ö. Senatosu B: fakat asLan payı Yuna nidamı d i n d e kaldığı için - eünikü. vasıta onlarındıı* - Türk tüccarı onun elinde ve enirinde (bulunduğundan bu kazancın, bu paranın büyük bir .kısmını. Yu­ nanlı temin eder ve Türk de bu ortaklıktan ne­ ti c-e alamadığı için vazgeçer. Kiralamaya kalkar, Yunanlılar bu vagonları kiraya da ve­ rir, fakat o kadar fahiş fiyat isterler ki, Tüı k vatandaşının Münih veya 'Berlin'de, Hamburg'­ la satacağı meyvenin kârını bu vasıtanın ki­ rasına verir, içinden yine kalkamaz. Ama Yu­ nanlılar bunu düşünür ve yapar. Fakat !>!., düşünemeyiz. Düşünen tacirlerimize de ITükü met olarak hiçbir kolaylık göstermeyiz, Bu bir acı hakikattir. Parmak basmadan geçme'; de mümkün değildir. Size bir misal arz edeyim. 200 gramlık, yen­ in ivecek, ayıra ahnnııyaeak biber turşusu Al­ manya'da bi< marktır. Türkiye'de bu 20 kuruş etmez. B ; r mark 225 kuruştur re-mî rayiç, kara­ borsayı biliyorsunuz. O halde iki biberin ekşi­ tilip turşu haline getirilmesiyle Almanya'ya küçük kavanozlar içinde mer! Ilıraerdileceğini tacir bilir. Tacir bu işi yapar ve memlekete dö­ viz geliriı*. Yeterki Hükümet el kr-ysun, bunun üstüne eğilmedin bilsin. Xe demek. arkadaşlar üçte ikisi sa, iki biber ve bir domatesten ibaret olan küçük lıii- kavanozun değeri Almanya'da bir marktır. Fok para. bu. Türkiye'nin sen bahar­ da im gibi şeylerden neleri ihraeedip etmiyeceğini d üşenci i m. bir kere; hepsi para Türkiye'de çıkan şeylerin. Fakat bunları kıyım îFndireTiıiyoruz, bunların üzerine eğilenuyoruz. Bunun üzerine eğilen tüccarlarımıza, m üt eşeî/bisl erimi­ ze de Hükümet lâzımgelen kolaylığı gösterme­ diği için maalesef bu fikirler düşünülür, söyle­ nilir, zaman zaman tatbikata geçilir, fakat yine bir netice alınmadan geçer gide;*. BAŞKAN — Sayın dolmuştur. Kaipakhoğlu, vaktiniz HÜSEYİN KALPAK! IGfiFF (Devamla) - - Bitiyor efendim. Üçüncü mesele: Belki Vekil Bey cevap ve­ rirlerse diyecekler ki, «Türkiye'de o kadar faz­ la. lüks eşya. yok» var arkadaşlar. Büyük şehir­ lerde demiyorum. Fakat oıta. seviyedeki şehir­ lerde veya. bira/ daha 1 üçük şehirlerde, 50 bin nüfuslu şehirlere gidini/, mağazalarında vi1*- 6 . 2 . 1964 O : 3 dolu. Hepsi Avrupadau geliyor. Kotalar niçin hazırlanır? Hükümet mütemadiyen gelir, karşı­ mızda der ki, açık veriyorum, dış ticaret açığı. Verirsin, veriyorsun, vereceğiz de bu gidişle, daha çok vereceğiz. Memlekette her türlü eşya­ nın imali mümkün. .Mümkün ama, her nedense en. lüks eşyalar yine ithal edilir, yine buna im­ kân verilir ve avuçlar dolusu paralar, dövizler verilir. Her sene de en aşağı yine bir bucuk nis betinde haricî ticaretimiz açık verir, gider. Bu­ nu da istirham ediyorum. Bu kotaların tanzi­ minde Hükümet, bu lüzumsuz ve memlekette daha iyisi imal edilen lüks eşyaların ithalâtına artık bir son vermelidir. Bunun zamanı da çok­ tan. gelmiş, geçmiştir. Böylece de dış ticaret açığının azaltılması hiç olmazsa mümkün ola­ caktır. Umarını ki, bu suallerime Vekil Bey bizi. tatmin edecek: cevaplar verir. Düşüncelerimi arz etmiş bulunuyorum, he­ pinizi hürmetle selâmlarım. BAŞKAN -•- Karayolları (fenel Müdürlüğü bütçesinin oylamasına 121 üye katılmış, 115 ka­ bul, 6 ret, .'! çekinser oy çıkmıştır. Devlet Sn İşleri (îenel Müdürlüğü bütçesi­ nin oylamasına 121 üye katılmış, 111 kabul. 7 ret, o çekinser oy çıkmıştır. Buyurun Sayın Ticaret Bakanı. TİCAJİFT BAKANİ PBNNÎ İSLİM YELİ (Balıkesir Milletvekili) - •• Sayın Başkan, muh­ terem senatörler; Bakanlığımın bütçesi üzerin­ de gerek grup sözcülerinin, gerek kendileri adı­ na konuşan muhterem Senato üyelerinin kıy­ metli mütalâalarına teşekkürlerimi arz etmek: isterim. Şüphesiz bu mütalâalar bundan sonra yapacağımız çalışmalar için kıymetli birer reh­ ber olacaktır. Muhterem üyelerin üzerinde dur­ dukları muhlelif konulara teker teker cevap vermeden evvel lf)(>:> yılında Ticaret Bakanlığı faaliyetinin hangi istikamete teveccüh ettiği ve bu istikamette ne gibi neticeler alındığı husu­ sunda Muhterem Heyetinize bâzı malûmatı ver­ mekte fayda mülâhaza etmekteyim. Malûm olduğu veçhile Türk toplumu demok­ rasi düzeni içinde hızlı kalkınma yolunu seçmiş­ tir. Şüphesiz ki, bu bakımdan '1963 yılı plân 11 devreye girişimizin ilk yılı olarak memleket ekonomisinde büyük bir (izcilik taşımaktadır. lf)58 stabiliznsyon tedbirlerinden itibaren dur-