aylık makroekonomik görünüm

advertisement
AYLIK MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM
 Küresel Görünüm: Piyasalar merkez bankalarından daha iyimser… İlk çeyrekte belirgin bir hayal
kırıklığı yaratan GSYH büyüme rakamının ardından küresel ekonominin, özellikle ABD ve Euro Bölgesi’ndeki
trendin üzerinde büyümelerin desteği ile, yılın ikinci yarısına doğru toparlanmaya başladığına işaret eden net
sinyaller var. ABD’de Mayıs ayı tarım dışı istihdamdaki artış 218 bin olan beklentileri karşılarken işsizlik oranı
ise %6,3’te sabit kaldı. Fed komite üyelerinin 2015 ve 2016 sonuna ilişkin politika faizi medyan tahminleri
sırasıyla 12,5 baz puan ve 25 baz puanlık artışlarla %1,1250 ve %2,50’ye yükseltilmiş olsa da Haziran ayı
toplantısı Fed’in şahinleşeceğine yönelik endişelerin hafiflemesini sağladı. Aslında dengenin kurulmasını
sağlayan ise Fed’in uzun vadeli politika faizi tahminlerinin %4’ten %3,75’e çekilmiş olmasıydı. Ancak Fed
Başkanı Yellen komitede üye değişimlerinin etkilerine vurgu yaparak yapılan revizyonlara çok fazla önem
vermedi. Fed’in ve piyasanın faizlere ilişkin beklentilerinin giderek birbirinden ayrışmasını ise en önemli
endişe kaynaklarından biri olarak görüyoruz. Öyle ki 2015 ve 2016 medyan tahminlerine yönelik vadeli işlem
kontratlarının Fed’in medyan tahminlerinden daha düşük bir faizi fiyatlaması belli bir noktada daha yüksek bir
volatiliteyi beraberinde getirebilir. Diğer taraftan ECB ise beklendiği gibi “ne gerekiyorsa” modunda kalıp
destekleyici bir para politikası mesajı verirken varlık alım programı için de açık kapı bıraktı. Özetle küresel
koşullar hem gelişmekte olan ülke piyasaları için hem de TL varlıklar için destekleyici tarafta kalmaya devam
ediyor.
 Siyaset: Odak noktasında cumhurbaşkanlığı seçimleri var, jeopolitik riskler ise artıyor… Aday
açıklama süreci için son tarih olan 3 Temmuz yaklaşırken AKP ve muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı için
resmi adaylarını açıklaması bekleniyor. İki büyük muhalefet partisi CHP ve MHP ortak aday konusunda eski
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinde uzlaştı. İhsanoğlu’nun İslami
kökeni göz önünde bulundurulduğunda MHP’nin oy tabanının büyük kısmı bu ismi olumlu karşılarken, CHP
tabanının vereceği tepki ise belirleyici olacak. Diğer taraftan AKP’nin ise 1 Temmuz’da adayını açıklaması
beklenirken bu adayın Başbakan Erdoğan olma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi
için yapılan çeşitli anketlere göre AKP’nin adayının Başbakan Erdoğan ya da Cumhurbaşkanı Gül olması
farketmeksizin ilk turda %50’nin üzerinde oy oranına ulaşacağını gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı için ilk tur
seçimi 10 Ağustos’ta gerçekleştirilecek. Adayların herhangi birinin ilk turda cumhurbaşkanı olmak için
gereken %50’nin üzerinde oy oranına ulaşamaması durumunda ise ikinci tura geçilecek.
Diğer taraftan IŞİD’in Haziran ayı ortasında Musul ve Bağdat yakınlarındaki diğer şehirlerde kontrolü ele
geçirmesi ile Ortadoğu’da jeopolitik riskler bir kez daha artış gösterdi. Irak’ın Türkiye’nin ikinci en büyük
ihracat pazarı konumunda bulunması ve IŞİD’in elinde Türk rehineler bulunması gibi sebeplerle bölgedeki
siyasi istikrarsızlık Türkiye için ek risk yaratıyor. Soruna hızlı bir çözüm bulunma olasılığı oldukça düşük
bulunurken, bölgede tansiyonun önümüzdeki dönemde de yüksek kalma ihtimalinin fazla göründüğünü
söyleyebiliriz.
 Para Politikası: Her zamanki gibi oportünist… TCMB, Haziran ayındaki PPK toplantısında politika faizini
75 baz puan daha indirerek son iki ay içinde kümülatif olarak 125 baz puan indirim gerçekleştirdi. TCMB’nin
gözünde para politikasındaki sıkılaşmanın ölçütü getiri eğrisindeki yataylığın korunması olduğu için kısa vadeli
faiz oranlarındaki sonraki indirimlerin uzun vadeli faizlerin görünümüne bağlı olduğuna inanıyoruz. Bu aynı
zamanda küresel uzun vadeli faiz oranlarının (10 yıl vadeli ABD tahvil faizi) gidişatı bu kararlarda önemli
parametre olacak anlamına geliyor. Ancak, yurtiçi ve küresel getiriler arasındaki ilişki dikkate alındığında, ABD
10 yıllık tahvil faizinin %2,50 seviyesinin üzerinde dalgalanmayı sürdürdüğü müddetçe ölçülü indirimlerin
hareket alanı sınırlı kalacak demektir. Bununla birlikte, olumlu baz etkisi sayesinde enflasyonun önümüzdeki
iki ay içinde %8,0-8,5 aralığına keskin bir şekilde geri çekilme olasılığı piyasa tarafının faiz indirim sürecine
ikna olma derecesini artıracak başka bir etken olabilir. Ayrıca, piyasa koşulları izin verdiği sürece, TCMB bu
fırsat penceresinden yararlanmayı stratejisinin bir parçası olarak kullanmaya devam edecektir. Sonuç olarak
enflasyon görünümünde ya da enflasyon beklentilerinde beklenmedik bir iyileşme olmazsa, TCMB’nin politika
faizinde önümüzdeki aylarda en fazla 75 baz puanlık daha indirime gidebileceğini düşünüyoruz.
 Ekonomik Görünüm: Aşağı ve yukarı yönlü riskler birikiyor… Küresel ve yerel ekonomilerin güncel
görünümüne baktığımız zaman, ekonomik göstergeye dair favori öncü gösterge olan küresel PMI endeksi
(Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Mayıs ayında, önceki ayda Ekim 2013’ten bu yana gerilediği en düşük
seviyeden nihayet toparlandı. Üstelik toparlanma genele yayılmıştı. Türkiye nezdinde ise, Nisan ayı sanayi
üretimi verisi ve 1Ç14 GSYH büyümesi olumlu sürpriz yaparak 2014 geneli için %3 olan GSYH büyümesi
beklentimiz için yukarı yönlü risk oluşturdu. Buna rağmen yukarı yönlü riskler; zayıf tarımsal üretim ve
bölgede hüküm süren kaos nedeniyle Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarında (Irak) ciddi bir darbe gibi
olumsuz olasılıklar tarafından dengelenebileceği için temkinli duruşumuzu koruyoruz. Öte yandan, dış
dengelere baktığımızda Nisan verileri itibariyle; 2013 yılında 64,9 milyar dolar (GSYH’nin %7,9’u) olan 12
aylık birikimli cari açık 56,8 milyar dolara (GSYH’nin %7,0’i) gerilemiş oldu. Cari açıktaki düşüş eğilimi;
rekabetçi bir TL, altın ithalatındaki normalleşme ve AB’deki toparlanma sayesinde Mayıs’ta ve yılın geri
kalanında devam edebilir. Ancak, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın Türkiye’nin enerji faturasını
yaklaşık 5,0 milyar dolar şişirmesi sebebiyle, petrol fiyatlarındaki son sıçrayış bizim 2014 için 50 milyar dolar
(GSYH’nin %6,2’si) olan cari açık tahminimizde risk oluşturuyor. Enflasyon tarafında ise, yıllık TÜFE Mayıs
ayında %9,7 ile muhtemelen geçen yılın Mayıs ayından bu yana süren yükselişin zirvesine ulaştı. Ayrıca,
çekirdek enflasyon ve hizmet fiyatları zayıf TL kaynaklı geçişkenlik etkisinin sona ermesiyle Mayıs ayında sabit
kaldı. Önümüzdeki iki ay içinde manşet TÜFE’nin, geçen seneki alışılmadık derecede yüksek işlenmemiş gıda
fiyatlarından kaynaklı olumlu baz etkinin katkısıyla %8,0-8,5 aralığına keskin bir şekilde geri çekilmesini, daha
sonra ise enflasyondaki geri çekilmenin büyük ölçüde yavaşlamasını bekliyoruz. Gıda enflasyonu ve petrol
fiyatlarının projeksiyonlarımızın üzerinde seyrederken yukarı yönlü risklerin çoğalması sebebiyle %8 olan
yılsonu TÜFE tahminimizi koruyoruz. Öte yandan, 12 ve 24 aylık enflasyon beklentileri de herhangi bir
iyileşme gösterme adına başarısız oldu.
Bu rapor Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından hazırlanmıştır. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate
alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir. Raporda yer alan içerik, müşterilerin verilen stratejilerden kârlı çıkacağının ya da zararlarının limitli
olacağının, Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından verilmiş sözü veya garantisi olarak kabul edilemez. Burada yapılan analizlere
dayanarak ve özellikle kaldıraç sistemi kullanan piyasalara yapılan yatırımlar zararla da sonuçlanabilir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı
sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı kurumumuz ve kurumumuz çalışanları hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu raporda yer alan
bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu bilgilerin tam veya
doğru olmamasından, kullanılan kaynaklardaki hata ve eksik bilgilerden dolayı doğabilecek zararlar konusunda kurumumuz ve
kurumumuz çalışanları herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Raporda yer alan bilgiler Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin yazılı izni
olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz veya üçüncü kişilere gösterilemez.
Download