Göğüs Cerrahisi Etiyoloji Trakeanın histolojik yapısı içerisinde kolumnar siliyer epitelyum, submukozada yer alan mukus glandları, kartilaj ve konnektif dokular yer alır. Semptom ve bulgular Gittikçe kötüleşen bir persistan öksürük, efor dispnesi ve wheezing en sık görülen semptomlardır. İstirahatte dispne gelişmeye başlaması trakea lümeninin %30-50 oranında tıkandığını gösterir. Üst hava yolu tıkanıklığına ait olan bu semptomların varlığında özellikle direk akciğer grafisinde akciğer alanları normal izleniyorsa üst hava yollarının organik bir tıkanıklığından şüphelenilmelidir. Ancak trakea tümörlerinin çok nadir görülen tümörler olması nedeniyle bu semptomlar trakea tümörlerini ilk olarak akla getirmezler. Trakea lümeni daralmaya devam ettikçe wheezing yerini stridora bıra1 351 Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Giriş Trakea tümörleri üst hava yolu tümörlerinin %2’ sini oluşturur ve tüm kanser ölümlerinin yaklaşık %0.1’ den (1.744 kanserli hastanın 2 sinde saptanmış) sorumludur. Semptom ve bulgular ortaya çıktıktan sonra özelliklede hemoptizi yoksa uzun süre geçtikten sonra tanı konabilmektedir. Efor dispnesi ve wheezing olan hastalarda ayırıcı tanıya gidilirken çekilen posteroanterior akciğer grafisinin normal olarak değerlendirilmesi üzerine, hastalarda genellikle trakea tümörleri yerine yetişkin yerleşimli astım veya KOAH düşünülmektedir. Kuthan Kavaklı Trakea Tümörleri kır ve önemli bir darlığın göstergesidir. Hemoptizi geç dönem bulgusudur ve yassı epitelyum hücreli karsinoma özgü bir bulgudur. Bunun dışında disfaji, tekrar eden pnömoni atakları ve ses kısıklığı görülebilir. Trakea tümörlerinin patolojisi Primer trakea tümörleri ekzofitik veya ülseratif, lokalize veya longitidunal olarak yayılan veya multiple skatriziyel alanlar olarak gelişebilir. Alt trakea ve karina seviyesine daha fazla yerleşirler. Tanı Anamnez, fizik muayene, radyolojik tetkikler ve bronkoskopi ile tanı konur. Anamnezde üst hava yolu obstrüksiyonuna ait ve diğer semptomların varlığı ve süresi sorgulanır. Torasik ve servikal malignite varlığı mutlaka araştırılmalıdır. Fizik muayenede dikkatli bir solunum sistemi ve baş ve boyun muayenesi yapılır. Raoyolojik görüntüleme yöntemi olarak direk akciğer grafileri ve Toraks BT kullanılır. Posteroanterior akciğer grafisinde trakeada daralma, postobstrüktif atalektazi veya pnömoni veya anormal yerleşimli kalsifasyon saptanabilir ancak bu grafiler genellikle normal olarak değerlendirilir. Toraks BT ile tümörün gross patolojisi hakkında bilgi edinilebilir. Yuvarlak, düzgün, yaklaşık 2 cm çap, kalsifikasyon ve lümen içerisinde sınırlı2 352 lık benign tümörlerde görülen tomografi bulgularıdır. Trakea boyunca yayılma, düzensiz sınırlılık, trakea duvarına invazyon ve ekstraluminal yayılım ise malign tümörlerde bulunur ancak malign tümörlerin ayırıcı tanısına yönelik spesifik bir bulgu yoktur. Hava yoluna ait bu lezyonların tanısında laringoskopi ve bronkoskopi mutlaka gereklidir. Özofagoskopi ve mediastinoskopi ise özel durumlarda uygulanması gereken prosedürlerdir. Laringoskopi ile larinkste bir patoloji olup olmadığı, varsa eğer bunun trakeaya yayılımı ve glottisin fonksiyonu ve bütünlüğü değerlendirilir. Bronkoskopi ise trakea tümörlerinde iki amaçla kullanılır. a. Trakeanın primer tümörleri Trakeanın primer tümörleri çok nadir görüldüğünden Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiş bir sınıflama ve evrelemesi yoktur. Trakeanın primer tümörleri epitelyumial, mezankimal ve çok nadiren de lenfoid kökenli olabilir. Skuamöz hücreli karsinom ve adenoid kistik karsinom tüm trakeal kanserlerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Bu tümörler dışında trakeanın primer tümörleri tablo 1 de özetlenmiştir. b. Trakeanın sekonder tümörleri Direk invazyon ile trakeaya yayılım gösteren tümörler sıklıkla tiroid, özofagus ve akciğerlerin karsinomlarıdır. Larinksin karsinomları da trakeaya 3 353 Tablo 1. Trakeanın primer tümörleri Benign Lezyonlar Maling Lezyonlar Skuamoz papilloma Pleomorfik adenoma Granular hücreli tümör (Myeloblastoma) Glomus tümörü Fibroma Fibröz histiyositoma Lipoma Leimyoma Hamartoma Kondroma Kondroblastoma Schwannoma Nörofibroma Paragangliyoma Hemanjiyoma Hemanjiyoendoteliyoma Vasküler malformasyomlar İntermediate Malign Lezyonlar Karsinoid Mukoepidermoid Pleksiform nörofibroma Pseudosarkoma Plazmastoma Asinik hücreli karsinoma Adenokarsinoma Adenoskuamoz karsinoma Küçük hücreli karsinoma Bazaloin skuamoz hücreli karsinoma Btipik karsinoid Malign fibröz histiyositoma Melanoma Kondrosarkoma Spindle hücreli sarkom Rabdomyosarkom Fibrosarkom Leimyosarkom Kaposi’s sarkom Lenfoma Lenfoepiteliyal karsinoma Anjiyosarkoma direk invazyon gösterebilirler. Bunun dışında hematojen yolla olan metastazlarda trakeanın sekonder tümörlerini oluşturur. Sekonder trakea tümörlerinin rezeksiyonundaki amaç kür elde etmek veya palyatif olmalıdır. Anrezektable olan lezyonların tedavisinde endobronşiyal küretaj, lazer tedavisi, eksternal radyoterapi, brakiterapi ve stent yerleştirme yer alır. Troid ve akciğer karsinomlarının direk invazyonu trakea rezeksiyonu için en uygun durumlardır. Özofagusun direk invazyonu ise rezeksiyon için endikasyon oluşturmaz. 4 354