Temel Radyoterapi’ye Giriş F.Ü. SHMYO - 2014 Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Selami SERHATLIOĞLU Radyoterapi Nedir? Radyoterapi, radyasyonla tedavi demektir. Radyasyon dalga, parçacık veya foton olarak adlandırılan enerji paketleri ile yayılan enerjidir. iyonlaştırıcı radyasyon, hücrenin genetik materyali olan DNA’yı parçalayabilecek kadar enerji taşımakta ve DNA’nın parçalanmasıyla hücreler ölmektedir. Bunun sonucunda doğal olarak dokular zarar görür. Radyasyon Çeşitleri A.İyonlaştırıcı Radyasyon: 1) Elektromanyetik radyasyonlar: - Gama (Y) Işınları: - X Işınları: 2) Parçacıklı Radyasyon: - Alfa (α) Işınları: - Beta (β) Işınları: - Serbest Nötronlar: B.İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonlar: 1.Optik Radyasyonlar: - Ultraviyole ışınları: 2.EMR Nitelikli Radyasyonlar: İyonlaştırıcı Radyasyon: Girdiği ortamda iyonları ayrıştıran radyasyonlara denir. İki tip iyonlaştırıcı radyasyon vardır ; 1) Elektromanyetik radyasyonlar: Gama (Y) ve X ışınları elektromanyetik radyasyonlardır. Bunlar yüksek frekanslı görünen ışık ve radyo dalgaları gibi elektromanyetik dalgalardır ve dalga boyları çok küçük olmasına rağmen enerjileri yüksektir. •Gama (Y) Işınları: Manyetik alanda sapmadıkları için belirli bir elektrikle yüklü değillerdir. Gama ışınları elektromanyetik dalgalardan meydana gelmiştir. Radyoaktif bozunmalar ya da nükleer reaksiyonlar sonucu oluşan kararsız atom çekirdeklerinden yayılan bir çeşit elektromanyetik ışınlardır. •X Işınları: Hızlandırılmış yüksek atom numaralı elektronlar hedef seçilen atomların çekirdeklerine yaklaştıklarında, yavaşlamalar olur. Bu yavaşlamalar sonucu x ışınları oluşur. 2) Parçacıklı Radyasyon: •Alfa (α) Işınları: (+) yüklü parçacıklardan oluşur. Bu yöndeki çalışmalar alfa ışınlarının artı yüklü helyum çekirdeklerinden (He++) meydana geldiğini göstermiştir. Bir kağıt parçası veya cildimiz tarafından durdurulabilir. •Beta (β) Işınları: (+) ve (-) elektrik yüklerinden meydana gelmişlerdir. İnce bir su,metal levha yada cam tabakası bu elektronları durdurmak için yeterlidir. Alfa ve beta ışınları atomun çekirdeğinden kaynaklanan radyoaktif ışınlardır. Her iki ışın da belirli bir kütleye sahiptir. Alfa ve beta ışınları kütleleri ve elektriksel yüklerinden dolayı, X ve gama ışınlarına göre, maddelere daha az nüfuz ederler. Ancak, bu ışınların iyonlaştırıcı etkileri daha fazladır. Nötron ve proton ise kütleleri alfa ışınlarının dörtte biri kadar olan nükleer taneciklerdir. Çeşitli nükleer reaksiyonlar sırasında çekirdekten kopan nötron ve protonlar insan sağlığı için en tehlikeli radyasyonlardır. Özellikle nötron, elektrik yükü olmadığından çok büyük nüfuz etme özelliğine sahiptir. Radyoaktif ışınların insan vücuduna etkisi bu ışınların hareketleriyle ilgilidir. Serbest Nötronlar: Bunlar radyasyonla oluşan yüksüz parçacıklardır.Bu nedenle her maddeye kolayca girebilirler.Bunların doğrudan iyonlaştırıcı özellikleri yoktur. Ancak bu serbest nötronların,girdikleri maddelerin nötronları ile etkileşimleri sonucu, α β γ ve x ışınları gibi ışınımlar oluştururlar. Bu ışınlar ise etkileşme sonucu girdiği maddenin atomundan koparak iyonlaşmayı gerçekleştirir. B.İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonlar: 1.Optik Radyasyonlar: •Ultraviyole ışınları: Asıl kaynağı güneştir. UV ışınları güneş tam doğarken bolca yayılmaktadır. UV ışınları beyaz elbise giyilerek engellenebilir. Bazen bu ışınlar kar veya kumdan yansıyarak kar ve güneş körlüğü yapabilir. UV’nin derine inmesi (giriciliği) az olduğu için büyük oranda deri ve gözleri etkilemektedir. Bu nedenle deri kanserlerinin %80’i UV ışınlarından kaynaklanmaktadır. B.İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonlar: 2.EMR Nitelikli Radyasyonlar: Radyo dalgaları, mikrodalgalar, mobil ve cep telefonları, radyo FM ve TV vericileri, radarlar, trafolar, bilgisayarlar, akım taşıyan kablolar bu gruba girmektedirler. Radyasyon kaynaklarının özellikleri •ALFA : İnce bir kağıt tabakası veya cildimiz tarafından soğurulur. •BETA : İnce bir metal tabakası tarafından soğurulur.. •GAMA : Giricilik özelliği daha fazla olup kurşun ve beton gibi yoğun malzemelerde soğurulur. •NÖTRON : Parafin, beton, su gibi hidrojence zengin ortamlarda soğurulur Radyoterapi Nedir? Radyoterapi, radyasyonla tedavi demektir. Radyoterapi, kanserli hastaların tedavisinde uygulanan en etkili yöntemlerden biridir. RADYASYON ONKOLOJİSİ İyonizan Radyasyon kullanarak kanserin tedavisini amaçlayan ve bu gaye ile radyasyonun etkilerini ve tümörlerin davranışlarını inceleyen bilim dalı Kanser Nedir? Kanser, vücutta bulunan normal hücrelerinin her hangi birinin herhangi bir nedenle anormal hale dönüşmesi sonucu kontrolsüz bir şekilde çoğalarak komşu dokuları işgal etmesi (invazyon) veya kaynağını aldığı organdan daha uzak bir yere, kan veya lenf yoluyla yayılması (metastaz) ile oluşan bir hastalıktır. Hücreler DNA da meydana gelen bozulmalar nedeniyle yapı değiştirirler. Normal vücut hücre ve dokuları, orijinal büyüklük ve yapılarını korurken, kanser hücreleri saldırgan bir tablo çizerler. Kanserin Nedenleri Nelerdir? Kanserin sebebi henüz kesin olarak bilinmemektedir. Kanser hastalığı için iki grup risk faktörü vardır. I. Genetik risk faktörleri: Ailesel (Genetik) faktörler, Yaş, cinsiyet, obesite II. Çevresel faktörlerdir. Kanser Nedenlerinden çevresel faktörler: Sigara ve alkol kullanımı, Uzun süre ve tehlikeli saatlerde güneş altında kalma, Aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, Bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest v.b.) Bazı virüsler Hava kirliliği Radyasyona maruz kalma, Kötü beslenme alışkanlığı KANSER TANISI NASIL KONUR? Muayene Laboratuar tetkikler Radyolojik İncelemeler Diğer Görüntüleme Yöntemleri Biyopsi Histopatolojik tanı KANSER TEDAVİ YÖNTEMLERİ Cerrahi (Kanserli dokuyu ve çevresindeki invazyon riski taşıyan bir miktar sağlıklı dokuyu alıp çıkartmak) Bazı durumlarda kanserli dokuyu cerrahi müdahale ile çıkartmak imkânsız olabilir. Bu durumda radyoterapi veya kemoterapi uygulanır. Radyoterapi (ışın) tedavisi (Uygun dozda ışın uygulayarak kanser hücrelerinin öldürülmesi) Kemoterapi (kanser hücrelerini durdurmak üzere ilaçlar kullanılması Alternatif tıp Bağışıklık sistemini güç vermeyi, asıl tedaviye destek olmayı amaçlayan ancak güvenilirliği ve etkinliği kontrollü deneylerle ispatlanmamış yöntemlerdir. Radyoterapi : Değişik sistem ve kaynaklardan elde edilen iyonizan radyasyonun kanserli dokular üzerine yöneltilerek tedavi edilmesidir. Kanser radyoterapisinde ideal hedef tümörün çevresindeki normal dokuları yapısal ve fonksiyonel olarak tahribata uğratmadan tümörün tamamen yok edilmesidir. Radyoterapiye Başvuran Hastanın Değerlendirilmesi Tedavi olmak üzere gönderilen veya doğrudan başvuran hastalar yeniden muayene edilir Laboratuar ve radyolojik tetkikleri, ameliyat ve patoloji raporları incelenerek değerlendirilir. Tedavi edilmesinin uygun olduğuna karar verildiğinde, hastaya gerekli bilgi verilerek, tedavi öncesi hazırlığa başlanır. Tedavi öncesi hazırlık iki bölümden oluşur 1. Simülasyon öncesi hazırlık. 2. Simülasyon Simülasyon öncesi hazırlık Tedavi öncesi hazırlık aşamasında gerektiğinde hastanın tedavi sırasında hareketsiz kalabilmesini sağlayan kişiye özel baş ve boyun maskeleri, hastanın vücudunun şeklini alabilen özel yataklar hazırlanır. Gerekli olan durumlarda bilgisayarlı tomografi cihazında tedavi planlama amaçlı tomografi kesitleri alınır. Bu işlem sırasında hastanın radyoterapi sırasında kullanacağı maske, tedavi yatağı gibi en uygun yardımcı düzenekleri hazırlanır. Simülasyon işlemi Tedavi cihazlarındaki şartlar sağlanarak radyasyon uygulanacak alanların belirlenmesidir. Simülasyon için gelen hasta teknisyenler tarafından karşılanır, gerekli bilgi verildikten sonra, doktorlar gözetiminde simülasyon yapılır. Simülasyon sırasında hastanın hareket etmemesi önem taşır. Çocuk hastaların yanında, başlangıçta annebabalarının kalması gerektiğinde özel önlem alarak (kurşun yelek giydirilerek) bu sağlanabilir. Simülasyon işlemi Hasta tedavi masasına yatırıldıktan sonra uygun tekniklerle tedavi alanları belirlenir. İşlem sonrası vücudun tedavi edilen yerlerine özel kalemlerle veya işaret bantları ile özel işaretler konulur. Bu işlemden sonra, tedaviye kadar ve tedavi sırasında bu işaretlerin muhafaza edilmesi önem taşır. (Hastalar rahatça yıkanabilir ancak bu işaretlerin çıkmaması ve tedavi alanlarında cildin tahriş olmaması için bu bölgelerin fazla miktarda sıcak suyla yıkanmaması, liflenmemesi ve keselenmemesi önerilir.) RADYOTERAPİ UYGULAMADA AMAÇ Radyoterapi de asıl amaç hastalığın (küratif) tedavisidir. (Hastalığın nedene yönelik tedavisi, uygulanması çoğu zaman tam şifa sağlar.) Bazı hastalarda radyoterapi şikayete yönelik (palyatif veya semptomatik) amaçla yapılabilir. (Hastalığın nedenini ortadan kaldırmayıp, nedeni kısmen engelleyerek hastalığın gelişmesini yavaşlatan tedavi, bu tedaviyle hastalığın semptom ve işaretlerini düzeltmek mümkün olabilir.) Bunlar hastanın ağrısını dindirmek, nefes almasını kolaylaştırmak, kanamsını durdurmak gibi amaçlarla yapılan radyoterapidir. Bu radyoterapi daha kısa süreli olur. Radyoterapi uygulaması hastalığın durumuna göre planlanır. KÜRATİF RADYOTERAPİ : Asıl hastalık veya bölgesel hastalığı olan hastalarda tam iyileşme beklenerek yapılan radyoterapi tedavi biçimidir. Bu hastalarda verilen radyasyon dozu tedavi edici seviyededir. PALYATİF RADYOTERAPİ : Hastada geçici bir iyileşme sağlamak, lokal tümörü küçülterek hastayı bir süre rahatlatmak amacıyla yapılan radyoterapi tedavisidir. Bu tedavide genellikle, radyoterapi verilen alan daha dar ve verilen doz küratif tedaviye göre azdır. Uygulama Radyoterapide kanser hücrelerinin bölünmesini engellemek amacıyla iyonizan radyasyon (yüksek enerjili fotonlar ya da hızlandırılmış subatomik partiküller) kullanılır. Absorbe edilen radyasyonun birimi geçmişte «rad» olarak tanımlanmaktaydı, günümüzde ise; bu tanımlama GRAY «Gy» olarak değiştirilmiştir. 1Gy, 1 kg dokuda absorblanan 1 joule'lük enerji miktarıdır. Radyoterapi gören bir hasta tedavi süresine göre 40-70 Gy'lik radyasyon dozuna maruz kalacaktır. Karşılaştırma yapılacak olursa modern mamografi aygıtlarında film çekmek için maruz kalınan x-ışını miktarı-dozu yaklaşık olarak 0.1 ile 0.2 mili Gray arasındadır. Radyoterapi esnasında, uygulanan bölgeye x veya gama ışınları veya hızlandırılmış subatomik partiküller ile belirli oranda bir enerji verilmektedir. Hedef; oluşturulacak iyonizasyonlarla hücrelerin genetik materyallerini -DNAbozarak, bölünmelerini engelleyerek hücre ölümüne yol açmaktır. Radyasyonun kanserli hücrelerin yanında sağlıklı hücrelerin DNA'larında hasar oluşturmasına rağmen, sağlıklı hücreler kendilerini tamir ederek tekrar fonksiyonel hale gelebilirler. Radyasyonun hücre DNA'sında oluşturduğu etki, fotonun ya doğrudan DNA'yı oluşturan kimyasal bağları iyonize ederek, DNA yapısının doğrudan kırılmasına bağlıdır. Ya da hücre icerisinde bulunan su moleküllerinde oluşan iyonizasyon sonucu ortaya çıkan serbest radikallerin gene DNA'nın yapısından elektron koparması ile oluşur. Bazen de hücre ölümüne neden olamayacak- hasar oluşur. Bu durumda hücrenin kendini tamir yeteneğine bağlı olarak hasar giderilebilir. Bu daha çok kanserli olmayan hücreler için geçerlidir. Kanserli hücrelerin önemli bir kısmı bu yeteneğe sahip değildir. Bunun sonucunda biriken subletal hasarlar hücrenin ölümüne yol açar. Oluşan bir kısım hasar ise, ortamın özelliklerine bağlı olarak, yani hücrenin bulunduğu fiziksel veya kimyasal koşullara bağlı olarak, ölüme yol açabilir ya da tamir olayını başlatabilir. Radyoterapi de lokal bir tedavidir ve sadece uygulanan bölgedeki hücreleri etkiler. Tedavi süresi 1 günden 8 haftaya kadar değişebilen uygulamalar mevcuttur Eksternal radyoterapi -harici radyoterapi- dıştan ışınlama, ışın kaynağı ile ışınlanan dokunun arasında mesafe olması anlamını taşır. Radyasyon Onkolojisi uzmanının, hastanın ve hastalığın durumuna göre planladığı tedavinin Co-60 veya Lineer Akseleratör (Linac) cihazları ile, hastaya dışarıdan ve belli bir mesafeden uygulanması esasına dayanır. Verilecek radyasyonun toplam dozu küçük ve eşit dozlara bölünerek, günlük seanslar halinde haftanın 5 günü uygulanır. Radyoterapide x ışınları veya fotonlar kullanılır. Işınların içerdiği enerji arttıkça, ışın dokunun daha derinlerine nüfuz eder. Radyoterapi cilt, beyin, meme, prostat ve rahim kanseri tedavilerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Ayrıca lenf ve kan kanseri tedavisinde de kullanılır. Radyoterapi tedavisinin planlanması Radyoterapiye başlanmadan önce x ışınları yardımıyla çeşitli filmler çekilir ve hangi açılardan ışınların uygulanması gerektiği hesaplanır. Bu ölçümler bir simülasyon cihazı yardımıyla (tomografi cihazı gibi) yapılır. Bu simülasyon sırasında hastanın radyoterapi uygulanacak bölgesi işaretlenir. Tedavinin doğru bölgeye yapılması amacıyla bazen dövme veya küçük noktalar şeklinde işaretleme yoluna gidilir. Tedavi planlarken bilgisayar destekli modeller kullanmaktadır. Bu bilgisayar destekli planlama tedavinin daha hassas bir şekilde sağlıklı dokulara zarar vermeden gerçekleşmesi açısında önemlidir. Yapılan ölçümler sayesinde ışınların hangi açılardan gönderilmesinin uygun olduğu hesaplanır. Tedavi planlamasında bilgisayar destekli 3 boyutlu modeller kullanılır. Hastanın filmi Tomografi veya MR cihazları vasıtasıyla elde edilir ve bilgisayarlara gönderilerek gerekli incelemeler yapılır. Radyoterapinin Uygulanması Hastalar öncelikle üzerlerinde bulunan kıyafet, mücevher vb aksesuarları çıkarmalıdır. Bazı durumlarda hastaya önlük giydirilebilir. Tedaviden maksimum verim elde etmek için hasta cihazın sedyesine doğru bir şekilde yatmalıdır. Mümkün olduğunca hareket etmemesi gereklidir. Hastalar kafalarına takılan her türlü soruyu görevliye sormalıdır. Radyoterapiden önce tümörün yerinin belirlenmesi çeşitli simülasyon cihazları ile sağlanır ve bu sayede ışınların geliş direktifi belirlenmiş olur. Radyoterapi birden çok seansta yapılır Bu nedenle hastanın vücuduna tedavi noktasını belirlemek amacıyla küçük noktalar işaretlenir veya dövmeler yapılır. Hastanın cihazın sedyesindeki pozisyonu tedavinin hassas olarak yapılması bakımından önemlidir. Hastadan istenen rahat olması ve normal bir şekilde nefes alıp vermesidir. Hasta ayrıca tedavi esnasında istediği takdirde terapist ile konuşabilir. Tedavi 5 ila 15 dakika arası sürer. Işınlar görünmezdir ve hasta tedavi süresince hiçbir şey hissetmez. Tedavi Sonrası Hastaların birçoğu seanstan sonra günlük yaşamlarına devam edebilirler. Harici radyoterapi genellikle hastanelerde ve sağlık merkezlerinde yapılır. Hastalığa göre değişmekle birlikte, radyasyon tedavisi genellikle birkaç hafta süresince ve haftada 5 gün verilir. Tedavi sırasında veya sonrasında hasta radyoaktif değildir. Dahili radyoterapide Hasta genelde 1-2 gün hastanede kalır. İmplant geçici veya kalıcı olabilir. Hastanede kalınan sürede hastanın radyasyon seviyesi maksimum düzeydedir ve bu nedenle yakınlarıyla görüşmesi uygun değildir. İmplant vücuttan alındığında ise radyoaktiflik ortadan kalkar.