Untitled - TKHK - Ortak Uygulama Havuzu

advertisement
1
Hastane enfeksiyonları tüm dünyada önemli sağlık sorunlarından biridir. Bu enfeksiyonlar
hastanede yatış süresini uzatır. Morbidite, mortaliteyi ve hasta maliyetini arttırır. Ülkemizde hastane
enfeksiyonlarının kontrolü ve önlenmesi konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında Yataklı
Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği hazırlanmıştır. Bu yönetmelikle birlikte hastanelerde
kurulan Enfeksiyon Kontrol Komiteleri, enfeksiyonlarla mücadeleyi ülke çapında yürütmektedir.
Her hastane standart bir sürveyans yöntemi kullanarak hastane enfeksiyonlarını izleyip
kaydetmek ve bu verileri kullanarak enfeksiyonları engellemek için gerekenleri yapmak
yükümlülüğündedir. Enfeksiyon kontrol programları hastanelerin yerine getirmek zorunda oldukları
rutin hizmetlerdendir.
Genel sekreterliğimizce yürütülen bu çalışmada hastanelerimizin kullanmış olduğu talimat ve
rehberler incelenmiş, ulusal ve uluslararası ölçekte en son yayınlanmış olan rehberlerden de
yararlanılarak bir standart oluşturabilmek adına klinik ve pratik uygulamalarda yol gösterici bir kaynak
ortaya çıkarılmıştır. İlimizde çalışan ve bu rehberin oluşturulmasına katkı sağlamış olan Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlarına ve Enfeksiyon Kontrol Hemşirelerine bu
çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Sağlık Bakanlığı’mızın “Sıfır Hastane Enfeksiyonu” hedefine katkı sağlaması dileğiyle.
Prof. Dr. Rüstem Aşkın
Bursa İli Kamu Hastaneleri Birliği
Genel Sekreteri
2
Katkıda Bulunanlar (Soyadı Alfabetik Sırası)
ALİ ASAN
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
CANAN DEMİR
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
NEBAHAT DİKİCİ
Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
ELİF DOĞAN
Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi
GÜL DURMUŞ
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
SALİHA ERYILMAZ
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon
Kontrol Hemşiresi
AYLİN TUNGIR KUZU
Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi
FİGEN ÜNLÜ
Bursa Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
GÜLŞEN YAZICI
Bursa Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi
3
ENFEKSİYON KONTROL VE ÖNLEME PROGRAMI
İÇİNDEKİLER
Sayfa No:
1. ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ, ÖNLENMESİ VE SÜRVEYANS TALİMATI…………………………………………5-17
2. EL HİJYENİ TALİMATI…………………………………………………………………………………………………………………….18-21
3. ELDİVEN KULLANMA TALİMATI…………………………………………………………………………………………………….22-23
4. İZOLASYON ÖNLEMLERİ TALİMATI………………………………………………………………………………………………..24-38
5. HASTANE TEMİZLİĞİ TALİMATI……………………………………………………………………………………………………..95-53
6. TIBBİ ATIK YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ..….………………………………………………………………………………………….54-58
7. ÇAMAŞIR HİZMETLERİNDE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI……………………………………………………….59-61
8. MUTFAK VE YEMEKHANE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI…………………………………………………………62-65
9. MORG İŞLEYİŞ TALİMATI……………………………………………………………………………………………………………………66
10. İNŞAAT, YIKIM, YENİLEME İŞLERİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ…………………………………………………….67-70
11. HASTANE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ TALİMATI………………………………………………………………………..74-77
12. ANTİMİKROBİYAL KULLANIM REHBERİ………………………………………………………………………………………..78-105
13. CERRAHİ ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ……………………………………………………………………………..106-124
14. CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI…………………………………………………….125-127
15. DAMAR İÇİ KATETER ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI…………………………………………...128-135
16. ÜRİNER KATETER İLİŞKİLİ ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI……………136-138
17. VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİNİN ÖNLENMESİ TALİMATI………………………………………………………139-143
18. YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI………………………….144-149
19. ENDOSKOPİK CİHAZLARIN DEZENFEKSİYONU VE STERİLİZASYONU TALİMATI……………………………150-154
20. DEZENFEKSİYON ANTİSEPSİ STERİLİZASYON UYGULAMALARI……………………………………………………155-195
21. KAYNAKLAR………………………………………………………………………………………………………………………………196-197
4
ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ, ÖNLENMESİ VE SÜRVEYANS TALİMATI
1.AMAÇ: Sağlık bakımı ile ilişkili enfeksiyonların tespit edilmesi, kontrol altına alınması ve çözüm
önerileri geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin düzenlenmesidir.
2.KAPSAM: Çalışan tüm hekim, hemşire, yardımcı sağlık çalışanlarını ve hastaneden hizmet alan hasta
ve hasta yakınlarını kapsar.
3.KISALTMALAR
İNFLİNE: Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı
UHESKB: Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Kontrol Birimi
CDC: Amerika Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi
EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi
EKE: Enfeksiyon Kontrol Ekibi
4.TANIMLAR
Enfeksiyon Kontrol Komitesi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol programlarının
belirlenmesi ve uygulanmasından sorumlu komitedir. E K K ; başhekim yardımcısı, enfeksiyon
hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı, enfeksiyon kontrol hekimi, enfeksiyon kontrol hemşireleri,
tıbbi mikrobiyoloji uzmanı, cerrahi bilimler ve dahili bilimler temsilcisi, sağlık bakım hizmetleri müdürü,
eczacı, idari mali işler müdürü, hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdüründen oluşur.
Enfeksiyon Kontrol Ekibi: Enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinden; enfeksiyon kontrol hekimi, tıbbi
mikrobiyoloji uzmanı ve enfeksiyon kontrol hemşirelerinden oluşan ekiptir.
Enfeksiyon Kontrol Hekimi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol komitesinin kararları
doğrultusunda hastane enfeksiyon kontrol programlarının belirlenmesi ve uygulanmasında görev alan
enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanıdır.
Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi: Yataklı tedavi kurumlarında, enfeksiyon kontrol komitesinin kararları
doğrultusunda hastane enfeksiyon kontrol programlarının uygulanmasında görev alan hemşiredir.
Hastane Enfeksiyonu: Yataklı tedavi kurumlarında sağlık bakım hizmetleri ile ilişkili olarak gelişen tüm
enfeksiyonlardır.
Sürveyans: Belirli bir popülasyonda meydana gelen olaylar ile ilgili düzenli ve sistematik olarak
veri toplanması, toplanan verilerin bir araya getirilerek yorumlanması, çözüm önerileri geliştirilmesi ve
sonuçların ilgililere bildirilmesinden oluşan süreçtir.
5. SORUMLULAR
Enfeksiyon kontrol komitesi ve hastanede çalışan tüm hekim, hemşire ve yardımcı sağlık çalışanları
sorumludur.
5
6- ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİNİN YAPISI: EKK, EKE ve iki alt komiteyle (antibiyotik kontrol alt
komitesi, sterilizasyon ve dezenfeksiyon alt komitesi) faaliyetlerini yürütür.
6.1. Enfeksiyon Kontrol Komitesi Üyeleri: Bursa … Hastanesinde … tarihinde kurulmuştur ve
çalışmalarına devam etmektedir. Enfeksiyon kontrol hemşireleri en az beş yıl, diğer üyeler en az üç
yıllığına görevlendirilir. 2016 …/ yılı için Enfeksiyon kontrol komitesi ve alt komite üyeleri aşağıda
belirtildiği şekilde planlanmıştır.
6.1.1 Başkan:
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
6.1.2. Üyeler:

Başhekimlik Temsilcisi

Enfeksiyon Kontrol Hekimleri

Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı

Dahili ve Cerrahi Bilimler Temsilcisi

Eczacı

İdari ve Mali İşler Müdürü

Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürü

Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü

Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri

Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu

Kalite Yönetim Direktörü

Hastane ihtiyaçlarına göre belirlenecek diğer birimler
6.1.3. Enfeksiyon Kontrol Ekibi Üyeleri

Enfeksiyon Kontrol Hekimi

Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı

Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri
6.1.4. Antibiyotik Kontrol Alt Komitesi Üyeleri

Başhekimlik Temsilcisi

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı

Dahili Birimler Temsilcisi

Cerrahi Birimler Temsilcisi

Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri

Eczacı

Pediatri Uzmanı ( Pediatri kliniği olan kurumlarda)
6
6.1.5. Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Alt Komitesi Üyeleri

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Başhekimlik Temsilcisi

Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu

Ameliyathane Sorumlu Hekimi

Ameliyathaneden Sorumlu Anestezi Uzmanı

Enfeksiyon Kontrol Hemşireleri

İdari ve Mali Hizmetler Müdürü
6.2. ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Bilimsel esaslar çerçevesinde, yataklı tedavi kurumunun özelliklerine ve şartlarına uygun bir
enfeksiyon kontrol programı belirleyerek uygulamak, yönetime ve ilgili bölümlere bu konuda
öneriler sunmak,

Güncel ulusal ve uluslararası kılavuzları dikkate alarak yataklı tedavi kurumunda uygulanması
gereken enfeksiyon kontrol standartlarını yazılı hale getirmek, bunları gerektikçe güncellemek,

Yataklı tedavi kurumunda çalışan personele, bu standartları uygulayabilmeleri için devamlı
hizmet içi eğitim verilmesini sağlamak ve uygulamaları denetlemek,

Yataklı tedavi kurumunun ihtiyaçlarına ve şartlarına uygun bir sürveyans programı geliştirmek
ve çalışmalarının sürekliliğini sağlamak,

Hastane enfeksiyonu yönünden, öncelik taşıyan bölümleri saptayarak ve bulgulara göre
harekete geçerek, hastane enfeksiyon kontrol programı için hedefler koymak, her yılın
sonunda hedeflere ne ölçüde ulaşıldığını değerlendirmek ve yıllık çalışma raporunda bu
değerlendirmelere yer vermek,

Antibiyotik, dezenfeksiyon, antisepsi, sterilizasyon, enfeksiyon kontrolü ile ilgili diğer demirbaş
ve sarf malzeme alımlarında, ilgili komisyonlara görüş bildirmek; görev alanı ile ilgili hususlarda,
yataklı tedavi kurumunun inşaat ve tadilat kararları ile ilgili olarak gerektiğinde yönetime görüş
bildirmek,

Hastalar veya yataklı tedavi kurumu personeli için tehdit oluşturan bir enfeksiyon riskinin
belirlenmesi durumunda, gerekli incelemeleri yapmak, izolasyon tedbirlerini belirlemek,
izlemek ve böyle bir riskin varlığının saptanması durumunda, ilgili bölüme hasta alımının
kısıtlanması veya gerektiğinde durdurulması hususunda karar almak,

Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini dikkate alarak,
antibiyotik kullanım politikalarını belirlemek, uygulanmasını izlemek ve yönlendirmek,
7

Sterilizasyon, antisepsi ve dezenfeksiyon işlemlerinin ilkelerini ve dezenfektanların seçimi ile
ilgili standartları belirlemek, standartlara uygun kullanımını denetlemek,

Üç
ayda
bir
olmak
üzere,
hastane
enfeksiyonu
hızları,
etkenleri
ve
direnç paternlerini içeren sürveyans raporunu hazırlamak ve ilgili bölümlere iletilmek üzere
hastane yönetime bildirmek,

Hastane temizliği, çamaşırhane, mutfak, atık yönetimi gibi destek hizmetlerinin hastane
enfeksiyonları yönünden kontrolü,

Enfeksiyon kontrol ekibi tarafından hazırlanan yıllık faaliyet değerlendirme sonuçlarını
yönetime sunmak,

Enfeksiyon kontrol ekibi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda karar almak
ve yönetime iletmek,

Enfeksiyon kontrol komitesi, görev alanı ile ilgili olarak, gerekli gördüğü durumlarda çalışma
grupları oluşturabilir.
6.2.1. Enfeksiyon kontrol ekibi görev, yetki ve sorumlulukları

Sürveyans verilerini değerlendirmek ve sorunları saptayarak, üretilen çözüm önerilerini
enfeksiyon kontrol komitesine sunmak,

Personelin mesleğe bağlı enfeksiyon ile ilgili risklerini takip etmek, koruyucu tıbbî önerilerde
bulunmak, gerekli durumlarda bağışıklama ve profilaksi programlarını çalışan sağlığı birimi ile
işbirliği halinde düzenlemek ve uygulamak üzere enfeksiyon kontrol komitesine sunmak,

Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini kullanarak, yataklı tedavi
kurumlarındaki antibiyotik kullanımını izlemek, yönlendirmek ve enfeksiyon kontrol
komitesine bilgi vermek,

Sterilizasyon, antisepsi ve dezenfeksiyon işlemlerini denetlemek,

İlgili idari birimlerle koordinasyon halinde hastane temizliği, mutfak, çamaşırhane, morg ve atık
yönetimi ilkelerini belirlemek ve denetimini yapmak,

Yıllık çalışma ön raporunu hazırlamak ve enfeksiyon kontrol komitesine sunmak,

Enfeksiyon kontrol komitesinin gündemini belirlemek ve sekreteryasını yürütmek.
6.2.2. Enfeksiyon kontrol hekiminin görev, yetki ve sorumlulukları

En az haftada bir kere enfeksiyon kontrol hemşireleri ile bir araya gelerek çalışmaları
değerlendirmek, gerekli görülen her durumda enfeksiyon kontrol hemşiresine tıbbî direktif ve
tavsiye vermek,

Enfeksiyon kontrol hemşireleri tarafından yürütülen çalışmaları ve hizmet içi eğitim programını
denetlemek,
8

Yataklı tedavi kurumu personeline hastane enfeksiyonları konusunda Enfeksiyon Kontrol
Komitesinin programları çerçevesinde eğitim vermek,

Sürveyans verilerini düzenli olarak gözden geçirip, sonuçlarını yorumlayarak, periyodik olarak
enfeksiyon kontrol ekibine bilgi vermek ve enfeksiyon kontrol komitesinin toplantılarında bu
verileri sunmak,

Enfeksiyon kontrol programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev almak,

Hastane enfeksiyonu salgını şüphesi olduğunda, bunun kaynağını aramaya ve sorunu çözmeye
yönelik çalışmaları başlatmak ve yürütmek,

Bölümlerle ilgili sorunları o birimlere iletmek, bu birimlerin kontrol tedbirlerinin oluşturulması,
uygulanması ve değerlendirilmesine katılımlarını sağlamak.
6.2.3. Enfeksiyon kontrol hemşiresinin görev, yetki ve sorumlulukları

Hastane enfeksiyonları sürveyansını yürütmek amacıyla, mikrobiyoloji laboratuvarından kültür
sonuçlarını izlemek, günlük klinik ziyaretleri ile ilgili hastaları değerlendirmek, sorumlu hekim
ve hemşirelerle koordinasyon sağlayarak, hastane enfeksiyonu gelişen ya da gelişme ihtimali
bulunan yeni vakaları saptamak, bu hastaları enfeksiyon riski açısından değerlendirerek gerekli
tedbirlerin alınmasını sağlamak,

Toplanan sürveyans verilerinin bilgisayar kayıtlarını tutmak,

Klinik enfeksiyon hızı artışlarını veya belirli mikroorganizmalarla oluşan enfeksiyonlardaki artışı
belirlemek ve bunları enfeksiyon kontrol hekimine bildirmek,

Hastane enfeksiyon salgını şüphesi olduğunda, bunun kaynağını aramaya ve sorunu çözmeye
yönelik çalışmalara katılmak,

En az haftada bir kez enfeksiyon kontrol hekimi ile bir araya gelerek, çalışmaları
değerlendirmek,

Bölümlerle ilgili sorunları enfeksiyon kontrol hekimi ile birlikte o bölümlere iletmek, bu
bölümlerin kontrol tedbirlerinin oluşturulması, uygulanması ve değerlendirilmesine
katılımlarını sağlamak,

Enfeksiyon kontrol programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev almak,

Yataklı tedavi kurumu genelinde enfeksiyon kontrol uygulamalarını izlemek,

Yataklı tedavi kurumu personeline hastane enfeksiyonları ve kontrolü konusunda eğitim
vermektir.
6.2.4. Başhekimlik temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları

EKK toplantılarında alınan kararların takip edilmesi ve uygulanabilmesi için gerekli birimlerle
iletişimin, koordinasyonun sağlanması,
9

Enfeksiyon kontrol önlemi amacıyla yapılacak, eğitim, denetim vb aktiviteler için ortam
sağlamak ve ilgili kliniklerle iletişime yardımcı olmak.
6.2.5. Cerrahi birimler temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları

Cerrahi birimlerde, Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili
problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane
Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması,

Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili
klinikleri bilgilendirmek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.6. Dahili birimler temsilcisi görev, yetki ve sorumlulukları

Dahili birimlerde Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili
problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane
Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması,

Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili
klinikleri bilgilendirmek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.7. Ameliyathane sorumlu hekimi görev, yetki ve sorumlulukları

Ameliyathanede Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması, konuyla ilişkili
problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi ve Hastane
Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması,

Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili
klinikleri bilgilendirmek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.8. Tıbbi mikrobiyoloji uzmanı görev, yetki ve sorumlulukları

Laboratuvar ve ilgili klinikle işbirliğinin sağlanması; laboratuvar ilişkili sorunların çözüme
ulaştırılması,

Uygun kültür alma teknikleri konusunun takip edilmesi, uygunsuzluk olduğunda ilgili kliniklerin
uyarılması,

Antibiyotik dirençlerinin takip edilmesi, EKK’e bu konuda bilgi verilmesi,

Salgın durumlarında çevreden ve gerekli alanlardan alınan örneklerin salgın yönünden
incelenmesi,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
10
6.2.9. Eczacı görev, yetki ve sorumlulukları

Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve birimiyle ilgili
problemlerin Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesi
sağlanması,

Hastane antibiyotik tüketimlerinin takip edilmesi,

Sürveyans verilerini ve eczaneden alınan antibiyotik tüketim verilerini dikkate alarak,
antibiyotik kullanım politikaları konusunda görüş bildirmek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.10. İdari mali işler müdürü görev, yetki ve sorumlulukları

Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin
Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin
sağlanması,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.11. Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürü görev, yetki ve sorumlulukları

Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin
Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin
sağlanması,

Hastane temizliği, çamaşırhane, mutfak, atık yönetimi gibi destek hizmetlerinin hastane
enfeksiyonları yönünden kontrolünü sağlamak,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.12. Sağlık bakım hizmetleri müdürü görev, yetki ve sorumlulukları

Enfeksiyon Kontrol Komitesinin talimatların uygulanması ve ilişkili problemlerin Hastane
Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin sağlanması.

Yataklı tedavi kurumunda, enfeksiyon kontrol standartlarının uygulamalarını denetlemek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
6.2.13. Kalite yönetim direktörü görev, yetki ve sorumlulukları

Kalite Yönetim Direktörü Hastane Enfeksiyon Kontrolü ile ilgili talimatların uygulanması,
konuyla ilişkili problemlerin Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ne yazılı olarak bildirilmesi
ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantısında çözüm önerileriyle görüşülmesinin
sağlanması,

Enfeksiyon kontrol komitesi tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda ilgili
klinikleri bilgilendirmek,

EKK toplantılarında birimiyle ilgili alınan kararların takip edilmesi ve uygulanmasını sağlamak.
11
6.3. ANTİBİYOTİK KONTROL ALT KOMİTESİNİN GÖREVLERİ

Ulusal ve uluslararası kılavuzlar ışığında, lokal direnç verileri de göz önüne alınarak
antibiyotik kullanım politikalarını belirler, ilgili prosedür ve rehberleri oluşturur ve
günceller,

Hastane eczanesinde bulundurulacak antibiyotiklerin çeşit ve miktarları ile ilgili görüş ve
önerilerini eczaneye bildirir,

Yeni çıkan antimikrobiyallerin hastaneye temini konusunda eczaneye görüş bildirir,

Antibiyogram sonuçlarının “Kısıtlı antibiyotik duyarlılık testi raporlama sistemi” ile
bildiriminin işleyişini yazılı bir düzenleme ile tanımlar; hangi antimikrobik ilaçlara
uygulanacağı, ilgili bilgilere kimlerin ulaşabileceği ve hangi koşullarda paylaşılabileceğini
belirler,

Hastanede kullanılan antibiyotiklerin üç aylık ve yıllık tüketimini izler, “Antibiyotik Tüketim
Oranı Raporlarını” E K K ’ y e sunar.

Hastanede cerrahi profilakside kullanılan antibiyotiklerin üç aylık ve yıllık tüketimini izler,
‘‘Cerrahi profilakside antibiyotiklerin doğru kullanımı’’ ile ilgili çalışmaları yürütür ve
raporları E K K ’ y e bildirir.

Antibiyotik Kontrol Alt Komitesi yılda en az 3 kez toplanır. Toplantıda alınan kararlar yazılı
hale getirilerek tüm üyeler tarafından imzalanır. Toplantı kararı EKK’ye iletilir.
6.4. STERİLİZASYON-DEZENFEKSİYON ALT KOMİTESİNİN GÖREVLERİ

Ulusal ve uluslararası kılavuzlar ışığında sterilizasyon-dezenfeksiyon prosedürleri ve
talimatlarını oluşturur ve günceller,

Hastanedeki dezenfeksiyon, sterilizasyon ve asepsi uygulamaları konusunda görüş bildirir,
denetler.

Sterilizasyon ve dezenfeksiyonu gerektiren birimlerde çalışan tüm personele verilecek
eğitimleri planlar ve uygular.

Sterilizasyon-Dezenfeksiyon Alt Komitesi yılda en az 3 kez toplanır. Toplantıda alınan kararlar
yazılı hale getirilerek tüm üyeler tarafından imzalanır. Toplantı kararı EKK’ye iletilir.
6.5. EKK TOPLANTILARI

EKK, enfeksiyon kontrolünde en üst karar organı olarak çalışır ve düzenli olarak yılda en az
üç defa toplanır. EKK; enfeksiyon kontrol ekibinin oluşturacağı gündem ve tarihlerde
toplanır. Bunun dışında EKK başkanı komiteyi olağanüstü toplantıya çağırabilir.

EKK başkanının katılamadığı toplantılarda başkanlık görevini komitede görevli başhekim
yardımcısı yürütür.
12

EKK üyeleri, EKE tarafından hazırlanan ve kendilerine önceden sunulan gündemi görüşmek
üzere toplanır.

Toplantı yeri, tarihi, saati ve gündemi, toplantıdan en az iki gün önce üyelere bildirilir.

Olağanüstü durumlarda EKK, başkanın davetiyle veya üyelerden birinin başkanlığa
yapacağı başvuruyla ve başkanın uygun görmesiyle toplanabilir.

Herhangi bir sebeple, olağan ya da olağanüstü toplantılara katılamayacak olan üyeler,
başkana yazılı mazeret bildirmekle yükümlüdür.

EKK, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların oy çokluğu ile karar alır.
Oylarda eşitlik olması halinde, başkanın taraf olduğu görüş kararlaştırılmış sayılır.

Komite kararları, karar defterine yazılır ve toplantıya katılan üyelerce imzalanır. Karara
karşı olanlar, karşı görüş gerekçesini yazılı olarak belirtmek suretiyle karara imza atarlar.

EKK tarafından alınan kararlar en geç bir ay içerisinde yazılı olarak, uygulanmak üzere
yönetime iletilir. Bu kararlar, yönetim ve yataklı tedavi kurumunun bütün personeli için
bağlayıcıdır. Bu kararlara uyulmaması halinde doğacak sonuçlardan ilgililer sorumludur.
EKK’nın yıllık çalışma raporu, enfeksiyon kontrol ekibi tarafından hazırlanır ve komitede
görüşüldükten sonra en geç bir ay içinde hastane yönetimine sunulur.
7.FAALİYET AKIŞI
7.1. Sürveyansın Yöntemi ve Kapsamı
Sürveyans; Hastane enfeksiyonlarının tespiti, önlenmesi amacıyla tüm klinikler ve yoğun bakım
ünitelerinde enfeksiyon kontrol ekibince yapılan veri toplama, analiz ve çözüm üretme işlemlerini
kapsar.
7.1.1.Uygulama:
Hastanemizde sürveyans çalışmaları, T.C.Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık
Hizmet Standartları Daire Başkanlığı Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans ve Kontrol Birimi
tarafından hazırlanan “Türkiye Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Rehberi” doğrultusunda yapılır.
Hastane enfeksiyonu tanısı konulan olgular, hasta takip formuna kayıt edilir. Veriler enfeksiyon kontrol
hemşireleri tarafından sürveyans yazılım programına online olarak girilir. Bu veriler, enfeksiyon kontrol
ekibi tarafından incelenir; her üç ayda bir ve yıllık olarak, hastane yönetimine bildirilir ve ilgili kliniklere
geri bildirim yapılır.
7.1.2. Veri Toplamada İzlenecek Yöntem: (Hastaneler kendine göre belirleyecektir.)
Günlük aktif sürveyans:
İnvaziv Araç İlişkili Sürveyans:

Yoğun Bakım Ünitelerinde; santral venöz kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu, üriner
kateter ilişkili üriner sistem enfeksiyon ve ventilatör ilişkili pnömoni hızları takip edilmektedir.
13

Hastanede invaziv araç ilişkili enfeksiyon hızları, üç aylık ve yıllık olarak izlenir. Yoğun bakım
ünitelerinde invaziv araç ilişkili hastane enfeksiyonları hızları ile ilgili çalışmalar yürütülür ve
raporları hastane yönetimine ve ilgili kliniklere sunulur.
Prosedür spesifik cerrahi alan enfeksiyonu sürveyansı:

UHESA’nin belirlemiş olduğu kriterler doğrultusunda hastanemizde ……. ana kategoride Cerrahi
Alan Enfeksiyonu sürveyansı yapılmaktadır.

Hastanede ameliyat tipine özgü sürveyans hızları, üç aylık ve yıllık olarak izlenir. Cerrahi alan
enfeksiyon hızı ile ilgili çalışmalar yürütülür ve raporları hastane yönetimine ve ilgili kliniklere
sunulur.

Ameliyat tipine özgü sürveyans için seçilen ameliyat kategorileri ……… operasyonlarıdır.
Pasif ve kültüre dayalı “Kan dolaşım sistemi enfeksiyonu” sürveyansı:
7.1.3. VRE Sürveyansı:
Yoğun Bakım Üniteleri baz alınarak aylık VRE (Vankomisin Dirençli Enterekok) sürveyansı yapılacaktır.
VRE tespit edildiğinde tarama sıklığı, ardışık 4 hafta negatif kültür gelinceye kadar, haftada bir olarak
devam edecektir.
7.1.4. Tarama Kültürleri:
Salgın veya EKK’nin gerekli gördüğü durumlarda tarama kültürleri alınacaktır.
7.1.5. Antibiyotik Direnç Sürveyansı: Sürveyans çalışmaları esnasında, tespit edilen hastane
enfeksiyonu etkenlerinin (Stafilokok türleri, Pseudomonas spp, Acinetobacter spp, E. coli, Klebsiella spp
ve Enterokok...vb.) antimikrobiyal direnç oranları izlenir. İlgili kliniklere geri bildirim yapılır.
8. DÜZELTİCİ ÖNLEYİCİ FAALİYETLER
Enfeksiyon kontrol ekibi ve alt komiteler sürveyans çalışmaları, ilgili birimlere belirli aralıklarla
yapılan denetimler, hizmet kalite standartları rehberinde istenen standartlar ve diğer tüm çalışmalar
sırasında tespit edilen aksaklıklara yönelik düzeltici-önleyici faaliyetler planlar ve uygular. Düzeltici
önleyici faaliyet kapsamında yapılan tüm çalışmalar kayıt altına alınır.
9. EĞİTİM ÇALIŞMALARI:
Hasta ve çalışanlar açısından güvenli bir çevre oluşturulması amacıyla çalışanların, hastane kaynaklı
enfeksiyonların önlenmesinde temel enfeksiyon kontrol yöntemleri ve doğru şekilde uygulamaları
konusunda bilgi düzeylerini arttırmak amaçlanmaktadır.
Hedeflenen eğitim konuları:
 Aseptik tekniklerin doğru şekilde uygulanabilmesi,
 Dezenfeksiyon, sterilizasyon ile ilgili temel bilgiler,
 İzolasyon yöntemleri ve el yıkama tekniği,
14
 Doğru yöntem ile kontamine etmeden mikrobiyolojik örnek toplanması,
 İnvazif araç kullanımında enfeksiyon kontrolü,
 Cerrahi alan enfeksiyonlarından korunma,
 Atık yönetimi,
 Hastane temizliği,
 İzolasyon uygulamaları,
Bu amaçla hastanemiz eğitim birimi ile işbirliği halinde aşağıda belirtilen eğitim programı
hazırlanır. Ayrıca sürveyans çalışmaları, denetimler esnasında ve gerek görüldüğünde birebir eğitimler,
uygulamalı eğitimler yapılır.
Her yıl sonu sürveyans sonuçları, el hijyeni gözlem sonuçları, denetim tutanakları, klinik
gözlemlerle belirlenen konulara ek olarak; eğitim hemşireleri ile birlikte sağlık çalışanları tarafından
talep edilen konularda, enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bir sonraki yıl için yapılacak olan eğitimler
planlanır.
Eğitimlerde el hijyenin önemi, el hijyeni endikasyonları, el hijyeni sağlama yöntemleri, eldiven
kullanımı ile ilgili kuralları ve el antiseptikleri ile ilgili genel bilgileri, alkol bazlı el antiseptikleri kullanımı
ile ilgili alınması gereken güvenlik önlemleri anlatılır. El hijyeni eğitimi yılda en az bir kez tüm çalışanlara
toplu olarak ve ayrıca sorun olan bölümlerde ek eğitimler, denetimler esnasında birebir eğitimler
yapılır.
Meslek gruplarına göre standart önlemler, izolasyon önlemleri, kişisel koruyucu ekipman
kullanımı ve hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi; ameliyathane ve yoğun bakım çalışanlarına
yönelik enfeksiyon kontrolü ve önlenmesi, dekontaminasyon, dezenfeksiyon, ürün kullanımı ve
temizlik konularını içeren eğitimler yılda en az bir kez tüm çalışanlara toplu olarak ve ayrıca sorun
tespit edildiğinde ek eğitimler, denetimler esnasında birebir eğitimler yapılır.
Temizlik şirketi çalışanlarının eğitimleri genel alanların temizlik kuralları, belirlenen risk
düzeylerine göre alanların temizlik kuralları, temizlik maddelerinin kullanım özellikleri konularını içerir.
Hazırlanan plan içerisinde, temizlik hizmeti veren personellerde, hizmeti yürüten tüm personele 2 ayda
1 kez en az 1 saat, özellikli birimlerde (ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, acil, diyaliz ünitesi,
sistoskopi üniteleri, enfeksiyon hastalıkları kliniği, endoskopi-kolonoskopi ünitesi, tıbbi atık ünitesi gibi)
çalışan personellere ise ayda bir kez en az 1 saat olacak şekilde hastane enfeksiyonları ve
dezenfeksiyon konulu eğitimler verilir. Hazırlanan eğitim planı eğitim şubesine sunulur ve gerekli
koordinasyonun sağlanması ve eğitim duyurularının yapılması talep edilir.
Gerektiğinde düzeltici önleyici faaliyetlere yönelik ek eğitimler planlanır, yeni başlayan
personele oryantasyon eğitimi verilir.
Salgın durumlarında ilgili birimlere enfeksiyon kontrolü ve izolasyon önlemleri eğitimi verilir.
15
Hastane bünyesine kurs ya da staj amaçlı katılan sağlık çalışanlarına, enfeksiyon kontrol
önlemleri ve uygulamaları hakkında eğitim verilir.
Halk sağlığı kurumu ve kamu hastaneleri birliği tarafından düzenlenmesi talep edilen
özel konu başlıklarına dair eğitimler verilir.
Birimlerden gelen istek veya ihtiyaca yönelik plansız eğitimler de verilebilir.
10-DENETİM ÇALIŞMALARI
Çalışanların temel enfeksiyon kontrol yöntemleri hakkında bilgi düzeylerini ve uygulamalarını
izlemek amacıyla denetimler yapılır. Denetimler birim sorumlusu ile beraber, birime özgü hazırlanmış
denetim formuyla yapılır. Denetimler esnasında denetimde incelenen konular hakkında birebir
eğitimler verilir. Bu amaçla yoğun bakım, ameliyathaneler yılda en az dört kez; klinikler ve hastane
destek üniteleri yılda en az iki kez değerlendirmeye alınacaktır. Denetim raporları, denetimde tespit
edilen aksaklıklar ve çözüm önerileri EKK’ye sunulacaktır.
EKK EĞİTİM PROGRAMI ÖRNEĞİ
EĞİTİM KONULARI
-Hastane Enfeksiyonları ve Enfeksiyon Kontrol İşleyişi
-El Hijyeni, Atık Yönetimi
-Standart Önlemler ve İzolasyon Önlemleri
-Kan ve Kan Yoluyla Bulaşan Hastalıklar
-Hastane İçi Genel/Özel Alanlar Temizliği
-Temizlik Malzemelerinin Kullanımı
-El Hijyeni
-Atık Yönetimi
-İzolasyon Önlemleri
EĞİTİM PERİYODU
HEDEF GRUP
-Tam Gün Eğitimleri
(Yılda 1 kez)
Tüm Çalışanlar
- Oryantasyon Eğitimleri
-Riskli birim çalışanları
her ay
-Diğer birim çalışanlarına
Temizlik Personeli
2 ayda bir
-Yoğun Bakımda Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Kültür Alma Teknikleri
Yılda en az 1 kez
-Ameliyathanelerde Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Sterilizasyon / Dezenfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Damar içi Katater Enfeksiyonları ve Önlenmesi
Yılda en az 1 kez
Yoğun Bakım
Çalışanları
Sağlık Çalışanları
Ameliyathane
Çalışanları
Tüm Sağlık
Çalışanları
Tüm Sağlık
Çalışanları
16
-Nozokomiyal Üriner Sistem Enfeksiyonları ve
Önlenmesi
-Nozokomiyal Solunum yolu Enfeksiyonları ve
Önlenmesi
Yılda en az 1 kez
Yılda en az 1 kez
-Cerrahi Alan Enfeksiyonları ve Önlenmesi
Yılda en az 1 kez
-YDYBÜ Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Diyaliz ve Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Acil Serviste Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Basınç Yarası Enfeksiyonları ve Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Laboratuvar ve Enfeksiyon kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Akılcı Antibiyotik Kullanımı
3'er Aylık Periyotlarda
(yılda 4 kez )
-Mutfak ve Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Çamaşırhane ve Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
-Morg ve Enfeksiyon Kontrolü
Yılda en az 1 kez
Tüm Sağlık
Çalışanları
Tüm Sağlık
Çalışanları
Tüm Sağlık
Çalışanları
YDYBÜ Sağlık
Çalışanları
Diyaliz Sağlık
Çalışanları
Acil Sağlık
Çalışanları
Tüm Sağlık
Çalışanları
Laboratuvar
Çalışanları
Hekimler
Mutfak Çalışanları
Çamaşırhane
Çalışanları
Morg Çalışanları
17
EL HİJYENİ TALİMATI
1. AMAÇ: Hastane enfeksiyonlarının oluşumunu önlemek, gelişmiş olan enfeksiyonun kontrolünü
sağlamak, sağlık personeli, hasta, hasta refakatçileri ve ziyaretçiler tarafından ellerle çapraz
bulaşmasını engellemek için el temizliği yöntemlerini belirlemektir.
2. KAPSAM: Hastanedeki tüm çalışanlar, hastalar, hasta refakatçileri ve ziyaretçilerine yönelik el hijyeni
uygulama faaliyetlerini kapsar.
3. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tüm hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın
uygulanması ile ilgili denetimlerden Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Hastane Yönetimi sorumludur.
4. TANIMLAR
4.1.El Hijyeni: El yıkama, antiseptik el yıkama, alkollü el antiseptiği ile el ovalama veya cerrahi el
antisepsisini ifade etmek için kullanılan genel bir terimdir.
4.1.1. Antiseptik El Yıkama: Ellerin antiseptik sabun ile yıkanmasıdır.
4.1.2. Antiseptik El Ovalama:Alkol bazlı el antiseptiği kullanılarak kuvvetlice ellerin ovalanmasıdır.
4.1.3.Cerrahi El Yıkama ve Ovalama: Cerrahi girişimler öncesinde ameliyat ekibi tarafından
antiseptik sabun ile yapılan el yıkama veya alkollü el antiseptiği ile ovalama işlemidir.
5. UYGULAMA :
5.1. El hijyeninin uygulanması gereken durumlar ‘’5 adım kuralı’’ olarak tanımlanmıştır. Bu durumlar:
-Aseptik işlemlerden önce,
-Hasta ile temas öncesinde,
-Hasta ile temas sonrasında,
-Vücut sıvıları ile temas sonrasında,
-Hasta çevresindeki yüzeylerle temas sonrasında el hijyeni sağlanmalıdır.
5.2. El Yıkama ve Antiseptik El Ovalama Tekniği:
5.2.1. El Yıkama Tekniği:
-Eller su ile ıslatıldıktan sonra, 3–5 ml sıvı sabun avuca alınmalıdır. Avuç içi, başparmak, tırnak
uçları ve parmak araları her iki el için ayrı ayrı olacak şekilde ellerin ve parmakların tüm yüzeyinin
kaplanmış olmasına dikkat edilerek şekil-1’de belirtilen sırayla ovulmalıdır.
-Eller su ile iyice durulanmalıdır.
-Eller kağıt havlu ile kurulanıp, musluk kağıt havlu kullanılarak kapatılmalıdır.
5.2.2. Alkol Bazlı El Antiseptiği İle El Ovalama Tekniği:
-Ellerde görünür kir ve organik madde yok ise 3–5 ml alkol bazlı solüsyon bir avuca alınır.
-İki el birleştirilerek solüsyon tüm el yüzeyi ve avuç içi ile temas etmesi sağlanır.
-Baş parmak, tırnak uçları ve parmak araları her iki el için ayrı ayrı ovalanır.
-Eller kuruyana kadar belirtilen sırayla ovalama işlemine devam edilir (yaklaşık 30 sn.).
18
5.2.3. Cerahi el antisepsisi:
5.2.3.1.Cerahi el yıkama tekniği:
1. Saat, yüzük ve bilezikler çıkarılır.
2. Antiseptikli (klorhekzidin veya povidon iyot içeren) sabun alınır (5 ml), el ve kollar ovuşturularak
3–5 dk süreyle yıkanır. Günün ilk uygulamasında ayrıca tırnak dipleri 30 sn. süreyle fırçalanır
(Antiseptikli sabun emdirilmiş tek kullanımlık sünger/fırçalar cerrahi el yıkama için uygundur). Ara
yıkamalarda 2 dakika süre yeterlidir.
3.Su dirseklerden aşağıya akıtılarak durulanır ve steril havluyla kurulanır (Şekil 3).
5.2.3.2. Cerrahi el ovalama tekniği: Günün ilk ameliyatından önce ve günlük etkinlikler sonrası
eller yıkanmalıdır.
1. Tüm takılar çıkarılmalıdır.
2. Ellerde görünür kir varsa eller önce su ve sabunla yıkanarak kurutulmalıdır.
3. Alkol bazlı solüsyon üretici firmanın önerdiği miktarda (15–25 ml) eller ve kollara ovularak
uygulanmalıdır.
4. Uygulama süresi 2–6 dk. olmalıdır. Bu süre boyunca ilave antiseptik alınarak tüm yüzeylerin ıslak
kalması sağlanmalıdır.
5. Parmak uçları yukarı tutularak ellerin kendi halinde kuruması sağlanmalıdır.
6.Uzun süren ameliyatlarda ameliyat sırasında cerrahi el ovalamanın tekrarlaması önerilmektedir.
ŞEKİL 1. EL YIKAMA TEKNİĞİ
19
ŞEKİL 2. ALKOLLÜ EL ANTİSEPTİĞİ İLE EL HİJYENİ
ŞEKİL 3. CERRAHİ EL HİJYENİ
20
ŞEKİL 4. El Antisepsisi, Cerrahi El Antisepsisi
El antisepsisi
El Yıkama
Cerrahi El Antisepsisi
El Ovalama
El
El
Yıkama
Ovalama
Klinik çalışmalara başlarken ve
bitiminde
*
Eller gözle görülür şekilde kirlendiğinde
*
Bir hastadan diğerine geçerken
*
*
*
Eller kan, dışkı, idrar ve diğer vücut
sıvıları ile kontamine olduktan hemen
*
sonra
Hastalara temastan önce
Eller temiz görünse bile hastalara temas
sonrası
Hasta çevresiyle temas sonrası
*
*
*
*
*
*
*
*
Aseptik uygulamalardan önce ve
sonra(küçük girişimler, pansuman, kan,
BOS kültür örneği alma, invaziv
girişimler vs)
Yemekten ve yemek servisinden önce
*
Tuvalete girmeden önce ve çıktıktan
sonra
*
Günün ilk ameliyatından önce
*
Ameliyatlar arasında
*
*
21
ELDİVEN KULLANMA TALİMATI
1. AMAÇ: Hastane enfeksiyonlarının personelden hastaya, hastadan personele veya bir hastadan diğer
bir hastaya bulaşma riskini azaltmak için eldiven kullanma yöntemlerini belirlemektir.
2. KAPSAM: Hastanedeki tüm sağlık çalışanlarının uygun şekilde eldiven kullanımı faaliyetlerini kapsar.
3.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tanı, tedavi ve bakım uygulamalarında görev alan tüm
hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden hastane yönetimi ve
enfeksiyon kontrol komitesi sorumludur.
4. UYGULAMA
4.1. TEMEL İLKELER
1. Eldiven el yıkama yerine kullanılmamalıdır.
2. Eldiven giymeden önce ve eldiven çıkardıktan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.
3. Eldiven giyilmesinin ellerin kontaminasyonuna karşı tam bir koruma sağlamadığı konusunda
personel bilgilendirilmelidir.
4. Eldiven giyme endikasyonu ortadan kalkar kalkmaz eldiven çıkarılmalıdır.
5. Eldivenli eller yıkanmamalı veya üzerine alkol bazlı el antiseptiği uygulanmamalıdır.
6. Aynı eldiven birden fazla hastanın bakımı için kullanılmamalı, hastadan hastaya geçerken eldiven
değiştirilmelidir.
7. Hasta bakımı sırasında kontamine vücut bölgesinden temiz vücut bölgesine geçileceği zaman
eldiven değiştirilmelidir.
8. İzole hasta odasından çıkmadan önce eldivenler dikkatli bir şekilde çıkartılmalı, odadaki tıbbi atığa
atılmalı, eller yıkanmalı ve odada bulunan kontamine araç-gereç ve çevre yüzeylerine
dokunulmamalıdır.
9. Eldivenler en son giyilmeli ve önlüğün kol manşetleri üzerine çekilmelidir.
10. Eldiven çıkarılırken el üzerinden sıyrılarak içi dışına çevrilir, diğer eldivenli el ile tutulur, eldivensiz
parmakla bilekten diğer eldiven sıyrılır ve içi dışına çevrilerek her iki eldivenden oluşan küçük bir
torba şeklinde atılır.
4.2. STERİL OLMAYAN ELDİVEN GİYİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
1. Kan ve/veya vücut sıvıları ile temas olasılığı durumunda,
2. Bütünlüğü bozulmuş cilt veya mukoza ile temas durumunda,
3. Kontamine olmuş eşya ve çevre yüzeylerine temas durumunda,
4. Sağlık personelinin elinde kesik, çizik ve çatlaklar olduğunda,
5. Temas izolasyonu uygulanan hasta odasına girmeden önce,
22
4.3. STERİL ELDİVEN GİYİLMESİ GEREKEN DURUMLAR:
1. Santral venöz kateter, diyaliz kateteri, üriner kateter takılması gibi vücudun steril bölgelerine
yapılacak müdahalelerde,
2. Açık yara müdahalelerinde,
3. Kullanılan malzemenin sterilitesinin koruması gerektiği durumlarda,
4.Santral venöz kateter bakımında,
5.Kan kültürü alımında,
23
İZOLASYON ÖNLEMLERİ TALİMATI
1.AMAÇ: Tanımlanmış veya şüphe edilen bulaşıcı hastalığı olan veya epidemiyolojik olarak önemli bir
patojenle enfekte veya kolonize olduğu belirlenen hastalardan, sağlık kurumundaki diğer hastalara,
sağlık personeline ve ziyaretçilere bulaşma yolunu önlemektir.
2. KAPSAM: Tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan tüm birimler ve bu birimlerde çalışanları kapsar.
3. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından tanı, tedavi ve bakım uygulamalarında görev alan tüm
hastane çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden servis sorumlu
hemşireleri, doktorları, enfeksiyon kontrol komitesi ve hastane yönetimi sorumludur.
4. UYGULAMA:
4.1. İZOLASYON UYGULAMALARI GENEL KURALLARI:
1. Hastanede yattığı sırada veya yatarken izolasyonu gereken bulaşıcı hastalık tanısı almış ya da
şüphesi bulunan tüm hastalar uygun izolasyon kategorisine göre izole edilir.
2. İzolasyon uygulaması gereken hastalar; Enfeksiyon kontrol hekimi veya hemşiresi tarafından
değerlendirildikten sonra uygun görülen izolasyon kategorisi, gündüz şiftinde servis sorumlu
hemşiresine, akşam şiftinde ise süpervizor hemşireye iletilerek başlatılır.
3. İzolasyon kategorisini gösteren “İzolasyon Kartı”; tek kişilik odada yatan hasta için oda kapısına,
birden fazla hastanın bulunduğu odalarda ise hasta yatak başına asılır.
4. İzolasyon odalarında kullanılan önlükler kullanım sonrasında tek kullanımlık ise “Atık Yönetimi
Planı” na göre çevreyi infekte etmeden ortamdan uzaklaştırılır. Tekrar kullanılabilen kumaş
önlükler ise; bir kez kullanıldıktan sonra “Çamaşırhane Talimatı” na göre toplanıp yıkanarak tekrar
kullanıma sokulur.
5. İzolasyon odasına girişte kullanılan normal cerrahi maskeler tek kullanımlıktır ve her kullanımdan
sonra “Atık Yönetimi Planı” na uygun şekilde atılır.
6. Solunum izolasyonu uygulanan hasta odalarına girişte kullanılan özel maskeler (N95 gibi) gözle
görülür bir kirlenme ya da yırtılma ortaya çıkmadıkça aynı şiftte aynı personel tarafından tekrar
kullanılabilir.
7. İzolasyon odasında 24 saat içinde lazım olabilecek gereçler bulundurulur ve kullanılan malzemeler
oda dışına çıkarılmaz.
8. İzolasyona alınan her hasta için servis sorumlu hemşiresi tarafından izolasyon tipi, başlangıç ve bitiş
tarihi “Hemşire Gözlem Formu” na kaydedilir.
9. İzolasyona alınan hastaların enfeksiyon kontrol hemşireleri tarafından “izolasyon takip formları”
ile takipleri yapılır.
10. Tüm hastane çalışanları (Hekim, hemşire, diğer hastane personeli, sözleşmeli personeller dahil)
izolasyon ilkelerine uymakla ve uymayanları uyarmakla yükümlüdür.
24
11. İzolasyondaki bir hastanın hastane içinde veya hastane dışında transferinin gerektiği durumlarda
servis hekimi veya servis hemşiresi ilgili transfer personelini ve hastanın gideceği bölümü
bilgilendirmekle yükümlüdür.
12. İzolasyon uygulanan hasta odalarına giriş–çıkışlarda uyulması gereken kurallar konusunda ziyaretçi
ve refakatçiler, hazırlanmış olan yazılı broşürler aracılığıyla servis hemşiresi tarafından
bilgilendirilir.
13. İzolasyon kurallarına uymak istemeyen hastalara; servis hekimi veya servis hemşiresi tarafından
eğitim verilerek izolasyonun neden gerekli olduğu anlatılır.
14. İzolasyon uygulamasına mesai dışı saatlerde başlanması durumunda ihtiyaç duyulan malzemeler
sorumlu hemşirelere bildirilerek ilgili depo ve ünitelerden temin edilir.
15. İzolasyon odasında kullanılan tıbbi araç-gereç ve malzemelerin temizlik ve dezenfeksiyonu, ilgili
izolasyon kategorisinde açıklanmıştır.
16. İzolasyon sonlandırma zamanı; enfeksiyon kontrol hekimi veya enfeksiyon kontrol hemşiresi
tarafından servis hekimi veya servis hemşiresine bildirilir ve “Hemşire Gözlem Formu”na kaydedilir.
4.2. STANDART İZOLASYON ÖNLEMLERİ
1. Hastaneye başvuran bütün hastalar enfekte olup olmadığına bakılmaksızın standart izolasyon
önlemleri uygulanmalıdır.
2. Kan, tüm vücut sıvıları (ter hariç), sekresyonlar, mukoz membranlar, bütünlüğü bozulmuş deri ile
bulaşabilecek etkenlere yönelik önlemlerdir.
4.2.1. Standart İzolasyon Uygulanması Gereken Durumlar
Hastaneye başvuran bütün hastalara uygulanmalıdır.
4.2.2. Standart İzolasyonu Uygulama Prosedürü
1. El hijyeni ‘‘El Hijyeni Talimatı’’ önerilerine uyularak gerçekleştirilmelidir.
2. Eldiven ‘‘Eldiven Kullanım Talimatı’’ önerilerine uyularak kullanılmalıdır.
3. Yapılacak uygulamalarda kan veya diğer vücut sıvılarının sıçrama olasılığı varsa maske, gözlük
kullanılmalı ve önlük giyilmelidir.
4. Giyilen önlük su geçirmez özellikte olmalıdır.
5. İşlem bittikten sonra tüm kişisel korunma malzemeleri çevrede kontaminasyona neden olmayacak
şekilde ‘‘Atık Yönetimi Talimatı’’na uygun olarak ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
6. Kullanım sonrasında iğne uçları enjektörden elle ayrılmamalı, hiçbir zaman yeniden kılıfına
geçirilmemeli, kıvrılıp bükülmemelidir.
7. İğne uçları, delinmeye dirençli kesici-delici alet kutuları üzerinde bulunan çentik yardımıyla
enjektörden ayrılmalı ve enjektörler tıbbi atık poşetine atılmalıdır.
8. Delinmeye dirençli kesici-delici alet kutularının ¾’ü dolduktan sonra ağzı kapatılarak
uzaklaştırılmalıdır.
25
9. Kesici-delici aletlerin kesici-delici uçları vücudun herhangi bir bölümüne dönük olarak elden ele
transfer edilmemelidir.
10. Hasta odalarının temizliği “Hastane Temizliği Talimatı”na uygun olarak yapılmalıdır.
11. Hastanın vücut sıvı veya sekresyonları ile kirlenmiş tek kullanımlık malzemeler ‘‘Atık Yönetimi
Talimatı’’na uygun olarak ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
12. Hastanın vücut sıvı veya sekresyonları ile kirlenmiş tek kullanımlık olmayan tüm malzemeler
kullanılmadan önce mutlaka ‘‘Polikliniklerde ve Servislerde Dezenfeksiyon/Sterilizasyon Talimatı’’
doğrultusunda temizlenmelidir.
13. Direkt ağızdan ağıza resüsitasyon yapılmamalıdır.
4.3. BULAŞMA YOLUNA YÖNELİK İZOLASYON ÖNLEMLERİ
1. Kanıtlanmış veya şüphe edilen izolasyon gerektiren bulaşıcı hastalığı olan veya epidemiyolojik olarak
önemli bir patojenle enfekte ya da kolonize hastaları kapsayan önlemlerdir.
2. Her zaman standart önlemlerle birlikte uygulanmalıdır.
3. Aynı hastalık için birden fazla bulaşma yolu olduğunda önlemler kombine edilerek uygulanmalıdır.
4.3.1. TEMAS İZOLASYONU ÖNLEMLERİ
Epidemiyolojik olarak önemli ve temas yoluyla bulaşabilen mikroorganizmalarla enfekte ya da
kolonize hastalarda temas izolasyonu uygulanmalıdır.
4.3.1.1. Temas İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar
1. Çoklu antibiyotik direnci taşıyan bakteriler (metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA),
vankomisine dirençli enterokoklar (VRE), Acinetobacter spp., Pseudomonas aeruginosa, ESBL
pozitif gram negatif bakteriler) ile enfeksiyon varlığı,
2. Az sayıda mikroorganizma ile enfeksiyon oluşturabilen ve cansız yüzeylerde uzun süre kalabilen
mikroorganizmalar (Clostridium difficile, enterohemorajik Escherichia coli, Shigella spp., hepatit
A virüsü, rotavirüs) ile oluşan enterik enfeksiyon varlığı,
3. Bulaştırıcılığı yüksek deri enfeksiyonlarının varlığı [Deri difterisi, Herpes simpleks virus
enfeksiyonu (neonatal veya mukokütanöz), İmpetigo, Drenajı olan apseler, dekübit yaraları,
selülitler, bitlenme, uyuz, streptokoksik ve stafilokoksik deri enfeksiyonları, suçiçeği ve Zoster
(dissemine veya bağışıklığı baskılanmış kişilerde)].
4. Bebek ve küçük çocuklarda respiratuvar sinsityal virüs (RSV), parainfluenza virus enfeksiyonları
veya enteroviral enfeksiyonların varlığı,
5. Viral/hemorajik konjunktivit varlığı,
6. Viral/hemorajik enfeksiyonların ( Ebola, Lassa, Kırım-Kongo vb.) varlığı.
4.3.1.2. Temas İzolasyonu Uygulama Prosedürü
1.
Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir.
26
2.
Tek kişilik oda yoksa hastalar kohortlanmalıdır (aynı mikroorganizmayla kolonize ve/veya
enfekte olan hastalar aynı odaya alınmalıdır).
3.
Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfeksiyon
hastalıkları konsültan hekiminin önerileri doğrultusunda yerleşim planı yapılmalıdır.
4.
Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘Temas izolasyonu izolasyon kartı’’
asılmalıdır. Temas İzolasyonu Kartı kırmızı yıldız içermektedir.
5.
Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır.
6.
Odaya girerken temiz, steril olmayan eldivenler giyilmeli, çıplak elle hasta temasından veya
odadaki yüzeyler ile temastan kaçınılmalıdır.
7.
Odadan çıkmadan önce eldiven çıkarılarak tıbbi atık poşetine atılmalı ve el hijyeni
sağlanmalıdır.
8.
Eldiven çıkarıldıktan ve el hijyeni sağlandıktan sonra odada hiçbir yere dokunulmamalıdır.
9.
Gaita ve idrar inkontinansı, ileostomi ya da kolostomisi olan veya yara drenajı olan hastaların
odasına girmeden önce temiz, steril olmayan önlük giyilmelidir.
10. Önlük odadan çıkmadan hemen önce çıkarılmalıdır, önlük hasta odası dışına çıkarılmamalıdır.
11. Hastaya kullanılan tıbbi araç ve gereçler (tansiyon aleti, derece vb.), mümkünse hastaya özel
olmalıdır.
12. Ortak kullanılması gereken tıbbi cihazlar diğer hastalar için kullanılmadan önce ‘‘Polikliniklerde
ve Servislerde Dezenfeksiyon/Sterilizasyon Talimatı’’na uygun olarak temizlenmeli, dezenfekte
ya da steril edilmelidir.
13.VRE ile kolonize veya enfekte hastaların izolasyon odalar taburcu edildikten sonra hasta
odalarındaki tüm yüzeyler dezenfekte edilmeli ve enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bu
odalardan ortam kültürleri alınmalıdır. Ortam kültürlerinin sonuçları belli oluncaya kadar bu
odalara yeni hasta yatırılmamalı odadaki malzemelerin başka hastalar için kullanılmaması
tercih edilmelidir. Eğer yeni hasta yatışı zorunlu ise ortam yüzeyleri ve alet dezenfeksiyonu iki
kez uygulanmalıdır.
14. Hasta nakli en az düzeyde tutulmalıdır.
15. Mutlaka hasta nakli gerekiyorsa, çevrenin kontamine olmamasına dikkat edilmelidir.
16. Nakil sırasında hasta yürüyemiyor ise üzerine temiz çarşaf serilmiş tekerlekli sandalye veya
sedye kullanılmalıdır.
17. Transfer sırasında hastanın eldiven ve/veya önlük giymesine gerek yoktur.
18. Hastayı transfer eden kişinin transfer sırasında hasta ile teması olmayacaksa eldiven ve/veya
önlük giymesine gerek yoktur. Hasta ile temas ihtimali varsa hastayı transfer eden kişi yanında
giymek üzere eldiven bulundurmalıdır.
27
4.3.2. Hava Yolu İzolasyonu Önlemleri
Solunum yoluyla bulaşan, 5 µm ya da daha küçük, havada asılı kalma ve uzun mesafelere ulaşabilme
özelliğine sahip partiküllerle oluşacak enfeksiyonları önlemek için hava yolu izolasyonu uygulanmalıdır.
4.3.2.1. Hava Yolu İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar: Kızamık, Suçiçeği, Yaygın zoster
enfeksiyonu, SARS, Viral hemorajik ateşler: Ebola, Lassa, Kırım-Kongo?, Marburg, Akciğer ve larenks
tüberkülozu.
4.3.2.2. Hava Yolu İzolasyonu Uygulama Prosedürü
1. Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir.
2.Odalarda sürekli olarak negatif basınç ve saatte 6-12 kez hava değişimi sağlanmalıdır.
3.Odanın havası hastanenin diğer bölümlerine çıkmadan önce yüksek düzeyde filtrasyondan ( HEPA
filtresi) geçirilmeli ya da direkt dışarı atılmalıdır.
4. Tek kişilik negatif basınçlı oda imkanı yoksa, aynı mikroorganizmayla enfekte olan hastalar aynı
odaya alınmalıdır.
5. Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfeksiyon
hastalıkları konsültan hekiminin önerileri doğrultusunda yerleşim planı yapılmalıdır.
6. Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘Hava Yolu İzolasyonu kartı”
asılmalıdır. Hava Yolu İzolasyonu kartı sarı yaprak içermektedir.
7.Hasta odasının kapısı ve pencereleri kapalı tutulmalıdır.
8.Hasta zorunlu haller dışında odadan çıkmamalıdır.
9. Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘ El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır.
10. Hastanın odasına girerken koruyucu maske (N95 solunum maskesi) takılmalıdır.
11.Kızamık ya da suçiçeği tanısı almış hastaların odasına duyarlı kişiler ya da bağışıklığı baskılanmış
kişiler girmemelidir. Mutlaka girmek durumunda olduklarında N95 solunum maskesi
takılmalıdır.
12. Hastanın transportu gerektiğinde hastaya cerrahi maske takılmalı ve odasına dönene kadar
çıkarmaması sağlanmalıdır.
13. Antibiyotik tedavisi alan ve klinik olarak düzelen tüberkülozlu hastaların, üç farklı balgam
yaymasında aside dirençli basil (ARB) görülmeyen hastalarda izolasyon sonlandırılır.
4.3.3. Damlacık İzolasyonu Önlemleri
5 µm’den büyük, havada asılı kalamayan, uzun mesafelere ulaşabilme özelliği olmayan enfekte
partiküllerle bulaşabilen enfeksiyonların riskini önlemeye yönelik damlacık izolasyonu uygulanmalıdır.
4.3.3.1. Damlacık İzolasyonu Uygulanması Gereken Durumlar: H. influenzae tip b enfeksiyonları
(menenjit, pnömoni, epiglottit, sepsis), N. meningitidis enfeksiyonları (menenjit, pnömoni, sepsis),
Difteri anjini, M. pneumoniae ile solunum yolu enfeksiyonları, Boğmaca, Veba, Kabakulak, Kızamıkçık,
Adenovirüs, parvovirüs B19, influenza enfeksiyonları, A grubu beta-hemolitik streptokok infeksiyonları.
28
4.3.3.2. Damlacık İzolasyonu Uygulama Prosedürü
1. Hastalar tek kişilik odalara yerleştirilmelidir.
2. Tek kişilik oda imkânı yoksa aynı mikroorganizmayla enfekte olan hastalar aynı odaya alınmalıdır.
3. Tek kişilik oda veya hastaların gruplandırılmaları mümkün olmadığı durumlarda enfekte hasta ile
diğer hastalar ve ziyaretçiler arasında en az 1 m mesafe kalacak şekilde yerleştirme yapılmalıdır.
4. Odanın özel bir havalandırma sisteminin olmasına ve kapının kapalı tutulmasına gerek yoktur.
5. Odaya giriş ve çıkışlarda ‘‘ El Hijyeni Talimatı’’na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır.
6. Hasta zorunlu haller dışında odadan çıkarılmamalıdır.
7. Hastanın transportu gerektiğinde hastaya normal cerrahi maske takılmalı ve odasına dönene
kadar çıkarmaması sağlanmalıdır.
8. Hasta odasına girmek isteyenleri uyarmak için oda kapısına ‘‘damlacık izolasyonu kartı”
asılmalıdır. Damlacık İzolasyonu Kartı mavi çiçek içermektedir.
9. Hastaya 1 m veya daha yakın yaklaşması gereken herkes normal cerrahi maske takmalıdır.
TANIMLAYICI FİGÜRLER TABLOSU
Solunum İzolasyonu
Damlacık İzolasyonu
Temas İzolasyonu
29
4.4. KORUYUCU EKİPMANIN UYGUN KULLANIMI
4.4.1. Giyme Sırası: Önlük>Maske>Gözlük-yüz koruyucu>Eldiven
4.4.2. Koruyucu Ekipmanın Giyilmesi:
4.4.2.1. Önlük Giyilmesi:

Önlük malzemesi,
uygulanacak işleme göre seçilmeli

Uygun tip ve boyut seçilmeli

Arkadan bağlanmalı

Eğer çok küçük ise iki tane önlük giyilmeli
–
Biri önden
–
Diğeri arkadan
4.4.2.2. Maske Takılması:

Burnu, ağzı ve çeneyi tamamen içine
almalıdır

Yüze uygunluk tam olmalı

N95 gibi özel tip maskeler için yüze uyum
testi yapılmalı

Maske, sekresyonlarla ıslandığında değiştirilir.

Tekrar kullanılmamalı.

Ortak kullanılmamalı.
4.4.2.3. Gözlük-Yüz Koruyucusu Giyilmesi

Gözleri ve yüzü tam olarak kapatmalı

Yüze uygunluk tam olmalı

Yüze oturmalı ancak sıkmamalıdır
4.4.2.4.Eldiven Giyilmesi

Eldivenler en son giyilmeli

Doğru tip ve boyutta eldiven seçilmeli

Eldiven giymeden önce el hijyeni sağlanmalıdır

Önlüğün kol manşetleri üzerine çekilmeli

Eldivenlerle temizden kirliye doğru çalışılmalı

Eldivenler tekrar kullanılmamalı

Eldiven ile çalışırken, kendine ve çevreye kontamine temas sınırlanmalı

Eldiven çıkartıldıktan sonra el hijyeni sağlanmalı

Eldiven üzerine el dezenfektanı uygulanmamalı veya eldivenli eller yıkanmamalıdır.
30
4.4.3. Çıkarma Sırası: Eldiven>Gözlük-yüz koruyucu>Önlük>Maske
4.4.3.1.Eldiven çıkarılırken

Elin üzerinden sıyrılarak içi dışına çevrilir

Diğer eldivenli el ile tutulur

Eldivensiz parmakla bilekten diğer eldiven sıyrılır

İçi dışına çevrilerek her iki eldivenden oluşan küçük bir torba şeklinde atılır
4.4.3.2.Gözlük-Yüz Koruyucusu Çıkarılırken:

Eldivensiz ellerle çıkarılır
4.4.3.3.Önlük Çıkarılırken

Omuz kısımlarından tutulur

Kontamine dış yüz içe doğru çevrilir

Yuvarlayarak katlanır

Çıkarıldığında sadece temiz taraf
görünmelidir.
4.4.3.4.Maske çıkarılırken:

Maske bağları (önce alttaki) çözülür

Maskenin ön yüzü kontamine olduğu
için elle temas etmemelidir

Bağlardan tutularak atılır.
5. METİSİLİNE DİRENÇLİ STAPHYLOCOCCUS AUREUS (MRSA) KONTROLÜ İÇİN KORUYUCU
ÖNLEMLER
5.1. Temel Enfeksiyon Kontrol Önlemleri

Hasta odasına girerken ve çıkarken, hastayla temastan önce ve sonra “ El Hijyeni” talimatına
uyulmalıdır.

Hastanedeki bütün birimler, MRSA’nın bulaşma riskini en aza indirmek için uygun sayıda hasta
kabulü yapmalıdır. Ayrıca birimde çalışan personel sayısı yeterli olmalıdır.

Hastaların ve personelin servisler arası yer değiştirmeleri en aza indirilmelidir.
31

El hijyeni ve enfeksiyon kontrolü için kullanılan uygun banyo gereçleri sağlanmalı ve mümkün
olduğu kadar çok yataklı odalar tercih edilmemelidir.

Hastanedeki bütün birimler, temizlik standartlarını sağlama, temizlik ve eğitim için gerekli
kaynakların sağlanması konusunda ortak sorumluluk almalıdır.

Herhangi bir klinik örnekte MRSA üremesi durumunda Mikrobiyoloji laboratuvarı hızlı bir
şekilde Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ni haberdar etmelidir.
5.2. Doğru Antibiyotik Kullanımı:

Antibiyotik kontrol programları hazırlanmalıdır.

Antibiyotikler uygun doz, zaman ve aralıkta verilmelidir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı
dirençli patojenlerin gelişmesine yol açtığından bu uygulamadan kaçınılmalıdır.

Glikopeptit antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı glikopeptit direnciyle yakın ilişkili olduğundan
kullanımı sınırlandırılmalıdır.

Özellikle 3. kuşak sefalosporinler ve florokinolonlar gibi geniş spektrumlu antibiyotiklerin
kullanımı kısıtlanmalıdır. Bu uygulama, özellikle, MRSA’nın endemik olduğu ünitelerde önem
taşımaktadır.
5.3. Hasta İzolasyonu ve Kohortlama:

Enfekte veya kolonize hastalar mümkünse tek kişilik odalarda izole edilmeli, mümkün olmayan
durumlarda benzer özellikteki diğer hastalar ile birlikte yatırılmalıdır.

MRSA ile kolonize ve/veya enfekte olan tüm hastalara temas izolasyonu uygulanır.

Oda kapılarına ya da yatak başlarına MRSA için izolasyon yapıldığını belirleyici, “Temas
izolasyonu kartı” asılır. Bu kart kırmızı yıldız içerir.

Hasta odasına girerken ve çıkarken, hastayla temastan önce ve sonra “ El Hijyeni” talimatına
uyulmalıdır.

Odaya girişte, önlük, eldiven giyilir, maske takılır ve odadan çıkmadan önce eldiven, önlük,
maske çıkarılıp malzemelerin odada kalması sağlanır. Eller antiseptik solüsyonla yıkandıktan
sonra hasta odasında hiçbir yere dokunulmaz.

Dışkı, yara akıntısı gibi yoğun materyelle temas söz konusu ise eldiven değişimi yapılır.

Hastayla yakın temas gerektiren ya da sekresyonların sıçraması ihtimali bulunan durumlarda
(bronkoskopi, yara irrigasyonu, trakeotomi bakımı gibi) önlük giyilmeli, maske ve gözlük
takılmalıdır.

Steteskop, tansiyon aleti, termometre vb. malzemeler mümkünse hastaya özel olmalı, eğer bu
malzemelerin başka hastalarda kullanımı gerekiyorsa her kullanımdan sonra mutlaka
dezenfekte edilmelidir.
32

Hastanın tedavi kartları da dahil olmak üzere tüm gözlem kağıtları, hasta odasının dışında
tutulmalıdır.

MRSA ile enfekte veya kolonize hasta ile direkt temas eden sağlık personeli sayısı en az düzeyde
olmalıdır. Eksfoliyatif cilt lezyonu olan personel, MRSA ile enfekte veya kolonize hastanın
bakımında görev almamalıdırlar.

İzolasyon odasına giriş çıkışlar sorumlu hemşirenin denetiminde olmalıdır.

Hasta yatak takımları, yıkamaya gönderilecek kumaş materyal özel bir torbada toplanarak
yıkamaya gönderilir. Yıkamada standart uygulamalar yeterlidir.

Hastanın atıkları enfekte atık torbasında toplanarak ‘‘Atık Yönetimi Talimatı’’ na uygun olarak
uzaklaştırılmalıdır.

Hasta odasındaki tüm yüzeyler dezenfektanlar ile ‘‘Hastane Temizliği Talimatı’’na uygun olarak
her gün temizlenmelidir. Hasta odasında kullanılan temizlik malzemesi başka bir yerde
kullanılmamalıdır.

Zorunlu durumlar dışında hastanın oda dışına çıkması kısıtlanır. Hasta başka bir bölüme veya
servise gönderilecekse transfer sırasında da izolasyon önlemlerine uyulmalıdır. İlgili servis veya
kurum önceden uyarılmalıdır.

Açık yarası olan MRSA’lı hastalar odadan ayrılacakları zaman bir maske ve önlük giymeli, ellerini
iyice yıkamalıdırlar.

MRSA ile enfekte veya kolonize hastaların bir başka servise nakli, taburculuğu veya salgın
durumlarında ek temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri uygulanmalıdır.

Transport için kullanılan sedye ya da sandalye işlem sonrasında dezenfektan solusyon ya da
alkolle silinmelidir.

Kolonize ya da enfekte hastaların verileri düzenli olarak dosyalarına işlenmelidir.

Tekrar kabulde hastaların hemen farkedilebilmesi için kayıtlar özel bir şekilde işaretlenmeli
veya bu hastalara MRSA pozitif olduklarını gösteren kartlar verilmelidir.

Taburcu etme sırasında herhangi bir önleme gerek yoktur.

MRSA‘nın, sağlıklı bireylere bulaşma riski düşüktür. Hastalar, yakınlarına ve çevresindeki
kişilere, enfeksiyon bulaştırma riski taşımadıkları konusunda bilgilendirilmelidir.

İzolasyona alınan hasta ve ailesi izolasyonun nedeni, kontrol önlemleri ve tahmini süresi ile ilgili
bilgilendirilir.

MRSA üremiş olan hastalardan komitenin belirleyeceği sıklıkta kontrol kültürleri alınır, EKK
gerekli görürse tüm hastalar ve personelden tarama kültürleri yapılabilir.

Temas izolasyonu önlemleri, Enfeksiyon Kontrol Komitesi tarafından uygun görüldüğü zaman
sonlandırılır.
33
5.4. MRSA Taraması Yapılması Gereken Durumlar:

Daha önceden MRSA pozitif olduğu bilinen ve yeniden hastaneye kabul edilen hastalar, MRSA
taşıyıcılık durumu bilinmeyen ve başka bir hastane veya bakım kuruluşundan gelen hastalar,

Salgın süresince Enfeksiyon Kontrol Ekibinin belirlediği hastalar,

Ülser ve yara gibi cilt bütünlüğü bozulmuş hastalar,

MRSA taraması amacıyla hastalardan, burun deliği, perine veya kasık, herhangi bir deri lezyonu
(örneğin cerrahi alan) ve invaziv girişim alanından (örneğin üriner kateter, santral venöz
kateter) sürüntü kültürü alınmalıdır.

Personelin rutin olarak taranmasına gerek yoktur. Yüksek riskli ünitelerde lokal riskin
saptanması amacıyla tarama yapılmalıdır.

Elektif yüksek riskli cerrahi uygulanan hastalar (kalp-göğüs cerrahisi, ortopedik implant
cerrahisi),

MRSA taşıyıcısı olduğu belirlenen yüksek riskli alanlarda (yoğun bakım üniteleri, yeni doğan
üniteleri, organ ya da kemik iliği nakli ünitesi) çalışan personel, dekolonizasyon tedavisinden
sonraki 48 saat boyunca bu alanlarda çalıştırılmamalı ya da düşük risk alanlarında
görevlendirilmelidir.
5.5. MRSA Taşıyıcılığının Eradikasyonu
5.5.1. MRSA Taşıyıcılığının Eradikasyonu Endikasyonları:

Uzun süredir yatan ya da kronik burun taşıyıcılığı olan hastalar, nazal dekolonizasyon gerekip
gerekmediği açısından değerlendirilmelidir. Bununla beraber, direnç gelişimine neden olacağı
için nazal dekolonizasyonun yoğun kullanımından kaçınılmalıdır.
5.5.2.Uygulama

Burun deliklerinin (ön burun delikleri) iç yüzeyine 5 gün boyunca günde 3 kez parafin bazlı %2
mupirosin (eküvyon ile ya da eldivenli küçük parmak ucuyla) uygulanmalıdır. İç yüzeyi
kaplamaya yetecek kadar kullanılmalıdır. Uygulamadan sonra burnun distali sıkılmalı; hasta bir
dakika ya da daha uzun bir süre boğaz arkasında mupirosin tadını alabilmelidir.

Dekolonizasyon kürü uyguladıktan 48 saat sonra ön burun deliklerinden örnek alınmalı, eğer
MRSA pozitifliği devam ediyorsa bu uygulama sadece bir kez daha yinelenmeli ve boğaz
kolonizasyonu kontrol edilmelidir. Tekrarlanan mupirosin uygulamaları mupirosin direncine
neden olabilir.

Eğer MRSA suşu mupirosine yüksek düzeyde dirençli ya da iki kez tedavi uygulamasının
sonunda hala eradike olmamışsa, %0,5 neomisin + %0,1 klorheksidin kombinasyonu,
klorheksidin kremi, basitrasin ya da povidon iyodin pomadı uygulaması gibi alternatifler
önerilmektedir.
34
6.VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOKLARIN KONTROLÜ İÇİN KORUYUCU ÖNLEMLER
6.1. Temel Enfeksiyon Kontrol Önlemleri:

Hasta odasına giriş ve çıkışta, hastayla temastan önce ve sonra “El Hijyeni” talimatına uygun el
hijyeni sağlanmalıdır.

VRE ile kolonize ve/veya enfekte olan tüm hastalara temas izolasyonu uygulanır.

VRE yayılımının önlenmesinde devamlı eğitim büyük önem taşır. Devamlı eğitimin hemşire,
laboratuvar personeli, eczacı, konsültan ve asistan doktorlar, öğrenciler, temizlik işlerinden sorumlu
personel ve hasta bakımı ile ilgili diğer tüm personeli kapsayacak şekilde yürütülmesi gereklidir.

Hastanedeki bütün birimler, temizlik standartlarını sağlama, temizlik ve eğitim için gerekli
kaynakların sağlanması konusunda ortak sorumluluk almalıdır.

Herhangi bir klinik örnekte VRE üremesi durumunda, Mikrobiyoloji laboratuvarı hızlı bir şekilde
Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ni haberdar etmelidir.

Direnç saptandığında ilgili klinik bu konuyla ilgili olabilecek bütün sağlık personelini
bilgilendirmelidir.

Dikkatli ve akılcı antibiyotik kullanımı sağlanarak mümkün olduğunca antibiyotik kullanımı
kısıtlanmalıdır. Vankomisin, teicoplanin, 3. kuşak sefalosporinlerin rasyonel kullanımı sağlanmalıdır.
6.2. Hastaların Sürveyansı ve Taranması:

Sürveyans çalışmalarının amacı gastrointestinal kolonizasyonu saptamaktır.

Yeni saptanan VRE olgusu ile aynı odada yatan diğer hastalar gaita kültürü veya perirektal sürüntü
kültürü ile VRE kolonizasyonu yönünden araştırılır.

VRE ile kolonize/enfekte bir hasta bulunması nedeniyle sürveyans kapsamına alınan bir serviste
yatan tüm hastalardan haftada bir perirektal kültür alınır. Dört hafta üst üste alınan tüm perirektal
kültürlerin negatif bulunması durumunda haftada bir kültür alma işlemi sonlandırılıp tarama
çalışmalarına ayda bir kez olacak şekilde devam edilir. Aylık taramalarda VRE-pozitif olgu
saptanması durumunda tekrar haftalık taramalara dönülür.

VRE cansız yüzeyler üzerinde çok uzun süre yaşayabilme özelliğine sahip olduğu için perirektal
kültürde VRE üremesi saptanan her serviste ortam kültürlerinin alınması önerilir. Özellikle elle
teması sık olan yüzeylerden kültürü alınması gereklidir (kapı kolu, komodinler, yemek masaları,
doktor ve hemşire gözlem masaları, serum askıları, musluklar, monitörler, ventilatörler, vb.). Hangi
yüzeylerden kültür alınacağı Enfeksiyon Kontrol Ekibi tarafından belirlenir ve kültür alma işlemi aynı
ekip tarafından gerçekleştirilir.

Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi gerekli görürse tüm hastalardan ve personelden tarama
kültürleri yapabilir.
35

Temas izolasyonu önlemleri, birer haftalık arayla alınan üç dışkı kültürü negatif olana kadar
sürdürülmeli, Enfeksiyon Kontrol Komitesi önerileri doğrultusunda sonlandırılmalıdır.

Tekrar kabulde temas izolasyonu önlemlerinin uygulanabilmesi için VRE hastalarının listesi
oluşturulmalıdır.

Kolonize ya da enfekte hastaların verileri düzenli olarak dosyalarına işlenmelidir.

Başka hastanelere transfer söz konusu ise mutlaka VRE kolonizasyonu ve/veya enfeksiyonu
belirten bir notla gönderilmelidir.
6.3. Hasta İzolasyonu ve Kohortlama:

VRE ile kolonize ya da enfekte hastalara temas izolasyonu önlemleri ‘‘İzolasyon Önlemleri
Talimatı’’ önerileri doğrultusunda uygulanmalıdır.

Enfekte veya kolonize hastalar mümkünse tek kişilik odalarda izole edilmeli, mümkün olmayan
durumlarda benzer özellikteki diğer hastalar ile birlikte yatırılmalıdır.

Oda kapılarına ya da yatak başlarına VRE için izolasyon yapıldığını belirleyici “temas izolasyon kartı”
asılır. İzolasyon odasına giriş çıkışlar sorumlu hemşirenin denetiminde olmalıdır.

Her şifte o hastaya bakım veren personel ayrı olmalı, mümkünse bu personel başka hastaya bakım
vermemelidir.

Hastanın oda dışına transportu zorunlu haller dışında yapılmamalıdır. Transport zorunlu ise ilgili
bölüm uyarılmalıdır.

Steteskop, tansiyon aleti, termometre vb. malzemeler mümkünse hastaya özel olmalı, eğer bu
malzemelerin başka hastaya kullanılması gerekiyorsa dezenfekte edilmelidir.

Hasta odalarına her girişte mutlaka eldiven giyilmelidir. Eldiven ‘‘Eldiven Kullanımı Talimatı’’ na
uyularak kullanılmalıdır.

Hastanın atıkları enfekte atık torbasında toplanmalı ve ‘‘Hastane Atıkları Yönetimi Talimatı’’na
uygun olarak çift torba içinde uzaklaştırılmalıdır.

Hasta odasındaki tüm yüzeyler dezenfektanlar ile ‘‘Hastane Temizliği Talimatı’’nda yer alan yüksek
riskli alan temizlik kurallarına uygun olarak her gün temizlenmelidir. Hasta tuvaleti her kullanım
sonrası dezenfekte edilir.

Hasta odasında kullanılan temizlik malzemesi başka bir yerde kullanılmamalıdır.

Hasta odasına girerken sırası ile koruyucu önlük, maske (gerekli hallerde), gözlük (gerekli hallerde)
ve en son eldiven giyilmelidir. Eldiven önlük kolunun üzerine kadar çekilmeli, açık alan
bırakılmamalıdır. Odadan çıkarken önce eldiven çıkartılmalı, önlüğün iç yüzü dışa gelecek biçimde
katlanarak ve silkelenmeden etrafı kontamine etmeden, tıbbi atık çöpüne atılmalı ve varsa maske
en son çıkartılmalıdır. Odadan çıktıktan sonra eller yıkanmalı veya alkol bazlı el antiseptiği ile
ovulmalıdır. Odadaki eşyalar ile gereksiz temastan kaçınılmalıdır.
36

Dışkı gibi VRE yoğunluğu fazla olan örnek ile temas edilmesi halinde eldiven değiştirilmelidir.

Hasta klinik açıdan uygunsa hemen taburcu edilmelidir.

VRE ile kolonize veya enfekte hastaların taburculuğunu takiben hasta odalarındaki tüm yüzeyler
dezenfekte edilmeli ve enfeksiyon kontrol ekibi tarafından bu odalardan ortam kültürleri
alınmalıdır. Ortam kültürlerinin sonuçları belli olana kadar bu odalara yeni hasta yatırılmamalı ve
odadaki malzemeler başka hasta için kullanılmamalıdır.

VRE ile enfekte ve/veya kolonize hasta taburcu olduktan sonra odasına yeni hasta alınması acil ve
oda kültür sonuçlarının çıkması beklenemeyecek durumda ise oda iki kere üst üste yüksek riskli
alan temizlik talimatına uygun bir şekilde dezenfekte edilir ve yeni hasta kabul edilir.

Kan ve vücut sıvıları ile kontamine yüzeylerin temizliğinde 10.000 ppm klor konsantrasyonu ile
yüzey temizlenecektir.

Hasta başka bir bölüme veya servise gönderilecekse nakil süresince de izolasyon önlemlerine
uyulmalı, serviste yatak takımları ve hasta giysileri değiştirilmeli, varsa mevcut lezyonların üstü
kapatılmalı, hasta ile giden kişilere önlük giydirilmeli ve ilgili servis veya kurum uyarılmalıdır.

VRE tespit edilen Yoğun Bakım Ünitelerinde rutin olarak ayda bir kez rektal sürüntü örneği alınarak
VRE kolonizasyonu araştırılmalıdır.
7. ÇOK İLAÇ DİRENÇLİ GRAM NEGATİF ÇOMAK ENFEKSİYONLARI ÖNLEME

Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz “GSBL” yapan E.coli, K.pneumoniae, K.oxytoca ;
indüklenebilir beta-laktamaz
“İBL” yapan Enterobakter spp., Serratia spp.; Karbapenem direçli
Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter spp.

İzolasyonu gereken hastalar, tek kişilik odalara yerleştirilir. Bu mümkün olmuyorsa aynı
mikroorganizma ile kolonize veya infekte olan hastaların aynı odaya yerleştirilmesi önerilir.

Oda kapılarına ya da yatak başlarına temas izolasyonu yapıldığını belirleyici, “Temas izolasyon
kartı” asılır. Bu kart kırmızı yıldız içerir.

Hasta bakımı sırasında çapraz geçişi önlemek için tek kullanımlık malzeme kullanılmalıdır.

Hasta çıkartıları (solunum sekresyonları, dışkı vb.) ile yüzeylerin kontaminasyonunu en aza
indirebilmek için hasta yakını ve ziyaretçileri el hijyeninin önemi konusunda uyarılmalıdır.
Çalışan personelin el hijyeni için antiseptik madde içeren sabun veya alkol bazlı el antiseptiği
kullanılmalıdır. Çevre yüzeyleri ve tıbbi malzemeler temel kurallara uygun olarak dezenfekte
edilmelidir.
Hasta odasına girerken, temiz steril olmayan önlük giyilmeli, hastanın odasını terk etmeden önce önlük
çıkartılmalıdır. İzolasyon uygulanan hastalar için kullanılan her türlü tıbbi cihazın (tansiyon aleti,
termometre vb.) diğer hastalarla ortak kullanımından kaçınılmalı, ortak kullanım gerekiyorsa diğer
hastalara kullanmadan önce temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
37
Klebsiella vb. –Enterobacter cloacae
Varisella(yaygın zona dahil), Ebola, Lassa,
Marburg
Kızamıkçık,
Boğmaca, A grubu beta hemolitik streptokok,
Hasta ile yakın temasta olanlar N95 maske
takar.
1metreden yakın temasta giyilir.Cerrahi maske
takılır.
Maske
yıkama
El
u
Koruyuc
Yüz
İşlemler öncesi ve sonrası eller mutlaka yıkanır.
Vücut sıvıları, çıkartıları ile temas riski
Vücut sıvıları, çıkartıları ile temas riski olduğunda
Eldiven
Gözlük-
olduğu durumlarda, giyilir.
durumlarda, giyilir.
yıkanır.
İşlemler öncesi ve sonrası eller mutlaka
maske takılır.
Hasta oda dışına çıkacaksa hastaya cerrahi
olduğunda
sekresyonların etrafa sıçrama ihtimalinin
sekresyonların etrafa sıçrama ihtimalinin olduğu
oda
Gömlek
Herpes simpleks, Zona Zoster, Suçiçeği,
Parvo virüs B19,Mers-CoV
Tek kişlik/kohort
Uyuz, İmpetigo, Pediküloz, Fronküloz,
Laringeal tüberküloz, Difteri,
Özel
virüs, RSV Kırım Kongo, Kuduz, Difteri,
Veba(akciğer)
çıkmadan önce
İşlemler öncesi ve sonrası, odadan
ihtimalinin olduğu durumlarda
Sekresyonların etrafa sıçrama
ihtimalinin olduğu durumlarda
Sekresyonların etrafa sıçrama
Giyilir
sıçrama ihtimalinin olduğu durumlarda,.
Yakın temasta sekresyonların etrafa
Tek kişilik oda/kohort
VRSA,MersCoV
Bronşiolit, Parainfluenza,
-C. Difficile, Shigella, Hepatit-A, Rota
(çoklu direnç)
Adeno virus, İnfluenza, N.meningitis,
Negatif basınçlı oda gereklidir
-ESBL+ gram negatif bakteriler; E.coli,
Viral Hemorajik Ateş, SARS,
Haemophilus influenza, Difteri, Kabakulak,
-MRSA, A.Baumannii, VRE,P.aeruginosa,
Tüberküloz, Kızamık, Suçiçeği, Kırım Kongo,
Menengokal enfeksiyonlar (Meningokoksemi),
Hastalık
Temas İzolasyonu
Solunum İzolasyonu
Damlacık İzolasyonu
Kategori

Kan veya kanlı sıvılar ile kirlenen çarşaflar ve diğer materyal özel torbalar içinde ortamdan
uzaklaştırılmalıdır. Odalar uygun dezenfektan (% 10’luk çamaşır suyu) ile dezenfekte edilmelidir.
38
HASTANE TEMİZLİĞİ TALİMATI
1. AMAÇ: Hastane ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek, hasta, hasta yakını ve
hastane çalışanları için sağlıklı bir ortam oluşturmak amacıyla uyulması gereken temizlik kurallarını
belirlemek ve uygulanmasını sağlamaktır.
2. KAPSAM: Hastane temizliğinde genel kurallar, bölümlere göre temizlik kuralları, haşere ile mücadele
konuları ile hastanenin tüm birimlerini kapsar.
3. KISALTMALAR:
ÇS: Çamaşır Suyu
WC: Tuvalet
4. TANIMLAR:
WC temizleyici: Tuvalet temizliğinde, tuvaletlerdeki kir ve lekeleri çıkarmakta kullanılır.
WC fırçası: Tuvalet temizliğinde kullanılan plastik kıllı malzemedir.
Koku gidericisi: Kristalize görünümlü, yuvarlak çeşitli kokularda parfüm içeren tuvalette bulunan çeşitli
kokuları gidermekte kullanılır.
Mop: Pamuklu dört tarafı dikişli yanları püsküllü, üstten geçme cepli, alt yüzeyi kıvırcık püsküllü ürün
kuru alanda kullanılır.(T pas pas)
İplik paspas: pamuklu uç kısımları ve orta kısımdan dikişli aparata kolayca takılabilen ürün ıslak olarak
kullanılır.
Temizlik kovası: Üstten sıkma plastik aparatı bulunan ev tipi temizlik setidir.
Temizlik bezi: Emici tüy ve iz bırakmayan, dayanıklı, çamaşır makinelerinde yıkanabilen ürünlerdir.
Lavabo fırçası: Plastik fırçaları sert ve yuvarlak, lavabo temizliğinde kullanılan malzemelerdir.
Lavabo açıcısı: Alkali madde içeren, tıkanmış lavabolarda kullanım için hazırlanmış ürünlerdir.
Maşrapa: Plastik ve kulplu derinliği 12-15 cm olan en az 2 litre su alan malzemedir.
Cam veya pencere temizleyicileri: Püskürtme ile silme metodu kullanılarak cam ve pencere
temizliğinde kullanılan ürünlerdir.
Yer çekeceği: Yerdeki kaba kirlerin alımında kullanılan malzemedir.
Mineralli sıvı temizleyicileri: Tuvalet ve lavaboların kir ve lekelerinde kullanılır (sıvı cif)
Cilalar: kir ve yağ sökücü olarak kullanılan ürünlerdir.
Metal temizleyicileri: Metallerdeki pası çözmek ve parlatmak için kullanılan malzemelerdir.
Yer yüzey temizleyici: Yer yüzey temizlemede üretici firmanın önerdiği şekilde kullanılır.
Sıvı deterjan: Petrokimya ürünlerinden elde edilen temizleme ve arıtma işlemlerinde kullanılan suyun
yüzey gerilimini azaltarak etki eden köpürme özelliğine sahip sıvı kimyasallardır.
Çamaşır deterjanı: Çamaşır yıkama işinde kullanılan suyun yüzey gerilimini azaltarak etki eden
köpürme özelliğine sahip toz deterjanlardır.
39
El sabunu: Yağ asitlerinin sodyum, potasyum ve amonyumla meydana getirdiği tuzlardır.
5. SORUMLULAR:
Bu talimatın uygulanmasından Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürlüğü, sağlık bakım hizmetleri
müdürlüğü, birim sorumluları, servis sorumlu hemşireleri, temizlik şirketi sorumlusu ve temizlik
personeli sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden hastane yönetimi, Hasta
hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürlüğü ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi sorumludur.
6. FAALİYET AKIŞI:
7. GENEL KURALLAR VE YÖNTEM
 Temizlik için, hareketliliğin en az olduğu zamanlar tercih edilir.
 Her bölümün temizliği o bölümde çalışan temizlik personeli tarafından yapılmalıdır.
 Temizliğe başlamadan önce ve temizlik bitiminde eller yıkanmalıdır.
 Temizliğe başlamadan önce kat temizlik arabasında gerekli tüm temizlik malzemelerinin bulunup
bulunmadığı kontrol edilir (kuru temizlik mopları ve sıvı deterjan, ovma amaçlı temizlik maddesi,
yeterli miktarda temiz 3 ayrı renkte temizlik bezleri, çekçek, faraş, kova, eldiven vb.) eksik malzeme
varsa temizliğe başlamadan önce tamamlanır.

Yüksek riskli alanlarda kullanılan tüm temizlik malzemeleri (paspas, mop, toz bezi, vb.) alana/ odaya
özel olur.

Tüy bırakmayan temizlik bezleri tercih edilmelidir. Bez ve kova renkleri kullanım alanına göre
belirlenmelidir.
 Temizlik her zaman temiz alandan kirli alana doğru yapılır.
 Bütün kuru alanlar (kapı, pencere, mobilya, ayna, vb,); tuvalet hariç bütün ıslak alanlar ve tuvaletler
ile laboratuvar alanlarının temizliğinde kendilerine özel 3 farklı renkte bezler ve kovalar kullanılır.
 Tüm bölümlerde temiz ve kirli malzemeler ayrı odalarda muhafaza edilir.
 Kirli bezle temizliğe devam edilmez, sık sık bez değiştirilir. Kirlenen bezler ılık su ve deterjanla yıkanıp
kurutulduktan sonra kullanılır.
 Hiç bir temizlik maddesi karıştırılarak kullanılmaz.
 Temizlik gereçleri ıslak bırakılmaz.
 Temizlik gereç, malzemeleri ve temizlik arabası açık alanda ve koridorlarda bırakılmamalıdır. Kirliler
kirli depoda, temizler temiz depoda tutulmalıdır.
 Temizlik işlemi ilgili birimin temizlik planına uygun sıklık ve malzemeyle yapılır. Birime özel temizlik
planı olmayan alanlarda temizlik işlemi sabah saatlerinde bir kez yapılır ve her kirlenmeden sonra
tekrarlanır.
 Hasta başı tıbbi cihazların temizlik ve dezenfeksiyonu ‘Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Talimatı’na
göre yapılır.
40
 Sıvı sabun kaplarının üstüne ekleme yapılmaz. Boşalan sabunluk yıkanıp kurutulduktan sonra tekrar
doldurulur. Sabunluğun yıkanma sıklığı 7 günü geçmez.
 Kirlenen temizlik bezleri bekletilmeden yıkamaya gönderilir.
 Toz alma dışında her tür temizlik işlemi sırasında eldiven giyilir, işlem bitiminde eldiven çıkarılıp el
hijyeni sağlanır.
 Ellerinde yara, çizik, vb. bulunan temizlik personeli toz alma işlemi sırasında da steril olmayan temiz
eldiven giymelidir.
 Yüzeylerde kan ve vücut sıvıları ile kirlenme var ise temizliğe ek olarak dezenfeksiyon yapılır.
 Kirli çamaşır arabaları günde en az bir kez temizlenir ve dezenfekte edilir.
 Islak temizlik yöntemi kullanılmalıdır.
 Kesinlikle kuru süpürme ve silkeleme yapılmamalıdır.
 Toz kalkmasına neden olacak toz alma yöntemlerinden kaçınılmalıdır.
 Kirli paspasla temizlik yapılmamalıdır.
 Her mesai döngüsüne temiz/kuru paspas, mop ve bezler ile başlanır.

Temizlik malzemeleri her bölüm için farklı olmalıdır.

Temizlik malzemeleri kova içinde ıslak bırakılmamalıdır.
 Bütün temizlik ürünleri temizlik planları dâhilinde kullanılmalıdır.
 Bütün temizlik ürünleri üretici firmanın önerdiği, kullanım kılavuzuna uygun olarak kullanılmalıdır.
8. TEMİZLİK SOLÜSYONU KULLANIM KURALLARI

Solüsyon temizlenen bölgeye uygun olarak hazırlanmalıdır.

Solüsyonun etki edeceği süre iyi bilinmelidir.

Temizlik solüsyonu temizlenen bölgenin risk durumuna göre ve uygun oranda hazırlanmalıdır.

Solüsyon işlemden hemen önce hazırlanmalı, uzun süre bekletilmemelidir.

Solüsyon ve deterjanlar başka bir solüsyon ve deterjanla karıştırılmamalıdır.

Temizlik/dezenfektan çözeltisi kirlendiğinde, 2-3 hasta odası temizliğinden sonra, izolasyon
odasında kullanılmadan önce ve sonra değiştirilmelidir.
9. EDİVEN KULLANIM KURALLARI

Temizlik işleminden önce ve sonra el hijyeni sağlanmalıdır. Kullanım yerine göre eldiven seçimi
yapılmalıdır.
Tablo 1 : Hastane temizliğinde eldiven kullanımı
Alan
Eldiven Türü
Renk
Temizlik
Plastik
Kırmızı
Evsel Nitelikli Atık Toplama
Plastik
Sarı veya mavi
Tıbbi Atık Toplama
Kumaş üzerine kauçuk kaplı
Turuncu
41
10. MOP KULLANIM KURALLARI

Kuru süpürme ve nemli silme için ayrı renklerde mop kullanılır, ıslak silme için saçaklı mop kullanılır.

Saçaklı mop kullanımında zemin ıslak bırakılmaz, kurulama işlemi yapılır ve kirlenme, kayma ve
düşmeleri önlemek için uyarı levhaları konulur.

Kuru süpürme ve bakım amaçlı moplama esnasında mop önünde kontrol edilemeyecek kadar fazla
kir/materyal birikimi var ise çekçek ve faraş ile alınır. Mop, temiz alanda “S” şeklinde, kirli alanda
düz hat üzerinde hareket ettirilerek temizlik yapılır.

Mop ile temizlik yapılarak ilerlenirken temizlenmemiş alan bırakılmaz.

Kirli mop ile temizlik yapılmaz, kirlenen moplar ıslak bekletilmez, yıkanmaya gönderilir.

Mop temizliği çamaşırhanede çamaşır makinesinde deterjan kullanılarak yapılır.
Tablo 2: Hastane temizliğine mop seçimi ve kullanımı
Mop Tipi
Kullanım amacı
Mavi mop
Kuru süpürme
Beyaz mop
Nemli silme ve bakım
Saçaklı mop
Islak silme
11. TEMİZLİK BEZİ VE KOVA KULLANIMI

Temizlik bezi ve kova renkleri kullanım alanına göre uygun renklerde kullanılmalıdır.

Kovaların hangi alana ait olduğu (hasta odası, personel odaları, banyolar) tanımlanmalıdır.
Tablo 3: Hastane Temizliğinde Kullanılacak Kova ve Bez Renkleri
BÖLÜM
KOVA RENGİ
BEZ RENGİ
Bütün kuru alanlar
Mavi
Mavi
Tuvaletler hariç bütün ıslak alanlar
Sarı
Sarı
Tuvaletler ve laboratuvar alanlar
Kırmızı
Kırmızı
12. PASPAS KULLANIM KURALLARI

Paspaslamada çift kova metodu kullanılmalıdır.Çift kova metodunda iki farklı renkte kova
kullanılır. Temiz su için mavi kova, kirli su için kırmızı kova kullanılmalıdır. Mavi kova 3/4, kırmızı
kova ¼’ üne kadar su konulur. Mavi kovaya uygun konsantrasyonda (Üretici Firma önerisine
uygun olarak), kırmızı kovaya ise bunun yarısı kadar sıvı deterjan konulmalıdır. Sıkma presi
kırmızı tarafa boşalacak şekilde yerleştirilir. Belirli bir alan paspaslandıktan sonra kırmızı
kovada paspasın kiri akıtılıp paspasın suyu sıkılır, sonra mavi kovadaki suda ıslatılır ve yine
kırmızı tarafa paspasın suyu sıkılır bu şekilde işleme devam edilir.
42

Paspas S şeklinde hareket ettirilmeli, zeminden mümkün olduğunca uzaklaştırılmadan temizlik
yapılmalıdır.

Kirli paspasla temizlik yapılmamalı.

Paspas ilk kullanımdan önce ve mesai sonu sıcak su ve deterjanla çamaşır makinesinde yıkanıp
kurutulduktan sonra tekrar kullanıma sokulmalıdır.

Paspasların çamaşır makinesinde yıkanma imkanı yok ise, gün sonunda paspaslar 1/100
oranında sodyum hipoklorid (çamaşır suyu) veya aynı konsantrasyonu sağlayacak klor
tabletleri ile hazırlanan solüsyonda 20 dk bekletilir, durulanıp, kurumaya bırakılır.

Çok miktarda kan ve vücut sıvısı dökülen alanın temizliğinden sonra paspas başlıkları
değiştirilmelidir.
13. KAN VE VÜCUT SIVILARI DÖKÜLDÜĞÜNDE YAPILACAK TEMİZLİK
 Koruyucu giysi ve eldiven giyilir.
 Kan ve vücut sıvıları döküldüğünde beklemeden emici malzeme ile kaba kiri alınır, kırmızı poşete
atılır. Ortamda cam kırıkları var ise öncelikle faraş ile kırıklar toplanarak delici kesici alet kutusuna
atılır.
 Ortam 1/10’luk çamaşır suyu ile silinir, temiz su ile durulanır.
 İşlem sonrası paspas 1/100 oranında sulandırılan çamaşır suyu ile dezenfekte edilir, eller yıkanır.
 Çok miktarda kan ve vücut sıvısı dökülen alanın temizliğinden sonra paspas başlıkları
değiştirilmelidir
 Dökülme ve sıçramalarda temizlik güvenli bir şekilde yapılır.
 Kullanılan tüm malzemeler tıbbi atık torbasına konulur.
 İşlemi yapan personel kendini korumak için mutlaka eldiven giyer.
 İşlem sonrası eller mutlaka yıkanır.
14. ÇAMAŞIR SUYU HAZIRLANMASI

Çamaşır suyu hazırlanırken mutlaka ölçü kabı kullanılmalıdır.
Tablo 4: Çamaşır suyun kullanım alanları, sulandırma oranları ve klorin miktarları
Ürün
Kullanım
Kan dökülmesi
Çamaşır suyu
(%5.25 sodyum
hipoklorit:50 000
Yüzey
ppm)
Gıda yüzeyleri
Sulandırma oranları
1 ölçek ÇS
9 ölçek su
1 ölçek ÇS
50-100 ölçek su
1 ölçek ÇS
200 ölçek su
Klorin Miktarı
5000 ppm
500-1000 ppm
200 ppm
43
15. KLOR TABLET : Üretici firmanın önerilerine göre solüsyonlar hazırlanır. Klor tabletlerin 5 gr olanında
2,5 gram etken madde (Sodyum Dikloroizosayanurat) vardır.
-10000 ppm solüsyon için (yüksek risk taşıyan vücut sıvıları): 3 lt suya 20 tane 5 gr’lık Klor tablet,
-1/10’luk / 5000 ppm solüsyon için (vücut sıvıları bulaşında): 3 lt suya 10 tane 5 gr’lık Klor tablet veya
1 ölçek çamaşır suyuna + 9 ölçek su
-1000 ppm solüsyon için (özelikli alanların temizliği): 3 lt suya 2 tane 5 gr’lık Klor tablet veya 1 ölçek
hazırlanmış 1/10’luk çamaşır suyuna + 4,5 ölçek su
-500 ppm solüsyon için (yüzey temizliği): 3 lt suya tane 5 gr’lık Klor tablet veya 1 ölçek hazırlanmış
1/10’luk çamaşır suyuna + 9 ölçek su
16. HASTANE ALANLARININ RİSK GRUPLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
16.1. Yüksek Riskli Alanlar: Ameliyathaneler, yoğun bakımlar, hemodiyaliz ünitesi, izolasyon odaları,
yanık ünitesi, invaziv girişimlerin uygulandığı bölümler (endoskopi, kolonoskopi, sistoskopi, ERCP, diş
ünitesi, girişimsel radyoloji, resusitasyon odası, ürodinami, pansuman ve biyopsi odaları), sterilizasyon
ünitesi, steril destek alanları ve bu alanlardaki banyo, koridor, depo, toplantı odası, büro ve personel
odaları enfeksiyon açısından yüksek riskli alanlar olarak belirlenir.
16.2. Orta Riskli Alanlar: Acil servis, günlük kullanım alanları, genel klinikler, laboratuvarlar, radyoloji,
halka açık işlek bölümler, poliklinikler, patoloji, eczane, tedavi odaları, bekleme odaları, morg,
kafeterya, mutfak ve diğer iç alanlar (banyo, koridor, asansör, toplantı odası, ofis, bürolar, merdivenler,
personel odaları ve depolar) enfeksiyon açısından orta riskli alanlar olarak belirlenir.
16.3. Düşük Riskli Alanlar: İdari bölümler, amfi, konferans salonları, steril olmayan destek bölümleri
ve diğer iç alanlar (banyo, tuvalet, balkon, koridor, asansör, mutfak, depo, toplantı odası, bürolar ve
personel odaları, yükleme-boşaltma odaları, arşiv, teknik servis, çevre alanlar ve bu alanlardaki iç
bölümler) enfeksiyon açısından düşük riskli alanlar olarak belirlenir.
Tablo 5: Hastanelerde risk düzeyleri
Risk Düzeyi
Hastane Bölümü
Uygun
Temizlik
Ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, hemodiyaliz, infeksiyon kontrol
Yüksek riskli
komitesi tarafından belirlenen özel alanlar (allojeneik/otolog kemik iliği
Temizlik +
alanlar
nakli yapılan hastaların odaları, solid organ nakli yapılan hastaların
dezenfeksiyon
odaları, nötropenik hasta odaları, izolasyon odaları, otopsi salonu, vb.)
Orta riskli alanlar
Düşük riskli alanlar
Laboratuvarlar, hasta odaları (banyo ve tuvaletler dahil), mutfak
Hemşire, doktor odaları (banyo ve tuvaletler dahil), ofisler, kafeterya,
koridorlar ve depolar
Temizlik*
Temizlik*
44
*Yüzeyler vücut sıvı ve salgıları ile kirlendiğinde temizliğe ek olarak dezenfeksiyon yapılır.
17. BÖLÜMLERE GÖRE TEMİZLİK KURALLARI
17.1. Hemşire ve doktor odalarının temizliği

Öncelikle odadaki çöpler uygun şekilde toplanır.

Temizlik temiz alandan kirli alana doğru yapılır.

İlgili birimin temizlik planında belirtilen sıklık ve malzemelerle yapılır.
17.2. Hasta odalarının temizliği

Hasta odalarının temizliği temizlik planlarına uyularak yapılır.

Eksitus veya taburcu olan ya da başka bir servise devrolan hastanın ardından günlük temizlik
işleminin tüm basamakları uygulanmadan yeni hasta kabul edilmez.

Oda temizliği toz kalkmayacak şekilde yapılır.

Odadaki (banyo/ tuvalet dahil) çöp kovalarının içinde bulunan çöp poşetleri oda dışına çıkarılarak
ağzı bağlandıktan sonra servise ait büyük çöp bidonuna taşınır.

Oda zemini çekçek ve faraş ile kaba kirlerden arındırılır, kesinlikle fırça veya süpürge kullanılmaz.

Oda zemini temiz alandan başlayarak yatak altları dahil olacak şekilde kapıya doğru paspaslanmalı
ve hemen kuru mop ile kurulanmalıdır.

Su ve deterjanla temizlik yapılan alanlarda her üç odada bir temizlik solüsyonu değiştirilir. Yoğun
kirlenme meydana gelmişse daha sık solüsyon değişimi yapılır.

Banyo ve tuvaletlerin temizliği en sona bırakılır.

Oda temizliği için kullanılacak temizlik malzemeleri odaya taşınır.

Personel “el yıkama ve eldiven giyme talimatına” göre ellerini yıkar ve eldiven giyer.

İzolasyon odalarında uygun koruyucu ekipman kullanılır.

Çöpler “Atık Yönetimi Talimatına” göre toplanır.

Çöp kovaları dezenfekte edilir ve temiz poşet yerleştirilir.

Yüzeylerin temizliği için temizlik planına göre önerilen solüsyon hazırlanır.

Hasta ekipmanı, pompa ve cihaz yüzeyleri özel ünitelerde ünite sorumlu hemşiresi, yatak başı
hemşiresi tarafından veya nezaretinde silinir.

Masa, dolap, etajer vb. yüzeyler silinir, kurulandıktan sonra eşyalar yerine konulur.

Oda ve tuvalet zemini için ayrı paspas kullanılır, temizlik sonunda malzemeler temizlenir,
kurutulur.

Diğer bir odaya ya da başka bir hastaya geçmeden önce eldiven çıkarılır, eller yıkanır, temizlik
bezleri değiştirilir.

Temizliğin tüm aşamalarında birim temizlik planına uyulur.

Kirlenmiş çarşaflar hastanın odasında; çamaşır kutusunda ya da kullanıldığı yerde torbalanır.
Toplarken eldiven ve maske takılır.
45

Kanlı ya da vücut sıvısı bulaşmış çarşaflar ise sızdırmaz torbalarda (kırmızı tıbbi atık poşetleri ya da
suda eriyen tek kullanımlık poşetler) taşınır.
17.3. Personel odalarının temizliği

Steril olmayan eldiven ile çöpler “Atık Yönetimi Talimatına”göre toplanır.

Temiz alandan kirli alana doğru silinir.

Birim temizlik planına uyulur.
17.4. Tuvalet ve banyo temizliği
 İlgili birimin temizlik planlarına uyularak yapılır.
 Banyo temizliğinde önce fayanslar, ardından musluk (duş ve lavabo muslukları), duş teknesi ve duşa
kabin sıvı deterjan veya ovma maddesi ile silinir.
 Tuvalet temizliği için kullanılan eldivenler diğer alanların temizliğinde kesinlikle kullanılmaz.
 Lavabo ve kenarları su ve sıvı deterjan veya ovma maddesi ile temizlenir.
 Aynı bez yıkandıktan sonra lavabo arkasındaki duvar silinir.
 Lavabo aynası ayrı bez kullanılarak cam temizleme maddesi ile silinir.
 Klozet temizliği için önce sifon çekilmeli, klozet içerisi sıvı deterjan veya ovma malzemesiyle tuvalet
fırçası ile fırçalanmalı, klozet çevresi ayrı bir bezle sıvı deterjan veya ovma maddesi kullanılarak
silinmelidir. Silme işlemi sonrası durulanmalı ve ardından ıslak alanlar kurulanmalıdır.
 Tüm zemin oda temizliğinde kullanılandan farklı bir paspas ile kapıya doğru silinir ve kurulanır.
 Tuvalet temizliğinde kullanılan bezler (mop, paspas dahil) gün sonunda sıcak su ve deterjanla
çamaşır makinesinde yıkanmadan ve kurutulmadan tekrar kullanılmaz.
 Tuvalet temizliğinde kullanılan temizlik malzemeleri başka amaçla kesinlikle kullanılmaz.
 Silinen tüm yüzeyler önce durulanır, ardından kurulanır, kesinlikle ıslak bırakılmaz.
17.5. Zemin ve koridor temizliği
 Koridorlar ayrı paspasla, deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır.
 Bu alanların temizliğinde vücut sıvılarıyla kirlenme olmadığı sürece dezenfektan kullanılmaz.
 Cam, kapı, kapı tokmağı her gün silinir.
 Günün ilk saatleri ve gün sonunda koridorlara ıslak vakum uygulanır.
 Temizlik planlarında önerildiği şekilde yapılır.
 Oda/ Ofis temizliği tamamlandıktan sonra çekçek ve faraş ile koridorda bulunan kaba kirler
uzaklaştırılır.
 Koridor temizliğinde hasta odası ve ofislerde kullanılandan farklı bir paspas ve kuru mop kullanılır.
17.6. Ameliyathanelerin temizliği
 Ameliyathane temizliğinde görevli personel bu konuda eğitim almış olmalıdır.
 Özel ameliyathane gereçlerinin (mikroskop vb.) temizliğinde o aleti kullanan ekipler görev almalıdır.
 Ameliyathane temizliğinden ameliyat sorumlu hemşiresi sorumludur.
46
 Ameliyat arası temizliğin yapılmasından ve denetiminden o gün o odada görevli hemşire
sorumludur.
 Ameliyathanelerde kullanılacak temizlik kovaları ve paspaslar servislerde kullanılanlardan farklı
olmalı, her ameliyat odası için ayrı kova ve paspas sağlanmalıdır.
 Ameliyathanede kullanılacak temizlik ekipmanı ve malzemelerin depolandığı, temiz ve kirliler için
ayrı yerleri olan bir birim oluşturulur ve bu birimde paspas ve kovalar temizlenmiş ve kurutulmuş
olarak saklanır.
 Temizlik solüsyonları her oda için ayrı hazırlanır, yıkama suları kullanım sonrası değiştirilir.
17.6.1. Günün İlk Ameliyatından Önce
 Tüm aletlerin, eşyaların ve ameliyathane lambalarının tozu alınır.
 Toz alma işleminde hav bırakmayan nemli bez kullanılır.
 Ameliyat odası dışından alet alınacaksa o alet deterjan ve su ile temizlenir ve yüzeyleri 1/100
çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.(seyyar röntgen cihazı vb.)
17.6.2. Ameliyatlar Arasında/ Her Ameliyat Sonunda
 Görevli temizlik personeli uygun kıyafet giymiş olarak (maske, eldiven, önlük, bone) ameliyathaneye
girerek işleme başlar.
 Kullanılmış örtüler hemşire gözleminde kontrol edilerek kırmızı atık çöp torbası (ya da özel kapalı
çamaşır toplama kabı) içine atılır.
 Kompresler ve diğer atılacak malzemeler dikkatle elden geçirilerek çöp kovasına atılır. Bu süreçte
kullanılan ameliyat aletlerinin kompres içinde kalmamasına özellikle özen gösterilmesi gerekir.
 Kesici/delici atıklar mutlaka özel plastik toplama kapları içine atılır. Örtüler, kompresler arasında
delici/kesici alet kalmaması görevli hemşire sorumluluğundadır.
 Çöpler ve örtüler toplanınca kapların ağzı kapatılarak odadan dışarıya alınır. Yeni ameliyat için yeni
bir çöp poşeti takılır.
 Ameliyat masası ve yakın çevresi 1/100’lük çamaşır suyu ile silinir. Vücut sıvılarıyla kirlenme olmuşsa
1/10’luk çamaşır suyu kullanılmalıdır.
 Diğer yüzeyler (ventilasyon cihazı, lambalar,…..) yüzey dezenfektanı solüsyonla silinir.
 Silinemeyecek kadar küçük ve erişilemeyen yüzeyler için %70’lik alkol ya da alkol bazlı spreyler
kullanılır.
 Ameliyathanede hasta çıkartıları ile kirlenmiş alanlar temizlenir ve yüzey dezenfektanı ile
dezenfekte edilir.
 Çöpler ve kirli örtüler ayrı ayrı ilgili bölümlere temiz alana hiç uğramadan uzaklaştırılır.
 Temizliğin tüm aşamalarında temizlik planına uyulur.
 Şüpheli veya kanıtlanmış CJH olan hastaya müdahale yapılan ameliyathanede doku artıklarını
uzaklaştırdıktan sonra 1N sodyum hipoklorid veya 10 000-20 000 ppm serbest klor içeren (1/5
47
dilüsyon) sodyum hipoklorid ile dekontaminasyon uygulanmalıdır. Bu işlemde kullanılan
dezenfektan 30-60 dakika yüzeyde kalmalı, daha sonra dezenfektan bir emici ile uzaklaştırılmalı ve
bol su ile yıkanmalıdır.
17.6.3. Gün Sonunda
 Odadaki tüm taşınabilir aletler oda dışına çıkarılır.
 Lambalar, dolaplar, duvarlar dezenfektanlı solüsyon ile silinir. Dezenfektan ile uyumsuz yüzeyler
%70 alkol ile silinir.
 Yerler ıslak vakum uygulanarak veya ıslak paspas ile deterjanla temizlenir ve sonrasında
dezenfektanlı solüsyon ile dezenfekte edilir. Dışarıya çıkarılan malzemelerin tekerlekleri ve yüzeyleri
yüzey dezenfektanı ile silinerek içeriye alınır.
 Havalandırma filtrelerinin dış yüzeyleri gün sonunda yüzey dezenfektanı ile silinir.
 Cerrahi el yıkama lavaboları yıkanır, yüzey dezenfektanı ile silinir, kurutulur.
 Hasta nakil sedyeleri gün sonunda yüzey dezenfektanı ile silinir. Eğer her hasta için tek kullanımlık
özel örtü kullanılabiliyorsa tercih edilir, aksi durumda her hastadan sonra yüzey dezenfektanı ile
silme işlemi tekrarlanır.
17.6.4. Periyodik Temizlik
 Ameliyathane periyodik temizliği haftada bir yapılır.
 Tüm taşınabilir aletler dışarı çıkarılır, temizlik sonunda yüzey ve tekerlekleri dezenfekte edilerek
içeri alınır.
 Zemin su ve deterjan kullanılarak temizlenir. Daha sonra 1/100’lük çamaşır suyu ile dezenfekte
edilir.
 Ameliyat salonunun tüm yüzeyleri ve çıkartılamayan tüm ekipmanlar yüzey dezenfektanı ile silinir.
 Ameliyathane temizlik planına uyulur.
 Ameliyat masasının tüm yüzeyleri, aspiratör, askılar, oksijen tankları yıkanmalı, 1/100lük çamaşır
suyu veya aynı konsantrasyonu sağlayacak klor tabletleri ile hazırlanan solüsyon ile dezenfekte
edilip kurulanmalıdır.
 Temizlik malzemeleri her oda için ayrı olmalıdır.
 Temizlik solüsyonları işlemden hemen önce hazırlanmalıdır.
18. İZOLASYON ODALARININ TEMİZLİĞİ
 Temizlik personeli izolasyon uygulanan odanın temizliğine, kat hemşirelerinden gerekli bilgi ve
talimatları aldıktan sonra başlar.
 İzolasyon uygulanan odanın temizliği, temizlik yapılan alanda en sona bırakılır.
 Hastane temizlik planındaki ve talimattaki hasta odası temizliğinin basamaklarına aynen uyulur.
 Her türlü temizlik işlemi sırasında uygun eldiven giyilir, eldivenli ellerle kapı kolu, telefon, masa vb.
yüzeylere temas edilmez. İşlem bitiminde eldiven çıkarılıp tıbbi atık çöp kovasına atılır, eller "El
48
hijyeni talimatı" doğrultusunda yıkanır aynı eldivenle odadan odaya veya kirli bir alandan temiz bir
alana geçilmez.
 Bu odalar için kullanılan tüm malzemeler odaya özel olmalı, başka odalar için kullanılmaz.
Kullanılmak zorunda kalınırsa, temizlik işlemi bittikten sonra kullanılan ekipmanlar %10‘luk çamaşır
suyu ile dezenfekte edilir.
 Su ve deterjanla yapılan temizliğe ek olarak odada bulunan tüm yüzeyler (duvar hariç) günde en az
bir kez ve gerektiğinde 1/100 oranında hazırlanmış çamaşır suyu ile silinir ve paspaslanır.
 Odada bulunan kritik aletlerin (monitör, ventilatör, infüzyon pompaları, vb.) yüzeyleri de günde en
az bir kez ve gerektiğinde cihaz için önerilen dezenfektan solüsyon ile silinir.
 Bu alanda kullanılmış bezler ve moplar, kırmızı renkli tıbbi atık poşetine konularak yıkanması için
çamaşırhaneye gönderilir.
 Hasta odasından çıkan bütün çamaşırlar (çarşaflar, battaniye vb.) çift torba sistemi ile (mümkünse
suda eriyen poşet) çamaşırhaneye gönderilir.
 İş bittikten sonra, eldiven ve önlük oda içindeki kirli kutusuna bırakılır.
19. ÖZEL DURUMLARDA TEMİZLİK ÖNERİLERİ (CRE, VRE vb.)

Bu odalarda izolasyon odası temizlik prosedürüne ilaveten aşağıdaki öneriler uygulanmalıdır.

Karbepenem dirençli enterobakteriler (CRE) ve vankomisin dirençli enterokok (VRE)
mikroorganizmaları izolasyonunda, hastanın bulunduğu alandaki malzeme ve yüzeyler 1/10
çamaşır suyu ile temizlik ve dezenfeksiyon yapılmalıdır. Hasta taburcu olduktan sonra oda temizliği
ve dezenfeksiyonu sağlandıktan sonra hasta odasından servis sorumlu hemşiresi ve enfeksiyon
ekibi tarafından ortam kültürü alınır. Ortam kültürleri sonuçlanıncaya kadar hasta kabulü yapılmaz
ve malzeme ve ekipmanlar başka hastaya kullanılmaz. Eğer acilen hasta kabulünün yapılması
gerekiyorsa sorumlu hemşire gözetiminde 2 kez temizlik ve dezenfeksiyon sonrası hasta kabulü
yapılır.

C.difficile ilişkili enteriti olan hastaların yattığı bölümlerde çevre temizliğinde 1/10 çamaşır suyu
kullanılmalıdır.

Şüpheli veya kanıtlanmış Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJH) olan hasta odasında santral sinir sistemi
dokusu ile çevre kontaminasyonu yoksa rutin dezenfeksiyon yapılmalıdır.
49
Tablo 6. İzolasyon Ünitelerinde Standart Temizlik Yöntemi ve Öneriler
Malzeme
Temizlik yöntemi
Öneriler
Mobilya, yatak, yatak standı,
Deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır. %70
Çevre temizliği muhafaza
hasta transfer araçları, serum
alkol veya 1/100'lük çamaşır suyu ile temizlenir
edilir.
askıları vb.
ve kurulanır.
Şilteler ve yastıklar
Şilteler ve yastıklar daima plastik koruyucu ile
Yastığın veya şiltenin plastik
kullanılr. Hasta aralarında ve gerektiğinde
kılıfı delindi ise plastik kılıfı
deterjanlı su ile temizlenir ve %70 alkol veya
ve şilte değiştirilir veya atılır.
1/100'lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.
Telefonlar
Deterjanlı su ile temizlenir ve kurulanır. %70
alkol ile her gün silinir.
Oyuncaklar
Tek
hastaya
kullanılır.
Eğer hastada direkt temasla
Deterjan+su ile temizlenir ve kurulanır. Direkt
yayılabilen bir hastalık varsa
temasla yayılabilen bir hastalık varsa
(SARS, MRSA) ve
(SARS, MRSA, VRE) %1-2 hipoklorid solüsyon ile
temizlenemiyorsa hasta
dezenfekte edilir.
taburcu olduktan sonra veya
eks olması halinde oyuncak
atılır.
Zeminler
Deterjanlı su ile ıslatılmış temizlik bezleri (mop)
Her şiftte en az iki kere ve
ile temizlenir.
gerektiğinde daha sık
temizlenir.
Komodin, oturulan yer ve
Kullanım sonrası komodların oturulan yeri ve
Önce deterjanlı su ile temizlik
kotuklar
kolları deterjanlı su ile silinir, durulanır ve %1-2
sonra dezenfeksiyon
sodyum hipoklorid ile silinir ve kurulanır.
kurulama yapılır.
Alandaki çarşaf nevresim perde vb.ürünler her
Çamaşır makinesinde suda
hastadan sonra yıkanmalıdır. İzole hasta
eriyen poşetten çıkarılmadan
tekstilleri mümkünse suda eriyen poşet
72 derecenin üzerindeki su
içerisinde tıbbi atık torbasında çamaşırhaneye
sıcaklığında yıkanmalıdır.
Tekstil ürünleri
ve
gönderilir.
50
20. YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ TEMİZLİĞİ
 İlgili birim sorumlu hemşiresi, temizlik şirketi koordinatörü yoğun bakım üniteleri temizliğinden
sorumludur.
 Dezenfeksiyon öncesi günlük temizlik yapılmalıdır.
 Sterilizasyon ve dezenfeksiyon talimatında belirtildiği şekilde uygun dezenfektanlar kullanılır.
 Yoğun bakım ve yenidoğan yoğun bakım temizlik planı uygulanır.
 Temizlik personeli temizliğe başlamadan önce el hijyenini sağlayarak temizlik için önerilen
eldivenleri giyer.
 Yoğun bakım ünitesi temizliğinde bir sıra takibi esastır. Öncelikle hasta bakım alanları temizlenir.
 Bir yüzeyden diğerine geçilirken (örn: yataktan yatağa) temizlik bezi değiştirilir.
 İzolasyon uygulanan hasta yatakları ve küvezleri en sona bırakılır.
 Tedavi masaları, monitörler ve mekanik ventilatörler günlük olarak dezenfektan solüsyon ile silinir.
 Aspiratörün haznesi boşaltıldıktan sonra dezenfekte edilir, daha sonra durulanır ve kuruduktan
sonra yeniden kullanıma alınır.
 Hasta ördek ve sürgüleri dezenfektan ile yıkanır.
21. DİĞER YÜKSEK RİSKLİ ALANLARIN TEMİZLİĞİ
Yüksek riskli bu alanların temizliği de aynen yoğun bakım temizliğinde olduğu gibi uygulanır.
22. MORG TEMİZLİĞİ
 İlgili Müdür Yardımcısı, morg sorumlu personeli, temizlik personeli morg temizliğinden
sorumludur.
 Morg ünitesinde çıkan cenazeye ait ve kullanılmayacak her türlü giysi, doku parçası, vücut sıvısı ve
bunlara temas etmiş giysiler tıbbi atık olarak değerlendirilir. Bunlar Atık Yönetimi Talimatına
uyularak tıbbi atık poşetlerine konulur ve bertaraf edilir.
 Morg temizlik planı uygulanır.
 Temizlik sırasında morg görevlisi çizme, eldiven ve maske gibi kişisel koruyucularını giyer.
 Temizlik işleri tutanakla saptanır ve bu tutanaklar morg biriminde dosyalanır.
 Şüpheli veya kanıtlanmış CJH olan hastanın otopsi alanında doku artıklarını uzaklaştırdıktan sonra
1N sodyum hipoklorid veya 10 000-20 000 ppm serbest klor içeren (1/5 dilüsyon) sodyum
hipoklorid ile dekontaminasyon uygulanmalıdır. Bu işlemde kullanılan dezenfektan 30-60 dakika
yüzeyde kalmalı, daha sonra dezenfektan bir emici ile uzaklaştırılmalı ve bol su ile yıkanmalıdır
23. LABORATUVAR TEMİZLİĞİ
 Laboratuvarda çalışılan alanın temizliği ilgili laborantın sorumluluğundadır.
 Laboratuvar çalışmalarının bitiminde, kullanılan tezgahlar ve malzemeler temizlenir ve dezenfekte
edilir.
51
 Laboratuvar çalışmalarınızdan çıkan atıklar, laboratuvar yönetimi tarafından belirlenen kurallar
doğrultusunda uzaklaştırılır.
 Laboratuvar malzemelerinin temizliği sırasında kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır.
23.1. Biyogüvenlik Kabini kabin içi temizleme
 Cihazın ön panel düğmesine parmak basılı tutarak camı açılır.
 Yan tarafta bulunan kırmızı butona basıp cihaz kapalı konuma getirilir.(Hava akımı olmamalıdır.)
 Genel temizlikte sünger veya çizici kullanılmaz. Dezenfekte spreyler sıkılmaz. HEPA filtreye zarar
verebilir.
 Kabin içi paslanmaz yüzeyi nemli dezenfektan ve sabunlu bir bezle yukarıdan aşağıya doğru silinir.
 Duvarların temizliğinden sonra alt zemin, dip köşelerinden öne doğru süpürürcesine silinir.
 Biyogüvenlik kabini %10 oranında çamaşır suyu ve %70 oranında etanolle (nemli bez) silinir.
 Güvenlik kabininin ön panel düğmesine basıp kapatılır. Ekonomik modunda UV lambasını çalıştırıp
kendi kendini temizlemesi sağlanır. (15 dk.) Laboratuvar temizlik planlarına uyulur.
24. HAŞERE İLE MÜCADELE

Bit pire vb. temas izolasyonu gereken hasta odalarında ilaçlama temizlik öncesinde yapılır. İlaçlama
sonrası mutlaka temizlik yapılmalıdır.

Hasta odalarında ilaçlama yapıldıysa firma önerisine veya ilaç prospektüsünde belirtildiği şekilde
yapılır.

Haşere ile mücadele amacıyla hastane yönetimi tarafından plan yapılır ve uygulamalar denetlenir.
52
Tablo 7: Hastane Ortamında Bulunan Diğer Yüzeylerin Periyodik Temizliği
Malzeme/Yüzey
Temizlenme Sıklığı
Nasıl Temizlenecek?
Sedye
Tekerlekli sandalye
Acil arabası
Çamaşır arabası
Günde en az bir kez ve
kirlendikçe
Su ve deterjanla silinmeli
Serum askıları
Mobilyalar
Camlar
Perdeler
Duvarlar
Tavanlar
Tavan lambaları
Radyatörler
Ahşap bölgeler
Zemin
Halı
Baca kapakları
Havalandırma boşlukları
Teras ve çatı
Günde bir kez
Toz alma
Ayda bir kez
Su ve deterjanla silinmeli
Haftada bir kez
Cam temizleme maddesi ile
silme ve kurulama
Haftada bir kez
Kuru vakum
Kirlendikçe
Yıkama
Ayda bir kez
Su ve uygun deterjanla
Gerekli görüldükçe
silinmeli
Ayda iki kez
Kuru vakum
Haftada bir kez
Toz alma
Ayda bir kez
Nemli bezle silme
Günde bir kez
Toz alma
Haftada bir kez
Fırçalama
Günde bir kez
Toz alma
Kirlendikçe ve temizlik planına
Su ve uygun deterjanla
uygun
silinmeli
Kirlendikçe
Ayda bir kez
Haftada bir kez
Su ve uygun deterjanla
silinmeli
Mekanik temizlik ve kuru
vakum uygulama
Süpürme ve yıkama
53
TIBBİ ATIK YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ
1. AMAÇ: Hastanedeki atıkların yönetimi için kullanılacak ekipman ve araçların temin edilerek bu
ekipmanların yerleşkesi, toplama programı ve taşıma güzergahlarının belirlenip geçici depolama
sisteminin oluşturulması; ekipmanların temizliğinin ve dezenfeksiyonunun sağlanması; olası kaza
anında alınacak önlemler ve yapılacak işlemlerin belirlenmesi; atıkların toplanması ve
taşınmasından sorumlu personelin belirlenmesi; atık oluşumu ve miktarının azaltılmasını
sağlamaktır.
2. KAPSAM: Üretilen tıbbi atıkların, toplanması, taşınması ve depolanması ile ilgili uygulamaları kapsar.
3. SORUMLULAR: Tüm Hastane Çalışanları, Çevre Yönetim Birimi, Hasta ve Çalışan Güvenliği
Komitesi, Tesis Güvenliği Komitesi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Temizlik Şirketi çalışanları
4. TANIMLAR
Geçici Depolama: Atıkların bertaraf alanına taşınmasından önce kurum içinde inşa edilen geçici atık
depolama alanında veya konteynırlarda 48 saati geçmemek üzere geçici süre ile bekletilmesi ve 48
saatten fazla bekletilecekse +4 derecenin altında özel havalandırmanın olacağı depoda 7 güne
kadar bekletilebilir.
Kurum İçi Taşıma: Atıkların üretildiği yerlerden uygun taşıma araçları ile alınarak geçici depolama
birimlerine götürülmesi işlemidir.
Tıbbi Atık Torbası: Yırtılmaya, delinmeye, patlamaya ve taşımaya dayanıklı; orijinal orta yoğunluklu
polietilen hammaddeden sızdırmaz, çift taban dikişli ve körüksüz olarak üretilen, çift kat kalınlığı
100 mikron olan, en az 10 kilogram kaldırma kapasiteli, üzerinde görülebilecek büyüklükte ve her
iki yüzünde “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kırmızı
renkli plastik torbalardır.
5. FAALİYET AKIŞI
6. ÜRETİLEN ATIK ÇEŞİTLERİ: Hastane atıkları 4 grupta sınıflandırılır.
a) Evsel Nitelikli Atıklar
1. Genel Atıklar
2. Ambalaj Atıklar
b) Tıbbi Atıklar
1. Enfeksiyöz Atıklar
2. Kesici Delici Atıklar
3.Patolojik Atıklar
c) Tehlikeli Atıklar
d) Radyoaktif Atıklar
Enfeksiyon kontrol komitesi çalışmaları kapsamında olan tıbbi atık uygulamaları aşağıda belirlenmiştir.
54
6.1.Tıbbi Atıklar
Vücut sıvı ve salgıları (kan ve kan ürünleri dâhil), bu salgılar ile bulaşmış tüm enfeksiyöz atık,
doku ve organ parçaları(patolojik atıklar dâhil), laboratuvar atıkları, diyaliz atıkları, batma delme sıyrık
ve yaralanmalara neden olabilecek atıklardır.
a. Enfeksiyöz Atık: Enfeksiyon yapıcı etkenleri taşıdığı bilinen veya taşıması muhtemel, başta kan ve
kan ürünleri olmak üzere her türlü vücut sıvıları ile insan dokuları, organları ve diğer patolojik materyali;
bu tür materyal ile bulaşmış eldiven, örtü, bandaj, flaster, tamponlar, eküvyon ve benzeri atıkları;
hemodiyaliz ünitesi ve izole edilen hastaların vücut çıktılarını, bakteri ve virüs tutucu hava filtrelerini;
enfeksiyöz ajanların laboratuvar kültürlerini ve kültür stoklarından kaynaklanan atıkları içerir.
b. Kesici-Delici Atık: Enjektör ve diğer tüm deri altı girişim iğneleri, serum seti iğnesi, intraket, lamlamel, tek kullanımlık özeler, kırılmış cam tüp, petri kapları, ampul, lanset, bisturi gibi batma, delme,
sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıkları içerir.
c. Patolojik Atık: Ameliyat gibi tıbbi müdahale esnasında ortaya çıkan vücut sıvıları, doku organ ve
vücut parçalarını kapsar.
7. TIBBİ ATIKLARIN AZALTILMASI

Kaynağında atıkların cinsine göre ayrımın yapılabilmesi için uygun çöp kovası( Ayak pedalı ile açılıp
kapatılabilen), çöp poşeti vb. kullanımı sağlanır.

Tıbbi atıkların yönetmeliklere uygun şekilde toplanıp geçici depolanması için yer oluşturulur.

Bütün ünitelerde çalışan personele tıbbi atığın önemi, ayrı toplanması, bulaş yolları ile ilgili
eğitimler düzenlenir.
7.1. Tıbbi atıkların kaynağında ayrı toplanması ve biriktirilmesi
7.1.1. Tıbbi atıkların (kesici-delici atıklar dahil) kaynağında ayrı toplanması, bu amaçla
kullanılacak toplama ekipmanları ve özellikleri:
 Her birimde oluşan tıbbi atıkların kaynağında ayrımının yapılabilmesi için: Tıbbi atık yönetmeliğine
uygun tıbbi atık poşetleri ve çöp kovaları yerleştirilir.

Torbalar en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları sıkıca bağlanır ve gerekli görüldüğü hallerde
her bir torba yine aynı özelliklere sahip diğer bir torbaya konularak kesin sızdırmazlık sağlanır.

Bu torbalar hiçbir şekilde geri kazanılmaz ve tekrar kullanılmaz.

Tıbbi atık torbalarının içeriği hiçbir suretle sıkıştırılmaz, torbasından çıkarılmaz, boşaltılmaz ve
başka bir kaba aktarılmaz.

Laboratuvarda kullanılmış besiyerleri de Tıbbi Atık Poşetleri ile atılırlar.
 Her birime delici, kesici, batıcı özellikteki atıkların kaynağında ayrımının yapılması için; tıbbi
atıklardan ayrı olarak delinmeye, yırtılmaya, kırılmaya, patlamaya dayanıklı, su geçirmez,
55
sızdırmaz, açılması ve karıştırılması mümkün olmayan üzerinde görülebilecek büyüklükte
“DİKKAT! KESİCİ VE DELİCİ TIBBİ ATIK” ibaresi ile “Uluslararası Biyotehlike” amblemi bulunan
dayanıklı sert plastikten yapılmış kutularda toplanır.

Bu biriktirme kapları, en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları kapatılır ve kırmızı plastik
torbalara konur.

Kesici-delici atık kapları dolduktan sonra kesinlikle sıkıştırılmaz, açılmaz, boşaltılmaz ve geri
kazanılmaz.

Tıbbi atık torbaları ve kesici-delici atık kapları ¾ oranında dolduklarında derhal yenileri ile
değiştirilirler. Yeni torba ve kapların kullanıma hazır olarak atığın kaynağında veya en yakınında
bulundurulması sağlanır.
 Tıbbi atık yönetmeliğine uygun geçici depo oluşturulur.
8. TIBBİ ATIKLARIN TAŞINMASI, TAŞIMADA KULLANILACAK EKİPMAN VE ARAÇLAR
 Tıbbi atıkların kaynağında uygun şekilde toplanıp geçici depolanma alanına götürülürken bu iş
için eğitilmiş personel tarafından, tekerlekli, kapaklı, dayanıklı sert plastikten imal edilmiş;
yükleme-boşaltma esnasında torbaların hasarlanmasına veya delinmesine yol açabilecek keskin
kenarları olmayan, yüklenmesi, boşaltılması, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu kolay ve sadece
bu iş için ayrılmış araçlar ile toplanıp taşınması sağlanır.
 Tıbbi atıkların kurum içinde taşınmasında kullanılan araçlar turuncu renkli, üzerlerinde
“Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “Dikkat! Tıbbi Atık” ibaresi bulunur.
9. TIBBİ ATIK TOPLAMA VE BİRİKTİRME EKİPMANLARININ BULUNDUĞU YERLER, TOPLAMA
PROGRAMI VE TAŞIMA GÜZERGÂHI
Tıbbi atıklar günde en az 2 defa olmak üzere ve gün içinde gerekli olduğu durumlarda toplanıp,
kırmızı renkli, dayanıklı, sızdırmaz özellikte, sert plastikten imal edilmiş turuncu renkli, tekerlekli
konteynır ile üst katlardan aşağı katlara tıbbi atık için ayrılmış asansör ile taşınıp geçici atık deposuna
nakli sağlanır.
10. GEÇİCİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ
10.1. Tıbbi atık geçici deposunun yeri ve özellikleri (20 yatak ve üstü üniteler için)
 Geçici tıbbi atık deposu en az 2 günlük atığı alabilecek boyutlarda olmalıdır.
 Tabanı ve duvarları sağlam, geçirimsiz, mikroorganizma ve kir tutmayan, temizlenmesi ve
dezenfeksiyonu kolay bir malzeme ile kaplanmış olmalıdır.
 Yeterli aydınlatma ve pasif havalandırma sistemi bulundurulmalı, sıcaklık artışında uygun soğutma
sağlanmalıdır.
 Depo kapısı dışa doğru açılır şekilde, daima temiz ve boyalı olmalıdır.
56
 Depo kapısı kullanım dışında daima kilitli tutulmalı, yetkili olmayan kişilerin depoya girişleri
önlenmeli, depo ve kapısı içeriye herhangi bir hayvan girmeyecek şekilde inşa edilmelidir.
 Atık Deposunun kapısı turuncu renkte olmalı, üzerinde görülecek şekilde ve siyah renkte
“Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah harflerle yazılmış “Dikkat Tıbbi Atık” ibaresi
bulunmalıdır.
 Atık Deposunun içi ve kapıları görevli personelin kolaylıkla çalışabileceği, atıkların kolaylıkla
boşaltılabileceği, depolanabileceği ve yüklenebileceği boyutlarda olmalıdır.
 Atık deposu atık taşıma araçlarının kolaylıkla ulaşabileceği ve yanaşabileceği yerde ve şekilde inşa
edilmelidir.
 Tıbbi atık torbalarının delinmesi ya da yırtılması durumunda uygun şekilde toplanması, sıvıların
emdirilerek toplanıp, kırmızı tıbbi atık torbalarına konulması ve bölmenin temizliği ve
dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.
10.2. Tıbbi atık geçici atık depolarının temizliği ve dezenfeksiyonu amacıyla yapılacak işlemler:
 Depo, atıkların boşaltılmasını takiben temizlenir, dezenfekte edilir, gerekirse ilaçlanır.
 Atık deposunun temizliği ve dezenfeksiyonu kuru olarak yapılır. Depolar yıkanarak temizlenmez.
 Tıbbi atık taşıma konteynırı her gün taşıma işlemi bittikten sonra yıkanır, dezenfekte edilir.
10.3. Dezenfeksiyon amacı ile kullanılacak dezenfektanlar:
 Çamaşır suyu veya klor tabletleri kullanılır. Dezenfeksiyon, temizlik sonrası, 1/100 lük çamaşır
suyu (1000 ppm) ile, kan ve vücut sıvıları ile bulaş varsa 1/10 luk (5000 ppm) çamaşır suyu ile
yapılır.
11. KAZA ANINDA ALINACAK ÖNLEMLER VE YAPILACAK İŞLEMLER
 Tıbbi atıkların taşınması için görevlendirilen personellere tıbbi atık yönetmeliğine uygun eldiven,
çizme, gözlük ve kıyafet giymesi sağlanır.
 Olası yaralanmalara karşı personele Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Çevre Yönetim Birimi ve Çalışan
Güvenliği Komitesi tarafından eğitim verilir.
 Tıbbi atık torbalarının sağlam, sızdırmaz, delinmeye, yırtılmaya ve taşımaya dayanıklı poşetten
imal edilmiş olmalı, Tıbbi atık konteynırının oluşabilecek dökülme ve yayılmaya karşı dayanıklı,
sızdırmaz, kapaklı, tekerlekli ve kulplu olmalıdır.
 Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve geçici depolanması sırasında oluşabilecek dökülme ve
yayılmalarda; o bölgeye hasta/hasta yakınları ve diğer personelin girişinin engellenmesi
sağlanır. Dökülen tıbbi atıklar, Çevre Yönetim Birimi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesinin
belirlediği şekilde toplanır, tıbbi atık poşetlerine konur ve geçici tıbbi atık deposuna taşınır.
Tıbbi atık dökülen yer ya da yüzey Kan ve Vücut Sıvıları Temizleme Talimatı’na göre temizlenip,
dezenfeksiyonu sağlanır.
57
12. TIBBİ ATIKLARIN TOPLANMASI, ÜNİTE İÇİ TAŞINMASI VE GEÇİCİ DEPOLANMASI SIRASINDA
OLUŞABİLECEK YARALANMALAR, DÖKÜLME-YAYILMA VE DİĞER KAZALARIN BİLDİRİLMESİ, KAYIT
ALTINA ALINMASI VE RAPORLANMASI:
Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve geçici depolanması sırasında oluşabilecek
yaralanmalarda hastane Çalışan Güvenliği Birimine haber verilir. Kaza /Durum/Olay Bildirim Formu
doldurulur ve Kalite Yönetim Birimine teslim edilir.
13. SORUMLU PERSONEL:
Tıbbi atıkların toplanması ve taşınmasından görevli temizlik personeli çalışma sırasında
eldiven, koruyucu gözlük ve maske kullanır. Çizme ve özel koruyucu turuncu renkli elbise giyer.
Taşıma işleminde kullanılan özel giysi ve ekipmanlar ayrı yerde muhafaza edilir. Kıyafetlerin
temizlenmesi kurum sorumluluğunda olup, çamaşırhanesinde farklı çamaşır makinesinde yıkanması
gerçekleştirilmelidir.
14. KAYIT TUTMA VE RAPORLAMA
14.1. Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınması

Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınmasından birinci derecede
geçici atık deposunun/geçici atık depolama konteynerlerinin işletilmesinden sorumlu temizlik
personelidir. Kayıtların düzenli ve uygun şekilde tutulup, tutulmadığı Çevre Yönetimi Birimi
tarafından takip edilir.
14.2. Kayıt altına alma ve raporlamadan sorumlu personel

Oluşan tıbbi atık miktarının belirlenmesi ve kayıt altına alınmasında oluşan kayıtları Çevre
Yönetim Birimi tarafından aylık olarak toplanır ve bunlar rapor haline getirilir.
58
ÇAMAŞIR HİZMETLERİNDE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI
1-AMAÇ: Hastanede kullanılan yıkanabilir çamaşırlar aracılığı ile oluşabilecek enfeksiyonları önlemek
için uygun kuralların belirlenmesidir.
2-KAPSAM: Çamaşırhane, çamaşırlarla ilgili görev yapan tüm personel ve klinik çalışanlarını kapsar.
3- SORUMLULAR: Hasta hizmetleri ve otelcilik hizmetleri müdürlüğü, Temizlik ve çamaşırhane
çalışanları, Tüm sağlık çalışanları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi
4-FAALİYET AKIŞI:
4.1. Çamaşırhane Personeli
1. Çamaşırhane hizmetlerinde çalışan personel enfeksiyon riskleri ve koruyucu önlemler
konusunda eğitimli olmalıdır.
2. Personel çalışma sırasında özel üniforma giymelidir.
3. Kirli çamaşırlarla temas sırasında koruyucu giysiler ( su geçirmez önlük, eldiven, maske,
gözlük vs..) kullanmalı ve bu giysilerle temiz alanlara geçmemelidir.
4. Çamaşırhane personeli çalışan güvenliği birimi tarafından belirlenmiş enfeksiyon hastalıkları
yönünden bağışık veya aşılanmış olmalıdır.
4.2. Kirli Çamaşırlar
1. Kirli çamaşırlar, servislerde mümkün olduğu kadar kontaminasyona yol açmayacak bir
şekilde, içinde herhangi bir kesici, delici alet veya tıbbi atık kalmamasına özen göstererek (toz
oluşturmadan, çevreye ve elbiselerle temas ettirmeden) toplanmalıdır.
2. Kirli çamaşırları toplayan personel mutlaka eldiven giymeli, ciddi kirlilik ve etrafa saçılma riski
olduğunda ayrıca su geçirmez önlük, maske ve gözlük kullanılmalıdır.
3. Çamaşırların içinde cerrahi alet, pamuk, enjektör kapağı vb. kalmadığı kontrol edilmelidir.
4. Kirli çamaşırlar plastik, sıvı sızdırmaz poşetler içerisine yerleştirilerek ağzı kapatılmalıdır.
Gerekli durumlarda (torbada ıslanma ve sızdırma saptandığında) çift torba kullanılmalıdır
5. Vücut sıvıları ve maddeleriyle temas etmiş kirli çamaşırlar geçirgen olmayan kırmızı renkli
tıbbi atık torbalarına veya suda eriyen poşetlere yerleştirilerek, sızıntıyı engelleyecek biçimde
sıkıca kapatılarak izolasyon prosedürüne uygun hareket edilmelidir.
6. Kirli çamaşırlar oluştukları yerde kirli torbasına alınmalıdır.
7. Kirli çamaşırlar toplandıkları alanda minumum hareketle işleme tabi tutularak, patojenlerin
havaya karışmasına engel olunmalıdır.
8. Kirli torbaları çamaşırhaneye kapalı sistemle taşınmalıdır.
9. Çamaşır arabası klinik içinde belirlenen, mümkünse kapalı bir alana alınmalıdır.
10. İşlem bittikten sonra eldiven tıbbi atık çöpüne atılmalıdır.
11. Kirli çamaşırlar üstü kapalı bir şekilde çamaşırhaneye götürülmelidir.
59
12. Çamaşırhanede tekrar eldiven giyilmeli ve çamaşırlar teslim edilmelidir.
13. İşlem bittikten sonra eldiven tıbbi atık çöpüne atılmalıdır.
14. Çamaşır arabası ilgili birime götürülerek, yerine yerleştirilmelidir.
15. İşlem basamakları sırasında ‘ El Hijyeni Talimatı’ na uygun olarak el hijyeni sağlanmalıdır.
16. Çamaşır arabası haftada bir defa kaba kirinden arındırıldıktan sonra 1/100 oranında çamaşır
suyuyla veya eşdeğeri klor tablet ile dezenfekte edilmelidir. Eğer kan ve vücut sıvıları ile bulaş
varsa 1/10 oranında çamaşır suyuyla veya eşdeğeri klor tablet ile dezenfekte edilmelidir.
17.Kirli ve enfekte çamaşırlar yiyecek ve hasta taşınan asansörlerle taşınmamalıdır.
Taşınıyor ise asansörlerde hemen temizlik ve dezenfeksiyon yapılmalıdır.
4.3. Temiz Çamaşırlar
1. Çapraz bulaşmaları engellemek için temiz çamaşırlarla kirli çamaşırlar birbiriyle temas
ettirilmemelidir. Bunun için temiz çamaşırlar tamamen ayrı yerlere konmalı ve kapalı
şartlarda taşınmalıdır.
2. Servislerde temiz çamaşırlar temiz kılıf/paket içerisinde ya da kapalı dolaplarda muhafaza
edilerek her türlü kontaminasyondan korunmalıdır.
3. Temiz çamaşırlarla ilgilenen personel temiz üniforma giymelidir.
4. Hastanenin ihtiyacı için yeterli miktar (yatak sayısına 3 yatak değişimi sağlayacak kadar)
çamaşır sağlanmalıdır.
4.4. Çamaşırhane
1. Çamaşırhane; çamaşır yıkama, kurutma, ütüleme ve depolama için yeterli alana sahip olmalı,
kirli ve temiz çamaşır alanları birbirinden ayrı tutulmalıdır.
2. Çamaşırhane zemin ve duvarları kolay temizlenebilen, dezenfeksiyona uygun, düz, dayanıklı
malzemeden yapılı olmalı, mümkün oldukça kuru ve temiz halde tutulmalıdır.
3. Çamaşırhanede sıcaklık ve nem kontrolü yapılmalı, uygun havalandırma ve aydınlatma
koşulları sağlanmalıdır.
4. Çamaşırlarla ilgili alanlarda yeme, içme, sigara vb. aktiviteler yapılmamalıdır. Bu gibi işler için
diğer bölümlerden ayrı bir ofis- dinlenme odası bulunmalıdır.
5. Çamaşırların teslim alınması ve teslim edilmesi sırasında bir teslim tutanağı tutulmalıdır.
Eksiklikler, kayıplar ve onarılmayacak şekilde hasarlı olanlar kaydedilmelidir.
6. Kirli çamaşırlar yıkama makinalarına konulurken çalışan ekip kendini korumak için su geçirmez
önlük ve eldiven kullanmalıdır.
7. Kirli çamaşırlar makinaya doldurulurken içinde yabancı cisim, kesici delici alet kalmamasına
dikkat edilmelidir.
8. Temiz çamaşırlar boşaltılırken temiz eldiven giyilmelidir.
60
9. Çarşafların ve ameliyathane için kullanılacak çamaşırların nemli kalmamasına dikkat
edilmelidir.
10. Çarşaflar 71 derece sıcaklıkta, en az 25 dakika yıkanmalı, daha düşük sıcaklıktaki yıkamalar için
makinada uygun kimyasallar kullanılmalıdır.
11. Çamaşırhanede çalışan personel çarşaf ve yeşillerin içinden çıkan kesici delici aletlerle
yaralanma durumunda İş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurmalıdır.
12. Çamaşır yıkama makinalarının ısı ölçüm sensörleri bulunmalı ve yıkama suyu sıcaklıkları
çamaşırhane personeli tarafından takip edilmelidir. Çamaşır makinalarının periyodik bakımı ve
kontrolleri yapılmalıdır.
13. Çamaşırhane temiz ve kirli hava karışımının minimuma indirilmesi amacıyla iyi
havalandırılmalıdır.
14. Temiz ve kirli çamaşırların işleme alındığı yerlerde el yıkama alanı sağlanmalıdır.
15. Çamaşırhane hizmetlerinin hastane dışından sağlanması durumunda acil ve gerekli
durumlarda hastane çamaşırhanesinde yıkama işlemi yapılmalıdır.
16. Deponun özellikleri; raflarla duvar arasında en az 5 cm, tabanla en az 20 cm, tavanla en az 45
cm boşluk olmalıdır.
61
MUTFAK VE YEMEKHANE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI
1. AMAÇ
Hastane içerisinde tüketilen gıdaların hijyen kurallarına uygun şekilde hazırlanması, muhafazası ve
dağıtımının sağlanması, mutfakta görevli personelden ve çalışma ortamından kaynaklanan besinler
yolu ile bulaşabilecek enfeksiyonların önlenmesi için bu hususlarla ilgili ortam, araç-gereç ve personelin
sahip olması gereken temel niteliklerin belirlenmesidir.
2. KAPSAM
Hastane içerisinde gıda işleriyle ilgili tüm personeli kapsar.
3.SORUMLULAR
Hasta hizmetleri ve sağlık otelciliği müdürü, gıda mühendisi, diyetisyen, yemek sunum hizmetinde
çalışanları ve Enfeksiyon Kontrol Komitesini kapsar.
4. TEMEL İLKELER
4.1. Mutfak, Mutfak Araç-Gereçleri Genel Nitelikler
1. Mutfakların zemin, duvar, tavan, kapı ve pencereleri temizlik ve dezenfeksiyona uygun, kolay
temizlenebilir özellikte, düz yüzeyli, pürüzsüz, çatlak olmayan, su geçirmez, yıkanabilir, geçirgen
olmayan, koku yapmayan, haşere yerleşmesine izin vermeyen, sağlığı olumsuz yönde etkilemeyen
malzemelerden yapılmış olmalıdır.
2. Kapı, pencere ve işyerinin iç kısımlarına yapılacak uygun donanımlarla sinek ve kemirgenler gibi
zararlıların girişini engelleyecek önlemler alınmalıdır.
3. Ruhsatlı ilaçlarla zararlı mücadelesi yapılmalıdır.
4.Temizlik malzemeleri, zararlılarla mücadele ilaçları ve gıda maddelerini etkileyebilecek diğer kokulu
maddeler ayrı bölümlerde muhafaza edilmelidir.
5. Yeterli sayıda, etkin bir drenaj sistemine sahip tuvalet bulunmalı, tuvaletler gıdaların işlendiği
alanlara doğrudan açık olmamalıdır.
6. Uygun bir şekilde yerleştirilmiş ve el temizliği için tasarlanmış, yeterli sayıda lavabo, sürekli ve yeterli
su, gerektiğinde sıcak su, el temizleme ve hijyenik kurulama maddeleri bulunmalıdır.
7. Gıda yıkama bölümleri el yıkama bölümlerinden ayrı olmalıdır.
8. Türk gıda mevzuatına uygun ve içilebilir nitelikte sürekli ve yeterli, sıcak ve/veya soğuk su tedariki
sağlanmalıdır.
9. Kullanma suyunun belli aralıklarla mikrobiyolojik kontrolleri yapılmalıdır.
10. Gıda ile temasta bulunan buz, buhar ve soğutma suyu, Türk gıda mevzuatına uygun ve içilebilir
nitelikte sudan üretilmiş olmalıdır.
11. Geri dönüşümlü olmayan konteynırlar ve paketleme maddeleri hariç kullanılan tüm alet ve
ekipman, gıda ile temasta bulunan yüzeyler, sağlığa uygun, bulaşma riskini en aza indirmeyi mümkün
62
kılacak şekilde tasarlanmış olmalı, kolay ve iyi temizlenebilir, korozyona dayanıklı ve toksik olmayan ve
kalıntı bırakmayan madde ve malzemelerden yapılmış olmalıdır.
12. Gıda maddesinin taşınmasında, muhafazasında kullanılan kaplar başka amaçlar için
kullanılmamalıdır.
13. Kirli, kırık, paslı, çatlak, lekeli, kötü kokulu, yırtık, sırı dökülmüş ve uygun olmayan madde ve
malzemelerle gıda servisi yapılmamalıdır.
14. Aydınlatma; işyeri gün ışığına eşdeğer bir şekilde aydınlatılmalıdır. Aydınlatma gıda maddesinin
doğal rengini değiştirmeyecek özellikte olmalıdır.
15. Havalandırma; yapılan işin özelliğine göre sıcaklığın aşırı oranda yükselmesini, buhar
yoğunlaşmasını, toz oluşumunu önlemek ve kirli havayı değiştirmek için mekanik veya doğal
havalandırma sistemi bulundurulmalı, hava akımı çapraz bulaşmaya neden olmayacak ve bunu
önleyecek nitelikte olmalıdır.
16. Gıda atığı ve diğer atıklar, biriktirilmeden gıdanın bulunduğu ortamdan evsel atık kurallarına göre
uzaklaştırılmalıdır.
17. Yemek hazırlanan platformlar en az günde 3 kez önce deterjan ile temizlenip dezenfeksiyonu
sağlanmalıdır.
4.2. Personel
1. Çalışan personelin, görevin niteliğine uygun iş giysisi giymesi ve iş giysilerinin günlük değiştirilmelidir.
Kişisel temizliğe özen gösterilmesi sağlanmalıdır.
2. Tüm çalışanlar; önlük, maske, eldiven, bone, kolluk ve gerektiğinde galoş gibi uygun koruyucu
ekipman kullanmalıdır.
3.Gıda işinde çalışan personelin iş sağlığı ve güvenliği kurulu önerileri doğrultusunda periyodik sağlık
kontrolleri yapılmalıdır.
4. Gıdalarla taşınabilir hastalığı bulunan veya bu hastalıkları taşıyan , yara, deri enfeksiyonları ya da
ishali olan kişilerin, gıda ile teması engellenmeli veya herhangi bir şekilde doğrudan ya da dolaylı
bulaşma ihtimalinin olması durumunda, gıdaların hazırlandığı alanlara girmesine izin verilmemelidir.
Gıda ile teması olan veya teması olma ihtimali bulunan personel, hastalığını birim sorumlusuna
bildirmelidir.
5. Mutfak ve yemekhanede çalışan personele, yaptıkları işin niteliği konusunda, gıda ve mutfak hijyeni
konularında eğitim verilmelidir.
6. El hijyeni sağlanması gereken durumlar şunlardır:
-Her işin başlangıcında
-Çalışılan tezgah değişiminde
-Her tuvaletten sonra
-Çiğ yiyecekleri elledikten sonra
63
-Öksürüp hapşırdıktan sonra
-Kirli araç gereçlere dokunduktan sonra
-Kişi kendini kirli hissettiğinde
4.3. Depolama ve Taşıma
1. Depolarda gıda maddesi ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin, zemin ve duvarla
temasını engelleyecek şekilde, 15-20 cm yüksekliğinde, uygun bir şekilde muhafazası sağlanmalıdır.
2. Depolar daima kuru olmalı, su, kanalizasyon ve benzeri borularından uzak olmalı varsa bu borularda
terleme olmamalıdır.
3. Depoların ısı ve nem kayıtları tutulmalıdır. Dondurulmuş gıdalar -18 C ye ayarlanmış depolarda,
dondurulmamış ancak soğukta muhafaza edilmesi gereken gıdalar ise +4 C ye ayarlanmış depolarda
muhafaza edilmelidir.
4.Kırmızı, beyaz et ve et ürünleri 0 /+2 C süt ve süt ürünleri +2 /+4 C ,balık ürünleri +1C ,yumurta +3/+4
C de saklanmalıdır.
5. Soğuk hava depolarında gıdalar karton kutuya konmamalıdır.
6. Gıdalar depolanma, hazırlanma ve taşınma sırasında tekniğine uygun olarak korunmalıdır.
7.Türk gıda mevzuatına uygun olmayan gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerden
kirlenmiş, kokuşmuş, ekşimiş, nitelikleri ve görünümü bozulmuş, bombaj yapmış, kurtlu, küflü olması
gibi özellikleri ile kolaylıkla ayırt edilebilen, fiziksel, kimyasal ya da mikrobiyolojik bozulmaya uğramış,
ambalajı yırtılmış, kırılmış, hasar görmüş, paslanmış, etiketsiz ve son kullanma tarihi bulunmayan, son
kullanma tarihi geçmiş ve/veya etiketi üzerinde ithalat veya üretim izin tarih ve sayısı bulunmayanlar
tüketime sunulamaz.
8. Son kullanma tarihi geçen, imalat hatası bulunan veya iade edilecek olan gıda maddeleri, mutfak
bölümünden ayrı bir yerde bulundurulmalıdır.
9. Kırmızı et, beyaz et, sakatat ve balık gibi gıda maddeleri birbirinden ve diğer gıda maddelerinden ayrı
olarak muhafaza edilmelidir.
10. Yeterli sayı ve büyüklükte, ağızları kapalı ve sızdırmaz, gerektiğinde pedallı, madeni veya plastik çöp
kovaları ve bunların içinde çöp torbaları bulundurulmalıdır. Kullanılan çöp kovaları kolay temizlenmeye
ve gerektiğine dezenfeksiyona uygun olmalıdır.
11. Araç ve/veya konteynır içindeki kaplar, bulaşmaya sebep olabileceği için, gıda dışında başka bir
maddenin taşınmasında kullanılmamalıdır
12. Gıdalar, araç ve/veya konteynır/kaplar içerisine bulaşma riskini en aza indirecek biçimde
yerleştirilmeli ve korunmalıdır.
13. Dondurulmuş gıdalar, uygun şekilde çözdürüldükten sonra aynı gün içinde tüketilmelidir.
Çözdürülen gıda tekrar dondurulmamalıdır.
64
14. Pişmiş gıdaların kapalı tutulması, çevreyle temas ettirilmemesi gerekir. Pişmiş gıdalar çiğ gıdaların
hazırlanmış olduğu yerlere ve kaplara konulmamalıdır. Çiğ katkı malzemeleri servis sırasında yahut da
pişme aşamasında ilave edilmelidir.
5. UYGULAMA
1. Gıda hazırlama işlemlerinde kişisel hijyen kurallarına, araç-gereç ve ortam temizliğine dikkat
edilmelidir.
2. Personelin tırnakları kısa ve temiz olmalıdır.
3. Gıda işlerinde kullanılan kaplar, alet ve makineler her kullanım sonrası üzerlerinde hiçbir gıda artığı,
yağ kalmayacak şekilde temizlenip durulandıktan sonra 80 °C üzerindeki ısı veya 1/1000 sulandırılmış
çamaşır suyu (50 ppm) ile 1dakika süreyle dezenfekte edilmeli ve daha sonra kurutularak yerlerine
kaldırılmalıdır.
5. Et ve sebzeler için ayrı kesme tahtaları ve bıçak kullanılır. Her kullanımdan sonra kesme tahtaları,
kesici aletler, kıyma makineleri, kaplar ve gıdalarla temas eden diğer tüm yüzeyler yıkanıp kurutulur.
6.Çiğ yenen sebze ve meyveler bol suyla çok iyi şekilde yıkanmalıdır.
7. Uzun süre saklanan çiğ içerikli gıdalardan sakınılmalı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalara
bu gibi çiğ ürünler verilmemelidir.
8. Pişmiş ve çiğ gıdalar birbirleriyle temas etmemeli ve ayrı muhafaza edilmelidir. Aynı buzdolabına
konacaksa pişmiş olanlar üst, çiğ olanlar alt kısma konmalıdır.
9. Buzdolabında muhafaza edilmiş yemeklerin tekrar ısıtılmaları gerektiğinde sıcaklığın iç kısımlarda 80
°C üzerine çıkması sağlanmalıdır. Yeniden ısıtma işlemi servisten hemen önce yapılmalıdır.
10. Gıda ile temas eden her yüzey 1/100 lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.
65
MORG İŞLEYİŞ TALİMATI
1-AMAÇ
Morga cenazelerin kabulü, cenazelerin sevkinden sonra ve belirli aralıklarla yapılacak olan temizlik ve
dezenfeksiyon işlemleri, enfeksiyon hastalıklarına yol açabilecek risklerin kontrol altına alınması ve
enfeksiyonun önlenmesi için gerekli basamakları belirlemektir.
2-KAPSAM
Morgda çalışan personeli kapsar.
3-SORUMLULAR
Bu talimatın uygulanmasında Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Hastane Morg Sorumlusu sorumludur.
4- FAALİYET AKIŞI
4.1. Morg; genel kullanım alanlarından uzak, hastaların olmadığı yerde olmalıdır.
4.2. Morg giriş-çıkışları hastanenin ana giriş çıkışlarından ve acil giriş çıkışlarından ayrı olmalıdır.
4.3. Morg buzdolabının içinin ve dışının temizliği, temizlik görevlisi tarafından her cenaze sonrası ve
rutin olarak her hafta ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne ‘ uygun olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir.
4.4. Cenaze olmadığı zaman temizlik öncesi morg dolabının elektrik fişi çekilmelidir ve dolabın buzu
çözülene kadar beklenmelidir.
4.5. Morg dolabının iç ve dış temizliği deterjanla silinerek yapılmalıdır.
4.6. Temizlik bitiminde morg dolabının elektrik fişi prize takılmalıdır.
4.7.Cenazenin yıkandığı masanın temizliği; cenaze öncesi-sonrası ve her hafta ‘ Hastane Temizlik
Prosedürüne ‘ uygun olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir.
4.8. Ayın sonunda yapılan temizlikte duvarlar da ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne uygun olarak
temizlenip dezenfekte edilmelidir.
4.9. Tüm işlemlerin bitiminde zemin temizliği yapılmalıdır.
4.10. Personel tüm işlemler esnasında ( temizlik işlemlerinde, cenaze yıkanması ve transportu sırasında
) eldiven, maske, su geçirmez koruyucu önlük giymeli, gerekirse koruyucu gözlük takmalıdır.
4.11. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Ebola vb. cenazenin enfekte olduğu bildirilmiş ve defin işlemlerinin
özellik gerektirdiği durumlarda Enfeksiyon Kontrol Komitesi önerileri doğrultusunda hareket
edilmelidir.
4.12. Temizliğin tamamı ‘ Hastane Temizlik Prosedürüne ‘ uygun olarak yapılmalıdır.
4.13.Cenazenin bulunduğu salonda herhangi birşey yenilip içilmemelidir. Ünitede çalışırken eller yüze
sürülmemelidir.
4.14.Bölüm sürekli temiz ve havalandırılmış olmalıdır.
4.15.Morg
görevlisi
cenaze
sahiplerini
cenazeye
eldivensiz
dokunmamaları
konusunda
bilgilendirmelidir.
66
İNŞAAT, YIKIM, YENİLEME İŞLERİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ
1. AMAÇ:
Hastanede yapılacak her türlü inşaat, onarım, yıkım, yenileme, boya, badana, tesisat bakım ve onarımı
vb. gibi enfeksiyon riski oluşturabilecek çalışmalarda gerekli önlemlerin önceden alınarak hastaların,
sağlık çalışanlarının, hasta yakınlarının ve bizzat işlemi yapanların enfeksiyon riskinin ortadan kaldıracak
kurallar belirlemektir.
2. KAPSAM:
İnşaat yıkım ve yenileme işlemlerinde çalışma öncesinde, çalışma sırasında ve sonrasında alınacak
önlemler ile yapılacak denetimler konularını kapsar.
3. KISALTMALAR:
İYY: İnşaat yıkım ve yenileme
4. SORUMLULAR:
Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Mühendis, Teknik Servis Sorumluları, Sivil Savunma Birimi, Ayniyat
Saymanı, Sağlık personeli ile inşaat yıkımı ve yenilemesi yapan kişiler sorumludur.
5. FAALİYET AKIŞI:
1. Hastane yöneticiliği, inşaat alanı ve yapılacak tadilat ile ilgili enfeksiyon kontrol komitesini yazı ile
bilgilendirir.
2. Enfeksiyon kontrol komitesi inşaat alanına gider ve alınacak önlemleri hastane yöneticiliğine
bildirir.
3. Hastane yöneticiliği gereken önlemleri alır. Enfeksiyon kontrol komitesini davet eder.
4. Enfeksiyon kontrol komitesi ve iş güvenliği komitesi onayı ile inşaat işleri başlar.
5. Çalışma alanına yapılan tadilat ile ilgili bilgilendirme levhaları konulur.
6. İnşaat yıkım ve yenileme işlemlerinde enfeksiyon kontrolü açısından risk değerlendirmesi yapılır.
Gerekli önlemler alınır.
7. Hastaların yerleşimi, gerekiyorsa yer değiştirilmesi ve bir hasta bölümünün kapatılması gerekiyorsa
bunun koşullarının belirlenmesi sağlanır.
8. Enfeksiyon kontrolü açısından sorunlar oluştuğunda yüklenici firmanın veya işlem sorumlusunun
yükümlülükleri, acil durumlarda işlemin durdurulması ile ilgili kararlar alınır.
9. Enfeksiyon kontrolü açısından probleme neden olabilecek her türlü acil durumda uygulanacak acil
durum planları oluşturulur.
10. Sağlık çalışanları ve İYY çalışanlarına eğitim yapılır.
11. Hastalar, sağlık personeli, ziyaretçiler ve İYY çalışanlarının trafiği düzenlenir.
12. İYY çalışanlarının kesici-delici alet yaralanmaları ve benzeri enfeksiyöz ajanlarla temas halinde
alınacak önlemlerle ilgili eğitimler verilir.
67
13. İYY çalışması sırasında oluşan her türlü atık malzemesinin uzaklaştırılması ile ilgili kurallar belirlenir.
14. İçme ve kullanma suyunun tesisatının patojenler açısından güvenliği ve takibi ile ilgili önlemlerin
alınması sağlanır.
5.1. İnşaat / Yenileme / Yıkım İşleminin Sınıfları
A Sınıfı
Gözlemsel ve noninvaziv işlemlerdir. Örneğin;
Gözlem amaçlı kiremit çatı veya tavan kaplamasının kaldırılması. (1 kiremit ve daha
az)
En fazla bir hasta odasında küçük su tesisat işleri
B Sınıfı
Küçük çaplı, minimal toz oluşturan kısa süreli işlemlerdir. Örneğin;
Duvarların çatının delindiği kırıldığı işlemler
Havalandırma talimatı
Asma tavanın kaldırılması
Duvarlarda küçük bölgelerin badanası
C Sınıfı
Orta ciddi düzeyde toz oluşturan yıkım gerektiren binaya ait sabit bölümlerin
yıkılmasını
kırılmasını
sökülmesini
gerektiren
tek
bir
iş
gününde
tamamlanamayacak işlemler Örneğin;
Yeni duvar örülmesi
Büyük çatı tamiratı
Büyük duvarların badanası
D Sınıfı
Büyük Yıkım İnşaat ve Yenileme Projeleridir. Örneğin;
Büyük çaplı yıkımla tüm elektrik veya bilgisayar kablolarının sökülüp, değiştirilmesi
Çok sayıda en az 3 iş gününde tamamlanabilecek yeni inşaatlar
Birden fazla hasta bakım alanında uzun süreli su tesisatına yapılan girişimler ve su
kesintisi
68
İnşaat Yıkım ve Yenileme İşleminden etkilenen bölgelerdeki hasta grupları ve risk düzeyleri
*Ofis bölgeleri
Grup 1 (düşük riskli)
*İdari destek üniteleri
*Kullanılmayan hasta servisleri
*Halka açık alanlar
*İmmünsüpresif hastası olmayan dâhili servisler
*Ekokardiyografi
Grup 2 (orta risk )
*Nükleer tıp
*Endoskopi
*Radyoloji
*Koroner bakım ünitesi
*Acil servis ve acil gözlem
*Laboratuvarlar ve Kan Merkezi
Grup 3 (orta-yüksek risk)
*Küçük cerrahi girişlerin yapıldığı alanlar
*Cerrahi bölümler
*Eczane, beslenme destek ve kemoterapi hazırlama odası
*Yeni doğan ünitesi
*Pediatri
*İmmünsüprese hasta bakılan tüm birimler
*Tüm yoğun bakımlar
*Doğumhane
*Tüm ameliyathaneler
Grup 4 (yüksek risk)
*KİT, Onkoloji, Hematoloji servisi ve polikliniği
*Diyaliz ünitesi, Yanık Ünitesi
*Kardiyak kateterizasyon ve anjiyografi üniteleri
*Merkez sterilizasyon ünitesi ve steril depo
15. Tadilat sırasında hizmetin sağlıklı bir şekilde devamı için işlem sırasında ve sonrasında enfeksiyon
risklerini en aza indirmek için hastane idaresi, enfeksiyon kontrol komitesi ve tüm çalışanların
katıldığı multidisipliner ekip oluşturularak planlı ve koordineli bir şekilde çalışma düzenlenir.
16. Çalışmaların her aşaması fotoğraflanarak kayıt altına alınmalıdır. Kayıt, günlük denetim formu ile
yapılmalıdır. İnşaat Yıkım ve Yenileme çalışmalarının oluşturacağı riskler açısından oluşacak toz ve
nem miktarı ve işlemin süresinin skorlanması ile ilgili bir sınıflama yapılır.
69
6. YAPIM-ONARIM ÇALIŞMALARI İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLAR
Çalışmalar sırasında tozlar ortaya çıkar ve su sistemlerine de müdahale edilmesiyle başta
solunum yolu ile bulaşan hastalıklar olmak üzere salgınlar görülebilir. Salgına yol açan etkenlerin
başında fungal etkenler olmak üzere, daha az olarak da bakteriyel etkenler görülür. Aspergillus
fumigatus, Aspergillus flavus, Aspergillus niger ve terreus sıklıkla bildirilir. Daha az sıklıkla candida
tropicalis, candida parapsilosis ve diğer fungal etkenler görülür. Bakteriyel etkenlerin başında
Legionella türleri gelir ve Nocardia salgınları görülebilir. İnşaatla ilişkili hastane kaynaklı
enfeksiyonların kaynağı daha çok fungal sporlar veya bakterilerle kontamine olmuş toz veya
topraktır. Havalandırma sistemindeki yetersizlik sonucunda özellikle immün yetmezliği olan hastalar
için Aspergillus için önlemler alınmalıdır. İnvaziv Aspergilloza yol açabilir. HEPA filtre ve pozitif basınçlı
odalarla bu sorunlar çözülebilir.
Su kaynaklı salgınlarda, özellikle immün yetmezlikli hastalarda Legionella salgınları görülebilir.
6.1. Yapım- Onarım Çalışmaları İle İlişkili Fungal Enfeksiyonlar İçin Risk Faktörleri
1- Bulunduğu birimde inşaat yapılması,
2-İmmünsüpresif durumlar (Solid organ veya kemik iliği nakli, GVHH, nötropeni, uzun süreli
antibiyotik kullanımı, steroid tedavisi)
3-AİDS, doğumsal immünyetmezlik,
4- Diyaliz ve böbrek yetmezliği,
5-Diyabetik ketoasidoz,
6-Mekanik ventilasyon,
7-Yenidoğan veya ileri yaş,
6.2. Legionella Enfeksiyonları İçin Risk Faktörleri
1- Bulunduğu birimde kazı, hafriyat yapılması ve boru döşeme
2-İmmünsüpresif durumlar
3-İleri yaş, KOAH, alkolizm, DM, geçirilmiş cerrahi, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği
4-Neoplastik hastalıklar
7. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SIRASINDA ALINACAK ÖNLEMLER
7.1. Genel Önlemler
a. İnşaat süren bölgenin ısıtma soğutma ve havalandırma sistemi diğer bölgelerden ayrılır.
b. İşlem başlamadan önce çalışılacak bölgenin toz sızmasını önleyecek şekilde plastik bariyerle örtülür
ve örtü sabitlenir.
c. Tüm delik boru kablo giriş yerleri sıkıca bantlanır.
d. Çalışanların içeride tulum giymeleri sağlanır.
e. Çalışma bölgesine giren her personel tarafından galoş giyilir, çıkarken çıkartılır.
f. İşlem tamamen bitip enfeksiyon kontrol görevlilerince onaylanmadan bariyerler kaldırılmaz.
70
7.2. İnşaat Yıkım ve Yenileme Çalışanlarının Eğitimi
a. Çalışanlar ve işverenleri İYY çalışması sırasında oluşabilecek riskler ve enfeksiyon kontrolünde
gerekli tüm basamaklar konusunda sözlü ve yazılı bilgilendirilir.
b. Çalışma alanına giriş çıkışları için kullanabilecekleri yollar, giriş çıkışta uyulması istenen kurallar,
girilmesi istenmeyen riskli bölgeler, kullanılması gereken ve kullanılmaması istenen asansörler
konusunda bilgi verilir.
c. Hasta alanlarına giriş çıkışları mümkün olduğunca engellenir, girilmesi gereken durumlarda kıyafet
değişimi, galoş kullanımı gibi toz önleyici önlemler konusunda bilgi verilir.
d. Eğitim sırasında hijyen ve kendilerini enfeksiyondan koruma hakkında da eğitim verilir, olası riskli
yaralanma veya enfeksiyöz madde ile temas halinde yapılması gerekenler, başvurulması gereken
kişiler konusunda bilgi verilir.
7.3. Toz ve Moloz Kontrolü
a. Çalışma alanındaki medikal atıklar özellikle de kesici delici alet atık kutuları çalışma başlamadan
önce hastane tarafından uygun şekilde kaldırılır.
b. Yapılacak projenin gereksinimine göre toz bariyerleri kullanılır.
 Kısa süreli küçük ve daha az toz oluşturacak projelerde plastik bir örtü kullanılır, bu örtü ile tavandan
yere kadar çalışılan alan örtülür tüm tavan boyunca sıkıca bantlanarak açıklık kalması önlenir.
 Orta derecede toz oluşturan işlemlerde plastik örtü yerine sunta ile tam izolasyon sağlayacak bir
duvar yapılır.
 İleri derecede toz oluşturan işlemler için ise bu duvarın yanı sıra girişe bir ön oda yapılarak bu kısmın
giyinip soyunma için kullanılması önerilir.
 Çalışma başlamadan önce çalışılacak alanda bulunan elektrik düğmeleri kablo girişleri gibi tüm
delikler sıkıca kapatılıp bantlanır.
c. Çalışma alanının dışarı bakan pencereleri sıkıca kapatılır ve toz geçirmeyecek şekilde bantlanır.
d. Asma tavan var ve açılacaksa üstündeki boşluk önce mümkünse vakumlu süpürge ile vakumlanır
duvarlardaki toz barındırabilecek bölgeler de aynı şekilde temizlenir, sonra kırılır.
e. Matkap veya benzeri titreşim yaratan araçlar çalışma alanı veya komşu alanlarda çeşitli boşluklarda
birikmiş olan tozun dökülmesine ve su borularında korozyon ve dökülmelere yol açabilir. Bu
işlemlerden önce temizlenmeli ve yeniden kullanıma açılmadan önce su borularından bol su
akıtılarak içinin temizlenmesi sağlanır.
f. İYY bölgesi için giriş çıkış kuralları işlem başlamadan önce oluşturulmalıdır. Çıkış yolları tozdan
arındırılmış olmalı, yalnızca izin verilen asansörler izin verilen saatlerde inşaat işçileri tarafından
kullanılmalı, çalışma alanına da yalnızca izin verilen personel girmelidir.
71
g. Hasta, ziyaretçi ve sağlık personelinin inşaat alanından geçişi önlenir, trafiği düzenleyen tabelalar
kullanılır.
h. Yıkım işlemi mümkün olduğunca ıslatılarak yapılmalı ve sonuçta oluşan molozlar, delinmeyecek
torbalar içinde, ağızları sıkıca kapatılmış şekilde el arabaları ile belirlenen bir güzergahtan taşınır.
i. Molozların günlük olarak atılması, bu işlem için bir asansör ayrılması, en sakin saatte atıkların
taşınması önemlidir.
j. Önlemlere uyum açısından çalışma alanı özellikle çalışma başlangıcında günlük olarak gözlemlenir.
7.4. Havalandırma
a. Resirkülasyon durumunda havanın temiz alandan kirli alana doğru akımı sağlanır.
b. Merkezi havalandırma varlığında;
-Çalışma bölgesinin havalandırması diğer bölgelerden ayrılır.
-Önlemlerden oluşabilecek kaçakları saptamak için gözlemleme yanı sıra partikül ölçümleri de
yapılmalıdır.
-HEPA filtreli bölgelerde çalışma öncesinde bir bazal hava örneği için ölçüm alınır.
-Bölgede sonuçları etkileyebilecek küçük çaplı da olsa tamirat, temizlik gibi işlemler yapılmaz.
-Örnekleme yapılırken kullanılan alet zemine konmamalı hastaların nefes alma seviyesinde
tutulmalıdır.
-Örnekleme en az bir kez İYY çalışmasından önce, bir kez de çalışma sürerken ve bir kez de çalışma
bittiğinde yapılır, daha uzun süreli veya yüksek riskli işlemlerde İYY çalışmasıyla ilgili multidisipliner
ekibin kararıyla sıklığı arttırılır.
- Sistem incelenerek yeni filtre gözden geçirilir.
7.5. Temizlik
a. Çalışma alanı çalışan ekip tarafından en az günde bir kez ve gerektiğinde vakum yöntemiyle
süpürülür,
b. Komşu alanlarda ise sağlık kuruluşunun temizlik servisi temizlik sıklığını arttırmalı, en az günde bir
kez ıslak silme şeklinde temizlik uygulanır. Toz oluşumu fazla olan işlemlerde çalışma alanından
çıkışa toz önleyici paspaslar konularak tozların çevreye dağılımı önlenir. Çalışma alanında özellikle
steril veya yüksek düzeyde dezenfekte edilmiş olması gereken hiçbir kritik medikal araç bırakılmaz,
bu tip aracın bölgeden transportu da yapılmaz, eğer zorunlu ise tozdan korunacak şekilde sıkıca
örtülür.
c. İYY çalışması bittiğinde çalışma alanının tamamen temizlendiği onaylanmadan toz bariyerleri
kaldırılmaz.
8. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SONRASINDA ALINACAK ÖNLEMLER
1. Bariyerleri kaldırırken etrafa toz ve atık yayılmamasına özen gösterilir.
2. Atık ve molozlar sıkıca kapatılmış kaplarda atılır.
72
3. Kapaklı olmayan atık kaplarının ağzının sıkıca kapatılarak bantlanması gerekir.
4. Bölge vakumlu süpürge ile süpürülür.
5. Yer-yüzey dezenfektanı ile ıslak temizlik yapılır.
6. Isıtma soğutma ve havalandırma sistemi eski haline getirilir.
7. Temizlik – Partikül sayımı yapılır.
8. Tüm işlemler bittikten sonra Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nin onayı sonrası izolasyon önlemleri ve
bariyerlerin kaldırılması ile ilgili öneriler alınır.
9. Enfeksiyon Kontrol Komitesi kararı ile hizmet başlatılır.
9. İNŞAAT YIKIM VE YENİLEME İŞLEMLERİ SIRASINDA YAPILACAK DENETİMLER
1. Denetimler günlük yapılır. İnşaat Yıkım ve Yenileme İşlemleri Enfeksiyon Kontrolü Denetim Formu
doldurulur.
2. Haftalık olarak İnşaat Yıkım ve Yenileme İşlemleri Enfeksiyon Kontrolü Denetim Raporu Hastane
Yöneticisi’ne iletilir. Günlük denetimde problem olması durumunda aynı gün raporlanır.
3. Çekilen fotoğraflar inşaat yıkım ve yenileme işlemleri enfeksiyon kontrolü denetim formu üzerinde
kaydedilir.
4. Denetimler hastane yönetiminin belirlediği bir ekip tarafından mesai saatleri ve tatil günlerinde
yapılır.
**Hastane malzemelerinin demirbaşlarının korunması, saklanması, transferi Ayniyat Saymanı ve
İdari ve Mali Hizmetler Müdürü’nün sorumluluğundadır.
73
HASTANE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ TALİMATI
1.AMAÇ
Ortamdaki havanın optimum sıcaklık ve neme sahip olması ve personelin ve hastaların sağlığını
koruyacak özellikte bir hava akımı sağlanmasıdır. Ortam basıncı, hava akımının yönü, filtre etkinliği, vb.
parametrelerin kontrolünü gerektirmektir.
2.KAPSAM
Bu talimat hastanelerde havalandırma ve kontrolüne yönelik kuralları içerir.
3.KISALTMALAR
Herhangi bir kısaltma yoktur.
4.TANIMLAR
Pozitif Basınçlı Oda: Filtre edilen havanın akım yönünün hasta odasından koridora doğru olmasıdır.
Oda havasının hastane içinde resirküle olmasının engellenmesi ve hastane dışına verilmesidir.
Laminer Hava Akımı: Laminer hava akımı, parçacıklardan arındırılmış havanın (ultratemiz hava) aseptik
ameliyat ortamı üzerinden sabit bir hızda (0,3-0,5μm/saniye) akımını sağlayacak şekilde
tasarlanmasıdır.
Negatif basınçlı oda: Filtre edilen havanın akım yönünün koridordan hasta odasına doğru olmasıdır.
HEPA filtre: Havadaki partikülleri %99,7 oranında tutabilen filtrelerdir.
5.SORUMLULAR
Hastane yönetimi, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü, İdari ve Mali Hizmetler Müdürlüğü, Hastane
mühendisliği, Teknik servis ve havalandırma kontrolünün gerekli olduğu birimler sorumludur.
6.FAALİYET AKIŞI
6.1.Hastane içinde özel havalandırma sistemlerinin kurulması gereken bölümler pozitif basınç
odaları(koruyucu ortam),
negatif basınçlı izolasyon odaları, yoğun bakım üniteleri (YBÜ) ve
ameliyathanedir. Bu bölümlerde hastaların ve sağlık personelinin hava yoluyla bulaşan patojenlere
maruz kalma riskinin minimuma indirilmesi için ihtiyaç duyulan havalandırma sistemlerinde bulunması
gereken özellikler Tablo 1’de sunulmuştur.
74
Tablo 1. Hastane içinde özel havalandırma gereken bölümler
Değişken
Oda içi basınç
Hava değişimi
(/saat)
Negatif Basınçlı
İzolasyon Odası
Pozitif Basınçlı
Oda (Koruyucu
YBÜ
Ameliyathane
Ortam)
Negatif
Pozitif
12
12
Temizkirli
Pozitif, negatif veya
nötr
6
15
Temizkirli
Hava akımının
Temizkirli
yönü
(hasta kirli tarafta)
Filtrasyon
%90
%99.97
%90
%90
Resirkülasyon
-
+
+
+
(hasta temiz
tarafta)
Kullanım amacına
Pozitif
göre değişir
(Hasta temiz
tarafta)
6.2.Ameliyathane
6.2.1.Ameliyathane havasındaki mikroorganizma sayısı, ameliyathaneye girip çıkan insan sayısı ile
doğru orantılıdır. Bu nedenle ameliyatlar sırasında personel trafiğini minimumda tutacak her türlü
önlem alınmalıdır.
Ameliyat odalarında koridorlara ve diğer komşu alanlara göre pozitif basınç sağlanmalıdır. Pozitif
basınç, daha az temiz alanlardan temiz alanlara hava akımı olmasını önler. Ameliyathaneler dahil
hastanelerdeki tüm havalandırma sistemlerinde iki ayrı filtre sisteminin bulunması, bunlardan
birincisinin etkinliğinin %30 veya üzerinde, ikincisinin etkinliğinin ise %90 veya üzerinde olması
gerekmektedir. Konvansiyonel ameliyathane havalandırma sistemleri saatte en az 15 filtre edilmiş hava
değişimi yapmalı ve bunlardan en az üçü (%20)temiz hava ile olmalıdır. Hava tavandan verilmeli
ameliyathaneyi yere yakın bir noktadan terk etmelidir.
6.2.2.Ameliyathanelere kurulan havalandırma sistemleri Tablo 2’de sunulan parametreleri
sağlayabilmelidir
Tablo 2. Ameliyathane havalandırması ile ilgili parametreler
Sıcaklık
18-26˚C
Rölatif nem
%30-%60
Hava akımı
Temiz alandan daha az temiz alana
Hava değişimi
Saatte en az 15 hava değişimi,
Saatte en az 3 kez temiz hava ile değişim
75
6.2.3.Laminer hava akımı, parçacıklardan arındırılmış havanın (ultratemiz hava) aseptik ameliyat
ortamı üzerinden sabit bir hızda (0,3-0,5µm/saniye) akımını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu hava
akımı yatay, dikey veya eksponansiyel olarak yönlendirilebilir ve yeniden odaya verilen hava genellikle
yüksek etkinliğe sahip bir filtreden (HEPA filtresi) geçirilir. Laminer hava akımı özellikle, ortopedi, beyin
cerrahi ve kalp damar cerrahi ameliyat odalarında tercih edilir.
6.3.Pozitif Basınçlı Oda (Koruyucu Ortam)
6.3.1.İnvaziv fungal enfeksiyon gelişme riski yüksek olan hastaların bulunduğu ortamlar için
pozitif basınçlı havalandırma ve HEPA filtresi önerilir.
6.4.Negatif basınçlı oda:
6.4.1. Hava yolu ile bulaşan bir enfeksiyonu olan hastalarda önerilir.
6.5.Havalandırma Sistemlerinin Kontrolü
6.5.1.Yukarıda belirtilen prensipler doğrultusunda kurulan hastane havalandırma sistemlerinin
periyodik bakım ve onarımı büyük önem taşır. Ne kadar ideal olursa olsun düzgün monitörizasyonu ve
bakımı yapılmayan her havalandırma sisteminde aksaklıkların meydana gelmesi kaçınılmaz bir kuraldır.
Hemen fark edilip müdahale edilmediği takdirde bu aksaklıkların hastalara ve/veya sağlık çalışanlarına
zarar vermesi kaçınılmazdır.
Yukarıda tanımlanan özellikli alanlardaki (YBÜ, koruyucu ortam, negatif basınçlı oda ve
ameliyathane)havalandırma sistemleri mutlaka kesintisiz güç kaynağına bağlı olmalı, elektrik
kesintilerinde bu sistemlerin devre dışı kalması önlenmelidir.
6.5.2.Hastanelerde havadan rutin mikrobiyolojik örnekleme yapılması önerilmez.
6.5.3.Gerekli görülen durumlarda, epidemiyolojik verilerin değerlendirilmesi sonucunda
havadan mikrobiyolojik örnekleme yapılabilir. Bu amaçla petride sedimantasyon yöntemi veya bir
metreküp havada Aspergillus ve bakteri koloni sayımına imkan veren aerometreler kullanılabilir.
6.5.4.Havada partikül sayımı duyarlı bir yöntem olmasına rağmen özgül değildir.
6.5.5. Partikül sayımları ve diğer hava kalitesi ölçüm parametreleri akredite kurum tarafından
Hastane kalite standartları gereğince belirlenen aralıklarla ve tadilat, tamirat, inşaat bittiğinde tekraren
yapılmalıdır.
6.5.6. Hava kalitesi ölçüm parametreleri ölçüm yapılan birim tarafından değerlendirilerek
raporlandırılması ve ilgili raporun Hastane yönetimine ve Enfeksiyon kontrol komitesine sunulmalıdır.
6.6. Minimum Standartlar
6.6.1.Koruyucu ortam, YBÜ’lerdeki havalandırma sistemleri Tablo 1’de belirtilen özellikleri
sağlamalıdır.
6.6.2.Ameliyathane havalandırma sistemleri tablo 1 ve 2’de belirtilen özellikleri sağlamalıdır.
6.6.3.Ameliyathanede ultraviyole sistemlerinin kullanılması gerekli değildir.
6.6.4.Allojeneik nakil odalarında laminer hava akımı bulunması şart değildir.
76
6.6.5.Ameliyathane havasının en az ISO 7 standartlarına uyması gerekir. ISO 7 standartlarına uygunluk
yılda en az iki kez partikül sayımı yapılarak belgelendirilmelidir.
6.6.6.Duvar tipi klimalar ve taşınabilir havalandırma sistemleri 1. ve 2. maddede belirtilen özellikleri
ve tavandan tabana doğru hava akımını sağlayamadığından karşılama konusunda yetersiz kalır.
Hastanelerin özellikli alanlarında (ameliyathane, negatif basınçlı oda, koruyucu ortam, YBÜ’ler, vb.)
duvar tipi klima veya taşınabilir havalandırma sistemleri kullanılmamalıdır.
7.HASTANELERDE TEMİZ ODA SINIFLANDIRMASI
Tablo 3 - Partikül sayısına göre odaların sınıflandırılması
77
ANTİMİKROBİYAL KULLANIM REHBERİ
I-ANTİBİYOTİKLER
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılırlar. Enfeksiyon hastalıklarında
prognozu etkileyen en önemli faktörlerden biri uygun antibiyotiğin, uygun doz ve sürede kullanımıdır.
Akılcı Antibiyotik Kullanımı
Öncelikle antibiyotik kullanım endikasyonu olup olmadığı dikkatlice sorgulanmalıdır. Antibiyotikler
tedavi amaçlı (etkene yönelik veya ampirik) veya profilaktik amaçla verilebilir. Ağır seyirli pnömoni,
piyelonefrit, biliyer enfeksiyonlar, septik hastalar (sepsis, septik şok), akut endokardit olguları, febril
nötropenik hastalar, bakteriyel menenjit, akut peritonit ve akut nekrotizan sellülit gibi ağır seyirli veya
prognozu hızla kötüleşebilen enfeksiyon hastalıkları tedavisinde, olası etkenler göz önünde
bulundurularak acil ampirik antibiyotik tedavisi başlanabilir.
Antibiyotik tedavisine başlamadan önce, mutlaka mikrobiyolojik tanı amacıyla, uygun klinik
örnekler alınmalıdır. Ancak pürülan menenjit şüphesi olan hastada BOS alımı gecikecekse tedaviye başlandıktan sonra klinik örnekler alınır. Mikrobiyolojik tanı için alınan örneklere ilaveten tam kan sayımı,
lökosit formülü, tam idrar, crp vb. tetkikler, radyolojik incelemeler istenebilir.
Antibiyotik seçimini yaparken; konağın durumu (yaş, gebelik, böbrek ve karaciğer fonksiyonları,
immun yetmezlik vb.), enfeksiyonun yeri, etkenin direnç durumu, ilacın uygulama yolu, fiyat, toksisite
gibi birçok faktör değerlendirilmelidir. Birden fazla antibiyotik kombine kullanıldığında 3 sonuçla
karşılaşılabilir: Sinerjik (birbirinin etkisini artırıcı), antagonistik (biri diğerinin etkisini azaltıcı) olabilirler
veya birbirlerini etkilemeyebilirler. Beta-laktam antibiyotikler + aminoglikozitler, beta-laktam antibiyotikler + beta-laktamaz inhibitörleri, sefalosporinler + aminoglikozitler, trimetoprim+sulfametoksazol
sinerjik etkili kombinasyonlara örneklerdir. Parenteral verilecek antibiyotikler aynı solüsyonda
birbirleriyle karıştırılıp verilmemelidir.
Antibiyotikler uygun dozda, uygun sürede ve uygun yolla verilmelidir. Ayrıca antibiyotikler uygun
şartlarda saklanmalı, uygun sıvılarda çözünmeli ve ilaç etkileşimleri göz önünde bulundurulmalıdır.
BAKTERİYEL ETKENLER
Başlıca gram pozitif ve gram negatif bakteriler Tablo 1’de özetlenmiştir.
Antibiyotikler etki mekanizmasına göre bakterisidal ve bakteriyostatik olarak 2 gruba ayrılırlar.
-Bakterisidal: Bakteriyi öldürerek etkili olurlar. Başlıcaları; beta-laktam antibiyotikler,
aminoglikozidler, polimiksinler, rifampisin, kinolonlar, daptomisindir.
-Bakteriyostatik: Bakterinin üremesini durdurarak etkili olurlar. Başlıcaları; kloramfenikol,
tetrasiklinler, makrolidler, linkozamidler, ko-trimoksazol, linezolid, tigesiklindir
Not: Menenjit, sepsis ve febril nötropeni gibi hayatı tehdit eden ciddi enfeksiyonlarda
bakterisidal antibiyotikler tercih edilmelidir.
78
Tablo1. Başlıca gram pozitif ve gram negatif bakteriler
GRAM POZİTİF BAKTERİLER
GRAM NEGATİF BAKTERİLER
Şekil
Aile
Tür
Şekil
Aile
Tür
KOK
MİKROKOKLAR
Staphylococ
KOK
NEISSERIA
Neisseria
MORAXELLA
Moraxella
Micrococ
STREPTOKOKLAR
Streptococ A, B, C,
G grubu Viridans
BASİL ENTERİK
BAKTERİLER
Escherichia
Klebsiella
streptokok
Shigella
S.pneumoniae
Salmonella
Proteus
Serratia
Morganella
Providencia
Yersinia, vd.
ENTEROKOKLAR
E.faecalis
VIBRIOLAR
E.faecium
V. cholerae
V. parahaemolyticus
V.vulnificus
BASİL SPORLULAR
Bacillus
Aeromonas Plesiomonas
Clostridium
MYCOBACTERIA
Mycobacterium
SPİRİLLER
Campylobacter
ACTINOMYCES
Actinomyces
PSEUDOMONAS
Pseudomonas
NOCARDIA
Nocardia
DİĞERLERİ
Corynebacterium
DİĞERLERİ
Brucella
Listeria
Haemophilus
Gardnerella, v.s.
Bacteroides
Bordatella
Antibiyotiklerin etki mekanizmaları
1. Hücre Duvarı Sentezini Bozanlar: Beta-laktamlar, vankomisin, teikoplanin.
2. Sitoplazmik Membran Geçirgenliğini Bozanlar: Polimiksin-B
3. Protein Sentezini Bozanlar: Aminoglikozidler, tetrasiklinler, kloramfenikol, makrolidler,
linkozamidler.
4. Nükleik Asid Sentezini Önleyenler: Rifampisin, kinolonlar
5. Antimetabolik Aktiviteliler: Sülfonamidler, trimetoprim, izoniazid
79
A-BETA LAKTAM ANTİBİYOTİKLER
Beta laktam grubu antibiyotikler şunlardır:
1-Penisilinler,
2-Sefalosporinler,
3-Karbapenemler,
4-Monobaktamlar,
5-Beta-laktamaz inhibitörleri.
1-PENİSİLİNLER
Güçlü bakterisid etkileri, nispeten düşük toksisiteleri nedeniyle sık kullanılan doğal ve yarı
sentetik antibiyotiklerdir. Ülkemizde kullanımda bulunan penisilin türleri;
1- Doğal penisilinler: Penisilin G (Kristalize penisilin G, prokain penisilin G, benzatin penisilin)
ve penisilin V (fenoksimetilpenisilin).
2- Aminopenisilinler: Ampisilin, amoksisilin ve bakampisilin
4- Üreidopenisilinler (Antipseudomonal penisilinler): Piperasilin
5- Beta laktamaz inhibitörleri + penisilin kombinasyonları:
Amoksisilin+klavulanik asid,
ampisilin+sulbaktam, piperasilin+tazobaktam, tikarsilin+klavunat
Ülkemizde bulunan başlıca penisilin preparatları Tablo 2'de; sık izole edilen gram pozitif,
negatif ve anaerop bakterilere etkinlikleri ise Tablo 3, 4 ve 5'de özetlenmiştir.
Tablo 2. Ülkemizde bulunan penisilin preparatları ve kullanım şekli.
PENİSİLİNLER (Kısaltmalar)
Veriliş Yolu
Erişkin dozu
Doğal Penisilinler
Kristalize PG
İV
5-24 milyon Ü/gün, 4-6 eşit dozda.
Prokain PG
İM
Genelde 400.000-800.000 ünite/gün,
Gonorede 4.800.000 ünite, tek doz;
Sifilizde 2X400.000 Ü veya 800.000 Ü/gün, 8 gün;
Subakut bakteriyel endokarditte 12 saatte bir en az
800.000 ünite uygulanır.
Benzatin PG
İM
1.2-2.4 milyon U, tek doz.
6.3.3 (600.000 U benzatin + 300.000 U kristalize +
300.000 U prokain), 2-3 günde bir/tek doz.
Penisilin-V
PO
1500-3000 mg/gün, 2-3 eşit dozda.
(Fenoksimetil Penisilin, PV)
80
Aminopenisilinler
Ampisilin (AMP)
PO, İM, İV
PO:4x250-1000 mg/gün (max. günlük doz 8 g)
İM,İV: 4x250-1000 mg/gün (max. günlük doz 16 g)
Amoksisilin (AMX)
PO, İM, İV
PO: 3x250-1000 mg/gün
İM, İV:3-4x250-500 mg/gün
Bakampisilin (BAM)
PO
2x400-800 mg/gün
Beta Laktamaz İnhibitörlüler
Ampisilin+Sulbaktam (SAM)
PO, İM, İV
PO: 2X375-750 mg/gün
İM,İV:1.5 – 12 g/gün (1-8 gr mg amp+0.5-4 g sulb)
Amoksisilin+Klavulanik asit (AMC)
PO
2-3 x 625-1000 mg/gün
Piperasilin+Tazobaktam (PTZ)
İV
3-4 x 2.25-4.5 gr/gün
Klebsiella Sp
+
+
0
0
0
PV
+
+ + + ± 0
0
0
0
0
0
0
0
0
AMP
+
+ + + + 0
0
±
+
+
0
±
0
AMX
+
+ + + + 0
0
±
+
+
0
±
SAM
+
+ + + + +
0
+
+
+
+
AMC
+
+ + + + +
0
+
+
+
PTZ
+
+ + + ± +
0
+
+
+
0
0
0
±
+
+
+
0
0
0
0
+
+
0
+
0
0
0
0
+
+
+
+
+
+
0
0
+
+ +
+
+
+
+
+
+
0
0
+
+ +
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
S. maltofilai
+ +
P.aeruginosa
0
P. Vulgaris
Eenterobacter
0
P.mirabilis
0
0 0
MSSA: Metisiline duyarlı S.aureus, MRSA: Metisiline dirençli S. aureus
Penisilinlerin yan etkileri: Başlıca yan etkileri, %1-10 oranında izlenebilen allerjik reaksiyonlardır.
Fatal anafilaksi oranı ise 2/100000'dir. Bu oranlar parenteral uygulamalar için geçerli olup, oral
kullanımda daha da nadir görülür. Ürtiker, deri döküntüleri, serum hastalığı gibi allerjik reaksiyonlar,
ilaca bağlı ateş, pozitif Coombs testi, vaskülit gibi yan etkiler tüm penisilinlerle oluşabilir. Penisilinler
(tikarsilin dışında) gebelerde güvenle kullanılabilirler.
81
sp.
E.coli
0
Clostridium'lar
Peptostreptococ
M.catarrhalis
0
C.difficile
Diğer
N.meningitidis
+ + + ± 0
B. cepacia
B.fragilis
L.monocytogenes
+
S.pneumoniae
S.viridans
E.faecalis
E.faecium
MSSA
MRSA
PG
S.pyogenes
S.epidermidis
Tablo 3. Penisilinlerin etki spektrumu
2- SEFALOSPORİNLER
Etki spektrumlarına göre dört kuşağa ayrılırlar. Ülkemizde kullanımda bulunan sefalosporinler:
a- Birinci kuşak sefalosporinler: Sefazolin, sefaleksin, sefadroksil, sefradin.
b- İkinci kuşak sefalosporinler: Sefaklor, sefuroksim, sefuroksim aksetil, sefprozil, lorakarbef.
c-
Üçüncü
kuşak
sefalosporinler:
Seftazidim,
sefoperazon,
sefotaksim,
seftriakson,
seftizoksim, sefiksim, sefdinir, sefdinir-klavunat, sefpodoksim, sefpodoksim-klavunat, sefdibuten,
sefdibuten-klavunat, sefditoren,
-P.aeruginosa'ya karşı zayıf etkili alt grup (sefotaksim, seftriakson, seftizoksim, v.b.)
-P.aeruginosa'ya karşı etkili alt grup (sefoperazon, seftazidim)
d- Dördüncü kuşak sefalosporin: Sefepim,
ETKİ SPEKTRUMU
Birinci kuşak sefalosporinler (1.KS): Gram pozitif kokların çoğuna, penisilinaz üreten
stafilokoklara, oral kaviteye ait anaeroplara, E. coli, P. mirabilis ve K. pneumoniae'ya etkilidirler.
Enterokok, Listeria, oksasiline dirençli pnömokoklara etkinliği yoktur.
Sefazolinin, cilt florası bakterilerine etkinliği çok iyidir. Kolorektal ve kirli batın cerrahisi hariç;
kalp cerrahisi, ortopedik alet implantasyonları, kafa-boyun cerrahisi, gastroduodenal ve biliyer cerrahi
ve her türden histerektomide profilaktik amaçla en çok kullanılan antibiyotiktir.
İkinci kuşak sefalosporinler (2.KS): 1.KS'ye oranla gram pozitif bakterilere daha az, gram
negatif basillere karşı daha fazla etkilidirler. Beta laktamazlara 1.KS'ye göre kısmen daha dirençlidir. H.
influenzae'ya etkili grup (sefamandol ve sefuroksim), Enterobacter ve indol pozitif Proteus'a karşı da
aktiftir;
ancak,
kromozomal
beta-laktamazları
indükleyerek
direnç
gelişimine
ve
tedavi
başarısızlıklarına yol açabilir. H. influenzae menenjitinde sefuroksim tedavisi kabul görse de yanıtta
gecikme ve tedavi başarısızlıkları görülebilmektedir; bu nedenle üçüncü kuşak sefalosporinler tercih
edilmelidir. Sefuroksim beta-laktamaz üreten M. catarrhalis ve gonokoklara karşı da yüksek etkinliğe
sahiptir. Sefamandol vitamin K aktivitesiyle yarışmalı inhibisyona girebilir, protrombin zamanı
uzamasına ve spontan kanamalara yol açabilir.
Bacteroideslere karşı etkili olan grup, sefamisinlerden (sefoksitin, sefotetan ve sefmetazol)
oluşmaktadır. Bu grupta yer alan sefalosporinler abdominal ve pelvik enfeksiyonların tedavi ve
profilaksisinde kullanılabilir.
Üçüncü kuşak sefalosporinler (3.KS): Gram negatif basillerin beta-laktamazlarına karşı
dayanıklıdırlar. E.coli, P.mirabilis, indol pozitif Proteus, Klebsiella, Enterobacter, Serratia ve Citrobacter
gibi enterik bakterilerin çoğuna, Neisseria ve H.influenzae'ya karşı son derece etkilidirler. 2.KS'den
farkları, ek olarak P.aeruginosa'ya etkili olmaları ve enterik gram negatif bakteriler ve Neisseria'ya
82
etkinliklerinin daha fazla olmasıdır. Enterokoklar, Listeria, MRSA ve Acinetobacter'e karşı ise
etkisizdirler. Sefotaksim ve seftriakson genellikle penisiline dirençli pnömokoklara da etkilidir.
Sefotaksim, seftriakson ve seftizoksim, psödomonaslara karşı zayıf etki gösterir. Seftriakson
özellikle gonore, Lyme hastalığı ve çocuk yaş grubu menenjitlerinin tedavisinde güvenle kullanılabilir.
Bununla birlikte, safra yollarında seftriakson kristallerinden oluşan çamur birikimine neden olabilir.
Seftazidim, sefsulodin ve sefoperazon, psödomonaslara karşı en etkili 3.KS'dir. Sefoperazon,
enterik bakterilere karşı diğer 3.KS'den daha az etkilidir. Seftazidim; enterik bakteriler, Neisseria ve
H.influenzae'ya karşı yüksek derecede etkiliyse de büyük sorun yaşanan P.aeruginosa enfeksiyonlarına
saklanmalıdır. Gram pozitif mikroorganizmalara etkisi zayıftır.
Dördüncü kuşak sefalosporinler (4.KS): Bu grupta yer alan sefepim, gram negatif basillerin dış
membranına daha iyi penetre olur, birçok kromozomal ve plazmid aracılı beta laktamazlara karşı
3.KS'lere göre daha dayanıklıdır, beta laktamaz indüksiyonu azdır. Sefepim, pnömokoklara (penisiline
dirençli suşlar dahil) ve metisiline duyarlı S. aureus'a (MSSA) karşı sefotaksim ve seftriaksona benzer
ölçüde etkilidir. Kromozamal beta-laktamazları olan Enterobacter, indol pozitif Proteus, Citrobacter ve
Serratia gibi gram negatif enterik bakterilere karşı daha fazla etkinlik gösterir. Sefepim,
P.aeruginosa'nın seftazidime duyarlı ve dirençli pek çok izolatına karşı etkilidir. Halen menenjit
tedavisinde sefepim kullanımı onaylanmamıştır. Ülkemizde bulunan sefalosporin preparatları ve
kullanım şekli Tablo-4'te özetlenmiştir.
Tablo 4. Ülkemizde bulunan sefalosporin preparatları ve kullanım şekli
Veriliş yolu
Erişkin dozu (mg)
Sefazolin
İV/İM
3-4x500-1500
Sefalotin
İV
4-6x500-2000
Sefadroksil
PO
1-2x500-1000
Sefaleksin
PO
4x500-1000
PO, İV/İM
4-6x500-2000
Sefoksitin
İV/İM
4-6x1000-2000
Sefuroksim
İV/İM
3-4x750-1500
Sefprozil
PO
1-2x250-500
Sefaklor
PO
3x250-500
Lorakarbef
PO
2x200-400
Sefprozil
PO
1x500
Sefuroksim Aksetil
PO
2x250-500
Birinci Kuşak
Sefradin
İkinci Kuşak
83
Üçüncü Kuşak
Sefiksim
PO
1x400/2x200
Sefotaksim
İV/İM
3-6x1000-2000
Seftizoksim
İV/İM
2-3x1000-4000
Seftriakson
İV/İM
1-2x500-2000
Sefoperazon
İV/İM
2-3x2000-4000
Sefoperazon Sulbaktam
İV/İM
2x1000-2000
Seftazidim
İV/İM
2-3x500-2000
Sefodizim
İV/İM
1-2x1000-2000
Sefdinir
PO
1x600
Sefdinir-Klavunat
PO
2x300/125
Sefpodoksim
PO
2x100-200
Seftibuten
PO
1x400
Sefditoren
PO
2x200
İV/İM
2x500-1000
Dördüncü Kuşak
Sefepim
Sefalosporinlerin yan etkileri
Penisilin allerjisi olanlarda % 10-20 oranında sefalosporinlere de allerji görülebilir. Yüksek
dozlarda ve böbrek yetmezliğinde ansefalopati ve konvülziyonlar görülebilir. Sefoperazon ile
disülfirama benzer etki ve protrombin sentezinin blokajı ile kanama riski söz konusu olabilir. Ender
olarak geçici ve ılımlı transaminaz yükselmeleri, pozitif Coombs testi, eozinofili, nötropeni ve
trombositopeni görülebilir.
3- KARBAPENEMLER
ETKİ SPEKTRUMU
En geniş spektrumlu beta laktam antibiyotiklerdir. Nokardiyalar dahil çoğu gram pozitif
bakterilere, Proteus'lar hariç gram negatif bakterilere 3.KS'lerden daha fazla etkilidir. Meropenemin
gram pozitif etkinliği imipeneme göre daha az, imipeneme dirençli bazı P.aeruginosa dahil gram
negatiflere ise daha fazladır. Karbapenemler C.difficile ile nadir B.fragilis kökenleri dışındaki tüm
anaerop bakterilere, metronidazol, sefoksitin ve klindamisin ile karşılaştırılabilecek kadar etkindirler.
Bununla birlikte spektrumlarında bazı açıkları bulunmaktadır. Örneğin; Corynebacterium JK, E.faecium,
MRSA ve çoğu koagülaz-negatif stafilokok kökenleri gibi gram pozitif, S.maltophilia, Burkholderia
(Pseudomonas) cepacia, Flavobacteria’ya etkisizdirler. Diğer enterokokların, hatta tüm grup D
streptokokların, L.monocytogenes ve Clostridium'ların ise ancak yüksek konsantrasyonlarda
84
etkilenebileceği bilinmektedir. İmipenem-silastatin kombinasyonunun bu mikroorganizmaların neden
olduğu endokardit ve menenjitlerde tek ajan olarak kullanılmaması önerilmektedir. İmipenem proteine
az oranda (< % 10-20) bağlanır, BOS hariç sıvılara oldukça iyi geçer. Meropenemin BOS'a penetrasyonu
oldukça iyidir ve menenjitlerde imipenemden daha etkili sağaltım sağlar. İmipenemin, menenjitli
olgularda kullanıldığında nöbet riski (yaklaşık %30) en önemli dezavantajıdır.
Karbapenemler, rutin kullanımından kaçınılması, dirençli etkenlerce oluşturulan hastane
enfeksiyonları ve mikst aerop-anaerop etkenlerin neden olduğu komplike enfeksiyonların tedavisinde
kullanılmak üzere korunması gereken antibiyotiklerdir. Hastane kaynaklı alt solunum yolu, komplike
olan ve olmayan üriner sistem, intraabdominal, kadın genitoüriner sistemi, yumuşak doku, kemik ve
eklem enfeksiyonlarında, bakteriyemi, sepsis olgularında, malign eksternal otitte ve febril nötropenik
hastaların empirik sağaltımında kullanılmalıdır. Ciddi P.aeruginosa ve enterokok enfeksiyonlarında
monoterapiden kaçınılmalı, amikasin gibi bir aminoglikozid ile kombine edilmelidir. P.aeruginosa,
E.cloaca, C.freundii, P.vulgaris, M.morganii, S.marcescens ve Providencia türlerince oluşturulan
enfeksiyonlarda diğer beta laktam antibiyotiklerle kombinasyonundan kaçınılmalıdır. Ertapenemin
Pseudomonas ve Acinetobacterlere karşı etkinliği yoktur. Ülkemizde bulunan karbapenem preparatları
ve kullanım şekli Tablo 5'te özetlenmiştir.
Tablo 5. Ülkemizde bulunan karbapenem preparatları ve kullanım şekli.
Veriliş yolu
Erişkin dozu
IM-IV
3-4x0.5-1 g
Meropenem
IV
3x1-2 g
Ertapenem
IM-IV
1x1 g
İmipenem
B- GLİKOPEPTİDLER
Vankomisin ve teikoplanin olmak üzere 2 üyesi vardır.
Kullanım alanları; beta laktam antibiyotik ile tedavi edilemeyen, metisiline dirençli stafilokok,
çoğul dirençli enterokok ve pnömokok enfeksiyonları, C.difficile'ye bağlı psödomembranöz
enterokolittir.
Vankomisin: Günlük rutin erişkin dozu İV, 2x1 g (2x15 mg/kg), ya da 4x500 mg (4x6.5-8
mg/kg)'dir. Obez ve menenjit gibi ciddi olgularda 2-3 gün süre ile 3x1 g verilebilir. Hızlı uygulandığında
histamin salınımına yol açarak allerjik reaksiyonlara (red man, red-neck, anafilaktoid reaksiyon,
kardiyak arrest) neden olduğu için 100-250 ml %5 dekstroz ya da serum fizyolojik içinde en az 60
dakikada, yavaş infüzyonla İV yoldan verilmelidir.
85
Teikoplanin: İV ve İM kullanıma uygundur. Hızlı uygulanınca vankomisinde görülen cilt
reaksiyonları görülmez, bolus tarzında (5 dakika) kullanılabilir. Rutin doz 3-6 mg/kg/gün, gereği halinde
12-30 mg/kg/gün olarak kabul edilir. Yarı ömrü uzundur, vücuttan tamamen atılması vankomisine göre
çok geçtir (35 gün). Renal fonksiyonları normal olan hastalarda önerilen şema şöyledir:

Hafif enfeksiyonlarda (cilt, yumuşak doku, alt solunum yolu, üriner) yükleme dozu 400 mg,
idame dozu 200-400 mg/gün,

Ciddi enfeksiyonlarda (stafilokoksik endokardit, osteomiyelit, artrit, bakteriyemi, vasküler) ise
yükleme dozu 2x400-800 mg, idame dozu 400-800 mg/gün olmalıdır.
Her iki ajan da nefrotoksik olmak ile birlikte vankomisinde nefrotoksite daha fazla görülmektedir.
C- AMİNOGLİKOZİDLER
Bu grup içinde; amikasin, gentamisin, streptomisin ve netilmisin ülkemizde bulunan
aminoglikozidlerdir.
Etki spektrumu: Enterik basiller, Acinetobacter türleri, P. aeruginosa başta olmak üzere aerop
gram negatif basillere etkilidirler. Stenotrophomonas maltophilia genellikle amikasine duyarlıdır.
Amikasin, H. influenzae ve Neisseria türlerine de diğer aminoglikozidlerden daha etkilidir. Grampozitiflerden, aminoglikozidlerin etki spektrumu içinde yer alan tek grup stafilokoklardır. Enterokoklar
AG’lerin yüksek konsantrasyonları ile inaktive olur. Enterokok enfeksiyonlarında AG ve
penisilin/glikopeptid kombinasyonu sinerjik etki gösterir. Streptomisin, amikasin ve kanamisin
mikobakterilere etkilidir. Anaerop bakteri enfeksiyonlarında etkisizdirler.
AG’ler parenteral kullanılırlar. Safraya (streptomisin hariç), Beyin omurilik sıvısı (BOS)’na, göz
içi sıvılara geçmez. Metabolize olmadan idrarla atılır. Plevra, sinovya, perikard, periton sıvılarına
terapötik düzeylere ulaşacak yoğunlukta geçer. Asidik ortamda etkinliği düşüktür. Beta-laktam
antibiyotiklerle aynı sıvı içinde verilmemelidir. Ülkemizde bulunan aminoglikozid preparatları ve
kullanım şekli Tablo 6'da özetlenmiştir.
Tablo 6. Ülkemizde bulunan aminoglikozid preparatları ve kullanım şekli.
Veriliş yolu
Erişkin dozu
Amikasin
IM-IV
2X15 mg/kg
Gentamisin
IM-IV
3X1-5 mg/kg
Streptomisin
IM
1-2 g
IM-IV
2-3x6 mg/kg
Netilmisin
En önemli yan etkileri ototoksisite (koklear toksisite) ve nefrotoksisitedir (tubuler nekroz).
Ototoksisite açısından sıralama (çoktan aza doğru), gentamisin, amikasin, netilmisin; nefrotoksisite
açısından ise; gentamisin-amikasin, netilmisin; vestibüler toksisite açısından streptomisin, gentamisin,
86
netilmisin şeklindedir. Streptomisin ve gentamisin daha çok vestibüler sistemi, kanamisin ve amikasin
daha çok işitme fonksiyonlarını etkiler. Nefrotoksisite riski siklosporin, vankomisin, amfoterisin-B ve
radyokontrast ile birlikte alınımı halinde artar. Renal fonksiyonları normal kişilerde total günlük dozun
bir kerede uygulanması ile karşılaşılan yan etkileri, bölünmüş dozlar halinde verilenlere göre daha azdır.
Anti-psödomonal penisilinlerle birlikte alındığında nefrotoksisite azalmaktadır. Nöromüsküler iletiyi
bozduklarından miyastenili olgularda kullanılmaz. Genel anestezi sırasında oluşturulan nöromüsküler
blokajı geçici olarak arttırdığından operasyon sırasında kullanımı önerilmemektedir. Furosemid gibi
ototoksik diüretiklerle birlikte, eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır. Tedavi süresinin çok zorunlu
olmadıkça 2 haftayı geçmemesine dikkat edilmelidir.
D- MAKROLİDLER
Bu grupta eritromisin, spiramisin, roksitromisin, klaritromisin, azitromisin yer alır.
Etki spektrumu: Streptokok ve pnömokoklara, metisiline duyarlı stafilokoklara, gram pozitif basillere
etkilidirler. H. influenzae’da eritromisin direnci sıktır. Azitromisin ve klaritromisinin Haemophilus
türlerine etkinliği eritromisinden daha iyidir. Moraxella catarrhalis, Bordetella pertussis, Legionella
pneumophila’ya, Mycoplasma, Ureoplasma, Chlamydia’lara karşı aktiviteleri yüksektir. Enterik basillere
önemli bir etkinlikleri yoktur. Makrolidler gram-pozitif ve gram-negatif anaerop basillerin büyük
çoğunluğuna etkilidir. Spiramisinin Toxoplasma gondii ve Criptosporidium’a karşı da etkinliği vardır.
BOS’a geçemedikleri için makrolidler menenjit tedavisinde kullanılmaz. Ülkemizde bulunan makrolidler
ve kullanım şekilleri Tablo 6'da özetlenmiştir.
Tablo 7. Ülkemizde bulunan makrolidler ve kullanım şekli.
Eritromisin
Klaritromisin
Veriliş yolu
Erişkin dozu
PO
3x500 mg (max.4 g/gün)
PO, IV
2x250-500 mg
(max.4 g/gün)
Azitromisin
PO
1x500 mg (3 gün)
Spiramisim
PO
2x3 MU
Roksitromisin
PO
2x150 mg
Yan etkiler ve ilaç etkileşimleri: En sık yan etki bulantı, kusma, diyare, epigastrik ağrı gibi
gastrointestinal yakınmalardır. Özellikle eritromisin ile görülen bir yan etki olan kolestatik hepatit,
tedavinin kesilmesi ile birkaç günde normale döner. Eritromisin ergot alkaloidleri, karbamazepin ve
teofilin serum düzeyini artırır. Digoksin emilimini artırarak serum düzeyini yükseltir. Roksitromisin,
azitromisin, klaritromisin ve spiramisinde bu tür etkileşimler gözlenmese de ergot alkaloidleri ile
birlikte kullanmamak, digoksin ile birlikte kullanımda dikkatli olmak gereklidir.
87
KETOLİTLER: Bu grubun tek üyesi telitromisin, solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde
etkili bir seçenektir. Günde tek doz 800 mg, PO olarak kullanılır.
E- LİNKOZAMİDLER
Bu grupta linkomisin ve klindamisin bulunur. Linkozamidlerin etki spektrumu içine
stafilokoklar, streptokoklar ve anaerop bakteriler girmektedir. Ağız yolundan iyi emilirler. Akciğer,
karaciğer, safra, kemik, eklem ve prostat dokusuna geçişleri iyidir. Plasentadan geçer; kan beyin
bariyerini inflamasyon varlığında bile geçemezler. % 10’u değişmeden idrarla, geri kalanı karaciğerde
metabolize olduktan sonra idrar ve safra ile atılır.
En sık görülen yan etki bulantı, kusma ve ishaldir. En önemli yan etki ise, % 1-10 oranında
görülen psödomembranöz enterokolittir.
Tablo 8. Ülkemizde bulunan linkozamidler ve kullanım şekli.
Veriliş yolu
Erişkin dozu
Linkomisin
İM, İV
1-3x600 mg
Klindamisin
İM, İV, PO
PO: 4x150-450 mg
İM,İV: 600-2700 mg/gün (2-4 bölünmüş dozda)
F- KİNOLONLAR
İlk bulunan kinolon nalidiksik asit olup antimikrobiyal etkinliği kısıtlıdır. Nalidiksik asit üriner
sistem enfeksiyonları dışında kullanım alanı bulamamıştır. Kinolon halkasının 6. pozisyonuna flor atomu
eklenerek florokinolon elde edilmiştir. Kinolonlar etki spektrumlarına göre dört grupta sınıflandırılırlar.
1.kuşak kinolonlar: Nalidiksik asit. Sadece enterik basillere etkili, klinik kullanımı üriner sistem
enfeksiyonu ile kısıtlı olanlar. Günümüzde kullanımları yoktur.
2.kuşak kinolonlar: Ofloksasin, siprofloksasin, pefloksasin, norfloksasin bu gruptadır. Enterik
basiller, P. aeruginosa, stafilokoklara değişik düzeylerde etkilidirler. Streptokoklara etkisi sınırlıdır;
enterokoklara ve anaerop bakterilere etkileri pratik olarak yoktur. Siprofloksasinin antipsödomonal
etkinliği diğerlerine göre daha yüksektir.
3.kuşak kinolonlar: Levofloksasin. Gram-negatif etkinliğin yanısıra bakterilere de güçlü
etkilidirler. Streptokoklara ayrıca anaerop bakterilere de etkilidirler.
4.kuşak kinolonlar: Moksifloksasin, gemifloksasin. Her ikisinde de gram-pozitif, gram-negatif
ve anaerobik etkinlik artar.
Florokinolonların klamidyalar, mikobakteriler, Legionella ve mikoplazmalar üzerine de
antibakteriyel etkinliği vardır. Ülkemizde bulunan kinolon preparatları ve kullanım şekli Tablo 9'da
özetlenmiştir.
88
Tablo 9. Ülkemizde bulunan kinolon preparatları ve kullanım şekli.
Siprofloksasin
Veriliş yolu
Erişkin Dozu
PO, İV
PO: 2x250-750 mg
Flk: 2x200-400 mg
Norfloksasin
PO
2x 400 mg
Ofloksasin
PO, İV
2x200-400mg
Enoksasin
PO
2x200-400 mg
Levofloksasin
PO, İV
1x500-750 mg
Moksifloksasin
PO, İV
1x400 mg
Gemifloksasin
PO
1x320 mg
Kinolonlar genelde iyi tolere edilirler. Bununla birlikte bazı hastalarda; anoreksi, bulantı,
kusma, abdominal rahatsızlık hissi gibi katlanılabilir yan etkiler gelişebilir. Nadiren ishal ve antibiyotik
koliti, hafif baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik, sersemlik, halüsinasyonlar, deliryum, nöbetler, tendon
ağrıları (tendinit, rüptür), QT uzaması, cilt döküntüleri, fototoksisite, ilaç ateşi, ürtiker, anjioödem,
vaskülit, serum hastalığı benzeri tablolar, lökopeni ve eozinofili görülebilmektedir. Pediatrik
kullanımlarda kartilaj erozyonuna yol açabilmesi nedeni ile kistik fibroz olguları gibi zorunlu durumlar
dışında 18 yaşın altında kullanılmamalıdır.
G- TETRASİKLİNLER
Kısa etkililer tetrasiklin ve oksitetrasiklin, uzun etkililer minosiklin ve doksisiklin en yaygın
kullanılan türevlerdir. Etki spektrumu geniş antimikrobiyallerdir. Direnç oranlarının artması ve
alternatif ilaçların geliştirilmesi ile kullanım alanları daralmıştır. Brucella, Francisella, Pasteurella,
Actinomyces, Mycoplasma, Ureoplasma, Chlamydia türlerine, spiroket ve riketsiyalara etkilidir.
Ülkemizde bulunan tetrasiklin preparatları ve kullanım şekli Tablo 10'da özetlenmiştir.
Tablo 10. Ülkemizde bulunan tetrasiklinler ve kullanım şekli.
Veriliş yolu
Erişkin Dozu
Tetrasiklin
PO
4x250-500 mg
Doksisiklin
PO
2x 100 mg
En önemli yan etki çocuklarda diş ve kemiklerde birikme sonucu oluşan renk değişikliği ve
iskelet gelişiminde duraklamadır. Sekiz yaşın altındaki çocuklarda ve gebelerde kullanılmaz.
Absorbsiyonu besinlerden etkilenir. Antiasitler, süt ve demir preparatları ile birlikte kullanılmamalıdır .
89
H-NİTROİMİDAZOLLER
METRONİDAZOL
Antibakteriyel ve antiprotozoaldir. Bacteriodes, Fusobacterium, Clostridium, Eubacterium,
Peptococcus ve Peptosterptococcus grubu gibi anaerob mikroorganizmaların neden olduğu
hastalıkların tedavisinde ve şiddetli intestinal ve hepatik amebiyaziste endikedir. Yetişkinlerde 2 veya
3 eşit dozda, 1–1,5 g/gün dozunda kullanılabilir. Gastrointestinal sisteme ait yan etkiler, agranülositoz,
nötropeni, trombositopeni ve pansitopeni nadiren görülebilir.
ORNİDAZOL
Trichomonas, amebiasis, giardiasis ve anaerobik mikroorganizmalara etkilidir. Kadınlarda ve
erkeklerde Trichomonas vaginalis’e bağlı genitoüriner enfeksiyonlar ve amipli dizanteri dahil,
Entamoeba histolytica’nın neden olduğu tüm intestinal enfeksiyonlar, amebik karaciğer apsesi olmak
üzere amebiasis’in tüm ekstraintestinal formlarında kullanılabilir. Günlük parenteral dozu 2x500
mg’dır. Oral olarak tek doz ya da 2-3x500 mg şeklinde kullanılabilir. Nadiren lökopeni, gastrointestinal
ve sinir sistemine ait yan etkiler görülebilir.
I-DAPTOMİSİN
Gram pozitif bakterilere (MRSA ve VRE dahil olmak üzere stafilokoklar, enterokoklar ve
streptokoklar) karşı etkin bir antibiyotiktir. Bakterisidal etkisi hızlı başlar. Komplike deri ve yumuşak
doku enfeksiyonları ve sağ kalp endokarditini de içeren S.aureus bakteremilerinde kullanılır. Akciğer
surfaktanı tarafından yıkıldığı için pnömoni tedavisinde yeri yoktur. Günde tek doz kullanımı önemli bir
avantajıdır. Önerilen doz IV, 4-6 mg/kg’dır ve ciddi enfeksiyonlarda 8-10 mg’a kadar çıkılabilir. Primer
toksisitesi miyopati ve eozinofilik pnömonidir. Kendini kas ağrısı, güçsüzlüğü ve kreatin fosfokinaz
yükselmesi ile gösterir. Haftalık kreatin fosfokinaz takibi önerilir.
İ- LİNEZOLİD
Gram pozitif bakterilere karşı etkin bir antibiyotiktir. Vankomisin dirençli E.faecium (VRE)
enfeksiyonları, S.pneumoniae’nin sebep olduğu toplum kökenli pnömoni ve S.aureus’a bağlı gelişen
nozokomiyal pnömoni, komplike cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlarında kullanılır. Önerilen doz IV
veya PO, 12 saatte bir 600 mg’dır. En dikkat çekici yan etkisi geriye dönebilen miyelosupresyon (anemi,
lökopeni, trombositopeni ve pansitopeni), optik nöritis ve geri dönüşümsüz duysal motor
polinöropatidir. Haftalık tam kan sayımı ile takip edilir.
J- TİGESİKLİN
Aerobik gram pozitif, gram negatif (Proteus spp ve P. aeruginosa suşları hariç) ve anaerob
patojenlere karşı etkinlik gösterir. MRSA, Enterobacteriaceae türleri, ESBL üreten gram negatifler ve
çoklu ilaç direnci olan Acinetobacter türleri ve dirençli gram pozitif kokların etken olabileceği
polimikrobiyal enfeksiyonlarda tercih edilebilir. Komplike deri/yumuşak doku enfeksiyonları ve
90
intraabdominal enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilir. Önerilen tigesiklin dozu, IV 100 mg yükleme
dozunu takiben 12 saatte bir 50 mg’dır. En sık görülen yan etkiler bulantı, kusma, ishal ve dispepsidir.
Yapısal benzerlik nedeniyle tetrasiklin allerjisi olanlarda kullanılmamalıdır.
K- KOLİSTİN
Kolistin çoklu antibiyotik direncine sahip P. aeruginosa, Acinetobacter baumannii ve Klebsiella
pneumoniae gibi gram negatif bakterilere karşı etkin bir antibiyotiktir. İntravenöz ve intramüsküler
tedavinin yanında, çoklu antibiyotik direncine sahip gram negatif bakterilerin neden olduğu
pnömonilerin tedavisinde intravenöz tedaviyle birlikte aerosolize kolistin kullanımı önerilmektedir.
Günlük doz değişkendir ve 2.5 - 5 mg/kg/gün, 2 veya 4 doza bölünmüş olarak verilebilir. Merkezi sinir
sisteminin Gram negatif bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde kolistin intraventriküler olarak 5 mg/gün
olarak önerilir. Kolistin kullanımı konusunda görülebilecek en önemli yan etkiler nefrotoksisite,
nöromuskuler blokaj ve nörotoksisitedir. Haftada iki kez BUN, kreatinin takibi önerilir. Acinetobacter
pnömonilerinde inhaler olarak da kullanılabilir.
L-TRİMETOPRİM-SULFAMETOKSAZOL
Gram pozitif ve negatif birçok bakteri ile Actinomyces, Klamidya, Plasmodium ve Toxoplasma
spp.’e karşı etkinlikleri vardır. Pseudomonas spp ve anaerob bakterilere etkinliği yoktur. Önerilen doz
sulfometaksazol baz alınarak, üriner sistem enfeksiyonlarında 800 mg 12 saatte bir, sistemik bakteriyel
enfeksiyonlarda 800 mg 12 saatte bir, Pnömosistis pnömonisi tedavisinde 100 mg/kg/gün 6-8 saate bir,
Nokardia enfeksiyonlarında 100 mg/kg/gün 6-8 saatte bir, menenjitlerde 100 mg/kg/gün 6 saatte
birdir. Pnömosistis pnömonisi profilaksisinde önerilen doz 400 mg günlük ya da haftada 3 kez 800 mg,
Toksoplazmozis profilaksisinde ise günlük 800 mg’dır. Bulantı, kusma, deride döküntü, ateş yüksekliği
gibi yan etkilere neden olabilirler. Hematolojik sistem üzerine kemik iliği baskılaması sonucu aplastik
anemi ve pansitopeniye, deri ve mukokütanöz dokuda fatal seyirli Steven-Johnson sendromuna neden
olabilirler.
M- FOSFOMİSİN
Metisiline dirençli Staphylococcus aureus ve glikopeptidlere duyarlı veya dirençli enterokoklar
gibi gram-pozitif ve birçok antibiyotiğe dirençli Enterobacter, Klebsiella, Citrobacter, Proteus,
Salmonella cinslerine ait türler ile E.coli gibi gram-negatif patojenlerin çoğuna karşı etkinlikleri vardır.
Gram-negatif basillere (Pseudomonas aeruginosa suşları hariç), gram-pozitif koklardan daha etkindir.
Komplike olmamış alt üriner sistem enfeksiyonlarında oral tek doz, 3 g fosfomisine eş değer 5.631 g
fosfomisin trometamin kullanılabilir. Esas olarak gastrointestinal sistem, daha nadir olarak deri ve deri
altı dokulara ait yan etkiler görülebilir. Anjiyoödem, aplastik anemi, astım alevlenmesi, kolestatik
sarılık, hepatik nekroz ve toksik megakolon ciddi yan etkileri görülebilir.
91
N- NİTROFURANTOİN
Gram pozitif ve Gram negatif bakterileri kapsayan geniş bir etki spektrumuna sahiptir.
Komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonlarında tedavi ve kronik üriner sistem enfeksiyonlarında
profilaksi amacıyla kullanılabilir. Günlük dozu oral kullanım için 200–400 mg’dır. En sık olarak
gastrointestinal sisteme ait yan etkiler görülebilir.
II-SİSTEMİK ANTİFUNGALLER
Mantar hücre yapısı, memeli hücreleri gibi ökaryotik olduğundan fungal enfeksiyonların tedavi
ve profilaksisinde kullanılan ilaçların konak toksisitesi yüksektir. Sistemik antifungal tedavide kullanılan
ajanlar:
1. Polien grubu: Amfoterisin B (Konvansiyonel, lipid formülasyonları)
2. Azoller
a. Itrakonazol
b. Flukonazol
c. Vorikonazol
d. Posakonazol
3. Ekinokandinler
a. Kaspofungin
b. Anidulafungin
c. Mikafungin
1- AMFOTERİSİN B
Amfoterisin B, toksik etkilerine rağmen, ciddi fungal enfeksiyonların tedavisinde, uzun yıllardır
altın standart olarak kabul edilmiştir. Amfoterisin B’nin geniş spektrumu empirik tedavi için bu ilacı
çekici hale getirmiştir.
Amfoterisin B konvansiyonel ve lipid formülasyonları şeklinde bulunmaktadır.
a- Konvansiyonel Amfoterisin B (Amfoterisin B deoksikolat)
Endikasyonları: Hayatı tehdit eden fungal enfeksiyonlar (Aspergilloz, blastomikoz,
koksidiyodomikoz, kriptokokoz, histoplazmoz, porotrikoz, parakoksidiyodomikoz, sistemik kandidiyaz,
zigomikoz), febril nötropenide empirik tedavi, bazı protozoon enfeksiyonları (Leishmania enfeksiyonu,
Naegleria fowleri’ ye bağlı primer amoebik meningoensefaliti)
Veriliş yolu/dozu: 50 mg amfoterisin B deoksikolat ve tampon içeren şişelerde liyofilize steril
toz şeklinde bulunmaktadır. 10 mg/mL’den daha fazla olmayacak şekilde, %5 dekstroz ile sulandırılır.
Sodyum klorür içeren solüsyonlarda çökelti meydana gelir. İlaç sulandırıldığı zaman oda ısısında 24 saat
stabilitesini korur. Genellikle 0.5-1.5 mg/kg/gün dozunda uygulanmaktadır. Hasta infüzyon sırasında
92
yakından izlenmeli, tedavinin ilk gününde kan basıncı, nabız, solunum sayısı ve vücut ısısı her 30
dakikada bir ölçülmelidir.
Özofajiyal kandidiziste 0.3 mg/kg/gün;
Blastomikoz, dissemine histoplazmoz, ekstrakutanöz
sporotrikozda 0.5 mg/kg/gün; Kriptokok menenjitinde 0.6 - 0.8 mg/kg/ gün; Mukormikoz invazif
aspergillozda 1 - 1.5 mg/kg/gün; Nötropenik hasta ampirik antifungal tedavide 0.5 - 1 mg/kg/gün
dozunda kullanılmaktadır.
Yan etkiler: Hastaların yaklaşık %20’sinde ateş, hipotansiyon ve taşikardiden oluşan akut,
infüzyona bağlı bir reaksiyon gelişir. Pratikte yaygın olan yaklaşım, ilk uygulama öncesinde 1 mg test
dozu verildikten sonra ciddi ve akut reaksiyon yönünden hastanın yaklaşık 20 dakika izlenmesidir. Daha
sonra ilacın tam dozu 4-6 saatte infüzyonla verilir.
Nefrotoksisite, anemi gelişebilir.
Doz ayarlaması: Böbrek yetmezliğinde amfoterisin B dozunun nasıl ayarlanacağı kesin değildir.
Serum kreatinin düzeyinin 3.5 mg/dL’yi aştığında amfoterisin B’nin kesilmesi, 3.0 mg/dL’nin altına
indiğinde ilk dozun %50-75’i ile tedaviye devam edilmesi önerilmektedir.
b- Amfoterisin B Lipid Formülasyonları: Toksisitesinin azaltılması ve daha yüksek dozların
verilebilmesi amacıyla geliştirilmişlerdir. Üç ayrı lipid formülasyonu bulunmaktadır: Lipozomal
amfoterisin B‚ amfoterisin B lipid kompleksi-ABLC ve amfoterisin B kolloidal dispersiyon-ABCD.
Endikasyonları: Tam doz amfoterisin B deoksikolat tedavisine (1.0-1.5 mg/kg/gün) yanıt
vermeyen, intoleran veya kontrol edilemeyen/tolere edilemeyen ciddi reaksiyonlar olan hastalar;
Böbrek fonksiyonları bozuk olan veya amfoterisin B tedavisi altında bozulan hastalar; Renal transplant
alıcıları; Birçok potansiyel nefrotoksik ilacı (aminoglikozid, vankomisin, siklosporin, FK506) kullanan
kemik iliği transplant alıcıları.
Veriliş yolu/dozu: İntravenöz yoldan verilirler.
-Amfoterisin B lipid kompleksi 5 mg/kg/gün;
-Amfoterisin B kolloidal dispersiyon kandidiaziste 3 mg/kg/gün, aspergilloziste 4 - 6 mg/kg/gün;
-Lipozomal amfoterisin B febril nötropeni ampirik tedavisinde 3 mg/kg/gün, HIV infekte
hastada kriptokok menenjitinde 4 - 6 mg/kg/gün, aspergilloz, kandidiaziste 3 - 5 mg/kg/gün,
kriptokokkoz, visseral leişmaniazisde 3 - 4 mg/kg/gün.
2- AZOL GRUBU ANTİFUNGALLER:
Fungistatik olarak kabul edilirler. Bu grupta flukonazol, vorikonazol, ıtrakonazol ve posakonazol
bulunmaktadır. Yan etkiler benzerdir. Bulantı, kusma, başağrısı, karın ağrısı, diyare, geçici transaminaz
artışı izlenebilir. Pek çok ilaçla ilaç etkileşimi izlenmektedir. Bu nedenle ilaç etkileşimleri iyi bilinmeli ve
gerekli doz ayarları yapılmalıdır.
93
a- Flukonazol
Veriliş yolu/dozu: Oral ve parenteral uygulama ile elde edilen konsantrasyon-zaman eğrileri
birbirine çok benzerdir. Oral yoldan verildiğinde hızla, yüksek oranda absorbe olur. Absorbsiyonu mide
pH’sından, açlık veya tokluk durumundan etkilenmez.
Kandidemide ilk gün 800 mg yükleme, sonrasında 400 mg/gün; Kriptokoksik menenjit, invazif
kandidal enfeksiyonlarda ilk gün 400 mg yükleme, sonrasında 200 mg/gün; Orofarengeal kandidiasisde
ilk gün 200 mg yükleme, sonrasında 100 mg/gün verilir. Pediatrik olgularda günlük maksimum doz 600
mg’dır. Bir aylık ve daha büyük çocuklarda 6-12 mg/kg/gün intravenöz şeklindedir.
Doz ayarlaması: Kreatinin klirensinin 21-50 ml/dk olduğu durumda %50, klirensin 21 ml/dk’nın
altında olduğu durumda ise %75 doz azaltılması önerilir. Hemodiyaliz ile büyük oranda uzaklaştırılır, bu
nedenle, diyaliz sonrası doz tekrarlanır.
Antifungallerin etki spektrumu Tablo 11’de özetlenmiştir.
Tablo 11. Antifungallerin etki spektrumu
b- Vorikonazol
Endikasyonları: İnvazif pulmoner aspergillozis tedavisinde ilk seçenektir. Flukonazol dirençli
invazif kandida enfeksiyonları, Scedosporium, Apiospermum ve Fusarium enfeksiyonlarının tedavisi
94
Veriliş yolu/dozu: İntravenöz, tablet ve oral süspansiyon formları bulunmaktadır. IV: 2 x 6
mg/kg ilk gün, 2 x 4 mg/kg idame; Oral: 2 x 400 mg ilk gün, 2 x 200 mg idame; Çocuklarda: İV: 2 x
7mg/kg, oral: 2 x 200 mg dozunda kullanılır.
Doz ayarlaması: Kreatinin klirensi <50 ml/dk ise IV verilmez. Böbrek yetmezliğinde oral formda
doz ayarlaması gerekmez.
Hafif/orta düzey karaciğer yetmezliğinde idame tedavisi yarı dozda verilir. İleri yetmezlikte
kullanılmaz
Yan etkiler: Geçici görme bozuklukları, cilt döküntüsü, fotosensitivite, KCFT yüksekliği, baş
ağrısı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, hallüsinasyon izlenebilir.
c- Posakonazol
Endikasyonları: Kemoterapi alan AML/MDS hastalarında profilaksi, GVHD olan allojeneik nakil
alıcılarında profilaksi, ağır orofarengeal kandidiyazis tedavisi, dirençli veya standart tedavilere intoleran
hastalarda invaziv aspergillozis, fusaryozis, kromoblastomikozis, mycetoma ve kokkidiomikozis
kurtarma tedavisinde.
Veriliş yolu/dozu: Oral süspansiyon formu mevcuttur. Profilaktik olarak 3 x 200 mg;
Orofarinjeal kandidiasis tedavisinde ilk gün 200 mg, sonra 100 mg/gün; Azol (ıtrakonazol, flukonazol)
refrakter OPC tedavisi için 2x400 mg; Kurtarma tedavisinde 2x400 mg ve yemek veya nutrisyonel
desteği tolere edemeyenlerde 4x200 mg önerilir. 13 yaş altında kullanılmamalıdır.
Doz ayarlaması: Böbrek yetmezliğinde doz ayarı gerekmez. Karaciğer yetmezliğinde dikkatli
kullanılmalıdır. Dializle uzaklaştırılamaz.
Yan etkiler: Bulantı, kusma, ishal, QT/QTc uzaması, baş ağrısı, döküntü, hipopotasemi
görülebilir.
d- Itrakonazol
Endikasyonları:
İnvazif pulmoner aspergillozun, invazif kandida enfeksiyonlarının,
oral/özefagial mukokutanöz kandidiyazisin alternatif tedavisi; Allerjik bronkopulmoner aspergillozis,
allerjik aspergillus sinüziti, kronik kaviter pulmoner aspergillozun tedavisinde birinci seçenek olarak,
Nötropenik/allojeneik periferik kök hücre nakli hastalarında profilaktik olarak kullanılabilir.
Veriliş yolu/dozu: IV ve oral formları mevcuttur. Oral biyoyararlanımı yaklaşık %55’dir;
absorbsiyonu tok karına artar, antiasid ve H2-blokerleriyle azalır.
Mukokutanöz kandidiyazis tedavisinde 200mg/gün oral solüsyon; aspergillozis tedavi ve
profilaksisine 2 gün 2x 200mg, sonrasında 200mg/gün olarak verilir.
Doz ayarlaması: Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlaması gerekir. Böbrek yetmezliği veya
hemodializ farmokokinetiğini etkilememektedir.
Yan etkiler: Bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, KCFT artışı.
95
3- EKİNOKANDİNLER
Kaspofungin, anidulafungin ve mikafungin bu grubun üyeleridir.
Tüm Candida türlerine karşı fungisidal, Aspergillus türlerine karşı fungostatik etki
göstermektedirler ve kurtarma tedavilerinde kullanılabilirler. 3 ay ve üzerindeki çocukların; invazif
kandidiyazis tedavisinde, tedaviye dirençli invazif aspergilloz vakalarında kullanılabilirler. Kaspofungin
febril nötropeninin ampirik tedavisinde kullanılabilir, anidulafungin ve mikofungin bu amaçla onaylı
değildir.
Oral biyoyararlanımları %10’un altındadır ve sadece parenteral kullanılmaktadırlar.
Böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekli değildir.
a- Kaspofungin
Doz: 18 yaş ve üzeri, erişkin hastalarda önerilen 1. gün 70 mg yükleme, sonrasında günde 50
mg uygulanmalıdır. 3 ay-17 yaş arası çocuklarda tüm endikasyonlarda 1. gün 70 mg/m2 yükleme dozu
ve ardından günde 50 mg/m2 uygulanmalıdır. Hastanın hesaplanan dozu ne olursa olsun, maksimum
yükleme dozu ve günlük idame dozu 70 mg’ı aşmamalıdır.
Doz ayarlaması: Orta düzey KC yetmezliğinde idame 35 mg/gün olarak verilir.
Yan etkiler: Ateş, KCFT artış, hipopotasemi, bulantı, kusma izlenebilir.
İlaç Etkileşimleri: Kontrendike ilaç yok. Siklosporin, Rifampisin, Fenitoin, Karbamazepin,
Deksametazon, Efavirenz, Nevirapin ile beraber kullanımında doz ayarı gerekebilir
b-Anidulafungin
Doz: Ösofajiyal kandidiyaziste 100 mg yükleme, 50 mg/gün idame kullanılmaktadır. Maximum
kümülatif doz 100 mg/gün, 90 gün üzerinde bildirilmiştir.
Kandidemi, diğer derin doku kandidiyazis enfeksiyonlarında 200 mg yükleme, sonra 100
mg/gün idame kullanılmaktadır.
Çocuklarda onaylı değildir.
Doz ayarlaması: Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde gerekmez.
Yan etkiler: bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, ast, alt yükselmesi izlenebilir.
İlaç Etkileşimleri: Bilinen ilaç etkileşimi yok.
c-Mikafungin: Henüz geri ödemeye girmemiştir.
Doz: İnvazif kandidiyazis tedavisinde 40 kg veya üzerindeki hastalarda günde 100 mg, 40 kg
veya altındaki hastalarda günde 2 mg/kg’dır.
Profilaktik olarak 40 kg’ın üzerindeki hastalarda günde 50 mg ve 40 kg veya altındaki
hastalarda günde 1 mg/kg’dır.
Doz ayarlaması: Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde gerekmez.
Yan etkiler: bulantı, kusma, hipopotasemi, ateş, döküntü, anaflaktik reaksiyon, ast, alt
yükselmesi, nadiren intravasküler hemoliz izlenebilir.
96
İlaç Etkileşimleri: Kontrendike olduğu ilaç yok. Ancak sirolimus, nifedipin ve ıtrakonazol
düzeylerini artırır.
SİSTEMİK ANTİFUNGALLERİN KULLANIMINI KISITLAYAN NEDENLER:
-Toksik etki: Amfoterisin B,
-İlaç etkileşimleri, hepatotoksisite, böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması, cilt döküntüleri:
Azoller,
-Düzensiz oral emilim: Itrakonazol,
-Oral preperatlarının olmayışı: Amfoterisin B, Ekinokandinler,
-Non-albicans kandidalara düşük aktivite: Flukonazole,
-Zygomyceteslere azalmış düşük aktivite: Flukonazol, Itrakonazol, Vorikonazol, Ekinokandinler,
GEBELİKTE KULLANIMI

İlk tercih edilecek grup Amfoterisin B'dir. Tüm formları: Kategori B

Flukonazol, Itrakonazol, Posakonazol, Ekinokandinler: Kategori C

Vorikonazol: Kategori D
REÇETELEME KURALLARI
Fungal enfeksiyonlarda antifungal reçeteleme kuralları sağlık uygulama tebliği ile
belirlenmektedir. Halen yürürlükte olan tebliğ aşağıda verilmiştir.
SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (24 Mart 2013 Tarihli ve 28597 Sayılı Resmi Gazete)
4.2.23 - Amfoterisin-B, kaspofungin, anidulafungin, vorikonazol, posakonazol, ıtrakonazol (infüzyon
ve solüsyon) kullanım ilkeleri
(1) Hastanın böbrek ve karaciğer fonksiyonları normal ise ilk tercih klasik amfoterisin-B veya
flukonazoldür.
(2) Klasik amfoterisin-B'ye alerjik reaksiyon gösterdiğinin uzman hekim raporu ile belgelenmesi
ya da hastanın karaciğer veya böbrek fonksiyon testlerinin laboratuvar verileri ile bozuk olduğunun
belgelenmesi halinde lipozomal veya lipid kompleks veya kolloidal dispersiyon amfoterisin-B veya
kaspofungin veya anidulafungin veya posakonazol veya vorikanazol veya ıtrakonazol (infüzyon)
kullanılabilir.
(3) Itrakonazol solüsyon;
a) HIV pozitif veya bağışıklığı bozulan hastalardaki flukonazole dirençli özofajiyal kandidozun
tedavisinde kullanılır.
b) Hematolojik malignitesi olan veya kemik iliği transplantasyonu yapılan ve nötropeni
geliştirmesi beklenen (<500 hücre/ml) hastalardaki derin fungal (mantar) enfeksiyonlarının
profilaksisinde kullanılır.
97
c) Itrakonazol’un oral formları (Solüsyon formları hariç), SUT eki “Sistemik Antimikrobik ve
Diğer İlaçların Reçeteleme Kuralları Listesi” nin (EK-4/E) 10.5 maddesinde belirtildiği şekilde
reçetelenebilecektir.
(4) Posakonazol;
a) Aşağıda tanımlanan hastalardaki invazif mantar enfeksiyonlarının profilaksisinde kullanılır.
(Yukarıda yer alan birinci ve ikinci fıkra hükümleri aranmaz.)
1) İnvazif mantar enfeksiyonu gelişme riski yüksek olan ve uzun süreli nötropeni oluşabileceği
düşünülen akut miyeloid lösemi (AML) veya miyelodisplastik sendrom (MDS) nedeniyle remisyonindüksiyon kemoterapisi alan hastalarda.
2) İnvazif mantar enfeksiyonu gelişme riski yüksek olan ve Graft versus host hastalığına yönelik
olarak yüksek doz immünsupresif tedavi alan allojenik hematopoetik kök hücre transplantı (HSCT)
alıcısı olan hastalarda.
b) Tedavi amaçlı olarak aşağıda tanımlanan durumlarda kullanılır.
1) İmmun yetmezliği olan flukonazole dirençli orofarengeal kandiyazis tedavisinde.
2) Amfoterisin B, lipozomal amfoterisin B veya vorikonazol tedavilerine refrakter invazif
aspergilozis tedavisinde.
3) Amfoterisin B ile tedaviye refrakter ya da amfoterisin B’yi tolere edemeyen fusariozis
hastalığı olan hastalarda.
4) Itrakonazol ile tedaviye refrakter ya da itrakonazol’u tolere edemeyen kromoblastomikoz ve
micetoma hastalığı olan hastalarda.
5) Amfoterisin B ya da ıtrakonazol veya flukonazol ile tedaviye refrakter ya da bu tıbbi ürünleri
tolere edemeyen koksidiodomikoz hastalığı olan hastalarda.
(5) Anidulafungin, nötropenik olmayan (Mutlak nötrofil sayısı≥500/mm3 olacak ve laboratuvar
sonucu aranacaktır.) erişkin hastalarda, invazif kandidiyazis vakalarında reçetelendirilebilir.
(6)Lipozomal amfoterisin-B, lipid kompleks veya kolloidal dispersiyon amfoterisin-B’nin
parenteral formları, kaspofungin, anidulafungin, vorikonazol, posakonazol veya ıtrakonazol (infüzyon)
yukarıdaki şartları sağlayan uzman hekim raporu ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı onayı ile yatarak
tedavide kullanılır. Bu ilaçların oral formları ise enfeksiyon hastalıkları uzmanınca düzenlenecek uzman
hekim raporuna dayanılarak tüm uzman hekimlerce reçetelenmesi halinde ayaktan tedavide de
kullanılabilecektir.
III.ANTİVİRALLER
Antiviraller çoğunlukla virus tipine spesifik etki etmektedir. Latent virusler elimine edilemez.
Antivirallerin hedef alanları
a. Viral soyulma evresi: Amantadin, Rimantadin
b. Nukleozid analogları: Zidovudine , Didanosine, Lamivudine
98
c. Non-nukleozid polimeraz inhibitörleri: Foskarnet, Asiklovir
d. Non-nukleozid reverse transkriptaz inhibitörleri: Nevirapine, Delavirdine, Efavirenz
e. Proteaz inhibitörleri: Indinavir, Ritonavir
f.
Nöraminidaz inhibitörleri: Zanamivir, Oseltamivir
Ülkemizde bulunan ve hastanemizde sık kullanılan bazı antiviraller, etki ettikleri etkenlere göre
aşağıda özetlenmiştir. Kronik hepatit B, C ve D, HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar buraya alınmamıştır.
1-Herpes grubu viruslara etkili antiviraller: Asiklovir, Valasiklovir, Famsiklovir, Brivudin,
Pensiklovir, Gansiklovir, Valgansiklovir,
Tablo 12. Ülkemizde bulunan herpes grubuna etkili antiviraller.
Antiviral
Veriliş
Kullanım dozu
yolu
Asiklovir
PO
Klinik
Yan Etkiler
kullanımı
HSV:
5x200 mg (Tedavi. İmmun yetmezlikte /
HSV 1,2
Nefrotoksik,
VZV
Nörotoksik: Konfüzyon,
emilim bozukluğunda 400 mg’a çıkılabilir.)
letarji, konvülziyon
4x200 mg (Supresyon, profilaksi)
IV
H. zoster V: 5x800 mg
3x 5 mg/kg
Topikal
3x10 mg/kg (İmmunyetmezlik veya ensefalit
varlığı)
5 kez/gün
Famsiklovir
PO
3x250-500 mg
HSV
Baş ağrısı ve kusma,
VZV
baş dönmesi, nadiren
akut böbrek yetmezliği
Valasiklovir
PO
H. zoster V: 3x1000 mg, 7 gün
Zona
Baş ağrısı, baş
HSV: 2x500 mg,
HSV
dönmesi, bulantı, karın
Herpes labialis (uçuk): 2x1000 mg, 1 gün
CMV
ağrısı,
CMV profilaksisi: 4x 2g (90 gün)
profilaksisi
miyelosüpresyon,
döküntü
Brivudin
PO
Topikal
1x125 mg tb
HSV-1
Mide bulantısı, kusma,
%0.1 göz damlası, %1 göz pomadı
VZV
kabızlık, ishal, iştah
kaybı uyku
bozuklukları, baş ağrısı,
baş dönmesi ve
sersemlik hissi
99
Valgansiklovir
PO
2x900 mg (Tedavi)
CMV
En sık kemik iliği
1x900 mg (Profilaksi)
tedavi ve
baskılanması, ishal,
profilaksisi,
bulantı, kusma
HSV'ye
daha
düşük
etkinlik.
Gansiklovir
IV
2x5 mg/kg
CMV
Nötropeni,
tedavi ve
trombositopeni
profilaksisi
Pensiklovir
Topikal
%1 Krem, 2 saat ara ile uygulanır.
HSV
Asiklovir, Valasiklovir: Herpes zoster enfeksiyonu, genital herpes enfeksiyonu, tekrarlayan
genital herpesler, süpresif tedavi, herpes labialis tedavilerinde endikedirler. Tedaviye mümkün
olabildiğince erken başlanmalıdır. Asiklovir CMV ve EBV’ye etkili değildir. Valasiklovir böbrek
transplantasyonu
sonrası
CMV
profilaksisi
amacıyla
da
kullanılmaktadır.
Diğer
organ
transplantasyonlarında etkinlik saptanmamıştır.
Famsiklovir: Akut herpes zoster (zona) tedavisi ve post-herpetik nevralji iyileşme süresini
kısaltmada endikedir
Brivudine: HSV-1,VZV’e etkilidir. İmmünkompetan erişkinlerde akut herpes zosterin erken
dönem tedavisinde, mukokutanöz HSV-1 ve VZV enfeksiyonları (İmmunkompromize hastalar dahil),
herpetik keratit (göz damlası), herpes labialis (merhem) endikedir.
Gansiklovir, Valgansiklovir: Sadece CMV enfeksiyonlarında kullanılırlar. Organ nakli sonrası
CMV profilaksisi amacıyla kullanılmaktadır.
CMV retiniti tedavisinde 21 gün; Böbrek, kalp, pankreas Tx’da, Tx sonrası ilk 100 gün profilaktik
olarak verilir.
2- İnfluenza tedavisinde kullanılan antiviraller: Oseltamivir, Zanamivir
Semptomların başladığı ilk 2 gün içinde başlanmalıdırlar. Erken başlandığında hastalık
süresinde kısalma, komplikasyonlarda azalma izlenir.
Oseltamivir: Bir yaş ve üzerindeki çocuk ve erişkinlerde kullanılabilir.
Zanamivir:
İnhalasyonu takiben ilacın %78’i orofarinkste depolanır, Ancak %15’i
trakeabronşiyal yol ile akciğerlere ulaşır. 7 yaş ve üzerinde akut başlangıçlı, komplike olmamış influenza
A ve B virus enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılabilir. Astım /KOAH hastalarında dikkatli
kullanılmalıdır.
100
Tablo 13. Ülkemizde bulunan influenza virusuna etkili antiviraller.
Antiviral
Oseltamivir
Veriliş yolu
PO
Kullanım dozu
Yan etkiler
2x75 mg(Tedavi, 5 gün)
Bulantı, kusma, ishal,
1x75 mg (Profilaksi, 7 gün)
karın ağrısı,
uykusuzluk, baş
dönmesi, deliryum,
anormal davranışlar,
halüsinasyon.
Zanamivir
İnhaler
2x10 mg inhalasyon, 5 gün
Bronkospazm,
epsitaksis
3- Kırım Kongo kanamalı ateş tedavisinde kullanılan antiviraller:
Ribavirin
İlacın oral ve parenteral formları, özellikle erken dönemde, hem tedavi hem de yüksek riskli
durumlarda maruziyet sonrası profilaksi amacıyla kullanılmaktadır. Literatür sonuçları ilacın hem tedavi
hem de proflaksi açısından genelde başarılı bulunduğunu belirtmektedir.
Kullanım şekli ve dozu: Peroral kullanılır. İlk gün 2 gr yükleme dozunu takiben, 4 gün 4x1 gr ve
sonrasında 6 gün 4x0.5 gr olarak toplam 10 gün tedavi verilir.
Parenteral formu ülkemizde bulunmamaktadır.
Yan etkiler: Hemolitik anemi, halsizlik, iştahsızlık, uykusuzluk, egzersiz toleransında ve yaşam
kalitesinde azalma, öksürük, kaşıntı, döküntü, bulantı, dispepsi, depresyon,baş ağrısı, alopesi
görülebilir.
101
GEBELERDE ANTİMİKROBİK KULLANIMI
ANTİBİYOTİKLER
Kategori B
Penisilinler
SİSTEMİK
SİSTEMİK
ANTİFUNGALLER
ANTİVİRALLER
Amfoterisin B
Asiklovir
Sefalosporinler
Famsiklovir
Azitromisin
Valasiklovir
Klindamisin
Daptomisin
Ertapenem
Eritromisin
Fosfomisin
Meropenem
Metronidazol
Nitrofurantoin
Kategori C
Kloramfenikaol
Anidulafungin
Gansiklovir
Siprofloksasin
Kaspofungin
İnterferonlar
Klaritromisin
Mikafungin
Oseltamivir
Kolistin
Flukonazol (Tek doz)
Zanamivir
Gemifloksasin
Itrakonazol
Valgansiklovir
İmipenem
Posakonazol
Levofloksasin
Linezolid
Moksifloksasin
Ofloksasin
TMP-SMX
Vankomisin
Telitromisin
Kategori D
Amikasin
Flukonazol (Diğer
Gentamisin
rejimler)
Netilmisin
Vorikonazol
Streptomisin
Tetrasiklin
Tigesiklin
Kategori X
Ribavirin
102
Kategori A: Yeterli ve iyi kontrollü çalışmalarla, ilacın gebeliğin ilk üç ayındaki (ilk trimesterindeki) fetüs
için bir risk oluşturduğu gösterilememiştir ve sonraki iki trimester için bir risk oluşturduğuna ilişkin veri
de yoktur.
Kategori B: Hayvan üreme çalışmalarında ilacın fetüs için bir risk oluşturduğu gösterilememiştir ve gebe
kadınlarda yeterli ve iyi kontrollu çalışmalar yapılmamıştır. Ya da hayvan çalışmalarında bir yan etki
ortaya çıkmıştır ama gebe kadınlarda yapılan yeterli ve iyi kontrollu çalışmalarla herhangi bir
trimesterde fetüs için bir risk olduğu gösterilememiştir.
Kategori C: Hayvan üreme çalışmalarıyla fetüs üzerinde bir yan etki olduğu gösterilmiştir ve insanlarda
yeterli ve iyi kontrollu çalışmalar yapılmamıştır ama olası yararlar, olası risklere rağmen, ilacın gebe
kadınlarda kullanılmasını haklı kılabilir.
Kategori D: Araştırma veya pazarlama deneyimlerinden ya da insanlardaki çalışmalardan elde edilen
yan etki verilerine göre ilacın insan fetüsü için risk oluşturduğu yönünde kanıtlar vardır ama olası
yararlar, olası risklere rağmen, ilacın gebe kadınlarda kullanılmasını haklı kılabilir.
Kategori X: Hayvan ya da insanlardaki çalışmalar fetal anormallikler göstermiştir ve/veya araştırma ya
da pazarlama deneyimlerinden elde edilen yan etki verilerine göre ilacın insan fetüsü için risk
oluşturduğu yönünde kanıtlar vardır ve söz konusu riskler, ilacın gebe kadınlarda kullanılmasının olası
yararlarından açıkça daha fazladır.
EMZİREN ANNEDE ANTİBİYOTİK KULLANIMI: G6PD eksikliği olan bebeklerde, annenin sulfanamid
kullanımımda kernikterus görülebilir. Penisilamin, tetrasiklin, kloramfenikol, kinolonlar emziren
annede kontrendikedir.
NEFROTOKSİK AJANLAR ve BÖBREK YETMEZLİĞİNDE ANTİMİKROBİYAL KULLANIMI
1-DİREKT TÜBÜLER HASAR:
Aminoglikozidler, klasik amfoterisin B, tetrasiklinler
2-İNTERSİTİSYEL NEFRİT:
Vankomisin, penisilinler, sefalosporinler, siprofloksasin, sulfanamidler, rifampin
3-TÜBÜLER HASAR:
Asiklovir, sulfanamidler
4-HEMOLİZ:
Sulfanamidler, nitrofurantoin, kinin-kinidin
RENAL YETMEZLİKTE ANTİMİKROBİYAL İLAÇ KULLANIMI
a- Renal fonksiyondan bağımsız (doz değişikliği gerektirmeyen) antibiyotikler: Klasik
Amfoterisin B (atılım böbrek dışı ancak nefrotoksik), lipozomal amfoterisin B, linezolid, tigesiklin,
ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol, kaspafungin, anidulafungin, mikafungin, primetamin, ribavirin,
103
indinavir, lopinavir, efavirenz, azitromisin, sefaklor, moksifloksasin, sefoperazon, seftriakson,
kloramfenikol, klindamisin, doksisiklin, eritromisin, metronidazol, minosiklin, nafsilin, rifampin
b-Ağır renal yetmezlikte doz değişikliği gerekenler: Amoksisilin, ampisilin, sefomandol,
sefotaksim, sefotetan, sefonisid, sefoksitin, seftazidim, seftizoksim, sefuroksim, sefaleksin, sefalotin,
siprofloksasin, klaritromisin, etambutol, İNH, levofloksasin, meropenem, nalidiksik asit, ofloksasin,
penisilin, piperasilin, TMP-SMX
c-Bozuk renal fonksiyonda doz değişikliği gerekenler: Amikasin, sefazolin, flusitozin,
gentamisin, imipenem, kanamisin, vankomisin, polimiksin B, streptomisin, tobramisin
d-Renal yetmezlikte kontrendike ilaçlar: Sefaloridin, uzun etkili sulfanamidler, metanamin,
nitrofurantoin, PAS, tetrasiklinler (Doksisiklin, minosiklin hariç)
Böbrek yetmezliğinde verilecek doz, kreatinin klirensine göre hesaplanır.
Hemodiyaliz Sonrası Verilmesi Gereken Antibiyotikler: Aminoglikozidler, sefuroksim Na,
gemifloksasin, klaritromisin, kolistin, daptomisin, metranidazol, amoksisilin, ampisilin, SAM, penisilin
G, piperasilin-tazobaktam, flukonazol, flusitozin, kinin, İNH, etambutol, asiklovir, adefovir, famsiklovir,
gansiklovir, lamivudin, valasiklovir, zalsitabin, zidovudin
Hemodiyaliz Sonrası Ekstra Doz Verilmesi Gereken Antibiyotikler: Sefazolin, sefepim,
sefotaksim, seftizoksim, sefoksitin, seftazidim, piperasilin, amoksisilin-klavunat.
*Yenidoğanlarda renal atılımlı penisilin, sefalosporin, aminoglikozidlerin doz aralıklarını uzatmak
gerekir.
*Aminoglikozidlerin günde tek doz kullanımı; bakterisidal aktiviteyi artırır ve renal toksisiteyi azaltır.
*Asiklovire bağlı renal toksisiteyi azaltmak için; hastanın hidrasyonunun sağlanmasından sonra 1 saatlik
infüzyon şeklinde uygulanması önerilir.
*Böbrek fonksiyon testleri bozuk olanlarda, yaşlılarda, çocuk ve prematürelerde kreatin klirensine göre
antimikrobik dozu ayarlanmalıdır
*Nefrotoksisitenin klinik yansıması; üre, kreatinin yükselmesi ile birlikte idrar miktarında azalma yada
elektrolit ve asit baz dengesi bozukluğu şeklinde olur.
*Böbrek yetmezliği olan hastalarda antibiyotik tedavisinde yükleme doz uygulanacaksa; yükleme
dozunun değiştirilmemesi, idame dozun ve/veya aralığının değiştirilmesi önerilir.
(Ödem ve asit varlığında yüksek doz, yükleme dozu yapılmamalı; Dehidratasyonda, yükleme dozu
azaltılmalı)
*Kan dolaşım yolu enfeksiyonu, katater ilişkili bakteriyemide doz azaltılır, doz aralığı değişmez.
*Yarılanma aralığı uzun antibiyotklerde (vankomisin vb.) doz aralığı artırılıp, doz değiştirilmez.
104
HEPATOTOKSİK AJANLAR
1-HEPATOSELLÜLER HASAR:
Ampisilin,
kloramfenikol,
klindamisin,
sulfanamidler,
kotrimaksazol,
nitrofurantoin,
amfoterisin b, ketokonazol, İzoniazid, Para amino salisilik asit, Pirazinamid, rifampisin, etionamid,
zidovudin, fusidik asit
2-KOLESTAZ:
Eritromisin, sefalosporin, kotrimaksazol, CAM, nitrofurontain
3-ALT/AST YÜKSEKLİĞİ:
Amoksisilin, sikloserin
4-YAĞLANMA:
Tetrasiklin
*Karaciğer yetmezliğinde antibiyotik doz ayarlaması için standart öneri/formül yoktur.
Protrombin zamanı bakılabilir, serum antibiyotik düzeyi ile ölçülebilir.
Karaciğer Hastalığında Doz Ayarlaması Gereken Antibiyotikler: Seftriakson, klindamisin,
kloramfenikol, İzoniazid, Rifampin, rifabutin, metranidazol, fusidik asit, efavirenz, indinavir, lopinavir,
rimantadin
*Sefaperazon, seftriakson hem böbrek hem karaciğerden atılır. Karaciğer fonksiyonu bozuksa
böbrekten atılır. Hem karaciğer hem de böbrek fonksiyonu bozuksa bu 2 ajan kullanılmamalıdır. Ağır
karaciğer hastalığı olanlarda BUN ve kreatinin seviyeleri çok düşük olabilir ki bu durum yanlış
değerlendirmeye yol açabilir.
*Sefalosporinler (sefomandol, sefoperazon) K vitamini sentezini engeller ve siroz hastalarında kanama
diyatezini artırabilir.
*Makrolidler hepatotoksik olup; eritromisin başta olmak üzere azitromisin, klaritromisin, spiramisin
kullanımında KCFT bozukluğu görülebilir.
*Siprofloksasinde, son dönem karaciğer yetmezliği dışında doz ayarlaması gerekmez.
*Nitrofurantoin ilaçlara bağlı toksik hepatitin prototipidir ve 40 yaş üzeri bayanlarda daha sıktır.
*Ağır karaciğer hastalıklarında, sirozda klindamisin, tetrasiklin, izoniazid, rifampin önerilmez.
*Karaciğer fonksiyon testi bozukluklarında beta laktam antibiyotikler lökopeniye yol açabilir.
NOT:
1-Yukarıda bahsedilen tüm antimikrobiyaller ile ilgili daha geniş bilgi için prospektüslerinin/ürün
monograflarının incelenmesi önerilir.
2- Yukarıda bahsedilen tüm antimikrobiyallerin geri ödemesi, kullanım kısıtlamaları gibi konular belli
aralıklarla yenilenerek "Sağlık Uygulama Tebliği"nde belirtilmektedir. Sağlık uygulama tebliğinin
ilgili kısımlarının takip edilmesi önerilir.
105
CERRAHİ ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ
Cerrahi antibiyotik profilaksisi konak savunmasının etkilenmeyeceği düzeyde olmak koşuluyla,
intraoperatif kontaminasyondaki mikrobiyal yükü azaltmak için uygun zamanda, uygun bir
antibiyotiğin, yeterli dozlarda kullanımı ile alınan bir önlemdir. Operasyon öncesi profilaktik antibiyotik
uygulamasının gerekliliği ve faydası konusunda bir tereddüt yoktur. Perioperatif antibiyotik
profilaksisinin (PAP) endike olduğu operasyonlar büyük oranda belirlenmiş durumdadır. PAP
uygulaması multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Cerrahi girişimlerin sorumluluğunun tek
başına cerraha yüklenmesi doğru bir yaklaşım olmamaktadır. Hastane şartları ve çalışanların eğitimi,
hastanın taşıdığı risk faktörleri ve operasyon sonrası bakım gibi değişkenler infeksiyon gelişmesi
üzerinde oldukça etkilidir.
Cerrahi Girişimlerin İnfeksiyon Riski Açısından Sınıflandırılması
Yara
Sınıflaması
Enfeksiyon
Yara Tanımı
riski (%)
Elektif yapılan travmatik olmayan ameliyatlardır. İnflamasyon
Temiz
bulunmaz. Solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme ait bir
<2
girişim içermez. Ameliyat tekniğinde hata yoktur.
Temiz/
kontamine
Acil girişim ya da solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme
girişim yapılmıştır. Önemli bir kontaminasyon yoktur. Ameliyat
< 10
tekniğinde minör hatalar olabilir
Gastrointestinal kanaldan, ya da infekte genitoüriner kanaldan
önemli kontaminasyon vardır. Akut, pürülan olmayan
Kontamine inflamasyon bulunur.Cerrahi teknikte önemli hatalar vardır.
4
~ % 20
saatten eski olmayan penetran travma ya da kronik açık yara
vardır.
Kirli /
Solunum, gastrointestinal ve genitoüriner perforasyon ya da 4
Enfekte
saatten eski travmatik yara vardır. Pürülan akıntı saptanır
~ % 40
Cerrahi profilaksi temiz-kontamine ve bazı özel durumlarda (protez ve/veya immunsüpresyon) temiz
cerrahi girişimlerde önerilir. Kontamine ve kirli cerrahi girişimlerde antibiyotik kullanımı tedavi
amaçlıdır.
106
Antibiyotik profilaksisinin hedefleri
 Cerrahi alan infeksiyonu (CAİ) insidansını azaltmak
 Delile dayalı kanıtlanmış etkinliği olan antibiyotik kullanımı
 Hastanın ve hastanenin bakteriyel florası üzerine en az etki
 En az yan etki
 Hastanın savunma sisteminde en az değişiklik
Antibiyotik profilaksisinden beklenen faydalar
 Mortalitenin azaltılması
 Hastanede kalış süresinin ve dolayısıyla hastane masraflarının azaltılması
 Antibiyotik kullanımının (tüketiminin) azaltılması
Uygunsuz profilaksinin sonuçları
 Antibiyotik direnci
 Kolit vb. yan etkileri görülme sıklığının artması
 Maliyetin artırılması (önerilen süreden uzun kullanılması)
Profilaktik Antibiyotik Uygulaması Esasları

Profilaksi, operasyondan önceki 60 dakika içinde; anestezi indüksiyonu ile birlikte uygulanmalıdır.
Kinolonlar ve vankomisin yarılanma ömürlerinin uzun olması nedeni ile bu süre 2 saattir. Bu kuralın
istisnaları sezaryan ameliyatlarında parenteral antibiyotiğin göbek kordonu bağlandıktan sonra
uygulanması ve elektif kolorektal ameliyatlarda oral antibiyotiğin 19 saat önce verilmesidir.

Ameliyat sonunda ek dozların uygulanmasına gerek yoktur.

Ameliyat süresi 3-4 saatten daha uzun olursa ek doz yapılır.

Antibiyotik profilaksisi 24 saati geçmemelidir. İmmünsüprese hastalarda 3 güne kadar uzatılabilir.
Profilaksi drenler çekilinceye kadar devam ettirilmemelidir.

Penisilin allerjisi hikayesi veya bulguları (anafilaksi, ürtiker, döküntü) varsa profilakside beta-laktam
antibiyotikler kullanılmamalıdır. Olası etkene göre vankomisin, aminoglikozid, florokinolonlar veya
klindamisin kullanılabilir.

Profilakside kullanılacak antibiyotik, olası infeksiyonda en sık görülen patojenler ve operasyon
bölgesi florası göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.

Profilaktik antibiyotikler intravenoz uygulanmalıdır.

Profilaktik antibiyotik dozu tedavi edici doz ile aynı olmalıdır.

Bilimsel kanıt düzeyi olan çalışmalarla desteklenmiş profilaksi yöntemleri seçilmelidir.
107
Antibiyotik Seçimi
 Profilaktik antibiyotik seçim politikaları, antibiyotiklere dirençli bakterilerin bölgesel epidemiyolojik
bilgilerine dayanmalıdır.
 Maliyeti düşük, yarı ömrü kısa, emniyeti kanıtlanmış, antimikrobiyal direnci düşük, nispeten dar
spektrumlu antibiyotikler seçilmelidir.
 Gelişebilecek antibiyotik direncini önlemek için yeni, tedavide ilk seçenek olabilecek geniş
spektrumlu antibiyotiklerin cerrahi profilakside kullanımından sakınmak gerekir.
 Sağlık uygulama tebliği (SUT) sistemik ve antikrobik ilaçların reçeteleme kuralları ek-4/E ye göre EHU
onayı olmadan cerrahi profilakside kullanılamayacak antibiyotikler şunlardır.
a-3. kuşak sefolasporinler
b-Penisilinler
c-Makrolidler
d-Aminoglikozidler
e-Kinolonlar
f-Glikopeptipler
Bilimsel Kanıt Düzeyleri
Aşağıdaki tabloda profilaksi verilme endikasyonları kanıt düzeylerine göre sınıflandırılmıştır.
Düzey I: İyi planlanmış, geniş, randomize kontrollü çalışmalar.
Düzey II: İyi planlanmış, küçük, randomize kontrollü çalışmalar.
Düzey III: İyi planlanmış kohort çalışmaları.
Düzey IV: İyi planlanmış vaka-kontrol çalışmaları.
Düzey V: İyi planlanmamış kontrolsüz çalışmalar.
Düzey VI: Genel olarak kabul gören öneriler çelişkili kanıtlardır.
Düzey VII: Uzman görüşleri.
Buna göre;
A (düzey I-III ),
B (düzey IV - VI ), veya
C ( düzey VII ) olarak sınıflandırılmıştır.
108
Antibiyotik Profilaksisi Önerilen Cerrahi Girişimler İçin Kanıt Düzeyleri
Cerrahi Girişim
Kanıt düzeyi
GENEL CERRAHİ
Cerrahi Girişim
Kanıt düzeyi
ORTOPEDİK CERRAHİ
Özafagus
IV
Total kalça replasmanı
Ib
Gastroduedonal
Ib
Protez diz eklemi replasmanı
IIa
Endoskopik gastrostomi
Ib
İnce Barsak
IV
Kalça kırığı tamiri
Ib
Safra Yolları (Açık)
Ia
Spinal cerrahi
Ib
Apendektomi
Ib
Kolorektal
Ia
Laparaskopik ve nonlaparaskopik
herni (yama mesh konulan)
Meme
Kapalı kırık
fiksasyonu
Protez uygulanan tüm
işlemler
Ia
IV
BEYİN CERRAHİSİ
IV
Kraniotomi
Ia
IV
BOS şant operasyonu
Ia
KALP DAMAR VE GÖĞÜS
JİNEKOLOJİK CERRAHİ
CERRAHİSİ
Kalp pili takılması
Ia
Sezeryan
Ia
Açık kalp cerrahisi
IIb
Abdominal histerektomi
Ia
Ib
Vaginal histerektomi
Ib
Abortus indüksiyonu
Ia
Koroner arter bypass
Protez kapak cerrahisi
Pulmoner rezeksiyon
ÜROLOJİK CERRAHİ
Transrektal prostat biopsisi
Ib
Taş kırma
Ia
Transüretral prostat rezeksiyonu
Ib
KULAK BURUN BOĞAZ
Baş boyun cerrahisi
Ia
109
Antibiyotik Profilaksisi Önerilmeyen Cerrahi Girişimler İçin Önerilen Kanıt Düzeyleri
Cerrahi Girişim
Kanıt düzeyi
GENEL CERRAHİ
Cerrahi Girişim
Kanıt düzeyi
ORTOPEDİK CERRAHİ
Laparoskopik kolosistektomi
Protez uygulanmayan tüm
IIb
elektif işlemlerde profilaksi
IV
önerilmez
Laparoskopik ve
nonlaparoskopik herni
Ib
KULAK BURUN BOĞAZ
(yama mesh konulmayan)
ÜROLOJİK CERRAHİ
Baş Boyun Cerrahisi
Transüretral mesane tümörü
rezeksiyonu
IV
IV
Kulak Cerrahisi
Ib
Burun ve Sinüs Cerrahi
IV
Tonsillektomi
IV
Cerrahi Profilakside Sık Kullanılan Antimikrobiyallerin Tavsiye Edilen Dozları ve Doz Aralıkları
Normal renal
fonksiyonlu
Antimikrobiyal
Erişkin hastalar Çocuk hastalar
erişkin
hastalarda
yarılanma
zamanı (saat)
Tavsiye edilen doz
aralıkları (h)
(preoperatif
dozun
başlangıcından)
3g
Ampisilin-sulbaktam
(ampisilin 2
50 mg/kg ampisilin
g/sulbaktam
dozu
0,8 - 1,3
2
50 mg/kg
1 - 1,9
2
30 mg/kg
1,2 - 2,2
4
1g)
Ampisilin
2g
2 g,
Sefazolin
( ≥120 kg 3 g)
Sefuroksim
1,5 g
50 mg/kg
1-2
4
Sefotaksim
1g
50 mg/kg
0,9 - 1,7
3
Seftriakson
2g
50 - 75 mg/kg
5,4 - 10,9
Ek doz önerilmez
Siprofloksasin
400 mg
10 mg/kg
3,0 - 7
Ek doz önerilmez
Klindamisin
900 mg
10 mg/kg
2,0 - 4
6
110
Ertapenem
1g
15 mg/kg
3,0 - 5
Ek doz önerilmez
Flukonazol
400 mg/kg
6 mg/kg
30
Ek doz önerilmez
2,5 mg/kg
2 - 3,0
Ek doz önerilmez
10 mg/kg
6 - 8,0
Ek doz önerilmez
6 - 8,0
Ek doz önerilmez
8,0 - 15
Ek doz önerilmez
0,7 - 1,2
2
15 mg/kg
4 - 8,0
Ek doz önerilmez
5 mg/kg (tek
Gentamisin
Levofloksasin
doz)
500 mg
15 mg/kg
Metronidazol
500 mg
1200g< yenidoğanda
7,5 mg/kg
Moksifloksasin
400 mg
10 mg/kg
İnfant 2-9 ay:
80mg/kg
Piperasilin/Tazobaktam
3,375 g
(piperasilin)
Çocuk>9 ay ve
≤40kg:100mg/kg
(piperasilin)
Vankomisin
15 mg/kg
Kolorektal cerrahide oral antibiyotikler
Eritromisin baz
1g
20 mg/kg
0,8 - 3
Ek doz önerilmez
Metranidazol
1g
15 mg/kg
6,0 - 10
Ek doz önerilmez
111
Ortopedik Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Tavsiye edilen
Cerrahi yöntem
ajanlara,b
Beta laktam allerjisinde alternatif ajanlar
Kanıtc
Düzeyi
Temiz operasyonlar
(yabancı materyal
implantasyonunu
Yok
Yok
C
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
C
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
içermeyen el, diz, ayağı
kapsayan)
Spinal cerrahi (aletli ve
aletsiz)
Kalça kırığı tamiri
İnternal fiksasyon
aletlerinin yerleştirilmesi
(örn;
çiviler,vidalar,plakalar,
teller )
Total eklem replasmanı
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya
fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle
yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer
a
cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma
ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir.
Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz
önerilmez
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin operasyon öncesi eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de
muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan
düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-)
d
mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi
prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile
(sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz
fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
112
Genel Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Cerrahi yöntem
Tavsiye edilen
ajanlara,b
Beta laktam allerjisinde alternatif ajanlar
Kanıtc
Düzeyi
Gastroduodenale
Gastrointestinal traktının
lümeni içine girilen
operasyonlar (bariatrik,
Sefazolin
Klindamisin veya vankomisin +
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
A
pankreatikoduodenektomi)
Gastrointestinal traktının
lümeni içine girilmeyen
operasyonlar (antireflü,
Sefazolin
yüksek selektif vagotomi)
Klindamisin veya vankomisin +
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
A
yüksek riskli hastalar için
Safra yolları
Açık yöntem
Sefazolin,
Klindamisin veya vankomisin +
seftriaksonk,
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
ampisilin-
Metranidazol + aminoglikozidg veya
sulbaktam
fluorokinolonh-j
A
Laparoskopik yöntem
Elektif düşük riskl
Elektif yüksek riskl
Yok
Sefazolin,
Klindamisin veya vankomisin +
seftriaksonk,
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
ampisilin-
Metranidazol + aminoglikozidg veya
sulbaktamh
fluorokinolonh-j
Apendektomi (komplike
Sefazolin +
olmayan apandisit için)
metranidazol
Nonobstrukte ince barsak
Obstrukte ince barsak
Herni tamiri (hernioplasti
ve herniorafi)
Yok
Sefazolin
Sefazolin +
A
Klindamisin + aminoglikozidg veya
fluorokinolonh-j Metranidazol +
A
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
Klindamisin + aminoglikozidg veya
fluorokinolonh-j
Metranidazol + aminoglikozidg veya
metranidazol fluorokinolonh-j
Sefazolin
A
Klindamisin, vankomisin
C
C
A
113
Sefazolin +
metranidazol,
Kolerektalm
ampisilin-
Klindamisin + aminoglikozidg veya
sulbaktamh,
fluorokinolonh-j Metranidazol +
seftriakson +
aminoglikozidg veya fluorokinolonh-j
A
metranidazolh,
ertapenem
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya
fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle
yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer
a
cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma
ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir.
Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz
önerilmez
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin preop eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Profilaksi, postoperatif gastroduodenal infeksiyon açısından yüksek riskli
hastalarda düşünülmelidir. Örneği artmış gastrik pH ( H2 reseptör antagonistleri
e
veya proton pompa inhibitörleri kullananlar), gastroduodenal perforasyon,
azalmış gastrik motilite, gastrik çıkışta obstruksiyon, gastrik kanama, morbit
obesite veya kanser.Antimikrobiyal profilaksi, intestinal lümene girilmediği
zaman gerekli değildir.
g
h
Gentamisin veya tobromisin
E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı
kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir.
Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski
ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür. Ayrıca
j
bazı çocuklarda fluorokinolonlar cerrahi antibiyotik profilaksisinde gerekli
olabilir. Çocuk popülasyonda ilk seçenek ilaç olmamalıdırlar. Bazı kontrollü klinik
çalışmalarda yan etkileri arttırdığına dair kanıtları vardır.
Seftriakson kullanımı akut bilier trakt enfeksiyonları veya akut kolesistit için
k
tedavi gereken hastalarla sınırlandırılmalıdır. İnsizyon öncesi enfeksiyon
belirlenmeyebilir.
114
Laparoskopik kolesistektomide infeksiyöz komplikasyonlarda yüksek riske işaret
eden faktörler şunlardır; Acil prosedürler, diabet, uzun operasyon süresi,
intraoperatif safra kesesi rüptürü, >70 yaş, laparoskopiden açık kolesistektomiye
dönme, operasyon öncesi 30 gün içinde kolik epizodu, tekrar araya giren 1 ayda
l
daha kısa süreli noninfeksiyöz komplikasyonlar, akut kolesistit, safra tıkanıklığı,
sarılık, gebelik, nonfonksiyone safra kesesi, immünsüpresyon ve prostetik cihaz
takılması. Bu risk faktörlerinin cerrahi öncesi tespiti yapılamayabilir. Bu yüzden
tek doz antimikrobiyal profilaksi laparaskopik kolesistektomi yapılan tüm
hastalara yapılabilir.
Birçok hasta da mekanik barsak hazırlığında oral neomisin sülfat + oral
m
eritromisin baz veya oral neomisin sülfat artı oral metranidazol IV profilaksiye ek
olarak verilmelidir.
Ürolojik Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Cerrahi yöntem
Tavsiye edilen ajanlar
a,b
Beta laktam allerjisinde
Kanıtc
alternatif ajanlar
Düzeyi
Alt üriner yollarda
infeksiyon açısından
riskli aletler
Fluorokinolonh-j,trimetoprim-
kullanılması
sülfametaksazol, sefazolin
Aminoglikozidg (klindamisin ile
veya değil)
A
(transrektal prostat
biopsisini içine alan)
Temiz (üriner trakta
girilmeyen)
Sefazolin (Prostetik materyal
yerleştirilecekse(örn;penil protez)
Klindamisind, vankomisind
A
tek doz aminoglikozid ek önerilir.)
Protez
Sefazolin±aminoglikozid, ampisilin-
Klindamisin±aminoglikozid,
implantasyonu
sulbaktam
Vankomisin±aminoglikozid
A
Sefazolin (Prostetik materyal
Temiz (üriner trakta
yerleştirilecekse (örn;penil protez)
girilen)
tek doz aminoglikozid ek olarak
Fluorokinolonh-j, aminoglikozidg
(klindamisin ile veya değil)
A
önerilir.
115
Fluorokinolonh-j, aminoglikozidg
Temiz - kontamine
Sefazolin + metranidazol
+ metranidazol veya
A
klindamisin
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin veya
fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi genellikle
yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer
a
cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma
ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz tekrar edilebilir.
Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün uzadığı hastalarda ek doz
önerilmez
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin preop eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de
muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan
düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-)
d
mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi
prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile
(sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz
fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
g
h
Gentamisin veya tobromisin
E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı
kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir.
Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski
ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür.
j
Ayrıca bazı çocuklarda fluorokinolonlar cerrahi antibiyotik profilaksisinde
gerekli olabilir. Çocuk popülasyonda ilk seçenek ilaç olmamalıdırlar. Bazı
kontrollü klinik çalışmalarda yan etkilerde artışın kanıtları vardır.
116
Kardiyovasküler Cerrahi ve Göğüs Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Cerrahi yöntem
Tavsiye edilen
Beta laktam allerjisinde alternatif
Kanıtc
ajanlara,b
ajanlar
Düzeyi
Sefazolin, sefuroksim
Klindamisind, vankomisind
A
Sefazolin, sefuroksim
Klindamisin, vankomisin
A
Sefazolin, sefuroksim
Klindamisin, vankomisin
C
Klindamisind, vankomisind
A
Klindamisind, vankomisind
C
Klindamisind, vankomisind
A
Kardiak
Koroner arter bypass
Kalp cihazı eklenen
yöntemler (örn;
pacemaker
implantasyonu)
Ventriküler destek
cihazları
Torasik
Nonkardiak yöntemler,
lobektomi,
pnömonektomi, akciğer
rezeksiyonu ve
Sefazolin, ampisilinsulbaktam
torakotomi
Video destekli
Sefazolin, ampisilin-
torakskopik cerrahi
sulbaktam
Vaskülerp
Sefazolin
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin
veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi
genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati
a
geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa, aşırı kanama olduysa,
sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun
intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma
ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez.
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin preop. Eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler
d
de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek
bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-)
mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi
117
prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile
(sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz
fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
Profilaksi brakiosefalik prosedürlerde rutin olarak belirtilmemiştir. Keza
destekleyici veri yoktur. Brakiosefalik prosedür yapılacak hastalar
p
vasküler protez veya patch implantasyonu (örn; karotid endarterektomi)
içeriyorsa profilaksiden faydalanabilir.
Beyin Cerrahi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Tavsiye
Cerrahi yöntem
edilen
ajanlara,b
Beta laktam allerjisinde alternatif
ajanlar
Kanıtc Düzeyi
Elektif kraniotomi ve
serebrospinal sıvı şant
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
C
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
yöntemleri
İntratekal pompaların
implantasyonu
Spinal cerrahi (aletli ve aletsiz)
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce
(Vankomisin veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır.
Tek doz profilaksi genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde
a
profilaksi süresi 24 saati geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi
uzadıysa,aşırı kanama olduysa, sefazolin gibi kısa yarılanma
ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun intervallerde doz
tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma ömrünün
uzadığı hastalarda ek doz önerilmez
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye
tek doz vankomisin preop. eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka
d
patojenler de muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik
etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan
infeksiyonlarından gr(-) mikroorganizmaların ürediği sürveyans
118
verilerinde görülüyorsa, cerrahi prosedür için klinisyen
klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer
beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz
fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Cerrahi yöntem
Tavsiye edilen ajanlar
Sezeryanla doğum
a,b
Beta laktam allerjisinde
Kanıtc
alternatif ajanlar
Düzeyi
Klindamisin,
Sefazolin
aminoglikozidg
A
Klindamisin veya
vankomisin +
Histerektomi (vajinal
veya abdominal)
aminoglikozidg veya
Sefazolin, ampisilin sulbaktamh
fluorokinolonh-j
A
Metranidazol +
aminoglikozidg veya
fluorokinolonh-j
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin
veya fluorokinolonlar için 120) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi
genellikle yeterlidir. Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati
a
geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa,
sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun
intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma
ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez.
b
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin preop. eklenmesi uygundur.
c
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
g
Gentamisin veya tobromisin
h
E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından
dolayı kullanmadan önce lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir.
Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış
j
riski ile ilişkilidir. Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok
düşüktür.
119
Baş Boyun Cerrahisi Antimikrobiyal Profilaksi Önerileri
Cerrahi yöntem
Temiz
Beta laktam allerjisinde
Kanıtc
alternatif ajanlar
Düzeyi
Yok
Yok
B
Sefazolin, sefuroksim
Klindamisind
C
Klindamisind
A
Klindamisind
B
Tavsiye edilen ajanlar
a,b
Protezli temiz
(timpanostomi tüpleri
hariç)
Kanser cerrahisi temizkontamine
Sefazolin + metranidazol,
sefuroksim + metranidazol,
ampisilin-sulbaktam
Diğer temiz-kontamine
cerrahiler (Fonksiyonel
endoskopi sinüs
cerrahisi ve
Sefazolin + metranidazol,
sefuroksim + metranidazol,
ampisilin-sulbaktam
tonsillektomi dışında)
Antimikrobiyal ilaçlar cerrahi insizyondan 60 dakika önce (Vankomisin
veya fluorokinolonlar için 120 dk.) uygulanmalıdır. Tek doz profilaksi
genellikle yeterlidir.Tüm prosedürlerde profilaksi süresi 24 saati
a
geçmemelidir. Eğer cerrahi profilaksi uzadıysa,aşırı kanama olduysa,
sefazolin gibi kısa yarılanma ömrü olan antibiyotik kullanılıyorsa uygun
intervallerde doz tekrar edilebilir. Renal yetmezlik gibi ilacın yarılanma
ömrünün uzadığı hastalarda ek doz önerilmez
b
c
MRSA ile kolonize olduğu bilinen hastalarda mevcut profilaksiye tek doz
vankomisin operasyon öncesi eklenmesi uygundur.
Profilaksi kullanıp kullanılmayacağı kanıt düzeyleri
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de
muhtemel etkenler içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir
ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan infeksiyonlarından gr(-)
d
mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi
prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile
(sefazolin, eğer beta laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz
fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
120
TRANSPLANTASYON CERRAHİSİ
Cerrahi yöntem
Beta laktam allerjisinde
Kanıtc
alternatif ajanlar
Düzeyi
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
Sefazolin
Klindamisind, vankomisind
A
Tavsiye edilen ajanlara,b
Kalp
transplantasyonu,
Akciğer ve kalpakciğer
transplantasyonu
Karaciğer
transplantasyonu
Pankreas ve
böbrek
transplantasyonu
Piperasilintazobaktam,sefotaksim+ampisilin
Klindamisin,
vankomisin+amonogilikozidg
A
aztrenom, florokinolonh-j
Sefazolin, flukonazol(mantar
Klindamisin
enfeksiyon riski yüksek hastalarda ve
vankomisin+amonogilikozidg
pankreas cer.enterik drenajda )
aztrenom, florokinolonh-j
A
Cerrahi prosedürlerde stafilokok ve streptokoklardan başka patojenler de muhtemel etkenler
içindeyse bu patojene yönelik etkene duyarlı ek bir ajan düşünülebilir. Örneğin; Cerrahi alan
d infeksiyonlarından gr(-) mikroorganizmaların ürediği sürveyans verilerinde görülüyorsa, cerrahi
prosedür için klinisyen klindamisin veya vankomisinin başka bir ajan ile (sefazolin, eğer beta
laktam allerjik bir hasta ise gentamisin veya tek doz fluorokinolon)kombinasyonunu düşünebilir.
g Gentamisin veya tobromisin
h
j
E.coli de ampisilin-sulbaktam ve fluorokinolonlara direnç artışından dolayı kullanmadan önce
lokal duyarlılık profilleri gözden geçirilmelidir.
Fluorokinolonlar tüm yaş gruplarında tendon rüptürü ve tendinitin artmış riski ile ilişkilidir.
Ancak bu risk tek doz antibiyotik profilaksisi ile çok düşüktür.
121
Ameliyatın Tipine Göre Çocuk Cerrahi Profilaksi Önerileri Tablosu
Cerrahi Tipi
Etken
Birinci Seçenek
İkinci Seçenek
BAŞ BOYUN CERRAHİSİ
Anaeroblar,
Klindamisin 10
Sefazolin 25
(oral ve farengeal mukozayı
Gram-enterik
mg/kg/doz+Gentamisin
mg/kg/doz
kapsayan operasyonlarda
basiller, S.aureus
2 mg/kg/doz
GENİTOÜRİNER SİSTEM
Gram-enterik
Ampisilin 50 mg/kg/doz
CERRAHİSİ
basiller,
+ Gentamisin 2
Hastadan kolonize olan ya da
enterokok
mg/kg/doz
KARDİAK CERRAHİ
S.epidermidis,
Sefazolin 25 mg/kg /doz Vankomisin
(protez kapak, pacemaker)
S.aureus,
15mg/kg/doz(yalnızca
Corynebacterium
MRSA yada MRSE
türleri, gram-
kolonizasyonu
enterik basiller
mevcutsa)
önerilir)
---------
izole edilen suşa
göre/hastanedeki floraya göre
değişiklik yapılabilir.
TORASİK CERRAHİ
S.epidermidis,
Sefazolin 25 mg/kg/doz
Vankomisin
S.aureus,
15mg/kg/doz(yalnızca
streptokok,
MRSA yada MRSE
Gram-enterik
kolonizasyonu
basiller
mevcutsa)
ÖZOFAGEAL VE
Gram-enterik
GASTRODUODENAL CERRAHİ
basil, gram+kok
Sefazolin 25 mg/kg/doz --------
Morbid obezite, özofagus
obstrüksiyonu, azalmış gastrik
asidite ve azalmış
gastrointestinal motilitede
profilaksi önerilir.
BİLİYER SİSTEM CERRAHİSİ
Gram-enterik
Akut kolesistit, işlev görmeyen
basil, gram+kok,
safra kesesi, tıkayıcı sarılık,
clostridia
Sefazolin 25mg/kg/doz
-------
kanalda taş varlığında profilaksi
önerilir.
122
İNCE BARSAK CERRAHİSİ
Gram-enterik
Obstrüksiyon yoksa
Obstrüksiyon varsa
basil,gram+
Sefazolin 25mg/kg
Sefazol
kok,anaerob
25mg/kg/doz+metroni
dazol 10 mg/kg/doz
KOLOREKTAL/ APENDEKTOMİ
Gram-basil,
(PERFORE OLMAYAN) CERRAHİSİ enterekok,
anaerob
Sefazolin 25mg/kg
Klindamisin 10
/doz+ Metronidazol
mg/kg/doz +
10mg/kg/doz
Gentamisin 2 mg/kg
/dozAmpisilin 50
mg/kg/doz+Metronida
zol 10 mg/kg/doz
PERFORASYON VARSA
Gram-enterik
Sefazolin 25mg/kg
Ampisilin 50
basiller, anaerob, /doz+ Metronidazol
mg/kg/doz +
enterokok
10mg/kg/doz -
Metronidazol 10
+gentamisin
mg/kg/doz
2mg/kg/doz
Klindamisin 10
mg/kg/doz+Gentamisin
2 mg/kg/doz
HERNİ TAMİRİ
Profilaksi önerilmiyor.
---------------
Hernioplasty, Herniorraphy
Travmatik yaralar (ısırıklar hariç)
S.aureus, grup A
Sefazolin 25 mg7kg/doz ----------------
streptokoklar,
Clostridium
türleri
Yenidoğan (<72 saat) tüm cerrahi Grup B
Ampisilin 50 mg/kg/doz
işlemler
Streptokoklar,
+Gentamisin 3
Gram-enterik
mg/kg/doz
------------------
basiller,
enterokok
Yenidoğan (>72 saat)
Profilaktik ilaç;
---------------------
operasyon yeri, kolonize
olan mikroorganizma ya
da nozokomiyal etkene
göre belirlenir.
123
*Genel cerrahi profilaksi kurallarına uygun şekilde gastrointestinal, genitoüriner, solunum yollarına
girişim olduğunda profilaksi uygulanabilir.
*Çocuk cerrahisinde genel kurallar erişkin ile aynıdır.
*Antibiyotik profilaksisi 24 saati geçmemelidir.
*Literatürde önerilen sefoksitin, sefotetan ve sefamandol preperatı ülkemizde olmadığından öneriler
arasına alınmamıştır.
*Rehberde belirtilen antibiyotik ve dozları çocuk cerrahi uzmanları tarafından önerilmiştir.
124
CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI
1. AMAÇ: Cerrahi alan infeksiyonlarını (CAİ) önlemek ve bu konuda bilinç oluşturmaktır.
2. KAPSAM: Cerrahi kliniklerde ve ameliyathanede çalışan tüm personeli ve enfeksiyon kontrol
hemşirelerini kapsar.
3. UYGULAMA:
3.1. Preoperatif Öneriler
3.1.1. Hastanın Hazırlanması
a. Mümkünse elektif operasyon öncesi cerrahi girişim yerinin uzağındaki enfeksiyon tedavi
edilmeli, gereğinde enfeksiyon düzelinceye kadar operasyon ertelenmelidir.
b. Bir engel oluşturmayan kıllar preoperatif olarak kesilmemelidir.
c. Gerekli ise, kıllar makine ile kesilmelidir.
d. Diyabetik hastaların glisemisi regüle edildikten sonra opere edilmelidir.
e. Sigara içenlerin bırakması ya da operasyondan en az 30 gün öncesinden itibaren
kullanmaması önerilmelidir.
f.
Hastaya operasyondan 1 gece önce antiseptikli banyo aldırılmalıdır.
g. Antiseptik cilt hazırlığı yapılmadan önce insizyon hattı ve etrafı temizlenmelidir.
h. Cilt hazırlığı için uygun antiseptik kullanılmalıdır.
i.
Cildin antiseptiklerle hazırlığı, insizyon hattından dışa doğru dairesel şekilde
uygulanmalıdır. Hazırlanan alan kesi değişimlerine ve dren yerleştirmeye izin veren
yeterlilikte olmalıdır.
j.
Hastanede preoperatif kalış süresi, ön tetkikler elverdiği kadar kısa olmalıdır.
3.1.2. Cerrahi Ekip İçin El ve Ön Kol Antisepsisi
a. Tırnaklar kısa olmalı, takma tırnak kullanılmamalıdır.
b. Preoperatif, eller dirseklere kadar en az iki-beş dakika uygun antiseptik ile ovulmalıdır.
Tırnak dipleri 30 saniye süre ile fırçalanmalıdır. Cilt bütünlüğü bozulabileceği için tırnak
dipleri haricindeki cilt fırçalanmamalıdır.
c. Cerrahi yıkanmayı takiben dirsekler fleksiyonda, eller yukarıda ve vücuttan uzakta duracak
şekilde tutulur. Akacak su, el parmak ucunda dirseğe doğru olmalıdır. Eller steril havlu ile
kurulanmalı, steril operasyon önlüğü ve eldiveni giyilmelidir.
d. Her tırnağın altı, günün ilk operasyonundan önce temizlenmelidir.
e. El ve kollarda takı bulunmamalıdır.
3.1.3. Enfekte ya da Kolonize Olan Cerrahi Personel Yönetimi
a. Bulaşıcı enfeksiyon hastalığı bulgu/semptomu olan cerrahi personel, durumu hakkında
yetkililere gecikmeden haber vermelidir.
125
b. Cildinden drenajlı lezyonu olan cerrahi personel; kültürleri alınıp, enfeksiyon olmadığı
ispatlanıncaya ve/veya enfeksiyonu kayboluncaya kadar görevden uzaklaştırılmalıdır.
3.1.4. Antimikrobiyal Profilaksi
a. "Cerrahi antibiyotik profilaksisi" rehberinde belirtilen kurallara uyularak hareket edilmelidir.
3.2. İntraoperatif Uygulamalar
3.2.1. Havalandırma
a. Sağlık Bakanlığı havalandırma standartlarına uygun olmalıdır.
b. Ameliyathanede pozitif basınçlı havalandırma sağlanmalıdır.
c. Saatte üçü taze temiz hava olmak üzere, en az 15 hava değişimi sağlanmalıdır. 3. Sirküle
hava kullanımında standart filtre tercih edilmelidir.
d. Tüm hava tavandan içeri verilip, zemine yakın yerden dışarı atılmalıdır.
e. Ameliyathanede UV ışını kullanılmamalıdır.
f.
Operasyon odaları, malzeme-personel-hasta girişi dışında kapalı tutulmalıdır.
g. Ortopedik implant operasyonları çok temiz hava ile desteklenen operasyon odalarında
yapılmalıdır.
h. Operasyon odasında sadece gerekli personel bulunmalıdır.
3.2.2. Çevre–Zemin Temizliği ve Dezenfeksiyonu
a- "Hastane temizliği talimatı"na göre hareket edilir.
3.2.3. Mikrobiyolojik Örnekleme: Sadece epidemiyolojik araştırma amacı ile mikrobiyolojik
örnekleme yapılmalıdır.
3.2.4. Cerrahi Aletlerin Sterilizasyonu
a. Cerrahi aletler, kılavuzlara uygun olarak sterilize edilmelidir.
b. Sadece hemen kullanılacak hasta bakım malzemelerine “anlık sterilizasyon”(flash) yapılır.
Zaman kazanmak ya da yenisini almamak için anlık sterilizasyon kullanılmaz.
3.2.5. Cerrahi Giysi ve Örtüler
a. Cerrahi aletler açılmışsa, başlarken ya da sürerken, operasyon odasına girerken ağzı ve
burnu kapatacak maskeyi giyilmelidir.
b. Operasyon odasına girerken kep takılmalıdır.
c. Galoş kullanılmamalıdır.
d. Cerrahi ekip, (önlüğü giydikten sonra ) steril cerrahi eldiven takmalıdır.
e. Sıvı geçirmeyen eldiven ve önlükler kullanılmalıdır.
f.
Cerrahi giysiler görünür şekilde kirlendiğinde, kontamine olduğunda ve/veya kan ya da
diğer muhtemel enfekte materyal ile penetre olduğunda değiştirilmelidir.
126
3.2.6. Asepsi ve Cerrahi Teknik
a. İntravenöz ilaç verirken veya epidural, spinal ya da intravenöz kateter yerleştirirken asepsi
ilkelerine bağlı kalınmalıdır.
b. Steril gereçler ve solüsyonlar, kullanımdan hemen önce açılmalıdır.
c. Cerrahi alanda dokuya nazik davranılmalı, dikkatli kanama denetimi sağlanmalı; devitalize
dokular, yabancı cisimleri (sütür, yanmış doku, nekrotik debris vb.) içeren dokular
olabildiğince çıkarılmalı, ölü boşluklar önlenmelidir.
d. Cerrahi alanın ciddi bir şekilde kontamine olduğu düşünülüyorsa, geç primer ya da
sekonder kapatmak üzere cilt açık bırakılmalıdır.
e. Drenaj için kapalı-emici dren kullanılmalıdır. Dren, insizyondan ayrı bir kesi ile
yerleştirilmeli ve mümkün olan en kısa sürede çekilmelidir.
3.3. Postoperatif İnsizyon Bakımı
a. Primer kapatılmış kesiler postoperatif 24–48 saat steril pansuman ile kapatılmalıdır.
b. Cerrahi alana temastan önce ve pansumanı değiştirdikten sonra eller yıkanmalıdır.
c. Pansuman değiştirilirken steril teknik kullanılmalıdır.
d. Özellikli insizyonlarda, CAİ semptomları oluşunca durumun ilgililere bildirilmesi açısından hasta
ve refakatçiler eğitilmelidir.
e. CAİ düşünülen hasta enfeksiyon kontrol hemşiresine bildirilmelidir.
3.4. Sürveyans
a. Cerrahi ekipten biri tarafından, operasyonun bitiminde cerrahi yara sınıflaması yapılmalıdır.
b. Operasyona alınan her hastada, takip için belirlenmiş CAİ riskine eşlik edebilecek veriler (yara
sınıflaması, ASA sınıflaması, operasyon süresi ) kaydedilmelidir.
c. İlk 2 maddede bahsedilen verilerin infeksiyon kontrol hemşirelerince alınması sağlanmalıdır.
d. Cerrahi alan infeksiyon riskine eşlik edecek periyodik değişkenlere göre ayrılmış gruplarda,
operasyona spesifik CAİ oranları hesaplanmalıdır.
e. Uygun olarak gruplandırılmış, operasyona spesifik CAİ oranları cerrahi ekibe bildirilmelidir. Bu
hesaplamaların sıklığı ve düzeni, gruplardaki olgu sayısı ve lokal sürekli kalite geliştirme
yöneticisinin amacına göre belirlenmelidir.
127
DAMAR İÇİ KATETER ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI
1. AMAÇ: Damar içi kateter ve parenteral solüsyon uygulanmasına bağlı enfeksiyon gelişimini
önlemek.
2. KAPSAM: Hastanedeki tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan bütün birimleri ve bu
birimlerde çalışan doktor, hemşire ve sağlık memurlarını kapsar.
3. TANIMLAR:
Kolonize kateter: Eşlik eden klinik semptomlar yokken semikantitatif veya kantitatif yöntemle
kateter ucu, subkutan kateter segmenti veya kateter hubundan (semikantitatif kültürde 15 veya
daha fazla koloni oluşturan birim (kob), kantitatif kültürde ise 10³ veya daha fazla kob) üreme
olmasıdır.
Kanüllü venin enflamasyonu (İnfüzyon flebiti): Kateter takılı venin enflamasyonu olup, kateter çıkış
yeri etrafında endürasyon veya eritem, sıcaklık ve ağrı/hassasiyet olmasıdır.
Kateter çıkış yeri enfeksiyonu: Kateter çıkış yeri etrafındaki <2 cm deri kısmında kızarıklık,
hassasiyet, şişkinlik veya pürülan akıntı, ateş gibi klinik bulguların olması veya kateter çıkış yeri
eksudasında mikroorganizma üremesini ifade eder.
Tünel enfeksiyonu: Tünelli bir kateterin (Hickman, Browiac) giriş yerinden 2 cm den daha uzaktaki
bölgelerde; deri altındaki tünel boyunca kızarıklık, ağrı ve şişlik belirtileri olmasıdır (birlikte kan akımı
enfeksiyonu olabilir veya olmayabilir).
Cep Enfeksiyonu: Tamamen implante edilebilen kateterin rezervuarı üzerindeki deride hassasiyet,
eritem, endürasyon, bazen nekroz varlığı veya rezervuarı içeren deri altı cepte pürülan eksuda
belirtilerinin bulunmasıdır.
İnfüzyon sıvısına bağlı bakteriyemi: İnfüzyon sıvısından ve perkütan yolla alınan kan kültürlerinden
aynı mikroorganizmanın üretilmesi ve başka bir enfeksiyon kaynağının olmamasıdır.
Katetere bağlı kan dolaşımı enfeksiyonu: Kan akımı enfeksiyonu bulguları, (ateş, üşüme/titreme,
hipotansiyon, taşikardi, lökositoz) olan ve başka bir enfeksiyon odağı saptanamayan kateterli bir
hastada, kateterden (yarı veya tam kantitatif kültürle) ve periferik venden alınan kanda aynı bakteri
veya mantar üremesi durumudur.
Kateterle ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu (KiKDE) tanısı için aşağıdakilerden en az biri gerekli:

Periferik kan kültürü ve kateterden alınan semikantitatif (>15 CFU) veya kantitatif (1000
CFU) kültürden aynı mikroorganizmanın üremesi

Eş zamanlı kantitatif kan kültürlerinde; santral venöz kateter/periferik kan kültüründeki
üreme oranının 5/1 olması
128

Santral venöz kateterden alınan kan kültüründe eş zamanlı alınan periferik kan kültürüne
oranla >2 saat erken üreme saptanması

Kan akımı enfeksiyonu bulguları olan ama laboratuvar doğrulaması yapılamayan birimde,
suçlanan kateterin çıkarılmasından sonra düzelme olması (Dolaylı bulgu).
Septik tromboflebit: Ven içi kateter (periferik veya merkezi) yerinde enfekte pıhtı varlığı
durumunu ifade eder.
Endarterit: Arter kateteri distalinde doku iskemisi veya emboli bulguları varlığını ifade eder.
Venöz ve Arteriyel Erişim İçin Kullanılan Kateterler: Periferik venöz kateterler, Periferik
arteriyel kateterler, Orta-hat kateterleri, Tünelli ve Tünelsiz santral venöz kateterler, Periferik
Yolla Takılan SVK (PICC), Pulmoner arter kateterleri, Tamamen implante edilen kateterler (port)
ve Umbilikal kateterler.
4.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasında kateter takılması ve parenteral tedavi uygulamaları
yapan birimlerdeki sağlık çalışanları sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden
birim sorumluları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Başhekimlik sorumludur.
5.TEMEL İLKELER
1. Sağlık çalışanlarına damar içi kateterlerin kullanım endikasyonları, takılması ve bakımı ile ilgili
kurallar ve enfeksiyon kontrol önlemleri konusunda eğitim verilmelidir.
2. Santral venöz kateterler endikasyon olmadığı sürece takılmamalıdır. Santral venöz kateterler
yerine periferik venöz kateterlerin takılması tercih edilmelidir.
3. Kateter endikasyonu ortadan kalktığında bekletilmeden kateter çıkarılmalıdır.
4. Kateter deneyimli kişiler tarafından takılmalıdır.
5. Kateter yerleştirilecek bölgeyi temizlemek için %2’lik klorheksidin glukonat, iyodofor (%10
povidon iyot) veya %70’lik alkol kullanılabilir.
6. Damar içi kateterlerin takılması öncesinde veya kullanımı sırasında antimikrobiyal profilaksi
uygulanması gerekli değildir.
7. Hazırlanan solüsyonlar üzerine hazırlanma tarihi, saati, hazırlayan kişinin ismi ve solüsyonun
içeriği mutlaka yazılmalıdır.
8. Kateterin takıldığı tarih, kateterin tipi, kateter giriş yeri, pansuman değiştirme tarihleri ve
uygulanan tedavi standart bir forma kaydedilmelidir.
9. Enfeksiyon bulgusu olmayan hastalardan çıkarılan kateterlerin ucundan rutin kültür
gönderilmesi gerekli değildir.
129
6. FAALİYET AKIŞI
6.1. Damar İçi Kateter Kullanım Endikasyonları
 Total parenteral beslenme
 Hemodiyaliz
 Hemoferez, aferez
 Santral venöz basınç ölçümü
 Özel ilaç uygulaması
 Venöz yol açılması
6.2. SVK İle İlgili Uygulamalar
6.2.1. Santral Venöz Kateter ve Takılma Yeri Seçimi

Çok lümenli kateterler zorunluluk olmadıkça kullanılmamalıdır.

Teflon veya poliüretan kateterler tercih edilmelidir.
 Kateterin takılma yeri belirlenirken hem enfeksiyon gelişme riski, hem de mekanik komplikasyon
riski (pnömotoraks, subklaviyen arter zedelenmesi, hemotoraks, tromboz, hava embolisi,
kateterin yerinden oynaması vb.) dikkate alınır ve enfeksiyon gelişme riski en az olan bölge ve
teknik seçilir.
 Santral kateter giriş yeri olarak; enfeksiyon kontrolü yönünden erişkin hastalarda juguler veya
femoral ven yerine subklavian ven tercih edilir. Çocuklarda santral venöz kateter (SVK) tercih
edilmemelidir.
6.2.2. Santral venöz kateter takılması
 Arteriyel veya santral kateterler takılırken bone, maske, steril önlük, steril eldiven ve steril
örtüden oluşan maksimum steril bariyer önlemleri alınmalıdır.
 Steril örtü hastayı tamamen kapatacak büyüklükte olmalıdır.
6.2.3. Santral venöz kateter bakımı
 Kateter bakımı sırasında steril eldiven giyilmelidir.

Kataterlerin kapatılmasında gazlı bez örtüler veya şeffaf örtüler kullanılabilir.

Hasta fazla terliyor veya kateter bölgesi kanama veya sızıntı yapıyorsa gazlı bez örtüler, şeffaf
örtülere tercih edilmelidir.

Steril gazlı bezle yapılan pansumanlar 48 saatte bir, şeffaf örtü kullanılan pansumanlar haftada
bir değiştirilmelidir.

Kateter giriş yeri pansumanı, hasta fazla terlediğinde, kanama, gevşeme ve gözle görünür
kirlenme meydana geldiğinde, ıslandığında, pansumanın bütünlüğünün bozulup kapatıcı
özelliğini kaybettiği durumlarda hemen değiştirilmelidir.
130

Kalıcı kateter üzerindeki pansuman, kateterin giriş yeri iyileşene kadar bir haftadan daha
sık aralıkla değiştirilmemelidir.

Tünelli santral venöz kateterlerin ve portların giriş yerinin tamamen iyileştikten sonra
kapatılmasına gerek yoktur.

Kateterin yerleştirilmesi veya pansuman değişimi sırasında deriye aseton veya eter gibi
organik çözücüler sürülmemelidir.

Kateter giriş yeri her gün kontrol edilmelidir.

Kateter giriş yerinde herhangi bir değişiklik fark edildiğinde hekime haber verilmelidir.

Santral venöz veya arteryel kateterler rutin olarak değiştirilmemelidir.

SVK’e bağlı enfeksiyon şüphesi olan hastalarda kateter değişimi sırasında kılavuz tel
kullanılmamalıdır.

Total parenteral beslenme yapılan santral kateter, kan alma, santral venöz basınç (CVP)
ölçümü gibi başka amaçlarla kullanılmamalıdır.

Gereksiz üçlü musluk takılmamalı, kullanılmayan musluklar kapatılmalıdır.

Hastanın duş almasına, kateter giriş yerine su temas etmemesi koşuluyla izin verilebilir.
6.3. Periferik Venöz Kateterle İlgili Uygulamalar
6.3.1. Periferik Venöz Kateter ve Takılma Yeri Seçimi
 Periferik venöz kateter (kısa intraket, branül vb.) seçilirken kullanım amacı, muhtemel
kullanılma süresi, bilinen komplikasyonları ve kateteri takan kişinin deneyimi dikkate
alınmalıdır.
 Periferik kateterin erişkinlerde üst ekstremite venlerine takılması önerilir. Çocuk hastalarda
ise el, ayak sırtı veya saçlı deri kullanılabilir.
 Damar dışına kaçması durumunda doku nekrozuna neden olabilecek sıvılar ve ilaçlar için
kelebek iğneler tercih edilmemelidir.
6.3.2. Periferik Venöz Kateter Takılması
 Periferik venöz kateterler takılırken steril olmayan temiz eldiven giyilmelidir.
 Giriş bölgesine, antiseptik solüsyonla temizlendikten sonra tekrar dokunulmamalı;
dokunulması gerekiyorsa mutlaka aseptik tekniğe uyulmalıdır. Antiseptik solüsyonlar
cilde uygulandıktan sonra kuruyana kadar beklenmelidir.
 Kateter takılacağı an steril kabından çıkarılmalı, bir seferde damar içine girilmeli ve aynı
kateterle tekrar deneme yapılmamalıdır.
 Kateterin damar içerisinde olduğundan emin olduktan sonra uygun şekilde tespit
edilmelidir.
 Kateterin takıldığı tarih, saat ve kateteri takan kişi kayıt edilmelidir.
131
 Kateterle ilgili her türlü manipülasyondan önce ve sonra el hijyeni sağlanmalıdır.
6.3.3. Periferik Venöz Kateterlerin Bakımı
 Periferik venöz kateterlerin bakımı sırasında steril olmayan eldiven giyilmelidir.
 Tromboflebit ve bakteriyel kolonizasyonu önlemek için Periferik kateterler 72 saat aralıkla
değiştirilmelidir. Damar yolunun zor bulunması vb özel durumlarda 96 saate kadar
uzatılabilir.
 Aseptik teknikten sapma ihtimali olan ve acil şartlarda takılan kateterler 48 saatten geç
olmamak kaydıyla değiştirilmelidir.
 Verilen sıvı veya ilaç damar dışına çıktığında, oluşabilecek doku nekrozunu engellemek için
periferik venöz kateter hemen değiştirilmelidir.
 Kateter giriş bölgesinde enfeksiyon belirtisi olan pürülan akıntı gözlenen her tür damar
içi kateter en kısa süre içinde değiştirilmelidir.
 Çocuklarda inflamasyon belirtisi olmadığı ve katater çalıştığı sürece kataterler
değiştirilmemelidir.
 Gereksiz üçlü musluk takılmamalı, kullanılmayan musluklar kapatılmalıdır.
 Hastanın duş almasına, kateter giriş yerine su temas etmemesi koşuluyla izin verilebilir.
6.4. Umblikal Kateterle İlgili Uygulamalar:
 Umblikal kateter takılmadan önce giriş bölgesi antiseptik bir solüsyonla temizlenmelidir.
Yenidoğanın tiroid bezi üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle bu amaçla tentürdiyot
kullanımından kaçınılmalıdır.
 Umblikal kateter giriş yerine antibiyotik içeren krem sürülmez.
 Umblikal kateter, kateter ihtiyacı ortadan kalkar kalkmaz çekilmelidir.
 Bakteremi bulgusu, vasküler yetmezlik veya tromboz varlığında umblikal kateterler
çekilir ve bir daha takılmaz.
 Umbilikal venöz kateterler optimum fonksiyon göstermedikleri zaman değiştirilmelidir.
 Optimum koşullarda, umblikal venöz kateterler 14 gün ve arter kateterleri 5 gün
kullanılır.
6.5. Parenteral Solüsyon ve İlaç Uygulamaları
 Bütün parenteral solüsyonlar aseptik teknikle ve uygun koşullara sahip özel ünitelerde
hazırlanmalıdır.
 Parenteral karışımların hazırlanmasına başlamadan önce “El Hijyeni Talimatı”na uygun
olarak el hijyeni sağlanmalıdır.
 Her parenteral solüsyon kullanılmadan önce son kullanım tarihi ve görüntü kontrolü
yapılmalıdır.
132
 Parenteral beslenme alan hastalarda çok lümenli kateterin bir lümeni bu amaç için
kullanılmalı, bu hattan ilaç uygulaması ve ek mayi uygulaması yapılmamalıdır.
 Son kullanım tarihi geçmiş olan veya bulanık olduğu görülen, içinde partikül bulunan,
kabında çatlak olan veya sızdırdığı fark edilen parenteral solüsyon kullanılmamalıdır.
 Parenteral ilaçlar veya katkı maddeleri için mümkün olduğunca tek dozluk ampul veya
flakonlar tercih edilmelidir.
 Tek dozluk ampul veya flakonlar içinde kalan solüsyonlar daha sonra kullanılmak üzere
birbirine eklenerek saklanmamalıdır.
 Multidoz flakonlar kullanılacaksa; üretici firma tarafından önerilen saklama koşullarına
uygun olarak saklanmalıdır.
 Kullanım öncesinde multidoz flakonların giriş diyaframı %70’lik alkol ile silinmelidir.
 Multidoz flakonların giriş diyaframına mutlaka steril bir iğne ile girilmeli ve dokunarak
kontamine edilmesinden kaçınılmalıdır.
 Multidoz flakonlar içindeki solüsyonlar birbirine aktarılmamalıdır.
 Sterilitesi bozulan multidoz flakonlar kullanılmadan atılmalıdır.
 Rutin olarak filtre kullanılmamalıdır.
 İnfüzyon setleri her 72 saatte değiştirilmeli, değiştirilme tarihleri kaydedilmelidir.
 Damar yolu sürekli olarak açık tutulmayan ve sadece günün belirli zamanlarında infüzyonla
parenteral ilaç verilen hastalarda her seferinde yeni set kullanılmalı, bir kez kullanılan set
ağzı kapatılarak bir sonraki kullanıma kadar bekletilmemelidir.
 Kan, kan ürünleri veya lipid solüsyonları verilen setler infüzyon sonunda veya infüzyonu
takip eden 24 saat içinde değiştirilmelidir.
 Sadece dekstroz ve aminoasit içeren solüsyon verilen infüzyon setleri 72 saatten önce
değiştirilmemelidir. Propofol infüzyonu için kullanılan setler her 6-12 saatte bir
değiştirilmelidir.
 Lipid içeren solüsyonların (üçlü solüsyonlar gibi) infüzyonu 24 saat içinde tamamlanmalıdır.
 Sadece lipid içeren solüsyonların infüzyonu 12 saat içinde tamamlanmalıdır. Volüm
yüklenmesi konusunda endişe duyuluyorsa bu süre 24 saate kadar uzatılabilir.
 Kan ve kan ürünlerinin infüzyonu dört saat içinde tamamlanmalıdır.
 İntravenöz yolla puşe edilecek ilaç tercihen venöz yoldan veya inraketler üzerindeki kapak
ya da üçlü musluk kullanılarak verilmelidir. Ven valfleri kullanılmadan önce mutlaka % 70’lik
alkol veya bir iyodofor ile temizlenmelidir.
 Kullanılmayan bütün üçlü musluklar kapalı tutulmalıdır.
133
 Sadece damar içine sulandırılmadan direkt olarak verilmesinde sakınca olmayan ilaçlar
intravenöz yolla puşe edilmelidir. Antibiyotikler puşe olarak uygulanmamalıdır.
6.6. Basınç Monitörizasyon Sistemi Uygulaması
 Basınç monitörizasyon sisteminin bütün elemanları (kalibrasyon cihazı ve yıkama solüsyonu
dahil) steril olmalıdır.
 Basınç monitörizasyon sistemi ile ilgili işlem sayısı ve sisteme girişler en az düzeyde
tutulmalıdır.
 Basınç monitörizasyon kateterinin açık kalmasını sağlamak amacıyla açık sistem (enjektör
ve üçlü musluk gerektiren sistem) yerine kapalı yıkama sistemi (sürekli yıkama) tercih
edilmelidir.
 Basınç monitörizasyon sistemi yoluyla dekstroz içeren solüsyonlar veya parenteral
beslenme sıvıları verilmemelidir.
 Tek kullanımlık transdüserler, tekrar kullanılabilen transdüserlere tercih edilmelidir.
 Tek kullanımlık veya tekrar kullanılabilen transdüserler 96 saatte bir değiştirilmelidir.
Sistemin diğer bileşenleri (tüp, sürekli yıkama cihazı ve yıkama solüsyonu dahil) de
transdüser ile birlikte değiştirilmelidir.
 Basınç monitorizasyon sistemine üçlü musluk yerine bir diyafram aracılığı ile ulaşılıyor ise
diyafram sisteme giriş öncesinde uygun bir antiseptik solüsyonla temizlenmelidir.
134
şüphe ediliyorsa değiştirilmelidir.
-Katater giriş yerinde enfeksiyondan
ıslanmış yada kirlenmişse
-Pansuman bütünlüğü bozulmuş,
-Katater değiştirilirken,
değiştirilmelidir.
-Katater yeri ıslanmış, kirlenmiş ise
hemen değiştirilmelidir.
-Pansuman kirlenmiş, ıslanmış ya da bütünlüğü
bozulmuşsa hemen değiştirilmelidir.
-Diğer solüsyonlar için öneri yoktur.
Lipid emilsiyonları 24 saat içinde bitirilmelidir.
değiştirilmelidir.
-Lipid solüsyonu setleri 24 saat içinde
-Serum setleri 72-96 saat sonra
yenilenmelidir.
-Steril transparan örtü kullanılıyorsa 7 günde bir,
Pansumanın
Setlerin
İnfüzyon sıvılarının
tipi
değiştirilmesi
değiştirilmesi
değiştirilmesi
135
tamamlanmalıdır.
içerisinde infüzyonları
kan ve kan ürünlerinin 4 saat
lipid emilsiyonlarının 12 saat,
saat,
Lipid içeren TPN solüsyonlarının 24
değiştirilmelidir.
setler 24 saat içerisinde
-Kan ve lipid solüsyonları için kullanılan
96 saatten önce değiştirilmemelidir.
Klinik olarak gerekmedikçe setler 72-
-24-48 saat içinde pansuman
değiştirilmemelidir.
-Pediatrik hastalarda gerekmedikçe
saat içerisinde
-Acil durumlarda takılan kataterler 48
-Erişkinlerde:72-96 saat
PERİFERİK VENÖZ KATATERLER
-Gazlı bez kullanılıyorsa 2 günde bir,
Rutin olarak değiştirilmemelidir.
takılan ve hemodiyaliz kataterleri dahil)
KATATERLER
Erişkinlerde 6 günde bir
SANTRAL VENÖZ KATATERLER (periferik yolla
PERİFERİK ARTERİYEL
Katater Değiştirilme süresi
ÜRİNER KATETER İLİŞKİLİ ÜRİNER SİSTEM ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ TALİMATI
1. AMAÇ: Üriner kateteri olan hastalarda, üriner sistem enfeksiyonu gelişimini önlenmek amacıyla,
üriner katater takılması ve bakımı konusunda uygulamaları belirlemektir.
2. KAPSAM: Hastanedeki tanı, tedavi ve bakım uygulamaları yapan bütün birimleri ve bu birimlerde
çalışan doktor, hemşire ve sağlık memurlarını kapsar.
3. TANIMLAR:
Kapalı Drenaj Sistemi: Üretral kateter ve musluklu idrar torbasından oluşan sistemdir.
Kısa Süreli Kataterizasyon: Kateterin 1-7 gün takılı kalmasıdır. Ameliyat sonrası uygulamalar
genellikle böyledir.
Orta Süreli Kataterizasyon: Kateterin 7-28 gün takılı kalmasıdır. Genel olarak yaşlı ve ortopedik
hastalarda ameliyat sonrası uygulanır.
Uzun Süreli Kataterizasyon: Kateterin 28 günden daha uzun kalmasıdır.
4. SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından üriner kateterizasyon uygulayan tüm birimlerde
çalışan sağlık personeli sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden birim
sorumluları, Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Başhekimlik sorumludur.
5. FAALİYET AKIŞI
5.1. Genel İlkeler
a. Üriner kateter sadece endikasyon varlığında uygulanmalıdır. Üriner kateterizasyon
endikasyonları;

İnfravezikal obstrüksiyonlar

Üriner sistem anatomisini bozan cerrahi girişimler

Mesane disfonksiyonu ya da idrar retansiyonu oluşturan nörolojik bozukluklar

Yoğunbakım gerektiren hastalarda idrar çıkışının ölçülmesi

Terminal dönemdeki idrar inkontinansı olan hastalarda palyatif bakım (yatak değişiminin
uygun olmadığı hastalar)

İdrar inkontinansına bağlı perineal alanda cilt lezyonları oluşması

Mesane içi ilaç uygulamaları

Mesanenin tanı amaçlı doldurulması
b. Kateter, kateter takma tekniği ve bakımı konusunda eğitim almış sağlık personeli tarafından
takılmalıdır.
c. Kateterizasyon ve kateter bakımını yapacak hastane personeline periyodik olarak eğitim
verilmelidir.
d. Kateter ile ilgili her türlü işlem öncesi ve sonrası eller yıkanmalıdır.
136
e. Kateter endikasyonu biter bitmez üriner kateter çıkarılmalıdır.
f. Sürveyans çalışmaları ile üriner sistem enfeksiyonları 1000 kateter günü başına düşen enfeksiyon
sayısı olarak belirlenmelidir.
5.2. Üriner KateterTakılması:
a.
Hastanın onayını almak ve işbirliğini sağlamak için işlem hastaya açıklanır.
b.
Hastanın mahremiyetini korumak için yatağın önüne perde çekilir ya da odanın kapısı kapatılır.
Talimatın bu safhasında hastanın üstündekiler çıkarılmaz.
c.
Hastanın bacaklarını uzatarak sırtüstü yatması sağlanır.
d.
Gerekli araç gereç yerleştirilmiş olan tedavi arabası hastanın yatağına yaklaştırılır. Hazır kateter
seti kullanılmıyorsa uygulayıcının yanında bir yardımcı personel bulunmalıdır.
e. Kateter, aseptik teknik ve steril malzeme kullanılarak takılmalır.
f.
Eller yıkanıp, kurulanıp, steril eldiven giyilir.
g. Hastaya ve uygulamaya özel olarak en uygun çaplı kateter seçilmelir.
h. Mümkün olan en küçük çaplı kateter kullanılmalıdır. Kadınlarda 12-14 Ch, erkeklerde ise 14-16
Ch kateterler kullanılmalıdır. İdrar çok konsantre ve bulanık ise 18 Ch’lik kateter; kan pıhtısı ya
da doku parçası içermesi halinde 22 Ch’lik kateter kullanılmalıdır (1 Charriere unit = 0.33mm).
i.
Eksternal mea çevresi temizlenip, steril örtü ile uygulama alanı örtülür.
j.
Steril kayganlaştırıcı jel üretraya veya katetere sıkılıp, kateter üretraya yerleştirilir.
k. Kateterin balonunu şişirmek için kullanılacak olan steril sıvı enjektöre çekilir.
l.
Steril kapalı drenaj torbası katetere bağlanır.
m. İdrarın geldiği izlenip, kateterin mesanede olduğu düşünülüyorsa, 8-10 ml steril sıvı ile balon
şişirilir, kateter yavaşça geri çekilerek mesane boynuna oturtulur.
n. Balonsuz kateter ise gelen idrar bittiğinde kateter yavaşça geri çekilerek mesanenin tamamen
boşalması sağlanır. İdrar akışı bittiği zaman kateter çekilerek çıkartılır.
o. Steril örtü kaldırılır, kateter takma sırasında perinede kirlenme olduysa antiseptik solüsyon ile
temizlenir.
p. İdrar torbası ve toplayıcı sistem mesane düzeyinin altında olacak şekilde yatak kenarına asılır.
q. Drenaj sisteminin bükülüp tıkanmamasına özen gösterilir.
5.3. Kateter İrrigasyonu
a. Kateterde tıkanma gelişmedikçe irrigasyondan kaçınılmalıdır
b. İrrigasyondan önce kateter – tüp birleşim yeri dezenfekte edilmeli, geniş hacimli steril enjektör
ve steril irrigant kullanılmalıdır.
c. İrrigasyonu yapan kişi aseptik teknik kullanmalıdır.
d. İrrigasyon için antimikrobiyal bileşikler kullanılmamalıdır.
137
5.4. Örnek Alınması
a. Bakteriyolojik örnek almak için kapalı drenaj sisteminin bütünlüğü bozulmamalıdır.
b. Bakteriyolojik örnek almak için kateterin distali dezenfektan solüsyonlarla silinerek temizlenmeli,
enjektörle örnek alınmalıdır.
c. Diğer idrar analizleri için torbanın boşaltıcı sisteminden aseptik koşullarda örnek alınmalıdır.
d. Rutin bakteriyolojik inceleme gerekli değildir. Ancak enfeksiyon şüphesinde bakteriyolojik
inceleme yapılmalıdır.
5.5. Üriner Kateter Bakımı
a. Kateterle temastan önce ve sonra eller yıkanmalıdır.
b. İşlemler sırasında meatusta kir birikimi varsa eldiven giyilip meatus su ve sabunla
temizlenmelidir. Meatus periyodik olarak yıkanmamalı veya antiseptiklerle silinmemelidir.
c. Hastanın transferi sırasında, banyo yaparken idrar torbası boşaltılmalı, mesane seviyesinin
altında tutulmalı ve bağlantılar kapalı olmalıdır.
d. Üriner kateterler periyodik olarak değiştirilmemelidir.
e. İdrar
torbaları
hasarlanmadıkça
veya
kateterden
ayrılıp
temizliği
bozulmadıkça
değiştirilmemelidir.
f.
Steril, sürekli kapalı drenaj sistemleri kullanılmalıdır.
g. Kateter ve drenaj sistemi ayrıldıysa bağlantı yeri dezenfekte edilerek yeni bir drenaj sistemi
takılmalıdır.
h. İdrar torbaları sağlam olmalı, alt kısımda idrar boşaltılması için musluk olmalı, idrar ölçümüne
uygun olmalıdır.
i.
İdrarın rahat akışının sağlanması için torba düzenli boşaltılmalı; boşaltma musluğu kontamine
toplama kabı ile temas etmemelidir.
j.
Profilaktik antibiyotik uygulamasından kaçınılmalıdır.
k. Kateterin takılması ve bakımı süresince antibiyotikli pomad kullanılması gerekli değildir.
5.6. Drenaj torbasının boşaltılması
a. Eller talimata uygun olarak yıkanır ve disposable eldiven giyilir.
b. Çıkış musluğu %70’lik izopropil alkolle tamamen ıslatılmış olan pamukla temizlenir.
c. İdrarın uygun kaba akması sağlanır.
d. Çıkış musluğu kapatılır ve alkolle ıslatılmış yeni bir pamukla tekrar temizlenir.
e. Hiç bir zaman idrar torbası bağlantı yerinden çıkarılıp ters çevrilerek boşaltılmaz.
f. Eldiven uygun çöp kutusuna atılır. Eller yıkanır.
g. Eğer torba kontamine olursa, idrar akışı engellenirse veya bağlantı yerlerinde sızıntı görülürse
drenaj torbası değiştirilir.
138
VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİNİN ÖNLENMESİ TALİMATI
1.AMAÇ: Mekanik ventilatöre bağlı hastalarda pnömoni ve diğer alt solunum yolu enfeksiyonlarının
gelişimini önlenmektir.
2.KAPSAM: Yoğun Bakım Ünitesinde (YBÜ) ve mekanik ventilatör kullanan kliniklerde çalışan bütün
sağlık personelini kapsar.
3.KISALTMALAR:
YBÜ: Yoğun Bakım Ünitesi
VIP: Ventilatör İlişkili Pnömoni
4.TANIMLAR:
Ventilatör İlişkili Pnömoni (VIP): Entübasyon sırasında pnömonisi olmayan, invaziv mekanik
ventilasyon desteği uygulanan hastada, entübasyonu takiben en az 48 saat sonra gelişen pnömoni veya
pnömoni tanısının konduğu günden önceki 48 saat içinde kalan dönemde bir solunum cihazına bağlı
olan hastalarda gelişen pnömonidir.
5.SORUMLULAR: Bu talimatın uygulanmasından hasta servislerinde görev alan tüm sağlık personeli
sorumludur. Bu talimatın uygulanması ile ilgili denetimlerden birim sorumluları, Enfeksiyon Kontrol
Komitesi ve hastane yönetimi sorumludur.
6.FAALİYET AKIŞI:
6.1. VİP ÖNLENMESİNDE GENEL İLKELER:
6.1.1. Kurumsal Önlemler

Multidisipliner bakım ekibi kurulması: “Multidisipliner bir bakım ekibi” kurulmalıdır. Bu grup
tarafından çalışan personele eğitimler verilmeli, önleme stratejileri geliştirilmelidir.

Enfeksiyon sürveyansı ve eğitim: Hedefe yönelik sürveyans çalışmaları yapılmalıdır.
YBÜ’lerinde sürekli aktif sürveyans programı ile enfeksiyon hızları, mikroorganizma türleri,
antibiyotik direnç paternleri izlenmelidir.

YBÜ çalışanlarının yeterliliği ve uygunluğu: YBÜ çalışanlarının sayısı yeterli olmalı ve YBÜ hastası
takibinde eğitimli olmalı, enfeksiyon kontrol uygulamalarını uygulayabilmelidir.

Çevre kültürleri: Rutin olarak önerilmemektedir. Epidemiyolojik çalışmalar için gerekli
olduğunda, salgın düşünüldüğünde uygulanabilir.
6.1.2. Hasta İzlemine Yönelik Önlemler

Uygun el yıkama, eldiven kullanımı, giysiler:
-Müköz membranlar, solunum sekresyonları ya da bunlarla kontamine olmuş nesneler ile
temas ettikten sonra, hasta ve solunum cihazı ile temas öncesi ve sonrası el hijyeni
sağlanmalıdır.
139
-Eldiven kullanımı: Solunum sekresyonları veya kontamine nesneleri ellemeden önce eldiven
giyilmelidir. Hastadan hastaya geçerken, hastanın kontamine bir bölgesini elledikten sonra
solunumla ilişkili bir işlem yapmadan önce eldiven değiştirilmeli, el hijyeni sağlanmalıdır.
Eldiven kullanımı el yıkamanın yerine geçmemelidir.
-İzole edilen tüm hastalarda, solunum sekresyonlarının sıçrama ihtimali olduğunda maske,
gözlük, önlük gibi koruyucu giysiler giyilmeli ve bir başka hastaya geçmeden değiştirilmelidir.

Aspirasyonun önlenmesi: Hasta kontrendikasyon olmadıkça yarı oturur pozisyonda (30–45
açıda)
yatırılmalı,
gastrik
şişkinlik
önlenmeli,
gerekmedikçe
ventilatör
devreleri
değiştirilmemelidir.

Entübasyon
ile
ilgili
öneriler:
Hastalarda
gereksiz
entübasyondan
kaçınılmalıdır.
Kontrendikasyon yoksa entübasyon yerine noninvaziv mekanik ventilasyon uygulanması tercih
edilmelidir. Entübasyon gerekli ise, tecrübeli bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. Sinüzit
komplikasyonu nedeniyle, nazotrakeal ve nazogastrik tüp yerine oral endotrakeal ve orogastrik
tüpler tercih edilmelidir.

Hortumlarda biriken sıvıların hastaya kaçması önlenmeli, hortumlar hasta başı seviyesinin
altında olmalıdır. Biriken sıvılar sağlık personeli ve çevre kontaminasyonuna neden olmadan
boşaltılmalıdır.

Entübasyon ihtiyacının devam edip etmediği aralıklı olarak değerlendirilmeli ve ihtiyaç ortadan
kalkar kalkmaz entübasyon sonlandırılmalıdır.

Aspirasyon sistemleri: Kapalı aspirasyon sistemi tercih edilmelidir. Kapalı sistem kullanılıyorsa
ekipmanın günlük değişimi gerekli değildir, kirlilik ve hasar olmadıkça haftada bir değiştirilmesi
yeterlidir.

Subglottik alanın aspirasyonu: Mekanik ventilasyonun 72 saatten uzun süreceği düşünülen
olgularda önerilir.

Ağız bakımı: Her şiftte en az bir kez diş, yanak ve dili kapsayacak şekilde, klorhekzidinli
solüsyonlar ile mekanik temizlik yapılmalıdır.

Kaf basıncının sürekli izlenmesi: Aspirasyonun ve trakeal hasarın önlenmesi amacı ile ETT kaf
basıncı takip edilmelidir. 18-22 mmHg (25-30 cmH2O) aralığında tutulmalıdır.

Sedasyon ve weaning protokolleri: Sedasyon ve weaning uygulamaları için belirli kılavuz ve
protokoller oluşturulmalıdır.

Stres ülser profilaksisi: Kanama riski yüksek olan hastalarda H2 reseptör blokerleri tercih
edilmelidir. Diğer durumlarda sukralfat tercih edilebilir.

Enteral Beslenme: Gastrik distansiyona neden olmayacak miktar ve hızda verilmelidir.

Antimikrobiyal profilaksi: Tek başına rutin olarak uygulanması önerilmemektedir.
140
6.1.3. Kullanılan Tıbbi Aletlere Yönelik Önlemler

Aletler: Üretici tarafından tek kullanımlık olarak üretilen aletler tekrar kullanılmamalıdır. Tekrar
kullanıma uygun araç ve gereçler ‘‘Dezenfeksiyon /Sterilizasyon Talimatı’’na uygun olarak
sterilize veya dezenfekte edilmelidir.

Mekanik ventilatörlerin iç makinelerinin yüksek düzeyde dezenfeksiyonu veya sterilizasyonu
gerekli değildir. Enfekte olmalarının önlenmesi için bakteriyel filtreler kullanılmaktadır.

Endotrakeal tüp ve hortumlar:
-Her hastada steril tek kullanımlık endotrakeal tüp ve hortumlar kullanılmalıdır. Eğer
sağlanamıyorsa devreler, ancak otomatik makinelerde dezenfeksiyonu sağlanabiliyorsa tekrar
kullanılmalı, elle temizlik ve dezenfeksiyon kesinlikle yapılmamalıdır.
-Kirlilik ve fonksiyon kaybı olmadığı sürece ventilatör devrelerinin rutin değiştirilmesi gerekli değildir.

Havayolu nemlendiricileri: Nemlendiriciler her hasta değişiminde veya klinik olarak gerekli
olduğunda değiştirilmelidir.

Bakteriyel
Filtreler:
Uygun
filtreler,
mekanik
ventilatör
devrelerini
bakteriyel
kontaminasyondan korumak amacıyla kullanılabilir.

Oksijen manometresi: Manometreler her hastadan sonra dezenfekte edilir.1/10’luk çamaşır
suyu ile yüksek düzey dezenfeksiyon işlemi yapılır, steril distile su ile durulanıp, kuru olarak
muhafaza edilir. Eğer kullanılacak ise steril distile su konularak kullanımı sağlanır.

Oksijen hortumu: Her hastada steril oksijen hortumu kullanılmalıdır.

Ambular: Her kullanım sonrasında temizlenip dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon işlemi
1/100’lük çamaşır suyu yada %70’lik alkol ile yapılır.

Mekanik ventilatörlerin bakımı ve temizliği üretici firmanın önerileri doğrultusunda
yapılmalıdır.
6.2.TRAKEOSTOMİ AÇILMASI ve BAKIMI

Trakeostomi aseptik koşullarda açılmalıdır.

Takılan trakeostomi tüpü steril olmalı veya yüksek düzeyde dezenfekte edilmiş olmalıdır.

Trakeostomi tüpü, sadece gerekli olduğunda değiştirilmeli ve değiştirilirken temiz önlük
giyilmeli, aseptik teknik kullanılmalıdır.

Trakeostomi çevresi lokal enfeksiyon bulguları yönünden sürekli izlenmelidir.

Trakeostomisi olan hastaların trakeostomi çevresinin bakımı pansumanı kirlendikçe, steril
malzemelerle yapılmalıdır.
141

Trakeostomi çevresi bakımı yapılırken uygun el hijyeni sağlanmalı, steril eldiven giyilmelidir.
Eski pansuman çıkarıldıktan sonra stroma bölgesi steril serum fizyolojik ile silinmeli, steril gazlı
bez ile kurulanmalıdır.

Stroma bölgesi enfekte olmadığı sürece iyotlu bileşikler kullanılmamalıdır.

Trakeostomi tüpü çevresine antimikrobiyal topikal pomat kullanılması gerekli değildir.

İç kanülün temizliği yapılırken önce el hijyeni sağlanmalı, steril eldiven giyilmelidir.

İç kanül çıkarılmalı, ön temizlik uygulandıktan sonra yarı kritik alet dezenfeksiyonu için uygun
bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir.

İç kanül steril su ile yıkanmalı, kurutulduktan sonra hastaya yerleştirilmelidir.

Trakeostomi bakımı bittikten sonra stroma alanındaki kanama, kızarıklık, ödem, koku,
hassasiyet ve sıcaklık değişiklikleri gözlenerek kaydedilmelidir.

Trakeostomi tüpünün kumaş bağları kirlendikçe değiştirilmelidir.

Trakeostomi bakım işlemi bittiğinde el hijyeni sağlanmalıdır.
6.3. SOLUNUM SEKRESYONLARININ ASPİRE EDİLMESİ
Entübe hastalar sık aralıklarla aspire edilmemeli; hırıltılı solunum, sekresyon birikimi, solunum
güçlüğü gibi endikasyon durumlarında aspire edilmelidir.
6.3.1. Açık Sistem Aspirasyon İşlem Basamakları

İşlem öncesi eller yıkanmalıdır.

Tek kullanımlık steril eldiven giyilmeli ve kateterin tutulacağı eldeki eldivenin sterilitesi
korunmalıdır.

Ventilatör hortumu hastadan ayrıldıktan sonra hiçbir yere değmeyecek şekilde asılmalıdır.

Steril eldivenli el ile kateter paketinden çekilmeli ve kontaminasyonu önlemek için elin etrafına
sarılmalıdır.

Temiz işler için kullanılacak diğer el ile aspiratörün tüpü tutularak kateter takılmalıdır.

Kateter endotrakeal tüpten yavaşça ilerletilmeli ancak ilerletilirken aspire edilmemelidir.

Kateter karinaya ulaştığında (direnç hissedilir ve hasta genellikle öksürür) ilerletme durdurulmalı
ve kateter 1 cm kadar geri çekilip aspirasyona başlanmalıdır.

Sonrasında kateter iç yüzeyde yavaşça döndürülerek çıkarılmalı ve bu esnada aralıklı aspirasyon
uygulanmalıdır.

Kateter tüp içindeyken ileri geri hareket ettirilmemelidir.

Solunum sekresyonları aspire edilirken endotrakeal tüp içine sıvı verilmesinden kaçınılmalıdır.
Ancak fazla kurutu olan veya solunum sekresyonları çok kuruyan hastalarda aspirasyon için 5–15
ml steril su içeren tek kullanımlık ampuller tercih edilmeli, ihtiyaç duyulan miktar endotrakeal tüp
142
içine verildikten sonra, steril kateter ile endotrakeal tüp içine girilerek aspirasyon işlemi
yapılmalıdır.

Aspirasyon işlemi tamamlandıktan sonra 5-15 ml’lik ampul içinde sıvı kalmış ise bekletilmeden
atılmalıdır.

Hastanın ikinci bir aspirasyon gereksinimi olması halinde, ayrı bir steril kateter kullanılmalıdır.

Üçten fazla aspirasyon işlemi ardı ardına yapılmamalıdır.

Endotrakeal aspirasyon işleminden sonra, aynı kateter yıkama solüsyonunda yıkanarak ağız
sekresyonları aspire edilmeli ve sonrasında kateter tekrar yıkanarak atılmalıdır.
6.3.2. Yıkama solüsyonu;
-500 ml’lik plastik veya cam şişeler içinde bulunan steril sıvılar (serum fizyolojik veya steril su)
kullanılmalıdır.
-Yıkama solüsyonları sekiz saatten uzun süre kullanılmamalı, yıkama solüsyonu çok kirlenmiş ise
beklenmeden değiştirilmelidir.
-Solüsyon kabının üzerine kullanılmaya başlandığı tarih ve saat yazılmalıdır.
6.3.3. Kapalı Sistem Aspirasyon İşlem Basamakları:

Kapalı aspirasyon uygulanan hastalarda steril aspirasyon sıvısı kateter haznesine verilmeli ve uygun
teknikle aspirasyon tamamlanmalıdır.

Kapalı aspirasyon kateterleri fonksiyon bozukluğu gelişmesi, kateterin tıkanması, kateter kılıfının
delinmesi durumlarında değiştirilmeli, aksi takdirde rutin olarak değiştirilmemelidir.

Hastane vakum sistemine bağlı sabit aspiratörler aracılığı ile açık veya kapalı aspirasyon uygulanan
her hastada aspiratörün içindeki tek kullanımlık torba, işaretli seviyeye kadar dolunca yenisi ile
değiştirilmeli, ayrıca hastalar arası kullanımda mutlaka torba, hortum ve varsa çam ucu, aspirasyon
setinin tümü değiştirilmelidir.

Hastalar arası aspiratör toplama kapları değiştirilmemelidir. Mümkün olabiliyorsa aspiratörler
hastaya özel olmalıdır.
143
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE ENFEKSİYON KONTOLÜ TALİMATI
1. AMAÇ: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hastane enfeksiyonlarının önlenmesi ve kontrolünü
sağlayacak kuralları belirlemektir.
2. KAPSAM:
Enfeksiyon kontrolünde temel ilkeler, küvözlerin ve solunum cihazlarının temizlik ve
dezenfeksiyonu, bebek bakımı ve beslenmesi, invaziv girişimler ve IV tedaviler ile ilgili ilkeler,
parenteral solüsyon hazırlama ve uygulama, endotrakeal tüp bakımı konuları ile yeni doğan yoğun
bakım ünitesi ve enfeksiyon kontrol komitesini kapsar.
3. KISALTMALAR:
YYBÜ: Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi
EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi
4. SORUMLULAR: Yenidoğan yoğun bakım ünitesi çalışanları ve enfeksiyon kontrol komitesi
sorumludur.
5. FAALİYET AKIŞI:
5.1. Temel İlkeler
1. YYBÜ çalışanları, enfeksiyon kontrol ekibince verilen enfeksiyon kontrol önlemleri ile ilgili
eğitimlere düzenli olarak katılır.
2. Ünite, kendi içinde eğitim planı yapar ve yapılan eğitimleri dökümante eder.
3. YYBÜ'nde yüksek riskli hastalar tanımlanır. (Düşük doğum tartılı bebekler (<1500g), konjenital
anomalisi olanlar, mekanik ventilasyon uygulanan bebekler, umbilikal ya da santral ven kateteri
olanlar, yoğun bakım süresi uzun olanlar, parenteral nütrisyon alanlar, geniş spektrumlu
antibiyotik kullananlar riskli hasta grubunda ele alınmalıdır.)
4. YYBÜ'nde aktif, ileriye dönük sürveyans yapılır.
5. YYBÜ'nde en önemli ve en sık bulaş temas yolu ile olduğundan (sağlık çalışanlarının elleri ya da
tıbbi malzemeler) "El Hijyeni Talimatı" uygulanır. Üniteye girişte, bebekten bebeğe geçişte, aynı
bebekte farklı bölgelere uygulanan işlemlerinde mutlaka el hijyeni sağlanır.
6. İzolasyon önlemleri, her hastada özenle uygulanır ve izolasyon gerektiren enfeksiyonlar
saptandığında EKK haberdar edilir.
7. Antibiyotik kullanımında "Antibiyotik Kontrol Komitesi" önerileri dikkate alınarak, ulusal ve uluslar
arası kılavuzlara ve ünitede görülen etkenlere uygun ampirik antibiyotik tedavisi uygulanır.
8. YYBÜ görev alan personel, yoğun bakım konusunda bilgili, deneyimli olmalıdır.
9. Her çalışma sürecinde yönetmeliğe uygun hemşire sayısı sağlanmaya çalışılır.
10. YYBÜ'nde görev yapan tüm personelin kızamık, kızamıkçık, kabakulak, hepatit-B, Suçiçeği ve polio
yönünden aşılı ya da bu hastalıklara bağışık olması gerekir. Çalışanlar her yıl influenza aşısı ile
aşılanır.
144
11. Suçiçeği, kızamık, kızamıkçık olguları ile temas eden ve bağışık olmayan sağlık çalışanı kuluçka
sürelerinde ünitede çalıştırılmaz.
12. El veya kollarında eksüdatif cilt lezyonu olan sağlık çalışanları hastalarla ya da tıbbi bakım gereçleri
ile temas etmez.
13. Bulaşıcı infeksiyon hastalığı bulguları olan personel, bu süreçte ünitede çalıştırılmaz.
14. Ünitede yeterli sayı ve yerleşimde lavabo mevcut olmalıdır. Lavaboda tercihen antiseptikli sıvı
sabun ve kağıt havlu bulunmalıdır. Ayrıca kuvöz başlarında alkol bazlı hızlı el antiseptiği
bulunmalıdır.
15. Ünitede hepa filtre sistemli merkezi havalandırma bulunur.
16. Ünitedeki tıbbi atıklar "Atık Yönetimi Talimatı"na göre bertaraf edilir.
17. YYBÜ'nde uygun sayıda izolasyon odası bulunur.
18. Tüm yüzeyler kolay temizlenebilir, silinebilir ve dezenfeksiyon işlemlerine dayanıklı olmalıdır.
19. Tamirat halinde mutlaka hastalar tamirattan etkilenmeyeceği tamamen ayrılmış bir birime alınır
ya da tamirat alanı ile hastalar arasında toz geçirmez bir bariyer oluşturulur.
6. UYGULAMA
1. YYBÜ'nde el yıkama için tercihen antiseptikli sabunlar (klorheksidin ya da iyodofor içerenler) ve
alkol bazlı el antiseptikleri kullanılır. "El Hijyeni Talimatı"na göre hareket edilir.
2. Serviste çalışanlar takı ve aksesuar kullanmamalıdırlar.
3. Enfeksiyon bulguları olan ziyaretçilerin ve diğer çalışanların üniteye girişi engellenmeli, o hastaya
özgü tek kullanımlık önlük ve maske kullanmalıdır. Yenidoğana, temas öncesi el yıkama yapılıp
yapılmadığı, bir görevli tarafından gözlenmelidir
4. Ünitenin temizliği "Hastane Temizliği Talimatı"na uygun olarak yapılır.
5. Aspirasyon mayi, drenaj mayi ve idrar gibi vücut sıvılarının bertaraf edilmesi için disposible
ekipman kullanılmalıdır.
6. Bebek bakım tepsileri, tartı, vb. gibi deri ve mukoza teması olan ekipman her bebekten sonra
1/100 oranında çamaşır suyu, kuartener amonyum bileşiği ya da alkol ile dezenfekte edilmelidir.
Tartı üzerinde tek kullanımlık örtüler tercih edilebilir.
6.1. Küvöz temizliği ve dezenfeksiyonu :

Kullanım sonrası ve her bebek değişiminde küvöz, açık yatak ve bebek kotlarının temizliği ve
dezenfeksiyonu yapılır.

Temizliğe başlamadan önce önlük eldiven ve maske takılır.

Küvözlerin gerektiğinde içi ve dışı temizlenir.

Bebek uzun süredir izleniyor ise küvözüne en az haftada bir dezenfeksiyon işlemi uygulanır. Bu
süre 1 kg’dan küçük bebekler için beş günde bir olmalıdır. Dezenfeksiyon işlemi esnasında bebek,
dezenfekte bir başka küvöze transfer edilir.
145

Küvözün önce ayrılabilir bütün parçaları çıkarılır, fırçalanarak yıkanır ve deterjanla ovularak
temizlenir. Daha sonra durulanır ve tek kullanımlık kağıt havlularla kurulanır. Küvözün tüm
parçaları klor (200-500ppm) veya isopropyl alkol (%70) veya hidrojen peroksitle dezenfekte edilir.

İçinde bebek varken küvözlerin dezenfeksiyonunda fenolik veya diğer kimyasal germisitler
kullanılmaz.

Küvözlerin dekontaminasyonu için üreticilerin talimatına uyulur.

Hava filtresinin bakımı ve değiştirilmesi üretici firmanın önerileri doğrultusunda yapılır.

Hasta yataklarının şiltesinin hasarlanması etkin dezenfeksiyonu önler. Yatakların yüzeyinde
bütünlük bozulması varsa yenisi ile değiştirilir.

Küvözlerde en yoğun kontamine olan bölgelerin küvöz kapakçıkları, bu kapakçıkları saran
yastıkçıklar ve kolları olduğu saptanmıştır. Bu kısımlar günlük olarak temizlenir, dezenfektanlarla
en az haftada bir ya da her bebek değişiminde dezenfekte edilir.

Fan varsa temizlenir, dezenfekte edilir ve bu işlem üretici firmanın talimatlarına uygun olarak alete
zarar vermeyecek şekilde yapılır.

Tekrar kullanımdan önce küvözler havalandırılır. Küvözler kullanılmayacak ise, nemlendirici
bölümüne su konulmadan, dezenfeksiyon sonrası 24 saat boyunca ısıtılarak tam olarak kuruması
sağlanır.

Su konulan nemlendirici kaplar her gün veya her bebek değişiminde steril edilir, her 24 saatte bir
distile veya steril su doldurulmalıdır.
6.2. Solunum cihazlarının temizliği ve dezenfeksiyonu:

Ventilatörlerin iç temizlik, bakım ve dezenfeksiyon işlemlerinde üretici firma önerileri dikkate
alınır.

Ventilatörlerin dış yüzeyleri, günlük olarak su ve deterjanla temizlenir ve 1/100 çamaşır suyu ile
(ekran, panel gibi hassas yüzeyleri, tercihen %70'lik alkol ile) dezenfekte edilir.

Devreler tek kullanımlık olmalıdır. Tek kullanımlık olmayan devreler, kullanım sonrası sökülür, tek
tek uygun yöntemle yıkanır, kurutulur, paketlenir ve steril edilir.

Gözle görülür kirlenme ve işlev bozukluğu olmadıkça devreler değiştirilmez.

Devreler içinde oluşan sıvılar boşaltılarak hastaya gitmesi engellenir. İşlem sürecinde eldiven
giyilmeli ve sekresyonların çevreye bulaşmaması sağlanmalıdır.

Nazal oksijen kateter ve maskeleri, fonksiyonu bozulduğunda ya da gözle görünür kirlilik
saptandığında değiştirilmelidir.

İlaç nebülizatörleri hastaya özel olmalıdır. Nebülizasyonda tek dozluk ampuller kullanılır.
Nebülizasyon maskesi aynı hasta için kullanım arasında yıkanır, %70'lik alkol ile silinir ve kuru
olarak saklanır.

Sistemdeki tüm nemlendiricilerde steril su kullanılır, nemlendirici devrelerindeki sular günlük
146
olarak değiştirilir.

Balon maske (ambu) kullanım sonrasında steril edilir.

Her hasta için ayrı aspiratör olmalıdır. Hastaya özel ve tek kullanımlık plastik aspiratör kavanozları
tercih edilir.

Aynı hastada kullanımı devam eden aspiratörlerin suyu günlük olarak boşaltılıp, kavanozu
dezenfekte edilir ve aspirasyon sondasının takıldığı bağlantı hortumu değiştirilir veya
dezenfeksiyonu sağlanır.

Hortumlar çeşme suyu ile yıkanıp içerisinden, 1/100 çamaşır suyu geçirilir ve 15 dakika sonra
distile su ile durulanıp, kuru olarak saklanır.

Her aspirasyon işleminde tek kullanımlık aspirasyon sondaları kullanılır. Aspirasyon işleminde
aspirasyon sondası başka alanlara değmemeli, sekresyonlar bebeğin gözlerine sıçramamalıdır.

Laringoskop blade kısımları tercihen ısı ile steril edilir veya yapılamıyorsa yüksek düzey
dezenfeksiyon işlemi uygulanarak kullanılır.
6.3. Bebek bakımı ve beslenmesi :

Bebeklere temas eden çamaşırların yıkanmasında bebeğin cildine zarar vermeyecek deterjanlar
kullanılır.

Bebeklerin bezleri değiştirilince hemen ağzı kapalı tıbbi atık torbalarına konulur. Bez değişimi
yapan kişiler, bu konuda eğitimli olmalıdır. Bez değişiminden önce eldiven giyilir, işlem sonrası
eldivenler hemen çıkarılır, eller yıkanır.

Bebek cilt bakımında, ılık su ve nötral pH'da bir sabun ile silme, yeterlidir. Salgın durumunda
dezenfektanlı banyo/silme EKK tarafından önerilen antiseptik ile yapılır.

Özellikle prematürelerde, flaster, oksijen probları cilde zarar verebilir. Antibiyotik içermeyen
topikal pomad kullanılır.

Anne sütü ile besleme önerilen yaklaşımdır. Anne sütü alınırken ellerin antiseptikle yıkanması ve
sütün steril bir kaba alınması gerekir. Eğer pompa kullanılacaksa her uygulamadan sonra sıcak
sabunlu su ile tüm pompa yapılarının yıkanması ve dezenfekte edilmesi önerilir.

Anne sütü antisepsiye özen göstererek özel biberon içine alınır ve yenidoğana verilir. HIV, meme
ucu HSV lezyonu vb anne sütü ile geçebilecek hastalığı olan, meme apsesi olan, ayrıca süte geçen
ve yenidoğana zarar verebilecek ilaç kullanan annelerin sütleri yenidoğana verilmez.

Anne sütü derin dondurucuya steril süt saklama poşetleri ile konulur, anne sütü bebeğe verilirken
biberon temizliğinde aseptik koşullara uyulur.

Anne sütü, derin dondurucuda üç ay, normal dondurucuda üç hafta, buzdolabında 48 saat
tazeliğini korur. Bekletilmiş sütü kullanmadan önce salgın, sepsis şüphesi, gastrointestinal
intolerans sorunları yoksa rutin olarak kültürünün yapılması gerekli değildir.
147

Yenidoğan yoğun bakımda rutin olarak steril hazır kavanoz formül mama ve prematüre bebekler
için likit hazır mama kullanılır.

Formül toz mamalar hazırlanıp kullanılacaksa; önce eller yıkanır, mama hazırlamada kullanılan
tüm malzemeler 10 dakika kaynatılarak temiz bir yüzeyde kurutulur.

Mama hazırlamada kullanılacak içme suyu kaynatılır ve 60oC'ye kadar soğutulur.

Mama paketi açıldıktan sonra üretici firmanın önerdiği süre içinde tüketilir.

Mamalar o öğünde kullanılacak kadar ve devamlı nazogastrikten beslenen bebeklerde 4 saatlik
olarak hazırlanır. Artık mama dökülür ve bekletilerek bir daha kullanılmaz.

Yenidoğan yoğun bakımda cam biberon kullanılır. Biberonlar önce bulaşık makinesinde yıkanır
ardından otoklavda 180 derecede 1 saat sterilize edilir.

Kullanılan biberon temizlenip dezenfekte edilmeden tekrar kullanılmaz.

Nazogastrik yolla beslenen bebeklerde setler 24 saatte değiştirilir. Beslenme amaçlı kullanılan
enjektörler 6 saatte bir değiştirilir.
6.4. İnvaziv Girişimler ve İntravenöz Tedavilerle İlgili İlkeler (Umbilikal Kateter)

İnvaziv girişimler ve uygulanan invaziv aletler en az seviyede tutulur. Her gün invaziv aletlerin
gerekliliği sorgulanarak gerekmeyen aletler çıkarılır.

Umbilikal kateter steril koşullara uyularak takılır.

Kateter takılması, kateter bakımı ve damar içi tedavilerin uygulanmasında ilgili talimatlara uyulur.

Kateter pansumanı sırasında giriş yerinde akıntı, eritem, ısı artışı gibi enfeksiyon bulguları
araştırılır.

Kateter rutin olarak değiştirilmemelidir. Ancak kateter ilişkili bakteremi, damar yetersizliği veya
tromboz belirtileri varsa kateter çıkarılır.

Aseptik koşulların devam ettiği hallerde, umbilikal kateterler rutin olarak değiştirilmemelidir.

Katetere bağlı enfeksiyon şüphesi olmadığı sürece infüzyon setleri ve bağlantıları 72 saatten önce
değiştirilmesi gerekmez. Kan ve kan ürünleri ve lipid emulsiyonları (glukoz ve amino asitlerle
kombine olarak verilen üçlü solüsyonlar veya tek başına uygulanan lipid solüsyonları) için
kullanılan infüzyon setleri 24 saat içinde değiştirilmelidir. Eğer solüsyon sadece dekstroz ve amino
asit içeriyor ise infüzyon setlerinin 72 saate kadar kullanılabilir. Propofol infüzyonu için kullanılan
setler, 6-12 saatte bir değiştirilir.

Ünitede yapılan tüm işlemler kayıt edilir.
6. 5. Paranteral solüsyon hazırlama ve uygulama:

Son kullanım tarihi geçmiş veya bulanık olduğu görülen, içinde partikül bulunan çatlak yahut
sızdırdığı fark edilen hiçbir paranteral solüsyon kullanılmaz.

Paranteral solüsyonlar hazırlandıktan sonra 2-3 saat içinde soğuk zincire uyularak yeni doğan
yoğun bakıma ulaştırılır ve bekletilmeden kullanılmaya başlanır.
148

Paranteral ilaçlar veya katkı maddeleri için mümkün olduğunca tek dozluk ampul ya da flakonlar
kullanılır.

Tek dozluk ampul veya flakonlar içinde kalan solüsyonlar daha sonra kullanılmak üzere saklanmaz.

Multidoz flakon kullanılacak ise üretici firma talimatına uyulur. Sterilitesi bozulan multidoz
flakonlar kullanılmadan atılır.

Parenteral sıvılar:
o
Lipid içeren sıvıların infüzyonu 24 saat,
o
Kan ve kan ürünlerinin infüzyonu ise 4 saat içinde tamamlanır.

Enjeksiyon portları giriş öncesi %70 alkol veya iyodofor ile silinir. Portlara mutlaka steril aletler
kullanılarak giriş yapılır.
6.5.1. Dikkat Edilecek Hususlar

Tüm parenteral solüsyonların hazırlanma aşamasında aseptik teknik uygulanır.

İlaç sulandırmak için kullanılan solüsyonlar 24 saatten fazla kullanılmamalıdır.

Hazırlanan solüsyon üzerine tarih, saat, kişi ismi, ilaç ismi mutlaka yazılmalıdır.

Tek kullanımlık olan parenteral solüsyon torbaları (TPN torbası) ve setleri ikinci kez
kullanılmamalıdır.

İnvaziv girişimlerle ilgili tüm bilgiler kayıt edilmelidir (yapan kişi/tarih/saat).
6. 6. Endotrakeal Tüp Bakımı:

Flaster tespiti iyi yapılır.

Tüp değiştirilirken tüpün yeri değiştirilerek dudaklar ve dilde zedelenme olması engellenir.

Aspirasyon sıklığı hastanın ihtiyacına göre belirlenir (gözle görülür sekresyon varsa, satürasyon
düşüyorsa, pürülan ve bol sekresyon varsa).

Aspirasyon süresi 10 saniye olmalıdır. Aspire edilirken önce eller yıkanır ve steril eldiven kullanılır.
Tercihen iki kişi bu işlemi yapmalıdır.

Aspirasyon kateteri steril olmalıdır, tüpün içinden rahatlıkla geçebilmeli, aspirasyon sırasında hava
girişine izin vermelidir işlem öncesi ve sonrası iki dakika hastaya yüzde yüz oksijen verilmelidir.

Kateter ilerletilirken aspirasyon hortumu klemplenir, istenilen derinliğe ulaşılınca klemp açılır ve
aspirasyon kateteri döndürülerek çekilir.

Tüp tıkalıysa 0.5 -1 ml serum fizyolojik verilerek 20-30 sn bekledikten sonra aspire edilir.

İşlem oral kaviteyi de aspire ederek bitirilir.
149
ENDOSKOPİK CİHAZLARIN DEZENFEKSİYONU VE STERİLİZASYONU TALİMATI
1. AMAÇ: Endoskopik girişimlerde enfeksiyon riskini önlemek ve endoskopik cihazların uygun
dezenfeksiyon ve sterilizasyon yöntemini belirlemektir.
2. KAPSAM: Gastroskopi, kolonoskopi, flexible bronkoskopi, sigmoidoskopi, duodenoskopi, rektoskopi,
vb. endoskopik cihazların dezenfeksiyonu ve sterilizasyonundan önce yapılacak hazırlıkları ile
dezenfeksiyon ve sterilizasyonda uyulacak kuralları kapsar.
3. KISALTMALAR:
ERCP: Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreatografi
EKK: Enfeksiyon Kontrol Komitesi
4. TANIMLAR:
Gastroskopi: Yemek borusu, mide ve on iki parmak barsağının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Kolonoskopi: Kalın barsağın endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Bronkoskopi: Soluk borusu ve bronşların endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Sigmoidoskopi: Kalın barsağın son 60- 70 cm’lik kısmının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Duodenoskopi: On iki parmak barsağının endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Rektoskopi: Kalın barsağın son kısmının (rektum) endoskopi cihazı ile görüntülenmesidir.
Laparoskop: Karın boşluğunu ve karın içi organlarını görerek muayene ve ameliyat amacıyla karın
duvarından sokulan optik aygıt.
Sistoskop: Mesane ve alt idrar yollarını görerek muayene ve ameliyat amacıyla uretradan girerek
kullanılan optik aygıt.
Artroskop: Eklem içini görerek muayene ve ameliyat amacıyla kullanılan optik aygıt.
5. SORUMLULAR: Skopi ünitesi çalışanları, uygulama yapan tüm hekimler, sağlık bakım hizmetleri
müdürlüğü, idari mali hizmetler müdürlüğü, EKK.
6. FAALİYET AKIŞI:
6.1. Temel İlkeler
1. Endoskoplar kullanım sonrası hemen bulundukları yerde kaba kirinden arındırılır tüm ayrılabilir
parçaları sökülüp, dekontaminasyon işlemi yapılır.
2.Steril dokularla temas eden endoskop aksesuarları (biopsi forsepsleri, sitoloji fırçaları, skleroterapi
iğneleri, elektrokoter probları vb.) steril edilmeli veya tek kullanımlık olmalıdır.
3. Laparoskop, sistoskop, artroskop ve rijid bronkoskop gibi steril dokulara giren tüm skopik cihazlar
her kullanım öncesi steril edilmelidir. Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda yüksek düzey
dezenfeksiyon uygulanmalıdır.
5. Temizlik için kullanılan fırçalar temizlendikten sonra yüksek seviyede dezenfekte edilmeli veya tek
kullanımlık olmalıdır.
150
6. Otomatik yıkayıcı-dezenfektör kullanılıyor ise ERCP endoskoplarının elevatör tel kanalı gibi otomatik
cihazların temizleyemediği kısımların önceden elle temizlenmesi gerekir.
7. Gastroskopi ve kolonoskopi için uygulanan dezenfeksiyon işlemi ayrı hazırlanmış dezenfeksiyon kabı
ve çözeltisi ile yapılmalıdır.
8. Yüksek düzey dezenfeksiyon solüsyonları sterilizasyon ve dezenfeksiyon talimatında belirtilen
kurallara göre hazırlanmalı, kullanılmalı ve bertarafı yapılmalıdır.
9. Yüksek düzey dezenfeksiyon solüsyonlarının MEK(Minimal Etkinlik Konsantrasyonu) takipleri
yapılmalı, kayıt altına alınmalıdır. Test sonucu olumsuz ise solüsyon kullanılmamalı ve ekleme
yapılmamalıdır. Yeni solüsyon hazırlanmalıdır.
10. Yüksek düzey dezenfekte edilerek kullanılan malzemeler hasta bilgileri ile birlikte ilgili forma kayıt
edilmelidir.
7. UYGULAMA
7.1. Endoskopların manuel yıkama ve dezenfeksiyonu
1. Hastaya kullanılmış endoskobun hortum yüzeyindeki kaba kir ve sekresyonlar temiz bir gazlı bez ile
alındıktan sonra ayrılabilen tüm parçaları sökülür, alet ön temizlik solüsyonu (deterjanlı su,enzimatik
vb.) içine atılır.
2. Endoskop ve parçaları üzerinde organik madde kalmayıncaya dek yıkanır.
3. Endoskobun iç kanalları bol deterjanlı su ile jet akım sağlanarak yıkanır, fırçalanır
4. Hareket edebilen parçaları tüm pozisyonlara getirilir.
5. Endoskop ve parçaları bol basınçlı su ile durulanır.
6. Kaçak testi yapılır.
7. Yüksek düzey dezenfektan çözeltisi içine konulmadan fazla suyu giderilir (aletin ıslaklığı dezenfektanı
sulandırarak etkin yoğunluğun azalmasına neden olabilir).
8. Yüksek düzey dezenfektan içine tamamen batırılarak önerilen sürede bekletilir. Tüm iç ve dış
yüzeylerin dezenfektan solüsyon ile temas etmesi gereklidir. Bunun için lümenlerden dezenfektan
geçirilerek hava kabarcıkları kalmaması sağlanmalıdır.
9. Mycobacter avium intracellulere infeksiyonlu hastaya yapılan bronkoskopi sonrası dezenfeksiyon
işlemi üretici firmanın önerdiği sürede olmalıdır.
10. Laparoskop, sistoskop ve artroskop gibi steril dokulara giren skopik cihazlara sterilizasyon
uygulanmalıdır.
11. Endoskop ve parçaları steril distile su veya musluk suyu ile iyice durulanır (hastaya hemen
kullanılacaksa ve steril su ile durulanmışsa bir sonraki basamak uygulanmayabilir, hastaya hemen
kullanılmayıp saklanacak ise steril su ile durulansa bile bir sonraki basamak uygulanır)
12. Kanallardan %70’lik alkol ve basınçlı hava geçirilir.
13. Endoskop ek parçaları takılmadan kurumayı kolaylaştırmak için dikey pozisyonda ve
151
kontaminasyonu engelleyecek şartlarda saklanır.
14. Dezenfektan seçiminde EKK’nin görüşü alınmalıdır.
15. Endoskopik uygulamaya bağlı bir enfeksiyon gelişirse EKK derhal haberdar edilir.
16. Uygulayıcılar koruyucu ekipman kullanmalıdır.
17.Dezenfeksiyon prosedürlerinin manuel olarak uygulandığı durumlarda endoskopların ve kullanılan
suyun, dezenfektör cihaz kullanıldığında ise endoskopların, suyun, dezenfektörlerin aynı zamanda
mutlaka test edilmesi gereklidir.
7.2. Endoskopi yıkama cihazı ile işlem basamakları;
1.Endoskop yıkama ve dezenfeksiyon cihazının haznesine uygun bir şekilde yerleştirilir.
2.Hazne bağlantı konektörü bağlanır.
3.Endoskobun biyopsi kanal, handle konektör ve aspirasyon kanal hortumları bağlanır.
4.Kapağın kapatılmasıyla yıkama ve dezenfeksiyon işlemleri başlatılır.
5.Yapılan bağlantı sonrası endoskopun yerleştirildiği hazne uygun miktarda en 10 litre dezenfektan ile
dolar ve tüm kontamine alanlara temas ettirilir.
6.Dezenfektan kanallara gerekli optimum basınç ve miktarda verilerek kontamine materyallerin
dışarıya atılması sağlanır.
7.Durulama ve kanal sonra dezenfeksiyon işlemi de tamamlanır.
8.Yıkama ve dezenfeksiyon işlemi raporuda yazılı olarak alınır ve saklanır.
7.3. Skopik cihazların takibi ve mikrobiyolojik kontrolü
1. Bu testler endoskoplarda dekontaminasyon prosedürlerinde bir yanlışlık olduğunu düşündürecek,
beklenenden daha yüksek düzeyde mikroorganizma olup olmadığını değerlendirmeyi
amaçlamaktadır.
2. Örnek alma, kültür yapma ve test sonuçlarının değerlendirilmesi endoskopistler, endoskopi
hemşireleri, EKK ve mikrobiyologlar ile yakın işbirliği içerisinde yapılmalıdır.
3. Rutin testler arasında 3 aydan fazla bir süre olmamalıdır.
4. Yıl sonunda her bir endoskobun en az bir kez örneklemeye girdiğinden emin olacak şekilde, her
türden bir endoskobun rotasyona konularak test edilmesi pratik bir uygulamadır.
5. Bu işlemi bir Pazartesi sabahı skoplar kullanılmadan önce yapmak gerekir, çünkü bu süre en uzun
saklama süresi olacağından mikrobiyoloji laboratuvarları tarafından tercih edilmektedir.
6. Örnekler alınmalarını takiben kısa süre içerisinde gönderilmelidir. Muhtemel bir gecikme söz
konusu olursa örnekler buzdolabında saklanmalıdır.
7.3.1. Endoskop kanallarından sıvı örnekleri alma
1. Endoskop kanallarının kompleks birleştirilmesinden dolayı her kanal ayrı olarak test edilmelidir.
2. Çevreden kaynaklanacak kontaminasyonların önlenmesi için örneklerin aseptik koşullarda alınması
gerekir.
152
a) Steril bir enjektöre 20 ml serum fizyolojik doldurulur.
b) Tüm kanalların yıkanması için uygun bağlantı adaptörleri yerleştirilir. (Aspirasyon, biyopsi, hava/
su kanalı, duodenoskop elevatör kanalı)
c) Sıvı örnekleri steril bir kültür kabına alınır.
7.3.2. Endoskoptan fırçalama ile örnek alma
a)Endoskopu sedyenin üzerine yatırılıp ve distal ucu steril numune kabına tutulur.
b)Enjektör ile 5 cc distile suyu biyopsi kanalından hızlıca verilir.
c)Endoskopu yukarı kaldırarak kanalda ki tüm suyun boşalması sağlanır.
d) Steril endoskop fırçası biyopsi kanalından geçirilir, daha sonra yukarı çekilir ve fırça distal uçtan
çıkıp numune kabının içine gelecek şekilde bir kez daha kanaldan geçirilerek işlem tamamlanır.
7.3.3. Diğer örnekler( swap fırça su ).
1. Fırçanın yaklaşık 1 cm’lik kısmını steril tel makası ile kesilir. Numune etiketlenerek laboratuvara
gönderilir. Özellikle kanallarda biyofilm tabakasından şüpheleniyorsa test için etkili bir yöntemdir.
2. Endoskopların dış yüzeylerinden swap distal uç aspirasyon ve hava/su valf girişleri, biyopsi kapak
girişleri ile duodenoskop elevatöründen alınır.
a) SF ile nemlendirilmiş steril swap ile endoskopun belirlenmiş kısmından alınır.
b) Her bir swap uygun vasata koyulur.
3. İrrigasyon için kullanılan su şişelerinden sıvı örnek alınır.
a)Kullanıma hazır şişeleri test edilir.
b)Sıvıyı su şişesinin bağlayıcı hortumundan geçirerek alınır.
4.Son durulama suyu su örneği
a) Steril enjektöre suyu alınır.
b) 2 x 100 mL suyun test edilmesi önerilir.
5.Otomatik yıkama cihazları/dezenfektörler
a) Dezenfektan solüsyon konteynırlarından,
b) Bağlantı hortumlarından,
c)Üretici firmanın örnekleme için tavsiye ettiği bölümlerden geçirilmiş sıvı örnekleri,
d) Son durulama suyundan 2 x 100 mL suyun test edilmesi önerilir.
8. Örnekleme sonuçlarına göre; mikrobiyolojik örnekleme pozitif olması durumunda yapılacaklar
1. Herhangi bir kontaminasyonun bulunması durumunda testlerin uygun koşullarda tekrarlanması ve
şüphelenilen ekipmanı (endoskoplar, dezenfektörler, aksesuarlar vb) düzeltici eylemler yapıp tatmin
edici sonuçlar alınana kadar kullanımdan kaldırılır.
2. İşlem basmaklarının etken varlığına göre tüm basamakları kontrol edilerek gerekli düzeltici ve
önleyici faaliyetler düzenlendikten sonra kültürler tekrar edilmelidir.
153
3.Skoplarda üreme olması durumunda; temizlik basamakları tekrar edilmeli ve sonrasında yüksek
düzey dezenfeksiyon tekrar edilmelidir. Gerekli görüldüğünde kimyasal sterilizasyon veya düşük ısıda
sterilizasyon yapılır.
8.1. Mikrobiyolojik testlerde tespit edilmiş organizmalar ve sorun giderme
8.1.1. E.coli, Enterococcus ve Enterobacter
a) Manuel işlemlerde yetersiz temizlik ve/veya dezenfeksiyon fırçalama işlemlerine özen gösterilmeme
ihtimali yüksektir. Temizlik döngüsü tekrar gözden geçirilmelidir.
b)Kimyasalların uygun kullanılmamasıdır. Kimyasalların hazırlama koşulları ve ürün miktarı,
konsantrasyonu kontrol edilmelidir.
c)Yetersiz temas süresi.
d) Dezenfektörler tercih edilirken, arızalarda mekanik-elektronik hata bildirimi yapanlar tercih
edilmelidir.
e)Kullanılan kimyasallarda zamanında yanlış miktar ve/veya konsantrasyonu için işlemler kontrol
edilmelidir.
f)Cihazların ölü boşluklarında sorun, bağlantı hataları olabilir. Cihazlar teknik servis veya uygun
yöntemlerle kontrol edilmelidir.
8.1.2. Pseudomonas aeruginosa ve diğer gram-negatifler
a)Yetersiz son durulama olabilir.
b)Su sisteminin ve son durulama suyunun kontaminasyonu olabilir.
c)Su kalitesi dezenfektörde mekanik, filtrasyon ya da elektronik bir sistemin arızasından dolayı
zamanında değişimi yapılmalıdır.
d)Teknik servis işlemleri ve bakım sonrası cihazın kendisi dezenfekte edilmelidir.
e)Filtre sistemi kontrol edilmelidir.
f)Yıkama cihazının rezervuar ve ölü boşlukları kontaminasyon açısından kontrol edilmelidir.
g)Saklamadan önceki kurutma prosedürleri ve dolapların ventilasyonu gözden geçirilmelidir.
8.1.3. Staphylococcus aureus,
a) Saklama koşullarına bakılmalıdır. Çevre koşulları gözden geçirilmelidir.
8.1.4. Staphylococcus epidermis
a)Taşıma koşulları kontrol edilmeli ve kontaminasyon önlenmelidir.
b)Yetersiz el hijyeni prosedürlerinin ile endoskoplar yeniden gözden geçirilmelidir.
c)Örneklerde kontaminasyon için örrnekleme tekrarı yapılmalıdır.
8.1.5. Atipik mikobakteri
a)Su sisteminin ve durulama cihazlarının kontaminasyonu açısından. prosedürler gözden geçirilmelidir.
b)Self dezenfeksiyon döngüsünün başlatılması (sıcaklık tercih edilir)sağlanır.
c) Dezenfektör filtrelerinin değiştirilmesi sağlanır.
154
DEZENFEKSİYON ANTİSEPSİ STERİLİZASYON UYGULAMALARI
1.AMAÇ: Hastane genelinde, sterilizasyon/dezenfeksiyon uygulamaları için sterilizasyon yöntemleri,
dezenfektan seçimi ve dezenfektanların kullanım ilkelerini belirlemektir.
2.KAPSAM: Hastanedeki tüm birimleri ve çalışanları kapsar.
3.KISALTMALAR:
MSÜ: Merkezi Sterilizasyon Ünitesi
DAS: Dezenfeksiyon Antisepsi Sterilizasyon Derneği
MEK (Minimal Efektif Konsantrasyon): Dezenfektan solüsyonun minimal etkin konsantrasyonudur.
YDD: Yüksek Düzey Dezenfeksiyon
ODD: Orta Düzey Dezenfeksiyon
DDD: Düşük Düzey Dezenfeksiyon
4.TANIMLAR:
Anlık sterilizasyon (Önceki tanım: Flash sterilizasyon): Dekontamine edilmiş, kurulanmış aletlerin
hemen kullanımı için paketlenmeden buhar otoklavlarında özel bir program kullanılarak kısa sürede
steril edilmesi işlemidir.
Antisepsi: Canlı doku üzerindeki (özellikle patojen) mikroorganizmaların öldürülmesi veya
üremelerinin engellenmesidir. Kullanılan yönteme ve antiseptiğe göre doku içinde de bir miktar
etkinlik sağlanır.
Antiseptik: Canlı doku üzerindeki (özellikle patojen) mikroorganizmaların öldürülmesi veya
üremelerinin engellenmesi için kullanılan kimyasal ürünlerdir.
Asepsi: Mikroorganizmaların korunmuş bir alana ulaşmalarının önlenmesi ve bunun devamlılığının
sağlanmasına asepsi, bu amaçla yapılan işlemlerin tamamına da aseptik teknik denir.
Bakteri sporu: Bazı bakteriler tarafından oluşturulan, fiziksel ve kimyasal çevre etkenlerine karşı
dirençli özel yapısal şekildir.
Bakterisit: Bakterileri öldürme etkisi olan maddelerdir.
155
Biyolojik indikatör: Sterilizasyon işleminde biyolojik ölümün gerçekleştiğini belirlemek için kullanılan,
tercih edilen sterilizasyon yöntemine en dirençli bakteri sporlarını içeren test materyalidir.
Biyolojik yük: Bir materyaldeki canlı mikroorganizma miktarını ifade eder.
CE amblemi: (Conformite Europeenne’nin kısaltması) Avrupa Birliği standartları içinde yer alan Tıbbi
Cihaz Yönetmeliğine (Medical Device Directive, MDD) uygunluğu gösteren işaret
Dekontaminasyon: Dezenfeksiyon / sterilizasyon öncesinde, fiziksel ve/veya kimyasal yöntemlerle
bir yüzey veya malzemeden organik madde ve patojenleri uzaklaştırarak, personelin aletlere elle
temas edebilmesi açısından güvenli hale getirme işlemidir.
Dezenfeksiyon: Cansız maddeler ve yüzeyler üzerinde bulunan mikroorganizmaların (bakteri sporları
hariç) yok edilmesi veya üremelerinin durdurulması işlemidir. Bakteri sporları ve miko bakterileri
etkileme seviyelerine göre yüksek, orta ve düşük düzey dezenfeksiyon olarak 3 kategoride
değerlendirilir.
Dezenfektan: Cansız ortamda mikroorganizmaları inaktive etmek için kullanılan maddelerdir.
Düşük Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporu, mikobakteri ve zarfsız virüslere etkisiz olan, ancak bir
kısım vejetatif mikroorganizmalar ve zarflı büyük virüslere (genellikle ≤10 dakika) etkili olan
dezenfeksiyon şeklidir.
Orta Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporlarına etki göstermeyen fakat mikobakterilere etkili olabilen,
diğer mikroorganizmaları inaktive eden dezenfeksiyon şeklidir.
Yüksek Düzey Dezenfeksiyon: Bakteri sporları dışındaki tüm mikroorganizmaları inaktive eden
dezenfeksiyon şeklidir.
HEPA Filtre (High Efficiency Particulate Air Filter): Yüksek etkinlikte partikül tutucu hava filtresidir.
(>0.3 büyüklükteki partikülleri en az % 99.97 etkinlikte filtre eden)
Kimyasal indikatör: Sterilizasyon şartlarında karakteristik değişiklik gösteren (renk değişikliği vb.)
kimyasal maddeler içeren kağıt şerit veya diğer test materyalleridir.
Prion: Nükleik asit içermeyen protein yapısında, standart sterilizasyon ve dezenfeksiyon
yöntemlerine dirençli enfeksiyöz partiküllerdir.
156
Sterilite güvence düzeyi: (SGD) Bir malzemenin steril kabul edilebilmesi için malzemelerdeki canlı
mikroorganizma kalma olasılığının teorik olarak 10-6 veya altında olabilmesi için gereken şartların
sağlanmasıdır.
Sterilizasyon: Herhangi bir maddenin ya da cismin üzerinde ve içinde bulunan tüm
mikroorganizmaların sporlar da dahil olmak üzere, yok edilmesi işlemidir.
Temizlik: Kir ve organik maddelerin su ve deterjan kullanılarak mekanik olarak uzaklaştırılması
işlemidir. Mikropların büyük çoğunluğu organik kirler içerisinde bulunur ve uygun nem-ısı varlığında
çoğalırlar. Bu nedenle dezenfeksiyon ve sterilizasyon öncesinde mutlaka etkin bir temizlik
yapılmalıdır. Temizlik, su, deterjan ve enzimatik ürünler kullanılarak sağlanır. Temizlik işlemleri 30
derece üzerinde daha etkilidir. 60 derece üzerinde temizliğin etkinliği azalır.
Validasyon: Sterilizasyon sisteminin ve işlemlerinin önceden belirlenmiş şartları sürekli sağladığının
kanıtlanmasıdır.
Kontaminasyon: Cerrahi ve medikal malzemelerin, hastaya ait her tür sağlam veya açık doku, vücut
sıvısı, kan vb. ile teması ile kirlenmesidir.
5.SORUMLULAR: Hastane Yöneticisi, Başhekim Yardımcısı, İdari ve Mali Hizmetler Müdürü, Sağlık
Bakım Hizmetleri Müdürü, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlu Hekimi, Merkezi Sterilizasyon
Ünitesi Sorumlu Hemşiresi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Tüm Birim Çalışanları, Tüm Hastane
Çalışanları
6.FAALİYET AKIŞI
6.1.MERKEZİ STERİLİZASYON ÜNİTESİ ALANLARI
Hastanelerin değişik yerlerinden, kirlenmiş malzemeleri işlenmek üzere toplayıp tekrar
kullanıcıya teslim eden kesintisiz hizmet üreten, konum olarak ameliyathaneye yakın, hastane
trafiğinden uzak, kirli ve temiz malzeme transferinin ayrılmış alanlarla sağlandığı, yönetsel olarak
doğrudan hastane idaresine bağlı olarak çalışan merkezlerdir.
MSÜ’de malzeme akış yönü kirli alandan temiz alana, temiz alandan steril alana doğru ve tek
yönlü olmalı, kirli, temiz, steril depolama ve destek alanlar olmak üzere şekillendirilmelidir.
 Kirli alan (Dekontaminasyon alanı) kırmızı
 Temiz alan (Alet muayene hazırlık ve paketleme alanı) mavi
 Steril alan (temiz alan) yeşil
 Destek alanlar sarı renk çizgilerle tanımlanmalıdır.
157
MSÜ içerisinde yönlendirme levhaları ve acil çıkış işaretleri asılı olmalıdır.
Kirli Alanlar: Sterilitesi bozulmuş aletlerin üniteye kabul edildiği, alet ve malzemelerin sınıflandırıldığı,
temizlendiği ve dekontamine edildiği alandır. Dekontaminasyon alanı, işlem bölümünün bütün öteki
alanlarından fiziksel olarak ayrılmalı ve girişi ayrı bir servis koridorundan olmalıdır.
Dekontaminasyon alanında;
• MSÜ ye ait atık ve kirli bertaraf alanı
• Alet teslim alma ve sıralama alanı
• Alet teslim alma ve kontrol ve kayıt masası
• Manuel alet ve malzeme yıkama alanı
- Küvet ve tezgah
- Hava ve su tabanca sistemleri
- Ultrasonik yıkama cihazı
• Otomatik yıkayıcıların alanı
- Çift kapılı yıkama makineleri
• Paketlenecek vb malzemeler ve kimyasalların depolama alanı
• Personel koruyucu ekipmanları depolama alanı
• El yıkama lavabosu
Lavabolar ikili olarak planlanmalı, lavabolardan birinde manuel yıkama yapılıp diğer lavabo
durulama lavabosu olarak kullanılmalı bu lavaboda son durulama suyu olarak demineralize su
bağlantısı da olmalıdır.
Temiz Alanlar: Temiz alan ana faaliyetleri içerisinde; alet bakım, kontrol, paketleme, steril edilmek
üzere paketlenmiş malzemeleri güvenli bekletme, tekstil, katlama ve depolama, temiz alanda
kullanılacak malzemelerin ve personel koruyucu ekipmanları depolama vardır. Temiz alanda
kullanılan çalışma tezgahlarının yüksekliği ayakta çalışılmaya izin verecek yükseklikte (90 cm) olmalı,
yüzeyi pürüzsüz, çizilmez, kırılmaz dezenfektan ve deterjanlardan etkilenmeyen malzemeden
üretilmiş olmalıdır.
158
Taburelerin ve çalışma tezgahlarının yüksekliği tercihen ayarlanabilmelidir.
Steril olacak alet ve malzemelerin beklemesi, yüklenmesi, sıraya girmesi için ayrılmış olan alan dahil
olmak üzere buharlı sterilizatörlerin ve bu alan içerisinde ayrı bölmede yer alan etilen oksit
sterilizatörün bulunduğu alandır.
Etilen oksit sterilizatörleri için sızdırmaz, özel havalandırılması, gaz kontrol dedektörleri ve
oluşabilecek kaçak durumlarına acil müdahaleye uygun ayrı mekanlar planlanmalıdır.
Steril Alanlar: Steril alan; sterilizasyon, soğutma, steril malzeme depolama ve steril malzeme teslim
alanı olacak şekildedir.
Buhar sterilizatörlerin kapılarının açılması sırasında sıcaklık ve nem oranlarının bulunduğu alanı
etkilemesinden dolayı steril alet ve malzeme depolama alanı ile sterilizatörler arasında ayrı bir oda
soğutma alanı yapılması kontaminasyon riskini engellenmektedir.
Steril bir malzemenin sterilitesinin kullanım noktasına kadar muhafaza edilmesi önem taşımaktadır.
Bu malzemelerin depolandığı bölümlerde kontamine olmadan saklanmasına önem verilmelidir.

Steril depolama alanı, sterilizasyon alanına bitişik ve tercihen tek işlevi steril ve temiz
malzemelerin saklanması olan ayrı, kapalı ve girişi sınırlandırılmış bir bölümde bulunmalıdır.

Steril malzemelerin kullanıcılara teslim edileceği bölüm ayrı olmalıdır.

Havalandırma sistemi, havanın steril depolama alanından pozitif basınçla dışarı akışını
sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır (ISO sınıf 8)

Steril malzeme depolarında malzeme rafları yerden en az 30 cm yukarıda, en üst rafa
malzeme konduktan sonra tavana mesafesi en az 50 cm olacak şekilde, hava sirkülasyonu için
duvardan en az 5 cm önde olmalıdır.

Raflar sabitlenmelidir.

Yangın emniyeti için yangın muslukları ulaşılabilir mesafede ve konumda olmalıdır.
Destek alanlar: Bu ana yapının hizmetlerinin uygun şekilde yapılabilmesi için; Personel dinlenme
odası /eğitim alanı, mutfak, kıyafet değişim odaları, tuvalet ve duşlar, kompresör kesintisiz güç
kaynağı destek alanda yer almalıdır. Güç kaynakları ve kompresörlerinin aşırı gürültü nedeni ile
üniteden uzak bir alanda tesis edilmesi önerilir. Yeni kaynaklarda yönetici ofisi steril alanı ve alet
hazırlık alanına hakim olacak şekilde destek alan sınırlarında yer almaktadır.
Çamaşır ve Tekstil Hazırlama Alanı: Çamaşır havları havalandırma sistemleri, yıkayıcı dezenfektörler
ve sterilizatörlerin hava filtreleri için de önemli sorun teşkil eder. Bu nedenle MSÜ dışında bir alanda
olması tercih edilir. MSÜ içinde yer alacaksa özel havalandırmalı ayrı bölmede planlanmalıdır.
159
Hava akışı, aşağı çekişli tip olmalı ve saat başına hava değişimlerinin sayısı (10 hava değişimi/saat),
havadaki lif parçacıklarını asgari düzeye indirmeye yeterli düzeyde olmalıdır.
Temiz çamaşır depolaması için yeterli alan ve raf, aydınlatılmış bir kontrol masası bulunmalıdır.
Tekstiller paketlenmeden önce ışıklı kontrol masası altında yırtık, delik, tiftiklenme, incelme, hav
birikintisi vb yönünden kontrolleri yapılmalıdır.
El Yıkama Lavaboları ve Yerleri: El yıkama lavaboları kirli, temiz ve steril alanlar arasındaki geçiş
noktalarında bulunmalıdır. Lavaboların yanına sıvı sabun, kağıt havlu, pedallı çöp kutusu ve diğer
aksesuarlarının eklenmesi gereklidir. Ayrıca geçiş alanlarında el dezenfaktanı olmalıdır. El yıkama
yerleri dinlenme bölümleri gibi bütün personelin kullandığı destek alanlarında da bulunmalıdır.
Lavabo muslukları kontaminasyon riskini ortadan kaldırmak için muslukların cerrahi tip ya da fotoselli
olması önerilir.
6.1.1.Teknik ve Mimari Donanım
Zeminler: Zeminler, duvar ve taban birleşim noktaları monolitik, eklemsiz olmalıdır. Köşeler tercihen
dayanıklı poliüretan malzeme ile yuvarlatılmalıdır. Zemin materyali pürüzsüz kolay temizlenebilir ve
yırtılmaya dirençli olmalıdır. Zemin rengi aletlerin yere düşmesi durumunda kolay görülmesini
sağlayacak bir renkte olmalıdır. Derz çatlaklarının temizliği ve dezenfeksiyonu zor olduğu için bu
alanlar mikroorganizmaların üremesi için uygun ortam oluşturabilir. Bu nedenle zemin için seramik
tercih edilmemeli, PVC gibi yekpare zemin kaplamaları kullanılmalıdır. Seramik yapılması zorunlu
durumlarda kırılmaya dayanıklı ve büyük ebatlı (>30x30) seramikler kullanılmalıdır. Seramik araları
için kaliteli ve dayanıklı derz dolgusu kullanılmalıdır. Tüm yüzey malzemeleri, temizlik için kullanılan
kimyasal maddelerden olumsuz etkilenmemelidir.
Duvarlar: Tercihen yıkanabilir vinil malzeme ile kaplanmalıdır. Vinil kaplama yapılmamışsa duvar
boyası mikroorganizmaların kolonize olmasını engelleyecek şekilde düzgün pürüzsüz, antistatik,
epoksi boya olmalıdır. Duvarlara transfer arabası vb tekerlekli arabaların sürtmesi durumunda
boyanın zarar görmemesi için korunmaya alınmalıdır. Bütün işlem alanlarının periyodik olarak
temizlenebilmesi için, zeminler ve duvarlar, vakumlama ve yıkamaya dayanacak malzemeden
yapılmalıdır.
Kapılar: Otomatik / yarı otomatik kapılar tercih edilmelidir. Kapıların açılış yönü yüksek hava basıncı
olan tarafa olmalıdır. Kapı otomatik değil ise kendiliğinden kapanır olmalıdır.
Pencereler: Denetimin kolaylaştırması ve ferahlık hissi nedeni ile duvar yerine cam bölmeler tercih
edilebilir. Dış mekan duvarlarında da açılabilir pencere olmamalıdır.
160
Tavanlar: Çalışma alanlarının tavanları; yoğunlaşmayı, toz birikmesini ve muhtemel kirlilik
kaynaklarını en aza indirgemek için; tavandan geçen tesisatı kapatacak düz bir yüzey oluşturulmalı,
aydınlatma ve benzeri tesisat da tavana gömülü olacak şekilde inşa edilmelidir.
Havalandırma: MSÜ’de merkezi filtre edilmiş hava sağlayan iklimlendirme sistemleri kullanılmalı, bu
amaçla split klimalar kullanılmamalıdır. Saatte en az 10 hava değişimi sağlamalıdır. Hava türbülansı
yaratacak herhangi bir araç kullanılmamalıdır. Hava akışı tavandan tabana, temiz alandan kirli alana
doğru olmalıdır. Havalandırma kesintisiz 24 saat çalışmalıdır. İklimlendirme sistemi en az ISO 146441 ISO Class 8 standartlarında belirtilen seviyeyi karşılamalıdır.
Sıcaklık Ve Nem: Çalışma alanlarında sıcaklık ve nem Das rehbere göre ayarlanmıştır. Çalışma
alanları, personelin rahat, cihazların düzgün çalışmasını sağlayacak sıcaklıkta olmalıdır. Sıcaklık 20-25o
C ve nem %40-75 olması önerilir. Steril depolama alanında sıcaklık 22o C, nem %60’ı aşmamalıdır.
Sıcaklık ve nem değerleri günlük çizelgelerle takip edilmelidir.
Sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinde kullanılan suyun özellikleri, Merkezi Sterilizasyon
Ünitesinde 24 saat kesintisiz su bulunmalıdır. Yıkama ve basınçlı su tabancalarından gelen/son
durulama suyu yumuşatılmış su olmalıdır. MSÜ’de kullanılacak suyun ters ozmoz ya da benzeri bir
yöntemle elde edilmiş su tercih edilmelidir.
6.2.UYGULANAN HİZMETLERE İLİŞKİN GEREKLİ EKİPMAN, ÇALIŞMA KOŞULLARI ve KURALLARI
6.2.1.Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Kıyafetleri, Koruyucu Kıyafetler
MSÜ personel giysileri giyilmesi ve çıkartılması kolay, rahat, konforlu, kısa kollu bir gömlek ve
pantolondan oluşan iş elbisesidir.
Tüm ünitede çalışan personel saçları içine alan tek kullanımlık (disposable) bir kep takmalıdır.
Paketleme aşamasında ciltten olacak dökülmeleri önlemek için uzun kollu gömlek giyilmesi,
sakal ve bıyıklı olanlar maske takması gereklidir.
Dekontaminasyon odasında çalışan personel tüm dekontaminasyon işlemi sırasında saçılma
ve sıçramalardan korunmak için koruyucu gözlük ve maske (veya tüm yüzü koruyan siperlik),
koruyucu sıvı geçirmez önlük ve eldiven kullanmalıdır. Etilen oksit sterilizasyonunda koruyucu gaz
maskesi ve nem bariyerli tulum kullanılmaktadır.
Rahat, ayağı destekleyen ve koruyan bir ayakkabı/ önü kapalı terlik giyilir. Terlikler yıkanabilir
özellikte olmalıdır.
161
MSÜ gürültülü ortam olması nedeni ile, ses izolasyonu için kulaklık takılması önerilir.
MSÜ giysileri günlük veya kirlenmesi durumunda hemen değiştirilir.
6.2.2.Çalışma Koşulları ve Kuralları
Merkezi sterilazasyon ünitesi 24 saat kesintisiz çalışan bir birimdir. Ünitemizde hemşire ve
sterilizasyon personelleriyle hizmet verilmektedir. DAS rehbere göre ortam sıcaklığı 20-25 ° C, nem %
40-75 arasında olmalıdır. Sıcaklık ve nem düzeyi Ortam Isı-Nem Kontrol Formu ile takip edilir.
6.2.3.Kayıt Sistemi
Kayıt sistemi tıbbi cihazlarla ilgili kalite yönetim sisteminin önemli bir parçasıdır ve
sterilizasyon sürecinin tüm basamaklarına ait verilere gerekli hallerde tekrar ulaşılmasına imkan
sağlar. Bu amaçla; Kayıt kartları, etiketler ve kayıt saklama dosyaları kullanılır.
6.2.4.Kayıt Sisteminde Bulunması Gereken Veriler
Yapılan işlemlerin ve testlerin kanıtları, biyolojik ve kimyasal ve fiziksel performans testleri,
temizlik kaydı, dekontaminasyon işleminin etkinliğini gösteren performans testleri yapılmaktadır.
Arıza, tamir, rutin bakım ve validasyon raporlarını içermelidir. Tüm sonuçlar mutlaka deneyimli bir
kişi tarafından kontrol edilmelidir. Kayıtlar beş yıl saklanmalıdır.
6.2.5.MSÜ temizliği
Aseptik teknik kuralları doğrultusunda temizden kirliye, yukarıdan aşağıya doğru yapılır.
Temizlik yaparken kullanılacak solüsyona infeksiyon kontrol komitesi önerisi doğrultusunda karar
verilir.
Kirli alanların temizliği: Dekontaminasyon odası, kritik alan kabul edilerek temizliği yapılır. Kritik alan
temizliğinde kullanılabilecek dezenfektan solusyon ile temizlenir, yere dökülen damlayan sıvı olursa
veya yer kirlendiyse, beklemeden temizlik yapılır.Dezenfektan solüsyon kullanım süresi dolduysa,
gözle görülür bir kirlilik varsa, solüsyon bulanık ise dökülüp yenisi hazırlanır.MSÜ dekontaminasyon
alanların temizliğinde kullanılan temizlik ekipmanı başka bir alan temizliğinde kullanılmaz.Her gün
lavabo, tezgahlar ve dekontamine olma olasılığı bulunan duvar yüzeyleri dezenfektan solüsyon ile
temizlenir ve silinir. En son yer temizliği yapılır.
Steril depolama alanı, temiz ve destek alanların temizliği: Temizlik steril alanda başlayıp temiz ve
destek alanları kapsar. Temizlik için steril depoda malzemenin en az olduğu zaman seçilir. Alet hazırlık
tezgahları her sabah ve gözle görünür bir kirlenme olduğu zaman silinir.Temizlik kayıtları tutulmalıdır.
162
6.3.ALETLERİN; ÜNİTEYE TRANSFERİ
Genel Transfer Kuralları
Kullanılmış aletlerin uygun şartlarda üstü örtülmeden açıkta taşınması çapraz kontaminasyon
riskini beraberinde getirir. Aletler ön işlem yapılmadan kuru veya ön işlem yapılarak transfer
edilebilir. Her durumda kirli malzemenin MSÜ’ye en kısa sürede transferi sağlanmalıdır. Kontamine
aletlerin ve malzemelerin transferini sağlamak için ameliyathane ve MSÜ kirli alanı arasındaki kirli
asansör veya kapalı transfer arabası kullanılır. Kullanıma yeni giren tıbbi aletler önce üzerindeki marka
etiketlerinden, koruyucu maddelerden arındırılır, yıkandıktan sonra sterilizasyon işlemine alınır.
Açılmış her set ve malzeme açıldıktan sonra kullanılmamış bile olsa, kontamine sayılır. Kesici, tek
kullanımlık uçlar kullanıldığı alanda çıkarılıp atılır. MSÜ’ye gönderilen kullanılmış aletler tel sepetlere
doldurulur. Eklemli aletler açık olarak sepete yerleştirilir. Her set içerisinde, mevcut olan aletlerin
kayıtlı olduğu ve sayımlarının kaydedildiği bir liste bulundurulur. Liste sayımı yapan kişiler tarafından
doldurulur. MSÜ’ ye set malzeme teslimi için teslim edilen malzemenin ne olduğu, sayısı, hangi
servisten geldiği, ne zaman geldiği, kimin teslim ettiği, kimin teslim aldığı, ne zaman teslim edeceği
bilgilerinin kaydedileceği “Alet ve Malzeme Teslim Formu” kullanılmalıdır.
Kuru transfer: Kuru transfer esnasında alet taşıma kutusuna solüsyon konmaz. Kullanılmamış aletler
kullanılan aletlerle birlikte aynı kutuya konur.Taşıma sırasında taşıma konteyneri içerisinde solüsyon
olmayacağı için hafif olacaktır. Transfer sırasında kullanılan solüsyon hemen döküleceği için solüsyon
tüketimi daha az olacaktır. Aletlerin solüsyonda uzun süre kalmasına bağlı korozyon riski yoktur.
Ön işlemli transfer:Tel sepetler içerisine yerleştirilen aletler bu amaçla üretilmiş deterjan dezenfektan solüsyonu olan bir kabın içerisine konur ve transfer edilir. Bekleme ve taşıma sırasında
ön temizlik - dezenfeksiyon yapılmış olur. Kullanılacak solüsyon üreticisinin önerileri doğrultusunda
solüsyon her seferinde uygun konsantrasyonda taze hazırlanır. Dezenfektan artıklarının yıkama
dezenfektör makinelerinde köpük etkisi oluşturma ve cihaz deterjanı ile etkileşme riskine dikkat
edilmelidir. Bu nedenle cihaz ve dezenfektan etkinliği için üretici önerileri dikkate alınmalıdır.
Solüsyon içinde uzun süreli bekletme yapılmamalıdır. Çok uzun süreli dezenfektan solüsyonda
bekleyen aletler paslanma riski taşır.
6.4.ALETLERİN ÖN TEMİZLİK VE DEKONTAMİNASYONU
Kritik alet/malzemeler:Steril dokulara ve steril vücut boşluklarına veya vasküler sisteme giren alet /
malzemeler “kritik” alet / malzeme olarak sınıflandırılır. Bu tanıma uyan tüm alet / malzemelerin
(cerrahi aletler, kardiyak kateterler, idrar sondaları, rijit endoskop ekipmanları, implantlar, vb.) steril
olması gerekir.
163
Yarı kritik alet/malzemeler: Mukoza veya bütünlüğü bozulmuş cilt ile temas eden alet/malzemeler
“yarı kritik” olarak kabul edilir (solunum terapisi ve anestezi ekipmanları, endoskoplar, laringoskop
bıçakları, özefajial manometri probları, anorektal manometri kateterleri, vb). Bu gruba giren alet /
malzemeler için yüksek düzey dezenfeksiyon yeterlidir, steril olma şartı aranmaz. Bütünlüğü
bozulmuş ciltle kısa süre temas eden bazı malzeme/yüzeyler (termometre, hidroterapi tankları)
genellikle “kritik olmayan” yüzey olarak kabul edilir ve orta düzey dezenfektanlarla (fenolikler,
iyodoforlar, alkol, vb.) dezenfekte edilir.
Kritik olmayan alet / malzemeler: “Kritik olmayan” alet / malzemeler, bütünlüğü bozulmamış ciltle
temas eden alet/malzemelerdir (ördek / sürgü, tansiyon aleti manşonu, yatak kenarları, koltuk
değnekleri, hasta odasındaki yemek masası ve mobilyalar, yerler, vb). Bu gruptaki alet/malzemelerin
temiz olması yeterlidir. Sadece vücut sıvı / salgıları ile kirlenme meydana geldiğinde düşük düzey
dezenfektanlarla dezenfeksiyon yapılmalıdır. Spaulding sınıflamasına göre kritik kategorisine giren
artroskop, laparoskop gibi aletlerin dezenfekte edilerek kullanılmasının infeksiyon riskini arttırdığını
gösteren bilimsel çalışmalar vardır. Bu nedenle artroskoplar, laparoskoplar ve biyopsi forsepsleri
steril edilerek kullanılmalıdır.
Tıbbi cihaz ve malzemelerin infeksiyon risk sınıflandırması ve kullanılacak yöntemler
Cihaz, Alet ve Malzeme
Spaulding Sınıfı
İnfeksiyon
riski
Yöntem
Sterilizasyon Buhar,
Hidrojen Peroksit
Cerrahi aletler, kardiyak ve üriner
kateterler, implantlar, drenler,
Kritik malzeme
Enjektör iğneleri, akapunktur iğneleri,
(Steril doku
biyopsi forsepsi, transfer forsepsi,
veya vasküler
laparoskop, artroskop, bronkoskop,
sisteme giren)
sistoskop
Gaz, ETO
Yüksek
Sıvı sporisidal
kimyasal; Uzun süreli
temas (kimyasala
göre değişebilen süre,
≥3 saat)
164
Fleksible endoskoplar, laringoskoplar,
vaginalrektal ultrasonografi probları,
transözefagial EKO probu, endotrakeal
tüpler, nazal kanüller, ventilatör
Nemli ısı Yüksek
düzey dezenfeksiyon
Yarı kritik
(yüksek düzey
Malzeme
dezenfektan ile 5-20
bağlantı hortumları, nemlendiriciler ve
filtreler, nebülizer kapları, aspirasyon
sondaları, beslenme sondaları,
laringoskop bıçakları, larengeal tüpler,
fiberoptik bronkoskop, airway, bazı
oftalmik araçlar, kulak şırınga
dk. temas)
(Mukozalara,
Orta
bütünlüğü
Orta düzey
bozulmuş deriye
dezenfeksiyon
temas eden)
(≤10 dk. temas)
hortumu, amalgam kondansörü
Kritik olmayan
Steteskop, tansiyon aleti manşonu,
malzeme
EKG elektrotları, BIS elektrotları, pulse
(Sağlam deri ile
oksimetre, kulak spekulumu, tespit
teması olan,
malzemeleri, küvöz, hasta yatağı ve
mukoza ile
örtüleri, yemek kapları, sürgüler vb.
teması
Düşük düzey
Düşük
dezenfeksiyon
(≤10 dk. temas)
olmayan)
İyi bir dezenfektanda olması gereken özellikler; Antimikrobiyal spektrumu geniş olmalıdır. Hızlı etkili
olmalıdır. Çevresel faktörlerden etkilenmemeli; kan, balgam, dışkı gibi organik maddelerin varlığında
bile aktivitesini yitirmemeli; birlikte kullanıldığında sabun, deterjan gibi kimyasallarla geçimsiz
olmamalıdır. Kullanıcıya ya da hastaya toksik etkisi bulunmamalıdır. Aletlerde ve metal yüzeylerde
korozyon yapmamalı; plastik, kauçuk gibi diğer parçalarda bozulmaya yol açmamalıdır. Kullanıldığı
yüzeyde antimikrobiyal bir film tabakası oluşturmalı ve kalıcı etki yapmalıdır. Kullanımı kolay olmalı,
kullanım talimatı açık ve anlaşılır olmalıdır. Kokusuz ya da hoş kokulu olmalıdır. Ekonomik olmalıdır.
Suda çözünebilmelidir. Konsantre ve sulandırılmış halde stabil kalabilmelidir. Atıkları çevreye zarar
vermemelidir.
165
Orta ve yüksek düzey dezenfektanların avantaj ve dezavantajları
Dezenfektan
Perasetik asit /
Hidrojen
Avantajları
Aktivasyon gerektirmez. Önemli bir
Kozmetik ve fonksiyonel açıdan
rahatsız edici etkisi ya da kokusu yoktur
materyal uyum problemi olabilir (bakır,
peroksit
Glutaraldehit
Dezavantajları
çinko gibi)
Materyal uyumu çok iyidir.
Solunum irritasyonu yapar Ortamın
havalandırılması gereklidir. Kötü
kokuludur. Mikobakterisidal aktivitesi
yavaştır. Yüzeylerdeki kan ve dokuları
fikse eder
Hidrojen
Aktivasyon gerektirmez. Organik
Çinko, bakır, nikel/gümüş kaplama
peroksit
maddelerin ve bakterilerin
aletlerde kozmetik ve/ veya fonksiyonel
uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Atıkları
uyumsuzluk problemi vardır
zararlı değildir. Koku ve irritasyon
problemi yoktur. Materyal uyumu iyidir.
Kanı koagüle etmez, doku fiksasyonu
yapmaz. Biyofilm oluşumunu engeller.
Cryptosporidium türlerini inaktive eder.
Ortofitalaldehit
Hızlı etkilidir. Aktivasyon gerektirmez.
Deriyi, giysileri ve çevre yüzeyleri boyar
Belirgin bir kokusu yoktur. Materyal
uyumu iyidir.
Perasetik asit
Sterilizasyon süresi kısadır. Son ürünleri
Sadece sıvıya batırılabilen aletlerde
çevreye zarar vermez. Otomatize
kullanılır. Alüminyum anodize kaplamalı
sistemdir. Çevrim standarttır. Hızlı
materyallerde uyumsuzluk olabilir.
sporisidal etkilidir. Kullanıcıya zararı
Biyolojik kontrolü yoktur. Bir çevrimde
yoktur. Materyal uyumu iyidir. Kanı
çok az sayıda alet ya da tek bir
koagüle etmez, doku fiksasyonu yapmaz.
endoskop işleme alınabilir. Bu yöntemle
steril olan aletlerin steril olarak
saklanması mümkün değildir. Ciddi göz
ve deri hasarı yapar.
166
Hipokloritler
Geniş etki spektrumludur. Hızlı etkilidir.
Organik materyalden etkilenir.
Toksisitesi azdır. Çevre problemi
Korozyon yapar. Cildi tahriş eder. Tekstil
oluşturmaz. Biyofilm tabakasına etkilidir.
ürünlerin rengini açar. Dayanıksız, ışık
Suyun sertliğinden etkilenmez.
ve ısıyla bozulur. Amonyak ve asitlerle
toksik klor gazı oluşturur. Alet
dezenfektanı olarak önerilmez.
Klor dioksit
(CIO2)
Hızlı ve güçlü etkilidir. Etki spektrumu
Dayanıksız olduğundan kullanım
geniştir. Kötü tad ve koku
sırasında üretilir. Organik maddeler ve
bırakmadığından su dezenfeksiyonunda
ışıktan etkilenir. Korozivdir. Bazı
klora tercih edilir. Toksisitesi düşüktür.
metallere (bakır, pirinç) ve plastiklere
Karsinojen, mutajen etki göstermez. Gaz
zarar verir Bazı yüzey materyallerinin
halinde zararlı yoğunluğu (>0.1 ppm)
rengini açabilir. Güvenlik sınırı (0,1 ppm)
ölçülebilmektedir. Toksik olmayan
üzerindeki yoğunlukta solunum sistemi,
bileşiklere parçalanır.
göz ve mukozalarda tahrişe neden olur.
Havada %7-8 yoğunluklarda patlayabilir.
Alkol
Hızlı etkili, geniş spektrumludur. Renksiz,
Hızlı etkili, geniş spektrumludur. Renksiz,
uçucu, atık bırakmaz. Kötü koku ve leke
uçucu, atık bırakmaz. Kötü koku ve leke
oluşturmaz. Toksik değildir. Durulama ve
oluşturmaz. Toksik değildir. Durulama ve
kurulama gerektirmez. Materyel uyumu
kurulama gerektirmez. Materyel uyumu
iyidir. Dayanıklıdır. Diğer antiseptiklerle
iyidir. Dayanıklıdır. Diğer antiseptiklerle
sinerjik etki gösterir.
sinerjik etki gösterir. Sporisit değil,
yanıcı, parlayıcı, ciltte kuruluk, tahriş
yapabilir.
Fiksatif,
kirli
ortamda
etkisizdir. Lastik, plastik malzemeyi
sertleştirir.
Merceklerin
montaj
materyalini bozar. Renksiz olduğundan
uygulandığı alanı belirginleştirmez.
167
Dezenfektan test şeritleri
• Yüksek düzey dezenfektan solüsyonun Minimal Efektif Konsantrasyonunu (MEK) değerlendirmek
için kullanılır.
• Ürüne özel olmalıdır. pH ölçerler bu amaçla kullanılmamalıdır.
• Bu testin yapılış sıklığı solüsyonun kullanım sıklığına göre belirlenir.
• Örneğin: - Her gün solüsyon kullanılmaya başlamadan önce 1 test,
- Günlük her 10 kullanımdan sonra bir test,
- Günlük 30 kez kullanımda her 10 kullanım sonrası 1 test,
- Haftalık kullanım için, kullanım öncesi 1 test,
• Test şeritleri solüsyonun kullanım süresini uzatmak için kullanılamaz.
• Test şeritlerinin değerlendirilmesinde üretici firmanın önerileri dikkate alınmalıdır. Test sonucu
olumsuz ise o solüsyon kullanılmamalı, ekleme yapılmamalı, yeni solüsyon hazırlanmalıdır.
• Şerit üzerindeki kimyasal madde zamanla bozulacağı için kutunun üzerinde son kullanma tarihi
bulunmalıdır.
• Test şeritlerinin kutusu açıldığında üzerine açıldığı tarih ve kullanım süresi yazılmalıdır.
• Test sonuçları kaydedilmelidir.
Malzemelere göre dezenfeksiyon uygulamaları
Endoskoplar
• Hidrojen peroksit ve perasetik asit gibi oksidanlar endoskoplarda fonksiyonel ve kozmetik hasar
oluşturabilir.
• Endoskop dezenfeksiyonunda gluteraldehit tercih edilecekse sürfaktan içermeyen solüsyonlar
kullanılmalıdır. Sürfaktanlar sabunsu bir tabaka oluşturduğundan bu tabaka durulamakla
temizlenememektedir.
• İyodoforlar, alkoller, kuarterner amonyum bileşikleri ve fenolikler endoskop dezenfeksiyonunda
asla kullanılmamalıdır.
168
El ile yapılan endoskop dezenfeksiyonunun basamakları:
Ön temizlik: Endoskop kullanıldıktan hemen sonra kaba kirlerinden arındırılır. Kaçak testi yapılır.
Yıkama: Endoskopun iç ve dış yüzeyleri uygun bir fırça yardımıyla su, deterjan veya enzimatik
deterjan kullanılarak yıkanır.
Dezenfeksiyon: Endoskop bir yüksek düzey dezenfektan içeren küvete o dezenfektan için
belirlenmiş sürelerde daldırılır. Bu sırada dezenfektanın tüm kanallara perfüze olmasına dikkat
edilmelidir.
Durulama: Endoskop ve kanalları tercihen steril ya da filtre su ya da yoksa güvenilir çeşme suyuyla
iyice durulanır.
Kurutma: Tüm kanallardan alkol geçirilir ve hava tabancası ile kurutulur.
Saklama: Endoskoplar kontaminasyonu önleyecek şekilde vertikal olarak asılarak saklanır.
Laparoskoplar artroskoplar ve sistoskoplar
• Laparoskoplar, artroskoplar ve sistoskoplar steril vücut boşluğuna girdiklerinden kritik aletlerdir ve
steril edilerek kullanılmalıdır.
Diş hekimliğinde kullanılan aletler
• Yumuşak doku ve kemiğe penetre olan tüm aletler kritik aletler sınıfına girer ve bu nedenle her
kullanımdan sonra steril edilmelidir. ,
• Ağız yumuşak dokusu ya da kemiğe penetre olmayan ancak ağız dokusu ile temas eden aletler
(amalgam kondansörleri, hava / su enjektörleri) yarı kritik aletler olarak sınıflandırılır ve bunların da
her kullanımdan sonra steril edilmesi gerekir.
• Sterilizasyon öncesi dekontaminasyon kuralları geçerlidir.
• Sıcaklığa dayanıklı olmayan aletler tercih edilecekse steril edilebilir nitelikte ya da tek kullanımlık
olmalıdır.
• Kritik ve yarı kritik aletlerde kimyasal dezenfeksiyon tercih edilmemelidir.
• Sandalye, hasta koltuğu, lamba sapı gibi açık yüzeyler hastalar arasında orta veya düşük düzey bir
dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir.
169
• Eğer yüzey kontaminasyonunu önlemek için suya dayanıklı örtüler kullanılmışsa bunlar hastalar
arasında değiştirilmelidir. Korunmuş yüzeylerin hastalar arasında dezenfekte edilmesine gerek
yoktur ancak gün sonunda dezenfekte edilmelidir.
• Yüzeyler (ünit tablası ve hortumları, tetiyer, reflektör kolu, ışık cihazları, röntgen başlığı, telefon,
dolap üstü ve tutacak yerleri gibi) kontaminasyondan korunmak için tek kullanımlık örtülerle
örtülmelidir. Örtülemiyorsa dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon HIV ve HBV’ye etkili orta
düzeyde etkili bir dezenfektanla yapılabilir.
• Hasta aralarında kullanılmış aletler üzerinde kan ya da tükürüğün kurumaması ve temizliği
kolaylaştırmak için deterjanlı bir su ya da düşük ya da orta düzeyli bir dezenfektan bulunan bir ön
temizlik kabına atılmalıdır.
• Diş laboratuvarına gönderilecek ölçüler ve apareyler suyla çalkalanmalı ve dezenfekte edilmelidir.
Bu amaçla klor bileşikleri, sentetik fenolik bileşiklerin karışımı, iyodoforlar ve fenol/alkol
kombinasyonları kullanılabilir.
• Mum şablonlar ve mum ısırma kayıtları, iyodoforun kullanıldığı sprey yöntemi ile dezenfekte
edilebilir.
• Piyasemen ve anguldruva özelliklerine göre temizlenmeli ve otoklavda steril edilmelidir.
• Diş ünitinin su boruları içinde biyofilm tabakası oluşumu düzenli olarak dezenfeksiyonla ya da
filtrasyonla giderilmelidir.
• Diş hekimliği uygulamaları sonrasında ortaya çıkan amalgam parçacıkları genel gidere verilmemeli,
su altında biriktirilmeli ve mutlaka yeniden değerlendirilmelidir. Kreşuar filtreleri ve lavabo filtreleri
parçacık geçişine izin vermez şekilde dizayn edilmelidir.
• Kimyasal zararlılar, yüksek düzeyde ağır metal içeren atıklar ülkemizde veya ülke dışında, bu işlem
için sertifikasyon sürecini tamamlamış, atık işleme ve ayrıştırma merkezlerine ulaştırılmalıdır.
Kemik dekontaminasyonu
• Kemik, kandan sonra en çok transplantasyonu yapılan organdır. Bu dokuların elde edilmesi,
saklanması ve bakteriyolojik kontrolü infeksiyon kontrolü açısından çok önemlidir. Bu dokuların
alıcıya ve dokuya zarar vermeyecek şekilde steril edilmesi gerekir.
• Kemik dekontaminasyonunda amaç kemiği steril etmek ve bu esnada kemik dokusunda
maksimum canlı hücre kalmasını sağlamaktır.
170
• Kemiğin sterilizasyonunda buhar otoklavı ile sterilizasyon, klorheksidin ile sterilizasyon ve
povidon iyot ile sterilizasyon antimikrobiyal etkinlik açısından yeterlidir.
• Canlı doku kalması açısından povidon iyot ile seri yıkama ve kurutma diğerlerinden üstündür.
• Kontamine olmuş kemik grefti steril bir küvet içinde, her biri 15 saniye süreyle olmak üzere 5 kez
povidon iyot ile yıkanmalı, sonuncusundan sonra da 15 dakika kurumaya bırakılmalıdır.
• Ardından steril su ile yıkanıp implante edilmelidir.
• Sterilizasyon yöntemlerinden hiçbiri kemik, tendon, ligament gibi dokular için ideal değildir.
Bilinen yöntemler, biyolojik greftin kalitesini bozabilir, toksisiteyi artırabilir ya da
mikroorganizmaların yok edilmesi için yeterli olmayabilir.
• Alternatif yöntem olarak %1’lik klorheksidin solüsyonunda 15-30 sn tutulması kullanılabilir
HBV, HCV, HIV ya da tüberküloz basili ile kontamine aletler
• Tüm hastalar kanla bulaşan patojenlerle potansiyel infekte kabul edilmeli ve standart önlemler
uygulanmalıdır. Bu mikroorganizmalarla kontamine yarı kritik aletlerde uygun temizlik sonrası
yüksek düzey dezenfeksiyon yeterlidir.
Hemodiyaliz makineleri
• Hemodiyaliz sistemleri (hemodiyaliz makinesi, su kaynağı, su işleme sitemleri, dağıtım sistemi)
kanla bulaşan virüsleri ve patojen bakterileri bulaştırabilir.
• Kritik olmayan alet ve yüzeyler için düşük düzey, yarı kritik aletler için yüksek düzey, kritik aletler
için sterilizasyon uygulanmalıdır.
• Diyaliz yatağı ya da koltuğu, diyaliz makinesinin dış yüzeyi gibi kritik olmayan yüzeylerde düşük
düzey bir dezenfektanın kullanılması yeterlidir. Ancak, kan ile gözle görülür bir kirlenme varsa
mutlaka tüberkülosidal bir dezenfektan kullanılmalıdır.
• Hemodiyaliz sistemlerinde klor bazlı dezenfektanlar, sıvı formaldehit, perasetik asit, perasetik asit
ve Hidrojenperoksit kombinasyonları kullanılabilir.
Tonometreler
• Tonometre uçlarını %70 etil alkol ve %70 izopropil alkolle silmek yeterli değildir.
171
• Tonometre uçları ile bulaşma potansiyeli göz önüne alınarak; uçların temizlenerek 10 dakika
süreyle %70 izopropil alkolde bekletilerek dezenfekte edilmelidir.
• Dezenfeksiyondan sonra tonometrenin çeşme suyu ile durulanarak kullanım öncesi kurutulması
gerekmektedir.
Kriyocerrahi aletleri, kavite içi problar
• Kavite içi probların dezenfeksiyonunda üretici firmanın önerdiği yüksek düzey dezenfektan
kullanılmalıdır.
• Vajinal prob ve kılıfı olmayan tüm endokaviter problar, mukoz membranlarla direkt temasta
olmaları nedeniyle yarı kritik aletler olarak tanımlanmaktadır.
• Her hasta için proba takılan kılıf-kondom değiştirilmeli, her kullanım sonrası yüksek düzey
dezenfeksiyonu da yapılmalıdır.
• Vajinal probun dezenfeksiyonu için jelin mekanik olarak uzaklaştırılmasının ardından probun su ve
sabunla temizlenmesi, prob üretici firma önerilerinin öncelikle dikkate alınması, öneri yoksa %70
alkol ile silinerek 500 ppm klorin içerisinde 2 dakika tutulması, takiben su ile durulanarak
kurutulması tavsiye edilir.
• Rektal, kriyocerrahiye yönelik ve transözefajiyal prob ya da aletler de hastadan hastaya geçerken
yüksek düzey dezenfeksiyon uygulanmalıdır.
• Bazı kriyocerrahi problarının tamamı sıvı ortamda bulunmaya uygun değildir. Bu cihazlara işlem
uygularken probun ucunun yüksek düzey bir dezenfektan içinde uygun süre tutulması; probun
mukoz membranlarla temas halinde olan diğer kısımlarının ise yüksek düzey dezenfektan emdirilmiş
uygun bir kumaşa sarılarak önerilen maruziyet süresince tutulması gerekmektedir.
• Dezenfeksiyon sonrasında prob suyla durulanarak kurutulmalıdır. Ayrıca dezenfektana batırılması
uygun olmayan problar yerine mümkünse dezenfektanlara tamamen batırılmasında sakınca
olmayan problar tercih edilmelidir.
Prion dekontaminasyonu
• Yüksek riskli hastanın yüksek riskli dokusu ile temas eden kritik veya yarıkritik malzemeler için
prion dekontaminasyonu işlemi uygulanır
172
Prion inaktivasyonunda önerilen sterilizasyon yöntemleri
Etkili Sterilizasyon Yöntemi

Ön vakumlu otoklav (134°C de 18 dakika)

Yerçekimli otoklav (121-132°C de 1 saat)

1 N NaOH’te oda sıcaklığında 1 saat, duruladıktan sonra ilave olarak yerçekimli otoklavda
121°C’de veya ön vakumlu otoklavda 134o C’de 1 saat

1 N NaOH’te oda sıcaklığında 1 saat, 1210 C de 30 dk, sonra temizleyip rutin sterilizasyon
Prion şüpheli ve tanısı konmuş hastaların riskli dokuları ile temas etmiş aletler için tavsiyeler:
• Tek kullanımlık aletler tercih edilmelidir.
• Ön temizlik prionları azaltmanın en etkili ve pratik yoludur.
• Prion ile temas etmiş temizlenmesi imkansız veya zor olan tıbbi malzemeler 1 saat sulandırılmamış
(%5,25 Sodyum hipoklorit) çamaşır suyunda (50.000 ppm serbest klor) bekletildikten sonra tıbbi atık
olarak atılmalıdır.
• Anlık sterilizasyon kesinlikle uygulanmamalıdır.
• Aletler temizlenmeden doku fikse edici özelliği olan aldehitler ve alkole daldırılmamalıdır.
• Yüksek riskli dokularla kontamine olmuş kritik olmayan çevresel yüzeyler (laboratuvar yüzeyleri)
1/10 ölçek sodyum hipoklorit ile temizlenir.
• Yüksek riskli hastaların orta veya düşük riskli dokularında kullanılan aletler için; standart
sterilizasyon veya yüksek düzey dezenfeksiyon uygulanır.
• Orta veya düşük riskli dokuları ile kontamine olmuş çevresel yüzeyler için standart dezenfeksiyon
yöntemleri yeterlidir.
ANTİSEPTİKLER
Günümüzde en sık kullanılan antiseptikler alkoller, klorheksidin, klor, hekzaklorofen, iyot
iyodoforlar, kuaterner amonyum bileşikleri, triklosan ve oktenidin dihidroklorittir.
173
Dekontaminasyon
Kullanılmış tıbbi alet ve malzemelerin üzerinde bulunan bütün kir, doku, kan ve yabancı
maddelerinden uzaklaştırılması, dolayısıyla alet üzerindeki mikroorganizma sayısının azaltılması
işlemine “temizleme” denilmektedir. Temizlikte suyun tüm kirleri çözmesi ve uzaklaştırması temel
prensiptir. Bu nedenle su, temizliği etkileyen önemli faktördür. Temizliğin su ve farklı solüsyonlar
(deterjan, enzimatik solüsyon vb.) kullanarak yapılması ise “yıkama” olarak tanımlanır. Yıkama işlemi
bütün DAS uygulamalarının en önemli parçasıdır. Dekontaminasyon elle, Yıkama/dezenfektör
makineleri ve ultrasonik yıkama makineleri ile gerçekleştirilebilir.
Dekontaminasyon da Kullanılan Malzemeler
• Özel fırçalar, yumuşak bez, sünger
• Basınçlı su tabancası (lavaj enjektörü)
• Basınçlı hava tabancası (lavaj enjektörü)
• Ultrasonik yıkama cihazı
• Yıkama/ Dezenfektör cihazları
• Dekontaminasyon solüsyonları
Yıkama ve Dekontaminasyonda Kullanılan Solüsyonlar
Yıkama ve dekontaminasyonda kullanılacak ideal solüsyonun özellikleri; aşındırıcı olmamalı, az
köpüklü olmalı, durulama ile tamamen uzaklaştırılabilmeli, doğada yok olabilmeli, kirleri kolayca
uzaklaştırabilmeli, toksik olmamalı, her türlü kir üzerine etkili, yarı ömrü uzun ve maliyet-etkin
olmalıdır.
Dekontaminasyonda Kullanılan Solüsyonlar
Su; temizlik ve dekontaminasyonun temel maddesidir. Su olmadan en iyi deterjan bile etkisiz
kalacaktır. Kullanılan suyun pHsı, sertliği, sıcaklığı ve saflığı temizliği önemli şekilde etkiler. Suyun
saflığı, tüm partiküllerden, çözünmüş solid maddelerden mikroplardan ve pirojenlerden arındırılmış
olması anlamına gelir. Suyun pHsı ise enzimlerin ya da deterjanların aktivitesini doğrudan etkileyen
bir faktördür. Sudaki kalsiyum ve magnezyum aletler üzerinde kalıntı ya da korozyon oluşumuna yol
açar, deterjanların etkinliğini azaltır Bu nedenle kullanılan deterjanlarda korozyon önleyen
maddelerin bulunması önemlidir.
174
Deterjanlar; malzemeler üzerindeki kirleri yüzeyden ayırmak ve uzaklaştırmak için kullanılırlar. Yüzey
gerilimini azaltarak kir içine nüfuz ederler. Kirleri parçalayarak çözünmelerini sağlarlar. Kirleri
solüsyon içinde süspansiyon haline getirerek yıkama ve durulama ile uzaklaştırırlar. Aletli yıkamada,
deterjan ile yıkama dezenfektörün ya da ultrasonik yıkayıcının uyumu önemlidir. çok köpüren
deterjanlar yıkama dezenfektörlerin basınçlı sprey kollarının fonksiyonunu bozar.
Enzimler; aşırı kirli lümenli aletlerin temizliğinde çok yararlıdırlar. Büyük organik molekülleri
sindirerek uzaklaşmalarını kolaylaştırırlar. Enzimler spesifiktir. Proteazlar kan, mukus, dışkı ve
albümini parçalarken; lipazlar yağları; amilaz ise nişastayı parçalar. Kir molekülleri zamanla enzim
aktivitesini azaltacağından zamanla temizleme gücü de azalır.
Enzimatik Solüsyonlar; nötral bir deterjana bir veya birkaç enzim ve surfaktan ilavesi ile elde edilirler.
Surfaktan, suyun yüzey gerilimini azaltarak, daha derinlere ulaşmasını sağlar ve kirin aletlere geri
yapışmasını engeller. Bu deterjanlarda sıcaklık son derece önemlidir. 40oC üzerinde genellikle
çalışmazken, soğuk suda ise aktive olmayabilir.
Nötralizan solüsyonlar; fosforik ya da sitrik asit kullanılır. Yüksek alkali deterjan kullanımından sonra
son durulama öncesi kullanılır.
Bakım solüsyonları (Lubrikan); yıkama sonrası uygulanır. Yıkama makinesinde son aşamada ya da
yıkama sonrası elle uygulanabilir. Alet banyosu uygulaması kontaminasyona yol açabileceğinden
tercih edilmemelidir. Bakım solüsyonunun suda çözünebilir, cerrahi aletlerle ve sterilizasyon yöntemi
ile uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
Elle dekontaminasyon; aletlerin (tel sepetler içinde) kaba kiri gerekli olduğunda çeşme suyu altında
akıtılır. Su sıcaklığı 40°C’nin altında olmalıdır. Daha sıcak suyla protein koagülasyonu meydan gelecek
ve temizlik güçleşecektir. Deterjan-dezenfektan veya enzimatik solüsyona yerleştirilir, üreticinin
önerileri doğrultusunda yeterli süre bekletilir. Enzimatik solüsyonlar bakteri üremesi açısından zengin
bir ortam yarattığından sık değiştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle ünitemizde üretici firma
doğrultusunda günlük yenilenmektedir. Deterjan yeterli miktarda kullanılmalıdır. Aşırı deterjan
kullanımı hem durulamayı güçleştirecek hem de aletlere zarar verecektir. Tüm kir ve organik artıklar
yumuşak bir bez ya da sünger ile alet lümenleri ise özel fırça kullanılarak yıkanır ve basınçlı hava
tabancası yardımı ile temizlenir. Fırçaların lümen çapından daha büyük ya da daha küçük olmamasına
özen gösterilmelidir. Fırçalar kullanım sonrası hemen yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Bozulmuş
eskimiş fırçalar atılmalıdır. Aletler akan su ile durulanır (En son durulamanın distile veya reverz
ozmozlu su ile yapılması alet ömrünü uzatır). Basınçlı hava ile kurulanır.
175
Alet ve Malzemelere Göre Dekontaminasyon
Cerrahi motorlar; elektrik düğmesi kapalı duruma getirilir. Kablolu veya havalı motorlarda kablolar
birbirinden ayrılmadan yıkanır ve dezenfekte edilir. Batarya kullanılıyor ise çıkarılır. Tüm ayrılabilir
parçalar sökülür. Motor kısımlar suya batırılmaz ve ultrasonik yıkama cihazında yıkanmaz,
dezenfektan ile ıslatılmış bezle silinir. Cerrahi motor ve aksesuarlarının temizliğinde üretici firmanın
önerileri dikkate alınır
Laparoskopi aletleri; tüm parçaları birbirinden ayrılır. Kanüllerin içinden basınçlı su ve hava geçirilir
ve içleri tekrar kontrol edilir. Temizlenmemişse işlem tekrarlanır. Gerekirse uygun fırça ile temizlenir.
Mikro cerrahi aletleri; hassas oldukları için elde yıkarken kesici ve delici uçlara zarar verilmekten
kaçınılır ve yaralanmanın önlenmesi için işlem çok dikkatli yapılır. Mikrocerrahi aletlerine özel yıkama
dezenfektör cihazlarında yapılan yıkama işlemi, oluşabilecek hasarları en aza indirecektir.
Koter kordonları; bipolar pensetler kordonlarından ayrılır, pensetler uçlarına zarar gelmeyecek
şekilde ve kordonlar da kırılmayacak şekilde toplanır. Unipolar kalemlerin yakıcı uçlarının içinden
basınçlı hava geçirilir.
Optik ve kordonlar; ultrasonik yıkama cihazı kullanılmaz. Kullanılan tüm optiklerin adaptörleri
birbirinden ayrılır. Basınçlı hava ile kurulanır ve gerekirse adaptörlerin temizliği pamuklu çubuk ile
yapılır. Adaptörler yerleştirilir ve kontrol edilir. Uç kısmında, göz kısmında ya da ışık taşıyıcı kısmında
leke yada kalıntı varsa özel optik temizleyici krem ile temizlenir. Kir kalmış ise tekrar yıkanıp, durulanır
ve kurulanır. Tüm bu işlemler düşmeyi engellemek için tezgah üzerinde yapılır.
Yıkama/ Dezenfektör Makineleri İle Dekontaminasyon; Yıkama - dezenfektör makineleri kapalı
mekanda temizlik ve dezenfeksiyon işleminin yapılmasını sağlar. Ayrıca yıkama - dezenfektör
makinelerinin kullanımı ile eldivenle cihaz içine konan materyal, çıplak elle güvenle alınabilir duruma
ulaşır. Çalışma prensipleri aşağıda sunulmuştur:
Ön yıkama; kan ve organik atıklar ve kaba kirleri uzaklaştırmak amacı ile soğuk çeşme suyu ile yapılır.
Temizlik; kullanılan deterjana göre 40-55oC’lik sıcaklıkta yapılır. Alkalen deterjanlar kullanılabildiği
gibi, enzim içeren veya içermeyen nötral deterjanlar temizlik maddesi olarak kullanılır. Kimyasal
temizlik maddesi kullanıldığında, konsantrasyonu, çalışma sıcaklığı ve temas süresi üretici firmaların
önerilerine uygun olarak yapılır. Eğer makinede otomatik dozaj sistemi var ise bu kontrol
edilebilmelidir. Klorid konsantrasyonu normalin üzerinde ise, metallerde korozyon (aşınma) tehlikesi
ortaya çıkar. Bu tehlike yıkama aşamasında alkalen temizlik ürününün ve parlatıcıların kullanılması ve
son durulama aşamasında deminaralize su kullanımı ile giderilebilir. Isıya duyarlı tıbbi araçlar için
176
kemotermal yıkama-dezenfeksiyon işlemi tercih edilir ve düşük sıcaklıkta son durulama
gerçekleştirilir.
Durulama; ılık veya soğuk suyla durulamanın ilave bir katkısı yoktur. İlave edilen asidik nötralize edici
maddeler alkalen deterjan artıklarının uzaklaşmasını kolaylaştırır.
Termal dezenfeksiyon/son durulama; termal dezenfeksiyonda sonradan sterilizasyon uygulanacak
kritik aletler için A0= 3000, sterilizasyon uygulanmayacak yarı kritik aletler için ise A0= 600 koşulları
sağlanmalıdır.
A0= 600: 80oC’de 10 dakika veya 90oC’de 1 dakika
A0= 3000: 90oC’de 5 dakika
Son durulamada alet üzerinde lekelerin ve metallerde olabilecek korozyonun önlenmesi için
demineralize su kullanılır.
Kurutma; yıkama dezenfeksiyon makinesinin ayrı bir kurutma programı yok ise; kurulama basınçlı
hava veya kurutma kabinlerinde yapılır.
Yıkama/Dezenfektör Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Aşırı yükleme yapılmaz. Sprey kolların serbestçe döndüğünden emin olunmalıdır.
Sepetlerden çıkabilecek aletler sprey kolların üstüne yerleştirilmemelidir. Tıbbi cihazın bağlantı ve
kapakları suyun ulaşması için açılır. Büyük bir alet yerleştirildi ise, diğer aletlerin yıkanmasını
engelleyip, engellemediği kontrol edilir. Boşlukları olan malzemeler yıkanması için uygun pozisyonda
makineye yerleştirilir. Hassas, kırılma olasılığı bulunan cam vb. aletler uygun şekilde yerleştirilir.
Mikro cerrahi aletler makineye dikkatli yerleştirilir. Problar (uçlar) ve diğer kolayca kırılabilen parçalar
aletlere özel yapılmış aparatlara konulur. İşlemi biten aletler makineden çıkarılır, makinede
bekletilmez. Eğer kurutma amacı ile verilen sıcaklık tıbbi aracın kurumasını sağlayamamış ise,
kurulama programı tekrarlanır. Dezenfektör kullanım kayıtları tutulmaktadır.
Ultrasonik Yıkama Makineleri
Özellikle lümenli aletler ile temizliği zor olan alet ve malzemelerin üzerindeki kan, protein ve
diğer organik maddelerin deterjan üretici firmasının önerdiği sıcaklıkta ultrasonik dalgalar ile
çözülmesini ve giderilmesini sağlayan cihazdır.
Ultrasonik yıkama makinelerinde hava kabarcıkları oluşması önemlidir. Ultrasonik yıkama
makinelerinde bu amaçla üretilmiş deterjanlar kullanılmalıdır. Klor bazlı temizlik ajanları ultrasonik
177
yıkama için asla kullanılmamalıdır. Ultrasonik yıkama makinelerinde klorin serbest hale geçerek
aletler ve paslanmaz çelik makinede hasara neden olabilir. Ultrasonik yıkamanın dezenfeksiyon etkisi
yoktur. Ultrasonik yıkama makinalarının tabanında aletlerin tabana direkt temasını engelleyip hafif
yukarıda kalmasını sağlayacak düzenek olmalıdır.
Ultrasonik Yıkamada Dikkat Edilmesi Gereken Konular
Her sabah veya solüsyonda gözle görülür bir kirlilik, bulanıklık olduğu zaman ultrasonik
yıkama solüsyonu değiştirilir. Üretici firmanın önerileri doğrultusunda sıvı havuzu su ile doldurulur.
Ultrasonik yıkamaya uygun bir deterjan eklenir. Sıcaklık ayarı deterjan üreticisinin önerileri
doğrultusunda kullanılır. 55oC üzerindeki sıcaklık protein denatürasyonu yapacağından tercih
edilmez. Her sıvı değişimi sonrası ‘degassing’ yapılmalıdır. Bunun için su ve deterjan konduktan sonra
ultrasonik yıkayıcının kapağı kapatılır ve 5-10 dk boş çalıştırılır. Bu işlem dolum sırasında oluşan ve
kavitasyon enerjisini düşüren baloncukların yok edilmesini sağlar. İşlem yapılacak materyalin tamamı
sıvıya daldırılır. Kapaklı malzemelerin kapakları açılır. Ultrasonik titreşimleri önlememesi için tel ızgara
kullanılır. Geniş yüzeyli, büyük cihazlar, ultrasonik dalgaların diğer araçlara ulaşmasını engelleyebilir.
Bu nedenle bu araçlar vertikal (dikey) veya diğer küçük araçların üzerine konulmaz. Sıvının içine aşırı
miktarda alet konulmaz. Krom kaplama, plastik, tahta, cam, krom ya da kauçuk malzemeler ultrasonik
yıkayıcıya konmamalıdır. Ultrasonik deterjanların alüminyum malzemelerde gri renk değişimi
yapabileceği unutulmamalıdır. Ultrasonik yıkayıcının kapağı çalışma sırasında daima kapalı olmalıdır.
Ultrasonik yıkama makinesinin sıvısı günlük olarak ve kirlenirse beklemeden değiştirilir.
Ultrasonik Yıkama Makinelerinin Temizliği
Her sabah veya solüsyon kirlendikçe ultrasonik yıkama solüsyonu değiştirilir. Yeni solüsyon
hazırlanmak üzere boşaltıldığında, tankın içi dezenfektan solüsyonla (hızlı etkili, orta düzey yüzey
dezenfektanı ile) ıslatılmış bezle temizlenir. Ultrasonik yıkama makinelerinin temizliği üretici firmanın
önerileri doğrultusunda yapılmaktadır.
6.5.HAZIRLIK ve BAKIM ALANINA TAŞINMASI SAYIMI, BAKIMI ve KONTROLÜ
Malzeme Kabul İşlemleri
MSÜ alet ve malzeme kabulü ameliyathanede kullanılan alet ve malzemeler, kullanıldıktan
sonra ameliyathane hemşiresi tarafından sayımı yapılarak kapalı transfer arabası ve set kontrol formu
ile MSÜ teslim edilir. MSÜ görevlisi; formu kontrol eder ve alet malzeme sayımını yaparak teslim
alır.Daha sonra dekontaminasyon işlemi tamamlanır. Paketleme ve hazırlık aşamasına geçilir. Bu
alanda sayımı bakımı ve kontrolü yapılır.
178
Klinikler ve firmalardan gelen alet, malzeme ve protezler MSÜ görevli personel tarafından
alet ve malzeme sayımı yapılarak alet/malzeme teslim formu ile kaydı yapılıp teslim alınır. Açılmış her
set ve malzeme açıldıktan sonra kullanılmamış bile olsa kontamine sayılır.
6.6.ALETLERİN PAKETLENMESİ, STERİL EDİLMESİ VE DEPOLANMASI
Alet ve malzemelerin steril olarak muhafaza edilmesi için gereken uygulamalardan biri olup;
paketleme öncesinde, alet ve malzemeler kurutulmalıdır. Kurulama hava tabancası veya kurutma
kabinleri kullanılarak yapılmalıdır. Aletlerin temiz, kuru ve çalıştığından emin olunmalıdır. Eklem
yerleri işlemeyen aletlerin ek yerleri suda çözünen yağlarla yağlanmalıdır. Aşınma, korozyon,
deformasyon ya da başka tür bir hasar görülen aletler kullanım dışı bırakılmalıdır. Dokuma paketleme
malzemesi, ISO 13795’e göre yeterli bariyer özelliğine sahip olmadıkları için sterilizasyon amaçlı paket
materyali olarak kullanılmaları uygun değildir. Bariyer özelliği olan standardize edilmiş özel
dokumalar önceden belirlenmiş sayıda yıkanarak kullanılabilir. Paketin bütünlüğü bozulmamış
olmalıdır. Yırtılmaya ve delinmeye dirençli olmalıdır. Sterilizasyon metodu ile uyumlu olmalıdır. Paket
içindekileri hasardan korumalıdır. Sterilize edilecek tıbbı malzemeyi kontaminasyondan koruyacak
etkili bir bariyer oluşturmalıdır. Toksik içeriği olmamalıdır. Tüy (hav) bırakmamalıdır. Havanın uygun
şekilde boşalmasına müsaade etmelidir. Üreticinin önerilerine göre kullanılmalıdır.
Paketleme Malzemeleri ve Özellikleri
• Tekstil örtüler
• Kağıt ve polipropilen paketleme malzemeleri
• Sterilizasyon poşetleri
• Polipropilen poşetler
•Steriliteyi sürdüren örtüler
• Konteyner sistemleri
Tekstil Örtüler; TSE EN 13795 standardında üretilmiş ve bariyer özelliği sağlayan tekstiller, paketleme
ve hasta örtü seti olarak kullanılabilir. Bu standardı sağlamayan tekstiller bu amaçla kullanılmamalıdır.
Medikal Kağıt Ve Dokunmamış Malzemeler; bu paketleme malzemeleri buhar, etilenoksit ve
formaldehit sterilizatörde kullanılabilir. Hidrojen peroksit sterilizatörde ise selüloz içermeyen,
polipropilen tipleri kullanılır. Tek kullanımlıktır.
Sterilizasyon Ruloları / Poşetleri; üç tarafı kapalı hazır poşetlerde ısı ile kapatmaya bağlı hata riski iki
tarafı ısı ile kapatılan rulolara göre %50 daha azdır. Poşetlerde açma yönü rulolara göre daha
belirgindir aseptik açılıma daha uygundur. Bir tarafı kağıt, diğer tarafı şeffaf film tabakadan oluşur.
Tek kullanımlıktır. Isı ile kapatılır ya da kendinden yapışkanlı olabilir. Plastik film iki veya daha fazla
kattan oluşmalıdır. Plastik katlar arasındaki bağ ayrılmamalı ve plastiğin şeffaflığını bozmamalıdır.
179
Polipropilen Ruloları / Poşetleri; hammaddesi selülöz içermez. Düşük sıcaklık sterilizasyon
yöntemlerinde kullanılır. Tek kullanımlıktır. Isı ile kapatılır.
Konteyner Sistemleri; metal, plastik, filtreli veya valfli kapaklı kutulardır. Neme dirençlidir. İçinde su
buharının birikmesine izin vermeyecek yapıda olmalıdır. Sterilizanın konteyner içine nüfuz edebilmesi
için filtreli bölümleri olmalıdır. Konteynerler tek kullanımlık filtreli ya da çok kullanımlık seramik filtreli
veya valf sistemli olabilir. Filtreleri üretici firmanın önerisi doğrultusunda değiştirilmelidir.
Konteynerler için sızdırmazlık kontrolü üretici tarafından belli aralıklarla yapılmalıdır. Üretici önerisi
yoksa test 6 ayda bir yapılmalıdır. Tromel kullanımı her malzeme almak için tromel kapağı açıldığından
hava ile temas ve kontaminasyon riski çok yüksek olmasından ötürü kesinlikle kullanılmamalıdır.
Steriliteyi Sürdüren Şeffaf Plastik Örtüler; tozun pakete temasını engelleyen şeffaf plastik poşetten
yapılmıştır. Sterilizasyondan sonra uygulanır. Malzemenin raf ömrünü uzatır.
Paketleme Malzemelerinin Standartları
Kullanılacak paketleme malzemeleri standartlara uyumlu olmalıdır. Paketleme standartlarına
uymayan malzeme sterilizasyonda kullanılmamalıdır.
Paketleme Prensipleri
Buhar sterilizatörde steril edilecek bohça ebatları 30x30x50 cm boyutlarından daha büyük ve
ağırlığı 5,5 kg’dan fazla olmamalıdır. Zarf veya dikdörtgen usulü paketleme çift paketleme malzemesi
ile yapılır. Her kat ayrı paketlenir. Paketlerin üzerinde sterilizasyon tarihi, paket içeriği, kişinin isminin
baş harfleri ve yükleme numarası etiket /maruziyet bandına yazılır. Sterilizasyon poşetlerinde
sterilizasyon tarihi, paket içeriği, kişinin isminin baş harfleri ve yükleme numarası poşetin ısı ile
kapatılan kısmının üst dış kısmına yazılır. Her paket içine kimyasal indikatör konulur. Paketlenmiş alet
setinin (tepsi, aletler ve bohçanın toplamı) ağırlığı 10 kg’ı geçmemelidir. Paketlenecek alet ve
malzemelerin temiz, kuru ve tam olarak çalıştığından emin olunmalıdır. Buhar geçişine izin veren
delikli sterilizasyon tepsileri tercih edilir. Cerrahi aletler tek diş olarak kilitlenir. Taslar iç içe konacaksa
arasına havlu yerleştirilir. Keten veya pamuklu bir havlu tek katlı ve tamamen açılmış olarak tepsi
tabanına yerleştirilir. Tepsiden taşan havlu aletlerin üzerine katlanır.
Paketleme Yöntemleri
Zarf yöntemi, dikdörtgen yöntemi, kağıt/plastik poşetlerle paketleme yöntemi olarak 3
şekilde uygulanabilir.
180
Zarf Yöntemi; masa üzerine çift katlı paketleme malzemesi serilir. Alet seti ortaya köşeli olarak
yerleştirilir. Önce geniş taraftaki köşe alet setinin üzerine çevrilir ve uç kısmı kolay açılabilmesi için
geriye kıvrılır. Sağ ve sol köşe uçları geriye kıvrılarak paketlenecek malzemenin üzerine katlanır. Son
olarak diğer geniş taraf malzemenin üzerine katlanır. Uç paketin içinden çekilebilecek şekilde
sıkıştırılır. İkinci kat örtüde aynı yöntemle kapatılır ve bantlanır.
Dikdörtgen Yöntemi; masa üzerine çift katlı paketleme malzemesi serilir. Malzeme kenarlara paralel
olarak yerleştirilir. Önce geniş taraf malzemenin üzerine katlanır, bir kısım geri çevrilir. Diğer geniş
taraf aynı şekilde üzerine katlanır. Sağ ve sol taraf aynı tarzda sırayla katlanır. İkinci kat örtüde aynı
yöntemle kapatılır.
Kağıt/Plastik Poşetlerle Paketleme Yöntemi; paketlenecek malzemeye uygun büyüklükte
kağıt/plastik poşet seçilir. Makine yardımı ile kağıdın bir tarafı yapıştırılarak malzeme içine yerleştirilir,
daha sonra diğer taraf yapıştırılır. Paket ağırsa veya birden fazla alet paketlenecekse çift kat
paketleme yapılır. Çift kat paketlemede İçteki paketin bir tarafı kapatılır, diğer tarafı şeffaf kısma
doğru kıvrılır. Paket yapılan aletin özelliğinin kapatılmamasına dikkat edilir. Üst paketi yaparken içteki
paketin açık olan kısmının paketin açma yönüne gelmesine dikkat edilir. İçteki paket alet konduktan
sonra paketleme makinesi ile kapatıldıktan sonra paket açılma yönü göz önünde bulundurularak ikinci
paketleme poşeti içine konur ve paketin kenarları paketleme makinesi ile kapatılır. Paket yapıldıktan
sonra iyi yapışıp yapışmadığı kontrol edilir. Paketin ısı ile yapıştırılan bölümün dış kısmına tarih atılır.
Paket üzerine direk olarak yazı yazılmaz. Barkotlar ve etiketler kağıt kısmına değil, şeffaf kısmına
yapıştırılır. Havanın genişlemesine ve paketin yırtılmasına yol açabileceği için poşet içerisindeki hava
paket ısı ile kapatılmadan önce boşaltılabildiği kadar boşaltılır.
Malzemelere Uygun Bakım ve Paketleme Yöntemleri
Cerrahi alet setleri; parçalara ayrılmış uygun olan aletlerin montajı yapılır. Gerektiğinde medikal yağ
ile yağlanır. Fazla yağ lifsiz yumuşak bir bez ile silinir. Ek yerleri sertleşen aletlere bakım spreyi
uygulanır. Set listelerine göre setin içerisindeki aletler kontrol edilir. Arızalı aletler ayrılır. Paket bandı
veya dökümantasyon etiketi üzerine set adı ve varsa sette eksik olan aletler yazılır. Aletlerin miktarına
uygun büyüklükte tel sepet kullanılır. Tel sepetin tabanına içindeki aletlerin üzerini de örtecek
büyüklükte bir örtü serilir.(wrap veya kumaş) Set içeriği, “Hazırlanan Set Listesi” ne göre kontrol
edilerek aletler bu sepetin içine yerleştirilir. “Set Listesi” ne tarih ve isim yazılır, alet sepetinin üzerine
konulur. Kilitli aletlerin tek kilitleri kilitlenir, iğne tutucular (portegüler) kilitlenmez. Aletler birbirine
paralel olacak şekilde yerleştirilir. Zarf yöntemine uygun olarak paketlenir.
181
Optikler; optiklerin adaptörleri monte edilir ve eksik varsa tamamlanır. Görüntünün net olup
olmadığı gözle kontrol edilir. Kılıf/kutuya yerleştirirken optiğe dikkat edilir. Optikler özel plastik
kutularına konulur. Optik ve soğuk ışık kordonları etilenoksit formaldehit ve plazma sterilizatörde
steril edilmek üzere (soğuk ışık kordonları çember şekline getirilerek 25-30 cm’lik sterilizasyon
poşetlerine) paketlenir.
Spançlar ve laparotomi pedleri; spançlar ve laporotomi pedleri temiz oda koşullarında ve
standartlara uygun şekilde hazırlanmalıdır. Tek tek sayılarak istenen sayıda olup olmadığından emin
olunur (örneğin; 5, 10 vb. adetlerde hazırlanan paketler) Spançlar ve laparotomi pedleri radio-opaklı
ise, radio-opak çizgileri aynı yöne gelecek şekilde kullanım yerine göre standart adetlerde hazırlanır.
(Vücut boşluklarında kullanılacak olan spançlar radyoopak şerit içermeli ve şerit örgülü olmalıdır.) Tek
tarafı yapıştırılmış olan kağıt/poşet paket içine (radio - opaklı ise radio-opak çizgisi görünecek şekilde)
yerleştirilir. Diğer taraf da yapıştırılır, iyi yapışıp yapışmadığı kontrol edilir.
Motor ve aksesuarları; yağlanması gereken cerrahi motor ve aksesuarlar firmadan alınan bilgiler
doğrultusunda yağlanır. Set halinde olanlar zarf metoduna göre, tek olanlar kağıt plastik poşetlerle
paketlenir.
Sıvı kapları; sıvı kapları ıslak ise kurulanır. Büyük sıvı kaplarını birbirinden ayırabilmek için havlu
kullanılır. Büyük sıvı kabının içine, içini kaplayacak büyüklükte havlu konur. Üzerine ikinci kap dip kısmı
diğerine paralel olacak şekilde yerleştirilir. Diğer daha küçük kaplar da aynı şekilde havlu ile ayrılarak
ve dipleri diğerlerine paralel olacak şekilde içiçe yerleştirilir. Kimyasal indikatör metale değmeyecek
şekilde paket içine yerleştirilir. Dikdörtgen veya zarf yöntemine uygun olacak şekilde paketleme
işlemi yapılır. Paket, buhar için maruziyet bandı ile kapatılır. Küçük ve tek paketlenecek sıvı kapları,
kağıt / plastik olan medikal poşetlere paketlenir. Uygun büyüklükte poşete sıvı alan kısmı kağıt
tarafına gelecek şekilde yerleştirilir. Sterilizasyon poşetinin her iki tarafı da paketleme makinesi ile
yapıştırılır.
Tekstiller; TS EN 13795+A1’e uygun olmalıdır. Yıkanmış ve temiz çamaşırlar cinslerine göre ayrılır.
Işıklı masada delik, yırtık olup olmadığı kontrol edilerek sağlamlar en kolay açılabileceği şekilde
katlanır. Katlarken üzerinde iplik, band atığı vs. varsa bunlar alınır, gerekirse yapışkan maddenin
temizlenmesi için çamaşırhaneye gönderilir. Çamaşır seti yapılacaksa; en son örtülecek örtü en alta
gelecek şekilde birbirlerine paralel olarak yerleştirilir. Paketleme yöntemlerinden zarf veya
dikdörtgen yöntemine uygun olarak yapılır. Paketin ne çok sık, ne de çok gevşek olmamasına dikkat
edilir.
182
Sterilizasyon Yöntemleri
Basınçlı Buhar Sterilizasyon Yöntemi
En etkili ve en güvenilir sterilizasyon yöntemidir. Isıya dayanıklı ve basınçlı buhar
sterilizasyonuna uygun olan malzemelerde başka bir yöntemin uygulanması önerilmez. Etki
mekanizması mikroorganizmaların proteinlerinin hidroliz yoluyla denatürasyonuna bağlıdır. Belli bir
sıcaklıktaki doymuş buhar daha soğuk bir malzeme ile karşılaştığında hemen malzeme üzerinde
yoğunlaşır. Yoğunlaşma sırasında ergime sıcaklığını malzemeye verir ve malzeme hızla buharın
sıcaklığına ulaşır. Sıcak su buharının malzemeler üzerinde yoğunlaşması sırasındaki enerji transferi
mikroorganizmalar üzerinde öldürücü etkiyi sağlar.
Sterilizatör ceket sıcaklığı sterilizasyon sıcaklığından 1-1,5oC yüksek olmalıdır. Daha düşük
ceket ısısı söz konusu olduğunda aşırı ısınmış buhara yol açar. Aynı şekilde basınç düşürme hattının
sterilizatöre 4 metreden daha yakın olması ya da sterilizatör içinde çok miktarda higroskopik (nem
tutucu) malzemenin (selüloz, pamuk vb) varlığı da (egzotermal redüksiyon) aşırı ısınmış buhara yol
açar. Aşırı ısınmış buhar enerjisinin tamamını malzemeye aktaramayacağından efektif sterilizasyon
gerçekleşemez.
Buhar Sterilizasyon Uygulama Sıcaklık ve Süreleri:
134°C’de 5 dakika (ön vakumlu otoklavlarda)
121°C’de 15 dakika (ön vakumlu otoklavlarda)
121°C’de 30 dakika (vakumsuz otoklavlarda)
Ön Vakumlu Sterilizatörler
Ön ısıtmadan sonra vakum yolu ile sterilizatör içerisindeki hava boşaltılır ve sonra buhar seri
dalgalar halinde sterilizatörü doldurur.
Anlık sterilizasyon
Az sayıdaki paketlenmemiş aletin kısa sürede steril edilmesidir. Sadece ameliyat sırasında sterilitesi
bozulan ve steril yedeği olmayan aletlerin dekontaminasyonu yapılarak, kısa süre içinde
sterilizasyonu amacıyla kullanılabilir. Steril edilen alet aseptik koşullarda işlem alanına
taşınmalıdır.Çevrimler anlık sterilizasyon programına uygun kimyasal ve biyolojik indikatörlerle
monitörize edilmeli ve tümü kayıt altına alınmalıdır. Alet setleri ve bohçalar bu yöntemle steril
183
edilmemelidir. Ciddi enfeksiyon riskinden dolayı implantlar için kullanılmamalıdır. Rutin sterilizasyon
yöntemi olarak tavsiye edilmez.
Buhar Sterilizatörü Yükleme Prensipleri
Büyük paketler alttaki rafa, küçük paketler üst rafa yerleştirilir. Konteynerler aynı tarafa üst
üste yüklenebilir. Dokunmamış kumaşla paketlenmiş malzemeler aynı tarafa üst üste yüklenebilir.
Yükleme için paketler arasında buharın dolaşmasını sağlayacak raflar kullanılmalıdır. Islak pakete
neden olacağından, asla konteyner üzerinde dokunmamış kumaşla paketli setler veya dokunmamış
kumaşla paketli set üzerinde konteyner olacak şekilde yükleme yapılmamalıdır. Bohçalar
dikey/eğik/pozisyonda olmalı, alet tepsileri alt rafa yatay yüklenmelidir. Paketlerin kendi aralarında
boşluk olmalı ve sterilizatörün duvarıyla arasında 5-10cm’lik boşluk olmalıdır. Sterilizasyon
poşetleriyle paketlenmiş malzemelerde sterilizasyon sırasında paketin iki katına yakın genişleyeceği
hesaba katılarak yükleme yapılmalı asla bu paketler sıkıştırılmamalıdır. Kazan hacminin en fazla %70’i
doldurulmalıdır. Hasta örtü setleri ve içi çukur olan taslar yan yana hafif aşağı bakacak şekilde
yerleştirilmelidir. Bohçaların nemli çıkmaması için MSÜ ekibinden ve sterilizasyon cihazından
kaynaklanan nedenler bilinmeli ve önlemleri alınmalıdır.
Bohçaların Nem Açısından Değerlendirilmesi
Nemli bohça şüpheli durumlarda kuruluk testi yapılabilir. Rutin olarak tekrarlanmasına gerek
yoktur. Kuruluk testi için bir test paketi kullanılmalıdır. Paketin ağırlığı sterilizasyondan önce ve sonra
tartılarak karşılaştırılır. Test paketi örtü bohçası ise ağırlığı %1’den, alet seti ise %0,2’den fazla
artmamalıdır.
MSÜ Ekibinden Kaynaklanan Nemli Bohça Nedenleri
Bohça ebatlarının büyük olması, bohçaların sık yerleştirilmesi, metal malzeme yoğunluğunun
fazla olması, malzemelerin nemli bohçalanması, sıcak metal malzemelerin otoklav içinde soğuması
beklenmeden soğuk yüzeyle temas ettirilmesi, cerrahi kapların kenar kıvrımlarında su birikmesi, aşırı
yoğunlaşma sonucu yoğunlaşan su buharının malzemelerin girintilerinde hapsolması başlıca
nedenleridir.
MSÜ Sterilizasyon Cihazından Kaynaklanan Nemli Bohça Nedenleri
Buhar kalitesinin düşük olması, buhar miktarının yetersiz olması, drenaj vanası arızası, filtre
tıkanıklığı, buhar ceketinde su olması, kurutma süresinin yetersiz olması, vakum kurutma sistemi
arızası, kazan sıcaklığının yetersiz olması, su basıncının düşük olması başlıca nedenleridir. Nemli bohça
184
takibi için kontrol kaydı yapılır. Nemli çıkan bohçalar kullanıma verilmez. Sterilizatörün kurutma fazını
uzatmak nemli bohçalar için bir çözüm değildir. Nemli bohça nedeni ortadan kaldırılmalıdır.
Düşük Sıcaklıkta Sterilizasyon Yöntemleri
Etilen Oksit (Eto) İle Sterilizasyon
Etilen Oksit renksiz, kokusuz, havadan biraz daha ağır, yanıcı ve patlayıcı, toksik bir gazdır.
Etilen Oksit sterilizasyonu düşük sıcaklıkta, nem ve Etilen Oksit, gazı ile sterilizasyon işleminin
gerçekleştirilmesidir.
Etilen Oksit, mikroorganizmaların hücre duvarı ile reaksiyona girerek irreversibl alkalileşmeye
sebep olan bir sterilan olarak çalışır. Birçok tıbbi malzeme ile uyumlu olup, sıcaklığa duyarlı
malzemeler için tercih edilen bir yöntemdir. Etilen Oksit, sterilizasyonu için sürenin, nemin (%40-60)
ve sıcaklığın (37-55oC) belli seviyelerde olması gerekmektedir. Etilen Oksit, gazı kolayca penetre
olduğu için steril malzemeler üzerindeki gaz artıklarını uzaklaştırmak amacı ile, sterilizasyon sonunda
havalandırmaya ihtiyaç vardır. TS EN 11135-1 standardına göre Etilen Oksit, konsantrasyonu 3001200 mg/L arasında olmalıdır. Etilen Oksit gibi gaz sterilanların kristal içerisine penetrasyonu mümkün
değildir. Yüzeyde organik madde varlığında kristalleşme olacağından bu yüzey etilen oksit ile steril
olmayacaktır. Çalışma alanlarında 8 saatlik çalışma süresi içinde maruziyet limiti 1 ppm’dir. OSHA
standardına göre kısa süreli (15 dakikadan kısa süre) maruziyet sınırı 5 ppm’dir. Koku ile hissedilebilir
oran yaklaşık 500-750 ppm’dir.
Etilen Oksit sterilizasyon odasında hava değişimi bir saatte minimum 20, odadaki basınç çevre
alanlara göre daha negatif olmalıdır. Basınç farkı sesli ve görüntülü uyarı sistemi ile sürekli monitorize
edilmelidir. Etilen Oksit egzoz gazı için egzos fanı olmalı 25 metre aralıklarla “Dikkat Etilen Oksit
egzos” etiketi ile tanımlanmalıdır. Etilen Oksit egzosu paslanmaz çelik boru ile binanın çatısından veya
yakınında daha yüksek bir bina varsa bu binanın en yüksek noktasına göre 7,5 metre yükseklikten
atılmalıdır. Buhar sterilizatör kullanım kayıtları tutulmalıdır.
Yüklerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Paketler sepetin içine dik olarak yerleştiriliyorsa birbirine paralel olarak, düzgün bir şekilde
yerleştirilir. Alet tepsileri yatay olarak yerleştirilir. Paketlerin düz konulması gerekiyorsa, kağıt kısım
tabana gelecek şekilde yerleştirilir. Sepetlerin içindeki yükün sıkışık olmamasına dikkat edilir.
Malzeme sepeti ile sterilizatörün arasında boşluk olmasına ve paketlerin iç çembere değmemesine
dikkat edilir. Kazan hacminin %70’den fazlası doldurulmamalıdır.
185
Havalandırma Süresi
Sterilizasyon sonrası cihazın kendi kazanı içerisinde en az 8-10 saatte havalandırma
yapılmalıdır. Steril edilen malzemenin yapısı, kullanım amacı, lümen inceliği, lümen uzunluğu, vücutta
bırakılacak olması gibi kriterler göz önünde bulundurularak ilaveten on iki saatten iki haftaya kadar
havalandırmaya ihtiyaç duyulabilir.
Güvenli Çalışmak İçin Yapılması Gerekenler: Tehlike uyarı işaretleri asılır. Sadece yetkili kişiler
Etilen Oksit alanına girer. İlgili personel Etilen Oksit’in tehlikeleri ve güvenli kullanımı konusunda
eğitim alır (cihaz bakımı, acil durum, potansiyel zararlar vb.) Etilen Oksit gaz atığı bir katalizörle
nötralize edildikten sonra tahliye edilir. Etilen Oksit odasındaki gaz seviyesi için sesli alarm sistemi
veya el dedektörü kullanılır. Etilen Oksit gaz kaçağı olması durumunda kimyasal gaz bulaşlarından
korunmak sağlayan ve standartları karşılayan kıyafetler kullanılmalıdır .(Gaz maskesi ve Koruyucu
kıyafet)
Kartuşlu Sistemler
Cihaz kapasitesine göre uygun miktarda %100 Etilen Oksit içeren alüminyum kaplardır. Cihazkartuş uyumu aranır. Yangın / patlama tehlikesini azaltmak için kartuşlar konteyner veya saklama
tankı içinde muhafaza edilir.
Acil Durumlarda MSÜ Tahliyesi
Gaz monitörü alarm verdiğinde oda kapısı açılmaz. Etilen Oksit odası havalandırması aktif hale
getirilir. Yangın, elektrik kaçağı vb durumlarda kartuş veya tüpler alandan uzaklaştırılır. Tüm
sterilizasyon çalışanları alandan uzaklaştırılır. Odaya girilebilmesi için alarmın susması beklenir ve
sonra Etilen Oksit sızdırmaz uzun kollu kıyafet, eldiven giyilerek ve kimyasal gaz maskesi takılarak
girilir. Bu kıyafetler ünite dışında muhafaza edilmelidir.
Maruziyette Yapılması Gerekenler
Kontaminasyon kaynağı mümkünse ortamdan uzaklaştırılır ve maruz kalan kişi temiz havaya
çıkarılır. Hemen tıbbi yardım çağırılır. Etilen Oksit cilde bulaşırsa beş dakika boyunca ya da kimyasal
madde çıkana kadar ılık ve yavaş akan suya tutulur. Genel destek tedbirleri (rahatlatma, ısıtma,
dinlendirme) uygulanır. Tüm zehirlenmelerde bir doktora ya da en yakın zehirlenme merkezine
başvurulur.
186
Sterilizasyon yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları
STERİLİZASYON
AVANTAJLAR
DEZAVANTAJLAR
Çalışana, hastaya, çevreye zararsız. Kontrol ve
Isıya hassas malzemeler için
monitörizasyonu kolay. Hızlı mikrobisidal
uygun değil.
YÖNTEMİ
Buhar
etki.Siklus zamanı kısa. Medikal paketlere ve
lümenli cihazlara penetran.
Hidrojen peroksit
Sağlık çalışanına ve çevreye zararsız. Toksik
Selüloz, pamuk ve sıvılar için
Gaz sterilizasyon
artık bırakmaz. Çevrim süresi kısa. Sıcaklık ve
uygun değil. 40 cm uzunluk ve 3
buhara hassas malzemeler için uygun.
mm lümen çapı sınırlaması.
Kullanımı kolay. Birçok tıbbi malzeme ile
Polipropilen paketleme
uyumlu.
gereksinimi ve spesifik konteyner
gereksinimi.
%100 Etilen oksit
Paketli ve lümenli aletlere penetrasyon iyi.
EtO’nun uzaklaştırılması için
(EtO)
Tek doz kartuş. Negatif basınçlı ortamda
havalandırma gerekliliği Toksik,
minimal gaz kaçağı. Kullanımı kolay. Birçok
Karsinojen, Yanıcı, Patlayıcı
tıbbi malzeme ile uyumlu.
Havalandırma zamanı uzun
Düşük Sıcaklıkta
Paketli ve lümenli aletlere penetrasyon iyi.
Toksik, Karsinojen
Buhar Formaldehit
Kullanımı kolay. Birçok tıbbi malzeme ile
uyumlu.
Ozon
Sterilizasyon sağlar. Havalandırma süresine
Sıvılar steril edilemez. Özel
ihtiyaç yok. Sıcaklığa ve neme duyarlı
paketleme malzemesi gerekli.
malzemeler için uygun. Çevreye zararı yok.
Selüloz, lateks, kauçuk, tekstil ile
Lümen penetrasyonu iyi.
uyumlu değil.
Steril Malzemelerin Depolanması ve Raf Ömürleri
Steril depolama alanına yetkili personel dışında giriş yasak olmalıdır. Steril malzeme bu amaç
için ayrılmış, ISO 8 sınıfı temiz oda kriterlerine sahip steril depo alanında muhafaza edilmeli ve
kesinlikle non-steril malzeme ile bir arada bulundurulmamalıdır. Steril depo alanı ameliyathane içinde
planlanmış ise dahi aynı kurallar geçerlidir. Steril cerrahi alet setleri ve konteynerler üst üste
187
konmamalıdır. Üst üste depolamak paketin hasar görmesine ve mikrobiyal bariyerin bozulmasına
neden olur. Paketlenmiş bile olsa steril malzemeye elle temas en aza indirgenmelidir. Bu nedenle
sağlık hizmetleri ve özellikle de sterilizasyon konusunda gelişmiş ülkelerde steril malzemeler tek tek
sepetlere konarak raflara yerleştirilmekte, taşıma sırasında malzemenin kendisine değil, sepetlere
temas edilmektedir. Çünkü paketleme malzemesinin manipülasyon yoluyla deforme olduğu ve temas
sırasında basınç nedeniyle hava geçişi olduğu bilinmektedir. Bu hava ile mikroorganizmalar da
geçebilmektedir. Depolamada ve kullanımda tek yönlü bir trafik düzenlenmelidir. Hasta başına gelmiş
bir steril malzeme kullanılmadığında steril depolama alanına geri dönmemelidir. Büyük hava
hareketlerinden (kapıların açılması ve kapanması) kaçınılması gerekir. Dış hava ile doğrudan temas
olmamalıdır. Tıbbi cihazlar doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Drenaj ve musluk
olmamalıdır. Taşımada kullanılan karton kutular asla içeri alınmamalı, malzeme içinden boşaltılarak
dış karton kutular dışarıda bırakılmalıdır.
Steril malzeme rafları yerden 30 cm yukarda ve tavandan 50 cm aşağıda, hava hava
sirkilasyonu için duvardan 5 cm önde ve (yangın emniyeti için) yangın söndürme musluklarından 45
cm uzakta olmalıdır. Steril malzemeler ıslanma riskine karşı lavabo altında depolanmamalıdır, ıslanan
steril malzeme kontamine kabul edilir. Yere düşen her malzeme paketin delinmesi ve içeriğinin zarar
görmesi açısından gözden geçirilmelidir. Toz koruyucu şeffaf örtü içindeki ısı ile kapatılmış steril poşet
hala kapalı ise bu paket kontamine olmamış var sayılır eğer zarar görmüşse paketin tekrar işleme tabi
tutulması gerekmektedir. Steril olarak kullanılması planlanan her malzeme bir kontrol numarası ile
belirlenmeli ve kaydı tutulmalıdır. Bu kontrol numarasında malzemenin hangi sterilizatörde steril
edildiği, sterilizasyon tarihi, çevrim sayısı belirtilmelidir. Steril edilen malzemenin paketi ıslanır yırtılır,
delinir veya son kullanma tarihi geçerse kullanılmamalıdır. Steril depolama alanında kemirgen ya da
böcek bulunmasını engelleyecek önlemler alınmalıdır. Bu amaçla ilaçlama yapılırsa steril malzemenin
ilaçlara maruz kalması engellenmelidir. Böcek ya da kemirgen içeren alanlar steril depolama alanı
olarak kullanılamaz.
Kullanımda ilk steril edilip depolanan malzemeler önce kullanılır. Steril disposible malzemenin
son kullanma tarihi geçer ise, tekrar steril edilmemelidir. Tek kullanımlık olmayan steril edilmiş
malzemelerin son kullanma tarihi geçer ise, malzeme açılıp yeni paketleme malzemeleriyle tekrar
paketlenip yeniden steril edilmelidir.
Steril malzemelerin saklama süresi aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurularak
belirlenmelidir.
188
Raf Ömrünü Etkileyen Faktörler
• Paketleme malzemesinin özellikleri
• Nem ve sıcaklık
• Paket kat sayısı
• Islanma
• Toz örtüsü kullanımı
• Depolama alanının hacmi
• Depolama alanındaki insan trafiği
• Açık ve kapalı raflar
• Hava hareketleri
• Taşıma koşulları
Uygun depolama koşullarında saklama süresi
• Polipropilen tyveck poşet ile paketlenen malzemeler 1 yıl
• Sterilizasyon poşetleriyle paketlenen malzemeler 6 ay
• Standartlara uygun konteyner 1 yıl
• Çift kat tekstil ile paketlenmiş malzemeler 30 gün
• Çift kat wrap ile paketlenmiş malzemeler 30 gün
6.7.KULLANIM ALANINA TRANSFERİNE KADAR STERİLİTENİN KORUNMASI: Steril malzemeler
kullanım alanına transfer edilinceye kadar ünitemizdeki steril depoda bekletilmektedir. Ünitemizde
merkezi havalandırma ve iklimlendirme uygundur. Steril malzemeler ameliyathaneye steril depodaki
asansör ile gönderilmektedir.
6.8.YIKAMA ve STERİLİZASYONUN ETKİNLİĞİNİN KONTROLÜ
Yıkama Etkinliğinin Değerlendirilmesi
Yıkama Sonrası Cihazların, Aletlerin Görsel İncelemesi; tüm yıkama yöntemleri için ortak bir yöntem
olmakla beraber paketlemeden önce mutlaka tüm aletler görsel olarak incelenmelidir.
Ultrasonik Yıkama Makineleri İçin Yıkama Etkinliği
Ultrasonik yıkayıcı test kiri: Ultrasonik yıkayıcının yıkama etkinliğini üzerindeki test kirinin tamamen
temizlenmesi ile gösterir.
189
Lam testi: Rodajlı bir lam yüzeyine kurşun kalemle köşelerden gelen çapraz çizgilerin yıkamada çıkıp
çıkmadığına bakılır
Alüminyum folyo testi: Bir kalem üzerine alüminyum folyo sarılır, işlem sırasında bekletilir. İşlem
sonrası folyoda yırtık, çizik oluştuğu incelenir. Ultrasonik yıkama cihazı kazanında renk değişikliğine
neden olacağı için tavsiye edilmez.
Kimyasal indikatör: Ultrasonik yıkayıcının etkinliğini göstermek amacıyla kullanıma hazır tüpler ticari
olarak mevcuttur.
Yıkayıcı Dezenfektör Makinelerinin Yıkama Etkinliği (TS EN ISO 15883): Yıkayıcı dezenfektörlerde
yıkama işlemlerinin doğrulanmasını ve rutin izlenmesini düzenleyen TS EN ISO 15883 standardına
göre; yıkama makinesi/dezenfektörlerden çıkan her bir yük ısı zaman değerlerine göre test edilmeli
ve elde edilen sonuca göre kullanılmalıdır.
Yıkama Kontrol Testleri Uygulama Sıklığı
• Cihazın fiziksel çıktıları her kullanım sonrası değerlendirilir. Çıktı alınamayan cihazlarda harici fiziksel
kontrol yöntemleri önerilir. Yeni alınacak cihaz seçiminde fiziksel çıktı veren cihazlar tercih
edilmelidir.
• Fiziksel çıktıların kontrolüne ek olarak aşağıdaki kontrollerden biri en az haftada bir uygulanmalıdır.
• Sıcaklık zaman parametrelerini gösteren elektronik kontrol sistemleri
• Mekanik temizliğin yapılıp yapılmadığını gösteren kimyasal indikatörler
• Protein varlığını saptayan ninhidrin eşdeğeri veya biüret testleri
İndikatör Kullanımı
Sterilizasyon Basamaklarının İzlenmesi; sterilite güvence düzeyi konsepti gereğince sterilizasyon
sürecinin tüm basamaklarının kontrol edilmesi gerekir. İzleme fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemler
kullanılarak yapılabilir.
Fiziksel Kontrol; cihaz üzerindeki program döngüsü çizelge kaydedicileri-bilgisayar çıktıları, sıcaklık ve
basınç ölçme cihazları, nemölçerler göstergelerin kontrollerini kapsar. Sterilizasyon çevriminin fiziksel
koşulları hakkında bilgi verirler. Elektronik ve mekanik sensörlerden gelen veriler değerlendirilir.
Cihaz yazıcı çıktıları kontrol edilir ve kayıt sisteminin bir parçası olarak kullanılır. Cihazdaki sensörler
zamanla duyarlılığını yitirdiğinden ve yıprandıklarından sürekli kalibre edilmesi gerekir. Cihazdaki
190
sensörler zamanla duyarlılığını yitirdiğinden üretici firma önerisine göre düzenli olarak kalibre
edilmesi gerekir.
Vakum Kaçak Testi; buhar sterilizatörlerde vakum kaçağı 1.3 milibar/dk.’dan fazla olmamalıdır.
Haftada bir kez yapılır. Sınır değere yakın bulunursa daha sık yapılabilir. Sonuçlar kaydedilmeli,
sterilizatör çıktıları saklanmalıdır.
Bowie&Dick Testi; vakumlu buhar sterilizatörlerde doymuş buharın, steril edilmesi planlanan yüke
hızlı ve düzgün bir şekilde girip girmediği test edilir. Sterilizatörün hücredeki havayı çıkarma ve
havanın yeniden girmesini önleme kabiliyeti bu yöntemle test edilir. Buhar sterilizasyonunda etkin
bir sterilizasyon için buharın steril edilecek tüm yüzeylere doymuş buhar formunda ulaşması, uygun
sıcaklık ve sürede etkisini sürdürmesi gereklidir. Bowie-Dick test programındaki ön vakum sayısı ve
derinliği ile günlük kullanımdaki sterilizasyon programının ön vakum sayısı ve derinliği aynı olmalıdır.
Her iki programın çıktısı karşılaştırılarak bu kontrol sağlanabilir. Bowie&Dick test paketi,
sterilizatör boşken en alt rafa hava tahliye valfı veya vakum pompasına en yakın yere konur.
Bowie&Dick test programında sterilizasyon süresi 3,5 dakikadan uzun olmamalıdır. Program
bitiminde test yaprağı kontrol edilir ve herhangi bir sorun yoksa tüm çizgilerin homojen görünümde
referans renge dönmesi beklenir. Bowie&Dick testi her gün bir kere işlemlere başlamadan önce,
büyük onarımlardan sonra cihaz kapatılmadan çalıştırılıyorsa, her gün aynı saatte yapılır. Bowie& Dick
test sonuçlarının saklanması gereklidir.
Bowie&Dick Test Kartı Üzerinde Homojen Olmayan Renk Değişimi
• Vakum fonksiyonunun yetersizliği; cihazda hava kalması
• Otoklav ortamında potansiyel bir sızıntının varlığı
• Aşırı ısıtılmış buhar veya su damlacıkları içeren buharın varlığı
• Yoğunlaşmayan buhar varlığı nedeniyledir.
• Test paketi 134°C’de 3,5 dakikadan daha uzun süreli işleme tabi tutulursa hatalı sonuçlar alınabilir.
Kimyasal Kontrol
Kimyasal indikatörler; basitçe, paketin yerleştirildiği yerde maruz kaldığı belli sterilizasyon
koşullarını gösterir. Ancak kimyasal indikatörler belli bir sıcaklık-zaman aralığında çalışmak üzere
üretilmişlerdir ve bu aralıklar dışında asla doğru çalışmazlar. Örneğin sıcaklık önerilen aralığın
üzerindeyse paket içerisinde bölgesel aşırı ısınma nedeniyle indikatör beklenenden daha önce renk
191
değiştirecektir. Oysa yeterli nem olmaksızın yüksek sıcaklıkta mikrobiyal ölüm çok daha yavaş
olacaktır. Kimyasal indikatörlerin sağlayacağı bilginin değeri indikatörün sınıfına, sayısına ve
sterilizatör içindeki yerine bağlıdır. Bu indikatörler işlem validasyonu sırasında tespit edilen ve
sterilizatörün tamamını temsil edebilecek özellikteki bölgelere yerleştirilmelidir.
Bir kimyasal indikatörde çevrim sonrasında gerekli renk değişimi olmadıysa asla bu durum
indikatörün çalışmadığı şeklinde yorumlanmamalı, mutlaka sterilizasyon sürecinde hata olarak
değerlendirilmeli ve süreç aşağıdaki muhtemel problemler açısından tekrar gözden geçirilmelidir:
• Sterilizatörün belirlenmiş değerlere ulaşmasını engelleyen bir arızası var mı?
• Paketleme malzemesinde bir değişiklik var mı?
• Paket içindeki malzeme miktarında değişiklik var mı?
• Sterilizatörün rutin bakım ve kalibrasyonu uygun şekilde ve zamanında yapıldı mı?
• Doğru sterilizasyon programı kullanıldı mı?
• Kimyasal indikatör üretici firmanın önerisine göre kullanıldı mı?
•Sterilizatörün çevrimini etkileyebilecek harici bir problem var mı? (Buhar basıncı, akım hızı ve içerdiği
yoğunlaşmamış gazlar gibi.)
Kimyasal İndikatörlerin Sınıflandırılması
Kimyasal indikatörler ISO-11140 standartlarına göre 6 kategoride incelenir:
Sınıf I İşlem İndikatörleri: işleme girmiş ve girmemiş ürünleri birbirinden ayırt etmek için kullanılır ve
paketin dış kısmına uygulanır. (Maruziyet bantları-İndikatörlü etiketler)
Sterilizasyon etkinliği hakkında bilgi vermezler.
Sınıf II Spesifik Testlerde Kullanılan İndikatörler: Bowie& Dick test ile ilgili spesifik testleri tanımlar
Sınıf III Tek Değişkenli İndikatörler: Sterilizasyon sürecinin sıcaklık ya da zaman gibi tek parametresini
monitörize eden indikatörlerdir.
Sınıf IV Çok Değişkenli İndikatörler: Sıcaklık/süre, süre/buhar kalitesi, süre/buhar kalitesi/sıcaklık gibi
birden fazla parametreyi monitörize edebilen ve sıcaklıktaki 2oC’lik düşüşü ve test edilen
parametredeki %0-25 farklılığı gösterebilen indikatörlerdir.
192
Sınıf V Entegratörler: Çok parametreli indikatörlere göre daha dar aralığı monitörize eder. Sıcaklıktaki
1oC’lik düşüşü ve test edilen parametredeki %0-15 farklılığı gösterebilir.
Renk değişimli ya da ilerlemeli şerit şeklinde kullanılabilir. Entegratörün renk değiştirebilmesi ya da
ilerleyebilmesi için çember içinde belli D ve Z değerlerine ulaşılması gerekir. Bu değerler ISO 111401’e göre biyolojik indikatör için ISO 11138’de istenen performans gerekliliklerine eşdeğer ya da daha
üstün olmak zorundadır.
Sınıf VI Emülasyon İndikatörleri: Emülatör olarak isimlendirilen bu indikatörler sıcaklıktaki 1oC’lik
düşüşü ve test edilen parametredeki %0-6 farklılığı gösterebilir. Çevrime özgü indikatörlerdir. Farklı
sterilizasyon çevrimleri için o çevrimlere uygun üretilmiş emülatör indikatörler kullanılmalıdır.
Örneğin 134oC’de 5 dk döngü yapan bir buhar sterilizatörde 134oC de 7 dk için üretilmiş bir sınıf 6
indikatör kullanılamaz.
Kimyasal İndikatörlerin Kullanımı
Bu sınıflandırma indikatörlerin performansına göre belirlenmiştir. Sınıf numarasının
büyüklüğü daha iyi olduğu anlamına gelmez. İndikatörün hangi sınıfa ait olduğunu bilmek, monitörize
edilen sterilizasyon aşamasında doğru uygulamayı seçmek açısından önemlidir. Reaksiyon önemli
parametrelerin bir yada daha fazlasının etkisiyle gerçekleşir. Kimyasal indikatörlerin kullanılma amacı;
yanlış
ambalajlama,
sterilizatörün
yanlış
yüklenmesi
veya
sterilizatörün
arızalarından
kaynaklanabilecek muhtemel sterilizasyon hatalarının belirlenmesidir. Kimyasal test sonuçları
mikrobiyolojik sterilite göstergesi olarak algılanmamalıdır. Sınıf 3, 4 ve 5 indikatörler paket içinde
kullanılabilir. Sınıf 5 yük kontrolünde tercih edilebilir. Sınıf 6 indikatörler sadece sterilizasyon
programı uygun olmak koşuluyla paket veya yük kontrolünde kullanılabilir. Düzenli bakım, onarım ve
kalibrasyonu yapılan buhar sterilizatörlerde, Bowie&Dick testi ve vakum kaçak testleri ve yük kontrol
testleri olumlu olmak, paket üzerinde sınıf 1 indikatör bulunmak koşulu ile özellikle küçük paketlerde
(1-2 solid alet veya 5-10 spanç ya da ped içeren sterilizasyon poşetleri gibi…) her paket içinde kimyasal
indikatör bulunması zorunlu değildir.
Biyolojik Kontrol
Biyolojik Kontrol; sterilizasyon işleminin biyolojik ölümü gerçekleştirmede yeterli olup
olmadığını gösterir. Biyolojik indikatörler içerisinde sterilizasyona en dayanıklı olduğu bilinen bakteri
sporları kullanılmaktadır. Biyolojik indikatörler suda veya kültür ortamında süspansiyon halindeki
standart bakteri sporlarının plastik, kağıt, alüminyum taşıyıcılarda kurutulması ile elde edilmekte
olup, sterilizasyonun izlenmesinde kullanılır.
193
Sterilizasyon Yöntemine Göre Kullanılan Biyolojik
İndikatör Uygulama Sıklığı
Sterilizasyon
Yöntemi
Buhar
H² O²
Biyolojik İndikatör
Uygulama Sıklığı
Geobacillus stearothermophilus
En az haftada bir kez İmplant içeren
her yükte
Geobacillus stearothermophilus
(B.stearothermophilus)
En az günde bir kez
Geobacillus stearothermophilus
Formaldehit
Her döngüde
(B. stearothermophilus)
Etilen Oksit
Bacillus atrophaeus (B.subtilis)
Her döngüde
Kuru Isı
Bacillus atrophaeus (B.subtilis)
Haftada bir kez
Biyolojik İndikatör Sonuçlarının Pozitif Olması Halinde Yapılması Gerekenler
• Negatif ve pozitif kontroller değerlendirilerek biyolojik indikatörde bir problem olmadığı
doğrulanmalıdır.
• Eğer cihaz arızası şüphesi varsa sterilizatör kullanım dışı bırakılır. Üretici firma veya biyomedikal
tarafından bakım ve kontrolleri yapılır.
• Bakım ve kontrolleri yapılan cihaz testleri tekrarlanır. Ardı ardına 3 negatif biyolojik kontrolünden
sonra kullanıma geçilir.
• Hangi sterilizatörün hangi çevriminde üreme olduysa o sterilizatörde steril edilmiş malzemeler
toplanır, paketler açılır. Kirli malzemelerde olduğu gibi en baştan işleme alınır. Servis ve
ameliyathaneye teslim edilen malzemeler geri çağrılır, geri çağrılma raporları kaydedilir.
• Biyolojik indikatör sonucu pozitif olan malzeme veya aletler hastalara kullanıldı ise hasta infeksiyon
kontrol komitesi tarafından takibe alınır.
• Pozitif indikatöre neden olabilecek aşağıdaki nedenler araştırılmalıdır.
194
Buhar Sterilizatörlerde; yetersiz hava tahliyesi, uygun olmayan buhar kalitesi, sterilizasyon sıcaklık ve
süresinin yetersizliği, paketleme materyalinin uygun olmayışı, paketleme ve/veya yükleme hataları
Düşük sıcaklık sterilizatörlerde; ortam neminin uygun olmaması, gaz konsantrasyonunun yetersizliği,
sterilizasyon sıcaklık ve süresinin yetersizliği, paketleme materyalinin uygun olmayışı, paketleme
ve/veya yükleme hataları
6.9.Sterilizasyonu Uygunsuz Malzeme Bildirimleri
Kullanıcılar tarafından malzemelerin sterilizasyonu ile ilgili uygunsuzluklar Sterilizasyonu Uygunsuz
Malzeme Bildirim Formu ile sterilizasyon ünitesine bildirimi yapılır. Sterilizasyon ünitesi tarafından
malzemedeki uygunsuzluğun, nedeni incelenerek analizi yapılır. Uygunsuz malzeme ile ilgili gerekli
düzeltici/önleyici faaliyetler uygulanır. Tespit edilen malzemede sterilizasyon basamakları en baştan
tekrar edilir. Malzemenin uygunsuzluğunu bildiren birime geri dönüş yapılır.
6.10.CİHAZLARIN GÜNLÜK BAKIMI
Ünitemizdeki cihazların günlük bakımları firma önerileri doğrultusunda yapılmaktadır.
195
KAYNAKLAR:
1. Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. 3. Baskı, Nobel
Matbaacılık, İstanbul, 2008.
2. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Mandell, Douglas and Bennett’s Principles and Practise
of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia: Churchill Livinstone, 2010.
3. Leblebicioğlu H, Usluer G, Ulusoy S. Güncel Bilgiler Işığında antibiyotikler. 1. Baskı, Ankara,
Bilimsel Tıp Yayınevi, 2007.
4. Sanford Guide Antimicrobial Therapy 2015.
5. Yüce A, Çakır N. Hastane İnfeksiyonları. 2. Baskı, İzmir Güven Kitabevi, İzmir, 2009.
6. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Hizmet Standartları Daire Başkanlığı, Hastane
enfeksiyonlarının Önlenmesi Çalışmaları. www.hastaneenfeksiyonlari.saglik.gov.tr
7. Hastane Enfeksiyonları Derneği, El hijyeni Kılavuzu, http://www.hider.org.tr
8. Hastane Enfeksiyonları Derneği, İzolasyon Önlemleri Kılavuzu, http://www.hider.org.tr
9. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Üriner Katater İnfeksiyonlarının Önlenmesi Kılavuzu,
http://www.hider.org.tr
10. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Damar İçi Kılavuzu, http://www.hider.org.tr
11. Hastane Enfeksiyonları Derneği, Sağlık Hizmeti ile İlişkili Pnömoninin Önlenmesi Kılavuzu,
http://www.hider.org.tr
12. CDC,
Guideline
for
the
Prevention
of
Surgical
Site
Infection,
1999.
http://www.cdc.gov/ncidod/dhqp/pdf/guidelines/SSI.pdf
13. McPhee SJ, Papadakis MA (Çeviri editörü: Müftüoğlu E). Güncel Tıbbi tanı ve Tedavi. 49. Baskı,
Adana, Nobel Kitabevi, 2010.
14. Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14.3.1991 tarih ve 20814 sayılı Resmi Gazete,
http://atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/atikyonetimi/AnaSayfa/solmenu/Mevzuat.aspx?sflan
g=tr
15. Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14.03.2005, 25755 sayılı Resmi Gazete,
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7557&MevzuatIliski=0&sourceXml
Search=tehlikeli
16. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 22 Temmuz 2005, 25883 sayılı Resmi Gazete,
http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/tibbi.doc
17. Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 24.08.2011, 28035 sayılı Resmi Gazete,
http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/ambalaj.doc
18. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik, 05.07.2008, 26927 sayılı Resmi Gazete,
19. http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/Genelesas.doc
196
20. Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik, 26 Mart 2010, 27533 sayılı Resmi
Gazete,http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/mevzuat/yonetmelik/Duzenli_Depolama.doc
21. Yataklı Tedavi Kurumları İnfeksiyon Kontrol Yönetmeliği, 11.08.2005, 25903 sayılı Resmi
Gazete, http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya/1-16542/h/enfeksiyon.pdf
22. Sterilizasyon Dezenfeksiyon Rehberi, Dezenfeksiyon Antisepsi Sterilizasyon Derneği, 2015.
www.das.org.tr/index.php/tr/kongreler/item/33-das-rehber-kitabi.
23. Bratzler DW, Dellinger EP, Olsen KM et al. Clinical practice guidelines for antimicrobial
prophylaxis in surgery. American Society of Health-System Pharmacists (ASHP).; Infectious
Diseases Society of America (IDSA).; Surgical Infection Society (SIS).; Society for Healthcare
Epidemiology of America (SHEA). Surg Infect (Larchmt). 2013 Feb;14(1):73-156.
197
Download