktadır.(Özdemir, 2005, 195) Dış ticaret finansmanı ele alırken ihracatın ve ithalatın finansmanı olarak iki başlık halinde incelenmesi gereklidir. Birinci kategori, "satıcı kredileri"dir. Satıcı kredileri ile desteklenen ithalatçıya, vadeli ödeme imkanı tanınmaktadır. İkinci olarak ise ihracatçıya için "alıcı kredileri" yer almaktadır. (Küçükçolak, 1998: 124). Sevkiyat öncesi finansman ve sevkiyat sonrası finansman olarak ihracatın finansmanını ikiye ayırmak mümkündür. Zaman boyutuna göre finansman ise kısa dönemli ve uzun dönemli olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Siparişin alınması ile sevkiyatın yapılması arasındaki sürede ihtiyaç duyulan finansmana sevkiyat öncesi finansman, bu finansman ile ihracatçı malların imali, ambalajlamak veya satın almak için ihtiyaç duyduğu fonu temin etmiş olur. Malların sevkinden sonra sevkiyat sonrası finansman ise tahsilâta kadar geçen sürede ihtiyaç fon miktarıdır. Tüketim malları ve ara mallar için kullanılan finansman kısa dönemli, yatırım malları ihracatında ise uzun dönemli finansman kullanılmaktadır. İhracatta kullanılan kısa vadeli sevkiyat öncesi finansman kaynakları aşağıda açıklanmıştır: Peşin ödeme: ihracatçı malları teslim etmeden önce ithalatçı ödemeyi yapar. İthalatçı peşin ödeme yaparak ihracatçıya sevk öncesi finansman sağlamış olur. Prefinansman: İhracatçının ithalatçı firmadan veya yurtdışında herhangi bir bankadan kredi bularak Türkiye’deki bir banka aracılığı ile kullandıkları döviz kredisidir. Türkiye’deki banka krediye garanti verir veya vermeyebilir. (Dış Ticaretin Finansmanı) Kırmızı şartlı akreditif(red clause): Bir ön finansman niteliğinde olup akreditif tutarının tamamının ya da bir kısmının, muhabir bankaya sevk belgeleri ibraz edilmeden ihracatçıya avans veya peşin olarak ödenmesi şeklinde yapılan bir akreditif şeklidir. Bu akreditiflere red clause olarak adlandırılmasının nedeni, akreditife konulan avans şartının önceleri kırmızı şartla yazılmış olmasıdır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 517-523 519 Uğur Demiral Yeşil şartlı akreditif(green clause): İhracatçıya fon sağlama işlevi görmektedir. Bu tür akreditiflerde avans kullanımı imkanı vardır. Öncelikle mallar üçüncü şahsa (depo firması) banka adına teslim edilmekte ve ambar teslim makbuzu bankaya verilmek suretiyle karşılığında avans alınabilmektedir. Böylece banka ithalatçının riskini bir ölçüde azaltmaktadır. Risk tamamen ortadan kalkmaz ve nihai sorumluluk alıcı aittir. İhracatçı ülkedeki kredi faizlerinin ithalatçı ülkedekinden yüksek olduğu zamanlarda, ihracatçılar için düşük maliyetli finansman olanağı sağlamaktadır. Devredilebilir akreditif: İhracatçı tarafında başka bir firmaya devredilen akreditif türüdür. Lehtarı tarafından üçüncü bir şahsa devredilebilen akreditiftir. Devir işleminin, ilk akreditif talimatındaki esas ve koşulları taşıması gerekir. Uygulamada, bu çeşit akreditifler, daha çok ilk lehdarın komisyoncu olması ve malı kendisi sevk etmeyip malı sevk edecek ikinci bir lehdara devretmesi gibi durumlarda söz konusu olmaktadır. Devredilebilir akreditifte, akreditifle ilgili bütün haklar, fakat “akreditif alacağının devri”nde ise sadece alacak devri söz konusudur Banka kredileri: Bankaların, ihracatçılara sevk öncesi finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla döviz kredisi kullandırmalarını kapsamaktadır. Eximbank kredileri: Eximbank’ın sevk öncesi kredi programları aşağıda sıralanmıştır: TL cinsinden sevk öncesi ihracat kredileri Döviz cinsinden sevk öncesi ihracat kredileri Dış ticaret şirketleri TL/döviz ihracat kredileri İhracata hazırlık kredileri KOBİ ihracata hazırlık kredileri Sevk öncesi reeskont kredisi (İhracat Kredileri) İhracatın finansmanında kısa vadeli sevkiyat sonrası finansman kaynakları aşağıda açıklanmıştır: İhracatçı lehine akreditif açılması: İhracatçı malların ithalatçının eline geçmeden ödemeyi alabildiği ihracatçı lehine bir akreditiftir. İhracatçı akreditif sözleşmesinde belirtilen belgeleri bankaya verdiğinde ödemeyi alır. İştira ve ıskonto kredisi: İhracatçı fon sağlayabilmek için banka kabullü vadeli bir poliçeyi vadesinden önce kırdırarak (ıskonto ettirerek) finansman sağlayabilir. Satıcı kredileri: İhracatçı firmanın genelde yatırım mallarının uzun vadeli satışında söz konusu olmaktadır. Satıcı firma alıcı firmaya kredi sağlamış olur. Alıcı kredileri: Ülke kredi programları vasıtası ile ithalatçı firmanın Türk Eximbank tarafından verilen kredilerden yararlanabilir. Bu krediden yararlanabilmek için ihracat bedelinin % 15’ini ödemiş olması gerekir. Kalan borç ise 8 yıla kadar ödenebilmekted0ir. (Dış Ticaretin Finansmanı) SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 517-523 520 Kobilerin Dış Ticarette Yaşadıkları Finansman Sorunları ve Çözüm Önerileri Veri Toplama yöntem ve teknikleri Bu çalışma KOBİ’lerin en büyük sorunu olan finansman sorunlarının araştırılmasına yönelik hazırlanmıştır. KOBİ’lerin sorunlarının belirlenmesinde literatür taraması yapılmış, bu konuda yazılmış makaleler incelenmiştir. Bu konuda yazılmış makalelerin geneli bölgesel ve belli bir sektöre yönelik yazıldığı görülmüştür. Bu çalışma daha fazla geneli kapsamaktadır. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Kosgeb’in yapmış olduğu anketlerden yararlanılmış, bu anketlerde çıkan sorunlar ve çözüm önerileri dikkate alınmıştır. Bu konu hakkında yazılmış birçok çalışma olmasına rağmen konunun önemi ve halen çözülememiş birçok sorunun bulunması bu çalışmayı daha anlamlı kılmaktadır. Bu çalışma hem devletin yetkili organlarının dikkatini bir kez daha bu konuya çekmiş olacak, hem de ihracat yapan firmaların sorunlarının bir kısmına da olsa çözüm önerisi sunmuş olacaktır. Finasman Sorunları Türkiye’de ihracatın çoğunluğu mal karşılığında ödeme ve teslimat anında ödeme yöntemi ile finanse edilmektedir. Bu yöntemle finanse edilen ihracatın değeri 2001 yılında 14 milyar ABD Doları seviyesinde iken 2008 yılında 75 milyar ABD Doları düzeyine ulaşmıştır. Türkiye’de ihracat finansmanı için çok önemli olan bir diğer yöntem vesaik karşılığı ödeme yöntemidir ve bu şekilde finanse edilen ihracatların değeri 2001 yılında 9 milyar ABD Doları seviyesinden 2008 yılında 23 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. Akreditifler Türkiye’de ihracat finansmanı için yaygın olarak kullanılan bir yöntem değildir. Bu yöntem ile finanse edilen ihracatın toplam değeri 2001 yılında 6 milyar ABD Doları seviyesinden 2008 yılında 21 milyar ABD Doları seviyesine çıkmıştır. Yaygınlığı en az olan yöntem peşin ödeme yöntemidir ve kullanımı 2001 yılındaki 1,5 milyar ABD Doları seviyesinden 2008 yılında 9 milyar ABD Doları seviyesine çıkmıştır. Türkiye’nin ihracatının çoğunlukla ithalatçılar için riskli sayılabilecek yöntemler vasıtasıyla finanse edildiğini ortaya koymaktadır. (Acar, 2009:10) . KOBİ’lerin sermayelerinin çok büyük bir kısmı işletme sahibinin öz varlığından oluşmaktadır. Kısıtlı sermayeleri nedeniyle KOBİ’lerin finansal gücü sınırlı kalmaktadır. Aynı zaman da KOBİ’lerde yöneticiler işletmenin sahibi oldukları için finansal yönetim eksikliği de çekmektedirler. KOBİ’lerin kurumsallaşamamaları sermaye piyasasına girmelerini engellerken, alternatif finansman kaynaklarına ulaşmalarını da etkilemektedir. Sermaye piyasasını istediği kriterleri yerine getirememeleri ve bu piyasaya yönelik bilgi eksikliği bu piyasadan uzak kalmalarına neden olmaktadır. KOBİ’ler genel olarak aile şirketleri olarak faaliyet göstermeleri, yönetimlerinin profesyonelleşememelerine neden olmaktadır. Yönetimin profesyonel yöneticilere verilmesi gereksiz ve boşa maliyet görülürken aynı zamanda da işletme sahiplerinin işletmeleri üzerinde güç ve otorite kaybına uğrayacakları düşüncesinden kaynaklanmaktadır. KOBİ’lerin faaliyet alanları bölgesel kalmakta, büyüme hızının ölçümü de, faaliyetlerinin yönünü belirlerken aynı zamanda da gücünün bir göstergesi olmaktadır. KOBİ’lerin alternatif finans kaynaklarından yeteri kadar yararlanamaması ve bu kaynaklara uzak olması kurumsallaşamamaları ve finansal güçlerinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. KOBİ’ler fon ihtiyaçlarını çoğunlukla banka kredilerinden temin etmektedirler. Banka kredilerinin yapısı ise hem maliyetli hem de uzun vadeli kredi yerine kısa ve orta vade kredilerdir. KOBİ’lerin başka fon kaynakları bulamaması banka kredilerine KOBİ’leri mahkum bırakmaktadır. KOBİ’lerin yeteri kadar finansal gücünün olmaması teminat bulmasını da zorlaştırmakta, bu durumda KOBİ’lerin çözmesi gereken ayrı bir sorunu meydana getirmektedir. Bankaların projeye değil de teminata yönelik kredi kullandırması KOBİ’leri zorlamaktadır, Kurumsallaşmış bir KOBİ SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 517-523 521 Uğur Demiral bankacılığımızın bulunmaması, kredi vadelerinin kısa olması ve faiz oranlarının yüksekliği, uzun vadeli ve düşük maliyetli kredi bulmakta KOBİ’leri zorlamaktadır. KOBİ’lerle bankalar arasındaki iletişim sorunu, bankacılıkta KOBİ’lere yönelik standartlaşmayı da zorlaştırmaktadır. SONUÇ ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ KOBİ’lerin kayıt dışı faaliyetlerinin olması nedeniyle mali tabloları gerçeği yansıtmamaktadır. Bu durumda KOBİ’lerin finansal yapısını olduğundan daha zayıf göstermektedir. Reyting notuna göre kredi maliyetleri oluştuğu düşünülürse, bankalar KOBİ’leri olduğundan daha riskli görecekleri için kredi maliyetleri de artacaktır. KOBİ’lerin kurumsallaşama isteklerinin az olması ve kurumsallaşamamaları sonucunda sermaye yapıları güçsüz olmaktadır. Bu durum da sermaye piyasasından yararlanamamalarını, alternatif finansman kaynaklarına ulaşamamalarına ve ucuz fon bulmalarını engellemektedir. Devletin kayıtlı ekonomiyi teşvik edici önlemler alması ve yapısal düzenlemeler yapması KOBİ’lerin kayıtlı faaliyetlerini teşvik edecek ve kayıt içi faaliyetlerini artıracaktır. Bu durumda KOBİ’lerin mali tabloları daha fazla gerçeği yansıtacağı için daha kolay kredi bulabileceklerken aynı zamanda da finansal yapıları güçlü olacağından kredi maliyetleri de daha düşük olacaktır. KOBİ’lerin kurumsal yapıya geçmeleri ve profesyonel yönetime geçmeleri teşvik edilmeli bu doğrultuda da KOB’lere danışmanlık hizmeti imkanı sunulmalıdır. Danışmanlık imkanından faydalanma kolaylaştırılmalıdır. KOBİ’ler için kurumsallaşmanın faydaları, elde edecekleri avantajları ve getireceği katma kdeğer KOBİ sahiplerine tüm detayları ile anlatılmalıdır. Kredi garanti fonlarının işlevleri artırılarak KOBİ’lerin daha fazla faydalanmaları yönünde hizmete sunulmalıdır. Bankacılıkta yapısal düzenlemelere giderek KOBİ bankacılığının kurumsallaştırılarak hizmete sunulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. KOBİ’lerimizin iç ve dış kaynaklı çeşitli fonlara ulaşımının ihtisaslaşmış temas noktaları ile kolaylaştırılmalıdır. KOBİ’ler için yeni sigorta sistemleri oluşturularak ihracatçılar için ihracat yapılan ülke ve ürünler incelendikten sonra ihtiyacı karşılayacak sigorta sistemi geliştirilmelidir. İhracat yapılan ülkeler incelenmeli, ülkelerin risk haritaları çıkarılarak, ihracatçı firmaların maruz kalabilecekleri risklere karşı, ülkelerle ikili anlaşmalar, garanti fonları, sigorta sistemleri oluşturulmalıdır. KOBİ’lerin Eximbank kredilerine ulaşımlarının önündeki engeller kaldırılmalı, daha kolay ulaşmaları sağlanmalıdır. Öncelikli sektörler ve bölgeler belirlenerek bu bölge ve sektörde faaliyet gösteren KOBİ’lere özel fonlar oluşturulmalı, danışmanlık sistemi geliştirilmeli, danışmanlık maliyetlerini azaltıcı düzenlemeler yapılmalıdır. Devlet ikili ticari anlaşmalar yaparak KOBİ’lere yeni pazar imkanları oluşturulmalıdır. Riskli pazarlara yönelik KOBİ’lerin alacaklarını garanti kapsamına alacak anlaşmalar ve sigorta sistemleri oluşturulmalıdır. İhracat yapan firmalara yönelik bir puanlama sistemi geliştirilerek KOBİ’ler sertifikalandırılmalı, KOBİ’lerin riskleri ölçülmelidir. Puan artırıcı ve puan düşürücü faaliyetler açıkça belirlenmeli ve ilan edilmelidir. Böylece verimsiz ve kötü niyetli KOBİ’lerin yapacakları haksız kazancın önüne geçilerek, iyi niyetli ve işini düzgün yapan KOBİ’lere daha fazla ve daha ucuz fon kullandırılmalıdır. Bölgesel kalkınma ajanları etkinliği artırılarak, fon kapasiteleri artırılmalı, KOBİ’lerin kolay kullanabilmeleri için prosedürleri en asgari düzeye indirilmelidir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 517-523 522 Kobilerin Dış Ticarette Yaşadıkları Finansman Sorunları ve Çözüm Önerileri KAYNAKLAR 2023 Türkiye İhracat Stratejisi Ve Eylem Planı, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ACAR, Ozan. (2009) Türkiye’de Dış Ticaret ve Dış Ticaretin Finansmanı Durum Değerlendirmesi, S:1-28 AKGÜÇ, Öztin. (1986), Dışsatımın Finansmanında Bir Yöntem ‘Forfaitaing’, Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, BEDÜK, Aykut; İnce, Mehmet, (2005), Türkiye de İhracatın geliştirilmesinde Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin Önemi, Öneri, S:169-179 DAHA Fazla KOBİ'yi İhracata Yönlendirmeliyiz, http://www.tim.org.tr/tr/aktuel-timdenhaberler-daha-fazla-kobiyi-ihracata-yonlendirmeliyiz.html, (Erişim Tarihi: 06.05.2015) DIŞ Ticaretin Finansmanı, http://www.ito.org.tr/Dis_Tic/Dis_ticaret_finansman.html, (Erişim Tarihi: 05.04.2015) İHRACAT Kredileri, www.eximbank.gov.tr, (Erişim Tarihi: 06.06.2015) KESKİN, Gülümser; Koşan A. Kadir, Ayık Y. Ziya. (2009), Bölgesel Gelişme Aracı Olarak KOBİ’ler ve İhracat Sorunları, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S:13 (2): 279-290 KORKMAZ, Sezer. (2003), KOBİ’lerin Pazarlama ve Finansman Sorunlarının Çözümünde Risk Sermayesinin Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi Turizm ve Ticaret Eğitim Fakültesi Dergisi, S:1-34 KUTLU, Hüseyin Ali; Demirci, N.Savaş. (2007), Kobi’lerin Finansal Sorunları Ve Çözüm Önerileri, 4. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, S:187-198 KÜÇÜKÇOLAK, R. Ali. (1998) Dış Ticaret İşlemlerinin Finansman Sorununun Sermaye Piyasası Yoluyla Çözümü, İstanbul, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yayını ÖZ ERSAN; Yılmaz Beytullah. (2007), Kobi’lerin Dış Ticarete Açılımında Dış Ticaret Şirketlerinin Rolü, Çimento İşveren Dergisi, S:13-31 ÖZDEMİR, Zekai. (2005) Dış Ticaret Finansman Tekniklerinden Faktoring ve Forfaiting İşlemleri, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (10) / 2 : 194-224 SARIASLAN, Halil. (1994),Orta ve Küçük İşletmelerin Finansman Sorunları, TOBB Yayınları, Ankara, TOBB SAVCI, Yasin. (2009), KOBİ’lerin Dış Ticarette Karşılaştıkları Sorunlar, Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ŞAHİN Arif, (2002), İhracatta Ödeme Şekilleri, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Mart XI KOBİ Zirvesi, (2015), http://www.kobizirvesi.org.tr/index.php SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 517-523 523