1 Hastane enfeksiyonları tüm dünyada önemli sağlık sorunlarından biridir. Bu enfeksiyonlar hastanede yatış süresini uzatır. Morbidite, mortaliteyi ve hasta maliyetini arttırır. Ülkemizde hastane enfeksiyonlarının kontrolü ve önlenmesi konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği hazırlanmıştır. Bu yönetmelikle birlikte hastanelerde kurulan Enfeksiyon Kontrol Komiteleri, enfeksiyonlarla mücadeleyi ülke çapında yürütmektedir. Her hastane standart bir sürveyans yöntemi kullanarak hastane enfeksiyonlarını izleyip kaydetmek ve bu verileri kullanarak enfeksiyonları engellemek için gerekenleri yapmak yükümlülüğündedir. Enfeksiyon kontrol programları hastanelerin yerine getirmek zorunda oldukları rutin hizmetlerdendir. Genel sekreterliğimizce yürütülen bu çalışmada hastanelerimizin kullanmış olduğu talimat ve rehberler incelenmiş, ulusal ve uluslararası ölçekte en son yayınlanmış olan rehberlerden de yararlanılarak bir standart oluşturabilmek adına klinik ve pratik uygulamalarda yol gösterici bir kaynak ortaya çıkarılmıştır. İlimizde çalışan ve bu rehberin oluşturulmasına katkı sağlamış olan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlarına ve Enfeksiyon Kontrol Hemşirelerine bu çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığı’mızın “Sıfır Hastane Enfeksiyonu” hedefine katkı sağlaması dileğiyle. Prof. Dr. Rüstem Aşkın Bursa İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri 2 Katkıda Bulunanlar (Soyadı Alfabetik Sırası) ALİ ASAN Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı CANAN DEMİR Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı NEBAHAT DİKİCİ Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı ELİF DOĞAN Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi GÜL DURMUŞ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı SALİHA ERYILMAZ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi AYLİN TUNGIR KUZU Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi FİGEN ÜNLÜ Bursa Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı GÜLŞEN YAZICI Bursa Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi 3 ENFEKSİYON KONTROL VE ÖNLEME PROGRAMI İÇİNDEKİLER Sayfa No: 1. ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ, ÖNLENMESİ VE SÜRVEYANS TALİMATI…………………………………………5-17 2. EL HİJYENİ TALİMATI…………………………………………………………………………………………………………………….18-21 3. ELDİVEN KULLANMA TALİMATI…………………………………………………………………………………………………….22-23 4. İZOLASYON ÖNLEMLERİ TALİMATI………………………………………………………………………………………………..24-38 5. HASTANE TEMİZLİĞİ TALİMATI……………………………………………………………………………………………………..95-53 6. TIBBİ ATIK YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ..….………………………………………………………………………………………….54-58 7. ÇAMAŞIR HİZMETLERİNDE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI……………………………………………………….59-61 8. MUTFAK VE YEMEKHANE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI…………………………………………………………62-65 9. MORG İŞLEYİŞ TALİMATI……………………………………………………………………………………………………………………66 10. İNŞAAT, YIKIM, YENİLEME İŞLERİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ…………………………………………………….67-70 11. HASTANE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ TALİMATI………………………………………………………………………..74-77 12. ANTİMİKROBİYAL KULLANIM REHBERİ………………………………………………………………………………………..78-105 13. CERRAHİ ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ……………………………………………………………………………..106-124 14. CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI…………………………………………………….125-127 15. DAMAR İÇİ KATETER ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI…………………………………………...128-135 16. ÜRİNER KATETER İLİŞKİLİ ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI……………136-138 17. VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİNİN ÖNLENMESİ TALİMATI………………………………………………………139-143 18. YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI………………………….144-149 19. ENDOSKOPİK CİHAZLARIN DEZENFEKSİYONU VE STERİLİZASYONU TALİMATI……………………………150-154 20. DEZENFEKSİYON ANTİSEPSİ STERİLİZASYON UYGULAMALARI……………………………………………………155-195 21. KAYNAKLAR………………………………………………………………………………………………………………………………196-197 4 ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ, ÖNLENMESİ VE SÜRVEYANS TALİMATI 1.AMAÇ: Sağlık bakımı ile ilişkili enfeksiyonların tespit edilmesi, kontrol altına alınması ve çözüm önerileri geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin düzenlenmesidir. 2.KAPSAM: Çalışan tüm hekim, hemşire, yardımcı sağlık çalışanlarını ve hastaneden hizmet alan hasta ve hasta yakınlarını kapsar. 3.KISALTMALAR İNFLİNE: Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı UHESKB: Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Kontrol Birimi CDC: Amerika Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi EKE: Enfeksiyon Kontrol Ekibi 4.TANIMLAR Enfeksiyon Kontrol Komitesi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol programlarının belirlenmesi ve uygulanmasından sorumlu komitedir. E K K ; başhekim yardımcısı, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı, enfeksiyon kontrol hekimi, enfeksiyon kontrol hemşireleri, tıbbi mikrobiyoloji uzmanı, cerrahi bilimler ve dahili bilimler temsilcisi, sağlık bakım hizmetleri müdürü, eczacı, idari mali işler müdürü, hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdüründen oluşur. Enfeksiyon Kontrol Ekibi: Enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinden; enfeksiyon kontrol hekimi, tıbbi mikrobiyoloji uzmanı ve enfeksiyon kontrol hemşirelerinden oluşan ekiptir. Enfeksiyon Kontrol Hekimi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol komitesinin kararları doğrultusunda hastane enfeksiyon kontrol programlarının belirlenmesi ve uygulanmasında görev alan enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanıdır. Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol komitesinin kararları doğrultusunda hastane enfeksiyon kontrol programlarının uygulanmasında görev alan hemşiredir. Hastane Enfeksiyonu: Yataklı tedavi kurumlarında sağlık bakım hizmetleri ile ilişkili olarak gelişen tüm enfeksiyonlardır. Sürveyans: Belirli bir popülasyonda meydana gelen olaylar ile ilgili düzenli ve sistematik olarak veri toplanması, toplanan verilerin bir araya getirilerek yorumlanması, çözüm önerileri geliştirilmesi ve sonuçların ilgililere bildirilmesinden oluşan süreçtir. 5. SORUMLULAR Enfeksiyon kontrol komitesi ve hastanede çalışan tüm hekim, hemşire ve yardımcı sağlık çalışanları sorumludur. 5 6- ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİNİN YAPISI: EKK, EKE ve iki alt komiteyle (antibiyotik kontrol alt komitesi, sterilizasyon ve dezenfeksiyon alt komitesi) faaliyetlerini yürütür. 6.1. Enfeksiyon Kontrol Komitesi Üyeleri: Bursa … Hastanesinde … tarihinde kurulmuştur ve çalışmalarına devam etmektedir. Enfeksiyon kontrol hemşireleri en az beş yıl, diğer üyeler en az üç yıllığına görevlendirilir. 2016 …/ yılı için Enfeksiyon kontrol komitesi ve alt komite üyeleri aşağıda belirtildiği şekilde planlanmıştır. 6.1.1 Başkan: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı 6.1.2. Üyeler: Başhekimlik Temsilcisi Enfeksiyon Kontrol Hekimleri Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dahili ve Cerrahi Bilimler Temsilcisi Eczacı İdari ve Mali İşler Müdürü Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürü Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu Kalite Yönetim Direktörü Hastane ihtiyaçlarına göre belirlenecek diğer birimler 6.1.3. Enfeksiyon Kontrol Ekibi Üyeleri Enfeksiyon Kontrol Hekimi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri 6.1.4. Antibiyotik Kontrol Alt Komitesi Üyeleri Başhekimlik Temsilcisi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dahili Birimler Temsilcisi Cerrahi Birimler Temsilcisi Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri Eczacı Pediatri Uzmanı ( Pediatri kliniği olan kurumlarda) 6 6.1.5. Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Alt Komitesi Üyeleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Başhekimlik Temsilcisi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu Ameliyathane Sorumlu Hekimi Ameliyathaneden Sorumlu Anestezi Uzmanı Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri İdari ve Mali Hizmetler Müdürü 6.2. ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI Bilimsel esaslar çerçevesinde, yataklı tedavi kurumunun özelliklerine ve şartlarına uygun bir enfeksiyon kontrol programı belirleyerek uygulamak, yönetime ve ilgili bölümlere bu konuda öneriler sunmak, Güncel ulusal ve uluslararası kılavuzları dikkate alarak yataklı tedavi kurumunda uygulanması gereken enfeksiyon kontrol standartlarını yazılı hale getirmek, bunları gerektikçe güncellemek, Yataklı tedavi kurumunda çalışan personele, bu standartları uygulayabilmeleri için devamlı hizmet içi eğitim verilmesini sağlamak ve uygulamaları denetlemek, Yataklı tedavi kurumunun ihtiyaçlarına ve şartlarına uygun bir sürveyans programı geliştirmek ve çalışmalarının sürekliliğini sağlamak, Hastane enfeksiyonu yönünden, öncelik taşıyan bölümleri saptayarak ve bulgulara göre harekete geçerek, hastane enfeksiyon kontrol programı için hedefler koymak, her yılın sonunda hedeflere ne ölçüde ulaşıldığını değerlendirmek ve yıllık çalışma raporunda bu değerlendirmelere yer vermek, Antibiyotik, dezenfeksiyon, antisepsi, sterilizasyon, enfeksiyon kontrolü ile ilgili diğer demirbaş ve sarf malzeme alımlarında, ilgili komisyonlara görüş bildirmek; görev alanı ile ilgili hususlarda, yataklı tedavi kurumunun inşaat ve tadilat kararları ile ilgili olarak gerektiğinde yönetime görüş bildirmek, Hastalar veya yataklı tedavi kurumu personeli için tehdit oluşturan bir enfeksiyon riskinin belirlenmesi durumunda, gerekli incelemeleri yapmak, izolasyon tedbirlerini belirlemek, izlemek ve böyle bir riskin varlığının saptanması durumunda, ilgili bölüme hasta alımının kısıtlanması veya gerektiğinde durdurulması hususunda karar almak, Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini dikkate alarak, antibiyotik kullanım politikalarını belirlemek, uygulanmasını izlemek ve yönlendirmek, 7 Sterilizasyon, antisepsi ve dezenfeksiyon işlemlerinin ilkelerini ve dezenfektanların seçimi ile ilgili standartları belirlemek, standartlara uygun kullanımını denetlemek, Üç ayda bir olmak üzere, hastane enfeksiyonu hızları, etkenleri ve direnç paternlerini içeren sürveyans raporunu hazırlamak ve ilgili bölümlere iletilmek üzere hastane yönetime bildirmek, Hastane temizliği, çamaşırhane, mutfak, atık yönetimi gibi destek hizmetlerinin hastane enfeksiyonları yönünden kontrolü, Enfeksiyon kontrol ekibi tarafından hazırlanan yıllık faaliyet değerlendirme sonuçlarını yönetime sunmak, Enfeksiyon kontrol ekibi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda karar almak ve yönetime iletmek, Enfeksiyon kontrol komitesi, görev alanı ile ilgili olarak, gerekli gördüğü durumlarda çalışma grupları oluşturabilir. 6.2.1. Enfeksiyon kontrol ekibi görev, yetki ve sorumlulukları Sürveyans verilerini değerlendirmek ve sorunları saptayarak, üretilen çözüm önerilerini enfeksiyon kontrol komitesine sunmak, Personelin mesleğe bağlı enfeksiyon ile ilgili risklerini takip etmek, koruyucu tıbbî önerilerde bulunmak, gerekli durumlarda bağışıklama ve profilaksi programlarını çalışan sağlığı birimi ile işbirliği halinde düzenlemek ve uygulamak üzere enfeksiyon kontrol komitesine sunmak, Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini kullanarak, yataklı tedavi kurumlarındaki antibiyotik kullanımını izlemek, yönlendirmek ve enfeksiyon kontrol komitesine bilgi vermek, Sterilizasyon, antisepsi ve dezenfeksiyon işlemlerini denetlemek, İlgili idari birimlerle koordinasyon halinde hastane temizliği, mutfak, çamaşırhane, morg ve atık yönetimi ilkelerini belirlemek ve denetimini yapmak, Yıllık çalışma ön raporunu hazırlamak ve enfeksiyon kontrol komitesine sunmak, Enfeksiyon kontrol komitesinin gündemini belirlemek ve sekreteryasını yürütmek. 6.2.2. Enfeksiyon kontrol hekiminin görev, yetki ve sorumlulukları En az haftada bir kere enfeksiyon kontrol hemşireleri ile bir araya gelerek çalışmaları değerlendirmek, gerekli görülen her durumda enfeksiyon kontrol hemşiresine tıbbî direktif ve tavsiye vermek, Enfeksiyon kontrol hemşireleri tarafından yürütülen çalışmaları ve hizmet içi eğitim programını denetlemek, 8 Yataklı tedavi kurumu personeline hastane enfeksiyonları konusunda Enfeksiyon Kontrol Komitesinin programları çerçevesinde eğitim vermek, Sürveyans verilerini düzenli olarak gözden geçirip, sonuçlarını yorumlayarak, periyodik olarak enfeksiyon kontrol ekibine bilgi vermek ve enfeksiyon kontrol komitesinin toplantılarında bu verileri sunmak, Enfeksiyon kontrol programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev almak, Hastane enfeksiyonu salgını şüphesi olduğunda, bunun kaynağını aramaya ve sorunu çözmeye yönelik çalışmaları başlatmak ve yürütmek, Bölümlerle ilgili sorunları o birimlere iletmek, bu birimlerin kontrol tedbirlerinin oluşturulması, uygulanması ve değerlendirilmesine katılımlarını sağlamak. 6.2.3. Enfeksiyon kontrol hemşiresinin görev, yetki ve sorumlulukları Hastane enfeksiyonları sürveyansını yürütmek amacıyla, mikrobiyoloji laboratuvarından kültür sonuçlarını izlemek, günlük klinik ziyaretleri ile ilgili hastaları değerlendirmek, sorumlu hekim ve hemşirelerle koordinasyon sağlayarak, hastane enfeksiyonu gelişen ya da gelişme ihtimali bulunan yeni vakaları saptamak, bu hastaları enfeksiyon riski açısından değerlendirerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak, Toplanan sürveyans verilerinin bilgisayar kayıtlarını tutmak, Klinik enfeksiyon hızı artışlarını veya belirli mikroorganizmalarla oluşan enfeksiyonlardaki artışı belirlemek ve bunları enfeksiyon kontrol hekimine bildirmek, Hastane enfeksiyon salgını şüphesi olduğunda, bunun kaynağını aramaya ve sorunu çözmeye yönelik çalışmalara katılmak, En az haftada bir kez enfeksiyon kontrol hekimi ile bir araya gelerek, çalışmaları değerlendirmek, Bölümlerle ilgili sorunları enfeksiyon kontrol hekimi ile birlikte o bölümlere iletmek, bu bölümlerin kontrol tedbirlerinin oluşturulması, uygulanması ve değerlendirilmesine katılımlarını sağlamak, Enfeksiyon kontrol programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev almak, Yataklı tedavi kurumu genelinde enfeksiyon kontrol uygulamalarını izlemek, Yataklı tedavi kurumu personeline hastane enfeksiyonları ve kontrolü konusunda eğitim vermektir. 6.2.4. Başhekimlik temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları EKK toplantılarında alınan kararların takip edilmesi ve uygulanabilmesi için gerekli birimlerle iletişimin, koordinasyonun sağlanması, 9 Enfeksiyon kontrol önlemi amacıyla yapılacak, eğitim, denetim vb aktiviteler için ortam sağlamak ve ilgili kliniklerle iletişime yardımcı olmak. 6.2.5. Cerrahi birimler temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları Cerrahi birimlerde, Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili klinikleri bilgilendirmek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.6. Dahili birimler temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları Dahili birimlerde Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili klinikleri bilgilendirmek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.7. Ameliyathane sorumlu hekimi görev, yetki ve sorumlulukları Ameliyathanede Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili klinikleri bilgilendirmek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.8. Tıbbi mikrobiyoloji uzmanı görev, yetki ve sorumlulukları Laboratuvar ve ilgili klinikle işbirliğinin sağlanması; laboratuvar ilişkili sorunların çözüme ulaştırılması, Uygun kültür alma teknikleri konusunun takip edilmesi, uygunsuzluk olduğunda ilgili kliniklerin uyarılması, Antibiyotik dirençlerinin takip edilmesi, EKK’e bu konuda bilgi verilmesi, Salgın durumlarında çevreden ve gerekli alanlardan alınan örneklerin salgın yönünden incelenmesi, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 10 6.2.9. Eczacı görev, yetki ve sorumlulukları Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve birimiyle ilgili problemlerin Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesi sağlanması, Hastane antibiyotik tüketimlerinin takip edilmesi, Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini dikkate alarak, antibiyotik kullanım politikaları konusunda görüş bildirmek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.10. İdari mali işler müdürü görev, yetki ve sorumlulukları Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.11. Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürü görev, yetki ve sorumlulukları Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, Hastane temizliği, çamaşırhane, mutfak, atık yönetimi gibi destek hizmetlerinin hastane enfeksiyonları yönünden kontrolünü sağlamak, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.12. Sağlık bakım hizmetleri müdürü görev, yetki ve sorumlulukları Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması. Yataklı tedavi kurumunda, enfeksiyon kontrol standartlarının uygulamalarını denetlemek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 6.2.13. Kalite yönetim direktörü görev, yetki ve sorumlulukları Kalite Yönetim Direktörü Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması, Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili klinikleri bilgilendirmek, EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak. 11 6.3. ANTİBİYOTİK KONTROL ALT KOMİTESİNİN GÖREVLERİ Ulusal ve uluslararası kılavuzlar ışığında, lokal direnç verileri de göz önüne alınarak antibiyotik kullanım politikalarını belirler, ilgili prosedür ve rehberleri oluşturur ve günceller, Hastane eczanesinde bulundurulacak antibiyotiklerin çeşit ve miktarları ile ilgili görüş ve önerilerini eczaneye bildirir, Yeni çıkan antimikrobiyallerin hastaneye temini konusunda eczaneye görüş bildirir, Antibiyogram sonuçlarının “Kısıtlı antibiyotik duyarlılık testi raporlama sistemi” ile bildiriminin işleyişini yazılı bir düzenleme ile tanımlar; hangi antimikrobik ilaçlara uygulanacağı, ilgili bilgilere kimlerin ulaşabileceği ve hangi koşullarda paylaşılabileceğini belirler, Hastanede kullanılan antibiyotiklerin üç aylık ve yıllık tüketimini izler, “Antibiyotik Tüketim Oranı Raporlarını” E K K ’ y e sunar. Hastanede cerrahi profilakside kullanılan antibiyotiklerin üç aylık ve yıllık tüketimini izler, ‘‘Cerrahi profilakside antibiyotiklerin doğru kullanımı’’ ile ilgili çalışmaları yürütür ve raporları E K K ’ y e bildirir. Antibiyotik Kontrol Alt Komitesi yılda en az 3 kez toplanır. Toplantıda alınan kararlar yazılı hale getirilerek tüm üyeler tarafından imzalanır. Toplantı kararı EKK’ye iletilir. 6.4. STERİLİZASYON-DEZENFEKSİYON ALT KOMİTESİNİN GÖREVLERİ Ulusal ve uluslararası kılavuzlar ışığında sterilizasyon-dezenfeksiyon prosedürleri ve talimatlarını oluşturur ve günceller, Hastanedeki dezenfeksiyon, sterilizasyon ve asepsi uygulamaları konusunda görüş bildirir, denetler. Sterilizasyon ve dezenfeksiyonu gerektiren birimlerde çalışan tüm personele verilecek eğitimleri planlar ve uygular. Sterilizasyon-Dezenfeksiyon Alt Komitesi yılda en az 3 kez toplanır. Toplantıda alınan kararlar yazılı hale getirilerek tüm üyeler tarafından imzalanır. Toplantı kararı EKK’ye iletilir. 6.5. EKK TOPLANTILARI EKK, enfeksiyon kontrolünde en üst karar organı olarak çalışır ve düzenli olarak yılda en az üç defa toplanır. EKK; enfeksiyon kontrol ekibinin oluşturacağı gündem ve tarihlerde toplanır. Bunun dışında EKK başkanı komiteyi olağanüstü toplantıya çağırabilir. EKK başkanının katılamadığı toplantılarda başkanlık görevini komitede görevli başhekim yardımcısı yürütür. 12 EKK üyeleri, EKE tarafından hazırlanan ve kendilerine önceden sunulan gündemi görüşmek üzere toplanır. Toplantı yeri, tarihi, saati ve gündemi, toplantıdan en az iki gün önce üyelere bildirilir. Olağanüstü durumlarda EKK, başkanın davetiyle veya üyelerden birinin başkanlığa yapacağı başvuruyla ve başkanın uygun görmesiyle toplanabilir. Herhangi bir sebeple, olağan ya da olağanüstü toplantılara katılamayacak olan üyeler, başkana yazılı mazeret bildirmekle yükümlüdür. EKK, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların oy çokluğu ile karar alır. Oylarda eşitlik olması halinde, başkanın taraf olduğu görüş kararlaştırılmış sayılır. Komite kararları, karar defterine yazılır ve toplantıya katılan üyelerce imzalanır. Karara karşı olanlar, karşı görüş gerekçesini yazılı olarak belirtmek suretiyle karara imza atarlar. EKK tarafından alınan kararlar en geç bir ay içerisinde yazılı olarak, uygulanmak üzere yönetime iletilir. Bu kararlar, yönetim ve yataklı tedavi kurumunun bütün personeli için bağlayıcıdır. Bu kararlara uyulmaması halinde doğacak sonuçlardan ilgililer sorumludur. EKK’nın yıllık çalışma raporu, enfeksiyon kontrol ekibi tarafından hazırlanır ve komitede görüşüldükten sonra en geç bir ay içinde hastane yönetimine sunulur. 7.FAALİYET AKIŞI 7.1. Sürveyansın Yöntemi ve Kapsamı Sürveyans; Hastane enfeksiyonlarının tespiti, önlenmesi amacıyla tüm klinikler ve yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon kontrol ekibince yapılan veri toplama, analiz ve çözüm üretme işlemlerini kapsar. 7.1.1.Uygulama: Hastanemizde sürveyans çalışmaları, T.C.Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Hizmet Standartları Daire Başkanlığı Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans ve Kontrol Birimi tarafından hazırlanan “Türkiye Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Rehberi” doğrultusunda yapılır. Hastane enfeksiyonu tanısı konulan olgular, hasta takip formuna kayıt edilir. Veriler enfeksiyon kontrol hemşireleri tarafından sürveyans yazılım programına online olarak girilir. Bu veriler, enfeksiyon kontrol ekibi tarafından incelenir; her üç ayda bir ve yıllık olarak, hastane yönetimine bildirilir ve ilgili kliniklere geri bildirim yapılır. 7.1.2. Veri Toplamada İzlenecek Yöntem: (Hastaneler kendine göre belirleyecektir.) Günlük aktif sürveyans: İnvaziv Araç İlişkili Sürveyans: Yoğun Bakım Ünitelerinde; santral venöz kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu, üriner kateter ilişkili üriner sistem enfeksiyon ve ventilatör ilişkili pnömoni hızları takip edilmektedir. 13 Hastanede invaziv araç ilişkili enfeksiyon hızları, üç aylık ve yıllık olarak izlenir. Yoğun bakım ünitelerinde invaziv araç ilişkili hastane enfeksiyonları hızları ile ilgili çalışmalar yürütülür ve raporları hastane yönetimine ve ilgili kliniklere sunulur. Prosedür spesifik cerrahi alan enfeksiyonu sürveyansı: UHESA’nin belirlemiş olduğu kriterler doğrultusunda hastanemizde ……. ana kategoride Cerrahi Alan Enfeksiyonu sürveyansı yapılmaktadır. Hastanede ameliyat tipine özgü sürveyans hızları, üç aylık ve yıllık olarak izlenir. Cerrahi alan enfeksiyon hızı ile ilgili çalışmalar yürütülür ve raporları hastane yönetimine ve ilgili kliniklere sunulur. Ameliyat tipine özgü sürveyans için seçilen ameliyat kategorileri ……… operasyonlarıdır. Pasif ve kültüre dayalı “Kan dolaşım sistemi enfeksiyonu” sürveyansı: 7.1.3. VRE Sürveyansı: Yoğun Bakım Üniteleri baz alınarak aylık VRE (Vankomisin Dirençli Enterekok) sürveyansı yapılacaktır. VRE tespit edildiğinde tarama sıklığı, ardışık 4 hafta negatif kültür gelinceye kadar, haftada bir olarak devam edecektir. 7.1.4. Tarama Kültürleri: Salgın veya EKK’nin gerekli gördüğü durumlarda tarama kültürleri alınacaktır. 7.1.5. Antibiyotik Direnç Sürveyansı: Sürveyans çalışmaları esnasında, tespit edilen hastane enfeksiyonu etkenlerinin (Stafilokok türleri, Pseudomonas spp, Acinetobacter spp, E. coli, Klebsiella spp ve Enterokok...vb.) antimikrobiyal direnç oranları izlenir. İlgili kliniklere geri bildirim yapılır. 8. DÜZELTİCİ ÖNLEYİCİ FAALİYETLER Enfeksiyon kontrol ekibi ve alt komiteler sürveyans çalışmaları, ilgili birimlere belirli aralıklarla yapılan denetimler, hizmet kalite standartları rehberinde istenen standartlar ve diğer tüm çalışmalar sırasında tespit edilen aksaklıklara yönelik düzeltici-önleyici faaliyetler planlar ve uygular. Düzeltici önleyici faaliyet kapsamında yapılan tüm çalışmalar kayıt altına alınır. 9. EĞİTİM ÇALIŞMALARI: Hasta ve çalışanlar açısından güvenli bir çevre oluşturulması amacıyla çalışanların, hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesinde temel enfeksiyon kontrol yöntemleri ve doğru şekilde uygulamaları konusunda bilgi düzeylerini arttırmak amaçlanmaktadır. Hedeflenen eğitim konuları: Aseptik tekniklerin doğru şekilde uygulanabilmesi, Dezenfeksiyon, sterilizasyon ile ilgili temel bilgiler, İzolasyon yöntemleri ve el yıkama tekniği, 14 Doğru yöntem ile kontamine etmeden mikrobiyolojik örnek toplanması, İnvazif araç kullanımında enfeksiyon kontrolü, Cerrahi alan enfeksiyonlarından korunma, Atık yönetimi, Hastane temizliği, İzolasyon uygulamaları, Bu amaçla hastanemiz eğitim birimi ile işbirliği halinde aşağıda belirtilen eğitim programı hazırlanır. Ayrıca sürveyans çalışmaları, denetimler esnasında ve gerek görüldüğünde birebir eğitimler, uygulamalı eğitimler yapılır. Her yıl sonu sürveyans sonuçları, el hijyeni gözlem sonuçları, denetim tutanakları, klinik gözlemlerle belirlenen konulara ek olarak; eğitim hemşireleri ile birlikte sağlık çalışanları tarafından talep edilen konularda, enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bir sonraki yıl için yapılacak olan eğitimler planlanır. Eğitimlerde el hijyenin önemi, el hijyeni endikasyonları, el hijyeni sağlama yöntemleri, eldiven kullanımı ile ilgili kuralları ve el antiseptikleri ile ilgili genel bilgileri, alkol bazlı el antiseptikleri kullanımı ile ilgili alınması gereken güvenlik önlemleri anlatılır. El hijyeni eğitimi yılda en az bir kez tüm çalışanlara toplu olarak ve ayrıca sorun olan bölümlerde ek eğitimler, denetimler esnasında birebir eğitimler yapılır. Meslek gruplarına göre standart önlemler, izolasyon önlemleri, kişisel koruyucu ekipman kullanımı ve hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi; ameliyathane ve yoğun bakım çalışanlarına yönelik enfeksiyon kontrolü ve önlenmesi, dekontaminasyon, dezenfeksiyon, ürün kullanımı ve temizlik konularını içeren eğitimler yılda en az bir kez tüm çalışanlara toplu olarak ve ayrıca sorun tespit edildiğinde ek eğitimler, denetimler esnasında birebir eğitimler yapılır. Temizlik şirketi çalışanlarının eğitimleri genel alanların temizlik kuralları, belirlenen risk düzeylerine göre alanların temizlik kuralları, temizlik maddelerinin kullanım özellikleri konularını içerir. Hazırlanan plan içerisinde, temizlik hizmeti veren personellerde, hizmeti yürüten tüm personele 2 ayda 1 kez en az 1 saat, özellikli birimlerde (ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, acil, diyaliz ünitesi, sistoskopi üniteleri, enfeksiyon hastalıkları kliniği, endoskopi-kolonoskopi ünitesi, tıbbi atık ünitesi gibi) çalışan personellere ise ayda bir kez en az 1 saat olacak şekilde hastane enfeksiyonları ve dezenfeksiyon konulu eğitimler verilir. Hazırlanan eğitim planı eğitim şubesine sunulur ve gerekli koordinasyonun sağlanması ve eğitim duyurularının yapılması talep edilir. Gerektiğinde düzeltici önleyici faaliyetlere yönelik ek eğitimler planlanır, yeni başlayan personele oryantasyon eğitimi verilir. Salgın durumlarında ilgili birimlere enfeksiyon kontrolü ve izolasyon önlemleri eğitimi verilir. 15 Hastane bünyesine kurs ya da staj amaçlı katılan sağlık çalışanlarına, enfeksiyon kontrol önlemleri ve uygulamaları hakkında eğitim verilir. Halk sağlığı kurumu ve kamu hastaneleri birliği tarafından düzenlenmesi talep edilen özel konu başlıklarına dair eğitimler verilir. Birimlerden gelen istek veya ihtiyaca yönelik plansız eğitimler de verilebilir. 10-DENETİM ÇALIŞMALARI Çalışanların temel enfeksiyon kontrol yöntemleri hakkında bilgi düzeylerini ve uygulamalarını izlemek amacıyla denetimler yapılır. Denetimler birim sorumlusu ile beraber, birime özgü hazırlanmış denetim formuyla yapılır. Denetimler esnasında denetimde incelenen konular hakkında birebir eğitimler verilir. Bu amaçla yoğun bakım, ameliyathaneler yılda en az dört kez; klinikler ve hastane destek üniteleri yılda en az iki kez değerlendirmeye alınacaktır. Denetim raporları, denetimde tespit edilen aksaklıklar ve çözüm önerileri EKK’ye sunulacaktır. EKK EĞİTİM PROGRAMI ÖRNEĞİ EĞİTİM KONULARI -Hastane Enfeksiyonları ve Enfeksiyon Kontrol İşleyişi -El Hijyeni, Atık Yönetimi -Standart Önlemler ve İzolasyon Önlemleri -Kan ve Kan Yoluyla Bulaşan Hastalıklar -Hastane İçi Genel/Özel Alanlar Temizliği -Temizlik Malzemelerinin Kullanımı -El Hijyeni -Atık Yönetimi -İzolasyon Önlemleri EĞİTİM PERİYODU HEDEF GRUP -Tam Gün Eğitimleri (Yılda 1 kez) Tüm Çalışanlar - Oryantasyon Eğitimleri -Riskli birim çalışanları her ay -Diğer birim çalışanlarına Temizlik Personeli 2 ayda bir -Yoğun Bakımda Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Kültür Alma Teknikleri Yılda en az 1 kez -Ameliyathanelerde Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Sterilizasyon / Dezenfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Damar içi Katater Enfeksiyonları ve Önlenmesi Yılda en az 1 kez Yoğun Bakım Çalışanları Sağlık Çalışanları Ameliyathane Çalışanları Tüm Sağlık Çalışanları Tüm Sağlık Çalışanları 16 -Nozokomiyal Üriner Sistem Enfeksiyonları ve Önlenmesi -Nozokomiyal Solunum yolu Enfeksiyonları ve Önlenmesi Yılda en az 1 kez Yılda en az 1 kez -Cerrahi Alan Enfeksiyonları ve Önlenmesi Yılda en az 1 kez -YDYBÜ Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Diyaliz ve Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Acil Serviste Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Basınç Yarası Enfeksiyonları ve Kontrolü Yılda en az 1 kez -Laboratuvar ve Enfeksiyon kontrolü Yılda en az 1 kez -Akılcı Antibiyotik Kullanımı 3'er Aylık Periyotlarda (yılda 4 kez ) -Mutfak ve Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Çamaşırhane ve Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez -Morg ve Enfeksiyon Kontrolü Yılda en az 1 kez Tüm Sağlık Çalışanları Tüm Sağlık Çalışanları Tüm Sağlık Çalışanları YDYBÜ Sağlık Çalışanları Diyaliz Sağlık Çalışanları Acil Sağlık Çalışanları Tüm Sağlık Çalışanları Laboratuvar Çalışanları Hekimler Mutfak Çalışanları Çamaşırhane Çalışanları Morg Çalışanları 17 EL HİJYENİ TALİMATI 1. AMAÇ: Hastane enfeksiyonlarının oluşumunu önlemek, gelişmiş olan enfeksiyonun kontrolünü sağlamak, sağlık personeli, hasta, hasta refakatçileri ve ziyaretçiler tarafından ellerle çapraz bulaşmasını engellemek için el temizliği yöntemlerini belirlemektir. 2. KAPSAM: Hastanedeki tüm çalışanlar, hastalar, hasta refakatçileri ve ziyaretçilerine yönelik el hijyeni uygulama faaliyetlerini kapsar. 3. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tüm hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Hastane Yönetimi sorumludur. 4. TANIMLAR 4.1.El Hijyeni: El yıkama, antiseptik el yıkama, alkollü el antiseptiği ile el ovalama veya cerrahi el antisepsisini ifade etmek için kullanılan genel bir terimdir. 4.1.1. Antiseptik El Yıkama: Ellerin antiseptik sabun ile yıkanmasıdır. 4.1.2. Antiseptik El Ovalama:Alkol bazlı el antiseptiği kullanılarak kuvvetlice ellerin ovalanmasıdır. 4.1.3.Cerrahi El Yıkama ve Ovalama: Cerrahi girişimler öncesinde ameliyat ekibi tarafından antiseptik sabun ile yapılan el yıkama veya alkollü el antiseptiği ile ovalama işlemidir. 5. UYGULAMA : 5.1. El hijyeninin uygulanması gereken durumlar ‘’5 adım kuralı’’ olarak tanımlanmıştır. Bu durumlar: -Aseptik işlemlerden önce, -Hasta ile temas öncesinde, -Hasta ile temas sonrasında, -Vücut sıvıları ile temas sonrasında, -Hasta çevresindeki yüzeylerle temas sonrasında el hijyeni sağlanmalıdır. 5.2. El Yıkama ve Antiseptik El Ovalama Tekniği: 5.2.1. El Yıkama Tekniği: -Eller su ile ıslatıldıktan sonra, 3–5 ml sıvı sabun avuca alınmalıdır. Avuç içi, başparmak, tırnak uçları ve parmak araları her iki el için ayrı ayrı olacak şekilde ellerin ve parmakların tüm yüzeyinin kaplanmış olmasına dikkat edilerek şekil-1’de belirtilen sırayla ovulmalıdır. -Eller su ile iyice durulanmalıdır. -Eller kağıt havlu ile kurulanıp, musluk kağıt havlu kullanılarak kapatılmalıdır. 5.2.2. Alkol Bazlı El Antiseptiği İle El Ovalama Tekniği: -Ellerde görünür kir ve organik madde yok ise 3–5 ml alkol bazlı solüsyon bir avuca alınır. -İki el birleştirilerek solüsyon tüm el yüzeyi ve avuç içi ile temas etmesi sağlanır. -Baş parmak, tırnak uçları ve parmak araları her iki el için ayrı ayrı ovalanır. -Eller kuruyana kadar belirtilen sırayla ovalama işlemine devam edilir (yaklaşık 30 sn.). 18 5.2.3. Cerahi el antisepsisi: 5.2.3.1.Cerahi el yıkama tekniği: 1. Saat, yüzük ve bilezikler çıkarılır. 2. Antiseptikli (klorhekzidin veya povidon iyot içeren) sabun alınır (5 ml), el ve kollar ovuşturularak 3–5 dk süreyle yıkanır. Günün ilk uygulamasında ayrıca tırnak dipleri 30 sn. süreyle fırçalanır (Antiseptikli sabun emdirilmiş tek kullanımlık sünger/fırçalar cerrahi el yıkama için uygundur). Ara yıkamalarda 2 dakika süre yeterlidir. 3.Su dirseklerden aşağıya akıtılarak durulanır ve steril havluyla kurulanır (Şekil 3). 5.2.3.2. Cerrahi el ovalama tekniği: Günün ilk ameliyatından önce ve günlük etkinlikler sonrası eller yıkanmalıdır. 1. Tüm takılar çıkarılmalıdır. 2. Ellerde görünür kir varsa eller önce su ve sabunla yıkanarak kurutulmalıdır. 3. Alkol bazlı solüsyon üretici firmanın önerdiği miktarda (15–25 ml) eller ve kollara ovularak uygulanmalıdır. 4. Uygulama süresi 2–6 dk. olmalıdır. Bu süre boyunca ilave antiseptik alınarak tüm yüzeylerin ıslak kalması sağlanmalıdır. 5. Parmak uçları yukarı tutularak ellerin kendi halinde kuruması sağlanmalıdır. 6.Uzun süren ameliyatlarda ameliyat sırasında cerrahi el ovalamanın tekrarlaması önerilmektedir. ŞEKİL 1. EL YIKAMA TEKNİĞİ 19 ŞEKİL 2. ALKOLLÜ EL ANTİSEPTİĞİ İLE EL HİJYENİ ŞEKİL 3. CERRAHİ EL HİJYENİ 20 ŞEKİL 4. El Antisepsisi, Cerrahi El Antisepsisi El antisepsisi El Yıkama Cerrahi El Antisepsisi El Ovalama El El Yıkama Ovalama Klinik çalışmalara başlarken ve bitiminde * Eller gözle görülür şekilde kirlendiğinde * Bir hastadan diğerine geçerken * * * Eller kan, dışkı, idrar ve diğer vücut sıvıları ile kontamine olduktan hemen * sonra Hastalara temastan önce Eller temiz görünse bile hastalara temas sonrası Hasta çevresiyle temas sonrası * * * * * * * * Aseptik uygulamalardan önce ve sonra(küçük girişimler, pansuman, kan, BOS kültür örneği alma, invaziv girişimler vs) Yemekten ve yemek servisinden önce * Tuvalete girmeden önce ve çıktıktan sonra * Günün ilk ameliyatından önce * Ameliyatlar arasında * * 21 ELDİVEN KULLANMA TALİMATI 1. AMAÇ: Hastane enfeksiyonlarının personelden hastaya, hastadan personele veya bir hastadan diğer bir hastaya bulaşma riskini azaltmak için eldiven kullanma yöntemlerini belirlemektir. 2. KAPSAM: Hastanedeki tüm sağlık çalışanlarının uygun şekilde eldiven kullanımı faaliyetlerini kapsar. 3.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tanı, tedavi ve bakım uygulamalarında görev alan tüm hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden hastane yönetimi ve enfeksiyon kontrol komitesi sorumludur. 4. UYGULAMA 4.1. TEMEL İLKELER 1. Eldiven el yıkama yerine kullanılmamalıdır. 2. Eldiven giymeden önce ve eldiven çıkardıktan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. 3. Eldiven giyilmesinin ellerin kontaminasyonuna karşı tam bir koruma sağlamadığı konusunda personel bilgilendirilmelidir. 4. Eldiven giyme endikasyonu ortadan kalkar kalkmaz eldiven çıkarılmalıdır. 5. Eldivenli eller yıkanmamalı veya üzerine alkol bazlı el antiseptiği uygulanmamalıdır. 6. Aynı eldiven birden fazla hastanın bakımı için kullanılmamalı, hastadan hastaya geçerken eldiven değiştirilmelidir. 7. Hasta bakımı sırasında kontamine vücut bölgesinden temiz vücut bölgesine geçileceği zaman eldiven değiştirilmelidir. 8. İzole hasta odasından çıkmadan önce eldivenler dikkatli bir şekilde çıkartılmalı, odadaki tıbbi atığa atılmalı, eller yıkanmalı ve odada bulunan kontamine araç-gereç ve çevre yüzeylerine dokunulmamalıdır. 9. Eldivenler en son giyilmeli ve önlüğün kol manşetleri üzerine çekilmelidir. 10. Eldiven çıkarılırken el üzerinden sıyrılarak içi dışına çevrilir, diğer eldivenli el ile tutulur, eldivensiz parmakla bilekten diğer eldiven sıyrılır ve içi dışına çevrilerek her iki eldivenden oluşan küçük bir torba şeklinde atılır. 4.2. STERİL OLMAYAN ELDİVEN GİYİLMESİ GEREKEN DURUMLAR 1. Kan ve/veya vücut sıvıları ile temas olasılığı durumunda, 2. Bütünlüğü bozulmuş cilt veya mukoza ile temas durumunda, 3. Kontamine olmuş eşya ve çevre yüzeylerine temas durumunda, 4. Sağlık personelinin elinde kesik, çizik ve çatlaklar olduğunda, 5. Temas izolasyonu uygulanan hasta odasına girmeden önce, 22 4.3. STERİL ELDİVEN GİYİLMESİ GEREKEN DURUMLAR: 1. Santral venöz kateter, diyaliz kateteri, üriner kateter takılması gibi vücudun steril bölgelerine yapılacak müdahalelerde, 2. Açık yara müdahalelerinde, 3. Kullanılan malzemenin sterilitesinin koruması gerektiği durumlarda, 4.Santral venöz kateter bakımında, 5.Kan kültürü alımında, 23 İZOLASYON ÖNLEMLERİ TALİMATI 1.AMAÇ: Tanımlanmış veya şüphe edilen bulaşıcı hastalığı olan veya epidemiyolojik olarak önemli bir patojenle enfekte veya kolonize olduğu belirlenen hastalardan, sağlık kurumundaki diğer hastalara, sağlık personeline ve ziyaretçilere bulaşma yolunu önlemektir. 2. KAPSAM: Tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan tüm birimler ve bu birimlerde çalışanları kapsar. 3. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tanı, tedavi ve bakım uygulamalarında görev alan tüm hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden servis sorumlu hemşireleri, doktorları, enfeksiyon kontrol komitesi ve hastane yönetimi sorumludur. 4. UYGULAMA: 4.1. İZOLASYON UYGULAMALARI GENEL KURALLARI: 1. Hastanede yattığı sırada veya yatarken izolasyonu gereken bulaşıcı hastalık tanısı almış ya da şüphesi bulunan tüm hastalar uygun izolasyon kategorisine göre izole edilir. 2. İzolasyon uygulaması gereken hastalar; Enfeksiyon kontrol hekimi veya hemşiresi tarafından değerlendirildikten sonra uygun görülen izolasyon kategorisi, gündüz şiftinde servis sorumlu hemşiresine, akşam şiftinde ise süpervizor hemşireye iletilerek başlatılır. 3. İzolasyon kategorisini gösteren “İzolasyon Kartı”; tek kişilik odada yatan hasta için oda kapısına, birden fazla hastanın bulunduğu odalarda ise hasta yatak başına asılır. 4. İzolasyon odalarında kullanılan önlükler kullanım sonrasında tek kullanımlık ise “Atık Yönetimi Planı” na göre çevreyi infekte etmeden ortamdan uzaklaştırılır. Tekrar kullanılabilen kumaş önlükler ise; bir kez kullanıldıktan sonra “Çamaşırhane Talimatı” na göre toplanıp yıkanarak tekrar kullanıma sokulur. 5. İzolasyon odasına girişte kullanılan normal cerrahi maskeler tek kullanımlıktır ve her kullanımdan sonra “Atık Yönetimi Planı” na uygun şekilde atılır. 6. Solunum izolasyonu uygulanan hasta odalarına girişte kullanılan özel maskeler (N95 gibi) gözle görülür bir kirlenme ya da yırtılma ortaya çıkmadıkça aynı şiftte aynı personel tarafından tekrar kullanılabilir. 7. İzolasyon odasında 24 saat içinde lazım olabilecek gereçler bulundurulur ve kullanılan malzemeler oda dışına çıkarılmaz. 8. İzolasyona alınan her hasta için servis sorumlu hemşiresi tarafından izolasyon tipi, başlangıç ve bitiş tarihi “Hemşire Gözlem Formu” na kaydedilir. 9. İzolasyona alınan hastaların enfeksiyon kontrol hemşireleri tarafından “izolasyon takip formları” ile takipleri yapılır. 10. Tüm hastane çalışanları (Hekim, hemşire, diğer hastane personeli, sözleşmeli personeller dahil) izolasyon ilkelerine uymakla ve uymayanları uyarmakla yükümlüdür. 24 11. İzolasyondaki bir hastanın hastane içinde veya hastane dışında transferinin gerektiği durumlarda servis hekimi veya servis hemşiresi ilgili transfer personelini ve hastanın gideceği bölümü bilgilendirmekle yükümlüdür. 12. İzolasyon uygulanan hasta odalarına giriş–çıkışlarda uyulması gereken kurallar konusunda ziyaretçi ve refakatçiler, hazırlanmış olan yazılı broşürler aracılığıyla servis hemşiresi tarafından bilgilendirilir. 13. İzolasyon kurallarına uymak istemeyen hastalara; servis hekimi veya servis hemşiresi tarafından eğitim verilerek izolasyonun neden gerekli olduğu anlatılır. 14. İzolasyon uygulamasına mesai dışı saatlerde başlanması durumunda ihtiyaç duyulan malzemeler sorumlu hemşirelere bildirilerek ilgili depo ve ünitelerden temin edilir. 15. İzolasyon odasında kullanılan tıbbi araç-gereç ve malzemelerin temizlik ve dezenfeksiyonu, ilgili izolasyon kategorisinde açıklanmıştır. 16. İzolasyon sonlandırma zamanı; enfeksiyon kontrol hekimi veya enfeksiyon kontrol hemşiresi tarafından servis hekimi veya servis hemşiresine bildirilir ve “Hemşire Gözlem Formu”na kaydedilir. 4.2. STANDART İZOLASYON ÖNLEMLERİ 1. Hastaneye başvuran bütün hastalar enfekte olup olmadığına bakılmaksızın standart izolasyon önlemleri uygulanmalıdır. 2. Kan, tüm vücut sıvıları (ter hariç), sekresyonlar, mukoz membranlar, bütünlüğü bozulmuş deri ile bulaşabilecek etkenlere yönelik önlemlerdir. 4.2.1. Standart İzolasyon Uygulanması Gereken Durumlar Hastaneye başvuran bütün hastalara uygulanmalıdır. 4.2.2. Standart İzolasyonu Uygulama Prosedürü 1. El hijyeni ‘‘El Hijyeni Talimatı’’ önerilerine uyularak gerçekleştirilmelidir. 2. Eldiven ‘‘Eldiven Kullanım Talimatı’’ önerilerine uyularak kullanılmalıdır. 3. Yapılacak uygulamalarda kan veya diğer vücut sıvılarının sıçrama olasılığı varsa maske, gözlük kullanılmalı ve önlük giyilmelidir. 4. Giyilen önlük su geçirmez özellikte olmalıdır. 5. İşlem bittikten sonra tüm kişisel korunma malzemeleri çevrede kontaminasyona neden olmayacak şekilde ‘‘Atık Yönetimi Talimatı’’na uygun olarak ortamdan uzaklaştırılmalıdır. 6. Kullanım sonrasında iğne uçları enjektörden elle ayrılmamalı, hiçbir zaman yeniden kılıfına geçirilmemeli, kıvrılıp bükülmemelidir. 7. İğne uçları, delinmeye dirençli kesici-delici alet kutuları üzerinde bulunan çentik yardımıyla enjektörden ayrılmalı ve enjektörler tıbbi atık poşetine atılmalıdır. 8. Delinmeye dirençli kesici-delici alet kutularının ¾’ü dolduktan sonra ağzı kapatılarak uzaklaştırılmalıdır. 25 9. Kesici-delici aletlerin kesici-delici uçları vücudun herhangi bir bölümüne dönük olarak elden ele transfer edilmemelidir. 10. Hasta odalarının temizliği “Hastane Temizliği Talimatı”na uygun olarak yapılmalıdır. 11. Hastanın vücut sıvı veya sekresyonları ile kirlenmiş tek kullanımlık malzemeler ‘‘Atık Yönetimi Talimatı’’na uygun olarak ortamdan uzaklaştırılmalıdır. 12. Hastanın vücut sıvı veya sekresyonları ile kirlenmiş tek kullanımlık olmayan tüm malzemeler kullanılmadan önce mutlaka ‘‘Polikliniklerde ve Servislerde Dezenfeksiyon/Sterilizasyon Talimatı’’ doğrultusunda temizlenmelidir. 13. Direkt ağızdan ağıza resüsitasyon yapılmamalıdır. 4.3. BULAŞMA YOLUNA YÖNELİK İZOLASYON ÖNLEMLERİ 1. Kanıtlanmış veya şüphe edilen izolasyon gerektiren bulaşıcı hastalığı olan veya epidemiyolojik olarak önemli bir patojenle enfekte ya da kolonize hastaları kapsayan önlemlerdir. 2. Her zaman standart önlemlerle birlikte uygulanmalıdır. 3. Aynı hastalık için birden fazla bulaşma yolu olduğunda önlemler kombine edilerek uygulanmalıdır. 4.3.1. TEMAS İZOLASYONU ÖNLEMLERİ Epidemiyolojik olarak önemli ve temas yoluyla bulaşabilen mikroorganizmalarla enfekte ya da kolonize hastalarda temas izolasyonu uygulanmalıdır. 4.3.1.1. Temas İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar 1. Çoklu antibiyotik direnci taşıyan bakteriler (metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), vankomisine dirençli enterokoklar (VRE), Acinetobacter spp., Pseudomonas aeruginosa, ESBL pozitif gram negatif bakteriler) ile enfeksiyon varlığı, 2. Az sayıda mikroorganizma ile enfeksiyon oluşturabilen ve cansız yüzeylerde uzun süre kalabilen mikroorganizmalar (Clostridium difficile, enterohemorajik Escherichia coli, Shigella spp., hepatit A virüsü, rotavirüs) ile oluşan enterik enfeksiyon varlığı, 3. Bulaştırıcılığı yüksek deri enfeksiyonlarının varlığı [Deri difterisi, Herpes simpleks virus enfeksiyonu (neonatal veya mukokütanöz), İmpetigo, Drenajı olan apseler, dekübit yaraları, selülitler, bitlenme, uyuz, streptokoksik ve stafilokoksik deri enfeksiyonları, suçiçeği ve Zoster (dissemine veya bağışıklığı baskılanmış kişilerde)]. 4. Bebek ve küçük çocuklarda respiratuvar sinsityal virüs (RSV), parainfluenza virus enfeksiyonları veya enteroviral enfeksiyonların varlığı, 5. Viral/hemorajik konjunktivit varlığı, 6. Viral/hemorajik enfeksiyonların ( Ebola, Lassa, Kırım-Kongo vb.) varlığı. 4.3.1.2. Temas İzolasyonu Uygulama Prosedürü 1. Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir. 26 2. Tek kişilik oda yoksa hastalar kohortlanmalıdır (aynı mikroorganizmayla kolonize ve/veya enfekte olan hastalar aynı odaya alınmalıdır). 3. Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfeksiyon hastalıkları konsültan hekiminin önerileri doğrultusunda yerleşim planı yapılmalıdır. 4. Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘Temas izolasyonu izolasyon kartı’’ asılmalıdır. Temas İzolasyonu Kartı kırmızı yıldız içermektedir. 5. Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır. 6. Odaya girerken temiz, steril olmayan eldivenler giyilmeli, çıplak elle hasta temasından veya odadaki yüzeyler ile temastan kaçınılmalıdır. 7. Odadan çıkmadan önce eldiven çıkarılarak tıbbi atık poşetine atılmalı ve el hijyeni sağlanmalıdır. 8. Eldiven çıkarıldıktan ve el hijyeni sağlandıktan sonra odada hiçbir yere dokunulmamalıdır. 9. Gaita ve idrar inkontinansı, ileostomi ya da kolostomisi olan veya yara drenajı olan hastaların odasına girmeden önce temiz, steril olmayan önlük giyilmelidir. 10. Önlük odadan çıkmadan hemen önce çıkarılmalıdır, önlük hasta odası dışına çıkarılmamalıdır. 11. Hastaya kullanılan tıbbi araç ve gereçler (tansiyon aleti, derece vb.), mümkünse hastaya özel olmalıdır. 12. Ortak kullanılması gereken tıbbi cihazlar diğer hastalar için kullanılmadan önce ‘‘Polikliniklerde ve Servislerde Dezenfeksiyon/Sterilizasyon Talimatı’’na uygun olarak temizlenmeli, dezenfekte ya da steril edilmelidir. 13.VRE ile kolonize veya enfekte hastaların izolasyon odalar taburcu edildikten sonra hasta odalarındaki tüm yüzeyler dezenfekte edilmeli ve enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bu odalardan ortam kültürleri alınmalıdır. Ortam kültürlerinin sonuçları belli oluncaya kadar bu odalara yeni hasta yatırılmamalı odadaki malzemelerin başka hastalar için kullanılmaması tercih edilmelidir. Eğer yeni hasta yatışı zorunlu ise ortam yüzeyleri ve alet dezenfeksiyonu iki kez uygulanmalıdır. 14. Hasta nakli en az düzeyde tutulmalıdır. 15. Mutlaka hasta nakli gerekiyorsa, çevrenin kontamine olmamasına dikkat edilmelidir. 16. Nakil sırasında hasta yürüyemiyor ise üzerine temiz çarşaf serilmiş tekerlekli sandalye veya sedye kullanılmalıdır. 17. Transfer sırasında hastanın eldiven ve/veya önlük giymesine gerek yoktur. 18. Hastayı transfer eden kişinin transfer sırasında hasta ile teması olmayacaksa eldiven ve/veya önlük giymesine gerek yoktur. Hasta ile temas ihtimali varsa hastayı transfer eden kişi yanında giymek üzere eldiven bulundurmalıdır. 27 4.3.2. Hava Yolu İzolasyonu Önlemleri Solunum yoluyla bulaşan, 5 µm ya da daha küçük, havada asılı kalma ve uzun mesafelere ulaşabilme özelliğine sahip partiküllerle oluşacak enfeksiyonları önlemek için hava yolu izolasyonu uygulanmalıdır. 4.3.2.1. Hava Yolu İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar: Kızamık, Suçiçeği, Yaygın zoster enfeksiyonu, SARS, Viral hemorajik ateşler: Ebola, Lassa, Kırım-Kongo?, Marburg, Akciğer ve larenks tüberkülozu. 4.3.2.2. Hava Yolu İzolasyonu Uygulama Prosedürü 1. Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir. 2.Odalarda sürekli olarak negatif basınç ve saatte 6-12 kez hava değişimi sağlanmalıdır. 3.Odanın havası hastanenin diğer bölümlerine çıkmadan önce yüksek düzeyde filtrasyondan ( HEPA filtresi) geçirilmeli ya da direkt dışarı atılmalıdır. 4. Tek kişilik negatif basınçlı oda imkanı yoksa, aynı mikroorganizmayla enfekte olan hastalar aynı odaya alınmalıdır. 5. Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfeksiyon hastalıkları konsültan hekiminin önerileri doğrultusunda yerleşim planı yapılmalıdır. 6. Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘Hava Yolu İzolasyonu kartı” asılmalıdır. Hava Yolu İzolasyonu kartı sarı yaprak içermektedir. 7.Hasta odasının kapısı ve pencereleri kapalı tutulmalıdır. 8.Hasta zorunlu haller dışında odadan çıkmamalıdır. 9. Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘ El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır. 10. Hastanın odasına girerken koruyucu maske (N95 solunum maskesi) takılmalıdır. 11.Kızamık ya da suçiçeği tanısı almış hastaların odasına duyarlı kişiler ya da bağışıklığı baskılanmış kişiler girmemelidir. Mutlaka girmek durumunda olduklarında N95 solunum maskesi takılmalıdır. 12. Hastanın transportu gerektiğinde hastaya cerrahi maske takılmalı ve odasına dönene kadar çıkarmaması sağlanmalıdır. 13. Antibiyotik tedavisi alan ve klinik olarak düzelen tüberkülozlu hastaların, üç farklı balgam yaymasında aside dirençli basil (ARB) görülmeyen hastalarda izolasyon sonlandırılır. 4.3.3. Damlacık İzolasyonu Önlemleri 5 µm’den büyük, havada asılı kalamayan, uzun mesafelere ulaşabilme özelliği olmayan enfekte partiküllerle bulaşabilen enfeksiyonların riskini önlemeye yönelik damlacık izolasyonu uygulanmalıdır. 4.3.3.1. Damlacık İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar: H. influenzae tip b enfeksiyonları (menenjit, pnömoni, epiglottit, sepsis), N. meningitidis enfeksiyonları (menenjit, pnömoni, sepsis), Difteri anjini, M. pneumoniae ile solunum yolu enfeksiyonları, Boğmaca, Veba, Kabakulak, Kızamıkçık, Adenovirüs, parvovirüs B19, influenza enfeksiyonları, A grubu beta-hemolitik streptokok infeksiyonları. 28 4.3.3.2. Damlacık İzolasyonu Uygulama Prosedürü 1. Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir. 2. Tek kişilik oda imkânı yoksa aynı mikroorganizmayla enfekte olan hastalar aynı odaya alınmalıdır. 3. Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfekte hasta ile diğer hastalar ve ziyaretçiler arasında en az 1 m mesafe kalacak şekilde yerleştirme yapılmalıdır. 4. Odanın özel bir havalandırma sisteminin olmasına ve kapının kapalı tutulmasına gerek yoktur. 5. Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘ El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır. 6. Hasta zorunlu haller dışında odadan çıkarılmamalıdır. 7. Hastanın transportu gerektiğinde hastaya normal cerrahi maske takılmalı ve odasına dönene kadar çıkarmaması sağlanmalıdır. 8. Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘damlacık izolasyonu kartı” asılmalıdır. Damlacık İzolasyonu Kartı mavi çiçek içermektedir. 9. Hastaya 1 m veya daha yakın yaklaşması gereken herkes normal cerrahi maske takmalıdır. TANIMLAYICI FİGÜRLER TABLOSU Solunum İzolasyonu Damlacık İzolasyonu Temas İzolasyonu 29 4.4. KORUYUCU EKİPMANIN UYGUN KULLANIMI 4.4.1. Giyme Sırası: Önlük>Maske>Gözlük-yüz koruyucu>Eldiven 4.4.2. Koruyucu Ekipmanın Giyilmesi: 4.4.2.1. Önlük Giyilmesi: Önlük malzemesi, uygulanacak işleme göre seçilmeli Uygun tip ve boyut seçilmeli Arkadan bağlanmalı Eğer çok küçük ise iki tane önlük giyilmeli – Biri önden – Diğeri arkadan 4.4.2.2. Maske Takılması: Burnu, ağzı ve çeneyi tamamen içine almalıdır Yüze uygunluk tam olmalı N95 gibi özel tip maskeler için yüze uyum testi yapılmalı Maske, sekresyonlarla ıslandığında değiştirilir. Tekrar kullanılmamalı. Ortak kullanılmamalı. 4.4.2.3. Gözlük-Yüz Koruyucusu Giyilmesi Gözleri ve yüzü tam olarak kapatmalı Yüze uygunluk tam olmalı Yüze oturmalı ancak sıkmamalıdır 4.4.2.4.Eldiven Giyilmesi Eldivenler en son giyilmeli Doğru tip ve boyutta eldiven seçilmeli Eldiven giymeden önce el hijyeni sağlanmalıdır Önlüğün kol manşetleri üzerine çekilmeli Eldivenlerle temizden kirliye doğru çalışılmalı Eldivenler tekrar kullanılmamalı Eldiven ile çalışırken, kendine ve çevreye kontamine temas sınırlanmalı Eldiven çıkartıldıktan sonra el hijyeni sağlanmalı Eldiven üzerine el dezenfektanı uygulanmamalı veya eldivenli eller yıkanmamalıdır. 30 4.4.3. Çıkarma Sırası: Eldiven>Gözlük-yüz koruyucu>Önlük>Maske 4.4.3.1.Eldiven çıkarılırken Elin üzerinden sıyrılarak içi dışına çevrilir Diğer eldivenli el ile tutulur Eldivensiz parmakla bilekten diğer eldiven sıyrılır İçi dışına çevrilerek her iki eldivenden oluşan küçük bir torba şeklinde atılır 4.4.3.2.Gözlük-Yüz Koruyucusu Çıkarılırken: Eldivensiz ellerle çıkarılır 4.4.3.3.Önlük Çıkarılırken Omuz kısımlarından tutulur Kontamine dış yüz içe doğru çevrilir Yuvarlayarak katlanır Çıkarıldığında sadece temiz taraf görünmelidir. 4.4.3.4.Maske çıkarılırken: Maske bağları (önce alttaki) çözülür Maskenin ön yüzü kontamine olduğu için elle temas etmemelidir Bağlardan tutularak atılır. 5. METİSİLİNE DİRENÇLİ STAPHYLOCOCCUS AUREUS (MRSA) KONTROLÜ İÇİN KORUYUCU ÖNLEMLER 5.1. Temel Enfeksiyon Kontrol Önlemleri Hasta odasına girerken ve çıkarken, hastayla temastan önce ve sonra “ El Hijyeni” talimatına uyulmalıdır. Hastanedeki bütün birimler, MRSA’nın bulaşma riskini en aza indirmek için uygun sayıda hasta kabulü yapmalıdır. Ayrıca birimde çalışan personel sayısı yeterli olmalıdır. Hastaların ve personelin servisler arası yer değiştirmeleri en aza indirilmelidir. 31 El hijyeni ve enfeksiyon kontrolü için kullanılan uygun banyo gereçleri sağlanmalı ve mümkün olduğu kadar çok yataklı odalar tercih edilmemelidir. Hastanedeki bütün birimler, temizlik standartlarını sağlama, temizlik ve eğitim için gerekli kaynakların sağlanması konusunda ortak sorumluluk almalıdır. Herhangi bir klinik örnekte MRSA üremesi durumunda Mikrobiyoloji laboratuvarı hızlı bir şekilde Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ni haberdar etmelidir. 5.2. Doğru Antibiyotik Kullanımı: Antibiyotik kontrol programları hazırlanmalıdır. Antibiyotikler uygun doz, zaman ve aralıkta verilmelidir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı dirençli patojenlerin gelişmesine yol açtığından bu uygulamadan kaçınılmalıdır. Glikopeptit antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı glikopeptit direnciyle yakın ilişkili olduğundan kullanımı sınırlandırılmalıdır. Özellikle 3. kuşak sefalosporinler ve florokinolonlar gibi geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımı kısıtlanmalıdır. Bu uygulama, özellikle, MRSA’nın endemik olduğu ünitelerde önem taşımaktadır. 5.3. Hasta İzolasyonu ve Kohortlama: Enfekte veya kolonize hastalar mümkünse tek kişilik odalarda izole edilmeli, mümkün olmayan durumlarda benzer özellikteki diğer hastalar ile birlikte yatırılmalıdır. MRSA ile kolonize ve/veya enfekte olan tüm hastalara temas izolasyonu uygulanır. Oda kapılarına ya da yatak başlarına MRSA için izolasyon yapıldığını belirleyici, “Temas izolasyonu kartı” asılır. Bu kart kırmızı yıldız içerir. Hasta odasına girerken ve çıkarken, hastayla temastan önce ve sonra “ El Hijyeni” talimatına uyulmalıdır. Odaya girişte, önlük, eldiven giyilir, maske takılır ve odadan çıkmadan önce eldiven, önlük, maske çıkarılıp malzemelerin odada kalması sağlanır. Eller antiseptik solüsyonla yıkandıktan sonra hasta odasında hiçbir yere dokunulmaz. Dışkı, yara akıntısı gibi yoğun materyelle temas söz konusu ise eldiven değişimi yapılır. Hastayla yakın temas gerektiren ya da sekresyonların sıçraması ihtimali bulunan durumlarda (bronkoskopi, yara irrigasyonu, trakeotomi bakımı gibi) önlük giyilmeli, maske ve gözlük takılmalıdır. Steteskop, tansiyon aleti, termometre vb. malzemeler mümkünse hastaya özel olmalı, eğer bu malzemelerin başka hastalarda kullanımı gerekiyorsa her kullanımdan sonra mutlaka dezenfekte edilmelidir. 32 Hastanın tedavi kartları da dahil olmak üzere tüm gözlem kağıtları, hasta odasının dışında tutulmalıdır. MRSA ile enfekte veya kolonize hasta ile direkt temas eden sağlık personeli sayısı en az düzeyde olmalıdır. Eksfoliyatif cilt lezyonu olan personel, MRSA ile enfekte veya kolonize hastanın bakımında görev almamalıdırlar. İzolasyon odasına giriş çıkışlar sorumlu hemşirenin denetiminde olmalıdır. Hasta yatak takımları, yıkamaya gönderilecek kumaş materyal özel bir torbada toplanarak yıkamaya gönderilir. Yıkamada standart uygulamalar yeterlidir. Hastanın atıkları enfekte atık torbasında toplanarak ‘‘Atık Yönetimi Talimatı’’ na uygun olarak uzaklaştırılmalıdır. Hasta odasındaki tüm yüzeyler dezenfektanlar ile ‘‘Hastane Temizliği Talimatı’’na uygun olarak her gün temizlenmelidir. Hasta odasında kullanılan temizlik malzemesi başka bir yerde kullanılmamalıdır. Zorunlu durumlar dışında hastanın oda dışına çıkması kısıtlanır. Hasta başka bir bölüme veya servise gönderilecekse transfer sırasında da izolasyon önlemlerine uyulmalıdır. İlgili servis veya kurum önceden uyarılmalıdır. Açık yarası olan MRSA’lı hastalar odadan ayrılacakları zaman bir maske ve önlük giymeli, ellerini iyice yıkamalıdırlar. MRSA ile enfekte veya kolonize hastaların bir başka servise nakli, taburculuğu veya salgın durumlarında ek temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri uygulanmalıdır. Transport için kullanılan sedye ya da sandalye işlem sonrasında dezenfektan solusyon ya da alkolle silinmelidir. Kolonize ya da enfekte hastaların verileri düzenli olarak dosyalarına işlenmelidir. Tekrar kabulde hastaların hemen farkedilebilmesi için kayıtlar özel bir şekilde işaretlenmeli veya bu hastalara MRSA pozitif olduklarını gösteren kartlar verilmelidir. Taburcu etme sırasında herhangi bir önleme gerek yoktur. MRSA‘nın, sağlıklı bireylere bulaşma riski düşüktür. Hastalar, yakınlarına ve çevresindeki kişilere, enfeksiyon bulaştırma riski taşımadıkları konusunda bilgilendirilmelidir. İzolasyona alınan hasta ve ailesi izolasyonun nedeni, kontrol önlemleri ve tahmini süresi ile ilgili bilgilendirilir. MRSA üremiş olan hastalardan komitenin belirleyeceği sıklıkta kontrol kültürleri alınır, EKK gerekli görürse tüm hastalar ve personelden tarama kültürleri yapılabilir. Temas izolasyonu önlemleri, Enfeksiyon Kontrol Komitesi tarafından uygun görüldüğü zaman sonlandırılır. 33 5.4. MRSA Taraması Yapılması Gereken Durumlar: Daha önceden MRSA pozitif olduğu bilinen ve yeniden hastaneye kabul edilen hastalar, MRSA taşıyıcılık durumu bilinmeyen ve başka bir hastane veya bakım kuruluşundan gelen hastalar, Salgın süresince Enfeksiyon Kontrol Ekibinin belirlediği hastalar, Ülser ve yara gibi cilt bütünlüğü bozulmuş hastalar, MRSA taraması amacıyla hastalardan, burun deliği, perine veya kasık, herhangi bir deri lezyonu (örneğin cerrahi alan) ve invaziv girişim alanından (örneğin üriner kateter, santral venöz kateter) sürüntü kültürü alınmalıdır. Personelin rutin olarak taranmasına gerek yoktur. Yüksek riskli ünitelerde lokal riskin saptanması amacıyla tarama yapılmalıdır. Elektif yüksek riskli cerrahi uygulanan hastalar (kalp-göğüs cerrahisi, ortopedik implant cerrahisi), MRSA taşıyıcısı olduğu belirlenen yüksek riskli alanlarda (yoğun bakım üniteleri, yeni doğan üniteleri, organ ya da kemik iliği nakli ünitesi) çalışan personel, dekolonizasyon tedavisinden sonraki 48 saat boyunca bu alanlarda çalıştırılmamalı ya da düşük risk alanlarında görevlendirilmelidir. 5.5. MRSA Taşıyıcılığının Eradikasyonu 5.5.1. MRSA Taşıyıcılığının Eradikasyonu Endikasyonları: Uzun süredir yatan ya da kronik burun taşıyıcılığı olan hastalar, nazal dekolonizasyon gerekip gerekmediği açısından değerlendirilmelidir. Bununla beraber, direnç gelişimine neden olacağı için nazal dekolonizasyonun yoğun kullanımından kaçınılmalıdır. 5.5.2.Uygulama Burun deliklerinin (ön burun delikleri) iç yüzeyine 5 gün boyunca günde 3 kez parafin bazlı %2 mupirosin (eküvyon ile ya da eldivenli küçük parmak ucuyla) uygulanmalıdır. İç yüzeyi kaplamaya yetecek kadar kullanılmalıdır. Uygulamadan sonra burnun distali sıkılmalı; hasta bir dakika ya da daha uzun bir süre boğaz arkasında mupirosin tadını alabilmelidir. Dekolonizasyon kürü uyguladıktan 48 saat sonra ön burun deliklerinden örnek alınmalı, eğer MRSA pozitifliği devam ediyorsa bu uygulama sadece bir kez daha yinelenmeli ve boğaz kolonizasyonu kontrol edilmelidir. Tekrarlanan mupirosin uygulamaları mupirosin direncine neden olabilir. Eğer MRSA suşu mupirosine yüksek düzeyde dirençli ya da iki kez tedavi uygulamasının sonunda hala eradike olmamışsa, %0,5 neomisin + %0,1 klorheksidin kombinasyonu, klorheksidin kremi, basitrasin ya da povidon iyodin pomadı uygulaması gibi alternatifler önerilmektedir. 34 6.VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOKLARIN KONTROLÜ İÇİN KORUYUCU ÖNLEMLER 6.1. Temel Enfeksiyon Kontrol Önlemleri: Hasta odasına giriş ve çıkışta, hastayla temastan önce ve sonra “El Hijyeni” talimatına uygun el hijyeni sağlanmalıdır. VRE ile kolonize ve/veya enfekte olan tüm hastalara temas izolasyonu uygulanır. VRE yayılımının önlenmesinde devamlı eğitim büyük önem taşır. Devamlı eğitimin hemşire, laboratuvar personeli, eczacı, konsültan ve asistan doktorlar, öğrenciler, temizlik işlerinden sorumlu personel ve hasta bakımı ile ilgili diğer tüm personeli kapsayacak şekilde yürütülmesi gereklidir. Hastanedeki bütün birimler, temizlik standartlarını sağlama, temizlik ve eğitim için gerekli kaynakların sağlanması konusunda ortak sorumluluk almalıdır. Herhangi bir klinik örnekte VRE üremesi durumunda, Mikrobiyoloji laboratuvarı hızlı bir şekilde Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ni haberdar etmelidir. Direnç saptandığında ilgili klinik bu konuyla ilgili olabilecek bütün sağlık personelini bilgilendirmelidir. Dikkatli ve akılcı antibiyotik kullanımı sağlanarak mümkün olduğunca antibiyotik kullanımı kısıtlanmalıdır. Vankomisin, teicoplanin, 3. kuşak sefalosporinlerin rasyonel kullanımı sağlanmalıdır. 6.2. Hastaların Sürveyansı ve Taranması: Sürveyans çalışmalarının amacı gastrointestinal kolonizasyonu saptamaktır. Yeni saptanan VRE olgusu ile aynı odada yatan diğer hastalar gaita kültürü veya perirektal sürüntü kültürü ile VRE kolonizasyonu yönünden araştırılır. VRE ile kolonize/enfekte bir hasta bulunması nedeniyle sürveyans kapsamına alınan bir serviste yatan tüm hastalardan haftada bir perirektal kültür alınır. Dört hafta üst üste alınan tüm perirektal kültürlerin negatif bulunması durumunda haftada bir kültür alma işlemi sonlandırılıp tarama çalışmalarına ayda bir kez olacak şekilde devam edilir. Aylık taramalarda VRE-pozitif olgu saptanması durumunda tekrar haftalık taramalara dönülür. VRE cansız yüzeyler üzerinde çok uzun süre yaşayabilme özelliğine sahip olduğu için perirektal kültürde VRE üremesi saptanan her serviste ortam kültürlerinin alınması önerilir. Özellikle elle teması sık olan yüzeylerden kültürü alınması gereklidir (kapı kolu, komodinler, yemek masaları, doktor ve hemşire gözlem masaları, serum askıları, musluklar, monitörler, ventilatörler, vb.). Hangi yüzeylerden kültür alınacağı Enfeksiyon Kontrol Ekibi tarafından belirlenir ve kültür alma işlemi aynı ekip tarafından gerçekleştirilir. Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi gerekli görürse tüm hastalardan ve personelden tarama kültürleri yapabilir. 35 Temas izolasyonu önlemleri, birer haftalık arayla alınan üç dışkı kültürü negatif olana kadar sürdürülmeli, Enfeksiyon Kontrol Komitesi önerileri doğrultusunda sonlandırılmalıdır. Tekrar kabulde temas izolasyonu önlemlerinin uygulanabilmesi için VRE hastalarının listesi oluşturulmalıdır. Kolonize ya da enfekte hastaların verileri düzenli olarak dosyalarına işlenmelidir. Başka hastanelere transfer söz konusu ise mutlaka VRE kolonizasyonu ve/veya enfeksiyonu belirten bir notla gönderilmelidir. 6.3. Hasta İzolasyonu ve Kohortlama: VRE ile kolonize ya da enfekte hastalara temas izolasyonu önlemleri ‘‘İzolasyon Önlemleri Talimatı’’ önerileri doğrultusunda uygulanmalıdır. Enfekte veya kolonize hastalar mümkünse tek kişilik odalarda izole edilmeli, mümkün olmayan durumlarda benzer özellikteki diğer hastalar ile birlikte yatırılmalıdır. Oda kapılarına ya da yatak başlarına VRE için izolasyon yapıldığını belirleyici “temas izolasyon kartı” asılır. İzolasyon odasına giriş çıkışlar sorumlu hemşirenin denetiminde olmalıdır. Her şifte o hastaya bakım veren personel ayrı olmalı, mümkünse bu personel başka hastaya bakım vermemelidir. Hastanın oda dışına transportu zorunlu haller dışında yapılmamalıdır. Transport zorunlu ise ilgili bölüm uyarılmalıdır. Steteskop, tansiyon aleti, termometre vb. malzemeler mümkünse hastaya özel olmalı, eğer bu malzemelerin başka hastaya kullanılması gerekiyorsa dezenfekte edilmelidir. Hasta odalarına her girişte mutlaka eldiven giyilmelidir. Eldiven ‘‘Eldiven Kullanımı Talimatı’’ na uyularak kullanılmalıdır. Hastanın atıkları enfekte atık torbasında toplanmalı ve ‘‘Hastane Atıkları Yönetimi Talimatı’’na uygun olarak çift torba içinde uzaklaştırılmalıdır. Hasta odasındaki tüm yüzeyler dezenfektanlar ile ‘‘Hastane Temizliği Talimatı’’nda yer alan yüksek riskli alan temizlik kurallarına uygun olarak her gün temizlenmelidir. Hasta tuvaleti her kullanım sonrası dezenfekte edilir. Hasta odasında kullanılan temizlik malzemesi başka bir yerde kullanılmamalıdır. Hasta odasına girerken sırası ile koruyucu önlük, maske (gerekli hallerde), gözlük (gerekli hallerde) ve en son eldiven giyilmelidir. Eldiven önlük kolunun üzerine kadar çekilmeli, açık alan bırakılmamalıdır. Odadan çıkarken önce eldiven çıkartılmalı, önlüğün iç yüzü dışa gelecek biçimde katlanarak ve silkelenmeden etrafı kontamine etmeden, tıbbi atık çöpüne atılmalı ve varsa maske en son çıkartılmalıdır. Odadan çıktıktan sonra eller yıkanmalı veya alkol bazlı el antiseptiği ile ovulmalıdır. Odadaki eşyalar ile gereksiz temastan kaçınılmalıdır. 36 Dışkı gibi VRE yoğunluğu fazla olan örnek ile temas edilmesi halinde eldiven değiştirilmelidir. Hasta klinik açıdan uygunsa hemen taburcu edilmelidir. VRE ile kolonize veya enfekte hastaların taburculuğunu takiben hasta odalarındaki tüm yüzeyler dezenfekte edilmeli ve enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bu odalardan ortam kültürleri alınmalıdır. Ortam kültürlerinin sonuçları belli olana kadar bu odalara yeni hasta yatırılmamalı ve odadaki malzemeler başka hasta için kullanılmamalıdır. VRE ile enfekte ve/veya kolonize hasta taburcu olduktan sonra odasına yeni hasta alınması acil ve oda kültür sonuçlarının çıkması beklenemeyecek durumda ise oda iki kere üst üste yüksek riskli alan temizlik talimatına uygun bir şekilde dezenfekte edilir ve yeni hasta kabul edilir. Kan ve vücut sıvıları ile kontamine yüzeylerin temizliğinde 10.000 ppm klor konsantrasyonu ile yüzey temizlenecektir. Hasta başka bir bölüme veya servise gönderilecekse nakil süresince de izolasyon önlemlerine uyulmalı, serviste yatak takımları ve hasta giysileri değiştirilmeli, varsa mevcut lezyonların üstü kapatılmalı, hasta ile giden kişilere önlük giydirilmeli ve ilgili servis veya kurum uyarılmalıdır. VRE tespit edilen Yoğun Bakım Ünitelerinde rutin olarak ayda bir kez rektal sürüntü örneği alınarak VRE kolonizasyonu araştırılmalıdır. 7. ÇOK İLAÇ DİRENÇLİ GRAM NEGATİF ÇOMAK ENFEKSİYONLARI ÖNLEME Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz “GSBL” yapan E.coli, K.pneumoniae, K.oxytoca ; indüklenebilir beta-laktamaz “İBL” yapan Enterobakter spp., Serratia spp.; Karbapenem direçli Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter spp. İzolasyonu gereken hastalar, tek kişilik odalara yerleştirilir. Bu mümkün olmuyorsa aynı mikroorganizma ile kolonize veya infekte olan hastaların aynı odaya yerleştirilmesi önerilir. Oda kapılarına ya da yatak başlarına temas izolasyonu yapıldığını belirleyici, “Temas izolasyon kartı” asılır. Bu kart kırmızı yıldız içerir. Hasta bakımı sırasında çapraz geçişi önlemek için tek kullanımlık malzeme kullanılmalıdır. Hasta çıkartıları (solunum sekresyonları, dışkı vb.) ile yüzeylerin kontaminasyonunu en aza indirebilmek için hasta yakını ve ziyaretçileri el hijyeninin önemi konusunda uyarılmalıdır. Çalışan personelin el hijyeni için antiseptik madde içeren sabun veya alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Çevre yüzeyleri ve tıbbi malzemeler temel kurallara uygun olarak dezenfekte edilmelidir. Hasta odasına girerken, temiz steril olmayan önlük giyilmeli, hastanın odasını terk etmeden önce önlük çıkartılmalıdır. İzolasyon uygulanan hastalar için kullanılan her türlü tıbbi cihazın (tansiyon aleti, termometre vb.) diğer hastalarla ortak kullanımından kaçınılmalı, ortak kullanım gerekiyorsa diğer hastalara kullanmadan önce temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. 37 Klebsiella vb. –Enterobacter cloacae Varisella(yaygın zona dahil), Ebola, Lassa, Marburg Kızamıkçık, Boğmaca, A grubu beta hemolitik streptokok, Hasta ile yakın temasta olanlar N95 maske takar. 1metreden yakın temasta giyilir.Cerrahi maske takılır. Maske yıkama El u Koruyuc Yüz İşlemler öncesi ve sonrası eller mutlaka yıkanır. Vücut sıvıları, çıkartıları ile temas riski Vücut sıvıları, çıkartıları ile temas riski olduğunda Eldiven Gözlük- olduğu durumlarda, giyilir. durumlarda, giyilir. yıkanır. İşlemler öncesi ve sonrası eller mutlaka maske takılır. Hasta oda dışına çıkacaksa hastaya cerrahi olduğunda sekresyonların etrafa sıçrama ihtimalinin sekresyonların etrafa sıçrama ihtimalinin olduğu oda Gömlek Herpes simpleks, Zona Zoster, Suçiçeği, Parvo virüs B19,Mers-CoV Tek kişlik/kohort Uyuz, İmpetigo, Pediküloz, Fronküloz, Laringeal tüberküloz, Difteri, Özel virüs, RSV Kırım Kongo, Kuduz, Difteri, Veba(akciğer) çıkmadan önce İşlemler öncesi ve sonrası, odadan ihtimalinin olduğu durumlarda Sekresyonların etrafa sıçrama ihtimalinin olduğu durumlarda Sekresyonların etrafa sıçrama Giyilir sıçrama ihtimalinin olduğu durumlarda,. Yakın temasta sekresyonların etrafa Tek kişilik oda/kohort VRSA,MersCoV Bronşiolit, Parainfluenza, -C. Difficile, Shigella, Hepatit-A, Rota (çoklu direnç) Adeno virus, İnfluenza, N.meningitis, Negatif basınçlı oda gereklidir -ESBL+ gram negatif bakteriler; E.coli, Viral Hemorajik Ateş, SARS, Haemophilus influenza, Difteri, Kabakulak, -MRSA, A.Baumannii, VRE,P.aeruginosa, Tüberküloz, Kızamık, Suçiçeği, Kırım Kongo, Menengokal enfeksiyonlar (Meningokoksemi), Hastalık Temas İzolasyonu Solunum İzolasyonu Damlacık İzolasyonu Kategori Kan veya kanlı sıvılar ile kirlenen çarşaflar ve diğer materyal özel torbalar içinde ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Odalar uygun dezenfektan (% 10’luk çamaşır suyu) ile dezenfekte edilmelidir. 38 HASTANE TEMİZLİĞİ TALİMATI 1. AMAÇ: Hastane ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek, hasta, hasta yakını ve hastane çalışanları için sağlıklı bir ortam oluşturmak amacıyla uyulması gereken temizlik kurallarını belirlemek ve uygulanmasını sağlamaktır. 2. KAPSAM: Hastane temizliğinde genel kurallar, bölümlere göre temizlik kuralları, haşere ile mücadele konuları ile hastanenin tüm birimlerini kapsar. 3. KISALTMALAR: ÇS: Çamaşır Suyu WC: Tuvalet 4. TANIMLAR: WC temizleyici: Tuvalet temizliğinde, tuvaletlerdeki kir ve lekeleri çıkarmakta kullanılır. WC fırçası: Tuvalet temizliğinde kullanılan plastik kıllı malzemedir. Koku gidericisi: Kristalize görünümlü, yuvarlak çeşitli kokularda parfüm içeren tuvalette bulunan çeşitli kokuları gidermekte kullanılır. Mop: Pamuklu dört tarafı dikişli yanları püsküllü, üstten geçme cepli, alt yüzeyi kıvırcık püsküllü ürün kuru alanda kullanılır.(T pas pas) İplik paspas: pamuklu uç kısımları ve orta kısımdan dikişli aparata kolayca takılabilen ürün ıslak olarak kullanılır. Temizlik kovası: Üstten sıkma plastik aparatı bulunan ev tipi temizlik setidir. Temizlik bezi: Emici tüy ve iz bırakmayan, dayanıklı, çamaşır makinelerinde yıkanabilen ürünlerdir. Lavabo fırçası: Plastik fırçaları sert ve yuvarlak, lavabo temizliğinde kullanılan malzemelerdir. Lavabo açıcısı: Alkali madde içeren, tıkanmış lavabolarda kullanım için hazırlanmış ürünlerdir. Maşrapa: Plastik ve kulplu derinliği 12-15 cm olan en az 2 litre su alan malzemedir. Cam veya pencere temizleyicileri: Püskürtme ile silme metodu kullanılarak cam ve pencere temizliğinde kullanılan ürünlerdir. Yer çekeceği: Yerdeki kaba kirlerin alımında kullanılan malzemedir. Mineralli sıvı temizleyicileri: Tuvalet ve lavaboların kir ve lekelerinde kullanılır (sıvı cif) Cilalar: kir ve yağ sökücü olarak kullanılan ürünlerdir. Metal temizleyicileri: Metallerdeki pası çözmek ve parlatmak için kullanılan malzemelerdir. Yer yüzey temizleyici: Yer yüzey temizlemede üretici firmanın önerdiği şekilde kullanılır. Sıvı deterjan: Petrokimya ürünlerinden elde edilen temizleme ve arıtma işlemlerinde kullanılan suyun yüzey gerilimini azaltarak etki eden köpürme özelliğine sahip sıvı kimyasallardır. Çamaşır deterjanı: Çamaşır yıkama işinde kullanılan suyun yüzey gerilimini azaltarak etki eden köpürme özelliğine sahip toz deterjanlardır. 39 El sabunu: Yağ asitlerinin sodyum, potasyum ve amonyumla meydana getirdiği tuzlardır. 5. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürlüğü, sağlık bakım hizmetleri müdürlüğü, birim sorumluları, servis sorumlu hemşireleri, temizlik şirketi sorumlusu ve temizlik personeli sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden hastane yönetimi, Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürlüğü ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi sorumludur. 6. FAALİYET AKIŞI: 7. GENEL KURALLAR VE YÖNTEM Temizlik için, hareketliliğin en az olduğu zamanlar tercih edilir. Her bölümün temizliği o bölümde çalışan temizlik personeli tarafından yapılmalıdır. Temizliğe başlamadan önce ve temizlik bitiminde eller yıkanmalıdır. Temizliğe başlamadan önce kat temizlik arabasında gerekli tüm temizlik malzemelerinin bulunup bulunmadığı kontrol edilir (kuru temizlik mopları ve sıvı deterjan, ovma amaçlı temizlik maddesi, yeterli miktarda temiz 3 ayrı renkte temizlik bezleri, çekçek, faraş, kova, eldiven vb.) eksik malzeme varsa temizliğe başlamadan önce tamamlanır. Yüksek riskli alanlarda kullanılan tüm temizlik malzemeleri (paspas, mop, toz bezi, vb.) alana/ odaya özel olur. Tüy bırakmayan temizlik bezleri tercih edilmelidir. Bez ve kova renkleri kullanım alanına göre belirlenmelidir. Temizlik her zaman temiz alandan kirli alana doğru yapılır. Bütün kuru alanlar (kapı, pencere, mobilya, ayna, vb,); tuvalet hariç bütün ıslak alanlar ve tuvaletler ile laboratuvar alanlarının temizliğinde kendilerine özel 3 farklı renkte bezler ve kovalar kullanılır. Tüm bölümlerde temiz ve kirli malzemeler ayrı odalarda muhafaza edilir. Kirli bezle temizliğe devam edilmez, sık sık bez değiştirilir. Kirlenen bezler ılık su ve deterjanla yıkanıp kurutulduktan sonra kullanılır. Hiç bir temizlik maddesi karıştırılarak kullanılmaz. Temizlik gereçleri ıslak bırakılmaz. Temizlik gereç, malzemeleri ve temizlik arabası açık alanda ve koridorlarda bırakılmamalıdır. Kirliler kirli depoda, temizler temiz depoda tutulmalıdır. Temizlik işlemi ilgili birimin temizlik planına uygun sıklık ve malzemeyle yapılır. Birime özel temizlik planı olmayan alanlarda temizlik işlemi sabah saatlerinde bir kez yapılır ve her kirlenmeden sonra tekrarlanır. Hasta başı tıbbi cihazların temizlik ve dezenfeksiyonu ‘Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Talimatı’na göre yapılır. 40 Sıvı sabun kaplarının üstüne ekleme yapılmaz. Boşalan sabunluk yıkanıp kurutulduktan sonra tekrar doldurulur. Sabunluğun yıkanma sıklığı 7 günü geçmez. Kirlenen temizlik bezleri bekletilmeden yıkamaya gönderilir. Toz alma dışında her tür temizlik işlemi sırasında eldiven giyilir, işlem bitiminde eldiven çıkarılıp el hijyeni sağlanır. Ellerinde yara, çizik, vb. bulunan temizlik personeli toz alma işlemi sırasında da steril olmayan temiz eldiven giymelidir. Yüzeylerde kan ve vücut sıvıları ile kirlenme var ise temizliğe ek olarak dezenfeksiyon yapılır. Kirli çamaşır arabaları günde en az bir kez temizlenir ve dezenfekte edilir. Islak temizlik yöntemi kullanılmalıdır. Kesinlikle kuru süpürme ve silkeleme yapılmamalıdır. Toz kalkmasına neden olacak toz alma yöntemlerinden kaçınılmalıdır. Kirli paspasla temizlik yapılmamalıdır. Her mesai döngüsüne temiz/kuru paspas, mop ve bezler ile başlanır. Temizlik malzemeleri her bölüm için farklı olmalıdır. Temizlik malzemeleri kova içinde ıslak bırakılmamalıdır. Bütün temizlik ürünleri temizlik planları dâhilinde kullanılmalıdır. Bütün temizlik ürünleri üretici firmanın önerdiği, kullanım kılavuzuna uygun olarak kullanılmalıdır. 8. TEMİZLİK SOLÜSYONU KULLANIM KURALLARI Solüsyon temizlenen bölgeye uygun olarak hazırlanmalıdır. Solüsyonun etki edeceği süre iyi bilinmelidir. Temizlik solüsyonu temizlenen bölgenin risk durumuna göre ve uygun oranda hazırlanmalıdır. Solüsyon işlemden hemen önce hazırlanmalı, uzun süre bekletilmemelidir. Solüsyon ve deterjanlar başka bir solüsyon ve deterjanla karıştırılmamalıdır. Temizlik/dezenfektan çözeltisi kirlendiğinde, 2-3 hasta odası temizliğinden sonra, izolasyon odasında kullanılmadan önce ve sonra değiştirilmelidir. 9. EDİVEN KULLANIM KURALLARI Temizlik işleminden önce ve sonra el hijyeni sağlanmalıdır. Kullanım yerine göre eldiven seçimi yapılmalıdır. Tablo 1 : Hastane temizliğinde eldiven kullanımı Alan Eldiven Türü Renk Temizlik Plastik Kırmızı Evsel Nitelikli Atık Toplama Plastik Sarı veya mavi Tıbbi Atık Toplama Kumaş üzerine kauçuk kaplı Turuncu 41 10. MOP KULLANIM KURALLARI Kuru süpürme ve nemli silme için ayrı renklerde mop kullanılır, ıslak silme için saçaklı mop kullanılır. Saçaklı mop kullanımında zemin ıslak bırakılmaz, kurulama işlemi yapılır ve kirlenme, kayma ve düşmeleri önlemek için uyarı levhaları konulur. Kuru süpürme ve bakım amaçlı moplama esnasında mop önünde kontrol edilemeyecek kadar fazla kir/materyal birikimi var ise çekçek ve faraş ile alınır. Mop, temiz alanda “S” şeklinde, kirli alanda düz hat üzerinde hareket ettirilerek temizlik yapılır. Mop ile temizlik yapılarak ilerlenirken temizlenmemiş alan bırakılmaz. Kirli mop ile temizlik yapılmaz, kirlenen moplar ıslak bekletilmez, yıkanmaya gönderilir. Mop temizliği çamaşırhanede çamaşır makinesinde deterjan kullanılarak yapılır. Tablo 2: Hastane temizliğine mop seçimi ve kullanımı Mop Tipi Kullanım amacı Mavi mop Kuru süpürme Beyaz mop Nemli silme ve bakım Saçaklı mop Islak silme 11. TEMİZLİK BEZİ VE KOVA KULLANIMI Temizlik bezi ve kova renkleri kullanım alanına göre uygun renklerde kullanılmalıdır. Kovaların hangi alana ait olduğu (hasta odası, personel odaları, banyolar) tanımlanmalıdır. Tablo 3: Hastane Temizliğinde Kullanılacak Kova ve Bez Renkleri BÖLÜM KOVA RENGİ BEZ RENGİ Bütün kuru alanlar Mavi Mavi Tuvaletler hariç bütün ıslak alanlar Sarı Sarı Tuvaletler ve laboratuvar alanlar Kırmızı Kırmızı 12. PASPAS KULLANIM KURALLARI Paspaslamada çift kova metodu kullanılmalıdır.Çift kova metodunda iki farklı renkte kova kullanılır. Temiz su için mavi kova, kirli su için kırmızı kova kullanılmalıdır. Mavi kova 3/4, kırmızı kova ¼’ üne kadar su konulur. Mavi kovaya uygun konsantrasyonda (Üretici Firma önerisine uygun olarak), kırmızı kovaya ise bunun yarısı kadar sıvı deterjan konulmalıdır. Sıkma presi kırmızı tarafa boşalacak şekilde yerleştirilir. Belirli bir alan paspaslandıktan sonra kırmızı kovada paspasın kiri akıtılıp paspasın suyu sıkılır, sonra mavi kovadaki suda ıslatılır ve yine kırmızı tarafa paspasın suyu sıkılır bu şekilde işleme devam edilir. 42 Paspas S şeklinde hareket ettirilmeli, zeminden mümkün olduğunca uzaklaştırılmadan temizlik yapılmalıdır. Kirli paspasla temizlik yapılmamalı. Paspas ilk kullanımdan önce ve mesai sonu sıcak su ve deterjanla çamaşır makinesinde yıkanıp kurutulduktan sonra tekrar kullanıma sokulmalıdır. Paspasların çamaşır makinesinde yıkanma imkanı yok ise, gün sonunda paspaslar 1/100 oranında sodyum hipoklorid (çamaşır suyu) veya aynı konsantrasyonu sağlayacak klor tabletleri ile hazırlanan solüsyonda 20 dk bekletilir, durulanıp, kurumaya bırakılır. Çok miktarda kan ve vücut sıvısı dökülen alanın temizliğinden sonra paspas başlıkları değiştirilmelidir. 13. KAN VE VÜCUT SIVILARI DÖKÜLDÜĞÜNDE YAPILACAK TEMİZLİK Koruyucu giysi ve eldiven giyilir. Kan ve vücut sıvıları döküldüğünde beklemeden emici malzeme ile kaba kiri alınır, kırmızı poşete atılır. Ortamda cam kırıkları var ise öncelikle faraş ile kırıklar toplanarak delici kesici alet kutusuna atılır. Ortam 1/10’luk çamaşır suyu ile silinir, temiz su ile durulanır. İşlem sonrası paspas 1/100 oranında sulandırılan çamaşır suyu ile dezenfekte edilir, eller yıkanır. Çok miktarda kan ve vücut sıvısı dökülen alanın temizliğinden sonra paspas başlıkları değiştirilmelidir Dökülme ve sıçramalarda temizlik güvenli bir şekilde yapılır. Kullanılan tüm malzemeler tıbbi atık torbasına konulur. İşlemi yapan personel kendini korumak için mutlaka eldiven giyer. İşlem sonrası eller mutlaka yıkanır. 14. ÇAMAŞIR SUYU HAZIRLANMASI Çamaşır suyu hazırlanırken mutlaka ölçü kabı kullanılmalıdır. Tablo 4: Çamaşır suyun kullanım alanları, sulandırma oranları ve klorin miktarları Ürün Kullanım Kan dökülmesi Çamaşır suyu (%5.25 sodyum hipoklorit:50 000 Yüzey ppm) Gıda yüzeyleri Sulandırma oranları 1 ölçek ÇS 9 ölçek su 1 ölçek ÇS 50-100 ölçek su 1 ölçek ÇS 200 ölçek su Klorin Miktarı 5000 ppm 500-1000 ppm 200 ppm 43 15. KLOR TABLET : Üretici firmanın önerilerine göre solüsyonlar hazırlanır. Klor tabletlerin 5 gr olanında 2,5 gram etken madde (Sodyum Dikloroizosayanurat) vardır. -10000 ppm solüsyon için (yüksek risk taşıyan vücut sıvıları): 3 lt suya 20 tane 5 gr’lık Klor tablet, -1/10’luk / 5000 ppm solüsyon için (vücut sıvıları bulaşında): 3 lt suya 10 tane 5 gr’lık Klor tablet veya 1 ölçek çamaşır suyuna + 9 ölçek su -1000 ppm solüsyon için (özelikli alanların temizliği): 3 lt suya 2 tane 5 gr’lık Klor tablet veya 1 ölçek hazırlanmış 1/10’luk çamaşır suyuna + 4,5 ölçek su -500 ppm solüsyon için (yüzey temizliği): 3 lt suya tane 5 gr’lık Klor tablet veya 1 ölçek hazırlanmış 1/10’luk çamaşır suyuna + 9 ölçek su 16. HASTANE ALANLARININ RİSK GRUPLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI 16.1. Yüksek Riskli Alanlar: Ameliyathaneler, yoğun bakımlar, hemodiyaliz ünitesi, izolasyon odaları, yanık ünitesi, invaziv girişimlerin uygulandığı bölümler (endoskopi, kolonoskopi, sistoskopi, ERCP, diş ünitesi, girişimsel radyoloji, resusitasyon odası, ürodinami, pansuman ve biyopsi odaları), sterilizasyon ünitesi, steril destek alanları ve bu alanlardaki banyo, koridor, depo, toplantı odası, büro ve personel odaları enfeksiyon açısından yüksek riskli alanlar olarak belirlenir. 16.2. Orta Riskli Alanlar: Acil servis, günlük kullanım alanları, genel klinikler, laboratuvarlar, radyoloji, halka açık işlek bölümler, poliklinikler, patoloji, eczane, tedavi odaları, bekleme odaları, morg, kafeterya, mutfak ve diğer iç alanlar (banyo, koridor, asansör, toplantı odası, ofis, bürolar, merdivenler, personel odaları ve depolar) enfeksiyon açısından orta riskli alanlar olarak belirlenir. 16.3. Düşük Riskli Alanlar: İdari bölümler, amfi, konferans salonları, steril olmayan destek bölümleri ve diğer iç alanlar (banyo, tuvalet, balkon, koridor, asansör, mutfak, depo, toplantı odası, bürolar ve personel odaları, yükleme-boşaltma odaları, arşiv, teknik servis, çevre alanlar ve bu alanlardaki iç bölümler) enfeksiyon açısından düşük riskli alanlar olarak belirlenir. Tablo 5: Hastanelerde risk düzeyleri Risk Düzeyi Hastane Bölümü Uygun Temizlik Ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, hemodiyaliz, infeksiyon kontrol Yüksek riskli komitesi tarafından belirlenen özel alanlar (allojeneik/otolog kemik iliği Temizlik + alanlar nakli yapılan hastaların odaları, solid organ nakli yapılan hastaların dezenfeksiyon odaları, nötropenik hasta odaları, izolasyon odaları, otopsi salonu, vb.) Orta riskli alanlar Düşük riskli alanlar Laboratuvarlar, hasta odaları (banyo ve tuvaletler dahil), mutfak Hemşire, doktor odaları (banyo ve tuvaletler dahil), ofisler, kafeterya, koridorlar ve depolar Temizlik* Temizlik* 44 *Yüzeyler vücut sıvı ve salgıları ile kirlendiğinde temizliğe ek olarak dezenfeksiyon yapılır. 17. BÖLÜMLERE GÖRE TEMİZLİK KURALLARI 17.1. Hemşire ve doktor odalarının temizliği Öncelikle odadaki çöpler uygun şekilde toplanır. Temizlik temiz alandan kirli alana doğru yapılır. İlgili birimin temizlik planında belirtilen sıklık ve malzemelerle yapılır. 17.2. Hasta odalarının temizliği Hasta odalarının temizliği temizlik planlarına uyularak yapılır. Eksitus veya taburcu olan ya da başka bir servise devrolan hastanın ardından günlük temizlik işleminin tüm basamakları uygulanmadan yeni hasta kabul edilmez. Oda temizliği toz kalkmayacak şekilde yapılır. Odadaki (banyo/ tuvalet dahil) çöp kovalarının içinde bulunan çöp poşetleri oda dışına çıkarılarak ağzı bağlandıktan sonra servise ait büyük çöp bidonuna taşınır. Oda zemini çekçek ve faraş ile kaba kirlerden arındırılır, kesinlikle fırça veya süpürge kullanılmaz. Oda zemini temiz alandan başlayarak yatak altları dahil olacak şekilde kapıya doğru paspaslanmalı ve hemen kuru mop ile kurulanmalıdır. Su ve deterjanla temizlik yapılan alanlarda her üç odada bir temizlik solüsyonu değiştirilir. Yoğun kirlenme meydana gelmişse daha sık solüsyon değişimi yapılır. Banyo ve tuvaletlerin temizliği en sona bırakılır. Oda temizliği için kullanılacak temizlik malzemeleri odaya taşınır. Personel “el yıkama ve eldiven giyme talimatına” göre ellerini yıkar ve eldiven giyer. İzolasyon odalarında uygun koruyucu ekipman kullanılır. Çöpler “Atık Yönetimi Talimatına” göre toplanır. Çöp kovaları dezenfekte edilir ve temiz poşet yerleştirilir. Yüzeylerin temizliği için temizlik planına göre önerilen solüsyon hazırlanır. Hasta ekipmanı, pompa ve cihaz yüzeyleri özel ünitelerde ünite sorumlu hemşiresi, yatak başı hemşiresi tarafından veya nezaretinde silinir. Masa, dolap, etajer vb. yüzeyler silinir, kurulandıktan sonra eşyalar yerine konulur. Oda ve tuvalet zemini için ayrı paspas kullanılır, temizlik sonunda malzemeler temizlenir, kurutulur. Diğer bir odaya ya da başka bir hastaya geçmeden önce eldiven çıkarılır, eller yıkanır, temizlik bezleri değiştirilir. Temizliğin tüm aşamalarında birim temizlik planına uyulur. Kirlenmiş çarşaflar hastanın odasında; çamaşır kutusunda ya da kullanıldığı yerde torbalanır. Toplarken eldiven ve maske takılır. 45 Kanlı ya da vücut sıvısı bulaşmış çarşaflar ise sızdırmaz torbalarda (kırmızı tıbbi atık poşetleri ya da suda eriyen tek kullanımlık poşetler) taşınır. 17.3. Personel odalarının temizliği Steril olmayan eldiven ile çöpler “Atık Yönetimi Talimatına”göre toplanır. Temiz alandan kirli alana doğru silinir. Birim temizlik planına uyulur. 17.4. Tuvalet ve banyo temizliği İlgili birimin temizlik planlarına uyularak yapılır. Banyo temizliğinde önce fayanslar, ardından musluk (duş ve lavabo muslukları), duş teknesi ve duşa kabin sıvı deterjan veya ovma maddesi ile silinir. Tuvalet temizliği için kullanılan eldivenler diğer alanların temizliğinde kesinlikle kullanılmaz. Lavabo ve kenarları su ve sıvı deterjan veya ovma maddesi ile temizlenir. Aynı bez yıkandıktan sonra lavabo arkasındaki duvar silinir. Lavabo aynası ayrı bez kullanılarak cam temizleme maddesi ile silinir. Klozet temizliği için önce sifon çekilmeli, klozet içerisi sıvı deterjan veya ovma malzemesiyle tuvalet fırçası ile fırçalanmalı, klozet çevresi ayrı bir bezle sıvı deterjan veya ovma maddesi kullanılarak silinmelidir. Silme işlemi sonrası durulanmalı ve ardından ıslak alanlar kurulanmalıdır. Tüm zemin oda temizliğinde kullanılandan farklı bir paspas ile kapıya doğru silinir ve kurulanır. Tuvalet temizliğinde kullanılan bezler (mop, paspas dahil) gün sonunda sıcak su ve deterjanla çamaşır makinesinde yıkanmadan ve kurutulmadan tekrar kullanılmaz. Tuvalet temizliğinde kullanılan temizlik malzemeleri başka amaçla kesinlikle kullanılmaz. Silinen tüm yüzeyler önce durulanır, ardından kurulanır, kesinlikle ıslak bırakılmaz. 17.5. Zemin ve koridor temizliği Koridorlar ayrı paspasla, deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır. Bu alanların temizliğinde vücut sıvılarıyla kirlenme olmadığı sürece dezenfektan kullanılmaz. Cam, kapı, kapı tokmağı her gün silinir. Günün ilk saatleri ve gün sonunda koridorlara ıslak vakum uygulanır. Temizlik planlarında önerildiği şekilde yapılır. Oda/ Ofis temizliği tamamlandıktan sonra çekçek ve faraş ile koridorda bulunan kaba kirler uzaklaştırılır. Koridor temizliğinde hasta odası ve ofislerde kullanılandan farklı bir paspas ve kuru mop kullanılır. 17.6. Ameliyathanelerin temizliği Ameliyathane temizliğinde görevli personel bu konuda eğitim almış olmalıdır. Özel ameliyathane gereçlerinin (mikroskop vb.) temizliğinde o aleti kullanan ekipler görev almalıdır. Ameliyathane temizliğinden ameliyat sorumlu hemşiresi sorumludur. 46 Ameliyat arası temizliğin yapılmasından ve denetiminden o gün o odada görevli hemşire sorumludur. Ameliyathanelerde kullanılacak temizlik kovaları ve paspaslar servislerde kullanılanlardan farklı olmalı, her ameliyat odası için ayrı kova ve paspas sağlanmalıdır. Ameliyathanede kullanılacak temizlik ekipmanı ve malzemelerin depolandığı, temiz ve kirliler için ayrı yerleri olan bir birim oluşturulur ve bu birimde paspas ve kovalar temizlenmiş ve kurutulmuş olarak saklanır. Temizlik solüsyonları her oda için ayrı hazırlanır, yıkama suları kullanım sonrası değiştirilir. 17.6.1. Günün İlk Ameliyatından Önce Tüm aletlerin, eşyaların ve ameliyathane lambalarının tozu alınır. Toz alma işleminde hav bırakmayan nemli bez kullanılır. Ameliyat odası dışından alet alınacaksa o alet deterjan ve su ile temizlenir ve yüzeyleri 1/100 çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.(seyyar röntgen cihazı vb.) 17.6.2. Ameliyatlar Arasında/ Her Ameliyat Sonunda Görevli temizlik personeli uygun kıyafet giymiş olarak (maske, eldiven, önlük, bone) ameliyathaneye girerek işleme başlar. Kullanılmış örtüler hemşire gözleminde kontrol edilerek kırmızı atık çöp torbası (ya da özel kapalı çamaşır toplama kabı) içine atılır. Kompresler ve diğer atılacak malzemeler dikkatle elden geçirilerek çöp kovasına atılır. Bu süreçte kullanılan ameliyat aletlerinin kompres içinde kalmamasına özellikle özen gösterilmesi gerekir. Kesici/delici atıklar mutlaka özel plastik toplama kapları içine atılır. Örtüler, kompresler arasında delici/kesici alet kalmaması görevli hemşire sorumluluğundadır. Çöpler ve örtüler toplanınca kapların ağzı kapatılarak odadan dışarıya alınır. Yeni ameliyat için yeni bir çöp poşeti takılır. Ameliyat masası ve yakın çevresi 1/100’lük çamaşır suyu ile silinir. Vücut sıvılarıyla kirlenme olmuşsa 1/10’luk çamaşır suyu kullanılmalıdır. Diğer yüzeyler (ventilasyon cihazı, lambalar,…..) yüzey dezenfektanı solüsyonla silinir. Silinemeyecek kadar küçük ve erişilemeyen yüzeyler için %70’lik alkol ya da alkol bazlı spreyler kullanılır. Ameliyathanede hasta çıkartıları ile kirlenmiş alanlar temizlenir ve yüzey dezenfektanı ile dezenfekte edilir. Çöpler ve kirli örtüler ayrı ayrı ilgili bölümlere temiz alana hiç uğramadan uzaklaştırılır. Temizliğin tüm aşamalarında temizlik planına uyulur. Şüpheli veya kanıtlanmış CJH olan hastaya müdahale yapılan ameliyathanede doku artıklarını uzaklaştırdıktan sonra 1N sodyum hipoklorid veya 10 000-20 000 ppm serbest klor içeren (1/5 47 dilüsyon) sodyum hipoklorid ile dekontaminasyon uygulanmalıdır. Bu işlemde kullanılan dezenfektan 30-60 dakika yüzeyde kalmalı, daha sonra dezenfektan bir emici ile uzaklaştırılmalı ve bol su ile yıkanmalıdır. 17.6.3. Gün Sonunda Odadaki tüm taşınabilir aletler oda dışına çıkarılır. Lambalar, dolaplar, duvarlar dezenfektanlı solüsyon ile silinir. Dezenfektan ile uyumsuz yüzeyler %70 alkol ile silinir. Yerler ıslak vakum uygulanarak veya ıslak paspas ile deterjanla temizlenir ve sonrasında dezenfektanlı solüsyon ile dezenfekte edilir. Dışarıya çıkarılan malzemelerin tekerlekleri ve yüzeyleri yüzey dezenfektanı ile silinerek içeriye alınır. Havalandırma filtrelerinin dış yüzeyleri gün sonunda yüzey dezenfektanı ile silinir. Cerrahi el yıkama lavaboları yıkanır, yüzey dezenfektanı ile silinir, kurutulur. Hasta nakil sedyeleri gün sonunda yüzey dezenfektanı ile silinir. Eğer her hasta için tek kullanımlık özel örtü kullanılabiliyorsa tercih edilir, aksi durumda her hastadan sonra yüzey dezenfektanı ile silme işlemi tekrarlanır. 17.6.4. Periyodik Temizlik Ameliyathane periyodik temizliği haftada bir yapılır. Tüm taşınabilir aletler dışarı çıkarılır, temizlik sonunda yüzey ve tekerlekleri dezenfekte edilerek içeri alınır. Zemin su ve deterjan kullanılarak temizlenir. Daha sonra 1/100’lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilir. Ameliyat salonunun tüm yüzeyleri ve çıkartılamayan tüm ekipmanlar yüzey dezenfektanı ile silinir. Ameliyathane temizlik planına uyulur. Ameliyat masasının tüm yüzeyleri, aspiratör, askılar, oksijen tankları yıkanmalı, 1/100lük çamaşır suyu veya aynı konsantrasyonu sağlayacak klor tabletleri ile hazırlanan solüsyon ile dezenfekte edilip kurulanmalıdır. Temizlik malzemeleri her oda için ayrı olmalıdır. Temizlik solüsyonları işlemden hemen önce hazırlanmalıdır. 18. İZOLASYON ODALARININ TEMİZLİĞİ Temizlik personeli izolasyon uygulanan odanın temizliğine, kat hemşirelerinden gerekli bilgi ve talimatları aldıktan sonra başlar. İzolasyon uygulanan odanın temizliği, temizlik yapılan alanda en sona bırakılır. Hastane temizlik planındaki ve talimattaki hasta odası temizliğinin basamaklarına aynen uyulur. Her türlü temizlik işlemi sırasında uygun eldiven giyilir, eldivenli ellerle kapı kolu, telefon, masa vb. yüzeylere temas edilmez. İşlem bitiminde eldiven çıkarılıp tıbbi atık çöp kovasına atılır, eller "El 48 hijyeni talimatı" doğrultusunda yıkanır aynı eldivenle odadan odaya veya kirli bir alandan temiz bir alana geçilmez. Bu odalar için kullanılan tüm malzemeler odaya özel olmalı, başka odalar için kullanılmaz. Kullanılmak zorunda kalınırsa, temizlik işlemi bittikten sonra kullanılan ekipmanlar %10‘luk çamaşır suyu ile dezenfekte edilir. Su ve deterjanla yapılan temizliğe ek olarak odada bulunan tüm yüzeyler (duvar hariç) günde en az bir kez ve gerektiğinde 1/100 oranında hazırlanmış çamaşır suyu ile silinir ve paspaslanır. Odada bulunan kritik aletlerin (monitör, ventilatör, infüzyon pompaları, vb.) yüzeyleri de günde en az bir kez ve gerektiğinde cihaz için önerilen dezenfektan solüsyon ile silinir. Bu alanda kullanılmış bezler ve moplar, kırmızı renkli tıbbi atık poşetine konularak yıkanması için çamaşırhaneye gönderilir. Hasta odasından çıkan bütün çamaşırlar (çarşaflar, battaniye vb.) çift torba sistemi ile (mümkünse suda eriyen poşet) çamaşırhaneye gönderilir. İş bittikten sonra, eldiven ve önlük oda içindeki kirli kutusuna bırakılır. 19. ÖZEL DURUMLARDA TEMİZLİK ÖNERİLERİ (CRE, VRE vb.) Bu odalarda izolasyon odası temizlik prosedürüne ilaveten aşağıdaki öneriler uygulanmalıdır. Karbepenem dirençli enterobakteriler (CRE) ve vankomisin dirençli enterokok (VRE) mikroorganizmaları izolasyonunda, hastanın bulunduğu alandaki malzeme ve yüzeyler 1/10 çamaşır suyu ile temizlik ve dezenfeksiyon yapılmalıdır. Hasta taburcu olduktan sonra oda temizliği ve dezenfeksiyonu sağlandıktan sonra hasta odasından servis sorumlu hemşiresi ve enfeksiyon ekibi tarafından ortam kültürü alınır. Ortam kültürleri sonuçlanıncaya kadar hasta kabulü yapılmaz ve malzeme ve ekipmanlar başka hastaya kullanılmaz. Eğer acilen hasta kabulünün yapılması gerekiyorsa sorumlu hemşire gözetiminde 2 kez temizlik ve dezenfeksiyon sonrası hasta kabulü yapılır. C.difficile ilişkili enteriti olan hastaların yattığı bölümlerde çevre temizliğinde 1/10 çamaşır suyu kullanılmalıdır. Şüpheli veya kanıtlanmış Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJH) olan hasta odasında santral sinir sistemi dokusu ile çevre kontaminasyonu yoksa rutin dezenfeksiyon yapılmalıdır. 49 Tablo 6. İzolasyon Ünitelerinde Standart Temizlik Yöntemi ve Öneriler Malzeme Temizlik yöntemi Öneriler Mobilya, yatak, yatak standı, Deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır. %70 Çevre temizliği muhafaza hasta transfer araçları, serum alkol veya 1/100'lük çamaşır suyu ile temizlenir edilir. askıları vb. ve kurulanır. Şilteler ve yastıklar Şilteler ve yastıklar daima plastik koruyucu ile Yastığın veya şiltenin plastik kullanılr. Hasta aralarında ve gerektiğinde kılıfı delindi ise plastik kılıfı deterjanlı su ile temizlenir ve %70 alkol veya ve şilte değiştirilir veya atılır. 1/100'lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilir. Telefonlar Deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır. %70 alkol ile her gün silinir. Oyuncaklar Tek hastaya kullanılır. Eğer hastada direkt temasla Deterjan+su ile temizlenir ve kurulanır. Direkt yayılabilen bir hastalık varsa temasla yayılabilen bir hastalık varsa (SARS, MRSA) ve (SARS, MRSA, VRE) %1-2 hipoklorid solüsyon ile temizlenemiyorsa hasta dezenfekte edilir. taburcu olduktan sonra veya eks olması halinde oyuncak atılır. Zeminler Deterjanlı su ile ıslatılmış temizlik bezleri (mop) Her şiftte en az iki kere ve ile temizlenir. gerektiğinde daha sık temizlenir. Komodin, oturulan yer ve Kullanım sonrası komodların oturulan yeri ve Önce deterjanlı su ile temizlik kotuklar kolları deterjanlı su ile silinir, durulanır ve %1-2 sonra dezenfeksiyon sodyum hipoklorid ile silinir ve kurulanır. kurulama yapılır. Alandaki çarşaf nevresim perde vb.ürünler her Çamaşır makinesinde suda hastadan sonra yıkanmalıdır. İzole hasta eriyen poşetten çıkarılmadan tekstilleri mümkünse suda eriyen poşet 72 derecenin üzerindeki su içerisinde tıbbi atık torbasında çamaşırhaneye sıcaklığında yıkanmalıdır. Tekstil ürünleri ve gönderilir. 50 20. YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ TEMİZLİĞİ İlgili birim sorumlu hemşiresi, temizlik şirketi koordinatörü yoğun bakım üniteleri temizliğinden sorumludur. Dezenfeksiyon öncesi günlük temizlik yapılmalıdır. Sterilizasyon ve dezenfeksiyon talimatında belirtildiği şekilde uygun dezenfektanlar kullanılır. Yoğun bakım ve yenidoğan yoğun bakım temizlik planı uygulanır. Temizlik personeli temizliğe başlamadan önce el hijyenini sağlayarak temizlik için önerilen eldivenleri giyer. Yoğun bakım ünitesi temizliğinde bir sıra takibi esastır. Öncelikle hasta bakım alanları temizlenir. Bir yüzeyden diğerine geçilirken (örn: yataktan yatağa) temizlik bezi değiştirilir. İzolasyon uygulanan hasta yatakları ve küvezleri en sona bırakılır. Tedavi masaları, monitörler ve mekanik ventilatörler günlük olarak dezenfektan solüsyon ile silinir. Aspiratörün haznesi boşaltıldıktan sonra dezenfekte edilir, daha sonra durulanır ve kuruduktan sonra yeniden kullanıma alınır. Hasta ördek ve sürgüleri dezenfektan ile yıkanır. 21. DİĞER YÜKSEK RİSKLİ ALANLARIN TEMİZLİĞİ Yüksek riskli bu alanların temizliği de aynen yoğun bakım temizliğinde olduğu gibi uygulanır. 22. MORG TEMİZLİĞİ İlgili Müdür Yardımcısı, morg sorumlu personeli, temizlik personeli morg temizliğinden sorumludur. Morg ünitesinde çıkan cenazeye ait ve kullanılmayacak her türlü giysi, doku parçası, vücut sıvısı ve bunlara temas etmiş giysiler tıbbi atık olarak değerlendirilir. Bunlar Atık Yönetimi Talimatına uyularak tıbbi atık poşetlerine konulur ve bertaraf edilir. Morg temizlik planı uygulanır. Temizlik sırasında morg görevlisi çizme, eldiven ve maske gibi kişisel koruyucularını giyer. Temizlik işleri tutanakla saptanır ve bu tutanaklar morg biriminde dosyalanır. Şüpheli veya kanıtlanmış CJH olan hastanın otopsi alanında doku artıklarını uzaklaştırdıktan sonra 1N sodyum hipoklorid veya 10 000-20 000 ppm serbest klor içeren (1/5 dilüsyon) sodyum hipoklorid ile dekontaminasyon uygulanmalıdır. Bu işlemde kullanılan dezenfektan 30-60 dakika yüzeyde kalmalı, daha sonra dezenfektan bir emici ile uzaklaştırılmalı ve bol su ile yıkanmalıdır 23. LABORATUVAR TEMİZLİĞİ Laboratuvarda çalışılan alanın temizliği ilgili laborantın sorumluluğundadır. Laboratuvar çalışmalarının bitiminde, kullanılan tezgahlar ve malzemeler temizlenir ve dezenfekte edilir. 51 Laboratuvar çalışmalarınızdan çıkan atıklar, laboratuvar yönetimi tarafından belirlenen kurallar doğrultusunda uzaklaştırılır. Laboratuvar malzemelerinin temizliği sırasında kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır. 23.1. Biyogüvenlik Kabini kabin içi temizleme Cihazın ön panel düğmesine parmak basılı tutarak camı açılır. Yan tarafta bulunan kırmızı butona basıp cihaz kapalı konuma getirilir.(Hava akımı olmamalıdır.) Genel temizlikte sünger veya çizici kullanılmaz. Dezenfekte spreyler sıkılmaz. HEPA filtreye zarar verebilir. Kabin içi paslanmaz yüzeyi nemli dezenfektan ve sabunlu bir bezle yukarıdan aşağıya doğru silinir. Duvarların temizliğinden sonra alt zemin, dip köşelerinden öne doğru süpürürcesine silinir. Biyogüvenlik kabini %10 oranında çamaşır suyu ve %70 oranında etanolle (nemli bez) silinir. Güvenlik kabininin ön panel düğmesine basıp kapatılır. Ekonomik modunda UV lambasını çalıştırıp kendi kendini temizlemesi sağlanır. (15 dk.) Laboratuvar temizlik planlarına uyulur. 24. HAŞERE İLE MÜCADELE Bit pire vb. temas izolasyonu gereken hasta odalarında ilaçlama temizlik öncesinde yapılır. İlaçlama sonrası mutlaka temizlik yapılmalıdır. Hasta odalarında ilaçlama yapıldıysa firma önerisine veya ilaç prospektüsünde belirtildiği şekilde yapılır. Haşere ile mücadele amacıyla hastane yönetimi tarafından plan yapılır ve uygulamalar denetlenir. 52 Tablo 7: Hastane Ortamında Bulunan Diğer Yüzeylerin Periyodik Temizliği Malzeme/Yüzey Temizlenme Sıklığı Nasıl Temizlenecek? Sedye Tekerlekli sandalye Acil arabası Çamaşır arabası Günde en az bir kez ve kirlendikçe Su ve deterjanla silinmeli Serum askıları Mobilyalar Camlar Perdeler Duvarlar Tavanlar Tavan lambaları Radyatörler Ahşap bölgeler Zemin Halı Baca kapakları Havalandırma boşlukları Teras ve çatı Günde bir kez Toz alma Ayda bir kez Su ve deterjanla silinmeli Haftada bir kez Cam temizleme maddesi ile silme ve kurulama Haftada bir kez Kuru vakum Kirlendikçe Yıkama Ayda bir kez Su ve uygun deterjanla Gerekli görüldükçe silinmeli Ayda iki kez Kuru vakum Haftada bir kez Toz alma Ayda bir kez Nemli bezle silme Günde bir kez Toz alma Haftada bir kez Fırçalama Günde bir kez Toz alma Kirlendikçe ve temizlik planına Su ve uygun deterjanla uygun silinmeli Kirlendikçe Ayda bir kez Haftada bir kez Su ve uygun deterjanla silinmeli Mekanik temizlik ve kuru vakum uygulama Süpürme ve yıkama 53 TIBBİ ATIK YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ 1. AMAÇ: Hastanedeki atıkların yönetimi için kullanılacak ekipman ve araçların temin edilerek bu ekipmanların yerleşkesi, toplama programı ve taşıma güzergahlarının belirlenip geçici depolama sisteminin oluşturulması; ekipmanların temizliğinin ve dezenfeksiyonunun sağlanması; olası kaza anında alınacak önlemler ve yapılacak işlemlerin belirlenmesi; atıkların toplanması ve taşınmasından sorumlu personelin belirlenmesi; atık oluşumu ve miktarının azaltılmasını sağlamaktır. 2. KAPSAM: Üretilen tıbbi atıkların, toplanması, taşınması ve depolanması ile ilgili uygulamaları kapsar. 3. SORUMLULAR: Tüm Hastane Çalışanları, Çevre Yönetim Birimi, Hasta ve Çalışan Güvenliği Komitesi, Tesis Güvenliği Komitesi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Temizlik Şirketi çalışanları 4. TANIMLAR Geçici Depolama: Atıkların bertaraf alanına taşınmasından önce kurum içinde inşa edilen geçici atık depolama alanında veya konteynırlarda 48 saati geçmemek üzere geçici süre ile bekletilmesi ve 48 saatten fazla bekletilecekse +4 derecenin altında özel havalandırmanın olacağı depoda 7 güne kadar bekletilebilir. Kurum İçi Taşıma: Atıkların üretildiği yerlerden uygun taşıma araçları ile alınarak geçici depolama birimlerine götürülmesi işlemidir. Tıbbi Atık Torbası: Yırtılmaya, delinmeye, patlamaya ve taşımaya dayanıklı; orijinal orta yoğunluklu polietilen hammaddeden sızdırmaz, çift taban dikişli ve körüksüz olarak üretilen, çift kat kalınlığı 100 mikron olan, en az 10 kilogram kaldırma kapasiteli, üzerinde görülebilecek büyüklükte ve her iki yüzünde “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kırmızı renkli plastik torbalardır. 5. FAALİYET AKIŞI 6. ÜRETİLEN ATIK ÇEŞİTLERİ: Hastane atıkları 4 grupta sınıflandırılır. a) Evsel Nitelikli Atıklar 1. Genel Atıklar 2. Ambalaj Atıklar b) Tıbbi Atıklar 1. Enfeksiyöz Atıklar 2. Kesici Delici Atıklar 3.Patolojik Atıklar c) Tehlikeli Atıklar d) Radyoaktif Atıklar Enfeksiyon kontrol komitesi çalışmaları kapsamında olan tıbbi atık uygulamaları aşağıda belirlenmiştir. 54 6.1.Tıbbi Atıklar Vücut sıvı ve salgıları (kan ve kan ürünleri dâhil), bu salgılar ile bulaşmış tüm enfeksiyöz atık, doku ve organ parçaları(patolojik atıklar dâhil), laboratuvar atıkları, diyaliz atıkları, batma delme sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıklardır. a. Enfeksiyöz Atık: Enfeksiyon yapıcı etkenleri taşıdığı bilinen veya taşıması muhtemel, başta kan ve kan ürünleri olmak üzere her türlü vücut sıvıları ile insan dokuları, organları ve diğer patolojik materyali; bu tür materyal ile bulaşmış eldiven, örtü, bandaj, flaster, tamponlar, eküvyon ve benzeri atıkları; hemodiyaliz ünitesi ve izole edilen hastaların vücut çıktılarını, bakteri ve virüs tutucu hava filtrelerini; enfeksiyöz ajanların laboratuvar kültürlerini ve kültür stoklarından kaynaklanan atıkları içerir. b. Kesici-Delici Atık: Enjektör ve diğer tüm deri altı girişim iğneleri, serum seti iğnesi, intraket, lamlamel, tek kullanımlık özeler, kırılmış cam tüp, petri kapları, ampul, lanset, bisturi gibi batma, delme, sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıkları içerir. c. Patolojik Atık: Ameliyat gibi tıbbi müdahale esnasında ortaya çıkan vücut sıvıları, doku organ ve vücut parçalarını kapsar. 7. TIBBİ ATIKLARIN AZALTILMASI Kaynağında atıkların cinsine göre ayrımın yapılabilmesi için uygun çöp kovası( Ayak pedalı ile açılıp kapatılabilen), çöp poşeti vb. kullanımı sağlanır. Tıbbi atıkların yönetmeliklere uygun şekilde toplanıp geçici depolanması için yer oluşturulur. Bütün ünitelerde çalışan personele tıbbi atığın önemi, ayrı toplanması, bulaş yolları ile ilgili eğitimler düzenlenir. 7.1. Tıbbi atıkların kaynağında ayrı toplanması ve biriktirilmesi 7.1.1. Tıbbi atıkların (kesici-delici atıklar dahil) kaynağında ayrı toplanması, bu amaçla kullanılacak toplama ekipmanları ve özellikleri: Her birimde oluşan tıbbi atıkların kaynağında ayrımının yapılabilmesi için: Tıbbi atık yönetmeliğine uygun tıbbi atık poşetleri ve çöp kovaları yerleştirilir. Torbalar en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları sıkıca bağlanır ve gerekli görüldüğü hallerde her bir torba yine aynı özelliklere sahip diğer bir torbaya konularak kesin sızdırmazlık sağlanır. Bu torbalar hiçbir şekilde geri kazanılmaz ve tekrar kullanılmaz. Tıbbi atık torbalarının içeriği hiçbir suretle sıkıştırılmaz, torbasından çıkarılmaz, boşaltılmaz ve başka bir kaba aktarılmaz. Laboratuvarda kullanılmış besiyerleri de Tıbbi Atık Poşetleri ile atılırlar. Her birime delici, kesici, batıcı özellikteki atıkların kaynağında ayrımının yapılması için; tıbbi atıklardan ayrı olarak delinmeye, yırtılmaya, kırılmaya, patlamaya dayanıklı, su geçirmez, 55 sızdırmaz, açılması ve karıştırılması mümkün olmayan üzerinde görülebilecek büyüklükte “DİKKAT! KESİCİ VE DELİCİ TIBBİ ATIK” ibaresi ile “Uluslararası Biyotehlike” amblemi bulunan dayanıklı sert plastikten yapılmış kutularda toplanır. Bu biriktirme kapları, en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları kapatılır ve kırmızı plastik torbalara konur. Kesici-delici atık kapları dolduktan sonra kesinlikle sıkıştırılmaz, açılmaz, boşaltılmaz ve geri kazanılmaz. Tıbbi atık torbaları ve kesici-delici atık kapları ¾ oranında dolduklarında derhal yenileri ile değiştirilirler. Yeni torba ve kapların kullanıma hazır olarak atığın kaynağında veya en yakınında bulundurulması sağlanır. Tıbbi atık yönetmeliğine uygun geçici depo oluşturulur. 8. TIBBİ ATIKLARIN TAŞINMASI, TAŞIMADA KULLANILACAK EKİPMAN VE ARAÇLAR Tıbbi atıkların kaynağında uygun şekilde toplanıp geçici depolanma alanına götürülürken bu iş için eğitilmiş personel tarafından, tekerlekli, kapaklı, dayanıklı sert plastikten imal edilmiş; yükleme-boşaltma esnasında torbaların hasarlanmasına veya delinmesine yol açabilecek keskin kenarları olmayan, yüklenmesi, boşaltılması, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu kolay ve sadece bu iş için ayrılmış araçlar ile toplanıp taşınması sağlanır. Tıbbi atıkların kurum içinde taşınmasında kullanılan araçlar turuncu renkli, üzerlerinde “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “Dikkat! Tıbbi Atık” ibaresi bulunur. 9. TIBBİ ATIK TOPLAMA VE BİRİKTİRME EKİPMANLARININ BULUNDUĞU YERLER, TOPLAMA PROGRAMI VE TAŞIMA GÜZERGÂHI Tıbbi atıklar günde en az 2 defa olmak üzere ve gün içinde gerekli olduğu durumlarda toplanıp, kırmızı renkli, dayanıklı, sızdırmaz özellikte, sert plastikten imal edilmiş turuncu renkli, tekerlekli konteynır ile üst katlardan aşağı katlara tıbbi atık için ayrılmış asansör ile taşınıp geçici atık deposuna nakli sağlanır. 10. GEÇİCİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ 10.1. Tıbbi atık geçici deposunun yeri ve özellikleri (20 yatak ve üstü üniteler için) Geçici tıbbi atık deposu en az 2 günlük atığı alabilecek boyutlarda olmalıdır. Tabanı ve duvarları sağlam, geçirimsiz, mikroorganizma ve kir tutmayan, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu kolay bir malzeme ile kaplanmış olmalıdır. Yeterli aydınlatma ve pasif havalandırma sistemi bulundurulmalı, sıcaklık artışında uygun soğutma sağlanmalıdır. Depo kapısı dışa doğru açılır şekilde, daima temiz ve boyalı olmalıdır. 56 Depo kapısı kullanım dışında daima kilitli tutulmalı, yetkili olmayan kişilerin depoya girişleri önlenmeli, depo ve kapısı içeriye herhangi bir hayvan girmeyecek şekilde inşa edilmelidir. Atık Deposunun kapısı turuncu renkte olmalı, üzerinde görülecek şekilde ve siyah renkte “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah harflerle yazılmış “Dikkat Tıbbi Atık” ibaresi bulunmalıdır. Atık Deposunun içi ve kapıları görevli personelin kolaylıkla çalışabileceği, atıkların kolaylıkla boşaltılabileceği, depolanabileceği ve yüklenebileceği boyutlarda olmalıdır. Atık deposu atık taşıma araçlarının kolaylıkla ulaşabileceği ve yanaşabileceği yerde ve şekilde inşa edilmelidir. Tıbbi atık torbalarının delinmesi ya da yırtılması durumunda uygun şekilde toplanması, sıvıların emdirilerek toplanıp, kırmızı tıbbi atık torbalarına konulması ve bölmenin temizliği ve dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. 10.2. Tıbbi atık geçici atık depolarının temizliği ve dezenfeksiyonu amacıyla yapılacak işlemler: Depo, atıkların boşaltılmasını takiben temizlenir, dezenfekte edilir, gerekirse ilaçlanır. Atık deposunun temizliği ve dezenfeksiyonu kuru olarak yapılır. Depolar yıkanarak temizlenmez. Tıbbi atık taşıma konteynırı her gün taşıma işlemi bittikten sonra yıkanır, dezenfekte edilir. 10.3. Dezenfeksiyon amacı ile kullanılacak dezenfektanlar: Çamaşır suyu veya klor tabletleri kullanılır. Dezenfeksiyon, temizlik sonrası, 1/100 lük çamaşır suyu (1000 ppm) ile, kan ve vücut sıvıları ile bulaş varsa 1/10 luk (5000 ppm) çamaşır suyu ile yapılır. 11. KAZA ANINDA ALINACAK ÖNLEMLER VE YAPILACAK İŞLEMLER Tıbbi atıkların taşınması için görevlendirilen personellere tıbbi atık yönetmeliğine uygun eldiven, çizme, gözlük ve kıyafet giymesi sağlanır. Olası yaralanmalara karşı personele Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Çevre Yönetim Birimi ve Çalışan Güvenliği Komitesi tarafından eğitim verilir. Tıbbi atık torbalarının sağlam, sızdırmaz, delinmeye, yırtılmaya ve taşımaya dayanıklı poşetten imal edilmiş olmalı, Tıbbi atık konteynırının oluşabilecek dökülme ve yayılmaya karşı dayanıklı, sızdırmaz, kapaklı, tekerlekli ve kulplu olmalıdır. Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve geçici depolanması sırasında oluşabilecek dökülme ve yayılmalarda; o bölgeye hasta/hasta yakınları ve diğer personelin girişinin engellenmesi sağlanır. Dökülen tıbbi atıklar, Çevre Yönetim Birimi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesinin belirlediği şekilde toplanır, tıbbi atık poşetlerine konur ve geçici tıbbi atık deposuna taşınır. Tıbbi atık dökülen yer ya da yüzey Kan ve Vücut Sıvıları Temizleme Talimatı’na göre temizlenip, dezenfeksiyonu sağlanır. 57 12. TIBBİ ATIKLARIN TOPLANMASI, ÜNİTE İÇİ TAŞINMASI VE GEÇİCİ DEPOLANMASI SIRASINDA OLUŞABİLECEK YARALANMALAR, DÖKÜLME-YAYILMA VE DİĞER KAZALARIN BİLDİRİLMESİ, KAYIT ALTINA ALINMASI VE RAPORLANMASI: Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve geçici depolanması sırasında oluşabilecek yaralanmalarda hastane Çalışan Güvenliği Birimine haber verilir. Kaza /Durum/Olay Bildirim Formu doldurulur ve Kalite Yönetim Birimine teslim edilir. 13. SORUMLU PERSONEL: Tıbbi atıkların toplanması ve taşınmasından görevli temizlik personeli çalışma sırasında eldiven, koruyucu gözlük ve maske kullanır. Çizme ve özel koruyucu turuncu renkli elbise giyer. Taşıma işleminde kullanılan özel giysi ve ekipmanlar ayrı yerde muhafaza edilir. Kıyafetlerin temizlenmesi kurum sorumluluğunda olup, çamaşırhanesinde farklı çamaşır makinesinde yıkanması gerçekleştirilmelidir. 14. KAYIT TUTMA VE RAPORLAMA 14.1. Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınması Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınmasından birinci derecede geçici atık deposunun/geçici atık depolama konteynerlerinin işletilmesinden sorumlu temizlik personelidir. Kayıtların düzenli ve uygun şekilde tutulup, tutulmadığı Çevre Yönetimi Birimi tarafından takip edilir. 14.2. Kayıt altına alma ve raporlamadan sorumlu personel Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınmasında oluşan kayıtları Çevre Yönetim Birimi tarafından aylık olarak toplanır ve bunlar rapor haline getirilir. 58 ÇAMAŞIR HİZMETLERİNDE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI 1-AMAÇ: Hastanede kullanılan yıkanabilir çamaşırlar aracılığı ile oluşabilecek enfeksiyonları önlemek için uygun kuralların belirlenmesidir. 2-KAPSAM: Çamaşırhane, çamaşırlarla ilgili görev yapan tüm personel ve klinik çalışanlarını kapsar. 3- SORUMLULAR: Hasta hizmetleri ve otelcilik hizmetleri müdürlüğü, Temizlik ve çamaşırhane çalışanları, Tüm sağlık çalışanları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi 4-FAALİYET AKIŞI: 4.1. Çamaşırhane Personeli 1. Çamaşırhane hizmetlerinde çalışan personel enfeksiyon riskleri ve koruyucu önlemler konusunda eğitimli olmalıdır. 2. Personel çalışma sırasında özel üniforma giymelidir. 3. Kirli çamaşırlarla temas sırasında koruyucu giysiler ( su geçirmez önlük, eldiven, maske, gözlük vs..) kullanmalı ve bu giysilerle temiz alanlara geçmemelidir. 4. Çamaşırhane personeli çalışan güvenliği birimi tarafından belirlenmiş enfeksiyon hastalıkları yönünden bağışık veya aşılanmış olmalıdır. 4.2. Kirli Çamaşırlar 1. Kirli çamaşırlar, servislerde mümkün olduğu kadar kontaminasyona yol açmayacak bir şekilde, içinde herhangi bir kesici, delici alet veya tıbbi atık kalmamasına özen göstererek (toz oluşturmadan, çevreye ve elbiselerle temas ettirmeden) toplanmalıdır. 2. Kirli çamaşırları toplayan personel mutlaka eldiven giymeli, ciddi kirlilik ve etrafa saçılma riski olduğunda ayrıca su geçirmez önlük, maske ve gözlük kullanılmalıdır. 3. Çamaşırların içinde cerrahi alet, pamuk, enjektör kapağı vb. kalmadığı kontrol edilmelidir. 4. Kirli çamaşırlar plastik, sıvı sızdırmaz poşetler içerisine yerleştirilerek ağzı kapatılmalıdır. Gerekli durumlarda (torbada ıslanma ve sızdırma saptandığında) çift torba kullanılmalıdır 5. Vücut sıvıları ve maddeleriyle temas etmiş kirli çamaşırlar geçirgen olmayan kırmızı renkli tıbbi atık torbalarına veya suda eriyen poşetlere yerleştirilerek, sızıntıyı engelleyecek biçimde sıkıca kapatılarak izolasyon prosedürüne uygun hareket edilmelidir. 6. Kirli çamaşırlar oluştukları yerde kirli torbasına alınmalıdır. 7. Kirli çamaşırlar toplandıkları alanda minumum hareketle işleme tabi tutularak, patojenlerin havaya karışmasına engel olunmalıdır. 8. Kirli torbaları çamaşırhaneye kapalı sistemle taşınmalıdır. 9. Çamaşır arabası klinik içinde belirlenen, mümkünse kapalı bir alana alınmalıdır. 10. İşlem bittikten sonra eldiven tıbbi atık çöpüne atılmalıdır. 11. Kirli çamaşırlar üstü kapalı bir şekilde çamaşırhaneye götürülmelidir. 59 12. Çamaşırhanede tekrar eldiven giyilmeli ve çamaşırlar teslim edilmelidir. 13. İşlem bittikten sonra eldiven tıbbi atık çöpüne atılmalıdır. 14. Çamaşır arabası ilgili birime götürülerek, yerine yerleştirilmelidir. 15. İşlem basamakları sırasında ‘ El Hijyeni Talimatı’ na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır. 16. Çamaşır arabası haftada bir defa kaba kirinden arındırıldıktan sonra 1/100 oranında çamaşır suyuyla veya eşdeğeri klor tablet ile dezenfekte edilmelidir. Eğer kan ve vücut sıvıları ile bulaş varsa 1/10 oranında çamaşır suyuyla veya eşdeğeri klor tablet ile dezenfekte edilmelidir. 17.Kirli ve enfekte çamaşırlar yiyecek ve hasta taşınan asansörlerle taşınmamalıdır. Taşınıyor ise asansörlerde hemen temizlik ve dezenfeksiyon yapılmalıdır. 4.3. Temiz Çamaşırlar 1. Çapraz bulaşmaları engellemek için temiz çamaşırlarla kirli çamaşırlar birbiriyle temas ettirilmemelidir. Bunun için temiz çamaşırlar tamamen ayrı yerlere konmalı ve kapalı şartlarda taşınmalıdır. 2. Servislerde temiz çamaşırlar temiz kılıf/paket içerisinde ya da kapalı dolaplarda muhafaza edilerek her türlü kontaminasyondan korunmalıdır. 3. Temiz çamaşırlarla ilgilenen personel temiz üniforma giymelidir. 4. Hastanenin ihtiyacı için yeterli miktar (yatak sayısına 3 yatak değişimi sağlayacak kadar) çamaşır sağlanmalıdır. 4.4. Çamaşırhane 1. Çamaşırhane; çamaşır yıkama, kurutma, ütüleme ve depolama için yeterli alana sahip olmalı, kirli ve temiz çamaşır alanları birbirinden ayrı tutulmalıdır. 2. Çamaşırhane zemin ve duvarları kolay temizlenebilen, dezenfeksiyona uygun, düz, dayanıklı malzemeden yapılı olmalı, mümkün oldukça kuru ve temiz halde tutulmalıdır. 3. Çamaşırhanede sıcaklık ve nem kontrolü yapılmalı, uygun havalandırma ve aydınlatma koşulları sağlanmalıdır. 4. Çamaşırlarla ilgili alanlarda yeme, içme, sigara vb. aktiviteler yapılmamalıdır. Bu gibi işler için diğer bölümlerden ayrı bir ofis- dinlenme odası bulunmalıdır. 5. Çamaşırların teslim alınması ve teslim edilmesi sırasında bir teslim tutanağı tutulmalıdır. Eksiklikler, kayıplar ve onarılmayacak şekilde hasarlı olanlar kaydedilmelidir. 6. Kirli çamaşırlar yıkama makinalarına konulurken çalışan ekip kendini korumak için su geçirmez önlük ve eldiven kullanmalıdır. 7. Kirli çamaşırlar makinaya doldurulurken içinde yabancı cisim, kesici delici alet kalmamasına dikkat edilmelidir. 8. Temiz çamaşırlar boşaltılırken temiz eldiven giyilmelidir. 60 9. Çarşafların ve ameliyathane için kullanılacak çamaşırların nemli kalmamasına dikkat edilmelidir. 10. Çarşaflar 71 derece sıcaklıkta, en az 25 dakika yıkanmalı, daha düşük sıcaklıktaki yıkamalar için makinada uygun kimyasallar kullanılmalıdır. 11. Çamaşırhanede çalışan personel çarşaf ve yeşillerin içinden çıkan kesici delici aletlerle yaralanma durumunda İş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurmalıdır. 12. Çamaşır yıkama makinalarının ısı ölçüm sensörleri bulunmalı ve yıkama suyu sıcaklıkları çamaşırhane personeli tarafından takip edilmelidir. Çamaşır makinalarının periyodik bakımı ve kontrolleri yapılmalıdır. 13. Çamaşırhane temiz ve kirli hava karışımının minimuma indirilmesi amacıyla iyi havalandırılmalıdır. 14. Temiz ve kirli çamaşırların işleme alındığı yerlerde el yıkama alanı sağlanmalıdır. 15. Çamaşırhane hizmetlerinin hastane dışından sağlanması durumunda acil ve gerekli durumlarda hastane çamaşırhanesinde yıkama işlemi yapılmalıdır. 16. Deponun özellikleri; raflarla duvar arasında en az 5 cm, tabanla en az 20 cm, tavanla en az 45 cm boşluk olmalıdır. 61 MUTFAK VE YEMEKHANE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI 1. AMAÇ Hastane içerisinde tüketilen gıdaların hijyen kurallarına uygun şekilde hazırlanması, muhafazası ve dağıtımının sağlanması, mutfakta görevli personelden ve çalışma ortamından kaynaklanan besinler yolu ile bulaşabilecek enfeksiyonların önlenmesi için bu hususlarla ilgili ortam, araç-gereç ve personelin sahip olması gereken temel niteliklerin belirlenmesidir. 2. KAPSAM Hastane içerisinde gıda işleriyle ilgili tüm personeli kapsar. 3.SORUMLULAR Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürü, gıda mühendisi, diyetisyen, yemek sunum hizmetinde çalışanları ve Enfeksiyon Kontrol Komitesini kapsar. 4. TEMEL İLKELER 4.1. Mutfak, Mutfak Araç-Gereçleri Genel Nitelikler 1. Mutfakların zemin, duvar, tavan, kapı ve pencereleri temizlik ve dezenfeksiyona uygun, kolay temizlenebilir özellikte, düz yüzeyli, pürüzsüz, çatlak olmayan, su geçirmez, yıkanabilir, geçirgen olmayan, koku yapmayan, haşere yerleşmesine izin vermeyen, sağlığı olumsuz yönde etkilemeyen malzemelerden yapılmış olmalıdır. 2. Kapı, pencere ve işyerinin iç kısımlarına yapılacak uygun donanımlarla sinek ve kemirgenler gibi zararlıların girişini engelleyecek önlemler alınmalıdır. 3. Ruhsatlı ilaçlarla zararlı mücadelesi yapılmalıdır. 4.Temizlik malzemeleri, zararlılarla mücadele ilaçları ve gıda maddelerini etkileyebilecek diğer kokulu maddeler ayrı bölümlerde muhafaza edilmelidir. 5. Yeterli sayıda, etkin bir drenaj sistemine sahip tuvalet bulunmalı, tuvaletler gıdaların işlendiği alanlara doğrudan açık olmamalıdır. 6. Uygun bir şekilde yerleştirilmiş ve el temizliği için tasarlanmış, yeterli sayıda lavabo, sürekli ve yeterli su, gerektiğinde sıcak su, el temizleme ve hijyenik kurulama maddeleri bulunmalıdır. 7. Gıda yıkama bölümleri el yıkama bölümlerinden ayrı olmalıdır. 8. Türk gıda mevzuatına uygun ve içilebilir nitelikte sürekli ve yeterli, sıcak ve/veya soğuk su tedariki sağlanmalıdır. 9. Kullanma suyunun belli aralıklarla mikrobiyolojik kontrolleri yapılmalıdır. 10. Gıda ile temasta bulunan buz, buhar ve soğutma suyu, Türk gıda mevzuatına uygun ve içilebilir nitelikte sudan üretilmiş olmalıdır. 11. Geri dönüşümlü olmayan konteynırlar ve paketleme maddeleri hariç kullanılan tüm alet ve ekipman, gıda ile temasta bulunan yüzeyler, sağlığa uygun, bulaşma riskini en aza indirmeyi mümkün 62 kılacak şekilde tasarlanmış olmalı, kolay ve iyi temizlenebilir, korozyona dayanıklı ve toksik olmayan ve kalıntı bırakmayan madde ve malzemelerden yapılmış olmalıdır. 12. Gıda maddesinin taşınmasında, muhafazasında kullanılan kaplar başka amaçlar için kullanılmamalıdır. 13. Kirli, kırık, paslı, çatlak, lekeli, kötü kokulu, yırtık, sırı dökülmüş ve uygun olmayan madde ve malzemelerle gıda servisi yapılmamalıdır. 14. Aydınlatma; işyeri gün ışığına eşdeğer bir şekilde aydınlatılmalıdır. Aydınlatma gıda maddesinin doğal rengini değiştirmeyecek özellikte olmalıdır. 15. Havalandırma; yapılan işin özelliğine göre sıcaklığın aşırı oranda yükselmesini, buhar yoğunlaşmasını, toz oluşumunu önlemek ve kirli havayı değiştirmek için mekanik veya doğal havalandırma sistemi bulundurulmalı, hava akımı çapraz bulaşmaya neden olmayacak ve bunu önleyecek nitelikte olmalıdır. 16. Gıda atığı ve diğer atıklar, biriktirilmeden gıdanın bulunduğu ortamdan evsel atık kurallarına göre uzaklaştırılmalıdır. 17. Yemek hazırlanan platformlar en az günde 3 kez önce deterjan ile temizlenip dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. 4.2. Personel 1. Çalışan personelin, görevin niteliğine uygun iş giysisi giymesi ve iş giysilerinin günlük değiştirilmelidir. Kişisel temizliğe özen gösterilmesi sağlanmalıdır. 2. Tüm çalışanlar; önlük, maske, eldiven, bone, kolluk ve gerektiğinde galoş gibi uygun koruyucu ekipman kullanmalıdır. 3.Gıda işinde çalışan personelin iş sağlığı ve güvenliği kurulu önerileri doğrultusunda periyodik sağlık kontrolleri yapılmalıdır. 4. Gıdalarla taşınabilir hastalığı bulunan veya bu hastalıkları taşıyan , yara, deri enfeksiyonları ya da ishali olan kişilerin, gıda ile teması engellenmeli veya herhangi bir şekilde doğrudan ya da dolaylı bulaşma ihtimalinin olması durumunda, gıdaların hazırlandığı alanlara girmesine izin verilmemelidir. Gıda ile teması olan veya teması olma ihtimali bulunan personel, hastalığını birim sorumlusuna bildirmelidir. 5. Mutfak ve yemekhanede çalışan personele, yaptıkları işin niteliği konusunda, gıda ve mutfak hijyeni konularında eğitim verilmelidir. 6. El hijyeni sağlanması gereken durumlar şunlardır: -Her işin başlangıcında -Çalışılan tezgah değişiminde -Her tuvaletten sonra -Çiğ yiyecekleri elledikten sonra 63 -Öksürüp hapşırdıktan sonra -Kirli araç gereçlere dokunduktan sonra -Kişi kendini kirli hissettiğinde 4.3. Depolama ve Taşıma 1. Depolarda gıda maddesi ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin, zemin ve duvarla temasını engelleyecek şekilde, 15-20 cm yüksekliğinde, uygun bir şekilde muhafazası sağlanmalıdır. 2. Depolar daima kuru olmalı, su, kanalizasyon ve benzeri borularından uzak olmalı varsa bu borularda terleme olmamalıdır. 3. Depoların ısı ve nem kayıtları tutulmalıdır. Dondurulmuş gıdalar -18 C ye ayarlanmış depolarda, dondurulmamış ancak soğukta muhafaza edilmesi gereken gıdalar ise +4 C ye ayarlanmış depolarda muhafaza edilmelidir. 4.Kırmızı, beyaz et ve et ürünleri 0 /+2 C süt ve süt ürünleri +2 /+4 C ,balık ürünleri +1C ,yumurta +3/+4 C de saklanmalıdır. 5. Soğuk hava depolarında gıdalar karton kutuya konmamalıdır. 6. Gıdalar depolanma, hazırlanma ve taşınma sırasında tekniğine uygun olarak korunmalıdır. 7.Türk gıda mevzuatına uygun olmayan gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerden kirlenmiş, kokuşmuş, ekşimiş, nitelikleri ve görünümü bozulmuş, bombaj yapmış, kurtlu, küflü olması gibi özellikleri ile kolaylıkla ayırt edilebilen, fiziksel, kimyasal ya da mikrobiyolojik bozulmaya uğramış, ambalajı yırtılmış, kırılmış, hasar görmüş, paslanmış, etiketsiz ve son kullanma tarihi bulunmayan, son kullanma tarihi geçmiş ve/veya etiketi üzerinde ithalat veya üretim izin tarih ve sayısı bulunmayanlar tüketime sunulamaz. 8. Son kullanma tarihi geçen, imalat hatası bulunan veya iade edilecek olan gıda maddeleri, mutfak bölümünden ayrı bir yerde bulundurulmalıdır. 9. Kırmızı et, beyaz et, sakatat ve balık gibi gıda maddeleri birbirinden ve diğer gıda maddelerinden ayrı olarak muhafaza edilmelidir. 10. Yeterli sayı ve büyüklükte, ağızları kapalı ve sızdırmaz, gerektiğinde pedallı, madeni veya plastik çöp kovaları ve bunların içinde çöp torbaları bulundurulmalıdır. Kullanılan çöp kovaları kolay temizlenmeye ve gerektiğine dezenfeksiyona uygun olmalıdır. 11. Araç ve/veya konteynır içindeki kaplar, bulaşmaya sebep olabileceği için, gıda dışında başka bir maddenin taşınmasında kullanılmamalıdır 12. Gıdalar, araç ve/veya konteynır/kaplar içerisine bulaşma riskini en aza indirecek biçimde yerleştirilmeli ve korunmalıdır. 13. Dondurulmuş gıdalar, uygun şekilde çözdürüldükten sonra aynı gün içinde tüketilmelidir. Çözdürülen gıda tekrar dondurulmamalıdır. 64 14. Pişmiş gıdaların kapalı tutulması, çevreyle temas ettirilmemesi gerekir. Pişmiş gıdalar çiğ gıdaların hazırlanmış olduğu yerlere ve kaplara konulmamalıdır. Çiğ katkı malzemeleri servis sırasında yahut da pişme aşamasında ilave edilmelidir. 5. UYGULAMA 1. Gıda hazırlama işlemlerinde kişisel hijyen kurallarına, araç-gereç ve ortam temizliğine dikkat edilmelidir. 2. Personelin tırnakları kısa ve temiz olmalıdır. 3. Gıda işlerinde kullanılan kaplar, alet ve makineler her kullanım sonrası üzerlerinde hiçbir gıda artığı, yağ kalmayacak şekilde temizlenip durulandıktan sonra 80 °C üzerindeki ısı veya 1/1000 sulandırılmış çamaşır suyu (50 ppm) ile 1dakika süreyle dezenfekte edilmeli ve daha sonra kurutularak yerlerine kaldırılmalıdır. 5. Et ve sebzeler için ayrı kesme tahtaları ve bıçak kullanılır. Her kullanımdan sonra kesme tahtaları, kesici aletler, kıyma makineleri, kaplar ve gıdalarla temas eden diğer tüm yüzeyler yıkanıp kurutulur. 6.Çiğ yenen sebze ve meyveler bol suyla çok iyi şekilde yıkanmalıdır. 7. Uzun süre saklanan çiğ içerikli gıdalardan sakınılmalı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalara bu gibi çiğ ürünler verilmemelidir. 8. Pişmiş ve çiğ gıdalar birbirleriyle temas etmemeli ve ayrı muhafaza edilmelidir. Aynı buzdolabına konacaksa pişmiş olanlar üst, çiğ olanlar alt kısma konmalıdır. 9. Buzdolabında muhafaza edilmiş yemeklerin tekrar ısıtılmaları gerektiğinde sıcaklığın iç kısımlarda 80 °C üzerine çıkması sağlanmalıdır. Yeniden ısıtma işlemi servisten hemen önce yapılmalıdır. 10. Gıda ile temas eden her yüzey 1/100 lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir. 65 MORG İŞLEYİŞ TALİMATI 1-AMAÇ Morga cenazelerin kabulü, cenazelerin sevkinden sonra ve belirli aralıklarla yapılacak olan temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri, enfeksiyon hastalıklarına yol açabilecek risklerin kontrol altına alınması ve enfeksiyonun önlenmesi için gerekli basamakları belirlemektir. 2-KAPSAM Morgda çalışan personeli kapsar. 3-SORUMLULAR Bu talimatın uygulanmasında Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Hastane Morg Sorumlusu sorumludur. 4- FAALİYET AKIŞI 4.1. Morg; genel kullanım alanlarından uzak, hastaların olmadığı yerde olmalıdır. 4.2. Morg giriş-çıkışları hastanenin ana giriş çıkışlarından ve acil giriş çıkışlarından ayrı olmalıdır. 4.3. Morg buzdolabının içinin ve dışının temizliği, temizlik görevlisi tarafından her cenaze sonrası ve rutin olarak her hafta ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne ‘ uygun olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir. 4.4. Cenaze olmadığı zaman temizlik öncesi morg dolabının elektrik fişi çekilmelidir ve dolabın buzu çözülene kadar beklenmelidir. 4.5. Morg dolabının iç ve dış temizliği deterjanla silinerek yapılmalıdır. 4.6. Temizlik bitiminde morg dolabının elektrik fişi prize takılmalıdır. 4.7.Cenazenin yıkandığı masanın temizliği; cenaze öncesi-sonrası ve her hafta ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne ‘ uygun olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir. 4.8. Ayın sonunda yapılan temizlikte duvarlar da ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne uygun olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir. 4.9. Tüm işlemlerin bitiminde zemin temizliği yapılmalıdır. 4.10. Personel tüm işlemler esnasında ( temizlik işlemlerinde, cenaze yıkanması ve transportu sırasında ) eldiven, maske, su geçirmez koruyucu önlük giymeli, gerekirse koruyucu gözlük takmalıdır. 4.11. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Ebola vb. cenazenin enfekte olduğu bildirilmiş ve defin işlemlerinin özellik gerektirdiği durumlarda Enfeksiyon Kontrol Komitesi önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir. 4.12. Temizliğin tamamı ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne ‘ uygun olarak yapılmalıdır. 4.13.Cenazenin bulunduğu salonda herhangi birşey yenilip içilmemelidir. Ünitede çalışırken eller yüze sürülmemelidir. 4.14.Bölüm sürekli temiz ve havalandırılmış olmalıdır. 4.15.Morg görevlisi cenaze sahiplerini cenazeye eldivensiz dokunmamaları konusunda bilgilendirmelidir. 66 İNŞAAT, YIKIM, YENİLEME İŞLERİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ 1. AMAÇ: Hastanede yapılacak her türlü inşaat, onarım, yıkım, yenileme, boya, badana, tesisat bakım ve onarımı vb. gibi enfeksiyon riski oluşturabilecek çalışmalarda gerekli önlemlerin önceden alınarak hastaların, sağlık çalışanlarının, hasta yakınlarının ve bizzat işlemi yapanların enfeksiyon riskinin ortadan kaldıracak kurallar belirlemektir. 2. KAPSAM: İnşaat yıkım ve yenileme işlemlerinde çalışma öncesinde, çalışma sırasında ve sonrasında alınacak önlemler ile yapılacak denetimler konularını kapsar. 3. KISALTMALAR: İYY: İnşaat yıkım ve yenileme 4. SORUMLULAR: Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Mühendis, Teknik Servis Sorumluları, Sivil Savunma Birimi, Ayniyat Saymanı, Sağlık personeli ile inşaat yıkımı ve yenilemesi yapan kişiler sorumludur. 5. FAALİYET AKIŞI: 1. Hastane yöneticiliği, inşaat alanı ve yapılacak tadilat ile ilgili enfeksiyon kontrol komitesini yazı ile bilgilendirir. 2. Enfeksiyon kontrol komitesi inşaat alanına gider ve alınacak önlemleri hastane yöneticiliğine bildirir. 3. Hastane yöneticiliği gereken önlemleri alır. Enfeksiyon kontrol komitesini davet eder. 4. Enfeksiyon kontrol komitesi ve iş güvenliği komitesi onayı ile inşaat işleri başlar. 5. Çalışma alanına yapılan tadilat ile ilgili bilgilendirme levhaları konulur. 6. İnşaat yıkım ve yenileme işlemlerinde enfeksiyon kontrolü açısından risk değerlendirmesi yapılır. Gerekli önlemler alınır. 7. Hastaların yerleşimi, gerekiyorsa yer değiştirilmesi ve bir hasta bölümünün kapatılması gerekiyorsa bunun koşullarının belirlenmesi sağlanır. 8. Enfeksiyon kontrolü açısından sorunlar oluştuğunda yüklenici firmanın veya işlem sorumlusunun yükümlülükleri, acil durumlarda işlemin durdurulması ile ilgili kararlar alınır. 9. Enfeksiyon kontrolü açısından probleme neden olabilecek her türlü acil durumda uygulanacak acil durum planları oluşturulur. 10. Sağlık çalışanları ve İYY çalışanlarına eğitim yapılır. 11. Hastalar, sağlık personeli, ziyaretçiler ve İYY çalışanlarının trafiği düzenlenir. 12. İYY çalışanlarının kesici-delici alet yaralanmaları ve benzeri enfeksiyöz ajanlarla temas halinde alınacak önlemlerle ilgili eğitimler verilir. 67 13. İYY çalışması sırasında oluşan her türlü atık malzemesinin uzaklaştırılması ile ilgili kurallar belirlenir. 14. İçme ve kullanma suyunun tesisatının patojenler açısından güvenliği ve takibi ile ilgili önlemlerin alınması sağlanır. 5.1. İnşaat / Yenileme / Yıkım İşleminin Sınıfları A Sınıfı Gözlemsel ve noninvaziv işlemlerdir. Örneğin; Gözlem amaçlı kiremit çatı veya tavan kaplamasının kaldırılması. (1 kiremit ve daha az) En fazla bir hasta odasında küçük su tesisat işleri B Sınıfı Küçük çaplı, minimal toz oluşturan kısa süreli işlemlerdir. Örneğin; Duvarların çatının delindiği kırıldığı işlemler Havalandırma talimatı Asma tavanın kaldırılması Duvarlarda küçük bölgelerin badanası C Sınıfı Orta ciddi düzeyde toz oluşturan yıkım gerektiren binaya ait sabit bölümlerin yıkılmasını kırılmasını sökülmesini gerektiren tek bir iş gününde tamamlanamayacak işlemler Örneğin; Yeni duvar örülmesi Büyük çatı tamiratı Büyük duvarların badanası D Sınıfı Büyük Yıkım İnşaat ve Yenileme Projeleridir. Örneğin; Büyük çaplı yıkımla tüm elektrik veya bilgisayar kablolarının sökülüp, değiştirilmesi Çok sayıda en az 3 iş gününde tamamlanabilecek yeni inşaatlar Birden fazla hasta bakım alanında uzun süreli su tesisatına yapılan girişimler ve su kesintisi 68 İnşaat Yıkım ve Yenileme İşleminden etkilenen bölgelerdeki hasta grupları ve risk düzeyleri *Ofis bölgeleri Grup 1 (düşük riskli) *İdari destek üniteleri *Kullanılmayan hasta servisleri *Halka açık alanlar *İmmünsüpresif hastası olmayan dâhili servisler *Ekokardiyografi Grup 2 (orta risk ) *Nükleer tıp *Endoskopi *Radyoloji *Koroner bakım ünitesi *Acil servis ve acil gözlem *Laboratuvarlar ve Kan Merkezi Grup 3 (orta-yüksek risk) *Küçük cerrahi girişlerin yapıldığı alanlar *Cerrahi bölümler *Eczane, beslenme destek ve kemoterapi hazırlama odası *Yeni doğan ünitesi *Pediatri *İmmünsüprese hasta bakılan tüm birimler *Tüm yoğun bakımlar *Doğumhane *Tüm ameliyathaneler Grup 4 (yüksek risk) *KİT, Onkoloji, Hematoloji servisi ve polikliniği *Diyaliz ünitesi, Yanık Ünitesi *Kardiyak kateterizasyon ve anjiyografi üniteleri *Merkez sterilizasyon ünitesi ve steril depo 15. Tadilat sırasında hizmetin sağlıklı bir şekilde devamı için işlem sırasında ve sonrasında enfeksiyon risklerini en aza indirmek için hastane idaresi, enfeksiyon kontrol komitesi ve tüm çalışanların katıldığı multidisipliner ekip oluşturularak planlı ve koordineli bir şekilde çalışma düzenlenir. 16. Çalışmaların her aşaması fotoğraflanarak kayıt altına alınmalıdır. Kayıt, günlük denetim formu ile yapılmalıdır. İnşaat Yıkım ve Yenileme çalışmalarının oluşturacağı riskler açısından oluşacak toz ve nem miktarı ve işlemin süresinin skorlanması ile ilgili bir sınıflama yapılır. 69 6. YAPIM-ONARIM ÇALIŞMALARI İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLAR Çalışmalar sırasında tozlar ortaya çıkar ve su sistemlerine de müdahale edilmesiyle başta solunum yolu ile bulaşan hastalıklar olmak üzere salgınlar görülebilir. Salgına yol açan etkenlerin başında fungal etkenler olmak üzere, daha az olarak da bakteriyel etkenler görülür. Aspergillus fumigatus, Aspergillus flavus, Aspergillus niger ve terreus sıklıkla bildirilir. Daha az sıklıkla candida tropicalis, candida parapsilosis ve diğer fungal etkenler görülür. Bakteriyel etkenlerin başında Legionella türleri gelir ve Nocardia salgınları görülebilir. İnşaatla ilişkili hastane kaynaklı enfeksiyonların kaynağı daha çok fungal sporlar veya bakterilerle kontamine olmuş toz veya topraktır. Havalandırma sistemindeki yetersizlik sonucunda özellikle immün yetmezliği olan hastalar için Aspergillus için önlemler alınmalıdır. İnvaziv Aspergilloza yol açabilir. HEPA filtre ve pozitif basınçlı odalarla bu sorunlar çözülebilir. Su kaynaklı salgınlarda, özellikle immün yetmezlikli hastalarda Legionella salgınları görülebilir. 6.1. Yapım- Onarım Çalışmaları İle İlişkili Fungal Enfeksiyonlar İçin Risk Faktörleri 1- Bulunduğu birimde inşaat yapılması, 2-İmmünsüpresif durumlar (Solid organ veya kemik iliği nakli, GVHH, nötropeni, uzun süreli antibiyotik kullanımı, steroid tedavisi) 3-AİDS, doğumsal immünyetmezlik, 4- Diyaliz ve böbrek yetmezliği, 5-Diyabetik ketoasidoz, 6-Mekanik ventilasyon, 7-Yenidoğan veya ileri yaş, 6.2. Legionella Enfeksiyonları İçin Risk Faktörleri 1- Bulunduğu birimde kazı, hafriyat yapılması ve boru döşeme 2-İmmünsüpresif durumlar 3-İleri yaş, KOAH, alkolizm, DM, geçirilmiş cerrahi, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği 4-Neoplastik hastalıklar 7. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SIRASINDA ALINACAK ÖNLEMLER 7.1. Genel Önlemler a. İnşaat süren bölgenin ısıtma soğutma ve havalandırma sistemi diğer bölgelerden ayrılır. b. İşlem başlamadan önce çalışılacak bölgenin toz sızmasını önleyecek şekilde plastik bariyerle örtülür ve örtü sabitlenir. c. Tüm delik boru kablo giriş yerleri sıkıca bantlanır. d. Çalışanların içeride tulum giymeleri sağlanır. e. Çalışma bölgesine giren her personel tarafından galoş giyilir, çıkarken çıkartılır. f. İşlem tamamen bitip enfeksiyon kontrol görevlilerince onaylanmadan bariyerler kaldırılmaz. 70 7.2. İnşaat Yıkım ve Yenileme Çalışanlarının Eğitimi a. Çalışanlar ve işverenleri İYY çalışması sırasında oluşabilecek riskler ve enfeksiyon kontrolünde gerekli tüm basamaklar konusunda sözlü ve yazılı bilgilendirilir. b. Çalışma alanına giriş çıkışları için kullanabilecekleri yollar, giriş çıkışta uyulması istenen kurallar, girilmesi istenmeyen riskli bölgeler, kullanılması gereken ve kullanılmaması istenen asansörler konusunda bilgi verilir. c. Hasta alanlarına giriş çıkışları mümkün olduğunca engellenir, girilmesi gereken durumlarda kıyafet değişimi, galoş kullanımı gibi toz önleyici önlemler konusunda bilgi verilir. d. Eğitim sırasında hijyen ve kendilerini enfeksiyondan koruma hakkında da eğitim verilir, olası riskli yaralanma veya enfeksiyöz madde ile temas halinde yapılması gerekenler, başvurulması gereken kişiler konusunda bilgi verilir. 7.3. Toz ve Moloz Kontrolü a. Çalışma alanındaki medikal atıklar özellikle de kesici delici alet atık kutuları çalışma başlamadan önce hastane tarafından uygun şekilde kaldırılır. b. Yapılacak projenin gereksinimine göre toz bariyerleri kullanılır. Kısa süreli küçük ve daha az toz oluşturacak projelerde plastik bir örtü kullanılır, bu örtü ile tavandan yere kadar çalışılan alan örtülür tüm tavan boyunca sıkıca bantlanarak açıklık kalması önlenir. Orta derecede toz oluşturan işlemlerde plastik örtü yerine sunta ile tam izolasyon sağlayacak bir duvar yapılır. İleri derecede toz oluşturan işlemler için ise bu duvarın yanı sıra girişe bir ön oda yapılarak bu kısmın giyinip soyunma için kullanılması önerilir. Çalışma başlamadan önce çalışılacak alanda bulunan elektrik düğmeleri kablo girişleri gibi tüm delikler sıkıca kapatılıp bantlanır. c. Çalışma alanının dışarı bakan pencereleri sıkıca kapatılır ve toz geçirmeyecek şekilde bantlanır. d. Asma tavan var ve açılacaksa üstündeki boşluk önce mümkünse vakumlu süpürge ile vakumlanır duvarlardaki toz barındırabilecek bölgeler de aynı şekilde temizlenir, sonra kırılır. e. Matkap veya benzeri titreşim yaratan araçlar çalışma alanı veya komşu alanlarda çeşitli boşluklarda birikmiş olan tozun dökülmesine ve su borularında korozyon ve dökülmelere yol açabilir. Bu işlemlerden önce temizlenmeli ve yeniden kullanıma açılmadan önce su borularından bol su akıtılarak içinin temizlenmesi sağlanır. f. İYY bölgesi için giriş çıkış kuralları işlem başlamadan önce oluşturulmalıdır. Çıkış yolları tozdan arındırılmış olmalı, yalnızca izin verilen asansörler izin verilen saatlerde inşaat işçileri tarafından kullanılmalı, çalışma alanına da yalnızca izin verilen personel girmelidir. 71 g. Hasta, ziyaretçi ve sağlık personelinin inşaat alanından geçişi önlenir, trafiği düzenleyen tabelalar kullanılır. h. Yıkım işlemi mümkün olduğunca ıslatılarak yapılmalı ve sonuçta oluşan molozlar, delinmeyecek torbalar içinde, ağızları sıkıca kapatılmış şekilde el arabaları ile belirlenen bir güzergahtan taşınır. i. Molozların günlük olarak atılması, bu işlem için bir asansör ayrılması, en sakin saatte atıkların taşınması önemlidir. j. Önlemlere uyum açısından çalışma alanı özellikle çalışma başlangıcında günlük olarak gözlemlenir. 7.4. Havalandırma a. Resirkülasyon durumunda havanın temiz alandan kirli alana doğru akımı sağlanır. b. Merkezi havalandırma varlığında; -Çalışma bölgesinin havalandırması diğer bölgelerden ayrılır. -Önlemlerden oluşabilecek kaçakları saptamak için gözlemleme yanı sıra partikül ölçümleri de yapılmalıdır. -HEPA filtreli bölgelerde çalışma öncesinde bir bazal hava örneği için ölçüm alınır. -Bölgede sonuçları etkileyebilecek küçük çaplı da olsa tamirat, temizlik gibi işlemler yapılmaz. -Örnekleme yapılırken kullanılan alet zemine konmamalı hastaların nefes alma seviyesinde tutulmalıdır. -Örnekleme en az bir kez İYY çalışmasından önce, bir kez de çalışma sürerken ve bir kez de çalışma bittiğinde yapılır, daha uzun süreli veya yüksek riskli işlemlerde İYY çalışmasıyla ilgili multidisipliner ekibin kararıyla sıklığı arttırılır. - Sistem incelenerek yeni filtre gözden geçirilir. 7.5. Temizlik a. Çalışma alanı çalışan ekip tarafından en az günde bir kez ve gerektiğinde vakum yöntemiyle süpürülür, b. Komşu alanlarda ise sağlık kuruluşunun temizlik servisi temizlik sıklığını arttırmalı, en az günde bir kez ıslak silme şeklinde temizlik uygulanır. Toz oluşumu fazla olan işlemlerde çalışma alanından çıkışa toz önleyici paspaslar konularak tozların çevreye dağılımı önlenir. Çalışma alanında özellikle steril veya yüksek düzeyde dezenfekte edilmiş olması gereken hiçbir kritik medikal araç bırakılmaz, bu tip aracın bölgeden transportu da yapılmaz, eğer zorunlu ise tozdan korunacak şekilde sıkıca örtülür. c. İYY çalışması bittiğinde çalışma alanının tamamen temizlendiği onaylanmadan toz bariyerleri kaldırılmaz. 8. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SONRASINDA ALINACAK ÖNLEMLER 1. Bariyerleri kaldırırken etrafa toz ve atık yayılmamasına özen gösterilir. 2. Atık ve molozlar sıkıca kapatılmış kaplarda atılır. 72 3. Kapaklı olmayan atık kaplarının ağzının sıkıca kapatılarak bantlanması gerekir. 4. Bölge vakumlu süpürge ile süpürülür. 5. Yer-yüzey dezenfektanı ile ıslak temizlik yapılır. 6. Isıtma soğutma ve havalandırma sistemi eski haline getirilir. 7. Temizlik – Partikül sayımı yapılır. 8. Tüm işlemler bittikten sonra Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nin onayı sonrası izolasyon önlemleri ve bariyerlerin kaldırılması ile ilgili öneriler alınır. 9. Enfeksiyon Kontrol Komitesi kararı ile hizmet başlatılır. 9. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SIRASINDA YAPILACAK DENETİMLER 1. Denetimler günlük yapılır. İnşaat Yıkım ve Yenileme İşlemleri Enfeksiyon Kontrolü Denetim Formu doldurulur. 2. Haftalık olarak İnşaat Yıkım ve Yenileme İşlemleri Enfeksiyon Kontrolü Denetim Raporu Hastane Yöneticisi’ne iletilir. Günlük denetimde problem olması durumunda aynı gün raporlanır. 3. Çekilen fotoğraflar inşaat yıkım ve yenileme işlemleri enfeksiyon kontrolü denetim formu üzerinde kaydedilir. 4. Denetimler hastane yönetiminin belirlediği bir ekip tarafından mesai saatleri ve tatil günlerinde yapılır. **Hastane malzemelerinin demirbaşlarının korunması, saklanması, transferi Ayniyat Saymanı ve İdari ve Mali Hizmetler Müdürü’nün sorumluluğundadır. 73 HASTANE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ TALİMATI 1.AMAÇ Ortamdaki havanın optimum sıcaklık ve neme sahip olması ve personelin ve hastaların sağlığını koruyacak özellikte bir hava akımı sağlanmasıdır. Ortam basıncı, hava akımının yönü, filtre etkinliği, vb. parametrelerin kontrolünü gerektirmektir. 2.KAPSAM Bu talimat hastanelerde havalandırma ve kontrolüne yönelik kuralları içerir. 3.KISALTMALAR Herhangi bir kısaltma yoktur. 4.TANIMLAR Pozitif Basınçlı Oda: Filtre edilen havanın akım yönünün hasta odasından koridora doğru olmasıdır. Oda havasının hastane içinde resirküle olmasının engellenmesi ve hastane dışına verilmesidir. Laminer Hava Akımı: Laminer hava akımı, parçacıklardan arındırılmış havanın (ultratemiz hava) aseptik ameliyat ortamı üzerinden sabit bir hızda (0,3-0,5μm/saniye) akımını sağlayacak şekilde tasarlanmasıdır. Negatif basınçlı oda: Filtre edilen havanın akım yönünün koridordan hasta odasına doğru olmasıdır. HEPA filtre: Havadaki partikülleri %99,7 oranında tutabilen filtrelerdir. 5.SORUMLULAR Hastane yönetimi, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü, İdari ve Mali Hizmetler Müdürlüğü, Hastane mühendisliği, Teknik servis ve havalandırma kontrolünün gerekli olduğu birimler sorumludur. 6.FAALİYET AKIŞI 6.1.Hastane içinde özel havalandırma sistemlerinin kurulması gereken bölümler pozitif basınç odaları(koruyucu ortam), negatif basınçlı izolasyon odaları, yoğun bakım üniteleri (YBÜ) ve ameliyathanedir. Bu bölümlerde hastaların ve sağlık personelinin hava yoluyla bulaşan patojenlere maruz kalma riskinin minimuma indirilmesi için ihtiyaç duyulan havalandırma sistemlerinde bulunması gereken özellikler Tablo 1’de sunulmuştur. 74 Tablo 1. Hastane içinde özel havalandırma gereken bölümler Değişken Oda içi basınç Hava değişimi (/saat) Negatif Basınçlı İzolasyon Odası Pozitif Basınçlı Oda (Koruyucu YBÜ Ameliyathane Ortam) Negatif Pozitif 12 12 Temizkirli Pozitif, negatif veya nötr 6 15 Temizkirli Hava akımının Temizkirli yönü (hasta kirli tarafta) Filtrasyon %90 %99.97 %90 %90 Resirkülasyon - + + + (hasta temiz tarafta) Kullanım amacına Pozitif göre değişir (Hasta temiz tarafta) 6.2.Ameliyathane 6.2.1.Ameliyathane havasındaki mikroorganizma sayısı, ameliyathaneye girip çıkan insan sayısı ile doğru orantılıdır. Bu nedenle ameliyatlar sırasında personel trafiğini minimumda tutacak her türlü önlem alınmalıdır. Ameliyat odalarında koridorlara ve diğer komşu alanlara göre pozitif basınç sağlanmalıdır. Pozitif basınç, daha az temiz alanlardan temiz alanlara hava akımı olmasını önler. Ameliyathaneler dahil hastanelerdeki tüm havalandırma sistemlerinde iki ayrı filtre sisteminin bulunması, bunlardan birincisinin etkinliğinin %30 veya üzerinde, ikincisinin etkinliğinin ise %90 veya üzerinde olması gerekmektedir. Konvansiyonel ameliyathane havalandırma sistemleri saatte en az 15 filtre edilmiş hava değişimi yapmalı ve bunlardan en az üçü (%20)temiz hava ile olmalıdır. Hava tavandan verilmeli ameliyathaneyi yere yakın bir noktadan terk etmelidir. 6.2.2.Ameliyathanelere kurulan havalandırma sistemleri Tablo 2’de sunulan parametreleri sağlayabilmelidir Tablo 2. Ameliyathane havalandırması ile ilgili parametreler Sıcaklık 18-26˚C Rölatif nem %30-%60 Hava akımı Temiz alandan daha az temiz alana Hava değişimi Saatte en az 15 hava değişimi, Saatte en az 3 kez temiz hava ile değişim 75 6.2.3.Laminer hava akımı, parçacıklardan arındırılmış havanın (ultratemiz hava) aseptik ameliyat ortamı üzerinden sabit bir hızda (0,3-0,5µm/saniye) akımını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu hava akımı yatay, dikey veya eksponansiyel olarak yönlendirilebilir ve yeniden odaya verilen hava genellikle yüksek etkinliğe sahip bir filtreden (HEPA filtresi) geçirilir. Laminer hava akımı özellikle, ortopedi, beyin cerrahi ve kalp damar cerrahi ameliyat odalarında tercih edilir. 6.3.Pozitif Basınçlı Oda (Koruyucu Ortam) 6.3.1.İnvaziv fungal enfeksiyon gelişme riski yüksek olan hastaların bulunduğu ortamlar için pozitif basınçlı havalandırma ve HEPA filtresi önerilir. 6.4.Negatif basınçlı oda: 6.4.1. Hava yolu ile bulaşan bir enfeksiyonu olan hastalarda önerilir. 6.5.Havalandırma Sistemlerinin Kontrolü 6.5.1.Yukarıda belirtilen prensipler doğrultusunda kurulan hastane havalandırma sistemlerinin periyodik bakım ve onarımı büyük önem taşır. Ne kadar ideal olursa olsun düzgün monitörizasyonu ve bakımı yapılmayan her havalandırma sisteminde aksaklıkların meydana gelmesi kaçınılmaz bir kuraldır. Hemen fark edilip müdahale edilmediği takdirde bu aksaklıkların hastalara ve/veya sağlık çalışanlarına zarar vermesi kaçınılmazdır. Yukarıda tanımlanan özellikli alanlardaki (YBÜ, koruyucu ortam, negatif basınçlı oda ve ameliyathane)havalandırma sistemleri mutlaka kesintisiz güç kaynağına bağlı olmalı, elektrik kesintilerinde bu sistemlerin devre dışı kalması önlenmelidir. 6.5.2.Hastanelerde havadan rutin mikrobiyolojik örnekleme yapılması önerilmez. 6.5.3.Gerekli görülen durumlarda, epidemiyolojik verilerin değerlendirilmesi sonucunda havadan mikrobiyolojik örnekleme yapılabilir. Bu amaçla petride sedimantasyon yöntemi veya bir metreküp havada Aspergillus ve bakteri koloni sayımına imkan veren aerometreler kullanılabilir. 6.5.4.Havada partikül sayımı duyarlı bir yöntem olmasına rağmen özgül değildir. 6.5.5. Partikül sayımları ve diğer hava kalitesi ölçüm parametreleri akredite kurum tarafından Hastane kalite standartları gereğince belirlenen aralıklarla ve tadilat, tamirat, inşaat bittiğinde tekraren yapılmalıdır. 6.5.6. Hava kalitesi ölçüm parametreleri ölçüm yapılan birim tarafından değerlendirilerek raporlandırılması ve ilgili raporun Hastane yönetimine ve Enfeksiyon kontrol komitesine sunulmalıdır. 6.6. Minimum Standartlar 6.6.1.Koruyucu ortam, YBÜ’lerdeki havalandırma sistemleri Tablo 1’de belirtilen özellikleri sağlamalıdır. 6.6.2.Ameliyathane havalandırma sistemleri tablo 1 ve 2’de belirtilen özellikleri sağlamalıdır. 6.6.3.Ameliyathanede ultraviyole sistemlerinin kullanılması gerekli değildir. 6.6.4.Allojeneik nakil odalarında laminer hava akımı bulunması şart değildir. 76 6.6.5.Ameliyathane havasının en az ISO 7 standartlarına uyması gerekir. ISO 7 standartlarına uygunluk yılda en az iki kez partikül sayımı yapılarak belgelendirilmelidir. 6.6.6.Duvar tipi klimalar ve taşınabilir havalandırma sistemleri 1. ve 2. maddede belirtilen özellikleri ve tavandan tabana doğru hava akımını sağlayamadığından karşılama konusunda yetersiz kalır. Hastanelerin özellikli alanlarında (ameliyathane, negatif basınçlı oda, koruyucu ortam, YBÜ’ler, vb.) duvar tipi klima veya taşınabilir havalandırma sistemleri kullanılmamalıdır. 7.HASTANELERDE TEMİZ ODA SINIFLANDIRMASI Tablo 3 - Partikül sayısına göre odaların sınıflandırılması 77 ANTİMİKROBİYAL KULLANIM REHBERİ I-ANTİBİYOTİKLER Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılırlar. Enfeksiyon hastalıklarında prognozu etkileyen en önemli faktörlerden biri uygun antibiyotiğin, uygun doz ve sürede kullanımıdır. Akılcı Antibiyotik Kullanımı Öncelikle antibiyotik kullanım endikasyonu olup olmadığı dikkatlice sorgulanmalıdır. Antibiyotikler tedavi amaçlı (etkene yönelik veya ampirik) veya profilaktik amaçla verilebilir. Ağır seyirli pnömoni, piyelonefrit, biliyer enfeksiyonlar, septik hastalar (sepsis, septik şok), akut endokardit olguları, febril nötropenik hastalar, bakteriyel menenjit, akut peritonit ve akut nekrotizan sellülit gibi ağır seyirli veya prognozu hızla kötüleşebilen enfeksiyon hastalıkları tedavisinde, olası etkenler göz önünde bulundurularak acil ampirik antibiyotik tedavisi başlanabilir. Antibiyotik tedavisine başlamadan önce, mutlaka mikrobiyolojik tanı amacıyla, uygun klinik örnekler alınmalıdır. Ancak pürülan menenjit şüphesi olan hastada BOS alımı gecikecekse tedaviye başlandıktan sonra klinik örnekler alınır. Mikrobiyolojik tanı için alınan örneklere ilaveten tam kan sayımı, lökosit formülü, tam idrar, crp vb. tetkikler, radyolojik incelemeler istenebilir. Antibiyotik seçimini yaparken; konağın durumu (yaş, gebelik, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, immun yetmezlik vb.), enfeksiyonun yeri, etkenin direnç durumu, ilacın uygulama yolu, fiyat, toksisite gibi birçok faktör değerlendirilmelidir. Birden fazla antibiyotik kombine kullanıldığında 3 sonuçla karşılaşılabilir: Sinerjik (birbirinin etkisini artırıcı), antagonistik (biri diğerinin etkisini azaltıcı) olabilirler veya birbirlerini etkilemeyebilirler. Beta-laktam antibiyotikler + aminoglikozitler, beta-laktam antibiyotikler + beta-laktamaz inhibitörleri, sefalosporinler + aminoglikozitler, trimetoprim+sulfametoksazol sinerjik etkili kombinasyonlara örneklerdir. Parenteral verilecek antibiyotikler aynı solüsyonda birbirleriyle karıştırılıp verilmemelidir. Antibiyotikler uygun dozda, uygun sürede ve uygun yolla verilmelidir. Ayrıca antibiyotikler uygun şartlarda saklanmalı, uygun sıvılarda çözünmeli ve ilaç etkileşimleri göz önünde bulundurulmalıdır. BAKTERİYEL ETKENLER Başlıca gram pozitif ve gram negatif bakteriler Tablo 1’de özetlenmiştir. Antibiyotikler etki mekanizmasına göre bakterisidal ve bakteriyostatik olarak 2 gruba ayrılırlar. -Bakterisidal: Bakteriyi öldürerek etkili olurlar. Başlıcaları; beta-laktam antibiyotikler, aminoglikozidler, polimiksinler, rifampisin, kinolonlar, daptomisindir. -Bakteriyostatik: Bakterinin üremesini durdurarak etkili olurlar. Başlıcaları; kloramfenikol, tetrasiklinler, makrolidler, linkozamidler, ko-trimoksazol, linezolid, tigesiklindir Not: Menenjit, sepsis ve febril nötropeni gibi hayatı tehdit eden ciddi enfeksiyonlarda bakterisidal antibiyotikler tercih edilmelidir. 78 Tablo1. Başlıca gram pozitif ve gram negatif bakteriler GRAM POZİTİF BAKTERİLER GRAM NEGATİF BAKTERİLER Şekil Aile Tür Şekil Aile Tür KOK MİKROKOKLAR Staphylococ KOK NEISSERIA Neisseria MORAXELLA Moraxella Micrococ STREPTOKOKLAR Streptococ A, B, C, G grubu Viridans BASİL ENTERİK BAKTERİLER Escherichia Klebsiella streptokok Shigella S.pneumoniae Salmonella Proteus Serratia Morganella Providencia Yersinia, vd. ENTEROKOKLAR E.faecalis VIBRIOLAR E.faecium V. cholerae V. parahaemolyticus V.vulnificus BASİL SPORLULAR Bacillus Aeromonas Plesiomonas Clostridium MYCOBACTERIA Mycobacterium SPİRİLLER Campylobacter ACTINOMYCES Actinomyces PSEUDOMONAS Pseudomonas NOCARDIA Nocardia DİĞERLERİ Corynebacterium DİĞERLERİ Brucella Listeria Haemophilus Gardnerella, v.s. Bacteroides Bordatella Antibiyotiklerin etki mekanizmaları 1. Hücre Duvarı Sentezini Bozanlar: Beta-laktamlar, vankomisin, teikoplanin. 2. Sitoplazmik Membran Geçirgenliğini Bozanlar: Polimiksin-B 3. Protein Sentezini Bozanlar: Aminoglikozidler, tetrasiklinler, kloramfenikol, makrolidler, linkozamidler. 4. Nükleik Asid Sentezini Önleyenler: Rifampisin, kinolonlar 5. Antimetabolik Aktiviteliler: Sülfonamidler, trimetoprim, izoniazid 79 A-BETA LAKTAM ANTİBİYOTİKLER Beta laktam grubu antibiyotikler şunlardır: 1-Penisilinler, 2-Sefalosporinler, 3-Karbapenemler, 4-Monobaktamlar, 5-Beta-laktamaz inhibitörleri. 1-PENİSİLİNLER Güçlü bakterisid etkileri, nispeten düşük toksisiteleri nedeniyle sık kullanılan doğal ve yarı sentetik antibiyotiklerdir. Ülkemizde kullanımda bulunan penisilin türleri; 1- Doğal penisilinler: Penisilin G (Kristalize penisilin G, prokain penisilin G, benzatin penisilin) ve penisilin V (fenoksimetilpenisilin). 2- Aminopenisilinler: Ampisilin, amoksisilin ve bakampisilin 4- Üreidopenisilinler (Antipseudomonal penisilinler): Piperasilin 5- Beta laktamaz inhibitörleri + penisilin kombinasyonları: Amoksisilin+klavulanik asid, ampisilin+sulbaktam, piperasilin+tazobaktam, tikarsilin+klavunat Ülkemizde bulunan başlıca penisilin preparatları Tablo 2'de; sık izole edilen gram pozitif, negatif ve anaerop bakterilere etkinlikleri ise Tablo 3, 4 ve 5'de özetlenmiştir. Tablo 2. Ülkemizde bulunan penisilin preparatları ve kullanım şekli. PENİSİLİNLER (Kısaltmalar) Veriliş Yolu Erişkin dozu Doğal Penisilinler Kristalize PG İV 5-24 milyon Ü/gün, 4-6 eşit dozda. Prokain PG İM Genelde 400.000-800.000 ünite/gün, Gonorede 4.800.000 ünite, tek doz; Sifilizde 2X400.000 Ü veya 800.000 Ü/gün, 8 gün; Subakut bakteriyel endokarditte 12 saatte bir en az 800.000 ünite uygulanır. Benzatin PG İM 1.2-2.4 milyon U, tek doz. 6.3.3 (600.000 U benzatin + 300.000 U kristalize + 300.000 U prokain), 2-3 günde bir/tek doz. Penisilin-V PO 1500-3000 mg/gün, 2-3 eşit dozda. (Fenoksimetil Penisilin, PV) 80 Aminopenisilinler Ampisilin (AMP) PO, İM, İV PO:4x250-1000 mg/gün (max. günlük doz 8 g) İM,İV: 4x250-1000 mg/gün (max. günlük doz 16 g) Amoksisilin (AMX) PO, İM, İV PO: 3x250-1000 mg/gün İM, İV:3-4x250-500 mg/gün Bakampisilin (BAM) PO 2x400-800 mg/gün Beta Laktamaz İnhibitörlüler Ampisilin+Sulbaktam (SAM) PO, İM, İV PO: 2X375-750 mg/gün İM,İV:1.5 – 12 g/gün (1-8 gr mg amp+0.5-4 g sulb) Amoksisilin+Klavulanik asit (AMC) PO 2-3 x 625-1000 mg/gün Piperasilin+Tazobaktam (PTZ) İV 3-4 x 2.25-4.5 gr/gün Klebsiella Sp + + 0 0 0 PV + + + + ± 0 0 0 0 0 0 0 0 0 AMP + + + + + 0 0 ± + + 0 ± 0 AMX + + + + + 0 0 ± + + 0 ± SAM + + + + + + 0 + + + + AMC + + + + + + 0 + + + PTZ + + + + ± + 0 + + + 0 0 0 ± + + + 0 0 0 0 + + 0 + 0 0 0 0 + + + + + + 0 0 + + + + + + + + + 0 0 + + + + + + + + + + + + + + S. maltofilai + + P.aeruginosa 0 P. Vulgaris Eenterobacter 0 P.mirabilis 0 0 0 MSSA: Metisiline duyarlı S.aureus, MRSA: Metisiline dirençli S. aureus Penisilinlerin yan etkileri: Başlıca yan etkileri, %1-10 oranında izlenebilen allerjik reaksiyonlardır. Fatal anafilaksi oranı ise 2/100000'dir. Bu oranlar parenteral uygulamalar için geçerli olup, oral kullanımda daha da nadir görülür. Ürtiker, deri döküntüleri, serum hastalığı gibi allerjik reaksiyonlar, ilaca bağlı ateş, pozitif Coombs testi, vaskülit gibi yan etkiler tüm penisilinlerle oluşabilir. Penisilinler (tikarsilin dışında) gebelerde güvenle kullanılabilirler. 81 sp. E.coli 0 Clostridium'lar Peptostreptococ M.catarrhalis 0 C.difficile Diğer N.meningitidis + + + ± 0 B. cepacia B.fragilis L.monocytogenes + S.pneumoniae S.viridans E.faecalis E.faecium MSSA MRSA PG S.pyogenes S.epidermidis Tablo 3. Penisilinlerin etki spektrumu 2- SEFALOSPORİNLER Etki spektrumlarına göre dört kuşağa ayrılırlar. Ülkemizde kullanımda bulunan sefalosporinler: a- Birinci kuşak sefalosporinler: Sefazolin, sefaleksin, sefadroksil, sefradin. b- İkinci kuşak sefalosporinler: Sefaklor, sefuroksim, sefuroksim aksetil, sefprozil, lorakarbef. c- Üçüncü kuşak sefalosporinler: Seftazidim, sefoperazon, sefotaksim, seftriakson, seftizoksim, sefiksim, sefdinir, sefdinir-klavunat, sefpodoksim, sefpodoksim-klavunat, sefdibuten, sefdibuten-klavunat, sefditoren, -P.aeruginosa'ya karşı zayıf etkili alt grup (sefotaksim, seftriakson, seftizoksim, v.b.) -P.aeruginosa'ya karşı etkili alt grup (sefoperazon, seftazidim) d- Dördüncü kuşak sefalosporin: Sefepim, ETKİ SPEKTRUMU Birinci kuşak sefalosporinler (1.KS): Gram pozitif kokların çoğuna, penisilinaz üreten stafilokoklara, oral kaviteye ait anaeroplara, E. coli, P. mirabilis ve K. pneumoniae'ya etkilidirler. Enterokok, Listeria, oksasiline dirençli pnömokoklara etkinliği yoktur. Sefazolinin, cilt florası bakterilerine etkinliği çok iyidir. Kolorektal ve kirli batın cerrahisi hariç; kalp cerrahisi, ortopedik alet implantasyonları, kafa-boyun cerrahisi, gastroduodenal ve biliyer cerrahi ve her türden histerektomide profilaktik amaçla en çok kullanılan antibiyotiktir. İkinci kuşak sefalosporinler (2.KS): 1.KS'ye oranla gram pozitif bakterilere daha az, gram negatif basillere karşı daha fazla etkilidirler. Beta laktamazlara 1.KS'ye göre kısmen daha dirençlidir. H. influenzae'ya etkili grup (sefamandol ve sefuroksim), Enterobacter ve indol pozitif Proteus'a karşı da aktiftir; ancak, kromozomal beta-laktamazları indükleyerek direnç gelişimine ve tedavi başarısızlıklarına yol açabilir. H. influenzae menenjitinde sefuroksim tedavisi kabul görse de yanıtta gecikme ve tedavi başarısızlıkları görülebilmektedir; bu nedenle üçüncü kuşak sefalosporinler tercih edilmelidir. Sefuroksim beta-laktamaz üreten M. catarrhalis ve gonokoklara karşı da yüksek etkinliğe sahiptir. Sefamandol vitamin K aktivitesiyle yarışmalı inhibisyona girebilir, protrombin zamanı uzamasına ve spontan kanamalara yol açabilir. Bacteroideslere karşı etkili olan grup, sefamisinlerden (sefoksitin, sefotetan ve sefmetazol) oluşmaktadır. Bu grupta yer alan sefalosporinler abdominal ve pelvik enfeksiyonların tedavi ve profilaksisinde kullanılabilir. Üçüncü kuşak sefalosporinler (3.KS): Gram negatif basillerin beta-laktamazlarına karşı dayanıklıdırlar. E.coli, P.mirabilis, indol pozitif Proteus, Klebsiella, Enterobacter, Serratia ve Citrobacter gibi enterik bakterilerin çoğuna, Neisseria ve H.influenzae'ya karşı son derece etkilidirler. 2.KS'den farkları, ek olarak P.aeruginosa'ya etkili olmaları ve enterik gram negatif bakteriler ve Neisseria'ya 82 etkinliklerinin daha fazla olmasıdır. Enterokoklar, Listeria, MRSA ve Acinetobacter'e karşı ise etkisizdirler. Sefotaksim ve seftriakson genellikle penisiline dirençli pnömokoklara da etkilidir. Sefotaksim, seftriakson ve seftizoksim, psödomonaslara karşı zayıf etki gösterir. Seftriakson özellikle gonore, Lyme hastalığı ve çocuk yaş grubu menenjitlerinin tedavisinde güvenle kullanılabilir. Bununla birlikte, safra yollarında seftriakson kristallerinden oluşan çamur birikimine neden olabilir. Seftazidim, sefsulodin ve sefoperazon, psödomonaslara karşı en etkili 3.KS'dir. Sefoperazon, enterik bakterilere karşı diğer 3.KS'den daha az etkilidir. Seftazidim; enterik bakteriler, Neisseria ve H.influenzae'ya karşı yüksek derecede etkiliyse de büyük sorun yaşanan P.aeruginosa enfeksiyonlarına saklanmalıdır. Gram pozitif mikroorganizmalara etkisi zayıftır. Dördüncü kuşak sefalosporinler (4.KS): Bu grupta yer alan sefepim, gram negatif basillerin dış membranına daha iyi penetre olur, birçok kromozomal ve plazmid aracılı beta laktamazlara karşı 3.KS'lere göre daha dayanıklıdır, beta laktamaz indüksiyonu azdır. Sefepim, pnömokoklara (penisiline dirençli suşlar dahil) ve metisiline duyarlı S. aureus'a (MSSA) karşı sefotaksim ve seftriaksona benzer ölçüde etkilidir. Kromozamal beta-laktamazları olan Enterobacter, indol pozitif Proteus, Citrobacter ve Serratia gibi gram negatif enterik bakterilere karşı daha fazla etkinlik gösterir. Sefepim, P.aeruginosa'nın seftazidime duyarlı ve dirençli pek çok izolatına karşı etkilidir. Halen menenjit tedavisinde sefepim kullanımı onaylanmamıştır. Ülkemizde bulunan sefalosporin preparatları ve kullanım şekli Tablo-4'te özetlenmiştir. Tablo 4. Ülkemizde bulunan sefalosporin preparatları ve kullanım şekli Veriliş yolu Erişkin dozu (mg) Sefazolin İV/İM 3-4x500-1500 Sefalotin İV 4-6x500-2000 Sefadroksil PO 1-2x500-1000 Sefaleksin PO 4x500-1000 PO, İV/İM 4-6x500-2000 Sefoksitin İV/İM 4-6x1000-2000 Sefuroksim İV/İM 3-4x750-1500 Sefprozil PO 1-2x250-500 Sefaklor PO 3x250-500 Lorakarbef PO 2x200-400 Sefprozil PO 1x500 Sefuroksim Aksetil PO 2x250-500 Birinci Kuşak Sefradin İkinci Kuşak 83 Üçüncü Kuşak Sefiksim PO 1x400/2x200 Sefotaksim İV/İM 3-6x1000-2000 Seftizoksim İV/İM 2-3x1000-4000 Seftriakson İV/İM 1-2x500-2000 Sefoperazon İV/İM 2-3x2000-4000 Sefoperazon Sulbaktam İV/İM 2x1000-2000 Seftazidim İV/İM 2-3x500-2000 Sefodizim İV/İM 1-2x1000-2000 Sefdinir PO 1x600 Sefdinir-Klavunat PO 2x300/125 Sefpodoksim PO 2x100-200 Seftibuten PO 1x400 Sefditoren PO 2x200 İV/İM 2x500-1000 Dördüncü Kuşak Sefepim Sefalosporinlerin yan etkileri Penisilin allerjisi olanlarda % 10-20 oranında sefalosporinlere de allerji görülebilir. Yüksek dozlarda ve böbrek yetmezliğinde ansefalopati ve konvülziyonlar görülebilir. Sefoperazon ile disülfirama benzer etki ve protrombin sentezinin blokajı ile kanama riski söz konusu olabilir. Ender olarak geçici ve ılımlı transaminaz yükselmeleri, pozitif Coombs testi, eozinofili, nötropeni ve trombositopeni görülebilir. 3- KARBAPENEMLER ETKİ SPEKTRUMU En geniş spektrumlu beta laktam antibiyotiklerdir. Nokardiyalar dahil çoğu gram pozitif bakterilere, Proteus'lar hariç gram negatif bakterilere 3.KS'lerden daha fazla etkilidir. Meropenemin gram pozitif etkinliği imipeneme göre daha az, imipeneme dirençli bazı P.aeruginosa dahil gram negatiflere ise daha fazladır. Karbapenemler C.difficile ile nadir B.fragilis kökenleri dışındaki tüm anaerop bakterilere, metronidazol, sefoksitin ve klindamisin ile karşılaştırılabilecek kadar etkindirler. Bununla birlikte spektrumlarında bazı açıkları bulunmaktadır. Örneğin; Corynebacterium JK, E.faecium, MRSA ve çoğu koagülaz-negatif stafilokok kökenleri gibi gram pozitif, S.maltophilia, Burkholderia (Pseudomonas) cepacia, Flavobacteria’ya etkisizdirler. Diğer enterokokların, hatta tüm grup D streptokokların, L.monocytogenes ve Clostridium'ların ise ancak yüksek konsantrasyonlarda 84 etkilenebileceği bilinmektedir. İmipenem-silastatin kombinasyonunun bu mikroorganizmaların neden olduğu endokardit ve menenjitlerde tek ajan olarak kullanılmaması önerilmektedir. İmipenem proteine az oranda (< % 10-20) bağlanır, BOS hariç sıvılara oldukça iyi geçer. Meropenemin BOS'a penetrasyonu oldukça iyidir ve menenjitlerde imipenemden daha etkili sağaltım sağlar. İmipenemin, menenjitli olgularda kullanıldığında nöbet riski (yaklaşık %30) en önemli dezavantajıdır. Karbapenemler, rutin kullanımından kaçınılması, dirençli etkenlerce oluşturulan hastane enfeksiyonları ve mikst aerop-anaerop etkenlerin neden olduğu komplike enfeksiyonların tedavisinde kullanılmak üzere korunması gereken antibiyotiklerdir. Hastane kaynaklı alt solunum yolu, komplike olan ve olmayan üriner sistem, intraabdominal, kadın genitoüriner sistemi, yumuşak doku, kemik ve eklem enfeksiyonlarında, bakteriyemi, sepsis olgularında, malign eksternal otitte ve febril nötropenik hastaların empirik sağaltımında kullanılmalıdır. Ciddi P.aeruginosa ve enterokok enfeksiyonlarında monoterapiden kaçınılmalı, amikasin gibi bir aminoglikozid ile kombine edilmelidir. P.aeruginosa, E.cloaca, C.freundii, P.vulgaris, M.morganii, S.marcescens ve Providencia türlerince oluşturulan enfeksiyonlarda diğer beta laktam antibiyotiklerle kombinasyonundan kaçınılmalıdır. Ertapenemin Pseudomonas ve Acinetobacterlere karşı etkinliği yoktur. Ülkemizde bulunan karbapenem preparatları ve kullanım şekli Tablo 5'te özetlenmiştir. Tablo 5. Ülkemizde bulunan karbapenem preparatları ve kullanım şekli. Veriliş yolu Erişkin dozu IM-IV 3-4x0.5-1 g Meropenem IV 3x1-2 g Ertapenem IM-IV 1x1 g İmipenem B- GLİKOPEPTİDLER Vankomisin ve teikoplanin olmak üzere 2 üyesi vardır. Kullanım alanları; beta laktam antibiyotik ile tedavi edilemeyen, metisiline dirençli stafilokok, çoğul dirençli enterokok ve pnömokok enfeksiyonları, C.difficile'ye bağlı psödomembranöz enterokolittir. Vankomisin: Günlük rutin erişkin dozu İV, 2x1 g (2x15 mg/kg), ya da 4x500 mg (4x6.5-8 mg/kg)'dir. Obez ve menenjit gibi ciddi olgularda 2-3 gün süre ile 3x1 g verilebilir. Hızlı uygulandığında histamin salınımına yol açarak allerjik reaksiyonlara (red man, red-neck, anafilaktoid reaksiyon, kardiyak arrest) neden olduğu için 100-250 ml %5 dekstroz ya da serum fizyolojik içinde en az 60 dakikada, yavaş infüzyonla İV yoldan verilmelidir. 85 Teikoplanin: İV ve İM kullanıma uygundur. Hızlı uygulanınca vankomisinde görülen cilt reaksiyonları görülmez, bolus tarzında (5 dakika) kullanılabilir. Rutin doz 3-6 mg/kg/gün, gereği halinde 12-30 mg/kg/gün olarak kabul edilir. Yarı ömrü uzundur, vücuttan tamamen atılması vankomisine göre çok geçtir (35 gün). Renal fonksiyonları normal olan hastalarda önerilen şema şöyledir: Hafif enfeksiyonlarda (cilt, yumuşak doku, alt solunum yolu, üriner) yükleme dozu 400 mg, idame dozu 200-400 mg/gün, Ciddi enfeksiyonlarda (stafilokoksik endokardit, osteomiyelit, artrit, bakteriyemi, vasküler) ise yükleme dozu 2x400-800 mg, idame dozu 400-800 mg/gün olmalıdır. Her iki ajan da nefrotoksik olmak ile birlikte vankomisinde nefrotoksite daha fazla görülmektedir. C- AMİNOGLİKOZİDLER Bu grup içinde; amikasin, gentamisin, streptomisin ve netilmisin ülkemizde bulunan aminoglikozidlerdir. Etki spektrumu: Enterik basiller, Acinetobacter türleri, P. aeruginosa başta olmak üzere aerop gram negatif basillere etkilidirler. Stenotrophomonas maltophilia genellikle amikasine duyarlıdır. Amikasin, H. influenzae ve Neisseria türlerine de diğer aminoglikozidlerden daha etkilidir. Grampozitiflerden, aminoglikozidlerin etki spektrumu içinde yer alan tek grup stafilokoklardır. Enterokoklar AG’lerin yüksek konsantrasyonları ile inaktive olur. Enterokok enfeksiyonlarında AG ve penisilin/glikopeptid kombinasyonu sinerjik etki gösterir. Streptomisin, amikasin ve kanamisin mikobakterilere etkilidir. Anaerop bakteri enfeksiyonlarında etkisizdirler. AG’ler parenteral kullanılırlar. Safraya (streptomisin hariç), Beyin omurilik sıvısı (BOS)’na, göz içi sıvılara geçmez. Metabolize olmadan idrarla atılır. Plevra, sinovya, perikard, periton sıvılarına terapötik düzeylere ulaşacak yoğunlukta geçer. Asidik ortamda etkinliği düşüktür. Beta-laktam antibiyotiklerle aynı sıvı içinde verilmemelidir. Ülkemizde bulunan aminoglikozid preparatları ve kullanım şekli Tablo 6'da özetlenmiştir. Tablo 6. Ülkemizde bulunan aminoglikozid preparatları ve kullanım şekli. Veriliş yolu Erişkin dozu Amikasin IM-IV 2X15 mg/kg Gentamisin IM-IV 3X1-5 mg/kg Streptomisin IM 1-2 g IM-IV 2-3x6 mg/kg Netilmisin En önemli yan etkileri ototoksisite (koklear toksisite) ve nefrotoksisitedir (tubuler nekroz). Ototoksisite açısından sıralama (çoktan aza doğru), gentamisin, amikasin, netilmisin; nefrotoksisite açısından ise; gentamisin-amikasin, netilmisin; vestibüler toksisite açısından streptomisin, gentamisin, 86 netilmisin şeklindedir. Streptomisin ve gentamisin daha çok vestibüler sistemi, kanamisin ve amikasin daha çok işitme fonksiyonlarını etkiler. Nefrotoksisite riski siklosporin, vankomisin, amfoterisin-B ve radyokontrast ile birlikte alınımı halinde artar. Renal fonksiyonları normal kişilerde total günlük dozun bir kerede uygulanması ile karşılaşılan yan etkileri, bölünmüş dozlar halinde verilenlere göre daha azdır. Anti-psödomonal penisilinlerle birlikte alındığında nefrotoksisite azalmaktadır. Nöromüsküler iletiyi bozduklarından miyastenili olgularda kullanılmaz. Genel anestezi sırasında oluşturulan nöromüsküler blokajı geçici olarak arttırdığından operasyon sırasında kullanımı önerilmemektedir. Furosemid gibi ototoksik diüretiklerle birlikte, eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır. Tedavi süresinin çok zorunlu olmadıkça 2 haftayı geçmemesine dikkat edilmelidir. D- MAKROLİDLER Bu grupta eritromisin, spiramisin, roksitromisin, klaritromisin, azitromisin yer alır. Etki spektrumu: Streptokok ve pnömokoklara, metisiline duyarlı stafilokoklara, gram pozitif basillere etkilidirler. H. influenzae’da eritromisin direnci sıktır. Azitromisin ve klaritromisinin Haemophilus türlerine etkinliği eritromisinden daha iyidir. Moraxella catarrhalis, Bordetella pertussis, Legionella pneumophila’ya, Mycoplasma, Ureoplasma, Chlamydia’lara karşı aktiviteleri yüksektir. Enterik basillere önemli bir etkinlikleri yoktur. Makrolidler gram-pozitif ve gram-negatif anaerop basillerin büyük çoğunluğuna etkilidir. Spiramisinin Toxoplasma gondii ve Criptosporidium’a karşı da etkinliği vardır. BOS’a geçemedikleri için makrolidler menenjit tedavisinde kullanılmaz. Ülkemizde bulunan makrolidler ve kullanım şekilleri Tablo 6'da özetlenmiştir. Tablo 7. Ülkemizde bulunan makrolidler ve kullanım şekli. Eritromisin Klaritromisin Veriliş yolu Erişkin dozu PO 3x500 mg (max.4 g/gün) PO, IV 2x250-500 mg (max.4 g/gün) Azitromisin PO 1x500 mg (3 gün) Spiramisim PO 2x3 MU Roksitromisin PO 2x150 mg Yan etkiler ve ilaç etkileşimleri: En sık yan etki bulantı, kusma, diyare, epigastrik ağrı gibi gastrointestinal yakınmalardır. Özellikle eritromisin ile görülen bir yan etki olan kolestatik hepatit, tedavinin kesilmesi ile birkaç günde normale döner. Eritromisin ergot alkaloidleri, karbamazepin ve teofilin serum düzeyini artırır. Digoksin emilimini artırarak serum düzeyini yükseltir. Roksitromisin, azitromisin, klaritromisin ve spiramisinde bu tür etkileşimler gözlenmese de ergot alkaloidleri ile birlikte kullanmamak, digoksin ile birlikte kullanımda dikkatli olmak gereklidir. 87 KETOLİTLER: Bu grubun tek üyesi telitromisin, solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde etkili bir seçenektir. Günde tek doz 800 mg, PO olarak kullanılır. E- LİNKOZAMİDLER Bu grupta linkomisin ve klindamisin bulunur. Linkozamidlerin etki spektrumu içine stafilokoklar, streptokoklar ve anaerop bakteriler girmektedir. Ağız yolundan iyi emilirler. Akciğer, karaciğer, safra, kemik, eklem ve prostat dokusuna geçişleri iyidir. Plasentadan geçer; kan beyin bariyerini inflamasyon varlığında bile geçemezler. % 10’u değişmeden idrarla, geri kalanı karaciğerde metabolize olduktan sonra idrar ve safra ile atılır. En sık görülen yan etki bulantı, kusma ve ishaldir. En önemli yan etki ise, % 1-10 oranında görülen psödomembranöz enterokolittir. Tablo 8. Ülkemizde bulunan linkozamidler ve kullanım şekli. Veriliş yolu Erişkin dozu Linkomisin İM, İV 1-3x600 mg Klindamisin İM, İV, PO PO: 4x150-450 mg İM,İV: 600-2700 mg/gün (2-4 bölünmüş dozda) F- KİNOLONLAR İlk bulunan kinolon nalidiksik asit olup antimikrobiyal etkinliği kısıtlıdır. Nalidiksik asit üriner sistem enfeksiyonları dışında kullanım alanı bulamamıştır. Kinolon halkasının 6. pozisyonuna flor atomu eklenerek florokinolon elde edilmiştir. Kinolonlar etki spektrumlarına göre dört grupta sınıflandırılırlar. 1.kuşak kinolonlar: Nalidiksik asit. Sadece enterik basillere etkili, klinik kullanımı üriner sistem enfeksiyonu ile kısıtlı olanlar. Günümüzde kullanımları yoktur. 2.kuşak kinolonlar: Ofloksasin, siprofloksasin, pefloksasin, norfloksasin bu gruptadır. Enterik basiller, P. aeruginosa, stafilokoklara değişik düzeylerde etkilidirler. Streptokoklara etkisi sınırlıdır; enterokoklara ve anaerop bakterilere etkileri pratik olarak yoktur. Siprofloksasinin antipsödomonal etkinliği diğerlerine göre daha yüksektir. 3.kuşak kinolonlar: Levofloksasin. Gram-negatif etkinliğin yanısıra bakterilere de güçlü etkilidirler. Streptokoklara ayrıca anaerop bakterilere de etkilidirler. 4.kuşak kinolonlar: Moksifloksasin, gemifloksasin. Her ikisinde de gram-pozitif, gram-negatif ve anaerobik etkinlik artar. Florokinolonların klamidyalar, mikobakteriler, Legionella ve mikoplazmalar üzerine de antibakteriyel etkinliği vardır. Ülkemizde bulunan kinolon preparatları ve kullanım şekli Tablo 9'da özetlenmiştir. 88 Tablo 9. Ülkemizde bulunan kinolon preparatları ve kullanım şekli. Siprofloksasin Veriliş yolu Erişkin Dozu PO, İV PO: 2x250-750 mg Flk: 2x200-400 mg Norfloksasin PO 2x 400 mg Ofloksasin PO, İV 2x200-400mg Enoksasin PO 2x200-400 mg Levofloksasin PO, İV 1x500-750 mg Moksifloksasin PO, İV 1x400 mg Gemifloksasin PO 1x320 mg Kinolonlar genelde iyi tolere edilirler. Bununla birlikte bazı hastalarda; anoreksi, bulantı, kusma, abdominal rahatsızlık hissi gibi katlanılabilir yan etkiler gelişebilir. Nadiren ishal ve antibiyotik koliti, hafif baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik, sersemlik, halüsinasyonlar, deliryum, nöbetler, tendon ağrıları (tendinit, rüptür), QT uzaması, cilt döküntüleri, fototoksisite, ilaç ateşi, ürtiker, anjioödem, vaskülit, serum hastalığı benzeri tablolar, lökopeni ve eozinofili görülebilmektedir. Pediatrik kullanımlarda kartilaj erozyonuna yol açabilmesi nedeni ile kistik fibroz olguları gibi zorunlu durumlar dışında 18 yaşın altında kullanılmamalıdır. G- TETRASİKLİNLER Kısa etkililer tetrasiklin ve oksitetrasiklin, uzun etkililer minosiklin ve doksisiklin en yaygın kullanılan türevlerdir. Etki spektrumu geniş antimikrobiyallerdir. Direnç oranlarının artması ve alternatif ilaçların geliştirilmesi ile kullanım alanları daralmıştır. Brucella, Francisella, Pasteurella, Actinomyces, Mycoplasma, Ureoplasma, Chlamydia türlerine, spiroket ve riketsiyalara etkilidir. Ülkemizde bulunan tetrasiklin preparatları ve kullanım şekli Tablo 10'da özetlenmiştir. Tablo 10. Ülkemizde bulunan tetrasiklinler ve kullanım şekli. Veriliş yolu Erişkin Dozu Tetrasiklin PO 4x250-500 mg Doksisiklin PO 2x 100 mg En önemli yan etki çocuklarda diş ve kemiklerde birikme sonucu oluşan renk değişikliği ve iskelet gelişiminde duraklamadır. Sekiz yaşın altındaki çocuklarda ve gebelerde kullanılmaz. Absorbsiyonu besinlerden etkilenir. Antiasitler, süt ve demir preparatları ile birlikte kullanılmamalıdır . 89 H-NİTROİMİDAZOLLER METRONİDAZOL Antibakteriyel ve antiprotozoaldir. Bacteriodes, Fusobacterium, Clostridium, Eubacterium, Peptococcus ve Peptosterptococcus grubu gibi anaerob mikroorganizmaların neden olduğu hastalıkların tedavisinde ve şiddetli intestinal ve hepatik amebiyaziste endikedir. Yetişkinlerde 2 veya 3 eşit dozda, 1–1,5 g/gün dozunda kullanılabilir. Gastrointestinal sisteme ait yan etkiler, agranülositoz, nötropeni, trombositopeni ve pansitopeni nadiren görülebilir. ORNİDAZOL Trichomonas, amebiasis, giardiasis ve anaerobik mikroorganizmalara etkilidir. Kadınlarda ve erkeklerde Trichomonas vaginalis’e bağlı genitoüriner enfeksiyonlar ve amipli dizanteri dahil, Entamoeba histolytica’nın neden olduğu tüm intestinal enfeksiyonlar, amebik karaciğer apsesi olmak üzere amebiasis’in tüm ekstraintestinal formlarında kullanılabilir. Günlük parenteral dozu 2x500 mg’dır. Oral olarak tek doz ya da 2-3x500 mg şeklinde kullanılabilir. Nadiren lökopeni, gastrointestinal ve sinir sistemine ait yan etkiler görülebilir. I-DAPTOMİSİN Gram pozitif bakterilere (MRSA ve VRE dahil olmak üzere stafilokoklar, enterokoklar ve streptokoklar) karşı etkin bir antibiyotiktir. Bakterisidal etkisi hızlı başlar. Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ve sağ kalp endokarditini de içeren S.aureus bakteremilerinde kullanılır. Akciğer surfaktanı tarafından yıkıldığı için pnömoni tedavisinde yeri yoktur. Günde tek doz kullanımı önemli bir avantajıdır. Önerilen doz IV, 4-6 mg/kg’dır ve ciddi enfeksiyonlarda 8-10 mg’a kadar çıkılabilir. Primer toksisitesi miyopati ve eozinofilik pnömonidir. Kendini kas ağrısı, güçsüzlüğü ve kreatin fosfokinaz yükselmesi ile gösterir. Haftalık kreatin fosfokinaz takibi önerilir. İ- LİNEZOLİD Gram pozitif bakterilere karşı etkin bir antibiyotiktir. Vankomisin dirençli E.faecium (VRE) enfeksiyonları, S.pneumoniae’nin sebep olduğu toplum kökenli pnömoni ve S.aureus’a bağlı gelişen nozokomiyal pnömoni, komplike cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlarında kullanılır. Önerilen doz IV veya PO, 12 saatte bir 600 mg’dır. En dikkat çekici yan etkisi geriye dönebilen miyelosupresyon (anemi, lökopeni, trombositopeni ve pansitopeni), optik nöritis ve geri dönüşümsüz duysal motor polinöropatidir. Haftalık tam kan sayımı ile takip edilir. J- TİGESİKLİN Aerobik gram pozitif, gram negatif (Proteus spp ve P. aeruginosa suşları hariç) ve anaerob patojenlere karşı etkinlik gösterir. MRSA, Enterobacteriaceae türleri, ESBL üreten gram negatifler ve çoklu ilaç direnci olan Acinetobacter türleri ve dirençli gram pozitif kokların etken olabileceği polimikrobiyal enfeksiyonlarda tercih edilebilir. Komplike deri/yumuşak doku enfeksiyonları ve 90 intraabdominal enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilir. Önerilen tigesiklin dozu, IV 100 mg yükleme dozunu takiben 12 saatte bir 50 mg’dır. En sık görülen yan etkiler bulantı, kusma, ishal ve dispepsidir. Yapısal benzerlik nedeniyle tetrasiklin allerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. K- KOLİSTİN Kolistin çoklu antibiyotik direncine sahip P. aeruginosa, Acinetobacter baumannii ve Klebsiella pneumoniae gibi gram negatif bakterilere karşı etkin bir antibiyotiktir. İntravenöz ve intramüsküler tedavinin yanında, çoklu antibiyotik direncine sahip gram negatif bakterilerin neden olduğu pnömonilerin tedavisinde intravenöz tedaviyle birlikte aerosolize kolistin kullanımı önerilmektedir. Günlük doz değişkendir ve 2.5 - 5 mg/kg/gün, 2 veya 4 doza bölünmüş olarak verilebilir. Merkezi sinir sisteminin Gram negatif bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde kolistin intraventriküler olarak 5 mg/gün olarak önerilir. Kolistin kullanımı konusunda görülebilecek en önemli yan etkiler nefrotoksisite, nöromuskuler blokaj ve nörotoksisitedir. Haftada iki kez BUN, kreatinin takibi önerilir. Acinetobacter pnömonilerinde inhaler olarak da kullanılabilir. L-TRİMETOPRİM-SULFAMETOKSAZOL Gram pozitif ve negatif birçok bakteri ile Actinomyces, Klamidya, Plasmodium ve Toxoplasma spp.’e karşı etkinlikleri vardır. Pseudomonas spp ve anaerob bakterilere etkinliği yoktur. Önerilen doz sulfometaksazol baz alınarak, üriner sistem enfeksiyonlarında 800 mg 12 saatte bir, sistemik bakteriyel enfeksiyonlarda 800 mg 12 saatte bir, Pnömosistis pnömonisi tedavisinde 100 mg/kg/gün 6-8 saate bir, Nokardia enfeksiyonlarında 100 mg/kg/gün 6-8 saatte bir, menenjitlerde 100 mg/kg/gün 6 saatte birdir. Pnömosistis pnömonisi profilaksisinde önerilen doz 400 mg günlük ya da haftada 3 kez 800 mg, Toksoplazmozis profilaksisinde ise günlük 800 mg’dır. Bulantı, kusma, deride döküntü, ateş yüksekliği gibi yan etkilere neden olabilirler. Hematolojik sistem üzerine kemik iliği baskılaması sonucu aplastik anemi ve pansitopeniye, deri ve mukokütanöz dokuda fatal seyirli Steven-Johnson sendromuna neden olabilirler. M- FOSFOMİSİN Metisiline dirençli Staphylococcus aureus ve glikopeptidlere duyarlı veya dirençli enterokoklar gibi gram-pozitif ve birçok antibiyotiğe dirençli Enterobacter, Klebsiella, Citrobacter, Proteus, Salmonella cinslerine ait türler ile E.coli gibi gram-negatif patojenlerin çoğuna karşı etkinlikleri vardır. Gram-negatif basillere (Pseudomonas aeruginosa suşları hariç), gram-pozitif koklardan daha etkindir. Komplike olmamış alt üriner sistem enfeksiyonlarında oral tek doz, 3 g fosfomisine eş değer 5.631 g fosfomisin trometamin kullanılabilir. Esas olarak gastrointestinal sistem, daha nadir olarak deri ve deri altı dokulara ait yan etkiler görülebilir. Anjiyoödem, aplastik anemi, astım alevlenmesi, kolestatik sarılık, hepatik nekroz ve toksik megakolon ciddi yan etkileri görülebilir. 91 N- NİTROFURANTOİN Gram pozitif ve Gram negatif bakterileri kapsayan geniş bir etki spektrumuna sahiptir. Komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonlarında tedavi ve kronik üriner sistem enfeksiyonlarında profilaksi amacıyla kullanılabilir. Günlük dozu oral kullanım için 200–400 mg’dır. En sık olarak gastrointestinal sisteme ait yan etkiler görülebilir. II-SİSTEMİK ANTİFUNGALLER Mantar hücre yapısı, memeli hücreleri gibi ökaryotik olduğundan fungal enfeksiyonların tedavi ve profilaksisinde kullanılan ilaçların konak toksisitesi yüksektir. Sistemik antifungal tedavide kullanılan ajanlar: 1. Polien grubu: Amfoterisin B (Konvansiyonel, lipid formülasyonları) 2. Azoller a. Itrakonazol b. Flukonazol c. Vorikonazol d. Posakonazol 3. Ekinokandinler a. Kaspofungin b. Anidulafungin c. Mikafungin 1- AMFOTERİSİN B Amfoterisin B, toksik etkilerine rağmen, ciddi fungal enfeksiyonların tedavisinde, uzun yıllardır altın standart olarak kabul edilmiştir. Amfoterisin B’nin geniş spektrumu empirik tedavi için bu ilacı çekici hale getirmiştir. Amfoterisin B konvansiyonel ve lipid formülasyonları şeklinde bulunmaktadır. a- Konvansiyonel Amfoterisin B (Amfoterisin B deoksikolat) Endikasyonları: Hayatı tehdit eden fungal enfeksiyonlar (Aspergilloz, blastomikoz, koksidiyodomikoz, kriptokokoz, histoplazmoz, porotrikoz, parakoksidiyodomikoz, sistemik kandidiyaz, zigomikoz), febril nötropenide empirik tedavi, bazı protozoon enfeksiyonları (Leishmania enfeksiyonu, Naegleria fowleri’ ye bağlı primer amoebik meningoensefaliti) Veriliş yolu/dozu: 50 mg amfoterisin B deoksikolat ve tampon içeren şişelerde liyofilize steril toz şeklinde bulunmaktadır. 10 mg/mL’den daha fazla olmayacak şekilde, %5 dekstroz ile sulandırılır. Sodyum klorür içeren solüsyonlarda çökelti meydana gelir. İlaç sulandırıldığı zaman oda ısısında 24 saat stabilitesini korur. Genellikle 0.5-1.5 mg/kg/gün dozunda uygulanmaktadır. Hasta infüzyon sırasında 92 yakından izlenmeli, tedavinin ilk gününde kan basıncı, nabız, solunum sayısı ve vücut ısısı her 30 dakikada bir ölçülmelidir. Özofajiyal kandidiziste 0.3 mg/kg/gün; Blastomikoz, dissemine histoplazmoz, ekstrakutanöz sporotrikozda 0.5 mg/kg/gün; Kriptokok menenjitinde 0.6 - 0.8 mg/kg/ gün; Mukormikoz invazif aspergillozda 1 - 1.5 mg/kg/gün; Nötropenik hasta ampirik antifungal tedavide 0.5 - 1 mg/kg/gün dozunda kullanılmaktadır. Yan etkiler: Hastaların yaklaşık %20’sinde ateş, hipotansiyon ve taşikardiden oluşan akut, infüzyona bağlı bir reaksiyon gelişir. Pratikte yaygın olan yaklaşım, ilk uygulama öncesinde 1 mg test dozu verildikten sonra ciddi ve akut reaksiyon yönünden hastanın yaklaşık 20 dakika izlenmesidir. Daha sonra ilacın tam dozu 4-6 saatte infüzyonla verilir. Nefrotoksisite, anemi gelişebilir. Doz ayarlaması: Böbrek yetmezliğinde amfoterisin B dozunun nasıl ayarlanacağı kesin değildir. Serum kreatinin düzeyinin 3.5 mg/dL’yi aştığında amfoterisin B’nin kesilmesi, 3.0 mg/dL’nin altına indiğinde ilk dozun %50-75’i ile tedaviye devam edilmesi önerilmektedir. b- Amfoterisin B Lipid Formülasyonları: Toksisitesinin azaltılması ve daha yüksek dozların verilebilmesi amacıyla geliştirilmişlerdir. Üç ayrı lipid formülasyonu bulunmaktadır: Lipozomal amfoterisin B‚ amfoterisin B lipid kompleksi-ABLC ve amfoterisin B kolloidal dispersiyon-ABCD. Endikasyonları: Tam doz amfoterisin B deoksikolat tedavisine (1.0-1.5 mg/kg/gün) yanıt vermeyen, intoleran veya kontrol edilemeyen/tolere edilemeyen ciddi reaksiyonlar olan hastalar; Böbrek fonksiyonları bozuk olan veya amfoterisin B tedavisi altında bozulan hastalar; Renal transplant alıcıları; Birçok potansiyel nefrotoksik ilacı (aminoglikozid, vankomisin, siklosporin, FK506) kullanan kemik iliği transplant alıcıları. Veriliş yolu/dozu: İntravenöz yoldan verilirler. -Amfoterisin B lipid kompleksi 5 mg/kg/gün; -Amfoterisin B kolloidal dispersiyon kandidiaziste 3 mg/kg/gün, aspergilloziste 4 - 6 mg/kg/gün; -Lipozomal amfoterisin B febril nötropeni ampirik tedavisinde 3 mg/kg/gün, HIV infekte hastada kriptokok menenjitinde 4 - 6 mg/kg/gün, aspergilloz, kandidiaziste 3 - 5 mg/kg/gün, kriptokokkoz, visseral leişmaniazisde 3 - 4 mg/kg/gün. 2- AZOL GRUBU ANTİFUNGALLER: Fungistatik olarak kabul edilirler. Bu grupta flukonazol, vorikonazol, ıtrakonazol ve posakonazol bulunmaktadır. Yan etkiler benzerdir. Bulantı, kusma, başağrısı, karın ağrısı, diyare, geçici transaminaz artışı izlenebilir. Pek çok ilaçla ilaç etkileşimi izlenmektedir. Bu nedenle ilaç etkileşimleri iyi bilinmeli ve gerekli doz ayarları yapılmalıdır. 93 a- Flukonazol Veriliş yolu/dozu: Oral ve parenteral uygulama ile elde edilen konsantrasyon-zaman eğrileri birbirine çok benzerdir. Oral yoldan verildiğinde hızla, yüksek oranda absorbe olur. Absorbsiyonu mide pH’sından, açlık veya tokluk durumundan etkilenmez. Kandidemide ilk gün 800 mg yükleme, sonrasında 400 mg/gün; Kriptokoksik menenjit, invazif kandidal enfeksiyonlarda ilk gün 400 mg yükleme, sonrasında 200 mg/gün; Orofarengeal kandidiasisde ilk gün 200 mg yükleme, sonrasında 100 mg/gün verilir. Pediatrik olgularda günlük maksimum doz 600 mg’dır. Bir aylık ve daha büyük çocuklarda 6-12 mg/kg/gün intravenöz şeklindedir. Doz ayarlaması: Kreatinin klirensinin 21-50 ml/dk olduğu durumda %50, klirensin 21 ml/dk’nın altında olduğu durumda ise %75 doz azaltılması önerilir. Hemodiyaliz ile büyük oranda uzaklaştırılır, bu nedenle, diyaliz sonrası doz tekrarlanır. Antifungallerin etki spektrumu Tablo 11’de özetlenmiştir. Tablo 11. Antifungallerin etki spektrumu b- Vorikonazol Endikasyonları: İnvazif pulmoner aspergillozis tedavisinde ilk seçenektir. Flukonazol dirençli invazif kandida enfeksiyonları, Scedosporium, Apiospermum ve Fusarium enfeksiyonlarının tedavisi 94 Veriliş yolu/dozu: İntravenöz, tablet ve oral süspansiyon formları bulunmaktadır. IV: 2 x 6 mg/kg ilk gün, 2 x 4 mg/kg idame; Oral: 2 x 400 mg ilk gün, 2 x 200 mg idame; Çocuklarda: İV: 2 x 7mg/kg, oral: 2 x 200 mg dozunda kullanılır. Doz ayarlaması: Kreatinin klirensi <50 ml/dk ise IV verilmez. Böbrek yetmezliğinde oral formda doz ayarlaması gerekmez. Hafif/orta düzey karaciğer yetmezliğinde idame tedavisi yarı dozda verilir. İleri yetmezlikte kullanılmaz Yan etkiler: Geçici görme bozuklukları, cilt döküntüsü, fotosensitivite, KCFT yüksekliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, hallüsinasyon izlenebilir. c- Posakonazol Endikasyonları: Kemoterapi alan AML/MDS hastalarında profilaksi, GVHD olan allojeneik nakil alıcılarında profilaksi, ağır orofarengeal kandidiyazis tedavisi, dirençli veya standart tedavilere intoleran hastalarda invaziv aspergillozis, fusaryozis, kromoblastomikozis, mycetoma ve kokkidiomikozis kurtarma tedavisinde. Veriliş yolu/dozu: Oral süspansiyon formu mevcuttur. Profilaktik olarak 3 x 200 mg; Orofarinjeal kandidiasis tedavisinde ilk gün 200 mg, sonra 100 mg/gün; Azol (ıtrakonazol, flukonazol) refrakter OPC tedavisi için 2x400 mg; Kurtarma tedavisinde 2x400 mg ve yemek veya nutrisyonel desteği tolere edemeyenlerde 4x200 mg önerilir. 13 yaş altında kullanılmamalıdır. Doz ayarlaması: Böbrek yetmezliğinde doz ayarı gerekmez. Karaciğer yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Dializle uzaklaştırılamaz. Yan etkiler: Bulantı, kusma, ishal, QT/QTc uzaması, baş ağrısı, döküntü, hipopotasemi görülebilir. d- Itrakonazol Endikasyonları: İnvazif pulmoner aspergillozun, invazif kandida enfeksiyonlarının, oral/özefagial mukokutanöz kandidiyazisin alternatif tedavisi; Allerjik bronkopulmoner aspergillozis, allerjik aspergillus sinüziti, kronik kaviter pulmoner aspergillozun tedavisinde birinci seçenek olarak, Nötropenik/allojeneik periferik kök hücre nakli hastalarında profilaktik olarak kullanılabilir. Veriliş yolu/dozu: IV ve oral formları mevcuttur. Oral biyoyararlanımı yaklaşık %55’dir; absorbsiyonu tok karına artar, antiasid ve H2-blokerleriyle azalır. Mukokutanöz kandidiyazis tedavisinde 200mg/gün oral solüsyon; aspergillozis tedavi ve profilaksisine 2 gün 2x 200mg, sonrasında 200mg/gün olarak verilir. Doz ayarlaması: Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlaması gerekir. Böbrek yetmezliği veya hemodializ farmokokinetiğini etkilememektedir. Yan etkiler: Bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, KCFT artışı. 95 3- EKİNOKANDİNLER Kaspofungin, anidulafungin ve mikafungin bu grubun üyeleridir. Tüm Candida türlerine karşı fungisidal, Aspergillus türlerine karşı fungostatik etki göstermektedirler ve kurtarma tedavilerinde kullanılabilirler. 3 ay ve üzerindeki çocukların; invazif kandidiyazis tedavisinde, tedaviye dirençli invazif aspergilloz vakalarında kullanılabilirler. Kaspofungin febril nötropeninin ampirik tedavisinde kullanılabilir, anidulafungin ve mikofungin bu amaçla onaylı değildir. Oral biyoyararlanımları %10’un altındadır ve sadece parenteral kullanılmaktadırlar. Böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekli değildir. a- Kaspofungin Doz: 18 yaş ve üzeri, erişkin hastalarda önerilen 1. gün 70 mg yükleme, sonrasında günde 50 mg uygulanmalıdır. 3 ay-17 yaş arası çocuklarda tüm endikasyonlarda 1. gün 70 mg/m2 yükleme dozu ve ardından günde 50 mg/m2 uygulanmalıdır. Hastanın hesaplanan dozu ne olursa olsun, maksimum yükleme dozu ve günlük idame dozu 70 mg’ı aşmamalıdır. Doz ayarlaması: Orta düzey KC yetmezliğinde idame 35 mg/gün olarak verilir. Yan etkiler: Ateş, KCFT artış, hipopotasemi, bulantı, kusma izlenebilir. İlaç Etkileşimleri: Kontrendike ilaç yok. Siklosporin, Rifampisin, Fenitoin, Karbamazepin, Deksametazon, Efavirenz, Nevirapin ile beraber kullanımında doz ayarı gerekebilir b-Anidulafungin Doz: Ösofajiyal kandidiyaziste 100 mg yükleme, 50 mg/gün idame kullanılmaktadır. Maximum kümülatif doz 100 mg/gün, 90 gün üzerinde bildirilmiştir. Kandidemi, diğer derin doku kandidiyazis enfeksiyonlarında 200 mg yükleme, sonra 100 mg/gün idame kullanılmaktadır. Çocuklarda onaylı değildir. Doz ayarlaması: Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde gerekmez. Yan etkiler: bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, ast, alt yükselmesi izlenebilir. İlaç Etkileşimleri: Bilinen ilaç etkileşimi yok. c-Mikafungin: Henüz geri ödemeye girmemiştir. Doz: İnvazif kandidiyazis tedavisinde 40 kg veya üzerindeki hastalarda günde 100 mg, 40 kg veya altındaki hastalarda günde 2 mg/kg’dır. Profilaktik olarak 40 kg’ın üzerindeki hastalarda günde 50 mg ve 40 kg veya altındaki hastalarda günde 1 mg/kg’dır. Doz ayarlaması: Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde gerekmez. Yan etkiler: bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, anaflaktik reaksiyon, ast, alt yükselmesi, nadiren intravasküler hemoliz izlenebilir. 96 İlaç Etkileşimleri: Kontrendike olduğu ilaç yok. Ancak sirolimus, nifedipin ve ıtrakonazol düzeylerini artırır. SİSTEMİK ANTİFUNGALLERİN KULLANIMINI KISITLAYAN NEDENLER: -Toksik etki: Amfoterisin B, -İlaç etkileşimleri, hepatotoksisite, böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması, cilt döküntüleri: Azoller, -Düzensiz oral emilim: Itrakonazol, -Oral preperatlarının olmayışı: Amfoterisin B, Ekinokandinler, -Non-albicans kandidalara düşük aktivite: Flukonazole, -Zygomyceteslere azalmış düşük aktivite: Flukonazol, Itrakonazol, Vorikonazol, Ekinokandinler, GEBELİKTE KULLANIMI İlk tercih edilecek grup Amfoterisin B'dir. Tüm formları: Kategori B Flukonazol, Itrakonazol, Posakonazol, Ekinokandinler: Kategori C Vorikonazol: Kategori D REÇETELEME KURALLARI Fungal enfeksiyonlarda antifungal reçeteleme kuralları sağlık uygulama tebliği ile belirlenmektedir. Halen yürürlükte olan tebliğ aşağıda verilmiştir. SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (24 Mart 2013 Tarihli ve 28597 Sayılı Resmi Gazete) 4.2.23 - Amfoterisin-B, kaspofungin, anidulafungin, vorikonazol, posakonazol, ıtrakonazol (infüzyon ve solüsyon) kullanım ilkeleri (1) Hastanın böbrek ve karaciğer fonksiyonları normal ise ilk tercih klasik amfoterisin-B veya flukonazoldür. (2) Klasik amfoterisin-B'ye alerjik reaksiyon gösterdiğinin uzman hekim raporu ile belgelenmesi ya da hastanın karaciğer veya böbrek fonksiyon testlerinin laboratuvar verileri ile bozuk olduğunun belgelenmesi halinde lipozomal veya lipid kompleks veya kolloidal dispersiyon amfoterisin-B veya kaspofungin veya anidulafungin veya posakonazol veya vorikanazol veya ıtrakonazol (infüzyon) kullanılabilir. (3) Itrakonazol solüsyon; a) HIV pozitif veya bağışıklığı bozulan hastalardaki flukonazole dirençli özofajiyal kandidozun tedavisinde kullanılır. b) Hematolojik malignitesi olan veya kemik iliği transplantasyonu yapılan ve nötropeni geliştirmesi beklenen (<500 hücre/ml) hastalardaki derin fungal (mantar) enfeksiyonlarının profilaksisinde kullanılır. 97 c) Itrakonazol’un oral formları (Solüsyon formları hariç), SUT eki “Sistemik Antimikrobik ve Diğer İlaçların Reçeteleme Kuralları Listesi” nin (EK-4/E) 10.5 maddesinde belirtildiği şekilde reçetelenebilecektir. (4) Posakonazol; a) Aşağıda tanımlanan hastalardaki invazif mantar enfeksiyonlarının profilaksisinde kullanılır. (Yukarıda yer alan birinci ve ikinci fıkra hükümleri aranmaz.) 1) İnvazif mantar enfeksiyonu gelişme riski yüksek olan ve uzun süreli nötropeni oluşabileceği düşünülen akut miyeloid lösemi (AML) veya miyelodisplastik sendrom (MDS) nedeniyle remisyonindüksiyon kemoterapisi alan hastalarda. 2) İnvazif mantar enfeksiyonu gelişme riski yüksek olan ve Graft versus host hastalığına yönelik olarak yüksek doz immünsupresif tedavi alan allojenik hematopoetik kök hücre transplantı (HSCT) alıcısı olan hastalarda. b) Tedavi amaçlı olarak aşağıda tanımlanan durumlarda kullanılır. 1) İmmun yetmezliği olan flukonazole dirençli orofarengeal kandiyazis tedavisinde. 2) Amfoterisin B, lipozomal amfoterisin B veya vorikonazol tedavilerine refrakter invazif aspergilozis tedavisinde. 3) Amfoterisin B ile tedaviye refrakter ya da amfoterisin B’yi tolere edemeyen fusariozis hastalığı olan hastalarda. 4) Itrakonazol ile tedaviye refrakter ya da itrakonazol’u tolere edemeyen kromoblastomikoz ve micetoma hastalığı olan hastalarda. 5) Amfoterisin B ya da ıtrakonazol veya flukonazol ile tedaviye refrakter ya da bu tıbbi ürünleri tolere edemeyen koksidiodomikoz hastalığı olan hastalarda. (5) Anidulafungin, nötropenik olmayan (Mutlak nötrofil sayısı≥500/mm3 olacak ve laboratuvar sonucu aranacaktır.) erişkin hastalarda, invazif kandidiyazis vakalarında reçetelendirilebilir. (6)Lipozomal amfoterisin-B, lipid kompleks veya kolloidal dispersiyon amfoterisin-B’nin parenteral formları, kaspofungin, anidulafungin, vorikonazol, posakonazol veya ıtrakonazol (infüzyon) yukarıdaki şartları sağlayan uzman hekim raporu ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı onayı ile yatarak tedavide kullanılır. Bu ilaçların oral formları ise enfeksiyon hastalıkları uzmanınca düzenlenecek uzman hekim raporuna dayanılarak tüm uzman hekimlerce reçetelenmesi halinde ayaktan tedavide de kullanılabilecektir. III.ANTİVİRALLER Antiviraller çoğunlukla virus tipine spesifik etki etmektedir. Latent virusler elimine edilemez. Antivirallerin hedef alanları a. Viral soyulma evresi: Amantadin, Rimantadin b. Nukleozid analogları: Zidovudine , Didanosine, Lamivudine 98 c. Non-nukleozid polimeraz inhibitörleri: Foskarnet, Asiklovir d. Non-nukleozid reverse transkriptaz inhibitörleri: Nevirapine, Delavirdine, Efavirenz e. Proteaz inhibitörleri: Indinavir, Ritonavir f. Nöraminidaz inhibitörleri: Zanamivir, Oseltamivir Ülkemizde bulunan ve hastanemizde sık kullanılan bazı antiviraller, etki ettikleri etkenlere göre aşağıda özetlenmiştir. Kronik hepatit B, C ve D, HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar buraya alınmamıştır. 1-Herpes grubu viruslara etkili antiviraller: Asiklovir, Valasiklovir, Famsiklovir, Brivudin, Pensiklovir, Gansiklovir, Valgansiklovir, Tablo 12. Ülkemizde bulunan herpes grubuna etkili antiviraller. Antiviral Veriliş Kullanım dozu yolu Asiklovir PO Klinik Yan Etkiler kullanımı HSV: 5x200 mg (Tedavi. İmmun yetmezlikte / HSV 1,2 Nefrotoksik, VZV Nörotoksik: Konfüzyon, emilim bozukluğunda 400 mg’a çıkılabilir.) letarji, konvülziyon 4x200 mg (Supresyon, profilaksi) IV H. zoster V: 5x800 mg 3x 5 mg/kg Topikal 3x10 mg/kg (İmmunyetmezlik veya ensefalit varlığı) 5 kez/gün Famsiklovir PO 3x250-500 mg HSV Baş ağrısı ve kusma, VZV baş dönmesi, nadiren akut böbrek yetmezliği Valasiklovir PO H. zoster V: 3x1000 mg, 7 gün Zona Baş ağrısı, baş HSV: 2x500 mg, HSV dönmesi, bulantı, karın Herpes labialis (uçuk): 2x1000 mg, 1 gün CMV ağrısı, CMV profilaksisi: 4x 2g (90 gün) profilaksisi miyelosüpresyon, döküntü Brivudin PO Topikal 1x125 mg tb HSV-1 Mide bulantısı, kusma, %0.1 göz damlası, %1 göz pomadı VZV kabızlık, ishal, iştah kaybı uyku bozuklukları, baş ağrısı, baş dönmesi ve sersemlik hissi 99 Valgansiklovir PO 2x900 mg (Tedavi) CMV En sık kemik iliği 1x900 mg (Profilaksi) tedavi ve baskılanması, ishal, profilaksisi, bulantı, kusma HSV'ye daha düşük etkinlik. Gansiklovir IV 2x5 mg/kg CMV Nötropeni, tedavi ve trombositopeni profilaksisi Pensiklovir Topikal %1 Krem, 2 saat ara ile uygulanır. HSV Asiklovir, Valasiklovir: Herpes zoster enfeksiyonu, genital herpes enfeksiyonu, tekrarlayan genital herpesler, süpresif tedavi, herpes labialis tedavilerinde endikedirler. Tedaviye mümkün olabildiğince erken başlanmalıdır. Asiklovir CMV ve EBV’ye etkili değildir. Valasiklovir böbrek transplantasyonu sonrası CMV profilaksisi amacıyla da kullanılmaktadır. Diğer organ transplantasyonlarında etkinlik saptanmamıştır. Famsiklovir: Akut herpes zoster (zona) tedavisi ve post-herpetik nevralji iyileşme süresini kısaltmada endikedir Brivudine: HSV-1,VZV’e etkilidir. İmmünkompetan erişkinlerde akut herpes zosterin erken dönem tedavisinde, mukokutanöz HSV-1 ve VZV enfeksiyonları (İmmunkompromize hastalar dahil), herpetik keratit (göz damlası), herpes labialis (merhem) endikedir. Gansiklovir, Valgansiklovir: Sadece CMV enfeksiyonlarında kullanılırlar. Organ nakli sonrası CMV profilaksisi amacıyla kullanılmaktadır. CMV retiniti tedavisinde 21 gün; Böbrek, kalp, pankreas Tx’da, Tx sonrası ilk 100 gün profilaktik olarak verilir. 2- İnfluenza tedavisinde kullanılan antiviraller: Oseltamivir, Zanamivir Semptomların başladığı ilk 2 gün içinde başlanmalıdırlar. Erken başlandığında hastalık süresinde kısalma, komplikasyonlarda azalma izlenir. Oseltamivir: Bir yaş ve üzerindeki çocuk ve erişkinlerde kullanılabilir. Zanamivir: İnhalasyonu takiben ilacın %78’i orofarinkste depolanır, Ancak %15’i trakeabronşiyal yol ile akciğerlere ulaşır. 7 yaş ve üzerinde akut başlangıçlı, komplike olmamış influenza A ve B virus enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılabilir. Astım /KOAH hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. 100 Tablo 13. Ülkemizde bulunan influenza virusuna etkili antiviraller. Antiviral Oseltamivir Veriliş yolu PO Kullanım dozu Yan etkiler 2x75 mg(Tedavi, 5 gün) Bulantı, kusma, ishal, 1x75 mg (Profilaksi, 7 gün) karın ağrısı, uykusuzluk, baş dönmesi, deliryum, anormal davranışlar, halüsinasyon. Zanamivir İnhaler 2x10 mg inhalasyon, 5 gün Bronkospazm, epsitaksis 3- Kırım Kongo kanamalı ateş tedavisinde kullanılan antiviraller: Ribavirin İlacın oral ve parenteral formları, özellikle erken dönemde, hem tedavi hem de yüksek riskli durumlarda maruziyet sonrası profilaksi amacıyla kullanılmaktadır. Literatür sonuçları ilacın hem tedavi hem de proflaksi açısından genelde başarılı bulunduğunu belirtmektedir. Kullanım şekli ve dozu: Peroral kullanılır. İlk gün 2 gr yükleme dozunu takiben, 4 gün 4x1 gr ve sonrasında 6 gün 4x0.5 gr olarak toplam 10 gün tedavi verilir. Parenteral formu ülkemizde bulunmamaktadır. Yan etkiler: Hemolitik anemi, halsizlik, iştahsızlık, uykusuzluk, egzersiz toleransında ve yaşam kalitesinde azalma, öksürük, kaşıntı, döküntü, bulantı, dispepsi, depresyon,baş ağrısı, alopesi görülebilir. 101 GEBELERDE ANTİMİKROBİK KULLANIMI ANTİBİYOTİKLER Kategori B Penisilinler SİSTEMİK SİSTEMİK ANTİFUNGALLER ANTİVİRALLER Amfoterisin B Asiklovir Sefalosporinler Famsiklovir Azitromisin Valasiklovir Klindamisin Daptomisin Ertapenem Eritromisin Fosfomisin Meropenem Metronidazol Nitrofurantoin Kategori C Kloramfenikaol Anidulafungin Gansiklovir Siprofloksasin Kaspofungin İnterferonlar Klaritromisin Mikafungin Oseltamivir Kolistin Flukonazol (Tek doz) Zanamivir Gemifloksasin Itrakonazol Valgansiklovir İmipenem Posakonazol Levofloksasin Linezolid Moksifloksasin Ofloksasin TMP-SMX Vankomisin Telitromisin Kategori D Amikasin Flukonazol (Diğer Gentamisin rejimler) Netilmisin Vorikonazol Streptomisin Tetrasiklin Tigesiklin Kategori X Ribavirin 102 Kategori A: Yeterli ve iyi kontrollü çalışmalarla, ilacın gebeliğin ilk üç ayındaki (ilk trimesterindeki) fetüs için bir risk oluşturduğu gösterilememiştir ve sonraki iki trimester için bir risk oluşturduğuna ilişkin veri de yoktur. Kategori B: Hayvan üreme çalışmalarında ilacın fetüs için bir risk oluşturduğu gösterilememiştir ve gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollu çalışmalar yapılmamıştır. Ya da hayvan çalışmalarında bir yan etki ortaya çıkmıştır ama gebe kadınlarda yapılan yeterli ve iyi kontrollu çalışmalarla herhangi bir trimesterde fetüs için bir risk olduğu gösterilememiştir. Kategori C: Hayvan üreme çalışmalarıyla fetüs üzerinde bir yan etki olduğu gösterilmiştir ve insanlarda yeterli ve iyi kontrollu çalışmalar yapılmamıştır ama olası yararlar, olası risklere rağmen, ilacın gebe kadınlarda kullanılmasını haklı kılabilir. Kategori D: Araştırma veya pazarlama deneyimlerinden ya da insanlardaki çalışmalardan elde edilen yan etki verilerine göre ilacın insan fetüsü için risk oluşturduğu yönünde kanıtlar vardır ama olası yararlar, olası risklere rağmen, ilacın gebe kadınlarda kullanılmasını haklı kılabilir. Kategori X: Hayvan ya da insanlardaki çalışmalar fetal anormallikler göstermiştir ve/veya araştırma ya da pazarlama deneyimlerinden elde edilen yan etki verilerine göre ilacın insan fetüsü için risk oluşturduğu yönünde kanıtlar vardır ve söz konusu riskler, ilacın gebe kadınlarda kullanılmasının olası yararlarından açıkça daha fazladır. EMZİREN ANNEDE ANTİBİYOTİK KULLANIMI: G6PD eksikliği olan bebeklerde, annenin sulfanamid kullanımımda kernikterus görülebilir. Penisilamin, tetrasiklin, kloramfenikol, kinolonlar emziren annede kontrendikedir. NEFROTOKSİK AJANLAR ve BÖBREK YETMEZLİĞİNDE ANTİMİKROBİYAL KULLANIMI 1-DİREKT TÜBÜLER HASAR: Aminoglikozidler, klasik amfoterisin B, tetrasiklinler 2-İNTERSİTİSYEL NEFRİT: Vankomisin, penisilinler, sefalosporinler, siprofloksasin, sulfanamidler, rifampin 3-TÜBÜLER HASAR: Asiklovir, sulfanamidler 4-HEMOLİZ: Sulfanamidler, nitrofurantoin, kinin-kinidin RENAL YETMEZLİKTE ANTİMİKROBİYAL İLAÇ KULLANIMI a- Renal fonksiyondan bağımsız (doz değişikliği gerektirmeyen) antibiyotikler: Klasik Amfoterisin B (atılım böbrek dışı ancak nefrotoksik), lipozomal amfoterisin B, linezolid, tigesiklin, ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol, kaspafungin, anidulafungin, mikafungin, primetamin, ribavirin, 103 indinavir, lopinavir, efavirenz, azitromisin, sefaklor, moksifloksasin, sefoperazon, seftriakson, kloramfenikol, klindamisin, doksisiklin, eritromisin, metronidazol, minosiklin, nafsilin, rifampin b-Ağır renal yetmezlikte doz değişikliği gerekenler: Amoksisilin, ampisilin, sefomandol, sefotaksim, sefotetan, sefonisid, sefoksitin, seftazidim, seftizoksim, sefuroksim, sefaleksin, sefalotin, siprofloksasin, klaritromisin, etambutol, İNH, levofloksasin, meropenem, nalidiksik asit, ofloksasin, penisilin, piperasilin, TMP-SMX c-Bozuk renal fonksiyonda doz değişikliği gerekenler: Amikasin, sefazolin, flusitozin, gentamisin, imipenem, kanamisin, vankomisin, polimiksin B, streptomisin, tobramisin d-Renal yetmezlikte kontrendike ilaçlar: Sefaloridin, uzun etkili sulfanamidler, metanamin, nitrofurantoin, PAS, tetrasiklinler (Doksisiklin, minosiklin hariç) Böbrek yetmezliğinde verilecek doz, kreatinin klirensine göre hesaplanır. Hemodiyaliz Sonrası Verilmesi Gereken Antibiyotikler: Aminoglikozidler, sefuroksim Na, gemifloksasin, klaritromisin, kolistin, daptomisin, metranidazol, amoksisilin, ampisilin, SAM, penisilin G, piperasilin-tazobaktam, flukonazol, flusitozin, kinin, İNH, etambutol, asiklovir, adefovir, famsiklovir, gansiklovir, lamivudin, valasiklovir, zalsitabin, zidovudin Hemodiyaliz Sonrası Ekstra Doz Verilmesi Gereken Antibiyotikler: Sefazolin, sefepim, sefotaksim, seftizoksim, sefoksitin, seftazidim, piperasilin, amoksisilin-klavunat. *Yenidoğanlarda renal atılımlı penisilin, sefalosporin, aminoglikozidlerin doz aralıklarını uzatmak gerekir. *Aminoglikozidlerin günde tek doz kullanımı; bakterisidal aktiviteyi artırır ve renal toksisiteyi azaltır. *Asiklovire bağlı renal toksisiteyi azaltmak için; hastanın hidrasyonunun sağlanmasından sonra 1 saatlik infüzyon şeklinde uygulanması önerilir. *Böbrek fonksiyon testleri bozuk olanlarda, yaşlılarda, çocuk ve prematürelerde kreatin klirensine göre antimikrobik dozu ayarlanmalıdır *Nefrotoksisitenin klinik yansıması; üre, kreatinin yükselmesi ile birlikte idrar miktarında azalma yada elektrolit ve asit baz dengesi bozukluğu şeklinde olur. *Böbrek yetmezliği olan hastalarda antibiyotik tedavisinde yükleme doz uygulanacaksa; yükleme dozunun değiştirilmemesi, idame dozun ve/veya aralığının değiştirilmesi önerilir. (Ödem ve asit varlığında yüksek doz, yükleme dozu yapılmamalı; Dehidratasyonda, yükleme dozu azaltılmalı) *Kan dolaşım yolu enfeksiyonu, katater ilişkili bakteriyemide doz azaltılır, doz aralığı değişmez. *Yarılanma aralığı uzun antibiyotklerde (vankomisin vb.) doz aralığı artırılıp, doz değiştirilmez. 104 HEPATOTOKSİK AJANLAR 1-HEPATOSELLÜLER HASAR: Ampisilin, kloramfenikol, klindamisin, sulfanamidler, kotrimaksazol, nitrofurantoin, amfoterisin b, ketokonazol, İzoniazid, Para amino salisilik asit, Pirazinamid, rifampisin, etionamid, zidovudin, fusidik asit 2-KOLESTAZ: Eritromisin, sefalosporin, kotrimaksazol, CAM, nitrofurontain 3-ALT/AST YÜKSEKLİĞİ: Amoksisilin, sikloserin 4-YAĞLANMA: Tetrasiklin *Karaciğer yetmezliğinde antibiyotik doz ayarlaması için standart öneri/formül yoktur. Protrombin zamanı bakılabilir, serum antibiyotik düzeyi ile ölçülebilir. Karaciğer Hastalığında Doz Ayarlaması Gereken Antibiyotikler: Seftriakson, klindamisin, kloramfenikol, İzoniazid, Rifampin, rifabutin, metranidazol, fusidik asit, efavirenz, indinavir, lopinavir, rimantadin *Sefaperazon, seftriakson hem böbrek hem karaciğerden atılır. Karaciğer fonksiyonu bozuksa böbrekten atılır. Hem karaciğer hem de böbrek fonksiyonu bozuksa bu 2 ajan kullanılmamalıdır. Ağır karaciğer hastalığı olanlarda BUN ve kreatinin seviyeleri çok düşük olabilir ki bu durum yanlış değerlendirmeye yol açabilir. *Sefalosporinler (sefomandol, sefoperazon) K vitamini sentezini engeller ve siroz hastalarında kanama diyatezini artırabilir. *Makrolidler hepatotoksik olup; eritromisin başta olmak üzere azitromisin, klaritromisin, spiramisin kullanımında KCFT bozukluğu görülebilir. *Siprofloksasinde, son dönem karaciğer yetmezliği dışında doz ayarlaması gerekmez. *Nitrofurantoin ilaçlara bağlı toksik hepatitin prototipidir ve 40 yaş üzeri bayanlarda daha sıktır. *Ağır karaciğer hastalıklarında, sirozda klindamisin, tetrasiklin, izoniazid, rifampin önerilmez. *Karaciğer fonksiyon testi bozukluklarında beta laktam antibiyotikler lökopeniye yol açabilir. NOT: 1-Yukarıda bahsedilen tüm antimikrobiyaller ile ilgili daha geniş bilgi için prospektüslerinin/ürün monograflarının incelenmesi önerilir. 2- Yukarıda bahsedilen tüm antimikrobiyallerin geri ödemesi, kullanım kısıtlamaları gibi konular belli aralıklarla yenilenerek "Sağlık Uygulama Tebliği"nde belirtilmektedir. Sağlık uygulama tebliğinin ilgili kısımlarının takip edilmesi önerilir. 105 CERRAHİ ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ Cerrahi antibiyotik profilaksisi konak savunmasının etkilenmeyeceği düzeyde olmak koşuluyla, intraoperatif kontaminasyondaki mikrobiyal yükü azaltmak için uygun zamanda, uygun bir antibiyotiğin, yeterli dozlarda kullanımı ile alınan bir önlemdir. Operasyon öncesi profilaktik antibiyotik uygulamasının gerekliliği ve faydası konusunda bir tereddüt yoktur. Perioperatif antibiyotik profilaksisinin (PAP) endike olduğu operasyonlar büyük oranda belirlenmiş durumdadır. PAP uygulaması multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Cerrahi girişimlerin sorumluluğunun tek başına cerraha yüklenmesi doğru bir yaklaşım olmamaktadır. Hastane şartları ve çalışanların eğitimi, hastanın taşıdığı risk faktörleri ve operasyon sonrası bakım gibi değişkenler infeksiyon gelişmesi üzerinde oldukça etkilidir. Cerrahi Girişimlerin İnfeksiyon Riski Açısından Sınıflandırılması Yara Sınıflaması Enfeksiyon Yara Tanımı riski (%) Elektif yapılan travmatik olmayan ameliyatlardır. İnflamasyon Temiz bulunmaz. Solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme ait bir <2 girişim içermez. Ameliyat tekniğinde hata yoktur. Temiz/ kontamine Acil girişim ya da solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme girişim yapılmıştır. Önemli bir kontaminasyon yoktur. Ameliyat < 10 tekniğinde minör hatalar olabilir Gastrointestinal kanaldan, ya da infekte genitoüriner kanaldan önemli kontaminasyon vardır. Akut, pürülan olmayan Kontamine inflamasyon bulunur.Cerrahi teknikte önemli hatalar vardır. 4 ~ % 20 saatten eski olmayan penetran travma ya da kronik açık yara vardır. Kirli / Solunum, gastrointestinal ve genitoüriner perforasyon ya da 4 Enfekte saatten eski travmatik yara vardır. Pürülan akıntı saptanır ~ % 40 Cerrahi profilaksi temiz-kontamine ve bazı özel durumlarda (protez ve/veya immunsüpresyon) temiz cerrahi girişimlerde önerilir. Kontamine ve kirli cerrahi girişimlerde antibiyotik kullanımı tedavi amaçlıdır. 106 Antibiyotik profilaksisinin hedefleri Cerrahi alan infeksiyonu (CAİ) insidansını azaltmak Delile dayalı kanıtlanmış etkinliği olan antibiyotik kullanımı Hastanın ve hastanenin bakteriyel florası üzerine en az etki En az yan etki Hastanın savunma sisteminde en az değişiklik Antibiyotik profilaksisinden beklenen faydalar Mortalitenin azaltılması Hastanede kalış süresinin ve dolayısıyla hastane masraflarının azaltılması Antibiyotik kullanımının (tüketiminin) azaltılması Uygunsuz profilaksinin sonuçları Antibiyotik direnci Kolit vb. yan etkileri görülme sıklığının artması Maliyetin artırılması (önerilen süreden uzun kullanılması) Profilaktik Antibiyotik Uygulaması Esasları Profilaksi, operasyondan önceki 60 dakika içinde; anestezi indüksiyonu ile birlikte uygulanmalıdır. Kinolonlar ve vankomisin yarılanma ömürlerinin uzun olması nedeni ile bu süre 2 saattir. Bu kuralın istisnaları sezaryan ameliyatlarında parenteral antibiyotiğin göbek kordonu bağlandıktan sonra uygulanması ve elektif kolorektal ameliyatlarda oral antibiyotiğin 19 saat önce verilmesidir. Ameliyat sonunda ek dozların uygulanmasına gerek yoktur. Ameliyat süresi 3-4 saatten daha uzun olursa ek doz yapılır. Antibiyotik profilaksisi 24 saati geçmemelidir. İmmünsüprese hastalarda 3 güne kadar uzatılabilir. Profilaksi drenler çekilinceye kadar devam ettirilmemelidir. Penisilin allerjisi hikayesi veya bulguları (anafilaksi, ürtiker, döküntü) varsa profilakside beta-laktam antibiyotikler kullanılmamalıdır. Olası etkene göre vankomisin, aminoglikozid, florokinolonlar veya klindamisin kullanılabilir. Profilakside kullanılacak antibiyotik, olası infeksiyonda en sık görülen patojenler ve operasyon bölgesi florası göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Profilaktik antibiyotikler intravenoz uygulanmalıdır. Profilaktik antibiyotik dozu tedavi edici doz ile aynı olmalıdır. Bilimsel kanıt düzeyi olan çalışmalarla desteklenmiş profilaksi yöntemleri seçilmelidir. 107 Antibiyotik Seçimi Profilaktik antibiyotik seçim politikaları, antibiyotiklere dirençli bakterilerin bölgesel epidemiyolojik bilgilerine dayanmalıdır. Maliyeti düşük, yarı ömrü kısa, emniyeti kanıtlanmış, antimikrobiyal direnci düşük, nispeten dar spektrumlu antibiyotikler seçilmelidir. Gelişebilecek antibiyotik direncini önlemek için yeni, tedavide ilk seçenek olabilecek geniş spektrumlu antibiyotiklerin cerrahi profilakside kullanımından sakınmak gerekir. Sağlık uygulama tebliği (SUT) sistemik ve antikrobik ilaçların reçeteleme kuralları ek-4/E ye göre EHU onayı olmadan cerrahi profilakside kullanılamayacak antibiyotikler şunlardır. a-3. kuşak sefolasporinler b-Penisilinler c-Makrolidler d-Aminoglikozidler e-Kinolonlar f-Glikopeptipler Bilimsel Kanıt Düzeyleri Aşağıdaki tabloda profilaksi verilme endikasyonları kanıt düzeylerine göre sınıflandırılmıştır. Düzey I: İyi planlanmış, geniş, randomize kontrollü çalışmalar. Düzey II: İyi planlanmış, küçük, randomize kontrollü çalışmalar. Düzey III: İyi planlanmış kohort çalışmaları. Düzey IV: İyi planlanmış vaka-kontrol çalışmaları. Düzey V: İyi planlanmamış kontrolsüz çalışmalar. Düzey VI: Genel olarak kabul gören öneriler çelişkili kanıtlardır. Düzey VII: Uzman görüşleri. Buna göre; A (düzey I-III ), B (düzey IV - VI ), veya C ( düzey VII ) olarak sınıflandırılmıştır. 108 Antibiyotik Profilaksisi Önerilen Cerrahi Girişimler İçin Kanıt Düzeyleri Cerrahi Girişim Kanıt düzeyi GENEL CERRAHİ Cerrahi Girişim Kanıt düzeyi ORTOPEDİK CERRAHİ Özafagus IV Total kalça replasmanı Ib Gastroduedonal Ib Protez diz eklemi replasmanı IIa Endoskopik gastrostomi Ib İnce Barsak IV Kalça kırığı tamiri Ib Safra Yolları (Açık) Ia Spinal cerrahi Ib Apendektomi Ib Kolorektal Ia Laparaskopik ve nonlaparaskopik herni (yama mesh konulan) Meme Kapalı kırık fiksasyonu Protez uygulanan tüm işlemler Ia IV BEYİN CERRAHİSİ IV Kraniotomi Ia IV BOS şant operasyonu Ia KALP DAMAR VE GÖĞÜS JİNEKOLOJİK CERRAHİ CERRAHİSİ Kalp pili takılması Ia Sezeryan Ia Açık kalp cerrahisi IIb Abdominal histerektomi Ia Ib Vaginal histerektomi Ib Abortus indüksiyonu Ia Koroner arter bypass Protez kapak cerrahisi Pulmoner rezeksiyon ÜROLOJİK CERRAHİ Transrektal prostat biopsisi Ib Taş kırma Ia Transüretral prostat rezeksiyonu Ib KULAK BURUN BOĞAZ Baş boyun cerrahisi Ia 109 Antibiyotik Profilaksisi Önerilmeyen Cerrahi Girişimler İçin Önerilen Kanıt Düzeyleri Cerrahi Girişim Kanıt düzeyi GENEL CERRAHİ Cerrahi Girişim Kanıt düzeyi ORTOPEDİK CERRAHİ Laparoskopik kolosistektomi Protez uygulanmayan tüm IIb elektif işlemlerde profilaksi IV önerilmez Laparoskopik ve nonlaparoskopik herni Ib KULAK BURUN BOĞAZ (yama mesh konulmayan) ÜROLOJİK CERRAHİ Baş Boyun Cerrahisi Transüretral mesane tümörü rezeksiyonu IV IV Kulak Cerrahisi Ib Burun ve Sinüs Cerrahi IV Tonsillektomi IV Cerrahi Profilakside Sık Kullanılan Antimikrobiyallerin Tavsiye Edilen Dozları ve Doz Aralıkları Normal renal fonksiyonlu Antimikrobiyal Erişkin hastalar Çocuk hastalar erişkin hastalarda yarılanma zamanı (saat) Tavsiye edilen doz aralıkları (h) (preoperatif dozun başlangıcından) 3g Ampisilin-sulbaktam (ampisilin 2 50 mg/kg ampisilin g/sulbaktam dozu 0,8 - 1,3 2 50 mg/kg 1 - 1,9 2 30 mg/kg 1,2 - 2,2 4 1g) Ampisilin 2g 2 g, Sefazolin ( ≥120 kg 3 g) Sefuroksim 1,5 g 50 mg/kg 1-2 4 Sefotaksim 1g 50 mg/kg 0,9 - 1,7 3 Seftriakson 2g 50 - 75 mg/kg 5,4 - 10,9 Ek doz önerilmez Siprofloksasin 400 mg 10 mg/kg 3,0 - 7 Ek doz önerilmez Klindamisin 900 mg 10 mg/kg 2,0 - 4 6 110 Ertapenem 1g 15 mg/kg 3,0 - 5 Ek doz önerilmez Flukonazol 400 mg/kg 6 mg/kg 30 Ek doz önerilmez 2,5 mg/kg 2 - 3,0 Ek doz önerilmez 10 mg/kg 6 - 8,0 Ek doz önerilmez 6 - 8,0 Ek doz önerilmez 8,0 - 15 Ek doz önerilmez 0,7 - 1,2 2 15 mg/kg 4 - 8,0 Ek doz önerilmez 5 mg/kg (tek Gentamisin Levofloksasin doz) 500 mg 15 mg/kg Metronidazol 500 mg 1200g< yenidoğanda 7,5 mg/kg Moksifloksasin 400 mg 10 mg/kg İnfant 2-9 ay: 80mg/kg Piperasilin/Tazobaktam 3,375 g (piperasilin) Çocuk>9 ay ve ≤40kg:100mg/kg (piperasilin) Vankomisin 15 mg/kg Kolorektal cerrahide oral antibiyotikler Eritromisin baz 1g 20 mg/kg 0,8 - 3 Ek doz önerilmez Metranidazol 1g 15 mg/kg 6,0 - 10 Ek doz önerilmez 111 Ortopedik Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Tavsiye edilen Cerrahi yöntem ajanlara,b Beta laktam allerjisinde alternatif ajanlar Kanıtc Düzeyi Temiz operasyonlar (yabancı materyal implantasyonunu Yok Yok C Sefazolin Klindamisind, vankomisind A Sefazolin Klindamisind, vankomisind A Sefazolin Klindamisind, vankomisind C Sefazolin Klindamisind, vankomisind A içermeyen el, diz, ayağı kapsayan) Spinal cerrahi (aletli ve aletsiz) Kalça kırığı tamiri İnternal fiksasyon aletlerinin yerleştirilmesi (örn; çiviler,vidalar,plakalar, teller ) Total eklem replasmanı Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer a cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin operasyon öncesi eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-) d mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. 112 Genel Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Cerrahi yöntem Tavsiye edilen ajanlara,b Beta laktam allerjisinde alternatif ajanlar Kanıtc Düzeyi Gastroduodenale Gastrointestinal traktının lümeni içine girilen operasyonlar (bariatrik, Sefazolin Klindamisin veya vankomisin + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j A pankreatikoduodenektomi) Gastrointestinal traktının lümeni içine girilmeyen operasyonlar (antireflü, Sefazolin yüksek selektif vagotomi) Klindamisin veya vankomisin + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j A yüksek riskli hastalar için Safra yolları Açık yöntem Sefazolin, Klindamisin veya vankomisin + seftriaksonk, aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j ampisilin- Metranidazol + aminoglikozidg veya sulbaktam fluorokinolonh-j A Laparoskopik yöntem Elektif düşük riskl Elektif yüksek riskl Yok Sefazolin, Klindamisin veya vankomisin + seftriaksonk, aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j ampisilin- Metranidazol + aminoglikozidg veya sulbaktamh fluorokinolonh-j Apendektomi (komplike Sefazolin + olmayan apandisit için) metranidazol Nonobstrukte ince barsak Obstrukte ince barsak Herni tamiri (hernioplasti ve herniorafi) Yok Sefazolin Sefazolin + A Klindamisin + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j Metranidazol + A aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j Klindamisin + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j Metranidazol + aminoglikozidg veya metranidazol fluorokinolonh-j Sefazolin A Klindamisin, vankomisin C C A 113 Sefazolin + metranidazol, Kolerektalm ampisilin- Klindamisin + aminoglikozidg veya sulbaktamh, fluorokinolonh-j Metranidazol + seftriakson + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j A metranidazolh, ertapenem Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer a cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin preop eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Profilaksi, postoperatif gastroduodenal infeksiyon açısından yüksek riskli hastalarda düşünülmelidir. Örneği artmış gastrik pH ( H2 reseptör antagonistleri e veya proton pompa inhibitörleri kullananlar), gastroduodenal perforasyon, azalmış gastrik motilite, gastrik çıkışta obstruksiyon, gastrik kanama, morbit obesite veya kanser.Antimikrobiyal profilaksi, intestinal lümene girilmediği zaman gerekli değildir. g h Gentamisin veya tobromisin E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir. Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür. Ayrıca j bazı çocuklarda fluorokinolonlar cerrahi antibiyotik profilaksisinde gerekli olabilir. Çocuk popülasyonda ilk seçenek ilaç olmamalıdırlar. Bazı kontrollü klinik çalışmalarda yan etkileri arttırdığına dair kanıtları vardır. Seftriakson kullanımı akut bilier trakt enfeksiyonları veya akut kolesistit için k tedavi gereken hastalarla sınırlandırılmalıdır. İnsizyon öncesi enfeksiyon belirlenmeyebilir. 114 Laparoskopik kolesistektomide infeksiyöz komplikasyonlarda yüksek riske işaret eden faktörler şunlardır; Acil prosedürler, diabet, uzun operasyon süresi, intraoperatif safra kesesi rüptürü, >70 yaş, laparoskopiden açık kolesistektomiye dönme, operasyon öncesi 30 gün içinde kolik epizodu, tekrar araya giren 1 ayda l daha kısa süreli noninfeksiyöz komplikasyonlar, akut kolesistit, safra tıkanıklığı, sarılık, gebelik, nonfonksiyone safra kesesi, immünsüpresyon ve prostetik cihaz takılması. Bu risk faktörlerinin cerrahi öncesi tespiti yapılamayabilir. Bu yüzden tek doz antimikrobiyal profilaksi laparaskopik kolesistektomi yapılan tüm hastalara yapılabilir. Birçok hasta da mekanik barsak hazırlığında oral neomisin sülfat + oral m eritromisin baz veya oral neomisin sülfat artı oral metranidazol IV profilaksiye ek olarak verilmelidir. Ürolojik Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Cerrahi yöntem Tavsiye edilen ajanlar a,b Beta laktam allerjisinde Kanıtc alternatif ajanlar Düzeyi Alt üriner yollarda infeksiyon açısından riskli aletler Fluorokinolonh-j,trimetoprim- kullanılması sülfametaksazol, sefazolin Aminoglikozidg (klindamisin ile veya değil) A (transrektal prostat biopsisini içine alan) Temiz (üriner trakta girilmeyen) Sefazolin (Prostetik materyal yerleştirilecekse(örn;penil protez) Klindamisind, vankomisind A tek doz aminoglikozid ek önerilir.) Protez Sefazolin±aminoglikozid, ampisilin- Klindamisin±aminoglikozid, implantasyonu sulbaktam Vankomisin±aminoglikozid A Sefazolin (Prostetik materyal Temiz (üriner trakta yerleştirilecekse (örn;penil protez) girilen) tek doz aminoglikozid ek olarak Fluorokinolonh-j, aminoglikozidg (klindamisin ile veya değil) A önerilir. 115 Fluorokinolonh-j, aminoglikozidg Temiz - kontamine Sefazolin + metranidazol + metranidazol veya A klindamisin Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer a cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin preop eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-) d mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. g h Gentamisin veya tobromisin E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir. Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür. j Ayrıca bazı çocuklarda fluorokinolonlar cerrahi antibiyotik profilaksisinde gerekli olabilir. Çocuk popülasyonda ilk seçenek ilaç olmamalıdırlar. Bazı kontrollü klinik çalışmalarda yan etkilerde artışın kanıtları vardır. 116 Kardiyovasküler Cerrahi ve Göğüs Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Cerrahi yöntem Tavsiye edilen Beta laktam allerjisinde alternatif Kanıtc ajanlara,b ajanlar Düzeyi Sefazolin, sefuroksim Klindamisind, vankomisind A Sefazolin, sefuroksim Klindamisin, vankomisin A Sefazolin, sefuroksim Klindamisin, vankomisin C Klindamisind, vankomisind A Klindamisind, vankomisind C Klindamisind, vankomisind A Kardiak Koroner arter bypass Kalp cihazı eklenen yöntemler (örn; pacemaker implantasyonu) Ventriküler destek cihazları Torasik Nonkardiak yöntemler, lobektomi, pnömonektomi, akciğer rezeksiyonu ve Sefazolin, ampisilinsulbaktam torakotomi Video destekli Sefazolin, ampisilin- torakskopik cerrahi sulbaktam Vaskülerp Sefazolin Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati a geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa, aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez. b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin preop. Eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler d de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-) mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi 117 prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. Profilaksi brakiosefalik prosedürlerde rutin olarak belirtilmemiştir. Keza destekleyici veri yoktur. Brakiosefalik prosedür yapılacak hastalar p vasküler protez veya patch implantasyonu (örn; karotid endarterektomi) içeriyorsa profilaksiden faydalanabilir. Beyin Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Tavsiye Cerrahi yöntem edilen ajanlara,b Beta laktam allerjisinde alternatif ajanlar Kanıtc Düzeyi Elektif kraniotomi ve serebrospinal sıvı şant Sefazolin Klindamisind, vankomisind A Sefazolin Klindamisind, vankomisind C Sefazolin Klindamisind, vankomisind A yöntemleri İntratekal pompaların implantasyonu Spinal cerrahi (aletli ve aletsiz) Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde a profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin preop. eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka d patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-) mikroorganizmaların ürediği sürveyans 118 verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Cerrahi yöntem Tavsiye edilen ajanlar Sezeryanla doğum a,b Beta laktam allerjisinde Kanıtc alternatif ajanlar Düzeyi Klindamisin, Sefazolin aminoglikozidg A Klindamisin veya vankomisin + Histerektomi (vajinal veya abdominal) aminoglikozidg veya Sefazolin, ampisilin sulbaktamh fluorokinolonh-j A Metranidazol + aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir. Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati a geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez. b MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin preop. eklenmesi uygundur. c Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri g Gentamisin veya tobromisin h E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir. Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış j riski ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür. 119 Baş Boyun Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri Cerrahi yöntem Temiz Beta laktam allerjisinde Kanıtc alternatif ajanlar Düzeyi Yok Yok B Sefazolin, sefuroksim Klindamisind C Klindamisind A Klindamisind B Tavsiye edilen ajanlar a,b Protezli temiz (timpanostomi tüpleri hariç) Kanser cerrahisi temizkontamine Sefazolin + metranidazol, sefuroksim + metranidazol, ampisilin-sulbaktam Diğer temiz-kontamine cerrahiler (Fonksiyonel endoskopi sinüs cerrahisi ve Sefazolin + metranidazol, sefuroksim + metranidazol, ampisilin-sulbaktam tonsillektomi dışında) Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati a geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez b c MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz vankomisin operasyon öncesi eklenmesi uygundur. Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-) d mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. 120 TRANSPLANTASYON CERRAHİSİ Cerrahi yöntem Beta laktam allerjisinde Kanıtc alternatif ajanlar Düzeyi Sefazolin Klindamisind, vankomisind A Sefazolin Klindamisind, vankomisind A Tavsiye edilen ajanlara,b Kalp transplantasyonu, Akciğer ve kalpakciğer transplantasyonu Karaciğer transplantasyonu Pankreas ve böbrek transplantasyonu Piperasilintazobaktam,sefotaksim+ampisilin Klindamisin, vankomisin+amonogilikozidg A aztrenom, florokinolonh-j Sefazolin, flukonazol(mantar Klindamisin enfeksiyon riski yüksek hastalarda ve vankomisin+amonogilikozidg pankreas cer.enterik drenajda ) aztrenom, florokinolonh-j A Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan d infeksiyonlarından gr(-) mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir. g Gentamisin veya tobromisin h j E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir. Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür. 121 Ameliyatın Tipine Göre Çocuk Cerrahi Profilaksi Önerileri Tablosu Cerrahi Tipi Etken Birinci Seçenek İkinci Seçenek BAŞ BOYUN CERRAHİSİ Anaeroblar, Klindamisin 10 Sefazolin 25 (oral ve farengeal mukozayı Gram-enterik mg/kg/doz+Gentamisin mg/kg/doz kapsayan operasyonlarda basiller, S.aureus 2 mg/kg/doz GENİTOÜRİNER SİSTEM Gram-enterik Ampisilin 50 mg/kg/doz CERRAHİSİ basiller, + Gentamisin 2 Hastadan kolonize olan ya da enterokok mg/kg/doz KARDİAK CERRAHİ S.epidermidis, Sefazolin 25 mg/kg /doz Vankomisin (protez kapak, pacemaker) S.aureus, 15mg/kg/doz(yalnızca Corynebacterium MRSA yada MRSE türleri, gram- kolonizasyonu enterik basiller mevcutsa) önerilir) --------- izole edilen suşa göre/hastanedeki floraya göre değişiklik yapılabilir. TORASİK CERRAHİ S.epidermidis, Sefazolin 25 mg/kg/doz Vankomisin S.aureus, 15mg/kg/doz(yalnızca streptokok, MRSA yada MRSE Gram-enterik kolonizasyonu basiller mevcutsa) ÖZOFAGEAL VE Gram-enterik GASTRODUODENAL CERRAHİ basil, gram+kok Sefazolin 25 mg/kg/doz -------- Morbid obezite, özofagus obstrüksiyonu, azalmış gastrik asidite ve azalmış gastrointestinal motilitede profilaksi önerilir. BİLİYER SİSTEM CERRAHİSİ Gram-enterik Akut kolesistit, işlev görmeyen basil, gram+kok, safra kesesi, tıkayıcı sarılık, clostridia Sefazolin 25mg/kg/doz ------- kanalda taş varlığında profilaksi önerilir. 122 İNCE BARSAK CERRAHİSİ Gram-enterik Obstrüksiyon yoksa Obstrüksiyon varsa basil,gram+ Sefazolin 25mg/kg Sefazol kok,anaerob 25mg/kg/doz+metroni dazol 10 mg/kg/doz KOLOREKTAL/ APENDEKTOMİ Gram-basil, (PERFORE OLMAYAN) CERRAHİSİ enterekok, anaerob Sefazolin 25mg/kg Klindamisin 10 /doz+ Metronidazol mg/kg/doz + 10mg/kg/doz Gentamisin 2 mg/kg /dozAmpisilin 50 mg/kg/doz+Metronida zol 10 mg/kg/doz PERFORASYON VARSA Gram-enterik Sefazolin 25mg/kg Ampisilin 50 basiller, anaerob, /doz+ Metronidazol mg/kg/doz + enterokok 10mg/kg/doz - Metronidazol 10 +gentamisin mg/kg/doz 2mg/kg/doz Klindamisin 10 mg/kg/doz+Gentamisin 2 mg/kg/doz HERNİ TAMİRİ Profilaksi önerilmiyor. --------------- Hernioplasty, Herniorraphy Travmatik yaralar (ısırıklar hariç) S.aureus, grup A Sefazolin 25 mg7kg/doz ---------------- streptokoklar, Clostridium türleri Yenidoğan (<72 saat) tüm cerrahi Grup B Ampisilin 50 mg/kg/doz işlemler Streptokoklar, +Gentamisin 3 Gram-enterik mg/kg/doz ------------------ basiller, enterokok Yenidoğan (>72 saat) Profilaktik ilaç; --------------------- operasyon yeri, kolonize olan mikroorganizma ya da nozokomiyal etkene göre belirlenir. 123 *Genel cerrahi profilaksi kurallarına uygun şekilde gastrointestinal, genitoüriner, solunum yollarına girişim olduğunda profilaksi uygulanabilir. *Çocuk cerrahisinde genel kurallar erişkin ile aynıdır. *Antibiyotik profilaksisi 24 saati geçmemelidir. *Literatürde önerilen sefoksitin, sefotetan ve sefamandol preperatı ülkemizde olmadığından öneriler arasına alınmamıştır. *Rehberde belirtilen antibiyotik ve dozları çocuk cerrahi uzmanları tarafından önerilmiştir. 124 CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI 1. AMAÇ: Cerrahi alan infeksiyonlarını (CAİ) önlemek ve bu konuda bilinç oluşturmaktır. 2. KAPSAM: Cerrahi kliniklerde ve ameliyathanede çalışan tüm personeli ve enfeksiyon kontrol hemşirelerini kapsar. 3. UYGULAMA: 3.1. Preoperatif Öneriler 3.1.1. Hastanın Hazırlanması a. Mümkünse elektif operasyon öncesi cerrahi girişim yerinin uzağındaki enfeksiyon tedavi edilmeli, gereğinde enfeksiyon düzelinceye kadar operasyon ertelenmelidir. b. Bir engel oluşturmayan kıllar preoperatif olarak kesilmemelidir. c. Gerekli ise, kıllar makine ile kesilmelidir. d. Diyabetik hastaların glisemisi regüle edildikten sonra opere edilmelidir. e. Sigara içenlerin bırakması ya da operasyondan en az 30 gün öncesinden itibaren kullanmaması önerilmelidir. f. Hastaya operasyondan 1 gece önce antiseptikli banyo aldırılmalıdır. g. Antiseptik cilt hazırlığı yapılmadan önce insizyon hattı ve etrafı temizlenmelidir. h. Cilt hazırlığı için uygun antiseptik kullanılmalıdır. i. Cildin antiseptiklerle hazırlığı, insizyon hattından dışa doğru dairesel şekilde uygulanmalıdır. Hazırlanan alan kesi değişimlerine ve dren yerleştirmeye izin veren yeterlilikte olmalıdır. j. Hastanede preoperatif kalış süresi, ön tetkikler elverdiği kadar kısa olmalıdır. 3.1.2. Cerrahi Ekip İçin El ve Ön Kol Antisepsisi a. Tırnaklar kısa olmalı, takma tırnak kullanılmamalıdır. b. Preoperatif, eller dirseklere kadar en az iki-beş dakika uygun antiseptik ile ovulmalıdır. Tırnak dipleri 30 saniye süre ile fırçalanmalıdır. Cilt bütünlüğü bozulabileceği için tırnak dipleri haricindeki cilt fırçalanmamalıdır. c. Cerrahi yıkanmayı takiben dirsekler fleksiyonda, eller yukarıda ve vücuttan uzakta duracak şekilde tutulur. Akacak su, el parmak ucunda dirseğe doğru olmalıdır. Eller steril havlu ile kurulanmalı, steril operasyon önlüğü ve eldiveni giyilmelidir. d. Her tırnağın altı, günün ilk operasyonundan önce temizlenmelidir. e. El ve kollarda takı bulunmamalıdır. 3.1.3. Enfekte ya da Kolonize Olan Cerrahi Personel Yönetimi a. Bulaşıcı enfeksiyon hastalığı bulgu/semptomu olan cerrahi personel, durumu hakkında yetkililere gecikmeden haber vermelidir. 125 b. Cildinden drenajlı lezyonu olan cerrahi personel; kültürleri alınıp, enfeksiyon olmadığı ispatlanıncaya ve/veya enfeksiyonu kayboluncaya kadar görevden uzaklaştırılmalıdır. 3.1.4. Antimikrobiyal Profilaksi a. "Cerrahi antibiyotik profilaksisi" rehberinde belirtilen kurallara uyularak hareket edilmelidir. 3.2. İntraoperatif Uygulamalar 3.2.1. Havalandırma a. Sağlık Bakanlığı havalandırma standartlarına uygun olmalıdır. b. Ameliyathanede pozitif basınçlı havalandırma sağlanmalıdır. c. Saatte üçü taze temiz hava olmak üzere, en az 15 hava değişimi sağlanmalıdır. 3. Sirküle hava kullanımında standart filtre tercih edilmelidir. d. Tüm hava tavandan içeri verilip, zemine yakın yerden dışarı atılmalıdır. e. Ameliyathanede UV ışını kullanılmamalıdır. f. Operasyon odaları, malzeme-personel-hasta girişi dışında kapalı tutulmalıdır. g. Ortopedik implant operasyonları çok temiz hava ile desteklenen operasyon odalarında yapılmalıdır. h. Operasyon odasında sadece gerekli personel bulunmalıdır. 3.2.2. Çevre–Zemin Temizliği ve Dezenfeksiyonu a- "Hastane temizliği talimatı"na göre hareket edilir. 3.2.3. Mikrobiyolojik Örnekleme: Sadece epidemiyolojik araştırma amacı ile mikrobiyolojik örnekleme yapılmalıdır. 3.2.4. Cerrahi Aletlerin Sterilizasyonu a. Cerrahi aletler, kılavuzlara uygun olarak sterilize edilmelidir. b. Sadece hemen kullanılacak hasta bakım malzemelerine “anlık sterilizasyon”(flash) yapılır. Zaman kazanmak ya da yenisini almamak için anlık sterilizasyon kullanılmaz. 3.2.5. Cerrahi Giysi ve Örtüler a. Cerrahi aletler açılmışsa, başlarken ya da sürerken, operasyon odasına girerken ağzı ve burnu kapatacak maskeyi giyilmelidir. b. Operasyon odasına girerken kep takılmalıdır. c. Galoş kullanılmamalıdır. d. Cerrahi ekip, (önlüğü giydikten sonra ) steril cerrahi eldiven takmalıdır. e. Sıvı geçirmeyen eldiven ve önlükler kullanılmalıdır. f. Cerrahi giysiler görünür şekilde kirlendiğinde, kontamine olduğunda ve/veya kan ya da diğer muhtemel enfekte materyal ile penetre olduğunda değiştirilmelidir. 126 3.2.6. Asepsi ve Cerrahi Teknik a. İntravenöz ilaç verirken veya epidural, spinal ya da intravenöz kateter yerleştirirken asepsi ilkelerine bağlı kalınmalıdır. b. Steril gereçler ve solüsyonlar, kullanımdan hemen önce açılmalıdır. c. Cerrahi alanda dokuya nazik davranılmalı, dikkatli kanama denetimi sağlanmalı; devitalize dokular, yabancı cisimleri (sütür, yanmış doku, nekrotik debris vb.) içeren dokular olabildiğince çıkarılmalı, ölü boşluklar önlenmelidir. d. Cerrahi alanın ciddi bir şekilde kontamine olduğu düşünülüyorsa, geç primer ya da sekonder kapatmak üzere cilt açık bırakılmalıdır. e. Drenaj için kapalı-emici dren kullanılmalıdır. Dren, insizyondan ayrı bir kesi ile yerleştirilmeli ve mümkün olan en kısa sürede çekilmelidir. 3.3. Postoperatif İnsizyon Bakımı a. Primer kapatılmış kesiler postoperatif 24–48 saat steril pansuman ile kapatılmalıdır. b. Cerrahi alana temastan önce ve pansumanı değiştirdikten sonra eller yıkanmalıdır. c. Pansuman değiştirilirken steril teknik kullanılmalıdır. d. Özellikli insizyonlarda, CAİ semptomları oluşunca durumun ilgililere bildirilmesi açısından hasta ve refakatçiler eğitilmelidir. e. CAİ düşünülen hasta enfeksiyon kontrol hemşiresine bildirilmelidir. 3.4. Sürveyans a. Cerrahi ekipten biri tarafından, operasyonun bitiminde cerrahi yara sınıflaması yapılmalıdır. b. Operasyona alınan her hastada, takip için belirlenmiş CAİ riskine eşlik edebilecek veriler (yara sınıflaması, ASA sınıflaması, operasyon süresi ) kaydedilmelidir. c. İlk 2 maddede bahsedilen verilerin infeksiyon kontrol hemşirelerince alınması sağlanmalıdır. d. Cerrahi alan infeksiyon riskine eşlik edecek periyodik değişkenlere göre ayrılmış gruplarda, operasyona spesifik CAİ oranları hesaplanmalıdır. e. Uygun olarak gruplandırılmış, operasyona spesifik CAİ oranları cerrahi ekibe bildirilmelidir. Bu hesaplamaların sıklığı ve düzeni, gruplardaki olgu sayısı ve lokal sürekli kalite geliştirme yöneticisinin amacına göre belirlenmelidir. 127 DAMAR İÇİ KATETER ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI 1. AMAÇ: Damar içi kateter ve parenteral solüsyon uygulanmasına bağlı enfeksiyon gelişimini önlemek. 2. KAPSAM: Hastanedeki tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan bütün birimleri ve bu birimlerde çalışan doktor, hemşire ve sağlık memurlarını kapsar. 3. TANIMLAR: Kolonize kateter: Eşlik eden klinik semptomlar yokken semikantitatif veya kantitatif yöntemle kateter ucu, subkutan kateter segmenti veya kateter hubundan (semikantitatif kültürde 15 veya daha fazla koloni oluşturan birim (kob), kantitatif kültürde ise 10³ veya daha fazla kob) üreme olmasıdır. Kanüllü venin enflamasyonu (İnfüzyon flebiti): Kateter takılı venin enflamasyonu olup, kateter çıkış yeri etrafında endürasyon veya eritem, sıcaklık ve ağrı/hassasiyet olmasıdır. Kateter çıkış yeri enfeksiyonu: Kateter çıkış yeri etrafındaki <2 cm deri kısmında kızarıklık, hassasiyet, şişkinlik veya pürülan akıntı, ateş gibi klinik bulguların olması veya kateter çıkış yeri eksudasında mikroorganizma üremesini ifade eder. Tünel enfeksiyonu: Tünelli bir kateterin (Hickman, Browiac) giriş yerinden 2 cm den daha uzaktaki bölgelerde; deri altındaki tünel boyunca kızarıklık, ağrı ve şişlik belirtileri olmasıdır (birlikte kan akımı enfeksiyonu olabilir veya olmayabilir). Cep Enfeksiyonu: Tamamen implante edilebilen kateterin rezervuarı üzerindeki deride hassasiyet, eritem, endürasyon, bazen nekroz varlığı veya rezervuarı içeren deri altı cepte pürülan eksuda belirtilerinin bulunmasıdır. İnfüzyon sıvısına bağlı bakteriyemi: İnfüzyon sıvısından ve perkütan yolla alınan kan kültürlerinden aynı mikroorganizmanın üretilmesi ve başka bir enfeksiyon kaynağının olmamasıdır. Katetere bağlı kan dolaşımı enfeksiyonu: Kan akımı enfeksiyonu bulguları, (ateş, üşüme/titreme, hipotansiyon, taşikardi, lökositoz) olan ve başka bir enfeksiyon odağı saptanamayan kateterli bir hastada, kateterden (yarı veya tam kantitatif kültürle) ve periferik venden alınan kanda aynı bakteri veya mantar üremesi durumudur. Kateterle ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu (KiKDE) tanısı için aşağıdakilerden en az biri gerekli: Periferik kan kültürü ve kateterden alınan semikantitatif (>15 CFU) veya kantitatif (1000 CFU) kültürden aynı mikroorganizmanın üremesi Eş zamanlı kantitatif kan kültürlerinde; santral venöz kateter/periferik kan kültüründeki üreme oranının 5/1 olması 128 Santral venöz kateterden alınan kan kültüründe eş zamanlı alınan periferik kan kültürüne oranla >2 saat erken üreme saptanması Kan akımı enfeksiyonu bulguları olan ama laboratuvar doğrulaması yapılamayan birimde, suçlanan kateterin çıkarılmasından sonra düzelme olması (Dolaylı bulgu). Septik tromboflebit: Ven içi kateter (periferik veya merkezi) yerinde enfekte pıhtı varlığı durumunu ifade eder. Endarterit: Arter kateteri distalinde doku iskemisi veya emboli bulguları varlığını ifade eder. Venöz ve Arteriyel Erişim İçin Kullanılan Kateterler: Periferik venöz kateterler, Periferik arteriyel kateterler, Orta-hat kateterleri, Tünelli ve Tünelsiz santral venöz kateterler, Periferik Yolla Takılan SVK (PICC), Pulmoner arter kateterleri, Tamamen implante edilen kateterler (port) ve Umbilikal kateterler. 4.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasında kateter takılması ve parenteral tedavi uygulamaları yapan birimlerdeki sağlık çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden birim sorumluları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Başhekimlik sorumludur. 5.TEMEL İLKELER 1. Sağlık çalışanlarına damar içi kateterlerin kullanım endikasyonları, takılması ve bakımı ile ilgili kurallar ve enfeksiyon kontrol önlemleri konusunda eğitim verilmelidir. 2. Santral venöz kateterler endikasyon olmadığı sürece takılmamalıdır. Santral venöz kateterler yerine periferik venöz kateterlerin takılması tercih edilmelidir. 3. Kateter endikasyonu ortadan kalktığında bekletilmeden kateter çıkarılmalıdır. 4. Kateter deneyimli kişiler tarafından takılmalıdır. 5. Kateter yerleştirilecek bölgeyi temizlemek için %2’lik klorheksidin glukonat, iyodofor (%10 povidon iyot) veya %70’lik alkol kullanılabilir. 6. Damar içi kateterlerin takılması öncesinde veya kullanımı sırasında antimikrobiyal profilaksi uygulanması gerekli değildir. 7. Hazırlanan solüsyonlar üzerine hazırlanma tarihi, saati, hazırlayan kişinin ismi ve solüsyonun içeriği mutlaka yazılmalıdır. 8. Kateterin takıldığı tarih, kateterin tipi, kateter giriş yeri, pansuman değiştirme tarihleri ve uygulanan tedavi standart bir forma kaydedilmelidir. 9. Enfeksiyon bulgusu olmayan hastalardan çıkarılan kateterlerin ucundan rutin kültür gönderilmesi gerekli değildir. 129 6. FAALİYET AKIŞI 6.1. Damar İçi Kateter Kullanım Endikasyonları Total parenteral beslenme Hemodiyaliz Hemoferez, aferez Santral venöz basınç ölçümü Özel ilaç uygulaması Venöz yol açılması 6.2. SVK İle İlgili Uygulamalar 6.2.1. Santral Venöz Kateter ve Takılma Yeri Seçimi Çok lümenli kateterler zorunluluk olmadıkça kullanılmamalıdır. Teflon veya poliüretan kateterler tercih edilmelidir. Kateterin takılma yeri belirlenirken hem enfeksiyon gelişme riski, hem de mekanik komplikasyon riski (pnömotoraks, subklaviyen arter zedelenmesi, hemotoraks, tromboz, hava embolisi, kateterin yerinden oynaması vb.) dikkate alınır ve enfeksiyon gelişme riski en az olan bölge ve teknik seçilir. Santral kateter giriş yeri olarak; enfeksiyon kontrolü yönünden erişkin hastalarda juguler veya femoral ven yerine subklavian ven tercih edilir. Çocuklarda santral venöz kateter (SVK) tercih edilmemelidir. 6.2.2. Santral venöz kateter takılması Arteriyel veya santral kateterler takılırken bone, maske, steril önlük, steril eldiven ve steril örtüden oluşan maksimum steril bariyer önlemleri alınmalıdır. Steril örtü hastayı tamamen kapatacak büyüklükte olmalıdır. 6.2.3. Santral venöz kateter bakımı Kateter bakımı sırasında steril eldiven giyilmelidir. Kataterlerin kapatılmasında gazlı bez örtüler veya şeffaf örtüler kullanılabilir. Hasta fazla terliyor veya kateter bölgesi kanama veya sızıntı yapıyorsa gazlı bez örtüler, şeffaf örtülere tercih edilmelidir. Steril gazlı bezle yapılan pansumanlar 48 saatte bir, şeffaf örtü kullanılan pansumanlar haftada bir değiştirilmelidir. Kateter giriş yeri pansumanı, hasta fazla terlediğinde, kanama, gevşeme ve gözle görünür kirlenme meydana geldiğinde, ıslandığında, pansumanın bütünlüğünün bozulup kapatıcı özelliğini kaybettiği durumlarda hemen değiştirilmelidir. 130 Kalıcı kateter üzerindeki pansuman, kateterin giriş yeri iyileşene kadar bir haftadan daha sık aralıkla değiştirilmemelidir. Tünelli santral venöz kateterlerin ve portların giriş yerinin tamamen iyileştikten sonra kapatılmasına gerek yoktur. Kateterin yerleştirilmesi veya pansuman değişimi sırasında deriye aseton veya eter gibi organik çözücüler sürülmemelidir. Kateter giriş yeri her gün kontrol edilmelidir. Kateter giriş yerinde herhangi bir değişiklik fark edildiğinde hekime haber verilmelidir. Santral venöz veya arteryel kateterler rutin olarak değiştirilmemelidir. SVK’e bağlı enfeksiyon şüphesi olan hastalarda kateter değişimi sırasında kılavuz tel kullanılmamalıdır. Total parenteral beslenme yapılan santral kateter, kan alma, santral venöz basınç (CVP) ölçümü gibi başka amaçlarla kullanılmamalıdır. Gereksiz üçlü musluk takılmamalı, kullanılmayan musluklar kapatılmalıdır. Hastanın duş almasına, kateter giriş yerine su temas etmemesi koşuluyla izin verilebilir. 6.3. Periferik Venöz Kateterle İlgili Uygulamalar 6.3.1. Periferik Venöz Kateter ve Takılma Yeri Seçimi Periferik venöz kateter (kısa intraket, branül vb.) seçilirken kullanım amacı, muhtemel kullanılma süresi, bilinen komplikasyonları ve kateteri takan kişinin deneyimi dikkate alınmalıdır. Periferik kateterin erişkinlerde üst ekstremite venlerine takılması önerilir. Çocuk hastalarda ise el, ayak sırtı veya saçlı deri kullanılabilir. Damar dışına kaçması durumunda doku nekrozuna neden olabilecek sıvılar ve ilaçlar için kelebek iğneler tercih edilmemelidir. 6.3.2. Periferik Venöz Kateter Takılması Periferik venöz kateterler takılırken steril olmayan temiz eldiven giyilmelidir. Giriş bölgesine, antiseptik solüsyonla temizlendikten sonra tekrar dokunulmamalı; dokunulması gerekiyorsa mutlaka aseptik tekniğe uyulmalıdır. Antiseptik solüsyonlar cilde uygulandıktan sonra kuruyana kadar beklenmelidir. Kateter takılacağı an steril kabından çıkarılmalı, bir seferde damar içine girilmeli ve aynı kateterle tekrar deneme yapılmamalıdır. Kateterin damar içerisinde olduğundan emin olduktan sonra uygun şekilde tespit edilmelidir. Kateterin takıldığı tarih, saat ve kateteri takan kişi kayıt edilmelidir. 131 Kateterle ilgili her türlü manipülasyondan önce ve sonra el hijyeni sağlanmalıdır. 6.3.3. Periferik Venöz Kateterlerin Bakımı Periferik venöz kateterlerin bakımı sırasında steril olmayan eldiven giyilmelidir. Tromboflebit ve bakteriyel kolonizasyonu önlemek için Periferik kateterler 72 saat aralıkla değiştirilmelidir. Damar yolunun zor bulunması vb özel durumlarda 96 saate kadar uzatılabilir. Aseptik teknikten sapma ihtimali olan ve acil şartlarda takılan kateterler 48 saatten geç olmamak kaydıyla değiştirilmelidir. Verilen sıvı veya ilaç damar dışına çıktığında, oluşabilecek doku nekrozunu engellemek için periferik venöz kateter hemen değiştirilmelidir. Kateter giriş bölgesinde enfeksiyon belirtisi olan pürülan akıntı gözlenen her tür damar içi kateter en kısa süre içinde değiştirilmelidir. Çocuklarda inflamasyon belirtisi olmadığı ve katater çalıştığı sürece kataterler değiştirilmemelidir. Gereksiz üçlü musluk takılmamalı, kullanılmayan musluklar kapatılmalıdır. Hastanın duş almasına, kateter giriş yerine su temas etmemesi koşuluyla izin verilebilir. 6.4. Umblikal Kateterle İlgili Uygulamalar: Umblikal kateter takılmadan önce giriş bölgesi antiseptik bir solüsyonla temizlenmelidir. Yenidoğanın tiroid bezi üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle bu amaçla tentürdiyot kullanımından kaçınılmalıdır. Umblikal kateter giriş yerine antibiyotik içeren krem sürülmez. Umblikal kateter, kateter ihtiyacı ortadan kalkar kalkmaz çekilmelidir. Bakteremi bulgusu, vasküler yetmezlik veya tromboz varlığında umblikal kateterler çekilir ve bir daha takılmaz. Umbilikal venöz kateterler optimum fonksiyon göstermedikleri zaman değiştirilmelidir. Optimum koşullarda, umblikal venöz kateterler 14 gün ve arter kateterleri 5 gün kullanılır. 6.5. Parenteral Solüsyon ve İlaç Uygulamaları Bütün parenteral solüsyonlar aseptik teknikle ve uygun koşullara sahip özel ünitelerde hazırlanmalıdır. Parenteral karışımların hazırlanmasına başlamadan önce “El Hijyeni Talimatı”na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır. Her parenteral solüsyon kullanılmadan önce son kullanım tarihi ve görüntü kontrolü yapılmalıdır. 132 Parenteral beslenme alan hastalarda çok lümenli kateterin bir lümeni bu amaç için kullanılmalı, bu hattan ilaç uygulaması ve ek mayi uygulaması yapılmamalıdır. Son kullanım tarihi geçmiş olan veya bulanık olduğu görülen, içinde partikül bulunan, kabında çatlak olan veya sızdırdığı fark edilen parenteral solüsyon kullanılmamalıdır. Parenteral ilaçlar veya katkı maddeleri için mümkün olduğunca tek dozluk ampul veya flakonlar tercih edilmelidir. Tek dozluk ampul veya flakonlar içinde kalan solüsyonlar daha sonra kullanılmak üzere birbirine eklenerek saklanmamalıdır. Multidoz flakonlar kullanılacaksa; üretici firma tarafından önerilen saklama koşullarına uygun olarak saklanmalıdır. Kullanım öncesinde multidoz flakonların giriş diyaframı %70’lik alkol ile silinmelidir. Multidoz flakonların giriş diyaframına mutlaka steril bir iğne ile girilmeli ve dokunarak kontamine edilmesinden kaçınılmalıdır. Multidoz flakonlar içindeki solüsyonlar birbirine aktarılmamalıdır. Sterilitesi bozulan multidoz flakonlar kullanılmadan atılmalıdır. Rutin olarak filtre kullanılmamalıdır. İnfüzyon setleri her 72 saatte değiştirilmeli, değiştirilme tarihleri kaydedilmelidir. Damar yolu sürekli olarak açık tutulmayan ve sadece günün belirli zamanlarında infüzyonla parenteral ilaç verilen hastalarda her seferinde yeni set kullanılmalı, bir kez kullanılan set ağzı kapatılarak bir sonraki kullanıma kadar bekletilmemelidir. Kan, kan ürünleri veya lipid solüsyonları verilen setler infüzyon sonunda veya infüzyonu takip eden 24 saat içinde değiştirilmelidir. Sadece dekstroz ve aminoasit içeren solüsyon verilen infüzyon setleri 72 saatten önce değiştirilmemelidir. Propofol infüzyonu için kullanılan setler her 6-12 saatte bir değiştirilmelidir. Lipid içeren solüsyonların (üçlü solüsyonlar gibi) infüzyonu 24 saat içinde tamamlanmalıdır. Sadece lipid içeren solüsyonların infüzyonu 12 saat içinde tamamlanmalıdır. Volüm yüklenmesi konusunda endişe duyuluyorsa bu süre 24 saate kadar uzatılabilir. Kan ve kan ürünlerinin infüzyonu dört saat içinde tamamlanmalıdır. İntravenöz yolla puşe edilecek ilaç tercihen venöz yoldan veya inraketler üzerindeki kapak ya da üçlü musluk kullanılarak verilmelidir. Ven valfleri kullanılmadan önce mutlaka % 70’lik alkol veya bir iyodofor ile temizlenmelidir. Kullanılmayan bütün üçlü musluklar kapalı tutulmalıdır. 133 Sadece damar içine sulandırılmadan direkt olarak verilmesinde sakınca olmayan ilaçlar intravenöz yolla puşe edilmelidir. Antibiyotikler puşe olarak uygulanmamalıdır. 6.6. Basınç Monitörizasyon Sistemi Uygulaması Basınç monitörizasyon sisteminin bütün elemanları (kalibrasyon cihazı ve yıkama solüsyonu dahil) steril olmalıdır. Basınç monitörizasyon sistemi ile ilgili işlem sayısı ve sisteme girişler en az düzeyde tutulmalıdır. Basınç monitörizasyon kateterinin açık kalmasını sağlamak amacıyla açık sistem (enjektör ve üçlü musluk gerektiren sistem) yerine kapalı yıkama sistemi (sürekli yıkama) tercih edilmelidir. Basınç monitörizasyon sistemi yoluyla dekstroz içeren solüsyonlar veya parenteral beslenme sıvıları verilmemelidir. Tek kullanımlık transdüserler, tekrar kullanılabilen transdüserlere tercih edilmelidir. Tek kullanımlık veya tekrar kullanılabilen transdüserler 96 saatte bir değiştirilmelidir. Sistemin diğer bileşenleri (tüp, sürekli yıkama cihazı ve yıkama solüsyonu dahil) de transdüser ile birlikte değiştirilmelidir. Basınç monitorizasyon sistemine üçlü musluk yerine bir diyafram aracılığı ile ulaşılıyor ise diyafram sisteme giriş öncesinde uygun bir antiseptik solüsyonla temizlenmelidir. 134 şüphe ediliyorsa değiştirilmelidir. -Katater giriş yerinde enfeksiyondan ıslanmış yada kirlenmişse -Pansuman bütünlüğü bozulmuş, -Katater değiştirilirken, değiştirilmelidir. -Katater yeri ıslanmış, kirlenmiş ise hemen değiştirilmelidir. -Pansuman kirlenmiş, ıslanmış ya da bütünlüğü bozulmuşsa hemen değiştirilmelidir. -Diğer solüsyonlar için öneri yoktur. Lipid emilsiyonları 24 saat içinde bitirilmelidir. değiştirilmelidir. -Lipid solüsyonu setleri 24 saat içinde -Serum setleri 72-96 saat sonra yenilenmelidir. -Steril transparan örtü kullanılıyorsa 7 günde bir, Pansumanın Setlerin İnfüzyon sıvılarının tipi değiştirilmesi değiştirilmesi değiştirilmesi 135 tamamlanmalıdır. içerisinde infüzyonları kan ve kan ürünlerinin 4 saat lipid emilsiyonlarının 12 saat, saat, Lipid içeren TPN solüsyonlarının 24 değiştirilmelidir. setler 24 saat içerisinde -Kan ve lipid solüsyonları için kullanılan 96 saatten önce değiştirilmemelidir. Klinik olarak gerekmedikçe setler 72- -24-48 saat içinde pansuman değiştirilmemelidir. -Pediatrik hastalarda gerekmedikçe saat içerisinde -Acil durumlarda takılan kataterler 48 -Erişkinlerde:72-96 saat PERİFERİK VENÖZ KATATERLER -Gazlı bez kullanılıyorsa 2 günde bir, Rutin olarak değiştirilmemelidir. takılan ve hemodiyaliz kataterleri dahil) KATATERLER Erişkinlerde 6 günde bir SANTRAL VENÖZ KATATERLER (periferik yolla PERİFERİK ARTERİYEL Katater Değiştirilme süresi ÜRİNER KATETER İLİŞKİLİ ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI 1. AMAÇ: Üriner kateteri olan hastalarda, üriner sistem enfeksiyonu gelişimini önlenmek amacıyla, üriner katater takılması ve bakımı konusunda uygulamaları belirlemektir. 2. KAPSAM: Hastanedeki tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan bütün birimleri ve bu birimlerde çalışan doktor, hemşire ve sağlık memurlarını kapsar. 3. TANIMLAR: Kapalı Drenaj Sistemi: Üretral kateter ve musluklu idrar torbasından oluşan sistemdir. Kısa Süreli Kataterizasyon: Kateterin 1-7 gün takılı kalmasıdır. Ameliyat sonrası uygulamalar genellikle böyledir. Orta Süreli Kataterizasyon: Kateterin 7-28 gün takılı kalmasıdır. Genel olarak yaşlı ve ortopedik hastalarda ameliyat sonrası uygulanır. Uzun Süreli Kataterizasyon: Kateterin 28 günden daha uzun kalmasıdır. 4. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından üriner kateterizasyon uygulayan tüm birimlerde çalışan sağlık personeli sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden birim sorumluları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Başhekimlik sorumludur. 5. FAALİYET AKIŞI 5.1. Genel İlkeler a. Üriner kateter sadece endikasyon varlığında uygulanmalıdır. Üriner kateterizasyon endikasyonları; İnfravezikal obstrüksiyonlar Üriner sistem anatomisini bozan cerrahi girişimler Mesane disfonksiyonu ya da idrar retansiyonu oluşturan nörolojik bozukluklar Yoğunbakım gerektiren hastalarda idrar çıkışının ölçülmesi Terminal dönemdeki idrar inkontinansı olan hastalarda palyatif bakım (yatak değişiminin uygun olmadığı hastalar) İdrar inkontinansına bağlı perineal alanda cilt lezyonları oluşması Mesane içi ilaç uygulamaları Mesanenin tanı amaçlı doldurulması b. Kateter, kateter takma tekniği ve bakımı konusunda eğitim almış sağlık personeli tarafından takılmalıdır. c. Kateterizasyon ve kateter bakımını yapacak hastane personeline periyodik olarak eğitim verilmelidir. d. Kateter ile ilgili her türlü işlem öncesi ve sonrası eller yıkanmalıdır. 136 e. Kateter endikasyonu biter bitmez üriner kateter çıkarılmalıdır. f. Sürveyans çalışmaları ile üriner sistem enfeksiyonları 1000 kateter günü başına düşen enfeksiyon sayısı olarak belirlenmelidir. 5.2. Üriner KateterTakılması: a. Hastanın onayını almak ve işbirliğini sağlamak için işlem hastaya açıklanır. b. Hastanın mahremiyetini korumak için yatağın önüne perde çekilir ya da odanın kapısı kapatılır. Talimatın bu safhasında hastanın üstündekiler çıkarılmaz. c. Hastanın bacaklarını uzatarak sırtüstü yatması sağlanır. d. Gerekli araç gereç yerleştirilmiş olan tedavi arabası hastanın yatağına yaklaştırılır. Hazır kateter seti kullanılmıyorsa uygulayıcının yanında bir yardımcı personel bulunmalıdır. e. Kateter, aseptik teknik ve steril malzeme kullanılarak takılmalır. f. Eller yıkanıp, kurulanıp, steril eldiven giyilir. g. Hastaya ve uygulamaya özel olarak en uygun çaplı kateter seçilmelir. h. Mümkün olan en küçük çaplı kateter kullanılmalıdır. Kadınlarda 12-14 Ch, erkeklerde ise 14-16 Ch kateterler kullanılmalıdır. İdrar çok konsantre ve bulanık ise 18 Ch’lik kateter; kan pıhtısı ya da doku parçası içermesi halinde 22 Ch’lik kateter kullanılmalıdır (1 Charriere unit = 0.33mm). i. Eksternal mea çevresi temizlenip, steril örtü ile uygulama alanı örtülür. j. Steril kayganlaştırıcı jel üretraya veya katetere sıkılıp, kateter üretraya yerleştirilir. k. Kateterin balonunu şişirmek için kullanılacak olan steril sıvı enjektöre çekilir. l. Steril kapalı drenaj torbası katetere bağlanır. m. İdrarın geldiği izlenip, kateterin mesanede olduğu düşünülüyorsa, 8-10 ml steril sıvı ile balon şişirilir, kateter yavaşça geri çekilerek mesane boynuna oturtulur. n. Balonsuz kateter ise gelen idrar bittiğinde kateter yavaşça geri çekilerek mesanenin tamamen boşalması sağlanır. İdrar akışı bittiği zaman kateter çekilerek çıkartılır. o. Steril örtü kaldırılır, kateter takma sırasında perinede kirlenme olduysa antiseptik solüsyon ile temizlenir. p. İdrar torbası ve toplayıcı sistem mesane düzeyinin altında olacak şekilde yatak kenarına asılır. q. Drenaj sisteminin bükülüp tıkanmamasına özen gösterilir. 5.3. Kateter İrrigasyonu a. Kateterde tıkanma gelişmedikçe irrigasyondan kaçınılmalıdır b. İrrigasyondan önce kateter – tüp birleşim yeri dezenfekte edilmeli, geniş hacimli steril enjektör ve steril irrigant kullanılmalıdır. c. İrrigasyonu yapan kişi aseptik teknik kullanmalıdır. d. İrrigasyon için antimikrobiyal bileşikler kullanılmamalıdır. 137 5.4. Örnek Alınması a. Bakteriyolojik örnek almak için kapalı drenaj sisteminin bütünlüğü bozulmamalıdır. b. Bakteriyolojik örnek almak için kateterin distali dezenfektan solüsyonlarla silinerek temizlenmeli, enjektörle örnek alınmalıdır. c. Diğer idrar analizleri için torbanın boşaltıcı sisteminden aseptik koşullarda örnek alınmalıdır. d. Rutin bakteriyolojik inceleme gerekli değildir. Ancak enfeksiyon şüphesinde bakteriyolojik inceleme yapılmalıdır. 5.5. Üriner Kateter Bakımı a. Kateterle temastan önce ve sonra eller yıkanmalıdır. b. İşlemler sırasında meatusta kir birikimi varsa eldiven giyilip meatus su ve sabunla temizlenmelidir. Meatus periyodik olarak yıkanmamalı veya antiseptiklerle silinmemelidir. c. Hastanın transferi sırasında, banyo yaparken idrar torbası boşaltılmalı, mesane seviyesinin altında tutulmalı ve bağlantılar kapalı olmalıdır. d. Üriner kateterler periyodik olarak değiştirilmemelidir. e. İdrar torbaları hasarlanmadıkça veya kateterden ayrılıp temizliği bozulmadıkça değiştirilmemelidir. f. Steril, sürekli kapalı drenaj sistemleri kullanılmalıdır. g. Kateter ve drenaj sistemi ayrıldıysa bağlantı yeri dezenfekte edilerek yeni bir drenaj sistemi takılmalıdır. h. İdrar torbaları sağlam olmalı, alt kısımda idrar boşaltılması için musluk olmalı, idrar ölçümüne uygun olmalıdır. i. İdrarın rahat akışının sağlanması için torba düzenli boşaltılmalı; boşaltma musluğu kontamine toplama kabı ile temas etmemelidir. j. Profilaktik antibiyotik uygulamasından kaçınılmalıdır. k. Kateterin takılması ve bakımı süresince antibiyotikli pomad kullanılması gerekli değildir. 5.6. Drenaj torbasının boşaltılması a. Eller talimata uygun olarak yıkanır ve disposable eldiven giyilir. b. Çıkış musluğu %70’lik izopropil alkolle tamamen ıslatılmış olan pamukla temizlenir. c. İdrarın uygun kaba akması sağlanır. d. Çıkış musluğu kapatılır ve alkolle ıslatılmış yeni bir pamukla tekrar temizlenir. e. Hiç bir zaman idrar torbası bağlantı yerinden çıkarılıp ters çevrilerek boşaltılmaz. f. Eldiven uygun çöp kutusuna atılır. Eller yıkanır. g. Eğer torba kontamine olursa, idrar akışı engellenirse veya bağlantı yerlerinde sızıntı görülürse drenaj torbası değiştirilir. 138 VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİNİN ÖNLENMESİ TALİMATI 1.AMAÇ: Mekanik ventilatöre bağlı hastalarda pnömoni ve diğer alt solunum yolu enfeksiyonlarının gelişimini önlenmektir. 2.KAPSAM: Yoğun Bakım Ünitesinde (YBÜ) ve mekanik ventilatör kullanan kliniklerde çalışan bütün sağlık personelini kapsar. 3.KISALTMALAR: YBÜ: Yoğun Bakım Ünitesi VIP: Ventilatör İlişkili Pnömoni 4.TANIMLAR: Ventilatör İlişkili Pnömoni (VIP): Entübasyon sırasında pnömonisi olmayan, invaziv mekanik ventilasyon desteği uygulanan hastada, entübasyonu takiben en az 48 saat sonra gelişen pnömoni veya pnömoni tanısının konduğu günden önceki 48 saat içinde kalan dönemde bir solunum cihazına bağlı olan hastalarda gelişen pnömonidir. 5.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından hasta servislerinde görev alan tüm sağlık personeli sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden birim sorumluları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve hastane yönetimi sorumludur. 6.FAALİYET AKIŞI: 6.1. VİP ÖNLENMESİNDE GENEL İLKELER: 6.1.1. Kurumsal Önlemler Multidisipliner bakım ekibi kurulması: “Multidisipliner bir bakım ekibi” kurulmalıdır. Bu grup tarafından çalışan personele eğitimler verilmeli, önleme stratejileri geliştirilmelidir. Enfeksiyon sürveyansı ve eğitim: Hedefe yönelik sürveyans çalışmaları yapılmalıdır. YBÜ’lerinde sürekli aktif sürveyans programı ile enfeksiyon hızları, mikroorganizma türleri, antibiyotik direnç paternleri izlenmelidir. YBÜ çalışanlarının yeterliliği ve uygunluğu: YBÜ çalışanlarının sayısı yeterli olmalı ve YBÜ hastası takibinde eğitimli olmalı, enfeksiyon kontrol uygulamalarını uygulayabilmelidir. Çevre kültürleri: Rutin olarak önerilmemektedir. Epidemiyolojik çalışmalar için gerekli olduğunda, salgın düşünüldüğünde uygulanabilir. 6.1.2. Hasta İzlemine Yönelik Önlemler Uygun el yıkama, eldiven kullanımı, giysiler: -Müköz membranlar, solunum sekresyonları ya da bunlarla kontamine olmuş nesneler ile temas ettikten sonra, hasta ve solunum cihazı ile temas öncesi ve sonrası el hijyeni sağlanmalıdır. 139 -Eldiven kullanımı: Solunum sekresyonları veya kontamine nesneleri ellemeden önce eldiven giyilmelidir. Hastadan hastaya geçerken, hastanın kontamine bir bölgesini elledikten sonra solunumla ilişkili bir işlem yapmadan önce eldiven değiştirilmeli, el hijyeni sağlanmalıdır. Eldiven kullanımı el yıkamanın yerine geçmemelidir. -İzole edilen tüm hastalarda, solunum sekresyonlarının sıçrama ihtimali olduğunda maske, gözlük, önlük gibi koruyucu giysiler giyilmeli ve bir başka hastaya geçmeden değiştirilmelidir. Aspirasyonun önlenmesi: Hasta kontrendikasyon olmadıkça yarı oturur pozisyonda (30–45 açıda) yatırılmalı, gastrik şişkinlik önlenmeli, gerekmedikçe ventilatör devreleri değiştirilmemelidir. Entübasyon ile ilgili öneriler: Hastalarda gereksiz entübasyondan kaçınılmalıdır. Kontrendikasyon yoksa entübasyon yerine noninvaziv mekanik ventilasyon uygulanması tercih edilmelidir. Entübasyon gerekli ise, tecrübeli bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. Sinüzit komplikasyonu nedeniyle, nazotrakeal ve nazogastrik tüp yerine oral endotrakeal ve orogastrik tüpler tercih edilmelidir. Hortumlarda biriken sıvıların hastaya kaçması önlenmeli, hortumlar hasta başı seviyesinin altında olmalıdır. Biriken sıvılar sağlık personeli ve çevre kontaminasyonuna neden olmadan boşaltılmalıdır. Entübasyon ihtiyacının devam edip etmediği aralıklı olarak değerlendirilmeli ve ihtiyaç ortadan kalkar kalkmaz entübasyon sonlandırılmalıdır. Aspirasyon sistemleri: Kapalı aspirasyon sistemi tercih edilmelidir. Kapalı sistem kullanılıyorsa ekipmanın günlük değişimi gerekli değildir, kirlilik ve hasar olmadıkça haftada bir değiştirilmesi yeterlidir. Subglottik alanın aspirasyonu: Mekanik ventilasyonun 72 saatten uzun süreceği düşünülen olgularda önerilir. Ağız bakımı: Her şiftte en az bir kez diş, yanak ve dili kapsayacak şekilde, klorhekzidinli solüsyonlar ile mekanik temizlik yapılmalıdır. Kaf basıncının sürekli izlenmesi: Aspirasyonun ve trakeal hasarın önlenmesi amacı ile ETT kaf basıncı takip edilmelidir. 18-22 mmHg (25-30 cmH2O) aralığında tutulmalıdır. Sedasyon ve weaning protokolleri: Sedasyon ve weaning uygulamaları için belirli kılavuz ve protokoller oluşturulmalıdır. Stres ülser profilaksisi: Kanama riski yüksek olan hastalarda H2 reseptör blokerleri tercih edilmelidir. Diğer durumlarda sukralfat tercih edilebilir. Enteral Beslenme: Gastrik distansiyona neden olmayacak miktar ve hızda verilmelidir. Antimikrobiyal profilaksi: Tek başına rutin olarak uygulanması önerilmemektedir. 140 6.1.3. Kullanılan Tıbbi Aletlere Yönelik Önlemler Aletler: Üretici tarafından tek kullanımlık olarak üretilen aletler tekrar kullanılmamalıdır. Tekrar kullanıma uygun araç ve gereçler ‘‘Dezenfeksiyon /Sterilizasyon Talimatı’’na uygun olarak sterilize veya dezenfekte edilmelidir. Mekanik ventilatörlerin iç makinelerinin yüksek düzeyde dezenfeksiyonu veya sterilizasyonu gerekli değildir. Enfekte olmalarının önlenmesi için bakteriyel filtreler kullanılmaktadır. Endotrakeal tüp ve hortumlar: -Her hastada steril tek kullanımlık endotrakeal tüp ve hortumlar kullanılmalıdır. Eğer sağlanamıyorsa devreler, ancak otomatik makinelerde dezenfeksiyonu sağlanabiliyorsa tekrar kullanılmalı, elle temizlik ve dezenfeksiyon kesinlikle yapılmamalıdır. -Kirlilik ve fonksiyon kaybı olmadığı sürece ventilatör devrelerinin rutin değiştirilmesi gerekli değildir. Havayolu nemlendiricileri: Nemlendiriciler her hasta değişiminde veya klinik olarak gerekli olduğunda değiştirilmelidir. Bakteriyel Filtreler: Uygun filtreler, mekanik ventilatör devrelerini bakteriyel kontaminasyondan korumak amacıyla kullanılabilir. Oksijen manometresi: Manometreler her hastadan sonra dezenfekte edilir.1/10’luk çamaşır suyu ile yüksek düzey dezenfeksiyon işlemi yapılır, steril distile su ile durulanıp, kuru olarak muhafaza edilir. Eğer kullanılacak ise steril distile su konularak kullanımı sağlanır. Oksijen hortumu: Her hastada steril oksijen hortumu kullanılmalıdır. Ambular: Her kullanım sonrasında temizlenip dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon işlemi 1/100’lük çamaşır suyu yada %70’lik alkol ile yapılır. Mekanik ventilatörlerin bakımı ve temizliği üretici firmanın önerileri doğrultusunda yapılmalıdır. 6.2.TRAKEOSTOMİ AÇILMASI ve BAKIMI Trakeostomi aseptik koşullarda açılmalıdır. Takılan trakeostomi tüpü steril olmalı veya yüksek düzeyde dezenfekte edilmiş olmalıdır. Trakeostomi tüpü, sadece gerekli olduğunda değiştirilmeli ve değiştirilirken temiz önlük giyilmeli, aseptik teknik kullanılmalıdır. Trakeostomi çevresi lokal enfeksiyon bulguları yönünden sürekli izlenmelidir. Trakeostomisi olan hastaların trakeostomi çevresinin bakımı pansumanı kirlendikçe, steril malzemelerle yapılmalıdır. 141 Trakeostomi çevresi bakımı yapılırken uygun el hijyeni sağlanmalı, steril eldiven giyilmelidir. Eski pansuman çıkarıldıktan sonra stroma bölgesi steril serum fizyolojik ile silinmeli, steril gazlı bez ile kurulanmalıdır. Stroma bölgesi enfekte olmadığı sürece iyotlu bileşikler kullanılmamalıdır. Trakeostomi tüpü çevresine antimikrobiyal topikal pomat kullanılması gerekli değildir. İç kanülün temizliği yapılırken önce el hijyeni sağlanmalı, steril eldiven giyilmelidir. İç kanül çıkarılmalı, ön temizlik uygulandıktan sonra yarı kritik alet dezenfeksiyonu için uygun bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir. İç kanül steril su ile yıkanmalı, kurutulduktan sonra hastaya yerleştirilmelidir. Trakeostomi bakımı bittikten sonra stroma alanındaki kanama, kızarıklık, ödem, koku, hassasiyet ve sıcaklık değişiklikleri gözlenerek kaydedilmelidir. Trakeostomi tüpünün kumaş bağları kirlendikçe değiştirilmelidir. Trakeostomi bakım işlemi bittiğinde el hijyeni sağlanmalıdır. 6.3. SOLUNUM SEKRESYONLARININ ASPİRE EDİLMESİ Entübe hastalar sık aralıklarla aspire edilmemeli; hırıltılı solunum, sekresyon birikimi, solunum güçlüğü gibi endikasyon durumlarında aspire edilmelidir. 6.3.1. Açık Sistem Aspirasyon İşlem Basamakları İşlem öncesi eller yıkanmalıdır. Tek kullanımlık steril eldiven giyilmeli ve kateterin tutulacağı eldeki eldivenin sterilitesi korunmalıdır. Ventilatör hortumu hastadan ayrıldıktan sonra hiçbir yere değmeyecek şekilde asılmalıdır. Steril eldivenli el ile kateter paketinden çekilmeli ve kontaminasyonu önlemek için elin etrafına sarılmalıdır. Temiz işler için kullanılacak diğer el ile aspiratörün tüpü tutularak kateter takılmalıdır. Kateter endotrakeal tüpten yavaşça ilerletilmeli ancak ilerletilirken aspire edilmemelidir. Kateter karinaya ulaştığında (direnç hissedilir ve hasta genellikle öksürür) ilerletme durdurulmalı ve kateter 1 cm kadar geri çekilip aspirasyona başlanmalıdır. Sonrasında kateter iç yüzeyde yavaşça döndürülerek çıkarılmalı ve bu esnada aralıklı aspirasyon uygulanmalıdır. Kateter tüp içindeyken ileri geri hareket ettirilmemelidir. Solunum sekresyonları aspire edilirken endotrakeal tüp içine sıvı verilmesinden kaçınılmalıdır. Ancak fazla kurutu olan veya solunum sekresyonları çok kuruyan hastalarda aspirasyon için 5–15 ml steril su içeren tek kullanımlık ampuller tercih edilmeli, ihtiyaç duyulan miktar endotrakeal tüp 142 içine verildikten sonra, steril kateter ile endotrakeal tüp içine girilerek aspirasyon işlemi yapılmalıdır. Aspirasyon işlemi tamamlandıktan sonra 5-15 ml’lik ampul içinde sıvı kalmış ise bekletilmeden atılmalıdır. Hastanın ikinci bir aspirasyon gereksinimi olması halinde, ayrı bir steril kateter kullanılmalıdır. Üçten fazla aspirasyon işlemi ardı ardına yapılmamalıdır. Endotrakeal aspirasyon işleminden sonra, aynı kateter yıkama solüsyonunda yıkanarak ağız sekresyonları aspire edilmeli ve sonrasında kateter tekrar yıkanarak atılmalıdır. 6.3.2. Yıkama solüsyonu; -500 ml’lik plastik veya cam şişeler içinde bulunan steril sıvılar (serum fizyolojik veya steril su) kullanılmalıdır. -Yıkama solüsyonları sekiz saatten uzun süre kullanılmamalı, yıkama solüsyonu çok kirlenmiş ise beklenmeden değiştirilmelidir. -Solüsyon kabının üzerine kullanılmaya başlandığı tarih ve saat yazılmalıdır. 6.3.3. Kapalı Sistem Aspirasyon İşlem Basamakları: Kapalı aspirasyon uygulanan hastalarda steril aspirasyon sıvısı kateter haznesine verilmeli ve uygun teknikle aspirasyon tamamlanmalıdır. Kapalı aspirasyon kateterleri fonksiyon bozukluğu gelişmesi, kateterin tıkanması, kateter kılıfının delinmesi durumlarında değiştirilmeli, aksi takdirde rutin olarak değiştirilmemelidir. Hastane vakum sistemine bağlı sabit aspiratörler aracılığı ile açık veya kapalı aspirasyon uygulanan her hastada aspiratörün içindeki tek kullanımlık torba, işaretli seviyeye kadar dolunca yenisi ile değiştirilmeli, ayrıca hastalar arası kullanımda mutlaka torba, hortum ve varsa çam ucu, aspirasyon setinin tümü değiştirilmelidir. Hastalar arası aspiratör toplama kapları değiştirilmemelidir. Mümkün olabiliyorsa aspiratörler hastaya özel olmalıdır. 143 YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE ENFEKSİYON KONTOLÜ TALİMATI 1. AMAÇ: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hastane enfeksiyonlarının önlenmesi ve kontrolünü sağlayacak kuralları belirlemektir. 2. KAPSAM: Enfeksiyon kontrolünde temel ilkeler, küvözlerin ve solunum cihazlarının temizlik ve dezenfeksiyonu, bebek bakımı ve beslenmesi, invaziv girişimler ve IV tedaviler ile ilgili ilkeler, parenteral solüsyon hazırlama ve uygulama, endotrakeal tüp bakımı konuları ile yeni doğan yoğun bakım ünitesi ve enfeksiyon kontrol komitesini kapsar. 3. KISALTMALAR: YYBÜ: Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi 4. SORUMLULAR: Yenidoğan yoğun bakım ünitesi çalışanları ve enfeksiyon kontrol komitesi sorumludur. 5. FAALİYET AKIŞI: 5.1. Temel İlkeler 1. YYBÜ çalışanları, enfeksiyon kontrol ekibince verilen enfeksiyon kontrol önlemleri ile ilgili eğitimlere düzenli olarak katılır. 2. Ünite, kendi içinde eğitim planı yapar ve yapılan eğitimleri dökümante eder. 3. YYBÜ'nde yüksek riskli hastalar tanımlanır. (Düşük doğum tartılı bebekler (<1500g), konjenital anomalisi olanlar, mekanik ventilasyon uygulanan bebekler, umbilikal ya da santral ven kateteri olanlar, yoğun bakım süresi uzun olanlar, parenteral nütrisyon alanlar, geniş spektrumlu antibiyotik kullananlar riskli hasta grubunda ele alınmalıdır.) 4. YYBÜ'nde aktif, ileriye dönük sürveyans yapılır. 5. YYBÜ'nde en önemli ve en sık bulaş temas yolu ile olduğundan (sağlık çalışanlarının elleri ya da tıbbi malzemeler) "El Hijyeni Talimatı" uygulanır. Üniteye girişte, bebekten bebeğe geçişte, aynı bebekte farklı bölgelere uygulanan işlemlerinde mutlaka el hijyeni sağlanır. 6. İzolasyon önlemleri, her hastada özenle uygulanır ve izolasyon gerektiren enfeksiyonlar saptandığında EKK haberdar edilir. 7. Antibiyotik kullanımında "Antibiyotik Kontrol Komitesi" önerileri dikkate alınarak, ulusal ve uluslar arası kılavuzlara ve ünitede görülen etkenlere uygun ampirik antibiyotik tedavisi uygulanır. 8. YYBÜ görev alan personel, yoğun bakım konusunda bilgili, deneyimli olmalıdır. 9. Her çalışma sürecinde yönetmeliğe uygun hemşire sayısı sağlanmaya çalışılır. 10. YYBÜ'nde görev yapan tüm personelin kızamık, kızamıkçık, kabakulak, hepatit-B, Suçiçeği ve polio yönünden aşılı ya da bu hastalıklara bağışık olması gerekir. Çalışanlar her yıl influenza aşısı ile aşılanır. 144 11. Suçiçeği, kızamık, kızamıkçık olguları ile temas eden ve bağışık olmayan sağlık çalışanı kuluçka sürelerinde ünitede çalıştırılmaz. 12. El veya kollarında eksüdatif cilt lezyonu olan sağlık çalışanları hastalarla ya da tıbbi bakım gereçleri ile temas etmez. 13. Bulaşıcı infeksiyon hastalığı bulguları olan personel, bu süreçte ünitede çalıştırılmaz. 14. Ünitede yeterli sayı ve yerleşimde lavabo mevcut olmalıdır. Lavaboda tercihen antiseptikli sıvı sabun ve kağıt havlu bulunmalıdır. Ayrıca kuvöz başlarında alkol bazlı hızlı el antiseptiği bulunmalıdır. 15. Ünitede hepa filtre sistemli merkezi havalandırma bulunur. 16. Ünitedeki tıbbi atıklar "Atık Yönetimi Talimatı"na göre bertaraf edilir. 17. YYBÜ'nde uygun sayıda izolasyon odası bulunur. 18. Tüm yüzeyler kolay temizlenebilir, silinebilir ve dezenfeksiyon işlemlerine dayanıklı olmalıdır. 19. Tamirat halinde mutlaka hastalar tamirattan etkilenmeyeceği tamamen ayrılmış bir birime alınır ya da tamirat alanı ile hastalar arasında toz geçirmez bir bariyer oluşturulur. 6. UYGULAMA 1. YYBÜ'nde el yıkama için tercihen antiseptikli sabunlar (klorheksidin ya da iyodofor içerenler) ve alkol bazlı el antiseptikleri kullanılır. "El Hijyeni Talimatı"na göre hareket edilir. 2. Serviste çalışanlar takı ve aksesuar kullanmamalıdırlar. 3. Enfeksiyon bulguları olan ziyaretçilerin ve diğer çalışanların üniteye girişi engellenmeli, o hastaya özgü tek kullanımlık önlük ve maske kullanmalıdır. Yenidoğana, temas öncesi el yıkama yapılıp yapılmadığı, bir görevli tarafından gözlenmelidir 4. Ünitenin temizliği "Hastane Temizliği Talimatı"na uygun olarak yapılır. 5. Aspirasyon mayi, drenaj mayi ve idrar gibi vücut sıvılarının bertaraf edilmesi için disposible ekipman kullanılmalıdır. 6. Bebek bakım tepsileri, tartı, vb. gibi deri ve mukoza teması olan ekipman her bebekten sonra 1/100 oranında çamaşır suyu, kuartener amonyum bileşiği ya da alkol ile dezenfekte edilmelidir. Tartı üzerinde tek kullanımlık örtüler tercih edilebilir. 6.1. Küvöz temizliği ve dezenfeksiyonu : Kullanım sonrası ve her bebek değişiminde küvöz, açık yatak ve bebek kotlarının temizliği ve dezenfeksiyonu yapılır. Temizliğe başlamadan önce önlük eldiven ve maske takılır. Küvözlerin gerektiğinde içi ve dışı temizlenir. Bebek uzun süredir izleniyor ise küvözüne en az haftada bir dezenfeksiyon işlemi uygulanır. Bu süre 1 kg’dan küçük bebekler için beş günde bir olmalıdır. Dezenfeksiyon işlemi esnasında bebek, dezenfekte bir başka küvöze transfer edilir. 145 Küvözün önce ayrılabilir bütün parçaları çıkarılır, fırçalanarak yıkanır ve deterjanla ovularak temizlenir. Daha sonra durulanır ve tek kullanımlık kağıt havlularla kurulanır. Küvözün tüm parçaları klor (200-500ppm) veya isopropyl alkol (%70) veya hidrojen peroksitle dezenfekte edilir. İçinde bebek varken küvözlerin dezenfeksiyonunda fenolik veya diğer kimyasal germisitler kullanılmaz. Küvözlerin dekontaminasyonu için üreticilerin talimatına uyulur. Hava filtresinin bakımı ve değiştirilmesi üretici firmanın önerileri doğrultusunda yapılır. Hasta yataklarının şiltesinin hasarlanması etkin dezenfeksiyonu önler. Yatakların yüzeyinde bütünlük bozulması varsa yenisi ile değiştirilir. Küvözlerde en yoğun kontamine olan bölgelerin küvöz kapakçıkları, bu kapakçıkları saran yastıkçıklar ve kolları olduğu saptanmıştır. Bu kısımlar günlük olarak temizlenir, dezenfektanlarla en az haftada bir ya da her bebek değişiminde dezenfekte edilir. Fan varsa temizlenir, dezenfekte edilir ve bu işlem üretici firmanın talimatlarına uygun olarak alete zarar vermeyecek şekilde yapılır. Tekrar kullanımdan önce küvözler havalandırılır. Küvözler kullanılmayacak ise, nemlendirici bölümüne su konulmadan, dezenfeksiyon sonrası 24 saat boyunca ısıtılarak tam olarak kuruması sağlanır. Su konulan nemlendirici kaplar her gün veya her bebek değişiminde steril edilir, her 24 saatte bir distile veya steril su doldurulmalıdır. 6.2. Solunum cihazlarının temizliği ve dezenfeksiyonu: Ventilatörlerin iç temizlik, bakım ve dezenfeksiyon işlemlerinde üretici firma önerileri dikkate alınır. Ventilatörlerin dış yüzeyleri, günlük olarak su ve deterjanla temizlenir ve 1/100 çamaşır suyu ile (ekran, panel gibi hassas yüzeyleri, tercihen %70'lik alkol ile) dezenfekte edilir. Devreler tek kullanımlık olmalıdır. Tek kullanımlık olmayan devreler, kullanım sonrası sökülür, tek tek uygun yöntemle yıkanır, kurutulur, paketlenir ve steril edilir. Gözle görülür kirlenme ve işlev bozukluğu olmadıkça devreler değiştirilmez. Devreler içinde oluşan sıvılar boşaltılarak hastaya gitmesi engellenir. İşlem sürecinde eldiven giyilmeli ve sekresyonların çevreye bulaşmaması sağlanmalıdır. Nazal oksijen kateter ve maskeleri, fonksiyonu bozulduğunda ya da gözle görünür kirlilik saptandığında değiştirilmelidir. İlaç nebülizatörleri hastaya özel olmalıdır. Nebülizasyonda tek dozluk ampuller kullanılır. Nebülizasyon maskesi aynı hasta için kullanım arasında yıkanır, %70'lik alkol ile silinir ve kuru olarak saklanır. Sistemdeki tüm nemlendiricilerde steril su kullanılır, nemlendirici devrelerindeki sular günlük 146 olarak değiştirilir. Balon maske (ambu) kullanım sonrasında steril edilir. Her hasta için ayrı aspiratör olmalıdır. Hastaya özel ve tek kullanımlık plastik aspiratör kavanozları tercih edilir. Aynı hastada kullanımı devam eden aspiratörlerin suyu günlük olarak boşaltılıp, kavanozu dezenfekte edilir ve aspirasyon sondasının takıldığı bağlantı hortumu değiştirilir veya dezenfeksiyonu sağlanır. Hortumlar çeşme suyu ile yıkanıp içerisinden, 1/100 çamaşır suyu geçirilir ve 15 dakika sonra distile su ile durulanıp, kuru olarak saklanır. Her aspirasyon işleminde tek kullanımlık aspirasyon sondaları kullanılır. Aspirasyon işleminde aspirasyon sondası başka alanlara değmemeli, sekresyonlar bebeğin gözlerine sıçramamalıdır. Laringoskop blade kısımları tercihen ısı ile steril edilir veya yapılamıyorsa yüksek düzey dezenfeksiyon işlemi uygulanarak kullanılır. 6.3. Bebek bakımı ve beslenmesi : Bebeklere temas eden çamaşırların yıkanmasında bebeğin cildine zarar vermeyecek deterjanlar kullanılır. Bebeklerin bezleri değiştirilince hemen ağzı kapalı tıbbi atık torbalarına konulur. Bez değişimi yapan kişiler, bu konuda eğitimli olmalıdır. Bez değişiminden önce eldiven giyilir, işlem sonrası eldivenler hemen çıkarılır, eller yıkanır. Bebek cilt bakımında, ılık su ve nötral pH'da bir sabun ile silme, yeterlidir. Salgın durumunda dezenfektanlı banyo/silme EKK tarafından önerilen antiseptik ile yapılır. Özellikle prematürelerde, flaster, oksijen probları cilde zarar verebilir. Antibiyotik içermeyen topikal pomad kullanılır. Anne sütü ile besleme önerilen yaklaşımdır. Anne sütü alınırken ellerin antiseptikle yıkanması ve sütün steril bir kaba alınması gerekir. Eğer pompa kullanılacaksa her uygulamadan sonra sıcak sabunlu su ile tüm pompa yapılarının yıkanması ve dezenfekte edilmesi önerilir. Anne sütü antisepsiye özen göstererek özel biberon içine alınır ve yenidoğana verilir. HIV, meme ucu HSV lezyonu vb anne sütü ile geçebilecek hastalığı olan, meme apsesi olan, ayrıca süte geçen ve yenidoğana zarar verebilecek ilaç kullanan annelerin sütleri yenidoğana verilmez. Anne sütü derin dondurucuya steril süt saklama poşetleri ile konulur, anne sütü bebeğe verilirken biberon temizliğinde aseptik koşullara uyulur. Anne sütü, derin dondurucuda üç ay, normal dondurucuda üç hafta, buzdolabında 48 saat tazeliğini korur. Bekletilmiş sütü kullanmadan önce salgın, sepsis şüphesi, gastrointestinal intolerans sorunları yoksa rutin olarak kültürünün yapılması gerekli değildir. 147 Yenidoğan yoğun bakımda rutin olarak steril hazır kavanoz formül mama ve prematüre bebekler için likit hazır mama kullanılır. Formül toz mamalar hazırlanıp kullanılacaksa; önce eller yıkanır, mama hazırlamada kullanılan tüm malzemeler 10 dakika kaynatılarak temiz bir yüzeyde kurutulur. Mama hazırlamada kullanılacak içme suyu kaynatılır ve 60oC'ye kadar soğutulur. Mama paketi açıldıktan sonra üretici firmanın önerdiği süre içinde tüketilir. Mamalar o öğünde kullanılacak kadar ve devamlı nazogastrikten beslenen bebeklerde 4 saatlik olarak hazırlanır. Artık mama dökülür ve bekletilerek bir daha kullanılmaz. Yenidoğan yoğun bakımda cam biberon kullanılır. Biberonlar önce bulaşık makinesinde yıkanır ardından otoklavda 180 derecede 1 saat sterilize edilir. Kullanılan biberon temizlenip dezenfekte edilmeden tekrar kullanılmaz. Nazogastrik yolla beslenen bebeklerde setler 24 saatte değiştirilir. Beslenme amaçlı kullanılan enjektörler 6 saatte bir değiştirilir. 6.4. İnvaziv Girişimler ve İntravenöz Tedavilerle İlgili İlkeler (Umbilikal Kateter) İnvaziv girişimler ve uygulanan invaziv aletler en az seviyede tutulur. Her gün invaziv aletlerin gerekliliği sorgulanarak gerekmeyen aletler çıkarılır. Umbilikal kateter steril koşullara uyularak takılır. Kateter takılması, kateter bakımı ve damar içi tedavilerin uygulanmasında ilgili talimatlara uyulur. Kateter pansumanı sırasında giriş yerinde akıntı, eritem, ısı artışı gibi enfeksiyon bulguları araştırılır. Kateter rutin olarak değiştirilmemelidir. Ancak kateter ilişkili bakteremi, damar yetersizliği veya tromboz belirtileri varsa kateter çıkarılır. Aseptik koşulların devam ettiği hallerde, umbilikal kateterler rutin olarak değiştirilmemelidir. Katetere bağlı enfeksiyon şüphesi olmadığı sürece infüzyon setleri ve bağlantıları 72 saatten önce değiştirilmesi gerekmez. Kan ve kan ürünleri ve lipid emulsiyonları (glukoz ve amino asitlerle kombine olarak verilen üçlü solüsyonlar veya tek başına uygulanan lipid solüsyonları) için kullanılan infüzyon setleri 24 saat içinde değiştirilmelidir. Eğer solüsyon sadece dekstroz ve amino asit içeriyor ise infüzyon setlerinin 72 saate kadar kullanılabilir. Propofol infüzyonu için kullanılan setler, 6-12 saatte bir değiştirilir. Ünitede yapılan tüm işlemler kayıt edilir. 6. 5. Paranteral solüsyon hazırlama ve uygulama: Son kullanım tarihi geçmiş veya bulanık olduğu görülen, içinde partikül bulunan çatlak yahut sızdırdığı fark edilen hiçbir paranteral solüsyon kullanılmaz. Paranteral solüsyonlar hazırlandıktan sonra 2-3 saat içinde soğuk zincire uyularak yeni doğan yoğun bakıma ulaştırılır ve bekletilmeden kullanılmaya başlanır. 148 Paranteral ilaçlar veya katkı maddeleri için mümkün olduğunca tek dozluk ampul ya da flakonlar kullanılır. Tek dozluk ampul veya flakonlar içinde kalan solüsyonlar daha sonra kullanılmak üzere saklanmaz. Multidoz flakon kullanılacak ise üretici firma talimatına uyulur. Sterilitesi bozulan multidoz flakonlar kullanılmadan atılır. Parenteral sıvılar: o Lipid içeren sıvıların infüzyonu 24 saat, o Kan ve kan ürünlerinin infüzyonu ise 4 saat içinde tamamlanır. Enjeksiyon portları giriş öncesi %70 alkol veya iyodofor ile silinir. Portlara mutlaka steril aletler kullanılarak giriş yapılır. 6.5.1. Dikkat Edilecek Hususlar Tüm parenteral solüsyonların hazırlanma aşamasında aseptik teknik uygulanır. İlaç sulandırmak için kullanılan solüsyonlar 24 saatten fazla kullanılmamalıdır. Hazırlanan solüsyon üzerine tarih, saat, kişi ismi, ilaç ismi mutlaka yazılmalıdır. Tek kullanımlık olan parenteral solüsyon torbaları (TPN torbası) ve setleri ikinci kez kullanılmamalıdır. İnvaziv girişimlerle ilgili tüm bilgiler kayıt edilmelidir (yapan kişi/tarih/saat). 6. 6. Endotrakeal Tüp Bakımı: Flaster tespiti iyi yapılır. Tüp değiştirilirken tüpün yeri değiştirilerek dudaklar ve dilde zedelenme olması engellenir. Aspirasyon sıklığı hastanın ihtiyacına göre belirlenir (gözle görülür sekresyon varsa, satürasyon düşüyorsa, pürülan ve bol sekresyon varsa). Aspirasyon süresi 10 saniye olmalıdır. Aspire edilirken önce eller yıkanır ve steril eldiven kullanılır. Tercihen iki kişi bu işlemi yapmalıdır. Aspirasyon kateteri steril olmalıdır, tüpün içinden rahatlıkla geçebilmeli, aspirasyon sırasında hava girişine izin vermelidir işlem öncesi ve sonrası iki dakika hastaya yüzde yüz oksijen verilmelidir. Kateter ilerletilirken aspirasyon hortumu klemplenir, istenilen derinliğe ulaşılınca klemp açılır ve aspirasyon kateteri döndürülerek çekilir. Tüp tıkalıysa 0.5 -1 ml serum fizyolojik verilerek 20-30 sn bekledikten sonra aspire edilir. İşlem oral kaviteyi de aspire ederek bitirilir. 149 ENDOSKOPİK CİHAZLARIN DEZENFEKSİYONU VE STERİLİZASYONU TALİMATI 1. AMAÇ: Endoskopik girişimlerde enfeksiyon riskini önlemek ve endoskopik cihazların uygun dezenfeksiyon ve sterilizasyon yöntemini belirlemektir. 2. KAPSAM: Gastroskopi, kolonoskopi, flexible bronkoskopi, sigmoidoskopi, duodenoskopi, rektoskopi, vb. endoskopik cihazların dezenfeksiyonu ve sterilizasyonundan önce yapılacak hazırlıkları ile dezenfeksiyon ve sterilizasyonda uyulacak kuralları kapsar. 3. KISALTMALAR: ERCP: Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreatografi EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi 4. TANIMLAR: Gastroskopi: Yemek borusu, mide ve on iki parmak barsağının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Kolonoskopi: Kalın barsağın endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Bronkoskopi: Soluk borusu ve bronşların endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Sigmoidoskopi: Kalın barsağın son 60- 70 cm’lik kısmının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Duodenoskopi: On iki parmak barsağının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Rektoskopi: Kalın barsağın son kısmının (rektum) endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir. Laparoskop: Karın boşluğunu ve karın içi organlarını görerek muayene ve ameliyat amacıyla karın duvarından sokulan optik aygıt. Sistoskop: Mesane ve alt idrar yollarını görerek muayene ve ameliyat amacıyla uretradan girerek kullanılan optik aygıt. Artroskop: Eklem içini görerek muayene ve ameliyat amacıyla kullanılan optik aygıt. 5. SORUMLULAR: Skopi ünitesi çalışanları, uygulama yapan tüm hekimler, sağlık bakım hizmetleri müdürlüğü, idari mali hizmetler müdürlüğü, EKK. 6. FAALİYET AKIŞI: 6.1. Temel İlkeler 1. Endoskoplar kullanım sonrası hemen bulundukları yerde kaba kirinden arındırılır tüm ayrılabilir parçaları sökülüp, dekontaminasyon işlemi yapılır. 2.Steril dokularla temas eden endoskop aksesuarları (biopsi forsepsleri, sitoloji fırçaları, skleroterapi iğneleri, elektrokoter probları vb.) steril edilmeli veya tek kullanımlık olmalıdır. 3. Laparoskop, sistoskop, artroskop ve rijid bronkoskop gibi steril dokulara giren tüm skopik cihazlar her kullanım öncesi steril edilmelidir. Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda yüksek düzey dezenfeksiyon uygulanmalıdır. 5. Temizlik için kullanılan fırçalar temizlendikten sonra yüksek seviyede dezenfekte edilmeli veya tek kullanımlık olmalıdır. 150 6. Otomatik yıkayıcı-dezenfektör kullanılıyor ise ERCP endoskoplarının elevatör tel kanalı gibi otomatik cihazların temizleyemediği kısımların önceden elle temizlenmesi gerekir. 7. Gastroskopi ve kolonoskopi için uygulanan dezenfeksiyon işlemi ayrı hazırlanmış dezenfeksiyon kabı ve çözeltisi ile yapılmalıdır. 8. Yüksek düzey dezenfeksiyon solüsyonları sterilizasyon ve dezenfeksiyon talimatında belirtilen kurallara göre hazırlanmalı, kullanılmalı ve bertarafı yapılmalıdır. 9. Yüksek düzey dezenfeksiyon solüsyonlarının MEK(Minimal Etkinlik Konsantrasyonu) takipleri yapılmalı, kayıt altına alınmalıdır. Test sonucu olumsuz ise solüsyon kullanılmamalı ve ekleme yapılmamalıdır. Yeni solüsyon hazırlanmalıdır. 10. Yüksek düzey dezenfekte edilerek kullanılan malzemeler hasta bilgileri ile birlikte ilgili forma kayıt edilmelidir. 7. UYGULAMA 7.1. Endoskopların manuel yıkama ve dezenfeksiyonu 1. Hastaya kullanılmış endoskobun hortum yüzeyindeki kaba kir ve sekresyonlar temiz bir gazlı bez ile alındıktan sonra ayrılabilen tüm parçaları sökülür, alet ön temizlik solüsyonu (deterjanlı su,enzimatik vb.) içine atılır. 2. Endoskop ve parçaları üzerinde organik madde kalmayıncaya dek yıkanır. 3. Endoskobun iç kanalları bol deterjanlı su ile jet akım sağlanarak yıkanır, fırçalanır 4. Hareket edebilen parçaları tüm pozisyonlara getirilir. 5. Endoskop ve parçaları bol basınçlı su ile durulanır. 6. Kaçak testi yapılır. 7. Yüksek düzey dezenfektan çözeltisi içine konulmadan fazla suyu giderilir (aletin ıslaklığı dezenfektanı sulandırarak etkin yoğunluğun azalmasına neden olabilir). 8. Yüksek düzey dezenfektan içine tamamen batırılarak önerilen sürede bekletilir. Tüm iç ve dış yüzeylerin dezenfektan solüsyon ile temas etmesi gereklidir. Bunun için lümenlerden dezenfektan geçirilerek hava kabarcıkları kalmaması sağlanmalıdır. 9. Mycobacter avium intracellulere infeksiyonlu hastaya yapılan bronkoskopi sonrası dezenfeksiyon işlemi üretici firmanın önerdiği sürede olmalıdır. 10. Laparoskop, sistoskop ve artroskop gibi steril dokulara giren skopik cihazlara sterilizasyon uygulanmalıdır. 11. Endoskop ve parçaları steril distile su veya musluk suyu ile iyice durulanır (hastaya hemen kullanılacaksa ve steril su ile durulanmışsa bir sonraki basamak uygulanmayabilir, hastaya hemen kullanılmayıp saklanacak ise steril su ile durulansa bile bir sonraki basamak uygulanır) 12. Kanallardan %70’lik alkol ve basınçlı hava geçirilir. 13. Endoskop ek parçaları takılmadan kurumayı kolaylaştırmak için dikey pozisyonda ve 151 kontaminasyonu engelleyecek şartlarda saklanır. 14. Dezenfektan seçiminde EKK’nin görüşü alınmalıdır. 15. Endoskopik uygulamaya bağlı bir enfeksiyon gelişirse EKK derhal haberdar edilir. 16. Uygulayıcılar koruyucu ekipman kullanmalıdır. 17.Dezenfeksiyon prosedürlerinin manuel olarak uygulandığı durumlarda endoskopların ve kullanılan suyun, dezenfektör cihaz kullanıldığında ise endoskopların, suyun, dezenfektörlerin aynı zamanda mutlaka test edilmesi gereklidir. 7.2. Endoskopi yıkama cihazı ile işlem basamakları; 1.Endoskop yıkama ve dezenfeksiyon cihazının haznesine uygun bir şekilde yerleştirilir. 2.Hazne bağlantı konektörü bağlanır. 3.Endoskobun biyopsi kanal, handle konektör ve aspirasyon kanal hortumları bağlanır. 4.Kapağın kapatılmasıyla yıkama ve dezenfeksiyon işlemleri başlatılır. 5.Yapılan bağlantı sonrası endoskopun yerleştirildiği hazne uygun miktarda en 10 litre dezenfektan ile dolar ve tüm kontamine alanlara temas ettirilir. 6.Dezenfektan kanallara gerekli optimum basınç ve miktarda verilerek kontamine materyallerin dışarıya atılması sağlanır. 7.Durulama ve kanal sonra dezenfeksiyon işlemi de tamamlanır. 8.Yıkama ve dezenfeksiyon işlemi raporuda yazılı olarak alınır ve saklanır. 7.3. Skopik cihazların takibi ve mikrobiyolojik kontrolü 1. Bu testler endoskoplarda dekontaminasyon prosedürlerinde bir yanlışlık olduğunu düşündürecek, beklenenden daha yüksek düzeyde mikroorganizma olup olmadığını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. 2. Örnek alma, kültür yapma ve test sonuçlarının değerlendirilmesi endoskopistler, endoskopi hemşireleri, EKK ve mikrobiyologlar ile yakın işbirliği içerisinde yapılmalıdır. 3. Rutin testler arasında 3 aydan fazla bir süre olmamalıdır. 4. Yıl sonunda her bir endoskobun en az bir kez örneklemeye girdiğinden emin olacak şekilde, her türden bir endoskobun rotasyona konularak test edilmesi pratik bir uygulamadır. 5. Bu işlemi bir Pazartesi sabahı skoplar kullanılmadan önce yapmak gerekir, çünkü bu süre en uzun saklama süresi olacağından mikrobiyoloji laboratuvarları tarafından tercih edilmektedir. 6. Örnekler alınmalarını takiben kısa süre içerisinde gönderilmelidir. Muhtemel bir gecikme söz konusu olursa örnekler buzdolabında saklanmalıdır. 7.3.1. Endoskop kanallarından sıvı örnekleri alma 1. Endoskop kanallarının kompleks birleştirilmesinden dolayı her kanal ayrı olarak test edilmelidir. 2. Çevreden kaynaklanacak kontaminasyonların önlenmesi için örneklerin aseptik koşullarda alınması gerekir. 152 a) Steril bir enjektöre 20 ml serum fizyolojik doldurulur. b) Tüm kanalların yıkanması için uygun bağlantı adaptörleri yerleştirilir. (Aspirasyon, biyopsi, hava/ su kanalı, duodenoskop elevatör kanalı) c) Sıvı örnekleri steril bir kültür kabına alınır. 7.3.2. Endoskoptan fırçalama ile örnek alma a)Endoskopu sedyenin üzerine yatırılıp ve distal ucu steril numune kabına tutulur. b)Enjektör ile 5 cc distile suyu biyopsi kanalından hızlıca verilir. c)Endoskopu yukarı kaldırarak kanalda ki tüm suyun boşalması sağlanır. d) Steril endoskop fırçası biyopsi kanalından geçirilir, daha sonra yukarı çekilir ve fırça distal uçtan çıkıp numune kabının içine gelecek şekilde bir kez daha kanaldan geçirilerek işlem tamamlanır. 7.3.3. Diğer örnekler( swap fırça su ). 1. Fırçanın yaklaşık 1 cm’lik kısmını steril tel makası ile kesilir. Numune etiketlenerek laboratuvara gönderilir. Özellikle kanallarda biyofilm tabakasından şüpheleniyorsa test için etkili bir yöntemdir. 2. Endoskopların dış yüzeylerinden swap distal uç aspirasyon ve hava/su valf girişleri, biyopsi kapak girişleri ile duodenoskop elevatöründen alınır. a) SF ile nemlendirilmiş steril swap ile endoskopun belirlenmiş kısmından alınır. b) Her bir swap uygun vasata koyulur. 3. İrrigasyon için kullanılan su şişelerinden sıvı örnek alınır. a)Kullanıma hazır şişeleri test edilir. b)Sıvıyı su şişesinin bağlayıcı hortumundan geçirerek alınır. 4.Son durulama suyu su örneği a) Steril enjektöre suyu alınır. b) 2 x 100 mL suyun test edilmesi önerilir. 5.Otomatik yıkama cihazları/dezenfektörler a) Dezenfektan solüsyon konteynırlarından, b) Bağlantı hortumlarından, c)Üretici firmanın örnekleme için tavsiye ettiği bölümlerden geçirilmiş sıvı örnekleri, d) Son durulama suyundan 2 x 100 mL suyun test edilmesi önerilir. 8. Örnekleme sonuçlarına göre; mikrobiyolojik örnekleme pozitif olması durumunda yapılacaklar 1. Herhangi bir kontaminasyonun bulunması durumunda testlerin uygun koşullarda tekrarlanması ve şüphelenilen ekipmanı (endoskoplar, dezenfektörler, aksesuarlar vb) düzeltici eylemler yapıp tatmin edici sonuçlar alınana kadar kullanımdan kaldırılır. 2. İşlem basmaklarının etken varlığına göre tüm basamakları kontrol edilerek gerekli düzeltici ve önleyici faaliyetler düzenlendikten sonra kültürler tekrar edilmelidir. 153 3.Skoplarda üreme olması durumunda; temizlik basamakları tekrar edilmeli ve sonrasında yüksek düzey dezenfeksiyon tekrar edilmelidir. Gerekli görüldüğünde kimyasal sterilizasyon veya düşük ısıda sterilizasyon yapılır. 8.1. Mikrobiyolojik testlerde tespit edilmiş organizmalar ve sorun giderme 8.1.1. E.coli, Enterococcus ve Enterobacter a) Manuel işlemlerde yetersiz temizlik ve/veya dezenfeksiyon fırçalama işlemlerine özen gösterilmeme ihtimali yüksektir. Temizlik döngüsü tekrar gözden geçirilmelidir. b)Kimyasalların uygun kullanılmamasıdır. Kimyasalların hazırlama koşulları ve ürün miktarı, konsantrasyonu kontrol edilmelidir. c)Yetersiz temas süresi. d) Dezenfektörler tercih edilirken, arızalarda mekanik-elektronik hata bildirimi yapanlar tercih edilmelidir. e)Kullanılan kimyasallarda zamanında yanlış miktar ve/veya konsantrasyonu için işlemler kontrol edilmelidir. f)Cihazların ölü boşluklarında sorun, bağlantı hataları olabilir. Cihazlar teknik servis veya uygun yöntemlerle kontrol edilmelidir. 8.1.2. Pseudomonas aeruginosa ve diğer gram-negatifler a)Yetersiz son durulama olabilir. b)Su sisteminin ve son durulama suyunun kontaminasyonu olabilir. c)Su kalitesi dezenfektörde mekanik, filtrasyon ya da elektronik bir sistemin arızasından dolayı zamanında değişimi yapılmalıdır. d)Teknik servis işlemleri ve bakım sonrası cihazın kendisi dezenfekte edilmelidir. e)Filtre sistemi kontrol edilmelidir. f)Yıkama cihazının rezervuar ve ölü boşlukları kontaminasyon açısından kontrol edilmelidir. g)Saklamadan önceki kurutma prosedürleri ve dolapların ventilasyonu gözden geçirilmelidir. 8.1.3. Staphylococcus aureus, a) Saklama koşullarına bakılmalıdır. Çevre koşulları gözden geçirilmelidir. 8.1.4. Staphylococcus epidermis a)Taşıma koşulları kontrol edilmeli ve kontaminasyon önlenmelidir. b)Yetersiz el hijyeni prosedürlerinin ile endoskoplar yeniden gözden geçirilmelidir. c)Örneklerde kontaminasyon için örrnekleme tekrarı yapılmalıdır. 8.1.5. Atipik mikobakteri a)Su sisteminin ve durulama cihazlarının kontaminasyonu açısından. prosedürler gözden geçirilmelidir. b)Self dezenfeksiyon döngüsünün başlatılması (sıcaklık tercih edilir)sağlanır. c) Dezenfektör filtrelerinin değiştirilmesi sağlanır. 154 DEZENFEKSİYON ANTİSEPSİ STERİLİZASYON UYGULAMALARI 1.AMAÇ: Hastane genelinde, sterilizasyon/dezenfeksiyon uygulamaları için sterilizasyon yöntemleri, dezenfektan seçimi ve dezenfektanların kullanım ilkelerini belirlemektir. 2.KAPSAM: Hastanedeki tüm birimleri ve çalışanları kapsar. 3.KISALTMALAR: MSÜ: Merkezi Sterilizasyon Ünitesi DAS: Dezenfeksiyon Antisepsi Sterilizasyon Derneği MEK (Minimal Efektif Konsantrasyon): Dezenfektan solüsyonun minimal etkin konsantrasyonudur. YDD: Yüksek Düzey Dezenfeksiyon ODD: Orta Düzey Dezenfeksiyon DDD: Düşük Düzey Dezenfeksiyon 4.TANIMLAR: Anlık sterilizasyon (Önceki tanım: Flash sterilizasyon): Dekontamine edilmiş, kurulanmış aletlerin hemen kullanımı için paketlenmeden buhar otoklavlarında özel bir program kullanılarak kısa sürede steril edilmesi işlemidir. Antisepsi: Canlı doku üzerindeki (özellikle patojen) mikroorganizmaların öldürülmesi veya üremelerinin engellenmesidir. Kullanılan yönteme ve antiseptiğe göre doku içinde de bir miktar etkinlik sağlanır. Antiseptik: Canlı doku üzerindeki (özellikle patojen) mikroorganizmaların öldürülmesi veya üremelerinin engellenmesi için kullanılan kimyasal ürünlerdir. Asepsi: Mikroorganizmaların korunmuş bir alana ulaşmalarının önlenmesi ve bunun devamlılığının sağlanmasına asepsi, bu amaçla yapılan işlemlerin tamamına da aseptik teknik denir. Bakteri sporu: Bazı bakteriler tarafından oluşturulan, fiziksel ve kimyasal çevre etkenlerine karşı dirençli özel yapısal şekildir. Bakterisit: Bakterileri öldürme etkisi olan maddelerdir. 155 Biyolojik indikatör: Sterilizasyon işleminde biyolojik ölümün gerçekleştiğini belirlemek için kullanılan, tercih edilen sterilizasyon yöntemine en dirençli bakteri sporlarını içeren test materyalidir. Biyolojik yük: Bir materyaldeki canlı mikroorganizma miktarını ifade eder. CE amblemi: (Conformite Europeenne’nin kısaltması) Avrupa Birliği standartları içinde yer alan Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine (Medical Device Directive, MDD) uygunluğu gösteren işaret Dekontaminasyon: Dezenfeksiyon / sterilizasyon öncesinde, fiziksel ve/veya kimyasal yöntemlerle bir yüzey veya malzemeden organik madde ve patojenleri uzaklaştırarak, personelin aletlere elle temas edebilmesi açısından güvenli hale getirme işlemidir. Dezenfeksiyon: Cansız maddeler ve yüzeyler üzerinde bulunan mikroorganizmaların (bakteri sporları hariç) yok edilmesi veya üremelerinin durdurulması işlemidir. Bakteri sporları ve miko bakterileri etkileme seviyelerine göre yüksek, orta ve düşük düzey dezenfeksiyon olarak 3 kategoride değerlendirilir. Dezenfektan: Cansız ortamda mikroorganizmaları inaktive etmek için kullanılan maddelerdir. Düşük Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporu, mikobakteri ve zarfsız virüslere etkisiz olan, ancak bir kısım vejetatif mikroorganizmalar ve zarflı büyük virüslere (genellikle ≤10 dakika) etkili olan dezenfeksiyon şeklidir. Orta Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporlarına etki göstermeyen fakat mikobakterilere etkili olabilen, diğer mikroorganizmaları inaktive eden dezenfeksiyon şeklidir. Yüksek Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporları dışındaki tüm mikroorganizmaları inaktive eden dezenfeksiyon şeklidir. HEPA Filtre (High Efficiency Particulate Air Filter): Yüksek etkinlikte partikül tutucu hava filtresidir. (>0.3 büyüklükteki partikülleri en az % 99.97 etkinlikte filtre eden) Kimyasal indikatör: Sterilizasyon şartlarında karakteristik değişiklik gösteren (renk değişikliği vb.) kimyasal maddeler içeren kağıt şerit veya diğer test materyalleridir. Prion: Nükleik asit içermeyen protein yapısında, standart sterilizasyon ve dezenfeksiyon yöntemlerine dirençli enfeksiyöz partiküllerdir. 156 Sterilite güvence düzeyi: (SGD) Bir malzemenin steril kabul edilebilmesi için malzemelerdeki canlı mikroorganizma kalma olasılığının teorik olarak 10-6 veya altında olabilmesi için gereken şartların sağlanmasıdır. Sterilizasyon: Herhangi bir maddenin ya da cismin üzerinde ve içinde bulunan tüm mikroorganizmaların sporlar da dahil olmak üzere, yok edilmesi işlemidir. Temizlik: Kir ve organik maddelerin su ve deterjan kullanılarak mekanik olarak uzaklaştırılması işlemidir. Mikropların büyük çoğunluğu organik kirler içerisinde bulunur ve uygun nem-ısı varlığında çoğalırlar. Bu nedenle dezenfeksiyon ve sterilizasyon öncesinde mutlaka etkin bir temizlik yapılmalıdır. Temizlik, su, deterjan ve enzimatik ürünler kullanılarak sağlanır. Temizlik işlemleri 30 derece üzerinde daha etkilidir. 60 derece üzerinde temizliğin etkinliği azalır. Validasyon: Sterilizasyon sisteminin ve işlemlerinin önceden belirlenmiş şartları sürekli sağladığının kanıtlanmasıdır. Kontaminasyon: Cerrahi ve medikal malzemelerin, hastaya ait her tür sağlam veya açık doku, vücut sıvısı, kan vb. ile teması ile kirlenmesidir. 5.SORUMLULAR: Hastane Yöneticisi, Başhekim Yardımcısı, İdari ve Mali Hizmetler Müdürü, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlu Hekimi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlu Hemşiresi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Tüm Birim Çalışanları, Tüm Hastane Çalışanları 6.FAALİYET AKIŞI 6.1.MERKEZİ STERİLİZASYON ÜNİTESİ ALANLARI Hastanelerin değişik yerlerinden, kirlenmiş malzemeleri işlenmek üzere toplayıp tekrar kullanıcıya teslim eden kesintisiz hizmet üreten, konum olarak ameliyathaneye yakın, hastane trafiğinden uzak, kirli ve temiz malzeme transferinin ayrılmış alanlarla sağlandığı, yönetsel olarak doğrudan hastane idaresine bağlı olarak çalışan merkezlerdir. MSÜ’de malzeme akış yönü kirli alandan temiz alana, temiz alandan steril alana doğru ve tek yönlü olmalı, kirli, temiz, steril depolama ve destek alanlar olmak üzere şekillendirilmelidir. Kirli alan (Dekontaminasyon alanı) kırmızı Temiz alan (Alet muayene hazırlık ve paketleme alanı) mavi Steril alan (temiz alan) yeşil Destek alanlar sarı renk çizgilerle tanımlanmalıdır. 157 MSÜ içerisinde yönlendirme levhaları ve acil çıkış işaretleri asılı olmalıdır. Kirli Alanlar: Sterilitesi bozulmuş aletlerin üniteye kabul edildiği, alet ve malzemelerin sınıflandırıldığı, temizlendiği ve dekontamine edildiği alandır. Dekontaminasyon alanı, işlem bölümünün bütün öteki alanlarından fiziksel olarak ayrılmalı ve girişi ayrı bir servis koridorundan olmalıdır. Dekontaminasyon alanında; • MSÜ ye ait atık ve kirli bertaraf alanı • Alet teslim alma ve sıralama alanı • Alet teslim alma ve kontrol ve kayıt masası • Manuel alet ve malzeme yıkama alanı - Küvet ve tezgah - Hava ve su tabanca sistemleri - Ultrasonik yıkama cihazı • Otomatik yıkayıcıların alanı - Çift kapılı yıkama makineleri • Paketlenecek vb malzemeler ve kimyasalların depolama alanı • Personel koruyucu ekipmanları depolama alanı • El yıkama lavabosu Lavabolar ikili olarak planlanmalı, lavabolardan birinde manuel yıkama yapılıp diğer lavabo durulama lavabosu olarak kullanılmalı bu lavaboda son durulama suyu olarak demineralize su bağlantısı da olmalıdır. Temiz Alanlar: Temiz alan ana faaliyetleri içerisinde; alet bakım, kontrol, paketleme, steril edilmek üzere paketlenmiş malzemeleri güvenli bekletme, tekstil, katlama ve depolama, temiz alanda kullanılacak malzemelerin ve personel koruyucu ekipmanları depolama vardır. Temiz alanda kullanılan çalışma tezgahlarının yüksekliği ayakta çalışılmaya izin verecek yükseklikte (90 cm) olmalı, yüzeyi pürüzsüz, çizilmez, kırılmaz dezenfektan ve deterjanlardan etkilenmeyen malzemeden üretilmiş olmalıdır. 158 Taburelerin ve çalışma tezgahlarının yüksekliği tercihen ayarlanabilmelidir. Steril olacak alet ve malzemelerin beklemesi, yüklenmesi, sıraya girmesi için ayrılmış olan alan dahil olmak üzere buharlı sterilizatörlerin ve bu alan içerisinde ayrı bölmede yer alan etilen oksit sterilizatörün bulunduğu alandır. Etilen oksit sterilizatörleri için sızdırmaz, özel havalandırılması, gaz kontrol dedektörleri ve oluşabilecek kaçak durumlarına acil müdahaleye uygun ayrı mekanlar planlanmalıdır. Steril Alanlar: Steril alan; sterilizasyon, soğutma, steril malzeme depolama ve steril malzeme teslim alanı olacak şekildedir. Buhar sterilizatörlerin kapılarının açılması sırasında sıcaklık ve nem oranlarının bulunduğu alanı etkilemesinden dolayı steril alet ve malzeme depolama alanı ile sterilizatörler arasında ayrı bir oda soğutma alanı yapılması kontaminasyon riskini engellenmektedir. Steril bir malzemenin sterilitesinin kullanım noktasına kadar muhafaza edilmesi önem taşımaktadır. Bu malzemelerin depolandığı bölümlerde kontamine olmadan saklanmasına önem verilmelidir. Steril depolama alanı, sterilizasyon alanına bitişik ve tercihen tek işlevi steril ve temiz malzemelerin saklanması olan ayrı, kapalı ve girişi sınırlandırılmış bir bölümde bulunmalıdır. Steril malzemelerin kullanıcılara teslim edileceği bölüm ayrı olmalıdır. Havalandırma sistemi, havanın steril depolama alanından pozitif basınçla dışarı akışını sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır (ISO sınıf 8) Steril malzeme depolarında malzeme rafları yerden en az 30 cm yukarıda, en üst rafa malzeme konduktan sonra tavana mesafesi en az 50 cm olacak şekilde, hava sirkülasyonu için duvardan en az 5 cm önde olmalıdır. Raflar sabitlenmelidir. Yangın emniyeti için yangın muslukları ulaşılabilir mesafede ve konumda olmalıdır. Destek alanlar: Bu ana yapının hizmetlerinin uygun şekilde yapılabilmesi için; Personel dinlenme odası /eğitim alanı, mutfak, kıyafet değişim odaları, tuvalet ve duşlar, kompresör kesintisiz güç kaynağı destek alanda yer almalıdır. Güç kaynakları ve kompresörlerinin aşırı gürültü nedeni ile üniteden uzak bir alanda tesis edilmesi önerilir. Yeni kaynaklarda yönetici ofisi steril alanı ve alet hazırlık alanına hakim olacak şekilde destek alan sınırlarında yer almaktadır. Çamaşır ve Tekstil Hazırlama Alanı: Çamaşır havları havalandırma sistemleri, yıkayıcı dezenfektörler ve sterilizatörlerin hava filtreleri için de önemli sorun teşkil eder. Bu nedenle MSÜ dışında bir alanda olması tercih edilir. MSÜ içinde yer alacaksa özel havalandırmalı ayrı bölmede planlanmalıdır. 159 Hava akışı, aşağı çekişli tip olmalı ve saat başına hava değişimlerinin sayısı (10 hava değişimi/saat), havadaki lif parçacıklarını asgari düzeye indirmeye yeterli düzeyde olmalıdır. Temiz çamaşır depolaması için yeterli alan ve raf, aydınlatılmış bir kontrol masası bulunmalıdır. Tekstiller paketlenmeden önce ışıklı kontrol masası altında yırtık, delik, tiftiklenme, incelme, hav birikintisi vb yönünden kontrolleri yapılmalıdır. El Yıkama Lavaboları ve Yerleri: El yıkama lavaboları kirli, temiz ve steril alanlar arasındaki geçiş noktalarında bulunmalıdır. Lavaboların yanına sıvı sabun, kağıt havlu, pedallı çöp kutusu ve diğer aksesuarlarının eklenmesi gereklidir. Ayrıca geçiş alanlarında el dezenfaktanı olmalıdır. El yıkama yerleri dinlenme bölümleri gibi bütün personelin kullandığı destek alanlarında da bulunmalıdır. Lavabo muslukları kontaminasyon riskini ortadan kaldırmak için muslukların cerrahi tip ya da fotoselli olması önerilir. 6.1.1.Teknik ve Mimari Donanım Zeminler: Zeminler, duvar ve taban birleşim noktaları monolitik, eklemsiz olmalıdır. Köşeler tercihen dayanıklı poliüretan malzeme ile yuvarlatılmalıdır. Zemin materyali pürüzsüz kolay temizlenebilir ve yırtılmaya dirençli olmalıdır. Zemin rengi aletlerin yere düşmesi durumunda kolay görülmesini sağlayacak bir renkte olmalıdır. Derz çatlaklarının temizliği ve dezenfeksiyonu zor olduğu için bu alanlar mikroorganizmaların üremesi için uygun ortam oluşturabilir. Bu nedenle zemin için seramik tercih edilmemeli, PVC gibi yekpare zemin kaplamaları kullanılmalıdır. Seramik yapılması zorunlu durumlarda kırılmaya dayanıklı ve büyük ebatlı (>30x30) seramikler kullanılmalıdır. Seramik araları için kaliteli ve dayanıklı derz dolgusu kullanılmalıdır. Tüm yüzey malzemeleri, temizlik için kullanılan kimyasal maddelerden olumsuz etkilenmemelidir. Duvarlar: Tercihen yıkanabilir vinil malzeme ile kaplanmalıdır. Vinil kaplama yapılmamışsa duvar boyası mikroorganizmaların kolonize olmasını engelleyecek şekilde düzgün pürüzsüz, antistatik, epoksi boya olmalıdır. Duvarlara transfer arabası vb tekerlekli arabaların sürtmesi durumunda boyanın zarar görmemesi için korunmaya alınmalıdır. Bütün işlem alanlarının periyodik olarak temizlenebilmesi için, zeminler ve duvarlar, vakumlama ve yıkamaya dayanacak malzemeden yapılmalıdır. Kapılar: Otomatik / yarı otomatik kapılar tercih edilmelidir. Kapıların açılış yönü yüksek hava basıncı olan tarafa olmalıdır. Kapı otomatik değil ise kendiliğinden kapanır olmalıdır. Pencereler: Denetimin kolaylaştırması ve ferahlık hissi nedeni ile duvar yerine cam bölmeler tercih edilebilir. Dış mekan duvarlarında da açılabilir pencere olmamalıdır. 160 Tavanlar: Çalışma alanlarının tavanları; yoğunlaşmayı, toz birikmesini ve muhtemel kirlilik kaynaklarını en aza indirgemek için; tavandan geçen tesisatı kapatacak düz bir yüzey oluşturulmalı, aydınlatma ve benzeri tesisat da tavana gömülü olacak şekilde inşa edilmelidir. Havalandırma: MSÜ’de merkezi filtre edilmiş hava sağlayan iklimlendirme sistemleri kullanılmalı, bu amaçla split klimalar kullanılmamalıdır. Saatte en az 10 hava değişimi sağlamalıdır. Hava türbülansı yaratacak herhangi bir araç kullanılmamalıdır. Hava akışı tavandan tabana, temiz alandan kirli alana doğru olmalıdır. Havalandırma kesintisiz 24 saat çalışmalıdır. İklimlendirme sistemi en az ISO 146441 ISO Class 8 standartlarında belirtilen seviyeyi karşılamalıdır. Sıcaklık Ve Nem: Çalışma alanlarında sıcaklık ve nem Das rehbere göre ayarlanmıştır. Çalışma alanları, personelin rahat, cihazların düzgün çalışmasını sağlayacak sıcaklıkta olmalıdır. Sıcaklık 20-25o C ve nem %40-75 olması önerilir. Steril depolama alanında sıcaklık 22o C, nem %60’ı aşmamalıdır. Sıcaklık ve nem değerleri günlük çizelgelerle takip edilmelidir. Sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinde kullanılan suyun özellikleri, Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde 24 saat kesintisiz su bulunmalıdır. Yıkama ve basınçlı su tabancalarından gelen/son durulama suyu yumuşatılmış su olmalıdır. MSÜ’de kullanılacak suyun ters ozmoz ya da benzeri bir yöntemle elde edilmiş su tercih edilmelidir. 6.2.UYGULANAN HİZMETLERE İLİŞKİN GEREKLİ EKİPMAN, ÇALIŞMA KOŞULLARI ve KURALLARI 6.2.1.Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Kıyafetleri, Koruyucu Kıyafetler MSÜ personel giysileri giyilmesi ve çıkartılması kolay, rahat, konforlu, kısa kollu bir gömlek ve pantolondan oluşan iş elbisesidir. Tüm ünitede çalışan personel saçları içine alan tek kullanımlık (disposable) bir kep takmalıdır. Paketleme aşamasında ciltten olacak dökülmeleri önlemek için uzun kollu gömlek giyilmesi, sakal ve bıyıklı olanlar maske takması gereklidir. Dekontaminasyon odasında çalışan personel tüm dekontaminasyon işlemi sırasında saçılma ve sıçramalardan korunmak için koruyucu gözlük ve maske (veya tüm yüzü koruyan siperlik), koruyucu sıvı geçirmez önlük ve eldiven kullanmalıdır. Etilen oksit sterilizasyonunda koruyucu gaz maskesi ve nem bariyerli tulum kullanılmaktadır. Rahat, ayağı destekleyen ve koruyan bir ayakkabı/ önü kapalı terlik giyilir. Terlikler yıkanabilir özellikte olmalıdır. 161 MSÜ gürültülü ortam olması nedeni ile, ses izolasyonu için kulaklık takılması önerilir. MSÜ giysileri günlük veya kirlenmesi durumunda hemen değiştirilir. 6.2.2.Çalışma Koşulları ve Kuralları Merkezi sterilazasyon ünitesi 24 saat kesintisiz çalışan bir birimdir. Ünitemizde hemşire ve sterilizasyon personelleriyle hizmet verilmektedir. DAS rehbere göre ortam sıcaklığı 20-25 ° C, nem % 40-75 arasında olmalıdır. Sıcaklık ve nem düzeyi Ortam Isı-Nem Kontrol Formu ile takip edilir. 6.2.3.Kayıt Sistemi Kayıt sistemi tıbbi cihazlarla ilgili kalite yönetim sisteminin önemli bir parçasıdır ve sterilizasyon sürecinin tüm basamaklarına ait verilere gerekli hallerde tekrar ulaşılmasına imkan sağlar. Bu amaçla; Kayıt kartları, etiketler ve kayıt saklama dosyaları kullanılır. 6.2.4.Kayıt Sisteminde Bulunması Gereken Veriler Yapılan işlemlerin ve testlerin kanıtları, biyolojik ve kimyasal ve fiziksel performans testleri, temizlik kaydı, dekontaminasyon işleminin etkinliğini gösteren performans testleri yapılmaktadır. Arıza, tamir, rutin bakım ve validasyon raporlarını içermelidir. Tüm sonuçlar mutlaka deneyimli bir kişi tarafından kontrol edilmelidir. Kayıtlar beş yıl saklanmalıdır. 6.2.5.MSÜ temizliği Aseptik teknik kuralları doğrultusunda temizden kirliye, yukarıdan aşağıya doğru yapılır. Temizlik yaparken kullanılacak solüsyona infeksiyon kontrol komitesi önerisi doğrultusunda karar verilir. Kirli alanların temizliği: Dekontaminasyon odası, kritik alan kabul edilerek temizliği yapılır. Kritik alan temizliğinde kullanılabilecek dezenfektan solusyon ile temizlenir, yere dökülen damlayan sıvı olursa veya yer kirlendiyse, beklemeden temizlik yapılır.Dezenfektan solüsyon kullanım süresi dolduysa, gözle görülür bir kirlilik varsa, solüsyon bulanık ise dökülüp yenisi hazırlanır.MSÜ dekontaminasyon alanların temizliğinde kullanılan temizlik ekipmanı başka bir alan temizliğinde kullanılmaz.Her gün lavabo, tezgahlar ve dekontamine olma olasılığı bulunan duvar yüzeyleri dezenfektan solüsyon ile temizlenir ve silinir. En son yer temizliği yapılır. Steril depolama alanı, temiz ve destek alanların temizliği: Temizlik steril alanda başlayıp temiz ve destek alanları kapsar. Temizlik için steril depoda malzemenin en az olduğu zaman seçilir. Alet hazırlık tezgahları her sabah ve gözle görünür bir kirlenme olduğu zaman silinir.Temizlik kayıtları tutulmalıdır. 162 6.3.ALETLERİN; ÜNİTEYE TRANSFERİ Genel Transfer Kuralları Kullanılmış aletlerin uygun şartlarda üstü örtülmeden açıkta taşınması çapraz kontaminasyon riskini beraberinde getirir. Aletler ön işlem yapılmadan kuru veya ön işlem yapılarak transfer edilebilir. Her durumda kirli malzemenin MSÜ’ye en kısa sürede transferi sağlanmalıdır. Kontamine aletlerin ve malzemelerin transferini sağlamak için ameliyathane ve MSÜ kirli alanı arasındaki kirli asansör veya kapalı transfer arabası kullanılır. Kullanıma yeni giren tıbbi aletler önce üzerindeki marka etiketlerinden, koruyucu maddelerden arındırılır, yıkandıktan sonra sterilizasyon işlemine alınır. Açılmış her set ve malzeme açıldıktan sonra kullanılmamış bile olsa, kontamine sayılır. Kesici, tek kullanımlık uçlar kullanıldığı alanda çıkarılıp atılır. MSÜ’ye gönderilen kullanılmış aletler tel sepetlere doldurulur. Eklemli aletler açık olarak sepete yerleştirilir. Her set içerisinde, mevcut olan aletlerin kayıtlı olduğu ve sayımlarının kaydedildiği bir liste bulundurulur. Liste sayımı yapan kişiler tarafından doldurulur. MSÜ’ ye set malzeme teslimi için teslim edilen malzemenin ne olduğu, sayısı, hangi servisten geldiği, ne zaman geldiği, kimin teslim ettiği, kimin teslim aldığı, ne zaman teslim edeceği bilgilerinin kaydedileceği “Alet ve Malzeme Teslim Formu” kullanılmalıdır. Kuru transfer: Kuru transfer esnasında alet taşıma kutusuna solüsyon konmaz. Kullanılmamış aletler kullanılan aletlerle birlikte aynı kutuya konur.Taşıma sırasında taşıma konteyneri içerisinde solüsyon olmayacağı için hafif olacaktır. Transfer sırasında kullanılan solüsyon hemen döküleceği için solüsyon tüketimi daha az olacaktır. Aletlerin solüsyonda uzun süre kalmasına bağlı korozyon riski yoktur. Ön işlemli transfer:Tel sepetler içerisine yerleştirilen aletler bu amaçla üretilmiş deterjan dezenfektan solüsyonu olan bir kabın içerisine konur ve transfer edilir. Bekleme ve taşıma sırasında ön temizlik - dezenfeksiyon yapılmış olur. Kullanılacak solüsyon üreticisinin önerileri doğrultusunda solüsyon her seferinde uygun konsantrasyonda taze hazırlanır. Dezenfektan artıklarının yıkama dezenfektör makinelerinde köpük etkisi oluşturma ve cihaz deterjanı ile etkileşme riskine dikkat edilmelidir. Bu nedenle cihaz ve dezenfektan etkinliği için üretici önerileri dikkate alınmalıdır. Solüsyon içinde uzun süreli bekletme yapılmamalıdır. Çok uzun süreli dezenfektan solüsyonda bekleyen aletler paslanma riski taşır. 6.4.ALETLERİN ÖN TEMİZLİK VE DEKONTAMİNASYONU Kritik alet/malzemeler:Steril dokulara ve steril vücut boşluklarına veya vasküler sisteme giren alet / malzemeler “kritik” alet / malzeme olarak sınıflandırılır. Bu tanıma uyan tüm alet / malzemelerin (cerrahi aletler, kardiyak kateterler, idrar sondaları, rijit endoskop ekipmanları, implantlar, vb.) steril olması gerekir. 163 Yarı kritik alet/malzemeler: Mukoza veya bütünlüğü bozulmuş cilt ile temas eden alet/malzemeler “yarı kritik” olarak kabul edilir (solunum terapisi ve anestezi ekipmanları, endoskoplar, laringoskop bıçakları, özefajial manometri probları, anorektal manometri kateterleri, vb). Bu gruba giren alet / malzemeler için yüksek düzey dezenfeksiyon yeterlidir, steril olma şartı aranmaz. Bütünlüğü bozulmuş ciltle kısa süre temas eden bazı malzeme/yüzeyler (termometre, hidroterapi tankları) genellikle “kritik olmayan” yüzey olarak kabul edilir ve orta düzey dezenfektanlarla (fenolikler, iyodoforlar, alkol, vb.) dezenfekte edilir. Kritik olmayan alet / malzemeler: “Kritik olmayan” alet / malzemeler, bütünlüğü bozulmamış ciltle temas eden alet/malzemelerdir (ördek / sürgü, tansiyon aleti manşonu, yatak kenarları, koltuk değnekleri, hasta odasındaki yemek masası ve mobilyalar, yerler, vb). Bu gruptaki alet/malzemelerin temiz olması yeterlidir. Sadece vücut sıvı / salgıları ile kirlenme meydana geldiğinde düşük düzey dezenfektanlarla dezenfeksiyon yapılmalıdır. Spaulding sınıflamasına göre kritik kategorisine giren artroskop, laparoskop gibi aletlerin dezenfekte edilerek kullanılmasının infeksiyon riskini arttırdığını gösteren bilimsel çalışmalar vardır. Bu nedenle artroskoplar, laparoskoplar ve biyopsi forsepsleri steril edilerek kullanılmalıdır. Tıbbi cihaz ve malzemelerin infeksiyon risk sınıflandırması ve kullanılacak yöntemler Cihaz, Alet ve Malzeme Spaulding Sınıfı İnfeksiyon riski Yöntem Sterilizasyon Buhar, Hidrojen Peroksit Cerrahi aletler, kardiyak ve üriner kateterler, implantlar, drenler, Kritik malzeme Enjektör iğneleri, akapunktur iğneleri, (Steril doku biyopsi forsepsi, transfer forsepsi, veya vasküler laparoskop, artroskop, bronkoskop, sisteme giren) sistoskop Gaz, ETO Yüksek Sıvı sporisidal kimyasal; Uzun süreli temas (kimyasala göre değişebilen süre, ≥3 saat) 164 Fleksible endoskoplar, laringoskoplar, vaginalrektal ultrasonografi probları, transözefagial EKO probu, endotrakeal tüpler, nazal kanüller, ventilatör Nemli ısı Yüksek düzey dezenfeksiyon Yarı kritik (yüksek düzey Malzeme dezenfektan ile 5-20 bağlantı hortumları, nemlendiriciler ve filtreler, nebülizer kapları, aspirasyon sondaları, beslenme sondaları, laringoskop bıçakları, larengeal tüpler, fiberoptik bronkoskop, airway, bazı oftalmik araçlar, kulak şırınga dk. temas) (Mukozalara, Orta bütünlüğü Orta düzey bozulmuş deriye dezenfeksiyon temas eden) (≤10 dk. temas) hortumu, amalgam kondansörü Kritik olmayan Steteskop, tansiyon aleti manşonu, malzeme EKG elektrotları, BIS elektrotları, pulse (Sağlam deri ile oksimetre, kulak spekulumu, tespit teması olan, malzemeleri, küvöz, hasta yatağı ve mukoza ile örtüleri, yemek kapları, sürgüler vb. teması Düşük düzey Düşük dezenfeksiyon (≤10 dk. temas) olmayan) İyi bir dezenfektanda olması gereken özellikler; Antimikrobiyal spektrumu geniş olmalıdır. Hızlı etkili olmalıdır. Çevresel faktörlerden etkilenmemeli; kan, balgam, dışkı gibi organik maddelerin varlığında bile aktivitesini yitirmemeli; birlikte kullanıldığında sabun, deterjan gibi kimyasallarla geçimsiz olmamalıdır. Kullanıcıya ya da hastaya toksik etkisi bulunmamalıdır. Aletlerde ve metal yüzeylerde korozyon yapmamalı; plastik, kauçuk gibi diğer parçalarda bozulmaya yol açmamalıdır. Kullanıldığı yüzeyde antimikrobiyal bir film tabakası oluşturmalı ve kalıcı etki yapmalıdır. Kullanımı kolay olmalı, kullanım talimatı açık ve anlaşılır olmalıdır. Kokusuz ya da hoş kokulu olmalıdır. Ekonomik olmalıdır. Suda çözünebilmelidir. Konsantre ve sulandırılmış halde stabil kalabilmelidir. Atıkları çevreye zarar vermemelidir. 165 Orta ve yüksek düzey dezenfektanların avantaj ve dezavantajları Dezenfektan Perasetik asit / Hidrojen Avantajları Aktivasyon gerektirmez. Önemli bir Kozmetik ve fonksiyonel açıdan rahatsız edici etkisi ya da kokusu yoktur materyal uyum problemi olabilir (bakır, peroksit Glutaraldehit Dezavantajları çinko gibi) Materyal uyumu çok iyidir. Solunum irritasyonu yapar Ortamın havalandırılması gereklidir. Kötü kokuludur. Mikobakterisidal aktivitesi yavaştır. Yüzeylerdeki kan ve dokuları fikse eder Hidrojen Aktivasyon gerektirmez. Organik Çinko, bakır, nikel/gümüş kaplama peroksit maddelerin ve bakterilerin aletlerde kozmetik ve/ veya fonksiyonel uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Atıkları uyumsuzluk problemi vardır zararlı değildir. Koku ve irritasyon problemi yoktur. Materyal uyumu iyidir. Kanı koagüle etmez, doku fiksasyonu yapmaz. Biyofilm oluşumunu engeller. Cryptosporidium türlerini inaktive eder. Ortofitalaldehit Hızlı etkilidir. Aktivasyon gerektirmez. Deriyi, giysileri ve çevre yüzeyleri boyar Belirgin bir kokusu yoktur. Materyal uyumu iyidir. Perasetik asit Sterilizasyon süresi kısadır. Son ürünleri Sadece sıvıya batırılabilen aletlerde çevreye zarar vermez. Otomatize kullanılır. Alüminyum anodize kaplamalı sistemdir. Çevrim standarttır. Hızlı materyallerde uyumsuzluk olabilir. sporisidal etkilidir. Kullanıcıya zararı Biyolojik kontrolü yoktur. Bir çevrimde yoktur. Materyal uyumu iyidir. Kanı çok az sayıda alet ya da tek bir koagüle etmez, doku fiksasyonu yapmaz. endoskop işleme alınabilir. Bu yöntemle steril olan aletlerin steril olarak saklanması mümkün değildir. Ciddi göz ve deri hasarı yapar. 166 Hipokloritler Geniş etki spektrumludur. Hızlı etkilidir. Organik materyalden etkilenir. Toksisitesi azdır. Çevre problemi Korozyon yapar. Cildi tahriş eder. Tekstil oluşturmaz. Biyofilm tabakasına etkilidir. ürünlerin rengini açar. Dayanıksız, ışık Suyun sertliğinden etkilenmez. ve ısıyla bozulur. Amonyak ve asitlerle toksik klor gazı oluşturur. Alet dezenfektanı olarak önerilmez. Klor dioksit (CIO2) Hızlı ve güçlü etkilidir. Etki spektrumu Dayanıksız olduğundan kullanım geniştir. Kötü tad ve koku sırasında üretilir. Organik maddeler ve bırakmadığından su dezenfeksiyonunda ışıktan etkilenir. Korozivdir. Bazı klora tercih edilir. Toksisitesi düşüktür. metallere (bakır, pirinç) ve plastiklere Karsinojen, mutajen etki göstermez. Gaz zarar verir Bazı yüzey materyallerinin halinde zararlı yoğunluğu (>0.1 ppm) rengini açabilir. Güvenlik sınırı (0,1 ppm) ölçülebilmektedir. Toksik olmayan üzerindeki yoğunlukta solunum sistemi, bileşiklere parçalanır. göz ve mukozalarda tahrişe neden olur. Havada %7-8 yoğunluklarda patlayabilir. Alkol Hızlı etkili, geniş spektrumludur. Renksiz, Hızlı etkili, geniş spektrumludur. Renksiz, uçucu, atık bırakmaz. Kötü koku ve leke uçucu, atık bırakmaz. Kötü koku ve leke oluşturmaz. Toksik değildir. Durulama ve oluşturmaz. Toksik değildir. Durulama ve kurulama gerektirmez. Materyel uyumu kurulama gerektirmez. Materyel uyumu iyidir. Dayanıklıdır. Diğer antiseptiklerle iyidir. Dayanıklıdır. Diğer antiseptiklerle sinerjik etki gösterir. sinerjik etki gösterir. Sporisit değil, yanıcı, parlayıcı, ciltte kuruluk, tahriş yapabilir. Fiksatif, kirli ortamda etkisizdir. Lastik, plastik malzemeyi sertleştirir. Merceklerin montaj materyalini bozar. Renksiz olduğundan uygulandığı alanı belirginleştirmez. 167 Dezenfektan test şeritleri • Yüksek düzey dezenfektan solüsyonun Minimal Efektif Konsantrasyonunu (MEK) değerlendirmek için kullanılır. • Ürüne özel olmalıdır. pH ölçerler bu amaçla kullanılmamalıdır. • Bu testin yapılış sıklığı solüsyonun kullanım sıklığına göre belirlenir. • Örneğin: - Her gün solüsyon kullanılmaya başlamadan önce 1 test, - Günlük her 10 kullanımdan sonra bir test, - Günlük 30 kez kullanımda her 10 kullanım sonrası 1 test, - Haftalık kullanım için, kullanım öncesi 1 test, • Test şeritleri solüsyonun kullanım süresini uzatmak için kullanılamaz. • Test şeritlerinin değerlendirilmesinde üretici firmanın önerileri dikkate alınmalıdır. Test sonucu olumsuz ise o solüsyon kullanılmamalı, ekleme yapılmamalı, yeni solüsyon hazırlanmalıdır. • Şerit üzerindeki kimyasal madde zamanla bozulacağı için kutunun üzerinde son kullanma tarihi bulunmalıdır. • Test şeritlerinin kutusu açıldığında üzerine açıldığı tarih ve kullanım süresi yazılmalıdır. • Test sonuçları kaydedilmelidir. Malzemelere göre dezenfeksiyon uygulamaları Endoskoplar • Hidrojen peroksit ve perasetik asit gibi oksidanlar endoskoplarda fonksiyonel ve kozmetik hasar oluşturabilir. • Endoskop dezenfeksiyonunda gluteraldehit tercih edilecekse sürfaktan içermeyen solüsyonlar kullanılmalıdır. Sürfaktanlar sabunsu bir tabaka oluşturduğundan bu tabaka durulamakla temizlenememektedir. • İyodoforlar, alkoller, kuarterner amonyum bileşikleri ve fenolikler endoskop dezenfeksiyonunda asla kullanılmamalıdır. 168 El ile yapılan endoskop dezenfeksiyonunun basamakları: Ön temizlik: Endoskop kullanıldıktan hemen sonra kaba kirlerinden arındırılır. Kaçak testi yapılır. Yıkama: Endoskopun iç ve dış yüzeyleri uygun bir fırça yardımıyla su, deterjan veya enzimatik deterjan kullanılarak yıkanır. Dezenfeksiyon: Endoskop bir yüksek düzey dezenfektan içeren küvete o dezenfektan için belirlenmiş sürelerde daldırılır. Bu sırada dezenfektanın tüm kanallara perfüze olmasına dikkat edilmelidir. Durulama: Endoskop ve kanalları tercihen steril ya da filtre su ya da yoksa güvenilir çeşme suyuyla iyice durulanır. Kurutma: Tüm kanallardan alkol geçirilir ve hava tabancası ile kurutulur. Saklama: Endoskoplar kontaminasyonu önleyecek şekilde vertikal olarak asılarak saklanır. Laparoskoplar artroskoplar ve sistoskoplar • Laparoskoplar, artroskoplar ve sistoskoplar steril vücut boşluğuna girdiklerinden kritik aletlerdir ve steril edilerek kullanılmalıdır. Diş hekimliğinde kullanılan aletler • Yumuşak doku ve kemiğe penetre olan tüm aletler kritik aletler sınıfına girer ve bu nedenle her kullanımdan sonra steril edilmelidir. , • Ağız yumuşak dokusu ya da kemiğe penetre olmayan ancak ağız dokusu ile temas eden aletler (amalgam kondansörleri, hava / su enjektörleri) yarı kritik aletler olarak sınıflandırılır ve bunların da her kullanımdan sonra steril edilmesi gerekir. • Sterilizasyon öncesi dekontaminasyon kuralları geçerlidir. • Sıcaklığa dayanıklı olmayan aletler tercih edilecekse steril edilebilir nitelikte ya da tek kullanımlık olmalıdır. • Kritik ve yarı kritik aletlerde kimyasal dezenfeksiyon tercih edilmemelidir. • Sandalye, hasta koltuğu, lamba sapı gibi açık yüzeyler hastalar arasında orta veya düşük düzey bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir. 169 • Eğer yüzey kontaminasyonunu önlemek için suya dayanıklı örtüler kullanılmışsa bunlar hastalar arasında değiştirilmelidir. Korunmuş yüzeylerin hastalar arasında dezenfekte edilmesine gerek yoktur ancak gün sonunda dezenfekte edilmelidir. • Yüzeyler (ünit tablası ve hortumları, tetiyer, reflektör kolu, ışık cihazları, röntgen başlığı, telefon, dolap üstü ve tutacak yerleri gibi) kontaminasyondan korunmak için tek kullanımlık örtülerle örtülmelidir. Örtülemiyorsa dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon HIV ve HBV’ye etkili orta düzeyde etkili bir dezenfektanla yapılabilir. • Hasta aralarında kullanılmış aletler üzerinde kan ya da tükürüğün kurumaması ve temizliği kolaylaştırmak için deterjanlı bir su ya da düşük ya da orta düzeyli bir dezenfektan bulunan bir ön temizlik kabına atılmalıdır. • Diş laboratuvarına gönderilecek ölçüler ve apareyler suyla çalkalanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Bu amaçla klor bileşikleri, sentetik fenolik bileşiklerin karışımı, iyodoforlar ve fenol/alkol kombinasyonları kullanılabilir. • Mum şablonlar ve mum ısırma kayıtları, iyodoforun kullanıldığı sprey yöntemi ile dezenfekte edilebilir. • Piyasemen ve anguldruva özelliklerine göre temizlenmeli ve otoklavda steril edilmelidir. • Diş ünitinin su boruları içinde biyofilm tabakası oluşumu düzenli olarak dezenfeksiyonla ya da filtrasyonla giderilmelidir. • Diş hekimliği uygulamaları sonrasında ortaya çıkan amalgam parçacıkları genel gidere verilmemeli, su altında biriktirilmeli ve mutlaka yeniden değerlendirilmelidir. Kreşuar filtreleri ve lavabo filtreleri parçacık geçişine izin vermez şekilde dizayn edilmelidir. • Kimyasal zararlılar, yüksek düzeyde ağır metal içeren atıklar ülkemizde veya ülke dışında, bu işlem için sertifikasyon sürecini tamamlamış, atık işleme ve ayrıştırma merkezlerine ulaştırılmalıdır. Kemik dekontaminasyonu • Kemik, kandan sonra en çok transplantasyonu yapılan organdır. Bu dokuların elde edilmesi, saklanması ve bakteriyolojik kontrolü infeksiyon kontrolü açısından çok önemlidir. Bu dokuların alıcıya ve dokuya zarar vermeyecek şekilde steril edilmesi gerekir. • Kemik dekontaminasyonunda amaç kemiği steril etmek ve bu esnada kemik dokusunda maksimum canlı hücre kalmasını sağlamaktır. 170 • Kemiğin sterilizasyonunda buhar otoklavı ile sterilizasyon, klorheksidin ile sterilizasyon ve povidon iyot ile sterilizasyon antimikrobiyal etkinlik açısından yeterlidir. • Canlı doku kalması açısından povidon iyot ile seri yıkama ve kurutma diğerlerinden üstündür. • Kontamine olmuş kemik grefti steril bir küvet içinde, her biri 15 saniye süreyle olmak üzere 5 kez povidon iyot ile yıkanmalı, sonuncusundan sonra da 15 dakika kurumaya bırakılmalıdır. • Ardından steril su ile yıkanıp implante edilmelidir. • Sterilizasyon yöntemlerinden hiçbiri kemik, tendon, ligament gibi dokular için ideal değildir. Bilinen yöntemler, biyolojik greftin kalitesini bozabilir, toksisiteyi artırabilir ya da mikroorganizmaların yok edilmesi için yeterli olmayabilir. • Alternatif yöntem olarak %1’lik klorheksidin solüsyonunda 15-30 sn tutulması kullanılabilir HBV, HCV, HIV ya da tüberküloz basili ile kontamine aletler • Tüm hastalar kanla bulaşan patojenlerle potansiyel infekte kabul edilmeli ve standart önlemler uygulanmalıdır. Bu mikroorganizmalarla kontamine yarı kritik aletlerde uygun temizlik sonrası yüksek düzey dezenfeksiyon yeterlidir. Hemodiyaliz makineleri • Hemodiyaliz sistemleri (hemodiyaliz makinesi, su kaynağı, su işleme sitemleri, dağıtım sistemi) kanla bulaşan virüsleri ve patojen bakterileri bulaştırabilir. • Kritik olmayan alet ve yüzeyler için düşük düzey, yarı kritik aletler için yüksek düzey, kritik aletler için sterilizasyon uygulanmalıdır. • Diyaliz yatağı ya da koltuğu, diyaliz makinesinin dış yüzeyi gibi kritik olmayan yüzeylerde düşük düzey bir dezenfektanın kullanılması yeterlidir. Ancak, kan ile gözle görülür bir kirlenme varsa mutlaka tüberkülosidal bir dezenfektan kullanılmalıdır. • Hemodiyaliz sistemlerinde klor bazlı dezenfektanlar, sıvı formaldehit, perasetik asit, perasetik asit ve Hidrojenperoksit kombinasyonları kullanılabilir. Tonometreler • Tonometre uçlarını %70 etil alkol ve %70 izopropil alkolle silmek yeterli değildir. 171 • Tonometre uçları ile bulaşma potansiyeli göz önüne alınarak; uçların temizlenerek 10 dakika süreyle %70 izopropil alkolde bekletilerek dezenfekte edilmelidir. • Dezenfeksiyondan sonra tonometrenin çeşme suyu ile durulanarak kullanım öncesi kurutulması gerekmektedir. Kriyocerrahi aletleri, kavite içi problar • Kavite içi probların dezenfeksiyonunda üretici firmanın önerdiği yüksek düzey dezenfektan kullanılmalıdır. • Vajinal prob ve kılıfı olmayan tüm endokaviter problar, mukoz membranlarla direkt temasta olmaları nedeniyle yarı kritik aletler olarak tanımlanmaktadır. • Her hasta için proba takılan kılıf-kondom değiştirilmeli, her kullanım sonrası yüksek düzey dezenfeksiyonu da yapılmalıdır. • Vajinal probun dezenfeksiyonu için jelin mekanik olarak uzaklaştırılmasının ardından probun su ve sabunla temizlenmesi, prob üretici firma önerilerinin öncelikle dikkate alınması, öneri yoksa %70 alkol ile silinerek 500 ppm klorin içerisinde 2 dakika tutulması, takiben su ile durulanarak kurutulması tavsiye edilir. • Rektal, kriyocerrahiye yönelik ve transözefajiyal prob ya da aletler de hastadan hastaya geçerken yüksek düzey dezenfeksiyon uygulanmalıdır. • Bazı kriyocerrahi problarının tamamı sıvı ortamda bulunmaya uygun değildir. Bu cihazlara işlem uygularken probun ucunun yüksek düzey bir dezenfektan içinde uygun süre tutulması; probun mukoz membranlarla temas halinde olan diğer kısımlarının ise yüksek düzey dezenfektan emdirilmiş uygun bir kumaşa sarılarak önerilen maruziyet süresince tutulması gerekmektedir. • Dezenfeksiyon sonrasında prob suyla durulanarak kurutulmalıdır. Ayrıca dezenfektana batırılması uygun olmayan problar yerine mümkünse dezenfektanlara tamamen batırılmasında sakınca olmayan problar tercih edilmelidir. Prion dekontaminasyonu • Yüksek riskli hastanın yüksek riskli dokusu ile temas eden kritik veya yarıkritik malzemeler için prion dekontaminasyonu işlemi uygulanır 172 Prion inaktivasyonunda önerilen sterilizasyon yöntemleri Etkili Sterilizasyon Yöntemi Ön vakumlu otoklav (134°C de 18 dakika) Yerçekimli otoklav (121-132°C de 1 saat) 1 N NaOH’te oda sıcaklığında 1 saat, duruladıktan sonra ilave olarak yerçekimli otoklavda 121°C’de veya ön vakumlu otoklavda 134o C’de 1 saat 1 N NaOH’te oda sıcaklığında 1 saat, 1210 C de 30 dk, sonra temizleyip rutin sterilizasyon Prion şüpheli ve tanısı konmuş hastaların riskli dokuları ile temas etmiş aletler için tavsiyeler: • Tek kullanımlık aletler tercih edilmelidir. • Ön temizlik prionları azaltmanın en etkili ve pratik yoludur. • Prion ile temas etmiş temizlenmesi imkansız veya zor olan tıbbi malzemeler 1 saat sulandırılmamış (%5,25 Sodyum hipoklorit) çamaşır suyunda (50.000 ppm serbest klor) bekletildikten sonra tıbbi atık olarak atılmalıdır. • Anlık sterilizasyon kesinlikle uygulanmamalıdır. • Aletler temizlenmeden doku fikse edici özelliği olan aldehitler ve alkole daldırılmamalıdır. • Yüksek riskli dokularla kontamine olmuş kritik olmayan çevresel yüzeyler (laboratuvar yüzeyleri) 1/10 ölçek sodyum hipoklorit ile temizlenir. • Yüksek riskli hastaların orta veya düşük riskli dokularında kullanılan aletler için; standart sterilizasyon veya yüksek düzey dezenfeksiyon uygulanır. • Orta veya düşük riskli dokuları ile kontamine olmuş çevresel yüzeyler için standart dezenfeksiyon yöntemleri yeterlidir. ANTİSEPTİKLER Günümüzde en sık kullanılan antiseptikler alkoller, klorheksidin, klor, hekzaklorofen, iyot iyodoforlar, kuaterner amonyum bileşikleri, triklosan ve oktenidin dihidroklorittir. 173 Dekontaminasyon Kullanılmış tıbbi alet ve malzemelerin üzerinde bulunan bütün kir, doku, kan ve yabancı maddelerinden uzaklaştırılması, dolayısıyla alet üzerindeki mikroorganizma sayısının azaltılması işlemine “temizleme” denilmektedir. Temizlikte suyun tüm kirleri çözmesi ve uzaklaştırması temel prensiptir. Bu nedenle su, temizliği etkileyen önemli faktördür. Temizliğin su ve farklı solüsyonlar (deterjan, enzimatik solüsyon vb.) kullanarak yapılması ise “yıkama” olarak tanımlanır. Yıkama işlemi bütün DAS uygulamalarının en önemli parçasıdır. Dekontaminasyon elle, Yıkama/dezenfektör makineleri ve ultrasonik yıkama makineleri ile gerçekleştirilebilir. Dekontaminasyon da Kullanılan Malzemeler • Özel fırçalar, yumuşak bez, sünger • Basınçlı su tabancası (lavaj enjektörü) • Basınçlı hava tabancası (lavaj enjektörü) • Ultrasonik yıkama cihazı • Yıkama/ Dezenfektör cihazları • Dekontaminasyon solüsyonları Yıkama ve Dekontaminasyonda Kullanılan Solüsyonlar Yıkama ve dekontaminasyonda kullanılacak ideal solüsyonun özellikleri; aşındırıcı olmamalı, az köpüklü olmalı, durulama ile tamamen uzaklaştırılabilmeli, doğada yok olabilmeli, kirleri kolayca uzaklaştırabilmeli, toksik olmamalı, her türlü kir üzerine etkili, yarı ömrü uzun ve maliyet-etkin olmalıdır. Dekontaminasyonda Kullanılan Solüsyonlar Su; temizlik ve dekontaminasyonun temel maddesidir. Su olmadan en iyi deterjan bile etkisiz kalacaktır. Kullanılan suyun pHsı, sertliği, sıcaklığı ve saflığı temizliği önemli şekilde etkiler. Suyun saflığı, tüm partiküllerden, çözünmüş solid maddelerden mikroplardan ve pirojenlerden arındırılmış olması anlamına gelir. Suyun pHsı ise enzimlerin ya da deterjanların aktivitesini doğrudan etkileyen bir faktördür. Sudaki kalsiyum ve magnezyum aletler üzerinde kalıntı ya da korozyon oluşumuna yol açar, deterjanların etkinliğini azaltır Bu nedenle kullanılan deterjanlarda korozyon önleyen maddelerin bulunması önemlidir. 174 Deterjanlar; malzemeler üzerindeki kirleri yüzeyden ayırmak ve uzaklaştırmak için kullanılırlar. Yüzey gerilimini azaltarak kir içine nüfuz ederler. Kirleri parçalayarak çözünmelerini sağlarlar. Kirleri solüsyon içinde süspansiyon haline getirerek yıkama ve durulama ile uzaklaştırırlar. Aletli yıkamada, deterjan ile yıkama dezenfektörün ya da ultrasonik yıkayıcının uyumu önemlidir. çok köpüren deterjanlar yıkama dezenfektörlerin basınçlı sprey kollarının fonksiyonunu bozar. Enzimler; aşırı kirli lümenli aletlerin temizliğinde çok yararlıdırlar. Büyük organik molekülleri sindirerek uzaklaşmalarını kolaylaştırırlar. Enzimler spesifiktir. Proteazlar kan, mukus, dışkı ve albümini parçalarken; lipazlar yağları; amilaz ise nişastayı parçalar. Kir molekülleri zamanla enzim aktivitesini azaltacağından zamanla temizleme gücü de azalır. Enzimatik Solüsyonlar; nötral bir deterjana bir veya birkaç enzim ve surfaktan ilavesi ile elde edilirler. Surfaktan, suyun yüzey gerilimini azaltarak, daha derinlere ulaşmasını sağlar ve kirin aletlere geri yapışmasını engeller. Bu deterjanlarda sıcaklık son derece önemlidir. 40oC üzerinde genellikle çalışmazken, soğuk suda ise aktive olmayabilir. Nötralizan solüsyonlar; fosforik ya da sitrik asit kullanılır. Yüksek alkali deterjan kullanımından sonra son durulama öncesi kullanılır. Bakım solüsyonları (Lubrikan); yıkama sonrası uygulanır. Yıkama makinesinde son aşamada ya da yıkama sonrası elle uygulanabilir. Alet banyosu uygulaması kontaminasyona yol açabileceğinden tercih edilmemelidir. Bakım solüsyonunun suda çözünebilir, cerrahi aletlerle ve sterilizasyon yöntemi ile uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Elle dekontaminasyon; aletlerin (tel sepetler içinde) kaba kiri gerekli olduğunda çeşme suyu altında akıtılır. Su sıcaklığı 40°C’nin altında olmalıdır. Daha sıcak suyla protein koagülasyonu meydan gelecek ve temizlik güçleşecektir. Deterjan-dezenfektan veya enzimatik solüsyona yerleştirilir, üreticinin önerileri doğrultusunda yeterli süre bekletilir. Enzimatik solüsyonlar bakteri üremesi açısından zengin bir ortam yarattığından sık değiştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle ünitemizde üretici firma doğrultusunda günlük yenilenmektedir. Deterjan yeterli miktarda kullanılmalıdır. Aşırı deterjan kullanımı hem durulamayı güçleştirecek hem de aletlere zarar verecektir. Tüm kir ve organik artıklar yumuşak bir bez ya da sünger ile alet lümenleri ise özel fırça kullanılarak yıkanır ve basınçlı hava tabancası yardımı ile temizlenir. Fırçaların lümen çapından daha büyük ya da daha küçük olmamasına özen gösterilmelidir. Fırçalar kullanım sonrası hemen yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Bozulmuş eskimiş fırçalar atılmalıdır. Aletler akan su ile durulanır (En son durulamanın distile veya reverz ozmozlu su ile yapılması alet ömrünü uzatır). Basınçlı hava ile kurulanır. 175 Alet ve Malzemelere Göre Dekontaminasyon Cerrahi motorlar; elektrik düğmesi kapalı duruma getirilir. Kablolu veya havalı motorlarda kablolar birbirinden ayrılmadan yıkanır ve dezenfekte edilir. Batarya kullanılıyor ise çıkarılır. Tüm ayrılabilir parçalar sökülür. Motor kısımlar suya batırılmaz ve ultrasonik yıkama cihazında yıkanmaz, dezenfektan ile ıslatılmış bezle silinir. Cerrahi motor ve aksesuarlarının temizliğinde üretici firmanın önerileri dikkate alınır Laparoskopi aletleri; tüm parçaları birbirinden ayrılır. Kanüllerin içinden basınçlı su ve hava geçirilir ve içleri tekrar kontrol edilir. Temizlenmemişse işlem tekrarlanır. Gerekirse uygun fırça ile temizlenir. Mikro cerrahi aletleri; hassas oldukları için elde yıkarken kesici ve delici uçlara zarar verilmekten kaçınılır ve yaralanmanın önlenmesi için işlem çok dikkatli yapılır. Mikrocerrahi aletlerine özel yıkama dezenfektör cihazlarında yapılan yıkama işlemi, oluşabilecek hasarları en aza indirecektir. Koter kordonları; bipolar pensetler kordonlarından ayrılır, pensetler uçlarına zarar gelmeyecek şekilde ve kordonlar da kırılmayacak şekilde toplanır. Unipolar kalemlerin yakıcı uçlarının içinden basınçlı hava geçirilir. Optik ve kordonlar; ultrasonik yıkama cihazı kullanılmaz. Kullanılan tüm optiklerin adaptörleri birbirinden ayrılır. Basınçlı hava ile kurulanır ve gerekirse adaptörlerin temizliği pamuklu çubuk ile yapılır. Adaptörler yerleştirilir ve kontrol edilir. Uç kısmında, göz kısmında ya da ışık taşıyıcı kısmında leke yada kalıntı varsa özel optik temizleyici krem ile temizlenir. Kir kalmış ise tekrar yıkanıp, durulanır ve kurulanır. Tüm bu işlemler düşmeyi engellemek için tezgah üzerinde yapılır. Yıkama/ Dezenfektör Makineleri İle Dekontaminasyon; Yıkama - dezenfektör makineleri kapalı mekanda temizlik ve dezenfeksiyon işleminin yapılmasını sağlar. Ayrıca yıkama - dezenfektör makinelerinin kullanımı ile eldivenle cihaz içine konan materyal, çıplak elle güvenle alınabilir duruma ulaşır. Çalışma prensipleri aşağıda sunulmuştur: Ön yıkama; kan ve organik atıklar ve kaba kirleri uzaklaştırmak amacı ile soğuk çeşme suyu ile yapılır. Temizlik; kullanılan deterjana göre 40-55oC’lik sıcaklıkta yapılır. Alkalen deterjanlar kullanılabildiği gibi, enzim içeren veya içermeyen nötral deterjanlar temizlik maddesi olarak kullanılır. Kimyasal temizlik maddesi kullanıldığında, konsantrasyonu, çalışma sıcaklığı ve temas süresi üretici firmaların önerilerine uygun olarak yapılır. Eğer makinede otomatik dozaj sistemi var ise bu kontrol edilebilmelidir. Klorid konsantrasyonu normalin üzerinde ise, metallerde korozyon (aşınma) tehlikesi ortaya çıkar. Bu tehlike yıkama aşamasında alkalen temizlik ürününün ve parlatıcıların kullanılması ve son durulama aşamasında deminaralize su kullanımı ile giderilebilir. Isıya duyarlı tıbbi araçlar için 176 kemotermal yıkama-dezenfeksiyon işlemi tercih edilir ve düşük sıcaklıkta son durulama gerçekleştirilir. Durulama; ılık veya soğuk suyla durulamanın ilave bir katkısı yoktur. İlave edilen asidik nötralize edici maddeler alkalen deterjan artıklarının uzaklaşmasını kolaylaştırır. Termal dezenfeksiyon/son durulama; termal dezenfeksiyonda sonradan sterilizasyon uygulanacak kritik aletler için A0= 3000, sterilizasyon uygulanmayacak yarı kritik aletler için ise A0= 600 koşulları sağlanmalıdır. A0= 600: 80oC’de 10 dakika veya 90oC’de 1 dakika A0= 3000: 90oC’de 5 dakika Son durulamada alet üzerinde lekelerin ve metallerde olabilecek korozyonun önlenmesi için demineralize su kullanılır. Kurutma; yıkama dezenfeksiyon makinesinin ayrı bir kurutma programı yok ise; kurulama basınçlı hava veya kurutma kabinlerinde yapılır. Yıkama/Dezenfektör Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler Aşırı yükleme yapılmaz. Sprey kolların serbestçe döndüğünden emin olunmalıdır. Sepetlerden çıkabilecek aletler sprey kolların üstüne yerleştirilmemelidir. Tıbbi cihazın bağlantı ve kapakları suyun ulaşması için açılır. Büyük bir alet yerleştirildi ise, diğer aletlerin yıkanmasını engelleyip, engellemediği kontrol edilir. Boşlukları olan malzemeler yıkanması için uygun pozisyonda makineye yerleştirilir. Hassas, kırılma olasılığı bulunan cam vb. aletler uygun şekilde yerleştirilir. Mikro cerrahi aletler makineye dikkatli yerleştirilir. Problar (uçlar) ve diğer kolayca kırılabilen parçalar aletlere özel yapılmış aparatlara konulur. İşlemi biten aletler makineden çıkarılır, makinede bekletilmez. Eğer kurutma amacı ile verilen sıcaklık tıbbi aracın kurumasını sağlayamamış ise, kurulama programı tekrarlanır. Dezenfektör kullanım kayıtları tutulmaktadır. Ultrasonik Yıkama Makineleri Özellikle lümenli aletler ile temizliği zor olan alet ve malzemelerin üzerindeki kan, protein ve diğer organik maddelerin deterjan üretici firmasının önerdiği sıcaklıkta ultrasonik dalgalar ile çözülmesini ve giderilmesini sağlayan cihazdır. Ultrasonik yıkama makinelerinde hava kabarcıkları oluşması önemlidir. Ultrasonik yıkama makinelerinde bu amaçla üretilmiş deterjanlar kullanılmalıdır. Klor bazlı temizlik ajanları ultrasonik 177 yıkama için asla kullanılmamalıdır. Ultrasonik yıkama makinelerinde klorin serbest hale geçerek aletler ve paslanmaz çelik makinede hasara neden olabilir. Ultrasonik yıkamanın dezenfeksiyon etkisi yoktur. Ultrasonik yıkama makinalarının tabanında aletlerin tabana direkt temasını engelleyip hafif yukarıda kalmasını sağlayacak düzenek olmalıdır. Ultrasonik Yıkamada Dikkat Edilmesi Gereken Konular Her sabah veya solüsyonda gözle görülür bir kirlilik, bulanıklık olduğu zaman ultrasonik yıkama solüsyonu değiştirilir. Üretici firmanın önerileri doğrultusunda sıvı havuzu su ile doldurulur. Ultrasonik yıkamaya uygun bir deterjan eklenir. Sıcaklık ayarı deterjan üreticisinin önerileri doğrultusunda kullanılır. 55oC üzerindeki sıcaklık protein denatürasyonu yapacağından tercih edilmez. Her sıvı değişimi sonrası ‘degassing’ yapılmalıdır. Bunun için su ve deterjan konduktan sonra ultrasonik yıkayıcının kapağı kapatılır ve 5-10 dk boş çalıştırılır. Bu işlem dolum sırasında oluşan ve kavitasyon enerjisini düşüren baloncukların yok edilmesini sağlar. İşlem yapılacak materyalin tamamı sıvıya daldırılır. Kapaklı malzemelerin kapakları açılır. Ultrasonik titreşimleri önlememesi için tel ızgara kullanılır. Geniş yüzeyli, büyük cihazlar, ultrasonik dalgaların diğer araçlara ulaşmasını engelleyebilir. Bu nedenle bu araçlar vertikal (dikey) veya diğer küçük araçların üzerine konulmaz. Sıvının içine aşırı miktarda alet konulmaz. Krom kaplama, plastik, tahta, cam, krom ya da kauçuk malzemeler ultrasonik yıkayıcıya konmamalıdır. Ultrasonik deterjanların alüminyum malzemelerde gri renk değişimi yapabileceği unutulmamalıdır. Ultrasonik yıkayıcının kapağı çalışma sırasında daima kapalı olmalıdır. Ultrasonik yıkama makinesinin sıvısı günlük olarak ve kirlenirse beklemeden değiştirilir. Ultrasonik Yıkama Makinelerinin Temizliği Her sabah veya solüsyon kirlendikçe ultrasonik yıkama solüsyonu değiştirilir. Yeni solüsyon hazırlanmak üzere boşaltıldığında, tankın içi dezenfektan solüsyonla (hızlı etkili, orta düzey yüzey dezenfektanı ile) ıslatılmış bezle temizlenir. Ultrasonik yıkama makinelerinin temizliği üretici firmanın önerileri doğrultusunda yapılmaktadır. 6.5.HAZIRLIK ve BAKIM ALANINA TAŞINMASI SAYIMI, BAKIMI ve KONTROLÜ Malzeme Kabul İşlemleri MSÜ alet ve malzeme kabulü ameliyathanede kullanılan alet ve malzemeler, kullanıldıktan sonra ameliyathane hemşiresi tarafından sayımı yapılarak kapalı transfer arabası ve set kontrol formu ile MSÜ teslim edilir. MSÜ görevlisi; formu kontrol eder ve alet malzeme sayımını yaparak teslim alır.Daha sonra dekontaminasyon işlemi tamamlanır. Paketleme ve hazırlık aşamasına geçilir. Bu alanda sayımı bakımı ve kontrolü yapılır. 178 Klinikler ve firmalardan gelen alet, malzeme ve protezler MSÜ görevli personel tarafından alet ve malzeme sayımı yapılarak alet/malzeme teslim formu ile kaydı yapılıp teslim alınır. Açılmış her set ve malzeme açıldıktan sonra kullanılmamış bile olsa kontamine sayılır. 6.6.ALETLERİN PAKETLENMESİ, STERİL EDİLMESİ VE DEPOLANMASI Alet ve malzemelerin steril olarak muhafaza edilmesi için gereken uygulamalardan biri olup; paketleme öncesinde, alet ve malzemeler kurutulmalıdır. Kurulama hava tabancası veya kurutma kabinleri kullanılarak yapılmalıdır. Aletlerin temiz, kuru ve çalıştığından emin olunmalıdır. Eklem yerleri işlemeyen aletlerin ek yerleri suda çözünen yağlarla yağlanmalıdır. Aşınma, korozyon, deformasyon ya da başka tür bir hasar görülen aletler kullanım dışı bırakılmalıdır. Dokuma paketleme malzemesi, ISO 13795’e göre yeterli bariyer özelliğine sahip olmadıkları için sterilizasyon amaçlı paket materyali olarak kullanılmaları uygun değildir. Bariyer özelliği olan standardize edilmiş özel dokumalar önceden belirlenmiş sayıda yıkanarak kullanılabilir. Paketin bütünlüğü bozulmamış olmalıdır. Yırtılmaya ve delinmeye dirençli olmalıdır. Sterilizasyon metodu ile uyumlu olmalıdır. Paket içindekileri hasardan korumalıdır. Sterilize edilecek tıbbı malzemeyi kontaminasyondan koruyacak etkili bir bariyer oluşturmalıdır. Toksik içeriği olmamalıdır. Tüy (hav) bırakmamalıdır. Havanın uygun şekilde boşalmasına müsaade etmelidir. Üreticinin önerilerine göre kullanılmalıdır. Paketleme Malzemeleri ve Özellikleri • Tekstil örtüler • Kağıt ve polipropilen paketleme malzemeleri • Sterilizasyon poşetleri • Polipropilen poşetler •Steriliteyi sürdüren örtüler • Konteyner sistemleri Tekstil Örtüler; TSE EN 13795 standardında üretilmiş ve bariyer özelliği sağlayan tekstiller, paketleme ve hasta örtü seti olarak kullanılabilir. Bu standardı sağlamayan tekstiller bu amaçla kullanılmamalıdır. Medikal Kağıt Ve Dokunmamış Malzemeler; bu paketleme malzemeleri buhar, etilenoksit ve formaldehit sterilizatörde kullanılabilir. Hidrojen peroksit sterilizatörde ise selüloz içermeyen, polipropilen tipleri kullanılır. Tek kullanımlıktır. Sterilizasyon Ruloları / Poşetleri; üç tarafı kapalı hazır poşetlerde ısı ile kapatmaya bağlı hata riski iki tarafı ısı ile kapatılan rulolara göre %50 daha azdır. Poşetlerde açma yönü rulolara göre daha belirgindir aseptik açılıma daha uygundur. Bir tarafı kağıt, diğer tarafı şeffaf film tabakadan oluşur. Tek kullanımlıktır. Isı ile kapatılır ya da kendinden yapışkanlı olabilir. Plastik film iki veya daha fazla kattan oluşmalıdır. Plastik katlar arasındaki bağ ayrılmamalı ve plastiğin şeffaflığını bozmamalıdır. 179 Polipropilen Ruloları / Poşetleri; hammaddesi selülöz içermez. Düşük sıcaklık sterilizasyon yöntemlerinde kullanılır. Tek kullanımlıktır. Isı ile kapatılır. Konteyner Sistemleri; metal, plastik, filtreli veya valfli kapaklı kutulardır. Neme dirençlidir. İçinde su buharının birikmesine izin vermeyecek yapıda olmalıdır. Sterilizanın konteyner içine nüfuz edebilmesi için filtreli bölümleri olmalıdır. Konteynerler tek kullanımlık filtreli ya da çok kullanımlık seramik filtreli veya valf sistemli olabilir. Filtreleri üretici firmanın önerisi doğrultusunda değiştirilmelidir. Konteynerler için sızdırmazlık kontrolü üretici tarafından belli aralıklarla yapılmalıdır. Üretici önerisi yoksa test 6 ayda bir yapılmalıdır. Tromel kullanımı her malzeme almak için tromel kapağı açıldığından hava ile temas ve kontaminasyon riski çok yüksek olmasından ötürü kesinlikle kullanılmamalıdır. Steriliteyi Sürdüren Şeffaf Plastik Örtüler; tozun pakete temasını engelleyen şeffaf plastik poşetten yapılmıştır. Sterilizasyondan sonra uygulanır. Malzemenin raf ömrünü uzatır. Paketleme Malzemelerinin Standartları Kullanılacak paketleme malzemeleri standartlara uyumlu olmalıdır. Paketleme standartlarına uymayan malzeme sterilizasyonda kullanılmamalıdır. Paketleme Prensipleri Buhar sterilizatörde steril edilecek bohça ebatları 30x30x50 cm boyutlarından daha büyük ve ağırlığı 5,5 kg’dan fazla olmamalıdır. Zarf veya dikdörtgen usulü paketleme çift paketleme malzemesi ile yapılır. Her kat ayrı paketlenir. Paketlerin üzerinde sterilizasyon tarihi, paket içeriği, kişinin isminin baş harfleri ve yükleme numarası etiket /maruziyet bandına yazılır. Sterilizasyon poşetlerinde sterilizasyon tarihi, paket içeriği, kişinin isminin baş harfleri ve yükleme numarası poşetin ısı ile kapatılan kısmının üst dış kısmına yazılır. Her paket içine kimyasal indikatör konulur. Paketlenmiş alet setinin (tepsi, aletler ve bohçanın toplamı) ağırlığı 10 kg’ı geçmemelidir. Paketlenecek alet ve malzemelerin temiz, kuru ve tam olarak çalıştığından emin olunmalıdır. Buhar geçişine izin veren delikli sterilizasyon tepsileri tercih edilir. Cerrahi aletler tek diş olarak kilitlenir. Taslar iç içe konacaksa arasına havlu yerleştirilir. Keten veya pamuklu bir havlu tek katlı ve tamamen açılmış olarak tepsi tabanına yerleştirilir. Tepsiden taşan havlu aletlerin üzerine katlanır. Paketleme Yöntemleri Zarf yöntemi, dikdörtgen yöntemi, kağıt/plastik poşetlerle paketleme yöntemi olarak 3 şekilde uygulanabilir. 180 Zarf Yöntemi; masa üzerine çift katlı paketleme malzemesi serilir. Alet seti ortaya köşeli olarak yerleştirilir. Önce geniş taraftaki köşe alet setinin üzerine çevrilir ve uç kısmı kolay açılabilmesi için geriye kıvrılır. Sağ ve sol köşe uçları geriye kıvrılarak paketlenecek malzemenin üzerine katlanır. Son olarak diğer geniş taraf malzemenin üzerine katlanır. Uç paketin içinden çekilebilecek şekilde sıkıştırılır. İkinci kat örtüde aynı yöntemle kapatılır ve bantlanır. Dikdörtgen Yöntemi; masa üzerine çift katlı paketleme malzemesi serilir. Malzeme kenarlara paralel olarak yerleştirilir. Önce geniş taraf malzemenin üzerine katlanır, bir kısım geri çevrilir. Diğer geniş taraf aynı şekilde üzerine katlanır. Sağ ve sol taraf aynı tarzda sırayla katlanır. İkinci kat örtüde aynı yöntemle kapatılır. Kağıt/Plastik Poşetlerle Paketleme Yöntemi; paketlenecek malzemeye uygun büyüklükte kağıt/plastik poşet seçilir. Makine yardımı ile kağıdın bir tarafı yapıştırılarak malzeme içine yerleştirilir, daha sonra diğer taraf yapıştırılır. Paket ağırsa veya birden fazla alet paketlenecekse çift kat paketleme yapılır. Çift kat paketlemede İçteki paketin bir tarafı kapatılır, diğer tarafı şeffaf kısma doğru kıvrılır. Paket yapılan aletin özelliğinin kapatılmamasına dikkat edilir. Üst paketi yaparken içteki paketin açık olan kısmının paketin açma yönüne gelmesine dikkat edilir. İçteki paket alet konduktan sonra paketleme makinesi ile kapatıldıktan sonra paket açılma yönü göz önünde bulundurularak ikinci paketleme poşeti içine konur ve paketin kenarları paketleme makinesi ile kapatılır. Paket yapıldıktan sonra iyi yapışıp yapışmadığı kontrol edilir. Paketin ısı ile yapıştırılan bölümün dış kısmına tarih atılır. Paket üzerine direk olarak yazı yazılmaz. Barkotlar ve etiketler kağıt kısmına değil, şeffaf kısmına yapıştırılır. Havanın genişlemesine ve paketin yırtılmasına yol açabileceği için poşet içerisindeki hava paket ısı ile kapatılmadan önce boşaltılabildiği kadar boşaltılır. Malzemelere Uygun Bakım ve Paketleme Yöntemleri Cerrahi alet setleri; parçalara ayrılmış uygun olan aletlerin montajı yapılır. Gerektiğinde medikal yağ ile yağlanır. Fazla yağ lifsiz yumuşak bir bez ile silinir. Ek yerleri sertleşen aletlere bakım spreyi uygulanır. Set listelerine göre setin içerisindeki aletler kontrol edilir. Arızalı aletler ayrılır. Paket bandı veya dökümantasyon etiketi üzerine set adı ve varsa sette eksik olan aletler yazılır. Aletlerin miktarına uygun büyüklükte tel sepet kullanılır. Tel sepetin tabanına içindeki aletlerin üzerini de örtecek büyüklükte bir örtü serilir.(wrap veya kumaş) Set içeriği, “Hazırlanan Set Listesi” ne göre kontrol edilerek aletler bu sepetin içine yerleştirilir. “Set Listesi” ne tarih ve isim yazılır, alet sepetinin üzerine konulur. Kilitli aletlerin tek kilitleri kilitlenir, iğne tutucular (portegüler) kilitlenmez. Aletler birbirine paralel olacak şekilde yerleştirilir. Zarf yöntemine uygun olarak paketlenir. 181 Optikler; optiklerin adaptörleri monte edilir ve eksik varsa tamamlanır. Görüntünün net olup olmadığı gözle kontrol edilir. Kılıf/kutuya yerleştirirken optiğe dikkat edilir. Optikler özel plastik kutularına konulur. Optik ve soğuk ışık kordonları etilenoksit formaldehit ve plazma sterilizatörde steril edilmek üzere (soğuk ışık kordonları çember şekline getirilerek 25-30 cm’lik sterilizasyon poşetlerine) paketlenir. Spançlar ve laparotomi pedleri; spançlar ve laporotomi pedleri temiz oda koşullarında ve standartlara uygun şekilde hazırlanmalıdır. Tek tek sayılarak istenen sayıda olup olmadığından emin olunur (örneğin; 5, 10 vb. adetlerde hazırlanan paketler) Spançlar ve laparotomi pedleri radio-opaklı ise, radio-opak çizgileri aynı yöne gelecek şekilde kullanım yerine göre standart adetlerde hazırlanır. (Vücut boşluklarında kullanılacak olan spançlar radyoopak şerit içermeli ve şerit örgülü olmalıdır.) Tek tarafı yapıştırılmış olan kağıt/poşet paket içine (radio - opaklı ise radio-opak çizgisi görünecek şekilde) yerleştirilir. Diğer taraf da yapıştırılır, iyi yapışıp yapışmadığı kontrol edilir. Motor ve aksesuarları; yağlanması gereken cerrahi motor ve aksesuarlar firmadan alınan bilgiler doğrultusunda yağlanır. Set halinde olanlar zarf metoduna göre, tek olanlar kağıt plastik poşetlerle paketlenir. Sıvı kapları; sıvı kapları ıslak ise kurulanır. Büyük sıvı kaplarını birbirinden ayırabilmek için havlu kullanılır. Büyük sıvı kabının içine, içini kaplayacak büyüklükte havlu konur. Üzerine ikinci kap dip kısmı diğerine paralel olacak şekilde yerleştirilir. Diğer daha küçük kaplar da aynı şekilde havlu ile ayrılarak ve dipleri diğerlerine paralel olacak şekilde içiçe yerleştirilir. Kimyasal indikatör metale değmeyecek şekilde paket içine yerleştirilir. Dikdörtgen veya zarf yöntemine uygun olacak şekilde paketleme işlemi yapılır. Paket, buhar için maruziyet bandı ile kapatılır. Küçük ve tek paketlenecek sıvı kapları, kağıt / plastik olan medikal poşetlere paketlenir. Uygun büyüklükte poşete sıvı alan kısmı kağıt tarafına gelecek şekilde yerleştirilir. Sterilizasyon poşetinin her iki tarafı da paketleme makinesi ile yapıştırılır. Tekstiller; TS EN 13795+A1’e uygun olmalıdır. Yıkanmış ve temiz çamaşırlar cinslerine göre ayrılır. Işıklı masada delik, yırtık olup olmadığı kontrol edilerek sağlamlar en kolay açılabileceği şekilde katlanır. Katlarken üzerinde iplik, band atığı vs. varsa bunlar alınır, gerekirse yapışkan maddenin temizlenmesi için çamaşırhaneye gönderilir. Çamaşır seti yapılacaksa; en son örtülecek örtü en alta gelecek şekilde birbirlerine paralel olarak yerleştirilir. Paketleme yöntemlerinden zarf veya dikdörtgen yöntemine uygun olarak yapılır. Paketin ne çok sık, ne de çok gevşek olmamasına dikkat edilir. 182 Sterilizasyon Yöntemleri Basınçlı Buhar Sterilizasyon Yöntemi En etkili ve en güvenilir sterilizasyon yöntemidir. Isıya dayanıklı ve basınçlı buhar sterilizasyonuna uygun olan malzemelerde başka bir yöntemin uygulanması önerilmez. Etki mekanizması mikroorganizmaların proteinlerinin hidroliz yoluyla denatürasyonuna bağlıdır. Belli bir sıcaklıktaki doymuş buhar daha soğuk bir malzeme ile karşılaştığında hemen malzeme üzerinde yoğunlaşır. Yoğunlaşma sırasında ergime sıcaklığını malzemeye verir ve malzeme hızla buharın sıcaklığına ulaşır. Sıcak su buharının malzemeler üzerinde yoğunlaşması sırasındaki enerji transferi mikroorganizmalar üzerinde öldürücü etkiyi sağlar. Sterilizatör ceket sıcaklığı sterilizasyon sıcaklığından 1-1,5oC yüksek olmalıdır. Daha düşük ceket ısısı söz konusu olduğunda aşırı ısınmış buhara yol açar. Aynı şekilde basınç düşürme hattının sterilizatöre 4 metreden daha yakın olması ya da sterilizatör içinde çok miktarda higroskopik (nem tutucu) malzemenin (selüloz, pamuk vb) varlığı da (egzotermal redüksiyon) aşırı ısınmış buhara yol açar. Aşırı ısınmış buhar enerjisinin tamamını malzemeye aktaramayacağından efektif sterilizasyon gerçekleşemez. Buhar Sterilizasyon Uygulama Sıcaklık ve Süreleri: 134°C’de 5 dakika (ön vakumlu otoklavlarda) 121°C’de 15 dakika (ön vakumlu otoklavlarda) 121°C’de 30 dakika (vakumsuz otoklavlarda) Ön Vakumlu Sterilizatörler Ön ısıtmadan sonra vakum yolu ile sterilizatör içerisindeki hava boşaltılır ve sonra buhar seri dalgalar halinde sterilizatörü doldurur. Anlık sterilizasyon Az sayıdaki paketlenmemiş aletin kısa sürede steril edilmesidir. Sadece ameliyat sırasında sterilitesi bozulan ve steril yedeği olmayan aletlerin dekontaminasyonu yapılarak, kısa süre içinde sterilizasyonu amacıyla kullanılabilir. Steril edilen alet aseptik koşullarda işlem alanına taşınmalıdır.Çevrimler anlık sterilizasyon programına uygun kimyasal ve biyolojik indikatörlerle monitörize edilmeli ve tümü kayıt altına alınmalıdır. Alet setleri ve bohçalar bu yöntemle steril 183 edilmemelidir. Ciddi enfeksiyon riskinden dolayı implantlar için kullanılmamalıdır. Rutin sterilizasyon yöntemi olarak tavsiye edilmez. Buhar Sterilizatörü Yükleme Prensipleri Büyük paketler alttaki rafa, küçük paketler üst rafa yerleştirilir. Konteynerler aynı tarafa üst üste yüklenebilir. Dokunmamış kumaşla paketlenmiş malzemeler aynı tarafa üst üste yüklenebilir. Yükleme için paketler arasında buharın dolaşmasını sağlayacak raflar kullanılmalıdır. Islak pakete neden olacağından, asla konteyner üzerinde dokunmamış kumaşla paketli setler veya dokunmamış kumaşla paketli set üzerinde konteyner olacak şekilde yükleme yapılmamalıdır. Bohçalar dikey/eğik/pozisyonda olmalı, alet tepsileri alt rafa yatay yüklenmelidir. Paketlerin kendi aralarında boşluk olmalı ve sterilizatörün duvarıyla arasında 5-10cm’lik boşluk olmalıdır. Sterilizasyon poşetleriyle paketlenmiş malzemelerde sterilizasyon sırasında paketin iki katına yakın genişleyeceği hesaba katılarak yükleme yapılmalı asla bu paketler sıkıştırılmamalıdır. Kazan hacminin en fazla %70’i doldurulmalıdır. Hasta örtü setleri ve içi çukur olan taslar yan yana hafif aşağı bakacak şekilde yerleştirilmelidir. Bohçaların nemli çıkmaması için MSÜ ekibinden ve sterilizasyon cihazından kaynaklanan nedenler bilinmeli ve önlemleri alınmalıdır. Bohçaların Nem Açısından Değerlendirilmesi Nemli bohça şüpheli durumlarda kuruluk testi yapılabilir. Rutin olarak tekrarlanmasına gerek yoktur. Kuruluk testi için bir test paketi kullanılmalıdır. Paketin ağırlığı sterilizasyondan önce ve sonra tartılarak karşılaştırılır. Test paketi örtü bohçası ise ağırlığı %1’den, alet seti ise %0,2’den fazla artmamalıdır. MSÜ Ekibinden Kaynaklanan Nemli Bohça Nedenleri Bohça ebatlarının büyük olması, bohçaların sık yerleştirilmesi, metal malzeme yoğunluğunun fazla olması, malzemelerin nemli bohçalanması, sıcak metal malzemelerin otoklav içinde soğuması beklenmeden soğuk yüzeyle temas ettirilmesi, cerrahi kapların kenar kıvrımlarında su birikmesi, aşırı yoğunlaşma sonucu yoğunlaşan su buharının malzemelerin girintilerinde hapsolması başlıca nedenleridir. MSÜ Sterilizasyon Cihazından Kaynaklanan Nemli Bohça Nedenleri Buhar kalitesinin düşük olması, buhar miktarının yetersiz olması, drenaj vanası arızası, filtre tıkanıklığı, buhar ceketinde su olması, kurutma süresinin yetersiz olması, vakum kurutma sistemi arızası, kazan sıcaklığının yetersiz olması, su basıncının düşük olması başlıca nedenleridir. Nemli bohça 184 takibi için kontrol kaydı yapılır. Nemli çıkan bohçalar kullanıma verilmez. Sterilizatörün kurutma fazını uzatmak nemli bohçalar için bir çözüm değildir. Nemli bohça nedeni ortadan kaldırılmalıdır. Düşük Sıcaklıkta Sterilizasyon Yöntemleri Etilen Oksit (Eto) İle Sterilizasyon Etilen Oksit renksiz, kokusuz, havadan biraz daha ağır, yanıcı ve patlayıcı, toksik bir gazdır. Etilen Oksit sterilizasyonu düşük sıcaklıkta, nem ve Etilen Oksit, gazı ile sterilizasyon işleminin gerçekleştirilmesidir. Etilen Oksit, mikroorganizmaların hücre duvarı ile reaksiyona girerek irreversibl alkalileşmeye sebep olan bir sterilan olarak çalışır. Birçok tıbbi malzeme ile uyumlu olup, sıcaklığa duyarlı malzemeler için tercih edilen bir yöntemdir. Etilen Oksit, sterilizasyonu için sürenin, nemin (%40-60) ve sıcaklığın (37-55oC) belli seviyelerde olması gerekmektedir. Etilen Oksit, gazı kolayca penetre olduğu için steril malzemeler üzerindeki gaz artıklarını uzaklaştırmak amacı ile, sterilizasyon sonunda havalandırmaya ihtiyaç vardır. TS EN 11135-1 standardına göre Etilen Oksit, konsantrasyonu 3001200 mg/L arasında olmalıdır. Etilen Oksit gibi gaz sterilanların kristal içerisine penetrasyonu mümkün değildir. Yüzeyde organik madde varlığında kristalleşme olacağından bu yüzey etilen oksit ile steril olmayacaktır. Çalışma alanlarında 8 saatlik çalışma süresi içinde maruziyet limiti 1 ppm’dir. OSHA standardına göre kısa süreli (15 dakikadan kısa süre) maruziyet sınırı 5 ppm’dir. Koku ile hissedilebilir oran yaklaşık 500-750 ppm’dir. Etilen Oksit sterilizasyon odasında hava değişimi bir saatte minimum 20, odadaki basınç çevre alanlara göre daha negatif olmalıdır. Basınç farkı sesli ve görüntülü uyarı sistemi ile sürekli monitorize edilmelidir. Etilen Oksit egzoz gazı için egzos fanı olmalı 25 metre aralıklarla “Dikkat Etilen Oksit egzos” etiketi ile tanımlanmalıdır. Etilen Oksit egzosu paslanmaz çelik boru ile binanın çatısından veya yakınında daha yüksek bir bina varsa bu binanın en yüksek noktasına göre 7,5 metre yükseklikten atılmalıdır. Buhar sterilizatör kullanım kayıtları tutulmalıdır. Yüklerken Dikkat Edilmesi Gerekenler Paketler sepetin içine dik olarak yerleştiriliyorsa birbirine paralel olarak, düzgün bir şekilde yerleştirilir. Alet tepsileri yatay olarak yerleştirilir. Paketlerin düz konulması gerekiyorsa, kağıt kısım tabana gelecek şekilde yerleştirilir. Sepetlerin içindeki yükün sıkışık olmamasına dikkat edilir. Malzeme sepeti ile sterilizatörün arasında boşluk olmasına ve paketlerin iç çembere değmemesine dikkat edilir. Kazan hacminin %70’den fazlası doldurulmamalıdır. 185 Havalandırma Süresi Sterilizasyon sonrası cihazın kendi kazanı içerisinde en az 8-10 saatte havalandırma yapılmalıdır. Steril edilen malzemenin yapısı, kullanım amacı, lümen inceliği, lümen uzunluğu, vücutta bırakılacak olması gibi kriterler göz önünde bulundurularak ilaveten on iki saatten iki haftaya kadar havalandırmaya ihtiyaç duyulabilir. Güvenli Çalışmak İçin Yapılması Gerekenler: Tehlike uyarı işaretleri asılır. Sadece yetkili kişiler Etilen Oksit alanına girer. İlgili personel Etilen Oksit’in tehlikeleri ve güvenli kullanımı konusunda eğitim alır (cihaz bakımı, acil durum, potansiyel zararlar vb.) Etilen Oksit gaz atığı bir katalizörle nötralize edildikten sonra tahliye edilir. Etilen Oksit odasındaki gaz seviyesi için sesli alarm sistemi veya el dedektörü kullanılır. Etilen Oksit gaz kaçağı olması durumunda kimyasal gaz bulaşlarından korunmak sağlayan ve standartları karşılayan kıyafetler kullanılmalıdır .(Gaz maskesi ve Koruyucu kıyafet) Kartuşlu Sistemler Cihaz kapasitesine göre uygun miktarda %100 Etilen Oksit içeren alüminyum kaplardır. Cihazkartuş uyumu aranır. Yangın / patlama tehlikesini azaltmak için kartuşlar konteyner veya saklama tankı içinde muhafaza edilir. Acil Durumlarda MSÜ Tahliyesi Gaz monitörü alarm verdiğinde oda kapısı açılmaz. Etilen Oksit odası havalandırması aktif hale getirilir. Yangın, elektrik kaçağı vb durumlarda kartuş veya tüpler alandan uzaklaştırılır. Tüm sterilizasyon çalışanları alandan uzaklaştırılır. Odaya girilebilmesi için alarmın susması beklenir ve sonra Etilen Oksit sızdırmaz uzun kollu kıyafet, eldiven giyilerek ve kimyasal gaz maskesi takılarak girilir. Bu kıyafetler ünite dışında muhafaza edilmelidir. Maruziyette Yapılması Gerekenler Kontaminasyon kaynağı mümkünse ortamdan uzaklaştırılır ve maruz kalan kişi temiz havaya çıkarılır. Hemen tıbbi yardım çağırılır. Etilen Oksit cilde bulaşırsa beş dakika boyunca ya da kimyasal madde çıkana kadar ılık ve yavaş akan suya tutulur. Genel destek tedbirleri (rahatlatma, ısıtma, dinlendirme) uygulanır. Tüm zehirlenmelerde bir doktora ya da en yakın zehirlenme merkezine başvurulur. 186 Sterilizasyon yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları STERİLİZASYON AVANTAJLAR DEZAVANTAJLAR Çalışana, hastaya, çevreye zararsız. Kontrol ve Isıya hassas malzemeler için monitörizasyonu kolay. Hızlı mikrobisidal uygun değil. YÖNTEMİ Buhar etki.Siklus zamanı kısa. Medikal paketlere ve lümenli cihazlara penetran. Hidrojen peroksit Sağlık çalışanına ve çevreye zararsız. Toksik Selüloz, pamuk ve sıvılar için Gaz sterilizasyon artık bırakmaz. Çevrim süresi kısa. Sıcaklık ve uygun değil. 40 cm uzunluk ve 3 buhara hassas malzemeler için uygun. mm lümen çapı sınırlaması. Kullanımı kolay. Birçok tıbbi malzeme ile Polipropilen paketleme uyumlu. gereksinimi ve spesifik konteyner gereksinimi. %100 Etilen oksit Paketli ve lümenli aletlere penetrasyon iyi. EtO’nun uzaklaştırılması için (EtO) Tek doz kartuş. Negatif basınçlı ortamda havalandırma gerekliliği Toksik, minimal gaz kaçağı. Kullanımı kolay. Birçok Karsinojen, Yanıcı, Patlayıcı tıbbi malzeme ile uyumlu. Havalandırma zamanı uzun Düşük Sıcaklıkta Paketli ve lümenli aletlere penetrasyon iyi. Toksik, Karsinojen Buhar Formaldehit Kullanımı kolay. Birçok tıbbi malzeme ile uyumlu. Ozon Sterilizasyon sağlar. Havalandırma süresine Sıvılar steril edilemez. Özel ihtiyaç yok. Sıcaklığa ve neme duyarlı paketleme malzemesi gerekli. malzemeler için uygun. Çevreye zararı yok. Selüloz, lateks, kauçuk, tekstil ile Lümen penetrasyonu iyi. uyumlu değil. Steril Malzemelerin Depolanması ve Raf Ömürleri Steril depolama alanına yetkili personel dışında giriş yasak olmalıdır. Steril malzeme bu amaç için ayrılmış, ISO 8 sınıfı temiz oda kriterlerine sahip steril depo alanında muhafaza edilmeli ve kesinlikle non-steril malzeme ile bir arada bulundurulmamalıdır. Steril depo alanı ameliyathane içinde planlanmış ise dahi aynı kurallar geçerlidir. Steril cerrahi alet setleri ve konteynerler üst üste 187 konmamalıdır. Üst üste depolamak paketin hasar görmesine ve mikrobiyal bariyerin bozulmasına neden olur. Paketlenmiş bile olsa steril malzemeye elle temas en aza indirgenmelidir. Bu nedenle sağlık hizmetleri ve özellikle de sterilizasyon konusunda gelişmiş ülkelerde steril malzemeler tek tek sepetlere konarak raflara yerleştirilmekte, taşıma sırasında malzemenin kendisine değil, sepetlere temas edilmektedir. Çünkü paketleme malzemesinin manipülasyon yoluyla deforme olduğu ve temas sırasında basınç nedeniyle hava geçişi olduğu bilinmektedir. Bu hava ile mikroorganizmalar da geçebilmektedir. Depolamada ve kullanımda tek yönlü bir trafik düzenlenmelidir. Hasta başına gelmiş bir steril malzeme kullanılmadığında steril depolama alanına geri dönmemelidir. Büyük hava hareketlerinden (kapıların açılması ve kapanması) kaçınılması gerekir. Dış hava ile doğrudan temas olmamalıdır. Tıbbi cihazlar doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Drenaj ve musluk olmamalıdır. Taşımada kullanılan karton kutular asla içeri alınmamalı, malzeme içinden boşaltılarak dış karton kutular dışarıda bırakılmalıdır. Steril malzeme rafları yerden 30 cm yukarda ve tavandan 50 cm aşağıda, hava hava sirkilasyonu için duvardan 5 cm önde ve (yangın emniyeti için) yangın söndürme musluklarından 45 cm uzakta olmalıdır. Steril malzemeler ıslanma riskine karşı lavabo altında depolanmamalıdır, ıslanan steril malzeme kontamine kabul edilir. Yere düşen her malzeme paketin delinmesi ve içeriğinin zarar görmesi açısından gözden geçirilmelidir. Toz koruyucu şeffaf örtü içindeki ısı ile kapatılmış steril poşet hala kapalı ise bu paket kontamine olmamış var sayılır eğer zarar görmüşse paketin tekrar işleme tabi tutulması gerekmektedir. Steril olarak kullanılması planlanan her malzeme bir kontrol numarası ile belirlenmeli ve kaydı tutulmalıdır. Bu kontrol numarasında malzemenin hangi sterilizatörde steril edildiği, sterilizasyon tarihi, çevrim sayısı belirtilmelidir. Steril edilen malzemenin paketi ıslanır yırtılır, delinir veya son kullanma tarihi geçerse kullanılmamalıdır. Steril depolama alanında kemirgen ya da böcek bulunmasını engelleyecek önlemler alınmalıdır. Bu amaçla ilaçlama yapılırsa steril malzemenin ilaçlara maruz kalması engellenmelidir. Böcek ya da kemirgen içeren alanlar steril depolama alanı olarak kullanılamaz. Kullanımda ilk steril edilip depolanan malzemeler önce kullanılır. Steril disposible malzemenin son kullanma tarihi geçer ise, tekrar steril edilmemelidir. Tek kullanımlık olmayan steril edilmiş malzemelerin son kullanma tarihi geçer ise, malzeme açılıp yeni paketleme malzemeleriyle tekrar paketlenip yeniden steril edilmelidir. Steril malzemelerin saklama süresi aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. 188 Raf Ömrünü Etkileyen Faktörler • Paketleme malzemesinin özellikleri • Nem ve sıcaklık • Paket kat sayısı • Islanma • Toz örtüsü kullanımı • Depolama alanının hacmi • Depolama alanındaki insan trafiği • Açık ve kapalı raflar • Hava hareketleri • Taşıma koşulları Uygun depolama koşullarında saklama süresi • Polipropilen tyveck poşet ile paketlenen malzemeler 1 yıl • Sterilizasyon poşetleriyle paketlenen malzemeler 6 ay • Standartlara uygun konteyner 1 yıl • Çift kat tekstil ile paketlenmiş malzemeler 30 gün • Çift kat wrap ile paketlenmiş malzemeler 30 gün 6.7.KULLANIM ALANINA TRANSFERİNE KADAR STERİLİTENİN KORUNMASI: Steril malzemeler kullanım alanına transfer edilinceye kadar ünitemizdeki steril depoda bekletilmektedir. Ünitemizde merkezi havalandırma ve iklimlendirme uygundur. Steril malzemeler ameliyathaneye steril depodaki asansör ile gönderilmektedir. 6.8.YIKAMA ve STERİLİZASYONUN ETKİNLİĞİNİN KONTROLÜ Yıkama Etkinliğinin Değerlendirilmesi Yıkama Sonrası Cihazların, Aletlerin Görsel İncelemesi; tüm yıkama yöntemleri için ortak bir yöntem olmakla beraber paketlemeden önce mutlaka tüm aletler görsel olarak incelenmelidir. Ultrasonik Yıkama Makineleri İçin Yıkama Etkinliği Ultrasonik yıkayıcı test kiri: Ultrasonik yıkayıcının yıkama etkinliğini üzerindeki test kirinin tamamen temizlenmesi ile gösterir. 189 Lam testi: Rodajlı bir lam yüzeyine kurşun kalemle köşelerden gelen çapraz çizgilerin yıkamada çıkıp çıkmadığına bakılır Alüminyum folyo testi: Bir kalem üzerine alüminyum folyo sarılır, işlem sırasında bekletilir. İşlem sonrası folyoda yırtık, çizik oluştuğu incelenir. Ultrasonik yıkama cihazı kazanında renk değişikliğine neden olacağı için tavsiye edilmez. Kimyasal indikatör: Ultrasonik yıkayıcının etkinliğini göstermek amacıyla kullanıma hazır tüpler ticari olarak mevcuttur. Yıkayıcı Dezenfektör Makinelerinin Yıkama Etkinliği (TS EN ISO 15883): Yıkayıcı dezenfektörlerde yıkama işlemlerinin doğrulanmasını ve rutin izlenmesini düzenleyen TS EN ISO 15883 standardına göre; yıkama makinesi/dezenfektörlerden çıkan her bir yük ısı zaman değerlerine göre test edilmeli ve elde edilen sonuca göre kullanılmalıdır. Yıkama Kontrol Testleri Uygulama Sıklığı • Cihazın fiziksel çıktıları her kullanım sonrası değerlendirilir. Çıktı alınamayan cihazlarda harici fiziksel kontrol yöntemleri önerilir. Yeni alınacak cihaz seçiminde fiziksel çıktı veren cihazlar tercih edilmelidir. • Fiziksel çıktıların kontrolüne ek olarak aşağıdaki kontrollerden biri en az haftada bir uygulanmalıdır. • Sıcaklık zaman parametrelerini gösteren elektronik kontrol sistemleri • Mekanik temizliğin yapılıp yapılmadığını gösteren kimyasal indikatörler • Protein varlığını saptayan ninhidrin eşdeğeri veya biüret testleri İndikatör Kullanımı Sterilizasyon Basamaklarının İzlenmesi; sterilite güvence düzeyi konsepti gereğince sterilizasyon sürecinin tüm basamaklarının kontrol edilmesi gerekir. İzleme fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemler kullanılarak yapılabilir. Fiziksel Kontrol; cihaz üzerindeki program döngüsü çizelge kaydedicileri-bilgisayar çıktıları, sıcaklık ve basınç ölçme cihazları, nemölçerler göstergelerin kontrollerini kapsar. Sterilizasyon çevriminin fiziksel koşulları hakkında bilgi verirler. Elektronik ve mekanik sensörlerden gelen veriler değerlendirilir. Cihaz yazıcı çıktıları kontrol edilir ve kayıt sisteminin bir parçası olarak kullanılır. Cihazdaki sensörler zamanla duyarlılığını yitirdiğinden ve yıprandıklarından sürekli kalibre edilmesi gerekir. Cihazdaki 190 sensörler zamanla duyarlılığını yitirdiğinden üretici firma önerisine göre düzenli olarak kalibre edilmesi gerekir. Vakum Kaçak Testi; buhar sterilizatörlerde vakum kaçağı 1.3 milibar/dk.’dan fazla olmamalıdır. Haftada bir kez yapılır. Sınır değere yakın bulunursa daha sık yapılabilir. Sonuçlar kaydedilmeli, sterilizatör çıktıları saklanmalıdır. Bowie&Dick Testi; vakumlu buhar sterilizatörlerde doymuş buharın, steril edilmesi planlanan yüke hızlı ve düzgün bir şekilde girip girmediği test edilir. Sterilizatörün hücredeki havayı çıkarma ve havanın yeniden girmesini önleme kabiliyeti bu yöntemle test edilir. Buhar sterilizasyonunda etkin bir sterilizasyon için buharın steril edilecek tüm yüzeylere doymuş buhar formunda ulaşması, uygun sıcaklık ve sürede etkisini sürdürmesi gereklidir. Bowie-Dick test programındaki ön vakum sayısı ve derinliği ile günlük kullanımdaki sterilizasyon programının ön vakum sayısı ve derinliği aynı olmalıdır. Her iki programın çıktısı karşılaştırılarak bu kontrol sağlanabilir. Bowie&Dick test paketi, sterilizatör boşken en alt rafa hava tahliye valfı veya vakum pompasına en yakın yere konur. Bowie&Dick test programında sterilizasyon süresi 3,5 dakikadan uzun olmamalıdır. Program bitiminde test yaprağı kontrol edilir ve herhangi bir sorun yoksa tüm çizgilerin homojen görünümde referans renge dönmesi beklenir. Bowie&Dick testi her gün bir kere işlemlere başlamadan önce, büyük onarımlardan sonra cihaz kapatılmadan çalıştırılıyorsa, her gün aynı saatte yapılır. Bowie& Dick test sonuçlarının saklanması gereklidir. Bowie&Dick Test Kartı Üzerinde Homojen Olmayan Renk Değişimi • Vakum fonksiyonunun yetersizliği; cihazda hava kalması • Otoklav ortamında potansiyel bir sızıntının varlığı • Aşırı ısıtılmış buhar veya su damlacıkları içeren buharın varlığı • Yoğunlaşmayan buhar varlığı nedeniyledir. • Test paketi 134°C’de 3,5 dakikadan daha uzun süreli işleme tabi tutulursa hatalı sonuçlar alınabilir. Kimyasal Kontrol Kimyasal indikatörler; basitçe, paketin yerleştirildiği yerde maruz kaldığı belli sterilizasyon koşullarını gösterir. Ancak kimyasal indikatörler belli bir sıcaklık-zaman aralığında çalışmak üzere üretilmişlerdir ve bu aralıklar dışında asla doğru çalışmazlar. Örneğin sıcaklık önerilen aralığın üzerindeyse paket içerisinde bölgesel aşırı ısınma nedeniyle indikatör beklenenden daha önce renk 191 değiştirecektir. Oysa yeterli nem olmaksızın yüksek sıcaklıkta mikrobiyal ölüm çok daha yavaş olacaktır. Kimyasal indikatörlerin sağlayacağı bilginin değeri indikatörün sınıfına, sayısına ve sterilizatör içindeki yerine bağlıdır. Bu indikatörler işlem validasyonu sırasında tespit edilen ve sterilizatörün tamamını temsil edebilecek özellikteki bölgelere yerleştirilmelidir. Bir kimyasal indikatörde çevrim sonrasında gerekli renk değişimi olmadıysa asla bu durum indikatörün çalışmadığı şeklinde yorumlanmamalı, mutlaka sterilizasyon sürecinde hata olarak değerlendirilmeli ve süreç aşağıdaki muhtemel problemler açısından tekrar gözden geçirilmelidir: • Sterilizatörün belirlenmiş değerlere ulaşmasını engelleyen bir arızası var mı? • Paketleme malzemesinde bir değişiklik var mı? • Paket içindeki malzeme miktarında değişiklik var mı? • Sterilizatörün rutin bakım ve kalibrasyonu uygun şekilde ve zamanında yapıldı mı? • Doğru sterilizasyon programı kullanıldı mı? • Kimyasal indikatör üretici firmanın önerisine göre kullanıldı mı? •Sterilizatörün çevrimini etkileyebilecek harici bir problem var mı? (Buhar basıncı, akım hızı ve içerdiği yoğunlaşmamış gazlar gibi.) Kimyasal İndikatörlerin Sınıflandırılması Kimyasal indikatörler ISO-11140 standartlarına göre 6 kategoride incelenir: Sınıf I İşlem İndikatörleri: işleme girmiş ve girmemiş ürünleri birbirinden ayırt etmek için kullanılır ve paketin dış kısmına uygulanır. (Maruziyet bantları-İndikatörlü etiketler) Sterilizasyon etkinliği hakkında bilgi vermezler. Sınıf II Spesifik Testlerde Kullanılan İndikatörler: Bowie& Dick test ile ilgili spesifik testleri tanımlar Sınıf III Tek Değişkenli İndikatörler: Sterilizasyon sürecinin sıcaklık ya da zaman gibi tek parametresini monitörize eden indikatörlerdir. Sınıf IV Çok Değişkenli İndikatörler: Sıcaklık/süre, süre/buhar kalitesi, süre/buhar kalitesi/sıcaklık gibi birden fazla parametreyi monitörize edebilen ve sıcaklıktaki 2oC’lik düşüşü ve test edilen parametredeki %0-25 farklılığı gösterebilen indikatörlerdir. 192 Sınıf V Entegratörler: Çok parametreli indikatörlere göre daha dar aralığı monitörize eder. Sıcaklıktaki 1oC’lik düşüşü ve test edilen parametredeki %0-15 farklılığı gösterebilir. Renk değişimli ya da ilerlemeli şerit şeklinde kullanılabilir. Entegratörün renk değiştirebilmesi ya da ilerleyebilmesi için çember içinde belli D ve Z değerlerine ulaşılması gerekir. Bu değerler ISO 111401’e göre biyolojik indikatör için ISO 11138’de istenen performans gerekliliklerine eşdeğer ya da daha üstün olmak zorundadır. Sınıf VI Emülasyon İndikatörleri: Emülatör olarak isimlendirilen bu indikatörler sıcaklıktaki 1oC’lik düşüşü ve test edilen parametredeki %0-6 farklılığı gösterebilir. Çevrime özgü indikatörlerdir. Farklı sterilizasyon çevrimleri için o çevrimlere uygun üretilmiş emülatör indikatörler kullanılmalıdır. Örneğin 134oC’de 5 dk döngü yapan bir buhar sterilizatörde 134oC de 7 dk için üretilmiş bir sınıf 6 indikatör kullanılamaz. Kimyasal İndikatörlerin Kullanımı Bu sınıflandırma indikatörlerin performansına göre belirlenmiştir. Sınıf numarasının büyüklüğü daha iyi olduğu anlamına gelmez. İndikatörün hangi sınıfa ait olduğunu bilmek, monitörize edilen sterilizasyon aşamasında doğru uygulamayı seçmek açısından önemlidir. Reaksiyon önemli parametrelerin bir yada daha fazlasının etkisiyle gerçekleşir. Kimyasal indikatörlerin kullanılma amacı; yanlış ambalajlama, sterilizatörün yanlış yüklenmesi veya sterilizatörün arızalarından kaynaklanabilecek muhtemel sterilizasyon hatalarının belirlenmesidir. Kimyasal test sonuçları mikrobiyolojik sterilite göstergesi olarak algılanmamalıdır. Sınıf 3, 4 ve 5 indikatörler paket içinde kullanılabilir. Sınıf 5 yük kontrolünde tercih edilebilir. Sınıf 6 indikatörler sadece sterilizasyon programı uygun olmak koşuluyla paket veya yük kontrolünde kullanılabilir. Düzenli bakım, onarım ve kalibrasyonu yapılan buhar sterilizatörlerde, Bowie&Dick testi ve vakum kaçak testleri ve yük kontrol testleri olumlu olmak, paket üzerinde sınıf 1 indikatör bulunmak koşulu ile özellikle küçük paketlerde (1-2 solid alet veya 5-10 spanç ya da ped içeren sterilizasyon poşetleri gibi…) her paket içinde kimyasal indikatör bulunması zorunlu değildir. Biyolojik Kontrol Biyolojik Kontrol; sterilizasyon işleminin biyolojik ölümü gerçekleştirmede yeterli olup olmadığını gösterir. Biyolojik indikatörler içerisinde sterilizasyona en dayanıklı olduğu bilinen bakteri sporları kullanılmaktadır. Biyolojik indikatörler suda veya kültür ortamında süspansiyon halindeki standart bakteri sporlarının plastik, kağıt, alüminyum taşıyıcılarda kurutulması ile elde edilmekte olup, sterilizasyonun izlenmesinde kullanılır. 193 Sterilizasyon Yöntemine Göre Kullanılan Biyolojik İndikatör Uygulama Sıklığı Sterilizasyon Yöntemi Buhar H² O² Biyolojik İndikatör Uygulama Sıklığı Geobacillus stearothermophilus En az haftada bir kez İmplant içeren her yükte Geobacillus stearothermophilus (B.stearothermophilus) En az günde bir kez Geobacillus stearothermophilus Formaldehit Her döngüde (B. stearothermophilus) Etilen Oksit Bacillus atrophaeus (B.subtilis) Her döngüde Kuru Isı Bacillus atrophaeus (B.subtilis) Haftada bir kez Biyolojik İndikatör Sonuçlarının Pozitif Olması Halinde Yapılması Gerekenler • Negatif ve pozitif kontroller değerlendirilerek biyolojik indikatörde bir problem olmadığı doğrulanmalıdır. • Eğer cihaz arızası şüphesi varsa sterilizatör kullanım dışı bırakılır. Üretici firma veya biyomedikal tarafından bakım ve kontrolleri yapılır. • Bakım ve kontrolleri yapılan cihaz testleri tekrarlanır. Ardı ardına 3 negatif biyolojik kontrolünden sonra kullanıma geçilir. • Hangi sterilizatörün hangi çevriminde üreme olduysa o sterilizatörde steril edilmiş malzemeler toplanır, paketler açılır. Kirli malzemelerde olduğu gibi en baştan işleme alınır. Servis ve ameliyathaneye teslim edilen malzemeler geri çağrılır, geri çağrılma raporları kaydedilir. • Biyolojik indikatör sonucu pozitif olan malzeme veya aletler hastalara kullanıldı ise hasta infeksiyon kontrol komitesi tarafından takibe alınır. • Pozitif indikatöre neden olabilecek aşağıdaki nedenler araştırılmalıdır. 194 Buhar Sterilizatörlerde; yetersiz hava tahliyesi, uygun olmayan buhar kalitesi, sterilizasyon sıcaklık ve süresinin yetersizliği, paketleme materyalinin uygun olmayışı, paketleme ve/veya yükleme hataları Düşük sıcaklık sterilizatörlerde; ortam neminin uygun olmaması, gaz konsantrasyonunun yetersizliği, sterilizasyon sıcaklık ve süresinin yetersizliği, paketleme materyalinin uygun olmayışı, paketleme ve/veya yükleme hataları 6.9.Sterilizasyonu Uygunsuz Malzeme Bildirimleri Kullanıcılar tarafından malzemelerin sterilizasyonu ile ilgili uygunsuzluklar Sterilizasyonu Uygunsuz Malzeme Bildirim Formu ile sterilizasyon ünitesine bildirimi yapılır. Sterilizasyon ünitesi tarafından malzemedeki uygunsuzluğun, nedeni incelenerek analizi yapılır. Uygunsuz malzeme ile ilgili gerekli düzeltici/önleyici faaliyetler uygulanır. Tespit edilen malzemede sterilizasyon basamakları en baştan tekrar edilir. Malzemenin uygunsuzluğunu bildiren birime geri dönüş yapılır. 6.10.CİHAZLARIN GÜNLÜK BAKIMI Ünitemizdeki cihazların günlük bakımları firma önerileri doğrultusunda yapılmaktadır. 195 KAYNAKLAR: 1. Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. 3. Baskı, Nobel Matbaacılık, İstanbul, 2008. 2. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Mandell, Douglas and Bennett’s Principles and Practise of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia: Churchill Livinstone, 2010. 3. Leblebicioğlu H, Usluer G, Ulusoy S. Güncel Bilgiler Işığında antibiyotikler. 1. Baskı, Ankara, Bilimsel Tıp Yayınevi, 2007. 4. Sanford Guide Antimicrobial Therapy 2015. 5. Yüce A, Çakır N. Hastane İnfeksiyonları. 2. Baskı, İzmir Güven Kitabevi, İzmir, 2009. 6. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Hizmet Standartları Daire Başkanlığı, Hastane enfeksiyonlarının Önlenmesi Çalışmaları. www.hastaneenfeksiyonlari.saglik.gov.tr 7. Hastane Enfeksiyonları Derneği, El hijyeni Kılavuzu, http://www.hider.org.tr 8. Hastane Enfeksiyonları Derneği, İzolasyon Önlemleri Kılavuzu, http://www.hider.org.tr 9. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Üriner Katater İnfeksiyonlarının Önlenmesi Kılavuzu, http://www.hider.org.tr 10. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Damar İçi Kılavuzu, http://www.hider.org.tr 11. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Sağlık Hizmeti ile İlişkili Pnömoninin Önlenmesi Kılavuzu, http://www.hider.org.tr 12. CDC, Guideline for the Prevention of Surgical Site Infection, 1999. http://www.cdc.gov/ncidod/dhqp/pdf/guidelines/SSI.pdf 13. McPhee SJ, Papadakis MA (Çeviri editörü: Müftüoğlu E). Güncel Tıbbi tanı ve Tedavi. 49. Baskı, Adana, Nobel Kitabevi, 2010. 14. Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14.3.1991 tarih ve 20814 sayılı Resmi Gazete, http://atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/atikyonetimi/AnaSayfa/solmenu/Mevzuat.aspx?sflan g=tr 15. Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14.03.2005, 25755 sayılı Resmi Gazete, http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7557&MevzuatIliski=0&sourceXml Search=tehlikeli 16. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 22 Temmuz 2005, 25883 sayılı Resmi Gazete, http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/tibbi.doc 17. Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 24.08.2011, 28035 sayılı Resmi Gazete, http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/ambalaj.doc 18. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik, 05.07.2008, 26927 sayılı Resmi Gazete, 19. http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/Genelesas.doc 196 20. Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik, 26 Mart 2010, 27533 sayılı Resmi Gazete,http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/Duzenli_Depolama.doc 21. Yataklı Tedavi Kurumları İnfeksiyon Kontrol Yönetmeliği, 11.08.2005, 25903 sayılı Resmi Gazete, http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya/1-16542/h/enfeksiyon.pdf 22. Sterilizasyon Dezenfeksiyon Rehberi, Dezenfeksiyon Antisepsi Sterilizasyon Derneği, 2015. www.das.org.tr/index.php/tr/kongreler/item/33-das-rehber-kitabi. 23. Bratzler DW, Dellinger EP, Olsen KM et al. Clinical practice guidelines for antimicrobial prophylaxis in surgery. American Society of Health-System Pharmacists (ASHP).; Infectious Diseases Society of America (IDSA).; Surgical Infection Society (SIS).; Society for Healthcare Epidemiology of America (SHEA). Surg Infect (Larchmt). 2013 Feb;14(1):73-156. 197