1 içindekiler 8 11 Bu belirsizlik neden? 6 14 15 16 16 17 18 20 21 22 24 24 25 26 27 28 29 30 32 34 Ticari kazançta indirilebilecek giderler! Denetim pastasında adil paylaşım şart!.. “Umut” ve “Hayal Kırıklığı” Uyanık patrona teşvik yasağı! SGK’ya ‘rapor’lu çözüm önerisi! Sınav heyecanı sürüyor! İlk ders iktisat Muhasebede ekip ruhu önem kazanıyor Mesleğin yıldızı parlayacak KDV Tevkifatı’nda yeni dönem Muhasebe ve bilişim sektörlerinin dayanışması şart! SMMM ruhsatı denetçilik yapmak için yeterlidir Bursa Otoyol Platformu’ndan Hükümet’e güzergah uyarısı Muhasebe Büroları bu işin mutfağı 23 Nisan’a renkli kutlama Meslek yüksekokullarına İskandinav modeli yolda! Meclis Tüzüğü Komisyona emanet ‘19 Mayıs’ coşkusu meydanlara taştı Huzurevinde ‘bayram’ havası Niş Cafe’de sizi bekleyenler var Çini diyarında keyfli bir gün Filenin şampiyonu TTK oldu BURSA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI YAYINIDIR. MAKALELERİN SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR. BBilanco. bursa 4 12 Mayıs/Haziran 2012 31 Bir bardak umut çayı içermisiniz ? Sayı 140 33 36 Gönül Avcısı Engelli bir gence umut oldu 35 42 44 46 48 50 52 54 56 58 62 68 44 Kekik kokulu çayırlarda zeytin diyarına yolculuk Kanunu sahiplemeniz gerekiyor Baş dönmesi Vertigo Bu bir denetim raporudur!.. Tahsilat Sorunu veya Emeğin İstismarı YENİ ÜYELER Bildirgelerde Uygulanan İdari Para Cezalarındaki MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ Son Durum İDARE KARARLARI Hayat Sigortası ve Bireysel YARGI KARARLARI Emeklilik Sigortasında Gelir Vergisi Stopajı SORU CEVAP 30 Günden Eksik Günlerin SGK’ya Bildirilmesi PRATİK BİLGİLER İş (Çİ) Sağlığı ve Güvenliği Haftası VEFATLAR Denkleştirme AKADEMİK BAKIŞ Arsa Karşılığı Bağımsız Bölüm Tesliminin Gelir Vergisi Karşısındaki Durum-2 Muhasebe Standartlarında Ölçüm Süreci ve Ölçüm Esasları Tevkifat Uygulaması Hakkında 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin Getirdikleri 46 56 64 62 66 5 başkan’dan “Umut” ve “Hayal Kırıklığı” Smmm. Mesut TOPCU Bursa SMMMO Başkanı [email protected] Değerli Meslektaşlarım, Mesleğimizin yasal statüye kavuşmasının 23’üncü yıldönümünü kutladığımız şu günlerde; meslek mensupları olarak, birlik ve beraberliğimizden taviz vermeyerek ve büyük bir mücadele örneği sergileyerek mesleğimizin geleceğine ışık tutacağımız, kritik bir süreçten geçiyoruz. Zorlu mücadelelerle elde ettiğimiz mesleğimizin geleceğini şekillendirecek olan önemli adımların atıldığı şu hassas sürecin şüphesiz ki baş rol oyuncusu ise; yeni muhasebe ve denetim sürecini şekillendirecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu’dur. Meslek mensupları olarak, yeni TTK ile hatları çizilecek olan muhasebe ve denetim sürecini iki kelimeyle özetlemek gerekirse; bu iki kelime kuşkusuz ki bizim için ‘Umut’ ve ‘Hayal Kırıklığı’ olur. Yeni TTK ile ekonomiye daha fazla katma değer yaratmak için vergi beyannamesi üreten muhasebecilikten, bilgi üreten muhasebeciliğe geçeceğimizin umuduyla Ticaret Bakanlığı’nın ikincil düzenlemeleri yayınlamasını beklediğimiz bir süreçte, tüm bu heyecanımızın Kamu Gözetim Kurumu ile birlikte nasıl hayal kırıklığına dönüştüğüne şahit olduk. Muhasebe ve denetim alanındaki dünya uygulamalarını yeni TTK aracılığıyla Türkiye’ye taşıma gayreti içine giren TÜRMOB’un bu çabasının vesayet merakı yüzünden maalesef kesintiye uğradığını ve umutlarımızın yerini nasıl hayal kırıklığına bıraktığını gördük. Kamu Gözetim Kurumu kurulmadan önce, denetçiliği kimse ayrı bir meslek olarak algılamıyordu. 660 Sayılı KHK ile sanki yepyeni bir meslek yaratılıyor algısı oluşturulmuştur. Hükümet vesayeti altında yapılanan Kamu Gözetim Kurumu’nun kurulma yöntemi ve zamanlaması, maalesef süreci çok olumsuz etkilemiştir. Oysa yeni TTK’ya baktığımızda denetçi yetkisine sahip olmak için SMMM veya YMM olmanın yeterli olduğunu görüyoruz. İkincil düzenlemelerden yeni bir meslek yaratılması değil, bizlerin beklediği sadece denetim kuruluşlarının nasıl oluşacağı, işletme büyüklük ölçülerinin netleşmesi gibi konular idi. Yeni TTK’da kimin denetçi olacağı belirlenmişken ve burada unvanlarımız net bir şekilde ifade edilmişken, yepyeni düzenlemeler yapılacağını duymak, yeni unvanlar yaratmak bizler için tam bir hayal kırıklığıdır. BBilanco. bursa 6 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 YIL 14 SAYI 140 Bursa SMMM Odası Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni MESUT TOPCU Hadi düzenlemeyi yapacak olanlar bizleri görmüyorlar diyelim. Yeni TTK’yı da mı görmüyorlar? Peki, yeni TTK’yı da yeterli görmüyorlar diyelim. Uluslarüstü hukuk kurallarına ne diyecekler? Uluslarüstü hukuk kuralları hepimizi bağlamıyor mu? Ne diyor 8. yönerge: “Lisans mezunu olan, staj zorunluluğunu yerine getiren ve yeterlik sınavında başarılı olanlar denetim işini yapabilir” demiyor mu? Yani bizim bildiğimiz SMMM ruhsatını tarif etmiyor mu? Bu tartışmalar giderek denetçiliğin tamamen ayrı bir meslek olduğuna yönelik bir algının oluşmasını sağlamak içindir. Bunu mesleğimiz açısından sakıncalı buluyoruz. Ve bunun bizim için bir kırmızı çizgi olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bu çizginin ihlali halinde, hatta ihtimalinde dahi her türlü demokratik hakkımızı kullanmak zorunda olduğumuzu da herkesin bilmesini istiyorum. Şu kavram kargaşasının kafamızı karıştırmasına müsaade etmemeliyiz. Hepimiz öncelikle muhasebeciyiz. Ama mesleğimizin bunun altında çeşitli uzmanlık alanlarına ayrılmasında da bir sakınca görmüyoruz. Bağımsız Denetçilik, Yeminli Mali Müşavirlik, Hile Denetçiliği, İç Denetçilik gibi çeşitli uzmanlık alanlarına ayrılarak, her uzmanlık alanının kendine özgü ilave eğitim şartlarının ve giriş kurallarının olmasında da bir sakınca görmüyoruz. “Biz denetçilik” diye yeni bir meslek tanımlamasını yanlış buluyoruz. Yeni meslekler yaratmanın hayatta karşılığının olmadığını, tüm kesimlerin anlamasını istiyoruz. Suni olarak yaratılacak meslekleri kabul etmeyeceğimizi, tek meslek, tek örgüt anlayışımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, bu kırmızı çizgileri görmek istemeyenlere karşı, mesleğimizin yasal statüye kavuşmasının 23’üncü yıldönümünü kutladığımız şu günlerde tüm meslek örgütünü mücadeleye davet ediyorum. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü SERVET KURU Yürütme Kurulu Mesut TOPCU Özcan DİLEKYİĞİT Servet KURU Erdinç DOĞAN Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Mustafa AKINCI, Recep GÜLEÇYÜZ, Arzu TÜREMEN, Adnan ÖZTÜRK, Ali ERDOĞAN, Asuman KURT ÖGE, Derya UYĞUN, Emine GÜLHAN ATTİLA, Emir ES, Metin TAŞTEKİN, Özlem BARAN, Şadıman AÇAR, Zeki AYTEKİN Mevzuat Yazı Kurulu Prof. Dr. Mehmet YÜCE Doç. Dr. Sait KAYGUSUZ Doç. Dr. Adnan GERÇEK Dr. Şükrü DOKUR Öğr. Gör. Adem YILDIRIM Editör İbrahim ÖGE Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Sinem KARABULUT Tasarım Nazlı ÖZCAN Matbaa BİZİM REPRO 0 312 341 10 20 Dağıtım SEÇ KURYE 0 224 225 61 42 İKİ AYDA BİR YAYINLANIR. YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA ADRESİ BURSA SMMM ODASI BAOB Yerleşkesi Odunluk Mh. Akademi Cd. No: 8 (Carrefour Arkası) Nilüfer / BURSA TEL : 444 16 44 FAKS : (0 224) 451 19 19 www.bursa-smmmo.org.tr e-mail [email protected] Basım Tarihi: 20/06/2012 7 haber Bu belirsizlik neden! Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş’ın Samsun’daki Muhasebe Forumu’nda TÜRMOB ve Oda temsilcilerinin “Yetkiyi paylaşın” ve “Meslek mensuplarını denetim elemanı olarak tanıyın” çağrılarına cevap alınamadı. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) organizasyonuyla bu yıl 7’ncisi düzenlenen ‘Türkiye Muhasebe Forumu’, 4-5 Mayıs tarihlerinde Samsun SMMM Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. ‘Yeni Muhasebe ve Denetim Sürecinde TÜRMOB’un Rolü’ ana başlığı altında, Samsun Yaşar Doğu Spor Salonu’nda gerçekleşen ‘7’nci Türkiye Muhasebe Forumu’ ülke genelinde faaliyet gösteren meslek mensuplarını bir araya getirdi. TÜRMOB Genel BBilanco. bursa 8 Mayıs/Haziran 2012 Başkanı Ymm. Nail Sanlı’nın yanı sıra SMMM ve YMM Oda başkanları ile temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleşen muhasebe forumu, Samsun SMMM Odası Başkanı Ahmet Hayvalı’nın açılış konuşması ile başladı. Konuşmasına, Samsun isminin günümüze geliş süreci, kentin tarihsel geçmişi, Atatürk ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kentin önemi ve kentin geçmişten günümüze sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimi hakkında bilgi vererek başlayan Ahmet Hayvalı, organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. MESLEK MENSUPLARINI TANIYIN Samsun SMMM Odası Başkanı Hayvalı’nın ardından kürsüye gelen TÜRMOB Genel Başkanı Ymm. Nail Sanlı, yeni Türk Ticaret Kanunu’yla ilgili uygulama ve Sayı 140 uyum sürecindeki zorlukların aşılabileceğini, yasanın özüne bir itirazlarının olmadığını söyledi. Kanuna ilişkin, iş dünyasının temsilcilerinden gelen kaygılara duyarlılık gösterilmesi gerektiğini de belirten Nail Sanlı, “Mesleğimiz uluslararası düzeyde kabuk değiştiriyor. Bu değişeme uyum sağlamak için sürekli meslek içi eğitim programlarını uygulayarak dünya düzeyinde bir seviye yakalamayı hedefliyoruz. Yeni muhasebe ve denetim sürecinde meslek mensupları hak ettiği yere oturtulmalı. Bir serbest muhasebeci mali müşavir 9, yeminli mali müşavir ise 19 yılda yetişiyor. Hiçbir meslek gurubu, bizim son dönemde yaşadığımız kadar bir belirsizlik yaşamamış, sürüncemede kalmamıştır. Bu kadar yoğun eğitim ve sınavlardan sonra denetçilik için ayrıca sınava gerek yoktur” diye konuştu. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş’a da seslenen Sanlı, “Gelen meslek mensuplarını denetim elemanı olarak tanıyın. Her meslek değerlidir. Ancak bizim mesleğimiz herkesin milli gelirden pay aldığı unsurların oluşmasında, beyanname katkısından dolayı daha da önemlidir” dedi. Nail SANLI TÜRMOB Genel Başkanı KOBİLER İÇİN YENİ STANDARTLAR Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş da kurumun amacının çok başlılığı ortadan kaldırmak olduğunu, şirketler hukukunda Avrupa ile akredite olmayı hedeflediklerini kaydederek, denetim unsurlarından 9 haber en önemlisinin meslek mensupları olduğunu bildirdi. Konuşmasının devamında, standartların KOBİ’ler için ağır olduğunu kabul ettiklerini de ifade eden Seyit Ahmet Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni değerlendirmeler neticesinde, basit ve anlaşılabilir standartlar üzerinde yürütülen çalışmalar, kısa süre içinde tamamlanarak kamuoyu ile paylaşılacak. Bunun altyapı hazırlıkları tamamlandı ve çok yakında yayımlanacak. Muhasebe içe dönük çalışmaları, finansal raporlar ise dışa dönük çalışmaları ifade etmektedir. Bu sebeple, muhasebe yapanlarla finansal raporları düzenleyenlerin ayrılması gerekir.” Diğer önemli bir adımın ise ‘Tek Düzen Muhasebe Hesap Planı’ olacağını ve bunun yayımlanacağını da sözlerine ekleyen Baş, “Maliye Bakanlığı ve kurulumuz bu konuda genel bir fotoğraf çekecek. Ve her şey, bu fotoğraflar çekildikten ve değerlendirildikten sonra şekillenecek” dedi. Ancak Baş, konuşmasında TÜRMOB Başkanı Nail Şanlı’nın meslek mensuplarını denetim elemanı olarak tanıyın çağrısına cevap vermedi. KESİNTİYE UĞRAMIŞTIR Forumun kapanış oturumunda çarpıcı bir konuşma yapan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “Denetim alanında ikincil düzenlemeler konusunda çok geç kalındığını ve konunun adım adım belirsizliğe sürüklendiğini” dile getirdi. BBilanco. bursa 10 Mayıs/Haziran 2012 “Yetkinin verildiği ve 6 ay önce yapılanan ‘Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’, düzenlemeler konusunda henüz bir adım atmamıştır. Kurum başkanının nadiren verdiği demeçlerle sürece anlam yüklemeye çalışıyoruz.” dedi. MÜCADELEYE DAVET EDİYORUM Konuşmasında, denetçiliğin tamamen ayrı bir meslek olduğuna yönelik bir algının oluşturulmaya çalışıldığını da iddia eden Mesut Topcu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun bizim için bir kırmızıçizgi oluşturduğunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bu çizginin ihlali halinde, hatta ihtimalinde dahi her türlü demokratik hakkımızı kullanmak zorunda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeni meslekler yaratmanın hayatta karşılığının olmadığını tüm kesimlerin anlamasını istiyoruz. Suni olarak yaratılacak meslekleri kabul etmeyeceğimizi, ‘tek meslek tek örgüt’ anlayışımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, bu kırmızıçizgileri görmek istemeyenlere karşı tüm meslek örgütünü mücadeleye davet ediyorum.” FORUMDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR • Denetçilik için ayrıca sınava gerek olmadığı, 3568 Sayılı Meslek Yasası’na göre ruhsat almış olmanın yeterli olduğu, • Meslek ile ilgili belirsizlik sürecinin devam ettiği, Sayı 140 Ticari kazançta indirilebilecek giderler Prof. Dr. Mehmet Yüce ve Vergi Müfettişi Seyit Çiçek, ticari kazançta indirilebilecek giderler, kabul edilmeyen giderler ve Kurumlar Vergisi istisnaları gibi konularda meslek mensuplarına önemli bilgiler verdiler. • Mali suça mali cezanın olması gerektiği, • TTK ile ilgili bazı değişiklikler yapılabileceği kamuoyunda hapis cezaları algısının derhal değiştirilmesi gerektiği, • TÜRMOB’un sürekli meslek içi eğitimlerle, meslek mensuplarını yeni döneme hazırlayacağını, • Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda standartların KOBİ’ler için ağır olduğu, yeni anlaşılabilir ve basit standartlar üzerinde çalışmalar yapıldığı ve bunun en kısa sürede yayımlanacağı, • Yeni Tek Düzen Muhasebe Hesap Planı’nın yayımlanacağı, Tek Düzen Hesap Planı’nın oluşmasında Maliye Bakanlığı ile kurulun eşgüdümlü çalışacağı, • Kamu gözetim kurumunun AB ile akredite olmasının hedeflendiği, • Gerektiğinde mesleğin geleceği için demokratik hakların kullanılması gerektiği, • Maliye Bakanlığı’nın yaptığı YMM sınavları ile TÜRMOB sınavlarının başarısı arasındaki çarpıcı fark olduğu, • Sınavların TÜRMOB’un yapmasının daha doğru olacağı görüşleri ön plana çıkmıştır. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce ve Vergi Müfettişi Seyit Çiçek, BSMMMO tarafından düzenlenen ‘Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Düzenlenmesinde Özellik Arz Eden Konular’ konulu seminerin konuşmacısı oldu. BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında meslek mensuplarının da yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerde ilk olarak Prof. Dr. Mehmet Yüce söz aldı. Prof. Dr. Yüce, Gelir Vergisi Kanunu’na göre indirilecek giderler, Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre indirilecek giderler ve diğer kanunlar uyarınca indirilecek giderler hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. İNDİRİLECEK GİDERLER Ticari kazançta indirilebilecek giderlere değinen Mehmet Yüce, “Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, hizmetli ve işçilerin sigorta primleri ve emekli aidatı, işle ilgili olmak şartıyla sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar da ticari kazançta indirilebilecek giderler arasındadır” dedi.Sunumunda, kıdem tazminatı karşılığından da bahseden Yüce, şunları söyledi: “Kıdem tazminatları vergi kanunları uyarınca, ancak ödendikleri dönemde gider yazılabilir.” Vergi Müfettişi Seyit Çiçek ise genel olarak, Kurumlar Vergisi istisnalarından bahsetti. Bu istisnaların bazılarının iştirak kazançları, yurt dışı iştirak kazançları, emisyon primi kazancı, taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı, yurt dışı şube kazançları istisnaları olduğunu dile getiren Vergi Müfettişi Seyit Çiçek, serbest bölge kazanç istisnası alanına giren kur ve vade farklarının da istisna kapsamına girdiğini vurgulayarak, “Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri, istisna kapsamında değerlendirilecektir” şeklinde konuştu. Çiçek, sunumunun sonunda, istisnalara ilişkin gider ve zararların durumuna da değindi. BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen seminer, soru-cevap bölümünün ardından düzenlenen plaket töreni ile sona erdi. 11 haber Denetim pastasında adil paylaşım şart!.. “Önümüzdeki süreçte başarılı olmamızın yolu yeni TTK’yı, TFRS’yi ve bağımsız denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor” diyen BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “Denetim pastasını adil paylaşmak, ekonomiye daha fazla katkı sağlamak ve mesleğimizin itibarını artırmak için buna ihtiyacımız var. Geçmişte üstesinden geldiğimiz işler gibi, bu işin de üstesinden geleceğimizden eminim” dedi. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nce (TÜRMOB) yeni Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) ilişkin yürütülen eğitimler, Bursa’da da start aldı. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (BSMMMO) organizasyonuyla BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen eğitimlerin açılışında konuşan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan yeni TTK’ya ilişkin, meslektaşlarına önemli mesajlar verdi. 2012 yılının meslekleri açısından büyük bir değişim yılı olduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Mesut Topcu, “Tıpkı 1989 yılında meslek yasamızın çıkışı gibi. 2004 yılında Tek Düzen Hesap Planı’na geçişte yaşadığımız değişim gibi. Bir yıldan kısa bir süre içerisinde birbirine bağlı olarak önce yeni TTK, Prof. Dr. Ganite KURT ardından da TFRS ve Bağımsız Denetim esasları yürürlüğe girecek. Bu süreç, sadece mesleğimiz açısından değil, ülkemiz açısından da oldukça önemlidir” dedi. EKONOMİYE KATMA DEĞER “Bürokrasinin işi ağırdan alması nedeniyle böylesine önemli bir sürece maalesef ki belirsizliklerle giriyoruz” diyen BSMMMO Başkanı Topcu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı tehditler içerse de, bu düzenlemelerin genel anlamda mesleğimiz ve ülkemiz açısından fırsatlar içerdiğini söyleyebiliriz. Yeni düzenlemelerle ekonomiye daha fazla katma değer yaratma şansını yakalayacağımızı düşünüyorum.” Yeni TTK’nın sadece muhasebe alanında yenilikler getirmeyeceğini de ifade eden Topcu, kanunla birlikte işletmelerin daha kurumsal bir yapıya kavuşacağını, şirket yönetimlerinin daha şeffaf, ticaretin ise daha dürüst kurallara bağlanacağını kaydetti. TFRS’Yİ İYİ UYGULAMALIYIZ Smmm. Aydın ÖZDEMİR BBilanco. bursa 12 Mayıs/Haziran 2012 “Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun yaklaşımından denetim işinin, bir süre daha büyük şirketlerin tekelinde kalmaya devam edeceği anlaşılıyor” diyen Mesut Topcu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önümüzde ciddi bir mücadele sürecinin bizi beklediğini söylemeliyim. Bu mücadeleyi yürütebilmemizin ve başarmamızın yolu, yeni TTK’yı, Sayı 140 Smmm. Atila ÖZEL TFRS’yi ve Bağımsız Denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor. Bu yüzden ilk hedefimiz, iyi birer TFRS uygulayıcısı olmamızdır. TFRS’yi iyi uygulayan meslek mensupları ayakta kalacak, diğerleri ise elenecektir. Türkiye’nin elenen meslek mensuplarına değil, TFRS’yi iyi uygulayan meslek mensuplarına ihtiyacı vardır.” EĞİTİMLER TTK İLE BAŞLADI TÜRMOB TTK eğitmenleri Aydın Özdemir ile Atilla Özel tarafından verilecek ve toplamda 16 gün 99 saat sürecek olan eğitimler sonucunda meslek mensuplarına denetçi ruhsatının verilmeyeceğini de hatırlatan Topcu, şunları kaydetti: “O yetki, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nda. Ama bu eğitim çalışmalarının tamamlanmasıyla TTK’yı TFRS’yi ve Bağımsız Denetimi tam anlamıyla öğrenmiş olacağız. Yaptığımız bu eğitim çalışmalarını kurum referans kabul etsin veya etmesin, biz işimize bakmalıyız.” İlk etapta, BSMMMO üyesi bin 500 meslek mensubunun eğitim göreceği program, açılış konuşmasının ardından Aydın Özdemir ile Atilla Özel tarafından verilen ‘TTK’ dersiyle devam etti. Toplamda 16 gün ve 99 saat sürecek olan eğitim programı kapsamında, TTK’nın yanı sıra KOBİ-TFRS ve bağımsız denetim konularında da eğitimler verilecek. İKİYE AYRILMAMALI Doç Dr. Aylin Poroy ARSOY Öte yandan, 17-18 ile 26-27 Mayıs, 2-3 Haziran tarihlerinde ise Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ganite Kurt ve Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aylin Poroy Arsoy’un eğitmenliğinde, BSMMMO üyelerine yönelik, ‘KOBİ-TFRS’ eğitimleri verildi. BAOB Yerleşkesi’nde gerçekleşen eğitim programlarının açılışlarında BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru ile Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan söz aldı. Mayıs ayı başında Samsun’da gerçekleşen ‘Türkiye Muhasebe Forumu’nda iki temel konunun işlendiğini hatırlatan Servet Kuru, “İlk konu, muhasebe mesleğinin denetim ve muhasebe uygulamaları şeklinde ikiye ayrılmaması gerektiği. Denetimin muhasebenin uzmanlık alanlarından birisi olarak görülmesi gerektiği idi. İkinci olarak ise Kamu Gözetimi Kurumu’nun denetim lisanslamasında Avrupa Birliği uygulamalarında olduğu gibi denetçi olmak isteyenlerin sınav ile değil, mesleki kıdemine göre yetki verilmesi A grubu, B grubu, C grubu denetçileri şeklinde meslekte 7, 10 ve 15 yıllık kıdeme göre yetki alması, bu süreyi beklemek istemeyenlere ise sınav ile yetki verilmesi gerektiği tartışıldı. Tabi ki bu mücadeleyi yapabilmenin ve başarmanın yolu, yeni TTK’yı, TFRS’yi ve bağımsız denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor. İlk hedefimiz, iyi birer TFRS uygulayıcısı olmamızdır” diye konuştu. 26-27 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen eğitim programlarının açılışında konuşan BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan ise eğitimlere ilişkin bilgilendirici sunumunun ardından, Samsun’da gerçekleşen ‘Türkiye Muhasebe Forumu’na değindi. Erdinç Doğan, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı ve Kamu Gözetim Kurumu Başkanı’nın konuşmalarından bahsederek sürdürdüğü konuşmasını, meslektaşlarına eğitimlerde başarılar dileyerek sonlandırdı. 13 haber Uyanık patrona teşvik yasağı! İş yerlerinde sahte sigortalılıklar tespit ettiklerini söyleyen SGK Başmüfettişi Beyazıt Ablay, “Sahte sigortalılığın tespiti durumunda bildirimler iptal ediliyor. İşveren, sigortalı ve meslek mensubu hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. İşveren devletin teşviklerinden yararlanamadığı gibi 100 binlerce liralık tazminata mahkum edilebiliyor” dedi. talı çalışan var. Türkiye’deki bu aktif çalışanlar 36 milyon kişiye bakmakla yükümlü” dedi. Bursa’da ise 741 bin aktif sigortalı bulunduğunu sözlerine ekleyen SGK Bursa İl Müdürü İspirli, 421 bin de pasif sigortalı olduğunu açıkladı. İspirli, bunların toplamının 1 milyon 338 bin kişiye bakmakla yükümlü olduğunu da kaydetti. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (BSMMMO) ev sahipliğinde, SGK Başmüfettişi Beyazıt Ablay’ın sunumunda ‘Sosyal Güvenlik Reformu ve Reform Sonrası Uygulamalara İlişkin Yaşanan Sorunlar’ konulu konferans düzenlendi. SGK İl Müdürü Mükremin İspirli’nin de katılımıyla BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen konferansı, meslek mensupları ilgiyle takip etti. Konferans öncesi açılış konuşması yapan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “Meslek mensuplarının sosyal güvenlik işlemleriyle ilgili kafasında soru işaretlerinin cevap bulunması amacıyla seminer ve benzeri etkinliklerle SGK kurumuyla işbirliği içinde çalışıyoruz” dedi. TÜRMOB’un organizasyonuyla düzenlenen başkanlar kurulu toplantısında SGK ile ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığını ve rapor hazırlandığını dile getiren BSMMMO Başkanı Topcu, raporun içeriğini başlıklar halinde konferansa katılan meslektaşlarıyla paylaştı. 15 GÜN İÇİNDE NETİCELENDİRİLİYOR BAOB Yerleşkesi’ndeki program, Topcu ve İspirli’nin açılış konuşmalarının ardından, SGK 741 BİN AKTİF SİGORTALI Topcu’nun açılış konuşmasının ardından söz alan SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli ise kurumlarının faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Konuşmasında, Avrupa’da bir çalışanın 4 kişiye bakabildiğini belirten Mükremin İspirli, “Türkiye’de bir çalışan ortalama 1,8 kişiye bakabiliyor. Kayıt dışı istihdam konusunda el birliğiyle çalışıyoruz. Sosyal güvenlik reformu da bu doğrultuda atılan bir adım. Türkiye’de 17 milyon 350 bin aktif sigor- BBilanco. bursa 14 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Başmüfettişi Beyazıt Ablay’ın ‘Sosyal Güvenlik Reformu ve Reform Sonrası Uygulamalara İlişkin Yaşanan Sorunlar’ konulu konferansı ile devam etti. Başmüfettiş Beyazıt Ablay, SGK’da temel unsurun insan olduğunu dile getirerek kayıt dışı ile mücadelede ‘Alo 170’ ihbar hattının önemine vurgu yaptı. Ablay, “Yapılan ihbarlarla, 2011 Kasım ayına kadar 33 bin 720 kişinin kayıt dışı çalıştığı ve 3 bin 375 işyerinin tescilsiz olduğu tespit edildi. Bu işçilerin hepsi sigortalandı. Bize gelen her ihbarı değerlendiriyoruz. En fazla 15 gün içinde ihbarları neticelendiriyoruz. Yüzde 41 ve 42’lerdeki kayıt dışı istihdam oranı, sosyal güvenlik hizmetlerinin devamı açısından önemli risk. ‘Alo 170’ hattı kayıt dışı mücadelede çok önemli” dedi. SGK’ya ‘rapor’lu çözüm önerisi! SGK ile yaşanan sıkıntıları, “yasal düzenlemelerden, uygulamalardan ve kurumun bilgi işlem sisteminden” kaynaklanan sorunlar olmak üzere üçe ayıran BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, çözüm önerilerinin yer aldığı raporun TÜRMOB tarafından SGK Başkanı Fatih Acar’a sunulduğunu açıkladı. Kayıt dışının işveren için de büyük zarar olduğuna dikkat çeken Ablay, kayıt dışı bir işçi çalıştıran işverenin 300 bin TL’ye varan tazminat ile karşı karşıya kaldığını açıkladı. İşverenin prim teşviklerinden de mahrum kalabildiğini dile getiren Ablay, işverenlere kayıt dışı istihdamdan uzak durmaları uyarısında bulunarak, “Mesela 100 sigortalı çalıştıran bir işveren, bir kişiyi sigortasız çalıştırması durumunda bir yıl boyunca bir puanlık indirimden mahrum kalıyor. Özelikle sigorta ve sağlık suiistimallerine karşı mükellefleri doğru yönlendirmek istiyoruz. SGK, geniş bilgi ve veri paylaşım ağına sahip” dedi. KAYIT DIŞI İŞVERENE DE ZARAR Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli, İl Müdür Yardımcısı İlhan Küçük ile birlikte, BSMMMO Başkanı Mesut Topcu’yu makamında ziyaret etti. BAOB Yerleşkesi’nde Oda yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla gerçekleşen ziyarette konuşan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, TÜRMOB tarafından ülke genelindeki SMMM ve YMM Oda başkanlarının katılımıyla gerçekleşen başkanlar kurulu toplantısında, SGK Başkanı Fatih Acar’a sunulmak üzere hazırlanan SGK ile ilgili sorunlar ve çözüm önerilerinin yer aldığı rapordan bahsetti. Topcu, toplantıda SGK Başkanı Fatih Acar’a sundukları raporun bir örneğini de SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli’ye takdim etti. SAHTE SİGORTAYA SUÇ DUYURUSU ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNULDU Sunumunda, sahte sigortalılığın önemli bir mesele olduğundan da bahseden Ablay, şunları söyledi: “Fiili çalışma olmadığı halde kişiler, sigortalı gösteriliyor. Arkadaş hatırıyla işyerlerinde yapılan sahte sigortalılık karşımıza çıkıyor. Sahte sigortalılığın tespiti durumunda bildirimler iptal ediliyor. Sağlık ve sigorta yardımları geri alınıyor. İşveren, sigortalı ve meslek mensupları hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. 2011 yılında 3 bin 178 kişinin sahte sigortalı olduğu tespit edildi. Bunlara verilen 89 milyon TL’lik yardım tahsil edilmeye devam ediliyor. İşverenler, devletin teşviklerinden yararlanamadığı gibi 100 binlerce liralık tazminata da mahkum edilebiliyor.” Yasal düzenlemeler ve uygulamalarla ilgili sorunların içeriğinde, idari para cezalarının yeniden düzenlenmesi ve bildirim çeşitleriyle sürelerinin yeniden belirlenmesi konularının yer aldığını söyleyen BSMMMO Başkanı Topcu, şunları söyledi: “Geçici iş göremezlik ödeneğinin alınabilmesi için işveren tarafından rapor bilgi girişinin yapılmaması, eksik gün belgelerinin kuruma verilmesi uygulamasının tüm işyerleri için kaldırılması, Türkiye İş Kurumu’na verilen işgücü çizelgesinin aylık prim hizmet belgesiyle birleştirilmesi, iş kazası bildirimlerinin sadece SGK’ya yapılması gibi konularda düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ve taleplerimizi raporumuzla birlikte ilettik…” Raporda ayrıca, sigorta prim teşvik sisteminin sadeleştirilmesi ve hesaplama kriterlerinin de yeniden düzenlenmesi gerekliliğine yer verdiklerini belirten Mesut Topcu, meslek mensubu üzerindeki ağır idari para cezası tehdidinin de mutlak surette azaltılması gerektiğini ifade etti. SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli ise meslek mensuplarının görüş ve önerilerine kurum olarak çok önem verdiklerini dile getirirken, raporda yer alan sorun ve çözüm önerilerini inceleyeceklerini kaydetti. 15 haber İlk ders iktisat’ BSMMMO Mesleki Uzmanlık Akademisi bünyesinde yürütülen ‘Staja Başlama Sınavı Hazırlık Kursu, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ozan Başkol’un iktisat dersiyle başladı. BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında 15 kursiyerin katılımıyla başlayan kursun açılışında konuşan Öğretim Görevlisi Ozan Başkol, 30 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek olan staja başlama sınavında meslek mensuplarını 120 sorunun beklediğini, başarılı için de özveri gerektiğini söyledi. Program kapsamında, 4 gün boyunca toplamda 16 saat iktisat dersi vereceğini dile getiren Başkol, sı- navda iktisat dersinden 10 soru çıkacağı bilgisini kursiyerlerle paylaşarak, şunları söyledi: “Geçmiş dönemlerde iktisat soruları tekrar ediyordu. Çıkmış sorulara göre eğitim programımızı şekillendiriyorduk. Ama son zamanlarda sınavlarda yeni açılımlar ortaya çıkmakta. Soruların çıktığı konular ağırlıklı olmak üzere, olası soruların nerelerden gelebileceği çizgisinde, bir ders programı ve müfredat hazırladım. Programımızı buna göre sürdüreceğiz.” SINAV: 30 HAZİRAN’DA Öte yandan, program kapsamında‘İktisat’ın yanı sıra, kursiyere 16 saat ‘Maliye’, 28 saat ‘Muhasebe-Finansal’, 24 saat ‘Muhasebe-Maliyet’, 12 saat ‘Muhasebe Standartları’, 12 saat ‘Muhasebe Denetimi’, 16 saat ‘Mali Analiz’, 28 saat ‘Vergi Hukuku’, 12 saat ‘Ticaret Hukuku’, 8 saat ‘Borçlar Hukuku’, 8 saat ‘Sosyal Güvenlik Mevzuatı’, 8 saat ‘İş Hukuku’ ve 8 saat ‘Meslek Hukuku’ dersleri verilecek. Toplamda 196 saat süren kurs programının ardından kursiyerler, 30 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek sınava katılacak. Sınav heyecanı sürüyor! SM’den SMMM’ye geçiş eğitimine katılan meslek mensupları, ‘Mesleki Uyum Eğitimi Pratik Eğitim Bitirme Sınavı’nın ardından ruhsat için İstanbul’da düzenlenen ‘Özel SMMM Sınavı’nda ter döktü. BAOB Yerleşkesi BSMMMO Hizmet Binası’nda lise, ön lisans ve lisans eğitimini tamamlamış meslek mensuplarına yönelik ayrı ayrı düzenlenen ve 5 Mart-15 Nisan tarihlerini kapsayan ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ programı, sona erdi. Serbest muhasebecilikten, serbest muhasebeci mali müşavirliğe geçişi sağlayacak olan ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ne katılan serbest muhasebeciler, mali müşavirlik ruhsatına sahip olabilmek için aldıkları eğitimi içeren 50 soruluk testi cevapladı. Uygulama hakkında bilgi veren BBilanco. bursa 16 Mayıs/Haziran 2012 BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, test usulü yapılan sınavda meslek mensuplarını dikkatli olmaları ve emin olduktan sonra işaretleme yapmaları konusunda uyararak, başarılar diledi. Dilekyiğit, ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ programı kapsamında eğitim maratonunu tamamlayarak İstanbul’da klasik sınav tekniği ile gerçekleşecek olan ‘Özel SMMM Sınavı’na girecek olan meslek mensuplarının, sınav sonuçlarını TESMER’in resmi internet sitesinden takip edebileceklerini söyledi. Bu arada, ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ sürecini tamamlayan meslek mensupları, mali müşavirlik ruhsatı alabilmek için, son aşama olan 29 Nisan Pazar günü, İstanbul’da klasik sınav tekniği ile gerçekleşen ‘Özel SMMM Sınavı’na katıldı. Sayı 140 Muhasebede ekip ruhu önem kazanıyor ‘SMMM Yeterlilik Sınavı Hazırlık Kursu’nun açılışında konuşan BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, günümüzde muhasebenin ekip işine döndüğünü söyleyerek, meslek mensubu adaylarına ekip halinde hizmet vermeleri tavsiyesinde bulundu. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Mesleki Uzmanlık Akademisi bünyesinde yürütülen ‘SMMM Yeterlilik Sınavı Hazırlık Kursu’nun açılışı, Doç. Dr. Adnan Gerçek’in ‘Vergi Hukuku’ dersiyle BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında başladı. 40 kursiyerin katılımıyla başlayan kursun açılışında konuşan BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, meslek mensubu adaylarına önemli tavsiyelerde bulundu. Muhasebe mesleğinin gün geçtikçe değer kazandığını dile getiren Özcan Dilekyiğit, bu değerle birlikte meslek mensuplarının çalışma alanlarının da genişlediğini kaydederek, “Bu noktada, meslek mensuplarına da büyük sorumluluklar düşüyor. Mesleği iyi bir şekilde icra edebilmek için mesleki ruhsat yeterli değil. Mutlaka en az bir yabancı dil bilmeniz ve bilgisayara hakim olmanız sizin faydanıza olur” dedi. REKABETE DİKKAT EDİN! Günümüzde artık mesleğin ekip işine döndüğünü de ifade eden BSMMMO Başkan Yardımcısı Dilekyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslektaşlarınızla tanışın. Arkadaşlıklar edinin ve bu arkadaşlığınızı işe de yansıtın. Mesleki ruhsatınızı aldığınız ve büronuzu açtığınızda adınızı büyük harflerle ışıklı tabelalarla da yazdırsanız kimse kapınızı çalmaz. Bunun için başarılı olmanız şart. Başarıyı da günümüzde ekip ruhuyla yakalayabilirsiniz.” Kursiyerlere başarı dileklerinde de bulunan Dilekyiğit, meslektaşlar arası rekabete dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunarak konuşmasını sonlandırdı. BAOB Yerleşkesi’ndeki ‘SMMM Yeterlilik Sınavı Hazırlık Kursu’, Özcan Dilekyiğit’in açılış konuşmasının ardından, Doç. Dr. Adnan Gerçek’in ‘Vergi Hukuku’ dersiyle başladı. Öte yandan, 40 kursiyerin eğitim göreceği ve 141 saatten oluşan kurs programı dahilinde, ‘Finansal Muhasebe’, ‘Maliyet’, ‘Vergi’, ‘Finansal Tablolar Analizi’ ve ‘Denetim’ alanlarında da dersler verilecek. 17 haber Mesleğin yıldızı parlayacak Yeni TTK ve Uluslararası Muhasebe Standartları uygulamalarının yürürlüğe girmesiyle birlikte, meslek mensuplarının firmalardaki rolünün değişecek ve muhasebe kariyer mesleği olacak. Artık muhasebeciler, sadece defter tutmayacak. Yeni sistemle birlikte firma sahipleri, yatırım kararı alırken muhasebecisine danışacak. Mesleğin yıldızı parlayacak… BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan, Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir ve TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Saymanı Aydın Şener, ortaöğretim öğrencilerine yönelik düzenlenen mesleki tanıtım seminerlerinde öğrencileri mesleğe dair bilgilendirmeye devam ediyor. Nuri Erbak Anadolu Lisesi, Nur Hayati Kurtcan Anadolu Ticaret ve Ticaret Meslek Lisesi ile Bursa Ticaret Meslek Lisesi öğrencilerine mesleği tanıtan BSMMMO yetkilileri, muhasebe ve mali müşavirlik mesleği hakkında bilgi verdiler. Mesleki tanıtım seminerinde ilk olarak söz alan BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan, SM, SMMM ve YMM’lik koşullarından bahsederek başladığı konuşmasını, alınması gereken eğitimlerden bahsederek sürdürdü. MESLEĞİN ÖNÜ AÇIK Sunumunda, öğrencilere mesleğin gelişmiş ülke- BBilanco. bursa 18 Mayıs/Haziran 2012 lerdeki uygulama alanları hakkında da bilgi veren Erdinç Doğan, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ruhsatına sahip olabilmeniz için öncelikle, ilgili bölümlerde lisans eğitimini tamamlamanız ardından da staja başlama sınavını başarıyla geçmeniz ve 3 yıllık stajınızı yapmanız gerekiyor. Bunların ardından, stajınızı bitirmek için gireceğiniz staj bitirme sınavında da başarılı olmanız halinde, mesleki ruhsatı almaya hak kazanacaksınız” dedi. BSMMMO Saymanı Doğan, 3 yıllık stajın öneminden de bahsettiği konuşmasında Yeni TTK ile birlikte meslek mensuplarına ihtiyacın artacağını kaydetti. Sayı 140 Özveri başarı getirir Doğan, şunları söyledi: “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, önümüzdeki süreçte, vergi için değil bilgi için muhasebe dönemi başlayacaktır Yeni TTK ile birlikte, mesleğimizde denetim boyutunun da kendini göstermesiyle meslek mensubuna ihtiyaç artacak. Mesleğin önü açık. Meslek tercihinizde bunları da dikkate almanız gerekiyor.” BAŞARI DİSİPLİNDE GİZLİ Kısa süre içinde öğrencilerin mesleki tercihlerini yapacaklarını da sözlerine ekleyen Erdinç Doğan, şunları söyledi: “Bundan sonraki hayatınızın en önemli kararlarından birini vereceksiniz. Bu kararı verirken, sevdiğiniz ve yapmak istediğiniz meslekleri tercih etmeye çalışın. Unutmayın ki severek ve isteyerek yapacağınız meslekler, hayatınızda başarılı olmanızı sağlayacaktır.” Muhasebe mesleğinde başarılı olmanın yolunun ise disiplinli çalışmaktan geçtiğini ifade eden Erdinç Doğan, “Disiplinli çalışmayan hiç kimse muhasebede başarılı olamaz. Başarılı olmak için ayrıca, teknolojiyi iyi kullanmak, değişim ve gelişime açık olmak da gerekir. Bunlara dikkat etmezseniz, muhasebede mesafe almanız güçtür” diye konuştu. BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir de sunumuna, mesleğin gelişim hakkında bilgi vererek başladı. 1989 yılından önce ilkokul mezunu herkesin vergi dairesine giderek, ‘Ben muhasebecilik yapacağım’ deyip vergi kaydını açtırarak defter tutmaya başladığını söyleyen Ali Çevdir, “O günkü tabirle katip olunup, defter tutuluyordu. Ama 1989 yılında meslek yasasının da çıkışıyla, mesleğe girişte prosedürler getirildi. Ve süreç, günümüze kadar geldi” diye konuştu. “Meslek mensupları olarak, çok geniş bir alana hitap ediyoruz. Çevrenizde hangi işletmeye bakarsanız bakın, mutlaka bir muhasebeci vardır” diyen BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Çevdir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışır çabalarsanız, önünüz bu meslekte hep açık olur. Bu meslek, saygınlığı olan ve herkesin imrendiği bir meslek. Her şeyden önce, temiz bir ortamda çalışırsınız. Patronunuza çok yakın bir konumda görev yaparsınız. Mesleğiniz gereği, rakamları yorumlama kabiliyetine sahip olursunuz. Ve bu sizin hayatınıza yansır. Rakamları anlamlandırıp, adeta onlara ruh katarak işvereni yönlendirirsiniz.” Sunumunda, mesleğin bazı dezavantajlarından da bahseden Çevdir, mali müşavirliğin yoğun çalışma mesaisi gerektirdiğinin altını çizerek, özveriyle çalışıldığı takdirde başarının kaçınılmaz olacağını savundu. KARAR MEKANİZMASI “Günümüzde artık muhasebe defter üzerinden değil, elektronik ortamda tutulmaya başlanmıştır” diyerek sözlerine başlayan TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Saymanı Aydın Şener ise muhasebe mesleğinde başarılı olabilmek için öğrencilere, teknoloji ve yabancı dile hakim olmaları tavsiyesinde bulundu. “Artık yeni sistemde, beyanname ve bildirge vermek için muhasebe yapılmayacak. İşletmenin kar-zarar durumunu doğru tespit etmek için muhasebe yapılacak” diyen Aydın Şener, firma sahiplerinin yatırım kararı alırken muhasebecilerine danışacaklarını da savunarak, şunları söyledi: “Bununla birlikte, muhasebenin karar sürecinde yer almasıyla işletmelerdeki fonksiyonu da artacak. Tüm bunların beraberinde, muhasebe mesleği önümüzdeki süreçte bir kariyer mesleği olacak.” Aydın Şener sunumunu, Uluslararası Muhasebe Standartları’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, çok sayıda meslek mensubuna ihtiyaç doğacağını da kaydederek sonlandırdı. 19 haber KDV Tevkifatında yeni dönem Meslektaşlarına, ‘KDV Tevkifatında Son Düzenlemeler’ konulu seminerde önemli bilgiler aktaran Smmm. Mustafa Tan, “Tevkifatlı KDV’de indirim söz konusu değildir. 2 No’lu KDV beyannamesinin verildiği dönemde indirim yapılır. Faturada gösterilen KDV ise dönem içerisinde yapılabilir” dedi. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında Smmm. Mustafa Tan’ın sunumunda, ‘KDV Tevkifatında Son Düzenlemeler’ konulu seminer düzenlendi. Meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerde Smmm. Tan, 117 No’lu KDV tebliği hakkında meslektaşlarına önemli bilgiler aktardı. Sunumuna, “KDV’de mükellefiyet, malı teslim eden hizmeti ifa eden kişi demektir. Malı teslim eden kişi, malın KDV’sini, hizmeti ifa eden kişi de hizmetin KDV’sini götürüp vergi dairesine yatırır. Yani asıl olan malı satan, hizmeti ifa eden kişinin mükellefiyetidir” diyerek başlayan Mustafa Tan, tevkifatın ise bir güvenlik müessesesi olarak KDV’nin ödenmesini satıcıya değil alıcıya veren bir sistem olduğunu kaydetti. 117 No’lu tebliğin 23 adet işlemin tevkifatını ele aldığını dile getiren Mustafa Tan, “Bunların 4 tanesi tam tevkifat, 19 tanesi ise kısmi tevkifattır. Bu 19’un da 13 tanesi hizmet, 6 tanesi ise teslim işlemlerine ait tevkifatlardır” diye konuştu. KDV BEYAN EDİLMEYECEK Sunumunda ikametgahı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetlerin KDV’ye tabii olacağını dile getiren Smmm. Tan, “Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp, hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir” dedi. Konuşmasında, kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler hakkında da bilgi veren Tan, şunları söyledi: “Bu bölüm kapsamına giren hizmetleri ifa edenlerin bu amaçla kullandıkları mallara ait tutarlar, hizmet bedelinden düşülmeyecek. Tevkifat, kullanılan mallara ait tutarlar da dahil olmak üzere, toplam hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV tutarına göre belirlenecektir.” Meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerin sonunda fazla veya yersiz tevkif edilen vergilerin iadesinden de bahseden Mustafa Tan, meslektaşlarının konuyla ilgili kendisine yönelttiği soruları cevapladı. BBilanco. bursa 20 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 Muhasebe ve bilişim sektörlerinin dayanışması şart BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, Yeni TTK’nın bilişim ve muhasebe sektörlerini ana unsur olarak kabul ettiğini ve parlayan iki meslek grubu haline getirdiğini söyleyerek, “Önümüzde çok ciddi bir süreç bizi bekliyor. Bu süreci, dayanışma içinde ve birlikte çalışarak tamamlayabiliriz” dedi. Bilgisayar sektörünün ilk sivil toplum örgütlerinden biri olma özelliği ile bilişim dünyasına öncülük eden Bilişim Sektörü İş Adamları Derneği (BİSİAD), Olağan Genel Kurulu’nu ULUTEK Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi.AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk, TÜBİFED Başkanı Rüştü Arseven ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı genel kurulda BSMMMO Başkanı Mesut Topcu da hazır bulundu. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan BİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akın, bilişim sektöründe dünya ve Türkiye’ye ait verilerinden bahsetti. Osman Akın konuşmasında, Türkiye’nin en değerli 3 markasından 2’sinin bilişim şirketi olduğunu ifade ederek, “Bilişim sektörü büyük bir hızla gelişiyor olsa da özellikle yazılım ve servisler alanında henüz çok geride. Avrupa’da kişi başı bilişim harcaması Türkiye’nin 10 katı seviyesinde. Ancak yine de kötümser değiliz. Türk bilişim sektörünün 2023 yılı büyüklük hedefi 160 milyar dolar. Bunun için yazılım sektörünün stratejik sektör ilan edilmesi, yazılım üreticilerinin haklarının korunması, yerli üretime sahip çıkılmalı, yazılım ürünlerindeki vergi yükünün kaldırılması gibi bir takım acil adımlar atılması gerekiyor” dedi. TÜBİFED Başkanı Rüştü Arseven ise Türkiye’de yeni kurulan şirketlerin yüzde 99’unun KOBİ ölçeğinde olduğunu ifade ederek, “Maalesef KOBİ’lerimizin büyük çoğunluğu uzun ömürlü şirketler haline dönüşemiyor. Çünkü sistemleşme ve altyapıya yatırım yapmıyorlar. Bilişim altyapısını kurmayan KOBİ’ler gerek raporlamada gerekse iş takibinde ciddi sıkıntılar yaşıyorlar” dedi. BİLGİSAYAR ORTAMI RESMİLEŞİYOR laştıran bir meslek grubu olarak bizler için çok değerli veönemlisiniz” diyerek sürdürdü. Günlük hayatta yoğun bir işbirliği halinde olmalarına rağmen, kurumsal anlamda yeterli düzeyde işbirliği kuramadıklarını dile getiren Mesut Topcu, “Yaşanan gelişmeler bizleri daha fazla işbirliğine zorluyor. Bu gelişmelerden en önemlisi kuşkusuz kiYeni Türk Ticaret Kanunu’dur. Yeni TTK,bilişim ve muhasebe sektörlerini ana unsur olarak kabul ediyor ve parlayan iki meslek grubu haline getiriyor” dedi. Yeni TTK’da bilişim sektörü ile ilgili çok şeyin bulunduğunu da kaydeden Topcu, “Bilgisayar ortamları artık ticaret mevzuatına giriyor. Yani, bilgisayar ortamları resmileşiyor. Ticaret sicili kayıtları elektronik ortamda tutulacak. Genel kurula davet çağrıları elektronik posta ile yapılacak. Tarafların anlaşması durumunda ihbar, itiraz ve benzeri beyanların da internet yoluyla yapılmasına olanak sağlanıyor” şeklinde konuştu. İŞBİRLİĞİYLE BAŞARIRIZ Sermaye şirketleri için getirilen internet sitesi yükümlülüğü ile gerekli bilgi vebelgelerin bu şirketlerin internet sitelerinden yayımlanacağını da hatırlatan BSMMMO Başkanı Topcu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Web sitesi kullanmayanlara hapis cezası getiriliyor. 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren şirketin finansal raporları 5 yıl boyunca web sitesinde yayınlanacak. 1 Ekim 2012 tarihinde site kurulmuş olacak. Özetle, önümüzde çok ciddi bir süreç bizi bekliyor. Bu süreci, dayanışma içinde birlikte çalışarak başarıyla tamamlayabiliriz.” Bu arada Osman Akın’ın yeniden BİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı seçilmesi ile sonuçlanan genel kurulda BİSİAD Yönetim Kurulu’nda Mustafa Bakır, Kemal Güler, İbrahim Uzun, Nesrin Erdem, Bilal Kasap, Alper Soyaslan, Dağhan Uzgur ve Ertan Yılmaz, Denetim Kurulu’nda ise Şadi Özdemir, Özgür Morkan ve Tülay Altaz yer aldı. Genel kurulda söz alan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu ise başarı dilekleriyle başladığı konuşmasını, “Sizler, işimizi yaparken en çok işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz, işimizi ve hayatımızı kolay- 21 haber SMMM ruhsatı denetçilik yapmak için yeterlidir. BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “AB düzenlemelerinde biz meslek mensuplarının vasıfları denetçilik için yeterli görülürken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun denetçilik için yeni bir sınav sürecini gündeme getirmesi, mevcut ruhsatlarımızı görmezden gelmektir” dedi. Mesut Topcu başkanlığındaki Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Yönetim Kurulu Üyeleri, kısa süre önce seçimli genel kurullarını tamamlayarak göreve gelen AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ve MHP Bursa İl Başkanı Hasan Toktaş’ı makamlarında ziyaret etti. İlk olarak, AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın’ı makamında ziyaret eden BSMMMO Yönetimi, Yalçın’a başarı dileklerinde bulundu. Ziyarette konuşan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, bu dönem bütün partilerden demokratikleşme sinyalleri aldıklarını bu yüzden de kongre sürecini atlatmış bütün siyasi partileri ziyaret etmeyi düşündüklerini söyledi. Topcu, “Bursa’da uzunca bir süredir parti kongrelerinde görmediğimiz, yukarıdan en az müdahale ile çok adaylı kongreler görmeye başladık. Siyasi partilerimizin atanmış başkanlarla değil, seçilmiş başkanlarla yönetilmeye başlanması, bizleri sevindirmiş ve umutlandırmıştır. Bu sürecin devam etmesini ve BBilanco. bursa 22 Mayıs/Haziran 2012 ilerletilmesini istiyoruz. Çünkü siyasi partilerimize demokrasi gelmeden, ülkemizin demokratikleşme sürecini tamamlamasını mümkün görmüyoruz” diye konuştu. SEVİNCİMİZ GÖLGELENDİ Ziyarette yeni TTK sürecine de değinen BSMMMO Başkanı Topcu, “Yeni TTK ile birlikte, vergi beyannamesi üretmek için muhasebe yapan bir meslek grubu olmaktan, bilgi için muhasebe yapan bir pozisyona kavuşacağımız düşüncesiyle çok seviniyorduk. Kanun hükmünde kararnameyle ve bizlerin görüşü alınmadan yapılanan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun kurulmasıyla bu sevincimiz bir miktar gölgelendi. Kurum, sadece denetim ve gözetim görevini yapacak olsa bunda hiçbir sıkıntı olmayacaktı. Ama kuruma aynı zamanda düzenleme yapma yetkisi de verildi. Kurum bu yetkilerini tek başına kullanmaya kalkarsa burada ciddi sıkıntılar ortaya çıkar” dedi. YEŞİL PASAPORT TALEBİ Kamu Gözetim Kurumu’nun oluşturulmasıyla Yeni TTK’da denetçinin kim olacağına dair tartışmaların başladığını da kaydeden BSMMMO Başkanı Topcu, “Avrupa Birliği düzenlemelerinde biz meslek mensuplarının vasıfları denetçilik için Sayı 140 yeterli görülürken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun denetçilik için yeni bir sınav sürecini gündeme getirmesi, mevcut ruhsatlarımızı görmezden gelmektir. Mevcut ruhsatlarımızı alırken tabi tutulmadığımız bir sınav konusu varsa bu konularda eksikliklerimizi tamamlayabiliriz. Ancak, mesleğe ilk kez giriyormuşçasına bizleri sil baştan sınava tabi tutmak mesleğin bu güne kadarki birikimini yok saymak anlamına gelir. Buna kimsenin hakkı yoktur” şeklinde konuştu. YASA İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR Kamuoyunda yeni TTK’nın gelişigüzel hazırlandığına ilişkin yanlış bir algının oluştuğunu da iddia eden BSMMMO Başkanı Topcu, şunları söyledi: “Uzun yıllar süren hazırlık aşamasının sonucunda, parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin ittifakıyla çıkmış bir yasayı bu derece itibarsızlaştırmayı da doğru bulmuyoruz. Yasada düzeltilebilecek, biraz daha yumuşatılabilecek maddeler elbette ki vardır. Ama bu yasanın küçük bir bölümünü kapsıyor. Onun dışında biz yasanın arkasındayız.” Konuşmasında, ihracatçılara yeşil pasaport verilmesinin gündeme geldiğini de sözlerine ekleyen Mesut Topcu, ihracatçılarla birlikte dünyaya açılma sürecine giren kendi meslek gruplarının da kapsama dahil edilmesini talep ettiklerini vurguladı. MECLİS KAPANMADAN GEÇECEK Ziyarette konuşan AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ise “Yeni TTK’da eksiklikleri öne sürülen konular, kesinlikle giderilemeyecek nitelikte değildir. Aylarca yazılıp çizildi ama yeni kanunla birlikte istenen asıl şey, fiili duruma uygun bir mali tablonun hazırlanması ve üçüncü kişilere doğru bilginin sunulabilmesidir. Buna hepimiz sahip çıkmalıyız” dedi. İşveren ve yöneticilerin bu süreci rahatlıkla yönetebileceklerini dile getiren Sedat Yalçın, şöyle konuştu: “Kendi paramızla şirketin parasını birbirinden ayıracağız. Yeni TTK ile birlikte, şirketlere artık devletin de ortak olduğunu, şirketler üzerinde üçüncü kişilerin de hukukunun bulunduğunu kabul etmeliyiz. Değişiklikler de Meclis kapanmadan geçecek ve uygulama Temmuz ayında başlayacak.” YETERLİLİK YETKİ GETİRİR “Bu süreçte, Türkiye’de denetim sisteminin bütünüyle ilgili de önemli değişiklikler oluyor” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Maliye Bakanlığı’nın vesayetinde bir denetim yapısını biz de doğru bulmuyoruz. Burada bağımsız bir denetim yapısı kurgulanıyor. Kamu Gözetim Kurumu’nun da bir geçiş sürecinin olduğunu düşünüyorum. İş, zaman içerisinde mutlaka ki sahibine teslim olur. Burada geçiş süreçlerinin çok uzun olmaması önemlidir. Bu, biraz da bizim mesleki olarak vereceğimiz resme de bağlıdır. Yeminli mali müşavirlik veya serbest muhasebeci mali müşavirlik iyi bir yeterlilik görüntüsü veriyorsa, yetkilerin alınması süreci de hızlanır. Ben bu alanda Türkiye’nin iyi bir bilgi birikimi ve kadrolara sahip olduğunu düşünüyorum. Ve bu süreci başarıyla geçeceğimize inanıyorum.” Makamına gerçekleşen ziyaretten memnun kaldığını dile getiren MHP Bursa İl Başkanı Hasan Toktaş ise Bursa’nın çok fazla sorunu olduğunu, sorumluluk bilinciyle tüm sorunların işbirliğinde çözüme kavuşacağını vurguladı. 23 haber Bursa Otoyol Platformu’ndan Hükümet’e güzergah uyarısı Bursa Otoyol Platformu, kent gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden İstanbul-Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun güzergahı hakkında hazırladığı teknik raporu kamuoyuyla paylaştı. BAOB Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısında hazırlanan iki ayrı raporun paylaşımı yapıldı. Açıklamayı Bursa Otoyol Platform Sözcüsü Yakup Canıtez, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ufuk Ay, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ertuğrul Aksoy ve Bursa Eczacılar Odası Başkanı, BAOB Dönem Sözcüsü ve SİVİLAY Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Aydın birlikte yaptı. BSMMMO Başkanı Mesut Topcu’nun da katıldığı toplantıda akademik odalar adına raporu okuyan BAOB Dönem Sözcüsü Kubilay Aydın, kuzey güzergahının Türkiye ve Bursa için hiçbir avantajının olmadığını dile getirerek, şunları söyledi: “Örnek hesaplaması yapılan haritalarda güney güzergahında otoyol 8 kilometre daha kısa olacaktır. İnşaat yapım ve kamulaştırma maliyeti olarak güney güzergahı kuzeye göre toplam 84 milyon 200 bin dolar daha ekonomik olacaktır. Kuzey güzergahında ise bu ek bedelin 33 milyon dolarlık kısmı direkt olarak Hazine tarafından karşılanacaktır. Yani Hazine’nin zararı olacaktır. Kuzey güzergahının tek artısı bu güzergahı çok isteyen Otoyol A.Ş. için olabilir.” KARAYOLLARI SEYİRCİ KALIYOR “Otoyol A.Ş.’ nin kar amaçlı bir kuruluş olarak, ülke ekonomisi, devlet hazinesi, tarımsal alanlar, Muhasebe büroları bu işin mutfağı Muhasebe bölümünde eğitim gören lise öğrencilerine, yaz döneminde staj yapmaları tavsiyesinde bulunan BSMMMO Yönetim Kurulu Üyeleri, “Stajınızda gerçek anlamda bilgi sahibi olmak, tecrübe kazanmak ve iletişim kurmak istiyorsanız muhasebe bürolarını tercih edin. Notu ve ücreti asla göz önünde bulundurarak staj yapmayın. Muhasebe büroları, bu işin mutfağıdır” dedi. Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi ‘Bilgisayarlı Muhasebe Bölümü’ 11’inci sınıf öğrencileri, BSMMMO’yu ziyaret etti. BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir’in de hazır bulunduğu ziyarette öncelikle öğrencilere meslek hakkında bilgilendirme BBilanco. bursa 24 Mayıs/Haziran 2012 yapıldı. BSMMMO Konferans Salonu’nda, Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Hüseyin Üçüncü, Bilgisayarlı Muhasebe Alan Şefi Fatma Otsay ve bölüm öğretmenlerinin de katılımıyla gerçekleşen bilgilendirme toplantısında ilk olarak BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru söz aldı. Servet Kuru, meslekleri hakkında genel bir değerlendirme yaparak başladığı konuşmasını, öğrencilere önemli uyarılarda bulunarak sürdürdü. “Biz sizleri meslek mensubu adayı olarak görüyoruz” diyen Servet Kuru, Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi öğrencilerine şunları söyledi: “Teknolojiyi çok iyi kullanın. Emeğinizi esirgemeyin. Bunların size geri dönüşü mutlaka olacaktır. Yapabileceğiniz işin en iyisiniz yapın. Asla, durumu idare eden, günü kurtaran bir çalışma zihniyeti içerisinde olmayın.” FABRİKASYONA DÖNÜŞMÜŞ Konuşmasında, öğrencilere önemli uyarılarda da bulunan Servet Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Notu ve ücreti göz önünde bulundurarak staj yapmayın. Muhasebe büroları, bu işin mutfağıdır. Ben öğrencilere, şirketlerdense muhasebe bürolarında staj yapmalarını öneririm. Sayı 140 23 Nisan’a renkli kutlama çevrenin ve sulak alanların korunması, yakıt tüketimi gibi tüm kamu menfaatlerini düşünmesini doğal olarak beklemiyoruz” diyen Kubilay Aydın, şöyle devam etti: “Üzücü olan ise Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu duruma adeta seyirci kalmasıdır. Bursa’daki iktidar ve muhalefet partileri mensupları, Bursa Büyükşehir Belediyesi, BBB Bursa Kent Konseyi, akademik meslek kuruluşları, Bursa, Karacabey ve Mustafakemalpaşa Ziraat Odaları, sivil toplum örgütleri, konunun çeşitli teknik uzmanları ve Bursa’da yaşayan insanların ittifakla güzergaha karşı oldukları görülmektedir. Ülkemiz ve Bursa’nın geleceğini, milli menfaatleri ve milli servetlerini ilgilendiren bu hayati konuda milletvekillerinin, hükümetin ve ilgili tüm makamların desteğini bekliyoruz.” Büyük şirketlerde iş fabrikasyona dönüşmüş durumda. Bir kişi sadece cari hesaplarla, bir kişi sadece stoklarla, bir kişi sadece satışla uğraşıyor. Bizim ofislerimizde ise şirket kuruluşlarından kapanış noktasına, tasfiye işlemlerinin sonuçlanmasına kadar her aşamasında çalışılıyor. Verimli bir staj için büroları tercih etmelisiniz.” BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir de öğrencilere yaz döneminde staj yapmaları tavsiyesinde bulunurken, TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Koçer, “ “Stajınızda gerçek anlamda bilgi sahibi olmak, tecrübe kazanmak ve iletişim kurmak istiyorsanız muhasebe bürolarını tercih edin. Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi ‘Bilgisayarlı Muhasebe Bölümü’ öğretmenlerinin de katıldığı ziyaret programının devamında öğrenciler, BAOB Yerleşkesi BSMMMO Hizmet Binası’nda bulunan muhasebe müzesini gezdi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’, tüm yurtta olduğu gibi Bursa’da da düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bursa Valiliği tarafından organize edilen ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ etkinlik programı kapsamında, öncelikle Heykel’deki Atatürk Anıtı önünde çelenk töreni düzenlendi. Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz’ın da katılımıyla gerçekleşen çelenk sunma töreninde, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu. BSMMMO çelenginin de yer aldığı Heykel’deki tören programın ardından kutlamalar, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz’ın da katılımlarıyla Atatürk Stadı’nda devam etti. Stat tribünlerini dolduran binlerce vatandaş, çocukların sevincine ortak olurken, törende ilk olarak Vali Harput, Başkan Altepe ve Tuğgeneral Yılmaz, askeri araçtan halkı selamladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ise tören, ilköğretim okulu öğrencilerinin günün anlam ve önemine dair şiirler okumasıyla sürdü. BARIŞ VE DOSTLUK MESAJI Törende konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, 23 Nisan’da çocukların tüm dünyaya barış ve dostluk mesajları verdiğine dikkat çekerek, “Çocuklarımız, el ele tutuşarak sevgiyi tercih ettiklerini bize gösterecek. Çocuklarımız, bizim sevinç ve ümit kaynağımızdır. Yarınlarımız emin ellerdedir. Çeşitli ülkelerden gelen çocuklarla şenlik havasında kutlanan 23 Nisan Bayramı, sevgi ve kardeşlik duygularının filizlenip yeşermesine imkan tanıyor” dedi. Özel Tunç Siper Orkestra ve müzik korosunun seslendirdiği şarkıları ise vatandaşlar ayakta alkışladı. Dünya barışına dikkat çekmek için şarkı söyleyen orkestrayı müzik öğretmeni Tuğba Gürakın tribünden yönetti. Mini konserin ardından resmi geçit yapıldı. İlköğretim okulu öğrencilerinin yürüyüşü renkli görüntülere sahne olurken, çevre kirliliğine dikkat çekmek için bazı öğrencilerin farklı elbiseleri ise yürüyüşe renk kattı. 25 haber Meslek yüksekokullarına İskandinav modeli yolda! Meslek yüksekokulları düzeyindeki en güzel, etkili ve verimli eğitimin İskandinav ülkelerinde verildiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Sevüktekin, “Bu ülkelerde meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler, dünyanın her yerinde aranılan ve yüksek ücretlerle çalıştırılan vasıflı elemanlar olarak kabul edilmektedirler. Bizim de hedefimiz, İskandinav ülkelerindeki bu sistemi uygulayabilmek” dedi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) arasında düzenlenen ‘Üniversite-Sektör İşbirliği’ protokolü çerçevesinde 2011-2012 Eğitim-Öğretim döneminde ‘Mesleki Uygulama I-II İş Yeri Eğitimi’ne katılan 78 öğrenci, programı başarıyla tamamladı. BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen belge töreni ile sona eren ‘Mesleki Uygulama I-II İş Yeri Eğitimi’ kapsamında meslek mensuplarının bürolarında 28 hafta süresince teorik bilgilerini pratiğe çevirme şansı elde eden öğrenciler, törende meslek mensuplarına belge de takdim etti. Belge töreninin açılış konuşmasını yapan Öğr. Gör. Yaser Gürsoy, “1999 yılından bu yana devam eden protokol çerçevesinde sürdürdüğümüz bu eğitim programı sayesinde, öğrencilerimizin pratik bilgiye de ulaşmalarını sağlıyoruz. Muhasebe programı olarak, Türkiye’de şu anda mesleki uygulama yapabilen tek okul olmanın da keyfini yaşıyoruz” dedi. BBilanco. bursa 26 Mayıs/Haziran 2012 UYGULAMA TÜRKİYE’DE İLK Protokolün amacının, teorik bilgi alan öğrencilerin bu bilgilerini meslek mensuplarının bürolarında pratiğe dönüştürmelerini sağlamak olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Yaser Gürsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğrencilerimizin sektörde vasıflı eleman olarak yetişmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Protokol çerçevesinde, 28 haftalık eğitim programı kapsamında öğrencilerimiz, meslek mensuplarının büro ve iş yerlerinde haftada 2 gün olmak üzere 16 saat eğitim alıyor. Bu mesleki uygulamamızın sonunda da öğrencilerimiz, programa destek veren meslek mensuplarına sertifika veriyor. Bu uygulama Türkiye’de bir ilk.” Öğr. Gör. Gürsoy konuşmasını, öğrencileri 28 hafta boyunca bürolarında misafir eden meslek mensuplarına teşekkür ederek sonlandırdı. MYO’LARI ÖNEMSİYORUM Gürsoy’un ardından söz alan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “30-40 sene sonrasını düşünürsek, herkesin üniversite diplomasına sahip olduğu bir topluma doğru gidiyoruz. Bu bir taraftan iyi gibi görünse de diğer taraftan ara personel ve teknisyen kadroların olmadığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Vasıflı eleman yetiştiren meslek yüksek okullarını ben çok önemsiyorum” dedi. “Bütün sektörlerde olduğu gibi, bizim mesleğimizde de vasıflı eleman ihtiyacı oldukça yüksek” diyen Topcu, sözlerini şöyle sürdürdü: Sayı 140 “Biz, aslında bu işbirliği sayesinde bir sene boyunca sizlerle çalışarak, sizleri deniyoruz. Meslek yüksek okullarından mezun olan arkadaşlarımızın ille de dikey geçiş ile eğitimlerine devam etmeleri gerekmiyor. İş bulma konusunda, meslek yüksekokulu mezunlarının lisans mezunlarına göre daha avantajlı olduklarını düşünüyorum.” Meclis tüzüğü komisyona emanet Topcu’nun konuşmasının ardından ise 1999 yılında imzaları atılan protokol çerçevesinde ilk eğitimlere katılan ve şu an BSMMMO Üyesi olan Deniz Altunay’a söz verildi. İŞİNİZİ SAHİPLENİN Yeminli Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Sedat Akbıyık ise törende yaptığı konuşmada, protokolün 1999 yılından bu yana çok geliştiğini, önümüzdeki süreçte daha da gelişeceğine ve gerek öğrencilere gerekse meslek mensuplarına fayda sağlamaya devam edeceğine inandığını söyledi. BAOB Yerleşkesi’ndeki etkinlik, UÜ İİBF Muhasebe – Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Ertürk’ün konuşmasıyla devam etti. “Türkiye’nin ara insan gücüne ihtiyacı var” diyen Prof. Dr. Halis Ertürk, şöyle konuştu: “Her zaman düşündüğüm tek şey, ‘Acaba diplomayı verdiğimiz şu evlatlarımızı özgüvenli yetiştirdik mi yetiştiremedik mi?’” Yeni TTK ile birlikte, muhasebecilerin vergi hesabı yapan kişi konumundan çıkıp birer bağımsız denetçi olacaklarını dile getiren Prof. Dr. Ertürk, “İşverenlere yol göstereceksiniz. Siz vergi hesabı yapan muhasebeciler değil, gerçekten firmalara yol gösteren kişiler olarak ortaya çıkın ve size düşen görevi de bu doğrultuda yapın. İşinizi sahiplendiğiniz ve özveriyle yerine getirdiğiniz takdirde, başarı da beraberinde gelecektir” şeklinde konuştu. İSKANDİNAV ÖRNEĞİ Meslek yüksekokulu mezunlarını vasıflı eleman olarak tanımladıklarını belirten ve mesleki eğitimleri önemsediklerinin altını çizen UÜ Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sevüktekin ise hayata geçirmeyi planladıkları projeler hakkında bilgi verdi. Meslek yüksekokulları düzeyindeki en güzel, etkili ve verimli eğitimin İskandinav ülkelerinde verildiğini dile getiren Prof. Dr. Sevüktekin, “Bu ülkelerde meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler, dünyanın her yerinde aranılan ve yüksek ücretlerle çalıştırılan vasıflı elemanlar olarak kabul edilmektedirler. Bizim de hedefimiz, İskandinav ülkelerindeki bu sistemi uygulayabilmek” dedi. Konuşmasında, İskandinav ülkelerinde uygulanan ve hayata geçirmeyi planladıkları eğitim sisteminin detaylarından da bahseden Mustafa Sevüktekin, sisteme dair detayları şöyle anlattı: “İskandinav ülkelerinde öğrenciler, meslek yüksekokuluna başladıkları zaman daha teorik eğitimleri başlamadan firmaya gidiyor. Öğrenci toplamda, 3 aylık 3 tane teorik, 3 aylık 2 tane uygulamalı, 1 aylık 2 tane de uygulamalı eğitim alıyor. Hedefimiz bu modeli burada da uygulayabilmek.” BAOB Yerleşkesi’ndeki etkinlik, öğrencilerin büro ve ofislerinde görev yaptıkları işverenlere belge takdim etmesiyle sona erdi. BSMMMO’nun 11’inci dönem 4’üncü Oda Meclis Toplantısı’nda Meclis Tüzüğü’nün revize edilerek yeniden hazırlanması kabul edildi. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (BSMMMO) 11’inci dönem 4’üncü Oda Meclis Toplantısı, BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında meslek mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Oda Meclis Başkan Vekili Azmi Ayyıldız’ın divan başkanlığını yürüttüğü meclis toplantısında, BSMMMO Sekreteri Servet Kuru, oda faaliyet raporunu sundu. BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Kuru, meslek camiası olarak ‘1 Mart Muhasebe Günü’nü de kapsayan yoğun bir ayı geride bıraktıklarını ifade ederek, yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Ardından BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan söz aldı. Oda’nın mali durumu hakkında kısa bir değerlendirme yapan BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Doğan’ın konuşmasının ardından ise meclis toplantısı, komisyonların faaliyet raporlarını sunması ile devam etti. KOMİSYONDA 10 KİŞİ GÖREV ALACAK Komisyonların rapor sunumlarının ardından söz alan meclis üyeleri, çeşitli konularda görüş ve önerilerini dile getirdiler. Meclis toplantısının sonunda ise Oda Meclisi Başkan Vekili Azmi Ayyıldız, ‘Meclis Tüzüğü’nün revize edilerek yeniden hazırlanması için bir komisyon kurulması gerektiğini kaydetti. Oda kurullarından temsilcilerin de yer alacağı, toplamda 10 kişiden oluşması öngörülen komisyon üyeliklerine; BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir, Disiplin Kurulu Üyesi İmdat Atak, Oda Meclis Başkanı Ömer İşçi, Ali Serbest, Hasan Uçar, Hüseyin Halil, İsmail Özdemir, İsa İleri, Önder Atilla ve Sedat Şenişler seçildiler. Öte yandan, meclis toplantısının ardından ‘Oda Meclisi İç Tüzük Hazırlama Komisyonu’ ilk toplantısını, BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında yaptı. Oda Meclisi İç Tüzüğü’nün taslak metnini hazırlamakla görevlendirilen komisyonun, çalışmasını bir sonraki Oda Meclis toplantısına kadar hazırlayacağı bildirildi. 27 haber ‘19 Mayıs’ coşkusu meydanlara taştı! Yurt genelinde olduğu gibi Bursa’da da bu yıl ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’, ilk kez resmi törensiz kutlandı. Etkinliklerin bir haftaya yayıldığı kutlama programı kapsamında, Nilüfer Belediyesi’nce düzenlenen ‘19 Mayıs Saat 19.00’da Gençler Gelecek İçin Yürüyor’ sloganıyla bir araya gelen binlerce Bursalı, meydanları doldurdu. Bursa’da ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ ilk defa tek bir yerde değil, ayrı ayrı bölgelerde kutlandı. Kent Meydanı’nda toplanan Bursa protokolü, törene spor kıyafetleriyle geldi. Gençlik koşusunun startının verilmesiyle yürüyüşe başlayan gençler, ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle, Atatürk Stadyumu’na kadar yürüdü. Stadın içi yerine bu kez dışında gerçekleşen kutlamalar, halk dansları ekiplerinin gösterileriyle renklendi. 19 Mayıs gününün akşamı ise Bursalıların buluşma noktası, Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı oldu. Nilüfer Belediyesi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tıpkı Cumhuriyet bayramlarında olduğu gibi dev bir yürüyüş ve konserlerle kutladı. ‘19 Mayıs Saat 19.00’da Gençler Gelecek İçin Yürüyor’ sloganıyla organize edilen etkinlik, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda başladı. Gün boyu devam eden yağmura rağmen yürüyüşe ilgi büyük oldu. Bursa’nın dört bir yanından yürüyüşe katılan binlerce kişi, 19 Mayıs coşkusunu attıkları slogan ve söyledikleri marşlarla yaşadı. Yürüyüşün ardından ise Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki program, Bulutsuzluk Özlemi, Aylin Aslım ve Grup Angora’nın sahne aldığı konserle devam etti. BBilanco. bursa 28 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Huzurevinde ‘bayram’ havası ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi’ni ziyaret eden muhasebeci ve mali müşavirler, Türk Sanat Müziği dinletisi ve halk oyunları gösterileriyle huzurevinde bayram havası estirdi. BSMMMO Gösteri Sanatları Uygulama ve Eğitimi Komisyonu’nca ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Büyükşehir Belediyesi Huzurevi’ne ziyaret gerçekleştirildi. BSMMMO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit ve Sekreter Servet Kuru’nun da katılımıyla gerçekleşen ziyarette, muhasebeci ve mali müşavirlerden oluşan Türk Sanat Müziği korosu seslendirdikleri eserlerle huzurevi sakinlerine unutulmaz bir gün yaşattı. Meslek mensuplarından oluşan koronun seslendirdiği Türk Sanat Müziği eserlerine eşlik eden huzurevi sakinleri, hareketli şarkılarda tempo tutarak eğlenceli görüntülere sahne oldu. Ziyaret programının devamında ise BSMMMO bünyesindeki Gösteri Sanatları Topluluğu sahne aldı. ALKIŞLARLA EŞLİK ETTİLER Yöresel halk oyunları gösterisiyle huzurevi sakinlerine güzel bir dans şöleni sunan meslek mensupları, gösterilerini alkışlar eşliğinde sonlandırdı. Türk Sanat Müziği dinletisi ve halk oyunları gösterilerinin ardından program, günün anısına ilişkin BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit’e teşekkür belgesi takdim edilmesiyle sona erdi. Huzurevi sakinlerine ikramların da yapıldığı ziyaret programının bitiminde ise BSMMMO Gösteri Sanatları Uygulama ve Eğitimi Komisyonu Başkanı Nejat Sevim söz alarak, ziyaret katılan tüm meslek mensuplarına teşekkürlerini iletti. Komisyon olarak bu tür etkinliklerin devam edeceğini de sözlerine ekleyen Nejat Sevim, kısa süre içinde bir de konser düzenlemeyi planladıklarını açıkladı. 29 haber görüş “Niş Cafe”de sizi bekleyenler var Bursa Nilüfer İş Okulu bünyesinde kurulmuş bir kafe… Diğerlerinden farkı; engelli çocuklarımız tarafından işletilmesi. Sadece gönüllülük esasına dayalı bir sistemle kurulmuş. Engelli çocuklarımızın aileleri ve gönüllü anneler tarafından hazırlanmış ikramların servisi, bu çocuklarımız tarafından yapılıyor. Hem hayata kazandırılmaları hem de bu yolla istihdamları sağlanıyor. Kafenin geliri, daha çok sayıda çocuğun bu okuldan ve okul servisi imkanlarından faydalanması için kullanılıyor. Yaklaşık kırk elli kişiyi aynı anda ağırlamaya müsait, kapalı bölümü ve bahçesi olan, her daim gönüllü destekçilere ihtiyaç duyan şirin mi şirin bir kafe... Küçük çaplı toplantılarımızı yapabileceğimiz, dost sohbetlerini daha anlamlı kılabileceğimiz bir mekan... İkramlar ev usulü ama anne eli değmiş gibi değil… Gerçekten de annelerin eli değmiş ikramlar. Hamuruna sevgi katılmış kurabiyeler, sabırla ince ince sarılmış yaprak sarması, şefkatli ellerin şekil verdiği mercimekli köfteler, ev baklavası… Spesiyalleri “denizkestanesi tatlısı” ise parmak yedirten cinsten... En güzel yanı ise; seçtiğiniz bu yiyecekleri masanıza getiren “engel tanımaz Niş Kafe çocukları…” Huzur garantili, mutluluk teminatlı ve yolu sevgiden geçen herkesin mutlaka uğraması gereken bir yer. Uğramalıyız ve unutmamalıyız ki; “Gerçek engelliler, onları görmezden gelenlerdir…” Bu arada kafenin Fethiye Mahallesi, Milli Piyango Anadolu Lisesi karşı çaprazında bulunduğunu ve telefonunun 241 74 11 olduğunu hatırlatmak isterim… Smmm. Ayşe ŞAHİN BSMMMO Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu Üyesi BBilanco. bursa 30 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Bir bardak ‘umut’ çayı içer misiniz? BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu Üyeleri, Nilüfer İş Okulu bünyesinde engelli gençlerin görev yaptığı Niş Kafe’yi ziyaret etti. Neslihan Koçak başkanlığındaki BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu üyeleri, Nilüfer İş Okulu ve eğitim kurumunun bünyesimnde faaliyet gösteren Niş Kafe’yi ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Nilüfer İş Okulu Müdürü Ali Girgin, eğitim kurumunun amacının ‘İlköğretimlerini tamamlayan, 21 yaşından gün almamış hafif düzey zihinsel öğrenme engelli olan bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, bir işte çalışabilecek düzeyde iş becerilerini geliştirerek üretime katılmalarını sağlamak’ olduğunu söyledi. Ali Girgin, “Okulumuzda 59 kız ve 185 erkek olmak üzere toplamda 244 öğrencimiz eğitim görüyor. Okulumuz tam gün, tam yıl eğitim yapan özel eğitim okuludur. İlköğretimi bitiren kaynaştırma öğrencileri ve özel eğitim sınıfından mezun hafif düzey zihinsel engelli öğrenciler, RAM’dan aldıkları raporla okulumuza kayıt yaptırmaktadırlar” dedi. Eğitim öğretim hizmetlerinin toplam 47 personelle yürütüldüğünü söyleyen Nilüfer İş Okulu Müdürü Girgin, “Bir üst öğrenime devam edemeyen öğrencilerimize ders dağıtım çizelgesinde gösterilen dersler, eğitim programına göre verilmekte olup, istihdama yönelik atölye çalışmalarına ağırlık verilmektedir. Öğrencilerin iş becerilerinin artırılması için uygulama atölyesinde 90 öğrenciyle piyasadan alınan fason işler yapılmaktadır” diye konuştu. Girgin, okullarında seramik, matbaa, ağaç işleri, tasarım ve fason atölyelerinin bulunduğunu da dile getirdi. İŞE YERLEŞTİRİLİYORLAR Valilik himayesinde faaliyet gösteren kafeteryalarında (Niş Kafe) gönüllü annelerin okul mutfağında hazırladıkları yiyecekleri ikisi sürekli olmak üzere beş öğrenci ile misafirlere sunduklarını ifade eden Ali Girgin, yeterli beceriyi kazanan öğrencilerin özürlüler kontenjanından işe yerleştirildiklerini de kaydetti. Girgin, şunları söyledi: “Okulun eğitim öğretime başladığı 1980 yılından 2010 yılı sonuna kadar okulumuzdan mezun olan 633 öğrenciden 356’si işe yerleştirilmişlerdir. 27 öğrencimiz çalışma yaşamını tamamlayarak emekli olmuşlardır.” Sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde çeşitli faaliyetler düzenlediklerini ve meslek mensuplarını bu gaye ile bir araya getirdiklerini ifade eden BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu Başkanı Neslihan Koçak ise toplumda engellilere yönelik farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak ve engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak adına üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini bildirdi. 31 haber Çini diyarında keyifli bir gün Günübirlik düzenlenen İznik gezisi ile ilçede tarihi bir yolculuğa çıkan meslek mensupları, Çini Çarşısı, Ayasofya ve Hacı Özbek Camisi ile Nilüfer Hatun Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret etti. Meslek mensupları günün yorgunluğunu ise göl kenarında verilen molada çay içerek attı. BSMMMO Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu’nca meslek mensuplarının da katılımıyla İznik’e günübirlik gezi düzenlendi. BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan ile Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu Başkanı Nazan’ın eşlik ettiği 45 meslek mensubunun aileleriyle birlikte katıldığı gezi programı, İznik Çinili Yeşil Konak’ta yapılan kahvaltı ile başladı. Daha sonra İznik ilçe merkezindeki Ayasofya Camisi ile 1388 yılında imarethane olarak Sultan 1. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına inşa ettirilen İznik Müzesi’ni ziyaret eden meslek mensupları, program dahilinde sırasıyla İznik Çini Çarşısı, Hacı Özbek Camisi, Süleyman Çelebi Medresesi, Lefke Kapı ve Roma Tiyatrosu’nu da gezdi. BBilanco. bursa 32 Mayıs/Haziran 2012 Gezi programı hakkında bilgi veren BSMMMO Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu Başkanı Nazan Özsoy, komisyon olarak çeşitli etkinliklere imza attıklarını, İznik gezisini de meslek mensuplarının yoğun ve yorucu iş temposundan biraz olsun uzaklaşıp doğa ile baş başa kalma- Sayı 140 ları amacıyla düzenlediklerini kaydetti. Etkinlik ve gezilerin bundan sonra da devam edeceğini duyuran Nazan Özsoy, tüm meslektaşlarına bu programlara katılmaları çağrısında bulundu. Meslek mensuplarının aileleri ile birlikte katıldığı İznik gezisi, sahilde verilen çay molası ve Çamlık Motel’de yenen akşam yemeği ile sona erdi. ‘Gönül Avcısı’ engelli bir gence umut oldu İl genelindeki muhasebeci ve mali müşavirler, bilet satışlarından elde edilen geliri Bursa Valiliği’ne başvurmuş engelli bir gence akülü araç temini için kullanılan ‘Gönül Avcısı’ adlı tiyatro oyununda buluştu. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu’nun organizasyonuyla düzenlenen ‘Bir Umut Işığı da Sen Ol’ isimli projeye destek veren muhasebeci ve mali müşavirler, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda sahnelenen ‘Gönül Avcısı’ oyununa katılarak, Bursa Valiliği’ne başvurmuş engelli bir gence akülü araba alınmasını sağladı. Bilet satışlarından elde edilen gelirin akülü araç temini için kullanıldığı etkinlik, meslek mensuplarından büyük ilgi gördü. ÇALIŞMALARIMIZ SÜRECEK Sahnelenen oyun öncesi düzenledikleri etkinlik hakkında bilgi veren BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu Başkanı Neslihan Koçak, komisyon olarak sosyal yardımlaşma çerçevesinde çeşitli organizasyonlara imza attıklarını kaydederek, “Komisyon olarak, kısa süre önce de BSMMMO adına meslektaşlarımızın bağışlarıyla otistik çocuklara yönelik bir sınıf açmıştık. Meslek mensuplarımızın bağışlarıyla projelerimizi sahiplenmesi ve destek vermesi bizleri motive ediyor. Bundan sonra da çalışmalarımız sürecek” dedi. ALKIŞLARLA SAHNEYE ÇIKTI Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda sahnelenen ‘Gönül Avcısı’ oyunu sonunda engelli gence akülü aracı teslim etmek üzere sahneye çıkan BSMMMO Sekreteri Servet Kuru ise Oda olarak sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde anlamlı bir etkinliğe imza atıldığını dile getirerek, Bursa Valiliği’ne ve projeye bağışlarıyla destek veren tüm meslektaşlarına teşekkürlerini iletti. Koltuk değnekleri ile alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Abdullah İnce (25) ise bir hayalinin gerçekleştiğini vurgulayarak, emeği geçen herkese teşekkür etti. Günün anısında oyunculara çiçek takdim edilirken, etkinlik sahnede toplu 33 fotoğraf çekimi ile sona erdi. spor File’nin şampiyonu TTK oldu ‘BSMMMO 1’inci Voleybol Turnuvası’ nın finalinde ipi 3-2’lik skorla TTK takımı göğüslerken, müsabakaları aileleriyle birlikte izlemeye gelen meslek mensupları, müsabakalar sırasında yaptıkları tezahüratlar ve açtıkları pankartlarla organizasyona renk kattı. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler Komisyonu’nca organize edilen ‘1’inci Voleybol Turnuvası’, Büyükşehir Belediyesi Acemler Kapalı Spor Salonu’nda oynanan final maçı ve ardından gerçekleşen ödül töreni ile sona erdi. BSMMMO Başkanı Mesut Topcu’nun yanı sıra Oda yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu turnuvada ilk olarak, üçüncülük maçı için Atletik Müşavir ve Jetspor takımları karşı karşıya geldi. Heyecanlı geçen karşılaşmanın galibi 2-0’lık skorla Jetspor olurken, Atletik Müşavir takımı turnuvayı dördüncü olarak tamamladı. Üçüncülük maçının ardından ise turnuvanın final maçı için TTK ve İhtisas Spor takımları alkışlar eşliğinde sahaya çıktı. Çekişmeli geçen final müsabakasını aileleriyle birlikte izlemeye gelen meslek mensupları, yaptıkları tezahüratlar ve açtıkları pankartlarla turnuvaya renk katarken, finalde ipi 3-2’lik skorla TTK göğüsledi. ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU Meslek mensuplarından oluşan toplam 12 takımın kıyasıya mücadele ettiği BSMMMO 1’inci Voleybol Turnuvası’nda final müsabakasının ardından ise ödül töreni gerçekleştirildi. Tören- BBilanco. bursa 34 Mayıs/Haziran 2012 de ilk olarak turnuvada görev yapan hakemlere plaketleri takdim edildi. Tamamı bayan meslek mensuplarından oluşan ve turnuvaya renk katan Filenin Sultanları takımı oyuncuları ‘En Centilmen Takım’ ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan’ın elinden alırken, turnuvada dördüncü olan Atletik Müşavir takımına ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nazım Tekelioğlu takdim etti. Turnuvada müsabakalar sonucunda üçüncülüğü elde eden Jetspor’a ödülünü BSMMMO Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler Komisyonu Başkanı Ayhan Erken verirken, ikinci olan İhtisas Spor’a ise ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru sundu. Turnuvanın şampiyonu olan TTK ise ödülünü BSMMMO Başkanı Mesut Topcu’nun elinden aldı. TEBRİK EDİYORUM Ödül töreninin sonunda konuşan BSMMMO Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler Komisyonu Başkanı Ayhan Erken ise “Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz voleybol turnuvası, meslektaşlarımızdan büyük ilgi gördü. Turnuvada forma giyen tüm meslek mensuplarımıza teşekkür ediyor, dereceye giren takımlarımızı ise tebrik ediyorum” dedi. Turnuvada görev yapan hakem ve komisyondaki çalışma arkadaşlarına da teşekkür eden Ayhan Erken, turnuvanın önümüzdeki süreçte devam edeceğini duyurdu. Büyükşehir Belediyesi Acemler Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen BSMMMO 1’inci Voleybol Turnuvası, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Sayı 140 Kanunu sahiplenmemiz gerekiyor Stajyerlere yönelik yaptığı sunumunda, yeni TTK’ya ilişkin bilgi veren Smmm. Mustafa Tan, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan yeni kanunun gecikmeden uygulanmaya başlaması ve kanuna adapte olunabilmesi için sahiplenilmesi gerektiğini bildirdi. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında, Smmm. Mustafa Tan’ın sunumunda, stajyerlere yönelik ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu’ konulu seminer düzenlendi. Seminer öncesi açılış konuşması yapan Temel Eğitim ve Staj Merkezi (TESMER) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sabiha Işık yeni TTK’nın muhasebe camiası için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, seminerin tüm stajyerlere faydalı olmasını temenni etti. Işık’ın açılış konuşmasının ardından ise sözü sunumunu gerçekleştirmek üzere, Smmm. Mustafa Tan aldı. Sunumuna, yeni TTK’ya neden ihtiyaç duyulduğunu sorgulayarak başlayan Smmm. Mustafa Tan, Avrupa Birliği kriterleri ve uluslararası firmaların çoğalmış olmasının yeni kanuna ihtiyacı artırdığını, Türkiye’nin global bir oyuncu olarak, dünya ticaretine entegre olması gerektiğini bildirdi. KURUMSALLAŞMA HEDEFLENİYOR Sunumunda, yeni TTK’daki temel değişiklikler hakkında bilgi veren Tan, “Ben merkezci ‘Ben ne istersem yaparım’ anlayışına sahip bir yönetim olmayacak. Yeni kanunda işletmeye kamu olarak bakılıyor. Bağımsız denetim ve riskin erken teşhisi ve önlenmesi komitesi kurularak, şirketleri tedbirli olmaya zorluyor” dedi. Yeni TTK’da ilk defa yer alan maddeler hakkında da bilgi veren Tan, yaklaşık 500 maddenin eski kanunda karşılığının olmadığını söyledi. KÜÇÜK İŞLETMELER KORUNACAK Yeni kanunda her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılacağını dile getiren Smmm. Tan, “Ticari işletmelerin davaları ticaret kanunu hükümlerine göre, esnaf işletmelerinin davaları borçlar kanunu hükümlerine göre bakılacak. Ayrıca, ödünç verme işleri ve fikri mülkiyet hakları davaları da ticaret mahkemelerinde bakılacak” şeklinde konuştu. Yeni kanunda haksız rekabetin net ve detaylı bir tanımının da yapıldığını sözlerine ekleyen Tan, kanunla birlikte ticari hayatta şunların değişeceğini kaydetti: “Küçük işletmeler korunacak. Ürünleri satanlar veya küçük işletmelere 60 günden uzun ödeme yapılamayacak. İşletmeler daha şeffaf olacak ve daha sık denetlenecek. Bileşik faiz uygulaması kısıtlanacak.” Tan, ayrıca limited şirketlerde olan değişiklikler ile birleşme, bölünme, devir ve nevi işlemlerinde olan değişiklikler hakkında da bilgi verirken, konuşmasını tescil işlemlerindeki değişiklikler, kurumsal yönetim ilkeleri, denetçinin sorumluluğu ve yürürlük tarihlerinden bahsederek sonlandırdı. Konuşmasında, kanundan beklentilere de yer veren Mustafa Tan, şunları söyledi: “Yeni kanunda şeffaf, hesap verilebilir ve profesyonel yönetim anlayışı hedefleniyor. Azınlık hakları sağlanarak daha güçlü bir sermaye piyasası, güvenilir ve meşru rekabet ortamının olduğu piyasalarla firmaların kurumsallaşması hedefleniyor.” 35 gezi Kekik kokulu çayırlarda zeytin diyarına yolculuk BBilanco. bursa 36 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Kenarları zeytin ağaçlarıyla süslü, deniz kokulu uzunca bir yol düşünün… Dünyaya gözlerini yeni açmış kuzuların, sürüdeki ürkek yürüyüşleri eşlik etsin yolda size… Ve o yol, sizi buram buram kekik kokan çayırlara götürsün… 37 gezi HABER: Smmm. Emir ES BSMMMO Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Üyesi Doğanın renklerle muhteşem dansına şahit olduğunuz ve yağmurun her damlasını bedeninizde hissettiğiniz o güzel yolculuğun bitiminde bir tablo karşılasın sizi… Bir tarafı deniz, diğer tarafı eşsiz yeşilliklerle donatılmış tablodaki köy manzarasını, yalın ayak dolaşacağınız kekik kokulu çayırlarda seyretmenin keyfini yaşayın… Ve doğanın bu güzel dansını tarih taçlandırsın… Köy kahvesinin önündeki zeytin ağacının altında Atatürk’ü, Celal Bayar ile sohbet havasında yakalayın… Bahar yağmurlarının tahtını güneşe kaptırmaya başladığı yaz mevsimine adım atarken, rotamızı Gemlik’e çevirdik… Doğayla baş başa, şehrin boğucu gürültüsü ve stresinden uzakta bir günlüğüne mola vermek adına yollara döküldük. İşte; “Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Şaşırma!” diyen Orhan Veli’ye inat, her adımında doğanın eşsiz güzelliği karşısında şaşkınlığımızı gizleyemediğimiz, Bursa’nın sahil ilçelerinden, çayırları kekik kokulu zeytin diyarı Gemlik… “Gemlik” denilince ilk akla gelen ya Orhan Veli’nin “Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Şaşırma!” sözü ya da dünyaca ünlü sofralık zeytinidir. Bunlar bildiklerimiz… Ya Gemlik hakkında bilinmeyenler. İyisi ve kötüsü… Kesme şeker rock grubunun parçasında dediği gibi; aranılacak bir sevgili, deniz üzerinde saydam bir şehir, orman denilmesine kızan zeytin ağaçlarının perde olduğu eşsiz yer… Zamanında burada Yunanlıların yaşadığı, Yunan mitoloji tarihinde en kuvvetli insan olarak bilinen Herkül’ün, arkadaşını ararken Gemlik’te dayak yediği ve ‘Bir daha buraya gelmem’ dediği rivayet edilen bir ilçe... DESTAN ŞEHRİ Kios, kentin bitişiğindeki ırmağın adıdır. Körfez kıyısında İ.Ö. 1930’da kurulduğu sanılan kentin kuruluş tarihi, İlkçağ Hellen Mitolojisi’nde Doğu Karadeniz kıyısında Koikhis kentinde orman içinde yaşayan altın tüylü koç postunu ele geçirmek için yola çıkan Argo gemisindeki yiğitler yörede konaklarken Herakles ile Polyphemos yoldaşların- BBilanco. bursa 38 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 dan ayrı düşmüş ve gemi, onları almadan yola çıkmış. Böylece orada kalan Polyhemos, sonradan Kios kentini kurmuş ünlü bir destan şehri… İlk gemici olarak bilinen Yunanlıların gemilerine su almak için aralarından İlas isimli birisini karaya gönderdikleri ve periler tarafından kaçırıldığı, bulmak için Sius (Cius) Yunan donanma komutanının buraya yerleştiğine inanılan bir ilçe Gemlik… Lidyalılar, Persler, İyonlar, İskender, Bitinyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Haçlı Orduları ve son olarak Osmanlılar’ın sahip olduğu ilçe…. DÜNYA HARİKASI COĞRAFYA Bursa’ya 30, Yalova’ya ise 40 kilometre uzaklıkta bulunan Gemlik; Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali köylerindeki dinlenme evlerinde turistik otel, kamplar ve pansiyonlara gelen turistleri de ağırlamaktadır. Yaz mevsiminde, deniz kıyısı olması ve şehir merkezine yakınlığı nedeniyle nüfusu artan ilçe, günübirlikçilerin de uğrak yeri olmaktadır. Yazın bunaltıcı sıcağında nefes almak isteyenleri ağırlayan Gemlik, dünya harikası coğrafyasıyla her mevsim ziyaretçilerine eşsiz bir ev sahipliği sergilemektedir. İlçeyi kuşbakışı seyir şansı tanıyan Şahin Tepesi, ilçeye adını veren körfezi, İznik Gölü’nün muhteşem görünümü Gemlik’in nüfus çeken farklı noktalarıdır… Şahin Tepesi’ne varabilmek için yeşillikler arasında uzanan yol, yeşilin her tonunu ziyaretçilerine sunarken, serpilmiş küçük küçük köyleri, zeytin ağaçları, limanı, sahil şeridi, yeşillikler arasına sıkışmış sanayisi izlenimi doyumsuz bir tabloyu gözler önüne sermektedir. KIYILAR SIĞLAŞMAKTADIR Gemlik’in kurulduğu nokta, denize dikey inen az yükseklikte bir sırtla bunun yamaçları ve denizin çekilmesinden meydana gelen dar kıyı düzlüklerinden ibarettir. Pek derin olmayan kıyılar, derelerin taşıdığı molozlarla devamlı sığlaşmaktadır. Volkanik kütlelerin mevcudiyeti vaktiyle bu arazinin bir indifa sahası olduğunu göstermektedir. Yer kabuğunun yerleşmediği ilçede, şimdi bile bol yağmurlardan sonra meydana gelen kaymalar görmek mümkündür. SOFRALIK ZEYTİNİ MEŞHURDUR Bursa’nın 30 kilometre kuzey batısında ve Gemlik Körfezi kıyısında bulunan ilçenin bir tarafı Katırlı Dağları ve Orhangazi arazisi, diğer tarafı ise Samanlı Dağları ile çevrilidir. Kıyıdan başlayarak doğu istikametinde uzanan 3-4 kilometre uzunluğunda ve 2-3 kilometre genişliğinde olan ova, Gemlik’in yegane düzlüğüdür. İznik Gölü’nden 39 gezi gelen Karsak Deresi bu düzlüğü ikiye bölmüş vaziyettedir. Ova, Karsak boğazına doğru hem derenin kıvrıntılarıyla hafif bir yükselme gösterir, hem de yavaş yavaş daralır. İlçenin ekonomik yapısını oluşturan ana faktörü tarımdır. Bu sektör içinde yer alan önemli ekonomik dilim ise zeytinciliktir. Gemlik zeytini, ülkemizin en iyi, en kaliteli siyah sofralık zeytinlerin elde edildiği Gemlik çeşididir. Yıllık zeytin üretimi ise 35 bin ton civarında olup, ilçedeki zeytin ağaç sayısı 2 milyon 300 bin civarındadır. KABOTAJ BAYRAMI Bu arada, ‘1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda mutlaka Gemlik’te olmalısınız! İskeleden denize doğru uzatılmış, üzerine gres yağı sürülmüş tahta kalas üzerinden yürümeye UMURBEY’DE TARİHE YOLCULUK Bir de Umurbey’i vardır. 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar Anıtı’nda manzaraya bakar. Bir iki demli çay içer mest olur insan… Ya da sahilde çay bahçelerinde akşam çayı içer, günün yorgunluğunu atar. Şimdilerde yerini üniversiteye bırakan, dünyada bile 7 tane bulunan Suğnipek Fabrikası… Hala o günlerden kalan fabrika bacası, şimdi Gemlik’in sembollerinden olmuştur. Türkiye’nin her bir ilinden mutlaka birilerinin bulunduğu küçük bir Türkiye’dir Gemlik. Her tür etnik kimliği barındırır bünyesinde… Dünyaca ünlü sofralık zeytinlerini de bilmeyen, duymayan yoktur ilçenin. BBilanco. bursa 40 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 çalışarak ucunda bulunan Türk Bayrağı’nı alma, ördek yakalama, sandalları olanların kürek çekme yarışlarını izlemelisiniz. Sabah yelkenli çocukların yarışı da Gemlik çehresine ayrı bir renk katar. Gün boyu etkinlikler devam eder… Konser alanında sanatçılar getirilir. Çoluk çocuğunu kapan konser alanına gelir. Gemlik’e yolu düşenler de hiçbir zaman bağlarını koparamamıştır. Cemal Süreyya’nın dediği gibi; Gitmekle gidilmiyor ki. Gitmekle gitmiş olmasın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır. Gemlik vazgeçilmezdir. İyisiyle kötüsüyle… 41 sağlık Baş dönmesi Vertigo Dr. Alper Tunga TÜRKBAYRAK Vertigo tıp dilinde baş dönmesini tarif etmek için kullanılan bir terimdir. Kişinin kendisini veya etrafındaki cisimleri dönüyormuş gibi algılamasıdır. Çoğu kişi baş dönmesi deyince dengesizlik veya sersemlik hissini ifade etmektedir. Ancak bu şikayetler baş dönmesinden farklı durumlardır. Şunu da ifade etmek gerekir ki, vertigo bir hastalık olmayıp pek çok hastalıkta ortaya çıkabilen bir şikayettir. Hareket Hastalığı ve Deniz Tutması Nedir? Bazı insanlar uçağa bindiklerinde veya arabada bulantı hissederler, hatta bazen kusarlar. Bu duruma taşıt tutması denilir. Birçok insan bu rahatsızlığı gemiye bindiği zaman çeker bu yüzden aynı olay olmasına rağmen buna deniz tutması denir. Deniz tutması sadece ufak bir rahatsızlıktır. Bunun dışında herhangi bir tıbbi bozukluğun ifadesi değildir. Ancak bazen yolcular bu rahatsızlıktan dolayı çok kısıtlanabilirler. Çok az bir kısmında da bu rahatsızlık yolculuk bitse dahi birkaç gün daha sürmektedir. Hangi Tıbbi Rahatsızlıklar Baş Dönmesine Neden Olur? 1-) Dolaşım: Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin en sık nedenleri arasındadır. Eğer beyniniz yeterince kan almazsa başınız dönmeye başlar. Hemen hemen herkes yatarken aniden ayağa kalktığında birkaç defa hissetmiştir, ancak bazı insanlar sık veya kronik nedenlerden ötürü baş dönmesi şikayetlerinde bulunurlar. Bu ‘arterioskleroz’dan yanı damar sertliğinden dolayı olur. Bu rahatsızlık çoğunlukla yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında ve kan yağları yüksek olanlarda görülür. Bazen de kalp fonksiyonları yetersiz olanlarda veya kansızlık şikayeti olanlarda rastlanır. Bazı ilaçlar özellikle nikotin ve kafein beyne giden kan akımını azaltır. Dietteki çok miktarda tuz BBilanco. bursa 42 Mayıs/Haziran 2012 da kan akımının azalmasına neden olur. Bazen dolaşımında strese, sinirlenmeye veya gerginliğe bağlı olarak bazı bozukluklar olabilir. Eğer iç, kulak yeterince kan alamazsa daha özel bir baş dönmesi durumu olan vertigo ortaya çıkar. İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır. Bu yüzden beyin için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi iç kulak için de geçerlidir. 2-) Yaralanma: Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında aşırı,kısıtlayıcı bir vertigoyla birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir. Baş dönmesi birkaç hafta sürer. Bu süre içinde normal taraf yavaş yavaş karşı tarafın fonksiyonlarını üstlenir. 3-) Enfeksiyon: Virüslerden örneğin soğuk algınlığına neden olanlar iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını etkileyebilirler. Bu kötü bir vertigoya neden olurken işitme genellikle etkilenmez. Buna rağmen bakteriler sonucunda oluşan enfeksiyonlarda hem denge hemde işitme fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Baş dönmesinin şiddeti ve iyileşme zamanı kırıklarda olduğu gibidir. 4-) Allerji: Bazı insanlar allerjik oldukları besinlerle veya havadaki parçacıklarla karşılaştıklarında baş dönmesi veya vertigo ile karşılaşabilirler. 5-) Nörolojik Hastalıklar: Multipl Skleroz, sifiliz, tümör gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar dengenin bozulmasına neden olur. Bunlar nadir nedenler olmasına rağmen doktorunuz muayene sırasında bunları da düşünecektir. Araç Tutmasına Karşı Ne Yapabilirim? 1-) Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız Sayı 140 ve gözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında oturup uzak manzaralara bakabilirsiniz veya geminin güvertesi ne çıkıp ufku izleyebilirsiniz yada uçakta cam kenarında oturup dışarıyı seyredebilirsiniz. Uçak yolculukların da hareketin en az olduğu kanat üstüne denk gelen koltukları tercih edin. 2-) Eğer araba sizi tutuyorsa kitap okumayın yada zıt yöndeki koltuklara oturmayın. 3-) Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşmayın veya onu izlemeyin. 4-) Yolculuktan hemen önce yada yolculuk sırasında keskin kokulardan, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durun. Araştırmalar halk arasında yaygın olarak kullanılan formüllerin etkinliğini bilimsel olarak kanıtlayamamıştır. 5-) Doktorunuz tarafından tavsiye edilen ilaçlardan birini yolculuğunuzdan önce alın. Bu ilaçlardan bazıları reçetesiz olarak da satın alınabilir. Sakinleştirici veya sinir sistemini etkileyen ilaçlar için doktorunuzun reçetesi gerekir. Bazıları hap veya fitil şeklindedir bazıları ise (scopolamine) kulak arkasına yapıştırılabilen bantlar şeklindedir.Şunu hatırlayın: Baş dönmesi ve araç tutması olaylarının büyük çoğunluğu hafiftir ve kişi bunu kendi kendine tedavi edebilir. Ancak ağır veya giderek daha da ağırlaşan vakalar Kulak Burun Boğaz, denge ve sinir sistemi konusunda uzman bir doktor tarafından takip edilmelidir. Doktor Baş Dönmesi İçin Ne Yapar? Doktorunuz baş dönmesini tarif etmenizi isteyecektir. Bunun bir göz kararması mı yoksa bir hareket hissi mi olduğunu, ne kadar sürdüğünü, işitme kaybı veya bulantı ve kusma olup olmadığını soracaktır. Hangi durumların baş dönmesi oluşturduğu da sorulabilir. Genel durumunuz, ilaç alıp almadığınız, kafa travması, son zamanlarda geçirilmiş bir enfeksiyon, ve kulağınızla, sinir sisteminizle ilgili birçok soruya cevap vermek durumunda olabilirsiniz. Doktorunuz kulağınızı, burnunuzu ve boğazınızı muayene ettikten sonra sinir sistemiyle ilgili bazı testler yapacaktır. İç kulak hem işitme hem de dengeyle ilgili olduğu için dengedeki bir bozukluk işitmeyi de etkileyecek veya bunun tersi olacaktır. Bu nedenle doktorunuz işitme testi (odiogram) isteyebilir. Bazı durumlarda kafatasınızın röntgenini, tomografisini veya manyetik rezonans ile görüntülenmesini veya iç kulağınızı uyarmak için kullanılan sıcak veya soğuk sudan sonra göz hareketlerinizi izleyecek bir test (elektronistagmografi - ENG) isteyebilir. Bazı durumlarda da kalbinizin değerlendirilmesini veya bazı kan testlerini önerebilir. Her hasta için her test gerekmemektedir. Doktorunuzun kararı hangi testlerin gerekli olduğunu belirleyecektir. Benzer olarak önerilen tedavi de konulan teşhis ile ilişkili olacaktır. Baş Dönmesini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim? 1-) Ani pozisyon değişikliklerinden kaçının. Örnek olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkmayın veya bir taraftan diğerine ani olarak dönmeyin. 2-) Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak) veya hızlı baş hareketlerinden kaçının. 3-) Dolaşımı bozacak (nikotin, kafein ve tuz) ürünlerinin kullanımını azaltın. 4-) Baş dönmenize neden olan stresden, sinirlilikden uzak durun ve allerjiniz olan maddelere maruz kalmamaya çalışın. 5-) Baş dönmeniz olduğunda araba kullanmak tehlikeli alet kullanmak veya merdiven tırmanmak gibi zarar verebilecek aktivitelerden uzak durun. Kaynak: 1. http://otonoder.org/vertigo 2. http://drgercekilkersiriner.com/Vrtg.html 43 güncel Bu Bir Denetim Raporudur!.. Bu rapor 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre 1923-2002 dönemini kapsayan bir denetim raporudur. Düşünmek isteyenlere yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. A- Dönem Öncesi Durum: Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm borçlarını son kuruşuna kadar ödedi. Cumhuriyet dönemi boyunca, 1. ve 2. Dünya Savaşlarının sebep olduğu tüm olumsuzluklar yaşandı. Cumhuriyet döneminde, dış güçlerin kışkırtması ile Kürtçü-Bölücü ve Hilafet-Şeriat taraftarlarının tahrik ve katılımlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı 28 adet bölücü- silahlı ayaklanma oldu. Hamdi LİMAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir [email protected] 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrası uygulanan ekonomik ve askeri ambargo, ülke kalkınmasına büyük darbe vurdu. Birinci Körfez Savaşı ve 500 bin Irak yurttaşının Türkiye’ye sığınması, Türkiye’ye büyük bedellere mal oldu. 1984 yılından beri başımızın belası olan PKK terörü, 54 bin canımızı ve 300 milyar dolardan fazla kaynağımızı aldı. 1923 yılında Türkiye’nin bir tane üniversitesi yoktu. Mevcut “Darülfü”nun 1933 yılında üniversiteye çevrildi. 1950 yılında yani 62 yıl önce, Türkiye’de bir tane bile büyük elektrik santrali yoktu. Elektrik hava hatları da yoktu. Türkiye’nin 40 bin köyü ve 80 bin mezrasından sadece 13 tanesinde elektrik vardı. Türkiye karanlıkta bir ülke idi. Şehirlerinin büyük bir kısmında sadece geceleri 3-4 saat yanan elektrik vardı. Türkiye’de sanayi hemen hemen hiç yoktu. B- Dönem Sonu Belirlemeler Türkiye bugün 15 milyon çocuğunu ilkokula, 2.5 milyon gencini üniversiteye gönderebilen bir ülkedir. Bugün Türkiye’nin ulaşılamayan, elektrik götürülemeyen yeri yoktur. BBilanco. bursa 44 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Ülkedeki 28 bin fabrika Türkiye’nin kendi elektriği ile çalışıyor. Bugün Türkiye’nin 44 milyon kw kurulu gücü, 60 bin kilometre enerji hattı vardır. Türkiye geçen 88 senede yıllık yüzde 5’e yakın büyümeyi başarmıştır. Şimdi yapılan faşist eylemleri görmezden gelenlere önümüzdeki çalışma döneminde yararlı olur düşüncesiyle sunulur… Çok yıldızlı bayrağın altında değil, “Ayyıldız” lı bayrağın altında yaşamak isteyenlere, Selam ve sevgiyle olsun… *** Enerji üretimi adam başı 7 kw saatten, adam başı 3bin kw saate geldi. Adam başı yıllık 50 dolar gelirden, bugün 8-10 bin dolar seviyesine gelindi. Rapordaki sayısal veriler Sayın Rıfat Serdaroğlu’nun 30 Mart 2012 tarihli Yurt Gazetesi’ndeki yazısından alınmıştır. Türkiye, 60 bin kilometre asfalt yol, 237 bin kilometre köy yolu yapmıştır. Türkiye, 17 milyon ev, 1000’e yakın gölet, 410 adet baraj yapmıştır. Türkiye, 50 milyon dekar toprağı sulayacak kanallar ve tesisler yapmıştır. Türkiye, milli ordusunu dünyanın 4. büyük ordusu haline getirmiştir. Türkiye, tüm Müslüman ve Arap ülkelerinde baskı ve zulüm altında yaşayan milyonlarca insanın imrendiği bir ülke haline gelmiştir… C- Sonuç ve Değerlendirme; Bu onurlu tarihe “Kemalist Diktatörlük” diyenlere, 1995 yılında “Laik devletin sonu gelmiştir’’ görüşünü savunanlara, Bu döneme zulüm dönemi diyenlere, Kendi beceriksizliklerini örtmek için geçmiş dönemi kötüleyenlere, Bu cumhuriyeti kurmak-korumak-yüceltmek için yapılanları “faşizme” benzetenlere, 45 güncel Tahsilat Sorunu veya Emeğin İstismarı İnsanoğlu, hayatı boyunca sorunlarla uğraşır. Hayatının her evresinde sorunları farklıdır. Çocukken büyümektir mesela, büyüyünce de yaşlanmak. Bir de bulunduğu konum itibariyle farklılaşır dertler. Çalışansanız, ücretlerdir sorununuz, sosyal haklardır, çalışma şartlarıdır. İşverenseniz, verimliliktir, maliyetlerdir, rekabettir sorunlarınızın başlıcaları…. Hayrettin ERSOY Serbest Muhasebeci Mali Müşavir [email protected] Her mesleğin de kendine has sorunları var ayrıca. Avukatın sorunu başka, eczacının başka, mühendisin başka, doktorun başkadır sorunları. Her birinin de bir diğerine göre sorunu daha büyüktür, daha fazladır. Bana sorarsanız, en büyük sorun, muhasebecilerin sorunlarıdır, mali müşavirlerin sorunlarıdır çünkü ben de bu mesleğin mensubuyum. Gerçekten böyle midir, bizim sorunumuz en ağır, en büyük sorun mudur veya sorunlar mıdır, diğer mesleklerin sorunlarına göre? Objektif bakmıyor muyum, bakamıyor muyum yoksa ben? Objektif baktığım iddiasındayım. Buna ilişkin argümanlarım da var elbet. Bu mesleğe başlamadan önce ücretli olarak da çalıştım kısa sürelerle de olsa. Ticaret de yaptım. Yani bir kaç farklı mesleğin penceresinden baktım iş dünyasına. Bu girizgahtan sonra sadede gelelim eskilerin deyimiyle. Kim ne derse desin, “bizim mesleğimizin sorunları, en büyüktür” şeklinde çok iddialı konuşmayalım ama “en ciddi sorunları olan mesleklerden biridir bizim mesleğimiz” diyerek biraz daha mütevazı davranalım. Bizim sorunlarımızın en temelinde yatanı ise tahsilat meselesidir. Bazı meslektaşlarım buna katılmasa bile, onlarla tartışmalarımda ortaya koydukları gerekçeler benim düşüncemde en ufak bir değişikliğe neden olamadığı için bu görüşümde hala ısrarcıyım. Yılda bir- iki ay yapılan bir işken, mevzuat hazretlerinin inanılmaz katkılarıyla işten başın kaldırılamadığı bir hale gelen mesleğimiz, en çok ezilen, haksızlığa uğrayan meslek de oluvermiştir bu arada. Çünkü müşterinizle devamlı ve uzun süreli bir ilişki içinde olmanız, sizin otoritenizi de ciddiyetinizi de dikkate alınırlığınızı da büyük ölçüde alıp götürüvermiştir. BBilanco. bursa 46 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Kaleci gibisiniz bir de, onca çıkardığınız pozisyondan sonra yediğiniz bir talihsiz gol, bütün kurtardıklarınızı unutturuverir. Oysa bu temel sorun, mesleğin diğer ağır sorunlarının da altında yatan, o sorunları büyüten, kangrenleştiren bir sorundur. Bütün bunların üstüne alnınızın teri, hızla eskittiğiniz beyninizin ve feda ettiğiniz özel hayatınızın karşılığı olan emeğinizin bedeli ödenmez, istismar edilir, sulandırılır. Bu sorun halledilebilse, diğer büyük sorunların nerdeyse tamamına yakını kolayca ortadan kaldırılacak veya kendiliğinden yok olacaktır. En ağırı da budur bana göre. Bundan daha ağırı ise benim meslektaşım hakkını aramaz, arayamaz, isteyemez olmasıdır… Utanır, sıkılır, ezilir. Çeşitli platformlarda ortaya koyduğunda, utana sıkıla kabul eder bu durumu ama yine mahcuptur, ısrarlı savunamaz. Sanki yaptığı işin, verdiği emeğin bir kıymet-i harbiyesi ve ücret talep etmeye, istismarına ses çıkarmaya hakkı yoktur gibi durur. Ama ne yazık ki, bu mesleğin en temel sorunu olan alın terinin, el emeğinin istismarına karşı duran, mücadele veren insanlar, köylülerin muzdarip olduğu fil için şikayete birlikte gittikleri Nasrettin Hoca’yı yalnız bırakmaları gibi yalnız kalırlar, yalnız bırakılırlar meslektaşları tarafından. Bu mücadeleyi verenler meslektaşlarının pasifliği ve silikliği karşısında umutsuzluğa kapılır, ‘ben neyin mücadelesini, kimin için veriyorum’ diye düşünür. Tıpkı benim gibi… 47 mevzuat Bildirgelerde Uygulanan İdari Para Cezalarındaki Son Durum Bilindiği üzere, 5510 sayılı yasanın 102’nci maddesine göre; 1- İş yeri bildirgesinin yasal süre dışında SGK’ya verilmesi durumunda, - Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, - Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında, - Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir asgari ücret tutarında, (Uygulanması gereken idari para cezası bildirgenin işverenlerce ve kendilerince verilmesi durumunda üçte iki tutar üzerinden tahakkuk ettirilir.) 2- Sigortalı işe giriş bildirgesinin SGK’ya yasada öngörülen süre dışında e-sigorta yoluyla verilmemesi halinde bir asgari ücret tutarında, Niyazi YAMAÇ Emekli SGK Başmüfettişi [email protected] 3- Sigortalının işten ayrılmasından itibaren, 10 gün içinde işten ayrılış bildirgesinin e-sigorta yolu ile verilmemesi durumunda bir asgari ücret tutarında, İdari para cezası uygulanmakta iken, 26.01.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6270 Sayılı kanunla; - İş yeri bildirgesinin, - Sigortalı işe giriş bildirgesinin, - Sigortalı işten ayrılış bildirgesinin, mahkeme kararına, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapılacak soruşturma, denetim ve inceleme ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlemeler hariç olmak üzere; işverence kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların işverence yapılacak tebligat tarihini takip eden 15 gün içinde ödenmesi halinde ön görülen cezalar dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden, uygulanma esası getirilmiştir. BBilanco. bursa 48 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 ÖRNEK – 1: İşletme esasına göre defter tutan işveren, 10.02.2012 tarihinde sigortalı çalıştırmaya başlamış, iş yeri bildirgesini en geç bu tarihte vermesi gerekirken, 25.02.2012 tarihinde geç ancak kendiliğinden vermiştir. Bu durumda, ( 2 x 886,50 ) = 1773,00 TL olarak tahakkuk ettirilmesi gereken idari para cezası 443,25 TL olarak tahakkuk ettirilecektir. Tahakkuk ettirilen bu tutardan ayrıca, %25 peşin ödeme indirimi de yapılacaktır. ÖRNEK – 2: X Ltd. Şirketi, devamlı mahiyetteki kurumda tescilli işyerinde 20.02.2012 tarihinde çalıştırmaya başladığı sigortalısını en geç 19.02.2012 tarihinde SGK’ya bildirmesi gerekirken, 23.03.2012 tarihinde kendiliğinden bildirdiğini varsaydığımızda, 30 günlük gecikme süresi aşılmış olduğundan, dörtte üç indirimden yararlanamayacaktır. Tahakkuk edecek idari para cezası bir asgari ücret 886.50 TL olacaktır. Bu tutarı 15 gün içinde öderse %25 indirimden yararlanacaktır. Sigortalının işten ayrılış bildirgesinin 10 gün içinde ve e-sigorta yoluyla SGK’ya verilmediği takdirde bir asgari ücret tutarında idari para cezası uygulaması 03.08.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı yasa ile getirilmiştir. 08.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6283 sayılı yasanın 3’üncü maddesi ile bu ceza, asgari ücretin 1/10’una (onda birine) düşürülmüştür. Ayrıca, bu fiillerden dolayı bir takvim ayı içinde uygulanacak idari para cezalarının toplamı, tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeni ile uygulanacak idari para cezasını geçemeyecektir. İşten ayrılış bildirgesinin işverenlerce verilmesi gereken son günden itibaren kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve cezaların tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu cezalar dörtte bir oranında uygulanacak ve ayrıca, %25 indiriminden yararlanılacaktır. 49 mevzuat Hayat Sigortası ve Bireysel Emeklilik Sigortasında Gelir Vergisi Stopajı 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 ncü maddesine göre bireysel emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından poliçe sahiplerine yapılan ödemelerde anapara ve nema ayrımı yapılmaksızın menkul sermaye irâdı sayılarak sistemde kalma süresine göre %5 ile %15 arasında Gelir Vergisi Stopajı yapılmaktadır. Gelir İdaresinin tebliğ ve özelgelerine göre de uygulama bu şekilde devam etmiştir. Stopaj kesintisinin anapara ve nema ayrımı yapılmaksızın uygulanması süre beklemeksizin yatırımlarını geri almak isteyen hak sahipleri arasında şikayetlere neden olmuş hatta bir kısım hak sahipleri yatırdıkları ana parayı dahi geri alamamışlardır. Mahir AKYOL Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Vergi Mevzuatı Komisyonu Üyesi Bir vatandaş tarafından İstanbul 3 ncü Vergi mahkemesine açılan davada mahkemenin 30.01.2009 tarih ve Esas: 2007/782, Karar 2009/398 sayılı kararında” davacı ile sigorta şirketi arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesi uyarınca davacının üç yıl süreyle prim ödediği, poliçenin davacının isteği ile sonlandırılması üzerine sigorta şirketi tarafından davacıya 3 yıl boyunca ödediği ana para ve getirisinin iade edildiği ancak ödeme yaparken anapara ve getiriden oluşan toplam tutarı üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi K.nun 94 üncü maddesinin 15/a bendi uyarınca Gelir Vergisi tevfikatı yapıldığı fazladan yapılan kesintisini iade istemiyle dava açıldığı, sigorta şirketince davacıya ödenen tutarı n tamamı değil, elde edilen gelirin tevfikata tabi olacağı, fazladan yapılan kesintinin iadesi” gerekir şeklinde karar verilmiştir. Vergi mahkemesinin kararı Bölge İdare mahkemesinde temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Bu kararla ilgili Danıştay Başsavcılığı Danıştay 4 ncü dairesi nezdinde kararın kanun yararına bozulması istemiyle dava açmıştır. Danıştay 4 ncü dairesinin 24.01.2011 tarih ve esas:2009/8882 karar 2011/269 sayılı kararında” … 193 sayılı Gelir Vergisi K.nun yukarıda belirtilen 75 nci maddesinin ilk fıkrasında menkul sermaye iradını tanımı yapılmış ve açıkça nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde edilen kâr payı, faiz kira ve benzeri iratların menkul BBilanco. bursa 50 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 sermaye iradı olduğu belirtilmiştir. Buna göre davacının sigorta şirketine üç yıl boyunca nakten yaptığı ödemeler dolayısıyla elde ettiği gelir, menkul sermaye iradı sayılacağından sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin tamamı değil bu ödemenin anapara dışında kalan kısmı menkul sermaye iradı niteliğindedir. Bu nedenle davacıya iade edilen toplam ödeme üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi K.nun 94 ncü maddesinin 15/a bendi uyarınca yapılan tevkifatta hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Bu durumda yürürlülükteki hukuka aykırı bir sonuç ifade etmeyen İstanbul 3ncü Vergi Mahkemesinin kararının kanun yararına bozulması hukuken olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma isteminin reddine 24.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.” Şeklinde kararı ile sadece nema üzerinden Gelir Vergisi stopajının yapılacağı kesinleşmiştir. Konuyu bir örnekle açıklayacak olursak; 5 yıl boyunca ayda 600.00 TL prim ödeyen sigortalıya 5 yıl içinde 8.000.00 TL nema hesapandığını varsayarsak. İlk uygulamaya göre yapılan stopaj ve geri ödeme aşağıdaki gibi olmaktadır. 5 yıllık ödenen anapara 36.000.00 TL Hesaplanan nema + 8.000.00 TL 44.000.00 TL % 15 Gelir V. Stopajı - 6.600.00 TL Geri Alacağı para 37.400.00 TL Kesinleşmiş mahkeme kararına göre yapılacak stopaj ve geri verilecek para: 5 yıllık ödenen ana para 36.000.00 TL Hesaplanan nema + 8.000.00 TL 44.000.00 TL % 15 Gelir V. Stopajı - 1.200.00 TL (8.000.00 TL üzerinden) 42.800.00 TL Geri alacağı para Örneklerde görüleceği üzere geri alınan parada 5.400.00 TL lik bir fark oluşmaktadır. Süresi dolmadan Hayat ve Bireysel Emeklilik sigortasını sona erdirenlerin, yukarıda bahsedilen Vergi Mahkemesi ve Danıştay 4 ncü dairesinin kararları doğrultusunda fazla kesilen Gelir Vergisi stopajı olursa haklarını aramaları tavsiye edilir. Kaynakça: KDV Kanunu VUK Genel Tebliği Özelgeler 51 mevzuat 30 Günden Eksik Günlerin SGK’ ya Bildirilmesi 6111 sayılı kanun ve 16.06.2011 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile 5510 sayılı Kanunun 86 ıncı maddesinde bildirim yapma zorunluluğuna istisnalar getirilmiş ve bazı işyerlerinin eksik gün bildirimi ile ilgili evrakları Sosyal Güvenlik Kurumuna verme yükümlülüğü ortadan kaldırılmıştır. Son olarak 17.04.2012 tarihinden geçerli olmak üzere sosyal sigorta işlem yönetmenliğinde değişiklik yapılmıştır. Bu makalemizde eksik gün bildiriminde yapılan güncel değişiklikler açıklanacaktır. Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde 30 günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin belgeler; Bünyamin Çolak Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı Komisyonu Başkanı [email protected] a) Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularından veya işyeri hekimlerinden alınmış istirahatlı olduğunu gösteren raporu, b) Ücretsiz veya aylıksız izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi, c) Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınma ile tutukluluk hâline ilişkin belgeleri, ç) Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi, (dikkat!! her ay verilecektir) d) İşverenin imzasını da taşıyan puantaj kayıtları, e) Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren ilgili resmî makamlardan alınan yazı örneği, sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu ekinde Kuruma verilir veya Acele Posta Servisi, iadeli taahhütlü ya da taahhütlü olarak gönderilir. Eksik gün belgelerini süresinde vermenin önemi; Yukarıda sayılan hâllere ilişkin belgelerin geriye yönelik olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanları, aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi hâlinde işleme konulmaz. Bu durumların dışındaki 30 günden az çalışılan sürelere ait geçerli belgeleri belirlemeye SGK Yönetim Kurulu yetkilidir. İşçi çalıştırmaya ara verenler; İşyerinde sigortalı çalıştırmaya ara verdiğini sigortalıyı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde yazılı (elektronik ortamda bildirim başlamıştır) olarak bildiren işverenin, her ay ayrıca sigortalı çalıştırmadığına ve ücret ödemediğine ilişkin bir bildirimde bulunması gerekmez. BBilanco. bursa 52 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Eksik gün bildiriminde yapılan değişiklik 6111 sayılı kanun ile 16.06.2011 tarih 27966 sayılı Resmi Gazetede Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde ‘Genel bütçeye dahil dairelerin, özel bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel idarelerinin, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmaz’ şeklinde değişiklik olmuştur. Son güncel değişiklik; (30 kişi ve üzerinde işçi çalıştırma) 17.04.2012 tarihinden geçerli olmak üzere sosyal sigorta işlem yönetmenliğinde yapılan değişiklik ile ‘50 ve üzerinde çalışan işyerleri kavramı’ ‘30 ve üzerinde sigortalının çalıştığı işyerleri’ olarak değiştirilmiştir. Dikkat edilecek önemli nokta; 30 kişi ve üzeri işçi çalıştıran işyeri kavramı SGK iş yeri dosya numarasına göre değerlendirilecektir. Burada asıl tereddütlü nokta ise taşeronluk durumlarında nasıl bir değerlendirme yapılacağıdır. Birincil ve ikincil mevzuatımıza baktığımızda bu konuda herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Bu konuda ikincil bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Sonuç; Önceden toplu iş sözleşmesine tabi işyerleri ile kamuya ait işyerlerin de eksik gün bildirimleri yapılmaz iken 6111 sayılı kanun ile Sosyal Sigorta İşlem Yönetmenliğinde yapılan değişiklikler neticesinde önce 50 ve üzeri işçi çalıştıran özel sektör işverenleri ve ardından 17.04.2012 tarihinde yapılan son değişiklik ile 30 kişi (işyeri dosya numarasına göre) ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri muafiyet kapsamında değerlendirilmiştir. Bu değişiklikler özel sektör işverenleri ve uygulayıcıları tarafından olumlu karşılanmasına rağmen eksik gün bildirimlerinin tüm işverenleri kapsayacak şekilde olması kağıt israfının önlenmesi açısından yerinde bir değişiklik olacağı kanaatindedirler. Kaynakça:5510 ve 6111 sayılı kanun, Sosyal Sigorta İşlem Yönetmenliği 53 mevzuat İş (Çİ) Sağlığı ve Güvenliği Haftası İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda mevzuatta meydana gelen değişikliklerin tanıtılması, iş sağlığı ve güvenliği konusunda duyarlılığın arttırılması, iş kazalarının önlenmesi ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınabilecek daha iyi önlemler konusunda bilinç oluşturulması ve çalışma yapılması konusunda 4-10 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Bursa ilimizde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğünde çeşitli etkinliklere sahne olmuştur. Hayrettin SALDI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Başmüfettişi [email protected] Son yıllarda işyerlerinde meydana gelen iş kazaları dolayısıyla hızla artan ölümler ve yaralanmalar ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu sayede iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye de iş güvenliği deyince insanların aklına basit şeyler gelmektedir. Açıklandığında hemen her şeyde olduğu gibi maliyeti sorulmaktadır İşverenlerin bu konuda bilgilerinin olmadığı ve olsa da önemsemedikleri ortadadır. Oysaki bilinçli işverenlerin bu konuda farklı düşündükleri iş sağlığı ve güvenliğine önem verdiği bu sayede verimliliği arttırdığı ve kaza oranlarının oranını azalttığı ortadadır. Ülkemizde yüksek oranlı iş kazalarının sebebi olarak eğitim eksikliği ekonomik şartların bu hususun başında geldiğine inananlardanım. Bunun yanında önemsememezlik, yine ekonomik şarlar dolayısıyla işçilerin fazla çalıştırılması çalışma saatlerine uyulmaması 4857/63.maddeye muhalefet aynı yasanın 41.maddesine yıllık 270 saatten fazla çalıştırmaya muhalefet işçilerden ekonomik nedenler ile fazla çalışmak istemesi bu konuda ücretini alan işçinin ses çıkarmaması ve çalışmak istemesi iş kazalarına sebebiyet vermektedir. 2010 yılı SGK verilerine göre ülkemizde kayıtlara yansıyan 62903 iş kazası ve 533 meslek hastalığının meydana geldiği bu vakalarda 1454 kişinin hayatını kaybettiği, 2085 kişinin ise sürekli iş göremez duruma düştüğü belirtilmektedir. 2009 yılında 64000 civarında iş kazası meydana gelmişken hayatını kaybedenlerin sayısı 1171 idi, 2010 yılında meydana gelen 63000 civarında iş kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 1454 e yükseliyor, demek ki ülkemizde iş kazaları önlenemediği gibi BBilanco. bursa 54 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 daha da yükseliş göstermektedir. Aynı verilerde iş kazalarının İstanbul, İzmir ve Bursa ‘da yoğunlaştığı belirtilirken sektörel bazda inşaat iş kolunda meydana gelen iş kazaları başı çekmektedir. Bursa ilimizde, SGK verilerine göre, 2011 yılında ihbarı yapılan iş kazası sayısının 17821, hakkında işlem yapılan ve ödeme yapılarak dosyası kapatılan iş kazası sayısının 13505 olduğu, bu iş kazaları neticesinde 84 vefat olayının gerçekleştiği ve 356 kişiye de maluliyet verildiği görülmektedir. İş kazalarının oluş gün ve saatlerine baktığımızda ise genellikle haftanın iş başı günlerinde ve haftanın son günlerinde vukuu bulduğunu ve kazaların %26.5 inin bir ve ikinci iş saatlerinde, % 13.7 sinin ise sekizinci iş saatinde meydana geldiğini, İlk üç saatte yaşanan kazaların % 40.3 olduğunu, bu durum iş kazalarının işe başlama ve iş bitiş saatlerinde daha yoğun olarak yaşandığı görülmektedir. İş kazalarına genç yaştaki işçilerin daha çok maruz kaldığından sürekli bahsetmemize rağmen yaş dilimlerine göre en yüksek kaza oranı 25-29 yaşları arasında gerçekleşmiştir. Bu yaş grubunda gerçekleşen kazaların oranı % 24.4 olarak belirtilirken işyerlerinde 1 gün ila 1 yıl arasında çalışanların iş kazası yaşama oranının % 41.5 olduğu görülmektedir. İş kazalarını sektörel bazda incelediğimiz zaman geçmiş yıllarda olduğu gibi inşaat sektörü ölümlü iş kazasında başı çekerken bu sektörü, madencilik, metal, tekstil ve taşımacılık takip ediyor. 2010 yılı verilerine göre ülkemizde yaşanan ölümlü iş kazalarının %33 ünün inşaat sektöründe olduğu 264 çalışanın bina inşaatı, 133 ünün kara taşıma ve boru hattı taşımacılığında, 107 çalışanın bina dışı yapıların inşaatında, 104 çalışanın ise özel inşaat faaliyetlerinde hayatını kaybettiği, yani 608 çalışanın inşaat sektöründe iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini göstermektedir. Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere iş kazaları artıyor, peki ne yapılmalı, öncelikle toplumda işçi tarafı ve işveren tarafında bir bilinç oluşturulmalı, iş kazası ve meslek hastalığı konusunda işverenleri, işçileri ve toplumun tüm katmanlarını iş kazaları konusunda daha fazla duyarlı hale getirmemiz, farkındalığı arttırmamız ve eğitim faaliyetlerin ön plana çıkarmamız gerekmektedir. İş Güvenliği Uzmanlarına güvenilmeli desteklenmeli çalışma ortamı sağlanmalı, bu uzmanların işyeri hekimleri ile koordineli çalışmaları sağlanmalıdır. 4857 sayılı yasada belirtilen çalışma saatleri fazla çalışma yıllık ücretli izin, hafta tatili gibi bölümlerine öncelikle dikkat edilmesi işçilerin yasal sürelerde çalıştırılması, yasal sürelere uyularak fazla çalışma yaptırılması ve ücretinin buna göre ödenmesi, işçilerin mutlaka hafta tatillerinde dinlendirilmesi ve hafta tatili günlerinde çalıştırılması ve işçilerin dinlenmesi sağlanması buna göre yıllık ücretli izinlerinin kullandırılması, gibi hususlara da uyulması gerekir. İş kazalarının önlenmesi konusunda çalışma hayatının devlet dahil tüm taraflarına büyük sorumluluk düşmektedir. Aslolan insan hayatı, insan sağlığıdır. Unutulmamalıdır ki iş kazası geçiren her insanda, bir baba, bir ana, bir kardeş, bir çocuktur. Herkese sağlıklı ve kazasız haftalar ile verimli işler dilerim. 55 mevzuat Denkleştirme 1475 Sayılı İş Yasası ile haftalık çalışma süresinin günlere eşit olarak bölünmesini öngörüyordu. Örnek olarak haftanın 5 günü çalışılan işyerlerinde günlük çalışma 9 saat haftanın 6 günü çalışılan işyerlerinde günlük çalışma 7,5 saat olarak belirtilerek haftalık çalışma 45 saat belirtilmiş aksini kararlaştırmak veya çalışma saatlerinde esneklik yapmak mümkün olmuyordu. Oysaki 10.06.2003 tarihinde çıkarılan 4857 sayılı yasa ile çalışma saatlerine esneklik getirilerek işlerin yoğun olduğu dönemde işçiler daha çok çalışarak emeğini ortaya koyduğu az olduğu zamanda az çalışarak haftalık çalışma saatlerini dengelemesi ile çalışma saatleri dengelenmiştir. Denkliğin sözlük anlamına bakacak olursak anlamının denk olmak, eşit olmak anlamına gelmektedir. İş yasasındaki denkleştirme ise çalışma saatlerinin denkleştirilmesi eşitlenmesi anlamına gelmektedir. Hasan Rıza BOZKAYA İş Başmüfettişi [email protected] Konuyu yasal açıdan inceleyecek olursak; 4857/63. maddesinde çalışma süresi olarak belirtilmiş olup maddede ‘Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. İş Kanununa göre Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 4.maddesinin 2.fıkrasına göre ‘Haftanın iş günlerinden birinde kısmen çalışılan işyerlerinde, bu süre haftalık çalışma süresinden düşüldükten sonra, çalışılan sürenin çalışılan gün sayısına bölünmesi suretiyle günlük çalışma süreleri belirlenir.’ Örnek haftanın 6 gününde toplam 45 saat çalışılan bir işyerinde Cumartesi 5 saat çalışılıyorsa, haftanın çalışılan diğer iş günlerinde, günlük çalışma süresi: 45 – 5 = 40 / 40 : 5 = 8 saat olacaktır. 4857/67. maddesine göre günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatlerinin işyerinde çalışan işçilere duyurulur. İşin niteliğine göre işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir. Bu duyurma işyerinde ilan ile mümkündür. Ayrıca görüş olarak çalışma saatlerinin hizmet akitlerinde belirtilmesi gerekir. Çalışma süreleri yönetmeliğinin 5.maddesi denkleştirme esasına göre çalışma belirtilmiş olup tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir. 4857/41. maddeye göre fazla çalışma kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Ayrıca Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında BBilanco. bursa 56 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dâhilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir. 63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz. Hususları belirtilmiştir. Ancak denkleştirme usulüne göre işçi çalıştırılması durumunda yoğunlaştırılmış iş haftası toplam haftalık iş günlerinin 5-6 gün değil de daha az sayıda 3 veya 4 iş günü olarak sıkıştırılmak suretiyle dağıtılmasını ifade etmektedir. Bu çalışma düzenine göre mevcut haftalık çalışma süresi azaltılmamakta daha az güne sıkıştırılarak yoğunlaştırılmaktadır. Günlük çalışma süreleri eşit olabileceği gibi farklıda olabilmektedir. Böylece işçi işlerin yoğun olduğu günlerde veya haftalarda fazla çalışma yapmakta, işlerin az olduğu günlerde veya haftalarda az çalışarak fazla çalışmasının karşılığını vererek çalışma sürelerini dengelemekte ve adından da anlaşılacağı üzere denkleştirmektedir. Bu durumda fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma ücreti ödenmeyecektir. Denkleştirme 2 aylık süre içinde tamamlanacak T.İ.S.’in bulunduğu işyerlerinde 4 aya kadar arttırılabilecektir (4857/63). Yasanın belirlediği çerçevede yoğunlaştırılmış çalışma süresi denkleştirme süresi serbestçe ayarlanabilir. Çalışma süreleri yönetmeliğinin 5.maddesine göre denkleştirme döneminde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenir. Bu hususların yazılı olması gerekir. İş yasasında bu konuda bir sınırlama olmadığından tarafların anlaşması halinde her denkleştirmeye gidilecektir. Yoğunlaştırılmış ve denkleştirilmiş çalışma sürelerinin uygulanmasında ücret ödeme zamanında ve miktarında değişiklik olmayacaktır. S.S.K mevzuatı ve sigorta prim gün sayısı hesabında 1 ay 30 gün ve 1 yılda 360 gün olarak hesaplanmaktadır. Denkleştirme süreleri ile 2 aylık veya en fazla 4 aylık (T.İ.S ile kararlaştırılmışsa) sürede prime esas 30 günlük sürenin aşılmaması ve daha sonra 45 saatlik sürenin sağlanması mümkün olacağından sigorta prim gün sayısının 30 gün olarak gösterilmesi gerekir. İki aylık denkleştirme sonucunda, ortalama haftalık çalışma süresi 45 saati aşması halinde fazla çalışma süresi sayılan bu sürenin hangi ayın fazla çalışma süresi olarak kabul edileceğine ilişkin yasada açıklayıcı bir hüküm yer almamaktadır. Fazla çalışma hangi aydan kaynaklanıyorsa o aya tahakkuk ettirilmesi doktrinde görüş olarak belirtilse de S.S.K bildirgeleri hazırlanıp ilgili kuruma verildiğinden cezai bir durum ortaya çıkacaktır. Ancak uygulamada denkleştirmeden kaynaklanan fazla çalışma ücretlerinin tamamının hesaplanarak son ayda verilmesi kanımca daha uygundur. 57 akademik bakış Arsa Karşılığı Bağımsız Bölüm Tesliminin Gelir Vergisi Karşısındaki Durum-2 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna göre ise, “Asıl işi hırdavat ticareti olan, bunun yanında bir yıl içinde birden çok kişiye birden çok gayrimenkul satan kişinin, bu alım satımlar dolayısıyla elde ettiği kazanç, bir yıl içinde birden çok satımın devamlılık unsurunu gösteriyor olması ve bu işlemlerin kazanç sağlama gayesiyle yapılmadığının kanıtlanamaması sebebiyle ticari kazanç olarak vergilendirilmelidir” (VDD, E: 2003/233 K: 2003/414 T: 14.11.2003). Prof. Dr. Mehmet YÜCE UU İİBF. Maliye Bölümü Öğretim üyesi [email protected] Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu daha sonra verdiği diğer bir kararda da yakarıdaki kararını desteklemiştir. Söz konusu karara göre, “Bir işlemin devamlılık taşıdığı ise işlemin aynı vergilendirme döneminde yinelenmesi ya da önceki vergilendirme döneminde de yapılmış olmasına göre belirlenebilir. Maddi ve şekil anlamda bir ticari organizasyonun belirgin olmadığı durumlarda kazanç doğuran işlemin çokluğu, devamlılık unsurunu belirleyen en nesnel ölçüdür. Devamlılık unsurunun gerçekleşmesi halinde, bu işlemlerin kazanç sağlamak amacıyla yapılmadığını kanıtlama yükü vergi mükelleflerine düşer” (VDD, E.2004/20, K2004/53, T: 07.05.2004). Yukarıda görüldüğü üzere Danıştay’a göre bir gayrimenkulün alım satımından doğan kazancın ticari kazanç sayılabilmesi için; - Maddi ve şekli anlamda bir organizasyonun varlığı gerekir. - Maddi ve şekli anlamda belirgin bir organizasyonun olmadığı durumlarda ise kazanç doğuran işlemin çokluğu ve devamlılık taşıması gerekir. Devamlılıktan kasıt; - Aynı yılda birden fazla satışın yapılması, - Yapılan bu satışların kazanç sağlama amacıyla olmadığını kanıtlanamaması, durumudur. Sonuç olarak, ticari bir organizasyon içerisinde yapılan satışlar, her ne şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekir. Ticari organizasyonun belirgin BBilanco. bursa 58 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 olmadığı durumlarda ise bu faaliyetin devamlılık arz edip etmediğine bakılacaktır. Devamlılık arz eden faaliyetler yine ticari faaliyet olarak değerlendirilecektir. Devamlılık arz etmeyen alım satımlarda, elde edilen kazançlar değer artışı kazancı kapsamında ele alınması gerekir. B. DEĞER ARTIŞI KAZANCI KARŞISINDAKİ DURUMU GVK mük mad. 80’e göre, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70. maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı sayılır. Bu madde hükmüne göre gerçek kişilerin bir bedel karşılığı edindikleri gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder”, üçüncü fıkrasında da “Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının 8.800,00 TL (2011 yılı için), kısmı gelir vergisinden müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, GVK mükerrer 81. maddesinde, değer artışında safi kazancın elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacağı, hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarının Vergi Usul Kanunu’nun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı, mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü’nce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümler çerçevesinde bedelsiz olarak veya veraset yoluyla edinilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak beş yıldan fazla bir süre elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak tanımlanamayacağı için vergi tabi tutulmayacaktır. Değer artışı kazancı varlığı için esas alınan unsur, sözkonusu gayrimenkullün ivazsız (karşılıksız) olarak iktisap edilmemiş olması ve 5 yıl içinde elden çıkartılmış olmasıdır. Dolayısıyla gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren beş yıllık süre geçmeden elden çıkarılması halinde, değer artışı kazancı ortaya çıkacak; buna karşın iktisap tarihinden itibaren beş yıllık süre geçtikten sonra elden çıkarılması halinde ise, değer artışı kazancı ortaya çıkmayacaktır. Peki, burada 5 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak arsanın alım tarihi mi yoksa arsa karşılığı alınan bağımsız bölümün teslim tarihi mi dikkate alınacaktır? Burada arsa sahibinin arsanın iktisap tarih ile arsa karşılığında elde edilen bağımsız bölümlerin satım tarihi arasında geçen sürenin dikkate alınması gerekir. Dolayısıyla arsa sahibi açısından kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak elde edilen bağımsız bölümlerin arsanın elde edildiği tarih ile arsa karşılığında elde edilen bağımsız bölümlerin satım tarihi arasında geçen süre 5 yıldan fazla olması halinde bağımsız bölümün adedine bakmaksızın yapılan satıştan elde edilen gelir değer artışı kazancı sayılmayacaktır. Bu süre 5 yıldan az olması halinde ise değer artışı kazancı olarak vergi tabi tutulacaktır. Gayrimenkul satışında değer artışı kazancının hesaplanmasında matrahın tespiti önem kazanmaktadır. Burada matrah tespiti nasıl yapılacaktır? Gayrimenkulün satış değerinden bağımsız bölümün maliyet bedeli (ÜFE artışı %10 ve üstü olarak gerçekleşmişse artırılmış maliyet bedeli) arasındaki farktan değer artışları için uygulanan istisna (2012 yılı için 8.800 TL) çıkarıldıktan sonraki tutardır. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı verdiği bir özelgede “Müteahhitten devir alınacak villanın tapuya tescil veya fiilen teslim suretiyle iktisaptan sonra 4 yıl içerisinde bir tanesinin bir defaya ait olmak üzere bir kişiye veya birden fazlasının bir defada aynı kişiye satılmasında satış bedeli ile söz konusu villa veya villaların artırılmış maliyet bedeli arasındaki farkın ilgili yıl için tespit edilen haddi aşması halinde aşan kısmın değer artış kazancı olarak beyannameyle beyan edilmesi” gerekir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 04.04.2006 tarih ve1/12076 sayılı Özelge) denilmektedir. 59 akademik bakış IV. MÜTEAHİT TARAFINDAN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN SATIŞI GVK’nın 37/1. Maddesine göre, “her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç”tır. 37. Maddenin 2. fıkrasının 4. bendinde ise, gayrimenkullerin alımı, satımı ve inşası işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde etmiş olduğu kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla ticari bir organizasyon içerisinde daire karşılığı yapılan satışlar ticari kazanç olarak değerlendirileceği gibi müteahhit tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin satışı da ticari kazanç olarak değerlendirilecektir. Kat karşılığı inşaatlarda, müteahhittin arsa sahibine vermiş olduğu daire ve dükkânların inşası için yapmış oldukları harcamalarla, kendilerine ait daire ve dükkânlar için yapmış oldukları harcamaların toplamı inşaatın maliyetini vereceğinden müteahhide kalan bağımsız bölümlerin maliyeti, toplam inşa maliyetinin bu daire ve dükkânlara dağıtımı suretiyle bulunacaktır. Müteahhit tarafından bağımsız bölümlerin (daire, işyeri, ofis..gibi) inşa ve satışı herhangi bir kıymetin imali ve satışından gibi işleme tabi tutulması gerekir. Diğer bir ifadeyle, özel inşaatlar hangi şartlarla yürütülürse yürütülsün fiilen yapılan iş inşa edilen dairelerin satışından ibarettir. Bu tür inşaatların herhangi bir kıymet imali ve satışından farkı bulunmadığından, kazanç tespitinin yıllık olarak ve maliyetle satış bedeli karşılaştırılmak suretiyle yapılması gerekir. İnşaatın bağımsız bölümlerinin bir kısmının satışı yapılmış olsa dahi inşaatın bitim tarihi itibariyle hâsılat ve maliyet belirlenerek gerçek gelir saptanacağından vergilendirmenin de buna göre yapılması gerekir (Dnş. 4. D., K:1996/4472, E: 1995/6214, T : 25.11.1996). Burada satışın peşin ya da vadeli yapılmış olması diğer bir ifade ile satış bedelinin tahsil edilmiş olması ya da henüz tahsil edilmemiş olması veya takside bağlanmış olmasının önemi yoktur. İnşaat kazancının vergilendirilmesinde inşaatın yıllara sari inşaat olup olmadığı hususu önem arz etmektedir. Yıllara sâri taahhüt niteliğinde olmayan inşaat işlerinde vergileme genel esaslara göre yapılacaktır. Bu haliyle özel bina inşaatı yapma ticari faaliyet olup herhangi bir malı üretip satmaktan farklı bir iş değildir. Bu nedenle GVK 42. maddesi ile ilgisi bulunmayan özel inşaatlarda ticari kazancın tespiti genel esaslar çerçevesinde inşaatın satış bedelinden maliyet bedelinin çıkarılması esasına dayanmaktadır. Diğer taraftan yılsonunda satılamayan daire, kat veya işyeri kalırsa maliyet bedeliyle değerlenerek, sene sonu mal mevcudu olarak dikkate alınması gerekmektedir. Özel inşaatlarda binanın kat kat veya daire daire satılması halinde, satılan her kat veya dairenin kar/ zararı hesaplanması gerekir. Dolayısıyla kat ya da dairenin maliyetinin tespiti zorunluluğu doğmaktadır. Kat veya dairelerin maliyeti, binanın tüm maliyetinden her kat ya da daireye bazı ölçü ve esaslara göre (arsa payı metre kare, kat veya daire adedi gibi) pay vermek suretiyle bulunur. Kar ya da zarar yıl içi satışlara göre saptanacağından kar/zararın tespiti için bütün kat/dairelerin satılmasını beklemeye de gerek yoktur. Yıl içinde satılamayan kat/daireler envanterde, durumlarına göre, yarı mamuller veya stoklar arasında gösterilir.(1) Özel inşaat işlemelerinde vergiyi doğuran olay satış işlemi ile gerçekleştiğinden satış vaadiyle yapılan sözleşmelerde vergiyi doğuran olayın meydana geldiğini söylemek mümkün değildir. Satış ise tapudaki işlemlerin tamamlanmasıyla gerçekleşebileceğinden ve gerçek kâr ve zarar satış işlemi üzerine tespit edilebileceğinden, bu tarihlerden önce alıcılardan tahsil edilen paralar satış bedeline mahsuben yapılmış avans ödemeleri olarak nitelendirilir. Bu safhada söz konusu ödemelerin vergilendirilmesi mümkün olmaz (Dn. 4. D. 1991/ 1632 sayılı Kararı). Bu nedenle faturanın satış tarihinde düzenlenmesi gerekir. Vergi Usul Kanunu’nun 231. maddesinin 5. bendinin “fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır” hükmünce, Faturanın düzenlenmesi ödemeye değil teslime bağlı olduğundan mal teslimi hallerinde malın teslimi ve hizmetin yapıldığı andan itibaren yedi günlük süre içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir. Gayrimenkullerde teslim, ilke olarak satışın tapuya tescili ile meydana gelmektedir. Nitekim İstanbul defterdarlığı, “inşaat devam etmekte iken satış bedeli olarak yapılan ödemeler karşılığında fatura düzenlemesine gerek bulunmamakta olup, bedellerin kayıtlara avans olarak intikal ettirilmesi, tapunun tescil ettirildiği tarih veya tapuya tescilden önce dairelerin hak sahiplerinin kullanımına tahsis edilmesi durumunda tahsis edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinde fatura düzenlemesi gerekmekte olup bilahare ek bir bedel alınması halinde ek fatura kesileceği tabiidir…” (İst. 1- Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2010, İstanbul, 2010, s. 51 BBilanco. bursa 60 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 Deft. Muktezası, T. 12.05.2005; S. B.07.4.DEF.0.34. Geç. 8.3531) şeklinde görüş belirtmiştir. Ancak kimi durumlara tapudaki tescil işlemleri yapılmadan diğer bir anlatımla gerçek satış işlemleri gerçekleşmeden daire kullanıcının fiili tasarrufuna bırakılmaktadır. Bu durumda vergiyi doğuran olay gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. İdarenin görüşüne göre, gerçek satış işlemi yapılmamış olsa bile, anahtar teslimi veya fiilen kullanıma terk hallerinde vergiyi doğuran olay meydana gelmiş sayılır. Yargının ise bu konuda farklı kararları bulunmaktadır. Vergiyi doğuran olayı tescil işlemine bağlayan kararlar olduğu gibi, bina yapıp daire satma işinden doğan kazançların elde edilmesini dairenin tapuya tesciline gerek olmaksızın alıcıya fiilen teslim edildiği aşamanın yeterli koşulları taşıdığı belirten görüşler de vardır. V. SONUÇ Kat karşılığı arsa teslimi sözleşmelerinin vergisel boyutu birkaç açıdan ele almak gerekir. Birinci durum arsa sahibinin müteahhide kat karşılığı arsa teslimi durumudur. Burada da arsayı teslim edenin mükellefiyet durumu önem arz etmektedir. Şirket aktifinde kayıtlı arsanın kat karşılığı müteahhide teslimi ile müteahhit tarafından inşa edilen gayrimenkulün bağımsız bölümlerinin şirkete teslimi ayrı ayrı satış olarak kabul edilmektedir. Ancak gerçek kişi arsa sahibinin müteahhide kat karşılığı arsa teslimi; arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak yapanlar yönünden ticari kazanç, bu kapsam dışında kalanları ise değer artışı kazancı çerçevesinde ele almaktadır. Yargı ise arsa karşılığı dairenin alınması servetin biçim değiştirilmesi olarak görmekte ve bu işlemi vergi kapsamına girmeyeceği yorumunda bulunmaktadır. İkinci durum arsa karşılığı teslim alınan bağımsız bölümlerin satışıdır. Bu konusu gelir vergisinin konusuna girip girmediği hususu Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. ve mük 80. maddeleri çerçevesinde ele alınması gerekir. Üçüncü durum ise müteahhit tarafından bağımsız bölümlerin satışı hususudur. Burada müteahhit tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin satışı ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekir. 61 akademik bakış Muhasebe Standartlarında Ölçüm Süreci ve Ölçüm Esasları I.GİRİŞ Finansal tablolarda yer alan kalemlerin parasal tutarlarının belirlenmesi süreci değerleme olarak tanımlanmaktadır. Ancak muhasebe dünyasında köklü değişikliklere yol açan muhasebe standartlarında değerleme kavramı yerine ölçüm kavramının kullanıldığı görülmektedir. Doç. Dr. Aylin POROY ARSOY UU İİBF. İşletme Bölümü Öğretim üyesi [email protected] Muhasebe ve finans biliminin teorik yazınları incelendiğinde, değerleme ve ölçüm arasındaki temel fark da ortaya çıkmaktadır. Ölçüm mali tablolardaki kalemlerin parasal tutarlarının belirlenmesini ve bir karşılaştırma işlemini içerirken; değerleme, değerin tahmin edilmesini içeren bir değer biçme işlemidir. Bir diğer ifade ile ölçüm, değerlemenin ilk aşamasını ve temelini oluşturmaktadır. İlk aşamada işletmenin varlık ve borçları bir para birimi ile ölçülmekte (ölçüm - measurement), daha sonra bu varlık ve borçlardaki değişimlere “değer” biçilmektedir (değerleme-valuation). Ölçüm kavramı subjektifdir. Bu açıdan muhasebenin en çok tartışılan ve hala sonuçlanmamış sorunlarını barındıran bir konusudur. Finansal durum tablosunda yer alan varlık ve borçların farklı ölçüm esaslarına göre ölçümü yıllardır süregelen bir uygulamadır. Farklı finansal tablo kalemleri için farklı ölçüm esaslarının geliştirilmiş olması ölçüm sürecini daha da karmaşık hale getirmektedir. İktisadi kıymetlerin miktar olarak belirlenmesinde herhangi bir sorun yaşanmazken, bu iktisadi kıymetleri tutara dönüştürürken miktarın hangi değerle çarpılacağı farklılık göstermektedir. II.MUHASEBEDE ÖLÇÜM Muhasebenin tarihsel süreç içindeki gelişimi incelendiğinde, ölçüm uygulamalarının ve esaslarının ekonomik koşullar ve gereksinimler doğrultusunda farklılaştığı izlenmektedir. 1900’lü yıllara dayanan geleneksel muhasebe anlayışı, “tarihsel maliyet”i esas almış ve 1920’li yıllara kadar etkisini sürdürmüştür. Ancak bu yıllardan sonra etkisini gösteren yüksek enflasyon nedeniyle tarihsel maliyet muhasebesinin yetersizlikleri ortaya çıkmış ve BBilanco. bursa 62 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 muhasebede ölçüm konusu gündeme gelmiştir. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, piyasa fiyatına dayanan cari değer muhasebesi hem muhasebe literatüründe, hem de muhasebe uygulamalarında geniş yer bulmuştur. Daha sonra enflasyonun düşüşü ile bu cari değer tartışmaları nispeten önemini yitirmiştir. görülmektedir. Bu cari değer esasına dayalı ölçümde ise gerçeğe uygun değer ölçüsü öne çıkmaktadır. Bir diğer deyişle, TMS/TFRS’lerde gerçeğe uygun değer ölçüsü, tarihsel maliyete bir alternatif olarak sunulmamış, aksine tarihsel maliyeti tamamlayıcı bir ölçü olarak benimsenmiştir. 2000’li yıllarda dünyada ivme kazanan küreselleşme olgusu ile muhasebe uygulamalarında ölçüm tekrar önem kazanmış ve muhasebe standartlarının da etkisi ile ölçümde “gerçeğe uygun değer yaklaşımı” na doğru bir yöneliş başlamıştır. Bu yöneliş bazen çok benimsenmiş, bazense acımasızca eleştirilmiştir. Hatta bazı dönemlerde gerçeğe uygun değer global kriz ortamlarının suçlusu ilan edilmiştir. Tarihsel maliyet sisteminde amaç, konulan sermayenin korunmasıdır. Ancak zamanla bu sistemin gerçek değerleri yansıtmadığı anlaşılmıştır. TMS/ TFRS’lerdeki ölçüm yaklaşımının temeli yenileme maliyetine dayanmaktadır. Ancak bu sistem de TMS/ TFRS’ lerde tam olarak benimsenmemiş, tarihsel maliyetleri de içine alan bir ölçüm sistemi oluşturulmuştur. Ölçüm süreci, muhasebe işlevinin çok önemli bir bölümünde yer almaktadır. Kavramsal Çerçeve paragraf 99’da ölçüm “finansal tablolarda yer alan unsurların bilançoda ve gelir tablosunda tahakkuk ettirilecekleri ve gösterilecekleri parasal tutarların belirlenmesi işlemi” olarak tanımlanmaktadır Tarihsel maliyet ölçüsü geleneksel olarak güvenilir, uygulanması kolay ve ucuz olması açısından uzun yıllardır muhasebe teorisyen ve uygulamacıları tarafından benimsenmiş bir ölçüm ölçüsüdür. Ancak TMS/ TFRS’lerde (Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları) belirtilen “finansal tablolara dayalı olarak geleceğe yönelik kararlar alma” işlevini tarihsel maliyetlerle düzenlemiş finansal tabloların yerine getirmesi olanaksız görülmektedir. Zira varlıkların ve borçların tarihsel maliyetleri bu kalemlerin gerçek değerlerini değil, oluştukları veya edinildikleri tarihteki değerlerini ifade eder. Daha sonraki dönemlerde tarihsel maliyet gerçeği yansıtmaktan uzaklaşır. (1) Cari değer esasına göre ölçümün en önemli dezavantajı, varlıkların olduklarından farklı bir değerle ölçülmektedir. Bu açıdan gerçeğe uygun değerle ölçümün öngörüldüğü tüm standartlarda gerçeğe uygun değerin mutlaka piyasa değer ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Ancak bu durum, aktif bir piyasası olmayan varlıkların ölçümün sorun yaratmaktadır. III. MUHASEBE STANDARTLARINDA ÖLÇÜM SÜRECİ b) Cari Maliyet: Varlıklar aynı varlığın veya bu varlıkla eşdeğer olan bir varlığın alınması için halihazırda gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilirler. Borçlar, borcun kapatılması için gereken nakit ve nakit benzerlerinin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir. TMS/TFRS’lerde tarihsel maliyet esasının avantaj ve dezavantajları göz önünde bulundurulmuş, tarihsel maliyetten ödün vermeyerek karma bir ölçüm sistemi oluşturulmuştur. Kavramsal Çerçeve’de finansal tabloların hazırlanması ve sunumunda işletmelerce en çok tercih edilen esasın tarihsel maliyet esası olduğu ifade edilmektedir. Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu (UMSK) tarafından yayınlanan standartlarda ilk kayıtlamada büyük ölçüde tarihsel maliyetin benimsendiği gözlemlenmektedir. Ancak ilk muhasebeleştirme tarihinde sonra yapılan ölçümlerde, büyük ölçüde cari değer esasına dayalı ölçüme bir yöneliş Kavramsal Çerçeve’de dört ölçüm esası yer almaktadır: (2) a) Tarihi Maliyet: Varlıklar elde edildikleri tarihte alımları için ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarları ile veya onlara karşılık verilen varlıkların piyasa değerleri ile ölçümlenir. Borçlar borç karşılığında elde edilenin tutarı ile veya işletmenin normal faaliyetlerinden kaynaklanan borçlarda, örneğin, kurumlar vergisinde olduğu gibi, borcun kapatılması için gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilir. c) Gerçekleşebilir Değer (Ödeme Değeri): Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, bir varlığın elden çıkarılması halinde ele geçecek olan nakit ve nakit benzerlerinin tutarıdır. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ödenmesi gereken nakit ve nakit benzeri değerlerin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir. 1- POROY ARSOY, Aylin, ”Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarına Göre Gerçeğe Uygun Değer”, Dora Yayıncılık, 2009, s.50 2- Kavramsal Çerçeve paragraf 100 63 akademik bakış d) Bugünkü Değer: Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, ileride yaratacakları net nakit girişlerinin bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilirler. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ileride ödenmesi gereken net nakit çıkışlarının bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilir. TMS/TFRS’lerde hem tarihsel maliyete hem de cari değere dayalı karma bir ölçüm sistemi benimsenmiştir. Sistemin cari değere dayalı olan bölümünde büyük ölçüde işaret edilen ölçüt gerçeğe uygun değerdir. Gerçeğe uygun değerin oldukça niteliksel ve ölçülmesi zor bir esas olması nedeniyle, farklı standartlarda gerçeğe uygun değere ulaşmak için farklı yol ve yöntemler sunulmuştur. Bazı standartlarda gerçeğe uygun değer yerine farklı değerlerin de geçebileceği belirtilmiştir. Standartlarda çok sayıda ölçüm esası bulunmasına karşın Kavramsal Çerçeve’de sadece dört esasa yer verilmiş olması ve kalan diğer esasların gruplandırılmamış olması düşündürücüdür. TMS/TFRS’lerde yer alan diğer ölçüm esasları şu şekilde sıralanabilmektedir. Ölçüm esasları ayrıca Tablo 1’de özetlenmiştir. Geri Kazanılabilir Tutar: Bir varlığın veya nakit yaratan birimin, satış giderleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır. (TMS 36:6 ve TFRS 5 Ek A). TMS 16 paragraf 6 daki tanımıyla ise, bir varlığın net satış fiyatı ile kullanım değerinden büyük olanıdır.Geri kazanılabilir değerin gerçeğe uygun değer olması (gerçeğe uygun değerin kullanım değerinden büyük olması) durumunda, bu ölçü Kavramsal Çerçeve’de belirtilen dört temel ölçüm ölçüsünden gerçekleşebilir değer ölçüsüne karşılık gelmektedir. Geri kazanılabilir değerin kullanım değeri olması (kullanım değerinin gerçeğe uygun değerden büyük olması) durumunda ise bu ölçü, bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir. Kullanım Değeri: Bir varlık veya nakit yaratan birimden elde edilmesi beklenen gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değeri olarak tanımlanmaktadır. (TMS 36:6). Kullanım değeri TFRS 5 Ek A’da, bir varlığın süregelen kullanımından ve ekonomik ömrünün sonunda elden çıkarılmasından kaynaklanan tahmini gelecek nakit akışlarının bugünkü değeri şeklinde tanımlanmaktadır. Bu ölçü, bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir. Net Gerçekleşebilir Değer: İşin normal akışı içinde, tahmini satış fiyatından, tahmini tamamlanma maliye- BBilanco. bursa 64 Mayıs/Haziran 2012 ti ve satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri toplamının, düşürülmesiyle elde edilen tutarı ifade etmektedir (TMS 2:6). Bu ölçü, gerçekleşebilir değer esasına karşılık gelmektedir. Stokların maliyeti: Tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme maliyetlerini ve stokların mevcut durumuna ve konumuna getirilmesi için katlanılan diğer maliyetleri içerir (TMS 2:10). Bu ölçü, tarihsel maliyet esasına karşılık gelmektedir. Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşasında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder (TMS 16:6 ve TMS 38:8). Bu ölçü, tarihsel maliyet esasına karşılık gelmektedir. Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman (itfa) ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutarıdır (TMS 36: 6, TMS 16:6, TMS 38:8). Bu ölçü, tarihsel maliyet esasına karşılık gelmektedir. Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya finansal tablolarda maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerinin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder (TMS 36:6). Bu ölçü, tarihsel maliyet esasına karşılık gelmektedir. Finansal varlık veya borçlerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri: Finansal varlık veya finansal borcun ilk muhasebeleştirme sırasında ölçülen değerinden anapara geri ödemeleri düşüldükten, anılan ilk tutar ile vadedeki tutar arasındaki farkın etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan birikmiş itfa payı düşüldükten veya eklendikten ve değer düşüklüğü ya da tahsil edilememe durumuna ilişkin her türlü indirimin yapılmasından sonra geriye kalan tutardır (TMS 39:9). Bu ölçü, bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir. İşletmeye özgü değer: Bir işletmenin bir varlığın devamlı kullanımından ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarıldığında elde edilmesi beklenen veya bir borcun karşılanmasında oluşması beklenen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder (TMS 16:6). Bu ölçü, bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir. Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır (TMS 2:6, TMS 16:6, TMS 17:4, TMS 18:7, TMS 19:7, TMS 20:3, TMS 21:8, TMS 32:12, TMS 38:8, TMS 39:9, TFRS 1:A, TFRS Sayı 140 Tablo 1 : TMS/TFRS’lerdeki Ölçüm Esasları ÖLÇÜM ESASI TMS/TFRS KAVRAMSAL ÇERÇEVE’DEKİ ESASLARLA İLİŞKİSİ Geri kazanılabilir tutar (recoverable amount) TMS 36, TMS 16, TFRS 5 Gerçekleşebilir değer veya bugünkü değer Kullanım değeri (value in use) TMS 36, TFRS 5 Bugünkü değer Net gerçekleşebilir değer (net realizable value) TMS 2 Gerçekleşebilir değer Stokların maliyeti (cost of inventories TMS 2 Tarihsel maliyet Maliyet (cost) TMS 16, TMS 38 Tarihsel maliyet Defter değeri (carrying amount) TMS 36, TMS 16, TMS 38 Tarihsel maliyet Amortismana tabi tutar (depreciable amount) TMS 36 Tarihsel maliyet Finansal varlık veya borçlerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri (Amortised cost of a financial asset or financial liability) TMS 39 Bugünkü değer İşletmeye özgü değer (entity-specific value) TMS 16 Bugünkü değer Gerçeğe uygun değer (fair value) TMS 2, TMS 16, TMS 17, Hepsiyle ilişkilidir. TMS 18, TMS 19, TMS 20, TMS 21, TMS 32, TMS 38, TMS 39, TFRS 1, TFRS 2, TFRS 3, TFRS 4, TFRS 5 2:A, TFRS 3:A, TFRS 4:A, TFRS 5:A). Bu ölçü, işlem anında kavramsal çerçevede belirtilen dört ölçüm ölçüsünden her birine karşılık gelebilir. İşlem tarihinden sonra ise kavramsal çerçevede belirtilen tarihsel maliyet esası hariç diğer üç ölçüm esasına karşılık gelebilir. (3) TMS/TFRS’lerdeki ölçüm esasları ve yöntemleri genel olarak incelendiğinde aynı varlık sınıfları için farklı (alternatif) ölçüm yöntemleri önerildiği görülmektedir. Bu uygulama, standartların esnek yapısını korumasını sağlamaktadır. IV. MUHASEBE STANDARTLARINDA ÖLÇÜM SÜRECİ TMS/TFRS’lerde; birincisi ilk kayıtta, ikincisi ise daha sonraki dönemlerde yapılan yeniden ölçümlerde olmak üzere iki aşamalı bir ölçüm süreci benimsemiştir.. Yapılan bu iki ölçümlerde farklı ölçüm esaslarının kullanılabildiği gözlemlenmektedir. Bu durumda, sonraki dönemlerde yapılan ölçümlerde önceki tutarlarla ilgisi olmayan yeni değerler ortaya çıkmaktadır. Sonraki dönemlerde yapılan ölçümler, olaylar veya koşullar gerektirdiği zaman daha önce kayıtlanmış olan varlık veya borçların yeniden ölçümlenmesidir. Yeniden ölçüm bazı durumlarda, örneğin kaydedilmiş bir varlıktaki değer düşüklüğünü yansıtmak için gerekli olabilirken; varlık ve borçların kayıtlı değerlerinin cari değerleri yansıtmalarını sağlamak için sistematik olarak yeniden ölçüm yapmak gerekli olabilmektedir. (4) UMSK’nın ilk yıllarında hazırladığı ve Uluslararası Muhasebe Standardı adını alan standartlarında ilk kayıtta ağırlıklı olarak “tarihsel maliyet” esasının, daha sonraki dönemlerdeki ölçümlerde cari değere dayalı esasların benimsendiği bilinmektedir. Ancak Kurul, 2000 yılından itibaren hemen hemen tüm standartlarında revizyon gerçekleştirmiş ve hem ilk kayıtta hem de sonraki dönemlerde cari değere ve özellikle “gerçeğe uygun değer”e önem vermeye başlamıştır. Gerçeğe uygun değer bazı standartlarda temel, bazılarında ise alternatif yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. TMS/TFRS’lerde varlıkların ölçümü temel olarak iki ayrı modelle gerçekleştirilmektedir: (5) maliyet değerine dayalı modeller ve değer modelleri. Bu iki modeli birbirinden ayıran en önemli özellik, maliyet değerine 3- TOKAY Hüseyin, DERAN Ali, “Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarında Değerleme Ölçüleri”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı 90, 2008, ss.15-48 4- CANADIAN ACCOUNTING STANDARDS BOARD, “Measurement Bases for Financial Accounting – Measurement on Initial Recognition”, Discussion Paper , madde 6 5- ŞENSOY, Necdet, “Değerleme Esaslarında Eğilim ve Etkileşimler”, Türkiye XXII.Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Gazi Üniversitesi İİBF, 21-25 Mayıs 2003, s.16-21 65 akademik bakış Tablo 2: Gerçeğe Uygun Değer Yaklaşımı ve Tarihsel Maliyet Yaklaşımının Karşılaştırılması Kaynak: K.Ramesh, C.Graziano, “Fair Value Accounting: A Status Report”, FERF Issue Alert, Ekim 2004, s.6-7 Kavram/Konu Tarihsel Maliyet Yaklaşımı Gerçeğe Uygun Değer Yaklaşımı İlgililik ve güvenilirlik Raporlanmış değerlerin güvenilirliği, bunların ilgili olma özelliğinden daha önemlidir. Tutarların ilgililik (ihtiyaca uygunluk) özelliği, güvenilir olmama özelliğini telafi eder. Aktif olmayan piyasalarda belirlenen gerçeğe uygun değerler güvenilir olmayabilir. İhtiyatlılık İhtiyatlılık ilkesi gereği gerçekleşmemiş zararlar kayda alınır, gerçekleşmesi olası gelirler kayda alınmaz. Bazen varlık değer düşüklüğü kayıtları agresif muhasebe uygulamalarına yol açabilir. Gerçeğe uygun değer yaklaşımında kazanç ve kayıplar daha simetrik olarak kayıtlanır. İdeal olan, simetrik kayıtlamada, ihtiyatlılık kavramı gereği gerçekleşmemiş kayıpların kayda alınması, ancak gerçekleşmemiş kazançların kaydının azaltılmasıdır. Gelirlerin kaydı Kazançlar, gelir-gider eşleşmesi prensibine uymak için, aralıklı olarak değerlenir. Gerçekleşmiş gelirler kaydedilir. Kazançlar, haklar ve borçların ekonomik değerindeki değişimlere bağlı olarak sürekli bir temelde değerlenir. Gerçekleşmemiş gelirler kayda alınabilir. Karmaşık işlemler Gözlenebilir tarihsel maliyetlere dayalı belirli haklar ve borçlar kayda alınır. Karmaşık işlemlere konu olmuş tüm hak borçların tanımlanması, ölçülmesi ve açıklanmasını amaçlayan bir sistemdir. Ölçüm Tarihsel maliyete dayalı kayıtlama yapılır. Ancak sonraki dönemlerde tükenme payı kayıtları yapılır. Tamamen objektif değerler kullanılır. Raporlanan değerler, aktif piyasada oluşan değerlerden, ölçüm teknikleri ile belirlenmiş değere kadar uzanır. Kimi zamanlarda subjektif değerler kullanılır. Finansal raporlama Bu yaklaşımda bilançoya değil, daha çok gelir tablosuna odaklanıldığı tartışılmaktadır. Gerçeğe uygun değer yaklaşımında bilançoya odaklanma sözkonusudur. Gelir tablosu Faaliyet sonuçlarını yansıtır. Faaliyet sonuçlarını ve bilanço kalemlerindeki değişimlerin sonucunu yansıtır. dayalı modellerde gerçekleşmemiş kazançların kayda alınmaması; değer modelinde ise gerçekleşmemiş kazançların kayda alınmasıdır. Gerçeğe uygun değer yaklaşımını yıllardır muhasebe uygulamalarında hüküm süren tarihsel maliyet yaklaşımı ile çeşitli başlıklarla ilgili olarak karşılaştırdığımızda Tablo 2’deki sonuçlara ulaşılmaktadır. Faaliyet sonuçlarını ve bilanço kalemlerindeki değişimlerin sonucunu yansıtır. Gerçeğe uygun değer yaklaşımı ile tarihsel maliyet yaklaşımının varlık ve borçların ilk olarak finansal tablolara alınmasında ve daha sonraki dönemlerde yapılan ölçümde izlediği yöntemler farklılık göstermektedir. BBilanco. bursa 66 Mayıs/Haziran 2012 IV. KOBI TFRS DE ÖLÇÜM SÜRECİ KOBI TFRS de genel olarak iki temel ölçüm esası benimsenmiştir: tarihi maliyet ve gerçeğe uygun değer. Farklı bölümlerde hangi ölçüm esasının kullanılacağına değinilmiştir. Bölüm 2’ye göre, • İlk muhasebeleştirmede: – Genellikle tarihi maliyet • Sonraki ölçümler – Gerçeğe uygun değer – İtfa edilmiş maliyet değeri – Geri kazanılabilir değer : satış maliyetleri düşülmüş GUD ile kullanım değerinden yüksek olanı – Tamamlanma ve satış giderleri düşülmüş satış fiyatı (net gerçekleşebilir değer yok) KOBI TFRS’deki yaklaşım daha kuralcı görülse de, tam set TFRS kullanan işletmelerin uygulamada en çok kullandığı ölçüm esasları amorti edilmiş tarihi Sayı 140 maliyet ve gerçeğe uygun değer olmaktadır. Yani KOBI TFRS de ki bu sınırlama, uygulamada zaten yaşanmaktadır. V.SONUÇ Muhasebe standartlarının benimsenmesi ile yıllardır vergi muhasebesi anlayışı güden ülkemizde yeni bir çığır açılmaktadır. Her şeyden önce muhasebeden beklenen amaç değişmektedir. Muhasebe meslek mensuplarının yıllardır en önemli hedefi ödenecek verginin hesaplanmasıdır. Ancak muhasebe standartlarını bakış açısı güvenilir finansal raporlamadır. Bu güvenilir finansal raporlama ise doğru ve dürüst gösterim ilkesi ile başarılmaktadır. Muhasebe standartlarının gerek halka açık şirketlere gerekse de KOBI lerin muhasebe düzenlerine büyük yenilikler getireceği açıktır. Bu yenilikler kayıtlama, ölçme( değerleme) ve finansal tabloların hazırlanması ve sunulması konularında öne çıkmaktadır. Muhasebe standartları ülkemizin gündemine öncelikle TMSK nın resmi gazete de yaptığı yayınlarla daha sonra ise yeni TTK ile girmiştir. Temmuz 2012 de yeni TTK nın muhasebe standartlarını ilgilendiren hükümlerinin yürürlüğe girecek olması, muhasebe meslek mensuplarını bu standartlara hakim olması gereğini güçlendirmektedir. Muhasebe standartlarında ölçüm süreci ve ölçüm esasları hem tarihsel maliyet hem de gerçeğe uygun değer yaklaşımının izlerini taşımaktadır. Özellikle sonraki dönemlerdeki ölçümlerde gerçeğe uygun değere işaret edilmiş ve bu değer ulaşmanın çeşitli yolları verilmiştir. Her ne kadar doğru ve dürüst resim ilkesi gereği finansal tabloların gerçek durumu yansıtması açısından benimsenmesi kaçınılmaz olan gerçeğe uygun değer yaklaşımının uygulamada pek çok sorunu beraberinde getireceği de açıktır. YARARLANILAN KAYNAKLAR CASB, Canadian Accounting Standards Board, “Measurement Bases for Financial Accounting – Measurement on Initial Recognition”, Discussion Paper K.RAMESH, C.GRAZIANO, “Fair Value Accounting: A Status Report”, FERF Issue Alert, Ekim 2004 POROY ARSOY , Aylin,”Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarına Göre Gerçeğe Uygun Değer”, Dora Yayıncılık, 2009 ŞENSOY Necdet, “Değerleme Esaslarında Eğilim ve Etkileşimler”, Türkiye XXII.Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Gazi Üniversitesi İİBF, 21-25 Mayıs 2003 TMSK, Kavramsal Çerçeve TOKAY Hüseyin, DERAN Ali, “Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarında Değerleme Ölçüleri”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı 90, 2008 67 akademik bakış Tevkifat Uygulaması Hakkında 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin Getirdikleri 14.04.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 117 seri no.lu KDV Genel Tebliğiyle, tevkifat uygulamasına ve bu uygulamadan doğan iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. Tebliğ ile tevkifat uygulamasına ilişkin daha önce yürürlükte bulunan bütün Tebliğler yürürlükten kaldırılmış ve tevkifat uygulaması tek bir tebliğde birleştirilmiştir. Bilindiği üzere, KDV tevkifatı uygulaması, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tamamen vergi sorumlusu sıfatıyla beyan edilip ödenmesidir. Maliye Bakanlığınca tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur. Maliye Bakanlığınca tevkifat kapsamına alınmamış işlemlerde ise alıcılar tarafından tevkifat yapılması mümkün değildir. Doç. Dr. Adnan GERÇEK UU İİBF. Maliye Bölümü Öğretim üyesi [email protected] “Tam tevkifat” işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamının işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesi; “kısmi tevkifat” ise hesaplanan KDV’nin Maliye Bakanlığınca belirlenen kısmının, işleme muhatap olan alıcılar tarafından, diğer kısmının ise işlemi (teslim veya hizmeti) yapan tarafından beyan edilip ödenmesidir. 1. 117 Seri No.lu Genel Tebliğ ile Yapılan Düzenlemeler Tebliğ ile yapılan düzenlemelerden öne çıkan hususlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir. 1. Özel güvenlik hizmetleri iş gücü hizmet alımı kapsamında değerlendirilerek alımındaki tevkif at oranı 4/5’ten 9/10’a çıkarılmıştır. 2. Yapı denetim hizmetlerinde tevkifat oranı 1/2’den 9/10’a çıkarılmıştır. 3. Turistik mağazalara müşteri bulma ve götürme hizmetlerinde tevkifat oranı 2/3’ten 9/10’a çıkarılmıştır. 4. Temizlik Çevre ve Bahçe bakım hizmetlerine yönelik olarak tevkifat yapacakların kapsamı genişletilmiş (Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve belirlenmiş alıcılar) ve 7/10’luk bir tevkifat oranı belirlenmiştir. 5. Servis taşımacılığı hizmetine 5/10’luk bir tevkifat oranı getirilmiştir. Ancak bu tevkifat uygulaması servis şirketlerinin alt işletme veya kişilerden servis çekmek amacıyla yapmış oldukları araç kiralamasını kapsamaz. 6. Hurdadan elde edilenler dışında kalan ve ithalatçıları ve ilk üreticileri dışındaki kalanlardan alımlarda Külçe metal teslimlerine (bakır, çinko, BBilanco. bursa 68 Mayıs/Haziran 2012 Sayı 140 alüminyum) 7/10’luk bir tevkifat oranı belirlenmiştir. 7. Bakır çinko ve alüminyum ürünlerinin tesliminde tevkifat oranı 9/10’dan 7/10’a çekilmiştir. 8. Ağaç ve orman ürünlerinin tesliminde tevkifat uygulaması getirilmiş ve tevkifat oranı 9/10 olarak belirlenmiştir. 9. Büyük ve küçükbaş hayvanların etlerinin teslimlerinde tevkifat kaldırılmıştır. 10. Akaryakıt işi ile devamlı olarak uğraşmayanlardan (mutad depo kapsamında yurt dışından akaryakıt getirip satanlardan) akaryakıt alınması işleminde tevkifat kaldırılmıştır. 11. KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruşlara ifa edilen ve tebliğde belirtilmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu idare, kurum ve kuruşlar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması benimsenmiştir. 2. Tam Tevkifat Uygulaması Kapsamındaki İşlemler Tam tevkifat uygulaması kapsamındaki aşağıdaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı, mal veya hizmetin alıcıları tarafından tevkifata tabi tutulur. Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler Tevkifat Oranı Tevkifat Yapacak Olanlar İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Sunulan Hizmetler KDV’nin tamamı Hizmetten Türkiye’de faydalanan kişi (KDV mükellefi olması şart değildir) Belgesiz Mal Bulundurma veya Hizmet Satın Alma KDV’nin tamamı Serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki telif faaliyetleri kapsamına giren teslim ve hizmetler KDV’nin tamamı Telif hakkını satın alan GVK’nın 94 üncü maddesinde belirtilen vergi sorumluları (süreklilik varsa) Ticari işletmeye dahil olmayan Gayrimenkul dışındaki malların kiralanması işlemleri KDV’nin tamamı Kiralama işlemini yapan KDV mükellefleri KDV mükelleflerinin KDV mükellefi olmayanlara reklam verme işlemleri KDV’nin tamamı Reklam veren KDV mükellefleri Tarım ürünleri senetlerinde senedin temsil ettiği ürünün depodan çekilmesi işlemleri KDV’nin tamamı Lisanslı depoyu işletenler 3. Kısmi Tevkifat Uygulaması Kapsamındaki İşlemler Kısmi tevkifat kapsamındaki aşağıdaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı değil, bu işlemler için Tebliğde belirlenen orandaki Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler kısmı alıcılar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenir; tevkifata tabi tutulmayan kısım ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip (beyannamede ödenmesi gereken KDV çıkması halinde) ödenir. Tevkifat Oranı Tevkifat Yapacak Olanlar Hizmetler Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik mimarlık ve etüt-proje 2/10 hizmetleri Belirlenmiş alıcılar (*) Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler 9/10 Belirlenmiş alıcılar (*) Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri 5/10 Belirlenmiş alıcılar (*) Yemek servisi ve organizasyon Hizmetleri 5/10 Belirlenmiş alıcılar (*) İşgücü temin hizmeti (Özel güvenlik dahil) 9/10 Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar Yapı denetim hizmetleri 9/10 Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri, çanta ve ayakkabı dikim işleri ve bu işlere aracılık hizmetleri 5/10 Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) 69 akademik bakış Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler Tevkifat Oranı Tevkifat Yapacak Olanlar Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmeti 9/10 Tüm KDV mükellefleri (sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir) Spor kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine konu işlemleri 9/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri 7/10 Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Servis taşımacılığı hizmeti 5/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Her türlü baskı ve basım hizmetleri 5/10 Belirlenmiş alıcılar (*) Yukarıda belirlenenler dışındaki hizmetler 5/10 Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ile kamu idare, kurum ve kuruşları Külçe metal (ithalat ve üretici dahil) 7/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Bakır, çinko ve alüminyum ürünlerinin teslimi 7/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Hurda ve atık teslimi 9/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt ve cam hurda ve atıklardan elde edilen hammadde teslimi 9/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimleri 9/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Ağaç ve orman ürünleri teslimi 9/10 Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş alıcılar (*) Hizmetler Teslimler (*) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın) şunlardır: a) 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri, b) Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, c) Döner sermayeli kuruluşlar, d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, e) Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, f) Bankalar, g) Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri), h) Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, i) Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar, j) Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da BBilanco. bursa 70 Mayıs/Haziran 2012 birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler, k) Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören şirketler. 4. Belge Düzeni Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli, Hesaplanan KDV, Tevkifat Oranı, Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı, Tevkifat Dahil Toplam Tutar ve Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir. Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır. Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra Sayı 140 kalan tutar yazılır. Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür. Tevkifata tabi tutulan KDV, alıcılar tarafından (genel bütçeli idareler hariç), tevkifata tabi işlemin vuku bulduğu tarihi içine alan vergilendirme dönemine ait 2 no.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir ve ödenir. Kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri yapan mükelleflerin beyanına ilişkin olarak, ilgili dönem 1 no.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapılır. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında “Kısmi Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” tablosuna yapılır. 5. Fazla veya Yersiz Tevkif Edilen KDV’lerin İadesi Fazla veya yersiz tevkif edilerek ödenen vergi bulunması halinde, gerek alıcı gerekse satıcının beyanlarının düzeltilmesi suretiyle işlemin tevkifat uygulanmadan önceki hale döndürülmesi gerekir. Fazla veya yersiz tevkif edilen vergi öncelikle tevkifatı yapan alıcı tarafından satıcıya iade edilir. Alıcının, fazla veya yersiz tevkif ettiği KDV tutarını satıcıya ödediğini gösterir belge ve satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte başvurması halinde, fazla veya yersiz tevkif edilen vergi, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilir. Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı aranmaz. 6. Bildirim Zorunluluğu ve Müteselsil Sorumluluk Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde satıcılar, tevkifat uygulanan satışları ile satış yaptıkları alıcılara ait bir listeyi, satışın yapıldığı döneme ait 1 no.lu KDV Beyannamesi ekinde elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Bu bildirim zorunluluğuna uymayan veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunanlar hakkında Vergi Usul Kanunu çerçevesinde ceza kesilir. Buna göre tevkifat uygulanan her satış faturası/serbest meslek makbuzu ve benzeri itibariyle; Belgenin tarih ve numarası, Tevkifat uygulanan işlemin cinsi, tutarı, İşlemin tabi olduğu KDV oranı, toplam hesaplanan KDV tutarı, alıcı tarafından tevkif edilen KDV tutarı, Alıcının adı/soyadı-unvanı ve vergi kimlik numarası veya TC kimlik numarası ve benzeri bilgilerini içeren liste, satıcı mükellefler tarafından ilgili döneme ait beyanname ekinde verilir. Tevkifata tabi alımları dolayısıyla KDV tevkifatı uygulayanlar, tevkifat tutarını beyan edip ödemiş olmaları şartıyla, tevkif edilen vergi ile sınırlı olmak üzere bu işlemlerle ilgili olarak önceki safhalarda ortaya çıkan verginin Hazineye intikal etmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmazlar. Tevkifata tabi olmadığı halde tevkifat uygulanan ve satıcı tarafından verginin tamamının beyan edildiği durumlarda, satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısının ibrazı aranmaz. Tevkifata tabi olan ve tevkifata tabi tutulan, ancak satıcı tarafından verginin tamamının beyan edildiği durumlarda, satıcının düzeltmeyi yapmasından sonra, varsa önceki beyanı üzerine ödenen KDV’nin, söz konusu işlemle sınırlı kısmı satıcıya iade edilir. Dolayısıyla bu durumda alıcıya iade söz konusu olmaz. Kısmi tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının mükellefe iade edilebilmesi için, satıcının tevkifat uygulanmayan KDV tutarını 1 no.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş olması, alıcının da yaptığı tevkifatla ilgili 2 no.lu KDV Beyannamesini vergi dairesine vermiş olması zorunludur. İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 no.lu KDV Kaynak: 117 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği, 14.04.2012 tarih ve 28264 Sayılı Resmi Gazete 71 Yeni Üyel er Aramıza Smmm. Neslihan ÇAĞLAR 1980 Hazkova doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4437 4430 Smmm. Yılmaz KILIÇ 1982 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Şahinde SAYRAÇ 1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4438 4431 Smmm. Beyhan ŞEN 1977 Kırcalı doğumlu. 2002 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Sayı 140 4441 4434 Smmm. Ayşe NAVDAR 1970 Borçka doğumlu. 1998 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Mayıs / Haziran 2012 Smmm. Serpil BURHAN 1982 Bandırma doğumlu. 2006 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4440 4433 Smmm. Ayla ÇAĞLAR 1969 Bursa doğumlu. 2002 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011de Özel SMMM sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Songül ALKAN 1976 Artvin doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4439 4432 Smmm. Sibel YALIN 1984 Bursa doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. BBilanco. bursa Smmm. Sinan AKTAŞ 1977 Muş doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4436 Smmm. Hilal MARAŞLI 1978 Gemlik doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. 4429 72 Smmm. Hamdi BULUT 1983 Bozüyük doğumlu. 2006 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4435 4428 Smmm. Uğur OĞUZ NURTEN 1981 Bursa doğumlu. 2002 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Seda BAŞOĞLU 1976 Eyüp doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Hoş Geldiniz Smmm. Gülnaz ŞENGÖZ 1979 Bursa doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/2. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4454 Smmm. Mehmet Sayıcı DEMİR 1981 Yerköy doğumlu. 2007 yılında Balıkesir Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/2. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4455 4448 Smmm. Fatih DEĞİRMENCİ 1981 Bursa doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4447 Smmm. Hatice EKİNCİ 1981 Bursa doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Nazmiye TANCI 1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4453 4446 Smmm. Alev GÜLER 1983 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Saniye YÜKSEL ALTUNCU 1970 Gündoğan doğumlu. 1993 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4452 4445 Smmm. Serkan DÜNDAR 1984 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Mustafa USLUORAK 1980 Bursa doğumlu. 2001 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4451 4444 Smmm. Sevgi ACEMOĞLU 1980 Espiye doğumlu. 2007 yılında Anaolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Esra OKKAY GÜMÜŞ 1983 Fatih doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4450 4443 Smmm. Gülşen YEMENİCİ 1970 Bursa doğumlu. 2002 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Cüneyt TAŞER 1977 Bursa doğumlu. 1999 yılında Dumlupınar Üniversitesi’nden mezun oldu. 2006/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4449 4442 Smmm. Rafet CANOK 1972 Bursa doğumlu. 1994 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 73 Yeni Üyeler Aramıza Smmm. Sercan TEMEL 1982 Mudanya doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4465 4458 Smmm. Özlem HABİB 1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Emel TUNCER 1979 Sakarya doğumlu. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4466 4459 Smmm. Mustafa ALTIN 1976 Bursa doğumlu. 1999 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Sayı 140 4469 4462 Smmm. Bilgin MERİÇ 1978 Kırcali doğumlu. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Mayıs / Haziran 2012 Smmm. Erhan ÖZTÜRK 1981 Bursa doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4468 4461 Smmm. Mehmet AYBEY 1978 Bursa doğumlu. 2002 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2009/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Meltem ÖNAL 1977 Türkeli doğumlu. 2009 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4467 4460 Smmm. Özlem DAYSALI 1982 Çıldır doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. BBilanco. bursa Smmm. İlknur OCAKÇI 1979 Bursa doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4464 Smmm. Şafak KARAKAŞ 1980 Bursa doğumlu. 2006 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. 4457 74 Smmm. Abdullah AKŞEKER 1984 İnegöl doğumlu. 2007 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4463 4456 Sm. Hasan KAÇAR 1974 İnegöl doğumlu. 1992 yılında İnegöl Ticaret Meslek Lisesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde Staj Bitirme sınavını kazanarak Haziran 2011’de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Murat Tarık KOŞAL 1981 Bursa doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Hoş Geldiniz 4477 4480 Smmm. Sevinç YAKUBOĞLU 1970 Filibe doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Fulya GÜLBAŞ 1974 İskenderun doğumlu. 1997 yılında Marmara Üniversitesi’nden mezun oldu. 2005/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Ağustos 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4482 Smmm. Methanet SEZGİN 1981 Kırcaali doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Ağustos 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4483 4476 Smmm. Mehmet SAYIN 1986 Bozkır doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4475 Smmm. Rahime BECERİKLİ 1980 Çaykara doğumlu. 2004 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Kader ÜNAL 1985 Bursa doğumlu. 2006 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4481 4474 Smmm. Fatma Ebru ÇALIŞKAN 1976 Bursa doğumlu. 1997 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu. 2000/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Erman KAYMAK 1982 Bursa doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4479 4472 4473 Smmm. Cüneyt ÖZKAN 1986 İnegöl doğumlu. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Murat SEVİM 1979 Bursa doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4478 4471 Smmm. Arzu KÜÇÜKAKIN 1981 İnegöl doğumlu. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Fatma ASLAN 1984 Orhaneli doğumlu. 2007 yılında Aandolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. Smmm. Özkan AKINCİ 1978 Konya doğumlu. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 4470 Smmm. Mehmet YILDIZ 1983 Bursa doğumlu. 2009 yılında Aanadolu Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011’de Özel SMMM sınavını kazanarak Haziran 2011’ de Odamıza kaydını yaptırdı. 75 Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i i k l i k l e r i Mevzuat Değiiklikleri 26.03.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından Gelir Vergisi Sirküleri/81 yayım lanmıtır. Bu Sirkülerde, 14.02. 2012 tarihli ve 28204 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22.12. 2011 tarihli ve Esas No: 2010/7 ve Karar No: 2011/172 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile yatırıma balayarak gelir vergisi stopajı tevikinden faydalan ması gereken mükellefler yö nünden iptal edilen karar uya rınca yapılacak ilemlere ilikin açıklamalara yer verilmitir. 28.03.2012 tarih ve 28247 Sayılı Resmi Gazete’de Zorunlu Karılıklar Hakkında Tebliğde Değiiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2012/3) yayım lanmıtır. Bu Tebliğ ile, Türk lirası yükümlülükler için tutulması ge reken zorunlu karılıklar yeniden belirlenmitir. 30.04.2012 tarih ve 28249 Sayılı Resmi Gazete’de Motorlu Taıtlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 40) yayımlanmıtır. Bu Tebliğ ile, Motorlu Taıtlar Vergi si Kanununun 4 üncü maddesi nin (c) bendinde, malûl ve en gelliler adına kayıtlı taıtların motorlu taıtlar vergisinden is tisna tutulmasına ve Kanunun 5 inci maddesinin son fıkrasında, (I) sayılı tarifede yer alan oto mobil, kaptıkaçtı, arazi taıtları ve benzerlerinin kasko sigortası değeri uygulamasına yönelik hükümler ile malûl ve engellile re ait taıtlarda motorlu taıtlar vergisi istisnası ve kasko sigorta sı değeri uygulamasında ba BBilanco. bursa 76 vuru sahiplerinden istenilen bil gi ve belgelere ilikin açıklama lara yer verilmitir. 31.03.2012 tarih ve 28250 Sayılı Resmi Gazete’de Güm rük Yönetmeliğinde Değiiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıtır. Bu Yönetmelik ile, ilgili yönetmeliğin bazı maddelerinde değiiklikler ya pılmıtır. 03.04.2012 tarih ve 28253 Sayılı Resmi Gazete’de Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönet meliği yayımlanmıtır. Bu Yö netmeliğin amacı, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hu kuk dairelerinin yargılama ve yazı ileri hizmetlerinin yürütül mesine dair usul ve esasları dü zenlemektir. 04.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından 413 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Uyarınca Düzen lenmesi Gereken Mükellef Bil gileri Bildirimi internet vergi dai resi ekranında kullanıma açıl mıtır. “Mükellef Bilgileri Bildiri mi”, ilk defa 1 Nisan – 31 Mayıs 2012 tarihleri arasında düzen lenecektir. Söz konusu ilk bildi rimde doldurulacak alanların çokluğu mükellef ve meslek mensupları için bir külfet gibi görünse de, sonraki yıllarda bu bilgiler sistemden otomatik ola rak ekrana getirilecek ve sa dece değiiklik olan bilgiler mükellef ve meslek mensupla rınca düzenlenecektir. Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 04.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından Vergilendirme/Taxation Bülte ni'nin 2. Sayısı yayımlanmıtır. Bu bültende Bata Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünyada vergilendirme alanındaki uygu lama ve gelimeler takip edile rek değerlendirilmektedir. 04.04.2012 tarih ve 28254 Sayılı Resmi Gazete’de Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygu lama Tebliğinde Değiiklik Ya pılmasına Dair Tebliğ yayım lanmıtır. Bu Tebliğ ile, ilgili teb liğin bazı maddelerinde deği iklikler yapılmıtır. 04.04.2012 tarih ve 28254 Sayılı Resmi Gazete’de Ticaret Sicili Genelgesi 2012/1 yayım lanmıtır. Bu Genelge ile, tica ret sicili, odalar ve borsalar ile esnaf ve sanatkarlar siciline yapılacak bavurularda uygu lanacak esaslar belirlenmitir. 04.04.2012 tarih ve 28254 Mükerrer Sayılı Resmi Gaze te’de 6288 Sayılı Kanun yayım lanmıtır. Bu Kanun ile, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin YapĐlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunda ve Kamu Đhale Kanununda değiiklikler yapılmıtır. 04.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından yenilenen "Sıkça Sorulan Soru lar" sayfası hizmete girmitir. Bu sayfada vergi mevzuatı ve mü kellefler tarafından Vergi Đleti mevzuat değiiklikleri im Merkezi’ne sorulan sorular dikkate alınarak 25 ana balık altında 364 soruya cevap ve rilmitir. 07.04.2012 tarih ve 28257 Sayılı Resmi Gazete’de Bazı Alacakların Yeniden Yapılan dırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3) yayımlanmıtır. Bu Tebliğde, VUK’un 13. ve 15. maddeleri çerçevesinde doğal afet ne deniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki dairelere borçlu olanlar ile Ekonomi Ba kanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekletiği tespit edilen ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerin den, durumları VUK’un 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilenlerin, mücbir sebep hallerinin devam ettiği süre içinde 6111 sayılı Kanunun Birinci, Đkinci, Üçüncü ve Dör düncü Kısımları kapsamında alacakları yapılandırılan idare lere ödemeleri gereken taksit lerin ödeme sürelerinin yeniden belirlenmesine ilikin açıklama lara yer verilmitir. 11.04.2012 tarih ve 28261 Sayılı Resmi Gazete’de 69 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Mü kelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecbu riyeti Hakkında Kanunla Đlgili Genel Tebliği yayımlanmıtır. Bu Tebliğde; 3100 sayılı Kanunun 10 uncu maddesindeki "Maliye Bakanlığı, ödeme kaydedici cihazların kullanılmalarıyla ilgili olarak, bu Kanunla belli edilen hususlar dıında uyulması gere ken usul ve esasları belirlemeye ve bunlarda değiiklik yapma ya yetkilidir." hükümle Bakanlı ğımıza verilen yetkiye istinaden “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar” adıyla tanımlanan cihazların taıması zorunlu özel likleri ile kullanılmasına ilikin kademeli geçi süresine dair açıklamalara yer verilmitir. 13.04.2012 tarih ve 28263 Sayılı Resmi Gazete’de Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu nun Çalımalarına Đlikin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetme liğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıtır. Bu Yönetmelik ile, ilgili yönet melik yürürlükten kaldırılmıtır. 14.04.2012 tarih ve 28264 Sayılı Resmi Gazete’de 117 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Ge nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu Tebliğde, Katma Değer Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci ve 29 uncu maddesinin dördüncü fıkraları ile Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi nin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiler çerçevesinde, KDV tevkifat uygulamasına ve bu uygulamadan doğan iade ta leplerinin yerine getirilmesine ilikin usul ve esaslara dair açık lamalara yer verilmitir. 17.04.2012 tarih ve 28267 Sayılı Resmi Gazete’de Dere celendirme Kurulularının Yet kilendirilmesine ve Faaliyetleri ne Đlikin Esaslar Hakkında Yö netmelik yayımlanmıtır. Bu Yö netmeliğin amacı, derecelen dirme kurulularının yetkilendi rilmesine, yetkilerinin geçici ve ya sürekli olarak kaldırılmasına ve faaliyetleri ile derecelen dirme faaliyetleri kapsamında yapılacak mesleki sorumluluk sigortasına ilikin usul ve esasları düzenlemektir. 19.04.2012 tarih ve 28269 Sayılı Resmi Gazete’de Maliye Bakanlığı Maliye Uzmanlığı Yö netmeliği yayımlanmıtır. Bu Yönetmelik; Maliye Bakanlığı merkez tekilatında görev ya pan Maliye Uzmanı ve Maliye Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmalarını, giri sınavını, ko misyonların oluumunu, yetiti rilmelerini, tez hazırlama ve ye terlik sınavlarını, atanmalarını, eğitimlerini, çalıma ve görev lendirilmelerini, tefti, denetim, inceleme ve soruturma ileriyle diğer hususlara ilikin usul ve esasları düzenlemektedir. 20.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği Mali Yardımları Vergi Đstisnaları Rehberi yayın lanmıtır. Bu rehber ile Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali ibirliği çerçevesinde Avrupa Birliği’nin 20072013 bütçe dö nemine ilikin mali yardımları için 11.07.2008 tarihinde Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında imzalanan, IPA Çerçeve An laması’nın 26. maddesi ile hü küm altına alınan ve “1 Sıra No’lu TürkiyeAvrupa Birliği IPA Çerçeve Anlaması Genel Teb liği” ile usul ve esasları belirle nen vergi istisnaları konusunda gerek sözleme makamlarının ve mali yardımlar kapsamında bu makamlar ile Avrupa Toplu luğu Sözlemesi imzalayan gerçek ve tüzel kiilerin ve ge rekse vergi istisnalarına ilikin i ve ilemleri yürüten vergi idare si çalıanlarının bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. 25.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/23 yayımlan mıtır. Bu Sirkülerde, 2012 yılı bi rinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değer leme oranının % 3,05 (yüzde üç virgül sıfır be) olarak tespit edilmesine ilikin açıklamalara yer verilmitir. 26.04.2012 tarih ve 28275 Sayılı Resmi Gazete’de Menkul Kıymetler Borsalarında Üyeliğe Ve Kotasyona Đlikin Yönetme lik yayımlanmıtır. Bu Yönetme liğin amacı; 3/10/1983 tarihli ve 91 sayılı Menkul Kıymetler Bor saları Hakkında Kanun Hük münde Kararname hükümleri ne göre kurulan menkul kıy metler borsalarına üye olabil mek için aranan art ve nitelik ler, üyelerin bulunabilecekleri borsa faaliyet türleri ve bu faa liyetler sırasında uyacakları ku rallar ile sermaye piyasası araç larının borsa kotuna alınmasına ilikin usul ve esasları belirle mektir. 77 Mevzuat Değişiklikleri mevzuat değiiklikleri 27.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından 2011 Yılı Gelir Vergisi Rekort meni Olan Mükellefler yayım lanmıtır. Buna göre 2011 yılı vergilendirme dönemi Yıllık Ge lir Vergisi beyanlarına ilikin ola rak Mart 2012 ayında verilen "Yıllık Gelir Vergisi Beyanname lerinin" ve "Sadece Gayrimen kul Sermaye Đradı Elde Eden Mükelleflerce Verilen Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerinin" de ğerlendirilmesi sonucunda Tür kiye genelinde en çok vergi beyan eden mükellefler açık lanmıtır. 30.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından il gili tarafların ve kamuoyunun bilgi sahibi olmasını sağlamak üzere, mali saydamlık ve hesap verme sorumluluğunun gereği olarak 2011 yılına ilikin olarak hazırlanan “Faaliyet Raporu” yayınlanmıtır. 30.04.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından mükellefiyet tesisi ilemlerinin kolaylatırması, hızlandırılması ve kırtasiyeciliğin azaltılması amacıyla “Đe Balama / Bı rakma Bildirimi” yeniden dü zenlenerek 02.05.2012 tarihin den itibaren kullanılmak üzere www.gib.gov.tr >> Form ve Ya yınlar adresinden ulaılabilir. 02.05.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından Gelir Vergisi Kanunu Sirküleri/ 82 yayımlanmıtır. Bu Sirkülerde, mükelleflerin, Gelir Vergisi Ka nununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddeleri gere ğince yaptıkları ödemeler ve tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratlar ile bunlardan tevkif ettik leri vergileri bildirdikleri Muhta sar Beyanname üzerinde yapı lacak değiikliğe bağlı olarak, tevkifata tabi ödemelerin Muh tasar Beyanname ile bildirilme sine ilikin açıklamalara yer ve rilmitir. BBilanco. bursa 80 04.05.2012 tarih ve 28282 Sayılı Resmi Gazete’de Dahilde Đleme Rejimi Kararında Deği iklik Yapılması Hakkında Karar (BKK 2012/2995) yayımlanmıtır. Bu Karar ile, ilgili kararın bazı maddelerinde değiiklikler ya pılmıtır. 05.05.2012 tarih ve 28283 Sayılı Resmi Gazete’de Kurum lar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 6) yayımlanmıtır. Bu Teb liğde, 5520 sayılı Kurumlar Ver gisi Kanununun uygulanmasına ilikin açıklamalara yer verilmi ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde bazı değiik likler yapılmıtır. 07.05.2012 tarih ve 28285 Sayılı Resmi Gazete’de ÖTV Kanununa Ekli (III) Sayılı Liste nin (A) Cetvelinde Yer Alan Malların Asgari Maktu Vergi Tu tarlarına Đlikin BKK No: 2012/3139 yayımlanmıtır. Bu Karar ile, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı Listenin (A) Cetvelinde yer alan malla rın asgari maktu vergi tutarları yeniden belirlenmitir. 09.05.2012 tarihinde Gelir Đdaresi Bakanlığı tarafından “Derneklerin Vergilendirilmesi Rehberi” yayınlanmıtır. Reh berde, derneklerin Türk Vergi Sisteminde yer alan vergi ka nunları karısındaki durumları, istisna ve muafiyetler, dernekle re ait iktisadi iletmelerin vergi lendirilmesi ile Bakanlar Kurulu Kararı ile derneklere kamu ya rarlı statü tanınmasına yönelik açıklamalara yer verilmitir. 10.05.2012 tarih ve 28288 Sayılı Resmi Gazete’de Bazı Kanunlar Đle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Stan dartları Kurumunun Tekilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede De ğiiklik Yapılmasına Dair Kanun No: 6300 yayımlanmıtır. Bu Ka nun ile, ilgili kanunlarda bazı değiiklikler yapılmıtır. Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 12.05.2012 tarih ve 28290 Sayılı Resmi Gazete’de Güm rük Genel Tebliğinde Değiiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Yatı rım Tevik) (Seri No: 11) yayım lanmıtır. Bu Tebliğ ile, ilgili teb liğin bazı maddelerinde deği iklikler yapılmıtır. 16.05.2012 tarih ve 28294 Sayılı Resmi Gazete’de 118 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Ge nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu Tebliğde, 3996 sayılı Kanuna Göre YapĐletDevret veya 3359 sayılı Kanuna Göre Kira lama Karılığı Yaptırılan Proje lerde KDV Đstisnası Uygulaması na ve 43 ile 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde yapılan değiikliklere ilikin açıklamala ra yer verilmitir. 18.05.2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci Maddesine Đlikin BKK No: 2012/3141 yayımlanmıtır. Bu Karar ile, ilgili maddede yapı lan bazı değiikliklere ilikin açıklamalara yer verilmitir. 18.05.2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de ÖTV Kanununa Ekli (I) Sayılı Listenin (A) ve (B) Cetvellerinde Yer Alan Bazı Mallarda Uygulanan ÖTV Tutarlarına Đlikin BKK No: 2012/3172 yayımlanmıtır. Bu Karar ile, ilgili maddede yapı lan bazı değiikliklere ilikin açıklamalara yer verilmitir. 22.05.2012 tarih ve 28300 Sayılı Resmi Gazete’de 23 Seri No'lu Özel Tüketim Vergisi Ge nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu Tebliğde, kayıt ve tescile tabi kara nakil araçlarını imal eden veya satmak üzere ithal eden lerin, ilk iktisap kapsamı dıında ÖTV uygulamaksızın yurt içine satıını yaptıkları araçlarla ilgili olarak düzenledikleri “Taıt Araçları Bildirim Formu”na ve 6 ile 22 Seri No.lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliğlerinde ya pılan değiikliklere ilikin açık lamalara yer verilmitir. mevzuat değiiklikleri KURUMLAR VERGĐSĐ GENEL TEBLĐĞĐ (SERĐ NO: 6) 05.05.2012 Tarih ve 28283 Sayılı Resmi Gazete 1. “4.2. Kamu idare ve kuruluları tarafından genel insan ve hayvan sağlığını korumak ve tedavi etmek amacıyla iletilen kurulular” balıklı bölümün sonuna aağıdaki paragraf lar eklenmitir. “6009 sayılı Kanunla anılan bende eklenen parantez içi hüküm uyarınca söz konusu muafiyet kapsamına giren ku rululardan sağlık hizmeti su nanların tehis ve tedaviye yö nelik olarak birbirlerine yapa cakları mal ve hizmet satıları bu muafiyeti ortadan kaldır mayacaktır. Böylelikle, kamu idare ve kurulularına bağlı sağlık kurulularının ihtiyaç faz lası mallarının birbirleri arasında devri veya mevcut kapasiteleri çerçevesinde arz edilebilecek hizmetlerinden birbirlerini yarar landırmaları muafiyeti etkile meyecektir. 6225 sayılı Kanun ile değitiri len parantez içi hüküm uyarın ca, sadece Sağlık Bakanlığına bağlı hastane, klinik, dispanser, sanatoryum gibi kurum ve kuru lular tarafından Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesin de belirtilen mal ve hakların ki ralanması ilemleri de söz konu su muafiyeti etkilemeyecektir. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlı ğına bağlı anılan kurum ve ku rulular tarafından kuru mülki yet kiralaması veya belli bir sü reyle iletme hakkının devre dilmesi (kantin kiralaması vb.) muafiyeti ortadan kaldırmaya caktır.” 2. “4.8. Özelletirme Đdaresi Ba kanlığı, Özelletirme Fonu, Toplu Konut Đdaresi Bakanlığı ve Milli Pi yango Đdaresi Genel Müdürlüğü” balıklı bölüm balığıyla birlikte aa ğıdaki ekilde değitirilmitir. “4.8. Özelletirme Đdaresi Bakanlığı, Özelletirme Fonu, Toplu Konut Đdaresi Bakanlığı ve 5602 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle tanımlanan ilgili ku rum ve kurulular Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkra sının (g) bendinde; Özelletirme Đdaresi Bakanlığı, Özelletirme Fonu, Toplu Konut Đdaresi Ba kanlığı ve ans oyunları lisans veya iletim haklarını hasılattan pay verme karılığında devra lan kurumlar hariç 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı ans Oyun ları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan ilgili kurum ve kurulular kurumlar vergisinden muaf tutulmutur. Toplu Konut Đdaresi Bakanlığı nın konut tedariki ile ilgili iktisadi iletmeleri de muafiyet kapsa mındadır.” 3. “4.14. Kredi teminatı sağlamak üzere kurulmu olan kurumlar” ba lıklı bölüm aağıdaki ekilde değiti rilmitir. “Yabancı ülkeler veya ulus lararası finans kuruluları ile ya pılan malî ve teknik ibirliği an lamaları çerçevesinde yalnız ca kredi teminatı sağlamak üzere kurulmu olup bu faali yetlerinden elde ettikleri ka zançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip ol dukları fonları ortaklarına da ğıtmaksızın kredi sağlayan banka ve kurululara yatıran kurumlar, Kurumlar Vergisi Ka nununun 6009 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi ile değitirilen 4 üncü maddesinin birinci fıkra sının (l) bendi kapsamında ku rumlar vergisinden muaf tutul mutur. Söz konusu kurumun statüsü, muafiyetten yararlanma açı sından önem arz etmemekte dir. Bu kurumun, Kurumlar Ver gisi Kanununun 1 inci madde sinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sö zü edilen kurumların, kurulu sözlemelerinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kurul dukları ve faaliyetlerini bu çer çevede sürdürecekleri, ortakla ra kâr payı dağıtmayacakları açıkça yazılı olacaktır. Yukarıda açıklanan ekilde kurulan bu kurumların anılan muafiyetten yararlanabilmeleri için; Kurumun, Türkiye Cumhuri yeti Hükümeti ile yabancı ülke ler veya uluslararası finans kuru luları arasında imzalanan mali ve teknik ibirliği anlamaları çerçevesinde faaliyette bu lunmak üzere kurulmu olması, Kurumun elde ettiği kazanç ların kanuni yükümlülüklerin ye rine getirilmesinden sonra ka lan tutarının tamamının temi nat sorumluluk fonuna eklen mesi, Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sade ce kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması, Teminat sorumluluk fonunun kredi sağlayan banka ve kuru lularda değerlendirilmesi arttır. Diğer yandan, KOSGEB vb. kurulular tarafından verilen mali yardımların temini maksa dıyla teminat sağlanması da muafiyeti etkilemeyecektir.” 4. “5.6.2. Kurumlar Vergisi Ka nununun yayım tarihinden sonra gerçekleen satı ilemlerinde istis na uygulaması” balıklı bölümün bi rinci paragrafından sonra gelmek üzere aağıdaki paragraf eklenmitir. 81 Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i i k l i k l e r i “6111 sayılı Kanunla 25/2/ 2011 tarihinden itibaren uygu lanmak üzere mevcut madde ye eklenen parantez içi hüküm gereği taınmazların kaynak kurulularca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama irket lerine satıı ile bu varlıkların var lık kiralama irketlerince taın mazın devralındığı kuruma satı ından doğan kazançların ta mamı vergiden istisna edilebi lecektir.” 5. “5.6.2.3.1. Đki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma” balıklı bölü mün sonuna aağıdaki paragraf ek lenmitir. “6111 sayılı Kanunla 25/2/ 2011 tarihinden itibaren uygu lanmak üzere mevcut madde ye eklenen parantez içi hüküm gereği taınmazların; kaynak kurulularca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama irket lerine satıı ile bu varlıkların var lık kiralama irketlerince taın mazın devralındığı kuruma satı ında, en az iki tam yıl süreyle aktifte bulundurma artı aran mayacaktır.” 6. “5.9. Yurt dıında yapılan in aat, onarım, montaj ileri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” balıklı bölümün üçüncü pa ragrafından sonra gelmek üzere aağıdaki paragraf ile “5.9.4. Türki ye’deki merkez genel giderlerinden yurt dıında yapılan inaat ilerine pay verilmesi” balıklı bölümden sonra gelmek üzere aağıdaki bölüm eklenmitir. “Teknik hizmetler esas itiba riyle inaat, onarım ve montaj ileriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mi marlık ve mühendislik, etüd, fi zibilite, harita tasarım, metraj, keif, idari ve teknik artname ile ihale dosyası hazırlama, iha le değerlendirme, mesleki kont rollük, inaat kontrollüğü, tasa rım kontrollüğü, iletmeye alma danımanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.” BBilanco. bursa 80 “5.9.5. Yurt dıında yapılan inaat, onarım, montaj ileri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazanç veya hasılatın Türki ye’ye döviz olarak getirilmesi halinde doğacak kur farklarının durumu Đstisna uygulamasında, yurt dıında yapılan inaat, onarım, montaj ileri ile teknik hizmet lerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi art değil dir. Bu kazançlar, Türkiye’ye getirilmese dahi istisna uygu lamasına konu edilebilecektir. Öte yandan, bu kazançların Türkiye’ye getirilmesi durumun da oluacak kur farklarının ne ekilde değerlendirileceği aa ğıda açıklanmıtır. 5.9.5.1. Yurt dıında tamam lanmı ilere ilikin kazançların Türkiye’ye getirilmesi halinde kur farklarının durumu Đstisna uygulamasına konu olan ve yurt dıında yapılıp ta mamlanan ilerden doğan ka zancın Türkiye’ye getirilmesi ha linde, söz konusu yabancı pa raların değerlemesinden kay naklanan kur farklarının istisna kazançla ilikilendirilmesi müm kün değildir. 5.9.5.2. Yurt dıında devam etmekte olan ilere ilikin hasıla tın Türkiye’ye getirilmesi halinde kur farklarının durumu Yurt dıında yapılmakta olan ilerden elde edilen hası latın Türkiye’ye döviz olarak ge tirilmesi halinde, anılan ilerin tamamlandığı geçici vergilen dirme dönemine kadar söz ko nusu yabancı paraların değer lemesinden kaynaklanan kur farkları istisna kapsamında de ğerlendirilebilecektir. Bununla birlikte söz konusu uygulamada yurt dıında ger çekletirilen her bir iin bağımsız olarak değerlendirileceği tabi idir.” 7. “5.11.4. Kredi kooperatiflerin de risturn istisnası” balıklı bölüm Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 den sonra gelmek üzere aağıdaki bölüm eklenmi, sonraki bölüm nu marası buna göre teselsül ettirilmi tir. “5.11.5. Tarımsal üretici birlik lerinde risturn istinası 6009 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci mad desinin birinci fıkrasının (i) bendi ile yapılan düzenlemeye göre, 29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanu nuna göre kurulan birliklerin üyeleri ile yaptıkları muamele ler hakkında da risturnlara ilikin hükümler uygulanır.” 8. “5.12.2.1. Yasal düzenleme” balıklı bölüm aağıdaki ekilde de ğitirilmitir. “6170 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile 12/3/2011 tarihin den itibaren geçerli olmak üze re 4691 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi aağıdaki ekilde değitirilmitir. “Yönetici irketlerin bu Ka nun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile böl gede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazı lım ve ArGe faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/ 2023 tarihine kadar gelir ve ku rumlar vergisinden müstesna dır. Bölgede çalıan ArGe ve destek personelinin bu görevle ri ile ilgili ücretleri, 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergi den müstesnadır. Muafiyet kapsamındaki destek personeli sayısı ArGe personeli sayısının yüzde onunu aamaz. Yönetici irket, ücreti gelir vergisi istisna sından yararlanan kiilerin böl gede fiilen çalııp çalımadığını denetler. Ancak, bölgelerde yer alan giriimcilerin yürüttük leri ArGe projesi kapsamında çalıan ArGe personelinin, bölgede yürüttüğü görevle ilgili olarak yönetici irketin onayı ile bölge dıında geçirmesi gere idare kararları ken süreye ait ücretlerinin bir kısmı gelir vergisi kapsamı dı ında tutulur. Kapsam dıında tutulacak ücret miktarı, Maliye Bakanlığının uygun görüü alı narak hazırlanacak yönetme likle belirlenir. Yönetici irketin onayı ile bölge dıında geçiri len sürenin bölgede yürütülen görevle ilgili olmadığının tespit edilmesi halinde, ziyaa uğratı lan vergi ve buna ilikin ceza lardan ilgili iletme sorumludur. Bu madde hükümleri TÜBĐ TAKMarmara Aratırma Mer kezi Teknoloji Serbest Bölgesi yönetici irketi, bu bölgede fa aliyet gösteren gelir ve kurum lar vergisi mükellefleri ile böl gede çalıan aratırmacı, yazı lımcı ve ArGe personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri bakı mından da uygulanır.” 9. “5.12.2.2. Yazılım ve ArGe faa liyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi istisnasının kapsa mı” ile “5.12.2.7. Đstisna uygulama sında süre” balıklı bölümlerdeki “31/12/2013” tarihi “31/12/2023” ola rak, “5.12.2.2.1. Đstisna kapsamına giren faaliyetler” balıklı bölüm ise aağıdaki ekilde değitirilmitir. “6170 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 12/3/2011 tarihin den itibaren geçerli olmak üze re 4691 sayılı Kanundaki bazı tanımlar değitirilmi olup bu Kanunun uygulanmasında; Aratırma ve Gelitirme (Ar Ge), aratırma ve gelitirme, kültür, insan ve toplumun bilgi sinden oluan bilgi dağarcığı nın artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uy gulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı ça lımalar, Yazılım, bir bilgisayar, iletiim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalı masını ve kendisine verilen veri lerle ilgili gereken ilemleri yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, iletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin, belli bir sistematik içinde, tasarlama, gelitirme eklindeki ürün ve hizmetlerin tümü ile bu ürün ya da mal ve hizmetlerin lisanslama, kiralama ve tüm hakları ile devretme gi bi teslim ekillerinin tümü olarak tanımlanmıtır.” 10. “5.12.3.1. Yasal düzenleme” balıklı bölüm aağıdaki ekilde de ğitirilmitir. “5084 sayılı Kanunun 8. ve 9. maddeleri ile 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6 ncı maddesinde değiiklik yapılmı ve anılan Kanuna geçici 3 ün cü madde eklenmitir. 5810 sayılı Kanunun 4 üncü ve 7 nci maddeleri ile de 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu nun 6 ncı ve geçici 3 üncü maddesi hükümlerinde değiik lik yapılmıtır. Anılan hükümler aağıdaki gibidir: “Madde 6 – Serbest bölge ler, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaımda olmayan eyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörü len haller dıında kullanılma mak ya da tüketilmemek kay dıyla konulduğu, ithalat vergi leri ile ticaret politikası önlemle rinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türki ye Gümrük Bölgesi dıında ol duğu kabul edilen ve serbest dolaımdaki eyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandı ğı yerlerdir. Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulan maz. Kullanıcıların tutmak zorun da oldukları defterler ile düzen leyecekleri belgelere ilikin ola rak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hüküm lerine bağımlı olmaksızın düzen leme yapmaya Maliye Bakan lığı yetkilidir. Đleticiler ve kullanıcılar yatı rım ve üretim safhalarında Ba kanlar Kurulunca belirlenecek vergi dıı teviklerden yararlan dırılabilir.” “Geçici Madde 3 Bu mad denin yürürlüğe girdiği tarih iti barıyla bu Kanuna göre kuru lan serbest bölgelerde faaliyet te bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin; a) Bu bölgelerde gerçekle tirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği ta rih itibarıyla faaliyet ruhsatların da belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergi sinden müstesnadır. Bu istisna nın 31/12/1960 tarihli ve 193 sa yılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası nın (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında yapıla cak tevkifata etkisi yoktur. b) Bu bölgelerde istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler 31/12/2008 tarihine kadar gelir vergisinden müs tesnadır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ruhsatlarında belirtilen süre 31/12/2008 tarihinden daha önceki bir tarihte sona eriyorsa, istisna uygulamasında ruhsatta yer alan sürenin biti tarihi dik kate alınır. c) Bu bölgelerde gerçekle tirdikleri faaliyetleri ile ilgili ola rak yaptıkları ilemler 31/12/ 2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan müs tesnadır. Avrupa Birliğine tam üyeli ğin gerçekletiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar; 81 Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i i k l i k l e r i a) Serbest bölgelerde üre tim faaliyetinde bulunan mü kelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satıından el de ettikleri kazançları gelir ve ya kurumlar vergisinden müs tesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 ün cü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapı lacak tevkifata etkisi yoktur. b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurt dıına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı % 50'ye kadar indir meye ve kanuni seviyesine ka dar yükseltmeye Bakanlar Ku rulu yetkilidir. Yıllık satı tutarı bu oranın altında kalan mükellef lerden zamanında tahsil edil meyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tah sil edilir. c) Bu bölgelerde gerçekle tirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan ilemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harç lardan müstesnadır. Bu maddenin uygulanması na ilikin usul ve esasları belir lemeye Maliye Bakanlığı yetki lidir.” 5084 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler Kanununda yapılan değiiklikler 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, yayımlandığı ta rih itibarıyla yürürlüğe girmi bu lunmaktadır. 3218 sayılı Kanunda 5084 sayılı Kanunla yapılan düzen leme ile bölgelerde vergi mev zuatına ilikin hükümlerin uygu lanmasına balanılmı, tam ve dar mükelleflerin bölgedeki ge lir ve kurumlar vergisi muafiyeti sona ermitir. 3218 sayılı Kanu na 5084 sayılı Kanunun 9 uncu BBilanco. bursa 82 maddesiyle eklenen geçici 3 üncü madde ile de geçi dö nemine ilikin istisna uygulaması düzenlenmitir. 25/11/2008 tarih ve 27065 sayılı Resmî Gazete’de yayım lanan 5810 sayılı Kanunla Ser best Bölgeler Kanununun ge çici 3 üncü maddesinde yapı lan değiiklikler 1/1/2009 tari hinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, 6 ncı madde sinde yapılan değiiklik de ya yımlandığı tarih itibarıyla yürür lüğe girmitir. 5810 sayılı Kanunla yapılan değiiklikler, Tebliğin bu bölü münde yer alan kurumlar ver gisi istisnasının uygulanmasına ilikin açıklamalar açısından bir farklılık getirmemektedir.” 11. “8.6.1. Muallak hasar ve taz minat karılıkları” balıklı bölümün dördüncü paragrafının son cümlesi aağıdaki ekilde değitirilmitir. “Muallak hasar ve tazminat karılığının aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle hesaplanmasında, her bir bran için gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemin belir lenmesi, Hazine Müstearlığının izni alınmadan bu yöntemin 3 yıl değitirilmemesi ve negatif sonuç veren branlardaki tuta rın da tamamının hesaplama larda dikkate alınması gerek mektedir. Bu ekilde hesapla nan muallak hasar ve tazminat karılıkları 2012 vergilendirme döneminden itibaren gider olarak indirilebilecektir. Söz ko nusu hesaplamada, mükellef lerin gerçek durumu en iyi yan sıtan yöntemi seçmediklerinin tespiti halinde ise gerekli tarhi yatların yapılacağı tabiidir.” 12. “14.1. Beyannamenin veril mesi” balıklı bölümün üç, dört, be ve altıncı paragrafları aağıdaki e kilde değitirilmitir. “Đktisadi iletmelerin ortak yönetimi veya sermayesi olsa dahi faaliyetlerinin bağımsız ve Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 farklı olması halinde ayrı ayrı mükellefiyet tesis ettirilmesi ge rekmektedir. Aynı faaliyet ala nında farklı iyerlerinde faaliyet te bulunulması halinde ise tek mükellefiyet tesis ettirilmesi mümkündür. Ancak, farklı yö netim, sermaye ya da organi zasyonu olan iletmelerin ayrı ayrı iktisadi iletme kabul edile ceği tabiidir. Örneğin; bir derneğe bağlı maden suyu iletmesi ile birlikte, özel poliklinik iletmesinin bu lunması halinde bunların ser maye veya yönetiminin ayrı olup olmadığına bakılmaksızın, her biri için ayrı ayrı kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettiril mesi gerekmektedir. Diğer yandan, bir vakfa ait farklı illerde özel okul iletmeleri nin bulunması halinde tüm okul lar için tek bir iktisadi iletme üzerinden kurumlar vergisi mü kellefiyeti tesis edilebilecektir. Aynı faaliyet alanında farklı iyerlerinde faaliyette bulunul ması nedeniyle her bir iyerinin ayrı bir iktisadi iletme kabul edilerek tesis edilen mükellefi yet kayıtları, talep edilmesi ha linde 1/1/2012 tarihinden itiba ren terkin edilecek ve tek mü kellefiyet kaydı açılacaktır.” 13. “15.2. Vergi kesintisi oranına ilikin Bakanlar Kuruluna verilen yetki” balıklı bölümün son paragra fına aağıdaki cümle eklenmi ve “15.3.1. Birden fazla takvim yılına yaygın inaat ve onarım ilerine ili kin olarak yapılan hakedi ödemele ri” ile “15.3.2.1. Kooperatiflere ait ta ınmazların kiralanması karılığında yapılan kira ödemeleri” balıklı bö lümlerde yer alan “1/1/2007” tarihi “3/2/2009”, “2006/11447” sayısı ise “2009/14594” olarak değitirilmitir. “3/2/2009 tarihinden itiba ren uygulanmak üzere 12/1/ 2009 tarih ve 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile söz konusu kesinti oranları belirlen mitir.” idare kararları 14. “15.3.3. Her nevi tahvil ve Ha zine bonosu faizleri ile Toplu Konut Đdaresi ve Özelletirme Đdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağ lanan gelirler” balıklı bölümde alt bölümler dahil balıklar ve açıklamalarda yer alan “Özel letirme Đdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden” ifadesi “Özelletirme Đdaresince çıkarı lan menkul kıymetler ve varlık kiralama irketleri tarafından ih raç edilen kira sertifikaların dan”, “Özelletirme Đdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin” ifadesi “Özelletirme Đdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama irketleri tarafın dan ihraç edilen kira sertifikala rının” eklinde değitirilmi ve “15.3.3. Her nevi tahvil ve Hazi ne bonosu faizleri ile Toplu Ko nut Đdaresi ve Özelletirme Đda resince çıkarılan menkul kıy metlerden sağlanan gelirler” balıklı bölümün sonuna aağı daki paragraflar eklenmitir. “Tam mükellef kurumlar ta rafından yurt dıında ihraç edi len tahvillerden elde edilen fa izlerin vergilendirilmesinde, 279 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamala rın göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tam mükellef varlık kiralama irketleri tarafından yurt dıında ihraç edilen kira sertifikaların dan elde edilen gelirlerden 2011/1854 sayılı BKK ile değiik 2009/14594 sayılı Bakanlar Kuru lu Kararı uyarınca 29/6/2011 ta rihinden itibaren * Vadesi 1 yıla kadar olanla ra sağlanan gelirlerden %10, * Vadesi 1 3 yıl arası olan lara sağlanan gelirlerden %7, * Vadesi 3 5 yıl arası olan lara sağlanan gelirlerden %3, * Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlara sağlanan gelirlerden %0 oranında vergi kesintisi yapı lacaktır.” 15. “15.3.8. Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan kâr paylarında vergi kesintisi” balıklı bölümde yer alan “22/7/2006 tarih ve 2006/ 10731 sayılı” ifadesi “12/1/2009 tarih ve 2009/14594 sayılı” ek linde değitirilmitir. 16. “15.3.9.2. Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda ilem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları üzerinden yapılacak vergi kesintisi” balıklı bölümde yer alan paragrafın sonuna aağıdaki cümle eklenmitir. “Söz konusu kesinti oranı, 2009/14594 sayılı Bakanlar Kuru lu Kararı ile 2008 yılı kazançları na da uygulanmak üzere sıfır olarak belirlenmitir.” 17. “15.3.9.3. Giriim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının istisna kazançları üzerinden yapıla cak vergi kesintisi”, “15.3.9.4. Gayrimenkul yatırım fonları ve ya ortaklıklarının istisna kazanç ları üzerinden yapılacak vergi kesintisi” balıklı bölümlerde yer alan “2003/6577” sayısı “2009/ 14594” olarak değitirilmitir. 18. “15.4. Vergi kesintilerine ili kin beyannamenin verilme yeri ve zamanı” balıklı bölümünün üçüncü paragrafının sonuna aağıdaki cüm le eklenmitir. “371 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapı lan belirlemeye göre muhtasar beyanname ertesi ayın baın dan yirmi üçüncü günü sonuna kadar verilebilecektir.” 19. “15.6.2. Vergi kesintisi oranı” balıklı bölümde yer alan “22/7/2006 tarih ve 2006/10731 sayılı” ifadesi “12/1/2009 tarih ve 2009/14594 sayılı” olarak değitirilmitir. 20. “15.6.6. Avans kâr payı dağı tımı” balıklı bölüm aağıdaki ekil de değitirilmitir. “Kurumlar vergisi mükellefle rince avans kâr payı dağıtımı yapılması halinde, dağıtılan kâr payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre vergi ke sintisi yapılacaktır. Kesilen vergi ler, avans kâr payı dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar be yanname ile beyan edilecektir. Avans kâr payı dağıtımında kurum ortakları açısından elde etme, kurumun yıllık safi kazan cının kesinleip, kârın nakden veya hesaben dağıtıldığı, diğer bir ifadeyle avansın kâr dağıtım kararı uyarınca dağıtılan kâr dan mahsup edildiği tarihte gerçekleecektir. u kadar ki; bu süre, ilgili hesap dönemine ilikin beyannamenin verilmesi gereken tarihi içeren hesap döneminin sonunu geçemeye cektir. Avans kâr payı dağıtılması halinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanmayacaktır. Ancak, hesap dönemi itiba rıyla zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kârdan düük çıkması halinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır. Aynı husus, birden fazla takvim yılına yaygın inaat ve onarım ilerinin bitiminde zarar doğması veya safi kazancın avans olarak da ğıtımı yapılan kârdan düük ol ması halinde de geçerlidir. Bu nedenle, Gelir Vergisi Kanu nunda belirtilen (. abacı) esas lara göre birden fazla takvim yı lına yaygın inaat ve onarım i leri ile uğraan mükelleflerin, dağıtılabilecek avans kâr payı tutarlarını, devam eden ilerin gerçekleen maliyet ve hake dileri arasındaki müspet fark tan, kesinti suretiyle ödenen vergiler, varsa geçmi yıl zarar larının tamamı ile kanunlara ve esas sözlemeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler düüldükten sonra kalan kısmın yarısı üzerinden hesaplamaları gerekmekte olup bu hesapla manın yapılması için ayrıca bir bilanço düzenlemesine gerek bulunmamaktadır.” 83 Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i i k l i k l e r i 21. “30.2. Vergi kesintisi uygu lamasına ilikin Bakanlar Kuruluna verilen yetki” balıklı bölümün son paragrafına aağıdaki cümle eklenmi ve “30.4.1. Bir den fazla takvim yılına yaygın inaat ve onarım ileri ile uğra an dar mükellef kurumlara yapılan hakedi ödemeleri”, “30.4.2. Serbest meslek kazanç ları” ile “30.4.3. Gayrimenkul sermaye iratları” balıklı bölüm lerde yer alan “1/1/2007” tarihi “3/2/2009” olarak, “2006/ 11447” sayısı ise “2009/14593” olarak değitirilmitir. “3/2/2009 tarihinden geçerli olmak üzere 12/1/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kuru lu Kararı ile söz konusu kesinti oranları belirlenmitir.” 22. “30.4.4. Menkul sermaye irat ları” balıklı bölümün üçüncü parag rafı aağıdaki ekilde değitirilmi, dördüncü paragrafındaki “Özelletirme Đdaresince çıkarı lan menkul kıymetlerden” ifa desi “Özelletirme Đdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama irketleri tarafın dan ihraç edilen kira sertifikala rından” eklinde değitirilmi, beinci paragrafı yürürlükten kaldırılmı ve dördüncü parag rafından sonra gelmek üzere aağıdaki paragraflar eklen mitir. “Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde ise aynı Kanunun 75 inci maddesi nin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı menkul serma ye iratları ile (1/1/2006 tarihin den önce ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler ha riç) (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıtır.” “Tam mükellef kurumlar ta rafından yurt dıında ihraç edi len tahvillerden elde edilen fa izlerin vergilendirilmesinde, 279 BBilanco. bursa 84 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamala rın göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tam mükellef varlık kiralama irketleri tarafından yurt dıında ihraç edilen kira sertifikaların dan elde edilen gelirlerden 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiik 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 29/6/2011 tarihinden itibaren * Vadesi 1 yıla kadar olanla ra sağlanan gelirlerden %10, * Vadesi 1 3 yıl arası olan lara sağlanan gelirlerden %7, * Vadesi 3 5 yıl arası olan lara sağlanan gelirlerden %3, * Vadesi 5 yıl ve uzun olan lara sağlanan gelirlerden %0 oranında vergi kesintisi yapı lacaktır. Öte yandan, her nevi ala cak faizlerinden, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren Yabancı devletler, uluslara rası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmi olup sadece ilikili bulunduğu kurum lara değil tüm gerçek ve tüzel kiilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dıından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) %0, Bankaların 5411 sayılı Ban kacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dıında menkul kıymetletirme yöntemiyle temin ettikleri kredi leri için ödenecek faizler üze rinden %1, Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç ol mak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üze rinden %5, Diğerlerinden %10 oranında vergi kesintisi yapı lacaktır. Ayrıca, bankaların 5411 sa yılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dıında menkul kıy metletirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler üzerinden yapılacak vergi kesintisi uygulamasında, bahse konu kredi temini ilem lerine yönelik sözlemelerin Ka rarnamenin yürürlük tarihi olan 3/2/2009 tarihinden önce dü zenlenmi olması halinde öde necek faiz tutarlarının, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kuru lu Kararı dikkate alınmak üzere vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.” 23. “30.4.5. Gayrimaddi hakların satı, devir ve temliki” ile “30.4.8. Sergi ve panayır kazançları” balıklı bölümlerinde yer alan “1/1/ 2007” tarihi “3/2/2009”, “2006/ 11447” sayısı “2009/14593” ola rak; “30.4.6. Dar mükellef kurum lara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları” balıklı bölümde yer alan “22/7/2006 tarih ve 2006/ 10731 sayılı” ifadesi “12/1/2009 tarih ve 2009/ 14593 sayılı” ola rak, “30.4.7. Yurt dıı itirak ka zançları üzerinden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları” ile “30.4.9. Yıllık veya özel be yanname veren dar mükellef kurumların menkul sermaye ira dı sayılan kazançlarından ana merkeze aktarılan tutarlar” ba lıklı bölümlerde yer alan “2006/ 10731” sayısı “2009/ 14593” ola rak değitirilmitir. Tebliğ olunur. idare kararları 118 SERĐ NO'LU KATMA DEĞER VERGĐSĐ GENEL TEBLĐĞĐ 16.05.2012 Tarih ve 28294 Sayılı Resmi Gazete Kapsam Katma değer vergisi (KDV) uygulamalarına yönelik olarak aağıdaki düzenleme ve açık lamaların yapılmasına gerek duyulmutur. A) 3996 sayılı Kanuna Göre Yap ĐletDevret veya 3359 sayılı Kanuna Göre Kiralama Karılığı Yaptırılan Projelerde KDV Đstisnası Uygulaması 31/3/2012 tarihli ve 6288 sa yılı Katma Değer Vergisi Kanu nu ile Bazı Yatırım ve Hizmetle rin YapĐletDevret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunda ve Kamu Đhale Kanununda Değiiklik Ya pılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi ile 3065 sayılı KDV Ka nununa geçici 29 uncu madde eklenmek suretiyle 8/6/1994 ta rihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin YapĐletDevret Modeli Çerçevesinde Yaptırıl ması Hakkında Kanuna göre yapiletdevret modeli çerçe vesinde gerçekletirilecek pro jeler ve 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesi ne göre Yüksek Planlama Kuru lu tarafından kiralama karılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilikin projeler den bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ihale veya görevlendirme ilanı yayımlan mı ancak teklif alınmamı olanlar ile 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya görevlendir me ilanı yayımlanacak olanla rın; ihale edilmesi ile görevlen dirilen veya projeyi üstlenenle re yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal tes limleri ve hizmet ifaları 4/4/2012 tarihinden itibaren katma de ğer vergisinden istisna edilmi, aynı maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden istisna uygulamasına ilikin usul ve esaslar aağıda belirlenmitir. 1. Đstisnanın Kapsamı 1.1. Đstisnadan Yararlanacak Projeler Đstisnadan; 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin YapĐletDevret Modeli Çerçevesinde Yaptırıl ması Hakkında Kanuna göre yapiletdevret modeli çerçe vesinde gerçekletirilecek pro jeler, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesine göre Yüksek Plan lama Kurulu tarafından kirala ma karılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilikin projeler, Yukarıdaki projelerden 4/4/2012 tarihinden önce ihale veya görevlendirme ilanı ya yımlanmı ancak teklif alınma mı projeler, Bu projelerden 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya gö revlendirme ilanı yayımlanacak olanlar, yararlanır. 1.2. Đstisna Kapsamına Giren Đlemler Bu Tebliğin (1.1.) ayrımında sayılan projelere ilikin olarak; Bu projeler kapsamındaki ilerin ihale edilmesi, Görevlendirilen veya pro jeyi üstlenenlere yatırım döne minde yapılacak teslim ve hiz metler, KDV'den istisna tutulur. Yatırım dönemi, söz konusu projelere ilikin olarak ilgili idare ile yapılan sözlemelere göre belirlenir. Yatırım dönemi süre sinde (sürenin uzatılması ya da kısaltılması eklinde) ortaya çı kacak değiikler, ilgili idare ta rafından doğrudan Gelir Đdare si Bakanlığına bildirilir. 1.3. Đstisna Kapsamına Giren Mal ve Hizmetler Đstisna; bu Tebliğin (1.1.) ay rımında belirtilen projeleri üstle nen ana yüklenicilere, doğru dan bu projelere yönelik olarak yapılacak teslim ve hizmetler ile ithalat ilemlerine uygulanır. Ancak, doğrudan proje ile ilgili olmayan mobilya, mefru at ve benzeri demirbalar ile binek otomobili, insan taıma ya mahsus otobüs, minibüs ve benzeri araç alımları istisna kapsamında değerlendirilme yecektir. Đstisna kapsamında değerlendirilmeyecek olan bu alımların yedek parça, yakıt, tadil, bakım ve onarım masraf ları ile idari hizmet birimlerinin tadil, bakım, onarım, ısıtma, aydınlatma giderleri, her türlü büro malzemesi, kırtasiye, yiye cek, giyecek gibi alımlar ve temizlik hizmetlerinde de istisna uygulanmayacaktır. 2. Đstisnanın Uygulanması Bu Tebliğin (1.1.) ayrımında sayılan projelerden birisini üst lenen ana yüklenici mükellef ler, söz konusu projeler kapsa mında (projeyle ilgili bilgilere de yer vermek kaydıyla) kendi lerine yapılacak teslim ve hiz metlere istisna uygulanması ta lebiyle doğrudan Gelir Đdaresi Bakanlığına bir yazı ile müra caat ederler. Gelir Đdaresi Ba kanlığı istisna talebinde bulu nan mükellef ve projenin istisna kapsamına giren projelerden olup olmadığına, talepte bulu nan mükellefin bu projenin ana yüklenicisi konumunda bulu nup bulunmadığına, yatırım döneminin sona erdiği tarih ve benzeri hususlara yönelik ola rak projeyi ihale eden ilgili ida reden bir yazı ile bilgi ister. Projeyi ihale eden ilgili ida renin olumlu yazısına istinaden 85 İdare Kararları durum mükellefin bağlı bulun duğu vergi dairesi bakanlığı (VDB)/defterdarlığa bildirilir, ilgi li VDB veya defterdarlık Tebliğ ekinde yer alan (Ek:1) yazıyı düzenleyerek mükellefe verir. Đstisnadan yararlanmak iste yen mükellefler, istisna kapsa mında yapacakları mal ve hizmet alımlarında, bu yazının imza ve kae tatbik edilmi bir suretini satıcıya vermek; ithalat ilemlerinde ise ilgili gümrük idaresine ibraz etmek suretiyle istisna kapsamında ilem ya pılmasını talep ederler. Satıcılar yaptıkları teslim ve hizmet ifalarına ilikin faturada, bu Tebliğin (1.1.) ayrımındaki açıklamaları da göz önünde bulundurmak suretiyle KDV he saplamazlar. Đstisna tek safhada uygula nacak olup, projeyi üstlenen mükellefe mal teslimi ve hizmet ifasında bulunan mükelleflerin istisna kapsamında yaptıkları teslim ve hizmetlere yönelik alımlarında KDV istisnası uygu lanması söz konusu değildir. Satıcılar, alıcı tarafından bir nüshası kendilerine verilen istis na yazısını 213 sayılı Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince saklamak zorundadırlar. Ayrıca, ana yüklenici firma nın istisnadan yararlanma art larını kaybetmesi halinde bu durum projeyi ihale eden ilgili idare tarafından istisnadan ya rarlanma artlarının kaybedil diği tarihe de yer verilmek sure tiyle GĐB’e bildirilir. 3. Đade Uygulaması Projeyi üstlenen firmalara mal teslimi ve hizmet ifasında bulunan mükellefler, istisna kapsamında yapmı oldukları teslim ve hizmetleri ait oldukları dönemler itibariyle KDV be yannamesinin "Tam Đstisna Kap samındaki Đlemler" tablosunun 318 kod numaralı "3996 sayılı Kanuna göre YapĐletDevret BBilanco. bursa 86 mevzuat değiiklikleri veya 3359 sayılı Kanuna göre Kiralama Karılığı Yaptırılan Pro jelere Đlikin Teslim ve Hizmetler" balıklı satırında beyan ederler. Đstisna kapsamında yapılan tes lim ve hizmetlere ait yüklenilen KDV'nin indirim yoluyla telafi edilemeyen kısmı, 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin mal ihra cından doğan KDV iadesindeki esaslar çerçevesinde mükellef lerin talebi doğrultusunda nak den veya mahsuben iade edilir. Đade talebi bir dilekçe ile yapılır. Dilekçeye; Tebliğ ekinde yer alan (Ek:1) yazının alıcı mükellef ta rafından imza ve kae tatbik edilmek suretiyle onaylanmı bir örneği, Yüklenilen KDV listesi ve tablosu, Đlemin gerçekletiği dö neme ait indirilecek KDV listesi, Đstisna kapsamında düzen lenen satı faturalarının listesi, eklenir. 4. Teklifleri Alınmı ya da Đhalesi veya Görevlendirmesi Yapılmı Đlerde Đstisna Uygulaması KDV Kanununun geçici 29. maddesinin ikinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği ta rihten önce teklifleri alınmı ya da ihalesi veya görevlendirmesi yapılmı ilerde; görevli irketin veya yüklenicinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itiba ren üç ay içinde talepte bu lunması halinde bu maddenin yürürlük tarihinden sonra birinci fıkra kapsamındaki mal teslimleri ve hizmet ifaları da katma de ğer vergisinden müstesna tutu lur. u kadar ki, bu istisnanın uy gulanabilmesi için görevli irke tin veya yüklenicinin proje ne deniyle yatırım döneminde yük leneceği katma değer vergisi tutarının, indirim yoluyla telafi edilebileceği tarihe kadar, pro jenin ana kredi finansman koul larına göre oluacak finansman maliyeti tutarı veya buna isabet eden sürenin, ilgisine göre; i Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 letme süresi öngörülen projeler de iletme süresinden, kira ön görülen projelerde kira tutarın dan veya kira süresinden indiri leceği hususunun bu irketler ta rafından, içeriği idarece belirle necek taahhütname ile taah hüt edilmesi ve bu taahhüdün idarece kabul edilmesi gerekir. Đndirimler, ilgili projelere ait söz lemelerde öngörülen esaslar dikkate alınarak yapılır." hük müne yer verilmitir. Buna göre, maddenin yürür lüğe girdiği 4/4/2012 tarihinden önce teklifleri alınmı ya da iha lesi veya görevlendirmesi ya pılmı ilerde de bu madde kapsamında istisna uygulanabi lecektir. Đstisnadan faydalanmak is teyen mükellefler geçici 29. maddenin yürürlüğe girdiği 4/4/2012 tarihinden itibaren üç ay içinde, ii taahhüt ettikleri ilgili idareye doğrudan müracaat ederler. Projeyi ihale eden ida re, projenin KDV Kanununun geçici 29 uncu maddesinde sayılan projelerden olduğunu, talepte bulunan mükellefin bu projenin ana yüklenicisi konu munda bulunduğunu, görevli irketin veya yüklenicinin proje nedeniyle yatırım döneminde yükleneceği KDV tutarının indi rim yoluyla telafi edilebileceği tarihe kadar, projenin ana kredi finansman koullarına göre olu acak finansman maliyeti tutarı veya buna isabet eden sürenin, ilgisine göre; iletme süresi ön görülen projelerde iletme süre sinden, kira öngörülen projeler de kira tutarından veya kira sü resinden indirilmesini taahhüt et tiğini ve bu taahhüdün idarele rince kabul edildiğini, dolayısıyla firmanın söz konusu istisnadan yararlandırılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını bir yazı ile Gelir Đdaresi Bakanlığına bildirir. Projeyi ihale eden idarenin olumlu yazısına istinaden mü kellefin istisnadan yararlanma idare kararları talebiyle ilgili olarak bu Tebliğin (2.) ayrımında belirtildiği ekilde hareket edilir. 5. Sorumluluk Uygulaması Đstisnadan yararlanmak iste yen mükelleflerin istisna yazısının imza ve kae tatbik edilmi bir suretini mal teslimi ve hizmet ifa sında bulunan satıcıya vermele ri gerekmektedir. Bu yazı olma dan istisna uygulanması halin de, ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslim veya hizmeti yapan mükellefler ile bir likte teslim veya hizmet yapılan alıcı da müteselsilen sorumlu olacaktır. Kendisine teslim veya hizme tin istisna kapsamına girdiğini gösteren belge verilen satıcı mükellefler, baka bir art ara maksızın istisna kapsamında i lem yapacaktır. Daha sonra i lemin, istisna için ilgili düzenle melerde belirtilen artları batan taımadığı ya da artların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti ha linde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim veya hizmet yapılan alı cıdan aranacaktır. B) KDV Genel Tebliğlerinde Yapı lan Değiiklikler 1. 43 Seri No.lu KDV Genel Teb liğinin "Đstisna Kapsamına Gi ren Mallar" balıklı (A/3) bölü mü aağıdaki ekilde değiti rilmitir. "Her türlü mal teslimleri (4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Ka nununa ekli I Sayılı Listede yer alan mallar hariç) için uygula ma kapsamında ilem yapılabi lecektir. Hizmet ifalarında ise bu kapsamda ilem yapılması mümkün değildir." 2. 117 Seri No.lu KDV Genel Teb liğinin "4. DÜZELTME ĐLEM LERĐ" bölümünün (4.2.2.) maddesinde yer alan ör nek aağıdaki ekilde de ğitirilmitir. "Örnek: Konfeksiyon top tancısı (A)' dan 100.000 tuta rında 1.000 parçalık %8 KDV oranına tabi fason i siparii alan imalatçı (B) tarafından, 2012/Nisan döneminde bu ile ilgili olarak fatura düzenlemi, faturada gösterilen (100.000 x 0,08 =) 8.000 tutarındaki KDV'nin (8.000 x 0,5 =) 4.000 tu tarlık kısmı (B)'ye ödenmi, (8.000 x 0,5 =) 4.000 tutarlık kıs mı ise (A) tarafından tevkifata tabi tutularak sorumlu sıfatıyla beyan edilmitir. (B), bu sipariin 200 adetlik kısmını zamanında teslim ede mediğinden bedelde ¨20.000 tutarında bir azalma meydana gelmitir. 2012/Mayıs döneminde or taya çıkan bu değiiklik nede niyle tarafların karılıklı düzelt me yapması gerekmektedir. Buna göre (B), (A) ya 20.000 ile birlikte bu tutara ait (20.000 x 0,08 =) 1.600 tutarındaki KDV' nin tevkifata tabi tutulmayan (1.600 x 0,5 = ) 800 tutarındaki kısmını (toplam 20.800) iade edecek, 2012/Nisan dönemin de beyan ettiği 800 tutarındaki KDV'yi 2012/Mayıs dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapacaktır. (A) ise 2012/Nisan dönemin de indirim konusu yaptığı 800 tu tarındaki KDV'yi, 2012/ Mayıs döneminde 1 No.lu KDV Be yannamesi ile beyan edecektir. (A)'nın bu fason sipari ne deniyle tevkifata tabi tutarak beyan ettiği verginin, 20.000 tu tarına isabet eden kısmı olan (1.600 x 0,5 =) 800 aynı zaman da indirim konusu yapılmı ol duğundan, bir düzeltme ile mine konu olmayacaktır." Tebliğ olunur. GELĐR VERGĐSĐ KANUNUNUN GEÇĐCĐ 67. MADDESĐNE ĐLĐKĐN BKK No: 2012/3141 Resmi Gazete Tarihi: 18.05.2012 MADDE 1 22/7/2006 tarihli ve 2006/10731 sayılı Kararna menin eki Kararın 1 inci mad desinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (ç) bendi aağıdaki ekilde değitirilmitir. "1) (1), (2) ve (3) numaralı fıkralarda yer alan oran; hisse senetlerine ve hisse senedi en dekslerine dayalı olarak yapı lan vadeli ilem ve opsiyon söz lemeleri, Đstanbul Menkul Kıy No: 28296 metler Borsasında ilem gören aracı kurulu varantları dahil olmak üzere hisse senetleri (menkul kıymetler yatırım ortak lıkları hisse senetleri hariç) ve hisse senedi yoğun fonların ka tılma belgelerinden elde edilen kazançlar için % 0," ilem gören aracı kurulu va rantları dahil olmak üzere hisse senetleri (menkul kıymetler yatı rım ortaklıkları hisse senetleri ha riç) ve hisse senedi yoğun fonla rın katılma belgelerinden elde edilen kazançlar için % 0, diğer kazançlar için % 10." "ç) (11) numaralı fıkrada yer alan oran; hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemeleri, ĐMKB’ de MADDE 2 Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 Bu Karar hükümle rini Maliye Bakanı yürütür. 87 İdare Kararları mevzuat değiiklikleri Đdare Kararları Tarih: 30.01.2012 Konusu: 193 sayılı Gelir Vergi si Kanununun geçici 73 üncü maddesinin Anayasa Mahke mesi Kararı ile iptali üzerine ya pılacak ilemler Đlgili olduğu maddeler: Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 73, 5084 Sayılı Kanun Madde 3 Đlgili olduğu kazanç türleri: Üc retler 1. Giri 14.02.2012 tarihli ve 28204 sayılı Resmi Gazetede yayım lanan 22.12.2011 tarihli ve Esas No:2010/7 ve Karar No:2011/ 172 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 04.06.2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile eklenen geçici 73 üncü maddesi, 06.06.2008 tari hinden önce 29.01.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında yatırıma balayarak gelir vergisi stopajı tevikinden faydalanması ge reken mükellefler yönünden ip tal edilmitir. Anılan karar uya rınca yapılacak ilemlere ilikin açıklamalar bu Sirkülerin konu sunu oluturmaktadır. 2. Uygulamanın Esasları Konuya ilikin Anayasa Mahkemesi Kararı 14/02/2012 tarihinde Resmi Gazetede ya yımlandığından 06/06/2008 ta rihinden önce 5084 sayılı Kanu nun 3 üncü maddesi kapsa mında yatırıma balayan mü kellefler, kararın Resmi Gazete de yayımlandığı tarihten itiba BBilanco. bursa 88 GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI GELĐR VERGĐSĐ SĐRKÜLERĐ /81 Sayı: VUK 51 / 2012 01 / Form Ba ve Form Bs 12 ren aağıda yapılan açıklama lar çerçevesinde tevikten ya rarlanabileceklerdir. 5084 sayılı Kanun kapsa mında bulunan illerdeki iyerle rinde, istihdam sağlayan ive renler, gelir vergisi stopajı teviki kapsamında hesaplayacakları tevik tutarının terkini ile ücretli ler için hesaplayacakları asgari geçim indirimi tutarını beyan name üzerinden hesaplaya cakları toplam gelir vergisi sto paj tutarından birlikte mahsup edeceklerdir. Bu ilem sonu cunda mahsup veya terkin ko nusu yapılamayan tutarın kal ması halinde bu tutar muhtasar beyannamenin 2 No.lu Tablo sunun (5) numaralı satırında gösterilecektir. Bu çerçevede, 5084 sayılı Kanun kapsamında gelir vergisi stopajı tevikinden yararlan mak isteyen mükellefler, ubat ayına ait olup Mart ayında ve recekleri muhtasar beyanna melerini yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca düzenle yebileceklerdir. Ancak her hangi bir ekilde ubat2012 dönemine ait muhtasar be yannamede 14/02/201229/02/ 2012 dönemine ilikin anılan ekilde mahsup ve terkin ile mini yapamamı olan mükellef ler, bu nedenle eksik yararlan mı oldukları terkin tutarlarını Mart2012 dönemine ilikin Ni san2012 ayında verilecek muhtasar beyannamelerine dâhil edebileceklerdir. Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 3. Düzenlenecek Belgeler Đkinci bölümde zikredilen mükelleflerce 14/02/2012 tari hinden itibaren 4 Seri No.lu Ya tırımların ve Đstihdamın Teviki Genel Tebliği ekinde yer alan "Gelir Vergisi Stopajı Tevikine Đlikin Bildirim" ile "Gelir Vergisi Stopajı Teviki Kapsamında Đs tihdam Edilen Ücretlilere Đlikin Bilgiler" tabloları düzenlenecek, ayrıca 265 Seri No.lu Gelir Ver gisi Genel Tebliğinde öngörü len "Asgari Geçim Đndirimine Ait Bordro "da tevik kapsamındaki içiler için hesaplanan asgari geçim indirimi tutarları muhta sar beyannamenin 1 No.lu Tab losunun (22) numaralı satırına aktarılacaktır. 4. Diğer Mükellefler Hakkındaki Uygulama Gelir Vergisi Kanununun geçici 73 üncü maddesi hük mü, 06.06.2008 tarihinden son ra 5084 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında yatırıma balayarak gelir vergisi stopajı tevikinden faydalanan mükel lefler yönünden yürürlükte bu lunduğundan bu mükellefler, 267 Seri No.lu Gelir Vergisi Ge nel Tebliğinin "5. 5084 sayılı Ka nun kapsamında gelir vergisi stopajı tevikinden yararlanan iverenlerce istihdam edilen ücretlilerin asgari geçim indirimi karısındaki durumu" balıklı bö lümünde açıklanan esaslar dairesinde tevikten yararlan maya devam edeceklerdir. Duyurulur. idare kararları GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/23 Tarih: 25.04.2012 Sayı: KVK23 /20122 / Yatırım Đndirimi 16 Konusu: Geçici Vergi Dö nemlerinde Yeniden Değerle me Oranı Đlgili olduğu maddeler: Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298 Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 69 Đlgili olduğu kazanç türleri: Ticari 213 sayılı Vergi Usul Kanu nunun mükerrer 298 inci mad desinin (B) fıkrasına istinaden yıllık olarak hesaplanan ve Ba kanlığımızca ilan edilen yeni den değerleme oranına, vergi kanunlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı geçici Kazanç, Zirai Kazanç vergi dönemlerinde de ihtiyaç duyulmaktadır. 2012 yılı birinci geçici vergi döneminde uygulanacak ye niden değerleme oranı % 3,05 (yüzde üç virgül sıfır be) olarak tespit edilmitir. Duyurulur. GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI GELĐR VERGĐSĐ KANUNU SĐRKÜLERĐ / 82 Tarih: 02.05.2012 Konusu: Muhtasar Beyan namelerde Stopaja Tabi Öde melerin Bildirilmesi Đlgili olduğu maddeler: Gelir Vergisi Kanunu Madde 94, 99 Kurumlar Vergisi Kanunu 15, 30 Vergi Usul Kanunu Mükerrer 257 nci maddesi 1. Giri Mükelleflerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddeleri gereğince yaptıkları ödemeler ve tahak kuk ettirdikleri kazanç ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri bildirdikleri Muhtasar Beyanname üzerinde yapıla cak değiikliğe bağlı olarak, tevkifata tabi ödemelerin Muh tasar Beyanname ile bildirilme sine ilikin açıklamalar bu Sirkü lerin konusunu oluturmaktadır. 2. Tevkifata Tabi Ödemelerin Muhtasar Beyanname Đle Bildirilmesi Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkra sında, kamu idare ve müesse Sayı: GVK82/20124/ Muhtasar Beyanname seleri, iktisadî kamu müessese leri, sair kurumlar, ticaret irket leri, i ortaklıkları, dernekler, va kıflar, dernek ve vakıfların ikti sadî iletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mec bur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançları nı bilanço veya zirai iletme he sabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede sayılan ödemeleri (avans olarak öde nenler dahil) nakden veya he saben yaptıkları sırada tevkifat yapmaya mecbur oldukları be lirtilmitir. Aynı Kanunun 99 uncu maddesinde; "Muhtasar be yannamenin ekil, içerik ve ek leri ile üçer aylık verilen beyan namelerin dönemini aylık ola rak belirlemeye ve tevkifat ko nuları itibarıyla ayrı ayrı beyan name verme mecburiyeti ge tirmeye Maliye Bakanlığı yetki lidir." hükmü yer almaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, beyannamelerin e kil, içerik ve eklerinin Maliye Ba kanlığınca belirleneceği ve mükelleflerin beyanlarını bu beyanname ile yapmak veya bu beyannamelerde yazılı bil gilere uygun olarak bildirmek zorunda oldukları belirtilmi olup, 15 inci maddesinin birinci fıkrasında da bu maddeye gö re tevkifat yapmak zorunda olanlar sayılmı bulunmaktadır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkra sının (4) numaralı bendine göre Maliye Bakanlığı'nın; "Bu Kanu nun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildi rimlerin, ifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle Đnternet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletiim araç ve ortamında verilmesi, beyan name ve bildirimlerin yetki ve rilmi gerçek veya tüzel kiiler aracı kılınarak gönderilmesi hu suslarında izin vermeye veya 89 idare kararları İdare Kararları zorunluluk getirmeye, beyan name, bildirim ve bilgilerin ak tarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ili kin usul ve esasları tespit etme ye, bu zorunluluğu beyanna me, bildirim veya bilgi çeitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygu latmaya" yetkili olduğu hükme bağlanmıtır. Bu çerçevede, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddeleri uyarınca tevkifata tabi olan; Yıllara yaygın inaat ve onarım ileri ile uğraanlara yapılan hakediler, Zirai kazançlar, Serbest meslek kazançları, ları Gayrimenkul sermaye irat üzerinden yapılan tevkifat lar nedeniyle, bu tevkifatlara ilikin olarak ödeme yapılanın adı, soyadı (ünvanı), adresi, vergi dairesi, vergi kimlik numa rası; ödemenin türü, gayrisafi tutarı; kesilen vergi tutarı Muh tasar Beyannamenin ilgili bö lümünde gösterilmekteydi. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanu nunun yukarıda belirtilen mad deleriyle Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak, Muhtasar Beyanname üzerinde yapılan değiiklik sonucunda; Bu sirkülerin yayım tarihini içeren vergilendirme döne minden itibaren, yıllara yaygın inaat ve onarım ileri ile uğra anlara yapılan hakediler, zirai kazançlar, serbest meslek ka zançları ve gayrimenkul ser maye iratları üzerinden yapılan tevkifatlar nedeniyle, 1 Ağustos 2012 tarihini içe ren vergilendirme döneminden itibaren tevkifata tabi menkul sermaye iratları üzerinden yapı lan tevkifatlar nedeniyle Muhtasar Beyannamenin ‘‘Tevkifata Tabi Ödemelere Ait Bildirim (Ücret ve Ücret Sayılan Ödemeler Hariç)'' bölümünde, Ödeme Yapılanın Adı, Soyadı (Ünvanı), Adresi, T.C. Kimlik Numarası veya Vergi Kimlik Numarası, Vergi Dairesi, Öde menin Tür Kodu, Gayrisafi Tuta rı, Ödemeye Ait Düzenlenen Belgenin Türü, Tarihi, Seri ve Sıra Numarası ve Kesilen Vergi Tuta rı bilgilerine yer verilmesi ge rekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan, eksik veya yanıltıcı bilgi veren mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununda öngörülmü olan cezai müeyyidenin uygulan ması cihetine gidilecektir. Duyurulur. MALĐYE BAKANLIĞI Gelir Đdaresi Bakanlığı Özelgesi Tarih: 20.03.2012 Konu: Đ ortaklığının zararla rının, ortaklarının kurum ka zancının tespitinde indirim ko nusu yapılmasının mümkün olmadığı hk. Özelge talep formunda; ir ketinizin %50 ortağı olduğu i or taklığının 2011 yılında tasfiyesi nin tamamlandığı ve faaliyeti nin zararla sonuçlandığı belirti lerek, tasfiye sonucu payınıza düen tutarın kayıtlarınızda yer alan tutardan az olması nede niyle aradaki farkın, vergi mat rahının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği konu sunda Bakanlığımız görüü ta lep edilmektedir. BBilanco. bursa 90 Sayı: B.07.1.GĐB.4.99.16.02KVK288 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin ye dinci fıkrasında i ortakları aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı kurumların kendi araların da veya ahıs ortaklıkları ya da gerçek kiilerle, belli bir iin bir likte yapılmasını ortaklaa yük lenmek ve kazancını payla mak amacıyla kurdukları ortak lıklardan bu ekilde mükellefi yet tesis edilmesini talep eden ler eklinde tanımlanmıtır. 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “2.5. Đ Ortak lıkları” balıklı bölümünde ko nuya ilikin ayrıntılı açıklamalar yapılmı olup “2.5.3. Đin biti Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 minde ortaya çıkan zararların durumu” balıklı alt bölümün de, “... … … Đ ortaklıkları ise Kurumlar Vergisi Kanununda ayrı bir ku rum olarak değerlendirilmekte ve kurumlar vergisi mükellefi olarak sayılmaktadırlar. Đ ortak lıklarının faaliyetinden doğan kazanç, kurumlar vergisine tabi tutulmakta ve vergi sonrası ka zanç ortakların hisselerine göre ortaklara dağıtılmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefle rinin zararlarının, bu mükellefle rin ortaklarınca indirilebilmesi mümkün olmayıp aynı durum idare kararları kurumlar vergisi mükellefi i or taklarının zararları için de ge çerlidir.” açıklamalarına yer ve rilmitir. Yukarıdaki açıklamalardan anlaılacağı üzere, irketinizin %50 ortağı olduğu i ortaklığının zararlarının irketiniz kurum ka zancının tespitinde indirim ko nusu yapılması mümkün değil dir. Bilgi edinilmesini rica ederim. GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI Diyarbakır Vergi Dairesi Bakanlığı Özelgesi Tarih: 08.03.2012 Sayı: B.07.1.GĐB.4.21.15.01GV2012/745 Konu: Serbest Meslek Erba bının Geçmi Yıllara Ait Bağkur ve Topluluk Sigortası Primlerini Hangi Yılda Đndirim Konusu Ya pılabileceği Đlgide kayıtlı özelge talep di lekçenizle, ... TC kimlik numara sında ... faaliyetinden dolayı ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi bulunduğunuzu, 20042011 takvim yıllarındaki (topluluk) sigorta ve bağkur primlerini maddi imkansızlıklar nedeniyle süresinde ödeye mediğinizi, ancak 6111 sayılı Yasa ile prim borçlarınızı yapı landırıp defaten ödeme yaptı ğınızı belirterek, tarafınızca ödenen prim borçlarının, 2011 yılı Gelir Vergisi Beyannamesin de indirim konusu yapılıp ya pılmayacağı hususunda Ba kanlığımız görüünün bildirilmesi istenilmitir. Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest meslek kazancının tarifi" balıklı 65 inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest mes lek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade ahsi me saiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan ilerin ive rene tabi olmaksızın ahsi so rumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıtır. Aynı Kanunun "Mesleki gi derler" balıklı 68 inci madde sinde ise serbest meslek ka zancının tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmı olup, 1 numaralı bendinde mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için öde nen genel giderlerin, 8 numa ralı bendinde serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giri ve emeklilik aidatları ile mesleki te ekküllere ödenen aidatların serbest meslek kazancının tes pitinde hasılattan gider olarak indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıtır. Konu ile ilgili olarak yayım lanan 110 Seri No'lu Gelir Vergi si Genel Tebliğinde, BağKur Kanunu kapsamına giren ser best meslek erbabının, Gelir Vergisi Kanununun 68/8 inci maddesi hükmüne dayanarak hasılatlarından emekli aidatı veya sosyal sigorta primi indir memi olmaları artıyla, anılan Kanun gereğince ödedikleri BağKur giri keseneği ve prim lerini gider yazmaları gerek mekte ise de, bu kimselerin de BağKur giri keseneği ve prim lerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık beyannamelerinde gösterdik leri gelirden indirmelerinin uy gun bulunduğu açıklanmıtır. Sigortası Kanununun "Primlerin Ödenmesi" balıklı 88 inci maddesinde; Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazıla mayacağı hüküm altına alın mıtır. Yukarıda yer alan açıkla malar çerçevesinde; ödemi olduğunuz sosyal güvenlik (BağKurtopluluk sigortası) primleri, gelirin elde edildiği yıl da ödenmi olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla hangi yıla ait olduğuna bakılmaksızın fiilen ödendiği yılda indirim konusu yapılacak olup, söz konusu primlerin geç ödenmesi dolayı sıyla ilgili mevzuat uyarınca ödenen gecikme zammı, Am me Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ödenen gecikme zammı niteli ğinde olduğundan, mesleki ka zancınızın tespitinde gider ola rak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca tarafınızca ödenen primlerin, beyan edilen mesleki kazancın yetersiz olması veya zarar beyan edilmesi halinde müteakip yıllarda devreden geçmi yıl zararı olarak indiril mesi mümkün değildir. Bilgi edinilmesini rica ede rim. Öte yandan; 5510 sayılı Sos yal Sigortalar ve Genel Sağlık 91 İdare Kararları idare kararları Yargı Kararları Anayasa Mahkemesi Kararı Tarih: 22.12.2011 19 Mayıs 2012 Tarihli Resmi Ga zete Sayı: 28297 ĐTĐRAZ YOLUNA BAVURAN: Bur sa 2. Vergi Mahkemesi ĐTĐRAZIN KONUSU: 18.2.2009 günlü, 5838 sayılı Bazı Kanunlar da Değiiklik Yapılması Hakkında Kanun’un, geçici 3. maddesinin “Tahsil edilmi tutarlar red ve ia de edilmez.” biçimindeki son cümlesinin Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I OLAY Davacı adına ikmalen salınan ve tahsil edilen özel tüketim ver gisinin, 5838 sayılı Kanun’un, ge çici 3. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddi üzerine açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısı na varan Mahkeme, iptali için bavurmutur. II ĐTĐRAZIN GEREKÇESĐ Bavuru kararının gerekçe bö lümü öyledir: “Anayasanın 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen eitlik ilkesi, bu ilkeden yararlananlar açısın dan bir temel hak, yani eit ilem görmeyi ya da ayrım gözetil memesini isteme hakkını doğur duğu tartımasızdır. Bununla bir likte eitlik, aynı zamanda, muha taplarını yani devlet organları ve idare makamları anayasal bir buyruk ile devlet yönetiminde benimsenmesi gereken, egemen temel bir ilkeyi vurgulamaktadır. Eitlik ilkesi, ekli hukuki eitlik ve maddi hukuki eitlik olarak iki anlamda yorumlanabilir. ekli hukuki eitlikten kastedilen ka BBilanco. bursa 92 Esas No: 2010/118 Karar No: 2011/170 nunların genel ve soyut nitelik ta ıması, yani kapsadığı herkese eit olarak uygulanmasıdır. Ana yasanın 10’uncu maddesinin, hiçbir kiiye, aileye, zümreye ve ya sınıfa “imtiyaz” tanınamaya cağı yolundaki ikinci fıkrası da bu anlamda bir eitliği hedeflediği anlaılmaktadır. Nitekim Anaya sa Mahkemesi, 06.07.2000 tarih ve E. 2000/21, K. 2000/16 sayılı kararında, Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen “yasa önünde eitlik ilkesi” hukuksal du rumları aynı olanlar için söz konu su olduğunu; bu ilke ile eylemli değil hukuksal eitlik öngörüldü ğü; eitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kiilerin yasa larca aynı ileme bağlı tutulma larını sağlamak ve kiilere yasa karısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek ol duğu; bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kii ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karısında eitliğin çiğnenmesinin yasaklandığı; durum ve konum larındaki özellikler, kimi kiiler ya da topluluklar için değiik kuralla rı gerekli kılabileceği; aynı hukuk sal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutu lursa Anayasa’nın öngördüğü eitlik ilkesi çiğnenmi olmaya cağı ifade edilmitir. Ancak üp hesiz ki, eitlik ilkesinin anlamını ekli hukuki eitlikle sınırlandırmak mümkün değildir. Maddi hukuki eitlik, ekli eitliğin ötesinde, aynı durumda bulunanlar için haklar da ve ödevlerde, yararlarda ve yükümlülüklerde, yetkilerde ve sorumluluklarda, fırsatlarda ve hizmetlerde eit davranma zo Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 runluluğunu içermektedir. Bu an lamda eitlik ilkesinin ihlal edilmi olup olmadığının anlaılabilmesi için Anayasaya uygunluk dene timinde sadece kanunların genel ve soyut nitelik taıyıp taımadık larının değil, onların içeriklerinin de aratırılması gerekir. Bu kapsamda; itiraza konu Kanun kuralının genel ve soyut ve dolayısıyla ekli anlamda eit lik ilkesini gözetir nitelikte olduğu açıktır. Ancak söz konusu Kanun kuralının maddi hukuk anlamın da eitlik ilkesi ile örtüüp örtü mediği madde içeriğinde yapı lacak analizle mümkün olacaktır. Bu doğrultuda 5838 sayılı Kanu nun geçici 3. maddesi ile, esa sında daha önceleri yapılan vergilendirmeden devletin bir egemen olarak vazgeçmesini, bu vazgeçmeden kaynaklı uy gulamanın da ne ekilde olması gerektiği hususu düzenlenmitir. Bu çerçevede oluan bu yeni durum ile yeni tarhiyatlar yapıl mamı, yapılan tarhiyatlar ise terkin edilmitir. Ancak itiraza ko nu “Tahsil edilmi tutarlar red ve iade edilmez.” yasa hükmü ne deniyle daha evvelinden tarh ve tahakkuk aaması geçip tahsilatı yapılan vergilerin iadesine engel olunmutur. Böylece söz konusu Kanun kuralı, aynı durumda olup aynı verginin Özel Tüketim Vergi sinin mükellefi olan kiiler nokta sında vergisel yükümlülüklerini zamanında yerine getiren ile ge tirmeyen, incelemeye dayalı ola rak yapılan tarhiyatlarda hakkın da incelemeye balanılan ile balanılmayan, tahakkuk eden vergileri zamanında ödeyen ile idare kararları ödemeyenler arasında Anaya sa’nın 10. maddesinde bahsedi len eitlik ilkesine aykırılık olutur mutur. Bu hukuki durum maddi olay kapsamında ele alındığında ise; davacı irket, hakkında daha önce vergi incelemesi yapıldığı için tarhiyatlara muhatap olmu ken, davacı ile aynı vergi yüküm lülüğünü doğuracak aynı nitelik te emtiayı ithal eden ancak hak larında henüz vergi incelemesi yapılmamı diğer mükellefler ile ya da tarhiyatlara muhatap ol makla birlikte yasal yükümlülü ğünü süresinde yerine getirmeyip ödemede bulunmayan mükel lefler arasında yani eitler arasın da tesis edilmesi gereken (yatay) eitlik ilkesinin zedelendiğini gös termektedir. Ayrıca yasal sorum luluklarını yerine getirmekte ace le edip hukuka uygun davranan mükelleflerin korunması gerektiği yerde söz konusu Kanun hükmü ile cezalandırılması sonucu doğması ise iin diğer boyutudur. Böylece eitler arasında gözetil mesi gereken adalet (yatay adalet) gözetilmemi; kurallara uygun hareket eden mükellefler itiraz konusu hükümle üzerlerinde bırakılan ekstra mali yükümlülükle bir nevi cezalandırılmıtır. Açıklanan nedenlerle; Ana yasa’nın 152. maddesi uyarınca bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun Ana yasa’ya aykırı olduğu kanısına götüren görüünü açıklayan ka rarı ile Anayasa Mahkemesine bavurması gerektiğini düzenle yen 2949 sayılı Kanunun 28. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; 5838 sayılı “Bazı Kanunlarda De ğiiklik Yapılması Hakkında Ka nun”un Geçici 3. maddesinin “Tahsil edilmi tutarlar red ve ia de edilmez.” hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesine ba vurulmasına, dosyadaki belge örneklerinin Anayasa Mahkemesi Bakanlığına gönderilmesine, Anayasa Mahkemesince bir ka rar verilinceye kadar veya dos yanın anılan Mahkemeye gidi inden itibaren be aylık sürenin dolmasına kadar davanın bekle tilmesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” III ESASIN ĐNCELENMESĐ Bavuru kararı ve ekleri, iin esasına ilikin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görü ülüp düünüldü: A Anlam ve Kapsam 5838 sayılı Kanun’un itiraz ko nusu kuralı içeren geçici 3. mad desinde de 4760 sayılı Özel Tüke tim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sa yılı listede yer alan ve 1.8.2002 21.7.2005 tarihleri arasında 87.03 G.T.Đ.P. numarasından özel tüke tim vergisi beyan edilmesi gere kirken 87.04 G.T.Đ.P. numarasın dan özel tüketim vergisi beyan edilen araçlarla ilgili olarak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ten önceki dönemler için özel tü ketim vergisi tarhiyatı yapılma yacağı, daha önce yapılan tar hiyatlardan vazgeçileceği, ta hakkuk eden tutarların terkin edi leceği kuralına yer verilmitir. Sözü edilen geçici 3. madde, ikmalen yapılan ek tarhiyatlara yönelik olup mükelleflerin beyan larına göre belirlenen asıl vergiyi kapsamamaktadır. Madde ile ek vergi tarhiyatları kaldırıldığından bunlara bağlı olarak kesilen vergi cezaları da kendiliğinden kalka caktır. Hakkında henüz ek tarh ya da tahakkuk ilemi yapılma mı ya da yapılmı ancak tahak kuk eden vergiyi henüz ödeme mi olan mükellefler ise ek vergi ödemesi yapmayacaktır. 3. maddenin iptali istenilen “Tahsil edilmi tutarlar red ve iade edil mez.” cümlesi ile beyana göre tarh edilen asıl vergi haricinde sonradan ikmalen uygulanan ek vergilendirme ileminde tarh ve tahakkuk aaması geçilerek tah sili gerçekletirilen tutarların red ve iade edilmeyeceği öngörül mütür. B Anayasa’ya Aykırılık Sorunu Bavuru kararında, geçici 3. madde ile devletin egemenlik gücüne dayanarak vergiden vazgeçtiği, yeni tarhiyatların ya pılmadığı, yapılanların terkin edildiği ancak maddenin iptali istenilen cümlesi ile daha önce den tarh ve tahakkuk aamasını geçip tahsil edilen vergilerin ia desine engel olunduğu, zama nında vergi yükümlülüğünü yeri ne getiren ile getirmeyen, ince lemeye dayalı olarak yapılan tarhiyatlarda hakkında incele meye balanılan ile balanılma yan, tahakkuk eden vergileri zamanında ödeyen ile ödeme yenler arasında eitlik ilkesine ay kırılık olutuğu, hukuka uygun davranan mükelleflerin korun ması gerektiği halde Kanun hükmü ile fazladan mali yük al tında bırakılarak bir anlamda ce zalandırıldığı, bu nedenlerle itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 10. maddesine aykırı olduğu ileri sü rülmütür. Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen eitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli de ğil hukuksal eitlik öngörülmekte dir. Eitlik ilkesinin amacı, aynı du rumda bulunan kiilerin yasalar ca aynı ileme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kiilere yasa karı sında ayrım yapılmasını ve ayrı calık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kii ve topluluklara ayrı kural lar uygulanarak yasa karısında eitliğin ihlali yasaklanmıtır. Yasa önünde eitlik, herkesin her yön den ayrı kurallara bağlı tutula cağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kiiler ya da topluluklar için deği ik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hu kuksal durumlar farklı kurallara 93 idare kararları Yargı Kararları bağlı tutulursa Anayasa’nın ön gördüğü eitlik ilkesi ihlâl edilmi olmaz. Vergi, devletin egemenlik gücüne dayanarak kamu gider lerine katılımı sağlamak amacıy la kiilerden aldığı ekonomik de ğerdir. Gerçek veya tüzel kiiler den mali güçlerine göre hukuk sal zor altında ve karılıksız olarak alınır. Vergi sisteminin, ilkeleri, ku ralları ve unsurlarıyla istikrarlı ve düzenli olması ve bu düzenin ko runması asıl olup, yasa koyucu da anayasal ilkeler çerçevesin de bunu sağlamakla ve kuralla rını koymakla yükümlüdür. Hukuk devletinde yasa koyucu, Anaya sa ve vergi hukukunun temel ilke lerine bağlı kalarak, kamu yararı ve kamu düzeni gibi nedenlerle yeni vergi koyabilir, oranlarını değitirebilir veya kaldırabilir. Anayasa ve yasalarla kamu giderlerinin karılanabilmesi için herkese bir ödev olarak öngörü len vergi ödeme yükümlülüğü nün, zamanında ve eksiksiz yeri ne getirilmesi gerekir. Ancak, devletin de üzerine düen görevi yerine getirmesi gerektiği açıktır. Devletin vergilendirme yetkisi, vergide yasallık, eitlik, mali güç ve genellik gibi kimi anayasal il kelerle sınırlandırılmıtır. Đptali istenilen kuralın yer aldı ğı geçici 3. maddeye göre, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanu nuna ekli (II) sayılı listede yer alan ve 1.8.2002 – 21.7.2005 tarihleri arasında 87.03 G.T.Đ.P. numara sından beyan edilmesi ve ödenmesi gereken özel tüketim vergisinde tartıma bulunma maktadır. Mükellefler, belirtilen tarihler arasında vergiye tabi olan araçların tanımlanmasında esas alınan ölçütlerin değitiril mesi nedeniyle, 87.04 G.T.Đ.P. numarasından diğer bir anlatım la yanlı tarife pozisyonundan özel tüketim vergisi beyanında bulunmu ve buna göre vergileri tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilmitir. Geçici 3. madde, 87.03 G.T.Đ.P. numarasından beyan edilmesi ve ödenmesi gerektiği halde 87.04 tarife pozisyonundan beyan edilen araçlarla ilgili bu beyana göre tarh veya tahak kuk edilmi vergi dıında ek vergi tarhiyatının yapılmayacağını, daha önce yapılanlardan vaz geçileceğini, tahakkuk eden tu tarların ise terkin edileceğini ön görmü ancak fazlaya ilikin ola rak tarh, tahakkuk aaması geçi lerek tahsil edilen tutarların red ve iade edilmeyeceğini belirtmi tir. Düzenlemeyle, hukuksal ola rak aynı durumda olan mükellef ler arasında zamanında ödeme yapan ile yapmayan arasında olumsuz bir fark yaratılmaması gerektiği halde, vergisini ödeye nin aleyhine ve eitlik ilkesine ay kırı ekilde fark oluturulmutur. Açıklanan nedenlerle itiraza konu kural, Anayasa’nın 10. maddesine aykırıdır; iptali gerekir. IV SONUÇ 18.2.2009 günlü, 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değiiklik Yapıl ması Hakkında Kanun’un Geçici 3. maddesinin “Tahsil edilmi tu tarlar red ve iade edilmez.” bi çimindeki son cümlesinin Anaya sa’ya aykırı olduğuna ve ĐPTALĐ NE, 22.12.2011 gününde OYBĐR LĐĞĐYLE karar verildi. Anayasa Mahkemesi Kararı Tarih: 12.01.2012 19 Mayıs 2012 Tarihli Resmi Ga zete Sayı: 28297 ĐTĐRAZIN KONUSU: 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı Đcra ve Đflas Ka nunu’nun 88. maddesinin ikinci fıkrasının sonuna, 17.7.2003 gün lü, 4949 sayılı Đcra ve Đflas Kanu nunda Değiiklik Yapılmasına Da ir Kanun’un 21. maddesiyle ekle nen cümlede yer alan “alacaklı nın muvafakatı ve” ibaresinin Anayasa’nın 2., 13. ve 35. mad delerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması iste midir. BBilanco. bursa 94 Esas No: 2010/90 Karar No: 2012/4 I OLAY Tarafı olmadığı icra takibinde, elinde bulundurduğu ve kendisi ne ait olduğunu iddia ettiği mal lar, icra müdürlüğü tarafından haczedilen üçüncü kiinin, açtığı istihkak davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için bavurmutur. II ESASIN ĐNCELENMESĐ Bavuru kararı ve ekleri, iin esasına ilikin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri oku Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 nup incelendikten sonra gereği görüülüp düünüldü: A Anlam ve Kapsam 2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanu nu’na göre, haciz ileminin konu sunu, borçlunun taınır ve taın maz malları ile üçüncü kiilerdeki alacakları ve diğer malvarlığı hakları oluturur. Haczedilecek malın üçüncü kiinin elinde ol ması haciz yapılmasına engel değildir. Haciz ilemi sırasında borçlunun elinde bulunan malla rın yanında, üçüncü kii elinde bulanan ancak borçluya ait ol duğu iddia edilen mallar da idare kararları haczedilebilir. Üçüncü kiinin kendisine ait olduğunu iddia et mesine rağmen yasal zorunluluk nedeniyle bu mallar haczedilebi lir ancak istihkak iddiası haciz tu tanağına yazılır. Açılacak istihkak davası ile malların mülkiyetinin kime ait olduğu belirlenir. Mülkiyet sahibi belirleninceye kadar haczedilen malların mu hafazası usulü, itiraz konusu kuralı da içeren 88. maddede düzen lenmi, haczedilen taınır malların türüne göre hangi tedbirlerin uy gulanacağı belirtilmitir. 4949 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile eklenen itiraz konusu kural uyarınca kıymetli evrak dı ındaki diğer taınır mallar, mas rafı alacaklıdan pein alınarak, uygun bir yerde saklanabileceği gibi alacaklı izin verdiği takdirde, istendiği zaman geri verilmek ko ulu ile geçici olarak borçlu ya da üçüncü kiiye yediemin ola rak da bırakılabilir. Alacaklı mu vafakat etmez ise üçüncü kiinin hak iddia ettiği ve elinde bulun durduğu mallar haczedildikten sonra üçüncü kii elinde bırakı lamayacak, elinden alınarak ya baka birine yediemin olarak bı rakılacak ya da muhafaza altına alınacaktır. Đcra görevlisinin bu konuda takdir hakkı bulunma maktadır. Üçüncü kii, elinde bu lunan mallar hakkında haciz sıra sında istihkak iddiasında bulunsa ve bu iddia haciz tutanağına ya zılsa dahi, alacaklının muvafakatı olmadığı sürece, bu mallar yedi emin olarak üçüncü kii elinde bırakılamayacaktır. B Anayasa’ya Aykırılık Sorunu Bavuru kararında, 2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanunu’nun 88. maddesinin 2. fıkrasının üçüncü cümlesine göre alacaklı muva fakat etmez ise borç ile ilgisi ol mayan üçüncü kiilerin mallarının haczedilerek muhafaza altına alınmasının mümkün olduğu ay rıca üçüncü kiilerin, dava açma külfeti alacaklıya ait olmasına rağmen mallarını kurtarabilmek için dava açmak zorunda kaldık ları, iptali istenen ibare nedeniyle malı elinde bulunduran üçüncü kiilerin lehine karine getiren 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygu lanamaz hale geldiği, itiraza ko nu kuralın, hukuk devleti ilkesi ile bağdamadığı, mülkiyet hakkının kullanılmasını hukuka aykırı olarak kısıtladığı, bu nedenlerle Anaya sa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmütür. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve ilemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hu kuk düzeni kurup bunu gelitire rek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa’ya aykırı du rum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasa larla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinin en temel un surlarından birisi olan hukuki gü venlik ilkesi, bireyleri keyfi yöne timlere ve belirsizliklere karı ko rumak için hukuk kurallarının açık, anlaılabilir ve öngörülebilir olmasını gerektirir. Hukuki güven lik ilkesi mülkiyet sahibi olan kiile rin her türlü hakkının da korun masını gerektirir. Bu aynı zaman da mülkiyet hakkının sağladığı güvencenin de bir sonucudur. Kazanılmı haklara saygı ilkesi de hukukun genel ilkeleri ve hukuk devleti kavramı içerisinde yer alır. Bu ilkenin temel amacı da birey lerin hukuk güvenliğini sağlamak tır. Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, devletin de yasal düzenlemele rinde bu güven duygusunu ze deleyici yöntemlerden kaçınma sını gerektirir. Mülkiyet hakkı herkese karı ileri sürülebilen ayni bir haktır. Anayasa’nın 35. maddesi, temel bir insan hakkı olan mülkiyet hak kını, bireyin eya üzerindeki hâ kimiyetini güvence altına almak tadır. Eya üzerindeki hâkimiyet, devletin müdahale edemeye ceği özel bir alan yaratarak, kendi hayatını yönlendirme ve geleceğini tasarlama olanağı sunmaktadır. Anayasa’nın 13. maddesin de, temel hak ve özgürlüklerin, özlerine dokunulmaksızın yalnız ca Anayasa’nın ilgili maddele rinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak yasayla sınırla nabileceği, bu sınırlamaların Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaya cağı belirtilmitir. Anayasa’da dayanağı olmayan bir nedenle kiilerin mülkiyet hakkını kullan ması engellenemez ya da sınır lanamaz. Mülkiyet hakkı mutlak bir hak olmayıp, kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir. Bu sınırlandırma nın da ölçülü ve orantılı olması, kamu yararı ile bireyin mülkiyet hakkı arasında makul bir denge kurması gerekir. Đcra ve iflas hu kukunun temel ilkelerden biri, alacaklı ve borçlunun hak ve menfaatlerinin belli bir denge içinde korunmasıdır. Đtiraz konusu kural ile borçluya ait olduğu iddia edilen ancak üçüncü kii elinde bulunan men kul mallar, alacaklının muvafaka tı olmaksızın, yediemin olarak üçüncü kiiye bırakılamamakta, muhafaza altına alınması ge rekmektedir. Üçüncü kiinin tek baına kabulü yeterli değildir. Böylece üçüncü kii, istihkak da vasının sonucuna kadar el konu lan mallardan faydalanama maktadır. 2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanu nu’nun 97/a maddesi ile malı elinde bulunduranın lehine yasal karine getirilmekte, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 985. maddesinde de “Taınırın zilyedi onun maliki sayılır.” denilmekte dir. Zilyetlik, balı baına mülkiyeti göstermez ancak mülkiyetin sa hibi konusunda bir karine tekil eder. Üçüncü kii lehine olan bu karine itiraz konusu kural nede niyle uygulanamamaktadır. Devletin cebri icra gücünü kullanmakla görevli organı, bu 95 Yargı Kararları gücü kullanırken borçlunun hak larının yanında üçüncü kiinin haklarını da hukuka aykırı müda halelere karı korumakla yüküm lüdür. Đtiraz konusu kuralla, haczedi len taınır malların, istihkak iddia sına karın üçüncü kiinin yedi emin olarak muhafazasında bı rakılabilmesi konusu alacaklının iradesine terk edilmektedir. Buna göre, mülkiyet karinesi lehine ol masına rağmen üçüncü kiinin elinde haczedilen ancak muha fazası için yedinde bırakılmasına alacaklı tarafın muvafakat edil meyen hacizli mal üzerinde kul lanım ve yararlanma hakkı en gellenmekte, bu yolla mülkiyet hakkı sınırlandırılmaktadır. Mülki yet hakkını kullanamayan ya da hakkı kısıtlanan ve borçla ilgisi Tarih: 13.09.2011 DÖVĐZ KARILIĞI ALINAN AMORTĐS MANA TABĐ VARLIKLARIN AKTĐFLE TĐRME TARĐHĐNE KADAR OLUAN KUR FARKININ GĐDER KAYDI Döviz karılığı alınan amor tismana tabi varlıklara ilikin ola rak aktifletirme tarihinden önce yapılan ödeme ile aktifletirme tarihi arasında oluan kur farkının malın maliyetine kaydedileceği konusunda 213 sayılı VUK’da açık bir hüküm bulunmadığı gibi genel giderler arasına dahil edilmesine engel bir hüküm de bulunmadığı hk. Đstemin Özeti: Davacının ... Polyester Sanayi A..’den 2006 yılında döviz karılığı aldığı varlık lara ilikin olarak aktifletirme ta rihinden önce yaptığı ödeme ile aktifletirme tarihi arasında olu an kur farkını, emtianın maliyeti ne eklenerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekirken doğru dan gider yazılması nedeniyle iz BBilanco. bursa 96 idare kararları henüz belirlenmemi olan üçün cü kiinin, hukuk güvenliğinin sağlanamamı olması da hukuk devleti ilkesinin ihlâlidir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırıdır; ip tali gerekir. III YÜRÜRLÜĞÜN DURDURUL MASI ĐSTEMĐ 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanunu’nun 88. madde sinin ikinci fıkrasının sonuna 17.7.2003 günlü, 4949 sayılı Đcra ve Đflas Kanununda Değiiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesiyle eklenen son cümle de yer alan “alacaklının muva fakatı ve” ibaresi 12.1.2012 gün lü, E. 2010/90, K. 2012/4 sayılı ka rarla iptal edildiğinden, bu iba renin, uygulanmasından doğa cak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararla rın önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, 12.1.2012 gününde OYBĐRLĐĞĐYLE karar ve rildi. IV SONUÇ 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanunu’nun 88. madde sinin ikinci fıkrasının sonuna 17.7.2003 günlü, 4949 sayılı Ka nun’un 21. maddesiyle eklenen cümlede yer alan “… alacaklının muvafakatı ve…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve ĐPTALĐNE, 12.1.2012 gününde OY BĐRLĐĞĐYLE karar verildi. Danıtay 3. Dairesi Esas No: 2009/2169 Karar No: 2011/4680 leyen yıla devreden zararını azal tılması yolundaki davalı idare i lemini; 213 sayılı Vergi Usul Kanu nu’nun 262. maddesinde maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ve yahut değerinin artı rılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bi lumum giderlerin toplamı olarak tanımlandığı ve aynı Yasanın 270 ve 273. maddelerinde gayri menkul ve gayrimenkul gibi kıy metlenen iktisadi kıymetler ile alet, edevat, mefruat ve demir ba eyanın maliyet bedeline, satın alma bedelinden baka gümrük vergileri, nakliye, montaj ve komisyon giderlerinin eklene ceğinin belirtildiği halde, döviz cinsinden satın alınan varlıklar için ödenen kur farkının da malın maliyetine intikal ettirilmesi yo lunda 213 sayılı Vergi Usul Kanu nu’nda herhangi bir hükme yer verilmediği gibi 5422 sayılı Kurum lar Vergisi Kanunu’nun atıfta bu lunduğu 193 sayılı Gelir Vergisi Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 Kanunu’nun ticari kazancın tes pitinde indirilecek giderleri belir leyen 40. maddesinin 1. bendin de de, safi kazancın tespiti sıra sında ticari kazancın elde edil mesi ve idame ettirilmesi için ya pılan genel giderlerin gayrisafi kazançtan indirileceğinin kabul edildiği, buna göre, davacının faaliyetinin niteliği itibarıyla ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için satın alınan iktisadi kıymetlere ait borçlardan doğan kur farkının malın maliyetine kay dedileceği konusunda kanunda açık bir hüküm bulunmadığı, kur farkının genel giderler arasına dahil edilmesine engel bir yasa hükmü de bulunmadığı gerek çesiyle iptal eden Vergi Mahke mesi kararının; 163, 238 ve 334 Sı ra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri birlikte değerlendirildi ğinde, döviz karılığı alınan varlık lardan doğan kur farkının bu var lıkların aktifletirme tarihinden önce doğması nedeniyle iktisadi yargı kararları kıymetin maliyetine eklenerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekirken doğrudan gider ya zılmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenmitir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yu karıda açıklanan Vergi Mahke mesi kararı, aynı gerekçe ve ne denlerle Dairemizce de uygun görülmü olup, temyiz istemine Tarih: 29.06.2011 1 TĐCARĐ KAZANÇTA TAHAKKUK ESA SI VE VERGĐYĐ DOĞURAN OLAY 2 VERGĐLENDĐRME DÖNEMĐ KAPAN DIKTAN SONRA KESĐLEN ÖZEL USUL SÜZLÜK CEZASI 1 Ciroya bağlı olarak belir lenen lisans ücretinin garanti edilen kısmı için, ticari kazançta geçerli olan tahakkuk esasının sonucu olarak vergiyi doğuran olayın gerçekletiği, 2 Vergilendirme dönemi ka pandıktan sonra düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı hk. Đstemin Özeti: 2003 yılı ilemleri incelenen davacı irket adına re’sen salınan 2003 yılı kurumlar vergisi, 2003/79 dönemi geçici vergi ile kesilen vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezasının kaldı rılması istemiyle dava açılmıtır. Vergi Mahkemesi kararıyla; da vacının 18.9.2003 tarihli lisans söz lemesiyle “...” isminin kullanım hakkını 2 yıllığına ... Kozmetik ve Parfümeri Ürünleri Ticaret Limited irketi’ne devrettiği, lisans ücreti nin, satılacak ürünler üzerinden %10 lisans ücreti+KDV olarak be lirlendiği, 125.000 Euro+KDV nin cirodan doğacak lisans ücretine mahsup edilmek üzere garanti edildiği, davacı irket tarafından elde edilen 125.000 Euro+KDV tu tarında bedel için 2004 yılında fatura düzenlenerek kayıt ve be yanlara yansıtıldığı, vergiyi doğu ran olayın 2003 yılında gerçekle tiği ileri sürülerek tarhiyat yapıldı ilikin dilekçede ileri sürülen iddia lar sözü geçen kararın bozulma sını sağlayacak durumda bu lunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, oybirliğiyle karar verildi. Danıtay 4. Dairesi Esas No: 2010/712 Karar No: 2011/5838 ğı, ticari kazançta geçerli olan tahakkuk esasının gelir ve giderin mahiyet ve miktar itibarıyla kesin leip, hukuken istenebilir duruma gelmesi olarak tanımlanabilece ği, olayda bedelin satılara bağlı olduğu ve sözleme tarihi itibarıy la kesinlemi sayılamayacağı gibi isim hakkının kullanılmaya balandığı zaman açısından kar ıt inceleme yapılmadığı, bu ne denle tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar verilmitir. Davalı idare, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kara rın bozulmasını istemektedir. Karar: 2003 yılı ilemleri ince lenen davacı irket adına re’sen salınan 2003 yılı kurumlar vergisi, 2003/79 dönemi geçici vergi ile kesilen vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmi tir. 213 sayılı Vergi Usul Kanu nu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu ola ya ilikin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilikin muamelelerin gerçek mahiyeti nin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, u kadar ki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan ahit ifade sinin ispatlama vasıtası olarak kul lanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun id dia olunması halinde ispat külfe tinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmi, 19. maddesin de ise, vergi alacağının vergi ka nunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki duru mun tekemmülü ile doğacağı hükmüne yer verilmitir. Türk vergi sisteminde ticari ka zançta tahakkuk esası geçerlidir. Tahakkuk, gelirin mahiyet ve tu tar itibarıyla kesinlemesidir. Bu nun için geliri doğuran muame lenin eksiksiz olarak tekemmül etmi olması gereklidir. Dosyanın incelenmesinden; davacının 18.09.2003 tarihli lisans sözlemesiyle “...” isminin kullanım hakkının 2 yıllığına ... Kozmetik ve Parfümeri Ürünleri Ticaret Limited irketi’ne devrettiği, lisans ücreti nin, satılacak ürünler üzerinden %10 lisans ücreti+KDV olarak be lirlendiği, 125.000 Euro+KDV nin cirodan doğacak lisans ücretine mahsup edilmek üzere garanti edildiği ve bunun 50.000 Eu ro+KDV kısmının 7 gün içinde, ka lan 75.000 Euro+KDV kısmının ise 2 ay içinde ödeneceğinin karar latırıldığı ve söz konusu tutarların 25.9.2003 ve 21.11.2003 tarihle rinde banka kanalıyla tahsil edil diği anlaılmaktadır. Uyumazlıkta, “...” isminin kul lanım hakkının 18.9.2003 tarihin de devredildiği, lisans ücretinin ciroya bağlı olarak belirlenmesi ne rağmen 125.000 Euro+KDV kısmının garanti edildiği ve aynı yıl içinde bu tutarın tahsil edildiği, 97 yargı kararları Yargı Kararları ciroya bağlı olarak belirlenen tu tarın garanti edilen tutarı atığı nın tespiti halinde aradaki farkın tahsil edileceği hususu tartıma sızdır. Buna göre; vergiyi doğuran olay 125.000 Euro+KDV açısından 2003 yılında gerçeklemi olup, bu tutarın talep edilebilir hale geldiği anlaılmaktadır. Bu bede lin tahsil edilip edilmemesi önem arz etmediği gibi, bu tutarın 2003 yılında tahsil edildiği hususunda da bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda, inceleme rapo runda eletiri konusu edilen 125.000 Euronun 2003 yılında gelir yazılması gerekmekte olup, tar hiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görül memitir. Özel usulsüzlük cezasına ilikin temyiz istemine gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanu nu’nun, vergi kanunlarının uygu lanması ve ispatı düzenleyen 3. maddesinin (A) bendinde, “Ver gi Kanunu” tabirinin bu kanun ile bu kanun hükümlerine tâbi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade ettiği kurala bağlandıktan sonra ikinci fıkrada; vergi kanunlarının lâfzı ve ruhu ile hüküm ifade edeceği ve lâfzın açık olmadığı hallerde vergi kanunları hüküm lerinin, konuluundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanması öngörülmütür. Vergi Usul Kanunu’nun vergi cezalarına ayrılmı ikinci kısmının birinci bölümü vergi ziyaı cezası na, ikinci bölümü usulsüzlüklere, üçüncü bölümü ise hürriyeti bağ layıcı ceza ile cezalandırılacak vergi suç ve cezalarına ilikindir. Fatura ve benzeri evrak veril memesi ve alınmaması ile diğer ekil ve usul hükümlerine uyul mamasının yaptırıma bağlandığı 353. maddede; bu yaptırımın uygulanmasını gerektiren eyle min, gerçekletiği vergilendirme döneminden sonraki zaman di liminde ve özellikle eylemin vergi BBilanco. bursa 98 kaybı yaratmasından sonra da uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir açıklık bulunma maktadır. Her ne kadar madde nin sondan bir önceki fıkrasında; maddede yazılı usulsüzlükler so nucunda vergi ziyaı da meyda na geldiği takdirde bu ziyaın ge rektirdiği vergi cezalarının ayrıca kesileceği düzenlenmi ise de; tersine durumlarda ve özellikle takvim yılının kapanmasından sonra belirlenen ve vergi kaybı bulunan her olayda ilgililere ayrı ca özel usulsüzlük cezası da kesi leceği yolunda bir düzenleme yapılmamıtır. Vergilendirme döneminin ka panmasından sonra yapılan vergi incelemeleriyle bir kısım ha sılatın veya kimi ilemlerin kayıt ve beyan dıı bırakıldığının sap tanmasından dolayı, vergilen dirme döneminde yasanın ekle ve usule ilikin kurallarına da aykı rı davranılmı olduğu çıkarımıyla özel usulsüzlük cezası kesilmesine olanak bulunup bulunmadığının, yukarıda belirtilen nedenle ve Vergi Usul Kanunu’nun 3. mad desinin (A) bendindeki düzenle me gereğince özel usulsüzlükler ve cezalarının öngörülmü ama cı ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak belirlenmesi gereklidir. Yürürlükte kaldığı 31.12.1980 tarihine kadar uygulanan ve 04.01.1961 tarihinde kabul edi len, 10, 11 ve 12 Ocak 1961 gün lü ve 10703, 10704 ve 10705 sayılı Resmi Gazete’lerde yayımlana rak, 01.01.1961 tarihinde yürürlü ğe giren 213 sayılı Vergi Usul Ka nunu’nun, 30.12.1980 tarihinde kabul edilen 31.12.1980 günlü ve mükerrer 17207 sayılı Resmi Ga zete’de yayımlanarak 01.01.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2365 sayılı Yasa ile değimeden önce ki 353. maddesinde ilk kez, fatura ve benzeri evrak vermeyen ve almayanların cezası olarak ve özel usulsüzlük cezası adı altında yapılan düzenlenmede de yer Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 aldığı üzere özel usulsüzlük ceza sı, ekle ve usule aykırılıkların yap tırımıdır. Yukarıda belirtilen ve yasa yapıcı tarafından fatura ve ben zeri belgelerin alınıp verilmemesi suretiyle mükelleflerin belge dü zenine aykırı davranılarının vergi kaybı doğup doğmamasına ba kılmaksızın ve vergi kaybı doğ masını önleyici biçimde yaptırı ma bağlanmasının amaçlandığı anlaılmaktadır. Dolayısıyla 353. madde, takvim yılının kapanma sından sonra ve zamanaımı içinde vergi incelemesiyle belir lenen ve vergi kaybı doğuran olaylardan yola çıkılarak, yılı içinde belge düzenine de aykırı davranıldığı yaklaımıyla ceza kesilmesini öngören bir düzenle me içermemektedir. 2003 vergilendirme dönemi ne ilikin ilemleri incelenen da vacı adına hesap döneminin kapanmasından sonra düzenle nen vergi inceleme raporunda, “...” isminin kullanım hakkının devri karılığında fatura düzen lenmediği sonucuna ulaılarak özel usulsüzlük cezası kesilmesi maddenin getirili amacına uy gun dümediğinden özel usulsüz lük cezasının kaldırılmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla hukuka uygun görülmütür. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi tarhiyatına ilikin kısmının bozulmasına vergi aslı yönünden oybirliğiyle, vergi ziyaı cezası yö nünden oyçokluğuyla, özel usul süzlük cezasına ilikin temyiz iste minin reddine ve kararın bu kıs mının yukarıda belirtilen gerek çeyle onanmasına karar verildi. Not: Danıtay kararları Yaklaım Dergisinden alınmıtır. idare kararları Soru Cevap Đ gücü tevkifatında KDV iadesi SORU: Đgücü Tevkifatından Dolayı KDV Đadesi Alınabilir Mi? CEVAP: 59 seri nolu KDV sirkü leri ile igücü tevkifatının kap samı geniletilmitir. Bu da doğal olarak ticaretinin büyük bir kıs mını igücü hizmeti sunarak sür düren ajans ve benzeri iletme lerde devreden KDV’nin de vamlı olarak artması sonucunu doğurmutur. 117 seri nolu KDV Genel Teb liği’ne göre Đgücü temini sonu cu düzenlenen faturalara isti naden tahsil edilmeyen KDV ia de alınabilir. Tevkifat kapsamına alınan bu ilem nedeniyle iadesi gereken katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesi miktarına bakılmaksızın sadece banka teminat mektubu veya vergi inceleme raporu karılı ğında yerine getirilecek, temi nat mektupları vergi inceleme raporu sonucuna göre çözüle cektir. Teminat karılığı iade almak isteyenlerin iade talep dilekçesi ile birlikte igücü hizmeti dolayı sıyla düzenleyecekleri faturala rın onaylı listesi ile iade talep et tikleri döneme ait indirilecek katma değer vergisi listesini ve banka teminat mektubunu ver gi dairesine ibraz etmeleri ge rekmektedir. Nakden veya mahsuben iade talepleri be yannamenin verilip dilekçe ve ekleri ile banka teminat mektu bunun vergi dairesine ibraz edildiği tarihte geçerlik kazana caktır. Görüldüğü gibi igücü hiz meti tevkifatından kaynaklanan iadeler Yeminli Mali Müavir ra poruyla değil bizzat vergi dairesi tarafından yürütülecek vergi in celemesi sonucu gerçekletirile cektir. Bu durum doğal olarak firmaları tedirgin etmektedir. Her seferinde iade için defter ve belgelerinin vergi dairesi tara fından incelenmesini istemeyen iletmeler iade alacakları tutar lardan dahi vazgeçebilmekte dirler. Gelir idaresi tarafından ko nunun bir kez daha gündeme getirilerek igücü tevkifatından kaynaklanan iade taleplerinin diğer KDV iade taleplerinde ol duğu gibi Yeminli Mali Müavir lere verilmesi hem maliye idare sini inceleme yükünden arındı racak hem de bu konuda te reddüt yaayan firmaların hak ları olan KDV iadelerini almaları nı sağlayacaktır. Trampa ilemlerinin muhasebeletirilmesi SORU: Trampa olarak alınan kıymetlerin muhasebeletirilmesi nasıl olacaktır? CEVAP: Son yıllarda trampa yoluyla yapılan ticaretin hac minde önemli bir artı meydana gelmitir. Vergi hukuku trampa ilemini, “iki ayrı teslim” olarak kabul etmitir. Teslim ise “vergiyi doğuran olay” olarak kabul edilmitir. Yasada bir trampa ta nımından çok vergiyi doğuran olay açısından bir açıklama ya pılmak istenmitir. Borçlar Kanunu’na göre, trampa çift satı hükmünde bir olay olarak kabul edilmemesine karın Katma Değer Vergisi Ka nunu’nda “iki ayrı teslim” bir di ğer anlatımla iki ayrı satı hük münde kabul edilmitir. Edimin mal ya da bir çıkar ya da hizmet olması halinde trampa ilemi söz konusudur ve bedelin de, eit tutarlar olduğu savı ge çerlilik kazanmaktadır. Zira, mal teslimleri, paranın ilevlerini yerine getiremez hele hele “değer öl çüsü” ilevlerini hiçbir suretle üst lenemez. Bu nedenle trampada “emsal bedeli” ölçütü kullanıla rak tarafların çift taraflı teslim ko nusu malların değerleri saptan madıkça ne katma değer vergisi matrahını saptamaya ne belge düzenlemeye ne de muhasebe kaydı yapmaya olanak yoktur. Örnek: (XYZ) Ltd.ti (ABC) Ltd. ti firmasına 100.000 TL’lik ticari mal satmı ve ABC Ltd.ti ise bu na karılık daire vermeyi teklif etmitir. XYZ firması ise bu daireyi borçlu olduğu Barı Ltd.ti’ne borcuna karılık vermeyi teklif etmi ve Barı Ltd.ti bu teklifi ka bul etmitir. / 120 Alıcılar 118.000 600 Yurt Đçi Satılar 100.000 391 Hes.KDV 18.000 XYZ irketi ticari mal satı kaydı / Daha sonra ABC ltd.ti XYZ irke tine borcuna karılık daire vermi tir. Daire 150 metrekareden bü yük olduğundan dolayı KDV yüzde 18 hesaplanmıtır. / 252 Binalar 100.000 191 Đnd.KDV 18.000 120 Alıcılar 118.000 ABC Ltd.ti’den dare alımı / 99 Yargı Kararları XYZ irketi satın almı olduğu bu daireyi Barı Ltd ti’ye olan bor cuna mahsup etmek üzere Barı Ltd.ti’ye devretmitir. / 320 Satıcılar 118.000 252 Binalar 100.000 391 Hes. KDV 18.000 XYZ irketinin kaydı / Barı Ltd.ti ise aağıdaki kaydı yapacaktır; / 252 Binalar 100.000 191 Đnd.KDV 18.000 120 Alıcılar 118.000 Barı Ltd.ti kaydı / üpheli alacaklarda vergi ve muhasebe uygulaması SORU: üpheli ticari alacak tan vazgeçilmesi halinde vergi ve muhasebe uygulaması nasıl olacaktır? CEVAP: irketlerin tahsil ede meyeceklerini düündükleri ticari alacaklarını 128 üpheli Ticari Alacaklar hesabına aldıktan son ra bundan vazgeçip tekrar 120 Alıcılar hesabına almalarında hem tekdüzen muhasebe stan dartları hem de vergi kanunları açısından herhangi bir engel yoktur. Ancak irket ilgili alacağı 128 hesaba aldıktan sonra 654 nolu hesabı kullanarak karılık ayırır ve örneğin bunu ilk 2 dönem ticari kazancından tenzil edip 3. dö nem karılık ayırdığı bu üpheli alacağını tahsil etmediği halde vazgeçerse aağıdaki bu bir de ğersiz alacak olarak kabul edile cektir. VUK 322. maddesine göre, kazai bir hükme veya kanaat ve rici bir vesikaya göre tahsiline im kan kalmayan alacaklar değer siz alacaklardır. Görüldüğü gibi BBilanco. bursa 100 idare kararları değersiz alacak artık kaybedil mi, tahsiline artık imkan kalma mı, değeri sıfıra inmi bir alacak tır. Alacağın değersiz hale gel diğine yönelik kanaat verici vesi kaya en güzel örnek alacağın tahsil edilemeyeceğine dair mahkeme kararıdır. Bu olduğu takdirde alacak hesabı direk gi der hesabına virmanlanarak (689 hs.) kapatılabilir. Ancak bu ol madığı takdirde söz konusu ala cak giderletirilemez. Uygulama: Barı A.. 120 nolu hesabında takip ettiği 30.000 TL’lik alacağını tahsil edememi ve bu alacağını dava ederek karılık ayırmıtır. Daha sonra kar ılık ayırdığı ve tahsilini yapama dığı bu alacağından vazgeçmi ancak alacağın tahsilinin imkanu kalmadığına yönelik mahkemem kararı alamamıtır. / 128 üpheli Tic. Al. 30.000 120 Alıcılar 30.000 Alacağın üpheli alacaklara alınması / 654 Karılık giderleri 30.000, 129 üp.Tic.Alac.Kar. 30.000 Alacağın dava edilmesi ve karı lık ayrılması / 129 üpheli Tic.Alac.Kar. 30.000 128 üp.Tic.Alac. 30.000 Alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi / 689 Diğ.Ol.Dı.Gid.Zar. 30.000 654 Karılık Giderleri 30.000 Mahkeme kararı olmaksızın ala cağın değersiz hale gelmesi / Zira, iletme alacağını tahsil etmesinin imkansız olduğuna dair mahkeme kararı alabilmi olsay dı yukarıdaki kayıtta 689 hesap Kanunen Kabul Edilmeyen Gider değil normal gider olarak ticari kazançtan indirilebilecekti. Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 Vinç kiralama ilemlerinin vergisel boyutu SORU: Đnaat ilerinde vinç ki ralama ilemlerinin vergisel boyu tu nedir? CEVAP: Đnaat irketlerinin gözden kaçırdıkları konulardan biri de kiralamı oldukları vinç için düzenlenen faturaların tevkifatlı olup olmaması hususudur. Bura da dikkat edilmesi gereken hu sus, alt taeronlardan alınan hiz metlerde, hem mal hem i gücü satın alınıyorsa, örneğin vinç ça lıması için hem vinç hem de vinçi kullanacak operatör satın alınmısa, temin edilen operatö rün sevk ve idaresi hizmeti satın alan firmada olacağından, igü cü temin hizmeti kapsamında değerlendirilecek ve toplam bedel üzerinden hesaplanacak KDV, 9/10’u oranında tevkifata tabi tutulacaktır. Ancak bu hizmetle ilgili olarak i makinesi operatörü teminine ilikin bedelin, toplam hizmet bedelinden ayrıtırılabilmesi ve faturada da ayrıca gösterilmesi kaydıyla yalnızca i makinesi operatörü teminine ilikin olarak ödenen bedele isabet eden KDV tutarı üzerinden tevkifat ya pılabilecektir. Uygulama: Đnaat firması, yapmakta olduğu inaat iinde çalıtırılmak üzere i makinesine ihtiyaç duymu, (O) irketinden operatörü ile birlikte i makinesi kiralamıtır. Bu ilemde, (O) firması tara fından operatörüyle birlikte veri len i makinesi kiralama hizmeti, temin edilen operatörün sevk ve idaresi (F) de olacağından, igü cü temin hizmeti kapsamında değerlendirilecek ve toplam bedel üzerinden hesaplanacak KDV, (F) tarafından 9/10 oranın da tevkifata tabi tutulacaktır. Ancak bu hizmetle ilgili olarak i makinesi operatörü teminine ilikin bedelin, toplam hizmet bedelinden ayrıtırılabilmesi ve idare kararları faturada da ayrıca gösterilmesi kaydıyla yalnızca i makinesi operatörü teminine ilikin olarak ödenen bedele isabet eden KDV tutarı üzerinden tevkifat ya pılabilecektir. Ticari araç satıının muhasebeletirilmesi SORU: Aktife kayıtlı ticari ara cın satıında muhasebe uygula ması nasıl olacaktır? CEVAP: Konuyu uygulamalı bir örnek yardımıyla açıklayalım; Örnek: Aktife 50.000 TL kayıtlı ve 30.000 TL birikmi amortismanı bulunan bir taıt 30.000 TL + Yüz de 1 KDV ile satılmıtır. / 120 Alıcılar 30.500 257 Bir.Amort. 30.000 254 Taıtlar 50.000 391 Hesaplanan KDV 500 679 Diğ.Ol.Dı.Gid.Gel. 10.000 16 BRS ….. Plakalı aracın satı kaydı / Yukarıda da görüldüğü üzere aracın satıından toplam 10.000 TL kar elde edilmitir. Bu araç sa tıından zarar edilseydi 689 Diğer Olağan Dıı Gider ve Zararlar he sabını kullanacaktır. AB’den alınan hibelerin vergilendirilmesi SORU: Avrupa Birliği’nden alı nan hibelerin vergi kanunları kar ısındaki durumu nedir? CEVAP: Bazı irketler ArGe çalımaları ve proje bazında Av rupa Birliğinden mali destek al makta ve projelerini bu mali des teğe göre gerçekletirmektedir ler. Peki alınan bu mali desteğin vergilendirilmesi olacak mıdır? irketler için oldukça önem arz eden bu hibelerin vergi kanunları karısındaki durumu aağıda et raflıca ele alınmıtır. 5303 sayılı ‘Türkiye Cumhuri yeti ile Avrupa Birliği Arasındaki Mali Đbirliği Çerçevesinde Temin Edilecek Mali Yardımların Uygu lanmasına Đlikin Çerçeve Anla manın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun' ile onaylanan Çerçeve Anlamanın 6/2. maddesinde; ‘Topluluk tara fından finansmanı sağlanan söz lemelere ve yüklenicilere Türkiye tarafından uygulanan vergi ve gümrük hükümleri, bu Çerçeve Anlamanın eki Ek A'da yer alan ibirliğinin genel prensipleri kap samında belirlenmitir...' hükmü yer almakta olup, ‘EKA Đbirliği nin Genel Esasları' metninin ‘Ver gilendirme ve Gümrükler' balıklı 8. maddesinde ise ; AT sözleme leri ve bu sözleme kapsamında verilen hibeler ile yapılan ilerin KDV, Damga Vergisi, Tescil Harcı, ÖTV, Veraset ve Đntikal Vergisin den muaf olduğu belirtilmekle birlikte, gelir ve kurumlar vergisi muafiyetiyle ilgili herhangi bir dü zenlemeye yer verilmemitir. Diğer taraftan; Mülga 86 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Teb liğinin ‘F. Diğer Kurumlardan Sağ lanan ArGe Destekleri' balıklı bölümünde; diğer kurumlardan geri ödeme kouluyla sermaye desteği olarak sağlanan yardım ların borç mahiyetinde olduğun dan ticari kazanca dahil edilme sinin söz konusu olmadığı, ancak ilgili mevzuat çerçevesinde hibe eklinde sağlanan destek tutarla rı ile diğer kurumlardan bu mahi yette sağlanacak her türlü des tek tutarlarının ticari kazancın bir unsuru olarak kazanca dahil edi leceği açıklanmıtır. Buna göre; Avrupa Birliği tara fından AT sözlemesi çerçevesin de sözleme konusu ilerde kulla nılmak üzere hibe olarak sağla nan destek tutarının, kurumlar vergisi mükellefi olunduğu süre ce, ticari kazancın bir unsuru ola rak kurum kazancına dahil edil mesi gerekir. Kiisel kanaatimce böyle bir hibenin kurumlar vergisine dahil edilmesi kanunun özüne aykırıdır. Çünkü bu bir kazanç değildir bir hibedir ve kullanılacağı alan da bellidir. Herhangi bir kar dağıtı mına konu edilmemektedir. Av rupa Birliğinden gelen örneğin 100 bin Avronun 20.000 Avrosu nun kurumlar vergisi olarak Hazi neye intikali sosyal devlet anlayı ıyla bağdamamaktadır. Maliye Bakanlığının konu ile ilgili ivedi ekilde bir tebliğ hazır layıp bu ve benzeri kurululardan alınan hibelerin Kurumlar Vergi sinden istisna edilmesi sağlanma lıdır. Parttime çalıanlarda kıdem tazminatı SORU: Parttime çalıan içile rin kıdem tazminatı nasıl hesap lanır? CEVAP: Günümüzde part ti me çalııp da kıdem tazminatı almaya hak kazananların en çok sordukları konulardan biri de part time çalımaya ilikin kıdem taz minatının nasıl hesaplanacağı sorunsalı gelir. Yargıtay’ın son yıllarda yerle ik hale gelen içtihatlarına göre parttime, örneğin haftada iki gün çalıan içinin kıdem süresi, iyerine ilk girdiği tarih ile iyerin den ayrıldığı son tarihe kadar geçen tüm süre üzerinden he saplanır. Ancak kıdem tazminatı, bu süre içinde en son aylık ücre tinin toplamı olan 4 hafta x 2 gün = 8 günlük aylık kazancı üzerin den çalıtığı tüm süre nazara alı narak hesaplanır. Not: SoruCevaplar ’dan alınmıtır. 101 Yargı Kararları pratik bilgiler Pratik bilgiler MALİ TAKVİM (HAZİRAN 2012) 16-31 Mayıs 2012 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi Mayıs 2012 Dönemi BSMV ve Özel İletiim Vergisi beyan ve ödemesi Mayıs 2012 Dönemi II (Tescili olmayan), III ve IV S.L. ÖTV beyanı ve ödemesi Mayıs 2012 Dönemi KKDF kesintisi bildirimi ve ödenmesi Mayıs 2012 İlan ve Reklam ile ans Oyunları Vergisi beyanı ve ödemesi Mayıs 2012 Dönemine ait Stopajların ve Damga Vergisinin beyanı Mayıs 2012 Dönemi SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin verilmesi Mayıs 2012 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin beyanı 1-15 Haziran 2012 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi Mayıs 2012 Dönemi Stopajların ve Damga Vergisinin ödemesi Mayıs 2012 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin ödemesi Mayıs 2012 Dönemi SGK ve İsizlik Sigortası Prim Borçlarının ödemesi Mayıs 2012 Dönemi Ba ve Bs Formlarını verme süresi Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 2. Taksit Ödemesi 11 Haziran 15 Haziran 15 Haziran 15 Haziran 20 Haziran 25 Haziran 25 Haziran 25 Haziran 25 Haziran 26 Haziran 26 Haziran 2 Temmuz 2 Temmuz 2 Temmuz ÜCRETLERLE İLGİLİ BİLGİLER (01.01.2012 – 30.06.2012) 16 yaından büyükler için asgari ücret – 886,50 SGK Primine Esas Taban ve Tavan Sınırları 16 yaından küçükler için asgari ücret – 760,50 Aylık Taban Sınırı: – 886,50 Aylık Tavan Sınırı: – 5.762,25 Asgari ücretten kesintiler 16 ya + Asgari ücrete göre içilik maliyeti Brüt Ücret Asgari Ücret 886,50 886,50 Sigorta Primi İçi Payı (%14) Sigorta Primi İveren Payı (%19.5) 172,87 124,11 İsizlik Sigortası Primi (%1) İsizlik Sigortası İveren Payı (%2) 17,73 8,87 Gelir Vergisi Matrahı Toplam Maliyet 1.032,77 753,52 Gelir Vergisi 113,03 Vergiden Müstesna Yemek Bedeli 11,70 Damga Vergisi 5,85 Vergiden istisna yurtiçi harcırah tavanı 43,50 AGİ Tutarı (Bekarlar için) (-) 66,49 Kıdem Tazminatı Tavanı 2.731,85 Kesintiler Toplamı 251,86 Çocuk Yardımı (AÜ x %2) 17,73 Net Ücret 701,13 İs. Sig. Kes.: İçi - % 1; İv. - % 2; Devlet - % 1 Aile Yardımı (AÜ x %10) 88,65 50 VE DAHA FAZLA İÇİ ÇALITIRAN İYERLERİNDE ÇALITIRMA ZORUNLULUĞU ORANLARI VE CEZALARI Kamu iyeri Özel Sektör iyeri Çalıtırmama Cezaları Özürlü İçi Çalıtırma Oranı %4 %3 1.842,00 Eski Hükümlü Çalıtırma Oranı %2 1.842,00 4/a (SSK) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) Sigorta Kolu İçi Payı (%) İveren Payı (%) Toplam (%) Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı 1 – 6,5 1 – 6,5 (İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi) Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 9 11 20 Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 9 12 - 14 21 – 23 (Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İyerleri İçin) Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı 5 7,5 12,5 Toplam 14 19,5 - 28 33,5 - 42 BBilanco. bursa 102 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 pratik bilgiler 4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) Sigorta Kolu Toplam (%) Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı 1 – 6,5 (İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi) Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 20 Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı 12,5 Toplam 33,5 – 39 4/c (Devlet Memurları) KAPS AMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) Sigorta Kolu İçi Payı (%) İveren Payı (%) Toplam (%) Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı 1 – 6,5 1 – 6,5 (İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi) Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 9 11 20 Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 9 14,33 - 21 23,33 – 30 (Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İyerleri İçin) Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı 5 7,5 12,5 Toplam 14 19,5 - 35 33,5 – 49 İSTEĞE BAĞLI S İGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) Sigorta Kolu Toplam (%) Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı 20 Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı 12 Toplam 32 4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA ÇALI AN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) 2008 Yı2009 Yı2010 Yı2011’den SGDP Kesintisine Tabi Emekli Aylığı lında (%) lında (%) lında (%) İtibaren (%) 4/b Sigortalılarına ilgili yılı Ocak ayında ödenen en yüksek yalılık aylığını geçmemek üzere, emekli aylığı üzerinden 12 13 14 15 4/a (SSK) KAPSAMINDA ÇALI AN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (01.10.2008’den itibaren) İçi Payı (%) İveren Payı (%) Toplam (%) Çalıılan iin i kazası ve meslek hastalığı 7,5 23,5 - 29 31 – 36,5 prim oranına göre SS ve GSS KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (TL) (01.01.2012 – 30.06.2012) Sigortalı ie giri bildirgesi ile genel sağlık sigortası giri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta ortamında bildirilmesi gerektiği halde bildirilmemesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ tutarında Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmediğinin Kurumca tespit edilmesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 2 katı tutarında Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmemesinin Kurumca tespit edildiği yada kamu kurum ve kurulularından alınan belgelerden tespit edilmesi halinde ilgili idarenin yazısının Kuruma intikal ettiği tarihi takip eden bir yıl içersinde tekrarlanması halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 5 be katı tutarında İyeri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta üzerinden göndermekle yükümlü oldukları halde gönderilmemesi - Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutan iyerleri için aylık AÜ x 3 katı tutarında - Diğer defterleri tutan iyerleri için aylık AÜ x 2 katı tutarında - Defter tutmakla yükümlü olmayan iyerleri için AÜ tutarında 886,50 1.773,00 4.432,50 2.659,50 1.773,00 886,50 103 Pratik Bilgiler pratik bilgiler Asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, Kurumca belirlenen ekil ve usulde süresi içinde Kuruma verilmemesi yada e-Sigorta yoluyla gönderilmemesi halinde (Her bir fiil için); - Belgenin asıl olması halinde aylık AÜ x 2 katını (1.773,00 TL’yi) geçmemek üzere, belgede ka177,30 yıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin bete biri tutarında - Belgenin ek olması halinde aylık AÜ x 2 katını (1.773,00 TL’yi) geçmemek üzere, her bir ek 110,81 belgede kayıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında Sigortalıların 30 günden az çalıtığını gösteren bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli 443,25 sayılmaması nedeniyle ek belgenin Kurumca re’sen düzenlenmesi halinde; A.Ü. x 2′yi geçmemek üzere belgede kayıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin yarısı tutarında Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma bildirilmediğinin yada eksik bildirildiğinin (hizmet yada kazançlarının) Kamu kurum ve kurulularından alınan bilgilerden veya Kurumun kontrolle görevli 1.773,00 memurlarınca tespit edilmesi halinde; (Belgenin asıl yada ek nitelikte olup olmadığı ile iverence düzenlenip düzenlenmediğine bakılmaksızın, aylık AÜ x 2 katı) Asgari içilik incelemesinin Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yada SMMM, YMM’lerce yapıldığı durumlarda belgenin Kurumca Re’sen düzenlemesi halinde; (Asgari içilik tu- 1.773,00 tarının maledildiği her bir ay için, aylık AÜ x 2 katı tutarında) İyerine ait defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmesine ilikin Kurumca gönderilen yazının alındığı tarihten itibaren 15 gün içinde mücbir sebep olmaksızın Kuruma ibraz edilmemesi halinde: 10.638,00 - Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 12 katı tutarında 5.319,00 - Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 6 katı tutarında 2.659,50 - Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık AÜ x 3 katı tutarında İyerine ait defterlerin kullanılmaya balanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz kullanılmı olması halinde; (Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi 443,25 nedeniyle verilen ceza tutarını (A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği her bir ay için AÜ yarısı tutarında) İyerine ait defterlerin bilanço esasına göre tutulması gerekirken iletme hesabını esasına göre tutulmu olması halinde; (Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle 443,25 verilen ceza tutarını (A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği her bir ay için AÜ yarısı tutarında) İbraz edilen defter ve belgelerin spek tutarlarının belirlenmesine imkan vermeyecek ekilde usulsüz ve noksan tutulması yada defterlere sigortalıya yapılan ödemelerin ilenmemi olması halinde; 443,25 (Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilen ceza tutarını (A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği her bir ay için AÜ yarısı tutarında) İbraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda yer alması gereken bilgilerin eksik olması nedeniyle Ku443,25 rumca geçersiz sayılması halinde; (Her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için AÜ yarısı tutarında) Asgari içilik uygulaması kapsamında Kurumca kamu kurum ve kurulularından yada bankalardan istenilecek bilgi ve belgelerin Kanunda belirtilen sürede gönderilmemesi halinde aylık AÜ x 2 katı 1.773,00 tutarında Kurumca onaylanan Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin iyerinde asılı tutulmaması halinde aylık 1.773,00 AÜ x 2 katı tutarında Sigortalı iten ayrılı bildirgesinin verilmemesi (Sadece 4/1-b sigortalıları için) halinde aylık AÜ 886,50 tutarında Kamu idarelerince vazife malüllüğüne sebep olan olayın Kuruma bildirilmemesi halinde aylık AÜ 886,50 tutarında İhale konusu ileri üstlenenlerin ve bunların adreslerinin ihale makamlarınca Kurumumuza bildiril886,50 memesi halinde aylık AÜ tutarında Kamu idarelerinin yada bankaların ilem yaptığı kiilerle ilgili sigortalılık kontrolü neticesinde sigor88,65 talılığı bulunmayan kiilerin Kuruma bildirilmemesi halinde (Her bir sigortalı baına aylık AÜ onda biri tutarında) irket kuruluu aamasında çalıtırılacak sigortalı sayısını ve bunların ie balama tarihinin iveren 886,50 tarafından Ticaret sicil memurlularına bildirilmesi halinde anılan Kurum tarafından SGK’ya bildirilmemesi halinde, (Her bir bildirim yükümlülüğü için aylık AÜ tutarında) BBilanco. bursa 104 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 pratik bilgiler Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili kamu ve özel hukuk tüzel kiilerince ruhsat niteliği taıyan ilemlere ilikin belgeler ile istihdama ilikin bilgilerin Kuruma bildirilmemesi halinde, (Her bir bildirim yükümlülüğü için aylık AÜ tutarında) Sigortalı ie giri bildirgesi ile genel sağlık sigortası giri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta ortamında bildirilmesi gerektiği halde bildirilmemesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ tutarında Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmediğinin Kurumca tespit edilmesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 2 katı tutarında Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmemesinin Kurumca tespit edildiği yada kamu kurum ve kurulularından alınan belgelerden tespit edilmesi halinde ilgili idarenin yazısının Kuruma intikal ettiği tarihi takip eden bir yıl içersinde tekrarlanması halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 5 be katı tutarında İyeri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta üzerinden göndermekle yükümlü oldukları halde gönderilmemesi - Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutan iyerleri için aylık AÜ x 3 katı tutarında - Diğer defterleri tutan iyerleri için aylık AÜ x 2 katı tutarında - Defter tutmakla yükümlü olmayan iyerleri için AÜ tutarında 886,50 886,50 1.773,00 4.432,50 2.659,50 1.773,00 886,50 4857 SAYILI İ KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK P ARA CEZALARI (01.01.2011’den İtibaren) Kanun Ceza Ceza MikCezayı Gerektiren Fiil Mad. Mad. tarı (TL) 3/1-2 98 İyeri bildirim yükümlülüğüne aykırı davranı (çalıtırılan her içi için) 135 Ağır ve tehlikeli i kapsamındaki iyerinin bildirim yükümlülüğüne aykırı dav3, 85 98 1.358 ranmak (çalıtırılan her içi için) İ Kanunu’nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan iyerinin muvazaalı 3/2 98 13.592 olarak bildirilmesi (asıl iveren ile alt iveren için ayrı ayrı) 5 99/a İçilere eit davranma ilkesine uyulmayan her içi için 118 7 99/a Geçici i ilikisi hükümlerine aykırı davranılan her içi için 118 8 99/b Çalıma koullarına ilikin belge verilmeyen her içi için 118 14 99/b Çağrı üzerine çalıma usulüne ilikin hükümlere uyulmayan her içi için 118 28 99/c Çalıma belgesi verilmeyen veya belgesine yanlı bilgi yazılan her içi için 118 29 100 Toplu iten çıkarma hüküm. aykırı davranarak iten çıkarılan her bir içi için 487 30 101 Çalıtırılmayan her özürlü ve çalıtırılmayan her ay için 1.842 30 101 Çalıtırılmayan her eski hükümlü ve çalıtırılmayan her ay için 1.842 Ücret ile Kanundan veya TİS’den veya i sözlemesinden doğan ücretin kas32 102/a 135 ten ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde her içi ve her ay için Ücret, prim, ikramiye vb. her çeit istihkakın zorunlu tutulduğu halde özel ola32 102/a 135 rak açılan banka hesabına ödenmemesi halinde her içi ve har ay için 39 102/a Asgari ücret ödenmeyen veya eksik ödenen her içi ve her ay için 135 37 102/b Ücret hesap pusulası düzenlememek 487 38 102/b Yasaya aykırı olarak ücret kesme cezası vermek 487 Yüzde usulü uygulanan iyerlerinde, her hesap pusulasının genel toplamını 52 102/b 487 gösteren belgeyi içilerin seçtiği temsilciye vermemek Fazla çalıma ücreti ödenmeyen, hak ettiği serbest zamanı altı ay içinde kul41 102/c 241 landırılmayan, onayı alınmadan fazla çalıtırılan her bir içi için 56 103 Yıllık ücretli izni yasaya aykırı olarak bölünen her içi için 241 57 103 Yıllık izin ücretini yasaya aykırı ekilde veya eksik ödenen her içi için 241 İ sözlemesinin sona ermesinde kullanılmadığı iznin ücreti ödenmeyen her 59 103 241 bir içi için İzin yönetmeliğine aykırı olarak izin kullandırılmayan veya eksik kullandırılan 60 103 241 her içi için 63 104 Çalıma sürelerine ve buna ilikin yönetmelik hükümlerine uymamak 1.227 64 104 Telafi çalımasına ilikin yasa hüküm. uyulmadan çalıtırılan her içi için 241 68 104 Ara dinlenmelerini yasa hükmüne göre uygulamamak 1.227 105 Pratik Bilgiler pratik bilgiler İçileri geceleri 7,5 saatten fazla çalıtırmak, gece ve gündüz postalarını değitirmemek 71 104 Çalıtırma yaı ve çocukları çalıtırma yasağı hüküm. aykırı davranmak 18 yaını doldurmamı erkek ve her yataki kadınları yer ve su altında çalı72 104 tırmak Gece çalıtırma yasağına ilikin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı dav73 104 ranmak Doğum öncesi ve sonrası sürelerde kadınları çalıtırmak veya ücretsiz izin 74 104 vermemek 75 104 İçi özlük dosyalarını düzenlememek 76 104 Çalıma sürelerine ilikin yönetmelik hükümlerine uymamak 77 105/c İ sağlığı ve i güvenliğinin gerektirdiği koullara uymamak İ sağlık ve güvenliği yönetmelik hüküm. göre alınmayan her i sağlığı ve gü78 105/a venliği önlemi için (alınmayan önlemler için izleyen her ay aynı miktarda) İletme belgesi almadan iyeri açmak veya belgelendirilmesi gereken iler ve78 105/c ya ürünler için belge almamak Faaliyeti durdurulan ii izin almadan devam ettirmek veya kapatılan iyerini 79 105/c izinsiz açmak İ sağlığı ve i güvenliği kurullarının kurulması ve çalıtırması ile ilgili hükümle80 105/c re aykırı davranmak, i sağlığı ve i güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamamak İyeri sağlık ve güvenlik birimi oluturma, iyeri hekimi ile diğer sağlık perso81 105/c neli görevlendirme, i güvenliği uzmanı olan mühendis veya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirmemek Ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan 16 yaından küçük her içi ve yönetmelikte 85 105/d gösterilen ya kayıtlarına aykırı çalıtırılan her içi için Ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan çalıtığı ile ilgili mesleki eğitim almamı her 85 105/d içi için 86 105/b Sağlık raporu alınmadan ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan her bir içi için 87 105/b Sağlık raporu alınmayan 18 yaından küçük her bir içi için 88 105/c Gebe veya çocuk emziren kadınlar hakkındaki yönetmeliğe uymamak 89 105/c İ Kanununa göre çıkarılan çeitli yönetmeliklere aykırı davranmak 90 106 İ-kur’dan izin almaksızın i ve içi bulma aracılık faaliyetinde bulunmak İ müfettilerinin davetine gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli belge ve 92/2 107/1-a delilleri göstermemek, kendilerine gerekli kolaylığı göstermemek İ müfettileri tarafından ifade ve bilgilerine bavurulan içilere telkinde bulun96/1 107/1-b mak, içileri gerçeği saklamaya sevk etmek veya zorlamak İçilerin gerçeğe aykırı haberler vererek ivereni gereksiz ilemlerle uğratır96/2 107/1-b maları veya haksız yere kötü duruma düürmeleri, denetim ve teftiin yapılmasını güçletirmeleri, kötü niyetli davranılarda bulunmaları İ müfettilerinin tefti ve denetim görevlerini yapmalarını ve sonuçlandırmala107/2 107/2 rını engellemek İdari para cezası miktarları; (2012 yılında %10,26 Yeniden Değerleme oranında artırılmıtır ) 69 104 AYLIK S AKATLIK İNDİRİMİ TUTARLARI (01.01.2011’dan itibaren) I. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 80’ini kaybetmi olanlar) II. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 60’ını kaybetmi olanlar) III. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 40’ını kaybetmi olanlar) 1.227 1.227 1.227 1.227 1.227 1.227 1.227 1.358 270 1.358 1.358 1.358 1.358 1.358 606 270 270 1.358 1.358 -10.874 10.874 10.874 10.874 770 TL 380 TL 180 TL SİGORTA PRİMİNE TABİ OLMAYAN YEMEK PARASI, ÇOCUK VE AİLE ZAMMI İLE SİGORTA TUTARLARI Yemek Parası (Günlük) (Günlük AÜ x %6) Çocuk Yardımı (Aylık) 2 çocuk (Aylık AÜ x %2) Aile Yardımı (Aylık) (Aylık AÜ x %10) Özel sigorta/BES Ödemeleri (Aylık AÜ x %30) BBilanco. bursa 106 Mayıs / Haziran 2012 01.01-30.06.2012 1,77 TL 17,73 TL 88,65 TL 265,95 TL Sayı 140 01.07-31.12.2012 1,88 TL 18,81 TL 94,05 TL 282,15 TL pratik bilgiler BİRİNCİ S INIF TÜCCAR OLMA HADLERİ (01.01. 2011’dan itibaren) 1. Mal alım satım iiyle uğraanlar için, alımların 140.000.TL ve satıların 190.000 TL’yi aanlar 2. Hizmet iiyle uğraanlar için, elde ettikleri gayrisafi i hasılatı 77.000 TL’yi aanlar 1. ve 2.’deki ilerle uğraanlar için, i hasılatının 5 katı ile satıların toplamı 140.000 TL’yi aanlar BAZI ÖNEMLİ ORAN VE MAKTU HADLER Reeskont ilemlerinde iskonto oranı (29.12.2011’den itibaren) ........ % 17 Avans ilemlerinde faiz oranı (29.12.2011’den itibaren) ................... % 17,75 2011 yılı için uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı .................. % 10,26 2011 yılı üçüncü geçici vergi dönemi Yeniden Değerleme Oranı …% 7,33 2010 yılında uygulanacak Enflasyon İndirimi Oranı ............................... % 93,4 Fatura kullanma mecburiyetinin alt sınırı ......................................... 770 TL Amortismana tabi iktisadi kıymetleri gider yazabilme sınırı ............ 770 TL Konut istisnası tutarı (2011 yılı için) ..................................................... 2.800 TL Konut istisnası tutarı (2012 yılı için) ................................................ 3.000 TL Bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu tahsilat ve tediye sınırı …… 8.000 TL Zam ve Faiz Oranları Aylık Gecikme zammı % 1,40 Pimanlık zammı % 1,40 Gecikme faizi % 1,40 Tecil faizi oranı % 1,00 Ay kesirlerine isabet eden Gecikme Zammı günlük olarak hesaplanır GEÇİCİ VERGİ ORANLARI Gelir vergisi % 15 Kurumlar vergisi % 20 2012 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ 10.000 Türk Lirasına kadar ......................................................................................................... % 15 25.000 TL’nin 10.000 Türk Lirası için 1.500 TL, fazlası için ........................................................ % 20 58.000 TL’nin 25.000 Türk Lirası için 4.500 TL, fazlası için ........................................................ % 27 58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL için 13.410 TL, fazlası için ……………………..………….... % 35 2012 ÜCRET GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ 10.000 Türk Lirasına kadar ......................................................................................................... % 15 25.000 TL’nin 10.000 Türk Lirası için 1.500 TL, fazlası için ........................................................ % 20 88.000 TL’nin 25.000 Türk Lirası için 4.500 TL, fazlası için ........................................................ % 27 88.000 TL’den fazlasının 88.000 TL için 21.510 TL, fazlası için ……………………………...…... % 35 2011 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ 9.000 Türk Lirasına kadar ........................................................................................................ % 15 23.000 TL’nin 9.400 Türk Lirası için 1.410 TL, fazlası için ......................................................... % 20 53.000 TL’nin 23.000 Türk Lirası için 4.130 TL, (ücret gelirlerinde 80.000 TL'nin 23.000 TL'si için 4.130 TL), fazlası için ...................................................................................... % 27 53.000 TL’den fazlasının 53.000 TL için 12.230 TL, (ücret gelirlerinde 80.000 TL’den fazlasının 80.000 TL’si için 19.520 TL), fazlası için ……………………………………………...... % 35 GELİR VERGİSİ STOPAJ ORANLARI Ödemenin Türü TİCARİ KAZANÇLAR • Yıllara yaygın inaat ve onarım ii yapanlara ödenen istihkak bedellerinden ..................................... • Malları kapı kapı dolaarak tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden …………………………………………………………………………... • Ba bayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden ........................................................................................... • PTT acenteliği yapanlara, bu faaliyetleri nedeniyle ödenen komisyon bedeli üzerinden............. • Vergiden muaf esnafa yapılan ödemelerden - Havlu, çaraf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakı ileri ve her nevi turistik eya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek ve benzeri emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden ............................................... - Hurda alımları için ........................................................................................................................ - Diğer mal alımları için .................................................................................................................. - Diğer hizmet alımları (mal ve hizmet karıık) için ……………………….………………..……..… Oran %3 % 20 % 20 % 20 %2 %2 %5 % 10 107 Pratik Bilgiler pratik bilgiler ZİRAİ KAZANÇLAR • Ticaret borsalarına tescil edilmeden %4 - Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satı bedellerinden …………………….……………….………… %2 - Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satı bedellerinden ............................................. • Ticaret borsalarına tescil ettirilerek %2 - Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satı bedellerinden ……………………………………………….. %1 - Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satı bedellerinden ............................................. %2 • Zirai faaliyet kapsamında Orman İdaresine karı sunulan hizmetler ………………..……………… %4 • Zirai faaliyet kapsamında diğer hizmetler için .................................................................................. %0 • Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için ..................................... ÜCRETLER • Ücretlerden (istisnadan faydalananlar hariç) ................................................................................... GVK, md. 103 • TJK’ca organize edilen yarımalara katılan atların jokey, jokey yamakları ve antrenörlerine ödenen ücretlerden ……………………………………………………………………………………..….… % 20 • Sporculara ücret olarak yapılan ödemelerden; - En üst ligdekiler için …………………………………………………………………………….….……. % 15 - En üst altı ligdekiler için ………………..………………………………………………………………... % 10 - Diğer liglerdekiler için ………………….………………………………………………………………… %5 - Milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karılığında yapılan ödemelerden ……….. %5 SERBEST MESLEK KAZANÇLARI • Telif niteliğindeki ödemelerden ........................................................................................................ % 17 • Telif niteliğinde olmayan ödemelerden (noterlere yapılan ödemeler hariç) .................................... % 20 • Dar mükellefiyete tabi olanlara telif ve patent haklarının satı dolayısıyla yapılan ödemelerden ... % 20 GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI • Normal kira ödemelerinden ............................................................................................................. % 20 • Vakıf ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karılığı bunlara yapılan kira ödemelerinden... % 20 • Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 20 MENKUL SERMAYE İRATLARI • Tam mükellef kurumlar tarafından tam veya dar mükellef gerçek kiiler ile GV ve KV’den muaf % 15 mükelleflere dağıtılan kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) ..... • Dağıtılsın veya dağıtılmasın 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bono%0 su faizleri ile TOKİ, KOİ, Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden ………. • Tam mükellef kurumlar ve varlık kiralama irketleri tarafından yurt dıında ihraç edilen tahvillerin; % 10 - Vadesi 1 yıla kadar olanlardan elde edilen faizlerinden……………………………………………… %7 - Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden……………………………………….. %3 - Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden……………………………………….. %0 - Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlardan elde edilen faizlerinden……………………………………… % 10 - Yukarıda belirtilenler dıında kalanlar için ……………………………………………………………. • 01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu (eorobondlar hariç) faizlerinden; - Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için …………… %0 % 10 - Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..………. • Bankalar arası piyasadaki paralara yürütülen faizler hariç; % 15 - Mevduat faizlerinden (TL ve Yabancı para cinsinden) …………….……………………………. % 15 - Faizsiz olarak kredi verenlere ve kar - zarar ortaklığı belgesi karılığı ödenen kâr paylarından … % 15 - Repo gelirlerinden..................................................................................................................... • Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy iletmeciği ve diğer kazançları üzerinden ……………………………. %0 • Bireysel emeklilik sisteminden; % 15 - 10 yıl süreyle prim ödemeden ayrılanlardan ........................................................................... % 10 - 10 yıl süreyle prim ödemi, ancak emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlardan ....................... %5 - Emeklilik hakkı kazananlar ve zorunlu haller nedeniyle ayrılanlara yapılan ödemelerden ...... BBilanco. bursa 108 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 pratik bilgiler DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR • İMKB’de ilem gören hisse senetlerine (Menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) ilikin olarak elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için …. • Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemelerinden elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için… • Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olup İMKB’de ilem gören aracı kurulu varatlarından elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için……… • Menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinin ilgili fona iadesinden sağlanan gelirlerden (A Tipi yatırım fonlarının 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgeleri hariç); - Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için …………… - Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..………. • 01.01.2006 tarihinden itibaren Devlet tahvili ve Hazine bonoları (eorobondlar hariç) ile TOKİ, KOİ ve Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlardan; - Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için …………… - Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..………. • Vadeli ilem ve opsiyon sözlemelerinden elde edilen kazançlardan (Hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılanlar hariç); - Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için …………… - Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..………. %0 %0 %0 %0 % 10 %0 % 10 %0 % 10 KVK Md. 15’E GÖRE STOPAJ ORANLARI (TAM MÜKELLEFLERLE İLGİLİ) Ödemenin Türü • Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inaat ve onarım ileri ile uğraan kurumlara bu ileri ile ilgili olarak yapılan hakedi ödemeleri üzerinden .......................... • Kooperatiflere ait taınmazların kiralanması karılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden .. • Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile TOKİ ve Özelletirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden (eurobondalar hariç) sağlanan gelirlerden ............................................................ • Mevduat faizlerinden (TL ve döviz cinsinden) ve Repo gelirlerinden …….................................. • Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karılığında ödenen kâr paylarından ..................... • Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karılığı ödenen kâr paylarından .................................................. • Vergiden muaf kurumlara dağıtılan (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) aağıda belirtilen gelirlerden; - Her nevi hisse senedi kar payları ve İtirak hisselerinden doğan kazançlardan ...................... - Kurumların idare meclisi ve üyelerine verilen kar payları ………………………………………... • Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları (borsa yatırım fonları ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları dahil) ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy iletmeciliği kazançları ………………………………………………………………... • Halka açık irketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………………….....… • Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden …………………….. • 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizlerinden (eurobondlar hariç) Türkiye'de faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlar kanalıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………..….… • Tam mükellef gerçek kii ve kurumlar tarafından hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemeleri dahil olmak hisse senetlerine ilikin olarak elde edilen kazançlar için ……………………………………………………………… • Sermaye irketleri ile yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler tarafından elde edilenler hariç olmak üzere (1) numaralı alt bent dıında kalan kazançlar için ……………………………………………………………………….….… • Hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemeleri dahil olmak hisse senetlerinden (menkul kıymet yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) elde edilen kazançlar için ……………………………………………….…………... Oran %3 % 20 % 10 % 15 % 15 % 15 % 15 % 15 %0 % 10 % 10 % 10 %0 % 10 %0 109 Pratik Bilgiler pratik bilgiler • Diğer kazançlar için ………………………………………………………………………….………… • Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının GVK’nın geçici 67. maddesinin 1, 2, 3 ve 4 numaralı fıkralarda belirtilen gelirleri üzerinden …………………………………………………………………………………………. • 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım tevik belgeleri kapsamında yararlanılan yatırım indirimi tutarı üzerinden …………………………………..…….. KVK Md. 30’A GÖRE STOPAJ ORANLARI (DAR MÜKELLEFLERLE İLGİLİ) Ödemenin Türü • Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inaat ve onarım ileri ile uğraan kurumlara bu ileri ile ilgili olarak yapılan hakedi ödemeleri üzerinden …………….... • Serbest Meslek Kazançlarından; - Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan ............................................. - Diğerlerinden (Ücret ödemeleri dahil) .................................................................................... • Gayrimenkul Sermaye İratlarından; - Finansal kiralama kapsamındaki faaliyetlerden ..................................................................... - Diğerlerinden ......................................................................................................................... • Menkul Sermaye İratlarından; - 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Özelletirme İdaresi çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ………. - Mevduat faizleri (TL ve Döviz Cinsinden) ve Repo gelirleri ………………………………….... - Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karılığında ödenen kâr payları …………….…. - Kâr-zarar ortaklığı belgeleri karılığı ödenen kâr payları ……………………………………..... • Her nevi alacak faizlerinden; - Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden …………………..……………………………………….. - Bankaların uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dıında menkul kıymetletirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizlerden ……………………………………………………………………………….. - Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden ……………………………………………..……………….… - Diğerlerinden ………………………………………................................................................... • Her çeit senetlerin iskonto edilmesi karılığından alınan iskonto bedelleri-yurtdıında factoring kurulularına ödenen faizler …………...………………………………………………….. • Diğer menkul sermaye iratlarından ………………………………………………………………….. • Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmak-sızın telif, imtiyaz, ihtira, iletme, ticaret unvanı, alameti farika ve benzeri gayrimaddi hakların satıı, devri ve temliki karılığı alınan bedeller üzerinden ………………………………………………………............................... • Tam mükellef kurumlar tarafından Türkiye'de i yeri veya daimî temsilci aracılıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan kâr paylarından …………………………………………………..……... • Türkiye'de i yeri veya daimî temsilcisi bulunmayan mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticarî faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden .. • Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden.. • Halka açık irketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ……………………………………………..……………….…….… • Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden ..……………….….. • 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi Tahvil ve Hazine bonolarının Türkiye’de faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlarca elden çıkarılmasından sağlanan gelirler …… • Vadeli ilem ve opsiyon sözlemelerinden elde edilen gelirler …………………………………… • Bakanlar Kurulunca “vergi cenneti” ilan edilen ülkelerde yerleik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödeme üzerinden ... BBilanco. bursa 110 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 % 10 %0 %19,8 Oran %3 %5 % 20 %1 % 20 %0 % 15 % 15 % 15 %0 %1 %5 % 10 % 10 % 15 % 20 % 15 %0 % 15 %0 %0 %0 %0 % 30 pratik bilgiler KAÇAKÇILIK SUÇU VE CEZASI Suçun Çeidi Hesap ve muhasebe hileleri yapmak, Gerçekte olmayan kiiler adına hesaplar açmak, Çift defter tutmak, Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek, Yanıltıcı belge düzenlemek veya kullanmak Defter, kayıt ve belgeleri yok etmek, Defter sayfalarını kopartarak yok etmek, Sahte belge düzenlemek veya kullanmak, Maliye Bakanlığı ile anlamalı olmayan matbaaların belge basması ve bu belgelerin bilerek kullanılması Cezası 18 aydan 3 yıla kadar Hapis 3 yıldan 5 yıla kadar Hapis 2 yıldan 5 yıla kadar Hapis VERGİ ZİYAI KABAHATİ VE CEZASI Vergi Ziyaı Kabahati Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. ahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir. Vergi ziyaı, mükellef veya sorumlu tarafından md. 341 de yazılı hallerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir. Vergi Ziyaı Cezası - Ziyaa uğratılan verginin (vergi aslının) bulunması: Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı Tutarı - Ceza tutarının bulunması: Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı x Katsayı Katsayı Ağır Nitelikli Fiil (md. 359) 3 kat Orta Nitelikli Fiil (Serbest) 1 kat) Hafif Nitelikli Fiil (md. 344/3) 1/2 kat) USULSÜZLÜK CEZALARINA AİT CETVEL I. Derecede Mükellef Grupları 2011 2012 Sermaye irketleri 96,00 TL 105,00 TL I. Sınıf Tüccar ve S.M. Erbabı 60,00 TL 66,00 TL II. Sınıf Tüccarlar 30,00 TL 33,00 TL Yukarıdakiler dıında Gelir Vergisi beyanında bulunanlar 15,00 TL 16,00 TL Basit Usule Tabi Olanlar 8,00 TL 8,40 TL Gelir Vergisinden Muaf Esnaf 3,70 TL 4,00 TL II. Derecede 2011 2012 53,00 TL 58,00 TL 30,00 TL 33,00 TL 15,00 TL 16,00 TL 8,00 TL 8,80 TL 3,70 TL 4,00 TL 2,15 TL 2,30 TL ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ MAKTU HADLERİ (01.01.2011 – 31.12.2011) Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu verilmemesi, alınmaması veya eksik düzenlenmesi halinde her bir belge için 180,00 TL’den az olmamak üzere, bu belgelerde yazılması gereken meblağ veya meblağ farkının Not: Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilikin kesilecek cezanın toplamı 88.000 TL’yi geçemez. Perakende satı fii, ödeme kaydedici cihaz fii, giri ve yolcu taıma bileti, sevk irsaliyesi, taıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi, kullanılmaması, bulundurulmaması veya gerçeğe aykırı düzenlenmesi halinde her bir belge için Not: Her bir belge nev'ine ilikin olarak her bir tespit için toplam ceza 8.800 TL’yi, her bir belge nev'ine ilikin bir takvim yılı içinde kesilecek toplam ceza tutarı ise 88.000 TL’yi aamaz. (Nihai tüketicilere – 36,00 TL) Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen defterlerin, bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma ve asma mecburiyetine uyulmaması Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolarına ilikin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilikin kural ve standartlara uyulmaması Kamu kurum ve kuruluları ile gerçek ve tüzel kiilerce yapılacak ilemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın ilem yapanlara (Her bir ilem için) % 10 180,00 180,00 4.000,00 220,00 111 Pratik Bilgiler pratik bilgiler Belge basımı ile ilgili bildirim görevini yerine getirmeyen matbaa iletmecilerine Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 130.000 TL'yi aamaz. Vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kurululardan yaptıkları ilemlere ilikin bildirimleri belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere Maliye Bakanlığının özel iaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 880.000 TL'yi aamaz. Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257. Madde hükmüne uymayanlar için ceza - Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında ............................................................. - İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı sabit usulde tespit edilenler hakkında ......... - Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dıında kalanlar hakkında ................................................ - Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi ......................... - Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda ikinci 30 gün içinde verilmesi ................ - Yukarıdaki sürelerden sonra verilmesi veya Kağıt ortamında verilmesi ………………………...... E-bildirim veya E-formlara ilikin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilmesi halinde - Kanuni sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde ......................................... - Takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının UZLAMA KOMİSYONLARININ YETKİ SINIRLARI Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlama Komisyonu BMVD Bakanlığı Uzlama Komisyonu A) VERGİ DAİRESİ BAKANLIĞI KURULAN YERLERDE 1. Vergi Dairesi Bakanlığı Uzlama Komisyonu İstanbul Vergi Dairesi Bakanlığı I. Grup: Ankara ve İzmir II. Grup: Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin, Konya III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla, Samsun, Tekirdağ IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon, anlıurfa, Zonguldak 2. Vergi Dairesi Müdürlüğü Uzlama Komisyonu İstanbul Vergi Dairesi Bakanlığı I. Grup: Ankara ve İzmir II. Grup: Adana, Antalya, Kocaeli, Bursa, Mersin, Konya III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla, Samsun, Tekirdağ IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon, anlıurfa, Zonguldak 3. Mal Müdürlüğü Uzlama Komisyonu I. Grup: Ankara ve İzmir II. Grup: Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin, Konya III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla, Samsun, Tekirdağ IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon, anlıurfa, Zonguldak B) Vergi Dairesi Bakanlığı Kurulmayan Yerlerde Defterdarlık Uzlama Komisyonu Vergi Dairesi Uzlama Komisyonu Mal Müdürlüğü Uzlama Komisyonu BBilanco. bursa 112 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 880,00 680,00 %5 1.170,00 580,00 280,00 Yukarıdaki cezaların Elektronik ortamda Beyanname verme mecburiyetine uyulmaması halinde verilecek cezalar Tahsilat ve Ödemeleri Banka, Benzeri Finans Kurumları veya Postane belgeleri ile tevsik zorunluluğu sınırı Not: Tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası 660,00 1/10’ü 1/5'i 1/1’i Ceza Yok 1/5'i – 8.000 TL – 880.000 TL 3.000.000 2.000.000 900.000 750.000 600.000 450.000 300.000 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 6.000 5.000 4.000 3.000 200.000 15.000 3.000 pratik bilgiler BAZI DAMGA VERGİSİ ORANLARI VE MAKTU TUTARLAR • Belli parayı ihtiva eden kâğıtlar: 1. Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler ………………………………. 2. Kira mukavelenameleri (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden)…………... 3. Kefalet, teminat ve rehin senetleri……………………………………………………… 4. Tahkimnameler ve sulhnameler………………………………………………………… 5. Fesihnameler (Belli parayı ihtiva eden bir kâğıda taalluk edenler dahil)…………… 6. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kayıt ve tescil edilmi ikinci el araçların satı ve devrine ilikin sözlemeler …………………………………………………………. • Maa, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ve kâğıtlar Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ..................................................................................... Kurumlar Vergisi Beyannamesi ....................................................................................... Katma Değer Vergisi Beyannamesi ……………………………………………………….. Muhtasar Beyanname ..................................................................................................... Diğer Vergi Beyannameleri ............................................................................................. Gümrüklere verilen beyannameler .................................................................................. Belediyelere verilen beyannameler ................................................................................. SSK’ya verilen sigorta prim bildirgeleri…………………………………………………….. Bilançolar ......................................................................................................................... Gelir Tabloları .................................................................................................................. İletme Hesabı Hülasası .................................................................................................. Binde 8,25 Binde 1,65 Binde 8,25 Binde 8,25 Binde 1,65 Binde 1,65 Binde 6,6 34,50 TL 46,10 TL 22,85 TL 22,85 TL 22,85 TL 46,10 TL 17,00 TL 17,00 TL 26,65 TL 12,95 TL 12,95 TL BİLDİRİM SÜRELERİ Bildirilmesi Gereken Olay İe Balama Bildirim Süresi Gerçek Kiilerde İe Balama Tarihinden İtibaren 10 Gün İçinde Kendilerince veya 3568 Sayılı Kanuna Göre Yetki Almı Meslek Mensuplarınca , irketlerin Kurulularında İe Balama Bildirimleri ise Balama Tarihinden İtibaren 10 Gün İçinde Ticaret Sicil Memurluğunca İlgili Vergi Dairesine Yapılır. Adres, İ veya İletme Değiikliği Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde İi Bırakma, Nakil, Ölüm Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde Tasfiye ve İflas Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde Ödeme Kaydedici Cihaz Satın Alma Ö.K.C. Kullandırmayı Gerektiren Tarihten İtibaren 30 Gün Ödeme Kaydedici Cihazı Bildirme Satın Alındığı Tarihten İtibaren 15 Gün Kendi İsteği İle Ö.K.C. Kullanmaya Balama Kullanmaya Balama Tarihinden İtibaren 30 Gün İi Bırakmada Ö.K.C. Mühürletme İi Bırakma Tarihinden İtibaren Bir Ay Tekrar Ö.K.C..Kullanmada Mührü Açtırma İe Balama Tarihinden İtibaren 30 Gün Dava Konusu Vergi veya Ceza İhbarnamesine İhtirazi Kayıtla Verilen Beyannameye DAVA AÇMA SÜRELERİ Mahkeme Dava Açma Süresi Vergi Mahkemesine Tebliğden İtibaren 30 Gün İçinde Vergi Mahkemesine Tahakkuk Tarihinden İtibaren 30 Gün İçinde Ödeme Emrine Vergi Mahkemesine Tebliğden İtibaren 7 Gün İçinde Haciz Varakasına Vergi Mahkemesine İhtiyati Hacze Vergi Mahkemesine Temyiz Davası Danıtay'a Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün İçinde Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün İçinde Kararın Tebliğinden İtibaren 30 Gün Dayanağı Vergi Usul Kanunu 2577 S.K. İlem Yönergesi 2577 S.K. İlem Yönergesi 6183 Sayılı Kanun 2577 S.K. İlem Yönergesi 6183 Sayılı Kanun 2577 S.K. İlem Yönergesi 6183 Sayılı Kanun 2577 S.K. İlem Yönergesi 113 Pratik Bilgiler Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Ocak 107,17 118,64 124,70 136,39 145,18 156,65 166,52 184,51 205,05 Ocak 104,81 114,49 123,57 135,84 146,94 160,90 174,07 182,60 201,98 ubat 107,40 118,77 125,02 137,68 148,90 158,48 169,29 187,69 204,86 ubat 105,35 114,51 123,84 136,42 148,84 160,35 176,59 183,93 203,12 pratik bilgiler Mart 108,03 120,27 125,33 139,02 153,62 158,94 172,58 189,98 205,60 ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (ÜFE) (2003 = 100) Aylar Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos 110,49 115,50 116,43 115,56 116,69 121,72 121,96 121,38 120,48 121,73 127,76 131,30 136,58 137,76 136,73 140,13 140,68 140,53 140,62 141,82 160,53 163,93 164,46 166,51 162,62 159,97 159,89 161,40 160,26 160,93 176,64 174,61 173,73 173,46 175,46 191,14 191,43 191,44 191,39 194,76 205,77 Mart 106,36 114,81 124,18 137,67 150,27 162,12 177,62 184,70 203,96 TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) (2003 = 100) Aylar Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos 106,89 107,35 107,21 107,72 108,54 115,63 116,69 116,81 116,14 117,13 125,84 128,20 128,63 129,72 129,15 139,33 140,03 139,69 138,67 138,70 152,79 155,07 154,51 155,40 155,02 162,15 163,19 163,37 163,78 163,29 178,68 178,04 177,04 176,19 176,90 186,30 190,81 188,08 187,31 188,67 207,05 Eylül 117,53 122,68 136,41 143,26 161,16 161,92 176,35 197,77 Ekim 120,43 123,52 137,03 143,07 162,08 162,38 178,48 200,94 Kasım 120,43 122,35 136,63 144,35 162,03 164,48 177,92 202,24 Aralık 119,13 122,30 136,46 144,57 156,29 165,56 180,25 204,27 Eylül 109,57 118,33 130,81 140,13 155,72 163,93 179,07 190,09 Ekim 112,03 120,45 132,47 142,67 159,77 167,88 182,35 196,31 Kasım 113,50 122,14 134,18 145,45 161,10 170,01 182,40 199,70 Aralık 113,86 122,65 134,49 145,77 160,44 170,91 181,85 200,85 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İLEMLERDE KDV İADE SINIRI Yıllar İade Sınırı 2006 10.000 2007 10.800 2008 11.600 2009 13.000 2010 13.300 2011 14.300 KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİKİN TABLO Teminatsız ve Raporsuz Nakit Đade Sınırı Đade Hakkı Doğuran Đlem 11 / 1 a Mal Đhracı 11 / 1 a Hizmet Đhracı 11 / 1 b Yolcu Beraberi 11/1b Taımacılık, fuar, panayır 11 / 1 c Đhraç Kayıtlı Teslim (3) 13 / a Liman ve Hava Meydanı araç teslimi 13 / b Liman ve Hava Meydanı hizmetleri 13 / c Araçlar (Petrol Aramaları) 13/c Rafinaj Faaliyetlerinde Đstisna Uy gulaması bursa BBilanco. 4.000.TL 84 No.lu GT 4.000.TL 84 No.lu GT 1.000.TL 90 No.lu GT 4.000.TL 84 No.lu GT 200.TL 73 No.lu GT 4.000.TL 73,93 No.lu GT 200.TL 73,93 No.lu GT Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan vergi borcu ) 28, 84, 86,107 No.lu GT Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT Yok Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT YMM Tasdik Raporu ile Đade Alma Hakkı (2) Var 1, 23,31 No.lu YMM Tebliği Var 1, 23,31 No.lu YMM Tebliği Var 1,15,23,31 No.lu YMM Tebliği Yok Var 1, 23,31 No.lu YMM Tebliği Teyit Yapılan Bel geler G.B. Teyidi Teminat Mektubu DAB Teyidi Teminat Mektubu DAB Teyidi Özel Fa tura Teminat Mektubu G.B. Teyidi Teminat Mektubu Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) Var 8, 23,31 No.lu YMM Tebliği Teminat Mektubu Kendi Borçlarına Mahsup Sınırı (1) Sınırsız 81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat Var 8, 23No.lu YMM nedeniyle doğan vergi borcu) Tebliği Sınırsız 73,81,83,86, 107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) Yok Teminat Mektubu Teminat Mektubu Miktarına bakılmaksızın te Miktarına bakılmaksızın teminat mektubu, Var 93 Seri No.lu KDV minat mektubu, inceleme Teminat Mektubu inceleme raporu veya YMM raporu 93, 107 Genel Tebliği raporu veya YMM raporu 93, No.lu GT 107 No.lu GT 13/c Altın Gümü, Platin Arama Đletme Zenginletirme 114 4.000.TL 84 No.lu GT 2012 15.800 4.000.TL 93 No.lu GT Sınırsız 73,81,83,86,93,107 No.lu GT (SGK Var 93 Seri No.lu KDV Teminat Mektubu ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) Genel Tebliği Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 pratik bilgiler 13 / d Yatırım Tevik Belgeli teslim 4.000.TL 72, 73 No.lu GT Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) 13/e Liman ve Hava Meydanı inası 4.000.TL 93 No.lu GT Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) 13/f Ulusal güvenlik amaçlı teslim (4) 4.000.TL 93 No.lu GT Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) 14 Transit Taımacılık 15 / 1a Diplomatik istisna 15 / 1 – b Diplomatik istisna 1.000.TL 81,92 No.lu GT 200.TL 73,92 No.lu GT 200.TL 73,92 No.lu GT 29 / 2 Đndirimli Oran (Yıllık Đade) 4.000.TL 74 No.lu GT 29 / 2 Đndirimli Oran (Aylık Mahsuben Đade) Nakit Đade Yok 29/2 Đndirimli Orana Tabi Malların Đhraç Amaçlı Teslimi (aylık) Nakit Đade Yok 29/2 Đndirimli Orana Tabi Malların Đhraç Amaçlı Teslimi (yıllık) 4.000.TL 99 No.lu GT Var 72 No.lu KDV Tebliğ 31 No.lu YMM Tebliği Var 72 No.lu KDV Tebliğ 31 No.lu YMM Tebliği Var 72 No.lu KDV Tebliğ 31 No.lu YMM Tebliği Var 6, 23, 31 No.lu YMM Tebliği Sınırsız 50,81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK Yok ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) Sınırsız 10,81,83,86,107 No.lu GT (SGK Var 19, 23,31 No.lu ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) GTi 4.000.TL 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, doğal gaz borcu ) Elektrik ve doğalgazın %51'i veya Var 9, 23,31 No.lu GTi daha fazlası Kamuya ait kurululardan temin edilmesi artıyla 4.000.TL 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT (SGK ithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, do Var (Mahsuben Đade) ğalgaz borcu) Elektrik ve doğalgazın %51'i 9,23,31 No.lu GT veya daha fazlası Kamuya ait kurululardan temin edilmesi artıyla SINIRSIZ 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT (SGKithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, doğalgaz borcu) Elektrik ve doğalgazın Var 99,101 No.lu GT %51'i veya daha fazlası Kamuya ait kuru lulardan temin edilmesi artıyla 4.000.TL 99 ve101 No.lu GT (SGKithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, doğalgaz borcu ) Elektrik ve doğalgazın %51'i veya da Var 99,101 No.lu GT ha fazlası Kamuya ait kurululardan temin edilmesi artıyla Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Teminat Mektubu Yok Teminat Mektubu Miktarına bakılmaksızın sa 29/2 Đndirimli Oran (Tekstil Konfek Miktarına bakılmaksızın sadece vergi incele dece vergi inceleme raporu Yok Yok siyon Đlerinde Fason Hizmet) me raporu (107 No.lu GT) (107 No.lu GT) 9 Atık Kağıt, Hurda Plastik, Hurda 2.000.TL 72,92 No.lu GT Sınırsız 53,58, 81,86,107 No.lu GT Var 9, 23,31 No.lu GTi Teminat Mektubu Metal 9 Pamuk, Tiftik, Yün ve Yapağı ile Var 1,23,31 No.lu Sınırsız 28,84,86,107 No.lu GT (SGKithalat Ham Post ve Deri Teslimlerinde 4.000.TL 107 No.lu GT YMM Tebliği 107 Yok nedeniyle doğan vergi borcu) Tevkifat No.lu KDV Tebliği Var 1,23,31 No.lu 9 Büyük ve Küçükba Hayvan Sınırsız 28,84,86,107 No.lu Tebliğ (SSK 4.000.YTL 108 No.lu Tebliğ YMM Tebliği 107108 Yok Etleri Teslimlerinde Tevkifat ithalat nedeniyle doğan vergi borcu) No.lu KDV Tebliği Miktarına bakılmaksızın teminat mektubu ve ince 1.000. TL 95 No.lu GT Aan kısım teminat Yapım ilerinde YMM 9, 91, 95, 96 Seri No.lu KDV Tebli leme raporu 91 No.lu GT mektubu ve inceleme raporu 91, 95 No.lu GT raporu 96 No.lu GT Teminat Mektubu ği ile Getirilen Tevkifatlar (Yapım ilerinde 1.000 TL'yi (Yapım ilerinde YMM Raporu 95 No.lu (Mahsup ve nakit) aan iadelerde YMM raporu GT ile) ibrazı ile 96 No.lu GT) Notlar: (1) KDV iade alacakları, öncelikle hak sahibinin ithalde alınanlar dıındaki vergi borçlarına mahsup edilecek, artan bir miktar olursa mükellefin isteğine bağlı olarak ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SGK prim borçlarına mahsup yapılır. 61 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca Türkiye’de ikamet etmeyenlere dö viz karılığı özel fatura ile satı yapanlara ihraç kadıyla teslimde bulunanların iade talepleri sadece mahsup yoluyla yerine getirilir, nakden iade yapılmaz. (2) 37 No.lu SM, SMMM ve YMM Tebliğine göre, KDVK’nın 11/1ac, 13/d, 14, 15/1b maddeleri kapsamında doğan iadelerin YMM Tasdik Raporuna göre yapılma sında, süresinde yapılmı tam tasdik sözlemesi varsa üst iade sınır bulunmaz, süresinde yapılmı tam tasdik sözlemesi yoksa üst iade sınırları dikkate alınır. (3) KDVK’nın geçici 17. maddesi kapsamındaki tecilterkin, iade ve mahsup ilemleri, aynı Kanunun 11/1c maddesindeki usul ve esaslara tabidir. (4) Bu esaslar, istisna kapsamındaki ilemin tamamlanmasından sonra ya da ilemin sonuçlanması beklenilmeden vergilendirme dönemleri itibariyle yapılacak nakden ve mahsuben iadeler için geçerlidir. Aynı esaslar, yurt dıında yerleik firmalara yapılan teslim ve hizmetlerden doğan iadeler için de geçerlidir. 115 Pratik Bilgiler pratik bilgiler KATMA DEĞER VERGİSİNDE TEVKİFAT USULÜ (01.05.2012’den itibaren) Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler Tevkifat Yapacak Olanlar İkametgâhı, İyeri, Kanuni Merkezi ve İ Merkezi Türki- Hizmetten Türkiye’de faydalanan kii ye’de Bulunmayanlar Tarafından Sunulan Hizmetler (KDV mükellefi olması art değildir) Belgesiz mal bulunduran veya hizmet Belgesiz Mal Bulundurma veya Hizmet Satın Alma satın alan KDV mükellefleri Serbest Meslek Faaliyeti çerçevesindeki telif faaliyetleri Telif hakkını satın alan vergi sorumluları kapsamına giren teslim ve hizmetler (süreklilik varsa) Ticari iletmeye dahil olmayan Gayrimenkul dıındaki Kiralama ilemini yapan KDV mükelleflemalların kiralanması ilemleri ri KDV mükelleflerinin KDV mükellefi olmayanlara reklam Reklam veren KDV mükellefleri verme ilemleri Tarım ürünleri senetlerinde senedin temsil ettiği ürünün Lisanslı depoyu iletenler depodan çekilmesi ilemleri Yapım ileri ile bu ilere ilikin mühendislik mimarlık ve Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun etüt-proje hizmetleri olmasın)(*) Etüt, plan-proje, danımanlık, denetim ve benzeri hiz- Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun metler olmasın)(*) Makine, teçhizat, demirba ve taıtlara ait tadil, bakım Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun ve onarım hizmetleri olmasın)(*) Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun Yemek servisi ve organizasyon hizmetleri olmasın)(*) Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve İgücü temin hizmeti (Özel güvenlik dahil) Belirlenmi alıcılar(*) Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Yapı denetim hizmetleri Belirlenmi alıcılar(*) Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon ileri, çan- Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve ta ve ayakkabı dikim ileri ve bu ilere aracılık hizmetleri Belirlenmi alıcılar(*) Turistik mağazalara verilen müteri bulma/götürme Tüm KDV mükellefleri (sorumlu sıfatıyla hizmeti KDV ödeyenler hariç) Spor kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve konu ilemleri Belirlenmi alıcılar(*) Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri Belirlenmi alıcılar(*) Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Servis taımacılığı hizmeti Belirlenmi alıcılar(*) Her türlü baskı ve basım hizmetleri Belirlenmi alıcılar(*) Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ile Yukarıda belirlenenler dıındaki hizmetler kamu idare, kurum ve kuruları Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeKülçe metal (ithalat ve üretici dahil) lirlenmi alıcılar(*) Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeBakır, çinko ve alüminyum ürünlerinin teslimi lirlenmi alıcılar(*) Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeHurda ve atık teslimi lirlenmi alıcılar(*) Metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt ve cam hurda ve Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Beatıklardan elde edilen hammadde teslimi lirlenmi alıcılar(*) Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslim- Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Beleri lirlenmi alıcılar(*) Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeAğaç ve orman ürünleri teslimi lirlenmi alıcılar(*) Tevkifat Oranı KDV’nin tamamı KDV’nin tamamı KDV’nin tamamı KDV’nin tamamı KDV’nin tamamı KDV’nin tamamı KDV’nin 2/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 7/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 5/10’u KDV’nin 7/10’u KDV’nin 7/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 9/10’u KDV’nin 9/10’u (*) Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın) unlardır: - 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kurulular, il özel idareleri ve bunların tekil ettikleri birlikler, belediyelerin tekil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri; Kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluları; - Döner sermayeli kurulular; Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluları; - Kanunla kurulan veya tüzel kiiliği haiz emekli ve yardım sandıkları; Bankalar; Kamu iktisadi teebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluları, İktisadi Devlet Teekkülleri); Özelletirme kapsamındaki kurulular, - Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli ilemler borsaları dahil bütün borsalar; Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kurululara ait olan (tek baına ya da birlikte) kurum, kurulu ve iletmeler, - Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında ilem gören irketler. Kısmi tevkifat uygulamasında KDV dahil bedel 1.000 TL’yi amadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. BBilanco. bursa 116 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 döviz kurları T ü r k i ye C u m h u r i ye t M e r k e z B a n k a s ı Günlük Döviz Kurları KASIM Tarih 01.11.2011 02.11.2011 03.11.2011 04.11.2011 05.11.2011 06.11.2011 07.11.2011 08.11.2011 09.11.2011 10.11.2011 11.11.2011 12.11.2011 13.11.2011 14.11.2011 15.11.2011 16.11.2011 17.11.2011 18.11.2011 19.11.2011 20.11.2011 21.11.2011 22.11.2011 23.11.2011 24.11.2011 25.11.2011 26.11.2011 27.11.2011 28.11.2011 29.11.2011 30.11.2011 ABD DOLARI Alı Satı 1.7458 1.7542 1.7862 1.7948 1.7714 1.7799 1.7681 1.7766 1.7442 1.7526 1.7787 1.7873 1.7701 1.7786 1.7715 1.7800 1.7829 1.7915 1.7935 1.8022 1.8020 1.8107 1.8072 1.8159 1.8336 1.8424 1.8329 1.8417 1.8551 1.8640 1.8548 1.8637 1.8752 1.8842 1.8548 1.8637 1.8439 1.8528 EURO Alı Satı 2.4451 2.4569 2.4451 2.4569 2.4423 2.4541 2.4345 2.4462 2.4103 2.4219 2.4165 2.4282 2.4159 2.4276 2.4235 2.4352 2.4163 2.4280 2.4216 2.4333 2.4279 2.4396 2.4469 2.4587 2.4667 2.4786 2.4817 2.4937 2.4874 2.4994 2.4820 2.4940 2.4857 2.4977 2.4777 2.4897 2.4634 2.4753 ARALIK Tarih 01.12.2011 02.12.2011 03.12.2011 04.12.2011 05.12.2011 06.12.2011 07.12.2011 08.12.2011 09.12.2011 10.12.2011 11.12.2011 12.12.2011 13.12.2011 14.12.2011 15.12.2011 16.12.2011 17.12.2011 18.12.2011 19.12.2011 20.12.2011 21.12.2011 22.12.2011 23.12.2011 24.12.2011 25.12.2011 26.12.2011 27.12.2011 28.12.2011 29.12.2011 30.12.2011 31.12.2011 ABD DOLARI Alı Satı 1.8409 1.8498 1.8243 1.8331 1.8142 1.8230 1.8214 1.8302 1.8297 1.8385 1.8225 1.8313 1.8224 1.8312 1.8391 1.8480 1.8480 1.8569 1.8588 1.8678 1.8726 1.8816 1.8694 1.8784 1.8695 1.8785 1.8797 1.8888 1.8893 1.8984 1.8699 1.8789 1.8779 1.8870 1.8809 1.8900 1.8833 1.8924 1.8847 1.8938 1.8897 1.8988 1.9065 1.9157 - EURO Alı Satı 2.4518 2.4636 2.4584 2.4703 2.4480 2.4598 2.4480 2.4598 2.4496 2.4614 2.4429 2.4547 2.4435 2.4553 2.4587 2.4706 2.4530 2.4648 2.4528 2.4646 2.4371 2.4489 2.4315 2.4432 2.4374 2.4492 2.4482 2.4600 2.4672 2.4791 2.4522 2.4640 2.4555 2.4673 2.4583 2.4702 2.4613 2.4732 2.4633 2.4752 2.4702 2.4821 2.4592 2.4711 - OCAK Tarih 01.01.2012 02.01.2012 03.01.2012 04.01.2012 05.01.2012 06.01.2012 07.01.2012 08.01.2012 09.01.2012 10.01.2012 11.01.2012 12.01.2012 13.01.2012 14.01.2012 15.01.2012 16.01.2012 17.01.2012 18.01.2012 19.01.2012 20.01.2012 21.01.2012 22.01.2012 23.01.2012 24.01.2012 25.01.2012 26.01.2012 27.01.2012 28.01.2012 29.01.2012 30.01.2012 31.01.2012 ABD DOLARI Alı Satı 1.8889 1.8980 1.8768 1.8859 1.8777 1.8868 1.8619 1.8709 1.8736 1.8826 1.8696 1.8786 1.8628 1.8718 1.8624 1.8714 1.8538 1.8627 1.8380 1.8469 1.8427 1.8516 1.8447 1.8536 1.8313 1.8401 1.8306 1.8394 1.8226 1.8314 1.8209 1.8297 1.8203 1.8291 1.8152 1.8240 1.8167 1.8255 1.7885 1.7971 1.7757 1.7843 1.7819 1.7905 EURO Alı Satı 2.4438 2.4556 2.4302 2.4419 2.4442 2.4560 2.4227 2.4344 2.4094 2.4210 2.3916 2.4031 2.3767 2.3882 2.3816 2.3931 2.3609 2.3723 2.3420 2.3533 2.3611 2.3725 2.3372 2.3485 2.3402 2.3515 2.3431 2.3544 2.3501 2.3614 2.3523 2.3636 2.3600 2.3714 2.3627 2.3741 2.3596 2.3710 2.3508 2.3621 2.3314 2.3426 2.3396 2.3509 UBAT Tarih 01.02.2012 02.02.2012 03.02.2012 04.02.2012 05.02.2012 06.02.2012 07.02.2012 08.02.2012 09.02.2012 10.02.2012 11.02.2012 12.02.2012 13.02.2012 14.02.2012 15.02.2012 16.02.2012 17.02.2012 18.02.2012 19.02.2012 20.02.2012 21.02.2012 22.02.2012 23.02.2012 24.02.2012 25.02.2012 26.02.2012 27.02.2012 28.02.2012 29.02.2012 ABD DOLARI Alı Satı 1.7640 1.7725 1.7596 1.7681 1.7531 1.7616 1.7457 1.7541 1.7557 1.7642 1.7485 1. 7569 1.7379 1.7463 1.7447 1.7531 1.7541 1.7626 1.7476 1.7560 1.7601 1.7686 1.7519 1.7603 1.7676 1.7761 1.7505 1.7589 1.7340 1.7424 1.7393 1.7477 1.7424 1.7508 1.7508 1.7592 1.7533 1.7618 1.7636 1.7721 1.7485 1.7569 EURO Alı Satı 2.3260 2.3372 2.3099 2.3210 2.3015 2.3126 2.2989 2.3100 2.2922 2.3033 2.2954 2.3065 2.3062 2.3173 2.3164 2.3276 2.3216 2.3328 2.3173 2.3285 2.3205 2.3317 2.3042 2.3153 2.2977 2.3088 2.3017 2.3128 2.2955 2.3066 2.3018 2.3129 2.3061 2.3172 2.3289 2.3401 2.3493 2.3606 2.3653 2.3767 2.3503 2.3616 117 döviz kurları Pratik Bilgiler MART Tarih 01.03.2012 02.03.2012 03.03.2012 04.03.2012 05.03.2012 06.03.2012 07.03.2012 08.03.2012 09.03.2012 10.03.2012 11.03.2012 12.03.2012 13.03.2012 14.03.2012 15.03.2012 16.03.2012 17.03.2012 18.03.2012 19.03.2012 20.03.2012 21.03.2012 22.03.2012 23.03.2012 24.03.2012 25.03.2012 26.03.2012 27.03.2012 28.03.2012 29.03.2012 30.03.2012 31.03.2012 ABD DOLARI Alı Satı 1.7375 1.7459 1.7438 1.7522 1.7537 1.7622 1.7635 1.7720 1.7762 1.7848 1.7784 1.7870 1.7660 1.7745 1.7735 1.7821 1.7875 1.7961 1.7829 1.7915 1.7849 1.7935 1.7954 1.8041 1.7900 1.7986 1.7971 1.8058 1.8075 1.8162 1.8054 1.8141 1.8018 1.8105 1.7918 1.8004 1.7859 1.7945 1.7762 1.7848 1.7738 1.7824 1.7717 1.7802 - EURO Alı Satı 2.3378 2.3491 2.3241 2.3353 2.3228 2.3340 2.3270 2.3382 2.3368 2.3481 2.3363 2.3476 2.3349 2.3462 2.3441 2.3554 2.3446 2.3559 2.3375 2.3488 2.3309 2.3421 2.3434 2.3547 2.3416 2.3529 2.3647 2.3761 2.3862 2.3977 2.3918 2.4033 2.3710 2.3824 2.3736 2.3850 2.3651 2.3765 2.3715 2.3829 2.3685 2.3799 2.3554 2.3668 - NİSAN Tarih 01.04.2012 02.04.2012 03.04.2012 04.04.2012 05.04.2012 06.04.2012 07.04.2012 08.04.2012 09.04.2012 10.04.2012 11.04.2012 12.04.2012 13.04.2012 14.04.2012 15.04.2012 16.04.2012 17.04.2012 18.04.2012 19.04.2012 20.04.2012 21.04.2012 22.04.2012 23.04.2012 24.04.2012 25.04.2012 26.04.2012 27.04.2012 28.04.2012 29.04.2012 30.04.2012 ABD DOLARI Alı Satı 1.7729 1.7815 1.7723 1.7808 1.7694 1.7779 1.7816 1.7902 1.7864 1.7950 1.7837 1.7923 1.7887 1.7973 1.7921 1.8007 1.7981 1.8068 1.7916 1.8002 1.7832 1.7918 1.7925 1.8011 1.7824 1.7910 1.7827 1.7913 1.7800 1.7886 1.7829 1.7915 1.7798 1.7884 1.7661 1.7746 1.7569 1.7654 1.7535 1.7620 MAYIS Tarih 01.05.2012 02.05.2012 03.05.2012 04.05.2012 05.05.2012 06.05.2012 07.05.2012 08.05.2012 09.05.2012 10.05.2012 11.05.2012 12.05.2012 13.05.2012 14.05.2012 15.05.2012 16.05.2012 17.05.2012 18.05.2012 19.05.2012 20.05.2012 21.05.2012 22.05.2012 23.05.2012 24.05.2012 25.05.2012 26.05.2012 27.05.2012 28.05.2012 29.05.2012 30.05.2012 31.05.2012 ABD DOLARI Alı Satı 1.7489 1.7573 1.7515 1.7599 1.7511 1.7595 1.7483 1.7567 1.7567 1.7652 1.7555 1.7640 1.7800 1.7886 1.7788 1.7874 1.7797 1.7883 1.7985 1.8072 1.7970 1.8057 1.8169 1.8257 1.8160 1.8248 1.8236 1.8324 1.8207 1.8295 1.8170 1.8258 1.8387 1.8476 1.8390 1.8479 1.8319 1.8407 EURO Alı Satı 2.3132 2.3244 2.3055 2.3166 2.3007 2.3118 2.2961 2.3072 2.2880 2.2990 2.2857 2.2967 2.3087 2.3198 2.3036 2.3147 2.3024 2.3135 2.3150 2.3262 2.3094 2.3205 2.3117 2.3228 2.3062 2.3173 2.3158 2.3270 2.3249 2.3361 2.3205 2.3317 2.3264 2.3376 2.3112 2.3223 2.3028 2.3139 HAZİRAN Tarih 01.06.2012 02.06.2012 03.06.2012 04.06.2012 05.06.2012 06.06.2012 07.06.2012 08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012 15.06.2012 16.06.2012 17.06.2012 18.06.2012 19.06.2012 20.06.2012 21.06.2012 22.06.2012 23.06.2012 24.06.2012 25.06.2012 26.06.2012 27.06.2012 28.06.2012 29.06.2012 30.06.2012 ABD DOLARI Alı Satı EURO Alı Satı 2.3664 2.3778 2.3654 2.3768 2.3591 2.3705 2.3457 2.3570 2.3393 2.3506 2.3317 2.3429 2.3387 2.3500 2.3458 2.3571 2.3602 2.3716 2.3532 2.3646 2.3467 2.3580 2.3343 2.3456 2.3426 2.3539 2.3335 2.3448 2.3353 2.3466 2.3486 2.3599 2.3433 2.3546 2.3338 2.3451 2.3235 2.3347 2.3173 2.3285 EURO Alı Satı - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Not: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz kurlarına geçerli oldukları tarihler itibariyle yer verilmitir. BBilanco. bursa 118 Mayıs / Haziran 2012 Sayı 140 Başımız Sağ Olsun Sm.Recai DURMAZ’ın annesi Sıdıka DURMAZ’ın vefatını Smmm.Mustafa DEMİR’in babası Mehmet DEMİR’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Eski Üyemiz Ymm. Mustafa ULUTAŞ’ın babası Hasan ULUTAŞ’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm.Ömer HAYDARİ’nin annesi Zihniye HAYDARİ’ nin vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sm.İsmail Sinan KARMIŞ’ın annesi Seniha KARMIŞ’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Mümin GÜLER’in annesi Besime GÜLER’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Yahya ERÇETİN’in annesi Raziye ERÇETİN’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sm. Kurtuluş SAVUT’un annesi Şükriye SAVUT’un vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Ekrem ALBAYRAK’ın annesi Nadime ALBAYRAK’ ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Orhan AYAZ’ın annesi Emine AYAZ’ ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Emrullah ÜSTGÜNEY’in babası Nurullah ÜSTGÜNEY’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Şabi ÜNAL’ın annesi Fahriye ÜNAL’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. 119 Vefatlar Başımız Sağ Olsun BURSA SMMM ODASI YÖNETİM KURULU Smmm.Bahri SÜREK’in babası Sm. Beşir SÜREK’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Eski Üyemiz Sm. Ahmet BAĞCI’nın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Paşa Yiğit DEDEOĞLU’nun vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sm.İsmail TOKTAY’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Taner PINAR’ ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sm. İsmail NAZİLLİ’nin annesi Bedriye NAZİLLİ’nin vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Rukiye YILMAZ’ın eşi Cevat YILMAZ’ ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. BBilanco. bursa 120 Mayıs / Haziran 2012 Smmm. Mesut EKİCİ’nin babası Mustafa EKİCİ’nin vefatını üzün- tüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sm. Sinan DÜZKANTAR’ın annesi Hanife DÜZKANTAR’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Smmm. Nükhet BAYRAKTAR GÜNGÖR’ün babası Mustafa BAYRAKTAR’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sayı 140