İthalatta gözetim uygulaması kapsamında ödenen KDV`nin iade

advertisement
Sirküler no: 031
İstanbul, 23 Ocak 2013
Konu: İthalatta gözetim uygulaması kapsamında ödenen KDV’nin
iade sorunu.
Özet: 10.05.2004 tarih ve 2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına istinaden Dış Ticaret Müsteşarlığınca yerli
üreticilerin talebi üzerine veya re'sen belirli bir malın ithalatının, o malın yerli
üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının
tespit edilmesi amacı öngören gözetim uygulaması kapsamında getirilen Tebliğler
ile ithalatçılardan ek kıymet beyanı talep edilmektedir.
Kuzey YMM A.Ş.
Büyükdere Cad.
Beytem Plaza
No: 22 34381 Şişli
İstanbul - Turkey
Tel: +90 (212) 315 30 00
KDV Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca ithal edilen malın gümrük kıymeti KDV
matrahına dahil olduğundan bu uygulama ithalatçılar nezdinde gümrük vergisine
ilave olarak ek KDV yükü de doğurmaktadır. Bu durum ithal edilen eşyanın
maliyeti ile beyan edilmek durumunda kalınan KDV matrahının farklı olmasına ve
KDV beyannamesi ile stok hesaplarında farklılık doğmasına sebebiyet vermekte
mükellefleri birçok sorunla karşı karşıya bırakmaktadır.
Fax: +90 (212) 234 10 67
www.vergidegundem.com
www.ey.com
Zira, gerçek olmayan bir değer üzerinden hesaplanarak gümrükte ödenen KDV’nin
indirim mekanizması yolu ile telafi edilmesi her zaman mümkün olamamaktadır.
Bu uygulamanın hukuka aykırılığı gerekçesiyle dava yoluna başvurulabileceği
görüşündeyiz.
10.05.2004 tarih ve 2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ile malın ithalatında kaydedilecek
gelişmelerin yakından izlenmesi amacıyla o malın ithalatında gözetim
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Söz konusu Karar ile
getirilen gözetim önlemlerinin amacı, bir malın aynı veya doğrudan rakip
mallar üreten yerli üreticiler üzerinde, zarar tehdidi yaratan miktar ve/veya
şartlarda ithal edilmesi halinde, söz konusu malın ithalatının, ithalattaki
gelişmelerin gözlemlenmesidir.
Bu doğrultuda Dış Ticaret Müsteşarlığınca; Gümrük Kanunu’nun (Kanun)
23. maddesinde tanımlanan “Eşyanın Gümrük Kıymeti” düzenlemesine
bağlı olarak bir malın aynı veya doğrudan rakip malları üreten yerli
üreticiler üzerinde zarar tehdidi yaratan miktar ve/veya şartlarda ithal
edilmesi halinde söz konusu malın ithalatının ve ithalattaki gelişmelerin
gözlemlenmesi amacıyla “İthalatta Gözetim Uygulamalarına İlişkin
Tebliğ”ler yayımlanmıştır.
Mezkur tebliğler uyarınca getirilen ithalatta gözetim uygulamaları ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı tarafından yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen
belirli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi
üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla
incelenmesi ve bu durumun “gözetim belgesi” ile izlenmesi
hedeflenmektedir.
Bu dokümanda yer alan
açıklamalarımız, konuya
ilişkin genel bilgiler
içermektedir.
Ernst & Young ve Kuzey
YMM A.Ş.’ye, işbu
dokümanın içeriğinden
kaynaklanan veya
içeriğine ilişkin olarak
ortaya çıkan sonuçlardan
dolayı herhangi bir
sorumluluk iddiasında
bulunulamaz.
-2-
Buna karşın uygulamada gümrük idarelerinin, gözetim tebliğlerinde yer alan ve gözetim
uygulamasına esas alınan kıymetlerin, Kanun’da tanımlanan Eşyanın Gümrük Kıymeti konusu ile
birlikte değerlendirdiği görülmekte ve bu doğrultuda yükümlülere gümrük vergisi ile KDV yönünden ek
mükellefiyetler çıkarılmaktadır.
Bu doğrultuda, yükümlüler nezdinde ithal edilen eşyada özellikle KDV yönünden hukuki ve mali
anlamda pürüzler ortaya çıkmaktadır.
Bilindiği üzere Gümrük Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca ithal eşyasının gümrük bedeli satış bedeli
olarak belirlenmiştir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21. maddesinde ise, ithalatta verginin
matrahının, ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet
esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun
bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri,
ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, gümrük beyannamesinin tescil tarihine
kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden
hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemelerin toplamı olduğu belirtilmektedir.
Bu kapsamda, KDV Kanunu’nun yukarıda yer verilen 21. maddesi uyarınca KDV’nin matrahını ithal
edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti oluşturduğundan ithalatta gözetim
uygulamasına istinaden yapılan ek kıymet beyanı doğrudan KDV matrahını da artırmaktadır.
Uygulamada, yükümlüler ilgili mevzuata uygun olarak ithal edilen eşyanın kıymeti ile eşyaya ilişkin
tebliğde belirtilen kıymet arasındaki fark ek beyan ile beyan etmekte; bu ek beyan yükümlülerce,
BİLGE programında “Yurt Dışı Giderler” olarak gösterilmektedir.
Bu uygulama ithal edilen eşyanın maliyeti ile beyan edilmek durumunda kalınan KDV matrahının
farklı olmasına ve KDV beyannamesi ile stok hesaplarında farklılık doğmasına sebebiyet vermekte
mükellefleri birçok sorunla karşı karşıya bırakmaktadır. Zira gerçek olmayan bir değer üzerinden
hesaplanarak gümrükte ödenen KDV’nin indirim mekanizması yolu ile telafi edilmesi her zaman
mümkün olamamaktadır.
Bu kapsamda, mevcut piyasa şartlarında ithalatta ödenen KDV’nin büyük bir kısmı mükellef üzerinde
kalarak, devreden KDV yükünün sürekli artmasına sebebiyet vermektedir.
Bilindiği üzere, KDV’de indirim ve iade müessesesi genel olarak KDV Kanunu’nun 29 ve 32.
maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelerde iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili yüklenilen ve
indirim yoluyla giderilemeyen vergilerin iadesi ile ilgili düzenlemelere de yer verilmiştir.
Mevzuatımızda, ithalatta gözetim hükümleri çerçevesinde ödenen ancak indirim yoluyla
giderilemeyen ve Kanun 29 ve 32. maddelerinde sayılan iade hakkı doğuran bir işlemle de ilgili
olmayan KDV tutarının iadesine yönelik bir düzenleme bulunmadığından gümrükte ödenen bu
KDV’nin genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılması, bu yolla telafi edilememesi halinde
ise sonraki dönemlere devredilmesi gerekmektedir.
Nitekim, Maliye Bakanlığı 14.08.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.16.02-2011 sayılı muktezası ile
görüşünü bu yönde beyan etmiştir.
-3-
Öte yandan, eşyanın ithal edilen değeri ile ithalatta gözetim kapsamında belirlenen değeri arasında
oluşan tutara isabet eden KDV’nin gider olarak dikkate alınması yahut maliyet hesaplarına
kaydedilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
Bu durum ise ithalatta gözetime tabi malların ithalini yapan mükellefler için devreden KDV tutarının bir
çığ gibi büyümesi ve bu KDV’nin hiçbir şekilde eritilememesine yol açmaktadır.
Söz konusu uygulamanın hukuka aykırılık teşkil ettiğinden bahisle yargı yoluna başvurulmasının
faydalı olacağı görüşündeyiz.
Saygılarımızla,
Kuzey Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.
Erdal Çalıkoğlu
Sirküler içeriği hakkında ek bilgi gerektiğinde;
- (212) 368 55 97 numaralı telefondan Yusuf Gökhan Penezoğlu ([email protected]),
- (212) 368 51 70 numaralı telefondan Hüseyin F. Saltık ([email protected]) veya,
- (212) 368 51 79 numaralı telefondan Sercan Bahadır ([email protected]),
ile temasa geçmenizi rica ederiz.
Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Ernst & Young ve Kuzey YMM A.Ş.’ye, işbu
dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk
iddiasında bulunulamaz.
Download