Yeni Model Portföyümüz

advertisement
HLY MODEL PORTFÖY – “ILIMLI AGRESİF”
31.03.2014
Yeni Model Portföyümüz
 Yatırımcılar piyasa riski, yani getirilerin değişkenliği, kadar portföyün uzun vadeli finansal hedefleri karşılamada
başarısız olma riskini de gözönüne almaktadır.
 Portföy dağılım kararının, ana hatlarıyla, makrodan mikroya doğru işleyen, temel ve teknik analiz ile birlikte
kantitatif analizi de içeren, ürün yelpazesinin geniş tutulduğu yatırım yaklaşımı altında gerçekleştirilmesini
benimsiyoruz.
 Genel stratejimiz, portföy modellemesinin ana çatısını stratejik yaklaşıma göre oluşturmak, taktiksel yaklaşımı da
müşterinin risk profili ile geçici dengesizlik ve dalgalanmalara karşı kullanmak yönünde.
 Stratejik ve taktiksel yaklaşımın birlikte işleyeceği portföy dağılım modelimiz, yatırım ürünü yelpazesinin geniş
Bir görünüm
sunuyor suretiyle, daha yüksek beklenen getiri ve daha az oynaklık hedeflerini gözetiyor.
tutularak
çeşitlendirilmesi
 Yeni model portföyümüzün dayandığı stratejik yaklaşım, küresel tarafta, “FED’in likidite azaltma sürecinin yılın
son çeyreğinde sonlandırılacağı” genel öngörüsünü içeriyor. İç dinamiklerle ilgili olarak ise, 2014 yerel seçimleri
sonrası kısmen azalan politik belirsizliklerin, iç finansal ve ekonomik dayanıklılığın şoklara karşı iyileşmesi şeklinde
yansıyabileceğini varsayıyor.
 Ancak, hem küresel para politikalarının normalleşme süreci hem de iç politikanın belirsizlikler içermeye devam
etmesi, şoklara karşı dayanıklılığın finansal dalgalanmalar karşısında tekrar test edilmesine neden olabilir.
 “Ilımlı Agresif” modelimizin dağılımı: Hisse senedi %30, FX %20, Emtia %10 ve Sabit getirili %40.
Bu raporda, riskin birçok boyutu olduğu ve yatırımcı
cephesinde piyasa riski, yani getirilerin değişkenliği, kadar
portföyün uzun vadeli finansal hedefleri karşılamada
başarısız olma riskinin de gözönüne alınması gerektiği ana
yatırım felsefesi çerçevesinde, yeni model portföyümüzü,
genel yatırım danışmanlığı görüşümüzü de ortaya koymak
suretiyle, paylaşıyoruz.
Öncelikle, portföyün değerindeki oynaklığı gösteren piyasa
riskini ölçmede standart sapma, ortalama getirinin altına
düşme riski, belli güven aralığında en fazla zarar tahmini
(Value-at-Risk, VaR) gibi göstergelerin kullanıldığını
biliyoruz. Ancak, yatırımcıların piyasa riskinin yanısıra,
portföy getirilerinin hedeflenen düzeyin altında kalma
riskini de dikkate almaları gerekiyor. Nitekim, piyasa riskini
en aza indirmeye yönelik bir yatırım kararı aynı zamanda,
portföyün uzun vadeli getirisinin hedeflenen düzeyin altına
inme riskinin artmasına neden olabiliyor.
Bu doğrultuda, model portföy oluşturmadaki genel yatırım
yaklaşımımızı tanımlamaya çalışalım. Portföy dağılım
kararının, ana hatlarıyla, makrodan mikroya doğru işleyen,
temel ve teknik analiz ile birlikte kantitatif analizi de
(quantitative analysis) içeren yatırım yaklaşımı altında
gerçekleştirilmesini benimsiyoruz. Küresel olarak farklı
yatırım araçlarıyla çeşitlendirilerek riskin minimize
edilmesine yardımcı olan, esnek ve getiriye yönelik
yapısıyla cazip riske ayarlı getiriler sunabilen, en iyi fırsatları
elde edebilmek için ufkunu geniş tutan bir yatırım
yaklaşımını kastediyoruz. Böyle bir yaklaşım, risk iştahının
hem yüksek hem de düşük olduğu piyasa trendleri için
uygun yatırım kararlarını beraberinde getirebiliyor.
Model Portföy Oluşturmada Yatırım Stratejimiz
YD-Ürün ve Öneri Stratejisi
Yatırım Ürünü
Seçimi
Varlık
Dağılımı
Taktiksel
Varlık
Dağılımı
Stratejik
Varlık
Dağılımı
Temel
Analiz
Kantitatif
Analiz
Piyasa
Zamanlaması
Teknik
Analiz
Senaryo
Analizleri
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Teknik
Analiz
Piyasa
Bilgisi
(pozisyon, haber vb.)
31.03.2014
Bu yatırım yaklaşımını benimsememizde yatırımcıların,
sermaye kazançlarının daha az dalgalanmalar eşliğinde
gerçekleşmesi, portföylerin riske ayarlı getirilerinin artması,
portföy performansı tutarlılığının yüksek olması gibi
hedefleri gözetiyor olmasının etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Bu genel yatırım yaklaşımı altında, portföy dağılımı
stratejimizin aşamalarını özetlemeye çalışalım. Birinci
adımda, yatırımcıların kendilerini güvende hissedeceği
beklenen getiri ve kabul edilebilir risk düzeylerini doğru bir
şekilde ortaya koyan bir portföy dağılım planı oluşturmak
gerekiyor. İkinci adım, portföyü yatırım ürünü yelpazesini
geniş tutarak çeşitlendirmek suretiyle, daha yüksek
beklenen getiri ve daha az oynaklığı sağlamaya çalışmayı
içeriyor. Çeşitlendirmenin en iyi çalıştığı durum da, seçilen
varlık gruplarının birbirleriyle düşük korelasyona sahip
olma şartını sağladıklarında geçerli oluyor.
Bununla birlikte, özellikle son 10 yılda, finansal piyasaların
birbirleriyle oldukça entegre ve yüksek korelasyonlu
olduğunu, 2008 krizi gibi dönemlerde farklı yatırımların aynı
yönde hareket ettiğini de gözden kaçırmamak gerekiyor.
Burada kritik noktanın, varlık dağılımı ve çeşitlendirme
stratejisinin hem geleneksel hem de alternatif metodlara
karşı esnek ve uyum sağlayıcı olma koşulunun yerine
getirilmesi olduğunu düşünüyoruz.
Model portföy kurma ve geliştirmede iki unsur ön plana
çıkıyor: Stratejik modelleme ve taktiksel modelleme.
Stratejik yaklaşım uzun vadeli yatırım görüşünü baz alırken,
taktiksel yaklaşım piyasadaki fırsatlara ve algılama
değişikliklerine göre model portföyü şekillendirme esasına
dayanıyor.
Bizim genel yatırım stratejimiz de, portföy modellemesinin
ana çatısını stratejik yaklaşıma göre oluşturmak, taktiksel
yaklaşımı da müşterinin risk profiline göre kullanmak
yönünde. Yani, farklı yatırım modellerini düzenli olarak
gözden geçirip, gereken durumda değişiklikler yaparak
dinamik bir yaklaşım sergilemek; böylece piyasa
değişikliklerini yansıtıp, oluşan fırsatları aktifleştirerek
alternatif çeşitlendirmeyi gerçekleştirmek.
Stratejik olarak varlık dağılımı, uzun vadeli risk ve getiri
beklentilerine dayandığından sık sık değişikliğe uğramaz.
Ancak uzun vadeli büyüme oranı, enflasyon beklentileri ya
da risk priminde değişiklik olduğunda model portföyün
değiştirilmesi sözkonusu olur. Stratejik yaklaşımda,
makroekonomik ortam, değerleme ve piyasa dinamikleri
olmak üzere üç ana alana odaklanılır.
Taktiksel varlık dağılımı ise, kısa vade piyasa hareketleri için
ön plana çıkarken, uzun vadeli risk ve getiri beklentilerinden
ziyade, değerleme, momentum, piyasa hissiyatı, konjonktür
dalgalanmaları, maliye ve para politikası gibi piyasaları
etkileyen unsurlara odaklanır.
Stratejik ve taktiksel portföy dağılım yaklaşımları birbirinden
ciddi farklılaşma göstermesine karşın, kapsamlı bir yatırım
çerçevesinde, iki yaklaşım birbirini tamamlayıcı hale
gelebilir ki; bizim genel stratejimiz de bu yönde. Diğer bir
ifadeyle, temelde stratejik olarak belirlediğimiz portföy
dağılım
modelimizin,
geçici
dengesizlikler
ve
dalgalanmalardan yararlanmak amacıyla, kısa vadeli piyasa
öngörülerine göre dinamik bir şekilde düzenlenmesi.
Taktiksel strateji aslında, yatırım ürünleri arasında relatif
getirilerin denge değerinden geçici olarak sapabileceği
varsayımına dayanıyor. Böyle bir durum gerçekleştiğinde de
(hisse senedi piyasası fazla değerlendiğinde portföydeki
ağırlığının azaltılması gibi), bu tip dengesizliklerden kısa
süreliğine yararlanılmasını öngörüyor.
Ancak, gerek öngörü zorluğu gerekse de yatırım ürünlerinin
fırsat yaratma pozisyonlarının sınırlı olmasına bağlı zorluklar
nedeniyle taktiksel stratejinin başarılı olması için tahmin
gücü yüksek bir model oluşturmak gerekiyor. Böyle bir
model de, konjonktür ve makroekonomik, temel analiz
değerlemeleri, momentum, piyasa hissiyatı gibi alanlardaki
sinyalleri doğru bir şekilde içermeli; portföy ağırlıklarının
düzenlenmesi de bu sinyallerle uyumlu olmalı.
Önerilen stratejinin ne kadar sürekli olacağı açısından ise,
modelin kriz dönemleri gibi olağanüstü süreçler ve farklı
dönemlerin yanısıra, orta vadeli dönemler itibariyle de test
edilmesi önemli bir unsur.
Taktiksel stratejinin değerlendirilmesinde kritik diğer bir
faktör, kalitatif (yatırım felsefesi, performans gibi) ve
kantitatif (tarihsel bilgi rasyosu -alfanın standart sapması -,
tarihsel ortalama getiriye ilişkin t değeri gibi) performans
ölçüm kriterlerinin ortak olarak kullanılması.
Son ama önemli olarak, maliyet unsuru dikkate alınması
gereken bir diğer önemli bileşen.
Çekince için lütfen arka sayfaya bakınız.
31.03.2014
Stratejik ve taktiksel yaklaşımın birlikte işleyeceği portföy
dağılım modelimizin yatırım ürünü yelpazesi, hisse senedi
(iç ve global piyasa endeksleri ve hisseler), sabit getirili
(devlet ve özel sektör tahvilleri, Euro tahvil, global tahviller,
nakit ve mevduat), FX (gelişmiş-gelişen para birimleri,
pariteler), emtialar (enerji, kıymetli metaller, gıda) ana
grupları altında her türlü enstrümanın içerilmesini
benimsiyor.
Model portföy oluşturmada genel stratejimizi bu şekilde
tanımladıktan sonra yeni model portföyümüzü açıklayalım:
Öncelikle, varlık dağılım modelimizin dayandığı stratejik
kısımda, ana senaryomuz, küresel tarafta, “FED’in likidite
azaltma sürecinin ılımlı adımlarla devam ederek yılın son
çeyreğinde sonlandırılması” şeklindeki genel öngörünün
geçerliliğini koruyacağı yönünde.
İç dinamiklerle ilgili olarak ise, 30 Mart yerel seçimlerinin
son yerel ve genel seçimlerde hakim olan genel politik
resmin devamına işaret eder bir şekilde sonuçlanmasıyla,
seçim öncesi artan politik risk algılamasının azalmasını,
bunun da küresel şoklara karşı iç finansal ve ekonomik
dayanıklılığın
iyileşmesi
şeklinde
yansıyabileceğini
varsayıyoruz.
Ancak, gerek küresel para politikalarının normalleşme
sürecinin, gerekse de iç politikanın belirsizlikler içermeye
devam etmesinin, şoklara karşı dayanıklılıkta beklenen
iyileşmenin finansal dalgalanmalar karşısında tekrar test
edilmesine neden olabileceğini düşünmeye devam
ediyoruz.
Model Portföyümüzün Ana Dağılımı
Sabit
Getirili
40%
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Bu ana dağılım senaryosunu, model portföyü oluşturan
ürünleri ana başlıklar altında vererek genişletecek olursak
aşağıdaki tabloya ulaşıyoruz.
Model Portföyümüzün Yatırım Araçları Arasında Dağılımı
FX
20%
Hisse Senedi
30%
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Bu yatırım gruplarını da aşağıdaki gibi detaylandırıyoruz:
Model Portföyümüzü Oluşturan Yatırım Araçlarının Dağılımı
HİSSE SENEDİ
SABİT GETİRİLİ
FX
EMTİA
Model Portföyümüzün dayandığı Makro Ekonomik Tahminler
2 yıllık ABD tahvil faizi
2 yıllık TR tahvil faizi
2 yıllık TR CDS (bps)
GSYİH (yıllık değ.)
CA / GSYİH
%0,2-0,4
%8,5-9
130-150
%2,6
%-5,7
(2014 sonuna kadar)
(2014 sonu)
(2014 sonuna kadar)
(2014)
(2014)
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Yukarıdaki ana varsayımlarımız ve makroekonomik
tahminlerimiz doğrultusunda, model portföyümüzü “Ilımlı
Agresif” modeli altında, riskli varlıklar ve sabit getirililer
arasındaki dağılımını şu şekilde belirliyoruz:
Sabit Getirili
40%
Emtia
10%
Bu ana senaryo altında, iç ve dış makro ekonomik
tahminlerimiz aşağıdaki tabloda yer alıyor.
Küresel ve İç Göstergelere İlişkin Makro Varsayımlar
10 yıllık ABD tahvil faizi %2,5-3,0 (2014 sonuna kadar)
10 yıllık TR tahvil faizi
%9,5-10 (2014 sonu)
10 yıllık TR CDS (bps)
230-270 (2014 sonuna kadar)
TÜFE (yıllık değ.)
%8,2 (2014 sonu)
TL-USD
2,18 (2014 sonu)
Riskli
Varlıklar
60%
HALKB
20%
THYAO
20%
EREGL
15%
2 Yıllık DİBS
50%
EURGBP Kısa
50%
PALADYUM Uzun
50%
CCOLA
15%
ARCLK SAHOL TCELL EKGYO
10%
10%
5%
5%
TL Mevduat
35%
EURJPY Kısa
35%
WTI PETROL Uzun
40%
USD Mevduat
15%
TRYZAR Uzun
15%
BAKIR Uzun
10%
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Bir sonraki sayfada tüm bileşenleri, ağırlıkları ve
gerekçeleriyle açıkladığımız model portföyümüz stratejik ve
taktiksel yaklaşımın bir bileşimi olarak, küresel ve iç
dinamiklere yönelik risk unsurlarındaki temel gelişmelerin
yanısıra, piyasa hissiyatı, değerleme, momentum,
konjonktür dalgalanmaları gibi kısa vadeli hareketlere karşı
dinamik olarak güncellenecektir.
Çekince için lütfen arka sayfaya bakınız.
31.03.2014
Model Portföyümüz ve Gerekçeleri
Varlık Sınıfı
Öneri
Ana Ağırlık
Hisse Senedi
Alt Ağırlık
Gerekçeler
30%
HALKB
THYAO
EREGL
CCOLA
SAHOL
ARCLK
EKGYO
TCELL
FX
20%
20%
15%
15%
10%
10%
5%
5%
Küresel büyümede, olumsuz hava koşullarının ortadan kalkmasıyla, aşağı yönlü risklerin azalması
Yerel seçim sonuçlarının mevcut politik resimde çok ciddi bir değişikliğe işaret etmemesi
İç finansal oynaklıkta kısa vadede azalma beklentisi
Orta vadede küresel ve iç politik belirsizliklere bağlı olarak, finansal dalgalanmaların devam edebileceği beklentisi
Geçmiş dönemde artan finansal oynaklığın büyüme üzerinde beklenen olumsuz etkisinin sınırlı kalması
Güçlü yukarı yönlü değerlemeler
Mevsimsel sektörel hareketler
Beğendiğimiz sektörler: Bankacılık, tüketime dayalı sektörler, ulaştırma, holding, gayrimenkul, telekomünikasyon
50%
35%
15%
İngiltere ekonomisinin güçlü bir görünüm vermesi; BoE'nin gelişmiş ekonomiler arasında faiz artırımını başlatacak
ilk merkez bankalarından biri olarak belirmesi
Sterlinin euro karşısında bir yılın en yükseğine çıktığı Şubat ayı sonrasında euroda etkili olan %2,5'lik ara yükseliş
denemesinin sona erdiğini, sterlinin euroya karşı değer kazancının uzun vadeli hareket içinde süreceğini düşünüyoruz
Japonya'da deflasyondan çıkma sinyalleri, iç talepte hareketlenme
Ultra gevşek politikalar sonrasında, BoJ’un adımlarının yende daha fazla değer kaybına yol açmayacağı beklentisi
2 013'te euroya karşı %26,5 değer kaybeden yen, 2014 yılında %2 civarında değer kazanıyor
Avrupa bölgesinin büyümede zayıf görünümü, deflasyon endişeleri
Türkiye'de seçimler sonrasında politik belirsizliklerin kısmi azalmasıyla, iç finansal oynaklığın düşme beklentisi
G.Afrika'nın 7 Mayıs'ta genel seçimler öncesinde kırılgan ekonomi durumunun belirginleşme riski
TL'nin randa karşı tarihi zirveye yükseldiği Haziran 2013’ten itibaren, elde edilen getirinin %50'sinin geri verilmesiyle
yaşanan konsolidasyon, sözkonusu faktörler karşısında, TL'de yeni bir değer kazanma sürecini başlatmış olabilir
50%
40%
10%
Paladyumda arz yönlü endişeler (dünya paladyum üretiminin %80’inin karşılandığı G.Afrika ve Rusya’da arz yönlü
yaşanabilecek baskılar, G.Afrika’da madencilik sektörününde sıklığı ve yayılma etkisi yüksek grevler, Rusya'da
hafifleyerek de olsa varlığını sürdüren politik riskler ve uygulanabilecek ambargolar gibi)
Paladyum talbine yönelik iyimser beklentiler (paladyum talebinin %70'ine yakınını karşılayan otomotiv v sektörüne
ilişkin olumlu beklentiler, küresel çapta elektrikli ve hibrit araçlara ilginin artması vb.)
2 013 yılında Goldman Sachs endüstriyel metaller ve tüm emtia endeksinde relatif güçlü kalan paladyum,
2014 yılında %8 civarında değer kazancı ile yukarı yönlü riskleri bir miktar fiyatlamış görünüyor
ABD büyümesindeki yavaşlamanın geçici olduğunun gözlenmesi
Petrol stoklarında düşüş
ABD büyüme ve petrol stoklarında mevcut inilen seviyeler, WTI fiyatlarında 100$/bbl üzerinde yeni bir yukarı bandın
habercisi olabilir
Çin'de büyümeyi teşvik planı
2 013'te %7,2 düşen, 2014'te ise %9,4 gerileyerek endüstriyel metaller içinde negatif ayrışan bakır fiyatları, Çin teşvik
planı çerçevesinde cazip görünmesine karşın, orta vadeli görünümde risklerin devam ettiğini düşünüyoruz
50%
35%
15%
İç finansal oynaklıkta azalma beklentisi
Enflasyon bekleyişlerindeki bozulmanın durması
TCMB'nin enflasyon risklerine karşı sıkılaştırma duruşunu devam ettirmedeki kararlılığı
Verim eğrisinin normalleşme eğiliminin genelde kısa vadeli uçtaki düşüşün belirgin olmasıyla gerçekleşmesi
Kur oynaklığında azalmanın enflasyondaki yukarı riskleri sınırlamada yardımcı olma beklentisi
TL zorunlu karşılıklara faiz ödenme beklentisi
Küresel para politikalarının normalleşme sürecinde dalgalanmaların sürmesine karşı nakit bulundurma tercihi
20%
EURGBP Kısa
EURJPY Kısa
TRYZAR Uzun
Emtia
10%
PALADYUM Uzun
WTI PETROL Uzun
BAKIR Uzun
Sabit Getirili
40%
2Y DİBS
TL MEVDUAT
USD MEVDUAT
Kaynak: HLY Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
Çekince için lütfen arka sayfaya bakınız.
31.03.2014
KÜNYE
Azmi DÖLEN
Genel Müdür Yardımcısı
[email protected]
+90 212 314 81 11
Banu KIVCI TOKALI
Başekonomist
[email protected]
+90 212 314 81 88
Ozan DOĞAN
Uzman
[email protected]
+90 212 314 87 30
Nurcihan AŞIK
Uzman
[email protected]
+90 212 314 81 83
Tuğba İNCE
Uzman Yardımcısı
[email protected]
+90 212 314 81 85
Furkan OKUMUŞ
Uzman Yardımcısı
[email protected]
+90 212 314 81 86
Cüneyt MEHMETOĞLU
Uzman Yardımcısı
[email protected]
+90 212 314 81 11
ÇEKİNCE
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı
kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel
görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece
burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sayfalarda
yayınlanan görüş, yorum, haber veya öneriler nedeniyle ortaya çıkacak ticari kazanç veya kayıplardan Halk Yatırım Menkul
Değerler A.Ş. sorumlu değildir. Buradaki yazı, görüş ve yorumlar sayfa ziyaretçilerini bilgilendirme niteliği taşımaktadır. Rapor
sayfalarında yayınlanan hiçbir yazı, görüş, resim, analiz ve diğer sunumlar izin alınmadan yazılı veya görsel basın organlarında
yayınlanamaz.
Çekince için lütfen arka sayfaya bakınız.
Download